2015 İnsan Hakları İhlalleri Raporu

İNDİRMEK İÇİN TIKLAYINIZ

Bu raporda yer alan bilgiler,

İHD şubelerine yapılan bireysel başvurular,

İHD şubelerinin oluşturduğu İnsan Hakları İnceleme ve Araştırma Komisyonlarının raporları, yerel ve ulusal basın ve yayın organlarında yer alan haberler, diğer sivil toplum örgütlerinin raporları ve resmi kurumların verilerinden derlenerek, İHD GENEL MERKEZİ DOKÜMANTASYON BİRİMİ tarafından büyük oranda başvuru ve basın diline bağlı kalınarak hazırlanmıştır.

+90 312 230 35 67–68–69

Faks: 00 90 312 230 17 07 –  E-mail: posta@ihd.org.tr –  http://www.ihd.org.tr

İÇİNDEKİLER

KISALTMALAR. 9

2015 TÜRKİYE İNSAN HAKLARI İHLALLERİ BİLÂNÇOSU. 12

  1. YARGISIZ İNFAZ (Keyfi Öldürme, Silah Kullanma Yetkisinin İhlali ve Dur İhtarına Uymadığı Gerekçesiyle Öldürülen ve Yaralananlar) 18

I.1. Polis, Asker ve Jandarma Tarafından Öldürülen ve Yaralananlar (Çatışmalı Ortam Nedeniyle Yaşamlarını Yitiren Diğer Siviller de Bu Başlıkta Yer Almaktadır) 18

I.2. Köy Korucuları Tarafından Öldürülen ve Yaralananlar 55

I.3. Sınır Bölgelerinde Öldürülen ve Yaralananlar 55

I.4. Yargısız İnfaz Davaları 59

1.5 Özel Güvenlik Görevlileri Tarafından Öldürülen ve Yaralananlar 67

1.6 Mayın ve Sahipsiz Bomba Patlaması Sonucu Ölen Ve Yaralananlar 68

  1. CEZAEVLERİNDE ÖLÜM VE YARALANMALAR/İNTİHAR İDDİALARI 69

Cezaevinde Ölüm ve İşkence Davaları 72

  1. GÖZALTINDA ÖLÜM VE YARALANMALAR. 72
  2. FAİLİ MEÇHUL SALDIRILAR/ÖLÜM VE YARALANMALAR. 74

Faili Meçhul Davaları 76

  1. RESMİ HATA ve İHMAL. 77
  2. SALDIRIYA UĞRAYANLAR. 85

Saldırı Davaları 105

  1. KAYIPLAR. 105

Kayıp Davaları 105

  1. TOPLU MEZAR İDDİALARI VE ORTAYA ÇIKAN TOPLU MEZARLAR. 106
  2. SİLAHLI ÇATIŞMALAR. 107
  3. YASADIŞI ÖRGÜT CİNAYETLERİ, YARALANMALAR. 130
  4. KUŞKULU ÖLÜM ve YARALANMALAR. 130

ERKEK. 130

KADIN. 132

ÇOCUK. 133

Kuşkulu Ölüm Davaları 134

  1. İŞKENCE, KÖTÜ MUAMELE, ONUR KIRICI VE KÜÇÜK DÜŞÜRÜCÜ DAVRANIŞ VE CEZALANDIRMA. 134

12.1. Gözaltında İşkence ve Kötü Muameleye Maruz Kalanlar 134

12.2. Köy Korucuları Tarafından Yapılan İşkence ve Kötü Muamele. 151

12.3. Gözaltı Yerleri Dışında İşkence ve Kötü Muamele. 151

12.4. Cezaevlerinde İşkence ve Kötü Muamele. 166

12.5. Kolluk Güçleri Tarafından Tehdit ve Ajanlık Teklif Edilenler 172

12.6. Güvenlik Güçleri tarafından Müdahale edilen Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri ve Bu Toplumsal Gösterilerde Güvenlik Güçlerinin Müdahalesi Sonucu Dövülen ve Yaralananlar 177

12.7. Özel Güvenlik Görevlileri Tarafından İşkence ve Kötü Muameleye Maruz Kalanlar 227

12.8. Okulda Şiddet 227

12.9. İşkence Davaları 228

12.10. Vicdani Red Hakkını KullananlaraYönelik İhlaller 234

  1. 11. Vicdani Ret Davaları 235
  2. NAMUS CİNAYETLERİ 235

KADIN. 235

ERKEK. 235

Namus Cinayeti Davaları 235

  1. NEFRET CİNAYETLERİ ve YARALAMALAR. 235

Davalar 238

  1. KADINLARIN YAŞAM HAKLARINA YÖNELİK İHLALLER. 238

15.1. Kadın İntiharları / İntihar Teşebbüsleri 238

15.2. Toplumsal Alanda Kadına Yönelik Şiddet ve Tecavüz/Ev İçi Şiddet 242

15.3. Fuhşa Zorlanan kadınlar 305

  1. ÇOCUKLARIN YAŞAM HAKLARINA YÖNELİK İHLALLER. 308

16.1. Çocuk İntiharları / İntihar Teşebbüsleri 308

16.2. Toplumsal Alanda ve Ev İçinde Çocuğa Yönelik Şiddet ve Tecavüz. 311

Adana. 370

Adıyaman. 377

Afyon. 378

Ağrı 378

Aksaray. 383

Amasya. 383

Ankara. 383

Antalya. 388

Ardahan. 390

Artvin. 391

Aydın. 391

Balıkesir 391

Bartın. 391

Batman. 392

Bayburt 396

Bilecik. 396

Bingöl 396

Bitlis. 397

Bolu. 400

Burdur 400

Bursa. 400

Çanakkale. 402

Çankırı 403

Çorum.. 403

Denizli 403

Diyarbakır 403

Düzce. 422

Edirne. 422

Elazığ. 423

Erzincan. 424

Erzurum.. 425

Eskişehir 431

Gaziantep. 432

Giresun. 435

Gümüşhane. 435

Hakkâri 435

Hatay. 442

İçel 443

Iğdır 443

Isparta. 445

İstanbul 445

İzmir 461

Kahramanmaraş. 469

Karabük. 469

Karaman. 469

Kars. 469

Kastamonu. 471

Kayseri 471

Kırıkkale. 471

Kırklareli 471

Kırşehir 471

Kilis. 472

Kocaeli 472

Konya. 473

Kütahya. 473

Malatya. 473

Manisa. 474

Mardin. 475

Mersin. 485

Muğla. 490

Muş. 490

Nevşehir 496

Niğde. 496

Ordu. 496

Osmaniye. 496

Rize. 496

Sakarya. 497

Samsun. 497

Siirt 497

Sinop. 502

Sivas. 502

Şanlıurfa. 503

Şırnak. 512

Tekirdağ. 519

Tokat 520

Trabzon. 520

Tunceli 520

Uşak. 522

Van. 522

Yalova. 534

Yozgat 534

Zonguldak. 534

  1. CEZAEVLERİ 534

Cezaevlerinde Sağlık Hakkı İhlali 534

Cezaevlerinde Haberleşme ve İfade Hakkının İhlali 547

Cezaevlerinde Disiplin Cezaları 548

Sevk/Sürgün Uygulamaları 549

Cezaevlerinde Eylemler 554

Cezaevlerinde Genel Koşullar 555

Gözaltına Alınan Sığınmacı ve Göçmenler 558

SIĞINMACILARA YÖNELİK İDARÎ UYGULAMALAR VE SALDIRILAR/SIĞINMACILARIN YAŞAMLARI ve YARALANAN, YAŞAMINI YİTİREN SIĞINAMACI ve  GÖÇMENLER. 558

Yasaklanan Etkinlikler 561

Toplatılan, Haklarında Dava Açılan, Yasaklanan ve Para Cezası Uygulanan Yayın Organları 563

Baskına/Sansüre ve Saldırıya Uğrayan Gazete ve Yayın Organları 565

Engellenen İnternet Siteleri 566

Kabahatler Kanunu Çerçevesinde Verilen Para Cezaları 569

2013 Yılında Düşünce ve İfade Özgürlüğüne Karşı Açılan Soruşturmalar 569

2015 Yılında Düşünce ve İfade Özgürlüğ18 üne Karşı Açılan, Devam Eden ve Sonuçlanan Davalar 573

Yargıtay Kararları 601

  1. İHD Şubeleri Hakkında Açılan Dava/Soruşturmalar ve Baskınlar 601
  2. Gözaltına Alınan, Tutuklanan İHD Yönetici ve Üyeleri 602

III. Tehdit Edilen, İşkence ve Kötü Muameleye Maruz Kalan Ve Saldırıya Uğrayan İHD Yönetici ve Üyeleri 603

III.           İHD Yöneticileri ve Üyeleri Hakkında Açılan Soruşturmalar 603

  1. İHD Yöneticileri ve Üyeleri Hakkında Açılan, Sonuçlanan veya Devam Eden Davalar 603

Gezi Parkı Eylemleri İle İlgili Davalar 603

2015 Yılında Toplantı ve Gösteriler Nedeniyle Açılan Soruşturmalar 607

2015 Yılında Toplantı Ve Gösteriler Nedeniyle Açılan ve Sonuçlanan Davalar 609

Kapatılan / Kapatılmak İstenen Siyasi Partiler ve Dernekler 625

Siyasi Parti, Sendika ve Dernek Yöneticileri/Üyeleri Hakkında Açılan/Sonuçlanan Davalar 625

Baskına veya Saldırıya Uğrayan Siyasi Parti, Sendika ve Dernekler 625

İşten Çıkarılanlar/Görevden Alınanlar-Uzaklaştırılanlar 631

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği 633

İş Kazalarında Ölenler ve Yaralananlar 633

Sendikalı Oldukları İçin Baskıya Uğrayanlar 635

Haklarında Soruşturma Açılan Çalışanlar 636

Sürgün Edilenler 636

Çalışma Koşulları 637

Kültürel Haklara İlişkin İhlaller 637

Eğitim Hakkına İlişkin İhlaller 637

Üniversitelerin Disiplin Kurulları Tarafından Açılan Soruşturmalar/Ceza Alanlar 637

AYRIMCILIK. 641

IRKÇI SALDIRILAR. 641

  KISALTMALAR

AA                     :         Anadolu Ajansı

AKP                 :         Adalet ve Kalkınma Partisi

BBP                   :        Büyük Birlik Partisi

BDP                 :         Barış ve Demokrasi Partisi

BDSP              :         Bağımsız Devrimci Sınıf Platf ormu

BES                   :        Büro Emekçileri Sendikası

BEKSAV           :         Bilim Eğitim Estetik Kültür Sanat Araştırmaları Vakfı

BTS                 :         Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası

CHP                 :         Cumhuriyet Halk Partisi

ÇED                  :         Çevresel Etki Değerlendirilmesi

DAKAD              :        Dersim Alevilik İnanç ve Kültür Akademisi Derneği

DEHAP                        :         Demokratik Halk Partisi

DEP                 :         Demokrasi Partisi

DEV-LİS           :         Devrimci Liseliler

DEV SAĞLIK-İŞ         Devrimci Sağlık İşçileri Sendikası

DHF                  :         Demokratik Haklar Federasyonu

DHKP/C           :         Devrimci Halk Kurtuluş Partisi/Cephesi

DİHA                 :         Dicle Haber Ajansı

DİSK                :         Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu

DÖDEF            :         Demokratik Öğrenci Dernekleri Federasyonu

DÖKH               :         Demokratik Özgür Kadın Hareketi

DSP                 :         Demokratik Sol Parti

DSİP                 :         Devrimci Sosyalist İşçi Partisi

DTP                 :         Demokratik Toplum Partisi

DTK                  :         Demokratik Toplum Kongresi

DYGM              :         Demokratik Yurtsever Gençlik Meclisi

EĞİTİM-SEN     :         Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası

EKD                 :         Emekçi Kadınlar Derneği

EMEP              :         Emek Partisi

ESP                 :         Ezilenlerin Sosyalist Platformu

ETHA                :         Etkin Haber Ajansı

GATA                :        Gülhane Askeri Tıp Akademisi

GENÇ-SEN       :         Öğrenci Gençlik Sendikası

HADEP                        :         Halkın Demokrasi Partisi

HDP                 :          Halkların Demokratik Partisi

HDK                  :         Hakların Demokratik Kongresi

HEP                            Halkın Emek Partisi

HEPAR             :         Hak ve Eşitlik Partisi

HES                  :         Hidroelektrik santralleri

HPG                 :         Hêzên Parastina Gel (Halk Savunma Güçleri)

IMF                  :         Uluslararası Para Fonu

İHD                  :         İnsan Hakları Derneği

İMKANDER      :         İnsanı Müdafaa ve Kardeşlik Derneği

JİTEM               :         Jandarma İstihbarat ve Terörle Mücadele

KAMU-SEN      :         Türkiye Kamu Çalışanları Sendikaları Konfederasyonu

KCK/TM            :         Kürdistan Topluluklar Birliği/Türkiye Meclisi

KCK                 :         Koma Ciwaken Kurdistan (Kürdistan Topluluklar Birliği)

KESK               :         Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu

KURDİ-DER     :         Kürt Dili Araştırma ve Geliştirme Derneği

LİMTER-İŞ        :         Liman, Tersane Gemi Yapım-Onarım İşçileri Sendikası

LÖB                   :        Liseli Öğrenci Birliği

MEYA_DER      :        Mezopotamya Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma Dayanışma ve Kültür Derneği

MHP                :         Milliyetçi Hareket Partisi

MKP                  :        Maoist Komünist Parti

MKM-DER        :         Mezopotamya Kültürlerini Araştırma ve Geliştirme Derneği

MKP- HKO       :         Maoist Komünist Partisi – Halk Kurtuluş Ordusu

MLKP               :         Marksist Leninist Komünist Partisi

NAKLİYAT-İŞ    :         Türkiye Devrimci Kara Nakliyat İşçileri Sendikası

ÖDP                :         Özgürlük ve Dayanışma Partisi

ODTÜ                :        Ortadoğu Teknik Üniversitesi

ÖZGÜR-DER    :        Özgür Düşünce ve Eğitim Hakları Derneği

PKK                 :         Partiya Karkerên Kurdistan (Kürdistan İşçi Partisi)

SDP                 :         Sosyalist Demokrasi Partisi

SES                 :         Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası

SGD                :         Sosyalist Gençlik Derneği

SGK                  :         Sosyal Güvenlik Kurumu

SHÇEK             :         Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu

TAYAD             :         Tutuklu Aileleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği

TBMM              :         Türkiye Büyük Millet Meclisi

TCK                 :         Türk Ceza Kanunu

TEKEL             :         Tütün, Tütün Mamulleri, Tuz ve Alkol İşletmeleri Genel Müdürlüğü

TEM / TMŞ       :         Terörle Mücadele Şubesi

TGDP                :         Tutuklu Gazetecilerle dayanışma Platformu

TİHV                 :         Türkiye İnsan Hakları Vakfı

TİT                    :         Türk İntikam Tugayı

TKEP/L              :        Türkiye Komünist Emek Partisi/Leninist

TİKKO               :         Türkiye İşçi Köylü Kurtuluş Ordusu

TKP                 :         Türkiye Komünist Partisi

TKP/ML             :         Türkiye Komünist Partisi/Marksist Leninist

TMŞ                 :         Terörle Mücadele Şubesi

TOKİ               :        Toplu Konut İdaresi

TMY                 :         Terörle Mücadele Yasası

TOBB              :        Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği

TÖP                 :         Toplumsal Özgürlük Platformu

TPAO               :         Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı

TTB                  :         Türk Tabipleri Birliği

TUHAD-FED     :         Tutuklu ve Hükümlü Ailelerin Hukuk Dayanışma Dernekleri Federasyonu

TUS                 :         Türk Ulaşım Sendikası

TUYAD-DER     :         Tutuklu ve Hükümlü Yakınları Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği

TÜMTİS            :         Türkiye Motorlu Taşıt İşçileri Sendikası

YAKAY-DER     :         Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği

YDG                :         Yurtsever Demokratik Gençlik

YDG-M             :         Yurtsever Demokratik Gençlik Meclisi

YGS                  :         Yükseköğretime Geçis Sınavı

YÖDER             :         Yüzüncü Yıl Üniversitesi Öğrenci Derneği

YÖK                 :         Yükseköğretim Kurulu

YSK                 :         Yüksek Seçim Kurulu

2015 TÜRKİYE İNSAN HAKLARI İHLALLERİ BİLÂNÇOSU

 

 

YAŞAM HAKKI İHLALLERi

YARGISIZ İNFAZ                                                                     ÖlÜ                                YARALI
Dur İhtarına Uymadıkları Gerekçesiyle Güvenlik Güçleri Tarafından Öldürülen ve Yaralananlar ve Silah Kullanma Yetkisinin İhlali, Toplumsal Gösterilerdeki Saldırılar ve Diğerleri 53’ü çocuk, 264 kişi 118’i çocuk, 523 kişi
Köy Korucuları Tarafından Öldürülen ve Yaralananlar 2
Sınır Bölgelerinde Öldürülen ve Yaralananlar  1’i çocuk, 25 kişi 4’ü çocuk 52 kişi
Özel Güvenlik Görevlileri Tarafından Öldürülen ve Yaralananlar
TOPLAM 289 572
   
CEZAEVLERİNDE ÖLENLER 1 Ocak-29 Haziran arası; Adalet Bakanlığı Verisi: 212 Toplam; 227
GÖZALTINDA ÖLÜMLER 6  2
FAİLİ MEÇHUL SALDIRILAR                                                                   17                                  11
TOPLAM 250 13
RESMİ HATA VE İHMAL
Resmi Hata ve İhmal Sonucu Ölen ve Yaralananlar  24’ü Çocuk 45 Kişi  123’ü Çocuk 835 (Büyük oranda okullarda gıda zehirlenmesi)
Polis ve Asker İntiharları / İntihar Teşebbüsleri/Şüpheli Ölümler 42 4
SALDIRIYA UĞRAYANLAR
Siyasi Parti, Sendika ve Dernek Yöneticisi / Üyesi 1 16
Gazeteci  3 5
Öğretmen / Öğretim Üyesi  – 5
Öğrenci 2 88
Polis/Jandarma 9 Polis/6 Asker 14 Polis/ 5 Asker
Diğer (İşçi, Sağlık Çalışanı,Bel.Bşk, Korucu,Memur, Muhtar, Yabancı Uyruklu, Avukat, Siyasi Parti Mensubu) 18 228
5 Haziran 2015 Diyarbakır

20 Temmuz 2015 Urfa

10 Ekim 2015 Ankara

5

32

100

402

104

460

TOPLAM 176 1327
   
SİLAHLI ÇATIŞMALAR
Asker, Polis ve Geçici Köy Korucusu 103 Asker/95 Polis/3 Korucu/:201 Kişi (Vahdet Gazetesi 15.02.2016 tarihli sayısında 2015 yılı sonu itibarıyla bu sayıyı 236 olarak belirlemiştir.) 351 Asker/251 Polis/13 Korucu/1 Bekçi Toplam:616
Silahlı Militan 231 23
Siviller 13 Kişi 5’i Çocuk 92 Kişi
TOPLAM 483 731
MAYIN VE SAHİPSİZ BOMBA PATLAMASI SONUCU

ÖLEN ve YARALANAN SİVİLLER

Erkek 1 3
Kadın  
Çocuk 4 30
TOPLAM 5 33
   
KUŞKULU ÖLÜM ve YARALANMALAR
Erkek 18
Kadın 18
Çocuk 7
TOPLAM 43
 
NAMUS CİNAYETLERİ
Erkek
Kadın 1
Çocuk
NEFRET CİNAYETLERİ/YARALANMALAR 8 34
TOPLAM 9 34
 
KADINLARIN YAŞAM HAKLARINA YÖNELİK İHLALLER
Kadın İntiharları 44 9
Toplumsal Alanda Kadına Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz, Ev İçi Şiddete Uğrayan Kadınlar 348 kadın öldürüldü 244’ü taciz/tecavüz-561’i darp/şiddet olmak üzere toplam: 805 kadın
Fuhuşa Zorlanan Kadınlar                                       213
TOPLAM              392                                1027
ÇOCUKLARIN YAŞAM HAKLARINA YÖNELİK İHLALLER
Çocuk İntiharları 32 3
Ev İçi ve Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar/Taciz/Tecavüz

55

186 Cinsel Şiddet/188 Darp ve İşkence

TOPLAM                 87                                 377

İŞKENCE, KÖTÜ MUAMELE, ONUR KIRICI ve KÜÇÜK DÜŞÜRÜCÜ DAVRANIŞ ve CEZALANDIRMA

Gözaltında İşkence ve Kötü Muamele 114’ü sınır bölgelerinde olmak üzere 1379
Gözaltı Yerleri Dışında İşkence ve Kötü Muamele 474
Köy Korucuları Tarafından Yapılan İşkence ve Kötü Muamele 3
Cezaevlerinde İşkence ve Kötü Muamele 215

Kolluk Güçleri Tarafından Tehdit ve Ajanlık Teklif Edilenler

67
Toplumsal Gösterilerde Güvenlik Güçlerinin Müdahalesi Sonucu Dövülen ve Yaralananlar 193’ü çocuk olmak üzere 3466 kişi

Özel Güvenlik Görevlileri Tarafından İşkence ve Kötü Muameleye Maruz Kalanlar

62
Okulda Şiddet 5

Gözaltına Alınan Sığınmacı ve Göçmenler

 
TOPLAM                   5671

 

 

 

KİŞİ GÜVENLİĞİ ve ÖZGÜRLÜĞÜNE YÖNELİK İHLALLER

 

Gözaltına Alınanlar 637 si çocuk olmak üzere 13.189 kişi
Tutuklananlar 99 u çocuk olmak üzere 1860 kişi

Tutuklu Gazeteciler

Ali Konar, Beritan Canözer, Can Dündar, Cengiz Doğan, Cüneyt Hacıoğlu,  Deniz Babir,  Ensa Tunca,  Erdal Süsem,  Erdem Gül,  Erol Zavar,  Ferhat Çiftçi,  Gültekin Avcı,  Hamit Duman (Dilbahar),  Hatice Duman, Hidayet Karaca, Kamuran Sunbat, Kenan Karavil, Mehmet Baransu, Mehmet Serhat Polatsoy, Mikail Barut, Miktat Algül, Mustafa Gök, Nedim Oruç, Nuri Yeşil, Ömer Gül, Rojda Oğuz, Sami Tunca, Seyithan Akyüz, Şahabettin Demir, Tahsin Sağaltıcı, Ufuk Erhan (TGDP) (31 Gazeteci)
Irkçı Saldırılar/İdeolojik Saldırılar Çeşitli kentlerde 77 saldırı tespit edilebildi (Kişilere, İş Yerlerine, Evlerine, Araçlarına), bu saldırılarda 72 si üniversite öğrencisi olmak üzere 1523 kişi çeşitli yerlerinden yaralandı, 2 kişi öldürüldü. (6 Eylül’de İstanbul’da telefonda Kürtçe konuşan Sedat Akbaş ve 2 Ekim’de, Iğdırdan İstanbul’a giden ve Amasya’da durdurulan yolcu otobüsünün muavini Mehmet Tatlı)

 

       

 

 

 

İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNE YÖNELİK İHLALLER

 

Yasaklanan Etkinlikler 4 Miting, 1 Tepki Boykotu, 5 Konser, 1 Sinema Filmi, 1 Kutlama, 1 Tiyatro gösterimi, 1 Festival, 3 Yürüyüş, 1 Anma etkinliği TOPLAM: 18
Toplatılan, Yasaklanan ve Para Cezası Uygulanan Yayın Organları 1 Kitap, 1 Dergi, 3 Afiş Yasaklandı, 1 Yerel Radyo Kapatıldı, 1 Gazete Haberine Yasak Konuldu, 39 Gazeteye İlan Kesme Cezası verildi, 18 Kitap Hakkında Dava Açıldı, 1 Dergiye ve 1 Broşüre Toplatma Kararı Verildi, 2 Gazete ve 2 TV Kanalına Kayyum Atanarak Yayın Durduruldu, 8 TV Kanalı ile 6 Radyo Türksat Uydusundan Çıkartıldı. TOPLAM:84
Baskına Uğrayan Gazete ve Yayın Organları 5 Gazete Matbaası, 3 Gazete Bürosu, 1 Derginin 8 Bürosu, 1 Dergi Bürosu, 1 Yayınevi, 2 Tv Kanalı’na Güvenlik Güçlerince Baskın, 1 Dergi, 4 Gazete Bürosu’na, 1 Dernek bİnasına Saldırı. TOPLAM: 26
Engellenen İnternet Siteleri Engelli Web’in açıkladığı istatistiklere göre 2015 yılında Türkiyede yaklaşık 26851 sitenin TİB tarafından res’en erişimi engellenmiştir.

Engelenen haber ajansları ve gazete web sayfaları özellikle 2015 yılının Haziran ayından itibaren artmıştır. DİHA, ANF, JİNHA, ETKİN haber ajansları ile Özgür Gündem, Özgür Politika, Özgür Gelecek gibi ajansların siteleri defalarca engelenmiş, engeller 31 Aralık itibarıyla devam etmektedir.

20145 YILINDA AÇILAN SORUŞTURMALAR
 

68’i Üniversitelerde açılan soruşturmalar olmak üzere 118 Öğrenci, 8 Çocuk, 642 Kişi. Toplam: 768 kişi hakkında soruşturma açılmıştır.

2015 YILINDA AÇILAN DAVALAR 2015 YILINDA DEVAM EDEN DAVALAR 2015 YILINDA SONUÇLANAN DAVALAR
304 kişi hakkında 113 dava açıldı Kayıtlarımızda bulunan ve önceki yıllardan 588 kişiye açılan 15 dava devam etmektedir. 369 kişi hakkında açılan 96 dava sonuçlandı buna göre; 404 yıl 3 Ay hapis cezası, 490,712 tl para cezası verildi. 79 kişi beraat etti.

 

TOPLANTI ve GÖSTERİ ÖZGÜRLÜĞÜNE YÖNELİK İHLALLER

Güvenlik Güçleri Tarafından Müdahale Edilen Toplantı ve Gösteriler

545

2015 Yılında Açılan Soruşturmalar 535’i üniversitelerde açılan soruşturmalar olmak üzere 542 üniversite öğrencisi, 36 lise öğrencisi, 204 kişi. Toplam: 782 kişi hakkında soruşturma açılmıştır. (BİLİNEN)
2015 Yılında Açılan/Devam Eden Davalar 47’si Çocuk, 242’si Üniversite Öğrencisi olmak üzere toplam 1907 kişi hakkında 47 dava açıldı. (Raporumuzda yer alan gözaltı ve tutuklular’a açılan davalar bu rakama dahil değildir) Geçmiş yıllardan 53’ü üniversite öğrencisi olmak üzere 424 kişi hakkında açılan 21 dava devam etmektedir. (BİLİNEN)
2015 Yılında Sonuçlanan Davalar 16’sı çocuk 12’si Ün. Öğrencisi olmak Üzere Toplam 159 Beraat/59 Çocuğa 157,804 tl para cezası/ 4 Çocuğa Toplam 13 yıl, 71 Ün. Öğrencisine Toplam 29 Yıl 3 Ay, 97 kişiye ise 313 Yıl 8 Ay Toplam: 355 Yıl, 11 Ay Hapis Cezası Verilmiştir. (BİLİNEN)
Gezi Parkı Eylemleri İle İlgili Davalar  

331 kişi beraat, 740 kişinin davası devam etmekte, 411 kişiye ise toplam: 74 yıl 6 gün hapis cezası verilmiştir.

 

ÖRGÜTLENME ÖZGÜRLÜĞÜNE YÖNELİK İHLALLER

 

Baskına veya Saldırıya Uğrayan Siyasi Parti, Sendika ve Dernekler 1 Halkevine, 19 Siyasi Parti Binasına, 36 Derneğe, 3 Vakfa, 1 özel okula, 2 Yurt Binasına, 1 Kültür Merkezine, 4 Gençlik Merkezine, 1 Sağlık Merkezine olmak üzere 68 kuruma güvenlik güçleri tarafından baskınlar yapılmıştır.

 

AKP’ye 14, CHP’ye 4, DBP-SDP-ÖDP-Yeşiller ve Sol Gelecek Partilere 8 ve 434’ü HDP il, ilçe ve belde binalarına yönelik saldırılar olmak üzere Toplam Saldırı (Farklı Düşüncede Olanların Saldırıları) 464 tür.

Kapatılan / Kapatılmak İstenen Siyasi Partiler, Sendika ve Dernekler Mardin’de “Anadolu Arap Birliği Hareketi Derneği” için fesih kararı verildi, Kurdi-Der İzmir Şubesi Kapatıldı, Mardin’de “Süryani Birli Derneği” Kapatıldı, İstanbul’da “İşçiler Birliği Derneği” nin kapatılma talebi ret edildi, Emniyet-Sen hakkında açılan kapatılma davası ret edildi. BARANSAV hakkında ki kapatılma davası devam ediyor.

CEZAEVLERİ

 

 

Cezaevlerinde Sağlık Hakkı İhlali

 

825

Cezaevlerinde Haberleşme Hakkı İhlali 10
Cezaevlerinde Disiplin Cezaları 175
Cezaevlerinde Sevk/Sürgün Uygulamaları 829

 

YAŞAM HAKKI

I. YARGISIZ İNFAZ (Keyfi Öldürme, Silah Kullanma Yetkisinin İhlali ve Dur İhtarına Uymadığı Gerekçesiyle Öldürülen ve Yaralananlar)

13 Ocak 2015’te Şırnak’ın Silopi İlçesi’nde devriye görevi yapan zırhlı polis araçlarının herhangi bir gösteri olmamasına rağmen 47. Cadde’de evlere gaz bombası attığı belirtildi.

 I.1. Polis, Asker ve Jandarma Tarafından Öldürülen ve Yaralananlar (Çatışmalı Ortam Nedeniyle Yaşamlarını Yitiren Diğer Siviller de Bu Başlıkta Yer Almaktadır)

3 Ocak 2015’te Şırnak’ın Cizre İlçesi’ndeki silahlı saldırıları protesto etmek amacıyla 27 Aralık 2014’te Silopi İlçesi’nde eylem yapan gruba polisin silahlı müdahalesi esnasında evinin balkonunda göğsünden vurularak ağır yaralanan Musa Azma Malatya’da tedavi gördüğü İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde yaşamını yitirdi.

5 Ocak 2015’te Şırnak’ın Cizre İlçesi’nde 26 Aralık 2014’te HÜDA-PAR yanlılarıyla Yurtsever Demokratik Gençlik Hareketi (YDGH) üyeleri arasında çıkan silahlı çatışmaya müdahale eden polisin açtığı ateş sonucu ağır yaralanan Zeki Alar (32) Diyarbakır’da tedavi gördüğü Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde yaşamını yitirdi.

6 Ocak 2015’te, Şırnak’ın Cizre İlçesi’nde araçların girişini engellemek amacıyla Cudi Mahallesi’nin girişine açılan hendeklerin kapatılmasının ardından polis ekipleri mahalleye operasyon düzenledi. Çevreye ve operasyonu protesto etmek için toplanan gruplara polisin ateş açması sonucu evinin tadilatında çalışan Ümit Kurt (14) adlı çocuk göğsüne isabet eden kurşunla yaşamını yitirdi. Polisin saldırısında 4 kişinin de yaralandığı öğrenildi.

14 Ocak 2015’te, Şırnak’ın Cizre ilçesinde, boş arazide oyun oynayan çocuklara polis tarafından ateş açıldı. Hedef gözetilerek açılan ateş sonucu 12 yaşındaki Nihat Kazanhan adlı çocuk, başına aldığı mermi ile ağır yaralandı. Yurttaşlar tarafından Cizre Devlet Hastanesi’ne kaldırılan Kazanhan, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak yaşamını yitirdi.

19 Ocak 2015’te, Şırnak’ın Silopi İlçesi’nde askerî konvoya çocukların taş attığı iddiasıyla askerlerin çocuklara karşı gaz bombası kullanması sonucu başına kapsül isabet eden Z.T. (14) adlı çocuk ağır yaralandı.

26 Ocak 2015’te, Hakkâri’nin Şemdinli İlçesi’nde sınır hattında bulunan Mavan Köyü’nde köylüler arasında çıkan arazi anlaşmazlığı tartışmasına müdahale eden askerlerin açtığı ateş sonucu ağır yaralanan Nejdet Yaman (26) kaldırıldığı Yüksekova Devlet Hastanesi’nde yaşamını yitirdi.

6 Şubat 2015’te Berkin Elvan’ın polis tarafından öldürülmesini protesto etmek için Ankara’da Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na gitmek üzere toplanan Halk Cephesi üyelerinin bulunduğu 2 minibüsü durduran polis ekipleri minibüslerin içine biber gazı sıktığı müdahalede darp edilen 53 kişiden birinin durumunun ağırlaşması üzerine hastaneye kaldırıldığı öğrenildi.

15 Şubat 2015’te Diyarbakır’ın Bismil İlçesi’ne bağlı Çeltikli Köyü’nde iki aile arasında çıkan kavga nedeniyle köyle gelen İlçe Jandarma Komutanlığı’na bağlı birlikler olaylara tepki gösteren köylülere gerçek mermili silahlar ve gaz bombalarıyla müdahale etti. Müdahale nedeniyle Abdullah Demirkapı yaşamını yitirdi, 2 kişi de yaralandı. Abdullah Demirkapı’nın ölümüne gaz bombası kapsülü olduğu iddia edilen bir cismin neden olduğu ileri sürüldü. Olaylar sonunda 12 jandarma erinin de yaralandığı açıklandı.

18 Şubat 2015’te Diyarbakır’ın Bismil İlçesi’ne bağlı Çeltikli Köyü’nde 15 Şubat 2015’te iki aile arasında çıkan kavgaya jandarma müdahalesi esnasında başına isabet eden bir cisimle yaşamını yitiren Abdullah Demirkapu’nun ölümüne jandarmanın kullandığı gaz bombası kapsülünün neden olduğu otopsi raporunun açıklanmasıyla öğrenildi.

15 Şubat 2015’te, Diyarbakır Sur ilçesine bağlı Çarıklı köyünde hayvanlarını otlatan 18 yaşındaki R. D. isimli genç trafik polisleri tarafından açılan ateş sonucu ayağından yaralandı. Koyunlarını yol kenarında otlatırken, yol kenarında ateş yakan R. D., ateş etrafından ısındığı sırada, trafik polislerinin silahlı saldırısına maruz kaldığı iddia edildi. Akşam saatlerinde yaşanan olayda ayağından yaralanan R.D., Ergani yolunda bulunan Ziya Yaşargil Eğitim-Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı.

19 Şubat 2015’te, Şırnak’ın Silopi İlçesi’nde yol kontrolü yapan polis ekibinin “dur” ihtarına uymadığı gerekçesiyle bir araca ateş açmaları sonucu araçta bulunan Ferhat Adıgüzel (21) vurularak yaralandı.

25 Şubat 2015’te, Şırnak’ın Cizre ilçesinde, Silopi’ye doğru giden askeri araçtan hiçbir olay olmamasına rağmen çevreye rastgele gaz bombası atıldığı belirtildi. Atılan gaz bombası fişeklerinden biri 11 yaşındaki Selman Akbay’ın göğsüne isabet etti. Ağır yaralanan Akbay, çevrede bulunan yurttaşlar tarafından Cizre Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı.

8 Mart 2015’te, IŞİD’le YPG/YPJ arasında çatışmalar devam ederken Rojava’nın Qamişlo Kantonu’ndan ateşlendiği ileri sürülen bir kurşun Mardin’in Nusaybin İlçesi’nde bir inşaatta çalışan Aydın Bilgiç’e (50) isabet etti. Ağır yaralı halde hastaneye kaldırılan Aydın Bilgiç yaşamını yitirdi.

6 Mart 2015’te Mardin’in Nusaybin İlçesi’nde başlayan 4. Dünya Kadın Yürüyüşü kapsamındaki etkinlikleri izlemek için sınıra yakın bir noktada bekleyen gruba askerlerin açtığı ateş sonucu Ahmet Al (18) vurularak yaralandı.

12 Mart 2015’te Van’ın Muradiye İlçesi’nde adı açıklanmayan bir sivil polisin, bir evin bahçesinden çıkarken kendisini hırsız zanneden çocuklara ateş açması sonucu S.D. (17) karnından yaralandı.

11 Mart 2015’te, Berkin Elvan’ın ölüm yıldönümü dolayısıyla İstanbul’un Şişli İlçesi’ne bağlı Okmeydanı Semti’ndeki anma törenine katılmak isteyen Cemil Kurt’un polis müdahalesinden kaçarken ara sokakta sıkıştırıldığı, üzerine sürülen akrep aracı ile duvarın arasında kaldığı ve omur kemikleri, bacağı ile kolunun kırıldığı öğrenildi.

16 Mart 2015’te,İHD Diyarbakır şubemize başvuran Sultan Dağtekin, şu beyanlarda bulundu:  “14.03.2015’te,Cumartesi günü saat 17.15 sıralarında yaşları küçük 5-10 çocuk Anzele parkında oyun oynarken Toma polis aracı gelirken çocuklarda Tomaya taş atmışlar. Benim çocuğum henüz 2 yaşında ve konuşmayı dahi beceremiyor. Parkın yanında ağabeyimin bir dükkânı bulunmaktadır. Çocuğum dükkânın kapısında oynarken toma tazyikli suyu direk çocuğuma sıktı. Çocuğum suyla beraber sürüklenerek yere düştü. Kafasını çarptı. O anda ambulans çağırdık. Apar- topar hastaneye götürdük. 1 saat gözlem altında kaldı. Tetkikler yapıldı. Alnında 2×2 morluk var e şuan çocuğumun ruhsal durumu iyi değildir. Çocuğumu pedagoga götüreceğiz. Hastane bize rapor vermedi. Bizde çocuğum için karakola şikâyette bulunduk. Orada bulunan polis bize hakaret etti ve bizi tehdit etti. Bize biz bunu bilerek yaptık yani suyu bilerek sıktık, dediler. Ben suyu sıkan memurdan ve karakoldaki polisten şikâyetçiyim. Sizden hakkımı savunmak için hukuki destek sunmanızı talep ediyorum.”

16 Mart 2015’de Van’da Vangölü Anadolu Meslek Teknik Lisesi’ni baskın düzenleyen polis ekipleri okula ait güvenlik kameralarının görüntülerine el koymak istedi. Yöneticilerin karşı çıkması üzerine bina içinde gaz bombası ve basınçlı su kullanan polisin saldırısı sonunda 14 öğrenci yaralandı. Saldırıda yüzüne cam kırıkları saplanan öğrencilerden D.Y.’nin (16) Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde ameliyata alındığı öğrenildi.

17 Mart 2015’te Kilis’in Rojava sınırındaki İnanlı Köyü yakınlarında, askerlerin sivillere yasaklanmış bölgeye giren ve “dur” ihtarına uymadığı iddia edilen araca ateş açmaları sonucu tarlasına çalışmaya giden Ahmet Öksüzoğlu (26) yaşamını yitirdi.

31 Mart 2015’te, İstanbul’da Çağlayan Adliyesi’ne giren Devrimci Halk Kurtuluş Partisi-Cephesi (DHKP-C) militanı Şafak Yayla ve Bahtiyar Doğruyol adlı 2 kişi aynı zamanda polisin gaz bombası kullanımı sonucu ölen Berkin Elvan’ın da dosyasını takip eden İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Memur Suçları Bürosu Savcısı Mehmet Selim Kiraz’ı rehin aldı. Savcıyı gündüz saatlerinde odasında rehin alan iki kişi ile gün boyu görüşmeler yapıldı. DHKP-C militanları amaçlarının Berkin Elvan’ın soruşturma dosyasında öne çıkan polislerin adlarının canlı yayında açıklanması olduğunu, bunun gerçekleşmesi halinde eylemlerine son vereceklerini belirttiler. Akşam saatlerine kadar yapılan görüşmelerin olumsuz sonuçlanmasının ardından adliye binasında bekletilen operasyon timleri savcının rehin tutulduğu odadan silah sesleri geldiği iddiaları üzerine odaya baskın düzenledi. Çok sayıda silah sesinin geldiği saldırı sonrasında Şafak Yayla ve Bahtiyar Doğruyol vurularak öldürüldü. Savcı Mehmet Selim Kiraz ise ağır yaralı halde bulundu. Hastaneye kaldırılan savcıyla ilgili açıklama yapan hastane yönetimi, savcının hastaneye getirildiğinde tüm yaşamsal fonksiyonlarının zaten durmuş olduğunu ifade ederek savcının da yaşamını yitirdiğini açıkladı. Gündüz saatlerinde ise görüşmeler sürerken Başbakanlık, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Yasası’nın “Olağanüstü Dönemde Yayınlar” başlıklı 7. maddesi uyarınca, olaya dair haberlere geçici yayın yasağı getirdi. Yasak kararı 3 kişinin öldürülmesiyle sonuçlanan operasyonun ardından kaldırıldı. Öte yandan eylemi ve operasyonu takip eden 2 gazeteci ile operasyona tepki gösterdikleri belirtilen 4 avukat, polisler tarafından gözaltına alındı.

1 Nisan 2015’te İstanbul’da Vatan Caddesi’nde bulunan İl Emniyet Müdürlüğü’ne kimliği belirsiz kişi veya kişilerce silahlı saldırı düzenlendi. İddiaya göre önce binanın giriş kapısına önce bomba atan bir saldırgan daha sonra da nöbet kulübelerinin de olduğu giriş kapısına ateş açtı. Nöbetçi polislerin karşılık vermesi sonucu çıkan çatışma sonunda saldırganlardan bir kadın vurularak öldürüldü. Çatışmada İhsan Merde ve Tayfun Demirtaş adlı polisler ile yoldan geçmekte olan bir sivil hafif yaralandı. Yaralı halde kaçtığı belirtilen bir saldırganın yakalandığı ileri sürüldü. Öte yandan ölen kişinin yapılan parmak izi karşılaştırılması sonucu Elif Sultan Kalsen olduğu iddia edilirken, görgü tanıklarının da saldırıyı 5 kişinin düzenlediğini ifade ettikleri öğrenildi. Saldırıyı DHKP-C adlı örgüt üstlendi. Çatışma sonrasında ise polis ekiplerinin çevrede şüpheli gördüğü 26 kişiyi gözaltına aldığı bildirildi.

2 Nisan 2015’te, Şanlıurfa’nın Akçakale İlçesi’nde askerlerin sınır ticareti yapan gruba “dur” ihtarına uymadıkları gerekçesiyle açtığı ateş sonucu M.A. ve H.S. vurularak yaralandı.

10 Nisan 2015’te İstanbul’un Gaziosmanpaşa İlçesi’nde 7 Ekim 2014’teki Kobanê eylemleri sırasında polisin kullandığı gaz bombası kapsülünün kafasına isabet etmesi sonucu ağır yaralanan Serhat Savaş (17) 186 gündür komada tutulduğu Taksim İlkyardım Hastanesi’nde yaşamını yitirdi.

11 Nisan 2015’te Ağrı’nın Diyadin İlçesi’nde bulunan Tendürek Dağı çevresinde çıkan çatışmaya engel olmak amacıyla bölgeye canlı kalkan olarak giden gruba askerî helikopterden ateş açılması sonucu HDP İlçe Örgütü eski Eş Başkanı Cezmi Budak vurularak yaşamını yitirdi. Saldırıda MEYA-DER temsilcisi Cenap İlboğa da yaralandı.

18 Nisan 2015’te Niğde’nin Ulukışla İlçesi’nde yol kontrolü yapan polis ekipleri bir araca “dur” ihtarında bulundu. Çağrıya uymayarak kaçtığı belirtilen aracı takip etmeye başlayan polis ekiplerinin, araçtan ateş açıldığı iddiasıyla karşılık vermeleri üzerine çıkan çatışma sonucu aracın sürücüsü Murat Ergin (42) yaşamını yitirdi. Polis ekipleri aracın lastiklerine ateş ettiklerini bu sırada seken bir kurşunun Murat Ergin’e isabet ettiğini ileri sürdüler.

24 Nisan 2015’te Afrin’in Kilis sınırı yakınlarındaki Tofê Köyü’nde hayvanlarını otlatan gruba askerlerin ateş açması sonucu Seydo Reşad Dîko (28) yaşamını yitirdi, Seydo Bilal ve Îmad Menan da vurularak yaralandı.

29 Nisan 2015’te, Hakkâri Yüksekova’da herhangi bir olay yokken birden ilçe merkezine konuşlanan polisler, Cengiz Topel Caddesi üzerinde gençlere plastik mermiler ile saldırdı. Çıkan olaylarda polis, 12 yaşındaki bir ilkokul öğrencisini ayağından silahla yaraladı.

30 Nisan 2015’te, Manisa’nın Salihli İlçesi’nde Karaman Emniyet Müdürlüğü Bölge Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü’nde görevli polis memuru V.M., yanına giderek bir süre konuştuğu özel bir hastanenin başhekimi olan Yener Bakan’ı (51) beylik tabancasıyla vurarak ağır yaraladı.

2 Mayıs 2015’te Muğla’nın Dalaman İlçesi’nde askeri alana kamyonuyla girdiği belirtilen Adil Yıldızlı (20) askerlerin “dur” ihtarına uymadığı gerekçesiyle açtığı ateşin ardından aracının su kanalına düşmesi sonucu yaşamını yitirdi. Yapılan otopside Adil Yıldızlı’da kurşun izine rastlanmadığı belirtilirken araçta da bira şişeleri bulunduğu iddia edildi.

14 Mayıs 2015’te, Şırnak’ın Cizre ilçesi Yafes Mahallesi’nde, 12 Mayıs’ta çevre yolu yakınındaki boş alanda misket oynayan çocuklara saldıran polisin, plastik mermi ile gözünden vurduğu 8 yaşındaki M.A. Diyarbakır Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne sevk edildi.

25 Mayıs 2015’te, Van’ın Erciş ilçesine bağlı Pay Mahallesi’nde ikamet eden 21 yaşındaki Deniz Cengiz, Deliçay Jandarma Karakolu’ndaki rütbeli askerler tarafından hiçbir gerekçe gösterilmeden feci şekilde darp edildi. 15.00 sularında nakliye aracıyla seyir halinde karakolun önünden geçen Cengiz, karakolun önünden geçtikten 200 metre sonra arkasından gelen askeri araçtaki iki rütbeli asker tarafından durduruldu. Askerlerin “neden durmadın?” diye sorduğu Cengiz, karakol önünde herhangi bir uyarı levhasının olmadığını ve kendisine “dur” ihtarında bulunulmadığını söyledi. Askerler tarafından araçtan indirilen Cengiz, öldüresiye dövüldü. Başından ve ayağından feci şekilde yaralanan Cengiz’i yoldan geçen yurttaşlar askerlerin elinden kurtardı. Akrabaları tarafından Van Bölge ve Eğitim Araştırma Hastanesi’ne getirilerek, tedavi altına alınan Cengiz’in baş ve kulak arkasında morluklar oluşurken, sol ayak diz kapağı ise kırıldı. Ayağı alçıya alınan Cengiz, tedavisinin ardından gece geç saatlerde Van Büyükşehir Belediyesi’nin tahsis ettiği ambulansla evine gönderildi. Cengiz, İHD Van Şubesi’nden de hukuki yardım talebinde bulundu.

31 Mayıs 2015’te, Elazığ’ın Palu İlçesi’ne bağlı Gökdere Beldesi’nin Kırkbulak Köyü’nde tarımsal sulamada kullanılan suyun paylaşımı nedeniyle Özdoğan ile Ateş aileleri arasında çıkan silahlı kavgada, açtığı ateş sonucu Ateş ailesinden 4 kişiyi yaralayan Hüseyin Özdoğan (19), olay yerine gelen jandarma ekibinin açtığı ateşle vurularak öldürüldü.

17 Haziran 2015’te, Hakkari Şemdinli-Yüksekova yolunun 15. kilometresinde bulunan Akbal (Soranser) köyü yolu üzerinde kaçakçılara ait olduğu iddia edilen bir minibüse askerler, dur ihtarına uymadığı gerekçesiyle ateş açtı. Açılan ateş sonucu kaçakçılara ait olduğu iddia edilen 27 J 3968 plakalı araçta bulunan Deniz Akbaş ve Bahri Yılmaz isimli 2 vatandaş yaralandı. Olayın olduğu esnada olay yerine gelen vatandaşların tepkisi üzerine askerler havaya uyarı ateşi açtı. O sıra Şemdinli yönünden gelen Tahir Fırat yönetimindeki 27 FN 294 plakalı araca kurşun isabet etmesi sonucu Sıtkı Fırat isimli vatandaş da yaralandı. Yaralılardan Deniz Akbaş Şemdinli Devlet Hastanesi’ne, Sıtkı Fırat ve Bahri Yılmaz ise Yüksekova Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Akbaş, Şemdinli Devlet Hastanesi’ne yapılan ilk müdahalenin ardından Van’a sevk edildi.

18 Haziran 2015’te, Hakkari’nin Çukurca ilçesi Ormanlı köylüleri, güvenlik yollarının yapımına engel olmak istemeleri sonucunda çıkan olayda Seyvan Ölmez isimlı vatandaş askerlerın ateş etmesi sonucunda yaralandı.

25 Haziran 2015’te İstanbul’un Maltepe İlçesi’nde fazla yolcu aldığı gerekçesiyle bir minibüse ceza yazan trafik polisi, cezaya itiraz eden minibüs şoförü Musa Açın’ı tartışmanın büyümesinin ardından bacağından vurarak yaraladı.

26 Haziran 2015’te, Adana Fatih Mahallesi’nde oturan Hassas Noktaları Koruma Şube Müdürlüğü’nde görevli bekar polis memuru Ragıp S. önceki gün komşularının kızı A.E.’yi evlerine çağırdı. Polis memurunun, cinsel organını gösterip tacizde bulunduğu iddia edilen kız çocuğu durumu anne ve babasına anlattı. Kızın ailesi ve mahalle sakinleri polis memurunun evini bastı. Dövülen polis memuru beylik tabancasını çekip rastgele ateş etmeye başladı. Çağatay Erdem, Bestami Şahin ile yoldan geçen Raşit Ünsat yaralanırken, polis memuru Ragıp S. olaydan sonra gözaltına alındı. Çukurova Dr. Aşkım Tüfekçi Devlet Hastanesi’nde tedavi altına alınan yaralılardan Çağatay Erdem hayatını kaybetti.

4 Temmuz 2015’te sabah saatlerinde Hakkâri’nin Şemdinli İlçesi’ne bağlı Gare Köyü yakınlarında “sınır ticareti yapıldığı” iddiasıyla bir araca ateş açan askerler, olay yerine toplanan köylülere de gaz bombalarıyla saldırdı. Saldırı sonucunda 3 kişi yaralandı.

7 Temmuz 2015’te,  Eruh-Siirt yolu üzerinde dün gece saatlerinde polislerce kaçakçılık için kurulan kontrol noktasında “Dur ihbarına uymadığı” gerekçesiyle otomobile polislerin ateş açması sonucu Şerafettin Özekinci (37) yaşamını yitirirken, otomobilden de polislere ateş açılması sonucunda ise Bünyamin Toğrat (30) adlı polis memur ağır yaralandı. Ağır yaralanan Toğrat, Siirt Devlet Hastanesi’ndeki tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Olay sonrasında Siirt’te 3, Batman’da ise 2 kişi gözaltına alındı. Eruh yolundaki çatışmanın ardından Siirt’te özel harekat polislerinin yaptığı ev baskınlarında, Mehmet Ali Oğuz ve Hakkı Oğuz gözaltına alınırken, Siirt Devlet Hastanesi’nde de polisler tarafından açılan ateş sonucu öldürülen Şerafettin Özekinci’nin kardeşi Mazlum Özekinci (24) gözaltına alındı. Olayla ilgili operasyonların bir ayağı da Batman’da gerçekleşti. Batman Kültür Mahallesi’nde Abdullah Oğuz ve oğlu Azad Oğuz gözaltına alındı. Batman ve Siirt’te gözaltına alınan kişiler, ifadeleri alınmak üzere Siirt Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü.

12 Temmuz 2015’te, Ardahan’ın Göle ilçesi Gundik (Koyunlu) köyünde sabah saatlerinde köye bağlı yaylaya giden köylülerin içinde bulunduğu minibüs askerler tarafından tarandı. Uzun namlulu silahlarla taranan araçta bulunan Kamber Morkoç yaşamını yitirdi, Sabri Morkoç ve Altan Akın isimli yurttaşlar da yaralandı. Edinilen bilgilere göre, sabah saat 08.00 sularında Koyunlu köyünde yaylaya gitmek için minibüsleriyle yola çıkan Kamber Morkoç, Altan Akın ve Sabri Morkoç, Erzurum, Ardahan ile Göle’den iki gün önce gelen ve Erzurum sınırındaki ormanlık bölgede operasyon için konuşlanan asker tarafından uzun namlulu silahlarla tarandı. Seyir halindeyken taranan aracın durması üzerine, aracın yanına gelen askerler, yaralılara müdahale dahi etmeden bölgeden uzaklaştı. Saldırı esnasında hür üç sivil de yaralandı. Yaralı haliyle taranan aracı kullanan Altan Akın, diğer yaralı arkadaşlarıyla birlikte Göle Devlet Hastanesi’ne kadar geldi. 70 yaşındaki Kamber Morkoç, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. 40 yaşındaki Sabri Morkoç göğüs, 35 yaşındaki Altan Akın ise karın bölgesinden yaralandı. Morkoç ve Akın yapılan ilk müdahalenin ardından Ardahan Devlet Hastanesi’ne sevk edildi.

23 Temmuz 2015’te, Aydın’ın Söke İlçesi’nde komşularının “rahatsızlık verdiği” gerekçesiyle şikâyetçi olduğu Murat (Mahmut) Tekin (46), evine gelen polis ekipleri tarafından gözaltı kararına elindeki bıçakla karşı koyduğu gerekçesiyle vurularak öldürüldü.

24 Temmuz 2015’te, İstanbul Bağcılar’da gerçekleşen operasyonda Halk Cephesi üyesi Günay Özarslan polis kurşunuyla yaşamını yitirdi.

26 Temmuz 2015’te, Şanlıurfa’nın Suruç İlçesi’nde meydana gelen patlamada ölen Uğur Özkan’ın toprağa verilmesinin ardından memleketi Şırnak’ın Cizre İlçesi’nde çıkan olaylar 4 gündür sürerken, 25 Temmuz’da gece 21 yaşındaki Abdullah Özdal, vücuduna isabet eden kurşunla ağır yaralandı. Özdal, ambulansla Diyarbakır’daki hastaneye götürülürken yolda yaşamını yitirdi.

26 Temmuz 2015’te, Mersin’in Akdeniz ilçesine bağlı Şevket Sümer Mahallesi’nde akşam saatlerinde operasyonları protesto eden kitleye saldıran polislerin rastgele attıkları gaz bombalarından birinin, üçüncü kattaki evinin balkonunda otururken kafasına isabet etmesi sonucu ağır yaralanan Bülent Güngör’ün (36), kaldırıldığı Mersin Devlet Hastanesi’nde yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.

26 Temmuz 2015’te, Diyarbakır’ın Bağlar ilçesine bağlı Yeniköy’de polisin kovaladığı 11 yaşındaki Beytullah Aydın adındaki çocuk 7. kattan düşerek yaşamını yitirdi.

27 Temmuz 2015’te, Mardin’in Nusaybin ilçesinde siyasi soykırım operasyonlarını ve hava saldırılarını protesto etmek için birçok mahallede sokaklara çıkan gençlere polis silahla saldırdı. Abdulkadirpaşa Mahallesi Kanarya Sokak’ta gece saat 01.30 sularında polis ve özel harekât timlerinin silahla taraması sonucu Abdulkadir Asan isimli 1 gencin yaşamını yitirdiği öğrenildi.

27 Temmuz 2015’te,  Mardin’in Nusaybin ilçesinde 26 Temmuz gecesi yapılan hava saldırısı ve ölümlerin protestosunda polisin kurşunuyla öldürülen Seyithan Dede’nin vurulduğu yere yürüyüş yapıldı. DBP binası önünde toplanan binlerce kişi, Dede’nin öldürüldüğü yere yürüdü. Burada yapılan açıklamanın ardından kitle bir kez daha yürüyüşe geçti. İpek Yol üzerinden oturma eylemi yapmak isteyen kitleye polis müdahale etti.

29 Temmuz 2015’te, Diyarbakır’ın Silvan ilçesine bağlı Selahattin ve Kale mahalleleri arasındaki Gazi Caddesi üzerinde bulunan Asayiş Büro Amirliği önünde bulunan polisler tarafından aynı cadde üzerinde bulunan bir gencin üzerine ateş açtı. Edinilen bilgilere göre, polisin ateş açması sonrası ara sokağa koşan genci kovalayan polisler, ismi öğrenilemeyen genci yakalayarak gözaltına aldı. Gencin kaçtığı sokakta yakalanması sırasında sokakta bulunan bir ekmek fırınının camları da polislerce kırılarak, içeriye gaz bombası atıldı. Dükkanın kırılan camlarından hafif şekilde yaralanan bir fırın çalışanı, Silvan Devlet Hastanesi Acil Polikliniği’ne kaldırıldı.

29 Temmuz 2015’te, Şırnak’ın Nur ve Cudi mahallelerinde açılan hendeklerin kapatılmasına karşı çıkan mahallelilere polisin saldırısı sırasında Emin Uysal (60) isimli yurttaş, çenesine isabet eden gaz fişeğiyle yaralanarak hastaneye kaldırıldı.

29 Temmuz 2015’te, Şırnak’ın Cizre ilçesinde dün gece saatlerinde Kobanê Caddesi üzerinde seyir halinde bulunan sivil bir araç, Akrep tipi zırhlı araçların içerisinde bulunan polislerce önü kesilerek durdurulmak istendi. Önü kesilmesiyle duran araçtan inen 4 kişi, Cudi Mahallesi’ne doğru kaçmaya çalışırken zırhlı araçlarda bulunan polislerce yaylım ateşine tutuldu. Açılan ateşte kaçmaya çalışanlardan ikisi yaralandı. Yaralananlardan biri olduğu yere yığılırken, yaralanan diğer kişi ise iki arkadaşıyla birlikte olay yerinden uzaklaşmayı başarıp, izlerini kaybettirdi. Görgü tanıklarının anlatımlarına göre, yaralı halde yerde uzanan gencin yanına gelen polisler, gencin el ve ayaklarını tersten bağladı ve yaklaşık yarım saat boyunca başında bekledi. Yaralı genç için ambulans çağrılmamasına tepki gösteren yurttaşlar ise, polislerle tartıştı. Yaşanan tartışma sırasında yurttaşlara silah doğrultan polisler herkesi bölgeden uzaklaştırdı. Yarım saat sonra gelen ambulansla hastaneye kaldırılan ve isminin Hasan Nerse olduğu öğrenilen 17 yaşındaki genç, hastanede kurtarılamayarak yaşamını yitirdi.

1 Ağustos 2015’te,  Şırnak’ın Cizre ilçesinde 26 Temmuz gecesi evinin balkonundayken polislerin açtığı ateş sonucu ağır yaralanan 17 yaşındaki M.E.O. adlı çocuk, Elazığ Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde tedavi altına alınmıştı. Polisler tedavi altında olan M.E.O.’nın ailesine, “Odasını değiştireceğiz” dedikten sonra gözaltına alarak Cizre Emniyet Müdürlüğüne getirmişti. 3 gün gözaltına kalan M.E.O., çıkarıldığı Cizre Sulh Ceza Mahkemesi tarafından “Örgüt üyesi olma” iddiasıyla tutuklanarak Şırnak T Tipi Cezaevi’ne gönderildi.

3 Ağustos 2015’te Ankara’nın Yenimahalle İlçesi’ne bağlı Demetevler Semti’nde, polis memuru Ahmet Gürsey’in, güvercin beslediği için önceden tartıştığı Emre Ülsün’ün babası Mustafa Ülsün’ü aynı konu nedeniyle darp ettiği öğrenildi. Ahmet Gürsey’in işe gitmek üzere evinden çıkan Mustafa Ülsün’e silahının kabzasıyla vurmaya başladığı aldığı darbeler nedeniyle Mustafa Ülsün’ün sağ gözünün görme yetisini kaybettiği ve ameliyatla alındığı bildirildi. Darp olayına müdahale etmek üzere dışarı çıkan Emre Ülsün’ü de darp ederek bayılmasına neden olan polisin, balkona çıkan Yılmaz Yıldırım’ı da tehdit ederek “sen ne karışıyorsun lan. Sen Haymanalısın, ben senin PKK’li ve terörist olduğunu biliyorum” dediği ileri sürüldü.

3 Ağustos 2015’te, Şırnak’ın Silopi ilçesinde bulunan Yenişehir Mahallesi 8. sokakta Ferhat Encü ve Ergün Sak isimli yurttaşlar, motosikletle geçtiği sırada polisler tarafından ateş açılarak yaralandığı ve daha sonra gözaltına alındığı öğrenildi. Gözaltında polis şiddetine maruz kalan Encü, para cezası kesilerek serbest bırakıldı. Gözaltına alındığı polislerin, kendisini Akrep tipi zırhlı araca bindirip önce TOKİ lojmanlarına götürdüğünü ve burada darp ettiklerini anlatan Encü, ardından ise emniyete götürüldüğünü dile getirdi. Burada da şiddete maruz kalmaya devam ettiğini söyleyen Encü, ehliyeti olmadığı için bin 798 TL para cezası kesilip, motosikletime el konulduktan sonra serbest bırakıldığını anlattı.

4 Ağustos 2015’te, Şırnak’ın Cizre’de artan polis baskısına karşı öz savunma hattını oluşturan gençlerin kazdığı hendekleri kapatmak için bekleyen polis, ablukaya aldığı Cudi Mahallesi’nde 54 yaşındaki Beşir Eğitmiş adlı yurttaşı zırhlı araçtan açtığı ateş ile yaraladı.

6 Ağustos 2015’te, Şırnak’ın Cizre ilçesi Konak Mahallesi’nde bugün devriye gezen polis aracından çevreye ateş açıldı. Polisin açtığı ateş sonucu işyeri sahibi Süleyman Alyanak ve arabasını tamire gelen müşteri Salih Ataman, yaralandı. Yaralanan iki kişi, çevrede bulunan yurttaşlar tarafından Cizre Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Olaya tanık olan yurttaşlar, zırhlı polis aracının işyerinin karşısından geçerken 10 ele yakın ateş açtığı ve ateş açtıktan hemen sonra olay yerinde ayrıldığını belirtti. Olay esnasında orda olduğunu ve zırhlı polis aracının Şırnak tarafından gelerek rastgele esnafların üzerine ateş açtığını ifade eden Abdullah Babat adlı yurttaş, “Ateş açıldığı esnada hepimiz kendimizi yere attık” dedi. Zırhlı araç gittikten sonra yerden kalktık diyen Babat dükkânın içinde olan yaralılara sivil arabalarla hastaneye götürdüklerini belirtti. Mehmet Dal adlı yurttaş, silah sessi geldikten sonra kendilerini yere attıklarını, o esnada zırhlı bir aracın geçtiğini gördüklerini dile getirdi. “Bu caddede bulunan herkes ya tamircidir ya da aracını tamire getirmiştir” diyen Dal, 10’a yakın silah sesi duyduğunu ifade etti. Yaralıları hastaneye gönderdikten sonra olay yerine gelen polislerin kendilerine saldırdığını kaydeden Dal, polislerin zırhlı araçlarla olay yerinde bekleyen yurttaşlara gaz bombası ve plastik mermi saldırdığını kaydetti.

7 Ağustos 2015’te, Şırnak’ın Silopi ilçesine bağlı Zap Mahallesi’nin sabah saat 04.00 sularında polisler tarafından ablukaya alındığı öğrenildi. Yurttaşların gözaltı ve polis baskınlarını engellemek amacıyla kazdığı hendeklerden dolayı mahalleye giremeyen polis, mahalleyi taradı. İlk belirlemelere göre, polisin açtığı ateş sonucu 27 yaşındaki 3 çocuk babası Kamuran Bilin, Hamdin Ulaş (58) ve 17 yaşındaki Mehmet Hıdır Tanboğa isimli gencin getirildiği Silopi Devlet Hastanesi önünde içinde bulunduğu aracın taranması sonucu hayatını kaybettiği öğrenildi. 8 kişi de yaralandı. Polisin 6 evi de ateşe verdiği bildirilirken, bir evin tamamen yandığı belirtildi. Yaralanan Celal Kanat (50), Engin Armağan (36), Hasan Aşula (23), Osman Tankan (48) ile 12 yaşındaki N. A. isimli yurttaşlar kaldırıldıkları Silopi Devlet Hastanesi’nde var olan doktor sıkıntısı nedeniyle Şırnak Devlet Hastanesi’ne sevk edildi. Vücutlarının birçok noktasına isabet eden kurşunlarla yaralanan yurttaşların hayati tehlikelerinin bulunmadığı öğrenildi.   İHD Şırnak Şube yöneticilerinden Büşra Demir, yaralılardan 12 yaşındaki N.A. adlı kız çocuğunun, polislerin sıktığı kurşunlarla sırtından ve kulağından yaralandığını aktardı.

7 Ağustos 2015’te, Van’ın Çaldıran ilçesine bağlı Gülizar köyünde meydana gelen su arızasını gidermek için bölgeye giden Van Su ve Kanalizasyon İdaresi (VASKİ) çalışanı 3 personeli taşıyan araç, askerler tarafından tarandı. İşçiler Gülizar köyüne kaçarak kurtulurken, aracın ön kapısına ve camlarına 8 kurşun isabet etti. İşçiler saldırının ardından pikaplarını alıp buradan uzaklaşırken, kepçenin alınmasına askerler izin vermedi.

8 Ağustos 2015’te, Şırnak’ın Silopi ilçesinde bulunan İpekyolu üzerinde seyir halinde bulunan TOMA aracı Özel Silopi Tıp Merkezi karşısında durarak, tıp merkezinin önünden geçen Mehmet Bulu isimli yurttaşa ateş açtı. İlçede herhangi bir olay olmamasına rağmen yolun kenarında durdurdukları TOMA’dan inen polislerin durduk yere taradığı Bulu’nun karnına kurşun isabet etti. Olduğu yere yığılan Bulu’yu çevrede bulunan yurttaşlar taşıyarak Özel Silopi Tıp Merkezi’nin içerisine götürdü. Buradaki doktorlarca ilk müdahalesi yapılan Bulu, Silopi Devlet Hastanesi’ne kaldırılarak ameliyata alındı.

11 Ağustos 2015’te, Mardin’in Nusaybin ilçesinde, Hükümet Konağı’na yönelik silahlı saldırı gerçekleştirildi. Hükümet Konağı’nda görevli özel harekat polislerinin saldırıya karşılık vermesi üzerine çatışma çıktı. Çıkan çatışmada ise 1’i ağır olmak üzere 3 özel harekat polisi yaralandı. Yaralı polislerin Nusaybin Devlet Hastanesi’ne getirilmesi sırasında, hastane önünde olayla ilgili görüntü almaya çalışan gazetecilere özel harekat polisleri silahların dipçikleriyle saldırdı. Olayda 2 gazeteci yaralanırken, polisler bir gazetecinin çektiği görüntü ve fotoğraflara el koyup, fotoğraf makinesini kırdı.

12 Ağustos 2015’te, Ağrı’nın Diyadin ilçesinde dün gece saatlerinde İlçe Jandarma Komutanlığı’na yapılan saldırının ardından özel harekat timleri önüne geleni taradı. Jandarma Komutanlığı’nın karşısındaki tüm ev ve iş yerleri taranırken, Atatürk Mahallesi’ndeki fırında çalışan ve odun almak için dükkanın karşısındaki depoya giden Orhan Aslan (16) ve Emrah Aydemir (15) isimli çocuklar, özel harekat timleri tarafından tarandı. Kurşunların hedefi olan çocuklar olay yerinde yaşamını yitirirken, iş yeri kan gölüne döndü.  Murat Mahallesi’nde ise sabah saatlerinde harabe halindeki evlerin arasında bir erkeğe ait cenaze bulundu. Görgü tanıkları, bu kişinin infaz edildikten sonra panzerle sürüklenip buraya getirildiğini dile getirdi. Olay yerinde kan ve sürükleme izleri olduğu görüldü. Çocukların infaz edildiği işyerinin üst katında yaşayan ailelerin evlerine baskın düzenleyen özel harekat timleri evdeki herkesi işkenceden geçirerek, darp etti. Saldırının ardından Fevzi Kahraman (50), Aytekin Kahraman (45), Mehmet Kahraman ve Harun Kahraman gözaltına alındı.

14 Ağustos 2015’te, Şırnak’ın Silopi ilçesinde polisin açtığı ateş sonucu yaralan Engin Armağan (35), 5 gündür tedavi gördüğü Batman Özel Dünya Hastanesi’nde dün taburcu edilirken gözaltına alınmıştı. “Örgüt üyeliği” iddiasıyla gözaltına alınan Armağan, Batman Emniyet Müdürlüğü’ndeki işlemleri ardından Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile Silopi Savcılığı’na ifade verdikten sonra serbest bırakıldı.

14 Ağustos 2015’te, Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde İpekyolu üzerinde polise ait zırhlı araçtan açılan ateş sonucu 20 yaşındaki Ş.D. başından ağır yaralandı.

14 Ağustos 2015’te Iğdır’ın Aralık İlçesi’nde Adetli Köyü yakınlarında yol kontrolü yapan askeri ekibin “dur” ihtarına uymadığı gerekçesiyle bir kamyonete ateş açması nedeniyle aracın sürücüsü Cemal Aras (30) ayağından vurularak yaralandı.

14 Ağustos 2015’te,  Diyarbakır merkez Bağlar ilçesine bağlı Kaynartepe Mahallesi’nde, mahallelilerin verdiği bilgiye göre, özel harekat timleri dün gece saat 23.00 sularında mahalleyi abluka altına alarak etrafa rastgele ateş açtı. Tarama esnasında evinin kapısında oturan 40 yaşındaki Fahrettin Budak adlı yurttaş, göğsü ve sırtına aldığı 3 kurşunla infaz edildiği belirtildi. Olayda aynı mahallede Şaban Çelik (29) isimli kişinin de ateşli silahla yaralandığı ve 3 kişinin de gözaltına alındığı bildirildi.

14 Ağustos 2015’te, Mardin’in Nusaybin ilçesinde Hükümet Konağı’na 11 Ağustos ‘ta saat 21.30 sularında roketatarlı ve uzun namlulu silahlarla saldırı düzenlemişti. 1’i ağır 3 polisin yaralandığı saldırıdan sonra özel harekat timleri hastane önünde silahlarla gazetecilere saldırmıştı ve gazetecileri darp etmişti. Mardin Valiliği bir gün sonra saldırıyla ilgili olarak, “Hükümet Konağı’na roketatar ve uzun namlulu silahlarla saldırı düzenlenmiştir. Saldırıya anında karşılık verilmiştir. Çıkan çatışmada bir (1) Bölücü Terör Örgütü (BTÖ) mensubu etkisiz hale getirilmiştir” açıklamasında bulunmuştu. Ancak otopsi işlemleri için Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne götürülen cenazenin, aile tarafından teşhis edildikten sonra 3 çocuk babası 29 yaşındaki Havzullah Doğan’a ait olduğu ortaya çıktı.

16 Ağustos 2015’te, İstanbul’un ilçeleri Büyükçekmece, Beylikdüzü, Çatalca ve Silivri’den sorumlu İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı eski özel harekâtçı Celal Yılmaz, dün gece saat 01.00 sıralarında 155’i arayarak, İstanbul Halkalı’daki Polis Lojmanları’nın önünde tartıştığı motosiklet sürücüsü Ahmet Sülüşoğlu’nu tabancasıyla vurarak öldürdüğünü. Ardından teslim olan Yılmaz, çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Yılmaz, 16 Ağustos geceyarısı trafikte motosiklet sürücüsü Ahmet Sülüşoğlu ile tartışmış, Sülüşoğlu Emniyet Müdür Yardımcısı’nı motosikletiyle lojmanların önüne kadar takip etmişti. Güvenlik kamerası kayıtlarına göre, Celal Yılmaz’ın aracından inerek tekme ve yumruk attığı Sülüşoğlu, olay yerinden uzaklaştıktan 8 dakika sonra elinde silahla geri gelmişti. Yılmaz, elinde silah olan Sülüşoğlu’nu yakın mesafeden vurarak öldürmüştü. Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği, “kaçma şüphesinin bulunmaması ve delillerin toplanmış olması” nedeniyle Emniyet Müdür Yardımcısı Celal Yılmaz’ın tahliyesine karar verdi.

16 Ağustos 2015’te, Şırnak’ın Silopi ilçesi Şehit Harun Mahallesi’nde gece saatlerinde yoğun silah sesleri yükseldi. Mahallede özsavunmaya geçen gençler, hendek kazdığı sırada polis gerçek mermilerle saldırdı. Silah seslerinin duyulması üzerine caddeye çıkan Hüseyin Yiğit (41) adlı yurttaş, polislerin açtığı ateş sonucu kolundan yaralandı. Cizre Devlet Hastanesi’ne kaldırılan Yiğit’in durumunun iyi olduğu bildirildi

16 Ağustos 2015’te, Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde polis saldırı ve baskılarına karşı hendekler kazılarak mahallelerde direniş devam ederken, bir çocuk kolundan yaralandı.  Kale Mahallesi Karabehlülbey Caddesi üzerinde 17 yaşındaki M.V.U. adlı çocuk sağ kolundan aldığı kurşunla yaralandı. Çevredeki yurttaşlar tarafından hastaneye kaldırılan çocuğun nasıl yaralandığına dair bilgi edinilemedi.

16 Ağustos 2015’te, Diyarbakır’ın Silvan ilçesi Konak Mahallesi’nde 17 yaşındaki H.K. adlı çocuk silahla yaralandı. Omuz ve omzun alt kısmından yaralanan çocuk Silvan Devlet Hastanesi Acil Servisi’ne kaldırılırken, hayati tehlikesi bulunmayan çocuğun nasıl vurulduğuna dair bilgi alınamadı.

17 Ağustos 2015’te, HPG militanları Muş’un Varto ilçesini dünden beri kontrol altında alırken çıkan çatışmalar sabah saatlerine kadar sürdü. Sabah saatlerinde Hınıs-Varto Karayolu üzerinde bulunan Gimgim Mahallesi’nin Çemêsus bölgesinde büyük bir patlama meydana geldi. Ormanlık alanda meydana gelen patlama sonrası çatışma sesleri kesilirken, ilk belirlemelere göre, Rahmi Kızıltaş ve Abdullah Toprak isimli kişiler ile ismi öğrenilemeyen ve HPG militanı olduğu söylemen 2 kişi yaşamını yitirdi.

17 Ağustos 2015’te, Diyarbakır’ın Lice ilçesi Karahasan Mahallesi’nde siyasi operasyonlara karşı hendek kazmak isteyen gençlere polisin gerçek mermilerle saldırdığı 14 Ağustos gecesi yaralan Zana Kumral’ı hastaneye götürdüğü için gözaltına alına Nurettin Bayhan, emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye getirildi. Savcılık ifadesinin ardından “Örgüt üyesi olmak”, “Kamu malına zarar vermek” iddiasıyla mahkemeye sevk edilen Bayhan, adli kontrol şartı ile serbest bırakıldı.

18 Ağustos 2015’te, İstanbul Esenler Tuna Mahallesi’nde dün gece saatlerinde protesto gösterisi yaptığı belirtilen gruba polisin açtığı ateş sonucu 17 yaşındaki Fırat Elma yaşamını yitirdi. Yaşamını yitiren gencin cenazesi Adli Tıp Kurumu’na kaldırılırken, polisin 4 genci de gözaltına aldığı iddia edildi.

18 Ağustos 2015’te, Şemdinli’de çatışmaların yoğunlaştığı Şapatan (Altınsu) köyüne yapılan top ve havan atışları dururken, bombalamada en az 10 evin yıkıldığı ve 4 yurttaşın da yaralandığı öğrenildi. Şemdinli Kaymakamı’nı arayan Köy Muhtarı Zeydan Özel, “HPG’lilerle görüşün geri çekilsinler. Yoksa köyü tarayacağız” yanıtı aldı.

18 Ağustos 2015’te Diyarbakır’ın Silvan İlçesi’nde başlatılan sokağa çıkma yasağının ardından sokak aralarında başlatılan operasyonlarda kente giden gözlemcilerin edindiği bilgilere göre en az 4 kişi güvenlik güçlerince öldürüldü, 4 kişi de yaralandı. Öldürülen 4 kişiden Serhat Bilen’in başından hedef gözetilerek vurulduğu iddia edildi. Elektrik, su, sabit ve cep telefonu hatlarının kesik olduğu ilçede dükkân ve evlerin bombalandığı ileri sürüldü.

18 Ağustos 2015’te, Bitlis’in Tatvan ilçesindeki Sorgun Askeri Kışlası önünden dün gece geçerken askerlerin taraması sonucu başından ağır yaralanan Ömer Cinkılıç (23), Tatvan Devlet Hastanesi’ndeki ilk müdahalenin ardından Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Cinkılıç, hastanedeki tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak yaşamını yitirdi. 5 çocuk babası Cinkılıç’ın cenazesi ailesi tarafından alınarak, Tatvan’a bağlı Küçüksu köyü mezarlığında defnedildi.

18 Ağustos 2015’te Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde dün polis ve askerlerin halka yönelik gerçekleştirdiği saldırıda kafasına isabet eden kurşunla yaşamını yitiren Serhat Binen (25), cenazesinin kaldırıldığı Diyarbakır Gazi Yaşargil Araştırma Hastanesi’nde tamamlanan otopsi işlemlerinin ardından 19 Ağustos günü Silvan’ın Şefkat köyünde toprağa verildi. 18 Ağustos günü Tekel Mahallesi’nde özel hareket timleri tarafında Ramazan ve Fatma Can’a ait eve el bombası atılması sonrasında kalp krizi geçiren 80’li yaşlarda Hanife Durak yaşamını yitirdi. Yüksek Mahallesi’nde oturan 60 yaşlarında Veysi Toraman çatışmaların yaşandığı sırada kalp krizi geçirmesi sonucu yaşamını yitirdi. Mescit ve Tekel mahallerinde yaşanan çatışmalar sırasında yaralanan 2 yurttaş Batman ve Diyarbakır’a gönderildi. Mescit Mahallesi’nde ise evlerinin önünde oturduğu sırada keskin nişancıların ateş açması sonucu Handan Altunterun (20) ayağından ve Ayşe Topdemir (16) ise boynundan yaralandı.

18 Ağustos 2015’te, Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde sabah saatlerinde mahallelere operasyon yapan polis ve askerlerin saldırısında yaralanan inşaat işçisi İsmail Bozkurt, özel bir hastanede yapılan müdahalenin ardından HDP’li vekillerin devreye girmesiyle Batman Bölge Hastanesi’ne sevk edildi.

18 Ağustos’ta Lice-Hani-Kocaköy üçgeninde başlatılan askeri operasyonlara karşı canlı kalkan olarak olay yerine giden ve helikopterden açılan ateş sonucu yaralanan Aydın Damak, tedavi gördüğü Halis Toprak Vakfı Lice Devlet Hastanesi’nde savcılığın kararıyla gözaltına alındı. Savcılık ifadesinin ardından “Örgüt üyesi olmak” iddiasıyla mahkemeye sevk edilen Damak tutuklanarak, Lice Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.

19 Ağustos 2015’te, Mardin’de akşam saatlerinde eylem yapan gençlere zırhlı araçlardan açılan ateş sonucu 19 yaşındaki Ali Akpınar isimli bir genç yaşamını yitirdi.

19 Ağustos 2015’te, Mardin’in Nusaybin İlçesi’nde gösterilere müdahale eden özel harekât timlerinin açtığı ateş nedeniyle evinin balkonunda oynayan İ.D. (3) başına isabet eden kurşunla ağır yaralandı.

20 Ağustos 2015’te, Şırnak’ın İdil ilçesinde Cebbar Acar (20) isimli genç, polis tarafından açılan ateş sonucu yaşamını yitirdi.

21 Ağustos 2015’te, Mardin Nusaybin ilçesi Barış Mahallesi’nde önceki akşam, geçici AKP hükümetinin savaş politikalarını protesto eden gençlere saldıran özel harekat polislerinin rastgele ilçeyi taraması sonucunda, 3 yaşındaki bir çocuğun evinin balkonunda oynarken kafasına isabet eden kurşunla ağır yaralandığı belirtildi. Olay sonrası İlçe Devlet Hastanesi’nde yapılan ilk müdahalenin ardından Mardin Devlet Hastanesi’ne kaldırılan 3 yaşındaki İ.D., ardından sevk edildiği Urfa Özel Ortadoğu Sağlık Merkezi’nde ameliyat edildi.

21 Ağustos 2015’te Diyarbakır’ın Sur İlçesi’ne bağlı Küçükakviran Köyü yakınlarında aracıyla ilerlerken durdurulmak istenen Sidar Berksoy (23) askerlerin ve geçici köy korucularının bulunduğu grup tarafından silahlı saldırıya uğradı. Aracının içindeyken aracı taranan Sidar Aksoy’un ağır yaralı olduğu ve kaldırıldığı hastanede geçirdiği ameliyatta sağ böbreğinin alındığı, saldırı nedeniyle akciğerinin hasar gördüğü ve karaciğerinin ise tamamen parçalandığı bildirildi.

22 Ağustos 2015’te, Diyarbakır’ın Sur İlçesi’nde operasyonlara tepki göstermek için sokak aralarına hendek kazan gruplara müdahale eden özel harekât ekiplerinin, gruplara ateş açması sonucu Suriyeli olduğu belirtilen bir kişi yaşamını yitirdi. Yapılan müdahale esnasında kurşun isabet eden biri çocuk 5 kişi de yaralandı.

27 Ağustos 2015’te, Şırnak’ın Cizre ilçesinin Nur Mahallesi’nde çıkan çatışmalar devam ederken, 73 DV 743 plakalı aracıyla mahalleye giren Eyüp Ergen isimli yurttaş’ı, polis ve askerler tarafından aracına ateş açıldı. Diğer yandan polis ve askerlere tepki gösteren Fatma Tekin Kumri isimli kadının açılan ateş ile ayağından yaralandığı öğrenildi. Keskin nişancıların konumlandırıldığı ilçedeki çatışmalar şiddetlenerek devam ederken, ayağından yaralanan Fatma Tekin Kumri isimli kadını ise yurttaşlar kendi imkânlarıyla evde tedavi etmeye çalıştıkları öğrenildi. Cizre’de polis ve askerlerin açtığı ateş sonucu 7 yaşındaki Baran Çağlı (7) isimli çocuk ile Mesut Sanrı (28) isimli yurttaş ve Emin Yanaş (10), yaşamını yitirdi. Cizre Devlet Hastanesi’nde görevli sağlık personeli Eyüp Ergin evine giderken çatışma ortasında kaldı kurşunların isabet etmesiyle ağır yaralandı. Ergin, görev yaptığı hastaneye kaldırıldı ve doktorların tüm çabasına karşın yaşamını yitirdi. DEDAŞ çalışanı olan 28 yaşındaki Mesut Sanrı da arıza onarırken çatışmanın arasında kalarak ağır yaralı olarak kaldırıldığı Devlet Hastanesi’nde yaşamını yitirdi. Cizre’de ölenlerden 7 yaşındaki Baran Çağlı’nın da çatışmalar sırasında çöken bir duvarın altında kalarak ağır yaralandığı belirtildi. Baran Çağlı’nın da kaldırıldığı hastanede hayatını kaybettiği öğrenildi. Çatışmalar ve saldırılar devam ederken belediyenin kültür merkezi inşaatına baskın düzenleyen polisler, 19 işçiyi gözaltına aldı.

27 Ağustos 2015’te, Şırnak’ın Yeşilyurt Mahallesi’nde gösteri düzenleyen bir gruba, polisler saldırdı. Grubun da karşılık vermesi üzerine çatışma çıktı. Çatışma sırasında mahallede bulunan Ahmet İrtegün (17) adlı çocuk yaralandı. Boğazına kurşun isabet eden İrtegün, aranan ambulansın güvenlik gerekçesiyle mahalleye gelmemesi üzerine ailesi tarafından Şırnak Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Tedavi altına alınan İrtegün, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.

27 Ağustos 2015’te, Mardin’in Nusaybin ilçesi Kışla Mahallesi’nde polis hiçbir olayla ilgisi olmayan M.D. isimli 17 yaşındaki çocuğu silahla vurdu. M.D.’nin babasının talebi üzerine kasaptan et aldıktan sonra eve döndüğü sırada polisin silahlı saldırısına uğradı. Silahlı saldırının ardından polis tarafından darp edilen M.D., bilinç kaybına uğradı. Çevrede bulunan yurttaşlar tarafından Nusaybin Devlet Hastanesi’ne kaldırılan M.D. burada tedavi altına alındı.

27 Ağustos 2015’te, Ağrı’nın Doğubayazıt İlçesi’nde Uluyol Polis Karakolu’nun yakınlarındaki evine giderken özel harekât timinin “dur” ihtarına uymadığı iddiasıyla açtığı ateş nedeniyle Erhan Tanrıkulu (28) kafasına isabet eden kurşunlarla yaşamını yitirdi. Bir görgü tanığı, Erhan Tanrıkulu’nun yavaş gitmesine ve polisin “dur” ihtarına karşı elini araçtan çıkararak, “bir şey yok, evime gidiyorum” demesine rağmen tarandığını söyledi.

27 Ağustos 2015’te, Demokratik Bölgeler Partisi’nin (DBP), Lice ve Silvan’da yaşananlara dikkat çekmek amacıyla dün Diyarbakır’da gerçekleştirdiği bir günlük “Hayatı durdurma” eylemi esnasında polisler, Bağlar ilçesi Girne Caddesi üzerinde bulunan evlerinin önünde oturan iki kardeşi kurşun yağmuruna tuttu. Akşam saatlerine kadar devam eden “Hayatı durdurma” eylemi sırasında kentte devriye gezen polisler, etrafa rast gele biber gazı ve tazyikli su sıkarak, bir çok yeri de yaylım ateşine tuttu. Akşam saatlerinde Bağlar ilçesine bağlı Girne Caddesi üzerinde akrep tipi zırhlı araçlarla devriye gezen polis, caddeyi rast gele taramaya başladı. Saldırı esnasında cadde üzerinde bulunan evlerinin önünde oturan Ramazan (16) ve Serdar Yılmaz (17) isimli kardeşler, polis kurşunlarının ve kurşunlardan seken şarapnel parçalarıyla yaralandı.

29 Ağustos 2015’te, Mardin’in Kızıltepe İlçesi’nde polisleri taşıyan servise düzenlenen saldırının ardından yol ve kimlik kontrolü yapan özel harekât timlerinin, ehliyeti olmadığı için “dur” ihtarına uymadığı iddia edilen Mazlum Turan’ın (16) kullandığı araca açtıkları ateş sonucu Mazlum Turan ensesine isabet eden tek kurşunla öldürüldü.

30 Ağustos 2015’te Şırnak’ın Silopi İlçesi’nde gece boyu devam eden gösterilerin ardından saat 03.00’te bir eve özel harekât timlerince düzenlenen baskında YDG-H üyesi oldukları iddia edilen Ali Ödük (20), Halil Can (22) ve Faruk Aydın öldürüldü. Şırnak milletvekili Ferhat Encü, öldürülen 3 kişinin silahsız olduğunu ve korkarak sığındıkları evde öldürüldüklerini savundu.

31 Ağustos 2015’te, Şırnak’ın Silopi İlçesi’nde Emniyet Müdürlüğü Trafik Tescil Denetleme Büro Amirliği’nde konuşlandırılan keskin nişancıların açtığı iddia edilen ateş sonucu binanın karşısında bulunan evlerinin damında uyuyan Fatma Ay (55) ve kızı B.Ö. Ay (14) vuruldu. Ağır yaralı halde hastaneye kaldırılan Fatma Ay’ın yaşamını yitirdiği, kızının ise Batman’a sevk edildiği aktarıldı.

1 Eylül 2015’te Hakkâri’nin Yüksekova İlçesi’nde güvenlik güçlerinin operasyon yapmasını engellemek için hendek kazan gruplarla özel harekât timleri arasındaki çatışmalar devam ederken bir panzerden açılan ateş sonucu Ali Kaval (18) kafasına ve bacaklarına isabet eden kurşunlarla yaşamını yitirdi.

2 Eylül 2015’te, Mardin’in Nusaybin İlçesi’nde herhangi bir olay olmamasına rağmen sokak aralarına gaz bombaları atan polisin Neslihet Kazan (51) adlı kadını başından vurarak yaraladığı öğrenildi.

4 Eylül 2015’te Şırnak’ın Cizre İlçesi Nur Mahallesi’nde polislerin attığı bomba sonucu vücuduna isabet eden şarapnel parçalarıyla Sait Çağdavul (19) yaşamını yitirdi.

4 Eylül 2015’te Şırnak’ın Cizre İlçesi’nde Mehmet Emin Levent’in (21) polisin açtığı ateş sonucu öldüğü öğrenildi. Meydana gelen patlamalar nedeniyle ise Hacı Ata Borçin (70) ve Xetban Bülbül (65) adlı 2 kişinin kalp krizi geçirerek öldükleri bildirildi.

4 Eylül 2015’te, Mardin’in Nusaybin İlçesi’nde açılan hendekleri kapatmak üzere Yenişehir Mahallesi’ne giren polis ekiplerinin açtığı ateş sonucu ağır yaralanan Lokman Süne kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi.

4 Eylül 2015’te, İHD Diyarbakır şubemize başvuran Keleş Şeflek, şu beyanlarda bulundu: “ Benim oğlum Temer Şeflek, 10.08.2015 tarihinde saat 11.30’da taziye evine gideceği esnada polislerin rastgele etrafa ateş açması sonucunda karnında vurularak yaralandı. Bizde silah seslerinin geldiği yere doğru gittik. Oğlum yaralanmıştı. Şırnak Milletvekili Fayysal Sarıyıldız, ben ve eşim ambulansla oğlumu hastaneye kaldırdık. Cizre devlet hastanesine getirdik ve doktorlar hemen ameliyata aldılar. Ameliyattan çıktıktan sonra Diyarbakır Eğitim ve Araştırma Hastanesine sevk ettiler. Orada bulunan polis memurları hastanenin kapısında nöbet tutmaya başladılar. Araştırma hastanesinde 2. Ameliyat oldu durumu hala kritiktir. Durumu kritik olmasına rağmen polisler ifadesini aldı. Daha sonra Silopi Savcısı ile konferans yapıldı ve oğlum için tutuklama kararı çıkartıldı. Benim oğlum 16 yaşındadır. Çatışma esnasında nereden geldiği belli olmayan bir kurşunla yaralandı. Oğlumun hiçbir suçu olmamasına rağmen tutuklama kararı verildi. Gerekçesini sorduk bize “facebook üzerinde geçmiş olsun yoldaş” cümlesi ve yaralı haldeyken sedye üzerinde “zafer” işareti yapılmasıdır. Biz bu yargılamayı adil görmüyoruz. Bu konuda sizden hukuki destek sunmanızı talep ediyorum.”

5 Eylül 2015’te Şırnak’ın Silopi İlçesi’nde Cizre’ye yönelik saldırıları protesto etmek için düzenlenen gösterilere ateş açan özel harekât timleri Muttalip Pusat’ı (28) öldürdü, Yasin Uysal’ı da (30) ağır yaraladı.

5 Eylül 2015’te Şırnak’ın Cizre İlçesi Nur Mahallesi’nde rahatsızlanan ve 35 günlük olduğu öğrenilen Muhammed Tahir Yaramış adlı bebek, ambulansın engellenmesi nedeniyle yaşamını yitirdi.

5 Eylül 2015’te, Şırnak Cizre ilçesi Nur mahallesinde, çevrede konuşlanan keskin nişancıların açtığı ateş sonucu 15 yaşındaki H.B. isimli bir çocuk, vurularak yaralandı. Polislerin, ambulansların mahalleye girişine izin vermemesi ve güvenlik nedeniyle hastaneye götürülemeyen H.B., yurttaşlar tarafından tedavi edildi.

5 Eylül 2015’te, Van’ın Muradiye İlçesi’nde Akbulak Jandarma Karakolu önünden geçerken “dur” ihtarına uymadığı gerekçesiyle aracına ateş açılan Deniz Gökay vurularak ağır yaralandı.

5 Eylül 2015’te, Şırnak’ın Cizre ilçesinde meydana gelen olayları görüntülemek isteyen Dicle Haber Ajansı (DİHA) muhabiri Nuri Akman ve Cihan Ölmez isimli gazeteciler, özel harekat timlerinin silahlı saldırısına maruz kaldı. Akrep tipi zırhlı araçtan muhabirlerin bulunduğu yeri yaylım ateşi açıldığı belirtilerken, 2 muhabir ara sokağa atlayarak kurşunların hedefi olmaktan kurtulduğu öğrenildi.

6 Eylül 2015’te Mersin’in Tarsus İlçesi’nde yol kontrolü yapan polis ekipleri, motosikletle kendilerine yaklaşan ve “dur” ihtarına uymadığı iddia edilen kişilere ateş açtı. Olayda Murat Özdemir (28) ölürken, Mehmet Çopur (23) yaralandı.

6 Eylül 2015’te Valilik Diyarbakır Emniyet Müdürlüğünün, Diyarbakır’da başlattığı operasyonlarda 2 polisin öldürüldüğü Sur İlçesi’nde sokağa çıkma yasağı ilan etti. Duyurunun ardından operasyon başlatan güvenlik güçlerinin açtığı ateş nedeniyle E.G. (7) karnından vurularak yaralandı. Operasyon sırasında çevreye açılan ateş sonucu Abdullah Erdem (25) ve Saliha Opçin (39) vurularak ağır yaralandı.

6 Eylül 2015’te, Diyarbakır’ın Sur ilçesi Hasırlı Mahallesinde, özel harekat polislerinin rast gele açtığı ateş sonucu, mahallede haber takibi yapan JINHA muhabiri Şehriban Aslan hafif şekilde ve ismi öğrenilemeyen bir genç kolundan yaralandı.

6 Eylül 2015’te, Mardin’in Nusaybin İlçesi’nde polis ekiplerinin hendek kazdığı iddiasıyla yakaladığı D.Ö.’yü (15) dakikalarca dövdüğü ve çocuğu bayılması üzerine bıraktıkları öğrenildi.

7 Eylül 2015’te, Hakkâri’nin Şemdinli İlçesi’nde Şapatan Jandarma Karakolu yakınlarında askerlerin “dur” ihtarına uymadığı iddiasıyla bir minibüse ateş açması sonucu ağır yaralanan Minlal Kerimi (10) adlı Afgan çocuk kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi.

7 Eylül 2015’te Şırnak’ın Cizre İlçesi Cudi Mahallesi’nde tepelere yerleştirilen zırhlı araçlardan ateş açılması sonucu Cemile Cağırga (13) adlı çocuk yaşamını yitirdi.

7 Eylül 2015’te Şırnak’ın Cizre İlçesi’nde keskin nişancıların açtığı ateş sonucu yaralanan Osman Çağlı (18) hastaneye gidişinin engellemesi nedeniyle kan kaybından yaşamını yitirdi.

7 Eylül 2015’te Mersin’in Akdeniz İlçesi’nde bağlı Güneş Mahallesi’nde “özerklik” ilanı için bir araya gelen gruba ateş açan polis ekipleri 2 kişiyi vurarak yaraladı, bir kişiyi de gözaltına aldı.

7 Eylül 2015’te Cizre’deki ölümleri ve sokağa çıkma yasağı uygulamasını protesto etmek için Diyarbakır’ın Bağlar İlçesi’nde eylem yapan gruplara ateş açan polis ekipleri biri çocuk 2 kişiyi yaraladı.

7 Eylül 2015’te, Hakkari’nin Yüksekova ilçesine bağlı Dağlıca bölgesinde, Mevlüt Milas isimli yurttaşın kullandığı araç, Dağlıca askeri taburunda açılan ateş ile tarandı. Aracın taranması sonucu Milas  yaralandı.

7 Eylül 2015’te, Şırnak’ın Cizre ilçesi Alibey Mahallesi’nde, bir akrabasının taziyesine giden Mesut Demir isimli yurttaş çevre binalarda konuşlanan keskin nişancı polislerin açtığı ateş sonucu omzundan yaralandı.

7 Eylül 2015’te, Şırnak’ın Cizre ilçesinde Nur Mahallesi’nde keskin nişancı polisler tarafından açılan ateş sonucu, ayağına mermi isabet eden Abdullah Özcan (30) isimli yurttaş yaralandı. (15.09.2015 / İHD-TİHV-DTO- PAD Cizre Olayları İnceleme Raporu)

8 Eylül 2015’te, Şırnak’ın Cizre İlçesi’nde ilan edilen sokağa çıkma yasağı ardından, Orhan Doğan Caddesi üzerinde açık olan bir fırına ekmek almaya gittiği belirtilen 5 yaşındaki çocuklar Botan İmrağ, Emir İmrağ ve Murat Babayiğit, zırhlı araçlardan açılan ateş sonucu, bacaklarına isabet eden kurşunlarla yaralandı.

8 Eylül 2015’te Şırnak’ın Cizre İlçesi’nde sağlık sorunu yaşayan İbrahim Çiçek (80) çağrılan ambulansın mahalleye girmesine polislerce izin verilmemesi üzerine yaşamını yitirdi.

9 Eylül 2015’te, Şırnak’ın Cizre İlçesi Yafes Mahallesi’ ateş açan polisler Özgür Taşkın (20) yaraladı. Ambulansın gelmesine izin verilmediği için Özgür Taşkın’nın yaşamını yitirdiği belirtildi.

9 Eylül 2015’te Şırnak’ın Cizre İlçesi Yafes Mahallesi’ndeki evinin önünde oturan Meryem Süne (53), polisin zırhlı araçtan açtığı ateş sonucu yaşamını yitirdi.

9 Eylül 2015’te Şırnak’ın Cizre İlçesi’nde evine roket isabet eden Bahattin Sevinik (50) ile Suphi Saral (50) yaşamını yitirdi.

9 Eylül 2015’te, Şırnak’ın Cizre ilçesinde polis ablukası altına alınan Cudi Mahallesinde 9 Tank Taburu’nda keskin nişancının açtığı ateş sonucu Yaprak Sokak’taki evinin önünde bekleyen Mülkiye Taşkın (45) isimli kadın, karnına isabet eden kurşunla yaralandı. (15.09.2015 / İHD-TİHV-DTO- PAD Cizre Olayları İnceleme Raporu)

10 Eylül 2015’teki saldırılarda Şırnak’ın Cizre İlçes Nur Mahallesi’nde Seyit Eşref Erdin (59) öldürüldü.  4 kişi de ağır yaralandı.

10 Eylül 2015’te Şırnak’ın Cizre İlçesi’nde Keskin nişancılar tarafından açılan ateş nedeniyle Zeynep Taşkın (18), ile Maşallah Edin (35) de yaşamını yitirirdi. Sait Nayici (17) de açılan ateş sonucu yaşamını yitirdi.

10 Eylül 2015’te Şırnak’ın Cizre İlçesi’nde D.B. (9) adlı çocuk, keskin nişancıların açtığı ateş sonucu kolundan yaralandı.

11 Eylül 2015’te Şırnak’ın Cizre İlçesi’nde keskin nişancıların vurduğu Selman Ağar (10) ile Bünyamin İrci (14) ambulansa izin verilmemesi nedeniyle kay kaybından yaşamını yitirdi. Kalp rahatsızlığından durumu ağırlaşan Mehmet Dikmen (70) ise abluka nedeniyle hastaneye kaldırılamadığı için yaşamını yitirdi. 11 Eylül gecesi yaralı halde buldukları İrci’yi, ambulansa taşımaya çalışanların üzerlerine zırhlı polis aracından ateş açılması üzerine yaralıyı bırakarak kaçmak zorunda kaldıklarını anlatan görgü tanıklarından Abdurrahman Okşul, sabah saatlerinde geri geldiklerinde ise kafasına tek el ateş edilmiş haldeki cenazesiyle karşılaştıklarını söyledi.

11 Eylül 2015’te Cizre’ye yönelik uygulamaları ve ihlalleri protesto etmek için Diyarbakır’ın Bağlar İlçesi’nde düzenlenen eyleme katılan Ruken Demir (18) adlı kadın polisin açtığı ateş sonucu yaşamını yitirdi.

11 Eylül 2015’te, Şırnak’ın Silopi ilçesinde, İlçe Jandarma Komtanlığı’ndan açılan ateş sonucu 13 yaşındaki Mustafa Yalıç adlı çocuk, kafasına isabet eden kurşunla yaralandı.

12 Eylül 2015’te Cizre de alışveriş yapmak için dışarı çıktığı belirtilen Mehmet Erdoğan (75) keskin nişancıların açtığı ateşle öldürüldü.

12 Eylül 2015’te, Cizre’de özel hareket timlerinin kentten ayrılırken arkalarında bıraktığı yüzlerce bomba atar mermisinden biriyle oynayan 12 yaşındaki Yusuf Şık isimli çocuk ağır yaralandı. Sağ eli bilekten kopan, sol ayağı ise parçalanan çocukla birlikte Nalin Dadak isimli bir kadın da etrafa saçılan şarapnel parçalarıyla yaralandı.

12 Eylül 2015’te, Şırnak’ın Silopi ilçesinde Jandarma Komutanlığı’ndan açılan ateş sonucu başından yaralanan ve Şırnak Devlet Hastanesi’ne kaldırılan Mustafa Yalıç (13) isimli çocuk ameliyata alındı. Dün gece 4 saat boyunca süren ameliyat sırasında doktorların yakınlarına verdiği bilgiye göre, Yalıç’ın başından 4 parçanın çıkartıldığı bir parçanın ise riskli bölgede olduğu için çıkartılamadığı belirtildi. Ameliyat ardından hasta servisine alınan Yalıç’ın bilincinin açık olduğu ve gözetim altında tutulduğu öğrenildi.

12 Eylül 2015’te, Diyarbakır’ın Lice-Kocaköy-Hani üçgeninde bulunan alanda sürdürülen askeri operasyonlara yönelik canlı kalkan eylemini yapan grup ve yine alanda incelemelerde bulunan sivil toplum örgütü heyetine yönelik, askerler tarafından ateş açıldı. Saldırıda canlı kalkan eylemine katılan Mehmet Mustafa Taş, Reşat Taşkıran, M. Tahir Saçıldır, Hasan Göneş, Hebun Laneleş, Hilal Taruk ile alanda incelemelerde bulunan STÖ heyeti üyesi İHD Diyarbakır Şube Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Muhterem Süren yaralandı. Yaralı yurttaşlar, Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne ve Diyarbakır Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı.

12 Eylül 2015’te, Diyarbakır’ın Yenişehir ilçesinde bir çorbacıda polise yönelik saldırının ardından polislerin rastgele etrafa ateş açması sonucu ağır yaralanan bir yurttaş daha yaşamını yitirdi. Yaşanan olayda dün Şeyhmus Sanır isimli yurttaş yaşamını yitirirken 1’i sivil ağır olmak üzere 3 polis yaralanmıştı. Ağır yaralı olan 66 yaşındaki Osman Saim Çetin isimli yurttaş, bugün tedavi gördüğü Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yaşamını yitirdi.

12 Eylül 2015’te, Antep’in Şahinbey ve Şehitkamil ilçelerinde, Cizre’deki sivil ölüm olaylarını slogan ve gürültü eylemleri ile protesto eden yurttaşlara polis, gaz bombaları ve tazyikli suyla müdahalede bulundu. Şahinbey ilçesi Güzelvadi Mahallesi’nde ki müdahale sırasında 10 yaşındaki Kemal Kusur isimli çocuk polisin attığı gaz bombasının yüzüne isabet etmesi sonucu yaralandı.

12 Eylül 2015’te Cizre de Gece boyu devam eden silahlı çatışmalar ve yoğun gaz bombası kullanımın ardından rahatsızlanan Şahin Açık da kalp krizi geçirerek yaşamını yitirdi.

13 Eylül 2015’te, Diyarbakır’ın Sur ilçesinde valiliğin sokağa çıkma yasağı ilan etmesiyle başlayan polis saldırısı devam etti. Elektrik, su ve telefonun kesik olduğu ve tüm giriş-çıkışlarının polis tarafından tutulduğu ilçede, polisin etrafı rastgele taradığı bildirildi. Polis tarafından açılan ateş sonucunda Hasırlı Mahallesi’nde yaşayan Rojavalı Kello Esma kolundan aldığı kurşunla yaralandı. Polis saldırısından dolayı hastaneye götürülemeyen Esma’yı yurttaşlar kendi imkanlarıyla tedavi etti.

13 Eylül 2015’te, Adana’da polis saldırıları Seyhan ve Yüreğir ilçelerine bağlı Dağlıoğlu, Şakirpaşa, Gülbahçe, Fırat, Küçük Dikili ve Anadolu mahallerinde şiddetlenirken, halk özsavunmasını alarak polis saldırılarına karşı koymaya çalıştı. Dağlıoğlu Mahallesi Havuzlu Bahçe civarında polisin açtığı ateş sonucu Hayrettin Akman (21) isimli bir genç ayağından vurularak yaralandı.

13 Eylül 2015’te, Adana Hürriyet Mahallesi’nde de Veysi Bozkurt (21) isimli genç sırtından vurularak ağır yaralandı.

13 Eylül 2015’te, Adana’da sabah saatlerinde polis tarafından dizinden vurulan Zekeriya Baysal isimli gencin Adana Çukurova Aşkın Tüfekçi Devlet Hastanesi’ndeki tedavisinin sürdüğü öğrenilirken, polisin “Baysal’ın canlı bomba olduğunu” iddia ederek hastanenin acil bölümünü tamamen boşalttığı belirtildi.

13 Eylül 2015’te, Diyarbakır Seyrantepe Semti’nin Aziziye Mahallesi TOKİ 1. Caddesi Güleryüz Apartmanı önünde akşam saatlerinde yürüyerek eve giden 3 kişiye polis önce hakaretler savurup ateş etti, sonra tekme tokat dövdü. Açılan ateşle 3 kişinin yaralandığını dile getiren görgü tanıkları, “Ne olduğunu anlamadan onları yaralı bir şekilde tekme tokat dövmeye başladılar. Gençler bağırıp çağırıyorlardı ama polisler durmuyorlardı. Sanırım infaz etme niyetindeydiler” diye konuştu. Hiçbir olay yokken polislerin niye böyle davrandıklarını anlamadıklarını dile getiren görgü tanıkları, “Polisler daha sonra onları öyle bırakıp çekip gittiler. Ambulans geldi her üçünü de ambulansa alarak Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırdılar. Ailelerine de haber verildi onlar da oraya gitti” şeklinde konuştu.

13 Eylül 2015’te Diyarbakır’ın Sur İlçesi’nde başlayan çatışmalar üzerine aynı günün sabahı, Silvan İlçesi’nde ise bir polisin ölümüyle sonuçlanan roketli saldırı üzerine aynı gün öğle saatlerinde sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Sur İlçesi’nde yasağa tepki gösterenlere polisin müdahalesi sonucu 4 kişi yaralandı. Yine Sur’da oğlunu aramak için sokağa çıktığı belirtilen Makbule Ermiş (80) de açılan ateş sonucu ayağından vurularak yaralandı. Yasağa karşı Sur’a girmek isteyen gruplara da müdahale eden polis ekipleri, HDP milletvekili Çağlar Demirel’i gaz bombası fişeğiyle ayağından vurarak yaraladı. Aynı müdahaleyi Bağlar İlçesi’nde de yapan polis ekipleri burada da balkonda oturan M.K.’yi (17) başına isabet eden gaz bombası kapsülüyle yaraladı.

14 Eylül 2015’te, Urfa’nın Viranşehir ilçesinde saat 14.00 sıralarında Hürriyet Mahallesi’nde polis mahallede bulunan Hürriyet Parkı’nı ablukaya alarak, arama yaptı. Görgü tanıklarından edinilen bilgiye göre, parkta oturan 3 veya 4 genci polis gözaltına almak istedi. Gençlerden biri kaçarken silahla bacağından vuruldu. Genç, yaralı haliyle polis tarafından gözaltına alındı. Olay yerine çok sayıda çevik kuvvet ve özel harekat polisi sevk edilirken, 3 genç gözaltına alındı.

15 Eylül 2015’te, Vanı’ın merkez Edremit ilçesine bağlı Şehit Fırat Mahallesi akşam saatlerine doğru abluka altına alındı. Polis yurttaşlara rastgele ateş açarken, yurttaşlar da kurdukları barikatlarla özsavunmalarını yaptı. İlerleyen saatlerde polisin saldırısı şiddetlendi. Polisin açtığı ateş sonucu 18 yaşındaki Vedat Balık isimli genç yaşamını yitirdi. Şehit Fırat Mahallesi sakini Meryem Aktaş, akşam mahallelerinde hiçbir olayın olmamasına rağmen çok sayıda özel harekat timinin mahallelerine yığıldığını söyledi. Vedat Balık’ın öldürülme anını anlatan Aktaş, “Vedat vurulduktan sonra polis ayağını kafasına bastı. Ölene kadar başından ayrılmadı. Hiç kimsenin yaklaşmasına izin vermedi” dedi. Yaşananların devletin Kürt halkına karşı nasıl bir kin duyduğunun göstergesi olduğunu ifade eden Aktaş, “Yeter artık bu düşmanlık. Durdurun artık bu katliamı, çocukları öldürmekle elinize ne geçiyor?” sözleriyle tepki gösterdi.

15 Eylül 2015’te,  Van’ın Merkez İpekyolu ilçesine bağlı Xaçort (Hacıbekir) Mahallesi’ni polis ve özel harekât timleri akşam saatlerinde ablukaya alarak etrafa rastgele ateş açtı. Polisin etrafı rastgele taraması üzerine mahalledeki yurttaşlar, özsavunmasını alarak yollarda barikat ve hendekler kazarak kendilerini korudu. Polisin mahalleyi taraması sonucu bir çocuk babası Mahsun İlkaş (20) isimli kişi karnından aldığı kurşunla ağır yaralanarak, yurttaşlar tarafından hastaneye götürüldü. Mahalle sakinleri mahallede öz savunma birimlerini oluştururken, birçok mahallede elektriklerin kesilmesi dikkat çekti.

16 Eylül 2015’te, Mardin’in Nusaybin ilçesinde Fırat ve Devrim mahallelerini birbirine bağlayan Ahmet Kaya Köprüsü’nde, sivil ölüm olaylarını protesto etmek amacıyla gösteri düzenleyen genç bir gruba polis, polis gaz bombaları müdahalede bulundu. Polisin gerçek silahlar kullandığı müdahale sırasında, sol bacağına ve ayağına kurşun isabet eden 14 yaşındaki S.B. yaraladı.

16 Eylül 2015’te, Şırnak’ın Bahçelievler, Yenimahalle ve Dicle Mahallesi’ne zırhlı araçlarla giren polis ile yurttaşlar arasında gerginlik yaşandı. Polis, yurttaşların tepkisine gaz bombaları ve gerçek silahlarla müdahalede bulundu. Müdahale esnasında Dicle Mahallesi’nde kendi evininin önünde oturan Zehra Bartan isimli kadın, açılan ateş sonucu bacağından yaralandı.

16 Eylül 2015’te, Diyarbakır’da durduk yere sokakları tarayan polisin kurşunun isabet ettiği 13 yaşındaki Ahmet Denli ve Ozan Denli (17) yaralandı. Edinilen bilgilere göre, polisin saldırısı dün gece Bağlar ilçesine bağlı Körhat Mahallesi’nde gerçekleşti. Polisin saldırısında Ahmet Denli ve Ozan Denli isimli çocukların ağır yarandığı belirtildi. Dicle Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırılan yaralılardan durumu çok ağır olan Ahmet Denli’nin Selahattin Eyyübi Hastanesi Yoğun Bakın Servisi’ne kaldırıldığı bildirildi.

18 Eylül 2015’te, Şırnak’ın Silopi ilçesi Barbaros Mahallesi’nde sabah erken saatlerde Sağlık Caddesi üzerinde konuşlanan Kobra tipi zırhlı araçtan açılan ateş sonucu 19 yaşındaki Abdulakadir Karakaplan isimli gencin ağır yaralandığı belirtildi. Yaralı genç, çevrede bulunan yurttaşlar tarafından Silopi Devlet Hastanesi’ne kaldırılırken, burada yapılan ilk müdahalenin ardından Şırnak Devlet Hastanesi’ne sevk edildi. Karakaplan’ın ameliyat alındığı öğrenildi.

18 Eylül 2015’te, Adana’nın Seyhan ilçesine bağlı Dağlıoğlu Mahallesi’nde 13 Eylül günü Kürt illerindeki ölüm ve yaralanmaları protesto etmek isteyen halka dönük gerçekleştirilen polis saldırısı sırasında yoldan geçerken keskin nişancılar tarafından vurularak yaralanan Zekeriya Baysal, asker olan Hayrettin Akman ile birlikte isimleri öğrenilemeyen 4 kişi gözaltına alındı.

18 Eylül 2015’te, Diyarbakır’ın Silvan ilçesine bağlı Bağlar ve Feridun mahallelerine girmeye çalışan polis halkın direnişi ile karşılaştı. Cadde ve sokaklara zırhlı araçlar ile giren polis rastgele tarama yaparak mahalle aralarına gaz bombaları attı. Saldırı esnasında Karabehlülbey Caddesi’nde seyir halindeki bir aracı durduran polisin, araçta bulunan yurttaşları yüzükoyun yere yatırarak saatlerce beklettiği kameralara yansıdı.  Gece saatlerine kadar süren saldırıda ismi öğrenilemeyen 3 kişinin gözaltına alındığı öğrenildi.

24 Eylül 2015’te, Şırnak’ın Beytüşebap ilçesinde gece saatlerinde savaş uçaklarının başlattığı bombardıman ve Beytüşebap Alay Komutanlığı’ndan yapılan top atışları ardından asker ile HPG’liler arasında başlayan çatışmalar devam ederken, askerlerin attığı 4 havan topunun isabet ettiği Setkar köyünde 3 yurttaş yaşamını yitirdi, 2 kişi de ağır yaralandı.  Evlerine havan topu isabet eden Ahmet Temel, oğlu Behçet Temel ve akrabaları olan Alya Temel yaşamını yitirdi, Fevzi Temel ve Ahmet Temel’in oğlu Hasan Temel ise ağır yaralandı. Yaralı ve yaşamını yitirenlerin cenazeleri Uludere ve Şırnak’taki hastanelere götürülmek üzere yurttaşlar tarafından yola çıkarıldı.  Sabah saatlerinde bizzat kaymakam tarafından yaralı polisleri alması için aranan ambulans şoförü Şeyhmus Dursun ilçe merkezi girişinde bulunan polis noktasında bulunan polisler tarafından öldürüldü. Görgü tanıklarının anlatımına göre, burada ambulansa ateş açılması sonucunda şoför Şehmuz Dursun yaşamını yitirdi, araçta bulunan iki sağlık görevlisi ise kaçarak canlarını kurtardı.

26 Eylül 2015’te, Batman’ın Şafak Mahallesi’nde bulunan Dolum Caddesi’nde dün akşam saatlerinde zihinsel engelli olan Ahmet Solak (20) kendisini gözaltına almaya çalışan polislerin ateş açması sonucunda yaralandı. Karnından aldığı kurşun ile yaralanan ve Batman Bölge Devlet Hastanesi Yoğun Bakım Ünitesi’nde tedavi gören Solak’ın hakkında açılan bir davaya ilişkin gözaltına alınmak istendiği belirtildi. Anne Sabriye Solak, oğlunun polislerden koktuğu için kaçmak istediğini ve yaralı halde gözaltına alındığını ifade ederek, “Oğlum polis aracında elleri arkadan kelepçelendiği halde işkenceye görmüş. Yüzünde yara izleri var. Bunlar Allah’tan bile korkmuyor” dedi.

28 Eylül 2015’te, Diyarbakır’ın Kayapınar ilçesi Huzurevleri Mahallesi Doktor Sıtkı Göral Caddesi’nde bulunan Barav Kıraathanesi akşam saatlerinde polisler tarafından zırhlı araçtan tarandı. Onlarca yurttaşın bulunduğu kıraathanede işletmeci Halis Sever yaralandı. Sever, saldırı sonrası Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı.

28 Eylül 2015’te, Polislerin Diyarbakır’ın Sur ilçesi Fatihpaşa ve Hasırlı mahallelerine yaptığı saldırı sonucu 2’si ağır olmak üzere 5 çocuk yaralandı. Diyarbakır’ın Merkez Sur ilçesine bağlı Fatihpaşa Mahallesi Altay Sokak’ta oynayan M.A.T., Y.T., S.K., A.K., ve Ş.S., isimli çocuklar, polisin attığı ve türü öğrenilemeyen bomba ile yaralandı. Yaralanan çocuklar Diyarbakır Selahattin Eyyubi Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. M.A.T., ve Y.T. isimli ve aynı zamanda kardeş olan çocukların durumları ağır olduğu için Dicle Üniversitesi Tıp Hastahanesi’ne sevk edilerek yoğun bakım ünitesinde tedavi altına alındığı bildirildi.

28 Eylül 2015’te, Diyarbakır’ın Bismil ilçesine bağlı Ulutürk, Tekel, Dumlupınar ve Fırat mahallelerinde dün saat 14.30’dan itibaren ilan edilen sokağa çıkma yasağı, gece saatlerinde kaldırıldı. Yasak süresince halka yönelik saldırılarda bulunan polislerin, Avaşin (Dumlupınar) Mahallesi’nde bulunan Şimşek ailesine ait eve roket atması sonucu ailenin 8 yaşındaki çocukları Elif Şimşek yaşamını yitirirken, aynı aileden Pelda, Avaşîn, Bedia, Ahmet ve Mehmet Şimşek olmak üzere 5 kişi de yaralandı.

28 Eylül 2015’te, Diyarbakır’ın Bismil ilçesine bağlı Ulutürk, Tekel, Dumlupınar ve Fırat mahallelerinde Diyarbakır’ın Bismil ilçesine bağlı Esentepe, Şentepe, Rojava, Avaşin, Tekel ve Fırat mahallelerini çok sayıda zırhlı araçla ablukaya alan polislerin kurşun yağmuru sonucu bir genç daha katledildi. Esentepe ve Şentepe mahalleleri arasında açılan ateşte Halil Kurtdiş isimli 19 yaşındaki gencin yaşamını yitirdiği bildirildi. Kurtiş’in cenazesi İlçe Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı.

28 Eylül 2015’te, Diyarbakır’ın Bismil ilçesinde dün gece çıkan çatışmalarda ağır yaralanan ve Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırılan 20 yaşındaki Agit Yıldız da yaşamını yitirdi.

28 Eylül 2015’te, Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde 9 Eylül’de polis kurşunuyla yaralanan16 yaşındaki Bilal Mengil adlı çocuk, bu sabah saatlerinde tedavi gördüğü Batman Özel Dünya Hastanesi’nde yaşamını yitirdi. Futbol oynadığı halı sahadan evine döndüğü sırada karnına isabet eden kurşunla ağır yaralanan Mengil, 20 gündür tedavi gördüğü yoğun bakım ünitesinde yaşamını yitirdi.

28 Eylül 2015’te, Şırnak’ın Silopi ilçesi Yeşiltepe Mahallesi’ndeki evinden komşusuna gitmek üzere dışarı çıkan Latife Tutuk (23) adlı kadın, askeri lojmanlarda konuşlu askerler tarafından tarandı. Açılan ateş sonucu ağır yaralanan Tutuk, çevredeki yurttaşlar tarafından Silopi İlçe Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayan Tutuk, hastanede yaşamını yitirdi.

28 Eylül 2015’te, Diyarbakır’ın Lice, Hani, Kocaköy üçgeninde bulunan Bahtet’te mezrasında sabah saatlerinde başlatılan askeri operasyonda, askerler helikopterlerle kırsal alanları bombaladı. Operasyon sırasında bölgedeki sivil halkın da büyük tehlike yaşadığı görüldü. Kırsal alanda rast gele tarama yapan askerler, Bahtet’te koyun otlatan Y.A., (13) ve A.A., (12) isimli kız kardeşlerin üzerine helikopterden ateş açtı. Askerin açtığı ateşten kendilerini yere atarak kurtulmayı başaran kardeşler, koyunları olduğu bölgede bırakarak köylerine kaçtılar.

29 Eylül 2015’te Şırnak’ın Beytüşşebap İlçesi’nde İlçe Jandarma Komutanlığı’ndan atıldığı belirtilen havan topundan saçılan parçaların isabet ettiği Necmettin Aşan (28) ve Hakkı Aşan (43) ağır yaralandı.

29 Eylül 2015’te, Diyarbakır’ın Bismil ilçesinde önceki gün evinde polis roketiyle yaşamını yitiren 8 yaşındaki Elif Şimşek’ten sonra bugün de sabahın erken saatlerinden itibaren halka gerçek mermi ve gaz bombalarıyla saldıran polis, bir çocuğu daha katletti. Saldırı esnasında Halil İbrahim Oruç Parkı’nda bulunan Berat Güzel isimli bir çocuk vurularak yaşamını yitirdi.

30 Eylül 2015’te, Kahramanmaraş’ın Afşin İlçesi’nde İbrahim Tahiroğlu (30) adlı polis memuru eşiyle dolaşırken elinde bıçakla kendilerini rahatsız ettiğini iddia ettiği Rauf Kayran’ı (32) göğsünden vurarak öldürdü. Görgü tanıklar öldürülen Rauf Kayran’ın akli dengesinin yerinde olmadığını ifade ettiler.

1 Ekim 2015’te, Van’ın Özalp ilçesi Tepedam Mahallesi’nde sabah saatlerinde zırhlı askeri araçlarla ablukaya alındı. Asker kuşatmasına tepki gösteren halkın üzerine ateş açıldı. Asker saldırısında 14 yaşındaki Saime Elmas adlı çocuk bacağına isabet eden kurşunla yaralandı. Yaralanan çocuk Özalp Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı

1 Ekim 2015’te Şırnak’ın Dicle ve Yeşilyurt Mahallesi’ne özel harekât ekipleri operasyon düzenledi. Mahallenin ablukaya alınarak giriş ve çıkışların engellendiği operasyonda polisin açtığı ateş sonucu yaralanan 10 kişiden Abdülhamit İnal ve soyadı öğrenilemeyen Erdal adlı kişi kaldırıldıkları hastanede öldü. Ağır yaralı Nihat Caner isimli genç, Diyarbakır Devlet Hastanesine sevk edildi. Polisler tarafından atılan gaz bombaları ise bir eve isabet etti. Aile fertlerinden Meryem İrmez (60), Ayşe İrmez (65), Zeki İrmez (32) yaşanan hafif yaralandı.

1 Ekim 2015’te, Şırnak merkez Yeşilyurt Mahallesi’nde sabah saatlerinde yapılan saldırıda 2 kişinin hayatını kaybettiği ve çok sayıda kişinin yaralandığı polis ablukası sonrası, polisler bu kez Dicle Mahallesi’ne de girerek halkın üzerine ateş açtı. Dicle Mahallesi’ne zırhlı araçlarla girer girmez etrafa rastgele ateş açan polis, Şahin Özcan (22) isimli yurttaşı yaraladı. Polis kurşunu ile yaralanan Özcan’ı çevredeki yurttaşlar tarafından polislerin yoğun ateşi altında Şırnak Devlet Hastanesi’ne kaldırdı. Ameliyata alındığı belirtilen Özcan’ın durumunun ağır olduğu bildirildi.

2 Ekim 2015’te, Mardin/Nusaybin Fırat Mahallesinde yaşanan çatışmalar nedeniyle silahla yaralanan 17 yaşındaki Mehmet Ermez, mahalle sakinleri tarafından bölgeye çağırılan 112 Ambulansıyla Nusaybin Devlet Hastanesine gönderildi.

2 Ekim 2015’te Diyarbakır’ın Silvan İlçesi’nde polis ekiplerinin sokağa çıkma yasağına uymadıklarını gerekçe göstererek ateş açtığı ve yaraladığı 6 sivilden Vedat Akcanım (17) ile soyadı öğrenilemeyen Deniz (17) adlı çocuk kaldırıldıkları hastanede yaşamını yitirdi.

2 Ekim 2015’te, Şırnak kent merkezindeki Dicle Mahallesi’nde dün gece halka dönük saldırılarını sürdüren polis ve özel hareket timleri, sivillerin üzerine ateş açtı. Açılan ateş sonucu Hacı Lokman Birlik adlı bir kişi Bayındırlık binası önünde vurularak öldürüldü. Yaşanan olaya dair görgü tanıklarından edinilen bilgilere göre ise saldırıda yaralanan Birlik, sonradan infaz edildi. Birlik’i öldüren polislerin kafasına basarak fotoğraf çektirdikleri de kaydedildi. Görgü tanıkları, Birlik’in cenazesinin yerde metrelerce sürüklenerek, sokaktan çıkarıldığını da aktardı. Sürüklenme görüntüleri çeşitli basın organlarında da yer aldı.

3 Ekim 2015’te Diyarbakır’ın Silvan İlçesi’nde polis ekiplerinin sokağa çıkma yasağına uymadıklarını gerekçe göstererek ateş açtığı ve yaraladığı 6 sivilden Barış Çakıcı’nın (10) da hastaneye götürülemediği için kan kaybından öldüğü ileri sürüldü.

3 Ekim 2015’te, Sokağa çıkma yasağının devam ettiği Mardin’in Nusaybin ilçesinde, dün gece saatlerinde polis ve özel harekat timleri ağır silah ve top atışları ile Fırat Mahallesi’ne (Koçeran) saldırdı. Saldırıda evinde bulunan 61 yaşındaki Ahmet Sönmez adlı yurttaş yaşamını yitirdi, 75 yaşındaki Musa Akçin isimli yurttaş da yaralandı.

3 Ekim 2015’te, Mardin Nusaybin ilçesi Yeni Turan Mahallesi Azizoğlu Sokak’ta motosikleti ile seyir halinde olan 27 yaşındaki Şahin Turan, polisler tarafından açılan ateşle vuruldu. Olay yerinde yaşamını yitiren Turan’ın cenazesi yurttaşlar tarafından uzun sure alınamadığı öğrenildi.

3 Ekim 2015’te Mardin’in Nusaybin İlçesinde operasyonların devam ettiği sırada meydana gelen patlama nedeniyle zırhlı polis aracında meydana gelen hasar üzerine polisin çevreye ateş açması sonucu Suriyeli Cemil Hemsi (25) sırtından vurularak ağır yaralandı.

3 Ekim 2015’te, Mardin/Nusaybin’in Yenişehir Mahallesi Çağçağ Caddesi üzerinde evinin balkonunda oturan Özgür Çıray adlı yurttaş, özel harekat timleri tarafından boynundan vurularak ağır yaralandı. Ağır yaralanan Çıray, yolların kapalı olması nedeniyle yurttaşlar tarafından Nusaybin Askeri Taburu’nun revirine kaldırıldı.

4 Ekim 2015’te, Diyarbakır’da polis iki ayrı mahallede gençleri taradı. Bağlar’a bağlı 5 Nisan Mahallesi’nde Ömer Koç (16) isimli bir çocuk, Huzurevleri Mahallesi’nde ise Rezan Kaya (20) isimli genç polisin açtığı ateş sonucu yaşamını yitirdi.

4 Ekim 2015’te, Gürpınar-Van yol ayrımında “sigara kaçakçılığı yaptığı” iddiasıyla 3 Ekim akşamı sivil polisler tarafından aracının tekerlerine ateş açılması sonucu durdurularak, araçtan indirilen Kamuran Geylan isimli yurttaş, önce 4 polis tarafından darp edildi ardından bir polisin koluna silah dayayarak açtığı ateş sonucu ağır yaralandı. Dirseğinden giren kurşunun, göğüs kafesinden geçerek boynuna saplandığı Geylan, ağır yaralı halde ambulansla Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Dursun Odabaş Tıp Merkezi’ne kaldırıldı. Ameliyat sonrası Yoğum Bakım Ünitesi’ne Geylan, şuuru yerinde değilken hastanede polisler tarafından sorgulandı. Kamuran Geylan, polisin açtığı ateş sonucu ağır yaralandı. Geylan, “Onların elindeydim, hiçbir kaçma durumum olmamasına rağmen beni silahla vurdular. Kurşun kolumdan, göğsüme girdi oradan da boynuma saplandı” dedi.

4 Ekim 2015’te, Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde sokağa çıkma yasağından sonra saldırılarını tırmandıran polis, 19 yaşındaki Ömer Binen adlı genci sırtından yaraladı. Binen’i hastaneye kaldıran aile bireyleri gözaltına alındı. Binen’in annesi Sakine, babası Vahdettin ve teyzesi Medine Binen özel harekat polisleri tarafından gözaltına alınırken, yaralı Binen ise Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde tedavi altına alındı. Binen’in de tedavisinin ardından gözaltına alınacağı öğrenildi. Ailenin gözaltına alınmasına “çocukları Binen’e yardım etmeleri” gerekçe gösterildi.

4 Ekim 2015’te, Mardin’in Nusaybin ilçesinde, yapılan top atışları nedeniyle 5 kişi, çeşitli yerlerinden yaralandı. Abdulkadir Paşa Mahallesi’nde yapılan saldırı ve top atışlarında Remzi Çılgın ve 12 yaşındaki oğlu şarapnel parçaları ile yaralanırken, Fırat Mahallesi’nde de 12 yaşındaki Yusuf Demirtaş adlı çocuk, gözlerine isabet eden şarapnel parçaları ile yaralandı. Barış Mahallesi’nde ise, yolda yürüyen 24 yaşındaki Vedat Kapşığay adlı yurttaş, zırhlı araçlardan açılan ateş sonucu omzundan yaralandığı öğrenildi.

5 Ekim 2015’te, Van’ın Özalp ilçesinde, 1 Ekim günü asker ve özel timlerinin zırhlı araçlarla ablukaya aldıkları Tepedam Mahallesi’de 2 HPG’liyi infaz edip, ardından mahalleyi tarayarak 1’i çocuk 3 sivili yaraladığı saldırıda başından vurularak ağır yaralanan Ömer Faruk Satılmış (16) adlı çocuk yaşamını yitirdi. Saldırının ardından Yüzüncü Yıl Üniversitesi Dursun Odabaşı Hastanesi’nde tedavi altına alınan Satılmış, 4 gündür yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.

5 Ekim 2015’te Şırnak’ta kent merkezinde operasyon düzenleyen güvenlik güçlerinin açtığı ateş nedeniyle Sevgin Kargun ayağından vurularak yaralandı.

6 Ekim 2015’te, Diyarbakır’ın Bismil ilçesinde dün gece başlayan polis saldırılarının ardından saat 12:30 civarında Bismil İlçe Kaymakamlığı’nın kararıyla Ulutürk(Rojava), Dumlupınar (Avaşin), Fırat ve Tekel mahallelerinde sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Sokağa çıkma yasağı ardından mahalleleri ablukaya alan çok sayıda polis ve asker, zırhlı araçlarla mahalleleri ağır silahlarla taradı. Saldırılar, Avaşin ve Rojava mahallelerinde yoğunlaşırken, Bismil Devlet Hastanesi’ne polisler tarafından 4 sivile ait cenaze getirildiği belirtildi. Battaniye içinde hastaneye getirildikleri belirtilen cenazelerin, Rojava Mahallesi’nde alındıkları ifade edildi. Hastane yetkilileri konuyla ilgili ayrıntılı bilgi vermezken, getirilen kişilerin sivil oldukları öğrenildi. Bismil’de 4 gencin infaz edilmesinin ardından HDP heyeti katliamın yaşandığı mahallede incelemelerde bulunurken, kimlik bilgileri de netleşti. Öldürülen kişilerin Bilal Bozkur, Abdullah Sügüci (35), Doğan İnce (16) ve Şehmuz Düşerge (18) olduğu öğrenildi.

7 Ekim 2015’te, 21 sivilin öldürüldüğü Cizre’de, 9 gün süren sıkıyönetim sırasında polislerin açtığı ateş sonucu ağır yaralanan 6 çocuk annesi Mülkiye Geçgel (48), devam eden tedavisi kapsamında dün ikinci kez ameliyata alınmadan önce kalp krizi geçirmesi sonucu hayatını kaybetti.

7 Ekim 2015’te, Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde sokağa çıkma yasağı ilan edilmesinin ardından polis ve özel harekât timlerinin gerçekleştirdiği saldırılarda 2 Ekim günü ağır yaralanan ve Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim Araştırma Hastanesi’nde tedavi altına alınan Hayriye Hüdaverdi, sabah saatlerinde yaşamını yitirdi. Silvan Kaymakamı Murat Kütük, “70 yaşında bir teyze (Hayriye Hüdaverdi) yaralandı. Çatışma alanında yaralılara yardım ederken polis tarafından vuruluyor” demişti.

8 Ekim 2015’te Diyarbakır’ın Bağlar İlçesi’nde bir eve baskın düzenleyen polis ekiplerinin ateş açıldığı iddiasıyla eve bomba atması sonucu Taybet Cansi isimli kadın öldürüldü. Baskında 6 kişinin de gözaltına alındığı bildirildi.

9 Ekim 2015’te Van’ın İpekyolu İlçesi’ne bağlı Karşıyaka Mahallesi’nde polis ekiplerinin, kaçtıkları gerekçesiyle zırhlı araçla sıkıştırdıkları 3 çocuğu silahla vurarak yaraladıkları iddia edildi.

9 Ekim 2015 gecesi Hakkâri’nin Yüksekova İlçesi’nde Yeşildere Mahallesi’ne operasyon düzenleyen polisin açtığı ateşle vurulan Adem Sevinç (17) olay yerinde yaşamını yitirdi.

9 Ekim 2015’te sokağa çıkma yasağıyla birlikte polislerin operasyon düzenlediği Diyarbakır’ın Sur İlçesi’nde polis, güvercinlerine bakmak için evinin çatısına çıktığı belirtilen Halil Tüzülerk’i vurarak öldürdü.

9 Ekim 2015’te, Şırnak’ın Cizre ilçesinde öğlen saatlerinden itibaren Dörtyol Kavşağı civarına zırhlı araçlarla konuşlanan polisler, saatlerce etrafa rastgele gaz bombalı saldırıda bulundu. Polis, akşam saatlerinden itibaren ise Cudi Mahallesi içlerine gerçek mermilerle saldırdı. Polisin mahalle içlerine attığı kurşunlardan seken şarapnel parçalarının isabet ettiği Ahmet İdiz isimli genç, ağır yaralandı.

9 Ekim 2015’te, Van’ın merkez İpekyolu ilçesine bağlı Xaçort (Hacıbekir) Mahallesi’nde diyaliz hastası kardeşi Mahmut Kurt’u (53) akşam saatlerinde hastaneye götüren ağabeyi Hamit Kurt’un aracı polis panzeri tarafından ezildiği belirtildi. Araçta maddi hasar meydana gelirken, diyaliz hastası Kurt ise çarpmanın etkisi ile beyin kanaması geçirdiği kaydedildi.

10 Ekim 2015’te, Van’ın İpekyolu ilçesine bağlı Karşıyaka Mahallesi’ni ablukaya alan özel hareket timlerinin çevreye rastgele ateş açtığı ve bu sırada kurşunlardan kaçan Özcan Can (16), Sidar İnangiz (17) ve soyadı öğrenilemeyen Yusuf (16) isimli çocukları polis kovaladığı, Can’ın yakın mesafeden bacağından vurarak yaraladığı iddia edildi. Can olay yerine gelen ambulansla hastaneye kaldırılırken, diğer 2 çocuk ise zırhlı araca bindirilerek gözaltına alındı.

11 Ekim 2015 akşamı Diyarbakır’ın Sur İlçesi’ne operasyon düzenleyen polisin kendilerine tepki gösteren gruplara açtığı ateş sonucu Helin Şen (14) başına isabet eden kurşunlarla yaşamını yitirdi.

11 Ekim 2015’te Ankara’daki katliamı protesto etmek için Diyarbakır’da toplanan gruplara polisin gaz bombalarıyla saldırması sonucu yoğun gazdan etkilenen kalp hastası Ahmet Abdulaziz Taruk (63) yaşamını yitirdi.

11 Ekim 2015’te, Diyarbakır’ın Sur ilçesinde ilan edilen “sokağa çıkma yasağıyla” birlikte başlayan polis müdahalesi sırasında Halil Dursun’un yaralandığı öğrenildi.

11 Ekim 2015’te, Diyarbakır’ın Sur ilçesinde polis tarafından silahla vurulması iddiasıyla yaralanan Ekrem Susul’ı hastaneye ulaştırmaya çalışan çocukları ve komşuları, polislerce gözaltına alındı. Hasırlı Mahallesi’ne dönük saldırılar sırasında bir yurttaş da polislerce silahla vuruldu. Leylek Sokak’ta vurulan Ekrem Susul, çocukları ve komşuları tarafından hemen hastaneye kaldırılmak istendi. Ancak Susul’u vuran polisler, onu hastaneye götürmeye çalışan çocukları Muhammet, Murat ve Nurcan Susul ile komşuları Ercan Çelik, Eyüp Çelik, Mehmet Çetin ve Abdulkadir Kurt’u gözaltına aldı.

11 Ekim 2015’te, Ankara’da yaşanan katliamı protesto etmek amacıyla Diyarbakır’da on binlerce yurttaşın yaptığı yürüyüşün ardından ilçelere dağılarak eylem yapan gençlere polis müdahale etti. Polisin gerçek mermi ve yoğun gaz kullandığı noktalardan biri olan Melik Ahmet Caddesi’nde kalp hastası olan Abdulaziz Taruk (63) isimli yurttaş yaşamını yitirdi. Taruk’un kalp hastası olduğunu söylemesine rağmen polisin yoğun gaz kullanmaya devam ettiği ve fenalaşan Taruk’u almak için gelen ambulansın da geçişine izin verilmediği belirtildi. Yurttaşların kendi imkanlarıyla hastaneye kaldırdığı Taruk’u yolda yaşamını yitirdi.

11 Ekim 2015’te, Adana’da Ankara katliamını protesto eden yürüyüşün ardından ara sokaklara giren polisin etrafı rastgele taraması sonucu annesinin kucağında bulunan 5 yaşındaki Tevriz Dora, başından ağır yaralanarak kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi.

12 Ekim 2015’te Sokağa çıkma yasağının uygulandığı Mardin’in Dargeçit İlçesi’nde özel harekât ekipleri, İdris Cebe (18) adlı kişiyi başından vurarak öldürdüğü öğrenildi.

12 Ekim 2015’te, Diyarbakır’da binlerce kişinin Sur’daki ablukanın kaldırılması için Dağkapı Meydanı’na yürümesinin ardından polis ve özel hareket timleri birçok mahallede halka müdahale etti. Bağlar’da Emek, Sento, Göçmenler Caddesi’nde, Ofis, Koşuyolu ve Huzurevleri’nde polisler gaz bombalarıyla halka müdahale etti. Emek Caddesi’ne polisin rastgele attığı gaz bombalarından korkan 5 yaşında Yeşim Teke isimli kız çocuğu 6’ncı kattan aşağıya düştü. Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde yoğun bakıma alındı.

13 Ekim 2015’te, Cudi Dağı’nda bulunan “Şehit Cuma ve Şehit Binevş Şehitliği”ne yapılan saldırı ve bölgenin bombalanması üzerine bölgeye gitmek isteyen canlı kalkanlar, asker ve korucular tarafından silahlarla tarandı. Saldırıda 23 yaşındaki Ayşe Yaman adındaki genç kadın, ayağına isabet eden kurşun ile yaralandı. Kan kaybeden Yaman’ın araçla hastaneye götürülmesine izin verilmemesi nedeniyle canlı kalkanlar, kendi imkanları ile Yaman’a müdahale etmeye çalıştı.

13 Ekim 2015’te, Diyarbakır’ın merkez Bağlar ilçesinin birçok noktasında Ankara’da yaşanan katliamı protesto etmek amacıyla sokaklara çıkan gençlere polis müdahale etti. Sento Caddesi üzerinde yaşanan olayları takip eden DİHA muhabiri ise polislerce hedef alındı. Polisin attığı gaz bombasının fişeğinin bacağına isabet ettiği muhabir Esra Aydın, yaralandı.

16 Ekim 2015’te Hakkâri’nin Yüksekova İlçesi’nde polis operasyonlarına karşı eylem yapan gruplara zırhlı polis aracından açılan ateş sonucu Diyar Ertaş (17) ve Diyar Akın (16) vurularak yaşamını yitirdi.

18 Ekim 2015’te İstanbul’da “DHKP-C Soruşturması” kapsamında operasyon düzenleyen polis ekiplerinin Sarıyer’de baskın düzenlediği bir evde ateş açması sonucu Dilek Doğan (25) vurularak ağır yaralandı. Sırtından vurulan Dilek Doğan’ın durumunun kritik olduğu ve kaldırıldığı hastanede bir ara kalbinin durduğu belirtildi. Yetkililer açıklama yapmazken, ailesi Dilek Doğan’ın polise “galoş giyin” dedikten sonra çıkan tartışma üzerine polisin kızlarını vurduğu ifade ettiler. Dilek Doğan 25 Ekim 2015’te tedavi gördüğü Okmeydanı Eğitim ve Araştırma hastanesinde yaşamını yitirdi.

23 Ekim 2015’te Şırnak’ın Silopi İlçesi’nde M.D. (16) adlı çocuk işe giderken geçtiği askeri lojmanların önünde açılan ateş sonucu vurularak ağır yaralandı.

25 Ekim 2015’te Şırnak’ın Silopi İlçesi’nde 3. Cadde’yi ablukaya alan polis ekiplerinin açtığı ateş sonucu Mustafa Aşlığ (16) başına isabet eden kurşunla yaşamını yitirdi.

29 Ekim 2015’te Ailesiyle birlikte Yunanistan’a geçmek için otobüsle İstanbul’dan Çanakkale’ye gitmeye çalışan Afganistanlı H.H.’nin (13) otobüsü takibe alan polis ekibinin ateş açması sonucu karnından vurularak ağır yaralandığı ve Balıkesir’deki Atatürk Devlet Hastanesi’nde yoğun bakımda tutulduğu öğrenildi.

1 Kasım 2015’te Diyarbakır’da, seçim sonuçlarını öğrenmek için HDP ve DBP binalarının önünde toplanan gruplara polisin gerçek mermili silahlarla saldırması sonucu bir çocuk vurularak yaralandı.

1 Kasım 2015’te Ağrı’nın Patnos İlçesi’nde yol kontrolü yapan polis ekiplerinin “dur” ihtarına uymadığı iddiasıyla bir araca ateş açmaları sonucu araçta bulunanlardan Vehbi Boğurcu vurularak yaralandı. Araçtaki diğer 4 kişi de daha sonra araçtan indirilerek gözaltına alındı.

2 Kasım 2015’te Ankara’da 100 kişinin ölümüne neden olan katliamı protesto etmek için 18 Ekim 2015’te Mardin’in Kızıltepe İlçesi’ndeki gösteriye katılan ve polisin müdahalesi sırasında karnından vurularak ağır yaralanan Ahmet Ünal, Diyarbakır’da tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi.

2 Kasım 2015’te, İstanbul’un Sarıyer İlçesi’ne bağlı Tarabya Semti’nde bulunan ve cumhurbaşkanlarının kullandığı Huber Köşkü’ne girmeye çalıştığı iddia edilen Fatih Ürker, çıkan tartışmanın ardından “dur” ihtarına da uymadığı iddiasıyla açılan ateş sonucu vurulmuştu. Ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılan Fatih Ürker’in aynı gün yaşamını yitirdiği öğrenildi. Cumhurbaşkanlığından yapılan açıklamada, Fait Ürker’in köşke girmek için ısrar ettiği ve daha sonra çıkan arbedede bir polisin silahıyla intihar ettiği iddia edilmişti.

3 Kasım 2015’te, Siirt’te polis ekiplerinin şüphelenerek durdurmaya çalıştıkları ve “dur” ihtarına uymamaları nedeniyle ateş açtıkları 2 kişiden adı belirlenemeyen bir erkek vurularak öldürüldü. Çatışmanın çıktığı belirtilen olayda bir polisin yaralandığı, çatışmaya girdiği iddia edilen bir kadının da kaçtığı ileri sürüldü.

3 Kasım 2015’te, Hakkâri’nin Yüksekova İlçesi’nde özel harekât timleri zırhlı kepçeler ve panzerler eşliğinde hendekleri kapatmak amacıyla Cumhuriyet Mahallesi’nde operasyon başlattı. Operasyona tepki gösteren mahalle halkının oluşturduğu barikatlara saldıran özel harekât ekiplerinin açtığı ateş sonucu Doğan Doğma (20) göğsüne; Çetin Dara (18) ise kalbine isabet eden kurşunlarla öldürüldü.

3 Kasım 2015 akşamı Sokağa çıkma yasağının 6. kez uygulandığı ve sabah saatlerinde bir kişinin öldürüldüğü Diyarbakır’ın Silvan İlçesi’nde özel harekât timleri operasyon düzenledikleri Tekel Mahallesi’nde de Sertip Polat’ı (20) vurarak öldürdüler.

3 Kasım 2015’te Sokağa çıkma yasağının 6. kez uygulandığı Diyarbakır’ın Silvan İlçesi’nde hendek bulunan mahallelere operasyon düzenleyen özel harekât timleri, zırhlı polis aracından ateş açarak evine gittiği belirtilen Müslüm Tayar’ı (22) öldürdü.

3 Kasım 2015’te Hendeklerin kapatılacağı gerekçesiyle sokağa çıkma yasağı ve operasyon başlatılan Diyarbakır’ın Silvan İlçesi’nde uygulamaya tepki göstermek için Azizoğlu Caddesi’nde toplanan halka özel harekât timlerinin ateş açması sonucu Abdulkerim Eleftos (27) bacağına isabet eden kurşunla; Faysal Korkmaz ise vücuduna isabet eden bomba atar parçalarıyla yaralandı.

3 Kasım 2015’ten beri 6. sokağa çıkma yasağının başlatıldığı operasyon ve çatışmaların sürdüğü Diyarbakır’ın Silvan İlçesi’nde polis ve askerlerin ortak operasyonu sırasında Konak ve Tekel mahallelerinde 11 Kasım günü A.G. (7) ve İ.Y. (12) adlı çocuklar vurularak yaralandı.

4 Kasım 2015’te Hakkâri’nin Medrese, Biçer ve Bağlar mahallelerinde operasyon başlatan özel harekât timlerinin açtığı ateş sonucu Zeynel Kaya vurularak öldürüldü.

4 Kasım 2015’te Operasyonların ve sokağa çıkma yasağının devam ettiği Diyarbakır’ın Silvan İlçesi’nde özel harekât timleri Engin Gezici’yi (24) vurarak ağır yaraladı. Vurulan yeğenini görerek yanına gitmeye çalışan hala İsmet Gezici’ye (55) ateş açarak yaralayan özel harekât timlerinin vurduğu iki sivil de kaldırıldıkları hastanede yaşamlarını yitirdiler.

5 Kasım 2015’te Diyarbakır’ın Silvan İlçesi’nde polisin bir eve düzenlediği saldırı nedeniyle evde bulunan Mukaddes Arbağ (33) yaralandı.

6 Kasım 2015’te, Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde, sabah saatlerinde esnaf olduğu belirtilen Ramazan Bakır yaralandı. Bomba atar mermisinin şarapnel parçasıyla ağır yaralanan Bakır, yurttaşlar tarafından kaldırıldığı Silvan Devlet Hastanesi’nde ilk müdahalenin ardından Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edildi.

7 Kasım 2015’te Operasyonların sürdüğü Diyarbakır’ın Sur İlçesi’nde polisin açtığı ateş sonucu vurularak ağır yaralanan Ferhat Doğru (18), tedavi gördüğü hastanede duran kalbi üç kez çalıştırılmasına rağmen yaşamını yitirdi.

7 Kasım 2015’te, Şırnak’ın Cizre ilçesinde, halkın Diyarbakır Silvan’da ki sıkıyönetim uygulamalarını ve ölümleri protesto etmek için sokağa çıkmasının ardından polisin müdahale etmesi sonucu Nur Mahallesi’nde oturan ve hamile olduğu belirtilen Sinem Bal (20) kafasına isabet eden şarapnel parçasıyla yaralandı.

8 Kasım 2015’te 6. kez uygulanan sokağa çıkma yasağının 6. gününe girdiği ve güvenlik güçlerinin operasyonlarını devam ettirdiği Diyarbakır’ın Silvan İlçesi’nde özel harekât timlerinin attığı havan topunun bir eve isabet etmesi sonucu Mehmet Emin Çiçek (65) yaralandı.

9 Kasım 2015’te Sokağa çıkma yasağının 7. Gününe girdiği Diyarbakır’ın Silvan İlçesi’nde özel harekât timlerinin bir kahvehaneyi taraması sonucu Mehmet Gündüz (Yavuz) (45) yaşamını yitirdi, Seyfettin Kurt (44), Kudbettin Çiçek ve Abdulsamet Kesici (50) de ağır yaralandı.

9 Kasım 2015’te akşam saatlerinde Diyarbakır’ın Silvan İlçesi Tekel Mahallesi’ne düzenlenen operasyonda açılan ateş sonucu ise Yakup Sinbağ (20) yaşamını yitirdi. Gün boyu süren çatışmalarda da bir polisin yaralandığı öğrenildi.

9 Kasım 2015’te Diyarbakır’ın Silvan İlçesi’ndeki sokağa çıkma yasağını ve devam eden operasyonları protesto etmek için Şırnak’ın Cizre İlçesi’nde protesto gösterileri yapan halka polisin ateş açması sonucu Mehmet Emin Butanri ve Rafet Aşut vurularak yaralandı.

10 Kasım 2015’te, 9 Kasım günü öldürülen Yakup Sinbağ’ın kardeşi Sümeyye Sinbağ da bacağından vurularak yaralandı. Ertesi gün yine toplanan Figen Yüksekdağ’ın bulunduğu gruba özel harekât timleri bu kez gerçek mermili silahlarla ateş açtı. Saldırı sonucu Üstün Güneş (40) adlı kadın ağır şekilde yaralandı.

10 Kasım 2015’te Güvenlik güçlerinin saldırılarının sürdüğü ilçe merkezinde bir tankın bir askeri ezerek öldürdüğü iddia edildi.

11 Kasım 2015’te, Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde 10 gününde devam eden sokağa çıkma yasağı süresince halka yönelik girişilen saldırılarda bir yurttaş daha öldürüldü. İlçeye gönderilen tanklar ve askerlerle iyice büyütülen saldırılarda dün akşam Süleyman Güleç adlı yurttaş Mescit Mahallesi’nde öldürüldü.

11 Kasım 2015’te, Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde sokağa çıkma yasağının 9’uncu gününde, özel harekat timlerinin kullandığı ateşli silah kullanımı sonucu, Abdullah Güney (7) ile İbrahim Yazkent (12) isimli çocuklar yaralandı. Güney, atılan bombaatar parçasının vücuduna isabet etmesi sonucu, Yazkent ise sağ bacağına isabet eden kurşun sonucu yaralandı.

12 Kasım 2015’te Şırnak’ın Silopi İlçesi’nde Yeşiltepe Mahallesi’ne düzenlenen baskında özel harekât timlerinin operasyonlardan kullandığı Ford marka Ranger model araçtan açılan ateş sonucu Kadri Sencer vurularak öldürüldü. Özel harekât timlerinin daha sonra Kadri Sencer’in cesedini yaklaşın 300 metre sürükledikleri belirtildi.

12 Kasım 2015’te, Şırnak’ın Silopi ilçesi Şehit Harun Mahallesi’nde, ilçede bulanan İlçe Jandarma Komutanlığı’ndan atıldığı iddia edilen bombaatarlar, mahalleye isabet etti. Yaşanan patlamalarda Servet Cin, Hişyar Konur, Fatma Yiğit, Evin Harput ile ismi öğrenilemeyen bir yurttaş, vücutlarının çeşitli yerlerinden yaralandı. Yaralılar hastaneye kaldırılırken, yaralılardan Fatma Yiğit (17) isimli kadın, tüm müdahalelere yaşamını yitirdi.

12 Kasım 2015’te Diyarbakır’ın Silvan İlçesi’ndeki ablukayı ve devam eden operasyonları protesto etmek için Şırnak’ın Cizre İlçesi’nde düzenlenen protesto gösterilerine saldıran polisin rastgele attığı bombalardan birinin yakınına düştüğü Mehmet Dal (78) ağır yaralandı.

13 Kasım 2015’te Şırnak’ın İdil İlçesi’ne bağlı Yeni Mahallesi’nde kobra tipi zırhlı polis aracından özel harekât timlerinin açtığı ateş sonucu Abdullah Karaviş (24) kafasından vurularak öldürüldü.

14 Kasım 2015’te, Mardin’in Nusaybin ilçesinde dün gece başlayan sokağa çıkma yasağı ile birlikte halka yönelik girişilen saldırılar sırasında polisler, Fırat Sokağı’nda bulunan evlerinin önünde Faysal Çakar (50) ile 7 yaşındaki oğlu C.Ç.’yi ağır yaraladı.

14 Kasım 2015’te, Sokağa çıkma yasağının 4’üncü kez ilan edildiği Cizre’de, kalp krizi geçiren 65 yaşındaki bir yurttaş yasak nedeniyle mahalleye ambulans giremediği için yaşamını yitirdi. Halkın yasağa karşı sokaklara inerek direnişe geçtiği ilçede, 1’i ağır 5 kişi özel harekat timlerinin saldırısı sonucu yaralandı.

14 Kasım 2015’te Mardin Nusaybin’de sokağa çıkma yasağının birinci günü olan başlatılan operasyonlar nedeniyle 3 kişi yaralandı.

15 Kasım 2015’te Sokağa çıkma yasağının sürdüğü Mardin Nusaybin Fırat Mahallesi’ne operasyon düzenlediği iddia edilen özel harekât timlerinin açtığı ateş sonucu Selamet Yeşilmen (44) evinin önünde yaşamını yitirdi. Saldırının ardından annelerine yardıma giden S.Y. ile F.Y. ve onlara yardıma giden Yılmaz Tutak (30) vurularak yaralandı. Olay yerine yakın olan evinin bahçesinde oturan Abdulhakim Aytimur da yaralandı. Nusaybin Kaymakamlığı ise olay saatinde söz konusu mahallede operasyon olmadığını iddia etti.

15 Kasım 2015’te, Nusaybin’de sokağa çıkma yasağından sonra saldırılarını tırmandıran özel harekat timleri, evinin merdiveninde katledilen 5 çocuk annesi Selamet Yeşilmen’den sonra evinin balkonuna çıkan 37 yaşındaki Şirin Bilgin adlı kadını da silahla yaraladı.

15 Kasım 2015’te Sokağa çıkma yasağının devam ettiği Şırnak’ın Cizre ilçesinde Arîn Mîrxan Caddesi üzerinde alışveriş yaptıktan sonra evine gitmek için yürüyen Servet Aydık, zırhlı araçtan açılan ateşle karnından vurularak yaralandı.

16 Kasım 2015’te, Mardin’in Nusaybin İlçesi’nde Duruca Mahallesi’nde kalp krizi geçiren Abdülkadir Yılmaz’ın (65) da ambulansın engellemeler nedeniyle geç gelmesinin ardından kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdiği bildirildi.

16 Kasım 2015’te, Devletin ağır silahlarla 12 gün boyunca ablukaya aldığı Silvan’da, polisin açtığı ateş sonucu 5 Kasım günü ağır yaralanan Rıdvan Us adlı yurttaş, tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi.

16 Kasım 2015’te, Mardin’in Nusaybin İlçesi’nde 13 Kasım 2015’ten bu yana uygulanan sokağa çıkma yasağı devam ederken, kızının evine gitmek isteyen Süleyman A. (65) geçtiği sokağın diğer ucunda konumlanmış olan özel harekât timlerinin açtığı ateşle bacağından vurularak yaralandı.

17 Kasım 2015’te Mardin’in Nusaybin İlçesi’nde sokağa çıkma yasağı 5 gündür devam ederken, özel harekât timlerinin açtığı ateş sonucu evinin önüne çıkan Halime Güner (35) vurularak yaralandı. Yine Nusaybin’de evinden çıkan Abdülkadir Doğan (53) da açılan ateşle vurularak yaralandı. Aynı gün akşam saatlerinde ise Yeni Turan Mahallesi’nde sokakta yürüyen Mehmet Aslan (19) da özel harekât ekiplerinin açtığı ateş sonucu boynundan vurularak yaralandı.

18 Kasım 2015’te, Van’ın merkez Edremit ilçesi Bayırlı Mahallesi’nde polis nedensiz, Mustafa Cengiz İlköğretim Okulu’nda okuyan öğrencilere gaz bombaları ile saldırdı. Çocuklar gaz nedeniyle fenalık geçirirken, polisler yaşları 13 ile 15 arasında değişen 3 çocuğu darp ederek gözaltına aldı. İlkokul 7’ci sınıf öğrencisi A.D (13), K.N. ve soyadı öğrenilemeyen B. adlı çocuklar zırhlı araca bindirilerek, polis merkezine götürüldü. Çocuk Şube Müdürlüğü’ne götürülen çocuklar, işlemlerinin ardından 19 Kasım günü serbest bırakıldı.

19 Kasım 2015 itibariyle 7. Sokağa çıkma yasağının gününe girdiği Mardin’in Nusaybin İlçesi’nde, 18 Kasım 2015’te evine özel harekât timlerinin bomba atarlarla saldırı düzenlediği Hasan Dal (45) vurularak yaşamını yitirdi. Hasan Dal’ın vurulduğu Abdulkadirpaşa Mahallesi’ndeki Şirin Sokak’ta yine özel harekât timlerinin ateş açması sonucu daha önce vurularak öldürülen Yılmaz Tutak’ın annesi Güle Tutak sırtından vurularak ağır yaralandı.

19 Kasım 2015’te Mardin’in Nusaybin İlçesi’nde akşam saatlerinde operasyonların sürdüğü ilçede, Abdulkadir Paşa Mahallesi’nde Musur Aslan (19) özel harekât timlerinin açtığı ateş sonucu başından vurularak yaşamını yitirdi. Devam eden abluka nedeniyle Fırat Mahallesi’ndeki evinde rahatsızlanan engelli annesini hastaneye götüremeyen Emin Öz’ün (55) girdiği bunalım sonucu intihar ettiği belirtildi. Yavuz Selim Mahallesi’nde ise Rabia Bağtur (35) sırtına şarapnel parçalarının isabet etmesiyle yaralandı.

19 Kasım 2015’te, Silvan’da özel hareket timlerinin açtığı ateş sonucu yaralanan Üstün Güneş, tedavi gördüğü Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde gözaltına alınarak Silvan’a götürüldü.

20 Kasım 2015’te Mardin’in Nusaybin ilçesinde ilan edilen sokağa çıkma yasağı sırasında, Kılıç Sokak’ta polis tarafından atıldığı iddia edilen bombadan etrafa saçılan çok sayıda şarapnel parçalarının vücuduna isabet sonucu Muhammed Altunkaynak isimli bir genç ağır yaralanarak yaşamını yitirdi.

20 Kasım 2015’te operasyonların sürdüğü Abdulkadir Paşa Mahallesi’nde keskin nişancıların açtığı ateş sonucu Nurhan Kaplan (45) vurularak yaşamını yitirdi.

20 Kasım 2015’te, Sıkıyönetim uygulamaları ile halka yönelik saldırıların devam ettiği Nusaybin’de kadınları hedef alan polis ve özel harekat timleri, Yenişehir Mahallesi’nde evinin bahçesine su almak için çıkan Şerife Keleş’i (30) ağır yaralandı.

20 Kasım 2015’te, Cizre’de sokağa çıkma yasağı sırasında bomba atarlar ile yaralanan ve Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne kaldırılan İsmail Şerifoğlu (17) adlı çocuk bugün taburcu olduğu hastane çıkışında polisler tarafından “Makul şüpheli” olduğu gerekçesiyle gözaltına alındı. Gözaltına alınarak çocuk şubeye götürülen Şerifoğlu buradaki ifadesinin ardından tutuklandı.

21 Kasım 2015’te, Hakkari Valiliği, Yüksekova ilçesinde 20 Kasım 2015 tarihinde Saat 20.00’den itibaren geçerli olmak üzere ikinci bir emre kadar sokağa çıkma yasağı ilan etti. Cumhuriyet mahallesinde yasağı protesto eden yurttaşlara polis tarafından atıldığı iddia edilen bomba nedeniyle, 3 kişi yaralandı. Patlama nedeniyle ayakları çeşitli yerlerden kopan 3 kişiden Sait İmat Arıcı (17) isimli çocuk ile Naim Noyan isimli genç yaşamını yitirdi. İhsan Bulut isimli yurttaşın ise, tedavi altına alındığı hastanede bacağının kesileceği belirtildi. Dize Mahallesi’nde ise M. isimli bir çocuk ile ismi öğrenilemeyen bir yurttaş, polis kurşunu ile yaralandı. Eski Kışla Mahallesi’nde ise Haşim Şedal isimli bir yurttaş, ayağına isabet kurşunlar nedeniyle yaralandı.

21 Kasım 2015’te Mardin’in Nusaybin İlçesi Abdulkadir Paşa Mahallesi’nden Fırat Mahallesi’ndeki akrabalarının yanına geçmek isteyen Şerif Alpar (55), Kordon Sokak’tan geçerken Çağçağ Caddesi üzerine konumlanan kobra tipi zırhlı araçtan atılan bombaatarla kafasından vurularak yaşamını yitirdi.

21 Kasım 2015’te Abluka ve operasyonların 12 gün sürdüğü Diyarbakır’ın Silvan İlçesi’nde rahatsızlandığı için eşi tarafından hastaneye götürülmek istenen Latif Nangir’in (78) yolda yakınlarına atılan bombaların etkisiyle fenalaşarak yaşamını yitirdiği öğrenildi.

21 Kasım 2015’te, Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde dün gece saatlerinde mahallelere yönelik onlarca zırhlı araçla gerçekleştirilen saldırıda yaralanan İhsan Bulut, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Dursun Odabaşı Tıp Merkezi’nde tedavi altına alındı. Ayağına ve vücudunun çeşitli yerlerine isabet eden mermiler ile yaralanan ve Acil Servis travma odasında tutulan Bulut’un, sağ ayağının kesileceği öğrenildi.

22 Kasım 2015 Akşamı da Kışla Mahallesi’nin Önder Caddesi’nde bulunan zırhlı araçtan Rezan Sokağı’na açılan ateş sonucu evinin önünde oturan si Müzeyyen Kızıl (23) vurularak ağır yaralandı.

23 Kasım 2015’te, Şırnak’ta 2 gün önce polis kurşunuyla ağır yaralanan ve yurttaşların kendi imkânlarıyla tedavisini yaptığı ağır yaralı Mehmet Atak, Batman’a gönderildi.

23 Kasım 2015’te Diyarbakır’ın Silvan İlçesi’nde 12 gün süren sokağa çıkma yasağını protesto etmek için 9 Kasım 2015’te Şırnak’ın Cizre İlçesi’ndeki protesto gösterilerine katılan ve polisin ateş açması sonucu ağır yaralanan Rafet Aşut (23) tedavi gördüğü Adana Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yaşamını yitirdi.

23 Kasım 2015’te, Diyarbakır’ın Silvan İlçesi’nde polis ekiplerinin “silahlı eylem hazırlığında olduklarını iddia ederek” ve “dur” ihtarına uymadıkları gerekçesiyle iki araca ateş açmaları sonucu araçta bulunanlardan Murat Aktar (22) yaşamını yitirdi, Y.M. (17) adlı çocuk da ağır yaralandı.

24 Kasım 2015’te, Mardin Nusaybin’de dün akşam saatlerinden bu yana polislerin yoğun saldırısı altında bulunan Fırat Mahallesi’nde, hava almak için evinin damına çıkan 60 yaşındaki Hasan Korkmaz isimli yurttaş, polislerce sıkılan kurşunlarla sırt ve omuz kısmından vuruldu.

24 Kasım 2015’te, Mardin Nusaybin’de polisler tarafından vurularak yaralanan ve Dicle Üniversitesi Hastanesi’nde tedavi altına alınan Serkan Tutak, tedavi gördüğü hastanede yaralı halde gözaltına alındı.

24 Kasım 2015’teki Mardin Nusaybin Yenişehir Mahallesi’nde açılan ateş sonucu vurularak ağır yaralanan Sedat Güngör (22) kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi.

24 Kasım 2015’te Mardin Nusaybin Fırat Mahallesi’nde Sultan Şavur (64) şarapnel parçalarının isabet etmesiyle yaralandı.

24 Kasım 2015’te Mardin Nusaybin Fırat Mahallesi’nde sırtından vurularak yaralanan Hasan Korkmaz (60) hastaneye kaldırıldı.

24 Kasım 2015’te,  Cizre de Valilik tarafından sokağa çıkma yasağının ilan edilmesiyle birlikte başlatılan polis saldırısında ağır yaralanan Yusuf Kara adlı yurttaş, mahalle sakinlerinin yardımıyla ambulansa ulaştırılarak, hastanede tedavi altına alındı. Öte yandan sabah saatlerinde yaşanan çatışmada yaşamını yitiren özel harekat polisin isminin Umut Tuncay (27) olduğu öğrenildi.

25 Kasım 2015’te, Cizre’de akşam saatlerinde herhangi bir olay yokken ilçenin Nur Mahallesi’nde yaşayan yurttaşlara yönelik zırhlı araçlardan rastgele kurşun sıkıp, biber gazı fırlatan polislerin sıktığı kurşunlar sonucu Dilber Yıldız (47) isimli bir kadın yaralandı.

26 Kasım 2015’te, Nusaybin’de sokağa çıkma yasağı sırasında polis kurşunuyla ağır yaralanan Mehmet Aslan’ın (19) hayati tehlikesi devam etmesine rağmen gözaltına alınarak tutuklandığı öğrenildi.

27 Kasım 2015’te, Diyarbakır’ın merkez Kayapınar ilçesinde yer alan Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi’nin arka kapısı önünde bu sabah resmi bir polis araca yapılan saldırıda yer aldığı iddiasıyla, olay yerinden yaklaşık 4-5 kilometre uzakta taranan 21 EK 740 plakalı beyaz renkli Toros marka aracının içerisinde yaşamını yitiren kişinin kimliği belirlendi. Söz konusu kişinin Diyarbakır nüfusuna kayıtlı Süleyman Yakışır isimli 23 yaşında bir genç olduğu öğrenildi.

28 Kasım 2015’te, Hakkari’nin Gever (Yüksekova) ilçesinde gece saatlerinde Yeşildere ve Dize mahallelerine polis ve özel harekat timlerince zırhlı araçla operasyon düzenlendi. Dize mahallesini zırhlı araçla ablukaya alan polis, gece saat 03.00 sularında sokaklarda kurulan barikatlara ve evlere rastgele ateş açtı. Açılan ateş sonucu Gever Halk Meclisi Eşbaşkanı Sibel Çapraz ve isimleri öğrenilemeyen iki genç yaralandı.

28 Kasım 2015’te, Şırnak’ın Silopi ilçesinde bulunan Cudi Mahallesi’nde sabaha karşı 03.00’de telefonla konuşmak için evinin damına çıkan 18 yaşındaki Nasip Yeşil, Süleyman Demirel İlköğretim Okulu’na konuşlanan polisler tarafından öldürüldü.

28 Kasım 2015’te, Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi Sur İlçesi’nde silahlı saldırıya uğradı. Çatışmalar nedeniyle zarar gören Dört Ayaklı Minare’nin durumuna dikkat çekmek için 28 Kasım 2015 günü minarenin bulunduğu sokakta Diyarbakır Barosu’nun basın açıklaması esnasında sokağın girişinde bir taksinin içinde bulunan 2 kişinin yanlarına gelen polislere ateş açması sonucu 2 polis öldü. Saldırının ardından açıklamanın yapıldığı sokağa doğru koşan 2 kişiye olay yerinde bulunan polislerin ateş açtıkları sırada çatışmanın ortasında kalan Tahir Elçi ensesinden giren tek kurşunla vurularak öldürüldü. Çatışmada bir polisle bir gazeteci de yaralandı.

28 Kasım 2015’te, Mardin Derik’te gece Cevizpınar Mahalesi’nde bir kadın polis saldırısında silahla yaralandı. Cevizpınar Mahallesi’ndeki evinde bulunan Fatma Ecer isimli kadın, kalçasından aldığı 2 kurşunla yaralandı .

29 Kasım 2015’te, Diyarbakır’ın Sur ilçesinde ilan edilen sokağa çıkma yasağı sırasında, Yenikapı Mahallesi’nde zırhlı polis araçlarından açıldığı iddia edilen ateş sonucu 23 yaşlarında ismi öğrenilemeyen bir kadın, vücuduna isabet eden kurşunla ağır yaralandı.

29 Kasım 2015’te, Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi’nin katledilmesini memleketi Cizre’de protesto eden hemşerilerine saldıran polislerin zırhlı araçlardan fırlattığı bomba atarın hedefi olması sonucunda Hacı Sasur isimli bir yurttaş hayatını kaybetti.

29 Kasım 2015’te, Şırnak’ın Cizre ilçesinde polisin gece başlayan saldırılarında Yafes ve Orhan Doğan caddelerine konuşlanan zırhlı araçlardan açılan ateş sonucu Kobanê Caddesi’nden geçen Abdullah Cilasun isimli çocuk kalçasına aldığı kurşunla ağır yaralandı. Çevredeki yurttaşların haber vermesi üzerine bölgeye gelen ambulansla İlçe Devlet Hastanesi’nde kaldırılan ağır yaralı Cilasun, ilk müdahalesinin ardından Diyarbakır’a sevk edildi.

30 Kasım 2015’te, Mardin’in Derik ilçesinde ilan edilen sokağa çıkma yasağının, 6’ıncı gününde Koser Caddesi ve Cevizpınar Mahallesi’nin yanından geçen GAB Yolu çevresine zırhlı araçlarla konumlanan polisler, gece boyunca Cevizpınar, Dağ, Küçükpınar, Zeytinpınar ve Kale mahallelerine saldırdı. Gece saatlerinde evlerinin bahçesine çıkan Fethi Özyıldız, GAB Yolu üzerinde konumlanan zırhlı araçlardan sıkılan bir kurşunun hedefi oldu. Karnına isabet eden kurşun ile yaralanan Özyıldız yurttaşlar tarafından hastaneye kaldırıldı.

1 Aralık 2015’te, Şırnak’ın Cizre ilçesi Yafes Mahallesinde, zırhlı polis aracından açıldığı iddia edilen ateş sonucu, Süleyman Kurtoğlu isimli yurttaş yaralandı. Yaralanan Kurtoğlu, Cizre Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı.

1 Aralık 2015’te Mardin ili Derik ilçesi Cevizpınar, Dağ, Küçükpınar, Zeytinpınar ve Kale mahallelerine operasyon düzenleyen özel harekât ekipleri Fethi Özyıldız’ın evinin bahçesinde karnından vurarak ağır şekilde yaraladı.

2 Aralık 2015’te, Diyarbakır’ın Sur ilçesinde Kaymakamlık tarafından bu sabah itibariyle 5. kez ilan edilen sokağa çıkma yasağıyla birlikte başlayan saldırıların yoğunlaştığı bölgelerden biri olan Dört Ayaklı Minare’nin çevresinde, 3 yurttaşın polis kurşunuyla yaralandığı öğrenildi.

2 Aralık 2015’te, Diyarbakır’ın Sur ilçesinde ilan edilen sokağa çıkma yasağında polis saldırısında yaralanan yurttaşlardan birini Keçi Burcu mevkiine gelen ambulansa ulaştırmaya çalışan Ekrem Karatay (35) isimli yurttaş, özel timler tarafından gözaltına alındı.

2 Aralık 2015’te, Diyarbakır Sur’da sıkıyönetim uygulamalarını protesto etmek için Dicle Üniversitesi öğrencileri Şeyh Said Meydanı’nda nöbet başlatırken, HDP ve DBP il örgütlerinin çağrısı üzerine de Diyarbakır halkı meydanda toplanmaya başladı. Polis, toplanan kitleye gerçek mermilerle saldırdı. Bir genç kadın, polis saldırısında vuruldu.

2 Aralık 2015’te, Diyarbakır’ın Sur ilçesinde ilan edilen sokağa çıkma yasağıyla birlikte başlayan polis saldırılarında Dabanoğlu Mahallesi Develi Sokak’ta bulunan bir eve polisin attığı bomba atar isabet etti. Saldırıda 19 yaşındaki Mehmet Kızılay adlı genç, kafasından, kalçası ve karnından yaralandı. Yaralanan Kızılay, Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırılarak, tedavi altına alındı.

2 Aralık 2015’te, Diyarbakır’ın Sur ilçesinde, Kaymakamlık tarafından ilan edilen sokağa çıkma yasağı ardından başlatılan polis operasyonu sırasında, polis tarafından açıldığı iddia edilen ateş sonucu, Dört Ayaklı Minare’nin çevresinde bulunan ve isimleri öğrenilemeyen 3 yurttaş yaralandı. İlçeye gelen ambulansın girişine polis tarafından izin verilmemesi nedeniyle, yaralılardan 16 yaşındaki Çekvar Çubuk isimli çocuk yaşamını yitirdi.

2 Aralık 2015’te Tahir Elçi’nin katledilmesinin ardından Diyarbakır’ın Sur İlçesi’nde ilân edilen sokağa çıkma yasağı Sur Kaymakamlığı tarafından 15 mahalleden 6’sında geçerli olmak üzere yeniden ilân edildi ve güvenlik güçleri ablukaya alınan mahallelere operasyon düzenledi. Abluka ve operasyonları protesto etmek isteyen halk, barikatlarla çevrili ilçede bulunan Dağkapı Meydanı’nda toplandı. Bu sırada polisin şüphelenerek kontrol yapmak istediği iddia edilen Güler Eroğlu’nun polise ateş açtığı ileri sürüldü. Çıkan kargaşada kaçmaya başlayan Hacettepe Üniversitesi öğrencisi Güler Eroğlu polisin açtığı ateşle vurularak öldürüldü. Güvenlik güçleri uzun süre cenazeye kimsenin yaklaşmasına izin vermedi.

3 Aralık 2015’te, Diyarbakır’ın Sur ilçesinde, Kaymakamlık tarafından ilan edilen sokağa çıkma yasağı ardından başlatılan polis operasyonu sırasında, polis tarafından açıldığı iddia edilen ateş sonucu, Mehmet Demirel isimli yurttaş yaşamını yitirdi.

3 Aralık 2015’te İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekipleri Sancaktepe İlçesi’nde PKK üyelerinin kaldığı gerekçesiyle bir eve düzenledikleri baskında Dilan Kortak’ı vurarak öldürdüler. Baskında 3 kişinin de gözaltına alındığı iddia edildi.

4 Aralık 2015’te Balıkesir’in Edremit İlçesi’nde “cinayet” suçlamasıyla aranan Faruk Koç (33) aracıyla yolda ilerlerken jandarma ekiplerinin “dur” ihtarına uymadığı iddiasıyla vurularak öldürüldü.

4 Aralık 2015’te, Diyarbakır’ın Sur ilçesinde devam eden sokağa çıkma yasağı ile birlikte gerçekleştirilen saldırılarda polisin attığı bir bomba atar mermisi, Kurşunlu Camii yakınında bulunan bir eve isabet etti. Evde bulunan 13 kişi, çeşitli yerlerine isabet eden şarapnel parçalarıyla yaralandı. Aralarında 5 ve 7 yaşında olan iki küçük çocuğun da bulunduğu yaralılardan birinin başına isabet eden şarapnel parçasıyla ağır yaralandığı bildirildi.

5 Aralık 2015’te Diyarbakır’ın Sur İlçesi’nde sokağa çıkma yasağının uygulanmadığı bir bölgede yolda yürüyen Nihat Yılmaz (45), YDG-H üyelerinin polis kontrol noktasına açtığı iddia edilen ateşle vurularak yaralandı.

6 Aralık 2015’te, Sokağa çıkma yasağının 5’inci kez ilan edildiği Mardin’in Nusaybin ilçesinde, Fırat, Abdulkadirpaşa, Yenişehir ve Dicle mahallelerinde polis ve özel harekat timlerinin saldırılar aralıksız sürdü. Dicle Mahallesi’nde bulunan Liyan Sokağı’nda kobra tipi zırhlı araçtan açılan ateş sonucu 3 yurttaşın yaralandığı belirtildi.

6 Aralık 2015’te, Mardin’in Nusaybin ilçesinde ilan edilen sokağa çıkma yasağı sırasında, Dicle Mahallesinde polis ve özel harekat timleri tarafından açıldığı iddia edilen ateş sonucu Mehmet Emin İnan (55) isimli yurttaş yaşamını yitirirken, Rabia Taylan (49), Ahmet Çetin Kaya (51), Ali Yüce (36), Delal Çiftçi (15) ve Cudi Teber (23) isimli yurttaşlar ise yaralandı. Nusaybin Devlet Hastanesi’nde kaldırılan yaralılardan Cudi Teber, ilk müdahalenin ardından götürüldüğü Mardin Devlet Hastanesi’nde yaşamını yitirdi.

7 Aralık 2015’te, Mardin’in Nusaybin ilçesinde ilan edilen sokağa çıkma yasağı sırasında, Dicle Mahallesi’nde bulunan Tunç Caddesi üzerinde polisler atıldığı iddia edilen bir bombaatar mermisin göğsüne isabet etmesi sonucu, Fehime Akti (56) isimli kadın ağır yaralandı. Nusaybin Devlet Hastanesi’nde yapılan ilk müdahalenin ardından Mardin Devlet Hastanesi’nde götürülen Akti, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Yine Fırat Mahallesi’nde polis tarafından açıldığı iddia edilen ateş sonucu M. A. (12) isimli çocuk, sol omzuna isabet eden kurşunla yaralandı.

7 Aralık 2015’te, Mardin’in Nusaybin ilçesinde ilan edilen sokağa çıkma yasağı sırasında, özel harekat timlerinin tarafından açıldığı iddia edilen ateş sonucu Mahsum Akdoğan (19) isimli genç, karnından vurularak ağır yaralandı. Nusaybin Devlet Hastanesi’nde götürülen Akdoğan,  yapılan müdahalelere rağmen kurtarılamadı.

7 Aralık 2015’te Mardin’in Nusaybin İlçesi’nde Güvenlik güçlerinin Yenişehir Mahallesi’nde açtıkları ateşle Emine Kayran’ı (56) yaraladıkları öğrenildi.

7 Aralık 2015’te Şırnak’ın Silopi İlçesi’nde evinden çıkan ve geri dönmeyen zihinsel engelli Ferhat Kartal (15), evinin yakınlarındaki bir bahçede vurularak öldürülmüş halde bulundu. Evinden çıktıktan sonra Kartal’ın saat 21.00 civarından aynı mahallede bulunan İlhan Baykara’ya ait evin bahçesine girdiği ve bu sıralarda hastane yolunda devriye gezen zırhlı polis araçlarından açılan ateşle yaşamını yitirdiği belirtildi.  İlhan Baykara, yaşanan olayın ardından polisin evlerine baskın düzenleyerek, arama yaptığını ve ardından Kartal’ın cenazesini alarak gittiğini anlattı. Ağabey Kartal ise, “Morgun kapısında bekleyen polisler cenazeyi bizlere göstermiyordu. Cenazeyi teşhis ettiğimizde göğsüne 12 merminin izi olduğunu gördük. 15 yaşındaki bir çocuğu neredeyse yaşı kadar mermiyle vurmuşlar” dedi.

8 Aralık 2015’te, Mardin’in Nusaybin ilçesinde ilan edilen sokağa çıkma yasağı sırasında, Abdulkadirpaşa Mahallesi Dilek Sokak’ta bulunan evinin önüne çıkan 15 yaşındaki Hakan Doğan, zırhlı polis aracından açıldığı iddia edilen ateş sonucu başından vuruldu. Ağır yaralı olarak Nusaybin Devlet Hastanesine götürülen Doğan, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.

8 Aralık 2015’te, Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde ilan edilen sokağa çıkma yasağı sırasında, polis tarafından açıldığı iddia edilen ateş sonucu Ersin Aydın isimli yurttaş, kollarından ve karnından vuruldu. Ağır yaralanan Aydın, kaldırıldığı Yüksekova Devlet Hastanesi’nde yaşamını yitirdi.

9 Aralık 2015’te Sur’a düzenlenen yürüme eylemini takip eden DİHA muhabiri Beritan İrlan polisin kullandığı gaz bombasının fişeğinin isabet etmesiyle yaralandı. Beritan İrlan’ın hastanede aldığı darp raporuna da polis tarafından el konulduğu öğrenildi.

9 Aralık 2015’te, Sur ilçesine 8 gündür ağır silahlarla saldırılarını sürdüren özel harekat polislerinin akşam saatlerinde Songül isimli bir kadını öldürdüğü iddia edildi. Öldürülen kadının cenazesinin saldırılardan dolayı alınamadığı belirtildi.

10 Aralık 2015 gecesi Diyarbakır’ın Sur İlçesi’nde 9 gün süren devam eden sokağa çıkma yasağı kaldırıldı. Operasyonların sürdüğü 9. günde polisin sokağa çıkanlara ateş açması nedeniyle 7 kişi yaralandı. Yapılan duyurunun ardından sabahın erken saatlerinde haber takibi için mahallelere giren Azadiya Welat çalışanları Ferit Dere, Elifcan Alkan, Aram Yayın çalışanı Erkan Yıldırım ve Özgür Halk Dergisi çalışanları Pınar Sağnaç Kalkan ve Savaş Aslan haber takibi dönüşü gözaltına alındılar.

10 Aralık 2015’te, Diyarbakır’ın Sur ilçesinde ilan edilen sokağa çıkma yasağı, Cami Kebir, Ziya Gökalp ve Melik Ahmet mahallerinde sokağa çıkan yurttaşların üzerine polis tarafından ateş açıldığı iddia edildi. Açılan ateş sonucu Mehmet Alçın (23) isimli yurttaş karnına, Salih Budak (42) isimli yurttaş kalçasına isabet kurşunlarla yaralanırken, Veysi Altunkaya ve ismi öğrenilemeyen 2 yurttaş ise çeşitli yerlerinden yaralandı.

12 Aralık 2015’te, Mardin’in Nusaybin ilçesinde ilan edilen sokağa çıkma yasağı sırasında, polis tarafından açıldığı iddia edilen ateş sonucu yaralanan ve hastaneye kaldırılarak tedavi altına alınan Bilal Erdoğan isimli genç, yaşamını yitirdi.

13 Aralık 2015’te, Mardin’in Dargeçit ilçesinde ilan edilen sokağa çıkma yasağı sırasında Safa Mahallesi’nde, özel harekat timleri ve askerlerin açtığı iddia edilen ateş sonucu Takyedin Oral isimli genç vurularak yaşamını yitirdi.

13 Aralık 2015’te, Sokağa çıkma yasağının 3’üncü gününe girdiği Diyarbakır’ın Sur ilçesinde gerçekleşen yoğun saldırılarda 2 yurttaş yaralanırken, birçok zırhlı aracın ise çatışmalarda ağır hasar gördüğü belirtildi.

13 Aralık 2015’te, Diyarbakır’ın Kayapınar ilçesine bağlı Huzurevleri Mahallesi Sıtkı Güral Caddesi’nde, Sur’daki saldırıları ve sokağa çıkma yasağını protesto eyleminde yaşanan patlamada, iki çocuk el ve ayaklarından yaralandı. Yaralanan çocukların evlerine gittikleri ve yanlarındaki çantada defter ve kitapların olduğu öğrenildi.

14 Aralık 2015’te, Mardin’in Dargeçit ilçesinde ilan edilen sokağa çıkma yasağı sırasında, Safa Mahallesi’nde başlayan şiddetli çatışmalar sırasında Muhammed Akyüz (16) isimli çocuk yaralandı. Yaralıyı taşımaya çalışan Hatice Gezginci (45) ve gelini Sacide Gezginci (26) isimli yurttaşlar da, açılan ateş sonucu yaralandı. Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde getirilerek tedavi altına alınan Sacide Gezginci (26) sol kolunu kaybetti.

14 Aralık 2015’te, Diyarbakır’ın Sur ilçesinde ilan edilen sokağa çıkma yasağını protesto etmek amacıyla binlerce kişinin gerçekleştirdiği yürüyüşe polis, gerçek mermiler, gaz bombaları ve tazyikli su ile müdahalede bulundu. Müdahale üzerine protesto gösterileri kentin bir ilçe ve semtine yayıldı. Bağlar ilçesine bağlı Kaynartepe Mahallesi’nin Koşuyolu Parkı yakınlarındaki gösterilerde polisin açtığı ateş sonucu, Şerdıl Cengiz (21) ve Şiyar Salman (18), Engin Kayar ve Şaban Parlamış isimli gençler, vücutlarının çeşitli yerlerine isabet eden kurşunlarla yaralandı. Yaralanan gençler çevredeki yurttaşlar tarafından Bağlar Özel Hastanesi’ne kaldırıldı. Ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılan Şerdıl Cengiz (21) ve Şiyar Salman (18) isimli gençler yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.

14 Aralık 2015’te, Diyarbakır’ın Sur ilçesinde ilan edilen sokağa çıkma yasağı sırasında, polis tarafından açıldığı iddia edilen ateş sonucu 60 yaşlarında olan Ayşe Aytekin isimli kadın, ayağına isabet eden kurşunla yaralandı.

14 Aralık 2015’te, Şırnak’ın Cizre ilçesinde Valilik tarafından ilan edilen 5’inci sokağa çıkma yasağından sonra kafasına kurşun isabet eden Mevlide İğdi (15) adlı çocuk ağır yaralandı. Nur Mahallesi Yafes Caddesi üzerinden Konak Mahallesine geçmek isteyen İğdi’nin kafasına kurşun isabet etti. Yurttaşlar tarafından Cizre Devlet Hastanesi’ne kaldırılan ardından İğdi Şırnak Devlet Hastanesi’ne sevk edildi.

15 Aralık 2015’te, Şırnak’ın Cizre ilçesinde ilan edilen sokağa çıkma yasağını, Cudi mahallesinde protesto eden yurttaşlara polis tarafından açıldığı iddia edilen ateş sonucu, Ferhat Tanış (11) isimli çocuk, kafasından vurularak ağır yaralandı.

15 Aralık 2015’te, Diyarbakır’ın Sur ilçesinde ilan edilen sokağa çıkma yasağı sırasında, polis tarafından atıldığı iddia edilen bir bomba atar mermisinin bir eve isabet etmesi sonucu, evde kalan ve aynı aileye mensup isimleri öğrenilemeyen 4 yurttaş, çeşitli yerlerinden yaralandı. 1 yurttaşın ise Kurşunlu Camii civarında yaralandığı öğrenildi.

15 Aralık 2015’te, Adana’nın Seyhan ilçesine bağlı Barbaros Mahallesi Eminağa ve Çarşamba Pazarı Caddesi üzerinde akşam saatlerinde bir araya gelip, Kürt illerindeki katliamları protesto etmek isteyen gençlere, polis tazyikli su ve gaz bombalarının yanı sıra gerçek mermilerle saldırdı. Saldırıda E.C.K, İ.A ve isim öğrenilemeyen bir çocuk yaralandı. Karnından yaralanan E.C.K. ve bacaklarından yaralanan İ.A. adlı çocuklar, yurttaşlar tarafından Özel Adana Güney Hastanesi’ne getirilerek tedavi altına alındı.

16 Aralık 2015’te, Sokağa çıkma yasağını sürdüğü Şırnak’ın Cizre ilçesinde Cudi Mahallesi’nde 11 yaşındaki Salih Edim adlı bir çocuk, Kerem Otel yakınlarında özel hareket polisleri tarafından sokak ortasında başından vurularak öldürüldü. Öldürülen Edim’in ayağındaki terlik bulunması dikkat çekti.  Sosyal medyada yer alan “JİTEM” hesabından ise öldürülen Edim için “PKK’li Edim çıkan çatışmada itlaf edildi” denildi.

16 Aralık 2015’te, Şırnak’ın Cizre ilçesinde, askerler tarafından tanklardan yapılan top atışları sonucu, 2 çocuk annesi Hediye Şen (30) isimli kadın vurularak yaşamını yitirdi.

16 Aralık 2015’te, Diyarbakır’ın Merkez Bağlar ilçesi Kaynartepe Mahallesinde, bölgede ilan edilen sokağa çıkma yasaklarını protesto etmek amacıyla düzenlenen gösterileri sırasında, polis tarafından açıldığı iddia edilen ateş sonucu 27 yaşındaki Muhammet Aktagan isimli bir genç, karnına isabet eden kurşunla ağır yaralandı.

16 Aralık 2015’te, Mardin’in Nusaybin ilçesinde ilan edilen sokağa çıkma yasağı sırasında, Selahattin Eyubi ve Yeni Turan mahallelerini birbirine bağlayan Sakarya Caddesi’nde zırhlı araçlardan açıldığı iddia edilen ateş sonucu çalıştığı Beyaz Su Fabrikası’ndan evine giden ve Rojava’lı Hüseyin Ahmet isimli yurttaş karnından yaralanırken, 12 yaşındaki İbrahim Bulca isimli çocuk ise bacağından yaralandı. Yaralılar Nusaybin Devlet Hastanesi’ne kaldırılarak tedavi altına alındı. Yapılan tüm müdahalelere rağmen Ahmet, kurtarılamayarak yaşamını yitirdi.

16 Aralık 2015’te, Şırnak’ın Silopi ilçesinde, Başak ve Barbaros mahallelerine asker ve özel harekat timleri tarafından açıldığı iddia edilen ateş sonucu, soy ismi öğrenilemeyen 60 yaşlarında Hacı Yusuf isimli yurttaş, kolundan yaralandı.

17 Aralık 2015’te, Devlet güçlerinin saldırılarını sürdürdüğü Silopi’deki evi, bomba atar mermisi ile hedef alınan 70 yaşındaki Hüseyin Güzel, yaşadığı korkudan kalp krizi geçirerek hayatını kaybetti.

17 Aralık 2015’te, Diyarbakır’ın Sur ilçesinde ilan edilen sokağa çıkma yasakları sırasında Hasırlı Mahallesi’nde, polis ve askerler tarafından atıldığı iddia edilen bombaların üç eve isabet etmesi sonucu, evlerde hasar oluşurken, bu evlerden birinde yaşayan aynı aileden 7 kişinin vücutlarının çeşitli yerlerine isabet eden şarapnel parçaları ile yaralandı.

17 Aralık 2015’te, Şırnak’ın Cizre ilçesinde ilan edilen sokağa çıkma yasağı sırasında, Yafes Mahallesi’nde polis tarafından rast gele atıldığı iddia edilen bomba atarların bir eve isabet etmesi sonucu, Halime Çömlek ve çocuğu Aras Çömlek yaralandı.

17 Aralık 2015’te, Şırnak’ın Cizre ilçesinde ilan edilen sokağa çıkma yasağı sırasında, Cudi mahallesinde bulanan evine gitmekte olan 24 yaşlarında olduğu belirtilen ve 3 çocuk babası Doğan Aslan isimli yurttaş, polis tarafından açıldığı iddia edilen ateş sonucu, sırtından vurularak yaşamını yitirdi.

17 Aralık 2015’te, Şırnak’ın Cizre ilçesine bağlı Yafes Mahallesi’nde, polis tarafından açılan ateş sonucu Çam sokakta bulunan evinin önünde Davut Yanık (14) isimli bir çocuk, vurularak yaralandı.

17 Aralık 2015’te, Sıkıyönetim uygulamalarının sürdüğü Şırnak’ın Silopi ilçesin Babaros Mahallesi’nde uzun süre ateş altına alınan evde 80 yaşındaki Yusuf Abi isimli yurttaş yaşamını yitirdi. Çok sayıda bomba atarın isabet ettiği esnada evde bulunan Abi’nin yaşadığı gerilimden dolayı kalp krizi geçirerek yaşamını yitirdiği belirtildi. 5 kişi de yaralandı.

18 Aralık 2015’te, Şırnak’ın Cizre ilçesinde ilan edilen sokağa çıkma yasağı sırasında, özel harekat timleri tarafından açıldığı iddia edilen ateş sonucu, gittiği oğlunun evinden kendi evine döndüğü sırada Osman Emcür (75) isimli yurttaş, karnından aldığı kurşunla ağır yaralandı.

18 Aralık 2015’te, Mardin’in Dargeçit ilçesinde ilan edilen sokağa çıkma yasağı sırasında, özel harekat timleri tarafından açılan ateş sonucu, Safa Mahallesi’ndeki evinde bulunan Abdullah İş (65) isimli yurttaş yaralandı.

18 Aralık 2015’te Cudi Mahallesi’nde yasağa tepki göstererek sokağa çıkan halkı yaylım ateşi altına alan özel harekât timleri 4’ü ağır en az 15 kişiyi yaraladı. Yine Cudi Mahallesi’nde H.T. (17) kolundan vurularak yaralandı. H.T.’nin de hastaneye kaldırılmasına güvenlik güçleri engel oldu. Başak mahallelerinde tankların top atışı yapması sonucu biri ağır 4 kişi yaralandı.

18 Aralık 2015’te, Şırnak’ın Cizre ilçesinde ilan edilen sokağa çıkma yasağı sırasında, Nur Mahallesi’ndeki su vanasını açmaya gittiği sırada özel harekat timlerinin tarafından açılan ateş sonucu, Cizre Belediyesi çalışanı İrfan Uysal yaralandı.

18 Aralık 2015’te, Şırnak’ın Cizre ilçesinde ilan edilen sokağa çıkma yasağı sırasında, polis tarafından açıldığı iddia edilen ateş sonucu, Cudi Mahallesi’ndeki evinin önünde oynayan 11 yaşındaki soyismi öğrenilemeyen Ali isimli çocuk, ayağından vurularak yaralandı.

18 Aralık 2015’te, Sokağa çıkma yasağının 8’inci gününde sürdüğü Dargeçit’te saldırıların yoğunlaştığı Safa Mahallesi’nde yaşayan 55 yaşındaki Neve Bülbül bilinmeyen bir cismin sol gözüne isabet etmesi sonucu ağır yaralandı.

18 Aralık 2015’te, Sıkıyönetimin sürdüğü Silopi’de tanklarla mahallelere açılan ateş sonucu 1’i ağır olmak üzere en az 4 kişi yaralandı. Özel timlerin Karşıyaka Mahallesi’nde bulunan bazı evlere girdiğini ve evde bulunan yurttaşları darp ettiği aktaran mahalleli, özel harekatçıların evlerdeki eşyaların tamamını kırdığını ifade etti. Başak Mahallesi’nde İsmail Aktaş ve Nuh ile Cudi mahallelerinde ise en az 3 kişinin özel timler tarafından panzerlere bindirilerek gözaltına alındığı öğrenildi.

18 Aralık 2015’te, Şırnak’ın Cizre ilçesinde ila edilen sokağa çıkma yasağı sırasında, paletli tanklardan atılan topların bir eve isabet etmesi sonucu, İbrahim Akan (15) isimli çocuk ise yaşamını yitirdi. Soy ismi öğrenilemeyen Kasım isimli bir çocuk ve Kadir Çömlek isimli yurttaş ise yaralandı.

18 Aralık 2015’te, Diyarbakır’ın Sur ilçesindeki abluka ve saldırılara karşı direniş 18’inci gününe girerken özel harekat timlerinin yoğun saldırısında 1 çocuk ve 2 kadın yaralandı. Sur ilçesinin Yeni Kapı civarında özel harekat timlerinin yoğun saldırısı sonucu ismi öğrenilemeyen bir kadın bacağına isabet eden kurşunla yaralanırken, bir kadın ise bomba atar parçalarının koluna isabet etmesi sonucu yaralandı. Soy ismi öğrenilemeyen 13 yaşındaki Muhammet isimli çocuk bomba atar parçalarının vücuduna isabet etmesi sonucu yaralandı. Yaralılar, süren abluka nedeniyle uzun süre hastanelere götürülemedi.

19 Aralık 2015’te, Sıkıyönetim uygulamasının 6’ncı gününe girdiği Şırnak’ın Silopi ilçesinde gece saatlerinde mahallelere tanklardan yapılan top atışları can aldı. Nuh Mahallesi’nde bulunan bir eve tanklardan atılan top mermisinin isabet etmesi sonucu çöktü. 17 yaşında ki Reşit Eren ile 16 yaşında ki Axin Kanat isimli 2 çocuk göçük altında kalarak yaşamını yitirdi. Yaşamını yitiren çocukların yurttaşların yardımıyla enkaz altından çıkartıldığı ve mahallede bulunan bir camiye götürüldüğü belirtildi.

19 Aralık 2015’te, Şırnak’ın Silopi ilçesinde sıkıyönetimin 4’üncü gününde Başak ve Barbaros mahallerindeki evlerine tank mermisi isabet etmesi sonucu kalp krizi geçirerek yaşamını yitiren Hüseyin Güzel (70) ile Yusuf Aybi (80) isimli yurttaşların cenazeleri saldırılar nedeniyle 3 gün defnedilemedi.

19 Aralık 2015’te, Sıkıyönetimin ve saldırıların 6 gündür devam ettiği Şırnak’ın Silopi ilçesinde direniş mahallelerine saldırılar yoğunlaştı. Nuh Mahallesi’nde 25 yaşındaki Şiyar Özbek çıktığı evinin önünde özel harekat polisleri tarafından açılan ateş sonucu yaşamını yitirirken, Başak Mahallesi’nde ise Süleyman Çoban (70) isimli yurttaş mahalleye yapılan yoğun bombardıman nedeniyle evinde geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybetti.

19 Aralık 2015’te, Cizre’de evinin bahçesinde devlet güçlerinin açtığı ateş sonucu yaralanan İsmail Acay, tedavi gördüğü hastanede gözaltına alındıktan sonra tutuklandı.

19 Aralık 2015’te, Şırnak’ın Cizre ilçesinde ilan edilen sokağa çıkma yasağı sırasında, Cudi Mahallesi’nde özel harekat timlerini tarafından açılan ateş sonucu, 70 yaşındaki Hacı Selahattin Bozkurt, vurularak yaşamını yitirdi.

19 Aralık 2015’te, Sıkıyönetim ve saldırıların 6’ncı gününde devam ettiği Şırnak’ın Silopi ilçesinde Nuh Mahallesi Cumhuriyet Sokağı’nda bulunan bir evin özel harekat polisleri tarafından zırhlı araçlardan taranması sonucu evde bulunan Yusuf ile Halit İnan kardeşler ve Halit İnan’ın eşi Taybet İnan ağır yaralandı. Saatlerce ambulans bekleyen yaralıların, kan kaybı yaşadıkları ve sağlık durumlarının gittikçe ağırlaştığı öğrenildi. Öte yandan Nuh Mahallesi’nde de halkı hedef alan polis, aralarında çocukların da olduğu 20’yi aşkın kişinin olduğu bir eve bomba atar mermisi ile saldırdı. Saldırıda merminin patlamaması sonucu şans eseri yaralanan olmadı. Barbaros Mahallesi’nde ise bir bomba atar mermisinin evine isabet etmesi sonucu Mahmut Erdoğan’ın (50) ayağından yaralandığı öğrenildi. Yusuf ve Taybet İnan’ın hastaneye götürülmesi geciktirildiği için kan kaybından yaşamlarını yitirdikleri öğrenildi.

19 Aralık 2015’te, Mersin’in Tarsus ilçesinde Kürt illerindeki özyönetim direnişlerine destek vermek amacıyla düzenlenen protesto eylemlerine yönelik polis saldırısı sonucu 2’si çocuk 8 kişi yaralandı.

19 Aralık 2015’te, Mardin’in Dargeçit ilçesinde ilan edilen sokağa çıkma yasağı sırasında, özel harekat polisleri tarafından açılan ateş sonucu 18 yaşındaki Cebbar Çelik isimli genç, bacağına isabet eden kurşunla yaralandı.

19 Aralık 2015’te, Şırnak’ın Silopi ilçesinde ilan edilen sokağa çıkma yasağı sırasında, güvenlik güçleri tarafından açıldığı iddia edilen ateş sonucu, İbrahim Bilgiç (18) isimli yurttaş göğsünden vurularak yaralandı. Silopi Devlet Hastanesinde tedavi altına alınan Bilgin, yaşamını yitirdi.

20 Aralık 2015’te, Sıkıyönetimin sürdüğü Cizre’de gece saatlerinde Yafes Mahallesi’nden geçtiği sırada polis ve askerin açtığı ateş sonucu yaşamını yitiren kargo şoförü Yılmaz Erz’in (42) cenazesi, Şırnak Devlet Hastanesi’nde yapılan otopsi işlemlerinin ardından ailesi HDP’li milletvekilleri Leyla Birlik ve Berdan Öztürk’e teslim edildi. Saldırıda Y.S. (1) adlı bebek de sırtından vurularak yaralandı.

20 Aralık 2015’te, Şırnak’ın Cizre ilçesinde, özel harekat timleri tarafından açılan ateş sonucu 7 aylık hamile Güler Yanalak (32) isimli kadın, karnına isabet eden kurşun nedeniyle ağır yaralandı. Cizre Devlet Hastanesi’nde tedavi altına alınan Yanalak’ın, ameliyatla bebeği alındı.

20 Aralık 2015’te, Şırnak’ın İdil ilçesinde Yeni Mahalle’de bulunan bir evde kaynağı belli olmayan patlama meydana geldi. Patlamada ilk belirlemelere göre, Muhittin Olgar (50), Ömer Geçgel (28) ve Mehmet Latif Olgar (36) yaşamını yitirdi. Yaşamını yitiren 3 kişinin cenazeleri İdil Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı.

20 Aralık 2015’te, Şırnak’ın Silopi ilçesinde ilan edilen sokağa çıkma yasağı sırasında, Başak Mahallesi’nde özel harekat polisleri tarafından açılan ateş sonucu, zihinsel engelli Egit Kaçar (22) isimli genç, karnından vurularak yaralandı.

20 Aralık 2015’te, Mardin’in Nusaybin ilçesinde, Gırnavas Mahallesi’nde yaşayan 4 çocuk annesi 39 yaşındaki Emire Gök vurularak yaşamını yitirdi. Görgü tanıklarının anlatımlarına göre, hayvanlarına yem vermek üzere bahçeye çıkan Gök, İpekyolu’nda konumlanan güvenlik güçlerinin açtığı ateş sonucu boynundan ve ayağından aldığı kurşunlarla yaşamını yitirdi.

20 Aralık 2015’te, Şırnak’ın Cizre ilçesinde saldırılar Cudi Mahallesi’nde yoğunlaştı. Asker ve polisin zırhlı araçlarından yaylım ateşine tutulan mahalleye bir yandan da yoğun top atışları yapılıyor. Polisin zırhlı araçlardan açtığı ateş sonucu Zeynep Yılmaz (40) yaşamını yitirdi.

20 Aralık 2015’te, Saldırıların yoğunlaştığı Sur’da özel harekat timlerinin kullandığı ağır silahlar sonucu 3’ü ağır 6 sivil yaralandı. Haci Hamit Camii ve Paşa Hamamı’nda ağır tahribatların yaşandığı ilçede bir okul ise yanarak kullanılamaz hale geldi.

20 Aralık 2015’te, Şırnak’ın Silopi ilçesi ilan edilen sokağa çıkma yasağı sırasında, Cudi Mahallesi’nde evinin damına çıkan 9 çocuk annesi 40 yaşındaki Ayşe Buruntekin isimli kadın, özel harekat polislerince açılan ateş sonucu vurularak yaşamını yitirdi.

20 Aralık 2015’te, Mersin’in Tarsus ilçesinde Kürt illerinde sürdürülen katliamları protesto etmek isteyen halka polis saldırdı. Polisin silahlı saldırısı sonucu 3’ü çocuk 8 kişi yaralandı. Yaralanan 8 yaşındaki Kibar Çiftçi’nin durumunun ağır olduğu öğrenildi.

20 Aralık 2015’te, Başak Mahallesi’nde bulunan 52. Polis Noktası’nın hemen karşısında bulunan kardeşine ait eve top mermisi isabet etmesi üzerine çıkan yangını söndürmek için eve gitmeye çalışan Yusuf Nas, 155’e bilgi verilmesine rağmen üzerlerine ateş edilmesi sonucu göğsünden ve ayağından vurularak yaralandı.

20 Aralık 2015’te, Van’da PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit ile özyönetim alanlarındaki halka yönelik katliamları protesto etmek amacıyla Beşyol Meydanı’na yürümek isteyen halka polis saldırdı. 3 genç polisler tarafından darp edilerek gözaltına alındı. Saldırıda gözüne gaz kapsülü isabet eden Gürpınar Belediye Meclis Üyesi Bahattin Yavuz, kafasına gaz kapsülü isabet eden Mehmet Ali Durmaz isimli yurttaş ile koluna gaz kapsülü isabet eden Abdulselam Kurt, etrafta bulunan yurttaşlar tarafından özel bir hastaneye kaldırıldı. Yaralılar, burada tedavi altına alındı.

21 Aralık 2015’te, Saldırıların yoğunlaştığı Cizre’de, asker ve polislerin açtığı ateş sonucu yaralanan Mevlit Şimşek (11) ve Yakup Yıldırım (17) isimli iki çocuk Şırnak Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı.

21 Aralık 2015’te, Şırnak’ın Silopi ilçesinde ilan edilen sokağa çıkma yasağı sırasında, Nuh Mahallesi’ndeki evinde yaşayan 70 yaşındaki Ömer Sayan isimli yurttaş, evinin bahçesinde bulunan lavaboya gitmeye çalışırken, özel harekatçı polisleri tarafından açıldığı iddia edilen ateş sonucu vurularak yaşamını yitirdi.

21 Aralık 2015’te, Sıkıyönetimin 8’inci gününe girdiği Şırnak’ın Silopi ilçesinde Karşıyaka Mahallesi’nde evinde bulunan 11 yaşındaki Mehmet Mete isimli çocuk, bulunduğu eve tanklardan atılan top mermisinin isabet etmesi sonucu yaşamını yitirdi. Eve gelen top mermisi şarapnelinin kafasına isabet etmesi sonucu ağır yaralanan Mete’nin yurttaşların ambulansı defalarca aramasına rağmen gelmemesi sonucu bulunduğu evde can verdi.

21 Aralık 2015’te, Şırnak’ın İdil ilçesi Aşağı Mahallesi’nde tarlada gezen çocuklara polis saldırdı. Plastik mermilerin kullanıldığı saldırı sonucu 17 yaşındaki M.B. adlı çocuk başından yaralandı. İdil Kültür Merkezi çalışanlarının yardım ettiği M.B. sağlık ocağına götürülerek tedavi edildi.

22 Aralık 2015’te, İstanbul TEM Şube polisleri, Gaziosmanpaşa ilçesi Karadeniz Mahallesi 1149 Sokak’da bir eve baskın yaptı. Saat 02.30’da yapılan baskında, Şirin Öter ve Yeliz Erbay isimli 2 kadın yaşamını yitirdi.

22 Aralık 2015’te Cizre’nin Nuh Mahallesi’nde evine top mermisi isabet eden Doğan İşçi (32) vücuduna isabet eden şarapnel parçasıyla; Mehmet Tekin de polisin açtığı ateş sonucu vurularak yaşamını yitirdi.

22 Aralık 2015’te, Şırnak’ın Cizre ilçesinde ilan edilen sokağa çıkma yasağı sırasında, güvenlik güçleri tarafından açıldığı iddia edilen ateş sonucu, şarapnel parçalarının vücuduna isabet etmesi sonucu Cahide Çıkal isimli kadın yaşamını yitirdi.

22 Aralık 2015’te, Şırnak’ın Silopi ilçesinde ilan edilen sokağa çıkma yasağı sırasında, yasağı protesto etmek amacıyla Nuh Mahallesi’nde sokaklara çıkan yurttaşlara, güvenlik güçleri tarafından açılan ateş sonucu, Mahmut Oruç (28) göğsünden, Cindi Algur (45) sırtından ve soy ismi öğrenilemeyen Halit isimli yurttaş ise ayağından yaralandı. Yaralı yurttaşlar süren abluka nedeniyle hastaneye götürülemedi.

22 Aralık 2015’te, Nusaybin’de zırhlı araçtan açılan ateş sonucu yaralanan ve polisin ambulansın girişini engellemesi nedeniyle sokak ortasında 4 saat boyunca bekletilen Medeni Orak (45) ve ismi öğrenilemeyen 1 yurttaş yaşamını yitirdi. 12 yaşındaki Serhat Turan’ı açılan ateşle yaralandı. Cudi Mahallesi’nde ise evinin önünde oynayan S.T. (12) açılan ateşle bacağından yaralandı.

22 Aralık 2015’te, Diyarbakır’ın Sur ilçesinde mahallelere yönelik yapılan top atışı sonucunda yaşamını yitiren kişinin 19 yaşındaki Serhat Doğan (19) olduğu öğrenildi.  3 kişinin de yaralandığı aktarıldı.

22 Aralık 2015’te, Diyarbakır kent merkezindeki birçok noktada süren protesto eylemleri sırasında 13 yaşındaki Şiyar Baran isimli bir çocuk polislerce öldürüldü.  Aynı yerde polisin açtığı ateş sonucu S.K. (10) bacağından yaralandı, F.N. (16 ) de karnına isabet eden kurşunla ağır yaralandı. K. ve N. Özel Memorial Hastanesi’nde tedavi altına alındı. F.N’nin hayati tehlikesinin devam ettiği ve ameliyata alındığı öğrenildi. Ferhat Sümerli ise Ofis Semti’nde polislerce açılan ateşle yaralandı.

22 Aralık 2015’te, Cizre’nin Cudi Mahallesi’nde 75 yaşındaki Emine Duman mahalleye yapılan yoğun top atışları nedeniyle kalp krizi geçirip yaşamını yitirirken, Ali Kalkan isimli yurttaş ise özel harekat polisleri tarafından ayağından vuruldu.

22 Aralık 2015’te, Cizre’de özel harekat polislerince açılan ateşle başından vurularak ağır yaralan Mehmet Saçan yaşamını yitirdi.

22 Aralık 2015’te, Tarsus’ta polisin rastgele açtığı ateş sonucu karnından ağır yaralanan 15 yaşındaki Davut Özer yaşamını yitirdi.

22 Aralık 2015’te Diyarbakır’ın Sur İlçesi’nde Yenişehir’de bulunan Gevran Caddesi’ndeki eylemlere polisin saldırması sonucu ise adı öğrenilemeyen bir çocuk gaz bombası kapsülüyle yaralandı. Bağlar’da Recep Çanak (26) sırtından vurularak ağır yaralandı.  Recep Çanak tedavi gördüğü hastanede gözaltına alındı.

23 Aralık 2015’te, Şırnak Cizre’de, 19 Aralık günü özel harekat polislerinin açtığı ateş sonucu ağır yaralanan ve Şırnak Devlet Hastanesi yoğun bakım ünitesinde tedavisi devam eden Lütfü Aksoy yaşamını yitirdi.

23 Aralık 2015’te, Cizre’de 3 yurttaş daha kolluk birimleri tarafından katledildi. Kentte gece saatlerinde öldürülen 5 çocuk babası Dikran Sayaca ve Azime Aşan (50) adlı kadınlar kurşunların hedefi olarak öldürüldü.

23 Aralık 2015’te, Adana’da polisin zırhlı araçla ezdikten sonra gözaltına alıp tutukladığı 16 yaşındaki B.S.’nin hem zırhlı aracın içerisinde hem götürüldüğü karakolda hem de cezaevinde işkenceye maruz kaldığı ortaya çıktı.

23 Aralık 2015’te, Mardin’in Dargeçit ilçesinde ilan edilen sokağa çıkma yasağı sırasında, güvenlik güçleri tarafından açılan ateş sonucu, Tepebaşı Mahallesi’ndeki evinin önünde oyun oynayan 12 yaşındaki Mehmet Taşdemir isimli çocuk, eline isabet eden cisimle yaralandı. Taşdemir, mahalle sakinleri tarafından beyaz bayraklarla, mahalle yakınına çağrılan ambulansa taşıyarak Dargeçit Devlet Hastanesi’ne kaldırdı.

23 Aralık 2015’te, Diyarbakır’ın Sur ilçesi Melik Ehmed Caddesi üzerinde polisin attığı gaz bombasının düştüğü evde tek başına yaşayan 70 yaşındaki astım hastası Salih Baygın isimli yurttaş yaşamını yitirdi.

23 Aralık 2015’te, Devlet güçlerinin 22 gündür ablukası altında bulunan Diyarbakır’ın Sur ilçesi Hasırlı mahallesinde Mesut Seviktek ve İsa Oran isimli gençler yaşamını yitirdi.

23 Aralık 2015’te, Sıkıyönetimin 13’üncü güne girdiği Dargeçit’te özel harekât polisleri tarafından taranan evde bulunan Necim Kılıç (67) ve kızı Sabahat Kılıç (28) yaşamını yitirdi, aile fertlerinden 3 kişi de saldırıda yaralandı.

24 Aralık 2015’te, Şırnak Cizre’de Cudi Mahallesi’nde yaralanan Suat Afşin ve Cotyar Tomak, Cizre Devlet Hastanesi’ne kaldırılırken, Yasef Mahallesinde yaralanan 3 yurttaş ise saldırılardan dolayı hastanelere uzun süre götürülemedi.

24 Aralık 2015’te, Diyarbakır’da Sur için yapılan ve polis saldırısının yaşandığı eylem sonrası 3 kişinin tarihi surların dibinde polislerce vuruldu. Vurulan kişilerin hayatlarını kaybettiği öğrenildi. 3 kişinin isimlerinin Şoreş Mutlu, Lice doğumlu Sezgin Demirok, Silvan doğumlu Cüneyt Yeni olduğu öğrenildi.

24 Aralık 2015’te, Sıkıyönetimin 12’inci gününde olduğu Cizre’de Bane Cirf Tepesi’nden sokaklara asker ve polislerin açtığı ateş sonucu Yafes Mahallesi’nde yaralanan ve saldırılardan dolayı hastaneye kaldırılamayan Halil Uzun, Abdulmecit Yanık ve Hacı Özdal adlı yurttaşlar, yurttaşların girişimi ile mahalleye gelen ambulansla Cizre Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Yaralı yurttaşlardan Uzun’un evli 8 çocuk babası, Özdal’ın da 3 çocuk babası olduğu öğrenildi. Yaralılardan Abdulmecit Yanık ve Hacı Özdal kaldırıldıkları hastanede yaşamını yitirdi.

24 Aralık 2015’te, Şırnak’ın Cizre ilçesinde ilan edilen sokağa çıkma yasağında, askerlerce mahallelere yönelik düzenlenen top atışlarının, Cudi Mahallesi’nde bir eve isabet etmesi sonucu, 20 yaşındaki Ferdi Kalkan isimli genç yaşamını yitirdi.

25 Aralık 2015’te, Cizre’de saldırı ve yasağa aldırış etmeden sokakları terk etmeyen halka ateş eden devlet güçleri 40 yaşındaki Nahide Çıkmaer’i vurdu. Çene ve kolundan yaralanan Çıkmaer, çevredeki yurttaşların yardımıyla hastaneye kaldırıldı.

25 Aralık 2015’te, Sıkıyönetim uygulamalarının 12’inci gününe girdiği Şırnak Silopi’de, Dicle Mahallesi’ndeki evinin bahçesine çıkan 1 çocuk annesi Mihriban Ökten (23) isimli kadın, özel harekat polislerinin hedefi oldu. Açılan ateşle sırtından vurulan kadın ağır yaralandı.

25 Aralık 2015’te, Diyarbakır’ın Sur ilçesinde aralıksız bir şekilde saldırıların devam ettiği Sur’da yaşamını yitirdiği belirtilen 50 yaşlarında ismi öğrenilemeyen bir sivilin cenazesi Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne getirildi.

25 Aralık 2015’te, Sıkıyönetimin 12’nci gününe girdiği Cizre’de polisin Sur Mahallesi’ne açtığı yaylım ateşinde kurşunların bir eve isabet etmesi sonucu 6 aylık bebek Miray İnce yaşamını yitirirken, bebeği beyaz bayraklarla ambulansa taşıyan aileyi polis taradı. Katledilen bebeğin ninesi Saliye İnce, halası Rukiye İnce ve dedesi Ramazan İnce yaralandı. 6 aylık bebek Miray İnce’yi ambulansa taşıdığı sırada özel harekatçıların açtığı ateşle yaralanan dede Ramazan İnce de kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi.

26 Aralık 2015’te, Şırnak’ın Silopi ilçesinde ilan edilen sokağa çıkma yasağı sırasında, İmam Hasan Sanır (75) çocuklarına erzak almak için, bulunduğu evin 2’nci katına çıktığı sırada, güvenlik güçleri tarafından açtığı ateş sonucu yaşamını yitirdi. Sanır’ın yaşamını yitirmesi ardından eve baskın düzenleyen özel harekatçı timleri, evde bulunan tüm aile fertlerini de gözaltına aldı.

26 Aralık 2015’te, Şırnak’ın Cizre ilçesinde güvenlik güçlerince vurularak yaralanan Yakup Kural, Şırnak Devlet Hastanesi’nden taburcu edildi. Kural’ın tedavisi bitmeden “hastanede yer yok” gerekçesi ile polis zoruyla taburcu edildiği belirtildi. Tedavi gördüğü servis kapısında nöbet bekleyen polislerin Kural’ı gözaltına aldığı öğrenildi.

26 Aralık 2015’te, Saldırıların şiddetlendiği Diyarbakır’ın tarihi Sur ilçesinde 2’si çocuk, 1’i hamile 7 kişinin yaşadığı ev bombaların hedefi oldu. Güvenlik güçlerinin attığı bombaların isabet ettiği evde bir kişi yaralanırken, ilçenin değişik yerlerinde özel harekat timlerinin saldırıları sonucu 4 yurttaşın da yaralandığı belirtildi. Karadeniz Mahallesi’nde özel harekat timleri tarafından hedef alınan ve 1’i yüzünden 1’i de sırtından olmak üzere iki kişinin yaralandığı belirtildi. 2 yurttaşın da şarapnel parçalarının isabet etmesi sonucu yaralandığı kaydedildi.

26 Aralık 2015’te, Şırnak kent merkezinde bulunan Dicle Mahallesi’ne dün sabah başlayan polisin ağır silah ve zırhlı araçlarla düzenlediği silahlı saldırılarda, 67 yaşındaki Ramazan Öztürk ile 23 yaşındaki Suphi Üstek adlı yurttaşlar yaralandı.

26 Aralık 2015’te, Sıkıyönetim saldırılarının sürdüğü Mardin’in Dargeçit ilçesine bağlı Meranê köyünde askerler hareket halindeki aracı taradı. Taranan araçta bulunan 4 kişinin yaşamını yitirdiği belirtildi.

26 Aralık 2015’te, Cizre’de, tanklardan yapılan top atışları ve yoğun saldırılar nedeniyle yüksek stres yaşayan Zekiye Eren ve Asya Sezgin isimli iki kadın erken doğum yaptı. Kadınlara zamanında müdahale edilemediği için iki kadın da bebeğini kaybetti.

26 Aralık 2015’te, Şırnak’ın Silopi ilçesinde 24 Aralık günü güvenlik güçlerinin top atışları ile evine top mermisi düşmesi sonucu vücuduna şarapnel parçası isabet eden Şirin Altay yaralandı. 3 engelli çocuk annesi olan Altay’ın ensesine isabet eden şarapnel parçasının beyin ve sinir damarlarına zarar verdiği belirtildi.

25 Aralık 2015’te, Diyarbakır’da akşam saat 19.00 sularında Urfa Bulvarı’nda N City AVM önünde yürüyen Sidar Ekinci ve Uğur Altan isimli kuzenlere, yanlarına yaklaşan ve polise ait olduğu bildirilen Ford Ranger markalı araçtan ateş açıldı. Açılan ateş sonucu Ekinci ağır yaralanırken, Altan ise polisler tarafından gözaltına alındı.

26 Aralık 2015’te, Mardin’in Kızıltepe ilçesinde sıkıyönetim uygulamaları ve halka dönük saldırıları protesto etmek amacıyla DBP öncülüğünde Özgürlük Meydanı’na yapılmak istenen yürüyüşe polis müdahale etti. Polisin Ersoylu Mahallesi’ne yaptığı saldırıda, HPG militanı olduğu belirtilen bir kadını öldürdü.

27 Aralık 2015’te, Şırnak’ta kürt illerinde yaşanan operasyonları ve ölümleri protesto yürüyüşüne polis gaz bombaları ile saldırırken, sivil araçlardan inen bazı polisler ise halkı taradı. Saldırıda, Leyla Batıbey isimli bir genç kadın ile ismi öğrenilemeyen yaşlı bir kadın yaralandı.

