İnsan Hakları Örgütleri Kobanê – Suruç Ziyareti Raporu

25 Eylül 2014

Kobanê’ye yönelik İD/IŞİD/DAİŞ güçlerinin ağır silahlar ile başlattığı saldırıların yol açtığı başta göç ve sığınmacıların durumu olmak üzere yaşanan insan hakları ihlallerini yerinde gözlemlemek amacıyla Türkiye’de hak temelli çalışan insan hakları örgütleri temsilcileri 25 Eylül 2014 tarihinde Kobanê-Suruç sınırında yaşanan gelişmeleri yerinde incelemek üzere bir saha ziyareti gerçekleştirmişlerdir. Ziyaret yalnızca sınırda yaşananların yerinde gözlenmesini değil, aynı zamanda Şanlıurfa Valisi İzzettin Küçük’ün ziyaret edilmesini, sahada ilk günden itibaren gözlemlerde bulunan İHD Şanlıurfa Şubesi’nde ve Mazlum Der Şanlıurfa Şubesi’nde bilgi alınmasını, Suruç-Kobanê sınırındaki Mürşitpınar sınırı kapısı, Yumurtalık sınır geçişi, Süleyman Şah Parkı/Çadırkenti, Suruç ilçe merkezi ve Kobanê kenti izlenimlerini de içermektedir.

Heyette İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, Mazlum Der Genel Başkanı Faruk Ünsal, Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi Derneği Başkanı Taner Kılıç, TİHV Kurucular Kurulu Üyesi Coşkun Üsterci, HYD Yönetim Kurulu Üyesi Emine Uçak Erdoğan, İHD Genel Başkan Yardımcısı Serdar Çelebi, İHD ve Mazlum Der Diyarbakır ve Şanlıurfa Şube Başkanları ve yönetim kurulu üyeleri, İHOP Sekretarya Üyesi Barış Karacasu yer aldı. Heyete Suruç’ta Akdeniz Göç-Der Başkanı Selahattin Güvenç ve Göç Platformu temsilcileri de katıldı.

Heyet 25 Eylül 2014 Perşembe sabahı erken saatlerde Diyarbakır’da buluşarak kara yoluyla Şanlıurfa’ya geçti. Burada önce İHD Şanlıurfa Şubesi ziyaret edilerek sığınmacıların 20-21 Eylül 2014 tarihinden itibaren Suruç’ta ki sınır kapılarından kitlesel girişi ile birlikte bölgede görev yapan şube yöneticiler ile görüşüldü, bu süreçte yaşanılan sorunlar hakkında bilgi alındı.

Bu görüşmenin ardından önceden alınan randevu çerçevesinde Şanlıurfa Valisi İzzettin Küçük ile bir görüşme yapılmıştır. Görüşmeye yukarıda belirtilen heyetin yanı sıra İHD Şanlıurfa Şubesi yöneticileri ve Mazlumder Şanlıurfa Şubesi yöneticileri de yer aldı.

Heyetimiz daha sonra sığınmacıların kitlesel giriş yaptığı Yumurtalık Noktası/Kapısını ziyaret etti. Burada AFAD yetkilisinden sığınmacıların kabul prosedürü hakkında bilgi alındı, giriş noktasında ki organizasyon incelendi ve bazı sığınmacılar ile görüşmeler yapıldı.

Heyetimizin üçüncü ziyaret yeri Süleyman Şah Sığınmacı Kampı oldu. Yetkililerden halen kuruluş aşamasında olan kamp hakkında bilgiler alındı.

Heyetimizin son durağı ise Mürşitpınar ve Yumurtalık sınır kapıları oldu. Gelen başka heyetlerin temsilcileri ile birlikte Kobanê’ye geçilerek Kobanêli ve Rojavalı yetkililer ile görüşüldü. Kobanê halkına dayanışma mesajları iletildi. Kobanê’ye geçiş yapan karma heyette İnsan hakları savunucularını temsilen sadece İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan yer aldı.

