TUNCELİ’DEKİ SON ÖLDÜRME OLAYLARI VE “BASK MODELİ” TARTIŞMALARI ÜZERİNE

Merkez Yürütme Kurulumuz Tunceli’de son öldürme olaylarını ve “Bask Modeli”ni değerlendirmiş ve kamuoyuna bir açıklama yapma gereği duymuştur.

Tunceli’de öğretmenlere yönelik öldürme olaylarını insan haklarına ve öncelikle de yaşam hakkına yönelik bir tutum olarak görüyor ve onaylamıyoruz. Bu öldürmler, derneğimizin baştan beri savunageldiği Cenevre Sözleşmelerinin ortak 3. maddesine ve de insani hukuka aykırıdır. Öğretmenlere karşı bu tutumun hiçbir haklı gerekçesi olamaz ve kabul edilemez.

Ayrıca Tunceli’de TDKP’li altı kişinin öldürülmesi sol içi bir çatışmanın, Türkiye’nin demokratikleşme ve insan hakları mücadelesindeki birliğine getireceği sonuçlardan kaygı duymaktayız. Geçmişte yaşanmış ve hiçbir kişiye ya da gruba yarar getirmemiş sol içi çatışmaya derhal son verilmelidir.

“Bask Modeli” adı altında Kürt Sorununun çözümüne ilişkin tartışmanın başlatılmış olmasını olumlu buluyoruz. Bunu, Kürt Sorununun şiddet dışı çözüm arayışının bir adımı olarak görüyoruz. Sorunun çözümüne yönelik her türlü tartışmanın önü tıkanmamalıdır. “Bask Modeli”nin tartışılmaya açılması bile, Kürt Sorununun adil, demokratik ve siyasal çözümüne duyulan bir gereksinmenin sonucudur. Şiddet ve kan ile Kürt sorununun çözülmeyeceğinin anlaşılmış olması gerekir.

Bask Modeli adı altında başlatılan tartışmaya herkesin, öncelikle de Kürt halkının ve siyasi temsilcilerinin bu konudaki iradelerini ortaya koyabilecek tartışma ortamının özgürlüğü sağlanmalıdır.

Dışişleri, ordu ve Uluslararası ticarette merkeze bağlı yerel yönetimlerin yasa çıkarma yetkisi tanınarak güçlendirilmesi, Kürt sorununun barışçı çözümüne yönelik ciddi bir adım olacaktır.

Bask Modeli ya da başka bir yol ile ama mutlaka sorunun çözümünün geciktirilememesi gerekliliğine ilişkin kanaatimizi bir kez daha kamuoyuna sunuyor ve herkesin duyarlılık göstermesinin gereğine inanıyoruz.

İHD Genel Merkezi

Bir cevap yazın