27 Aralık 2015’te, Şırnak Cizre de Yafes ve Alibey mahalleleri arasında olan Bilen Sokak’ta devlet güçlerinin tanklarla ve ağır silahlarla yaptıkları saldırılar da Mehmet Eriç adlı genç özel harekat polisleri tarafından açılan ateşle yaralandı. Cudi Mahallesi’ne düzenlenen saldırılarda ise Ali Tetik (34) evinin önünde vurularak yaralandı. Ali Tetik 5 Ocak 2016’da yaşamını yitirdi.

27 Aralık 2015’te, Şırnak’ın Cizre ilçesinde 14 gündür devam eden sıkıyönetim saldırıları belirli mahallerde yoğunlaştı. En fazla saldırının olduğu Cudi Mahallesi’nde Asima Balcan isimli kadın açılan ateşle omzundan vuruldu.

27 Aralık 2015’te, Mersin’in Akdeniz ilçesine bağlı Yeni Pazar, Gündoğdu ve Şevket Sümer mahallerinde yüzlerce yurttaşın Kürt illerindeki özyönetim direnişine verdiği destek eylemlerine gerçek mermilerle müdahalesinde Sedat Baran yaşamını yitirirken, 3 kişinin de yaralandığı belirtildi.

27 Aralık 2015’te Karşıyaka Mahallesi’ndeki evinde yoğun bombardıman sonucu fenalaşan dengbêj Salihê Şirnexî (Salih Erener) ambulansın mahalleye girişine izin verilmemesi nedeniyle yaşamını yitirdi.

28 Aralık 2015’te, Mardin’in Dargeçit ilçesinde ilan edilen sokağa çıkma yasağı sırasında, güvenlik güçleri tarafından açılan ateş sonucu 16 yaşındaki Adem İşliyem isimli çocuk yaralandı.

28 Aralık 2015’te Cizre’de güvenlik güçlerinin saldırılarını arttırması nedeniyle Nur Mahallesi’ndeki evinde fenalaşan Kumru Işık (85) yaşamını yitirdi.

28 Aralık 2015’te, Şırnak’ın Cizre ilçesinde ilan edilen sokağa çıkma yasağı sırasında, Cudi Mahallesi’nde güvenlik güçleri tarafından açılan ateş sonucu Hüseyin Ertene (16) isimli çocuk, göğsünden vurularak yaşamını yitirdi.  Orhan Levent adlı genç ise ayağından vuruldu.

28 Aralık 2015’te, Şırnak’ın Cizre ilçesinde sokağa çıkma yasağı devam ederken, asker ve polislerin sivil halka dönük saldırıları sonucu akşam saatlerinde 13 yaşındaki oğlu Emin Demir ile birlikte eve giden 50 yaşındaki Salih Demir, Cahferi Sadık tepesine konuşlandırılan kobra tipi zırhlı araçlar tarafından tarandılar. Salih Demir ayağından, oğlu Emin Demir de bacağından vurularak yaralandı.  Bu arada Cizre’nin Yafes Mahallesi’nde 16 yaşındaki Zehra Durma açılan polislerce açılan ateşle kolundan yaralandı.

28 Aralık 2015’te, Sıkıyönetimin 15 gündür sürdüğü Cizre’de saldırılarda 1 çocuk daha öldürüldü. 6 yaşındaki Hüseyin Selçuk özel harekat polisleri tarafından açılan ateş sonucu yaşamını yitirdi.

29 Aralık 2015’te, Cizre’de yoğun saldırıların yapıldığı Nur Mahallesi’nde, camiye giden 60 yaşındaki Hacı Oğur omzundan vurularak yaralandı.

29 Aralık 2015’te, Şırnak’ın Silopi ilçesinde ilan edilen sokağa çıkma yasağı sırasında, Barbaros Mahallesi’nde telefonunu şarj etmek için evinden komşusuna gitmek üzere dışarı çıkan 2 çocuk babası Seyfettin Sidar’dan 4 gün boyunca haber alınmadı. Kurşunla sırtından vurulmuş haldeki cenazesi sokak ortasında bulunan Sidar’ın, mahallede operasyon düzenleyen güvenlik güçleri tarafından açılan ateş sonucu yaşamını yitirdiği iddia edildi.

29 Aralık 2015’te, Şırnak’ın Cizre ilçesinde, üç gün önce evinde keskin nişancılar tarafından göğsünden vurulması üzerine ağır yaralanan Ali Tetik (34), yurttaşlar tarafından Nusaybin Caddesi’ne çıkarıldıktan sonra çağrılan ambulansla hastaneye kaldırılmıştı. Vurulan amcasıyla birlikte hastaneye giden yeğeni Agit Tetik (23) burada polislerce genç gözaltına alındı. Hakim karşısına çıkarılan Tetik’in tutuklanarak Şırnak Kapalı Cezaevi’ne gönderildiği öğrenildi.

29 Aralık 2015’te, Saldırıların 16 gündür sürdüğü Şırnak’ın Cizre ilçesinde, 2 gün önce Cudi Mahallesi’ndeki evinde kalp krizi geçiren Zeynep Demir hayatını kaybetti.

29 Aralık 2015’te, Kürt illerinde yaşanan sokağa çıkma yasakları ve ölümleri protest etmek için Mersin’in Toroslar ilçesine bağlı Demirtaş Mahallesi’nde yürüyen gençlere yine polis, biber gazı tazyikli su, ses bombası ve gerçek mermilerle müdahale etti. Demirtaş Mahallesi’nde ise polisin saldırısı sonucu Enver Yıldız (41) isimli yurttaş vurularak yaralandı.

29 Aralık 2015’te Cizre’de sokağa çıkma yasağı 16. gününe girdi. 24 Aralık 2015’te Cudi ve Yafes mahallelerine tanklardan yapılan top atışlarının isabet etmesi sonucu 5 kişi yaralandı.

30 Aralık 2015’te, Cizre de güvenlik güçlerinin saldırıları sonucu Nur Mahallesi’nde ayağından yaralanan bir kişiye yardım eden sağlık çalışanı ve SES üyesi Aziz Yurak keskin nişancı ateşiyle vurularak öldürüldü.

30 Aralık 2015’te, Diyarbakır’ın Sur ilçesinde ilan edilen sokağa çıkma yasağı ve beraberinde başlayan tanklı-toplu saldırılar bir ayını geride bırakırken, Hasırlı Mahallesi’nde akşam saatlerinde 16 yaşındaki Ramazan Öğüt isimli çocuğun özel harekat timleri tarafından kafasından vurularak öldürüldüğü öğrenildi.

30 Aralık 2015’te, Şırnak’ın Silopi ilçesinde dün öldürüldüğü öğrenilen kişinin Nuh Mahallesi’nde yaşayan, 4 çocuk babası ve Silopi’de esnaflık yapan 55 yaşındaki İsmail Yevşan isimli yurttaşa ait olduğu belirlendi. Ayrıca DİHA’nın ulaştığı ve bir polisin paylaştığı belirtilen fotoğrafta, Yevşan’ın başından vurulduğu, boynunda ip olduğu ve başında da asker ve polislerin beklediği anlaşılıyor. Fotoğraf, Yevşan’ın yaralı halde işkence edilerek katledildiği gösteriyor. Twiitter da @galip0617 ismini kullanan ve polis olduğu iddia edilen kullanıcı Silopi’de 4 gündür kendisinden haber alınamayan 4 çocuk babası 55 yaşındaki İsmail Yevşan isimli yurttaşın işkenceyle katledildiği fotoğrafı paylaştı.

30 Aralık 2015’te, Şırnak’ın Cizre ilçesinde ilan edilen sokağa çıkma yasağı sırasında, Nur Mahallesi Özkan Caddesi’nde çocuklarını kaldıkları yerden alıp evine götürürken özel harekat polisleri tarafından açılan ateş sonucu yaralanan Kazım Tong isimli yurttaş, 4 Ocak 2016 günü tedavi gördüğü Batman Bölge Devlet Hastanesi’nde yaşamını yitirdi.

31 Aralık 2015’te, Cizre’de bulunduğu akrabasının evinde yoğun saldırılar nedeniyle 18 gündür mahsur olan Hediye Erden (50), dün kaldıkları eve top mermisinin isabet etmesi sonucu yaralandığı ve kan kaybından yaşamını yitirdiği belirtildi.

31 Aralık 2015’te, Şırnak Silopi Nuh Mahallesi’ndeki evinden komşusuna gitmek üzere çıkan ve kendisinden 3 gündür haber alınamayan Necati Öden (18) isimli gencin infaz edildiği bir polis tarafından sosyal medyada paylaşılan fotoğrafla ortaya çıktı. Twitter’da @galip0617 kullanıcı ismini kullanan bir polis, katledilmiş halde yerde yatan fotoğrafı, “Silopi de les var vuran eller dert görmesin ateşiniz bol olsun hainler” ifadeleriyle paylaşılan Öden’in cenazesi de ailesine haber verilmeden Şırnak Devlet Hastanesi Morgu’na kaldırıldı.

31 Aralık 2015’te, Cizre’de gece saatlerinde vurulan ve saldırıların yoğunluğu nedeniyle vurulduğu yerden alınamayan Cabbar Taşkın (40) isimli yurttaş yaşamını yitirdi. Cudi Mahallesi Caba Sokak’ta evinin bahçesinde özel harekat polislerinin açtığı ateş sonucu yaralanan Şükrü Duymak (45) adlı yurttaş da halkın yardımı ile bir eve alındı. Gece boyu tüm girişimlere rağmen ambulansın mahalleye girmemesi sebebiyle Duymak yaralı halde bekletildi.

I.2. Köy Korucuları Tarafından Öldürülen ve Yaralananlar

1 Şubat 2015’te,Şırnak’ın Cizre ilçesine bağlı Bozalan köyü yakınında bulunan Serav mezrasında korucu oldukları belirtilen kişilerin, koyunlarını otlatan çobanlara silahlı saldırıda bulunduğu iddia edildi. Gerçekleşen silahlı saldırı sırasında Ramazan Garan ve Namet Dagar isimli çobanlar, vücutlarının çeşitli yerlerine isabet eden mermiler nedeni ile yaralandı. Yaralanan 2 çoban Cizre Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı.

I.3. Sınır Bölgelerinde Öldürülen ve Yaralananlar

29 Ocak 2015’te Suriye’den gelerek Şırnak’ın Cizre İlçesi üzerinden Türkiye’ye geçmek isteyen Rojavalı Nezahat Celal (30) sınırda nöbet tutan askerlerin açtığı ateş sonucu yaşamını yitirdi.

29 Ocak 2015’te,Rojava’nın Kobanê’ Kantonu’nun YPG’liler ile IŞİD çeteleri arasındaki çatışmaları ve hareketliliği, Suruç’un Swede köyünden izleyen 15-20 kişiye IŞİD çeteleri tarafından ateş açıldı. Açılan ateş sonucu Mehmet Doğan (37) adlı kişi karnına isabet eden kurşunla yaralandı. Suruç Devlet Hastanesi’ne kaldırılan Doğan, ardından Urfa Balıklıgöl Devlet Hastanesi’ne sevk edilerek tedavisine devam edildi.

8 Şubat 2015’te Şanlıurfa’nın Suruç İlçesi’ndeki sınır hattında bulunan Siwêdê Köyü civarından Kobanê’ye geçmek isteyen Kobanêli 4 kişinin kendilerini gözaltına alan askerlerce darp edildikleri ileri sürüldü. Aldıkları darbeler nedeniyle bayılan 4 kişiden Bozan Şexbozan’ın (47) sol kol ve sol bacağının kırıldığı Heydar İbo’nun (35) ise kulağında oluşan hasarın yanı sıra başı ve sol kolu kırıldığı öğrenildi.

13 Şubat 2015’te Şanlıurfa’nın Akçakale İlçesi’ne bağlı Buget Köyü’ne Rojava’dan giriş yapmak isteyen ve sınır ticareti yaptıkları öğrenilen gruba askerlerin ateş açması sonucu Osman Şahin yaşamını yitirdi. Saldırıda bir kişi de yaralandı.

25 Şubat 2015’te Hakkâri’nin Şemdinli İlçesi’ne bağlı Çemekûrkê (Derindere) Köyü’nden Irak’a giriş yapmak isteyen ve sınır ticareti yaptıkları öğrenilen gruba askerlerin ateş açması sonucu 2 kişi yaralandı.

8 Mart 2015’te,Mardin’in Nusaybin ilçesinde, Qamışlo sınırına yakın Yenişehir Mahallesi Mohruz Mezarlığı mevkiinde yapılan bir inşaatta çalışan inşaat ustası Aydın Bilgiç (32), diğer işçilerle birlikte çalıştığı sırada nereden atıldığı bilinmeyen bir kurşunun sağ omzunun altına isabet etmesi sonucu ağır yaralandı. Aşırı kan kaybı ile Nusaybin Devlet Hastanesi Acil Servisi’ne kaldırılan Bilgiç, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak yaşamını yitirdi. Olay ile ilgili soruşturma başlatıldı.

8 Mart 2015’te,Van Büyükşehir Belediye Çalışanı Metin Altıntaş ve Gevaş Belediye Meclis üyesi Tahsin Akti, Urfa’nın Suruç ilçesinden Kobanê’nin batısında bulunan Ziyaret Köyü’ne geçtikleri sırada, IŞİD çeteleri tarafından döşenen mayına bastı. 2 yurttaş olay yerinde yaşamını yitirdi.

28 Mart 2015’te Kilis’le sınır komşusu olan Rojava’nın Efrîn Kantonu’na bağı Bêkê Köyü’nde sınıra yakın yerdeki tarlasında çalışan Heci Xelîl (35), sınır nöbeti tutan askerlerin açtığı ateş sonucu vurularak ağır yaralandı.

9 Nisan 2015’te Rojava’nın Kilis sınırındaki Afrin Kantonu tarafında sınıra yakın bir yerde ot toplayan Narîma Hesen Mistefa (35) adlı kadın, sınır nöbeti tutan askerlerin açtığı ateş sonucu başından aldığı mermi ile yaşamını yitirdi.

20 Nisan 2015’te, Şırnak’ın Uludere İlçesi’ne bağlı Yemişli Köyü’nde askerlerin sınır ticareti yapan gruba “dur” ihtarına uymadıkları gerekçesiyle açtığı ateş sonucu 3 köylü vurularak yaralandı.

24 Nisan 2015’te Afrin’in Kilis sınırı yakınlarındaki Tofê Köyü’nde hayvanlarını otlatan gruba askerlerin ateş açması sonucu Seydo Reşad Dîko (28) yaşamını yitirdi, Seydo Bilal ve Îmad Menan da vurularak yaralandı.

25 Nisan 2015’te Rojava’nın Kilis sınırındaki Afrin Kantonu’nda yaşayan Mihemed Henîf Berazî’nin (42) ailesinin temel gıda ihtiyaçlarını almak için 11 Nisan 2015’te Türkiye’ye geçmek isterken askerlerin açtığı ateş sonucu yaşamını yitirdiği öğrenildi.

26 Nisan 2015’te, Cizîrê Kantonu’nun Serikaniyê kentinden Kuzey Kürdistan tarafına geçmek isteyen Elî İbrahîm Husên (17), Umer Xidir (30), Hemadî Ebdulrezaq (19), Îsa Ebduletîf (17) ile Ehmed Casim (16) adlı Arap gençler,  sınırda kendilerini yakalayan Türk askerlerinin işkencesine maruz kaldığı öğrenildi. Vücutları işkence izleri içinde kalan gençler, askerlerin kalaslar ve zincirlerle kendilerine saldırdıklarını, cep telefonlarına el koyduklarını, üzerlerindeki para, kimlik kartı ve diğer tüm eşyalarını ise yaktıklarını söyledi.

4 Mayıs 2015’te Rojava’nın Cizîr Kantonu’na bağlı Amûdê Kenti’nden Şırnak üzerinden Türkiye’ye geçmek isteyen Bekir Seîd Umer (24) askerlerin açtığı ateşle vurularak öldürüldü.

2 Haziran 2015’te, Rojava’nın Kilis sınırındaki Afrin Kantonu’nda yaşayan ve evinin bahçesinde çalışan Fatma Balo adlı kadın Türkiye sınırında nöbet tutan askerlerin rastgele açtığı ateş sonucu sol omzundan vurularak yaralandı.

2 Haziran 2015’te IŞİD saldırıları nedeniyle Rojava’dan Şanlıurfa’nın Ceylanpınar İlçesi üzerinden Türkiye’ye geçmek isteyen bir otomobili “dur” ihtarına uymadığı iddiasıyla askeri aracın çarparak durdurması sonucu araçta bulunan bir kadın yaşamını yitirdi. Kazada 7 kişi de yaralandı.

8 Haziran 2015’te Şanlıurfa’nın Akçakale İlçesi’nde askerlerin açtığı ateş sonucu sınır ticareti yaptığı belirtilen Maksut Doğancıoğlu (35) Rojava’ya geçmek istediği sırada vurularak öldürüldü.

20 Temmuz 2015’te Suriye ve Rojava’daki iç savaş ve IŞİD saldırıları nedeniyle Şanlıurfa’nın Akçakale İlçesi’nden Türkiye’ye geçmeye çalışma grubun mayına basması sonucu meydana gelen patlamada 2’si ağır 5 kişi yaralandı.

28 Temmuz 2015’te, Urfa’nın Akçakale ilçesinden Grê Spî’nin 5 kilometre batısında yer alan Yapse köyüne sınırdan geçmeye çalışan Rojavalı bir aile, sınır tellerini aştıkları sırada askerler tarafından ateş açıldı. Açılan ateş sonucu, ailenin 6 yaşındaki ve ismi öğrenilemeyen çocukları yüzünden ve parmağından yaralandı.

15 Ağustos 2015’te, Türkiye sınırında bulunan Rojava’nın Girê Spî kentine bağlı Girê Sor köyü yakınlarında 40 kişilik sivil bir grup, zırhlı araçlardan açılan ateşle tarandı. Askerlerin açtığı ateş sonucu isimleri öğrenilemeyen 2 kadın yaşamını yitirdi. Aralarında çocukların da bulunduğu 9 kişi ise yaralandı. Yaralıların büyük bir bölümü Kobanê’deki Emel Hastanesine kaldırılırken, durumu ağır olan 4 kişi ise Murşitpınar Sınır Kapısı’ndan geçirilerek Suruç Devlet Hastanesi’ne ve Urfa kent merkezindeki hastanelere sevk edildi. Vücuduna en az 10 mermi isabet eden Mihemed Hesen Bunyamîn isimli 15 yaşındaki çocuk ise kaldırıldığı Suruç Devlet Hastanesi’nde aşırı kan kaybı nedeniyle yaşamını yitirdi.

15 Ağustos 2015’te, Şırnak’ın Silopi ilçesinde 9 Ağustos’ta, Sınır Karakolu askerleri Türkiye sınırına geçmeye çalışan 10 kişilik sivil bir grubu taradı. Askerlerin açtığı ateş sonucu Muhannet Abid Xelef (19) isimli genç ağır yaralandı. isimleri öğrenilemeyen 9 yurttaş ise gözaltına alındıktan sonra sınır dışı edildi. Ağır şekilde yaralanan Xelef Dicle Üniversitesi Kalp Hastahanesi’ne kaldırıldı. Aşırı doku kaybından kaynaklı sağ bacağı kalçadan kesilen Xelef’in, aşırı kan kaybetmesinden dolayı her iki böbreğinin çalışamayacak duruma geldiği öğrenildi.

17 Ağustos 2015’te Rojava’dan Kilis üzerinden Türkiye’ye geçmek istedikleri ileri sürülen Mecit Ammar (26), Muhammed Ammar (25), Hemze İbo (30) ve Faysal Ehmed’i (20) gözaltına alan askerlerin 4 kişiyi darp ederek sınıra bıraktıkları öğrenildi.

26 Temmuz 2015’te Afrin’den Kilis’e geçmek istediği iddia edilen Fîras Feyad (30) sınıra yaklaştığı gerekçesiyle uyarı yapılmaksızın açılan ateş sonucu vurularak öldürüldü.

12 Ağustos 2015’te, Rojava’nın Kilis sınırındaki Afrin Kantonu’nda sınıra yakın bir bölgeye ulaşmak isteyen Qedriya Keke (58) askerlerin ateş açması sonucu başından aldığı kurşunla ağır yaralandı.

13 Ağustos 2015’te Hatay’ın Altınözü İlçesi’nde Suriye sınırına yakın bir noktada meydana gelen patlama sonucu bir Suriyeli yaralandı.

18 Ağustos 2015’te Rojava’nın Kilis sınırındaki Afrin Kantonu’ndan Türkiye’ye geçmek istediği belirtilen Şîhan Oerek Hesen (21) askerlerin açtığı ateş sonucu yaşamını yitirdi.

18 Ağustos 2015’te, Askerin, Rojavalı Hemze Îbo adlı yurttaşı sınırın diğer tarafından alıp Türkiye tarafına getirerek öldüresiye dövdüğü ortaya çıktı. Sırt, bacak ve kafasında kırıklar olduğu belirtilen Îbo, hastanede tedavi altına alındı. Rojava’nın Efrîn Kantonu’nun Reco ilçesine bağlı Zehrê köyünde Hemze İbo (30) adındaki yurttaş asker tarafından öldüresiye dövüldü. Sınıra yakın bir ağacın gölgesinde uyuduğunu ve askerin sınırı geçerek gelip kendisini aldığını söyleyen Îbo, saat 09.00’da Türkiye tarafına geçirildiğini aktardı. Saat 18.00’e kadar 10 askerin saldırısına maruz kalan Îbo’nun sırtı, bacağı ve kafası kırılmış durumda. Gözlerinde aşırı şişkinlik olan Îbo, Avrîn Hastanesi’nde tedavi altına alınırken, askerlerin kendisini sopayla dövdüğünü söyledi. Îbo, askerin yaklaşık 500 metre Rojava topraklarına girdiğini vurguladı. Avrîn Hastanesi yetkilileri, Îbo’nun ameliyata alınacağını belirtti.

18 Ağustos 2015’te,  Türkiye askeri, Rojava’nın Efrîn Kantonu’nun Reco ilçesine bağlı Şingal köyü mevkiinde 20 yaşındaki Şahiyen Karahesen adlı genci kafasından vurarak öldürdü. Saat 15. 30 sularında meydana geldiği belirtilen olayda kurşun Karahesen’in kafatasının arkasına isabet ederken, Karahesen’in cenazesi Avrîn Hastanesi’ne kaldırıldı. Olayı duyan Karahesen’in yakınları hastaneye akın ederken, Karahesen’in annesi ve kardeşleri fenalık geçirdi. Karahesen’in cenazesi daha sonra defnedilmek üzere ikamet ettiği Reco’ya gönderildi.

20 Ağustos 2015’te, Efrîn Kantonu’nun Şera ilçesine bağlı sınır hattındaki Dersivan köyünden akşam saat 20.00 sıralarında Türkiye tarafında geçmeye çalışan Rakka nüfusuna kayıtlı Mihemed Selim (70) ve Halep nüfusuna kayıtlı Mıhemed Halit Bilal’in (32) üzerine sınırda nöbet tutan Türk askerlerince ateş açıldı.  Açılan ateşte Mihemed Selim, sol bacağına ve karnına isabet eden kurşunlar sonucu olay yerinden can verdi. Halit Bilal ise sol bacağından giren kurşunla yaralandı.

22 Ağustos 2015’te,  Efrîn Kantonu İnsan Hakları Örgütü, son bir yılda Efrîn ile Türkiye sınırında Türk askerinin 114 işkence vakasının tespit edildiğini ve 9 yurttaşın da askerlerce öldürüldüğüni açıkladı.

2 Eylül 2015’te İç savaşın ve IŞİD saldırılarının devam ettiği Suriye’den Hatay’ın Yayladağı İlçesi’ne bağlı Güveççi Köyü üzerinden Türkiye’ye geçmek isteyen Filistinli L.B.’nin (21) sınırda bir askerin tecavüzüne uğradığı, babasının da darp edildiği öğrenildi. Konuyla ilgili savcılığın soruşturma başlattığı bildirildi.

10 Eylül 2015’te, Hakkari’nin Yüksekova ilçesine bağlı Dağlıca bölgesinde, karakollardan dağlık ve ormanlık alanlara doğru rastgele yapılan top, obüs ve havan atışları sonucu, sınır hattında bulunan Oremar köyünde bir ev isabet aldı. Bu sırada evde bulanan ve ismi öğrenilemeyen bir kadın, şarapnel parçalarının vücuduna isabet etmesi sonucu yaralandı.

16 Eylül 2015’te Rojava’nın Kilis sınırındaki Afrin Kantonu’ndan Türkiye’ye geçmek istekleri belirtilen gruba askerlerin ateş açması sonucu Reşid Simito (21) yaşamını yitirdi.

22 Eylül 2015’te, Bayram nedeniyle Ceylanpınar’dan Serêkaniyê’deki ailesini görmek için sınırdan geçmeye çalışan Ebdullah Qûreyş isimli Rojavalı, askerler tarafından götürüldüğü sınır karakolunda gözüne kurşun sıkılarak ve tırnakları çekilerek katledildikten sonra cenazesi sınırın öbür tarafına atıldı.

4 Aralık 2015’te, Rojava’nın Efrîn Kantonu’nun Cinderês İlçesine bağlı Nisriye köyünden Türkiye’ye geçmek için Rojava tarafındaki sınır hattında eşi ile birlikte bekleyen 27 yaşındaki Cerrah Şewak adlı yurttaş, Türk askerleri tarafından tarandığı iddia edildi. Şewak, sağ omzunun altından aldığı kurşun ile olay yerinde yaşamını yitirdi. Eşi ise sıkılan kurşunları hedefi olmaktan şans eseri kurtuldu.

12 Aralık 2015’te, Kandil Bölgesine hava operasyonu düzenleyen Türk savaş uçaklarının 11ve 12 Aralık tarihlerinde gerçekleştirdiği bombardıman sonucu, bölgede sınır ticareti sebebiyle bulunan ve Şırnak’ın Uludere ilçesine bağlı Şîfrezan köyünden olan Hurşit Ölmez ve Macit Ölmez isimli 2 sivil yurttaş yaşamını yitirdi.

21 Aralık 2015’te Rojava’nın Kilis sınırındaki Afrin Kantonu’ndan Türkiye’ye geçmek istediği belirtilen Bekir Mihemed (36) askerlerin ateş açması sonucu vurularak öldürüldü.

30 Aralık 2015’te, Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesine bağlı Güngören köyü kırsalında Bekir Angi (35) isimli bir yurttaşın, askerlerce işkence edilerek katledildiği iddia edildi. Göngüren köyünde yaşayan köylülerin anlatımlarına göre, İran tarafından sınır hattına gelen ve Güngören köyünde oturanların akrabaları olduğu belirtilen yurttaşlar ile köylülerin anlatımına göre, askerlerce uzun süre işkence edilen Angi, karanlıkta bir battaniyeye sarılarak İran tarafına atıldı. Vücudunun kol, sırt ve göğüs bölümünde yapılan işkence nedeniyle büyük morlukların oluştuğu Angi’nin cenazesi, yurttaşlar tarafından İran askerlerine teslim edildi. İran askerleri tarafından Gürbulak Sınır Kapısı’na getirilen Angi’nin cenazesi, Türk yetkililerince teslim alınarak otopsi işlemleri için Erzurum Adli Tıp Kurumu’na gönderildi.

I.4. Yargısız İnfaz Davaları

20 Mart 2015’te İstanbul’da polisin açtığı ateş sonucu yaşamını yitiren Uğur Kurt’un ölümüyle ilgili hazırlanan iddianameyi kabul eden Çağlayan 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde sanık polisin yargılanmasına başlandı. Tutuksuz yargılanan polis memuru S.K. hakkında “olası kastla insan öldürmek” suçundan 25 yıla kadar hapis cezası isteniyor. Duruşmada sanığın ifadesini alan ve taraf avukatlarının taleplerini dinleyen mahkeme heyeti, sanığın tutuklanması talebini reddederek duruşmayı 12 Haziran 2015’e erteledi.

13 Ocak 2015’te İran’dan 9 Ekim 2013’te Van’ın Saray İlçesi’ne bağlı Heretîl (Kapıköyü) Köyü’ne kaçak mazot ticareti yapmak için gelen İranlı Senar Xaledi’nin at üzerinde köyden çıkmak isterken kaçtığı askeri ekip tarafından köy meydanında sırtından vurularak öldürülmesiyle ilgili olayda Van Askerî Savcılığı’nın “kovuşturmaya yer olmadığı” kararı verdiği öğrenildi. Karara Kolordu Komutanlığı Adlî Müşavirliği’nin itiraz etmesi üzerine Şırnak Askerî Mahkemesi’nin 23 Aralık 2014’te, soruşturmanın genişletilmesi kararı aldığı ortaya çıktı.

13 Ocak 2015’te Hrant Dink’in öldürülmesiyle ilgili soruşturma çerçevesinde daha önce serbest bırakılan dönemin Trabzon İstihbarat Şubesi Müdürlüğü’nde görevli polisler Muhittin Zenit ve Özkan Mumcu çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı.

20 Ocak 2015’te Mardin’de 2011 yılında askerin açtığı ateş sonucu ölen Yusuf Akın’ın öldürülmesiyle ilgili açılan davaya devam edildi. Jandarma özel harekât timinde görevli 5 askerin “taksirle insan öldürdükleri” gerekçesiyle yargılandığı davanın Mardin 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmasında müdahil avukatını dinleyen mahkeme heyeti, olay yerinde keşif yapılması ve sanıkların tutuklanmaları yönündeki talepleri reddederek duruşmayı savcının esas hakkındaki mütalaasını hazırlaması amacıyla 14 Nisan 2015’e erteledi. Mardin’in Nusaybin İlçesi’ne bağlı Akarsu Beldesi’nin Heybeli Köyü’nün kırsal kesiminde 20 Aralık 2011’de operasyona çıkan asker birliğin, “HPG militanı oldukları” şüphesiyle su tesisatı yapan iki köylüye ateş açması sonucu Yusuf Akın (38) kaldırıldığı Mardin Devlet Hastanesi’nde yaşamını yitirmiş, Mehmet Eren (48) de yaralanmıştı.

Gezi Parkı eylemlerinin devam ettiği dönemde Eskişehir’de 3 Haziran 2013’te düzenlenen protesto gösterisine katıldıktan sonra yolda polisin ve sivil kişilerin yer aldığı bir grup tarafından linç edilen Ali İsmail Korkmaz (19) 10 Temmuz 2013’te yaşamını yitirmişti. Cinayetin şüphelisi biri polis memuru olmak üzere tutuklu 5 kişi ile tutuksuz 3 polis memuru hakkında açılan davaya 21 Ocak 2015’te sonuçlandı. Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki son duruşmada mahkeme heyeti, sanıklardan tutuklu polis Mevlüt Saldoğan’a “kasten yaralayarak ölüme sebebiyet vermekten” 13 yıl hapis cezası verdi ancak bu cezaya indirim uygulayarak 10 yıl 10 aya düşürdü. Tutuksuz yargılanan polisler Şaban Gökpınar ve Hüseyin Engin’in beraat etmelerine karar verildi. Tutuksuz yargılanan bir başka polis Yalçın Akbulut’a verilen 12 yıl hapis cezasına da indirim uygulandı ve 10 yıl hapis cezasına indirildi. Mahkeme heyeti Yalçın Akbulut’un tutuklanmasına da karar verdi. Tutuklu sivil sanıklar İsmail Koyuncu, Ramazan Koyuncu, Muhammet Vatansever’e 8’er yıl hapis cezası verildikten sonra cezalar 6’şar yıl 8’er aya indirildi. Bir diğer tutuklu sivil sanık Ebubekir Harlar’a da indirim uygulanarak 3 yıl 4 ay hapis cezası verildi. Sanığın tahliye edilmesine de karar verildi. Duruşmanın görüldüğü adliye binası önünde karara tepki gösteren gruba ise polisin basınçlı su ve gaz bombasıyla saldırması sonucu astım hastası bir avukat baygınlık geçirdi. Kafasına biber gazı isabet eden bir kişi ise hastaneye kaldırıldı. Kararı protesto etmek için çeşitli kentlerde eylemler düzenlendi. Ankara’daki eyleme polis müdahalesi nedeniyle 4 kişi yaralanırken, 20 kişinin de gözaltına alındığı belirtildi. İstanbul’daki eylemde ise 10 kişinin gözaltına alındığı ileri sürüldü.

23 Mart 2015’te Diyarbakır ve çevresinde JİTEM’in işlediği ifade edilen 26 cinayete dair 5’i firarî 16 kişi hakkında açılan JİTEM Davası ile söz konusu dosyayla birleştirilen Musa Anter Davası’nın “güvenlik” gerekçesiyle Diyarbakır’dan Ankara’ya gönderilmesinin ardından yargılamaya Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlanacağı duyuruldu.

28 Ocak 2015’te Berkin Elvan’ın polisin kullandığı gaz bombasıyla vurulduğu dönemde İstanbul Valisi olan Hüseyin Avni Mutlu ile Emniyet Müdürü olan Hüseyin Çapkın hakkında “adil soruşturmayı engellemeye teşebbüs ve görevi ihmalden” yapılan suç duyurusuna takipsizlik kararı verildiği öğrenildi.

İzmir’in Bornova İlçesi’nde 7 Ekim 2014’te Kobanê’ye destek amacıyla düzenlenen yürüyüşe saldıran karşıt görüşlü grupta yer alanlar tarafından linç edilerek ağır yaralanan Ekrem Kaçaroğlu (38) tedavi gördüğü Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde 19 Ekim 2014’te yaşamını yitirmişti. Olayla ilgili soruşturmasını tamamlayan savcılığın hazırladığı iddianameyi değerlendirilmesi amacıyla ilgili ağır ceza mahkemesine gönderdiği 29 Ocak 2015’te öğrenildi. İddianamede şüpheli olarak yer alan Reşit A. (29), Kubilay A. (19), Suat D. Ve Murat K. (27) hakkında İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, Türk Ceza Kanunu’nun 81. maddesine göre ‘kasten öldürme’ suçundan müebbet hapis istemiyle yargılanmalarını talep ettiği ifade edildi. İddianameyi kabul eden İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılamaya önümüzdeki günlerde başlanacak.

4 Şubat 2015’te, 22 Kasım 2012’de Ağrı’nın Patnos İlçesi’nden Van’ın Erciş İlçesi’ne giderken arama noktasında durmadığı gerekçesiyle polislerin açtığı ateş sonucu omuriliğine isabet eden kurşunla komaya giren ve 90 günün ardından yaşamını yitiren Nurettin Çaça’nın ölümüne neden olan 2 polis memuru hakkında açılan davanın karar duruşmasının görüldüğü öğrenildi. Patnos Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada Nurettin Çaça’nın “dur” ihtarına uymadığı gerekçesiyle yasanın kendilerine tanıdığı yetkiyi kullandıklarını iddia eden sanık polisler Mahmut Özcurt ve Ferhat Yalçın’ın son savunmalarını alan mahkeme heyeti “olası kastla öldürme” suçundan yargılanan polislerden Mahmut Özcurt’a “bilinçli taksirle bir kişinin ölümüne neden olduğu” gerekçesiyle 5 yıl 6 ay 20 gün hapis cezası verdi. Bir diğer sanık polis memuru Ferhat Yalçın ise delil yetersizliğinden beraat etti.

4 Şubat 2015’te Hakkâri’de 1995 yılında gözaltında kaybedilen Nezir Tekçi’nin, PKK militanlarının yerlerini göstermediği gerekçesiyle önce kurşuna dizdirip, sonra mayınla patlatarak öldürülmesi emrini verdiği iddiasıyla emekli Albay Ali Osman Akın ile Muvazzaf Yarbay Kemal Alkan’ın yargılanmasına Eskişehir 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Duruşmada sanıkları ve taraf avukatlarını dinleyen mahkeme heyeti, reddi hâkim talebinin bir üst mahkeme tarafından incelenmesi amacıyla duruşmayı 15 Nisan 2015’e erteledi. Hakkâri’nin Yüksekova İlçesi’ne bağlı Yekmal (Aşağı Ölçek) Köyü’nde 26 Nisan 1995’te Bolu Dağ Komando Taburu 5. Bölük askerleri tarafından bir grup köylü ile birlikte gözaltına alınan ve kendisinden bir daha haber alınamayan Nezir Tekçi’nin ailesinin yaptığı başvuru sonucu 2011 yılının Eylül ayında Nezir Tekçi’yi gözaltına alan askerler hakkında açılan dava “güvenlik” gerekçesiyle Hakkâri’den Eskişehir’e alınmıştı. Olaydan sonra ilk olarak 1997 yılında Halit Tekçe’nin suç duyurusu üzerine Van Askeri Savcılığı konuyla ilgili soruşturma başlatmış ancak 15 Aralık 1997’de kovuşturmaya yer olmadığına karar verilerek dosya kapatılmıştı. 2010 yılında ise Nezir Tekçi’nin ölümüne tanıklık yapan, o dönemde askeri birlikte askerlik yapan Yunus Şahin’in beyanları üzerine dava dosyası tekrar açılmıştı.

12 Şubat 2015’te Erzurum’un Palandöken İlçesi’nde 16 Temmuz 2014’te çarparak ineğinin ölümüne neden olan aracın sahibiyle tartışırken olayın meydana geldiği Bölge Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü’nde görevli polis memuru İrfan Bayraktar’ın açtığı ateş sonucu yaşamını yitiren Furkan Çavuş’un (16) ölümüyle ilgili açılan davaya devam edildi. Erzurum 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada tutuksuz sanık polis memuru yine savunma yapmadı. Mahkeme heyeti, sanığın tutuklanması talebini reddederek duruşmayı erteledi.

13 Şubat 2015’te Diyarbakır’ın Lice İlçesi’nde 11 Kasım 2014’te, aracıyla seyir halindeyken “dur” ihtarına uymadığı gerekçesiyle vurularak öldürülen Muzaffer Görül’ün (23) ölümüne neden olan Abalı Jandarma Karakolu’nda görevli tutuklu er Erkan Görgel hakkında “olası kast sonucu insan öldürmek” suçundan 25 yıla kadar hapis cezası talebiyle açılan davaya başlandı. Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada mahkeme heyeti, savunmasını aldığı tutuklu sanığın tahliye edilmesine karar vererek duruşmayı erteledi.

Mardin’in Kızıltepe İlçesi’nde 1992-1996 yılları arasında JİTEM üyelerince yapılan gözaltında kaybetme, yargısız infaz, köy boşaltma suçlarına yönelik açılan davaya, dosyanın “güvenlik” gerekçesiyle gönderildiği Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 3 Mart 2015’te başlanacağı öğrenildi. 22 cinayetin yer aldığı ve 19 müştekinin bulunduğu iddianamede aralarında dönemin Diyarbakır İl Jandarma Komutanı Albay Eşref Hatipoğlu ile Kızıltepe İlçe Jandarma Komutan vekili Hasan Atilla Uğur’un da bulunduğu 4’ü asker 5’i köy korucusu 9 sanıklı JİTEM yapılanması yargılanacak.

20 Şubat 2015’te Muğla’da 11 Mayıs 2010’da, emekli polis memuru Gültekin Şahin’in açtığı ateş sonucu yaşamını yitiren Şerzan Kurt’un (21) ölümüyle ilgili tutuksuz yargılanan sanık hakkında Yargıtay’ın daha önce verilen kararı bozması nedeniyle yapılan yeniden yargılama sonuçlandı. Eskişehir 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanığa verilen müebbet hapis cezasına “tahrik” indirimi uygulayarak cezayı 16 yıla indirdi. Kararın ardından Gültekin Şahin tutuklanarak cezaevine gönderildi.

25 Şubat 2015’te Cizre’de Nihat Kazanhan’ın (12) öldürülmesiyle ilgili tutuklu bulunan özel harekât polisi Hayri V.’nin verdiği ifade doğrultusunda tahliye edildiği öğrenildi. Serbest bırakılan polis ifadesinde, Nihat Kazanhan’ı M.N.G. adlı polisin vurduğunu, dosyada kimsenin tutuklanmayacağını düşündüklerini fakat kendisinin tutuklanması üzerine gerçek faili açıkladığını anlattı. Hayri V.’nin ifadesine göre daha sonra olay yerine gelerek delilleri toplayan ve karakolun bahçesine gömen M.N.G. Ankara’da gözaltına alınarak tutuklandı. Şırnak’ın Cizre İlçesi’nde 14 Ocak 2015’te arkadaşlarıyla oynarken açılan ateş sonucu başından vurularak yaşamını yitiren Nihat Kazanhan’ın (12) ölümüne ilişkin açıklamalarda bulunan yetkililer polisin olayla ilgisinin olmadığını iddia etmişti. 28 Ocak 2015’te ortaya çıkan görüntülerde ise Nihat Kazanhan’ın vurulduğu yerin yakınında zırhlı bir polis aracının bulunduğu ve bir polisin aracın içinden bir şey aldığı görülüyor. Görüntülerin ortaya çıkmasıyla aynı gün Mardin’de görevli özel harekât polisi Hayri V. tutuklanmıştı.

25 Şubat 2015’te Şırnak’ın Cizre İlçesi’nde 6 Ocak 2015’te polisin açtığı ateş nedeniyle yaşamını yitiren Ümit Kurt’un (14) öldürülmesi olayında savcı, şüpheli sıfatıyla ifadelerini aldığı 2 polisi serbest bıraktı.

26 Şubat 2015’te, 19 Aralık 2000’de 20 cezaevinde düzenlenen ve 32 kişinin öldürüldüğü “Hayata Dönüş” Operasyonu’nun, 12 tutuklu ve hükümlünün öldürüldüğü Bayrampaşa Cezaevi’ne (İstanbul) yönelik kısmını soruşturmadığı için hakkında dava açılan dönemin Eyüp Savcısı Ali İhsan Demirel’in yargılanmasına devam edildiği öğrenildi. Sanık savcının “görevi kötüye kullanmak” suçlamasından yargılandığı davanın Yargıtay 5. Ceza Dairesi’ndeki duruşmasında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı mütalaasına karşı sanığın savunmasının alınmasının ardından duruşma ertelendi. Bir önceki duruşmada mütalaasını sunan Savcı Muharrem Zeki Özcan, sanığın Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 257/1 maddesi uyarınca ertelenmemek üzere üç yıla kadar hapis cezası verilmesini istemişti. Mütalaada, Ali İhsan Demirel’in TCK’nin 53. maddesi uyarınca kamu görevi yapmaktan men edilmesi de istenmişti.

3 Mart 2015’te Van’ın Başkale İlçesi’nde 29 Ağustos 1997’de, yol kontrolünde içinde bulunduğu aracı durduran 7 özel harekâtçı tarafından dövülerek öldürülen Şükrü Talay’ın ölümüyle ilgili davada 4. kez verilen hapis cezasının Yargıtay 1. Ceza Dairesi tarafından onandığı öğrenildi. Sanıklardan Murat Özön, Mustafa Atlı, Mehmet İniş ve Hasan Bulut’a 11’er yıl 8’er ay hapis cezası verilmesine rağmen 2000 yılında çıkarılan af nedeniyle cezaların infaz edilemeyeceği bildirildi. Davanın diğer sanıkları Ergün Yılmaz, Murat Tahsin ve Uğur Doğan ise önceki yargılamalarda beraat etmişti. Van 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki ilk yargılama 28 Nisan 2004’te bitmiş ve “Şükrü Talay’ın ölümünün sanıklardan aldığı darbe sonucu olduğu” kanaati ile Murat Özön, Mustafa Atlı, Mehmet İniş ve Hasan Bulut’a 13’er yıl 4’er ay hapis cezası verilmişti. Bu karar “yürürlüğe giren yeni TCK nedeniyle iki yasa arasında karşılaştırma yapılarak lehe hüküm uygulanması” için kararı bozulmuş ve karar uyarınca yapılan 2. yargılama da 21 Temmuz 2006’da bitmişti. Yargılama sonunda “ölümle sonuçlanan kasten yaralama” suçundan sanıklara verilen 11’er yıl 8’er aylık hapis cezası ise 6 Şubat 2008’de bozulmuştu. Kararda Şükrü Talay’ın dövülmesi ile ölmesi arasında iki gün olması nedeniyle “ölüm ile olay arasında bağ bulunup bulunmadığına, Şükrü Talay’ın hasta olduğunu söylemesi göz önünde bulundurularak, ölümde başkaca neden olup olmadığına dair rapor alınıp buna göre karar verilmesinin” istenmişti. Bunun üzerine yeniden başlayan yargılamanın 25 Mayıs 2011’deki karar duruşmasında Şükrü Talay’ın dayaktan önce sağlam olduğunun belirlenmesi nedeniyle sanıklara yine 11’er yıl 8’er ay hapis cezası verilmişti. Yargıtay 1. Ceza Dairesi bu kez, 18 Eylül 2012’de aldığı kararla, “üç sanık polisin avukatının duruşmaya katılması yönünde ihtar edilmeden yerine başka avukat çağrılarak karar verilmesi, bir diğer sanığın da avukatının bozma sonrası davet edilmemesi” gibi iki nedenle kararı bozdu. 4. yargılama 24 Haziran 2013’te sonuçlandı. Mahkeme sanıkları yine 11’er yıl 8’er ay hapis cezasına çarptırdı. Yargıtay 1. Ceza Dairesi bu kez 4 Şubat 2015’te aldığı kararla bu cezayı onadı.

3 Mart 2015’te Mardin’in Kızıltepe İlçesi’nde 1992-1996 yılları arasında JİTEM üyelerince yapılan gözaltında kaybetme, yargısız infaz, köy boşaltma suçlarına yönelik açılan davaya, dosyanın “güvenlik” gerekçesiyle gönderildiği Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlandı. 22 cinayetin yer aldığı ve 19 müştekinin bulunduğu dava dosyası kapsamında aralarında dönemin Diyarbakır İl Jandarma Komutanı Albay Eşref Hatipoğlu ile Kızıltepe İlçe Jandarma Komutan vekili Hasan Atilla Uğur’un da bulunduğu 4’ü asker 5’i köy korucusu 9 sanıklı JİTEM yapılanması duruşmada doğrudan veya telekonferans yöntemiyle ifade verdi. Duruşmada tarafları dinleyen mahkeme heyeti,  Eşref Hatipoğlu ile Hasan Atilla Uğur’un o dönem sahip oldukları konum nedeniyle dosyanın tüm sanıklar açısından Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’na (HSYK) gönderilmesine karar vererek HSYK’den gelecek olan yanıtı beklemek üzere duruşmayı 3 Haziran 2015’e erteledi.

6 Mart 2015’te Mardin’in Dargeçit İlçesi’nde JİTEM tarafından 30 Ekim-3 Kasım 1995 tarihleri arasında gözaltına alındıktan sonra cesetleri bulunan veya öldürülen 3’ü çocuk 7 kişi ile öldürülen bir asker için ek iddianamenin hazırlandığı öğrenildi. Ek iddianamede haklarında daha önce “kovuşturmaya gerek yoktur” kararı verilen İlçe Jandarma Komutanlığı Merkez Karakol Komutanı Mahmut Yılmaz ile yardımcısının da aralarında bulunduğu 16 kişi bulunuyor. 16 kişinin yargılanmasına ana dosyada bulunan 5 sanıkla birlikte dosyanın gönderildiği Adıyaman’da önümüzdeki günlerde başlanacak.

16 Mart 2015’te İstanbul’un Maltepe İlçesi’ne bağlı Gülsuyu Mahallesi’nde 30 Eylül 2013’te Halk Cephesi üyelerine uyuşturucu satıcılarınca düzenlenen silahlı saldırılar sonucu yaşamını yitiren Hasan Ferit Gedik’in ölümü olayında yer aldıkları iddiasıyla 22’si tutuklu 35 sanığın yargılanmasına devam edildi. Anadolu 10. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada sanıklar Hasan Ferit Gedik’in ailesini ve avukatlarını ölümle tehdit ederek ellerindeki su şişelerini veya sandalyeleri fırlattı. Çıkan olayların büyümesi üzerine mahkeme heyeti, duruşmayı bitirdi ve dava dosyasının HSYK’ye gönderilmesi için duruşma tarihi vermedi.

18 Mart 2015’te Adana’da 15 Haziran 2014’te polis aracından atıldığı iddia edilen gaz bombası kapsülünün veya patlayıcının isabet ettiği İbrahim Aras’ın (15) öldürülmesiyle ilgili soruşturma kapsamında S.A. (14) adlı bir çocuğun tutuklandığı öğrenildi. S.A.’nın daha önce Emniyet Müdürlüğü’nün talebi üzerine savcılığın ifadesini aldığı gizli tanık “Alanya”nın anlatımları üzerine tutuklandığı belirtildi. Adlî Tıp Kurumu’nun hazırladığı raporda ise İbrahim Aras’ın ölümüne neden olan yarayı aldığı bölgede ateşli silah izinin bulunmadığına yer verilmişti.

18 Mart 2015’te İstanbul’da hakkında gıyabi tutuklama kararı varken ailesiyle en son 20 Şubat 1995’te görüştükten sonra bir daha kendisinden haber alınamayan ve daha sonra mezarı kimsesizler mezarlığında bulunarak 3 Haziran 1995’te ailesi tarafından yeniden defnedilen Rıdvan Karakoç’un ölümüyle ilgili soruşturmada Türk Ceza Kanunu’na (TCK) göre zamanaşımın dolmasına kısa bir süre kala savcılığın ailesi ve yakınlarından 4 kişinin ifadesine başvurduğu öğrenildi.

24 Mart 2015’te Diyarbakır’da 28 Mart 2006’da, operasyonda öldürülen militanların cenazelerinin karşılanması sırasında çıkan olaylarda gaz bombası fişeğiyle yaşamını yitiren Enes Ata’nın (8) ve Mahsum Mızrak’ın (14) ölümüne neden oldukları iddiasıyla Özel Harekât Şubesi’nde görevli polis memurları Bilal Özkara, Hayrettin Akar ve Nuri Özgenç hakkında açılan davaya devam edildi. Diyarbakır 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada taraf avukatlarının taleplerini dinleyen mahkeme heyeti, sanık polislerin tutuklanması yönündeki talebi reddederek duruşmayı erteledi.

25 Mart 2015’te İzmir’in Bornova İlçesi’ndeki Kobanê eylemleri döneminde Ekrem Kaçeroğlu’nu linç ederek öldüren tutuksuz 4 kişinin yargılanmasına başlandı. İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada avukatların taleplerini ve sanıkların savunmalarını dinleyen mahkeme heyeti, cinayet yerine ait kamera kaydı görüntülerinin istenmesine, keşif yapılmasının ve sanıkların tutuklanması taleplerinin ise reddine karar vererek duruşmayı 24 Haziran 2015’e erteledi.

25 Mart 2015’te İstanbul’da Gezi Parkı eylemleri sırasında 2 Haziran 2013’te İstanbul’un Ümraniye İlçesi’nde eylemcilerin arasından geçmeye çalışan bir aracın altında kalarak yaşamını yitiren Mehmet Ayvalıtaş’ın (21) ölümüyle ilgili açılan davada Mehmet Görkem Demirbaş’ın (19) ve Cengiz Aktaş’ın yargılanmasına devam edildi. Duruşma öncesinde, Mehmet Ayvalıtaş’ın ailesine destek vermek için adliye önünde toplanan gruplara polis basınçlı su ve gaz bombalarıyla saldırdı. Müdahale sırasında çıkan arbedede baba Ali Ayvalıtaş fenalaşarak hastaneye kaldırıldı. Anadolu 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde seyircisiz görülen duruşma dosyadaki eksikliklerin tamamlanması amacıyla 24 Haziran 2015’e ertelendi.

7 Nisan 2015’te Adana’da 15 Haziran 2014’te polis aracından atıldığı iddia edilen gaz bombası kapsülünün veya patlayıcının isabet ettiği İbrahim Aras’ın (15) öldürülmesiyle ilgili soruşturma kapsamında olay yerinde görev yapan polisler hakkında savcılığın takipsizlik kararı verdiği öğrenildi. Soruşturma sürecinde daha önce S.A. (14) adlı bir çocuk Emniyet Müdürlüğü’nün talebi üzerine savcılığın ifadesini aldığı gizli tanık “Alanya”nın anlatımları üzerine tutuklanmıştı.

7 Nisan 2015’te Cizre’de Nihat Kazanhan’ın (12) öldürülmesiyle ilgili soruşturmada tutukluyken verdiği ifadeyle katil zanlısı polis M.N.G.’nin tutuklanmasını sağlayarak tahliye edilen polis memuru H.V. hakkında verilen takipsizlik kararına yapılan itirazı yerinde gören mahkeme heyetinin, H.V.’nin “kasten insan öldürme” suçundan diğer 5 polisle birlikte yargılanmasına karar verdiği öğrenildi.

8 Nisan 2015’te “Hayata Dönüş” Operasyonu’nun, Bayrampaşa Cezaevi’ne (İstanbul) yönelik ayağıyla ilgili olarak etkili soruşturma yapmadığı gerekçesiyle hakkında “görevi kötüye kullanmak” suçundan dava açılan dönemin Eyüp Savcısı Ali İhsan Demirel’in yargılanmasına devam edildi. Savcının görevi nedeniyle davanın Yargıtay 5. Ceza Dairesi’ndeki duruşmasında kararını açıklayan mahkeme başkanı, Ali İhsan Demirel’e TCK’nin 257/2. maddesi uyarınca, suçun işleniş biçimi, suç konusunun önem ve değeri, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı dikkate alınarak üst sınırdan 1 yıl hapis cezası verilmesine karar verildiğini bildirdi. Mahkeme başkanı ayrıca cezada ertelemeye ve hükmün açıklanmasını geriye bırakılması takdirine gidilmediğini belirtti.

15 Nisan 2015’te Rojava’da yaşadığı Derîk Kenti’nden 18 Mayıs 2014’te Şırnak’ın Cizre İlçesi’ne bağlı Kuştepe Köyü’nden Türkiye’ye geçmek isterken açılan ateş sonucu öldürülen Saada Darwish (28) adlı kadını öldüren atışı yapan uzman çavuş S.B. hakkında askerî savcılığın takipsizlik karar verdiği öğrenildi.

1 Mayıs 2015’te Ölen PKK militanları için Diyarbakır’da 28 Mart 2006’da düzenlenen cenaze törenlerine polis ve askerin saldırması sonucu yaşamını yitiren 10 kişiden Emrah Fidan (17) ölümüne ilişkin açılan tazminat davası hakkında verilen red kararının Danıştay 10. Dairesi tarafından bozulmasının ardından dosyayı yeniden inceleyen Diyarbakır 2. İdare Mahkemesi’nin talebin ikinci kez reddine karar verdiği öğrenildi.

6 Mayıs 2015’te, 19 Aralık 2000’de “Hayata Dönüş” adı altında cezaevlerine düzenlenen ve Bayrampaşa Cezaevi’nde (İstanbul) 12 tutuklu ve hükümlünün öldürülmesiyle sonuçlanan operasyonla ilgili olarak, o dönem Elazığ Jandarma Komutanlığı’na bağlı 39 er hakkında açılan davaya devam edildi. Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada dönemin Ankara Jandarma Komando Özel Asayiş Komutanlığı (JÖAK) Komutanı Albay Burhan Ergin’in talimatla 4 Mayıs 2015’te Bodrum Ağır Ceza Mahkemesi’nde tanık olarak verdiği ifadesi de dava dosyasına girdi. Burhan Ergin ifadesinde “emri İçişleri Bakanı verdi, bizim birliğimiz müdahale etti” diyerek 12 kişinin ölümünden kendilerinin sorumlu olmadığını, mahkûmların birbirini öldürdüğünü iddia etti. Mahkeme heyeti, davanın rütbeli askerler hakkında açılan davayla birleştirilmesi talebine Yargıtay’dan gelecek olan yanıtın beklenmesi amacıyla duruşmayı 14 Ekim 2015’e erteledi.

8 Mayıs 2015’te Şırnak’ın Cizre İlçesi’nde Nihat Kazanhan (12) adlı çocuğun polisin açtığı ateş sonucu öldürülmesiyle ilgili davaya devam edildi. Duruşmaya tele konferans yöntemiyle sanık polisler, görüntülere ve tanık anlatımlarına rağmen tutuklu polis M.N.G.’nin, Nihat Kazanhan’ı vurduğu anı görmediklerini iddia ettiler. Olay gününe dair ifadelerin alınmasının ardından mahkeme heyeti, tutuksuz sanık polislerin tutuklanması talebini reddederek duruşmayı 2 Temmuz 2015’e erteledi.

10 Haziran 2015’te Muş’un Korkut İlçesi’ne bağlı Vartinis (Altınova) Beldesi’nde 17 Mayıs 1993’te askerlerin evlerini ateşe verilmesi sonucu Öğüt ailesinin 9 ferdi yanarak ölmüştü. Olayla ilgili 3 asker ile 1 polis hakkında açılan davaya Kırıkkale Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Duruşmada esas hakkındaki mütalaasını sunan savcı sanıkların her birine 180 yıldan 230 yıla kadar hapis cezası verilmesini istedi. Savcının mütalaasına karşı sanık avukatlarının savunma yapmak için süre talebini kabul eden mahkeme heyeti duruşmayı 2 Kasım 2015’e erteledi.

12 Haziran 2015’te İstanbul’un Şişli İlçesi’nde bağlı Okmeydanı Semti’nde bir yakınının cenazesi için cemevi bahçesinde beklerken polisin açtığı ateş sonucu yaşamını yitiren Uğur Kurt’un ölümüyle ilgili tutuksuz sanık polis memuru Sezgin Korkmaz hakkında açılan davaya Çağlayan 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Duruşmada sanığın ifadesini alan ve taraf avukatlarının taleplerini dinleyen mahkeme heyeti, sanığın tutuklanması talebini reddederek duruşmayı 1 Ekim 2015’e erteledi.

19 Haziran 2015’te Ali İsmail Korkmaz’ın 2 Haziran 2013’te Eskişehir’deki Sanayi Sokak’ta polisler ve siviller tarafından linç edilmesine ilişkin sokağa bakan bir otelin güvenlik kamerası görüntülerini sildiren polis memuru Hüseyin Ergin‘in yargılanmasına izin verilmemesi yönündeki kararı kaldırılmasının ardından yargılamaya devam edildi. Hüseyin Ergin’in yanı sıra görüntüleri silen otel sahibi Erdoğan Gözseçen’in de yargılandığı davanın Eskişehir 8. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmasında hâkim, sanıkların beraat ettiklerini açıkladı. Yargılama devam ederken sanık polisin suçlama doğrultusunda meslekten ihraç edildiği ortaya çıktı.

Gezi Parkı eylemlerine destek vermek amacıyla Ankara’da 1 Haziran 2013’te başlayan eylemler esnasında Ethem Sarısülük’ü başından silahla vurarak öldüren tutuklu sanık polis memuru Ahmet Şahbaz 3 Eylül 2014’te verilen 7 yıl 9 ay 10 günlük hapis cezası kararı temyiz edilmesi amacıyla Yargıtay’a gönderilmişti. Dosyanın temyiz incelemesi tamamlayan Yargıtay 1. Ceza Dairesi 26 Haziran 2015’te yerel mahkemenin kararını usulden bozdu. Davanın esasına girmeden verilen kararda sanık Ahmet Şahbaz’ın tahliye talebi reddedildi.

29 Haziran 2015’te Diyarbakır’da ve bazı ilçelerinde düzenlenen eş zamanlı ev baskınları sonucu “yasadışı örgüt üyesi oldukları” iddiasıyla gözaltına alınan 11 kişiden 10’u aynı suçlama doğrultusunda tutuklandı.

2 Temmuz 2015’te Şırnak’ın Cizre İlçesi’nde Nihat Kazanhan (12) adlı çocuğun polisin açtığı ateş sonucu öldürülmesiyle ilgili davaya devam edildi. Cizre 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada tanık olarak dinlenen polisler, tutuklu polis M.N.G.’nin, Nihat Kazanhan’ı vurduğu anı görmediklerini iddia ettiler. Nihat Kazanhan’ın arkadaşları ise verdikleri ifadede katil zanlısı polisin kendilerini de ölümle tehdit ettiğini söylediler. Olay gününe dair ifadelerin alınmasının ardından mahkeme heyeti, tutuksuz sanık 4 polisin tutuklanması talebini reddederek duruşmayı 2 Ekim 2015’e erteledi.

22 Ağustos 2015’te Şırnak’ın Cizre İlçesi’nde 6 Ocak 2015’te polisin açtığı ateş nedeniyle yaşamını yitiren Ümit Kurt’un (14) öldürülmesi olayında soruşturmanın tamamlandığı ve hazırlanan iddianamede savcının, Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu’na (PSVK) uygun hareket ettiğini ileri sürdüğü polis memuru M.Ş.’ye ceza verilmesine yer olmadığı talebinde bulunduğu öğrenildi. Sanık polis hakkında hiçbir ceza talebinde bulunulmadan hazırlanan iddianamenin kabul edilmesiyle birlikte Cizre Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki yargılamaya 28 Aralık 2015’te başlanacak.

3 Eylül 2015’te Gezi Parkı eylemlerine destek vermek amacıyla Ankara’da 1 Haziran 2013’te başlayan eylemler esnasında Ethem Sarısülük’ü başından silahla vurarak öldüren tutuklu sanık polis memuru Ahmet Şahbaz tahliye edildi.

Van’ın Çaldıran İlçesi’ne bağlı Buğulukaynak (Kel) Köyü’ne 6 Ekim 2009’da baskın düzenleyen askeri ekip, köyden çıkmaya çalışan silahsız HPG militanları Sunullah Keserci, Necmeddin Ahmed Hasan ve köyde yaşayan İbrahim Atabay’ı (18) öldürmüştü. Operasyona katılan emekli veya muvazzaf toplam 18 asker hakkında açılan davanın Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 14 Eylül 2015’te görülen duruşmasında taraf avukatlarının taleplerini alan mahkeme heyeti, sanıkların tutuklanması talebini reddederek duruşmayı 12 Ekim 2015’e erteledi.

15 Eylül 2015’te İzmir’in Menemen İlçesi’nde 14 Aralık 2014’te tartışma yaşadığı polis memuru Deniz G. Tarafından vurularak öldürülen Emrah Demir’le (21) ilgili açılan davaya Karşıyaka 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlandı. Duruşmada taraf avukatlarının savunmalarını dinleyen mahkeme heyeti, tutuksuz sanık polisin tutuklanması yönündeki talebi reddederek duruşmayı 10 Kasım 2015’e erteledi.

17 Eylül 2015’te Diyarbakır ve çevresinde JİTEM’in işlediği ifade edilen aralarında Musa Anter’in de bulunduğu 26 cinayete dair 5’i firarî 16 kişi hakkında açılan JİTEM Davası’na dosyanın “güvenlik” gerekçesiyle gönderildiği Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Duruşmada taraf avukatlarının savunmalarını ve tutuklu sanık Hamit Yıldırım’ın ifadelerini alan mahkeme heyeti, bir sonraki duruşmada tanıkların dinlenmesine, dava dosyasının Diyarbakır 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki JİTEM davasıyla birleştirilmesi talebinin ve itirafçı Hamit Yıldırım’ın tahliye talebinin reddedilmesine karar vererek duruşmayı 9 Kasım 2015’e erteledi.

2 Ekim 2015’te Şırnak’ın Cizre İlçesi’nde Nihat Kazanhan (12) adlı çocuğun polisin açtığı ateş sonucu öldürülmesiyle ilgili davaya devam edildi. Cizre 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada telekonferans yoluyla dinlenen tutuklu polis Mehmet Emin Arslan, Nihat Kazanhan’ı vurduğu anı hatırlamadığını iddia etti. Nihat Kazanhan’ın arkadaşlarının da ifadesini alan mahkeme heyeti, tutuksuz sanık 4 polisin tutuklanması talebini reddederek duruşmayı 11 Aralık 2015’e erteledi.

7 Ekim 2015’te Diyarbakır’ın Lice İlçesi’nde 22 Ekim 1993’te çıkan ve 14 sivilin, bir askerin ve dönemin Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Bahtiyar Aydın’ın öldürülmesiyle ilgili olarak açılan davaya dosyanın “güvenlik” gerekçesiyle gönderildiği İzmir 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Duruşmada sanıklardan Tünay Yanardağ’ın öldüğü ortaya çıktı. Mahkeme heyeti, duruşmayı 24 Aralık 2015’e erteledi.

19 Ekim 2015’te Mardin’in Kızıltepe İlçesi’nde 1992-1996 yılları arasında JİTEM üyelerince işlenen suçlara yönelik 4’ü asker 5’i geçici köy korucusu 9 kişi hakkında açılan davaya, Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. 22 kişinin gözaltında kaybedilmesi veya infaz edilmesiyle ilgili davanın duruşmasında mahkeme heyeti, sanıklardan Eşref Hatipoğlu ile Hasan Atilla Uğur’un o dönem sahip oldukları konum nedeniyle Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’na (HSYK) yazdığı yazıya HSYK’den henüz yanıt gelmemesi üzerine, duruşmayı 15 Ocak 2016’ya erteledi.

20 Ekim 2015’te Diyarbakır’ın Sur İlçesi’nde 16 Aralık 2014’te bir eyleme müdahale eden polisin açtığı ateş sonucu başına ve göğsüne isabet eden kurşunlarla yaşamını yitiren Abdülkadir Çakmak’la (17) ilgili soruşturma dosyasına savcılığın takipsizlik kararı verdiği öğrenildi.

Van’ın Çaldıran İlçesi’ne bağlı Buğulukaynak (Kel) Köyü’ne 6 Ekim 2009’da baskın düzenleyen askeri ekip, köyden çıkmaya çalışan silahsız HPG militanları Sunullah Keserci, Necmeddin Ahmed Hasan ve köyde yaşayan İbrahim Atabay’ı (18) öldürmüştü. Operasyona katılan emekli veya muvazzaf toplam 18 asker hakkında açılan davanın Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 22 Ekim 2015’te görülen duruşmasında taraf avukatlarının taleplerini alan mahkeme heyeti, sanıkların tutuklanması talebini reddederek duruşmayı 23 Kasım 2015’e erteledi.

27 Ekim 2015’te Diyarbakır’ın Lice İlçesi’nde 2013 yılında kalekol inşaatlarına karşı yapılan eyleme askerin ateş açması sonucu öldürülen Medeni Yıldırım’ın ölümüyle ilgili davaya başlandı. Bir askerin sanık olduğu ve salona gelmediği Lice Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşma mahkeme heyetinin dosyayı incelememesi nedeniyle 15 dakika sürdükten sonra 8 Aralık 2015’e ertelendi.

Diyarbakır’ın Sur İlçesi’nde 22 Aralık 2012’de “dur” ihtarına uymadığı iddiasıyla polisin açtığı ateş sonucu vurularak öldürülen Özgür Arda’nın ölümüyle ilgili açılan davada Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nin sanık polis Mehmet Fatih Korkmaz için verdiği 1 yıl 4 ay 20 günlük hapis cezasının temyiz görüşmelerinde Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın sanığa 25 yıla kadar hapis cezası verilmesi için kararın bozulması yönünde görüş bildirdiği 29 Ekim 2015’te öğrenildi.

Muş’un Korkut İlçesi’ne bağlı Vartinis (Altınova) Beldesi’nde 17 Mayıs 1993’te askerlerin evlerini ateşe verilmesi sonucu Öğüt ailesinin 9 ferdi yanarak ölmüştü. Olayla ilgili 3 asker ile 1 polis hakkında açılan davaya Kırıkkale Ağır Ceza Mahkemesi’nde 2 Kasım 2015’te devam edildi. Duruşmada esas hakkındaki mütalaasını yenileyen savcı sanıkların “ihmalden öldürme” suçundan hapis cezası verilmesini istedi. Savcının mütalaasına karşı sanık avukatlarının savunma yapmak için süre talebini kabul eden mahkeme heyeti sanıklar hakkındaki adli kontrol şartını da kaldırarak duruşmayı 21 Aralık 2015’e erteledi.

9 Kasım 2015’te Diyarbakır ve çevresinde JİTEM’in işlediği ifade edilen aralarında Musa Anter’in de bulunduğu 26 cinayete dair 5’i firarî 16 kişi hakkında açılan JİTEM Davası’na dosyanın “güvenlik” gerekçesiyle gönderildiği Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Duruşmada taraf avukatlarının savunmalarını ve Musa Anter cinayetinden tutuklu sanık Hamit Yıldırım ile tutuksuz asker sanık Savaş Gevrekçi’nin ifadelerini alan mahkeme heyeti, tahliye talebinin reddedilmesine karar vererek duruşmayı 11 Aralık 2015’e erteledi.

10 Kasım 2015’te İzmir’in Menemen İlçesi’nde 14 Aralık 2014’te tartışma yaşadığı polis memuru Deniz G. Tarafından vurularak öldürülen Emrah Demir’le (21) ilgili açılan davaya Karşıyaka 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Duruşmada taraf avukatlarının savunmalarını dinleyen mahkeme heyeti, tutuksuz sanık polisin tutuklanmasına karar vererek duruşmayı erteledi.

11 Kasım 2015’te İstanbul’da Gezi Parkı eylemleri sırasında polis müdahalesinin ortasında kalan ve sol ayağına gaz bombası kapsülü isabet etmesi sonucu yaralanan Aydın Aydoğan’ın İstanbul 3. İdare Mahkemesi’nde açtığı tazminat davasında mahkemenin gaz bombası fişeğiyle yaralanmanın ispatlanamaması nedeniyle İstanbul Valiliği ve İçişleri Bakanlığı aleyhine açılan 101 bin TL’lik tazminat talebinin reddine karar verdiği öğrenildi.

11 Kasım 2015’te İstanbul’da Gezi Parkı eylemleri sırasında 2 Haziran 2013’te İstanbul’un Ümraniye İlçesi’nde eylemcilerin arasından geçmeye çalışan bir aracın altında kalarak yaşamını yitiren Mehmet Ayvalıtaş’ın (21) ölümüyle ilgili açılan davada Mehmet Görkem Demirbaş’ın (19) ve Cengiz Aktaş’ın yargılanmasına devam edildi. Anadolu 8. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmayı mahkeme heyeti olay yerinde yapılan keşfe dair bilirkişi raporunun gelmemesi nedeniyle 18 Ocak 2016’ya erteledi.

19 Kasım 2015’te İstanbul’da 7 Ağustos 2015’te trafikte tartıştığı motosiklet sürücüsü Ahmet Sülüşoğlu’nu tabancasıyla vurarak öldüren İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Celal Yılmaz’ın yargılanmasına başlandı. Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada savunmasını yapan tutuksuz sanık, o dönemde polise yönelik saldırıların artmasından dolayı psikolojisinin etkilendiğini, silahını Ahmet Sülüşoğlu’na öldürme amaçlı değil etkisiz hale getirmek için doğrulttuğunu ifade etti. Silahını da aldığı eğitim gereği iki kere ateşlediğini iddia eden sanık, daha sonra kendisine yöneltilen soruları yanıtladı. İfade alma işleminin tamamlanmasının ardından mahkeme heyeti, savcının “meşru müdafaa sınırlarını aşarak haksız tahrik altında kasten adam öldürme suçunu işlediği hususunda kuvvetli suç şüphesinin olması, suçun tutuklanmayı gerektirir suçlardan olması” nedeniyle sanığın tutuklanması talebini kabul etti. Celal Yılmaz hakkında tutuklama kararı verilmesinin ardından duruşma 16 Aralık 2015’e ertelendi.

20 Kasım 2015’te Gezi Parkı eylemleri devam ederken 3 Haziran 2013’te Hatay’da katıldığı eylemde yaşamını yitiren Abdullah Cömert’in (22) ölümüne neden olan gaz bombası fişeğini atan tutuksuz sanık polis memuru Ahmet Kuş’un (29) yargılanmasına Balıkesir 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Duruşma da mahkeme heyeti, Adli Tıp Kurumu’na gaz fişeği ve fişeğin atıldığı araçla ilgili raporun bir an önce gelmesi, rapor düzenlenmeyecekse gerekçesinin bildirilmesi için yazı yazılmasına karar vererek ve sanığın tutuklanma yönündeki talebi reddederek duruşmayı 15 Ocak 2016’ya erteledi.

Van’ın Çaldıran İlçesi’ne bağlı Buğulukaynak (Kel) Köyü’ne 6 Ekim 2009’da baskın düzenleyen askeri ekip, köyden çıkmaya çalışan silahsız HPG militanları Sunullah Keserci, Necmeddin Ahmed Hasan ve köyde yaşayan İbrahim Atabay’ı (18) öldürmüştü. Operasyona katılan emekli veya muvazzaf toplam 18 asker hakkında açılan dava 23 Kasım 2015’te sonuçlandı. Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada taraf avukatlarının son savunmalarını alan mahkeme heyeti, sanıklar dönemin Van İl Jandarma Alay Komutanı emekli Albay Vecihi Halil İyigün ile muvazzaf askerler dönemin Jandarma Özel Harekat Tabur Komutan Yardımcısı Binbaşı Hakan Başaklıgil, Üstteğmen Muhlis Çolak, Astsubay Başçavuş Kabil Tanyeli, Jandarma Özel Harekat timinde görevli uzman çavuşlar İsmail Taşdemir, Hasan Kaya, Ünal Demirbaş, Hasan Emir, Mustafa Küpeli, Abdülkadir Karaca, Abdülmütalip Ateş, Mustafa Perpil, Mehmet Kocaboğa, Hamza Çelik, Hüseyin Güzel, Mevlüt Mete ve Özgenç Soylu’nun beraatlerine karar verdi. Mahkeme heyeti, ayrıca sanıklara tutuklu bulundukları süreye dair tazminat davası açma hakkı tanıdı.

29 Kasım 2015’te İstanbul’un Sarıyer İlçesi’nde 18 Ekim 2015’te polisin evine düzenlediği baskında açılan ateşle vurularak öldürülen Dilek Doğan’ın ölümüne dair soruşturmanın tamamlandığı öğrenildi. Savcının hazırladığı iddianamede şüpheli bir polis memuru için “kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi” suçundan 26 yıl 6 aya kadar hapis cezası istediği ve iddianameyi değerlendirilmesi için ilgili ağır ceza mahkemesine gönderdiği bildirildi.

3 Aralık 2015’te İstanbul’un Şişli İlçesi’nde bağlı Okmeydanı Semti’nde polis kurşunuyla öldürülen Uğur Kurt’un ölümüyle ilgili sanık polis memuru Sezgin Korkmaz hakkında açılan davaya Çağlayan 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Duruşmada taraf avukatlarının taleplerini dinleyen ve olay yerine ait görüntülerin bir sonraki duruşmada izlenmesine karar veren mahkeme heyeti, sanığın tutuklanması talebini reddederek duruşmayı 19 Şubat 2016’ya erteledi.

8 Aralık 2015’te Diyarbakır’ın Lice İlçesi’nde 2013 yılında kalekol inşaatlarına karşı yapılan eyleme askerin ateş açması sonucu öldürülen Medeni Yıldırım’ın ölümüyle ilgili davaya devam edildi. Bir askerin sanık olduğu ve salona gelmeyerek telekonferans yoluyla ifade verdiği davanın Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmasında Yıldırım ailesinin avukatı Reyhan Yalçındağ’ın savunmasını alan mahkeme heyeti duruşmayı 2 Mart 2016’ya erteledi.

11 Aralık 2015’te Şırnak’ın Cizre İlçesi’nde Nihat Kazanhan (12) adlı çocuğun polisin açtığı ateş sonucu öldürülmesiyle ilgili davaya devam edildi. Cizre 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada tutuklu polis Mehmet Emin Arslan’ın ifadesi yine telekonferans yoluyla alındı. Tutuksuz 4 polisi de aynı yöntemle dinleyen mahkeme heyeti, tutuksuz polislerin tutuklanması talebini reddederek duruşmayı 12 Şubat 2016’ya erteledi.

11 Aralık 2015’te İstanbul’da polisin evine düzenlediği baskında vurularak öldürülen Dilek Doğan’ın ölümüne dair hazırlanan iddianamenin kabul edildiği öğrenildi. Şüpheli özel harekâtçı Y.M. için “kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi” suçundan 26 yıl 6 aya kadar hapis cezası istendiği iddianameyi kabul eden Çağlayan 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılamaya önümüzdeki günlerde başlanacağı bildirildi.

11 Aralık 2015’te Diyarbakır’da 28 Mart 2006’da, operasyonda öldürülen militanların cenazelerinin karşılanması sırasında çıkan olaylarda gaz bombası fişeğiyle yaşamını yitiren Enes Ata’nın (8) ve Mahsum Mızrak’ın (14) ölümüne neden oldukları iddiasıyla Özel Harekât Şubesi’nde görevli polis memurları Bilal Özkara, Hayrettin Akar ve Nuri Özgenç hakkında açılan davaya devam edildi. Diyarbakır 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada, mahkemenin daha önce Emniyet Müdürlüğü’nden talep ettiği olay tarihine ait telsiz kayıtlarının imha edildiği ortaya çıktı. Sanıkların ifadesini alan mahkeme heyeti duruşmayı erteledi.

1.5 Özel Güvenlik Görevlileri Tarafından Öldürülen ve Yaralananlar

1.6 Mayın ve Sahipsiz Bomba Patlaması Sonucu Ölen Ve Yaralananlar

23 Mart 2015’te,Siirt’in Eruh ilçesine bağlı Bayıryüzü köyünde Lokman Bekiz (16), hayvanları otlatırken arazide bulunan mayının patlaması sonucu kol ve bacaklarından yaralandı. Bekiz, Siirt Devlet Hastanesinde tedavi altına alındı.

12 Nisan 2015’te Hakkâri’nin Yüksekova İlçesi’ne bağlı Vargeniman Köyü’nde karakol yakınlarında bulduğu cismi kurcalayan Mithat İliş (15) cismin patlaması sonucu yaralandı. M.İ.’nin bir kolunu kaybettiği öğrenildi.

13 Mayıs 2015’te, Mardin’in Nusaybin ilçesinin, Qamişlo sınırında yer alan Yenişehir Mahallesi’nin sınır bölgesinde oyun oynarken yerde mayın olduğu belirtilen metal bir cismin elinde patlaması sonucu ağır yaralanan 7 yaşındaki Muhammet Mustafa Boğa (7), kaldırıldığı Nusaybin Devlet Hastanesi’de yapılan ilk müdahalesinin ardından sevk edildiği Diyarbakır Dicle Üniversitesi Hastanesi’ndeki doktorlarının aileye verdiği bilgilere göre her iki gözünden ciddi şekilde yaralanan küçük çocuğun sol gözünü kaybetme riski söz konusu.

21 Mayıs 2015’te, Hakkari’nin Yüksekova ilçesine bağlı Kadıköy (Kadyan) köyünün Çilkanî bölgesinde koyunlarını otlatan Kemal Çetinkaya (35) adlı çoban mayına basması sonucu ağır yaralandı. Çetinkaya, bölgeye giden ambulansla Yüksekova Devlet Hastanesi’ne götürüldü.

13 Haziran 2015’te Elazığ’ın Palu İlçesi’ne bağlı Bozçanak Köyü’nün Hanönü Mezrası’nda el yapımı bombanın patlaması sonucu Çetin Yıldırım (33) ile çocukları Ensar Yıldırım (9) ve Ecrin Yıldırım (3) yaşamını yitirdi.

28 Temmuz 2015’te, Mardin’in Nusaybin İlçesi’nde Suriye sınırına yakın Hacılar Mezarlığı mevkiindeki buldukları metal parçaları kurcalayan S.A. (12) ve M.G. (15) adlı 2 çocuk, meydana gelen patlama sonucu yaralandı.

28 Temmuz 2015’te, Şırnak’ın Cizre İlçesi’nde Yafes Mahallesi’nde çocukların oyun oynadığı bir alanda meydana gelen patlama sonucu adları öğrenilemeyen 8 ve 10 yaşlarındaki iki çocuk yaralandı.

10 Ağustos 2015’te, Van’ın Edremit ilçesine bağlı Şehit Fırat Mahallesi Bayırlı Sokak’ta buldukları cismin ellerinde patlaması sonucu M.İ. (12) ile Ö.İ. (15) isimli çocuklar yaralandı. Yaralı çocuklardan Ö.İ. olay yerine gelen ambulansla Dursun Odabaşı Tıp Merkezi’ne, M.İ. ise Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırılarak tedavi altına alındı. Patlama sonucu Ö.İ’nin parmakları koparken, M.İ’nin ise kolundan yaralandığı belirtildi.

25 Ağustos 2015’te Hakkari kent girişinde bulunan Depin Polis Kontrol Noktası yakınlarında bulunan bir hurdalıkta nedeni öğrenilemeyen bir patlama meydana geldi.        Yaşanan patlamada Mevlüt Özdamar, Giyadin Yılmaz ve yaşları 10 ile 11 olan Y.O ve V.O isimli 2 kardeş çeşitli yerlerinde yaralandı. Yaralılar tedavi için Hakkari Devlet Hastanesi’ne kaldırılırdı.

12 Eylül 2015’te, Şırnak’ın Cizre ilçesinde 8 gün boyunca süren sokağa çıkma yasağının ardından Nur Mahallesi’nde, yurttaşların yasak süresi içinde yaşadıklarını basın mensuplarına aktarmaya çalıştıkları sırada bir patlama meydana geldi. DİHA kamerasının kayıt halinde olduğu sırada hemen yan sokakta yaşanan patlama ile birlikte etrafı bir anda dumanlar kapladı. Patlamanın neden kaynaklandığını anlamaya çalışan yurttaşlar, saniyeler içerisinde dağılan dumanların arasında sol kolu kopan, ayakları parçalanan çocuğu fark etti. Patlamanın etkisi ile yere yığılan çocuğun yardımına koşan yurttaşlardan biri, isminin Yusuf Şık (12) olduğu öğrenilen çocuğu kucağına alarak bindirdikleri araçla Cizre Devlet Hastanesi’ne kaldırdı. Küçük çocuğun bulduğu bomba atar mermisine dokunması ile yaşandığı öğrenilen patlamada Nalin Dadak isimli bir kadın da etrafa saçılan şarapnel parçaları ile ayaklarından yaralandı. Yaralanan kadın da yurttaşlarca aynı hastaneye kaldırıldı.

13 Eylül 2015’te, Mardin’in Kızıltepe ilçesi Koçhisar Mahallesi’nde dün öğlen saatlerinde ne olduğu belirlenemeyen bir cisim patlaması sonucu olay yerinde bulunan Tahsin Uray (9) ve R.Ş. (9) isimli çocuklar yaralanmıştı. Patlamada bir kolu kopan Uray’ın Kızıltepe Devlet Hastanesi’nden Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edilmişti. Burada yapılan tüm müdahalelerle rağmen kurtarılamayan Uray, sabah saatlerinde hayatını kaybetti.

15 Eylül 2015’te, İstanbul Küçükçekmece ilçesine bağlı Kanarya Mahallesi’nde çocukların oyun oynadığı sırada buldukları cismin patlaması sonucu 10 yaşındaki R.I. isimli çocuk yaralandı. Yaralanan R.I., çevrede bulunan yurttaşlar tarafından Balta Limanı Hastanesi’ne kaldırılarak, tedavi altına alındı. Yapılan ilk müdahalenin ardından ameliyata alınan R.I., 6 saati aşkın ameliyatta tutuldu. Ameliyatın sonlanması ardından R.I. hastanenin yoğun bakım ünitesine alındı.

22 Eylül 2015’te, Diyarbakır’ın Silvan ilçesi Tekel Mahallesi’nde, öğrenilemeyen bir nedenle patlama meydana geldi. Meydana gelen patlamada D.G. (5) ile aynı soy ismini taşıyan A.K. (8), Z.K. (4) ve E.K. (10) isimli çocuklar hafif bir şekilde yaralandı.

28 Eylül 2015’te, Diyarbakır’ın Merkez Sur ilçesine bağlı Fatihpaşa Mahallesi Altay Sokak’ta oynayan belirlenemeyen bir nedenle bir bombanın patlaması sonucu, bombanın patladığı yerde oyun oynayan M.A.T., Y.T., S.K., A.K., ve Ş.S., isimli çocuklar yaralandı. 2’si ağır 5 yaralı çocuk, tedavi altına alındı.

8 Ekim 2015’te, Diyarbakır’ın Silvan İlçesi’nde bir oyun alanında patlamamış mühimmatın infilak etmesi sonucu Hasan Yılmaz (9) yaşamını yitirdi, aynı aileden yine yaşları 10’dan küçük olan 3 çocuk da yaralandı.

18 Ekim 2015’te, Van’ın Saray ilçesine bağlı Beyarslan Mahallesi’nde koyunlarını otlatan Doğan Damar (25) isimli çoban yerde bulduğu ve ne olduğunu bilmediği cisme teması ile patlama meydana geldi. Patlamada ağır yaralanan Damar, yurttaşlar tarafından özel araçla Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırılarak, tedavi altına alındı.

20 Ekim 2015’te Bingöl’ün Ekinyolu Köyü’nde arazide buldukları cismi kurcalayan S.M. (14) ve H.M. (15) adlı 2 çocuk cismin patlaması sonucu yaralandı.

8 Kasım 2015’te, Hakkari’nin Şemdinli ilçesindeki Durak Karakolu’nun etrafında bulup oynadıkları cismin patlaması sonucu, Menisa Fırat (11) ile Suat Fırat (10) isimli çocuklar yaralandı. Patlamanın ardından ağır yaralanan çocuklar, ambulansla Yüksekova Devlet Hastanesi’ne kaldırılarak, tedavi altına alındı. Ağır yaralanan küçük Suat’ın ellerinin koptuğu, bir bacağının paramparça olduğu ve gözlerini kaybettiği, diğer çocuğun da vücudunun çeşitli yerlerinden ağır yaralandığı öğrenildi.

25 Kasım 2015’te, Mardin’in Dargeçit (Kerboran) ilçesine bağlı Bahçebaşı Mahallesi’nde yaşandı. Akli dengesinin yerinde olmadığı belirtilen M. Beşir Demir (25) isimli genç, sokakta bulduğu belirtilen bir cismin elinde patlaması sonucu yaralandı. Yaşanan patlamada yaralanması üzerine Demir, çevredeki yurttaşların 112 Acil Servisi araması üzerine olay yerine gelen ambulansla Dargeçit Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı.

2. CEZAEVLERİNDE ÖLÜM VE YARALANMALAR/İNTİHAR İDDİALARI

31 Aralık 2014’te Siirt E Tipi Cezaevi’nde adlî bir suçtan ötürü tutulan Haşem Arduçlu geçirdiği kalp krizi nedeniyle kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi.

31 Aralık 2014’te, Abdullah Öcalan’ın çağrısı üzerine 19 Ekim 2009’da Türkiye’ye gelen Barış ve Demokratik Çözüm Grubu’nda yer alan Lütfü Taş, Habur Sınır Kapısı’nda yaptığı konuşma nedeniyle verilen 14 yıllık hapis cezası nedeniyle tutukluyken yaşamını yitirdi. 2010 yılından beridir Diyarbakır D Tipi Cezaevi’nde tutulan Lütfü Taş geçirdiği kalp krizi sonucu yaşamını yitirdi. Koğuş arkadaşları Lütfü Taş’a geç müdahale edildiğini savundu.

9 Ocak 2015’te,Cezaevinde akciğer kanseri yakalanan ve ATK tarafından verilen “Cezaevinde kalamaz” raporuna rağmen tahliye edilmeyen Abdulmecit Arslan, 2 ay önce tahliye edilmiş ve Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi Onkoloji Servisi’nde tedavi altına alınmıştı. Birkaç gün önce ailesi tarafından Siirt’te bulunan evine götürülen Arslan, yaşamını yitirdi.

12 Ocak 2015’te 18 yıldır cezaevlerinde tutulan ve en son Kandıra (Kocaeli) F Tipi Cezaevi’ne gönderilen akciğer kanseri hastası Mehmet Canpolat (48), hareket edemez hale geldiği ve hafızasını yitirdiği için 8 Aralık 2014’te kaldırıldığı Marmara Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde (İstanbul) yaşamını yitirdi. Ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkûm edilen Mehmet Canpolat, 19 Aralık 2000’deki cezaevleri operasyonu sırasında tutulduğu Gebze (Kocaeli) Cezaevi’nde koğuşlara atılan gaz bombalarına maruz kalmış ve KOAH hastalığına yakalanmıştı. Mehmet Canpolat’ın hastaneden yapılan muayenesinde ise beyninde tümör olduğu tespit edilmişti.

16 Ocak 2015’te Osmaniye’nin Toprakkale İlçesi’ndeki 1 Nolu T Tipi Cezaevi’nde adlî bir suç nedeniyle hükümlü olarak tutulan Kurtuluş Kılıç’ın (30) kendisini asarak intihar ettiği iddia edildi.

11 Şubat 2015’te 22 yıl boyunca tutulduğu cezaevlerinde yakalandığı kan kanseri nedeniyle kamuoyunun baskısı sonucu infazı dondurularak tahliye edilen Abdülsamet Çelik İzmir’de tedavi gördüğü 9 Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde yaşamını yitirdi.

21 Şubat 2015’te Gemlik (Bursa) Açık Cezaevi’nde tutulan Ali Gezer’in (83) yaşamını yitirdiği yapılan açıklama sonucu öğrenildi.

26 Şubat 2015’te “Uyuşturucu madde kullandığı” gerekçesiyle hakkında verilen 10 aylık hapis cezasının onanması üzerine tutuklanan ve yaklaşık bir haftadır Buca (İzmir) E Tipi Cezaevi’nde tutulan Agit Kaya’nın (23) intihar ettiği iddia edildi.

12 Mart 2015’te Bandırma (Balıkesir) 1 Nolu T Tipi Cezaevi’nde PKK Davası’ndan tutulan Kulink Sevilgen’in kalp krizi geçirerek yaşamını yitirdiği belirtildi. Koğuş arkadaşları Kulink Sevilgen’e zamanında müdahale edilmediğini ileri sürdüler.

20 Mart 2014’te Manisa T Tipi Açık Cezaevi’nde tutulan Abdullah Akgün’in (31) ateşinin yükselerek rahatsızlandığı öğrenildi. Açık cezaevlerinde hastaneden dönüşün mahpusun kendi imkânları olması nedeniyle dönüş parası olmadığı için hastaneye gidemeyen Abdullah Akgün’ün sabah koğuş arkadaşları tarafından ölü bulunduğu bildirildi.

31 Mart 2015’te Cinayet suçundan tutuklanarak Kırşehir E Tipi Cezaevi’ne getirilen O.Ş.’nin aynı gün duş almak için gittiği banyoda intihar ettiği iddia edildi.

8 Nisan 2015’te Kürkçüler (Adana) F Tipi Cezaevi’nde nitelikli kasten öldürme suçundan tutuklu bulunan Hakan Şimşek’in (41) tedavisinde kullanılan ilaçları biriktirdikten sonra hepsini birden içerek intihar ettiği öğrenildi.

22 Nisan 2015’te “Suç uydurduğu” iddiasıyla Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 271. maddesi uyarınca çıkarıldığı mahkemece tutuklanan Emrecan Yıldırım’ın (21) aynı gün akşam saatlerinde battaniyesinin kenar şeridini kopararak kendisini tuvaletteki sifona astığı iddia edildi.

7 Mayıs 2015’te, Düzce B Tipi Kapalı Cezaevi’nde, 17 yaşındaki A. Y. isimli mahkum iddiaya göre kendini asarak intihar etti.

9 Mayıs 2015’te Kırşehir’de bir hafta önce eski kız arkadaşını bıçakla yaralamak suçundan tutuklanan E.Ç.’nin Kırşehir E Tipi Cezaevi’ndeki koğuşunda kendini asarak intihar ettiği iddia edildi.

16 Mayıs 2015’te, Erzurum E Tipi Kapalı Cezaevi’nde kalan Hasan Vural (75) isimli adli bir tutuklu, yaşadığı sağlık problemleri nedeniyle bir süredir tedavi gördüğü Erzurum Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yaşamını yitirdi.

17 Mayıs 2015’te Kayseri Kapalı Cezaevi’nde “basit yaralama “suçundan bir yıldır tutuklu bulunan Dursun Çadır (24) dama oynarken çıkan tartışma sonucu koğuş arkadaşı 2 kişi tarafından dövülerek öldürüldü.

16 Haziran 2015’te Kandıra (Kocaeli) T Tipi Cezaevi’nde tutulan ve bağırsaklarındaki rahatsızlık nedeniyle bir süre önce ameliyat olan PKK Davası’ndan hükümlü hasta mahpus Rıza Kazıcı (36), geçirdiği operasyon sonrası cezaevi şartlarında oluşan enfeksiyon nedeniyle kaldırıldığı Özel Körfez Marmara Hastanesi’nde  yaşamını yitirdi.

21 Haziran 2015’te Adlî bir suçtan aldığı hapis cezasının kesinleşmesi üzerine 12 gün önce tutuklanarak Kürkçüler (Adana) F Tipi Cezaevi’ne gönderilen ve uyuşturucu madde bağımlısı olduğu bildirilen Fuat Karakılçık’ın (28) battaniye ile kendisini kapıya asarak intihar ettiği iddia edildi.

23 Haziran 2015’te Niğde E Tipi Cezaevi’nde tutulan O.Ö.’nün (26) boynunu keserek intihara kalkıştığı ve kendisini bulanlar tarafından hastaneye kaldırıldığı iddia edildi. Niğde Devlet Hastanesi’nde tedavisi devam eden O.Ö.’nün hayati tehlikesinin bulunduğu öğrenildi.

6 Temmuz 2015’te Bursa E Tipi Cezaevi’nde cinayet suçundan tutulan akciğer kanseri hastası mahpus Altay Gökhan Gülsün (36), fenalaşarak kaldırıldığı Muradiye Devlet Hastanesi’nde yaşamını yitirdi.

CHP Ankara Milletvekili Ali Haydar Hakverdi, Adalet Bakanlığı’nın yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesine Adalet bakanlığı yanıt verdi. Buna göre: 1 Ocak-29 Haziran 2015 tarihleri arasında 157’si hükümlü ve 19’u tutuklu olmak üzere 176 kişi ecel yoluyla öldü. Aynı tarihlerde 21’i hükümlü ve sekizi tutuklu olmak üzere 29 kişi intihar etti. Yedi hükümlü de başka şekillerde hayatını kaybetti. Toplamda, 61 cez1aevinde 212 kişi cezaevlerinde öldü denildi.

4 Ağustos 2015’te Burhaniye (Balıkesir) T Tipi Cezaevinde hırsızlık suçlamasından tutulan H.Ö.’nün (20) koğuşunda kendini çarşafla asarak intihar ettiği iddia edildi.

16 Ağustos 2015’te Adlî bir suçlamadan ötürü Buca (İzmir) Kapalı Cezaevi’nde tutulan hasta mahpus Aydın Uysal’ın (50) cezaevinde yaşamını yitirdiği öğrenildi.

24 Eylül 2015’te, Muğla Fethiye T Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan adli mahpus Tarık Karaman’ın (29) kendine zarar verdiği iddiasıyla 14 Eylül’de konulduğu tek kişilik hücrede dilini keserek, kendini yaktığı iddia edildi. Kaldırıldığı Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi yoğun bakım servisinde tedavi altına alınan Karaman’ın yaşamını yitirdiği belirtildi.

5 Ekim 2015’te Honaz (Denizli) D Tipi Cezaevi’nde “cinayet” suçundan tutuklu bulunan Süleyman Kaçan’ın (37) boğazını keserek intihar ettiği iddia edildi.

10 Ekim 2015’te PKK davasından 23 yıldır cezaevlerinde tutulan Ali Alp Şakran (İzmir) 2 Nolu T Tipi Cezaevi’ndeki koğuşunda yaşamını yitirdi.

15 Ekim 2015’te 1993 yılından bu yana cezaevlerinde tutulan Hüseyin Dinç adlı mahpusun en son gönderildiği Kandıra (Kocaeli) 2 Nolu F Tipi Cezaevi’ndeki koğuşunda geçirdiği kalp krizi sonucu yaşamını yitirdiği öğrenildi.

23 Ekim 2015’te Manisa E Tipi Cezaevi’nde kronik şeker hastası olan Hasan Erturul adlı mahpus yakalandığı zatürre hastalığı nedeniyle kaldırıldığı Manisa Devlet Hastanesi’nde yaşamını yitirdi.

31 Ekim 2015’te Kürkçüler (Adana) E Tipi Cezaevi’nde adli bir suçlama nedeniyle tutulan Mesut Orakçı’nın (38) kaldığı koğuşta ölmüş olarak bulunduğu öğrenildi. Yetkililer Mesut Orakçı’nın kalp krizi geçirdiğini iddia etti.

2 Kasım 2015’te Balıkesir’in Gönen İlçesi’nde aile yakınlarını öldürdüğü için çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklanarak Bandırma M Tipi Cezaevi’ne gönderilen Salih Şenses’in koğuşa konduktan 20 dakika sonra intihar ettiği iddia edildi.

11 Kasım 2015’te Islahevi olmadığı için Bahçecik (Trabzon) E Tipi Cezaevi’nde tutulan E.N. (15) adlı çocuğun kendisini koğuşun kapısına asarak intihar ettiği iddia edildi.

16 Aralık 2015’te, Rize Kalkandere L Tipi Cezaevi’nde bulunan mahpus Cemal Özkan (51), kaldığı koğuşta yaşamını yitirdi. Diyarbakır nüfusuna kayıtlı olan Özkan’ın beyin kanaması geçirerek yaşamını yitirdiği iddia edildi.

Cezaevinde Ölüm ve İşkence Davaları

3. GÖZALTINDA ÖLÜM VE YARALANMALAR

29 Aralık 2014’te İzmir’de gözaltına alınıp Yabancılar Şubesi Geri Gönderme Merkezi’ne konulan tüberküloz ve HIV hastası Amina Tou Cady adlı Kamerunlu sığınmacı tutulduğu yerde yaşamını yitirdi. Konuyla ilgili açıklama yapan Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) İzmir Şubesi, yakalandığında hamile olan ve 2014 yılının Ağustos ayında doğum yapan Amina Tou Cady’nin ne doğumu ne de hastalığı nedeniyle hastaneye götürülmediğini ve Geri Gönderme Merkezi’nin bodrumundaki bir odaya kapatıldığını ileri sürdü.

10 Şubat 2015’te yoğun kar yağışı nedeniyle Ayaş-Ankara karayolunda araçları durdurarak geçişlerine izin vermeyen trafik polislerinin durdurduğu araçlardan birinde bulunan Yılmaz Koçyılmaz, ekiplere Ankara’ya gidebileceğini ifade etti. Yanında işlettiği firmada çalışan iki çalışanının da bulunduğu Yılmaz Koçyılmaz hareket etmesine izin verilmeyince polislerle tartıştı.  Bunun üzerine gözaltı işlemi uygulayan polisin kelepçe taktığı Yılmaz Koçyılmaz tansiyonunun olduğunu belirterek ilacını alması gerektiğini belirtti. İddialara göre polisin kelepçeleri açmayarak ilacını almasına izin vermediği Yılmaz Koçyılmaz olay yerinde kalp krizi geçirerek yaşamını yitirdi.

26 Nisan 2015’te, İstanbul’un Küçükçekmece İlçesi’nde arkadaşının “hırsızlık” suçlamasıyla gözaltına alınmasına itiraz ettiği için gözaltına alınan Süleyman Ödemiş’in polisin elinden kurtulup kaçmaya başlaması üzerine açılan ateş sonucu belinden vurularak yaralandığı ortaya çıktı. Polis ekipleri Süleyman Ödemiş’in elinde silah olduğunu iddia ederken ortaya çıkan kamere kaydın görüntülerinde ellerine ters kelepçe takılan Süleyman Ödemiş kaçmak isterken sivil polisin ateş ettiği saptandı.

28 Mayıs 2015’te, Adana’da polis, gözaltına alıp ve sağlık kontrolü için Devlet Hastanesi’ne götürdüğü Serkan Ünal’ı kaçtığı iddiasıyla silahla vurarak ağır yaraladı. Gözaltına alınan Ünal’ın, sağlık kontrolünün ardından ekip otosuna bindirildiği esnada kaçmaya çalıştığı ve kaçmasını engellemek için bir polis tarafından vurulduğu öne sürüldü.

8 Temmuz 2015’te Gaziantep’te eşine şiddet uyguladığı için 21 Haziran 2015’te gözaltına alınarak Şahinbey Polis Karakolu’na götürülen Mehmet Kelbakla’nın önce gözaltında olmadığı ancak daha sonra ise gözaltındayken öldüğü öğrenildi. İddiaya göre Mehmet Kelbakla gözaltına alındığını telefonla arkadaşlarına bildirdi. Arkadaşları durumunu öğrenmek için karakola gittiğinde, “bizde böyle bir gözaltı yok”  cevabını aldı. Ancak polisler ertesi gün aileyi arayarak Mehmet Kelbakla’nın hayatını kaybettiğini bildirdi. Mehmet Kelbakla’nın gözaltına alındığında 400 promil alkollü olduğu bu haldeyken hastaneye götürülmek yerine karakolda tutulmaya devam ettiği belirtildi.

14 Ağustos 2015’te, Sakarya’nın Karasu İlçesi’nde gerçekleştiği belirtilen bir “hırsızlık” iddiasıyla 13 Ağustos günü İstanbul’da gözaltına alındıktan sonra Karasu Emniyet Müdürlüğü’ne götürülen Mazlum Kaynak adliyeye sevk edildiği sırada polis tarafından öldürüldü. Karasu Adliyesi’ne sevk edilen ve savcılık ifadesi öncesi polis memurlarının arasından kaçarak adliyeden uzaklaştığı belirtilen Kaynak, Kabakoz Mahallesi Meslek Lisesi arkasında polis tarafından “dur ihtarına” uymadığı gerekçesiyle vurularak öldürüldü.

20 Eylül 2015’te İç savaş nedeniyle Türkiye’ye sığınan ve bayram dolayısıyla Rojava’nın Serêkaniyê Kenti’ndeki ailesini ziyaret etmek isteyen Ebdullah Qûreyş’in Şanlıurfa’nın Ceylanpınar İlçesi’nde tel örgülerden sınırı geçmek isterken askerler tarafından gözaltına alındığı, Ebdullah Qûreyş’in darp edilerek işkence görmüş cesedinin ertesi gün sınırın Rojava tarafında bulunduğu iddia edildi.

30 Aralık 2015’te, Ağrı’nın Bazid (Doğubayazıt) ilçesine bağlı Güngören köyü kırsalında dün akşam saatlerinde Bekir Angi (35) isimli bir yurttaş askerlerce işkence edilerek katledildi. Edinilen bilgilere göre, İran sınırına yaklaşık 2 kilometre uzaklıkta bulunan köyü Güngören’den sınıra doğru giden Angi, sınıra yakın bir noktada askerlerce durdurularak dövülmeye başlandı. İran tarafından sınır hattına gelen ve Güngören köyünde oturanların akrabaları olduğu belirtilen yurttaşlar ile köylülerin anlatımına göre, askerlerce uzun süre işkence edilen Angi, karanlıkta bir battaniyeye sarılarak İran tarafına atıldı. Akşam saatlerinde olaya tanıklık eden İranlı yurttaşlar, sabahın erken saatlerinde Angi’nin battaniye sarılarak atıldığı noktaya gelerek, Angi’nin cansız bedeniyle karşılaştı.

Davalar

2 Şubat 2015’te İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 12 Eylül Darbesi’nden sonra gözaltına alınan ve bir daha kendilerinden haber alınamayan Hayrettin Eren (21 Kasım 1980) ve Nurettin Yedigöl’e (17 Nisan 1981) ilişkin soruşturma dosyaları ile gözaltında gördükleri işkence sonucu yaşamlarını yitiren İrfan Çelik (14 Eylül 1980), Maksut Tepeli (5 Şubat 1984) ve Mustafa Tunç’un (9 Temmuz 1982) soruşturma dosyalarına zamanaşımı uygulayarak takipsizlik kararı verdiği öğrenildi. Kapatılan dosyalardan 21 Kasım1980’de gözaltında kaybedilen Hayrettin Eren’in (26) dosyası için İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Memur Suçları Soruşturma Bürosu tarafından 24 Aralık 2014’te gönderilen “kovuşturmaya yer olmadığı” kararının yer aldığı yazının Hayrettin Eren adına “Mağdur Hayrettin Eren” hitabıyla yazıldığı ortaya çıktı. Hayrettin Eren adına annesi Elmas Eren’in yaşadığı adrese gönderilen evrakta, “Hayrettin Eren’in 21 Kasım 1980’de Siyasi Şube’de kaybolmasına ilişkin olayın eski Türk Ceza Kanunu’nun 243/1. maddesine göre işkence ve 450/3. maddesine göre işkence ile öldürme suçları kapsamına girdiği, aynı yasanın 102/1-3 maddelerine göre bu suçlarda 10 ve 20 yıllık zamanaşımı süresinin olduğu” ifade edildi. Savcılığın bu nedenle, “suç tarihinden bugüne kadar tüm aramalara rağmen zamanaşımını kesen usulî bir muamele yapılmamış, suçun temas ettiği kanun maddesinde yazılı cezanın nevi ve miktarına göre zaman aşımı süreleri 29 Ocak 2000-29 Ocak 2010 tarihleri itibariyle dolmuş bulunduğundan kovuşturmaya yer olmadığı” kararı verdiği bildirildi. Savcılık kararında ayrıca söz konusu dönemde işkence gören Cengiz Şahin, Mustafa Kemal Derinkök, Memik Horoz, Filiz Öğretmen, Hüseyin Öge, Huzeyme Karakoçak, Atilla Karagöz, Filiz Yalçın, Turan Eldeniz, Nejat Kangal, Veysel Selen ve Hamza Eşit adlı 12 kişi için de aynı kararı verdiği öğrenildi.

11 Şubat 2015’te Van’da 14 Nisan 1995’te sivil plakalı 3 araçta bulunan ve JİTEM elemanı oldukları iddia edilen kişilerce gözaltına alındıktan sonra bir daha kendisinden haber alınamayan iş insanı Kadir Keremoğlu’nun dosyasının zamanaşımına uğramasına çok az bir süre kalması nedeniyle ailesinin Anayasa Mahkemesi’ne başvuru yaptığı öğrenildi. JİTEM’in haraç istediği belirtilen Kadir Keremoğlu’nun bunu kabul etmemesi üzerine gözaltına alınarak kaybedildiğini belirten ailesi yaptıkları araştırmalar sonucu olay günü araçlarda “Yeşil” kod adlı Mahmut Yıldırım, Alaattin Kanat, Şehmuz Durak, Sıddık Işık, Adil Temurtaş, Bayram Aksoy adlı JİTEM elemanlarının bulunduğunu belirttiler.

3 Mayıs 2015’te Diyarbakır’ın Lice İlçesi’ne bağlı köylere 20 Mart 1994’te düzenlenen askerî operasyonda gözaltına alındıktan sonra bir daha kendilerinden haber alınamayan Ferman Cingöz (16) ve Edip Tanrıverdi (22) ile ilgili açılan soruşturma kapsamında iki kişinin öldürüldüğüne tanık olduğunu belirterek ifade veren bir askerin “cinayetlerin Ali Binbaşı adlı kişi tarafından işlendiğini” söylemesine rağmen Lice Savcılığı’nın dosyaya zamanaşımı gerekçesiyle takipsizlik kararı verdiği öğrenildi.

6 Mayıs 2015’te Van’dan İstanbul’a 16 Eylül 2011’de mahkûm götüren cezaevi ring aracında Kayseri’nin Pınarbaşı İlçesi’nin yakınlarında araç seyir halindeyken yangın çıkmıştı. Yangın sonucu kapıların kilitli ve mahkûmların ellerinin kelepçeli olması nedeniyle araçta bulunan Abdülsetter Ölmez (35), Sinan Aşka (18), İsmet Evin (33), Akif Karabalı (24) ve Medeni Demir (47) yanarak yaşamını yitirmişti. Olayla ilgili Kayseri 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davada araç sürücüsü C.S.’nin, araç komutanı İ.B.’nin ve araç komutan yardımcısı M.K.’nin “taksirle birden fazla kişinin ölümüne sebebiyet vermek” suçundan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanmalarına devam edildi. Kayseri 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada mütalaasını sunan savcı sanıklar hakkında beraat kararı verilmesini talep etti. Mahkeme heyeti karar için duruşmayı 8 Haziran 2015’e erteledi.

26 Haziran 2015’te Şırnak’ın Silopi İlçesi’nin Görümlü Beldesi’ne bağlı Derecik Mezrası yakınlarında 14 Haziran 1993’te Şırnak Tugay Komutanı Mete Sayar’ın emriyle gözaltında kaybedilen 6 köylü ile ilgili o dönem görevli olan askerler hakkında açılan davaya Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada savcının mütalaayı hazırlamak için süre talep etmesi üzerine duruşma 3 Temmuz 2015’e ertelendi.

2 Temmuz 2015’te Van’da polis memuru Serdar Oran tarafından dövülmesi sonucu 31 Mayıs 2014’te yaşamını yitiren Afganistanlı Lütfullah Tacik’in (17) ölümüyle ilgili dava açıldığı öğrenildi. İki polisin sanık olarak yer aldığı iddianameyi kabul eden Van 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılamaya 19 Kasım 2015’te başlanacak. Dosyada polis Serdar Oran “basit yaralama, ölüme sebebiyet verecek şekilde kasten yaralamaktan”, diğer polis Hasan Özgür Özdemir de “görevi kötüye kullanmaktan” yargılanacak. Iğdır sınırından 16 Mayıs 2014’te Türkiye’ye girmek isterken askerlerce yakalanan Lütfullah Tacik (17) “sınırdışı edilinceye kadar tutulması için” 26 Mayıs 2014’te Van’a gönderilmişti. Afganistan vatandaşı olduğu öğrenilen Lütfullah Tacik’in (17) Emniyet Müdürlüğü Yabancılar Şube Müdürlüğü Yasadışı Göç ve İnsan Ticareti Mücadele Büro Amirliği’nde 27 Mayıs 2014’te Serdar Oran adlı polis memuru tarafından “yaşını yanlış söylediği” gerekçesiyle dövüldüğü ortaya çıkmıştı. Serdar Oran’dan yediği dayak nedeniyle beyin kanaması geçirerek hastaneye kaldırılan Lütfullah Tacik 31 Mayıs 2014’te yaşamını yitirmişti.

23 Ekim 2015’te İzmir’in Buca İlçesi’nde 15 Eylül 2010’da gözaltına alınarak götürüldüğü Şirinyer Polis Karakolu’nda bekleme salonundaki pencere korkuluğuna kendini kemerle asarak intihar ettiği iddia edilen Özcan Kurtuluş’un ölümüyle ilgili 2 polis hakkında “görevi ihmal” iddiasıyla açılan davanın sonuçlandığı öğrenildi. İzmir 10. Sulh Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada hâkim, iki polise verdiği 2 ay 15’er günlük hapis cezasını 1500’er TL para cezasına çevirdi.

19 Kasım 2015’te Van’da polis memuru Serdar Oran tarafından dövülmesi sonucu 31 Mayıs 2014’te yaşamını yitiren Afganistanlı Lütfullah Tacik’in (17) ölümüyle ilgili açılan davaya başlandı. Duruşmaya katılan tarafların ifadesini alan mahkeme heyeti, tayin olan Serdar Oran’ın telekonferans yöntemiyle ifadesinin alınmasına ve davaya müdahil olmak isteyen sivil toplum örgütlerinin taleplerinin reddedilmesine karar vererek duruşmayı 19 Ocak 2016’ya erteledi. İki polisin sanık olarak yer aldığı iddianameyi kabul eden Van 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki dosyada polis Serdar Oran “basit yaralama, ölüme sebebiyet verecek şekilde kasten yaralamaktan”, diğer polis Hasan Özgür Özdemir de “görevi kötüye kullanmaktan” yargılanıyor.

4. FAİLİ MEÇHUL SALDIRILAR/ÖLÜM VE YARALANMALAR

17 Ocak 2015’te, Bir süredir siviller arası silahlı çatışmalara ve plakasız polis araçlarının silahlı saldırılarına maruz kalan Şırnak’ın Cizre İlçesi’nde Nazım Ölmez (43) evinin önünde aracının lastiğini değiştirirken yüzü maskeli bir kişinin silahlı saldırısı sonucu yaşamını yitirdi. Konuyla ilgili açıklama yapan Şırnak Valiliği, cinayetin siyasi yönünün bulunmadığını ileri sürdü.

29 Nisan 2015’te Siirt’in Eruh İlçesi’ne bağlı Eynê (Bağgöze) Köyü’nün muhtarı ve geçici köy korucusu Mustafa Turhan (36), geldiği Siirt’te kimliği belirsiz kişi veya kişilerce yapılan silahlı saldırı sonucu yaşamını yitirdi.

5 Mayıs 2015’te, Ağrı’nın Hamur (Xwêran) ilçesinde İbrahim Çeçen Üniversitesi Özel Güvenlik Görevlisi Adem Yiğit (35), bu sabah elleri kelepçe, ayakları ise çarşafla bağlı bir şekilde evinin balkonunda ölü bulundu. Savcı yaptığı ön incelemenin ardından, Yiğit’in cenazesi Erzurum Adli Tıp Kurumu’na gönderildi. Olayla ilgili inceleme başlatılırken, Yiğit’in ailesi Adem Yiğit’in kimseyle bir husumetinin bulunmadığını, üç çocuk babası Yiğit’in neden böyle infaz edildiğini bilmediklerini söyledi.

25 Mayıs 2015’te, Van’ın Erciş İlçesi’nde geçici köy korucusu Abdülbari Gül (50) Kasaplar Çarşısı’nda kimliği belirsiz kişiler tarafından gerçekleştirilen silahlı saldırı sonucu yaşamını yitirdi.

3 Haziran 2015’te Bingöl’ün Karlıova İlçesi’nde HDP’ye ait seçim aracının şoförü Hamdullah Öğe, Serpmekaya mevkiinde kimliği belirsiz kişilerce silahla vurularak öldürülmüş olarak bulundu. Aracın akşam saatlerinde terk edilmiş olarak bulunması ve araçta mermi izleri olması üzerine başlatılan arama çalışmaları sonunda Hamdullah Öğe’nin cesedi minibüse 100 metre mesafede kayaların arasında bulundu. Yapılan incelemede Hamdullah Öğe’nin önce işkence gördüğü sonra da kurşuna dizilerek öldürüldüğü belirlendi.

9 Haziran 2015’te Diyarbakır’da faili meçhul kişiler tarafından silahlı saldırılar düzenlendi. İlk saldırı Yenişehir İlçesi’nin Şehitlik Semti’nde Hür Dava Partisi’nin (HÜDA-PAR) siyasetine yakın olduğu belirtilen İlim Hizmet Yardımlaşma ve Araştırma Derneği (Yeni İHYA-DER) Başkanı Aytaç Baran’a (38) evinin önünde düzenlendi. Kimliği belirsiz kişilerin silahlı saldırısı sonucu 4 kurşunla ağır yaralanan Aytaç Baran kaldırıldığı hastanede öldü. Saldırı sonrasında ortaya çıkan bazı silahlı gruplar bölgede dolaşarak çevreye ve Şehitlik Mahallesi Eşit Özgür Yurttaş Derneği’nin olduğu binaya ateş etti, saldırıyı haberleştirmek isteyen basın yayın çalışanlarına satırlarla saldırdı. Bu saldırılarda ise Doğan Haber Ajansı’nın muhabirleri Canan Altıntaş ve Serdar Sunar’ın da bulunduğu 3 gazeteci satır darbeleriyle, 3 kişi de açılan ateşlerle yaralanarak hastaneye kaldırıldı Saldırganlar HDP taraftarı bir kişinin de dükkânını tahrip ederek yağmaladı. Aytaç Baran’ın avukatı, saldırıyı Yurtsever Demokratik Gençlik Hareketi’nin (YDG-H) yaptığını iddia etti ve olaydan önce müvekkilinin saldırı olabileceği konusunda polis tarafından uyarıldığını söyledi. YDG-H ise yaptığı açıklamada, saldırıyla ilgilerinin olmadığını belirtti. Bazı yayın organları ise Aytaç Baran’ın uyarıldığını doğruladı fakat emniyetin saldırının IŞİD tarafından gerçekleştirilebileceğini söylediğini ileri sürdü. Saldırıyla ilgili bilgi almak için hastane morgunun önüne giden ve burada silahlı bir grupla karşılaşan Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Diyarbakır Şubesi Eşbaşkanı Ramazan Kaval burada linç girişimine maruz kaldı. Aytaç Baran’ın öldürüldüğü bölgede HDP’ye yakın ev, işyeri ve kahvehanelere silahlı grupların saldırılarını sürdürmeleri sonucu 3 kişinin daha yaşamını yitirdiği belirtildi. Eşit Özgür Yurttaş Derneği’ne yönelik saldırılar nedeniyle dernekten kaçarak evine giden dernek üyesi Bayram Dağtan’ın evine baskın düzenlendiği ve evinde öldürüldüğü bildirildi. 7 Haziran 2015’teki seçimde HDP adına müşahitlik yapan Bayram Dağtan’ın seçim günü tehdit edildiği iddia edildi. Aynı derneğin üyesi oldukları belirtilen Bayram Özelçi’ni ve Emin Ensen’i başından vurarak öldüren silahlı grupların en son Sur İlçesi’nde Fesih Çınar’ı (40) gece saatlerinde vurdukları öğrenildi. Kaldırıldığı hastanede yaşamını yitiren Fesih Çınar’la birlikte ölenlerin sayısı 5’e yükseldi. Saldırıları HDP yazılı bir açıklamayla kınarken HÜDA-PAR Genel Başkanı Mehmet Hüseyin Yılmaz ise bölgede gerginliğin uzun zamandır sürdüğünü söyleyerek olayda emniyetin de iyiniyetli olmadığını düşündüğünü ifade etti. Gece de devam eden silahlı saldırılar nedeniyle Bağlar İlçesi’nde Ahmet Öner adlı esnaf işlettiği marketin içerisinde silahla vurarak yaralandı. Gelişmelere dair açıklama yapan Diyarbakır Valiliği ise 17 kişinin gözaltına alındığını duyurdu. 10 Haziran 2015 sabahı ise Eşit Özgür Yurttaş Derneği’nin Diyarbakır’daki şubelerine polis ekiplerince baskınlar düzenlendi. Sur İlçesi’ne bağlı İskender Paşa, Fatih Paşa, Hasırlı mahallelerindeki, Bağlar İlçesi’ne bağlı Körhat, Mevlana Halit ve Şêx Şamil mahallelerindeki ve Kayapınar İlçesi’ne bağlı Gaziler Mahallesi’ndeki dernek binalarına düzenlenen baskınlarda kapıların kırılarak içeri girildiği ve yönetici, üye ve delege listelerine el konulduğu ileri sürüldü.

15 Temmuz 2015’te, Şırnak’ın İdil İlçesi’ne bağlı Rîzok Köyü’nde Murat Çevrim (25) adlı üniversite öğrencisi kimliği belirsiz kişilerin uzun namlulu silahlarla saldırısı sonucu yaşamını yitirdi. İddialara göre Murat Çevrim evindeyken kapıyı çalan kişiler “baban nerede?” diye sorduktan sonra ateş açtı. Saldırganların daha sonra bir aracı da rastgele tarayarak 2 kişiyi yaraladığı öğrenildi.

16 Ağustos 2015’te, Diyarbakır’ın Silvan ilçesin Konak Mahallesi’nde, H.K. (17) ve M.V.U. (17) isimli çocuklar kendilerine isabet eden kurşunlar nedeniyle yaralandı. Omuz ve omzun alt kısmından yaralanan H.K. isimli ile sağ kolundan aldığı kurşunla yaralanan M.V.U. isimli çocuk, çevredeki yurttaşların yardımıyla Silvan Devlet Hastanesi kaldırıldı. Çocuk kim tarafından ve nasıl vuruldukları hakkında bilgi edinilemedi.

16 Ağustos 2015’te, İzmir’in Menemen İlçesi’nde Gençlik Kültür Merkezi’ne gelen kimliği belirsiz kişi veya kişiler binada bulunan HDP Menemen Gençlik Meclisi üyesi Murat Kaya’ya silahlı saldırıda bulundu. Ensesinden vurulmuş halde bulunan Murat Kaya’nın sağlık durumunun kritik olduğu ve tedavinin Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde devam ettiği bildirildi.

27 Ağustos 2015’te, Şırnak’ın Silopi İlçesi’nde Kavallı Köyü yakınlarında bulunan 2 cesedin İsmet Tatar (45) ile oğlu Cengiz Tatar’a (19) ait olduğu belirlendi. Yapılan ilk incelemede İsmet Tatar’ın tek kurşunla vurulduğu, Cengiz Tatar’ın ise vücudunun çeşitli bölgelerinde çok sayıda kurşun olduğu ve kolunun da kırık olduğu kaydedildi.

31 Ağustos 2015’te, Diyarbakır’da AKP Gençlik Kolları eski İl Başkanı Yunus Koçak, kendisine ait eczanenin önünde kimliği belirsiz kişilerin açtığı ateş sonucu öldürüldü. Yunus Koçak’ın bir süre önce karakola giderek JİTEM tarafından tehdit edildiğini söylediği öğrenildi.

24 Aralık 2015’te, Van’ın İpekyolu ilçesinde, gece saatlerinde özel harekat timleri tarafından ablukaya alınan ve 9 çocuğun darp edilerek gözaltına alındığı Bostaniçi Mahallesi’nde sabah saatlerinde 1 kişi ölü bulundu. Özel harekat timlerinin mahalledeki ablukası gece yarısına kadar devam ederken, sabah saatlerinde İsmet Yılmaz isimli yurttaş kafasına aldığı darbe sonucu yaşamını yitirmiş halde bulundu.

27 Aralık 2015’te, Antep’e yerleşen ve Suriye’de yayınladığı Alhita isimli dergiyi burada da çıkarmayı sürdüren, son olarak da DAİŞ’in yaptığı katliamlara ilişkin belgesel çeken Naji El Jerf, Ali Fuat Cebesoy Bulvarı’nda kimliği belirsiz kişi ya da kişilerce başından vurularak öldürüldü.

29 Aralık 2015’te, Mardin’in Dargeçit ilçesinde 19 gün süren yasağın kalkması ile birlikte ilçede yaşananlara dair bilgilere de ulaşılmaya başlandı. 22 Aralık günü Safa Mahallesi’nde bulunan evinden çıktıktan sonra ailesinin o günden sonra kendisinden haber alamadığı Hüseyin Demir adlı zihinsel engelli yurttaşın akıbetine ancak yasağın kalkması ile ulaşılabilindi. Demir, aynı mahalledeki bir evin bahçesinde yurttaşlar tarafından yaralı olarak bulundu.

Faili Meçhul Davaları

Kobanê eylemleri devam ederken İstanbul’un Sultanbeyli İlçesi’nde 7 Ekim 2014’te eylemlere tepki göstermek amacıyla HDP ilçe binası önünde toplanan grupta yer alan Serdar Arslan (36) faili meçhul bir saldırı sonucu yaşamını yitirmişti. Olayın ardından Serdar Arslan’ın karşıt grupta yer alanların attığı cisimle öldüğü iddia edilmişti. Konuya dair soruşturmanın tamamlandığı ve hazırlanan iddianamenin kabul edildiği 27 Ocak 2015’te öğrenildi. İddianamede iki grup arasında yaşanan taşlı ve sopalı saldırı sırasında Serdar Arslan’la aynı grupta yer alan şüpheli Recep Arslan’ın elinde bulunan demir çubuğu protestocu gruba doğru fırlattığı, demir çubuğun 5-10 metre kadar önünde bulunan Serdar Arslan’ın kafasının arkasına saplandığı ifade edildi. Olay yerinde bulunan iş yeri kameralarının incelendiğinde tüm olayın görüldüğü anlatılan iddianamede Recep Arslan hakkında “olası kast ile insan öldürmek” suçundan 25 yıla kadar hapis cezası istendi. Yargılamaya iddianameyi kabul eden ilgili Anadolu Ağır Ceza Mahkemesi’nde önümüzdeki günlerde başlanacak.

Şırnak’ın Cizre İlçesi’nde 1993–1995 yıllarında, Cizre Jandarma İlçe Komutanı Cemal Temizöz’ün görev yaptığı dönemde işlenen 20 faili meçhul cinayetle ilgili olarak Cemal Temizöz’ün de arasında bulunduğu 1’i tutuklu 8 sanığın yargılandığı davaya dosyanın “güvenlik” gerekçesiyle gönderildiği Eskişehir 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 2 Nisan 2015’te başlanacağı öğrenildi.

3 Temmuz 2015’te Ankara’da aralarında bürokratların ve özel harekât polislerinin de bulunduğu bir yapılanma tarafından işlendiği ifade edilen faili meçhul 18 cinayete ilişkin Mehmet Ağar’ın bir numaralı sanık olduğu davaya devam edildi. Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki 19 sanıklı duruşmaya tele konferans yöntemiyle katılan Mehmet Ağar ifade verdi. Mehmet Ağar ifadesinde suçlamaları kabul etmediğini ve görevini yerine getirdiğini iddia etti. Sanığın ifadesinin alındığı sırada mahkeme heyeti kapıları kilitleyerek içeriye seyirci ve gazeteci alınmasına izin vermedi. Mehmet Ağar’dan sonra tanık olarak dinlenen dönemin Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanı Kutlu Savaş ise 1990’lı yıllarda “terörle mücadele” adı altında birçok suç işlendiğini dile getirdi. İş insanlarının öldürülmesinin Tansu Çiller’in o dönem “elimizde PKK’ye yardım eden iş adamları listesi var” sözleri sonrasında yaşandığını söyleyen Kutlu Savaş, “cinayetleri işlemek için ölen PKK militanlarının silahlarının kullanılması idealdi” dedi. Sanık ve tanık beyanlarının alınmasının ardından mahkeme heyeti, dosyadaki eksikliklerin giderilmesi amacıyla duruşmayı 20 Kasım 2015’e erteledi.

5 Kasım 2015’te Şırnak’ın Cizre İlçesi’nde 1993–1995 yıllarında, Cizre Jandarma İlçe Komutanı Cemal Temizöz’ün görev yaptığı dönemde işlenen 21 faili meçhul cinayetle ilgili olarak Cemal Temizöz’ün de arasında bulunduğu tutuksuz 8 sanığın yargılandığı dava davanın “güvenlik” gerekçesiyle gönderildiği Eskişehir 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde sonuçlandı. Taraf avukatlarının son savunmalarını alan mahkeme heyeti, savcının “delil yetersizliğinden” beraat talep ettiği mütalaasına uyarak tutuksuz sanıklar emekli Albay Cemal Temizöz, Cizre eski Belediye Başkanı Kamil Atağ ile Burhanettin Kıyak, Fırat Altın, Hıdır Altuğ, Adem Yakin, Kukel Atağ ve Temer Atağ’ın beraat ettiğini açıkladı.

20 Kasım 2015’te Ankara’da aralarında bürokratların ve özel harekât polislerinin de bulunduğu bir yapılanma tarafından işlendiği ifade edilen faili meçhul 18 cinayete ilişkin Mehmet Ağar’ın bir numaralı sanık olduğu davaya devam edildi Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki 19 sanıklı duruşmada dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Kemal Yazıcıoğlu tanık olarak dinleyen mahkeme heyeti, aralarında Halis Toprak, Tuncay Özkan’ın gibi kişilerin de olduğu çok sayıda ismin tanık olarak dinlenilmesine ve Susurluk raporunun istenmesine karar vererek duruşmayı 26 Şubat 2016’ya erteledi.

8 Aralık 2015’te Diyarbakır ve Muş’un bazı köylerinde 8 Ekim-25 Ekim 1993 tarihlerinde Bolu Tugayı tarafından düzenlenen operasyonlarda gözaltına alındıktan sonra kaybolan 11 köylü ile ilgili açılan davaya Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Yakınlarını kaybeden ailelerin beyanlarının alındığı duruşma sonunda mahkeme heyeti, davanın tek sanığı emekli tuğgeneral Yavuz Ertürk’ün tutuklanması talebini reddettikten sonra duruşmayı 7 Mart 2016’ya erteledi.

9 Aralık 2015’te Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin aralarında üst düzey kamu görevlilerinin de olduğu 26 şüpheli hakkında 3. defa hazırlanan iddianame İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın onayından geçerek değerlendirilmesi amacıyla Çağlayan 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi.

24 Aralık 2015’te Diyarbakır’ın Lice İlçesi’nde 22 Ekim 1993’te çıkan ve 14 sivilin, bir askerin ve dönemin Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Bahtiyar Aydın’ın öldürülmesiyle ilgili olarak açılan davaya dosyanın “güvenlik” gerekçesiyle gönderildiği İzmir 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Duruşmaya dosyanın tek sanığı olarak kalan Eşref Hatipoğlu’nun katılmaması üzerine mahkeme heyeti, sanığın bir sonraki celseye hazır edilmesine karar vererek duruşmayı 17 Mart 2016’ya erteledi.

5. RESMİ HATA ve İHMAL

5.1.Resmi Hata ve İhmal Sonucu Ölen ve Yaralananlar

6 Ocak 2015’te, Samsun’un Terme ilçesi Yeni Cami köyünde okulu kar tatiline girince servisle köyüne dönen 9 yaşındaki Yeşim Sonaş ihmal kurbanı oldu. Yeni Cami köyünde meydana gelen olayda servis minibüsü evin bulunduğu yola kar nedeniyle giremeyince, şoför Yusuf S., Yeşim’i eve 300 metre uzakta bıraktı. Yeşim, yürüyerek eve gitmek isterken üzeri buz ve karla kaplı yağmur suyu tahliye kanalına düştü. İki metre derinlikteki kanalda boğulan Yeşim eve gelmeyince annesi Emine ve babası Yakup Şonaş servis şoförünü aradı. Şoför Yusuf S., küçük kızı 1.5 saat önce yolda bıraktığını söyleyince aile aramaya çıktı. Yeşim’in önce su kanalında çantası, sonra cansız bedeni bulundu. Sonaş çifti, kızlarının okul yönetimi ve servis şoförünün ihmali nedeniyle öldüğünü belirerek şikayetçi oldu. Şoför Yusuf S. tutuklandı.

11 Ocak 2015’te, Hatay Reyhanlı Yatılı Bölge Ortaokulunda öğretim gören 14 yaşındaki Kamil Mert Cemiloğlu okulda kalorifer tamiri için açılan 1,5 metre derinliğindeki çukura düştü. Olayın hemen ardından okul yöneticileri çocuğu Reyhanlı Devlet Hastanesine götürdü. Sağ bacağındaki yaraya dikiş atılarak gerekli müdahalenin ardından taburcu edildi. Eve götürüldükten sonra iç kanama geçirdiği öğrenilen çocuk yaşamını yitirdi.

13 Ocak 2015’te Hadımköy İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Evliya Çelebi Ortaokulu 5’inci sınıf öğrencisi 11 yaşındaki Resul Yaşar, okulun yangın merdiveninden düşerek hayatını kaybetti.

16 Ocak 2015’te, Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi’nde dağıtılan akşam yemeğinden kaynaklı 10’u çocuk çok sayıda mahpusun zehirlendiği belirtildi. Mahpuslar, cezaevi revirinde yapılan kontrollerinin ardından koğuşlarına gönderildi.

3 Şubat 2015’te,Mardin’in Nusaybin ilçesinde, gribal enfeksiyon şikayetiyle gittiği Nusaybin Devlet Hastanesi’nde serum verilip evine gönderildikten sonra komaya giren 26 yaşındaki Sevgi Dilmen, bir hafta sonra tedavi gördüğü sırada yaşamını yitirdi. Aile, hastanede görevli doktor ve hemşireler hakkında, çocuklarının ölümüne sebebiyet verdikleri gerekçesiyle Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulundu.

7 Şubat 2015’te,DAİŞ çetelerinin zulmünden kaçarak Suruç’a sığınan ve Şehit Gelhat Çadır Kenti’nde kalan 6 aylık hamile Fatma Mihemed (22) isimli Kobanêli kadının, 112 Acil Servis’in ihmali sonucu bebeğini düşürdüğü iddia edildi.

12 Şubat 2015’te,Mardin’in Derik ilçesi Yukarı Menteşi Mahallesi’nde M. Salih Aksoy (17) isimli genç, mahalle dışında hayvanlarını otlattığı sırada, yakınlarda bulunan Dicle Elektrik Dağıtım A.Ş.’a (DEDAŞ) ait elektrik trafosuna temas etmesi sonucu, elektrik akımına kapılarak ağır yaralandı. Derik Devlet Hastanesi’nde kaldırılan Aksoy, yapılan tüm müdahalelere rağmen yaşamını yitirdi. Aksoy’un babası Mahmut Aksoy, DEDAŞ’ın trafo etrafında gerekli güvenlik önlemlerini almadığını, trafonun kapılarının açık ve kablolarının dışarıda olduğunu söyleyerek, “Gerekli güvenlik önlemlerinin alınması için defalarca başvurmamıza rağmen bir sonuç alamadık” dedi.

23 Şubat 2015’te, Van’da, Hacı Ali Akın Ortaokulu’nda 5’nci sınıfta eğitim gören öğrencileri öğretmenlerinin aldığı yaş pastayı yedikten sonra mide bulantısı ve kusma şikayetiyle okul yönetimine başvurdu. Sınıfta diğer öğrencilerin de aynı şikayette bulunması üzerine okula ambulans çağrıldı. Öğrenciler, ambulanslarla kentteki çeşitli hastanelere kaldırıldı. İlk yapılan müdahalede, 32 öğrenciye zehirlenme teşhisi konuldu. İl Milli Eğitim Müdürü Kıyasettin Kırekin “Öğrencilerimiz, öğretmenlerinin getirmiş olduğu yaş pastayı yedikten sonra rahatsızlanmışlar. Daha sonra başlayan mide bulantısı, ishal ve kusma şikayetini öğretmenlerine bildirmişler. Öğrencilerimiz Van’daki hastanelere kaldırıldı. Daha sonra gerekli incelemeyi yapacağız” diye konuştu.

23 Şubat 2015’te, Van’ın Çaldıran ilçesine bağlı Yücelen Mahallesi’nde bulunan Yücelen İlköğretim Okulu’nda, ‘Okul Sütü Programı Kampanyası’ kapsamında dağıtılan sütlerden kaynaklı çok sayıda öğrenci zehirlendi. Sütten zehirlenen çocuklar okula gelen ambulans ve okul servisleri ile Çaldıran Devlet Hastanesine kaldırıldı. Hastanede yapılan müdahalenin ardından öğrenciler müşahedeye alınırken, olayla ilgili inceleme başlatıldı.

25 Mart 2015’te Diyarbakır’ın Lice ilçesine bağlı Kayacık köyü ortaokulunda eğitim gören 33 öğrenci kusma ve baş dönmesi şikayetiyle Lice Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Yapılan ilk müdahale sonucu öğrencilerin zehirlenmiş olabileceği ihtimali sonucu öğrenciler hastanede müşahede altına alındı. Duruma ilişkin bilgi veren Acil Servis Doktoru Mustafa Ertaş, zehirlenmenin gıdadan veya okulda kullanılan jeneratörden sızan karbonmonoksit gazından olabileceğini tahmin ettiklerini belirtti.

3 Nisan 2015’te, Varto’ya bağlı Leylek köyünde köy meydanından geçen su kanalının kenarında oyun oynayan 3 yaşındaki Jiyan Koçhan yaşamını yitirdi. Su kanalına düşen Koçhan’ın cenazesi köylüler tarafından bir kilometre ötede bulunurken, cenaze otopsisinin yapılması için Varto Devlet Hastanesi’ne getirildi.

6 Nisan 2015’te Eskişehir’de meskûn mahalde seyreden Eskişehir Emniyet Müdürlüğü Önleyici Hizmetler Şubesi’ne ait aracın, bisikletiyle giderken çarparak ağır yaraladığı Yasin Sakarya (15) kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi.

15 Nisan 2015’te, Şırnak’ın Cizre İlçesi’nde meskûn mahalde aşırı hız yapan “akrep” olarak tanımlanan zırhlı polis aracının çarptığı Nezahat Neganlı (45) yaralandı.

27 Nisan 2015’te Bursa’da faaliyet yürüten İbn-i Sina Özel Bakım Merkezi’nde çalışan üç hasta bakıcının bakımevinde tutulanların işkence gördüğünü ifade ederek fotoğraflarla savcılığa başvurdukları öğrenildi. Üç hasta bakıcının savcılığa verdiği ifadelere göre çocuk hastalar dövülüyor, kelepçelenip peteklere bağlanıyor, elleri ve kolları koliyle bedenlerine bağlanıyor ve aç bırakılıp yanlış ilaçlar veriliyor.  Ailelerin getirdiği yiyecekler verilmiyor ve çocuklar aç bırakılıyor. Ayrıca iddiaya göre, yedi yaşlı hasta gerekli bakımı görmediği, vaktinde hastaneye kaldırılmadığı ve ambulans çağrılmadığı için hayatını kaybetti.

8 Mayıs 2015’te, Hatay’ın İskenderun ilçesinde, 3 katlı bir binanın yanması sonucu Suriyeli 3 çocuk yanarak yaşamını yitirdi. Edinilen bilgilere göre, İskenderun ilçesine bağlı Muradiye Mahallesi, 217. Sokak’ta Suriyeli Tecir ailesinin yaşadığı 3 katlı binanın ikinci katında henüz bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Evden alev ve dumanların çıktığını fark eden mahalle sakinleri itfaiyeye haber verdi. Olay yerine gelen itfaiye ekipleri yangına müdahale etti. İtfaiye ekiplerinin kontrol altına alarak söndürdüğü yangında Suriyeli oldukları öğrenilen 2 yaşındaki Yusuf, 4 yaşındaki Muhammet ve 5 yaşındaki Süleyman Tecir adlı çocuklar, yanarak yaşamını yitirdi.

10 Mayıs 2015’te, Mardin Devlet Hastanesi’nde tedavi görürken yaşamını yitiren Hesekêli diyaliz hastası Muhammed Muhammed (57) adlı yurttaşın yakınları, Muhammed’in hastanenin ihmali sonucu yaşamını yitirdiğini iddia etti. Muhammed’in, 28 Nisan’dan Mardin Valiliği’nin izni ile Şenyurt Sınır Kapısı’ndan ilk olarak Mardin Devlet Hastanesi’ne kaldırıldığı bilgisini veren yakınları, daha sonra Muhammed’in Diyarbakır Dicle Tıp Fakültesi’ne sevk edildiğini aktardı. Burada da gereken ilginin gösterilmediğini iddia eden yakınları, daha sonra tekrar Mardin Devlet Hastanesine getirilen Muhammed’in, gerekli müdahale yapılmaması nedeniyle yaşamını yitirdiği ileri sürdü.

14 Mayıs 2015’te, Bitlis’te zırhlı bir polis aracı HDP seçim bürosu önünde Talat Uçar (55) adlı kişiye çarparak ağır yaraladı. Aracın daha sonra olay yerinden uzaklaştığı öğrenildi.

18 Mayıs 2015’te, İzmir’in Aliağa ilçesindeki sanayi tesislerinde faaliyet gösteren bir taşeron firmanın işçileri, yedikleri yemekten zehirlendi. Aliağa Devlet Hastanesi acil servisini dolduran işçilerin, mide bulantısı, kusma ve karın ağrısı teşhisiyle tedavilerine başlandı. Yaklaşık 600 kişinin çalıştığı firmadan 35 işçinin zehirlenme şikâyeti ile Aliağa Devlet Hastanesi’ne getirildiği belirtildi.

20 Mayıs 2015’te, Urfa’nın Tektek Dağları yamacında bulunan Sarıören Mahallesi yakınlarında serinlemek için DSİ’ye ait Harran Ovası sulama kanalına giren, ancak suya kapılan Abdullah Doğan (24) ile onu kurtarmaya çalışan Mehmet Cengiz (21) isimli kepçe operatörü boğularak can verdi. Kurtarma ekipleri tarafından kanaldan çıkarılan Doğan ve Cengiz’in cenazeleri otopsi yapılmak üzere Urfa Adli Tıp Kurumu’na gönderildi.

26 Mayıs 2015’te, Mersin’de 23 yaşındaki Berivan Şimşek’in dünyaya getirdiği kız bebeğin doğum sırasında köprücük kemiği kırıldı. Ailenin şikayeti üzerine inceleme başlatıldığı öğrenildi.

20 Haziran 2015’te,  Adana’nın Seyhan ilçesi Yeşiloba Mahallesi’nde sulama kanalına düşen topunu almaya çalışırken suya düşen ve akıntıya kapılarak kaybolan 5 yaşındaki Enes Özen, yaşamını yitirdi. DSİ’ye ait sulama kanalına düşen küçük Enes’i gören yurttaşlar kurtarmaya çalışırken, çocuk akıntıya kapılarak gözden kayboldu. İhbar üzerine olay yerine çok sayıda polis ve sağlık ekibi sevk edilirken, sulama kanalında çocuğu aramak için çalışma başlatıldı. Enes, düştüğü yerden yaklaşık 2 kilometre uzaklıkta tarlada çalışan işçiler tarafında kanaldan çıkarıldı ancak sağlık ekiplerinin tüm müdahalelerine rağmen küçük çocuk kurtarılamadı.

1 Temmuz 2015’te, Şırnak’ın Uludere ilçesi Yeşilyuva (Repin) Mahallesi’nde arkadaşlarıyla oyun oynayan 3-4 yaşlarındaki Dirok Şengil isimli çocuk, mahalleden geçen su kanalına düştü. Çocukların olayı Şengil’in annesine haber vermesi üzerine etrafta bulunan yurttaşlar, su kanalında Şengil’i aramaya başladı. Yapılan aramalar sonucu Şengil’i akıntının sona erdiği yerde bulan yurttaşlar, hemen Uludere Devlet Hastanesi’ne kaldırdı. Küçük çocuk, doktorların tüm çabalarına rağmen kurtarılamadı.

4 Temmuz 2015’te, İzmir’in Kınık ilçesinde belediye tarafından yaklaşık 4 yıl önce Bağalan Mahallesi’ndeki 13 Eylül Parkı’nın giriş ve çıkış kapılarının önüne ikişer tane beton malzemeden antik sütuna benzetilen direk konuldu. Fayans yapıştırıcıyla yere sabitlenen beton sütunlardan biri ilk belirlemeye göre, üzerine iple bağlanan üç pazar çadırının şiddetli rüzgarla birlikte havalanmasıyla yerinden çıktı. Sütun bu sırada pazar yerine girmeye çalışan Döndü Dönmez adlı kadının üstüne düştü. Kanlar içinde yerde kalan Dönmez, 100 metre ilerideki Kınık Toplum Sağlığı Merkezi Acil Servisi’ne kaldırıldı. Burada yapılan tüm müdahalelere rağmen Dönmez, kurtarılamayarak yaşamını yitirdi.

4 Temmuz 2015’te, İzmir’in Konak ilçesinde, marketten evine dönen ve kaldırımda yürüyen Dudu Küçükçıplak (67) adlı kadın, depo olarak kullanılan alanın 3 metre yükseklik, 6 metre uzunluk ve yaklaşık 500 kilogram ağırlığındaki demir kapının altında kaldı. Yaşlı kadının yardımına koşan çevredeki yurttaşlar, kapıyı kaldırmaya çalıştı.  Sağlık ekiplerinin olay yerine gelmesiyle Küçükçıplak, yarım tonluk kapının altından çıkarıldı. Olay yerinde yapılan ilk müdahalenin ardından ambulansla Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırılan Küçükçıplak, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.

7 Temmuz 2015’te,  Hatay’ın Erzin ilçesi Eserli Mahallesi’nde de bulunan apartmanın 3. katına çıkmak için asansöre binen N.A adlı kız çocuğunun kolu ve bacağı asansöre sıkıştı. Durumu fark eden apartman sakinleri 112 sağlık ekiplerine haber verdi. Olay yerine gelen sağlık ekiplerinin yaptığı ilk müdahalenin ardından çocuk, Erzin Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayan N.A., yaşamını yitirdi.

7 Temmuz 2015’te, Batman’ın Kozluk ilçesine bağlı Yanıkkaya Köyü’nde serinlemek için su kuyusuna giren Umut Can Taş (14) ile Ali Fırat Bilir (14) isimli çocuklar suda boğularak can verdi. Batman Bölge Devlet Hastanesi morguna kaldırılan çocukların cenazeleri otopsi işlemleri için Diyarbakır’a gönderildi.

8 Temmuz 2015’te,  Edirne’nin Keşan ilçesinde İki Minareli Çarşı Camii Aşevi Yaptırma ve Yaşatma Derneği bünyesinde Yenimescit Mahallesi’nde faaliyet gösteren aşevinde, dün yaklaşık 1000 kişiye Keşan Kaymakamlığı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nca sağlanan erzaklarla yapılan ezo gelin çorbası, kıymalı mercimek ile salçalı makarnadan oluşan iftarlık yemeği dağıtıldı. İftardan sonra çoğu çocuk yaklaşık 100 kişi mide bulantısı, kusma, ishal, baş dönmesi şikayetleriyle ambulans ve özel araçlarla Keşan Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Gıda zehirlenmesi tanısıyla tedavi altına alınarak serum takılan yaklaşık 100 kişi, acil servis ve polikliniklerin bulunduğu binada oluşturulan bölümde müşahede altına alındı.

19 Temmuz 2015’te, Ağrı ili Hamur ilçesi Butka köyünde devrilen traktörün altında kalarak ağır yaralanan Feyat Çağala (50), kaldırıldığı Ağrı Devlet Hastanesi’nde “teknik yetersizlikler ve doktor bulunmadığı” gerekçesiyle nakil işlemleri 4 saat bekletilince yaşamını yitirdi.

21 Temmuz 2015’te, Van’ın Tuşba ilçesine bağlı İskele Mahallesi’nde bulunan ve adli tutukluların bulunduğu M Tipi Kapalı Cezaevi’nde 10 tutuklu yenilen pastadan zehirlendi. Yedikleri pastanın ardından bulantı, kusma ve karın ağrısı şikayeti ile cezaevi idaresine başvuran tutuklular, daha sonra ambulanslar ile tedavi için kentteki hastanelere kaldırılarak, tedavi altına alındı.

8 Ağustos 2015’te, Muş ili Bulanık ilçesinde 2012 yılında hizmete açılan, ancak o günden bu yana yeteri kadar doktorun görevlendirilmediği Bulanık Devlet Hastanesi’nde geçen günlerde yaşanan ölümlü vaka ve ihmal iddialarını da beraberinde getirdi. Geçirdiği kazanın ardından bilinci açık bir şekilde hastaneye getirilen Adem Yaşar (15) adlı çocuk yaşamını yitirirken, Yaşar’ın ağabeyi Ömer Yaşar, sağlık görevlilerinin yarım saat boyunca damar yolunu bulmaya çalıştığını, tartıştıkları acil servisteki doktorun ise eldivenini yere atarak başlarından ayrıldığını iddia etti.

12 Eylül 2015’te, Kars’ın Arpaçay ilçesine bağlı Carci köyündeki Çıldır Barajı üzerinde yer alan hidroelektrik santrallerinin kapaklarının aniden açılması sonucu aynı aileden 3 kişi baraj sularına kapıldı. Su kenarında çamaşırlarını yıkayan Meryem İnce ve hemen ilerisindeki Necife İnce ve oğlu Aykut İnce suya kapıldı. Suya kapılan 3 kişiyi köylüler kurtarırken, Meryem İnce’nin durumunun ağır olduğu ve kaldırıldığı Kars Harakani Devlet Hastanesi’nde yoğun bakımda tutulduğu öğrenildi. Kayalara çarparak çeşitli yerlerinden yaralanan diğer 2 yaralanın durumlarının ise iyi olduğu ve aynı hastanede tedavi altına alındığı belirtildi.

19 Eylül 2015’te, Şırnak merkeze bağlı Yeni Mahallesi’nde özsavunma kapsamında kurulan barikatları kaldırmak amacıyla polis dün akşam saatlerinde mahalleye ikinci kez saldırı gerçekleştirmiş ve saldırı nedeniyle mahallede bulunan elektrik trafoları zarar görmüştü. Saldırın ardından yaşanan elektrik kesintisi, diyaliz makinesine bağlı yaşayan 2 yaşındaki Miraç Külter isimli bebeğin ailesini isyan ettirdi. Kesintinin ardından zor şartlarda aldıkları jeneratörü çalıştırdıklarını ancak bir süre sonra jeneratörün de devre dışı kaldığını belirten Miraç bebeğin annesi Selma Külter, yardım için aradıkları 112 acil servisinde görevli personellerin “Can güvenliği” olmadığı gerekçesiyle mahalleye gelemeyecekleri cevabını verdiğini söyledi. Çocuğunun sabaha karşı HDP Şırnak Milletvekili Leyla Birlik’in araya girmesi ardından saatler sonra ancak hastaneye kaldırabildiklerini ifade eden anne Külter, “Bize bunu yapmaya ne hakları var. Ambulansın polis eşliğinde gelmesi gerektiğini söylediler. Ambulans görevlileri ise olaylardan dolayı gelemeyeceklerini ve dışarıdan benzin almamızı söylediler. Ama polisler emir vermişler. Kimseye bidonlarda benzin satılmamasını söylemişler. Oğlumun raporlarını göstermeme rağmen kimse bana benzin vermedi. Yarın oğluma bir şey olursa bunun hesabını kim verecek” sözleriyle yaşanan duruma tepki gösterdi.

1 Ekim 2015’te, Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne ait bir belediye otobüsü Cemal Gürsel Caddesi üzerinde bulunan Dikimevi Durağı’na daldı. Ankara Valisi Mehmet Kılıçlar, kazada 12 kişinin hayatını kaybettiği açıkladı.

17 Ekim 2015’te, Aydın’ın Germencik ilçesi Reis Mahallesi’nde gece saatlerinde tarla yolundan evine giden Emrullah Danış isimli yurttaş, özel bir jeotermal santralinden kaçak olarak dışarı salınan suyun içine düştü. Ağır yaralanan Danış, Aydın Adnan Menderes Üniversite Hastanesi’ne kaldırıldı.

27 Ekim 2015’te, Diyarbakır’ın Kulp ilçesinin Çöl mezrası bölgesinde bulunan Uzunova, Kamışlı, Bayır ve Zeyrek ilkokullarında okuyan öğrenciler, özel bir firmanın verdiği akşam yemeğinde zehirlendi. Resmi rakamlara göre 332 öğrencinin zehirlendiği belirtilirdi, çocuklar hastanelerde tedavi altına alındı.

9 Kasım 2015’te, Van ili Başkale ilçesine bağlı Soredêr (Yanal) Mahallesi’nde 23 yıl boyunca hizmet veren sağlık ocağının 6 yıl önce onarımdan geçmesinden sonra bir daha hizmete açılmaması sonucu 4 acil hasta yollarda can verdiği mahalleliler tarafından anlatıldı. Sağlık ocağının korucu mahallesine taşınmasına tepki gösteren mahalle hastanın başka yerlerde ki hastanelere giderken yolda yaşamlarını yitirdiği öğrenildi.

17 Kasım 2015’te, Diyarbakır’ın Dicle ilçesine bağlı İbikan Mahallesi’nde bulunan Üzümlü İlköğretim Okulu’nda 32 öğrenci, yedikleri yemekten dolayı zehirlendi. Çevre mahallelerden gelen öğrenciler için dağıtılan öğlen yemeğini yiyen öğrenciler, daha sonra karın ağrısı, mide bulantısı ve baş dönmesi şikayeti ile okul idaresine başvurdu. Bunun üzerine öğrenciler, Dicle Devlet Hastanesi Acil Servisi’ne kaldırıldı. Burada yapılan tetkiklerde 32 öğrenci gıda zehirlenmesinden kaynaklı olarak müşahede altına alındı.

18 Kasım 2015’te, Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Kütahya Yesevi Yurdun’da kalan yaklaşık 800 öğrenci, akşam yemeğinde tavuk ve pilav yedi. Ancak yemekten sonra bazı öğrencilerde mide bulantısı, kusma ve ishal şikayetleri görüldü. Hastaneye kaldırılan 92 öğrenciye gıda zehirlenmesi teşhisi konuldu.

20 Kasım 2015’te, Dersim’de özel bir okulda kimya dersi için laboratuar ortamında yapılan deney sırasında patlama meydana geldi. Patlamada 2’si ağır 10 öğrenci yaralandı.

1 Aralık 2015’te, Diyarbakır’ın Kulp ilçesine bağlı Karaağaç Köyü’nde bulunan Kulp Müftülüğüne ait Kuran Kursu’nda, elektrikli ısıtıcıdan kaynaklandığı ileri sürülen yangın sonucu, 6 çocuk yaşamını yitirdi, 6 çocuk ise yaralandı.

3 Aralık 2015’te, Urfa’nın mеrkеz Hаliliyе ilçеsi Gеrmüş Mаhаllеsi’nde bulunan Yеşilurfа İlk vе Ortаokulu’ndа öğrenim gören yatılı 319 öğrеnciden 98’i akşam yemeğinde yedikleri yemekten zehirlendi. Yemek menüsünde yere alan tаvuk, mаkаrnа vе çоrbаdan yiyen öğrenciler, rahatsızlanmaları üzerine sabah saatlerinde kеnttеki hаstаnеlеrе kaldırıldı.

4 Aralık 2015’te, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Sualtı Arama ve Kurtarma Ekibi, Dicle Barajı kapaklarının uyarı yapılmadan açılmasıyla Sur ilçesi Develi Mahallesi Zilpınar Deresi’ndeki sulama göletinde oluşan adada mahsur kalan 5 yurttaş ile 170 keçiyi, 7,5 saatlik çalışmanın ardından boğulmaktan kurtardı.

12 Aralık 2015’te, Şanlıurfa Kadın Hastalıkları ve Doğum Hastanesi’ne giden 28 hamile kadın elektrik çarpması sonucu yandı. Vücutlarının çeşitli yerlerinde yanıklar oluşan kadınlar, ambulanslarla başka hastanelere sevk edildi.

20 Aralık 2015’te, Van’ın Çaldıran ilçesinde asansörün kapısına sıkışan 13 yaşındaki Özcan Güler, hayatını kaybetti. Akşam saatlerinde Zahide Mehmet Tamince Lisesi’nde eğitim gören ağabeyinin kaldığı yurda giden Güler, yemekhane için kullanılan asansörün kapısına sıkışarak feci bir şekilde can verdiği öğrenildi.

28 Aralık 2015’te, Van’ın Erciş ilçesine bağlı Latife Hanım Mahallesi’nde bulunan Zilan Caddesi’nde hızlı kullanıldığı belirtilen polise ait akrep tipi zırhlı araç, karşıdan karşıya geçmek isteyen 55 yaşındaki Zahide Hezer isimli kadına çarptı. Çarpmanın etkisiyle caddeye yığılan Hezer, çevrede bulunan yurttaşların haber vermesi üzerine olay yerine gelen ambulansla İlçe Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı.

29 Aralık 2015’te, Adana’da okula getirilen sıraların kamyondan indirilmesine yardım eden öğrencilerden 11 yaşındaki M.D.’nin ayağı kasa ile kapak arasına sıkışınca Cankur ekipleri tarafından kurtarılabildi.

5.2. Asker İntiharları / İntihar Teşebbüsleri/Şüpheli Asker/Polis Ölümleri

3 Ocak 2015’te Şanlıurfa’nın Akçakale İlçesi’nde zorunlu askerlik hizmetini yapan Van nüfusuna kayıtlı Emrah Çalkın’ın (21) sınırdaki kulübede nöbet tutarken arkadaşının silahının “kazara” ateş alması sonucu yaşamını yitirdiği iddia edildi.

16 Ocak 2015’te Hakkâri’deki Zap Jandarma Karakolu’nda zorunlu askerlik hizmetini yapan İzmir nüfusuna kayıtlı Özgür Bedir’nin (22) nöbet sırasında tartıştığı bir başka er tarafından vurulduğu iddia edildi. Ağır yaralı halde Hakkâri Devlet Hastanesi’ne kaldırılan Özgür Bedir burada yaşamını yitirdi.

18 Ocak 2015’te Mardin’in Nusaybin İlçesi’nde bulunan 2. Hudut Taburu’nda zorunlu askerlik hizmetini yapan ve terhisine 15 gün kaldığı belirtilen Van’ın Erciş İlçesi’nin nüfusuna kayıtlı Gökhan Kayahas’ın (21) nöbet tuttuğu sırada tüfeğiyle intihar ettiği iddia edildi.

28 Ocak 2015’te, Kütahya’da zorunlu askerlik hizmetini yapan Bitlis’in Tatvan İlçesi’nin nüfusuna kayıtlı Mehmet Erdem Askeri Garnizon Müdürlüğü’nde nöbet tuttuğu kulübede kabinin üstünden vurulmuş halde ölü bulundu.

30 Ocak 2015’te Kocaeli’nin Derince İlçesi’ndeki Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na bağlı 1. Ulaştırma Terminal Birlik Komutanlığı zorunlu askerlik hizmetini yapan Kayseri nüfusuna kayıtlı Mehmet Akif Adıyaman’ın (21) silahıyla intihar ettiği iddia edildi.

1 Şubat 2015’te Mardin’in Derik İlçesi’ndeki Jandarma Komutanlığı’nda zorunlu askerlik hizmetini yapan Ordu’nun Perşembe İlçesi’nin nüfusuna kayıtlı Eray Akgöz komaya girerek yaşamını yitirdi. Eray Akgöz komaya girme nedeninin uyuşturucu madde tüketiminden kaynaklandığı ileri sürüldü.

12 Şubat 2015’te Konya’nın Karapınar İlçesi’ndeki Atış Poligon Grup Komutanlığı’nda zorunlu askerlik hizmetini yapan Mardin’in Midyat İlçesi’nin nüfusuna kayıtlı Şaban Büyük’ün (20) nöbet tuttuğu esnada tüfeğiyle göğsüne ateş ederek intihar ettiği iddia edildi.

14 Şubat 2015’te Şırnak’ın Silopi İlçesi’nde zorunlu askerlik hizmetini yapan Bitlis’in Tatvan İlçesi’nin nüfusuna kayıtlı Ömer Yalçın’ın (20) “arkadaşıyla şakalaşırken kaza sonucu silahın ateş almasıyla öldürüldüğü” iddia edildi.

15 Şubat 2015’te Edirne’nin Süloğlu İlçesi’ndeki 54. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı’nda zorunlu askerlik hizmetini yapan İzmir’in Bergama İlçesi’nin nüfusuna kayıtlı Osman Buğdaycı’nın (21) da nöbet tutuğu sırada tüfeğiyle kendini vurup intihar ettiği iddia edildi.

24 Şubat 2015’te Manisa 6. Jandarma Komanda Er Eğitim Alayı’nda zorunlu askerlik hizmetini yapan Kahramanmaraş nüfusuna kayıtlı Mustafa Telli’nin eğitim alanında kalp krizi geçirerek yaşamını yitirdiği askeri yetkililerin yaptığı yazılı açıklamada iddia edildi.

26 Şubat 2015’te,Ağrı’nın Doğubayazıt İlçesi’ndeki Şehit Fehmi Altınordu Hudut Bölük Komutanlığı’nda zorunlu askerlik hizmetini yapan bir askerin nöbet tuttuğu esnada yaşadığı cinnet sonucu aynı yerde nöbet tutan bir uzman çavuş, bir çavuş ve bir askeri öldürdüğü iddia edildi. Olayla ilgili soruşturma başlatılırken 3 askeri öldürdüğü ileri sürülen askerin akıbeti hakkında bilgi edinilemedi.

26 Şubat 2015’te Isparta’da bulunan Komando Er Eğitim Alayı’nda zorunlu askerlik hizmetini yapan Adana’nın Yüreğir İlçesi’nin nüfusuna kayıtlı Emre İrdayoğlu’nun (29) koğuşunda geçirdiği kalp krizi sonucu yaşamını yitirdiği iddia edildi.

2 Mart 2015’te, Adana’da Aladağ İlçe Jandarma Komutanlığı’nda zorunlu askerlik hizmetini yapan Ordu nüfusuna kayıtlı Abdullah Samet Çoklu’nun kazan dairesinde kalorifer borusuna kendini asarak intihar ettiği iddia edildi.

8 Mart 2015’te,Siirt’te, 3’ncü Tugay Komutanlığı’nda bulunan H.T. isimli uzman askerin, nöbet sırasında tabanca ile göğsünün sol tarafına ateş açarak intihar girişiminde bulunduğu iddia edildi. Yaralanan asker, Siirt Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı.

14 Mart 2015’te İzmir’in Bornova İlçesi’nde bulunan 10. Jandarma Er Eğitim Alay Komutanlığı’nda zorunlu askerlik hizmetini yapan Şanlıurfa’nın Halfeti İlçesi’nin nüfusuna kayıtlı Abuzer Gören’in (21) 8 Mart 2015’te, futbol maçı sırasında aldığı darbe sonucu idrar torbasının patladığı öğrenildi. Abuzer Gören kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi.

14 Mart 2015’te Hakkâri’nin Şemdinli İlçesi’ne bağlı Derecik Beldesi’ndeki Yeşilova Jandarma Karakolu’nda zorunlu askerlik hizmetini yapan Kayseri’nin Kocasinan İlçesi’nin nüfusuna kayıtlı Harun Aslan’ın (21) silahıyla göğsüne ateş ederek intihar ettiği iddia edildi.

21 Mart 2015’te,Mardin’in Dargeçit ilçesinin Ilısu köyü Çelebi Karakolu’nda görev yapan uzman çavuş Ali Yalçınkaya’nın belirlenemeyen bir nedenle, beylik tabancası ile intihar ettiği iddia edildi.

27 Mart 2015’te Balıkesir Bakım Okulu ve Eğitim Merkezi Komutanlığı’nda zorunlu askerlik hizmetini yapan Salih Tuzlu’nun (20) koğuştaki yatağında ölü bulunduğu iddia edildi.

29 Mart 2015’te İzmir’in Çiğli İlçesi’nde bulunan 2. Ana Jet Üs Komutanlığı’nda zorunlu askerlik hizmetini yapan er A.K.’nin daha önceden tartıştığı arkadaşları H.E. ve M.E.’yi sayım sırasında tabancayla vurup ağır yaraladığı, yaralı askerlerden H.E.’nin kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdiği iddia edildi. A.K.’nin olaydan sonra gözaltına alındığı öğrenildi.

3 Nisan 2015’te Hakkâri Dağ ve Komando Tugayı’nda zorunlu askerlik hizmetini yapan Adana nüfusuna kayıtlı Emrah Ö. nasıl geldiği belirlenemeyen bir kurşunla kafasından vurularak ağır yaralandı.

5 Nisan 2015’te Hatay’ın Kırıkhan İlçesi’nde bulunan Kayatepe Hudut Karakolu’nda zorunlu askerlik hizmetini yapan Adıyaman’ın Tut İlçesi’nin nüfusuna kayıtlı er E.A.’nın (21) terhisine 10 gün kala nöbet kulübesinde intihar ettiği iddia edildi.

16 Nisan 2015’te, Konya’da Beyşehir İlçe Jandarma Karakolu’nda zorunlu askerlik hizmetini yapan Van nüfusuna kayıtlı Emin Ece’nin (21), intihar ettiği iddia edildi.

20 Nisan 2015’te, Kıbrıs’ın Güzelyurt ilçesinde zorunlu askerlik yapan ve 45 günlük asker olan 23 yaşındaki Fatih Akbulut ‘un intihar ettiği iddia edildi.

21 Mayıs 2015’te, Siirt Cezaevi’nden Siirt Adliyesi’ne tutuklu getirdiği belirtilen ring aracının şoförü Jandarma Adnan Gündüz’ün kendi silahıyla intihar ettiği iddia edildi. Gündüz’ün Nevşehirli olduğu ve teskeresini almasına 4 ay kaldığı belirtildi.

23 Mayıs 2015’te Mardin’in Kızıltepe İlçesi’nde bulunan 70. Mekanize Piyade Tugay’ında zorunlu askerlik hizmetini yapan Osmaniye’nin Kadirli İlçesi’nin nüfusuna kayıtlı Murat Kayabaşı’nın intihar ettiği iddia edildi.

22 Haziran 2015’te İHD İstanbul şubemizi arayan baba K.G’in mail yolu ile de yaptığı başvurusunda: “Oğlum A.G,vatani görevini yaptığı İnşaat Taburu Karadeniz Ereğli’de 7 Mayıs günü Bölük komutanı Yzb. A.T tarafından darp edilmiştir. 8 Mayıs 2015 tarihinde TALEP başlıklı mail dilekçemizde de bu olayı yazdık ve başka bir birliğe atamasının yapılmasını arz ettik. Fakat dilekçemize olumlu ya da olumsuz herhangi bir cevap verilmedi. Oğlumu döven, hakaretler ve tehditler eden Bölük komutanı hakkında dava açtım. Bu şartlar altında çocuğum orada nasıl askerlik yapıp bitirecek. Mağduriyetimizin giderilmesini ve en kısa zamanda bize cevap verilmesini rica ederim.” Dedi.

25 Haziran 2015’te Manisa’nın Salihli İlçesi’ndeki Adala Jandarma Karakolu’nda zorunlu askerlik hizmetini yapan Şırnak’ın Silopi İlçesi’nin nüfusuna kayıtlı Yağmur Durak’ın (21) nöbet tuttuğu kulübede göğsüne dayadığı tabanca ile intihar ettiği iddia edildi.

5 Temmuz 2015’te Ankara’da bulunan Lojistik Destek Birlik Komutanlığı’nda zorunlu askerlik hizmetini yapan Kıbrıslı er Özkan Yıldırımlar’ın (19), nöbet yerinde silahının kayışıyla kendini asarak intihar ettiği iddia edildi.

20 Temmuz 2015’te, Siirt’in Doğan Mahallesi’ndeki Doğa Kışla Taburu’nda zorunlu askerlik görevini yapan Muş nüfusuna kayıtlı İsmail Ay (22) adlı askerin nöbet sırasında kendi silahıyla intihara kalkıştı iddia edildi. Çenesinin alt kısmından ateşli silahla yaralanan Ay’ın Siirt Devlet Hastanesi’ne kaldırılarak tedavi altına alındığı ve hayati tehlikesinin devam ettiği öğrenildi.

25 Ağustos 2015’te Sivas’ta bulunan 5. Piyade Er Eğitim Tugay Komutanlığı’nda 20 gün önce zorunlu askerlik hizmetine başlayan Ağrılı Yavuz Sarı’nın eğitim atışları sırasında çenesine dayadığı G3 piyade tüfeğini ateşleyerek intihar ettiği iddia edildi.

27 Ağustos 2015’te İzmit’in Seferihisar İlçesi’nde bulunan Doğanbey Jandarma Karakolu’nda zorunlu askerlik hizmetini yapan Batman nüfusuna kayıtlı Veli Çelik (21) adlı erin nöbet tuttuğu kulübede intihar ettiği iddia edildi.

30 Ağustos 2015’te Şırnak’ın Silopi İlçesi’nde zorunlu askerlik hizmetini yapan Diyarbakırlı Asım Serbest’in (20) silahıyla intihar ettiği iddia edildi.

4 Eylül 2015’te, Mardin’in Kızıltepe ilçesi 4. Piyade Hudut Alayına bağlı Akdoğan Piyade Hudut Sınır Karakolu’nda görevli 20 yaşında ve Erzurum nüfusuna kayıtlı Ersin Aydın isimli askerin, silahla sağ bacağına ateş ederek kendisini vurarak yaralandığı iddia edildi.

7 Eylül 2015’te, Antalya’nın Alanya İlçesi’nde zorunlu askerliğini yaptığı cezaevinin tuvaletinde tüfeğiyle başına ateş ettiği iddia edilerek ağır yaralanan jandarma er 24 yaşındaki Gökhan Deniz, hastanede yaşamını yitirdi.

8 Eylül 2015’te Hakkâri’nin Şemdinli İlçesi’nde zorunlu askerlik hizmetini yapan Ankara’nın Haymana İlçesi’nin nüfusuna kayıtlı Kürt asker Şahin Şimşek’in öldüğü açıklandı. Ölüm nedeni açıklanmayan Şahin Şimşek’in çatışmada ölmüş olabileceği veya intihar ettiği iddia edildi.

16 Eylül 2015’te, Siirt Devlet Hastanesi’ne, intihara teşebbüs ettiği iddiasıyla kaldırılan Uzman Çavuş Abdullah Tokgöz yaşamını yitirdi. Sabah saatlerinde ağır yaralı bir şekilde görevli olduğu Eruh’tan İl Devlet Hastanesi’ne getirilen Tokgöz’ün silah ile arkadan vurulduğu ve kurşunun göğüs tarafından çıktığı iddia edildi.

19 Eylül 2015’te, Bitlis’te vatani zorunlu askerlik yapan 21 yaşındaki Çorum doğumlu er Bünyamin Tankuş’un intihar ettiği iddia edildi.

28 Eylül 2015’te, Van’ın Erciş nüfusuna kayıtlı Tamer Bedir’in (20), 2 aydır askerlik yaptığı Afyonkarahisar İskan Bölüğü’nde intihar ettiği iddia edildi.

7 Ekim 2015’te, Diyarbakır’ın Lice ilçesinde zorunlu askerlik yaptığı belirtilen Fadıl Baran ağır yaralı halde Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde getirildi. Baran doktorların tüm müdahalesine rağmen kurtarılamayarak yaşamını yitirdi.  1994 Batman doğumlu olduğu belirtilen Baran’ı hastaneye getiren askerler ‘intihar’ ettiğini ileri sürdü.

16 Ekim 2015’te, Şırnak’ın Güçlükonak ilçesi Koçyurdu Jandarma Karakolu’unda askerlik yapan Arif Orhan Şener isimli jandarma er, şüpheli bir şekilde yaşamını yitirdi. Sabah saat 07.00 sıralarında nöbet tuttuğu esnada silahının ateş alması sonucu yaşamını yitirdiği iddia edildi.

19 Ekim 2015’te, Samsun’daki birliğinde zorunlu askerlik yapan Şırnaklı er Selman Akdeniz, denize atlayarak intihar ettiği iddia edildi.

29 Ekim 2015’te Muş’ta Malazgirt İlçe Jandarma Komutanlığı’nda zorunlu askerlik hizmetini yapan er Serdal Karapucak (20) silahıyla kendini vurarak intihar ettiği iddia edildi.

7 Aralık 2015’te Iğdır İl Jandarma Komutanlığı’nda zorunlu askerlik hizmetini yapan Erzurum’un Oltu İlçesi’nin nüfusuna kayıtlı Tunahan Öztürk’ün nöbet tuttuğu kulübede intihar ettiği iddia edildi.

12 Aralık 2015’te, İstanbul’da piyade er olarak zorunlu askerlik yapan Sakarya nüfusuna kayıtlı 29 yaşındaki Murat Ali Atmaca’nın kendini asarak yaşamına son verdiği iddia edildi.

18 Aralık 2015’te, Aydın’dan Manisa 1. Piyade Er Eğitim Tugay Komutanlığı Batı Kışlası’na teslim olan asker 20 yaşındaki Onur Ağır’ın Manisa Adliye Sarayı’nda merdiven boşluğuna düşerek hayatını kaybettiği iddia edildi.

 6. SALDIRIYA UĞRAYANLAR

1 Ocak 2015’te İstanbul’da Dolmabahçe Sarayı Saltanat Kapısı önünde nöbet tutan polislerin bulunduğu noktaya yaklaşan Fırat Özçelik adlı kişi, polislere önce el bombası attı. Bombanın patlamaması üzerine silahıyla ateş etmeye çalışırken gözaltına alındı. Akşam saatlerinde ise DHKP-C Örgütü yaptığı açıklamayla saldırıyı üstlendi.

6 Ocak 2015’te, İstanbul’da Sultanahmet Meydanı’nda bulunan Turizm Polisi Şube Müdürlüğü’nde biri polis, biri saldırgan 2 kişinin ölümüyle sonuçlanan bombalı saldırıyı Elif Sultan Kalsen’in düzenlediği iddiası Emniyet Müdürlüğü tarafından yalanlandı. Saldırıyı düzenleyenin cenazesini teşhise giden Elif Sultan Kalsen’in ailesi de kendilerine gösterilen cenazenin kızlarına ait olmadığını söyledi.  Öte yandan cenazenin Elif Sultan Kalsen’e ait olduğu gerekçesiyle Adlî Tıp Kurumu’nun önünde beklemeye başlayan Halk Cephesi aktivisti 4 kişi polis ekiplerince gözaltına alındı. 8 Ocak 2015’te ise saldırıyı Rusya uyruklu olduğu belirtilen Riana Ramazova adlı bir kadının düzenlediği iddia edildi.

7 Ocak 2015’te,Şırnak’ın Cizre ilçesi Yafes Caddesi Dicle Köprüsü yakınında bulunan, Dicle Polis Karakolu’na yönelik silahlı saldırı düzenlendi. Saldırıda Bekir Elek ve Onur Polat isimli polis memurları yaralandı. Hayati tehlikesi bulunmayan yaralı polisler, Cizre Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı.

7 Ocak 2015’te,Diyarbakır Yenişehir İlçesinde bulunan Şehitlik Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi’nde ismi öğrenilemeyen bir öğretmen öğrenci velileri tarafından saldırıya maruz kaldı. Okul pansiyonunda gerçekleştiği belirtilen saldırıda, öğretmenin darp edildiği belirtildi.

9 Ocak 2015’te,Diyarbakır Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü’nde (DİSKİ) kontrolör olarak çalışan Yunus Emre Aydın isimli bir çalışan, Yenişehir ilçesi Ofis semti Paşakonağı civarında görevini yaptığı sırada kahvehane sahibi ile aralarında çıkan tartışmanın ardından, kahvehane sahibinin önce sözlü daha sonra da fiili saldırısına uğradı. Aydın, kahvehane sahibinin sıktığı ve vücudunun çeşitli yerlerine isabet eden 5 kurşunla ağır yaralandı. Yaralanan Aydın, Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırılarak tedavi altına alınırken, işyeri sahibi de polislerce gözaltına alındı.

21 Ocak 2015’te,Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesindeki bulunan Doç. Dr. Yaşar Eryılmaz Devlet Hastanesi’nde görevli Diş Doktoru Cemal Yücebaş, diş çekimi için hastaneye gelen; ancak sıra almadıkları için tedavisini reddettiği Hasan Gönder ve Metin Gönder adlı kişilerin saldırısına maruz kaldı. İki el parmağı kırılan ve kafasına aldığı darbe sonucu kafatasında çatlak oluşan Yücebaş, yoğun bakıma alındı.

22 Ocak 2015’te,Van’ın Özalp ilçesinde, İhlas Haber Ajansı (İHA) Muhabiri Nihat Özbay, iş yerinden çıkarak Atatürk Caddesi’nde bulunan arkadaşını ziyarete gitmek istediği sırada, kimliği belirsiz 5 kişinin sopalı saldırısına uğradı. Saldırganlar olay yerinden kaçarken, çeşitli yerinden yaralanan Özbay ise, Özalp Devlet Hastanesi’nde yapılan ilk müdahalenin ardından Van Bölge eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edildi. Burada yapılan muayenenin ardından Özbay taburcu edildi.

30 Ocak 2015’te,Şırnak Devlet Hastanesi’nde tedavi altına alındıktan sonra yaşamını yitiren bir hastanın yakınları, hastanın yaşamını yitirmesinde ihmali olduğu gerekçesiyle görevli uzman Kardiyolog Dr. Deniz Elçik ve ismi öğrenilemeyen bir hemşireyi darp etti. Saldırı nedeniyle yaralanan Dr. Elçik’e 20 günlük iş göremez raporu verildi.

3 Şubat 2015’te, Mardin’in Dargeçit ilçesinde yapımına bir süre ara verilen Ilısu Barajı’na malzeme taşıdıkları öğrenilen iş makinelerine, Dargeçit ilçesi çevre yolunda HPG militanları tarafından ateş açıldı. Açılan ateş sonucu Necmettin Karadeniz (32), İsrafil Köymen (49) ile Hasan Yoğurt (51) isimli işçiler yaralandı. Yaralananlar Midyat Devlet Hastanesi’ne tedavi altına alındı.

6 Şubat 2015’te, Mardin Merkez Ortaköy Sağlık Ocağı’nda görev yapan Dr. Osman Sağlam, hasta yakınlarının şiddetine maruz kaldı. Uğradığı şiddet sonucu ayağının alçıya alındığı Sağlam’a, 10 günlük rapor verildi.

7 Şubat 2015’te Mardin’in Dargeçit İlçesi’nde yapımı devam eden Ilısu Barajı’nın inşaatında çalışan Nevşehir’in Kozaklı İlçesi’nin nüfusuna kayıtlı Kürşat Metin (56) kimliği belirsiz kişilerce evinde uğradığı bıçaklı ve silahlı saldırı sonucu yaşamını yitirdi. Saldırının ardından açıklama yapan Kürşat Metin’in ağabeyi Büyük Birlik Partisi (BBP) Kozaklı İlçe Başkanı Feridun Metin, inşaatta çalışanların bir süredir PKK tarafından tehdit edildiğini ve cinayetin de PKK tarafından işlendiğini ifade etti. Aynı inşaata malzeme taşıyan bir kamyonete de 2 Şubat 2015’te uzun namlulu silahlarla düzenlenen saldırı sonucu da araçta bulunan Necmettin Karadeniz (32), İsrafil Köymen (49) ile Hasan Yoğurt (51) yaralanmıştı.

13 Şubat 2015’te Şanlıurfa’nın Suruç İlçesi’nde polis kontrol noktasına bir araçla düzenlenen bombalı saldırıda biri polis, üçü sivil 4 kişi yaralandı.

17 Şubat 2015’te, Ankara’da Necla Kızılbağ Anadolu Lisesi’nin önünde Berkin Elvan ile ilgili bildiri dağıtan Devrimci Liseliler aktivisti çocuklar aşırı sağcı bir grubun önce fiziki saldırısına sonra da Sosyalist Demokrasi Partisi (SDP) binası önünde de silahlı saldırısına uğradı. Saldırıda ölen veya yaralanan olmadı.

17 Şubat 2015’te, Erzurum’un merkeze bağlı Aziziye İlçe Belediye Başkanı AKP’li Cevdet Orhan, makamında uğradığı silahlı saldırı sonucu yaralandı. Orhan, Atatürk Üniversitesi Yakutiye Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı.

18 Şubat 2015’te Ankara’da bir süredir Necla Kızılbağ Anadolu Lisesi’nin önünde bildiri dağıtırken aşırı sağcı grupların fiziki ve silahlı saldırısına maruz kalan Sosyalist Demokrasi Partisi (SDP) ve Devrimci Liseliler aktivistlerine yönelik saldırıda bulunuldu. Çıkan olay nedeniyle saldırgan gruba müdahalede bulunmayan polis ekipleri saldırının ardından bildiri dağıtan 9 kişiyi gözaltına aldı.

19 Şubat 2015’te, Dicle Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi öğrencileri, fakülte yönetiminin var olan sorunlara çözüm bulamamasından dolayı dersleri boykot ederek, fakülte yönetimi ile görüşmek istedi. Onlarca öğrenci, Fakülte Dekanı Cengiz Yalçın ile görüşme isteği kabul edilmeyince, Dekan Yardımcısı Hasan İçen ile bir derslikte görüştü. Yaklaşık yarım saat süren görüşmede İçen’e yaşadıkları sorunları aktaran öğrencilerin İçen’in yumruklu saldırısına maruz kaldığı iddia edildi. İçen’in sorunlar karşısında cevap olamaması üzerine öğrencilerden Halit Erbay’a yumruklu saldırıda bulunduğu ve toplantıda bulunan diğer öğrencilerin duruma tepki gösterdiği belirtildi. İçen, özel güvenlik personeli eşliğinde toplantıdan çıkarıldı. İçen, sınıftan çıktığı esnada da öğrencilere hakaret etmeyi sürdürdü.

20 Şubat 2015’te İzmir’de solcu ve Kürt öğrencilerin düzenlediği etkinliğe aşırı sağcı Ülkü Ocakları grubu saldırıda bulundu. Polisin müdahale etmediği saldırıya öğrencilerin karşılık vermesi üzerine çıkan çatışmada Ülkü Ocakları’nın “Ege Üniversitesi reisi” olduğu belirtilen Fırat Yılmaz Çakıroğlu adlı kişi bacağından aldığı bıçak darbesiyle öldü. Saldırı sonunda Nurullah Semo adlı Kürt öğrencinin de aldığı bıçak darbesiyle ağır yaralandığı, toplamda ise 7 kişinin yaralı olduğu öğrenildi. Fırat Yılmaz Çakıroğlu’nun öldürülmesinin ardından polis düzenlediği operasyonlarla biri Ülkü Ocakları üyesi 7 kişiyi gözaltına aldı. Gözaltına alınanlardan Nurullah Semo durumunun ağırlaşması üzerine yeniden hastaneye kaldırıldı.

21-22 Şubat 2015 tarihlerinde İzmir’de solcu ve Kürt öğrencilere yönelik aşırı sağcı grupların düzenlediği saldırı sonucu çıkan çatışmada ölen “Ülkü Ocakları Ege Üniversitesi reisi” Fırat Yılmaz Çakıroğlu adına yapılan basın açıklamaları çeşitli kentlerde Kürtlere ve sol gruplara yönelik ırkçı saldırılara dönüştü.

20 Şubat 2015’te Kocaeli’nin Darıca İlçesi’nde kimliği belirsiz kişi veya kişilerin HDP ilçe binasına silahlı saldırı düzenlemesi sonucu binada maddi hasar meydana geldi.

21 Şubat 2015’te Trabzon’da basın açıklaması yapacaklarını iddia eden bir grup, yeni kurulan Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) il binası olacağı belirtilen bir binanın etrafını sardı. Grup daha sonra HDP’ye ait bir ibarenin veya tabelanın bulunmadığı binanın önünde ayrıldı.

21 Şubat 2015’te İzmir’in Menderes İlçesi’nde HDP’nin ilçe binasına taşlı ve sopalı saldırıda bulunan bir grup, binanın camlarını kırdı.

22 Şubat 2015’te Erzurum’da Fırat Yılmaz Çakıroğlu’nun öldürülmesini protesto eden grup, HDP il binasına doğru yürüyüşe geçti. Burada binaya yönelik olası saldırıyı engellemek için toplanan HDP’li gruba ülkücü grubun bıçaklı ve sopalı saldırıda bulunması üzerine biri ağır 5 HDP’li yaralandı.

22 Şubat 2015’te Eskişehir’de de HDP binasına saldırı girişiminde bulunan gruplar, parti binası önünde karşılaştıkları HDP taraftarı iki kişiyi linç etmek istedi.

22 Şubat 2015’te Ankara’da da HDP binalarına saldırı düzenlendi. Ülkü Ocakları üyesi oldukları belirtilen grubun Sincan’daki HDP binasına düzenledikleri saldırıda İlçe Eş Başkanı Akif Özerduğ’un da arasında bulunduğu 4 kişi yaralandı.

22 Şubat 2015’te İstanbul’un Bahçelievler İlçesi’nde ise Sosyalist Demokrasi Partisi’nin (SDP) ilçe binasına saldırı düzenleyen ırkçı gruplar saldırı sırasında binada bulunan bir kişiyi darp etti, koluna da Türkiye’de aşırı sağcı ve ırkçı siyasi grupların sembolü olan 3 hilal şeklini çizmeye çalıştı.

22 Şubat 2015’te İstanbul’da Esenler İlçesi’nin Tepe Mahallesi’ndeki HDP temsilciliğine 5 kişinin taşlı saldırıda bulunması sonucu büroda maddi hasar meydana geldi. Saldırgan 5 kişiden 3’ünün gözaltına alındığı bildirildi.

22 Şubat 2015’te Adana’da Fırat Yılmaz Çakıroğlu için gıyabi cenaze namazı kıldıkları iddia edilen ırkçı grup, caminin önünden geçen ve puşi taktıkları belirtilen 3 kişiyi darp etti.

23 Şubat 2015’te,Erzurum’un Köprüköy ilçesinde, DBP İlçe Eş Başkanı Necati Yazıcı bir iş yerinde oturduğu esnada ülkücü olduğu öğrenilen bir grubun saldırısına maruz kaldı. Satır ve bıçaklarla iş yerine giren ırkçı grup, Yazıcı’ya saldırdıktan sonra olay yerinden uzaklaştı. Saldırı sonucu baygınlık geçiren Yazıcı, arkadaşları tarafından Köprüköy Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Yazıcı’nın başına çok sayıda dikiş atıldığı öğrenildi.

23 Şubat 2015’te, Çankırı’da Karatekin Üniversitesi yönetiminin yapılması planlanan tüm eylem ve etkinliklerin yasaklandığını duyurmasına rağmen Ülkü Ocakları grubunun eylem yapmasına izin vermesi üzerine toplanan 150 kişilik grup, Edebiyat Fakültesi önünde karşılaştıkları 3 Kürt öğrenciyi darp etti.

26 Şubat 2015’te Ülkü Ocakları Ege Üniversitesi sorumlusu Fırat Yılmaz Çakıroğlu adlı kişinin bıçaklanarak öldürülmesi nedeniyle çıkabilecek olaylar nedeniyle 3 gün tatil edilen Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nde eğitim-öğretimin başladığı karşıt görüşlü öğrenciler arasında çatışma çıktı. Fakülte binasına giren herkesin detektörle aranmasına rağmen çıkan kavgaya polisin müdahalesi esnasında kimliği belirsiz kişi ya da kişilerce açılan ateş sonucu bir özel güvenlik görevlisi bacağından vurularak yaralandı. Saldırıda ayrıca 2 öğrenci de yaralandı. Kavga sonrası 50 kişi gözaltına alındı.

27 Şubat 2015’te Adıyaman’da ırkçı bir grubun DBP il binasına taşlı saldırıda bulunması sonucu binada maddi hasar meydana geldi. Saldırgan gruba müdahale etmeyen polis, binada bulunanların saldırıya karşılık vermesi üzerine binaya gaz bombasıyla müdahale ederek 7 kişiyi gözaltına aldı.

27 Şubat 2015’te,Diyarbakır Dicle Üniversitesi (DÜ) Hastanesi Göğüs Hastalıkları Kliniği’nde görevli bulunan 3 sağlık memuru, 25 Şubat’ta hasta yakınlarının şiddetine maruz kalarak yaralandı.

28 Şubat 2015’te, Kırklareli Üniversitesi Lüleburgaz Meslek Yüksekokulu Elektronik Bölümü öğrencisi Adıyamanlı Ramazan Fırat’ın aynı evi paylaştığı ve Ülkü Ocakları adlı yapılanma ile bağlantılı oldukları ileri sürülen 4 öğrenci tarafından bilekleri ve boyunu kesilerek öldürüldüğü iddia edildi. Soruşturma kapsamında polisin, Kürt öğrenci Ramazan Fırat’ın öldürülmesiyle ilgili aynı evde kalan Mustafa Karakuş, Emrah Keleş ve adı öğrenilmeyen bir öğrenciyi gözaltına aldığı, diğer bir öğrencinin ise arandığı öğrenildi. Gözaltına alınanlar Lüleburgaz Emniyet Müdürlüğü’nde tutulurken, ilişkin savcılığın gözaltında tutulanlar için 72 saat ek süre verdiği belirtildi.

4 Mart 2015’te Mersin Üniversitesi’nde Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) seçim bildirilerini dağıtan öğrencilere aşırı sağcı bir grubun saldırması nedeniyle 2 öğrenci yaralandı.

4 Mart 2015’te,Erzurum Atatürk Üniversitesi Yakutiye Araştırma Hastanesi’nde ameliyat sırasında Ortopedi ve Travmatoloji bölümü araştırma görevlisi Dr. Feyzi Kılıç’ın acil bir hastayı ameliyat ederken dikiş iplerini bulamayınca hemşire Nursel Algım’a (25) hakaret edip, yumruk attığı iddia edildi.

5 Mart 2015’te,Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Dursun Odabaşı Tıp Merkezi’nde görevli Kulak Burun Boğaz Asistanı Dr. Abdurrahman Ayral,  hasta yakını ve hasta tarafından saldırıya maruz kaldı. Darp edilen Ayral’ın, el bileği ve parmağının kırıldığı belirtildi.

6 Mart 2015’te,Sivas Cumhuriyet Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencisi E.G. isimli Kürt kadın öğrencinin, Dikilitaş Mahallesinde ülkücü bir grup tarafından darp edilmesini, üniversite kampüsünde yürüyüşle protesto eden öğrenciler, ırkçı bir grubun saldırısına maruz kaldı.

12 Mart 2015’te,Diyarbakır Selahattin Eyyübi Devlet Hastanesi’nde, hastanede otomasyon görevlisi olarak çalışan Berna Ava, bir süredir sorun yaşadıkları eşi Barzani Ava ile hastanede tartışmaya başladı. Aralarındaki tartışmanın büyüyüp, Barzani Ava’nın eşine şiddet uygulaması üzerine, hastanenin Beyin ve Sinir Cerrahisi Opr. Dr. Şerif Turhan, duruma fark edip, saldırgan eşe müdahalede bulundu. Yaşanan arbedede Turhan, saldırgan eş tarafından boynundan ve kolundan bıçakla yaraladı. Yaşanan olay sonrası saldırgan hastaneden kaçarken, ağır yaralanan Dr. Şerif Turhan hemşire ve hasta yakınları tarafından hastanenin Acil Servisi’ne kaldırıldı.

16 Mart 2015’de Van’da Vangölü Anadolu Meslek Teknik Lisesi’ni baskın düzenleyen polis ekipleri okula ait güvenlik kameralarının görüntülerine el koymak istedi. Yöneticilerin karşı çıkması üzerine bina içinde gaz bombası ve basınçlı su kullanan polisin saldırısı sonunda 14 öğrenci yaralandı. Saldırıda yüzüne cam kırıkları saplanan öğrencilerden D.Y.’nin (16) Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde ameliyata alındığı öğrenildi.

18 Mart 2015’te,Elazığ’da, Elazığ eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Servisinde görevli Doktor E.E., hasta H.Ş.E’yi muayene ettikten sonra testlerin sonuçları için bekletmeye aldı. Bekleyen hastanın kocası M.E., doktorla önce tartıştı ardından da darp etti. Doktorun şikayetçi olması üzerine M.E. gözaltına alındı. Görevi başındaki doktoru darp etmekten adliyeye sevk edilen şüpheli çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklanarak cezaevine gönderildi.

19 Mart 2015’te Sivas’ta gittikleri çarşı merkezinde aşırı sağcı bir grubun fiziki saldırısına maruz kalan Cumhuriyet Üniversitesi’nde öğrenim gören Kürt öğrencilerinden Muhterem Durak ağır yaralandı. Saldırının ardından polis saldırıya uğrayan bir başka Kürt öğrenci Hakan Toprak’ı gözaltına aldı.

19 Mart 2015’te İstanbul’da Marmara Üniversitesi’ndeki Kürt öğrenciler aşırı sağcı grupların saldırısına uğradı. Saldırıda bir öğrenci bıçaklanarak yaralandı.

19 Mart 2015’te Ankara Üniversitesi’nde ise İletişim Fakültesi önünde yapılan kutlamaya ırkçı gruplar saldırdı. Polisin üniversite bahçesine girdiği saldırıda yaralanan olmadığı belirtilirken İletişim Fakültesi’ne ait binanın camları kırıldı.

20 Mart 2015’te Sivas’ta aşırı sağcı bir grubun saldırısına uğrayan Cumhuriyet Üniversitesi’nde öğrenim gören Kürt öğrencilerinden aynı zamanda HDP Merkez İlçe Başkanı da Müteren Durak ifade vermek üzere gittiği karakolun önünde yine saldırıya uğradı. Ülkü Ocakları üyesi oldukları iddia edilen grubun saldırısı nedeniyle Müteren Durak yaralanarak hastaneye kaldırıldı.

24 Mart 2015’te IŞİD saldırıları nedeniyle Kobanê’den kaçarak Adana’nın Yüreğir İlçesi’ne yerleşen ve çadırlarda yaşayan Kobanêli aileler bir grubun taş, sopa ve bıçaklı saldırına uğradı. Saldırı nedeniyle Kobâneli iki kişi yaralandı.

24 Mart 2015’te, İstanbul’da Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde düzenlenen Newroz kutlamasına bir başka grubun saldırması sonucu 3 öğrenci yaralandı.

25 Mart 2015’te, İstanbul’un Kâğıthane İlçesi’nde aylık yayımlanan ve İslami çizgide faaliyet yürüten Adımlar Fikir Kültür Siyaset Dergisi’nin bürosunda meydana gelen patlama sonucu Ünsal Zor yaşamını yitirdi, Ali Osman Zor (47), Cem Türkbiner (30) ve Cüneyt Karan (39) adlı 3 kişi de yaralandı.

25 Mart 2015’te, Ankara’da Tunceli’nin Ovacık ve Mazgirt belediyeleriyle dayanışma amacıyla düzenlenecek etkinlik için Yüksel Caddesi’nde stant açan Demokratik Halklar Federasyonu (DHF) üyeleri ırkçı bir grubun bıçaklı saldırısına uğradı. Saldırıda Hıdır Yangın bıçaklanarak yaralanırken Ceren Ünver de darp edildi.

26 Mart 2015’te İstanbul’un Kâğıthane İlçesi’nde bir kişinin ölümü ve üç kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan Adımlar Fikir Kültür Siyaset Dergisi’ne yönelik bombalı saldırıyı Halk Savunma Birliği adlı bir grup üstlendi. Saldırıyı gerçekleştirdiği iddia edilen söz konusu grup başka bir silahlı örgütle bağlarının olmadığını ileri sürdü.

30 Mart 2015’te, Antalya’da Akdeniz Üniversitesi’nde okuyan üç Kürt öğrenci Kürtçe müzik dinledikleri esnada ırkçı bir grubun fiziki saldırısına uğradı. Polis saldırgan gruba müdahale etmezken, aldıkları darbeler nedeniyle yaralanarak hastaneye kaldırılan üç öğrenci gözaltına alındı.

31 Mart 2015’te, İstanbul’da Çağlayan Adliyesi’ne giren Devrimci Halk Kurtuluş Partisi-Cephesi (DHKP-C) militanı Şafak Yayla ve Bahtiyar Doğruyol adlı 2 kişi aynı zamanda polisin gaz bombası kullanımı sonucu ölen Berkin Elvan’ın da dosyasını takip eden İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Memur Suçları Bürosu Savcısı Mehmet Selim Kiraz’ı rehin aldı. Savcıyı gündüz saatlerinde odasında rehin alan iki kişi ile gün boyu görüşmeler yapıldı. DHKP-C militanları amaçlarının Berkin Elvan’ın soruşturma dosyasında öne çıkan polislerin adlarının canlı yayında açıklanması olduğunu, bunun gerçekleşmesi halinde eylemlerine son vereceklerini belirttiler. Akşam saatlerine kadar yapılan görüşmelerin olumsuz sonuçlanmasının ardından adliye binasında bekletilen operasyon timleri savcının rehin tutulduğu odadan silah sesleri geldiği iddiaları üzerine odaya baskın düzenledi. Çok sayıda silah sesinin geldiği saldırı sonrasında Şafak Yayla ve Bahtiyar Doğruyol vurularak öldürüldü. Savcı Mehmet Selim Kiraz ise ağır yaralı halde bulundu. Hastaneye kaldırılan savcıyla ilgili açıklama yapan hastane yönetimi, savcının hastaneye getirildiğinde tüm yaşamsal fonksiyonlarının zaten durmuş olduğunu ifade ederek savcının da yaşamını yitirdiğini açıkladı. Gündüz saatlerinde ise görüşmeler sürerken Başbakanlık, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Yasası’nın “Olağanüstü Dönemde Yayınlar” başlıklı 7. maddesi uyarınca, olaya dair haberlere geçici yayın yasağı getirdi. Yasak kararı 3 kişinin öldürülmesiyle sonuçlanan operasyonun ardından kaldırıldı. Öte yandan eylemi ve operasyonu takip eden 2 gazeteci ile operasyona tepki gösterdikleri belirtilen 4 avukat, polisler tarafından gözaltına alındı.

31 Mart 2015’te, Uludağ Üniversitesi Kampüsü’ne yakın olan ve yoğunlukla öğrencilerin yaşadığı Görükle’de Kürt öğrencilerin evine ırkçı bir grup tarafından saldırı düzenlendi. Daha önce de Kürt öğrencilere saldıran ırkçı grup önce Uludağ Üniversitesi Kampüsü’nde Kürt öğrencilerin bir arada bulunduğu alana gelerek öğrencilere sözlü sataşmada bulundu. Irkçı grubun saldırı girişimini boşa çıkartmak amacıyla evlerinin bulunduğu Görükle’ye geçen Kürt öğrenciler bu kez de yine aynı ırkçı grup tarafından araçlarla evlerine kadar takip edildi. Kürt öğrencilerin Dumlupınar Mahallesi’nde bulunan evlerine girmesinin ardından saldırgan grup tekbir getirerek ve PKK Lideri Öcalan aleyhinde sloganlar atarak öğrencilerin kaldıkları binayı taşlamaya başladı. Saldırıda bina önündeki bir araç hasar görürken, öğrencilerin evlerinin camları da kırıldı. Irkçı grubun saldırısına uğrayan öğrenciler polisin kendilerini kampusten ayrılıp evlerine kadar izlediğini ve fakat saldırı sırasında olaya seyirci kaldığına dikkat çekti. Görükle’de daha önce de sürekli olarak polisler tarafından evlerine kadar takip edilen Kürt öğrenciler polisin yönlendirmesi doğrultusunda ırkçı grupların saldırılarına uğramış ve ırkçı gruplar tarafından Kürt öğrencilerin yaşadığı mahallelere “Türk olmayanın burada işi yok” ve “Kürde su bile yok” benzeri nefret söylemi içeren yazılamalar yapılmıştı.

31 Mart 2015’te, Siirt Üniversitesi Kezer Kampusu’nda, “Kutlu Doğum Haftası” etkinliğine katılım için davetiye dağıtan bir grubun, bildirileri almak istemeyen öğrencilerle tartışması ile başlayan kavgada 2 öğrenci yaralandı. Bildiri dağıtımı yapan grubun, öğrencilere satırlarla saldırdığı iddia edilirken, çıkan kavgada Mehmet Harun Sizer ve Mehmet Halil Çalış isimli 2 öğrenci çeşitli yerlerinden yaralandı. Yaralı öğrenciler, Siirt Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı.

1 Nisan 2015’te İstanbul’da Vatan Caddesi’nde bulunan İl Emniyet Müdürlüğü’ne kimliği belirsiz kişi veya kişilerce silahlı saldırı düzenlendi. İddiaya göre önce binanın giriş kapısına önce bomba atan bir saldırgan daha sonra da nöbet kulübelerinin de olduğu giriş kapısına ateş açtı. Nöbetçi polislerin karşılık vermesi sonucu çıkan çatışma sonunda saldırganlardan bir kadın vurularak öldürüldü. Çatışmada İhsan Merde ve Tayfun Demirtaş adlı polisler ile yoldan geçmekte olan bir sivil hafif yaralandı. Yaralı halde kaçtığı belirtilen bir saldırganın yakalandığı ileri sürüldü. Öte yandan ölen kişinin yapılan parmak izi karşılaştırılması sonucu Elif Sultan Kalsen olduğu iddia edilirken, görgü tanıklarının da saldırıyı 5 kişinin düzenlediğini ifade ettikleri öğrenildi. Saldırıyı DHKP-C adlı örgüt üstlendi. Çatışma sonrasında ise polis ekiplerinin çevrede şüpheli gördüğü 26 kişiyi gözaltına aldığı bildirildi.

3 Nisan 2015’te, Elazığ Fırat Üniversitesi’nde halay çeken Kürt öğrencilere, ırkçı bir grup tarafından bıçaklı ve sopalı saldırı gerçekleşti. Dün akşam saatlerinde yerleşke içinde gerçekleşen saldırıda Kürt öğrencilerden ikisi hafif şekilde yaralanırken, Serkan B. isimli öğrenci ise sırtından ve bacağından bıçak darbesi aldı. Elazığ Eğitim Araştırma Hastanesi’ne kaldırılan öğrencinin tedavisinin devam ettiği belirtildi.

3 Nisan 2015’te, Bursa’da 2 Nisan akşam saatlerinde kendilerini “Genç Atsızlar” diye tanımlayan ırkçı bir grubun saldırısına uğrayan Uludağ Ünivesitesi’nde okuyan 9 Kürt öğrenci bugün polis tarafından gözaltına alındı. Saldırıya uğrayan öğrenciler suç duyurusunda bulunmasına rağmen saldırganlar hakkında hiçbir işlem yapılmazken, 9 Kürt öğrenci polisler tarafından gözaltına alındı. Öğrenciler, polisin evlerinin önünde durduğunu ve çıkan herkesi gözaltına aldığını ifade etti. Gözaltına alınan öğrenciler Beşevler Karakolu’nda tutulmaya devam ediyor.

11 Nisan 2015’te, Hatay’da Saray Caddesi üzerinde bulunan HDP’ye ait seçim standına bir grubun bıçaklı saldırıda bulunması sonucu HDP aktivisti bir kişi yaralandı.

13 Nisan 2015’te, Türkiye’nin birçok yerinde üniversite öğrencilerine yönelik saldırılar artarken, bir saldırı haberi de Konya’dan geldi. Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesinde okuyan 3 yurtsever öğrenci vizelerden çıkarken 10 kişilik bir ülkücü grubun saldırısına maruz kaldı.

17 Nisan 2015’te, Mersin Üniversitesi (MEÜ) Çiftlikköy yerleşkesinde, dışarıdan özel araçlarla taşındıkları öğrenilen yaklaşık 35-40 kişilik ırkçı bir grup, ellerinde bıçak, demir sopa ve taşlarla sol görüşlü öğrencilere saldırmış saldırıya karşılık veren sol görüşlü öğrenciler ile ülkücü gurup arasında saatler süren çatışmalar yaşanmıştı. Ülkücü gurubun polis ile birlikte saldırması dikkat çekerken, Üniversite girişinde ülkücü gurubun araçları durdurarak aramaları ayrıca dikkat çekmişti. Geç saatlere kadar süren olaylar ülkücü gurup ve polisin üniversiteden çekilmesi ile son bulurken, yaşanan olayda bir öğrenci ülkücü gurup tarafından darp edilerek hastanelik edildi. Yaralanan öğrenci Mersin Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi’ne kaldırılarak tedavi altına alındı. Durumunun iyi olduğu öğrenilen öğrencinin 24 saat tedbir amaçlı müşahede altında kalacağı belirtildi. Öte yandan hakkında arama kararı olduğu gerekçesi ile gözaltına alınan Mersin Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü 2’inci sınıf öğrencisi Emine Biçer savcılıkta alınan ifadesinin ardından serbest bırakıldığı öğrenildi. Biçer’in daha önce ifade verdiği bir dosyanın işleme konulmadığı için gözaltına alındığı belirtildi.

17 Nisan 2015’te Kütahya’da, Halkların Demokratik Partisi (HDP) İl Örgütü Eş Başkanı Aynur Tütüncü’nün arabası kimliği belirsiz kişilerce tahrip edildi.

18 Nisan 2015’te, Ankara’da HDP’nin Büklüm Sokak’ta bulunan genel merkezine bir araçtan ateş açıldı. Kurşunların binaya isabet ettiği saldırıda ölen veya yaralanan olmadı. Saldırıyı gerçekleştirdikleri belirlenen ve gözaltına alınan 2 kişiden 2011 yılında da Demokratik Toplum Partisi’ne (DTP) molotofkokteyli atmaktan yargılanan Kenan Berkay Şipal 19 Nisan 2015’te tutuklandı.

18 Nisan 2015’te, Van’da aday tanıtım çalışması yapan Adalet ve Kalkınma Partisi’ne (AKP) ait seçim otobüsü taşlı ve yumurtalı saldırıya uğradı.

18 Nisan 2015’te İstanbul’da HDP’nin Merter’de açtığı seçim irtibat bürosuna kimliği belirsiz kişilerin düzenlediği saldırı sonucu binaya asılan bayrakların yakıldığı bildirildi.

19 Nisan 2015’te Bursa’nın Orhangazi İlçesi’nde yapılan HDP seçim irtibat bürosu açılışına aşırı sağcı grupların saldırı girişimi oldu.

19 Nisan 2015’te Hatay’ın Reyhanlı İlçesi’nde HDP’ye ait seçim bürosunun önündeki parti amblemlerinin olduğu bayraklar kalabalık bir grup tarafından indirilmek istendi.

19 Nisan 2015’te Rize’nin Fındıklı İlçesi’nde ise HDP’nin seçim irtibat bürosu kimliği belirsiz kişilerce kundaklanmaya çalışıldı. Çıkan yangının fark edilerek söndürülmesinin ardından büroda maddi hasar meydana geldi.

19 Nisan 2015’te İstanbul’un Sarıyer İlçesi’ne bağlı Armutlu Mahallesi’nde de Milliyetçi Hareket Partisi’nin (MHP) seçim irtibat bürosuna kimliği belirsiz bir kişi tarafından ateş açıldı. Saldırıda ölen veya yaralanan olmadı.

21 Nisan 2015’te, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AKP) milletvekili adayı Abdurrahim Fırat yanında bulunan grupla beraber Erzurum’un Tekman İlçesi’nde seçim çalışması yürüttüğü esnada bir başka grubun sopalı saldırısına uğradı. Saldırıda seçim otobüsüne de yumurta atıldığı belirtildi.

21 Nisan 2015’te Malatya’da HDP’nin seçim çalışmalarını yürüttüğü büro aşırı sağcı bir grubun saldırısına uğradı. Saldırıyı düzenleyenlerin büronun camlarına üç hilal çizdiği öğrenildi.

23 Nisan 2015’te Tokat’ta seçim çalışması yürüten HDP’nin seçim aracının bir grubun taşlı saldırısına uğraması sonucu araçta maddi hasar meydana geldi.

23 Nisan 2015’te Antalya’da CHP’ye ait seçim otobüsüne düzenlenen taşlı saldırı sonucu otobüsün camları kırıldı.

23 Nisan 2015’te Seçim çalışmaları kapsamında Kars’ın Akyaka İlçesi’nde esnafı ziyaret eden HDP milletvekili adayları, Ülkü Ocakları üyesi oldukları belirtilen bir grubun sözlü saldırısına ve tehditlerine maruz kaldı.

26 Nisan 2015’te, Van Büyükşehir Belediye spor, deplasmanda Bergama Belediye spor ile karşı karşıya geldiği maçta, Vansporlu oyuncular, Bergamalı taraftarların ırkçı tezahüratlarına maruz kalırken, sahaya atılan yabancı maddelerden dolayı Van Belediye Sporun Teknik Direktör Tarık Daşgün ile bazı futbolcular çeşitli yerlerinden yaralandı.

29 Nisan 2015’te, Siirt’in Eruh ilçesine bağlı Bağgöze (Eynê) köyü muhtarı Mustaf Turhan (36), kimliği belirsiz kişi veya kişilerce yapılan uğradığı silahlı saldırı sonucu yaşamını yitirdi. Edinilen bilgilere göre, Turhan, bu sabah saat 07.00 sıralarından Bağgözü köyünden Siirt kent merkezine geldiği sırada Seyfiye Köyü köprüsü civarında silahlı saldırıya uğradı.

29 Nisan 2015’te Uşak’ta HDP’nin seçim çalışmalarını yürüttüğü stant ırkçı bir grubun saldırısına uğradı. Saldırganlar stantta bulunan 3 kişiyi darp ettikten sonra HDP’ye ait bayrakları da yaktılar.

30 Nisan 2015’te, Manisa’nın Salihli İlçesi’nde Karaman Emniyet Müdürlüğü Bölge Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü’nde görevli polis memuru V.M., yanına giderek bir süre konuştuğu özel bir hastanenin başhekimi olan Yener Bakan’ı (51) beylik tabancasıyla vurarak ağır yaraladı.

1 Mayıs 2015’te Uşak’ta düzenlenen mitinge katılan HDP üyeleri, miting sonrasında parti binasına döndüklerinde ırkçı bir grubun saldırısına uğradı. Binayı kuşatan ve linç girişiminde bulunan grubun darp ettiği HDP üyesi bir kişinin yaralandığı öğrenildi.

Trabzon’daki 1 Mayıs eylemine katılmak isteyen HDP üyeleri de ırkçı bir grubun saldırısına uğradı. HDP bayrakları ateşe veren grubun saldırısı nedeniyle bir gazeteci de yaralandı.

1 Mayıs 2015’te Tokat’ta mitinge katılan HDP üyelerine düzenlenen saldırıda da bir kişi yaralandı.

1 Mayıs 2015’te Zonguldak’taki mitingden dönen HDP gurunun da saldırıya uğradığı saldırı nedeniyle yaralanan olmadığı bildirildi.

7 Mayıs 2014’te, Diyarbakır’ın Şehitlik ilçesinde bulunan Şehitlik Endüstri ve Meslek Lisesi’nden 4 öğretmenin bir öğrenci velisi tarafından saldırıya maruz kaldığı belirtildi. Okul çıkışı seyir halinde olan araçta bulunan öğretmenler Kenan Güneş, Emin Bars, Fethi Barut ve Tekin Çolak’ın öğrenci velisi olan İbrahim Özgür isimli şahıs tarafından Urfa Kapı mevkiinde bıçak ve sopalı saldırıya uğradığı kaydedildi. 9 sınıf öğrencisi olan Z. Özgür isimli öğrencinin ağabeyi olduğu aktarılan İbrahim Özgür tarafından saldırıya maruz kalan öğretmenler, daha önce saldırganın okula gelerek kız öğrencilere laf atarak hakaret ettiğini ve kendisine tepki göstermeleri üzerine de hedef alındıklarını söyledi.

12 Mayıs 2015’te Muğla’da bulunan Şerzan Kurt Özgür Gençlik üyeleri, kente 12 Mayıs 2010 tarihinde Kürt öğrencilere yönelik ırkçı saldırılarla başlayan kavgaya müdahale eden polislerin açtığı ateş sonucu yaşamını yitiren Muğla Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü ikinci sınıf öğrencisi arkadaşları Şerzan Kurt’u, vurulduğu noktada ve vurulduğu saat olan 02.44’te düzenledikleri etkinlikle andı. Yapılan anma etkinliğinin ardından öğrenciler Kötekli Mahallesi’nde gece saat 04.00 sıralarında yaklaşık 30 kişilik ırkçı bir gurubun saldırısına uğradı. Taş ve bıçakların kullanıldığı saldırıda 1 öğrenci başından, 3 öğrenci ise vücudunun farklı yerlerinden aldığı darbelerle yaralandı. Yaşanan bu planlı saldırı sonrası olay yerine polisler intikal etti. Ancak saldırgan guruba müdahale etmeleri gereken polisler, saldırıya maruz kalan öğrencilere yöneldi ve öğrencilere tazyikli su, plastik mermi ve biber gazı sıktı. Polisin bu saldırısı üzerine öğrenciler bölgeden uzaklaşmak zorunda kaldı.

12 Mayıs 2015’te Gaziantep Üniversitesi’nde HDP için seçim çalışması yapan öğrencilere önce aşırı sağcı bir grubun saldırması sonucu 4 öğrenci yaralandı. Saldırı nedeniyle çıkan olaylara müdahale eden polis ekipleri ise 8 öğrenciyi gözaltına aldı.

15 Mayıs 2015’te, İstanbul Sultangazi Selçuklu Cami’sinde Cuma namazının ardından imamın, 16 Mayıs’ta Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da katılacağı Sultangazi Hükümet Konağı önünde yapılacak toplu açılış törenine cami cemaatini davet etmesine Üren ve İsmet Üren adlı kardeşlerin “Camide bu çağrıyı yapmayın” diye tepki gösterdiği belirtildi. İki kardeş, namazın ardından camiden çıktıkları sırada da cami avlusunda belediyede çalışan bir temizlik görevlisinin AKP bildirisi dağıtmasına denk geldi ve “İçeride de dışarıda da AKP propagandası yapılıyor” diyerek tepki gösterdi. Sefer Üren ve İsmet Üren isimli iki kardeş bu tepkilerinin ardından cami avlusundan dışarı çıktıkları sırada ise kimliği belirsiz kişilerin silahlı saldırısına uğradı. Saldırıda bacaklarından yaralanan Üren kardeşler, Gaziosmanpaşa’da bulunan Taksim İlk Yardım Hastanesi’ne kaldırılarak tedavi altına alındı.

16 Mayıs 2015’te, Zonguldak Batı Karadeniz Üniversiteleri’nde okuyan öğrenciler, “Xwedî derkeve” kampanyası kapsamında Devrek’te düzenlediği şenliğe, ırkçı bir gurup tarafından saldırıda bulunuldu. Saldırı sırasında da ırkçı guruba müdahale etmeyen polisler, onun yerine öğrencilere biber gazı sıktı. Olaylar sırasında bir öğrenci yaralanırken, çağrılan ambulansta görevli sağlık personelleri yaralanan öğrenciye tıbbi müdahalede bulundu.

17 Mayıs 2015’te, Urfa’da sosyal medya üzerinden örgütlenen ırkçı bir grup Topçu Meydanı’nda, “Suriyelileri istemiyoruz” mitingi yapacaklarını duyurmuştu. Gruba ilişkin açıklama yapan Urfa Valiliği, mitinge izin vermeyeceklerini açıklamıştı. Sosyal medyada miting çağrılarına devam ederken polis ismi geçen meydana yığınak yaptı. Meydana giden yolların polis tarafından kapatılması üzerine, birkaç kişilik gruplar halinde toplanan ancak alana giremeyenler sokak aralarında toplanmaya başladı. Büyükşehir Belediyesi’nin arkasında kalan sokakta toplanan 30 kişilik bir grup yolda yürüyen 3 Suriyeliyi linç etmeye çalıştı. Saldırıda 1’i kişi bıçaklandı, 2 kişi ise dövüldü.

19 Mayıs 2015’te Rojava’nın Efrin Kenti’nden çalışmak için Ankara’ya gelen İdris Muhammed, Ankaray Kurtuluş Durağı’nın yanında olan Kadıköy Kafesi adlı yerde çalışan bir arkadaşını ziyaret etmek üzere gittiği kafede ırkçı saldırıya maruz kaldı. İdris Muhammed, kafede şef olarak çalışan bir kişinin, kendisine “PKK’lisin, Kürtsün” diyerek saldırdığını ve darp girişiminde bulunduğunu savundu.

20 Mayıs 2015’te, İstanbul Aydın Üniversitesi’nin Sefaköy kampüsünde “Mayıs Şehitleri” anması gerçekleştirdikten sonra kampustan ayrılan 3 Kürt öğrenci metrobüs durağına ilerledikleri sırada faşist bir grubun bıçaklı saldırısına uğradı. Saldırıda vücutlarının çeşitli yerlerine bıçak darbeleri alan ve Bakırköy Sadi Konuk Hastanesi’ne kaldıran öğrencilerin sağlık durumlarının iyi olduğu öğrenilirken, faşist saldırının üniversitede protesto edileceği belirtildi.

20 Mayıs 2015’te, Bursa merkeze bağlı Gürsü ilçesinde AKP’li Belediye Başkanı Cüneyt Yıldız, korumasıyla birlikte makamında belediyede zabıta görevlisi olduğu ancak kimliği açıklanmayan kişinin silahlı saldırısına uğradı. Saldırı sonucu ağır yaralanan Yıldız ve koruması Bursa Şevket Yılmaz Devlet Hastanesi’ne kaldırılarak tedaviye altına alınırken saldırıyı gerçekleştirenin ise olay yerinden uzaklaştığı öğrenildi.

21 Mayıs 2015’te, Uzun süredir ırkçı gurupların saldırı, baskı ve tehditleri arasında bulunan Karabük Üniversitesi’nde okuyan Kürt öğrenciler gece yeni bir saldırıya daha maruz kaldı. Geçtiğimiz hafta içerisinde Kürt öğrencilerden bazılarının birlikte kaldıkları öğrenci evine yönelik gerçekleşen ve şans eseri kimsenin yaralanmadığı silahlı saldırı sonrası aynı öğrenciler dün gece yeni bir saldırıya maruz kaldı. Edinilen bilgilere göre, gece saat 22.30 sıralarında kaldıkları 5 Bin Evler Mahallesi’ndeki evlerinden ekmek almak üzere fırına giden 2 Kürt öğrenci, yürüdükleri yolda yanlarından geçen bir arabadan silahla ateş açıldı. Açılan ateşten öğrenciler kendilerini yere atarak sıkılan kurşunlardan sakınmaya çalıştı. Sıkılan kurşunlar şans seri öğrencilere isabet etmezken, gece karanlığında fark edilemeyen saldırgan yada saldırganlar, bölgeden kaçarak uzaklaştı.

21 Mayıs 2015’te, Ankara Üniversitesi’nde eğitim gören Öğrenci Kolektifi üyesi 2 öğrenci Kızılay’da Ziya Gökalp Caddesi’nde kimliği belirsiz bir grubun bıçaklı saldırısına uğradı. Soy isimleri öğrenilemeyen Mert ve Erdem isimli 2 öğrenci vücutlarının çeşitli yerlerinden yaralandı. Öğreniciler çağrılan ambulans ile İbn-i Sina ve Numune Hastanesi’ne kaldırıldı.

21 Mayıs 2015’te, Diyarbakır’ın Kayapınar ilçesi Huzurevler Mahallesi’nde bulunan Hacı Şefik Çiftçi Camii’nde bildiri dağıtan Hür Dava Partisi üyeleri, bir yurttaşı darp etti. Cami bahçesi ve içinde parti broşürlerini dağıtan Hür-Dava Partisi üyeleri, kendilerine tepki gösteren 85 yaşındaki Aset İptaş isimli yurttaşı, tekme, tokat ve yumruklarla darp etti. Kulağında kanama ve kafasında şişme meydana gelen ve ancak bastonla zor ayakta durabilen İptaş, ibadet için gittiği camide namaz kıldıktan sonra bahçeye çıktığını ve ellerinde parti kağıtları olan 10-15 kişilik bir grup genci gördüğünü belirterek, “Medrese öğrencileri sandım ve selam verdim. Ellerinde ne olduğunu sorunca, ‘Hüda-Par’ın, İslam’ın kağıtlarını dağıtıyoruz’ dediler” diye konuştu.

22 Mayıs 2015’te, Antalya’nın Lara Kundu Oteller bölgesinde Abbas ve Nurettin Esmer kardeşler, hasta olan babaları için ilaç almaya gittikleri eczanede telefonla Kürtçe konuştukları sırda eczane sahibi tarafından ırkçı saldırıya uğradı. Abbas Esmer, babası ile telefonda Kürtçe konuştuğu sırada eczane sahibinin “Burada Kürtçe konuşamazsın” diyerek hakaretlerde bulunarak kendisini darp ettiğini belirtti. Duruma tepki göstermeleri üzerine eczane sahibinin yakınlarını aradığını ve 100’e yakın ırkçı bir grubun olay yerine toplandığını ifade eden Esmer, bunun üzerine çevredekilerin jandarmaya haber vermesiyle olay yerine askerlerin geldiğini aktardı. Esmer, eczane sahibi hakkında şikayetçi olmalarına rağmen askerlerin hiçbir şey yapmadığını ve linç girişiminde bulunan saldırganların öylece bırakılıp gittiklerini kaydetti.

22 Mayıs 2015’te, Erzurum’un Yakutiye ilçesine bağlı Yenişehir Mahallesi’nde seçim çalışması yürüten ve aralarında HDP Erzurum İl Eşbaşkanı Yasemin İba’nın da olduğu HDP’li kadınlar, ismi öğrenilemeyen bir şahıs tarafından saldırıya uğradı. Saldırgan, aynı mahallede çalışma yürüten diğer HDP’li kadınların olay yerine gelmesi ile kaçtığı belirtildi. Yaşananlara ilişkin bilgi veren HDP Erzurum İl Eşbaşkanı Yasemin İba, mahallede seçim çalışması yürüttükleri esnada bir kişinin önce hakaretlerde bulunarak sözlü tacizde bulunduğunu ardından yanında bulunan Melike Göksu adındaki kadın çalışana saldırarak darp ettiğini belirtti.

23 Mayıs 2015’te, AKP İstanbul Milletvekili Hüseyin Bürge’nin seçim çalışmaları kapsamında çıktığı Beyoğlu Sıraselviler’de esnaf ziyaretlerinde uzattığı elini sıkmayan bir esnaf, Bürge’nin yanındakilerce darp edildi.

23 Mayıs 2015’te, Diyarbakır’ın merkez Bağlar ilçesine bağlı Selahattin Eyyübi Mahallesi’nde akşam saatlerinde Hür Dava Partisi üyeleri ile mahalleli bir gurup genç arasında henüz bilinmeyen bir nedenle başlayan tartışma kavgaya dönüştü. Edinilen bilgilere göre, çıkan kavgada kanser hastası olduğu öğrenilen 19 yaşındaki Ferhat Demir isimli bir genç ile ismi öğrenilemeyen bir genç, Hür Dava Partisi üyelerince bıçaklandı.