Suruç ilçe merkezinde ve çevresinde yoğun bir hareketlilik gözlemlendi. Edinilen bilgi ve gözlemler sonucu sığınmacıların, yetkililerin de teşvik etmesiyle,  Suruç ve çevresinde kalabalıklar şeklinde, çok zor koşullarda yaşamaya çalıştıkları, beslenme sorunlarının yanı sıra temel hijyen maddeleri ve özellikle kışın yaklaşması ile birlikte battaniye ve kışlık giyim malzemesi vb. ihtiyaçların öncelikli olduğu tespit edilmiştir.

*          *          *

İHD ve Mazlumder Şanlıurfa Şubelerinde Değerlendirme

İHD ve Mazlumder Şanlıurfa Şubesi yetkilileri yapılan ön toplantıda, 19 Eylül 2014 tarihinde sınırda başlayan yığılmalar ve sonrasında yaşananlara ilişkin özellikle şu sıkıntılara dikkat çektiler:

1. Geçişlerde ilk günlerde kimlik sorulduğu ve kimliği olmayanların sıkıntı yaşadıkları, daha sonra bu uygulamanın gevşetildiği

2. Ancak geri dönüşlerde kimlik hâlâ sıkıntılı, özellikle ailesini bırakıp geri dönmek isteyen erkekler kimlikleri yok ise dönmekte sıkıntı yaşadıkları.

3. Kaç kişinin geldiği ile ilgili değişik sayılar verildiği, kayıtların özellikle geçişin yaşandığı ilk günlerde sağlıklı olmadığı

4. Sığınmacıların hayvanları ile araçlarının Kobanê tarafında tutulduğu, Türkiye tarafına geçişine izin verilmediği

5. Kobanê’den gelenlere destek olmak amacıyla gelenlere ciddi ve sert müdahaleler olduğu, hatta bu kişilerin Suruç’a dahi alınmadıkları, bu müdahaleler nedeniyle sınırın iki tarafındaki insanların dağılabildikleri ve mayınlı arazilere girdikleri.

6. Geri dönüşlerde kadınların da erkek polisler tarafından arandıkları, bu durumun geçişlerin ilk günlerinde Türkiye’ye girişlerde de yaşandığı

7. Geçişlerin başlaması öncesinde çok sayıda insan 2 gün boyunca sınırda bekletildiği ve insani yardım da yapılmadığı

Şanlıurfa Valisi ile Toplantı

İHD Şanlıurfa Şubesi’nde gerçekleştirilen toplantının ardından daha önceden alınan randevuya binaen Şanlıurfa Valisi İzzettin Küçük ile görüşmeye geçildi. Vali İzzettin Küçük’e gerek heyetin daha önceki izlenimleri gerekse de İHD ve Mazlumder Şanlıurfa şubelerinden ilk günden beri sahada çalışmakta olan yetkililerin gözlemleri bağlamında yaşanmakta olan sıkıntılar aktarıldı, bunlarla ilgili bilgi alındı. Vali İzzetin Küçük bu konularda şu bilgileri heyet üyeleri ile paylaştı:

1. Kobanêlilerin kabul edildiği ilk gün sınırda toplam 11 ayrı yerden geçiş yaşanmış. Bu geçişler sırasında kayıt alınamamış, sadece sayım yapılabilmiş. İddiaya göre o gün 70 bin kişi giriş yapmış. Vali İzzetin Küçük, bu emri kendisinin verdiğini söyledi.

Valiliğin resmi açıklamasına göre 25 Eylül 2014 tarihi itibari ile 138 bin kişi Türkiye’ye geçmiş. Giren kişilerin sayısına ilişkin değişik rakamlar var, 30 bin ile 140 bin arasında değişiyor. Valilik gelenlerin büyük bir çoğunluğunun kaydının almadığını kabul etmekle birlikte 138 bin rakamında ısrarcı oldu. Şube yöneticilerimizin bu kadar çok insanın nerelerde barındırıldığına dair soruları, akraba yanı diye cevaplandı ve karşılık bulmadı.

2. Halihazırda biri Yumurtalık ve diğeri Kendirli’de olmak üzere iki yerden giriş yapılmakta olduğu söylendi. Bu iki “kapı” sürekli açıkmış, yalnızca bir gün 4 saat için kapalı kalmış. Bunun nedeninin de [girişlerde yaşanan sıkıntılar ve destek olmayan gelenlere müdahaleler nedeniyle] sınırın öbür tarafında taş atılması olduğu iletildi.

