LİCE KAYACIK KÖYÜ ARAŞTIRMA İNCELEME RAPORU

OLAY:

28.06.2013 tarihinde Diyarbakır’ın Lice ilçesine bağlı Kayacık (Hezan) Köyünde karakol yapımını protesto etmek amacıyla karakolun önünde toplanmış olan gruba güvenlik güçleri tarafından ateş açılması sonucu 1 vatandaş yaşamını yitirmiş, 8 vatandaş ise ağır şekilde yaralanmıştır.

HEYETİN OLUŞUMU

Diyarbakır Barosu, İHD Diyarbakır Şubesi, TMMOB Diyarbakır Temsilciliği, DTSO ve Diyarbakır Tabip Odası yetkilileri ile oluşturulan bir heyetle; mağdurlar, görgü tanıkları ve yetkililerle görüşmek, hak ihlallerini tespit etmek, toplanacak bilgiler ışığında olayı raporlamak, hazırlanacak rapor ile kamuoyunun doğru bilgiye ulaşmasını sağlamak, faillerin bulunması ve failler hakkında gerekli soruşturmanın başlatılmasını talep etmek amacıyla 28.06.2013 tarihinde saat 17.00’de Diyarbakır’dan Lice İlçesi’ne gitmek üzere hareket edilmiştir.

HAYETİMİZİN OLAY YERİNE GİDERKEN YOLDA YAPTIĞI TESPİTLR:

Diyarbakır Ovasında bulunan Mermer Köyündeki Jandarma Karakolunun, Diyarbakır ilinden Lice istikametine giden araçların geçişine izin vermediği gözlemlenmiştir. Karakol komutanı ile yapılan görüşmede Diyarbakır Valiliğinin emri ile yolun Lice istikametine doğru araç geçişine geçici süreyle kapatıldığı bilgisi verilmiştir. Heyetimizin karakol komutanı ile yaptığı görüşme sonucu sadece heyetimizin geçişine izin verilmiştir.

Lice ilçesi sınırlarına girildiğinde Fis Ovasında (Ziyaret köyü) Kayacak Köyü yolunun bulunduğu kesimde Diyarbakır-Lice Karayolu her iki yöne doğru vatandaşlar tarafından araç geçişine kapatıldığı ve yüzlerce aracın bekletildiği görülmüştür. Heyetimizin vatandaşlarla yaptığı görüşme sonucu yol trafiğe açılmıştır.

Heyetimiz Fis Ovasında görgü tanıklarıyla olaya ilişkin yaptığı ön görüşmede Kayacık köyündeki karakol inşaatına başlanmış olması sebebiyle bir kısım vatandaşın (kadın ve çocuklarında içinde bulunduğu) bu çalışmayı protesto amacıyla karakol önüne gittiğini, protestolar esnasında halka ateş açıldığı, bir kişinin öldüğü ve ağır yaralıların olduğu bilgisi verilmiştir. Ayrıca öldürülen şahsın cenazesinin Lice Devlet Hastanesi’nde olduğu, halkın orada toplanmaya başladığını belirtmişlerdir.

Bu bilgiler ışığında heyetimiz ikiye ayrılmıştır. Tabip Odası’nı temsilen heyetimizde bulunan doktor, yaralıların durumu ile ilgili doğru ve yerinden bilgi almak amacıyla Lice ilçe merkezine gitmiş, heyetimizin diğer üyeleri de olayın yaşandığı Kayacık Köyü Karakolu’na gitmiştir.

OLAYIN OLDUĞU KAYACIK (HEZAN) KÖYÜNDEKİ İLK TEMASLAR:

Heyetimiz olayın görgü tanıklarından birini de yanına alarak Kayacık Karakoluna saat 19.20’de varmıştır. Karakolun önüne gelindiğinde bütün askerlerin karakol içinde olduğu karakola girilemeyecek şekilde kapı girişinin önü de jiletli ve dikenli tel örgülerle örülü olduğu görülmüş. Eski Karakolun 2-3 metrelik duvarla etrafının çevrili olduğu, ancak yeni karakol sahasının ve yeni yapılan gözetleme kulelerinin karakolun üst tarafında olduğu ve bu alanın etrafının da 2,5-3 metrelik jiletli ve sabit tellerle çevrili olduğu görülmüştür. Heyetimizin askerler tarafından fark edilmesi üzerine elleri tetikte birkaç askerin (kısmen sivil giyimli) dışarı çıkıp kim olduğumuzu ve neden geldiğimizi sormuşlardır. Heyet hakkında bilgi verildikten sonra karakol komutanı ve olay mahallinde olan savcı ile görüşmek istediğimiz kendilerine bildirilmiştir.