25 Mayıs 2015’te, Van Valiliği, yaptığı yazılı açıklama ile Erciş’te bir korucunun uğradığı silahlı saldırı sonucu yaşamını yitirdiğini duyurdu. Açıklamada, “Ağrı ili Diyadin ilçesi Atadamar köyü nüfusuna kayıtlı olup geçici köy koruculuğu yapan ve ilimiz Erciş ilçesinde ikamet eden 1965 doğumlu, Abdulbari Gül adlı vatandaşımız, Erciş ilçe merkezinde 25.05.2015 Pazartesi günü saat 10.40 sıralarında kasaplar çarşısında kimliği belirsiz kişiler tarafından gerçekleştirilen silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetmiştir. Olayla ilgili tahkikata başlanmış olup, gelişmelerden kamuoyu ayrıca bilgilendirilecektir” denildi.

26 Mayıs 2015’te, İstanbul Kadıköy Serasker Caddesi’nde bulunan Gelecek gazetesi bürosuna girmek isteyen polisler, gazetenin muhabirleri ve SDP üyelerine saldırdı. Hiçbir gerekçe göstermeden gazetenin bulunduğu büro içine girmek isteyen polisler, gazeteye girişlerine izin vermeyen muhabirler ve SDP’lilere biber gazı ve plastik mermilerle saldırdı. Müdahalede 5 kişi gözaltına alındı.

26 Mayıs 2015’te, Kobanê’de DAİŞ çeteleri ile girdiği çatışmalarda yaşamını yitiren YPG’li Bedrettin Akdeniz için Yüksel Caddesi İnsanlık Anıtı önünde basın açıklaması yapıldı. Açıklamanın okunduğu esnada siyasi parti temsilcilerine bıçaklı saldırı gerçekleşti. Basın açıklaması yapan kişilere bıçak çeken kişi “Size burada slogan attırmam” tehdidinde bulunarak eylemcilere bıçak salladı. Kitleye bıçakla saldıran kişi Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Servet Toygar ve Sosyalist Demokrat Parti (SDP) üyesi iki genci bıçakla yaraladı. Yaralanan iki kişi Çağ Hastanesi’ne kaldırılırken saldırgan ise ayrı polis koruması altında hastaneye kaldırıldı. Saldırganın yaralı haldeyken polislere “Size güvenerek daldım siz beni niye koruyamadınız” demesi ise dikkat çekti.

25 Mayıs 2015’te İstanbul’un Kâğıthane İlçesi’ne bağlı Nurtepe Mahallesi’nde uyuşturucu madde satıcısı oldukları iddia edilen kimliği belirsiz bir grubun düzenlediği silahlı saldırı sonucu Halk Cephesi üyesi Hüseyin Karaoğlan bacağından vurularak yaralandı.

31 Mayıs 2015’te, Hatay’ın Antakya ilçesinde, MHP’ye ait bir seçim otobüsünün Akasya Mahallesi’nde geçişi sırasında bir gencin zafer işareti yapması üzerine otobüsün içerisinde bulunan MHP’liler tarafından Kürt bir aileye dönük saldırıda bulunuldu. İddialara göre olay şöyle gelişti: Parti otobüsünün geçişi sırasında kendilerine zafer işareti yaptıkları ileri sürülen Kürt ailenin evinin önünde otobüsten inen partililer, aile üyelerinden Ercan Öztaş, Özcan Öztaş, Cihan Malak, Adem Malak ve Fevzi Malak’ı feci şekilde darp etmeye başladı. Aile üyelerini öldüresiye döven saldırganlar, aile üyelerini yerlerde sürükleye sürükleye 500 Konutları Karakolu’nun önüne götürdü. Burada hakaretlerde bulunup aile üyelerine şiddet uygulamayı sürdüren MHP’lilere, belirtilene göre polisler herhangi bir müdahalede bulunmadı. Aile üyelerinin anlatımlarına göre, saldırganlar yerine tepki gösterdikleri polisler de kendilerine şiddet uyguladı.

2 Haziran 2015’te, Diyarbakır’ın Lice ilçesinde yaşayan Şervan Sonsuz, Endam Demirhan, Şervan Eşref ve Bozan Demirhan isimli gençler, balık tutmak için gittikleri Xencer köyü yakınlarından geçen Sarum Çayı’nda yüzü maskeli bir kişinin silahlı saldırısına uğradı. Arabaları ateşe verilen ve üzerlerine silahla ateş edilen gençler şans eseri kurtulmayı başardı. Saldırıyı gerçekleştirenin siyah çarşaf giydiği ve yüzünü ise beyaz, kırmızı bir puşi ile kapattığı belirtildi.

2 Haziran 2015’te, Ankara Gazi Üniversitesi’nde sınavlardan çıkan yaklaşık 10 kişilik bir grup Kürt öğrenci, ülkücülerin saatler süren ablukasından sonra saldırıya uğradı. Kalabalık bir grup ülkücünün bıçaklı, sopalı ve palalı saldırısı sonrasında öğrencilerin çoğu feci şekilde darp edildi. Öğrenciler arasında ağır yaralı olduğu bildirildi. Okuldan çıkabilen kadın öğrencilerin feci şekilde darp edildikleri görülürken, okuldan çıkmayı başaramayan kimi öğrencilerin akıbeti ise bilinmiyor. Öte yandan emniyet yetkilileri ile HDP Milletvekili Adayı Sırrı Süreyya Önder’in görüşmesine rağmen okula gelen kimi sivil polisler tedbir almadan okuldan ayrılmaları dikkat çekti. Saldırı sonrasında olay yerine gelen polisler de ülkücü grup yerine yaralı öğrenciler ile DİHA muhabirlerine saldırması dikkat çekti.

3 Haziran 2015’te, Van merkezde Pazartesi gecesi Cumhuriyet Caddesi üzerinde, “Oy Kullanma, Yaratıcına Şirk Koşma” ve “Hâkimiyet Allah’ındır” yazılı olan ve DAİŞ’e yakınlığıyla bilinen Tevhid Dergisi’nin broşürlerini dağıtan bir grup, kendilerine tepki gösteren Kenan Temel (25) isimli genci bıçak ile boynundan yaralamış, Abdullah Erkol’u ise darp etmişti. Darp edilmelerine rağmen tedavilerinin ardından gözaltına alınan iki genç, dün akşam saatlerinde Van Adliyesi’ne sevk edildi. Saldırgan gruptan da 3 kişi gözaltına alınarak adliyeye getirildi. Saldırganların üzerinde ve arabalarından yapılan aramalarda bir adet tabanca, çok sayıda mermi, bıçak, sopa ve dağıttıkları broşürler bulundu. Gözaltına alınanların yakınları da adliyeye geldi. Aileler arasında gerginlik çıkmaması için savcılık kararı ile aileler polis tarafından adliye dışına çıkarıldı.

5 Haziran 2015’te Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) 25. Dönem Milletvekili Genel Seçimi öncesinde Diyarbakır’da düzenlediği mitinge parça tesirli çifte bombalı saldırı düzenlendi. Mitingin yapıldığı İstasyon Meydanı’nda arka arkaya meydana gelen iki patlama nedeniyle Ramazan Yıldız (16), Necati Kurul (50) ve Şeyhmus Kaçan yaşamını yitirdi. Saldırıda Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Sağlık Meclisi’ne göre en az 402 kişinin yaralandı. Patlama İdris Baluken’in konuşmasının hemen ardından, Selahattin Demirtaş’ın sahneye çıkacağı sırada gerçekleşti. Patlamanın ardından miting iptal edilirken, alanda beklemeye devam eden gruplara ise polis ekipleri gaz bombaları ve basınçlı suyla saldırdı.

7 Haziran 2015’teki Ankara’nın Etimesgut İlçesi’nde bulunan Zırhlı Birlikler Okulu ve Tümen Komutanlığı’nda zorunlu askerlik hizmetini yapan Ağrılı Mert Koçyiğit’in, HDP’nin seçim barajını geçtiği seçimde koğuştaki askerler tarafından linç edildiği ortaya çıktı. Ağır yaralanarak Gülhane Askeri Tıp Akademisi’ne kaldırıldığı belirtilen Mert Koçyiğit’e ulaşılamadığı ileri sürüldü.

9 Haziran 2015’te, Afyonkarahisar’ın Sandıklı İlçesi’nde yapımı devam eden bir otelin inşaatında çalışan yaklaşık 200 Kürt işçi, inşaatın çatısına HDP bayrağı astıkları gerekçesiyle inşaat önünde toplanan kalabalık bir grubun linç girişimine maruz kaldı.

12 Haziran 2015’te Diyarbakır’da 4 kişinin ölümüne neden olan 5 Haziran 2015’teki HDP’nin seçim mitingine bombalı saldırıda ağır yaralanan Ali Türkmen (65) tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi. Ali Türkmen’in yaşamını yitirmesi ile saldırıda hayatını kaybedenlerin sayısı 5’e yükseldi. Saldırıda daha önce Ramazan Yıldız, Necati Kulur, Şehmuz Kaçan ve Civan Arslan yaşamını yitirmişti.

16 Haziran 2015’te Kocaeli’nde Kandıra F Tipi Cezaevi müdürü İsmet Aktürk’e silahlı saldırı düzenlendi. Sahte plakalı bir araçtan İsmet Aktürk’ün içinde bulunduğu otomobile açılan ateş sonucu ağır yaralanan cezaevi müdürü kaldırıldığı hastanede öldü.

17 Haziran 2015’te Şırnak’ın Cizre İlçesi’nde adı açıklanmayan bir uzman çavuşun kullandığı araca kimliği belirsiz kişilerce ateş açılması sonucu uzman çavuş ve bir arkadaşı yaralandı.

17 Haziran 2015’te, Şırnak’ın İdil ilçesinde kuyumcu dükkânı işleten Osman Kayar (24) adlı yurttaş, Atakent Mahallesi’nde bulunan evinin önünde kimliği belirsiz kişi veya kişilerce silahlı saldırıya uğradı. Silahlı saldırı sonucu Kayar, olay yerinde yaşamını yitirdi.

22 Haziran 2015’te, İstanbul Üniversitesi öğrencisi H.T. kaldığı vakıf yurdunda oruç tutmadığı için darp edildi. Ramazan ayının başlamasıyla yurt çapında tırmanışa geçen gerici saldırılara bir başkası eklendi.

22 Haziran 2015’te Yalova’nın Çiftlikköy İlçesi’nde Sultaniye Mahallesi’nde Kürt işçilerin kaldığı eve, yaklaşık 100 kişilik ırkçı bir grup tarafından düzenlenen silahlı saldırıda 6 işçi yaralandı. İşçileri “bu mahalleyi terk edin” diye tehdit eden saldırganlardan gözaltına alınan olmadığı bildirildi.

25 Haziran 2015’te,  HDP Niğde il binasının karşısında bulunan ve üniversite öğrencilerinin dernek kurmak için kiraladıkları ve içinde tadilat çalışması yapılan binaya gece saatlerinde silahlı gerçekleştirildi. Edinilen bilgilere göre büroda çalışan Mahfuz Kızılduş, öğrencilere destek olmak amacıyla büroyu boyadıklarını ve gece saat 01.00 civarında bir kişinin büroya gelerek, tiner talep ettiğini belirterek, “Bizde tiner kullanmıyoruz, su bazlı boya kullanıyoruz dedik. Şahıs daha sonra bütün daireyi gezdi, üst kata çıktı. Her tarafı kontrol ettikten sonra yeniden yanımıza geldi. Ardından nereli olduğumuzu sordu. Bizde Kürt olduğumuzu söyledik. Bunun üzerine bize küfür ve hakaret etti. Yanında getirdiği silahı çekti ve ateş etmeye başladı. Bir arkadaşım son anda hayatını kurtardı” diye konuştu. Saldırının bilinçli bir saldırı olduğunu ve emniyetin tutumunun da şüpheli olduğunu belirten Kızılduş, “Saldırıdan 5 dakika sonra polis geldi. Bize eşkali sordular biz daha cevap vermeden, kendilerin ‘Şöyle şöyle biri mi’ diye gördüğümüz şahsı bize tarif ettiler. Üstelik olayı da ciddiye almadılar” diye konuştu.

3 Temmuz 2015’te Ankara’da Konur Sokak’ta bazı yayınevlerinin ve siyasi parti gruplarının yayınlarını tanıtmak amacıyla kurdukları stantlara önce ellerinde Milliyetçi Hareket Partisi’ne (MHP) ait bayraklar bulunan ve bozkurt işareti yapan ırkçı gruplar saldırdı. Saldırının çatışmaya dönüşmesi üzerine Konur Sokak’ta bulunanlara gaz bombaları ve plastik mermili silahlarla müdahale eden polis ekipleri stantlarda görevli 2 kişiyi gözaltına aldı. Çok sayıda kişinin yaralandığı polis müdahalesi esnasında haber takibi yapan gazeteci Ercüment Özkaya’nın da burnunun kırıldığı ve yaralı olmasına rağmen ters kelepçe yapılarak gözaltına alındığı bildirildi.

DİSK/ Genel-İş Sendikası Diyarbakır 1 ve 2 nolu şubeleri, 3 Temmuz’da Selahattin Eyyubi Devlet Hastanesi’ne çalışan Özel Güvenlik Görevlisi Sanayi Yavuz’un bir hasta yakınının bıçaklı saldırısına uğradığını duyurdu. Konuya dair, saldırının yapıldığı hastane önünde açıklama yapan sendika üyeleri saldırıyı protesto etti.

4 Temmuz 2015’te Ülkü Ocakları İstanbul İl Başkanlığı’nın Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde yaşayan Müslüman topluma destek olmak için düzenlediği yürüyüş ırkçı saldırılara dönüştü. Beyazıt Meydanı’nda başlayan ve Sultanahmet Meydanı’nda biten yürüyüş sonunda eyleme katılan aşırı sağcı gruplar İstanbul’a gelen ve o anda Topkapı Sarayı’nı ziyaret eden Uzakdoğulu turistlere saldırı düzenledi.

5 Temmuz 2015’te, Adana’nın Seyhan ilçesi Gülbahçe Mahallesi’nde çalıştıkları tarladan dönen Kobanêli 2 yurttaş silahlı saldırıya uğradı. Çalışmaları için aracı olan kişinin yakınları tarafından düzenlendiği iddia edilen saldırı sonucunda bir Ahmet Hemşo isimli yurttaş ağır yaralanırken, saldırı sonrası mahallede toplanan halk ile polisler arasında çatışma çıktı.

6 Temmuz 2015’te, SES Ege Üniversitesi Hastanesi İşyeri Temsilciliği ve Genel Sağlık İş İzmir Şubesi, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Genel Cerrahi Servisi’nde çalışan bir kadın hemşire ve sağlık personelinin 4 Temmuz’da hasta yakınları tarafından darp edilmesini protesto etti. Poliklinik girişinde yapılan açıklamada, “Sağlıkta şiddetin sona ermesi için hepimizin ölmesi mi gerekiyor?” pankartı açılarak “Sağlıkta şiddete son”, “Susma haykır sağlıkta şiddete hayır” ve “Sağlıkta ticaret ölüm demektir” sloganları atıldı.

7 Temmuz 2015’te,  Adana’nın Gülbahçe Mahallesinde, çalıştıkları tarla sahibinden alacaklarını isteyen Kobanêli tarım işçilerine dönük, yaklaşık 50 kişilik bir grup tarafından yapılan saldırıda hayatını kaybeden Kobanêli tarım işçisi Muhammed Mustafa’nın öldürülmesi olayına dair İbrahim S. (22), Vedat K. (21) ve Renas S. isimli kişiler, evlerine yapılan baskınla gözaltına alındı.

9 Temmuz 2015’te, Doğu Türkistan’da yaşanan olayları protesto etmek amacı ile Tayland Büyükelçiliği önünde toplanan eylemci grubun önünden geçmeye çalışan kadın turist, eylemci bir grup tarafından saçı çekilerek tartaklandı. Emniyet güçlerinin olaya müdahale edip kadını bariyerin arkasına almasıyla eylemciler sakinleştirildi.

12 Temmuz 2015’te İstanbul’un Fatih İlçesi’ne bağlı Çapa Semti’nde yaklaşık 20 yıldır seyyar satıcılık yaparak geçimini sağlayan Hamit Mendil ve birlikte çalıştığı akrabası Gökhan Mendil’in İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı zabıta ekiplerince darp edildikleri öğrenildi. Hamit Mendil yaptığı iş için düzenli olarak işgaliye ücretini ödediğini fakat kendisine kesilen cezaya itiraz ettikten sonra zabıtaların saldırısına uğradıklarını savundu.

15 Temmuz Bursa’nın Kestel ilçesinde yaşayan Alevi bir aile, Ramazan ayında oruç tutmadıkları için önce sözlü olarak taciz edildi, ardından da linç edildi. Yaralanan baba Daimi Gül’ün hayati tehlikesinin sürdüğü öğrenildi. Ailenin küçük çocuğu ise ağır bir şekilde yaralandı. Anne Nurgül Gül’ün ise boynunda kırıklar oluştuğu öğrenildi.

16 Temmuz 2015’te, Tunceli’nin Hozat İlçesi’nde Ali Doğan Firik’in (58) hayvan otlatmak için gittiği yaylada kimliği belirsiz kişilerce öldürüldüğü öğrenildi. Daha önce “yasadışı örgüt üyesi olduğu” gerekçesiyle cezaevine giren Ali Doğan Firik’in öldürülmesiyle ilgili açıklama yapan yasadışı TKP/ML TİKKO Örgütü cinayeti üstlendiğini duyurdu.

Koray Çapoğlu, Cebrail Günebakan, Hatice Ezgi Sadet, Uğur Özkan, Narthan Kılıç, Veysel Özdemir, Nazegül Boyraz, Kasım Deprem, Alper Sapan, Cemil Yıldız, Okan Pirinç, Ferdana Kılıç, Yunus Emre Şen, Çağdaş Aydın, Alican Vural (Mehmet Ali Varol), Osman Çiçek, Mücahit Erol, Medali Barutçu, Aydan Ezgi Salcı, Nazlı Akyürek, Serhat Devrim, Ece Dinç, Emrullah Akhamur, Murat Yurtgül, Erdal Bozkurt, İsmet Şeker, Süleyman Aksu, Büşra Mete, Dilek Bozkurt, Duygu Tuna, Nuray Koca (Nuran Koçan), Polen Ünlü. Yukarıda adları yazılı 32 insan 20 Temmuz 2015’te Şanlıurfa’nın Suruç İlçesi’nde IŞİD’in düzenlediği intihar saldırısında yaşamlarını yitirdiler. Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu’nun (SGDF) çağrısıyla 19-24 Temmuz 2015’te Kobanê’ye geçerek kentin yeniden inşası sürecine katılmak isteyen Türkiye’nin çeşitli kentlerinden gelmiş olan gruplar 20 Temmuz 2015’te Suruç’taki Amara Kültür Merkezi’nde basın açıklaması yapmak istediler. Açıklamanın yapıldığı anda büyük bir patlama meydana geldi. Daha sonra canlı bomba saldırısı olduğu ifade edilen patlama anında 23 kişinin yaşamını yitirdiği belirlendi. Yaralanarak hastaneye kaldırılanlardan ise 9’u kurtarılamayarak yaşamını yitirdi. Yapılan açıklamalarda 32 kişinin yaşamını yitirdiği, 20’si ağır 104 kişinin de yaralandığı bildirildi. İntihar saldırısında ağır yaralanan Vatan Budak İstanbul’un Kartal İlçesi’nde tedavi gördüğü hastanede 3 Ağustos 2015 gecesi yaşamını yitirdi.

21 Temmuz 2015’te İstanbul’un Gaziosmanpaşa İlçesi’ne bağlı Karayolları Mahallesi’nde Mürsel Gül adlı bir kişi kimliği belirsiz kişi veya kişilerce vurularak öldürüldü. Bazı haber siteleri saldırıyı söz konusu kişinin IŞİD üyesi olduğu gerekçesiyle PKK tarafından işlendiğini iddia etti. Cinayet resmen bir örgüt tarafından üstlenilmezken bazı haber siteleri ise Mürsel Gül’in internet siteleri aracılığıyla Suruç katliamını övdüğü ve bir süre önce Kobanê’de IŞİD adına çatışırken yaralandığı için Türkiye’ye döndüğü iddia edildi.

22 Temmuz 2015’te, Mersin’in Tarsus ilçesine bağlı Barbaros Mahallesi’nde gece saat 03.30 sularında kim olduğu belirlenemeyen motosikletli 2 kişi tarafından HDP Barbaros Mahalle Komisyonu üyesi Hamza Çiçekçi’nin ev ve iş yerine uzun namlulu silahlarla saldırı gerçekleştirildi. Saldırıda Çiçekçi’nin ev ve iş yerinin kapı ve pencereleri zarar görürken, saldırının ardından saldırganlar geldikleri motosikletle uzaklaştı.

22 Temmuz 2015’te Adana’da HÜDA-PAR üyesi olduğu belirtilen Ethem Türkben (33) kimliği belirsiz kişilerin evinde düzenlediği silahlı saldırı sonucu öldü.

22 Temmuz 2015’te, Urfa Valisi İzzettin Küçük, Urfa’nın Ceylanpınar ilçesinde Okan Acara ve Feyyaz Yumuşak isimli 2 polisin evlerinde ölü bulunduğunu bildirdi.

22 Temmuz 2015’te, Diyarbakır’da 9 Haziran tarihinde Yeni İHYA-DER Başkanı Aytaç Baran’ın suikast sonucu öldürülmesinin ardından sokağa çıkan silahlı kontra gruplarca gerçekleştirilen saldırılarda ensesine sıkılan kurşunla ağır yaralanan Fesih Cinaklı (30), tedavi gördüğü Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde hayatını kaybetti.

22 Temmuz 2015’te, Suruç katliamını kınamak amacıyla gece saat 21.00 sıralarında üniversite gençliğinin oluşturduğu Ronahi-Der, Konya’nın Karatay ilçesine bağlı Saraçoğlu Mahallesi’nde yürüyüş düzenledi. Yürüyüşe, DAİŞ üyesi silahlı bir grup saldırıda bulundu. HDP’nin 22 bin oy aldığı ve Kürt nüfusun oldukça yoğun olduğu, aynı zamanda DAİŞ’in de yuvalanmaya çalıştığı mahallede, yurtsever aileleri tehdit eden DAİŞ üyeleri pompalı silahlarla HADEP döneminde HADEP Meram İlçe Başkanlığı’nı yapan Mehmet Reşit Akın’ın evini ateş altına aldı. Saldırıda Akın’ın eşi Fidan Akın ile 13 yaşındaki Beraat Akın yaralandı. Fidan Akın sırtından yaralanırken, Beraat Akın çenesinden yaralandı. Hastaneye kaldırılan yaralıların hayati tehlikesinin olmadığı öğrenildi. Öte yandan saldırganlar HDP Karatay İlçe Eş Başkanı Nazmiye Bozkurt’un evini de basarak, “Hepinizi öldüreceğiz, sizi burada barındırmayacağız” diye tehditlerde bulundu. Saldırganlar mahallede bulunan HDP Karatay İlçe Yöneticisi Salih Damar’ın aracını da saldırarak araca büyük hasar verdi.

23 Temmuz 2015’te Mersin’in Tarsus İlçesi’nde HÜDA-PAR eski ilçe başkanı Mehmet Ali Kutan uğradığı silahlı saldırı sonucu ağır yaralandı.

23 Temmuz 2015’te Diyarbakır’da Şehitlik Mahallesi’nde rutin yol kontrolü yapan trafik polislerine düzenlenen silahlı saldırı sonucu Tansu Aydın adlı polis öldü, Ali Karahan ise ağır yaralandı.

25 Temmuz 2015’te İstanbul’un Şişli İlçesi’ne bağlı Okmeydanı Semti’nde kimliği belirsiz kişilerce polis ekibine düzenlenen silahlı saldırıda 3’’ü polis, 4 kişi yaralandı.

23 Temmuz 2015’te, Adana Dumlupınar Mahalle Temsilciliği’ne yapılan silahlı saldırı sonrası, Gülbahçe Mahallesi Sağlık Ocağı’nın bitişinde bulunan bir tüpçü dükkânı işleten Hamit Denli (50) isimli bir yurttaşa yönelik silahlı saldırı gerçekleştirildi. Alınan bilgilere göre, plakası alınamayan bir motosiklet ile tüpçü dükkânının önüne gelen kasklı iki kişi dükkanın içerisine girerek Hamit Denli’ye silahla ateş açtı. Denli, sıkılan kurşunların hedefi olurken, silahlı saldırganlar dükkândan çıkıp geldikleri motosikletle yine olay yerinden kaçarak uzaklaştı.

25 Temmuz 2015’te,  İstanbul Okmeydanı Cemal Kamacı Spor Kompleksi yanında bulunan polislere düzenlenen silahlı saldırıda 2 polis yaralandı. Yaralı polislerden biri Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi, diğeri de Şişli Florence Nightingale Hastanesi’ne kaldırıldı.

26 Temmuz 2015’te Günay Özarslan için düzenlenmek istenen cenaze töreni dolayısıyla İstanbul’un Sultangazi İlçesi’ne bağlı Gazi Mahallesi’nde toplanan gruplara polisin müdahalesi sırasında gözaltı işlemi yapmak için bir binaya giren çevik kuvvet polis memuru Muhammed Fatih Sivri silahlı saldırıya uğradı. Göğsüne isabet eden 3 kurşunla ağır yaralanan polis memuru kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi.

28 Temmuz 2015’te,  Erzurum’un Aşkale ilçesinde yapımı süren TOKİ inşaatında çalışan sayılarının 50’ye yakın olduğu öğrenilen Kürt işçiler, kalabalık bir ırkçı grubun saldırısına maruz kaldı. Henüz öğrenilemeyen bir nedenden ötürü saldırıya maruz kalan işçiler çalıştıkları inşaata sığındı. Haber verilen polisin ise olaya müdahale etmediği bildirildi. Ulaşılan mahsur kalan işçilerden Agit Deniz, akşam saatlerinde çalıştıkları inşaatın önüne gelen yüzlerce kişinin taşlarla kendilerine saldırdığını aktardı. Yaşanan saldırının bir anda geliştiğini ve kimse ile herhangi bir tartışma yada kavganın yaşanmadığını söyleyen Deniz, “Çalıştığımız inşaatın etrafını kuşatıp, ‘Ya sev ya terk et’, ‘Ne mutlu Türküm diyene’ sloganı atıyorlar.

28 Temmuz 2015’te, Hakkâri’nin Şemdinli İlçesi’nde sivil kıyafetlerle kent merkezine para çekmeye giden Piyade Astsubay Ziya Sarpkaya (27) uğradığı silahlı saldırı sonucu ağır yaralı olarak kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi.

6 Ağustos 2015’te, İstanbul’da Alevi Kültür Dernekleri Sultangazi Şubesi’ne bağlı Pir Sultan Abdal Cemevi Başkanı Zeynal Odabaş, cemevinden evine giderken üç araç tarafından takibe alındıktan sonra silahlı saldırıya uğradı. Zeynel Odabaş, saldırı sonrası yolunu değiştirip ailesiyle buluştuktan sonra aracını değiştirmesine rağmen yine kimliği belirsiz kişilerin silahlı saldırısına uğradı. İki saldırı nedeniyle ölen veya yaralanan olmazken araçlarda maddi hasar oluştu.

7 Ağustos 2015’te, Alevi dernek ve kuruluşlarının bir araya gelerek savaş konseptine karşı barış çağrısı yapmak amacıyla Ankara’da düzenlenecek basın toplantısına katılmak üzere İstanbul’dan yola çıkan Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) Genel Başkanı Baki Düzgün ve Alevi Kültür Dernekleri (AKD) Genel Başkanı Doğan Demir, yolda silahlı saldırıya uğradı. Herhangi bir yaralama ve canı kaybı yaşanmazken saldırı Ankara’ya 70 kilometre kala yokuş aşağı indikleri sırada gerçekleşti. Kendilerine pusu kurulduğunu ve araçlarının hedef alındığını belirten Demir, “Silah sesi duyduktan sonra durmadık. Direk bizi hedef aldılar, pusu kurulmuştu. İlerde bir benzinlikte durduk. Araçta herhangi bir hasar yoktu” dedi.

8 Ağustos 2015’te İstanbul’da Bayrampaşa İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne yarım saat arayla 2 ses bombası atıldı.  Meydana gelen ilk patlamada bir çocuğun yaralandığı bildirildi.

8 Ağustos 2015’te İstanbul’da Sütlüce Semti’nde bulunan AKP İl Başkanlığı binasına bir araçtan ateş açılması sonucu özel güvenlik görevlisi olduğu belirtilen bir kişi yaralandı.

10 Ağustos 2015’te İstanbul’un Sultanbeyli İlçesi’nde Fatih Polis Karakolu’na bomba yüklü bir araçla intihar saldırısı düzenlendi. Saldırı sonucu aracı kullanan eylemci öldü, 3’ü polis 10 kişi de yaralandı. Olayın ardından sabah saatlerinde inceleme yapmaya gelen ekiplere ise ateş açıldı. Saldırıda ve sonrasında çıkan çatışmada ise bir polis amiri ile saldırıyı düzenleyen 2 kişi öldü. Yapılan eylemi önce Halk Savunma Birliği adlı örgüt daha sonra da PKK üstlendi. Yapılan açıklamada eylemin, Şehit Zîlan Ölümsüzler Taburu’na bağlı Erdal Yıldız, Burak Boğakan ve Deniz Uçkun tarafından gerçekleştirildiği duyuruldu.

10 Ağustos 2015’te, İstanbul’un Sarıyer İlçesi’nde İstinye’de bulunan ABD Konsolosluğu’na silahlı saldırı düzenlendi. Saldırı nedeniyle ölen veya yaralanan olmazken daha sonra çıkan çatışmada saldırıyı düzenleyen 2 kişiden biri olduğu ileri sürülen Hatice Aşık (51) yaralı halde yakalandı. Hatice Aşık’ın “DHKP-C Soruşturması”ndan tutuklu olarak yargılandığı ve bir süre önce tahliye edildiği bildirildi.

11 Ağustos 2015’te, Erzurum’un merkez Yakutiye ilçesine bağlı Gez Mahallesi’nde Vanlı ve Ağrılı olan Kürt işçiler, ırkçı bir grubun saldırısına maruz kaldı. Daha öncede sık sık ırkçı bir grup ve Bostancıoğlu İnşaat Şirketi’nin sahibi tarafından tehdit edilen işçiler, bugün yine aynı grup tarafından tehdit edilip küfürlerine maruz kaldı. İnşaat alanına gelen soyadı öğrenilemeyen iş sahibi Fuat, işçilere “Ulan hepiniz Ermeni’siniz”, “Teröristler” ve ” Siz hiçbir şeyi hak etmiyorsunuz” diyerek, işçilere silah doğrultu. İşçilerin tepki göstermesi üzerine giderek kalabalıklaşan ırkçı grup, işçilere saldırdı. Saldırıda 2 işi yaralanarak hastaneye kaldırıldı. Saldırıya geç müdahale eden polis, ırkçı grubun elinde bulunan 2 tüfeğe el koydu, Fuat isimli iş sahibini, soyadı öğrenilemeyen kardeşi Cihat ve 2 işçiyi gözaltına aldı. Gözaltına alınanlar İl Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü.

13 Ağustos 2015’te, Hakkâri’nin Şemdinli İlçesi’nde Bedrettin Fırat adlı imam otomobiliyle camiye gittiği sırada uğradığı silahlı saldırı sonucu ağır yaralandı.

13 Ağustos 2015’te, Ermenilerin devlet tarafından el konulan mülkleri arasında yer alan ve yıkımına karşı başlatılan direnişin 100’üncü gününe girdiği Kamp Armen’de direnişte olan gönüllüler saldırıya uğradı. Kamp Armen’de gönüllü nöbet tutan 3 gönüllünün önü kampı ziyarete gelen arkadaşlarını otobüs durağından yolcu etmelerinin ardından iki arabadan inen 8-9 kişi tarafından kesildi. Arabadan inerek “Kamp Armen nerede?” diye soran şahıslar ardından 3 gönüllüye sopalarla saldırdı. Hafif yaralanan üç gönüllü, hastanedeki kısa süren tedavilerinin ardından Tuzla Merkez Karakolu’na giderek saldırganlar hakkında şikayette bulundu.

14 Ağustos 2015’te, 20 Temmuz’da Urfa’nın Suruç ilçesinde toplanarak yeniden inşa çalışmalarına destek için Kobanê’ye geçme hazırlığı yapan SGDF’li gençlerin eylemine dönük canlı bomba saldırısında yaşamını yitirenlerin sayısı 33’e çıktı. Suruç’taki katliamda yaralanan 104 kişi arasında bulunan Mert Cömert, patlama sonrası kaldırıldığı Urfa’daki hastanede solunum cihazına bağlı olarak 26 gündür verdiği mücadeleyi yitirdi. Katliam esnasında patlatılan bombanın tesirini artırmakta kullanılan bilyenin sağ şakağından girdiği ve beyninde sürekli kanamaya neden olduğu öğrenilen Cömert, 26 gündür yoğun bakımda yaşam mücadelesi veriyordu. Sabah saatlerinde kalbi duran Cömert’e müdahale edildiği, ancak hayata döndürülemediği öğrenildi.

16 Ağustos 2015’te, Antalya’nın Alanya İlçesi’nde son dönemde artan çatışma ortamını protesto ettiğini iddia eden bir grup, HDP İlçe Örgütü binasına saldırdı. Saldırının ardından çıkan çatışma nedeniyle 15 kişi yaralandı.

17 Ağustos 2015’te, Şırnak Cizre’de önceki akşam kimliği belirsiz kişi veya kişilerce açılan ateş sonucu yaralanan 7 yurttaş, kaldırıldığı hastaneden taburcu oldu. Yurttaşlar, mahallenin polisin attığı aydınlatma fişeklerinden sonra tarandığına dikkat çekti.

20 Ağustos 2015’te, Dicle Haber Ajansı (DİHA) i İzmir Muhabiri Başakçıoğlu, saldırıya uğradı. İzmir Barış Bloku’nun düzenlediği basın açıklamasını izleyen gazeteci Başakçıoğlu, ardından evine gitmek için Alsancak İstasyonu’nda İZBAN trenine bindi. Bu sırada kendisine yanaşan ve kimliği belirlenemeyen 3 kişi, Başakçıoğlu’na önce “Seni takip ediyoruz, sen PKK’lisin” dedikten sonra saldırdı. Darp edilen Başakçıoğlu, daha sonra Karşıyaka Devlet Hastanesi’ne giderek darp edildiğine dair rapor aldı.

24 Ağustos 2015’te, Urfa’nın Viranşehir ilçesinden Eskişehir’in Sarıcakaya ilçesine mevsimlik tarım işçisi olarak giden Bayram ve Sabri Bağ ile yeğenleri Kadir Bağ’ın, Sarıcakaya’nın AKP’li Belediye Başkanı Faruk Güler ve ilçe muhtarlarının kışkırtması ile yaklaşık 300 kişilik ırkçı grubun saldırısına uğradığı belirtildi. Irkçıların kalas ve taşlarla yaraladığı 3 Kürt işçi linç edilmek kurtarılırken, yaralanan işçiler Eskişehir Devlet Hastanesi’ne kaldırdığı öğrenildi.

24 Ağustos 2015’te Cizre (Şırnak)-Antalya seferini yapan Özlem Cizre Nuh adlı otobüs firmasına ait yolcu taşıyan otobüs, Mersin’in Silifke İlçesi’nin Aydıncık mevkiinde ırkçı bir grubun taşlı saldırısına uğradı. Saldırıda atılan taşlarla otobüs şoförü başından, kırılan camlar nedeniyle ise dört yolcu çeşitli yerlerinden yaralandı.

26 Ağustos 2015’te Hatay’da yaşadığı belirtilen ve Suriye’de “muhalif güçlerin” komutanlarından olan Suriyeli Cemil Radon’un kullandığı araca bombalı suikast düzenlendi. Patlama sonucu ağır yaralanan Cemil Radon kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi.

31 Ağustos 2015’te Diyarbakır’da Kulp ile Lice ilçeleri arasındaki karayolunu kesen PKK militanlarının durdurmak istedikleri bir aracın kaçması üzerine açtıkları ateş sonucu aracı kullanan Abdullah Biroğul adlı doktor yaşamını yitirdi.

1 Eylül 2015’te Kilis’te IŞİD’in kontrolündeki bölgeden Türkiye sınırına düzenlenen silahlı saldırı nedeniyle bir asker öldürüldü. Saldırı sonrasında bir askerin de kayıp olduğu açıklandı.

5 Eylül 2015’te Hakkâri’nin Şemdinli İlçesi’nde yol kesen PKK militanlarının AKP ilçe yöneticisi Miran Kaya’nın kullandığı araca durmadığı gerekçesiyle ateş açmaları sonucu araçta bulunan Celal İnan vurularak yaşamını yitirdi.

6 Eylül 2015’te İstanbul’da telefonda Kürtçe konuşan Sedat Akbaş (21) 6 kişinin saldırısı sonucu bıçaklanarak öldürüldü.

7 Eylül 2015 akşamı, Mersin’in Taşucu ilçesinde 150 Kürt inşaat işçisi, çalıştıkları inşaatta ırkçı saldırılar nedeniyle mahsur kaldı. Konteynerlerinin ateşe verildiği işçiler silahlı saldırıya uğradı.

8 Eylül 2015 akşamı, Konya’nın Ilgın ilçesinde TOKİ inşaatlarında çalışan yaklaşık 400-450 kişilik inşaat işçisi Kürt de dün saldırıların hedefi oldu. Saldırgan gruplar, 2 Kürt işçiyi yaraladı.

8 Eylül 2015’te, Muğla’nın Seydikemer ilçesinin Kumluova Mahallesi’nde yaşayan ve bir serada tarım işçisi olarak çalışan İbrahim Ç. isimli Urfa Siverek nüfusuna kayıtlı Kürt yurttaş, Kürtlerin yöresel kıyafetlerinden şal û şepik giyip, bunu sosyal paylaşım sitesinde paylaştığı için faşist saldırıya maruz kaldı. Saldırganlar; kıyafetlerini parçalayan İbrahim Ç’yi, mahalle meydanına götürerek, buradaki Atatürk heykeli öptürdü.

9 Eylül 2015’te Konya’nın Beyşehir İlçesi’nde Diyarbakırlı 4 Kürt işçi linç girişimine maruz kaldı.

9 Eylül 2015 gecesi Antalya’da Kürtlere ait çok sayıda iş yeri ateşe verildi. 4 Kürt’ün linç edildiği Antalya’nın Belek ilçesinde Crystal Tat Beach Golf Resort isimli otelde çalışan 3 Kürt işçi, hiçbir gerekçe gösterilmeden işten çıkartıldı.

9 Eylül 2015’te, Trabzon Otogarı’nda Erzurum’a gitmek üzere bir otobüs firmasından bilet alan 2 kişi “PKK üyesi oldukları” iddiasıyla çevredekilerin linç girişimine maruz kaldı.

10 Eylül 2015’te İstanbul’un Gaziosmanpaşa İlçesi’ne bağlı Küçükköy Semti’nde iki Kürt esnaf silahlı saldırıya uğradı. Kafasına isabet eden kurşun sonucu yaralanan Ramazan Süt’ün durumunun ağır olduğu bildirildi. Ramazan Süt kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi.

10 Eylül 2015’te Hatay’ın Reyhanlı İlçesi’ndeki Cilvegözü Sınır Kapısı yakınlarında devriye gezen askeri birliğe Suriye tarafından açılan ateş sonucu bir asker öldü.

13 Eylül 2015’te, Balıkesir’in Altınoluk ilçesinde HDP’nin bir kahvehanede düzenlediği “1 Kasım seçimleri” konulu halk toplantısının ardından soyadı öğrenilemeyen Baran isimli yurttaş, evine gittiği sırada ırkçı bir grup tarafından saldırıya uğradı. Önce sopalarla saldırıya uğrayan Baran, olay yerinden uzaklaşmak için koştuğu sırada ise ırkçı grup arkasından iki el ateş etti. Açılan ateş sonucu Baran, kolundan yaralanırken, ikinci kurşun ise olay yerinden geçen bir dolmuş şoförüne isabet etti.

13 Eylül 2015’te Bolu’nun Mudurnu İlçesi’ne bağlı Taşkesti Beldesi’ndeki bir inşaatta çalışan Kürt işçiler ırkçı grupların saldırısına uğradı. Beldede yayılan işçilerin “bayrak yaktığı” iddiası üzerine inşaatı saran saldırganlar saatlerce işçileri linç etmek ve binayı kundaklamak için inşaat önünde beklediler. Bolu Valisi Aydın Baruş’un saldırganları yönelik “işçileri cezalandıracağız” açıklamasına rağmen grup, işçilerin kendilerine verilmesini istediler. Yaklaşık 8 saat sonra zırhlı araçlarla alınan işçiler olay yerinden uzaklaştırıldı.

21 Eylül 2015’te, Şırnak’ın Silopi ilçesine bağlı Çalışkan (Gite) beldesi Atatürk Mahalle Muhtarı Lezgin Yağız ve Cumhuriyet Mahallesi muhtarı Osman İnal, 1’nci cadde üzerinde bulunan dolmuş durağında bekledikleri sırada silahlı saldırıya uğradı. Saldırıda yaralanan Yağız ve İnal, Silopi Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Burada yapılan ilk müdahalenin ardından İnal’ın yaşamını yitirdiği, Yağız’ın ise tedavi altına alındığı öğrenildi.

21 Eylül 2015’te Tunceli’nin Hozat İlçesi’nde polis aracına açılan ateş sonucu araçta bulunan ilçe emniyet müdürü ile koruma polisi ağır yaralandı.

23 Eylül 2015’te, Diyarbakır’ın Silvan ilçesi Feridun Mahallesi’nde, Mehmet Ali Sarak (25) isimli uzman çavuş sabah saatlerinde uğradığı silahlı saldırı sonucu yaşamını yitirdi. Diyarbakır Caddesi üzerinde bulunan evinden çıktığı esnada kimliği belirsiz kişi veya kişiler tarafından saldırıya uğradığı belirtilen Sarak, ağır yaralı olarak kaldırıldığı Silvan Devlet Hastanesi’nde yaşamını yitirdi.

26 Eylül 2015’te, Batman’da bayram tatilinde piknik yapmak isteyen 5 genç, silahlı saldırıya uğradı. Piknik yapmak üzere dün Yeni Silvan karayolu kenarına gittikleri öğrenilen gençlerin üzerine kimliği belirsiz bir kişi tarafından silahla ateş açıldı. Sıkılan kurşunların kolları ve bacaklarına isabet ettiği 2 genç yaralandı. Saldırgan olay yerinde kaçarken Batman Özel Dünya Hastanesi’ne kaldırılan Emre İlge (25) ile Mesut Garzanlı (25) isimli yaralı gençler, tedavilerinin tamamlanmasının ardından taburcu edildi. Ayağına ve bacağına isabet eden kurşunla yaralanan gençlerden Mesut Garzanlı, kırmızı bir motosikletli yanlarına gelen başında şapka olan bir kişinin “Burada ne arıyorsunuz?” dedikten sonra silah doğrultup üzerlerine ateş açtığını ve sonrasında da motosikleti ile kaçtığını anlattı.

28 Eylül 2015’te, saat 20.00 sıralarında Adana merkez Seyhan İlçesi Akkapı Mahallesi’ndeki özel bir hastanenin önünde meydana geldi. Dağlıoğlu Polis Merkezi’nde görevli ekip otomobili hastane bahçe kapısından çıkış yaptığı sırada motosiklet üzerindeki kasklı ve maskeli iki kişi tarafından ateş açıldı. Saldırıda 48 yaşındaki Süleyman Çakır ve 39 yaşındaki Bircan İlhanlı isimli polisler yaşamını yitirdi.

28 Eylül 2015’te, AKP’den Urfa Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Celalettin Güvenç’in 1 Kasım seçimlerinde milletvekili adayı olmak için istifa etmesinin ardından belediye meclisi tarafından Büyükşehir Belediyesi Başkanı seçilen Nihat Çiftçi, Siverek ilçesindeki temaslarının ardından Urfa’ya dönerken silahlı saldırıya uğradı. Siverek’in 10 kilometre çıkışında uzun namlulu silahlar ile düzenlenen saldırıda, Çiftçi’nin koruma aracına 8 kurşunun isabet ettiği öğrenildi.

30 Eylül 2015’te Ağrı’nın Patnos İlçesi’nde AKP’nin seçim otobüsüne taşlı saldırı düzenlenmesi nedeniyle araçta bulunan ilçe başkanı Adem Toprak yaralandı.

1 Ekim 2015 gecesi Hürriyet Gazetesi yazarı Ahmet Hakan İstanbul’da program yaptığı kanaldan çıktıktan sonra evinin önünde 4 kişinin fiziki saldırısına uğradı. Hastaneye kaldırılan Ahmet Hakan’ın vücudunda kırıklar olduğu öğrenildi. Saldırıyı düzenleyen Uğur Adıyaman, Fuat Elmas, Kamuran Ergin, Ahmet Şengüler 4 kişi de daha sonra gözaltına alındı. Güvenlik kamerası görüntülerine göre saldırganların önce kanalın çevresinde dolaşarak Ahmet Hakan’ın çıkışını bekledikleri sonra da takip ettikleri öğrenildi.

1 Ekim 2015’te, Diyarbakır’ın Silvan ilçesi Kale Mahallesi’nde Sinan Uçan (25) ve Tolga Topçuoğlu (31) isimli uzman çavuşlar sabah saatlerinde uğradığı silahlı saldırı sonucu yaşamını yitirdi. Diyarbakır Caddesi üzerinde bulunan bir sitedeki evlerinden beraber çıktıkları ve araçlarına bindikleri esnada kimliği belirsiz kişi veya kişiler tarafından saldırıya uğradıkları belirtilen Uçan ve Topçuoğlu, ağır yaralı olarak kaldırıldıkları Silvan Devlet Hastanesi’nde yaşamlarını yitirdi.

1 Ekim 2015’te, Mardin’in Savur ilçesinde Seydin Mahallesi’nde polis lojmanlarına roketatarlı saldırı düzenlendi. Saldırıda bir komiserin yaralandığı ve tedavi için Mardin Devlet Hastanesi’ne kaldırıldığı belirtildi. Saldırının ardından kısa süreli çatışma yaşandı.

2 Ekim 2015’te, Iğdır’dan İstanbul yönüne giden Iğdır firmasına ait yolcu otobüsü Amasya girişinde alkollü olduğu iddia edilen bir kişi tarafından durduruldu. Aynı şahıs otobüsten inen ve kendisi ile konuşan otobüs muavini Mehmet Atlı’yı başından vurdu. Kafasına isabet eden av tüfeği saçmaları ile yaralanan evli ve 4 çocuk babası Mehmet Tatlı (42), olay yerinde hayatını kaybetti. Daha sonra otobüsün içerisine yönelen şahsı, erken fark eden otobüs şoförü saldırganın içeri girmesini engelleyerek otobüsün kapılarını kilitledi. Atlı’nın cansız bedeni hastaneye kaldırılırken, Atlı’yı öldüren kişi ise Samsun’un Havza ilçesinde polis tarafından yakalanarak Amasya Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü.

2 Ekim 2015’te, Mersin’de Mehmet Sıddık Ak isimli yurttaş, 28 Eylül akşamı evine giderken kimliği belirsiz 3 kişi tarafından Kürt olduğu için bıçaklı saldırıya uğradı. 4 gün yoğun bakım ünitesinde tedavi gören Ak’ın hayati tehlikeyi atlattığı ve sağlık durumunun iyiye gittiği öğrenildi.

4 Ekim 2015’te, Bitlis’in Güroymak İlçesi’nde Köylere Hizmet Götürme Birliği şantiyesindeki iş makinesine yerleştirilen bombanın patlatılması sonucu Maşallah Şipallı (25) öldü, arkadaşı Vasfi Gökyer ve babası M. Şerif Şipallı yaralandı.

6 Ekim 2015’te, Mersin’de, BÖG Komutanı Aziz Güler’in cenazesinin sınırda bekletilmesini protesto eden Genç Sen üyelerine, ülkücü grup tarafından yapılan saldırının ardından üniversiteye giren polis, saldırıya uğrayan gençlere gaz bombalarıyla saldırarak, Yasemin Öztürk ve Kendal Akara isimli 2 öğrenciyi gözaltına aldı.

6 Ekim 2015’te, Bursa’da işten çıkıp eve giderken önlerini kesen ırkçı grupların ‘Nerelisiniz, Kürt müsünüz?’ diye sorduktan sonra ellerindeki sopalarla ırkçı saldırıda bulunduğu A.Y ve F.Y isimli kardeşler, götürüldükleri karakolda ise polislerin “Bu toplumsal bir olay. Hepsini tutuklayamayız” sözleriyle karşılaştı. İfadeleri alınıp serbest bırakılan saldırganlar nedeniyle can güvenliklerinin olmadığını söyleyen kardeşler, “İşimize gidip gelirken tekrar saldırıya uğramayacağımızın bir garantisi yok” dedi.

9 Ekim 2015’te, Kütahya’da bir fabrikada hemşire olarak çalışan S.K. isimli bir kadın, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımlar nedeniyle sabah saatlerinde çalıştığı fabrikada 500 kişilik faşist grubun saldırısına uğradı. Maruz kaldığı saldırıyı anlatan S.K., “Sabah yaklaşık 500 kişi bana saldırı için toplandı. Fabrika müdürü sabah yanıma gelerek, ‘çabuk hazırlan gidiyorsun’ dedi. Hemen çıkamadım. Çünkü kapının önüne grup yığılmış ve beni linç etmeyi bekliyorlardı. Kapıyı kilitleyip yanıma eli silahlı birini verdiler. Saatlerce onların gitmesini bekledik” dedi. Faşistlerin gittiğinden emin olduktan sonra görevliler eşliğinde fabrikadan çıktığını anlatan S.K., “6 aydır burada çalışıyordum. Orada can güvenliğimin olmaması nedeniyle işime son verdiler” diye konuştu.

10 Ekim 2015’te, DAİŞ’in canlı bomba saldırısı sonucu Ankara Tabip Odası 15 Ekim 2015 itibariyle 104 kişinin yaşamını yitirdiğini duyurdu.

27 Ekim 2015’te, Şırnak’ın İdil ilçesinde Yeni Mahalle’de bulunan evine araçla giderken kimliği belirsiz kişi veya kişilerce silahlı saldırıya uğrayan Hür Dava Partisi İdil İlçe Başkanı Mehmet Hamit Ersoy, ayağından iki kurşunla yaralandı. Ersoy, İdil Devlet Hastanesi’nde yapılan müdahalenin ardından taburcu edildi.

27 Ekim 2015’te, Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Mühendislik-Mimarlık Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Sekreteri Taner Yiğit’in, kendisi ile görüşmek isteyen İnşaat Mühendisliği bölümünde okuyan Ali Haydar Özgökçe, Melik Çetin, Ayşe Nur Yıldırım isimli öğrencileri darp etti.

30 Ekim 2015’te, Şanlıurfa’da Suriye uyruklu İbrahim Abdulkadir ve Firas Hammadi’nin adlı 2 gazeteci bir evde başları kesilerek öldürülmüş halde bulundu. Suikastı IŞİD üstlendi.

2 Kasım 2015 akşamı Siirt Barosu avukatlarından Mehmet Nezir Okur, kimliği belirsiz kişilerin silahlı saldırısına uğrayarak ağır yaralı halde kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi.

8 Kasım 2015’te, İstanbul’un Gaziosmanpaşa ilçesine bağlı Kâzımkarabekir Mahallesi 827. Cadde üzerinde 7 Kasım gece saatlerinde biri sivil biri de resmi iki polis aracı, uygulama için bir aracı durdurdu. Araçta bulunan ve 5 kişi olduğu öğrenilen kişiler durdurulma esnasında ateş açmaya başladı. Saldırı sırasında resmi araçta bulunan E.A ve S.T isimli 2 polis, ayaklarından yaralanırken kurşunların isabet ettiği polis araçlarının camları kırıldı.

8 Kasım 2015’te İstanbul’un Gaziosmanpaşa İlçesi’nde devriye görevi yapan polis aracına açılan ateş sonucu iki polis memuru vurularak yaralandı.

14 Kasım 2015’te, Iğdır’da, Şehir Stadyumu’nda Iğdırspor ile Amedspor kadın futbol takımlarının maç yaptığı esnada, sahaya giren ev sahibi ekibin taraftarları Amedsporlu oyunculara saldırdı. Yaşanan saldırıda 3 Amedsporlu oyuncu yaralandı. Yaşanan olay üzerine hakem, maçı sonlandırdı. Saldırıya uğrayan oyunculardan Güzide Alçu, rakip ekip taraftarların oyunu daha başından itibaren küfür, hakaret ve tacizlerle tahrik ettiğini kaydetti.

16 Kasım 2015’te, HDP Kağıthane İlçe Eşbaşkanı Mustafa Kına Çağlayan Park Sokak’ta bulunan giyim mağazasının önünde aynı semtte demircilik yapan ama tanımadığı 7 kişilik ırkçı bir grup tarafından saldırıya uğradı.

19 Kasım 2015’te, Antalya’nın Manavgat ilçesinde 7-9 Eylül’de işyerleri yakılan Kürt esnaf Halil İbrahim Parıltılı, Manavgat Adliyesi önünde bugün silahlı saldırıya uğradı. Ağır yaralanan Parıltılı, kaldırıldığı hastanede tedavi altına alındı.

22 Kasım 2015’te HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’a makam aracında suikast girişiminde bulunulduğu iddia edildi. Selahattin Demirtaş’ın aracının kurşun geçirmez arka camında sert bir cismin çarpması ya da sekmesi kaynaklı hasarın tespit edilmesi üzerine güvenlik güçlerine ihbarda bulunuldu. Yapılan soruşturmanın ardından açıklama yapan Diyarbakır Valiliği hasarın ateşli silahtan kaynaklanmadığını iddia etti.

23 Kasım 2015’te, Urfa’nın Siverek İlçesi’nde, bir fabrikayı ziyaret eden Siverek Kaymakamı Vural Karagül’ün çıkışı sırasında konvoyunun silahlı saldırıya uğradığı açılan çapraz ateşte, olay yerinden geçen trafik polis aracının hedef alındığı ileri sürüldü. Saldırıda araçta bulunan 1 polis memurunun hayatını kaybettiği 1’inin de yaralandığı ifade edildi.

1 Aralık 2015’te İstanbul’un Bayrampaşa İlçesi’nde metro istasyonu yakınındaki üst geçitte çevik kuvvet polislerini taşıyan otobüse yönelik olduğu belirtilen bombalı saldırı nedeniyle otobüsün arkasından gelen aracın şoförü yaralandı.

3 Aralık 2015’te, İstanbul Üniversitesi (İÜ) Edebiyat Fakültesi’nde DAİŞ sempatizanı bir grup, sol-sosyalist, yurtsever ve devrimci öğrencilere saldırdı. Dışarıdan üniversiteye geldikleri belirlenen çeteler, önce fakülte içerisine sis bombası attı, ardından da sopa ve cam şişelerle, sol-sosyalist, yurtsever ve devrimci öğrencilere saldırdı. Saldırıda bir gencin başından aldığı darbeyle yaralandığı belirtilirken, çetelerin saldırısına ise öğrenciler, soda şişeleri atarak karşılık verdi. Saldırı sonrası fakülteye gelen polis, 7 DAİŞ sempatizanını gözaltına aldı.

4 Aralık 2015’te, Ardahan’da şehir merkezinde bulunan Ardahan Üniversitesi Öğrenci Derneği’ne saldırmak istedi. Irkçı grup tekbir getirerek Kürt öğrencilere hakaret ederken polisin ise ırkçı gruba müdahale etmemesi dikkat çekti. Irkçı grup ardından şehir merkezinde sokakta gördükleri kişilerin kimlik kontrolü yaparak Kürt öğrenci aradı. Irkçı grup tek başına gördükleri Burak Aydın isimli bir Kürt öğrenciye saldırarak hastanelik etti.

9 Aralık 2015’te, Elazığ’ın merkez Rızaiye Mahallesi’nde bulunan 100 yıl Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi’nde okuyan 17 yaşındaki Berkay Savcı adlı bir öğrenci, tartıştığı Okan Orhan adlı şahıs tarafından bıçaklandı. Eğitim gördüğü okulun iki alt sokağında çıkan kavgada Berkay Savcı adlı öğrenci kalbinin alt kısmından aldığı bıçak darbesiyle ağır yaralandı.

11 Aralık 2015’te İstanbul’un Kâğıthane İlçesi’ne bağlı Nurtepe Mahallesi’nde askeri araca uzun namlulu silahlarla saldırı düzenlenmesi sonucu 2 asker yaralandı.

11 Aralık 2015’te, Çukurova Üniversitesi’nde işten atılan ve direnişte olan işçilerin bulunduğu direniş çadırına ülkücüler saldırdı. Saldırıda 3 kişi çeşitli yerlerinden yaralandı.

13 Aralık 2015’te, Adana’da İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü’nde (AFAD) veteriner hekim Erkan Fırıncıoğulları, işyeri arkadaşı Hamza Y.’nin bıçaklı saldırısı sonucu ağır yaralandı.

14 Aralık 2015’te, Adana Çukurova Üniversitesi’nde okuyan Kürt öğrencilere ırkçı bir grup saldırdı. Saldırıda bir öğrenci yaralandı.

20 Aralık 2015’te, İstanbul’da, İsmail Karabulut isimli HDP üyesi, Tophane’de ırkçı bir grubun döner bıçaklı saldırısına uğradı. Saldırı sırasında vücudunun çeşitli yerlerinden yaralanan Karabulut, Çapa Tıp Fakültesi Yoğun Bakım Ünitesi’nde tedavi altına alındı. Karabulut’un Ankara katliamında yaşamını yitiren Mehmet Zakir Karabulut’un kardeşi olduğu öğrenildi. Saldırıya uğrayan İsmail Karabulut’un yanında bulunan Cuma Geyik isimli yurttaş da vücudunun çeşitli yerlerine aldığı kesici alet darbeleriyle yaralandı.

23 Aralık 2015’te İstanbul’da Sabiha Gökçen Havalimanı’na havan toplarıyla saldırı düzenlendi. Saldırı nedeniyle havalimanının temizlik görevlilerinden Zehra Yamaç (30) yaşamını yitirdi, Canan Çelik Burgucu (33) da yaralandı. Saldırıda bazı uçakların zarar gördüğü tespit edilirken, 26 Aralık 2015’te bir açıklama yapan Kürdistan Özgürlük Şahinleri (TAK) adlı örgüt saldırıyı üstlendi.

24 Aralık 2015’te, Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi’nde çalışan ve 7 Ağustos’ta maaşları geç yatırıldığı için yapılan eylem gerekçe gösterilerek işten atılan Dev Sağlık-İş Merkez Örgütlenme Yöneticisi Mustafa Hotlar, hastanenin bahçesinde direnişe geçti. 125 gün boyunca mücadelesini sürdüren Hotlar ve beraberindekiler önce ırkçı bir grubun saldırısına maruz kaldı ardından ise özel güvenlik ve sivil polislerin saldırısına uğrayarak, direniş çadırı kaldırıldı.

28 Aralık 2015’te, Isparta Süleyman Üniversitesi’nde Roboski anması gerçekleştiren öğrencelere önce ırkçı bir grup ardından da polis saldırdı. Yaklaşık 40 öğrenci gözaltına alındı.

29 Aralık 2015’te, Şırnak’ta bankamatikten para çektiği sırada silahlı saldırıya uğrayan bir asker ağır yaralandı.

29 Aralık 2015’te, Malatya İnönü Üniversitesi’nde Roboski katliamını protesto eden Kürt öğrencilere yönelik ırkçı bir grup tarafından yapılan saldırı, bir gün sonra Kütüphane binası önünde protesto edilmek istendi. Burada da ırkçı grupların saldırısına maruz kalan öğrencilerden 1’i ağır 6 öğrenci yaralandı. Olaylar sırasında 3 parmağı koptuğu öğrenilen Ambulansla İnönü Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırılan ağır yaralı öğrencilerden Mazlum Dinç, üç parmağının koptuğu ve hemen ameliyata alındı.

Saldırı Davaları

7. KAYIPLAR

Kayıp Davaları

Şırnak’ın Silopi İlçesi’nin Görümlü Beldesi’ne bağlı Derecik Mezrası yakınlarında 14 Haziran 1993’te çıkan bir çatışmanın ardından “PKK’ye yardım ve yataklık yaptıkları” iddiasıyla dönemin Şırnak Tugay Komutanı Mete Sayar’ın emriyle gözaltına alınan Şemdin Cülaz, Mehmet Salih Demirhan, Halit Özdemir, İbrahim Akıl, Hamdo Şimşek ve Hikmet Şimşek adlı 6 köylüden bir daha haber alınamadı. 6 köylünün akıbetine ilişkin Mete Sayar, Görümlü 1. Mekanize Piyade Tabur Komutanı emekli Albay Hasan Basri Vural, 3. Bölük Tim Komutanı Üsteğmen İbrahim Kıraç, Yüzbaşı Murat Ali Yıldız, Kayseri Hava İndirme Tugayına bağlı teğmen Serdar Tekin ile 2. Komando Tabur Komutanlığından Tansel Erok hakkında açılan davaya Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 27 Şubat 2015’te devam edildi. Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya katılan ve o dönem zorunlu askerlik hizmetini yapan Necdet Okucu, gözaltına alınan köylülerin işkence gördüğüne tanık olduğunu belirtti. Duruşmada müşteki avukatlarının bazı tanıkların dinlenmesi ve sanıkların tutuklu yargılanması yönündeki taleplerini reddeden mahkeme heyeti, duruşmayı 26 Haziran 2015’e erteledi.

3 Temmuz 2015’te Şırnak’ın Silopi İlçesi’nin Görümlü Beldesi’ne bağlı Derecik Mezrası yakınlarında 14 Haziran 1993’te Şırnak Tugay Komutanı Mete Sayar’ın emriyle gözaltında kaybedilen 6 köylü ile ilgili o dönem görevli olan askerler hakkında açılan dava sonuçlandı. Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada mahkeme heyeti, savcının esas hakkındaki mütalaasına uyarak delil yetersizliğinden sanıklar dönemin 23. Jandarma Sınır Tugay Komutanı emekli Tuğgeneral Mete Sayar ve Tansel Erok, Murat Ali Yıldız, Serdar Tekin, Hasan Basri, Vural İbrahim Kıraç’ın beraat ettiğini açıkladı.

8. TOLU MEZAR İDDİALARI VE ORTAYA ÇIKAN TOPLU MEZARLAR

1 Ocak 2015’te,İHD Diyarbakır şubemize başvuran Hüseyin İdiğ, şu beyanlarda bulundu: “Şuanda Balıkesir 2 Nolu T Tipi cezaevinde bulunmaktayım. Toplu bir mezar için edindiğim bir bilgiyi sizlerle paylaşmak ve detaylı bilgi vermek için size gönderdiğim mektuba cevap olmanızı istiyorum. Bu ciddi bir konu olup basın ile paylaşmanızı ve varsa başka bilgilere de ulaşmanızı istiyorum. Bu bilgileri benimle paylaşırsanız bende edindiğim bilgileri sizinle paylaşıp bu toplu mezarın açılması ve kemiklerin kime ait olduğunu bulunması için çalışma başlatmanızı istiyorum.”

15 Ocak 2015’te,İHD Batman şubemize başvuruda bulunan Gülistan Ekinci, şu beyanlarda bulundu: “Oğlum Rafet Ekinci PKK’ye katıldıktan sonra, 1995 yılında Batman’ın Gercüş İlçesi Bahave Köyünde, içinde bulunduğu gerilla grubu ile askerlerle arasında çatışma çıkmıştır. Çatışmada sonucunda 11 (onbir) gerillanın yaşamını yitirdiği ve bunların çatışma bölgesinde toplu olarak gömüldüğü bilgisine ulaştık. Toplu mezarın açılarak oğluma ait naaşın tespit edilmesini ve tarafımıza teslim edilmesi için, derneğinizden hukuki yardım talebinde bulunuyorum.”

15 Ocak 2015’te,İHD Diyarbakır şubemize başvuran Faik Yaşar, şu beyanlarda bulundu: “Köylerden edindiğim bilgi ve duyumlara göre 30.08.1994 yılında Lice Reşan köyü üst kısmında PKK’ye katılacak olan 12 sivil kişi Sine korucuları tarafından pusuya düşürülerek öldürülüyorlar. Öldürmüş oldukları bu kişiler sivil ve silahsız insanlardır. Bu 12 kişiyi bir traktöre koyarak Bamıtnı köyünün içinde üzerlerine çırpı atılarak yakıldı. Geriye kalan kemikleri ben iki yıl sonra tekrar aynı köye gittiğimde orda kol, kalça ve sırt kısımlarına ait kemikleri buldum ve karışmadım. Duyduğuma göre geriye kalan kemikler orada bulunan bir kuyuya atıldığı söylendi. Aradan 4 yıl geçtikten sonra köye gittiğimde kuyuya inip baktığımda kemikleri bulamadım. Bu bilgilerin sizde bulunmasını istiyorum.”

20 Şubat 2015’te,Hakkari’nin Şemdinli ilçesine bağlı Örencik (Bênavok) köyü kırsalında 1988 yılında pusuya düşürülen PKK’li Ahmet Kesip, Osman Sarıkuş, Sultan Yavuz, İhsan Çıkran, Ali Ekber Laçin, Nezir Alagöz, Ömer Alagöz, Fehim Öpengin ve Salah Derviş katledilerek, cenazeleri yakıldıktan sonra toplu bir şekilde defnedildi. Ailelerin 27 yıldır yaptığı başvuruya rağmen cenazeler bulundukları yerden çıkarılmadı. Iğdır’ın Yukarı Çamur Mahallesi’nde oturan PKK’li Nezir Alagöz’ün kardeşi Ali Alagöz, toplu mezarın açılması için savcılığa başvurdu.

24 Mart 2015’te Mardin’in Dargeçit İlçesi’ne bağlı Dilan (Ulaş) Köyü yakınlarında bir mağarada insana ait çok sayıda kemik bulundu. Kemiklerin 1990lı yıllarda JİTE tarafından işlenen cinayetlerin kurbanlarına ait olduğu iddia edildi.

14 Nisan 2015’te Tunceli’nin Hozat İlçesi’ne bağlı Karabayır Köyü’nde, 1938 yılında gerçekleştirilen Dersim Katliamı’na yönelik toplu mezar kazısı başlatıldı. Canan ve Baran ailelerine mensup 24 kişinin kurşuna dizilerek toplu olarak gömüldüğü iddialarıyla ilgili mahkeme kararıyla yapılan kazılarda bazı kemikler bulunurken, bu kemiklere DNA testi yapılarak akrabalarıyla karşılaştırılacağı belirtildi.

15 Nisan 2015’te Tunceli’nin Hozat İlçesi’ne bağlı Karabayır Köyü’nde, 1938 yılında gerçekleştirilen Dersim Katliamı’na yönelik başlatılan toplu mezar kazısı, iki gün süren çalışmaların ardından sona erdirildi. Kazılar sonunda 13 insana ait kafatası bulunduğu belirtildi.

16 Haziran 2015’te Van’ın Çatak İlçesi’nde 12 Ekim 1998’de çıkan çatışmada yaşamını yitiren ve bir toplu mezara gömüldüğü iddia edilen PKK militanı 27 kişinin bulunduğu toplu mezarın açılması için açılan davaya devam edildi. Çatak Sulh Hukuk Mahkemesi’nde görülen duruşmada Adlî Tıp Kurumu’nun çıkan kemiklerin kimlere ait olduğunu tespit edilemediği bilgisinin yer aldığı raporu okundu. Duruşma raporun detaylı incelenmesi için 28 Temmuz 2015’e ertelendi.

6 Temmuz 2015’te, İHD Diyarbakır şubemize başvuran Sultan Baliboz, şu beyanlarda bulundu: “Oğlum Murat Baliboz, 09.09.1990 yılında ikamet ettiğimiz Pazarcık Cımıkan köyünden evden ayrıldı ondan sonra kendisinden bir daha haber alamadık. Yaptığımız tüm aramalara rağmen bulamadık. Ancak yaptığımız araştırmaya göre PKK Dağ kadrosuna katıldığını duyduk. İnternet üzerinden İslahiye (Gaziantep) ile ilgili haberleri okurken orada çıkan çatışmada oğlumun yaşamını yitirdiğini öğrendim. Gaziantep H Tipi Kapalı Cezaevinde kalan ve Suriye uyruklu Kemal Süleyman 15 Ağustos 1994’te Kilis İslahiye’de çıkan çatışmada yaralı kurtulmuş onun anlatımına göre 10 arkadaşının da yaşamını yitirdiğini ve oraya toplu olarak gömüldüklerini söyledi. Oğlumun kod ismi (İlhami) olduğunu da söyledi. Yaptığımız araştırmada ortaya çıktı ve bu mezarın açılması ve kemiklerimizin bize verilmesi için sizden hukuki destek sunmanızı talep ediyorum.”

30 Eylül 2015’te Van’ın Çatak İlçesi’nde 12 Ekim 1998’de çıkan çatışmada yaşamını yitiren ve bir toplu mezara gömüldüğü iddia edilen PKK militanı 27 kişinin bulunduğu toplu mezarın açılması için açılan davaya devam edildi. Çatak Sulh Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada “görevsizlik” kararı veren hâkim, dosyayı aynı gerekçeyle kendilerine gönderen Çatak Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderdi.

9. SİLAHLI ÇATIŞMALAR

7 Ocak 2015’te, Şırnak’ın Cizre ilçesi Yafes Caddesi Dicle Köprüsü yakınında bulunan, Dicle Polis Karakolu’na yönelik silahlı saldırı düzenlendi. Saldırıda Bekir Elek ve Onur Polat isimli polis memurları yaralandı. Hayati tehlikesi bulunmayan yaralı polisler, Cizre Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı.

12 Nisan 2015’te, Ağrı’da Tendürek Dağı eteklerinde operasyon başlatan askerlerle HPG militanları arasında çıkan çatışma 5 HPG militanının yaşamını yitirdiği kaydedildi. HPG internet sitesinde yapılan açıklamada ise, çatışmada Canfeda Serhat Kod isimli Serhat Kızılay isimli 1 HPG militanının yaşamını yitirdiği kaydedildi. NOT: Aynı çatışmada Delil Dozwan kod isimli HPG militanı Yıldırım Mat’ın da ağır yaralandığı ve bir süre sonra yaşamını yitirdiği belirtildi.

13 Mart 2015’te Bingöl’ün Genç İlçesi’ne bağlı Güzeldere Köyü kırsalında devriye gezen jandarma ekiplerine ateş açılması sonucu bir askerin yaralandığı iddia edildi.

24 Nisan 2015’te Ağrı’nın Diyadin İlçesi’nde 11 Nisan 2015’te askerî birliklerle HPG militanları arasında çıkan çatışmada yaralanan Delil Dozvan (Yıldırım Bat) adlı militanın yaşamını yitirdiği açıklandı.

15 Haziran 2015’te, Siirt’in Eruh ilçesine bağlı Bilginli köyü kırsalında başlatılan askeri operasyonda, asker ile HPG militanları arasında çıkan çatışmada, Sarya Onur kod isimli HPG militanı Maxzume Muhammedzade yaşamını yitirdi.

18 Haziran 2015’te, Hakkari’nin Yüksekova ilçe merkezine 56 kilometre uzaklıkta bulunan Dağlıca  köyünde, askerler ve HPG militanları arasında çatışma çıktı. Yaşanan çatışma atılan havan topu mermisinin bir evin bahçesine düşmesi sonucunda, evin bahçesinde bulunan 15 yaşındaki Mizgin Tire isimli kız çocuğu yaralandı. Kolundan, bacağından ve kulağından yaralandığı öğrenilen Tire, Yüksekova Devlet Hastanesi’ne kaldırılarak tedavi altına alındı.

7 Temmuz 2015’te, Adıyaman merkeze bağlı Kömür Beldesi’nin Boğazözü ve Derinsu köyleri kırsalında operasyona çıkan askerler ile HPG militanları arasında çıkan çatışmada, jandarma uzman onbaşı Müsellim Ünal (23) yaşamının yitirirken, Uzman Onbaşı Tanju Gülen ve Başçavuş Yunus Vatandaş ise yaralandı.

23 Temmuz 2015’te Kilis’in sınırda bulunan Elbeyli İlçesi’nde IŞİD üyeleri askerî ekibe Eyeşe (Ar-rai) Kasabası’ndan ateş açtı. Çatışmaya dönüşen saldırıda Yalçın Nane adlı astsubay ile bir IŞİD üyesi öldü, 2 asker de yaralandı. Saldırı nedeniyle yapılan güvenlik toplantısının ardından IŞİD mevzilerine yapılan hava operasyonunda 35 IŞİD üyesinin öldüğü iddia edildi. Olaya dair açıklama yapan Suriye Türkmen Hareketi Başkan Yardımcısı Tarık Sülo Cevizci, IŞİD’in yaralı bir üyesini Türkiye’ye sokmak istediği ancak askerin buna izin vermemesi üzerine çatışmanın çıktığını iddia etti.

23 Temmuz 2015’te, Diyarbakır’ın merkez Yenişehir ilçesi Şehitlik Caddesi üzerinde Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü Trafik Şube Müdürlüğü’nde görevli polis memurları Tansu Aydın ve Ali Karahan’a yönelik silahlı saldırı gerçekleştirildi. Yol üzerinde gölgede duran polis ekiplerine dönük maskeli olduğu belirtilen kişilerce gerçekleştirilen saldırıda polis memurlarından biri başından, diğeri göğsünden ve kasığından aldığı kurşunlar sonucu ağır yaralandı. Yaralı polis memurları Selahattin Eyyübi Devlet Hastanesi ve Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Polis memurlarından Tansu Aydın, kurtarılamayarak yaşamını yitirdi.

24 Temmuz 2015’te, Hakkari’nin Şemdinli ilçesinde, İlçe Tarım Müdürlüğü önünde park halinde bekleyen zırhlı polis araçlarına el yapımı bomba ile saldırıda bulunuldu. Patlama sonucu 1’i ağır 2 polis yaralanırken, 1 müdürlük çalışanı da patlamada yaralandı. Patlama sonrası yaralılar Şemdinli Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Yapılan ilk müdahalenin ardından patlamada ağır yaralanan Hasan Yılmaz (27) adlı polis memuru, helikopter ile Yüksekova Devlet Hastanesi’ne sevk edilerek, burada ameliyata alındı.

24 Temmuz 2015’te, Diyarbakır Bismil İlçesinde, İlçe Emniyet Müdürlüğü binasının bitişiğinde bulunan ve çevik kuvvet polislerinin kaldığı binaya bombalı saldırı düzenlendi. El yapımı bombanın atılmasının ardından nöbet tutan polisler de silahla karşılık verdi. Patlamada 7 polis yaralandı. Tedavi altına alınan polislerin durumunun iyi olduğu belirtildi.

24 Temmuz 2015’te Suriye ve Rojava’daki iç savaşın ve çatışmaların devam etmesi ayrıca IŞİD saldırılarının Türkiye’ye de yönelmesi nedeniyle Türkiye IŞİD’in Suriye’deki mevzilerine hava harekâtı düzenledi. İlerleyen saatlerde ise savaş uçaklarının Kandil Dağı’nı ve PKK kamplarının bulunduğu Behdinan bölgesini bombaladıkları öğrenildi. Hava operasyonunda sivillerin de zarar gördüğü ileri sürüldü. Hava saldırılarında 2 militanın öldüğü, 2 militanın da yaralandığı açıklandı.

24 Temmuz 2015’te Batman’ın Kozluk İlçesi’nde hükümet konağının girişindeki güvenlik kulübesine atılan ses bombasının patlaması sonucu bir polis ve bir bekçi yaralandı.

25 Temmuz 2015’te Diyarbakır’ın Lice İlçesi’nde askeri konvoyun geçişi esnasında bomba yüklü araçla düzenlenen saldırırı sonucu 2 asker öldü, 4 asker de yaralandı.

26 Temmuz 2015’te, Diyarbakır-Bingöl karayolunun Fis Ovası Arıklı köyü yol ayrımında askeri konvoyun geçişi sırasında, park halindeki bomba yüklü aracın infilak ettirilmesi sonucu gerçekleşen bombalı saldırıda 2 asker yaşamını yitirdi, 4 asker ise yaralandı. Yaralı askerler Diyarbakır’daki hastanelere kaldırıldı.

26 Temmuz 2015’te,  Mardin’in Nusaybin ilçesinde İpekyolu üzerinde bulunan Nusaybin Bölge Trafik Denetleme İstasyonu’na ilk önce patlayıcı madde ve ardından da silahla saldırı yapıldı. Saldırıda Mustafa Ceylan, Güven Candan, Mustafa Kemal Öztürk, İbrahim Ersoy ve Abdullah Akbulut adlı polisler yaralandı. Olay yerine gelen ambulanslarla yaralı polisler, Nusaybin Devlet Hastanesi acil servisine kaldırıldı. Yaralı polislerin hayatı tehlikeleri olmadığı belirtildi.

27 Temmuz 2015’te, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK) ait savaş uçaklarının bombaladığı kandil bölgesinde Şervan Varto kod isimli HPG Komuta Konseyi Üyesi Önder Aslan yaşamı yitirdi. Bir başka bombardımanda ise 3 HPG militanı yaralandı. Yaralılardan Baz Bahtiyar kod isimli HPG militanı Cuma Tunç yaşamını yitirdi.

27 Temmuz 2015’te, Muş Malazgirt İlçe Jandarma Garnizon Komutanı Jandarma Binbaşı Arslan Kulaksız, mesai bitiminde evine gittiği sıra otomobili arıza yaptı. Otomobilden inen Kulaksız, aracını kontrol ettiği sırada kendisini takip ettiği iddia edilen bir araç tarafından çapraz ateşe tutuldu. Olayda binbaşı Kulaksız ağır yaralanırken, yanında olduğu belirtilen eşi ise hafif bir şekilde yaralandı. Binbaşı Kulaksız ve eşi bölgeye sevk edilen ambulanslarla Malazgirt Devlet Hastanesi’ne kaldırılırken, olay sonrası bölge de geniş çaplı operasyon başlatıldı.  Binbaşı Arslan kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi.

27 Temmuz 2015’te Van’ın Erciş İlçesi’nde kaymakamlık binasının koruma kulübesine düzenlenen silahlı saldırıda 2 polis memuru yaralandı.

27 Temmuz 2015’te Van’ın Çaldıran İlçesi’nde Tendürek Dağı yakınlarında devriye görevi yapan zırhlı askeri araca düzenlenen saldırıda bir asker yaralandı.

28 Temmuz 2015’te Şırnak’ın Beytüşşebap İlçesi’nde askerî birliğe açılan ateş sonucu 1 asker yaralandı.

29 Temmuz 2015’te Ağrı’nın Doğubayazıt İlçesi’nde Yaygınyurt Köyü’nün yakınlarındaki askerî birliğe açılan ateş sonucu biri ağır 3 asker yaralandı.  Çatışmada yalanan 1 Jandarma Uzman Çavuş, Kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi.

29 Temmuz 2015’te, Erzurum’un Horsan ilçesinde Nazım Altun isimli astsubay, aracı ile birlikte görev yaptığı 9. Kolordu Komutanlığı 34. Mühimmat Bölüğü’ne giderken silahlı saldırıya uğradı. İlçenin Üçyol Mevkii TEDAŞ Kavşağı’nda yaşanan olayda Altun ağır yaralandı.

30 Temmuz 2015’te, Şırnak’ın Gabar Dağı’nda bulunan Görmeç Jandarma Taburu’na 30 Temmuz’da HPG’liler tarafından düzenlenen saldırının ardından çıkan çatışmada, 3 asker ve 1 HPG’li yaşamını yitirdi. HPG Basın İrtibat Merkezi Gabar’da çıkan çatışmayla ilgili yaptığı açıklamada, yaşamını yitiren HPG’linin Kayseri doğumlu Ümit Turan (Harun Çekdar) olduğunu açıkladı.

31 Temmuz 2015’te Kars’ın Sarıkamış İlçesi’nde bir yük trenine düzenlenen bombalı saldırının ardından olay yerine giden demiryolu çalışanlarına ateş açılması sonucu Nejdet İnanç yaşamını yitirdi, geçici köy korucusu olduğu belirtilen Mehmet Çelik ise yaralandı.

31 Temmuz 2015’te Adana’nın Pozantı İlçesi’nde İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne düzenlenen silahlı saldırı sonrasında çıkan çatışma sonucu 2 polis memuru ile 2 militan öldü.

31 Temmuz 2015’te Van’da Hakkâri yolu üzerinde bulunan Jandarma Asayiş Kolordu Komutanlığı’na el bombalı saldırı düzenlenmesi sonucu bir asker yaralandı.

31 Temmuz 2015’te Şırnak’ta yol kontrolü yapan askerî ekibe açılan ateş sonucu iki asker ile bir geçici köy korucusu yaralandı.

31 Temmuz 2015’te Diyarbakır’ın Hani İlçesi’ne bağlı Sêrde Köyü yolunda askerî konvoyun geçişi sırasında patlatılan bomba sonucu 16 asker yaralandı.

31 Temmuz 2015’te, Diyarbakır Merkez Bağlar ilçesi Emek Caddesi üzerinde bulunan Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü Siyasi Şubesine yönelik bombalı saldırı gerçekleştir. Şube önünde patlayan bombadan kaynaklı yoldan geçen 2 yurttaş yaralandı.

1 Ağustos 2015’te, Van’ın Çatak ilçesi Cumhuriyet Mahallesi’nde bulunan İlçe Jandarma Komutanlığı ile yaklaşık 1 kilometre uzağında bulunan Adnan Menderes Mahallesi’nde bulunan İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne HPG militanları tarafından saldırı düzenlendi. Saldırı sonrası askerler ile HPG militanları arasında çıkan çatışmada, 2 HPG militanının yaşamanı yitirdiği, bir köy korucusunun da yaralandığı belirtildi.

1 Ağustos 2015’te, Van Jandarma Asayiş Kolordu Komutanlığı’na, HPG militanları tarafından gerçekleştirilen silahlı saldırıda, 1 uzman erbaş yaralandı.

1 Ağustos 2015’te, Erzurum- Kars karayolunda, yol kenarında mayın kontrolü yapan bir üsteğmen, mayın patlaması sonucu yaşamını yitirdi. Mayın patlaması sırasında çevrede bulunan 2 sivil yaralandı.

1 Ağustos 2015’te, Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesine bağlı Karabulak Jandarma Karakolu’na, HPG militanları tarafından bomba yüklü araçla saldırı gerçekleştirildi. Ağrı Valiliği yaptığı tarafından olay ile ilgili yapılan açıklamada, saldırıda 2 askerin yaşamını yitirdiği, 24 askerin de yaralandığı belirtildi.

1 Ağustos 2015’te Şırnak’ın İdil İlçesi’nde çöp konteynerine yerleştirilmiş bir patlayıcının infilak etmesi sonucu bir polis memuru yaralandı.

2 Ağustos 2015’te, Mardin’in Midyat ilçesi Gelinkaya Mahallesi mevkisinden geçen Kerkük-Yumurtalık Petrol Boru Hattı’nın güvenliğini sağlayan askeri aracın geçişi sırasında, yola döşenen mayın patladı. Olayda Jandarma Komando er Barış Akkabak isimli asker yaşamını yitirirken, 8 asker de yaralandı.

3 Ağustos 2015’te, Diyarbakır’ın Silvan ilçesi Bayrambaşı köyü yolu üzerinde, kobra tipi askeri zırhlı aracın mayına basması sonucu patlama meydana geldi. Şiddetli patlamada nedeniyle takla atan zırhlı aracın içersindeki 2 asker yaralandı.

4 Ağustos 2015’te, Şırnak’ın Silopi ilçesindeki 172. Zırhlı Tugay Komutanlığı General Zeki Durnalık Kışlası’ndaki nöbet kulübelerine roketatarlı saldırı gerçekleşti. Saldırıda, biri ağır olmak üzere 2 asker yaralandı. Yaralanan askerler askeri helikopterle alınarak Şırnak Askeri Hastanesi’ne kaldırıldı. Durumu ağır yaralı askerlerden biri yaşamını yitirdi. Genelkurmay Başkanlığı’nın da sitesinden yaptığı açıklamada, saldırının saat 15.00 sıralarında gerçekleştiğini bir askerin hayatını kaybettiğini açıkladı.

4 Ağustos 2015’te, Mardin’in Nusaybin İlçesi’nde polis aracının geçişi sırasında yol kenarına yerleştirilmiş bombanın patlatılması sonucu bir polis memuru yaralandı.

4 Ağustos 2015’te, Şırnak’ta Balveren Beldesi yoluna devriye görevine çıkan Milli Jandarma Karakolu’nda görevli birliğin geçişi sırasında el yapımı bombanın patlatılması sonucu 2 asker ile bir geçici köy korucusu yaşamını yitirdi. Patlama nedeniyle bir asker ile bir geçici köy korucusu da yaralandı.

4 Ağustos 2015’te, Diyarbakır’ın Kayapınar İlçesi’nde Huzur Polis Karakolu’na el yapımı bir bombanın atılması sonucu bir polis memuru ağır yaralandı.

4 Ağustos 2015’te Muş’ta Varto Jandarma Komutanlığı’nda görevli 3 asker yolda uğradıkları silahlı saldırıda yaralanarak hastaneye kaldırıldılar.

5 Ağustos 2015’te, Şırnak’ın Cizre ilçesi Nur Mahallesi Botaş Caddesi ile Varol Sokak’ın kesiştiği noktada Sahip Akıl (31) yönetimindeki 73 DD 836 plakalı minibüsün geçişi sırasında gece saatlerinde şiddetli bir patlama meydana geldi. Patlamanın etkisiyle aracın parçaları geniş bir alana savrulurken, olay yerinden 50 metre ötede Sahip Akıl’ın cenazesi bulundu.

5 Ağustos 2015’te Hatay’da Amanos Dağları civarında çıkan çatışma sonucu bir militanın öldüğü, 2 militanın ise yaralandığı açıklandı.

6 Ağustos 2015’te, Şırnak’ın Cizre İlçesi’nde zırhlı polis aracının geçişi sırasında meydana gelen patlamada 2 polis yaralandı.

6 Ağustos 2015’te Şırnak’ın Uludere İlçesi’nde Hükümet Konağı, İlçe Emniyet Müdürlüğü ve İlçe Jandarma Komutanlığı’na roketatar ve uzun namlulu silahlarla eş zamanlı saldırı düzenlenmesi sonucu bir sivil yaralandı.

7 Ağustos 2015’te Şırnak’ın Cizre İlçesi’nde yol kapatıldığı ihbarı üzerine olay yerine giden polis ekiplerine açılan ateş sonucu 2 polis memuru yaralandı.

7 Ağustos 2015’te Ağrı’nın Doğubayazıt İlçesi’nde Çetenli Köyü yakınları yol kesen PKK militanlarının bir otobüsü durdurması üzerine olay yerine giden askerî ekiple çıkan çatışma sonucu bir uzman çavuş ile İran’dan gelen otobüsün şoförü yaşamını yitirdi. Çatışma nedeniyle otobüste bulunan 3 İranlı yolcu da yaralandı.

7 Ağustos 2015’te Şırnak’ın Cizre İlçesi’nde zırhlı polis aracına düzenlenen roketatarlı saldırı sonucu bir polis öldü, 4 polis de yaralandı.

7 Ağustos 2015’te, Van’ın Başkale ilçesine bulunan Bebleşin Jandarma Karakolu’na yönelik HPG militanları tarafından patlayıcı yüklü bir araçla eylem gerçekleştirildi. Eylemde Van doğumlu Tolhıldan Fırat kod isimli HPG militanı Nedim Gülce, yaşamını yitirdi. Çıkan çatışmada ise bölgede yolculuk yaptıkları sırada Sadrettin Demir, Zübeyde Demir, Kemal Yılmaz ve Mehmet Salih Sarı isimli yurttaşlar yaralandı.

8 Ağustos 2015’te Şırnak’ın Silopi İlçesi’nde çıkan çatışmada ağır yaralanan Muhammed Onur Demir adlı polis memuru tedavi gördüğü hastanede öldü.

8 Ağustos 2015’te Mardin’in Midyat İlçesi’nde devriye görevi yapan polis aracına düzenlenen silahlı saldırı sonucu bir polis öldü, bir polis de yaralandı. Saldırının ardından çıkan çatışmada ise bir militan yaralı halde yakalandı.

9 Ağustos 2015’te Erzincan’da yolcu ve yük trenin geçişi esnasında raylara döşenmiş olan bombanın patlatılması sonucu 2 kişi yaralandı.

10 Ağustos 2015’te Şırnak’ın Güçlükonak İlçesi’nde 6. Motorlu Piyade Tugay Komutanlığı’na bağlı Akdizgin Karakolu’na düzenlenen saldırı sonucu bir asker yaşamını yitirdi.

10 Ağustos 2015’te, Şırnak’ın Beytüşşebap ilçesinde havalanmakta olan Sikorsky helikoptere,  roketatar ve Doçka uçaksavarla ateş açıldı.  Helikopterin isabet aldığı belirtilen saldırıda 8 asker yaralandı. Yaralı askerler helikopterle Şırnak Asker Hastanesi’ne getirilerek tedaviye alındı. Hastanede yapılan tüm müdahaleye rağmen durumu ağır olan Doğan Acar isimli asker yaşamını yitirdi.

10 Ağustos 2015’te, Şırnak’ın Silopi İlçesi Başak Mahallesi’nde zırhlı polis aracının geçişi sırasında yola döşenen mayın patladı. Patlamada araçta bulunan Resul Kayaoğlu, (29), M.Yahya Mertcan (24), Savaş Akyol (22) ve Şahin Polat Aydın (22) isimli polis memurları yaşamını yitirdi. İsmi öğrenilemeyen 1 polis ise yaralandı.

11 Ağustos 2015’te, Muş’un Varto ilçe merkezi girişinde bulunan Aşağı Alagöz köyü yol ayrımında yolu kapatıp, kimlik kontrolü yapan HPG militanları ile Özel Harekat Timleri arasında çatışma çıktı. Çıkan çatışmada Ekin Van kod isimli HPG militanı Kevsel Altürk yaşamını yitirdi. 16 Ağustos tarihinde, sosyal paylaşım sitelerinde yayınlanan ve Altürk’e ait olduğu tespit edilen fotoğraflarda, Altürk’ün çırılçıplak kalacak şekilde elbiselerinin üzerinden çıkartıldığı ve bedenine işkence edilerek teşhir edildiği ortaya çıktı.

11 Ağustos 2015’te, Genelkurmay Başkanlığı tarafından yapılan açıklamada, Şırnak Merkeze yaklaşık 50 km uzaklıkta bulunan Akdizgin Üs Bölgesine HPG militanları tarafından saldırı düzenlendiği belirtildi. Açılan ateş sonucu bir askerin yaşamını yitirdiği belirtildi.

11 Ağustos 2015’te, Bingöl merkeze 25 kilometre mesafede bulunan Elmayı Köyü’nde geçici köy korucuları ile HPG militanları arasında çatışma çıktı. Çatışmada 2 HPG militanı yaşamını yitirdi. 1’i yaralı 2 HPG militanı ise yakalandığı belirtildi.

11 Ağustos 2015’te, Mardin’in Nusaybin ilçesinde, Hükümet Konağı’na yönelik silahlı saldırı gerçekleştirildi. Hükümet Konağı’nda görevli özel harekat polislerinin saldırıya karşılık vermesi üzerine çatışma çıktı. Çıkan çatışmada ise 1’i ağır olmak üzere 2 özel harekat polisi yaralandı. Kısa süren çatışmanın ardından yaralı polisler, Nusaybin Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı.

12 Ağustos 2015’te Şırnak’ın Silopi İlçesi’ne bağlı Görümlü Köyü yakınlarında çıkan çatışmada 3 militanın öldüğü Genelkurmay Başkanlığı tarafından açıklandı.

12 Ağustos 2015’te, Dersim’in Ovacık İlçesi karayolunda özel harekat polislerine ait zırhlı aracın geçişi sırasında bomba yüklü bir araç patladı. Gerçekleşen patlamada bir özel harekat polisi yaralandı.

12 Ağustos 2015’te, Kars’ın Sarıkamış ilçe merkezine yaklaşık 4 kilometre uzaklıkta bulunan 57’nci Piyade Komando Tabur Komutanlığı yolunun 2’nci kilometresinde, askeri personeli taşıyan zırhlı araçların geçişi sırasında, meydana gelen uzaktan kumandalı bombalı saldırıda 3 asker yaralandı.

12 Ağustos 2015’te, Diyarbakır merkez Sur ilçesine bağlı Özekli köyünde bulunan Özekli Jandarma Karakolu’na HPG militanları tarafından roketatar ve uzun namlulu silahlarla saldırı düzenlendi. Saldırıda bir asker yaşamını yitirirken, 4 asker ve 1 korucu da yaralandı. Karakoldan ateş açılması üzerine kısa süreli çatışma yaşandı.

12 Ağustos 2015’te, Ağrı Dağı eteklerinde bulunan Pamukdağı geçidinde askerler ile HPG militanları arasında çıkan çatışmada, 1 HPG militanı yaşamını yitirdi. Kimlik bilgileri öğrenilemeyen HPG militanının Erzurum Adli Tıp Kurumu’na götürüldüğü belirtildi.

12 Ağustos 2015’te, Hakkari-Çukurca Karayolu’nun 40’ncı kilometresinde bulunan Şıne Köprüsü mevkiinde askerler ile HPG militanları arasında çıkan çatışmada, Andok Colemerg kod isimli HPG Hakkari Bölge Sorumlusu Barış Tekçe yaşamını yitirdi.

13 Ağustos 2015’te, Bingöl’ün Genç İlçesi Suveren mevkiinde asker ve HPG militanları arasında çıkan çatışmada sırasında mayına patlaması sonucu Uzman Çavuş Veli Ateş yaralandı. Bingöl Devlet Hastanesi’nde tedavi altına alınan Ateş, yaşamını yitirdi.

13 Ağustos 2015’te, Hakkari’nin Şemdinli ilçesindeki Durak Jandarma Karakolu’na yönelik uzun namlulu silah ve roketlerle saldırı düzenlendi. Saldırının ardından karakoldan yapılan havan atışları sonucu Korgan köyündeki evinin bahçesinde oturan Şadi Töre (79) adlı yurttaş ağır yaralandı. Yakınları tarafından Yüksekova Devlet Hastanesi’ne kaldırılan Töre, buradaki ilk müdahalenin ardından Van’a sevk edildi.

13 Ağustos 2015’te, Diyarbakır’ın Silvan ilçesi Selahattin Mahallesi’nde bulunan Silvan Emniyet Müdürlüğü’ne yönelik ses bombalı saldırıda bulunuldu. Ses bombalarından birinin emniyetin duvarlarında bulunan tellere isabet etti. O esnada sokakta geçen Saniye Kaplan (65) ve Amine Yerlikaya (29) isimli kadınlar, patlamanın şiddetiyle yaralandı. Silvan Devlet Hastanesi Acil Polikliniği’nde ilk müdahalesi yapılan Kaplan Diyarbakır’a gönderilirken, Yerlikaya ise ameliyata alındı.

13 Ağustos 2015’te, Şırnak’ın Cizre ilçesinde Nur Mahallesi’ne bulunan askeri Garnizon Komutanlığı nöbetçi kulübesine uzun namlulu silahlı saldırı yapıldı. Yapılan saldırıda kulübede nöbet tutan bir asker yaralandı. Saldırıda yaralanan asker, askeri helikopterle Şırnak Tümen Komutanlığı Askeri Hastanesi’ne kaldırıldı.

13 Ağustos 2015’te, Bingöl’ün Genç İlçesi’nde demiryoluna yerleştirilen bombanın askerî ekibin arama tarama faaliyeti sırasında patlatılması sonucu bir asker yaşamını yitirdi.

13 Ağustos 2015’te, Bingöl’ün Genç ilçesi Mavana yolu üzerinde askerler ile HPG militanları arasında çıkan çatışmada Fuat Berxwedan kod isimli HPG militanı Uğur Yatar, yaşamını yitirdi.

13 Ağustos 2015’te Şırnak’ın Beytüşşebap İlçesi’ne bağlı Berman Köyü’nde bulunan Taşarası Karakolu’na açılan ateşle bir askerin yaralandığı bildirildi.

13 Ağustos 2015’te Diyarbakır’ın Silvan İlçesi’nde Emniyet Müdürlüğü’ne düzenlenen bombalı saldırı nedeniyle yoldan geçen 2 kişi yaralandı.

13 Ağustos 2015’te, Şırnak’ın Cizre İlçesi’nde Garnizon Komutanlığı’nın nöbetçi kulübesine ses bombası atılması sonucu bir asker yaralandı.

13 Ağustos 2015’te, Mardin’in Nusaybin İlçesi’nde yerleşim alanları içinde açılan hendeklere yerleştirilen bombanın patlaması sonucu 2 polis yaralandı.

13 Ağustos 2015’te, Tunceli’nin Pülümür İlçesi’nde Jandarma Asayiş Bölük Komutanlığı önüne bırakılan bomba yüklü minibüsün uzaktan kumandayla patlatılması sonucu 4 sivil ve bir asker yaralandı.

13 Ağustos 2015’te, Diyarbakır’ın Silvan İlçesi’nde TOMA aracına düzenlenen saldırı sonucu 2 polis yaralandı.

13 Ağustos 2015’te, Genelkurmay Başkanlığı, Hakkâri’nin Şemdinli İlçesi’nde Durak Jandarma Karakolu’na düzenlenen saldırının ardından başlatılan operasyonda 2 militanın öldüğünü iddia etti.

13 Ağustos 2015’te Mersin’in Anamur İlçesi’nde polis noktasına kimliği belirsiz kişi ya da kişilerce açılan ateş sonucu bir polis yaralandı.

14 Ağustos 2015’te, Dersim’in Pülümür ilçesinde, İlçe Jandarma Asayiş Bölük Komutanlığına HPG militanları tarafından bomba yüklü araçla saldırı düzenlendi. Uzaktan kumanda ile patlatılan bombanın patlaması sonucu, 1 uzman çavuş ile 1’i kadın 2 sivil yurttaş yaralandı.

14 Ağustos 2015’te, Mardin’in Nusaybin ilçesinde, güvenlik güçlerinin ara sokaklara girişini engellemek için açılan hendeklerin polis ekiplerince zırhlı kepçe ile doldurulmaya çalışıldığı sırada patlama meydana geldi. Patlama sonucu Şahin Parlakkaya ve Tahsin Güçtü isimli polis memurları yaralandı.

14 Ağustos 2015’te, Batman girişinde bulunan Batman Bölge Jandarma Komutanlığı yakınında bomba yüklü bir araç polis tarafından patlatıldı. Aracın polislerce patlatılması sonucu vücuduna şarapnel parçası isabet eden Tekin Yalçın isimli yurttaş ambulansla Batman Bölge Hastanesi’ne kaldırıldı.

14 Ağustos 2015’te, Hakkari’nin Yüksekova ilçesine 45 kilometre uzaklıktaki Dağlıca bölgesinde askerler ile HPG militanları arasında çıkan çatışmada 3 asker yaşamını yitirdi, 6 asker  yaralandı.

14 Ağustos 2015’te Siirt’in Barış Mahallesi’nde bulunan Çakmak Polis Lojmanları’nın nöbet kulübesine düzenlenen saldırıda 2 polis yaralandı.

15 Ağustos 2015’te, Tatvan-Van karayolunun 40’ıncı kilometresindeki Kaynarca Jandarma Karakolu’na bomba yüklü minibüs ile saldırı düzenlendi. Saldırıda nöbet kulübesinde bulunan 2 asker yaralandı.

15 Ağustos 2015’te, Bingöl’ün Karlıova İlçesi’ne yaklaşık 30 kilometre uzaklıkta bulunan Hacılar Mevkii’nde, askeri aracın geçişi sırasından patlama meydana geldi. Patlama sonucu Jandarma Astsubay Muhammet Gürlek, Jandarma Uzman Çavuş Haşim Dirik ve Jandarma Uzman Çavuş Musa Saydam yaşamını yitirdi, 6 asker ise yaralandı. Patlamanın ardından askerler ile HPG militanları arasında çatışma çıktı.

15 Ağustos 2015’te, Hakkari’nin Şemdinli ilçesi girişinde bulunan Sanayi Sitesi civarında asker ve özel harekat ile HPG militanları arasında çatışma çıktı. Meydana gelen şiddetli çatışmada, Özel Harekat Komiseri Ahmet Çamur yaşamını yitirdi.

15 Ağustos 2015’te, Iğdır’da Korhan Jandarma Karakolu’na roketatar ve uzun namlulu silahlarla saldırı düzenlenmesi sonucu iki asker yaralandı.

16 Ağustos 2015’te, Hakkari’nin Şemdinli ilçesine bağlı Tekeli köyünde bulunan askeri taburdan havan toplarıyla yapılan ateş sonucu, köyde bulunan Sevgi Dayan isimli kadın yaralandı. Şarapnel parçalarıyla yaralanan Dayan, köylüler tarafından Şemdinli Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı.

16 Ağustos 2015’te, Kars’ın Kağızman ilçesinin Karakale mevkisinde operasyona çıkan askerler ile HPG militanları arasında çatışma çıktı. Jandarma özel harekat mensuplarının katıldığı çatışmada, Kırıkkale nüfusuna kayıtlı astsubay başçavuş Nurettin Öztürk ile 3 HPG militanı yaşamını yitirdi.

17 Ağustos 2015’te, Şırnak’ın Silopi ilçesine bağlı Cudi Dağı eteklerinde 12 Ağustos’ta, askeri helikopterlerin yaptığı bombalama sonucunda Zinar Herekol kod isimli HPG Militanı Mehmet Babat yaşamını yitirdi.

18 Ağustos 2015’te Diyarbakır’ın Lice İlçesi’nin kırsal kesiminde çıkan çatışmalardan ilkinde 1 askerin, sonra da 3 askerin öldürüldüğü, en az 2 askerin de yaralandığı duyuruldu. Çatışmalara engel olmak isteyenlerin başlattığı canlı kalkan eylemine açılan ateş nedeniyle de 2 sivil yaralandı.

18 Ağustos 2015’te, Şırnak’ın İdil İlçesi’nde devriye görevi yapan polis ekibine silahlı saldırı düzenlenmesinin ardından çıkan çatışmada bir militanın yaralandığı bildirildi.

19 Ağustos 2015’te, Ağrı İli Diyadin İlçesinde 13 Ağustos 2015 tarihinde, Özel Harekat Timleri ile HPG militanları arasında çatışma çıktı. Çıkan çatışmada Destan Serhat kod isimli HPG militanı yaşamını yitirdi.

19 Ağustos 2015’te, Siirt’in Şirvan ile Pervari ilçeleri arasındaki karayolunda devriye görevini yürütün askeri aracın geçişi sırasında gerçekleşen bombalı saldırıda 8 asker yaşamını yitirdi. Yaşamını yitiren askerlerin isimleri şöyle: Jandarma uzman çavuş Hakan Aktürk, Jandarma uzman çavuş Ferdi Gerekli, Uzman çavuş Barış Akın, Jandarma er Mehmet Halil Barkın, Jandarma er Recep Beycur, Jandarma er Ömer Erüstün, Jandarma er Bahadır Aydın, Jandarma er Emre Kaan Arlı yaşamını yitirdi.

19 Ağustos 2015’te Diyarbakır’da Bağlar İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne uzun namlulu silahlarla düzenlenen saldırı sonucu bir polis yaralandı.

19 Ağustos 2015’te Diyarbakır’ın Hani İlçesi’nin kırsal kesiminde çıkan çatışmada 2 askerin öldürüldüğü açıklandı.

19 Ağustos 2015’te, Hakkari’nin Talê köyü kırsalında 13 Ağustos tarihinde, gerçekleşen hava bombardımanında Devrim Bişeng kod isimli HPG militanı Engin Gök yaşamını yitirdi.

20 Ağustos 2015’te, Hakkari’nin Şemdinli ilçesinde çıkan askerler ile HPG militanları arasında çıkan çatışmalarda, Baz Feraşin kod isimli HPG militanı Azad Yiğit yaşamını yitirdi.

20 Ağustos 2015’te Hakkâri’nin Yüksekova İlçesi’nin kırsal kesimlerinde çıkan çatışmada 5 militanın öldüğü iddia edildi.

20 Ağustos 2015’te, Hakkari/Yüksekova’nın Tilorana Jerê (Aşağı Uluyol) ve Tilorana Jorê (Yukarı Uluyol) köylerinin kırsalında düzenlenen operasyon sırasında helikopterlerin, bölgede bulunan bêrivanları taradığı belirtildi. Berivanların bulunduğu noktaya giden köylülerden 3’ü yaralanırken, askerlerin bütün saldırılarına rağmen canlı kalkan olmaya devam eden köylüler sayesinde operasyon sonlandırıldı.

20 Ağustos 2015’te Bitlis’in Hizan İlçesi’nde çıkan çatışmada bir militanın öldüğü açıklandı.

20 Ağustos 2015’te Diyarbakır’da devriye görevine giden zırhlı polis aracına bombalı saldırı düzenlenmesi nedeniyle bir polis memuru yaralandı.

20 Ağustos 2015’te, Muş’un Varto ilçesinde 16 Ağustos’ta HPG militanları ile Özel Harekat Timleri arasında çıkan çatışmada, Xebatkar Amed kod isimli Ahmet Aydın ile Demhat Kerboran kod isimli Hasan Doğan isimli HPG militanları yaşamını yitirdi.

20 Ağustos 2015’te, Adıyaman’da askerler ile HPG militanları arasında çıkan çatışmada Harun Pasur kod isimli HPG militanı Fırat Baran yaşamını yitirdi.

21 Ağustos 2015’te Diyarbakır’da AKP il binası önünde bekleyen TOMA’ya bomba atılması sonucu araç kullanılamaz hale gelirken aracın içinde bulunan bir polis de yaralandı.

21 Ağustos 2015’te Van’ın Gevaş İlçesi’nde yol kontrolü yapan jandarma ekiplerinin bulunduğu noktaya bomba yüklü araçla düzenlenen saldırı nedeniyle 2 asker ile 4 sivil yaralandı.

22 Ağustos 2015’te, Diyarbakır’ın merkez Sur İlçesi’nin Hasırlı, Fatihpaşa, Cevdetpaşa mahallerine güvenlik güçlerinin girişini engellemek için hendekler kazıp, barikatlar kuran ve zaman zaman polisle silahlı çatışmaya giren YDG-H’lilere yönelik, Özel Harekat Timlerinin de katıldığı geniş kapsamlı operasyon düzenlendi. Çıkan çatışmada Suriye kimliği bulunduğu belirtilen 1 PKK militanı ile 9 yaşındaki Y.Ö. isimli çocuk ve 1 kişi yaralandı. İki yaralıdan. Y.Ö.’nün başını kursun sıyırdığı ve durumunun iyi olduğu belirtildi.

22 Ağustos 2015’te,  Diyarbakır’ın Silvan ilçesine bağlı Boşat (Boyunlu) ve Şevlera (Babakaya) mahalleleri arasında bulunan ve Silvan barajının “güvenliğini” sağlayan Jandarma Karakolu’na saat 17.00 sularında HPG’lilerce uzun namlulu silahlar ile ateş açıldı. Düzenlenen silahlı saldırı sonrasında çıkan çatışmada 1 askerin yaralandığı belirtildi.

23 Ağustos 2015’te, Diyarbakır’ın Kulp İlçesi’nde HES güvenliğini sağlayan askerlere uzun namlulu silahlarla saldırı düzenleyen HPG militanları ile askerler arasında çıkan çatışmada, 1 asker yaşamını yitirdi, 3 asker de yaralandı.

23 Ağustos 2015’te Mardin’in Nusaybin İlçesi’nde evden çıktığı sırada kimliği belirsiz kişilerin silahlı saldırısına uğrayan Yakup Mete (20) adlı polis memuru kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi.

23 Ağustos 2015’te Şırnak’ın Uludere İlçesi’nde operasyona çıkan askerî birliğin geçişi sırasında meydana gelen mayın patlaması sonucu bir asker yaralandı.

24 Ağustos 2015’te Hakkâri’nin Şemdinli İlçesi’ne bağlı Tekeli Köyü yakınlarında askerî aracın geçişi esnasında yola döşenmiş bombanın patlatılması sonucu 2 asker öldü, 5 asker de yaralandı.

25 Ağustos 2015’te Mardin’in Nusaybin İlçesi’nde emniyet müdürlüğüne düzenlenen silahlı saldırının ardından çıkan çatışmada bir militan yaralı halde yakalandı.

26 Ağustos 2015’te Van’da Hacıbekir Mahallesi’nde yola kurulan barikatı kaldırmak için bölgeye giden zırhlı polis aracına, uzun namlulu silah ve roketatarla saldırı düzenlenmesi sonucu 2 polis yaralandı.

26 Ağustos 2015’te Şırnak’ta Çakırsöğüt 1. Jandarma Komando Tugay Komutanlığı’na düzenlenen saldırının ardından çıkan çatışmada 3 militanın, Uludere İlçesi’nde ise yine çatışma çıkması nedeniyle 2 militanın öldüğü iddia edildi.

26 Ağustos 2015’te Bingöl’ün Kiğı İlçesi’nde yapımı devam eden barajın güvenliğini sağlayan güvenlik güçlerine ateş açılması sonucu 4 işçi yaralandı.

26 Ağustos 2015’te, Bingöl’de Yenişehir Polis Merkezi yakınlarındaki Hürriyet Caddesi üzerinde devriye gezen özel harekat polisine ait zırhlı araca HPG’liler tarafından uzun namlulu silahlar ile ateş açıldı. 2 polisin yaralandığı belirtilen saldırı sonrası bölgede operasyon başlatıldı. Polis operasyonu sonucunda kentte yarım saat çatışma yaşanırken, yaralı 2 polis Bingöl Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı.

27 Ağustos 2015’te, Dersim merkeze bağlı Sarıtaş Jandarma Karakolu’na gece saatlerde HPG’liler tarafından roketatar ve uzun namlulu silahlarla ateş açıldı. Saldırı üzerine kısa süreli yaşanan çatışmada herhangi bir ölü veya yaralının olmadığı belirtildi.

27 Ağustos 2015’te, Antep’te merkez Şahinbey ilçesi Ocak Mahallesi’ndeki 25 Aralık Polis Merkezi’ne saat 21.30 sıralarında uzun namlulu silahlar ateş açıldı. Saldırı sonrası kısa süreli çatışma yaşanırken, saldırıda 2 polisin yaralandığını ve ambulans ile hastaneye kaldırıldığı belirtildi.

27 Ağustos 2015’te, Iğdır’dan Dilucu Sınır Kapısı’na polisleri taşıyan servise HPG’liler tarafından saldırı düzenlendi. Saldırıda 2 polis ağır yaralandı. Edinilen bilgiye göre, saat 11.00 sıralarında Iğdır’dan Dilucu Sınır Kapısı’na polis taşıyan servise HPG’liler tarafından uzun namlulu silahlarla saldırı düzenlendi. Taşburun Köyü yakınlarında düzenlenen saldırıda 2 polis ağır yaralandı. Yaralı polisler ambulanslarla Iğdır Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı.

27 Ağustos 2015’te, Diyarbakır’ın Lice İlçesi Güçlü Köyü Dakyanus Kalesi Tepe mevkiinde askerler ile HPG militanları arasında çıkan çatışmada 1 asker yaşamın yitirdi, 4 asker de yaralandı.

27 Ağustos 2015’te, Bitlis’te, Hizan İlçe Jandarma Komutanlığına HPG militanlarınca gerçekleştirilen saldırı sonrası biri  ağır 4 asker yaralandı, 6 militan yaşamını yitirdi.

27 Ağustos 2015’te, Şırnak merkezinde bulunan Çakırsöğüt 1’inci Jandarma Komando Tugay Komutanlığı’na sızma girişiminde bulunduğu belirlenen bir grup HPG militanına, Atak ve Kobra tipi helikopterlerin yoğun ateş bombardımanı sonucu, 1i kadın 3 HPG militanının yaşamını yitirdiği belirtildi.

27 Ağustos 2015’te, Şırnak’ın Uludere İlçesi Gülyazı Köyü’nün Irak sınırında bulunan Karaçalı Üs Bölgesi’ne yapılan yolun güvenliğini sağlayan askerlere Irak tarafından uzun namlulu silahlarla saldırı düzenlendi. Askerlerin karşılık vermesiyle çatışma çıktı. Operasyona Kobra helikopterler de katıldı. Operasyonda 2 militanın yaşamını yitirdiği bildirildi.

27 Ağustos 2015’te, Şırnak’ın Silopi ilçesinde zırhlı polis aracının geçişi sırasında önceden yola tuzaklanan bomba uzaktan kumanda ile infilak ettirildi. Patlamada araçta bulunan ve hafif yaralanan 4 polis memuru Silopi Devlet Hastanesi’ne kaldırılarak tedavi altına alındı.

27 Ağustos 2015’te, Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde, Hakkari Valiliği tarafından 26 Ağustos 2015 tarihinde saat 23.30’dan itibaren ikinci bir emre kadar ilan edilen sokağa çıkma yasağının ardından, Orman Mahallesi ve Eski Kışla Mahallesine yönelik polis operasyonu düzenlendi. Operasyon sırasında çıkan çatışmalarda, 2 HPG militanı ile yaşamını yitirirken, güvenlik güçleri tarafından açıldığı iddia edilen ateş sonucunda ise, Yakup Babat ve Fettah Es isimli sivil yurttaşlar yaşamını yitirdi.

27 Ağustos 2015’te Erzincan’da Kemah yolunu kesen PKK militanlarının durmayan bir araca açtıkları ateş sonucu Makbule Vural (64) adlı yolcunun öldürüldüğü bildirildi. Saldırının ardından başlatılan operasyonda ise 5 militanın öldüğü iddia edildi.

28 Ağustos 2015’te, Dersim’in Nazimiye İlçesi’nde bulunan ilçe emniyet müdürlüğüne HPG’liler tarafından roketatar ve uzun namlulu silahlarla saldırı gerçekleştirildi. Saldırı sonrası çıkan çatışma yarım saat kadar sürerken, ilçeye helikopterlerle özel hareket polisleri indirildi. Çatışma sonrası ilçenin etrafındaki kırsal alanlarda helikopterlerce bombalanırken, çıkan çatışmada 1 polisin yaşamını yitirdiği 3 polisinde yaralandığı belirtildi.

28 Ağustos 2015’te Mardin’in Midyat İlçesi’nde Botaş Jandarma Karakolu’na düzenlenen saldırıda bir asker yaralandı.

29 Ağustos 2015’te, Mardin’in Kızıltepe İlçesi’nde çevik kuvvet polislerini taşıyan servise roketatarlı saldırı düzenlenmesi sonucu 14’ü sivil, 10’u polis 24 kişi yaralandı.

29 Ağustos 2015’te, Şanlıurfa’da Balıklıgöl Devlet Hastanesi’nde görevli polislere düzenlenen silahlı saldırı sonucu ağır yaralanan 2 polis kaldırıldıkları hastanede öldü.

29 Ağustos 2015’te Şırnak’ta Uludere karayolundaki Basta Taburu’nda görevli askeri ekibe düzenlenen silahlı saldırının ardından çıkan çatışmada bir geçici köy korucusu yaralandı, 2 militan da öldü.

30 Ağustos 2015’te Elazığ-Tatvan seferini yapan yük trenine Muş’un Korkut İlçesi’nde düzenlenen bombalı saldırı nedeniyle 3 güvenlik görevlisi yaralandı.

30 Ağustos 2015’wrte Diyarbakır’ın Silvan İlçesi’nde jandarma ekibinin geçişi sırasında yola döşenen bombanın patlatılması sonucu yoldan geçmekte olan Fırat Simpil (13) yaşamını yitirdi. Patlama nedeniyle bir sivil de ağır şekilde yaralandı.

30 Ağustos 2015’te Diyarbakır’ın Kayapınar İlçesi’nde bir kavşakta bekleyen trafik polislerine düzenlenen silahlı saldırı sonucu Ahmet Gılıç ve İlker Narin adlı polisler öldü.

30 Ağustos 2015’te Şırnak’ın Silopi İlçesi’nde Emniyet Müdürlüğü’ne düzenlenen silahlı saldırının ardından çıkan çatışmada Yılmaz Dikmen adlı polis memuru öldü, 2’si ağır 5 polis de yaralandı. Aynı gün yine Şırnak’ın Silopi İlçesi’nde bir polis aracının geçişi sırasında yola döşenen bombanın atlatılması sonucu bir polis memuru öldü, 4 polis de yaralandı.

31 Ağustos 2015’te Şırnak’ın Cizre İlçesi’nde kaymakamlık binasına düzenlenen silahlı saldırı nedeniyle bina önünde nöbet tutan bir polis memuru ile bir sivilin yaralandığı bildirildi. Saldırının ardından polisin, saldırganın Cizre Belediyesi’nin binasına girdiği iddiasıyla binaya düzenlediği baskında bir kişi polisin açtığı ateşle vurularak yaralandı.

31 Ağustos 2015’te Şırnak’ın İdil İlçesi’nde polisleri taşıyan zırhlı bir servis aracının geçişi sırasında yola döşenmiş bombanın patlatılması sonucu 5 polis memuru yaralandı.

31 Ağustos 2015’te, Diyarbakır’ın Lice-Hani-Kocaköy üçgeninde askerler ve HPG militanları arasında çıkan çatışmada, Ronî Serhat kod isimli HPG militanı Mehmet Şefak Gündüz, Raman Soro kod isimli HPG militanı Gültekin Bal ile ismi öğrenilemeyen bir HPG militanı yaşamını yitirdi.

1 Eylül 2015’te, Şırnak’ta Çakırsöğüt 1. Jandarma Komando Tugay Komutanlığı’nda görevli askeri taşıyan sivil araca uzun namlulu silahlarla düzenlenen saldırıda 2 asker yaralandı.

1 Eylül 2015’te Kilis’te IŞİD’in kontrolündeki bölgeden Türkiye sınırına düzenlenen silahlı saldırı nedeniyle bir asker öldürüldü. Saldırı sonrasında bir askerin de kayıp olduğu açıklandı.

1 Eylül 2015’te Batman’da bir sivil polis aracına düzenlenen silahlı saldırıda ağır yaralanan Terörle Mücadele Şubesi’ne görevli komiser Burhan Gatfar kaldırıldığı hastanede öldü, bir polis memuru da yaralandı.

1 Eylül 2015’te Şırnak’ta Uludere İlçesi yolu üzerinde bulunan Milli Taburu’nun üs bölgesine düzenlenen silahlı saldırıda 2 asker yaralandı.

1 Eylül 2015’te,Iğdır’ın Karakoyunlu ilçe merkezinde HPG militanları ile polisler arasında çıkan çatışmada, Olgun Kurbanoğlu (45) isimli polis memuru ağır yaralandı. Yaralanan Kurbanoğlu, kaldırıldığı Iğdır Devlet Hastanesi’nde yaşamını yitirdi.

2 Eylül 2015’te Hakkâri’nin Şemdinli İlçesi’ne bağlı Tekeli Köyü yakınlarında yol araması yapan askerlere silahlı saldırı düzenlenmesi sonucu bir asker öldü, 2 asker de yaralandı.

2 Eylül 2015’te Mardin’in Derik İlçesi’nde akrep tipi zırhlı aracın geçişi esnasında meydana gelen patlama sonucu 2 özel harekât polisi yaralandı.

2 Eylül 2015’te Elazığ’ın Karakoçan İlçesi’nde Bölge Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü’ne uzun namlulu silahlarla düzenlenen saldırıda biri ağır 3 polis memuru yaralandı.

2 Eylül 2015’te Iğdır’ın Karakoyunlu İlçesi’nin kırsal kesiminde başlatılan operasyonda bir militanın öldüğü, bir militanın da yaralı halde yakalandığı açıklandı.

3 Eylül 2015’te Mardin’in Dargeçit İlçesi’nde zırhlı polis aracının geçişi esnasında yola döşenen bombanın patlatılması sonucu bir emniyet amiri ile 3 polis memuru öldü.

3 Eylül 2015’te, Osmaniye’nin Düziçi İlçesi’nde tren yolu hattına döşenen bombanın bir yük treninin geçişi sırasında patlatılması sonucu 2 makinist yaralandı.

3 Eylül 2015’te Şırnak’ta çıkan çatışmada bir militanın, Uludere İlçesi’nde 2 militanın öldüğü açıklandı.

3 Eylül 2015’te Muş’un Bulanık İlçesi’nde yola döşenmiş mayının askeri aracın geçişi sırasında patlatılması sonucu 8 asker yaralandı.

3 Eylül 2015’te Hakkâri’nin Yüksekova İlçesi’ne bağlı Dağlıca Köyü yakınlarında operasyona çıkan askeri ekibin geçişi sırasında yola döşenmiş bombanın patlatılması sonucu Genelkurmay Başkanlığı’nın açıklamasına göre 16 asker öldü, 6 asker de yaralandı. PKK ise bombalı saldırı sonucu 31 askerin öldüğünü iddia etti.

3 Eylül 2015’te, Iğdır’ın Aralık ilçesi kırsalında askerler ile HPG militanları arasında çıkan çatışmada Munzur Karayazı kod isimli HPG militanı Arikan Karaman yaşamını yitirdi.

4 Eylül 2015’te Tunceli’de kent merkezindeki Şehit Nahit Bulut Polis Karakolu’na düzenlenen silahlı saldırının ardından çıkan çatışma nedeniyle bir polis memuru, 2 PKK militanı ve çatışma ortasında kalan Ayten Gülhan (30) adlı sivil yaşamını yitirdi. Çatışmada bir ambulans şoförü ve bir polis de yaralandı.

4 Eylül 2015’te Şırnak’ta bir uzman çavuşun bulunduğu araca düzenlenen silahlı saldırıda aracın şoförü Lokman Bayar (22) yaşamını yitirdi, Nuri Karakaş adlı asker ile sürücünün yeğeni T.B. (6) de yaralandı.

4 Eylül 2015’te Van’ın Başkale İlçesi’nde kırsal alanda arama-tarama faaliyeti yapan askeri ekibin mayına basması sonucu bir asker yaralandı.

5 Eylül 2015’te Diyarbakır’ın Sur İlçesi’nde zırhlı polis aracına düzenlenen roketatarlı saldırı sonucu 2 özel harekât polisi öldü, 8 polis de yaralandı.

5 Eylül 2015’te Şırnak’ta 8. Jandarma Komando Alay Komutanlığı’na düzenlenen silahlı saldırıda 2 askerin yaralandığı bildirildi.

5 Eylül 2015’te, Batman’ın Hasankef ilçesinde askerler ile HPG militanları arasında çıkan çatışmada Canşer Adar kod isimli HPG militinı Serhıldan Yıldırım yaşamını yitirdi.

6 Eylül 2015’te Mardin’in Mazıdağı İlçesi’nde kaymakamlık binasına düzenlenen bombalı saldırı sonucu bir polis memuru yaralandı.

6 Eylül 2015’te Diyarbakır Emniyet Müdürlüğünün, Diyarbakır’da başlattığı operasyonlarda 2 polis yaşamını yitirdi 3 polis te yaralandı.

7 Eylül 2015’te Hakkâri’nin Şemdinli İlçesi’ne bağlı Altınsu Köyü’nün İncesu Mezrası’nda çıkan çatışmada 2 asker yaralandı.

7 Eylül 2015’te, Van’ın Başkale İlçesi’nde kent merkezinde zırhlı polis aracının geçişi sırasında bomba patlatılması sonucu bir polis yaralandı.

7 Eylül 2015’te Şırnak’ın Cizre İlçesi’nde zırhlı polis araçlarına düzenlenen bombalı saldırıda 8 polisin yaralandığı iddia edildi.

8 Eylül 2015’te, Iğdır’da Dilucu Sınır Kapısı’nda görevli polis memurlarını götüren servis minibüsü ile koruma görevi yapan otomobilin, Aralık İlçesi’ne bağlı Hasanhan Köyü yakınlarından geçişi sırasında bomba patlatılması sonucu 14 polis öldü.

8 Eylül 2015’te, Dersim’in merkez Cumhuriyet Mahallesi’nde bulunan Polis Lojmanlarına ve Jandarma Bölge Komutanlığı’na HPG militanları tarafından uzun namlulu silahlarla saldırı gerçekleştirildi. Askerlerin ve polislerinde karşılık vermesi üzerine mahallede çıkan çatışmada, polis memuru Aydin Nazillioğlu yaşamını yitirdi, Hakan Çalışkan ile Sefa Arı isimli polis memurları ise yaralandı. Çatışmada sırasında Sanem Gündüz isimli bir kadın ise yaralandı.

8 Eylül 2015’te, Dersim-Pülümür karayolunda yol kontrolü yapan HPG militanları, yol kontrolü sırasında yoldan geçen ve içerisinde özel harekat polisinin bulunduğu aracın durmaması üzerine araca ateş açtı. Ağır yaralanan özel harekat polisi Kadir Özkara, kaldırıldığı Dersim Devlet Hastanesi’nde yaşamını yitirdi.

8 Eylül 2015’te Tunceli’de Erzincan yolundaki Alacık Köyü yakınlarında sivil bir araca PKK militanlarının düzenlediği saldırı sonucu aracı kullanan Murat Savaş Kale (30) adlı polis memuru öldü.

8 Eylül 2015’te, Mardin’in Dargeçit ilçesinde, polis araçlarının geçişi sırasında bir patlama meydana geldi. Yaşanan patlama sonucu devrilen bir zırhlı araçta bulunan polislerden 1’i ağır olmak üzere 4 polis yaralandı. Mardin Devlet Hastanesi’ne kaldırılan ağır yaralı polis memuru Ercan Hırçın (37) yaşamını yitirdi.

9 Eylül 2015’te Hakkâri’nin Yüksekova İlçesi’ne bağlı Dağlıca Köyü yakınlarında askeri birliğe düzenlenen bombalı saldırının ardından çıkan çatışmada 2 militanın öldüğü açıklandı.

9 Eylül 2015’te Hakkâri’nin Şemdinli İlçesi’nin kırsal kesiminde daha önce çıkan çatışmada ölmüş 7 militanın cenazesi bulundu.

9 Eylül 2015’te Tunceli’de kent merkezindeki polis lojmanlarına düzenlenen silahlı saldırıda bir polis memuru öldürüldü. Saldırıda 2 polis ile bir sivil yaralandı.

9 Eylül 2015’te Erzurum’un Şenkaya İlçesi’nin kırsal kesiminde çıkan çatışmada 8 militanın öldüğü bildirildi.

10 Eylül 2015’te Diyarbakır’da AKP il binası yakınlarında devriye görevi yapan polis aracına açılan ateş sonucu 2 polis memuru yaralandı.

10 Eylül 2015’te Hatay’ın Reyhanlı İlçesi’ndeki Cilvegözü Sınır Kapısı yakınlarında devriye gezen askeri birliğe Suriye tarafından açılan ateş sonucu bir asker öldü.

11 Eylül 2015’te Diyarbakır’da bir çorbacıda oturan polis memurlarına düzenlenen silahlı saldırıda işletme çalışanı Şeyhmus Sanır (22) öldü, biri ağır 3 polis de yaralandı.

11 Eylül 2015’te, Mardin’in Nusaybin ilçesi Devrim Mahallesi’nde bulunan Hükümet Konağı’nda nöbet tutan polis noktasına kimliği belirsiz kişi veya kişilerce ses bombası atıldı. Yaşanan patlama tüm ilçede duyulurken, nöbet tutan polislerden birinin hafif yaralandığı belirtildi. Patlama sonrası Hükümet Konağı etrafı polisler tarafından kuşatılırken, patlama ardından silah sesleri de duyuldu.

11 Eylül 2015’te Şırnak’ın Cizre İlçesi’nde devriye görevi yapan zırhlı polis aracının geçişi sırasında bomba patlatılması sonucu 5 polis yaralandı.

12 Eylül 2015’te, Van’ın Çatık (Şax) ilçesinde bulunan Narlı Jandarma Karakolu’na HPG’liler tarafından roketatarlı saldırı düzenlendi. Saldırı ardından çıkan çatışmada 1 askerin yaralandığı belirtildi.

12 Eylül 2015’te, Dersim’in Ovacık ilçesinde bulunan Aşağıtorunoba Jandarma Karakol Komutanlığı’na HPG’liler tarafından uzun namlulu silahlar ve roketatarlar ile ateş açıldı. Saldırı sonrası çıkan çatışmada 1 asker yaralandı. Yaralı askerin helikopter ile Elazığ Askeri Hastanesi’ne kaldırıldığı öğrenildi.

13 Eylül 2015’te Şırnak’ta polis kontrol noktasına bomba yüklü araçla düzenlenen saldırı sonucu 2 polis öldürüldü, 5 polis de yaralandı. Saldırının ardından düzenlenen operasyonda ise 5 militanın öldürüldüğü bildirildi.

13 Eylül 2015’te Diyarbakır’ın Silvan İlçesi’nde hendek kapatan zırhlı bir iş aracına roketatarlı saldırı düzenlenmesi sonucu bir polis memuru öldü, bir polis memuru ile bir sivil de yaralandı.

13 Eylül 2015’te Diyarbakır’ın Bağlar İlçesi’nde polis karakoluna düzenlenen saldırıda roketin çay ocağına isabet etmesi sonucu 3 sivil yaralandı.

13 Eylül 2015’te, Diyarbakır’ın Sur ilçesinde Valilik tarafından ilan edilen sokağa çıkma yasağının ardından, polisin mahallerde girerek operasyon başlatması sonucu çatışma çıktı. Çatışma sonucu 7 polis yaralandı. Yaralanan polisler tedavi edilmek üzere Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne kaldırıldı.

14 Eylül 2015’te Ağrı Dağı çevresinde devam eden askeri operasyonlar kapsamında çıkan çatışmada 1 militanın öldüğü iddia edildi.

14 Eylül 2015’te Bingöl’ün Karlıova İlçesi’nde Erzurum yolunu kesen PKK militanlarının durmayan bir araca ateş açmaları sonucu araçta bulunan bir asker yaralandı.

14 Eylül 2015’te Mardin’in Dargeçit İlçesi’nde yola döşenen bombanın polis aracının geçişi sırasında patlatılması sonucu bir polis memuru yaralandı.

14 Eylül 2015’te Diyarbakır’ın Hazro İlçesi’nde Emniyet Müdürlüğü’ne roketatarlarla düzenlenen saldırıda da bir polis memuru yaralandı.

14 Eylül 2015’te, Bingöl- Erzurum karayolunun Karlıova civarından sabah saatlerinde yolu trafiğe kapatıkları belirtilen HPG’liler ile askerler arasında çatışma çıktığı bildirildi. Süren çatışmayla birlikte askerlerin bölgede operasyon başlattığı ve bir askerin yaralandığı öğrenildi.

14 Eylül 2015’te, Şırnak’ta operasyona çıkan askerler ile HPG militanları arasında çıkan çatışmada, Avareş Colemerg kod isimli Emrah Yılmaz, Dijwar Herekol kod isimli Ali Bozan, Serdem Pîran kod isimli Haci Altürk, İntikam Gabar kod isimli Nevzat Kanır ve Nalin Avaşin kod isimli Fatma Amara isimli HPG militanları yaşamın yitirdi. Yaşamını yitiren HPG militanlarının cenazeleri otopsi işlemleri için, Şırnak Devlet Hastanesi’ne götürüldü.

15 Eylül 2015’te, Hakkari-Van Karayolu’nun 30’uncu kilometresinde bulunan Gençlik Köprüsü yakınlarında zırhlı polis aracın geçişi sırasında patlama meydana geldi. Patlama sonucu Mehmet Tuhal ve Serkan Çölkesen isimli 2 polis yaşamını yitirdi. 1 ağır olmak üzere 2 polis ise yaralandı. Aynı araçta bulunan hükümlü Adil Kaya isimli vatandaş da yaşamını yitirdi.

15 Eylül 2015’te, Mardin’in Nusaybin ilçesi Barış Mahallesi’nde demiryoluna yakın gece saat 23.30 sıralarında polis aracının geçiş esnasında patlama meydana geldi. Meydana gelen patlamada, polise ait zırhlı araç tamamıyla tahrip olurken, araçta bulunan polislerden 3’ünün yaşamını yitirdiği, 1 polisin de yaralandığı belirtildi

16 Eylül 2015’te, Siirt’in Eruh ilçesine bağlı Çetinkol (Kêver) ve Cintepe (Buzîrkê) köyleri arasında bulunan askeri üssüne HPG’liler tarafından uzun namlulu silahlar ile ateş açılması ardından çatışma çıktığı ve çatışmada 1 HPG’linin yaşamını yitirdiği iddia edildi. Kimlik bilgileri öğrenilemeyen HPG’linin cenazesinin otopsi işlemleri için Siirt Devlet Hastanesi morguna kaldırıldığı belirtildi.

17 Eylül 2015’te, Bitlis’in Tatvan İlçesi’nde polis aracının geçişi sırasında yola döşenen bombanın patlatılması sonucu çevrede bulunan 3 sivil yaralandı.

17 Eylül 2015’te, Muş Varto ilçesinde kırsalında başlatılan askeri operasyonda yapılan bombardıman sonucu Roni Xelat kod isimli HPG militanı Safter Yağan yaşamın yitirdi.

18 Eylül 2015’te Şırnak’ın Silopi İlçesi’nde 10 Ağustos 2015’te zırhlı polis aracının geçişi sırasında önceden döşenmiş mayının patlatılması sonucu ağır yaralanan Nurettin Ademoğlu adlı özel harekât polisi Ankara’da tedavi gördüğü hastanede öldü.

18 Eylül 2015’te Batman’ın Sason İlçesi’nin kırsal kesiminde çıkan çatışmada 2 militanın öldüğü, bir militanın da yaralı olarak yakalandığı bildirildi.

20 Eylül 2015’te Diyarbakır’ın Silvan İlçesi’nde YDG-H üyelerinin açtığı ateş sonucu bir polis memuru yaralandı.

20 Eylül 2015’te Kars’ın Kağızman İlçesi’nin kırsal kesiminde çıkan çatışmada 3 militanın öldüğü ileri sürüldü.

20 Eylül 2015’te, Kars’ın Sarıkamış ilçesine bağlı Karabaş köyü kırsalında askerler ile HPG militanları arasından çıkan çatışmada 1 HPG militanı yaşamını yitirdi.

21 Eylül 2015’te, Dersim’in Ovacık ilçesi kırsal alanına yönelik 2 gün boyunca gerçekleştirilen hava bombardımanında yaşamını yitiren HPG’lilerin isimleri açıklandı. Halk Savunma Merkezi (HSM) tarafından yapılan açıklamada, HPG Komuta Konseyi Üyesi İsmail Aydemir (Baran Dersim), Abdullahman Akçin (Erdal), Cîlo Resul Balıkçı (Cilo) ve Sedat Arslan’ın (Botan) yaşamını yitirdiği belirtildi.

21 Eylül 2015’te, Van’ın Başkale ilçesi karayolu üzerinde bulunan Çamlık mevkiinde gece geç saatlerde askeri araçların geçişi sırasında bomba patlatıldı. Patlama sonucu ilk belirlemelere göre, 13 askerin yaralandığı belirtildi. Yaralı 13 askerin Başkale Devlet Hastanesi’nde yapılan ilk müdahalenin ardından helikopterle Van’da bulunan Dursun Odabaş Tıp Merkezi’nde sevk edilerek tedavilerinin devam edildiği öğrenildi.

21 Eylül 2015’te, Hakkari’nin Yüksekova ile Şemdinli ilçeleri arasında bulunan karayolunda da dün gece geç saatlerde HPG’liler tarafından askeri konvoyun geçişi sırasında saldırı gerçekleştirildi. Roketatarlı ve uzun namlulu silahlarla yapılan saldırıda ilk belirlemelere göre, 2 asker yaralandı. Uzun süren çatışmanın son bulmasıyla olay yerine giden ambulanslarla askerler Yüksekova Devlet Hastanesine kaldırılarak tedavi altına alındı.

21 Eylül 2015’te Şırnak’ın Silopi İlçesi’ne bağlı Çalışkan Beldesi’nde düzenlenen silahlı saldırı sonucu geçici köy korucusu Lezgin Yağız öldü, Osman İnal adlı korucu ise yaralandı.

23 Eylül 2015’te, Bingöl’de yol kesen gruba müdahale için olay yerine giden özel harekat polislerini taşıyan zırhlı araca roketatarlı saldırı düzenlenmesi sonucu 3 polis ile 1 sivil yaralandı.

23 Eylül 2015’te, Bingöl-Elazığ Karayolu’nun 5’inci kilometresinde bulunan Kurudere Mevkii’nde askerler ile HPG militanları arasından çıkan çatışmada,  Tekoşer Çewlik kod isimli Murat Barunduk, Berxwedan Jiyane kod isimli Ergin Tosun, Şoreş Gimgim kod isimli Ömer Gönül ve Çiyager Serhat kod isimli Mahsun İşlek isimli HPG militanları yaşamını yitirdi.

23 Eylül 2015’te Siirt’te Kezer Çayı kıyısında nöbet tutan askerlere düzenlenen saldırıda 2 asker yaralandı.

25 Eylül 2015’te Şırnak’ın Beytüşşebap İlçesi’nde çıkan çatışmalarda ve sonrasında düzenlenen operasyonlarda 2 asker ile 14 militan öldü, 10 asker, 6 polis ile bir geçici köy korucusu da yaralandı.

25 Eylül 2015’te Diyarbakır’ın Lice İlçesi’nde bulunan Dokyanus Tepe Üs Bölgesi’ne helikopterlerle sevk edilen askerlere, uzun namlulu silahlarla ateş açılması sonucu bir asker yaralandı.

26 Eylül 2015 tarihinde Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde, Hakkari Valiliği tarafından saat 23.30’dan itibaren ikinci bir emre kadar ilan edilen sokağa çıkma yasağının ardından, Orman Mahallesi ve Eski Kışla Mahallesine yönelik polis operasyonu düzenlendi. Operasyon sırasında çıkan çatışmalarda, 2 HPG militanı  yaşamını yitirdi.

26 Eylül 2015’te Giresun’un Güce İlçesi’nde Jandarma Komutanlığı’na uzun namlulu silahlarla düzenlenen saldırı nedeniyle 4 sivil yaralandı.

27 Eylül 2015’te Siirt’in Baykan İlçesi’nde yol kontrolü yapan askeri ekibe açılan ateş sonucu bir asker yaralandı.

27 Eylül 2015’te Tunceli’nin Çiçekli Köyü yakınlarında çıkan çatışmada Jandarma Binbaşı Yavuz Sonat Güzel vurularak öldü.

28 Eylül 2015’te, Bitlis’in Tatvan ilçesi Saray Mahallesi’nde bulunan askeri lojmanların bulunduğu mevkide zırhlı askeri aracın geçişi sırasında patlama meydana geldi. Patlamada ilk belirlemelere göre en az 20 askerin yaralandığı öğrenildi. Yaralı askerler Askeri Hastane’ye kaldırıldı.

28 Eylül 2015’te Diyarbakır’da Elazığ karayolunda askeri konvoyun geçişi sırasında düzenlenen roketatarlı saldırıda 4 sivil yaralandı.

28 Eylül 2015’te Şırnak’ın Silopi İlçesi’nde askeri ekibe düzenlenen saldırı sonucu 2 asker yaralandı.

28 Eylül 2015’te, Hakkari Yeni Mahalle’de özel harekat polislerinin dün gece su deposu civarında infaz ettiği kişinin kimlik tespiti yapıldı. Hakkari Devlet Hastanesi’ne kaldırılan kişinin HPG’li Bedri Karaca olduğu belirtildi.

29 Eylül 2015’te, Dersim’in Ovacık ilçesinde 1 Eylül tarihinde çıkan çatışmada Ağrı nüfusuna kayıtlı HPG militanı Abdullah Daşdemir yaşamını yitirdi.

29 Eylül 2015’te, Hakkari’nin Şemdinli ve Yüksekova ilçesi arasında bulunan Binahare mezrası yakınlarında asker ile HPG’liler arasında çıkan çatışmada yerel kaynaklardan alınan bilgilere göre en az 2 asker yaşamını yitirdiği, 4 askerin de yaralandığı öğrenildi. Bölgeye gönderilen çok sayıda ambulansla, yaralılar Yüksekova Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı.

29 Eylül 2015’te, Batman’ın merkeze bağlı Samanyolu köyü yolunda akşam saatlerinde askeri aracın geçişi sırasında patlama meydana geldi. Patlama sonucunda özel harekat polisi Nedim Erbay yaşamını yitirirken, 6 polis ağır yaralandı. Patlama sonrası meydana gelen çukura, yoldan geçen sivil bir aracın düştüğü iddia edilirken, düşme sonucunda araçtaki Hamdullah Aydın adlı yurttaş yaşamını yitirdi. Düşen araçta bulunan ve yaşamını yitiren Aydın’ın çocukları Kübra ve Ahmet Aydın ile yeğeni Mehmet Aydın yaralandı. Yaralanan 3 yurttaş, ambulanslarla Batman’ın farklı hastanelerinde tedavi altına alındı. Yaralanan polisler Batman Bölge Hastanesi başta olmak üzere birçok hastaneye ambulans ve sivil arabalarla sevk edilirken, yaralı polislerin kaldırıldığı Batman Bölge Devlet Hastanesi Acil bölümünün kapısında polisler barikat kurarak, hastaneye gelen hasta yurttaşları da geri çevirdi. Acil serviste tedavi gördükten sonra 2 yurttaş, özel harekat timleri tarafından tekme ve yumruklarla darp edilip, ardından göz altına alındı. Yaşanan polis terörünü gizli kameralarla çeken gazetecilere ise fiziksel ve sözlü saldırı yapan polisler, gazetecilerin fotoğraf makinelerini ellerinden almak istedi ancak buna izin vermeyen gazeteciler olay yerinden uzaklaştırıldı.

30 Eylül 2015’te Bitlis’in kırsal kesiminde çıkan çatışmada bir asker yaralandı.

30 Eylül 2015’te Hakkâri’nin Yüksekova İlçesi’nde çıkan çatışmada bir militanın öldüğü duyuruldu.

1 Ekim 2015’te, Ağrı’nın Tendürek Dağı’nda 24 Eylül tarihinde, savaş uçakları tarafından gerçekleştirilen bombardımanda Şahin Amanos kod isimli HPG militanı Ali Kaya yaşamını yitirdi.

1 Ekim 2015’te, Şırnak-Beytüşebap karayolunda, askeri bir konvoyun geçişi sırasında gerçekleşen bombalı saldırı 2 asker yaralandı. Hastaneye kaldırılan yaralı askerlerden Uzman Çavuş Hasan Büber (25) yaşamını yitirdi.

1 Ekim 2015’te, Dersim’in Ovacık ilçesinde 1 Eylül’de, Serxwebun Agîri kod isimli HPG militanı Abdullah Daşdemir’in uğradığı saldırı sonucu yaşamını yitirdiği belirtildi.

1 Ekim 2015’te, Şırnak’ın Beytüşşebap İlçesi’nde 24 Eylül tarihinde, askerler ile HPG militanları arasında çıkan çatışmada Hakkari nüfusuna kayıtlı Baz Mordem kod isimli HPG militanı Önder Kaçar yaşamını yitirdi. Kaçar’ın cenazesi, Malatya Adli Tıp Kurumu’nda götürülerek, kimlik tespiti için beklemeye alındı.

1 Ekim 2015’te, Mardin’in Nusaybin ve Midyat ilçeleri arasında bulanan Bagok dağında askerler ile HPG militanları arasında çıkan çatışmada 5 asker ve 1 bir köy korucusu yaralandı. Hastaneye kaldırılan yaralı askerlerden Jandarma Komando Uzman Onbaşı Hakan Öcalan, tüm müdahalelere rağmen kurtarılmayarak yaşamını yitirdi.

1 Ekim 2015’te Mardin’in Savur İlçesi’nde polis lojmanlarına roketatarlarla düzenlenen saldırıda bir polis amiri yaralandı.

1 Ekim 2015’te, Van’ın Özalp ilçesi Tepedam Mahallesi’nde barınak olarak kullanılan bir yeri çembere alan askerin, burayı taradığı belirtildi. Askerin taraması sonucu HPG gerillası oldukları belirtilen 2 kişinin infaz edildiği belirtildi. Yaşamını yitiren kişilerden birisinin cenazesinin askerin elinde olduğu bilgisine ulaşılırken, diğer kişinin cenazesinin ise halk tarafından alındığı kaydedildi.

1 Ekim 2015’te, Şırnak’ın Cizre ilçesinde 5 Eylül günü, Özel hareket polislerine taşıyan araca yönelik gerçekleşen roketatarlı saldırıda yaralanan ve Gülhane Askeri Tıp Akademisinde tedavi gören polis memuru Yunus Emre Akbaş (24), yaşamını yitirdi.

2 Ekim 2015’te Siirt’in Köprübaşı Köyü yakınlarında çıkan çatışmada 2 militanın öldüğü, bir militanın da yaralı halde yakalandığı bildirildi.

2 Ekim 2015’te Giresun’un Tirebolu İlçesi’ne bağlı Aslancık Köyü yakınlarında jandarma aracına açılan ateş sonucu bir asker yaralandı..

2 Ekim 2015’te Mardin’in Ömerli İlçesi’nde özel harekât timini taşıyan zırhlı araca düzenlenen roketatarlı saldırıda 2 polis yaralandı.

3 Ekim 2015’te Mardin Valiliği sokağa çıkma yasağının uygulandığı Nusaybin İlçesi’nde meydana gelen çatışmalarda 9 militanın öldüğünü, bir polisin de yaralandığını ileri sürdü.

5 Ekim 2015’te Osmaniye’nin dağlık kesiminde arama tarama faaliyeti yapan askeri ekibe açılan ateşle ağır yaralanan Ufuk Demirel adlı er kaldırıldığı hastanede öldü.

5 Ekim 2015’te Diyarbakır’ın Kocaköy İlçesi’ne bağlı Çaytepe Köyü yakınlarında askeri aracın geçişi sırasında bomba patlatılması sonucu 23 asker yaralandı.

7 Ekim 2015’te, Van’ın Başkale ilçesi girişinde bulunan Eşmepınar Karakolu’na yönelik HPG militanları tarafından gerçekleştirilen bombalı, roketatarlı ve uzun namlulu silahlı saldırıda, 14 asker yaralandı. Çatışmada İran vatandaşı olan Şiyar Elmas kod isimli HPG militanı Behzat Mirzaxani yaşamını yitirdi.

8 Ekim 2015’te Diyarbakır’ın Silvan İlçesi’nin kırsal kesiminde çıkan çatışmada bir geçici köy korucusu ağır yaralandı.

8 Ekim 2015’te, Siirt merkeze bağlı Malîgoz köyü civarında çıkan çatışmada, 2 HPG militanı yaşamını yitirdi. 2 HPG militanından birinin Serxwebûn Bîlîcan kod isimli Cihat Aydoğdu olduğu öğrenildi.

9 Ekim 2015’te Hakkâri’nin Yüksekova İlçesi’nde çıkan çatışmada bir militanın öldüğü açıklandı.

9 Ekim 2015’te Diyarbakır’ın Hani İlçesi’nde yol kesme eylemi yapan PKK militanlarının durmayan bir araca açtıkları ateş sonucu aracı kullanan polis memuru ağır yaralı halde kaldırıldığı hastanede öldü.

10 Ekim 2015’te Diyarbakır’ın Sur İlçesi’nde polise otomatik silahlarla düzenlenen saldırı nedeniyle bir polis öldü, 2 polis de yaralandı.

10 Ekim 2015’te, Diyarbakır’ın Sur ilçesinde ilan edilen sokağa çıkma yasağı sırasında, Fatihpaşa Mahallesi Kurşunlu Camii yakınlarında zırhlı aracın geçişi sırasında bombalı saldırı gerçekleştirildi. Yaşanan patlama sonucu polis memuru Cem Tayfun yaşamını yitirdi. 3 polis ise yaralandı.

11 Ekim 2015’te, Erzurum’un Şenkaya ilçesi kırsalında askerler ile HPG militanları arasında çıkan çatışmada, 2 asker yaşamını yitirdi.

11 Ekim 2015’te, Adıyaman kırsalında çıkan çatışmada Bawer Botan kod isimli HPG militanı Vedat Çakır yaşamını yitirdi.

11 Ekim 2015’te, Diyarbakır’ın Lice ilçesi Yolçatı köyünde, yaşamını yitiren 8 HPG militanına ait cenaze bulundu.

12 Ekim 2015’te Şırnak’ın kırsal kesiminde çıkan çatışmada bir askerin öldüğü, bir asker ile 2 geçici köy korucusunun yaralandığı açıklandı.

12 Ekim 2015’te Diyarbakır’ın Silvan İlçesi’nin kırsal kesiminde çıkan çatışmada ağır yaralanan Cumaettin Yorulmaz (49) adlı geçici köy korucusu tedavi gördüğü hastanede öldü.

12 Ekim 2015’te Mardin’in Dargeçit İlçesi’ndeki operasyonlarda PKK militanı oldukları belirtilen 4 kişinin öldürüldüğü ileri sürüldü.

14 Ekim 2015’te, Van kent merkezinde çıkan çatışmada 1 polis ile örgüt militanı oldukları ileri sürülen ve kimlikleri belirlenemeyen 2 kişi yaşamını yitirdi.

15 Ekim 2015’te, Askeri operasyonun sürdüğü Muş ili Bulanık ve Varto ilçesi sınırlarının kesiştiği nokta olan Kolibaba Dağı çevresinde çıkan çatışma sonucunda 1 HPG’linin yaşamını yitirdiği, 2 uzman çavuşun ise yaralandığı belirtildi

16 Ekim 2015’te, Şırnak’ta Yeni Mahalle’de çıkan çatışmada Furkan Çelik isimli polis memuru yaşamını yitirdi. 1 polis memuru ise yaralandı.

18 Ekim 2015’te Tunceli-Erzincan yoluna daha önceden döşenmiş bombanın askeri aracın geçişi sırasında patlaması sonucu 2 asker öldü, 2 asker de yaralandı.

19 Ekim 2015’te, Hakkari’nin Yüksekova ilçesi kırsalında başlatılan askeri operasyon sırasında mayına basan bir uzman çavuşun ağır yaralandı. Genelkurmay tarafından yapılan açıklamada, uzman çavuşun hayati tehlikesinin bulunduğu kaydedilirken, arazi 4 HPG militanına ait cenazenin bulunduğu ileri sürüldü.

20 Ekim 2015’te, Muş’un Bulanık ilçesi kırsalında 12 Ekim günü çıkan çatışmada Çekdar İdir kod isimli HPG militanı Serkan Sönmez yaşamını yitirdi.

20 Ekim 2015’te Hakkâri’nin Şemdinli İlçesi’ne bağlı Şapatan Köyü yakınlarında yola önceden döşenmiş bombanın askeri aracın geçişi sırasında patlaması sonucu 2 asker yaralandı.

21 Ekim 2015’te, Diyarbakır Silvan ilçesinde ilan edilen sokağa çıkma yasağı sırasında, yaşanan çatışmalar sırasında meydana gelen patlamalarda Osman Oyan (20) isimli yurttaş, şarapnel parçasının sırtına isabet etmesi sonucu yaralandı.

21 Ekim 2015’te, Dersim’in ve ilçelerinde 16 Ekim’de tarihinde çıkan çatışmalarda, Omedya Sefkan kod isimli HPG’ militanı Ebru Öz, Dersim Awaşin Xeyrî kod isimli HPG militanı Heval Yeşilgöz, Helin Faraşîn kod isimli HPG militanı Gülistan Önen yaşamını yitirdi.

21 Ekim 2015’te, Erzurum’un Karayazı ilçesi kırsalında çıkan çatışmada 2 HPG militanı yaşamını yitirdi.

23 Ekim 2015’te Batman’ın Yağmurlu Köyü yakınlarında çıkan çatışmada bir militanın yaralı halde yakalandığı açıklandı.

23 Ekim 2015’te Erzurum’un Karayazı İlçesi’nin dağlık bölgesinde çıkan çatışmada 2 militanın öldüğü, 2 militanında da yaralı halde yakalandığı öğrenildi.

26 Ekim 2015’te, TİKKO militanları Cengiz İçli, Özgün Yalçın ve Hakan Çakır, farklı tarihlerde çıkan çatışmalarda yaşamını yitirdi.

26 Ekim 2015’te Diyarbakır’da IŞİD’e yönelik operasyonlar kapsamında bir eve baskın düzenleyen polislerin tuzaklanmış bombaya basmaları sonucu yaralanan 7 polisten 2’si öldü. Yapılan operasyonlar sonucu çıkan çatışmalarda ise IŞİD üyesi 7 kişinin öldüğü, 3’ünün de yaralandığı ileri sürüldü.

27 Ekim 2015’te, Erzurum’un Karayazı ilçesi kırsalında 23 Ekim günü çıkan çatışmada, Harun Çektar kod isimli HPG militanı Mehmet Bozkurt yaşamını yitirdi. 2 HPG militanı ise yaralandı.

30 Ekim 2015’te Hakkâri’de düzenlenen askeri operasyonda bir militanın öldüğü açıklandı.

1 Kasım 2015’te, Dersim’in Pülümür Vadisi kırsalında bulunan Alacık köyü yakınlarında 30 Ekim tarihinde, Askerler ile HPG militanları arasında çıkan çatışmada, Şiyar kod isimli HPG militanı Celal Candemir yaşamını yitirdi.

3 Kasım 2015’te, Hakkari’nin Yüksekova ilçesi Dağlıca bölgesinde gerçekleşen askeri operasyon sırasında çıkan çatışmada, Piyade Uzman Çavuş Sadık Aparangil ile Piyade Uzaman Çavuş Caner Çelik yaşamını yitirdi. 1 asker ise hafif şekilde yaralandı.

5 Kasım 2015’te, Diyarbakır’ın Dicle İlçesi kırsal kesiminde operasyon başlatan askerler ile HPG militanları arasında çıkan çatışmada, uzman çavuş Beytullah Tercan yaşamını yitirdi.

5 Kasım 2015’te, Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde 3 mahallede ilan edilen “Sokağa çıkma yasağı” ile başlayan polislerin müdahalesine halkın özsavunmaya geçmesiyle yaşanan çatışmalarda ağır yaralanan Necmi Çakır isimli polis, kaldırıldığı Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde yaşamını yitirdi.

7 Kasım 2015’te, Diyarbakır’ın Dicle ilçesine bağlı Kurşunlu, Kırkpınar, Kayaş mahalleleri ile Gorsê dağı arasında kalan bölgede başlatılan askeri operasyon sonucu askerler ile HPG militanları arasında çıkan çatışmada, 4 HPG militanı yaşamını yitirdi. Yaşamını yitiren militanların cenazeleri Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne götürüldü. Cenazelerden 2’sinin HPG’li Çiya Karalı (Serbest Spî) ve İbrahim Çelebi’ye (Şahin Piran) ait olduğu belirlendi. Şahin Aykutalp’ın (Sefkan Motki)

7 Kasım 2015’te Hakkâri’nin Uludere İlçesi’nin kırsal kesiminde önceden döşenmiş mayının askeri birliğin geçişi sırasında patlaması sonucu bir asker öldü.

8 Kasım 2015’te, Mardin’in Nusaybin ilçesinde, Lozan Caddesi üzerinde gerçekleştirilen protesto eylemine müdahalede bulunmak amacıyla bölgeye giden çok sayıda zırhlı polis aracın geçişi sırasında bombalı saldırı gerçekleştirildi. Saldırı sonucu 3 polis yaralanırken, patlama gerçekleştiği bölgenin yakınlarında bulanan Abdulselam Deniz isimli bir çocuk ise, kendisine isabet şarapnel parçası ile yaralandı.

10 Kasım 2015’te, Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde, askeri konvoya HPG militanları tarafından uzun namlulu silahlarla saldırı gerçekleştirildi. Saldırıda Astsubay Üstçavuş Erdam Ertan yaşamının yitirdi. Saldırı sonrası çıkan çatışmada ise bir polis yaralandı. Öte yandan sabah saatlerinde ise onlarca zırhlı araçla olayın meydana geldiği yerdeki evlere polis baskın düzenledi. Ev baskınları esnasında özel hareket timlerinin üzerine ateş açıldı. Yaşanan çatışmada, 2 özel hareket timinin yaşamını yitirdiği, 4’ünün de yaralandığı belirtildi. Yaralı ve yaşamını yitiren polisler olay yerine gelen ambulansa Yüksekova Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Ablukaya alınan hastanede tedavi altına alınan özel harekat timlerinden birin durumunun kritik olduğu öğrenildi.

10 Kasım 2015’te, Şırnak’ın Beytüşşebap ilçesinde 27 Eylül tarihinde, askerler ile HPG militanları arasında çıkan çatışmada, Egid Peyanis kod isimli HPG militanı Ahmet Korkmaz yaşamını yitirdi. Korkmaz’ın Malatya Adli Tıp Kurumu’nda bekletilen cenazesi, ailesi tarafından teşhis edildi.

10 Kasım 2015’te, Şırnak’ın Silopi ilçesi Şehit Harunbey Mahallesi’nde seyir halindeki zırhlı polis aracına yönelik bombalı saldırı gerçekleştirildi. Saldırı sonucu araç içindeki 4 polis memuru yaralandı. Silopi Devlet Hastanesi’ne kaldırılan yaralı polis memurları Hilmi Bardakçı (41),  Hasan Aslan (34) ve Sabri Altınbaş (33) yapılan tüm müdahalelere yaşamını yitirdi.

10 Kasım 2015’te Hakkâri’nin Yüksekova İlçesi’nde askeri araca eşlik eden polis ekibine düzenlenen saldırıda ağır yaralanan özel harekât polisi Mustafa Yavaş Ankara’da tedavi gördüğü hastanede 1 Aralık 2015’te öldü.

10 Kasım 2015’te Askeri operasyonun başlatıldığı Diyarbakır’ın Silvan İlçesi’ne sevkiyat yapan askeri aracın geçişi sırasında yola döşenen bombanın patlatılması sonucu 21 asker yaralandı.

11 Kasım 2015’te Mardin’in Dargeçit İlçesi’nde zırhlı polis aracının geçişi sırasında yol kenarına konmuş bomba yüklü aracın patlatılması sonucu yolda temizlik yapan belediye işçisi Ramazan Tari (47) yaşamını yitirdi, bir polis de yaralandı.

11 Kasım 2015’te Kent merkezinde askeri operasyonun devam ettiği Diyarbakır’ın Silvan İlçesi’nde çıkan çatışmada teğmen rütbeli bir asker öldürüldü. Çatışmada bir er de yaralandı.

11 Kasım 2015’te Silvan’da Diyarbakır yolu üzerinde seyir halinde olan zırhlı polis aracına düzenlenen roketatarlı saldırı sonucu bir polis öldü, bir polis de yaralandı.

12 Kasım 2015’te Şırnak Valiliği, Cizre ve Silopi ilçelerindeki askeri operasyonlarda 11 militanın öldüğünü iddia ett.

13 Kasım 2015’te, Diyarbakır’ın Lice ilçesinde operasyona düzenleyen askerlere yönelik, Lice- Bingöl yol ayrımında bulunan Tavşantepe Mevkii’nde tarama faaliyeti sırasında gerçekleştirilen bombalı saldırıda 2 asker yaşamını yitirdi.

13 Kasım 2015’te, Van’ın Erciş İlçesi’nde bir evde PKK militanlarının bulunduğu gerekçesiyle operasyon düzenleyen askeri birlikle evde bulunanlar arasında çıkan çatışmada bir astsubay ile evdeki 3 militan öldü, biri binbaşı 3 asker de yaralandı. Operasyon sonunda askerlerin öldürülen 3 militanın cesedini ateşe verdiği ileri sürüldü.

23 Kasım 2015’te Diyarbakır’ın Silvan İlçesi’nde çıkan çatışmada ağır yaralanan ve yoğun bakımda tutulan Özel Harekât Şube Müdürlüğü’nde görevli bir komiser yardımcısı tedavi gördüğü hastanede öldü.

23 Kasım 2015’te, Muş’un Varto İlçesi yakınlarında askeri aracın geçişi sırasında bomba patlatılması sonucu 6 asker yaralandı.

23 Kasım 2015’te, Şanlıurfa’nın Siverek İlçesi’nde bir fabrikayı ziyaret eden Siverek Kaymakamı Vural Karagül’ün çıkışı sırasında makam aracına eşlik eden polis aracına açılan ateş sonucu bir polis öldü, bir polis de yaralandı.

24 Kasım 2015’te, Şırnak’ın Cizre ilçesinde, karakol çevresinde güvenlik önlemi alan polis ekiplerine yönelik uzun namlulu silahlarla gerçekleşen saldırıda, 1 komiser ile İl Emniyet Müdürlüğünde görevli personel Sabri Oğrak ağır yaralandı. Hastaneye kaldırılan yaralılar, kurtarılamayarak yaşamını yitirdi.

24 Kasım 2015’te, Sıkıyönetim uygulamalarının 12’nci gününde devam ettiği Nusaybin’in Dicle Mahallesi’nde meydana gelen patlamada zırhlı kepçenin kullanılamaz hale geldiği ve 2 polisin ağır yaralandığı belirtildi.

25 Kasım 2015’te, Şırnak’ta bulunan Gabar Dağı’da yapılan askeri operasyon sırasında çıkan çatışmada, Şoreş Botan kod isimli HPG militanı Nuri Akalın yaşamını yitirdi.

25 Kasım 2015’te, Şırnak’ın İdil ilçesinde, zırhlı polis aracına düzenlenen roketatarlı saldırıda, bir polis memuru yaralandı.

27 Kasım 2015 sabahı Diyarbakır’da Kayapınar İlçesi’nde seyir halinde olan polis aracına saldırı düzenlenmesinin ardından çıkan çatışma sonucu saldırıyı düzenlediği belirtilen 2 kişiden Süleyman Yakışır (23) öldü, 3 polis de yaralandı.

28 Kasım 2015’te, Diyarbakır’ın Sur ilçesine bağlı Balıkçılar semtinde, alınan ihbar üzerine bir ticari aracı durduran sivil polislere yönelik, araç içerisinden ateş açıldı. Açılan ateş sonucu 2 polis yaşamını yitirdi, 1 polis ise yaralandı. Araç içerisinden çıkıp, olay yerinde yakın Dört Minare’ye doğru koşan kişilere polis tarafından ateş açıldı. Bu sırada dört minare önünde basın açıklamasına tamamlayan Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi, ensesine isabet eden tek kurşunla yaşamını yitirdi.

28 Kasım 2015’te, Diyarbakır Sur ilçesinde çıkana çatışmada vurularak yaşamını yitiren Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi’nin yaşamını yitirdiği Dört Ayaklı Minare önüne giden olay yeri inceleme ekiplerine ateş açıldı. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcısı Ramazan Solmaz’ın aralarında bulunduğu heyet üzerine ateş açılan ateş sonucu, 2 polis memuru hafif şekilde yaralandı.

30 Kasım 2015’te, Diyarbakır’ın Hazro ilçesi kırsalında 28 Kasım’da çıkan bir çatışmada, Amed Adil kod isimli HPG militanı Erhan Çolak yaşamını yitirdi.

1 Aralık 2015’te, Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde, 10 Kasım günü Şemdinli istikametine giden askeri konvoya düzenlenen saldırıda ağır yaralanan özel harekat timi Mustafa Yavaş, Ankara GATA ‘da gördüğü tedavi sırada sırasında yaşamı yitirdi.

2 Aralık 2015’te, Mardin Merkez Artuklu ilçesi Kamor Mesire Alanı’nda askeri konvoyun geçişi sırasında bombalı saldırı gerçekleştirildi. Saldırıda 1 askerin yaşamını yitirirken, 6 asker ve 3 sivil yurttaş yaralandı.

4 Aralık 2015’te, Diyarbakır’ın Sur İlçesi’nde sokak aralarında çıkan çatışmalarda 4 polisin ve çatışma arasında kalan bir sivilin yaralandığı öğrenildi.

5 Aralık 2015’te, Şırnak’ın Cizre ilçesinde, içersinde askerlerin bulunduğu araca uzun namlulu silahlarla düzenlenen saldırıda, 2 asker yaşamını yitirdi, 2 asker ise yaralandı. Uzun namlulu silahlar ile düzenlenen saldırıda yaralanan 2’si ağır 4 asker, İlçe Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Yaşamını yitiren askerlerin isimleri: Arif Bayraktutan ve Mehmet Burak Demirci.

5 Aralık 2015’te, Diyarbakır Valiliği, Sur ilçesinde devam eden sokağa çıkma yasağı ve operasyona ilişkin yazılı açıklama yaptı. Valilik açıklamasında, Özel Harekât Şube Müdürlüğü’nde görevli Mustafa Katırlı isimli polisin yaralandığı ve kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdiği belirtildi.

6 Aralık 2015’te Sokağa çıkma yasağının 5. defa uygulandığı Mardin’in Nusaybin İlçesi’nde zırhlı aracın geçişi esnasında patlama meydana geldi. Patlamada, 6 özel harekât polisi ağır yaralandı.

6 Aralık 2015’te, Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde ilan edilen sokağa çıkma yasağı sırasında, Mezarlık Mahallesi’nde zırhlı kepçenin geçişi sırasında patlama meydana geldi. Patlama sonucu imha olan kepçenin içinde bulunan 2 polis yaralandı. Yaralı polisler, Yüksekova Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı.

8 Aralık 2015’te Mardin’in Nusaybin İlçesi’ne bağlı Fırat Mahallesi’nde çıkan çatışmada bir özel harekât polisi öldürüldü, 2 polis de yaralandı.

9 Aralık 2015’te, Diyarbakır’ın Sur ilçesinde ilan edilen sokağa çıkma yasağı sırasında, Kurşunlu Camii civarında yaşanan çatışmalar sırasında Haydar Çetin isimli bomba imha uzmanı polis memuru, keskin nişancı tüfeği Kanas ile başından vurularak yaşamını yitirdi.

10 Aralık 2015’te, Mardin’in Nusaybin ilçesine bağlı Çalê köyü kırsalında başlatılan operasyonda, yapılan bombardıman sonucu, Fırat Kurtay kod isimli HPG militanı Mustafa Özmen ile isimleri öğrenilemeyen 2 HPG militanı yaşamını yitirdi.

10 Aralık 2015’te, Şırnak’ın Cizre ilçesinde 29 Kasım 2015 tarihinde çıkan çatışmada Erdal Ali Çiya kod isimli HPG militanı Ferhat Dinekli yaşamını yitirdi.

10 Aralık 2015’te, Şırnak’ın Beytüşşebap ilçesinde 26 Eylül’de tarihinde çıkan çatışmada, Çiya Goyi kod isimli HPG militanı Bayram Kayar’ın yaşamını yitirdiği öğrenildi. Kayar’ın cenazesi, 10 Aralık tarihinde, DNA testinin sonuçlanması ardından ailesi tarafıdan Malatya Adli Tıp Kurumu’ndan teslim alındı.

11 Aralık 2015’te, İstanbul’un Kağıthane ilçesindeki Nurtepe mahallesinde askeri araca uzun namlulu silahlarla ateş açıldı. Saldırı da 1 astsubay yaralandı.

11 Aralık 2015’te Savaş uçaklarının PKK kamplarının bulunduğu Zap-Metina-Avaşin bölgesine düzenlediği hava saldırıları nedeniyle Hurşit Ölmez ve Macit Ölmez adlı iki sivil yaşamını yitirdi.

13 Aralık 2015’te Diyarbakır’ın Bismil İlçesi’ne bağlı Seyrantepe Mahallesi’nde devriye görevi yapan polis aracına el bombası ve uzun namlulu silahlarla düzenlenen saldırıda 2 polis yaralandı.

13 Aralık 2015’te, Hakkari’de 3 Ekim tarihinde, askerler ile HPG militanları arasında çıkan çatışmada, HPG militanları Serhat Ciwan kod isimli Civan Hüseyin (Rojava nüfusuna kayıtlı) ile Kawa Selmas kod isimli Ekber Nabizade, Leşker Ciwanro kod isimli Ümit Azizi ve Aras Dersim kod isimli Tahir Yara (İran nüfusuna kayıtlı) yaşamını yitirdi.

13 Aralık 2015’te, Mardin’in Dargeçit ilçesi Safa Mahallesi’nde zırhlı polis aracına roketli saldırı gerçekleştirildi. Saldırı sonucu zırhlı araç kullanılamaz hale gelirken, 3 özel harekat timi yaralandı.

13 Aralık 2015’te, Diyarbakır’ın Sur ilçesinde ilan edilen sokağa çıkma yasağı sırasında çıkan çatışmalarda 2 polis memuru yaralandı.

15 Aralık 2015’te, Silvan-Diyarbakır Karayolu’nda zırhlı polis aracının geçişi sırasında meydana gelen patlamada 3 polisin hayatını kaybettiği, 5 polisin yaralandığı belirtildi.

16 Aralık 2015’te Mardin’in Mazıdağı İlçesi’nde yola döşenmiş patlayıcının askerî aracın geçişi sırasında infilak ettirilmesi sonucu 3 asker yaralandı.

18 Aralık 2015’te, Sur’a yönelik abluka ile birlikte süren saldırılarda bugün 3 özel harekat polisin, yaşanan çatışmalarda hayatını kaybettiği bildirildi.

18 Aralık 2015’te Diyarbakır’ın Yenişehir İlçesi’nde devriye görevi yapan zırhlı polis aracına silahlı saldırı düzenlenmesi nedeniyle bir polis yaralandı.

18 Aralık 2015’te, Sıkıyönetimin 5’inci gününde direniş mahallelerine ağır silahlarla saldırıların sürdüğü Cizre’de çıkan çatışmada, 1 uzman çavuş yaşamını yitirdi, 4 asker de yaralandı.

19 Aralık 2015’te, Diyarbakır Sur’da öğlen saatlerinde yaşanan 5 büyük patlama sonrası 2 askerin yaşamını yitirdiği belirtilen ilçede, evleri delerek ilerlemeye çalışan 4 özel harekât timinin de yaralandığı kaydedildi.

19 Aralık 2015’te Şırnak’ın Cizre İlçesi’nde çıkan çatışmada 3 asker ile bir geçici köy korucusunun yaralandığı bildirildi.

19 Aralık 2015’te, Mardin Nusaybin’de 6’ncı kez Fırat, Abdülkadirpaşa, Yenişehir ve Dicle mahallelerinde 4 mahalleyi birbirine bağlayan Çağçağ Caddesi üzerine konumlanmış olan 2 kobra tipi zırhlı araca yönelik öğle saatlerinde eş zamanlı roketatarlı saldırı gerçekleştirildi. Saldırı sonucu en az 3 özel harekat polisinin yaralandığı belirtildi. Olay yerine sevk edilen ambulansla yaralı özel harekâtçılar, Nusaybin Devlet Hastanesine kaldırıldı..

20 Aralık 2015’te, Diyarbakır’ın tarihi Sur ilçesinde bulunan Class Otel’ine (Green Park) sokağa çıkma yasağıyla birlikte karargâh kuran özel harekat timlerine saldırı düzenlendi. Saldırı sonucu 2 özel harekat timinin yaşamını yitirdiği bildirildi.

20 Aralık 2015’te, Şırnak’ın Cizre ilçesinde sabah saatlerinde yaşanan çatışmada bir askerin ağır yaralandığı ve kaldırıldığı hastanede müdahalelere rağmen kurtarılamadığını belirtildi.

20 Aralık 2015’te Cizre’de çıkan çatışmalarda da 2 özel harekât polisinin ve bir askerin öldürüldüğü iddia edildi.

21 Aralık 2015’te, Bitlis merkeze bağlı Olek köyü kırsalında operasyon yapan askerler mayına bastı. Gerçekleşen mayınlı patlamada, Uzman Çavuş Samet Pişkin  yaşamını yitirdi, 9 asker ise yaralandı.

21 Aralık 2015’te, Diyarbakır’ın Sur ilçesinde ilan edilen sokağa çıkma yasağı sırasında, askerlere yönelik gerçekleşen roketli saldırıda,  Jandarma Uzman Çavuş Birkan Gündüz yaralandı. Hastanede tedavi altına alınan yaralı Gündüz, kurtarılamayarak yaşamını yitirdi.  3 asker yaralandı.

21 Aralık 2015’te Bitlis’in Ölek Köyü yakınlarında askeri aracın geçişi sırasında bomba patlatılması sonucu 2 asker öldü, 8 asker de yaralandı.

21 Aralık 2015’te Mardin’in Dargeçit İlçesi’nde özel harekât timlerine düzenlenen saldırıda bir polisin yaralandığı bildirildi.

22 Aralık 2015’te, Şırnak merkezde akşam saatlerinde özel harekat polislerine ait Ural tipi zırhlı araca yapılan 2 özel harekatçının öldüğü, birinin ise yaralandığı saldırıyı YDG-H üstlendi.

22 Aralık 2015’te Bitlis’te Sehi Ormanları bölgesinde çıkan çatışmada bir asker ile 2 militan öldü, bir asker de yaralandı.

22 Aralık 2015’te Şırnak’ta kent merkezinde zırhlı polis aracına roketatarlı saldırı düzenlenmesi sonucu bir polis öldürüldü, 2 polis de yaralandı.

22 Aralık 2015’te Şırnak’ın abluka altındaki Cizre İlçesi’nde çıkan çatışmada ağır yaralanan özel harekât polisi Atilla Güneş (47), Ankara’da tedavi gördüğü GATA’da yaşamını yitirdi.

24 Aralık 2015’te Ablukanın ve güvenlik güçlerinin saldırılarının sürdüğü Şırnak’ın Cizre İlçesi’nde çıkan çatışmada 1 asker öldürüldü, 2 asker de yaralandı.

26 Aralık 2015’te Mardin’in Dargeçit İlçesi’nde Mêranê Köyü yakınlarında bir araçta bulunan HPG militanlarıyla askeri birlikler arasında çıkan çatışma sonucu 3 militan ile aracı kullanan Rêzan Baran adlı sivil öldürüldü.

27 Aralık 2015’te, Şırnak’ın Cizre ilçesinde, Kobra tipi iki zırhlı aracın geçişi sırasında düzenlenen saldırıda 3 uzman çavuş yaşamını yitirdi. 1 polis ve 1 uzman çavuş ise yaralandı.

28 Aralık 2015’te, Diyarbakır Sur ilçesinde ilan edilen sokağa çıkma yasağı sırasında çıkan çatışmalarda, 4 Özel harekat timi ile 5 asker yaralandı.

28 Aralık 2015’te, Genelkurmay Başkanlığı’ndan yapılan açıklamada, Silopi’de askerlere saldırı düzenlendiği belirtilerek, saldırı da biri ağır olmak üzere iki askerin yaralandığı belirtilerek, ağır yaralı askerlerden birinin hastanede tüm müdahalelere rağmen yaşamın yitirdiği kaydedildi.

28 Aralık 2015’te, Mardin’in Dargeçit ilçesinde çıkan çatışmada 3 HPG militanı yaşamını yitirdi. Yaşamını yitiren militanların isimleri şöyle: Ferhad Amed kod isimli HPG militanı Serhat Nazlıer, Rezan Bahoz kod isimli HPG militanı İrfan Erol ve Kurtay Amed kod isimli HPG militanı Osman Karadeniz.

29 Aralık 2015’te, Bitlis kırsalında 22 Aralık tarihinde çıkan çatışmada, Cesur Garzan kod isimli HPG militanı Cüneyt Erkol yaşamını yitirdi.

31 Aralık 2015’te, Şırnak’ın Cizre ilçesinde ilan edilen sokağa çıkma yasağı sırasında çıkan çatışmalarda, 1 özel harekat polisi yaşamını yitirdi, 4 polis ise yaralandı.

10. YASADIŞI ÖRGÜT CİNAYETLERİ, YARALANMALAR

11. KUŞKULU ÖLÜM ve YARALANMALAR

ERKEK

14 Ocak 2015’te,Hakkari kent merkezine 50 kilometre uzakta bulunan Hakkari – Van il sınırındaki Karasu mevkiinde yol kenarında brandaya sarılı halde 30 yaşlarında bir erkek cenazesi bulundu. Yabancı uyruklu olduğu tahmin edilen şahsın öldürüldükten sonra brandaya sarıldığı belirtilirken, olay ile ilgili soruşturma başlatıldı.

22 Ocak 2015’te,Urfa’nın Viranşehir ilçesi 28 Mart Caddesi üzerinde bulunan belediyeye ait Med Kültür ve Sanat Merkezi’nin arka bahçesinde bir erkek cenazesi bulundu. 60 yaşlarındaki cenazenin Ahmet Küçük adlı bir yurttaşa ait olduğu tespit edilirken, cenazede darp ve yara izlerine rastlandı. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

19 Şubat 2015’te,Urfa merkeze bağlı Kaplan ile Akçakale ilçesine bağlı Nurdağ köyleri arasında kalan bölgede, vücutlarının bir kısmı toprağa gömülü biri kadın 2 kişiye ait ceset bulundu. Olay bölgesinde bulunan çobanların haber vermesi üzerine Jandarmanın olay yerinde yaptığı incelemede, cesetlerin uzun saçlı ve sakallı, askeri kıyafetli, kırmızı poşulu oldukları belirtildi. Üzerinden kimlik çıkmayan cesetler, otopsi yapılmak üzere Şanlıurfa Adli Tıp Kurumuna gönderildi.

3 Mart 2015’te,Muş’un Bulanık ilçesi Zafer Mahallesi’ndeki Musa Anter Bulvarı’nda kafası ezilmiş haldeki bir cenaze bulundu. Cenazenin Sivas nüfusuna kayıtlı 20 yaşındaki Muharrem Bulduk’a ait olduğu öğrenildi. Olay yerinde polisler tarafından yapılan incelemede, yoldan geçen bir aracın çarparak ölümüne sebep olduğu tahmin edilirken, olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

15 Mart 2015’te,Van’ın Erciş ilçesinde Yukarı TOKİ Adnan Menderes Mahallesi’nde bulunan bir apartmanda kat görevlisi olarak çalışan Hakan Taş (28), çalıştığı binanın giriş katında ölü bulundu. Bina sakinlerinin binanın giriş katında Taş’ın cansız bedenini ile karşılaştı. Taş’ın cenazesi, olay yerine çağrılan ambulans ile Erciş Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Savcılığın olayla ilgili soruşturma açtığı öğrenildi.

30 Mart 2015’te,Siirt’te bir üniversite öğrencisi, boş arazide kafasına silahla ateş edilmiş halde bulundu. Yeni Mahallesi’nde bulunan Yüksek Öğrenim ve Kredi Yurtlar Kurumu Siirt Kız Öğrenci Yurdu’nun arkasındaki boş arazide başından vurulmuş halde bulunan üniversite öğrencisi Orhan Kaya (23) ambulansla Siirt Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Tedavisi süren Kaya’nın beyin ölümünün gerçekleştiği belirtildi. Polis, gencin intihar ettiği ihtimali üzerinde duruyor.

1 Temmuz 2015’te, Elazığ’da Harput Mahallesi Pancarlık mevkisinde hayvanlarını otlatan bir çoban , jandarmaya, ağaçta asılı birerkek cesedi gördüğünü bildirdi. Olay yerine gelen jandarma ekipleri, boynunda iple ağaçta asılı vaziyette buldukları cesedin, 2 gün önce kayıp ihbarı verilen 50 yaşındaki taksici Musa Atilla’ya ait olduğunu belirledi.

3 Temmuz 2015’te, Hakkari’nin Yüksekova ilçesine bağlı Dilektaş köyü yolunda bir erkek cenazesi bulundu. Cenazeyi fark eden köylülerin askerlere haber vermesi üzerine olay yerine giden ekipler, cenazenin 44 yaşlarında Afgan uyruklu bir kişiye ait olduğunu belirledi. Olay ile ilgili soruşturma başlatıldı.

7 Ağustos 2015’te, Bitlis-Van karayolunun 70. kilometresindeki Reşadiye mevkiinde 25-30 yaşlarında olduğu tahmin edilen ve yolun ortasına bırakılan bir erkeğe ait kafası kesik bir cenaze bulundu.

27 Ağustos 2015’te, Şırnak’ın Silopi ilçesine bağlı Kavallı köyü yakınından geçen çevre yolu üzerinde kimliği tespit edilemeyen 2 gencin cesedi bulundu.

27 Ağustos 2015’te, Şırnak merkez Yeni mahallede dün gece evinin önünde otururken nerden geldiği belirlenemeyen bir kurşun İzmir’deki askeri birliğinden hava değişimi için gelen Bahri Külter isimli asker ağır yaralandı. Çevrede bulunan yurttaşlar tarafından Şırnak Devlet Hastanesi Acil Servisi’ne kaldırılan Külter, hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Kulter’in cenazesi Şırnak Devlet Hastanesi morgunda bekletildiği öğrenildi. Külter’in ölüm nedeni yapılacak otopsinin ardından netleşecek.

21 Eylül 2015’te, Van’ın Özalp ilçesine bağlı Sağmalı Mahallesi’nde bulunan mezarlık yakınlarında bir erkek cenazesi bulundu. Yapılan incelemede cenazenin aynı mahallede ikamet eden Faris Elaldin’e (60) ait olduğu öğrenilirken, Elaldin’in vücudunun çeşitli yerlerine isabet eden kurşunlarla hayatını kaybettiği belirtildi. Elaldin’in cenazesi, otopsi yapılmak üzere Özalp Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Olayla ilgili inceleme başlatıldı.

17 Kasım 2015’te, Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesinde, bir ihbar üzerine çevre yolu yakınındaki Sanayi Sitesi’ne giden polis, yol kenarında battaniyeye sarılı bir erkek cenazesi buldu. Cenazenin yabancı uyruklu 30 yaşlarındaki bir erkeğe ait olduğu belirtilirken, savcılık tarafından olaya ilişkin soruşturma başlatıldı.

19 Aralık 2015’te, Bitlis’in Güroymak ilçesine bağlı Gedikpınar köyünde hayvan otlatmaya gittikten sonra kendisinden bir daha haber alınamayan Niyazi Altıntaş isimli çoban için köylüler arama başlattı. Köylülerin araması sonuç vermeyince aranan Güroymak İlçe Jandarma Komutanlığı ve Bitlis İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü (AFAD) köyün bulunduğu bölgede arama yaptı. Gedikpınar ile Taşüstü köyleri arasındaki dağlık alanda başlatılan arama çalışmalarında iki köy arasında kalan bir derede Niyazi Altıntaş’ın cansız bedenine ulaşıldı. Altıntaş’ın yerin kaygan olması nedeniyle yaklaşık 100 metrelik uçurumdan dere kenarına düşme sonucu hayatını kaybettiği iddia edildi.

24 Aralık 2015’te, Van’ın İpekyolu ilçesi Bostaniçi Mahallesi’nde, İsmet Yılmaz isimli yurttaş kafasına aldığı darbe sonucu yaşamını yitirmiş halde bulundu. Sabah saatlerinde Yılmaz’ın cenazesinin bulunduğu mahallenin gece saatlerinde, özel harekat timleri tarafından abluka altına alındığı ve ev baskınları yapıldığı öğrenildi. Kim veya kimler tarafından öldürüldüğü belirlenemeyen Yılmaz’ın cenazesi, Yüzüncü Yıl Üniversitesi Dursun Odabaşı Hastanesi’ne kaldırıldı.

26 Aralık 2015’te, Van’ın Erciş ilçesinde özel bir hastanede Anestezi Teknisyeni olarak çalışan Orhan Koçak, ameliyat odasında ölü bulundu. Sabah saatlerinde cenazesi bulunan Koçak’ın hastanede nöbetçi olduğu öğrenildi. Koçak’ın cenazesi otopsi işlemleri için İlçe Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı.

28 Aralık 2015’te, Muş’un Bulanık ilçesinde Bayram Sarp (27) isimli bir yurttaş, gece geç saatlerde ilçe merkezinde bulunan 700. Yıl Camii tuvaletinde asılı bir şekilde bulundu.

KADIN

20 Ocak 2015’te,Siirt merkeze bağlı Meydan Dere köyünde ismi öğrenilmeyen bir kişi, oturduğu evde temizlik sırasında tabancanın ateş alması sonucu aynı odada bulunan ve 2 çocuk annesi olan Halime Sezer (22) isimli kadın yaralandı. Kalbinden aldığı kurşunla ağır yaralanan Sezer, ambulans ile Siirt Devlet Hastanesi Acil Sevisi’ne kaldırıldı. Sezer, yapılan tüm müdahalelere rağmen yaşamını yitirdi.

14 Şubat 2015’te,Sivas’ın Ali baba Mahallesi’nde lise son sınıf öğrencisi Ayşe Yılmaz (19) yatağında ölü bulundu. Anne ve babasının odasına girmesiyle öldüğü anlaşılan Ayşe’nin cenazesi yapılan ilk incelemenin ardından sağlık ekipleri tarafından Cumhuriyet Üniversitesi morguna kaldırıldı. Ölüm nedeninin anlaşılması için otopsi yapılarak vücudundan alınan örnekler incelenmek üzere İstanbul Adli Tıp Kurumu’na gönderildi. Yılmaz’ın şüpheli ölümü üzerine savcılık inceleme başlattı.

18 Şubat 2015’te,Diyarbakır’ın Sur ilçesine bağlı İskender Paşa Mahallesi Büyük Akar Sokak’ta, Adile Öztürk adlı kadının, evinde banyoda çıplak vaziyette cenazesi bulundu. Sağlık ekiplerinin ilk incelemesinde, kadının vajinal bölgesinde kanama olduğu ve kafasına darbe aldığı bildirildi.

19 Şubat 2015’te,Urfa merkeze bağlı Kaplan ile Akçakale ilçesine bağlı Nurdağ köyleri arasında kalan bölgede, vücutlarının bir kısmı toprağa gömülü biri kadın 2 kişiye ait ceset bulundu. Olay bölgesinde bulunan çobanların haber vermesi üzerine Jandarmanın olay yerinde yaptığı incelemede, cesetlerin uzun saçlı ve sakallı, askeri kıyafetli, kırmızı poşulu oldukları belirtildi. Üzerinden kimlik çıkmayan cesetler, otopsi yapılmak üzere Şanlıurfa Adli Tıp Kurumuna gönderildi.

15 Mart 2015’te, Urfa’nın Ceylanpınar ilçesi Devlet Hastanesi’nde anestezi uzmanı olarak çalışan Denizli nüfusuna kayıtlı 30 yaşındaki Feyza Fırat evinde ölü olarak bulundu.

16 Mayıs 2015’te, Mersin’in Akdeniz ilçesine bağlı Hal Mahallesi’nde Hezne Gök (45) isimli kadın, ailesiyle birlikte kaldıkları binanın 5’inci katında merdiven boşluğunda asılı halde bulundu. Apartman sakinleri tarafından fark edildiği belirtilen Gök’ün cenazesi, olay yerinde yapılan savcılık ve polis incelemesinin ardından Adli Tıp Kurumu’na gönderildi.

19 Mayıs 2015’te, Bingöl’ün Uydukent Mahallesi’nde 4 gündür kendisinden haber alınmadığı iddia edilen Zübeyde Akbana (45) isimli kadın terk edilmiş bir binada asılı bulundu.            İmam nikahlı eşi Nazmi Başak ile yaşadığı tartışma sonrası evi terk ettiği öne sürülen Akbana, emniyete yapılan ihbar üzerine mahallenin sebze halinde bulunan metruk bir binada asılı bulundu

25 Haziran 2015’te, Ağrı’nın Diyadin ilçesine bağlı Omuzbaşı (Şikrok) köyünde ikamet eden Sevda Aladağ (20) isimli kadın, öğle saatlerinde evinde kafasına aldığı bir kurşun ile ölü bulundu. Aladağ’ın babası Abdulkadir Aladağ, evin dışında duvar ördüğü sırada evden silah sesi duyduğunu bunun üzerine içeri girdiğinde kızını kanlar içinde yerde bulunduğunu ileri sürdü.

1 Temmuz 2015’te, Mardin’in Kızıltepe ilçesi Atatürk Mahallesi’nde Dilara Özdemir (24) isimli genç kadın yaşadığı evde tavana asılı halde bulundu. İntihar ettiği öne sürülen genç kadının, eşinden sürekli şiddet gördüğü iddia edildi. Olay ile ilgili soruşturma başlatıldı.

6 Temmuz 2015’te, Diyarbakır’ın Çınar ilçesi Aşağıkonak (Xanîka jêr) köyünde Sultan Öztemel (25) adlı kadın, şüpheli bir şekilde yaşamını yitirdi. Sabah saat 08.00 sıralarında odasında tavana asılı halde bulunan Öztemel’in ailesi, çocuklarının “psikolojik sorunları” olduğunu iddia etti.

10 Temmuz 2015’te, İzmir’de İ.Ü. (29) evinde asılmış halde bulundu. Polise ifade veren kocası U.Ü. sosyal medya hesabına bir kadının karısının onu aldattığını yazdığını söyledi.  S.B., eşimin sosyal medyada kendi eşi ile yaptığı görüşmeleri attı. Ben de eşimi aradım. Tartıştık. Eve geldiğimde kendisini astığını gördüm” dedi.

18 Temmuz 2015’te, Kağıthane’de Ilgım Öncü adlı genç kız altıncı kattan düşerek yaşamını yitirdiği iddia edildi.

31 Temmuz 2015’te, Diyarbakır’ın merkez Sur ilçesinin Alibardak köyü civarında, kafasına iki el ateş edilerek katledilmiş bir kadın cenazesi bulundu. Köy sakinlerinin kadın tanımadığı öğrenilirken, kimliği ise tespit edilmedi.

10 Ağustos 2015’te, Diyarbakır’ın Çermik ilçesine bağlı Petekkaya köyü civarında bulunan eski mermer fabrikasında, 25-30 yaşları arasında olduğu tahmin edilen bir kadın cesedi bulundu. Kimliği belirlenmeyen kadının cenazesi Diyarbakır Adli Tıp Kurumu’na kaldırılırken, konu ile ilgili soruşturma başlatıldı.

28 Eylül 2015’te, Van’da kaldığı sığınma evinden ailesini görmek için ayrılan Z.K. (18) ailesinin evinde tavana asılı bulundu. Z.K.’nın vücudunda darp izleri ve morluklar olduğu; ailesinin yanında kaldığı sekiz günde şiddete maruz kaldığı ve otopsi işlemi yapılmadan defnedildiği öne sürüldü. Z.K.’nin iki ay önce babasından şiddet gördüğü için sığınma evine yerleştiği ifade edildi.

20 Ekim 2015’te, Burdur’da Seda Koyun (19) evine ölü bulundu. Kadının ölüm sebebi belirlenemedi.

5 Aralık 2015’te, Hakkari’nin Yüksekova ilçesine bağlı Esendere Beldesinde, yol kenarında kimliği belirsiz bir kadın cesedi bulundu. Olay yerinde yapılan incelemede, cesedin 35 yaşlarında yabancı uyruklu birine ait olduğu ve vücudunda yara izlerinin bulunduğu tespit edildi.

14 Aralık 2015’te, Urfa’nın Bahçelievler Mahallesi’nde Suriyeli ve isminin Hüsniye (35) olduğu öğrenilen kadın, evine gelen yakınları tarafından ölü olarak bulundu. Olay yerinde inceleme yapan polis ifadelerine başvurmak üzere 11 kişiyi gözaltına aldı.

ÇOCUK

5 Mart 2015’te, Mardin’in Kızıltepe ilçesinde bir poşetin içinde, 2 veya 3 aylık oldukları tahmin edilen iki cenin bulundu. Medya Mahallesi Uğur Kaymaz Mezarlığı içinde çocuklar tarafından fark edildi. Çocukların haber vermesiyle olay yerine gelen polis ekipleri tarafından yapılan incelemenin ardından ceninler ambulansla Kızıltepe Devlet Hastanesi’ne gönderildi. Yapılan ilk incelemenin ardından ceninler incelenmek üzere Mardin Devlet Hastanesi’ne gönderildi. Olayla ilgili soruşturma sürüyor.

13 Mart 2015’te,Van’ın Gürpınar ilçesine bağlı Kırkgeçit köyünde 29 Ekim 2013 tarihinden bu yana kayıp olan 4 yaşındaki Nehir Aslan adlı çocuğun cansız bedenine ulaşıldı. Aslan’ın cenazesi Kırkgeçit köyünün arka tarafında bulunan su kanalında bulundu. Köyde başlatılan incelemelerde, Nehir’in cenazesinin evlerinin sadece 100 metre ilerisinde bir su kanalında bulunması dikkat çekti. Jandarma Olay Yeri İnceleme Ekibi ve Cumhuriyet Savcısı cesedin bulunduğu bölgede incelemelerde bulundu. Yurttaşlar, su kanalında bulunan cesedin daha önce aramalarda bulunmamasının imkânsız olduğuna dikkat çekerek, söz konusu noktaya defalarca bakıldığı belirtildi. Nehir kaybolduktan sonra ayakkabıları evin 500 metre uzaklığında bulunmuştu.

19 Mart 2015’te,Diyarbakır’ın Bağlar ilçesi Batıkent Meydanı’nda siyah poşete konulmuş bir bebek cesedi bulundu. Sabah saatlerinde çevrede temizlik yapan işçilerin, poşetteki cesedi fark etmeleri üzerine polise haber verildi. Olay yerine gelen polisler alana şerit çekerek inceleme yaptı. Bebeğin birkaç günlük olduğu belirtilirken, nasıl öldüğü ve kim veya kimler tarafından bırakıldığının tespiti için inceleme başlatıldı.

18 Haziran 2015’te,  Diyarbakır’ın Çermik ilçesine bağlı Başdönmez (Fatwarı) köyünde, çobanlık yapan babasının yanına giden 13 yaşındaki Zeliha Canlı, yolda silahla vurulmuş halde bulundu. İddiaya göre, köyden yaklaşık 1 kilometre uzaklıkta bulunan alanda koyun otlatan Mahmut Canlı isimli yurttaş, evi arayarak evde bulunan av tüfeğinin yanına getirilmesini istedi. Babasının isteği üzerine evden av tüfeğini yanına alarak, babasının yanına doğru giden Zeliha Canlı’dan uzun süre boyunca haber alınamadı. Canlı’yı arayan köylüler, Canlı’nın cansız bedeni ile karşılaştı.

3 Temmuz 2015’te, Van’ın Erciş ilçesi Çubuklu Mahallesi’nde yaşayan 12 yaşında Mahsum Türköz isimli çocuk, evlerinde bulunan bir oda da göğsünden silahla vurulmuş halde bulundu. Olayla ilgili inceleme başlatıldı.

5 Ekim 2015’te, Adana’nın Çukurova İlçesi Belediyeevleri Mahallesi’nde saat 05.30 sıralarında devriye gezen polis ekibi, 84206 Sokak’taki Ata 4 Apartmanı’nın önünde yerde kanlar içinde yatan bir kız çocuğu gördü. Polis ekibinin, durumu haber merkezine bildirmesi üzerine ambulans ve çok sayıda polis sevk edildi. Sağlık görevlilerinin yaptığı incelemede öldüğü tespit edilen 12 yaşındaki Alara Atıcı’nın, apartmanın 8’inci katındaki evinin penceresinden atladığı iddia edildi.

Kuşkulu Ölüm Davaları

13. İŞKENCE, KÖTÜ MUAMELE, ONUR KIRICI VE KÜÇÜK DÜŞÜRÜCÜ DAVRANIŞ VE CEZALANDIRMA

12.1. Gözaltında İşkence ve Kötü Muameleye Maruz Kalanlar

9 Ocak 2015’te, Şırnak’ta, polis tarafından düzenlenen ev baskınlarında Emin Mağrur, Cihat Başak, Bayram Işık ve Hüseyin Sunar isimli yurttaşlar gözaltına alındı. Emniyet Müdürlüğünde tamamlanan işlemlerin ardından adliyeye sevk edilen 4 yurttaşın, yüzleri ve vücutlarının morluklar içinde olduğu görüldü. Alınan ifadelerin ardından Emin Mağrur ve Bayram Işık savcılıkta serbest bırakılırken, Cihat Başak ve Hüseyin Sunar ise nöbetçi mahkeme tarafından “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklandı.

8 Şubat 2015’te Şanlıurfa’nın Suruç İlçesi’ndeki sınır hattında bulunan Siwêdê Köyü civarından Kobanê’ye geçmek isteyen Kobanêli 4 kişinin kendilerini gözaltına alan askerlerce darp edildikleri ileri sürüldü. Aldıkları darbeler nedeniyle bayılan 4 kişiden Bozan Şexbozan’ın (47) sol kol ve sol bacağının kırıldığı Heydar İbo’nun (35) ise kulağında oluşan hasarın yanı sıra başı ve sol kolu kırıldığı öğrenildi.

19 Ocak 2015 tarihinde İHD İstanbul şubemize gelen Ş.Ş: “ 10 Kasım 2014 tarihinde Sultanbeyli Fatih polis Merkezi Asayiş Büro’da karakola bağlı sivil polisler tarafından cinsel taciz, dayak yoluyla işkence gördüm. Raporlarımı aldım, polisler 7 gün tutuklu kaldıktan sonra serbest bırakıldılar. 22 Mayıs 2015 tarihinde ilk celse duruşma yapılacak. Bu tarihten önce ve sonrasında derneğinizin bana destek olarak kamuoyu oluşturmasını talep ediyorum.” Dedi.

12 Şubat 2015’te, İHD Diyarbakır şubemize başvuran Sinan Erdoğan, şu beyanlarda bulundu: “7 Ekim’de 23.00 sıralarında emniyetin önünden geçerken gözaltına alındım. Bize sokağa çıkma yasağından haberimiz olup olmadığını sordular. Bende hayır dedim ve arkasından darp edip emniyetin bahçesinde 5 saat kadar beklettiler. Sonra beni alıp doktora götürdüler. Oradan rapor aldım ve TEM’e götürdüler. Ama hiçbir şekilde ifadem alınmadı. Sonra Bağlar emniyet müdürlüğüne götürdüler ve idari para cezası (100) kestiler. Sonra serbest bıraktılar. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum.”

17 Şubat 2015’te İstanbul’un Sultangazi İlçesi’ne bağlı Gazi Mahallesi’nde evine düzenlenen baskın sonucu “yasadışı örgüt üyesi olduğu” iddiasıyla gözaltına alınarak Gazi Polis Karakolu’na götürülen Eser Çelik (18), savcılıktaki ifadesinde karakolda ters kelepçelenerek falaka işkencesine maruz kaldığını savundu. Polislerden şikâyetçi olduğunu belirterek polisleri teşhis edebileceğini söyleyen Eser Çelik’in bu talebini ve işkencenin ayrıntılı doktor muayenesi ile ortaya çıkarılmasını isteyen avukatı Özgür Yılmaz’ın talebini reddeden savcının mahkemeye sevk ettiği Eser Çelik 18 Şubat 2015’te tutuklandı.

21 Şubat 2015’te, İHD ve TUYAD-DER tarafından Van M Tipi Kapalı Cezaevi’nde yapılan hak ihlalleri araştırmalarına ilişkin hazırlanan raporda yer alan bilgilere göre, Yüksekova’da katıldığı toplumsal eylemlerden dolayı gözaltına alınan G.K. isimli mahpusun, dipçik ile darp edildiği, gözaltında küfür ve hakaret dışında makatına cam şişe sokulmaya çalışıldığı iddia edildi. G.K. gözaltından sonra sevk edildiği Van M Tipi Cezaevi’nde ise psikolojik sorunlar yaşadı. İçe kapanık biri olan G.K, yaşadığı travmalardan kaynaklı sürekli altına işemeye başladı. Uzun süre gözaltında yaşadıklarını saklayan G.K, gerçeği arkadaşları ile paylaşınca durum ortaya çıktı. Avukatlarla yapılan görüşmede G.K.’nin yaşadıkları arkadaşları tarafından avukatlarına aktarıldı, ancak cezaevi yönetimi G.K.’ye maruz kaldığı taciz ve şiddetten kaynaklı yaşadığı travmayı tedavi etmek yerine, “Akli dengesi yerinde değil” muamelesi yaptı.

21 Şubat 2015’te, İHD ve TUYAD-DER tarafından Van M Tipi Kapalı Cezaevi’nde yapılan hak ihlalleri araştırmalarına ilişkin hazırlanan raporda yer alan bilgilere göre, R.K. isimli kız çocuğunun gözaltında polisler tarafından taciz edilerek, şiddete maruz kaldığı, bundan kaynaklı psikolojik sorunlar yaşamaya başladığı belirtildi. Yaşadığı psikolojik sorunlardan kaynaklı kendine zarar verdiği öğrenilen R.K.’nin, aldığı antidepresan hapların ise R.K.’yi iyice bitkin düşürdüğü belirtildi.

23 Şubat 2015’te, İHD Diyarbakır şubemize başvuran Süleyman Kalkan, şu beyanlarda bulundu: “21.02.2015 gecesi saat 22.00-23.00 sıralarında alkollü halde hatırlayabildiğim kadarıyla polis okulu civarında dolaşıyordum. Sarhoş durumumu gören 2 veya 3 polis bilincimin yerinde olmadığını fark etmelerine rağmen hakaret edip darp ettiler. Şiddetli bir şekilde darp ettikten sonra beni karakola götürdüler. Karakoldan Selahattin Eyyübi Devlet Hastanesine götürdüler. Yoğun darp, işkence ve kötü muameleye rağmen bana herhangi darp – cebir raporu verilmeyip gece saat 01.00 civarında serbest bıraktılar. Eve geldim uyumaya çalıştım ancak ağrılarım vardı. Sabah darp ve kötü muamele ve işkenceden dolayı kıvranamaz halde bulunmaktayken ailem tarafından Selahattin Eyyübi Devlet Hastanesine götürüldüm. Hastanede tedavi edilmek üzere Diyarbakır Eğitim ve Araştırma Hastanesine sevkedildim.  Bu olaydan sorumlu olan güvenlik güçleri için gerekli soruşturma işlemlerinin ivedilikle yürütülmesini ve hastaneye gittiğimde her yerimde darp ve kanama olmasına rağmen doktor ve yaralarıma müdahale etmeyerek görevini ihmal eden hekimin tespiti ile Yapılacak tahkikat sonucunda şüpheliler hakkında kamu adına cezalandırılmaları istemiyle dava açılmasını talep ederim. Bu konuda sizden hukuki destek sunmanızı istiyorum.”

27 Şubat 2015’te, Urfa’nın Suruç ilçesinde haber takibi yapan DİHA Muhabiri İbrahim Polat, Azadayi Welat Gazetesi editörü Bışar Durgut ile gazetenin Suruç çalışanı Mustafa Taşdemir, polisler tarafından darp edilerek gözaltına alındı. 5 saat sonra serbest bırakılan gazeteciler, hastaneden darp raporu alarak, Suruç Cumhuriyet Savcılığı’na, polisler hakkında suç duyurusunda bulundu.

5 Mart 2015 günü İHD İstanbul şubemize gelen  O.S: “… 12 Şubat’ta 13 Şubat boykotu için bildiri dağıtırken gözaltına alındım. Götürüldüğüm Güzeltepe karakolunda istihbarattan olduğunu söyleyen kişiler bana çeşitli sorular sordular. Gözaltına alınırken darp edildim. Bana stajerlik konusunda sana yardımcı oluruz gibi şeyler söyleyerek aslında işbirliği teklifinde bulundular. Gözaltındayken telefon numaramı aldılar, sonrasında ben arayarak görüşmek istediklerini söylediler. Aramaya devam ediyorlar reddettiğim halde. Raporlarınızda yer almasını istiyorum.” Dedi.

12 Mart 2015 tarihinde İHD İstanbul şubemizi telefon ile arayan D.A.Y: “… Özbek uyruklu Madina İrbuteava’nın 7 Mart gecesi gözaltına alınarak götürüldüğü Şehit Tevfik Fikret Erciyas (Fatih) karakolunda işkenceye maruz kalıyor…” dedi.

14 Mart 2015’te, 7 Mart günü gözaltına alınan Özbekistan uyruklu Madina Irbutaeva adlı sığınmacının o tarihten beridir İstanbul’un Fatih İlçesi’nde bulunan Şehit Fikret Erciyes Polis Karakolu’nda gözaltında tutulduğu ve işkence gördüğü öğrenildi. İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi’ne gelen bir ihbar üzerine olaydan haberdar olan İHD yöneticileri gözaltındaki kadınla yaptıkları görüşmede, kadının gördüğü işkence nedeniyle ayakta durmakta zorluk çektiğini belirttiler.

11 Mart 2015’te, İstanbul’da Gezi eylemleri sırasında polis tarafından vurularak öldürülen Berkin Elvan için Ankara’nın birçok noktasında düzenlenen eylemlere polis sert müdahalelerde bulundu. Çok sayıda biber gazı ile plastik mermilerle müdahalede bulunan polis, 60’a yakın yurttaşı darp ederek gözaltına aldı. Gözaltına alınan yurttaşlar ifade işlemlerinin ardından serbest bırakılırken, polisin gözaltına aldığı yurttaşlara ağır hakaretlerde bulunduğu ileri sürüldü. Yaşanılanlara ilişkin bilgi veren Av. Anıl Erman, polis tarafından ağır hakaretlere ve orantısız şiddete maruz kalan yurttaşların durumu “İç güvenlik paketi”ne bağladıklarını belirterek, paketin şimdiden ne tür etkilerinin olabileceğini yaşanılanların gösterdiğini ifade ettiklerini aktardı. Akkuş, Tuzluçayır’daki müdahaleler sırasında polislerin 13-14 yaşlarındaki çocukların boğazlarını sıkarak darp ettiğini ve “Hepiniz teröristsiniz, hepinizi geberteceğiz” şeklinde tehditler savurduğunu söyledi. Avukat Anıl Erman, İç Güvenlik Paketi’nin fiilen uygulanmaya başladığını, önümüzdeki süreçlerde daha ciddi olayların yaşanabileceğini sözlerine ekledi.

20 Mart 2015’te Diyarbakır’ın Lice İlçesi’nde düzenlenecek olan Newroz kutlamasına katılmak için Diyarbakır’dan yola çıkan Süleyman Kasdallı adlı kişi darp edilerek gözaltına alındı.

23 Mart 2015’te, 2010 yılındaki Kamu Personel Seçme Sınavı’nda (KPSS) usulsüzlük yaparak soruları ele geçirdikleri iddia edilen kişilere yönelik Ankara’da başlatılan operasyonda gözaltına alınan 75 kişinin gözaltında işkence ve kötü muameleye maruz kaldıkları belirtildi. Operasyonda gözaltına alınan kadın şüphelilerin araç yağıyla kaplanmış nezarethanelere konulduğu, 75 kişinin gözaltındayken kendilerine battaniye verilmeyerek soğuk zeminde yatmaya, ifade verme aşamasında ise itirafçı olmaya zorlandıkları savunuldu.

6 Nisan 2015’te, İHD İstanbul şubemize gelen R.K; “04.04.2015 12:30 saatleri arasında zabıtalar ile seyyar satıcılar arasında kavga çıkmış ve seyyar satıcılar olay yerinden kaçmışlar. Ben de daha önceden seyyar satıcılık yapan biri olduğum için zabıtalar benim hala seyyar satıcı olduğumu düşünerek olayla ilgim olmadığı halde bana saldırdılar. Biber gazıyla saldırıp fiziki şiddet uyguladılar. Aldığım darbelerden dolayı kafam kırıldı ve vücudumun çeşitli yerleri hasar gördü. Olaydan sonra bölgede daha önceden de tanıdığım bir polisin de şiddetine maruz kaldım. Beni Sirkeci karakoluna götürüp gözaltına aldılar. Daha sonra Haseki hastanesine götürdüler kafama 4 dikiş atıldı darp raporu aldım. Barodan gönderilen avukat hiçbir şekilde benimle ilgilenmedi. Sizden tıbbi ve hukuki destek talep ediyorum.” Dedi.

16 Nisan 2015’te Şanlıurfa’nın Ceylanpınar İlçesi’nden Rojava’nın Cizîre Kantonu’na geçmek isterken sınırda askerler tarafından yakalanan Rojavalı Azize Muhammed (21) ile Mahmut Yavuz’un (21) gözaltında darp edildikleri öğrenildi. Mahkemeye sevk edilen 2 kişi “YPG ve YPJ üyesi oldukları” iddiasıyla tutuklandı.

23 Nisan 2015’te Bitlis’in Tatvan İlçesi’nde Kültür Merkezi önünde “çevreyi rahatsız ettikleri” iddiasıyla gözaltına alınan 4 çocuğun İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde dövüldüğü ve şikâyetçi olmamaları için de tehdit edildiği iddia edildi. Serbest bırakılan 4 çocuğa ayrıca Kabahatler Yasası uyarınca 100’er TL para cezası verildi.

25 Nisan 2015’te Rojava’dan Şanlıurfa’nın Ceylanpınar İlçesi üzerinden Türkiye’ye geçmek isterken askerler tarafından gözaltına alınan Rojavalı 5 kişinin kalas ve zincirlerle dövüldüğü ortaya çıktı.

25 Nisan 2015’te Ankara’da Kumrular Caddesi’nde yürürken sivil polis ekibinin “karşılarında elleri cebinde beklediği” için gözaltına aldığı E.O.G.’nin (17) götürüldüğü Çankaya İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde işkence gördüğü öğrenildi. Ters kelepçe yapılarak gözaltına alınan E.O.G.’nin Emniyet Müdürlüğü’nde 4-5 kişilik polis grubu tarafından bayılana kadar coplandığı ve tekmelendiği bildirildi. Bir süre sonra hakkında işlem yapılmayarak serbest bırakılan E.O.G.’nin gittiği hastanede sol omuz, sol el, sırt, sağ ayak ve sol bacak bölgelerinde yaralanma, yüzünde ve başında şişlikler tespit edildi.

26 Nisan 2015’te, Cizîrê Kantonu’nun Serikaniyê kentinden Kuzey Kürdistan tarafına geçmek isteyen Elî İbrahîm Husên (17), Umer Xidir (30), Hemadî Ebdulrezaq (19), Îsa Ebduletîf (17) ile Ehmed Casim (16) adlı Arap gençler,  sınırda kendilerini yakalayan Türk askerlerinin işkencesine maruz kaldığı öğrenildi. Vücutları işkence izleri içinde kalan gençler, askerlerin kalaslar ve zincirlerle kendilerine saldırdıklarını, cep telefonlarına el koyduklarını, üzerlerindeki para, kimlik kartı ve diğer tüm eşyalarını ise yaktıklarını söyledi.

1 Mayıs 2015’te, Niğde de KESK Dönem sözcüsünün okuduğu basın açıklaması bitmek üzereyken hiçbir uyarı yapılmadan özellikle HDP/HDK kitlesi hedef alınarak tüm katılımcılara yönelik biber gazlı ve coplu polis saldırısı oldu. Çocukları ve aileleriyle yürüyen insanlara hakaret edilmesine seyirci kalan, kortej içerisinde HDK önlükleriyle yürüyen gençlerin giydikleri HDK önlüklerini parçalanmasını görmezden gelen Niğde Kolluk güçleri saldırıyla birlikte önüne gelen çocuklar dâhil İl Eş Başkanı, Merkez İlçe Başkanı, İl saymanı, İl Yk. Üyeleri, M. İlçe Yöneticileri, parti üyeleri ve 15 yaşlarındaki çocuklar dahil, HDP kitlesinden 30 diğer demokratik kitle örgütleri ve siyasi partilerden 17 olmak üzere 47 gözaltı gerçekleştirilmiştir. Gidilen polis merkezinde il, ilçe eş başkanları dahil çocuklar hariç diğer kişilerin kolları arkadan kelepçelenerek bir saati aşkın süre hastaneye kontrole götürüleceksiniz söylemi ile bu pozisyonlarda tutularak işkence yapılmıştır.

İstanbul’da 1 Mayıs’ı Taksim Meydanı’nda kutlamak isteyen gruplar bu sene de polisin saldırısına maruz kaldı. İstanbul Valiliği’nin yasaklama kararı almasının ardından Taksim Meydanı ve çevresi polis ablukasına alındı. Meydana çıkan yollar trafiğe kapatıldı, toplu ulaşım seferleri durduruldu. Taksim Meydanı’na yürümek isteyenlere karşı toplam 21 bin polisin görevlendirildiği belirtildi. Gün boyunca grupların toplanarak bir araya gelmesine izin vermeyen polis ekipleri, pek çok yerde gaz bombasıyla saldırıda bulundu. Pankart açanların veya slogan atarak Taksim Meydanı’na çıkanların dahi darp edildiği saldırılar sonucu Emniyet Genel Müdürlüğü’ne göre 16’sı çocuk en az 408 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlardan 24’ü “yasadışı örgüt propagandası yaptıkları” veya “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası’na muhalefet ettikleri” suçlamalarından çıkarıldıkları mahkemelerce tutuklandılar. Saldırılar nedeniyle en az 18 kişi yaralanırken, gözaltına alınan 408 kişinin de gözaltına alınırken, gözaltı araçlarında veya gözaltı merkezlerinde işkence ve kötü muameleye maruz kaldıkları ileri sürüldü. Öte yandan Taksim Meydanı civarında gözaltına alınan 8 kişinin bir depoya götürüldüğü ve 3 gün boyunca bir işlem yapılmaksızın depoda tutulduktan sonra salıverildikleri iddia edildi.

4 Mayıs 2015’te Hakkâri’nin Soryan Köyü yakınlarında yapılan yol kontrolü esnasında bulunduğu araçtan inerek kaçtığı iddia edilen Yunus Konak’ın polisler tarafından yakalanarak götürüldüğü İl Emniyet Müdürlüğü’nde işkence gördüğü belirtildi. Arkasından ateş açılarak durdurulan Yunus Konak’ın yakalandıktan sonra başına çuval geçirildiği ve bindirildiği araçta da darp edildiği belirtildi.

4 Mayıs 2015 tarihinde İHD İstanbul şubemize gelerek başvuruda bulunan G.G; “1 Mayıs’ta Levent çıkışında Zincirlikuyu istikametinde çıkışa giden ara sokakların orada 3 sivil 10 çevik tarafından darp edilerek gözaltına alındım sağ elimde 4 parmağım kırıldı. Tıbbi destek ve hukuki destek talep ediyorum. İş göremez hale getirdikleri için tazminat davası açmak istiyorum.” Dedi.

5 Mayıs 2015’te, 1 Mayıs’ta polis tarafından darp edilerek gözaltına alınan ve 3 gün sonra serbest bırakılan HDP İstanbul 2. Bölge Milletvekili adayı Salih Şahin, hem gözaltı sırasında hem sağlık kontrolünde hem de adliyede işkencenin devam ettiğini söyledi. Şahin, polisin gözaltında kendisini “Milletvekili nasıl oluyormuş göstereceğiz sana” şeklinde tehditler savurduğuna da dikkat çekti.

7 Mayıs 2015’te, Batman Üniversitesi’nde okuyan yurtsever demokrat öğrenciler, 2 öğrenci arasında yaşanan tartışma üzerinde başlayan gerginlikte, olaya müdahale eden sivil polislerin öğrencileri darp edişini protesto etti. Sivil polislerin olay esnasında havaya ateş açtığını ve öğrencileri darp ettiğini belirten öğrenciler, polisin kampustan çıkmasını isteyerek, alkış ve sloganlarla rektörlük binasına kadar yürüyüş düzenledi. Rektör odasını işgal ederek, rektörü istifaya çağıran öğrenciler, odada seslendirdikleri ezgiler eşliğinde halay çekti. Bir süre rektörün gelmesini bekleyen öğrenciler, gelen Batman Üniversitesi Rektör Yardımcısı Aydın Durmuş’a yaşananları anlatarak, sivil polislerin üniversiteden çıkarılmasını istedi. Polislerin içeriye alınmamasını isteyen öğrenciler ile Durmuş arasında görüşmeler devam ederken, onlarca çevik kuvvet polisi ve sivil polis rektörlük binasına girdi. Polisin geldiğini gören öğrenciler, rektörlük odasının kapısını kapatarak, polisin içeriye girişine izin vermedi. Rektör odasının kapısını kırarak içeri giren polisler, biber gazı kullanarak, öğrencilere saldırdı. Polis, saldırı sonucunda darp ettiği 10’u aşkın öğrenciyi gözaltına aldı. Darp sonucu yaralanan 18 öğrenci sürüklenerek gözaltına alındı.

10 Mayıs 2015’te, Diyarbakır Yenişehir’e bağlı Şehitlik Mahallesi’nde 8 Mayıs günü polislerce yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan 11 kişiden 5’i tutuklandı. Özel harekat timleri tarafından darp edilerek gözaltına alındıktan sonra İl Emniyet Müdürlüğü’ne götürülenlerden 2’si emniyetteki ifadelerinin ardından serbest bırakılırken, 9 kişi savcılığa sevk edildi. Alınan savcılık ifadelerinin ardından 2’i kişi daha serbest bırakılırken, diğer 7’si “örgüt üyesi” oldukları iddiasıyla tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi. Diyarbakır Adliyesi Nöbetçi Mahkeme’ye çıkarılan 7 kişiden 5’i aynı gerekçe ile tutuklanırken, 2’si serbest bırakıldı. Tutuklananların isimleri şöyle: Veysi Demir, Veysel Ayhan, Recep Eskici, Şiyar Sincar ve Eyüp Turhan.

18 Mayıs 2015’te, İstanbul Üniversitesi öğrencileri, Mayıs ayında yaşamlarını yitiren devrimci önderleri anmak için Havuzlu Bahçe önünde bir araya geldi. Burada, pankart ve afiş asmak isteyen öğrencilerden astıkları bir pankartı indirmelerini isteyen polisler, öğrencilerin pankartı indirmemesi üzerine müdahaleye başladı. Kalkan ve coplarla öğrencilere müdahale eden polisler 11 öğrenciyi gözaltına aldı. Öğrencilerle görüşen İHD üyesi avukat Gülizar Tuncer, gözaltındaki Anıl Can Tuncer, Fatih Hatayoğlu, Fulya Yağcı, Yusuf Sincar, Kamil Tanır, Vural Ulugana, Sümeya Atilla, Çağla Aydın, Ozan Üner, Soner Dabriç ve Sude Ozan Ak adlı öğrenciler uzun süre çevik kuvvet otobüsünde bekletildikten sonra İstanbul Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube’ye götürüldüklerini aktardı. Öğrencilerle ancak saatler sonra görüşebildiklerini aktaran Tuncel, görüştükleri öğrencilerin tamamının darp edildiğini tespit ettiklerini ve tüm öğrencilerin vücutlarının çeşitli yerlerinde darp ve cebir izine rastladıklarını söyledi. Tuncer, durumu, “Öğrencilerin hepsine ters kelepçe takılmış olduğundan derin kelepçe izlerinin yanı sıra özellikle boyunlarına ve omuzlarına tekme, tokat, yumruklarla vurulmuş, bir kısmı tekmelenerek merdivenlerden atılmış, alınırken ve götürüldükleri araçlarda coplarla dövülmüşlerdi. Yine öğrencilerin anlatımlarına göre, üniversitenin özel güvenlik amiri konumundaki Kenan isimli görevli öğrencilerin üzerine soda şişelerini fırlatmış, polis aracının içine giren çevik kuvvete mensup polisler ise ellerindeki coplarla öğrencileri sırayla dövmüşlerdir” ifadeleri ile anlattı. Kadın öğrencilerin ise gözaltına alınırken taciz edildiklerini aktaran Tuncer, kadın öğrencilere “Siz devrim mi yapacaksınız küçük o…., sizin ananızı…” biçiminde küfür ve hakaretlerde bulunulduğunu aktardı.

31 Mayıs 2015’te, İstanbul’da Gezi Parkı eylemlerinin ikinci yıldönümü nedeniyle polis ablukasına alınan Gezi Parkı’nda fotoğraf çektiği gerekçesiyle Zaman Gazetesi muhabiri Emre Şencan yumruklanarak gözaltına alındı.

5 Haziran 2015’te Antalya’da 5 Ocak 2015’te polis ekiplerinin “küfür ettiği” gerekçesiyle darp ederek gözaltına aldığı Halil Kara (28) hakkında açılan davaya devam edildi. Antalya 15. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada müşteki sıfatıyla ifade veren polis memurları K.Y. ve M.K., Halil Kara’nın karakolda işkence yapıldığını iddia etmek için kendi kendine zarar vermeye çalıştığını, parmağını ısırdığını, kafasını ise yerlere vurduğunu ileri sürdü. Halil Kara’nın nezarethane demirlerine vurarak kendisini yaralamaya çalıştığını iddia eden K.Y., “ben kendisinin yaralanmasına engel olmak için ayaklarına basmak suretiyle engellemeye çalıştım. Fakat ayaklarıyla beni itekledi. Tekme sallamaya başladı. Ayağımla tekme darbesini azaltmaya çalıştım. Görevimi yaparak sanığa engel olmaya çalıştım. Suçlamaları kabul etmiyorum” dedi. Diğer polis memurunun da aynı ifadeyi tekrarlamasının ardından hâkim, dosyadaki eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.

26 Haziran 2015’te Ankara’da polis ekiplerinin Yüksel Caddesi’ndeki işportacılara yönelik düzenlediği operasyonda gözaltına alınanlardan bir kadına zorla çıplak arama uygulaması yapıldığı ve diz çöktürüldüğü öğrenildi.