3. 25 Eylül 2014 tarihi itibari ile 1.500 kişi de Kobanê’ye Mürşitpınar Sınır Kapısı üzerinden geri dönmüş. Geri dönenlere ilişkin nasıl bir kayıt sistemi olduğu ve girenlerle karşılaştırılıp karşılaştırılmadığını hakkında ise bilgi verilmedi.

Sorulan soru üzerine Vali,  Mürşitpınar Sınır Kapısı’ndan yapılan geri dönüşler sırasında sığınmacılara kimlik sorulması uygulamasının olduğunu ancak bu uygulamayı katı olarak uygulamadıklarını ancak sınırdan çıkanların kim olduklarının tespiti meselesinin önemli olduğunu, zira bölgede bulunan çoğu kişinin aynı zamanda Kürtçe ve Arapça konuşabildiğini, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olduğu tespit edilenlerin çıkışına izin verilmediğini. Ayrıca geri dönüş yapan kadın sığınmacıların sınır kapsısında erkek polislerce arandığı aktarılınca Vali, hemen ilgili kişileri arayarak o noktaya bir kadın polisin gönderilmesi talimatını vermiştir.

4. İlk 24 saatte sığınmacıların oluşturduğu izdiham özellikle mayınlı alanda ciddi tehlike yaratmış. Mayın patlaması sonucu bir kadın yaralanmış, bir bebeğin ise eli kopmuş.  Patlama çocukların mayınlı alanda beklerken mayınlar ile oynaması sonucu olmuş.

5. Kobanê’nin IŞID vahşetine karşı direnmesi karşısında, Kobanê’li Kürtlerle Türkiye’deki akrabaları olan Kürtlerin ve Kürtlerle dayanışmak isteyen çevrelerin dayanışmak amacı ile Suruç sınır hattına gelmelerinin engellendiği, gelenlere yönelik sık sık aşırı güç kullanılarak kitlenin zorla dağıtıldığı, bu duruma son verilerek bir diyalog ortamı oluşturulmasını ve kurulacak diyalogla ve sivil toplum kuruluşları ile işbirliğine açık olarak sorunların çözülebileceği Valiye ifade edilmiş olmasına karşın, Vali net bir dille manevi destek için gelenlerin Suruç’a alınmayacağı söylenmiştir.

Güvenlik güçlerinin ülkenin dört bir yerinden dayanışma amacıyla gelenlere karşı yoğun şiddet kullanıldığının hatırlatılması üzerine Vali, dayanışmanın önemli olduğunu ama gelenlerin kendilerine ayak bağı olduğunu, kalabalık yaptığını, trafiği kilitlediğini,  sığınmacılara ilaç, yemek ya da benzeri bir yardım hizmetinde bulunmadığını bu nedenle de dayanışma için gelenleri istemediklerini belirtti.

6. Sığınmacıların beraberlerinde getirdikleri büyük ve küçükbaş hayvanların geçişine neden izin verilmediğinin Vali’ye sorulması üzerine, sınırda tel örgülerin ardında, mayınlı olmayan arazide 17-20 bin civarında küçükbaş ve 5 bin civarında da büyükbaş hayvanın bekletildiği belirtildi. Sınırın diğer tarafında bekletilen hayvanların sağlık gerekçesi ile bekletildiği, aralarında şap dahil pek çok hastalık taşıyan hayvanlar olduğu söylendi. Ayrıca bu hayvanlara valilikçe her gün ot ve su verildiği belirtildi. Aslında bu hayvanların satın alınması, bulaşıcı hastalık olanların itlaf edilmesi, sağlıklı olanların ise uygun bir biçimde değerlendirilmesi düşünüldüğü yönünde çalışma yapıldığı aktarıldı. Heyetimizin Yumurtalık giriş noktasında konuştuğu bazı sığınmacılar ise IŞİD militanlarının geceleri hayvanları kaçırdığını ya da telef ettiğini söylediler.

