Savunma Susturulamaz!

30 Kasım 2011

Avukatlar bugün dünyada eşi ve benzeri görülmemiş konjonktürle karşı karşıyadırlar. Hepimizin bildiği gibi 22 Kasım 2011 tarihinde çeşitli illerde başlayan KCK operasyonu kapsamında 41 avukat gözaltına alınmış ve bu gözaltılar sonucu 33 avukat tutuklanmıştır.

Tutuklanan 33 avukata yöneltilen temel suçlamalar avukat- müvekkil görüşmeleridir. Hukukumuza göre dinlenmesi, kayıt altına alınması yasak olan bu görüşmeleri dinlemek, kaydetmek, arşivlemek ve sonrasında bu görüşmelerde geçen ilgisiz ve alakasız bir takım akıl yürütmelerle avukatlara örgüt yöneticiliği ve üyeliği suçlamasında bulunmak kabul edilemez bir durumdur.

Ancak bu durum sadece 33 avukatın tutuklanması ile başlamış değildir. Bugün Türkiye’nin bir çok ilinde avukatlara görevleri nedeniyle soruşturmalar başlatılmakta, davalar açılmakta ve mahkumiyet kararları verilmektedir. Meslektaşımız Ali Bozan DTP Mersin İl Başkanı iken polis ile eylemciler arasında meydana gelen bir arbedede eylemcileri sakinleştirmek için yapmış olduğu bir konuşma nedeniyle hakkında dava açılmış ve meslektaşımıza örgüt üyeliğinden Özel Yetkili Adana 6. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 6 yıl 3 ay hapis cezası vermiştir. Meslektaşımız halen cezaevindedir.

Yine meslektaşımız avukat Muharrem Erbey İHD Genel Başkan Yardımcısı iken 2009 yılında örgüt üyeliğinden tutuklanmıştır. Meslektaşımız halen tutukludur.

Yine meslektaşımız avukat Şiar Rişvanoğlu bir konuşması nedeniyle Özel Yetkili Adana 6. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından halen yargılanmaktadır.

Bu saldırı halkasının bir tanesi de Ankara’dadır. Meslektaşlarımız Av. Hasan Anlar, Av. Murat Vargün, Av. Halil İbrahim Vargün ve Av. Filiz Kalaycı’nın meslekî faaliyetleri ile insan hak ve özgürlükleri konusunda yapmış oldukları çalışmalar dolayısıyla Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanmaktadırlar. Filiz Kalaycı bu soruşturma nedeniyle 8 ay tutuklu kalmıştır. İddia makamı meslektaşlarımız hakkında örgüt üyeliği suçundan cezalandırılmalarını talep etmiştir. Duruşması 02.12.2011 tarihindedir.

Üyelerimize ve meslektaşlarımıza yönelik bu operasyon tamamen siyasidir. Bu operasyonlar ile bir hukuk devletinde asla ve asla olmaması gereken, avukatı ile müvekkili özdeşleştirilmektedir. Yine bu saldırılar ile Türkiye’de ezilenlerin ve muhaliflerin avukatlığını yapanlara gözdağı verilmektir. Egemenler bu ülkede siyasi dava avukatlığını da bitirmek istemektedirler.

Bu soruşturma ve dava dosyaların tamamında suçlamalar hiçbir hukuki delille dayanmamaktadır. Avukatların telefonları son derece keyfi ve yılarca dinlenmektedir.

Bu dinlemelerle Kanunun verdiği yetki sınırları aşılmakta, haberleşme hakkının özü, avukat müvekkil ilişkilerinin mahremiyeti ihlal edilmektedir.

Meslektaşlarımızın ve üyelerimizin yasal hakları çerçevesinde yaptığı dernek etkinlikleri suç sayılamıştır.

Avukatlar savunma hakkının ve hak arama özgürlüğünün teminatıdırlar. Meslektaşlarımıza ve bizlere yönelik bu saldırılara asla boyun eğmeyeceğiz.

Bu güne kadar hiçbir siyasal iktidar, hiçbir muktedir savunmanın sesini kesemedi ve unutulmamalıdır ki, bundan sonra da savunmanın sesini kesemeyecektir.

Meslektaşlarımızın yanındayız ve onlarla aynıyız. Şiddetinize asla teslim olmayacağız.

Savunma susturulamaz.

33’lere / savunmaya özgürlük! Ji Parastiné Ré Azadi!

Çağdaş Hukukçular Derneği Genel Merkezi

İnsan Hakları Derneği Genel Merkezi

Bir cevap yazın