1 Temmuz 2015’te Şırnak’ın Uludere İlçesi’ne bağlı Roboski’ Köyü’nde sınıra askeri sevkiyat yapılmasını protesto ettikleri için gözaltına alınan 4 çocuğun gözaltında coplanarak işkence görmeleri nedeniyle vücutlarında yara ve morluklar oluştuğu öğrenildi.

2 Temmuz 2015’te, Antep’in Şahinbey ilçesinde baskın yapan polislerin yurttaşların “Neden gözaltına alınıyoruz” sorusuna “Siz Kürtsünüz” cevabını verdiği iddia edildi. Baskınlarda aralarında çocukların da bulunduğu en az 5 kişinin darp edilerek gözaltına alındığı belirtildi.

3 Temmuz 2015’te Ağrı’nın Doğubayazıt İlçesi’nde operasyon düzenleyen özel harekât ekipleri 7 kişiyi darp ederek gözaltına aldı. Gözaltına alınan 7 kişiden Tutuklu ve Hükümlü Aileleriyle Yardımlaşma Derneği (TUHAYD-DER) İlçe Temsilcisi Mehmet Bozkurt, Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Delegesi Ziya Özberk, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) eski İlçe Örgütü Eşbaşkanı Cemil Rızaoğulları ile İbrahim Bobilik ve Baran Çağlı “yasadışı örgüt üyesi oldukları ve propagandası yaptıkları” suçlamalarıyla 5 Temmuz 2015’te tutuklandı.

6 Temmuz 2015’te, 27 Mayıs 2015’te Ankara’nın Keçiören İlçesi’nde operasyon düzenleyen narkotik polisinin gözaltına aldığı 5 kişiye Emniyet Müdürlüğü’ne götürmeden önce boş bir inşaat alanında işkence yaptığı 5 kişinin avukatının yaptığı suç duyurusu üzerine öğrenildi. Suç duyurusunda polislerin şüphelilere elektro şok verdiği ve korkutmak için üzerlerine kuru sıkı tabancayla ateş ettiği ve boş alanda 5 kişiyi darp ettiği iddia edildi.

15 Temmuz 2015’te İstanbul’un Kadıköy İlçesi’nde sokakta müzik yaparken polis ekipleri tarafından darp edilerek gözaltına alınan Taylan Atar adlı müzisyen “polis memuruna mukavemet ettiği” iddiasıyla çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklandı.

22 Temmuz 2015’te Şanlıurfa’nın Ceylanpınar İlçesi’nde 2 polisin evlerinde öldürülmesinin ardından gözaltına alınan 3 kişinin gözaltında işkence gördükleri ileri sürüldü. Gözaltına alınanlardan M.N.Y. (21) ifade tutanağında, bir araçtan gözaltına alındıklarını, farklı odalara konduklarını, gece sivil bir polisin eline kelepçe taktığını, ilçedeki devlet hastanesine götürüldüğünü, doktorun araca çağrıldığını ve bu şekilde sağlık kontrolü yapıldığını iddia etti. M.N.Y., kontrolden sonra araç içinde yere uzatıldığını, aracın Viranşehir ile Şanlıurfa arasındaki bir noktada durduğunu, farların kapatıldığını ve başına çuval geçirilerek boğazına bıçak dayandığını savundu.

26 Temmuz 2015’te, Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde, 2 gün önce Gever Kültür ve Sanat Derneği’nin bulunduğu parkın özel harekat timlerinin kurşun yağmuruna tutmasının ardından darp edilerek gözaltına alınan ve gözaltında işkenceye maruz kalan Hüdada Tokçu tutuklandı. Emniyet işlemlerinin ardından akşam saatlerinde adliyeye getirilen Tokçu, “Örgüt üyeliği” iddialarıyla sevk edildiği mahkemece tutuklanarak, Hakkari Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.

27 Temmuz 2015’te Gazi Mahallesi’nde Muhammet Fatih Sivri adlı polisi öldürdüğü iddiasıyla gözaltına alınan Dündar İrfanoğlu’nun gözaltında ağır işkence uygulamalarına maruz kaldığı iddia edildi. Hastaneye kaldırılan söz konusu kişinin yüzünün tanınmayacak hale geldiği ileri sürüldü.

28 Temmuz 2015’te, Ankara’da Suruç katliamı ve son dönemlerde artan gözaltı operasyonlarına dikkat çekilmek için sosyalist gençler tarafından düzenlenen basın açıklamasının ardından polislerce darp edilerek gözaltına alınan Yaşar Öztemel’in işkence gördüğü ortaya çıktı. 12 Eylül Darbesi sürecinde cezaevinde maruz kaldığı işkenceden dolayı psikolojik sorun yaşayan Öztemel’in, gözaltına alındığı sırada gördüğü şiddetin gözaltı sürecinde devam ettiği öğrenildi. Öztemel’in avukatı Murat Yılmaz’dan alınan bilgiye göre, Öztemel’in 11 dosyası olduğu gerekçesi ile gözaltına alındığı sırada ve sonrasında maruz kaldığı şiddetten dolayı yüzünde, bacak ve ayaklarında yara izleri, vücudunun çeşitli yerlerinde ise morluklar oluştu. Öztemel’in, nezarethane ve Adli Tıp Kurumu’nda doktorun gözü önünde şiddet görmeye devam ettiği öğrenildi.

29 Temmuz 2015’te, Şırnak’ın Cizre ilçesinde dün gece saatlerinde Kobanê Caddesi üzerinde seyir halinde bulunan sivil bir araç, Akrep tipi zırhlı araçların içerisinde bulunan polislerce önü kesilerek durdurulmak istendi. Önü kesilmesiyle duran araçtan inen 4 kişi, Cudi Mahallesi’ne doğru kaçmaya çalışırken zırhlı araçlarda bulunan polislerce yaylım ateşine tutuldu. Açılan ateşte kaçmaya çalışanlardan ikisi yaralandı. Yaralananlardan biri olduğu yere yığılırken, yaralanan diğer kişi ise iki arkadaşıyla birlikte olay yerinden uzaklaşmayı başarıp, izlerini kaybettirdi. Görgü tanıklarının anlatımlarına göre, yaralı halde yerde uzanan gencin yanına gelen polisler, gencin el ve ayaklarını tersten bağladı ve yaklaşık yarım saat boyunca başında bekledi. Yaralı genç için ambulans çağrılmamasına tepki gösteren yurttaşlar ise, polislerle tartıştı. Yaşanan tartışma sırasında yurttaşlara silah doğrultan polisler herkesi bölgeden uzaklaştırdı. Yarım saat sonra gelen ambulansla hastaneye kaldırılan ve isminin Hasan Nerse olduğu öğrenilen 17 yaşındaki genç, hastanede kurtarılamayarak yaşamını yitirdi.

29 Temmuz 2015’te,  Ağır psikolojik sorunları olan Nadir Aslan isimli yurttaşın, İstanbul/Esenler’de kimlik kontrolü sırasında gözaltına alınıp boş bir arazide saatlerce darp edildiği ortaya çıktı. sağlık durumunun da ağırlaştığını belirterek, işkenceci polisler hakkında suç duyurusunda bulunduklarını açıkladı.

29 Temmuz 2015’te İstanbul’un Esenler İlçesi’nde polisin kimlik kontrolü yaptığı sırada gözaltına alınan Tuncelili Nadir Aslan’ın boş bir arazide saatlerce darp edildiği İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi’nde yapılan basın açıklamasıyla öğrenildi.

31 Temmuz 2015’te, Diyarbakır’ın Çınar İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne ifadesi alınmak üzere çağrılan Serdar Yavuz isimli gence, polisler tarafından saatlerce işkence yapılmasına ilişkin abla Rojda Karaburun, İHD Diyarbakır Şubesi’ne başvurdu. Kardeşinin hastanedeki fotoğrafıyla başvuru yapan abla Karaburun, İHD’den hukuki yardım talebinde bulundu.

31 Temmuz 2015’te,  Urfa ve ilçelerinde şimdiye kadar yapılan operasyonlarda 72 kişi gözaltına alınırken, 24’ü tutuklandı. Gözaltı sırasında 90’lı yılları aratmayan işkencelere maruz kalan geçlerden Ömer Akpolat, başına siyah poşet geçiren polislerin “Kendi elimizle seni İŞİD’e teslim edeceğiz. Git partideki herkese, tüm gençlere söyle bundan sonra sizi gözaltına almayacağız. Sokakta kafanıza sıkacağız” diye tehdit ettiğini belirterek, can güvenliklerinin kalmadığını ifade etti.

1 Ağustos 2015’te, İHD İstanbul şubemize gelen C.O, E.A.T., M.K.,: “30 Temmuz gece 23.00 sularında arkadaşlarımla Yenidoğan’da ki evimize giderken 4 arabadan inen sivil polisler bizi durdurdu, ters kelepçe takarak dövdüler, tehdit, küfür ettiler ve sonrasında karakola götürdüler. Ailemizi aramamıza izin vermediler. Hukuki ve tıbbi destek talep ediyoruz. Ayrıca basın açıklaması yapmak istiyoruz.” Dedi.

2 Ağustos 2015’te, Diyarbakır Silvan’da Asayiş Büro Amirliği’nin fotoğrafını çektiği iddiasıyla 29 Temmuz tarihinde polislerce üzerine ateş açılarak gözaltına alınan Ömer Ezer isimli genç, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Ezer’in avukatı Fırat Bakıroğlu, müvekkilinin gözaltı sürecince darp edildiğini söyledi.

3 Ağustos 2015’te, Şırnak’ın Silopi ilçesinde bulunan Yenişehir Mahallesi 8. sokakta Ferhat Encü ve Ergün Sak isimli yurttaşlar, motosikletle geçtiği sırada polisler tarafından ateş açılarak yaralandığı ve daha sonra gözaltına alındığı öğrenildi. Gözaltında polis şiddetine maruz kalan Encü, para cezası kesilerek serbest bırakıldı. Gözaltına alındığı polislerin, kendisini Akrep tipi zırhlı araca bindirip önce TOKİ lojmanlarına götürdüğünü ve burada darp ettiklerini anlatan Encü, ardından ise emniyete götürüldüğünü dile getirdi. Burada da şiddete maruz kalmaya devam ettiğini söyleyen Encü, ehliyeti olmadığı için bin 798 TL para cezası kesilip, motosikletime el konulduktan sonra serbest bırakıldığını anlattı.

4 Ağustos 2015’te, İstanbul’un Sarıgazi ilçesinde 30 Temmuz gecesi içinde bulundukları araç sivil polis ekipleri tarafından durdurularak darp edilen, ardından gözaltına alınarak götürüldükleri Sancaktepe İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde polis tarafından hazırlanan ifade tutanakları imzalatılmak istenilen Cenk Orgun, Erkan Altaytaş ve Mesut Koçak adlı gençler, İHD İstanbul Şubesi’ne başvurdu. Gençler gördükleri polis şiddetine ilişkin aileleriyle birlikte dernek binasında basın toplantısı düzenledi. Darp edilen gençlerden Cenk Orgun’un babası Mehmet Şerif Orgun, çocuklarının işten eve gelirken Van’nın plaka kodu olan 65 plaka kodlu araçların Yenidoğan civarında 4 sivil polis ekibi tarafından durdurulduğunu ve darp edildiklerini söyledi. Darp edilen ve ardından gözaltına alınan oğlu Cenk Orgun ve arkadaşlarına polisin zorla “Eylem hazırlığındaydık” şeklinde hazırlanmış ifadelerin imzalatılmaya çalışıldığını belirten Orgun, durumun açık bir işkence olduğunu ve işkence suçunu işleyen polisler hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını dile getirdi. Gençlerin gözaltına alınmalarının tek sebebinin içinde bulundukları aracın Van’nın 65 plaka kodunu taşıması olduğuna dikkat çeken Orgun, olayla ilgili her türlü yasal işlemin takipçisi olacaklarını belirtti. Darp edilen gençlerden Mesut Koçak ise, polis saldırısına Sancaktepe ile Yenidoğan arasından bulunan bir noktada uğradıklarını ve saldırının olduğu alanda kameraların da olmadığını ve polisin bu noktayı özel olarak seçtiğini söyledi. Koçak, maruz kaldığı polis şiddetini ise şöyle: “Biz daha inmeden arabadan bizi zorla indirip darp etmeye başladı 15 polis. Bize ters kelepçe yaparak darp ettiler. Biz suçumuzu ne olduğunu sordukça daha sert vuruyorlardı. 20-25 dakika boyunca asfalt üzerinde bizi darp ettiler. Kafamı eziyordu biri ve o arada kaşımı patlattı. Biz Sancaktepe İlçe Emniyeti’ne götürülene kadar yolda da darp ettiler.       Gözaltındayken suç gerekçelerinin ne olduğunu sorduklarında polislerden “Bomba ihbarı”, “Eylem hazırlığı”, “Sizi şüpheli gördük” gibi cevaplar aldıklarını dile getiren Koçak, işkence görmelerine rağmen sağlık raporu için götürüldükleri hastanede doktorun kendileri yerine polislere darp raporu verdiğini söyledi. Koçak, işkenceye rağmen kendileri hakkında darp raporu hazırlamadığı için İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunacaklarını söyledi. Polis işkencesine maruz kaldığını belirten gençlerden Erkan Altaytaş da, gözaltındayken bir polis tarafından “Şikâyette bulunursanız başınıza iş gelir” denilerek, tehdit edildiklerini söyledi. Alyataş, tüm tehditlere rağmen işkenceci polisler yargılanana kadar hukuk mücadelelerini sürdüreceklerini vurguladı.

5 Ağustos 2015’te, Şırnak’ın Cizre ilçesinde, polis onlarca zırhlı polis araç eşliğinde Varol Caddesi’nde seyir halinde olan 73 FE 920 plakalı aracın önünü keserek içerisinde bulunan ve yaşları 22-25 arasında olan 2 genci, zorla gözaltına aldı. Gözaltına alınan gençlerden birinin Nevzat Oğuş olduğu öğrenilirken, polisin gençleri yerde sürükleyerek gözaltına aldığı öğrenildi.

6 Ağustos’ta İHD İstanbul şubemize gelen Y.Ç: “ 29 Temmuz’da Taksim’de ara sokakta otururken üç sivil polis yanıma gelip üstümü aradılar, ne varsa aldılar. 300 TL’mi “bu para terörist parasıdır” diyerek çakmakla yaktılar. Arabaya bindirdiler ve darp ettiler, burnum kanadı. Karakola sonra da savcılığa götürdüler, ifade verdikten sonra bıraktılar. Doktor darp edilmeme rağmen rapor vermedi, ben bırakıldıktan sonra Okmeydanı hastanesine giderek rapor aldım. Hukuki yardım talep ediyorum”.

7 Ağustos 2015’te, Koma Zap üyesi Yusuf Çetin, İstanbul İstiklal Caddesi’nde Kürtçe müzik yaptığı için sivil polisler tarafından darp edilerek gözaltına alındı.

7 Ağustos 2015’te, Şırnak’ın Silopi ilçesinde çıkan olaylarda gözaltına alınan Yakup Yakaomar, İHD-TİHV heyetine şu beyanlarda bulundu:  “Yaralıyı arabaya bindirip, polislerin yanına gittik. Yaralı (Hasan Aşula) halamın oğludur. Polislerden izin aldık, onlar ‘yere koyun’ dediler. Yere koyduk, baktılar, sonra ‘siz götürün’ dediler. Bir araç çağırdık. Onu hastaneye götürdük. Hasan ve Nahide de yaralı idiler. Onları da arabaya bindirip götürdük. Hastanenin önüne vardık,  bir sürü polis de vardı. Aracın etrafını sardılar. Bizi indirdiler. Araba içersinde bulunan yaralılara tekme tokat vurdular. Bizi dışarı çıkarıp, yüz üstü yatırdılar. Bizi dövmeye başladılar. Hakaret ve küfür etmeye başladılar. Başımıza, sırtımıza basıp vuruyorlardı. Sonra 9 kişiyi bir koltuğa sıkıştırdılar. Bizleri üst üstte arabaya bindirdiler. 2 kişi sırtımın üzerinde, öylece karakola götürüldük. Emniyetin girişin de birisi ‘burada kamera var’ onları burada dövmeyin dedi. Orayı geçtikten sonra, bir sürü kişi hazır vaziyette bizi bekliyordu. Hepsi tekme tokat, yangın söndürme tüpü, silahla bizi döve döve koridora götürdüler. Koridorda, ellerimiz arkadan kelepçeli bir vaziyette diz üstü oturttular. Her gelen bizi dövüp hakaret ediyordu. ‘Sizler Ermenisiniz’ diyorlardı. Daha sonra bizi aşağıdaki bodruma indirdiler. Merdivenin aşağısında da her gelen giden polis, burada da bizi dövüyordu. Daha sonra doktora götürdüler. Doktoru emniyette getirmişlerdi. Doktor sadece ‘Nasılsınız’ dedi. Biz de korkudan ‘İyiyiz’ dedik. Daha sonra bizi hücreye aldılar. Bir süre sonra avukatlar geldi. Onlar gelince biraz rahatladık. O zamana kadar bizi öldürmekle tehdit ediyorlardı. ‘Sizi öldürüp olay yerine atarız’ diyorlardı. Benim hiç suçum yoktu. Yaralı olan halamın oğlu idi. Bir insan olarak, yaralı olan birisini doktora götürdüm. Dün akşam ifadeler alındı. Ancak ben emniyette ifade vermedim. Bazı arkadaşlar verdi. 10 sayfa bir dosya koydular. ‘İmzalayın’ dediler, bizde okumadan imzalamayacağımızı söyledik, onlarda ‘uzun sürer’ dediler. Daha sonra imzadan imtina ederek imza attık. Bizi serbest bıraktılar. Hâkimliğe,15 günde bir imza atmaya gideceğiz. O kadar zor bir durumdaydık ki, kimsenin emniyetin önüne gelip beni karşılamasını istemiyorduk, onları da alırlar, bir şey söylerler diye. Bırakılırsam, koşarak ablamın evine gidip kalmayı bile planladım. Hastane önünde ve emniyette maruz kaldığım kötü muamele- işkence tehdit ve hakaretlerin hepsini savcılıkta anlattım, davacı olduğumu söyledim.” şeklinde beyanda bulunmuştur.

7 Ağustos 2015’te, Şırnak’ın Silopi ilçesinde çıkan olaylarda gözaltına alınan Ferman Atış, İHD-TİHV heyetine şu beyanlarda bulundu: “Amcaoğlum (Hasan Aşula) ayağından yaralıydı. Kardeşi (Nahide Aşula) da yaralı idi,  birde bir komşumuz daha yaralıydı. Onları alıp hastaneye gittik. Hastanede etrafımızı sardılar, bizi indirip yüz üstü yatırdılar. Yaralı olanlara saldırmaya ve dövemeye başladılar. Daha sonra bizleri araca koydular. Hem yaralıyı, hem de annesini dövüyorlardı. ‘Bu Apo’nun piçlerini ayrı ayrı tutmayın, hepsini istifleyin’ dediler. Bizi arabaya koydular ve dövmeye başladılar. Emniyete götürdüler. Hastane önünde bana bakan ve tanıyan polis beni arıyordu. O polis yanıma gelip, beni dövemeye başladı. Ağzıma vurup dişlerimi kırdı. Yangın tüpüyle de başıma vuruyordu. O arada yere döştüm, birisi ‘O it öldüyse onu götürüp olay yerine bırakın’ diyordu. Emniyettin bahçesinde sıraya girip bizi bekliyorlardı, orada dövdüler. Yemin ederek ‘benim suçum yok ben bir şey yapmadım’ diyordum. Onlarda bağırarak ‘Sus sen Müslüman değilsin, Kuran ve Allah adına yemin etme’ dediler. ‘Yatsı namazı kaç rekât’ diye sordular. Cevap verdiğim halde ‘Yok yanlış’ deyip vuruyorlardı. Hepimizi bahçede duvara dizdiler, bizi döve döve kıyafetlerimiz yırtıldı. Teprenmemize dahi izin vermiyorlardı. Birisi bir anda gelip bağırıp çağırmaya başladı. Bize ‘benim devriye arkadaşım yaralı ona bir şey olursa hepinizi öldürürüm, mahallenizi f-16 ile vururuz’ diyordu. Hem hakaret ediyorlardı, hem sinkaflı küfürler ediyorlardı. Ettikleri küfürler ağza alınmıyor. İçlerinden yaşlı olan birisi, silahının namlusunu makatımıza sokarak ‘hepinizi si…, annelerinizi parayla si.., hepinizi sıra ile si..’ diyordu. Bizde önce alınan Emin’i dövüyorlardı, oda bağırıp yalvarıyordu. Polisler ’Sus bizi abi olarak çağırma’ diyordu. Eşinin hamile olduğunu söyledi. Polisler de ona bir şey olursa ‘aha bu teröristler yaptı onlardan hesabı sorarsın’ diyorlardı. Yani bize açıkça işkence ediyorlardı. 2009 yılından beri ismim onların yanında kayıtlıydı. Bilgisayarda isimlerimizin girişini yaptılar. Benim ismimi görünce beni çağırdılar. Birisi eline zımbayı alarak bana bazı isimler saydı. ‘Bunlar nerede kalıyor, nerede yatıp yemek yiyorlar bana anlatmasan dişlerini tek tek çekerim’ dedi. Diğeri de ‘kabloyu getirin’ dediler. ‘Sana elektrik vereceğiz’ dediler. O arada beni dövemeye başladılar. Beni o kadar dövdüler ki, bayıldım açıkça bana ne yaptıklarını bile tam hatırlamıyorum. Sonra beni tekrardan bodruma götürdüler. Sırt üstü yatırdılar. ‘Sizi öldüreceğiz’ dediler. O arada bayılmışım ve kendimden geçmişim. En son bir hemşirenin koluma iğne yaptığını ve ismimi söyleyerek bana seslendiğini duydum. Emniyetin bahçesinde hortumların ve suyun içindeydim. Birisi ‘bu iti getirmeyin’ dedim size diyordu. Bir başkası “O numara yapıyor” diyordu. Sonra kollarımdan tutarak bir sedyeye yatıracaklar numarasıyla aniden beni bıraktılar. Yere düştüm bende. Başımı korumaya çalıştım. Onlardan birisi “Bu it uyanık numara yapıyor” diyordu. Öyle şeyler yapıldı ki yaşadıklarımın yarısını size anlattım. Ne söyleyeceğimi bilmiyorum. O yaşlı olan polis belki vicdanlıdır diye düşünüyorduk, ama o daha kötüydü. Silah dipçiğini makatımıza sokuyordu. Şuanda da sırtımda dipçik izi var. Her tarafım çok ağrıyor ve açı çekiyorum. O kadar dövdüler ki pantolonumdan kan dışarı çıkmıştı.” şeklinde beyanda bulunmuştur.

7 Ağustos 2015’te, Şırnak’ın Silopi ilçesinde çıkan olaylarda gözaltına alınan Metin Mesut Aslan, İHD-TİHV heyetine şu beyanlarda bulundu: “Sabah erken Zap (başak) mahallesinde olaylar çıktı. Bende sabah işe gitmek üzere evden çıktım. Önüme bir kalabalık geldi. Arabamı istediler. Bende korkudan vermedim. Sonra oraya baktım, orada yaralı olduğunu gördüm. Bende yaralıları alıp hastaneye götürdüm. Hastane önünde arabamız durduruldu. Bizleri arabadan dışarı çıkardılar. Bizleri yüz sütü yatırdılar. Anons edip ‘Sultan gelsin’ dediler. Ne olduğunu bilmiyorduk. Bir anda zırhlı bir araç geldi. 9 kişiydik, hepimizi arkadaki koltuğa üst üstte attılar. Arabada dövmeye başladılar. Bizi emniyette götürdüler. Girişte birisi ‘arkadaşlar burada kamera var kimse bir şey yapmasın’ dedi. Kamerayı geçtikten sonra polisler sıraya dizilmişlerdi. Bizi bekliyorlardı. Sırayla tekme-tokat, yangın söndürme cihazı ve silah dipçikleriyle vurmaya başladılar. Bizleri döve döve yere yatırdılar. Başıma vurulan bir şeyle, ben kendimden geçtim. Bir sürü kan aktı, arkadaşlarımın hepsi de aynı işkenceye maruz kaldı. Ayak bileğime silahın namlusuyla bastılar. Gördüğünüz gibi halen yarası mevcuttur. Emniyettin içinde bizi yüzükoyun yatırıp ‘sürünün’ dediler. Merdivenlerden sürünerek, bizi bodrum katına indirdiler. Orada da bizleri yarım saat dövdüler. Daha sonra bizi nezarethaneye koydular. Bizi hastaneye götürmediler. Doktoru oraya getirdiler. Silah dipçiği, yangın söndürme tüpü, tekme-tokat yani ne buldularsa, onunla dövüyorlardı. Aşağıda burnum kırıldı. Kan akıyordu. Doktor istedim ‘Yok’ dediler. Yarım saat sonra bir doktor getirdiler. Elinde sadece kalemi vardı. Hazır olan adli tıp raporu kâğıtları masanın üstündeydi, onları doldurup imzaladı o kadar. Sizi öldürmedik sağ bıraktık, dışarı çıkın, artık size ne oluyorsa umurumda değil muamelesi yapıyorlardı. Çıktıktan sonra polisten bir peçete istedim. Kan durmuyordu çünkü. Polis bir peçete verdi. Onu yaranın üstüne koydum. Peçeteyi yaranın içe soktum ve kanı öyle durdurdum. Daha sonra adliyeye gittik. İfademiz alındı. Maruz kaldığımız uygulamalar üzerine şikâyetçi olduk. Yaşadıklarımızın hepsini savcılıkta anlattık. Kıyafetlerimizin hepsini aldılar. Kıyafetlerimin hepsi kan içindeydi, kıyafetlerim de iş kıyafetleriydi. Serbest bırakıldıktan sonra hastaneye gidip pansuman yaptım, ayrıca raporda aldım.” şeklinde beyanda bulunmuştur.

7 Ağustos 2015’te, Şırnak’ın Silopi ilçesinde çıkan olaylarda gözaltına alınan Metin Sönmez, İHD-TİHV heyetine şu beyanlarda bulundu: “Sabah erken silah ve kalabalık bir sesle uyandım. Yaşlı birisinin yerde yaralı olduğunu gördüm. Onu arabaya alıp hastaneye götürdük. Hastane girişinde polisler, araca saldırmaya başladı. Bir şey demeden aracı silahlarla taradılar. Bizi arabadan indirip dövmeye başladılar. Arabanın lastiğini patlattılar. Orada bizlere işkence yapıldı. Daha sonra bizi emniyette götürdüler. Orada da bize işkence yapıldı. Hakaret ve küfürlere maruz kaldık. ‘Sizler Ermenisiniz’ dediler. Ben insanlık için yaralıyı hastaneye getirdim. O saatte kimi hastaneye götürseydim, aynı işkenceye ve saldırıya maruz kalacaktık. Emniyette bizi sabit tuttular, teprenmemize izin vermediler. Eller arkada bağlı bir şekilde tutular. Bir ara lavaboya gidince boynumu ovalamaya çalıştım ancak polisler, bu hareketim üzerine beni dövmeye başladılar” şeklinde beyanda bulunmuştur.

7 Ağustos 2015’te, Şırnak’ın Silopi ilçesinde çıkan olaylarda gözaltına alınan Emine Bayar, İHD-TİHV heyetine şu beyanlarda bulundu: “Sabah 07:00 dan akşama kadar bize işkence yapmaya devam ettiler. Her gelen bizi dövüyordu.  Ellerimiz kelepçeliydi. Başımızı duvarlara vurup durdular. Kaburgalarım kırıldı. Emniyetin 2. Katında, ifademizin alındığı yerde bizi dövdüler. Ben bayıldım birisi ‘onları bana getirin’ dedi. ‘Onları öldürür sonra da olay yerine atarız’ diyorlardı. Yaralı olanı insanlık için götürdük, ancak polislerin saldırısına maruz kaldık. Silahı üzerimize sıktılar. Yaralı olana araçta silah sıkıldı ve orada öldürüldü. Arabada olan Celalettin Kanat’ı da yaraladılar. O da şimdi Şırnak devlet hastanesinde yatıyor. Onun da durumu ağır. Polisler yaralı olana silah sıkmasaydı, yaşamını yitirmezdi. Polis onu bilerek öldürdü. Arabanın kapısını açıp arabanın içinde ona silah sıktılar. Avukatlar gözaltında bize ulaşmamış olsalardı, kesinlikle bizi de öldüreceklerdi. İşkence yapanları görürsem tanırım, zaten bizi döveni çok iyi tanıyorum. Sultan lakaplıdır, uzun boylu, zayıf, yuvarlak yüzlü, beyaz sakalı, saçları dökülmüş. Hastaneden infaz edileni gördük, ama kimin vurduğunu görmedik, polisler silahla taradığı için bizde şoka girdik. Polis sayısı çok olduğu için kimin vurduğunu bilmiyoruz. Ancak kamera görüntülerine bakılırsa, kimin vurduğu ve bizlere yapılan işkenceyi görürüsünüz” şeklinde beyanda bulunmuştur.

7 Ağustos 2015’te, Şırnak’ın Silopi ilçesinde çıkan olaylarda gözaltına alınan Behçet Armağan, İHD-TİHV heyetine şu beyanlarda bulundu: “ Beni Başak mahallesinde darp ettiler. Nezarethaneye gelene kadar bu darp olayı sürdü.”

7 Ağustos 2015’te, Şırnak’ın Silopi ilçesinde çıkan olaylarda gözaltına alınan Reşit Reyhan, İHD-TİHV heyetine şu beyanlarda bulundu: “Hastanede evdeydik. Çocukları aşağıya götürmeye çalıştım. Kardeşim Bengin’i evde vurdular. Kardeşimi hastaneye götürdük. Aracımız hastane kapısında polislerce tarandı. Araçtan indirip darp ettiler. Silah kabzalarıyla araba içerisinde ve emniyet nezaretine kadar darp etiller.”

7 Ağustos 2015’te, Şırnak’ın Silopi ilçesinde çıkan olaylarda gözaltına alınan Hamit Algur, İHD-TİHV heyetine şu beyanlarda bulundu:“Başak mahallesinde oturuyorum. Silah sesleriyle uyandık. Patlama sesleri, kadın çığlıkları. Dışarıda komşu kadın yardım istiyordu. Bir genç vurulmuştu. Polisler ‘Yaralıyı bırakıp gidin’ dedi. Daha sonra yaralıları aldık. Bir araç alıp hastaneye gittik. Hastane önünde durdurulup darp edildik, araçta darp edildik, gözaltında darp edildik, otobüsten indirilirken darp edildik, nezarette darp yoktu. Omuzumda çıkık var.”

7 Ağustos 2015’te, Şırnak’ın Silopi ilçesinde çıkan olaylarda gözaltına alınan Abdullah Armağan, İHD-TİHV heyetine şu beyanlarda bulundu:“Coplarla başımı 4-5 yerden kırdılar. Üzerimdeki kanların hepsi benim, hastaneye götürülmedik. Yaralıları hastaneye götürdüğümüzde, bizi zapt edip hastane önünde gözaltına aldılar. Yaralıyı hastaneye götürürken hastane girişinde gözaltına alındım. Emniyete götürülene kadar araba içerisinde darp edildim. Sol el ve kolda derisinde yaralanmalar var.”

8 Ağustos 2015’te, Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde 5 Ağustos’ta bir şantiyeye baskın düzenleyen özel harekat timinin 52 işçiyi gözaltına aldığı ve işkence yaptığı öğrenildi. İşçilerin gözaltına alındığı sırada özel hareket timleri tarafından, yüz üstü elleri arkadan bağlanmış ve yan yana dizilmiş şekilde tutuldukları ve bu sırada işçilere bir özel harekat timinin hakaret ve tehditlerde bulunduğu görüntüler yayınlandı. “Ne yaptı lan size bu devlet? Hepinizi tanıyorum ben. Kim ki hainlik yapıyor karşılığını görecek! Türk’ün gücünü göreceksiniz!” şeklinde tehdit edilen gözaltı işlemi ile ilgili Yüksekova Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldı. Gözaltına alınıp daha sonra serbest bırakılan işçiler, gözaltında işkence ve kötü muamele gördüklerini söyledi.

10 Ağustos 2015’te, 3 kişinin yaşamını yitirdiği onlarca kişinin de yaralandığı Şırnak’ın Silopi ilçesinde gözaltında, 1990’lı yılları aratmayan işkence ve tecavüz vahşetinin yaşandığı ortaya çıktı. Yaralıları hastaneye götürürken gözaltına alınan yurttaşlardan F.A., gözaltında tecavüz vahşetini şu sözlerle anlattı: “Bize bir çok şey yaptılar, aklım başımdan gitmişti hatırlayamıyorum. Bazı polisler silahlarının namlusunu pantolonumuz içerisinde gezdirerek makatımıza soktu. Çok farklı şeyler yaşadık.”

12 Ağustos 2015’te, Bingöl’de, DBP İl Örgütü Eşbaşkanı Mervan Temiz’in de aralarında bulunduğu 5 kişinin tutuklanması ardından, HDP ve DBP il örgütleri tarafından yapılan yazılı açıklamada tutuklanan 5 kişinin gözaltında işkence gördüğü belirtildi. Açıklamada “Gözaltındakiler ters kelepçe, saç çekme ve vücudun hassas bölgelerine çeşitli yöntemlerle darp etme ve ayrıca ilk 24 saatlik süre zarfında avukatları ile dâhil görüştürülmeme gibi durumlarla karşılaşmış, sonrasında avukat görüşmesine bile ters kelepçeli bir şekilde getirilmiştir” denildi.

21 Ağustos 2015’te, Diyarbakır’ın Lice ilçesinde sabah saatlerinde Karahasan ve Kürtük mahallelerinde bulunan bazı adreslere özel hareket polislerince eş zamanlı baskın yapıldı. Mahallelere etrafa rast gele ateş açarak giren polisler, aralarında boş bir ev ve kız Kuran kursunun da bulunduğu birçok adrese baskın yaptı. Polislerin kapıları koçbaşları ile kırarak gerçekleştirdiği ev baskınlarında Bekir Söğüt (20) ve Bayram Özkan (20) isimli gençler gözaltına alınırken, Söğüt’ün ailesi feci şekilde darp edildi.

21 Ağustos 2015’te,  Mersin’in Akdeniz ilçesi Kazanlı Mahallesi’nde deniz kenarında Halk Cephesi üyeleri tarafından organize edilen yaz kampına yapılan polis baskınında gözaltına alınanların gözaltına alındığı sırada ve karakolda polis tarafından işkence edildiği öğrenildi. Gözaltına alınan 42 kişinin feci şekilde darp edildiği görülürken Yakup Aslan isimli Halk Cephesi üyesinin başparmağında kırık, sağ kulağında yırtılma olduğu görüldü. Polisin kendisini gözaltına alırken kulağını ısırdığını söyleyen Aslan, polis aracından elbiselerinin parçalandığını ve sonrasında ise boş bir odada işkence edildiğini söyledi. Öte yandan adliyede işlemleri devam eden 17 kişiden 10’u “örgüt üyesi olmak” iddiası ile tutuklanırken 7’si ise adli kontrol şartı ile serbest bırakıldı.

23 Ağustos 2015’te, Bitlis DBP Hizan İlçe Yöneticisi Adnan Şimşek, Kültür Mahallesi’nde bulunan kendisine ait Feqiyê Teyran Çay Bahçesi işletmesine özel harekat polislerince yapılan baskınla gözaltına alındı. Akşam saatlerinde işyerine yapılan baskının ardından gözaltına alınan Şimşek’in özel harekat polislerinin hakaretlerine uğradığı belirtildi. İşyerinden kelepçe ile çıkarılan Şimşek’in Hizan İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldüğü öğrenildi.Adnan Şimşek 27 Ağustos günü tutuklanarak Bitlis cezaevine konuldu.

23 Ağustos 2015’te, Bitlis’in Hizan ilçesine bağlı Somuz (Sağınlı) köyüne bağlı Deşta Ovê mezrasında koçerlik yapan ve dün akşam rahatsızlanan bir yurttaşın Hizan Devlet Hastanesi’ne getirilmesinin ardından özel harekat polisleri hastaneye baskın düzenledi. Hasta ve 2 refakatçiyi gözaltına alan polislerin, refakatçilerden birinin yöresel kıyafet şal û şepik giydiği için baskın yaptığı öğrenildi. Hastane çalışanlarına bağıran polislerin gözaltına aldığı yurttaşları darp ettiği belirtildi. Bitlis’in Hizan ilçesi Somuz (Sağınlı) köyüne bağlı Deşta Ovê mezrasında koçerlik yapan ve dün akşam rahatsızlanarak Hizan Devlet Hastanesi’ne getirilen Aydın Eşlik (16) ile ona refakat eden Mehmet Eşlik (45) ve Abdulhekim Çakar’ın (40) dün gece hastanede gözaltına alındıktan sonra götürüldükleri İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde işkenceye maruz kaldığı ileri sürüldü. Aydın Eşlik’in yöresel şal û şapik giydiği için refakatçileri ile birlikte polisler tarafından kargatulumba gözaltına alındığı öğrenildi. 3 yurttaşın bir süre emniyette tutulduktan sonra tekrar hastaneye getirildiği bilgisine ulaşıldı.

24 Ağustos 2015’te, Adana’nın Seyhan ilçesi Dağlıoğlu Mahallesi’nde Halk Meclisi’nin operasyon ve saldırılara karşı “Öz yönetim” ilan etmesinin ardından çıkan olaylarda polis tarafından gözaltına alınan 25 yaşındaki Figen Şahin ile görüşen Avukat Evin Bahçeci, Şahin ve beraberindeki 3 kişinin gece TEM şubeye götürüldüklerini ve gece boyunca her birine ayrı-ayrı işkence edildiğini söyledi.

25 Ağustos 2015’te, Şırnak’ın Silopi ilçesi Nuh Mahallesi’nde, motosikletleriyle seyir halindeyken akrep tipi zırhlı araçtan kurşun yağmuruna tutulan Selahattin Salon ve Nihat Ayık isimli iki gencin, motosikletleri durdurulduktan sonra darp edilerek gözaltına alındığı öğrenildi.

30 Ağustos 2015’te Şırnak’ta ev baskını düzenleyen özel harekât timlerinin darp ederek gözaltına aldığı Mehmet Bilir (65) ile oğulları Lokman Bilir, Ali Bilir ve Mustafa Bilir’in durumu ağırlaşınca Devlet Hastanesi’ne kaldırılarak müşahede altına alındıkları öğrenildi.

2 Eylül 2015’te, Van’da 1 Eylül’de, polis tarafından düzenlenen ev baskınlarında Hüseyin Er ve ismi öğrenilemeyen bir yurttaş, kent merkezindeki arama noktalarında ise Zeki Çiçek, Naci Teke ile Faysal Tarkan isimli yurttaş gözaltına alındı. İl Emniyet Müdürlüğü’ne götürülen 5 kişinin işlemleri devam ederken, gözaltındaki oğlu Hüseyin Er ile görüşen Yaşar Er, gözaltındakilere işkence yapıldığını söyledi. Emniyette oğluyla görüşmelerine 5 dakikalığına izin verildiğini belirten Er, yüzü yara bere içinde olan çocuğunun işkence altında olduğunu savundu.

4 Eylül 2015’te, Mardin’in Dargeçit ilçesinde, 4 polisin yaşamını yitirdiği patlamanın ardından Dargeçit Belediyesi’nde çalışan Hamza Dikmen (36) polis tarafından gözaltına alındı. Dikmen, gözaltına alındıktan sonra akşam saatlerinde serbest bırakılırken, polisin şiddetine maruz kaldı. Belediyenin önünde gözaltına alındığı belirten Dikmen, polislerin yanlarında bulunan kaleşnikofa ısrarla dokundurmak istediğini söyledi. Dikmen, “Emniyette bana saldırı ile ilgili sorular sordular. Saldırı ile ilgimi olmadığını söylediğimde ise polisler bana saldırdı. Saldırı sonrasında burnumdan ve kulağımdan kan geldi. Hastanede kulağıma dikiş atıldı” diye konuştu.

6 Eylül 2015’te İstanbul’un Sultangazi İlçesi’ne bağlı Gazi Mahallesi’nde gözaltına alınan 4 kişinin götürüldükleri Terörle Mücadele Şubesi’nde darp edildikleri öğrenildi.

8 Eylül 2015 akşamı, HDP İstanbul Bağcılar ilçesine saldıran ırkçı guruplara müdahale etmeyen polis, saatlerce süren ablukanın ardından ilçe binasında mahsur kalan HDP’li yöneticilerin de aralarında bulunduğu 63 kişiyi gözaltına aldı. Gözaltına alınanlar daha sonra serbest bırakılsa da; HDP’liler gözaltında polis şiddetine de maruz kaldığı iddia edildi.

11 Eylül 2015’te, Diyarbakır’ın Silvan ilçesinin Mescit Mahallesi Tarancı Caddesi üzerinde bulunan bir markete dün akşam özel harekât polisleri tarafından yapılan baskında gözaltına alınan ikisi kadın 4 kişinin, polisler tarafından darp edilerek işkenceye maruz kaldıkları belirtildi. Alınan bilgilere göre dün akşam yapılan baskında gözaltına alınan market sahibi İhsan Ezer ve markette bulunan Mehmet Dinçer, Güler Aruk ve Muazzez Moğol adlı yurttaşların sağlık kontrolünün ardından ve bugün Silvan’da herhangi bir işlem yapılmadan Diyarbakır TEM Şubesi’ne gönderildi. İddiaya göre hastaneye getirilen yurttaşların feci şekilde darp edildikleri ve işkenceye maruz kaldıkları öğrenildi.

11 Eylül 2015’te, İHD İstanbul şubemize gelen K.Z: “… 9 Eylül günü Cizre’de yaşanan katliamı protesto etmek için Taksim Burger King’te pankart açtık… Bunun üzerine polisler bizleri döverek, işkence yaparak gözaltına aldı. Raporlarınızda yer almasını ve tıbbi destek talep ediyoruz.”

11 Eylül 2015’te, İHD İstanbul şubemize gelen C.M.S: “9 Eylül günü Cizre’de yaşanan katliamı protesto etmek için Taksim Burger King’te pankart açtık… Bunun üzerine polisler bizleri döverek, işkence yaparak gözaltına aldı. Raporlarınızda yer almasını ve tıbbi destek talep ediyoruz.”

12 Eylül 2015’te, Van’da 12 Ağustos’ta, polis tarafından düzenlenen ev baskınında M.K. (17) isimli genç kadın gözaltına alındı. Van Emniyet Müdürlüğü’ne götürülen M.K., ardından çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklandı. Bulunduğu Van M Tipi Kapalı Cezaevi’nden TUHAD-DER Van Şubesi’ne mektup gönderen M.K., emniyette polis tacizine maruz kaldığını ve 28 kişi tarafından tecavüz edilmekle tehdit edildiğini iddia etti. Genç kadın mektubunda şunları belirtti: “12.08.2015 öğleden sonra gözaltına alınmam ile beraber 10’a yakın polis üzerime atlayıp beni kelepçelemeye çalışıyorlardı. Ben onlara karşı direndikçe sayıları artırıp beni darp etmeye başladılar. İki kişi ayaklarımdan bir kişi kollarımdan tutarak, bir diğeri saçımı çekerek yüzüme tekme atarak yerdeki bütün tozu yüzüme atıyordu. İki polis kollarımı sıkıp darp ederken bir diğeriyse belimi ve kalçalarımı tekmeliyordu. Ağza alınmayacak her türlü hakaret ve küfürleri ediyorlardı. Kafamı her kaldırışımda boynuma tekme atıyorlardı. Beni panzere koymalarına izin vermeyince tekmeleyip saçımdan tutup panzere attılar. Gözaltında beni sorgulayan kişi sorgu odasını polislerle doldurup ’28 kişinin sana tecavüz etmesini ister misin?’ diyordu. Fotoğraflarımı çekmek istiyorlardı. İzin vermeyince iki polis sırtımdan tutup beni kaldırmak istediler. Ben yüzümü çevirip gözümü kapayınca, biri göz kapaklarımı açmaya çalışırken diğeri nefessiz bırakıp darp etmeye başladı. Daha sonra kemer getirip falakaya yatıracaklarını söylediler. Arkadan kelepçelenmiş, yara olmuş bileklerimi daha çok sıkıştırarak sağ bacağımı kaldırıp kelepçenin üzerine bıraktılar. O an nefessiz kalıp düştüm. Tekrardan kaldırdılar ve sol göğsüme tekme atıp beni tekrardan düşürmek istediler. Çıplak arama yapıldıktan sonra gece saat bir buçukta nezarethaneye götürüldüm. Hiçbir yere dokunamıyordum, bileklerim kan toplamıştı. 17 yaşında olmama rağmen TEM’de tutuldum.”

12 Eylül 2015’te, Mersin’in Akdeniz ilçesinde haber takibi yaptıkları sırada gözaltına alınan Dicle Haber Ajansı’nın (DİHA) muhabirlerinden Ahmet Kanbal, götürüldüğü emniyette ajanlık dayatmasına maruz kaldığını söyledi. Darp edilerek gözaltına alındığını dile getiren Kanbal, polisin kendisini emniyete götürmek yerine saatlerce çatışmanın yaşandığı bölgede yanında dolaştırdığına dikkat çekti. Kanbal, çatışmaların yaşandığı karakol girişinde bahçe tellerine sırtı dönük vaziyette beklettiklerini söyledi.

12 Eylül 2015’te, İstanbul’da 10 Eylül’de ırkçı grupların saldırılarına karşı HDP Sancaktepe ilçe binası önünde nöbet tutanlara polisin saldırısı ardından gözaltına alınan 6 HDP üyesi, götürüldükleri Sancaktepe Kaymakamlığı’nda işkenceye maruz kaldıklarını anlattı. Polis işkencesine maruz kaldığını belirten HDP Sancaktepe İlçe Yöneticisi Rojda Irmak, saldırı sonrası eve giderken yüzü maskeli polislerin ağır hakaret ve cinsiyetçi küfürlerle saldırdığını ve kendisini gözaltına aldığını söyledi. Polisin 4 kişiyle birlikte kendisini de götürdüğü Sancaktepe Kaymakamlığı binasında tekme tokat dövdüğünü dile getiren Irmak, “Sancaktepe Kaymakamlık binasında ters kelepçe taktılar. Olay yerinden alınan 4 kişiyle beraber bizi aynı odaya sokup tekmelerle sırtımıza vurup üstümüze bastılar. Kaburga kemiğime darbe aldım. Kolumda ve sırtımda iz olduğu halde Kartal Yunus Emre Devlet Hastanesi’nden temiz raporu verildi” dedi. Olayın sadece bununla da sınırlı kalmadığını, yanlarına gelen her polisin kendilerine “teröristler” diyerek, sözlü taciz ettiğini ifade eden Irmak, götürüldüğü Sancaktepe Polis Karakolu’nda ise çıplak aramaya maruz kaldığını dile getirdi. Irmak, kendisine işkence eden polisler hakkında suç duyurusunda bulunacağını belirtti. Darp edilenlerden HDP İstanbul Gençlik Meclisi Üyesi Edip Piraz da, ” Yüzü maskeli polisler akrepten inip yolumuzu kestiler. Ne olduğunu anlamadan bize saldırdılar. Yere yatırıp silah dipçiğiyle ve tekmelerle bize vurdular” sözleriyle polis şiddetini anlattı.

13 Eylül 2015’te, Van’da polislerce gözaltına alınan N.İ. (17) isimli kız çocuğu, başına çuval geçirilip, şehir dışına çıkartıldığını, darp, hakaret, tehdit, çıplak arama ve DAİŞ’e teslim etmekle tehdit edilip düzmece bir ifadeyi imzalamaya zorlandıktan sonra tutuklandığını söyledi.

14 Eylül 2015’te, Bitlis’in Hizan ilçesinde 12 Eylülde, motosiklet ile seyir halinde olan Saha Erol ve Rubar İnal isimli yurttaşlar, özel hareket polisleri tarafından durdurularak gözaltına alındı. Erol ve İnal’ın gözaltında tutulduğu süre zarfından işkenceye maruz kaldığı belirtildi. Vücutlarının her yerinde işkence izleri olduğu kaydedilen İnal ve Erol’un yürümekte güçlük çektiği aktarıldı. Hizan İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde tamamlanan işlemlerinden ardından adliyeye sevk edilen Erol ve İnal, “Örgüt üyesi” iddiasıyla tutuklandı.  .

15 Eylül 2015’te, Van’ın merkez Edremit ilçesine bağlı Yenimahalle’de 12 Eylül Cumartesi günü düzenlenen Cizre protestoları esnasında polis, onlarca zırhlı araçla mahalleyi ablukaya alarak, rastgele ateş açıp mahalleyi gaza boğdu. Polis saldırısı öncesi arkadaşlarıyla bir araya gelip sohbet eden A. Alkan isimli 16 yaşındaki çocuk ve beraberindeki 4 arkadaşı polisin araçtan inip kendilerine yaklaşması ile korkarak koşmaya başladı. Polisin onlarca kez gerçek mermilerle ateş açması sonucu korkup duran Alkan’ın dipçikle başı kırıldıktan sonra yüzlerce metre çıplak ayakla yerde sürüklendiği belirtildi. Yüzü kan içinde bırakılan Alkan’ın polisler tarafından eylemciler tarafından yakılan ateşin içine sürüklendiği, mahallelinin tepki göstermesi üzerine polisin Alkan’ı zırhlı araca bindirdiği, görüntü çekmeye çalışanlara ise küfür ve hakaret edip silah doğrulttuğu ileri sürüldü. Çocuk Şube’ye götürülmesi gerekirken, TEM Şube’ye götürülen Alkan’a burada da işkence edildiği ve polis zoruyla düzmece bir ifadeye imza atmak zorunda bırakıldığı iddia edildi. Alkan’a yapılanlar bununla da sınırlı kalmazken çıkartıldığı nöbetçi mahkemede ise eli kelepçeli ve psikologun olmadığı kaydedildi. Alkan çıkartıldığı mahkemede “Örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklanarak Van M Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.

15 Eylül 2015’te, Denizli’de, HDP’ye yönelik ırkçı saldırıları kınamak için 13 Eylül’de yapılan yürüyüşe katıldıktan sonra gittiği Meska Parkı’nda polislerce gözaltına alınan 15 yaşındaki M.O. (15), polisin “Pis Kürt, devlet haini” şeklinde hakaretler ederek kendisini tekme tokat dövdüğünü söyledi. Emniyet işlemlerinin ardından serbest bırakılan M.O., parkta arkadaşları ile oturdukları esnada 3 aracın yanlarına geldiğini ve araçtan inenlerin kendisini çağırdığını anlattı. Polisin hiçbir şey söylemeden kendisini yere yatırarak, ters kelepçe taktığını belirten M.O., “Beni yere yatırıp kelepçelediler. O esnada 4 polis bana tekme tokat vurmaya başladı. Ne olduğunu anlamadım. ‘Neden bu işkenceyi yapıyorsunuz’ diye sorunca bana ‘Sus pis Kürt, sus pis devlet haini’ şeklinde bağırdılar” dedi. Polis işkencesinin karakola götürülünceye kadar devam ettiğini söyleyen 15 yaşındaki çocuk, götürüldüğü Çocuk Şube’de de hakaret ve işkenceye maruz kaldığını savundu.

17 Eylül 2015’te, Erzurum’un Tekman ilçesine bağlı Yiğitler (Meman) Mahallesi’nde 15 Eylül günü askerler tarafından bir araç içerisinde gözaltına alınan 3 HPG’linin, tutuldukları Tekman İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde doktor gözetiminde ağır işkence altında olduğu iddia edildi. Polisler tarafından servis edilen fotoğraflarda ise ağır işkenceden geçtikleri anlaşılan HPG’lilerin, el ve ayaklarının bağlandığı, her taraflarının kan içerisinde olduğu görüldü. Elleri arkadan bağlı bir HPG’linin ise bilincinin kapalı olduğu fotoğraflara yansıdı. İlk gün Tekman Devlet Hastanesi’nde yapılan sağlık kontrolünde ise HPG’lilere ilişkin “Darp yok” şeklinde rapor verildiği öğrenildi.

17 Eylül 2015’te, Urfa’nın Viranşehir ilçesinde, savaşa karşı yapılması planlanan ancak İlçe Kaymakamlığı tarafından engellenen barış yürüyüşü öncesi ve sonrası yapılan operasyonlarla gözaltına alınan 23 kişiden Erdi Ceylan isimli yurttaş, emniyetteki işlemlerinin ardından serbest bırakıldı. Aralarında D.G., H. S., M. K., Ş. İ., A.E. isimli 5 çocuğunda bulunduğu 22 kişi ise İlçe Emniyet Müdürlüğü’ndeki işlemleri ardından adliyeye çıkarıldı.  Şeyhmus Çelik, Zilan Demir, Süleyman Ektiren, Leman Tatlı, Hasan Alan, Seydo Turgut, Bahoz Cin, Pelda İnan, Mahmut Güneş, Mehmet Nur Çoban, Serhat İnan, Selami Çiftçi, Ferman Mendanlıoğlu, Sultan Çeviren, Faruk Ceylan,Hüsamettin Akyol ile Bilal Erdem adlı yurttaşlar ile 5 çocuğun savcılıktaki ifadeleri başladı. Savcılıktaki ifadeler devam ederken, HDP Urfa milletvekilleri Leyla Güven, Dilek Öcalan ve gözaltına alınan yurttaşların yakınlarının da adliye önündeki bekledi. Gözaltındaki yurttaşlar ve avukatları ile görüştüğünü belirten Güven, 22 kişinin tamamına gözaltına işkence uygulandığını ancak ilk alınan 4 kişiye uygulanan işkencenin ise insanlık dışı boyutlarda olduğunu belirtti.

19 Eylül 2015’te, Muş’un Bulanık ilçesi Şehitlik Mahallesi’nde dün yapılan ev baskınlarında gözaltına alınarak İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne götürülen biri çocuk 6 kişiden Yusuf Selvi emniyetteki ifadesinin ardından erbest bırakılırken, Maşallah Selvi ve oğulları Yunus ve M.S. (16) ile Ali Kaya ve Ömer Topcu akşam saatlerinde adliyeye getirildi. Savcılık ifadelerinin ardından “Örgüt üyesi olmak” iddiasıyla Sulh Ceza Mahkemesi’ne sevk edilen biri çocuk 5 kişiden Maşallah Selvi tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılırken, Yunus Selvi, M.S.(16) kardeşler ile Kaya ve Topcu tutuklanarak Muş E Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi. 3 oğlu ile birlikte gözaltına alınan ve daha sonra serbest bırakılan baba Selvi, tutuklanan Yunus ve M.S.’ye emniyette işkence edildiğini söyleyerek, çocuklarının vücudunda işkence ve darp izlerinin bulunduğunu vurguladı. Öte yandan adliye binası önünde bekleyen ailelerin gözaltında yapılan işkence ve haksız tutuklamalara tepki göstermesi üzerine kısa süreli gerginlik çıktı. Gerginlik sırasında İlçe Emniyet Müdür Yardımcısı, “Daha bu başlangıçtır durun hele daha çok çakal alacağız” tehditlerini savurdu.

19 Eylül 2015’te, Van’ın Edremit ilçesinde, 12 Eylül’de yapılan Cizre protestolarında polislerce gözaltına alınarak ardından “Örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklanan 17 yaşındaki O.K.’nin gözaltında işkenceye maruz kaldığı iddia edildi. Van M Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulunan O.K.’nin gözaltına alınırken, Çocuk Şube yerine götürüldüğü TEM Şube’de kafasına polislerce silah dipçiğiyle vurulduğu ve vücudunda darp izleri olduğu belirtildi. Polisin psikolog gözetiminde ifade vermesi gereken O.K.’yi kelepçeli bir şekilde sorguladığı ve üzerinde psikolojik baskı kurduğu belirtildi.

19 Eylül 2015’te, Urfa’nın Viranşehir ilçesinde 14 Eylül günü özel harekat polisleri tarafından ablukaya alınan parkta gözaltına alınıp tutuklanan Selami Çiftçi ve Şeyhmus Çelik’e gözaltında işkence yapıldığı belirtilirken, Çiftçi’nin gözaltı sonrası görüntüsü işkenceyi doğruluyor. Polislerin silahla yaraladığı Çiftçi’nin, tedavisi tamamlanmadan cezaevine gönderildiği öğrenildi.

26 Eylül 2015’te, Hakkari’nin Şemdinli ilçesinin girişindeki Şapatan (Altınsu) köyü Elde mevkisinde zırhlı araçlarla konumlanan özel harekat timleri, köyün içine doğru rastgele ateş açtı. Köyü ablukaya alıp gelişigüzel tarama yapan özel harekat timleri ardından da orada bulunan bir iş makinesi operatörüne hakaretler yağdırarak, gözaltına aldı. İş makinesine el koyan polisler, operatörü ise İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne götürdü.  Şemdinli’nin özel harekat timleri tarafından gözaltına alınan iş makinesi operatörü Zikri İzci, götürüldüğü emniyette polisler tarafından darp edilerek, hastanelik oldu.

30 Eylül 2015’te, Adana’da Suruç katliamında yaşamını yitirenleri anmak için düzenlenecek etkinliğin çağrısını yapan bildirileri dağıtan Çukurova Üniversitesi öğrencisi 13 kişi polis tarafından darp edilerek gözaltına alındı.

1 Ekim 2015’te Mardin’in Nusaybin İlçesi’ndeki operasyonda gözaltına alınan Şehriban Altınışık “yasadışı örgüt üyesi oldukları” iddiasıyla tutuklandı. Şehriban Altınışık’ın gözaltında işkence gördüğü ve kolunun kırıldığı belirtildi.

3 Ekim 2015’te, Diyarbakır Silvan’da ablasının evinde gözaltına alınan Ahmet Solmaz (17), Silvan Emniyeti’nde işkence gördüğünü ardından götürüldüğü Diyarbakır TEM’e işkencenin devam ettiğini belirtti. Diyarbakır TEM’de insanlık dışı işkenceye maruz kaldığını avukatına anlatan Ahmet’in “Beni burada bırakmayın, tekrar işkence yapacaklar” dediği belirtildi. Avukat Şivan Cemilözen, müvekkili Ahmet’in çok fazla işkence gördüğünü ve Silvan’da öldürülen iki subay olayında gözcülük yaptığı ile ilgili bir ifade hazırlanıp işkence zoruyla kendisine imzalattırıldığı ifade edildi.

7 Ekim 2015’te, Mardin’in Nusaybin ilçesinde Halil Deniz, Ferze Aslan ve oğlu Rizgar Aslan, yakınlarını ziyaret ettikleri Devlet Hastanesi çıkışında durdurularak gözaltına alındı. Gözaltı gerekçeleri öğrenilmeyen yurttaşlar, İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. Öte yandan iki gün önce ilçenin Yenituran Mahallesi’nde özel harekat polisleri tarafından gözaltına alınan Abdullah Ak adlı genç, çıkarıldığı mahkemece denetim serbestlilik şartıyla serbest bırakıldı. Ak’ın gözaltında işkenceye maruz kaldığı belirtildi.

10 Ekim 2015’te, Ankara’da gerçekleşen katliama yönelik protesto eylemleri İzmir’in bir çok ilçesine yayıldı. Alsancak’ta gerçekleştirilen protesto eylemine polisin saldırısı ile gözaltına alınanların sayısı ise 64’e yükseldi. Gözaltına alınanların ağır darpa maruz kaldığı görülürken, gözaltına alınanlar Konak’taki Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. Öte yandan Bornova ilçesine bağlı Doğanlar Mahallesi’nde İzmir Belediyesi’ne ait bir otobüsün ateşe verildiği öğrenilirken güvenlik gerekçesi ile İzmir’de toplu ulaşım seferlerinin durdurulduğu açıklandı. Menemen’de ise gözaltına alınmaya çalışan Menemen HDP ilçe Eşbaşkanı Fatma Aygül’ün polisin hakaretlerine maruz kaldığı, polislerin Aygül’ü, “Bir kadın olarak seni ayağımızın altına alırız” şeklinde tehdit ettiği iddia edildi.

16 Ekim 2015’te, Ankara’daki katliamla ilgili olarak “Ankara’da bomba patlayacak” isimli @drbereday isimli twitter hesabını kullandığı iddiasıyla gözaltına alınıp Ankara’ya getirilen HDP’li Mehmet Serhat Polatsoy’a suçlamaları kabul etmesi için işkence yapıldığı belirtildi.

4 Kasım 2015’te,  Erzurum’un Karayazı ilçesi Yenimahallede serbest bırakılıp yeniden gözaltına alınarak emniyet müdürlüğüne götürülen S.Y (17) isimli çocuğa gözaltında ve rahatsızlanarak kaldırıldığı hastane de kötü muameleye maruz kaldığı belirtildi. S.Y. (17) 5 Kasım günü “yasadışı örgüt üyesi olduğu” iddiasıyla tutuklandı.

5 Kasım 2015’te, Geçtiğimiz Ağustos ve Eylül aylarında Urfa’nın Viranşehir ilçesinde gençlere ve çocuklara yönelik yapılan operasyonda polisler tarafından vurulduktan sonra gözaltına alınan Urfa Emniyeti’nde 17 gün boyunca hastanede gözetim altında tutulan Ş.Ç ve L.T, isimli kadınlar daha sonra götürüldükleri Emniyet Müdürlüğü’nde IŞİD’li olduklarını söyleyen bir tim tarafından cinsel işkenceye ve cinsel saldırıya uğradıklarını, tutuklandıktan sonra da Sincan Hapishanesi’e sevk edildiklerini anlattı, Ş.Ç ve L.T, kendileri ve siyasi mahpuslar üzerinde uygulanan taciz, tecavüz ve işkence politikaları ilgili kurum ve kuruluşların bir an önce harekete geçmesi gerektiği yönünde çağrı da bulundu.

8 Kasım 2015’te Hakkâri’nin Şemdinli İlçesi’nde evine düzenlenen baskınla gözaltına alınan N.U.’nun İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde darp edildiği ve soğuk bir hücrede bekletildiği öğrenildi. Sağlık kontrolü için Şemdinli Devlet Hastanesi’ne sevk edilen N.U.’nun gördüğü işkence nedeniyle yürüyemediği, polisler tarafından sürüklenerek hastaneye sokulduğu belirtildi.

8 Kasım 2015’te, Urfa’nın Ceylanpınar ilçesi Barış Mahallesi’nde yapılan ev baskınında ismi öğrenilemeyen 3 kişi ile Hasan Aydın adlı bir yurttaşın gözaltına alındığı öğrenildi.  Emniyette tutulmaya devam edilen Aydın’ın avukatı, müvekkilli ile emniyette yaptığı görüşmede “Filistin askısı” dahil her türlü işkenceye maruz kaldığını belirttiğini ifade etti. Hasan Aydın’ın çıkarıldığı adliye binası önünde bekleyen ağabeyi Ali Aydın da gözaltına alındı

9 Kasım 2015’te, Şanlıurfa’nın Ceylanpınar İlçesi’nde sorguları tamamlanarak mahkemeye sevk edilen ve gözaltında işkence gördükleri belirtilen 4 kişi de yine “yasadışı örgüt üyeliği” suçlamasıyla tutuklandı.

12 Kasım 2015’te, Diyarbakır’ın Bismil ilçesine bağlı Sanayi Mahallesi’nde 10 Kasım günü birçok eve düzenlenen ev baskınlarında 4 kişi gözaltına alınmıştı. Baskınlarda Bismil eski Belediye Eşbaşkan Yardımcısı Haci Fethi Gürbüz’ün de aralarında olduğu 4 kişi 11 Kasım akşam saatlerinde Bismil Adliyesi’ne çıkarıldı. Savcılıkta ifadeleri alınan Haci Fethi Gürbüz, İbrahim Türk, Muhammed Peksoy ve Gülizar Akat adlı yurttaşlar, “örgüt üyeliği” ve “yardım yataklık” iddiasıyla tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edildi. Bismil Sulh Ceza Mahkemesi’ne çıkartılan 4 yurttaş, aynı gerekçelerle tutuklandı. Avukatlardan edinilen bilgilere göre, Gülizar Akat gözaltı sırasında bir polisin sözlü tacizine maruz kaldı. Yine Muhammed Peksoy’un da gözaltında iken yoğun işkenceye maruz kaldığı ve gözlerinde morluklar oluştuğu öğrenildi.

16 Kasım 2015’te, Van’ın Erciş ilçesinde haber takibi yaptığı esnada darp edilerek gözaltına alınması sonrası tutuklanan DİHA Muhabiri İdris Yılmaz’ın, kaburgasının kırıldığı ve konulduğu cezaevinde tek kişilik hücrede tutulduğu öğrenildi.

20 Kasım 2015’te, İzmir’in Bayraklı ilçesine bağlı Doğançay Mahallesi’nde 19 Kasım günü evlere yapılan baskınlarda gözaltına alınan 11 kişi arasında bulunan 4 çocuk, çıkarıldıkları mahkemece “DHKP/C üyesi oldukları” iddiasıyla tutuklandı. Tutuklanan çocuklarla birlikte gözaltına alınanların tümünün götürüldükleri İzmir Emniyet Müdürlüğü’nde işkenceye maruz kaldığı iddia edildi. Gözaltına alındıkları ilk gün müvekkilleri ile görüşmek ve ifade işlemlerine katılmak için emniyete giden avukatları, polisler tarafından darp edildi. Darp edilmelerine rağmen müvekkilleri ile görüşmeyi başaran avukatlar, gözaltına alınanların polisler tarafından işkenceye maruz kaldığını ve başlarına torba geçirildiğini iddia etti. Konuya dair açıklama yapan Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) İzmir Şubesi, bir ihbar mektubu ile gözaltına alınan 11 müvekkillerinin, gözaltında bulunduğu sırada kaba dayak ve başa torba geçirme işkencesine maruz kaldığı duyurdu.

25 Kasım 2015’te, Yüksekova’da silah dipçiğiyle işkence edilerek gözaltına alınan Metin Erişmiş tutuklandı. Erişmiş’in gözaltında bulunduğu süre içerisinde akıl almaz işkencelere maruz kaldığı öğrenildi. Gözaltında bulunduğu süre içerisinde özel harekat timleri tarafından çeşitli işkencelere maruz kalan Erişmiş’e darp raporu verilmezken, polis tutanaklarında “yere düşüp yaralandığı” iddiası yer aldı.

26 Kasım 2015’te, Muş’un Varto ilçesi kırsalında 18 Eylül tarihinde, savaş uçakları ile yapılan bombardıman sırasında yaralı olarak yakalanan HPG militanı Ayşe Topçu, yaralı halde askerlerin ağır taciz ve işkence uygulamalarını maruz kaldığını iddia etti. Tutuklu bulunduğu Muş E Tipi Kapalı Cezaevi’nden mektup göndererek yaşadıklarını anlatan topçu, mektubunda şunları belirtti: “18 Eylül’de yaralı olarak ele geçtim. Ele geçtiğimde askerlerin hem sözlü hem de fiziki tacizine maruz kaldım. Beni buldukları yerden yaralarım olmasına rağmen sürükleyerek çıkardılar. Beni çırılçıplak soyup karakola götüreceklerini söylediler. Yine askerler cinsiyetçi küfürler ederek ‘Bombayı üstüne bağlayıp patlatalım’ tarzında konuşmalar yapıyorlardı. Daha sonra üzerimdeki elbiseleri çıkararak çıplak bir halde fotoğraf ve video çekimi yaptılar. Bu sırada da fiziksel tacizde bulundular. Helikopterde de sözlü ve fiziki tacizleri devam etti. Muş’ta hastaneye götürülmem gerekirken TEM’e götürüldüm. Orada uzun süre ters kelepçeli halde bekletildim. Daha sonra hastaneye götürdüklerinde herhangi bir muayene yapılmadan tekrar sorgu sürecine girdiler. Üç gün boyunca hiç bir sağlık personeli yanıma gelmedi. Yaralarımın pansumanı bile yapılmadı. Çok kirli bir odada, ellerim yatağa kelepçeli bir şekilde bekletildim. Askerler zaman zaman gelip burada da fotoğraflarımı çektiler, polisler ise sürekli doktorlara ‘Bu kadın askerlerimizin katilidir’ diyerek, tedavi etmelerine izin vermiyorlardı. Hastanede üç gün kaldım ve doğru düzgün bir tedavi yapılmadan cezaevine getirildim.”

29 Kasım 2015’te, İzmir Torbalı’da HDP İlçe Örgütü öncülüğünde, Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi’nin öldürülmesini sessiz oturma eylemi ile kınadı. Elçi’nin posterinin ve fotoğraflarının açıldığı eylemde, çevrede geçen yurttaşlarda alkışlarla destek verdi. Polis, eylem sonrası alandan ayrılan 17 yaşındaki M.Y.’yi gerekçe göstermeden gözaltına aldı. Akrep tipi zırhlı araçta bindirilen M.Y., uzun süre araçta darp edildikten sonra karakola götürülmeden ilçe merkezinde serbest bırakıldı. Darp sonucu vücudunun çeşitli yerlerinde morluklar oluşan M.Y., HDP yöneticileri tarafından Torbalı Devlet Hastanesi’ne götürüldü.

1 Aralık 2015’te, Erzurum’da 25 Kasım günü Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslar arası Mücadele Günü etkinlikleri kapsamında yapılan basın açıklamasında konuştuğu gerekçesiyle 27 Kasım günü Atatürk Üniversitesi’ndeki derslikte gözaltına alınan ve İl Emniyet Müdürlüğü’nde ağır işkence ve tacize maruz kalan Z.İ., çıplak aramaya maruz kalıp taciz edildi. Polislerin yurda yaptığı baskı sonucu gözaltından serbest bırakılan Z.İ., kaldığı Özel Kızılay Yurdu’ndan “örgüt propagandası yaptığı” iddiasıyla atıldı.

3 Aralık 2015’te, Siverek’te 23 Kasım tarihinde bir polisin öldürülmesinin ardından gözaltına 25 kişiden T.M. isimli genç kadın, gözaltında tutulduğu 4 gün boyunca polisin fiziki ve sözlü tacizine maruz kaldığı, gördüğü işkence ve taciz nedeniyle adet kanaması geçiren T.M., kendisini elle taciz eden polisin, çıplak fotoğraflarını çekip sosyal medyada paylaşmakla tehdit edildiği öğrenildi. Gözaltına alınırken, ellerinin arkadan bağlandığını ve yüzünün bir bezle tamamen kapatılarak evden çıkartıldığını anlatan T.M., Urfa Emniyet Müdürlüğü’ne götürülene kadar kendisine milliyetçi ve ırkçı marşlar dinletildiğini söyledi. T.M., “Gözaltına aldıkları herkesi bir salonda akşam 20.00’e kadar gözlerimiz bağlı, ellerimiz kelepçeli, ayakta tuttular. Oturmamız yasaktı. Oturmak isteyenlere hakaret ediliyordu. Yaşlılar vardı onlar dayanamıyor düşüyorlardı. Su istiyorduk vermiyorlardı. ‘Bayılana kadar oturmak yok’ deniliyordu. Bayıldığımız vakit böyle bir hakka sahip olacağımız söyleniyordu” sözleriyle emniyetteki işkenceyi anlattı. Gözaltındakilerle birlikte bekletildiği esnada yalnız götürüldüğünü dile getiren T.M., “Sorguya alınacağımı sandım ama beni 10 dakika boyunca taciz ettiler. Polis göğüslerime dokunuyordu, elleri ile beni sarıyordu. Beni 20 dakika sonra tekrar sorgu odasına aldılar. Artık öldürülen polisle ilgili sorular yöneltmeye başladılar. Bu esnada yine tacize uğruyordum. Bana hakaret ediyorlardı ve özellikle cinsellikten bahsediliyordu. Birçok ayrıntıyı da anlatmaya utanıyorum” diye konuştu. Gözaltına alındıktan saatler sonra nezarethaneye alındıklarını ifade eden T.M., nezarete alındıktan sonra gece tekrar sorgu için götürüldüğünü belirtti. Her sorguda polislerin “Seni soyup sosyal medyada yayınlarız, askıya alırız” tehdidinde bulunduğunu anlatan T.M., polisin elle tacizde bulunarak, montunun fermuarını açtığını söyledi. Yaşadıklarından dolayı gözaltı süresince psikolojisinin bozulduğunu ve yemek yiyemediğini dile getiren T.M., sorgu esnasında DAİŞ’in çektiği görüntülerin kendisine dinletildiğini ve polisin videodakilerle birlikte “Allah-u ekber” diyerek tekbir getirdiğini belirtti. Polislerin “Diz çök ve itaat et” diyerek, zorla diz çöktürdüğünü dile getiren T.M., “Polisler ‘Neden sevgilin yok, lezbiyen misin, lezbiyensen söyleyelim cezaevinde tek hücreye koysunlar, cinsellikten bahsederken neden cevap vermiyorsun?’ tarzında sapıkça sorular yönelttiler” tacizin vardığı boyuta dikkat çekti. Gözaltındayken adet kanaması olduğunu ifade eden T.M., ped istediği kadın polisin alay ederek erkek polislere “Kızımızın bazı ihtiyaçları var” diyerek gülüştüklerini anlattı.

8 Aralık 2015’te, Orhan ve Nurettin Yakışır ile Mesut Efe isimli gençler, 2 Aralık günü Diyarbakır’da içinde bulundukları aracın özel harekat timleri tarafından durdurulması sonrası darp edilecek gözaltına alındı. Götürüldükleri İl Emniyet Müdürlüğü TEM Şube’de, gözaltı süreleri iki kez uzatılan 3 gençten Orhan Yakışır, polislerin akıl almaz işkencelere maruz kaldıkları öğrenildi. Emniyette, 27 Kasım günü Bağlar’da polislere yönelik saldırıyla ilişkisi olduğu suçlamalarına maruz kalan Yakışır, 4 gün boyunca uygulanan işkence ile olayı üstlenmeye zorlandığı, maruz kaldığı işkenceye rağmen suçlamayı kabul etmediği öğrenilen Yakışır ve Efe çıkarıldıkları adliyede savcılık sorgularının ardından bırakılırken, “örgüt adına eylem yapmak” iddiasıyla tutuklama istemiyle sevk edildiği mahkemece serbest bırakıldı.

9 Aralık 2015’te Hakkâri’de evlerine düzenlenen baskınla gözaltına alınan 4 kişinin gözaltında işkence gördüğü öğrenildi. Polisin “darp” raporu verilen 4 kişinin sağlık raporlarına da el koyduğu belirtildi. Gözaltına alınanlardan Şahin Öncü’nün yüzünde dipçik izlerinin olduğu; Berzan Aşkan’ın Emniyet Müdürlüğü önündeki bir çukura atılarak soğuk suyla ıslatıldığı bildirildi. Gözaltına alınan 4 kişiden Şahin Öncü ile Ercan Kara “yasadışı örgüt üyesi oldukları” iddiasıyla 12 Aralık 2015’te tutuklandı.

11 Aralık 2015’te, Mersin Üniversitesi’nde Ülkü Ocakları’nın Nihal Atsız anmasını protesto eden öğrencilere dönük polis saldırısında 38 öğrenci darp edilerek gözaltına alındı. 38 öğrencinin götürüldükleri emniyette işkenceye maruz kaldıkları öğrenildi.

11 Aralık 2015’te, Diyarbakır’da işkence edilerek gözaltına alınan Şükran Yıldız,  emniyette polisin elle tecavüzüne maruz kaldı. Gördüğü işkence üzerine 2 kaburgası kırılan ve 8 gün boyunca hastanede kalan Yıldız, cezaevinden gönderdiği mektupta yaşananları anlattı. Bismil’de gözaltına alınarak tutuklanan Gülizar Akad ise gözaltı süresi boyunca polisin tecavüz tehdidine maruz kaldığını paylaştı.

15 Aralık 2015’te, İstanbul Üniversitesi’nde DAİŞ sempatizanı Müslüman Gençlik (MÜS-GENÇ) üyelerinin, yurtsever ve devrimci öğrencilere 11 Aralık’ta saldırması sonucu çıkan olaylarda Demokratik Gençlik Dernekleri Federasyonu (DEM-GENÇ) üyesi 10 genç gözaltına alındı. İfadeleri alındıktan sonra mahkeme tarafından “adli kontrol şartı” ile serbest bırakılan öğrenciler, gözaltında yaşadıklarını anlattı. Gözaltına alınan Merve Temel isimli öğrenci, gözaltına alındığında polis şiddetine maruz kaldığını kaydederek, “Sanki bir caniyi, bir katili tutuyormuş gibi kollarımızdan sıkarak otobüse bindirdiler. Otobüs içinde hepimize ters kelepçe takıldı” dedi. Otobüs içerisinde polislerin kendilerine sürekli küfür ettiklerini ve psikolojik baskıyla öğrencilerin sindirilmek istendiğini belirtti. Vatan’daki İl Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldüklerini söyleyen Temel, kadın polisler tarafından üstlerinin kameralar önünde arandığını söyledi. Temel, polislerin üst aramasında kendilerini kameraya almalarının “insanlık onurunu kırıcı” bir durum olarak değerlendirdi. Nezarete ikişerli konulduklarını belirten Temel, bir kadın polisin, “Zaten bunların neyden getirildikleri bellidir. Bunları aynı yere koymayın, konuşmasınlar, görüşmesinler” şeklinde ifadelerde bulunduğunu, tepki göstermeleri üzerine ise iki kadın arkadaşlarının hücreye konulduğunu kaydetti. İstanbul Üniversitesi Fizik, Tedavi ve Rehabilitasyon Bölümü öğrencisi Bahattin Doğan, “5 saat boyunca, soğuk olan gözaltı aracında bekletildik” dedi. Gözaltı aracında polislerin hakaretlerine maruz kaldıklarını aktaran Doğan, gözaltı aracında bekletildikleri süre boyunca ırkçı ve milliyetçi şarkıların çalındığını belirtti. Doğan, “Savcılık, ifade boyunca bizi hazır ol pozisyonunda bekletti” dedi. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencisi Ferhat Kavak da, yaşadıklarını şöyle anlattı: “Gözaltına alındığım esnada ellerimi arkadan polis tutarken, MÜS-GENÇ’li bir çete üyesi bana hala vuruyordu. Gözaltı aracına bindirilene kadar polis bize tekme tokat vuruyordu. Gözaltında beni yere attırarak üstüme oturup işkence yaptılar.” Polisin gözaltında ajanlık dayatmasında bulunduğunu kaydeden Kavak, polislerin “Sen tutuklanacaksın, sen gideceksin. Bari etkin pişmanlıktan yararlan. İtirafçı ol sana para veririz” gibi tekliflerde bulunduğunu aktardı.

17 Aralık 2015’te HDK Gençlik Meclisi ve HDP Gençlik Koordinasyonu üyeleri İstanbul’da, sokağa çıkma yasaklarının kaldırılması için Taksim’de sefer yapan tramvayı işgal etti. Eylemin ardından 8 kişi darp edilerek gözaltına alındı. Karaköy Polis Karakolu’na götürülen 8 kişinin gözaltı aracında darp edildiği, karakol girişinde de taciz edilerek çıplak aramaya zorlandıkları öğrenildi.

20 Aralık 2015’te İstanbul’un Şişli İlçesi’nde bir alışveriş merkezinin önünde Yürüyüş Dergisi’nin tanıtımını yaparken gözaltına alınan 24 kişinin gözaltı aracında ve götürüldükleri Şişli Polis Karakolu ile İl Emniyet Müdürlüğü’nde ağır şekilde darp ve taciz edildikleri ayrıca zorla marş dinletildikleri öğrenildi.

25 Aralık 2015’te, Hakkari’de hiçbir gerekçe gösterilmeden darp edilerek gözaltına alınan Van TV muhabiri Serkan Kaya, serbest bırakıldı. Gözaltına alınması sırasında ve götürüldüğü emniyette işkenceye maruz kalıp, çıplak aramaya tabi tutulan Kaya, söz konusu polisler hakkında İHD ve savcılığa suç duyurusunda bulundu.

25 Aralık 2015’te, Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde F.Y. (15) isimli çocuk, Tekel Mahallesi’nde durdurulduğu polislerce darp edilerek gözaltına alındı. Gözaltına alındığı anı ve gözaltında yaşadıklarını anlatan Kaya, “5-6 polis beni darp ederek, zorla araca bindirdi. Araca bindirildikten sonra da ellerimi kelepçelediler. Kendilerine ait bir kar maskesini başıma geçirip, yarım saat sonra emniyete götürdüler. Araç içerisinde yüzüm kapalı olduğu için görmediğim başka yerlere götürüyorlardı. Yarım saat boyunca araç içerisinde koçbaşı ile darp ettiler. Emniyette beni saatlerce yüzü duvara dönük beklettirdiler. Beni soyarak üst baş araması yaptılar” diye konuştu. Gördüğü işkenceler nedeniyle yüzünde, kol ve ayağında şişlik ve morarmalar bulunan Kaya’nın kamerasına da polislerce el konuldu.

26 Aralık 2015’te, İzmir’de gözaltına alınan 2 çocuğa emniyette işkence yapıldı. Gece yarısı bırakılan ve yüzü ile vücudunda işkencenin izleri duran çocuklardan M.D., kusma ve baş dönmesi şikayetlerinden dolayı hastaneye kaldırıldı. İzmir’in Karabağlar ilçesine bağlı Eskiçamlık Mahallesi’nde dün önleri polislerce kesilip gözaltına alınan M.D. ve M.S., İzmir İl Emniyet Müdürlüğü’ndeki işlemlerinin ardından serbest bırakıldı. Çocuklarını almaya giden aileler, çocuklarının emniyette işkence maruz kalmış halleri ile karşılaştı. Gece yarısı bırakılan ve yüzü ile vücudunda morluklar bulunan çocuklardan M.D., kusma ve baş dönmesi şikayetlerinden dolayı Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi’ne kaldırılarak, bir süre müşahede altında tutuldu. Darp raporu alan M.D., tedavisinin ardından taburcu edildi.

12.2. Köy Korucuları Tarafından Yapılan İşkence ve Kötü Muamele

23 Temmuz 2015’te, Diyarbakır’ın Kulp ilçesine bağlı Kayalısu Mahallesi’nde bulunan Koçeka Yaylası’nda 2 Temmuz’da, L.K. isimli kadın hayvanlarını otlattığı sırada elleri silahlı ve korucu olduğu belirtilen 6 kişi tarafından zorla kaçırıldığı iddia edildi. Kızlarının silah zoruyla kaçırıldığını söyleyen anne Fahriye K., korucuların kendisini ve çocuklarını darp ettiğini söyledi. 22 yaşındaki kızları L.K.’nin ellerinde kalaşnikof marka silah bulunan 6 korucu tarafından kaçırıldığını savunan Fahriye K., “Çadırımızda oturuyorduk. Birden ellerinde silah olan 6 kişi geldi. Korucular, ben ve 2 çocuğumun ellerini, ayaklarını ve ağızlarını bantlarla bağlayarak kızımı alıp kaçırdılar” dedi. Aile, kızlarının bulunması için İHD Muş Şubesi’ne başvurarak yardım istedi.

12.3. Gözaltı Yerleri Dışında İşkence ve Kötü Muamele

2 Ocak 2015’te İstanbul’un Beyoğlu İlçesi’nde Gezi Parkı’ndaki seyyar satıcılara operasyon düzenleyen zabıta ekipleri, tezgâhlarının toplanmasına karşı çıkan 2 kişiyi sopalarla darp etti.

18 Ocak 2015’te, İstanbul’un Güngören İlçesi’nde bir kavgaya müdahale eden polisin taraflardan birini darp etmesine itiraz eden Fehmi Ege, Ömür Sarıoğlu ve Cihan Tosuncuk’un olay yerine gelen polislerce darp edildikleri kamera kaydı görüntülerinin ortaya çıkması sonucu öğrenildi.

20 Ocak 2015’te, İHD İstanbul şubemize gelen K.A: “ 10 Aralık 2014 tarihinde Bağcılar’da ayakkabı almak için bir ayakkabı mağazasına girdim. Arkamdan gelen sivil polisler beni karakola götüreceklerini söyledikleri halde zabıta kulübesine sokarak dövdüler. Sonrasında seni yanlışlıkla gözaltına aldık diyerek bıraktılar. Savcılığa suç duyurusunda bulundum fakat bir gelişme yok. Sizden hukuki ve insani destek talep ediyorum”. Dedi.

22 Ocak 2015’te, İstanbul’un Fatih İlçesi’nde bulunan Laleli Semti’nde Nevzat Sarıçiçek adlı esnaf işlettiği kafeteryanın kapısının önüne meyve sepetleri koyduğu için tartıştığı Fatih Belediyesi’nde görevli zabıtalar tarafından darp edildi. İşyeri kamerasının kaydettiği olayda zabıtaların saldırıya itiraz eden iki müşteriye de biber gazı sıktığı belirlendi.

28 Ocak 2015’te,İHD Diyarbakır şubemize başvuran Nurten Çayı, şu beyanlarda bulundu: “Yeğenim Muhammet Çakmak, 27.12.2015’te,Suriçi İskender Paşa mahallesinde bir şeyler almak için bakkala gitti. O esnada yüzleri kapalı 30-35 yaşlarında 4 polis yeğenime silah doğrultarak ve küfür edip el-ayaklarını duvara dayayarak dövdüler. Yeğenime darp uygulanıldığı sırada araya girenlerin müdahalesi ile zar zor ellerinden aldık. Buna ilişkin darp raporu ekte bulunmaktadır. Polisler tarafından Kanunun verdiği yetkinin aşılması sureti ile yapılan keyfi ve kasti davranışlar, ilgili memurlar hakkında yasal işlem yapılmasını gerektirmektedir. Bütün bunlardan kaynaklı olarak oğlumu darp eden, hakaret eden, kötü muamele de bulunan tüm memurların tespiti ile haklarında yasal işlem yapılmasına karar verilmesini talep ediyorum.”

2 Şubat 2015’te İstanbul’da Beyoğlu Belediyesi’ne bağlı 6 kişilik zabıta ekibinin Taksim Meydanı’nda ıslak mendil satarak geçimini sağlayan Abdürrahim Şahin (21) darp ettikleri öğrenildi.

18 Şubat 2015’te, İstanbul’da Bağdat Caddesi’ni trafiğe kapatan polislere oğlunu kursa yetiştirmeye çalıştığını belirterek itiraz eden Cavit Ünal’ın (52) bir trafik polis tarafından yumruklanarak darp edildiği öğrenildi.

18 Şubat 2015’te, Mardin’in Dargeçit ilçesinin Bahçebaşı Mahallesi’nde çalıştığı dükkanın karşısında arkadaşları ile oturan gençlerin, özel harekat polisleri tarafından darp edildiği iddia edildi. Kimlik kontrolü yapan polislerin daha sonra gençlere tekme attıkları ve gençlerin konuşmasına dahi izin vermedikleri ileri sürüldü.

23 Şubat 2015’te,İHD Diyarbakır şubemize başvuran Süleyman Kalkan, şu beyanlarda bulundu: “21.02.2015’te, gecesi saat 22.00-23.00 sıralarında alkollü halde hatırlayabildiğim kadarıyla polis okulu civarında dolaşıyordum. Sarhoş durumumu gören 2 veya 3 polis bilincimin yerinde olmadığını fark etmelerine rağmen hakaret edip darp ettiler. Şiddetli bir şekilde darp ettikten sonra beni karakola götürdüler. Karakoldan Selahattin Eyyübi Devlet Hastanesine götürdüler. Yoğun darp, işkence ve kötü muameleye rağmen bana herhangi darp – cebir raporu verilmeyip gece saat 01.00 civarında serbest bıraktılar. Eve geldim uyumaya çalıştım ancak ağrılarım vardı. Sabah darp ve kötü muamele ve işkenceden dolayı kıvranamaz halde bulunmaktayken ailem tarafından Selahattin Eyyübi Devlet Hastanesine götürüldüm. Hastanede tedavi edilmek üzere Diyarbakır Eğitim ve Araştırma Hastanesine sevkedildim.  Bu olaydan sorumlu olan güvenlik güçleri için gerekli soruşturma işlemlerinin ivedilikle  yürütülmesini ve hastaneye gittiğimde her yerimde darp ve kanama olmasına rağmen doktor ve yaralarıma müdahale etmeyerek görevini ihmal eden hekimin tespiti ile Yapılacak tahkikat sonucunda şüpheliler hakkında kamu adına cezalandırılmaları istemiyle dava açılmasını talep ederim. Bu konuda sizden hukuki destek sunmanızı istiyorum.”

25 Şubat 2015’te,Van’ın Saray ilçesinde yaşayan M.E.A. (25) adlı yurttaş, İran’dan gelen misafirlerini karşılamak üzere gittiği Kapıköy Sınır Kapısı’ndaki pasaport kontrol noktasındaki polis tarafından darp edildiğini iddia etti. Saldırının ardından hastaneye kaldırılan M.E.A., “İran’dan gelen misafirlerimi Kapıköy Sınır Kapısı’nda ağırlamaya giderken pasaport onaylatma sırasında polis beni yan tarafa çekerek söylemediğim lafları bana yükleyip beni dövmeye başladı. Ağzımı burnumu kan içinde bıraktı. Pasaportumu da onaylamadı” dedi. Darp edilen genç, saldırgan polis hakkında suç duyurusunda bulundu.

27 Şubat 2015’te,Urfa’nın Suruç ilçesinde haber takibi yapan DİHA Muhabiri İbrahim Polat, Azadayi Welat Gazetesi editörü Bışar Durgut ile gazetenin Suruç çalışanı Mustafa Taşdemir, polisler tarafından darp edilerek gözaltına alındı. 5 saat sonra serbest bırakılan gazeteciler, hastaneden darp raporu alarak, Suruç Cumhuriyet Savcılığı’na, polisler hakkında suç duyurusunda bulundu.

3 Mart 2015’te Çanakkale’de bir parkta alkol alan 4 kişilik grupla polis arasında çıkan tartışma sonucu biri çocuk 4 kişinin polisler tarafından darp edildiği öğrenildi. 4 kişiden Ç.C.M.’nin (16) kulağından ameliyat olmak zorunda kaldığı belirtildi.

23 Mart 2015’te, İHD Urfa şubemize başvuruda bulunan Güli Taş, şu beyanlarda bulundu: “Sürücü ehliyetim olmadığı için polisler tarafından darp edildim. Şubenizden hukuki yardım talebinde bulunuyorum.”

27 Mart 2015’te, İHD Diyarbakır şubemize başvuran Orhan Bayram şu beyanlarda bulundu: “26.03.2015 tarihinde saat 15.30 civarında özel harekât ekipleri ve sivil polislerden oluşan kalabalık bir grup evimize baskın düzenlediler. Baskın sırasında gelinimiz olan Havva Bayram’ı gözaltına aldılar. Hiçbir gerekçe göstermeden evi aramaya başladılar. Evin tamamı yaklaşık 2 saat aradılar. Telefon kontrolü yaptılar. Evde misafir olarak bulunan genç bir kişi vardı, ismi xx. Genç misafiri uzun süre dövdüler. Ağzını ve de burnunu kanlar içinde bıraktılar. Kafamızı sürekli duvara vuruyorlardı. Evde bulunan kitap, Abdullah Öcalan’ın fotoğraflarını ve bazı dergileri alıp götürdüler. Şuanda gözaltında bulunmaktadırlar. Durumlarından endişe ediyoruz. Bu konuda destek sunmanızı talep ediyorum.”

28 Mart 2015’te İstanbul’un Bahçelievler İlçesi’nde arkadaşından aldığı motosikletle gezen Yenibosna Necip Fazıl Lisesi öğrencisi Y.E.’nin, motosikletin çalıntı olduğunu iddia eden polis ekiplerince ters kelepçe takılarak darp edildiği öğrenildi.

6 Nisan 2015’te, İHD İstanbul şubemize gelen R.K; “04.04.2015 12:30 saatleri arasında zabıtalar ile seyyar satıcılar arasında kavga çıkmış ve seyyar satıcılar olay yerinden kaçmışlar. Ben de daha önceden seyyar satıcılık yapan biri olduğum için zabıtalar benim hala seyyar satıcı olduğumu düşünerek olayla ilgim olmadığı halde bana saldırdılar. Biber gazıyla saldırıp fiziki şiddet uyguladılar. Aldığım darbelerden dolayı kafam kırıldı ve vücudumun çeşitli yerleri hasar gördü. Olaydan sonra bölgede daha önceden de tanıdığım bir polisin de şiddetine maruz kaldım. Beni Sirkeci karakoluna götürüp gözaltına aldılar. Daha sonra Haseki hastanesine götürdüler kafama 4 dikiş atıldı darp raporu aldım. Barodan gönderilen avukat hiçbir şekilde benimle ilgilenmedi. Sizden tıbbi ve hukuki destek talep ediyorum.” Dedi.

14 Nisan 2015’te Hakkâri’nin Yüksekova İlçesi’nde gerekçe göstermeden ev baskınları düzenleyen özel harekât ekipleri 7 kişiyi darp ederek gözaltına aldı.

20 Nisan 2015’te Muğla Seydikemer Anadolu Lisesi’nde Edebiyat Öğretmenliği yapan Murat Kılıç’ın, sürekli okulun kantinine geldikleri ve öğrencileri taciz ettikleri belirtilen Uzman Çavuş Beyhan Işıklar ile beraberinde olan iki astsubay Mürsel Şahin ve Şahin Altuntaş’ı uyardığı için 3 asker tarafından darp edildiği öğrenildi.

1 Mayıs 2015’te, Erzurum’un Hınıs ilçesi ve mahallelerinde sabah saatlerinde özel harekât polisleri ve askerlerin katılımıyla eş zamanlı ev baskınları düzenlendi. En az 10 kişinin gözaltına alındığı operasyonda evlerin dağıtıldığı ve yurttaşların darp edildiği bildirildi.

14 Mayıs 2015’te, İHD İstanbul şubemize gelen Ş.İ: “11 Mayıs’ı 12 Mayıs’a bağlayan gece Kurtuluş’ta resmi polisler tarafından araca bindirilerek dövüldüm. Sonrasında Feriköy mezarlığına götürüp bir süre daha dövdükten sonra ölümle tehdit edilerek bırakıldım.” Dedi.

5 Mayıs 2015’te İHD İstanbul şubemize gelen O.B; “1 Mayıs sabahı Okmeydanı’nda parkta kuzenimle otururken bir grup polis bizi gözaltına aldı, ters kelepçe ile bir okulun bahçesine götürüp dizlerimizin üzerinde yüzümüz duvara dönük, hakaret ederek 3 saat beklettiler. Kendi cep telefonları ile kaydettiler. O polisleri tanımıyoruz ama Youtube’ta ve TV’de yayınlamış görüntüler. Bu durumda teşhir edebiliriz. Raporlarınızda yer almasını istiyorum.”

5 Mayıs 2015’te İHD İstanbul şubemize gelen Z.Ç; “1 Mayıs göz altılarını takip etmek için Çağlayan adliyesine gittim, çekim yaparken Alınteri gazetesi muhabiri olduğumu söylediğim halde gözaltına alındım. GBT kontrolünden sonra serbest bırakıldım. Adliyeye gelen aileler, devrimciler slogan atıyordu, yine çekim yapıyordum, polis saldırdı ve yaralandım, darp edildim. Suç duyurusunda bulunmak ve basın açıklaması yapmak istiyorum.” Dedi.

5 Mayıs 2015’te İHD İstanbul şubemize gelen U.K; “1 Mayıs gözaltılarını takip etmek için Çağlayan adliyesine gittim, (Alınteri gazetesi muhabiri olarak) Adliyeye gelen aileler, devrimciler slogan atıyordu, polis saldırdı darp edildim, kafama yediğim darbelerden dolayı 48 saat hastanede müşahede altında tutuldum. Suç duyurusunda bulunmak ve basın açıklaması yapmak istiyorum.” Dedi.

6 Mayıs 2015’te Ağrı’da miting düzenleyen Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun konvoyunun geçtiği güzergâhta zafer işareti yapan bir kadın korumalar tarafından darp edilerek gözaltına alındı.

7 Mayıs 2015’te, Batman Üniversitesi’nde okuyan yurtsever demokrat öğrenciler, 2 öğrenci arasında yaşanan tartışma üzerinde başlayan gerginlikte, olaya müdahale eden sivil polislerin öğrencileri darp edişini protesto etti. Sivil polislerin olay esnasında havaya ateş açtığını ve öğrencileri darp ettiğini belirten öğrenciler, polisin kampustan çıkmasını isteyerek, alkış ve sloganlarla rektörlük binasına kadar yürüyüş düzenledi. Rektör odasını işgal ederek, rektörü istifaya çağıran öğrenciler, odada seslendirdikleri ezgiler eşliğinde halay çekti. Bir süre rektörün gelmesini bekleyen öğrenciler, gelen Batman Üniversitesi Rektör Yardımcısı Aydın Durmuş’a yaşananları anlatarak, sivil polislerin üniversiteden çıkarılmasını istedi. Polislerin içeriye alınmamasını isteyen öğrenciler ile Durmuş arasında görüşmeler devam ederken, onlarca çevik kuvvet polisi ve sivil polis rektörlük binasına girdi. Polisin geldiğini gören öğrenciler, rektörlük odasının kapısını kapatarak, polisin içeriye girişine izin vermedi. Rektör odasının kapısını kırarak içeri giren polisler, biber gazı kullanarak, öğrencilere saldırdı. Polis tarafından darp sonucu yaralanan 18 öğrenci sürüklenerek gözaltına alındı.

8 Mayıs 2015’te Kocaeli’nin Gebze İlçesi’nde trafikte kaza yapan aracında HDP’ye ait görsel malzemeler bulunan Ümit Tikicieri, kardeşi Ufuk Tikicieri ve babası Muhlis Tikicieri olay yerine gelen “yunus” polis ekipleri tarafından ters kelepçe takılarak dakikalarca darp edildi. Darp etme görüntülerini bir kameranın kaydettiği olayda polislerin “pis Kürtler defolun gidin Kobanê’ye” şeklinde hakarette bulundukları da belirtildi.

10 Mayıs 2015’te İstanbul’un Fatih İlçesi’ne bağlı Vezneciler Semti’nde Fatih Belediyesi’ne bağlı 50 kişilik zabıta ekibinin tartışma yaşadıkları 5 seyyar satıcıyı 15 dakika boyunca darp ettiği ortaya çıkan kamera kaydı görüntüleri sonucu öğrenildi.

11 Mayıs 2015’te İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi’nde basın açıklaması düzenleyen Şahin İlgenci, Şişli’nin Kurtuluş Semti’nde evine giderken “alkollü olduğu gerekçesiyle” devriye görevi yapan polis ekibi tarafından alıkonarak Feriköy Mezarlığı’na götürüldüğünü ve burada kendisine işkence yapıldığını anlattı. Şahin İlgenci açıklamasında “alkollü olmamı gerekçe göstererek polis aracına aldılar. Ben karakola götürüleceğimi düşünürken, bir polis direkt dayak atmaya başladı. Polis aracı içerisinde ölesiye dayaktan sonra beni bir mezarlığı götürdüler. Burada kimliğimi istediler. Kimliğimi alan polis bir kenara fırlatarak ‘seni burada öldüreceğiz. Sen artık bittin. Sizin gibiler yaşamayı hak etmiyor’ dedi” ifadelerini kullandı. Yaklaşık bir saat boyunca işkenceye maruz kaldığını ve işkencenin ardından mezarlığa terk edildiğini söyleyen Şahin İlgenci, ayakta duramaz haldeyken kendi çabalarıyla evine kadar gittiğini aktardı.

14 Mayıs 2015’te, Van Barosu Başkan Yardımcısı Avukat Doğan İlhan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Van mitingi nedeniyle herhangi bir uyarı levhası konulmadan trafiğe kapatılan Beşyol Kavşağı’ndan aracıyla geçtiği esnada sivil ve resmi polisler tarafından darp edildi. Akşam saatlerinde yaşanan darp olayı Van Barosu ve Mezopotamya Hukukçular Derneği (MHD) tarafından Van Adliyesi önünde protesto edildi. Avukatların cüppeleri ile katıldığı açıklamada konuşan Baro Başkanı Murat Timur, resmi kıyafetli polisler tarafından önce sözlü hakarete uğrayan İlhan’ın, polislere yolun trafiğe kapatıldığı yerlerde herhangi bir uyarı levhasının bulunmadığını söylemesi üzerine, polislerin kuralları kendilerinin belirleyeceği söyleyerek, İlhan’ı darp ettiğini aktardı. Polis’in elindeki telsiz ile İlhan’ın kafa ve kulak kısmına gelecek şekilde defalarca vurduğunu kaydeden Timur, Van Valiliği önünde bulunan bir kaç sivil polisin de resmi üniformalı polislere destek vererek, İlhan’ı darp ettiğini söyledi. İlhan’ın yaşanan olaylara ilişkin İki Nisan Polis Merkezi’ne giderek şikayet başvurusunda bulunduğunu; ancak buradaki polisler tarafından da hakarete uğradığını belirten Timur, yaşananlar üzerine birkaç avukat eşliğinde Van Cumhuriyet Başsavcılığı’na giderek, şikayette bulunduğunu kaydetti. Timur, İlhan’ın savcılıkta ifadesinin alınmasının ardından Adli Tıp Kurumu’na sevk edildiği ve alınan rapor ile de polis şiddetinin tespit edildiğini belirtti.

16 Mayıs 2015’te, Dışarıdan girişlerin izne bağlı olduğu Urfa’daki AFAD çadır kentinde kalan Kobanêlilerden edinilen bilgilere göre, ismi öğrenilemeyen bir Kobanêli yurttaşı, çadır kentin giriş kapısının yanında yer alan odaya alan askerler, burada söz konusu kişiyi feci şekilde dart etti.  Askerlerin darp ettiği Kobanêli, Suruç Devlet Hastanesi’ne kaldırılırken, yaşanan olay kampta kalan yaklaşık 30 bin civarındaki diğer Kobanêlileri ayağa kaldırdı.

20 Mayıs 2015’te Tokat’ın Turhal İlçesi’nde Pancar Ekicileri Kooperatifi’nin mali kongresinde taraflar arasında çıkan kavgaya polis ekipleri gaz bombalı ve coplu müdahalede bulundu. Müdahale sırasında gözaltına alınan torununun serbest bırakılması için uğraşan Mehdi Altınkaynak (60) polisler tarafından tekmelenerek darp edildi.

21 Mayıs 2015’te, Van’ın Vali Mithatbey Mahallesi’nde ikamet eden Fırat Demir (20) isimli genç, gece saatlerinde rahatsızlanan Devrim Yaşar isimli arkadaşını Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne götürdü. Demir, arkadaşına gerekli müdahaleyi gerçekleştirmediği gerekçesiyle acil servis doktoru ile tartıştı. Doktorun, “Çocukları çağırın” demesi üzerine hastanenin aciline gelen onlarca polis, iddiaya göre Demir’i tekme tokat dövmeye başladı. Kafası kırılan, yüzünde ve vücudunda darp izleri oluşan Demir, polisler tarafından bayılıncaya kadar dövüldü. Kan içinde kalan Demir, kendine geldiğinde babasını arayarak yaralı halde evine döndü.

25 Mayıs 2015’te, Van’ın Erciş ilçesine bağlı Pay Mahallesi’nde ikamet eden 21 yaşındaki Deniz Cengiz, Deliçay Jandarma Karakolu’ndaki rütbeli askerler tarafından hiçbir gerekçe gösterilmeden feci şekilde darp edildi. 15.00 sularında nakliye aracıyla seyir halinde karakolun önünden geçen Cengiz, karakolun önünden geçtikten 200 metre sonra arkasından gelen askeri araçtaki iki rütbeli asker tarafından durduruldu. Askerlerin “neden durmadın?” diye sorduğu Cengiz, karakol önünde herhangi bir uyarı levhasının olmadığını ve kendisine “dur” ihtarında bulunulmadığını söyledi. Askerler tarafından araçtan indirilen Cengiz, öldüresiye dövüldü. Başından ve ayağından feci şekilde yaralanan Cengiz’i yoldan geçen yurttaşlar askerlerin elinden kurtardı. Akrabaları tarafından Van Bölge ve Eğitim Araştırma Hastanesi’ne getirilerek, tedavi altına alınan Cengiz’in baş ve kulak arkasında morluklar oluşurken, sol ayak diz kapağı ise kırıldı. Ayağı alçıya alınan Cengiz, tedavisinin ardından gece geç saatlerde Van Büyükşehir Belediyesi’nin tahsis ettiği ambulansla evine gönderildi. Cengiz, İHD Van Şubesi’nden de hukuki yardım talebinde bulundu.

29 Mayıs 2015’te, Şırnak’ın Beytüşşebap ilçesi girişinde oluşturulan kontrol noktasında, ilçeye girip-çıkış yapan araçları durdurup, Genel Bilgi Taraması (GBT) yapan polisler, gece durdurdukları iki genci darp etti. O esnada çevrede bulunan yurttaşlar ve olayı duyan bazı ilçe sakinleri, bir genci polisin elinden zor kurtarırken, diğer genç polislerce ekip otosunun içine bindirildi. Daha sonra olay yerine gelen HDP ve DBP’li yöneticilerin polislerle görüşmelerin ardından, polis aracında bekletilen genç de serbest bırakıldı.

31 Mayıs 2015’te, Hatay’ın Antakya ilçesinde, MHP’ye ait bir seçim otobüsünün Akasya Mahallesi’nde geçişi sırasında bir gencin zafer işareti yapması üzerine otobüsün içerisinde bulunan MHP’liler tarafından Kürt bir aileye dönük saldırıda bulunuldu. İddialara göre olay şöyle gelişti: Parti otobüsünün geçişi sırasında kendilerine zafer işareti yaptıkları ileri sürülen Kürt ailenin evinin önünde otobüsten inen partililer, aile üyelerinden Ercan Öztaş, Özcan Öztaş, Cihan Malak, Adem Malak ve Fevzi Malak’ı feci şekilde darp etmeye başladı. Aile üyelerini öldüresiye döven saldırganlar, aile üyelerini yerlerde sürükleye sürükleye 500 Konutları Karakolu’nun önüne götürdü. Burada hakaretlerde bulunup aile üyelerine şiddet uygulamayı sürdüren MHP’lilere, belirtilene göre polisler herhangi bir müdahalede bulunmadı. Aile üyelerinin anlatımlarına göre, saldırganlar yerine tepki gösterdikleri polisler de kendilerine şiddet uyguladı.

31 Mayıs 2015’te, Gezi Direnişi’nin 2’inci yıldönümünde polis ablukasındaki parkta fotoğraf çeken Zaman Gazetesi muhabiri Emre Şencan, polis tarafından yumruklanarak gözaltına alındı. Gazetecinin adını sorduğu polis ise gazeteciye, “Amerika’ya mı söyleyeceksin, Fethullah Gülen’e mi söylettireceksin” diye bağırdı. Parktan uzaklaştırılan Şencan’ın daha sonra serbest bırakıldığı öğrenildi.

1 Haziran 2015’te Belçika’da Mahinur Özdemir adlı milletvekilinin partisinden ihraç edilmesini protesto etmek için İstanbul’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kızı Sümeyye Erdoğan’ın da katıldığı Belçika Konsolosluğu’nun önündeki protesto gösterisini takip etmek isteyen T24 muhabiri Michelle Demishevich Kurt, polisler tarafından alanı terk etmediği iddiasıyla darp edildi.

4 Haziran 2015’te, Ağrı Taşlıçay Anadolu Lisesi’ne ait pansiyonda kalan M.T. (15) ve S.D. (16) isimli gençler, puşi taktıkları için polisler tarafından darp edildiklerini belirterek, suç duyurusunda bulundu. Yasak olmasına rağmen okulun pansiyonunda yemek yiyen ve polis oldukları belirtilen iki kişi, o sırada yemekhanede bulunan iki öğrenciyi yanına çağırarak tehditlerde bulundu. Boyunlarında puşi olan M.T. (15) ile S.D. (16) isimli gençlere polisler tarafından “Kürt müsün yoksa Türk müsün?” soruları soruldu. “Kürdüz” cevabını alan polislerin, iki öğrencinin kafalarını birbirlerine vurarak darp ettiği iddia edildi.

5 Haziran 2015’te Kars’ın Kağızman İlçesi’nde bir basın açıklamasına katıldığı gerekçesiyle gözaltına alınan Ş.Y.’nin adliyedeki işlemleri esnasında tartışma yaşadığı polisler tarafından darp edildiği öğrenildi.

8 Haziran 2015’te İHD İstanbul şubemize gelen M.I: “ Fatih’te bulunan Mehmet Akif ilkokuluna bir haber dolayısıyla gitmiştim. Polisler kameramı almaya çalıştılar, beni darp ettiler. Bir grup genç ellerinden aldı beni. Tıbbi destek talep ediyorum.” Dedi.

20 Haziran 2015’te İHD İstanbul şubemize gelen C.O: “ Seçim çalışmalarında HDP adına aktif çalışmalar yürüttüm. Seçim öncesi ve sonrası polisler tarafından şiddete uğradım, gözaltına alındım, evime biber gazı atıldı. Seçim sonrası sivil bir araca beni bindiren polisler, son uyarılarını yaptıklarını söyleyerek beni tehdit ettiler. Başıma gelebilecek herhangi bir olumsuzlukta İHD’nin bunu bir ihbar kabul edip kamuoyu oluşturmasını talep ediyorum.” Dedi.

22 Haziran 2015’te İHD İstanbul şubemizi arayan baba K.G’in mail yolu ile de yaptığı başvurusunda: “Oğlum A.G,vatani görevini yaptığı İnşaat Taburu Karadeniz Ereğli’de 7 Mayıs günü Bölük komutanı Yzb. A.T tarafından darp edilmiştir. 8 Mayıs 2015 tarihinde TALEP başlıklı mail dilekçemizde de bu olayı yazdık ve başka bir birliğe atamasının yapılmasını arz ettik. Fakat dilekçemize olumlu ya da olumsuz herhangi bir cevap verilmedi. Oğlumu döven, hakaretler ve tehditler eden Bölük komutanı hakkında dava açtım. Bu şartlar altında çocuğum orada nasıl askerlik yapıp bitirecek. Mağduriyetimizin giderilmesini ve en kısa zamanda bize cevap verilmesini rica ederim.” Dedi.

24 Haziran 2015’te Van’da “bomba bulunduğu” ihbarıyla bir eve baskın düzenleyen polis ekiplerinin biri bebek 4 kişiyi darp ettiği, evdeki eşyalara zarar verdikleri HDP milletvekili Yurdusev Özsökmenler’in konuya ilişkin verdiği soru önergesi aracılığıyla öğrenildi.

24 Haziran 2015’te İstanbul’un Fatih İlçesi’nde zabıta ekipleriyle seyyar satıcılar arasında çıkan kavgada bir zabıta memurunun bıçaklanmasının ardından olay yerine gelen polis ekipleriyle zabıta ekiplerinin seyyar satıcıları ve tartışmayı sakinleştirmek isteyen iki esnafı dakikalarca coplayarak dövdükleri öğrenildi.

27 Haziran 2015’te Şırnak’ın Uludere İlçesi’ne bağlı Andaç Köyü’nde sınır ticareti yaptıkları belirtilen köylülerle askerler arasında gerginlik çıkmasının ardından askerlerin karakola dönerken köyün içinde karşılaştıkları iki çocuğu darp ettikleri öğrenildi.

1 Temmuz 2015’te, Şırnak’ın Uludere ilçesine bağlı Roboski köyünde askeri sevkıyata tepki gösteren yurttaşlara müdahale eden askerlerin, gözaltına aldığı S.E., Y.E., S.E. ve U.E. isimli çocuklara gözaltına alındığı sırada işkence yaptığı iddia edildi.  Sırt ve omuz bölgesinde morluklar bulunan çocuklardan S.E., askerlerin hakaretler eşliğinde kendilerine coplarla vurduğunu söyledi. S.E., “Bizleri döverek gözaltına aldılar. Bize ‘siz taş attınız’ diye diye dövdüler. Coplarla kafamıza vuruyorlardı” dedi.

3 Temmuz 2015’te Gaziantep’te kullandığı özel halk otobüsüyle ilerlerken aniden önüne çıkan araca korna çalan Ahmet Can Hilaloğlu adlı şoförün, aracın sürücüsü sivil bir polis memuru ile olay yerine gelen çevik kuvvet ekipleri tarafından darp edildiği öğrenildi.

4 Temmuz 2015’te, Hakkari’nin Şemdinli ilçesine bağlı Tekeli (Gare) köyü yakınındaki yolda seyyar nizamiye kuran Tekeli Taburu’na bağlı askerler “kaçakçılık yaptığı” iddia durdurmak istenen minibüsün durmaması üzerine araca ateş açtı. Olay yerine gelerek tepki gösteren yurttaşlara, silah çekerek, gaz bombasıyla saldıran askerler, kapatılan BDP İlçe Başkanı Nusret Aktaş’ı panzere sokarak darp etti.  Dakikalar süren gerginliğin son bulması üzerine Akbaş panzerden çıkarılarak serbest bırakıldı. Gözünden yaralanan Akbaş, aynı noktada sürekli yurttaşların araçlarının durdurulduğunu dile getirerek, “Halkın sürekli araçlarını durdurdukları ve baskı uyguladıkları için durmak istemediği için şoförün içinde olduğu aracı direk taramışlar. Aracın direksiyonu isabet eden kurşun üzerine biz de yurttaşlarla buraya toplandık. Takviye askerlerin gelmesiyle bize silahlarını çekerek saldırdılar. Bende araya girdim ‘ne yapıyorsunuz yapmayın insanları vuracaksınız’ dememle birlikte gaz bombası attılar. Gaz bombalarının bir tanesi direk gözüme isabet etti. Aldığım darbeyle ayaklar altına alındım. Beni sürükleyerek linç etmek istediler. 20-30 asker bana vurarak panzerin içine sokup orada da bana vurdular” sözleriyle saldırıyı anlattı.  Vücutlarında hafif şekilde yaralanan 2 yurttaş ile toplanan kalabalık dağılırken, Akbaş ise Şemdinli Devlet Hastanesi’ne götürüldü.

8 Temmuz 2015’te İHD İstanbul şubemize gelen A.İ: “7 Temmuz günü oğlu K.İ’nin elinde market poşeti olduğu halde sebepsiz bir şekilde polislerce hakarete uğrayıp dövülmüştür. Duruma müdahale edene anne A.İ ve eniştesi polisler tarafından dövülmüş, oğlu K. ve eniştesi gözaltına alınmıştır. Gözle görülür şekilde morluklar olduğu halde hastane “darp yoktur” raporu vermiş.” Dedi.

8 Temmuz 2015’te, CNN Türk Muhabiri Fulya Öztürk’ün kameralara yansıyan haberinde;  şehir içi yolcu taşıyan otobüsün hareket etmesine 15 dakika kala bir kişi otobüsün kapısında. Cüzdanından kartını çıkartıyor. Ve o kısa sürede ne oluyorsa birden tartışma çıkıyor ve kavgaya dönüşüyor.Sivil polis olduğu iddia edilen kişi otobüse bindiği sırada şoförle tartışıyor. Şoföre kimliğini gösteren şahıs daha sonra şoföre saldırıyor ve silah çekiyor. Dehşet dolu dakikalar ise otobüsün güvenlik kamerasına yansıdı.

23 Temmuz 2015’te İHD İstanbul şubemize gelerek başvuruda bulunan N.A’ın kardeşi O.A: “ kardeşim Esenlerde kimliği istendikten sonra zorla polis aracına bindirilip kaçırılarak Bağcılar Oto Center’da boş bir arazide demir çubuklarla dövülmüş. Tıbbi destek almak ve basın açıklaması yapmak istiyoruz.” Dedi.

24 Temmuz 2015’te, İHD Diyarbakır şubemize başvuran Mehmet Ali Çetinkaya, şu beyanlarda bulundu: “23.07.2015 tarihinde gece saat 24.00 civarında yaklaşık 50 kişilik polis tarafından evimiz basılarak gözaltına alınan oğlum Azad Çetinkaya ile beraber evde arama yapıldı. Evde silah aradıklarını ifade ettiler. Ancak sürekli bir şekilde küfür ve hakaret ettiler. Eşimi, beni ve çocuklarımı darp ettiler. Evimizin her tarafını dağıttılar. Evde silah olmadığına kendilerini ikna edemedim. Ancak arama sonucunda da bir şey bulamadılar. Gözaltına alınan oğlumun %50 engelli raporu var ancak buna rağmen gözaltına aldılar. Benim kalp rahatsızlığım var. Bu durumu belirtmeme rağmen beni darp etmeleri neticesinde rahatsızlandığım için hastaneye kaldırıldım. Beni özel veni vidi hastanesine ambulansla götürdüler. Buna ilişkin hastaneden kayıtlar temin edilebilir. Bu nedenlerle evimi dağıtıp eşyalarımı kırıp döken, bana ve aileme hakaret ederek darp eden güvenlik görevlilerinin tespit edilerek bu şahıslar hakkında mala zarar verme ve işkence kötü muamele suçlarından dolayı kamu davası açılmasını talep ederim.”

24 Temmuz 2015’te, İHD Diyarbakır şubemize başvuran M.Ç., şu beyanlarda bulundu: “Yukarıda belirtmiş olduğum adreste oturmaktayım. 23.07.2015 tarihinde gece geç saatlerde kalabalık bir polis grubu tarafından evimize baskın yapıldı. Baskın sırasında 1 Kuru sıkı ve 2 tane tabanca ele geçirildi. Bunun üzerine babam Hacı Çetinkaya gözaltına alındı. Bakın sırasında bizler kapıyı açmaya çalışmamıza rağmen kapımız kırılmaya çalışıldı, Bizler kapıyı açar açmaz bizleri yere yatırıp evimizi aramaya geçtiler. Evde arama yapıldığı sırada her şeyimizi dağıttılar, eşyalarımızı kırdılar.  Kolluk memurlarının yapmış olduğu işlem açık bir şekilde haksız arama olup; konut dokunulmazlığını ihlal, mala zarar verme ve görevi kötüye kullanma suçunu oluşturmaktadır. Tüm bu nedenlerden, gerekli soruşturmanın yürütülerek şüpheliler hakkında kamu adına dava açılmasını talep ederim. Ayrıca zararımın tespiti ile giderilmesi için de gerekli işlemlerin yapılmasını talep etmekteyim. Yukarıda belirttiğim hususlar çerçevesinde savcılığınızca resen toplanacak deliller neticesinde sorumluların tespiti ve cezalandırılması, zararımın tespiti ve giderilmesi için gereğinin yapılmasını saygılarımla arz ederim.”

25 Temmuz 2015’te, İHD Diyarbakır şubemize başvuran Selahattin Buğdaycı, şu beyanlarda bulundu: “Yukarıda belirtmiş olduğum adreste oturmaktayım. 23.07.2015 tarihinde gece 20.00 sıralarında polislerce evimize baskın yapıldı. Yaklaşık olarak iki saatlik bir arama gerçekleştirdiler. Evimizde torunlarım ve çocuklarıma darp uygulandı. Kafalarına silah dayayıp tekmelediler.  Eşimin kafasına silah dayadılar ve ondan silah getirmesini istiyorlardı. Oğlumun bir lakabının olup olmadığını sordular. Ben de oğlumun gerçek isminin Mehmet Celil olduğunu söyledim. Amir olduğunu düşündüğüm kişi de Celil’in kim olduğunu sordu. Oğlum da benim deyince oğlumu 4 – 5 polis yerden alarak tekme tokat dövmeye başladı.  Arama esnasında da bizlere hakaret ve küfür ettiler. Oğlum Mehmet ÇELİK’i olaylarla hiçbir alakası olmamasına rağmen, darp ederek gözaltına aldılar. Evimde hukuksuz bir şekilde arama eylemini gerçekleştiren ve evime zarar veren, bizlere ve oğluma işkence uygulayan ve bizlere hakaret eden kolluk memurlarının tespiti ile gerekli soruşturma işlemlerinin yürütülmesini talep etmekteyim. Kolluk memurlarının yapmış olduğu işlem açık bir şekilde haksız arama olup; konut dokunulmazlığını ihlal, mala zarar verme, işkence, hakaret ve görevi kötüye kullanma suçunu oluşturmaktadır. Tüm bu nedenlerden, gerekli soruşturmanın yürütülerek şüpheliler hakkında kamu adına dava açılmasını talep ederim. Yukarıda belirttiğim hususlar çerçevesinde savcılığınızca resen toplanacak deliller neticesinde sorumluların tespiti ve cezalandırılması için kamu adına dava açılmasını arz ve talep ederim.”

27 Temmuz 2015’te, İzmir’de son 3 günde yapılan ev baskınlarında gözaltına alınanların serbest bırakılması için İzmir Valiliği binası önünde basın açıklaması yapmak isteyen öğrenci kolektifi üyesi 3 genç, sivil polisler tarafından darp edilerek gözaltına alındı. Gözaltına alınan gençler, Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü.

27 Temmuz 2015’te, Ankara Kızılay’da sabah saatlerinde çeşitli demokrasi güçlerinin açtığı stantlara saldıran ve 8 genci darp ederek gözaltına alan Ankara polisi, aradan birkaç saat geçmesinin ardından Konur Sokak’ta bulunan bir pankartı indirmek istedi. Halkevlerine ait ve Suruç katliamında yaşamını yitirenlerin fotoğraflarının bulunduğu pankartı indirmek için saldıran polis, duruma itiraz eden bir kişiyi de yerden sürükleyerek yaka paça gözaltına aldı. Gözaltına alınan kişi, “Suruç’un hesabı sorulacak” sloganları atarak, direndi.

28 Temmuz 2015’te, Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde akşam saatlerinde askeri lojman ve adliye binasına düzenlenen roket saldırısı ardından polis ve özel harekat timleri, sabahın ilk saatlerinde onlarca eve baskın yaptı. Baskın sonucunda Fahrettin Akdeniz ve Mervan Taş’ı gözaltına aldı. Birçok evin kapı ve pencerelerini kıran, evdeki erzakları dağıtan polis, kimi yurttaşları da kısa süreli gözaltına alıp “yanlışlıkla aldık” tutanaklarından sonra serbest bıraktı. Akdeniz’in evini darmadağın eden polisler, babasına da saldırı girişiminde bulundu. Polislerin kendisini tehdit ettiğini belirten Akdeniz’in babası Ömer Akdeniz, “Bir anda silah sesleri ile uyandık. Sonra da kapı ve pencereleri büyük bir gürültü ile vurdular. Giyinmemize bile izin vermeden, ayakkabıları ile içeri girdiler. Her yeri didik diki aradılar. Hasta çocuklar ve yeni doğan bebeği yataklarından çıkardılar. Ben tepki gösterince, ‘Sus seni öldürürüz’ dediler. Sonra, biz de ‘Hepimizi öldürün’ dedik. Silahları kafama dayadılar” şeklinde konuştu. Özel harekât timlerinin kendilerine “Siz bize roket atmışsınız” suçlamasında bulunduğunu belirten Akdeniz’in annesi Meryem Akdeniz ise, “Biz evimizden dışarı çıkmamışız. Allah nasıl kabul eder bunu? Düşman neden bize bunu yapıyor? Gecenin ortasında çoluk çocuğu yataklarından ediyor. Ne zamana dek bu rezaleti yaşayacağız. Bu zulüm yeter artık. Artık ne diyeceğimizi bilemiyoruz. Düşmanın bu zulmünden bıktık artık” dedi.

30 Temmuz 2015’te, Hakkari’de Biçer Mahallesi, Türkiye Odalar Borsalar Birliği (TOBB) yakınlarında devriye gezen özel harekata ait araca ses bombası atıldı. Olayın ardından bölgeye giden DİHA muhabiri Gökan Altay ve Van TV muhabiri Serkan Kaya, özel harekat polislerince kafalarına silah dayatılıp tartaklandı. Çekim yapmaları engellenilen Altay ve Kaya, polislerce olay yerinden zorla uzaklaştırıldı.

31 Temmuz 2015’te, Diyarbakır’ın Bismil ilçesinde sabah saatlerinde yapılan ev baskınlarında 3 kişi gözaltına alındı. İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı polislerin düzenlediği baskın sonucunda Mehmet Devran Ayırbaz, Celal Kortak ve Numan Yayevi isimli gençler gözaltına alındı.  Rojava Mahallesi’ne yapılan baskını sonucunda gözaltına alınan Mehmet Devran Ayırbaz’ın babası Bedran Ayırbaz, zorla eve giren polislerin evin altını üstüne getirdiğini dile getirerek, polisin evdeki değerli eşyaları çaldığını iddia etti. Ayırbaz, “Polisler zorla eve girerek bana ve çocuklarıma silah doğrultarak çıplak bir şekilde bizi yere yatırdı. Ben yatmak istemeyince bana şiddet uygulayarak yere zorla yatırdılar. Sonra eve girip evi darmadağın ettiler. Oğluma ait yaklaşık bin TL değerindeki tespihini çaldılar. Evde buldukları ne kadar değerli eşya varsa ceplerine koyup götürdüler.  Ayırbaz’ın annesi Fatma Ayırbaz ise eve giren polislerin 9 ve 10 yaşındaki çocuklarının kafasına silah dayayarak tekmelediğini belirterek, “Polisler eve girer girmez henüz 9 ve 10 yaşlarındaki çocuklarımın kafalarına silah dayayarak, tekmeleyerek ‘Sizin ağabeyiniz ne yapıyor. Eylemlere katılıyor mu?’ şeklinde sorular sorduktan sonra evin duvarında asılı bulunan Kuran-ı kerimi ellerine alarak ‘bu nedir? Bu nedir?’ şeklinde bağırarak Kuran-ı Kerimi yere attı.

1 Ağustos 2015’te, İHD İstanbul şubemize gelen C.O, E.A.T., M.K.,: “30 Temmuz gece 23.00 sularında arkadaşlarımla Yenidoğan’da ki evimize giderken 4 arabadan inen sivil polisler bizi durdurdu, ters kelepçe takarak dövdüler, tehdit, küfür ettiler ve sonrasında karakola götürdüler. Ailemizi aramamıza izin vermediler. Hukuki ve tıbbi destek talep ediyoruz. Ayrıca basın açıklaması yapmak istiyoruz.” Dedi.

1 Ağustos 2015’te, Van’ın merkez Edremit ilçesine bağlı Kurubaş Mahallesi’nde sabaha karşı bir eve çok sayıda özel harekat timi tarafından baskın düzenlendi. Kapıyı kırarak içeri giren polisler, Hakan Bilekçi (20) adlı genci uykudan uyandırarak darp etti. Ailesinin verdiği bilgilere göre, başına dipçik dayanarak, balkon korkuluklarına yaslanan Bilekçi, tekme ve yumruklarla darp edildi. Polisler evde yaptıkları aramada Bilekçi’ye ait fotoğraflara el koydu.

5 Ağustos 2015’te Ankara’nın Mamak İlçesi’nde devriye görevi yapan polislerin, kendilerine alkollü şekilde adres sorduğu belirtilen bir kişiyi darp ederek bacağının kırılmasına yol açtıkları öğrenildi.

8 Ağustos 2015’te, Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde 5 Ağustos’ta bir şantiyeye baskın düzenleyen özel harekat timinin 52 işçiyi gözaltına aldığı ve işkence yaptığı öğrenildi. İşçilerin gözaltına alındığı sırada özel hareket timleri tarafından, yüz üstü elleri arkadan bağlanmış ve yan yana dizilmiş şekilde tutuldukları ve bu sırada işçilere bir özel harekat timinin hakaret ve tehditlerde bulunduğu görüntüler yayınlandı. “Ne yaptı lan size bu devlet? Hepinizi tanıyorum ben. Kim ki hainlik yapıyor karşılığını görecek! Türk’ün gücünü göreceksiniz!” şeklinde tehdit edilen gözaltı işlemi ile ilgili Yüksekova Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldı. Gözaltına alınıp daha sonra serbest bırakılan işçiler, gözaltında işkence ve kötü muamele gördüklerini söyledi.

11 Ağustos 2015’te, Gaziantep’te trafik polislerinin bir araca çarpmasının ardından aracın içinde bulunanlarla çıkan tartışmanın büyümesi üzerine polisler, Berrin Yiğit’i darp ederek gözaltına aldı.

12 Ağustos 2015’te, Antep’de Karayılan, Güzelvadi, Akdere ve Vatan mahallerinde bulunan bazı evlere özel harekat polisleri tarafından baskınlarda bulunuldu. Sabah saatlerinde yapılan baskınlarda Soner Erdem, Hayrettin Begiç, Mehmet Zeki Güngör ve Halil İbrahim Şahinözel isimli yurttaşlar gözaltına alındı. Gözaltına alınma gerekçeleri öğrenilemeyen isimler, Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. Hayrettin Begiç’in ağabeyi Musa Begiç, kardeşini gözaltına alan polislerin, gözaltına alınmasına ağlayan 6 yaşındaki çocuğunun kafasına da silah dayayıp, ‘Ağlama yoksa seni öldürürüz’ dediklerini söyledi.

13 Ağustos 2015’te, İzmir Karşıyaka’da AKP’nin savaş politikalarına karşı “AKP savaş, halklar barış istiyor” yazılı bildiler dağıtan Halkevleri üyesi 5 kişi, polislerce darp edildikten sonra gözaltına alındı. “Halkı kin ve nefrete teşvik” ettiklerini gerekçesiyle gözaltına alınan 5 kişi, Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. 5 Halkevci, ifade işlemleri ardından 14 Ağustos günü serbest bırakıldı.

14 Ağustos 2015’te, İHD Diyarbakır şubemize başvuran Hayriye Çakan, şu beyanlarda bulundu: “14.08.2015 tarihinde sabah saat 6.00’da evimize polisler tarafından baskın düzenlendi. Kar maskeli, uzun namlulu silahlarla 20’ye yakın polis kapıyı tekmeliyordu. Bunun üzerine kapıyı açtım. Kapıyı açmamızla birlikte evde buluna iki kızım ve iki oğlum ve benim başıma silah dayadılar. Çocuklarımı yere yatırmışlardı. Ardından evimizde bulunan bütün eşyaları dağıtıp, gelişi güzel arama yaptılar. Evimizde hiçbir şey bulamadılar. Aramadan sonra 15 yaşındaki oğlum Nurullah’ı gözaltına aldılar. Oğlum ne için götürdüklerini sorduğumdan ise bana “eylemlere katılmıştır” dediler. Evimizin arandığına ve çocuğumuzun gözaltına alınmasına yönelik tutulan tutanak bana imzalattırıldı ama kopyasını bana vermediler. Uygun olmayan bir saatte evimizin basılması, bana ve çocuklarıma yönelik kötü muamelede bulunmasına ve çocuğumun haksız bir şekilde gözaltına alınmasını kabul etmiyorum. Bu nedenle evimizi basan, bize hakaret eden polisler hakkında suç duyurusunda bulunmak istiyorum. Bu konuda sizden hukuki destek sunmanızı talep ediyorum

14 Ağustos 2015’te, Van’ın merkez İpekyolu ilçesine bağlı Hacıbekir Mahallesi’nde gün boyu zırhlı araçlarla devriye gezen polisler, Hisar Sokak’ta Tekyaşar ailesinin bulunduğu eve girdi. Özel harekat timlerinin de katıldığı baskında polisler önce evin içine gaz bombası attı, ardından kalp hastası Abdullah Tekyaşar (65), Hamide Tekyaşar (48), Zilan Tekyaşar (16), Vedat Tekyaşar (20), Şehriban Tekyaşar (21) ve Fırat Tekyaşar’ı (22) feci biçimde darp etti. Polisler evin bahçesinde de havaya ateş açtı. Mahalle sakinlerinin polise tepki göstermesi üzerine polisler evden ayrılırken, saldırıda yaralanan Abdullah, Zilan, Şehriban ve Vedat Tekyaşar mahalleye çağrılan ambulans ile Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı

15 Ağustos 2015’te, Diyarbakır’ın Sur İlçesi’nde polis ekipleri “dur” ihtarına uymadığı iddiasıyla motosikletli iki kişiyi darp ederek gözaltına aldı. Polis ekibinin bulunduğu alanda bir süre daha darp edilen 2 kişinin işlem yapılmadan bırakıldıkları öğrenildi.

17 Ağustos 2015’te, İzmir’in Menemen İlçesi’nde bir dinlenme yerinde oturan Muhammed Fatih Çelik (21), Ali Savaşçı (22), Muhammed Beşir Bilmez (22) ve M.T. (17) adlı 4 kişinin, çevredekileri rahatsız ettikleri iddiasıyla polisler tarafından darp edildikleri iddia edildi.

20 Ağustos 2015’te, Diyarbakır’ın Kayapınar ilçesi Huzurevleri Mahallesi’nde akşam saatlerinde ismi öğrenilemeyen iki genç, bir bakkalın içinde polisler tarafından dövülerek gözaltına alındı. Gözaltına alınan gençler, plakasız bir araca zorla konularak götürüldüğü öğrenildi. İki kişinin hangi gerekçeyle gözaltına alındığı ve nereye götürüldüğü konusunda bilgi alınamadı.

21 Ağustos 2015’te, Diyarbakır’ın Lice ilçesinde, özel hareket polisleri tarafından düzenlenen ev baskınlarında Bekir Söğüt (20) ve Bayram Özkan (20) isimli gençler gözaltına alındı. Baskın sırasında polis tarafından işkence ve kötü muameleye maruz kaldıklarını belirten Söğüt’ün ağabeyi Delil Söğüt, baskında yaşananlara ilişkin şunları belirtti: “Sabah saat 05.30 sıralarında evi bastılar. Hepimiz uykudaydık, kapıları kırmaya başladılar. Annem ‘Kapıyı kırmayın açıyorum’ dedi ama annemin kapıyı açmasına izin vermeden kapıyı kırarak içeri daldılar. Kardeşim salonda yatıyordu zaten. Kardeşim bayılıncaya kadar kafasına ve karnına silah dipçikleriyle vurdular. Ben tepki gösterince kolumu ters çevirerek silah dipçikleriyle vurdular. Kafam ve kolum kırıldı. Anneme de tekme atarak kafasını kapının demirine vurdular.”

22 Ağustos 2015’te,  Diyarbakır’ın Sur ilçesinde gece saatlerinde birçok mahalleye baskın düzenlemek isteyen polise halkın direnmesi üzerine başlayan çatışmalar sabah saatlerine kadar şiddetlenerek sürerken, Fatih Paşa Mahallesi’nde çatışmalar esnasında doğum sancıları tutan ve komşuları tarafından hastaneye kaldırılmak istenen Hayriye Uyan (25) isimli bir kadının polisler tarafından engellendiği öğrenildi.  Yaşanan durum ile ilgili bilgi veren Uran’ın komşusu olan Fehmi Aşan, Uran’ın sancıları tuttuğunu, yolun açılıp hastaneye kaldırılması gerektiğini polislere bildirdiğini ancak polislerin yolu açmadıklarını belirterek şöyle konuştu: “Bunun üzerine biz de 112 Acil servisi aradık, onlar da can güvenlikleri olmadığı gerekçesiyle ambulans gönderemeyeceklerini belirttiler. Uran’ın sancıları artması üzerine biz de onu bir eve götürdük ve mahallede bulunan kadınlar yardımıyla doğum yaptı.” Polisin tutumuna tepki gösteren Aşan, “Bu durumda yaşamını yitirebilirdi, bunun hesabını kim verecekti” diye sordu.

23 Ağustos 2015’te,  Adana merkez Seyhan ilçesi Şakirpaşa semti Ova Mahallesi’nde bir araya gelen gençler, Kürt illerindeki operasyonları protesto etti. Gençlerin eylemine polis gaz bombası, tazyikli su ve gerçek mermilerle saldırdı. Saldırı esnasında Erkan Aydın adlı kişi polisin açtığı ateşten yaralandı. Saldırıda başka yurttaşların da yaralandığı belirtilirken, çok sayıda kişinin de gözaltına alındığı kaydedildi. Görgü tanıklarının anlatımlarına göre, Erkan Aydın adlı gence, yaralı halde işkence edildi. Görgü tanığı S.Ç. isimli yurttaş, yerde yaralı halde yatan Aydın’a polislerin silah dipçiği ile kendinden geçinceye kadar vurduğunu belirterek, bayıldıktan sonra genci apar topar zırhlı araca bindiren polisin olay yerinden uzaklaştığını kaydetti. Aydın ile birlikte 8 gencinde darp edilerek gözaltına alındığı öğrenildi. Polis tarafından Adana Devlet Hastanesi’ne kaldırılan Aydın’ın tedavisine devam edilmeden 24 Ağustos günü Adana Emniyet Müdürlüğü TEM Şubesi’ne götürüldüğü belirtildi.

23 Ağustos 2015’te, Bitlis’in Hizan ilçesine bağlı Somuz (Sağınlı) köyüne bağlı Deşta Ovê mezrasında koçerlik yapan ve dün akşam rahatsızlanan bir yurttaşın Hizan Devlet Hastanesi’ne getirilmesinin ardından özel harekat polisleri hastaneye baskın düzenledi. Hasta ve 2 refakatçiyi gözaltına alan polislerin, refakatçilerden birinin yöresel kıyafet şal û şepik giydiği için baskın yaptığı öğrenildi. Hastane çalışanlarına bağıran polislerin gözaltına aldığı yurttaşları darp ettiği belirtildi. Bitlis’in Hizan ilçesi Somuz (Sağınlı) köyüne bağlı Deşta Ovê mezrasında koçerlik yapan ve dün akşam rahatsızlanarak Hizan Devlet Hastanesi’ne getirilen Aydın Eşlik (16) ile ona refakat eden Mehmet Eşlik (45) ve Abdulhekim Çakar’ın (40) dün gece hastanede gözaltına alındıktan sonra götürüldükleri İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde işkenceye maruz kaldığı ileri sürüldü. Aydın Eşlik’in yöresel şal û şapik giydiği için refakatçileri ile birlikte polisler tarafından kargatulumba gözaltına alındığı öğrenildi. 3 yurttaşın bir süre emniyette tutulduktan sonra tekrar hastaneye getirildiği bilgisine ulaşıldı.

24 Ağustos 2015’te Kocaeli’nin Kartepe İlçesi’nde büfe işleten Güler Sezgin (49), büfesine gelen D.B. adlı polisin, içki satışı yasağının başladığı saatten sonra satış yaptığını iddia ederek kendisini ve eşini dövüp dükkanını dağıttığını açıkladı.

25 Ağustos 2015’te, İstanbul Beyoğlu Çukur Mahallesi Tirşe Sokak’ta düzenlenen operasyonda, Mustafa ve Gülseren Kurşun, 1 yaşındaki çocuklarının gözleri önünde polis işkencesine maruz kaldı. mahallede operasyon yaptıkları sırada Kurşun ailesinin evine gelen polisler, taksi şoförü olarak çalışan Mustafa Kurşun’u hiçbir gerekçe göstermeden darp etti.

30 Ağustos 2015’te, Şırnak’ın Vakıfkent Mahallesi’nde, özel harekat timlerinin ev baskını sonucu işkence yaparak gözaltına aldığı Mehmet Bilir (65) ve oğulları Lokman (32), Ali (25) ve Mustafa’nın (30) durumu kötüye gidince hastaneye kaldırılarak, müşahede altına alındı. Baskın sonrası İl Emniyet Müdürlüğü’ne götürülen baba ve 3 oğlu, özel harekat polisleri eşliğinde İl Devlet Hastanesi’ne getirildi. Hastanede müşahede altında tutulan 4 yurttaşın, işkenceye maruz kaldıkları ve vücutlarının çeşitli yerlerinde kırık ve ezilme izlerinin olduğu görüldü.

2 Eylül 2015’te Adana’da taraf oldukları bir dava için adliye binasında bekleyen Mustafa Rençber ile yanındaki üç kişinin “gereksiz yere koridorda bekledikleri” iddiasıyla 6 kişilik polis grubu tarafından dövüldükleri öğrenildi. Dakikalarca süren ve güvenlik kameralarının kaydettiği dayağın ardından gözaltına alınan 4 kişiden Mustafa Rençber, oğlu Orhan Rençber ile arkadaşı Ali Kartal’ın “polise direndikleri” suçlamasıyla da tutuklandıkları bildirildi.

3 Eylül 2015’te İHD İstanbul şubemize gelen G.P: “ 1 Mayıs’ta sadece sendikacıların Taksim Meydanına alınacağı söylendiği 1 Mayıs’ta temsilci olduğum için ben de katıldım. O esnada iki polis beni aralarına alıp sıkıştırdı ve başka bir polis gelip beni kurtardı. Bunu iki kez üst üste yaşadım. Sonrasında psikolojim bozuldu ve ben tedavi görmeye başladım. Doktorum İstanbul’dan ayrıldığı için tedavim yarım kaldı. Polsiten MR cihazına girmekten ve eylemlere katılmaktan korkar oldum, bundan da utanıyorum. Tıbbi destek talep ediyorum. Konulmuş tanı; post travmatik stres bozukluğu”. Dedi.

4 Eylül 2015’te Ankara’da başlayan B-20 toplantılarının yapıldığı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) binası önünde toplanan Devrimci Parti üyesi 17 kişi polis ekiplerince darp edilerek gözaltına alındı.

4 Eylül 2015’te, Mardin’in Nusaybin ilçesi Yenişehir Mahallesi Yavuz Selim Sokak’ta kazılan hendekleri kapatmak amacıyla zırhlı kepçe ve akrep tipi zırhlı araçlarla sokağa giren polislerin, etrafa rast gele açtıkları ateş sonucu, Lokman Süne isimli bir genç karnından ağır şekilde yaralandı. Nusaybin Devlet Hastanesine kaldırılarak tedavi altına alınan Süne, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak yaşamını yitirdi. Yaralı olarak Nusaybin Devlet Hastanesine getirilen Süne, hastane girişinde ambulanstan indirildiği sırada bir polis tarafından tekmelendi.

4 Eylül 2015’te, Mardin’in Nusaybin ilçesine bağlı Yenişehir Mahallesi’nde, protesto amaçlı açılan hendekleri kapatmak için mahalleye giren polisler, 15 yaşındaki D.Ö. isimli çocuğu, feci şekilde döverek darp etti. Mardin Devlet Hastanesi’ne kaldırılan D.Ö. tedavi altına alındı.

8 Eylül 2015’te sokağa çıkma yasağının ilan edildiği Diyarbakır’ın Bismil İlçesi’nde bir aracı durduran polis, içinde bulunan 5 kişiyi sokak ortasında yere yatırıp dakikalarca darp etti. Çevrede bulunanların duruma tepki göstermesi üzerine 5 kişinin gözaltına alınarak Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldüğü bildirildi.

11 Eylül 2015’te, Mersin’in Akdeniz ilçesindeki Cizre’ye destek eylemlerinde haber takibi yapan DİHA muhabirleri Erdoğan Alayumat, Berivan Altan ve Ahmet Kanbal polislerce darp edilerek gözaltına alındı.

11 Eylül 2015’te, Şırnak’ın Cizre ilçesi Nur mahallesinde, polis tarafından düzenlenen ev baskınlarında aynı aileye mensup baba Yusuf Ecer ve oğlu Ramazan Ecer ile akrabaları olan Fatih ve Hasan Ecer gözaltına alındı. Ev baskınında aile fertleri polislerce darp da edildi.

13 Eylül 2015’te,  Diyarbakır Seyrantepe Semti’nin Aziziye Mahallesi TOKİ 1. Caddesi Güleryüz Apartmanı önünde akşam saatlerinde yürüyerek eve giden 3 kişiye polis önce hakaretler savurup ateş etti, sonra tekme tokat dövdü. Açılan ateşle 3 kişinin yaralandığını dile getiren görgü tanıkları, “Ne olduğunu anlamadan onları yaralı bir şekilde tekme tokat dövmeye başladılar. Gençler bağırıp çağırıyorlardı ama polisler durmuyorlardı. Sanırım infaz etme niyetindeydiler” diye konuştu. Hiçbir olay yokken polislerin niye böyle davrandıklarını anlamadıklarını dile getiren görgü tanıkları, “Polisler daha sonra onları öyle bırakıp çekip gittiler. Ambulans geldi her üçünü de ambulansa alarak Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırdılar. Ailelerine de haber verildi onlar da oraya gitti” şeklinde konuştu. Polisler tarafından infaz edilmek istenen Aydın Kıraç, Yusuf Meşe ve ismi öğrenilemeyen bir kişi hastanedeki tedavileri sürerken, polisler zırhlı araçlarla hastanenin giriş çıkışlarını ablukaya aldı.

14 Eylül 2015’te, İHD Diyarbakır şubemize başvuran Abdullah Özbey, şu beyanlarda bulundu: “25 Ağustos gece saat 00.30 sıralarında evime 12 kişilik polis ekibi geldi. Bunlardan 5’i maskeli, 1’i kadın, diğerleri ise sivil polis evime baskın düzenledi. Kapıyı açtığım gibi direk silahlarla içeri daldılar. Biz 7 kişiydik, eşim ve çocuklarım vardı. Bizi yere yatırdılar. Silah dayattılar ve evimizi aramaya başladılar. Maskeli olanlar bize terbiyesizce hakaretler savurdular. 1 saat kadar aramadan sonra çekip gittiler. Ailem korku içindeydi. Bunun hesabını kim verecektir. Ayrıca aynı gece bizim mahallede 8-9 eve daha baskın düzenlediler. Bize yapılan bu hakaretleri kabul etmiyorum, bu memurlardan davacıyım. Bu konuda sizden hukuki destek sunmanızı talep ediyorum.”

15 Eylül 2015’te, Denizli’de, HDP’ye yönelik ırkçı saldırıları kınamak için 13 Eylül’de yapılan yürüyüşe katıldıktan sonra gittiği Meska Parkı’nda polislerce gözaltına alınan 15 yaşındaki M.O. (15), polisin “Pis Kürt, devlet haini” şeklinde hakaretler ederek kendisini tekme tokat dövdüğünü söyledi. Emniyet işlemlerinin ardından serbest bırakılan M.O., parkta arkadaşları ile oturdukları esnada 3 aracın yanlarına geldiğini ve araçtan inenlerin kendisini çağırdığını anlattı. Polisin hiçbir şey söylemeden kendisini yere yatırarak, ters kelepçe taktığını belirten M.O., “Beni yere yatırıp kelepçelediler. O esnada 4 polis bana tekme tokat vurmaya başladı. Ne olduğunu anlamadım. ‘Neden bu işkenceyi yapıyorsunuz’ diye sorunca bana ‘Sus pis Kürt, sus pis devlet haini’ şeklinde bağırdılar” dedi. Polis işkencesinin karakola götürülünceye kadar devam ettiğini söyleyen 15 yaşındaki çocuk, götürüldüğü Çocuk Şube’de de hakaret ve işkenceye maruz kaldığını savundu.

15 Eylül 2015’te, Şırnak’ın Cudi Dağı eteklerindeki çıkan çatışmada yaşamını yitiren HPG militanlarından Avareş Colemerg kod isimli Emrah Yılmaz cenazesinin getirileceği Hakkari Devlet Hastanesi önünde bekleyen kitleye özel harekat timleri tarafından müdahale edildi. Havaya ateş açan özel harekat timleri bu sırada, haber takibi yapan Dicle Haber Ajansı Muhabiri (DİHA) Muhabiri Gökhan Altay’ı darp etti. Vücudunun çeşitli bölgelerine darbe alan Altay, hastaneye kaldırılarak tedavi altına alındı.

16 Eylül 2015’te, Ankara’da bir özel harekat polisine ait evi Diyarbakır’ın Yenişehir ilçesi Ofis semtinde bulunan özel timlere ait lojmana getiren 4 nakliyeci, eşyalardan birinin bir cıvatasının eksik olmasından dolayı darp edildi. Darp edilen Ersin Erdem (25), Yasin Erdem (22), Rıfat Erdem ve Ömer Erdem adlı dört kardeş, saldırı sonrası hastaneye gitti. Muayene olan nakliyeci kardeşler, “İş göremez” raporu aldı.

16 Eylül 2015’te, Urfa’nın Viranşehir ilçesine bağlı Hirikê (Büyükmutlu) Mahallesi’nde Yavuklu ailesinin evine baskın düzenleyen polis ve özel hareket timlerinin, önce evi taradığı ardından ise girdikleri evde 12 ve 13 yaşında olan çocukların kafasına silah dayayarak, saatlerce yerde beklettiği belirtildi. Siraç Yavuklu’yu aradıklarını belirten onlarca polisin, akrep, panzer, kobra ve jeeplerle eve baskın düzenlediğini belirten anne Fatma Yavuklu (65), baskın yapan polisin evi taradıktan sonra girdiği evde sorgusuz sualsiz küfür ve hakaretler savurarak, 12 ve 13 yaşındaki torunlarını yere yatırıp kafalarına silah dayadığını söyledi.

26 Ekim 2015’te, Diyarbakır’da twitter hesabından attığı mesajlar nedeniyle gözaltına alındıktan sonra serbest bırakılan Mehmet Serhat Polatsoy yeniden gözaltına alındı. Evine yapılan baskında kullanılan polis köpeğinin eşinin sağ ayağını ısırdığı öğrenildi. Mehmet Serhat Polatsoy çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.

28 Eylül 2015’te, Hakkari’nin Çukurca Eğitim-Sen Şube Temsilcisi Fatih Bulugil akşam saatlerinde kent merkezinde polisler tarafından darp edilerek gözaltına alındı. İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne götürülen Bulugil’in gözaltı gerekçesi öğrenilemedi.

28 Eylül 2015’te, Adana’da aksam saatlerinde iki polisin öldürülmesi sonrası operasyon başlatan polis sabahın erken saatlere kadar olayın yaşandığı Dağlıoğlu Mahallesi başta olmak üzere Gülbahçe, Fırat, Karasu ve Havuzlubahce mahallelerinde bulunan evlere baskın düzenledi. Baskında annesi Dilber Şahin (55) gözaltına alınan E.Ş.(15), kar maskeli polislerin kendilerini darp edip, hakaretler savurduğunu söyledi. E.Ş., “Bir polis gelip benim elime bastı ve bana küfür etti. Elim kanlar içinde kaldı. Ondan sonra annemi götürdüler” dedi. Gözaltına alınan Temer Bahadır’ın eşi Canan Bahadır ise polislerin YPG’li kızının çerçeveli fotoğrafını silah dipçiği ile parçalayarak, küfürler savurduğunu söyledi. Bahadır “Onlar bizim fotoğraflarımızda bile korkuyorlar” dedi.

28 Eylül 2015’te, İHD Diyarbakır şubemize başvuran Fikri Yılmaz, şu beyanlarda bulundu: “Oğlum Yusuf Yılmaz yaklaşık 50 gün önce Şehitlik semtinde Molotof attığı gerekçesiyle polisler tarafından göz alınmıştı. Oğlum gözaltına alınırken kafasına silah dayatılmak suretiyle işkence yapılmış ve darp dilmiştir. Oğlumun kafasına silah dipçiğiyle vurulmuş ve hakaretler edilmiştir. Bizler her ne kadar olayın etkisi ile olay tarihinde şikâyetçi olmamışsak da güvenlik güçlerinin korunması ve güvencesi kapsamında olan bizleri bu denli mağdur eden Diyarbakır Emniyet Müdürlüğünde tespit edilecek güvenlik görevlilerinden şikayetçiyiz

29 Eylül 2015’te, Batman’ın merkeze bağlı Samanyolu köyü yolunda akşam saatlerinde askeri aracın geçişi sırasında patlama meydana geldi. Patlama sonucunda özel harekat polisi Nedim Erbay yaşamını yitirirken, 6 polis ağır yaralandı. Patlama sonrası meydana gelen çukura, yoldan geçen sivil bir aracın düştüğü iddia edilirken, düşme sonucunda araçtaki Hamdullah Aydın adlı yurttaş yaşamını yitirdi. Düşen araçta bulunan ve yaşamını yitiren Aydın’ın çocukları Kübra ve Ahmet Aydın ile yeğeni Mehmet Aydın yaralandı. Yaralanan 3 yurttaş, ambulanslarla Batman’ın farklı hastanelerinde tedavi altına alındı. Yaralanan polisler Batman Bölge Hastanesi başta olmak üzere birçok hastaneye ambulans ve sivil arabalarla sevk edilirken, yaralı polislerin kaldırıldığı Batman Bölge Devlet Hastanesi Acil bölümünün kapısında polisler barikat kurarak, hastaneye gelen hasta yurttaşları da geri çevirdi. Acil serviste tedavi gördükten sonra 2 yurttaş, özel harekat timleri tarafından tekme ve yumruklarla darp edilip, ardından göz altına alındı. Yaşanan polis terörünü gizli kameralarla çeken gazetecilere ise fiziksel ve sözlü saldırı yapan polisler, gazetecilerin fotoğraf makinelerini ellerinden almak istedi ancak buna izin vermeyen gazeteciler olay yerinden uzaklaştırıldı.

3 Ekim 2015’te, Diyarbakır Bağlar ilçesi Öğretmenler Caddesi’nde saat 15.00 sıralarında polis, biri kadın 2 genci, üzerlerinde bomba olduğu gerekçesiyle darp ederek gözaltına aldı. Cadde üzerinde bulunan esnaftan edinilen bilgilere göre, havaya 3 el ateş eden polis, gençleri yüzüstü yere yatırdıktan sonra darp ederek gözaltına aldı.

3 Ekim 2015’te, Mardin’in Nusaybin ilçesinde, polis ve özel harekat timlerinin ağır silahlarla saldırdığı Fırat Mahallesi’nde yaşamını yitiren 61 yaşındaki Ahmet Sönmez’in ailesinin evine özel harekat timleri tarafından baskın yapıldı. Aynı mahallede ikamet eden baba Salih Sönmez ve kardeş Rezzan Sönmez’in evine kapılar kırılarak yapılan operasyonda, baba ve oğlu, yere yatırılarak darp edildi. Polislerin yere yatırdıkları baba ve oğlun sırtına bastığı ve bu esnada kardeş Rezzan Sönmez’in belinin kırıldığı belirtildi.

4 Ekim 2015’te, Bitlis’in Norşîn (Güroymak) ilçesinde Kümbet Mahallesi’nde dört eve çok sayıda özel harekat polisi tarafından baskın düzenlendi. Bir ev baskınında 15 yaşında S.A.’yu bulamayan polisin, o esnada evde olan anne Münevver Aysoy, amca Ferhat Aysoy ve abisinin eşi Sehernaz Aysoy’u darp ettiği öğrenildi. Darp esnasında kalp krizi geçiren Ferhat Aysoy’un İlçe Devlet Hastanesi’ne kaldırıldığı belirtildi.

5 Ekim 2015’te, Diyarbakır’dan Silvan’a göreve giden 112’i Ambulans ekibi polisler tarafından gözaltına alındı. Silvana yaralı almak üzere giden 112 Ambulans görevlileri Tuba Dukan, Selim Özdemir ve Erkan Akbak ilçe girişinde polisler tarafından 21.30’da araçları durdurularak darp edilerek gözaltına alındı.

7 Ekim 2015’te, Batman’ın birçok mahallesinde dün gece 6-7 Ekim Kobanê serhildanın yıl dönümü nedeniyle eylem yapan yurttaşlara polis silahla saldırdı. Saldırı sonucunda 1 çocuk olmak üzere 6 kişi yaralanırken, yurttaşlar Batman Bölge Devlet Hastanesi’ne kaldırılarak tedavi altına alındı. Yaralı E.A. adlı çocuk hastaneden gözaltına alınarak Batman Çocuk Şubeye götürülürken, İzzetin Kavak isimli yaralı genç de gözaltına alınıp Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. Vücutlarının farklı yerlerine kurşun isabet eden Hamza Yıldırım, Recai Kavak, Fırat Nedioğlu ve ağır yaralanan Ramazan Çakmak’ın ise tedavileri devam ediyor. Ayağından yaralanan ve kaval kemiği kırılan Yıldırım’ın, bugün ameliyata alınması bekleniyor. Edinilen bilgilere göre, yaralılar hastaneye taşınırken, polis tarafından işkenceye maruz kaldı.

7 Ekim 2015’te, İstanbul Taksim civarında devriye atan Yunus adı verilen motorsikletli polis birimleri bir çocuğa Sarı Kırmızı Yeşil bileklik takıyor diye saldırdı. Saat 14:30 sıralarında Taksimden Tarlabaşına doğru yürüyen isminin verilmesini istemeyen bir Kürt genci, Taksimin girişinde Yunus adı verilen motorize polis ekipleri tarafından durduruldu. Keyfi bir şekilde durdurulan çocuk’un bileğinde ki Sarı Kırmızı Yeşil renklerinde ki bilekliği isteyen polis, Kürt çocuktan olumsuz yanıt alınca çocuğun kulağına bir kaç defa vurdu. Döven polis bir yandan da çocuğa “terörist misin sen .. koduğumun çocuğu” şeklinde hakaret ettiği öğrenildi.

10 Ekim 015’te, Van’ın İpekyolu ilçesine bağlı Karşıyaka Mahallesi’ni ablukaya alan özel hareket timlerinin çevreye rastgele ateş açtığı ve bu sırada kurşunlardan kaçan Özcan Can (16), Sidar İnangiz (17) ve soyadı öğrenilemeyen Yusuf (16) isimli çocukları polis kovaladığı, Can’ın yakın mesafeden bacağından vurarak yaraladığı iddia edildi. Can olay yerine gelen ambulansla hastaneye kaldırılırken, diğer 2 çocuk ise zırhlı araca bindirilerek gözaltına alındı. Ameliyata alınan ve sağlık durumu iyiye giden Can, yaşadıkların şöyle anlattı: “Biz 3 arkadaştık, geziyorduk. Bir baktık ki polis rastgele ateş ediyor. Kurşunlar bize değmesin diye kaçtık. Ardından polisler bizleri kovaladı. Bir yerde sıkıştık. Polisler etrafımızı sardı. Ondan sonra silahı başımıza dayayıp küfür ettiler. Ayağımdan yaralı olmama rağmen ayağımı, her yerimizi darp ettiler. Diğer arkadaşlarımı da çok kötü dövdüler ve onları polis aracına bindirip götürdüler. Polis keyfi olarak saldırdı. Biz zaten hiçbir şey yapmamıştık, sadece korktuğumuz için kaçtık.”

11 Ekim 2015’te, Halk Cephesi üyesi 3 kadın, Ankara katliamını, Taksim Meydanı’nda bulunan Burger King binasına, ” “Katliamların sorumlusu AKP’dir” yazılı pankart asıp “Katil devlet hesap verecek” ,”Ankara’da düşene dövüşene bin selam” sloganları atarak protesto etmesi üzerine polis eyleme müdahale etti. Polis, kadınları darp ederek gözaltına alırken, eylemi görüntülemek isteyen DİHA muhabirleri Ayşe Kuran ve Ömer Gül de polis tarafından darp edildi. Basın kartlarını polise gösteren polis, “DİHA bu” diyerek gözaltına almaya çalıştı. Ancak, çevredeki yurttaşların tepkileri sonucu, polis muhabirleri serbest bıraktı.

14 Ekim 2015’te, Muş ili Bulanık ile Varto ilçeleri arasındaki kırsal bölgede başlatılan askeri operasyon üzerine olası çatışmaların önüne geçmek için canlı kalkan olan yurttaşlar, askerler tarafından darp edildi. Askerler tarafından darp edilen ve aralarında Bulanık Belediye Eşbaşkanı Rahmi Çelik ile haber takibi yapan DİHA Muhabiri Cüneyt Duran’ın da bulunduğu 25 kişi gözaltına alındı.

17 Ekim 015’te, Van’ın Erciş ilçesinde, ilçe merkezinden geçen ve yeşil, sarı, kırmızı renklerle süslenen araçların bulunduğu düğün konvoyunu durduran polis, damadın da aralarında bulunduğu 4 kişiyi gözaltına aldı. Konvoyu durduran polisler arasında bulunan Erciş İlçe Emniyet Müdürü Murat Hoş’un yurttaşlara, “Siz buranın Türkiye Cumhuriyeti olduğunu bilmiyor musunuz? Herkes ayağını denk alacak. Haddinizi bileceksiniz. P…, ş…” sözleriyle küfür ve hakaretlerde bulunduğu ileri sürüldü. Gözaltına alınan damat ve 3 akrabası emniyetteki işlemlerinin ardından serbest bırakıldı.

19 Ekim 2015’te, İHD Van şubemiz başvuran Eyyüp Kuas, 16 Ekim günü akşam saatlerinde aralarını durduran polislerin kendilerine silah doğrultarak araçlarından indirildiklerini, yere yatırıldıklarını ve hiçbir gerekçe gösterilmeden gözaltına alındıklarını ve hakarete maruz kaldıklarını ifade ederek derneğimizden hukuki yardım talep etmiştir.

1 Kasım 2015’te Batman’da Müslüm Mustafaoğlu adlı kişi, yol kontrolü yapan ve aracını durduran özel harekât timlerinin gerekçe göstermeden kendisini darp ettiklerini savundu. Müslüm Mustafaoğlu’na şikayetçi olmak için gittiği karakolda ise “sen haklısın ama şikayetinden vazgeç. Polis ölümleri nedeniyle arkadaşlarımız gergin” denildiği ileri sürüldü.

2 Kasım 2015’te, Batman’da seyir halinde iken özel harekat timleri tarafından aracı durdurulan Müslüm Mustafaoğlu (33) isimli yurttaş, hiçbir gerekçe gösterilmeden yol ortasında darp edildi. Acetler Kavşağı’nda gerçekleşen olayda, 15’e yakın özel harekat timi tarafından hiçbir gerçekçe gösterilmeden feci şekilde darp edilen Mustafaoğlu, kafasına silah dayatıldığını ve ölümle tehdit edildiğini belirtti. Uzun süre darp edildiğini dile getiren Mustafaoğlu, yaşananları şöyle aktardı: “Özel harekat timleri beni uzun süre darp ettikten sonra kavşağın karşısında onları izleyen sivil polislere beni gözaltına almalarını söyledi. Sivil polisler ise onlara ‘Biz gözaltına almıyoruz. Siz yaptınız yapacağınızı biz karışmıyoruz’ dediler.”

6 Kasım 2015’te İstanbul’da Yükseköğretim Kurulu’nun (YÖK) yıldönümü nedeniyle yapılamak istenen eyleme polis saldırısı sırasında bianet.org’un muhabiri Beyza Kural ters kelepçe takılarak gözaltına alınmak istedi. Bu sırada kayıtta olan kameranın bir polis amirinin “bundan sonra her şey değişti, bunu size öğreteceğiz” dediğini kaydettiği öğrenildi.

10 Kasım 2015’te İstanbul’un Beyoğlu İlçesi’nde adı öğrenilemeyen bir üniversite öğrencisi olduğu öğrenilen kişinin iki polis memuru tarafından “küfür ettiği” iddiasıyla darp edildiği güvenlik kameraları tarafından kaydedildi. Görüntülerin ortaya çıkması üzerine iki polisin açığa alındığı öğrenildi.

11 Kasım 2015’te İHD İstanbul şubemize gelerek başvuruda bulunan 12 üniversite öğrencisi: “İstanbul Üniversitesinde YÖK protestosu nedeniyle basın açıklaması yapmak istedik. Polis asmak istediğimiz pankartlara saldırdı ve biber gazı sıkarak bizleri darp ederek yaka paça gözaltına aldı. Gözaltı sırasında hakaret ve işkencelere maruz kaldık.” Dedi.

13 Kasım 2015’te, Mardin’nin Dargeçit ( Kerboran) ilçesinde polis ve özel harekat timleri, arkadaşları ile Bahçebaşı Mahallesi’ndeki Özgürlük Park’ında oturan gençlere baskın düzenledi. Yapılan baskın sonucu Kobanê olaylarında yaşamını yitiren Abdulkerim Seyhan’nın Kardeşi Hakkı Seyhan (21) adlı genç darp edilerek gözaltına alındı. Polis ile gençler arasında kısa süreli bir tartışma çıktığı belirtilirken, gözaltına alınan Seyhan İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü.

16 Kasım 2015’te, Van’ın Erciş ilçesinde haber takibi yaptığı esnada darp edilerek gözaltına alınması sonrası tutuklanan DİHA Muhabiri İdris Yılmaz’ın, kaburgasının kırıldığı ve konulduğu cezaevinde tek kişilik hücrede tutulduğu öğrenildi.

25 Kasım 2015’te, Diyarbakır Yenişehir ilçesi Ofis semtinde bulunan AZC Plaza önünde 28 Kasım günü gerçekleştirilecek etkinlik için stant açıp, bildiri dağıtan SGD üyelerine saldıran polis, 6 kişiyi gözaltına aldı. Gözaltına alınan Zindan Dorudemir, Melis Teksan, Burcu Gülsün, Elif Çelik ve ismi öğrenilemeyen 2 SGD’li, Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube’ye götürüldü. 26 Kasım günü gözaltına alınanlar serbest bırakıldı, srbest bırakılanlar gözaltına alınırken yaşadıkları darp ve kaba muameleye ilişkin açıklama yaptılar.

26 Kasım 2015’te, Mardin Dargeçit’te bulduğu cismin elinde patlaması sonucu yaralanan akli dengesi yerinde olmayan M.Beşir Demirel’in annesi Vesile Demirel, oğlunun yaralı haldeyken polis şiddetine maruz kaldığını dile getirerek, “Oğluma ‘sen teröristsin, diğer terörist arkadaşların nerede?’ diye sorular sormuşlar. Polislere, oğlumun akli dengesinin yerinde olmadığına dair raporunun olduğunu söylememe rağmen dinlemediler” dedi.

29 Kasım 2015’te, İzmir Torbalı’da HDP İlçe Örgütü öncülüğünde, Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi’nin katledilmesini sessiz oturma eylemi ile kınadı. Elçi’nin posterinin ve fotoğraflarının açıldığı eylemde, çevrede geçen yurttaşlarda alkışlarla destek verdi. Polis, eylem sonrası alandan ayrılan 17 yaşındaki M.Y.’yi gerekçe göstermeden gözaltına aldı. Akrep tipi zırhlı araçta bindirilen M.Y., uzun süre araçta darp edildikten sonra karakola götürülmeden ilçe merkezinde serbest bırakıldı. Darp sonucu vücudunun çeşitli yerlerinde morluklar oluşan M.Y., HDP yöneticileri tarafından Torbalı Devlet Hastanesi’ne götürüldü.

2 Aralık 2015’te, Diyarbakır’da sabah saatlerinde özel hareket timleri, içerisinde 3 gencin bulunduğu ticari bir taksiyi Koşuyolu Parkı ve Konukevi Kavşağı arasındaki noktada durdurdu. Durdurdukları araçtaki gençlerin üzerine silah doğrultan özel timler, gençleri araçtan indirip, dizleri üzerinde çöktürdükten sonra ellerini ters kelepçeledi. Maruz kaldıkları bu uygulamaya tepki gösteren gençler, özel timlerin saldırısına uğradı. Silah dipçikleri ile gençlere cadde ortasında şiddet uygulayan polisler, daha sonra gençleri zırhlı araca bindirerek götürdü.

4 Aralık 2015’te Mersin’de bir polis memurunun adliye binası önünde dilenen bir anne ile çocuğu sözlü tacizde bulunarak ve darp ederek gözaltına aldığı DİHA kameramanı tarafından kaydedildi.

4 Aralık 2015’te İHD İstanbul şubemize gelerek başvuruda bulunan 9 üniversite öğrencisi: “İstanbul Üniversitesinde İŞİD yanlısı gruplar, tekbir getirerek bize saldırdılar. Çıkan arbedede gözaltına alındık. Gözaltı sırasında şiddete, tacize maruz kaldık. Basın açıklaması ve yaşadığımız olayın kamuoyuyla paylaşılmasını istiyoruz.” Dedi.

4 Aralık 2015’te, Edirne’de Trakya Üniversitesi’nde okuyan öğrencilerin evlerine eş zamanlı polis baskınları yapıldı. Baskınlarda 7 kadın öğrenci gözaltına alındı. Edirne Emniyet Müdürlüğü’ne götürülen öğrencilerin, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla gerçekleştirilen eylemde slogan attıkları gerekçesiyle gözaltına alındığı öğrenildi. Gözaltına tutulan Elif Kardağı, Evin Kaya, Havin Gül, Nazlı Dursun, Pınar Tetik, Şilan Erdem ve Elif Sondak isimli öğrencilerin emniyetteki işlemleri sürerken, arkadaşlarının serbest bırakılması için karakol önüne gelen Ferhat Tangıç ile Necdet Güngör isimli öğrenciler de polislerce darp edilerek gözaltına alındı.

4 Aralık 2015’te, Mardin’in Derik ilçesinde ilan edilen sokağa çıkma yasağı sırasında, Cevizpınar Mahallesi’nde oğlu, gelini ve torunlarıyla birlikte yaşayan Hatun Dölek’in evine baskın yapan özel timlerinin, yaptıkları arama sırasında evde bulunan tüm eşyalarını kırdıkları ve aileye ait altınların da çalındığı iddia edildi. Evlerine baskın yapıldığını anlatan Hatun Dölek, kendilerini ölümle tehdit eden özel timlerce evlerinin arandığı sırada dışarı çıkartıldıklarını söyledi. Korkudan evin bahçesinde bulunan tek odalı bölmeye girdiklerini belirten Dölek, sonrasında yaşananları ise şu sözlerle anlat: “Özel timler saatlerce evin içerisinde arama yapıp, gittiler. Biz de onlar çıktıktan sonra hemen evimizin içine bakmaya gittik. Evde ne var ne yok dağıtmışlardı. Gelinimin yatak odasında bulunan yatakların altında altınları vardı. Tüm yatakları dağıtmışlar, altınları da alıp gitmişler.”

7 Aralık 2015’te, ESP ve SGDF’lere yönelik gözaltılar İzmir’de, Kıbrıs Şehitler Caddesi’nde partililerce protesto edildi. Arkadaşlarının gözaltına alınmasına dönük tepkilerini açtıkları “Suruç gazilerini değil, katilleri yargıla” pankartı ile tepki gösteren partililer yine “SGDF umuttur” sloganı attı. Operasyonu protesto etmek üzere açıklamada bulunulacağı esnada ise o ana kadar protestoyu takip eden polisler, hiçbir uyarıda bulunmadan partililere saldırdı. Darp edilerek gözaltına alınan partililer, bindirildikleri polis otobüsünde de şiddet gördü. Polis şiddetine tepki gösteren bir kadın da yine gözaltına alındı. Gözaltına alınan 9 kişi, İzmir Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü.

9 Aralık 2015’te, Suriye’deki DAİŞ ve diğer radikal İslamcı örgütlere yaptığı yardımlarla bilinen İHH’nın Eskişehir Osmangazi Üniversitesi yerleşkesinde stant açmasına tepki gösteren öğrencilerden 12’si darp edilerek gözaltına alındı. Gözaltına alınan 12 öğrenci, üniversiteden çıkarıldığı sırada İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi önünde toplanan bir grubun taşlı ve sopalı saldırısına maruz bırakıldı. Aydıner Polis Karakolu’na götürülen, A.G.K., S.C.D., İ.Ö., U.D., G.E., E.T, A.O.K., Y.G., U.H., M.B.S., M.Ç.A., S.A.Ş. simli öğrencilerden U.D., A.O.K., S.A.Ş., Y.G. ve U.H. serbest bırakıldı. A.G.K., S.C.D., İ.Ö., E.T., G.E., M.C.A. ve M.B.S. ise savcılığa sevk edildi.

10 Aralık 2015’te, Mardin Dargeçit’te 9 Aralık günü polisler tarafından darp edilerek gözaltına alınan 17 yaşındaki M.Y. isimli çocuk götürüldüğü emniyette ifadesi alınması sonrası serbest bırakıldı.

11 Aralık 2015’te, Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde özel harekat timlerinin Silvan İmam Hatip Lisesi’nde abluka oluşturduğu ve öğrencilere yönelik tehdit, darp ve taciz bulundukları iddia edildi. Güvenlik nedeniyle ismini vermek istemeyen ve İmam Hatip Lisesi’nde okuyan 18 yaşındaki bir öğrenci, özel harekat timleri tarafından maruz kaldığı şiddeti şöyle anlattı: “Akşam okuldan çıkıp eve gittiğim sırada karşıma çıkan özel harekat timleri ‘Yere yat’ dediler. Bende yerin çamurlu olduğunu ve yere yatmak istemediğimi söyledim. Bunun üzerine beni döverek çamurun içine yatırıp darp başladılar. Sonra cebimdeki kimliğimi çıkarıp baktıktan sonra kimliğime tükürüp üzerime geri attılar. Birinin bahçede eli cebinde gördükleri zaman gelip çocuğa çarpıyorlar. ‘Elin niye cebinde’ diye kalkıp dövüyorlar. Eve giderken de arama yapıyorlar, kimlik istiyorlar. Kimlikler olmadığında dövüyorlar. Olanlara da alttan üsten aradıktan sonra bırakıyorlar. Sık sık okula gelip geziyorlar. Arkadaşlarımızdan para karşılığında isimler isteniyor. Bize ‘şüphelendiğiniz kişileri bize söyleyin’ diyorlar. Hemen hemen her gün okulda arama yapıyorlar. Sürekli okulun bahçesindeler. Okuldan çıkmalarını istiyorum. Akşamları eve gittiğimizde bizi dövüyorlar. Sabahları okula geldiğimizde aynı şekilde dövüyorlar. Artık okula gidip gelmekten korkuyoruz. Yürüyüşümüze dahi tepki gösterip küfürler savuruyorlar. Silahlarını bizi korkutmak için gösteriyorlar.” İsmini vermek istemeyen başka bir öğrenci ise, “Teneffüslerde öğrenci arkadaşlarımızın dışarı çıkmasına kızıyorlar. Gelip elimizden tutup ‘elinizi cebinizden çıkarın’ diyorlar. Bize sürekli kimlik ve adres soruyorlar. Bize sinirlendikleri anda bizi dövüyorlar. Okulun içine sürekli geliyorlar. Hoşlarına gitmeyen öğrencileri tutup dövüyorlar. Keyifleri istediğinde öğrencileri tehdit ediyorlar” diye konuştu.

12 Aralık 2015’te, Diyarbakır E Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulunan Semira Direkçi isimli tutuklunun, görüş için Adana’nın yakınlarının cezaevinde personellerinin hakaretlerine maruz kaldığı iddia edildi. Direkçi’nin kız kardeşi Mülkiye Dursun, “Görüşe gelmeden önce bize 6 kişinin geleceğini söylediler. Bizde kilometrelerce uzaklıktan görüş için Diyarbakır’a geldik. Burada bizimle dalga geçer gibi 6 kişinin görüşe giremeyeceğini sadece 5 kişinin girebileceğini söylediler. Daha sonra bize çakal diyerek hakaret ederek üzerimize yürüdüler. Bizi çıplak arıyor ve iç çamaşırlarımızı çıkartıyorlar. Üzerimizdeki her şeyi çıkarıyorlar. Biz bu uygulamaları kabul etmiyoruz. Bunların hepsi bize hakarettir. 500-600 kilometre yolu görüş için geldik. Bu sefer kapıda bize 5 kişinin girebileceğini söylüyorlar. Üstüne bana ‘Konuşma çakal seni ayağımın altına alırım’ diyerek hakarette bulundu. Duruma tepki göstermemle cezaevi kapısında bulunan askerler üzerime yürüdü” diyerek yaşadıklarını anlattı.

12 Aralık 2015’te, PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik süren tecrit ve Kürt illerinde süren saldırıları protesto etmek amacıyla Batman’da gerçekleştirilmek istenen yürüyüşe polis müdahale etti. DBP İl Eşbaşkanı ve 3 yurttaş darp edilerek gözaltına alındı.

12 Aralık 2015’te Diyarbakır E Tipi Cezaevi’nde tutulan Semira Direkçi’yi ziyarete giden 5 yakınının cezaevi girişinde çıplak aramaya zorlandığı öğrenildi.

15 Aralık 2015’te, Şırnak’ta Kredi Yurtlar Kurumu’na (KYK) ait yurtta kalan kadın öğrenciler, Cizre ve Silopi’de süren sokağa çıkma yasakları ve saldırıları protesto etmek için ses çıkarma eylemi yaptı. Eylem sonrası yurdu basan polisler, 9 kadın öğrenciyi sözlü taciz ve tehditlerle gözaltına aldı.

18 Aralık 2015’te, Van merkezde bulunan Cumhuriyet Caddesi üzerinde, çevrede bulunan yurttaşlara saldırıda bulunan bir grup özel harekât timi, yurttaşların tepki göstermesi üzerine gaz bombalarıyla müdahale etti. Kameralara yansıyan müdahale sırasında, sivil giyimli, ellerinde uzun namlulu silah bulunan özel harekât timlerinin yurttaşlara silahlarının dipçiğiyle vurduğu, birkaç özel harekât polisinin ise durmadan önüne gelen yurttaşlara saldırdığı, bir başkasının ise elindeki silahın dipçiğiyle bir yurttaşın kafasına ve sırtına vurduğu tespit görüntüler tespit edildi.

21 Aralık 2015’te, Mardin’in Derik ilçesinde, özel harekât polisleri tarafından gerçekleştirilen ev baskınlarında 6 yurttaş gözaltına alındı. Evine yapılan baskın sırasında darp edilerek işkenceye maruz kaldığını söyleyen Rıdvan Dip isimli yurttaş, sabah saatlerinde polis baskınıyla uyandıklarını belirterek, “Polisler kapıyı geç açtığım gerekçesiyle ağır küfür ve hakaret ederek, beni darp ettiler. Ayrıca beni ölümle tehdit ettiler” dedi. Rıdvan Dip ve birlikte gözaltına alındığı eşi Şükriye Dip, emniyetteki ifade işlemlerinin ardından serbest bırakıldı.

25 Aralık 2015’te, Antep Kadın Meclisi üyelerinin yaptığı yürüyüşte darp edilerek gözaltına alınan DBP Antep İl Eşbaşkanı Kazım Şahin emniyetteki ifadesinden sonra serbest bırakıldı.

27 Aralık 2015’te, Urfa’da Harran Üniversitesi’nde polisler tarafından darp edilerek gözaltına alınan 11 öğrenciden Behçet Gündüz, Serdar Işık, Kübra Kılıç, Nubahar Yüksel, Serdar Baçaş, Cevher Berk, Emre Yılmaz ve Mehmet Kanat emniyetteki ifadelerinin ardından serbest bırakıldı.

30 Aralık 2015’te, İstanbul’da Gezi direnişi sırasında polisin attığı gaz kapsülü başından vurularak yaşamını yitiren Berkin Elvan için Antep Üniversitesi tramvay durağında imza standı açan DEV GENÇ üyesi Mehmet Yaşar, Uğur Meteoğlu ve isimleri öğrenilemeyen 1’i kadın 2 genç, darp edilerek gözaltına alındı.

31 Aralık 2015’te, Silopi’nin Nur Mahallesi’nde bir eve giren özel harekat polisleri evde bulunan Ali Aslan ve babası Abdullah Aslan’a saatlerce işkence ettiği bildirildi.

12.4. Cezaevlerinde İşkence ve Kötü Muamele

Ocak ayının ilk haftasında Hapishane Komisyonu üyemiz H.O.: “C.S.H.Ç. Metris R Tipinden Samatya hastanesine götürülürken ya da hastanede gardiyan ve askerler tarafından ciddi anlamda darp edilmiştir. Durumu, ablasına telefon görüşmesinde anlattığını, Metris R tipine bir avukatın gönderilmesi yönünde talebinin olduğunu” aktardı.

19 Ocak 2015’te Hacılar (Kırıkkale) F Tipi Cezaevinde tutulan Vahit Arslanhan adına açıklama yapan Cemil Arslanhan, koğuşuna giren 20 gardiyanın oğlunu süngerli odaya götürerek dakikalarca dövdüklerini belirtti. Oğluyla yaptığı telefon görüşmesinde işkence olayını öğrendiğini anlatan Cemil Arslanhan, oğlunun 13 Ocak 2015’ten bu yana açlık grevinde olduğunu da ifade etti.

19 Ocak 2015’te Erzurum E Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan kadın mahpusların “ince arama” adı altında çıplak arama işkencesine maruz kaldıkları öğrenildi.

20 Ocak 2015’te, İHD Diyarbakır şubemize başvuran Murat Taruk, şu beyanlarda bulundu: “İki kardeşim Burhan-Cevdet Taruk, yaklaşık 3 aydır Kastamonu cezaevinde kalmaktadır. Dün kardeşlerimin bulunduğu koğuşta, her ikisi Kürt oldukları gerekçesiyle diğer mahkûmlar tarafından dövülmüşler. Kendileri daha önce cezaevi yönetimine koğuşla anlaşamadıklarını ve can güvenliklerinin olmadığını söyledikleri halde koğuşları değiştirilmemiştir. Cezaevi yönetimi kardeşlerim hakkında “bunlar terörist, PKK’li diyerek, kaldıkları koğuştakileri kışkırtmışlardır. Bu nedenle dün her iki kardeşim dövülmüş ve kendilerini koğuştan dışarı atmışlardır. Ancak dışarı çıktıkları için cezaevi müdürü, müdür yardımcısı ve beş memurun talimatıyla kardeşlerim falakaya yatırılmış ve işkence edilip, tek kişilik hücreye alınmışlardır. Bize dün gece cezaevinde kim olduğunu bilmediğimiz kişi kardeşlerime acıdığı için bizimle bu bilgileri paylaştı. Hem yapılan bu işkence için hem de kardeşlerimin Diyarbakır ya da yakın bir yere nakillerinin yapılması için sizden hukuki destek sunmanızı talep ediyorum.”

28 Ocak 2015’te, İHD İstanbul şubemize gelen S.Z.’nin annesi A.K.: “Oğlum, M.B. isimli gardiyan tarafından psikolojik baskı, ölüm tehdidi, fiziki işkence görüyor. Oğluma TV, yemek masası, dolap verilmemektedir. Diğer mahpuslarda soğuk ve rutubetli odalarda yatırılmaktadırlar. Oğlumun can güvenliği yok. Sevkinin İstanbul’a yapılmasını istiyorum.” Dedi.

9 Şubat 2015’te,  İHD Diyarbakır şubemize başvuran Sadık Şenol, şu beyanlarda bulundu: “Oğlum Cihad Şenol, yaklaşık 1 yıldır Adıyaman Kapalı Cezaevinde bulunmaktadır. Orada bulunduğu süre içerisinde cezaevi koşullarının baskıcı olduğundan söz etmektedir. İdare tarafından kendisine yönelik tehdit edici hakaretler de bulunulduğunu, kaba dayağa maruz kaldığını bu duruma dayanamadığını söyledi. Kendisi Adıyaman Savcılığına defalarca dilekçe yazdığını ama idare tarafından gönderilmediğini beyan ediyor. Ayrıca bize de mektup yazmış, mektupta kötü muamele yapanların ismi olduğunu ama mektup hala elimize geçmedi. Beş gün önce benim telefonumu gizli numaradan biri aradı, oğluma sahip çıkman gerektiğini söyledi. Yoksa oğluna intihar süsü verebileceği konusunda uyardı. Ayrıca bana “0505 267 42 40” nolu bir telefon verdi. Adıyaman Başsavcılığına ait olduğunu ama aradım bu numara kullanılmamaktaydı. Oğlumun hayatından endişe ediyorum. Sizden bu konuda hukuki destek sunmanızı talep ediyorum.”

18 Şubat 2015’te, İHD Muş Şubesine, Muş E Tipi Kapalı Cezaevinde bulunan siyasi mahpusların ailelerinin “cezaevinde isyan var” şeklinde yapmış oldukları başvuru üzerine; Derneğimiz tarafından akşam saatlerinde cezaevine gidilmiş ve siyasi mahpuslarla görüşülmüştür. Siyasi kadın mahpusların hastaneye sevkleri sırasında cezaevinde görevli bir başçavuşun üst araması yapmak istemesi ile gerginleşen durum sonrası, spordan sorumlu bir erkek gardiyanın da avluda kadın mahpusları aramak istemesi üzerine erkek siyasiler de olaya dahil olmuş ve gardiyanlar tarafından erkek mahpuslar darp edilmiştir. Darp olayı sonrası cezaevindeki siyasi mahpuslar tarafından 3 gün boyunca mazgallar kırılmış, kapılara vurulmuş, sayım verilmemiş, telefon ve görüşlere çıkılmamıştır.

22 Şubat 2015’te Van M Tipi Cezaevi’nde tutulan ve bir süre önce cezaevi yönetimi tarafından “aklî dengesi yerinde değil” denerek hastaneye sevk edilen G.K. adlı çocuk mahpusun gözaltında işkence gördüğü ortaya çıktı. Olay İHD Van Şubesi’nin ile Tutuklu ve Hükümlü Yakınları Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (TUYAD-DER) Van Şubesi tarafından açıklanan ortak rapor sonucu öğrenildi. Raporda Elazığ Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’ne sevk edilen G.K.’nin gözaltında olduğu ve cezaevinde tutulduğu sürede darp edildiği, makatına cam şişe sokulmaya çalışıldığı, taciz edildiği ve küfre maruz kaldığı belirtildi.

24 Şubat 2015’te Şakran (İzmir) Çocuk Cezaevi Müdürü Hamit Karslıoğlu’nun imzasını taşıyan kurum içi yazışmanın ortaya çıkmasıyla cezaevinde bazı çocukların diğer çocuklara işkence yaptıkları ve tecavüz ettikleri öğrenildi. Söz konusu yazışmada, işkence ve tecavüz iddialarının bir yıl önce Adalet Bakanlığı’na bildirildiği; ancak Bakanlığın durumu ciddiye almadığı ifadesi yer aldı.

27 Şubat 2015’te Muğla E Tipi Cezaevi Çocuk Koğuşu’nda “hırsızlık” suçlamasıyla 53 gün kalan yaşları 12 ile 15 arasındaki 4 çocuğa koğuştaki yaşça daha büyük diğer çocukların işkence yapıp, tecavüz ettikleri düzenlenen bir basın toplantısıyla açıklandı. Basın toplantısında konuyla ilgili raporu okuyan bir milletvekili çocukların vücutlarında sigara söndürüldüğünün, ayaklarına gazete bağlanıp ateşe verildiğinin tespit edildiğini söyledi. Açıklamada gardiyanların, çocukların çığlıklarını duymalarına rağmen müdahale etmedikleri veya başka bir koğuşa alınan çocukların daha sonra tekrar aynı koğuşa kondukları ifade edildi.

7 Mart 2015 İHD İstanbul şubemize gelen A.K’nın babası Y.K.: “Telefonla beni arayan oğlum; “ beni dövdüler,  hayatım risk altında, ulaşabildiğiniz yerlere ulaşın beni kurtarın” dedi. Oğlum bel fıtığından 2 kez ameliyat oldu. Kış aylarında ağrıdan duramıyor… Hem oğlumun hayati riskinden dolayı sizden yardım, hukuki destek talep ediyorum (avukatı yok, avukat istiyorum) hem de hasta mahpus listesine eklenmesini talep ediyorum. Adalet bakanlığına ve Çanakkale Cumhuriyet savcılığına dilekçe yazdık. Sizden her türlü girişimde bulunmanızı istiyoruz.” Dedi.

10 Mart 2015’te, İHD Diyarbakır şubemize başvuran Mehmet Baz, şu beyanlarda bulundu: “Oğlum Serhat Baz, yaklaşık 16 yıldır cezaevinde bulunmaktadır. Daha önce Erzurum cezaevinde kalmaktaydı. Yaklaşık 3 yıl önce Erzurum cezaevinde kötü muamele ve darp edilme nedeniyle Bingöl Cezaevine gönderildi. Bingöl Cezaevinde de bir gardiyan kendisini tehdit ettiğini söylediği için 1,5 yıl önce Erzurum/ Oltu cezaevine sürgün edildi. Erzurum/Oltu cezaevinde de cezaevi yönetimi tarafında kötü muamele ve işkenceye maruz kaldı. Cezaevi personeli ile yaşadığı problemlerden kaynaklı Trabzon K Tipi Cezaevine gönderildi. Perşembe günü telefon ile yaptığım görüşmede 17.12.2014 günü saat 12.30 sıralarında kameranın olmadığı müşahede girişine götürülüp her türlü işkence, dayak ve kötü muameleye maruz kaldığını ve omuz kemiğinin çatladığını söyledi. Telefon görüş yasağı olduğundan oğlum ile daha önce görüşemiyorduk. Hastaneye götürülmediğini, sadece revire götürüldüğünü söyledi. Oğluma kötü muamelede bulunan ve hakkında şikâyetçi olan gardiyanlar Selçuk ve Eyüp Sır isimli şahıslar bu durumdan şikâyetçi olursa veya birine anlatırsa onu sağ bırakmayacaklarını söyleyerek tehdit etmişlerdir. Oğlum siyasi mahpus olması nedeni ile bu muamelelere maruz kaldığını belirtti. Oğlumun hayatından endişe ediyorum ve bu konuda sizden hukuki destek sunmanızı talep ediyorum.”

2 Nisan 2015’te Tekirdağ 2 Nolu F Tipi Cezaevi’nde “yasadışı MLKP Örgütü üyesi olduğu” suçlamasıyla tutuklu bulunan Onur Katar’a, “avukatıyla görüşeceği” iddiasıyla gardiyanlar tarafından koğuşundan çıkarılarak götürüldüğü görüşme kabininde bulunan sivil polislerin ajanlık yapmasını teklif ettikleri öğrenildi.

2 Nisan 2015’te Denizli D Tipi Cezaevi’nde adlî bir suç nedeniyle hükümlü olarak tutulan Hakan Tırman’ın (25) koğuş aramasında bulunan bir bıçak nedeniyle falakaya yatırılarak gardiyanların işkencesine maruz kaldığı ortaya çıktı. Ziyaretine gittiğinde kardeşinin yürümekte zorlandığını anlatan abla İlknur Tırman, kardeşinin gördüğü işkence nedeniyle ayaklarının morluklar içinde ve şiş olmasına rağmen revire çıkmasına izin verilmediğini belirtti.

14 Nisan 2015’te Antalya L Tipi Cezaevi’nde tutulan Mehmet Devrim Zongur, Okan Özer ve Emre Şahin adlı mahpusların sayım esnasında esas duruşa geçmedikleri gerekçesiyle gardiyanlar tarafından darp edildikleri öğrenildi.

24 Nisan 2015’te, İHD İstanbul şubemize A.E. tarafından gönderilen mektup: “cezaevinde gördüğüm işkenceleri, başka bir mahpusu bana saldırtarak yaptıkları yaralamaları daha önceden biliyorsunuz. Bana düzmece akıl hastalığı raporu verdiler, itiraz ettim ve şimdi sağlam raporu aldım. Bulunduğum cezaevinde hiç iyi şeyler olmuyor, mektupta yazarsam elinize ulaşmaz diye sizden acil olarak bir avukat göndermenizi talep ediyorum.” Dedi.

İHD Batman şubemize, Antalya-Döşemealtı L-Tipi’nde adli nedenlerle kalan Münir Koluman’ın gönderdiği mektupta Kürt kimliği yüzünden gardiyanlar tarafından darp edildiği iddia ediliyor. İddialar şöyle; 2 yıl cezası kalan Munir Koluman Kürt olduğu için hakaret ve fiziki şiddete uğruyor. En son televizyonda çıkan haberlere (Kurdistan, Kürtler, HDP v.b konulu haberler) kızan 4 gardiyan (gardiyanlardan birinin adı Cemal) tarafından önce hakarete sonra da fiziki şiddete uğruyor. Bu uygulamalar en başından beri var ama son zamanlarda şiddetlendi. Bu durumu bildirdiği dilekçeleri yerine bildirilmiyor, dilekçeleri gözleri önünde yırtılıp çöpe atılıyor. Defalarca hapishane idaresiyle görüşmek istediğini belirtmiş fakat bugüne dek hiç görüştürülmemiş.

1 Mayıs 2015’te Tokat T Tipi Cezaevi’nde tutulan Adem Çelik’in rahatsızlığı nedeniyle hastaneye götürülürken ring aracında kelepçeli halde bekletilmesini protesto edince darp edildiği ve cezaevi yönetiminin de Adem Çelik’e 20 gün hücre cezası ile görüş yasağı verdiği öğrenildi.

6 Mayıs 2015 Türkiye ve Kürdistan cezaevlerinde mahpuslara yönelik hak ihlalleri ve keyfi uygulamalarla gündemdeki yerini koruyor. Osmaniye 2 Nolu T Tipi Kapalı Cezaevi’nde kalan Hakan Algül cezaevinde siyasi mahpusların yaşadığı hak ihlallerine ilişkin Dicle Haber Ajansı’na gönderdiği mektupta yaşadıklarını anlattı. Cezaevi personeli ve cezaevi yönetiminin mahpuslara, insan onuru ve kişiliğine yakışmayan sözlü veya fiziki olarak saldırılarda bulunduğunu belirten Algül, bu uygulamalara karşı direniş gösterdiklerinde ise yalan beyanlarla mahpuslara hücre cezası, iletişim hakkının engellenmesi, kelepçeli tedavi, çıplak arama gibi cezaların verildiği belirtildi. Osmaniye T Tipi Kapalı Cezaevi’nde kalan mahpusların cezaevi yönetimin keyfi uygulamaları ile büyük bir baskı altında olduklarını belirten Algül, cezaevinin keyfi uygulamalarını protesto etmek için attıkları slogan ve kapıları vurma eylemlerinden dolayı 26 siyasi mahpusun 11’er gün hücre cezasına çarptırıldığını belirtti. Algül, cezaevi yönetiminin verdiği cezalara itiraz ettiklerinde kendilerinin, “İnfazınızı hücre cezaları ile yakarız” tehdidi ile karşı karşıya kaldıklarını belirtti.

Açılım Hukuk Bürosudan Av. Aylin Kırıkçu’nun avukat arkadaşıyla birlikte Amasya E tipi cezaevinde bulunan müvekkilleriyle yaptıkları görüşme notlarını paylaşmışlardır:

“TKP/ML- TİKKO örgütüne üye olmak” suçlamasıyla hüküm özlü olarak Amasya E tipi Ceza ve İnfaz Kurumu’nda kalmakta bulunan müvekkillerimiz Yılmaz Karaaslan ve Mert Yazar ile tarafımca 21 Nisan 2015 tarihinde görüş yapılmış ve cezaevinde yaşanan birtakım hak ihlalleri tarafıma bildirilmiştir. Müvekkillerimizin ifade ettiği üzere, Amasya Ceza İnfaz Kurumu’ndaki mahpuslar hastane sevklerine kelepçe ile çıkarılmakta; bu duruma karşı çıktıklarında darp edilmekte ve muayene olamadan hastaneye geri getirilmektedir. Müvekkillerimizden Yılmaz Karaaslan bu uygulamaya maruz kalmış; Şubat ayı başlarında iki kez darp edilerek sağlık hakkından yoksun bırakılarak ceza infaz kurumuna geri getirilmiştir. Son olarak yine geçtiğimiz hafta benzer bir uygulamayla karşılaşan müvekkilimiz yaptığı telefon görüşmesiyle bu durumu ailesine bildirmiştir. Buna göre müvekkilim hastane sevkine götürülürken yine kelepçeyle götürülmüş; bu sırada darp edilmiş, hastanede kelepçenin çıkarılmasını istediği için yine darp edilmiş; hastane dönüşünde de darp edilerek hücreye atılmak istenmiş; bu sırada diğer mahpusların müdahalesiyle bu durum önlenmiştir. Müvekkilimin sağlık problemleri kritik düzeyde olmasa da diğer mahpuslar açısından tedavi edilmeden getirilme ciddi problemler yaratabilmektedir. Amasya Cezaevinde kimlik olmadan sohbet hakkına çıkılamaması, 5+5 kitap sınırlaması (henüz başlamadı) gibi hak ihlalleri de söz konusudur. Ayrıntılı durum yapılacak görüşmelerle tespit edebilecektir. Nihayetinde 25.05.2015 tarihinde, yani bugün cezaevi müdürü ile yaptığımız telefon görüşmesinde müvekkilimizin karşılaştığı duruma ilişkin bilgi istenilmiş; cezaevi müdürü önce herhangi bir sorun olmadığını beyan etmiş; herhangi bir disiplin cezası olmadığı dolayısıyla hücreye konulmasının mümkün olmadığı bilgisi verilmiştir.  Duruma ilişkin ailelerden aldığımız ayrıntılar kendilerine aktarıldığında ise, müvekkilin hastanede kelepçe meselesinden sorun çıkmış olabileceği, bu durumun jandarmayla ilgili bir problem olduğu ve kendileriyle bir ilgisi bulunmadığı, zaten mevcut bir darp raporunun olduğu; artık savcılık kanallarını ilgilendiren bir durum olduğu belirtilmiştir. Müvekkilimiz bu durumun ilgili sivil toplum örgütlerine bildirilmesini istemekte ve suç duyurusunda bulunacağını beyan etmektedir. Amasya Ceza İnfaz Kurumu’nun bu keyfi uygulamaları ve mahpusları sindirmeye dönük yaklaşımları karşısında bu hak ihlallerinin tarafınızca tespitini ve raporlandırılmasını istemekteyiz.

25 Mayıs 2015’te Eskişehir H Tipi Cezaevi’nde tutulan Adem Alp adlı mahpusun, cezaevinde “Acil Müdahale” olarak tanınan yirmi kişilik bir gardiyan grubu tarafından elleri ve ayakları bağlanarak, bayıltılana kadar işkence gördüğü Adem Alp tarafından gönderilen mektup dolayısıyla öğrenildi.

16 Haziran 2015’te Düzce D Tipi Cezaevi’nde tutulan Fikret Karakoç, Mehmet Erbey, Halil Ay, Atilla Coşkun ve A. Latif Teymur adlı 5 mahpusun hastaneye giderken yapılmak istenen aramaya itiraz ettikleri için askerler tarafından darp edildiği öğrenildi.

19 Haziran 2015’te Osmaniye T Tipi Cezaevi’nde tutulan Sinan Gül adlı mahpusun milletvekili seçimlerinden 2 gün önce cezaevi müdürü ile görüştürülme bahanesiyle koğuşundan çıkarılarak Hacılar (Kırıkkale) F Tipi Cezaevi’ne sevk edildiği öğrenildi. Sinan Gül’ün sevk sırasında askerler ve gardiyanlar tarafından darp edildiği, cezaevi girişinde de çıplak arama uygulamasına zorlandığı belirtildi.

23 Haziran 2015’te, İHD İstanbul şubemize gelen K.G’nin oğlu, F.G.ile ilgili olarak: “ Babam kaldığı cezaevinde yaşamı risk altındadır. İşkence ve baskı görmektedir.” Dedi.

24 Haziran 2015’te, Siirt E Tipi Kapalı Cezaevi’nde kadın mahpus Emel Gültekin, tedavi gördüğü hastanede insanlık dışı uygulamalara maruz kaldı. 10 günlüğüne Siirt Devlet Hastanesi’ne sevk edilen hasta mahpus Emel, mahkum koğuşunda yaşadıklarına ilişkin İHD Siirt Şubesi ve Siirt TUHAD-DER’e mektup gönderirken savcılığa da suç duyurusunda bulundu. Bel fıtığının yanı sıra dizinden ameliyat olan Emel, kötüleşen durumuna rağmen 10 gün boyunca hastanede yaşadığı sağlıksız ortamdan kurtulmak için doktora durumunu ilettiğini belirtti. Yatırıldığı mahkum odasında kişinin nefes alabileceği bir deliğin dahi bırakılmadığını belirten Emel, var olan havalandırmanın açılmasının da adeta odadaki oksijeni çektiğini aktardı. Yaşadıklarına karşı açlık grevi yapan Emel, sadece 2 defaya mahsus temiz çarşaf alabildiğini, masası olmadığı için yatağında yemek yediğini kaydetti. Emel, “Son günlerde havasız odamdan, çöpler bile alınmayıp gündelik temizlik yapılmadı. Yemek saatlerine kendilerine göre belirliyorlar” diye aktardı. Agorafobi (kapalı alan fobisi) olduğuna dair raporu olmasına rağmen bu alanda tutulduğunu belirten Emel, “Koğuşumda defalarca fenalaştığım halde müdahale edilmedi. En son sakinleştirici iğne için 122 acili aradılar. Uzun bir zamandan sonra sağlıkçıya ulaşıldı ve nihayetinde bir iğne yapılıp bana hiç bir şey denilmeden gidildi. Defalarca yazdığım dilekçelere cevap alamadım. Tüm haklarım yasalar gözetilmeksizin çiğnendi. Kendini muhatap gören bir kurumun olmayışından sorunlara bir çözüm bulunamadı. Hastane cezaevini, cezaevi hastaneyi muhatap gösteriyor. Bu anlamda kurumlara suç duyurusunda bulunamıyorum” ifadeleriyle yaşadıklarını anlattı.

26 Haziran 2015’te, Silivri 8 Nolu L Tipi Kapalı Cezaevi’nde adli bir suçtan dolayı hükümlü bulunan Kutbettin Gezen’e, cezaevi idaresi tarafından uygulanan sistematik baskıya ilişkin Gezen’in ailesi, İHD İstanbul Şubesi’nde basın toplantısı düzenledi. Toplantıya, Gezen’in oğlu Ferdi Gezen ve İHD Cezaevi Komisyonu üyeleri katıldı. Toplantıda konuşan Ferdi Gezen, babasının isteği dışında farklı bir koğuşa verildiğini ve bu koğuşta saldırıya uğradığını belirterek, son bir aydır da tek kişilik hücrede tutulduğunu öğrendiklerini söyledi. Cezaevi yönetiminin değişmesi ardından göreve getirilen ikinci müdür Halil İbrahim Yıldırım’ın talimatı ile cezaevinde tutuklu ve hükümlüler üzerinde baskıların arttığına işaret eden Gezen, ikinci müdür tarafından babası Kutbettin Gezen’in mahpuslardan haraç toplanması yönünde baskı yapıldığını ve babasının müdürün bu isteğini kabul etmemesi üzerine ise sistematik olarak baskılara maruz kaldığını iddia etti.

28 Haziran 2015’te, Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan Gazeteci Mehmet Baransu’nun babası Bahattin Baransu, en son görüşte bir takım sıkıntılarla karşılaşıldığını, gardiyanların Baransu’yu  darp etmeye kadar teşebbüste ettiklerini,bu nedenle için ben oğlunun hayatından çok endişeli olduğunu belirtmiştir.

1 Temmuz 2015’te, İHD İstanbul şubemize gelen H.Y’nin annesi G.Y.: “Silivri L Tipi 3 No’lu C 19 koğuşunda kalan oğlum koğuşta bir tartışma yaşamış, ardından gardiyanlar gelerek kendisini çok sert bir şekilde darp etmiş, hücre cezası verilmiş. Şu an da hücrede kalıyor. Oğlum astım ve tüberküloz hastası. Sizden ricam bir heyetin kendisini ziyaret etmesidir. Darp raporu var mı, hastaneye götürülmüş mü bilmiyorum.” Dedi.

2 Temmuz 2015’te, İHD İstanbul şubemize gelen mektupta, S.K., F.K., H.A., A.C., M.E., A.T., M.K., R.Ü.: “Cezaevi revirine doktor sıfatıyla gelen şahsın olumsuz yaklaşımlarıyla revire her çıktığımızda adeta işkencelere tabi tutuluyoruz. Kendi başına buyruk, antidemokratik, keyfi ve düşmanca bir yaklaşım içersindedir. Biz tutsaklar daha önce ilgili şahıs hakkında kamuoyuna, STK’lara, demokratik kurum ve kuruluşlara duyarlılık çağrısı yapmıştık. Bugün rahatlıkla söylenebilir ki cezaevinde can güvenliğimiz yoktur. Eğer başımıza herhangi bir olumsuz bir şey gelirse bunun sorumlusu cezaevi kurumudur, adalet bakanlığıdır. Bunu kamuoyunun bilmesini isteriz.” Dedi.

2 Temmuz 2015’te Yeni açılan Silivri (İstanbul) 9 Nolu F Tipi Cezaevi’nde tutulan mahpusların “arama yapılacağı” bahanesiyle darp edildikleri ve “süngerli oda” olarak bilinen odalarda işkence gördükleri cezaevinden gönderilen mektupla öğrenildi. Cafer Koç’un yazdığı mektuba göre 24 Haziran 2015’te koğuşlara gelen ve arama yapacaklarını iddia eden gardiyanlar ve askerler, uygulamaya itiraz edilmesi üzerine mahpusları ters kelepçeleyerek süngerli odaya götürdüler ve burada mahpusları dakikalarca darp ettiler.

25 Temmuz 2015’te, İHD Genel Merkezine gelen e-mail de Eskişehir H Tipi Cezaevinde bulundukları süre içerisinde Murat Polat ve Aydınç Dayan isimli mahpusların tecavüz edilmeleri ile ilgili hem kurum yetkililerine hem de üst kurumlara başvurmaları sonucu kendi iddialarına göre can güvenlikleri kalmamıştır. Bolu F Tipi cezaevine sevk edilen mahpuslar, bu cezaevinde cezaevi idaresinin ve personelinin şikaytlerinden vazgeçmeleri yönünde tehdit edildikleri ve hakarete uğradıkları iddiaları vardır.

14 Ağustos 2015’te, Ömür boyu hapse mahkum edilen ve kanser hastası olan Erol Zavar hastaneye götürülürken askerlerin saldırısına uğradı. 28 Temmuz günü tedavi için Numune Hastanesi Üroloji bölümüne götürürlerken, “kelepçeli tedaviye” itiraz ettiği için doktorların yanında askerlerin saldırısına maruz kaldığını belirtti. Zavar, kelepçeli tedaviye itiraz ettiği için doktorların “kelepçeleri çıkarın” talebine rağmen askerlerin bunu kabul etmediğini ve kelepçeli tedavi dayattığını belirterek, gönderdiği mektupta durumu şu sözlerle anlattı: “Hekim kelepçinin çıkarılabileceğini söyledi ancak, görevli uzman başçavuş kelepçeyi açmadı. Kelepçe tartışması sürdüğü esnada kendini saldırıya önceden hazırlayan uzman çavuş ve iki asker bana saldırdı. Zorla beni yere yatırıp, ellerimi arkada olacak şekilde kelepçeleyip, tedavi etmeme izin vermediler ve hastane koridorları boyunca sürüklediler ve ring aracına koydular. Saldırı ve sürükleme sonucu sırtında kızarıklar elimde ve her iki kolumda tırnak izleri kızarlıklar sol el bilekten başparmağa doğru şişlik, sol bacak diz ve diz altında vurma nedeniyle sıyrıklar oluştu.

14 Ağustos 2015’te, Ordu E Tipi Kapalı Cezaevi’nde Cezaevi 2. Müdürü Hamit Karslıoğlu’nun sabah sayımı için koğuşa girerek mahpuslara hakaret ettirdiği belirtildi. Mahpuslara hakaret eden Karslıoğlu, daha da ileri giderek Ercan İşcan isimli mahpusun kolunu bükerek onlarca personel ve mahpusun önünde tokatladığı ileri sürüldü. Karslıoğlu’nu, bu da yetmezmiş gibi Ercan İşcan ve Abdulselam Şehmus isimli tutsağa hücre cezası verdiği, araya cezaevinden diğer müdürlerin girmesiyle İşcan ve Şehmus hücrelerinden çıkartıldığı öğrenildi. Darp izlerini halen taşıyan mahpusların darp raporunu ise revirdeki doktorun vermediği öğrenildi. İşcan ve Şehmus Van Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’ne (TUYAD-DER) faks çekerek maruz kaldıkları hukuksuzlukların giderilmesi için kamuoyuna duyarlılık çağrısında bulunup, avukat talep etti.

19 Ağustos 2015’te Şanlıurfa E Tipi Cezaevi’nde talepleri olmamasına rağmen Osmaniye 2 Nolu T Tipi Cezaevi’ne sevk edilen 7 mahpusun cezaevine girişte yapılmak istenen çıplak arama uygulamasına karşı çıktıkları için darp edildikleri öğrenildi.

20 Ağustos 2015’te, İHD İstanbul şubemize gelen mektupta, T.K., N.G. ve Y.Y.: “En son dayatılan çift kelepçe uygulamasından dolayı kronik hastalığı olan arkadaşlarımız tedavi olmadan hastaneden geri dönmektedir. Bu konuda duyarlı olacağınızı umuyoruz.” Dedi.

22 Ağustos 2015’te Urfa E Tipi Kapalı Cezaevi’nden Osmaniye T2 Kapalı Cezaevi’ne 19 Ağustos’ta hiçbir gerekçe gösterilmeden keyfi bir şekilde sürgün edilen ve isimleri öğrenilemeyen 7 siyasi mahpusun sürgün sırasında darp edildiği öğrenildi. Ring araçlarına zorla bindirilen siyasi mahpusların Osmaniye T2 Kapalı Cezaevi’nde de kötü muamele ve işkenceye maruz kaldıkları belirtildi. Mahpuslara cezaevi girişinde gardiyanlar tarafında çıplak arama dayatıldığı ve bunu kabul etmedikleri için ise feci bir şekilde darp edildikleri bildirildi.

25 Ağustos 2015’te “Özerklik” ilanı nedeniyle düzenlenen operasyon sonucu tutuklanan ve Sincan (Ankara) Kadın Cezaevi’ne sevk edilen Sur Belediyesi Eşbaşkanı Fatma Şık Barut, Silvan Belediyesi Eşbaşkanı Yüksel Bodakçı ve Kadın Akademisi çalışanı Güneş Ölmez’in cezaevi girişinde “ince arama” adı altında çıplak arama uygulamasına maruz kaldıkları öğrenildi.

25 Ağustos 2015’te, İHD Diyarbakır şubemize başvuran Mehmet Can, şu beyanlarda bulundu: “Beş ay önce oğlum Mustafa Can, kaçak sigaradan dolayı tutuklandı. Diyarbakır Cezaevinde cezasını infaz ederken ani bir şekilde Giresun Cezaevine sevk edildi. Giresun cezaevinde bulunan D-8 koğuşunda bulunan tutuklular tarafından dövülüp darp edildiği ve yaralandığı bize bildirildi. Olaydan sonra oğlumu D-9 koğuşuna gönderildi. Meydana gelen olaylardan oğlumu suçlamışlardır ve ona ceza vereceklerini belirtmişlerdir. Oğlumun cezaevinde hayati tehlikesi mevcuttur ve can güvenliğinden tedirgin oluyoruz. Bu konuda sizden hukuki destek sunmanızı talep ediyoruz.”

26 Ağustos 2015’te DBP Malatya İl Örgütü, aralarında HDP Malatya eski İl Eşbaşkanı’nın da bulunduğu siyasi mahpusların, başlatmış oldukları açlık grevi sonrası Cezaevi İnfaz Koruma memurları tarafından darp edildiğini belirtti. Darp edilen mahpuslara Malatya Devlet Hastanesi’nde “Herhangi bir sorun yoktur” şeklinde rapor verildiğini ancak başka doktorlar tarafından tedavi edilen siyasi mahpuslardan Gaffar Bayram’ın 3 kaburga kemiğinin kırık olduğunu ifade ederek, siyasi mahpuslardan Vahdettin Öymen’in de darp edildiğini belirtti.

30 Ağustos 2015’te Maltepe (İstanbul) 3 Nolu L Tipi Cezaevi’nde “yasadışı örgüt üyesi olduğu” gerekçesiyle tutulan İran vatandaşı Hassein Gharbani Sgangal’ın Özgür Gündem Gazetesi talebinde bulunduğu için gardiyanlar tarafından darp edildiği öğrenildi.

12 Eylül 2015’te, Van’da tutuklanan 17 yaşındaki M.K. cezaevinden gönderdiği mektupta Van Emniyet Müdürlüğü’nde darp edildiğini ve tacizle tehdit edildiğini belirtti.

17 Eylül 2015’te, Düzce Cezaevi’nde siyasi mahpuslara yönelik saldırıların arttığını ve sürekli cezaevi yönetiminin bilgisi dahilinde jandarma şiddetini uğradıklarını belirten mahpus Halil Ay, Düzce Cezaevi’nde açık hedef haline geldiklerini ve can güvenliklerinin olmadığını söyledi. Dağlıca olayının olduğu gün cezaevinin sonunda bulunan cezaevlerine askerlerin “tekbir” getirerek ve “kafanızı keseriz” tehditleriyle hücrelerine büyük kayalar ve sopalar fırlatıldığını belirten Ay, mahkeme ve hastaneye giderken taciz edildiklerini söyledi. Ay mektubunda, 9 aydır Düzce Cezaevi’nde tutulduklarını ve Haziran ayından bu yana kendilere yönelik saldırıların devam ettiğini söyledi. 3 kişilik hücrelerde 6’şar kişi kaldıklarının belirten Ay, hücrelerinin koridorun en sonunda jandarmanın nöbet tuttuğu alana yakın bir yerde bulunduğu ve sürekli jandarmanın tacizine uğradıklarını belirtti. Ay, Mazlum Kaya ve Latif Teymur adlı mahpusların da 8 Eylül günü mahkemeye götürüldüklerini ve yol boyunca jandarmanın sözlü ve fiziksel saldırılarına maruz kaldıklarını aktardı.

22 Eylül 2015’te, Adana’da tutuklanarak Bursa H Tipi Cezaevi’ne gönderilen ve gardiyanların linç girişimine maruz kalan HDK Yürütme Kurulu Üyesi Muhittin Kaya, siyasi mahpusların en temel haklarının bile cezaevi idaresince engellendiğini anlattı.

1 Ekim 2015’te, Mersin E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu C12 koğuşunda kalan 4 siyasi mahpus, idarenin sözlü şiddetine ve keyfi muamelesine maruz kaldıkları öğrenildi. Edinilen bilgilere göre, adli mahpusların kaldığı cezaevinde tutulan 4 siyasi mahpusa Kurban Bayramı günü gardiyanlar tarafından “Müdürün odasına çıkarak elini öpün ve bayramını kutlayın” dendi, mahpusların ise gardiyanların bu söylemi üzerine “Müdür gelsin bizim bayramımızı kutlasın. Kendisine ikramda bile bulunuruz” diyerek, tepki gösterdi. Bunun üzerine cezaevi müdürü tarafından mahpusların haftalık telefon görüşmeleri keyfi bir şekilde engellendi. Bayramdan bu yana telefon görüşmesi yaptırılmayan 4 mahpus, cezaevi idaresiyle görüşmek için defalarca dilekçe vermesine rağmen dilekçeleri işleme konulmadı. Ayrıca telefon görüşmesi yapmak isteyen mahpuslara, gardiyanların hakaretlerde bulunduğu bildirildi.

5 Ekim 2015’te, 30 Eylül 2015 tarihinde Fatma Gökhan, Pınar Tikik ve Şükran Yıldız adlı siyasi kadın mahpusların tedavi amaçlı götürüldüğü Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde askerlerin kollarına girmesine izin vermediklerinden için elleri kelepçeli bir şekilde hastanenin üçüncü katından aşağıya kadar sürüklendikleri bilgisini veridi. Budak, Fatma Gökhan isimli hasta mahpusun aşağı sürüklendikten sonra ring içine fırlatıldığı ve burada da hakaretlere maruz kaldığı öğrenildi.

18 Ekim 2015’te, Rize L Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulunan siyasi mahpuslar, koğuşlarının değiştirilmesine karşı çıktıkları gerekçesiyle gardiyan ve askerlerin saldırısına uğradığı öğrenildi. Saldırı sonucunda 3 mahpusun ayağının kırıldığı ve hastaneye dahi götürülmediği belirtildi. 9 Ekim’de yaşanan saldırıyı ailesi aracılığıyla kamuoyuna duyuran siyasi mahpuslardan Murat Şimşek, kendisiyle birlikte 5 kişinin saldırıya uğradığını ve saldırıda yaralanmalarına rağmen hastaneye götürülmediklerini belirtti.

10 Kasım 2015’te Diyarbakır E Tipi Cezaevi’nde tutulan ve hastaneye götürülürken ring aracında darp edilen mahpuslar Fatma Gökhan ve Pınar Kekik’e cezaevi yönetiminin de “görevli memura mukavemet ettikleri” ve “slogan attıkları” iddiasıyla 5’er günlük hücre cezası verdiği öğrenildi.

15 Kasım 2015’te, Mersin E Tipi Cezaevi’nden İskenderun M Tipi Kapalı Cezaevi’ne 4 Kasım’da sürgün edilen mahpuslara asker ve gardiyanların işkence yaptığı iddia edildi. İskenderun’da tutuklu bulunan Cahit Baybaris, Agit Tekin, Mahmut Yıldızbakan ve Salih Ahmed, telefonla aradıkları ailelerine, önceki gün cezaevi idaresi, gardiyanlar ve askerlerin siyasi mahpuslara işkence yaptığını ve birçok mahpusun ağır yaralandığını aktardı. Ailelerin verdiği bilgiye göre, mahpuslar cezaevi idaresince sorgulandı, sorgu esnasında mahpuslara işkence yapıldı ve çok sayıda mahpus yaralı bir şekilde tek kişilik hücrelere atıldı.

26 Kasım 2015’te Elazığ E Tipi Cezaevi’nde Maoist Komünist Partisi (MKP) davasından tutulan Sevinç Sönmez, Bahar Demir, Aysel Koç ve Alev Yarar adlı mahpusların darp edildiği; mahpuslardan Bahar Demir ve Aysel Koç’un daha sonra Bayburt M Tipi Cezaevi’ne sevk edildiği öğrenildi.

8 Aralık 2015’te Osmaniye T-2 Cezaevi’nde tutulan zihinsel engelli mahpus O.İ.’nin (23), 15 Kasım 2015’te aynı koğuştaki bir başka mahpusun tecavüzüne uğradığı ortaya çıktı.

8 Aralık 2015’te Sincan (Ankara) Kadın Cezaevi’nde tutulan yaklaşık 20 mahpusun duruşmalarının olduğu cezaevi çıkışında cezaevi yönetiminin emriyle darp edildiği öğrenildi. Kadınlara uygulanan işkencenin, adliyede beklerken okumak için yanlarına aldıkları kitaplar ile yiyeceklere izin verilmemesi olduğu bildirildi.

12 Aralık 2015’te Diyarbakır E Tipi Cezaevi’nde tutulan Semira Direkçi’yi ziyarete giden 5 yakınının cezaevi girişinde çıplak aramaya zorlandığı öğrenildi.

15 Aralık 2015’te, İHD İstanbul şubemize gelerek başvuruda bulunan E.A.: 10.12.2015 tarihinde Silivri Cezaevinde bulunan eşim U.A’nın açık görüşüne gittiğimde darp izlerine şahit oldum. Kafalarına bir şeyler geçirilerek darp ettiklerini anlattı. Yüzü, kulakları, göz ve burnu tamamen morarmış durumdaydı. Eşim ve sekiz kişi daha işkenceye maruz kalmıştır. Konunun takibi, 8 kişi ile görüşülmesi, hukuki destsek ve kamuoyuyla paylaşılması. Dedi.

20 Aralık 2015’te, İHD İstanbul şubemize gelen mektupta: “ Bir mahpusun 15.12.2015 günü gitmiş olduğu Bakırköy Devlet hastanesi dönüşü Cezaevci girişinde hiç bir sorun yokken bir gardiyan tarafından onur kırıcı bir biçimde kameralar önünde çıplak arama dayatıldığı, zorla çıplak arama yapıldığı öğrenildi.

12.5. Kolluk Güçleri Tarafından Tehdit ve Ajanlık Teklif Edilenler

7 Ocak 2015’te, İHD İstanbul şubemize gelen U.D; “Bir süredir iş arıyordum. Birçok yere haber vermiştim. Bunun üzerine ismi C. olan bir kişi beni arayarak iş görüşmesi için Kadıköy simit sarayına çağırdı. Oraya gittiğimde, kendilerinin istihbarattan olduğunu ve ekonomik durumumun kötü olduğunu bildiklerinden bana ajanlık teklif ettiler. Ben kabul etmedim ve masadan kalktım. Raporlarınızda yer almasını istiyorum.” Dedi.

9 Ocak 2015’te,Şırnak’ın Cizre ilçesinde 27 Aralık 2014 tarihinde başlayan olayların ardından Hür Dava Partisi ve YDG-H üyeleri arasında silahlı saldırı ile başlayan olaylarda 4 kişi yaşamını yitirmişti. İlçede gerginlik devam ederken, Nur Mahallesinde yurttaşlara ait 10 eve ve araçlarına siyah boya ile çarpı işareti konulduğu belirtildi.

18 Ocak 2015’te,Van’da, Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sağlık Meslek Yüksekokulu Hemşirelik bölümünde okuyan İsmail Şeker’e polisler tarafından ajanlık teklif edildiği iddia edildi. İHD Van Şubesi’ne başvuruda bulunan Şeker, ekonomik durumu kötü olduğu için Dursun Odabaşı Tıp Fakültesi önünde kaçak sigara sattığı esnada kendisi ile ilişkiye giren sivil polislerin, burs verme bahanesi ile ajanlaştırma teklifinde bulunduğunu iddia etti.