Yine sorulan soru üzerine Vali, sığınmacıların beraberinde getirdikleri araçların belge ve ruhsatlarının olmadığı, üzerlerinde silah ve bomba gizlenmiş olabileceği kaygısıyla geçişlerine izin verilmediğini belirtti.  Bu nitelikteki araçlara daha önceki geçişlerde izin verildiğinin hatırlatılması üzerine Vali, henüz sığınmacı kabul organizasyonunun tamamlanamadığını, tamamlandıktan sonra gereğinin yapılacağını belirtti. Halen sınır hattının Türkiye bölümünde bir araç parkının yapılarak araçların orada bekletildiği belirtildi.

Hayvanlarını ve arabalarını bırakmak istemediği için kampa veya başka bir yere gitmeyip arazide kalan Kobanêliler olduğu belirtilmeli. Arazilerde dağınık olarak kalan bu kişiler için de yardım çalışması yapılması gerekmektedir.

7. Yaralı IŞİD militanlarına sağlık hizmeti verilip verilmediği sorulduğunda ise çatışmalarda yaralanarak getirilen herkese hangi taraftan olduğuna bakılmaksızın BM kuralları gereğince tedavi hizmeti verildiğini, daha sonrada geldikleri yere geri gönderildiğini belirtti.

8. Vali gelen sığınmacıların büyük oranda Suruç ve Şanlıurfa’da yaşayan akrabalarının yanına gitmeleri yönünde teşvik edildiğini, akrabası olmayanların ise kamplarda kaldığını belirtti. Kamp organizasyonunun henüz yeterli olmadığını süreç içerisinde sığınmacı sayısının aratabileceği olasılığına göre 20 bin kişi kapasiteli bir kamp oluşturmayı planladıklarını belirtti.

9. Kamplarda ve giriş noktalarında görev yapan uzman ve pratisyen doktorlar ile diğer sağlık personeli sayısı ile verilen sağlık hizmetlerinin niteliği sorulduğunda Vali soruyu yanıtsız bırakmakla birlikte ellerinde 30 adet ambulansın olduğunu söyledi.

10. Vali yürütülen çalışmalar hakkında genel olarak “şimdiye kadar ‘biz her şeyi çok iyi yaptık’ demiyoruz, bir günde 80.000 kişi gelince bazı sorunlar olabilir, bunun bu kapsamda değerlendirilmesi gerekir”, demiştir.

Yumurtalık Köyü Sınır Geçiş Noktası

Heyet Şanlıurfa Valilik’indeki toplantının ardında Suruç’a hareket etti. Her ne kadar sığınmacıların önemli bir bölümünün akrabalarının yanına yerleştiği söylendiyse de Suruç içinde sokakta yaşayan çok sayıda Kobanêli olduğu gözlemlendi.

Bunun yanında bütün boş dükkanlar, düğün salonları, spor tesisleri, belediyenin bütün tesisleri ve bitmemiş inşaatlara Kobanêliler yerleşmişti. Civar köylerde de çok sayıda Kobanêlinin olduğu gözlendi. Edinilen bilgilere göre örneğin bulgur fabrikasında 700 kişi, Karaca Köyü’nde 980 kişi kalmaktadır. Suruç’ta görüşülen muhtarlardan edinilen bilgilere göre ise Suruç’ta ve civar köylerde 28 bin kişi bulunmakta imiş.

Suruç Belediyesi tarafından bir koordinasyon merkezi kurulmuş, bu merkeze bağlı ekipler yerleştirme ve beslenme sorunları ile ilgileniyorlar, sabah ve akşam olmak üzere 2 öğün yemek dağıtılıyor.

Suruç içinde gerek Kobanêliler gerek Suruçlularla yapılan görüşmelerde yaşanan çatışmalarla ve öncesi ile ilgili belli kanaatleri olduğu da gözlemlenmiştir. Kobanêliler öncelikli olarak geri dönmek istediklerini belirtmişlerdir. Ancak çatışmaların daha sürebileceği, Türkiye’nin İD/IŞİD’e yardım ettiği kanaati hakimdir. Bu yıl boyunca trenlerle askeri mühimmatın sınıra getirildiğini ve İD/IŞİD’e teslim edildiğini gördüğünü söyleyenler de bulunmaktadır. Ancak buna dair ellerinde kanıt olup olmadığı sorulduğunda herhangi bir kaytılarının olmadığını söylediler.

