Başbakanın Van İlini Ziyareti ve Diyarbakır Oturma Eylemi Hakkında

Kamuoyunun yakından takip ettiği üzere Başbakan Recep Tayip Erdoğan, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’ya bir takım ziyaretler gerçekleştirmektedir. Başbakan, bu kapsamdaki gezilerinden birini 1 Kasım 2008 tarihinde Van iline yapmıştır.

Başbakanın yapmış olduğu Van gezisi sırasında DTP Van İl örgütü tarafından bir basın açıklaması yapılmak istenmiştir. Ancak sabahın erken saatlerinden itibaren DTP il örgütüne ait bina polis tarafından abluka altına alınmış ve basın açıklamasının yapılacağı yere gidiş polis tarafından engellenmiştir. Polis, yasal bir hak olan ve önceden izin almayı gerektirmeyen basın açıklamasını keyfi bir uygulama ile engellemiştir. Bu engellemede başbakan için alınan güvenlik tedbirleri etkili olmuştur.

Basın açıklamasının engellenmesi üzerine polisle bir grup arasında çatışma meydana gelmiş, polis DTP il örgütü önünde toplanan halka müdahale etmiş, daha önceden yaşanan olaylarda olduğu gibi orantısız güç kullanmıştır. Bu müdahale sonucu Van sokakları adeta savaş alanına dönmüş, meydana gelen olaylarda 2 si ağır olmak üzere 5 kişi yaralanmış, 33 kişi gözaltına alınmıştır. Ayrıca il merkezinde maddi içerikli zararlar meydana gelmiştir.

Özellikle Abdullah ÖCALAN’A uygulandığı iddia edilen kötü muamele ve tehditten sonra başta Diyarbakır, Van Siirt, Hakkâri illerinde birçok toplumsal olay meydana gelmiştir. Bölge İllerinde toplumsal olaylar yaşanmasına rağmen; başbakan tansiyonu düşürmek, sağduyulu davranmak yerine bu illere gezi yapmakta ısrarlı tutumunu devam ettirmiş ve adeta yangına körükle gitmiştir. Bu ısrarlı tutuma karşı ortaya konulan demokratik nitelikteki eylemler kolluk tarafından sert müdahale ile engellenmiştir.

Dün Van’da yaşananlar biz insan hakları savunucularını tekrar kaygılandırmıştır. Yıllardır vurguladığımız gibi sorunun adı güvenlik sorunu değil hele terör sorunu hiç değildir; sorunun adı Kürt sorunudur. Bu sorun insan haklarının ve demokrasinin geliştirilmesi ile çözülebilir.

İnsan hakları savunucuları olarak her zaman yaptığımız çağrıyı tekrarlıyoruz; Kolluk kendisine tanınan yasal sınırlar içinde hareket etmeli; demokratik tepkiler yine demokratik özlerinden uzaklaşmadan kullanılmalıdır.

Biz insan hakları savunucuları Başbakanın şiddeti tırmandırmaya yönelik sözlerini, sorunun çözümsüzlüğündeki ısrarlı tutumunu ve kolluk güçlerinin orantısız güç kullanmasını kınıyoruz.

Genel Kurul, Diyarbakır’da 1–2 Kasım tarihlerinde gerçekleştirilen ve şu ana kadar (02.11.2008 saat:11.00) olaysız geçen oturma eylemini, Kürt sorununun barışçıl ve demokratik çözümüne yönelik barışçıl ve olumlu özellikleri olan bir eylem olarak değerlendirmekte ve selamlamaktadır.

İNSAN HAKLARI DERNEĞİ

Bir cevap yazın