19 – 21 Temmuz 2014 Tarihinde Suruç İlçesi Alizera (Çengelli) Köyünde ve Birecik-Ziyaret Köyünde Kurulan Barış Çadırlarına Yönelik Yapılan Saldırılar ve 23 Temmuz Günü Ziyaret Köyü Sınır Bölgesinde Bulunan Barış Çadırı Ziyareti ile İlgili Gözlem Raporu

 14.08.2014

OLAY:

9 Temmuz 2014’te, Urfa’nın Birecik İlçesine bağlı Ziyaret köyünde, 14 Temmuz 2014’te, Urfa’nın Suruç ilçesi Alizera köyünde BDP- HDP tarafından demokratik çözüm çadırları kurulmuştu. Kurulan  çadırları İHD Şanlıurfa Şubesi olarak yerinde ziyaret etmiş yapılan etkinlikleri yerinde görmüştük. Burada 5 adet çadırın olduğunu, ses cihazları ile müzik etkinliği yapıldığını, tamamıyla sivil bir etkinlik olduğunu, bu barış çadırlarının aynı zamanda IŞİD’in Kobani’ye yönelik saldırılarına demokratik tepkilerini amaçladığını barışçıl bir etkinlik olduğunu gözlemlemiştik.

19 Temmuz 2014 akşam saat 21.30 sularında Kobani Kantonunun ilan edilişinin 2. yılı dolayısıyla kutlama yapıp, müzik eşliğinde eğlenen vatandaşlara güvenlik güçleri tarafından hiçbir uyarı yapılmadan saldırı düzenlenmiş ve atılan gaz bombaları ile yaralanan olmuştur, alanda kurulan çadırlar tamamen yakılmış ve araçlar tahrip edilmiştir.

 

HEYETİN AMACI VE OLUŞUMU:

 

Vatandaşlar tarafından İHD Urfa şubemiz telefonla aranmış ve yaşadıkları ihlaller dile getirildikten sonra yardım talep edilmiştir. Şubemiz iddiaları yerinde incelemek ve araştırmak, olaylara ilişkin gerçekleri doğru ve tarafsız bir şekilde analiz ederek kamuoyuna sunmak, en temel insan hakkı olan yaşam hakkının yanı sıra, toplantı ve gösteri haklarının korunmasını sağlamak ve meydana gelen hak ihlallerini gerçekleştirenler hakkında gerekli soruşturmaların yapılmasını temin etmek amacıyla;  

 

İHD Urfa Şube başkanımız Atilla Yazar, Şube sekreteri Nalan Durdu ile yönetim kurulu üyemiz Ronahi Paydaş’tan oluşan olay yerini inceleme heyetimiz 20 Temmuz’da saat 08.30 da Suruç’a hareket etmiş, ardından 21 Temmuz günü Birecik İlçesi sınır noktasına gitmiştüir.

 

HEYETİN GİRİŞİMLERİ:

 

Heyet olay yerinde yaşananları gözlemlemiş ve verilen hasarı fotoğraflarla tespit etmiştir. Olaylara tanıklık eden ve yaşayan yurttaşlarla görüşmüştür.

 

TANIKLARLA GÖRÜŞMELER:

 

Müslüm Kaplan: Barış çadırına gelen vatandaşlar müzik eşliğinde eğleniyorlardı. Hem Kobani kantonunun kurulu yıl dönümünü hem de IŞİD çetelerinin burasını geçiş yeri yapmaması, hükümetinde bunlara destek vermemesi için barış mesajları veriliyordu. Üstelik karşıdan bulunan Kobani halkı bizim akrabalarımızdır. Tüm Suruç halkında herkesin bir akrabası var. Dolayısıyla Kobaniye yönelik saldırılardan bizler rahatsızlık duyuyoruz, saldırıyı kendimize sayıyoruz, gece karanlık basınca askerlerde düşmanca saldırı başlattı. Korkunç bir gaz bombası saldırısı yapıldı yaralananlar oldu. Çadırları kasıtlı ateşe verdiler, gaz fişekleri atarken hedef gözeterek atıyorlardı, düşmanca!

