8 Ağustos 2025 günü Hatay’ın Samandağ ilçesindeki TOKİ inşaatında çalışan Kürt işçiler ile ilçede yaşayan bir grup arasında çıkan sözlü tartışmanın kısa sürede bıçaklı kavgaya dönüştüğü, olayda 1 kişinin yaralandığı ve 4 kişinin gözaltına alındığı medyaya yansımıştır. Yaşanan bu olayın ardından, ilçede Kürtlere karşı düşmanlık tırmanmış; bazı kişilerin “Kürdistan sınırı Hatay’a dayandı” sloganı atarak Kürt işçileri hedef gösterdiği, bu tahriklerin ardından yüzlerce kişinin olay yerine toplanarak işçilere saldırdığı haberlerde yer almıştır. Saldırılar 9 Ağustos günü de devam etmiştir.
Kürt işçilere yönelik bu saldırı, geçmişten günümüze Kürtlere ve özellikle Kürt işçilere karşı süregelen ırkçı şiddet dalgasının son örneğidir. Günler öncesinden sosyal medya ve WhatsApp grupları üzerinden yürütülen hedef göstermeler, kışkırtıcı sloganlar ve basının linç çağrılarını besleyen provokatif dili, olayın zeminini hazırlamıştır. Kürt işçiler şantiyelerde mahsur bırakılmış, baskı altına alınarak fiilen sokağa çıkma yasağına maruz kalmışlardır.
Bu durum işçilerin temel hak ve özgürlüklerinin ihlalidir. Samandağ’daki gelişmeler, mevsimlik Kürt inşaat işçilerinin ağır ve zorlu yaşam koşullarını bir kez daha gözler önüne sermiştir.
Yüzlerce yıldır bu coğrafyada yaşayan Kürtler, Türk üstünlükçü iktidar yapısı ve devletin aşağılayıcı ve ırkçı uygulamalarına en fazla maruz kalan etnik gruplardan biridir. 1990’lı yıllardan itibaren yoğun Kürt göçüyle birlikte, şehirlerde Kürt göçmenler gündelik yaşamda pek çok ırkçı pratik ve hakaretle karşı karşıya kalmıştır. “Pis Kürtler”, “yobaz Kürtler”, “teröristler”, “En iyi Kürt, ölü Kürttür”, “Geldiğiniz yere geri dönün!” gibi ifadeler bunlardan yalnızca birkaçıdır. Bu ırkçı yaklaşımın sonucu olarak İstanbul, İzmir, Bursa, Adana, Ankara, Muğla, Antalya, Sakarya, Samsun, Trabzon, Balıkesir ve Mersin gibi yoğun Kürt göçü alan ya da mevsimlik işçi göçü yaşayan şehirlerde, Kürtlere karşı organize ya da spontane şekilde onlarca ırkçı saldırı gerçekleştirilmiş; dayak, kundaklama ve bıçaklama gibi fiziksel şiddet vakaları meydana gelmiştir.
Hatay, Kürtlere karşı ırkçı saldırıların yaşandığı önemli illerden biridir. 2010 yılında Hatay’ın Dörtyol ilçesinde üç gün süren ırkçı saldırılarda BDP binası yakılmış; Kürtlerin yoğun yaşadığı mahallelerde onlarca işyeri taşlanmış, yağmalanmış ve ateşe verilmiştir. Binleri bulan saldırganlar çevre illerden getirilmiş; kuyumcu, telefon bayiisi ve restoran gibi Kürtlere ait işyerleri yağmalanmıştır. O dönem de polisin yetersiz müdahalesi ve faillerin kısa sürede serbest bırakılması, ırkçı saldırıların cezasızlıkla sonuçlanacağı algısını pekiştirmiştir.
İHD-Irkçılık ve Ayrımcılığa Karşı Komisyon olarak, Kürtlere karşı yürütülen sistematik ırkçı saldırıların ve Kürt düşmanlığının son bulmasını istiyoruz. Samandağ’daki saldırı dalgasının faillerinin etkin biçimde yargı önüne çıkarılmasını ve medyanın Kürt karşıtı ırkçı söylemleri dolaşıma sokmaya son vermesini istiyoruz.
İNSAN HAKLARI DERNEĞİ
Irkçılık ve Ayrımcılığa Karşı Komisyon