Heyetimize savcının karakol içinde inceleme yaptığını, geldiğimiz bilgisinin kendilerine iletilmek üzere beklenmemiz gerektiği söylenmiştir. Bir müddet sonra karakolda bulunan savcı ve karakol komutanı  heyetimizle görüşmeye gelmiştir.

Lice Cumhuriyet Savcısı olay yerinde Jandarma Olay Yeri İnceleme Ekibiyle inceleme  yaptıklarını belirtmiştir. Cumhuriyet Savcısı ve Karakol Komutanı’na heyetimizin ve heyetimizle birlikte olay yerine gelen basın mensuplarının sorusu üzerine karakol komutanı özetle; “Karakol etrafında ölen ya da yaralanan olmadığını, ambulansın burada herhangi bir yaralı ya da ölü kişiyi almadığını, karakola yakın Uçarlar Köyü’nde köylüler arasında silahlı kavga ihbarı aldıklarını, ölen ve yaralanan kişilerin bu kavga sırasında yaralanmış olabileceklerini” tarafımıza iletilmiştir. Karakol Komutanı ayrıca buradaki olayda güvenlik güçlerinin havaya ateş açtığını belirtmiştir. Karakol Komutanı, kendisine sorulan “Uçarlar Köyü’ndeki kavgaya ilişkin herhangi bir işlem yaptınız mı?” sorusuna ise “hayır” yanıtını vermiştir.

Heyetimiz, delil tespitine katılmak isteğini ve kendisiyle görüşme isteğini Cumhuriyet Savcısına iletmiştir. Bu isteğimiz üzerine güvenlik güçlerince tel örgülerin kesilmesi sonucu Cumhuriyet Savcısı karakol dışına çıkarak heyetimizle bir görüşme yapmıştır.

Heyetimiz, yaralanmaların burada olduğu yönünde görgü tanıklarının beyanları olduğunu, hatta bir vatandaşın yaşamını yitirdiğini Cumhuriyet savcısına aktarmıştır. Ayrıca olay mahallinde yaptığımız incelemede kan izlerinin olduğu savcıya aktarılarak, dışarıda delil tespiti yapması gerektiği belirtilip, tespit esnasında heyetin de olay mahallinde bulunmak istediği ifade edilmiştir. Taleplerimiz Cumhuriyet Savcısı tarafından kabul edilmiş ve Heyetimizin katılımı ile Jandarma Olay Yeri İnceleme ekipleri tarafından delil tespitine başlanmıştır. Bu arada Cumhuriyet Savcısı, jandarmanın taraf olması nedeniyle Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü Olay Yeri İnceleme ekiplerine de haber verdiğini, onların da birazdan kendilerine katılacağını belirtmiştir. Saat 21.30 sıralarında helikopter ile olay yerine gelen polis olay yeri inceleme ekipleri de hava karanlık olduğu için projektör yardımıyla delil tespit işlemlerine iştirak etmişlerdir.

TANIK ANLATIMLARI :

İletişime geçilen tanıklar, olay mahallinde yara almadan kurtulan tanıklar, olay esnasında yaralanıp hastanede bulunan mağdurlar:

Gerek olay mahallinde dinlenen gerekse hastane de dinlenen tanıkların olaya ilişkin anlatımları:

28.06.2013 tarihinde saat 14.00 sıralarında Kayacık (Hezan) karakolu önünde yeni karakol inşaatını protesto etmek amacıyla toplandıklarını, bir müddet sonra BDP Lice ilçe Başkanı’nın karakol önündeki bir askeri yetkili ile görüştüğünü, daha sonra birkaç konuşma yapıldığını, olay yerinde bir gazetecinin olduğunu ve çekim yaptığını, daha sonra hiçbir dağılma uyarısı yapılmadan grubun üzerine birkaç duman çıkaran maddenin atıldığını, ancak bunların gaz bombası gibi yakıcı ve rahatsız edici olmadığını sadece duman çıkardığını, hatta bunlardan bir kaçının önlerine düştüğünü, henüz patlamadan birkaç gösterici tarafından alınıp çadırların bulunduğu kısma geri atıldığını belirtmişlerdir. Aynı tanıklar; göstericiler tarafından söz konusu patlamayan cisimlerin çadırlara doğru geri fırlatılması üzerine, askerlerin ateş açmaya başladığını, ilk etapta kendilerinin hedef alınmadığını, havaya ateş açıldığını, daha sonra çadırlara doğru yanıcı maddelerin (Molotof olabilir) atıldığını gördüklerini, çıkan yangınla birlikte göstericilerin köye doğru kaçmaya başladığını, ancak bir anda karakolun üst kısmında bulunan yeni yapılan ve yüksek gözetleme kulelerinin bulunduğu kısımdan insanların üzerine ateş açılmaya başlandığını belirtmişlerdir.

HEYETİN TESPİTLERİ:

*Kayacık Jandarma Karakolu, Kayacık Köyü’nün hemen arka tarafında dağlık bir alana kurulu olup, etrafı yüksek duvarlar ve dikenli tellerle çevirili güvenlikli bir karakol olduğu gözlenmiştir. Karakolun hemen üst bölgesinde karakolun güvenliğini sağladığı tahmin edilen ve askeri birimlerin yerleşik olduğu askeri üs bölgesi bulunduğu, karakolun tellerle çevirili bahçe alanında gözetleme kulelerinin yer aldığı görülmüştür.

*Olay yerine gidildiğinde karakolun üst kısmında karakol bahçesinin dışında yeni karakol inşaatı sahasında bulunan 2 adet çadırın yanmış yangının sönmüş olduğu görülmüştür.

*Karakolun etrafında bulunan tel örgülerde herhangi bir hasarın olmadığı tespit edilmiştir.

*Savcının sadece karakol bahçesinde delil topladığı gözlemlenmiştir.

*Heyetimizin talebi üzerine savcı karakol dışında ölüm ve yaralamaların meydana geldiği bölgede delil toplamaya başlamıştır.

*Karakol dışında yapılan incelemede birçok yerde kan izinin olduğu görülmüştür. Bütün kan izlerinden örnekler alınmıştır.

*Kan izlerinin tamamı karakol sahasının dışında karakola 20-50 Metre mesafede olduğu tespit edilmiştir.

*Yapılan incelemede karakol sahası dışında herhangi bir silaha ait mermi kovanı tespit edilmemiş, bu konuda herhangi bir iddia da dile getirilmemiştir.

*Olay yerinden  pet şişeler, sigara izmaritleri ve pankartlar delil olarak alınmıştır.

*Olay yerinde üzerinde “Savaş Değil, Barış İstiyoruz” yazılı 2×3 metre ebatlarında bir pankartın bulunduğu, bu pankartın da olay yeri inceleme ekipleri tarafından el konulduğu görülmüştür.

*Savcıdan karakolda olay esnasında kullanılan bütün silahlara el konulması talep edilmiş ve savcı tarafından bu talep kabul edilmiş, silahları incelemek üzere el koyacağını belirtmiştir.

*İddia edildiği gibi Uçarlı köyünde herhangi bir olay ve silahlı yaralanma vakasının yaşanmadığı tespit edilmiştir.

*Heyetimizin olay yerinde olduğu saat 21:30 sıralarında karakolun arka kısmında yangın çıktığı yangının ormanlık alana sıçradığı buna rağmen yangın olağan karşılandığı ve orman yangınının söndürülmesi konusunda bir girişimin olmadığı görülmüştür. Ayrıca yangın çıktığı bölgede bir patlama olmuş ,askeri yetkililer yangın mayın bölge ulaştığının ve mayının patladığını belirtmişlerdir.

*Yapılan protesto gösterisinin iddia edildiği gibi uyuşturucu operasyonlarına karşı olmadığı, “kalekol” olarak tabir edilen yeni karakol yapımlarının barış sürecine zarar verebileceği kaygısıyla yapılan demokratik bir gösteri olduğu tespit edilmiştir.

*Yaşanan olay sonrası tamamı ateşli silah yaralanması sonucu; Medeni Yıldırım adlı gencin yaşamını yitirdiği; Ronida Pervane, Nebi Aslan, Jiyan Bulut, Metin Bulut, Veysi Özmen, Dinar Demir, Nihat Karakaya ve Ramazan Çakıl isimli yurttaşların da yaralandığı tespit edilmiştir.

