12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Günü

Bugün, 12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Günü. İnsan Hakları Derneği Çocuk Hakları Komisyonu olarak, her çocuğun şiddetten, sömürüden ve ihmalden uzak, güvenli ve sağlıklı bir ortamda büyüme hakkını bir kez daha vurguluyoruz. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi (BMÇHS) ve Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (İLO) ilgili sözleşmeleri, çocukların bu haklarını koruma altına almaktadır.

Ne yazık ki, dünyada ve ülkemizde çocuk işçiliği, hükümet politikaları ve ekonomik tercihler nedeniyle artarak devam etmektedir. Bu politikalar sonucunda her yıl binlerce çocuk iş kazalarında hayatını kaybetmekte, yüz binlercesi ise tarım, sanayi, atölye, sokak ve ev işleri gibi ağır ve tehlikeli koşullarda çalıştırılmaktadır. Bu çocuklar, BMÇHS’nin 28. maddesinde güvence altına alınan eğitim hakkından mahrum bırakılmakta, fiziksel ve psikolojik sağlıkları riske atılmakta ve çocukluklarını yaşama fırsatından yoksun bırakılmaktadır. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yürütülen Mesleki Eğitim Merkezleri (MESEM) programları, çok sayıda çocuğu eğitimden kopararak ağır çalışma koşullarına yönlendirmektedir. Uluslararası Çalışma Örgütü (İLO) tarafından yasaklanan tehlikeli işlerde çalışan çocuklar, her gün yaşamlarını yitirme riskiyle karşı karşıyadır.

Çocuk yoksulluğu, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerindeki eksikliklere rağmen artış göstermektedir. Göçmen, mülteci ve diğer dezavantajlı gruplardan çocuklar, savaş, çatışma ve yoksulluk gibi nedenlerle ağır bedeller ödemektedir. BMÇHS’nin 2. maddesi, hiçbir çocuğun dil, din, etnik köken veya başka bir nedenle ayrımcılığa uğramamasını güvence altına alır. Ancak, birçok çocuk eğitim, sağlık ve sosyal hizmetlere erişimde ayrımcılıkla karşılaşmaktadır. Ayrıca, çocukların hapishanelerde tutulması, BMÇHS’nin 37. maddesine aykırı bir durumdur. Çocukların özgürlüklerinden yoksun bırakılması kabul edilemez olup, çocuk hapishaneleri derhal kapatılmalıdır.

Çocukların anadilde eğitime erişimi, BMÇHS’nin 29. maddesinde belirtilen eğitimin çocuğun kültürel kimliğini güçlendirmesi ilkesi ve çocukların üstün yararı doğrultusunda güvence altına alınmalıdır. Türkiye’nin BMÇHS’ye koyduğu çekinceler, anadili Türkçe olmayan çocukların anadilinde eğitim almasının önünde engel teşkil etmektedir. Farklı milletlerden insanların bir arada yaşadığı bu topraklarda, tüm çocukların ana dilde eğitime erişim hakkı tanınmalı ve bu konudaki engeller kaldırılmalıdır. Türkiye’nin, BMÇHS ve diğer uluslararası insan hakları belgelerine koyduğu çekinceler kaldırılarak, çocukların haklarını tam anlamıyla koruyan bir yaklaşım benimsenmelidir.

Çocuk İşçiliği, Çocuk Hakları İhlalidir!

Çocuk işçiliği, yalnızca yoksulluğun bir sonucu değil, aynı zamanda sosyal adaletsizliğin, eğitim sistemindeki eşitsizliklerin ve yetersiz göç politikalarının bir yansımasıdır. BMÇHS’nin 4. maddesi, devletlerin çocukların haklarını korumak için gerekli tüm önlemleri alma yükümlülüğünü vurgular. Çocuk işçiliğini önlemek, yasaların çıkarılmasının ötesinde, bu yasaların etkin bir şekilde uygulanmasıyla mümkündür.

İnsan Hakları Derneği Çocuk Hakları Komisyonu olarak, çocuk işçiliğini önlemek için tüm ilgili tarafları göreve çağırıyor ve devlete sorumluluklarını hatırlatıyoruz:

  1. Zorunlu eğitim çağındaki tüm çocukların eğitim hakkı, BMÇHS’nin 28. maddesi doğrultusunda güvence altına alınmalı; maddi, coğrafi ve sosyal engeller kaldırılmalıdır.
  2. Mevsimlik tarım, sanayi ve atölye gibi sektörlerde çalışan çocuklar tespit edilmeli ve İLO’nun 182 Sayılı En Kötü Biçimlerdeki Çocuk İşçiliğinin Yasaklanması ve Ortadan Kaldırılmasına İlişkin Acil Eylem Sözleşmesi uyarınca güvenli ortamlara erişimleri sağlanmalıdır.
  3. Çocuk işçiliğini denetleme mekanizmaları güçlendirilmeli, İLO’nun 138 Sayılı Asgari Çalışma Yaşı Sözleşmesi’ne uygun olarak çocuk işçiliğine göz yuman işverenlere yaptırımlar uygulanmalıdır.
  4. Göçmen ve mülteci çocuklar, BMÇHS’nin 22. maddesi gereğince özel koruma politikalarıyla desteklenmelidir.
  5. Ailelere yönelik sosyal ve ekonomik destekler artırılmalı, çocukların çalışmak zorunda kalmalarını önleyecek politikalar hayata geçirilmelidir.
  6. Çocukların anadilde eğitime erişimi, BMÇHS’nin 29. maddesi ve çocukların üstün yararı ilkesi doğrultusunda sağlanmalı; farklı milletlerden çocukların ana dilde eğitim önündeki engeller kaldırılmalıdır.
  7. Çocukların hapishanelerde tutulması uygulamasına son verilmeli ve çocuk hapishaneleri derhal kapatılmalıdır.

Çocuklar ucuz iş gücü değil, hak sahibi bireylerdir. Çocuk işçiliğiyle mücadele, daha adil, eşit ve insani bir dünyanın inşa edilmesi için ortak bir sorumluluktur.

Çocuklar çalışmaz, çocuklar güler!

İnsan Hakları Derneği Çocuk Hakları Komisyonu