“Özgürlük, Başkasının Özgürlüğüdür.”

İnsan Hakları Derneği, Mazlum-Der ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı'nın 27 Mayıs 2003 tarihinde saat 11:00'de Mali Müşavirler Odasında düşünce ve ifade özgürlüğüne yönelik yaptıkları basın açıklaması metni.

"Özgürlük, Başkasının Özgürlüğüdür."
Rosa Luxemburg

Biz yıllardır temel hak ve özgürlüklerin geliştirilmesi için uğraş veren insan hakları örgütleri olarak, Türkiye'de hükümetlerin demokratikleşme adı altında yaptıkları çalışmaları ve hazırladıkları yasa değişikliği paketlerini kaygı ile izliyoruz. Çünkü AB ile uyum süreci kapsamında yapılmakta olan bu çalışmaların kimler tarafından hazırlandığı ve Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne kimler tarafından getirildiği belirsizleşmiştir. Türkiye kamuoyu ve onların örgütleri bu sürecin dışında tutulmaktadır. Bizler, demokratik yaşamımızı ilgilendiren bu çok önemli yeni düzenlemeleri ancak basından izleyebiliyoruz. Bu sürecin şeffaflaştırılması ve toplumun katılımının sağlanması gerekmektedir.

Sivil toplum katılımı engellenirken, baskıcı totaliter görüşler çerçevesinde düşünen ve Türkiye'nin temel sorunlarını birer güvenlik sorununa indirgeyen çevreler belirleyici olmaya devam etmektedir. Demokratikleşme adı altında gerçekte daha baskıcı düzenlemelere gidilmektedir. Bunun en son örneği 6. demokratikleşme paketinde ortaya çıkmaktadır. Bir yandan Terörle Mücadele Yasasının 8. maddesini kaldırılırken, aynı kapsamda başka bir maddenin daha da ağırlaştırılmış hali Türk Ceza Yasasına yeni bir madde olarak eklenmektedir.

Türkiye'nin Düşünce Özgürlüğü alanındaki fotoğrafını en açık bir biçimde Fikret Başkaya'nın durumu özetlemektedir. 1991 yılında Fikret Başkaya Paradigmanın İflası adlı kitabını yazmıştır. Bu kitap nedeniyle Fikret Başkaya 1994 yılında yargılanıp 15 ay hapis yatmıştır. Yargılanıp hapis yattığı bu kitap, bu arada 8 kez basılmıştır. Aldığı ceza nedeniyle Fikret Başkaya, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM) başvurmuş ve bu başvurunun sonucunda AİHM Türkiye'nin ifade özgürlüğü hakkını ihlal ettiğine karar vermiştir. Demokratikleşme nutuklarının atıldığı dönemde, Fikret Başkaya hakkında geçtiğimiz ay içinde aynı kitabın aynı bölümü hakkında, yine aynı gerekçeyle ve yine aynı kanun maddesine göre tekrar dava açılmıştır. Davanın ilk duruşması 3 Haziran 2003 günü Ankara 1 Nolu DGM'de yapılacaktır. Yine Başkaya'nın 1993 yılında yazdığı ve bugüne kadar defalarca basılmış olan bir başka makalesi için de ayrıca bir dava daha açılmıştır. Bu dava da 10 Eylül 2003 tarihinde görülecektir. Bütün bunlar düşünce özgürlüğü konusunda Türkiye'nin manzarasını gözler önüne sermektedir.

Türkiye'de insan hakları mücadelesi veren örgütler ve kişiler olarak bu sürece seyirci kalmayacağımızı, düşünce ve ifade özgürlüğünü ortadan kaldıran, kısıtlayan, suç sayan yasalarda bu özgürlüğün anlamına uygun düzenlemeler yapılıncaya, ifade özgürlüğünü engelleyen keyfi ve fiili engellemelere son verilinceye kadar mücadelemizi sürdüreceğimizi ilan ediyoruz. Herkesi temel hak ve özgürlükleri savunmak için dayanışmaya çağırıyoruz. Zira ÖZGÜRLÜK, BAŞKASININ ÖZGÜRLÜĞÜDÜR.

 
Hüsnü Öndül Yılmaz Ensaroğlu Yavuz Önen
İHD Genel Başkanı Mazlumder Genel Başkanı TİHV Başkanı

Bir cevap yazın