Hukuk Devleti ve Cezaevleri Operasyonları “Hayata dönüş operasyonu” katliamdır!

19 Aralık 2000 tarihinden bu yana tam beş yıl geçti. Beş yıl önce bu gün özgürlüklerinden yoksun bırakılmış; yaşamları devletin koruması ve güvencesi altında olan 30 mahkum Türkiye’deki 20 cezaevinde düzenlenen operasyon sonucu öldürüldü…yüzlercesi yaralandı …

Ölen mahkumlar için hazırlanan otopsi raporlarında operasyon sırasında yanıcı kimyasal maddelerin kullanıldığı, pek çoğunda darp izlerinin bulunduğu tespit edildi.

Henüz 1996 Diyarbakır, 1999 Ankara Ulucanlar, 2000 Burdur unutulmamışken, Türkiye cezaevleri tarihinin en büyük katliamı ile binlerce tutuklu ve hükümlü F tipi cezaevlerine sevk edildi. On binlerce mahkum yakını haftalarca hastanelerde, cezaevleri kapılarında yakınlarından haber almaya ve sağlık durumlarını öğrenmeye çalıştı. On binlerce kişi katliamı protesto etmek için eylemler yaptı.
Dönemin Başbakanı görevine devam etti,
Dönemin Adalet ve İçişleri bakanları da…

Operasyon emrini veren, yönetenlere değil ama operasyondan sağ kurtulan mahkumlara davalar açıldı. Yargılamaları sürüyor…

Operasyonları protesto eylemlerine katılan 2145 kişi gözaltına alına alındı ve bir kısmı için davalar açıldı.

Tıpkı bir hukuk devletinde olması gerektiği gibi!

İHD olarak insan hakları belgelerinde güvence altına alınmış olan insan hak ve özgürlükler devlet ile birey arasındaki tüm ilişkilerde evrensel ölçülerde hukuksal güvence altına alınıncaya, bütün cezaevleri katliamlarından sorumlu olanlar yargı önüne çıkarılıncaya kadar mücadelemizi sürdürme kararlılığımızı yineliyoruz.

Tıpkı gerçek bir hukuk devletinde olması gerektiği gibi!
19 Aralık 2000’de
Beş yıl önce bugün,
saat 05
ne sadece demir kapılar,
ne de parmaklıklar
katliamı herkes gördü

İNSAN HAKLARI DERNEĞİ

Bir cevap yazın