Genel Başkanımız Akın Birdal’a yapılan suikastin faillerinin yakalanması, saldırı odaklarının adresini de ortaya koymuştur. Artık tüm kamuoyu bilmektedir ki, devlet içinde odaklanan çeteler bu saldırının doğrudan icraatçısıdır.
Son günlerde kimi yayın organları ve çevreler Akın Birdal’a saldırıyı organize eden kişilere yakıştırma etnik kimlikler atfederek, saldırı olayını, Türkiye mozayiğinin bir parçası olan Sabetaycılara yükleme çabası içine girmişlerdir. Yayınlarda, resmi yetkililerin de bu izlenimi doğruladığı ima edilmektedir.
Irkçılık ve antisemitizm sözkonusu çevrelerin dünyayı temel açıklama biçimidir. Onlara göre dünyada altında ‘Yahudi’ ya da -kendi çirkin deyimleriyle- ‘dönme’ parmağı olmayan hiçbir problem yoktur, bütün dünya ‘Yahudi’ ve ‘Sabetaycılar’ın komplo girişimleriyle karşı karşıyadır. Yayınlarında ırkçı üslupla bu azınlık grup mensuplarını, isim zikrederek ırkçı saldırıların hedef tahtası haline getirmekten kaçınmamaktadırlar.
Yahudiler ve Sabetaycılar, bu toplumdaki bütün diğer kimlikler gibi bu toprakların öz be öz çocuklarıdır. Onları Varlık Vergilerinin ‘soyup soğana çevrilecek’ yurttaşları, 6-7 Eylül’lerin saldırı hedefleri haline getiren ırkçı ve ayrımcı devlet politikaları; insan hakları mücadelesinin evrenselliğini, halkların kardeşliğini engelleyemeyecek ve saptıramayacaktır.
Akın Birdal’a yapılan saldırıyı Sabetaycılara yönelik ırkçı emellerine vesile yapan çevreleri kınıyor, Genel Başkanımıza yapılan saldırıyı kınadıklarına inandığımız Sabetaycı dostlarımıza ve cemaate üzüntülerimizle birlikte, ırkçı saldırganlık karşısında her zaman yanlarında olacağımızı bildiriyoruz.
İHD İstanbul Şubesi