Türkiye: İfade Özgürlüğüne Karşı Sürekli Saldırılar

Uluslararası İnsan Hakları Federasyonu ve Türkiye’deki üye örgütleri İnsan Hakları Derneği (İHD) ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Ermenice-Türkçe yayınlanan haftalık Agos gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink hakkında Şişli Cumhuriyet Savcılığı’nın yeni bir dava açılmasına ilişkin derin kaygılar duymaktadır.

25 Aralık 2005’te Avukatlar Derneği, İstanbul’daki Mahkeme Şişli Cumhuriyet Savcılığı’nın Hrant Dink, Aydın Engin ve gazeteciler Hrant Dink’in asistanı Arat Dink ve Agos gazetesi sahibi Serkis Seropyan hakkında yaptıkları suç duyurusunu kabul ettiğini belirtti. Suçlama Agos gazetesinde Hrant Dink’in ceza almasını eleştiren bir köşe yazısını konu alıyor ve dört Agos çalışanını “yargıyı etkilemeye çalışmakla suçluyor.”

7 Ekim’de Dink Şişli 2. Asliye Mahkemesi tarafından “Türklüğe hakaretten”6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Agos gazetesinde yayınlanan ve Osmanlı ordusunun 1915-1917 yılları arasında yüz binlerce Ermeniyi öldürmüş olmasının şimdiki Ermeni diasporası üzerindeki etkisini tartıştığı bir makaleye yönelik olarak suçlanıyor. Kendisi şu an bu hükmü temyiz aşamasında. 28 Nisan 2005’ten beridir, Dink, Şanlıurfa’da 2002 yılındaki bir konferansta kendisini Ermeni olarak tanımladığı için “Türk Devleti’ni tahkir” etmek suçundan bir başka davayla karşı karşıya. Bu dava’dan ceza alması halinde üç yıla kadar hapis cezası ile karşılaşma tehlikesi bulunmakta. Davanın bir sonraki duruşması 9 Şubat 2006 tarihinde görülecek.

FIDH, IHD ve TIHV ifade özgürlüğüne karşı süreklileşen ve genel olarak uluslararası standartlarla uyuşmayan ve özel olarak Türkiye’nin Eylül 2003’te kabul ettiği Uluslararası Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi’nin aleni bir ihlali olan bu saldırılara karşı derin kaygılar taşımaktadır. Örgütlerimiz, özellikle yeniden gözden geçirilen (Haziran 2005) Türk Ceza Yasası’nın “Türklüğe, Cumhuriyete ve onun kurumlarına hakaret” suçunu tanımlayan 301. maddesinin şiddet içermeyen eleştiren fikirleri cezalandırmak için sık sık kullanılmasına ilişkin karşı kaygılar taşımaktadır. Davalar genellikle gazeteciler, yayıncılar ve yazarlar aleyhine açılıp gerekçe olarak 301. madde gösterilmektedir.

3 Aralık’ta, Radikal ve Milliyet gazetelerinden 5 gazeteci Ermeni sorunuyla ilgili bir üniversite konferansına ilişkin İstanbul İdari Mahkemesi’nin yasaklama kararını eleştirdikleri gerekçesiyle kovuşturmaya uğradılar. Bu gazetecilerle ilgili şikâyet Hukuçular Birliği tarafından gerçekleştirildi ve ilk duruşma 7 Şubat 2006’da Bağcılar 2. Asliye Ceza mahkemesinde yapılacak.

İsviçre’de yayınlanan bir dergiye Şubat 2005 yılında, “90 yıl önceki katliamlarda bir milyon Ermeni ve son birkaç on yılda da 30,000 Kürt öldürüldü” dediği için “Türklüğe hakaret” suçuyla yargılanan Orhan Pamuk’un duruşması Şişli 2. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından 16 Aralık’ta ertelendi. Sonraki duruşma 7 Şubat 2006’da gerçekleşecek. Orhan Pamuk’ta 301. madde dolayısıyla yargılanıyor ancak suçlamaya konu olan röportaj Türkiye’nin yeni ceza yasası yürürlüğe girmeden önce yayınlandığı için Adalet Bakanlığı bu davanın devam edip etmeyeceğine karar verecek.

22 Aralık tarihinde, Türkiyeli yazar Zülküf Kısanak “Türk Devleti’ne hakaretten” 5 ay hapis cezasına ve 3000 YTL para cezası ödemeye mahkûm edildi. 301. madde ayrıca bu davada da işletildi.

FIDH, IHD ve TIHV Türk yetkilileri genel olarak ifade özgürlüğüne saygı gösterilmesini güvence altına almak için gerekli önemleri hayata geçirmeye ve özel olarak Türkiye ulusal mevzuatının uluslararası ve bölgesel düzenlemelere uygun hale getirmeye ve 301. madde üzerinden yargılanan bireylere ilişkin kovuşturmaları durdurmaya çağırmaktadır.

  
Uluslararası İnsan Hakları Federasyonu (FIDH) İnsan Hakları Derneği (İHD) Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV)

Bir cevap yazın