Yaşam Hakkı en Temel Haktır ve Kutsaldır.

Basının değerli mensupları!

21 Kasım 2004 günü Kızıltepe’nin Turgut Özal Mahallesinde meydana gelen ve biri 12 yaşındaki çocuk olmak üzere, baba-oğul iki insanın yaşamını yitirmesi ile ilgili olarak Derneğimiz genel merkezi tarafından oluşturulan bir heyet tarafından olay yerinde bir araştırma yapılmış ve bu konuya ilişkin rapor hazırlanmıştır. Bu raporu bilgilerinize sunmadan önce son derece trajik bu olaya ilişkin görüşlerimizi sizlerle paylaşmak isteriz.

Uğur henüz 12 yaşındadır ve ilköğretim okulu 5. sınıf öğrencisidir. Bir akşam üstü babasıyla birlikte evlerinin yanında, annesinin ve kardeşlerinin duyabileceği bir şekilde öldürülür. Olayın daha ne olduğu anlaşılmadan resmi yetkililer bildik açıklamayı yaparlar; “Kızıltepe’de jandarmaya yönelik taciz ateşinde bulunan iki terörist ölü olarak ele geçirildi.” Son 20 yıldır, yapılan ve binlerle ifade edilen açıklamalardan bir tanesi gibi görünen bu açıklama, aslında derin bir trajedinin maniple edilmesinden başka bir şey değildir.

Bir gün önce arkadaşlarıyla birlikte okul bahçesinde neşeli oyunlar oynayan küçük Uğur aniden azılı bir terörist ilan edilmiş ve küçük bedenine güçlükle sığan on üç kurşunla birlikte ebediyete yolculanmıştır. Uğur henüz çocuk olsa da bir ölüdür artık. Hem de öylesine bir ölü ki, güvenlik güçleri tarafından sokak ortasında öldürülmüş bir çocuğun ölüsüdür. Ancak, devletin ali menfaatleri gereğince Uğur’un ve babasının terörist olduğu kabul ettirilmeli ve bu cinayet bir şekilde örtbas edilmelidir. Çünkü resmi yetkililere göre devlet büyüktür, hem de öylesine büyüktür ki 12 yaşındaki Uğur’dan dahi büyüktür. Bu saatten sonra ne yaparsak yapalım küçük Uğur’u ölü bir çocuk olmaktan kurtaramayacaktır belki, ama 12 yaşındaki bir çocuğun aslında devletten ve devletlerden daha büyük olduğunu anlatmayı başarabilecektir. Belki de kısa bir süre sonra belleklerimizden silinip gidecek olan bu hüzün öyküsü aslında hepimizin insanlığını sorgulatacak vehamette bir vakadır.

Basının değerli mensupları!

Türkiye’de ölüm cezası 3 Ağustos 2002 tarihinde çıkarılan yasayla kaldırılmıştır. Bu tarihten sonra hiçbir insan mahkeme kararıyla ölüm cezasına çarptırılmamıştır. Ancak ve maalesef, mahkemelerin kullanmadığı bu yetkiyi idare kullanmış ve o tarihten bu yana çok sayıda insan yargısız infaz iddialarıyla yaşamını yitirmiştir. Bize göre bu, yargılamaya dahi gerek duymadan idam cezasının fiilen uygulanmasıdır. İdam Cezası Türkiye’de henüz kalkmamıştır. İnsanların güvenlik güçleri eliyle sokaklarda öldürülmesi devam ediyor. Kızıltepe’de yaşanan son vaka da bunun bir örneğidir. İnsanların suçu ne olursa olsun, adil yargılanma ve savunma hakları vardır. Bu hakkı tanımak yerine ölüm cezasını sokakta, fiilen uygulamak bir insanlık suçudur.

İHD, bu ve benzeri olayların takipçisi olmaya devam edecektir. Bu konuyu incelemek üzere TBMM’yi göreve çağırıyoruz. Hükümeti siyasi sorumluluğunun gereğini yapmaya çağırıyoruz. Sorumluların açığa alınarak yargı önüne çıkarılmalarını, kamu vicdanın tatmin edilmesini talep ediyoruz.

Saygılarımla

Mihdi PERİNÇEK

İHD GYK Üyesi Doğu-Güneydoğu Bölge Temsilcisi

Mardin İli Kızıltepe İlçesinde Ahmet KAYMAZ ve 12 Yaşındaki Oğlu Uğur KAYMAZ’ın Yaşam Hakkının İhlal Edildiği İddialarını Araştırma-İnceleme Raporu

Bir cevap yazın