İHD 30 MART 2014 YEREL SEÇİMLERİNİ 38 İL MERKEZİNDE GÖZLEMCİ OLARAK İZLEYECEK.

28.03.2014

İHD 30 MART 2014 YEREL SEÇİMLERİNİ 38 İL MERKEZİNDE GÖZLEMCİ OLARAK İZLEYECEK.

İHD geçmiş seçim dönemlerinde olduğu gibi bu yıl 30 Mart Pazar günü yapılacak yerel seçimleri de 38 il merkezinde gözlemci olarak izleyecek. 30 Mart günü İHD Genel Merkezi ve İHD Şube/Temsilcilikleri açık tutulacak, İHD gözlemcileri 38 ilde sahada sürekli dolaşarak seçimleri gözlemleyecek. İHD Şube/Temsilcilik ve yöneticilerinin iletişim bilgileri İHD web sayfasına konacaktır.

AGİT Demokratik Kurumlar ve İnsan Hakları Bürosunun, Türkiye Cumhuriyeti 12 Haziran 2011 tarihli milletvekili seçimleri ile ilgili yapmış olduğu gözlem sonuçlarını içeren AGİT Seçim Gözlem Misyon Raporunun ulusal ve uluslararası seçim gözlemi başlıklı bölümünde Türkiye’deki kanunlarda uluslararası ve yurt içi sivil toplum gözlemcilerinin gözlem yapması konusunda özel hükümler bulunmadığı belirtilmiş ve bu durumun 1990 AGİT Kopenhag Belgesine uyumlu olmadığını özellikle belirtmiştir. Bunun yanı sıra Türkiye’de bir grup sivil toplum örgütünün seçim günü seçimleri gözlemlediğini ve bu konuda il ve ilçe seçim kurullarının herhangi bir engel çıkarmadığını da not etmiştir. AGİT Demokrasi ve İnsan Hakları Departmanı sık sık Türkiye’ye ulusal ve uluslararası sivil toplum örgütlerinin bağımsız seçim gözlemi yapabilmesi konusunda izin verilmesini tavsiye etmektedir.

İHD yapacağı seçim çevresi ve sandık çevresindeki gözlemlerde şu hususları gözlemleyecektir:

1-         Seçim yapılan yerlerde bulunan mevsimlik işçiler, tarım işçileri, şantiyelerdeki inşaat işçileri, turizm sektöründe çalışan işçilerin seçmen kaydının olup-olmadığını, bulundukları yerlerde oy kullanıp kullanamadıklarını,

2-         Huzurevlerinde oy kullanılıp kullanılmadığını,

3-         Hastanelerde yatan hastalar için seçim sandığı kurulup kurulmadığını,

4-         Kamu ve özel öğrenci yurtlarında kalan öğrenciler için seçim sandığı kurulup kurulmadığını, bu öğrencilerin seçmen kayıtlarının bulundukları yerde olup olmadığını,

5-         Kadın sığınma merkezlerinde kalan kadınların oy kullanıp kullanamadığını,

6-         Engellilerin oy kullanıp kullanamadıklarını, oy kullanma yerlerinin engellilerin ulaşmasına uygun olup olmadığını, görme engelliler bakımından kabartmalı oy pusulası olup olmadığını,

7-         Okuma yazma bilmeyenler ile Türkçe bilmeyen vatandaşların oy kullanıp kullanamadığını, kullanıyorlar ise ne şekilde oy kullandıklarını,

8-         Göçebe durumunda olan vatandaşların bulundukları yerde oy kullanıp kullanamadıklarını,

9-         Oy kullanma yerinde ve oy kullanma yerlerinin bahçelerinde veya önlerinde aşırı güvenlik önlemi alınıp alınmadığını, güvenlik önlemlerinin vatandaş üzerinde olumlu veya olumsuz etki yaratıp yaratmadığını, güvenlik önlemleri kapsamında GBT taraması yapılması yolu ile seçmenlerin oy kullanması önünde engel olup olmadığını,

10-       Sandık kurullarının bileşiminde kadın erkek eşitliğine uyulup uyulmadığını, sandık kurulu başkanlarının dağılımında kadın erkek eşitliğinin sağlanıp, sağlanmadığını,

11-       Siyasi parti ve bağımsız aday müşahitlerinin müşahitlik yapması önünde engel olup, olmadığını,

12-       Oy verme gününde siyasi partilerin ve bağımsız adayların kampanya materyallerinin toplumsal alandan kaldırılıp kaldırılmadığını,

13-       Özellikle kırsal bölgelerde toplu oy kullanımı yapılıp yapılmadığını,

14-       Seçim sandığı yerlerinin değiştirilip değiştirilmediğini, seçim sandıklarının bir başka yere taşınarak oy kullandırılıp kullandırılmadığını,

15-       Sandık kurullarının oluşumu bakımından kamu görevlileri arasında örgütlendikleri sendika bakımından ayrım yapılıp yapılmadığını, tarafsızlık ilkesine uyulup uyulmadığını,

16-       Oy sayım işlemlerinin aleniyet kuralına uygun yapılıp yapılmadığını,

17-       Sandık sonuç tutanaklarının birer örneğinin siyasi parti ve bağımsız aday müşahitlerine verilip verilmediğini,

18-       Sandık sonuçları açıklandıktan sonra seçim sonuçları kutlaması yapan siyasi parti ve bağımsız adayların etkinliklerine kolluk tarafından müdahale edilip edilmediğini,

19-       Ve bunun gibi hususlara uyulup uyulmadığını gözlemleyeceğiz.