22 Ocak 2015’te,Van’ın Erciş ilçesinde 6 ve 7 Ekim Kobanê olaylarında gözaltına alınarak tutuklanan ve iki ay cezaevinde kaldıktan sonra 6 Kasım 2014’te tahliye olan Sezgin Cengiz (38), Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) tarafından 3 saat boyunca alıkonulduğunu ileri sürdü. Erciş’in Pay köyünde okulun servis şoförlüğünü yapan Cengiz, 13 Ocak günü Pay köyü Delice Karakolu komutanı tarafından, “Evrakların eksik” gerekçesiyle ilçe merkezine çağrıldı. İlçe merkezindeki petrol istasyonuna çağırılan Cengiz, bindirildiği siyah camlı cipteki 4 kişi tarafından ilçeden 10 kilometre uzağa zorla götürülerek, kendisine ajanlık teklifinde bulunulduğunu söyledi. Kendilerini MİT elemanı olarak tanıtan 4 kişinin, silah gözlüklü olduğunu ve gizemli davrandıklarını söyleyen Cengiz, bu kişilerin, “Cezaevinde çıkan herkesle görüşüyoruz. Bundan sonra siyasi parti ve dağdakilerle ilgili öğrendiğin her şeyi bize aktaracaksın. Tüm etkinliklere katılacak ve bize bilgi vereceksin. Nereye gidersen haber vereceksin. Kızın Newroz ve oğlun Bahoz nasıllar? Bayağı büyümüşler gördüğümüz kadarıyla. Seni takip ediyoruz. Ona göre davran” diyerek tehdit ettiklerini anlattı. Cengiz, teklifi kabul etmemesi üzerine, “Dua et bu çözüm sürecine. Yoksa senle böyle konuşmazdık” diyerek tehditlerine devam ettiklerini kaydetti.

30 Ocak 2015’te,İHD Diyarbakır şubemize başvuran Sevil Özdemir, şu beyanlarda bulundu: “28.1.2015’te,saat 5.30-7.00 civarında yüzü kar maskeli yaklaşık 5, diğerlerinin yüzü açık 10 polis kapıyı çaldı. Kapıyı açmamla beraber içeriye hücum ettiler.  10 polis yaklaşık 1.30 saat boyunca evimin altını üstüne getirip darmadağın ettiler. Polisler eşimin “örgüte yardım ve yataklık” ve  “eylemlere katılmak” gerekçesiyle aramasının olduğunu belirtiler. Bu polisler evimi ararken eşyalarımı kırıp bana ve eşime hakaret ettiler. Eşimin düğün fotoğraflarını telefonla çektiler.  Bu nedenle evime sürekli bir şekilde baskın düzenleyen, beni tehdit eden polislerden şikâyetçiyim. Gerekli işlemlerin yapılmasını talep ediyorum. Yukarıda belirtilen hususlar çerçevesinde tespit edilecek sorumlular hakkında gerekli soruşturma işlemlerinin yürütülmesini talep ediyorum.”

15 Şubat 2015’te, Malatya Hamidiye Mahallesi Nasuhi Caddesi üzerinde bulunan Antepli Sokak’ta 6-7 kişilik bir ülkücü grubun, tehdit içerikli yazıları güvenlik kameralarına takıldı. Gece geç saatlerde Antepli Sokak’ta duvarlara 3 hilal resimlerini yaparak, hakaret içeren yazılar yazdılar. Güvenlik kameralarına takılan görüntülerde söz konusu grubun 25-35 yaş arasında olduğu ve içlerinden birisinde silah olduğu görülürken, gruptakilerin rahat tavırları ve yanlarından geçen insanlara ve araçlara aldırmamaları dikkat çekti. Yaşananlara ilişkin konuşan Antepli Sokak’ta bulunan Arkadaş Kafe sahibi Hüseyin Uğurlu, daha önce de buna benzer tehditlere maruz kaldıklarını belirterek, Alevi oldukları ve müşterilerinin de genelde sol sosyalist kesimden olduğu için hedef alındıklarını belirtti.

18 Şubat 2015’te, Erzurum’un Hınıs ilçesinde, Hınıs Anadolu Çok Programlı Lisesi’nde okuyan kız öğrencilerin Okul Müdürü Yakup Abak ve kaldıkları Hınıs Kız Teknik ve Meslek Lisesi Pansiyonu Müdiresi Elif Demirok’un tarafından ailelerini arayarak tehdit edildiği ileri sürüldü. İsmini vermek istemeyen bir kız öğrenci, okul müdürü ile ve pansiyon müdiresi Elif Demirok’un Ronahi Kültür ve Sanat Derneği’ni kast ederek, “Oraya bir daha giderseniz ailenizi arar -gelin kızınız dağa gidecek- deriz” diye tehdit edildiklerini öne sürerek, “Derneğe gidiyoruz, orda bir arada sohbet ve tartışma ortamı buluyoruz. Hiçbir sakıncası yok bunun. Hep izin sürelerimizde gideriz ve izin sürelerimiz dolmadan pansiyonumuza geliriz. Ama okul müdürü bizi tehdit ediyor” dedi.

20 Şubat 2015’te,İHD Muş şubemize başvuruda bulanan Muş Alparslan Üniversitesi Öğrenci Derneği (MED-DER) üyeleri, Polisin kendilerini ve ailelerini telefonla taciz ettiklerini, katıldıkları basın açıklamalarını bile ailelerine bildirerek kendilerinin örgütlenme haklarını engellediklerini ifade etmişlerdir.

5 Mart 2015 günü İHD İstanbul şubemize gelen  O.S: “… 12 Şubat’ta 13 Şubat boykotu için bildiri dağıtırken gözaltına alındım. Götürüldüğüm Güzeltepe karakolunda istihbarattan olduğunu söyleyen kişiler bana çeşitli sorular sordular. Gözaltına alınırken darp edildim. Bana stajerlik konusunda sana yardımcı oluruz gibi şeyler söyleyerek aslında işbirliği teklifinde bulundular. Gözaltındayken telefon numaramı aldılar, sonrasında ben arayarak görüşmek istediklerini söylediler. Aramaya devam ediyorlar reddettiğim halde. Raporlarınızda yer almasını istiyorum.” Dedi.

24 Mart 2015’te,Van’ın Hacıbekir Mahallesi’nde 13 Şubat günü evlerine yapılan polis baskını sonucu evde bulunan misafirleriyle birlikte gözaltına alınan İ.Y. (16), götürüldüğü Van Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şube’de bulunan polisler tarafından kendisine ajanlık teklifinde bulunulduğu söyledi. Ailesi ile tehdit edildiğini belirten İ.Y., tehditlerden korktuğu için ajanlık dayatmasını kabul ettiğini söyleyerek “Evimizde bulunan misafirimize ‘YDG-H üyesidir’ dedim. Gizli tanık olarak tanımadığım 32 kişinin üstüne yalan beyanlar verdim. Kimse şüphelenmesin diye gizli tanık olarak gösterildim. X.A.Q.A koduyla kadınmışım gibi gizli tanıklık yaptım. Hacıbekir Mahallesi’nde oturmama rağmen ev adresim Kurubaş Mahallesi gösterildi. Misafirimiz üzerinde yalan beyanlarda bulunduğum için o tutuklanarak cezaevine gönderildi. Verdiğim ifadelerin hepsi yalandır. Polislerin gösterdiği ve tanımadığım kişilerin fotoğrafları üzerinden ifade verdim. Tanımadığım 32 kişinin üzerine yalan ifade vererek eylemlerde aktif yer aldıklarını, eylemleri organize ettiklerini, havai fişek, gaz bombası, molotofkokteyli ve ses bombası attıklarını söyledim” diye konuştu. Ajanlık dayatmasını kabul ettikten sonra gözaltına alınan ailesiyle birlikte serbest bırakıldığını anlatan İ.Y., “Serbest kaldıktan 2 gün sonra mahallede gezerken Audi marka bir araç yanımda durdu. Beni zorla araca bindirdiler. Sivil polistiler. Bana para verip ‘Bunu harçlık yap’ dediler. Daha sonra bana ‘Gençliğin içinde yer al. Üst seviyelere gelmeye ve öz savunma güçlerine katılmaya çalış’ dediler. ‘Gençlikte faaliyet yürütenlerin isimlerini, görevlerini ve adreslerini bize vereceksin’ diyerek, beni araçtan indirip gittiler” diye konuştu.

30 Mart 2015’te, İHD İstanbul şubemize gelen E.U: “Bugün, 13:20 civarlarında dersteyken 0212 533 14 65 no’lu numaradan aradılar. Yurtiçi kargodan aradıklarını söyleyen bu kişiler eve giriş çıkış saatlerimi sordular. Saatleri vermedim. Daha sonra numarayı araştırdığımda numaranın Yeni Demokratik Gençlik dergisini tehdit eden numara olduğunu öğrendim. Hangi şubeden aradıklarını söylemediler. Daha sonra ben aradığımda telefona cevap vermediler. Güvenlik endişem var kaçırılabilirim.” Dedi.

1 Nisan 2015’te, İHD İstanbul şubemize gelen O.H.S: “31 Mart günü okuldan eve dönerken Ömür durağında otobüs beklerken tanımadığım sonradan polis olduklarını söyleyen 5 kişi hakkımda ihbar olduğunu Bakırköy karakoluna götürülmem gerektiğini söyleyerek beni sivil bir araca bindirdiler. Fakat karakol yerine Bakırköy’de bulunan Teras Cafe’ye götürdüler. Burada aralarından 3 kişi benimle bir masada oturup konuşmak istediklerini belirttiler. Aralarından biri kendini Selim olarak tanıttı kendilerinin iyi insanlar olduklarını benimle arkadaş olmak istediklerini ve sık sık görüşmek istediklerini söylediler. Dödef ile olan ilişkini kesmezsen sonun ya kırsal olur ya da tutuklanacağımı söylediler. Dödef’lilerin yürüttükleri faaliyetleri bildiklerini, çözüm süreci olduğu için karışmadıklarını söylediler. Öğrenci olduğum için paraya ihtiyacım olabileceğini belirterek 50 tl harçlık vermek istediler. Konuşma bir 1,5 saat sürdü. Konuşma içinde böyle karşı karşıya oturmak varken neden karşı karşıya kalalım gibi tehtidvari cümleler kurdular. Daha sonra gitmem gerektiğini onlarla görüşmek istemediğimi söyleyerek yanlarından ayrıldım. Benimle görüşen polislerden birini bugün HDP il binasının olduğu civarlarda gördüm. Kurumunuzda basın açıklaması yapmak ve derneğinizden hukuki destek istiyorum.” Dedi.

2 Nisan 2015’te Tekirdağ 2 Nolu F Tipi Cezaevi’nde “yasadışı MLKP Örgütü üyesi olduğu” suçlamasıyla tutuklu bulunan Onur Katar’a, “avukatıyla görüşeceği” iddiasıyla gardiyanlar tarafından koğuşundan çıkarılarak götürüldüğü görüşme kabininde bulunan sivil polislerin ajanlık yapmasını teklif ettikleri öğrenildi.

14 Mayıs 2015’te, İHD İstanbul şubemize gelen Ş.İ: “11 Mayıs’ı 12 Mayıs’a bağlayan gece Kurtuluş’ta resmi polisler tarafından araca bindirilerek dövüldüm. Sonrasında Feriköy mezarlığına götürüp bir süre daha dövdükten sonra ölümle tehdit edilerek bırakıldım.” Dedi.

20 Haziran 2015’te İHD İstanbul şubemize gelen C.O: “ Seçim çalışmalarında HDP adına aktif çalışmalar yürüttüm. Seçim öncesi ve sonrası polisler tarafından şiddete uğradım, gözaltına alındım, evime biber gazı atıldı. Seçim sonrası sivil bir araca beni bindiren polisler, son uyarılarını yaptıklarını söyleyerek beni tehdit ettiler. Başıma gelebilecek herhangi bir olumsuzlukta İHD’nin bunu bir ihbar kabul edip kamuoyu oluşturmasını talep ediyorum.” Dedi.

29 Haziran 2015’te, Ankara EMEP İl Yöneticisi Kadir Örnek, sabah saat 10.30 sıralarında Sincan’da evinin bulunduğu sokakta kaçırılarak tehdit edildi. Kafasına çuval geçirilerek zorla Hyundai marka beyaz bir arabaya bindirilen Örnek, 4 kişi tarafından sorgulandı. Arabaya bindirildiğinde Örnek’in üstünü arayan şahıslar, “Nereden buluyorsunuz bizi? Ne işiniz var bizimle? Sincan’da ne işin var? Bu işlerle bir daha uğraşmayacaksın” şeklinde sorular sorup, tehditler savurdular. Şahıslar, Örnek’in “Siz kimsiniz” sorusuna ise “Bizi tanıyorsun” şeklinde yanıtlar verdiler. Yaklaşık 1.5 saat başında çuvalla Örnek’i araçla dolaştıran şahıslar, Şentepe Kayalar’da durdular. Olayı Evrensel’e anlatan Örnek, araçtan indirildiğinde çuvalı çıkardığını, ancak aracın plakasının kapatılmış olduğunu söyledi. Örnek, şahısların “Elimizde çok imkan var, gücümüz var. Ama sana bir şey yapmak istemiyoruz. Seni buraya gönderenler senin iyiliğini düşünmüyorlar” diye kendisini korkutmaya çalıştıklarını anlattı.

2 Temmuz 2015’te, KESK Yürütme Kurulu, metal işçilerinin direnişiyle ilgili haber yapan gazetecilere yönelik artan saldırılar ve bu saldırılarda kimi sendikaların şüpheli hale gelmesini yaptığı yazılı açıklama ile tepki gösterdi. Açıklamada, gazetecilerin tehdit edilmesi ve kimi parti yöneticilerinin kaçırılmasının kabul edilemez olduğuna işaret edilerek, olaylara ilişkin şunlar aktarıldı: “Ayhan Aydoğan Polatlı’da sendikadan istifa eden ORS işçileri ile görüşmeye giderken 4 kişi tarafından yolu kesilip tehdit edilerek bir süre telefonuna el konulmuş, Evrensel Gazetesi ve Hayat TV Kocaeli Temsilcisi Arzu Erkan’ın Ford Otosan direnişini haber yapması sonrası evinin önünde ateş açılmış ve Türk Metal Sendikası Genel Sekreteri tarafından ‘biz seni tanırız sen de bizi tanırsın, bu işlere bulaşma’ diyerek tehdit edildiği iddia edilmektedir. Yine Ankara’nın göbeğinde, güpegündüz EMEP Ankara İl Yöneticisi Kadir Örnek kafasına çuval geçirilmek suretiyle plakasız bir araçla kaçırılmış, ‘bu işlerle bir daha uğraşmayacaksın. Elimizde çok imkân var, gücümüz var’ diye tehdit edildikten sonra serbest bırakılmıştır.”

8 Temmuz 2015’te, İHD Van Şube Yöneticimiz Adil Harmancı’nın evine sabaha karşı saat 4.00 sıralarında Van Emniyeti TEM şube tarafından baskın yapılmıştır. Baskında Oğlu Mazlum Harmancı gözaltına alınmış, Adil Harmancı’nın göğsüne polisler tarafından silah dayatılarak tehdit edildi ve zorla yere yatırılmaya çalışılmıştır. Gözaltının 2.gününde Mazlum Harmancı’nın babası Adil Harmancı polisler tarafından Emniyete çağırılarak “oğlunu ikna et oğlun bize isim versin (itirafçı) olsun” talebinde bulunmuşlardır. Adil harmanı’nın ret etmesi üzerine Mazlum Harmancı çıkarıldığı mahkemede tutuklanarak hapishaneye gönderilmiştir.

30 Temmuz 2015’te, Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç’ın açık açık hedef göstermesiyle birçok haber sitesine erişim engellendi, haber takibi esnasında gazetecilere karşı zor kullanılmaya başlandı. DBP’li Güroymak Belediyesi Basın Yayın Halkla İlişkiler Müdürü ve TÜM BEL-SEN İşyeri Temsilcisi İslim Uçan da ölümle tehdit edildi. İlk olarak 26 Temmuz günü öğleden sonra ilçe devlet hastanesinden çıkarken plakası öğrenilemeyen beyaz bir araç içindeki kimliği belirsiz iki kişi, aracı Uçan’ın üzerine sürüp anlaşılmayan bir şeyler söyledikten sonra hızla uzaklaştı. 28 Temmuz günü ise özel numaralardan Uçan’ı arayan kişiler, “Ayağını denk al. Kim vurduya gitmeyesin. O makineleri sana yedirdiğimizde kim olduğumuzu öğrenirsin” tehdidinde bulundu. Üst üste defalarca özel numaralardan aranan Uçan, ölüm tehditlerine karşı Güroymak Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurarak, suç duyurusunda bulundu.

1 Ağustos 2015’te, İHD İstanbul şubemize gelen C.O, E.A.T., M.K.,: “30 Temmuz gece 23.00 sularında arkadaşlarımla Yenidoğan’da ki evimize giderken 4 arabadan inen sivil polisler bizi durdurdu, ters kelepçe takarak dövdüler, tehdit, küfür ettiler ve sonrasında karakola götürdüler. Ailemizi aramamıza izin vermediler. Hukuki ve tıbbi destek talep ediyoruz. Ayrıca basın açıklaması yapmak istiyoruz.” Dedi.

12 Ağustos 2015’te, Antep’de Karayılan, Güzelvadi, Akdere ve Vatan mahallerinde bulunan bazı evlere özel harekat polisleri tarafından baskınlarda bulunuldu. Sabah saatlerinde yapılan baskınlarda Soner Erdem, Hayrettin Begiç, Mehmet Zeki Güngör ve Halil İbrahim Şahinözel isimli yurttaşlar gözaltına alındı. Gözaltına alınma gerekçeleri öğrenilemeyen isimler, Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. Hayrettin Begiç’in ağabeyi Musa Begiç, kardeşini gözaltına alan polislerin, gözaltına alınmasına ağlayan 6 yaşındaki çocuğunun kafasına da silah dayayıp, ‘Ağlama yoksa seni öldürürüz’ dediklerini söyledi.

12 Ağustos 2015’te, Özgür Halk Dergisi çalışanı Hatice Güzel, İstanbul Kartal ilçesi Yakacık Mahallesi’nden Taksim’e geçmek için İETT durağında beklediği sırada yanında bulunan bir arkadaşı ile gece sivil polisler tarafından gözaltına alındı. 10’u aşkın polis tarafından çantaları aranan Güzel ve arkadaşı daha sonra Kartal İlçe Emniyet Müdürlüğü TEM Şubesi’ne götürüldü. Gözaltı sırasında Güzel, polisler tarafından “Bir daha Kartal’a gelirsen öldürürüm” şeklinde tehdit edildi. Dergi çalışanı Güzel, üzerinde olan yaklaşık bin TL kadar dergi parası için polislerin, “Bu paraları kime topluyorsun? Bu işleri kim sana yaptırıyor? Bu paraların nereye gittiğini biliyor musun? Para karşılığında mı yapıyorsun bunu? Matbaanız nerede? Kiminle çalışıyorsun? Normalde yaptığının bedeli 12 yıllık cezadır” şeklinde sorular yöneltmesi dikkat çekti. 3 saat kadar gözaltında tutulan Güzel ve arkadaşı, daha sonra TEM’den serbest bırakıldı.

15 Ağustos 2015’te, İHD İstanbul şubemize gelen N.E; “Biz ailece 1990’lardan beri devletin baskı ve şiddetine, bu durumdan dolayı da defalarca değişik illere göç etmek zorunda kaldık. 21 yıldır cezaevinde bulunan dayım ve kardeşim A.E’nin legal siyasi faaliyetlerinden dolayı son 6 aydır neredeyse her hafta evimiz basılmakta, polisler tarafından ölümle tehdit edilmekteyiz. Bu durum ailece psikolojimizi bozmaktadır. Hukuki yardım talep ediyorum.” Dedi.

19 Ağustos 2015’te, Şırnak’ın Güçlükonak Bölük Komutanlığı’ndan gelen bir telefon ile karakola çağrıldığını belirten Şerif Şen isimli yurttaş, karakola gittiğinde askerlerin kendisini Binbaşı Ali Öksüz’ün yanına götürdüğünü aktardı. Yanına götürüldüğü Öksüz’ün kendisine ‘PKK hakkında neden bana bilgi vermiyorsun. PKK burada cirit atıyor, senin haberinin olmaması imkânsız’ dediğini söyleyen Şen, kendisinin ise PKK hakkında herhangi bir bilgiye sahip olmadığını yanıtını verdiğini belirtti. Bunun üzerine Öksüz’ün kendisini ‘Bölgede askerin başına en ufak bir şey gelirse kendini ölmüş bil’ diye tehdit ettiğini iddia eden Şen, Öksüz hakkında Cizre Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu.

19 Ağustos 2015’te, İHD Diyarbakır şubemize başvuran Vedat Irmak, şu beyanlarda bulundu: “19.08.2015 tarihinde sabah saat 6.30 civarında babamın evine 7 maskeli ve kalkanlı, elinde balyoz olan polisler tarafından içeri girerek yere yatırdılar. Evini aramaya başladılar. Ayrıca tehdit ederek “ başınızı kaldırırsanız vururuz” dediler. Ablam onlara evi arama gerekçelerini sordular. Onlarda babamın basın açıklamasında bulunduğundan kaynaklı olarak gözaltına alacakları söylediler. Babamı alıp götürdüler. Dışarıda 10 ‘a yakın polis vardı. Havada da helikopter dolaşıyordu. Bu konuda sizden hukuki destek sunmanızı talep ediyoruz.”

22 Ağustos 2015’te,  İstanbul’da, Özgür Halk dergisi çalışanı Cem Poyaz, Beyoğlu Tarlabaş Bulvarı’nda hakkında arama kararı bulunduğu gerekçesiyle gözaltına alındı. Poyaz, ifadesi alınmak üzere Beyoğlu Polis Merkezi’ne götürüldü. Gözaltına alınan Özgür Halk dergisi çalışanı Cem Poyaz’ın durumu hakkında bilgi almak için gittiği polis merkezi önünde çantasında PKK Lideri Öcalan’ın kitabı olduğu için gözaltına alınan Özgür Halk çalışanı Halit Dikmen, polis tarafından “Ne demiştik size Türkün gücünü göreceksiniz” denilerek tehdit edildi.

26 Ağustos 2015’te İzmir’in Limontepe ilçesinde yaşayan ve 6-7 aydır sürekli takip edildiğini iddia eden Jinda Koyuncu (20), son olarak kimliği belirsiz kişilerin bıçaklı saldırısına maruz kaldı. Toplumsal eylemlere karşı duyarlı olan ve HDP’ye gittiği için son dönemde kendisini kimliği belirsiz kişilerin takip ettiğini söyleyen Koyuncu, ilk olarak katıldığı bir eylem sonrasında kendisini takip eden kişilerin önünü keserek, “Saçma sapan şeylerden uzak dur, yoksa seni de etrafındakileri de yakarız” şeklinde tehdit edildiğini iddia etti. Kendisini takip eden kişilerin evinin önünde, iş yerinde ve otobüse binerken kendisini takip ettiğini ifade eden Koyuncu, “Otobüse biniyorum otobüse arkamdan biniyorlar. İndiklerinde birbirlerine işaret vererek iniyorlar. Yolda yürüdüğümde sürekli arkamda bir araba olduğunu farkındayım. Kendilerini bilinçli olarak belli ettiriyorlar” dedi.

9 Eylül 2015’te, Ankara’da sendika.org editörü Bora Balcı HDP Genel Merkezi yakınlarında haber takibinden dönerken kimliği belirsiz kişiler tarafından kaçırıldığı ve ailesiyle tehdit edildiği öğrenildi.

12 Eylül 2015’te, Mersin’in Akdeniz ilçesinde haber takibi yaptıkları sırada gözaltına alınan Dicle Haber Ajansı’nın (DİHA) muhabirlerinden Ahmet Kanbal, götürüldüğü emniyette ajanlık dayatmasına maruz kaldığını söyledi. Darp edilerek gözaltına alındığını dile getiren Kanbal, polisin kendisini emniyete götürmek yerine saatlerce çatışmanın yaşandığı bölgede yanında dolaştırdığına dikkat çekti. Kanbal, çatışmaların yaşandığı karakol girişinde bahçe tellerine sırtı dönük vaziyette beklettiklerini söyledi.

4 Ekim 2015’te Diyarbakır’ın Silvan İlçesi’nde devam eden operasyonları takip eden Özgür Gün TV çalışanı Murat Demir ile Dicle Haber Ajansı muhabiri Serhat Yüce, özel harekât timleri tarafından “çekim yapmaya devam etmeleri halinde” öldürülmekle tehdit edildiler. Başlarına silah dayanan iki gazeteci daha sonra ellerindeki cihazlara el konularak gözaltına alındı.

6 Ekim 2015’te, Tuzluçayır’da haber takibi yapan Azadiya Welat çalışanı Barış Boyraz polisler tarafından tehdit edildi. Kendilerinden kimlik isteyen polislere basın kartını gösteren Boyraz, sivil polislerin ‘Biz senin gösterdiğin kartın ne olduğunu çok iyi biliyoruz. Kartı cebine sok, buradan defol lan! Gebertiriz seni’ şeklindeki tehditlerine maruz kaldığı öğrenildi.

6 Ekim 2015’te, Şırnak’ın Beytüşşebap kırsalında 24 Eylül günü TSK jetleri tarafından yapılan bombardıman sonucu yaşamını yitiren HPG’li Zafer Kılıç’ın (Rêzan Gelyê Zîlan) için Van’ın Erciş ilçesinde kurulan taziyeye polis ve askerlerce baskın yapıldı. Kılıç’a ait asılan posterleri bahane ederek taziye çadırına baskın yapıp, kendilerini taciz eden polis ve askerlere HPG’li Kılıç’ın ablası Yıldız Kılıç, “Ne yapmaya çalışıyorsunuz, taziyemizi de mi yapmalım” sözleriyle tepki gösterdi. Bunun üzerine rütbeli bir asker abla Kılıç ve diğer aile fertlerini ‘Çok konuşuyorsunuz hepinizin fotoğraflarını çektik, sizleri tutuklayacağız’ diyerek tehdit etti.

6 Kasım 2015’te,  Van’ın Erciş ilçesinde HPG’li Azad Günay’ın (Azad Welat) taziyesi için Sulî ( Yeşilova) Mahallesi’nde açılan çadıra polisin saldırmasını görüntüleyen DİHA muhabiri İdris Yılmaz polis tarafından darp edilerek tehdit edildi. Polisin taziye evine müdahale etmesi üzerine olay yerine gidip olayı haberleştirmek istediğini ifade eden Yılmaz, “Kameramı açar açmaz polisin saldırısına maruz kaldım. Polis o sırada HDP Van Milletvekili Lezgin Botan’a saldırıyordu. Burada yaşanan hukuksuzluğu görüntülememi engellemek için beni gözaltına aldılar” dedi. Gözaltı sırasında sivil polislerin sürekli hakaretlerine maruz kaldığını ifade eden Yılmaz ismini bilmediği ancak eşkâlini bildiği polislerin kendisine “Seni F tipi cezaevine gönderip 4 duvar arasında çürütmek için elimizden geleni yapacağız” dediğini aktardı.

6 Kasım 2015’te İstanbul’da Yükseköğretim Kurulu’nun (YÖK) yıldönümü nedeniyle yapılamak istenen eyleme polis saldırısı sırasında bianet.org’un muhabiri Beyza Kural ters kelepçe takılarak gözaltına alınmak istedi. Bu sırada kayıtta olan kameranın bir polis amirinin “bundan sonra her şey değişti, bunu size öğreteceğiz” dediğini kaydettiği öğrenildi.

20 Kasım 2015’te, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nde okuyan H.Ö. adlı bir öğrenci de kendini “Kemal” diye tanıtan bir polis tarafından rahatsız edildiğini ve ajanlık dayatmasına maruz kaldığını dile getirdi. ‘İstediğim şeyleri yerine getirmeniz açısından bir umut görüyorum’ diyerek H.Ö.’yü 05XX 253 24 82 nolu telefondan arayan polisin, ‘Üniversiteye yeni geldin. Arkadaşların farklı olduğu için yüz yüze görüşmek yerine telefonla arıyorum. Belki bu konulara çözüm bulabiliriz veya ilerde belki farklı şekillerde farklı durumlarda tekrar karşılaşabiliriz. Geçen ki olayda sizinle karşılaştık. O günkü davranışlarımız yüzünden bizi yanlış tanımış olabilirsiniz. Bizim haksız taraflarımız olduğu gibi bazı haklı taraflarımızın olduğunu düşünüyorum veya bazı konularda işe yaradığımızı ifade etmek isterim’ şeklindeki sözleri üniversite öğrencisi tarafından kaydedildi. ‘ şeklindeki konuşmaları dikkat çekti. Üniversite öğrencisinin tepki göstermesine rağmen baskıdan vazgeçmeyen polis, bu kez de mesaj yoluyla şantajı sürdürdü. Atılan mesajda ise ‘Ben sana bir fırsat sundum. Onu bir güzel harcadın. Bu kadar öz güven nereden geliyor, hayretler içerisindeyim. Emin ol ilerde bu fırsatı teptiğin için çok pişman olacaksın, ama iş işten geçecek. Neyse keyfin bilir. ‘ tehdidi yer aldı. H.Ö.’nün, savcılığa giderek suç duyurusunda bulunacağını yazması üzerine polis, ‘Peki, sen bildiğin yoldan devam et bakalım 🙂 Derslerinde başarılar’ yanıtı verdi.

23 Kasım 2015’te,  Mersin Halkevi üyesi Tülün Şahin, sosyal medya üzerinden taciz ve tehdit edildi. Bir süredir Facebbok hesabı üzerinden tehdit mesajları aldığını söyleyen Şahin, savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu belirtti. Hakan Özyurt isminde sahte bir hesabın kendisine dair her şeyi bildiğini ifade eden Şahin, söz konusu hesabın,”Fidyekizik evinden Mersin’e kadar inceleme altındasın hadi bakalım” şeklinde tehdit ve taciz mesajları gönderdiğini dile getirdi. Uzunca bir zamandır bu tür tehdit mesajları aldığını vurgulayan Şahin, konu hakkında suç duyurusunda bulunarak, koruma talebinde bulunduğunu paylaştı.

26 Kasım 2015’te, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) İstanbul İl Örgütü, Suruç ve Ankara katliamının ardından polislerce alıkonulan ve telefonla taciz edilen parti üyeleri Hakan Kavşut’a dönük ajanlık dayatmasına ilişkin İHD İstanbul Şube binasında basın toplantısı düzenledi. ESP İsanbul Başkanı Çiçek Otlu’nda katıldığı toplantıda, ajanlık dayatılan ESP’li Hakan Kavşut gözaltında yaşadıklarını anlattı. Boğaziçi Elektrik Şirketi’nde (BEDAŞ) çalıştığını belirten Kavşut, Fatih’e bağlı Yedikule Mahallesi’nde çalıştığı sırada yanına gelen polislerin kendisini zorla arabaya bindirdiğini söyledi. Kavşut, bindirildiği arabada polislerin kendisine ‘Suruç katliamında Figen Başkanınız neden yoktu. Sultan Ulusoy sence neden yoktu? Bunlar patlamayı bildiklerinden dolayı gelmediler. Senin annenle tek yaşadığını ve durumunuzun kötü olduğunu biliyoruz. Senin çalıştığın BEDAŞ’ı da biliyoruz. Sen burada çalış, olaylara girme’ diyerek tehdit ettiğini anlattı.

29 Kasım 2015’te, Diyarbakır’ın Sur ilçesinde çıkan silahlı çatışma sırasında vurularak yaşamını yitiren Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi’nin eşi Türkan Elçi, sosyal paylaşım ağı twitterda Gencer Erkul (@gencer_erkul) isimli hesabın kullanıcısı tarafından “Sıra sen de” diyerek tehdit edildi. Yazılanların sosyal medyada paylaşılması üzerine hesap, kullanıcı tarafından kapatıldı.

2 Aralık 2015’te, İHD İstanbul şubemize gelerek başvuruda bulunan O.S: “25 Kasım günü gözaltına alınarak Vatan emniyete götürüldük. İfadelerimizi verip imza attığımız sırada avukatlar görüşme odasından çıktılar. Sivil giyimli görüşme odasına gelerek beni çağırdı. Başka bir odaya götürüldüm. Şubat 2015’de gözaltına alındığımda bana ajanlık teklif etmiş bulunan iki istihbarat polisi oturuyordu. Şubat 2015’deki ajanlık teklifinden sonra neden İHD de basın açıklaması yaptığımı sormak suretiyle beni tehdit ettiler. Aziz Gülerin cenazesine gittiğimi bildiklerini söyleyerek ben takip ettiklerini belirttiler. Politik faaliyetleri bırakmam konusunda tehdit edildim. Görüşmek istemediğimi söyleyerek odadan çıkmak istedim ısrarlarım sonunda çıkardılar. Çıkmadan önce bana bir şey yapmak isteseler zaten yapabileceklerini söylediler. Hukuki destek talep ediyorum.” Dedi.

4 Aralık 2015’te, İHD İstanbul şubemize gelerek başvuruda bulunan K.A: “24 Kasımda nakliyedeyken gelen bir telefon, Aksis’e gel nakliye var dedi. Kâğıthane’de bulunan Aksis alışveriş merkezine gittim. Bir kişi polis olduğunu söyleyip ajanlık teklif etti. Bende reddettim, 3.12.2015 tarihinde beni tekrar arayıp görüşmeye çağırdılar yine reddettim. Tekrar görüşeceğiz dedi. 5.12.2015 tarihinde yine arayacaktı. Biz farklı bir amaç için yanına geldik fakat işin gücün olduğunu görünce vazgeçtik. Bu yüzden bizimle çalış dediler para teklif ettiler. Aramamalarını istedim ama ısrarla aramaya devam ediyorlar. Başıma bir şey gelmesinden kuşkulanıyorum. Telefonumu arayan yabancı numaralara cevap vermediğim için işimi de yapamıyorum. Hukuki destek talep ediyorum (suç duyurusu) basın açıklaması yapmak istiyorum.” Dedi.

14 Aralık 2015’te, Muş’un Bulanık ilçesinde kendisine ait minibüsüyle yolcu taşımacılığı yapan DBP İlçe Yöneticisi Aydın Çelik, köylerden aldığı yolcularla geldiği ilçe girişinde özel timlerce durduruldu. Araç sürücüsü Çelik’i ölümle tehdit eden özel timler, araçtaki yolculardan soyadı öğrenilemeyen Serdar isimli yurttaşı gözaltına aldı.

15 Aralık 2015’te, Şırnak’ta Kredi Yurtlar Kurumu’na (KYK) ait yurtta kalan kadın öğrenciler, Cizre ve Silopi’de süren sokağa çıkma yasakları ve saldırıları protesto etmek için ses çıkarma eylemi yaptı. Eylem sonrası yurdu basan polisler, 9 kadın öğrenciyi sözlü taciz ve tehditlerle gözaltına aldı.

16 Aralık 2015’te, Diyarbakır’ın Sur ilçesinde 11 Aralık tarihinde, sokağa çıkma yasağına yönelik haber takibi yaptıkları sırada 5 gazeteci gözaltına alındı. Gözaltında alınan 5 gazeteciden 4’ü serbest bırakılırken, serbest bırakılan Azadiya Welat muhabiri Ferit Dere gözaltında, polisin tehditlerine maruz kaldıklarını belirterek, yaşadıklarını şöyle anlattı. “TEM’den gelen polisler tarafından “şüpheli sıfatı” ile gözaltına alındık. Polis bize ‘Bir gün kim vurduya gideceksiniz. Türk’ün gücünü göreceksiniz’ diyerek, tehditler savurdu. ‘Sur’a neden gittiniz, neden bu fotoğrafı çektiniz?” gibi soruların soruldu. Neden haber yaptığımızı dahi sordular. Gazetecilik faaliyetlerimiz suçmuş gibi gösterilmeye çalışıldı. Bizi yaptığımız gazetecilik mesleğiyle suçlayanlar, bizi serbest bırakırken bile fotoğraf makinemize, haber notlarımıza, ses kayıt cihazımıza el koydular.”

12.6. Güvenlik Güçleri tarafından Müdahale edilen Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri ve Bu Toplumsal Gösterilerde Güvenlik Güçlerinin Müdahalesi Sonucu Dövülen ve Yaralananlar

1 Ocak 2015’te Kobanê’de IŞİD’e karşı çatışmalarda yaşamını yitiren Nurettin Arı için Mardin’in Nusaybin İlçesi’nde düzenlenen cenaze törenine müdahale eden polis ekiplerinin gözaltına aldığı 6 kişiden A.A., M.E.E. ve M.T. adlı 3 çocuk çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı.

1 Ocak 2015’te, Diyarbakır’ın Yenişehir ilçesinde bulunan Ofis semtinde, yeni yılı kutlayan kalabalık gruba polis, tazyikli su ile müdahalede bulundu. Müdahale sırasında 4 kişi gözaltına alındı.

3 Ocak 2015’te Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AKP) il örgütü kongresi için Mersin’e gelen Başbakan Ahmet Davutoğlu’nu protesto eden Halkevi üyesi 20 kişi darp edilerek gözaltına alındı.

5 Ocak 2015’te, Antalya’da siyasi faaliyetleriyle ilgili bilgi vermek amacıyla tanıtım çalışması yapan Liseli Öğrenci Birliği (LÖB) ve Sosyalist Gençlik Derneği (SGD) aktivisti 2’si çocuk 6 kişi gözaltına alındı. Serbest bırakılan 6 kişiye “Kabahatler Yasası’na muhalefet ettikleri” iddiasıyla 208’er TL idarî para cezası verildi.

5 Ocak 2015’te Polisin gaz bombası kullanımı sonucu yaşamını yitiren Berkin Elvan’ın doğum günü dolayısıyla İstanbul’da Taksim Meydanı’na gelerek pankart açan 3 kişi sivil polislerce gözaltına alındı.

7 Ocak 2015’te, Diyarbakır’da Kürdistan Halk Cephesi adlı grubun Berkin Elvan ve Uğur Kaymaz’ın faillerinin yakalanması ve yargılanması taleplerini içeren el broşürlerini dağıtmalarına izin vermeyen polis ekipleri müdahale ettiği 20 kişilik grubu darp ederek gözaltına aldı.

7 Ocak 2015’te Şırnak’ın Cizre İlçesi’nde polisin açtığı ateş nedeniyle yaşamını yitiren Ümit Kurt’un (14) öldürülmesini protesto etmek amacıyla düzenlenen eyleme müdahale eden polisin kullandığı gaz bombalarından birinin isabet ettiği M.S. (12) yüzünden yaralandı.

9 Ocak 2015’te, Siirt’te, YPJ’li Vasfiye Altay için kurulan taziyeye yürümek isteyen yüzlerce kişiye polis, gaz bombası ve tazyikli suyla müdahalede bulundu. Müdahale sırasında DBP’li İl Genel Meclis üyesi M. Emin Çeçen ve H.A., A.D. isimli çocuklar gözaltına alındı.

10 Ocak 2015’te Şanlıurfa’da Demokratik Bölgeler Partisi’nin (DBP) Devteyşti Mahallesi’nde gerçekleştirmek istediği “Demokratik Yaşamı İnşa Çadırı” etkinliğine müdahale eden polis ekipleri 5 i çocuk 22 kişiyi darp ederek gözaltına aldı.

11 Ocak 2015’te, Şırnak’ın Cizre ilçesinde, Paris’te 3 Kürt kadın siyasetçinin katledilmesinin yıldönümü dolayısıyla bir grup genç protesto eylemi gerçekleştirdi. Eylem yerine çok sayıda zırhlı araçla gelen polisler, gençlere gaz bombası, tazyikli su ve plastik mermiler ile müdahalede bulundu. Müdahale sırasında 18 yaşındaki Mehmet Elçi polis tarafından tüfekle açılan ateş sonucu sırtına aldığı saçma mermiler ile yaralandı. Yaralanan Elçi, Cizre Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı.

13 Ocak 2015’te, Siirt’in Conkbayır Mahallesi’nde, Paris’te 3 Kürt kadın siyasetçinin katledilmesinin yıldönümünde faillerin ortaya çıkarılmamasını protesto amacıyla bir araya gelen onlarca genç, Şeyh Süleyman Caddesi’nden Hayvan Pazarı’na doğru yürüyüş düzenledi. Yürüyen gençlere polis, biber gazı ve tazyikli su ile müdahalede bulundu.

17 Ocak 2015’te AKP’nin İl Örgütü Kongresi’ne katılmak için Aydın’a giden Başbakan Ahmet Davutoğlu’nu protesto eden bir pankartı üst geçide astıkları gerekçesiyle Türkiye Gençlik Birliği (TGB) üyesi dört kişi polisler tarafından gözaltına alındı.

19 Ocak 2015’te Hrant Dink’i uğradığı suikast sonucu öldürülmesinin 8. yılı dolayısıyla Ankara’da anmak ve Adalet Bakanlığı önüne yürümek isteyen gruba polis ekiplerinin biber gazı ve tazyikli suyla müdahale etmesi sonucu 20 kişi gözaltına alındı.

20 Ocak 2015’te, Siirt’te, Cizre ilçesindeki olayları protesto etmek isteyen bir grup genç gösteri düzenledi. Gruba polis, biber gazı ve tazyikli suyla müdahalede bulundu.

24 Ocak 2015’te, 2te, Bingöl’de, PKK lideri Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü talebiyle başlatılan imza kampanyası çerçevesinde Dörtyol Saat Kulesi önünde kurdukları stantta imza toplayan bir gruba polis müdahalede bulundu. Polisler, Sıdık Yurtsever, Müzeyyen Arslan, Seyfi Bulut, Ali Cirit ve soyadı öğrenilemeyen Mahmut isimli stant görevlilerini gözaltına alındı.

25 Ocak 2015’te,Siirt’te, 35 çocuğun polis tarafından gözaltına alınmasını protesto etmek isteyen amacıyla öğrenciler, Dumlupınar mahallesinde bulunan Kazım Karabekir İlkokulu önünde caddeyi trafiğe kapatarak yürüyüş gerçekleştirmek istedi. Protesto eylemi yapan çocuklara sert bir şekilde müdahale eden polis, müdahale sırasında 12 yaşındaki S. C. İsimli çocuğu, başına isabet eden gaz fişeği ile ağır yaralandı. S.Ç., Siirt Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı.

26 Ocak 2015’te Kobanê’ye yönelik 15 Eylül 2014’te başlayan ve 133 gün süren IŞİD saldırılarının tamamen sona erdirildiğinin açıklanmasının ardından pek çok kentte kutlamalar yapıldı. Hakkâri’de toplanan gruplara müdahale eden polis ekiplerinin 2’si çocuk 5 kişiyi gözaltına aldığı öğrenildi.

26 Ocak 2015’te Kobanê’ye yönelik 15 Eylül 2014’te başlayan ve 133 gün süren IŞİD saldırılarının tamamen sona erdirildiğinin açıklanmasının ardından pek çok kentte kutlamalar yapıldı. Kutlamalara müdahale edildi. Mardin’in Derik İlçesi’nde bir kişiyi gözaltına aldığı, Mardin’in Nusaybin İlçesi’nde ise bir çocuğun vurularak yaralandığı bildirildi.

26 Ocak 2015’te Kobanê’ye yönelik 15 Eylül 2014’te başlayan ve 133 gün süren IŞİD saldırılarının tamamen sona erdirildiğinin açıklanmasının ardından pek çok kentte kutlamalar yapıldı. Yapılan müdahalede polisin İstanbul’un Kadıköy İlçesi’nde biri çocuk 3 kişiyi gözaltına aldığı öğrenildi.

26 Ocak 2015’te, Van’ın Cumhuriyet Caddesi Sanat Sokağı’nda, IŞİD’in Kobani’den püskürtüldüğü haberleri üzerine toplanan kalabalık, havai fişek atıp halay çekerek kutlama yaptı. Kutlama yapan kitleye polis, biber gazıyla müdahale etti.

27 Ocak 2015’te Kobanê’nin IŞİD saldırılarından kurtulması dolayısıyla Diyarbakır’ın Sur İlçesi’nde düzenlenen kutlamalara müdahale eden polis ekiplerinden bir grubun M.Ç. adlı çocuğu darp ettiği öğrenildi.

28 Ocak 2015’te,Van’ın Muradiye ilçesinde belediye binası önünde, Kobanê’nin özgürleşmesini kutlamak amacıyla bir araya gelen yüzlerce yurttaş şölen düzenledi. Şölen alanında bulunan pankart ve posterleri gerekçe gösteren polis, herhangi bir uyarıda bulunmadan gaz bombası, tazyikli su ve plastik mermilerle müdahalede bulundu. Müdahale sırasında polis, Belediye Eş Başkanı Safure Güneş’i coplarla darp etti. Başına aldığı cop darbeleri üzerine baygınlık geçiren Güneş, İlçe Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı.

29 Ocak 2015’te Adıyaman’ın Kâhta İlçesi’nde “Abdullah Öcalan’a özgürlük” kampanyası çerçevesinde imza toplayan Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ilçe örgütü yöneticisi veya aktivisti 20 kişi polisin müdahalesi sonucu gözaltına alındı.

31 Ocak 2015’te İstanbul’un Kadıköy İlçesi’nde Berkin Elvan için eylem yapan Dev-Genç üyesi gruba gaz bombalarıyla müdahale eden polis ekipleri 15 kişiyi gözaltına aldı.

1 Şubat 2015’te Metal sanayisi iş kolunda çalışan işçilerin başlattığı greve destek vermek amacıyla İstanbul’un Kadıköy İlçesi’nde stant açan Sosyalist Demokrasi Partisi (SDP) aktivisti 9 kişi polis ekiplerince darp edilerek gözaltına alındı.

1 Şubat 2015’te İstanbul’da Halkevleri aktivisti kadınların “Eşitiz, biz varız” sloganıyla ve hükümet politikalarını protesto etmek amacıyla Galatasaray Meydanı’nda açmak istedikleri imza standına müdahale eden polis ekipleri 8 kişiyi gözaltına aldı.

1 Şubat 2015’te Diyarbakır’ın Sur İlçesi’nde eylem yapan gruba basınçlı suyla müdahale eden polis ekipleri S.Ç. (14) adlı çocuğu gözaltına aldı.

2 Şubat 2015’te, İstanbul’un Küçükçekmece İlçesi’nde uyuşturucu madde kullanımını ve satışını protesto etmek amacıyla kurulmak istenen çadıra polisin gaz bombalarıyla saldırması sonucu Abdülkerim Akçay başına isabet eden gaz bombası kapsülü ile ağır yaralanarak Bakırköy Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı.

2 Şubat 2015’te İstanbul’un Beşiktaş İlçesi’nde bulunan Başbakanlık Çalışma Ofisi önünde üniversite harçlarını protesto etmek amacıyla yapılmak istenen eyleme müdahale eden polis ekipleri Öğrenci Gençlik Sendikası (Genç-Sen) üyesi 9 kişiyi gözaltına aldı.

2 Şubat 2015’te “Abdullah Öcalan’a özgürlük” kampanyası çerçevesinde çeşitli kentlerde imza toplayan Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) yönetici veya taraftarlarına müdahale eden polis ekipleri Şırnak’ta Belediye Eş Başkanı Serhat Kadırhan’ın da bulunduğu 9 kişiyi gözaltına aldı.

2 Şubat 2015’te “Abdullah Öcalan’a özgürlük” kampanyası çerçevesinde çeşitli kentlerde imza toplayan Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) yönetici veya taraftarlarına müdahale eden polis ekipleri Gaziantep’in Nizip İlçesi’nde 4 kişiyi gözaltına aldı.

2 Şubat 2015’te “Abdullah Öcalan’a özgürlük” kampanyası çerçevesinde çeşitli kentlerde imza toplayan Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) yönetici veya taraftarlarına müdahale eden polis ekipleri Siirt’te 4 kişiyi gözaltına aldı.

2 Şubat 2015’te İstanbul’un Kadıköy İlçesi’nde Berkin Elvan için eylem yapan Dev-Genç üyesi gruba gaz bombalarıyla müdahale eden polis ekipleri 3 kişiyi gözaltına aldı.

3 Şubat 2015’te, Sendika ve meslek örgütlerinin Ankara temsilciliklerinin Bakanlar Kurulu’nun metal işçilerinin grevini 6 ay süreyle ertelemesini protesto etmek amacıyla düzenledikleri eyleme polis ekipleri cop ve biber gazıyla müdahale etti. Saldırı nedeniyle bazı sendika üyelerinin yoğun biber gazı nedeniyle fenalaştığı bildirildi.

3 Şubat 2015’te Devam eden “Abdullah Öcalan’a özgürlük” kampanyası çerçevesinde Siirt’te imza toplayan Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) yönetici veya taraftarlarına müdahale eden polis ekipleri DBP İl Örgütü Eş Başkanı Reşit Teymur’un da arasında bulunduğu 3 kişiyi gözaltına aldı.

4 Şubat 2015’te “Abdullah Öcalan’a özgürlük” kampanyası dolayısıyla Bitlis’in Tatvan İlçesi’nde imza toplayan Eğitim-Sen Şube Başkanı Savaş Ülkü, KESK üyesi Erhan Köse ve HDP ilçe örgütü yöneticisi Suat Mihyaz darp edilerek gözaltına alındı.

6 Şubat 2015’te Berkin Elvan’ın polis tarafından öldürülmesini protesto etmek için Ankara’da Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na gitmek üzere toplanan Halk Cephesi üyelerinin bulunduğu 2 minibüsü durduran polis ekipleri 53 kişiyi gözaltına aldı. Polisin minibüslerin içine biber gazı da sıktığı müdahalede darp edilen 53 kişiden birinin durumunun ağırlaşması üzerine hastaneye kaldırıldığı öğrenildi.

7 Şubat 2015’te, Mardin’in Dargeçit ilçesinde, Kobane’ye yönelik destek eylemleri sırasında yaşamlarını yitiren Bilal Gezer, Sinan Toprak ve Abdülkerim Seyhan’ın faillerinin hala ortaya çıkarılamaması ve Cizre’de çocukların öldürülmesi üzerine bir araya gelen onlarca genç protesto gösterisi düzenledi. Saray Mahallesi’nde bulunan Mezopotamya Sokağı’nı trafiğe kapatarak sloganlar atan gençlere, bölgeye gelen polis tarafından gaz bombaları ve tazyikli su ile müdahalede bulunuldu.

8 Şubat 2015’te İstanbul’da düzenlenen AKP il kongresinde Berkin Elvan adına pankart açmak isteyen Halk Cephesi üyesi 2 kişi darp edilerek gözaltına alındı.

12 Şubat 2015’te Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin işten çıkardığı işçilerin düzenlediği protesto yürüyüşüne polis ekiplerinin gaz bombalı ve coplu müdahalesi sonucu, Genel-İş Sendikası Mersin Şubesi Başkanı Kemal Göksoy ve Coşkun Baştürk adlı işçi yaralandı.

12 Şubat 2015’te, Gaziantep’te Karataş Sanayi Sitesi’nde kendileri dükkân tahsis edilmediği için valiliğe yürümek isteyen esnaflardan oluşan gruba polis ekipleri, biber gazıyla müdahale etti, bir kişi gözaltına alındı. Müdahale esnasında bir polis amirinin gruba biber gazı sıkmayan bir polis memurunun boynundan tutarak “sık lan sık” dediği kameralar tarafından kaydedildi.

13 Şubat 2015’te, 14 Aralık 2014’te düzenlenen operasyon sonucu Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca’nın tutuklanmasını protesto etmek amacıyla Şanlıurfa Adliyesi önünde eylem yapan gruba müdahale eden polis ekipleri 30 kişiyi gözaltına aldı.

13 Şubat 2015’te Türkiye genelinde düzenlenen “Laik, Bilimsel, Anadilinde Eğitim ve Demokratik Yaşam İçin Boykot” eylemlerine çeşitli kentlerde polis saldırısı oldu. Eğitim-Sen, Alevi örgütleri ve Birleşik Haziran Hareketi’nin çağrısıyla yapılan boykot eylemine katılım çağrısı yapmak amacıyla 12 Şubat 2015’te İzmir’de bildiri dağıtan Ozan Kılıç adlı kişi gözaltına alındı.

13 Şubat 2015’te Türkiye genelinde düzenlenen “Laik, Bilimsel, Anadilinde Eğitim ve Demokratik Yaşam İçin Boykot” eylemlerine çeşitli kentlerde polis saldırısı oldu. Artvin’de bildiri dağıtan 4 öğretmen “dine hakaret ettikleri” iddiasıyla gözaltına alındı.

13 Şubat 2015’teki eylemlerde ise polisin en sert müdahalesi İzmir’de oldu. Boykot için toplanan gruba gaz bombaları ve basınçlı suyla saldıran polis ekipleri burada 58 kişiyi gözaltına aldı. Saldırıyı protesto etmek isteyenlere de müdahale eden polis ekipleri bu sefer de 12 kişiyi gözaltına aldı.

13 Şubat 2015’te Türkiye genelinde düzenlenen “Laik, Bilimsel, Anadilinde Eğitim ve Demokratik Yaşam İçin Boykot” eylemlerine Ankara’da polis saldırısı oldu. 3 kişi gözaltına alındı.

13 Şubat 2015’te Türkiye genelinde düzenlenen “Laik, Bilimsel, Anadilinde Eğitim ve Demokratik Yaşam İçin Boykot” eylemlerine İstanbul’da polis saldırısı oldu. 10 kişi gözaltına alındı.

13 Şubat 2015’te Türkiye genelinde düzenlenen “Laik, Bilimsel, Anadilinde Eğitim ve Demokratik Yaşam İçin Boykot” eylemlerine Antalya’da polis saldırısı oldu. 9 kişi gözaltına alındı.

13 Şubat 2015’te Türkiye genelinde düzenlenen “Laik, Bilimsel, Anadilinde Eğitim ve Demokratik Yaşam İçin Boykot” eylemlerine çeşitli kentlerde polis saldırısı oldu. Polis saldırısını takip eden İleri Haber muhabiri Meryem Yıldırım darp edilerek gözaltına alındı.

13 Şubat 2015’te Abdullah Öcalan’ın 15 Şubat 1999’da Türkiye’ye teslim edilişinin yıldönümü dolayısıyla düzenlenen eylemlere polis müdahale etti. Müdahalede Adana’da Ş.İ. (14) ve Diyarbakır’da Ramazan İnanç (29) gaz bombası kapsülünün isabet etmesi nedeniyle yaralandı.

13 Şubat 2015’te Abdullah Öcalan’ın 15 Şubat 1999’da Türkiye’ye teslim edilişinin yıldönümü dolayısıyla düzenlenen eylemlere polis müdahale etti. Müdahalede Erzurum’da 6 kişi, Batman’da bir çocuk, Diyarbakır’da biri çocuk 2 kişi yaralanırken, Batman’da polis karakoluna ateş açılması nedeniyle bir polis memuru yaralandı.

13 Şubat 2015’te,Van’ın Özalp ilçesinde, PKK lideri Abdullah Öcalan’ın Türkiye’ye getirilişinin yıldönümünü protesto etmek amacıyla DBP ve HDP ilçe örgütleri öncülüğünde bir araya gelen yüzlerce kişiye polis cop, gaz bombası ve tazyikli su ile müdahalede bulundu. Müdahale sırasında Özalp Belediyesi Eş Başkanı Şerafettin Özalp’in atılan gazlardan etkilenme sonucu, DBP İlçe Eş Başkanı Yakup Almaç ise polis tarafından darp edilmesi sonucu yaralandı.

14 Şubat 2015’te, Şırnak’ın Silopi ilçesinde, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın Türkiye’ye getirilişinin yıldönümü olan 15 Şubat’ı protesto etmek amacıyla araya gelerek gösteriyi düzenleyen gençlere polis, gaz bombaları ve tazyikli su ile müdahalede bulundu.

14 Şubat 2015’te, Şırnak’ın Cizre ilçesinde, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın Türkiye’ye getirilişinin yıldönümü olan 15 Şubat’ı protesto etmek amacıyla Nusaybin Caddesi üzerinde bir araya gelerek gösteri düzenleyen gençlere polis, gaz bombaları ile müdahalede bulundu.

15 Şubat 2015’te Berkin Elvan için düzenlenen eylemlerde gözaltına alınanların serbest bırakılması için İstanbul Emniyet Müdürlüğü önünde basın açıklaması yapmak isteyen grupta yer alan 25 kişi polisler tarafından gözaltına alındı.

15 Şubat 2015’te, Siirt’te, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın Türkiye’ye getirilişinin yıldönümü protesto etmek amacıyla Barış, Conkbayır, Alan, Ulus ve Kazım Karabekir mahallelerinde yürüyüş yapmak isteyen gençlere polis müdahalesi ile başlayan olaylarda 2’si çocuk 10 yurttaş gözaltına alındı. Gözaltına alınan 8 kişinin Siirt Emniyet Müdürlüğü’ne çocukların ise Çocuk Şube’ye götürüldüğü öğrenildi. Emniyetteki işlemlerinin ardından Adliye sevk edilen 10 kişiden 8’i savcılık tarafından serbest bırakılırken, 17 yaşındaki R.Ç ve Hasan Özer ise “Örgüt üyesi” oldukları iddiasıyla tutuklandı.

15 Şubat 2015’te, Erzurum Merkez Yakutiye ilçesi Mahalle başı semtinde, DBP ve HDP tarafından PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın Türkiye’ye getirilişinin yıldönümü protesto etmek amacıyla düzenlenen eyleme polis, biber gazı ve plastik mermilerle müdahalede bulundu. Müdahalede 6 yurttaş, plastik mermilerin isabet etmesi sonucu yaralandı.

15 Şubat 2015’te, Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde 15 Şubat komplosunu kınamak için Feridun, Bahçelievler, Tekel ve Konak mahallelerinde yapılan meşaleli yürüyüşlere, Diyarbakır’dan da getirilen takviye ekiplerle zırhlı araçlar eşliğinde polisler tarafından müdahale edildi. Gençlerinde karşılık vermesi üzerine çıkan olaylarda, Jandarma Taktik Alay Komutanlığı’ndan caddeye rast gele atılan gaz bombaları Ramazan İnanç (29) adlı yurttaşın başına isabet etti.

15 Şubat 2015’te, Diyarbakır’da, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın Türkiye’ye getirilişinin yıldönümü protesto etmek amacıyla binlerce kişi tarafından gerçekleştirilen yürüyüşün ardından, Bağlar ilçesinde Lezgin Avcı, Emek, Öğretmenler, Hat Boyu ve Göçmenler caddeleri ile Sur ilçesinde Melikahmet Caddesi ve Seyrantepe Mahallesi’nde gösteri düzenleyen gençlere polis, gaz bombaları ve tazyikli su ile müdahalede bulundu.

15 Şubat 2015’te, Urfa’nın Suruç ilçesi Aligor Mahallesi’nde,  PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın Türkiye’ye getirilişinin yıldönümü protesto etmek amacıyla Suruç – Urfa karayolu üzerinde gösteri düzenleyen gençlere İlçe Jandarma Karakolu ekipleri, biber gazı ve tazyikli su ile müdahalede bulundu. Müdahale sırasında Halil Uğurlu, Celal Uğurlu, Ömer Kaya, Engin Kip isimli yurttaşlar ile birlikte 10 kişi gözaltına alındı.

15 Şubat 2015’te, Van’ın Edremit ilçesine bağlı Şehit Fırat Mahallesi’nde, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın Türkiye’ye getirilişinin yıldönümü olan 15 Şubat’ı protesto etmek amacıyla bir araya yüzlerce gence polis, müdahalede bulundu.

15 Şubat 2015’te, Şırnak’ın Cizre ilçesinde, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın Türkiye’ye getirilişinin yıldönümü protesto etmek amacıyla yürüyüş gerçekleştirmek isteyen yurttaşlara polis, gaz bombaları ve tazyikli su ile müdahale etti.

15 Şubat 2015’te, Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesinde, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın Türkiye’ye getirilişinin yıldönümü protesto etmek amacıyla basın açıklaması ve yürüyüş gerçekleştirmek isteyen yurttaşlara polis, gaz bombaları ve tazyikli su ile sert müdahalede bulundu.

15 Şubat 2015’te, Van’ın Hacıbekir Mahallesi’nde, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın Türkiye’ye getirilişinin yıldönümü protesto etmek amacıyla gösteri düzenlemek isteyen gençlere polis, gaz bombalı, tazyikli su ile müdahalede bulundu.

15 Şubat 2015’te, Mardin’in Nusaybin ilçesinde, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın Türkiye’ye getirilişinin yıldönümü protesto etmek amacıyla yapılan yürüyüş ardından gençlere polis, zırhlı araç ve TOMA’lar eşliğinde tazyikli su ve gaz bombaları ile müdahalede bulundu.

15 Şubat 2015’te, Hakkari’nin Yüksekova ilçe merkezinde, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın Türkiye’ye getirilişinin yıldönümü protesto etmek amacıyla gösteri düzenlemek isteyen gençlere polis, TOMA, panzer ve akrep tipi zırhlı araçlarla gaz bombalı, tazyikli su ve plastik mermilerle müdahalede bulundu.

18 Şubat 2015’te, Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesinde 15 Şubat’ta PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın Türkiye’ye getirilişinin yıldönümü protesto etmek amacıyla gerçekleştirilen basın açıklaması ve yürüyüşün ardından polisin kitleye müdahalesi sonucu çıkan olaylarda 7 yurttaş gözaltına alındı. Doğubayazıt Adliyesi’ne sevk edilen 7 kişiden Adem Efe, İbrahim Demirbaş, Enver Karadağ, Murat Baydak ve Muhammed Can “Örgüt propagandası yapmak” iddiası ile tutuklanarak, Ağrı M Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.

24 Şubat 2015’te, Şırnak’ın Beytüşşebap ilçesinde, Kobanê’de yaşamını yitiren YPG’li Abdullah Durmuş’un cenazesi toprağa verildi. Durmuş’un cenazesinin toprağa verilmesi ardından ilçede kurulan taziyeyi toplu yürüyerek ziyaret etmek isteyen yurttaşlara polis, gaz bombası ve tazyikli su ile müdahalede bulundu.

16 Şubat 2015’te Özgecan Aslan’ın tecavüzcü Ahmet Suphi Altındöken tarafından işkence edilerek öldürülmesi ve bedeninin yakılmasına tepki eylemleri binlerce kadının katılımıyla devam etti. İstanbul’da Adalet ve Kalkınma Partisi’nin Kadıköy İlçe Örgütü binası önünde eylem yapan Sosyalist Demokrasi Partisi (SDP) aktivisti 4 kadın ile, Mersin Adliyesi önünde kendilerini zincirleyerek eylem yapan yine SDP aktivisti 6 kadın polisin saldırısı sonucu darp edilerek gözaltına alındı.

16 Şubat 2015’te Abdullah Öcalan’ın 15 Şubat 1999’da Türkiye’ye teslim edilişinin yıldönümü dolayısıyla düzenlenen eylemlere polisin müdahalesi sonucu gözaltına alınanlardan Gaziantep’te 4 çocuk, Van’da bir kişi, Şanlıurfa’nın Viranşehir İlçesi’nde 2 kişi, Hakkâri’de bir kişi, Siirt’te biri çocuk 2 kişi “yasadışı örgüt üyesi oldukları” veya “patlayıcı madde bulundurdukları” suçlamalarından tutuklandı.

18 Şubat 2015’te Kobanê’de IŞİD’e karşı mücadele ederken yaşamını yitiren YPG militanı Harun Özmen (Devran Amed) için Mersin’in Tarsus İlçesi’nde yürüyüş yapmak isteyen Yurtsever Demokratik Gençlik Hareketi (YDG-H ) üyelerine biber gazı ve plastik mermili silahlarla müdahale eden polis en az 5 kişiyi gözaltına aldı. Aynı gün sabah saatlerinde Harun Özmen’in cenaze törenine de müdahale eden polis ekipleri 5 kişiyi de o müdahale esnasında gözaltına almıştı.

18 Şubat 2015’te İzmir’in iki futbol takımı Altay ile Göztepe arasında oynanan maç öncesinde takımların taraftarları stada girerken arbede meydana gelmesi üzerine çevik kuvvet ekipleri sert şekilde müdahale etti. Polisin biber gazı ve basınçlı su kullandığı müdahalede yaralanan taraftarların olduğu bildirildi.

19 Şubat 2015’te Mersin’in Tarsus İlçesi’nde Ahmet Suphi Altındöken adlı erkek tarafından öldürülen Özgecan Aslan’ı Adana’nın Yüreğir İlçesi’nde bir etkinlikle anmak isteyen Karşıyaka Endüstri Meslek Lisesi öğrencilerine biber gazı ve basınçlı suyla saldıran polis 8 öğrenciyi gözaltına aldı.

24 Şubat 2015’te, Ankara’da kadına yönelik şiddete karşı Cebeci’den Güvenpark’a yürümek isteyen kadınlara biber gazıyla saldıran polis ekipleri bir kadını gözaltına aldı.

24 Şubat 2015’te Kobanê’de yaşamını yitiren YPG militanı Abdullah Durmuş (Mêrxas Kato) için Şırnak’ın Beytüşşebap İlçesi’nde düzenlenen cenaze töreninin ardından yürüyüş yapmak isteyen gruba müdahale eden polis ekipleri gazeteci Emin Bal’ı gözaltına aldı.

25 Şubat 2015’te, İstanbul’da Maltepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde sendikalı oldukları için işten çıkarılan işçilere destek vermek isteyen Devrimci Sağlık İşçileri Sendikası (Dev Sağlık-İş) üyesi işçilere müdahale eden polis DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu’nun da arasında bulunduğu 35 kişiyi darp ederek gözaltına aldı. Konuyla ilgili gözaltındayken bilgi veren Arzu Çerkezoğlu gözaltına alınan kadın işçilerden birinin omzunda çürükler olduğunu, birinin kolunun çıktığını, iki kadın işçinin de fenalaşarak acil servise kaldırıldığını aktardı.

25 Şubat 2015’te Kamuoyunun “İç Güvenlik Paketi” olarak bildiği ve polisin yetkilerinin arttırıldığı yasa tasarısının görüşmelerini protesto etmek için Ankara’da TBMM önünde bildiri dağıtan Halkevleri üyesi 9 kişi polisler tarafından darp edilerek gözaltına alındı.

26 Şubat 2015’te, İstanbul’un Beşiktaş İlçesi’nde kendilerini Dolmabahçe’deki Bezm-i Alem Valide Sultan Camii önünde zincirleyerek Berkin Elvan için eylem yapan 3 kişi polisler tarafından gözaltına alındı.

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Yasası’nda değişiklik yapılmasını içeren torba yasa taslağını protesto etmek için 1 Mart 2015’te İstanbul’daki Taksim Meydanı’nda pankart açan makine mühendisi Özlem Karataş ile kimya mühendisi Ezgi Kırlangıç polisler tarafından gözaltına alındı.

3 Mart 2015’te, İzmir’de Ege Üniversitesi’nde bir kişinin ölümüyle sonuçlanan olayların ardından artan güvenlik önlemlerini protesto etmek isteyen öğrencilere müdahale eden polis, 21 kişiyi gözaltına aldı.

5 Mart 2015’te Bağımsız Tekstil İşçileri Sendikası’na (BATİS) üye oldukları için işten atılan Bross Tekstil işçilerinin Tekirdağ’ın Çerkezköy İlçe Adliyesi’nde görülen işe iade davası öncesinde basın açıklaması yapmak isteyen işçilere müdahale eden polis, 25 işçiyi darp ederek gözaltına aldı.

5 Mart 2015’te Tokat’ın Zile İlçesi’nde Çekerek Irmağı üzerine yapılması planlanan 3 hidroelektrik santraline (HES) karşı toplanarak yürüyüş yapmak isteyen köylülere jandarma ekipleri gaz bombalarıyla müdahale etti.

8 Mart 2015’te, Urfa İl Kadın Platformu öncülüğünde düzenlenen 8 Mart Dünya Kadınlar Günü mitingi için Ali Şellî Parkı’nda bir araya gelen kadınlar, mitingin yapılacağı Topçu Meydanı’na doğru yürüyüşe geçti. Yürüyüş sırasında taşınan pankartlar nedeniyle polis tarafından durdurulan kadınlar, polis müdahalesine maruz kaldı. Müdahale sırasında 2’si çocuk 3 kişi gözaltına alındı.

10 Mart 2015’te Kobanê’de IŞİD’e karşı çatışırken yaşamını yitiren Marksist Leninist Komünist Parti (MLKP) militanı Afrikalı Almanya vatandaşı Ivana Hoffmann’ı anmak için İzmir’in Konak İlçesi’nde toplanan gruba müdahale eden polis ekipleri 11 kişiyi gözaltına aldı.

11 Mart 2015’te Polisin öldürdüğü Berkin Elvan’ın ölüm yıldönümü dolayısıyla Ankara’nın Mamak İlçesi’ne bağlı Tuzluçayır Semti’nde ve Kızılay’da eylem yapan çoğu lise öğrencisi olan gruplara polis gaz bombaları ve basınçlı suyla saldırdı. Müdahaleler sonunda en az 60 kişi gözaltına alındı. İzmir’in Konak İlçesi’ne bağlı Alsancak Semti’ndeki eyleme polisin saldırısı sonucu da 5 çocuk gözaltına alındı. İstanbul’da Berkin Elvan’ı anmak için Gezi Parkı’nın merdivenlerinde pankart açan Liseli Anarşist Faaliyet (LAF) aktivisti 8 çocuk da darp edilerek gözaltına alındı. Kadıköy ve Okmeydanı’nda yapılan eylemlere saldırılar sonucu ise 28 kişi gözaltına alındı. Şanlıurfa’da 12 Mart 2015’te eylem yapan Halk Cephesi taraftarlarına da biber gazlarıyla saldıran polis, 11 kişiyi darp ederek gözaltına aldı.

11 Mart 2015’te, İstanbul’da Gezi eylemleri sırasında polis tarafından vurularak öldürülen Berkin Elvan için Ankara’nın birçok noktasında düzenlenen eylemlere polis sert müdahalelerde bulundu. Çok sayıda biber gazı ile plastik mermilerle müdahalede bulunan polis, 60’a yakın yurttaşı darp ederek gözaltına aldı. Gözaltına alınan yurttaşlar ifade işlemlerinin ardından serbest bırakılırken, polisin gözaltına aldığı yurttaşlara ağır hakaretlerde bulunduğu ileri sürüldü. Yaşanılanlara ilişkin bilgi veren Av. Anıl Erman, polis tarafından ağır hakaretlere ve orantısız şiddete maruz kalan yurttaşların durumu “İç güvenlik paketi”ne bağladıklarını belirterek, paketin şimdiden ne tür etkilerinin olabileceğini yaşanılanların gösterdiğini ifade ettiklerini aktardı. Akkuş, Tuzluçayır’daki müdahaleler sırasında polislerin 13-14 yaşlarındaki çocukların boğazlarını sıkarak darp ettiğini ve “Hepiniz teröristsiniz, hepinizi geberteceğiz” şeklinde tehditler savurduğunu söyledi. Avukat Anıl Erman, İç Güvenlik Paketi’nin fiilen uygulanmaya başladığını, önümüzdeki süreçlerde daha ciddi olayların yaşanabileceğini sözlerine ekledi.

12 Mart 2015’te, Urfa’da, Ahmet Bahçıvan İş Merkezi önünde bir araya “Kürdistan Halk Cephesi” üyesi oldukları belirtilen yurttaşlar Berkin Elvan’ı anmak için basın açıklama yaptı. Açıklama sonrası bildiri dağıtmaya başlayan grubun önünü kesen polisler kimlik kontrolü yapmak istedi. Yaşanan gerginlik sonrası polisler biber gazı ile gruba müdahale ederek 3’ü kadın 11 kişiyi gözaltına aldı.

14 Mart 2015’te, SES Muş Şube Başkanı İdris Gürkan’ın Roboski anmasına katılması nedeniyle hakkında Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 10 ay hapis cezası verilmesinin ardından, duruşmada Kürtçe savunma yaptığı gerekçesiyle valilik tarafından görevden alınmasına ilişkin açılan idari soruşturmayı protesto etmek isteyen kitleye polis müdahalede bulundu. Müdahale sırasından 15 kişi gözaltına alındı.

14 Mart 2015’te Tıp Bayramı etkinliklerine katılmak için Çanakkale’ye giden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı protesto etmek için Komünist Parti binasına pankart asıldığı gerekçesiyle binaya saldıran polis ekipleri, 4’ü Halkevleri, 10’u Komünist Parti üyesi olmak üzere toplam 14 kişiyi gözaltına aldı.

15 Mart 2015’te düzenlenen Yükseköğretime Geçiş Sınavı’nı protesto etmek için Ankara’da kendilerini Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) önündeki kapıya zincirleyen Devrimci Liseliler üyesi 5 çocuk, polisler tarafından darp edilerek gözaltına alındı.

15 Mart 2015’te, Siirt’in Kurtalan ilçesine bağlı Garzan Mahallesi’nde Newroz şöleni için bir araya gelen yurttaşlara polis, tazyikli su ve biber gazı ile müdahalede bulundu.

16 Mart 2015’te Mersin Üniversitesi’nde Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) yöneticilerinin katıldığı bir etkinliği protesto eden öğrencilere müdahale eden polis ekipleri 9 kişiyi gözaltına aldı.

16 Mart 2015’te, Van’ın Hacıbekir (Xaçort) Mahallesi’ndeki Vangölü Anadolu Meslek Teknik Lisesi’ni basan polislerin okula ait güvenlik kameralarına el koymaya çalışması ile başlayan çatışmalar polisin çekilmesiyle birlikte son buldu. Onlarca zırhlı araç eşliğinde okula saldıran polis okulun kapı ve pencerelerini kırdı. Okulun arka kapısını kırarak içeri girmeye çalışan polis bina içerisinde gerçek mermi kullandı, öğreniciler polislere okul binasının camlarından masa sandalye ve taş atarak karşılık verdi. Polis takviye zırhlı araçlar ile tekrar okul bahçesine girerek öğrencilere tazyikli su ve biber gazı sıktı. Polis müdahalesi sonrasında 8 öğrenci ambulanslarla hastanelere kaldırılırken, 6 öğrenci de mahalle sakinleri tarafından özel araçlar ile hastanelere götürüldü.

18 Mart 2015’te Eskişehir’de Gezi Parkı eylemleri döneminde polis ve siviller tarafından linç edilerek öldürülen Ali İsmail Korkmaz’ın doğum günü dolayısıyla Zonguldak’ta Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AKP) il binasının önüne giderek eylem yapmak isteyen Öğrenci Kolektifleri üyesi 4 kişi polisler tarafından gözaltına alındı.

19 Mart 2015’te Batman’da düzenlenen Newroz kutlamasına polis ekipleri “miting alanı dışında bir yerde ateş yakıldığı” gerekçesiyle basınçlı su, gaz bombaları ve plastik mermili silahlarla müdahalede bulundu. Saldırı nedeniyle çok sayıda kişinin yaralandığı veya atılan gaz bombaları nedeniyle fenalaştığı bildirildi. Öte yandan kutlama alanında Demokratik Modernite, Özgür Halk dergileri ile Gün Işığında Zap adlı kitap ve Abdullah Öcalan’ın kitaplarını dağıtmak isteyen Azadiya Welat Gazetesi çalışanı iki kişi gözaltına alındı.

19 Mart 2015’te İstanbul Üniversitesi’nde Demokratik Öğrenci Dernekleri Federasyonu (DÖDEF), Demokratik Yurtsever Öğrenci Meclisi (DEM-YÖM) ve Yeni Demokrat Gençlik (YDG) üyesi öğrencilerin yapmak istediği kutlamaya da polis ekipleri coplu saldırıda bulundu. Müdahale nedeniyle 7 öğrencinin yaralandığı belirtildi.

20 Mart 2015’te Van’da yapılan Newroz kutlamasının sonlarına doğru polis ekipleri, bazı grupların Van Kalesi’ne çıkmak istemelerini gerekçe göstererek kutlama alanına helikopterden gaz bombası atarak izdiham oluşmasına neden oldu. Çok sayıda kişi atılan gaz bombaları nedeniyle fenalaşırken, saldırı nedeniyle ölen veya yaralanan olmadığı belirtildi.

20 Mart 2015’te Şırnak’ın Uludere İlçesi’nde sınır ticaretinde kullanıldıkları belirtilen katırların hastalık taşıdıkları gerekçesiyle Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından Tarım Gıda ve Hayvancılık İl Müdürlüğü’ne yazı gönderilerek bu hayvanların imha edilmesi istendi. Gelişme üzerine Hükümet Konağı’na gelerek kaymakamla görüşerek hayvanların itlafını durdurmak isteyen köylülere polis ekipleri gerçek mermili silahlar ve gaz bombalarıyla müdahale etti. Müdahale sonunda, başına gaz bombası kapsülü isabet eden bir kişi yaralanarak hastaneye kaldırıldı.

24 Mart 2015’te İstanbul’un Sultangazi İlçesi’ne bağlı Gazi Mahallesi’nde Gazi Özgürlükler Derneği üyelerine yönelik gözaltı operasyonunu protesto etmek için yürüyüş yapan gruba polisin saldırması sonucu D.G. (14) başına isabet eden gaz bombası kapsülüyle yaralandı.

25 Mart 2015’te İstanbul’da Gezi Parkı eylemleri sırasında 2 Haziran 2013’te İstanbul’un Ümraniye İlçesi’nde eylemcilerin arasından geçmeye çalışan bir aracın altında kalarak yaşamını yitiren Mehmet Ayvalıtaş’ın (21) ölümüyle ilgili açılan davada Mehmet Görkem Demirbaş’ın (19) ve Cengiz Aktaş’ın yargılanmasına devam edildi. Duruşma öncesinde, Mehmet Ayvalıtaş’ın ailesine destek vermek için adliye önünde toplanan gruplara polis basınçlı su ve gaz bombalarıyla saldırdı. Müdahale sırasında çıkan arbedede baba Ali Ayvalıtaş fenalaşarak hastaneye kaldırıldı. Anadolu 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde seyircisiz görülen duruşma dosyadaki eksikliklerin tamamlanması amacıyla 24 Haziran 2015’e ertelendi.

25 Mart 2015’te Isparta’nın Yalvaç İlçesi’nde tecavüzcüsünü öldüren Nevin Yıldırım’ın yargılandığı davanın görülen karar duruşması öncesinde Yalvaç Adliyesi önünde toplanarak Nevin Yıldırım’a destek vermek isteyen kadınlara polis ekipleri savcının talimat vermesi üzerine saldırarak kadınları darp etti.

25 Mart 2015’te, İstanbul’un Başakşehir İlçesi’nde bir park alanının yıkılarak yerine inşaat yapılmasına tepki göstermek için park alanında toplanan mahalle halkına öğle ve akşam saatlerinde iki kez müdahale eden polis ekipleri 10 kişiyi gözaltına aldı.

1 Nisan 2015’te, DHKP-C militanın 2 kişinin ve Savcı Mehmet Selim Kiraz’ın öldürülmesiyle sonuçlanan Çağlayan Adliyesi’ndeki eylemin ardından Şafak Yayla ve Bahtiyar Doğruyol adlı militanların cenazelerini almak için Adlî Tıp Kurumu önünde eylem yapan 2 kişi darp edilerek gözaltına alındı.

1 Nisan 2015’te Halkevlerinin “Yürü Üstüne Üstüne” adını verdiği kampanyası kapsamında Ankara’da 12 Nisan 2015’te yapacağı miting için İstanbul’un Sarıgazi İlçesi’nde pankart asan Halkevleri üyelerine ve civarda bulunanlara gaz bombalarıyla saldıran polis ekipleri 17 kişiyi gözaltına aldı.

1 Nisan 2015’te, İstanbul Adliyesi’ndeki rehine eyleminde polis tarafından öldürülen DHKC’liler Şafak Yayla ile Bahtiyar Doğruyol’un cenazelerinin Gazi Mahallesi’nde defnedilmesine yönelik valilik engelini protesto eden gruba polis müdahale etti.

2 Nisan 2015’te, Şırnak’ın Silopi ilçesinde elektrik kesintilerine tepki göstermek amacıyla DEDAŞ arıza binasına yürüyen gruba, polis gaz bombaları ve plastik mermiler ile saldırıda bulundu.

2 Nisan 2015’te, Berkin Elvan soruşturmasına bakan Savcı Mehmet Selim Kiraz’ı rehin alan ve polis operasyonunda yaşamı yitiren DHCK’liler Şafak Yayla ile Bahtiyar Doğruyol’un Yenibosna Adli Tıp Kurumu’ndaki (ATK) işlemleri devam ederken, cenazeleri sahiplenmek için ATK önüne gelen 40’ı aşkın kişi darp edilerek gözaltına alındı. Kimsenin ATK önünde toplanmasına izin vermeyen polis, haber takibi yapan basın emekçilerini de engelledi. Gözaltılar sırasında kalkanlarıyla gazetecilerin görüntü ve fotoğraf almasını engelleyen polis İhlas Haber Ajansı (İHA) kameramanını darp etti.

2 Nisan 2015’te “DHKP-C Soruşturması” kapsamında Halk Cephesi üyelerine yönelik baskınları protesto etmek amacıyla İzmir’de eylem yapmak isteyen 20 kişi polis ekipleri tarafından gözaltına alındı.

3 Nisan 2015’te İstanbul’da Çağlayan Adliyesi’nde 3 kişinin ölümüyle sonuçlanan polis operasyonunu protesto etmek amacıyla İzmir Valiliği önünde eylem yapmak isteyen 18 kişi polis ekiplerinde gözaltına alındı.

3 Nisan 2015’te Halkevlerinin “Yürü Üstüne Üstüne” kampanyası kapsamında Ankara’da 12 Nisan 2015’te yapacağı miting için Çanakkale’de çağrı yapan Halkevleri üyelerine de müdahale eden polis ekipleri 9 kişiyi gözaltına aldı.

4 Nisan 2015’te Kobanê’de IŞİD saldırısı sonucu yaşamını yitiren YPG militanı iki kişi için Diyarbakır’da düzenlenmek istenen cenaze törenini engelleyen polis ekiplerinin, duruma tepki gösteren katılımcılara da basınçlı suyla müdahale etmesi sonucu bir kişi yaralandı.

5 Nisan 2015’te İstanbul’un Sarıgazi İlçesi’nde mitingin çağrısını yapan gruba plastik mermili silahlarla saldıran polis ekipleri 2 kişiyi gözaltına aldı.

5 Nisan 2015’te Halkevlerinin “Yürü Üstüne Üstüne” kampanyası kapsamında Ankara’da 12 Nisan 2015’te yapacağı miting için Mersin’de afiş asan Liseli Genç Umut üyesi 3 çocuk gözaltına alındı. İfadeleri alınan 3 çocuk “Kabahatler Yasası’na muhalefet ettikleri” iddiasıyla 208’er lira para cezası kesilmesinin ardından serbest bırakıldı.

6 Nisan 2015’te, İstanbul’da 30 Eylül 2013’te Halk Cephesi üyelerine uyuşturucu satıcılarınca düzenlenen silahlı saldırılar sonucu yaşamını yitiren Hasan Ferit Gedik’in ölümüyle ilgili davaya devam edildi. 22’si tutuklu 35 sanığın yargılandığı davanın Anadolu 10. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmasında sanıkların ifadelerini alan mahkeme heyeti, tutuklu sanıklardan Süleyman Tüfekçi, Kinyas Taşhan, Yakup Kutlu, Şafak Velioğlu, Ercan Kütük ve Ahmet Turhan’ın tahliye edilmesine karar vererek duruşmayı 13 Nisan 2015’e erteledi. Bu duruşmada da sanıklar Hasan Ferit Gedik’in ailesini ve avukatlarını mahkeme heyetinin önünde ölümle tehdit etti. İzleyicilerin alınmadığı duruşma öncesinde adliye binası önünde basın açıklaması yapmak isteyen gruba müdahale eden polis ekiplerinin 19 kişiyi gözaltına aldığı bildirildi.

6 Nisan 2015’te Halkevlerinin 12 Nisan 2015’te gerçekleştireceği miting öncesinde Ankara’da afiş asmak isteyen gruba biber gazıyla müdahale eden polis ekipleri Halkevleri üyesi 14 kişiyi gözaltına aldı.

12 Nisan 2015’te İstanbul’un Bakırköy İlçesi’nde yapılması planlanan fakat İstanbul Valiliği tarafından iptal edilen Grup Yorum konserine yapılan katılım çağrısı sonrası gelmek isteyenlere polis ekipleri boyalı mermi ve basınçlı suyla müdahale etti. Konserin yapılmasına izin vermeyen polis ekiplerinin müdahale sonrasında 54 kişiyi gözaltına aldığı öğrenildi. Konsere katılanlara yönelik polis saldırısını Taksim Meydanı’nda protesto eden 2 kişi de yine polisler tarafından gözaltına alındı.

13 Nisan 2015’te, Siirt’te Kobanê’de yaşamını yitiren YPG militanı Nurettin Kılgı için düzenlenen cenaze töreninin ardından grup yürüyüş yapmak istedi. O esnada yürüyüşten ayrılan çocukların “taş attıklarını” iddia eden polis ekiplerinin müdahale etmesi sonucu mezarlık alanının yanında bulunan okulun bahçesinde oynayan F.Ş. (10) ve S.Ö. (10) adlı çocuklar yüzlerine isabet eden basınçlı suyla yaralandı.

13 Nisan 2015’te, Adana’nın Seyhan İlçesine bağlı Barbaros Mahallesi Çarşamba Caddesi üzerinde bir araya gelen ve yüzleri maskeli olan YDG- H üyeleri Tendürek dağında meydana gelen provokasyonunu protesto etti. “Cezmi ve Serhat yoldaş ölümsüzdür” pankartını açan kitle sık sık “Bijî Serok Apo” ve “Şehit namirin” sloganları atarak ana caddeyi trafiğe kapattı. Ana cadde üzerine gelen çok sayıda çevik kuvvet ekibi biber gazları ve tazyikli su ile müdahale etti. Polisin müdahalesine gençler taş ve havai fişekler ile karşılık verdi.

21 Nisan 2015’te İstanbul’un Fatih İlçesi’nde bulunan Kapalıçarşı’daki işyerlerini boşaltmaları istenen esnaf işyerlerinin bulunduğu Sandal Bedesteni’ni işgal ederek eylem yaptı. Eylem üzerine bedesteni kuşatan çevik kuvvet ekipleri akşam saatlerinde özel harekât ekiplerinin de desteğiyle eyleme müdahale ederek 20 kişiyi gözaltına aldı.

24 Nisan 2015’te Ermeni Soykırımı’nın 100. yılı dolayısıyla İstanbul’da İstanbul Teknik Üniversitesi öğrencileri tarafından düzenlenmek istenen anma törenine polisin ve özel güvenlik görevlilerinin saldırması sonucu 8 öğrenci gözaltına alındı.

26 Nisan 2015’te, İstanbul Kadıköy’de 25 Nisan akşamı HDK Kadıköy Meclisi ve HDP Kadıköy İlçe Örgütü tarafından yapılmak istenen yürüyüşe polis müdahalesinde darp edilerek gözaltına alınan 6 HDP’li sabah saatlerinde getirildikleri Kartal’da bulunan Anadolu Adliyesi’nde savcılık sorgularının ardından tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edilmişti. Nöbetçi mahkeme tarafından ifadeleri alınan İlkay Emre, Ahmet Ağva, Tuna Yenigün, Hasan Karadirek, Sermet Kılıç ve Ali Düzkün mahkeme tarafından serbest bırakıldı.

26 Nisan 2015’te, Koç Holding’e bağlı Divan Turizm fabrikasında sendikalı oldukları için işten atılan Divan işçileri, direnişlerinin 67’inci gününde işten atılmalarını protesto etmek amacıyla Taksim Divan Oteli önünde bir araya geldi. Ancak, otel önünde oturma eylemi yapmak isteyen işçilere hiçbir gerekçe gösterilmeden polis kalkanlarla işçilere saldırarak darp etti.

28 Nisan 2015’te Şakran (İzmir) Çocuk Cezaevi’nde tutulan çocukların tecavüze uğradığına dair iddiaların kamuoyuna yansıması üzerine sorumluların yargılanması talebiyle Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı İstanbul İl Müdürlüğü’nü işgal eden Sosyalist Demokrasi Partisi (SDP) ve Türkiye Gerçeği üyesi 10 kadın darp edilerek gözaltına alındı.

28 Nisan 2015’te Kobanê’de IŞİD ile girdiği çatışmada yaşamını yitiren YPG militanı Serbest Kartal için Hakkâri’nin Yüksekova İlçesi’nde düzenlenen cenaze törenine polisin gerçek mermili silahlarla müdahale etmesi nedeniyle Savaş Akbaş adlı kişi bacağından vuruldu.

29 Nisan 2015’te Mersin’de Demokratik Gençlik Konfederasyonu (DEM-GENÇ) aktivistlerinin “Xewedi Derkeve” adlı kampanya kapsamında açtığı çadırı basan polis ekipleri 4 kişiyi gözaltına aldı.

29 Nisan 2015’te, Hakkâri’nin Yüksekova İlçesi’nde polis araçlarının kent merkezinde yığınak yapmasına tepki göstermek için toplanan gruba polis ekiplerinin gerçek mermili silahlarla saldırması sonucu 12 yaşında olduğu belirtilen bir çocuk ayağından vurularak yaralandı.

İstanbul’da 1 Mayıs’ı Taksim Meydanı’nda kutlamak isteyen gruplar bu sene de polisin saldırısına maruz kaldı. İstanbul Valiliği’nin yasaklama kararı almasının ardından Taksim Meydanı ve çevresi polis ablukasına alındı. Meydana çıkan yollar trafiğe kapatıldı, toplu ulaşım seferleri durduruldu. Taksim Meydanı’na yürümek isteyenlere karşı toplam 21 bin polisin görevlendirildiği belirtildi. Gün boyunca grupların toplanarak bir araya gelmesine izin vermeyen polis ekipleri, pek çok yerde gaz bombasıyla saldırıda bulundu. Pankart açanların veya slogan atarak Taksim Meydanı’na çıkanların dahi darp edildiği saldırılar sonucu Emniyet Genel Müdürlüğü’ne göre 16’sı çocuk en az 408 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlardan 24’ü “yasadışı örgüt propagandası yaptıkları” veya “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası’na muhalefet ettikleri” suçlamalarından çıkarıldıkları mahkemelerce tutuklandılar. Saldırılar nedeniyle en az 18 kişi yaralanırken, gözaltına alınan 408 kişinin de gözaltına alınırken, gözaltı araçlarında veya gözaltı merkezlerinde işkence ve kötü muameleye maruz kaldıkları ileri sürüldü. Öte yandan Taksim Meydanı civarında gözaltına alınan 8 kişinin bir depoya götürüldüğü ve 3 gün boyunca bir işlem yapılmaksızın depoda tutulduktan sonra salıverildikleri iddia edildi.

30 Nisan 2015’te Kobanê’de IŞİD ile girdiği çatışmada yaşamını yitiren YPG militanı Serdar Çiçek için Hakkâri’nin Yüksekova İlçesi’nde düzenlenen cenaze törenine polisin müdahale etmesi sonucu 10 kişi gözaltına alındı.

İzmir’deki 1 Mayıs mitingi sırasında HDP aktivistlerinin ellerindeki bayraklara el koymak isteyen polisin gruba müdahale etmesiyle biri çocuk 2 kişinin gözaltına alındığı öğrenildi.

4 Mayıs 2015’te, İstanbul’da yasaklanan Taksim Meydanı’nda 1 Mayıs’ı kutlamak isterken gözaltına alınanlara dönük yapılan hukuksuzluklara dikkat çekmek amacıyla Çağlayan Adliyesi önünde bir araya gelip, C Kapısı’ndan adliye binasına girmek isteyen bir gurup avukat, polis müdahalesine maruz kaldı. İçeriye girmek isteyen avukatlara engel olup, onlara kalkanlarıyla sert şekilde müdahale eden polisler, avukatları adliye girişinden uzaklaştırmaya çalıştı.

7 Mayıs 2015’te, Batman Üniversitesi’nde okuyan yurtsever demokrat öğrenciler, 2 öğrenci arasında yaşanan tartışma üzerinde başlayan gerginlikte, olaya müdahale eden sivil polislerin öğrencileri darp edişini protesto etti. Sivil polislerin olay esnasında havaya ateş açtığını ve öğrencileri darp ettiğini belirten öğrenciler, polisin kampustan çıkmasını isteyerek, alkış ve sloganlarla rektörlük binasına kadar yürüyüş düzenledi. Rektör odasını işgal ederek, rektörü istifaya çağıran öğrenciler, odada seslendirdikleri ezgiler eşliğinde halay çekti. Bir süre rektörün gelmesini bekleyen öğrenciler, gelen Batman Üniversitesi Rektör Yardımcısı Aydın Durmuş’a yaşananları anlatarak, sivil polislerin üniversiteden çıkarılmasını istedi. Polislerin içeriye alınmamasını isteyen öğrenciler ile Durmuş arasında görüşmeler devam ederken, onlarca çevik kuvvet polisi ve sivil polis rektörlük binasına girdi. Polisin geldiğini gören öğrenciler, rektörlük odasının kapısını kapatarak, polisin içeriye girişine izin vermedi. Rektör odasının kapısını kırarak içeri giren polisler, biber gazı kullanarak, öğrencilere saldırdı. Polis, saldırı sonucunda darp ettiği 10’u aşkın öğrenciyi gözaltına aldı. Darp sonucu yaralanan 18 öğrenci sürüklenerek gözaltına alındı.

7 Mayıs 2015’te, Batman Üniversitesi’nde, öğrencilerin eylemini görüntülemek amacıyla içerde bulunan DİHA muhabiri de polisin orantısız müdahalesini çekerken, darp edildi. Basın kartını göstermesin rağmen darp edilen muhabirin, zorla fotoğraf makinesi ve içindeki karta el konulmaya çalışıldı.

8 Mayıs 2015’te, Mardin’in Midyat ilçesinde, akşam saatlerinde DEM-GENÇ üyesi gençlerin “Xwedî Derkeve” hamlesi kapsamında HDP’ye destek amacıyla gerçekleştirdiği yürüyüşe polisin saldırısı ile başlayan olaylarda gözaltına alınan 3 genç, İlçe Emniyet Müdürlüğü’ndeki işlemlerini ardından 9 Mayıs günü serbest bırakıldı.

10 Mayıs 2015’te İran’ın Mahabad kentinde tecavüzden kurtulmak isterken, çalıştığı otelin dördüncü katından atladığı iddia edilen Farinaz Hosreveni için İstanbul’da Taksim Meydanı’na çıkarak eylem yapmak isteyen Rojavalı 5 kişi darp edilerek gözaltına alındı.

11 Mayıs 2015’te, Dicle Üniversitesi’nde ikinci öğretimde okuyan iki genç kadın, ders çıkışı kaldıkları Kredi Yurtlar Kurumu (KYK) Ziya Gökalp Öğrenci Yurdu’na yürürken tacize uğradı. Geçtiğimiz yıllarda da benzer birçok taciz olayının yaşandığı yurtta olayın duyulması üzerine öğrenciler eylem başlattı. İlk olarak yurt bahçesinde toplanan kadın öğrenciler, gürültü eylemi yaptı. Ardından öğrenciler yaşanan durumu protesto etmek ve yaşanan sorunun çözülmesi talebiyle Dicle Üniversitesi Rektörlüğü’ne doğru yürüyüşe geçti. Yurt kapısında sloganlarla yürüyüşe geçen öğrencilerin önü, üniversite girişinde çevik kuvvet polisleri tarafından kesildi. Polisin dağılın ikazına rağmen kararlılıkla eylemlerini sürdüren öğrencileri, polisler, kalkanlarıyla darp etti.

12 Mayıs 2015’te Muğla’da bulunan Şerzan Kurt Özgür Gençlik üyeleri, kente 12 Mayıs 2010 tarihinde Kürt öğrencilere yönelik ırkçı saldırılarla başlayan kavgaya müdahale eden polislerin açtığı ateş sonucu yaşamını yitiren Muğla Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü ikinci sınıf öğrencisi arkadaşları Şerzan Kurt’u, vurulduğu noktada ve vurulduğu saat olan 02.44’te düzenledikleri etkinlikle andı. Yapılan anma etkinliğinin ardından öğrenciler Kötekli Mahallesi’nde gece saat 04.00 sıralarında yaklaşık 30 kişilik ırkçı bir gurubun saldırısına uğradı. Taş ve bıçakların kullanıldığı saldırıda 1 öğrenci başından, 3 öğrenci ise vücudunun farklı yerlerinden aldığı darbelerle yaralandı. Yaşanan bu planlı saldırı sonrası olay yerine polisler intikal etti. Ancak saldırgan guruba müdahale etmeleri gereken polisler, saldırıya maruz kalan öğrencilere yöneldi ve öğrencilere tazyikli su, plastik mermi ve biber gazı sıktı. Polisin bu saldırısı üzerine öğrenciler bölgeden uzaklaşmak zorunda kaldı.

13 Mayıs 2015’te Manisa’nın Soma İlçesi’nde 301 madencinin ölümüne neden olan maden katliamının yıldönümü nedeniyle Antalya’da anma töreni düzenlemek isteyen Akdeniz Üniversitesi öğrencilerine izin vermeyen polisin ve özel güvenlik görevlilerinin saldırması sonucu 10 öğrenci gözaltına alındı.

14 Mayıs 2015’te, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Van mitingi öncesi miting alanında toplanan ve Çarxa Şoreşê marşını okuyan yaklaşık 100 kişilik gruba polis saldırdı. Birçok kişinin gözaltına alındığı saldırı üzerine Cumhuriyet Caddesi esnafı kepenk kapattı.

17 Mayıs 2015’te, İstanbul’da Kızılbaş Gençlik’in dün akşam Gazi Mahallesi İsmet Paşa Caddesi üzerinde Suriye’deki Alevi katliamını protesto yürüyüşüne polisin saldırması sonucu 2 yaşındaki D.M.S. adlı çocuğun başına gaz bombası isabet etti. Edinilen bilgilere göre, D.M.S.’yi kucağında taşıyan babası Mehmet Müslim Salgın olay anı caddeden geçtiği sırada polis eylemcilere gaz bombası ile müdahale etti. Gaz bombasından çocuğunu korumak için bir kafeye sığınan baba Salgın, gazın etkisi geçmesinin ardından hızlıca evine gitmek istedi. Ancak karşıdan gelen akrep tipli zırhlı aracın gaz bombası atması sonucu D.M.S. başına aldığı darbeyle yaralandı. Başında yarık oluşan D.M.S., tedavi edilmek üzere Özel Gazi Hastanesi’ne kaldırıldı. Ardından Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırılan D.M.S.’nin sabah saatlerinde taburcu olduğu öğrenildi. Beyininde herhangi bir hasar olmayan ancak başında yarık oluşan D.M.S.’nin durumunun iyi olduğu öğrenildiği ancak konuşamadığı belirtildi.

18 Mayıs 2015’te İbrahim Kaypakkaya’nın 18 Mayıs 1973’te gözaltında ve cezaevinde gördüğü işkenceler sonucu öldürülmesinin yıldönümü dolayısıyla İstanbul Üniversitesi’nde anma töreni yapmak isteyen öğrencilere müdahale eden polis, 11 öğrenciyi gözaltına aldı.

19 Mayıs 2015’te, Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde, YPG’li Mazlum Altekin’in (Botan Gever) cenaze töreninin ardından başlayan olaylar Cengiz Topel Caddesi, Kışla ve Cumhuriyet mahalleleri ile Şemdinli yolunda devam etti. Polisin onlarca zırhlı araçla gençlere gaz bombaları, tazyikli su ve ses bombalarıyla müdahalesine gençler ise taş, havai fişek ve kurdukları barikatlarla karşılık verdi.  Mahalle sakinleri atılan gaz bombalarından etkilenirken, zaman zaman zırhlı araçlardan inen çevik kuvvet ve özel harekat timleri mahalle aralarına girdi. Özel harekat timleri “Kobra” tipi zırhlı aracılarının ağır silahlarına şeritli mermi taktıkları ve sürekli gençleri hedef aldıkları, ancak ateş etmedikleri görüldü.

20 Mayıs 2015’te, Hakkari’nin Yüksekova ilçesindeki İspiriz dağlarında yüzlerce özel harekat timinin helikopter destekli başlattığı operasyon sürüyor. Operasyona karşı çevre köylerin yanı sıra Yüksekova ve Şemdinli’den aralarında HDP Hakkari Milletvekili adayı Abdullah Zeydan, HDP ve DBP yöneticilerinin de bulunduğu çok sayıda kişi İspiriz’e tırmandı. Zirveye çıkmaya çalışan yurttaşlara, burada konuşlanan askerler tarafından gaz bombaları ile müdahale edildi. İlk müdahalede başına gaz bombası kapsülü isabet eden Levent Dere isimli yurttaş yaralandı. Dere, yurttaşlar tarafından dağdan aşağı indirilerek araçla Yüksekova’ya götürüldü. 13 kişi gözaltına alındı. Müdahalede dağa yakın noktadaki Dedeler köyünde Ferit Dere, Ercan Dere, Ayhan Dere, Özkan Dere, Reber Dere, Şerif Töregül, Umut Töregül, Fırat Töregül, Abdullah Zengin, A.Kerim Zengin, Maruf Demir, Yakup Demir ve Azad Derinsu adlı yurttaşlar gözaltına alındı.

21 Mayıs 2015’te Niğde’de resmi tatil olan 19 Mayıs 2015’te okul harçlığı için çalışırken yaşamını yitiren lise öğrencisi Uğur Çolakoğlu’nun ölümü nedeniyle Ankara’da Milli Eğitim Bakanlığı önünde eylem yapan öğrencilere saldıran polis ekipleri 26 çocuğu gözaltına aldı. 23 Mayıs 2015’te aynı olay nedeniyle Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önünde yapılmak istenen eyleme de saldıran polis 5 çocuğu gözaltına aldı.

 

21 Mayıs 2015’te, İzmir DEM-GENÇ aktivistleri, Konak İlçesi Çimentepe Mahallesi’nde düzenlediği gençlik şölenin ardından 21 Mart 1992 yılında Rehşan Demirel’in bedenini ateşe verdiği Kadefale’ye meşalelerle yürümek istedi. Gençlerin yürüyüşüne izin vermeyen polisler, gençlere müdahale etti. Müdahalenin ardından en az 3 kişi gözaltına alındı.

22 Mayıs 2015’te Erzurum’un kırsal kesiminde 23 Ocak 2015’te yaşamını yitirdiği belirtilen HPG militanı Fehmi Yılmaz için Muş’un Varto İlçesi’nde düzenlenmek istenen cenaze törenine polisin gerçek mermili silahlar ve gaz bombalarıyla saldırması sonucu 6 kişi yaralandı.

22 Mayıs 2015’te, Bingöl kırsalında kış üslenmesi esnasında yaşamını yitiren 2 HPG’liden Fehmi Yılmaz’ın cenazesini, “Şehit İsmail ve Ronahi Şehitliği”nde defnetmek isteyen kitleye, gerçekleşen asker müdahalesinde yaralanan 6 yurttaştan 2’si Elazığ’a sevk edildi.

24 Mayıs 2015’te İstanbul’un Kadıköy İlçesi’nde Kobanê’nin yeniden inşası talebiyle yürüyüş yapan İnşaat İşçileri Sendikası üyesi işçilere müdahale eden polis ekipleri 12 işçiyi gözaltına aldı.

26 Mayıs 2015’te Rojava’da IŞİD’de karşı savaşırken yaşamını yitiren Birleşik Özgürlük Güçleri komutanı Bedrettin Akdeniz için İzmir’den anma töreni için taziye çadırı kurmak isteyen gruba da polis ekiplerinin müdahale etmesi sonucu 35 kişi gözaltına alındı.

26 Mayıs 2015’te, Yüksekova Havaalanı’nın bugün yapılacak açılışı için kente gelecek olan Cumhurbaşkanı Tayip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu’nu protesto etmek için toplanan ilçe sakinlerine polis tarafından müdahalede bulunuldu. Polis müdahalesine yurttaşların da taşlarla karşılık vermesi üzerine olaylar çıktı.

26 Mayıs 2015’te, Havaalanı açılışı nedeniyle Hakkari’nin Yüksekova ilçesine gelen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu’nu açılışı siyaset malzemesi yaptıkları gerekçesiyle protesto eden gençlere polisin saldırısıyla başlayan olaylar esnasında Yeni Mahalle’de evinin önünde bulunan 10 yaşındaki Duran İşleyen adlı çocuk polisin plastik mermi ile hedef gözeterek ateş etmesi üzerine gözünden yaralandı. Olaylar nedeniyle 1 kişinin gözaltına alındığı öğrenildi.

29 Mayıs 2015’te, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun saat 13.00’da yapması gereken Van mitinginin hemen yanında bulanan alanda, Davutoğlu’nu protesto eden kitleye polis, gaz bombaları ve tazyikli su ile müdahale etti.

3 Haziran 2015’te Türk-İş’e bağlı Tek Gıda-İş Sendikası’na üye oldukları için Bursa’nın Karacabey İlçesi’nde faaliyet yürüten Nestle fabrikasındaki işlerinden atılan işçiler, işe iade edilmeleri için fabrika önünde servis araçlarının önüne yatarak eylem yaptı. Protestoya müdahale eden polis ekipleri 10 işçiyi gözaltına aldı.

5 Haziran 2015’te Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) 25. Dönem Milletvekili Genel Seçimi öncesinde Diyarbakır’da düzenlediği mitinge parça tesirli çifte bombalı saldırı düzenlendi. Mitingin yapıldığı İstasyon Meydanı’nda arka arkaya meydana gelen iki patlama nedeniyle Ramazan Yıldız (16), Necati Kurul (50) ve Şeyhmus Kaçan yaşamını yitirdi. Saldırıda Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Sağlık Meclisi’ne göre en az 402 kişinin yaralandı. Patlama İdris Baluken’in konuşmasının hemen ardından, Selahattin Demirtaş’ın sahneye çıkacağı sırada gerçekleşti. Patlamanın ardından miting iptal edilirken, alanda beklemeye devam eden gruplara ise polis ekipleri gaz bombaları ve basınçlı suyla saldırdı.

8 Haziran 2015’te Diyarbakır’da 5 Haziran 2015’te HDP tarafından düzenlenen seçim mitingine düzenlenen bombalı saldırıda yaralanan Civan Arslan (17) tedavi gördüğü Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Yoğum Bakım Ünitesi’nde yaşamını yitirmişti. Bir kişinin saldırının faili olarak Gaziantep’te gözaltına alındığı bombalı saldırıda 3 kişi yaşamını yitirmiş, en az 402 kişi de yaralanmıştı.

13 Haziran 2015’te başlayan Lisans Yerleştirme Sınavları’nı protesto etmek için İstanbul’da ÖSYM bürosuna pankart asarak eylem yapan Liseli Genç Umutçular üyesi 5 çocuk polisler tarafından gözaltına alındı.

14 Haziran 2015’te İstanbul’un Beyoğlu İlçesi’nde Tünel Meydanı’nda toplanarak Abdullah Öcalan’a yönelik uygulamaları protesto eden gruba müdahale eden polis ekipleri 4’ü çocuk 10 kişiyi gözaltına aldı.

16 Haziran 2015’te,  Gezi eylemleri sırasında İstanbul Okmeydanı’nda, polisin sıktığı gaz fişeği başına isabet eden ve 269 gün komada kaldıktan sonra hayatını kaybeden Berkin Elvan’ın katlediliş yıldönümünde yapılmak istenen anmaya polis saldırdı. Engellemeye rağmen yürümek isteyen gurp bir süre sora polisin biber gazı ve boyalı mermi kullandığı saldırısına maruz kaldı.

18 Haziran 2015’te Hakkâri’nin Çukurca İlçesi’nde sınır hattına yapılmak istenen güvenlik yolunu yolu kapatarak protesto eden köylülere jandarma ekiplerinin gaz bombası ve basınçlı suyla müdahale etmesi sonucu 3 kişi yaralandı.

21 Haziran 2015’te İstanbul’da Taksim Meydanı’nda toplanarak “Görülmemiş hesap kalmayacak” sloganıyla yürüyüş yapmak isteyen Birleşik Haziran Hareketi üyelerine tazyikli su, plastik mermili silah ve gaz bombalarıyla müdahale eden polis ekipleri, 4 kişiyi gözaltına aldı.

22 Haziran 2015’te Lisans Yerleştirme Sınavları’nı protesto etmek amacıyla Ankara’da Yüksel Caddesi’ndeki İnsan Hakları Anıtı’nın önünden Milli Eğitim Bakanlığı’na yürümek isteyen gruba müdahale eden polis ekipleri 13 kişiyi darp ederek gözaltına aldı.

25 Haziran 2015’te, Siirt’te PKK Lideri Abdullah Öcalan’a dönük devam eden tecrit uygulamalarını protesto etmek isteyen DEM-GENÇ üyeleri, Cevheri Mahallesi’nde bir araya geldi. Yüzlerce genç, yürüyüşe başladığı esnada önleri polislerce kesildi. Yürüyüşün yasaklı olduğunu savunan polisler, yürüyüşte ısrar eden gençlere tazyikli su ve biber gazlarıyla saldırdı. Maruz kaldıkları saldırı sonucu ara sokaklardan DBP Siirt il binası önüne geçen DEM-GENÇ üyeleri, burada tekrar polis saldırısına maruz kaldı. Gençlerin taşlarla karşılık verdiği polisler, aralarında çocuklarında bulunduğu en az 5 kişiyi gözaltına aldı.

25 Haziran 2015’te, İftar sonrası Hakkari/Yüksekova Cengiz Topel Caddesi üzerinde bulunan Oslo Oteli önünde bir araya gelen ve havayı fişek gösterisi yapan gençlere karşı polis gaz bombaları kullandı. Polisin attığı yoğun gaz bombalarından etkilenen seyyar satıcılar gaz bulutları arasında kalırken, esnaf da kepenk kapattı.

28 Haziran 2015’te İstanbul’da yapılmak istenen 13. LGBTİ Onur Yürüyüşü için İstiklal Caddesi’nde toplanarak Tünel Meydanı’na yürümek isteyen gruplara Valilik talimatıyla polis ekipleri gaz bombaları, plastik mermili silahlar ve basınçlı suyla saldırdı. Taksim Meydanı’nı ve İstiklal Caddesi’ni abluka altına alan polis ekipleri yürüyüşü gerçekleştirmek isteyen gruplara defalarca saldırarak toplananları dağıtmaya çalıştı. Çok sayıda kişinin kullanılan gaz bombasından etkilendiği müdahalede 2 kişi isabet eden gaz bombası kapsülleriyle yaralanırken saldırılar nedeniyle en az 5 kişinin gözaltına alındığı öğrenildi. Polisin saldırısı sırasında ve sonrasında yetkililerle yapılan görüşmelerde İstanbul Valiliği’nin Hicri Takvim’e göre Ramazan Ayı’nda olunması nedeniyle yürüyüşü yasakladığı öğrenildi. Saldırıya dair İstanbul Valiliği ise “provokasyona açık” olması nedeniyle, toplanan gruplar ikaz edilmiş fakat eyleme devam edilmesi üzerine güvenlik güçlerimiz tarafından kanunların verdiği yetki dâhilinde orantılılık ilkesine özen göstermek süetiyle müdahalede bulunularak dağıtılmıştır” açıklamasını yaptı. Polisin saldırıları arasında tamamlanan yürüyüşün ardından Onur Haftası etkinlikleri kapsamında düzenlenen kapanış partisine de polis ekiplerinin gaz bombalarıyla saldırı düzenlediği bildirildi.

29 Haziran 2015’te Şırnak’ın Uludere İlçesi’ne bağlı Roboski Köyü’nden sınır hattına askerî sevkiyat yapılmasına tepki gösteren köylülerin protestosuna askerlerin tekbir getirerek saldırdığı ve ateş açtığı bildirildi. Cep telefonu kameralarının da kaydettiği olayda bir kişi ayağından vurularak yaralandı, 3 çocuk da gözaltına alındı.

1 Temmuz 2015’te, İzmir’in Karabağlar ilçesinde bir araya gelen DEM-GENÇ üyelerinin, uyuşturucuya karşı Eski Çamlık’a doğru yapmak istedikleri yürüyüş polis tarafından engellendi. Gençlerin önünü zırhlı araçlarla kesen polisler, eylemin bitirilmesini istedi. Eylemi sonlandırmak istemeyen gençlere müdahale eden polis, 6 kişiyi gözaltına aldı. Polisin müdahalesi ile başlayan gerginlik polisin mahalleden çekilmesi ile sona erdi. Emniyetteki işlemlerinin ardından 6 genç 2 Temmuz da sabah saatlerinde serbest bırakıldı.

3 Temmuz 2015’te İstanbul’da Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri sabah saatlerinde Küçükçekmece İlçesi’nde bulunan bir parkın önünde Hasan Ferit Gedik davasında adalet sağlanması amacıyla açlık grevi eylemi yapan Halk Cephesi üyelerine operasyon düzenledi. Operasyonda 1 kişi gözaltına alındı.

3 Temmuz 2015’te Ankara’da Konur Sokak’ta bazı yayınevlerinin ve siyasi parti gruplarının yayınlarını tanıtmak amacıyla kurdukları stantlara önce ellerinde Milliyetçi Hareket Partisi’ne (MHP) ait bayraklar bulunan ve bozkurt işareti yapan ırkçı gruplar saldırdı. Saldırının çatışmaya dönüşmesi üzerine Konur Sokak’ta bulunanlara gaz bombaları ve plastik mermili silahlarla müdahale eden polis ekipleri stantlarda görevli 2 kişiyi gözaltına aldı. Çok sayıda kişinin yaralandığı polis müdahalesi esnasında haber takibi yapan gazeteci Ercüment Özkaya’nın da burnunun kırıldığı ve yaralı olmasına rağmen ters kelepçe yapılarak gözaltına alındığı bildirildi.

4 Temmuz 2015’te, Hakkari’nin Şemdinli ilçesine bağlı Tekeli (Gare) köyü yakınındaki yolda seyyar nizamiye kuran Tekeli Taburu’na bağlı askerler “kaçakçılık yaptığı” iddia durdurmak istenen minibüsün durmaması üzerine araca ateş açtı. Olay yerine gelerek tepki gösteren yurttaşlara, silah çekerek, gaz bombasıyla saldıran askerler, kapatılan BDP İlçe Başkanı Nusret Aktaş’ı panzere sokarak darp etti.  Dakikalar süren gerginliğin son bulması üzerine Akbaş panzerden çıkarılarak serbest bırakıldı. Gözünden yaralanan Akbaş, aynı noktada sürekli yurttaşların araçlarının durdurulduğunu dile getirerek, “Halkın sürekli araçlarını durdurdukları ve baskı uyguladıkları için durmak istemediği için şoförün içinde olduğu aracı direk taramışlar. Aracın direksiyonu isabet eden kurşun üzerine biz de yurttaşlarla buraya toplandık. Takviye askerlerin gelmesiyle bize silahlarını çekerek saldırdılar. Bende araya girdim ‘ne yapıyorsunuz yapmayın insanları vuracaksınız’ dememle birlikte gaz bombası attılar. Gaz bombalarının bir tanesi direk gözüme isabet etti. Aldığım darbeyle ayaklar altına alındım. Beni sürükleyerek linç etmek istediler. 20-30 asker bana vurarak panzerin içine sokup orada da bana vurdular” sözleriyle saldırıyı anlattı.  Vücutlarında hafif şekilde yaralanan 2 yurttaş ile toplanan kalabalık dağılırken, Akbaş ise Şemdinli Devlet Hastanesi’ne götürüldü.

5 Temmuz 2015’te Kocaeli’nin Çayırova İlçesi’nde faaliyet yürüten Arçelik Fabrikası’nda yetkili Türk Metal Sendikası’na tepki göstererek üretimi durduran işçilerin eylemine müdahale eden polis ekipleri 15 işçiyi gözaltına aldı.

6 Temmuz 2015’te Ankara’da bir süredir Konur Sokak’ta açılan stantlara izin vermek istemeyen polis ekipleri stantlara yönelik müdahalede bulundu. Sokakta bulunan bayrak ve pankartları toplayan polis ekipleri biber gazı sıktığı sokakta DEV-LİS üyesi 13 çocuğu gözaltına aldı.

6 Temmuz 2015’te Şırnak’ın Uludere İlçesi’ne bağlı Roboskî Köyü’nde artan baskıları, sınır ticaretinde kullanıldıkları gerekçesiyle katırların öldürülmesini ve Şirik Yaylası’nın askeri güvenlik bölgesi ilan edilerek yasaklanmasını protesto etmek amacıyla yaylaya doğru yürüyüş yapan köylülere askerler ateş açtı. Gaz bombalarının da kullanıldığı saldırıda İsa Encü karnından vurularak yaralandı.

7 Temmuz 2015’te, Roboski sınırında yayla yasaklarını ve askeri hareketliliği protesto eden Roboskili yurttaşlara asker yine silahlar ile saldırdı. Saldırılar sırasında HDP Şırnak Milletvekili Ferhat Encü ve yanında bulunan basın çalışanları da tartaklandı. Encü ve basın çalışanlarının bulunduğu araca da gaz bombalı saldırı gerçekleştiren askerler, sözlü hakaretlerde de bulundular.

8 Temmuz 2015’te Hakkâri’nin Çukurca İlçesi’ne bağlı Çığlı Köyü’nden sınır hattına askerî sevkiyat yapılmasına tepki gösteren köylülerin protestosuna gerçek mermili silahlar ve gaz bombalarıyla müdahale eden askerler 20 köylüyü gözaltına aldı.

9 Temmuz 2015’te Batman ve Adıyaman’da Petrol-İş üyesi işçiler, işten çıkarmalara karşı petrol sahalarındaki sondaj kulelerini işgal etti. İşçilerin eylemine akşam saatlerinde müdahale eden polis ekipleri 7 işçiyi gözaltına aldı.

9 Temmuz 2015’te Türk-İş’e bağlı Tek Gıda-İş Sendikası’na üye oldukları için Bursa’nın Karacabey İlçesi’nde faaliyet yürüten Nestle fabrikasındaki işlerinden atılan işçiler, işe iade edilmeleri için yaptıkları eyleme devam etti. Fabrika önünde çadır kurarak eylem yapan işçilere müdahale eden polis ekipleri 14 işçiyi gözaltına aldı.

11 Temmuz 2015’te, Şırnak’ın Silopi ilçesi Cudi Mahallesi’nde sabaha karşı toplanan bir grup genç, gözaltıları protesto etti. Mahalleye gelen polisler, gruba gaz bombaları ve tazyikli su ile saldırdı. Grubun da karşılık vermesi üzerine çatışma çıktı. Zap Mahallesi’nde de, aynı saatlerde protesto gösterisi yapıldı. Polis gaz bombaları ile gruba saldırırken, grup da polise sloganlarla karşılık verdi. Polisin saldırısı sırasında evlerinin damlarında yatan yurttaşlar, rastgele atılan yoğun gazdan etkilendi.

11 Temmuz 2015’te Karadeniz Bölgesi’nde 8 ilin yaylalarını asfalt yollarla birbirine bağlayacak 2 bin 600 kilometre uzunluğundaki “Yeşil Yol Projesi” için Rize’nin Çamlıhemşin İlçesi’nin Yukarı Kavrun Yaylası’nda yürütülen çalışmalara tepki göstererek iş makinelerinin çalışmasını engelleyen köylülere jandarma ekipleri saldırdı. İş makinelerinin önünde bekleyen kadınları darp eden jandarma erleri yolu kapatan köylüleri sürükleyerek yol kenarına götürdü.

13 Temmuz 2015’te, İstanbul Maltepe Gülsuyu’nda uyuşturucuya karşı yapılan yürüyüş sırasında çetelerin açtığı ateş sonucu öldürülen Hasan Ali Ferit Gedik’in, “Gülsuyu çetesi” olarak da bilinen katil zanlıları hakkında açılan davanın basına kapalı olarak görülen duruşması için Anadolu Adliyesi önüne gelen grupta bulunan 3 kişi, B-4’teki giriş kapısından adliyeye girip, “Hasan Ferit Gedik ölümsüzdür” sloganı attı. Güvenlik görevlileri tarafından adliye bahçesine çıkartılan 3 kişi, slogan atmaya devam etmeleri üzerine darp edilerek gözaltına alındı.

14 Temmuz 2015’te, Urfa’nın Viranşehir ilçesinde yaşanan elektrik kesintilerini protesto etmek amacıyla Şarkpınar Mahallesi’nden geçen İpek Yolu’nu trafiğe kapatan esnaflara, olaya yerine gelen polis ve çevik kuvvet ekibi tarafından TOMA, tazyikli su ve gaz bombaları ile müdahalede bulundu

15 Temmuz 2015’te, DEM-GENÇ İstanbul 1. Bölge Meclisi’nin, PKK Lideri Abdullah Öcalan’a uygulanan tecridi protesto etmek ve fiziki özgürlüğüne kavuşmasını talep etmek amacıyla Maltepe’nin Gülsuyu Mahallesi’nde bulunan Nurettin Sözen Parkı’nda kurduğu çadıra sabah saatlerinde polis tarafından baskın düzenlendi. Hiçbir gerekçe göstermeden TOMA ve gaz bombalarıyla çadıra saldıran polis, çadırı dağıtarak plastik ve gerçek mermiler kullandı. Saldırı sonrası polis, çadırda bulunan Hediye Şahin ve ismi öğrenilemeyen 4 kişiyi gözaltına aldı.

16 Temmuz 2015’te, Ağrı’nın Diyadin ilçesinde sıklaşan elektrik kesintilerine tepki göstermek amacıyla Aras Elektrik Dağıtım Şirketi’ne ait binaya “Yönetim istifa” sloganları ile yürüyen yurttaşlara polis, tazyikli su ve biber gazı ile müdahalede bulundu.

19 Temmuz 2015’te, Van’da Rojava’da halkın katılımının esas alındığı yönetimin kuruluş yıldönümünü kutlayan halka polisin gaz bombalarıyla saldırması sonucu 16 kişi yaralandı.

20 Temmuz 2015’te IŞİD’in düzenlediği katliamın ardından çok sayıda kentte protesto eylemleri düzenlendi. Eylemlerde yapılan açıklamalarda IŞİD’in AKP iktidarı tarafından korunduğu ve güçlendirildiği iddia edildi. İstanbul’da Taksim Meydanı’nda düzenlenen eyleme polis ekipleri saldırırken Mersin’deki eyleme bir evin çatısından açılan ateş sonucu 2 kişi yaralandı.

20 Temmuz 2015’teki İstanbul’un Şişli İlçesi’nde bir alışveriş merkezi önünde toplanmak isteyen ve ellerinde “Suruç’taki katliamın sorumlusu kontrgerilladır hesabını soracağız” yazılı pankart bulunan gruba müdahale eden polis ekipleri Halk Cephesi üyesi 8 kişiyi gözaltına aldı.

20 Temmuz 2015’teki İstanbul’un Kadıköy İlçesi’ndeki eyleme basınçlı su ve gaz bombalarıyla saldıran polis ekiplerinin burada ise 11 kişiyi gözaltına aldığı bildirildi. Esenyurt İlçesi’ndeki eyleme yapılan müdahale sonucunda ise 8 kişinin gözaltına alındığı öğrenildi.

20 Temmuz 2015’teki Mardin’in Nusaybin İlçesi’ndeki eyleme müdahale eden polisin attığı gaz bombalarından birinin kapsülünün isabet ettiği Naile Ağırman (55) bacağından vurularak hastaneye kaldırıldı.

20 Temmuz 2015’teki İstanbul’un Küçükçekmece İlçesi’nde gösteriye müdahale eden polisin gaz bombası kapsülüyle M.G.D. (7) adlı çocuğu ağır yaraladığı ve M.G.D.’nin yoğun bakımda tedavisinin devam ettiği öğrenildi.

20 Temmuz 2015’teki Adıyaman’da düzenlenen yürüyüşe gaz bombalarıyla müdahale eden polisin yüzüne yakın mesafeden biber gazı sıktığı HDP Milletvekili Behçet Yıldırım’ın hastaneye kaldırıldığı açıklandı. Müdahalede 2 kişi gözaltına alındı.

20 Temmuz 2015’teki Ağrı’da plastik mermili silahlar, gaz bombası ve basınçlı su kullanan polis ekipleri 4 kişinin yaralanmasına neden olurken, 7 kişiyi de gözaltına aldı.

20 Temmuz 2015’teki Diyarbakır’ın Dicle İlçesi’nde yürüyüş düzenleyen halka polisin gerçek mermili silahlarla müdahale ettiği bildirildi.

20 Temmuz 2015’te, Bombalı saldırının yaşandığı saatten itibaren kepenklerin kapatıldığı Suruç’ta, Amara Kültür Merkezi’nin önünde giderek saldırıyı protesto eden yurttaşlara polis ve asker saldırdı. TOMA ve zırhlı araçlarla yurttaşlara saldıran polis ve askere, yurttaşlar “Katil AKP”, “Şehit namirin” sloganlarıyla karşılık verdi.

20 Temmuz 2015’te, Siirt’te, Suruç’taki katliamı kınamak için yapılmak istenen yürüyüşe polisin sert müdahalesi ve yaşanan gözaltılar yapılan basın açıklamasıyla protesto edildi. Siirt Belediyesi önünde yapılan eylemde açıklama yapan DBP Siirt İl Eş Başkanı Reşit Teymur, Suruç saldırısını protesto ettikleri eylem sırasında polisin kendilerine müdahale ettiğini belirterek, “Bu saldırıların DAİŞ’in saldırılarından farkı yok. Her şeyden önce Siirt Valisi halkımıza karşı almış olduğu tutumundan vazgeçmeli. Bundan sonra yaşanacaklardan Siirt Valisi ve emniyet güçleri sorumludur. Bugün Siirt’te emniyet güçlerinin provokasyon peşinde olduğunu biliyoruz. En son birkaç günce emniyet resmi internet sitesinde çocukların elindeki oyuncak silahlar ile ilgili yaptığı açıklamada çocuklar açıkça hedef gösterilmiştir. Buradan belirtiyoruz ki yaşanabilecek cinayetlerden ve olaylardan emniyet güçleri sorumludur” şeklinde konuştu. Siirt’te yapılan eylemde gözaltına alınan 12 yurttaşın isimleri şu şekilde: “Rıdvan Akdağ, Ahmet Koç, Yusuf Çiftçi, Kenan Can, Cemal Çiftçi, Bilal Aslan, Mehmet Ali Toprak, Cengiz Ece, Mehmet Özer, Mehmet Aydın, Hakan Toprak ve Hakan Hekimoğlu.” 22 Temmuz da serbest bırakıldılar Siirt’te, Suruç katliamını protesto etmek amacıyla önceki gün yapılan eyleme dönük yaşanan polisin saldırısı sırasında gözaltına alınan 12 kişi serbest bırakıldı. Gözaltına alınanlardan 5’i Emniyet Müdürlüğü’ndeki ifadelerinin ardından serbest bırakılırken, 7 kişi ise akşam saatlerinde Siirt Adliyesi’ne sevk edildi.

21 Temmuz 2015’te, Diyarbakır’ın Dicle ilçesinde de akşam saatlerinde sokağa çıkan yüzlerce yurttaş, polisin saldırısına uğradı. Polisin şiddetli saldırısına maruz kalınması üzerine gençlerin de karşılık vermesi üzerine olaylar çıktı. Ancak polisin şiddetin dozunu arttırması üzerine olaylar giderek büyüdü.

21 Temmuz 2015’te, Adana’nın Seyhan ilçesine akşam saatlerinde Küçükdikili, Ova, Barbaros ve Denizli mahallelerinde bir araya gelen gençler Suruç’ta yaşanan katliamı kınamak amacıyla mahallelerde bulunan ana caddeleri trafiğe kapatarak, ateşler yaktı. Esnafın kepenk kapattığı mahallelere, zırhlı araçlar eşliğinde gelen polis gençlere tazyikli su, gaz bombası ve ses bombaları ile saldırdı.

21 Temmuz 2015’te, Elazığ Demokratik Güçler Birliği öncülüğünde, Suruç katliamını protesto etmek isteyen halk Hozat Garajı’nda bir araya geldi. Kitle, PTT meydanına doğru yürüyüşe geçinde polis engeliyle karşılaştı.

21 Temmuz 2015’te, Ağrı’da HDP öncülüğünde Suruç katliamını protesto etmek isteyen kitleye polis saldırdı. Yoğun gaz bombası, tazyikli su ve plastik merminin kullanıldığı saldırıda, aralarında HDP Ağrı Milletvekili Dirayet Dilan Taşdemir, DBP Merkez İlçe Eşbaşkanı Nevzet Ayna, DBP belediye meclis üyesi Melik Arpaç, Murat Aydemir ve ismi öğrenilmeyen 2 yurttaş yaralanırken, çıkan olaylarda Ömer Çapın, Memduh Özdemir, Baran Bilici, Fesih Karakuş, Hüseyin Deniz ve ismi öğrenilmeyen 2 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar 22 Temmuz günü serbest bırakıldı.

21 Temmuz 2015’te, Suruç’taki katliamı protesto etmek için Şırnak’ta on binlerce kişinin katılımı ile AKP binasına yürüyen kitleye polis saldırdı. Saldırı sonrası çıkan çatışmada sivil giyimli polislerin ellerinde silahlarla sokak aralarında gezmesi 90’lı yılları hatırlattı.

21 Temmuz 2015’te, HDP İstanbul Kadıköy İlçe Örgütü’nün çağrısıyla Suruç katliamını protesto etmek üzere Kadıköy Altıyol Meydanı’nda bir araya gelen yüzlerce kişi yürüyüşe geçmeden, polis TOMA, gaz bombası ve plastik mermilerle göstericilere saldırdı. Kitlenin de polis saldırısına soda şişeleri ve havai fişeklerle karşılık vermesi üzerine çatışma çıktı.

21 Temmuz 2015’te, Sosyalist gençlere yönelik dün Urfa Suruç’ta gerçekleşen canlı bomba saldırısı ile yaşanan katliamı Adıyaman’da protesto etmek üzere yürüyüş gerçekleştiren kitleye polis saldırdı. Saldırıyı protesto etmek üzere Karapınar Mahalesi’nde kurulan dayanışma çadırından yürüyüşle geçen kitlenin önü bir müddet sonra oluşturulan polis barikatı ile kesildi. Yürüyüşe engel olmayan isteyen polisler, kitlenin vazgeçmemesi üzerine tazyikli su ve biber gazlı saldırıda bulundu. Yapılan ilk müdahalede çok sayıda kişi de gözaltına alındı.Polisin bu saldırısına gençlerin de karşılık vermesi üzerine olaylar giderek büyüdü. Müdahale sırasında kitlenin arasında bulunan ve olayları engellemek için çaba gösteren HDP Adıyaman Milletvekili Behçet Yıldırım, durdurmaya çalıştığı polislerin saldırısına uğradı. Polisler yakın mesafeden Yıldırım’ın yüzüne biber gazı sıktı. Sıkılan gazdan etkilenen Yıldırım, çağrılan ambulans ile Adıyaman Devlet Hastanesi’ne kaldırılarak, tedavi altına alındı. Polislerin bu saldırının hemen ardından HDP İl Eşbalkanı Fahriye Akbaba da durdurmaya çalıştığı olaylar sırasında polislerce sıkılan gazdan etkilenerek aynı hastaneye kaldırıldı.

22 Temmuz 2015’te, İstanbul Küçükçekmece ilçesi Kanarya Mahallesi’nde Pazartesi gecesi Suruç katliamı protestosuna polis saldırısı sırasında annesi ile birlikte misafirlikte döndüğü sırada polisin attığı gaz bombası fişeğinin başına ve ayağına isabet etmesi sonucu yaralanan 7 yaşındaki Mustafa Gökalp’in tedavisi devam ediyor. Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tedavisi süren Gökalp’in bilinci açık olduğu ve acil servisinde bulunan kırmızı odada müşahede altında tutulduğu kaydedildi.  Gökalp’ın babası Hacı Ömer Gökalp, protestolarının olduğu sırada polisin rast gele çevreye gaz fişekleri attığın, oğlunun ölümden milimlerle kurtulduğunu söyledi. Baba Gökalp, polisler hakkında suç duyurusunda bulunduğunu söyledi.

22 Temmuz 2015’te, Van’ın merkez İpekyolu ilçesine bağlı Karşıyaka Mahallesi’nde bir araya gelen gençler, yolu trafiğe kapatarak, sloganlar ile Suruç katliamını protesto etti. Kısa bir süre sonra gelen polis gençlere tazyikli su ve gaz bombaları ile saldırınca gençler de taşlar ile saldırıya karşılık verdi.

22 Temmuz 2015’te, Kobanê’nin inşası için Suruç’ta bulunan SGDF’li gençlerin yaptığı açıklama sırasında bombalı saldırı ile gerçekleştirilen katliamda yaşamını yitiren Eğitim Sen’li İngilizce Öğretmeni Süleyman Aksu’nun (26) cenaze töreni sonrası polisin saldırısı sonucu çatışma çıktı. Yüksekova Cengiz Topel Caddesi üzerinde başlayan çatışmalar, eski cezaevi kavşağı, Orman, Güngör, Esentepe, Yeşildere ve Yenimahalle ile Dağlıca yol güzergâhına yayıldı. Çatışmalar devam ederken, AKP ilçe binası önünde onlarca TOMA ve akrep tipi araçla konuşlanan özel harekât timleri ise burada herhangi bir çatışma olmamasına rağmen bekleyişlerini sürdürdükleri görüldü. Polis, bir ara sokakta yoldan geçen 4 genci “olaylara karıştıkları” iddiasıyla gözaltına alarak İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne götürdü.

22 Temmuz 2015’te, Adana’nın Seyhan ve Yüreğir ilçelerine bağlı kimi mahallelerde sokağa çıkan gençlere dönük polis saldırısının yaşanması üzerine çıkan çatışmalar saatlerce sürdü. Çatışmalar sırasında polis mahalleleri gaza boğarken, yoldan geçen ve evlerinde bulunan kimi yurttaşlar atılan gazlardan dolayı baygınlık geçirdi. Gençlerin ara sokaklara girip, dağılmasıyla gece yarısı olaylar son bulsa da polis, mahalleleri sabaha kadar ablukaya almaya devam etti.

22 Temmuz 2015’te, Mersin’in Tarsus ilçesine bağlı Barbaros Mahallesinde ise Suruç katliamını protesto etmek isteyen gençlere yönelik polis saldırısı ile akşam saatlerinde başlayan çatışmalar gece yarısı son buldu. Çatışmalar sırasında polis yoğun şekilde gaz ve ses bombası kullanırken, gençler havai fişek ve molotof kokteyli kullandı. Yer yer gerçek mermilerin de kullanıldığı çatışmalarda kimi zaman karşılıklı silah sesleri duyuldu.

22 Temmuz 2015’te, Suruç katliamını kınamak üzere Hakkari’de gece sokaklara çıkan yüzlerce genç, birçok mahallede protestolar düzenledi. 31 kişinin hayatını kaybettiği Suruç katliamına dönük tepkilerin göstermek üzere dün akşam saatlerinde Hakkari’de yüzlerce genç sokağa çıktı. Berçelan, Kıran, Gazi, Yenimahalle ve Keklikpınar mahallelerinde yapılan protesto eylemlerinde gençler birçok barikatlar kurdukları birçok yolu trafiğe kapatarak ateş yaktı.  Bir süre sonra zırhlı araçlarla mahallelere gelen polisler, gençlere saldırmaya başladı. Özel hareket timlerinin de yer aldığı ve gaz bombaları, tazyikli su ve plastik mermilerin kullanıldığı saldırılara karşı gençler de polislere molotof kokteyli, havai fişekler ve taşlarla karşılık verdi.

22 Temmuz 2015’te, Urfa’nın Suruç ilçesinde gerçekleşen bombalı saldırıda yaşamını yitiren Murat Yurtgül ve Emrullah Akhamur için Mardin’in Kızıltepe ilçesinde kabul edilen taziyeye, kitlesel yürüyüşle gitmek isteyen yurttaşlara polis, gaz bombaları ve tazyikli su ile müdahalede bulundu.

23 Temmuz 2015’te,  Suruç katliamında yaşamını yitiren İngilizce öğretmeni Süleyman Aksu’nun cenaze töreni sonrası polisin saldırısıyla Yüksekova’da başlayan çatışmalar esnasında, polisin rastgele attığı gaz bombaları iki evde yangın çıkarırken, çoğu evin camları atılan gaz bombaları nedeniyle kırıldı.

23 Temmuz 2015’te, Muş’un Varto ilçesinde Suruç katliamını protesto etmek için ilçe merkezinde bir araya gelen yüzlerce kişiye polis tazyikli su ve gaz bombaları ile müdahalede bulundu. Yaşanan müdahaleye kitlede taşlarla karşılık verirken, ilçe merkezinde yaşanan çatışmalar büyüyerek devam etti. Mahalle aralarında devam eden çatışmalar sırasında 7 kişi gözaltına alınarak Varto İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. Polislere takviye olarak askerler, ilçenin birçok yerine konumlandırıldı.

23 Temmuz 2015’te, Ankara Barış Anneleri Meclisi üyeleri de yürüyüş gerçekleştirdi. Güven Park’ta siyah giysileri ve beyaz tülbentleriyle bir araya gelen Barış Anneleri’ne Ankara Kadın Platformu da destek verdi. Buradan yola çıkarak AKP binasına yürümek isteyen kadınlara, polisin engel olması üzerine gerginlik yaşandı. Polisin tutumunu “Barışın önünde dağ olsanız engel olamayacaksınız” diyerek protesto eden kadınlar, yürüyüş öncesi parkta basın açıklaması gerçekleştirdi. Barış Anneleri adına konuşan Hanım Varlı, “Devlet çocuklarımıza sahip çıkmıyor. Gelin çocuklarımıza biz sahip çıkalım. Zamanında barış olsaydı bu kadar evladımızı kaybetmeyecektik, bu acılar yaşanmayacaktı. Hedef gösterdiğin, bitirmek istediğin gerilla bugün Türkiye’nin teminatıdır. Artık sivil, asker, gerilla ölmesin istiyoruz. Analar ağlamasın” dedi.

25 Temmuz 2015’te, İzmir emek ve demokrasi güçlerinin Suruç Katliamı ve AKP’nin savaş çığırtkanlığına karşı İzmir Konak’ta gerçekleştirmek istediği yürüyüşe polis izin vermedi. Suruç katliamını protesto için onlarca insan Alsancak’ta bulunan Sevinç Pastanesi önünde toplandı. Toplanan onlarca insan Basmane’de bulunan AKP Konak İlçe Binası’na yürümek istedi. Yürüyüşe izin vermeyen polis biber gazı ve plastik mermiyle kitleye saldırdı.

25 Temmuz 2015’te, İzmir emek ve demokrasi güçlerinin Suruç Katliamı ve AKP’nin savaş çığırtkanlığına karşı İzmir Konak’ta gerçekleştirmek istediği yürüyüşe polis izin vermedi. Suruç katliamını protesto için onlarca insan Alsancak’ta bulunan Sevinç Pastanesi önünde toplandı. Toplanan onlarca insan Basmane’de bulunan AKP Konak İlçe Binası’na yürümek istedi. Yürüyüşe izin vermeyen polis biber gazı ve plastik mermiyle kitleye saldırdı.

25 Temmuz 2015’te, Ankara’da barış talebi ve DAİŞ katliamını kınamak amacıyla Barış Bloku tarafından yapılmak istenen açıklama ve yürüyüşe, polis çok sert saldırıda bulundu. Saldırının sürdüğü Yüksel Caddesi’nde adeta polis terörü yaşanıyor. Dükkanlara girerek etrafı dağıtan, insanlara hakaret eden polis, sadece Konur Sokak’ta en az 3’ü çocuk 39 kişiyi darp ederek gözaltına aldı.

25 Temmuz 2015’te, Barış Bloku hem polisin tavrını kınamak hem de yapmak istediği açıklamak için saat 20.00 için Yüksel Caddesi’nde basın açıklaması yapma kararı aldı. Ancak polis bu kez her gün yüzlerce açıklamanın yapıldığı Yüksel Caddesi’ne yöneldi ve neredeyse önüne gelen herkesi gözaltına almaya başladı. Burada da kitleme müdahale eden polisin attığı gazdan etkilenen bir yurttaş çevredeki bir dükkâna alınırken fenalaştı. Kan kustuğu belirtilen vatandaşı almak için olay yerine gelen ambulansın Yüksel Caddesi’ne girmesine de polis izin vermedi.

26 Temmuz 2015’te Kocaeli’nin Başiskele Îlçesi’nde bulunan bir fabrikanın işçilerin sendika değiştirdikleri için işten atılmaları nedeniyle başlattıkları eyleme müdahale eden polis ekipleri 6 işçiyi gözaltına aldı.

26 Temmuz 2015’te Kobanê’de IŞİD saldırısında yaşamını yitiren Serhat Koyuncu için İzmir’in Karabağlar İlçesi’nde düzenlenen taziye törenine giden gruba biber gazıyla müdahale eden polis ekipleri 15 kişiyi gözaltına aldı.

26 Temmuz 2015’te,  Polisin Bağcılar ‘daki operasyonunda öldürülen Günay Özaslan için Gazi Mahallesi’nde yapılmak istenen cenaze töreninin engellenmesi üzerine çıkan olayları takip eden Cüneyt Yavuz isimli bir gazeteci, biber gazı fişeğiyle ayağından yaralandı.

26 Temmuz 2015’te, Ankara da 24 ve 25 Temmuz tarihlerinde yapılan operasyonlarda gözaltına alınan ve aralarında Kobanêli yaralılar ile SES üyelerinin bulunduğu bir grup, emniyetteki ifadelerinin ardından Ankara Adliyesi’ndeki nöbetçi savcılığa çıkarıldı. SES üyesi Rona Temelli’nin de aralarında bulunduğu gruba destek vermek ve gözaltıları protesto etmek amacıyla adliye önünde basın açıklaması yapmak isteyen SES üyeleri, polisin saldırısına uğradı. Polis, açıklamaya izin vermesine rağmen kitlenin “Katil IŞİD işbirlikçi AKP” sloganı atması üzerine, gruba saldırıp biber gazı sıkarak, grubu adliye önünden uzaklaştırdı.

26 Temmuz 2015’te,  Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde Emek Caddesi üzerinde gerilla alanlarına yönelik hava saldırılarını ve siyasi soykırım operasyonlarını proteste eden kitleye saldıran polis, Seyfettin Tora ve Fırat Çimen adlı yurttaşları gözaltına aldığı öğrenildi.

26 Temmuz 2015’te,  Batman’da savaşa karşı yürümek isteyen halka polis saldırdı. Gaz bombalı sadırı da hızını alamayan polis hastane bastı. Hastane çalışanlarının ikazlarını dinlemeyen polis, “Yasal olmayan bir şey mi? diyerek” hastane emekçilerinin üzerine yürüdü.

26 Temmuz 2015’te,  Mersin’in Akdeniz ilçesine bağlı Şevket Sümer Mahallesi’nde, gerilla alanlarına yönelik hava saldırılarını ve siyasi soykırım operasyonlarını proteste eden kitleye polis saldırdı. Kitlenin dağılmasının ardından polisin rastgele etrafa attığı gaz bombası kapsüllerinden biri, bir apartmanın üçüncü katında evinin balkonunda oturan ve ismi öğrenilemeyen bir yurttaşın kafasına isabet etti.

26 Temmuz 2015’te,  Adana’nın Seyhan ve Yüreğir ilçelerinde bulunan Dağlıoğlu, Gülbahçe, Denizli, Şakirpaşa, Küçükdikili ve Anadolu mahallelerinde bir araya gelen gençler, Medya Savunma Alanları’na yönelik hava saldırısı, Suruç katliamı ve siyasi soykırım operasyonlarını protesto etmek amacıyla mahallelerin ana caddelerinde lastik yakıp yolu trafiğe kapattı. “Bijî Serok Apo” ve “Şehîd namirin” sloganlarını atan gençlere, polisler, zırhlı araçlar eşliğinde tazyikli su, plastik mermi ve gaz bombasıyla saldırdı. Polis helikopterinin sürekli olarak protesto gösterisi yapılan mahalleler üzerinde alçak uçuş yapması dikkat çekti.

26 Temmuz 2015’te,  Şırnak Cizre’de gece yapılan hava saldırıları ve gözaltı operasyonlarını protesto eden yurttaşlara polis gerçek mermilerle saldırdı. Sıkılan kurşunların isabet ettiği 17 yaşındaki. M.E.O. isimli çocuk yaralandı. Cizre Devlet Hastanesi’ne kaldırılan çocuk ardından Diyarbakır’a sevk edildi. 1 Ağustos 2015’te gözaltına alınan M.E.O. (17) çıkarıldığı mahkeme tarafından “yasadışı örgüt üyesi olduğu” iddiasıyla tutuklandı.

26 Temmuz 2015’te, Mersin’in Akdeniz ilçesine bağlı Şevket Sümer Mahallesi’nde akşam saatlerinde siyasi soykırım operasyonlarını ve hava saldırılarını protesto eden kitleye saldıran polislerin rastgele attıkları gaz bombalarından birinin, üçüncü kattaki evinin balkonunda otururken kafasına isabet etmesi sonucu ağır yaralanan Bülent Güngör’ün (36), kaldırıldığı Mersin Devlet Hastanesi’nde yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.

27 Temmuz 2015’te Günay Arslan için yapılmak istenen cenaze törenine ve Gazi Mahallesi’ne iki gün boyunca özel harekât ekipleri silahlı müdahalede bulundu. Bu müdahalelerde en az 4 kişi yaralandı.

27 Temmuz 2015’te, Mardin’in Nusaybin ilçesinde siyasi soykırım operasyonlarını ve hava saldırılarını protesto etmek için birçok mahallede sokaklara çıkan gençlere polis silahla saldırdı. Abdulkadirpaşa Mahallesi Kanarya Sokak’ta gece saat 01.30 sularında polis ve özel harekât timlerinin silahla taraması sonucu Abdulkadir Asan isimli 1 gencin yaşamını yitirdiği öğrenildi.

27 Temmuz 2015’te,  Van’ın Merkez İpekyolu ilçesine bağlı Hacıbekir (Xaçort) Mahallesi’nde gece Medya Savunma Alanları’na yönelik hava saldırısı ve yaşanan gözaltlılara tepki göstermek için mahallede protesto eylemi düzenlendi. Eyleme müdahale etmek için bölgeye çok sayıda zırhlı araç sevk edildi. Polislerin eylemcilere müdahale ettiği sırada zırhlı bir araca silahlı saldırı düzenlendi. Olayda ölen ya da yaralanan olmazken, zırhlı aracın camı çatladı. Araç olay yerinden uzaklaşırken, bölgeye ise çok sayıda özel harekat timi sevk edildi.

27 Temmuz 2015’te, Ankara Kızılay’da sabah saatlerinde çeşitli demokrasi güçlerinin açtığı stantlara saldıran ve 8 genci darp ederek gözaltına alan Ankara polisi, aradan birkaç saat geçmesinin ardından Konur Sokak’ta bulunan bir pankartı indirmek istedi. Halkevlerine ait ve Suruç katliamında yaşamını yitirenlerin fotoğraflarının bulunduğu pankartı indirmek için saldıran polis, duruma itiraz eden bir kişiyi de yerden sürükleyerek yaka paça gözaltına aldı. Gözaltına alınan kişi, “Suruç’un hesabı sorulacak” sloganları atarak, direndi.

27 Temmuz 2015’te,  Mardin’in Nusaybin ilçesinde 26 Temmuz gecesi yapılan hava saldırısı ve siyasi soykırım protestosunda polisin kurşunuyla öldürülen Seyithan Dede’nin vurulduğu yere yürüyüş yapıldı. DBP binası önünde toplanan binlerce kişi, Dede’nin öldürüldüğü yere yürüdü. Burada yapılan açıklamanın ardından kitle bir kez daha yürüyüşe geçti. İpek Yol üzerinden oturma eylemi yapmak isteyen kitleye polis saldırdı.

27 Temmuz 2015’te, Ankara’da, Suruç katliamı ve son dönemlerde siyasi soykırım operasyonları çerçevesinde gözaltına alınanlara dikkat çekmek amacıyla sosyalist gençlik örgütleri Yüksel Caddesi’nde basın açıklaması düzenledi. Açıklamanın ardından 12 Eylül Darbesi sürecinde kaldığı cezaevinde maruz kaldığı işkenceden dolayı psikolojik sorun yaşayan Yaşar Öztemel polisler tarafından darp edilerek gözaltına alındı.

27 Temmuz 2015’te, Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde bir araya gelen yüzlerce kişi TSK’ye ait savaş uçaklarının Medya Savunma Alanları’nı bombalamasını protesto etmek istedi. İlçenin Cengiz Topel Caddesi üzerinde bir araya gelen kitleye kısa bir süre sonra polis tarafından onlarca zırhlı araçlarla saldırı düzenlendi.

28 Temmuz 2015’te, Şırnak’ın İdil (Hezex) ilçesinde ise gençler gece saatlerinde Turgut Özal Mahallesi’ndeki Adile Naşit Caddesi üzerinde toplanarak, siyasi soykırım operasyonlarını protesto etti. Protesto gösterisi ardından Mahalleye çıkan bazı sokakların başında hendek kazan gençlere polis saldırdı. Polisin gaz bombalarıyla yaptığı saldırıya gençler ses bombası ve havai fişeklerle karşılık verdi. Polisin zaman zaman gerçek silah kullandığı çatışmalar, polisin mahalleden çekilmesi ile son buldu.

28 Temmuz 2015’te, Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde TSK’ye ait savaş uçaklarının Medya Savunma Alanları’nı bombalamasını protesto yürüyüşüne polisin saldırısıyla çıkan çatışmalar gecenin ilerleyen saatlerine dek sürdü. Cengiz Topel Caddesi’nde başlayan çatışmalar ilçenin birçok mahallesine yayılırken, polisler özellikle ilçe merkezine yoğun bir şekilde gaz bombası attı. Polisin yer yer gerçek silah kullandığı çatışmalarda, çevrede bulunan birçok işyeri kurşunların hedefi oldu. Görgü tanıklarına göre, Cengiz Topel Caddesi üzerinde bulunan bir kuyumcu dükkanı da akşam saatlerinde caddede bulunan panzerler ve özel harekat timleri tarafından tarandığı iddia edildi. İşyerinin camları, kuyumcu vitrini ve iç duvarlarında delikler ve çatlaklar oluşurken, büyük çapta maddi hasar oluştuğu belirtildi. İşyerinin sahibi Raif Saraç, “Saat 21,35 sularında silah sesleri duyduk. Hemen ötede bulunan binadan aşağı baktık ve etrafta onlarca zırhlı araç ve panzer vardı. Çarşı merkezi gaz bulutları ile kaplıydı ve göz gözü görmüyordu” dedi. Saraç, savcılıkta suç duyurusunda bulunacağını ifade etti.

28 Temmuz 2015’te, Van’ın merkez İpekyolu ilçesine Hacibekir (Xaçort) ve Bostaniçi (Sixke) Şehitfırat (Şehîtfirat) mahallelerinde akşam saatlerinde bir araya gelen gençler, siyasi soykırım operasyonlarını ve Medya Savunma Alanları’na yönelik hava saldırısını protesto etti. Yolları trafiğe kapatan gençler, ateşler yakıp sloganlar attı. Ardından olay yerine gelen polis biber gazı, tazyikli su ile gençlere saldırınca gençler de taş ve Molotoflar ile polise karşılık verdi. Çatışmaların gece saatlerine kadar sürdü. Polisin saldırı sırasında kullandığı gaz bombaları nedeniyle mahalle gaz bulutu altında kaldı.

28 Temmuz 2015’te, Mardin’in Kızıltepe ilçesine bağlı Berçem Mahallesi’nde sokağa çıkan gençlere polislerin saldırması üzerine gençler ile polisler arasında çatışma çıktı. Polislerin biber gazı ve tazyikli su ile saldırdığı gençle kendilerini taş ve havai fişeklerle savundu. Polisin yer yer gerçek silah kullandığı çatışmalarda, polis tarafından açıldığı belirtilen ateş sonucu ismi öğrenilemeyen 30 yaşlarında bir kişi karnından yaralandı.

28 Temmuz 2015’te, Hakkari’nin Gazi, Yenimahallle ve Berçelan mahallelerinde onlarca genç hava saldırıları ve gözaltıları protesto etmek amacıyla yolları barikatlar ile trafiğe kapatarak ateş yaktı. Bir süre sonra onlarca zırhlı araçlarla mahalleleri ablukaya alan polisler, gençlere saldırmaya başladı. Yüzlerce gaz bombası ve plastik mermilerin kullanıldığı saldırılara karşı gençler de öz savunmalarını alarak saldırıya molotof kokteyli, havai fişekler ve taşlarla karşılık verdi.  Olayların yoğun yaşandığı Gazi Mahallesi’nde polislerin rastgele kullandığı gaz bombaları yüzünden bazı yurttaşların evlerinin bahçelerinde tuttukları kuru otlar tutuştu. Çıkan yangınlar için gelen itfaiye ekipleri, polislerin kullandığı yoğun gazdan dolayı bir süre yangına müdahale edemedi. Yurttaşlar yangını uzun bir süre sonra güçlükle söndürüldü.  Yaklaşık 5 saat süren gazlı müdahalede birçok mahalle gaz bulutu altından kalırken, birçok evin camı kırıldı. Yoğun gazdan dolayı birçok yurttaş fenalık geçirirken, yeni doğan bir bebek ise yoğun gaza maruz kaldı.  Olaylar esnasında haber takibi yapan DİHA ve Van TV muhabirleri ise polisin hedefi oldu. Polisin kullandığı gaz bombalarına maruz kalan yurttaşlar, “Madem böyle olacak, bizi kimyasal silahlar ile öldürsünler. Rastgele atılan gazlar bahçelerimizde yangına neden oluyor. Bu zulmün son bulması gerekir” sözleriyle tepki gösterdi.

28 Temmuz 2015’te, Ağrının Doğubayazıt ilçesinde gece saat 21.00’da ışık kapatma ve ses çıkarma eylemi yapıldı. Eylem ile birlikte ilçede yurttaşlar balkonlardan tencere tava çalarak tepkilerini eyleme katıldı. Eylemin bitmesi ardından Büyük Ağrı Caddesi’nde yüzlerce genç yolu trafiğe kapatarak lastik yaktı. Polisin TOMA’larla saldırısı üzerine gençler öz savunmasını geliştirerek, taşlarla karşılık verdi.

28 Temmuz 2015’te, Şırnak ta bulanan Habur Sınır Kapısında, farklı tarihlerde yaşamını kaybeden 13 gerilla cenazesinin İbrahim Sınır Kapısı’nda bekletilmesini protesto etmek isteyen ve oturma eylemi gerçekleştiren yüzlerce yurttaşa jandarma, tazyikli su ve biber gazı ile müdahalede bulundu.

29 Temmuz 2015’te, Şırnak’ın Cizre ilçesi Yafes Mahallesi’nde günlerdir devam eden çatışmalar ve yapılan ev baskınlarını engellemek amacıyla açılan hendekleri ve kurulan barikatları kaldırmak için zırhlı araçla mahalleye giren polis, mahalleye girişi engellemeye çalışan gençlere saldırdı. Öğleden sonra zırhlı araç ve kepçeler eşliğinde mahalleye girmeye çalışan polise engel olmaya çalışan gençler, öz savunmasını geliştirerek saldırıya karşılık verdi. Polis ve gençler arasından çatışmalar sürerken, zaman zaman hendeklerin bulunduğu alanlar kobra tipi zırhlı araçla tarandı.

29 Temmuz 2015’te Suruç katliamında yaşamını yitiren Okan Pirinç’i anmak için Hatay’daki mezarına gitmek isteyen gruplara saldıran polis ekipleri 10 kişiyi darp ederek gözaltına aldı.

29 Temmuz 2015’te, KJA aktivistleri bölgede yaşanan askeri operasyon ve göz altılara dikkat çekmek amacıyla DBP Kızıltepe ilçe binası önünden Özgürlük Meydanı’na yürüyüş düzenlemek istedi. “Barışa sahip çıkacağız. Size savaş yaptırmayacağız” yazılı pankartla yürüyüşe geçen yüzlerce kişi, polis engeliyle karşılaştı. Bunun üzerine oturma eylemi yapan kitle adına söz alan DBP Mardin İl Eş Başkanı Perihan Ağaoğlu konuşmaya başladığı esnada polis kitleye biber gazı ve tazyikli su sıktı. Polisin saldırısı üzerine kitle ara sokaklara dağılmak zorunda kalırken, gençler ile polisler arasında ilçenin birçok noktasında çatışma yaşandı.

29 Temmuz 2015’te, Hakkari’nin Berçelan Mahallesi’de bir araya gelen yüzlerce kişi hava saldırıları, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridi ve siyasi soykırım operasyonlarını protesto etti. Gruba müdahale eden polisler gaz bombası, tazyikli su ve gerçek mermi kullandı. Molotofkokteyli ve taşlarla polise karşılık veren gruplar, TOMA denilen müdahale aracına Bulak Mahallesi Konak Caddesi üzerinde parça tesirli el yapımı bomba attı. Polis ise gençler arasında çatışmalar uzun süre devam etti. Aynı mahallede bulunan 80. Yıl polis lojmanlarına ise 3 ses bombası atıldı. Uzun süren çatışmalar sırasında polis lojmanları arkasında bulunan alandaki korulukta yangın çıktı. Yangın, olay yerine gelen itfaye ekipleri tarafından söndürüldü.

30 Temmuz 2015’te Van’da düzenlenen “Size savaş yaptırmayacağız” yürüyüşüne polis ekiplerinin gaz bombalarıyla saldırması sonucu 8 kişi gözaltına alındı.

31 Temmuz 2015’te, Van’da “Size savaş yaptırmayacağız” sloganıyla HDP ve DBP il örgütleri öncülüğünde dün 2 Nisan Kavşağı’nda yapılan barış yürüyüşüne engel olan polisin gözaltına aldığı İHD Van Şubesi Başkanı Murat Melet, DBP İl Yöneticisi Harun Özlü ve Mevlüt Karakuş isimli yurttaş, İpekyolu İlçe Emniyet Müdürlüğü’ndeki işlemlerin ardından gece saatlerde serbest bırakıldı.

1 Ağustos 2015’te,  Diyarbakır’dan Gemlik’e yapılmak istenen yürüyüşe polisin saldırmasının ardından ara sokaklara yayılan çatışmalar sona ermesine rağmen polis, DBP Diyarbakır il binasının etrafındaki sokaklarda bekleyen çocuklara yakın mesafeden biber gazı sıkarak saldırdı. Polisin sıktığı biber gazının fişeği Şahin Güven’i (20) sağ gözünden yaraladı. Aynı saldırıda, ayağına plastik mermiler isabet eden Ömer Bilen isimli genç de yaralandı. Yaralanan gençler uzun süre sokakta polisin sıktığı biber gazı arasında kalırken, yurttaşlar tarafından olay yerine çağırılan ambulansla hastaneye kaldırıldı. Polisin DBP binası önünde yaptığı ilk müdahalede de 60 yaşında Mehmet Sait Çintosun isimli yurttaş göğsüne isabet eden 4 adet plastik mermiyle yaralanmıştı.

2 Ağustos 2015’te, Diyarbakır’da HDP Yenişehir İlçe Örgütü öncülüğünde, AKP’nin savaş politikalarına karşı düzenlediği meşaleli yürüyüşe polis, gaz bombaları ve tazyikli su ile müdahale etti. Ben u Sen Mahallesi’nde bir araya geldikten sonra yaktıkları meşaleler eşliğinde Şehitlik Mahallesi’ne yürüyen yüzlerce yurttaşa, gaz bombaları ve tazyikli su ile müdahale eden polislere, gençler taş ve havai fişeklerle karşılık verdi.

2 Ağustos 2015’te, Adana’nın Seyhan ilçesine bağlı Gülbahçe, Dağlıolu, Hürriyet ve Şakirpaşa mahallelerinde gece saatlerinde bir araya gelen gençler, AKP aleyhinde slogan atarak, protesto eylemi yaptı. Zırhlı araçlarla protestoların yapıldığı yere gelen polisler ise gençlere tazyikli su, gaz bombası, plastik mermi ve ses bombası ile saldırdı. Olayların yaşandığı Şakirpaşa Mahallesi’nde polisin gençlere dönük saldırısında gerçek mermiler de kullanıldı. Sıkılan kurşunlardan isimleri öğrenilemeyen 3 kişinin yaralandı. Yaralanan gençlerin de aralarında bulunduğu 6 kişi polislerce gözaltına alındı.

2 Ağustos 2015’te, Van’ın merkez İpekyolu ilçesine bağlı Yeni Mahalle’de gece gençler, TSK tarafından Kandil’deki Zergelê köyüne yaptığı bombardıman sonucu 8 sivil yurttaşın katledilmesini protesto etti. Barikat kurup yolu trafiğe kapatan gençlere, polisin müdahale etmesiyle çatışma çıktı. Polisin biber gazı ve tazyikli su ile müdahale ettiği gençler, taş, molotofkokteyli, havai fişek ve ses bombası ile karşılık verdi. Olayların büyümesi üzerine mahalleye çok sayıda zırhlı araç takviyesi yapan polis, keyfi olarak evlerin bahçelerine gaz ve tazyikli su sıktı.

3 Ağustos 2015’te, AKP’nin savaş politikalarına karşı yürüyüş yapmak isteyen Mardin Barış Anneleri, engellendikleri polisin hakaretlerine maruz kalıp, saldırıya uğradı.

3 Ağustos 2015’te, Mersin’de, Abdullah Öcalan’ın üzerindeki tecrit ve Zergelê katliamı Mersin HDK il meclisi ve KJA tarafından protesto edildi. İstasyon meydanından AKP Akdeniz ilçe binası önüne kadar yapılmak istenen yürüyüşe polis izin vermezken İstasyon etrafı polis tarafından ablukaya alındı.

3 Ağustos 2015’te, Ankara’da geçici hükümetle memur sendikaları arasında başlayan toplu sözleşme görüşmelerindeki taleplerini açıklamak için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na yürümek isteyen KESK üyesi gruba gaz bombalarıyla müdahale eden polis ekipleri 2 kişiyi yaralarken 2 kişiyi de gözaltına aldı.

4 Ağustos 2015’te, Adana’da HDP Yüreğir İlçe Örgütü AKP’nin savaş politikasına ve neden olduğu katliamları protesto etmek amacıyla 19 Mayıs Mahallesi’nden 19 Mayıs Semt Parkı’na yürüyüş düzenlenmek istendi. Mahalleyi ablukaya alan polisin, yürüyüşe izin vermeyeceklerini söylemesi üzerine görüşmeler gerçekleştirildi, ancak sonuç alınamadı. Yürümekte ısrar eden kitleye, polis tazyikli su ve biber gazı ile müdahale etti. Polisin attığı gazdan çok sayıda yurttaş etkilenirken, HDP Yüreğir İlçe Eşbaşkanı Leyla Arslan da gazdan dolayı baygınlık geçirdi.

4 Ağustos 2015’te Muş’un Bulanık İlçesi’nde sınır ötesi operasyonları ve gözaltı operasyonlarını protesto etmek için düzenlenen eyleme polisin gaz bombaları ve basınçlı suyla müdahale etmesi sonucu en az 5 kişi yaralandı.

5 Ağustos 2015’te İstanbul’da Yıldız Teknik Üniversitesi öğrencilerinin, okula yeni kayıt yaptıranlara çalışmalarını tanıtmak için açtıkları standa polis ekipleri müdahale etti ve 12 kişiyi gözaltına aldı.

7 Ağustos 2015’te Şırnak’ın İdil İlçesi’nde meydana gelen hak ihlallerini raporlaştırmak için çalışma yaparken tutuklanan Avukat Deniz Sürgüt için Çağlayan Adliyesi’nde (İstanbul) basın açıklaması yapan Özgürlükçü Hukukçular Derneği üyesi avukatlara polis ekipleri biber gazıyla saldırdı.

7 Ağustos 2015’te, Ankara Çankaya Belediyesi’nde Norm-Altaş taşeron firmasında çalışan DİSK’e bağlı Nakliyat İş Sendikası üyesi 90 temizlik işçisi, geçen hafta işçi çokluğu gerekçe gösterilerek işten çıkarıldı. Tekrar işe alınmak için Ankara Çankaya Belediyesi önünde çadır kurmak isteyen temizlik işçilerine, polis saldırdı. Saldırı sırasında temizlik işçilerinden, Ahmet Camcı, Sezgin Alkan ve Sezer Ferah gözaltına alındı.

7 Ağustos 2015’te,  Özgürlükçü Hukukçular Derneği (ÖHD) İstanbul Şubesi üyesi avukatların, İdil ilçesinde dün yapılan operasyonlarda gözaltına alınan ve ardından çıkartıldığı mahkemece tutuklanan dernek üyeleri avukat Deniz Sürgüt’ün tutuklanmasını protesto etmek amacıyla Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi önündeki protesto eylemine polis saldırdı. Açıklama yapmak isteyen avukatlara, adliye önünde açıklama yapamayacaklarını söyleyen polis ardından avukatları kalkanlarla darp ederek ve biber gazı sıkarak adliye önünden uzaklaştırmaya çalıştı. Avukatlar polisin müdahalesini “Faşizme karşı omuz omuza” sloganıyla protesto etti.

7 Ağustos 2015’te, İstanbul Kadıköy’de Boğa Heykeli önünde Silopi’de yaşanan saldırıları protesto etmek için oturma eylemine geçen 2 kişi gözaltına alındı.

8 Ağustos 2015’te, Diyarbakır’da son dönemlerde yaşanan katliamları ve siyasi soykırım operasyonlarını Huzurevleri Mahallesi Doktor Sıtkı Güral Caddesi’nde slogan atarak ve lastikler yakarak protesto eden gençlere polis gaz bombaları ve tazyikli suyla saldırdı. Saldırı esnasında etrafa rastgele gaz bombası atan polis, Yusuf Apartmanı’nın ikinci katında balkonda uyuyan 6 yaşındaki Büşra Aktoprak isimli çocuğu gaz bombası fişeğiyle vurdu. Karnına isabet eden fişekten yaralanan Aktoprak, Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı.

10 Ağustos 2015’te İstanbul’da ABD Konsolosluğu’na silahlı saldırı düzenledikten sonra yaralı halde gözaltına alınan Hatice Aşık’ın kaldırıldığı hastane önünde oturma eylemi yapan gruba müdahale eden polis ekipleri, 8 kişiyi gözaltına aldı.

10 Ağustos 2015’te, İzmir’in Alsancak İlçesi’nde Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu’nun üyelik kampanyası için açtığı standa müdahale eden polis ekipleri 7 kişiyi gözaltına aldı.

12 Ağustos 2015’te, Hakkari-Çukurca Karayolu’nun 40’ncı kilometresinde bulunan Şıne Köprüsü mevkiinde dün askerlerle çıkan çatışmada yaşamını yitiren Barış Tekçe’nin (Andok Colemerg) cenazesi Feraşin bölgesinden yüzlerce araçlık konvoyla alınarak Hakkari Devlet Hastanesi’ne getirildi. Tekçe’nin cenazesi buradan onbinlerce kişi tarafından alınarak Serê Solan Şehitliği’ne götürülmek üzere yürüyüş düzenledi. Kitleye, polis rastgele gaz bombası attı, tazyikli su sıktı ve gerçek mermilerle ateş açtı. Polisin saldırısına gençler ise taşlarla cevap verdi. Polisin saldırıyı durdurmasıyla olaylar yatışırken, saldırıda 3’ü kadın 9 kişi etkilendikleri gazdan dolayı Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Şükran Er (35) isimli kadın ise, saldırı esnasında duvardan düşerek yaralandı.

13 Ağustos 2015’te, Diyarbakır’da DBP ve HDP il örgütleri tarafından gerçekleştirilmek istenen yürüyüş valiliğin yasak kararına takıldı. Yürüyüş için aralarında HDP milletvekilleri Sibel Yiğitalp, Çağlar Demirel ve Meral Danış Beştaş, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Gültan Kışanak, ilçe belediye eşbaşkanlarını, HDP, DBP’li yöneticiler ve STÖ temsilcilerinin de bulunduğu yüzlerce kişi artan savaş hareketliğine karşı barışı haykırmak için Koşuyolu Parkı’nda bir araya geldi. Kitlenin toplanmaya başlamasından kısa bir süre sonra parkın dört bir yanı zırhlı araç ve çevik kuvvet polisleriyle sarıldı.

13 Ağustos 2015’te, İzmir’in Karşıyaka İlçesi’nde “AKP savaş, halklar barış istiyor” yazılı bildiler dağıtan Halkevleri üyesi 5 kişi, polislerce darp edildikten sonra gözaltına alındı.

13 Ağustos 2015’te, Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde AKP hükümetinin devreye koyduğu topyekün savaş konseptini protesto etmek için gençlerin başlattığı eylemlere polis, TOMA ve akrep tipi zırhlı araçlarla saldırdı. Cadde üzerinde eylem devam ederken, polis, olayları takip etmek isteyen basın mensuplarına da tazyikli su sıktı.

14 Ağustos 2015’te, Diyarbakır’ın Lice ilçesi Karahasan Mahallesi’nde operasyonlara karşı hendek kazmak isteyen gençlere polis gerçek mermilerle saldırdı. Saat 20.30 sularında polisin saldırısı üzerine çatışma çıktı. Yaşanan çatışmada gençler kendilerini ses bombaları ve silahlarla korurken, özel harekat timleri ise rastgele evleri taradı. Taramalar sonucu evlerde hasar oluşurken, eczanede çalışan Zana Kumral adlı genç özel harekat timlerinin ateş etmesi sonucu kolundan yaralandı. Halis Toprak Vakfı Lice Devlet Hastanesi’ne kaldırılan Kumral, nöbetçi doktorun yaralının Diyarbakır’ a sevk edilmesi gerektiğini söylemesine rağmen özel harekat timleri tarafından “güvenlik” gerekçesiyle engellendi. Sabah saat 06.00’ya kadar yaralı halde bekletilen Kumral, daha sonra helikopter ile Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı.

14 Ağustos 2015’te, Diyarbakır’ın Sur ilçesine bağlı Lalebey Mahallesi’nde hendek kazarak savunma yapan gençlere polis gerçek mermi ve biber gazları ile saldırdı. Gençlerin de ses bombası ile karşılık vermesi üzerine mahallede çatışma çıktı.

14 Ağustos 2015’te Kamu çalışanlarını temsilen memur sendikalarıyla geçici hükümet arasında başlayan toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde hükümet temsilcilerinin sundukları şartları protesto etmek amacıyla Ankara’da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na yürümek isteyen memurlara müdahale eden polis ekipleri 4 sendika görevlisini gözaltına aldı.

14 Ağustos 2015’te Ağrı’nın Doğubayazıt İlçesi’nde çıkan çatışmada ölen PKK militanı Sinan Özer için Hakkâri’nin Yüksekova İlçesi’nde düzenlenen cenaze törenine polisin gerçek mermili silahlar ve gaz bombalarıyla müdahale etmesi sonucu 2 kişi yaralandı. Yaralılardan başına kurşun isabet eden Ş.D.’nin durumunun ağır olduğu belirtildi.

15 Ağustos 2015’te, Adana’nın Seyhan ilçesi Hürriyet Mahallesi’nde Güney Kuşağı Bulvarı’nda bir araya gelen gençler PKK’nin silahlı mücadeleyi başlattığı 15 Ağustos’u kutlamak istedi. Kutlama yerine gelen polis gaz ve ses bombaları ile gençlere saldırınca gençler de taş ve Molotoflar ile karşılık verdi. Saldırı sonrası bulvar çift yönlü trafiğe kapatılırken, gençler ve polis arasında çatışma çıktı. Mahalleyi ablukaya alan polis helikopterler ile mahalle üzerinde alçak uçuş yaptı. Polis mahalleyi gaz bombalarına boğdu. Yoldan geçen çok sayıda yurttaş polisin attığı gazdan kaynaklı fenalık geçirdi.

15 Ağustos 2015’te, Mersin’in Akdeniz ilçesine bağlı Şevket Sümer Mahallesi Barış Parkı’nda bir araya gelerek PKK’nin silahlı mücadeleyi başlattığı 15 Ağustos atılımını kutlamak isteyen yurttaşlara polis gaz bombaları ve plastik mermiler ile saldırdı. Onlarca zırhlı araç ile mahalleye gelen ve kitleye saldıran polise halkta öz savunmasını geliştirerek, taşlarla karşılık verdi. Kısa süreli çatışmanı ardından kitle ara sokaklara girerek dağıldı. Polisin hedef gözeterek attığı gaz bombaları ve plastik mermiler sonucunda biri çocuk 3 kişi vücudunun çeşitli yerlerinden hafif şekilde yaralandı.

15 Ağustos 2015’te, Van’da PKK’nin silahlı eylemlerine başlamasının yıl dönümünü kutlayan gruba polisin gaz bombalarıyla müdahale etmesi sonucu 3 kişi yaralandı.

16 Ağustos 2015’te Diyarbakır’ın Silvan İlçesi’nde güvenlik güçlerinin saldırıları ve baskılarına karşı kentin çeşitli yerlerinde kazılan hendeklere polis ekiplerinin gerçek mermili silahlarla müdahalesi devam ederken polisin açtığı ateş sonucu M.V.U. (17) ve H.K. (16) vurularak yaralandı.

16 Ağustos 2015’te, Adana merkez Seyhan ilçesine bağlı Şakirpaşa, Küçükdikili, Dağlıoğlu ve Gülbahçesi mahallerinde bir araya gelen gençler ana caddeyi lastik yakarak trafiğe kapattı. Gençlerin yolu trafiğe kapatmasıyla birlikte olay yerine zırhlı araçlarla gelen polis ekipleri gençlere tazyikli su, plastik mermi ve gaz bombalarıyla saldırdı. Gençler de polise molotof koktey ve havai fişeklerle karşılık verdi. Olayların şiddetlenmesiyle birlikte polis helikopterinin mahalleler üzerinde alçak uçuş yaptığı gözlemlendi.

16 Ağustos 2015’te, Yeni Demokrat Gençlik (YDG) üyelerinin Şırnak’ın Cizre ilçesinde 28 Haziran günü gözaltına alındıktan sonra tutuklanan üyeleri Elif Kaya, Yetkin Kılıç, Turan Cankılıç ve Fatih Hatayoğlu’nun serbest bırakılması talebiyle Galatasaray Lisesi önünde düzenlemek istediği basın açıklamasına polis saldırdı.

16 Ağustos 2015’te, İstanbul’un Küçükçekmece ilçesinde HDP Kanarya Mahalle Temsilciliği önünde 15 Ağustos’u kutlamak için bir araya gelen yurttaşlara polis saldırdı. Yurttaşların söylediği marşlar eşliğinde halaya durduğu kutlama alanına zırhlı araçlar eşliğinde gelen polisler, hiçbir uyarıda bulunmadan tazyikli su ve gaz bombaları ile saldırdı. Çatışmalar sırasında polisin attığı gaz fişeğinin isabet ettiği 20’li yaşlardaki bir genç bacağından yaralandı.

18 Ağustos 2015’te, Adana’nın Seyhan ilçesinde, Muş’un Varto’da yaşamını yitiren YJA Star gerillası Kevser Eltürk’ün (Ekin Wan) cenazesine yönelik işkenceyi protesto eden kadınlara polis saldırdı. Şakirpaşa Mahallesi’nde bir araya gelen ve KJA üyelerinin öncülük ettiği kadınlar HDP Ova Mahalle temsilciliğine kadar yürümek istedi. Şakirpaşa Caddesi üzerinde kitlenin önünü kesen polis, TOMA ve gaz bombaları ile kitleye saldırdı.

18 Ağustos 2015’te, Adana’nın Seyhan ilçesine bağlı Dağlıoğlu Mahallesi Bahçelievler Caddesi üzerinde bir araya gelen gençler Kürt illerindeki katliamları protesto etmek istedi. Ana caddeyi trafiğe kapatan gençlere olay yerine gelen polis zırhlı araçlar eşliğinde gaz bombası, tazyikli su ve lastik mermilerle saldırdı.

19 Ağustos 2015’te, Galatasaray Lisesi önünde bir araya gelen KJA İstanbul Koordinasyonu üyesi kadınlara polis saldırdı. Galatasaray Lisesi önünde açıklama yapmanın “yasak” olduğunu belirten polis, kadınları kalkanlarla tartaklayarak HDP İstanbul İL Örgütü binası yönüne doğru sürükledi.

19 Ağustos 2015’te, Devrimci Öğrenci Birliği (DÖB) üyesi Lütfiye Burcu Kara ve Cansu Göksün, son dönemde artan devlet şiddetini protesto etmek için Konak’ta bulunan İzmir Valiliği önünde eylem yaptı. “Zenginlerin iktidarı emekçi hakları katlediyor” pankartı açan kadınlar, “Yaşasın Kürt-Türk halklarının mücadele birliği” sloganı attı. Kadınların slogan atması ile Valilik önünde bekleyen polisler, kadınlara saldırarak, Kara ve Göksün’ü yaka paça gözaltına aldı.

19 Ağustos 2015’te, Kürt illerindeki polis şiddetini İzmir Valiliği önünde protesto ederken gözaltına alınan Devrimci Öğrenci Birliği üyesi 2 kadının ardından yine aynı yerde Mücadele Birliği üyesi bir grup protesto eylemi yaptı. “Ezilen halklar özgürleşmeden Türk halkı özgürleşemez” pankartı açan grup, devletin son zamanlarda Kürt halkına yönelik saldırılarını kınayan sloganlar attı. Grubun slogan atması ile valilik önünde bekleyen polisler, eylem yapan gruba saldırarak 9 kişiyi gözaltına aldı. Göz altına alına 11 kişi 20 Ağustos günü serbest bırakıldı.

19 Ağustos 2015’te, Adana’nın Seyhan ilçesine bağlı Gülbahçe Mahallesi’nde ses çıkarma eylemi yapıldı. HDP Gülbahçe Mahalle Temsilciliği önünde tencere, tava çalarak toplanan kitle, Gülbahçe Mahallesi’nin sokaklarından Kanal Mevkii’ne doğru yürüyüşe geçti. Obalar Caddesi üzerine gelen kitleye polis yüzlerce zırhlı araçla saldırdı.

20 Ağustos 2015’te, Mardin’in Artuklu ilçesine bağlı Yalım Mahallesi’nde dün akşam saatlerinde polislerce öldürülen 19 yaşındaki Ali Akpınar’ın cenaze törenine katılan kitleye de polis saldırdı. Diyarbakır Adli Tıp Kurumu’nda yapılan otopsi işleminin ardından yeniden Mardin’e getirilen Akpınar’ın cenazesi, düzenlenen cenaze töreni sonrası Yalım Mahallesi Mezarlığı’nda toprağa verildi.

21 Ağustos 2015’te, Mardin Nusaybin ilçesi Barış Mahallesi’nde önceki akşam, geçici AKP hükümetinin savaş politikalarını protesto eden gençlere saldıran özel harekat polislerinin rastgele ilçeyi taraması sonucunda, 3 yaşındaki bir çocuğun evinin balkonunda oynarken kafasına isabet eden kurşunla ağır yaralandığı belirtildi. Olay sonrası İlçe Devlet Hastanesi’nde yapılan ilk müdahalenin ardından Mardin Devlet Hastanesi’ne kaldırılan 3 yaşındaki İ.D., ardından sevk edildiği Urfa Özel Ortadoğu Sağlık Merkezi’nde ameliyat edildi.

21 Ağustos 2015’te, Muş’un Malazgirt İlçesi’nde Ekin Wan (Kevser Eltürk) adlı militanın cenazesine yapılan işkenceyi protesto etmek için yapılan eyleme polisin müdahalesi sırasında başına gaz bombası kapsülü isabet eden Kenan Keklik ağır yaralandı.

21 Ağustos 2015’te, Elazığ’da, HDP Elazığ İl Örgütü ve Elazığ KJA’ya üye kadınlar, hükümetin savaş politikalarını protesto etmek amacıyla yürüyüş gerçekleştirmek istedi. Yürüyüşe izin vermeyen polis, oturma eylemi gerçekleştiren kadınlara polis, biber gazı ve tazyikli su ile müdahalede bulundu.

22 Ağustos 2015’te, Diyarbakır’ın Sur İlçesi’nde operasyonlara tepki göstermek için sokak aralarına hendek kazan gruplara müdahale eden özel harekât ekiplerinin, gruplara ateş açması sonucu Suriyeli olduğu belirtilen bir kişi yaşamını yitirdi. Yapılan müdahale esnasında kurşun isabet eden biri çocuk 5 kişi de yaralandı.

22 Ağustos 2015’te,  Diyarbakır’da, 21 Ağustos gecesi Sur ilçesine yapılan saldırıyı kınamak için bir grubun yaptığı yürüyüşe polis saldırdı. Bağlar’daki Nezgin Avcı Caddesi’nde bir araya gelen grup, Koşuyolu’na doğru yürüyüşe geçti. Cadde boyunca, “Biji serık Apo”, “Amed isyandır Kandil’e selamdır” sloganları eşliğinde yürüyen grup, Koşuyolu’na ulaştı. Polisin açıklama yapmak isteyen gruba biber gazı ve gaz bombaları ile saldırması üzerine grup ara sokaklara dağıldı.

23 Ağustos 2015’te,  HDP’nin İstanbul 2’nci bölge ilçe örgütleri tarafından Gazi Mahallesi’nde AKP’nin savaş politikalarına karşı yapılan yürüyüşe polis saldırdı. Fevzi Çakmak Caddesi girişinde bir araya gelen yüzlerce kişi “Saray’ın savaşına dur demedikçe insanlar ölmeye devam edecek” pankartı açarak İsmet Paşa Caddesi’ne doğru yürüyüşe geçtikleri sırada polis kitlenin önünü zırhlı araçlar ve TOMA’larla kesti. Polis kitlenin oturma eylemi yapmasına da izin vermeyerek kitleye tazyikli su ve biber gazı ile saldırdı.15 yaşındaki bir çocuğun yüzüne gaz fişeği isabet etti. Yürüyüşü takip eden bir gazeteci de kolundan aldığı plastik mermiyle yaralanırken, çevrede bulunan çok sayıda yurttaş ve esnaf da polisin attığı gaz bombasından etkilendi. Polisin saldırısında çevrede kurulan pazarda kimi esnafın meyve ve sebzeleri de zarar gördü.

23 Ağustos 2015’te,  Adana merkez Seyhan ilçesi Şakirpaşa semti Ova Mahallesi’nde bir araya gelen gençler, Kürt illerindeki operasyonları protesto etti. Gençlerin eylemine polis gaz bombası, tazyikli su ve gerçek mermilerle saldırdı. Saldırı esnasında Erkan Aydın adlı kişi polisin açtığı ateşten yaralandı. Saldırıda başka yurttaşların da yaralandığı belirtilirken, çok sayıda kişinin de gözaltına alındığı kaydedildi. Görgü tanıklarının anlatımlarına göre, Erkan Aydın adlı gence, yaralı halde işkence edildi. Görgü tanığı S.Ç. isimli yurttaş, yerde yaralı halde yatan Aydın’a polislerin silah dipçiği ile kendinden geçinceye kadar vurduğunu belirterek, bayıldıktan sonra genci apar topar zırhlı araca bindiren polisin olay yerinden uzaklaştığını kaydetti. Aydın ile birlikte 8 gencinde darp edilerek gözaltına alındığı öğrenildi. Polis tarafından Adana Devlet Hastanesi’ne kaldırılan Aydın’ın tedavisine devam edilmeden 24 Ağustos günü Adana Emniyet Müdürlüğü TEM Şubesi’ne götürüldüğü belirtildi.

23 Ağustos 2015’te, Diyarbakır’ın Bağlar İlçesi’nde artan hak ihlallerine karşı eylem yapan gruplara polis ekiplerinin gerçek mermili silahlarla müdahale etmesi sonucu Veysel Acar isabet eden 3 kurşunla ağır yaralandı.

23 Ağustos 2015’te, Mardin’in Kızıltepe ilçesi Berçem Mahallesi’nde bir araya gelen bir grup, protesto yürüyüşü gerçekleştirmek istedi. Yürüyüşe izin vermeyen polisin gruba biber gazı ve tazyikli su ile saldırması sonucu çatışmalar başladı. Ara sokaklarda devam eden çatışmalar sırasında polisin rastgele biber gazı attığı mahallede zaman zaman silah sesleri de duyuldu.

23 Ağustos 2015’te, Muş’un Bulanık ilçesi Şehitlik Mahallesi’nde bir araya gelen bir grup genç, AKP’nin devreye koyduğu savaşı protesto etmek amacıyla ilçe merkezine yürümek istedi. Gençlerin önü çok sayıda TOMA ve zırhlı araçla kesilirken, polisin tazyikli su ve gaz bombaları ile saldırması üzerine gençler taş, molotofkokteyli ve havai fişeklerle karşılık verdi.

24 Ağustos 2015’te, Adana’nın Seyhan ilçesi Dağlıoğlu Mahallesi’nde Halk Meclisi’nin operasyon ve saldırılara karşı “Öz yönetim” ilan etmesinin ardından çıkan olaylarda polis tarafından gözaltına alınan 25 yaşındaki Figen Şahin ile görüşen Avukat Evin Bahçeci, Şahin ve beraberindeki 3 kişinin gece TEM şubeye götürüldüklerini ve gece boyunca her birine ayrı-ayrı işkence edildiğini söyledi.

25 Ağustos 2015’te, Van’ın merkez Edremit ilçesine bağlı Şehit Fırat Mahallesi’nde, Mahalleye giren polis ile mahallenin özsavunmasını yapan gençler arasında çıkan çatışma sırasında polisin evleri hedef alması sonucu bir Ferman ve Fatma Acar isimli yaşlı çift ile yanlarında bulunan 1 yaşındaki torunları yoğun gaz nedeniyle zehirlendi. Yaşlı çift evde bulunan 1 yaşındaki torunları Linda’yı alıp dışarı çıktı. Polisin zırhlı araçtan küfür ve hakaret ederek tekrar evin içine gönderdiği çift ve torunları gazdan zehirlenerek, baygınlık geçirdi. Komşularının durumu fark etmesi üzerine evlerinden baygın bir şekilde çıkartılan çift ve torunları için ambulans çağırıldı. Olay yerine yakın bir yere gelen ambulansın polislerce engellenmesi üzerine komşuları tarafından özel bir hastaneye kaldırılan çift ve torunları sabaha kadar gözetim altında tutulduktan sonra taburcu edildi.

26 Ağustos 2015’te, DBP tarafından Lice ve Silvan’da yaşananlara dikkat çekmek amacıyla Diyarbakır’da başlatılan bir günlük “Hayatı durdurma” eylemi devam ederken, eczane ve fırınlar dışında tüm kepenkler kapatıldı. Şeyh Şamil Mahallesi Barış Caddesi’nde protesto eylemi yapan gençlere polis biber gazı, plastik mermi ve tazyikli su ile saldırdı. Saldırı sırasında olay yerinden uzaklaşıp eve gitmeye çalışan Şaban Vural (19), eve geldiği sırada polis evin kapısını kırarak içeri girdi. Kapıyı kırıp içeri giren polis, Vural’ı gözaltına aldı. Vural’ın gözaltına alınmasına tepki gösteren baba Cahit Vural da polisler tarafından gözaltına alındı.

26 Ağustos 2015’te Diyarbakır’da başlatılan “hayatı durdurma” eylemine polis ekiplerinin müdahalesinde açılan ateşle vurularak yaralanan kardeşlerden Ramazan Yılmaz’ın durumunun ağır olduğu, Serdar Yılmaz’ın ise tedavi tamamlanmadan yaralı halde gözaltına alındığı öğrenildi.

27 Ağustos 2015’te, Van DBP ve HDP il örgütleri tarafından İpekyolu ilçesi Karşıyaka Mahallesi’nde polisin baskılarını protesto etmek amacıyla yapılmak istenen basın açıklaması için toplanmaya başlayan yurttaşlara, polis sert müdahalede bulundu. Gaz bombaları ve plastik mermilerle yapılan müdahalede DİHA muhabiri Selman Keleş kafasına isabet eden gaz bombası ile yaralandı.

27 Ağustos 2015’te, Şırnak’ın Yeşilyurt Mahallesi’nde gösteri düzenleyen bir gruba, polisler saldırdı. Grubun da karşılık vermesi üzerine çatışma çıktı. Çatışma sırasında mahallede bulunan Ahmet İrtegün (17) adlı çocuk yaralandı. Boğazına kurşun isabet eden İrtegün, aranan ambulansın güvenlik gerekçesiyle mahalleye gelmemesi üzerine ailesi tarafından Şırnak Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Tedavi altına alınan İrtegün, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.

27 Ağustos 2015’te, İstanbul Beyoğlu Hacı Ahmet Mahallesi’nde bir araya gelen yüzlerce kişi, Yüksekova ve Cizre’de devletin gerçekleştirdiği katliamları protesto etti. Dolapdere Caddesi’nin oturma eylemiyle kapatan kitleye, polis müdahale etti.

28 Ağustos 2015’te Ankara’da etkinliklerini ve çalışmalarını duyurmak için Konur Sokak’ta stant açmak isteyen Devrimci Liseliler Birliği üyelerine ve Kızıl Bayrak Gazetesi okurlarına müdahale eden polis ekipleri 4’ü çocuk 11 kişiyi gözaltına aldı.

28 Ağustos 2015’te, Cizre ve Yüksekova’da yaşanan katliamları protesto etmek için Diyarbakır Sur ilçesi Melik Ahmet Caddesi üzerine çıkan gençlere polis gerçek mermilerle saldırdı. Yer yer kısa süreli çatışmalarında yaşandığı olaylarda cadde üzerinde bulunan bir marketten çıkan Murat Tekin ve Murat Taruk adlı kişiler baş ve göğüs bölgesine isabet eden kurşunlarla ağır yaralandı. Yaralanan Tekin ve Taruk Selehattin Eyyübi Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Burada ilk müdahalesinin ardından Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne kaldırılan her iki yurttaş ameliyata alındı.

1 Eylül 2015’te, Şırnak’ta güvenlik güçlerinin müdahaleleri nedeniyle meydana gelen ölümleri protesto eden gruba özel harekât timlerinin ateş açmaları nedeniyle Cevdet Şenlik (18) ve Metin Tekinalp (19) vurularak yaralandı.

2 Eylül 2015’te Ankara’da Konur Sokak’ta stant açmak isteyen öğrenci gruplarına yine müdahale eden polis ekipleri 9 kişiyi darp ederek gözaltına aldı.

1 Eylül 2015’te Barış Günü dolayısıyla İstanbul’da Tünel Meydanı’nda toplanarak Galatasaray Meydanı’na yürüyüş düzenlemek isteyen Birleşik Haziran Hareketi aktivistlerine polis basınçlı su ve gaz bombalarıyla müdahale etti. İstiklal Caddesi’nde yürüyüş düzenlemenin yasak olduğunu ileri süren polisin saldırısı sonucu 14 kişinin darp edilerek gözaltına alındığı bildirildi.

3 Eylül 2015’te Mersin’de Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü’ne “Kadından sorunlu, çocuk katliamlarında sorumlu bakanlık istemiyoruz” pankartını asan Helin Ertekin, Sibel Yalçın, Gamze Taşçı, Dilan Özer ve Bejna Güney adlı 5 kadın polisler tarafından gözaltına alındı.

7 Eylül 2015’te Mersin’in Akdeniz İlçesi’nde bağlı Güneş Mahallesi’nde “özerklik” ilanı için bir araya gelen gruba ateş açan polis ekipleri 2 kişiyi vurarak yaraladı, bir kişiyi de gözaltına aldı.

7 Eylül 2015’te Ankara’nın Polatlı İlçesi’nde bulunan Ortadoğu Rulman Sanayi (ORS) fabrikasında işten atmalara karşı eylem yapan işçilere gaz bombalarıyla müdahale eden jandarma ekipleri 7 işçiyi gözaltına aldı.

7 Eylül 2015’te, Diyarbakır’ın Bağlar ilçesine bağlı Fatih Mahallesi Göçmenler Caddesi’nde, Cizre’deki sokağa çıkma yasağını protesto eden genç bir gruba polis, gerçek mermi ve gaz bombalarıyla müdahalede bulundu. Müdahale sonucu ismi öğrenilemeyen bir çocuk, karnına isabet eden kurşunla yaralandı. İsmi öğrenilemeyen bir yurttaş ise, yine müdahale sonucu yaralandı.

9 Eylül 2015’te, Şırnak ve Silopi’den, Cizre ilçesinde devem eden sokağa çıkma yasağı ve yaşam hakkı ihlallerini protesto etmek amacıyla Cizre’ye doğru yürüyüşe geçen yurttaşlara polis, gerçek mermi, tazyikli su ve gaz bombaları ile müdahale bulundu.

10 Eylül 2015’te, İstanbul’da Taksim Meydanı’nda bir işletmenin çatısına çıkarak “Kürt halkı yalnız değildir” yazılı pankart açan Mücadele Birliği Platformu üyesi 4 kişi darp edilerek gözaltına alındı.

10 Eylül 2015’te, Erzurum’un Karayazı İlçesi’nde Cizre’ye yönelik saldırıları protesto etmek isteyen gruba müdahale eden polis ekipleri 2 kişiyi gözaltına aldı.

11 Eylül 2015’te, Muş’un Bulanık ilçesinde bulunan Şehitlik Mahallesi’nde özsavunmanın alındığı bölgeye çok sayıda zırhlı araçla gelen polis, halkın direnişiyle karşılaştı. Direnişe gaz bombaları ile saldıran polis, mahalleyi gaz bulutu altında bıraktı. Polis saldırısında Suna (7) ve Kadir Öner (5) kardeşler, kafalarına isabet eden gaz kapsülü ile yaralandı. Çocuklar çevredeki yurttaşların yardımı ile hastaneye kaldırılırdı.

11 Eylül 2015’te, HDP Esenyurt İlçe Örgütü tarafından Cizre’de yaşanan devle terörüne dikkat çekmek amacıyla HDP Esenyurt İlçe binası önünden Cumhuriyet Meydanı’na yapılmak istenen yürüyüşe polis gaz bombaları, plastik mermi ve tazyikli su ile müdahale etti. Müdahalenin ardından, ilçe binası önüne toplanan yurttaşlar, slogan atarak polis şiddetini protesto etti.

11 Eylül 2015’te, Mersin’in Tarsus ilçesine bağlı Fahrettinpaşa Mahallesi Gürsel Caddesi’nde bir araya gelen yüzlerce yurttaş, Cizre’de yaşanan katliamı protesto etmek amacıyla ses çıkarma eylemi gerçekleştirdi. Gösteri alanına gelen polis, zırhlı araçlar eşliğinde kitleye tazyikli su, gaz bombası, ses bombası ve gerçek mermilerle saldırdı. Saldırı karşısında öz savunmaya geçen kitle polise taş ve molotof kokteyli ile karşılık verdi. Polis saldırı sırasında 33 yaşındaki Ziya Yavuz’u belinden vurarak, ağır yaraladı. Yavuz, yurttaşlar tarafından Tarsus SSK Hastanesi’ne kaldırıldı.

11 Eylül 2015’te, İHD İstanbul şubemize gelen C.M.S: “9 Eylül günü Cizre’de yaşanan katliamı protesto etmek için Taksim Burger King’te pankart açtık… Bunun üzerine polisler bizleri döverek, işkence yaparak gözaltına aldı. Raporlarınızda yer almasını ve tıbbi destek talep ediyoruz.”

12 Eylül 2015’te, Mersin’in Akdeniz ilçesine bağlı Şevket Sümer ve Güneş mahallelerinde bir araya gelen yüzlerce kişi, Şırnak’ın Cizre ilçesinde polis ve asker saldırına direnen halka destek verdi. Eylemlerin gerçekleştirildiği mahallelere gelerek kitleye saldıran polislere karşı, yurttaşlarda özsavunmaya geçerek karşılık verdi.

12 Eylül 2015’te, Mersin’in Tarsus’un Fahrettin paşa, Şahin, Barbaros ve Gazi paşa mahallerinde Cizre katliamını protesto eden halka, polis gerçek mermilerle saldırdı. Ara sokaklara dağılan kitle özsavunmalarını alarak polise karşılık verdi. Yaşanan çatışmalarda 1’i ağır olmak üzere 3 kişi polis kurşunu ile yaralandı. Yaralanalar dan 2 kişi mahallede tedavi edilirken, durumu ağır olan Ziya Yavuz isimli yurttaşın ise sağlık durumunun iyi olduğu ve taburcu edildiği öğrenildi. Çatışmaların sabahın ilk ışıklarına kadar sürdüğü belirtildi.

12 Eylül 2015’te, Adana’nın 11 farklı mahallesinde Cizre’ye destek eylemleri düzenleyen binlerce yurttaşa polis zırhlı araçlarla ve gerçek mermilerle saldırdı. Polis saldırısında bir genç ayağında vurularak yaralandı.

12 Eylül 2015’te, Antep’in Şahinbey ve Şehitkamil ilçelerinde, Cizre’deki sivil ölüm olaylarını slogan ve gürültü eylemleri ile protesto eden yurttaşlara polis, gaz bombaları ve tazyikli suyla müdahalede bulundu. Şahinbey ilçesi Güzelvadi Mahallesi’nde ki müdahale sırasında 10 yaşındaki Kemal Kusur isimli çocuk polisin attığı gaz bombasının yüzüne isabet etmesi sonucu yaralandı.

12 Eylül 2015’te, Diyarbakır’ın Lice, Kocaköy, Hani üçgeninde yaklaşık 1 aydır canlı kalkan eylemini sürdüren yurttaşlar, Lice’nin Fis Köyü tepesinde yapılan karakol yapımını protesto etmek için bölgeye yürüdü. Hurê köyünden Zerê köyüne gelen kitleye ise askerler ateş açtı. Açılan ateş sonucunda 2’si ağır olmak üzere 8 yurttaş yaralandı. Yaralı yurttaşlardan Reşat Taşkıran ve Veysi Miran’ın durumunun ağır olduğu Hülya Sevimli isimli yurttaşın ise hafif yaralandığı öğrenildi. Yaralanan 4 yurttaşın isimleri ise öğrenilemedi.

13 Eylül 2015’te,  Diyarbakır’ın Sur ilçesinde devam polis saldırılarını protesto etmek amacıyla sokağa çıkan yurttaşlara, gaz bombaları, tazyikli su ve gerçek mermilerle saldıran polis, aralarında yabancı bir gazetecinin de bulunduğu 3 kişiyi kafalarına silah dayayarak gözaltına aldığı belirtildi.

13 Eylül 2015’te, Adana’nın Seyhan ilçesi Dağlıoğlu Mahallesi’nde bir araya gelen yüzlerce yurttaş, Kürdistan ve Cizre de yaşanan polis terörünü protesto etmek için Bahçelievler Caddesi üzerinde bulunun Şehit Mehmet Ali Arslan Karakoluna yürümek istedi. Yürüyüşe geçen yurttaşlara bir süre sonra polis, gaz bombaları ve gerçek mermilerle saldırdı. Müdahale sırasında ismi öğrenilmeyen 30 yaşlarında bir yurttaşın ayağından vurularak yaralandığı ve ambulansla Adana Aşkın Tüfekçi Devlet Hastanesi’ne kaldırıldığı öğrenildi.

13 Eylül 2015’te, Diyarbakır’ın Sur ilçesinde valilik tarafından ilan edilen sokağa çıkma yasağını protesto eden yurttaşlara polis, gaz bombaları ile müdahalede bulundu. Müdahale sırasında HDP Diyarbakır Milletvekili Çağlar Demirel bir cismin ayağına isabet etmesi sonucu yaralandı. Ayağından yaralanan ve atılan yoğun gaz nedeniyle nefes almakta zorluk çeken Demirel, hastaneye kaldırılarak tedavi altına alındı.

13 Eylül 2015’te, Diyarbakır’ın Bağlar ilçesi Sento Caddesi’nde Sur’da yaşanan polis saldırısını protesto eden yurttaşlara polis gaz bombalarıyla saldırdı. Saldırı sırasında polisin etrafa rastgele gaz bombası atması nedeniyle evinin balkonunda bulunan 17 yaşındaki Mahir Kurt isimli çocuğun başına gaz fişeği isabet etti. Yaralanana Kurt, yurttaşlar tarafından hastaneye kaldırıldı.

13 Eylül 2015’te, İstanbul Kanarya’da, Kürt illerindeki katliamlara tepki göstermek amacıyla yürüyen halka polis saldırdı. Polis saldırısında gerçek mermilerin kullanıldığı belirtildi.

13 Eylül 2015’te, Mersin’in Toroslar ilçesine bağlı Demirtaş Mahallesi Pazar Sokağı’nda bir araya gelen yüzlerce kişi, devlet katliamlarını protesto etti. Polis halka gerçek mermilerle saldırırken, ara sokaklarda kurulan barikatların arkasına geçen halk, polis saldırılarına karşı direndi. Polisin attığı mermiler birçok eve isabet ederken, atılan biber gazından kaynaklı birçok kişi etkilendi. Y.İ. isimli bir çocuk ve soyadı öğrenilemeyen Azad isimli bir genç gözaltına alındı.

13 Eylül 2015’te, Mersin’in Tarsus ilçesine bağlı Fahrettinpaşa, Barbaros, Şahin, Gazipaşa ve Tozkoparan mahallelerinde Kürt illerinde uygulanan katliam politikalarını protesto etmek isteyen halka polis saldırdı. Gaz bombası ve plastik merminin kullanıldığı saldırı sonucu Barbaros ve Şahin mahallelerinde 2 yurttaş yaralandı. Barbaros Mahallesi’nde yaralanan kişinin genç biri olduğu öğrenilirken, yaralanan kişinin polisler tarafından götürüldüğü belirtildi. Yaralının nereye götürüldüğü öğrenilemedi.

13 Eylül 2015’te, Mersin’in Toroslar’a bağlı Demirtaş ve Akdeniz’e bağlı Yenipazar mahallelerinde de polis Kürt illerindeki katliamları protesto eden halka saldırdı. Saldırılarda Demirtaş’ta 2 yurttaş gözaltına alınırken, polis ara ara gerçek mermiler kullandı. Akdeniz’e bağlı Yeni Pazar Mahallesi’nde ise, Siteler Karakolu’nun tepesine keskin nişancılar konuşlandırılırken, rastgele atılan gaz bombaları evlere isabet etti. Ara ara gerçek mermiler kullanan polis sokaklara giremezken, Siteler Karakolu’nun etrafı TOMA ve zırhlı araçlarla çembere alındı.

13 Eylül 2015’te Cizre’ye uygulanan ablukayı protesto etmek için Adana’da, Mersin’de ve Tarsus İlçesi’nde düzenlenen gösterilere müdahale eden polis ekipleri, Tarsus’ta 2 kişiyi silahla vurarak yaraladı, Mersin’de ise 5 kişiyi gözaltına aldı. Polisin Adana’da da 2 kişiyi silahla vurarak yaraladığı öğrenildi.

14 Eylül 2015’te, Adana ve Mersin’de, Kürt illerinde yaşanan katliamları protesto eden halk, polis saldırılarına karşı mahallelerde kurduğu barikatlarda sabaha kadar direndi. Adana’da polis kurşunuyla 1’i ağır olmak üzere 3 kişi yaralandı.

14 Eylül 2015’te, Adana’da Cizre başta olmak üzere Kürdistan’ın birçok yerinde yaşanan hak ihlallerini protesto eden yurttaşlara, polis gaz bombaları, tazyikli su ve gerçek mermilerle saldırdı. Yaşanan polis saldırısında Zekeriya Baysal, Hayrettin Akman ve Veysi Bozkır adlı yurttaşlar, çeşitli yerlerinden yaralandı. Sağ diz kapağından silahla yaralanan Baysal, kaldırıldığı Adana Çukurova Aşkım Tüfekçi Devlet Hastanesi’nde ameliyata alındı.

14 Eylül 2015’te, Mersin’in Tarsus ilçesinde protesto gösterileri boyunca yaşanan saldırılarda 3 kişi yaralandı. Yaralananlar, hastanede tedavileri sürdüğü esnada polis tarafından gözaltına alındı. Fahrettin Paşa, Barbaros, Tozkoparan, ve Gazi Paşa mahallerinde yaşanan polis saldırısında 4’ü çocuk olmak üzere toplam 21 kişi gözaltına alındı. Hastanede gözaltına alınan yaralılarla birlikte gözaltı sayısı 24’de yükseldi.

14 Eylül 2015’te, Diyarbakır Barosu, Sur ilçesinde 13 Eylül günü ilan edilen sokağa çıkma yasağının ardından yapılan eylemlerde 2 avukatın darp edilerek, gözaltına alındığını açıkladı. Sıkıyönetim uygulamalarının protesto edildiği Ofis’te avukat Mesut Aydın’ın polis tarafından darp edilerek, gözaltına alındığının belirtildiği açıklamada, “Protestocu yurttaşlara yapılan aşırı sert müdahale sırasında, aynı yerdeki bir binada ikamet eden üyemiz Mesut Aydın’ın, tanıdığı bazı kimselere de aşırı şiddet uygulanması üzerine polise sözlü şekilde itiraz etmesi üzerine gözaltına alınmıştır. Kendisini avukat olarak tanıtmasına ve herhangi bir mukavemette bulunmamasına rağmen silah dipçiği ile darp edilmiş, yaralanmış, yere yatırılarak kötü muameleye maruz kalmıştır. Avukat Aydın’a yapılan fiziki darp ve şiddet tıbbi muayene ile de kayıt altına alınmıştır” denildi.

14 Eylül 2015’te, Cizre’de yaşanan katliamlara ilişkin protesto eyleminin dört gündür devam ettiği Mardin’in Kızıltepe ilçesinde gürültü eylemi ile birlikte sokak aralarında toplanan kitleye polis sert saldırıda bulundu.

15 Eylül 2015’te, Van’ın merkez Edremit ilçesine bağlı Yenimahalle’de 12 Eylül Cumartesi günü düzenlenen Cizre protestoları esnasında polis, onlarca zırhlı araçla mahalleyi ablukaya alarak, rastgele ateş açıp mahalleyi gaza boğdu. Polis saldırısı öncesi arkadaşlarıyla bir araya gelip sohbet eden A. Alkan isimli 16 yaşındaki çocuk ve beraberindeki 4 arkadaşı polisin araçtan inip kendilerine yaklaşması ile korkarak koşmaya başladı. Polisin onlarca kez gerçek mermilerle ateş açması sonucu korkup duran Alkan’ın dipçikle başı kırıldıktan sonra yüzlerce metre çıplak ayakla yerde sürüklendiği belirtildi. Yüzü kan içinde bırakılan Alkan’ın polisler tarafından eylemciler tarafından yakılan ateşin içine sürüklendiği, mahallelinin tepki göstermesi üzerine polisin Alkan’ı zırhlı araca bindirdiği, görüntü çekmeye çalışanlara ise küfür ve hakaret edip silah doğrulttuğu ileri sürüldü. Çocuk Şube’ye götürülmesi gerekirken, TEM Şube’ye götürülen Alkan’a burada da işkence edildiği ve polis zoruyla düzmece bir ifadeye imza atmak zorunda bırakıldığı iddia edildi. Alkan’a yapılanlar bununla da sınırlı kalmazken çıkartıldığı nöbetçi mahkemede ise eli kelepçeli ve psikologun olmadığı kaydedildi. Alkan çıkartıldığı mahkemede “Örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklanarak Van M Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.

15 Eylül 2015’te, Adana’nın Seyhan ve Yüreğir ilçelerine bağlı Barbaros ve 19 Mayıs mahallerinde, Kürt illerinde yaşanan katliamları protesto eden halka polis gaz bombaları ve gerçek mermilerle saldırdı. Polisin zırhlı araçlar eşliğinde gaz bombası, tazyikli su, ses bombası ve gerçek mermilerle gerçekleştirdiği saldırıya yurttaşlar, özsavunmaya geçerek direndi.

15 Eylül 2015’te, Şırnak’ın Cudi Dağı eteklerindeki Heştan (Yoğurtçular) köyü kırsalının bombalanması sonucu yaşamını yitiren 5 HPG’liden Emrah Yılmaz’ın (Avareş Colemerg) cenazesinin getirileceği Hakkari Devlet Hastanesi önünde bekleyen kitleye özel harekat timleri saldırdı. “Şehîd namirin” sloganları atan kitleye saldıran polis, “Burada tek bir şehit var” diyerek önüne geleni darp etti. Havaya yüzlerce mermi sıkan timlerden 15 kadarı, DİHA Muhabiri Gökhan Altay’ı aralarına alarak darp etti. Vücudunun birçok yerine darbe alan ve burnu kanayan muhabir hastaneye kaldırıldı.

15 Eylül 2015’te Diyarbakır’ın Bağlar İlçesi’nde hak ihlallerine karşı eylemler ve buna karşı polis saldırıları devam ederken polisin olay olmayan bir sokağa ateş açması sonucu A.D. (13) ve O.D. (17) yaralandı. A.D.’nin durumunun ağır olduğu bildirildi.

16 Eylül 2015’te Mardin’in Nusaybin İlçesi’nde polis şiddetine karşı düzenlenen eyleme müdahale eden polis ekipleri S.B.’yi (14) bacağından ve kolundan vurarak yaraladı.

15 Eylül 2015’te, Şırnak’ın Cudi Dağı eteklerindeki çıkan çatışmada yaşamını yitiren HPG militanlarından Avareş Colemerg kod isimli Emrah Yılmaz cenazesinin getirileceği Hakkari Devlet Hastanesi önünde bekleyen kitleye özel harekat timleri tarafından müdahale edildi. Havaya ateş açan özel harekat timleri bu sırada, haber takibi yapan Dicle Haber Ajansı Muhabiri (DİHA) Muhabiri Gökhan Altay’ı darp etti. Vücudunun çeşitli bölgelerine darbe alan Altay, hastaneye kaldırılarak tedavi altına alındı.

18 Eylül 2015’te,  Muş’un Varto ilçesi Kulan köyü yakınlarındaki “Şehit İsmail ve Şehit Ronahi Şehitliği”nin bulunduğu bölgenin dün gece yarısından sonra savaş uçakları tarafından bombalaması ile birlikte başlayan saldırılar sonrası ormanlık alanda yangın çıktı, saldırıyla yerle bir edilen mezarlığa binlerce kişi yürümek istedi. Binlerce kişinin önü zırhlı araçlarla kesilirken, şehitliğe kimsenin geçişine izin verilmedi. Bunun üzerine halk dereleri aşarak arazi yolundan Kulan köyü kırsalındaki ormanlık alana yürümek istedi.  10 kişilik bir grubun araziden bombalanan alana girmek istemesi üzerine panzerlerin taraması sonucu yurttaşlar kayalık bölgede bir süre mahsur kaldı. Belediye eşbaşkanlarının askerlerle iletişime geçmesi üzerine kayalık bölgede mahsur kalanların aşağıya inmesi durumunda ateşin kesileceği, ilerlemeleri durumunda da kesin talimatla vurulacağı söylendi. Ateşin kesilmesi ile 10 kişilik grup alandan uzaklaştı. Melik Sonkur ve Adnan Işık gözaltına alındı, gözaltına alınan 2 kişi tutuklanarak cezaevine konuldu.

19 Eylül 2015’te, CHP’li Sarıyer Belediyesi’nin 4 ay önce çalışma koşullarını protesto ettikleri ve sosyal haklarını talep ettikleri için işine son verdiği işçiler polis saldırısına maruz kaldı. CHP İstanbul il binası önünde çadır kurarak aylardır direnişte olan 5 işçi, sabah saatlerinde CHP’li yöneticilerin çağırdığı belirtilen polisin saldırısına uğradı. Darp ederek işçileri dağıtmaya ve kurdukları çadırı yıkmaya çalışan polis, saldırı esnasında yaralanan bir işçiyi gözaltına aldı.

19 Eylül 2015’te, HPG’liler ile askerler arasında Sason’a bağlı Kelhesen köyü kırsalında yaşanan çatışmayı durdurmak ve ölümlerin önüne geçmek amacıyla bölgeye giden ikinci canlı kalkan grubu, ikinci kez Yanıkkaya (Smeîlka) Jandarma Karakolu tarafından “Valiliğin emri” gerekçe gösterilerek, durduruldu. Onlarca kişiden oluşan ikinci canlı kalkan heyeti, bu kez valiliğin emriyle Kozluk (Hezo) ilçesine bağlı Yanıkkaya (Smeîlka) köyü Jandarma Karakolu girişinde askerlerce engellendi. Karakol yetkilileri, valilik kararıyla bölgenin “Güvenli bölge” olarak ilan edilmesini gerekçe gösterirken, yurttaşlar valiliğin kararını protesto etmek amacıyla burada oturma eylemi yaptı.

20 Eylül 2015’te, Mardin’in Nusaybin ilçesinde HDP ve DBP tarafından Mitani Kültür Merkezi bahçesinde düzenlenen Cizre kutlama şölenine polis gaz bombaları ile saldırdı. Yüzlerce kişinin bulunduğu şölene saldıran polis rastgele merkezin çevresinde bulunan evlere de gaz bombası attığı görüldü. Yüzlerce kişi polisin yoğun kullandığı gaz bombasından etkilenirken, kültür merkezinin önünden motosikletiyle geçen Azadiya Welat ve Özgür Gündem gazeteleri dağıtımcısı Seyithan Çelik’in başına gaz kapsülü isabet etti.

21 Eylül 2015’te Cizre’deki polis ablukasını ve sokağa çıkma yasağını protesto etmek için İstanbul’da eylem yapan Grup Yorum üyelerinin Galatasaray Meydanı’ndaki eylemine müdahale eden polis ekipleri 12 kişiyi darp ederek gözaltına aldı.

22 Eylül 2015’te, Rojava’da yaşamını yitiren Birleşik Özgürlük Güçleri (BÖG) komutanlarından Aziz Güler (Rasih Kurtuluş) için HDP Kadıköy ilçe binası önünde kurulmak istenen taziye çadırına polis saldırdı. Polis saldırı sonrası Devrimci Parti üyesi Aytul Birgül’ü darp edilerek gözaltına aldı.

22 Eylül 2015’te, İzmir Alsancak’ta, Rojava’da yaşamını yitiren Birleşik Özgürlük Güçleri (BÖG) komutanlarından Aziz Güler (Rasih Kurtuluş) için Devrimci Parti üyeleri, Alsancak Kıbrıs Şehitler Caddesi girişinde taziye çadırı kurmak istedi. Ancak cadde girişine gelen grup, polisin saldırısına uğradı. Yapılan saldırı sonrası 40’ya yakın kişi gözaltına alındı. Darp edilerek gözaltına alınanlar, polis araçlarına bindirilerek İl Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü.

22 Eylül 2015’te, Avusturya’da yaşayan kardeşi Evin Timtik’in pasaportuna el konulmasını İstanbul Yeniköy’deki Avusturya Konsolosluğu önünde protesto etmek için destek masası açması sonrası yanındaki 3 kişi ile birlikte dün polisler tarafından darp edilerek gözaltına alınan Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) İstanbul Şube yöneticisi Av. Ebru Timtik, emniyetteki ifade işlemleri sonrası Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’na getirildi. Getirildiği adliyede savcılık ifadeleri alınan Timtik ve diğer 3 kişi, daha sonra serbest bırakıldı.

23 Eylül 2015’te, Rojava’da DAİŞ çetelerine karşı savaşırken yaşamını yitiren Birleşik Özgürlük Güçleri (BÖG) savaşçısı Aziz Güler (Rasih Kurtuluş) için Birleşik Devrimci Parti üyeleri tarafından Ankara Yüksel Caddesi’nde açılan taziye çadırına polis saldırdı. Çadırın valilikten izni olmadığı belirten polisler, 6 kişiyi darp ederek gözaltına aldı.

24 Eylül 2015’te, Dersim’de bir grup genç, Ovacık ilçesinde 16-17 Eylül tarihleri arasında gerçekleşen bombardıman sonucunda 4 HPG’linin yaşamını yitirmesini protesto etmek için sokağa çıktı. Eski Hastane Yolu’nda bir araya gelen gençler, yolu trafiğe kapatarak barikat kurdu. Sık sık, “Şehit namirin” ve “Biji serok Apo” sloganları atan gençlere, polis gaz bombaları ve tazyikli su ile saldırdı.

24 Eylül 2015’te, Polisin baskı, saldırı ve gözaltı operasyonlarına karşı bir süre önce özyönetim ilanında bulunan Diyarbakır’ın Silvan ilçesinin Tekel, Mescit ve Konak mahallesi sakinleri, dün öğle saatlerinde bir kez daha mahallelerine girmeye çalışan polise karşı öz savunmaya geçti. Sözkonusu mahallelere yönelik yapılan bu saldırılar üzerine ilçe sakinlerinden bir grup, Feridun Mahallesi’nden geçen Diyarbakır-Bitlis karayoluna çıkarak, yolu trafiğe kapattı. Saldırı altında bulunan mahallerdeki direnişe attıkları sloganlarla destek veren gruba, çevredeki evlerinden sokağa çıkan yurttaşlar da zılgıt çekip, gürültü eylemi yaparak destek verdi.  Bir süre sonra bölgeye ulaşan polisler, karayolunu kapatan gruba ve diğer mahalle sakinlerine de saldırdı. Gece saatlerine kadar devam eden olaylar sırasında etrafa rastgele gaz bombası ve silahlarla tarayan polis, Bağlar Mahallesi’nde Diyarbakır Caddesi üzerinde bulunan bir sitenin trafosunu hedef aldı.

24 Eylül 2015’te, Mardin’in Nusaybin ilçesinde Çağçağ Caddesi ve Şirin Bulvarı’nda son günlerde artan saldırıları kınamak amacıyla ve mahallelerini korumak için bir araya gelerek eylem düzenleyen gençlere, polis silahlarla saldırarak çevreyi rastgele taradı.

25 Eylül 2015’te, Adana merkez Seyhan ilçesi Barbaros Mahallesi Çarşamba Pazarı Caddesi üzerinde bir araya gelen halk, Kürt illerinde yaşanan katliamlar ve gerilla mezarlıklarının bombalanmasını protesto etmek amacıyla yürüyüş düzenledi. Yürüyüş sırasından mahalleyi ablukaya alan polis, halka zırhlı araçlar eşliğinde gaz bombası, tazyikli su ve gerçek mermilerle saldırdı. Açılan ateş sırasında Şenol Acar isimli bir genç ile ismi öğrenilemeyen bir kişi polis tarafından ayaklarından vurulup, darp edilerek gözaltına alındı. Vurulmaları üzerine bu kişilere yardım etmek isteyen isimleri öğrenilemeyen 3 kişi de yine polis tarafından darp edilerek, gözaltına alındı.

27 Eylül 2015’te, Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde Bismil’de ilan edilen sokağa çıkma yasağına tepki gösteren çok sayıda yurttaş, Göçmenler Caddesi’ne çıkarak protesto eylemi yaptı. “Baskılar bizi yıldıramaz”, “Katil Erdoğan”, “Faşist devlet hesap verecek” sloganları atan yurttaşlara, polisler gaz bombası ve tazyikli su ile saldırdı. Bunun üzerine ara sokaklara dağılan yurttaşlar, slogan ve zılgıtlarla protestolarına devam etti.

27 Eylül 2015’te, Mardin’in Nusaybin ilçesinde bir grup genç, Beytüşşebap’taki katliamını protesto etmek için eylem yaptı. Çağçağ ve hastane caddeleri üzerinde toplanan bir grup genç, yaşanan katliamı protesto ettikleri sırada bölgeye gelen polis ve özel hareket timlerinin saldırısına maruz kaldı. Polisler akrep ve kobra zırhlı araçlardan gerçek mermilerle hem gençlerin üzerine hem de etrafa ateş açtı.

28 Eylül 2015’te, Şırnak’ın Beytüşşebap ilçesinde 25 Eylül’de çıkan çatışmada yaşamını yitiren HPG’li Emir Töre’nin (Şiyar Kurtay) cenazesinin Hakkari’nin Şemdinli ilçesi Qelaşk (Günyazı) köyüne bağlı Gîrkî (Üçgöze) mezrasında toprağa verilmesinin ardından ilçe merkezinde bir grup yurttaş, Derecik yol ayrımında kurdu. Sloganlar atan gruba saldıran polis, çok sayıda gaz bombası ve plastik mermi kullandı. Grup ise polise taşlarla karşılık verdi.

28 Eylül 2015’te, Dicle Haber Ajansı’nın (DİHA) haber merkezinin de yer aldığı KURDİ-DER binasına baskın yapan polislerin muhabir ve editörlerin de aralarında bulunduğu 32 kişiyi gözaltına alması üzerine kurum avukatları bilgi almak üzere bina önüne geldi. Binaya girmek isteyen ajans avukatlarına engel olan polisler, gaz bombası ve plastik mermilerle saldırdı. Avukatları binaya yaklaştırmayan polisler zırhlı araçlarını avukatların üzerine sürdü.

