BİR DAHA ASLA!

İHD İstanbul Şubesi - 24 Nisan 2010 - Haydarpaşa Eylemi

Basın Açıklamasının Fotoğraflarına Buradan Ulaşabilirsiniz.

24 Nisan 1915’de İstanbul’da zamanın Osmanlı toplumunun sanat, edebiyat düşünce ve kültür dünyasının en üretken temsilcilerinin de aralarında bulunduğu 220 Ermeni aydın gözaltına alındılar.

Önce, merkez cezaevi olarak kullanılan Mehterhane’ye, ertesi gün Sarayburnu’na götürülerek orada kendilerini bekleyen bir gemiye bindirilip Haydarpaşa tren istasyonuna götürüldüler. Oradan da nereye götürüleceklerine ilişkin hiçbir bilgi verilmeksizin Anadolu’ya doğru yola çıkarıldılar. Bir grup Ayaş’a, bir grup Çankırı’ya götürüldü. Ayaş’a götürülen 70 kişiden 58’i, Çankırı’ya götürülen 150 kişiden 81’i öldürüldü.

Öldürülenler arasında dönemin önde gelen entelektüelleri vardı. Onlar ellerine kalemden başka bir şey almamış ve geriye bir mezar taşı bile bırakmadan yok olup gitmişlerdi.

Bu vahşet onlarla sınırlı kalmadı. Dönemin yöneticileri olan İttihat ve Terakki Partisi ve onun tetikçi örgütü Teşkilat-ı Mahsusa aracılığı ile Anadolu’daki Ermeni varlığına, tüm tarihsel, ekonomik ve sosyal dokusuyla birlikte son verildi. 

Söz konusu ırkçı anlayış ve uygulamalar sonucunda, Ermenilerin sadece canlarına kast edilmedi. Mallarına, mülklerine, paralarına, hatıralarına, tarihlerine el konuldu.

Bir uygarlık, binlerce yıllık anayurdundan silinip yok edildi.

Bu anlayışı sürdürenler bizlere yalana dayalı bir resmi tarihi dayatarak gerçeği unutturmaya çalışıyorlar.

Ne yazık ki toplumun büyük bir çoğunluğunu bu yalana inandırdılar.

Ancak, bizler insan hakları savunucuları olarak, 95 yıldır bize dayatılan bu yalana inanmıyoruz.

Biz gerçeğin ortaya çıkmasını istiyoruz! 

Biz bu acının ağırlığı altında ezilmek istemiyoruz!

Sözcüklere konulan ambargolara hayır diyoruz!

Uluslararası hukukun halkların haklı talepleri doğrultusunda uygulanmasını istiyoruz.

Herkesi, 1948 tarihli Birleşmiş Milletler “Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi”ni dikkatle okumaya çağırıyoruz.
Sözleşmenin 2. maddesi soykırım suçunu şöyle tanımlıyor;

• Gruba mensup olanların öldürülmesi,
• Grubun mensuplarına ciddi surette bedensel veya zihinsel zarar verilmesi,
• Grubun bütünüyle veya kısmen fiziksel varlığını ortadan kaldıracağı hesaplanarak, yaşam şartlarını kasten değiştirmek,
• Grup içinde, doğumları engellemek amacıyla tedbirler almak,
• Gruba mensup çocukları zorla bir başka gruba nakletmek.
 

Söz konusu madde, bu koşullardan herhangi birinin gerçekleşmiş olmasını, yapılanın soykırım olarak tanımlanması için yeterli sayıyor.

Evet, bu sözleşme doğrultusunda herkesi vicdanlı olmaya ve 1915 olaylarının adını koymaya çağırıyoruz.

İnsan hakları savunucuları olarak bir kez daha SOYKIRIM İNSANLIK SUÇUDUR ve BİR DAHA ASLA diyoruz.

İHD İstanbul Şubesi
Irkçılık ve Ayrımcılığa Karşı Komisyon

Bir cevap yazın