28 Mart Olaylarının Failleri Cezasız Kaldığı İçin Newrozda Ciddi İhlaller Yaşanmıştır!

Değerli Basın Mensupları,

Sizlerin de hatırlayacağınız üzere ilimizde 7’si çocuk yaşta 10 yurttaşımızın yaşam hakkına kastedildiği, onlarcasının ciddi şekilde yaralandığı, yaklaşık 500 yurttaşımızın gözaltına alındığı, gözaltında ciddi işkence ve kötü muamelenin uygulandığı 28 Mart olaylarının ikinci yıldönümündeyiz. Her ortamda ve her koşulda kutsal ve dokunulmaz olan yaşam hakkının ihlal edilmesine, Başbakan Erdoğan’ın ‘…kadın da çocuk da olsa gerekeni yaparız!!’ demesinden sonra başlandığını ve böylelikle 10 insanımızı yitirdiğimizi de unutmadık. 28 Mart olaylarının failleri bugüne kadar yakalanmamış, insanları sokak ortasında çocuk çoluk demeden katleden zihniyet sorgulanmamış, İHD tarafından yürütülen hukuki girişimler bugüne kadar adli bürokrasi nezdinde sonuçlanmamış, yaşam hakkını sonlandıranlar adli veya idari soruşturmaya tabi tutulmayarak yargı sistemimiz son derece kötü bir sınav vermiştir.

Benzer şekilde son iki yıl içerisinde PVSK, Terörle Mücadele Yasası gibi anti demokratik yasal mevzuatın ve redçi ve inkarcı devlet zihniyetinin pratiğinden kaynaklı işkence sokağa taşmış ve yaşam hakkı pervasızca güvenlik görevlileri tarafından ihlal edilir duruma dönüşmüştür. Sadece 2007 yılında 34 yurttaşımız güvenlik görevlileri tarafından keyfi biçimde öldürülmüştür. Tıpkı işkence faillerinin cezasız kalması gibi yaşam hakkını ihlal edenler de cezasız kalmakta, yargı bürokrasisinin işletilememesi yurttaşlarımızın adalet duygusunu incitmektedir. Bu nedenledir ki yeni ihlaller daha da pervasız bir biçimde gerçekleşmektedir.

Son olarak, bin yıllardır Ortadoğu halkları tarafından kutlanan Newroz bayramı, bu zihniyetin sonucu olarak kana bulanmıştır. Van, Siirt, Hakkari ve Yüksekova’da Newrozun kutlanmasına izin verilmemiş, halkın kutlamaları gerçekleştirmek istemesi üzerine insanlık dışı kareler objektiflere yansımıştır. İşkence sokağa taşmış, 900 civarında yurttaşımız gözaltına alınmış, birçoğu işkenceye maruz kalmış ve iki yurttaşımız da öldürülmüştür. Kutlamaların barışçıl bir ortamda gerçekleşebilmesi, halkın toplantı ve gösteri hakkının yaşam bulması için girişimlerde bulunan DTP milletvekilleri, DTP yöneticileri ve insan hakları savunucuları da saldırılardan nasibini almışlardır. Polis, aşırı ve orantısız güç kullanmanın ötesinde doğrudan öldürme kastıyla hareket etmiştir. Söz konusu yerlerde gözlemci olarak bulunan İHD heyetlerinin de hazırladığı raporlara ve eldeki verilere, kamera görüntülerine göre, 1990’lı yıllarda Newroz kutlamalarına yapılan müdahalenin aynısı yaşanmış; insanlığa karşı işlenen suçlar hanesine yenileri eklenmiştir.

Değerli Basın Mensupları,

Yaşam hakkının, işkence yasağının, mülkiyet hakkının ciddi şekilde ihlal edilmesinde sorumluluğu bulunan tek bir güvenlik görevlisi hakkında adli veya idari soruşturma başlatılmadığı gibi, Vali ve Kaymakamlar, Emniyet Müdürleri de halen görevleri başındadır. Başta İçişleri Bakanı olmak üzere Hükümet, üzerine düşen görevi yerine getirmemiştir. Siirt Emniyet Müdürünün kendisine elini uzatan DTP milletvekili Akın Birdal’a yönelik tavrı son derece utandırıcı bir kare olarak hafızalarımızdadır. Yerel makamlar, öteleyen ve dıştalayan tavırlar sergileyerek toplumsal barış ortamını zedelemişlerdir. Daha dün Cumhurbaşkanı, TBMM’de bulunan Siyasi Parti liderlerini Köşke davet etmiş ve kendileriyle görüşmüşken, bölge halkının iradesiyle seçilmiş milletvekillerinin yok sayılması demokrasimize ciddi şekilde zarar vermektedir.

İHD olarak yaşanan bu sürecin sonuna kadar takipçisi olacağımızı belirtirken, Siirt, Van, Hakkari Valileri, Yüksekova Kaymakamı ve Emniyet Müdürlerinin derhal görevden alınmasını bir kez daha talep ediyoruz.

Av. Reyhan YALÇINDAĞ
İHD Genel Bşk. Yrd.

Bir cevap yazın