28 Eylül 2015’te, Mersin’de Genç Sen üyeleri, Rojava’da DAİŞ çetelerinin döşediği mayına basarak yaşamını yitiren BÖG savaşçısı Aziz Güler’in cenazesinin sınırda bekletilmesini protesto etti. “Gençlik önderi Aziz Güler ölümsüzdür” pankartı açan Genç Sen üyeleri, İstiklal Caddesi’ni trafiğe kapattı. “Aziz yoldaş ölümsüzdür”, “Faşizme karşı omuz omuza”, “Katil polis sokaklardan defol” sloganları atan gençlere, iki ırkçı polis kontrolünde saldırdı. Polis saldırganlara müdahale etmezken, iki kişi polisin arkasından gençlere yumruk attı. Uzun süre trafik akışı sağlanmazken, olay yerine gelen motorlu polisler gençlere cop ve biber gazı ile sert şekilde saldırdı.

29 Eylül 2015’te, Hakkari’nin Gazi Mahallesi’nde bölgede yaşanan devlet terörünü protesto eden gençlere polis müdahale etti. Çok sayıda akrep tipi araç ile mahalleye gelen polisler attıkları biber gazı nedeniyle mahallede gaz bulutu oluştu.

29 Eylül 2015’te, Bismil’de polisler tarafından öldürülen 12 yaşındaki Berat Güzel’i almak isteyen yurttaşlara polis dakikalarca gerçek mermiler ve gaz bombalarıyla saldırdı. Saldırı sırasında DBP yöneticisi Burhan Karakoç zırhlı aracın çarpması sonucu yaralandı.

29 Eylül 2015’te, Mersin’in Akdeniz ilçesine bağlı Hal Mahallesi’nde kurulan taziye çadırına bugün öğlen saatlerinde gelen polisler, Valilik’ten ‘Çadırların dağıtılması emri aldıklarını’ söyleyerek YPG’li Peşmen’in çadırda yer alan posterlerini indirdi.

30 Eylül 2015’te, Adana’da 25 Eylül günü Barbaros Mahallesi’nde protesto eyleminde bulunan gençlere müdahale sırasında polisin silahla ayaklarından vurup, yaraladıktan sonra gözaltına aldığı Şenol Acar ile Ferhat Katkat isimli gençlerden Şenol Acar, emniyetteki sorgularının ardından çıkarıldıkları mahkemece “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklandı. Tutuklanan Acar, Kürkçüler F Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderilirken, Ferhat Katkat ise serbest bırakıldı.

30 Eylül 2015’te, Adana’da Suruç katliamında yaşamını yitirenleri anmak için düzenlenecek etkinliğin çağrısını yapan bildirileri dağıtan Çukurova Üniversitesi öğrencisi 13 kişi polis tarafından darp edilerek gözaltına alındı.

1 Ekim 2015’te, Diyarbakır’ın Bağlar ilçesi Emek Caddesi üzerinde toplanan bir grup, Mardin’in Nusaybin ilçesinde ilan edilen sokağa çıkma yasağını protesto etmek istedi. Bölgeye zırhlı araçlarla sevk edilen polisler, gruba tazyikli su ve gaz bombaları ile saldırdı. Polis saldırılarına karşı grup da taşlarla karşılık verdi. Bu arada cadde üzerinde bulunan DEDAŞ’a ait bir araç bilinmeyen bir nedenle alev aldı. Kullanılamaz hale gelen araç, zırhlı araçla çekildi.

1 Ekim 2015’te, İstanbul’da CHP’li Büyükçekmece Belediyesi’nin otel yapımı için ranta açtığı karara karşı “sattırmayacağız” diyerek bir aydır Albatros Parkı’nda nöbet tutan direnişçiler saldırıya uğradı. Parka baskın yapan zabıta ve polisler, iş araçlarıyla kurulan direniş çadırını söktü. Saldırı sonucu, 18 direnişçi gözaltına alınarak karakola götürüldü.

2 Ekim 2015’te, Sivas’ın Suşehri İlçesi’ne bağlı Tatar Köyü halkı, su kaynaklarının başka yerlere verilmek istenmemesi üzerine eylem yaptı. Gruba polis ve jandarma ekipleri TOMA’lar ve gaz bombalarıyla ile müdahale etti.

6 Ekim 2015’te, Mersin’de, BÖG Komutanı Aziz Güler’in cenazesinin sınırda bekletilmesini protesto eden Genç Sen üyelerine, ülkücü grup tarafından yapılan saldırının ardından üniversiteye giren polis, saldırıya uğrayan gençlere gaz bombalarıyla saldırarak, Yasemin Öztürk ve Kendal Akara isimli 2 öğrenciyi gözaltına aldı.

6 Ekim 2015’te, Adana’daki emek ve demokrasi güçlerinin 10 Ekim’de Ankara’da, “Savaşa inat barış hemen şimdi” sloganıyla düzenlenecek mitinge çağrı yapmak amacıyla yapmak istediği yürüyüşe saldıran polis, 4 kişiyi gözaltına aldı. İnönü Parkı’nda bir araya gelerek Atatürk Parkı’na yürümek isteyen kitleye izin vermeyen polis, biber gazı ve kalkan kullanarak 4 kişiyi gözaltına aldı.

6 Ekim 2015’te, Şırnak’ın Beytüşşebap kırsalında 24 Eylül günü TSK jetleri tarafından yapılan bombardıman sonucu yaşamını yitiren HPG’li Zafer Kılıç’ın (Rêzan Gelyê Zîlan) için Van’ın Erciş ilçesinde kurulan taziyeye polis ve askerlerce baskın yapıldı. Kılıç’a ait asılan posterleri bahane ederek taziye çadırına baskın yapıp, kendilerini taciz eden polis ve askerlere HPG’li Kılıç’ın ablası Yıldız Kılıç, “Ne yapmaya çalışıyorsunuz, taziyemizi de mi yapmalım” sözleriyle tepki gösterdi. Bunun üzerine rütbeli bir asker abla Kılıç ve diğer aile fertlerini ‘Çok konuşuyorsunuz hepinizin fotoğraflarını çektik, sizleri tutuklayacağız’ diyerek tehdit etti.

7 Ekim 2015’te, Batman’ın birçok mahallesinde dün gece 6-7 Ekim Kobanê serhildanın yıl dönümü nedeniyle eylem yapan yurttaşlara polis silahla saldırdı. Saldırı sonucunda 1 çocuk olmak üzere 6 kişi yaralanırken, yurttaşlar Batman Bölge Devlet Hastanesi’ne kaldırılarak tedavi altına alındı. Yaralı E.A. adlı çocuk hastaneden gözaltına alınarak Batman Çocuk Şubeye götürülürken, İzzetin Kavak isimli yaralı genç de gözaltına alınıp Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. Vücutlarının farklı yerlerine kurşun isabet eden Hamza Yıldırım, Recai Kavak, Fırat Nedioğlu ve ağır yaralanan Ramazan Çakmak’ın ise tedavileri devam ediyor. Ayağından yaralanan ve kaval kemiği kırılan Yıldırım’ın, bugün ameliyata alınması bekleniyor. Edinilen bilgilere göre, yaralılar hastaneye taşınırken, polis tarafından işkenceye maruz kaldı.

8 Ekim 2015’te, Ağrı’da DBP İl Örgütü öncülüğünde, “AKP savaş istiyor. Biz barışı inşa edeceğiz” şiarı ile yapılan açıklama sonrası kitleye biber gazıyla saldıran polis, HDP Ağrı milletvekilleri Berdan Öztürk, Dirayet Dilan Taşdemir ve Belediye Eşbaşkanı Mukaddes Kubilay’ı darp ederek, 3 kişiyi gözaltına aldı. DBP il binası önünde bir araya gelen ve aralarında HDP’li vekiller Öztürk ve Taşdemir ile Ağrı Belediyesi Eşbaşkanı Kubilay’da bulunduğu yüzlerce kişi, Dörtyol Kavşağı’na doğru yürüyüşe geçti. Belediye İş Merkezi önünde polislerce durdurulan kitle, dakikalar süren görüşmenin ardından açıklama yaptı. “Komployu kınıyoruz. Halkımızın özyönetimini selamlıyoruz” pankartını açan kitle adına açıklama yapan DBP il yöneticisi Turan Çubuk, AKP’nin iktidarını korumak için masayı çözüm masasını devirdiğini söyledi.

9 Ekim 2015’te, İzmir’de Ernesto Che Guevara’yı ölümünün yıldönümü dolayısıyla anmak için toplanan Devrimci Öğrenci Birliği üyelerine müdahale eden polis, 6 kişiyi darp ederek gözaltına aldı.

9 Ekim 2015’te PKK lideri Abdullah Öcalan’ın Suriye’den çıkarılışının yıldönümü dolayısıyla İzmir’de protesto yürüyüşü düzenlemek isteyen gruba müdahale eden polis 5 kişiyi gözaltına aldı.

9 Ekim 2015’te, Bitlis’in Hizan ilçesinde, Demokratik Halk Meclisi öncüğünde, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın Suriye’den çıkarıldığı 9 Ekim komplosunun 17. yıldönümünü protesto etmek için yapılan yürüyüşe polis saldırdı. DBP ilçe binası önünde toplanan ve aralarında HDP Bitlis Milletvekili Mizgin Irgat, HDP Bitlis Milletvekili Adayı Habib Yeşiltepe, HDP ve DBP’li yöneticilerin de bulunduğu kitle, Tatvan Durağı’na doğru yürüyüşe geçti. Sloganlar eşliğinde yürüyen kitleye polis gaz bombası ve tazyikli suyla saldırınca, kitle de saldırıya özsavunma geliştirerek, taşlar ile karşılık verdi. Atılan gaz bombaları nedeniyle çok sayıda yurttaş fenalık geçirdi.

10 Ekim 2015’te, İstanbul’da HDP Sultangazi İlçe Örgütü’nün çağrısıyla, Ankara’daki katliamı protesto üzere Gazi Cemevi önünde bir araya gelen binlerce kişi, Gazi Mahallesi’ne yürüdü. Yürüyüşün ardından açıklama yapmak isteyen kitleye polis tazyikli su, plastik mermi ve gaz bombalarıyla müdahale etti.

11 Ekim 2015’te, Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde Ankara’da yaşanan katliamı protesto etmek isteyen binlerce yurttaşa polis gerçek silahlarla müdahale etti.

11 Ekim 2015’te, Ankara da Barış Mitingi’ne yönelik gerçekleştirilen katliamın yapıldığı Tren Garı önüne giderek hayatını kaybedenleri anmak isteyenlere polis müdahale etti. Sabah saatlerinde bölgeye giden bütün yolları kapatan polis, hiç kimseyi alana almadı.

11 Ekim 2015’te, Mersin’in Toroslar ve Akdeniz ilçelerine bağlı Demirtaş ve Kurdali, Yenipazar, Güneş ve Şevket Sümer mahallerinde, Ankara’daki katliamını protesto eden halka polis müdahale etti.

11 Ekim 2015’te, Van’da, Ankara katliamının protestosuna müdahale eden polisin çıkan olaylarda gözaltına aldığı 6 kişi serbest bırakıldı.

11 Ekim 2015’te, Ankara Mamak Tuzluçayır’da, Barış mitingine yönelik katliamı kınamak amacıyla Halkevi üyesi bir grup, Tuzluçayır Göbek’te stand açarak, yapılan katliama yönelik el bildirileri dağıttı. Katliama ilişkin halkı bilgilendiren grubu engelleyen polis, standa müdahale ederek 6 kişiyi gözaltına aldı.

11 Ekim 2015’te, Halk Cephesi üyesi 3 kadın, Ankara katliamını, Taksim Meydanı’nda bulunan Burger King binasına, ” “Katliamların sorumlusu AKP’dir” yazılı pankart asıp “Katil devlet hesap verecek” ,”Ankara’da düşene dövüşene bin selam” sloganları atarak protesto etmesi üzerine polis eyleme müdahale etti. Polis, kadınları darp ederek gözaltına alırken, eylemi görüntülemek isteyen DİHA muhabirleri Ayşe Kuran ve Ömer Gül de polis tarafından darp edildi. Basın kartlarını polise gösteren polis, “DİHA bu” diyerek gözaltına almaya çalıştı. Ancak, çevredeki yurttaşların tepkileri sonucu, polis muhabirleri serbest bıraktı.

11 Ekim 2015’te, İzmir’in Menemen ilçesinde Ankara katliamını protesto eden halka müdahale eden polis, karşılaştığı direniş karşısında etrafı silahla taradı. Saldırıda 2 Kobanêli ayağından yaralandı.

12 Ekim 2015’te, Barış mitingine yönelik gerçekleştirilen katliamı protesto etmek için Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi önünden Umuttepe Yerleşkesi’ne yürümek isteyen Kocaeli Üniversitesi öğrenciler, polisin müdahalesine maruz kaldı. Gaz bombası, plastik mermi ve tazyikli suyla öğrencilere müdahale eden polis, yaklaşık 15 öğrenciyi de darp ederek ters kelepçe ile gözaltına aldı.

12 Ekim 2015’te, Diyarbakır’da binlerce kişinin Sur’daki ablukanın kaldırılması için Dağkapı Meydanı’na yürümesinin ardından polis ve özel hareket timleri birçok mahallede halka müdahale etti. Bağlar’da Emek, Sento, Göçmenler Caddesi’nde, Ofis, Koşuyolu ve Huzurevleri’nde polisler gaz bombalarıyla halka müdahale etti.Emek Caddesi’ne polisin rastgele attığı gaz bombalarından korkan 5 yaşında Yeşim Teke isimli kız çocuğu 6’ncı kattan aşağıya düştü. Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde yoğun bakıma alındı. Müdahale sırasında Pınar Gündüz, Süleyman Yaray, Naime Dönücü ve İsmail Baykara isimli yurttaşlar da yaralandı.

13 Eylül 2015’te, Mersin’in Tarsus ilçesine bağlı Fahrettinpaşa, Barbaros, Şahin, Gazipaşa ve Tozkoparan mahallelerinde Kürt illerinde uygulanan katliam politikalarını protesto etmek isteyen halka polis saldırdı. Gaz bombası ve plastik merminin kullanıldığı saldırı sonucu Barbaros ve Şahin mahallelerinde 2 yurttaş yaralandı. Barbaros Mahallesi’nde yaralanan kişinin genç biri olduğu öğrenilirken, yaralanan kişinin polisler tarafından götürüldüğü belirtildi.

13 Ekim 2015’te Ankara’da Konur Sokak’a asılan “Katil Erdoğan” yazılı pankartı indirmek isteyen polise sokaktakilerin tepki göstermesi üzerine sokağa yapılan müdahalede 6 kişi gözaltına alındı.

13 Ekim 2015’te, Diyarbakır’ın merkez Bağlar ilçesinin birçok noktasında Ankara’da yaşanan katliamı protesto etmek amacıyla sokaklara çıkan gençlere polis müdahale etti. Sento Caddesi üzerinde yaşanan olayları takip eden DİHA muhabiri ise polislerce hedef alındı. Polisin attığı gaz bombasının fişeğinin bacağına isabet ettiği muhabir Esra Aydın, yaralandı.

14 Ekim 2015’te, Van Erciş Belediye Eşbaşkanı Diba Keskin ve HDP İlçe Eşbaşkanı Seval Çadırcı’nın tutuklanmasını protesto etmek üzere basın açıklaması yapmak isteyen kitleye polis müdahale etti.

14 Ekim 2015’te, Van’da 11 Ekim tarihinde Ankara katliamının protesto etmek isteyen kitleye polislerin müdahale etmesi sonucu çıkan olaylarda gözaltına alınan 6 kişiden biri 19 yaşındaki Ferhat Erçin çıkarıldığı mahkeme tarafından “Örgüt adına suç işlemek” iddiasıyla tutuklandı.

17 Ekim 2015’te, Ankara Katliamı’nda yaşamını yitiren Özver Gökhan Arpaçay (32) için memleketi Kars’ta anma yapmak isteyen kitleye polis müdahale etti.

21 Ekim 2015’te Van’ın İpekyolu İlçesi’nde çıkan çatışmada öldürülen Haşim Özpolat’ı anmak için HDP ve DBP tarafından gerçekleştirmek istenen yürüyüşe gaz bombalarıyla müdahale eden polis ekipleri, DİHA muhabirleri Selman Keleş ile Erkan Şahin ile HDP Van Milletvekili adayı Zozan Yeliz Yıldırım ve HDP Van İl Eşbaşkanı Derya Hayva’nın da bulunduğu 10 kişiyi gözaltına aldı.

23 Ekim 2015’te Erzurum’un Karayazı İlçesi’nin kırsal kesiminde devam eden askeri operasyonların sona erdirilmesi için canlı kalkan eylemi yapan 24 kişi gözaltına alındı.

27 Ekim 2015’te, 10 Ekim 2015’te Ankara’da 100 kişinin ölümüne neden olan canlı bomba saldırısını protesto etmek için İstanbul’un Beşiktaş İlçesi’ndeki Dolmabahçe’de bulunan Başbakanlık Çalışma Ofisi önünde pankart açarak eylem yapmak isteyen 4 kişi darp edilerek gözaltına alındı.

1 Kasım 2015’te, Diyarbakır’da 1 Kasım seçim sonuçlarını HDP il binası önünde bir araya gelerek takip eden yurttaşlara, polis gaz bombalı ve tazyikli su ile saldırdı. Müdahale sırasında ismi öğrenilemeyen 1 yurttaş gözaltına alındı.

2 Kasım 2015’te Polisin İstanbul’da düzenlediği ev baskınında öldürülen Dilek Doğan’ı anmak için Mersin’de protesto gösterisi yapmak isteyen Halk Cepheasi üyelerine müdahale eden polis ekipleri 4 kişiyi darp ederek gözaltına aldı.

3 Kasım 2015’te Hendeklerin kapatılacağı gerekçesiyle sokağa çıkma yasağı ve operasyon başlatılan Diyarbakır’ın Silvan İlçesi’nde uygulamaya tepki göstermek için Azizoğlu Caddesi’nde toplanan halka özel harekât timlerinin ateş açması sonucu Abdulkerim Eleftos (27) bacağına isabet eden kurşunla; Faysal Korkmaz ise vücuduna isabet eden bomba atar parçalarıyla yaralandı.

4 Kasım 2015’te, Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde polisin açtığı ateş sonucu vurularak yaşamını yitiren 24 yaşındaki Engin Gezici’nin cenazesini almak isteyen kitleye polis, ateşli silahlar kullanarak müdahalede bulundu. Keskin nişancıların ateşinin altında kalan yurttaşlar, Diyarbakır Caddesi üzerinde gürültü eylemi ile müdahaleyi protesto etti.

6 Kasım 2015’te, Van’da,  Yüzüncü Yıl Üniversitesi Öğrenci Derneği (YÖDER) tarafından, Cumhuriyet Caddesi’ndeki Feqiye Teyran Parkı önünde gerçekleştirdiği basın açıklamasına polis müdahalede bulundu. Kadın öğrencilerin yerlerde sürüklendiği ve birçok öğrencinin darp edildiği müdahalede 22 öğrenci gözaltına alındı.

6 Kasım 2015’te, Van ili Erciş’te HPG’li Azad Günay için kurulan taziye çadırını basan polis, aralarında milletvekilleri ve Barış Anneleri’nin de bulunduğu çok sayıda kişiye hakaret ederek, darp etti. Ardından aralarında haber takibi yapan DİHA muhabiri İdris Yılmaz’ında bulunduğu çok sayıda kişi, darp edilerek gözaltına alındı.

6 Kasım 2015’te, Ankara’da Yüksek Öğrenim Kurumu’nun (YÖK) 34. kuruluş yılını protesto etmek için Güvenpark’ta toplanan öğrenciler “Berkin’in katilleri cezalandırılsın, YÖK kaldırılsın, Dev-Genç” yazılı pankart açtı. Pankart açan 4 öğrenci kısa bir süre sonra polisler tarafından darp edilerek gözaltına alındı.

6 Kasım 2015’te İstanbul’da Yükseköğretim Kurulu’nun (YÖK) yıldönümü nedeniyle yapılamak istenen eyleme polis saldırısı sırasında bianet.org’un muhabiri Beyza Kural ters kelepçe takılarak gözaltına alınmak istedi. Bu sırada kayıtta olan kameranın bir polis amirinin “bundan sonra her şey değişti, bunu size öğreteceğiz” dediğini kaydettiği öğrenildi.

6 Kasım 2015’te Antalya, İzmir ve İstanbul da Yükseköğretim Kurulu’nun (YÖK) yıldönümü nedeniyle yapılamak istenen eylemlere gaz bombası ve basınçlı su ile müdahale edildi.

6 Kasım 2015’te Hakkâri’deki bir çatışmada ölen PKK militanı Azad Güney (Azad Welat) için Van’ın Erciş İlçesi’nde açılan taziye çadırına gaz bombalarıyla saldıran polis ekipleri en az 20 kişiyi darp ederek gözaltına aldı.

7 Kasım 2015’te, Şırnak’ın Cizre ilçesinde, Silvan’da ki sokağa çıkma yasağı ve sivil ölüm olaylarını protesto etmek isteyen yurttaşlara yönelik gerçekleşen polis müdahalesinde, Sinem Bal (20) isimli kadın yaralandı. Nur Mahallesi’nde oturan ve hamile olduğu belirtilen Sinem Bal, evine yakın bir cismin patlaması sonucu kafasından yaralandı.

7 Kasım 2015’te, Diyarbakır’ın Silvan ilçesinin 3 mahallesinde ilan edilen ve beşinci gününde devam eden sokağa çıkma yasağını gürültü eylemi ile protesto eden ilçe sakinlerine polis, gaz bombaları ve tazyikli su ile müdahalede bulundu.

10 Kasım 2015’te Güvenlik güçlerinin abluka ve saldırılarının 9. Gününe girdiği Diyarbakır’ın Silvan İlçesi için İzmir Valiliği önünde toplanarak sessiz oturma eylemi yapan aralarında TİHV kurucusu Coşkun Üsterci’nin de olduğu HDP üyesi ve yöneticisi 14 kişi polis ekiplerince gözaltına alındı.

10 Kasım 2015’te Kobane’de IŞİD’e karşı mücadele ederken yaşamını yitiren ve cenazesinin Türkiye’ye getirilmesine 53 gündür izin verilmeyen Aziz Güler için Dolmabahçe Sarayı’nda (İstanbul) bulunan Başbakanlık Çalışma Ofisi önünde eylem yapan 9 kişilik grup polis ekipleri tarafından gözaltına alındı.

11 Kasım 2015’te Diyarbakır’ın Silvan İlçesi’ndeki sokağa çıkma yasağını ve devam eden operasyonları protesto etmek için Hakkâri’de protesto gösterileri yapan halka polisin saldırması sonucu eyleme katılan HDP milletvekili Abdullah Zeydan eline isabet eden gaz bombası fişeğiyle yaralandı. Bir diğer milletvekili Selma Irmak da kullanılan gaz bombasından etkilenmesi ve kulağından yaralanması nedeniyle hastaneye kaldırıldı.

11 Kasım 2015’te İHD İstanbul şubemize gelerek başvuruda bulunan 12 üniversite öğrencisi: “İstanbul Üniversitesinde YÖK protestosu nedeniyle basın açıklaması yapmak istedik. Polis asmak istediğimiz pankartlara saldırdı ve biber gazı sıkarak bizleri darp ederek yaka paça gözaltına aldı. Gözaltı sırasında hakaret ve işkencelere maruz kaldık.” Dedi.

11 Kasım 2015’te, Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde, 9 gündür devam eden sokağa çıkma yasağını ilçenin yasaklı mahallerine yürüyüş düzenleyerek protesto etmek isteyen yüzlerce yurttaşa polis, gaz bombaları ve tazyikli su müdahalede bulundu.

12 Kasım 2015’te Diyarbakır’ın Silvan İlçesi’nde sokağa çıkma yasağının sürdüğü ve HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ’ın da katıldığı ve milletvekillerinin de bulunduğu yürüyüşe güvenlik güçleri gaz bombaları ve tazyikli suyla saldırdı. Saldırıda hedef alınan Figen Yüksekdağ’ın başını bir gaz bombası kapsülünün sıyırdığı görüntülenirken, bir TOMA da Figen Yüksekdağ’ın da bulunduğu gruba tazyikli suyla saldırdı. Saldırılarda

12 Kasım 2015’te, Mardin Kızıltepe’de, okul çıkışı evine giderken plakası belirlenemeyen bir aracın çarpması sonucu yaşamını yitiren Mehtap Çiftçi (15) arkadaşları ve öğretmenlerinin yapmak istediği anma etkinliğine polis saldırdı. Saldırı sonucunda 1 öğretmen ile 13 öğrenci yaralandı.

12 Kasım 2015’te, Bingöl Üniversitesi’nde okuyan yurtsever öğrenciler, Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde 10 gündür uygulanan sıkıyönetim uygulamaları ve ölümlere dikkat çekmek amacıyla kampus içinde bildiri dağıttı. Bildiri dağıtımını engellemeye çalışan özel güvenlikçiler, öğrencileri darp etti. Ardından özel güvenlikçilerin isimleri öğrenilemeyen 9 öğrenciyi gözaltına alarak, polislere teslim ettiği öğrenildi.

12 Kasım 2015’te Diyarbakır’ın Silvan İlçesi’ndeki ablukayı ve devam eden operasyonları protesto etmek için Şırnak’ın Cizre İlçesi’nde düzenlenen protesto gösterilerine saldıran polisin rastgele attığı bombalardan birinin yakınına düştüğü Mehmet Dal (78) ağır yaralandı.

12 Kasım 2015’te, İzmir’de Silvan’a destek için Karşıyaka-Konak vapuruna pankart asan ardından da oturma eylemi yapan 16 kadın polis tarafından darp edilerek gözaltına alındı.

12 Kasım 2015’te, İstanbul’da Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nde ve İstanbul Üniversitesi’nde düzenlenen protesto gösterilerine polisin müdahale etmesi nedeniyle toplam 14 öğrenci gözaltına alındı.

13 Kasım 2015’te Diyarbakır’ın Silvan İlçesi’nde ki ablukayı protesto etmek için Silvan’a giden yaklaşık 200 avukat da polisin uyarı yapmadan gaz bombalı ve tazyikli sulu saldırısına maruz kaldı. Saldırı esnasında gözaltına alınan yaklaşık 50 kişi yapılan görüşmeler sonucu serbest bırakıldı.

13 Kasım 2015’te, Rojava’da yaşamını yitiren BÖG Komutanı Aziz Güler’in (Rasih Kurtuluş) cenazesinin Türkiye’ye getirilmesi için İstanbul Adliyesi önünde açıklama yapan Devrimci Parti üyelerine polis gaz bombalarıyla müdahale etti.

13 Kasım 2015’te, Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde 11 gündür devam sokağa çıkma yasağını protesto etmek amacıyla, yasak edilen mahallelere yürüyüş düzenlemek isteyen yurttaşlara polis, havaya ateş açarak müdahalede bulundu. Müdahale sırasında yoğun bir şekilde biber gazı kullanıldı. Müdahalede Üstün Güneş adlı yurttaş karnından yaralandı.

14 Kasım 2015’te İstanbul’da Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) üyelerinin Almanya ve İngiltere konsoloslukları önünde yaptıkları eyleme müdahale eden polis ekipleri 20 kişiyi gözaltına aldı.

14 Kasım 2015’te, Adana’nın merkez Seyhan ilçesinde bulunan Gülbahçe Halk Meclisi’ne çok sayıda polis tarafından baskın düzenlendi. Yapılan baskında içeride bulunan 39 öğrenci polislerce gözaltına alındı. İçeride yapılan aramaların ardından gözaltına alınan öğrenciler Emniyet’e götürüldü. Emniyetteki işlemleri devam eden 39 öğrenciden isimleri öğrenilenler şöyle: Emine Oruç, Derya Oruç, Ruken Taş, Mazlum Yıldırım, Binali Doğan, Halil İbrahim Bozan, Fahrettin Kılıç, Fırat Yapıcı, Mehmet Reşit Toygun, Zahide Özgen, Mehmet Şehmuz Şahin, Fatma Gül Kurt ve Dicle Akdeniz. Öğrencileri gözaltına alınması sırasında mahalle sakinleri ile polisler arasında gerginlik de yaşandı. Öğrencilerin gözaltına alınmasına tepki gösteren yurttaşlara polisler, biber gazı atıp, tazyikli su sıktı. 39 öğrenciden 5’i sevk edildikleri sorgu hâkimliğince 16 Kasım 2015’te, “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklandı. Tutuklamalara tepki gösteren öğrencilere polis müdahale ederken, DİHA’nın görüntü almasını engelledi.

15 Kasım 2015’te İstanbul’da düzenlenen 37. Vodafone Kıtalararası Avrasya Maratonu’nda Rojava’da ölen Aziz Güler’in cenazesinin Türkiye’ye girişine izin verilmesi için pankart açan 5 kişi gözaltına alındı.

17 Kasım 2015’te Anadolu Üniversitesi’nde, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü etkinliğini duyurmak için stant açan öğrencilere özel güvenlik görevlilerinin saldırması sonucu 3 öğrenci yaralandı.

17 Kasım 2015’te Mardin’in Nusaybin İlçesi’ndeki ablukayı ve devam eden operasyonları protesto etmek için Kızıltepe İlçesi’nde düzenlenen protesto gösterilerine müdahale eden polis ekipleri 4 çocuğu gözaltına aldı.

17 Kasım 2015’te, Mardin’in Kızıltepe ilçesinde DBP ve HDP Kızıltepe ilçe örgütleri öncülüğünde yüzlerce kişi, Mardin’in Nusaybin ilçesinde devam eden sokağa çıkma yasağı ve hak ihlallerini protesto etmek amacıyla Özgürlük Meydanı’nda bir araya gelerek yürüyüşe geçmek istedi. Yürüyüşün başlamasından kısa bir süre sonra polis, kitleye tazyikli su ve biber gazıyla müdahalede bulundu. DBP Mardin İl Yöneticisi Hasibe Mengirkaon’un sıkılan tazyikli suyun etkisiyle sağ elinin üzerine düşmesi sonucu parmağı kırıldı.

18 Kasım 2015’te, İstanbul Üniversitesi (İÜ) Edebiyat Fakültesi’nde özel güvenlik görevlileri öğrencilerin astığı bir afişi indirmek isteyince gerginlik çıktı. Fakülteye sevk edilen çok sayıda polis, fakülte bahçesinde toplanan öğrencilere, afişleri kaldırarak dağılmalarını istedi. Bu talebi ret eden öğrencilere polis saldırdı. Polis saldırısında bazı öğrenciler yere yatırılarak gözaltına alındı.

19 Kasım 2015’te, Mersin Üniversitesi’nde, Kürt illerinde sokağa çıkma yasağı adı altında halka yönelik süren saldırıları ve PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridi protesto etmek isteyen DEM-GENÇ’li öğrenciler, polisin biber gazı ve joplu saldırısına maruz kaldı. Saldırı sırasında birçok öğrenci yaralanırken, soyadı öğrenilemeyen Serdar isimli bir öğrenci de polislerce ters kelepçelenerek gözaltına alındı. Yaşananları takip eden DİHA muhabiri Nurhan Kuzu da kendisini engelleyen polislerin cinsiyetçi küfürlere maruz kaldı. Basın kartı kontrol edilen Kuzu, daha sonra serbest bırakıldı.

19 Kasım 2015’te, Adana’da HDP Ceyhan İlçe Örgütü, Kürt illerinde AKP tarafından yürütülen savaş politikalarına kınamak isterken polisin saldırısına uğradı. Yapılan saldırıda HDP Ceyhan İlçe Eşbaşkanı Tahir Özdemir’in de aralarında olduğu çok sayıda kişi yaralandı. 8 kişi de darp edilerek gözaltına alındı

20 Kasım 2015’te, Şırnak’ın İdil ilçesinde, Turgut Özal Mahallesi’nde bulunan Aşitî Parkı’nda toplanan binlerce yurttaş, Nusaybin’deki sokağa çıkma yasağı ve hak ihlallerini protesto etmek amacıyla yürüyüş gerçekleştirdi. Cizre-Midyat karayoluna kadar yürüyen binlerce kişiye polis, biber gazı ve tazyikli suyla müdahalede bulundu.

20 Kasım 2015’te, Adana’da HDP Ceyhan İlçe Örgütü öncülüğünde, Kürt illerinde AKP’nin savaş politikalarını protesto etmek isteyen halka, polis gaz bombaları ve mermilerle saldırdı. Polis ayrıca saldırı karşısında direnen halka, gerçek mermilerle ateş açtı. Gecenin ilerleyen saatlerine devam eden saldırılar esnasında isimleri öğrenilemeyen 8 kişi, polis tarafından darp edilerek gözaltına alındı. Saldırıda HDP Ceyhan İlçe Eşbaşkanı Tahir Özdemir’in de aralarında olduğu çok sayıda kişi yaralandı.

20 Kasım 2015’te, Nusaybin’deki saldırılar ve PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridi İdil’de KJA öncülüğünde protesto eden binlerce kişiye polis biber gazı ve tazyikli suyla saldırdı.

21 Kasım 2015’te Nusaybin’deki ablukayı protesto etmek için İstanbul’un Fatih İlçesi’ndeki Kocamustafapaşa Meydanı’nda eylem yapan Halkların Demokratik Kongresi (HDK) üyelerine müdahale eden polis ekipleri 27 kişiyi gözaltına aldı.

21 Kasım 2015’te, KJA Mardin bileşenlerinin çağrısıyla yüzlerce kadın, Nusaybin’deki asker ve polis ablukasının kaldırılması ve katliamların önüne geçmek amacıyla “yasağın” devam ettiği mahallelere gerçekleştirmek istediği yürüyüş, polis barikatları ile engellendi.

21 Kasım 2015’te, Mersin’de HDP Akdeniz ilçe binasına öğlen saatlerinde “örgütsel toplantı yapılıyor” iddiasıyla baskın düzenleyen ve 5’i çocuk 16 kişiyi gözaltına alan polis, parti binası önünde toplanan yurttaşlara bir kez daha saldırdı. Gözaltına alınanların araçlara bindirildikleri sırada kitleye gaz bombalarıyla saldıran polis, parti binası önünde toplanmaya devam eden kitleye tekrardan gaz bombalarıyla saldırdı.

21 Kasım 2015’te, Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul İl Örgütü’nün çağrısı ile Fatih ilçesine bağlı Kocamustafapaşa Meydanı’nda toplanan onlarca kişi Nusaybin’de yaşanan saldırı ve ölümleri protesto etmek isteyince polis saldırısına uğradı. Yaşanan arbede sonunda 27 kişi gözaltına alınarak, Haseki Karakolu’na götürüldü

22 Kasım 2015’te, Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde 20 Kasım gecesi polisler tarafından öldürülen Naim Noyan ve Mehmet Reşit Arıcı’nın Hakkari’den ilçeye getirilen cenazelerini karşılamak için Şemdinli yol güzergahı ve eski cezaevi kavşağında bekleyen binlerce yurttaşa polis saldırdı. Zırhlı araçlardan biber gazları ve plastik mermilerle saldıran polislere, gençler taşlarla karşılık verdi. Saldırıdan en fazla kadınlar etkilenirken, polisler haber takibi yapan gazetecilere de saldırdı.

22 Kasım 2015’te, Sokağa çıkma yasağının 10 gündür sürdüğü Mardin Nusaybin’de ilçeye girmek isteyen ve aralarında DBP Eş Genel Başkanı Emine Ayna, Mardin Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Ahmet Türk ve HDP’li vekillerin bulunduğu kitleye polis gaz bombası ve tazyikli suyla saldırdı. Başından tazyikli su darbesi alan Sancar ve gaz bombasından etkilenen Ayna, Nusaybin Devlet Hastanesi’nde müşahede altına alındı. Saldırı esnasında çok sayıda kişinin yaralandığı ve gözaltına alındığı belirtildi. Saldırı haberini takip eden ve görüntüleyen Dicle Haber Ajansı (DİHA), Jin Haber Ajansı (JINHA), İMC ve Cumhuriyet Gazetesi muhabirlerinin etrafı polisler tarafından çevrilerek, ellerindeki tüm kamera kartlarına el konuldu. Muhabirlerin el konulan kamera kartları incelenmek üzere İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne götürülürken, JINHA’nın şoförü ise gözaltına alınarak TEM şubeye götürüldü.

22 Kasım 2015’te, Nusaybin ve Yüksekova’da devam eden sokağa çıkma yasağını protesto etmek amacıyla Adana’nın Seyhan ilçesine bağlı Hürriyet ve Barbaros mahallelerinde bir araya gelen yurttaşlara polis saldırdı. Polis önce biber gazı ve tazyikli suyla, sonra plastik ve gerçek mermilerle saldırırken, Barbaros Mahallesi’nde gaz bombasının isabet etmesi sonucu bir evde yangın çıktı. Yangın yurttaşların müdahalesiyle söndürüldü.

23 Kasım 2015’te, İzmir’de HDP Konak İlçe Örgütü üyeleri, Nusaybin’de yaşanan ölümler ile sokağa çıkma yasağını protesto ederek, ablukanın kaldırılması için İzmir Valiliği önünde oturma eylemine geçti. Oturma eylemi yapan gruba bir süre sonra polisler saldırdı. Saldırı sonucu aralarında HDP Konak İlçe Eşbaşkan Mahsun Koç’un da bulunduğu 17 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar akşam saatlerinde serbest bırakıldı.

25 Kasım 2015’te, ÇHD’ye yönelik operasyondan sonra haklarında “DHKPC üyeliği” iddiasıyla dava açılan 22 avukatın yargılandığı duruşma Çağlayan Adliyesi 18. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. 30 Mart’a ertelen duruşma sonrası açıklama yapmak isteyen avukatlar polis tarafından engellendi.

25 Kasım 2015’te, PKK Lideri Abdullah Öcalan ile varılan 10 maddelik mutabakat metninin açıklandığı Dolmabahçe Sarayı önünde oturma eylemi başlatan Barış Anneleri’ne polis saldırdı. Anneleri yerde sürükleyerek darp eden polis, barış taleplerinin olduğu pankartları da yırttı.

25 Kasım 2015’te, İstanbul Üniversitesi’nde tacize karşı basın açıklaması yapmak isteyen öğrencilere saldıran polis, çok sayıda öğrenciyi gözaltına aldı.

25 Kasım 2015’te, Van’ın Xaçort (Hacıbekir) Mahallesi’nde Gever ve Nusaybin’deki polis saldırılarını protesto eden gençlere, polis silah ve gaz bombalarıyla saldırdı.

27 Kasım 2015’te, Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve gazetenin Ankara Temsilcisi Erdem Gül’ün tutuklanmasını protesto etmek için Ankara Yüksel Caddesi’nde gazeteciler tarafından açıklama yapıldı. Açıklamanın ardından gazeteciler, Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilciliği’ni ziyaret etmek için Çankaya Belediyesi önünde bekleyen otobüslere doru yürümek istedi. Ancak polis, gazetecilerin Yüksel Caddesi’ne bir sokak uzaklıkta olan Çankaya Belediyesi önüne yürümelerine izin vermedi ve biber gazı ile saldırdı.

28 Kasım 2015’te, Diyarbakır Sur’da, Dört Ayaklı Minare’ye ilişkin Diyarbakır Barosu tarafından yapılan açıklamanın ardından Baro Başkanı Tahir Elçi’nin katledilmesini protesto etmek amacıyla çok sayıda yurttaş Melikahmet Caddesi üzerinde toplanmaya başladı. Toplanan kitle, “Katil Erdoğan” sloganları atarken polis kitleye gaz bombaları ve gerçek silahlarla saldırdı.

28 Kasım 2015’te, Mardin’in Savur ilçesine bağlı Sürgücü “Ewîna) Mahallesi’nde PKK’nin 37’nci kuruluş yıldönümünü kutlamak için mahalle meydanında toplanan gençler, lastik yakarak kutlama yaptı. “PKK halktır halk burada” sloganları atan gençler, yaktıkları meşaleler ile yürüyüşe geçti. Sürgücü Jandarma Karakolu’ndan kitleye gaz bombaları ve gerçek silahlarla ateş açıldı.

29 Kasım 2015’te, Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi’nin katledilmesini memleketi Cizre’de protesto eden hemşerilerine saldıran polislerin zırhlı araçlardan fırlattığı bomba atarın hedefi olması sonucunda Hacı Sasur isimli bir yurttaş hayatını kaybetti.

30 Kasım 2015’te, Mardin Derik’te devam eden ablukayı kırmak amacıyla ilçe girişine giden ve içeri alınmayan HDP’li vekillerin de bulunduğu heyet, köy yollarından ilçeye ulaştı. İlçe içinde de önleri kesilen heyete polis saldırdı.

2 Aralık 2015’te, Diyarbakır Sur’da sıkıyönetim uygulamalarını protesto etmek için Dicle Üniversitesi öğrencileri Şeyh Said Meydanı’nda nöbet başlatırken, HDP ve DBP il örgütlerinin çağrısı üzerine de Diyarbakır halkı meydanda toplanmaya başladı. Polis, toplanan kitleye gerçek mermilerle saldırdı. Bir genç kadın, polis saldırısında vuruldu.

2 Aralık 2015’te, Ağrı Dağı Öğrenci Derneği (ADÖ-DER) üyesi öğrenciler, Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi’nin katledilmesi ve son dönemlerde yaşanan sokağa çıkma yasaklarını protesto etmek amacıyla Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi kampusunda bir araya gelerek açıklama yaptı. HDP Ağrı Milletvekili Berdan Öztürk, DBP İl Eşbaşkanı Necmettin Efe’nin de destek verdiği açıklamaya çok sayıda öğrenci katıldı. Elçi’nin katledilmesinin kınandığı açıklama sonrası dağılan kitleye polis saldırdı. Zırhlı araçlarla düzenlenen saldırı sonrası HDP Ağrı Milletvekili Berdan Öztürk’ün arabasının önünü kesen polisler, aralarında DBP İl Eşbaşkanı Necmettin Efe’nin de bulunduğu 6 kişiyi darp ederek, gözaltına aldı.

2 Aralık 2015’te, Mardin’in Derik ilçesinde sokağa çıkma yasağı adı altında 7 gündür süren sıkıyönetim uygulamaları ile ablukayı kırmak ve halkın direnişine destek olmak amacıyla farklı illerde bulunan Derik Kültür Dernekleri üyeleri ilçeye girmek istedi. Kitlenin ilçeye girişi askerlerce engellenirken, ilçe girişinde durumu protesto etmek isteyen ve aralarında HDP Diyarbakır Milletvekili Çağlar Demirel’in de bulunduğu kitleye Jandarma gaz bombaları ile saldırdı. Saldırı esnasında, kitle içinde bulunan Sedat Kaya, Cihan Güneş, Selahattin Özüçalışır, Yusuf Utma ve Tayyar Korkmaz isimli yurttaşlar Jandarma tarafından gözaltına alındı.

2 Aralık 2015’te, Antep’in Merkez Şahinbey İlçesinde önceki gün Tahir Elçi’nin öldürülmesini protesto eden yurttaşlara müdahale eden polis, eylem alanının etrafında 4 genci gözaltına alındı ve dün mahkemeye sevk edilen gençler “Örgüt üyesi olmak”, “Örgüt adına eylem ve faaliyette bulunmak ve “Örgüt propagandası yapmak” iddiası ile tutuklandı.

2 Aralık 2015’te, Diyarbakır’ın Sur ilçesinde süren yasak ve ablukayı kırmak ile Sur halkının direnişine destek vermek amacıyla DBP ve HDP il örgütlerinin çağrısıyla Sêx Said Meydanı’nda toplanan yüzlerce kişi, Ofis semtine doğru yürüyüşe geçti. “Amed isyandır Sur’a selamdır” ve “Direne direne kazanacağız” sloganları eşliğinde yürüyen kitle, zırhlı araçlarla engellenmeye çalışılmasına rağmen yürüyüşe devam edildi. Ofise kadar gelen kitle, buradan Bağlar’a doğru yürüyüşe geçmek isterken, Koşuyolu Parkı’nda polis biber gazı ve tazyikli suyla saldırdı.

4 Aralık 2015’te, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) ve partinin gençlik örgütü olan Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) yönetici ve üyelerine yönelik bu sabah İstanbul merkezli olmak üzere birçok kentte yapılan operasyonlar Kıbrıs Şehitler Caddesi’nde düzenlene açıklama ile protesto edildi. ESP ve SGDF’nin çağrısı ile toplanan grup, “Saray DAİŞ el ele gözaltılara, infazlara, tutuklamalara teslim olmayacağız” pankartı açarak bir süre oturma eylemi yaptı. “Suruç’un faili AKP’ye teslim olmadık, olmayacağız”, “Suruç’un hesabını soracağız”, “Dilan Kortak ölümsüzdür” sloganları attıktan sonra açıklama yapan SHDF üyesi Pınar Korkmaz, gözaltların Suruç’ta, Ankara’da, Silvan’da, Sur’da adalet arayışını ve Kürt halkı ile omuz omuza olma kararlıklarını etkilemeyeceğini söyledi. Açıklamanın ardından dağılan grubun önü polisler tarafından kesildi. Hiçbir gerekçe göstermeden gençlere saldıran polis, yaklaşık 20 kişiyi gözaltına aldı.

5 Aralık 2015’te İstanbul’da Tutuklu Aileleriyle Dayanışma Derneği’nin (TUAD) çağrısıyla Aksaray Metro İstasyonu önünde “Müzakereler Başlasın, Öcalan’a Özgürlük” sloganıyla düzenlenen eyleme polis ekiplerinin, eylemin İstanbul Valiliği tarafından yasaklanmasını gerekçe göstererek müdahale etmesi sonucu 6 kişi gözaltına alındı.

6 Aralık 2015’te, 5 gündür sokağa çıkma yasağının sürdüğü Sur’a yürümek isteyen binlerce kişi, önce İstasyon Meydanı’nda oturma eylemi yaptı, sonra Sur’a yürümek istedi. Ancak polis yürüyüşe geçen kitleye gaz bombaları ve tazyikli suyla saldırdı.

7 Aralık 2015’te, ESP ve SGDF’lere yönelik gözaltılar İzmir’de, Kıbrıs Şehitler Caddesi’nde partililerce protesto edildi. Arkadaşlarının gözaltına alınmasına dönük tepkilerini açtıkları “Suruç gazilerini değil, katilleri yargıla” pankartı ile tepki gösteren partililer yine “SGDF umuttur” sloganı attı. Operasyonu protesto etmek üzere açıklamada bulunulacağı esnada ise o ana kadar protestoyu takip eden polisler, hiçbir uyarıda bulunmadan partililere saldırdı. Darp edilerek gözaltına alınan partililer, bindirildikleri polis otobüsünde de şiddet gördü. Polis şiddetine tepki gösteren bir kadın da yine gözaltına alındı. Gözaltına alınan 9 kişi, İzmir Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü.

7 Aralık 2015’te, Aylardır ücretlerini almadıkları için Sivas Kent Meydanı’nda aileleriyle birlikte toplanan işçilere polis sert müdahalede bulundu. Müdahale sırasında polis, 8 işçiyi gözaltına aldı.

7 Aralık 2015’te, Hakkari’nin Çukurca ilçesinde bazı işyerlerinin aranmasına tepki göstererek yürüyüş düzenleyen esnafın üzerine özel harekat polisleri ateş açtı. Akşam saatlerinde çarşı merkezinde bulunan bazı işyerlerine baskın düzenleyen polis, işyerlerinde bulunan çay ve sigaralara el koydu. 2 esnafında gözaltına alındığı öğrenilirken baskına tepki gösteren ilçe esnafı kepenk kapattı. İlçe merkezinde toplanan ve yurttaşlarında destek verdiği esnaflar, Hükümet Konağı’nın önüne kadar yürüyüş gerçekleştirdi. Hükümet Konağı’nın önünde bir süre slogan atan kitle, ardından Cumhuriyet Mahallesi’ne doğru yürüyüşünü devam ettirdi. Kitle Cumhuriyet Mahallesi’nde yürüyüşünü devam ettirirken, mahalleye gelen özel harekat polisleri uzun namlulu silahlarla halka saldırdı.

9 Aralık 2015 itibariyle Tahir Elçi’nin öldürüldüğü Diyarbakır’ın Sur İlçesi’nde 6. kez ilân edilen sokağa çıkma yasağı Cevatpaşa, Fatihpaşa, Dabanoğlu, Hasırlı, Cemal Yılmaz, Savaş Mahalleleri ile Gazi Caddesi’nde ve Dağkapı Meydanı’nda 8. gününe girdi. Ablukaya ve operasyonlara tepki göstermek için 8 Aralık 2015’te Sur’a yürümek isteyen halka polisin ateş açması sonucu Harun Şanlı (23) ve H.Ş. (14) yaralandı.

9 Aralık 2015’te, Suriye’deki DAİŞ ve diğer radikal İslamcı örgütlere yaptığı yardımlarla bilinen İHH’nın Eskişehir Osmangazi Üniversitesi yerleşkesinde stant açmasına tepki gösteren öğrencilerden 12’si darp edilerek gözaltına alındı. Gözaltına alınan 12 öğrenci, üniversiteden çıkarıldığı sırada İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi önünde toplanan bir grubun taşlı ve sopalı saldırısına maruz bırakıldı. Aydıner Polis Karakolu’na götürülen, A.G.K., S.C.D., İ.Ö., U.D., G.E., E.T, A.O.K., Y.G., U.H., M.B.S., M.Ç.A., S.A.Ş. simli öğrencilerden U.D., A.O.K., S.A.Ş., Y.G. ve U.H. serbest bırakıldı. A.G.K., S.C.D., İ.Ö., E.T., G.E., M.C.A. ve M.B.S. ise savcılığa sevk edildi.

10 Aralık 2015’te, İzmir’de Dokuz Eylül Üniversitesi Eğitim Fakültesi önünde bir araya gelen öğrenciler, Ankara katliamının 2’nci ayı nedeniyle yaşamanı yitirenleri anmak ve katliamı protesto etmek için oturma eylemi başlattı. Katliamı lanetleyen sloganlar atan öğrencilere, özel güvenlik birimleri ile sivil polisler saldırdı. Polisler, 15 öğrenciyi darp ederek, gözaltına aldı.

10 Aralık 2015’te, Hakkâri’nin Şemdinli ilçesinde Kürt illerinde süren abluka ve Sur’da süren sokağa çıkama yasağı altında halka yönelik devam eden saldırılar protesto edildi. Saldırı ve ablukaları protesto etmek için toplanıp, Cumhuriyet Caddesi üzerinde sloganlar eşliğinde yürüyüşe geçen yurttaşlar, bir süre sonra polisin saldırısına uğradı. Zırhlı araçlarla önleri kesilen yurttaşların üzerine tazyikli su sıkılıp, gaz bombası atıldı.

10 Aralık 2015’te, Diyarbakır’ın Sur ilçesinde devam eden ablukayı kırmak amacıyla günlerdir eylem içinde olan Diyarbakır halkının Urfakapı’da yaptığı otuma eylemine polis saldırdı. Polis, Eski Hal civarında yol boyunca oturan yüzlerce yurttaşa tazyikli su ve gaz bombaları ile saldırdı.

11 Aralık 2015’te, Mersin Üniversitesi’nde Ülkü Ocakları’nın Nihal Atsız anmasını protesto eden öğrencilere dönük polis saldırısında 38 öğrenci darp edilerek gözaltına alındı. 38 öğrencinin götürüldükleri emniyette işkenceye maruz kaldıkları öğrenildi.

12 Aralık 2015’te, PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik süren tecrit ve Kürt illerinde süren saldırıları protesto etmek amacıyla Batman’da gerçekleştirilmek istenen yürüyüşe polis müdahale etti. DBP İl Eşbaşkanı ve 5 yurttaş darp edilerek gözaltına alındı.

12 Aralık 2015’te, Mardin/Dargeçit’in Safa Mahallesi’nde devam eden saldırılara karşı çevre mahallelerden ilçeye gelmek isteyen yurttaşlar askerler tarafından engellendi.

13 Aralık 2015’te, sokağa çıkma yasağına rağmen direnişin devam ettiği Sur ile dayanışmak üzere Bağcılar’da yapılan yürüyüşe polis müdahale etti.

13 Aralık 2015’te, Sur ile dayanışmak üzere Menemen’de gençlerin gerçekleştirdiği yürüyüşe saldıran polis 4 kişiyi gözaltına aldı.

15 Aralık 2015’te, Şırnak’ta Kredi Yurtlar Kurumu’na (KYK) ait yurtta kalan kadın öğrenciler, Cizre ve Silopi’de süren sokağa çıkma yasakları ve saldırıları protesto etmek için ses çıkarma eylemi yaptı. Eylem sonrası yurdu basan polisler, 9 kadın öğrenciyi sözlü taciz ve tehditlerle gözaltına aldı.

16 Aralık 2015’te, Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi’nde çalışan ve 7 Ağustos’ta maaşları geç yatırıldığı için yapılan eylem gerekçe gösterilerek işten atılan Dev Sağlık-İş Merkez Örgütlenme Yöneticisi Mustafa Hotlar, 125 gündür hastanenin bahçesine hak mücadelesini sürdürüyordu. Sabah saatlerinde direniş çadırına sivil polislerle birlikte gelen özel güvenlik görevlileri, Hotlar’a, “Sizin güvenliğinizi koruyamıyoruz. Ayrıca burası kamu kuruluşu ve kamu kuruluşu içerisinde eylem ve etkinlik yapılamaz” diyerek çadırın kaldırılmasını istedi. Direniş çadırını kaldırmayan işçilere, sivil polis gözetiminde özel güvenlik görevlileri saldırdı. Saldırı sırasında direniş çadırı kaldırılırken, direnişte bulunan Hotlar’la birlikte Cumali Bolat, Erol Eren ve Yılmaz Vurkaç adlı işçiler gözaltına alınarak, Sarıçam Polis Karakolu’na götürüldü.

16 Aralık 2015’te Sokağa çıkma yasaklarını protesto etmek için İstanbul’da Kadıköy-Beşiktaş seferini yapan vapurda pankart açan Birleşik Devrimci Parti üyesi 8 kişi Beşiktaş İskelesi’nde polislerce gözaltına alındı.

17 Aralık 2015’te, 17 Aralık AKP’nin yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarının yıldönümünde İstiklal Caddesi’nde bulunan Halk Bankası önünde eylem yapan Devrimci Parti üyelerini, polisler darp ederek gözaltına aldı.

17 Aralık 2015’te, Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) Adana İl Örgütü’nün adliye önünde Barış Mitingi’ne katılım çağrısı yapmak amacıyla gerçekleştirmek istediği açıklamaya, kamu kurumları önünde gösteri ve toplantı yapılmasının yasak olduğu iddiasıyla saldıran polis, 1 kişiyi gözaltına aldı.

17 Aralık 2015’te, Kürt illerinde devam eden sivil ölümlerini ve yasakları kınamak amacıyla Hakkari’de yürüyüş düzenleyen kitleye polis saldırdı.

17 Aralık 2015’te, Diyarbakır Sur’daki ablukayı kırmak için Kayapınar Rojava Parkı’ndan Kaymakamlığa doğru yürüyüşe geçen kitleye polis saldırdı.

17 Aralık 2015’te, Şırnak’tan sıkıyönetimin uygulandığı Cizre’ye girmek için yola çıkan HDP’li vekillerin önü kent çıkışında polis ve asker tarafından engellendi. Engellenme sırasında milletvekilleri asker ve polis tarafından tartaklandı.

17 Aralık 2015’te, Kürt illerinde yaşanan sivil ölümlerini ve yasakları protesto etmek amacıyla, “Kürdistan halkı yalnız değildir” pankartı açarak ODTÜ’de bir araya gelip Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na yürümek isteyen öğrencilere polis müdahale etti.

17 Aralık 2015’te, Malatya’da da İnönü Üniversitesi’nde Kürt illerindeki öz yönetim direnişlerine destek vermek ve devletin sokağa çıkma yasaklarını protesto etmek isteyen öğrenciler polis ve ırkçı gruplar birlikte saldırdı. Polis ırkçı gruplara müdahale etmezken, saldırılarda yaralanan öğrencileri gözaltına aldı.

17 Aralık 2015’te, Ankara Üniversitesi Cebeci Kampüsü’nde öğrenciler Kürt illerinde ki sivil ölümleri ve yasakları yürüyüş düzenleyerek, giriş kapısının önünde oturma eylemi yaptı. Öğrenciler yola inmeden polis engeliyle karşılaştı. Engelleme üzerine bulundukları yerde oturma eylemine geçen öğrencilere, polisler kalkan ve biber gazı ile saldırdı.

17 Aralık 2015’te HDK Gençlik Meclisi ve HDP Gençlik Koordinasyonu üyeleri İstanbul’da, sokağa çıkma yasaklarının kaldırılması için Taksim’de sefer yapan tramvayı işgal etti. Eylemin ardından 8 kişi darp edilerek gözaltına alındı. Karaköy Polis Karakolu’na götürülen 8 kişinin gözaltı aracında darp edildiği, karakol girişinde de taciz edilerek çıplak aramaya zorlandıkları öğrenildi.

17 Aralık 2015’te, Diyarbakır’da özel harekât polislerince katledilen Şerdıl Cengiz için Dersim’de açılan taziye çadırında bir araya gelen DEM-GENÇ ve DÖ-DER üyeleri Özgürlük Meydanı’na kadar yürüyüş düzenledi. Yola trafiğe kapatan öğrenciler basın açıklaması yaptı. Açıklamanın ardından öğrencilere, polis zırhlı araçlarla saldırdı.

17 Aralık 2015’te, Mardin’in Kızıltepe İlçesi Atatürk Mahallesi’nde bir araya gelen bir grup, Cumhuriyet Polis Karakolu etrafında ateşler yakarak yolu trafiğe kapatırken, yaşanan katliam ve saldırıları protesto etmek istedi. Protesto eylemine polisin tazyikli su ve biber gazı ile müdahale etti.

17 Aralık 2015’te, HDP İstanbul Esenyurt İlçe Örgütü’nün çağrısıyla Saadetdere Mahallesi ile İnönü İncirtepe Mahallesi’nden yürüyen ve Doğan Araslı Bulvarı’nı trafiğe kapatan gruba polis biber gazı ve tazyikli su polis saldırdı. Kısa süreli çatışmanın ardından 3 gencin gözaltına alınarak Kıraç Mahallesi’ndeki polis karakoluna götürüldüğü belirtildi.

17 Aralık 2015’te, İzmir Gazicemevi önünde toplanan HDP üyesi bir grup da, “Artık yeter hayatı savunmak için direnişteyiz” yazılı pankartı ile Kıbrıs Caddesi’ne kadar yürüdü. Yürüyüşün sonunda basına yapılan açıklamada, “Kürt illerindeki katliamlara direnişle cevap vereceğiz. Kendi kendisini yönetmek isteyen bir halka katliam dayatılamaz” vurgusu yapıldı. Açıklamadan sonra dağılan gruba polis müdahale etti.

19 Aralık 2015’te, Mardin’in Kızıltepe ilçesinde sokağa çıkma yasakları ve halka dönük saldırıları protesto etmek amacıyla Berçem, Koçhisar, İpek ve Atatürk mahallerinde halk protesto eylemleri düzenledi. Polis halkın protesto yürüyüşlerine izin vermeyerek, biber gazı ve gaz bombaları ile saldırdı.

19 Aralık 2015’te, İstanbul’da Küçükçekmece’ye bağlı Kanarya Mahallesi’nde Kürt illerindeki süren sokağa çıkma yasaklarını protesto etmek isteyen binlerce kişiye polis silahlarla saldırdı.

19 Aralık 2015’te, Kürt illerindeki sokağa çıkma yasağı ve saldırıların protesto edildiği Batman’da, gaz kapsülü ile karnından yaralanan DBP Batman İl Eşbaşkanı Songül Korkmaz’ın da aralarında bulunduğu çok sayıda kişi gözaltına alındı.

19 Aralık 2015’te, Mersin’in Tarsus ilçesinde Kürt illerindeki özyönetim direnişlerine destek vermek amacıyla düzenlenen protesto eylemlerine yönelik polis saldırısı sonucu 2’si çocuk 8 kişi yaralandı.

20 Aralık 2015’te, Şırnak Silopi’deki ablukayı kırmak ve direnişi desteklemek amacıyla ilçeye doğru yürüyüşe geçen köylülere asker ve polis, gerçek mermilerle saldırdı.

20 Aralık 2015’te, Mardin Kızıltepe’de bölgede uygulanan sokağa çıkma yasakları ve halka dönük saldırıları protesto için yapılmak istenilen basın açıklamasına polis saldırdı.

20 Aralık 2015’te, Antalya Emek ve Demokrasi Güçleri öncülüğünde, Kürt illerinde uygulanan sokağa çıkma yasakları ve sivil katliamları protesto etmek için düzenlenmek istenilen yürüyüşe polis, gaz bombaları ve tazyikli su ile saldırdı.

20 Aralık 2015’te, Adana Ceyhan’da Kürt illerindeki devlet terörünü protesto eden gençlere, polis gaz bombaları ve tazyikli su ile saldırdı.

20 Aralık 2015’te, İstanbul Emek ve Demokrasi Koordinasyonu öncülüğünde Kürt illerindeki sokağa çıkma yasaklarını protesto etmek üzere Galatasaray Lisesi önünde bir araya gelen kitleye, polis gaz bombası, TOMA ve plastik mermilerle saldırdı.

20 Aralık 2015’te, Diyarbakır’ın Sur ilçesinde 19 gündür devam eden sokağa çıkma yasağı ve saldırıları protesto etmek için bir grup, Yenişehir ilçesi Ofis Semti’nde toplandı. AZC Plaza önünde toplanan yüzlerce kişi, Koşuyolu Parkı’na doğru yürüyüşe geçti. Aralarında HDP Grup Başkan Vekili Çağlar Demirel’in olduğu yüzlerce kişiye, polis Bağlar Öğretmenler Caddesi’nde saldırdı.

20 Aralık 2015’te, Ankara’da, Suruç katliamı soruşturma dosyasına dair verilen gizlilik kararını Kızılay’da protesto eden Sosyalist Devrimci Gençlik Derneği (SGDF) üyesi 3 geç gözaltına alındı. Ziya Gökalp Caddesi üzerinde “Suruç dosyasındaki gizlilik kararı kaldırılsın” pankartını açan gençler, caddeyi trafiğe kapattı. Çevrede bulunan sivil polisler gençlere saldırarak, darp edip gözaltına aldı.

20 Aralık 2015’te, İzmir Barış Meclisi, KJA ve TAYD-DER temsilcileri, “Müzakereler başlasın Sayın Öcalan’a özgürlük” kampanyası kapsamında PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için Konak Pier önünden Eski Sümerbank’a yürüyüş düzenledi. Yürüyüşe geçen grubun önü, bir süre sonra polis barikatı ile kesildi. Polis, yurttaşlara tazyikli su, plastik mermi ve gaz bombaları ile saldırdı.

20 Aralık 2015’te, Sıkıyönetim ve ablukanın 7’nci günde devam ettiği ve saldırıların yoğunlaştığı Şırnak’ın Silopi ilçesinde ablukayı kırmak ve saldırıları protesto etmek için ilçeye bağlı Rihaniyê, Basûran, Teqyan, Bedro, Ziristînê ve Nêrvan köylerinden Silopi’ye gitmeye çalışan köylülere polis saldırısında gözaltına alınan ve Ortaköy (Gündhedîd) Karakolu’nda tutulan 8 kişiden 6’sı serbest bırakıldı.

20 Aralık 2015’te, Adıyaman Emek ve Demokrasi Platformu üyelerinin, sokağa çıkma yasakları ve katliamları protesto ettiği yürüyüşe polis saldırdı.

20 Aralık 2015’te, İzmir’de PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için düzenlenen yürüyüşe polisin saldırısı ile başlayan olaylarda çok sayıda kişi yaralanırken, 5 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanların isimleri şöyle, Tahir Ayık, Dila Yıldız, Rılvan Alp, Gamze Öztürk ve Zerrin Oklan.  Polis saldırısında başından darbe alan HDP’li Hacay Yılmaz’ın beyin kanaması geçirdiği belirtildi.

20 Aralık 2015’te, Kürt illerindeki sokağa çıkma yasağı ve saldırılarına karşı Galatasaray Lisesi önünde bir araya gelen emek ve demokrasi güçlerine yönelik polis saldırısında 8 kişi gözaltına alındı.

20 Aralık 2015’te,  İzmir’in Menemen ilçesi Asarlık Mahallesi’nde Kürt illerinde yaşanan sokağa çıkma yasağı ve saldırıları protesto etmek isteyen yurttaşlara, polis gaz bombası ve tazyikli su ile saldırdı.

20 Aralık 2015’te 5 ilçede (Sur, Dargeçit, Nusaybin, Cizre, Silopi) devam eden sokağa çıkma yasaklarını Mersin’in Tarsus İlçesi’nde protesto eden halka polis ekiplerinin gerçek mermili silahlarla saldırması sonucu biri ağır 8 kişi yaralandı. Ağır yaralı olan K.B.’nin (8), evinin önünde vurulduğu, kalçasından giren kurşunun iç organlarını zedelediği, durumunun ağır ve hayati tehlikesinin olduğu bildirildi.

20 Aralık 2015’te Manisa’nın Soma İlçesi’nde faaliyet yürüten işten çıkarıldıkları gerekçesiyle İmbat Maden Ocakları önünde eylem yapan 11 işçi jandarma ekipleri tarafından gözaltına alındı.

20 Aralık 2015’te,Van da Abdullah Öcalan üzerindeki tecride dikkat çekmek ve Kürt illerinde ki sokağa çıkma yasağı ve saldırıları yürüyüşle protesto etmek isteyen kitleye yapılan müdahalede  gözaltına alınan 18’i çocuk 20 kişiden, emniyetteki işlemlerinin ardından G.A., M.D., M.A., Y.Ö., Ö.A., G.C. isimli çocuklar ile isimleri öğrenilemeyen 3 çocuk 21 Aralık günü serbest bırakıldı.

20 Aralık 2015’te, Adana’da Kürt illerinde ki sokağa çıkma yasağı ve saldırılara dönük protesto eyleminde polisin zırhlı araçla ezerek yaraladıktan sonra gözaltına aldığı 16 yaşındaki B.S. adlı çocuk, “örgüt üyesi olma” ve “2911 toplantı ve gösteri yürüyüşlerine muhalefet etme” gerekçeleriyle tutuklandı.

21 Aralık 2015’te, Hakkari kent merkezinde Kürt illerinde devam eden sokağa çıkma yasağı ve saldırılara karşı Bulvar ve Cumhuriyet Caddesi üzerinde bir araya gelen yüzlerce genç, yürüyüş düzenlemek istedi. Kitlenin etrafını ablukaya alan polis, yürüyüşe tazyikli su ve biber gazı ile müdahale eti.

21 Aralık 2015’te, Van da Abdullah Öcalan üzerindeki tecride dikkat çekmek ve Kürt illerinde ki sokağa çıkma yasağı ve saldırıları yürüyüşle protesto etmek isteyen kitleye yapılan müdahalede 10’u aşkın kişi yaralarken, 20’yi aşkın yurttaşı da darp ederek gözaltına alındı. Yaralılar arasında HDP ve DBP’li il ve ilçe yöneticilerinin yanı sıra İHD Van Şubesi Başkanı Murat Melet’in de bulunduğu öğrenildi. Gözaltına alınanlardan isimleri öğrenilenler şöyle: Barış Onat, Davut Metin, Burhan Artim, Tevfik Pasan, Muhammed Hüseyin İpek, Filiz Arslan, Özcan Akbulak, Yılmaz Ücel, Osman Akbulak.

22 Aralık 2015’te, Şırnak’ın İdil ilçesi Yeni Mahallesi’nde iki gün önce meydana gelen bir patlama sonucu yaşamını yitirenler için kurulan taziye çadırına, polis gaz bombalarıyla saldırdı.

22 Aralık 2015’te, Mardin Kızıltepe’de yapacakları açıklama ile protesto etmek isteyen KJA aktivistleri, polislerin saldırısına maruz kaldı.

22 Aralık 2015’te, İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Yerleşkesi’nde protesto eden öğrenciler, ırkçı-faşist öğrenciler ile polislerin saldırısına uğradı. 12 öğrenci gözaltına alındı.

22 Aralık 2015’te, Kocaeli Üniversitesi öğrencileri, bütünleme haklarını ellerinden alan senato kararını Umuttepe Yerleşkesi Kampüsü Sosyal Tesisler önünden rektörlük binasına yürüyerek protesto etti. “Bütünleme haktır engellenemez”, “Müşteri değil, öğrenciyiz” sloganları eşliğinde yürüyen öğrenciler, yürüyüşün ardından rektörlük binası önünde basın açıklaması yapmak istedi. Ancak, öğrencilerin açıklama yapmasına izin vermeyen polis, öğrencileri darp ederek, TOMA’larla saldırdı.

22 Aralık 2015’te, Diyarbakır kent merkezindeki birçok noktada süren protesto eylemleri sırasında 13 yaşındaki Şiyar Baran isimli bir çocuk polislerce öldürüldü.

22 Aralık 2015’te, Polislerce öldürülen Yeliz Erbay ve Şirin Öter’in cenazelerini karşılamak üzere Gazi Mahallesi’ndeki Şair Abay Lisesi önünde bir araya gelen ESP’lilere, polis gaz bombalarıyla saldırdı.

22 Aralık 2015’te İstanbul’da düzenlenen ev baskınında Şirin Öter ve Yeliz Erbay’ın öldürülmesini aynı gün İzmir’de protesto eden Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) aktivisti gruba müdahale eden polis, 35 kişiyi gözaltına aldı.

22 Aralık 2015’te, Diyarbakır’da, Kürt illerinde süren sokağa çıkma yasağı ve saldırılara karşı karşı yapılan yürüyüşe polisin saldırısı ile başlayan olaylarda 10 yaşındaki Serhat Kaltak bacağına isabet eden kurşunla yaralanırken, 16 yaşındaki Feyik Noyan isimli çocuk karnına isabet eden kurşunla ağır yaralandı. Ferhat Sümerli isimli bir yurttaş ise Ofis Semti’nde polislerce açılan ateşle yaralandı.

24 Aralık 2015’te, Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi’nde çalışan ve 7 Ağustos’ta maaşları geç yatırıldığı için yapılan eylem gerekçe gösterilerek işten atılan Dev Sağlık-İş Merkez Örgütlenme Yöneticisi Mustafa Hotlar, hastanenin bahçesinde direnişe geçti. 125 gün boyunca mücadelesini sürdüren Hotlar ve beraberindekiler önce ırkçı bir grubun saldırısına maruz kaldı ardından ise özel güvenlik ve sivil polislerin saldırısına uğrayarak, direniş çadırı kaldırıldı.

24 Aralık 2015’te İstanbul Üniversitesi’nde faaliyetlerini tanıtmak için stant açma etkinliği yapan öğrenci gruplarına müdahale eden polis ekipleri 13 öğrenciyi darp ederek gözaltına aldı.

24 Aralık 2015’te Hakkâri’nin Yüksekova İlçesi’nde gösteri düzenleyen gruplara polisin müdahale etmesi nedeniyle 2 kişi vurularak yaralandı.

24 Aralık 2015’te Mersin’in Tarsus İlçesi’nde eylem yapan gruba müdahale eden polis ekipleri 3 çocuğu gözaltına aldı.

26 Aralık 2015’te Adana’nın Seyhan İlçesi’nde düzenlenen gösteriye polisin müdahalesi sonrasında çıkan çatışmada Şiyar Sav (18) karnından vurularak ağır yaralandı.

26 Aralık 2015’te Kobanê’de IŞİD’e karşı mücadele ederken yaşamını yitiren İsmet Şahin için İzmir’de kurulan taziye çadırına müdahale eden polis ekipleri ESP üyesi 5 kişiyi gözaltına aldı.

27 Aralık 2015’te, Şırnak’ta kürt illerinde yaşanan operasyonları ve ölümleri protesto yürüyüşüne polis gaz bombaları ile saldırırken, sivil araçlardan inen bazı polisler ise halkı taradı. Saldırıda, Leyla Batıbey isimli bir genç kadın ile ismi öğrenilemeyen yaşlı bir kadın yaralandı.

27 Aralık 2015’te, Kobanê’de DAİŞ çetelerine karşı savaşırken yaşamını yitiren YPG’li Halil Çelik (Mîr Agît) için İzmir’in Menemen ilçesi Asarlık Mahallesi’nde yapılan hatıra çeşmesinin kimliği belirsiz kişilerce gece tahrip edilmesinin ardından mahallede bugün lokma döktürmek isteyen yurttaşlara da polis coplarla saldırdı.

27 Aralık 2015’te, Adana’nın Yüreğir ve Seyhan ilçelerinde Kürt illerindeki imha operasyonlarını protesto eden gençlere müdahale eden polis, haber takibi yapan DİHA muhabirleri Süheyla Ölmez ve Hamdullah Kesen’in üzerine ateş açtı.

27 Aralık 2015’te, İstanbul’un Bağcılar Demirkapı Mahallesi’nde de katliamlara karşı sokağa çıkan halk ses çıkarma eylemi yaptı. Sık sık, “Biji berxwedana Cizîre” ve “Biji berxwedana Sur’ê” sloganları atan halka, gaz bombalarıyla saldıran polise gençler havai fişeklerle karşılık verdi.

27 Aralık 2015’te, İstanbul’un Sultangazi ilçesine bağlı Karayolları Mahallesi’nde de eylem yapan gençlere polis saldırdı.

27 Aralık 2015’te, İzmir’in Karşıyaka ilçesinde Kürt illerindeki katliamları yürüyüşle protesto eden halka, polis gaz bombaları, tazyikli su ve plastik mermilerle saldırdı.

28 Aralık 2015’te, 27 gündür sıkıyönetimin devam ettiği Diyarbakır’ın Sur ilçesine yürümek için Koşuyolu Parkı’nda binlerce kişi toplandı. DTK Eşbaşkanları Hatip Dicle ve Selma Irmak, DBP Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek ile HDK Eşsözcüsü Sebahat Tuncel’in de katılmasıyla yürüyüşe geçmek isteyen kitleye polis gaz bombaları ve tazyikli suyla saldırdı.

28 Aralık 2015’te Roboskî katliamının yıldönümü dolayısıyla İzmir’de eylem yapan Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) üyesi 14 kişi polisin müdahalesi sonucu gözaltına alındı.

28 Aralık 2015’te Ankara’da, Güvenpark’ta düzenlenen eyleme de saldıran polis ekipleri 4 kişiyi gözaltına aldı.

28 Aralık 2015’te Isparta’da Süleyman Demirel Üniversitesi öğrencilerinin eylemine yapılan müdahale nedeniyle 40 kişi gözaltına alındı.

28 Aralık 2015’te Batman’da düzenlenmek istenen eylemi engelleyen polis ekiplerinin amiri bir polis müdürü, karara itiraz eden HDP milletvekili Mehmet Ali Aslan’ı tehdit ederek havaya ateş açtı. Daha sonra gruba da saldıran polis ekipleri 7 kişiyi gözaltına alırken, olaylar nedeniyle bir kişi de yaralandı.

29 Aralık 2015’te, Diyarbakır’da KESK, DİSK ve TMMOB öncülüğünde binlerce kişi tarafından, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi önünden, sokağa çıkma yasağı ilan edilen Sur ilçesine yürüyüş düzenlendi. Yürüyüşün ardından gerçekleşen polis müdahalesi sırasında haber takibinde bulunan DİHA Muhabiri Merdan Berk, atılan gaz bombasının ayağına isabet etmesi sonucu yaralandı. Yaralanan Berk, Özel Bağlar Hastanesi’ne kaldırıldı. İsmi öğrenilemeyen bir yurttaş ise, kafasına isabet eden gaz bombası nedeniyle yaralandı. Yaralanan yurttaş, çevredekilerin yardımıyla hastaneye kaldırıldı.

29 Aralık 2015’te Mersin’de operasyonlara karşı ses çıkarma eylemi yapan halka polisin ateş açması sonucu Enver Yıldız (41) vurularak yaralandı.

29 Aralık 2015’te Ağrı’nın Patnos İlçesi’nde gerçekleştirilen anma etkinliği sonrası gözaltına alınan H.G. (17) ve M.U. (17) adlı 2 çocuk attıkları sloganlar gerekçe gösterilerek tutuklandı.

29 Aralık 2015’te, Antalya’da Roboski anması yapan öğrencilere ırkçı bir gurupla birlikte saldıran polis, 8 öğrenciyi gözaltına aldı.

29 Aralık 2015’te, İzmir’in Bornova ilçesinde bulunan metro girişinde mülteci çocuklara yılbaşı oyuncakları toplamak için stant açmak isteyen Öğrenci Kolektifi üyelerine polis izin vermedi. İzin alınmadığı gerekçesi ile standın kurulmasına engel olan polis, öğrencilere saldırarak, 7 kişiyi gözaltına alındı.

29 Aralık 2015’te, Bursa’da Uludağ Üniversitesi’nin merkez kampusunda Roboski katliamının yıl dönümü nedeniyle anma düzenlemek isteyen öğrenciler polis tarafından engellendi. Yürüyüş öncesi Mühendislik Fakültesi kantini önünde toplanmaya başlayan öğrencilerden 39’u “Makul şüphe” gerekçesiyle polislerce gözaltına alındı

29 Aralık 2015’te, Adana’nın Seyhan ilçesine bağlı Gülbahçe Mahallesi Obalar Caddesi üzerinde bir araya gelen yüzlerce yurttaş barikatlar kurarak, “Bijî Serok Apo”, “Katil devlet hesap verecek” ve “Bijî berxwedana Sur ê” sloganları eşliğinde ses çıkarma eylemleri gerçekleştirdi. Obalar Caddesini trafiğe kapatan halka polis gaz ve ses bombaları ile saldırdı.

29 Aralık 2015’te, Kürt illerinde yaşanan sokağa çıkma yasakları ve ölümleri protest etmek için Mersin’in Toroslar ilçesine bağlı Demirtaş Mahallesi’nde yürüyen gençlere yine polis, biber gazı tazyikli su, ses bombası ve gerçek mermilerle müdahale etti. Demirtaş Mahallesi’nde ise polisin saldırısı sonucu Enver Yıldız (41) isimli yurttaş vurularak yaralandı.

30 Aralık 2015’te Roboskî katliamının yıldönümü dolayısıyla Antalya’da eylem yapan Akdeniz Üniversitesi öğrencilerine yönelik müdahalede gözaltına alınanlardan Amed Parıltı ve Mehmet Aslan “polise direndikleri” gerekçesiyle tutuklandı.

30 Aralık 2015’te Kocaeli Üniversitesi’nde düzenlenen eyleme polisin müdahalesi nedeniyle 32 öğrencinin gözaltına alındığı bildirildi.

31 Aralık 2015’te, Diyarbakır’ın Sur ilçesine yapılmak istenen yürüyüşe polisin saldırısı sonucu 24 kişi gözaltına alındı. Aralarında gazeteci, sanatçı, barış aktivisti ve öğrencilerin de bulunduğu yurttaşlar, Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. Gaz bombası ve tazyikli su ile yapılan saldırı esnasında Galeriya Alışveriş Merkezi’ne sığınan ve burada özel harekat timleri tarafından gözaltına alınan kişilerden isimleri öğrenilenler şöyle: MKM müzisyeni Şerko, KURDSAT TV çalışanları Baran Ok ve Ferat Mehmetoğlu, Bodrum’dan gelen fotoğrafçı Pınar Ercan, Arzu Erdemir, Atalay Yeni, Aziz Kılınç, Muzaffer Coşkun, Savaş Atlı, Mazlum Güzel, Emrah Tekin, Haydar Darıcı, Salih Yılmaz.

12.7. Özel Güvenlik Görevlileri Tarafından İşkence ve Kötü Muameleye Maruz Kalanlar

2 Ocak 2015’te İstanbul’un Beyoğlu İlçesi’nde Gezi Parkı’ndaki seyyar satıcılara operasyon düzenleyen zabıta ekipleri, tezgâhlarının toplanmasına karşı çıkan 2 kişiyi sopalarla darp etti.

22 Ocak 2015’te, İstanbul’un Fatih İlçesi’nde bulunan Laleli Semti’nde Nevzat Sarıçiçek adlı esnaf işlettiği kafeteryanın kapısının önüne meyve sepetleri koyduğu için tartıştığı Fatih Belediyesi’nde görevli zabıtalar tarafından darp edildi. İşyeri kamerasının kaydettiği olayda zabıtaların saldırıya itiraz eden iki müşteriye de biber gazı sıktığı belirlendi.

2 Şubat 2015’te İstanbul’da Beyoğlu Belediyesi’ne bağlı 6 kişilik zabıta ekibinin Taksim Meydanı’nda ıslak mendil satarak geçimini sağlayan Abdürrahim Şahin (21) darp ettikleri öğrenildi.

9 Mayıs 2015’te İzmir’de düzenlenecek olan bir konserin afişlerini asmak üzere Ege Üniversitesi’ne giden iki öğrencinin yanlarına gelen özel güvenlik görevlileri tarafından darp edildikleri öğrenildi. Öğrencilerden M.Ç., afişlerle okul kapısından içeri girdiklerinde bir sorunla karşılaşmadıklarını, daha sonra yanlarına gelen özel güvenlik görevlilerinin “afiş asmanın yasak olduğunu” söylemeleri üzerine dışarı çıkmak üzere yürümeye başladıklarında bir anda saldırıya uğradıklarını savundu.

10 Mayıs 2015’te İstanbul’un Fatih İlçesi’ne bağlı Vezneciler Semti’nde Fatih Belediyesi’ne bağlı 50 kişilik zabıta ekibinin tartışma yaşadıkları 5 seyyar satıcıyı 15 dakika boyunca darp ettiği ortaya çıkan kamera kaydı görüntüleri sonucu öğrenildi.

18 Mayıs 2015’te, Ege Üniversitesi’nde (EÜ) 16 Mayıs Tarihi’nde 12 köpeğin zirai zehir karıştırılmış kıymalarla öldürülmesinin ardından bir köpeğin daha ölü bulunmasını protesto etmek için 1 Nolu yemekhane önünde toplanan öğrenciler ile kimliğini göstermeyen bir kişiye müdahale ederek yere yatıran Üniversite güvenliği arasında arbede yaşandı. Yaşanan arbedede öğrenciler ile güvenlik görevlileri arasında itiş kakış yaşanırken bir kadın öğrencinin bir güvenlik görevlisi tarafından taciz edildiği iddia edildi.

24 Haziran 2015’te İstanbul’un Fatih İlçesi’nde zabıta ekipleriyle seyyar satıcılar arasında çıkan kavgada bir zabıta memurunun bıçaklanmasının ardından olay yerine gelen polis ekipleriyle zabıta ekiplerinin seyyar satıcıları ve tartışmayı sakinleştirmek isteyen iki esnafı dakikalarca coplayarak dövdükleri öğrenildi.

27 Haziran 2015’te, İHD İstanbul şubemize gelen M.E.K: “20 Haziran günü ailemle birlikte iftarımız açmak için Taksim Meydanında ki iftar sofrasına gittik. Ailemle farklı masalarda oturuyorduk, yaşlı bir teyze gelince ona yer verip ailemin bulunduğu masaya gitmek istedim… Fakat yerimden kalkar kalkmaz zabıta “niye yer değiştiriyorsun” diyerek dövmeye başladı. Gözümü Etfal hastanesinde açtım, kolumda dört kırık ve dalağımda ezilme var. Yaşım tutmadığı için çocuk şubeye gittim, ifademi aldılar. Avukat olduğunu söyledikleri birisi darp raporlarını bizden aldı ve bizi karakoldan gönderdiler.” Dedi.

27 Haziran 2015 Cumartesi İHD İstanbul şubemize gelen M.Ö: “20 Haziran günü ailemle birlikte iftarımız açmak için Taksim Meydanında ki iftar sofrasına gittik. Ailemle farklı masalarda oturuyorduk, yaşlı bir teyze gelince ona yer verip ailemin bulunduğu masaya gitmek istediğim sırada arkadan zabıtaların saldırısına uğradım. Yanımdakiler müdahale etmek isteyince onlara da saldırdılar. Kafama aldığım darbede dolayı iç kanama geçirdim, Şişli Etfal hastanesinde ameliyata alındım, raporlarım hastanede bulunmaktadır. Sizden tıbbi ve hukuki destek talep ediyorum.” Dedi.

8 Temmuz 2015’te, İHD İstanbul şubemize gelen E.B: “5 Temmuz pazar günü taksim meydanındaki iftar çadırı kenarında Suriyeli KADIN VE ÇOCUĞU TARTAKLAYAN Akdeniz güvenlik firması elemanlarına “neden kadınları ve çocuğu almıyorsunuz?” diye sorarken dışarıda bulunan sivil zabıtaların saldırısına uğradım. Polisler müdahale etmedi, beni uzaklaştırmaya çalıştı. Suç duyurusunda bulundum, hukuki sürecin takip edilmesini istiyorum.” Dedi.

12 Temmuz 2015’te İstanbul’un Fatih İlçesi’ne bağlı Çapa Semti’nde yaklaşık 20 yıldır seyyar satıcılık yaparak geçimini sağlayan Hamit Mendil ve birlikte çalıştığı akrabası Gökhan Mendil’in İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı zabıta ekiplerince darp edildikleri öğrenildi. Hamit Mendil yaptığı iş için düzenli olarak işgaliye ücretini ödediğini fakat kendisine kesilen cezaya itiraz ettikten sonra zabıtaların saldırısına uğradıklarını savundu.

12 Kasım 2015’te, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi’nde okuyan Kürt öğrenciler ile ülkücü öğrenciler arasında kavga çıktı. Çıkan kavganın ardından polis ve özel güvenlik görevlilerinin saldırısına uğrayan Kürt öğrencilerden 6’sı yaralandı, 11’si ise gözaltına alındı.

12 Kasım 2015’te, Bingöl Üniversitesi’nde okuyan yurtsever öğrenciler, Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde 10 gündür uygulanan sıkıyönetim uygulamaları ve ölümlere dikkat çekmek amacıyla kampus içinde bildiri dağıttı. Bildiri dağıtımını engellemeye çalışan özel güvenlikçiler, öğrencileri darp etti. Ardından özel güvenlikçilerin isimleri öğrenilemeyen 9 öğrenciyi gözaltına alarak, polislere teslim ettiği öğrenildi.

18 Kasım 2015’te, İstanbul Üniversitesi (İÜ) Edebiyat Fakültesi’nde özel güvenlik görevlileri öğrencilerin astığı bir afişi indirmek isteyince gerginlik çıktı. Fakülteye sevk edilen çok sayıda polis, fakülte bahçesinde toplanan öğrencilere, afişleri kaldırarak dağılmalarını istedi. Bu talebi ret eden öğrencilere polis saldırdı. Polis saldırısında bazı öğrenciler yere yatırılarak gözaltına alındı.

16 Aralık 2015’te, Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi’nde çalışan ve 7 Ağustos’ta maaşları geç yatırıldığı için yapılan eylem gerekçe gösterilerek işten atılan Dev Sağlık-İş Merkez Örgütlenme Yöneticisi Mustafa Hotlar, 125 gündür hastanenin bahçesine hak mücadelesini sürdürüyordu. Sabah saatlerinde direniş çadırına sivil polislerle birlikte gelen özel güvenlik görevlileri, Hotlar’a, “Sizin güvenliğinizi koruyamıyoruz. Ayrıca burası kamu kuruluşu ve kamu kuruluşu içerisinde eylem ve etkinlik yapılamaz” diyerek çadırın kaldırılmasını istedi. Direniş çadırını kaldırmayan işçilere, sivil polis gözetiminde özel güvenlik görevlileri saldırdı. Saldırı sırasında direniş çadırı kaldırılırken, direnişte bulunan Hotlar’la birlikte Cumali Bolat, Erol Eren ve Yılmaz Vurkaç adlı işçiler gözaltına alınarak, Sarıçam Polis Karakolu’na götürüldü.

24 Aralık 2015’te, Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi’nde çalışan ve 7 Ağustos’ta maaşları geç yatırıldığı için yapılan eylem gerekçe gösterilerek işten atılan Dev Sağlık-İş Merkez Örgütlenme Yöneticisi Mustafa Hotlar, hastanenin bahçesinde direnişe geçti. 125 gün boyunca mücadelesini sürdüren Hotlar ve beraberindekiler önce ırkçı bir grubun saldırısına maruz kaldı ardından ise özel güvenlik ve sivil polislerin saldırısına uğrayarak, direniş çadırı kaldırıldı.

12.8. Okulda Şiddet

10 Mart 2015’te, Eskişehir’in Beylikova İlçesi’nde 19 Haziran İmam Hatip Ortaokulu Müdürü Ü.D.’nin gürültü yapan 2 öğrenciyi sınıfta pet su şişenin üzerine oturtmak istediği, ayrıca 20 Mart 2015’te de sınıftaki 13 öğrenciyi hortumla sıra dayağından geçirdiği öne sürüldü. Beylikova Kaymakamlığı’nın görevden aldığı Ü.D. hakkında soruşturma başlattığı öğrenildi.

13 Mart 2015’te, Erzurum’un Karayazı ilçesinde bulunan Bayraktar İlköğretim Okulu’nda okuyan 6’ncı sınıf öğrencisi A.Ö.’nün, öğretmeni tarafından darp edildiği ve okuldan uzaklaştırıldığı iddia edildi. İddiaya göre; 12 yaşındaki A.Ö.’nün Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinde arkadaşları ile Kürtçe konuştuğu için dersin öğretmeni Ö.A., A.Ö.’yü yanına çağırarak tokat attı. Dersin öğretmeni Ö.A.’nın, ardından A.Ö.’yü sınıftan çıkararak, “Artık okul hayatın bitti. Ben burada bulunduğum sürece sana okul yüzü haram” sözlerini sarf ettiği ve A.Ö.’yü sınıfa bir daha almadığı iddia edildi.  Öğrenci velisini arayan Ö.A.’nın, “Çocuğun okulda Kürtçe konuşuyor. Bir daha gelmesin” dediği iddia edildi. Konuya dair bilgi veren A.Ö. babası Abdulhamit Özmen, “Öğretmen bana bir daha gönderme dedi. Ona nedenini sorduğum zaman ise bana ‘Oğlun bana Kürtçe küfür etti’ dedi. Oğluma sorduğumda ise bana ‘Baba arkadaşımla Kürtçe konuşuyorduk. Beni yanına çağırarak bana ‘niye küfür ediyorsun?’ dedi ve ardından bana tokat atıp, sınıftan çıkardığını söyledi” ifadesinde bulundu. Okul yetkilileri yaşandığı iddia edilen olayı doğruladı.

13 Mart 2015’te, Urfa’nın Viranşehir ilçesinde, Yenişehir İlköğretim Okulu 7’nci sınıf öğrencisi 12 yaşındaki Rober Arda Uluğtürkan’ın, derse geç gittiği gerekçesiyle okul müdürü tarafından darp edildiği iddia edildi. Kırılan kolu hastanede alçıya alınan Uluğtürkan’nın babası Nihat Uluğtürkan, okul müdürünün çocuğunun kolunu kırdığını iddia ederek okul müdürü hakkında Savcılığı’na suç duyurusunda bulundu.

14 Mayıs 2015’te Elazığ’ın Ağın İlçesi’nde Abdullah Lüftü İlkokulu öğrencisi E.K.’nin sınıf öğretmeni Büşra Yakınoğlu tarafından “ödev olarak verilen şiiri ezberleyemediği” gerekçesiyle dövüldüğü ortaya çıktı. Ellerine sopayla vurulan E.K.’nin elleri darbeler nedeniyle morarırken konuyla ilgili açıklama yapan aynı zamanda öğretmenin eşi de olan Kaymakam Fatih Yakınoğlu soruşturma başlatıldığı, fakat konuya ilişkin bilgi kirliliği olduğunu belirterek darp olayının basit tıbbi müdahale gerektiren bir sonuç oluşturduğunu iddia etti. Öğretmenin ise E.K.’nin ailesine şiiri ezberleyemedikleri için tüm sınıfa sıra dayağı attığını fakat E.K.’nin hassas çıktığını söylediği belirtildi.

5 Kasım 2015’te, Van’ın merkez İpekyolu ilçesi Şafak Mahallesi’ndeki Vali Ali Cevdet Bey İlkokulu önüne gelen çok sayıda zırhlı aracın, okula gaz bombası atması sonucu 5-10 yaş arasındaki yüzlerce öğrenci ölüm tehlikesi atlattı. Bin 200 öğrencinin okuduğu okulun içi bir anda gaz ile dolarken, sınıflarda izdiham yaşandı. Kendilerini okulun dışına atmaya çalışan ilkokul öğrencileri, okulun giriş kapısına da gaz bombası isabet etmesi nedeniyle ezilme tehlikesi atlattı. Sınıflara ve koridorlara saçılan ders malzemeleri yaşanan izdihamın boyutunu gözler önüne sererken, öğretmenler de gazdan etkilendi.

12.9. İşkence Davaları

14 Ocak 2015’te İstanbul’un Sultanbeyli İlçesi’nde 10 Kasım 2014’te, bir işlem için Fatih Polis Karakolu’na giden Ş.Ş.’yi (26), kamerasız alanda darp ettikten sonra maden suyu şişesini makatına sokmaya çalışarak işkence yapan 7 polis memuru hakkında “işkence” suçunu işledikleri gerekçesiyle dava açıldı. İddianamede bir polis de “suçu bildirmemekle” suçlandı. 7 polis hakkında Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 94. maddesi uyarınca 15’er yıla kadar hapis cezası, bir polis için ise TCK’nin 279. maddesi uyarınca 2 yıl hapis cezası talep edilen iddianameyi kabul eden ilgili Anadolu Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılamaya önünüzdeki günlerde başlanacak.

2 Şubat 2015’te İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 12 Eylül Darbesi’nden sonra gözaltına alınan ve bir daha kendilerinden haber alınamayan Hayrettin Eren (21 Kasım 1980) ve Nurettin Yedigöl’e (17 Nisan 1981) ilişkin soruşturma dosyaları ile gözaltında gördükleri işkence sonucu yaşamlarını yitiren İrfan Çelik (14 Eylül 1980), Maksut Tepeli (5 Şubat 1984) ve Mustafa Tunç’un (9 Temmuz 1982) soruşturma dosyalarına zamanaşımı uygulayarak takipsizlik kararı verdiği öğrenildi.

Antalya’nın Alanya İlçesi’nde 26 Haziran 2014’te karıştığı trafik kazası sonrasında gözaltına alınarak Mahmutlar Jandarma Karakolu’na götürülen Ramazan Günevi’nin (21) jandarma erleri tarafından bayılıncaya kadar dövüldüğü ortaya çıkmıştı. İşkence olayının ortaya çıkmasının ardından Ramazan Günevi’nin avukatlığını üstlenen Münip Ermiş’in yaptığı suç duyurusuna jandarma görevlileri için kaymakamlığın soruşturma izni vermediği gerekçesiyle savcılığın 8 Ocak 2015’te takipsizlik kararı verdiği öğrenildi.

Gezi Parkı eylemlerinin başladığı dönemde İzmir’de 2 Haziran 2013’te Gündoğdu Meydanı’ndaki eylemcilere saldıran polislerden üçünün Kordon’da deniz kenarında oturan bir kadının saçını çekerek darp ettikleri kameralara yansımıştı. Görüntülerin ortaya çıkması üzerine başlatılan soruşturma sonunda haklarında “görevi kötüye kullandıkları” suçlamasıyla dava açılan İ.G., M.K. ve M.B. adlı üç polis memurunun yargılanmasına 26 Mart 2015’te devam edildi. İzmir 32. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya katılan tanıkları olarak dinleyen hâkim, kararını açıklamak üzere duruşmayı erteledi.

7 Şubat 2015’te Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın seçim çalışmaları kapsamında 3 Mart 2014’te Osmaniye’de düzenlediği mitingde “hırsız var” yazılı pankart açan İbrahim Alıcı’nın (36) gözaltında işkence gördüğünü belirterek yaptığı suç duyurusu üzerine başlatılan soruşturmada savcılığın korumalar ve polisler hakkında takipsizlik kararı verdiği öğrenildi. Gözaltına alındıktan sonra bir minibüse bindirildiği söyleyen İbrahim Alıcı, aracın içinde 45 dakikaya yakın bir süre boyunca copla dövüldüğünü savunarak yapılan resmi işlemlerin sonunda da şikâyetçi olmaması için öldürülmekle tehdit edildiğini açıklamıştı.

10 Şubat 2015’te İstanbul’un Beyoğlu İlçesi’nde 17 Temmuz 2008’de kendisini Dolapdere Caddesi’nde gözaltına alan polisler tarafından ilk önce sokakta coplarla, sonra da kelepçeli halde bindirildiği araçta yumruklarla dövülen M.B.’nin davasında yeniden yapılan yargılamada karar çıktığı öğrenildi. Daha önce yerel mahkemenin 3 polis için “yaralama ve hürriyeti tahdit” suçlarından verdiği cezanın bozulmasının ardından Çağlayan 19. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada mahkeme heyeti, kararı bozan Yargıtay 8. Ceza Dairesi’nin M.B.’nin maruz kaldığı muamelenin “işkence” suçu kapsamına girdiği ve sanık polisler Muhammed Gişi, Alper Yüksel ve Murat Ponçaklı’nın bu suçtan cezalandırılmasını istediği yönündeki gerekçeli kararına uydu. Bu doğrultuda mahkeme heyeti, sanık polislere TCK’nin 94. maddesi uyarınca fakat en alt sınırdan “işkence” suçunu işledikleri gerekçesiyle ikişer yıl altışar ay hapis cezası verdi. Ceza alan polislerden Muhammed Gişi’nin 2008 yılında da Hrant Dink’in birinci ölüm yıldönümünde İstiklal Caddesi’nde çıkan olaylarda göstericilerin üzerine ateş ettiği ve Kemalettin Rıdvan Yalın’ı (55) bacağından vurduğu öğrenildi. Suçu bildirmeyen İsmail Yılmaz adlı polis memuruna da beş ay hapis cezası verildi. İstanbul 19. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 29 Aralık 2011’de sonuçlanan davada mahkeme heyeti, sanıklara birer yıl sekizer ay hapis cezasına vermiş ve cezaları ertelemişti. Bir başka sanık polis memuru İsmail Yılmaz ise beraat etmişti. Kararı görüşen Yargıtay 8. Ceza Dairesi ise 6 Mart 2014’te kararı bozmuştu.

11 Şubat 2015’te İzmir’de 16 Temmuz 2011’de gözaltında işkence gören F.C. hakkında “polise direndiği” suçlamasından ve kamera kayıtları sayesinde F.C.’ye işkence yaptıkları tespit edilen 4 polis hakkında “basit yaralama” suçundan açılan davaya devam edildi. İzmir 6. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada savcının ardından bu kez de mahkeme başkanının değişmesi nedeniyle duruşma tekrar ertelendi. Ailesiyle birlikte eğlenmeye gittiği müzikhole gelen polis ekipleri tarafından “üzerinde kimliği bulunmadığı” gerekçesiyle gözaltına alınan F.C. (37) Karabağlar Polis Karakolu’nda iki sivil polis memuru tarafından dakikalarca dövülmüş, cinsel tacize maruz kalmıştı. Olaya tanık olan diğer polis memurlarının da olaya müdahale etmediği ortaya çıkan kamera kaydı görüntüleri sonucu 9 Aralık 2011’de öğrenilmişti. Olaydan sonra F.C. hakkında “görevli polis memurunu yaraladığı ve polis memuruna hakaret ettiği” iddialarıyla 6,5 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılmıştı. Kamera kaydı görüntüleri sonucu ise işkencenin tespit edilmesine rağmen polis memurları T.D., N.A., H.Y. ve B.S. hakkında ise “zor kullanma yetkisine ilişkin sınırın aşılarak basit yaralama” suçunu işledikleri iddiasıyla 6 aydan 1,5 yıla kadar hapis cezası istemiyle 28 Kasım 2011’de dava açılmış, daha sonra iddianameye “tehdit” suçunun da eklenmesiyle birlikte polis memurları hakkında istenen hapis cezası 6 yıla çıkarılmıştı. Görevden uzaklaştırılan polis memurlarıyla ilgili iddianameyi kabul eden İzmir 17. Sulh Ceza Mahkemesi’nde 15 Şubat 2012’deki duruşmada mahkeme başkanı, “suçun niteliğinin değişmesi” dolayısıyla “görevsizlik” kararı vererek dosyayı Asliye Ceza Mahkemesi’ne göndermişti. Dosyayı kabul eden İzmir 12. Asliye Ceza Mahkemesi ise, “olayın işkence suçu olduğunu” belirterek dosyaya “görevsizlik” kararı verdi ve sanık polis memurlarının “işkence” suçundan yargılanmaları için dosyayı Ağır Ceza Mahkemesi’ne göndermişti. Kararın ardından dosyaların birleştirilmesine ve 4 polis memuru ile F.C.’nin aynı mahkemede yargılanmalarına karar verilmişti.

25 Şubat 2015’te Ankara’da 9 Ocak 199’de gözaltına alınan ve gördüğü işkenceler nedeniyle 15 Ocak 1991’de yaşamını yitiren üniversite öğrencisi Birtan Altınbaş’ın ailesinin İçişleri Bakanlığı aleyhinde açtığı tazminat davasında çıkan kararın bozulduğu öğrenildi. Birtan Altınbaş’ı işkenceyle öldüren İbrahim Dedeoğlu, Hasan Cavit Orhan, Süleyman Sinkil ve Sadi Çaylı hakkında açılan ceza davasının cezasızlıkla sonuçlanmasının ardından 100 bin TL manevi ve 30 bin TL maddi ve tazminat talebiyle açılan davada Ankara 4. İdare Mahkemesi 17 Mart 2010’da çok bulduğu manevi tazminatta 50 bin TL’ye hükmetmişti. Kararın temyizini 15 Aralık 2014’te tamamlayan Danıştay 10. Dairesi’nin davacının talebi doğrultusunda 100 bin TL manevi tazminat ödenmesine karar verdi. Kararda, 30 bin TL maddi tazminat ise yeterli bulundu.

2 Mart 2015’te İstanbul’da Gezi Parkı eylemleri devam ederken 16 Haziran 2013’te Beyoğlu’nda polis dayağı sonucu omurgası kırılan C.Ö.’nün açtığı tazminat davası için İçişleri Bakanlığı’nın yine davanın reddi yönünde karar alınması için önceki davalara gönderdiği savunmanın aynısını bu sefer de İstanbul 1. İdare Mahkemesi’ne verdiği öğrenildi. Bakanlık adına Hukuk Müşavirliği’nin gönderdiği savunmada, C.Ö.’nün polislerce dövülüp omurgasının kırılmasını tedbir almadan olayların merkezinde olmasına bağlayarak, kusurun C.Ö.’de olduğu iddia edildi. 1. Hukuk Müşaviri Yardımcısı Adnan Türkdamar imzalı savunmada “her makul insanın” alacağı tedbirleri almayan C.Ö. hakkında İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı’nın hazırladığı raporun mahkeme ve savcılık kanalıyla istenmediği belirtilerek bu usulde alınmadığı için işkencenin tespit edildiği raporun değerlendirme dışında tutulması istendi.

10 Mart 2015’te İstanbul’da 28 Mayıs 2013’te, Gezi Parkı’ndaki ağaçların söküleceği veya kesileceği iddiaları nedeniyle eylem yapan gruba polis memurları müdahale ederken Ceyda Sungur’u hedef alarak biber gazı sıkan polis memuru Fatih Zengin (23) hakkında açılan davaya devam edildi. 2 yıla kadar hapis cezası verilmesi ve meslekten men edilmesi talebiyle yargılanan Fatih Zengin, Çağlayan 73. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada verdiği ifadede o dönem amiri olan Ramazan Emekli’nin talimatıyla biber gazını kullandığını belirtti. Duruşmada ayrıca sanık savunmasında adları geçen müdür yardımcısı Ramazan Emekli, Zeki Bayrak ve Mesut Karabıyık da tanık olarak dinlendi. Emniyet görevlisi üç tanık gaz sıkılmasını gerektirecek bir ortam olmadığını ve böyle bir talimat vermediklerini iddia ettiler. Hâkim, dava dosyasına sunulan bilirkişi raporuna dair sanık avukatına süre verilmesi ve yeni görüntüler sunduğu takdirde tekrar olaya ilişkin görüntülerin değerlendirilmesi için yeni bilirkişi raporu alınmasına karar vererek duruşmayı erteledi.

15 Mart 2015’te İstanbul’un Beyoğlu İlçesi’nde 21 Temmuz 2008’de, kimlik kontrolünde durdurdukları Alaattin Kaya’yı sabıka kaydı nedeniyle bir otoparka götürerek döven 3 polis hakkında açılan davanın sonuçlandığı öğrenildi. İstanbul 18. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada mahkeme heyeti, İ.Ç. ve İ.Ö. adlı polislere “işkence” suçunu işledikleri gerekçesiyle 10’ar yıl hapis cezası verdi. Olay günü 2 polisin yanında olan Ş.K.’ye ise suçu engellemediği için 4 yıl 4 ay hapis cezası verdi.

16 Mart 2015’te Kırıklar (İzmir) 2 Nolu F Tipi Cezaevi’nde 28 Ağustos 2013’te Gökhan Çoban ve Mustafa Özüsağlam’ı kamerasız alanda darp ettikleri için haklarında “görevi kötüye kullanmak” suçundan dava açılan 8 gardiyanın yargılanmasına devam edildiği öğrenildi. İzmir 13. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada olay gününe ait kamera kayıtları izlendi. Görüntülerde sanıkların “tatile çıkacağız” sözleriyle koğuşundan aldıkları Gökhan Çoban’ı, cezaevi koridorunda topluca dövdükleri belirlendi. Daha sonra 2 kişinin slogan attıkları için kameraların bulunmadığı havalandırma alanına götürülerek darp edildiği anlaşıldı. Kamera kayıtlarının ortaya çıkması üzerine hâkim, sanık 8 gardiyanın “işkence” suçunu işledikleri gerekçesiyle dosyalarını ağır ceza mahkemesine gönderdi.

3 Nisan 2015’te Gezi Parkı gösterileri nedeniyle Antalya’da 3 Haziran 2013’te düzenlenen eyleme destek verdiği iddiasıyla Mustafa Düştegör’ü ellerindeki sopa ve coplarla döven 6 polis hakkında açılan davaya devam edildi. Antalya 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada tanık bir gazeteci ile 3 polisin ifadesini alan mahkeme heyeti, tanıkların dinlenmesine devam edilmesi amacıyla duruşmayı erteledi. Daha önce hazırlanan iddianamede polis memuru A.O.P. hakkında “zor kullanma yetkisini aşarak insan yaraladığı” suçunu işlediği gerekçesiyle 3 yıla kadar hapis cezası,  olay yerindeki diğer 4 polis memuru ile amirleri A.S. hakkında da A.O.P.’ye müdahale etmedikleri gerekçesiyle 6’şar aya kadar hapis cezası talep edilmişti. “Olayın yaralama değil işkence olduğu” gerekçesiyle yapılan itirazı kabul eden iddianamenin gönderildiği Antalya 11. Asliye Ceza Mahkemesi ise “görevsizlik” kararı vererek A.O.P.’ye “işkence” suçundan dava açılması amacıyla dosyayı ağır ceza mahkemesine göndermiş ve A.O.P. için istenen ceza “işkence” suçunu işlediği gerekçesiyle 18 yıla çıkarılmıştı.

Antalya’da Gezi Parkı eylemlerinin devam ettiği 3 Haziran 2013’te, sıkılan basınçlı sudan korunmak için bir ağacın arkasına saklanan Erdem Kara’nın (25) çok sayıda polis tarafından dövüldüğü kamera kaydı görüntüleri sonucu öğrenilmişti. Erdem Kara’yı dakikalarca tekmeleyerek ve coplayarak darp eden polislerden 6’sı hakkında “kasten yaralama” suçundan açılan dava 7 Nisan 2015’teki ikinci duruşmada sonuçlandı. Antalya 28. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada polislerin avukatı Burcu Yıldırım, iddianamede copun bir silah olarak değerlendirildiğini, fakat ilgili kanunun uyarınca copun bir “hizmet aracı” olduğunu savundu. Diğer sanık avukatlarından Pınar Hakimoğlu ise yargılanan polislerin, Erdem Kara’ya Polis Vazife ve Salahiyeti Kanunu’nun kendilerine tanıdığı yetki çerçevesinde müdahale ettiğini iddia etti. Savunmaların ardından kararını açıklayan hâkim, tutuksuz sanık polislerin suçu işlediklerinin sabit olduğunu belirterek sanıklara 3 bin 240’ar TL adlî para cezası verilmesine hükmetti. Hâkim daha sonra hükmün açıklanmasını geri bıraktı.

İstanbul’un Pendik İlçesi’nde 12 Nisan 2008’de Balıkçılar Çarşısı’nda balon satan Yusuf Şirin, “balonları vermediği” gerekçesiyle çarşı meydanında ve götürüldüğü zabıta deposunda ellerini, ayaklarını bağlayan zabıta ekibince gözleri de kapatılarak dövülmüştü. Aldığı darbeler nedeniyle Yusuf Şirin’in sağ böbreği ile dalağını kaybetmesine neden olan zabıta memurları Selahattin Kılıç, Erdal Küçükgüzel ve Abdullah Aykılıç hakkında “işkence” suçundan açılan davanın karar duruşması Kartal 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 26 Şubat 2013’te görülmüştü. Karar duruşmasında mahkeme heyeti, sanıklara 12’şer yıl hapis cezası vermiş, duruşmalardaki iyi halleri dolayısıyla cezayı 10 yıla indiren mahkeme heyeti, sanıkların 5 yıl süreyle memuriyetten men edilmelerine de karar vermişti. Yerel mahkemenin kararını görüşen Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nin ise “meydana gelen olayda işkence suçunun olmadığına, olayın basit yaralama suçu kapsamında değerlendirilmesi gerektiğine” hükmederek kararı bozduğu 26 Eylül 2014’te öğrenilmişti. Bozma kararı üzerine yeniden başlayan ceza davası devam ederken Pendik Belediyesi aleyhinde açılan tazminat davasında karar çıktığı 23 Nisan 2015’te öğrenildi. Davaya bakan İstanbul 9. İdare Mahkemesi, ceza davasında çıkan karara ve bilirkişi raporlarını işaret ederek, sanıkların kamu görevinin yerine getirilmesine hizmet etmekten uzak tutum ve davranışta bulunduklarını belirtti ve davalı idarenin hizmet kusuru bulunduğunu açıkladı. Karar uyarınca mahkeme Pendik Belediyesi’nin, gördüğü işkence nedeniyle %50 engelli hale gelen Yusuf Şirin’e 94 bin 587 TL 34 kuruş maddi ve 30 bin TL manevi tazminat ödemesine hükmetti.

30 Nisan 2015’te İstanbul’da 1 Mayıs 2013’te kutlanmak istenen İşçi Bayramı’na müdahale eden polisin kullandığı gaz bombalarından bir tanesiyle yaralanan Avukat Onur Cingil’in şikâyeti üzerine 17 polis memuru hakkında başlatılan soruşturmada savcılığın takipsizlik kararı verdiği öğrenildi. Takipsizlik kararında eylemin barışçıl olmadığını ve polise saldırıda bulunulduğunu iddia eden savcılık, Onur Cingil’in “bazit tıbbi tedaviyle giderilebilecek ölçüde hafif bir şekilde yaralandığını” ileri sürdü.

İstanbul’un Bahçelievler İlçesi’ne bağlı Yenibosna Semti’nde 4 Ağustos 2012’de, kimlik kontrolü yapan polis ekibinin zihinsel engelli Kemal Karataş ile 4 kardeşini 2. kez kimlik göstermeyi reddettikleri gerekçesiyle darp ederek gözaltına almıştı. Olayın ardından 5 kardeşin suç duyurusu üzerine 8 polis hakkında “kasten yaralama” suçundan açılan davada Bakırköy 21. Asliye Ceza Mahkemesi hâkimi “uygulama esnasında kişinin direniş göstermesinin kamu görevlisine işkence yapma hakkı vermeyeceğini” belirterek suçun işkence kapsamında değerlendirilmesi gerekçesiyle dosyaya “görevsizlik” karar vermişti. Dosyanın gönderildiği Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesinin de “görevsizlik” kararı vermesi üzerine Bakırköy 21. Asliye Ceza Mahkemesinin kararında ısrar ederek davaya bakacak mahkemenin belirlenmesi için dosyayı Yargıtay’a gönderdiği 5 Mayıs 2015’te öğrenildi. Bu arada kardeşlerden Servet ve Kemal Karataş hakkında açılan davanın 4 Mart 2015’te sonuçlandığı ve dosyaya bakan Bakırköy 8. Asliye Ceza Mahkemesi’nde iki kardeşe “direnme” suçundan altışar ay yirmişer gün hapis cezası; Kemal Karataş’a ayrıca “hakaret” suçundan bir yıl 15 gün hapis cezası verildiği öğrenildi.

7 Mayıs 2015’te Hatay’daki bir gösteride Ahmet Atakan adlı kişinin faili meçhul şekilde ölmesini protesto etmek amacıyla 11 Eylül 2013’te İstanbul’un Kadıköy İlçesi’nde düzenlenen gösteriye katıldığı gerekçesiyle gözaltına alınan ve götürüldüğü İskele Polis Karakolu’nda çıplak arama uygulamasına maruz bırakılan M.B.P.’nin (38) suç duyurusu üzerine 2 polis hakkında başlatılan soruşturmanın kapatıldığı öğrenildi. Kadıköy Kaymakamlığı’nın şüpheli polis memurlarının anlatımlarına dayanarak “tacize uğramış bir kişinin davranışlarının normal olamayacağını” belirterek polisler Ö.Y. ve A.S. hakkında soruşturma izni vermeği, karara yapılan itirazın ise İstanbul Bölge İdare Mahkemesi’nce reddedilmesi nedeniyle savcılığın kovuşturmaya yer olmadığına hükmettiği ortaya çıktı.

13 Mayıs 2015’te İzmir’de 16 Temmuz 2011’de gözaltında işkence gören F.C. hakkında “polise direndiği” suçlamasından; ortaya çıkan kamera kayıtları sayesinde F.C.’ye işkence yaptıkları tespit edilen 4 polis hakkında ise “basit yaralama” suçundan açılan dava sonuçlandı. İzmir 6. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada mahkeme heyeti, F.C.’ye “hakaret” suçlamasından 8 bin 840 TL para cezası verdi ve hükmün açıklanmasını geriye bıraktı. Mahkeme heyeti, F.C.’ye işkence yapan 4 polisten Beyit S. ve Hakan Y.’ye ise “basit yaralama” suçundan 1’er yıl 3’er ay hapis cezası verdi. Diğer polisler Tekin D. Ve Nevzat A. İse beraat etti.

18 Mayıs 2015’te İstanbul’da Gezi Parkı eylemleri sırasında polis müdahalesinin ortasında kalan ve sol ayağına gaz bombası kapsülü isabet etmesi sonucu yaralanan Aydın Aydoğan’ın İstanbul 3. İdare Mahkemesi’nde açtığı tazminat davasına İçişleri Bakanlığı’nın ardından İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün de savunma gönderdiği öğrenildi. Savunmada Aydın Aydoğan’ın ayağındaki yara için “ayağın burkulması, bir yere takılması, düşme gibi gün içerisinde karşılaşılan kazalarda dahi söz konusu olmakta, olabilmektedir” denilerek suçlamalar reddedildi. Savunmada ayrıca “kabul anlamına gelmemekle birlikte davanın gerçekten gaz kapsülünden yaralandığını kabul etsek dahi sağ el bileği/parmak kullanamaması olaylarla ilgili olmayıp davacı tarafça adeta bağlantı kurulmaya çalışılmakta ve tazminat için gerekli zeminler sağlanmaya çalışılmaktadır” denildi. Polisin gaz bombası kullanıp kullanmadığına dair iddialara karşılık ise “gGörevlilerin kullandıkları gaz mühimmatlarının tamamı Güvenlik Dairesi Başkanlığı koordinesinde düzenlenen ‘Göz Yaşartıcı Gazlar ve Gaz Maskeleri Kullanımı Kursuna’ katılarak, gaz kullanım sertifikası almış deneyimli, tecrübeli ve eğitimli personellerimiz tarafından kullanılmaktadır” ifadesi kullanıldı.

22 Mayıs 2015’te İstanbul’un Sultanbeyli İlçesi’nde 10 Kasım 2014’te, Fatih Polis Karakolu’nda Ş.Ş. (26) adlı kişiye işkence yapan 8 polis hakkında açılan davaya başlandı. 7 polisin “işkence” suçundan, bir polisin ise “suçu bildirmemek” suçundan yargılandığı davanın Anadolu 3. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmasında tarafların ifadelerini alan mahkeme heyeti, 15’er yıla kadar hapis cezası istenen polislerin tutuklanması talebini reddederek duruşmayı erteledi.

22 Mayıs 2015’te İstanbul’un Üsküdar İlçesi’nde 2013 yılının Aralık ayında trafik kontrolünde tartışma yaşadığı polis memuru Mustafa Serttaş (30) tarafından darp edilerek bacağı kırılan Mehmet Uzunoğlu’nun suç duyurusuyla açılan davanın sonuçlandığı öğrenildi. “Kasten yaralama” suçundan yargılanan polisin şikâyetçi olması nedeniyle aynı davada “polise direnmek” suçundan sanık olarak da yer alan Mehmet Uzunoğlu’nun açtığı davanın Anadolu 2. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki karar duruşmasında hâkim, sanık polise 9 ay 18 gün hapis cezası verdi. Mehmet Uzunoğlu ise aynı yargılamada 5 ay hapis cezasına mahkûm edildi.

22 Mayıs 2015’te Ankara’da Gezi Parkı eylemleri döneminde gözaltına alınan E.K. adlı kadının gözaltında işkence ve cinsel tacize maruz kalması nedeniyle yaptığı suç duyurusu sonucu başlatılan soruşturmada savcılığın polislerin verdikleri ifadeler doğrultusunda takipsizlik karar verdiği öğrenildi.

26 Mayıs 2015’te İstanbul’da 2010 yılında gözaltına alınarak götürüldüğü karakolda gördüğü işkence ve kötü muamelenin ardından evinin balkonundan çıplak olarak atlayarak intihar eden Onur Yaser Can’ın şüpheli ölümünün ardından gözaltında Onur Yaser Can’ı sorgulayan iki polis memuru hakkında “resmi evrakta sahtecilik yaptıkları” iddiasıyla açılan davaya devam edildi. Daha önce verilen kararın Yargıtay tarafından bozulmasının ardından İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yeniden görülen duruşmada Onur Yaser Can’ın ailesinin avukatlarının taleplerini reddeden mahkeme heyeti duruşmayı 14 Ekim 2014’e erteledi. 15 Mayıs 2012’deki karar duruşmasında sanık polis memurları Soner Gündoğdu ile Salih Bahar’a ikişer yıl altışar ay hapis cezası veren mahkeme heyeti, suçun niteliğinin yüz kızartıcı olması nedeniyle sanık polis memurlarının meslekten men edilmelerine de hükmetmişti.

10 Haziran 2015’te İstanbul’da 28 Mayıs 2013’te, Gezi Parkı’ndaki ağaçların söküleceği veya kesileceği iddiaları nedeniyle eylem yapan gruba polis memurları müdahale ederken Ceyda Sungur’u hedef alarak biber gazı sıkan polis memuru Fatih Zengin (23) hakkında açılan dava sonuçlandı. Çağlayan 73. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada kararını açıklayan hâkim, sanık Fatih Zengin’e 20 ay hapis cezası verdi. Bu cezayı erteleyen hâkim, sanığın denetimli serbestlik uyarınca 600 fidan dikmesini kararlaştırdı.

Gezi Parkı eylemlerinin başlamasının ardından Eskişehir’de 1 Haziran 2013’te düzenlenen gösteriye katılan 2’si avukat 8 kişi sığındıkları İbrahim Karaoğlanoğlu Caddesi’nde yüzü aşkın polis tarafından kıstırılarak dakikalarca coplanarak dövülmüştü. Olayın ardından kamera kaydı görüntülerinin de ortaya çıkmasıyla birlikte yapılan suç duyurusu üzerine başlatılan soruşturmada görüntüleri inceleyen bilirkişi “gösterici grup ile polisin karşılaştığı anda arbede yaşandığı, ancak kameraya olan uzaklık ve kamera çözünürlüğünün düşük olması gibi nedenlerden dolayı kimin kime vurduğunun çıplak gözle tespitinin mümkün olmadığı” yönünde görüş bildirmişti. Bu rapor sonrası Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın “müştekilerin Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü’nde görevli polislerce süpürme hareketi ve sonrasında orantısız güç kullanılarak darp edildikleri anlaşılmışsa da suçu işleyen şüphelilerin tespit edilemediği”ni belirterek kovuşturmaya yer olmadığı karar verdiği 30 Haziran 2015’te öğrenildi.

İstanbul’un Kadıköy İlçesi’ne bağlı Moda Semti’nde 29 Temmuz 2007’de ailesiyle parkta gezerken “kimlik göstermediği” iddiasıyla elleri kelepçelenerek ailesinin yanında ve bindirildiği polis otomobilinin içinde polis memurları Bülent Okumuş ve Uğur Yıldırım tarafından darp edilerek burnu kırılan Avukat Muammer Öz’ün açtığı dava 25 Aralık 2009’da sonuçlanmıştı. Kadıköy 5. Asliye Ceza Mahkemesi, sanık iki polis memuruna “kasten yaralama” suçunu ve “hakaret” suçunu işledikleri gerekçesiyle Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 86., 87. ve 125. maddeleri uyarınca 1/6 oranındaki indirimin ardından 23’er ay 15’er gün hapis cezası vermiş ve cezaları 24 aydan az olması nedeniyle ertelemişti. Dosyanın temyiz incelemesini tamamlayan Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin ise karar bozduğu 1 Temmuz 2015’te öğrenildi. Bozma kararı üzerine Anadolu 21. Asliye Ceza Mahkemesi’nde devam eden dava için Muammer Öz’ün İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı’na başvurarak aldığı raporda, uygulanan şiddetin Dünya Sağlık Örgütü’nün hastalık sınıflandırma kılavuzuna göre “işkence” kapsamına girdiği belirtildi.

İstanbul’da 1 Mayıs 2009’da İşçi Bayramı dolayısıyla düzenlenen gösterilere müdahale eden polis ekiplerinin, Tarlabaşı Caddesi’nin ara sokaklarında eylemcilerden Öztürk Aladağ’ı (28) yere yatırarak copla dövmeleri amatör bir kamera tarafından kaydedilmiş ve basına yansımıştı. Aldığı sağlık raporu ve kamera kaydıyla birlikte şikâyetçi olan Öztürk Aladağ’ın başvurusu kabul edilmiş ve Öztürk Aladağ’ın şikâyeti aynı sokakta sürüklenerek gözaltına alınan Naciye Kaplan’ın şikâyetiyle, 13 Mayıs 2010’da birleştirilerek, beş polis memuru hakkında, Bakırköy 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 30 Haziran 2010’da dava açılmıştı. Fakat sanık polis memurlarının amiri olması nedeniyle İstanbul Emniyet Müdürlüğü Çevik Kuvvet Şube Müdürü Gökhan Özsavaş hakkındaki şikâyete 30 Haziran 2010’da takipsizlik kararı verilmişti. Öztürk Aladağ’ın avukatı Meral Hanbayat’ın karara itiraz etmesi üzerine, mahkeme heyeti, Gökhan Özsavaş’ın “olay sırasında Beyoğlu’nda değildim. Zor kullanma sınırının aşılması yönünde talimat vermem mümkün değil” şeklindeki savunmasına rağmen “amirin işkence yapıldığını öngörmesine rağmen işkenceye müdahalede bulunmaması dolayısıyla işkence yapılmasını zımnen rıza gösterdiğini bu nedenle işkence suçunu işlediğini” ileri sürerek Gökhan Özsavaş hakkındaki takipsizlik kararını 3 Eylül 2010’da kaldırmıştı. Beş polis memuruyla beraber Gökhan Özsavaş’ın da yargılandığı dava İstanbul 18. Ağır Ceza Mahkemesi’nde sonuçlanmış ve 24 Aralık 2013’teki karar duruşmasında mahkeme heyeti, işkence yapmakla suçlanan sanıkların delil yetersizliğinden beraat etmesine karar vermişti. Verilen beraat kararına ilişkin Yargıtay 8. Ceza Dairesi’nin temyiz incelemesini tamamladığı ve kararı “eksik inceleme yapıldığı” gerekçesiyle bozduğu 2 Temmuz 2015’te öğrenildi. Oy çokluğuyla alınan kararda, dosyadaki görüntülerin, sanıkların en son tarihte yakından çekilmiş boy ve sadece yüz fotoğrafları eklenerek, olaya katılanlar tespit edildikten sonra hukuki durumun belirlenmesi gerektiği ifade edildi. Katılanların gözaltına alındıktan sonra emniyete ait kamera kayıtlarının bulunup bulunmadığı sorularak, görüntüler incelendikten sonra delillerin değerlendirilmesi istendi. Bozma kararının ardından sanık polislerin yeniden yargılanmasına önümüzdeki günlerde başlanacak.

8 Temmuz 2015’te Kıbrıs’ta zorunlu askerlik hizmetini yaparken disiplin koğuşunda gördüğü işkence nedeniyle 12 Ekim 2011’de tedavi gördüğü GATA’da (Ankara) yaşamını yitiren Uğur Kantar’ın işkence sonucu ölümü ile ilgili açılan dava sonuçlandı. Davanın Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanlığı Askeri Mahkemesi’nde görülen duruşmasında Uğur Kantar’ın kararını açıklayan hâkim, savcının esas hakkındaki mütalaasına uyarak sanıklar Fırat Keser ve Ayhan Arslan’a “neticesi sebebiyle ağırlaşmış işkence” suçundan müebbet hapis cezası verdiğini duyurdu. “Görevi ihmal ettikleri” iddiasıyla yargılanan 3 sanık ise beraat etti.

14 Temmuz 2015’te Eskişehir’deki Gezi Parkı eylemleri sırasında polisin işkence ve kötü muamele uygulamalarına maruz kaldıklarını belirterek suç duyurusunda bulunan 30 kişinin şikâyetine, “işkence yapıldığı ama sistematik olmadığı” gerekçesiyle takipsizlik verildiği öğrenildi. Savcılığın kararı polislerin şikâyetçiler tarafından teşhis edilerek kask numaralarını dahi vermelerine ve alınan darp raporlarına karşın aldığı belirtildi.

30 Temmuz 2015’te İstanbul’da Gezi Parkı eylemlerinin başladığı dönemde Eskişehir’de 2 Haziran 2013’te düzenlenen destek eylemine katıldığı için gözaltına alınan Halkevleri üyesi Tevfik Caner Ertay’a bir polis aracının bagajına koyarak işkence yapılmasının ardından polis memurları Adem Arslan, Ahmet Kızıl ve İzzet Erkan hakkında dava açıldığı öğrenildi. Adem Arslan ve Ahmet Kızıl hakkında en az 8 yıl hapis cezasının, İzzet Erkan hakkında ise 4 yıl hapis cezasının talep edildiği davaya 3 Kasım 2015’te Eskişehir 4. Asliye Ceza Mahkemesi’nde başlanacağı bildirildi.

4 Eylül 2015’te Sincan (Ankara) Çocuk ve Gençlik Cezaevi’nde tutulan 11 çocuğun 1 Ocak 2014’te gardiyanların işkencesine maruz kaldığı ailelerin yaptığı görüşme sonrasında ortaya çıkmıştı. Olayın duyulmasının ardından kamera kaydı görüntülerine rağmen çocukların suç duyurusu sonuçlanmazken 24 gardiyanın şikâyeti üzerine 11 çocuk hakkında “kamu görevlisini yaraladıkları ve tehdit ettikleri” ayrıca “kamu malına zarar verdikleri” suçlamalarıyla açılan davaya devam edildi. Sincan Çocuk Mahkemesi’ndeki duruşma sonunda hâkim, bilirkişi raporunun beklenmesine karar vererek duruşmayı 25 Aralık 2015’e erteledi.

26 Eylül 2015’te Antalya’da 5 Ocak 2015’te polis ekiplerinin “küfür ettiği” gerekçesiyle darp ederek gözaltına aldığı Halil Kara (28) hakkında açılan davanın sonuçlandığı öğrenildi. Antalya 15. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada kararını açıklayan hâkim, Halil Kara’ya “polise direndiği ve hakaret ettiği” iddiasıyla 3 yıl 5 ay 7 gün hapis cezası verdi. Hâkim, aynı zamanda sanık da olan polis memurları K.Y. ve M.K.’ye ise “kasten basit yaralama suçundan” 180’er gün adli para cezası verdi. Halil Kara’nın haksız tahrikleri nedeniyle sanıkların suçu işlediğine hükmeden hâkim, cezayı 45’er güne sonra da sanıkların mahkemedeki iyi halini göz önünde tutarak 37’er güne indirdi. 2 polis memuru günlüğü 20 liradan hesaplanarak 740’ar lira para cezası ödemeye mahkûm edildi.

İstanbul’da 22 Eylül 2011’de Aksaray Polis Karakolu’nda tutulan müvekkillerinin durumu hakkında bilgi almak amacıyla karakola giden Avukat Bülent Kurt karakolda bulunan polis memurlarının fiziki saldırısına maruz kalmıştı. Olayın ardından Bülent Kurt, polis memurları hakkında polis memurları da Bülent Kurt hakkında şikâyetçi olmuşlardı. Soruşturmayı yürüten savcının, kamera görüntüleri doğrultusunda Bülent Kurt’un darp edildiğini saptayan bilirkişi raporu doğrultusunda Bülent Kurt hakkında kovuşturma izni verilmemesi yönündeki görüşüne rağmen Adalet Bakanlığı’nın “polis memuruna görevini yaptırmamak için direndiği” gerekçesiyle kovuşturma izni vermişti. Bülent Kurt’un şikâyetçi olduğu 2 polis hakkında da dava açılması üzerine karşılıklı açılan iki davaya Çağlayan 19. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildiği 15 Ekim 2015’te öğrenildi. Duruşmada esas hakkındaki mütalaasını sunan savcı, Bülent Kurt’a “direnme” suçunda, iki polise de “görevi kötüye kullanma” suçundan hapis cezası verilmesini fakat Bülent Kurt’un kimlik göstermediğini iddia ederek polislere verilecek cezada indirime gidilmesini talep etti. Taraf avukatlarının savunma hazırlamaları için ek süre veren mahkeme heyeti duruşmayı 18 Aralık 2015’e erteledi.

Gezi Parkı eylemlerinin başladığı dönemde İzmir’de 2 Haziran 2013’te Gündoğdu Meydanı’ndaki eylemcilere saldıran polislerden üçünün Kordon’da deniz kenarında oturan bir kadının saçını çekerek darp ettikleri kameralara yansımıştı. Görüntülerin ortaya çıkması üzerine başlatılan soruşturma sonunda haklarında “görevi kötüye kullandıkları” suçlamasıyla dava açılan İ.G., M.K. ve M.B. adlı üç polis memurunun yargılanmasına 20 Kasım 2015’te devam edildi. İzmir 32. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya katılan sanık polislerin avukatı müvekkillerinin müştekilere vurmadığını onları ittirdiğini iddia etti. Duruşmada tanıkları dinleyen dosyanın yeni hâkimi, dosyayı incelemek üzere duruşmayı erteledi.

26 Kasım 2015’te İstanbul’da 27 Mayıs 2011’de düzenlenen Uluslararası Yükseköğretim Kongresi’ni protesto gösterisine katılan ve polisin müdahalesi sırasında darp edilen Can Burak Sarıgül’ün suç duyurusu üzerine 3 polis hakkında açılan dava sonuçlandı. Çağlayan 35. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki karar duruşmasında hâkim, sanık polisler Abdullah Dal, Ali Mutlu ve Mevlüt Ünlü’ye “zor kullanma yetkisini aştıkları” iddiasıyla 7’şer ay 15’er gün hapis cezası verdi.

12.10. Vicdani Red Hakkını KullananlaraYönelik İhlaller

10 Şubat 2015’te 2011 yılında vicdani reddini açıklayan ve 2005 yılında zorla askere alınan Mehmet Tarhan hakkında “emre itaatsizlik ettiği” iddiasıyla açılan dava sonuçlandı. Sivas Askerî Ceza Mahkemesi’ndeki karar duruşmasına mahkeme heyeti, dava ve Mehmet Tarhan’ın o dönem askerî cezaevinde gördüğü işkence nedeniyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Türkiye aleyhine verdiği ihlal ve 10 bin Euro tazminat kararını yok sayarak Mehmet Tarhan’a 15 ay hapis cezası ile 9 bin TL para cezası verdi.

20 Mart 2015’te Şırnak’ın Uludere İlçesi’ne bağlı Roboskî Köyü’nden Diyarbakır’da düzenlenen Newroz kutlamasına katılmak üzere yola çıkan vicdani retçiler Ümit Encü, Nevzat Encü, Sekvan Encü ve Neçirvan Encü, Şırnak çıkışında yol kontrolü yapan Milli Jandarma Karakolu’na bağlı jandarmalar tarafından “asker kaçağı oldukları” gerekçesiyle gözaltına alındı.

17 Eylül 2015’te, Vicdani Ret’in sembol isimlerinden biri olan HDP Parti Meclisi üyesi Mehmet Tarhan, Aydın’da gözaltına alındı. Tarhan, twitter hesabından “Az önce Aydın girişinde ‘Askerlik Kanunu’na Muhalefet’ten aramam olduğu söylenerek gözaltına alındım. Aydın Emniyeti’ne götürülüyorum” diyerek gözaltına alındığını duyurdu. Aydın Emniyet Müdürlüğü’ndeki işlemlerinin ardından adliye sevk edilen Tarhan, “Askerlik Kanunu’na Muhalefet” gerekçesi ile savcılığa ifade verdi. Savcılıktaki işlemlerin ardından serbest bırakılan Tarhan, askerlik şubesine götürüldü.

12. 11. Vicdani Ret Davaları

8 Nisan 2015’te Genelkurmay Başkanlığı’nın şikâyeti üzerine, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın www.askeregitmeyin.com sitesi hakkında “halkı askerlikten soğutmak” suçunun düzenleyen TCK’nin 318. maddesi uyarınca soruşturma başlattığı öğrenildi. Soruşturmanın ardından, web sitesiyle aynı adı taşıyan kitaba katkı sağlayan 381 kişiye de aynı suçlamayla soruşturma açıldığı iddia edildi.

3 Haziran 2015’te www.askeregitmeyin.com adlı bir internet sitesi kurarak, zorunlu askerliğin kaldırılması için çalışma yürüten A.B. ve sitede yazıları yayınlanan Mehmet Ali Başaran hakkında Genelkurmay Başkanlığı Adli Müşavirliği’nin şikâyeti ve ihbarı üzerine “halkı askerlikten soğutmak” suçlamasıyla Türk Ceza Kanunu’nun 318. maddesi uyarınca dava açıldığı öğrenildi. İki yıla kadar hapis cezasının talep edildiği iddianameyi kabul eden Ankara 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılamaya 28 Eylül 2015’te başlanacağı bildirildi.

29 Eylül 2015’te, Kamuoyunda “Askere Gitmeyin” davası olarak bilinen davanın ilk duruşması Ankara 42. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Sanık Mehmet Ali Başaran, “Zorunlu askerliğe karşı sivil itaatsizlik eylemi yaptım” diyerek, beraatını istedi.

13. NAMUS CİNAYETLERİ

KADIN

3 Ağustos 2015’te, Diyarbakır’da 17 yaşında bir erkek, ailesinin azmettirmesiyle ablası Zümrüt Bayram’ı pompalı tüfekle öldürdü. Bayram’ın bir süre önce kocasından ayrıldığı ve Malatya’da yaşamaya başladığı ancak ailesinin zoruyla Diyarbakır’a geldiği öğrenildi.

ERKEK

Namus Cinayeti Davaları

14. NEFRET CİNAYETLERİ ve YARALAMALAR

1 Şubat 2015’te, İstanbul’da N.Y., seks işçiliği yapan trans kadın B.E.’yi boğarak öldürdü. N.Y. kadının cesedini üç gün çekyatta sakladı. Cinayetten sonra Niğde’ye kaçan N.Y. yakalandı.

Kırklareli Üniversitesi Lüleburgaz Meslek Yüksekokulu Elektronik Bölümü öğrencisi Adıyamanlı Ramazan Fırat’ın 28 Şubat 2015’te, aynı evi paylaştığı ve Ülkü Ocakları adlı yapılanma ile bağlantılı oldukları ileri sürülen 4 öğrenci tarafından bilekleri ve boyunu kesilerek öldürüldüğü iddia edildi. Soruşturma kapsamında polisin, Kürt öğrenci Ramazan Fırat’ın öldürülmesiyle ilgili aynı evde kalan Mustafa Karakuş, Emrah Keleş ve adı öğrenilmeyen bir öğrenciyi gözaltına aldığı, diğer bir öğrencinin ise arandığı öğrenildi. Gözaltına alınanlar Lüleburgaz Emniyet Müdürlüğü’nde tutulurken, ilişkin savcılığın gözaltında tutulanlar için 72 saat ek süre verdiği belirtildi.

3 Mart 2015’te Mersin’de İpek adlı trans kadının iki erkek tarafından kaçırılarak ıssız bir yerde darp edildiği ve bıçaklanarak olay yerinde ölüme terk edildiği öğrenildi. Sabah olay yerine çalışmaya gelen işçilerin bilinci kapalı halde buldukları İpek, Mersin Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı.

13 Mart 2015’te Erzurum’un Karayazı İlçesi’nde bulunan Bayraktar İlköğretim Okulu öğrencisi A.Ö.’nün (12) derste Kürtçe konuştuğu için Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni Ö.A. tarafından darp edildiği öğrenildi.

2 Mayıs 2015’te, Eda adlı trans kadın Harbiye’de gece dışarıda bulunduğu sırada kimliği belirsiz 2 kişi tarafından silahlı saldırıya uğradı. Bacağından yaralanan Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırılan Eda’nın durumunun iyiye gittiği öğrenilirken, olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

2 Mayıs 2015’te İstanbul ve İzmir’de trans kadınlar kimliği belirsiz kişilerin saldırısına uğradı. Saldırılar nedeniyle İstanbul’un Şişli İlçesi’nde Gülşen adlı trans kadın bıçaklandı, yine Şişli’de adı öğrenilemeyen bir başka trans kadın silahla vuruldu. İzmir ve Kocaeli’deki, saldırılarda da 2 trans kadın vurularak yaralandı.

3 Mayıs 2015’te, Kocaeli’nde M.Ç. trans kadın S.B.’ye evinde tabancayla yedi el ateş ederek yaraladı. Mahallede oturan bazı kişilerin yeni taşınan S.B. ve iki trans kadına evlerinden taşınması için baskı yaptığı ifade edilirken erkek olaydan sonra kaçtı.

13 Mayıs 2015’te İstanbul’da Migel adlı trans birey kalabalık bir grubun bıçaklı saldırısına uğradı. Darp edilen ve bıçaklanan Migel hastaneye kaldırıldı. Saldırıdan bir süre sonra ise Işıl adlı trans birey saldırıya uğradı. Darp edilen Işıl da hastaneye kaldırıldı.

19 Mayıs 2015’te Rojava’nın Efrin Kenti’nden çalışmak için Ankara’ya gelen İdris Muhammed, Ankaray Kurtuluş Durağı’nın yanında olan Kadıköy Kafesi adlı yerde çalışan bir arkadaşını ziyaret etmek üzere gittiği kafede ırkçı saldırıya maruz kaldı. İdris Muhammed, kafede şef olarak çalışan bir kişinin, kendisine “PKK’lisin, Kürtsün” diyerek saldırdığını ve darp girişiminde bulunduğunu savundu.

23 Mayıs 2015’te, İstanbul’da iki erkek müşteri olarak anlaşarak bindikleri taksi de seks işçisi trans kadın E.’yi gasp etmek istedi, direnen kadını bıçakladı. Erkekler kaçtı.

28 Mayıs 2015’te, İstanbul’da motosikletli iki erkek sokakta seks işçisi trans kadın A.’yı sopalarla darp etti.

28 Mayıs 2015’te, İstanbul’da iki erkek yolda yürüyen trans kadın A.’nın suratına bira şişesi fırlattı.

24 Haziran 2014’te,  Eskişehir’de, daha önceden ameliyatla kadın olan İranlı sığınmacı 23 yaşındaki B.H., gittiği evde kendisiyle zorla ters ilişkiye girdiğini öne sürdüğü İranlı sığınmacı Ehsan M.’den şikayetçi oldu. Suçlamaları kabul etmeyen ve tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldığı belirtilen Ehsan M. hakkında dava açıldı.

4 Temmuz 2015’te Ülkü Ocakları İstanbul İl Başkanlığı’nın Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde yaşayan Müslüman topluma destek olmak için düzenlediği yürüyüş ırkçı saldırılara dönüştü. Beyazıt Meydanı’nda başlayan ve Sultanahmet Meydanı’nda biten yürüyüş sonunda eyleme katılan aşırı sağcı gruplar İstanbul’a gelen ve o anda Topkapı Sarayı’nı ziyaret eden Uzakdoğulu turistlere saldırı düzenledi.

7 Temmuz 2015’te, Trans aktivist ve Kırmızı Şemsiye Derneği kurucularından Kemal Ördek’in, Ankara’daki evinde tecavüze uğradığı ve gasp edildiği saldırganların ise mahkemeye çıkarılmadan serbest kaldığı öğrenildi.

15 Temmuz Bursa’nın Kestel ilçesinde yaşayan Alevi bir aile, Ramazan ayında oruç tutmadıkları için önce sözlü olarak taciz edildi, ardından da linç edildi. Yaralanan baba Daimi Gül’ün hayati tehlikesinin sürdüğü öğrenildi. Ailenin küçük çocuğu ise ağır bir şekilde yaralandı. Anne Nurgül Gül’ün ise boynunda kırıklar oluştuğu öğrenildi.

5 Ağustos 2015’te, Afyon’da bir erkek, müşterisi olduğu trans seks işçisi B.’yi bıçaklayarak yaraladı, gasp etmeye çalıştı. Erkek tutuklandı.

10 Ağustos 2015’te, sabaha karşı saat 04.00 sıralarında İstanbul Şişli’de 2 erkek Ada Su adında bir trans kadını bıçakla yaraladı. Bugün sabaha karşı çalıştığı caddede motorlu iki erkeğin ‘Çalışıyor musun?’ sorusuna hayır cevabını veren genç trans kadın saldırıya uğradı. Motordan inen saldırganlar yanlarında taşıdığı kesici silahlarla genç kadını 3 yerinden bıçakladılar. Ada’ya hakaret eden saldırganlar genç kadını gasp ettikten sonra motora binip olay yerinden uzaklaştılar.

1 Eylül 2015’te, Trabzon’da bir erkek, seks işçisi trans kadın Tutku Linda’yı 200 defa bıçaklayarak öldürdü. Cinayetten sonra kadının elbiselerini giyerek kaçan erkek il dışında yakalandı ve tutuklandı.

4 Eylül 2015’te, Kocaeli’nde 24 Mart 2003 tarihinde M.İ. (31) ve R.T. (31) ve E.K. zorla girdikleri evinde trans kadın Beyza Terlemez’i (38) defalarca bıçaklayarak öldürdü. Cinayet zanlıları M.İ. ve R.T. tutuklandı,

6 Eylül 2015’te İstanbul’da telefonda Kürtçe konuşan Sedat Akbaş (21) 6 kişinin saldırısı sonucu bıçaklanarak öldürüldü.

6 Eylül 2015’te Muğla’nın Seydikemer İlçesi’nde ise İ.Ç. adlı kişi peşmerge kıyafeti giydiği için linç edilmek istendi. Fotoğrafı internette teşhir edilen İ.Ç. kalabalık bir grup tarafından yakalandıktan sonra dövülerek elbiseleri parçalandı. Daha sonra bir meydanda bulunan Atatürk büstünün yanına götürülen İ.Ç. büstü öpmeye zorlandı.

9 Eylül 2015’te Konya’nın Beyşehir İlçesi’nde Diyarbakırlı 4 Kürt işçi linç girişimine maruz kaldı.

9 Eylül 2015’te, Trabzon Otogarı’nda Erzurum’a gitmek üzere bir otobüs firmasından bilet alan 2 kişi “PKK üyesi oldukları” iddiasıyla çevredekilerin linç girişimine maruz kaldı.

10 Eylül 2015’te İstanbul’un Gaziosmanpaşa İlçesi’ne bağlı Küçükköy Semti’nde iki Kürt esnaf ırkçı bir grubun silahlı saldırısına uğradı. Kafasına isabet eden kurşun sonucu yaralanan Ramazan Süt’ün durumunun ağır olduğu bildirildi.

14 Eylül 2015’te, İstanbul’da iki erkek, seks işçisi trans Z.S.’yi darp etti, yanlarındaki köpeği kadına saldırttı. Erkeklerin kadına daha önce uğradığı şiddet sebebiyle açtığı davayı geri çekmediği için saldırdığı öğrenildi.

18 Ekim 2015’te, Konya’da M.G. (19), B.K. (17), N.B. (17) ve S.T. (16), seks işçisi S.D.’yi tehdit ederek gasp etti ve direnen kadını başına tabancayla vurarak yaraladı. Kadının şikayeti üzerine erkekler gözaltına alındı.

20 Kasım 2015’te, İstanbul’da bir erkek trans kadın A.’yı zorla aracına bindirdi, kapı yarı açıkken bir süre yolda sürükle, levyeyle kadını darp etti. Çevredeki diğer trans kadınların yardımıyla kurtulan A. hastaneye kaldırıldı. Polis tarafından yakalanan erkek ifadesinin ardından tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

24 Kasım 2015’te, İstanbul Maltepe’de 33 yaşındaki trans kadın Nilay nefret saldırısı sonucu yaşamını kaybetti. Dün öğle saatlerinde evinde saldırıya uğrayan Nilay’ın bedeninde çok sayıda bıçak darbesine rastlandı. Nilay’ın arkadaşları ise evinin darmadağın edildiğini ve bıçaklandıktan sonra bornoz ipiyle öldürüldüğünü söyledi. Kayıplara karışan Nilay’ın katili ise bulanamadı.

2 Aralık 2015’te İstanbul’un Avcılar İlçesi’nde seks işçisi Alev adlı trans kadın, sokak ortasında bıçaklanarak öldürüldü. Cinayetin katil zanlısının yakalanamadığı bildirildi.

16 Aralık 2015’te, Trans kadınlar Sedef ve Oya, gece Kartal sahilinde bulunan bir çay ocağının önünden geçerken arabadan inen bir grup tarafından bıçaklı saldırıya uğradı. Olayda Oya isimli trans boğazında yaralanırken Sedef ise linç edilmek istendi.

 Davalar

15. KADINLARIN YAŞAM HAKLARINA YÖNELİK İHLALLER

15.1. Kadın İntiharları / İntihar Teşebbüsleri

14 Ocak 2015’te,Mardin’in Derik ilçesine bağlı Pirinçli Mahallesi’nde ailesi ile birlikte ikamet eden T.O (21) isimli kadının, kimsenin olmadığı sırada evde bulunan silahla intihar girişiminde bulunduğu iddia edildi. Ağır yaraladığı öğrenilen T.O.’nun, olay sonrası ailesi tarafından Derik Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı öğrenildi.

5 Şubat 2015’te,Hakkari Yenimahalle’de ailesi ile birlikte yaşayan Ö.A. adlı kadın, aldığı ilaçlar ile intihar girişiminde bulundu. İntihar girişiminin sebebi öğrenilemezken, Ö.A., ailesi tarafından Hakkari Devlet Hastanesi’ne götürüldü. Hastanede midesi yıkanan Ö.A.’nın durumunun iyi olduğu öğrenildi.

10 Şubat 2015’te,Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) öğrencisi F.Ö. isimli kadının, gece saatlerinde kampüs içerisinde bulunan Melikşah Kız Öğrenci Yurdu’da kaldığı binanın 5’inci katından atlayarak intihara kalkıştığı iddia edildi. Ağır yaralanan F.Ö. olay yerine gelen ambulans ile Dursun Odabaşı Tıp Fakültesi’ne kaldırıldı.

6 Şubat 2015’te,Diyarbakır’da, Dicle Üniversitesi (DÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi’nde radyoloji teknisyeni olarak çalışan Gülay Ertop (45),  iki gün önce yerleştiği bir otelin odasında ölü bulundu. Otelde uzun süre odasından çıkmaması üzerine şüphelenen görevliler durumu polise bildirdi. Polis tarafından girilen odada, Ertop’un yanında bir mektup ve ilaç kutuları bulundu.

12 Şubat 2015’te,Mardin’in Derik ilçesine bağlı Kale Mahallesi’nde ikamet eden 19 yaşındaki Şehnaz Demir isimli genç kadın, yattığı odanın kapısında bulunan çengele bağladığı eşarbıyla intihar ettiği ileri sürüldü. Derik Devlet Hastanesi’ne kaldırılan Demir’in cenazesi, ön otopsinin ardından kesin ölüm nedeninin belirlenmesi için Diyarbakır Adli Tıp Kurumu’na gönderildi. Konu ile ilgili Derik Cumhuriyet Savcılığı tarafından soruşturma başlatıldı.

17 Şubat 2015’te,Diyarbakır’ın Çınar ilçesine bağlı Düzova köyünde, ailesiyle birlikte yaşayan Gurbet Karataş (18) isimli genç kadın, evde tavana asılı olarak bulundu. Polisin evde savcı gözetiminde olay yeri incelemesinde bulunmasının ardından aile üyelerinin ifadeleri alındı. Olayın intihar mı yoksa intihar süsü verilmiş cinayet mi olduğunu konusunda soruşturma başlatıldı.

20 Şubat 2015’te,Diyarbakır’ın Çermik ilçesi Petekkaya köyünde yaşayan Serap Karakış (20) isimli genç kadının, silahla intihar girişiminde bulunması sonucunda ağır yaralandığı belirtildi. Ailesi tarafından Çermik Devlet Hastanesi’ne kaldırılan genç kadın, ardından helikopter ile Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne sevk edildi. Yapılan tüm müdahalelere rağmen Karakış, kurtarılamayarak yaşamını yitirdi.

21 Şubat 2015’te, Konya’da psikolojik problemleri olduğu öne sürülerek evde yakınları tarafından kapalı tutulan K.M. dördüncü kattan atlayarak intihar etti.

2 Mart 2015’te,IŞİD çetelerinin saldırılarından kaçarak ailesi ile birlikte Diyarbakır’ın Ergani ilçesine gelen ve belediye tarafından tahsis edilen evlerde kalan Şengalli Êzidî Faize Çukü isimli genç kadının, oturdukları binanın 7. katından aşağıya atlayarak intihar ettiği iddia edildi.  Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne tedavi altına alınan Çukü, yaşamını yitirdi.

3 Mart 2015’te,Van’ın Muradiye ilçesi Fevzi Çakmak Mahallesi’nde ailesiyle birlikte yaşayan 23 yaşındaki İclal Tavukçu isimli kadının, odasında silahla karnından kendini vurarak intihar ettiği iddia edildi. Ailesinin Muradiye Devlet Hastanesi’ne kaldırdığı Tavukçu, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.

6 Mart 2015’te,Van’ın Gürpınar ilçesine bağlı Yolaçan köyünde evli ve iki çocuk annesi Asya Akbulut’un (27), kendini tandır evinin tavanına asarak intihar ettiği iddia edildi.  Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

12 Mart 2015’te,Diyarbakır’ın Çınar ilçesinde Leblebitaş köyünde yaşayan 18 yaşındaki Ceylan Tosun’un, evde kimsenin bulunmadığı sırada babasına ait av tüfeği ile intihar ettiği iddia edildi. Yaralı olarak Diyarbakır Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde kaldırılan Tosun, kurtarılamayarak yaşamını yitirdi. Olay hakkında ise Çınar Cumhuriyet Savcılığı tarafından soruşturma başlatıldı.

18 Mart 2015’te,Muş’un Bulanık ilçesi’ne bağlı Samanyolu köyünde, Gozel Polat (18) adlı genç kadının tavana astığı iple intihar ettiği iddia edildi.

20 Mart 2015’te,Diyarbakır Yenişehir Fidanlığı’nda bulunan Êzidî Kampı’nda 19 yaşındaki Heyfa İsmail Simokî isimli kadının intihar ettiği iddia edildi. Kampta bulunan ailesi ile birlikte yemek yedikten sonra, yan tarafta bulunan sera çadırına geçen Simokî’nin, başına bağladığı kendi şalını çadır şişlerine bağladıktan sonra boynuna geçirerek intihar ettiği ileri sürüldü.

25 Mart 2015’te,Van’ın Çaldıran ilçesinde N.S. (18) adlı kadının tabanca ile kendini vurarak intihar ettiği iddia edildi. Çaldıran Devlet Hastanesi’ne kaldırılan genç kadın, yaşamını yitirdi. Doğubayazıt nüfusuna kayıtlı genç kadının, henüz 16 yaşındayken istemediği biri ile evlendirildiği ve bir yıl evli kaldıktan sonra gördüğü şiddet üzerine aile evine döndüğü öğrenildi.

25 Mart 2015’te, Adana’da M.Ş. karısı T.Ş.’yi (19) darp etti, bıçakla tehdit etti ve sokağa attı. T.Ş. polise giderek kocası ve onun ailesi hakkında şikâyetçi oldu. M.Ş. tutuklandı. Ailesinin yanına taşınan T.Ş. “Başıma bir şey gelirse sorumlusu M. ve ailesidir” dedikten sonra intihar etti. Erkeğin ve ailesinin T.Ş.’ye beş aylık evlilikleri süresince şiddet uyguladığı öğrenildi.

29 Mart 2015’te, Hakkâri’nin Yüksekova ilçesine bağlı Doğanlı Kampı’nda ikamet eden 35 yaşındaki Besna Korkmaz isimli kadının, gece saatlerinde kendini asarak intihar ettiği iddia edildi. Olay ile ilgili soruşturma başlatıldı.

31 Mart 2015’te, Diyarbakır’ın Çınar ilçesi Sırımkeser Mahallesi’nde Sümeyye Gümüş isimli kadın, ahırın tavanına asılı halde bulunduğu belirtildi. Okuldan dönen çocukları tarafından bulunan Gümüş’ün, intihar ettiği ileri sürüldü.

1 Nisan 2015’te, Hakkâri’de 14 yaşındayken zorla evlendirilen K.Ç.’nin (18) tabancayla intihar ettiği öne sürüldü. K.Ç.’nin bir yıl önce kocasından ayrılarak ailesinin yanına yerleştiği ifade edilirken K.Ç.’nin kocası H.D.’nin kadına evlilikleri süresinde şiddet uyguladığı, kayınpederi B.D.’nin cinsel tacizde bulunduğu ve birden fazla defa tecavüze teşebbüs ettiği öne sürüldü. H.D. ve B.D.’nin son bir yıl içerisinde kadını öldürmekle tehdit ettiği belirtildi.

2 Nisan 2015’te, Muş’ta Ş.K.’nin (18) evinde tabancayla intihar ettiği öne sürüldü. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

3 Nisan 2015’te, Van’ın Erciş ilçesi Yeşilova Mahallesi’nde yaşayan 21 yaşındaki N.N. isimli kadının, evin bir odasında kafasına dayadığı tabancayla intihar ettiği iddia edildi. Silah sesinin duyulması üzerine odaya giren aile fertlerinin, N.N.’yi kanlar içinde bulduğu savunuldu.  N.N. komşuların yardımıyla Erciş Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı.

4 Nisan 2015’te, Kadın intiharı iddialarıyla gündemden düşmeyen Van’da, bu kez de Özalp ilçesine bağlı Boğazkesen Mahallesi’nde Zeynep Almener (30) isimli kadının intihar ettiği iddia edildi. Sabah saatlerinde tandır evinin tavanına bağlanan ipte asılı bulunduğu öne sürülen Almener’in cenazesi, olay yerine gelen savcılının incelemesi ardından otopsi için Van YYÜ Dursun Odabaşı Tıp Merkezi’ne gönderildi.

14 Nisan 2015’te, Adana da Tuba Şahin, 5 ay önce demirci ustası Mustafa Şahin ile aşk evliliği yaptı. İddiaya göre, Mustafa Şahin eşinin ailesi ile görüşmesine izin vermeyerek genç kadına şiddet uygulamaya başladı. Tuba Şahin, 23 Mart’ta merkez Seyhan İlçesi’ndeki Denizli Polis Merkezi Amirliği’ne giderek eşinden şikayetçi oldu, ardından da aynı mahallede oturan ailesinin evine döndü. “Başıma bir iş gelirse sorumlusu eşim Mustafa ve ailesidir” diyen genç kadın aynı gün saat 01.00 sıralarında oturdukları apartmanın 7’nci katındaki evlerinin balkonundan atladı. Tek katlı işyerinin üstüne düşen Şahin, ağır yaralı olarak götürüldüğü hastanede yapılan müdahaleye karşın yaşamını yitirdi.

9 Mayıs 2015’te, Siirt’te E.D. (27) kendini asarak öldürdü. E.D.’nin kocasından sürekli şiddet gördüğü, MS hastası ve kocasından gördüğü şiddet yüzünde psikolojik rahatsızlığı olduğu ifade edildi.

9 Mayıs 2015’te, Karabük’te eski kocası K.C. ile beş ay önce birlikte yaşamaya başlayan M.O. erkeğin önünde tabancayla intihar ettiği iddia edildi.

12 Mayıs 2015’te, Van’da, merkeze bağlı Tuşba ilçesi Altıntepe Mahallesi’nde 20’li yaşlarda olduğu belirtilen Nurcan Yılmaz evin tavanına asılı halde bulundu. Olayın haber verilmesi üzerine gelen sağlık ekipleri ve savcılığın incelemesinin ardından Yılmaz’ın cenazesi otopsi için Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Dursun Odabaşı Tıp Merkezi’ne kaldırıldı.

19 Mayıs 2015’te, Manisa da saat 10.00 sıralarında, Kuşlubahçe Köprüsü yakınlarında henüz ismi belirlenemeyen genç kız, bilinmeyen bir nedenle, İzmir Alsancak Garı’ndan Balıkesir’in Bandırma İlçesi’ne giden 31001 sefer sayılı mavi trenin önüne atladı. Yapılan ani frene rağmen genç kız, trenin altında kaldı. İhbar üzerine olay yerine gelen sağlık ekipleri, ağır yaralı genç kızı ambulansla Manisa Devlet Hastanesi’ne kaldırdı. Tedaviye alınan genç kızın hayati tehlikesinin sürdüğü bildirildi.

20 Mayıs 2015’te, Balıkesir’in kendisinden 5 gündür haber alınamayan 25 yaşındaki Nakiye Sözer’in cesedi Balıkesir-İzmir Karayolu üzerindeki Selimiye Barajı’nda bulundu. Bir taksiyle baraj bölgesine gittiği belirlenen genç kızın işten çıkarılmasını gurur meselesi yapıp, intihar ettiği sanılıyor.

26 Mayıs 2015’te, Van’ın merkez İpekyolu ilçesine bağlı Bostaniçi Mahallesi’nde 4 çocuk annesi Cemile Dayan isimli kadın evinde ölü bulundu. Evinin tavanına asılı halde bulunan Dayan’ın, 5 yıl önce de genç oğlunun aynı şekilde yaşamına son verdiği öğrenildi.

26 Mayıs 2015’te, Edinilen bilgiye göre; dün gün boyu arkadaşları ile gezen D.A., akşam saatlerinde eve geldi. Burhan A., geç kaldığı için kızı ile tartışmaya başladı. Tartışma büyürken Burhan A., kızına Tokat attı. D.A. da babasına tokatla karşılık verdi. Bir süre sonra baba ile kızın tartışmasına anne Gülser A. da dahil oldu. Çift olayla ilgili tartışırken 4’üncü kattaki evlerinin balkonuna çıkan D.A. kendisini boşluğa bıraktı. Gürültü üzerine balkona çıkan ve kızlarının atladığını fark eden çift durumu polise ve sağlık ekiplerine bildirdi. Kısa sürede gelen sağlık ekipleri, D.A.’yı özel bir hastaneye götürdü. Yoğun bakım servisinde tedaviye alınan D.A.’nın omuriliği dahil olmak üzere vücudunda çok sayıda kırık olduğu belirtildi. Polis tarafından gözaltına alınan baba Burhan A. ise ifadesinin alınması ardından serbest bırakıldı. (BASININ İFADE ETTİĞİ ŞEKLİYLE ALINMIŞTIR)

29 Mayıs 2015’te, Adana’nın Seyhan ilçesinde saat 06.00’da Bilcan Abik (19) yaklaşık 2 ay önce resmi nikah olmadan kaçarak İlhan Demir ile birlikte yaşamaya başladığı evdeki yatak odasında bulunan tavandaki demire fuları ile kendini astığı iddia edildi. Haber verilmesi üzerine olay yerine gelen ekipler, asıldığı yerden indirilen genç kadını kontrol ettiklerinde öldüğünü belirledi. Olayla ilgili genç kadının imam nikahlı eşi İlhan Demir, gözaltına alındı.

29 Mayıs 2015’te, Van’ın Özalp ilçesine bağlı Aşağı Sağmalı (Noşar) Mahallesi’nde Adalet Gülbiçen (35) isimli kadın öğlen saatlerinde tandır evinde asılı bulundu. Evli ve 2 çocuk annesi olan Gülbiçen’in intihar ettiği iddia edildi.

2 Temmuz 2015’te, Mardin’de D.Ö. (24) intihar etti. D.Ö.’nün kocasından sürekli şiddet gördüğü için bir süre önce evden ayrıldığı ancak tekrar evine geri döndüğü ve şiddet görmeye devam ettiği ifade edildi.

6 Temmuz 2015 İzmir’in Konak ilçesinde Halil Rıfat Paşa semtinde yaşayan İlginç Ü.’nün (29) yaşadığı evde tavana asılı bulunduğu iddia edildi. İşten dönen eşi tarafından bulunduğu savunulan İlginç Ü.’nün cenazesi savcılık incelemesinin ardından, otopsi için İzmir Adli Tıp Kurumu’na kaldırıldı.

6 Temmuz 2015’te,  Diyarbakır’ın Çınar ilçesi Aşağıkonak köyünde Sultan Öztemel (25) adlı kadın, odasında tavana asılı halde bulunan bulundu. Ailesi tarafından bulunan Öztemel’in, çocuklarının “psikolojik sorunları” olduğunu iddia etti.

6 Temmuz 2015’te, saat 20.00 sıralarında, Manisa Akhisar’ın büyükşehirden önce köy olan Medar Mahallesi’nde meydana geldi. Evde yalnız olduğu sırada Özlem Koç, babasının av tüfeğini çenesine dayayarak tetiği çektiği iddia edildi. Eve gelen yakınları Koç’u kanlar içinde bulunca, sağlık ekiplerinden yardım istedi. İhbar üzerine olay yerine gelen acil yardım ekiplerinin yaptığı kontrolde, Koç’un öldüğü belirlendi. Jandarmanın yaptığı inceleme sonrası Koç’un cenazesi otopsi için İzmir Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Koç’un okumadığı ve çalışmadığı öğrenildi. Arkadaşlarından edinilen bilgiye göre, genç kızın evlenmeyi düşündüğü, ancak sevdiği gencin babasının Koç’u istemediği öne sürüldü. Jandarma, olayla ilgili soruşturmanın sürdüğünü bildirdi.

30 Temmuz 2015’te,  Kütahya’nın Domaniç ilçesinde 22 yaşındaki Aysun Altay, erkek arkadaşına ait tabancayla kendini kalbinden vurarak intihar ettiği iddia edildi. Aysun Altay’ın bir süre önce Manisa’da ağabeyinin tecavüzüne uğradığı, bu nedenle bunalıma girdiği öne sürüldü.

5 Ağustos 2015’te, Muğla’nın Bodrum İlçesi Konacık Mahallesi’ndeki Başaran Sokak’ta ailesiyle birlikte yaşayan Betül Maden, saat 09.00 sıralarında komşuları tarafından oturduğu üç katlı binanın bahçesinde yerde yatarken bulundu. Balkondan düştüğü ya da intihar ettiği sanılan Maden’i vücudunda kesici ve delici herhangi bir yara izine rastlanmadığı kaydedildi. İhbar üzerine olay yerine gelen polisin yaptığı inceleme sonrası Maden’in cesedi otopsi için Muğla Adli Tıp Kurumu’na gönderildi. Ankara’da yaşadığı, kısa bir süre önce Bodrum’a ailesinin yanına taşındığı belirtilen Maden’in bir ay önce nişanlısından ayrıldığı öğrenildi. Polis, olayla ilgili soruşturma başlattı.

16 Ağustos 2015’te, Van’ın Çaldıran ilçesi Direkli Mahallesi’nde ikamet eden Saime Kaçmaz (20) adlı kadın, evin tavanına iple asılı halde bulundu. Annesi tarafından fark edilen Kaçmaz’ın cansız bedeni asılı bulunduğu yerden indirildi. Olayın ayrıntısına ilişkin bilgi edinilemezken, cenaze Çaldıran Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı.

15 Eylül 2015’te, Adana’nın Çukurova ilçesine bağlı Toros Mahallesi’nde Arzu Er isimli kadının, sabah saatlerinde gittiği kardeşinin evinde 8’inci kattan atlayarak intihar ettiği iddia edildi. Er’in kardeşi Jale Kilitçioğlu, kahvaltı hazırlamak için mutfağa girdiği sırada ablasının balkona çıkıp atladığını savundu.

17 Eylül 2015’te, Kayseri’de Suriyeli H.F.’nin (26) evin banyosunda el ve ayak bileklerini keserek intihar ettiği öne sürüldü. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

26 Eylül 2015’te, Van’ın Erciş ilçesi Dêra Jor (Selmanağa) Mahallesi’nde ailesinin şiddetine mazur kaldığı bilgisi üzerine 2 ay önce Van’da bulunan bir sığınma evine yerleştirilen ve bir hafta önce ailesinin yanına döndüğü belirtilen Zeynep Kaya (18) evde tavana asılan ipte ölü bulundu. İntihar ettiği savunulan Kaya’nın ailesinin talebi üzerine cenazesine otopsi yapılmadan toprağa verildiği belirtildi.

28 Eylül 2015’te, Manisa’nın Saruhanlı ilçesine bağlı Adiloba Mahallesi’nde oturan 18 yaşındaki Fatma Kaşar, evlerinin bahçesindeki incir ağacına asılı halde ölü olarak bulundu. Genç kızın ağaca asılı bedenini görenler, durumu hemen jandarmaya bildirdi. İhbar üzerine eve gelen jandarma görevlilerinin yaptığı kontrolde, genç kızın yaşamını yitirdiği belirlendi.

5 Ekim 2015’te, Şanlıurfa’da, 6 katlı binanın çatısına çıkarak atlayacağını söyleyen 21 yaşındaki Elif A., polis ekiplerinin bir anlık dalgınlığından yararlanarak kolundan çekmesiyle kurtarıldı.

5 Ekim 2015’te, Kocaeli’nde G.A. (44) kocasının ruhsatlı tabancasıyla intihar ettiği öne sürüldü. Olayın intihar mı cinayet mi olduğu araştırılıyor.

26 Ekim 2015’te, Urfa’nın Suruç ilçesinde, 18 yaşında ki Güler Koçyiğit Bulut isimli genç kadının 5’inci kattan atlayarak intihar girişiminde bulunduğu iddia edildi. Aslen Suruç’un Gokkan köyünden olup Suruç’un Dikili Mahallesi’nde ikamet eden genç kadının evliliğinde sorun yaşadığı öğrenildi.

26 Ekim 2015’te, Urfa’da ki TOKİ Polis lojmanlarında oturan siber suçlar şubesinde görevli polis memuru Kemal Öz’ün 1 çocuk annesi eşi Emine Öz’ün de silah ile intihara kalkıştığı ileri sürüldü.

8 Kasım 2015’te,Ağrı’nın Diyadin ilçesi Rahmankulu köyünde 16 yaşındaki Şaban Vural’ın av tüfeğiyle intihar ettiği iddia edildi.

11 Kasım 2015’te, Mardin’in Dargeçit ilçesinde 3 Kasım 2015 tarihinde, Z.G.(21) isimli genç kadının Ilısu köyü yakınlarında bulunan Dicle Nehri’ne atlayarak intihar ettiği iddia edildi. Z.G’ye ait cenaze, 3 Kasım’dan bu yana arama kurtarma çalışmaları sonucu Güçlükonak yakınlarında bulundu.

14 Kasım 2015’te, Adana’nın Seyhan ilçesi Yeşilevler Mahallesi’nde bulunan TOKİ konutlarında Binnaz Kahraman’ın (40) oturdukları apartmanın 10’uncu katından atlayarak intihar ettiği iddia edildi.

15 Kasım 2015’te, Adana’da B.K.’nin (42) oturduğu binanın çatısından atlayarak intihar ettiği öne sürüldü. B.K.’nin olaydan önce kocası A.K. ile tartıştıktan sonra intihara teşebbüs ettiği, kadının komşuları ve A.K. tarafından ikna edildiği ve komşulara “aile içi mesele” diyerek evine döndüğü ifade edildi. A.K.’nin kadına sürekli şiddet uyguladığı öğrenildi. Erkek gözaltına alındı.

23 Kasım 2015’te,  İddiaya göre, annesiyle birlikte yaşadığı öğrenilen 18 yaşındaki Mariya İncesoyluer, 2 gün önce 2 yıldır beraber olduğu sevgilisi Halim Usta ile tartışmasının üzerine saat 14.00 sıralarında annesinin evde olmadığı bir vakitte, tül perdelerini birbirine bağlayarak kendini doğalgaz borusuna asarak intihar ettiği iddia edildi.

9 Aralık 2015’te, Hatay’ın Samandağ ilçesine bağlı Tekebaşı Mahallesi’nde intihar ettiği iddia edilen Sinem Karataş (20) yaşamını yitirdi. Karataş’ın 15 yaşında iken nişanlandığı ve evlendirilmek istendiği belirtildi.

15.2. Toplumsal Alanda Kadına Yönelik Şiddet ve Tecavüz/Ev İçi Şiddet

1 Ocak 2015’te, Adana’da Ş.Y. (23) dini nikâhlı karısı Leyla Sabuncu’yu (20) tüfekle öldürdü. Tutuklanan Ş.Y. karısını kaza sonucu öldürdüğünü iddia etti.

1 Ocak 2015’te, Gaziantep’te 31 Aralık 2014 gecesi 67 yaşında ki Gülhan Kaygın öldürüldü. Kaygın’ın kolundaki bileziklerin ve yüzüğünün çalındığı belirtildi. Kaygın’ın kardeşi ablasının kocasının felçli olduğunu, cinayeti işleyen kişilerin tanıdık olabileceğini söyledi.

1 Ocak 2015’te, İzmir’de Y.Y. (61) eski sevgilisi A.E. (35) ve kızı S.H.’yi (15) pompalı tüfekle ağır yaraladı, S.H.’nin erkek arkadaşı U.Ç.’yi öldürdü. A.E.’nin erkek hakkında daha önce taciz, tehdit ve yaralama gerekçesiyle beş kez şikâyetçi olduğu ve kadının kendi ve kızı için biri 17 Aralık 2014’te olmak üzere iki kere koruma kararı verildiği öğrenildi. Olaydan sonra kaçan Y.Y. yakalandı.

2 Ocak 2015’te, Elazığ’da E.G., B.Ç.,Y.Y. ve F.B. gece banyodan girdikleri evde L.Y.’ye (56) tecavüz etti ve kadını gasp etti. Erkekler çıkarıldıkları nöbetçi mahkeme tarafından gasp ve tecavüz suçlarından tutuklandı.

2 Ocak 2015’te, Samsun’da Y.K. (40) karısını darp etti. Kadının şikâyeti üzerine Aile Mahkemesi Y.K.’ye uzaklaştırma cezası verdi. Olaydan 15 gün sonra ırmak korkuluklarına çıkan Y.K. karısını nasıl dövdüğünü anlattı ve intihara teşebbüs etti.

3 Ocak 2015’te, Kırklareli’nde A.K. (38) eski karısı Gamze Ergüneş’i (39) tabancayla öldürdü. A.K. cinayetten sonra teslim oldu.

3 Ocak 2015’te, Aydın’da Neriman Aktarmacı evde ütü kablosuyla boğularak öldürdü. Kadının cesedi elleri, ayakları eve ağzı koli bandıyla bağlanmış halde bulundu. İlk incelemeye göre eve hırsızlık amacıyla girildiği ifade edildi.

3 Ocak 2015’te, Muğla’da K.K. doğum yapan karısı L.K.’yi (28) darp etti, kadını ve çocuklarını bıçakla rehin aldı. K.K.’nin beş ay önce tahliye olduğu ve başka bir suçtan arandığı ortaya çıktı, K.K. tutuklandı.

6 Ocak 2015’te, Kırklareli’nde üniversite öğrencisi I.S. (24) apartman girişinde T.K.’ye tecavüz etmeye çalıştı, I.S. direnen T.K.’yı defalarca yumruklayarak yaraladı ve kaçtı. Gözaltına alınan I.S. mahkemeye sevk edildi.

6 Ocak 2015’te, Kayseri’de T.M. karısı F.M.’yi darp etti, kadın yaralandı.

7 Ocak 2015’te,İHD Diyarbakır şubemize başvuran Ş.Ç., şu beyanlarda bulundu: “Ben geçen yıl Nisan ayında internet cafede yazıştığım Emre Kaan Türk isimli kişi ile belli bir süre görüşmeye başladık. Benimle evlenmek istediğini, ciddi olduğunu, ailemle tanışmak istediğini söyledi. Ailemle tanıştı. Bana Selanik göçmeni ve asker olduğunu söyledi. Beni İstanbul’a çağırdı. Benim ve annemin maaş kartını istedi ve para aktaracağını söyledi. Sonrada öğrendiğim kadarıyla kartımdan para çekmiş. Sonradan İstanbul’da beni yalnız başıma bıraktı. Telefon açtı ve bana telefonda ona 15.000 TL göndereceğimi söylememi istedi ben de söyledim. Neden diye sordum, sorma sadece söyle dedi. Ben de söyledim. Bu arada benim sesimi telefona kaydetmiş. Yanında sonradan adının Nihat Yılmaz olduğunu öğrendiğim kişi beni arayarak senin yüzünden ona 3.000 TL para verdim. Bu parayı bana getireceksin dedi. Bende kendisine 400, 430 ve 830 TL olmak üzere 3 defa para götürdüm. Beni eve çağırdı. Ben eve gitmeyeceğimi söyledim. Çağırdığı yere gittiğimde yukarı çıkmamı istedi. Evi yanık köşk sokağındaydı. Yukarı çıktım ve evi bayağı karanlıktı. Beni içeri zorla aldı. Beni koltuğa iteleyerek çamaşırlarımı soydu. Fotoğraflarımı çekti. Bana şantaj yaptı. Zorla benimle birlikte oldu. Bana tecavüz etti. Eğer tekrar para getirmezsen fotoğraflarımı paylaşacağını söyledi. Çok kötüydüm. Tecavüz dışında durumu yeğenlerime anlattım. Onlarda telefon kaydını alarak polise vermemi söylediler. Emniyette gittik. Emniyet telefon görüşmelerine devam edin dedi. 05.01.2015’te, günü beni tekrar arayarak Olimpiyat Düğün salonunun yanındaki petrole gelmemi söyledi. Sivil polisler gittik. Ben onunla görüşürken polisler yakaladı ve ifadesini aldıktan sonra serbest bırakıldı. Beni gasp eden, paralarımı alan, fotoğraflarımı zorla çeken, tecavüz eden Nihat Yılmaz isimli kişiden davacı ve şikâyetçiyim. Bu konuda sizden hukuki destek talep ediyorum.”

8 Ocak 2015’te, Mardin’de iki erkek bir kadını sokakta tekme tokat darp etti. Olay yerine gelen polisler tarafından gözaltına alınan erkekler serbest bırakıldı.

8 Ocak 2015’te, Diyarbakır’da M.S.Ç. (32) evde karısını bıçakla sırtından ve kolundan yaraladı. M.S.Ç. olaydan sonra kaçtı.

8 Ocak 2015’te, Ankara’da bir erkek bir iş hanının kadınlar için olan tuvaletine girdi ve tuvalete giren kadınları gizlice gözetleyerek taciz etti. Kadınlar şikâyetçi olurken, güvenlik kameralarına yansıyan erkek aranıyor.

9 Ocak 2015’te, Kocaeli’nde B.K. (25) nişanlısı Hatice Vanlı (17) ve nişanlısının annesi Serap Atak’ı (42) defalarca bıçaklayarak öldürdü. Cinayetten sonra kaçan B.K. tutuklandı, B.K. ilk ifadesinde cinayetleri kıskançlık sebebiyle işlediğini söyledi.

9 Ocak 2015’te, Ankara’da hakkında uzaklaştırma kararı bulunan C.D. boşanma davası açan Ç.D.’yi çalıştığı iş yerinde silahla rehin aldı, mağaza için bir el ateş etti. Olaydan sonra sinir krizi geçiren Ç.D. hastaneye kaldırılırken, C.D. gözaltına alındı.

9 Ocak 2015’te, Kayseri’de 1998’de kabloyla boğularak öldürülen M.D.’nin katillerinin kocası K.D. ve oğlu M.K.D. olduğu ortaya çıktı. İki erkek tutuklandı. Cinayet kayıtlara hırsızlık olarak geçmişti.

10 Ocak 2015’te, İstanbul’da O.B. (19) uyuşturucu almak için istediği parayı vermeyen karısı Öznur Bozan’ı (19) kalbinden bıçaklayarak öldürdü. O.B. cinayetten sonra teslim oldu. O.B.’nin karısını geçen sene de bıçakladığı ve zorla dilencilik yaptırdığı öğrenildi.

10 Ocak 2015’te, Balıkesir’de H.K. (58) sevgilisi Dudu Çapar’ı (57) darp ederek öldürdü. H.K. cinayetten sonra teslim oldu.

10 Ocak 2015’te, Manisa’da O.K. karısı K.K.’yi tabancayla defalarca ateş ederek ağır yaraladı. O.K. tutuklandı.

10 Ocak 2015’te, Antep’te N.Ö. (21) altı aydır ayrı yaşadığı karısı S.Ö.’nün evine zorla girdi, kadını ve iki çocuğunu merdivenlerden aşağı attı, evin çatısını yaktı. N.Ö.’nün daha önce de eve zorla girdiği ve doğalgazı patlatmaya çalıştığı ifade edildi. N.Ö. gözaltına alındı.

10 Ocak 2015’te, İstanbul’da bir camide S.Ç. namaz kılan İ.D.’nin önce ağzını kapattı, sonra kadını darp ederek yaraladı ve taciz etti, S.Ç. kadının nakit parasını ve cep telefonunu çalarak kaçtı. Tutuklanan S.Ç. hakkında nitelikli yağma ve cinsel taciz suçlarından dava açıldı.

11 Ocak 2015’te, İstanbul’da A.Ö. (25) ve B.A. (20) tatil için Türkiye’ye gelen R.N.L.’yi (20) kandırarak taksiyle evlerine götürdü, erkekler bıçakla tehdit ettikleri R.N.L.’ye tecavüz etti. Darp edilen ve parmağı kırılan R.N.L. şikâyetçi oldu. A.Ö. ve B.A. çıkarıldıkları nöbetçi mahkeme tarafından tutuklandı.

12 Ocak 2015’te, Aksaray’da F.K. (30) dini nikâhlı karısı Leyla Salman’ı (23) ve kadının teyzesinin kocası Uğur Ünal’ı (30) av tüfeğiyle öldürdü. Cinayetten sonra teslim olan F.K. cinayetleri kıskançlık yüzünden işlediğini söyledi.  Ancak cinayet yerinde Salman’ın teyzesi A.S.’nin de bulunduğu belirlendi ve A.S.’nin F.K. sevgili olduğu ve cinayeti birlikte planladıkları iddia edildi, A.S. cinayete yardım suçundan tutuklandı.

12 Ocak 2015’te, Trabzon’da M.Y. karısı A.Y.’yi darp etti.

12 Ocak 2015’te, Trabzon’da A.G. boşanma davası açan karısı H.G.’ye hakaret ve tehdit etti. A.G. hakkında tedbir kararı uygulandığı öğrenildi.

12 Ocak 2015’te, Trabzon’da hakkında evden uzaklaştırma cezası bulunan M.Ç. karısı G.M.’nin evine zorla girdi ve hakaret etti. M.Ç. hakkında soruşturma başlatıldı.

12 Ocak 2015’te, Trabzon’da H.B. boşanma davası açan karısı İ.B.’yi darp ve tehdit etti. İ.B.şikâyetçi oldu.

12 Ocak 2015’te, Trabzon’da M.A. karısı S.A.’yı darp etti. S.A.şikâyetçi oldu.

12 Ocak 2015’te, Trabzon’da Z.C. eski karısı E.A.’yı zorla girdiği evinde darp ve tehdit etti. E.A. evindeki eşyalara da zarar veren erkekten şikâyetçi oldu.

12 Ocak 2015’te, Trabzon’da U.Ç. karısı İ.Ç.’yi boğazını sıkarak öldürmekle tehdit etti.

12 Ocak 2015’te, Trabzon’da K.A. sokakta karısı Z.A.’yı darp etti, K.A. kadının aracına zarar verdi.

12 Ocak 2015’te, Trabzon’da Ş.A. karısı Ö.A.’yı iş yerinde tehdit etti. Kadın şikâyetçi oldu.

12 Ocak 2015’te, Trabzon’da K.A. karısı H.A.’yı darp etti. H.A. şikâyetçi oldu.

12 Ocak 2015’te, Trabzon’da S.Ç borç para vermeyi kabul etmeyen sevgilisi C.H.’yi darp etti. C.H. şikâyetçi oldu.

12 Ocak 2015’te, Trabzon’da D.A. karısı E.A.’yı darp etti. Erkeğin hakaretlerine maruz kalan E.A. koruma altına alındı.

13 Ocak 2015’te, Antalya’da V.T. (34) karısı Bircan Topbaş’ı (24) av tüfeğiyle beş el ateş ederek öldürdü. V.T. cinayetten sonra intihar etti.

13 Ocak 2015’te, Mersin’de Nurcan Bıyıklı (51) evinde boğazı kesilerek öldürdü.

14 Ocak 2015’te, Hatay’da Suriyeli A.K. (35)  30 yaşlarında Suriyeli bir kadını döverek öldürdü. A.K. kadının bedeni testereyle parçalandı ve bavula kondu. Tutuklanan A.K. cinayeti işlediğini kabul etmedi, sadece Suriyeli bir erkek için bavulları taşıdığını söyledi. Kadının kimliği belirlenemedi.

14 Ocak 2015’te, Ankara’da F.H. (55) kardeşinin karısı Narin Gül Yorgancıoğlu’na (71) el, ayak ve ağzını bağladıktan sonra tecavüz etti, kadını tülbentle boğarak öldürdü. Delil bırakmamak için cesedi yakan F.H. tutuklandı.

15 Ocak 2015’te, İstanbul’da M.T. (37) hakkında koruma kararı bulunan, boşanmak davası açan karısı Hatice Topçu’yu (28) barışma teklifini reddettiği için tabancayla öldürdü. M.T. cinayetten sonra intihar etti. Bir yıldır kocasından ayrı yaşayan Hatice Topçu’nun erkek hakkında cinayetten bir gün önce ikinci kez koruma kararı aldırdığı ifade edildi. Kadının dört ay sığınma evinde kaldığı öğrenildi.

15 Ocak 2015’te, Adana’da Hayriye Suna (75) evinde başına vurularak öldürüldü. Cinayeti işleyen kişi ya da kişiler evde yangın çıkarttı. Hırsızlık yapmak için eve zorla giren kişiler kadının ziynet eşyalarını çaldı.

15 Ocak 2015’te, Antalya’da bir siyasi parti üyesi erkek G.Y.’yi sürekli arayarak taciz etti. G.Y. sosyal medya hesabında tacizi ifşa etti. Aynı partinin yüksek rütbeli başka bir üyesi erkek G.Y.’yi paylaşımları yüzünden tehdit etti.

15 Ocak 2015’te, Ordu’da A.Y. (35) karısı D.Y.’yi (26) darp etti. Kadının çağırması üzerine eve gelen abisi M.Y., A.Y.’yi bıçaklayarak öldürdü.

15 Ocak 2015’te, Eğitim Sen Ergani Kadın Meclisi üyeleri tarafından düzenlenen basın açıklamasında konuşan Eğitim Sen Ergani Kadın Meclisi üyesi Ebru Kaymak, 13 Ocak’ta bir öğretmenin çalıştığı köyde cinsel tacize uğradığını açıkladı. Kaymak, “Saldırıya uğrayan kadın arkadaşımızın ve bu okulda çalışan diğer öğretmenlerinde ifadelerine göre tüm uyarılarına rağmen okulun en temel ihtiyaçları aylardır karşılanmadığı gibi güvenlik ve temizlik işleri amacıyla bir görevli de verilmemiştir” dedi. Öğlen arası çocukların evlerine gitmesini ve zaten korumasız, köyden uzak olan okul binasının ve çevresinin tenhalaşmasını bekleyen saldırganın planlı bir saldırı gerçekleştirdiğini aktaran Kaymak, “Zanlı yakalanarak tutuklanmış ve kurumlar konu ile hassasiyetle ilgileneceklerini beyan etmişlerdi” diye belirtti.

16 Ocak 2015’te, Mersin’de bir eğlence mekânında garsonluk yapan Pınar Güneş (36) evinde bıçaklanarak öldürülmüş halde bulundu.

17 Ocak 2015’te, Samsun’da ormanlık alanda S.Y. (31) ve C.D. (19) kapalı kasa kamyonette G.I. (20) ve H.Y.’ye (32) tecavüz etti. S.Y. ve C.D.’nin önce kadınları ve arkadaşları iki erkeği silah zoruyla araçtan indirdiği paralarını gasp ettiği ifade edildi. Gözaltına alınan S.Y. ve C.D. çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından tutuklandı.

18 Ocak 2015’te, Mersin’de A.E. (30) karısı Müslüme Ertek’i (35) av tüfeğiyle öldürdü. A.E. cinayetten sonra intihar etti.

18 Ocak 2015’te, Bolu’da Ş.K. (42) sevgilisi Nurten Çelikbaş’i (31) darp ettikten sonra kafasına bir cisimle vurularak öldürdü. Cinayetten sonra kaçan Ş.K. yakalandı. Ş.K. ifadesinde Çelikbaş’ı başka birisini sevdiğini söylediği ve ayrılmak istediği için öldürdüğünü söyledi.

18 Ocak 2015’te, İstanbul’da A.O. ayrı yaşadığı, barışma teklifini reddeden karısı Zübeyde O’yu (37) sokakta bıçaklayarak öldürdü. A.O.’nun Zübeyde O’yu uzun süre takip ettiği, kamera olmayan bir sokakta öldürdüğü ve cinayetten sonra kaçtığı öğrenildi. A.O. tutuklandı.

18 Ocak 2015’te, Denizli’de Havva Boyacı (32) darp edildikten sonra tornavidayla öldürüldü.

18 Ocak 2015’te, İstanbul’da bir erkek, sevgilisi olan Rusyalı bir kadını darp etti.

21 Ocak 2015’te, Eskişehir’de S.Ç. (33) ayrı yaşadığı ve boşanma davası açan karısı Çiğdem Çelendir’i (33) kadının annesinin evinde tabancayla öldürdü, kayınvalidesi A.Ç. (47) ve kayınbiraderi M.Ç.’yi (18) yaraladı. Çiğdem Çelendir ‘in çağrılı polis korumasında olduğu ifade edildi. Cinayetten sonra kaçan erkek, yeğeni Birol Ç.’yi (24) de öldürdü.

21 Ocak 2015’te, Çorum’da K.B. karısı M.B.’yi darp etti. M.B. erkekten şikâyetçi oldu.

21 Ocak 2015’te, Konya’da Niğde Açık Cezaevi’nden kaçan Ş.Ç. (30) karısı Y.Ç.’yi darp etti ve kaçtı. Ş.Ç. yakalandı.

21 Ocak 2015’te, Kilis’te Suriyeli H.H. kendisine para vermediği için karısı Suriyeli M.Y.’yi darp etti.

21 Ocak 2015’te, Antep’te 26 yaşlarında bir erkek telleri keserek girdiği bir apartman bahçesinde iki kadını gözetleyerek taciz etti. Erkeğin bir aydır kadınları taciz ettiği, kadınların taşındığı ifade edildi. Ev sahibi bir yıl önce de bir erkeğin aynı şekilde tacizde bulunduğu, emniyette defalarca şikâyet ettiklerini ancak işlem yapılmadığını ifade etti.

21 Ocak 2015’te, Zonguldak’ta M.D. (61) komşusu H.D.’yi (56) takip etti, kadını taciz etti. H.D. erkeği bıçaklayarak yaraladı. Gözaltına alınan H.D. ifadesinin ardından serbest bırakıldı.

23 Ocak 2015’te, İstanbul’da A.Y. karısı F.Y.’yi darp etti, kadının çığlık atması üzerine polise haber verildi. A.Y.’nin karısına sürekli şiddet uyguladığı ve işkence ettiği, kadının yaralı olarak hastaneye kaldırıldığı öğrenildi. A.Y. özel TİM tarafından gözaltına alındı.

23 Ocak 2015’te, Kocaeli’nde 25 yaşlarında bir kadın döverek öldürüldü, kimlik tespitinin engellenmesi kadının ellerini kesen zanlı ya da zanlılar cesedini yol kenarına attı. Olayla ilgili soruşturma devam ediyor.

24 Ocak 2015’te, İstanbul’da servis şoförü M.A. (29) erken yaşta evlendiği karısı Songül A’yı (20) boğazını keserek öldürdü. Evi içi şiddet ve yaralama suçlarından sabıkası bulunan M.A.’nın Songül A’ya dört yıldır sürekli şiddet uyguladığı öğrenildi. Cinayetten sonra işe giden M.A. tutuklandı.

24 Ocak 2015’te, Adana’da F.Ç. karısı A.M.’ye düğün gecesi cinsel ilişkiye girmediği için boğazına bıçak dayadı ve tecavüz etmeye çalıştı.

25 Ocak 2015’te, Ankara’da Suriyeli M.M. karısı ve kaynanasını defalarca bıçaklayarak öldürdü. Erkek cinayetten sonra kaçtı.

25 Ocak 2015’te, İstanbul’da bir erkek pop şarkısı H.Y.’nin evine zorla girdi, erkek eve gelen H.Y.’ye “Senin isteklerini yerine getirmeye geldim” dedi. H.Y. ve arkadaşları kaçarken, eve zorla giren erkek aranıyor.

26 Ocak 2015’te, İzmir’de İ.H.  karısı Kezban Hacıoğlu’nu (21) tabancayla öldürdü. İ.H. cinayetten sonra kaçtı.

26 Ocak 2015’te, Tekirdağ’da Y.U. karısı Saniye Ulukaya’yı yatakta uyurken bıçaklayarak öldürdü. Y.U. cinayetten sonra teslim oldu.

26 Ocak 2015’te, İstanbul’da E.A. (50) karısı Melek Ayaz (45), üvey iki kızları Eda (17) ve Seda Çapa’yı (17) tabancayla defalarca el ateş ederek öldürdü. E.A. cinayetten sonra intihar etti.

26 Ocak 2015’te, Adana’da M.B. (60) ve oğlu S.O., M.B.’nin eski sevgilisi N.O. (53) ile kızı M.O.’yu (19) sokakta döverek yaraladı.  Yaralanan kadınlar hastaneye kaldırıldı. M.B. ve oğlunun Ankara’dan Adana’ya kadının ayrılması üzerine geldiği öğrenildi.

26 Ocak 2015’te, Kocaeli’nde S.Ö., akrabası G.Ö.’yü pompalı tüfekle ağır yaraladı.

26 Ocak 2015’te, İstanbul’da M.S. (24) annesi ve babasını darp etti. M.S. olay yerine gelen erkek polislerden birini polisin silahıyla yaraladı.

26 Ocak 2015’te, Sakarya’da M.D. karısı H.D.’yi darp etti.

26 Ocak 2015’te, Sakarya’da Y.Ç. karısı G.Ç.’yi darp etti. Kadının şikâyeti üzerine gözaltına alınan Y.Ç. ifadesinin ardından serbest bırakıldı.

28 Ocak 2015’te, Kayseri’de F.A. karısı D.A.’yı darp ederek yaraladı.

29 Ocak 2015’te, Trabzon’da Ç.M. sosyal paylaşım sitesinden tanıştığı B.A.’yı kadının özel hayatıyla ilgili bilgileri kullanarak tehdit etti. B.A. şikâyetçi oldu.

30 Ocak 2015’te, İstanbul’da menajer İ.Ü. karısı oyuncu H.A.’yı gece uykusundan uyandırarak darp etti. H.A. erkek hakkında şikâyetçi oldu. İ.Ü.’ye evden uzaklaştırma cezası verilirken, H.A. için koruma kararı çıkartıldı.

30 Ocak 2015’te, İzmir’de Özlem Çingil’i (37) evinde kimliği henüz belirlenemeyen erkek ya da erkeklerce darp edildikten sonra boğazından ve kalbinden bıçaklanarak öldürüldü. Komşular evden gelen tartışma seslerinin üzerine polisi aradı, bunun üzerine eve gelen polis kadının cesedini buldu. Görgü tanıklarının olayın hemen ardından iki erkek şahsın evden uzaklaştığını belirtmesi üzerine polis, zanlıların yakalanması için çalışma başlattı.

30 Ocak 2015’te, İstanbul’da bir erkek sokakta İ.B.’yi cinsel taciz organını göstererek ve laf atarak taciz etti. Olay İ.B. tarafından kaydedildi, kadın videoyu sosyal medyada aynı erkeğin aynı şekilde birçok kadını taciz ettiği bilgisiyle paylaştı.

1 Şubat 2015’te, İstanbul’da Y.İ. ve  S.İ. otogarda kız kardeşi C.İ.’yi (19) bıçaklayarak ağır yaraladı, Y.İ.’nin kuzenleri A.İ., E.İ. ve Ş.İ.  kadının sevgilisi olan  Hamdullah Ayaydın’ı (25) öldürdü. Cinayetin azmettiricisi olduğu iddia edilen ve tutuksuz yargılanan C.İ.’nin babası S.İ.’nin, olaydan bir gün önce Mardin Emniyet Müdürlüğü’ne kızının kaçırıldığı iddiasıyla şikâyetçi olduğu öğrenildi. Hamdullah Aydın’ın İstanbul’a gelmeden önce, Mardin’de karısı M.İ.’yi darp ederek ağır yaraladığı ifade edildi.  Olayla ilgili altı erkek gözaltına alındı.

1 Şubat 2015’te, Giresun’da B.Ç. (17) annesi C.Ç.’yi yumruklayarak darp etti. Sürekli annesini darp ettiği öğrenilen B.Ç. ifadesinin ardından serbest bırakıldı.

1 Şubat 2015’te, Kütahya’da F.A. parkta yürüyüş yapan Doktor A.Ö.’yü taciz etmeye çalıştı, kadının burnunu kırdı. F.A. çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklandı.

2 Şubat 2015’te, Aksaray’da İ.U. (46) ve öğretmen olan abisi Ş.U., İ.U.’nun karısı Ş.U.’yu (42) darp ederek yaraladı. Erkekler gözaltına alındı.

2 Şubat 2015’te, Antalya’da R.K. karısı D.D.’yi darp etti. D.D. erkek hakkında şikâyetçi oldu ve sığınma evine yerleşti. R.K. hakkında soruşturma başlatıldı.

3 Şubat 2015’te, Hatay’da Ü.B. evde karısı D.B.’yi başka bir erkekle ilişki yaşadığı için bıçaklayarak ağır yaraladı. Ü.B. karısının sevgilisi olduğu iddia edilen erkeği de bıçakladı.

3 Şubat 2015’te, Isparta’da G.S. (49) kendisine sürekli fiziki ve cinsel şiddet uygulayan dini nikâhlı kocası Osman Tokmak’ı (67) evinde öldürdü. G.S. cinayetten sonra teslim oldu. G.S. ve oğlu F.E. tutuklandı.

4 Şubat 2015’te, Kütahya’da İ.K. (24) sevgilisi Azime Erdoğmuş’u önce darp etti ardından pompalı tüfekle üç el ateş ederek öldürdü. Cinayetten sonra kaçan erkek yakalandı.

4 Şubat 2015’te, Adana’da M.K. (46) boşanmak isteyen karısı D.K.’yi darp etti. M.K.’nin karısına 20 yıldır şiddet uyguladığı, ailesinin D.K.’yi M.K.’nin şiddet uygulayacağı gerekçesiyle yanlarında kalmasına izin vermediği ve D.K.’nin Adana’ya kocasından kaçtığı için geldiği öğrenildi.

5 Şubat 2015’te, Mardin’de bir kadın tabancayla öldürüldü. Kadının cesedi dere kenarında bulundu. Kadının öldürüldükten sonra aracının yakıldığı ifade edildi.

6 Şubat 2015’te, Adana’da M.K. (64) karısı Nazife Karlılar’ı (52) bıçaklayarak öldürdü. M.K.’nin karısıyla kredi borcu yüzünden tartıştığı, karısını “hayatımız hep tartışmayla geçecekse o zaman boşanalım” demesi üzerine öldürdüğü ifade edildi. Cinayetten sonra yakalanan M.K. tutuklandı.

6 Şubat 2015’te, İzmir’de E.Ö. çocuklarını görmek için evine gelen eski karısı Fatma O. ‘yu ruhsatlı tabancasıyla öldürdü. Fatma O’nun karşılıklı açtıkları boşanma davasından sonra kocası tarafından tehdit edildiği için şikâyetçi olduğu ve kadın sığınma evine yerleştirildiği, kadının boşandıktan sonra sığınma evinden ayrıldığı öğrenildi. Cinayetten sonra intihara teşebbüs eden E.Ö. tutuklandı.

6 Şubat 2015’te, İzmir’de Ö.S. karısı M.Ç.’yi (19) boğazından bıçakla yaraladı. M.Ç. ilk ifadesinde kocasından şikâyetçi olmadı.  Olaydan sonra Ö.S.’nin şiddet ve tehditlerine maruz kalmaya devam eden M.Ç. şikâyetçi oldu ve koruma talep etti. Gözaltına alınan Ö.S. tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılırken, kadın için koruma kararı çıkartıldı.

7 Şubat 2015’te, İstanbul’da E.T. (35) sevgilisi olduğu iddia edilen Öznur Ocaklı’yı (30) sokakta bıçaklayarak öldürdü. E.T. cinayetten sonra kaçtı.

7 Şubat 2015’te,Kars’ın Selim ilçesine 30 kilometre uzaklıktaki 300 haneli Oluklu köyünde evli ve 2 çocuk babası Bilal Durmuş, babası ve dedesi ile birlikte yaşadığı eve gelerek eşi Özlem (23) ve çocukları Hüseyin (3) ile Hanife’yi (1) alıp köyün yaklaşık 2 kilometre dışına götürdü. Durmuş, yanında götürdüğü pompalı tüfekle eşini ve iki çocuğunu öldürdükten sonra aynı tüfekle intihar etti. Yolun ortasında yatan 4 cenazeyi, Kars Havaalanı’ndan köye giden Tamer Bulut isimli yurttaş fark etti. Olayın askerlere bildirilmesi üzerine kısa süre sonra köye gelen askerler çevre güvenliğini aldı. Savcının talimatı ile olay yerinde yapılan inceleme sonrası cenazeler otopsi yapılmak üzere Selim Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı.

8 Şubat 2015’te,Siirt’in Eruh ilçesinde iki aile arasında nedeni öğrenilemeyen bir sebeple çıkan kavga sonucu 1 kadın ağır yaralanırken 4 yurttaş da yaralandı. Teğin ve Teymurtaş aileleri arasında çıkan tartışmanın taşlı kavgaya dönüşmesi ile Zeki Teğin (56) ve Ahmet Teğin (25) ile Yusuf Teymurtaş (16) yaralanırken, kavga sırasında başına gelen taş darbeleri ile yaralanan Cemile Teymurtaş (38) ise ağır yaralandı. Yaralılar, Eruh Devlet Hastanesi’nde tedavi altına alındı.

8 Şubat 2015’te, Aydın’da M.A. (23) ve H.T. (29) arkadaşları G.Y.’ye (19) ormanda tecavüz ve darp etti. G.Y.’nin şikâyeti üzerine gözaltına alınan erkekler çıkarıldıkları nöbetçi mahkeme tarafından tutuklandı.

8 Şubat 2015’te, Adana’da A.Ü. boşanmak isteyen karısı hemşire M.Ü.’yü (28) darp etti. Erkeğin karısına sürekli şiddet uyguladığı, M.Ü.’nün psikolojisi bozulduğu için çalışmayı bıraktığı ve iki kere intihara teşebbüs ettiği ifade edildi.

8 Şubat 2015’te, Bolu’da Nurten Çelikbaş (31) darp edildikten sonra evinde öldürüldü.

9 Şubat 2015’te, Muğla’da G.A. (28) ayrılmak isteyen sevgilisi A.K.’yi (24) kürtaj yaptırmak istediği için pompalı tüfekle ağır yaraladı, kadının annesi Şule Tirimoğulları’nı (45) öldürdü. Cinayetten sonra kaçan G.A. tutuklandı.

9 Şubat 2015’te, İzmir’de A.B. sevgilisi Gülşen Süzen’i (44) arabada boğarak öldürdü, kadının cesedini dereye attı. A.B. avukatıyla gittiği İzmir Adliyesi’nde cinayeti itiraf etti ve tutuklandı. Kadının cesedi bulunamazken, Gülşen Süzen’in yakınlarının iki aydır kadından haber alamadıkları için polise başvurdukları ifade edildi.

9 Şubat 2015’te, Eskişehir’de N.T. (27) bir evde alıkoyduğu A.Ü.’ye (69) tecavüz etmeye çalıştı, kadını darp etti ve ziynet eşyalarını çaldı. Kadınınşikâyeti üzerine yakalanan N.T. tutuklandı.

10 Şubat 2015’te, İzmir’de E.Ö. karısı Mekkiye Özdemir’i (59) kızları Nesrin (35) ve Duygu Özdemir’i (32) tabancayla öldürdü. E.Ö. cinayetten sonra intihara teşebbüs etti ve ağır yaralandı.

10 Şubat 2015’te, Denizli’de hakkında uzaklaştırma kararı bulunan D.Ö. (43) boşanmak isteyen karısı A.Ö.’yü (30) sokakta önce darp etti sonra defalarca bıçaklayarak ağır yaraladı. D.Ö. çevredeki insanların müdahalesi sonucu durdurulurken A.Ö. hastaneye kaldırıldı. Olay sırasında kendini polise ihbar eden D.Ö. çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından kasten ve tasarlayarak öldürmeye teşebbüs suçlarından tutuklandı.

11 Şubat 2015’te, Mersin’de minibüs şoförü S.A. (26) minibüste yolcu olan üniversite öğrencisi Özgecan Aslan’a (20)  tecavüz etmeye çalıştı, direnen kadını demir çubukla ve bıçaklayarak öldürdü. S.A., babası N.A. (50) ve arkadaşı F.G.’nin (20) yardımıyla kadınını cesedini üzerinde zanlının DNA örneği kalmaması için ellerini kestikten sonra  ormanlık bölgede yaktı. Özgecan Aslan’ın cesedi cinayetten üç gün sonra bulundu. Zanlılar tutuklandı. S.A.’nın daha önce aynı üniversitede öğrenci olan A.G.’ye cinsel tacizde bulunduğu ifade edildi. F.G.’nin dört ay önce eski sevgilisi N.A.’ya (23) tecavüz ettiği ve kadını 1,5 ay boyunca zorla alıkoyduğu öğrenildi. Kadının korktuğu için şikâyetçi olmadığı, ailesinin ise F.G. hakkında kızlarını kaçırdığı gerekçesiyle önce şikâyetçi olduğu ardından iddiaya göre tehditler üzerine şikâyetlerini geri aldığı ifade edildi. Zanlılar tutuklandıktan sonra birbirinden çelişkili ve tahrik indirimi almaya yönelik ifade verdiler, S.A. polisteki ilk ifadesini değiştirdi.

11 Şubat 2015’te, Antalya’da üç erkek sokakta S.Y.U.’yu (28) bayıltıp bindirdikleri araçta tecavüz etti, kadına şiddet uyguladı. Erkekler hakkında soruşturma başlatıldı.

11 Şubat 2015’te, Samsun’da lise öğrencisi 17 erkek aynı lisede öğrenci bir kadına cinsel tacizde bulundu ve görüntüleri kaydetti. Genç kadının şikâyeti üzerine 17 erkek gözaltına alındı, yapılan soruşturma sonucunda nöbetçi mahkemeye çıkarılan dokuz erkekten üçü tutuklandı, altısı adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

12 Şubat 2015’te, Kocaeli’nde Y.B. sevgilisi H.P.’yi ayrılmak istediği için sokakta darp etti. Olayın ardından H.P. şikâyetçi oldu, gözaltına alınan Y.B. çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından serbest bırakıldı.

13 Şubat 2015’te, İzmir’de O.G. (33) eski sevgilisi S.T. (39) ve kadının oğlu M.T.’yi (19) kadının temizlik işçisi olarak çalıştığı binada tüfekle rehin aldı. Polislerin uyku ilacı kattığı yemekle ikna edilen O.G. gözaltına alındı. O.G.’nin iki yıl önce S.T.’ye tecavüz ettiği, kadının şikâyetçi olduğu ve erkeğin cinsel şiddet suçundan tutuksuz yargılandığı öğrenildi. O.G.’nin kadını devadan sürekli tehdit ettiği, kadının sadece oğluyla dışarı çıktığı ifade edildi.

13 Şubat 2015’te, Adana’da Ü.K. (42) yemekte tavuk yemek istediği için dini nikâhlı karısı G.B.’yi (28) copla döverek yaraladı, kadını ve kızını iki gün boyunca eve kilitledi. Zorla tutulduğu evden kaçan G.B. polise erkek hakkında şikâyetçi oldu. Ü.K.’nin karısına ve 1,5 yaşındaki kızına sürekli şiddet uyguladığı ve işkence ettiği ifade edilirken, Ü.K.’nin resmi nikâhlı başka bir karısı olduğu öğrenildi.

13 Şubat 2015’te,İHD Diyarbakır şubemize başvuran E.Ö., şu beyanlarda bulundu: “Geçen yıl Ocak ayında Kızım Baran Nazlıcan, bilmediğimiz kişiler tarafından kaçırıldı. Kızımı kaçıranlar tehdit edip ve şiddet uygulanmışlardır. Kızımı 1 ay zorla evde tuttular. Önce kızımın onu kaçıranın sevdiği olabileceğini düşündüm ve bizde bir ay bekledik. Ama böyle olmadığını anladım. Kızımı almak için şikâyette bulundum ve emniyet kızımı geri getirdi. Mahkeme 1 yıl sürdü.  Ama sonuç olarak bir ceza almadı. Sadece kızımı kaçıranın 5 yıl içerisinde suç işlerse ceza vereceklerini söylediler. Kızımın psikolojisi bozuk, darp yemiş, işkenceye maruz kalmış ama mahkeme ceza vermedi. Ben tekrar üst mahkemeye şikâyetçi olmak istiyorum. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum.”

14 Şubat 2015’te, Diyarbakır’ın Çermik İlçesi’nde, ilçede boyacı ustası olarak çalışan İbrahim Yılmaz (30), tartıştığı eşi Meryem Yılmaz’ı (28) bıçaklamaya başladı. Gürültü üzerine Yılmaz çiftinin ev sahibi Hasan Yaman, eve giderek İbrahim Yılmaz’ı engellemeye çalıştı. Yaşanan arbedede 3 çocuk annesi Meryem Yılmaz, vücuduna aldığı bıçak darbeleriyle öldü. Ev sahibi Hasan Yaman’da bıçakla yaralandı. Olayın ardından Hasan Yaman, hastaneye kaldırılarak tedavi altına alındı.

14 Şubat 2015’te, Çankırı’da bir erkek karısını darp etti. Kadın hastaneye kaldırılırken erkek karakoldaki ifadesinin ardından serbest bırakıldı.

14 Şubat 2015’te, Mersin’de minibüs şoförü Z.K. yolcu D.H.’yi (60) hızlı gittiğini söylediği için tekmelerle darp ederek yaraladı, kadını şikâyetçi olmaması için tehdit etti. D.H. erkek hakkında şikâyetçi oldu. Z.K.’nin Özgecan Aslan cinayetinin zanlısıyla aynı minibüs hattında çalıştığı ifade edildi.

14 Şubat 2015’te, Samsun’da hakkında uzaklaştırma kararı olan S.S. (28) zorla girdiği evinde eski sevgilisi E.G.’ye (34) bıçak tehdidiyle tecavüz etmeye çalıştı, kadının para ve cep telefonunu gasp etti. E.G.’nin şikâyeti üzerine gözaltına alınan S.S. çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından serbest bırakıldı.

15 Şubat 2015’te, Maraş’ta A.N. (35) cami avlusunda karşılaştığı E.C.’yi darp etti, kaçmaya çalışan kadını defalarca tekmeledi. E.C. hakkında koruma kararı olduğu ifade edildi.

16 Şubat 2015’te, İstanbul’da T.K. (43) karısı Kübra Kart’ı (42) bıçaklayarak öldürdü, cesedini parçalayarak çöp konteynırına attı. T.K.’nin kadına daha öncede sürekli şiddet uyguladığı ve annesinin yanında bıçakla tehdit ettiği öğrenildi. Şizofreni hastası olduğu iddia edilen T.K.’nin bir süredir tedavi almadığı iddia edilirken Kart’ın ailesinin erkeğin hastalığından haberlerinin olmadığı ifade edildi. Erkek ‘Tasarlayarak canavarca hisle veya eziyet çektirerek kasten öldürme’ suçlamasıyla tutuklandı.

16 Şubat 2015’te, Kocaeli’nde bir tarlada Nuran Dutlu’nun (21) cesedi bulundu. Kadının 22 Ocak 2015’te öldürüldüğü ve ellerinin kesildiği tespit edildi. Cinayetten sonra kaçan ve cesedi bir tarlaya attığı iddia edilen A.Ç. (34) tutuklandı, beş erkek gözaltına alındı.

18 Şubat 2015’te, İzmit’te U.K. (39) birlikte yaşadığı sevgilisi G.K.’yi (37) darp ederek yaraladı, çocuklarını da alarak Zonguldak’a kaçan kadını öldürmekle tehdit etti. G.K. polis korumasına alındı. Erkeğin yakalanması için çalışma başlatıldı.

18 Şubat 2015’te, Bursa’da İ.Ö. (24) sokakta F.Y.’ye (27) cinsel tacizde bulundu. F.Y. üzerinde taşıdığı bıçakla erkeği yaraladı ve erkek hakkında şikâyetçi oldu. Kaçan İ.Ö. yakalandı ve sarkıntılık yapmak suretiyle cinsel saldırı suçundan nöbetçi mahkeme tarafından tutuklandı.  İ.Ö.’nün 13 gün önce başka bir kadını daha taciz ettiği ve kadının şikâyetçi olduğu ifade edildi.

19 Şubat 2015’te, Diyarbakır’da Adile Öztürk (28) evinde ölü bulundu. Ön otopsi raporunda, hamile kaldığı ve banyoda düşük yapmaya çalıştığı esnada öldüğü belirtildi. Öztürk’ün vücudunda ateşli silah ve kesici alet izine rastlanmadı. Öztürk’ün tecavüz sonucu hamile kalmış olabileceği ihtimali de araştırılıyor.

19 Şubat 2015’te, İstanbul’da E.Ö. sevgilisi S.B.’yi karnından bıçakladı. E.Ö. olaydan sonra kaçtı.

20 Şubat 2015’te, Konya’da Belediye Başkanı A.K. (47) işçi C.D.’yi (27) odasında elle ve sözle taciz etti. A.K., C.D.’yi taciz olayını söylememesi için tehdit etti. C.D. erkek hakkında şikâyetçi oldu.

20 Şubat 2015’te, Antalya’da Ş.K. (29) evine gelmeyi kabul etmeyen sevgilisi Hüsne Aslan’ı (23) darp etti, araçtan inmeye çalışırken arabasıyla sürükledi ve ezerek öldürdü. Araçta Ş.K.’nin kız kardeşi C.A.’nın bulunduğu ifade edildi. Ş.K. cinayetten bir gün sonra teslim oldu.

20 Şubat 2015’te, İzmir’de O.K. hemşire karısı R.K.’yi ikinci kattaki evinin balkonundan attı. Hastaneye kaldırılan R.K. şikâyetçi oldu. O.K. çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından tutuklandı.

20 Şubat 2015’te, Eskişehir’de G.S. sevgilisi G.A.’yı evde darp etti ve rehin aldı. G.A. özel hareket timleri tarafından çıkartıldı.

20 Şubat 2015’te, Erzurum’da bir erkek zorla evine girdiği F.K.’yi (76) darp ederek yaraladı, kadının parmağını, kolunu ve burnunu kırdı. Maskeyle eve giren erkek F.K.’nin ziynet eşyalarını çaldı.

20 Şubat 2015’te, Kütahya’da tutuklu M.D. adliyede eski karısı S.Ç.’ye saldırmak istedi, kadını tehdit etti. M.D. kayınpederini öldürdüğü ve karısını ağır yaraladığı için tutuklanmıştı. M.D. cezaevinden izinli ve kaçarak olmak üzere iki kere çıkmış ve eski karısı S.Ç.’yi ikisinde de ağır yaralamıştı.

20 Şubat 2015’te, Bursa’da iki erkek hırsız yapmak için girdikleri evde M.T.’yi (67) darp etti. Erkeklerden R.A. yakalandı.

20 Şubat 2015’te, Urfa’da 25 yaşlarında elleri arkadan başlanmış bir kadın ve bir erkek cesedi bulundu. İki kişinin birkaç önce öldürüldüğü tahmin edilirken cinayetlerin namus bahanesiyle işlenmiş olabileceği ifade edildi.

21 Şubat 2015’te, Ankara’da özel güvenlik görevlisi S.K. (30) kuzeni olan nişanlısı Leyla Şahin’i (38) darp etti ve boğarak öldürdü. S.K. cinayetten sonra intihar etti.

21 Şubat 2015’te, Bilecik’te arabada bulunan iki erkek sokakta yürüyen iki kadını sözle taciz etti.

22 Şubat 2015’te, Adana’da bir kadınla resmi nikahlı M.A. (35) dini nikahlı karısı S.K.’yı (32) resmi nikahla evlenmek istediği için darp ederek yaraladı. M.A.’nın 2012 yılında S.K.’ya şiddet uyguladığı için evden üç ay uzaklaştırma cezası aldığı öğrenildi. S.K. erkekten şikâyetçi oldu ve koruma talep etti.

22 Şubat 2015’te, Adana’da R.K. (23)  nişanlısı P.E.’yi bir erkekle konuştuğu için darp etti. P.E.’nin abisi Z.E. (19) ve üç erkek arkadaşı R.K.’yi döverek yaraladı. R.K.’yi döven erkekler tutuklanırken polisteki ifadelerinde “biz kadına şiddete karşıyız, kadına uzanan elleri kırarız” dediği ifade edildi.

22 Şubat 2015’te, Urfa’da bir erkek arabasına binmek istemeyen sevgilisi kadına bıçakla saldırdı.

22 Şubat 2015’te, Bursa’da M.Ç. sevgilisi H.Ç.’yi bacağından bıçakladı. Kaçmaya çalışan M.Ç. gözaltına alındı.

22 Şubat 2015’te, Sosyal medyada Akademisyen S.S.K. üye olduğu gruba paylaşım yapan avukat S.Ü.’yü taciz etti. S.S.K. daha sonra kadının kişisel hesabındaki fotoğrafları aynı grupta kadının adıyla birlikte paylaştı. İstanbul 5. Aile Mahkemesine başvuran S.Ü. erkek hakkında iki ay boyunca önlem kararı aldı.

22 Şubat 2015’te,Maraş’ın Elbistan İlçesi Pınarbaşı Mahallesi’nde, Elbistan Belediyesi Yazı işleri Müdürlüğü’nde işçi olarak çalışan Mustafa Özcan, eşi Mehtap Özcan ile Çimenlik sokaktaki evlerinde tartıştı. Tartışmanın büyümesi üzerine Mustafa Özcan, mutfaktan aldığı ekmek bıçağını eşi Mehtap Özcan ve 5 yaşındaki kızı Yeliz’e saplamaya başladı. Anne ve kızı olay yerinde yaşamını yitirirken, Mustafa Özcan ise aynı bıçağı boğazına saplayarak intihar etti.

23 Şubat 2015’te, Denizli’de T.B. (41) dini nikâhlı karısı Nuriye Sacı’yı (36) defalarca bıçaklayarak öldürdü. Cinayetten sonra kaçan T.B. yakalandı.

23 Şubat 2015’te, Maraş’ta A.T. (21) Türkan Alkaya’ya (59) tecavüz etmeye çalıştı, ardından kadını boğazını keserek öldürdü ve bir inşaata gömdü. Türkan Alkaya’nın cesedi metruk bir kerpiç binada bulundu.. A.T. tutuklandı.

23 Şubat 2015’te, Bursa’da C.K. nişanlısı G.İ.’yi arabada darp etti, G.İ. hareket halindeki araçtan atlamaya çalıştı. Yoldan geçen polis ekipleri erkeğe müdahale etti, G.İ. erkek hakkında şikâyetçi olmazken C.K. hakkında, “kasten yaralama, ehliyetsiz başkasına ait aracı kullanma, dur ihtarına uymama ve trafik güvenliğini tehlikeye sokma” suçlamasıyla adli işlem yaptı.

24 Şubat 2015’te, Mersin’de İ.K. boşanmak isteyen karısı G.K.’yi (35) çalıştığı okulun önünde defalarca bıçaklayarak ağır yaraladı. Kaçan erkek yakalandı.

24 Şubat 2015’te, Erzurum’da babasını baltayla yaralayan bir erkek karısını evde rehin aldı.

24 Şubat 2015’te, İstanbul’da bir erkek komşusu şarkıcı T.E.’yi yüksek sesle müzik dinleme tartışmasında sözle taciz ve tehdit etti. T.E. erkek hakkında şikâyetçi oldu ve koruma talep etti.

25 Şubat 2015’te, Kırıkkale’de zorunlu askerliğini yapan Y.T. (22) izinle geldiği evde üvey annesi Sabiha Teskiricioğlu’nu bıçaklayarak öldürdü. Cinayetten sonra kaçan Y.T. yakalandı.

25 Şubat 2015’te, İstanbul’da R.Ç. boşanma davası açan karısı L.Ç.’yi (27) çocuklarını görmek için geldiği okulun bahçesinde bıçakladı. R.Ç. gözaltına alındı.

25 Şubat 2015’te, Adana’da F.A. (47) karısı M.A.’yı (44) darp ettikten sonra kaynar suyla yaktı.

25 Şubat 2015’te, İstanbul’da bir büfe zincirinin kuryesi erkek evine servis yaptığı M.Ö.’yü isim ve adres bilgilerini kullanarak tehdit etti. M.Ö. taciz ve tehdit olayını “sen de anlat” kampanyasıyla ifşa etti.  Firma M.Ö.’den özür dilerken, erkeğin kaçtığı ifade edildi.

27 Şubat 2015’te, Bolu’da S.M.S. bir markette çalışmak istemeyen nişanlısı S.Ç.C.’yi darp ettikten sonra zorla otomobiline bindirmeye çalıştı. Sokakta insanların müdahalesi yüzünden kaçan erkek gözaltına alındı.

1 Mart 2015’te, Zonguldak’ta bir erkek sevgilisi olduğu iddia edilen kadını darp etti, kadın da erkeğe tekme ve yumrukla karşılık verdi.

1 Mart 2015’te, Kayseri’de F.Ç.  karısı E.Ç.’yi (19) darp etti, ardından balkondan attı. F.Ç.’nin annesinin de kadına demir çubukla vurduğu ve oğluna kadını camdan atmasını söylediği ifade edildi. Ağır yaralanan ve düşük yapan E.Ç. erkek hakkında şikâyetçi oldu, F.Ç. tutuklandı.

2 Mart 2015’te, Denizli’de T.B. dini nikâhlı karısı Nuriye S.’yi defalarca bıçaklayarak öldürdü. Cinayetten sonra kaçan erkek yakalandı.

2 Mart 2015’te, Eskişehir’de Şemiye Budak’ın (50) cesedi bir çayda bulundu. Otopsi raporunda kadının karnından bıçaklandığı ve boğularak öldüğü ifade edildi. Olayın intihar olabileceği belirtilirken soruşturma devam ediyor.

2 Mart 2015’te, İstanbul’da Şölen Doğan (41) öldürüldü. Kadının cesedi elleri ve ayakları bağlı ve başına poşet geçirilmiş halde bulundu. Doğan’ın bir arkadaşı dört yıl önce kadının patronu bir erkek tarafından kaçırıldığı ve tecavüz uğradığını söyledi. Doğa’nın erkek hakkında şikâyetçi olduğu ifade edildi.

