MARAŞ KATLİAMININ 32. YILDÖNÜMÜNDE BİR KEZ DAHA ADALET İSTİYORUZ

Maraş katliamının üzerinden 32 yıl geçti. 19 Aralık 1978’de başlayıp 24 Aralık 1978’de biten Maraş katliamında 111 kişi öldürüldü, 1000’in üzerinde insan yaralandı. 552 ev yakılarak tahrip edildi, 289 işyeri yağmalandı. Bu olaylardan hemen sonra 26 Aralık 1978’de sıkıyönetim ilan edildi. 1980 yılında sıkıyönetim askeri mahkemesine dava açıldı. 804 kişi hakkında ceza istendi. Sıkıyönetim mahkemesi tarafından verilen ağır cezalar dâhil tüm cezalar Yargıtay tarafından bozuldu. Daha sonra yapılan yargılamalar uzatıldı ve hafif cezalarla dava dosyası kapatıldı.

Adalet istiyoruz!

Maraş katliamı 12 Eylül 1980 askeri darbe sürecine giden önemli dönemeçlerden birisi olmuştur. Bu katliam darbeye giden süreçte kontrgerilla tarafından yapılmış ve hala aydınlatılamamıştır. Bu yönüyle 12 Eylül askeri darbesini gerçekleştirenler Maraş Katliamı’nın açığa çıkmasını da engelleyenlerdir. 12 Eylül askeri darbesini gerçekleştirenler ve bu süreçte görev alanlar yargılanmalı ve hak ettikleri cezaya çarptırılmalıdırlar.

Maraş katliamı, Anadolu ve Mezopotamya coğrafyasında Kerbela’dan bu tarafa Alevilere yönelik vahşi katliamlardan birisi olmuştur. Alevi toplumunun Çorum ve Sivas olaylarında olduğu gibi sık sık bu tip vahşi katliamlara maruz kalması karşısında gerçek faillerin açığa çıkarılıp cezalandırılmamasına “artık yeter” diyoruz. Bir daha hiç kimse Alevi toplumuna yönelik katliamlarda bulunamayacaktır. Alevi toplumu gerek haklarını gerekse de kendini koruyacak bilinç düzeyine ulaşmıştır. 32. yıl anmasında Kahramanmaraş’a giden Alevilerin anma etkinliğine saldırı girişiminde bulunulması karanlık güçlerin hala etkinliklerinin korunduğunu göstermektedir. Buradan hükümete çağrı yapıyoruz! Devlet içerisindeki tüm çeteleri ve karanlık güçleri açığa çıkarın ve bunları tasfiye edin! 19 Aralık günü Maraş’ta yaşananlar hala korunan kontrgerilla unsurları olduğunu göstermektedir.

Maraş katliamı gibi yakın geçmişteki Çorum olayları, 12 Eylül 1980 askeri darbesi döneminde işlenen “İnsanlığa Karşı Suçlar”, Kürt sorununun inkârı nedeniyle uygulanan imha politikaları sonucu meydana gelen köy yakma ve boşaltmaları, faili meçhul cinayetler, cezaevi katliamları, Sivas katliamı gibi çok sayıda suç hala açığa kavuşturulamamıştır. Yakın geçmişte insanlığa karşı bu kadar suç işlenmiş olmasına rağmen gerçeklerin açığa çıkarılamaması uygulanan cezasızlık politikasının bir sonucu olmuştur. Türkiye demokratikleşecek ve insan hakları sorununu çözecek ise mutlaka geçmişi ile yüzleşmeli ve gerçekleri açığa çıkarmalıdır. Bu kapsamda gerçekler açığa çıkarıldıktan sonra Adalet arayışımızın da karşılık bulması gerektiğini belirtmek istiyoruz. Yüzyıllardır bu topraklarda işlenen büyük suçların artık bir daha işlenmesini istemiyoruz. Bu nedenledir ki, geçmişle yüzleşme isteğimiz hep gündemde kalacaktır.

Katliamın 32. yıldönümünde bu topraklarda hep baskı ve zulme maruz kalmış olan Alevi toplumunun yanı sıra ezilen ve sömürülen birey, cins, sınıf ve halkların yanında olduğumuzu ve Adalet arayışımızı sürdürdüğümüzü belirtmek istiyoruz.  Katliamın yıldönümünde bir kez daha ifade ediyoruz ki, 12 Eylül askeri darbesini gerçekleştiren ve görev alanların yargı önüne çıkarılmasını ve adalete hesap vermesini talep ediyoruz.

İNSAN HAKLARI DERNEĞİ GENEL MERKEZİ

PİR SULTAN ABDAL KÜLTÜR DERNEĞİ GENEL MERKEZİ

DEVRİMCİ 78’LİLER FEDERASYONU

78’LİLER GİRİŞİMİ

Bir cevap yazın