Görüştüğümüz Suruçlularda ise Kobanê saldırısı olmadan 10 gün önce Suruç’ta çok sayıda asker, polis ve diğer memurların görevlendirildiği; AFAD ve Kızılay’ın önceden hazırlıklara başladığı, bu nedenle Kobanê’ye yapılacak saldırıdan Türkiye’nin önceden haberdar olduğu kanaatinin yaygın olduğu gözlemlendi.

Heyet öncelikli olarak geçişlerin yapıldığı iki “kapı”dan biri olan Yumurtalık’ı ziyaret etti ve burada yetkililer ile sığınmacılarla görüştü.

Sınırdan geçişlerde üç aşamalı bir sistem vardı. İlk aşama güvenlik araması yapılıyordu, ikinci aşamada yanlarında getirdikleri eşyaların araması, üçüncü aşamada da sağlık taraması, çocukların aşıları ve kayıt vardı. AFAD ve Göç İdaresi Genel Müdürlüğü koordineli çalışıyordu, karşılama ve yerleştirme işlerinden AFAD, kayıt ve takip işlerinden de Göç İdaresi sorumlu idi. Burada elle alınan kayıtlar daha sonra sisteme işleniyormuş. Ayrıca BMMYK ve Kızılay da sahada idi, hem sınırda hem Suruç’un içinde. İlk girişte Kızılay kişi başına yiyecek olarak 3 paket bisküvi ve su dağıtmaktaydı.

Yapılan izlemenin oldukça rahat koşullarda gerçekleştirildiğini, görevlilerin insan hakları örgütlerinin temsilcilerine anlayışla yaklaşıp yardımcı olmaya çalıştıklarını söylemek mümkün. Ancak gerek heyetimizin ziyareti öncesinde gerek sonrasında hem geçişlerin yaşandığı iki geçici kapı civarında hem de sınır boyunca ve Suruç’ta dayanışma amacıyla gelen kişilere yönelik güvenlik güçlerinin müdahalelerinin ve aşırı güç kullanımının olduğunun da bir kere daha altını çizmek isteriz.

Neredeyse sıfır noktasına kadar inebildiğimiz ziyaret sırasında hem oradaki güvenlik güçleri ile AFAD ve Göç İdaresi yetkilileri hem de Kobanêli sığınmacılarla görüşme şansımız oldu. Ağırlıklı olarak kadın, çocuk ve yaşlıların olduğu dikkat çekiyordu Gelen erkeklerin de daha sonra geri döndükleri söylendi ki Mürşitpınar Sınır Kapısı’na gittiğimizde bazılarına tanık olduk.

Gelenlerin kaydının yapılmasının ardından önemli bir bölümünün akrabaları tarafından alındığı AFAD yetkilileri tarafından iletildi. Diğer kişiler ise oldukça yakın sayılabilecek Süleyman Şah Parkı’ndaki çadırlara naklediliyorlarmış.

Sınırda ilk giriş yapan sığınmacılarla yapılan görüşmelerde İD/IŞİD’in girdiği köyleri buldozerlerle yıktığı, esir aldıkları bazı kişilerin kafalarını kestikleri aktarıldı. Elektrik ve suların kesilmiş olduğu, hayvanların bir bölümünün de telef olduğu söylendi. Şanlıurfa Valisi’nin aktardığı hayvanların satın alınabileceği planının sığınmacılarca bilindiği, fakat herhangi bir girişimde bulunulmadığı öğrenildi.

Heyetimiz Yumurtalık geçiş noktasında yaptığı gözlemlerde aşağıdaki tespitleri yapmıştır:

• Kobanê çevresindeki köylerden ve kısmen Kobanê’den gelen ve bu noktadan giriş yapan sığınmacıların oldukça yorgun ve bitkin, hijyenlerinin yetersiz ve yanlarında çok az eşya olduğu gözlendi. Sığınmacıların büyük çoğunluğunu çocuklar, kadınlar ve yaşlılar oluşturmaktaydı.