 

Mehmet Şahin: “Barış çadırlarına gittik. Sınıra doğru giderken havai fişekler atılıyordu, sevinç içinde halk eğleniyordu müzikler eşliğinde. O esnada Polis-Asker havaya gerçek mermiler sıkıyordu, sonra hedef gözeterek sağa sola ateş etmeye başladılar. Kardeşim Hamit Şahin bu kargaşada omzundan vurulmak suretiyle yaralandı.Kitle dağıtıldıktan sonra askerler çadırlara yöneldi, çadırları dağıttıktan sonra ateşe verdiler. Belediye araçlarını, Traktörün lastiklerini bıçaklarla kestiler, saldırıları düşmancaydı”

 

Hamdullah Şengel: Akşamki etkinlikte sınıra doğru yaklaştığımızda askerler saldırı pozisyonuna geçtiğini fark ettik. Mersin milletvekilimiz Ertuğrul Kürkçü, herhangi bir saldırı olmaması için orda bulunan üst düzey bir amirin, albay olduğunu tahmin ettiğim kişiyle zaten gece karanlığında belli olmuyordu, vekillin görüşme çabaları sonuç vermedi. Adamlar kararlıydılar saldırmaya ve nitekim çok vahşice düşmanca saldırdılar. Hedef gözeterek saldırdılar. Benim Önümdeki arkadaşım plastik mermi ile yaralandı. Çok aşırı biber saldırısı yapıldı, nefes almakta zorlanıyorduk, Mardin belediyesinde çalıştırılan sivil bir kamyon 47 KY 438 Plakalı aracı gözümün önünde tahrip edildi.

 

İsmail Kaplan: (Suruç BDP İlçe bşk.) “Saat 21:30 sularında askerler kitlelerin üzerine saldırmaya başladı. İlçe kaymakamı Abdullah Çiftçi’yi telefonla defalarca aramamıza rağmen bizlere cevap vermedi, telefonumuza çıkmadı. Kitlelerin üzerine aşırı bir gaz bombası atıldı. Saldırı emrini veren Binbaşı Ali ile diyalog kurma çabalarımız sonuç vermedi, her tarafı yakıp yıktılar”

 

 HEYETİN HASAR TESPİTİ:

 

Güvenlik güçlerinin saldırısı neticesinde; 5 adet Çadır, Ses düzeni,  3 adet otomobil, 1 adet su arazöz kamyonu, 1 adet Traktör, 1 adet su deposu ile 5 adet seyyar tuvaletin kullanılamaz hale getirildiği görüldü.

 

YARALILAR:

 

Atılan gaz fişeklerinden dolayı şahısların çeşitli bölgelerine isabet etmesi nedeniyle yaralanan 8 kişiden durumu ağır olan Şehriban Aslan adlı kadın gazetecinin tedavisinin sürmekte olduğu öğrenildi.

 

HEYETİN GÖZLEM VE KANAATİ:

 

Urfa’nın Suruç ilçesi Alizera köyünde kurulan çadırların yerine vardığımızda, tam bir savaş sonrası görüntüler vardı, her taraf yakılmış, yıkılmış vaziyette idi. Gece karanlığında yapılan saldırılar sonrasında gün ağardığında tekrar saldırılan yere gelen güvenlik güçleri saldırıda kullandıkları suç aletlerini, delilleri karartmak için aşırı şekilde atılan gaz bombalarına ait gaz fişeklerini toplamaya çalışmaları işlemiş oldukları suçun kabulüne işaret eder.

 

O kadar fişek atılmış ki alanda yine yüzlerce fişeğe rastladık. Bunlar arasında “kullanma tarihi gecen fişeklerin kullanılmaması, kullandığı takdirde ölümlere sebebiyet verebilir” uyarısına rağmen bu ölümcül gaz bombalarının kullanıldığı tespit edilmiştir. Bunlardan bir tanesine de heyetimiz tarafından el konulmuştur.

 

Benzer saldırı Urfa’nın Birecik ilçesi Ziyaret köyünde kurulan çadırlara da yapılmıştı. Bu kez yönümüzü Birecik’e çevirdik.

