ÜZÜMCÜ JANDARMA KARAKOLU ASKERLERİ TARAFINDAN YAPILAN İNFAZ RAPORU

06.11.2013 tarihinde saat 22.30’da Hakkari Çukurca yolu Üzümcü Jandarma Karakolu önünde seyir halinde olan Yücel ERTUŞ adlı vatandaşın aracı güvenlik güçlerince durdurulmak istenmiştir. Dur ihtarına uymayan araca karakoldaki güvenlik güçleri tarafından açılan ateş sonucunda araç şoförü Yücel Ertuş ve aracı durdurmaya çalışan uzman çavuş Erhan Yürüdür yaşamını yitirmiştir.

07.11.2013 tarihinde basın mensuplarıyla beraber olay yerine giden İHD ve Mazlum – Der yetkilileri tarafından olay yerinde bulunan görgü tanıklarıyla görüşülmüştür. İsimlerinin zikredilmesini istemeyen görgü tanıkları; olayın yaşandığı yerde Çukurca ilçesi yönünden Hakkari’ye doğru bir minibüs aracının karakola yaklaştığı esnada durdurulmak istendiğini, bu esnada paniğe kapılan sürücünün geliş istikametine (Çukurca tarafına) dönmeye çalışırken yolda bekleyen uzman çavuş tarafından iki defa ateş açıldığı, bu esnada paniğe kapılan sürücü Yücel Ertuş’un aracıyla beraber yoldan çıktığı, hemen ardından aracı hedef alan bir yaylım ateşinin gerçekleştiğini bu esnada karakoldaki askerler tarafından açılan ateş sonucu seyir halindeki aracın arkasından giden uzman çavuş ve araç sürücüsü Yücel Ertuş’un yaralandığı dile getirilmiştir. Karakoldan açılan ateşten hemen sonra olay yerine gelen askeri birliklerin yaralı uzman çavuşu olay yerinden alıp götürdükleri olaydan yarım saat sonra yaralı olan sürücü Yücel Ertuş’un da hastaneye götürüldüğünü dile getirmiştir. Araçta bulunan Cemil Korkmaz adlı vatandaşın araçtan çıkarılırken olay yerinde bulunan güvenlik güçleri tarafından feci bir şekilde darp edildiği ve gözaltına alındığı dile getirilmiştir.

Olay yeri heyetimizce incelendiğinde;

olayın gerçekleştiği Üzümcü Karakolu önünde hız kesici engellerin bulunduğu, gerek Hakkari – Çukurca, gerekse Çukurca Hakkari yönünde seyir halinde olan araçların karakola yaklaştıklarında hızlarını kesmek zorunda oldukları gözlemlenmiştir. Yani karakol önünden hızlı bir şekilde geçmenin mümkün olmadığı gözlenmiştir. Aracın durdurulmak istendiği yerden yaklaşık olarak 20 metre geri geri gittiği daha sonra ise Çukurca yönüne dönmek için 20 metreye yakın ileri gittiği ve burada şoförü vurulan aracın Zap suyu kenarına doğru yoldan çıktığı görülmüştür. Araç şoförünün karakolun Çukurca tarafında ve yolu tam karşıdan gören kuleden açılan ateş sonucu hedef gözeterek öldürüldüğü anlaşılmıştır. Uzman çavuş aracın arkasında koştuğu esnada yine aynı kuleden açılan ateş sonucu yaşamını yitirmiştir.

Sonuç;

Heyetimizin yapmış olduğu gözlemler sonucunda kaçmaya çalışan vatandaşın yaşam hakkına kastedilmeden aracın durdurulmasının mümkün olabileceği ve aracın kaçabileceği hiçbir güzergahın olmadığı anlaşılmıştır. Aracın durdurulması için uyarı ateşlerinin yapılmasının sürücünün korkutulması için yeterli olabileceği anlaşılmıştır. Yine sürücünün üzerinde silahın olmaması, karşılık vermemesine rağmen ve aracın yanında bir uzman çavuşun bulunmasına rağmen araca ateş açılmasını haklı gösterecek hiçbir bulgunun bulunmadığını tespit edilmiştir.

  • Hakkari Valiliği tarafından öncelikle karakol komutanı ve olayda kusuru bulunan askerler hakkında soruşturmanın başlatılması ve sorumlu yetkililerin açığa alınmasını istiyoruz.
  • Olay öncesinde alınan bir istihbarat var mıydı?
  • Olayla ilgili soruşturma başlatıldı mı?
  • Dur ihtarına uymayan her araç askerler tarafından taranıp içindekiler öldürülecek mi?
  • Bundan sonra seyahat özgürlüğünün güvence altına alınması nasıl sağlanacaktır.
  • İnsanlar belirli bir saatten sonra yolculuk yapmasınlar mı?

Yukarıda belirttiğimiz bu sorulara başta ilin valisi olmak üzere askeri yetkililerin cevap vermesini ve kaygılarımızın ortadan kaldırılması talebinde bulunuyoruz.

Bölgede kaçakçılık yapan vatandaşların çeşitli dönemlerde askerler tarafından öldürüldüğü, en son Roboski’de geçimlerini sağlamaya çalışan yani kaçakçılık yapan Roboskili gençlerin üzerlerine tonlarca bombalar atılarak katliam yapılmıştır. Bu katliam üzerinden bir yıldan fazla bir süre geçmesine rağmen halen faillerinin ortaya çıkarılmaması ve olayın aydınlatılmaması bölgede bu tür olayların yaşanmasına sebebiyet vermektedir. Bu olaylara karışan güvenlik güçleri hakkında herhangi bir soruşturmanın yapılmamasının kendilerine cesaret verdiği bir kez daha ortaya çıkmıştır. Biz insan hakları savunucuları olarak ilimizde yaşanan bu olayın son olması ve olaya karışan güvenlik güçlerinin bir an önce yargı önüne çıkarılarak yargılanmalarını istiyoruz.

İHD Hakkari Şubesi

Bir cevap yazın