Derneğimizin 1 Ocak ile 27 Mart 2014 tarihleri arasında seçim dönemi ile ilgili yapılan ihlaller hakkındaki raporuna baktığımızda, özellikle bu seçim döneminde ilk defa HDP’ye yönelik 24 değişik il ve ilçe merkezinde ırkçı saldırı yapılarak linç girişiminde bulunulduğu tespit edilmiştir. Bu durum HDP’ye yönelik saldırıların organizeli bir şekilde yapıldığını ve HDP’nin seçime girdiği tüm bölgelerde aynı özellikler taşıdığını göstermektedir. Raporumuzda ki bir diğer ilginç nokta ise AKP’nin seçim mitingleri öncesi 365 kişinin gözaltına alındığı ve böylece AKP’nin açık bir şekilde korunduğu görülmektedir. Emniyet birimleri aynı hassasiyeti HDP için göstermiş olsalardı HDP’ye yönelik ırkçı saldırıların hemen hemen hiçbiri gerçekleşmeyebilirdi. Emniyetin bu tutumu HDP’ye yönelik saldırıların hükümetin açıkça göz yumduğunu göstermesi bakımından ilginçtir. İhlal raporumuza baktığımızda BDP, AKP, CHP, Saadet Partisi, BBP, MHP, Hüda Par gibi çok sayıda partiye yönelik değişik saldırılar gerçekleştiği bu saldırıların birçoğunda çok sayıda kişinin yaralandığı şimdiye değin 3 kişinin yaşamını yitirdiği anlaşılmıştır.

Özellikle HDP’ye yönelik ırkçı saldırıların bu kadar çok yoğun yaşanmasına rağmen bazı gazeteci ve aydınların bu duruma dikkat çekmek yerine seçmenleri başka partilere yöneltme girişimlerini kınadığımızı da belirtmek istiyorum. Aydınların görevi zor zamanlarda demokratik davranış sergilemek ve ilkeli durmaktır. Kendi tercihlerini seçmen üzerinde baskı aracı olarak kullanmak aydın sorumsuzluğunun tipik bir örneğidir. Türkiye maalesef bu konuda eskiden olduğu gibi iyi bir noktada değildir.

Seçimlere 2 gün kala bir önceki (2009) yerel seçimlerde seçilen BDP’li belediye başkan ve belediye meclis üyelerinin yaklaşık 5 yıldır tutukluluklarının devam ettiği, Anayasa Mahkemesi’nin milletvekilleri için verdiği tahliye kararlarının bu kişiler için uygulanmadığı ve böylece siyasal iktidarın kontrolü altındaki yargının seçim sürecinde taraflı davranarak seçilmiş kişilerin siyaset yapma hakkını engellediği çok net bir şekilde ortaya çıkmıştır. Ergenekon Davasında çok ağır cezalar alan kişilerin tahliye edilmiş olmasına rağmen Diyarbakır’da devam eden KCK Ana Davasında tutuklu BDP’li belediye başkan ve belediye meclis üyelerinin haklarında hiçbir hüküm olmadığı halde tahliye edilmemeleri seçimlerin dürüstlük ilkesine uygun olarak yapılmadığını da göstermektedir.

İHD, AGİT Demokratik ve İnsan Hakları Departmanı’nın Türkiye’deki seçimleri izlemesi için çağrı yapmış, hükümetin AGİT’i davet etmesini talep etmiş ancak bu çağrı ve davetine hükümetçe olumlu yanıt verilmemiştir.

Sonuç olarak, çok yoğun ihlallerin yaşandığı bir seçim sürecinin sonuna gelinmiştir. 30 Mart günü yapacağımız seçim gözlemciliği ile olası ihlalleri engellemeyi ve meydana gelebilecek ihlalleri de raporlaştırmayı amaçlamaktayız. Seçim günü ne kadar çok sivil gözlemci bulunursa olası ihlallerin önüne de o kadar çok geçilebileceği kanaatindeyiz. Bu vesile ile seçmenlerin oy kullandıkları sandıklarda sayım ve döküm esnasında bulunma hakları olduğunu bir kez daha hatırlatıyor ve herkesi kullandığı oya sahip çıkmaya çağırıyoruz.

Seçimlerde yaşanacak herhangi bir sorun halinde aşağıdaki linkten İHD şube ve temsilciliklerine ulaşabilirsiniz.

-İHD şube ve temsilcilikleri

 

İNSAN HAKLARI DERNEĞİ

 

 

 

Bir cevap yazın