• Giriş Noktası üç aşamalıydı. Sınır çizgisine yakın ilk aşamada sığınmacıları askerler karşılıyordu. Hayvanlarını ve araçlarını sınırın dışında gösterilen yere bırakan sığınmacılar güvenlik kontrolünden geçmelerin ardından ikinci aşamaya geçiyorlardı. Burada bekleyen polisler sığınmacıların ve yanlarında getirdiklerinin ince aramasını yapıyorlardı. Daha sonra üçüncü aşmaya geçen sığınmacılar önce sağlık çadırında çok genel bir sağlık muayenesinden geçirilip çocuklara “tetanoz ve çocuk felci aşısı” yapıldıktan sonra kayıtların yapıldığı araca yönlendiriliyordu. Kayıt aracında sığınmacıların tek tek kayıtları yapıldıktan sonra gidecekleri yer saptanıyordu. En sonunda da giriş noktasını ayıran bariyerlerin dışında bekleyen otobüslere bindirilerek, akrabalarının yanına ya da kampa gönderiliyorlardı.

• Giriş noktasında görev yapan personel çok yorgun ve bıkkın görünüyordu. Son iki günde iki bin civarında sığınmacı gelmiş. AFAD yetkilileri bu sayının en düşük giriş sayısı olduğunu belirtiler.

• Bu bölgede bulunan sağlık çadırında görev yapan sağlık çalışanı sayısı ve uzmanlıkları tam olarak öğrenilemedi. Konuştuğumuz görevliler toplam 30 sağlık çalışanının görev yaptığını tahmin ettiklerini, vardiya usulü çalıştıkları için toplam sayıyı tam kestiremediklerini belirttiler. O sıra da çadırda 6-7 kişi görev yapıyordu. Çadırın arkasında da üç adet ambulans beklemekteydi.

Süleyman Şah Parkı / Çadırkenti (Mürşitpınar Sınır Geçiş Noktası Yanı)

Heyetimiz bu ziyaretin ardından akrabaları tarafından alınmayan sığınmacıların yerleştirildiği, sınıra çok yakın konumda olan Süleyman Şah Parkı’ndaki “çadırkent”e geçti. Burası görece oldukça küçük bir kamp idi, görevli AFAD çalışanlarınca verilen bilgiye göre toplam yaklaşık 400 kişilik 8-10 büyük çadır vardı. Ancak çadırlarda sadece 200 kişi olduğu söylendi. Kampta kalanlarla yapılan görüşmelerde resmi kamplarda kalmak istemediklerini, kendilerini güvende hissetmediklerini, bu nedenle kısa bir süre kaldıktan sonra ayrılmayı tercih ettiklerini öğrendik.

Kampın tuvalet banyo ve mutfak gibi alt yapısı henüz tamamlanmamıştı. Kampta henüz bir sağlık merkezi oluşturulmamıştı. Sağlık sorunları olanlar ambulanslar ile Suruç’a gönderiliyormuş. Kampta kalanlara Kızılay tarafından günde 3 öğün dışarıdan yemek getiriliyormuş.

Yetkililer, gelenlerin bazılarının bir süre sonra akrabaları tarafından alındıkları ya da koşullar nedeniyle ayrılabildiklerini ilettiler. Heyetimiz uygun olmayacağı gerekçesi ile çadırlara girmediği gibi fotoğraf da çekmemeyi tercih etmiştir.

Bu parkın hemen yanına ikinci bir çadırkent daha kuruluyordu. Bu bölümün de tamamlanması ile kapasitenin 5 bine çıkacağı söylendi.

Mürşitpınar Sınır Geçiş Noktası Gözlemleri

Heyetimiz Süleyman Şah Kampı’nı ziyaretinin ardından geri dönüşler için kullanılan Mürşitpınar Sınır Kapısı’na geçmiştir. Buradaki izlemenin yanısıra gelen başka heyetlerin temsilcileri ile birlikte Kobanê’ye geçilerek Kobanêli ve Rojavalı yetkililer ile görüşüldü. Kobanê halkına dayanışma mesajları iletildi. Kobanê’ye geçiş yapan karma heyette insan hakları savunucularını temsilen sadece İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan yer aldı.

Mürşitpınar Sınır Kapısı’nda bulunduğumuz süre zarfında gözlemlerimiz ise şu biçimde sıralanabilir:

• Mürşitpınar Sınır Kapısı geri dönüşlerin yapıldığı tek ve Kobanê’ye en yakın nokta. Burada bulunduğumuz sürede zaman zaman çatışma  ve patlama sesleri duyduk. Sınır kapısına yaklaşırken Kobanê’nin yaslandığı tepenin ardında patlama sesleri duyduk ve yoğun duman gördük.