 

Heyetimiz 21 Temmuz’da Ziyaret köyüne yaklaştığında askerler tarafından durduruldu. Sorumlu komutana kendimizi tanıtıp olay yerine gitmek istediğimizi bildirdik. Komutan bizlere; olay yerinde inceleme olduğundan biraz beklememizi söyledi. Tam 3 saat bekletildikten sonra bizlerin geçişine izin verildi. Olay yerine hızla giderken 2. arama noktasına geldik. Burada da bizi durdurdular ve bizi hiçbir şekilde alana sokmayacaklarını katı bir şekilde ifade ettiler. Heyetimiz geri döndü, tekrar 1. arama noktasına geldik. Burada bekleyen BDP Milletvekili Sebahat Tuncer, Ayla Akad ile BDP Urfa İl eş başkanı Celalettin Erkmen’i görünce yanlarına gittik.  

 

Israrımız neticesinde Ziyaret köyündeki olay yerine vardığımızda; tam bir savaş alanını andırıyordu. Yaklaşık 3 – 4 bin civarında Asker ve özel Tim alanı sarmışlardı. Daha ziyaret ettiğimiz alandaki tüm çadırlar, ses cihazları yakılmış, 11 Araç tahrip edilmişti. Bunlar arasında 1 Su Tankeri ile 1 Doblo otomobil uçurumdan aşağıya atılmıştı. Heyetimiz burada yaklaşık 3 saat gözlem yaptı fotoğraflar çekti.

 

Alanın bir başka önemli özelliği ise, Karkamış barajının bitişiğindeki Çadır Kentte baktığımızda (dürbünle) cihatçı diye tabir edilen IŞİD/EL Kaide/El Nusra üyesi olabileceklerine dair güçlü iddialar olan kişilerin gezdiğini ve bu kişilerin bu bölgeyi geçiş yeri olarak kullandığı tarafımızdan gözlenmiştir.

 

Heyetimizin incelemelerini İHD genel Merkezine aktarmasından sonra olay yerini görmek ve mağdurlar ile tanıklarla görüşme yapmak üzere İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, İHD Genel Başkan Yardımcısı Serdar Çelebi, İHD Bölge Temsilcisi Şevket Akdemir, İHD MYK üyesi ve Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici ile birlikte 2 araçla 23 Temmuz günü olay yerine yeniden gidilmiştir. Suruç ilçesi sınır hattında bulunan çadır noktası geçici olarak kaldırıldığından buraya gidilmemiş, sadece Birecik ilçesi Ziyaret Köyü sınır noktasında bulunan bölgeye gidilmiştir.

 

Genel Başkanımız eşliğinde burada yapılan inceleme ve görüşmeler ile gözlemler şunlardır:

 

Heyetimiz 23 Temmuz günü Birecik İlçesi Ziyaret Köyü sınır noktasında bulunan barış çadırına giderken iki yerde birden jandarmanın oluşturduğu güvenlik noktasında durdurulup kimlik tespiti yapıldıktan sonra yola devam etmiştir. Olay yerine vardığımızda yakılmış çadırlar ve tahrip edilmiş araçların yanında bir tepede yere serilmiş battaniyelerin üzerinde oturan üzerleri yine branda ile kapatılmış ama etrafı açık bir şekilde insanların beklediği görülmüştür. Burada Batman Milletvekil Ayla Akat Ata ve beraberindeki kişilerle görüşme yapılmıştır. Yapılan bu görüşmede burada konuşlanmak istenen barış çadırına sert müdahale edilip kitlenin korkutularak bir daha geri gelmemesini sağlamanın amacının sınır geçişlerini gizlemeye dönük olduğu, bu noktadan çıplak gözle görülen Karkamış Suriyeli sığınmacı kampına giriş çıkışların görünmek istenmediği anlatılmıştır. Heyetimizin bizzat kendisinin yapmış olduğu gözlemde anlatılanların gerçeğe yakın olduğu, dile getirilen hususların çok ciddi hususlar olduğu ve mutlaka araştırılması gerektiği kanaati oluşmuştur. Özellikle Karkamış Barajı’nın hemen yanında bulunan Karkamış Sığınmacı Kampı’nın denetlenerek bu kamptaki cihatçı örgütlerin faaliyetleri ile ilgili iddiaların açığa çıkarılması gerekmektedir. Heyetimiz bu noktada birkaç saat kaldıktan sonra olay yerinden ayrılmıştır.