*Yaralıların hastane raporları ile olayda hayatını kaybeden Medeni Yıldırıma ait otopsi raporuna göre; mermi çekirdeklerinin vücudun üst bölgelerinden giriş yapıp daha aşağıdaki bölgelerden çıkış yapmış olması, göstericilere sadece kendilerine göre daha yüksek konumda bulunan, yani gözetleme kulelerinden ateş açıldığı tespitini doğrulamaktadır.

KANAAT VE SONUÇ:

1-      Yapılan bu incelemeler ve değerlendirmeler sonucu  28.06.2013 Tarihinde  civar köylerde yaşayan yurttaşların Lice ilçesi Kayacık Köyünde devam eden karakol inşaatını protesto etmek amacıyla karakol önünde toplandıkları ,

2-      Yapılacak toplantı ve protestodan karakol yetkililerin haberdar oldukları,

3-      Olay yerinde bir basın açıklaması yapıldığı ve kitlenin geliş amacına yönelik konuşmaların yapıldığı ,

4-      Kitlenin dağılması yönünde bir uyarının yapılmadan üzerlerine yakıcı ve rahatsız edici bir etkisi olmayan maddelerin atıldığı,

5-      Kitle içerisinde bulunan bazı kişilerin patlamayan aynı maddeleri karakol dış sahası içinde bulunan çadırlara doğru geri attığı,

6-      Kitlenin askerlerin bulunduğu karakol sahasına yönelik bir müdahalelerinin olmadığı, müdahalelerinin yeni karakolun inşaat sahasına yönelik olduğu,

7-      Güvenlik güçlerinin öncelikle havaya doğru ateş açtığı,

8-      Güvenlik güçlerinin ateş açması sonucu göstericilerden bir kısmının inşaat sahasındaki çadırlara tel örgünün dışından yanıcı madde attığı ( heyetimizce olay mahallinde kırık şişe parçaları görmüştür bu sebeple Molotof olduğu düşünülmektedir) çadırların bu sebeple yandığı,

9-      Çadırların yanması ile birlikte kitlenin kaçmaya başladığı ancak karakolun üst kısmında bulunan kesimden göstericiler üzerine ateş açıldığı, ölüm ve yaralanmaların buradan açılan ateş sonucu olduğu,

10-  Silah kullanma şartlarının oluşmadığı, halkın üzerine bilinçli şekilde ateş açıldığı,

11-  Olayın hemen ardından yetkililerin hiçbir delile dayandırmadan sıcağı sıcağına yaptıkları açıklamalar, yaşanan olayın üstünü kapatmaya ve adli makamları etkilemeye yönelik olduğu, bu durumun etkin soruşturmayı olumsuz etkilediği kanaatine varılmıştır.

TALEPLER:

1-      Olaya ilişkin soruşturma son derece şeffaf, hızlı ve etkin bir şekilde yürütülmeli, olayın tüm taraflarının soruşturmaya etkin bir şekilde katılmaları sağlanmalı, gizlilik kararı kaldırılmalıdır.

2-       Göstericilere karşı ölümcül güç kullanıldığı da dikkate alındığında soruşturmanın etkin bir şekilde yürütülmesi, delillerin karartılmaması için karakol komutanı ve komuta kademesindeki diğer jandarma görevlileri ve olayda silah kullanan muvazzaf personel açığa alınmalıdır.

3-      Olayı gerçek mecrasından saptırmaya dönük dezenformasyona son verilmeli, olayı gerçekleştiren faillere odaklanmalıdır.

4-      Karakol inşaatları barış sürecine ilişkin kaygıları güçlendirdiği gerçeğinden hareketle,  yapımlarına son verilmeli ya da en azından barış sürecine ilişkin kaygıların giderilmesine kadar ertelenmelidir.

Kamuoyunun bilgisine sunulur.

DİYARBAKIR BAROSU

İHD DİYARBAKIR ŞUBESİ

DİYARBAKIR TABİP ODASI

TMMOB DİYARBAKIR TEMSİLCİLİĞİ

DİYARBAKIR TİCARET VE SANAYİ ODASI 

Bir cevap yazın