HÜSEYİN TAŞKAYA VE AHMET KALPAR’I KAYBEDEN TÜM FAİLLER YARGILANMALIDIR

İHD Ankara Şubesi - Hüseyin Taşkaya Açıklaması - 04.04.2009

Ergenekon süreci içerisinde, çok küçük bir kısmı bile olsa birtakım gerçekler gün yüzüne çıkıyor. Tanıkların, itirafçıların ifadelerinde belirtilen yerlerde gözaltında kaybedilen ya da faili belli cinayetlerde katledilen insanların cesetleri ya da kemikleri bulunuyor. Bütün gizleme ve engelleme çabalarına rağmen Botaş kuyularının açılan kısmında onlarca kemik bulundu. Son olarak Diyarbakır Hani’de yapılan kazılarda 300 civarında kemiğe raslandı. Hala kazılmayı bekleyen binlerce kuyu, açığa çıkarılmayı bekleyen binlerce politik cinayet ve kayıp var. Özellikle Kürt coğrafyasının neredeyse her karışı halklara karşı işlenmiş suçların izleriyle dolu.

Ortada binlerce cinayet var ancak hala cinayetten yargılanan yok. Kimi insanlar yargılansa bile bütün bir coğrafyayı cinayet sahasına çeviren anlayışa dokunulmamaya devam ediliyor.  Planlayan ve emredenlerin yargılanma bir yana temize çıkarılmaya çalışıldığı bir süreç yaşıyoruz. Oysa Dünyanın birçok ülkesinde suç işleyenler, suç iklimini yaratanlar birer birer yargılanıyor. Örneğin  Şili’de, Arjantin’de,  Sri Lanka’da ve diğer Latin Amerika ülkelerinde gözaltında kaybedilenlerin failli generaller, subaylar itiraflarda bulunuyor, insanlık suçu işledikleri gerekçesiyle gerek ulusal gerekse uluslararası mahkemelerde yargılanıyorlar.

Bugün Türkiye’nin dört bin yanında gözaltında kaybedilen insanların akıbeti soruluyor, faillerinin yargılanması talebiyle eylemler yapılıyor,  toplu mezarların ve ölüm kuyularının tamamının açılması isteniyor.

Türkiye’de bütün yetkililer susuyor.

Onlar susuyorlar ancak bizler susmayacağız, gerçeği aramaya ve sormaya devam edeceğiz!

Bilindiği üzere her hafta bir kayıp olayını yeniden gündeme taşımaya ve hatırlatmaya çalışıyoruz. Bu hafta, gözaltında kaybedilen Hüseyin Taşkaya’nın dosyasını paylaşacağız kamuoyuyla.

1951 Siverek doğumlu Hüseyin Taşkaya evli ve dört çocuk babasıydı. 5 Aralık 1993 günü, Bucak aşiretine mensup 20 korucuyla birlikte üsteğmen Ahmet Şentürk komutasındaki askerler ve 2 polis tarafından evlerine baskın yapılarak ailesinin gözü önünde gözaltına alındı. Korucuların evdekilere saldırısı sonucu Hüseyin’in yengesi Zeliha Çınar’ın kolu kırıldı Hüseyin’le birlikte Ahmet Kalpar’da gözaltına alınmıştı. Onları gözaltında görenler vardı.  Ailesi ilgili mercilere başvurdu. Dönemin emniyet müdürü Kemal…. “gidin Ahmet Kırvar ve Sedat Bucak’la görüşün” dedi. Ailesi dönemin Milletvekilleri olan aşiret reisleri Ahmet Kırvar ve Sedat Bucak’’a Hüseyin’i sordu. Sedat Bucak” evinize gidin, 6 ay sonra devlet serbest bırakır” dedi. Hüseyin Taşkaya’dan ve Ahmet Kalpar’dan 16 yıldır haber yok. Hüseyin Taşkaya kaybedildiğinde 42 yaşındaydı. Şimdi torunları var.

Kaybedenler kaç yaşındaydı, torunları var mı bilmiyoruz. Ancak insanlığa karşı işledikleri suçların hesabını vermek zorunda kalacakları anın korkusuyla yaşadıklarına eminiz. Tıpkı Hüseyin Taşkaya’nın ve Ahmet Kalpar’ın kaybedilmesinin suç ortağı olan Sedat Bucak ve Ahmet Kıvrar gibi. Kayıpların ve faili belli cinayetlerin failleri biran önce yargılanmalı ve hesap vermelidir. Sedat Bucak, Ahmet Kırvar, Üsteğmen Ahmet Şentürk  ve dönemin Kemal … İsimli Emniyet Müdürü bildiklerini açıklamalı, Hüseyin Taşkaya ve Ahmet Kalpar’ı kaybeden tüm failler yargılanmalıdır.

Gözaltında kayıpların yaşandığı bütün illerde kimsesizler mezarlığına gömülen insanların tüm bilgileri kamuoyuna açıklanmalıdır.

Bizler kayıpların akıbeti belli olana, failleri bulunup yargılanana kadar hatırlamaya, hatırlatmaya ve hesap sormaya devam edeceğiz.

İHD ANKARA ŞUBESİ

Bir cevap yazın