 

SONUÇ:

 

$11-    BDP ve HDP tarafından Suruç ve Bilecik İlçeleri sınır noktalarında kurulan Demokratik Çözüm çadırları, İçişleri Bakanlığı bilgilendirilerek kurulmasına rağmen bu çadırlara çok sert bir şekilde müdahale edilip kişilerin yaralanmasına ve çok büyük maddi kayıplara sebep olunması ile ilgili etkili soruşturma ve kovuşturma yapılması gerekmektedir.

 

$12-    Heyetimizin yapmış olduğu araştırmada birbiri ile akraba olan aynı halkın yani Kürt halkının Türkiye ve Suriye arasındaki yapay sınırdan kaynaklı olarak fiziken bölündüğü ancak ruhen aynı noktada oldukları, Suriye tarafında Kürtlerin yaşadığı bölgeye Rojava ismi verilmesi ile birlikte burada yaşayanların kendi öz yönetimlerini oluşturarak 3 farklı kanton ilan ettikleri, 19 Temmuz tarihinin kantonlar bakımından kuruluş tarihi olduğu, bu tarihte Suriye’de ve Irak’ta soykırım ve insanlığa karşı suç işleyen IŞID isimli cihatçı örgütün saldırılarına maruz kalan Kürtlerin birbiri ile dayanışma içerisinde bulunduğu ve bu nedenle bu çadırların kurulduğu anlaşılmıştır. Bu durumda büyük bir saldırı altında bulunan Kürtlerin kendi akrabaları ile dayanışmasının engellenmesi sorgulanması gereken önemli bir husustur. Bu bakımdan çadırlara müdahale edilmesinin kabul edilemez bir husus olduğu heyetimizce değerlendirilmiştir.

 

$13-    Heyetimizin sınır hattında yaptığı incelemede başta Karkamış Suriyeli Sığınmacı Kampı olmak üzere Türkiye-Suriye sınırında bulunan sığınmacı kamplarının tamamının sivil toplum örgütlerinin ve muhalefet partilerinin denetimine açık hale getirilerek bu kamplarla ilgili güçlü iddiaların araştırılması gerekmektedir. Ayrıca bu kamplarda açıkça faaliyet yürüten ve çeşitli cihatçı örgütlere mensup milislerin tespit edilerek sınır dışı işlemlerinin yapılması, suç işleyenler bakımından TCK 13.madde uyarınca Türkiye’de etkili soruşturma ve kovuşturma yöntemlerine başvurulması gerekmektedir.

 

$14-    Türkiye’de yaşayan Türkler, Kürtler, Araplar ile diğer etnik ve inanç gruplarının akrabaları Suriye’de de yaşamaktadır. Dolayısıyla Suriye’de yaşanan gelişmeler Türkiye’deki halkları ve inançları yakından ilgilendirmektedir. Bu nedenle Suriye-Rojava bölgesinde kendi öz yönetimlerini oluşturarak ilan edilen kantonlarla Türkiye’nin ilişki kurması, bunun içinde sınır kapıları ile sınır geçiş noktalarını sürekli açık halde tutarak iyi ilişkilerin gelişmesine katkı sunması gerekmektedir. Suruç ve Birecik ilçeleri sınır noktalarında kurulan barış çadırları halkın fiili olarak bu ilişkiyi kurduğunun bir göstergesi olarak gözlemlenmiştir. Hükümetin halkın bu taleplerini görmesi ve politikasını değiştirerek daha barışçıl bir hat izlemesi gerekmektedir.

 

$15-    Suruç ve Bilecik İlçeleri sınır noktalarında kurulan barış çadırlarına yapılan müdahale sonucu oluşan her türlü maddi ve manevi zararın tespitinin yapılarak hükümet tarafından karşılanması gerekmektedir.

 

İHD ŞUBE BAŞKANI               ŞUBE SEKRETERİ                        YNT. KURULU ÜYESİ                  

 

  Atilla YAZAR                               Nalan DURDU                              AV. Ronahi PAYDAŞ

 

Bir cevap yazın