3 Mart 2015’te, İzmir’de üç erkek beş gün önce D.B.’yi kaçırdı, kadının babasını darp etti. Erkeklerden birinin D.B. ile evlenmek istediği, kadının kabul etmediği için kaçırıldığı ifade edildi. D.B.’nin ailesi polise başvururken, aynı erkeklerin 2012 yılında da kızlarını kaçırdığını söyledi.

4 Mart 2015’te, İzmir’de Ş.B. (47) son bir haftada bir avukat kadını ve yedi diş hekimi kadını bürolarına giderek tehdit etti ve cinsel içerikli mektuplar göndererek taciz etti. Kadınların şikâyeti üzerine erkek gözaltına alındı.

4 Mart 2015’te, Kütahya’da yedi erkek bir öğrenci kadını üniversite ve yurt arasındaki yolda sözlü ve fiziksel taciz etti.

4 Mart 2015’te, Edirne’de S.K. (25) bir kadına elle cinsel tacizde bulundu. S.K.’nin iki haftadır kadınları taciz ettiği ve cinsel organını gösterdiği ifade edildi. Kadınların şikâyeti üzerine gözaltına alınan erkek nöbetçi savcının talimatıyla serbest bırakıldı.

4 Mart 2015’te, Erzurum Atatürk Üniversitesi Yakutiye Araştırma Hastanesi’nde ameliyat sırasında Ortopedi ve Travmatoloji bölümü araştırma görevlisi Dr. Feyzi Kılıç’ın acil bir hastayı ameliyat ederken dikiş iplerini bulamayınca hemşire Nursel Algım’a (25) hakaret edip, yumruk attığı iddia edildi.

5 Mart 2015’te, Antalya’da L.B.Ç. (40) sevgilisi Deniz Aktaş’ı (20) üç el ateş ederek öldürdü. L.B.Ç., Deniz Aktaş’ı önce evde zorla alıkoydu, darp etti, polis ekiplerine kapıyı açmadı, kadını öldürdükten sonra Aktaş’ın annesini arayarak cinayeti söyledi ve cinayetten 1,5 saat sonra teslim oldu. Deniz Aktaş’ın erkekten daha önce şiddet gördüğü gerekçesiyle iki kez şikâyetçi olduğu, erkek hakkında uzaklaştırma kararı verildiği, Aktaş’ın iki şikâyetinden vazgeçtiği ifade edildi.

5 Mart 2015’te, Adana’da  E.Ü. (26) abisinin karısı Emine Ünsal’ı (30) av tüfeğiyle öldürdü.

5 Mart 2015’te, Erzurum’da M.A. (59) boşanmak isteyen karısı Rabiye Akpınarı’ı (60) ruhsatlı tabancasıyla başından vurarak öldürdü. M.A. olaydan bir süre sonra polis aradı. M.A.’nın 2012 yılında da boşanmak istediği için karısına şiddet uyguladığı, kadının şikâyetçi olduğu ancak yakınlarının ısrarı üzerine vazgeçtiği öğrenildi.

5 Mart 2015’te, İstanbul’da kıyıya vurmuş 25-30 yaşlarında bir kadın cesedi bulundu.

5 Mart 2015’te, Urfa’da K.N. (18), sosyal medyada erkeklerle konuştuğu için amcası A.N., erkek kardeşi R.N. ve annesi G.N.’ce darp edildi. K.N. tekrar şiddet görme ve öldürüleceği gerekçesiyle Savcılığa başvurdu, kadın korumaya alındı. Diğer aile üyeleri hakkında yasal işlem başlatıldı.

6 Mart 2015’te, İzmir’de cezaevinden izinli çıkan U.O. (35) karısı Gülcan Oğuz’u (38) tabancayla öldürdü. U.O.’nun karısına şiddet uyguladığı için 90 hapis cezasına çarptırıldığı ifade edildi. Cinayetten sonra kaçan erkek yakalandı.

6 Mart 2015’te, Ağrı’da N.A. (30) imam nikâhlı karısı A.B.’yi (21) darp etti, üzerinde kaynar su dökerek yaraladı. Yanık Merkezi’nde tedavi altına alınan A.B. kocasının beş yıldır şiddet uyguladığını ifade etti ve şikâyetçi oldu. N.A. olaydan sonra kaçtı.

7 Mart 2015’te, Antep’te Ş.Ç. (35) karısı Yasemin Çakar’ı (32) tabancayla öldürdü. S.Ç. cinayetten sonra intihar etti. Çakar’ın bir süre önce ailesinin yanına taşındığı, kocasından ayrılmak istediği ancak erkeğin kadının ailesini ikna ederek kadının eve geri dönmesini sağladığı ifade edildi.

7 Mart 2015’te, Urfa’da A.K. karısı Ceylan Korkmaz’ı (35) çocuklarının okulu önünde pompalı tüfekle öldürdü. Cinayetten sonra A.K. ve akrabaları erkekler  S.K., N.K., T.K. ve P.K. gözaltına alındı. Erkeklerden P.K. tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılırken diğer erkekler tutuklandı. A.K. polisteki ifadesinde cinayeti namus bahanesiyle işlediğini söyledi.

7 Mart 2015’te, İzmir’de İ.H. karısı Kezban Hacıoğlu’nu (21) tabancayla öldürdü. Erkek cinayetten sonra kaçtı.

Samsun’da bir marketin servis şoförü U.K. (46) aynı markette çalışan F.K.’ya (36) elle cinsel tacizde bulundu. F.K.’ya mektup da gönderen U.K. cinsel taciz suçundan tutuklandı.

7 Mart 2015’te, İstanbul’da bir hamamda dört erkek iki Fransalı kadına masaj yapma bahanesiyle cinsel tacizde bulundu.

7 Mart 2015’te, İzmir’de T.Y. ayrı yaşayan karısı M.Y.’yi önce arabada darp etti, tabancayla tehdit etti, aracın kaza yapması üzerine M.Y.’yi eve götürdü ve saatlerce işkence etti. M.Y.’yi öldürmekle tehdit eden erkek şikâyet üzerine gelen jandarma tarafından gözaltına alındı.

7 Mart 2015’te, Kilis’te M.A. eski karısı, eski kayınpederi ve onun oğlunu darp etti.

7 Mart 2015’te, Isparta’da Y.S. birliktelik teklifini reddeden D.B.’yi (39) evinde tabancayla yaraladı. Olaydan sonra kaçan erkek yakalandı.

7 Mart 2015’te, Iğdır’da H.A. (47) karısı İ.A.’yı (40) darp etti. İ.A. şiddet olayının üzerine evden ayrıldı. H.A. karısının kaybolduğu gerekçesiyle polise başvurdu. Şiddetten kaçan kadının başka bir kentte sığınma evine yerleştiği öğrenildi. Basına konuşan erkek karısını bir daha dövmeyeceğini ve barışmak istediği söyledi.

7 Mart 2015’te, Tekirdağ’da epilepsi hastası Lalezar Kara (28) evinde ölü bulundu.

8 Mart 2015’te, İstanbul’da sporcu menajeri S.Ç.  ve birkaç erkek arkadaşı ABD’li kadın sporcu S.J.’yi (24) önce bar çıkışında darp etti, erkekler aracıyla kaçan S.J.’yi evinin önünde de darp etti ve yaraladı.

8 Mart 2015’te, Çanakkale’de yüzbaşı olan S.A. (37) boşanma davası açan karısı B.A.’yı (29) darp etti. Dava devam ederken velayeti geçici olarak B.A.’ya verilen çocuğun S.A. tarafından kaçırıldığı, kadının çocuğu için S.A.’nın evine gittiği ifade edildi. B.A.’nın erkekten sürekli şiddet gördüğü için boşanma davası açtığı öğrenildi.

10 Mart 2015’te, Malatya’da hakkında uzaklaştırma kararı bulunan T.K. boşanma davası açan karısı P.K.’yi (27) sokakta önce darp etti ardından tabancayla beş el ateş ederek ağır yaraladı.

Ordu’da A.Y. (45) annesi H.Y.’yi (72) darp etti babasını bıçakladı.

10 Mart 2015’te, Antalya’da N.R.A. komşusunun evine gelen arkadaşı A.T.’ye (24) zorla çıkardığı evin balkonunda tecavüz etti. Kadının bağırması üzerine evde bulunan ev sahibi erkek ve kadının nişanlısı erkek olaya müdahale etti. Evine kaçan N.R.A. tutuklandı.

10 Mart 2015’te, İstanbul’da taksi şoförü O.R. (62) müşteri olarak aracına binen kadınlara cinsel tacizde bulundu. Hakkında soruşturma başlatılan O.R.’nin 2004 ve 2009 yıllarında cinsel taciz suçundan iki kez tutuklandığı ifade edildi. O.R.’nin çalışma ruhsatının iptali için Trafik Birimi tarafından işlem başlatıldığı iddia edildi.

10 Mart 2015’te, Sakarya’da S.A karısını N.A.’yı darp etti. N.A.’nın şikâyeti üzerine gözaltına alınan erkek tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

10 Mart 2015’te, Trabzon’da alkollü olduğu iddia edilen bir erkek karakolda acil servis hemşiresi B.K.D.’yi darp etti. B.K.D. hem kendisini döven erkekten hem de müdahale etmeyen polislerden şikâyetçi oldu.

11 Mart 2015’te, İstanbul’da S.A. karısı Zehra Aydın’ı (35) evde boğarak öldürdü. S.A. kadını kıskançlık sebebiyle öldürdüğünü yazan bir not bıraktıktan sonra kaçtı. Erkeğin kadının cesedi etrafında kokmasın diye naftalin koyduğu ifade edildi. S.A., cinayetten birkaç gün sonra Ankara’da teslim oldu.

11 Mart 2015’te, Adana’da kadın futbol liginde sahaya inen birden fazla sayıda erkek dokuz futbolcu kadını darp etti, taraftar erkeklerden biri kadınları bıçakla tehdit etti.

11 Mart 2015’te, İzmir’de 20 kadın avukat cep telefonlarına “uygunsuz videoları” yönünde gelen mesajlar üzerine savcılığa şikâyetçi oldu. 15 gündür devam eden mesajlar için soruşturma başlatıldı.

12 Mart 2015’te, Aydın’da E.S. (30) amcasının kızı Ö.M.’yi (27) yolda kovaladı, öldürmekle tehdit etti. Erkeğin Ö.M.’ye daha önce birçok cinsel tacizde bulunduğu, öldürmekle tehdit ettiği, kadının şikâyetçi olduğu öğrenildi. Polis tarafından kadını kovalarken yakalanan E.S. serbest bırakıldı.

12 Mart 2015’te, Diyarbakır Selahattin Eyyübi Devlet Hastanesi’nde, hastanede otomasyon görevlisi olarak çalışan Berna Ava, bir süredir sorun yaşadıkları eşi Barzani Ava ile hastanede tartışmaya başladı. Aralarındaki tartışmanın büyüyüp, Barzani Ava’nın eşine şiddet uygulaması üzerine, hastanenin Beyin ve Sinir Cerrahisi Opr. Dr. Şerif Turhan, duruma fark edip, saldırgan eşe müdahalede bulundu. Yaşanan arbedede Turhan, saldırgan eş tarafından boynundan ve kolundan bıçakla yaraladı. Yaşanan olay sonrası saldırgan hastaneden kaçarken, ağır yaralanan Dr. Şerif Turhan hemşire ve hasta yakınları tarafından hastanenin Acil Servisi’ne kaldırıldı.

13 Mart 2015’te, İzmir’de E.K. (27) akrabası Aynur Özilban’ı (27) tabancayla öldürdü, cinayetten sonra intihar etti. E.K.’nin “Aynur’u karım gibi seviyordum, ancak başka erkeklerle mesajlaşıyordu.” yazılı bir not bıraktığı ifade edildi.

13 Mart 2015’te, Diyarbakır’da M.A. (30) boşanma davası açan karısı B.A.’yı (30) konuşmayı reddettiği için çalıştığı hastanede darp etti. M.A. şiddet olayına müdahale eden erkek doktoru ve erkek güvenlik görevlisini bıçaklayarak yaraladı. M.A. gözaltına alındı.

13 Mart 2015’te, İstanbul’da kameraman bir erkek basın açıklamasında çalışan muhabir Z.A.’yı iterek önüne geçti, erkeğe tepki gösteren muhabirler Z.A.’ya ve N.Y.’ye yumruğunu kaldırdı. Erkek yumruğun anlamını soran kadın gazetecilere “Erkek adam sinirlenince ne yapar?” yanıtını verdi.

13 Mart 2015’te, Zonguldak’ta “Hoca” olarak tanınan D.Y. muska yazdırmak isteyen T.F.’ye (60) çağırdığı evde tecavüz etti. D.Y. erkekten şikâyetçi oldu.

14 Mart 2015’te, Muğla’da geçen 10 Eylül’de Y.Ç. erkek kuzeni Ö.Ç. ve erkek arkadaşı H.Ö.’nün yardımıyla karısı Zehra Çoban’ı (26) av tüfeğiyle öldürdü. Erkekler cinayete intihar süsü vermeye çalışmış, olay basına intihar olarak yansımıştı. Erkekler tutuklandı.

14 Mart 2015’te, Muğla’da belediyede işçi H.Ç. sokakta çalıştığı sırada yoldan geçen öğrenci sekiz kadının eteklerinin altından fotoğraflarını çekerek taciz etti. Tacizi fark eden kadınlar erkekle tartıştı ve telefonunu aldı. Polisin gözaltına aldığı H.Ç.’nin telefonunda 250 kadının fotoğrafları çıktığı ifade edildi.

14 Mart 2015’te, Aydın’da G.K. kaçırdığı ve zorla imam nikâhı kıydığı karısı M.A.’yı (19) altı ay boyunca alıkoydu. G.K.’nin babasının olayı medyaya taşıması ve sosyal medyada duyulması üzerine M.A. Kaymakamlık tarafından kadın sığınma evine yerleştirildi. M.A. daha önce erkekten şikâyetçi olduğunu öldürmekle tehdit ettiği için şikâyetini geri aldığını ifade etti.

14 Mart 2015’te, Diyarbakır’da A.D. çocuk gelin olan karısı C.D.’yi (24) darp etti ve öldürmekle tehdit etti. C.D.’nin sürekli şiddet gördüğü için daha önce bir kez şikâyetçi olduğu ve erkeğe altı ay evden uzaklaştırma karar verildiği ve kadının bir kez de boşanma davası açtığı ve akrabalarının araya girmesiyle boşanmaktan vazgeçtiği ifade edildi.

14 Mart 2015’te,Van merkezde bulunan Cumhuriyet Caddesi’nde Necla Al isimli kadın, Sanat Parkı’nın önüne geldiği eşi tarafından silahlı saldırıya uğradı. Al’ın üzerine beş el ateş açtıktan sonra bir kağıt gösterip “Ben kocasıyım” diyen ve olay yerinden kaçmak isteyen saldırgan Nazım Al, çevrede bulunan yurttaşlar tarafından yakalanarak linç edilmek istendi. Saldırgan eş polis tarafından gözaltına alınırken, kollarından ve bacaklarından yaralanan Necla Al ise Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Dursun Odabaşı Tıp Merkezi’ne kaldırılarak tedavi altına alındı.

15 Mart 2015’te, Tekirdağ’da B.E. birlikte yaşadığı sevgilisi S.K.’yi darp etti. Kocasından sürekli şiddet gören S.K. aynı apartmanda kaçtığı komşusunun evinde intihara teşebbüs etti.

15 Mart 2015’te, Antep’te M.D. eski karısı Z.G.’yi yolda defalarca bıçakladı. M.D. gözaltına alındı.

16 Mart 2015’te, İzmir’de A.Ç. (56) boşanmak isteyen karısı Gülistan Çelik’i (58) kahvaltı hazırlamadığı için boğarak öldürdü. Kadının kızı babasının annesini sürekle öldürmekle tehdit ettiğini ifade etti. Cinayetten sonra kaçan erkek yakalandı.

16 Mart 2015’te, Diyarbakır’da H.H. (66) karısı Kıymet H.’yi (62) 57 defa bıçaklayarak öldürdü. Cinayetten sonra kaçan H.H. karısını kendisini aldattığını düşündüğü için öldürdüğünü söyledi. Erkek tutuklandı.

17 Mart 2015’te,İHD Diyarbakır şubemize başvuran M.A., şu beyanlarda bulundu: “2 yıl önce Muhammed isimli erkek arkadaşım telefondan bana cinsel içerikli mesajlar gönderirken o an itibariyle ağabeyim mesaj içeriğini gördü ve bana çok kötü şiddet uyguladı. Sol dirsek altıma makas batırdı. Şuan bile izi var. Benim dışarı çıkmama, telefonda arkadaşlarımla görüşmeme izin vermiyorlar. Babam, annem ve ağabeyimden şiddet gördüm ve en son annem hattımı kırdı. Ablamın görümcesi olan Kader Gülel, anneme benim sevgilim olduğunu söylemiş. Annem beni dövdü ve telefonumu aldı. Ablam da babamı arayıp sevgilim olduğunu babama söyleyeceğini söyledi. Bunun üzerine Diyarbakır’daki Derya ablama gittim. 2 gün orada kaldım. 1 günde arkadaşımda kaldım. Ben eve gitmek istemiyorum. 3 gündür eve gitmediğim için eve gidersem şiddet uygulayacaklarını biliyorum. Annem biraz önce benimle telefonda konuşunca eve gelirsen bekâret kontrolü isteyeceğim dedi. Ben hem fiziksel hem de psikolojik şiddet görüyorum. Bu konuda sizden yardım talep ediyorum.”

17 Mart 2015’te, Adana’da H.B., oğlu A.B. ile birlikte eski karısı Semire Balık (47) ve kızı Ayşe Işık’ı (22) tabancayla öldürdü. Ayşe Işık’ın 9 Mart’ta kocası M.I ve kardeşi A.B.’nin kendisini tehdit ettiği için polise şikâyetçi olduğu; Semire Balık’ın da eski kocası H.B. tarafından tehdit edildiği öğrenildi. Boşanan H.B. ve Semire Balık’ın mal paylaşımı davasının devam ettiği ifade edildi. Mal paylaşım davasının 28 Nisan’da görüleceği erkeklerin kadınları mal paylaşımı yüzünden öldürdüğü iddia edildi. Cinayetle ilgili H.B.’nin damadı D.D., erkek kardeşi H.B., ortağı erkek İ.Ö. ve hakkında altı ay uzaklaştırma kararı bulunan Ayşe Işık’ın kocası M.I. gözaltına alındı. H.B.’nin oğlu A.B. ve diğer dört çocuğuyla kaçtığı ileri sürüldü.

17 Mart 2015’te, İstanbul’da C.T. altı aylık kız bebeğini cinsiyeti nedeniyle darp ederek öldürdü. Erkeğin 2014 yılında da kızını aynı sebeple öldürdüğü iddia edildi. C.T.’nin karısını şikâyetçi olmasın diye öldürmekle tehdit ettiği ifade edildi. Erkek tutuklandı.

17 Mart 2015’te, Çorum’da İ.D. sürekli şiddet uyguladığı için evden ayrılan ve akrabalarının yanına taşınan karısı H.D.’nin (48) kaldığı evin etrafında karısının kendisiyle barışmazsa intihar edeceğini söyleyerek tehdit etti. Kadının barışacağını söylemesi üzerine erkek intihardan vazgeçti.

17 Mart 2015’te, Erzurum’da L.S. sevgilisi Hanım Çakmak’ı (32) defalarca bıçaklayarak öldürdü. L.S. kadının cesedini bir iş makinesinin altına attı ve acil servisi aradı. Çakmak’ın sevgilisi hakkında şiddet uyguladığı için şikâyetçi olduğu öğrenildi. Cinayetten sonra kaçan ve kadını kendisini aldattığı bahanesiyle öldürdüğünü söyleyen L.S. tutuklandı.

18 Mart 2015’te, Adana’da G.S. (33) sosyal medyada tanıştığı ve tehditle görüşmeye ikna ettiği E.Ö.’ye (21) çağırdığı evinde tecavüz etti. Kadının şikâyeti üzerine gözaltına alınan E.Ö. çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından tutuklandı.

19 Mart 2015’te, Antalya’da H.Ö. (72) evlenme teklifini reddeden sevgilisi Eylem Mecit’i (35) pompalı tüfekle öldürdü. Erkek cinayetten sonra intihar etti.

19 Mart 2015’te, Antep’te M.P. (24) akrabası Ayşegül Bülbül (28) ve oğlu Yasin Bülbül’ü (4) boğazlarını keserek öldürdü. Erkeğin Ayşegül Bülbül’e tecavüz etmeye çalıştığı kadının direnmesi üzerine öldürdüğü ifade edildi. Cinayetten sonra kaçan M.P. tutuklandı.

19 Mart 2015’te, Sivas’ta cezaevinde bulunan M.A. (33) ziyarete gelen karısı Leyla Avcı’yı (29) “pembe oda” da meyve bıçağıyla boğazını keserek öldürdü. Leyla Avcı’nın odada bulunan çağrı butonuna ulaşamadığı ifade edildi. Cinayetten sonra intihara teşebbüs eden M.A.’nın karısına tecavüz eden kuzenini öldürdüğü için hüküm giydiği belirtildi. Leyla Avcı’nın annesi tecavüz olayını yalanladı, erkeğin kuzenini öldürdükten sonra tahrik indirimi almak için bu yönde ifade verdiğini iddia etti.

19 Mart 2015’te, Urfa’da İ.G. Suriyeli birlikte yaşadığı sevgilisi H.G.’yi darp etti, sopayla vurarak yaraladı. Gözaltına alınan İ.G. çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından tutuklandı. İ.G.’nin iki Suriyeli kadınla birlikte yaşadığı ifade edildi.

20 Mart 2015’te, Eskişehir’de hakkında evden uzaklaştırma kararı bulunan İ.Ö. (44) karısı A.Ö.’yü (41) evinde darp ettikten sonra öldürmekle tehdit etti ve rehin aldı. A.Ö.’nün kızının polisi aramasıyla A.Ö. hakkında kırmızı kod devreye girdi. Olay yerine gelen polis İ.Ö.’yü gözaltına aldı.

20 Mart 2015’te, Kocaeli’nde Ö.E. karısı Y.E.’yi (38) tabancayla defalarca el ateş ederek ağır yaraladı. Y.E.’nin kocasından şiddet gördüğü için koruma talep ettiği ancak kabul edilmediği öğrenildi. Olaydan sonra kaçan Ö.E. tutuklandı.

21 Mart 2015’te, Konya’da A.C. ayrı yaşayan karısı Fatma Coşkun’u (35) tabancayla öldürdü. Erkeğin kadını çocuğun kendisinden olmadığını söyleyerek öldürdüğü öne sürüldü. Cinayet günü Fatma C.’nin ailesinin jandarmaya erkek hakkında şikâyetçi olmaya gittiği, erkeğin Fatma C.’yi sürekli tehdit ettiği ifade edildi. Cinayetten sonra kaçan A.C. yakalandı.

21 Mart 2015’te, İstanbul’da F.T. eski sevgilisi Suzen Terzi’yi (21) barışmadığı için tabancayla öldürdü. Erkek cinayetten sonra intihar etti.

22 Mart 2015’te, Antep’te D.Ö. (82) karısı N.Ö.’yü (76) bıçakladı.

22 Mart 2015’te, Eskişehir’de G.S. kardeşinin eski kayın validesi C.Ş.’yi (43) tabancayla yaraladı.

23 Mart 2015’te, Adıyaman’da bir erkek, erkek kardeşiyle birlikte, kızı Z.S.’yi kocasından boşandığı ve tekrar birlikte olmayı kabul etmediği için iskemleyle döverek yaraladı, karısı F.F.’yi darp etti. Z.S.’nin kocasından şiddet gördüğü için bir ay önce boşandığı öğrenildi.

24 Mart 2015’te, Yalova’da E.P. (67) sevgilisi Nurgül Er’i (43) ve kadının oğlu Yalçın Er’i (21) av tüfeğiyle öldürdü. Erkek cinayetten sonra teslim oldu.

24 Mart 2015’te,Van’ın Muradiye ilçesi Yenişehir Mahallesi’nde zihinsel engelli olduğu belirtilen F.A.’nın, 20 yaşındaki ablası Şekernaz A.’yı av tüfeği ile yakın mesafeden ateş ederek yaraladığı iddia edildi. Ağır yaralanan Şekernaz A., Muradiye Devlet Hastanesi’ndeki ilk müdahalenin ardından Van’a sevk edilirken yolda yaşamını yitirdi. Olayla ilgili soruşturulma başlatıldı.

26 Mart 2015’te, İstanbul’da askerden izinli olan S.B. (21) karısı Bağdat Böğür’ü bıçaklayarak öldürdü. Cinayetten sonra kaçan erkek yakalandı.

26 Mart 2015’te, Ankara’da C.A. (31) sevgilisi Özden K.’yı başına sert bir cisimle vurarak öldürdü, kadının cesedini karayoluna attı ve aracıyla üzerinden geçti. Erkek daha sonra polisi arayarak Özden K.’nın trafik kazası geçirdiğini söyledi. C.A. tutuklanırken arabasında kadına ait kan izleri bulunan erkek M.C. gözaltına alındıktan sonra serbest bırakıldı.

26 Mart 2015’te, Malatya’da Ş.Ö. (49) sevgilisi Fidan Kaya’yı (34) tabancayla öldürüldü, cinayetten sonra kadının cesedini yaktı ve gömdü. Cinayeti kıskançlık sebebiyle işlediğini söyleyen Ş.Ö. tutuklandı.

26 Mart 2015’te, Denizli’de Perihan Sevim (20) evinde baygın halde bulundu. Hastaneye kaldırılan kadın hayatını kaybetti. Yapılan otopside kadının başında ve kolunda darp izine rastlandı, polise olayla ilgili soruşturma başlattı.

27 Mart 2015’te, İzmir’de E.N. (53) karısı Yıldız Nazlı’yı (44) yemek yapmadığı için av tüfeğiyle öldürdü. Erkek cinayetten sonra intihar etti. E.N.’nin karısından yemek yapmadığı için boşanmak istediği öne sürüldü.

27 Mart 2015’te, Edirne’de B.Ç. ve Ş.Y. arkadaşları F.A.’ya evde tecavüz etti.

27 Mart 2015’te, Zonguldak’ta M.U. (39) sevgilisi R.B.’yi darp ederek yaraladı. Gözaltına alınan kadın ve erkek birbirlerinden şikâyetçi oldu.

27 Mart 2015’te, Adana’da O.K. (24) karısı Ş.K.’yi (18) darp etti. Yaralanan kadın hastaneye kaldırıldı. O.K. intihara teşebbüs etti.

27 Mart 2015’te, İddiaya göre, Konya Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Fakültesi Halkla İlişkiler Bölümü 2’nci sınıf öğrencisi R.U., saat 14.40’da dersten çıkıp, Alaeddin Keykubat Kampusü içinde durakta bir süre tramvayın gelmesini bekledi. Tramvayın gelmemesi üzerine R.U., kampus içinden geçen bir minibüsü durdurup bindi. İddiaya göre minibüs şoförü E.A.D., şehir içine gitmediğini ancak giden minibüse aktarma yapabileceğini söyledi. Minibüs, kampus içinde bir süre gittikten sonra içinde bulunan 2-3 yolcu da indi. İçindeki yolcular indikten sonra iddiaya göre minibüs, güzergah dışına çıkıp yine kampus içindeki Ziraat Fakültesi’nin arkasındaki ağaçlık alanın bulunduğu caddeye döndü. Bunun üzerine telaşlanan R.U., iddiaya göre şoför E.A.D.’ye nereye gittiğini sorup, inmek istediğini söyledi. İddiaya göre şoför E.A.D., genç kıza nerede okuduğunu, nereli ve nerede yaşadığı hakkında sorular sormaya başladı. Genç kız, şoföre tekrar ‘Neden ormanlık alana gidiyorsunuz?’ diye sorması üzerine iddiaya şoför E.A.D., aynaya bakarak, ‘İkinci bir Özgecan olayı neden yaşanmasın’ dedi. Bunun üzerine R.U., bağırarak inmek istediğini söyledi. Bu sırada R.U.’nun telefonunun çalması üzerine şoför, minibüsü durdurdu. R.U. da hızla minibüsten indi. Minibüsten indikten sonra şoförün kendisini aynadan gözetlemeye devam ettiğini öne süren R.U., polise haber verdi.

28 Mart 2015’te, Muğla’da hakkında uzaklaştırma kararı bulunan B.Ö. (28), babası, erkek kardeşi ve bir erkek arkadaşıyla boşanma davası açan karısı N.Ö.’yü (24) ve oğlu A.’yı (3) zorla arabaya bindirdi. Kadın yardım istemek için araçtan indiği sırada erkekler kadının oğlunu kaçırdı. Ankara Batı 3. Aile Mahkemesi’nde kadının açtığı boşanma davasında çocuğun velayetinin anne N.Ö.’ye verildiği ifade edildi. Kadın erkekler hakkında şikâyetçi oldu.

29 Mart 2015’te, Şırnak’ın İdil ilçesine bağlı Yağmurca köyünde, Çalış ve Yağan aileleri arasında arazi anlaşmazlığı nedeniyle silahlı kavga meydana geldi. Çıkan kavgada, Keve Çalış olay yerinde Özgül Yağan ise kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi. Olayda yaralanan Kadriye Yağan isimli kadın da (50), Diyarbakır’da tedavi gördüğü sırada yaşamını yitirdi.

30 Mart 2015’te, Kocaeli’nde Gazi A.A. (85) karısı Pakize Açıkgöz’ü (79) tabancayla öldürdü. Erkek cinayetten sonra intihar etti.

30 Mart 2015’te, Denizli’de A.C. (40) bir lise etrafında öğrenci kadınlara sarkıntılık ederek ve sözle cinsel tacizde bulundu. Kadınların şikâyeti üzerine yakalanan A.C. çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından tutuklandı.

31 Mart 2015’te, Malatya’nın Akçadağ ilçesi Develi Mahallesi’nde, vücudunun büyük bölümü yanmış olan ve Fidan Kaya isimli kadına ait olduğu belirtilen ceset boş bir arazide bulundu. Kaya’nın eşinden boşanmak üzere olduğu ve ailesinin yanında yaşadığı kaydedilirken, ailesinin, 6 gün önce 2 çocuk annesi kızlarının kayıp olduğu yönünde emniyete başvurduğu öğrenildi. Olayla ilgili 2 kişi gözaltına alındı. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

1 Nisan 2015’te, Mersin’de M.D. (26) iki ay önce boşanma davası açan ve evden ayrılan karısı Fatma D’yi ve kadının babası Mesut Gökten’i pompalı tüfekle öldürdü, kadının annesi E.G. ve kadının eltisi H.G.’yi aynı tüfekle yaraladı.

2 Nisan 2015’te, Hatay’da C.Ü. karısını başka bir hastaneye sevk ettiği için doktor E.G.’yi hastanede saçlarından sürükleyerek darp etti. Erkek gözaltına alındı.

3 Nisan 2015’te, Uşak’ta O.T. (45) sevgilisi Ülker Demirayak’ı (28) pompalı tüfekle öldürdü. Başka bir kadınla evli olan O.T. cinayeti kıskançlık sebebiyle işlediğini söyledi. Cinayetten sonra kaçan erkek yakalandı.

3 Nisan 2015’te, Kırıkkale’de Y.O. (37) kar maskesiyle girdiği evde kayınvalidesi A.B.’yi bıçakla yaraladı, aynı evde yaşayan Gülhan Özyer’i bıçaklayarak öldürdü. Kayınvalidesinin kendinse borcu olduğunu iddia eden Y.O. tutuklandı.

3 Nisan 2015’te, Hatay’da Ü.B. karısı D.B.’yi ve kadının sevgilisi olduğu iddiasıyla A.A.’yı bıçakla yaraladı.

6 Nisan 2015’te, Antep’te Suriyeli H.H. (39) karısı Güllü Hassan’ı (32) döverek öldürdü. Gözaltına alınan erkek kadının düşerek öldüğünü iddia etti.

7 Nisan 2015’te, Uşak’ta L.D. (48) evlenme teklifini reddeden sevgilisi Nevin Kılıç’ı (38) sokakta bıçaklayarak öldürdü. Cinayetten sonra tutuklanan erkek “Evlenme vaadiyle kandırdı, bu tür insanlara ders olsun” dedi.

7 Nisan 2015’te, Samsun’da S.S. (31) sevgilisi Nuray Korhan’ı göğsünden vurarak öldürdü. Gözaltına alınan S.S., kadının intihar ettiğini öne sürdü.

7 Nisan 2015’te, İstanbul Ticaret Üniversitesinde kariyer planlama merkezinde uzman yardımcısı olarak görev yapan S.A., üniversitede genel sekreter yardımcısı olarak görev yapan Adnan Ecevit hakkında savcılığa tacize uğradığı iddiasıyla şikayette bulundu. S. A. şikâyet dilekçesinde, Adnan Ecevit’in kendisine önce sözlü olarak ardından da mail yoluyla tacizde bulunduğunu iddia ederek, “Bir defasında odasına çağırıp bana ‘merhaba bebişim’ diye hitap etti. Bunu dil sürçmesi olarak düşünürken odasından ayrıldığım sırada bana ‘teşekkür ederim kuzum’ deyince sözlerinin taciz olduğunu anladım. Aynı gün mailime taciz mesajları da atınca bulunduğu konum nedeniyle bir çalışanı baskı altına alıp manevi değerlerimi rencide eden bu eylemin cezasız kalmaması için bu şikayeti yapıyorum” dedi.

7 Nisan 2015’te, Adıyaman’da A.B. dini nikahlı karısı F.P.’yi gittikleri hastanenin bahçesinde döverek yaraladı. A.B. gözaltına alındı.

7 Nisan 2015’te, Balıkesir’de A.U. amcasının karısı Ö.U.’yu ve kadının sevgilisi A.B.’yi ilişkileri olduğu için darp etti.

8 Nisan 2015’te, İzmir’in Gaziemir ilçesinde, M.Ç.’nin bıçaklı saldırısına uğrayan İlkay Altmışkara (34) isimli kadın yaşamını yitirdi. Edinilen bilgilere göre; akşam saatlerinde, 2 yıldır birlikte yaşadığı M.Ç.’nin bıçaklı saldırısı sonucu ağır yaralanan Altmışkara, kaldırıldığı Gaziemir Devlet Hastanesi’nde yaşamını yitirdi.

8 Nisan 2015’te, Osmaniye’de Ö.D. (45) karısı Mehtap Dağ’ı ve babası Fazlı Dağ’ı (83) tüfekle öldürdü. Norveç’te yaşayan Ö.D.’nin Norveç’te karısına sürekli şiddet uyguladığı, daha önce hakkında altı ay uzaklaştırma kararı verildiği öğrenildi. Ayrıca erkeğin çocuklarına şiddet uyguladığı gerekçesiyle çocukların devlet korumasına alındığı ifade edildi. Ö.D. cinayetten sonra intihar etti.

9 Nisan 2015’te, Balıkesir’de A.O. (18) sevgilisi G.K.’ye (19) evde tecavüze teşebbüs etti, kadını darp ederek yaraladı ve köpeğiyle korkutarak alıkoydu. İhbar üzerine eve gelen polislerin gözaltına aldığı erkek çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından tutuklandı.

9 Nisan 2015’te, Trabzon’da Ş.Ş. karısı Ü.Ş.’yi darp etti. Kadın şikayetçi oldu.

9 Nisan 2015’te, Trabzon’da İ.K. (28) karısı R.K.’yi (22) darp etti.

9 Nisan 2015’te, Trabzon’da Y.Ç. (55) karısı G.Ç.’yi (28) darp etti. Erkek G.Ç.’yi aralarındaki yaş farklını bahane ederek tehdit etti, kadın şikayetçi oldu.

9 Nisan 2015’te, Trabzon’da K.K. eski sevgilisi N.T.Ö.’yi telefonla defalarca tehdit etti. Kadın erkek hakkında şikayetçi oldu, soruşturma başlatıldı.

10 Nisan 2015’te, İzmir’de M.C. dini nikahlı eski karısı İlkay Altmışkara’yı (34) barışma teklifini kabul etmediği için pazarda bıçaklayıp öldürdü. Kadının kocasından sürekli şiddet gördüğü için iki ay önce evden ayrıldığı, kocası hakkında şikayetçi olduğu, ancak erkeğin baskısıyla şikayetini geri çektiği ifade edildi. Cinayetten sonra kaçan M.C. tutuklandı.

10 Nisan 2015’te, Ankara’da E.A. karısı Yurdagül A.’yı ve karısının sevgilisi olduğunu öne sürdüğü Ceyhan Dağlı’yı tabancayla öldürdü. Cinayetten sonra kaçan E.A. yakalandı.

10 Nisan 2015’te, Siirt’te erkek ya da erkekler Sonçiçek Karacaağa’yı (25) evine uzun namlulu tüfekle ateş açarak öldürdü.

10 Nisan 2015’te, Antalya’da bir kadının cesedi denizde bulundu. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

10 Nisan 2015’te, Erzurum’da N.E. ve M.K. bir bağ evinde N.O.’ya tecavüz etti. Kadının şikayeti üzerine gözaltına alınan erkekler ifadelerinin ardından serbest bırakıldı.

12 Nisan 2015’te, İstanbul’da H.Ç. (22) kardeşiyle evli olan sevgilisi Sinem Şahin’i (21) boğarak öldürdü. İki ay önce evlenen Sinem Şahin’in Ağrı’da yaşadığı ve kocasının kardeşi H.Ç. ile birlikte 7 Nisan’da İstanbul’a geldiği öğrenildi. Cinayetten sonra kaçan erkek tutuklandı.

12 Nisan 2015’te, Mersin’de dört gündür kayıp olduğu bildirilen Ayfer Akkuş’un cesedi bir ırmakta bulundu.

12 Nisan 2015’te, Samsun’da bir erkek bir hafta içinde 22 yaşında bir kadını, S.E.’yi, B.A.’yı (30) ve başka bir kadını takip etti, sarkıntılık ederek cinsel tacizde bulundu. Kadınların tamamı şikayetçi oldu. Erkek aranıyor.

12 Nisan 2015’te, Kocaeli’nde hakkında uzaklaştırma kararı bulunan H.K. 2007 yılında boşandığı eski karısı M.K.’nin kaldığı ofise giderek kadını öldürmekle tehdit etti. H.K.’nin kadının yaşadığı yere giderek sürekli öldürmekle tehdit ettiği ve kadının acil çağrı ile sürekli polis çağırdığı ifade edildi.

13 Nisan 2015’te, Siirt Şirvan’ın İkizler (Beytarûn) köyünde Sonçiçek Kocaağa isimli kadının pencereden bakarken omzuna isabet eden kurşun sonucu yaşamını yitirdiği iddia edilmişti. Olayla ilgili Jandarma tarafından yürütülen soruşturma kapsamında görgü tanıkların ifadeleri doğrultusunda Sonçiçek’in eşi Zeyidin Kocaağa cinayetin şüphelisi sıfatıyla jandarma tarafından gözaltına alındığı öğrenildi. Köydeki evinde jandarma tarafından gözaltına alınan Zeyidin Kocaağa’nın ifadesi alınmak üzere Şirvan İlçe Jandarma Komutanlığı’na götürüldüğü öğrenildi.

14 Nisan 2015’te, Adana da Tuba Şahin, 5 ay önce demirci ustası Mustafa Şahin ile aşk evliliği yaptı. İddiaya göre, Mustafa Şahin eşinin ailesi ile görüşmesine izin vermeyerek genç kadına şiddet uygulamaya başladı. Tuba Şahin, 23 Mart’ta merkez Seyhan İlçesi’ndeki Denizli Polis Merkezi Amirliği’ne giderek eşinden şikayetçi oldu, ardından da aynı mahallede oturan ailesinin evine döndü. “Başıma bir iş gelirse sorumlusu eşim Mustafa ve ailesidir” diyen genç kadın aynı gün saat 01.00 sıralarında oturdukları apartmanın 7’nci katındaki evlerinin balkonundan atladı. Tek katlı işyerinin üstüne düşen Şahin, ağır yaralı olarak götürüldüğü hastanede yapılan müdahaleye karşın yaşamını yitirdi.

14 Nisan 2015’te, Diyarbakır’da adliye binası önünde bir erkek yanındaki kadını darp etti. Adliye önündeki polisler olaya müdahale etmezken erkeğin yanındaki diğer kadınlar darp edilen kadını uzaklaştırdı.

15 Nisan 2015’te, İzmir’de iş insanı S.K. (64) hakkında koruma kararı bulunan eski karısı avukat J.S.’yi (53) sokakta tabancayla beş el ateş ederek ağır yaraladı. Kadının öldüğünü düşünüp kaçan erkek yakalanırken, erkeğin eski karısını barışmak istemediği için öldürmek istediği ifade edildi. Geçen yıl boşanan kadının bir süredir eski kocası tarafından tehdit edildiği bu sebeple koruma kararı aldığı öğrenildi.

15 Nisan 2015’te, Mersin’de Ümmühan Kara (52) evinde öldü bulundu. Polis, evde yaptığı incelemede çalınan herhangi bir şeyin alınmadığını saptadı.

15 Nisan 2015’te, Mardin’in Kızıltepe ilçesi Ersoylu Mahallesi’nde Suriyeli Ahi Mahmud adlı kadın, evinde boğazı kesilmiş bir halde bulundu. Kadının kim ya da kimler tarafından öldürüldüğü konusunda bilgi alınmazken, olayın duyulması üzerine gelen polisler evde inceleme yaptı. İncelemenin ardından kadının cenazesi, otopsi için Kızıltepe Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı.

16 Nisan 2015’te, İstanbul’da E.M. (56) eski karısı Yaşere Karakök’ü (52) boğarak öldürdü. Cinayetten sonra teslim olan erkek cinayeti yedi yıl önce boşandığı Karakök’ü başka erkeklerle görüştüğü için işlediğini söyledi. E.M.’nin cinsel istismar suçundan poliste kaydı olduğu ifade edildi.

16 Nisan 2015’te, Mardin’de Y.M. Suriye’den gelen uzaktan akrabası Ahin Özkan’a (23) tecavüz etmeye çalıştı, direnen kadını boğazını keserek öldürdü.

16 Nisan 2015’te, Diyarbakır’da bir erkek birkaç erkek arkadaşıyla birlikte boşanma davası açan üç aydır ayrı yaşadığı karısı Ö.K.’yi (20) boşanma davalarının olduğu gün adliye önünde darp etti, bebeğini kaçırmaya çalıştı. Adliye önündeki kadınlar bir araya gelerek erkekleri engelledi. Ö.K. kocası ve erkek arkadaşları hakkında suç duyurusunda bulundu ve koruma talep etti.

18 Nisan 2015’te, Hatay’da hakkında altı ay uzaklaştırma kararı bulunan M.A.B. (33) kayınpederinin lokantasında karısı İpek Bakımcı’yı (27) pompalı tüfekle öldürdü, baldızı E.T.’yi (21) yaraladı. M.A.B.’nin karısına 12 yıldır şiddet uyguladığı, altı kere öldürmeye teşebbüs ettiği, kadının defalarca şikayetçi olduğu öğrenildi.

18 Nisan 2015’te, Adana’da K.K. (38) kayınvalidesi Fatma Ciniviz’i (58) bıçaklayarak öldürdü, karısı N.K.’yi (38) ve evde misafir olarak bulunan A.S.’yi (17) yaraladı.

18 Nisan 2015’te, Manisa’da, Ö.Ç. eski nişanlısı Özlem Yener ve kadının babası Şener Yener’i bulundukları otomobilin önünü keserek pompalı tüfekle öldürdü. Erkek cinayetten sonra intihar etti.

18 Nisan 2015’te, İstanbul’da Türkmenistanlı Camila Kerimova (44) evinde bıçaklanarak öldürüldü.

18 Nisan 2015’te, Aksaray’da bir erkek karısı D.D.’yi (29) evde darp ederek yaraladı. Erkek yaralama olayından sonra kaçtı.

19 Nisan 2015’te, Aydın’da Ü.D. (31) ayrı yaşadığı karısı Ş.D.’yi (28) tabancayla üç el ateş ederek yaraladı. Ü.D. sonra intihar etti.

21 Nisan 2015’te, Maraş’ta Suriyeli öğretmen E.İ. Suriyeli öğretmen arkadaşı Şuca Gennem’i boğazını keserek öldürdü. Erkek cinayetten sonra kaçtı.

21 Nisan 2015’te, Mardin’de V.A. (53) iki kız çocuğu ve bir kadına silahla tehdidiyle tecavüz etti. V.A. çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından “Cebir kullanarak cinsel saldırıda bulunmak” ve “nitelikli cinsel saldırı” suçlarından tutuklandı.

22 Nisan 2015’te, İzmir Buca’daki bir inşaat firmasında sekreter olarak çalışan S.M. nişanlısı T.F. ile iş çıkışında buluştu. Otomobille gezmeye çıkan çift, Buca Kozağaç’ta ormanlık alanın girişinde aracı park edip müzik dinleyerek sohbet etmek istedi. Bu sırada ormanlık alanda Alkol alan M.B., A.Y. ve A. H. aracın yanına gelip silah zoruyla T.F’nin ellerini bağladı. Ardından da 3 sapık nişanlısının gözleri önünde genç kıza defalarca tecavüz etti. Çiftin paralarını, ziynet eşyalarını ve telefonlarını da alan saldırganlar kaçtı. Hemen polise giden çift, başlarından geçenleri anlattı. Eşkâlini belirlediği zanlıları aramaya başlayan polis, zanlıları gasp ettikleri telefonu satmaya çalışırken yakalandılar.

22 Nisan 2015’te, Bursa’da O.G. (30) arkadaşıyla birlikte eski sevgilisi Esra Gülyol’un (24) aracının önünü kesti, kadını tabancayla öldürdü. Cinayetten sonra O.G. ve üç erkek gözaltına alındı.

22 Nisan 2015’te, Adana’da A.K. (20)  arkadaşı Ayça Tekin’i (27) derdini dinlemediği gerekçesiyle darp ederek bayılttı ve boğarak öldürdü. Cinayetten sonra evdeki cep telefonu ve anahtarı alarak kaçan erkek tutuklandı.

23 Nisan 2015’te, Siirt’te Z.D. karısı Elif Dündar’ı (27) darp ettikten sonra boğarak öldürdü. Kadının kocası Z.D.’den sürekli şiddet gördüğü ve vücudunda darp izleri olduğu ifade edildi. Z.D. cinayet şüphelisi sıfatıyla gözaltına alınırken, erkek ve ailesi cinayetin intihar olduğunu iddia etti.

23 Nisan 2015’te, Adana’da M.K.V. (50) karısı N.S.V.’yi (40) defalarca bıçaklayarak ağır yaraladı. Kendini eve kilitleyen ve polislere pompalı tüfekle direnen erkek gözaltına alındı.

23 Nisan 2015’te, Denizli’de D.Ö. (43) boşanmak isteyen karısı A.Ö.’yü (30) sokakta defalarca bıçaklayarak ağır yaraladı. Sokaktaki insanların müdahalesiyle A.Ö. hastaneye kaldırılırken erkek gözaltına alındı.

23 Nisan 2015’te, Muğla’da M.G. bir kadını sözle ve sarkıntılık ederek taciz etti. Erkek kadının bağırması üzerine çevreden gelenler tarafından yakalandı.

24 Nisan 2015’te, Sosyal Medyada Sağlık Bakanlığı adına hesap açan bir kişi meme kanseri olanlara destek olmak amacıyla kadınlardan memelerinin fotoğrafını çekerek göndermelerini istedi. Fotoğraf gönderen dört kadına fotoğraflarla şantaj yapıldı. Kadınların şikayeti üzerine Savcılık kararıyla hesap kapatıldı.

24 Nisan 2015’te, Zonguldak’ta F.K. (28) ve M.B. (30) kendilerini polis olarak tanıtıp M.Ö.’nün evine girdi, kadını darp ve tabancayla tehdit etti. Kadının bağırması üzerine kaçan erkekler yakalandı. Erkekler ifadelerinde kadının erkeklerle gezerek mahalleliyi rahatsız ettiğini; bu yüzden evine gidip onu uyarmak istediklerini söyledi. F.K. ve M.B. çıkarıldıkları nöbetçi mahkeme tarafından ‘kişiyi hürriyetini yoksun kılma’, ‘mala zarar verme’, ‘silahla tehdit’ ve ‘kasten yaralama’ suçlarından tutuklandı. Kadının kocasının bir aydır cezaevinde olduğu ifade edildi.

25 Nisan 2015’te, İstanbul’da Ö.S. bir giyim mağazasında soyunma kabini içine yerleştirdiği kamerayla T.A.’yı (25) soyunurken kaydetti. Kadının kamerayı fark etmesinden sonra Ö.S. önce kaçtı daha sonra mağazaya döndü. Polisteki ifadesinde “Heyecan olsun diye yaptım” diyen erkek tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. T.A. hakkında ise bulduğu kamerayı kırdığı için özel hayatın gizliliğini ihlal etmek’ suçundan 2 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.

26 Nisan 2015’te, Malatya’da hakkında evden uzaklaştırma kararı bulunan S.K. karısı S.K.’nın (20) bindiği kayınpederinin aracına pompalı tüfekle ateş açtı, S.K. sinir krizi geçirdi. Erkeğin araca karısı S.K.’nın konuşmak istemediği için ateş açtığı ifade edildi. Erkek kaçtı.

26 Nisan 2015’te, Sakarya’da bir erkek 18 yaşındaki karısını darp etti.

28 Nisan 2015’te, Ankara’da O.D. (34) ayrılmak isteyen karısı Meral Duran’ı (34) barışma teklifini kabul etmediği için polis karakolunun yan sokağındaki parkta 20 defa bıçaklayarak öldürdü. M.D.’nin kocasından sürekli şiddet gördüğü için Ankara’ya ailesinin yanına geldiği ifade edildi. Cinayetten sonra parkta bekleyen O.D. tutuklandı.

28 Nisan 2015’te, İzmir’de Dernekler İl Müdürü B.K. bir toplantı sırasında tanıştığı İranlı öğrenci bir kadına tecavüz etti. Kadının şikayeti üzerine gözaltına alınan erkek suçlamaları kabul etmedi, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. B.K.’nin 20 Nisan’da görevden alındığı ve başka bir şehirde Bilgi İşlem Şube Müdürlüğü’ne tayin edildiği ifade edildi.

28 Nisan 2015’te, Hatay’da A.S. (23) halası Ü.S.’ye (84) tecavüz etmeye çalıştı. Kadının çığlıkları üzerine komşuları eve gelince A.S. kaçtı. Yakalanan erkek, nöbetçi mahkeme tarafından tutuklandı.

28 Nisan 2015’te, Adana’da M.Ö. (73) kızı P.Ö.’yü (40) namus bahanesiyle üç yerinden bıçaklayarak yaraladı.  M.Ö. gözaltına alındı.

28 Nisan 2015’te, İzmir’de bir erkek karısı S.Ş.’yi (56) bıçaklayarak yaraladı.

28 Nisan 2015’te, Çorum’da Z.M. karısı A.M.’yi darp etti. A.M. erkek hakkında şikayetçi oldu.

28 Nisan 2015’te, Kütahya’da A.G. (23) M.A. ve S.R.’yi asansörde elle taciz etti. Kadınların şikayeti üzerine yakalanan erkek tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

28 Nisan 2015’te, Kütahya’da Ö.K. hırsızlık amacıyla girdiği bir evden kadın çamaşırı ile külotlu çorap çaldı. Yakalanan Ö.K. polislere, sokakta siyah külotlu çorap giyen kadınları gördüğünde tahrik olduğunu, bu kadınların bazılarını takip edip daha sonra da evlerine girerek çamaşırlarını ve külotlu çoraplarını çaldığını söyledi.

30 Nisan 2015’te, Kocaeli’de E.K. (41) birlikte yaşadığı sevgilisi Z.A.’nın (51) görüntülerini ondan habersiz kaydetti, kadının ayrılacağını söylemesi üzerine kadına tecavüz etti. E.K.’nın kadının sosyal medya hesaplarını ele geçirdiği ifade edildi. Cinsel saldırı, özel hayatın gizliliğini ihlal, tehdit ve şantaj suçlamaları nedeniyle Savcılığa sevk edilen E.K. ifadesinin ardından denetimli olarak serbest bırakıldı.

1 Mayıs 2015’te, Kocaeli’nin Gebze ilçesine bağlı Tavşanlı mevkiindeki bir hafriyat sahasında en az 3-4 ay öncesine ait olduğu anlaşılan bir kadın cenazesine ait kafatası ve kemikler bulundu. Tavşanlı mevkiinde izinli hafriyat döküm alanında, hafriyatlar arasında parçalanmış çuvalın içinde iskelet haline gelmiş bir cenaze olduğu belirlendi. Askerlere haber verilmesi üzerine yapılan incelemede, alt tarafı olmayan bir kadına ait cenaze olduğu ve hafriyatlarla birlikte buraya getirildiği anlaşıldı.

1 Mayıs 2015’te, İzmir’de M.Ç. dini nikahlı karısı İlkay Altımışkara’yı kadının çalıştığı dükkanın önünde defalarca bıçaklayarak öldürdü. M.Ç.’nin kadına daha öncede şiddet uyguladığı, en son üç hafta önce kadının kolunu kırdığı bunun üzerine kadının evi terk ettiği ve erkek hakkında şikayetçi olduğu öğrenildi. M.Ç.’nin de daha önce işlediği bir cinayet nedeniyle ertelenmiş 14 yıl hapis cezası bulunması nedeniyle Altmışkara’dan savcılıktaki suç duyurusunu geri çekmesi ve evine geri dönmesi yönünde baskı kurduğu ileri sürüldü.

1 Mayıs 2015’te, Mardin’de Rojavalı 22 yaşında bir kadın ailesinin zorla evlendirmesine kabul etmediği için tabancayla öldürüldü.

1 Mayıs 2015’te, Antalya’da A.Ç. (59) boşanma davası açan karısı K.Ç.’yi (55) durakta barışma teklifini reddettiği için bıçakladı, A.Ç. araya giren kızı R.Ç.’yi (17) de bıçakladı. Olaydan sonra kaçan A.Ç. yakalandı. Erkeğin karısına 20 yıldır şiddet uyguladığı ifade edildi.

1 Mayıs 2015’te, Antalya’da A.A. (42) eğlence kulübünde tanıştığı Rusyalı D.N.’yi (31) aracında yumrukla darp ederek yaraladı ve kaçtı. D.N. erkek hakkında şikayetçi oldu.

1 Mayıs 2015’te, Afyon’da O.T. boşanmak istediği için karısı M.T.’nin (32) üzerine benzin dökerek yaktı. O.T.’nin kadına sürekli şiddet uyguladığı ifade edilirken, M.T.’nin hayati tehlikesi devam ediyor. (10 gün önce yaşanan bu olay, 1 Mayıs’ta basına yansıdı).

1 Mayıs 2015’te, Kahramanmaraş’ta üç yıl önce boğazı kesilerek öldürülen Perihan Kara’nın cinayet zanlısının R.K. (55) olduğu ortaya çıktı. Cinayeti itiraf eden erkek neden kadını öldürdüğünü hatırlamadığını söyledi. R.K. tutuklandı.

4 Mayıs 2015’te, Edirne’de G.F.G. (32) karısı Ersel Gül’ü (27) uyurken ruhsatlı av tüfeğiyle bir el ateş ederek öldürdü, yan evde dedesiyle kalan 8 yaşındaki oğluna ateş etti. Cinayetten sonra G.F.G. köy meydanında intihara teşebbüs etti, yaralı olarak hastaneye kaldırıldı. Ersel Gül’ün bir aydır kocasının saldırısı ve ölüm tehditlerinden dolayı ailesinin yanına gittiği ancak oğlu için geri döndüğü ifade edilirken erkeğin psikolojik tedavi gördüğü öne sürüldü.

5 Mayıs 2015’te, Konya’da geçen Şubat ayında eşi tarafından evde ölü bulunan ve sobadan zehirlendiği sanılan ev kadını 32 yaşındaki Dursun Teker’i, evde bulunan demir çekiçle kayınbiraderi 31 yaşındaki Talat Teker’in öldürdüğü ortaya çıktı.

5 Mayıs 2015’te, İstanbul’da bir erkek metrobüs durağında E.Ö.’ye sarkıntılık ederek taciz etti, kadının bağırması üzerine erkek E.Ö.’yü bıçakla tehdit etti, kadının cep telefonunu istedi, direnen kadını bıçakla yaraladı. Erkek kaçtı.

5 Mayıs 2015’te, Edirne’de U.P. erkek arkadaşları H.B, A.S ve S.G. ile sevgilisinin bulunduğu kafeye pompalı tüfekle ateş açtı, olay yerinde bulunan iki erkek polis yaralandı. U.P.’nin kadına kafede bir erkekle oturduğu için saldırdığı ve erkeklerin İstanbul’dan Edirne’ye bu sebeple geldiği ifade edildi.

5 Mayıs 2015’te, İstanbul Beyoğlu’nda, Sıraselviler Kuloğlu Mahallesi Güllabici Sokak’ta ki evinde müzisyen Değer Deniz (39), elleri bağlanıp boğularak öldürülmüş olarak bulunduğu öğrenildi. Deniz Değer’in katil zanlısı C.M. (17) tutuklandı.

6 Mayıs 2015’te, Yalova’da Seda Camgöz (31), eski eşi Bülent Diler tarafından bıçaklanarak katledildi. Sabah saatlerinde çalıştığı dershaneye gitmek üzere evden çıkan Camgöz’ün yolunu kesen katil zanlısı Diler, üzerindeki bıçakla Camgöz’e saldırdı. Saldırı sonucu ağır yaralanan Camgöz çevredeki esnafın haber vermesi üzerine hastaneye kaldırıldı. Eski eşi Diler tarafından sık sık rahatsız edildiği belirtilen 2 çocuk annesi Camgöz, yapılan müdahaleye rağmen aşırı kan kaybı sonucu yaşamını yitirdi.

7 Mayıs 2015’te, Adana’da İ.A. (31) çocuk gelin eski karısı S.B.’yi (19) defalarca bıçaklayarak yaraladı, kadının evinde kaldığı teyzesi C.U.’yu darp etti. İ.A.  velayeti S.B.’de olan üç yaşındaki oğlunu kaçırdı. İ.B.’nin evlilikleri süresince S.B.’ye şiddet uyguladığı, boşanma sürecinde kadını sürekli tehdit ettiği, erkek hakkında uzaklaştırma cezası verildiği ifade edildi. İki gün yoğun bakımda kalan S.B. hayati tehlikeyi atlatırken olaydan sonra yakalanan erkek çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından tutuklandı.

8 Mayıs 2015’te, Adana’da H.D., çocuk gelin olan eski karısı A.D.’yi (26) sokakta tekme ve yumruklarla darp etti. H.D.’nin dört gün önce boşandığı karısına 11 yıllık evlilikleri süresinde şiddet uyguladığı, boşanma davası sürecinde kadını tehdit ve darp ettiği için hakkında uzaklaştırma kararı verildiği ifade edildi.

11 Mayıs 2015’te, Balıkesir’de O.B. (80) karısı Alzheimer hastası Hatice B.’yi (75) uykusunda öldürdü. O.B. cinayetten sonra teslim oldu.

11 Mayıs 2015’te, Giresun’da yaralama suçundan girdiği cezaevinden yeni tahliye olan E.D. (48) ailesinin evine yerleşen ve boşanma davası açan karısı Güler Durmuş’u  (47) barışma teklifini reddettiği için tabancayla öldürdü. Erkek cinayetten sonra intihar etti. E.D.’nin cinayetten önce yerel bir gazeteye kadını bulmak için kayıp ilanı verdiği ortaya çıkarken, Güler Durmuş’un erkekten gördüğü şiddet sebebiyle çağrılı koruma kararı aldırdığı ifade edildi.

11 Mayıs 2015’te, İstanbul’da uzun yol gemi kaptanı T.Ç. eski sevgilisi B.Y.’nin evini bastı, kadını bıçakladı. Gözaltına alınan T.Ç. kadının masaj salonunda çalıştığını, başka erkeklerle ilişkisi olduğunu tespit ettiğini, sadece kadının telefonunu kırdığını ve kadının bıçakla saldırdığını söyledi. Erkek serbest bırakıldı.

11 Mayıs 2015’te, Dicle Üniversitesi’nde ikinci öğretimde okuyan iki genç kadın, ders çıkışı kaldıkları Kredi Yurtlar Kurumu (KYK) Ziya Gökalp Öğrenci Yurdu’na yürürken tacize uğradı. Geçtiğimiz yıllarda da benzer birçok taciz olayının yaşandığı yurtta olayın duyulması üzerine öğrenciler eylem başlattı. İlk olarak yurt bahçesinde toplanan kadın öğrenciler, gürültü eylemi yaptı. Ardından öğrenciler yaşanan durumu protesto etmek ve yaşanan sorunun çözülmesi talebiyle Dicle Üniversitesi Rektörlüğü’ne doğru yürüyüşe geçti. Yurt kapısında sloganlarla yürüyüşe geçen öğrencilerin önü, üniversite girişinde çevik kuvvet polisleri tarafından kesildi. Polisin dağılın ikazına rağmen kararlılıkla eylemlerini sürdüren öğrencileri, polisler, kalkanlarıyla darp etti.

12 Mayıs 2015’te Isparta’nın Gelendost İlçesi’nde, gelini 2 çocuk annesi zihinsel engelli K.S.’ye 10 yıldır tecavüz edip başka erkeklere pazarladığı öne sürülen kayınpeder H.H.S. ile 2 kişi tutuklandı. DNA testinde, kadının çocuklarının da eşinden olmadığı belirlendi.

12 Mayıs 2015’te Şırnak’ın Cizre ilçesinde, İlçe Emniyet Müdürlüğü ve polis lojmanlarının yer aldığı Konak Mahallesi istikametinden Cizre Devlet Hastanesi’ne gitmekte olan şehir içi minibüsü Dörtyol mevkiinde aniden durdu. Duran aracın içerisinden ağlayarak çıkan iki kadını gören ilçe esnafı ve yurttaşlar, kadınların yanına giderek durumu öğrenmeye çalıştı. Kadınlardan birinin polis eşi olduğunu ve içerde arka koltukta oturan sivil giyimli bir kişi tarafından taciz edildiğini anlatması üzerine yurttaşlar, minibüsün içerisinde oturan şahsın kimlik bilgilerini istedi. Tacizcinin polis olduğunu belirtmesi üzerine yurttaşlar, tacizci polisi arabada rehin alarak, tacize maruz kalan kadından eşine haber vermesini istedi. Kadının eşini araması üzerine olay yerine çok sayıda akrep tipi zırhlı araç sevk edildi. Öfkeli kalabalık grup polise saldırırken, grup çevredeki diğer yurttaşlar tarafından sakinleştirildi. Olay yerine gelen polislere teslim edilen tacizci polis, zırhlı araç ile Cizre Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü.

12 Mayıs 2015’te, Kocaeli’nde A.Ç. ev işçisi M.Ç.’ye temizlik için çağırdığı evinde tecavüz etti. Karısı evde olmadığı için ev işçisi çağırdığını söyleyen erkek çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından tutuklandı.

13 Mayıs 2015’te, İstanbul’da B.E. bir eğlence mekanı sahibi Berrin Karaca’yı (55) aracına bineceği sırada başından vurarak öldürdü. B.E. kadını kalan borcu nedeniyle kendisine hakaret ettiği için öldürdüğünü söyledi.

14 Mayıs 2015’te, Ankara’da Y.E.A. (32) karısı Rukiye Akbulut’u (26) ve kayınvalidesi Ümmü Erdoğan’ı (53) defalarca bıçaklayarak öldürdü. Y.E.A. cinayetten sonra intihar etti.

14 Mayıs 2015’te, İstanbul’da A.Ç. (53) dini nikahlı karısı Ömür Alarçin’i (41) ayrıldığı için tabancayla yedi el ateş ederek öldürdü. Cinayetten sonra kaçan erkek tutuklandı. Alarçin’in A.Ç’ye daha önce hakaret davası açtığı ifade edildi.

14 Mayıs 2015’te, Kırklareli’nde S.İ. aracına binen M.K.’ye tecavüz etmeye çalıştı, kadının direnmesi üzerine kadını darp etti. M.K. olaydan sonra kaçtı.

14 Mayıs 2015’te, Diyarbakır’da H.A. (27) üniversite öğrencisi üç kadına elle ve sözlü tacizde bulundu. H.A. tutuklandı.

14 Mayıs 2015’te, Adana’da Y.D. (28) iki erkek arkadaşıyla birlikte eski sevgilisi M.M.’yi ayrıldığı için evinin önünde yüksek sesle müzik dinleyerek taciz etti. Kadının polisi çağırdı, polisin uyarısıyla olay yerinden uzaklaşan erkekler kadının birlikte yaşadığı eski kocasını bıçaklayarak öldürdü.

16 Mayıs 2015’te, Antalya’da Alman M.P.M.T. (53) sevgilisi Angelika Hannelore’yi (53) tabancayla öldürdü. Erkek cinayetten sonra intihar etti.

16 Mayıs 2015’te, Kastamonu’da M.A. (65) sevgilisi Suriyeli Fatma Duhan’ı (44) av tüfeğiyle öldürdü. Erkek cinayetten sonra intihar etti.

16 Mayıs 2015’te, Bursa’da S.Ç. (19) ormanlık alanda yolunu kaybeden Hollandalı turist J.N.V.G.’yi (28) yardım etme bahanesiyle bindirdiği motosikletinde taciz etti. Motosikletten atlayarak kaçan kadının kolu kırıldı. Erkek gözaltına alındı.

16 Mayıs 2015’te, Samsun’da S.A. (29) bir hafta içinde üç kadına cinsel organını göstererek mastürbasyon yaptı. S.A. gözaltına alındı.

17 Mayıs 2015’te, Ankara’da avcı B.P. (51) eski karısı E.F.G’yi şehirlerarası yolculuk yaptıkları sırada ruhsatlı tüfeğiyle öldürdü. Cinayetten sonra kaçan erkek tutuklandı. E.F.G.’nin bir ay önce erkekle tekrar yaşamaya başladığı, cinayetten önce yolculuk sırasında ablasını arayarak B.P. ile tartıştığını ve hayatından endişe ettiğini söylediği öğrenildi.

18 Mayıs 2015’te, Antalya’da bir bar pansiyonunda aşçı M.S. (63) konsomatris Ö.Ö.’ye (34) zorla girdiği odasında tecavüz etmeye çalıştı. Ö.Ö. camdan atlayarak kaçtı. Tutuklanan M.S. hakkında Antalya 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde ‘cinsel saldırı teşebbüsü’, ‘özgürlüğü kısıtlama’ ve ‘konut dokunulmazlığını ihlal’ suçundan 12 yıl hapis cezası istemiyle dava açıldı.

18 Mayıs 2015’te, Diyarbakır’ın Ergani ilçesinde ikamet eden ve bir ulusal televizyon kanalında yayınlanan ses yarışmasına katılan 19 yaşındaki Mutlu Kaya (19) adlı genç kadın, açılan ateşle başından vurularak ağır yaralandı. İddiaya göre Kaya, evinde oturduğu sırada bahçesine gelen kimliği belirsiz kişi, pencereden içeriye silahla ateş açtı. Kaya, saldırıda başından ağır yaralanırken, saldırının ardından uyanan aile çocuklarını hastaneye kaldırdı. Kaya’nın vurulması ile ilgili eski sevgilisi tutuklandı.

19 Mayıs 2015’te, Kırklareli’nde E.Y. (41) eski karısı Filiz Kaymaz’ı (40) pompalı tüfekle öldürdü. Erkek cinayetten sonra intihar etti. E.Y.’nin iki yıl önce kadını bıçakla yaraladığı ifade edildi.

19 Mayıs 2015’te, İstanbul’da kuaför O.A. müşterisi Amerikalı A.R.’ye elle sarkıntılık etti. Kadının şikayeti üzerine Aile Mahkemesi O.A. hakkında bir ay boyuna kadına yaklaşmama kararı verdi.

20 Mayıs 2015’te, Diyarbakır’da V.E. (26), sevgilisi M.K.’yi (19) evinde tabancayla başından vurarak ağır yaraladı. Erkeğin M.K.’yi bir yarışma programına katıldığı için tehdit ettiği ve kadının dört ay önce şikayetçi olduğu öğrenildi. V.E. kıskançlık yüzünden M.K.’yi vurduğunu söyledi. V.E. tutuklanırken, olayla karışan ve gözaltına alınan üç erkek serbest bırakıldı.

20 Mayıs 2015’te, Kocaeli’nde bir erkek sokakta dört kadına sözlü cinsel tacizde bulundu, bıçak çekti. Kadınlar şikayetçi olmak için gittikleri karakolda polis amirinin “işimiz gücümüz var sizinle mi uğraşacağız, bekleyin” tepkisiyle karşılaştı.

20 Mayıs 2015’te, Konya’da 5 yıldır uyuşturucu madde bağımlısı olduğu iddia edilen 18 yaşındaki Ayten İnci, yatağında ölü bulundu. 3 gün önce uyuşturucu tedavisi gördüğü hastaneden taburcu olduğu öğrenilen Ayten İnci’nin ölüm nedeni yapılacak otopsi sonucunda belirlenecek.

20 Mayıs 2015’te, İstanbul Sancaktepe ve çevre ilçelerde yaklaşık 6 aydır onlarca kadına saldırarak taciz eden ve her seferinde kaçan zanlı M.Y. peşine düşen Sancaktepe Asayiş büro ekipleri tarafından yine bir kadına saldırmak üzereyken yakalandı. Yakalanan zanlıyı asayiş büroda tacize uğrayan 10 kadın teşhis etti.

21 Mayıs 2015’te, Diyarbakır’da M.A. (35) sürekli fiziki ve cinsel şiddet uyguladığı karısı Hacer Aladağ’ı (28) tecavüz ettikten sonra elektrik kablosuyla boğarak öldürdü. Hacer Aladağ’ın bir ay önce kocasından şiddet gördüğü gerekçesiyle kadın sığınma evine yerleştiği ifade edilirken kadının bir süre önce sığınma evinden kaçarak evine geri döndüğü öne sürüldü. Kadının cinayetten önce tehdit edildiğini belirtip koruma istediği ancak polisin işlem yapmadığı ifade edildi. Cinayetten sonra kaçan erkek ağaca asılı şekilde ölü bulundu.

23 Mayıs 2015’te, Çorum’un merkeze bağlı Sırıklı köyünde Murat Buyruk(46), dini nikahlı eşi Dürdane Yüksel’i (39) tabancayla katletti ve ardından aynı silahla intihar etti.

23 Mayıs 2015’te, Ankara’da polis memuru B.D. (41) karısı Demet Demirel’i (32) ve kızı Zeynep Demirel’i (11) beylik tabancasıyla öldürdü. Erkek cinayetten sonra intihar etti.

23 Mayıs 2015’te, Nevşehir’de İ.D.  kardeşi Ayşe Pınar’ı (19) mevsimlik işçi olarak çalıştığı tarlada başına çapayla vurarak öldürdü. Ayşe Pınar’ın çocuk gelin olduğu, kocasından yeni ayrıldığı ifade edilirken İ.D.’nin kadının telefonuna gelen bir mesajdan sonra cinayeti işlediği öne sürüldü. Erkek cinayetten sonra teslim oldu.

23 Mayıs 2015’te, İzmir’de bir erkek boşanma sürecindeki karısı A.Ö.’nün arabasına beş el ateş etti. Hakkında evden uzaklaştırma kararı bulunan erkek üç gün sonra ifade vermeye gitti, erkeğe denetimli serbestlik kararı verildi. Kadın sığınma evine yerleştirilen A.Ö. ise sosyal medyada olayı anlattı, kocasının öldürmekle tehdit ettiğini, arabasına ateş ettiği anın kamera görüntüleri olmasına rağmen serbest bırakıldığını ifade etti.

23 Mayıs 2015’te, Çorum’da E.K. boşanma davası açan ve barışma teklifini reddeden karısı S.K.’nin evini bastı, tabancayla defalarca ateş etti, kayınbiraderinin karısı Sevda Koca’yı öldürdü, karısı S.K.’yi yaraladı.

23 Mayıs 2015’te, Diyarbakır’da M.Y. bir kadına cinsel tacizde bulundu. Kadının şikayeti üzerine erkek tutuklandı.

24 Mayıs 2015’te, Iğdır’da M.A. komşusu Emine Kabak’ı (54) av tüfeğiyle öldürdü. M.A.’nın kadını daha önce taciz ettiği için tutuklandığı cinayetten bir süre önce tahliye edildiği öğrenildi. Cinayetten sonra kaçan erkek tutuklandı.

24 Mayıs 2015’te, Denizli’de E.D. (38) darp ettiği sırada yardım istemek için evden kaçan karısı Elif Duran’ı (33) sokakta tüfekle öldürdü.  Erkek cinayetten sonra intihar etti.

24 Mayıs 2015’te, İzmir’de A.İ. eski karısı S.N.Ö.’yü sokakta boynuna ağaç oyma aleti saplayarak yaraladı. Olay yerinde bekleyen A.İ. kasten yaralama suçundan tutuklandı. A.İ. hakkında altı ay süreli uzaklaştırma kararı olduğu ve kadın için iki ay süreli çağrılı koruma kararı olduğu ifade edildi.

25 Mayıs 2015’te, Sinop’un Ayancık İlçesi’nde açık öğretim lise ikinci sınıf öğrencisi S.D., erkek arkadaşı 19 yaşındaki F.Ü. ile otomobille gezerken, yanlarına arkadaşları S.E. geldi. Otomobili ormanlık alana süren F.Ü. burada S.D. ile ilişkiye girmek istedi. İddiaya göre genç kız kabul etmeyince, S.E. elbiselerini yırtarak genç kıza tecavüz etti, F.Ü. de olup biteni izledi. Bu sırada yanlarına gelen A.Y. ve M.O. da genç kızla zorla ilişkiye girdi. Ardından da 4 kişi, genç kızı şehir merkezinde bırakıp kaçtı. S.D. polise giderek başından geçenleri anlatıp şikayetçi oldu. Gözaltına alınan ancak suçlamayı kabul etmeyen 4 genç, çıkarıldıkları nöbetçi mahkeme tarafından tutuklandı.

26 Mayıs 2015’te, Nevşehir’de evli M.B. sevgilisi D.Y.’yi (39) tabancayla öldürdü. Erkek cinayetten sonra intihar etti.

26 Mayıs 2015’te, Adana’da A.K. karısı H.K.’ye kendisini aldattığını düşündüğü için darp ettiğini iddia etti.

26 Mayıs 2015’te, Sakarya’da M.A. sevgilisi A.G.’yi darp etti.

26 Mayıs 2015’te, 16 Mart’ta Adana’da güvenlik görevlisi S.Y.’nin evi, üç yıllık nişanlısı Gültekin Gül (32) tarafından basıldı. Alkollü olan ve elindeki bıçakla nişanlısını ve annesini rehin alan Gül, S.Y.’ye tecavüz etmeye çalıştı. Anne ve kız direnince evden kaçan G., aynı gün yakalandı ve Adana Cumhuriyet Başsavcılığı üç gün içinde “cinsel saldırı ve hürriyeti tahdit” suçlarından dava açtı, nişanlısının evini basan, annesini tehdit eden ve nişanlısına tecavüz etmeye çalışan sanığa örnek olacak bir ceza verildi. Mağdurelerin tavayla dövdüğü sanık 38 yıl hapis cezası aldı.

26 Mayıs 2015’te, Elazığ’ın Yenimahalle Mahallesi’nde, Hüseyin Yıldırım eşi Güler Yıldırım’ı (65), gece saatlerinde bıçaklayarak katletti.

26 Mayıs 2015’te, Kocaeli’nde M.G. (23) boşanmak isteyen karısı Neslihan Gönültaş’ı (19) tabancayla üç el ateş ederek öldürdü. Cinayetten sonra kaçan erkek tutuklandı.

27 Mayıs 2015’te, Muğla’da hakkında altı ay uzaklaştırma kararı bulunan H.D. (39) eski karısı Ayfer Gökmen’i (33) barışma teklifini kabul etmediği için  av tüfeğiyle öldürdü. Ayfer Gökmen’i evden kaçmaya çalışırken yolunu keserek öldüren erkek cinayetten sonra teslim oldu.

27 Mayıs 2015’te, Zonguldak’ta bir haftadır haber alınamayan Hamine Bayar’ın (63) cesedi bir çayda bulundu.

28 Mayıs 2015’te, Mardin’in Mazıdağı ilçesine bağlı Işıkkaya Mahallesi’nde, 1 Mayıs’ta kurşunlanarak katledilmiş bulunan 22-25 yaşlarında kadının cenazesi getirildiği Diyarbakır’da KJA öncülüğünde kadınlar tarafından toprağa verildi.

30 Mayıs 2015’te, Bursa’da N.K. (51) hakkında uzaklaştırma kararı olmasına rağmen karısı F.K.’nin evine gitti, kadının polis çağırması üzerine evden ayrılan erkek kadının yaşadığı bina önünde üzerine benzin dökerek kendini yaktı. N.K. ağır yaralandı.

30 Mayıs 2015’te, Eskişehir’de F.A. (30) son bir hafta içinde dokuz kadına cinsel tacizde bulundu. Başka suçlardan da aranan erkek yakalandı.

30 Mayıs 2015’te, Kocaeli’nde M.Y. (39) ayrı yaşadığı dini nikahlı karısını L.S.’yi telefonda tehdit ettikten sonra pompalı tüfekle kadının yaşadığı eve gitti. L.S. telefonu kapattıktan sonra polisi aradı. Erkek tüfeğiyle birlikte aracından inerken polisi görmesi üzerine kaçtı. M.Y. gözaltına alındı.

31 Mayıs 2015’te, İstanbul’da bir erkek zorla girdiği evde tanımadığı iddia edilen C.K.’ye (26) tecavüz etti. Olay sırasında eve gelen kadının kocası E.K. (37) kadını döverek yaraladı. E.K.’nin kadını tecavüz olayına inanmadığı için darp ettiği ifade edildi. Eve zorla giren erkek kaçtı. C.K. iki erkekten de şikayetçi oldu.

31 Mayıs 2015’te, Elazığ’da G.T. karısını evde tabancayla yaraladı, oğlunu rehin aldı. G.T. eve gelmeden önce sokakta üç erkeği tabancayla yaraladı. G.T. gözaltına alındı.

31 Mayıs 2015’te, Adana’da Ö.T. (44) kızını ders çalıştığı için televizyonun sesini kısmasını istediği gerekçesiyle ve kızı M.T.’yi (17) destek çıkan karısı H.T.’yi (38) darp etti. Anne ve kızı erkekten şikayetçi oldu.

1 Haziran 2015’te, Manisa’nın Saruhanlı ilçesine bağlı Kumkuyucak köyünde ikamet eden Perihan Geniş (30) isimli kadın, bıçakla katledilmiş halde bulundu. Evli ve 3 çocuk annesi olan Geniş’in eşi Cebrail Geniş ve ailesinin sürekli şiddetine maruz kaldığı belirtilirken, Geniş’in sabaha karşı sıralarında aile fertlerinin saldırısına maruz kaldığı ve suçun 17 yaşındaki zihinsel engelli kaynı tarafından üstlendiği kaydedildi.

1 Haziran 2015’e, Muğla’da A.R.Y. (29) karısı Menekşe Yerlikaya’yı (26) uykusunda boğarak öldürdü. Erkek cinayetten sonra teslim oldu. Erkek ifadesinde karısını istediği bir bardak suyu getirmediği için öldürdüğünü söyledi.

1 Haziran 2015’e, Muğla’da M.K. (39) eski sevgilisi Funda Altınbezer’i (23) arkadaşının doğum günü partisinde tabancayla öldürdü.

1 Haziran 2015’e, Bingöl’de D.B. eski karısı B.D.’yi (36) bıçaklayarak ağır yaraladı. B.D.’nin eski kocası hakkında boşandıkları 5 Şubat 2015 tarihinden beri 20 kez farklı zamanlarda şikayetçi olduğu, 8 Nisan’da erkek hakkında uzaklaştırma kararı verildiği ve D.B.’nin 27 Nisan’da kadının evine gelerek elektrik kablolarını kestiği ifade edilirken kadının tutuklama talebinin somut delil olmadığı gerekçesiyle reddedildiği öne sürüldü. B.D.’nin en son 25 Mayıs’ta savcılığa erkek hakkında şikayetçi olduğu ancak bir işlem yapılmadığı ifade edildi. (28 Mayıs’ta yaşanan bu olay 1 Haziran’da basına yansıdı.)

2 Haziran 2015’te, Muğla’da “Su vermediği” gerekçesiyle eşi tarafından öldürülen 2 çocuk annesi Menekşe Karaoğlan’ın (27) cenazesi Ağrı’nın Ağadeve köyüne getirildi. Kadınlar Karaoğlan’ın tabutunu köy mezarlığına kadar omuzlarda taşıdı. Dini vecibeleri yerine getirildikten sonra, cenaze kadınlar tarafından toprağa verildi.

3 Haziran 2015’e, Antalya’da Suriyeli İ.İ. (22) karısı Ole Mahmut’u defalarca bıçaklayarak öldürdü. Şizofren olduğu öne sürülen ve kıskançlık sebebiyle karısıyla sürekli tartıştığı ifade edilen erkek karısını kıskandığı için öldürdüğünü söyledi. Cinayetten sonra kaçan İ.İ. yakalandı.

3 Haziran 2015’e, Hatay’da A.T. (70) karısı Perihan Topçu’yu (65) av tüfeğiyle öldürdü. Erkek cinayetten sonra kaçtı.

3 Haziran 2015’e, Manisa’da M.F.G. (18) yengesi Perihan Kabak Geniş’i (30) defalarca bıçaklayarak ölürdü. Erkek tutuklandı.

3 Haziran 2015’e, Bursa’da fizyoterapist Suriyeli C.M. kaçak olarak açtığı ofisinde çalışan Suriyeli M.D.’ye tecavüz etti, kadını tehdit etti. M.D.’nin şikayetçi olacağını öğrenen erkek kaçtı.

3 Haziran 2015’e, İzmir’de B.Ö. (32), evden ayrılan ve başka bir erkekle yaşamaya başlayan karısı N.Ö.’yü (29) av tüfeğiyle yaraladı. N.Ö.’nün sevgilisinin babası Hikmet Çetin’i (71) öldürdü. B.Ö.’nün 14 Nisan’da sosyal medyada “benimle olmayanı kimseye yar etmem” dediği ve kadını aradığı ifade edildi. Erkek olaydan sonra kaçtı.

4 Haziran 2015’te, Antalya ve Manisa’da erkek şiddeti sonucu öldürülen Perihan Kabak Geniş (30) ile Suriyeli Ole Mahmut adlı kadınların dün akşam saatlerinde Urfa’ya getirildi. GAP Havaalanı’na getirilen iki kadının cenazesini Urfa İl Kadın Platformu üyesi kadınlar karşıladı.

4 Haziran 2015’e, Antalya’da muhtar İ.E. para karşılığı birlikte olmayı teklifini reddeden A.K.’ye evinde tecavüze teşebbüs etti. A.K.’nin kocası hakkında şiddet uyguladığı için uzaklaştırma kararı bulunduğu, jandarmanın İ.E.’ye kadının evine gitmesini A.K. tarafından rahatsız edilip edilmediğini öğrenmesini istediği ifade edildi. İ.E. şikayetçi oldu.

5 Haziran 2015’e, İstanbul’da Y.H. tartıştığı birlikte yaşadığı sevgilisi E.S.B.’nin kedisine işkence yaptı. Kedi ağır yaralandı.

7 Haziran 2015’e, Bolu’da hakkında karısına uyguladığı şiddet nedeniyle uzaklaştırma cezası bulunan E.G. (37) evden ayrılan karısının annesi Nafiye Öztürk’ü (55) pompalı tüfekle öldürdü. Cinayetten sonra kaçan erkek teslim oldu.

8 Haziran 2015’e, Kocaeli’de O.Ö. (23) seyir halinde bulunan araba içerisinde annesi Serpil Eroğlu’nu (43) bıçaklayarak öldürdü, annesinin arkadaşı İ.E.’yi ağır yaraladı. Olay sırasında aracın şoförü kadın I.G. kaza yaptı. Cinayeti hatırlamadığını söyleyen O.Ö. gözaltına alındı.

8 Haziran 2015’e, Muğla’da S.K. (47), karısı H.K.’yi darp etti. S.K.’nin oğlu E.K. (21) sürekli annesine şiddet uygulayan babasını annesini darp ettiği için av tüfeğiyle ağır yaraladı.

8 Haziran 2015’e, İzmit’te Y.S. (29), annesini sokakta para vermediği için zincirle darp etti. Madde bağımlısı olduğu öne sürülen Y.S.’nin annesini aynı sebepten ötürü daha önce de bıçakladığı, defalarca tehdit ettiği ifade edildi. Y.S.’nin daha önce gözaltına alındığı Savcılık tarafından serbest bırakıldığı öğrenildi.

8 Haziran 2015’e, Karaman’da E.K. (27), karısı F.K.’yi (25) darp etti. Kadın şikayetçi oldu ve sığınma evine yerleşti. E.K. karısının sığınma evine yerleştiğini öğrendikten sonra kuzeni A.İ.K. ile kayınbiraderi İ.K.’nin evine gitti, İ.K. av tüfeğiyle A.İ.K.’yi öldürdü, E.K.’yi ağır yaraladı.

8 Haziran 2015’te, Samsun’un Canik ilçesi Soğuksu Mahallesi’nde hırsızlık suçundan kaydı bunan 24 yaşındaki M.M., yalnız yaşayan ve bir alışveriş merkezinde çalıştığı öğrenilen 23 yaşındaki H.D. adlı kadının ikinci kattaki evine pencereden girdi. Evdeki eşyaları karıştıran hırsız, 1 adet altın kolye çaldı. Daha sonra yatağında uyuyan H.D.’nin yanına yatan M.M,, genç kadının kendisini fark edip bağırması üzerine kaçtı.

10 Haziran 2015’e, Malatya’da R.A. (34) kardeşinin eski karısı Canan Koçoğlu’nu (19) üç gün önce çalışmaya başladığı birahanede defalarca bıçaklayarak öldürdü. R.A. tutuklandı.

10 Haziran 2015’e, İstanbul’da bir erkek karısını “Kız Çocuklarının Zorla ve Erken Yaşta Evlendirilmesine Karşı Farkındalık Faaliyetleri” kapsamında hazırlanan ankete katıldığı için darp etti.

10 Haziran 2015’e, Adana’da F.Ü. (28) karısı D.Ü.’yü (22) tehdit ederek zorla fuhuş yaptırdı. D.Ü.’nün şikayeti üzerine F.Ü. tutuklanırken ona yardım eden ikisi erkek beş kişi adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

11 Haziran 2015’te, Balıkesir’in Bandırma İlçesi’nde 26 yaşındaki K.T., doğum gününe davet ettiği kız arkadaşı 22 yaşındaki G.Y.’nin içeceğine ilaç koyarak tecavüz ettiği iddiasıyla tutuklandı. Günaydın Mahallesi Hal Caddesi’nde oturan K.T. doğum gününü kutlamak için kız arkadaşı G.Y.yi evine çağırdı. İddiaya göre, G.Y.’nin içeceğine ilaç koyan K.T. daha sonra genç kıza tecavüz etti. İlacın etkisinin geçmesinin ardından kendine gelen G.Y., erkek arkadaşı K.T.’nin tecavüzüne uğradığını ileri sürerek polise başvurdu. Olay yerine gelen güvenlik güçleri K.T.yi gözaltına alırken, evde yapılan aramada, uyuşturucu ekstasy hap ele geçirildi. G.Y.’nin Bandırma Devlet Hastanesi’nde yapılan kontrollerinde tecavüze uğradığı tespit edildi. Polisteki ifadesinin ardından nöbetçi mahkemeye çıkarılan K.T. tutuklandı.

11 Haziran 2015’e, Balıkesir’de İ.C. (28)  komşusu Rabia Bükçüoğlu’nu evlerinin bahçesinde defalarca bıçaklayarak öldürdü.

11 Haziran 2015’e, Malatya’da S.G. (35) karısı Ayşe Güneş’i (35), kızı Berrak (9) ve oğlu Miraç’ı uyurken bıçaklayarak öldürdü. Erkek cinayetten sonra teslim oldu.

11 Haziran 2015’e, Adıyaman’da K.K.,  karısı H.K.’yi darp etti. K.K.’nin yıllardır karısı ve çocuklarına şiddet uyguladığı, kadının dört ay önce erkek hakkında uzaklaştırma kararı aldırdığı, kadın sığınma evine yerleştiği ancak belediye başkanı tarafından barıştırıldığı ifade edildi. Son şiddet olayında kadın evi terk ederek parkta yaşamaya başladı.

14 Haziran 2015’e, Çorum’da M.A. (28) evden ayrılan ve boşanmak istediği karısı Özlem Aydın (25) ve sevgilisi olduğunu öne sürdüğü Murat Yılmaz’ı (20) el ve ayaklarından bağlandıktan sonra tabancayla öldürdü. Erkek cinayetten üç sonra teslim oldu. Özlem Aydın ve sevgilisini kadının abisi T.A.’nın kaçırdığı ifade edildi.

15 Haziran 2015’e, Antalya’da B.D. (30) yeğeni Merve Kundakçı’yı (42) 6 yaşlarındaki ikiz çocukları Fatma Nur ve Mehmet’i defalarca bıçaklayarak öldürdü. B.D.’nin psikolojik tedavi gördüğü ancak bir süredir ilaçlarını almadığı öne sürüldü.

15 Haziran 2015’e, Bolu’da C.T., kuzeni H.E.T’yi (35) otomobilde erkek arkadaşıyla oturduğu için darp etti, aracın camlarını bira şişesiyle kırdı. Olaydan sonra kaçan erkek yakalandı.

16 Haziran 2015’e, Balıkesir’de bir erkek bir alışveriş merkezinin tuvaletinde S.A.’yı gözetleyerek taciz etti. S.A. erkek hakkında şikayetçi oldu.

18 Haziran 2015’te, Van’ın Muradiye ilçesine bağlı Karaoğlan mahallesinde ikamet eden 66 yaşındaki Sohbet Arabacı adlı diyaliz hastası kadın eşi Sabri Arabacı tarafından keser ile darp edildi. Eşi tarafından dövülen kadının yardımına gelinleri ve komşuları yetişti. Arabacı tarafından keser ile yaralanan kadın, komşuları tarafından Muradiye Devlet hastanesine kaldırıldı. Sohbet Arabacı’nın keser darbesi alan eli dikilerek tedavi edildikten sonra ifadesi alınmak üzere polis karakoluna götürüldü. Eşinden yıllardır şiddet gören kadın olarca kez şikâyete bulunmasına rağmen şiddetin eşi tarafından devam ettiğini de belirtti.

18 Haziran 2015’e, Ankara’da M.T. ve R. evine gitmekte olan T.Y.’ye (32) parkta tecavüz etti. Kadının şikayeti üzerine M.T. yakalandı ve tutuklandı, R. aranıyor.

18 Haziran 2015’e, Çorum’da E.K. (27) karısı Ö.K. (26) ve annesi Z.K.’yi (55) darp ve tehdit etti. Kadınlar erkek hakkında şikayetçi oldu.

18 Haziran 2015’e, Muğla’da A.A., arkadaşı S.Ö.’nün yardımıyla İzmir’den komşusu olan F.B.’yi (20) kaçırdı. F.B. ailesine yolladığı mesajda kaçırıldığını söyledi, F.B.’nin bulunması için sosyal medyada kampanya başlatıldı. F.B. ve onu kaçırmaya çalışan erkekler Adana’da bulundu. Savcılıkta ifadelerinde suçlamaları kabul etmeyen erkekler çıkarıldıkları nöbetçi mahkeme tarafından tutuklandı.

19 Haziran 2015’e, Muğla’da garsonluk yapan N.D. (24) ve M.P.Ç. (17), Cansu Kaya’yı (18) boğarak öldürdükten sonra tecavüz etti. Erkekler cinayetten iki gün sonra kadının cesedini bir kanala attı. Çalıştığı iş yerinden çıktıktan sonra haber alınamayan Kaya’nın cesedi cinayetten üç gün sonra bulundu. M.P.Ç.’nin 18 Şubat’ta kadın cinayeti eylemine katıldığı öğrenildi. Erkekler tutuklandı.

19 Haziran 2015’e, Bursa’da polis memuru A.U. (42), sevgilisi Sevda Uysal (42) ve kadının annesi Ayşe Şahin’i (75) beylik tabancasıyla öldürdü.

19 Haziran 2015’e, Antep’te O.K. karısı Arzu Köse’yi (25) av tüfeğiyle öldürdü. Erkeğin madde bağımlısı olduğu ifade edildi. Erkek cinayetten sonra gözaltına alındı.

19 Haziran 2015’e, Van’da L.K. (19) evinin bahçesinde tabancayla öldürüldü.

19 Haziran 2015’e, Van’da S.A., diyaliz hastası karısı S.A.’yı (66) keserle yaraladı. S.A.’nin erkek hakkında şiddet gördüğü gerekçesiyle daha önce de defalarca şikayetçi olduğu ifade edildi.

19 Haziran 2015’e, Erzurum’da iki erkek sokakta bir kadına “Neden oruç tutmuyorsun da sigara içip bizi tahrik ediyorsun?” dedi ve kadını darp etti. Kadının şikayeti üzerine erkeklerden biri gözaltına alındı.

20 Haziran 2015’e, Ankara’da H.A. karısı Songül Albayrak’ı (38) tabancayla öldürdü. H.A. cinayetten sonra polisi arayarak kadının intihar ettiğini söyledi. Gözaltında cinayeti itiraf eden erkek tutuklandı.

20 Haziran 2015’e, Adana’da T.Y. (35), boşanma davası açan karısı F.Y.’yi (28) annesiyle yaşadığı evde bıçaklayarak ağır yaraladı, kadının annesini yumrukla darp etti.

21 Haziran 2015’e, Edirne’de F.İ. (33) bir hafta içerisinde sokakta altı kadını cinsel organını göstererek taciz etti. F.İ. tutuklandı.

22 Haziran 2015’e, Maraş’ta denetimli serbestlikle serbest bırakılan H.M.Y., cami önünde karşılaştığı eski sevgilisi H.P.’yi (19) beş yerinden bıçaklayarak yaraladı. Erkek kaçtı.

22 Haziran 2015’e, Balıkesir’de bir erkek Ç.I. ve Z.E.’yi farklı zamanlarda elle taciz etti.

23 Haziran 2015’e, Mersin’e Özgecan Aslan’ın cinayet zanlısı A.S.A. boşanma davası açan karısının avukatı E.Ç.’yi “Sonun Özgecan gibi olur” diyerek tehdit etti.

23 Haziran 2014’te,  Samsun’un İlkadım İlçesi Adalet Mahallesi’nde Şerif Ç., bir süre önce tanıştığı M.A. ile arkadaş oldu, akşam saatlerinde buluşan ikili, bir süre dolaştıktan sonra Şerif Ç.’nin bir arkadaşına ait eve gitti. Şerif Ç., burada bir süre sonra genç kıza birlikte olmak istediğini söyledi. Ancak genç kız buna karşı çıktı. Bunun üzerine Şerif Ç., genç kızı dövüp tecavüze kalkıştı. Direnen M.A., boğuşma sırasında Şerif Ç.’nin elinden kurtulup evden kaçtı. M.A., daha sonra polis merkezine giderek Şerif Ç.’den şikayetçi oldu. Şikayetin ardından polis tarafından yakalanıp gözaltına alınan Şerif Ç., ifadesinde suçlamaları kabul etmedi. Yapılan aramada ise Şerif Ç.’nin üzerinden bıçak çıktı. Polisteki işlemleri tamamlanarak bugün adliyeye sevk edilen Şerif Ç., çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından ’cinsel saldırı’ suçlamasıyla tutuklanarak cezaevine gönderildi.

24 Haziran 2015’te, Van’ın Çaldıran ilçesi Çubuklu Mahallesi’nde 17 Haziran akşamı evinin bahçesinde silahla başından vurulmuş halde ağır yaralı bulunan 19 yaşındaki Leyla Karakoç, tedavi gördüğü Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Dursun Odabaşı Tıp Merkezi’nde yaşamını yitirdi.

24 Haziran 2015’te, Adana da saat 22.45 sıralarında merkez Seyhan İlçesi Gülbahçesi Mahallesi 13374 Sokak’ta meydana gelen olayda, Aslan Gürbüz, bilinmeyen nedenle evinin önünde av tüfeğiyle havaya ateş etmeye başladı. Bu sırada silah sesini duyan Saadet Dündar da ne olduğunu anlamak dışarı çıktı. İddiaya göre Gürbüz bu sırada evden dışarı çıkan imam nikahlı eşi Saadet Dündar’a yakın mesafeden ateş etti. Boynuna isabet eden saçmalarla ağır yaralanan kadın yere yığılırken, Gürbüz ise havaya ateş etmeye devam etti. Vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine polis ve ambulans sevk edildi. Ambulans ile hastaneye götürülen Saadet Dündar, yapılan müdahalelere rağmen kurtarılamadı.

24 Haziran 2015’e, Adana’da Ş.T. (35), annesi Y.T.’yi (59) sevgilisi ile sokakta yürüdüğü için darp etti. Kadının şikayeti üzerine gözaltına alınan erkek hakkında bir ay süreyle evden uzaklaştırma cezası verildi. Ş.T. ifadesinde annesinin sevgilisi olmasını kabullenemediğini söyledi.

24 Haziran 2015’e, Aksaray’da H.G., birlikte yaşadığı eski karısı Z.O.’yu darp etti, eve kilitledi. H.G.’nin kadına sürekli şiddet uyguladığı ve zorla evde tuttuğu ifade edildi. Kadın şikayetçi oldu.

24 Haziran 2015’e, İzmir’de H.E. (50), dini nikahlı karısı N.Ö.’yü (41) darp etti. N.Ö. de kavga sırasında kırılan bir cam parçasıyla erkeği ağır yaraladı.

25 Haziran 2015’e, İstanbul’da bir ilçenin belediye başkanı Ö.I. belediyede çalışan mühendis G.Ö.’yü belediyedeki odasında tekme ve yumrukla darp etti, hareket etti. G.Ö. darp raporu alarak erkekten şikayetçi oldu.

25 Haziran 2015’e, Muğla’da hakkında cinsel taciz suçundan arama kararı bulunan H.Ç. (42) bir meydanda kadınları elle taciz etti.  Gözaltına alınan H.Ç. akli dengesinin yerinde olup olmadığının belirlenmesi için hastaneye sevk edildi.

26 Haziran 2015’e, İstanbul’da bir ay önce bir restoranda rastgele ateş açtığı için tutuklanan O.Ö. ayrılmak isteyen sevgilisi M.Ç.’ye tahliye olduğu gün zorla götürdüğü ormanda saatlerce işkence yaptı ve öldürmekle tehdit etti. Erkek hakkında şikayetçi olan M.Ç.’ye ‘çağrılı koruma’ verildi. M.Ç. ve annesinin, 1 ay önce de polise başvurduğu, M.Ç.’nin annesinin şikâyetçi olduğu, M.Ç.’nin ise şikâyetçi olmadığı öğrenildi. O.Ö.’nin daha önce yaralama, azmettirme gibi birçok suçtan yargılandığı ve tahliye edildiği ifade edilirken, kadını kendisini ihbar ettiği gerekçesiyle yaraladığı öne sürüldü. Kaçan erkek aranıyor.

27 Haziran 2015’e, Karaman’da H.N.(25) eski karısı Şerife Şahin’i (20), kadının annesi Ayşe Şahin’i (43), kardeşi Şeyda (12), Şeyma (13) ve kuzeni Hüseyin Akkulak’ı (24)  av tüfeğiyle öldürdü. Şahin’in erkekten 15 gün önce boşandığı ve 2 yaşındaki çocuklarının velayetini aldığı öğrenildi. H.N.’nin daha önce de çocuğun velayetini almak için‘hepinizi vuracağım’ diye tehdit ettiği, Şahin’in ve ailesinin tehditler üzerine şikayetçi olduğu öğrenildi. H.N. cinayetten sonra teslim oldu.

27 Haziran 2015’e, Adıyaman’da bir erkek, karısı Ö.Ç.’yi (41) darp etti. Ö.Ç. şikayetçi oldu.

27 Haziran 2015’e, Bursa’da bir erkek tecavüz suçundan yargılanan bir avukat erkeğin davasında müşteki kadının avukatı N.C.’nin evine içinde iki kurşun ve tehdit mesajı olan zarf attı. Erkek giderken kadının işinin bittiğini söyledi.

28 Haziran 2015’e, Adıyaman’da Ş.B. eski karısı Sevgi Pektaş’ı (41) evinde tabancayla defalarca ateş ederek öldürdü. Pektaş’ın erkekten altı ay önce boşandığı öğrenildi. Erkek cinayetten sonra teslim oldu.

28 Haziran 2015’te, Erkek arkadaşı Onur Özbizerdik tarafından öldüresiye dövülen Melis Ç. karakolda verdiği ifadesinde, dehşet anlarını anlattı. Melis Ç, “Özbizerdik’e ayrılmak istediğimi söyleyince ayakkabının ökçesiyle suratıma vurdu” dedi.

29 Haziran 2015’te, Antalya’daki yazlık sitede tatil yapan Diyarbakır Barosu’na kayıtlı avukat 35 yaşındaki Mustafa Kemal S., henüz bilinmeyen nedenle tartıştığı komşusu Rus avukat Ludmilla Drazdova’yı, Türk eşinin yanında tabancayla ateş ederek 4 kurşunala ağır yaraladı

1 Temmuz 2015’te, Tokat’ta H.K. tarlada çalışan karısı Aysel Korkmaz’ı ve akrabası Nazım Korkmaz’ı pompalı tüfekle öldürdü. Erkek cinayetten sonra kaçtı.

3 Temmuz 2015’te, Kocaeli’nin Darıca ilçesinde Balyanos mevkiindeki ağaçlık alanda 4 gün önce gece yarısı bir otomobilin içindeki çifti gören 2 şüpheli otomobilin yanına gidip çifti zorla araçtan indirdi. Araç sahibi S.T.’yi (30) otomobilinin bagajına kilitleyen 2 şüpheli, daha sonra Ş.B.’yi (41) de beraberinde götürdü. İddiaya göre Ş.B.’ye tecavüz eden şüpheliler, kaçtı. Polisi arayıp tecavüzcülerden şikayetçi olan Ş.B., arkadaşının da aracın bagajında kilitlendiğini söyleyerek kurtarılması için yardım istedi. Hastaneye sevk edilen Ş.B.’nin yapılan muayenesinde tecavüz bulgularına rastlandığı öğrenildi.

3 Temmuz 2015’te, Bolu’da S.D. (22) arkadaşı S.M.’ye evinde tecavüz etti. S.M.’nin şikayeti üzerine erkek gözaltına alındı.

3 Temmuz 2015’te, Erzurum’da S.T. birlikte yaşadığı sevgilisi S.T.’ye evde tecavüz etti, kadını evin odasında alıkoydu. Kadının bağırması üzerine eve gelen polis erkeği gözaltına aldı.

4 Temmuz 2015’te, Konya’da şizofren olduğu öne sürülen İ.D. annesi Aysel Demirci’yi (73) boğazını keserek öldürdü. İ.D.’nin kadını önce darp ettiği ifade edilirken annesiyle sürekli para konusunda tartıştıkları iddia edildi. Gözaltına alınan İ.D.’nin ifadesinde, annesinin telefonda “İ’yi yeniden hastaneye yatıralım tedavi olsun” dediğini duyması üzerine “Hastanede yatacağıma hapishanede yatarım” diyerek annesinin boğazını bıçakla kestiğini söyledi öğrenildi.

4 Temmuz 2015’te, Kocaeli’nde S.Ç. (23) hırsızlık yapmak için girdiği süpermarkette çalışan N.K.’yi önce boğmaya çalıştı, kadının direnmesi üzerine defalarca bıçaklayarak yaraladı. S.Ç. olaydan sonra yakalandı.

4 Temmuz 2015’te, Maraş’ta erkek ya da erkekler hırsızlık yapmak için girdiği evde C.K.’ye evde bulunan paraların yerini söylemesi için işkence yaptı. C.K.’nin olaydan sonra hafıza kaybı yaşadığı ifade edildi. Erkekler aranıyor.

5 Temmuz 2015’te, Samsun’da K.C. karısı Çiğdem Cin’i baltayla öldürdü. Çiğdem Cin beş gün yoğun bakımda kaldıktan sonra hayatını kaybetti. Erkek cinayetten sonra kaçtı.

6 Temmuz 2015’te, Bilecik’te 36 yaşındaki Yasemin Örencik adlı kadın, boşanma davası açtığı eşi 46 yaşındaki Mustafa Örencik tarafından av tüfeği ile vurularak öldürüldü.

6 Temmuz 2015’te, SES Ege Üniversitesi Hastanesi İşyeri Temsilciliği ve Genel Sağlık İş İzmir Şubesi, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Genel Cerrahi Servisi’nde çalışan bir kadın hemşire ve sağlık personelinin 4 Temmuz’da hasta yakınları tarafından darp edilmesini protesto etti. Poliklinik girişinde yapılan açıklamada, “Sağlıkta şiddetin sona ermesi için hepimizin ölmesi mi gerekiyor?” pankartı açılarak “Sağlıkta şiddete son”, “Susma haykır sağlıkta şiddete hayır” ve “Sağlıkta ticaret ölüm demektir” sloganları atıldı.

6 Temmuz 2015’te, Adana’da bir erkek karısı M.P.’yi evde darp etti. Kadının şikayeti üzerine erkek gözaltına alındı.

6 Temmuz 2015’te, Trabzon’da bir hastanede güvenlik görevlisi E.K. hemşire A.G.’yi darp etti. A.G. kendisine aynı zamanda hakaret eden erkekten şikayetçi oldu.

6 Temmuz 2015’te, Kayseri’de 12 Eylül 2005’te M.K. fuhuş yapmayı reddeden karısı Huriye Arısoy’u (56) kesici ve delici aletlerle öldürüp ve bir kuyuya attı.

7 Temmuz 2015’te, Niğde’de El Af Mahammed Moklayit (22) evinde öldürüldü. Cinayetten sonra kadının kocası A.S.A.’dan haber alınamadığı ifade edildi.

7 Temmuz 2015’te, Muğla’da E.Ç. (43) kıskançlık sebebiyle sevgilisi G.S.’ye (41) iş yerinde kurusıkı tabancayla defalarca ateş etti. G.S. kendisine ateş eden erkeği bıçakla elinden yaraladı. E.Ç. gözaltına alındı.

7 Temmuz 2015’te, Ankara’da devlet sanatçısı balet E.O., eski sevgilisi G.Ç.’yi sokakta darp etti. Kadın darp raporu alarak erkek hakkında şikayetçi oldu. (9 Haziran’da yaşanan bu olay 7 Temmuz’da basına yansıdı.)

7 ve 9 Temmuz 2015 tarihlerinde Bursa’da yol ortasında iki genç kıza cinsel saldırıda bulunduğu iddiasıyla polis tarafından aranan Ferhat K., gizlendiği hipodromdaki ahırda yakalanarak gözaltına alındı. Genç kızlar, şüpheliyi teşhis etti.

8 Temmuz 2015’te, İstanbul Güngören Haznedar’da mahalleli tarafından bilinen ve sevilen Abdurrahman Koçbay, cinnet getirdiği iddiasıyla eşi Rasime Koçbay’ı ve oğlunu öldürdü.

8 Temmuz 2015’te, Kırıkkale’de E.B. (20) ve M.Y. (40), komşuları G.Ş.’yi (25) kandırarak otomobile bindirdi ve zorla götürdükleri ormanlık alanda tecavüz etti. Erkekler G.Ş.’yi hem öldürmekler hem de görüntülerini yayınlamakla tehdit etti. G.Ş.’nin şikayeti üzerine gözaltına alınan erkekler adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

9 Temmuz 2015’te, Mersin’de 28 yaşındaki Ünal Armut, tartıştığı sevgilisi 26 yaşındaki Hülya Aydoğan ile kendisini kilitlediği evi ateşe verdi. Polis kapıyı kırıp Armut ile Aydoğan’ı yanmaktan kurtardı.

9 Temmuz 2015’te, Doğu Türkistan’da yaşanan olayları protesto etmek amacı ile Tayland Büyükelçiliği önünde toplanan eylemci grubun önünden geçmeye çalışan kadın turist, eylemci bir grup tarafından saçı çekilerek tartaklandı. Emniyet güçlerinin olaya müdahale edip kadını bariyerin arkasına almasıyla eylemciler sakinleştirildi.

9 Temmuz 2015’te, Bursa’da F.K. metro istasyonunda B.Ş.’ye tecavüze teşebbüs etti. B.Ş.’nin direnmesi üzerine erkek kaçtı. Aynı erkek 7 Temmuz’da bir kavşakta Ö.K.’ye tecavüz teşebbüs etti, yolda geçen birinin müdahalesi üzerine kaçtı. Kadınlar erkek hakkında şikayetçi oldu. F.K. 21 Temmuz tarihinde yakalandı.

9 Temmuz 2015’te, Adana’da madde bağımlısı C.A. (29) annesi G.A.’yı (55) ve kız kardeşini para vermediği için darp etti. Beş yıldır madde bağımlısı olduğu öne sürülen erkeğin G.A. ve kardeşine sürekli şiddet uyguladığı ifade edildi.

10 Temmuz 2015’te, İstanbul’da A.K. (67) karısı Rasime Koçbay (60) ve oğlu Alişan Koçbay’ı (41) tabancayla öldürdü. Erkek cinayetten sonra intihar etti.

10 Temmuz 2015’te, Aksaray’da bir erkek karısı T.G.’yi (27) darp ederek yaraladı.

10 Temmuz 2015’te, Trabzon’da Y.Ö. yemeği beğenmediği için karısı Ş.Ö.’ye önce hakaret etti ardından kadını darp etti. Ş.Ö. erkekten şikayetçi oldu.

11 Temmuz 2015’te, Oyuncu Bade İşçil geçtiğimiz Mayıs ayında mahkemeye başvuru yaparak, “Öfke nöbetlerini kontrol edemediği, baskıcı, asabi, katı kuralları bulunduğu ve evliliklerini işkenceye dönüştürdüğü”nü belirterek eşi Malkoç Süalp hakkında boşanma davası açtığı öğrenildi. Daha sonra boşanma davasını geri çeken İşçil, can güvenliği olmadığı gerekçesiyle koruma talep etti. İşçil, İstanbul Aile Mahkemesi’ne başvurarak, Malkoç Süalp’e yönelik koruma kararı alınmasını isteyerek, dilekçesinde 9 aylık bir çocuğu olduğunu ve eşinin küçük çocuğuna psikolojik şiddet uyguladığını söyledi.

11 Temmuz 2015’te, Trabzon’da  B.B. karısı C.B.’yi darp etti. C.B. erkekten şikayetçi olurken erkek de C.B.’den hakaret ettiği gerekçesiyle şikayetçi oldu.

11 Temmuz 2015’te, Trabzon’da İ.D. karısı Y.D.’yi darp etti. Y.D. erkekten şikayetçi oldu.

12 Temmuz 2015’te, Antalya’da 6 ay içinde birlikte olduğu 6 kadının para ve değerli eşyalarını bıçak tehdidiyle gasp edip yaralayan asker kaçağı olduğu belirlenen 22 yaşındaki O.B., düzenlenen operasyonla yakaladı.

12 Temmuz 2015’te Aksaray’da, Gonca Ö. (31) Kayseri’deki evini 2 gün önce terk edip, Aksaray’ın  Ortaköy ilçesi Kümbet köyündeki baba evine döndü. Eşi ile konuşmak için Kümbet köyüne gelen Hakan Ö. (29) ile Gonca Ö.  arasında tartışma çıktı. Tartışmanın kavgaya dönüşmesi üzerine Hakan Ö, Gonca Ö,  kayınbiraderinin eşi Filiz Y. (31) ve kayınvalidesi Sevda Y’ye (60) tabancayla  ateş etti. Gonca Ö. ve Filiz Y. olay yerinde hayatını kaybetti, ağır yaralanan  Sevda Y. Aksaray Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı.

12 Temmuz 2015’te, Bir süredir otelde kalan 55 yaşındaki Harika Avcı, odasında silahla vurulmuş halde bulundu. Avcı, ambulansla Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Habertürk’ün haberine göre soruşturma başlatan polis, kayıtlara “silahla yaralama” olarak giren olayla ilgili, Avcı’nın sevgilisi olduğu iddia edilen 26 yaşındaki Yasin K.’yı gözaltına aldı.

12 Temmuz 2015’te, Balıkesir’de R.O. yeni tanıştığı F.C.’ye götürdüğü kullanılmayan bir spor tesisinde tecavüz etmeye çalıştı ve kadını darp etti.

12 Temmuz 2015’te, Trabzon’da  H.S. karısı Z.S.’yi darp etti. Z.S.’nin şikayetçi olmadığı öğrenildi.

12 Temmuz 2015’te, İstanbul’da bir erkek B.G.’yi yatak odasının ve banyosunun duvarına açtığı delikten gözetleyerek taciz etti. Aynı erkeğin birden çok kadını aynı şekilde taciz ettiği ve kadınların şikayetçi olduğu ifade edildi.

13 Temmuz 2015’te, Sunucu İ.D., evlilik teklifini kabul etmediği eski sevgilisi tarafından ölümle tehdit edilince soluğu adliyede aldı. Ekin TV’de yapımcı ve sunucu olan 27 yaşındaki İ.D., 1.5 yıl önce Şanlıurfa’daki bir davette kendisini işadamı olarak tanıtan H.İ.A. ile tanıştı. İkili aşk yaşamaya başladı. H.İ.A., evlenme teklif etti. Yanıt için zaman isteyen İ.D., sevgilisi hakkında menajerine araştırma yaptırttı. Aslen Diyarbakırlı sevgilisinin işadamı olmadığı, yasadışı bahis oynattığı ortaya çıktı. İ.D., ilişkisini bitirdi.

13 Temmuz 2015’te, Antalya’da otel çalışanı Ö.A. (22) otelde kalan Rusya vatandaşı A.S.’ye (21) odasında tecavüz etti. Ö.A.’nın kadının odasına elektrik arızası olduğu bahanesiyle girdiği ifade edildi. Erkek çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından tutuklandı.

13 Temmuz 2015’te, İstanbul’da hakkında iki ay süreyle uzaklaştırma kararı bulunan M.S. boşanma davası açan karısı oyuncu B.İ.’nin evine gitti. B.İ. erkek hakkında evine geldiği gerekçesiyle şikayetçi oldu.

14 Temmuz 2015’te, İzmir’de,  Orhan Y. ile Yeşim Korkmaz arasında, gece saat 02.00 sıralarında, tartışma çıktı. Orhan Y., bir süre sonra fiziksel şiddet uygulamaya başladı ve genç kadını öldüresiye dövdü. Yeşim Korkmaz, başına aldığı darbelerle olay yerinde yaşamını yitirdi. Gürültüleri duyan komşularının haber vermesi üzerine eve gelen polis ekipleri Orhan Y.’yi gözaltına aldı.

14 Temmuz 2015’te, Ankara’da yaşayan 2 aylık evli Fatma ve Ali Isırkan çiftinin tatili kabusla bitti. Alanya’da geçirdikleri 5 günlük tatil sonrası evlerine dönmeye hazırlanan çift bilet aldıkları otobüs firmasının şoförü tarafından feci şekilde dövüldü.

14 Temmuz 2015’te, Trabzon’da H.T. karısı İ.T.’yi darp etti. İ.T. erkek hakkında şikayetçi oldu.

14 Temmuz 2015’te, Trabzon’da G.İ. eski karısı G.Ö.’yü çocuklarını görmek istediği için darp ve tehdit etti.

14 Temmuz 2015’te, Maraş merkeze bağlı Karacasu Mahallesi’ndeki TOKİ evlerinde oturan Alevi Yılmaz ailesi, aylardır sözlü taciz ve küfürlerine maruz kaldığı ve sağ görüşlü olduğu iddia edilen başka ailenin saldırısına uğradı. Yaşanan saldırıda linç edilmekten komşularının müdahalesiyle kurtulan Serap Yılmaz ve çocukları yaralanırken, Yılmaz’ın hamile olduğu öğrenildi.

15 Temmuz 2015’te, Serkan Uçar’ın boşanma davası açması üzerine mahkemeye karşı dilekçe sunan Ece Erken, hem eşinden hem de ailesinden şiddet gördüğünü ileri sürdüğü öğrenildi.

15 Temmuz 2015’te, İzmir’de O.Y. (33) birlikte yaşadığı sevgilisi Yeşim Korkmaz’ı (24) döverek öldürdü.

15 Temmuz 2015’te, Kocaeli’de D.B. (55), karısı N.B.’yi (51) telefonla başına vurarak yaraladı. Kadın şikayetçi oldu.

15 Temmuz 2015’te, Adana’da madde bağımlısı olduğu öne sürülen S.T. (48), annesi Y.A.’yı (70) parasının olmadığını söylediği için darp etti. S.T. daha sonra annesini evden kovdu ve evdeki eşyaları ateşe verdi.

15 Temmuz 2015’te, Aksaray’da E.K., karısı C.K.’yi darp etti. Erkeğin karısına sürekli şiddet uyguladığı, şikayetçi olmaması için öldürmekle tehdit ettiği ve C.K.’in 12 yılda üç kere kolunu kırdığı ifade edildi. Evden kaçarak hastaneye giden ve sağlık raporu alan C.K. erkekten şikayetçi oldu. C.K. daha önceki şiddet olaylarında erkeğin kendisiyle hastaneye geldiğini ve doktorlarla kendisinin konuştuğunu söyledi.

16 Temmuz 2015’te, 7 yıl boyunca şiddetine maruz kaldığı eşi hakkında şikayetçi olup, koruma kararı alan Zehra Elber ve kız kardeşi, boşanma davası açtığı eşi Gökhan Elber’in kezzaplı saldırına uğradı. Kız kardeşinin hafif yaralandığı saldırıda ağır yaralanması nedeniyle 53 gün boyunca Ankara Numune Hastanesi’nin Yanık Ünitesi Yoğun Bakım Servisi’nde tedavi altına alınan Zehre Elber, sol gözünü kaybetti. Daha az ceza almak için kezzaplı saldırıyı planlı gerçekleştirdiğini itiraf eden saldırgan eş için ise, ‘kasten yaralamaya teşebbüs’ suçundan tutuklu yargılandığı davada sadece 8 yıl hapis cezası isteniyor.

16 Temmuz 2015’te, Tekirdağ’da A.K. birlikte yaşadığı sevgilisi Hanife K’yi boynundan bıçaklayarak öldürdü. Erkek cinayetten sonra teslim oldu.

17 Temmuz 2015’te, İzmir’de S.K. (28) bir ay önce evlendiği karısı Elif K’yı (20) bıçaklayarak öldürdü. Elif K.’nın cesedini yorgana saran erkek kaçtı. Kadının cesedi cinayetten üç gün sonra bulundu. Ev sahibinin yoğun koku nedeniyle aradığı S.K.’nın aradıktan sonra eve gelerek parfüm sıktığı ve “Koku fare ölüsünden kaynaklı” dediği öğrenildi. Erkek yakalandı.

17 Temmuz 2015’te, İstanbul’da sendika üyesi bir erkek, bir eylem sırasında gazeteci trans M.D.’ye cinsel organını elle gösterdi,  sözle taciz etti. Olay kameralar tarafından görüntülendi.

18 Temmuz 2015’te, Afyon’da İ.A. (28) ayrılmak isteyen karısı Havva Altıntaş’ı (26) av tüfeğiyle öldürdü. Erkek cinayetten sonra intihar etti. Havva Altıntaş’ın kocasından ayrılmak istediği ve sürekli babasının evine gittiği, ancak aile büyüklerinin ısrarıyla İ.A. ile barıştığı ve evine döndüğü öğrenildi.

20 Temmuz 2015’te, Edirne’nin Keşan İlçesine bağlı Paşayiğit Mahallesi’nde iddiaya göre T.K., kız arkadaşı H.Ş.’yi metruk bir eve götürüp burada tecavüz ederek, olayı zorla cep telefonuyla görüntüledi. T.K., H.Ş.’yi yaşananları kimseye anlatmaması, aksi takdirde görüntüleri internette yayınlayacağı yönünde tehdit etti. H.Ş., bir süre sonra korkarak durumu ailesine anlattı. H.Ş.’nin ailesiyle birlikte jandarmaya giderek şikayetçi olması üzerine T.K. yakalanarak, gözaltına alındı. T.K. jandarmadaki işlemlerinin ardından sevk edildiği mahkemece yaşının 18’den küçük olması nedeniyle tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. H.Ş. ise Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu tarafından koruma altına alındı.

20 Temmuz 2015’te, Erzurum’da bir siyasi parti meclis üyesi G.D., köy yaylasında arkadaşının karısı M.Ü.’ye tecavüze teşebbüs etti. Kadın yanındaki ev tüfeğiyle erkeği öldürdü. Cinayetten sonra teslim olan M.Ü. tutuklandı.

21 Temmuz 2015’te, Van’ın Erciş ilçesinde S.S. (19) isimli hamile kadın, hastaneye gitmek isteyince önce eşi C.K. ardından eşinin annesi S.K. ve kardeşleri tarafından darp edildiğini belirtti. Henüz 4 aylık evli olan ve görücü usullüyle C.K. (19) ile evlendirilen S.S., evlendiği günden bu güne hakaretlere ve şiddete maruz kaldığını dile getirdi. Eşinin annesi S.K. (37) ve kardeşleri tarafından saçları çekilerek koparıldığını, hamile olmasına rağmen karnına tekme atıldığını, yumruk ve sert cisimlerle dövüldüğünü söyleyen S.S., komşularının müdahalesi üzerine baygın bir şekilde Erciş Devlet Hastanesi’ne kaldırıldığını vurguladı. Burada yapılan ilk müdahalenin ardından Acil Müdahale Poliklinikliği’ne yatırıldığını belirten S.S., iki gün tedavi gördükten sonra taburcu edildiğini söyledi. S.S.’nin sürekli sancılarının devam ettiği ve düşük yapma ihtimalinin yüksek olduğu belirtildi.

21 Temmuz 2015’te, Konya Cihanbeyli’de uzun süredir eşi Çetin Deveci’nin şiddetine maruz kalan Özlem Deveci isimli iki çocuk annesi kadın, son olarak çocuklarının gözü önünde çırılçıplak soyularak sopa ve kemerle öldüresiye dövüldü. Darp edilen kadının durumu bildirdiği jandarma ise, şiddet uygulayan Çetin Deveci’yi gözaltına alıp ifadesini aldıktan sonra serbest bıraktı.

22 Temmuz 2015’te, Antalya’da doktor T.A.D., muayene odasında hastası N.T.’nin boğazını sıktı, engel olmak isteyen annesini darp etti.

23 Temmuz 2015’te, Diyarbakır’ın Kulp ilçesine bağlı Kayalısu Mahallesi’nde bulunan Koçeka Yaylası’nda 2 Temmuz’da, L.K. isimli kadın hayvanlarını otlattığı sırada elleri silahlı ve korucu olduğu belirtilen 6 kişi tarafından zorla kaçırıldığı iddia edildi. Kızlarının silah zoruyla kaçırıldığını söyleyen anne Fahriye K., korucuların kendisini ve çocuklarını darp ettiğini söyledi. 22 yaşındaki kızları L.K.’nin ellerinde kalaşnikof marka silah bulunan 6 korucu tarafından kaçırıldığını savunan Fahriye K., “Çadırımızda oturuyorduk. Birden ellerinde silah olan 6 kişi geldi. Korucular, ben ve 2 çocuğumun ellerini, ayaklarını ve ağızlarını bantlarla bağlayarak kızımı alıp kaçırdılar” dedi. Aile, kızlarının bulunması için İHD Muş Şubesi’ne başvurarak yardım istedi.

23 Temmuz 2015’te, Antalya’da Y.Ö. eski karısı İ.Ç.’yi göğsüne dört el ateş ederek ağır yaraladı. Erkek olaydan sonra kaçtı.

24 Temmuz 2015’te, Aksaray’da Y.S., karısı S.S.’yi (33) darp ederek yaraladı.

25 Temmuz 2015’te, Mersin’de Y.T. karısı Nesibe Temizel’i (67) tabancayla öldürdü, o sırada bahçede bulunan komşusu erkek S.G.’yi yaraladı. Erkek cinayetten sonra gözaltına alındı.

25 Temmuz 2015’te, Denizli’de İ.E. (50), eski karısı E.İ.’yi (43) çalıştığı iş yerinde darp ederek yaraladı. Erkek daha sonra kendini yakmaya teşebbüs etti. İ.E.’nin Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde bir süre tedavi gördüğü ifade edildi.

25 Temmuz 2015’te, Trabzon’da Ş.Y., karısı E.Y.’yi (26) mutfak dağınık olduğu için darp etti. E.Y. erkek hakkında şikayetçi oldu ve koruma talep etti. Ş.Y. olaydan sonra kaçtı.

25 Temmuz 2015’te, Trabzon’da M.Ç. (43) kızı E.Ç.’yi (19) darp etti ve hakarette bulundu. E.Ç. erkek hakkında şikayetçi oldu.

26 Temmuz 2015’te, Adana’da M.İ. (39), birlikte yaşadığı sevgilisi E.T. (40) ve kadının kızı İ.U.’yu darp etti. M.İ.’nin kadının tablet bilgisayarını aldığını ve vermek istemediği için kadını darp ettiği öğrenildi. Üç yıldır şiddet gördüğünü söyleyen E.T. darp raporu alarak erkek hakkında şikayetçi oldu. Erkeğin kadını ve kızlarını tehdit ettiği ifade edildi. M.İ.’ye üç ay uzaklaştırma verildi.

26 Temmuz 2015’te, İstanbul’da E.E., karısı sunucu İ.G.E.’yi darp ve tehdit etti. İ.G.E.’nin şikayeti üzerine erkek hakkında bir ay sürekle evden uzaklaştırma kararı verildi. İstanbul Aile Mahkemesi E.E.’nin İ.G.E.’ye karşı şiddet tehdidi, hakaret, aşağılama ve küçük düşürmeyi içeren söz ve davranışlarda bulunmamasına hükmeden tedbir kararı çıkarttı.

26 Temmuz 2015’te, Karabük’te H.Y. (39), asansörde yer sebebiyle kavga ettiği S.G.’yi darp etti. Erkeği olay yerinden karısı uzaklaştırırken S.G. şikayetçi oldu. Gözaltına alınan erkek ve karısı ifadelerinin ardından serbest bırakıldı.

26 Temmuz 2015’te, Burdur’da M.B. annesi H.B.’yi başından yaraladı.

27 Temmuz 2015’te, İstanbul’da bir devlet hastanesinde hasta veri giriş görevlisi S. acil servise gelen kadına yardım etme bahanesiyle götürdüğü bir katta tecavüz etti. Kadının alkollü olduğu ifade edilirken, S.’nin kadını bir kameralarının bulunmadığı ve ışıkların çalışmadığı bir kata indirdiği güvenlik kameralarına yansıdı. Hastane yönetimi olay hakkında soruşturma başlatmadı ancak S.’yi işten çıkartıldı.

27 Temmuz 2015’te İstanbul Aile Mahkemesi’ne başvuran İkbal Gürpınar, 2013’te evlendiği eşi Emre Ermiş’ten şiddet gördüğü gerekçesiyle korunma istediği öğrenildi. Sunucu, evlendikleri günden itibaren psikolojik ve maddi şiddet gördüğünü öne sürdü.

28 Temmuz 2015’te, Manisa’da bir fayans döşemecisi ustası erkek, iş için gittiği evde sahibi kadına tecavüz etmeye çalıştı. Kadının çığlık atması üzerine kaçan erkek yakalandı. Erkek tutuklanma talebiyle adliyeye sevk edildi.

28 Temmuz 2015’te, Urfa’da F.K. annesini para vermediği için darp etti.

28 Temmuz 2015’te,  Antalya’nın Konyaaltı ilçesi Liman Mahallesi’nde Ş.S. isimli kadın eski nişanlısı olduğu belirtilen Erkan T. isimli şahsın bıçaklı saldırısına uğradı. Vücudunun çeşitli yerlerine aldığı bıçak darbeleri sonucu ağır yaralanan Ş.S. olay yerine gelen ambulansla özel bir hastaneye kaldırılırken, saldırgan Erkan T.’nin ise olay yerinden kaçtığı öğrenildi.

29 Temmuz 2015’te, Osmaniye’de Y.A., dini nikahlı karısı H.Ö.’yü (23) darp etti. 24 Temmuz’da yaşanan olay sonrası sürekli şiddete uğradığını ve artık dayanmayacağını bir arkadaşına söyleyen H.Ö. ve çocuğundan haber alınamadı. Kadının ailesi polise başvurdu.

29 Temmuz 2015’te, Mersin’de A.M., Suriye’den sevgilisiyle Türkiye’ye gelen kızı D.M.’yı (23) bıçaklayarak ağır yaraladı, sevgilisi M.A.’yı öldürdü. A.M.’nın kadını sevgilisinden ayrılmadığı için bıçakladığı öğrenildi. Erkek cinayetten sonra kaçtı.

29 Temmuz 2015’te, Eskişehir’de E.Ş. babası A.Ş. ve annesi F.Ş. ile birlikte karısı N.Ş.’yi darp etti ve öldürmekle tehdit etti.

29 Temmuz 2015’te, Elazığ’da bir erkek, karısı N.G.’yi (19) darp etti. N.G.’nin erkek kardeşlerini arayarak yardım istemesi üzerine kardeşi M.Ş. (19) ve S.Ş. eve geldi. Evde  erkekler arasında çıkan kavgada M.Ş., N.G.’nin evde bulunan erkek kardeşini öldürdü.

30 Temmuz 2015’te, Ankara’da B.K. (28) boşanmak isteyen ve evden ayrılan karısı Tuğba K.’yi (19) ve annesi Güler K.’yi (42) bıçakladı. Güler K. hayatını kaybederken Tuğba K. ağır yaralandı. Cinayetten sonra kaçan erkek yakalandı.

31 Temmuz 2015’te, Urfa’da E.K. karısı İ.K.’yi darp etti.

30 Temmuz 2015’te,  Antalya’nın Kepez İlçesi Habipler Mahallesi 5642 Sokak’ta oturan, inşaatlarda boyacılık yapan 4 çocuk babası 47 yaşındaki Ekrem E., iddiaya göre zihinsel engelli kızı 21 yaşındaki H.E.’ye 6 yıl boyunca tecavüz etti. 2008 yılında babasından hamile kalarak düşük yapan H.E.’nin, bu tecavüzlerden 2012 ve 2014 yılında doğan biri erkek 2 bebeğinin ise evin bahçesine gömüldüğü iddia edildi. Olay, komşusunun polise ihbarıyla ortaya çıktı. Eve baskın yapan polis, Ekrem E. ve aynı yaştaki eşi Cemile E.’yi gözaltına aldı.

30 Temmuz 2015’te,  Giresun’un Beyazıt Köyü’ne üç yıl önce yerleşen ve fındık toplayıp köy işlerinde çalışarak geçimini sağlayan Mithat Eren, eşiyle birlikte gece saatlerinde komşuları Köksal ve Leyla Damcı çiftinin evine gitti. Eşi evde olmayan Leyla Damcı, iddiaya göre Mithat Eren’e, kızı Gülcan Damcı’yı neden taciz ettiğini sordu. Bunun üzerine ikili arasında tartışma çıktı. Tartışmanın büyümesi üzerine mutfaktan bıçak alan Mithat Eren, kendi eşinin gözleri önünde komşusu Leyla Damcı ve kızı Gülcan Damcı’nın boğazını kesti. Anne kız olay yerinde hayatını kaybetti.

31 Temmuz 2015’te, Siirt’in Eruh İlçesine bağlı Payamlı (Derawid) köyünde madde bağımlısı olduğu iddia edilen Ahmet Azğan (20) köydeki evlerinde bulunan av tüfeği ile annesi ve kardeşini vurdu. Anne Şükriye Azğan olay yerinde yaşamını yitirirken, karnından ağır yaralanan kardeş M. Azğan (18) ise olay yerine çağrılan ambulans ile Siirt Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Gözaltına alınan Azğan, Eruh ilçe Jandarma Karakolu’na götürüldü.

1 Ağustos 2015’te, Antep’te M.K. (47), evden ayrılan ve boşanma davası açan karısı F.K.’yi (45) işe gitmek için bindiği minibüste 18 yerinden bıçakladı. F.K.’nin erkekten sürekli şiddet gördüğü için önce sığınma evinde kaldığı daha sonra ablasıyla birlikte yaşamaya başladığı ifade edildi. Erkek tutuklandı. F.K.’nin 27 yıldır sürekli şiddet gördüğü ve defalarca polise başvurduğu öğrenildi.

2 Ağustos 2015’te, Antalya’da Halil. A. (26), sevgilisi E.K.’ye (28) ormanlık arazide darp ederek tecavüz etti. Kadının şikayeti üzerine yakalanan erkeğin denetimli serbestlikten yararlandığı ve elektronik kelepçeyle takip edildiği öğrenildi. Halil. A. tutuklandı.

2 Ağustos 2015’te, Aksaray’da S.Ü. yolda karşılaştığı arkadaşları D.Ş. (34) ve N.S.’yi (37) darp etti.

3 Ağustos 2015’te, İzmir’de AKP Gençlik Kolları üyesi R.M. adlı genç kadın, yürütülen seçim çalışmaları sırasında tanıştığı AKP İlçe Gençlik Kolları Başkanı I.K.’nin cinsel istismarına maruz kaldığını iddia etti. I.K.’nin 22 Haziran’da verdiği iftar organizasyonuna katılan ve organizasyondan sonra cinsel istismara maruz kaldığını öne süren R.M., 26 Haziran’da intihar teşebbüsünde bulundu. Baygın halde odasında bulunan R.M., annesi ve kardeşi tarafından İzmir Devlet Hastanesi’nin acil servisine kaldırıldı. Midesi yıkanarak serum verilen R.M., kurtulduktan sonra intihara kalkışma nedenini anlattı. R.M., ifadesinde “Katıldığımız bir iftar sonrası I.K. beni kahve içmek için ofisine götürdü. Orada bana zorla sahip oldu” dedi.

4 Ağustos 2015’te, Nevşehir’de F.Ü. (35), üç kadını elle taciz etti. Kadınların şikayeti üzerine yakalanan erkek çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından tutuklandı.

5 Ağustos 2015’te, Kırşehir’de Ş.K. (71) evlerinin üst katında oturan gelini S.K. ‘yi (35) tabancayla öldürdü. Gürültü yaptıklarını iddia ettiği torunları R.K. (8) ve A.K.’yi (7) ağır yaraladı. Erkek cinayetten sonra yakalandı.

5 Ağustos 2015’te, Adana’da A.B. (38), kardeşinin karısı E.B.’ye (24) evde tecavüz etti. Kadının şikayeti üzerine gözaltına alınan erkek tutuklandı. Erkek gözaltındaki ifadesinde “Yengem beni baştan çıkardı” dedi.

5 Ağustos 2015’te, Çorum’da A.S., babası M.Y., akrabaları F.Y. ve B.T: ile zorla girdikleri evde L.B. (18) adlı kadını kaçırdı, kadının anne ve babasını darp etti. Erkekler L.B.’yi altı gün boyunca alıkoydu. 30 Temmuz’da kaçırılan kadın Kırıkkale’de zorla tutulduğu evden kaçtı. Erkeklerden A.S. ve M.Y. tutuklanırken F.Y. adliyeye sevk edildi, B.T. ise ifadesinin ardından serbest bırakıldı. L.B.’nin abisinin M.Y.’nin kızıyla izinsiz evlendiği için L.B.’nin kaçırıldığı öne sürüldü.

6 Ağustos 2015’te, Bursa’da dört erkek, internette tanıştıkları B.T.(22) ve K.U.’ye (25) götürdükleri bağ evinde tecavüz etti. Kadınların iki erkekle arkadaş oldukları, bağ evine gittikten sonra eve tanımadıkları iki erkeğin geldiği ifade edildi. Gözaltına alınan erkekler savcılığa sevk edildi.

7 Ağustos 2015’te, Diyarbakır’da D.C. (31) eski sevgilisi Zeliha Güvendik’i (30), kadının erkek kardeşi Cengizhan Güvendik’i (14) zorla girdiği evinde tabancayla öldürdü; kadının annesi M.G.’yi (50) ve erkek güvenlik görevlisini yaraladı. Erkek cinayetten sonra intihar etti.

7 Ağustos 2015’te, Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde üniversite sınavını kazanan Ş.G., okula gitmek istediğini söyledi. Baba S.G., okula göndermeyeceğini söylemesi üzerine genç kadın gitmekte ısrar etti. Baba S.G., genç kadına şiddet uygulamaya başladı ve “Okula gideceğine git IŞİD’e katıl” dedi. Şiddete anne ve kız kardeş karşı çıkınca onlarda feci şekilde darp edildi. Evden kaçan Ş.G., Diyarbakır merkezde bulunan anneanne ve teyzesinin evine sığındı. Evi akşam saatlerinde basan baba S.G ve erkek kardeşleri, bu defa 3 kadını sokağa çıkarıp linç etmeye çalıştı. Evin önünde bulunan pazardan birilerinin olaya müdahale etmesiyle, çağırılan emniyet ekipleri tarafından saldırganlar bölgeden uzaklaştırıldı. Ancak gözaltına alınmadılar ve serbest bırakıldılar. Yerlerde sürüklenen ve öldüresiye işkenceye maruz kalan kadınlar çevredekilerin yardımı ile Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne giderek darp raporu aldı. Ardından bir kadın kurumuna başvuru yapan kadınlar, Kayapınar Alişan Polis Karakolu’na giderek darp raporu ile birlikte şikayetçi oldu.

8 Ağustos 2015’te, Boğaziçi Üniversitesi’nin kız yurdunda yaşandı. Alkollü olduğu öğrenilen Yasin P., kardeşi Şeref P ve Barış A. ile birlikte yurt binasının önüne geldi. Yangın merdivenini kullanarak 5. kata çıkan Yasin P., buradan da kızların yatakhanelerinin bulunduğu bölüme geçti. Odalardan birine girerek içerideki kız öğrenciye tecavüz etmeye çalışan Yasin P, boğuşma sırasında genç kızı yanında bulunan jiletle yaralandı. Bağrışlar üzerine odaya giren diğer kızlar, Yasin P.’yi durdurmaya çalıştı. Özel güvenlik görevlilerinin de yurda gelmesiyle dışarı kaçan Yasin P. burada kendisini bekleyen Şeref P. ve Barış A. ile birlikte olay yerinden uzaklaştı. 13 ağustos günü Olayı soruşturan İstanbul Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube ekipleri güvenlik kameralarını inceleyerek zanlıların kimliklerini belirledi. Yapılan çalışmada Yasin P., kardeşi ve yaşı 18’den küçük olduğu öğrenilen Barış A., gözaltına alındı.

8 Ağustos 2015’te,Üniversiteye gitmek istediği için “Okuyacağına git IŞİD’e katıl” diyen babasından şiddet gören ve daha sonra sığındığı evde anneannesi ve teyzesi ile linç girişimine maruz kalan Ş.G.’nin şikâyetine rağmen saldırgan baba ve amcalar serbest bırakıldı. Kadınlara saldırmak için karakol önünde bekleyen erkekler gözaltına alındıktan bir süre sonra ellerini kollarını sallayarak, karakoldan çıkarken, can güvenliği olmayan kadınlara ise koruma verilmedi. 3 kadın geçici olarak saklanırken, saldırıya engel olmaya çalışan anne ise, “Evden çıkamıyorum ve onların şu anda hedefi benim her an öldürülebilirim” diye feryat etti.

8 Ağustos 2015’te, Balıkesir’de Y.A. (30), boşanmak isteyen karısı Rabia Aydın’ı (25) iki çocuğuyla birlikte zorla bindirdiği araçta 30 yerinden bıçaklayarak öldürdü. Rabia Aydın’ı bıçakladıktan sonra ağır yaralı halde yolda bırakan Y.A.’nın karısına sürekli şiddet uyguladığı, hakkında üç ay uzaklaştırma kararı verildiği öğrenildi.

8 Ağustos 2015’te, İstanbul’da B.A. (55), aynı apartmanda oturduğu kardeşinin sevgilisi Vesile Arıkan’ı tabancayla öldürdü. B.A.’nın cinayetten önce sokakta tartıştığı Serkan Öymen’i (25) öldürdüğü, kendisine engel olmak isteyen bir erkeği yaraladığı öğrenildi. Erkek cinayetten sonra intihar etti.

9 Ağustos 2015’te, Sivas’ı üzüntüye boğan olay, merkeze bağlı Gazibey köyüne bağlı Oğuslar mezrasında yaşandı. Cinnet geçiren ve ailesi ile tartışan Turan Keklik, önce karısı Leyla Keklik’i af tüfeği ile öldürdü. Evde bulunan öz babası 59 yaşındaki Mehmet Ali ve kızı 12 yaşındaki Fadime Keklik’i de silahla ateş ederek yaralayan Keklik, son olarak silahı kendisine ateşleyerek yaşamına son verdi. Yaralanan Mehmet Ali Keklik ile torunu Fadime Keklik, ambulansla getirildikleri Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde tedaviye alındı.

10 Ağustos 2015’te, Diyarbakır’ın Çermik ilçesine bağlı Petekkaya köyü civarında eski mermer fabrikasında 25-30 yaşları arasında bir kadın cesedi bulundu. Köylüler tarafından dün akşam saatlerinde cenazenin bulunması üzerine jandarmaya haber verildi. Olay yerine savcının intikal etmesi üzerine yapılan incelemenin ardından kadının cenazesi Çermik Devlet Hastanesi’ne ardından da Diyarbakır Adli Tıp Kurumu’na kaldırıldı.

10 Ağustos 2015’te, Diyarbakır’ın Kayapınar ilçesinde ismi öğrenilemeyen bir polis, eşini bıçakla birçok yerinden yaraladı. Komşuları tarafından özel bir hastaneye kaldırılan kadın, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.

10 Ağustos 2015’te, Konya’da Suriyeli Ö.H,. karısı M.H.’yi defalarca bıçaklayarak yaraladı. Erkek gözaltına alındı.

11 Ağustos 2015’te İzmir’in Karabağlar İlçesi’nde boşandığı eşinin evini tabancayla basan B.B., eski eşi K.B’yi evde bulamayınca ev arkadaşı Y.İ.’ye tecavüz etti. Silah zoruyla genç kadına saldırıda bulunan B.B., bu sırada eski eşini telefonla arayarak “Ev arkadaşına tecavüz ediyorum, gelmezsen devam ederim” dedi. Eski eşin ihbarı üzerine olay yerine giden polis, saldırganı bulamadı. Cinsel saldırıya uğrayan kadın ise B.B.’nin silah zoruyla kendisine tecavüz ettiğini anlattı. Polis olaydan sonra kaçan ve alkollü olduğunu iddia eden B.B.’yi yakaladı. Hiçbir şey hatırlamadığını söyleyen B.B., tutuklanarak cezaevine gönderildi.

11 Ağustos 2015’te, Diyarbakır’da Ö.Y., ayrı yaşadığı ve boşanmak isteyen karısı Hediye Y.’yi barışma teklifini reddettiği için kadının evinde defalarca bıçaklayarak öldürdü. Hediye Y. hakkında koruma kararı bulunduğu kadının kararı kendi isteği ile kaldırdığı öne sürüldü. Kadının komşuları tarafından darp edilen erkek tutuklandı.

11 Ağustos 2015’te, Sakarya’da H.Y., üç yıldır ayrı yaşadığı karısı D.Y.’yi eşyalarını almak için geldiği evde darp etti. D.Y. erkekten şikayetçi oldu.

12 Ağustos 2015’te, Aksaray’da bir erkek karısı, Ü.D.’yi (41) evde darp etti.

12 Ağustos 2015’te, Aksaray’da bir erkek karısı, L.A.’yı .(20) darp ederek yaraladı.

12 Ağustos 2015’te, Kocaeli’nde S.İ., kız kardeşi E.İ.’yi yolda bir erkekle yürüdüğü için darp etti. S.İ. erkekten şikayetçi oldu.

12 Ağustos 2015’te, Muğla’da T.K. (43), evde karısını darp etti. T.K.’nin oğlu O.K. (17) babasını av tüfeğiyle annesine şiddet uyguladığı için öldürdü. O.K. tutuklandı.

13 Ağustos 2015’te, Adana’da T.F. (38) tanıdığı Remziye Türdeş’i (45) parkta pompalı tüfekle öldürdü. Cinayetten sonra kaçan erkek yakalandı. T.F.’nin kadını borcunu ödemediği ve sahte para verdiği bahanesiyle öldürdüğü ifade edildi. Tutuklanan T.F. “Pişman değilim bir kamyon patates verdim bana sahte dolar verdiler” dedi.

13 Ağustos 2015’te, Samsun’da İ.K. (66) karısı Semiha Karakuş’u (64) tabancayla öldürdü. İ.K.’nin eve hırsız girdiğini düşünerek tabancasını aldığı ve tabancanın horozunu indirirken silahın ateş aldığı öne sürüldü. Gözaltına alınan erkek adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

13 Ağustos 2015’te, İstanbul’da B.F., sevgilisi Güneş Kanak’ı (35) başına odunla vurarak öldürdü, cesedini parçalayarak üç ayrı konteynıra koydu. Tutuklanan erkek, Kanak’ın eski sevgilisinden kaçmak için para istediğini ancak vermeyince kendisini “rezil etmekle” tehdit ettiği için öldürdüğünü söyledi. Kanak’ın eski sevgilisi tarafından daha önce bıçaklandığı ve erkeğin kadını tehdit ettiği ifade edildi.

13 Ağustos 2015’te, Gebze de 22 yaşındaki Fırat Alper’in, bir gün önce çalıştığı restoranda işe başlayan Suzan Çağlayan’ı (36), cinsel ilişki teklifini kabul etmediği gerekçesiyle öldürüp betona gömdüğü ortaya çıktı.

14 Ağustos 2015’te, Erzurum’un Aziziye İlçesi’nin Bahçelievler Mahallesi, Mesire Sokak’taki 21 numaralı eve dün saat 14.20’de nişanlısı Burcu Şengel’i görmeye giden Ahmet Yavuz, düğün yapmak istediğini ifade ederek kızın babası Salih Şengel ile evlilik tarihi konusunda tartıştı. Salih Şengel’in oğlunu evlendirdiği için şimdilik kızın düğününü ertelediğini bildirdi. Bunun üzerine hayvancılıkla uğraşan Yavuz, “Ya düğün yapalım, ya da nişanlımı kaçıracağım” dedi ve 18 yaşındaki nişanlısı Burcu Şengel’in elinden tutarak zorla götürmek istedi. Burcu Şengel’in anne- babasının engel olması üzerine Ahmet Yavuz, genç kıza bıçak saplamaya başladı. Nişanlısı Burcu Şengel’i öldüren Ahmet Yavuz, kendisine engel olan müstakbel kayınpederi Salih’i ağır, kayınvalidesi Songül’ü elinden, araya giren komşuları Hayati Hıra’yı da ayağından yaraladı. Salih Şengel, otomobille hastaneye götürülürken yolda hayatını kaybetti. Diğer iki yaralı, Erzurum’daki hastanelere kaldırılarak tedavi altına alındı.

14 Ağustos 2015’te, Eskişehir’de H.Ç. (40), ayrı yaşadığı karısı Elif Çam’ı (29) yolda konuşma teklifini reddettiği için pompalı tüfekle öldürdü. Cinayetten sonra erkek intihar etti. H.Ç.’nin tüfeği kargoyla getirttiği ifade edildi.

14 Ağustos 2015’te, Kocaeli’nde Z.T. eski karısı N.C.’yi darp etti. Kadın erkek hakkında şikayetçi oldu.

15 Ağustos 2015’te, Mûş’un Varto ilçesinde 10 Ağustos’ta çıkan çatışmada yaşamını yitiren YJA Star gerillası Kevser Eltürk’e (Ekin Wan) ait olduğu belirtilen bir kadın cenazesi polisler tarafından çırılçıplak soyularak sosyal medyada yayınlandı. Kevser Eltürk’e (Ekin Wan) ait olduğu belirtilen bir kadın cenazesinin polisler tarafından işkence edildikten sonra çırılçıplak soyularak sosyal medyada yayınlanmasına ilişkin Muş Valiliği tarafından yazılı açıklama yapıldı. Açıklamada, görüntüleri çeken ve sosyal medyaya servis eden kişi veya kişiler hakkında adli ve idari soruşturma başlatıldığı belirtilirken, işkenceci polisler hakkında soruşturma açılıp açılmayacağına dair bilgi verilmedi.

15 Ağustos 2015’te, Kocaeli’nde Y.Z.Y., eski karısı S.T.’yi aracında ve evinin önünde defalarca bıçaklayarak ağır yaraladı. Y.Z.Y.’nin S.T.’yi yakalayabilmek için kadının otomobilinin lastiğini patlattığı ve kadının araçtan inmesini beklediği ifade edildi. Erkeğin S.T.’yi şarkıcılık yaptığı için bıçakladığı öne sürüldü.

15 Ağustos 2015’te, Manisa’da E.T. (27),  akrabasının eski karısı G.T.’ye (51) evinde sarkıntılık etti ve zorla sarılarak beraber olmak istediğini söyledi, kadının bağırması üzerine erkek kaçtı. Erkek yakalandı.

16 Ağustos 2015’te, 5 yıllık evli olan ve 1 çocuk sahibi Ahmet Şahin (20) ile Şeyma Şahin (18) aralarında yaşadıkları sorunlar nedeniyle boşanma aşamasına geldi. Saat 14.00 civarında Keçiören ilçesi Osmangazi Mahallesi Şeyda Sokak üzerindeki Şehit Piyade Astsubay Çavuş İbrahim Atlıhan Parkı’nda buluşarak bir süre konuşan çift arasında tartışma çıktı. İddiaya göre, bir taksicinin Ahmet Şahin’e vermek üzere getirdiği pompalı tüfekle önce eşi Şeyma Şahin’i vuran Ahmet Şahin’in daha sonrada kendisini vurdu. Olayı gören vatandaşlar durumu sağlık ve polis ekiplerine haber verdi. Olay yerine gelen sağlık ekipleri genç çifti yapılan ilk müdahalelerinin ardından Keçiören Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne ve Dışkapı Hastanesi’ne götürdü. Çiftin hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadığı öğrenildi.

16 Ağustos 2015’te, Muğla’nın Bodrum İlçesi’nde, 48 yaşındaki Ceyhun Soner Paylan, eve geç gittiği için tepki gösteren eşi 42 yaşındaki Nuray Paylan’ı çıkan tartışma sonucu tabancayla öldürdükten sonra aynı silahla intihar etti.

16 Ağustos 2015’te, Muğla’da C.S.P. (45), karısı Nuray Paylan’ı (41) tabancayla öldürdü. Erkek cinayetten sonra intihar etti.

16 Ağustos 2015’te, İzmir’de H.D., karısı F.D.’yi defalarca bıçaklayarak ağır yaraladı, engel olmaya çalışan kayınvalidesi Ayşe Güloğlu’nu bıçaklayarak öldürdü. F.D.’nin hayati tehlikesinin devam ettiği ifade edildi. Erkek tutuklandı.

17 Ağustos 2015’te, Şırnak’tan Düzce’nin Cumayeri ilçesi Çamlıpınar köyüne giden  5’i genç kadın 8 fındık işçisinin yolu ırkçı bir grup tarafından kesilerek, zincir, sopa ve silahlarla işçilere saldırıldı. Saldırıda Fırat Yalın, Nabibe, Yusuf, Benerben ve Varistan Cavlak farklı yerlerinden yaralandı. Yaralanan 2’si kadın 4 kişi Cumayeri Devlet Hastanesi’nde yapılan ilk tedavilerinin ardından taburcu edildi.

17 Ağustos 2015’te, Adana’da M.E.T., H.D.T., E.T. ve Y.T., mısır tarlasına çağırdıkları tanıdıkları N.K.’ye (26) önce işkence ardından tecavüz ettiler. Bir yakınını arayarak emniyet müdürlüğüne giden N.K. erkeklerden şikayetçi oldu. Evlerinde gözaltına alınan erkekler tutuklandı.

17 Ağustos 2015’te, Antalya’da kendini gazeteci olarak tanıtan M.B., arkadaşı Z.S.Y.’nin arkadaşı E.B.A.’ya otel odasında tecavüz etmeye çalıştı. Erkek, Z.S.Y. ve E.B.A.’yi şikayetçi oldukları için olayı haber yapmakla tehdit etti. Z.S.Y.’nin talebi üzerine kadına koruma verilirken Hollanda’dan tatil için gelen E.B.A. Türkiye’den ayrıldı. Erkek hakkında soruşturma başlatıldı. M.B.’ye bir ay önce dolandırıcılık ve iftira suçlarından beş yıl hapis cezası verildiği ifade edildi.

18 Ağustos 2015’te, İstanbul’da uyuşturucu çetesi lideri S.U. ve çetesindeki erkekler, kaçırdıkları Suriyeli H.H.’ye bir evde günlerce işkence ve tecavüz etti. Kadının kocasına da işkence yapan erkekler narkotik baskını sırasında yakalandı.

18 Ağustos 2015’te, Bolu’da eve sarhoş gelen bir erkek, “Size hesap mı vereceğim” diyerek karısı ve kızını bıçaklamaya çalıştı, karısını darp etti. Kadın erkek hakkında şikayetçi oldu.

18 Ağustos 2015’te, Niğde’de cezaevinde tutuklu bulunan T.K. (33) eski karısı İ.K.’yi (30) cezaevinden yazdığı “okunmuştur” damgalı mektupta “son günlerini iyi yaşa, zamanını iyi geçir” diyerek öldürmekle tehdit etti. Erkeğin kadına evlilikleri süresinde şiddet uyguladığı öğrenildi. İ.K. kısa süre sonra cezaevinden çıkacak erkek hakkında suç duyurusunda bulundu.

19 Ağustos 2015’te, Urfa’da bir yada birkaç erkek, yolda Suriyeli Fettah Şahin’i (36) tabancayla defalarca el ateş ederek öldürdü.

19 Ağustos 2015’te, Diyarbakır’da bir kadın öldürüldü, kadının cesedi çobanlar tarafından bulundu. Cenazesi 15 gün morgda bekletilen kadının kimliği belirlenemezken, KADEM çalışanı bir kadın savcılığın kadının kimliğinin belirlenmesi için gerekli işlemleri yapmadığını öne sürdü.

19 Ağustos 2015’te, Zonguldak’ta orman muhafaza memuru O.Ç., karısı S.Ç.’yi (45) boynundan vurarak ağır yaraladı, o sırada odada bulunan kızı S.Ç.(22) seken kurşundan yaralandı. Erkek olaydan sonra intihar etti.

19 Ağustos 2015’te, Edirne’de E.S. (39), yedi yıl önce boşandığı karısı H.Ö.’nün (35) evini tabancayla basarak evde bulunan, biri H.Ö.’nün sevgilisi olan iki erkeği öldürdü, H.Ö. ve kadın arkadaşı evden kaçarak kurtuldu. Tutuklanan erkek “Namus davası, erkekleri vurmak için gitmiştim” dedi.

19 Ağustos 2015’te, Trabzon’da A.K. karısı N.K.’yi darp etti, olay yerine gelen erkek polis memuru R.Y.’yi demir çubukla elmacık kemiğini kırdı. Gözaltına alınan A.K. çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından tutuklanırken N.K. erkek hakkında şikayetçi olmadı.

19 Ağustos 2015’te, İzmir’de C.M.G. nişanlısının evinde kalan engelli H.U.’ya evde tecavüz etti. Erkeğin nişanlısı F.N.’nin H.U.’ya zorla fuhuş yaptırdığı ifade edildi. Gözaltına alınan C.M.G. ve F.N. serbest bırakıldı.

20 Ağustos 2015’te, Ankara’da Y.K. (53), annesi Satı Karamete’yi (77) defalarca bıçaklayarak öldürdü. Alkol bağımlısı olduğu öne sürülen Y.K.’nin kadının sürekli maaşını almak istediği ifade edildi. Erkek cinayetten beş gün sonra intihar etti.

21 Ağustos 2015’te, Samsun’da Ö.A. (28), eski karısı H.Ş.’ye (30) evinde tecavüz etti. Kadının şikayeti üzerine gözaltına alınan erkek Cumhuriyet Savcısı tarafından ifadesi alındıktan sonra serbest bırakıldı.

21 Ağustos 2015’te, Kütahya’da N.Y. (46), gelini H.Y.’yi (21) darp etti, boğazını sıktı. N.Y. hakkında soruşturma başlatıldı.

21 Ağustos 2015’te, Trabzon’da H.S., Fransa’dan tarlada çalışmak için gelen yeğenleri E.S. ve F.S.’yi darp etti. Erkekten şikayetçi olan kadınlara koruma kararı verildi.

21 Ağustos 2015’te, Kocaeli’nde Fikret K. (33) karısı D.K.’yi (29) darp etti, tüple vurarak yüzünden yaraladı. Darp olayının ardından D.K. sürekli şiddet uygulayan kocası Fikret K.’yi piknik tüpüyle vurarak ve bıçaklayarak öldürdü. Adliyeye sevk edilen D.K. tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

21 Ağustos 2015’te, Kocaeli’nde Aysel Pilavcı (48) evinde öldü. Gizli kalp hastalığı olduğu öne sürülen kadının ölümü şüpheli bulundu. Ölüm sebebiyle ilgili adli tıp raporu bekleniyor.

22 Ağustos 2015’te,  Diyarbakır’ın Sur ilçesinde gece saatlerinde birçok mahalleye baskın düzenlemek isteyen polise halkın direnmesi üzerine başlayan çatışmalar sabah saatlerine kadar şiddetlenerek sürerken, Fatih Paşa Mahallesi’nde çatışmalar esnasında doğum sancıları tutan ve komşuları tarafından hastaneye kaldırılmak istenen Hayriye Uyan (25) isimli bir kadının polisler tarafından engellendiği öğrenildi.  Yaşanan durum ile ilgili bilgi veren Uran’ın komşusu olan Fehmi Aşan, Uran’ın sancıları tuttuğunu, yolun açılıp hastaneye kaldırılması gerektiğini polislere bildirdiğini ancak polislerin yolu açmadıklarını belirterek şöyle konuştu: “Bunun üzerine biz de 112 Acil servisi aradık, onlar da can güvenlikleri olmadığı gerekçesiyle ambulans gönderemeyeceklerini belirttiler. Uran’ın sancıları artması üzerine biz de onu bir eve götürdük ve mahallede bulunan kadınlar yardımıyla doğum yaptı.” Polisin tutumuna tepki gösteren Aşan, “Bu durumda yaşamını yitirebilirdi, bunun hesabını kim verecekti” diye sordu.

22 Ağustos 2015’te  Kocaeli’nin Körfez İlçesi’nin Tütünçiftlik Güney Mahallesi’nde Pazarcılık yapan 33 yaşındaki Fikret K., sık sık şiddet uyguladığı ileri sürülen eşi Damla K. ile o gece yeniden tartıştı. İddiaya göre tartışma sırasında Fikret K. iki çocuk annesi eşini tekrar dövdü. Genç kadının yüzü, aldığı darbeler nedeniyle tanınmayacak hale geldi. İlerleyen saatlerde ise cinnet getiren Damla K., uyuyan eşinin başına önce piknik tüpüyle vurdu, daha sonra da defalarca bıçaklayarak öldürdü. Olay sonrası gözaltına alınarak emniyete götürülen Kutlu, emniyet ifadesinin ardından adliyeye sevk edildi ve çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

25 Ağustos 2015’te, Eskişehir’de A.P., karısı M.P.’yi darp etti. A.P. ifadesinin ardından serbest bırakılırken M.P. için bir ay süreli koruma kararı verildi.

26 Ağustos 2015’te, Sakarya’da F.T. (45), karısı ve dört çocuğunu pompalı tüfekle rehin aldı. Erkeğin psikolojik sorunları olduğu daha önce iki kez tedavi aldığı öne sürüldü.

27 Ağustos 2015’te, Mersin’de cezaevinden izinli çıkan M.P. (36), boşanma davası açan karısı H.P.’yi (22) bıçaklayarak ağır yaraladı, H.P. arkadaşı S.Ç. adlı kadını “bunun işini bitirdim sıra sende” yazan bir mesaj atarak tehdit etti.  Kaçan erkek yakalandı.

27 Ağustos 2015’te, Samsun’da S.A.(42) karısı Z.A.’yı (26) bıçaklayarak yaraladı.

28 Ağustos 2015’te, Antalya’da hakkında evden uzaklaştırma kararı bulunan H.B. (69), eski karısı G.B.’nin evine zorla girmeye çalıştı, G.B.’ye yardım etmek için gelen arkadaşı Songül Ateş’i (43)  bıçaklayarak öldürdü, kadının komşusu erkek H.O.B.’yi (72) ağır yaraladı. H.B.’nin eski karısına evlilikleri süresinde şiddet uyguladığı ifade edildi. Erkek cinayetten sonra kaçtı.

28 Ağustos 2015’te, Giresun’da E.K. ayrı yaşadığı dini nikahlı karısı Nuray Çakmak’ı barışma teklifini reddettiği için tabancayla öldürdü. Cinayetten sonra kaçan erkek yakalandı.

28 Ağustos 2015’te, Van’da bir erkek kız kardeşi N.K.’yi İstanbul’da getirerek zorla evlendirmek istedi. Şikayet üzerine gözaltına alınan erkek tutuklandı. Vücudunda işkence izleri olduğu belirtilen N.K. sığınma evine yerleşti.

29 Ağustos 2015’te, Eski İzmir Caddesi’nde akşam saatlerinde meydana geldi. Yeşilyurt Semti’nde bir pastanede çalışan M.M., caddede yürüdüğü sırada baygınlık geçirdi. Çevredekilerin haber vermesi üzerine gelen sağlık görevleri, genç kızı ambulansla İzmir Bozyaka eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Burada tedaviye alınan M.M., İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edildi. Genç kız ilk ifadesinde, iş çıkışı önceden tanıdığı bir arkadaşının evine gittiğini burada tecavüze uğradığını ileri sürdü. Bunun üzerine, polis, M.M.’nin evine gittiği kişinin yakalanması için çalışma başlattı.

29 Ağustos 2015’te, Aydın’da A.A. (46), kocasıyla birlikte evinde kalan akrabası Nezahet Çetin’e (32) tecavüz etmeye çalıştı, direnen kadını balyozla öldürdü. Cinayetten sonra kaçan erkek tutuklandı.

29 Ağustos 2015’te, Adana’da H.D. (46), arkadaşının kızı E.G.’ye (20) iş yerinde tecavüz etmeye çalıştı. Gözaltına alınan erkek çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından tutuklandı.

29 Ağustos 2015’te, Kocaeli’nde Y.A. karısı N.A.’yı darp etti. Kadın erkek hakkında şikayetçi oldu.

30 Ağustos 2015’te, Manisa’da polis memuru B.T. (38), nişanlısı polis memuru Gülay Memiş’i (38) tabancayla öldürdü. B.T.’nin Memiş’ten evli olduğunu gizlediği ifade edildi. Cinayetten sonra kaçan erkek tutuklandı.

30 Ağustos 2015’te, Adana’da erkekler, E.A.’yı (75) evinde ve sokakta kedi beslediği için darp etti. Erkekler kadına “Git bu mahalleden. Senden de, kedilerinden de bıktık” dedi.

30 Ağustos 2015’te, İzmir’de bir erkek plaja gitmek için evden çıkan R.M.’yi (32) kaçırmak istedi, direnen kadını darp ederek yaraladı. Çevrede bulunan insanların olayı “karı-koca” kavgası sandığı için müdahale etmediği ifade edildi. Bir erkeğin müdahalesi üzerine kaçan erkek aranıyor.

31 Ağustos 2015’te, Aksaray’da bir erkek karısı L.P.’yi (25) darp etti.

1 Eylül 2015’te, Van’da N.A. barışma teklifini kabul etmeyen karısı N.A.’yı sokakta defalarca bıçaklayarak ağır yaraladı. Olayı gören insanların tepkisi üzerine kaçan N.A.’nın gittiği iş yerinin önünde ‘Kadın, Yaşam Özgürlük’ sloganları atıldı. Erkek gözaltına alındı.

2 Eylül 2015’te, Ankara’da T.C. (22) evden ayrılan karısı Leyla Cengiz’i (18) barışma teklifini reddettiği için bıçaklayarak öldürdü. Leyla Cengiz’in erkekle iki ay önce “berdel usulü” ile zorla evlendirildiği, 15 gün önce şiddet gördüğü için darp raporu alarak T.C.’den şikayetçi olduğu ve erkek hakkında evden uzaklaştırma kararı verildiği öğrenildi. Annesinin yanına yerleşen kadının uzaklaştırma kararını kendi isteğiyle kaldırdığı öne sürüldü. Cinayetten sonra kaçan erkek tutuklandı.

2 Eylül 2015’te, Mersin’de M.B. (32) erken yaşta, zorla evlendirilen karısı Gülizar Burak’ı (22) tabancayla öldürdü. Erkeğin ve ailesinin Gülizar Burak’a yedi yıl boyunca şiddet uyguladığı, kadının defalarca şikayetçi olduğu, erkek ve ailesine 6’şar ay uzaklaştırma verildiği ancak şiddetin devam ettiği ifade edildi. Kadının kendi ailesinin de şiddete göz yumduğu öne sürüldü. Cinayetten sonra kaçan erkek il dışında yakalandı.

2 Eylül 2015’te, İstanbul’da M.V., sevgilisi manken D.A.’yı darp etti. D.A. erkek hakkında şikayetçi oldu. M.V.’nin kadını çocuğunu elinden almakla tehdit ettiği öğrenilirken daha önce de eski karısına ve eski sevgilisine şiddet uyguladığı ifade edildi. Erkek hakkında uzaklaştırma kararı verildi.

2 Eylül 2015’te, Antalya’da S.D., eski sevgilisi K.Y.’yi (22) darp ederek yaraladı ve öldürmekle tehdit etti. Kadının aylardır şiddet gördüğü ve tehdit edildiği erkekten defalarca şikayetçi olduğu ancak hiçbir işlem yapılmadığı öğrenildi. K.Y. sosyal medya hesabında erkeğin uyguladığı şiddet ve jandarmanın müdahale etmediğini ve ölüm tehdit aldığını yazdı. Kadın avukatların ve kadın örgütlerinin olaya müdahale etmesiyle erkek hakkında şikayetçi olundu. Mahkemeye sevk edilen S.D. “darp, kasten adam yaralama” ve denetimli serbestlikle salıverildiği “hırsızlık” suçundan tutuklandı.

2 Eylül 2015’te, İzmir’de N.C., erken yaşta zorla evlendiği karısı S.C.’ye (28) işkence etti. S.C. 11 yıldır şiddet uygulayan ve kendisine işkence eden erkek hakkında darp raporu alarak şikayetçi oldu ve boşanma davası açtı.

2 Eylül 2015’te İç savaşın ve IŞİD saldırılarının devam ettiği Suriye’den Hatay’ın Yayladağı İlçesi’ne bağlı Güveççi Köyü üzerinden Türkiye’ye geçmek isteyen Filistinli L.B.’nin (21) sınırda bir askerin tecavüzüne uğradığı, babasının da darp edildiği öğrenildi. Konuyla ilgili savcılığın soruşturma başlattığı bildirildi.

3 Eylül 2015’te, Bursa’nın İznik İlçesi’nde Öğretmenevi Müdürü evli 2 çocuk babası 56 yaşındaki Turab T., bir işyerinde çalışan 22 yaşındaki kızı zorla öpmeye kalktığı ididasıyla gözaltına alındı. Mahkemeye çıkartılan Turabi T. tutuklandı.

3 Eylül 2015’te, Diyarbakır’da B.A. (32) boşanmak isteyen karısı Gülşah Akdağ’ı (32) tabancayla öldürdü. B.A.’nın kadına sekiz yıldır fiziki ve sözlü şiddet uyguladığı ve kadının uzun süredir boşanmak istediği öğrenildi. Erkek cinayetten sonra intihar etti.

3 Eylül 2015’te, Düzce’de Havva Şahin’in hareket halindeyken kocası Y.Ş.’nın kullandığı tırdan aşağı atladığı iddia edildi. Erkek gözaltına alındı.

3 Eylül 2015’te, Adana’da H.Ç. (35), evine zorla getirilen G.S.’ye (28) evinde tecavüz etti, kadına zorla fuhuş yaptırdı. G.S.’nin şiddet gördüğü için kocasından ayrıldıktan sonra kadın arkadaşı R.Ö.’de bir müddet kaldığı daha sonra ona yardımcı olacağını söylediği annesi Ş.Ö.’nün Mersin’deki evinde kalmaya başladığı öğrenildi. Ş.Ö.’nün sevgilisi A.Y. (47) kadına evde tecavüz etti. A.Y. ve Ş.Ö. kadına zorla fuhuş yaptırdılar ve zorla H.Ç.’nin Adana’daki evine götürdüler.  Kadının kaçarak şikayetçi olması üzerine biri erkek üç kişi gözaltına alındı.

3 Eylül 2015’te, Adana’da U.Ç. (40) yaşadığı mahallede zorla fuhuş yaptırıldığını öne sürdü, protesto etmek için ablası H.E.’yu (42) boğazına bıçak dayayarak bir buçuk saat boyunca rehin aldı.

3 Eylül 2015’te, İstanbul’da T.M. (22) eski sevgilisi B.Ç.’yi (25) bir kuaför dükkanın önünde 27 yerinden bıçaklayarak ağır yaraladı. T.M.’nin kendisini sosyal medyada başka biri olarak tanıttığı ve B.Ç. ile bu şekilde randevulaştığı öğrenildi. Kadının erkek hakkında tehdit ve darp ettiği gerekçesiyle şikayetçi olduğu ve koruma kararı aldığı ancak sonra şikayetini geri çektiği ifade edildi. Erkek olaydan sonra kaçtı.

3 Eylül 2015’te, İstanbul’da bir otobüs muavini S. otobüse binen iki kadını elle taciz etti.

4 Eylül 2015’te, Kocaeli’de O.A. cinsel ilişkiye girmek istemeyen karısı H.A.’yı darp etti.

5 Eylül 2015’te, İstanbul’da iş insanı ABD’li C.J., temizlik işçisi Z.A.’ya (27) temizlik için çağırdığı odasından tecavüz etmeye çalıştı. Erkek kaçan ve depoya saklanan kadına tekrar saldırdı. Otel yönetimi olayı polise bildirdi, erkek çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından tutuklandı. Erkek hakkında nitelikli cinsel saldırı suçundan dava açıldı. (9 Ağustos’ta yaşanan bu olay 5 Eylül’de basına yansıdı.)

5 Eylül 2015’te, Aksaray’da N.Ç., dini nikahlı karısı M.T.’yi (28) darp etti. M.T. erkekten şikayetçi oldu.

5 Eylül 2015’te, Giresun’da B.Ş. (35) karısı Y.Ş.’yi (26) çekiç ve keserle yaraladı, kurtulmak için balkondan atlayan kadını eve geri götürüp darp etmeye devam etti. Y.Ş. yaralı olarak hastaneye kaldırılırken erkek gözaltına alındı.

6 Eylül 2015’te, Konya’da O.Ç. (26) babasının dini nikahlı karısı Birgül Taş’ı (39) av tüfeğiyle öldürdü. Cinayetten sonra kaçan erkek tutuklandı. O.Ç. kadını 15 yıl önce evi terk eden babasından intikam almak için işlediğini söyledi.

6 Eylül 2015’te, Sivas’ta C.K., eski sevgilisi Nuriye Altıparmak’ı (37) av tüfeğiyle öldürdü. Cinayetten sonra kaçan erkek yakalandı.

6 Eylül 2015’te, Aksaray’da Y.K., karısı D.K.’yi cep telefonuna tanımadığı birinden mesaj geldiği bahanesiyle darp etti. D.K. erkek hakkında şikayetçi oldu.

6 Eylül 2015’te, İstanbul’da Suriyeli W.A. (25) ve erkek arkadaşı sokakta yürüyen turist Amerikalı C.H.’ye önce sözlü ve fiziksel tacizde bulundu. Erkekler bağıran kadınının çantasını çalarak kaçtı. W.A. tutuklandı.

8 Eylül 2015’te, Antalya’da hakkında uzaklaştırma kararı bulunan İ.A., barışma teklifini raddeden eski karısı Safiye Demir’i (33) av tüfeğiyle öldürdü. Kadının erkekten dört yıl önce şiddet gördüğü için boşandığı, erkeğin kadınla sık sık barışmaya çalıştığı öğrenildi. Cinayetten sonra kaçan erkek tutuklandı.

8 Eylül 2015’te, Düzce’de Y.D., dünürü Nezahat Teke’yi (51) ve onun görümcesi Aysel Teke’yi (52) av tüfeğiyle öldürdü. Y.D.’nin kızının evlenmesine karşı çıktığı için kadınları öldürdüğü ifade edildi. Erkek cinayetten sonra kaçtı.

8 Eylül 2015’te, Kütahya’da H.A.Y., karısı D.Y.’yi darp etti. H.A.Y. şiddet olayından sonra jandarmaya D.Y. hakkında kayıp ihbarında bulundu. D.Y. ertesi gün bir ahırda baygın halde bulundu. H.A.Y. gözaltına alındı.

9 Eylül 2015’te, İzmir’de polis memuru Y.E. (39), eski karısı Gülden Çobanoğlu’nu (31) beylik tabancasıyla altı el ateş ederek öldürdü. Cinayetten sonra intihara teşebbüs eden erkek ağır yaralandı.

10 Eylül 2015’te, Ordu’da A.K. (30), bir kadını defalarca bıçaklanarak öldürdü. Kadının cesedi yol kenarında bulundu. Kaçan erkek cinayetten bir hafta sonra yakaladı ve tutuklandı.

10 Eylül 2015’te, İzmir’de S.G. (32) sosyal medyada verdiği iş ilanı için iş görüşmesine gelen A.S.’ye ve aynı şekilde işe görüşmesi için gelen S.A.’ya tecavüz etti ve parasını gasp etti. Kadınlar erkek hakkında şikayetçi oldu. 55 ayrı suçtan aranan S.G. tutuklandı.

11 Eylül 2015’te, Diyarbakır’da H.T., karısı H.T.’yi darp etti. H.T. erkekten şikayetçi oldu.

12 Eylül 2015’te, Bursa’da K.T. (62) dini nikahlı karısı Suriyeli Diya Hudra’yı (32) kıskançlık bahanesiyle defalarca bıçaklayarak öldürdü. Hudra’nın altı ay önce oğluyla birlikte Suriye’deki savaştan kaçtığı için Bursa’ya geldiği öğrenildi. Cinayetten sonra markete giden erkek tutuklandı.

12 Eylül 2015’te, Uşak’ta B.K,. baldızı S.A.’yı (47) sokakta pompalı tüfekle ateş ederek ağır yaraladı. Cinayette teşebbüs eden erkek kaçtı.

13 Eylül 2015’te, Diyarbakır’da erkek ya da erkekler 17-18 yaşlarında bir kadını sokakta sırtından tabancayla vurarak öldürdü. Cinayetle ilgili iki erkek gözaltına alındı.

13 Eylül 2015’te, Trabzon’da bir erkek sokakta yürüyen bir kadını taciz etti. Orada bulunan bir erkek tacizci erkeği darp etti. Olay yerine gelen polis tacizci erkeğe “bir daha böyle bir şey yapma” dedi.

14 Eylül 2015’te, Çanakkale’de A.T. boşanma aşamasında olduğu karısı Bedriye Taşkın’ı (44) tabancayla öldürdü. Cinayetten sonra intihara teşebbüs eden erkek ağır yaralandı.

14 Eylül 2015’te, Adana’da C.E. (32) zihinsel engelli kız kardeşi Derya Erdoğan’ı (25) ve cinsel istismarda bulunurken yakaladığını öne sürdüğü bahçe bekçisi Ahmet Bozdoğan’ı (50) av tüfeğiyle vurarak öldürdü. Cinayetten sonra kaçan erkek tutuklandı.

14 Eylül 2015’te, Eskişehir’de Ö.Ç. (21) sokakta sevgilisi M.Y.’yi (20) darp etti, saçından tutarak yerde sürükledi. Kadının Ö.Ç.’yi eve sokmak istemediği için maruz kaldığı şiddet güvenlik kameralarına yansıdı. Olaya müdahale etmek isteyenleri öldürmekle tehdit eden erkek gözaltına alındı.

15 Eylül 2015’te, Samsun’da polis memuru E.K., eski karısının kız kardeşi Hatice Şahin’i tabancayla öldürdü. Cinayetten sonra kaçan erkek tutuklandı.

15 Eylül 2015’te, İstanbul’da B.Y., iki yıl önce boşandığı eski karısı Ayşe Yazıcı’yı (38) ve kadının arkadaşı Lelya Ad’ı (40) iş yerinde tabancayla öldürdü. Erkeğin Yazıcı’yı daha önce de silahla tehdit ettiği kadının defalarca şikayette bulunduğu ancak bir işlem yapılmadığı öğrenildi. Cinayetten kaçan erkek tutuklandı.

15 Eylül 2015’te, Aksaray’da Y.A., karısı H.A.’yı (26) darp etti.

15 Eylül 2015’te, Eskişehir’de T.K. (25), sevgilisi A.Ö.’yü (23) sokakta darp etti. A.Ö. erkekten şikayetçi olmazken T.K. ifadesinin ardından serbest bırakıldı.

15 Eylül 2015’te, Bursa’da B.G. sevgilisi S.Ç.’yi darp etti. S.Ç. erkekten şikayetçi oldu.

15 Eylül 2015’te, Kayseri’de M.C. boşanma davası açan karısı T.C. ve kadının patronu E.B.’yi tüfekle ağır yaraladı. Erkek kaçtı.

17 Eylül 2015’te, Muğla’da Ş.Y. (45) beş gün içerisinde yedi kadını cinsel organını göstererek taciz etti. Kadınların şikayeti üzerine yakalanan Ş.Y.’nin iki yıl önce aynı suçtan ceza aldığı geçen yıl denetimli serbestlikte bırakıldığı öğrenildi.

18 Eylül 2015’te, İstanbul’da taksi şoförü Y.G. (43) sevgilisi Özbekistanlı Odıkhon Mamadalieva’yı (28) kıskançlık bahanesiyle tabancayla öldürdü. Erkek cinayetten sonra intihar etti.

18 Eylül 2015’te, Manisa’da M.G. (55) karısı Teslime Güler’i (53) üzerine döktüğü ispirtoyla yakarak öldürdü. Erkek gözaltına alındı.

18 Eylül 2015’te, Kocaeli’de M.A. (50) karısı Nebahat Akbaş’ı (47) bıçakladı, yaralı halde komşularının bahçesine kaçan kadını bıçaklayarak öldürdü. Erkek cinayetten sonra kaçtı.

18 Eylül 2015’te, Aydın’da G.Ş. (26) iş arkadaşı D.C.’ye tecavüz etmeye çalıştı, kadının direnmesi üzerine parasını çalarak kaçtı. Ormanlık alanda baygın halde bulunan D.C. erkekten şikayetçi oldu. Erkek çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından tutuklandı.

18 Eylül 2015’te, Aksaray’da bir erkek, karısı G.B.’yi darp etti.

19 Eylül 2015’te, Hatay’da M.A.D. (34) eski karısı Özlem Açıkbaş’ı (26) çocuğunu görmek için çağırdığı evinde bıçaklayarak öldürdü. Cinayetten sonra erkek tutuklandı.

21 Eylül 2015’te, Şiddet gördüğü eşi Erkan Ş.’den boşanmak isteyen H.Ş., “can güvenliğim yok” diyerek koruma talep etmek üzere gittiği polis karakolunda, AKP’li eski Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam’ın “çocuklarınıza çığlık atmayı öğretin” sözlerini hatırlatan çözüm önerileriyle karşılaştı. İddiaya göre bir kadın polis, H.Ş.’ye ‘Eşin sana bir şey yaparsa yüksek sesle bağıracaksın gerekirse kendini yırtacaksın’ diyerek karakoldan gönderdi.

22 Eylül 2015’te, İstanbul’da iş insanı M.Y. (37) sevgilisi Dilara Minel Demir’i (20) tabancayla öldürdü. Demir’i hastaneye bırakıp kaçan erkek cinayetten iki gün sonra teslim oldu. M.Y.’nin kadının eşinden boşanmasını istediği öldürdüğü öne sürüldü. Erkek ifadesinde “Ona silahımı verip ‘sevdiğime inanmıyorsan beni vur’ diyecektim. Bu sırada silah patladı” dedi.

22 Eylül 2015’te, Ordu’da bahçesinde giren domuzu öldürmek için ateş ettiği öne sürülen A.B. (45) bahçede bulunan kızı Küba B.’yi (21) tüfekle öldürdü, komşusu Kadriye T.’yi (49) yaraladı. Erkek gözaltına alındı.

22 Eylül 2015’te, Diyarbakır’ın Kayapınar ilçesine bağlı Peyas Mahallesi’nde bulunan Öz Teknik Sitesi’nde bulunan evlerinde iddialara göre, bugün sabah saatlerinde bayram harçlığı istedikleri için tartıştıkları anneleri Adalet Toprak tarafından evde bulunan pompalı tüfekle öldürülen Havva Toprak (18) ile Kevser Toprak (23) ile kızlarını öldürmesi sonrası eşi Sadık Toprak tarafından bıçaklanıp, boğazı kesilerek öldürülen Adalet Toprak’ın cenazeleri Selahattin Eyyübi Devlet Hastanesi’ndeki otopsi işlemlerinin ardından Yeniköy Mezarlığı’nda toprağa verildi.

23 Eylül 2015’te, Muğla’da H.D. (33) tekrar birlikte yaşamaya başladığı eski karısı Ayfer Gökmen’i (39) ayrılmak istediği için av tüfeğiyle öldürdü. Erkek cinayetten sonra teslim oldu.

23 Eylül 2015’te, Manisa’nın Turgutlu ilçesinde Maşallah D. (46), Betül Erkenci’yi katletti. Zanlı Maşallah D., bıçakla Erkenci’yi katlettikten sonra kızını kurtarmaya çalışan anne Gülay Tok’u da bıçaklanarak ağır yaraladı.

25 Eylül 2015’te, Bursa’da T.K. (31) ayrılmak isteyen karısı S.K.’nin (24) barışma teklifini reddetmesi üzerine kayınvalidesi Neziha Sağlam’ı (45) tabancayla öldürdü, baldızı N.Ç.’yi (23) başına tabanca dayayarak rehin aldı. Teslim olmayı kabul etmeyen erkeği polis öldürdü. T.K.’nin karısını tehdit ettiği için 1,5 ay cezaevinde kaldığı ve cinayetten birkaç saat önce karısı tarafından şikayet edildiği öğrenildi.

25 Eylül 2015’te, İstanbul’da bir erkek fotoğraf çektirme bahanesiyle yanında gittiği yürüyüş yapan şarkıcı A.Ö.’ye sözlü ve fiziki cinsel tacizde bulundu. Kadının bağırması üzerine otopark görevlisi erkekler erkeği uzaklaştırdı.

26 Eylül 2015’te, Adana’da cezaevinden firar eden M.S. (41), boşanma aşamasında olduğu karısı E.S.’yi (35) barışma teklifini reddettiği için tabancayla defalarca el ateş ederek vurarak ağır yaraladı. Erkek olaydan sonra kaçtı.

27 Eylül 2015’te, Trabzon’da M.H. kız kardeşi Suriyeli Samira Halili’yi (23) tabancayla öldürdü. Erkeğin kadını yaptığı evliliği onaylamadığı için öldürdüğü ifade edildi. Cinayetten sonra kaçan erkek gözaltına alındı.

28 Eylül 2015’te, Antalya’nın Muratpaşa İlçesi’nde 45 yaşındaki Ahmet Tektaş, kendisinden boşanmak isteyen eşi 32 yaşındaki Emine Tektaş’ı çalıştığı Özel Moskova Milletlerarası Okulu’nun yanındaki sokakta pompalı tüfekle göğsünden vurup öldürdü. Ahmet Tektaş, olay yerinden kaçtığı otomobilin içinde aynı tüfekle başına ateş ederek intihar etti.

30 Eylül 2015’te, Antalya’da hakkında evden uzaklaştırma kararı bulunan A.T., boşanmak isteyen polis korumasındaki karısı Emine Tektaş’ı (32) sokakta pompalı tüfekle öldürdü. Emine Tektaş’ın erkeğe eski karısıyla birlikte yaşamaya başladığı için boşanma davası açtığı ifade edildi.  Cinayetten sonra kaçan erkek intihar etti.

30 Eylül 2015’te, İstanbul’da halk otobüsü şoförü A.K. (45) üniversite yurduna gitmek için araca binen Yemenli S.G.’ye (21) zorla götürdüğü korulukta tecavüz etti. Kadının şikayeti üzerine yakalanan erkek tutuklandı.

30 Eylül 2015’te, Urfa’da Suriyeli 35 yaşındaki bir erkek, karısını darp etti. Olay yerine gelen polis ekipleri kadın ve erkeğin “barıştık” demesi üzerine uyarıda bulundu.

1 Ekim 2015’te, Samsun’da T.D. (34) aynı iş yerinde çalıştığı D.K.’ye (25) yemekten sonra gittikleri bir arkadaşının evinde tecavüz etti, direnen kadını darp etti. Erkek D.K.’yi tecavüz olayını kimseye söylememesi için tehdit etti. D.K.’nin şikayeti üzerine gözaltına alınan T.D. çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından ‘cinsel saldırı’, ‘kasten yaralama’ ve ‘tehdit’ suçlarından tutuklandı.

1 Ekim 2015’te, Manisa’nın Salihli ilçesine bağlı Gaffar Okan Mahallesi’nde ikamet eden Esma Güneş (43) isimli kadın, küçük kızı ile evlerinin damında oynadığı sırada eşi Hayrettin Güneş’in baltalı saldırısına uğradı. Çocuğunun gözleri önünde gerçekleşen saldırıda ağır yaralanan Güneş, kaldırıldığı hastanede yoğun bakıma alındı.

1 Ekim 2015’te, Elazığ’da iş insanı S.G. ve S.K., arkadaşları E.K. ve B.K.A.’ya otelde yemek yedikten sonra odalarında darp ederek tecavüz etmeye çalıştı. Bu sırada kaçan B.K.A. otel güvenliğinden yardım istedi, erkek güvenlik görevlisi T.Ö. kadının şikayetini örtbas etmeye çalıştı. S.K. ise diğer kadın E.K.’ye odada tecavüz etti ve direnen kadını darp ederek yaraladı. Kadınların şikayeti üzerine gözaltına alınan S.G. ve T.Ö. çıkarıldıkları nöbetçi mahkeme tarafından tutuklanırken, S.K. kaçtı. Olayla ilgili açılan soruşturmada S.K. tecavüz ve hürriyeti tahdit, otel güvenlik şefi T. Ö. de olayı örtbas etmeye çalıştığı iddialarıyla tutuklandı. S. K.’nin arkadaşı S.G. ise ifadesi alındıktan sonra serbest bırakıldı. (7 Eylül’de yaşanan bu olay 1 Ekim’de basına yansıdı.)

2 Ekim 2015’te, Ankara’da E.A., karısı Rukiye Akbulut ve kaynanası Ünlü Erdoğan´ı bıçaklayarak öldürdü. Erkek cinayetten sonra intihar etti.

3 Ekim 2015’te, Kocaeli’de İ.D. (63), kızı Fatma Demirbilek’i (20) “aile yaşantısına” uymadığı gerekçesiyle tabancayla dört el ateş ederek öldürdü. Kadının bir süre önce kocasından ayrılarak ailesinin evine yerleştiği öğrenilirken İ.D.’nin karısı ve çocuklarına sürekli şiddet uyguladığı ifade edildi. Cinayetten sonra tutuklanan İ.D.’nin “Namusumu temizledim” dediği öne sürüldü.

4 Ekim 2015’te, Adana’da İ.P. (82) karısı F.P.’yi (78) kendisini aldattığını düşündüğünü söyleyerek darp etti. Erkeğin F.P.’ye bir süredir sözlü ve fiziki şiddet uyguladığı ifade edildi.

4 Ekim 2015’te, Uşak’ta manav Ö.A., aynı mahallede garsonluk yapan S.F. ve Y.S.’ye iş çıkışında bıçakla saldırdı, kadınları darp etti. Kadınların erkekten şikayetçi olmadığı ifade edildi.

4 Ekim 2015’te, Gaziantep’te,Alleben Göleti yakınlarında iddiaya göre Alleben Göleti’ne pikniğe giden bir ailenin aracının yolunu kesen Mehmet A., Mesut Ç., Halil Ç. ve Hamza Ç., araçtaki adı açıklanmayan evli kadını alarak ormana kaçırdı. 4 şüpheli tecavüz ettikleri kadını ormanlık alanda bırakıp kaçarken, ailenin ihbarı üzerine çalışma başlatan Jandarma, genç kadını gece ormanda baygın halde buldu.

5 Ekim 2015’te, Kocaeli’de E.K., iş arkadaşının karısı Hacer Çetindağ’i (33) sevgili olma teklifini reddettiği için evinde boğazı keserek öldürdü. Cinayetten sonra kaçan erkek tutuklandı.

5 Ekim 2015’te, Diyarbakır’da eşi tarafından başka bir aile ile ‘swinger’ (eş değiştirme) ilişkiye zorlandığını iddia eden 6 yıllık evli 1 çocuk annesi A.T., savcılığa suç duyurusunda bulunarak boşanma davası açtı.

6 Ekim 2015’te, Aydın’da B.A. (28), eski sevgilisi H.K.’nin evleneceği gün evlerinin önüne üzerindeki kağıtta “aşkıma düğün hediyem” yazılı piknik tüpüne yerleştirilmiş patlayıcı bıraktı. Gözaltına alınan erkek, öldürmeye teşebbüs suçundan tutuklandı.

6 Ekim 2015’te, Adana’da cezaevinden çıkmasına 16 gün kala karısıyla telefonda görüşürken erkek sesi duyduğu için kaçan M.S. (38) karısı E.S.’yi (35) tabancayla bacaklarından yaraladı. Erkek daha sonra kadının sevgilisi olduğunu düşündüğü erkeği yaraladı ve “3 kişiyi daha vuracağım ondan sonra kendim teslim olacağım” diyerek kaçtı.

7 Ekim 2015’te, İHD Van şubemize başvuran İsmet Koç, kızı Ayşe Koç’un, evlenip istanbula yerleştiğini ancak eşiyle yaşadığı sorunlar nedeniyle evini terk ettiğini ifade ederek kızının nerede olduğunu bilmediğini ve kızının yaşamından endişe ettiğini belirterek derneğimizden yardım talep etmiştir.

7 Ekim 2015’te, Antep’te M.D., kardeşi Fazilet Deniz’i (60) sokakta silahla öldürdü. Miras sebebiyle Fazilet Deniz’i öldürdüğü iddia edilen erkek cinayetten sonra kaçtı.

8 Ekim 2015’te, İstanbul’da bir erkek sokakta bir kadını darp etti, yerde sürükledi. Olaya önce iki kadın ve bir erkek müdahale etti ancak erkeği engelleyemedi, daha sonra beş erkek dayakçı erkeği sokakta darp etti.

8 Ekim 2015’te, Aydın’ın Sultanhisar İlçesi’nde eşinin şiddet uygulaması yüzünden evini terk edip anne ve babasının evine sığınan 45 yaşındaki Yasemin Gölgesiz Özdemir, tekrar barıştığı eşiyle gece boyunca tartıştıktan sonra sabaha karşı, bıçaklanarak öldürülmüş halde bulundu. Kayıp koca A.Ö.’nün yakalanması için çalışma başlatıldı.

8 Ekim 2015’te, Konya da yaşanan olayda H.S., yolda yürüdüğü sırada o caddedeki bir restoranda garson olarak çalışan ve daha önceden tanıdığı Ü.Ç. yaklaştı. İddiaya göre Ü.Ç. genç kızdan hoşlandığını belirtip, sevgili olmayı teklif etti. H.S. de, kendisinin evlenme aşamasında olduğunu belirtip, teklifi reddetti. Bu cevabı duyan öfkeli garson, H.S.’ye tekme ve Tokat saldırdı.

9 Ekim 2015’te, Bursa’nın Merkez Osmangazi İlçesi Hüdavendigar Mahallesi Güvercin Sokak’ta bir müzikholde konsomatris olarak çalışan Çiğdem Kavrat, sabaha karşı birlikte yaşadığı erkek arkadaşı Vedat G. ile birlikte eve geldi. İddiaya göre evde Alkol alan Çiğdem Kavrat, erkek arkadaşından kendisine bir şey olması halinde ailesine bakmasını istedi. Sohbet sırasında iddiaya göre Vedat G. ruhsatsız tabancasını komedinin üzerine bıraktıktan sonra tuvalete gitti. Silah sesi üzerine yatak odasına gelen Vedat G., Çiğdet Kavrat’ı kanlar içinde buldu. Vedat G.’nin haber vermesi üzerine olay yerine gelen 112 Acil Servis ekipleri genç kadının öldüğünü belirledi.

9 Ekim 2015’te, Mersin merkeze bağlı Çakmak Caddesi’nde, soyadı öğrenilemeyen Aynur isimli kadın, şiddet gördüğü eşi tarafından bıçakla kovalandığı sırada ikinci katta bulunan evinin mutfak penceresinden aşağı düştü. Kendisini bıçak darbelerinden sakınmak için balkondan aşağı atladığı ileri sürülen kadın, ağır yaralandı. Çağırılan ambulansla Mersin Devlet Hastanesi’ne kaldırılan yaralı kadın, tedavi altına alındı. Yaralı kadının felç kalma riski altında olduğunu öğrenilirken, kendisine saldıran eşi ise olay sonrası polislerce gözaltına alındı.

9 Ekim 2015’te, Aydın’da A.Ö. şiddet gördüğü için ailesinin yanına taşınan karısı Yasemin Gölgesiz’i (45) barışma teklifinin kabul etmediği gün önce bıçakladı ardından boğarak öldürdü. Erkek cinayetten sonra kaçtı.

9 Ekim 2015’te, Bursa’da 6 Haziran’da İ.E. (45) sevgilisi Sadiye Şensözlü’yü (51) tabancayla öldürdü, cesedini bir dereye attı. Erkek cinayetten dört ay sonra yakalandı.

9 Ekim 2015’te, Konya’da Ü.Ç.,  H.S.’yi (25) sevgili olma teklifini reddettiği için sokakta darp etti. Erkek olaydan sonra kaçtı.

9 Ekim 2015’te, Samsun’da TIR şoförü K.Ö. (34) yolun karşısına geçmeye çalışan F.K.’yi (24) elle taciz etti, H.T.P.’yi sözle taciz etti. K.Ö. çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından tutuklandı.

10 Ekim 2015’te, Giresun’da S.M. (53), karısı Melahat Memiş’i (51) darp ederek öldürdü. Erken cinayetten sonra kaçtı.

10 Ekim 2015’te, İstanbul’da Çilem Solak (23) kalbinden tek bıçak darbesiyle öldürüldü, kadının cesedi yarı çıplak halde ormanlık alanda bulundu. Tecavüz şüphesinin bulunduğu cinayette Adli Tıp Kurumu’ndan rapor bekleniyor.

10 Ekim 2015’te, Mersin’de bir erkek, karısı A.’yı darp etti, bıçaklamaya çalıştı. A. erkeğin bıçak darbelerinden kaçarken balkondan düştü. Kocası, felç kalma riski bulunurken A.’yı “seni parçalayacağım” diyerek tehdit etti. Erkek gözaltına alındı.

11 Ekim 2015’te, İzmir’de H.Y. (25) tanıdığı zihinsel engelli A.Y.’ye (19) alıkoyduğu evinde iki gün boyunca tecavüz etti. Erkek tutuklandı.

12 Ekim 2015’te, Adana’da hakkında uzaklaştırma kararı bulunan S.B. (39) boşanma davası açan karısı S.B.’ye (40) gizlice karıştırdığı telefonunda bir erkeğe ait mesaj gördüğü için önce işkence yaptı,  kaçmak isteyen kadını bıçakladı. S.B.’nin erkek hakkında üç gün önce darp ettiği şikayetçi olduğu ve erkeğin adli kontrol ile serbest bırakıldığı öğrenildi. Erkeğin eve camdan girdiği ifade edildi. S.B. tutuklandı.

12 Ekim 2015’te, Konya’da N.K. işlettiği kafede iki ay önce tecavüz ettiği garson G.K.’nin annesi N.K.’yı (62) ve kadının yanında bulunan iki erkeği tabancayla vurdu. N.K. yaralanırken, yanındaki erkeklerden biri yaralandı, biri öldü. Erkeğin G.K.’ye iki ay öne tecavüz ve darp ettiği ifade edildi. Cinayetten sonra kaçan erkek yakalandı.

12 Ekim 2015’te, Kocaeli’nde Y.G. (40) eski karısı ve karısının üç kadın arkadaşını tabancayla rehin aldı, karısını darp etti. Hastaneye giden kadın erkekten şikayetçi oldu. Gözaltına alınan ve hakkında “kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma, kasten yaralama, rehin alma ve uyuşturucu” suçlarından işlem yapılan erkek adli kontrol verilerek tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

13 Ekim 2015’te, Kırklareli’nde B.K. (43) sokakta B.F.L.’ye (18) elle taciz etti. B.F.L.’nin şikayeti üzerine gözaltına alınan erkek tutuklandı.

13 Ekim 2015’te, Nevşehir’de bir erkek eski karısını çalıştığı iş yerinde aynı günde iki kez darp etti.

14 Ekim 2015’te, Adana’nın merkez Seyhan ilçesine bağlı Yeşilyuva Mahallesi’nde Neriman Hügül (27) isimli bir kadın, yüzü maskeli kimliği belirsiz bir kişinin silahlı saldırısına uğradı. Görgü tanıklarının anlatımlarına göre, evine doğru gitmek üzere sokakta yürürken, arkasından gelen yüzü maskeli kişi tarafından kovalandığı belirtilen Hüğül, çığlıklar atarak kaçmaya başladı. Kaçan Hüğül, sığınmak istediği bir evin kapısında silahla vuruldu. Hügül, kolundan ve göğsünden aldığı kurşunlarla olay yerinde yaşamını yitirdi.

15 Ekim 2015’te, Bolu’da U.A. (21), üniversiteden arkadaşı Dilay Gül’ü (21) okul çıkışında sevgilisiyle telefonda konuşurken bıçaklayarak öldürdü. Cinayetten sonra kaçan ve yakalanan erkek kadını sevdiği ve kıskandığı için öldürdüğünü söyledi.

15 Ekim 2015’te, Sakarya’da Y.Ç. komşusunun annesi F.A.’yı darp etti.

16 Ekim 2015’te, Eskişehir’de cezaevinde görevli infaz koruma memuru A.K. (51), karısı Fatma Karacayaka’yı (51) yattığı kanepede defalarca bıçaklayarak öldürdü. Cinayetten sonra teslim olan erkek ilk ifadesinde cinayeti bunaldığı için işlediğini söyledi. A.K. tutuklandı.

16 Ekim 2015’te, Adana’da H.S. evine gelen kayınvalidesi K.D.’yi ve araya giren karısı M.S.’yi önce darp etti, erkek evden kaçan kadınları sokakta bıçaklayarak yaraladı. M.S.’nin ağır yaralandığı ve hayati tehlikesi olduğu öğrenildi. H.S.’nin sürekli karısına şiddet uyguladığı ifade edildi. Erkek kaçtı.

18 Ekim 2015’te, Antalya’da V.Y. bir aydır ayrı yaşadığı boşanma davası açan karısı Zeynep Yılmaz’ı (24) sokakta tabancayla öldürdü. Erkek cinayetten sonra intihar etti.

18 Ekim 2015’te, İstanbul’da A.S. (32) sokakta 25 yaşlarında bir turist kadına tecavüze teşebbüs etti. Kadının çığlık atması üzerine mahallede bulunan erkekler A.S.’ye saldırdı ve toplu olarak darp etti.

18 Ekim 2015’te, Bolu’da sosyal medya hesabında sahte profil kullanan K.D. (38) sosyal medyada tanıştığı H.Ç.’ye (19) zorla götürdüğü ormanda tecavüz etti, kadını bir hafta süreyle zorla evinde tuttu. H.Ç.’nin Ankara’dan erkeği görmek için geldiği ancak karşısında tanımadığı biri olunca geri dönmek istediği ifade edildi. H.Ç.’nin ailesinin kayıp ihbarı üzerine H.Ç. bulunurken erkek tutuklandı.

18 Ekim 2015’te, Aksaray’da bir erkek, eski karısı A.G.’yi sokakta sürüklemeye çalıştı, erkeğe direnen ve yere düşen kadın yaralandı.

18 Ekim 2015’te, Konya’da M.G. (19), B.K. (17), N.B. (17) ve S.T. (16), seks işçisi S.D.’yi tehdit ederek gasp etti ve direnen kadını başına tabancayla vurarak yaraladı. Kadının şikayeti üzerine erkekler gözaltına alındı.

18 Ekim 2015’te, Erzurum’da doktor F.K. ameliyat sırasında başka bir ameliyat için hazırlık yapan baş hemşire N.A.’ya yumruk attı ve hakaret etti. N.A. ameliyat sonrasında erkekten şikayetçi oldu ve üniversite rektörü, hastane başhekimi ve tıp fakültesi dekanına şikayet dilekçesi verdi. Hastane Başhekimliği yetkilileri olayla ilgili dekanlık bünyesinde idari soruşturmanın başlatıldığını kaydetti.

18 Ekim 2015’te, Rize’de Ayşe Kandemir (35) boğularak öldürüldü, kadının cesedi evinin ahırında gömülü bulundu. Cumhuriyet Savcılığı olayla ilgili inceleme başlatırken, geçmişte bir kişinin kendisini telefonla rahatsız ettiği ve savcılığa konuyla ilgili suç duyurusunda bulunduğu öğrenildi.

19 Ekim 2015’te, Antep’te F.Y. (53) evden ayrılan dini nikahlı karısı N.C.’ye kucağında bebeği varken ateş etti, kadın ağır yaralanırken bebek öldü. F.Y.’nin bebeğin biyolojik babası olmadığını öne sürerek cinayete teşebbüs ettiği iddia edildi. Erkek gözaltına alındı.

20 Ekim 2015’te, Gaziantep’te oğlu ve geliniyle birlikte aynı evde yaşayan 59 yaşındaki Kahraman Gürsoy, iddiaya göre uzun süredir gelinine cinsel tacizde bulunuyordu. Dün sabah, bir eczanede çalışan oğlu işe gittikten sonra, Fatih mahallesindeki evlerinde genç kadına yine tacizde bulundu. Bu tacizlerden bıkan 31 yaşındaki Hatice Gürsoy da sert tepki gösterince tartışma çıktı. Kısa sürede büyüyen tartışmanın ardından cinnet getiren Kahraman Gürsoy, üzerinde taşıdığı silahı çıkararak, önce 4 çocuk annesi gelini Hatice Gürsoy’a, ardından kendi eşi 51 yaşındaki Firdevs Gürsoy’a, daha sonra da televizyonda çizgi film izleyen 4 yaşındaki torunu Muhammet Tunahan Gürsoy’a kurşun yağdırdı.

20 Ekim 2015’te, Ardahan’da kuaförlük yapan Zeynep Tekinarslan (29) ve otomobilde yanında bulunan üniversite öğrencisi Nur Ayyıldız (22), otomobille önlerini kesen Ersoy Tunç’un silahlı saldırısı sonucu yaşamlarını yitirdiler. Tekinarslan’la gönül ilişkisi bulunduğu iddia edilen Ersoy Tunç, cinayetin ardından polise teslim oldu.

20 Ekim 2015’te, Samsun’a Azerbaycan’dan tedavi olmak için gelen 27 yaşındaki A.C. adlı kadını bir eve kapatarak iki gün boyunca tecavüz ettikleri iddia edilen 35 yaşındaki B.A. ve arkadaşı 36 yaşındaki M.S. şikayet üzerine polis tarafından gözaltına alındı

20 Ekim 2015’te, İstanbul Üniversitesi’nin Beyazıt kampüsü önünde toplanan yaklaşık 50 kız öğrenci, eylem yaptı. Öğrenciler, hukuk fakültesi öğrencisi iki kızın özel güvenlik görevlisi E.B. tarafından psikolojik şiddete gördüğünü ve tacize uğradığını öne sürdü. Taciz olayının 1 ay önce gerçekleştiğini ifade eden öğrenciler, E.B’nin mahkeme tarafından serbest bırakıldığını ileri sürdü.

20 Ekim 2015’te, Kırıkkale’de V.A. (71) karısı Zeliha Aksoy’u (72) bıçaklayarak öldürdü. Cinayetten sonra kaçan V.A. otobüs terminalinde yakalandı. Erkek tutuklandı.

20 Ekim 2015’te, Tekirdağ’da Zeynep Aydın (47) evinde bıçaklanarak öldürüldü. Aydın’ın defalarca bıçaklanarak öldürdüğü öğrenilirken, kadının oğlunun gözaltına alındığı ve Moldovyalı kocasının bir süre önce öldüğü belirtildi.

21 Ekim 2015’te, Tekirdağ’da erkek kardeşler S.P., T.P. ve O.P., tanımadıkları K.Ç.’yi (19) kaçırdı, erkeklerden biri kadına evde tecavüz etti. K.Ç. zorla tutulduğu evin balkonunda aşağıya atlayarak kurtuldu. Erkekler çıkarıldıkları nöbetçi mahkemece tutuklandı.

21 Ekim 2015’te, İzmir’de T.Y. (36) karısı M.Y.’ye (38) kablo ve sopayla işkence etti, yaraladı ve öldürmekle tehdit etti. Kadının ablasının ihbarı üzerine gelen jandarma komşusuymuş gibi kapıyı çalıp T.Y.’yi gözaltına aldı. Erkeğin M.Y.’ye “Seni işkenceyle öldüreceğim.” diyerek kadına gün boyu işkence yaptığı öğrenildi.

21 Ekim 2015’te, Kütahya’da M.K. sokakta H.Y. adlı kadına fiziksel tacizde bulundu. Erkek kadının bağırması üzerine kaçarken H.Y. tacizden sonra bayıldı. Gözaltına alınan erkek çıkarıldığı mahkemece tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

22 Ekim 2015’te, Samsun’da taksici B.A. (35) ve arkadaşı M.S. (36) müşteri olarak araçta bulunan Azerbaycanlı A.C.’ye (27) zorla götürdüğü evde iki boyunca tecavüz etti. Erkekler gözaltına alınırken yapılan soruşturma kapsamında Azerbaycanlı kadın L.H. de gözaltına alındı,  Erkeklerin ve L.H.’nin kadına zorla fuhuş yaptırdıkları ifade edildi. Üç kişi cinsel istismar ve insan ticareti suçlarından tutuklandı.

23 Ekim 2015’te, İstanbul’da Y.Y. (60), karısı Fatma Yılmaz’ı ve oğlu Hacı Yılmaz’ı (40) tabancayla öldürdü. Erkek cinayetten sonra teslim oldu. Karısının bir arkadaşına “bir gün beni de öldürecek” dediği öne sürüldü.

23 Ekim 2015’te, Artvin’de bir erkek karısını tabancayla öldürdü, karısının sevgilisi olduğu öne sürülen erkeği yaraladı. Katilin kadını İstanbul’dan Artvin’e kadar takip ettiği ifade edildi. Erkek cinayetten sonra kaçmaya çalışırken yakalandı. Şahısların kimlik bilgileri polis tarafından saklı tutuluyor.

24 Ekim 2015’te, İzmir’de Iraklı H.R.A.A. (43) izinsiz evine girdiği evde yalnızken taciz ettiği komşusu N.K.’yı (16) ve taciz olayını anlattığı annesi E.Z.’yi evinde bıçakladı. “Taciz ve kasten yaralama” suçlarından adliyeye sevk edilen erkek tutuklandı.

24 Ekim 2015’te, Sakarya’da M.C. (49) karısı E.C.’yi (39.)’yi darp etti. Kadının şikayeti üzerine gözaltına alınan erkek tedbir kararı uygulanarak serbest bırakıldı.

25 Ekim 2015’te, Edirne’da D.T. eski sevgilisi A.T.’yi eşyalarını almak için geldiği evde önce darp etti, ardından kadına tecavüz etti. Erkek tutuklandı.

25 Ekim 2015’te, Antalya’da bir erkek karısı olduğu öne sürülen kadını sokakta kucağında bebeği varken darp etti.

26 Ekim 2015’te, Zonguldak’ta Ö.İ. (29), evden ayrılan karısı Selma İnam’ı (27) barışma teklifini reddettiği için ailesinin evinde 33 defa bıçaklayarak öldürdü, kardeşini kurtarmak için gelen ablası S.A.’yı ‘Seni öldüreceğim’ diyerek tehdit etti. Erkeğin Selma İnam’a iki gün önce evinde “Ben öldürmeyeyim de kendin öl” diyerek zorla ilaç içirdiği öne sürülürken kadının tedavisinden sonra ailesinin evine gittiği öğrenildi. Cinayetten sonra kaçan erkek tutuklandı.

26 Ekim 2015’te, Mersin’de A.K. (53), 11 yıl önce boşandığı eski karısı Şenay Öz’ü (47) sokakta tabancayla öldürdü, yerde yatan kadını silahın kabzasıyla darp etti. Cinayetten sonra yakalanan erkek ilk ifadesinde, Ş.Ö. başka biriyle ilişkisi olduğunu öğrendiği için öldürdüğünü söyledi.

27 Ekim 2015’te, Isparta’da R.K. araçta bulunan eski baldızı S.K.’yi (24) tabancayla yaraladı, eski kayınpederi Halil İbrahim Aras’ı (72) öldürdü. Cinayetten sonra kaçan erkek yakalandı.

28 Ekim 2015’te, Afyon’da Ö.E. (22), karısı Gamze Ekşi’yi (19) av tüfeğiyle öldürdü. Cinayetten sonra kaçan erkek yakalandı.

28 Ekim 2015’te, Konya’da M.G. (32) ve M.A. (41) yeni tanıştıkları Ö.A.’ya (40) dağlık arazide tabancayla tehdit ederek tecavüz etti. Ö.A. erkeklerle evinin ipotek meselesi yüzünden tanıştığını ifade ederken erkekler gözaltına alındı.

28 Ekim 2015’te, Adana’da V.O., karısı N.O.’yu önce darp etti ardından av tüfeğiyle ateş etti, evden kaçan kadını sokakta kovaladı. V.O. sokakta polisleri görünce kaçtı.

29 Ekim 2015’te, İzmir’de M.G. (50) karısı Nurcan Gülten’i (48) ekmek bıçağıyla 24 yerinden bıçaklayarak öldürdü. Cinayetten sonra intihara teşebbüs eden erkek ağır yaralandı.

29 Ekim 2015’te, İstanbul’da H.Ü. (37) karısı Ayşe Bilgehan Üney’i (34) araç içinde tabancayla altı el ateş ederek öldürdü. Erkek cinayetten sonra teslim oldu.

30 Ekim 2015’te, Antalya’da özel bir okulda öğretmen A.H.D. (34) eski karısı Azerbaycanlı E.A.’yı (29) gizlice girdiği evinde darp etti ve öldürmekle tehdit etti, kaçmaması için bağladı. E.A.’nın erkekten gördüğü şiddet sebebiyle boşandığı, boşanma aşamasında da sürekli şiddete maruz kaldığı ve 16 Temmuz 2014’te yaptığı şikayet sonucu Antalya 1. Aile Mahkemesi’nin erkeğin hakaret, şiddet tehdidinde bulunmaması için uyarılmasına, E.A.’nın 3 ay boyunca evine, işyerine, okuluna ve yakınlarına yaklaşmamasına karar verdiği öğrenildi. Olaydan sonra gözaltına alınan A.H.D.  adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

30 Ekim 2015’te, Aksaray’da bir erkek akrabası A.Ç.’yi (22) darp etti.

31 Ekim 2015’te, İstanbul’da A.Y.(45), beraber yaşadığı sevgilisi Zübeyde Yüksel’i (34) birlikte çalıştığı iş yerinde tabancayla öldürdü. Erkek cinayetten sonra intihar etti.

31 Ekim 2015’te, Edirne’de T.Y. (34) akrabası Rahime Yaşar’ı (43) sevgili olma teklifini reddettiği için mezarlıkta dua ederken av tüfeğiyle öldürdü. Erkek ifadesinde “Aşıktım, aşkıma karşılık vermeyince çektim vurdum” dedi. T.Y. hakkında son beş yılda üç kez tedbir kararı uygulandığı, son kararın Ağustos ayında bittiği öğrenildi. Erkek cinayetten sonra teslim oldu.

31 Ekim 2015’te, Antep’te E.K. (24) sevgilisi Ebru Taşdemir’i (20) ayrılmak istediği için pompalı tüfekle öldürdü.

31 Ekim 2015’te, İstanbul’da bir erkek, verdiği iş ilanı için başvuran Türkmenistanlı M.A.’ya (38) “bakıcı” olarak işe başlamak için geldiği evinde defalarca tecavüz etti, kadının parasını gasp etti. Kimliği tespit edilen ve gözaltına alınan erkeğin cinsel istismar ve taciz suçlarından 29 kaydı bulunduğu belirlendi.

3 Kasım 2015’te,  İstanbul Fatih’te Yenikapı sahilinde balık tutan yurttaşlar, kayaların arasına sıkışmış kadın cenazesi fark etti. Yurttaşların durumu bildirmesi üzerine polis ve sağlık ekipleri olay yerine geldi. Polislerin sudan kayalıkların üzerine çıkardıkları kadının 25 yaşlarında olduğu görüldü. Üzerinde yapılan aramada genç kadının üzerinden herhangi bir kimlik çıkmadı.

1 Kasım 2015’te, Antep’te A.K. (42) sevgilisi Fatma Ç’yi (18) boğarak öldürdü. Erkek cinayetten sonra intihar etti.

1 Kasım 2015’te, Tekirdağ’da A.D. (60) karısı H.D.’yi darp ettikten sonra bıçaklayarak ağır yaraladı.  Komşuların ihbarıyla gelen polis ekiplerince gözaltına alınan erkek çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. H.D.’nin hayati tehlikesi devam ediyor.

2 Kasım 2015’te, Kütahya’da E.T. (32) boşanma davası açan karısı Zeynep Nil Turan’ı (31) eşyalarını almak için iki erkek polisle geldiği evde av tüfeğiyle öldürdü. E.T. aynı zamanda erkek polisleri hafif yaraladı. Erkek tutuklandı.

2 Kasım 2015’te, Balıkesir’de S.Ş. (67) evden ayrılan ve boşanma davası açan karısı Fatma Şenses’i (57), kayınvalidesi Fatma Yılmaz’ı (83) tabancayla Yılmaz’ın evinde öldürdü. S.Ş. cinayetten sonra kayınbiraderi İsmail Yılmaz’ı iş yerinde öldürdü, kaçmaya çalışan erkek yakalanacağını anlayınca intihara teşebbüs etti. S.Ş. gönderildiği cezaevinde intihar etti.

3 Kasım 2015’te,  İstanbul Esenyurt’ta Nejdet Arıkan, eşi Figen Arıkan ve 3 yaşındaki oğlu Efe evlerinde silahla öldürülmüş halde bulundu. Esenyurt Orhangazi Mahallesi’ndeki bir sitede meydana gelen olay, İstanbul Gümrük ve Muhafaza Müdürlüğü’nde memur olarak çalışan Nejdet Arıkan’dan 2 gündür haber alamayan iş arkadaşları dün öğle saatlerinde Arıkan’ın evine gitmesi ile ortaya çıktı.

3 Kasım 2015’te, Bursa’da kalp hastası Şenay Vatansever (39) hastane dönüşü evinin önünde ölü bulundu. Cumhuriyet Savcısı tarafından olay yerinde yapılan incelemenin ardından Şenay Vatansever’in cesedi kesin ölüm sebebinin belirlenmesi için Adli Tıp Kurumu Morgu’na kaldırıldı.

3 Kasım 2015’te, Samsun’da M.Y. dini nikahlı karısının kızı Y.K.’yi (36) sokakta darp etti. Y.K. hastaneye kaldırılırken erkek gözaltına alındı.

4 Kasım 2015’te, Hatay’da N.Ü. (45)  boşanma davası açan karısı Serap Ünal’ı (46) sokakta barışma teklifini reddettiği için pompalı tüfekle öldürdü. Erkek cinayetten sonra intihar etti. N.Ü.’nün cinayetten önce sosyal medya hesabından, “Kefenimi giydim hazırım” şeklinde paylaşımda bulunduğu ifade edildi.

4 Kasım 2015’te, Iğdır’da Ercan Akkuş’un (27) sabah 04.00 sıralarında eline aldığı bıçak ile “Öldürecekler bize, saldırıyorlar”, “Hepimizi yok edecekler” diye bağırdığını duyarak uyanan eşi Dilber Akkuş (26) eşini sakinleştirmeye çalıştı. O sırada elindeki bıçağı eşinin göğsüne saplayan Ercan Akkuş, diğer odadan kendisini sakinleştirmeye gelen kardeşi Murat Akkuş’u da sırtından bıçaklayarak ağır yaraladı. Murat Akkuş yaralı halde polisi arayarak yardım istedi. Iğdır Devlet Hastanesi’ne kaldırılan yaralılardan Dilber Akkuş yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Murat Akkuş yoğun bakım servisine alınırken, Ercan Akkuş ise gözaltına alındı.

4 Kasım 2015’te, Trabzon’da B.N. (22) eski sevgilisi H.A.’yı (20) evine giderek tehdit etti. H.A. erkekten şikayetçi oldu.

4 Kasım 2015’te, Trabzon’da H.D. (39) ayrılmak isteyen karısı F.D.’yi ayrı ev tuttuğu için darp ve tehdit etti. F.D. erkekten şikayetçi oldu.

4 Kasım 2015’te, Trabzon´da B.Y. boşanma davası açan karısı B.Y.’yi darp etti.  B.Y. erkekten şikayetçi oldu.

4 Kasım 2015’te, Trabzon´da Z.S. dini nikahlı karısı Ç.M.’yi darp etti. Ç.B. erkekten şikayetçi oldu.

5 Kasım 2015’te, Adana Büyükşehir Belediyesi’nin Otobüs İşletme Müdürlüğü’nde şoförlük yapan Sevil Çopur, yönetimindeki otobüsle 2000 Evler Mahallesi’nde durağa girdiğinde, bir süre önce ayrıldığı sevgilisi Erkan Kış otobüse bindi. Yolcuların önünde ikili tartışmaya başladı. Tartışmanın büyümesi üzerine Sevil Çopur’u otobüsten indiren Kış, vurmaya başladı. Eski sevgilisinin elinden kurtulup otobüse binen Sevil Çopur, sürücü koltuğunun yanında duran bıçağı alıp inerek Erkan Kış’ı kolundan yaraladı. Erkan Kış yaralı halde kaçarken, aldığı darbeler nedeniyle Sevil Çopur da baygınlık geçirdi.

5 Kasım 2015’te, Geçtiğimiz Ağustos ve Eylül aylarında Urfa’nın Viranşehir ilçesinde gençlere ve çocuklara yönelik yapılan operasyonda polisler tarafından vurulduktan sonra gözaltına alınan Urfa Emniyeti’nde 17 gün boyunca hastanede gözetim altında tutulan Ş.Ç ve L.T, isimli kadınlar daha sonra götürüldükleri Emniyet Müdürlüğü’nde IŞİD’li olduklarını söyleyen bir tim tarafından cinsel işkenceye ve cinsel saldırıya uğradıklarını, tutuklandıktan sonra da Sincan Hapishanesi’e sevk edildiklerini anlattı, Ş.Ç ve L.T, kendileri ve siyasi mahpuslar üzerinde uygulanan taciz, tecavüz ve işkence politikaları ilgili kurum ve kuruluşların bir an önce harekete geçmesi gerektiği yönünde çağrı da bulundu.

5 Kasım 2015’te, Konya’da R.G. (32) sokakta takip ettiği tanımadığı D.T.’ye elle sarkıntılık etti, sarılmaya çalışarak taciz etti, direnen kadın yere düşerek yaralandı. Erkek gözaltına alındı.

6 Kasım 2015’te, Mardin’in Dargeçit (Kerboran) ilçesinde Z.G.’nin (21) 6 gün önce Ilısu köyü yakınlarında bulunan Dicle Nehri’ne atlayarak intihar ettiği iddia edilmişti. 4 gündür devam eden arama kurtarma çalışmalarına rağmen genç kadının izine ulaşılamadı.

