1 MAYIS BİRLİK MÜCADELE VE DAYANIŞMA GÜNÜ

98 yıl önce işçilerin çalışma yaşamını iyileştirmeye yönelik başlatılan bu şanlı kazanım insan emeği, onuru ve kazanımları ile yoğurularak günümüze dek ulaşmıştır.

Dil, din, cinsiyet, milliyet ve hiçbir ayrım göztmeksizin bütün ezilen insanların birlik,mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs, Türkiye’de hala baskı, sömürü ve işkence altındadır. Yaşam Hakkı başta olmak üzere temel hak ve özgürlükler ayaklar altındadır.

İnsanlık ailesinin bir üyesi olan Türkiye’de barışın, kardeşliğin yerine düşmanlık ve savaş rüzgarları esmektedir. Halkların özgürce çalışma hakkını kullanabilmelerinin silahı “grevli, toplu sözlşmeli sendikal hak” kazanılamamıştır.

Dünya emekçilerinin bu anlmalı gününde içinde bulunduğumuz süreçte, ister yasakçı ve darbeci olsun, ister günahçı ve kaderci, özgürlük karşıtı tüm zorlamalara karşı özgürlükçü-demokratik bir hat oluşturmak büyük önem taşımaktadır.

Ekonomik baskı ve yoksulluk paketlerine karşı çıkarken, ekonomik çıkmazların baş nedenlerinden birinin de devletin ısrarla sürdürmek istediği özel savaş politikaları olduğu gerçekliğini görmek gerekmektedir.

İşçiler, memurlar, emekliler, işsizler, esnaf-sanatkar ve küçük üretici köylüler, tüm halklarımız, işsizlik, enflasyon ve devletin baskı yasaları altında ezilmektedir.

İnsanlarımızın ihtiyacı olan, yasakları değil, özgürlükleri temel alan; demokratik bir cumhuriyet, sosyal hukuk devleti, hep sözde kalmış, yaratılamamıştır. Demokrasi adına kısıtlamalar, ayrımcı düzenleme ve uygulamalar hep egemen olmuştur.

Halkların dostluğu ve kardeşliğini, eşitlik ve özgürlük emelinde barışı, en başta emekçileri haykırmalıdır. İşsizliğe, sendikasızlaştırmaya, özelleştirmeye karşı verilecek mücadele, Kürt sorununda demokratik ve siyasi çözüm talepleriyle, düşünce-inanç-vicdan özgürlüğü çabalarıyla birleştirilebilmelidir. Tüm çalışanlara toplu sözleşmeli grevli sendikalaşma talepleri, sendikalara Avrupa İnsan Hakları Divanına başvuru hakkı tanınması, ekonomik-sosyal-kültürel Haklar uluslararası Sözleşmenin onaylanması, köleliğin yasaklanması, insan ticaretinin ve kadın fahişeliğinin sömürüsünün cezalandırılması sözleşmelerin tanınması, tüm ILO Sözleşmelerinin tanınması talepleriyle birleştirilmelidir.

Bugün emekçiler enflasyon altında inim inim inlemektedir. Bugün tüm emekçiler üretimin dışına sürüklenmek istenmektedir. Bugün emekçilerin hak ve özgürlük savaşımı, baskı ve işkencelerle boğulmak istenmektedir.

Gün, tüm emekçilerin barış ve kardeşlik günüdür.

Gün, insan hakları için, demokrasi için savaşım günüdür.

Gün, birlik ve dayanışma günüdür.

1 Mayıs günü Türkiye İşçi sınıfına, tüm emekçilere kutlu olsun.

İHD Basın Bürosu

Bir cevap yazın