ROJAVA SEREKANİYE KATLİAMINI KINIYORUZ.

                                                                                                                                                                                    31.05.2014

 

ROJAVA SEREKANİYE KATLİAMINI KINIYORUZ.

29 Mayıs 2014 günü Rojava’nın Serekaniye Bölgesinde Irak Şam İslam Devleti örgütü tarafından yapıldığı belirtilen saldırıda 7’si çocuk olmak üzere 15 sivil katledilmiştir. Bu katliamı yapanları kınıyor ve lanetliyoruz. Katliamda yaşamını yitirenlerin ailelerine başsağlığı, yaralılara ise acil şifalar diliyoruz.

Suriye’de Esat Yönetimine karşı savaştığını iddia eden ancak her fırsatta sivillere saldıran, Rojava Bölgesinde kendi öz yönetimini oluşturan Kürt köylerine saldırarak toplu katliam yapan El Kaide, El Nusra ve IŞID gibi örgütlerin katliamcı yüzü bir kez daha teşhir edilmiştir. Bu örgütlere destek veren bölge ülkelerini verdikleri bu destek nedeni ile kınıyoruz. Türkiye’nin Rojava politikasını değiştirmesini ve sivil katliamlara daha fazla seyirci kalmamasını bekliyoruz.

Türkiye Suriye sınırının en uzun bölümünü Türkiye Rojava sınırı oluşturmaktadır. Esasen bu sınır yapay olup, Kürdistan’ın ve Kürtlerin fiili olarak bölünmesini amaçlayan bir işlevden öteye gitmemiştir. Türkiye Rojava sınır hattında Kürtlere yönelik ayrımcı ve şiddet içeren uygulamalar maalesef devam etmektedir. Sadece 2013 yılının ilk 5 ayında 2’si kadın toplam 7 kişi Türkiye Rojava sınır hattında öldürülmüş, 1’i çocuk 32 kişi yaralanmıştır. Türkiye Rojava sınır hattında bulunan gümrük kapılarından ve sınır geçiş noktalarından TC vatandaşlarının geçişi sürekli engellenmekte ve bu şekilde insani ilişkilerin geliştirilmesi önlenmeye çalışılmaktadır. Nitekim İHD, FİDH ve EUROMED heyetinin 11-12-13 Nisan 2014 tarihlerinde Şenyurt sınır geçiş noktasından Rojava’ya geçerek inceleme yapma isteği İçişleri ve Dış İşleri Bakanlıklarının izin vermesine rağmen MSB engeline takılmış ve böylece devletin tutarsız ve oyalayıcı bir politikası bir kez daha kendini ele vermiştir.

El Kaide, El Nusra ve IŞID gibi radikal dinci İslamcı örgütlerin Suriye’yi kendileri için yeni  bir merkez seçmeleri ve burada her türlü insani değerden uzak vahşi katliamlara girişmeleri insanlık adına utanç vericidir. Suriye’de Esat rejimine karşı mücadele ettiklerini söyleyen bu örgütlere başta Sudi Arabistan, Katar ve Türkiye olmak üzere destek veren ülkeleri bir kez daha kınıyoruz. Terör yöntemlerine başvuran bu örgütleri kendilerini destekleyen ülkelerde de aynı yöntemlere baş vuracakları unutulmamalıdır. Nitekim 2013 yılında Reyhanlı’da gerçekleştirilen saldırının bu örgütler tarafından yapılmasına rağmen Türkiye’nin yeterli dersleri çıkartmamış olması vahim bir durumdur.

Türkiye’de devam eden barış ve çözüm sürecinde müzakere aşamasına geçilmemiş olması, Türkiye’nin Rojava’da ilan edilen kantonları kabul etmemesi ve siyasi önderlik yapan PYD ile ilişkilerini resmi bir düzeye taşımamış olması kaygılarımızı giderek arttırmaktadır. Türkiye’nin Abdullah Öcalan’la diyalog içinde olmasına rağmen,  O’nun siyasal çizgisindeki Kürt örgütlerine ve yapılanmasına olan husumeti bölgemizi adeta ateşe atmakta ve çatışmalara davetiye çıkartmaktadır.

İnsan hakları savunucuları olarak dünyanın neresinde olursa olsun sivillere yönelik her türlü saldırıyı ve katliamı kınadığımızı belirtiyor, Rojava örneğinde görüldüğü gibi etnik ayrımcılığa dayalı olarak yapılan saldırıları bir kez daha kınıyor ve lanetliyoruz.

İNSAN HAKLARI DERNEĞİ

Bir cevap yazın