• Heyetimiz Mürşitpınar Sınır Kapısı’nda yaklaşık bir saatten fazla bir süre gözlem yaptı. Bu sırada onlarca sığınmacı geri dönüş yapmak üzere sınır kapısına geldi. Vali’nin söylediklerinin aksine sığınmacılara güvenlik görevlileri (polisler) tarafından kimlik sorulduğu, ancak kimlik gösteremeyenlere de geçiş izni verildiği görüldü. Ayrıca arama yapmak üzere bir kadın polisin hâlâ bu noktada bulunmadığı da tespit edilmiştir.

• Geri dönüş yapanların büyük çoğunluğunu ailelerini getirdikten sonra geri dönen genç erkekler oluşturmaktaydı. Bununla birlikte dönüş yapanların içinde az sayıda küçük çocuklu aileler ve daha yaşlı erkekler de bulunuyordu.

• Sınır kapısı önünde beklediği süre içerisinde Batman Belediyesi’ne ait bir ambulans iki kez Kobanê’den çıkış yaptı. Çevrede bekleyenlerin ifadelerine göre ambulanslar yaralı taşıyordu.

• Bu arada Irak Bölgesel Kürt Yönetimi tarafından gönderilen insani yardım malzemesi taşıyan 6-7 kadar TIR’ın da yüklerini boşalttıktan sonra Kobanê’den çıkış yaptığı gözlemlendi.  

Kobanê’ye Geçen Heyette Yer Alan İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan’ın Gözlemleri

İnsan Hakları Heyeti Mürşitpınar Sınır Geçiş Noktası önüne geldiğinde HDP’den içlerinde milletvekillerinin de olduğu bir heyetle karşılaşmıştır. Güvenlik görevlileri ile yapılan görüşmeler sonucunda HDP heyeti içerisinde bulunan milletvekilleri, bir kısım parti yöneticileri ve insan hakları heyetini temsilen İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan’ın sınırı geçerek Kobanê de bulunan yetkililer ile görüşmesine izin verilmiştir.

Sınırın hemen yanında bulunan Kobanê kentinde PYD Eş Genel Başkanı Asya Abdullah, Kobanê Kantonu Başbakanı Enver Müslim ve Bakanlar Kurulu üyeleri ile bir görüşme gerçekleştirilmiştir. Bu görüşmede heyetimizden bahsedilmiş ve insan hakları heyetinin Kobanê halkı ile dayanışma duyguları iletilmiştir. Yetkililer heyetimizin orada bulunmasından dolayı duydukları memnuniyeti iletmiş ve bu durumun kendilerine manevi olarak güç kattığı ifade edilmiştir. Kobanêli yetkililer ABD’nin başını çektiği koalisyon güçlerinin İD/IŞİD’e yönelik hava harekatlarının İD/IŞİD’in Kobanê’ye ilerleyişini durduramadığını, dolayısıyla etkili bir harekat olmadığını, Kobanê halkının uluslararası toplumdan yardım alamadığını, silah taleplerinin yerine getirilmediğini, İD/IŞİD örgütünün zaman zaman Türkiye üzerinden sızmalar yaparak saldırıda bulunduğunu, yardım alınabilecek tek kara parçasının Türkiye tarafı olduğunu ancak buradan da Kobanê halkına silah yardımına izin verilmediğini, tüm bunlara karşın Kobanê’nin tarihi bir direniş gerçekleştireceğini ve asla kentin İD/IŞİD vahşetine teslim olmayacağını ifade etmişlerdir.

Heyet, yaklaşık 45 dakikalık görüşme ve izlenimlerden sonra Mürşitpınar Sınır Geçiş Noktası’na geri dönmüştür.

İnsan Hakları Örgütleri

Helsinki Yurttaşlar Derneği – İnsan Hakları Derneği

İnsan Hakları ve Mazlumlar için Dayanışma Derneği

Türkiye İnsan Hakları Vakfı

Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi

Göç Platformu

Bir cevap yazın