6 Kasım 2015’te, İstanbul’da E.G. kendisine tecavüz eden ve çektiği görüntüleri internette yayınlayan E.B. hakkında Bilişim Suçları Savcılığı’na gideceği gün evinde ölü bulundu. Erkeğin E.G.’ye bir süre önce temizlik için geldiği gün evinde tecavüz ettiği, tecavüzü kaydettiği ve sürekli olarak kadını tehdit ettiği ifade edildi. E.G.’nin ablası kadının boğarak öldürüldüğünü öne sürdü ve erkek hakkında şikayetçi oldu, olayla ilgili Adli Tıp Kurumu’ndan rapor bekleniyor. Bu arada kadının şikayetçi olacağını öğrenen E.B. işten izin alarak gittiği İzmir’de gözaltına alındı ve ifadesinin ardından serbest bırakıldı.

6 Kasım 2015’te, Zonguldak’ta  H.K. (32)  tanımadığı P.M.’yi (28) motosikletle takip edip çalılık alanda tecavüz etti. Kadının şikayeti üzerine yakalanan erkek nöbetçi mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.

6 Kasım 2015’te, Konya’da Y.E. karısı Z.E.’yi (26) üzerine kaynar su dökerek ağır yaraladı, ağır yaralı kadını iki gün boyunca evde alıkoydu. Babasına cep telefonundan mesaj gönderen Z.E. ağır yaralı olarak hastaneye kaldırıldı. Z.E.’nin babasının yaptığı suç duyurusu üzerine 6 Kasım’da gözaltına alınan Y.E.  adliyeye sevk edildi. (23 Ekim’de yaşanan bu olay 6 Kasım’da basına yansıdı.)

7 Kasım 2015’te, Diyarbakır’da 25 yaşlarında bir erkek sokakta yürüyen iki kadını elle taciz etti, kadınlardan birini öpmeye çalıştı. Taciz olayı güvenlik kameralarına yansıdı. Olaydan sonra yoluna devam eden erkek 10 Kasım’da gözaltına alındı.

8 Kasım 2015’te, İzmir’de A.C. (55) miras yüzünden yıllardır aralarına husumet bulunan kız kardeşi Gülten Foçadan’ı (45), eniştesi Sedat Foçadan’ı (51) tabancayla öldürdü, kadın yeğeni S.F.’yi (20) ağır yaraladı. Cinayetten sonra kaçan erkek yakalandı.

8 Kasım 2015’te,  Bursa’nın Gemlik ilçesinde yaşanan olaya dair edinilen bilgilere göre, Erzurum’da görev yaparken İzmir’e tayini çıkan MİT mensubu Kenan Ş. (45), 10 gün önce aralarındaki sorunlar nedeniyle Gemlik’te kayınpederi Osman Sever’in yanında kalan eşi Seçil ve kızı Eda’nın yanına geldi. Kayınpederinin Dr. Ziya Kaya Mahallesi 4 No’lu Aralık Sokak’ta bulunan evinde kalan Kenan Ş., 7 Kasım gecesi saat 02.00 sıralarında bilinmeyen bir sebeple tabancasıyla eşi ve 10 yaşındaki kızını kafasından vurdu. Ardından da silahla kendi kafasına da ateş etti. Kendisi ve kızı yaşamını yitirirken eşi hastaneye kaldırıldı.

8 Kasım 2015’te, Aksaray’da M.K. karısı Ü.K.’yi (20) darp etti.

8 Kasım 2015’te, İstanbul’da oyuncu S.H. sevgilisi gazeteci E.S.’yi bir erkekle yaptığı röportaj fotoğraflarının sosyal medyada paylaşılması üzerine kıskandığı için darp etti. S.H. olaydan sonra E.S.’ye ” “Seni döverken belimi incittim ve fıtık tedavisine başladım” diye mesaj yolladı. E.S. daha önce beş kez kendisine şiddet uygulayan erkek hakkında şikayetçi oldu, Aile Mahkemesi E.S. için koruma kararı verdi. S.H. hakkında daha önce İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hakkında “ayrı yaşadığı eşini bıçakla yaraladığı, rol aldığı dizinin yönetmenini de yaralamaya teşebbüs ettiği” iddiasıyla 2 yıla kadar hapis cezası istemiyle iddianame düzenlendiği öğrenildi.

9 Kasım 2015’te, Gazeteci Edda Sönmez, Pascal Nouma ile yaptığı röportajın fotoğraflarını sosyal medyada paylaşması yüzünden tanınmış oyuncu sevgilisi Saruhan Hünel tarafından defalarca darp edildiğini iddia ederek suç duyurusunda bulunduğu öğrenildi.  Olaya ilişkin savcıya ifade veren Edda Sönmez, ünlü oyuncudan korunmak için uzaklaştırma kararı verilmesini talep etti. Kartal’daki Anadolu Adalet Sarayı’nda gelerek 6 aylık ilişkileri içerisinde 5 kez şiddete uğradığını belirten Edda Sönmez, ilişkilerini noktaladığı oyuncu hakkında suç duyurusunda bulundu.

9 Kasım 2015’te, Muğla’da yaralama suçundan tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan A.Y. (45) karısının sevgilisi olduğunu öne sürdüğü H.K.’nin evinde annesi Nazike Kara’yı (60) tüfekle öldürdü. A.Y.’nin 25 gün önce karısıyla ilişkisi olduğunu düşündüğü Ü.B.’yi (35) av tüfeğiyle yaraladığı için tutuklandığı öğrenildi. Cinayetten sonra Ü.B.’nin evine giden erkek burada Ü.B.’nin babası A.B.’yi (70) yaraladı. Olaydan sonra kaçan A.Y. 10 gün sonra teslim oldu.

9 Kasım 2015’te, Sinop’ta bir partinin gençlik kollarında yönetici olan A.P. aynı partinin ilçe teşkilatı tanıtım başkanı Ş.A.’ya tecavüz etti, çıplak fotoğraflarını çekerek tehdit etti. Ş.A.’nın şikayetçi olmasına rağmen erkek hakkında hiçbir işlem yapılmadığı iddia edilirken Gerze Asliye Hukuk Mahkemesi, Ş.A. hakkında 6284 sayılı Kanun kapsamında 6 ay koruma tedbiri karan verdi. Seçim sonuçlarını etkileyeceği için olayın basından gizli tutulduğu öne sürüldü. (16 Ekim’de yaşanan bu olay 9 Kasım’da basına yansıdı.)

9 Kasım 2015’te, Ankara’da hakkında uzaklaştırma kararı olan H.Ş. eski karısı A.G.’yi pompalı tüfekle ağır yaraladı. H.Ş.’nin beş yıl önce boşandığı A.G.’yi uzun süredir aradığı ifade edildi. Erkek kaçtı.

10 Kasım 2015’te, Kocaeli’de A.İ. karısı kadını darp etti. Kadın ailesinin evine gitti. Kayınpederinin çağırması üzerine eve giden A.İ. kadının abisi tarafından bıçaklandı.

10 Kasım 2015’te, Eskişehir’de T.E. karısı Ö.E.’yi darp etti. E. erkekten şikayetçi oldu.

10 Kasım 2015’te, Eskişehir’de N.Ş. karısı M.Ş.’yi darp etti. M.Ş. erkekten şikayetçi oldu.

11 Kasım 2015’te, İstanbul’da E.F. ayrı yaşadığı karısı Y.F.’yi barışma teklifini kabul etmediği için tabancayla yaraladı. Erkek olaydan sonra kaçtı.

12 Kasım 2015’te, Bursa’da G.U. (43) sevgilisi konsomatris Sonay Demir’i (32) çalıştığı gece kulübünde tabancayla öldürdü. Cinayetten sonra kaçan erkek yakalandı.

12 Kasım 2015’te, Kocaeli’nde E.Ç. (24) boşanmak isteyen karısı Hazal Atmaca Çakır’ı (20) tabancayla öldürdü, cesedini boş bir araziye attı.  Kadının birkaç gün önce ailesinin evine Eskişehir’e gittiği ancak E.Ç.’nin ısrarıyla barıştığı öne sürülürken Hazal Çakır’ın ailesinin önceki gün polise giderek kızlarının zorla götürüldüğü ve hayatından endişe ettiklerini söylediği ifade edildi. Cinayetten sonra polisi arayarak kendini ihbar eden ve kaçan erkek yakalandı. E.Ç. ve ona kaçmasında yardım eden iki erkek adliyeye sevk edildi.

13 Kasım 2015’te, Trabzon’un Sürmene ilçesinde Gökhan Ayar (53), bir süredir ayrı yaşadığı eşi Nurten Ayar ve Ayar’ın yanında bulunan Mehmet Taşkara’yı kurşun yağmuruna tutarak öldürdü. Edinilen bilgilere göre, Çarşı Mahallesi’ndeki 100’üncü Yıl Parkı’nda sabah saatlerinde katil zanlısı Gökhan Ayar, ayrı yaşadığı eşi Nurten Ayar ve yanında bulunan Mehmet Taşkara ile karşılaşınca tartışmaya başladı. Tartışmanın büyümesi üzerine tabancasını çıkaran Ayar, eşi Nurten ve Taşkara’ya art arda ateş etti. Bu sırada tartışmayı önlemeye çalışan Ümit Üstün de göğsüne isabet eden kurşunla yaralandı.

13 Kasım 2015’te, Manisa’da H.Ö. (40) eski karısı Derya Ülker’i (38) ve eski kayınpederi İsmail Ülker’i (65) evlerinin önünde pompalı tüfekle öldürdü. Ülker’in erkekten geçen yıl boşandığı öğrenildi. Cinayetten sonra kaçan erkek yakalandı.

13 Kasım 2015’te, Aksaray’da bir erkek karısı F.K.’yi darp etti. F.K. erkekten şikayetçi oldu.

13 Kasım 2015’te, Bursa’da M.K. (31) nişanlısı Ö.Y.’yi (29) nikahtan bir gün önce darp etti. Nikah günü Ö.Y. nikah memuruna giderek erkeğin dün gece kendisini dövdüğünü belirterek, evlenmek istemediğini, baskı yapıldığını söyledi. Erkeğin kadını tehdit etmesi üzerine Ö.Y. polis çağırdı. Polis, hakkında ’tehdit’ suçundan işlem yaptığı M.K.’yi serbest bıraktı.

14 Kasım 2015’te, Trabzon’da G.A. (53) ayrı yaşadığı karısı Nurten Ayar’ı (43) ve sevgilisi olduğu öne sürülen Mehmet Taşkara’yı (47) parkta tabancayla öldürdü. Erkek cinayetten sonra parka gelen bir polis memuru tarafından yakalandı.

14 Kasım 2015’te, Manisa’da M.D. evlerine gittiği Betül Erkenci’yi (24) boğazından bıçaklayarak öldürdü ve annesi G.T.’yi yaraladı. Cinayetten sonra erkek kaçtı.

14 Kasım 2015’te, Erzurum’da bir erkek, Z.İ.’yi sokakta elle taciz etti, yere düşürdü ve zorla öptü. Erkek kadının bağırması ve direnmesi üzerine kaçtı. Z.İ. erkekten şikayetçi oldu.

14 Kasım 2015’te, Adana’ya Suriyeli A.S. (23), Suriyeli R.A.’yı taciz etti. R.A.’nın çığlıkları üzerine çevredeki erkekler A.S.’yi linç etmeye çalıştı. R.A.’nın ailesi erkekten şikayetçi oldu.

15 Kasım 2015’te, İstanbul’da hakkında 15 gün uzaklaştırma kararı bulunan R.Ç. (45) karısı Arzu Çelik’i (40) konuşmak istemediği için sokakta tabancayla öldürdü. Erkek cinayetten sonra intihar etti.

15 Kasım 2015’te, Adana’da B.K.’nin (42) oturduğu binanın çatısından atlayarak intihar ettiği öne sürüldü. B.K.’nin olaydan önce kocası A.K. ile tartıştıktan sonra intihara teşebbüs ettiği, kadının komşuları ve A.K. tarafından ikna edildiği ve komşulara “aile içi mesele” diyerek evine döndüğü ifade edildi. A.K.’nin kadına sürekli şiddet uyguladığı öğrenildi. Erkek gözaltına alındı.

16 Kasım 2015’te, Antep’te M.Z. (32) sevgilisi Leyla Yazgan’ı (30) önce tabancayla vurdu, ardından boğazını bıçakla kesti. Cinayetten sonra kaçan erkek yakalandı.

16 Kasım 2015’te, Antep’te Ayşegül Bülbül (28) ve oğlu Yasin Bülbül (4) evinde boğazı kesilerek öldürüldü. Cinayet eve gelen kayınvalidenin ihbarıyla ortaya çıktı.

17 Kasım 2015’te, Muş’ta İstasyon Caddesi Bahçelievler Durağı’ndaki bir giyim mağazasına giden Yunus Dinçer isimli genç, burada çalışan kadın arkadaşı M.K’yi beraberinde getirdiği kaleşnikof marka silahla tehdit ederek rehin aldı. M.K.’yi rehin alarak mağazanın ikinci katına çıkaran Dinçer, bir süre konuştuğu kadını ayağından vurarak yaraladı. Genç kadını yaralayan Dinçer, daha sonra ise intihar etti.

19 Kasım 2015’te, İstanbul’da M.A. (34) sevgilisi Sultan K’yi (46) bir AVM önünde tabancayla öldürdü. Cinayeti kıskançlık sebebiyle işlediğini söyleyen erkek gözaltına alındı.

19 Kasım 2015’te, Samsun’da Y.D. (38) eski karısı Ş.A.’yı bıçaklamaya çalışırken araya giren Op. Dr. Aynur Dağdemir’i  (49) üç defa bıçaklayarak öldürdü. Ş.A. kendisini bir odaya kilitleyerek kurtuldu. Aynur Dağdemir’in geçen yıl boşanma davası sırasında Ş.A. lehine tanıklık yaptığı ifade edildi.  Y.D.’nin hastaneye gelmeden kardeşiyle kavga eden Ş.S.’yi sırtından bıçakladığı ve geçen yıl eski karısı Ş.A.’yı tehdit ettiği gerekçesiyle mahkeme tarafından 6 ay eve yaklaşmama cezası aldığı belirtildi. Erkek cinayetten sonra intihar etti.

19 Kasım 2015’te, Tekirdağ’da bir barın garsonları E.Y. (25) ve Y.Y. (19) müşteri Faslı B.G.’ye (29) barda tecavüz etti. B.G. olaydan birkaç saat sonra bir sokakta baygın halde bulundu. Gözaltına alınan erkeklerden E.Y. tutuklandı, Y.Y. denetimli serbestlikle kapsamında serbest bırakıldı.

19 Kasım 2015’te, Nevşehir’de E.K. tanımadığı Japonyalı turist H.S.’ye fotoğraf çekmek için çıktığı açık alanda tecavüze teşebbüs etti. Kadının bağırması üzerine kaçan erkek yakalandı. E.K. çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından tutuklandı.

20 Kasım 2015’te, Adana’da Y.C.Ş. çocuk gelin karısı S.Ş.’yi (19)  gömleğine bir düğme eksik olduğu için darp etti. Olaydan sonra S.Ş. Alo 183 Aile, Kadın, Çocuk, Özürlü ve Sosyal Hizmet Danışma Hattını arayarak kocasından şiddet gördüğünü evde kalmak istemediğini ailesinin yanına gitmek istediğini söyledi, S.Ş. polis eşliğinde evden ayrılırken erkekten şikayetçi olmadı. 3 yıldır evli ve 1,5 aylık hamile olan S.Ş.’nin Y.C.Ş.’den sürekli şiddet gördüğü ifade edildi.

22 Kasım 2015’te, Rize’de E.B. iki hafta önce boşandığı karısı S.B.’yi barışma teklifini reddettiği için sokakta defalarca bıçaklayarak ağır yaraladı. Cinayette teşebbüsten bir süre sonra teslim olan erkek “Barışmak istedim. ‘Ya benim olursun ya kara toprağın’ dedim ve bıçakladım. Kendimi kaybettim. O an ne yaptığımı bilemedim” dedi. E.B. çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından tutuklandı.

22 Kasım 2015’te, Aksaray’da A.B. (50) karısı A.B.’yi darp etti. Hastaneye kaldırılan kadın  “Yıllardır dövüp eziyet ediyor. Seni istemiyorum diyor. Her şeyi bahane ediyor. 3 çocuğum öksüz kalmasın diye şikayetçi olamıyorum” dedi.

23 Kasım 2015’te, Muğla’da Y.G. (35) annesi Ayşe Geze’yi bıçaklayarak öldürdü. Y.G. gözaltına alındı.

24 Kasım 2015’te, İstanbul’da E.S. eski sevgilisi Hilal Gülçek’i (20) bir erkekle nişanlandığı için tabancayla öldürdü. E.S.’ nin cinayetten önce Gülçek’i evinin sokağında üç saat beklediği ifade edildi. Erkek cinayetten sonra teslim oldu.

24 Kasım 2015’te, Zonguldak’ta F.A. (23) sevgilisi G.O. ve müdahale eden arkadaşı kadını darp etti. Kadının sevgilisi T.A. sevgilisini darp ettiği için F.A.’yı tüfekle öldürdü.

24 Kasım 2015’te, Balıkesir’de İ.Ç. seks işçisi E.U.’ya (30) tecavüz etti. Erkek gözaltına alındı.

25 Kasım 2015’te, Trabzon’da E.A. (36) karısı B.A.’yı (35) sosyal paylaşım sitesinde erkekler arkadaşlık teklifi gönderdiği için darp etti. Erkek B.A.’yı darp ederken ‘Neden erkekler seni ekliyor” dedi. B.A. erkekten şikayetçi oldu.

26 Kasım 2015’te, Kocaeli’de A.K. (33) sevgilisi olduğu öne sürülen iş arkadaşı D.B.’ye (25) kadının evinde tecavüz etmeye çalıştı. D.B. tecavüz etmeye çalışan erkeği bıçaklayarak öldürdü. Yaralanan D.B. tutuklandı.

27 Kasım 2015’te, İstanbul’da M.A.E. (29) drone adlı araçlarla kız öğrenci yurdunun camlarından kadınların kaldığı odaları gözetledi. Gözaltına alınan erkek ifadesinin ardından serbest bırakıldı. Erkeğin drone aracına kayıt yapıp yapmadığının anlaşılması için el konuldu.

28 Kasım 2015’te, İstanbul’un Fatih ilçesine bağlı Molla Gürani Mahallesi, Nakibül Eşref Sokak’ta bulunan 6 katlı apartmanın 5. katında ikamet eden Sanem İpek, evine giren 2 kişi tarafından başından bıçaklanarak katledildi. Edinilen bilgilere göre; bu sabah saatlerinde, İpek, eşinin eve gelmeyeceğini öğrenmesi üzerine iki kadın arkadaşını evine davet etti. Arkadaşlar ile gece boyunca evde vakit geçirirken sabaha karşı kimliği belirsiz 2 kişi eve gelerek kadınları darp etmeye başladı. Saldırganlardan biri İpek’i başından bıçakladı. Diğer 2 kadının da el ve ayaklarını bağlayan saldırganlar evdeki para ve değerli eşyaları alarak kaçtı.

29 Kasım 2015’te, Adana’da N.S. (45) asansörde E.T.’ye (20) elle sarkıntılık etti. Erkek gözaltına alındı.

29 Kasım 2015’te, Kocaeli’nde F.Ö. (19) farklı zamanlarda sokakta B.E.’ye ve G.K.’ye elle sarkıntılı etti ve cinsel organını gösterdi. 10 gündür 20’den fazla sayıda kadını aynı şekilde taciz eden erkek kadınların şikayeti üzerine yakalandı. F.Ö. çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından tutuklandı.

30 Kasım 2015’te, Konya’da A.B. bir hafta önce evden ayrılan karısı Huriye Balasar’ı (40) barışma teklifini reddettiği için tüfekle öldürdü. Erkek cinayetten sonra teslim oldu. A.B.’nin erkekten şiddet gördüğü için ayrıldığı öğrenildi.

1 Aralık 2015’te, Bursa’da İ.Ç. (55) birlikte yaşadığı sevgilisi Mükerrem Alemdağ’ı (41), bir gün sonra da kızı Fadime Aytekin Demirkıran’ı (21) pompalı tüfekle öldürdü, kadınların cesetlerini birer kilometre arayla bir araziye bıraktı. Cinayetten sonra Alemdağ’ın iki oğlunu öldürmek için evine giden erkek, jandarma tarafından yakalanınca intihar etti.

1 Aralık 2015’te, Kayseri’de Hülya Irmak (24) tabancayla öldürüldü. Kadının cesedi boş bir arazide çukurda bulundu. (28 Kasım’da yaşanan bu cinayet 1 Aralık’ta basına yansıdı.)

1 Aralık 2015’te, Uşak’ta gazino sahibi bir erkek, yeni işe başlayan T.G.’ye (59) gazinoda tecavüz etti, kadını darp ederek yaraladı. Kaçarak kurtulan T.G. darp sebebiyle bir gözünü kaybetti. T.G. erkeği teşhis ederken olayla ilgili soruşturma başlatıldı. (20 Kasım’da yaşanan bu olay 1 Aralık’ta basına yansıdı.)

1 Aralık 2015’te, Denizli’de T.Y., eski karısı Z.K.’yi pompalı tüfekle üç el ateş ederek ağır yaraladı. Hakkında bir süre önceye kadar koruma kararı bulunan Z.K.’nin tekrar koruma istemediği ve erkekten iki yıl önce boşandığı öğrenildi.

1 Aralık 2015’te, Aksaray’da bir erkek, erken yaşta zorla evlendirilen 19 yaşındaki karısını darp etti.

1 Aralık 2015’te, Manisa’da S.Ç. karısını darp etti. S.Ç.’nin sürekli şiddet uyguladığı kadın talebi üzerine sığınma evine yerleştirildi. 14 Aralık’ta S.Ç. bir çatıya çıkarak “Eşimi istiyorum. Eşim buraya gelecek” diyerek intihara teşebbüs etti. S.Ç. psikolog iknasıyla çatıdan indi.

2 Aralık 2015’te, Adana’nın Yüreğir ilçesi ile Seyhan ilçesini birbirine bağlayan Seyhan Nehri üzerindeki tarihi Taşköprü’de iddiaya göre, kaldığı otele giden Libyalı Hana M. (33), köprüden geçtiği sırada kimliği belirsiz bir kişi tarafından taciz edildi. Köprünün karanlık noktasında kimsenin olmamasını fırsat bilen tacizci, kendisine karşı koyan genç kadını darp etti. Kadını baygın ve yüzü kanlar içinde bulan vatandaşlar durumu polise ve sağlık ekiplerine bildirdi.

2 Aralık 2015’te, Konya’da A.B. (44) boşanmak isteyen ve evden ayrılan karısı Huriye Balasar’ı (44) barışma teklifini kabul etmediği için av tüfeğiyle öldürdü. Cinayetten sonra teslim olan erkek “’Bu yaştan sonra boşanılır mı? Öfkeyle tüfeği ateşledim” dedi.

3 Aralık 2015’te, İzmir’de cezaevinden kaçan Ş.İ. boşanma davası açan karısı Damla İbru’yu (23) uykusunda bıçaklayarak öldürdü. Kadının 1,5 yıl önce evden ayrıldığı ve zaman koruma kararı aldığı ve çocukları kocasının ailesine bırakarak Muğla’ya taşındığı belirtildi. Çocuklarını üç günlüğüne görmeye gelen İbru, dedesinin evinde salonda uyurken, kocası tarafından bıçaklandı. Ş.İ. cinayetin ardından kaçtı.

3 Aralık 2015’te, Diyarbakır Sivan’da araç içerisinde bulunan Gurbet Gezici (35) başka bir araçtan düzenlenen silahlı saldırı sonucu öldü.

3 Aralık 2015’te, Kırıkkale’nin Etiler Mahallesi, 1188’inci Sokak’ta bulunan 3 katlı bir binanın üst katında Sinan Türkoğlu’nun yeni aldığı dairesinde sabah 08.00 sıralarında kızı Beyza’nın kaçtığı öne sürülen nişanlısından sabah saatlerinde eve dönmesinden sonra baba Sinan Türkoğlu, iddiaya göre tartışma sırasında eline geçirdiği bıçakla kızını vücudunun çeşitli yerlerinden bıçakladı. Daha sonra içine su doldurduğu leğene kafasını sokup, bir süre bastırdıktan sonra boğarak öldürdü.

3 Aralık 2015’te, Samsun’da A.A. (31), tanıdığı E.D.’ye (26) zorla götürdüğü ve alıkoyduğu akrabasının evinde tecavüz etmeye çalıştı. Kadının ailesine kaçırıldığını haber vermesi üzerine gelen jandarma erkeği yakaladı. A.A.’nın iki erkeğin yardımıyla E.D.’yi kaçırdığı ifade edildi. A.A. çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından tutuklandı.

3 Aralık 2015’te, İstanbul’da taksi şoförü O.R. (62), müşteri olarak araçta bulunan A.D.’yi (40) sözle taciz etti, araçtan inmek isteyen kadını engelledi. Trafik polislerini görünce araçtan inen kadın O.R.’den şikayetçi oldu.  Gözaltına alınan erkeğin 2004 ve 2009 yıllarında kadın müşterilerini cinsel organın göstererek taciz ettiği için tutuklandığı öğrenildi. O.R.’nin birkaç yıldır sosyal medyada kadınlar tarafından ifşa edildiği, aracına binilmemesi ve trafikten men edilmesi için paylaşımlar yapıldığı öğrenildi.

3 Aralık 2015’te, Kocaeli’de O.R.A., eski sevgilisi A.Y.’yi gizlice girdiği evinde darp etti, kadının kolyesini çalarak kaçtı. Hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından da aranan erkek yakalandı, çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından tutuklandı.

3 Aralık 2015’te, İstanbul’da T.Y. akrabası olan karısı Y.Y.’yi (30) darp etti, bıçaklamaya çalıştı.

4 Aralık 2015’te, Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde bağlı Bajirgeh (Esendere) beldesinde akşam saatlerinde donmak üzere olan kadın mülteci bulundu. Yol kenarında bulunan kadın, askerler tarafından Yüksekova Devlet Hastanesi’ne kaldırılarak, tedavi altına alındı

4 Aralık 2015’te, Aydın’da İ.Y. (63), birlikte yaşadığı sevgilisi Nevriye Altun’u (55) tabancayla öldürdü. Erkek cinayetten sonra intihar etti.

5 Aralık 2015’te, Aydın’da ayrı yaşadığı 20 yaşındaki Halime Yavuz’u barışmak için şehir merkezinde bulunan bir otelde görüşmeye çağıran Fatih Yavuz (30), eşini, çocukları 1 yaşındaki Yavuz Polatcan Yavuz ile 3 yaşındaki Gülfer Yavuz’u bıçaklayarak katletti. Yavuz, daha sonra aynı bıçağı göğsüne saplayıp intihar etmek istedi.

5 Aralık 2015’te, Adana’da Y.Ç. ayrı yaşayan ve boşanma davası açan karısı G.Ç.’yi (39) barışma teklifini reddettiği için sokakta bıçakladı. G.Ç.’nin kadın komşusu erkeğe müdahale ederek kadını kurtardı. Kaçmaya çalışan erkek yakalandı. Y.Ç.’nin evlilikleri süresinde G.Ç.’ye şiddet uyguladığı ifade edildi..

6 Aralık 2015’te, İstanbul’da M.K. (40), karısı N.K.’yi (35) pişirdiği yemeği beğenmediği için darp etti. N.K. darp sonucu düşük yaptı. Tehdit ve yaralama suçlarından kaydı bulunan erkek tutuklandı.

7 Aralık 2015’te, Karabük’te bir üniversitede çalışan Prof. Dr. E.L., ders sırasında montaj işlemini tamamlayınca “Yaptım!” diye sevinen İ.K. adlı kadın öğrencisine “Yatakta çıkardığın sesleri burada çıkaramazsın, burası sınıf ortamı” dedi. İ.K.’nin şikayeti üzerine Prof. Dr. E.L. hakkında idari soruşturma açıldı.

8 Aralık 2015’te, Karaköy’deki Şifa Hamamı’nda Fransız 2 kadına yönelik gerçekleşen cinsel taciz davasının bugün görülecek duruşması hakim değişikliği sebebiyle ertelendi. İstanbul Karaköy’de bulunan Şifa Hamamı’nda, 4 Mart’ta Fransız 2 kadına yönelik cinsel taciz ile ilgili açılan davanın bugün Çağlayan Adliyesi’nde görülmesi beklenen duruşması hakimin değişmesi sebebiyle ertelendi.

8 Aralık 2015’te, Aydın’da hakkında uzaklaştırma kararı bulunan A.K. (29), boşanma davası açan karısı F.K.’yi alıkoyduğu evde darp etti ve öldürmekle tehdit etti. Erkek F.K.’nin kırmızı kod uygulamasıyla çağırdığı polis tarafından gözaltına alındı.

8 Aralık 2015’te, Kastamonu’da bir mağazada çalışan S.A. kabinde kıyafet deneyen bir kadını röntgencilik yaparak taciz etti ve cep telefonuyla görüntülerini kaydetti. Mağazadan çıkan kadın erkek hakkında şikayetçi oldu. S.A. cinsel taciz suçlamasıyla çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından tutuklandı.

8 Aralık 2015’te, Bingöl’de A.B., kız kardeşi Ayşe B.’yi (45) kesici bir aletle öldürdü. Erkek cinayetten sonra yakalandı.

8 Aralık 2015’te, Siirt’te 11 aydır haber alınamayan Kevi Elban’ın (58) cesedi kayalıklarda bulundu. Ceset otopsi için adli tıp kurumuna kaldırılırken, Elban’a şiddet uyguladığı öğrenilen kocası S.E. aranıyor.

10 Aralık 2015’te, İstanbul’da boş bir arazide 50-55 yaşlarında bir kadının çıplak cesedi bulundu. İhbarda bulunan kişi şüpheli sıfatıyla sorguya alındı. İlk ifadesinde çelişkili bilgiler veren zanlı emniyete götürüldü. Cesedin çıplak olmasını ve yüzündeki darp izlerini değerlendiren polis ekipleri tecavüz ve cinayet ihtimali üzerinde duruyor.

10 Aralık 2015’te, Denizli’de Y.Ü. (27) karısı F.Ü.’yü ve kayınvalidesi K.K.’yi boşanma ve mal paylaşımıyla ilgili bir belgeyi imzalamadığı için darp etti. Sanayi mahallesinde yaşanan olayda erkek çevredeki insanların müdahalesi sonucu kadınları tehdit ederek kaçtı. Kadınlar Y.Ü.’den şikayetçi oldu.

10 Aralık 2015’te, Kastamonu’da H.Ş. karısı H.Ş.’yi tabancayla yaraladı. Erkek olaydan sonra kaçtı.

10 Aralık 2015’te, İstanbul’da T.D. (40) eski karısı D.T.’yi (23) darp etti. Yaralanan D.T. hastaneye kaldırıldı.

10 Aralık 2015’te, Samsun’da B.Y.Ç. (19) iki kadını elle taciz etti. Gözaltına alınan adliyeye sevk edildi.

11 Aralık 2015’te, İstanbul’da F.G. (36), bir barın güvenlik görevlisi olan tanıdığı M.G.’ye (46) sözlü tacizde bulundu. M.G. daha önceden de kendisini taciz eden erkeği tabancayla yaraladı. M.G, çıkarıldığı mahkemece adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. F.G’nin “rahatsız etmek”, “ruhsatsız silah bulundurmak”, “cinsel taciz” suçlarından kaydının bulunduğu belirtildi.

12 Aralık 2015’te, Kars’ın Sarıkamış ilçesinde Zübeyde Alkan (22) isimli kadın, eşi tarafından katledildi. Mehmet Alkan ile birlikte Eskişehir’de yaşayan Zübeyde Alkan, eşiyle yaşadığı sorunlar nedeniyle evden ayrılarak Sarıkamış ilçesine bağlı Başköy köyünde bulunan ailesinin evine geldi. 2 çocuk annesi Alkan, peşinden Sarıkamış’a gelen eşinin tehditlerine devam etmesi üzerine, Sarıkamış İlçe Jandarma Komutanlığı’na giderek eşinden şikayetçi oldu. Jandarma ekiplerince ilçede gözaltına alınan katil zanlısı Alkan, birkaç saat sonra serbest bırakılmasının ardından köye giderek Alkan’ı bıçaklayarak katletti.

12 Aralık 2015’te, Antep’te H.A. (39), haklarında koruma kararı bulunan kardeşleri Elif Kınacı (41) ve Semra Azgın’ı (42) sokakta tüfekle öldürdü. Cinayetten sonra kaçan erkek yakalandı. H.A.’nın dört kız kardeşiyle maddi sebepler yüzünden 58 defa birbirlerinden şikayetçi oldukları, kadınların erkek hakkında tehdit, hakaret, yaralama ve fuhuş yaptırma suçlarından suç duyurusunda bulunduğu ve kadınlara dokuz kez koruma kararı verildiği öğrenildi.

13 Aralık 2015’te, Erzincan’da C.B. (40), adliyede katiplik yapan Şenay Akdemir’i (35) bıçaklayarak öldürdü. C.B.’nin cinsel saldırı yüzünden 10 yıl cezaevinde kaldığı, açık cezaevine çıktıktan sonra Erzincan Adalet Sarayı’nda bir müddet çaycı olarak çalıştığı öğrenildi. Adliye önündeki taksi durağında taksicilik yapan evli ve iki çocuğu olan C.B., Akdemir ile arkadaş olduklarını ve aralarında yaşanan tartışma üzerine kadını öldürdüğünü söyledi. Olaydan sonra kaçan C.B. kamera görüntülerinin incelenerek kimliğinin tespit edilmesinin ardından tutuklandı.

13 Aralık 2015’te, İzmir’de S.K. (23) tanımadığı B.Ç.’ye (32) iş yerinin kepengi açtırıp zorla içeri girerek tecavüz etti. Kadının şikayeti üzerine yakalanan erkek tutuklandı.

14 Aralık 2015’te, Urfa’nın Bahçelievler Mahallesi’nde Suriyeli ve isminin Hüsniye (35) olduğu öğrenilen kadın akşam saatlerinde evine gelen yakınları tarafından ölü olarak bulundu. Olay yerinde inceleme yapan polis ifadelerine başvurmak üzere 11 kişiyi gözaltına aldı.

14 Aralık 2015’te, Adana’da T.E., geçen yıl boşandığı eski karısı S.D.’yi (24) konuşma teklifini reddettiği için evinin önünde defalarca bıçaklayarak ağır yaraladı. Erkek kaçtı.

15 Aralık 2015’te, Kayseri’de Y.T. (26) kuzeni olan nişanlısı Neslihan Tarlacı’yı (23) babasının çalıştığı soğuk hava deposunda defalarca bıçaklayarak öldürdü. Daha önceden de bıçakla yaralama olayına karıştığı öğrenilen erkek, cinayetin ardından polise teslim oldu.

15 Aralık 2015’te, Şırnak’ta Kredi Yurtlar Kurumu’na (KYK) ait yurtta kalan kadın öğrenciler, Cizre ve Silopi’de süren sokağa çıkma yasakları ve saldırıları protesto etmek için ses çıkarma eylemi yaptı. Eylem sonrası yurdu basan polisler, 15 kadın öğrenciyi sözlü taciz ve tehditlerle gözaltına aldı.

16 Aralık 2015’te, Televizyon kanalında yayınlanan bir evlilik programında tanışıp evlendiği Selime Günaydın’ı İstanbul Avcılar’da geçtiğimiz yıl 30 Temmuz günü bıçaklayarak öldüren Rıfat Günaydın ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı.

16 Aralık 2015’te, Samsun’da A.Ö. (36), karısı S.Ö.’yü (26) “Bu dünyayı ne sana ne kendime yar edeceğim” diyerek tüfekle öldürmeye teşebbüs etti. S.Ö. ağır yaralanırken erkek intihar etti.

17 Aralık 2015’te, Denizli’de eski siyasi bir partinin eski ilçe başkanı Ş.T. (43) arkadaşının kafesinde çalışan G.O.’yu (19) iş olduğu bahanesiyle götürdüğü pansiyonda tecavüz etmeye çalıştı. Kadının şikayeti üzerine gözaltına alınan erkek tutuklandı.

17 Aralık 2015’te, Aksaray’da bir erkek karısı B.R.’yi (36) darp etti.

18 Aralık 2015’te, Kırklareli’nde bakkal dükkânı işleten 28 yaşındaki Samet Arı, 1 yıl önce kendisinden boşanan eşi 24 yaşındaki Gizem Şen’i çalıştığı işyerinde tabancayla başından vurarak öldürdü.

18 Aralık 2015’te, Uşak’ta itfaiye müdürlüğünde çalışan A.O.G., sokakta tanımadığı bir kadını bıçak tehdidiyle aracına bindirip taciz etti, tanımadığı üç başka kadını da bıçakla tehdit ederek arabasına bindirmeye çalıştı. Kadınların şikayetçi üzerine yakalanan erkek sevk edildiği mahkeme tarafından “cinsel taciz”, “hürriyeti tehdit”, “alıkoyma”, “tehdit” ve “adam kaçırmaya teşebbüs” suçlarından tutuklandı.

18 Aralık 2015’te, Aksaray’da bir erkek karısı A.T.’yi (38) darp etti. A.T. sürekli şiddet uygulayan erkek hakkında şikayetçi oldu.

19 Aralık 2015’te, Kırklareli’de S.H. (27), eski karısı Gizem Şen’i (24) işyerinde tabancayla öldürdü. Cinayetten sonra intihara teşebbüs eden erkeğin beyin ölümü gerçekleşti. Şen’in boşandıktan sonra kendisini sürekli tehdit eden erkekten defalarca şikayetçi olduğu ifade edilirken S.H.’nin dört yıl önce Gizem Şen’in ailesinin evlenme isteğini reddetmesi üzerine arabada piknik tüpü patlattığı ve bir ay yoğun bakımda kaldığı öğrenildi.

19 Aralık 2015’te, Aksaray’da bir erkek karısı H.G.’yi (41) darp etti.

19 Aralık 2015’te, Trabzon’da K.A. karısı H.A.’yı evde darp etti. H.A. erkekten şikayetçi oldu.

21 Aralık 2015’te, Trabzon da 1 No’lu Erdoğdu Mahallesi Şafak Sokak’ta Nuray Berber’in yaşadığı eve giden Dursun Öksüz, geç saatlere kadar dışarıda gezdiğini ileri sürdüğü eski eşiyle tartışmaya başladığı, tartışmanın büyümesi üzerine Dursun Öksüz’ün tabancayla ateş ettiği Nuray Berber’i öldürdüğü öğrenildi. Kaçan Dursun Öksüz, 22 Aralık günü yakalanarak gözaltına alındı.

21 Aralık 2015’te, Sakarya’da Ö.A. (28) sokakta bir kadını taciz etti. Kadın erkekten şikayetçi oldu. Ö.A.’nın son bir ayda birçok kadın ve çocuğu taciz ettiği ifade edildi. Yüzünü atkıyla gizleyen ve bisikletle taciz eden erkek tutuklandı.

23 Aralık 2015’te, Samsun’da Ü.Y., ayrı yaşadığı ve boşanma davası açan karısı Melike Yılmaz’ı (36) ve kadının kardeşi Abdullah Öztürk’ü tabancayla öldürdü.

23 Aralık 2015’te, Samsun’da Ö.K. (27), sevgilisi M.Ö.’ye (25) evinde tecavüz etti. Kadının şikayeti üzerine gözaltına alınan erkek çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından tutuklandı.

24 Aralık 2015’te, İstanbul’da A.T., ev arkadaşı Türkmenistanlı Gulmira Milyazeva adlı kadını ve onun erkek sevgilisi Afganistanlı Abbas Şoben’i evde bıçaklayarak öldürdü. Cinayetten sonra gittiği hastanede yakalanan erkek Gulmira Milyazeva’nın “sık sık sevgili değiştirmesi ve ilişkilerini göz önünde yaşaması” nedeniyle işlediğini söyledi.

24 Aralık 2015’te, 17 Nisan’da boşanmak istediği eşi tarafından katledilen İpek Bakımcı’nın, katledilmesine ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında hazırlanan iddianamede, firari sanık Mehmet Ali Bakımcı hakkında “ağırlaştırılmış müebbet” istendi.

25 Aralık 2015’te, Batman’da 55 yaşlarında bir erkek 40 yaşlarında bir kadını sokakta sözle taciz etti, kadının bağırması üzerine kadını darp etti.

25 Aralık 2015’te, İstanbul’da M.K. eski nişanlısı S.Ç.’yi zorla bindirdiği araçla kaçırdı. S.Ç. kız kardeşini arayarak kaçırıldığını söyledi. S.Ç.’nin erkekten şiddet gördüğü için ayrıldığı ve darp raporu olduğu ifade edildi.

25 Aralık 2015’te, Diyarbakır’da Ç.Ş. (29) boşanma davası açan karısı Elif Ş.’yi barışma teklifini reddettiği için sokakta defalarca ateş ederek öldürmeye teşebbüs etti, ardından kadının annesine telefon açarak cinayet işlediğini söyledi. Elif Ş. ağır yaralanırken erkek kaçtı. Ç.Ş. ve Elif Ş.’nin boşanma davasının bir gün önce görüldüğü, davanın 1 Mart’a ertelendiği, erkeğin daha önce de kadına ve ailesine şiddet uyguladığı, 25 defa şikayet edildiği ifade edildi. Ç.Ş. 12 Kasım’da barışma teklif etmiş, pankart açarak özür dilemişti.

27 Aralık 2015’te, Antep’te S.T. (20), B.Ö. (28) ve A.D. (36), Habba Yeşim Horuz’u (20) pompalı tüfekle öldürüldü.  Kadının 3 yıl önce boşandığı ve seks işçiliği yaptığı, cinayetin de kadın müşterileriyle buluştuğu sırada gerçekleştiği belirtildi. Otobanda bulunan cesedi teşhis eden baba Ş.H., kızının eşinden ayrı yaşadığı ve “kötü yola düştüğünü” söyleyerek cenazesini teslim almayı kabul etmedi. Erkekler tutuklandı.

27 Aralık 2015’te, Samsun’da M.E.E., son bir haftada farklı zamanlarda yedi kadını cinsel organını göstererek taciz etti. Kadınların şikayeti üzerine erkek gözaltına alındı.

28 Aralık 2015’te, Tokat’ta F.D. (39) karısı Yasemin Doğan’ı (30) kıskandığı için tüfekle öldürüp cesedini ormanlık alana attı. F.D.’nin cinayeti dört ay önce işlediği, kadın için kayıp ihbarında bulunduğu öğrenildi. Şüpheli olarak gözaltına alınan erkek cinayeti itiraf etti. F.D. tutuklandı.

28 Aralık 2015’te, Adana’da K.T. ve M.D. tanımadığı S.K.’ye (25) bıçakla tehdit ederek götürdükleri evde işkence ederek defalarca tecavüz etti. Erkeklerin sarhoş olması üzerine S.K. kaçtı. Erkekler tutuklandı.

29 Aralık 2015’te, Adana’da A.K., karısı Z.K.’yi (47) darp etti. Sürekli şiddet gördüğü erkekten şikayetçi olan kadın talebi üzerine sığınma evine yerleştirildi. Erkek gözaltına alındı.

29 Aralık 2015’te, Muğla’da H.Y. (19) karısı G.Y.’yi (18) darp etti.

30 Aralık 2015’te, Maraş’ta A.G. bir hafta önce boşandığı eski karısı H.Ç.’nin evine molotof kokteyli attı. Erkeğin boşandıktan sonra kadını sürekli arayarak öldürmekle tehdit ettiği ifade edildi.

15.3. Fuhşa Zorlanan kadınlar

17 Ocak 2015’te, Adana’da H.M. (34), Ö.A. (58), O.N.Ç. (46) ve kadın A.M. (42) Azerbaycanlı N.B. (46), B.H. (47), ve Türkiyeli N.K.’ye zorla fuhuş yaptırdı. Kadınların Türkiye’ye çocuk bakıcısı arandığı ve yüksek iş vaadiyle çağırdığı ifade edildi.

28 Ocak 2015’te, Trabzon’da iki erkek A.K., S.İ., A.M., A.K. ve T.G.’ye zorla fuhuş yaptırdı.

30 Ocak 2015’te, Van’da 12 erkek ve 1 kadın Türkiye vatandaşı olmayan 15 kadına zorla fuhuş yaptırdı. Gözaltına alınan 13 kişiden sekiz erkek ve bir kadın tutuklandı.

31 Ocak 2015’te, Adana’da Y.A. (27) ailesiyle sorun yaşayan Z.T.’ye (18) zorla fuhuş yaptırdı, kadını alıkoydu. Y.A., erkek K.Ç. ve Y.A.’nın karısı N.Y. gözaltına alındı. Y.A.’nın Z.T. ile sosyal medyada kendisini kadın olarak tanıttığı ve Adana’ya gelmesi için kandırdığı ifade edildi.

1 Şubat 2015’te, Bursa’da M.B. (38) karısı S.B.’ye (32) zorla fuhuş yaptırdı. Sosyal medya üzerinden karısının fotoğraflarını paylaşan M.B.’nin, karısına başka erkeklerle ilişkiye girmek istemediği zaman şiddet uyguladığı ifade edildi. M.B. tutuklandı

5 Şubat 2015’te, Adana’da M.A. (37), M.A. (37) ve kadın D.A. (32), S.S. (34) ve Kırgızistanlı K.T.’ye (34) zorla fuhuş yaptırdı. Adliyeye sevk edilen zanlılardan M.A. tutuklanırken M.A. ve D.A. denetimli serbestlik kapsamında serbest bırakıldı.

6 Şubat 2015’te, Eskişehir’de M.K., kaçırdığı E.E.’ye zorla fuhuş yaptırdı. E.E.’nin yakınlarının şikâyeti üzerine M.K ve erkek T.D. yakalandı. Erkekler kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’, cinsel saldırı’, ‘kasten yaralama’, ‘gasp’, ‘kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma’ suçlarından adliyeye sevk edildi.

13 Şubat 2015’te, Erzurum’da F.A. genç yaştaki N.B.’ye zorla fuhuş yaptırdı. N.B. erkek hakkında şikâyetçi oldu.

24 Şubat 2015’te, Adana’da S.T. (25) karısı M.T.’ye (34) zorla fuhuş yaptırdı. M.T. fuhuş yapmayı reddettiği zaman S.T.’den şiddet gördüğü ifade etti. S.T. adliyeye sevk edildi.

2 Mart 2015’te, Adana’da O.T. (41) dini nikâhlı karısı S.S.Ç.’ye (17) kimliğine el koyarak zorla fuhuş yaptırdı. O.T.’nin fuhuş için internette bir site açtığı öğrenildi. S.S.Ç.’nin şikâyetçi üzerine gözaltına alınan erkek adliyeye sevk edildi.

15 Mart 2015’te, İstanbul’da O.N.F. (60), S.Ç., M.I. ve İ.A. 16 yaşında genç kadını kaçırdı, tecavüz ettiler ve şantaj yoluyla zorla fuhuş yaptırdılar.

22 Mart 2015’te, Denizli’de sekiz erkek Türkiye vatandaşı olmayan 65 kadına zorla fuhuş yaptırdı. Erkeklerin altısı tutuklandı.

25 Mart 2015’te, Diyarbakır’da kadınlarla ilgili bir sivil toplum kuruluşu başkanı S.K. önceden sevgilisi olan İ.B.’ye (24) zorla fuhuş yaptırdı. İ.B., S.K.’nın beş sene önce kendisine tecavüz ettiğini ve sürekli şiddet uyguladığını, erkekle evlenme vaadiyle birlikte olduğu ifade etti.  İ.B. sokakta üzerine benzin dökerek kendini yakmaya çalıştı.

7 Nisan 2015’te, Antep’te dört erkek ve bir kadın S.B.’ye zorla fuhuş yaptırdı. Sanıklar tutuklandı.

28 Nisan 2015’te, Kayseri’de D.B (55), S.G (50) ve Z.A.D (25), S.A.’ya (19) zorla fuhuş yaptırdı. Adana’dan geldiği öğrenilen kadın koruma altına alınırken erkekler adliyeye sevk edildi.

10 Mayıs 2015’te, Adana’da Ö.Ç., M.T. ve kadın S.T. dört yaşındaki çocuğunu öldürmekle tehdit ettikleri S.K.’ye (24) zorla fuhuş yaptırdı. S.K.’nin şikayeti üzerine erkekler ve kadın gözaltına alındı.

12 Mayıs 2015’te Isparta’nın Gelendost İlçesi’nde, gelini 2 çocuk annesi zihinsel engelli K.S.’ye 10 yıldır tecavüz edip başka erkeklere pazarladığı öne sürülen kayınpeder H.H.S. ile 2 kişi tutuklandı. DNA testinde, kadının çocuklarının da eşinden olmadığı belirlendi.

19 Mayıs 2015’te, Konya’nın Çumra İlçesi’nde polis tarafından VİP minibüsle tarlada fuhuş yaptırdığı öne sürülen şebekeye yönelik yapılan operasyonda, şebekenin elebaşı olduğu iddia edilen baba, 2 oğlu, Gürcistan uyruklu eşiyle birlikte toplam 8 kişi gözaltına alındı. Aralarında Gürcistan uyrukluların da bulunduğu 8 kadının da mağdur sıfatıyla ifadesine başvuruldu.

9 Haziran 2015’e, Adana’da N.R. ve İ.Ş. kaçırdıkları G.S.Ç.’yi (14)  fuhşa zorladı. N.R., İ.Ş. ve 19 erkek tutuklandı. Altı ay önce bir siyasi partinin ilçe başkanı V.Y.’nin zorla götürdüğü bir pansiyonda G.S.Ç.’ye tecavüz ettiği ifade edildi.

10 Haziran 2015’e, Adana’da F.Ü. (28) karısı D.Ü.’yü (22) tehdit ederek zorla fuhuş yaptırdı. D.Ü.’nün şikayeti üzerine F.Ü. tutuklanırken ona yardım eden ikisi erkek beş kişi adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

17 Haziran 2015’e, Bursa’da 17 erkek ve iki kadın 14 kadına zorla fuhuş yaptırdı. Erkekler hakkında şikayetçi olan kadınların zorla başka şehre götürüldüğü, küçük yaşta kız çocuklarına uyuşturucu madde verildiği, kadınların darp edildiği ifade edildi.

20 Haziran 2015’e, Denizli’de Ç.Ç. ve üç erkek E.S (16) ve M.Ü.’ye (17) zorla fuhuş yaptırdı. E.S.’nin şikayeti üzerine açılan soruşturma kapsamında 22 erkek gözaltına alındı. Ç.Ç.’nin başka bir suçtan bir süre önce tutuklandığı ifade edilirken gözaltına alınan erkekler denetimli serbestlik şartıyla serbest bırakıldı.

6 Temmuz 2015’te, Kayseri’de 12 Eylül 2005’te M.K. fuhuş yapmayı reddeden karısı Huriye Arısoy’u (56) kesici ve delici aletlerle öldürüp ve bir kuyuya attı.

8 Temmuz 2015’te, Bolu’da Gürcistan vatandaşı S.Z. (42) Gürcistan’dan iş bulma vaadiyle kandırdığı, iki ay önce Türkiye’ye gelen R.R.’yi (29) pasaportuna el koyarak fuhşa zorladı. Kadının kaçarak polise şikayetçi olması üzerine S.Z. gözaltına alındı.

17 Ağustos 2015’te, Adana’da M.Y. sosyal medyada tanıştığı ve 10 gündür birlikte yaşadığı sevgilisi Z.P.’ye (22) zorla fuhuş yaptırmak istedi, kadının reddetmesi üzerin içeceğine uyuşturucu madde koydu. Durumu fark eden kadın evden kaçarak erkek hakkında şikayetçi oldu. Erkek aranıyor.

19 Ağustos 2015’te, İzmir’de C.M.G. nişanlısının evinde kalan engelli H.U.’ya evde tecavüz etti. Erkeğin nişanlısı F.N.’nin H.U.’ya zorla fuhuş yaptırdığı ifade edildi. Gözaltına alınan C.M.G. ve F.N. serbest bırakıldı.

20 Ağustos 2015’te, İstanbul’da16’sı erkek 20 kişilik fuhuş çetesi yabancı uyruklu 18 kadına senet imzalatarak zorla fuhuş yaptırdı. Zanlılar hakkında “insan ticareti,” “fuhşa aracılık ve yer temin etmek,” “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” ve “kasten yaralama” suçlarından yasal işlem yapıldı. 12 kişi tutuklandı.

27 Ağustos 2015’te, Adana’da H.F. (26) karısı G.F.’ye (18) borçlarını ödemek için zorla fuhuş yaptırdı. Şikayet üzerine erkek gözaltına alındı.

2 Eylül 2015’te, Antep’te A.K.ve M.Ü. iş vaadiyle kandırdıkları ve pasaportlarını aldıkları Özbekistanlı G.B. ve Z.H.’ye zorla fuhuş yaptırdı. Kadınların şikayeti üzerine erkekler gözaltına alındı.

3 Eylül 2015’te, Trabzon’da bir erkek Türkiyeli olmayan üç kadını otelinde fuhşa zorladı. Erkek gözaltına alındı.

3 Eylül 2015’te, Adana’da H.Ç. (35), evine zorla getirilen G.S.’ye (28) evinde tecavüz etti, kadına zorla fuhuş yaptırdı. G.S.’nin şiddet gördüğü için kocasından ayrıldıktan sonra kadın arkadaşı R.Ö.’de bir müddet kaldığı daha sonra ona yardımcı olacağını söylediği annesi Ş.Ö.’nün Mersin’deki evinde kalmaya başladığı öğrenildi. Ş.Ö.’nün sevgilisi A.Y. (47) kadına evde tecavüz etti. A.Y. ve Ş.Ö. kadına zorla fuhuş yaptırdılar ve zorla H.Ç.’nin Adana’daki evine götürdüler.  Kadının kaçarak şikayetçi olması üzerine biri erkek üç kişi gözaltına alındı.

7 Eylül 2015’te, Antep’te M.E. (45) üç kadına zorla fuhuş yaptırdı. Gözaltına alınan erkek tutuklandı.

27 Eylül 2015’te, Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Ahlak Büro Amirliği ekipleri, eşinden boşanan Elmas K.’nın Güneykent Mahallesi’ndeki evde öz kızı Ş.Ö.’ye sevgilisiyle beraber fuhuş yaptırdığı ihbarını aldı. İhbar üzerine harekete geçen ekipler,  gece eve düzenlediği operasyonda; Elmas K. ve sevgilisi Ahmet S.’yi gözaltına aldı. Asayiş Şube Müdürlüğü’nde ifadesi alınan Ş.Ö., annesi ve sevgilisinin kendisine para karşılığı fuhuş yaptırdığını söyledi. Ş.Ö. ifadesinin ardından serbest bırakılırken, sorgulaması tamamlanan Elmas K. ve Ahmet S. ise adliyeye sevk edildi.

30 Eylül 2015’te, Antep’te R.T. (20), N.M. (40) ve F.A. (20) adlı erkekler, Suriyeli F.A.H. (35) ile kızı N.E.’ye (20) zorla fuhuş yaptırdı. Erkekler zorla fuhuş yaptırma, fuhşa yer temin etme ve zorla alıkoyma suçlarından adliyeye sevk edildi.

11 Ekim 2015’te, Kocaeli’nde O.D. farklı zamanlarda tecavüz ettiği D.K.(16), T.E.(17) ve D.Ö.’yü (16) fuhşa zorladı. O.K. (21) “Küçük yaştaki kız çocuğuna cinsel istismar” ve “Küçük yaştaki kız çocuğuna fuhuş yaptırmak” suçlarından adliyeye çıkartılacak.

20 Ekim 2015’te, Adana Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü’ne bağlı Ahlak Büro Amirliği ekipleri, Çukurova ilçesi Belediyevleri Mahallesi’nde Döne Ç. (54) isimli kadının evinde öz kızı Şükriye K. (33) ile arkadaşı Fatma B.’ye (42), Nabi D. (53) ile Adem G.’nin (40) bulduğu erkeklerle fuhuş yaptırdığı ihbarını aldı. Polis ihbar üzerine harekete geçerek fuhuş yapıldığı ileri sürüle adresi takibe aldı. Takip sonucunda eve çok sayıda erkek girdiğini belirleyen polis, operasyon için düğmeye bastı. Polis, Adem G.’yi arayarak para karşılığı kadınlarla birlikte olmak istediğini söyledi. Adem G. polisi Nabi D.’ye yönlendirdi. Nabi D. de iki kız olduğunu, 100’er lira karşılığında fuhuş yaptıklarını söyledi. Polis ücreti kabul ederek verilen adrese geldi. Sivil polisler eve girip 100’er liradan 30’ar lirasını aracı erkeklere verirken geri kalan parayı da anne Döne Ç.’ye verdi. Önceden seri numarası alınmış paraları veren polis kimliklerini gösterip anne ve iki şahsı gözaltına aldı. Fuhuş yaptırılan iki genç kadın ise mağdur olarak ifadeleri alınmak üzere emniyete getirildi. Şükriye K.’nın fuhuş yapmadığını, annesinin evine temizlik yapmaya geldiğini; Fatma B.’nin ise Döne Ç.’yi uzun süredir tanıdığını, evine çay içmeye geldiğini söylediği öğrenildi.

21 Ekim 2015’te, Adana’da M.D. (37) arkadaş olduğu ve sekiz ay önce kaçırdığı S.S.Ç.’ye (17) zorla fuhuş yaptırdı. Erkeğin sekiz ay önce S.S.Ç.’yi kaçırdığı, evinde tecavüz ettiği ve fuhuş yapmaya direndiği için işkence yaptığı ifade edildi. Tehdit ve işkenceyle zorla fuhuş yaptırılan S.S.Ç. ailesinin ihbarından sekiz ay sonra erkeğin evinde kilitli bir odada bulundu. Erkek tutuklandı.

22 Ekim 2015’te, Samsun’da taksici B.A. (35) ve arkadaşı M.S. (36) müşteri olarak araçta bulunan Azerbaycanlı A.C.’ye (27) zorla götürdüğü evde iki boyunca tecavüz etti. Erkekler gözaltına alınırken yapılan soruşturma kapsamında Azerbaycanlı kadın L.H. de gözaltına alındı,  Erkeklerin ve L.H.’nin kadına zorla fuhuş yaptırdıkları ifade edildi. Üç kişi cinsel istismar ve insan ticareti suçlarından tutuklandı.

24 Ekim 2015’te, Adana’da M.M. ve S.D. kocasıyla birlikte evlerinde misafir olarak kalan A.Ç.’ye (23) çocuklarını öldürmek tehdidiyle zorla fuhuş yaptırdı. A.Ç. bir kadın arkadaşını gizlice arayarak durumu anlattı. M.M., S.D. ve onlara yardım eden kadınlar G.B. ve F.Ç. gözaltına alındı.

12 Kasım 2015’te, Adana’da Y.Ş., R.E. 16-17 yaşlarında olan mevsimlik işçi kadınlara zorla fuhuş yaptırdı. Erkeklerin kadınları  “Ailenize söylerim sizin aileniz tutucu sizi bir gün yaşatmaz” diye tehdit ettiği ifade edildi. 17 yaşında bir kadınlardan biri talebi üzerine sığınmaevine yerleştirildi, kadının kimlik bilgilerinin değiştirileceği ifade edildi.  Haziran ayından beri kadınlara zorla fuhuş yaptıran erkekler tutuklandı.

14 Kasım 2015’te, İstanbul’da 15’i erkek 25 kişi yurt dışından iş vaadiyle getirdikleri 32 kadına pasaportlarına el koyarak ve boş senet imzalatarak tehditle zorla fuhuş yaptırdı. Gözaltına alınan 25 kişiden 24’ü tutuklandı.

5 Aralık 2015’te, Muğla’da M.S. (37) Ukraynalı bir kadını fuhşa zorladı. M.S. tutuklanırken kadın sınır dışı edildi.

8 Aralık 2015’te, Antalya’da M.K., M.K. ve G.G., Moldovalı ve Özbekistanlı iki kadına zorla fuhuş yaptırdı. Erkekler tutuklandı.

15 Aralık 2015’te, İzmir’de I.S. (28), A.K. (34), M.K. (33), H.İ.K. (37), S.Ö.(35), E.Ç. (34), A.D. (38) ve H.K. (44) yabancı uyruklu I.G.(22), I.U.(27), N.C.(22), S.T.(38), E.A. (33), A.C. (23) ve A.K.(23)  zorla fuhuş yaptırdı. Gözaltına alınan erkeklerden M.K., H.K., S.Ö. ve E.Ç. çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı.

20 Aralık 2015’te, Çanakkale’de H.S. (22) alıkoyduğu R.G.’ye (15) zorla fuhuş yaptırdı. Tutuklanan H.S.’nin telefon kayıtlarından ulaşılan ve R.G.’ye farklı zamanlarda tecavüz eden O.S., H.D., M.Y., K.C., A.S., M.F.  ve Y.Ç tutuklandı.

30 Aralık 2015’te, İstanbul’da E.B.(32), C. T.(44), Ü.T.(42) , E.Y. (35) ve kadın N.M.(33) iş vaadiyle kandırdıkları ve pasaportuna el koydukları Özbekistanlı Z.S.’yi (30) fuhşa zorladı. Gözaltına alınan bir kadın ve dört erkek tutuklandı.

16. ÇOCUKLARIN YAŞAM HAKLARINA YÖNELİK İHLALLER

16.1. Çocuk İntiharları / İntihar Teşebbüsleri

9 Ocak 2015’te,Siirt’in Kurtalan ilçesine bağlı Sümer mahallesindeki evinde F.B. (17) isimli bir çocuğun, ateşli silah ile intihar ettiği iddia edildi. F.B.’nin başından aldığı yara sonucu yaşamını yitirdiği belirtilirken, olay ile ilgili soruşturma başlatıldı.

10 Ocak 2015’te,Ağrı’nın Diyadin ilçesi İsaağa Mahallesi’nde ikamet eden Zeynep Polat (17) adlı çocuğun cansız bedeni odasında tavana asılı halde bulundu. Urfa nüfusuna kayıtlı Polat’ın, 6 ay önce ailesinden kaçarak evlendiği iddia edilirken, Polat’ın kayınbabası Halis Polat’ın, saat 12.00 sularında odaya giden gelinine seslendiğini ancak yanıt alamayınca yeğenlerine haber verdiği, kapının zorlanarak açılması ile tavana asılı haldeki cenaze ile karşılaştıkları beyanında bulunduğu öğrenildi. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

15 Ocak 2015’te,Kahramanmaraş’ın Elbistan ilçesinde, Dulkadiroğlu Anadolu Lisesi öğrencisi olan 15 yaşındaki B.A, okul çıkışında Yunus Emre Mahallesi Oğuzhan Caddesi’nde anneannesinin evine gitti. Genç kızın evde bulunan av tüfeğini henüz bilinmeyen bir nedenle karnına dayadığı ve ateşleyerek intihar ettiği iddia edildi. Olayla ilgili geniş çaplı soruşturma başlatıldı.

20 Ocak 2015’te, Denizli’nin Pamukkale ilçesinde bir akşam saatlerinde evde kimsenin olmadığı bir anda odasına giren lise öğrencisi İ.K. kendisini iple tavana asarak intihar ettiği iddia edildi.

27 Ocak 2015’te,Hakkari’nin Şemdinli ilçesinin Çatalca Köyüne bağlı Erdemli mezrasında ikamet eden Muhammet Kılıç (17) tavana astığı iple yaşamına son verdi.

5 Şubat 2015’te, Mersin’in Anamur ilçesi Bahçe Mahallesi’nde oturan Ticaret Meslek Lisesi 2. sınıf öğrencisi Seda A., iddiaya göre dışarı çıkmak için annesinden izin istedi, ancak annesi izin vermedi. Bunun üzerine bunalıma girdiği öne sürülen genç kız, gece herkesin uyuduğu sırada odasında iple kendini asarak intihar ettiği iddia edildi.

12 Şubat 2015’te,Van’ın Çaldıran ilçesine bağlı Çubuklu Mahallesi’nde, 11 yaşındaki Fırat Yıldırım isimli çocuğun evin tavanına astığı iple intihar ettiği iddia edildi. Aile fertleri tarafından fark edildiği belirtilen Yıldırım’ın cenazesi, Çaldıran Devlet Hastanesi’nde yapılan ön otopsinin ardından Van’a gönderildi.

8 Şubat 2015’te,Ağrı’nın Diyadin ilçesine bağlı Taşbasamak köyünde, E.Y. (12) adlı ilkokul 6’ncı sınıf öğrencisi kız çocuğu, evlerine ait ahırın tavanına asılı halde bulundu. Cenaze, otopsi için Erzurum Adli Tıp Kurumu’na gönderildi.

11 Mart 2015’te,Diyarbakır’ın Silvan ilçesi Heştder köyüne bağlı Gurbloq mezrasında ikamet eden ve 7 aylık nişanlı olduğu öğrenilen 17 yaşındaki N.O’nun, kendini evin tavanına iple asarak intihar ettiği ileri sürüldü. Hayatını kaybettiği öğrenilen N.O’nun ölümüne ilişkin soruşturma başlatıldı.

20 Mart 2015’te, Tekirdağ’da Ü.T. (42) Z.A.’ya (15) tecavüz etti.  Tecavüz olayı Z.A.’nın intihara teşebbüsüyle ortaya çıktı.  Z.A kaldırıldığı hastanede, 2012 yılında kendisine tecavüz eden G.T.A.’dan (27) ve Ü.T.’den şikâyetçi oldu. Soruşturma sırasında Z.A.’nın kardeşi E.A. (13) tanıdığı E.S.’den (42) kendisine tecavüz ettiği gerekçesiyle şikâyetçi oldu. Ü.T. ve G.T.A. tutuklanırken E.S. ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

21 Mart 2015’te,Diyarbakır’ın Çınar ilçesine bağlı Yaprakbaşı  Mahallesi’nde Zozan Turunç (17) isimli kız çocuğunun, babasına ait pompalı tüfekle kafasına ateş açarak intihar ettiği iddia edildi.

23 Mart 2015’te,Van’ın Saray ilçesine bağlı Çartak köyünde, 15 yaşındaki lise öğrencisi Sevcan Dolan’ın babasına ait av tüfeğiyle intihar ettiği iddia edildi. Bir el silah sesinin duyulmasının ardından genç kadının odasına giden ailesi, kızlarının cansız bedeniyle karşılaştı. Dolan’ın 3 ay önce de intihara teşebbüs ettiği öğrenildi.

23 Mart 2015’te,Van’ın Özalp ilçesine bağlı Hacı Ali köyünde ikamet eden 17 yaşındaki L.B.’nin, tandır evinde kendini tavana asarak intihar ettiği iddia edildi. Olay ile ilgili soruşturma başlatıldı.

13 Nisan 2015’te, Van’da ailesi ile birlikte yaşayan 16 yaşındaki R.S. isimli genç bir kadının, gece babasına ait tabanca ile yaşamına son verdiği iddia edildi.

22 Nisan 2015’te, Şırnak’ın Cizre ilçesi Cudi Mahallesi’nde Zeyna Tugay (16) isimli çocuğun sabah saatlerinde evin banyosunda tavana asılan ipte ölü bulunduğu iddia edildi. İntihar ettiği öne sürülen Tugay’ın, ailesi tarafından bulunduğu savunuldu.

29 Nisan 2015’te, Van’da A.E.’nin (15) ailesiyle yaşadığı evde intihar ettiği öne sürüldü.

3 Mayıs 2015’te, Balıkesir’in Edremit ilçesinde lise öğrencisi E.D.Ç (16) adlı kız çocuğunun evde babasının beylik silahı ile intihar ettiği iddia edildi.

20 Mayıs 2015’te, Hakkari’nin Gazi Mahallesi’ndeki 150 metre yüksekliğindeki Sançaktepe’ye çıkan 15 yaşındaki Z.Ç. isimli kız çocuğu, aile içinde yaşadığı sıkıntılardan dolayı intihar etmek istedi. Mahalledeki yurttaşların ikna çabaları başarısız olunca Z.Ç.’nin kurtarılması için bölgeye itfaiye ve AFAD ekipleri çağrıldı. Kısa bir süre sonra çok sayıda yurttaş da olay yerinde toplanırken, Binevş Kadın Danışmanlık Merkezi’nde görevli psikolog da olay yerine geldi. Psikologun ve kız çocuğunun ailesinin 3 saate yakın süren ikna çabalarının ardından Z.Ç. çıktığı tepeden indi.

2 Haziran 2015’te, Van’ın Özalp ilçesine bağlı Pîrmeyrem (Yumruklu) Mahallesi’nde İlköğretim 5’inci sınıf öğrencisi 11 yaşındaki Z.T. adlı kız çocuğunun intihar ettiği iddia edilirken, Z.T’nin cenazesinin annesi tarafından bulunduğu öğrenildi. Olay yerine çağrılan Dorutay Jandarma Karakolu askerleri olay ilgili soruşturma başlattı.

2 Temmuz 2015’te, Van’ın Özalp ilçesine bağlı Sağmalı Mahallesi’nde dün akşam evlerine ait samanlıkta kendini astığı iddia edilen 8’inci sınıf öğrencisi 15 yaşındaki B.Ö., kendisini gören küçük kardeşinin babasına haber vermesi üzerine ipten alındı. Baba Yusuf Ö. tarafından asılı bulunduğu yerden alınarak ambulans ile Özalp Devlet Hastanesi’ne getirilen çocuk, ilk müdahalenin ardından Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Yoğun bakım ünitesinde tutulan B.Ö’nün şuurunun kapalı olduğu ve hayati tehlikesinin bulunduğu öğrenildi. B.Ö’nün, önceki hafta Özalp’in Yumruklu Mahallesi’nde kendisini asarak intihar ettiği öne sürülen Zerda Tanrıtanır’ın dayı çocuğu olduğu öğrenildi.

16 Haziran 2015’te,  Şırnak’ın Uludere ilçesine bağlı Bağlıca (Kadin) köyünde Çimen Kara (16) isimli çocuk, av tüfeğiyle vurulmuş halde bulundu. Gelen silah sesi üzerine bulunduğu ve intihar ettiği iddia edilen Kara’nın cansız bedeni, olay yerine gelen jandarma ekiplerinin incelemesinin ardından otopsi için Uludere Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı.

7 Temmuz 2015’te,  Adana’nın Ceyhan ilçesi Belediyeevleri Mahallesi’nde, 6 gün önce yaşadığı evin kömürlüğünde tavana asılı bulunduğu iddia edilen 14 yaşındaki Kader Erdoğan, tedavi gördüğü Çukurova Dr. Aşkın Tüfekçi Devlet Hastanesi’nde yaşamını yitirdi. İntihar ettiği savunulan Erdoğan’ın aile tarafından evlatlık edinildiği belirtildi.

8 Temmuz 2015’te,  Kocaeli’nin Kandıra İlçesi’ndeki Cebeci Plajı yakınlarında 17 yaşındaki Melisa Kolpar ile Ziya Yağcı’ın cesetleri bulundu. Genç kızın ölmeden önce dövüldüğü anlaşılan cesedi kaldıkları çadırın içinde bulunurken, Ziya Yağcı’nın cesedi hemen yakındaki cankurtaran kulesinde iple asılı bulundu.

23 Temmuz 2015’te, Van’ın Özalp ilçesine bağlı Kırkçalı (Hezarê) Mahallesi’nde 10 yaşındaki Eda Güntürk’ün, evinde pencerenin perdesine aslılı bulunduğu iddia edildi. Ailesi tarafından bulunduğu savunulan küçük Eda’nın yaşamını yitirdiği, çağrılan sağlık ekipleri tarafından tespit edildi. Savcılık incelemesinin ardından cenaze otopsi için Van Dursun Odabaşı Tıp Merkezi’ne kaldırıldı.

31 Temmuz 2015’te, Konya’nın Ereğli İlçesi’nde 11 aylık bir bebek annesi 16 yaşındaki Sümeyye Türel, iddiaya göre akrabasının evinde misafirlikte iken 5’inci katın penceresinden atlayıp canına kıydı.

31 Temmuz 2015’te, Diyarbakır’ın Silvan ilçesi Bahçelievler Mahallesi’nde Ş.D.(16) isimli kız çocuğunun, yaşadığı evin çatı katından atlayarak intihara teşebbüs ettiği iddia edildi. 2’nci kattan düşme sonucu ağır yaralanan Ş.D. Silvan Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı.

1 Ağustos 2015’te, Konya’da çocuk gelin S.T. (16) akrabasının beşinci kattaki evinden atlayarak intihar etti. S.T.’nin kocası erkekten bir süredir ayrı yaşadığı ifade edildi.

11 Eylül 2015’te, Van’ın İpekyolu ilçesine bağlı Yalı Mahallesi’nde ilkokul öğrencisi 12 yaşındaki Rıdvan Abalı isimli çocuk, bulunduğu evde tavana asılı bir şekilde bulundu. Bulunduğu odada tavana asılı olarak bulunan Abalı’ın cenazesi olay yerine gelen sağlık ekipleri tarafından otopsi için Dursun Odabaşı Tıp Merkezi’ne kaldırıldı.

6 Ekim 2015’te, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na bağlı Kırıkkale Kız Yetiştirme Yurdu’nda barınan 15 yaşındaki Dilan Adlin, Kırıkkale şehir girişinde bulunan alışveriş merkezinin içinde 3’üncü katından atlayarak yaşamına son verdi.

11 Kasım 2015’te Islahevi olmadığı için Bahçecik (Trabzon) E Tipi Cezaevi’nde tutulan E.N. (15) adlı çocuğun kendisini koğuşun kapısına asarak intihar ettiği iddia edildi.

17 Ekim 2015’te, Antalya’da M.B. (15) oturduğu binanın 10. katından atlayarak intihar etti. M.B.’nin aynı gün intihara teşebbüs ettiği öne sürüldü.

16 Kasım 2015’te, İzmir’in Bayraklı İlçesi’nde, sosyal paylaşım hesabında İngilizce “Bu çok yanlış dünyada fazla kalmayacağım” yazan 17 yaşındaki Pelin Ümrem Boyacı, İzmir Banliyö Hattı (İZBAN) treninin önüne atladı. Ağır yaralanan Boyacı, kaldırıldığı hastanede kurtarılamadı.

28 Kasım 2015’te, Van’ın merkez İpekyolu ilçesine bağlı Xaçort (Hacıbekir) Mahallesi’nde yaşayan Şehriban Bozkurt (17) adlı hamile çocuğun, evinde asılı bulunduğu öğrenildi. Bir sene önce, daha önce 2 evlilik yapıp boşanan biriyle evlendirildiği belirtilen Bozkurt’un, eşinin ailesinin şiddetine maruz kaldığı ve annesini arayıp şiddete dayanamadığı için eve dönmek istediğini söylediği iddia edildi. Ancak yine iddialara göre ağabeyinin karşı çıkması üzerine aile evine dönemeyen Bozkurt, akşam saatlerinde evin içinde kendini asarak intihar etti.

30 Kasım 2015’te, Van’ın Akköprü Mahallesi’nde Hilal Kaya (17) adlı lise son sınıf öğrencisinin evin bahçesinde ağaca asılı bulunduğu iddia edildi.

14 Aralık 2015’te, İzmir’de, 17 yaşındaki Ezgi Tuncer isimli bir genç, bir binanın 8’nci katında bulunan oturdukları dairenin penceresinden beton zemine düşerek ağır yaralandı. Hastaneye kaldırılan genç kadın, kurtarılamayarak yaşamını yitirdi.

16.2. Toplumsal Alanda ve Ev İçinde Çocuğa Yönelik Şiddet ve Tecavüz

1 Ocak 2015’te, İstanbul’da işçi H.D. (50) çalıştığı mandırada kalan Ç.K.’yi (14) kaçırdı ve evinde 10 gün boyunca tecavüz etti. Olaydan 10 gün sonra bulunan Ç.K. ifadesinde kaçırılmadan önce babası M.K. (60), abileri B.K. (20) ve M.K. (16) ve komşusu A.M., R.C. ve E.C.’nin  kendisine tecavüz ettiğini söyledi. Polis tüm erkekleri gözaltına aldı, B.K. ve M.K. denetimli serbestlikle salınırken, diğer erkekler tutuklandı.

1 Ocak 2015’te, İzmir’de Y.Y. (61) eski sevgilisi A.E. (35) ve kızı S.H.’yi (15) pompalı tüfekle ağır yaraladı, S.H.’nin erkek arkadaşı U.Ç.’yi öldürdü. A.E.’nin erkek hakkında daha önce taciz, tehdit ve yaralama gerekçesiyle beş kez şikâyetçi olduğu ve kadının kendi ve kızı için biri 17 Aralık 2014’te olmak üzere iki kere koruma kararı verildiği öğrenildi. Olaydan sonra kaçan Y.Y. yakalandı.

4 Ocak 2015’te, Konya’da Ü.Ö. (80), kızı G.Ö.’ye (14) cinsel tacizde bulundu. G.Ö. jandarmaya giderek iki yıldır babası Ü.Ö.’nün tacizine uğradığını söyleyerek şikâyetçi oldu. İki yıl önce de aynı mahallede yaşayan genç bir kadını taciz ettiği için iki ay hapis yatan Ü.Ö. çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından tutuklandı.

5 Ocak 2015’te, Niğde’de 21 Ekim 2014’te öldürülen çocuk gelin Hilal Ünal’ın (13) kayınpederi R.A. tarafından öldürüldüğü tespit edildi. Aile Hilal Ünal’ın intihar ettiğini öne sürmüştü.

9 Ocak 2015’te, Kocaeli’nde B.K. (25) nişanlısı Hatice Vanlı (17) ve nişanlısının annesi Serap Atak’ı (42) defalarca bıçaklayarak öldürdü. Cinayetten sonra kaçan B.K. tutuklandı, B.K. ilk ifadesinde cinayetleri kıskançlık sebebiyle işlediğini söyledi.

13 Ocak 2015’te, Kocaeli’nde M.D. (40) kızı M.D.’ye (17) cinsel tacizde bulundu. M.D.’nin kızına 10 yıldır cinsel tacizde bulunduğu ifade edildi. M.D.’nin annesinin şikâyeti üzerine gözaltına alınan M.D. çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından tutuklandı.

15 Ocak 2015 tarihinde, Ankara’nın Etimesgut semtinde bedensel ve zihinsel engelli, 14 yaşındaki S.Y. okuldan eve dönerken kaçırılmış, 2 gün boyunca alıkonulmuş ve tecavüze uğramış. Tecavüzcü tutuklu yargılanıyor, ona yardımcı olan iki erkekse serbest bırakılmışlar.

17 Ocak 2015’te, Antalya’da S.Ö. (39) üvey kızı E.A.’ya (15) evde cinsel tacizde bulundu. Üvey babasından şikâyetçi olan E.A., erkeğin annesinin evde olmamasını fırsat bilerek tacizde bulunduğunu ileri sürdü. S.Ö. çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından tutuklandı.

18 Ocak 2015’te, Antalya’da bir lisenin müdür yardımcısı M.D. odasında baş ağrısı şikâyetiyle izin almak için gelen öğrenci E.T.’ye (17) cinsel tacizde bulundu. Şikâyet üzerine görevden alınan M.D. çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından tutuklandı.

20 Ocak 2015’te, Adana’da İ.Y. (55) kızı P.Y.’yi (17) internet cafede sekiz yerinden bıçaklayarak ağır yaraladı. Kızını internette erkeklerle konuştuğu için bıçaklayan İ.Y. olaydan sonra “polise haber verin, ambulans çağırmayın” diyerek kaçtı. İ.Y. sonra çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından tutuklandı. P.Y.’nin babası hakkında yedi kez şikâyetçi olduğu ve üç gün önceki şikâyeti sonucu sığınma evine yerleştirildiği öğrenildi.

21 Ocak 2015’te, Ankara’da lisede öğretmen F.A. lise öğrencisine cinsel tacizde bulundu.

21 Ocak 2015’te,Siirt kent merkezinde bulunan Veysel Karani Mahallesi’nde oturan 12 yaşındaki B.G. adlı öğrenci, okuldan çıkıp eve giderken yolda bilinmeyen bir nedenden ötürü iki kişi ile tartıştı. Tartıştığı kişilerin saldırısına uğrayan küçük çocuk, vücudunun çeşitli yerlerinden bıçaklandı. Kanlar içerisinde kalan B.G. ise Siirt Devlet Hastanesi Acil Servisi’ne kaldırıldı. Hastanede yapılan ilk müdahalede küçük çocuğun 18 yerinden bıçaklandığı belirlendi. Hayati tehlikesi bulunduğu için B.G, daha sonra Acil Servis’ten Yoğun Bakım ünitesine sevk edildi.

24 Ocak 2015’te, Sakarya’da S.Ö. kızı N.B.’yi (11) bıçakla boğazından yaraladı.

26 Ocak 2015’te, İstanbul’da E.A. (50) karısı Melek Ayaz (45), üvey iki kızları Eda (17) ve Seda Çapa’yı (17) tabancayla defalarca el ateş ederek öldürdü. E.A. cinayetten sonra intihar etti.

26 Ocak 2015’te, Mardin’in Nusaybin ilçesinde, Kobanê’nin özgürleştirilmesi sonrası yapılan kutlamalar sırasında evinin önünde bulunan 5 yaşındaki H.S. isimli çocuk, nerden geldiği belli olmayan bir kurşunla yaralandı. Yaralanması sonrası Nusaybin Devlet Hastanesi’ne kaldırılan küçük çocuk daha sonra Mardin Devlet Hastanesi’ne sevk edildi. Getirildiği hastanede kontrol altına alınan küçük çocuğunun doktorundan alınan bilgilere göre, H.S’nin boynunun sol yanından giren bir kurşun, sol köprücük kemiği içinde bulunan kas dokusu içinde durdu. Küçük çocuk için şu an hayati tehlikenin yanı sıra herhangi bir sakatlık tehlikesinin de söz konusu olmadığını belirten doktorlar, tedavisi kapsamında gerekli antibiyotikler verilen çocuğun yarın ameliyata alınarak, vücudundaki kurşunun çıkarılacağını kaydetti. Mardin Emniyet Müdürlüğü’nün olaya ilişkin yaptığı yazılı açıklamada “Kutlama amaçlı ateşlenen silahlardan çıkan mermi ile meydana geldiği değerlendirilen ateşli silahla yaralanma olayı ile ilgili çalışmalarımız devam etmektedir” denildi.

26 Ocak 2015’te,Şırnak’ın Silopi ilçesi Şehit Harun Mahallesi’nde oturan 14-15 yaşlarında olduğu belirtilen M. K. isimli bir çocuk, nerden atıldığı bilinmeyen bir cismin kafasına isabet etmesi sonucu ağır yaralandı. Yurttaşlar tarafından Silopi Devlet Hastanesi’ne kaldırılan K, burada yapılan ilk müdahalenin ardından ambulansla Şırnak Devlet Hastanesi’ne sevk edildi.

27 Ocak 2015’te, Urfa’da S.Y. kızı Senem Yücel’i (17) tabancayla öldürdü. Cinayetten sonra kaçan S.Y. çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından tutuklandı.

29 Ocak 2015’te, Kocaeli’nde güvenlik görevlisi A.Ş. (50) sahilde yürüyüş yapan H.T.’yi (16) güvenlik kulübesinde taciz etti. A.Ş. adliyeye sevk edildi.

3 Şubat 2015’te, Samsun’da S.B. (28) E.A.’ya (14) cinsel tacizde bulundu. S.B. çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından tutuklandı.

7 Şubat 2015’te, Kars’ta B.D. (24), karısı Özlem Durmuş (23), kızı Hanife (1) ve oğlu Hüseyin Durmuş’u (3) pompalı tüfekle öldürdü. B.D. cinayetten sonra intihar etti.

9 Şubat 2015’te, Ankara Gazi Hastanesinde Nurhan S. isimli kadın, 10 yaşındaki oğlu O.S.’yi otoplasti (kepçe kulak) ameliyatı olması için Gazi Hastanesi’nde KBB servisinde yatırdı. Başarılı bir şekilde sonuçlanan ameliyattan sonra O.S. gözetim altına alındı. Pazar gecesi Nurhan S., oğlu O.S.’yi tuvalete götürmek üzere odasından çıkardı. Annesiyle birlikte el ele olacaklardan habersiz şekilde tuvalete giden küçük çocuk, öz annesi tarafından boğularak öldürüldü. Olayın ardından iddiaya göre hastaneden çıkarak Konya Yolu üzerinde araçların önüne atlayan Nurhan S., daha sonra acil servise gelerek çocuğunu tuvalette boğarak öldürdüğünü söyledi. Hastane görevlileri, kadının söyledikleri doğrultusunda tuvaleti kontrol ettiklerinde çocuğun cansız bedeniyle karşılaştı. Hastaneye gelen polis ekipleri, Nurhan S.’yi gözaltına aldı. Küçük çocuğun cansız bedeni ise otopsi yapılmak üzere Adli Tıp Kurumu’na götürüldü.

13 Şubat 2015’te, Adana’da Ü.K. (42) yemekte tavuk yemek istediği için dini nikâhlı karısı G.B.’yi (28) copla döverek yaraladı, kadını ve kızını iki gün boyunca eve kilitledi. Zorla tutulduğu evden kaçan G.B. polise erkek hakkında şikâyetçi oldu. Ü.K.’nin karısına ve 1,5 yaşındaki kızına sürekli şiddet uyguladığı ve işkence ettiği ifade edilirken, Ü.K.’nin resmi nikâhlı başka bir karısı olduğu öğrenildi.

16 Şubat 2015’te, Niğde’de N.T. (40) kızı E.T.’ye (13) arabasında tecavüz etti. Olayı görenlerin şikâyetçi olması üzerine gözaltına alınan N.T. çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından tutuklandı. E.T. koruma altına alındı.

17 Şubat 2015’te, İstanbul’da hakkında uzaklaştırma kararı bulunan Ö.S. sosyal medyada tanıştığı fenilketonüri hastası N.K.’yi (17) kaçırdı. Erkeğin üç aydır birlikte olma teklifini reddeden Ö.S.’yi tehdit ettiği ve sürekli telefonlar taciz ettiği öğrenildi. N.K.’nin bir haftadır kayıp olduğu ve özel beslenmesini alamazsa hayatının tehlikeye gireceği ifade edildi.

19 Şubat 2015’te, Adana’da B.K. (26) üç ay önce S.N.Ö.’yü (13) Ankara’dan kaçırdı ve üç ay boyunca tecavüz etti. B.K.’nin babası A.K., annesi S.K. ve amcası S.K. üç ay boyunca S.N.Ö.’ye zorla dilencilik yaptırdı, B.K. genç kadına zorla fuhuş yaptırmaya çalıştı. S.N.Ö.’nün ailesinin şikâyeti üzerine S.N.Ö. tutulduğu evde bulunurken, üç erkek ve bir kadın gözaltına alındı. B.K. çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından tutuklandı, diğer kişiler serbest bırakıldı.

20 Şubat 2015’te, Hatay’da tesisatçı A.Ş. (19) D.Ö.’ye (12) darp ederek bindirdiği minibüsünde jiletle yaraladı ve tecavüz etmeye çalıştı. İhbar üzerine A.Ş. suçüstü yakalandı. Erkeğin daha önce de D.Ö.’yle sevgili olmak istediği genç kadının kabul etmediği ifade edildi.

21 Şubat 2015’te, Kocaeli’nde bir lisede yaşları 16-18 olan beş öğrenci, öğrenci bir kız çocuğuna tecavüz etti. Erkeklerin çocuğa altı aydan beri tehdit ederek tecavüz ettiği öğrenildi. Erkeklerin ikisi nöbetçi mahkeme tarafından tutuklanırken, üçü tutuksuz yargılanmak üzerine serbest bırakıldı.

22 Şubat 2015’te, Maraş’ta M.Ö. (34) karısı Mehtap Özcan’ı (28) ve kızı Yeliz Özcan’ı (5) boğazını keserek öldürdü. M.Ö. cinayetten sonra intihar etti.

24 Şubat 2015’te, Zonguldak’ta A.T. sevgilisi İ.D.’nin (31) 12 yaşındaki kızına cinsel tacizde bulundu. Kadını ve kızını polise gitmemeleri için tahdit etti. İ.D. erkekten şikâyetçi oldu.

1 Mart 2015’te, Osmaniye’de M.K. (26) oyun oynayan 9 yaşındaki kız çocuğunu kandırarak götürdüğü yerde tecavüz etmeye çalıştı, cinsel tacizde bulundu. M.K.’nin ailesinin şikâyetçi olması üzerine gözaltına alınan M.K. savcılıktaki ifadesinde “Oldu bir kere. Öldürmediğimize dua etsin. O da sokakta tek başına dolaşmasaydı” dedi. M.K. tutuklandı.

2 Mart 2015’te, Adana’da O.T. (41) dini nikâhlı karısı S.S.Ç.’ye (17) kimliğine el koyarak zorla fuhuş yaptırdı. O.T.’nin fuhuş için internette bir site açtığı öğrenildi. S.S.Ç.’nin şikâyetçi üzerine gözaltına alınan erkek adliyeye sevk edildi.

3 Mart 2015’te, Kayseri’de okul servisi şoförü S.D. (25) 12 yaşındaki kız öğrenciye serviste tecavüz etti. S.D. tutuklandı.

4 Mart 2015’te, İstanbul’da TRT Kurdi’de eleman O.Ö. stajyer M.’ye (17) ağzını kapatarak cinsel tacizde bulundu. M. tacizi önce kanal koordinatörüne iletti, hiçbir işlem yapılmayınca polise şikâyetçi oldu. Gözaltına alınan O.Ö. ifadesinden sonra adli kontrolle serbest bırakıldı. Taciz olayının kanal koordinatörü erkek tarafından örtbas edilmek istendiği iddia edilirken kurum için de O.Ö. hakkında soruşturma başladığı ifade edildi.

4 Mart 2015’te, İHD Diyarbakır şubemize başvuran R.G., şu beyanlarda bulundu: “Ben inşaat işçisi olup, İzmir’de çalışıyordum. 21.02.2015’te,eve geldim. Evde eşimin ve çocuklarımın garip davranışlarından dolayı durumu sordum. Eşim bana anlattı. Site güvenlikçisi Hasan Adam adındaki şahıs, bahçede top oynayan oğlum Barış’ı B Blok bodrum katına karton toplamak için götürmüş. Bodrumda kapıyı kapatarak güvenlikçi pantolonunu dizine indirerek cinsel organını çocuğa göstererek “Barış ne yapıyorsun” demiş. Oğlum o esnada bağırmaya çalışmış ancak çocuğun ağzını kapatıp arkasına geçerek kemerini açmaya çalışmış. Oğlum dirsek vurarak elinden kurtulmuştur. Oğlumun güvenlikçiye “seni babama söyleyeceğim demesi üzerine babasına söylememesi yönünde kendisine 100 TL vermeye çalışmıştır. Oğlum parayı üzerine atıp kaçmıştır. Bütün bu olanları bana anlatınca bende sinirlenip güvenlikçi kulübesine gittim ve güvenlikçi ile tartıştım. Olay 12.02.2015’te,’te,saat 14.07’de olmuştur. Ayrıca sitenin kamera kayıtları da mevcuttur. Bunu oğluma yapan güvenlikçiden davacı ve şikâyetçiyim. Bu konuda sizden hukuki destek sunmanızı talep ediyorum.”

6 Mart 2015’te, Adana’da O.K. (22), U.S. (21), K.S. (21), E. Ç. (19), E.K. (24), H.İ.G. (21), A.K.(17) ve E.C.D.(17) lise öğrencisi Y.G.’ye “görüntülerini internette yayınlarız” tehdidiyle bir yıl boyunca tecavüz etti. Y.G.’nin eski sevgilisi olan ve kadının görüntülerini çeken C.Ç. aranırken, sekiz erkek nöbetçi mahkeme tarafından adli kontrol kaydıyla tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

7 Mart 2015’te, Mersin’de bir lisede müdür yardımcısı Y.G. (42) lise öğrencisi E.Ö., S.G. ve A.Ç.’ye sözle ve bir şeyler yedirmeye çalışarak kazan dairesinde cinsel tacizde bulundu. Öğrenciler erkek hakkında şikâyetçi olurken okul müdürü erkek öğrencilere “Olayı büyütmeyin… Kardeşiniz de olsa erkeklerle gezmeyeceksiniz.” dedi. Kadınların şikâyetçi olması üzerine istifa eden Müdür yardımcısıyla ilgili idari soruşturma başlatılmadı.

7 Mart 2015’te, Denizli’de O.C.’nin Y.Ç.’yi (16) kaçırdığı iddia edildi. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

8 Mart 2015’te, Iğdır’da F.Ç. evden ayrılan dini nikâhlı çocuk gelin karısı S.U.’yu (17) kayınpederinin evinde muştayla yaraladı. Gözaltına alınan erkek savcılık kararıyla serbest bırakıldı.

9 Mart 2015’te, Sakarya’da otel çalışanı S.S. (24) Kaymakam’lık tarafından otele yerleştirilen Suriyeli 14 yaşındaki genç kadına cinsel tacizde bulundu. S.S. çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından tutuklandı.

10 Mart 2015’te, Bursa’da Berivan Yaprak Turga’nın (17) sevgilisi U.A. (20) ile tartıştıktan sonra erkeğin tabancasını alarak intihar etmek istediği, U.A. tabancayı almaya çalışırken silahın ateş aldığı iddia edildi. Turga öldü. Erkek gözaltına alındı.

12 Mart 2015’te, Antalya’da K.D. (24) ayrılmak isteyen ve ailesinin evine giden çocuk gelin karısı F.D.’yi (17) aracıyla götürdüğü ormanlık alanda tüfekle etrafa ateş açmayı reddettiği için darp etti, ardından uzun süre kadına işkence etti. K.D. şiddet olayına müdahale etmeye çalışan tır şoförüne “ben kocasıyım bu aile meselesi” dedi, erkek şoför jandarmaya giderek şikâyetçi oldu, jandarmanın müdahalesi üzerine gözaltına alınan erkek F.D.’nin hayati tehlikesi bulunmadığı için serbest bırakıldı. F.D.’nin Mayıs ve Aralık 2014’te kocasından şiddet gördüğü gerekçesiyle şikâyetçi olduğu, Mayıs ayında erkek hakkında bir ay önleyici tedbir uygulandığı ancak uzaklaştırma kararı verilmediği ifade edildi.

14 Mart 2015’te, Antep’te rehber öğretmen A.D. 12 lise öğrencisi kadına elle cinsel tacizde bulundu. Kadınlar okulda yaptıkları şikâyet sonucunda işlem yapılmadığı için polise şikâyetçi oldu. A.D. hakkında İlçe Eğitim Müdürlüğü’nce soruşturma başlatıldığı ve görevden alındığı ifade edilirken, gözaltına alınan A.D. çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından tutuklandı.

Van’da 28 Şubat’ta K.T. kızı F.T.’yi (17) darp ederek ağır yaralamıştı, intihar ettiği iddiasıyla hastaneye kaldırılan kadının beyin ölümü gerçekleşti. F.T.’nin annesi Z.T. eski kocası K.T. ve akrabalarının kızının ölümüne intihar süsü verdiklerini iddia etti, polise ve savcılığa başvurdu. K.T.’nin gözaltına alındıktan kısa bir süre sonra serbest bırakıldığı ifade edildi. Z.T. eski kocasının polise şikâyetçi olmaması için tehdit ettiğini söyledi.

15 Mart 2015’te, İstanbul’da O.N.F. (60), S.Ç., M.I. ve İ.A. 16 yaşında genç kadını kaçırdı, tecavüz ettiler ve şantaj yoluyla zorla fuhuş yaptırdılar.

16 Mart 2015’te, Niğde’de geçen 21 Ekim’de R.A. (59) çocuk gelin olan gelini Hilal Ünal’ı (13) tabancayla öldürdü. R.A.’nın oğlu İ.A.’nın Ünal’a tecavüz ettiği genç kadının bu sebeple zorla evlendirildiği öğrenildi. R.A.’nın kadının telefonda bir erkekle konuştuğu için öldürdüğü iddia edildi. R.A. hakkında kasten öldürmeden, Anne A.A. ve İ.A. için 25 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. R.A. ve ailesi kadının intihar ettiğini öne sürmüştü.

17 Mart 2015’te, İstanbul’da C.T. altı aylık kız bebeğini cinsiyeti nedeniyle darp ederek öldürdü. Erkeğin 2014 yılında da kızını aynı sebeple öldürdüğü iddia edildi. C.T.’nin karısını şikâyetçi olmasın diye öldürmekle tehdit ettiği ifade edildi. Erkek tutuklandı.

19 Mart 2015’te, Antep’te M.P. (24) akrabası Ayşegül Bülbül (28) ve oğlu Yasin Bülbül’ü (4) boğazlarını keserek öldürdü. Erkeğin Ayşegül Bülbül’e tecavüz etmeye çalıştığı kadının direnmesi üzerine öldürdüğü ifade edildi. Cinayetten sonra kaçan M.P. tutuklandı.

20 Mart 2015’te, Adana’da bir yetiştirme yurdunda Müdür H.T. yurtta kalan E.M.M. (15) ve G.B.’yi sigara içtikleri için tekmeledi, bağırdı. Genç kadınlar H.T.’nin diğer kadınlara da şiddet uyguladığını ancak kadınların korktukları için şikâyetçi olmadıklarını iddia etti. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı konuyla ilgili inceleme başlattı.

20 Mart 2015’te, Tekirdağ’da Ü.T. (42) Z.A.’ya (15) tecavüz etti.  Tecavüz olayı Z.A.’nın intihara teşebbüsüyle ortaya çıktı.  Z.A kaldırıldığı hastanede, 2012 yılında kendisine tecavüz eden G.T.A.’dan (27) ve Ü.T.’den şikâyetçi oldu. Soruşturma sırasında Z.A.’nın kardeşi E.A. (13) tanıdığı E.S.’den (42) kendisine tecavüz ettiği gerekçesiyle şikâyetçi oldu. Ü.T. ve G.T.A. tutuklanırken E.S. ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

21 Mart 2015’te, İHD Diyarbakır şubemize e-mail ile başvuruda bulunan bir görgü Tanığı, şu beyanlarda bulundu: “Diyarbakır Eğitim ve Araştırma Hastanesinde 18 Mart sabahı MR bölümünde çalışan personel tarafından bir taciz gerçekleşti. 15 yaşındaki mağdur S. K., ablasıyla birlikte başhekimliğe şikâyette bulunmuştur. Tutanak tutulmuş fakat tacizi gerçekleştiren şahıs hala o bölümde çalışmaya devam etmektedir. Mağdurun ablasında tutanağın kopyası bulunmaktadır. Aşağıda mağdurun numarası yazılmıştır. Orada kendisine ulaşabilirsiniz. Ben bu olayı duydum ancak olayla bir ilgim yoktur. Sadece bu olayın üstünün kapanmamasını istediğim için size e-mail gönderdim. Sizden mağdur olan kadına yardımcı olmanızı istiyorum.”

21 Mart 2015’te, Mersin’de İ.S. (23) yaşları 15 ve 16 olan iki genç kadına cinsel tacizde bulundu. İ.S. kadınların şikâyeti üzerine gözaltına alındı.

21 Mart 2015’te, Mersin’de M.R.Ö. (39) bir lise önünde 14, 15 ve 16 yaşlarına olan üç genç kıza sözlü cinsel tacizde bulundu. Erkeğin daha önce de başka bir lise önünde dört lise öğrencisi kadına cinsel tacizde bulundu ifade edildi.

26 Mart 2015’te,’te Hakkari’nin Yüksekova İlçesi’nde Yeniköy Mahallesi’nde bulunan İMKB ilk ve orta öğretim okulunda, 3 ve 4’üncü sınıf öğrencileri Esat Çanak ve Furkan Koparan, okul bahçesinde oyun oynadıkları sırada kimliği belirsiz bir kişi tarafından dövüldü. Saniye saniye kameralara kaydedilen dövülme olayı üzerine çocukların aileleri hastaneden darp raporu alarak, savcılığa suç duyurusunda bulundu.

30 Mart 2015’te,Diyarbakır’ın Kulp ilçesinde, 13 yaşındaki ve zihinsel engelli olduğu belirtilen N.Y. isimli çocuğa 2 kişinin cinsel istismarda bulunduğu kaydedildi. Kulp Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında İ.Ö. ile Y.Ö. isimli şahıslar gözaltına alındı. Adliyeye çıkarılan 2 kişi, “cinsel istismar” suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi.

3 Nisan 2015’te, Antalya’da Akdeniz Bölgesi Yağlı Güreş Federasyonu sorumlusu O.Ç. (47) sporcu S.Ç.D.’ye (17) sosyal medyada ve telefonla cinsel tacizde bulundu. S.Ç.D.’nin şikayeti üzerine erkek hakkında soruşturma başlatıldı.

5 Nisan 2015’te, İstanbul’un Avcılar ilçesinde Tahtakale Mahallesi’nde Küçükçekmece Gölü yakınlarında başından kurşunlanarak vurulmuş 16 yaşındaki Suriyeli R.B.’ye ait olduğu belirtilen bir ceset bulundu. Polis olay yerinde inceleme yaparken, R.B.’nin cenazesi otopsi işlemleri için Adli Tıp Kurumu’na gönderildi.

9 Nisan 2015’te, Hatay’da 18 yaşında bir erkek Suriyeli 8 yaşındaki kız çocuğuna cinsel tacizde bulundu. Erkek yakalandı.

9 Nisan 2015’te, Balıkesir’in Burhaniye ilçesi Ören sahilinde gezen Anadolu Lisesi son sınıf öğrencisi E.I. (17) ile arkadaşı lise ikinci sınıf öğrencisi T.G., iddiaya göre iki kişinin arkadan saldırısına uğramıştı. Olaydan T.G. kaçarak kurtulmuştu. Bu sırada yaşanan boğuşmada boğazı kesilen E.I., çevre sakinlerinin ihbarı üzerine olay yerine gelen 112 ambulansı ile Edremit Devlet Hastanesi’ne kaldırılmıştı. Saldırıda ağır yaralanan ve yoğun bakımdan çıkan E.İ.’nin hayati tehlikeyi atlattığı öğrenildi.

11 Nisan 2015’te, Bolu’da taksi şoförü B.Y. ve arkadaşı U.Ö ormanlık alanda 14 yaşında bir kız çocuğuna tecavüz etti. Çocuğun şikayeti üzerine yakalanan erkekler çıkarıldıkları nöbetçi mahkeme tarafından tutuklandı.

11 Nisan 2015’te, Adana’da minibüs şoförü A.Ç. (25) araçtaki yolcu S.İ.’yi (17) inmek istediği durakta indirmeyip ormanlık alana götürdü, minibüs içinde alıkoydu, darp etti ve tecavüze teşebbüs etti. Tecavüze direnen kadının polise haber verdiğini söylemesi üzerine erkek S.İ.’yi araçtan indirdi ve kaçtı. S.İ.’nin şikayeti üzerine gözaltına alınan A.Ç. tutuklandı. A.Ç.’nin tutuklanmasından 10 gün sonra S.İ. şikayetinden vazgeçerken erkek hakkında “Çocuğun cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma” suçlarından 22 yıl hapis cezası istemiyle hazırlanan iddianame Adana 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi.

13 Nisan 2015’te, Adana’da H.B. (19), F.A. (22) ve İ.Ç. (20) sosyal medyada tanıştıkları F.A.’ya (15) uyuşturucu madde verdikten sonra parkta ve götürdükleri evde tecavüz etti. F.A.’nın amcasının şikayeti üzerine gözaltına alınan erkekler tutuklandı.

13 Nisan 2015’te, Siirt Emniyet Müdürlüğü’nde görevli iki polis memurunun 16 ve 18 yaşlarındaki iki kız çocuğunu alıkoydukları ortaya çıktı. Olayın duyulmaması için adeta sıkıyönetim uygulayan emniyet, polis memurları hakkında ‘çocuğun cinsel istismarı’ yerine ‘hürriyeti tahdit’ suçundan işlem yaptı. Olayın medyaya, baroya ve çocuk hakları örgütlerine yansımaması için mağdur kız çocuklarının ifadeleri alınmayarak ikinci bir skandala imza atıldı. TEM ve KOM gibi iki kritik şubede çalışan polis memurları ise olayın ardından açığa alınmadan başka şubelere tayin edildi. Söz konusu iki polis hakkında ‘cinsel istismar’ yerine ‘hürriyeti tahdit’ suçu üzerinden işlem yapıldığı için çok az bir ceza ile kurtarılması bekleniyor. Tacizle suçlanan 2 polis memurundan birinin Siirt Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’nde, diğerinin ise Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’nde görevli oldukları belirlendi. İddialara göre taciz skandalı 155’e yapılan bir ihbar üzerine ortaya çıktı. Polisi arayan bir vatandaş, küçük yaştaki kız çocuklarının Bahçelievler Mahallesi Musa Atik Caddesi’nde bir adreste zorla tutulduklarını söyledi. Bunun üzerine Siirt Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü ekipleri, belirtilen adrese gitti. Yapılan incelemede evde TEM’de görevli polis memuru H.E.Ş. ile KOM’da görevli polis memuru T.K.’nın oturduğu tespit edildi. Haklarında iki gündür kayıp ihbarı bulunan 1997 doğumlu Z.G. ile 1999 doğumlu A.N. isimli kız çocukları da evde bulundu. Olayın duyulmasının ardından iki kız çocuğunun aileleri, kızlarını iki gündür evde alıkoyan polislerin yaşadığı evin çevresinde toplandı. Çok sayıda emniyet mensubunun olay yerinde görevlendirilmesiyle polisler apar topar kaldıkları evden çıkartılarak emniyete götürüldü. Olay günü nöbetçi emniyet müdürü olan T.S., olayın medyada yer almaması için özel önlem aldı. Hadise çevreye tartışma ve kavga olarak yansıtıldı. Bu sırada iki polis memuru gözaltına alınarak haklarında “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçundan işlem yapıldı. Kızlardan A.N.’nin babası T.N. 2 polisten de şikâyetçi oldu. İddiaya göre, mağdur kız çocukların ifadesi skandal ortaya çıkmasın diye alınmadı. İfade alınması durumunda yasa gereği barodan avukat çağrılması zorunlu. Baro bu durumlarda çocuk hakları merkezinde görevli avukatları görevlendirerek ve olayı kamuoyuyla paylaşıyor. Ailelerin şikâyetine rağmen kız çocukların ifadesi yerine ailelerin suç duyurusu dilekçeleri alındı. Olaya baro, insan hakları ve çocuk hakları merkezlerinin haberdar edilmemesi nedeniyle ailelerin şikâyet dilekçelerinin de işleme konulup konulmadığı belirsizliğini koruyor.

17 Nisan 2015’te, Antalya’da S.A. (19) sosyal medyada tanıştığı C.Y.’ye (14) tecavüz etti. C.Y. ve annesi erkek hakkında şikayetçi oldu. Gözaltına alınan erkek küçük yaştaki çocuğa cinsel istismar suçundan tutuklandı.

18 Nisan 2015’te, Adana’da K.K. (38) kayınvalidesi Fatma Ciniviz’i (58) bıçaklayarak öldürdü, karısı N.K.’yi (38) ve evde misafir olarak bulunan A.S.’yi (17) yaraladı.

19 Nisan 2015’te, Adana’da bir belediyede görevli S.G. (35) yurttan kaçtığı öne sürülen B.B.S.’ye (15) götürdüğü evde tecavüz etmeye teşebbüs etti, cinsel tacizde bulundu. S.G.’nin elindeki telsizle polis gibi davrandığı genç kadını emniyete götüreceğini söylediği ve belediye logolu arabasına bindirdiği ifade edildi. Yakalanan erkek adliyeye sevk edildi.

21 Nisan 2015’te, Mardin’de V.A. (53) iki kız çocuğu ve bir kadına silahla tehdidiyle tecavüz etti. V.A. çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından “Cebir kullanarak cinsel saldırıda bulunmak” ve “nitelikli cinsel saldırı” suçlarından tutuklandı.

25 Nisan 2015’te, Adana’da S.B. (27) yurttan kaçan Ö.B.’ye (15) götürdüğü evde uyuşturucu hap vererek tecavüz etti. Erkeğin Ö.B.’nin bir kız arkadaşının arkadaşı olduğu ifade edildi. Ö.B. kendine geldikten sonra emniyete giderek şikayetçi oldu. Gözaltına alınan erkek adliyeye sevk edildi. Adliye’de Ö.B. erkekle kendi rızasıyla birlikte olduğunu söyleyerek şikayetinden vazgeçti, erkek serbest bırakıldı.

27 Nisan 2015’te, 25 Nisan günü İsmail Nazif Bayraktar Kız Teknik Meslek Lisesi öğrencisi G.A., rehberlik öğretmenine ismi öğrenilemeyen 2 öğretmenin de aralarında bulunduğu 3 kişinin kendisine bir evde cinsel istismarda bulunduğunu anlattı. Rehber öğretmenin ihbarıyla okula gelen polisler, kız öğrencinin bilgisine başvurdu ve ardından cinsel istismar ile suçlanan 2’si öğretmen 3 kişi gözaltına alındı. Savcılık, G.A.’yı koruma altına alarak Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü’ne ait yurda yerleştirirken, 3 şüpheli ise polis sorgularının ardından adliyeye sevk edildi. 3 şüpheli çıkarıldığı nöbetçi savcılıkta ifadeleri alındıktan sonra adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

27 Nisan 2015’te, Adana’da F.S. (23) sosyal medyada tanıştığı M.İ.A.’ya (14) evlerinin odunluğunda tecavüz etti. F.S. çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından tutuklandı.

27 Nisan 2015’te, Samsun’da 17 öğrenci erkek, lise öğrencisi kadına cinsel tacizde bulundu, görüntüleri cep telefonu ile kaydetti ve tehdit etti. Cinsel taciz olayının birden fazla sayıda oluğu öğrenilirken gözaltına alınan 17 erkekten 3’nün tutuklandı ve 6 erkek adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

28 Nisan 2015’te, Urfa’da bir okulda müdür yardımcısı H.T. ile edebiyat öğretmeni M.K. ve lise öğrencisi bir erkek, G.A.’ya (16) gittikleri bir evde tecavüz etti. G.A., savcılık kararıyla koruma altına alınırken üç erkek nöbetçi savcılıkta ifadeleri alındıktan sonra adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. İki erkek öğretmen Kaymakamlık kararıyla görevden uzaklaştırıldı.

28 Nisan 2015’te, Kayseri’de S.D. (25), serviste tek başına kalan 12 yaşındaki kız çocuğuna tecavüz ettikten sonra evine bıraktı. Öğretmenlerin şikayet ettiği erkek tutuklandı.

1 Mayıs 2015’te, Antalya’da A.Ç. (59) boşanma davası açan karısı K.Ç.’yi (55) durakta barışma teklifini reddettiği için bıçakladı, A.Ç. araya giren kızı R.Ç.’yi (17) de bıçakladı. Olaydan sonra kaçan A.Ç. yakalandı. Erkeğin karısına 20 yıldır şiddet uyguladığı ifade edildi.

1 Mayıs 2015’te, Aksaray’da D.K. (16) fatura yatırmak için sırada bulunan G.G.’ye elle tacizde bulundu. Çocuğun bağırması üzerine erkek etrafta bulunan insanlar tarafından yakalandı. D.K. gözaltına alındı.

1 Mayıs 2015’te, Adana’da S.G. (45) parkta oturan S.Ç.’ye (16) elle elle tacizde bulundu. S.Ç.’nin bağırması üzerine erkek alanda bulunan çevik kuvvet ekiplerinden yardım istedi. Adliyeye sevk edilen S.G. gazetecilere “Senin Kızın mı? Sana ne?” dedi.

2 Mayıs 2015’te, Adana’da cinsel ilişkiye de girdikleri C.Ö. (15)  ve Ç.T.,(15) isimli kızları zorla evde tuttukları öne sürülen 29 yaşındaki Faruk K. tutuklanırken, 28 yaşındaki Yakup A. ise kaçtı.

14 Mayıs 2015’te, Diyarbakır merkez Yenişehir ilçesinde bulunan Şehit Başkomiser Fatih Özdil İlköğretim Okulu’nda Fen Bilgisi Öğretmeni olan D.T., hakkında 5 kız çocuğu öğrencisine cinsel istismarda bulunduğu suçlamasıyla Diyarbakır Adliyesi 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davanın ikinci duruşması görüldü. Sanık Öğretmen D.T. tutuksuz olarak yargılandığı davada katılmadığı duruşmaya tacize maruz kalan 5 çocuk olan S.T, Ş.A, H.Ç, S.T. ve Ş.K ile taraf avukatları katıldı. Öğrencilerin ailelerinin yanı sıra rehber öğretmenleri ve Eğitim Sen Kadın Meclisi üyeleri de duruşmayı takip etti. Olayın yaşandığı sırada 5. sınıf öğrencisi olan S.T, Ş.A, S.T. ve Ş.K. isimli öğrenciler, Çocuk İzlem Merkezi’nde (ÇİM) verdikleri ifadenin aksine, duruşmada istismar olayının farkına varmadıkları yönünde ifade verdi.   İstismara maruz kalan çocuklardan H.Ç. ise verdiği ifadesinde, öğretmeni tarafından ilk istismara maruz kaldığında öğretmenin kötü bir şey yaptığını anladığını söyledi. Daha sonra öğretmenini sürekli izlemeye başladığını söyleyen H.Ç., öğretmenin okulda bulunan bütün kız çocuklarını istismar ettiğini, ancak diğer çocukların öğretmenlerinden çekindiği için bunun farkına varamadıklarını söyleyerek, sanık hakkında şikayetçi oldu.

16 Mayıs 2015’te, Kütahya’nın Emet ilçesinde, 14 yaşındaki H.A. isimli ortaokul öğrencisine cinsel saldırı nedeniyle başlatılan soruşturma kapsamında 20 kişi gözaltına alındı. İfade işlemleri tamamlandıktan sora adliyeye sevk edilen 20 kişiden 2’si savcılıktaki ifadesinin ardından serbest bırakılırken, A.E., İ.Ö., M.K.,C.B., S.E., M.E., T.B., S.G., H.D., A.A., M.S., T.A., Y.G., S.M., C.M., R.B., R.O. ve V.F.Ş. çıkarıldıkları mahkeme tarafından tutuklanarak Kütahya E Tipi Cezaevi’ne gönderildi. H.A. Savcılık kararıyla ailesinin yanından alınarak Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü’ne teslim edildi.

20 Mayıs 2015’te, Diyarbakır gece bir kız çocuğuna yönelik cinsel istismar olayı ile gerildi. Merkez Sur ilçesine bağlı Fatihpaşa Mahallesi’nde yaşanan olayda, 9 yaşında İ.G isimli bir kız çocuğuna cinsel istismarda bulunduğu belirtilen 40 yaşlarındaki M.B.Y. isimli şahıs, mahalle halkı tarafından linç edilmek istendi.

20 Mayıs 2015’te Alınan bilgiye göre, Atatürk İlkokulu’nda görev yapan sınıf öğretmeni İ.K.’nin (51), 4. sınıfta okuyan kızlarına ilgi duyduğunu öğrenen aile, durumu Milli Eğitim Müdürlüğüne bildirdi. Milli Eğitim Müdürlüğünce görevlendirilen personelin okulda yaptığı araştırma sonucunda, öğretmenin akli yetersizliği olabileceği tespit edildi. 2 ay görevinden uzaklaştırılan öğretmen, daha sonra Dursunbey ilçesinin Göbül köyünde bulunan okula tayin edildi. Öğrencisine ilgisi süren İ.K., bu arada küçük kızın babasını aradı. Akşam rüyasında öğrencisiyle nikahlandığını gördüğünü söyleyen öğretmen, öğrencisinin artık eşi olduğunu ve Balıkesir’e gelip kızı kendilerinden almak istediğini söyledi. Durumu polise bildiren baba, öğretmeni Balıkesir’e davet etti. Öğretmen Balıkesir’de gözaltına alındı. Çıkarıldığı mahkemece tutuklanan İ.K., Kepsut Cezaevi’ne gönderildi.

21 Mayıs 2015’te, Konya’da psikiyatri kliniğinde madde bağımlılığı tedavisi gören Ü.B.  aynı hastanenin kadın bölümünde tedavi gören sevgilisi A.A.’ya  (17) tecavüz etti.

21 Mayıs 2015’te, Urfa’da bir lisede rehber öğretmen S.E. okulda bir öğrenciyle cinsel tacizde bulundu. S.E. çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından tutuklandı.

23 Mayıs 2015’te, Ankara’da polis memuru B.D. (41) karısı Demet Demirel’i (32) ve kızı Zeynep Demirel’i (11) beylik tabancasıyla öldürdü. Erkek cinayetten sonra intihar etti.

26 Mayıs 2015’te, Mardin’in Kızıltepe ilçesinde 14 yaşındaki E.Ç., 12 Mayıs’ta Kızıltepe Emniyet Müdürlüğü’ne giderek 25 yaşındaki M.B’nin kendisine cinsel istismarda bulunduğu yönünde şikayet etmesi üzerine yaşanan skandal ortaya çıktı. Şikayetin üzerine M.B. gözaltına alındıktan sonra çıkarıldığı Kızıltepe Sulh Ceza Mahkemesi tarafından, “Cinsel taciz” ve “cinsel istismar” suçlarından tutuklandı.

27 Mayıs 2015’te, İstanbul Zeytinburnu’nda bir evde yaşandığı öne sürülen cinsel taciz olayı 11 yaşındaki B.’nin durumu geçen yıl ablası ve teyzesine anlatmasıyla ortaya çıktı. Baba M.Y. ile aynı evde yaşayan 11 ve 13 yaşlarındaki kızları B. ve Ö. ile ilk eşinden olan kızı N. savcıya verdikleri ifadede babalarının tacizine uğradıklarını, ablaları A.Y. ve kardeşleri L.’nin de tacize maruz kaldığını ileri sürdüler. Kızların şikâyetiyle gözaltına alınan baba M.Y., iftiraya uğradığını savundu ve tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Ancak Ö. ve B. kardeşlerle ilgili hazırlanan psikolojik raporda çocukların tacizden etkilendikleri belirlendi.

29 Mayıs 2015’te, Siirt Yeni Mahalle Hami Efendi Caddesi’nde birkaç gün önce gündüz saatlerinde gerçekleşen olayda 6-7 yaşlarında bir erkek çocuğu, 25 yaşındaki bir şahsın aynı caddedeki bir binada asansörde tecavüz girişimine maruz kaldı. Yukarıdan caddeye bakan çocuğun annesinin, çocuğun arkasından şüpheli davranışlarla bir yabancının binaya girdiğini görmesiyle ortaya çıktı. Anne, çocuğunun yukarıya çıkmasının geciktiğini görünce kapıyı açıp asansöre baktı. Asansörün bir katta meşgul durduğunu fark eden anne avazı çıktığı kadar bağırmaya başladı. Bu sırada çocuğun pantolonunu çıkartmış olan sapık şahıs, kaçtı.

31 Mayıs 2015’te, Adana’da Ö.T. (44) kızını ders çalıştığı için televizyonun sesini kısmasını istediği gerekçesiyle ve kızı M.T.’yi (17) destek çıkan karısı H.T.’yi (38) darp etti. Anne ve kızı erkekten şikayetçi oldu.

2015 Haziran ayında Bursa’da evli 1 çocuk babası F.Ç. (33) ziyarete geldiği sevgilisini evde bulamayınca alt katta oturan Suriye uyruklu M.H.’ye (17) tecavüz etmek istedi. Genç kızın direnmesi üzerine F.Ç. kaçtı. Polis tarafından yakalanan ve hakkında ’Cinsel istismar’ ve ’Konut Dokunmazlığına ihlal’ suçlarından dava açılan F.Ç., tutuksuz yargılandığı mahkemede 8 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

2 Haziran 2015’e, Ordu’da din dersi öğretmeni erkek, 14 yaşındaki öğrencisine cinsel tacizde bulundu. Erkek çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından tutuklandı.

3 Haziran 2015’e, Sinop’ta F.Ü. 18 yaşından küçük arkadaşları S.E., A.Y. ve M.O. ile birlikte ayrılmak isteyen sevgilisi S.D.’ye F.Ü.’nün aracıyla götürdüğü bir arazide tecavüz etti. Gözaltına alınan erkekler arkadaşları F.Ü.’yü terk ettiği gerekçesiyle tecavüz ettiklerini söyledi. Erkekler “cebir ve şiddet kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, cebir ve şiddet kullanarak kişiyi cinsel amaçlı yoksun kılma, nitelikli cinsel saldırı” suçlarından tutuklandı. (25 Mayıs’ta yaşanan bu olay 3 Haziran’da basına yansıdı.)

5 Haziran 2015’e, İstanbul’da bir erkek, 13 yaşındaki kızına beş saat boyunca işkence etti, çocuğunu hastaneye götürmek isteyen karısını darp etti. Olay, baronun atadığı avukatın sosyal medyada paylaşmasıyla ortaya çıktı. Erkek hakkında hürriyeti tehdit, kasten yaralama, eziyet, öldürmeye teşebbüs, tehdit suçlarından şikayetçi olunduğu, erkeğin sulh ceza hakimliği tarafından serbest bırakıldığı ifade edildi.

7 Haziran 2015’e, Zonguldak’ta S.K. (41) yolda G.A.’yı (17) sözlü taciz etti. G.A. olaydan sonra karşılaştığı S.K. ile tartıştı, erkeği yumrukla bayılttı.

9 Haziran 2015’e, Adana’daN.R. ve İ.Ş. kaçırdıkları G.S.Ç.’yi (14)  fuhşa zorladı. N.R., İ.Ş. ve 19 erkek tutuklandı. Altı ay önce bir siyasi partinin ilçe başkanı V.Y.’nin zorla götürdüğü bir pansiyonda G.S.Ç.’ye tecavüz ettiği ifade edildi.

10 Haziran 2015’e, Sakarya’da 20 erkek, 15 yaşında bir kız çocuğuna tecavüz etti. Erkeklerden beşi tutuklandı.

11 Haziran 2015’e, Malatya’da S.G. (35) karısı Ayşe Güneş’i (35), kızı Berrak (9) ve oğlu Miraç’ı uyurken bıçaklayarak öldürdü. Erkek cinayetten sonra teslim oldu.

12 Haziran 2015’e, Düzce’de bir okulun müdür yardımcısı Ş.A.Ç. (46) aynı okulda 13 yaşındaki öğrenciyi odasında elle taciz etti. S.A.Ç.’nin daha önce de 15 öğrenciyi taciz ettiği ifade edildi. Erkek çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından tutuklandı.

13 Haziran 2015 tarihinde Kahramanmaraş’a 18 kilometre uzaklıkta bulunan Elmalı Mahallesi’nde 13 yıldır Almanya’da yaşayan ve Türkiye’ye dönüş yapan Nurullah Karabörk, mahallesinde bir ev inşa ederek eşi ve 4 çocuğuyla yaşamaya başladı. İddiaya göre hırsızlar, girdikleri Karabörk’ün evinde kendilerini fark eden 16 yaşındaki kızı C.K’yı darp edip, ayağa kalkmaması için ayaklarına yorgan iğnesi sapladı.

15 Haziran 2015’e, Antalya’da B.D. (30) yeğeni Merve Kundakçı’yı (42) 6 yaşlarındaki ikiz çocukları Fatma Nur ve Mehmet’i defalarca bıçaklayarak öldürdü. B.D.’nin psikolojik tedavi gördüğü ancak bir süredir ilaçlarını almadığı öne sürüldü.

15 Haziran 2015’e, Kocaeli’de C.E. kızı E.E.’ye (17) evde tecavüz etti. E.E. evden kaçarak erkek hakkında şikayetçi oldu. Erkeğin dört yıldır kızları B.E. (15), E.E. (17), T.E. (19) ve T.E. ‘ye (22) tecavüz ettiği ifade edilirken, kadınların şikayeti üzerine gözaltına alınan C.E. tutuklandı.

17 Haziran 2015’e, Bolu’da askerlikten firar eden V.K. (24) bir süre önce tanıştığı B.K.’ye (14) ormanlık alanda tecavüz etti.  V.K. olaydan sonra telefonda B.K.’nin babasıyla kavga etti, ailenin erkek hakkında şikayetçi olması üzerine V.K. yakalandı. B.K. erkeğin gözaltına alınmasından sonra şikayetçi oldu. V.K. çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından tutuklandı.

17 Haziran 2015’te,  Bursa Emniyet Müdürlüğü Hassas Bölgeleri Koruma Şube Müdürlüğü’nde görev yapan polis memuru Abbas Usta, merkez Yıldırım İlçesi Ortabağlar Mahallesi 6’ncı Çelik Sokak’ta bulunan sigara ve nargile gibi tütün ürünlerin satış işini yapan 75 yaşındaki Ayşe Şahin ve 42 yaşında ki Sevda Uysal ile  tartıştı. Tartışma sonunda silahını çıkartan polis memuru anne ve kızını yayılım ateşine tutularak öldürdü. Emniyet Müdürlüğü’ne getirilen ve burada susma hakkını kullanan Abbas Usta, mahkemeye çıkartılarak tutuklandı.

19 Haziran 2015’te,  Denizli’nin Pamukkale ilçesinin Karahayıt Mahallesi’nde bir pansiyonda kalan 16 yaşındaki E.S., isimli çocuk ile para karşılığı cinsel ilişkiye girdiği gerekçesiyle çevre kentlerden ve farklı meslek gruplarından 22 şüpheli askerler tarafından gözaltına alındı. E.S.’nin jandarmaya giderek 100 TL karşılığında çeşitli otel ve pansiyonda ilişkiye girmeye zorlandığını söylemesi ile harekete geçen jandarma, E.S., ile cinsel ilişkiye girdiği ileri sürülen başta Denizli olmak üzere Burdur, Aydın, Afyon ve Manisa’da dün 22 şüpheliyi gözaltına aldı. E.S.’yi pazarladığı öne sürülen Ç.Ç.’nin kısa bir süre önce tutuklanarak cezaevine gönderildiği öğrenildi. Olayla ilgili 3 şüphelinin daha arandığı kaydedildi.

20 Haziran 2015’e, Denizli’de Ç.Ç. ve üç erkek E.S (16) ve M.Ü.’ye (17) zorla fuhuş yaptırdı. E.S.’nin şikayeti üzerine açılan soruşturma kapsamında 22 erkek gözaltına alındı. Ç.Ç.’nin başka bir suçtan bir süre önce tutuklandığı ifade edilirken gözaltına alınan erkekler denetimli serbestlik şartıyla serbest bırakıldı.

26 Haziran 2015’te, Adana Fatih Mahallesi’nde oturan Hassas Noktaları Koruma Şube Müdürlüğü’nde görevli bekar polis memuru Ragıp S. önceki gün komşularının kızı A.E.’yi evlerine çağırdı. Polis memurunun, cinsel organını gösterip tacizde bulunduğu iddia edilen kız çocuğu durumu anne ve babasına anlattı. Kızın ailesi ve mahalle sakinleri polis memurunun evini bastı. Dövülen polis memuru beylik tabancasını çekip rastgele ateş etmeye başladı. Çağatay Erdem, Bestami Şahin ile yoldan geçen Raşit Ünsat yaralanırken, polis memuru Ragıp S. olaydan sonra gözaltına alındı. Çukurova Dr. Aşkım Tüfekçi Devlet Hastanesi’nde tedavi altına alınan yaralılardan Çağatay Erdem hayatını kaybetti.

27 Haziran 2015’e, Karaman’da H.N.(25) eski karısı Şerife Şahin’i (20), kadının annesi Ayşe Şahin’i (43), kardeşi Şeyda (12), Şeyma (13) ve kuzeni Hüseyin Akkulak’ı (24)  av tüfeğiyle öldürdü. Şahin’in erkekten 15 gün önce boşandığı ve 2 yaşındaki çocuklarının velayetini aldığı öğrenildi. H.N.’nin daha önce de çocuğun velayetini almak için‘hepinizi vuracağım’ diye tehdit ettiği, Şahin’in ve ailesinin tehditler üzerine şikayetçi olduğu öğrenildi. H.N. cinayetten sonra teslim oldu.

27 Haziran 2015’e, Diyarbakır’da Çocuk Şube Müdürlüğü’nde polis memuru B.D. ifadesini aldığı G.T.’yi taciz etti. Yetiştirme yurdunda kalan G.T.’nin kendisine cinsel tacizde bulunan kamyon şoförü bir erkek hakkında şikayetçi olmak için emniyete gittiği öğrenildi.  Savcılık olayla ilgili soruşturma başlatırken B.D.’nin hala görevde olduğu öğrenildi.

2 Temmuz 2015’te, Malatya’nın Pütürge ilçesine bağlı Bölükkaya köyünde ikamet eden F.Y. (16) adlı zihinsel engelli kız çocuğunun halasının eski eşi, 65 yaşındaki Hüseyin Akgün’ün cinsel istismarına maruz kaldığı ileri sürüldü. Akgün’ün Ocak ayından bu yana F.Y.’yi, köyde tek başına kaldığı eve götürerek cinsel istismarda bulunduğu ve yaşananların çocuğun ablası E.Y.’nin durumu fark etmesiyle ortaya çıktığı belirtildi.

2 Temmuz 2015’te, Adana’da M.K. dini nikahlı karısı R.I.’yı (17) darp etti. Sürekli şiddet gördüğü için evden ayrılan R.I. annesiyle birlikte erkek hakkında şikayetçi oldu.

5 Temmuz 2015’te, İzmir’in Çiğli ilçesinde bulunan Egekent Ormancılar Sitesi’nde, 8 yaşındaki A.Y. kız çocuğunu bıçakla tehdit ederek, cinsel tacizde bulunan E.P. isimli şahıs gözaltına alındı.

6 Temmuz 2015 Iğdır’ın Tuzluca ilçesinin Güllüce Köyünde Metin-Bahar çiftinin 6 yaşındaki oğulları Enes Tosun, 29 Haziran günü oynamak için çıktığını evine bir daha dönmedi.  Ankara’dan getirilen özel ekip ve kadavra köpeklerinin 4 Temmuz günü yaptığı aramada Enes Tosun’un cansız bedeni, bitişiklerindeki evin bahçesinde çuvalla gömülmüş halde bulundu.  Cinayetle ilgili baba Metin Tosun’un amcasının oğlu  Mahmut Tosun, kardeşi M.T. Mahmut Tosun’un eşi Güneş Tosun ve bir akrabaları olan Ahmet Tosun gözaltına alındı. 3 çocuk annesi Güneş Tosun jandarmadaki ilk ifadesinde evlerine gelerek oyun oynayan Enes’i yaramazlık yaptığı için ittiğini ve çocuğun kafasını duvara çarpınca bayıldığını, bunun üzerine korkup bahçeye gömdüğünü söyledi. Daha sonra belirlenen vahşetin çocuğun Güneş Tosun ve Ahmet Tosun’u birlikte görmesinden dolayı öldürüldüğü ortaya çıktı.

6 Temmuz 2015’te, Karaman’nın Başyayla İlçesi’ndeki Dilektaşı Yaylası’nda çobanlık yapan 16 yaşındaki A.İ.D., parfümlerini kullandığı gerekçesiyle koyunların sahibi 33 yaşındaki Hüseyin K. ve eşi 26 yaşındaki Zehra K. tarafından el ve ayaklarından ağaca bağlanıp, odunla dövülüp, kızgın demirle vücuduna bastırılarak işkence yapıldığı gerekçesiyle şikayetçi oldu. Çobanın kendi kaldıkları çadıra girerek Zehra K.’ya ait çamaşırları aldığını öne süren çift tutuklandı.

6 Temmuz 2015’te, Kayseri’de H.T. (18) aynı mahallede oturan 8 yaşındaki E.E.S.’ye götürdüğü metruk evde tecavüz etti. E.E.T. evde baygın bulunurken erkek çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından tutuklandı.

8 Temmuz 2015’te, İstanbul Güngören Haznedar’da mahalleli tarafından bilinen ve sevilen Abdurrahman Koçbay, cinnet getirdiği iddiasıyla eşi Rasime Koçbay’ı ve oğlunu öldürdü.

9 Temmuz 2015’te, Kocaeli’nde Z.Y. (17) bir çadırda birlikte kaldığı arkadaşı Melisa Kolpar’ı (17) iple boğarak öldürdü. Erkek cinayetten sonra intihar etti. Z.Y.’nin üzerinden “Oğuzhan’ın arkasından gidiyoruz. Melisa’nın ve kendi canımı ben aldım” yazılı not çıktı.

9 Temmuz 2015’te, Bartın’da imam A.K., Kuran kursu öğrencileri kendilerini S.T. (10), İ.T. (11) ve S.G.’yi (14) elle taciz etti. Gözaltına alınan erkek çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından ‘Çocuğun cinsel istismarı’ suçlamasıyla tutuklandı.

10 Temmuz 2015’te, Mersin’de belediyeye ait yol süpürme aracının üzerine çıkan 6 yaşındaki çocuk, aracın içerisine düşerek feci şekilde can verdi. Olayı sonradan fark eden araç sürücüsü, mahallelinin tepkisinden korkarak içerisindeki çocuk cesedi ile birlikte getirdiği aracı, Makina İkmal Müdürlüğü’nde bırakarak kaçtı.

15 Temmuz 2015’te, Niğde’de 36 yaşındaki Emine Adıgüzel, 3 aylık hamile olduğunu öğrendiği bekar kızı 17 yaşındaki Meryem’i tabancayla vurarak öldürdü.

16 Temmuz 2015’te, Manisa’da E.U. (33) kızı Feride Uslu’yu (14) av tüfeğiyle öldürdü. Erkek cinayetten sonra intihar etti. E.U.’nun psikolojik problemleri olduğu öne sürüldü.

21 Temmuz 2015’te, Türkiye’deki Suriyeli mültecilerin sayıları gün geçtikçe artarken, yoksulluk içinde büyüyen Suriyeli çocuklar da ekmek parası kazanmak için sokaklarda mendil satıyor. İzmir’de bir lokantada yemek yiyen müşterilere mendil satmaya çalışan Suriyeli çocuk, tüm Türkiye nin izlediği görüntülerle esnafın saldırısına uğradı.

23 Temmuz 2015’te,  Daha önce DBP İl Yöneticisi Aryen İşlek’in iş yerini basarak, “Kafanızı koparırız” tehditleri savuran DAİŞ üyeleri dün Konya/Karatay’a bağlı Saraçoğlu Mahallesi’nde silahlarla sokağa inerek, HADEP dönemi Meram İlçe Başkanı Mehmet Reşit Akın’ın eşi Fidan Akın ile oğlu Beraat Akın’ı (13) silahla yaraladı. DAİŞ üyeleri, yurtseverleri “Evlerinizi bombalarız” diye tehdit ederken, emniyet birimlerinin de, “Bunları alsak bile yarın serbest kalırlar” dediği aktarıldı. HDP Karatay İlçe Başkanı Musa Göz, “Hiç birimizin can güvenliği yok. Bu adamlar silahla insan öldürüyor, gözaltına bile alınmıyorlar. Kendimizi korumak dışında başka bir şansımız yok” dedi.

23 Temmuz 2015’te, Diyarbakır’ın Kulp ilçesine bağlı Kayalısu Mahallesi’nde bulunan Koçeka Yaylası’nda 2 Temmuz’da, L.K. isimli kadın hayvanlarını otlattığı sırada elleri silahlı ve korucu olduğu belirtilen 6 kişi tarafından zorla kaçırıldığı iddia edildi. Kızlarının silah zoruyla kaçırıldığını söyleyen anne Fahriye K., korucuların kendisini ve çocuklarını darp ettiğini söyledi. 22 yaşındaki kızları L.K.’nin ellerinde kalaşnikof marka silah bulunan 6 korucu tarafından kaçırıldığını savunan Fahriye K., “Çadırımızda oturuyorduk. Birden ellerinde silah olan 6 kişi geldi. Korucular, ben ve 2 çocuğumun ellerini, ayaklarını ve ağızlarını bantlarla bağlayarak kızımı alıp kaçırdılar” dedi. Aile, kızlarının bulunması için İHD Muş Şubesi’ne başvurarak yardım istedi.

24 Temmuz 2015’te, Adana’da bir market sahibi S.B. (60) dükkana gelen yaşları 8-12 arası olan dört kız çocuğuna elle sarkıntılık etti. Erkek çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından tutuklandı.

25 Temmuz 2015’te, Edirne’de T.K. (15) sevgilisi H.Ş.’ye (14) metruk bir evde tecavüz etti, olayı cep telefonuyla görüntüledi ve şikayetçi olmaması için tehdit etti. H.Ş.’nin ailesiyle birlikte jandarmaya giderek şikayetçi olması üzerine T.K. gözaltına alındı. Erkek mahkemece yaşının 18’den küçük olması nedeniyle tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

25 Temmuz 2015’te, Samsun’da U.T. (38) hırsızlık yapmak için girdiği evde uyuyan H.E.’nin (16) yanına yattı, H.T.’nin bağırması üzerine erkek kaçtı. Olaydan sonra gözaltına alınan U.T. cinsel taciz suçundan adliyeye sevk edildi, çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Dört hırsızlık olayının zanlısı olduğu iddia edilen U.T. hırsızlık suçundan tutuklandı.

26 Temmuz 2015’te, Adana’da M.İ. (39), birlikte yaşadığı sevgilisi E.T. (40) ve kadının kızı İ.U.’yu darp etti. M.İ.’nin kadının tablet bilgisayarını aldığını ve vermek istemediği için kadını darp ettiği öğrenildi. Üç yıldır şiddet gördüğünü söyleyen E.T. darp raporu alarak erkek hakkında şikayetçi oldu. Erkeğin kadını ve kızlarını tehdit ettiği ifade edildi. M.İ.’ye üç ay uzaklaştırma verildi.

26 Temmuz 2015’te, İzmir’in Konak ilçesinde seyyar manav Sabri A. (41), yetiştirme yurdunda kalan kızı Şükran A.’nın (17) yurttan kaçıp Kültürpark’a gittiğini öğrendi. Önceki gece saat 23.00 sıralarında buraya gelen babasını karşısında gören genç kız, kaçmaya başladı. Fuar alanı içerisinde yaşanan kovalamaca sonucunda baba Sabri A. yakaladığı kızını sırtından bıçakla yaraladı.

28 Temmuz 2015’te, İzmir’de S.A. (41) kızı Şükran Aylar’ı (17) yetiştirme yurdundan kaçtığı için defalarca bıçaklayarak öldürdü. Kaçan erkek yakalandı.

28 Temmuz 2015’te, Adana’da öğretmen M.Y. (41), yolda yürüyen Ö.A.’ya (16) elle sarkıntılık etti, Ö.A.’nın bağırması üzerine yakalanan erkek çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından tutuklandı.

30 Temmuz 2015’te, İzmit’te alışveriş yapmak için markete gelen İ.B. (21) markette bulunan A.P.’yi (12) taciz etti. Tacize uğrayan A.P.’nin bağırması üzerine kaçan İ.B. yakalandı.

2 Ağustos 2015’te, Kahramanmaraş’ın Merkez Dulkadiroğlu ilçesinde Yavuz Selim Mahallesi’nde ikamet eden Emir ve Hanım Bağlamacı çifti, kızları Kardelen’in 3 gün önce 2 kişi tarafından evlerinden kaçırıldığını ileri sürerek polise şikâyette bulundu. Aradan geçen süreye rağmen kızlarından haber alamayan aile,  çocuklarının bulunması için yetkililerden yardım istedi.

5 Ağustos 2015’te, Kırşehir’de Ş.K. (71) evlerinin üst katında oturan gelini S.K. ‘yi (35) tabancayla öldürdü. Gürültü yaptıklarını iddia ettiği torunları R.K. (8) ve A.K.’yi (7) ağır yaraladı. Erkek cinayetten sonra yakalandı.

6 Ağustos 2015’te, Manisa’da S.K. (74), komşusunun torunu zihinsel engelli S.Ç.’ye (12) tecavüz etti. Şikayet üzerine gözaltına alınan S.K., ‘Çocuğa nitelikli istismarda bulunmak’ suçlamasıyla sevk edildiği adliyede tutuklandı. (Temmuz ayında meydana gelen bu olay 6 Ağustos’ta basına yansıdı.)

7 Ağustos 2015’te, Diyarbakır’da D.C. (31) eski sevgilisi Zeliha Güvendik’i (30), kadının erkek kardeşi Cengizhan Güvendik’i (14) zorla girdiği evinde tabancayla öldürdü; kadının annesi M.G.’yi (50) ve erkek güvenlik görevlisini yaraladı. Erkek cinayetten sonra intihar etti.

9 Ağustos 2015’te, Sivas’ı üzüntüye boğan olay, merkeze bağlı Gazibey köyüne bağlı Oğuslar mezrasında yaşandı. Cinnet geçiren ve ailesi ile tartışan Turan Keklik, önce karısı Leyla Keklik’i af tüfeği ile öldürdü. Evde bulunan öz babası 59 yaşındaki Mehmet Ali ve kızı 12 yaşındaki Fadime Keklik’i de silahla ateş ederek yaralayan Keklik, son olarak silahı kendisine ateşleyerek yaşamına son verdi. Yaralanan Mehmet Ali Keklik ile torunu Fadime Keklik, ambulansla getirildikleri Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde tedaviye alındı.

10 Ağustos 2015’te, İstanbul’da minibüs şoförü E.K. (33), yolcu olarak araca binen Ukraynalı turist D.R.’ye (16) zorla götürdüğü ormanlık alanda tecavüz etti, bıçakla öldürmekle tehdit etti ve yaraladı. D.R. ifadesinde erkeğin “kusura bakma, hoşça kal” dediğini ifade etti. Tutuklanan erkek “Yabancı uyruklu olduğu için böyle bir şey yaptım. Karımdan daha güzeldi, bana cazip geldi” dedi.

11 Ağustos 2015’te Erzincan’da, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na bağlı Çocuk Destek Merkezi’nde kalan 21 Afgan çocuğun topluca ortadan kaybolduğu ortaya çıktı. Erzincan Emniyet Müdürlüğü’nün ise 11 gün önce kayıp çocuklar için ‘terör eylemlerinde kullanılabilir’ uyarısı yaptığı öğrenildi. Yerel basında ise söz konusu çocukların terör örgütü IŞİD’e katıldığı iddiaları yer aldı. Valilikten ise konu hakkında zayıf bir açıklama gelmişti. Çocukların kaybolduğunun kabul edildiği açıklamada adeta, ‘Çocukların güvenliğini sağlamaktan sorumlu değiliz’ denildi. Çocukların ‘çalışmak’ veya ‘Batı ülkelerine gitmek’ için kaçtığı öne sürülen valilik açıklamasında, terör örgütüne katılım iddiaları kesin bir dille reddedilmişti.

15 Ağustos 2015’te, Bolu’da A.K. (30), aile dostlarının kızı İ.Ç.’ye (14) tecavüz etti. İ.Ç. ile ilişkisi olduğunu iddia eden A.K. tutuklandı.

22 Ağustos 2015’te, Samsun’da 38 yaşındaki bir erkek 15 yaşındaki kızına tecavüz etti. Erkek tutuklandı.

24 Ağustos 2015’te, Aydın’da bir markette çalışan K.S.O. (21) alışveriş için markete gelen 6 yaşındaki H.Ş.’ye marketin içerisinde tecavüz etti. Erkek tutuklandı.

25 Ağustos 2015’te, Samsun’da S.G. (20) birlikte yaşadığı sevgilisi B.B.’yi (17) tabancayla ağır yaraladı. Erkek ‘silahla kasten yaralama’ suçundan adliyeye sevk edildi.

27 Ağustos 2015’te, Samsun’da B.K. (36) 17 yaşında bir kadına darp ederek tecavüz etti. Erkek çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından tutuklandı.

27 Ağustos 2015’te, Tekirdağ’da M.B., takip ettiği S.Ç.’ye (12) apartman girişinde elle cinsel tacizde bulundu. S.Ç.’nin çığlık atması üzerine kaçan erkek yakalandı, “çocuğa cinsel istismar” suçundan tutuklandı.

29 Ağustos 2015’te, Antep merkez Şehitkamil ilçesi Göllüce Mahallesi’nde 4 yaşında ki M.B.K. adlı çocuğa, isimleri öğrenilemeyen 4 kişi tarafından taciz edildiği iddia edildi. İddialara göre, Ahmet K. ve eşi kayınpederinin taziyesine gitti. Bu esnada küçük kızları M.B.K. dışarıda oyun oynamaya başladı. Sokaktan küçük çocuğu alıp Temizyürek Camiisi’ne götüren 4 kişi, tacizde bulundu. Küçük torununu arayan babaanne, camide torununa taciz edildiğini fark edince, çığlıklar atarak yardım istedi. Bunun üzerine tacizciler kaçarken, çocuk hastanesine kaldırılan çocuğun tacize uğradığı saptandı.

7 Eylül 2015’te, Samsun’da S.G. (20) dini nikahlı karısı Bahar Bakırcı’yı (17) tabancayla öldürdü.  23 Ağustos 2015’te ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılan Bakırcı 7 Eylül’de hayatını kaybetti. Erkek çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından tutuklandı.

14 Eylül 2015’te, Adana’da eski karısı ve dört çocuğunu öldürmek için evlerine giden M.Ç. (51) apartman kapılarını karıştırarak girdiği evde komşunun kızı Aleyna Erbil’i (14) tüfekle öldürdü. Cinayetten sonra kaçan erkek tutuklandı. M.Ç. ifadesinde “Evin penceresinden içeriye baktım. Kanepede yatan bir kız vardı. Benim kızıma benzetip ateş ettim. O değilmiş” dedi. M.Ç.’nin cinayet planını oğlu O.Ç.’nin 6 Eylül’de karısı Birgül Taş’ı öldürdüğü için yaptığı ifade edildi.

16 Eylül 2015’te, Samsun’da M.G. (35) kızı A.G.’yi (12) darp etti, yaralanan A.G. hastaneye kaldırılırken, annesi erkeği polise ihbar etti. M.G., polislere kapıyı açmayıp apartmanın zemin katındaki evini ateşe verdi. Erkek “Genel güvenliği tehlikeye atmak, aile içi şiddet uygulamak ve kundaklama” suçlarından gözaltına alındı. M.G. ifadesinin ardından serbest bırakıldı.

17 Eylül 2015’te, Bolu’da inşaat işçisi A.S., 18 yaşından küçük genç kadına zorla götürdüğü bir inşaatta tecavüz etti. Olaydan sonra kaçan erkek tutuklandı.

19 Eylül 2015’te, Şırnak merkeze bağlı Yeni Mahallesi’nde özsavunma kapsamında kurulan barikatları kaldırmak amacıyla polis dün akşam saatlerinde mahalleye ikinci kez saldırı gerçekleştirmiş ve saldırı nedeniyle mahallede bulunan elektrik trafoları zarar görmüştü. Saldırın ardından yaşanan elektrik kesintisi, diyaliz makinesine bağlı yaşayan 2 yaşındaki Miraç Külter isimli bebeğin ailesini isyan ettirdi. Kesintinin ardından zor şartlarda aldıkları jeneratörü çalıştırdıklarını ancak bir süre sonra jeneratörün de devre dışı kaldığını belirten Miraç bebeğin annesi Selma Külter, yardım için aradıkları 112 acil servisinde görevli personellerin “Can güvenliği” olmadığı gerekçesiyle mahalleye gelemeyecekleri cevabını verdiğini söyledi. Çocuğunun sabaha karşı HDP Şırnak Milletvekili Leyla Birlik’in araya girmesi ardından saatler sonra ancak hastaneye kaldırabildiklerini ifade eden anne Külter, “Bize bunu yapmaya ne hakları var. Ambulansın polis eşliğinde gelmesi gerektiğini söylediler. Ambulans görevlileri ise olaylardan dolayı gelemeyeceklerini ve dışarıdan benzin almamızı söylediler. Ama polisler emir vermişler. Kimseye bidonlarda benzin satılmamasını söylemişler. Oğlumun raporlarını göstermeme rağmen kimse bana benzin vermedi. Yarın oğluma bir şey olursa bunun hesabını kim verecek” sözleriyle yaşanan duruma tepki gösterdi.

22 Eylül 2015’te, Kocaeli’nde İ.T. (41) yolda annesiyle yürüyen 12 yaşındaki kıza önce sözlü sonra elle taciz etti. Annesinin erkeğe tepki göstermesi üzerine çevrede bulunan erkekler İ.T.’ye saldırdı. İ.T. gözaltına alındı.

23 Eylül 2015’te, İstanbul’un Beşiktaş ilçesinde, Seyfi E. isimli bir baba 2 gün önce doğan kız çocuğunu Palangalar Caddesi’nde bulunan bir üst geçitten aşağıya attı. Annesi uyuduğu sırada yanına alarak dışarı çıktığı bebeğiyle üst geçide gelen baba, daha sonra bebeğini köprüden aşağı attı. Yaklaşık 15 metreden Boğaziçi köprüsü bağlantı yoluna düşen minik bebek hayatını kaybetti.

26 Eylül 2015’te, Van’ın İpekyolu ilçesinde, yemek istemek için bir lahmacuncuya giren Suriyeli çocuğun iş yeri sahibinin şiddetine maruz kaldı. Maraş Caddesi üzerinde bulunan Çıtır Lahmacun Salonu’nun sahibi lokantada bulunan müşterilerin yanına gittiği gerekçesiyle Muhammed isimli Suriyeli çocuğu tokatlanarak, kollarından tutup dışarı attı. Bununla yetinmeyen işletme sahibi, lokantada bulunan ve duruma tepki gösteren Esen Günay’a da hakaretler yağdırdı. Yanağında morluk oluşan küçük çocucuk dakikalarca ağladı.

1 Ekim 2015’te, Ukrayna’da modellik yapan D.R.’ye (16) kullandığı servis minibüsünde bıçak tehdidiyle tecavüz eden şoför Erdem K.’ye (30) dava açıldığı öğrenildi. Karaca hakkında “Çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve cebir, tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçlarından 36.5 yıla kadar hapis isteniyor. Tutuklanan sanık, verdiği ifadede İstanbul’a turistik gezi için gelen D.R. ile kendi rızasıyla ilişkiye girdiklerini savundu.

1 Ekim 2015’te, Manisa’nın Salihli ilçesine bağlı Gaffar Okan Mahallesi’nde ikamet eden Esma Güneş (43) isimli kadın, küçük kızı ile evlerinin damında oynadığı sırada eşi Hayrettin Güneş’in baltalı saldırısına uğradı. Çocuğunun gözleri önünde gerçekleşen saldırıda ağır yaralanan Güneş, kaldırıldığı hastanede yoğun bakıma alındı.

2 Ekim 2015’te, İzmir’de bir lisede öğretmen M.Ş. (50) ayakkabısına yerleştirdiği kamerayla iki lise öğrencisi kadının etek altı görüntülerini kaydetti. Kadınların olayı fark etmesi üzerine gözaltına alınan M.Ş.’nin hafıza kartında 20’den fazla etekli genç kız ve kadının etek altı görüntülerinin bulunduğunu saptadı. M.Ş, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

7 Ekim 2015’te, İstanbul Taksim civarında devriye atan Yunus adı verilen motorsikletli polis birimleri bir çocuğa Sarı Kırmızı Yeşil bileklik takıyor diye saldırdı. Saat 14:30 sıralarında Taksimden Tarlabaşına doğru yürüyen isminin verilmesini istemeyen bir Kürt genci, Taksimin girişinde Yunus adı verilen motorize polis ekipleri tarafından durduruldu. Keyfi bir şekilde durdurulan çocuk’un bileğinde ki Sarı Kırmızı Yeşil renklerinde ki bilekliği isteyen polis, Kürt çocuktan olumsuz yanıt alınca çocuğun kulağına bir kaç defa vurdu. Döven polis bir yandan da çocuğa “terörist misin sen .. koduğumun çocuğu” şeklinde hakaret ettiği öğrenildi.

8 Ekim 2015’te, İddiaya göre, Şerife Bacı Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde öğrenim gören G.M.,  okulun yemekhanesinde fotokopi çektirdikten sonra eğitim yöneticisi olan C.B.’den yemekhanede ücretsiz yemek yemek istediği, ancak C.B.’nin ’Yemeği hak ettin mi?’ cevabını verdiği öğrenildi. Aldığı cevap sonrasında ağlayan G.B.’nin, eve giderek durumu annesi Z.M. ve babası D.M.’ye anlattığı, anne ve babanın bu sabah eğitim yöneticisi C.B. ile görüşmek üzere okula geldiği bildirildi. Eğitim Yöneticisi C.B.’nin, görüşme taleplerine olumsuz yanıt verdiğini ileri süren anne Z.M. ve baba D.M., yanlarında getirdikleri ekmek bıçağını karınlarına dayayarak intihar girişiminde bulundu. Okul yönetiminin haber vermesi üzerine olay yerine 112 ve polis ekipleri sevk edildi. İntihar girişimine fazla dayanamayan baba D.M. ambulansta tedavi edilirken, ekmek bıçağını karnına dayayan anne Z.M.’yi polis ekipleri ikna etmeye çalıştı. Ailenin sıkıntılarının giderileceğini söyleyen polis ekipleri, yaklaşık yarım saat süren ikna çabaları sonrasında anne Z.M.’nin elindeki ekmek bıçağını aldı. Rahatsızlanan baba D.M. ise ambulansta yapılan tedavisinin ardından okul yönetimine ’Her zaman zenginler güçlü ve haklı değil mi?’ diye tepki göstererek okulun bahçesinden çıktı ve cebindeki bıçakla intihar girişimine devam etti. Polis ekiplerinin yeniden ikna ettiği anne ve baba okulun içine alınarak sakinleştirildi. Yetkililer, olayla ilgili olarak soruşturmanın başlatıldığını bildirdi.

11 Ekim 2015’te, Kocaeli’nde O.D. farklı zamanlarda tecavüz ettiği D.K.(16), T.E.(17) ve D.Ö.’yü (16) fuhşa zorladı. O.K. (21) “Küçük yaştaki kız çocuğuna cinsel istismar” ve “Küçük yaştaki kız çocuğuna fuhuş yaptırmak” suçlarından adliyeye çıkartılacak.

16 Ekim 2015’te, Kayseri’de servis şoförü S.D. (25) serviste tek başına kalan 12 yaşındaki kız çocuğuna tecavüz etti. S.D. tecavüzden sonra kızı evine bıraktı, olay kızın olayı öğretmenine anlatmasıyla ortaya çıktı. Erkek tutuklandı.

16 Ekim 2015’te, İstanbul’da bir restoran sahibi O.B. arkadaş ortamında tanıştığı K.M.’ye (16) arkadaşının evinde tecavüz etti. Erkeğin K.M.’yi içeceğine uyuşturucu ilaç atarak arkadaşının evine götürdüğü öne sürüldü. K.M.’nin şikayetiyle gözaltına alınan erkek hakkında ‘nitelikli cinsel istismar’ suçundan 19 yıl hapis cezası istemiyle dava açıldı. O.B. tutuksuz yargılanıyor. (25 Eylül’de yaşanan bu olay 16 Ekim’de basına yansıdı.)

16 Ekim 2015’te, Adana’da S.S. (33) sevgilisinin kızı D.Ü.’yü (15) taciz ve tehdit etti. Taciz olayına şahit olan D.Ü.’nün kuzeni erkekten şikayetçi oldu. S.S tutuklandı.

20 Ekim 2015’te, Gaziantep’te oğlu ve geliniyle birlikte aynı evde yaşayan 59 yaşındaki Kahraman Gürsoy, iddiaya göre uzun süredir gelinine cinsel tacizde bulunuyordu. Dün sabah, bir eczanede çalışan oğlu işe gittikten sonra, Fatih mahallesindeki evlerinde genç kadına yine tacizde bulundu. Bu tacizlerden bıkan 31 yaşındaki Hatice Gürsoy da sert tepki gösterince tartışma çıktı. Kısa sürede büyüyen tartışmanın ardından cinnet getiren Kahraman Gürsoy, üzerinde taşıdığı silahı çıkararak, önce 4 çocuk annesi gelini Hatice Gürsoy’a, ardından kendi eşi 51 yaşındaki Firdevs Gürsoy’a, daha sonra da televizyonda çizgi film izleyen 4 yaşındaki torunu Muhammet Tunahan Gürsoy’a kurşun yağdırdı.

20 Ekim 2015’te, İstanbul’da restoranın çocuk oyun alanı kimyasal saldırının hedefi oldu. 3 yaşındaki Y.K.’nın yüzünün büyük bölümü yandı, bir gözünü kaybetti

20 Ekim 2015’te, Adana’nın Seyhan ilçesinde iddiaya göre, 37 yaşındaki M.D., Turgut Özal Bulvarı’nda gittiği kafede çalışan 17 yaşındaki S.S.Ç. ile arkadaş oldu. Bir süre sonra M.D., kız çocuğunu kandırıp evine götürdü. Burada kıza tecavüz eden M.D. 100 lira karşılığında fuhuş yaptırmak istedi. Ancak S.S.Ç karşı çıkınca, işkence yapıp darp etti. Genç kız, ölüm korkusuyla M.D.’nin bulduğu müşterilerle 100 lira karşılığında birlikte oldu. Bu sırada S.S.Ç.’nin ailesi de kızları eve gelmediği için polise giderek kayıp başvurusunda bulundu. Aradan 8 ay geçmesine rağmen kız çocuğu bir türlü bulunamadı. Bu sırada M.D., S.S.Ç.’ye hem işkence yapıp hem de fuhuş yaptırmaya devam etti. Adana Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü’ne bağlı Ahlak Büro Amirliği’ne M.D. isimli bir kişinin yaşı küçük kıza zorla fuhuş yaptırdığı ihbarı geldi. Polis bu ihbarla harekete geçerek M.D.’nin evine baskın yaptı. Yapılan baskında M.D’yi evde gözaltına aldı. Evin kilitli odasında da kız çocuğu bağlı bir şekilde bulundu.

24 Ekim 2015’te, Kocaeli’nde O.A. (22) ve E.İ. (23) parkta tanıştıkları, eviiçi tecavüzden kaçan S.Ç. (12) ve D.K.’ye minibüste defalarca tecavüz etti. Erkeklerin çağırması üzerine gelen B.E. (17) ve M.S. (16) de kadınlara minibüste tecavüz etti. Şikayet üzerine gelen polis erkekleri gözaltına aldı. Erkekler tutuklandı. Çocuk Esirgeme kurumuna gönderilen S.Ç. ve M.S.’nin aile bireyleri tarafından bir süredir tecavüze uğradığı bu yüzden evden kaçtıkları ifade edildi.

24 Ekim 2015’te, İzmir’de Iraklı H.R.A.A. (43) izinsiz evine girdiği evde yalnızken taciz ettiği komşusu N.K.’yı (16) ve taciz olayını anlattığı annesi E.Z.’yi evinde bıçakladı. “Taciz ve kasten yaralama” suçlarından adliyeye sevk edilen erkek tutuklandı.

24 Ekim 2015’te, Erzincan’da S.A. (76), bir markette alışveriş yapan ve parayla kandırdığı 12 yaşında bir kıza cinsel tacizde bulundu. Güvenlik kameralarına yansıyan taciz olayını market çalışanları polise bildirdi. Erkek çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından ‘küçük yaştaki kıza cinsel tacizde bulunmak’ suçundan tutuklandı.

26 Ekim 2015’te, Kocaeli’de T.B. (17) sevgilisi olan kuzeni S.B.’yi (15) ayrılmak istediği için tabancayla yaraladı. Erkek kaçtı.

1 Kasım 2015’te, Niğde’de esnaf olan M.K.(41), N.Y (47) ve H.Ç (34) bir süre önce yetiştirme yurdundan kaçtığı yönünde ihbarda bulunulan Ö.Y.’ye (15) zorla götürdükleri bir apartmanda tecavüz etti. Mahkemeye çıkarılan M.K. savcılık kararı ile N.Y. ve H.Ç. ise adli kontrol kararıyla serbest bırakıldı. Ö.Y.  koruma altına alındı.

2 Kasım 2015’te, Adana’da U.Y. (26) eski sevgilisi M.A.’yı (17) barışma teklifini reddettiği için yüzünden ve vücudunun çeşitli yerlerinden bıçakladı. M.A.’nın erkekten aşırı kıskançlığı sebebiyle ayrıldığı ifade edildi. U.Y. olaydan sonra kaçtı.

3 Kasım 2015’te,  İstanbul Esenyurt’ta Nejdet Arıkan, eşi Figen Arıkan ve 3 yaşındaki oğlu Efe evlerinde silahla öldürülmüş halde bulundu. Esenyurt Orhangazi Mahallesi’ndeki bir sitede meydana gelen olay, İstanbul Gümrük ve Muhafaza Müdürlüğü’nde memur olarak çalışan Nejdet Arıkan’dan 2 gündür haber alamayan iş arkadaşları dün öğle saatlerinde Arıkan’ın evine gitmesi ile ortaya çıktı.

6 Kasım 2015’te, İstanbul’da 5 Mayıs’ta Değer Deniz’i tecavüz edip öldüren C.M. (17) çocuk gelin karısı A.U.’yu duruşma öncesi cezaevinden yakınları aracılığıyla öldürmekle tehdit etti. Erkeğin ‘Keşke bu kadını değil de seni öldürseydim. İlk işim onu öldürmek’ dediği ifade edildi. U.M. erkek hakkında şikayetçi oldu.

7 Kasım 2015’te, Muğla’nın Seydikemer İlçesi’nde hastaneye götürülen 13 yaşındaki R.A.’nın 5.5 aylık hamile olduğunun anlaşılması üzerine tecavüze uğradığı ortaya çıktı. R.A. devlet korumasına alınırken tecavüzle suçlanan biri eniştesi biri kuzeni olan 3 şüpheli tutuklandı.

7 Kasım 2015’te, Frankfurt-Antalya seferini yapan uçakta yolcu O.M. (24) yan koltukta oturan yolcu tanımadığı M.D.’ye (14) elle sarkıntılık etti ve dudağından öptü. M.D.’nin kabin memuruna yaptığı şikayet üzerine Pilot olayı Antalya polisine bildirdi. Havaalanında gözaltına alınan O.M. çıkarıldığı mahkemece “çocuğun cinsel istismarı” suçundan tutuklandı. (23 Ekim’de yaşanan bu olay 6 Kasım’da basına yansıdı)

8 Kasım 2015’te,  Bursa’nın Gemlik ilçesinde yaşanan olaya dair edinilen bilgilere göre, Erzurum’da görev yaparken İzmir’e tayini çıkan MİT mensubu Kenan Ş. (45), 10 gün önce aralarındaki sorunlar nedeniyle Gemlik’te kayınpederi Osman Sever’in yanında kalan eşi Seçil ve kızı Eda’nın yanına geldi. Kayınpederinin Dr. Ziya Kaya Mahallesi 4 No’lu Aralık Sokak’ta bulunan evinde kalan Kenan Ş., 7 Kasım gecesi saat 02.00 sıralarında bilinmeyen bir sebeple tabancasıyla eşi ve 10 yaşındaki kızını kafasından vurdu. Ardından da silahla kendi kafasına da ateş etti. Kendisi ve kızı yaşamını yitirirken eşi hastaneye kaldırıldı.

11 Kasım 2015’te, Çanakkale’de bir erkek sokakta B.K.’yi (16) taciz etti. B.K.’nin bağırması üzerine çevredeki insanlar erkeği darp etti. B.K. erkek hakkında şikayetçi oldu.

12 Kasım 2015’te, Mardin Kızıltepe’de, okul çıkışı evine giderken plakası belirlenemeyen bir aracın çarpması sonucu yaşamını yitiren Mehtap Çiftçi (15) arkadaşları ve öğretmenlerinin yapmak istediği anma etkinliğine polis saldırdı. Saldırı sonucunda 1 öğretmen ile 13 öğrenci yaralandı.

12 Kasım 2015’te,Urfa’nın Siverek ilçesinde, kimliği belirsiz kişi veya kişilerin silahlı saldırısına uğrayan lise öğrencisi Ramazan Kırgın (17) isimli çocuk ağır yaralandı. Okul dönüşü akşam saatlerinde uğradığı saldırı sonucu ağır yaralanan Kırgın, kaldırıldığı Siverek Devlet Hastanesi’nde tüm müdahalelere rağmen yaşamını yitirdi.

12 Kasım 2015’te, Adana’da Y.Ş., R.E. 16-17 yaşlarında olan mevsimlik işçi kadınlara zorla fuhuş yaptırdı. Erkeklerin kadınları  “Ailenize söylerim sizin aileniz tutucu sizi bir gün yaşatmaz” diye tehdit ettiği ifade edildi. 17 yaşında bir kadınlardan biri talebi üzerine sığınmaevine yerleştirildi, kadının kimlik bilgilerinin değiştirileceği ifade edildi.  Haziran ayından beri kadınlara zorla fuhuş yaptıran erkekler tutuklandı.

13 Kasım 2015’te, Kocaeli’de R.E. (30) sokakta D.C.’ye (16) ve yanında bulunan kadına elle sarkıntılık yaptı. Erkeğin D.C.’yi daha önce de aynı şekilde taciz ettiği, kadının yanında şahit olmadığı için şikayetçi olmadığı, R.E.’nin cinsel taciz suçundan sabıkası olduğu öğrenildi. D.C.’nin şikayeti üzerine gözaltına alınan erkek adliyeye sevk edildi.

14 Kasım 2015’te,Diyarbakır’ın Sur ilçesinde 9 Ekim günü babasına işyerinde yardım ettikten sonra eve gitmek için dükkândan ayrılan 11 yaşındaki S.E. isimli çocuğun, Bingöl Genç nüfusuna kayıtlı Mehmet Tülay (28) isimli şahıs tarafından kaçırılarak alıkonulduğu iddia edildi. S.E.’yi kaçırmasının ardından aileye telefon açan Tülay ise, baba Orhan E’ye “Kızınızı ben kaçırdım. Kızınızla evleneceğim. Sizde bizim davamızı yapın yoksa kızınızın cenazesi gelir” diyerek tehditlerde bulunduğu belirtildi.

15 Kasım 2015’te, Antep’in İslahiye ilçesinde, Ayşegül Bülbül ve çocuğu Yasin Bülbül evlerinde boğazları kesilerek, öldürülmüş halde bulundu.

17 Kasım 2015’te,Urfa’nın merkez Eyyübiye Mahallesi’ndeki Harran Kapı Mezarlığı’nda, okul harçlığını çıkartmak için mezarlıkta dua etmeye gelenlerin yakınlarına ait mezarları sulayan ilkokul 3’üncü sınıf öğrencisi 9 yaşındaki Mehmet Emin Uludağ’ın önünü kesen 11 yaşındaki E.U., Mehmet’ten cebindeki paraları kendisine vermesini istedi. Küçük Mehmet’in bu isteğe olumsuz yanıt vermesi üzerine ise aralarında kavga çıktı. Yaşanan kavga sırasında E.Ü, üzerinde taşıdığı bıçağı çıkararak, Mehmet’in kalbine sapladı, ardından da olay yerinden kaçtı. Bir süre sonra mezarlık görevlileri tarafından kanlar içerisinde bulunan küçük Mehmet, kaldırıldığı hastanede doktorların tüm müdahalelerine rağmen kurtarılamadı.  Yaşanan olayın ardından harekete geçen polisler, mezarlık çevresinde şüpheli gördüğü 10 kişinin ifadesine başvurdu ve kaçan şüpheli çocuğun ismini belirledi. Aranan E.U., 4’üncü sınıfta okuduğu Gazi İlkokulu’ndaki sınıfında polislerce gözaltına alındı. Çocuk Şube Müdürlüğü’ne götürülen E.Ü, alınan ifadesinde arkadaşını parası yüzünden bıçakladığını, kan bulaşan elbisesini ise evde değiştirip okula gittiğini anlattı.

18 Kasım 2015’te, Hatay’ın İskenderun İlçesi’nde akraba olan ve iç savaştan kaçarak Türkiye’ye sığınan Abdulhamit Taben (16) ve Ahmet Taben (16) adlı Suriyeli çocuklar, yanında çalıştıkları hurdacı Habip Oral (31) tarafından dövülerek öldürüldü. Çocukları sopayla döverek öldürdüğü belirlenen Habip Oral çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklandı.

19 Kasım 2015’te, İzmir’de K.D. (37) üvey kızı S.D.S.’ye (14) evde cinsel tacizde bulundu. Okulda S.D.S.’nin durumundan şüphelenen rehber öğretmenin S.D.S. ile konuşmasıyla ortaya çıktı. Öğretmenin şikayeti üzerine gözaltına alınan erkek tutuklandı.

20 Kasım 2015’te, Muğla’da M.E. (48) kızları M.E. (17) ve E.E.’ye (27) evlerinde tecavüz etti. M.E.’nin kızlarına üç yıldır tecavüz ettiği ifade edilirken olay M.E.’nin lisedeki rehber öğretmenine anlatmasıyla ortaya çıktı. Gözaltına alınan M.E. çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından ‘çocuğun basit cinsel istismarı’ ve ‘mağdurun beden ve ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğa cinsel istismarı’ suçlamalarıyla tutuklandı.

24 Kasım 2015’te, Bursa’da M.B. (18) eski sevgilisi K.Ş.’yi (17) defalarca bıçaklayarak yaraladı. K.Ş. hastaneye kaldırılırken kaçan erkek yakalandı.

29 Kasım 2015’te,Van’ın Erciş ilçesine bağlı Salihiye Mahallesi’nde oturan ve 25 Kasım günü evinden çıktıktan sonra kendisinden haber alınamayan Azad Dengiz isimli çocuk, Çakırbey Mahallesi kırsalındaki kayalıklarda öldürülmüş halde bulundu. Dengiz’in cenazesi kayalıklardan alınarak otopsi yapılmak üzere Erciş Devlet Hastanesi’ne götürülürken, olay ile ilgili Erciş Cumhuriyet Savcılığı tarafından soruşturma başlatıldı.

29 Kasım 2015’te, Konya’da A.K. (29) tanıdığı H.O.’ya (17) aracıyla zorla götürdüğü ormanlık alanda tecavüz etti, kadını şikayetçi olursa öldürmekle tehdit etti. A.K.’nin bir hafta önce H.O.’yu arayarak ve mesaj yollayarak taciz ettiği ifade edildi. Erkek çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından ‘Çocuğun cinsel istismarı’ nedeniyle tutuklandı.

30 Kasım 2015’te, Diyarbakır’ın Kulp ilçesinde Karaağaç (Benin) köyünde bulunan Kuran kursu yatakhanesinde çıkan yangında Nur Muhammed Bayko, Mehmet Bingöl, Sebahattin Altun, Serhat Sancar, Suat Çankaya ve Şahin Kahraman isimli çocuklar yaşamını yitirdi. Gece saat 02.00’de haber verilmesi üzerine olay yerine giden itfaiye ekipleri yangını söndürdü. İtfaiye ekipleri yangının yerdeki elektrik sobasından kaynaklı olduğunu belirtti.

2 Aralık 2015’te, Diyarbakır’ın Seyrantepe ilçesinde Toplu Konut Ortaokulu 8. sınıf öğrencisi Evindar Öğüt (13) isimli çocuk, 30 Kasım günü abisi A.Ö. tarafından evde odasına kapatılarak katledildi. Kafasına 2 kurşun isabet eden Evindar, Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne kaldırıldı ancak müdahaleye rağmen kurtarılamadı.

4 Aralık 2015’te, Kırıkkale’de S.T. (45), kızı Beyza Türkoğlu’nu (17) defalarca bıçakladıktan sonra boğarak öldürdü. S.T. bir süre önce nişanlısıyla birlikte olmak için evden ayrılan Beyza Türkoğlu’nu eve döndüğü gün öldürdü. Cinayetten sonra teslim olan erkek cinayeti “namusu” için işlediğini söyledi.

6 Aralık 2015’te, Aydın’da F.Y. (30) boşanma davası açan ve ayrı yaşadığı karısı Halime Yavuz’u (20) ve 3 yaşındaki kızı Gülfer ve 1 yaşındaki oğlu Polatcan’ı görüşmek için çağırdığı otelde defalarca bıçaklayarak öldürdü. Halime Yavuz’un erken yaşta zorla evlendirildiği belirtildi. Cinayetten sonra intihara teşebbüs eden erkek, polis tarafından yakalandı. F.Y. ve Halime Yavuz’un boşanma davasının 15 Aralık’ta görüleceği öğrenildi. Tutuklanan erkek cinayeti kıskandığı için işlediğini söyledi.

7 Aralık 2015’te, Adana’da E.G. ile M.Y., B.C.’ye (14) tecavüz etti. B.C. psikolog eşliğinde verdiği ifadesinde sekiz erkeğin tecavüzüne uğradığı söyledi. İki erkek çıkarıldıklarını nöbetçi mahkeme tarafından tutuklanırken altı erkek yakalanamadı.

9 Aralık 2015’te, Elazığ’ın merkez Rızaiye Mahallesi’nde bulunan 100 yıl Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi’nde okuyan 17 yaşındaki Berkay Savcı isimli öğrenci, eğitim gördüğü okulun iki alt sokağında, tartıştığı Okan Orhan isimli şahıs tarafından bıçaklandı. Kalbinin alt kısmından aldığı bıçak darbesiyle ağır yaralanan Savcı, kaldırıldığı hastanede yapılan ameliyata rağmen, kurtarılamayarak yaşamını yitirdi.

9 Aralık 2015’te, Adana Merkez Yüreğir İlçesi’nin Dadaloğlu Mahallesi’nde geçen hafta içerisinde aynı sokakta oynayan yaşları 9 ile 11 arasında değişen 3 çocuk, farklı günlerde tecavüze uğradı. Demiryolu kenarındaki parkta oynayan çocukları farklı günlerde kandıran 28- 30 yaşlarında olduğu belirtilen esmer bir genç, 100 metre ileride çıkmaz sokakta oturan Cevdet A.’nın evine götürdü. A.’nın evini çevreleyen avlu kapısını açıp çocukları içeriye sokan tecavüzcü, iddiaya göre bahçedeki tuvalette çocuklara cinsel istismarda bulundu. Son olayı tacize uğrayan çocuğun bahçede ağlamasıyla fark eden evin sahibi Cevdet A., durumu polise bildirdi. 1 kız 2’si erkek 3 çocuğa tecavüz ettiği anlaşılan şüphelinin eşkali belirlendi Merkez Yüreğir İlçesi’nin Dadaloğlu Mahallesi’nde geçen hafta içerisinde aynı sokakta  oynayan yaşları 9 ile 11 arasında değişen 3 çocuk, farklı günlerde tecavüze uğradı. Demiryolu kenarındaki parkta oynayan çocukları farklı günlerde kandıran 28- 30 yaşlarında olduğu belirtilen esmer bir genç, 100 metre ileride çıkmaz sokakta oturan Cevdet A.’nın evine götürdü. A.’nın evini çevreleyen avlu kapısını açıp çocukları içeriye sokan tecavüzcü, iddiaya göre bahçedeki tuvalette çocuklara cinsel istismarda bulundu. Son olayı tacize uğrayan çocuğun bahçede ağlamasıyla fark eden evin sahibi Cevdet A., durumu polise bildirdi. 1 kız 2’si erkek 3 çocuğa tecavüz ettiği anlaşılan şüphelinin eşkali belirlendiği öğrenildi. Adının Devran K. Olduğu tespit edilen kişi 12 Aralık günü yakalandı.

13 Aralık 2015’te, İzmir’de N.F. (64) ve I.K. (26)  18 yaşından küçük iki kız kardeşe tecavüz etti. Olay kız çocuklarından birinin karın ağrısı şikayetiyle gittiği hastanede 8 haftalık hamile olduğunun anlaşılmasıyla ortaya çıktı. Erkekler tutuklandı.

14 Aralık 2015’te, Antalya’da Hülya Seyyar (17) bir sokakta ölü bulundu. Vücudunda yara izleri olduğu ve kadının kişi ya da kişilerce zorla bindirildiği araçtan seyir halindeyken atıldığı öne sürülürken hazırlanan ön otopsi raporunda Seyyar’a araç çarptığı belirtildi.

15 Aralık 2015’te, Samsun’da N.A. (35) takip ettiği İ.K.’yi (14) asansöre binmek üzereyken elle taciz etti, genç kızın bağırması üzerine erkek kaçtı. Olaydan üç gün sonra yakalanan N.A. çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından “cinsel istismar” suçundan tutuklandı.

16 Aralık 2015’te, Kayseri 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada tutuklu yargılanan üvey anne S.A.’ya (29), iki çocuğa cinsel istismardan 30 yıl, yaralamadan 9 yıl, eziyetten 7 yıl, I.A.’ya yönelik suçundan dolayı ise 9 ay hapis cezası olmak üzere toplam 46 yıl 9 ay hapis cezası verdi. 15 Şubat’ta Melikgazi ilçesine bağlı 19 Mayıs Mahallesi’nde  5 yaşındaki İ.A. ve 7 yaşındaki kız çocuğu I.A.’ya işkence etmekten gözaltına alınmıştı. Olay ise üvey anne S.A.’nın 4 yaşındaki İ.A.’yı dövdükten sonra oklava ile cinsel istismarda bulunması ve bağırsaklarını yırtması sonrasında ortaya çıkmıştı.

18 Aralık 2015’te, Muğla’da A.B. (23), arkadaşının kız kardeşi R.A.’ya (12) evde iki kere tecavüz etti.  Geçen ay yaşanan olay R.A.’nın babasının şüphelenmesiyle ortaya çıktı. 2014 yılından beri R.A.’ya farklı tarihlerde kuzeni E.B. (20) ve eniştesi E.O.’nun (47) tecavüz ettiği öğrenildi. Erkekler tutuklandı.

18 Aralık 2015’te, Manisa’da 20 yaşlarında motosikletli bir erkek sokakta 17 yaşında bir kadını elle taciz etti.

19 Aralık 2015’te, Adana’da M.S.T. ve H.A. sosyal medyadan tanıştığı Y.M.’ye (16) gittikleri evde tecavüz etti. Erkekler Y.M.’yi şikayetçi olmaması için tecavüz görüntülerini internette yayınlamakla tehdit etti. Y.M.’nin şikayeti üzerine erkekler tutuklandı. Y.M.’nin altı ay önce sosyal medyadan tanıştığı H.Y.’nin tecavüzüne uğradığı, dini nikahla evlendiği ancak şiddet gördüğü için erkekten ayrıldığı ve evine döndüğü ifade edildi, ayrıca S.Ö. isimli erkeğin tacizine uğradığı öğrenildi. Y.M.’nin psikolog eşliğinde alınan ifadesinden sonra erkeklerden H.Y., “Küçük yaştaki kız çocuğuyla birlikte olmaktan”, S.Ö. “Küçük yaştaki kız çocuğuna taciz”, M.S.T. ile H.A. ise “Kız çocuğuna tecavüz” suçlamasıyla adliyeye sevk edildi. M.S.T. ve H.A. tutuklanırken, diğer iki zanlı serbest bırakıldı.

19 Aralık 2015’te, Muğla’da S.A. (24) yeğeni G.K.’ye (13) evde tecavüz etti. Olay G.K.’nin karın ağrısı şikayetiyle gittiği hastanede 3 aylık hamile olduğunun anlaşılmasıyla ortaya çıktı. S.A.’nın G.K.’ye dört yıldır tecavüz ettiği ve G.K.’yi tehdit ettiği öğrenildi. Erkek tutuklandı.

20 Aralık 2015’te, Çanakkale’de H.S. (22) alıkoyduğu R.G.’ye (15) zorla fuhuş yaptırdı. Tutuklanan H.S.’nin telefon kayıtlarından ulaşılan ve R.G.’ye farklı zamanlarda tecavüz eden O.S., H.D., M.Y., K.C., A.S., M.F.  ve Y.Ç tutuklandı.

25 Aralık 2015’te, Giresun’da A.C. (41) eski sevgilisi N.T.’yi (17) zorla bindirdiği aracında taciz etti. Araçtan kaçan N.T. erkekten şikayetçi oldu. A.C. “kişiyi hürriyetinden alı koyma ve cinsel taciz” suçundan tutuklandı.

29 Aralık 2015’te, İstanbul Boğazı Ortaköy açıklarında sabah saat 05.00 sıralarında 5-6 yaşlarında erkek bir çocuk cenazesi bulundu.

29 Aralık 2015’te, Adana’da okula getirilen sıraların kamyondan indirilmesine yardım eden öğrencilerden 11 yaşındaki M.D.’nin ayağı kasa ile kapak arasına sıkışınca Cankur ekipleri tarafından kurtarılabildi.

31 Aralık 2015’te, Isparta’da bir üniversitede öğretim üyesi olan Prof. Dr. M.F. 15 yaşındaki bir çocuğu taciz etti. Prof. Dr. M.F. hakkında daha öncede aynı nedenle çok sayıda şikayet olduğu iddia edilirken, gözaltına alınan erkek tutuklandı.

16.3.Yargılanan/Gözaltına Alınan/Tutuklanan/Toplumsal Olaylarda Şiddet Uygulanan Çocuklar

1 Ocak 2015’te Kobanê’de IŞİD’e karşı çatışmalarda yaşamını yitiren Nurettin Arı için Mardin’in Nusaybin İlçesi’nde düzenlenen cenaze törenine müdahale eden polis ekiplerinin gözaltına aldığı 6 kişiden A.A., M.E.E. ve M.T. adlı 3 çocuk çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı.

1 Ocak 2015’te, Mardin’in Dargeçit ilçesinde polis tarafından düzenlenen ev baskınlarından 2 çocuk gözaltına alındı. Adliyeye sevk edilen 2 çocuktan biri serbest bırakılırken, 17 yaşındaki M.G. ise, “patlayıcı madde bulundurmak” iddiasıyla tutuklanarak Midyat M Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.

5 Ocak 2015’te, Antalya’da siyasi faaliyetleriyle ilgili bilgi vermek amacıyla tanıtım çalışması yapan Liseli Öğrenci Birliği (LÖB) ve Sosyalist Gençlik Derneği (SGD) aktivisti 2’si çocuk 6 kişi gözaltına alındı. Serbest bırakılan 6 kişiye “Kabahatler Yasası’na muhalefet ettikleri” iddiasıyla 208’er TL idarî para cezası verildi.

6 Ocak 2015’te, Eskişehir’de siyasi faaliyetleriyle ilgili bilgi vermek amacıyla tanıtım çalışması yapan Liseli Öğrenci Birliği (LÖB) aktivisti 2 çocuk gözaltına alındı.

7 Ocak 2015’te Şırnak’ın Cizre İlçesi’nde polisin açtığı ateş nedeniyle yaşamını yitiren Ümit Kurt’un (14) öldürülmesini protesto etmek amacıyla düzenlenen eyleme müdahale eden polisin kullandığı gaz bombalarından birinin isabet ettiği M.S. (12) yüzünden yaralandı.

9 Ocak 2015’te, Siirt’te, YPJ’li Vasfiye Altay için kurulan taziyeye yürümek isteyen yüzlerce kişiye polis, gaz bombası ve tazyikli suyla müdahalede bulundu. Müdahale sırasında DBP’li İl Genel Meclis üyesi M. Emin Çeçen ve H.A., A.D. isimli çocuklar gözaltına alındı.

10 Ocak 2015’te Diyarbakır’da operasyon düzenleyen polis ekipleri “çeşitli tarihlerde düzenlenmiş yasaklı eylemlere katıldıkları” gerekçesiyle 4 çocuğu gözaltına aldı.

10 Ocak 2015’te Şanlıurfa’da Demokratik Bölgeler Partisi’nin (DBP) Devteyşti Mahallesi’nde gerçekleştirmek istediği “Demokratik Yaşamı İnşa Çadırı” etkinliğine müdahale eden polis ekipleri 5 i çocuk 22 kişiyi darp ederek gözaltına aldı.

13 Ocak 2015’te Sincan (Ankara) Çocuk ve Gençlik Cezaevi’nde tutulan 11 çocuğun 1 Ocak 2014’te gardiyanların işkencesine maruz kaldığı ailelerin yaptığı görüşme sonrasında ortaya çıkmıştı. Olayın duyulmasının ardından kamera kaydı görüntülerine rağmen çocukların suç duyurusu sonuçlanmazken 24 gardiyanın şikâyeti üzerine 11 çocuk hakkında “kamu görevlisini yaraladıkları ve tehdit ettikleri” ayrıca “kamu malına zarar verdikleri” suçlamalarıyla açılan davaya devam edildi. Sincan Çocuk Mahkemesi’ndeki duruşmada cezaevinden sevk edilmeyen tek çocuk olan E.T. (17) can güvenliğinin bulunmaması nedeniyle ifade vermedi. Duruşma sonunda hâkim, olay günü işkence gören çocuklarla ilgili cezaevi kamera kaydı görüntülerinin bilirkişi tarafından izlenmesine karar vererek duruşmayı 30 Nisan 2015’e erteledi.

13 Ocak 2015’te Gezi Parkı eylemlerine destek vermek amacıyla Antalya’da 1 Haziran 2013’te ve sonrasında düzenlenen gösterilere katıldıkları gerekçesiyle haklarında dava açılan 13 çocuğun karar duruşması görüldü. Sanık avukatlarının son savunmalarını yapmalarının ardından hâkim, tüm sanıklar için “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası’na muhalefet etmek” suçlamasından beraat kararı verdi. Bu suçlamanın yanı sıra “kamu görevlisine direnmek” suçundan da yargılanan 4 çocuk hakkında da beraat kararı verildi. “Kamu görevlisine direnmek” suçlamasını zincirleme olarak işledikleri iddia edilen M.B.Y., İ.Ş. ve B.K.’ye ise 8’er ay 10’ar gün hapis cezası verildi. Hükmün açıklanmasının geriye bırakıldığı cezada 3 çocuğa 3 yıl süreyle denetimli serbestlik uygulanmasına karar verildi. Davada son olarak B.K. adlı çocuğa da “kamu malına zarar verdiği” suçlamasıyla 6 ay 20 gün hapis cezası verildi. Hâkim, kamu zararı giderilmediğinden ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığından hapis cezasını 4 bin TL adlî para cezasına çevirdi.

14 Ocak 2015’te, İzmir’de siyasi faaliyetleriyle ilgili bilgi vermek amacıyla tanıtım çalışması yapan Liseli Öğrenci Birliği (LÖB) aktivisti 4 çocuk gözaltına alındı.

15 Ocak 2015’te Şırnak’ın Cizre İlçesi’nde Nihat Kazanhan’ın (12) öldürülmesini protesto etmek için eylem yapan Mehmet Akif Ersoy İlköğretim Okulu öğrencilerinden 3’ü polislerce gözaltına alındı.

15 Şubat 2015’te, Siirt’te, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın Türkiye’ye getirilişinin yıldönümü protesto etmek amacıyla Barış, Conkbayır, Alan, Ulus ve Kazım Karabekir mahallelerinde yürüyüş yapmak isteyen gençlere polis müdahalesi ile başlayan olaylarda 2’si çocuk 10 yurttaş gözaltına alındı. Gözaltına alınan 8 kişinin Siirt Emniyet Müdürlüğü’ne çocukların ise Çocuk Şube’ye götürüldüğü öğrenildi. Emniyetteki işlemlerinin ardından Adliye sevk edilen 10 kişiden 8’i savcılık tarafından serbest bırakılırken, 17 yaşındaki R.Ç ve Hasan Özer ise “Örgüt üyesi” oldukları iddiasıyla tutuklandı.

19 Ocak 2015’te, Şırnak’ın Silopi İlçesi’nde askerî konvoya çocukların taş attığı iddiasıyla askerlerin çocuklara karşı gaz bombası kullanması sonucu başına kapsül isabet eden Z.T. (14) adlı çocuk ağır yaralandı.

21 Ocak 2015’te Diyarbakır’da ev baskınları düzenleyen polis ekiplerinin, son dönemde Şırnak’ın Cizre İlçesi’nde sivillere yönelik faili meçhul saldırıları protesto etmek amacıyla düzenlenen gösterilerde yer aldıkları iddiasıyla gözaltına aldığı 15 çocuktan 2’si çıkarıldıkları mahkeme tarafından tutuklandı.

21 Ocak 2015’te, Kars’ın Kağızman ilçe merkezinde biri çocuk 4 kişi, Kobanê olaylarına katıldığı gerekçesiyle polis tarafından gözaltına alındı. Emniyet Müdürlüğü’ndeki işlemlerin ardından adliyeye sevk edilen 4 kişiden 16 yaşındaki E.K. serbest bırakılırken, Sinan Kılıç, Ramazan Kan ve Osman Tutkan “Örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklanarak, Kars Cezaevi’ne gönderildi.

23 Ocak 2015’te, Siirt’in Barış ve Dumlupınar mahalleri ve kenttin değişik bölgelerinde polislerce “taş attıkları” gerekçesiyle yaşları 10-15 arasında değişen 35 çocuk gözaltına alındı. Çocuk Şube Müdürlüğü’ne götürülen çocuklar, daha sonra serbest bırakıldı.

22 Ocak 2015’te Antalya’da 1 Haziran 2013’teki Gezi Parkı protestolarına katıldıkları gerekçesiyle 4 çocuk hakkında açılan davanın sonuçlandığı öğrenildi. Antalya 3. Çocuk Mahkemesi’ndeki duruşmada çocukların son savunmasını alan hâkim, “kamu malına zarar verdikleri” ve “polise direndikleri” suçlamalarından dolayı 3 çocuğa 8’er ay 10’ar gün hapis cezası, bir çocuğa ise 6 ay 20 gün hapis cezası ile 4 bin TL adlî para cezası verdi.

22 Ocak 2015’te Gezi Parkı eylemlerinin devam ettiği dönemde Antalya’da 1 Haziran 2013’te düzenlenen gösterilere katıldıkları gerekçesiyle 9 çocuk hakkında açılan davaya devam edildi. Antalya 1. Çocuk Mahkemesi’ndeki duruşmaya katılan çocukların ifadelerini alan hâkim, ifade alma işleminin tamamlanması amacıyla duruşmayı erteledi.

22 Ocak 2015’te, Siirt’in Kurtalan ilçesinde, gösterilere katıldıkları gerekçesiyle 4 çocuk gözaltına alındı. Çocuklara kabahatler kanunu kapsamında ceza kesildikten sonra serbest bırakıldığı öğrenildi.

23 Ocak 2015’te İstanbul’da Gezi Parkı eylemleri dolayısıyla 30 Haziran 2014’te düzenlenen protesto gösterilerine katıldıkları gerekçesiyle 56 kişi hakkında açılan dava sonuçlandı. İstanbul 30. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada hâkim, “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası’na muhalefet ettikleri” ve “halkı kin ve düşmanlığa sevk ettikleri” iddiasıyla yargılanan sanıkların tamamının beraat ettiğini açıkladı.

23 Ocak 2015’te Kolluk kuvvetlerinin müdahalesi sonucu meydana gelen çocuk ölümlerini protesto etmek amacıyla Ankara’da basın açıklaması yapmak isteyen müdahale eden polis ekipleri 13’ü çocuk 19 kişiyi gözaltına aldı.

25 Ocak 2015’te Siirt’te “Abdullah Öcalan’a özgürlük” kampanyası çerçevesinde imza toplayan DBP aktivistlerine polisin müdahalesi sonucu S.C. (12) adlı çocuk yaralandı, 6 kişi de gözaltına alındı.

25 Ocak 2015’te “Abdullah Öcalan’a özgürlük” kampanyası çerçevesinde Bitlis’te imza toplayan 2 çocuk da polislerce gözaltına alındı.

26 Ocak 2015’te Kobanê’ye yönelik 15 Eylül 2014’te başlayan ve 133 gün süren IŞİD saldırılarının tamamen sona erdirildiğinin açıklanmasının ardından pek çok kentte kutlamalar yapıldı. Hakkâri’de toplanan gruplara müdahale eden polis ekiplerinin 2’si çocuk 5 kişiyi gözaltına aldığı öğrenildi.

26 Ocak 2015’te Kobanê’ye yönelik 15 Eylül 2014’te başlayan ve 133 gün süren IŞİD saldırılarının tamamen sona erdirildiğinin açıklanmasının ardından pek çok kentte kutlamalar yapıldı. Kutlamalara müdahale edildi. Mardin’in Derik İlçesi’nde bir kişiyi gözaltına aldığı, Mardin’in Nusaybin İlçesi’nde ise bir çocuğun vurularak yaralandığı bildirildi.

26 Ocak 2015’te Kobanê’ye yönelik 15 Eylül 2014’te başlayan ve 133 gün süren IŞİD saldırılarının tamamen sona erdirildiğinin açıklanmasının ardından pek çok kentte kutlamalar yapıldı. Yapılan müdahalede polisin İstanbul’un Kadıköy İlçesi’nde biri çocuk 3 kişiyi gözaltına aldığı öğrenildi.

26 Ocak 2015’te Şırnak’ta Cizre yolu üzerinde kimlik kontrolü yapan polis ekipleri 7 çocuğu “yasadışı örgüt üyesi oldukları” iddiasıyla gözaltına aldı.

27 Ocak 2015’te Bursa’da 2 Haziran 2013’te düzenlenen Gezi Parkı protestolarına destek eylemlerine katıldıkları gerekçesiyle 30 kişi hakkında “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası’na muhalefet ettikleri”, “kamu malına zarar verdikleri” ve “görevini yaptırmamak için görevli kolluk kuvvetine direndikleri” suçlamalarıyla açılan dava sonuçlandı. Bursa 8. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada hâkim, sanıklara atılı suçun unsurlarının oluşmadığını belirterek sanıkların beraat ettiğini açıkladı.

27 Ocak 2015’te Kobanê’nin IŞİD saldırılarından kurtulması dolayısıyla Diyarbakır’ın Sur İlçesi’nde düzenlenen kutlamalara müdahale eden polis ekiplerinden bir grubun M.Ç. adlı çocuğu darp ettiği öğrenildi.

31 Ocak 2015’te,Siirt’in Dumlupınar mahallesinde, “Mobese kameralarına molotof ve taş attıkları, izinsiz gösteri” yaptıkları iddiasıyla 3’ü çocuk 4 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar, Emniyet Müdürlüğü TEM Şube ve Çocuk Şube Müdürlüğü’ne götürüldü. Emniyette ifadeleri alınan 4 kişi sevk edildikleri adliyede, “kamu malına zarar vermek” ve “örgüt propagandası yapmak” iddiası talebiyle nöbetçi mahkemeye sevk edildi. Mahkemeye çıkarılan Y.Ö. (17) ile E.A (17) serbest bırakılırken, İ.K (17) ile Ömer Ç. (19) haklarında aynı gerekçelerle tutuklanarak Siirt E Tipi Cezaevi’ne gönderildi.

1 Şubat 2015’te Diyarbakır’ın Sur İlçesi’nde eylem yapan gruba basınçlı suyla müdahale eden polis ekipleri S.Ç. (14) adlı çocuğu gözaltına aldı.

2 Şubat 2015’te Siirt’te polis ekiplerince gözaltına alınan 3’ü çocuk 4 kişiden İ.K. (17) ve Ö.Ç. (19) “kamu malına zarar verdikleri” ve “yasadışı örgüt propagandası yaptıkları” suçlamalarıyla tutuklandı.

3 Şubat 2015’te Van’dan 12 Aralık 2014’te PKK’ye katılmak üzere Kürdistan Özerk Bölgesi’ne giden fakat yaşlarının küçük olması nedeniyle geri gönderilen M.O. (14) ve B.T. (13) hakkında “yasadışı örgüt üyesi oldukları” iddiasıyla dava açıldığı öğrenildi. Van Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı iddianameyi kabul eden Van Çocuk Mahkemesi’nde yargılamaya önümüzdeki günlerde başlanacak.

4 Şubat 2015’te Hakkâri’nin Yüksekova İlçesi’nde ev baskınları düzenleyen özel harekât ekipleri J.Ö. (17), Tutuklu ve Hükümlü Aileleriyle Dayanışma Dernekleri Federasyonu (TUHAD-FED) Yüksekova temsilcisi Aziz Sevmiş ile İrfan Kına adlı biri çocuk 3 kişiyi gözaltına aldı.

4 Şubat 2015’te İstanbul’da Gezi Parkı eylemlerinin başladığı 30 Mayıs 2013’te ağaçların kesilmesini engellemek isteyenlerin kurdukları çadırları yaktıkları iddiasıyla haklarında dava açılan Büyükşehir Belediyesi’nde görevli 7 zabıta memurunun yargılanmasına devam edildi. Çağlayan 51. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada “görevi kötüye kullandıkları” ve “kasten yangın çıkardıkları” iddia edilen sanıklar suçlamaları kabul etmedi. Sanıklardan ekipleri amiri olduğu belirtilen Murat Sarı ise olay günü çadırları toplarken dönemin İstanbul İl Emniyet Müdür Yardımcısı Ramazan Emekli’nin kendisini yanına çağırdığını ve olayların büyümesi nedeniyle kalan çadırların yakılmasını istediğini ileri sürdü. Bir süre sonra çadırların yakıldığını belirten Murat Sarı ancak yanığının nasıl ve kimler tarafından çıkarıldığını görmediğini söyledi. Duruşma sonunda hâkim, delil yetersizliğinden sanıkların beraat ettiğini açıkladı.

6 Şubat 2015’te, Bitlis’in Hizan ilçe merkezi ile köylerine düzenlenen ev baskınlarında, Kobanê eylemlerine katıldıkları iddiasıyla Muharrem Tuna, Yılmaz Öge, Cüneyt Kurt, Ferhat Sönmez, Kerem Yıldız ile O.T. (16) ve M.A. (16) isimli çocuklar gözaltına alınarak Bitlis Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü.

9 Şubat 2015’te, Şırnak’ın Cizre İlçesi’nde adı öğrenilemeyen 12 yaşlarındaki bir çocuğun “polise taş attığı” gerekçesiyle gözaltına alındığı belirtildi.

10 Şubat 2015’te İstanbul’un Gaziosmanpaşa İlçesi’nde bulunan bir alışveriş merkezine bomba koyacakları iddiasıyla tutuklanan İ.Y. (16) ve D.O.’nun (17) yargılanmasına başlandı. Gaziosmanpaşa Çocuk Mahkemesi’nde “yasadışı örgüt üyesi oldukları” iddiasıyla yargılanan çocukların ifadesini alan hâkim, bir aydır tutuklu olan 2 çocuğun tahliye edilmesine karar vererek duruşmayı erteledi.

11 Şubat 2015’te Mardin’in Derik İlçesi’ndeki Kobanê eylemlerinin ardından “yasadışı örgüt üyesi oldukları” iddiasıyla tutuklanan A.A. (15), M.Y. (17), A.M. (16), Z.S. (16), C.T. (16) ve S.Z. (16) adlı 6 çocuk Mardin 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından tutuklu kaldıkları süre göz önünde bulundurularak serbest bırakıldı.

12 Şubat 2015’te Ankara’da 6 Haziran 2013’teki Gezi Parkı eylemlerine katıldıkları gerekçesiyle haklarında dava açılan 26 kişinin yargılanmasına devam edildi. “Yasadışı örgüt üyesi olmakla” suçlanan 26 kişinin Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmasında sanıkların ifadesini alan mahkeme heyeti, duruşmayı 12 Şubat 2015’e erteledi.

12 Şubat 2015’te Antalya’da öğrencilere açılan soruşturmaları protesto etmek amacıyla düzenlenen eylemde “hırsız, katil Tayyip” şeklinde slogan attığı iddiasıyla hakkında “cumhurbaşkanına hakaret ettiği” iddiasıyla dava açılan U.C.’nin karar duruşması görüldü. Antalya Çocuk Mahkemesi’ndeki duruşmada U.C.’nin son savunmasını alan hâkim, TCK’nin 299. maddesi uyarınca U.C.’ye 8 ay hapis cezası verdi. Hükmün açıklanmasını geriye bırakan hâkim, U.C.’nin 3 yıl süreyle denetimli serbestlik hükümlerine tabi tutulacağını açıkladı.

13 Şubat 2015’te, Hakkari’nin Gazi Mahallesi’nde polis tarafından düzenlenen ev baskınlarında U.T. ve V.D. isimli çocuklar ile Baran Kurt isimli yurttaş gözaltına alındı.

17 Şubat 2015’te, Antep’in Şahinbey İlçesi Vatan Mahallesi’nde düzenlenen protesto gösterisine katıldıkları iddiasıyla gözaltına alınan M.N., S.N., H.H.A. ve A.D. adlı çocuklar, çıkarıldıkları Antep Adliyesi’nde tutuklanarak, Antep H Tipi Cezaevi’ne götürüldü. Gözaltına alınanlardan Lokman Yalçın, Ahmet Balık, Dilan Baran, Ferhat Şimşek ve İshak Arca ise yine tutuklanarak, Antep H Tipi Kapalı Cezaevine gönderildi.

17 Şubat 2015’te, 15 Şubat eylemlerine yönelik polis müdahalesi sonucu gözaltına alınanlardan Diyarbakır’ın Bismil İlçesi’nde 2 çocuk gözaltına alındı.

17 Şubat 2015’te Gezi Parkı eylemleri döneminde internet aracılığıyla Recep Tayyip Erdoğan hakkında kullandığı ifadeler nedeniyle hakkında dava açılan Caner Özcan’ın karar duruşmasının görüldüğü öğrenildi. Çağlayan (İstanbul) 21. Asliye Ceza Mahkemesi’nde “kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret ettiği” iddiasıyla yargılanan Caner Özcan’a hâkim, TCK’nin 125. maddesi uyarınca 7 bin 80 lira adlî para cezası verdi.

19 Şubat 2015’te Manisa’nın Soma İlçesi’nde 301 madencinin hayatını kaybettiği maden katliamının ardından İzmir’de düzenlenen eylemlere katıldığı gerekçesiyle hakkında “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası’na muhalefet ettiği” iddiasıyla 3 yıla kadar hapis cezası talebiyle dava açılan A.K.’nin (13) yargılanmasına devam edildi.  “Suça sürüklenen çocuk” sıfatıyla yargılanan A.K.’nin İzmir 3. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmasında kararını açıklayan hâkim, çocuğun beraat ettiğini duyurdu.

19 Şubat 2015’te Mersin’in Tarsus İlçesi’nde Ahmet Suphi Altındöken adlı erkek tarafından öldürülen Özgecan Aslan’ı Adana’nın Yüreğir İlçesi’nde bir etkinlikle anmak isteyen Karşıyaka Endüstri Meslek Lisesi öğrencilerine biber gazı ve basınçlı suyla saldıran polis 8 öğrenciyi gözaltına aldı.

22 Şubat 2015’te Van M Tipi Cezaevi’nde tutulan ve bir süre önce cezaevi yönetimi tarafından “aklî dengesi yerinde değil” denerek hastaneye sevk edilen G.K. adlı çocuk mahpusun gözaltında işkence gördüğü ortaya çıktı. Olay İHD Van Şubesi’nin ile Tutuklu ve Hükümlü Yakınları Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (TUYAD-DER) Van Şubesi tarafından açıklanan ortak rapor sonucu öğrenildi. Raporda Elazığ Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’ne sevk edilen G.K.’nin gözaltında olduğu ve cezaevinde tutulduğu sürede darp edildiği, makatına cam şişe sokulmaya çalışıldığı, taciz edildiği ve küfre maruz kaldığı belirtildi.

24 Şubat 2015’te Şakran (İzmir) Çocuk Cezaevi Müdürü Hamit Karslıoğlu’nun imzasını taşıyan kurum içi yazışmanın ortaya çıkmasıyla cezaevinde bazı çocukların diğer çocuklara işkence yaptıkları ve tecavüz ettikleri öğrenildi. Söz konusu yazışmada, işkence ve tecavüz iddialarının bir yıl önce Adalet Bakanlığı’na bildirildiği; ancak Bakanlığın durumu ciddiye almadığı ifadesi yer aldı.

25 Şubat 2015’te, Şırnak’ın Cizre İlçesi’nde jandarmaya ait bir zırhlı araçtan nedeni bilinmeyen bir şekilde gaz bombası atılması sonucu okula giden S.A. (11) göğsünden vurularak yaralandı.

26 Şubat 2015’te Mersin’de ev baskınları düzenleyen polis ekipleri “bayrak yaktıkları” iddiasıyla O.K. (17), F.D. (14), S.A. (15), F.K. (14) adlı 4 çocuğu gözaltına aldı.

26 Şubat 2015’te, Muş’un Bulanık ilçesinde Anadolu Öğretmen Lisesi 2’inci sınıf öğrencisi B.B. adlı çocuk polisler tarafından gözaltına alındı. Okul bahçesinde gözaltına alınarak İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne götürülen B. B’nin gözaltı gerekçesi ise öğrenilemedi.

27 Şubat 2015’te Muğla E Tipi Cezaevi Çocuk Koğuşu’nda “hırsızlık” suçlamasıyla 53 gün kalan yaşları 12 ile 15 arasındaki 4 çocuğa koğuştaki yaşça daha büyük diğer çocukların işkence yapıp, tecavüz ettikleri düzenlenen bir basın toplantısıyla açıklandı. Basın toplantısında konuyla ilgili raporu okuyan bir milletvekili çocukların vücutlarında sigara söndürüldüğünün, ayaklarına gazete bağlanıp ateşe verildiğinin tespit edildiğini söyledi. Açıklamada gardiyanların, çocukların çığlıklarını duymalarına rağmen müdahale etmedikleri veya başka bir koğuşa alınan çocukların daha sonra tekrar aynı koğuşa kondukları ifade edildi.

27 Şubat 2015’te, Balıkesir’in Ayvalık İlçesi’nde U.R.E. (13) adlı çocuk facebook hesabından Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret ettiği gerekçesiyle savcıya ifade verdi. Ortaokul öğrencisi U.R.E. ifadesinin ardından serbest bırakıldı.

27 Şubat 2015’te Şırnak’ın Güçlükonak İlçesi’nde düzenlenen ev baskınlarında 6-8 Ekim 2014 tarihleri arasındaki eylemlere katıldıkları gerekçesiyle 4 çocuk gözaltına alındı.

27 Şubat 2015’te İzmir’in Dikili İlçesi’ndeki Gezi Parkı eylemlerine katıldıkları gerekçesiyle 33 kişi hakkında açılan dava sonuçlandı. “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası’na muhalefet ettikleri” ve “kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret ettikleri” iddiasıyla yargılanan 33 kişiden 30’u Dikili Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki karar duruşmasında beraat etti. 3 kişiye ise Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret ettikleri iddiasıyla TCK’nin 125. maddesi uyarınca 9 bin 700’er TL para cezası verildi.

3 Mart 2015’te, Şırnak’ta, caddeden geçen TOMA’ya taş attıkları gerekçesiyle Servet İnan (14) ve ismi öğrenilemeyen üç çocuk gözaltına alındı. Gözaltına alınan 4 çocuk, Çocuk Şube Müdürlüğü’ne götürüldü.

2 Mart 2015’te İstanbul’da Gezi Parkı eylemleri devam ederken 16 Haziran 2013’te Beyoğlu’nda polis dayağı sonucu omurgası kırılan C.Ö.’nün açtığı tazminat davası için İçişleri Bakanlığı’nın yine davanın reddi yönünde karar alınması için önceki davalara gönderdiği savunmanın aynısını bu sefer de İstanbul 1. İdare Mahkemesi’ne verdiği öğrenildi. Bakanlık adına Hukuk Müşavirliği’nin gönderdiği savunmada, C.Ö.’nün polislerce dövülüp omurgasının kırılmasını tedbir almadan olayların merkezinde olmasına bağlayarak, kusurun C.Ö.’de olduğu iddia edildi. 1. Hukuk Müşaviri Yardımcısı Adnan Türkdamar imzalı savunmada “her makul insanın” alacağı tedbirleri almayan C.Ö. hakkında İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı’nın hazırladığı raporun mahkeme ve savcılık kanalıyla istenmediği belirtilerek bu usulde alınmadığı için işkencenin tespit edildiği raporun değerlendirme dışında tutulması istendi.

3 Mart 2015’te Çanakkale’de bir parkta alkol alan 4 kişilik grupla polis arasında çıkan tartışma sonucu biri çocuk 4 kişinin polisler tarafından darp edildiği öğrenildi. 4 kişiden Ç.C.M.’nin (16) kulağından ameliyat olmak zorunda kaldığı belirtildi.

5 Mart 2015’te Gezi Parkı eylemlerine destek vermek amacıyla Afyonkarahisar’da düzenlenen protesto gösterilerine katıldıkları için 54 kişi hakkında açılan davaya devam edildi. Savcının “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası’na muhalefet ettikleri” suçlamasını yönelttiği 54 kişi ile ilgili iddianameyi kabul eden Afyonkarahisar 1. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada tanık olarak dinlenen polis memuru Ş.K., göstericileri can güvenlikleri için gözaltına aldıklarını söyledi. Tanık polis memuru, “trafiği engelliyorlardı. Çevredeki diğer bazı vatandaşlar da sanıklara tepki gösteriyordu” diyerek göstericilerin çevreye herhangi bir zarar vermediğini belirtti. Hâkim, tanıkların dinlenmesine devam edilmesi amacıyla duruşmayı erteledi.

6 Mart 2015’te Diyarbakır E Tipi Cezaevi’nde tutulan 29 çocuk hakkında, 15 Aralık 2009’da çıkan kavganın ardından bazı çocukların hücreye atılmasını protesto ettikleri gerekçesi ve “kamu malına zarar verdikleri”, “ayaklanma çıkardıkları” suçlamalarıyla açılan davanın sonuçlandığı öğrenildi. Diyarbakır 2.Çocuk Mahkemesi’ndeki karar duruşmasında, 25 çocuğa söz konusu suçlamalardan toplam 148 bin 500 TL para cezası, 4 çocuğa da yine aynı suçlamalardan 3’er yıl 4’er ay hapis cezası verildi.

6 Mart 2015’te Gezi Parkı eylemlerine destek vermek için İstanbul’un Beşiktaş İlçesi’ne bağlı Dolmabahçe Semti civarındaki protesto gösterilerine katıldıkları ve polis saldırısından Bezm-i Alem Camisi’ne sığındıkları gerekçesiyle haklarında dava açılan 7’si yabancı 255 kişinin yargılanmasına devam edildi. 255 kişinin Çağlayan 55. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmasında tanık ifadelerini alan hâkim, dinlenemeyen tanıkların zorla getirilmesine karar vererek duruşmayı 12 Haziran 2015’e erteledi. Davada sanıklar “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası’na muhalefet ettikleri”, “ibadethaneyi kirletmek suretiyle zarar verdikleri”, “özel kıyafetleri usulsüz kullandıkları”, “kamu malına zarar verdikleri” ve “görevli polis memuruna mukavemet ettikleri” suçlamalarından yargılanıyor.

8 Mart 2015’te, Urfa İl Kadın Platformu öncülüğünde düzenlenen 8 Mart Dünya Kadınlar Günü mitingi için Ali Şellî Parkı’nda bir araya gelen kadınlar, mitingin yapılacağı Topçu Meydanı’na doğru yürüyüşe geçti. Yürüyüş sırasında taşınan pankartlar nedeniyle polis tarafından durdurulan kadınlar, polis müdahalesine maruz kaldı. Müdahale sırasında 2’si çocuk 3 kişi gözaltına alındı.

12 Mart 2015’te Van’ın Muradiye İlçesi’nde adı açıklanmayan bir sivil polisin, bir evin bahçesinden çıkarken kendisini hırsız zanneden çocuklara ateş açması sonucu S.D. (17) karnından yaralandı.

12 Mart 2015’te Gezi Parkı eylemlerine destek vermek amacıyla Kayseri’de düzenlenen gösterilere katılarak Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret ettiği gerekçesiyle hakkında “kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret ettiği” suçlamasıyla dava açılan Aykutalp Avşar, Kayseri 7. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki yargılamada 1 yıl 2 ay hapis cezası verilmesi üzerine tutuklandı.

13 Mart 2015’te Erzurum’un Karayazı İlçesi’nde bulunan Bayraktar İlköğretim Okulu öğrencisi A.Ö.’nün (12) derste Kürtçe konuştuğu için Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni Ö.A. tarafından darp edildiği öğrenildi.

15 Mart 2015’te düzenlenen Yükseköğretime Geçiş Sınavı’nı protesto etmek için Ankara’da kendilerini Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) önündeki kapıya zincirleyen Devrimci Liseliler üyesi 5 çocuk, polisler tarafından darp edilerek gözaltına alındı.

14 Mart 2015’te, Diyarbakır’ın Sur İlçesi’nde taş attıkları iddia edilen çocuklara basınçlı su sıkan Toplumsal Olaylara Müdahale Aracının (TOMA) dayısının yanında oynayan M.A.D.’yi (2) de hedef aldığı ve sıktığı suyla çocuğun önce havaya fırlamasına sonra yerde sürüklenmesine neden olduğu bildirildi. Anne S.D., o günden beridir M.A.D.’nin siren sesi duyduğunda çığlık atarak evde saklanacak yer aradığını söyledi.

16 Mart 2015’te,İHD Diyarbakır şubemize başvuran Sultan Dağtekin, şu beyanlarda bulundu:  “14.03.2015’te,Cumartesi günü saat 17.15 sıralarında yaşları küçük 5-10 çocuk Anzele parkında oyun oynarken Toma polis aracı gelirken çocuklarda Tomaya taş atmışlar. Benim çocuğum henüz 2 yaşında ve konuşmayı dahi beceremiyor. Parkın yanında ağabeyimin bir dükkânı bulunmaktadır. Çocuğum dükkânın kapısında oynarken toma tazyikli suyu direk çocuğuma sıktı. Çocuğum suyla beraber sürüklenerek yere düştü. Kafasını çarptı. O anda ambulans çağırdık. Apar- topar hastaneye götürdük. 1 saat gözlem altında kaldı. Tetkikler yapıldı. Alnında 2×2 morluk var e şuan çocuğumun ruhsal durumu iyi değildir. Çocuğumu pedagoga götüreceğiz. Hastane bize rapor vermedi. Bizde çocuğum için karakola şikâyette bulunduk. Orada bulunan polis bize hakaret etti ve bizi tehdit etti. Bize biz bunu bilerek yaptık yani suyu bilerek sıktık, dediler. Ben suyu sıkan memurdan ve karakoldaki polisten şikâyetçiyim. Sizden hakkımı savunmak için hukuki destek sunmanızı talep ediyorum.”

16 Mart 2015’de Van’da Vangölü Anadolu Meslek Teknik Lisesi’ni baskın düzenleyen polis ekipleri okula ait güvenlik kameralarının görüntülerine el koymak istedi. Yöneticilerin karşı çıkması üzerine bina içinde gaz bombası ve basınçlı su kullanan polisin saldırısı sonunda 14 öğrenci yaralandı. Saldırıda yüzüne cam kırıkları saplanan öğrencilerden D.Y.’nin (16) Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde ameliyata alındığı öğrenildi.

24 Mart 2015’te İstanbul’un Sultangazi İlçesi’ne bağlı Gazi Mahallesi’nde Gazi Özgürlükler Derneği üyelerine yönelik gözaltı operasyonunu protesto etmek için yürüyüş yapan gruba polisin saldırması sonucu D.G. (14) başına isabet eden gaz bombası kapsülüyle yaralandı.

28 Mart 2015’te İstanbul’un Bahçelievler İlçesi’nde arkadaşından aldığı motosikletle gezen Yenibosna Necip Fazıl Lisesi öğrencisi Y.E.’nin, motosikletin çalıntı olduğunu iddia eden polis ekiplerince ters kelepçe takılarak darp edildiği öğrenildi.

2 Nisan 2015’te Mersin’de 27 Mart 2015’te ev baskını düzenleyen polis ekiplerinin daha önce Şanlıurfa’ya dahi gitmeyen Ş.T.’yi (7) “Kobanê sınırında eyleme katılarak molotofkokteyli attığı” ve “polise direndiği” suçlamalarıyla gözaltına aldığı, Ş.T.’nin sevk edildiği savcılık tarafından serbest bırakıldığı ortaya çıktı. Konuyla ilgili açıklama yapan İnsan Hakları Derneği (İHD) Mersin Şubesi Başkanı Ali Tanrıverdi, Ş.T.’nin ağır psikolojik sorunlar yaşadığını ve geceleri yataktan fırlayarak uyandığını belirtti.

2 Nisan 2015’te Mersin’de ev baskını düzenleyen polis ekipleri, gerekçe göstermeksizin A.A.’yı (15) gözaltına aldı.

3 Nisan 2015’te Konya’da 23 Aralık 2014’te düzenlenen bir anma töreninde attığı sloganla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret ettiği iddia edilen Mehmet Akif Ersoy Anadolu Lisesi öğrencisi A.E.K. (17) hakkında “cumhurbaşkanına hakaret ettiği” iddiasıyla TCK’nin 299. maddesi uyarınca dava açıldığı öğrenildi. Adalet Bakanlığı’nın izin vermesi üzerine açılan davaya Konya 3. Çocuk Mahkemesi’nde 2 Haziran 2015’te başlanacak.

3 Nisan 2015’te Aynı etkinlikte Halkçı Liseliler Grubu adına yaptığı konuşmada Cumhurbaşkanına hakaret ettiği iddiasıyla Meram Endüstri Meslek Lisesi öğrencisi M.E.A. (16) hakkında yine TCK’nin 299. maddesi uyarınca açılan davaya da devam edildi. Konya 3. Çocuk Mahkemesi’ndeki duruşmada M.E.A.’nın avukatların reddi hakim talebinin reddedildiğini açıklayan hâkim, esas hakkındaki mütalaanın ve savunmaların hazırlanması amacıyla duruşmayı 11 Eylül 2015’e erteledi.

5 Nisan 2015’te Halkevlerinin “Yürü Üstüne Üstüne” kampanyası kapsamında Ankara’da 12 Nisan 2015’te yapacağı miting için Mersin’de afiş asan Liseli Genç Umut üyesi 3 çocuk gözaltına alındı. İfadeleri alınan 3 çocuk “Kabahatler Yasası’na muhalefet ettikleri” iddiasıyla 208’er lira para cezası kesilmesinin ardından serbest bırakıldı.

26 Nisan 2015’te Mardin’in Dargeçit İlçesi’nde 24 Nisan 2015 sabahı ev baskınları düzenleyen özel harekât timleri 10 kişiyi gerekçe göstermeden gözaltına aldı. Gözaltına alınanlardan F.G. (16) “yasadışı örgüt üyesi olduğu” suçlamasıyla tutuklandı.

7 Nisan 2015’te Şırnak’ın Cizre İlçesi’nde polis ekipleri, M.B. (15) adlı çocuğu “kendilerine taş attığı” iddiasıyla gözaltına aldı.

8 Nisan 2015’te İzmir’de 15 Mart 2015’te arkadaşlarıyla gezdiği sırada yapılan ihbar üzerine Türk bayrağını 15 santimetre uzunluğunda kestiği iddiasıyla tutuklanan İ.A.’nın (16) “devletin egemenlik alametlerini alenen aşağıladığı” iddiasıyla yargılanmasına başlandı. İzmir 5. Çocuk Mahkemesi’nde Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 300. maddesi uyarınca yargılanan İ.A.’nın ifadesini alan hâkim, sanık çocuğun tahliye edilmesine karar vererek duruşmayı erteledi.

25 Nisan 2015’te, Şırnak’ın Cizre İlçesi’nde A.A. (17) ve Y.E. (13) adlı çocuklar “polis aracına taş attıkları” iddiasıyla gözaltına alındı.

12 Nisan 2015’te Hakkâri’nin Yüksekova İlçesi’ne bağlı Vargeniman Köyü’nde karakol yakınlarında bulduğu cismi kurcalayan M.İ. (15) cismin patlaması sonucu yaralandı. M.İ.’nin bir kolunu kaybettiği öğrenildi

13 Nisan 2015’te, Siirt’te Kobanê’de yaşamını yitiren YPG militanı Nurettin Kılgı için düzenlenen cenaze töreninin ardından grup yürüyüş yapmak istedi. O esnada yürüyüşten ayrılan çocukların “taş attıklarını” iddia eden polis ekiplerinin müdahale etmesi sonucu mezarlık alanının yanında bulunan okulun bahçesinde oynayan F.Ş. (10) ve S.Ö. (10) adlı çocuklar yüzlerine isabet eden basınçlı suyla yaralandı.

14 Nisan 2015’te Konya’da 17 Mart 2013’te düzenlenen Newroz kutlamasında sahne alarak şarkı söyleyen L.M. adlı çocuk hakkında seslendirdiği “Oremar” adlı şarkı nedeniyle açılan davanın sonuçlandığı öğrenildi. “Yasadışı örgüt propagandası yapmakla” suçlanan L.M.’ye Konya 3. Çocuk Mahkemesi’nde görülen karar duruşmasında TMY’nin 7/2. maddesi uyarınca 6 ay 20 gün hapis cezası verildiği bildirildi.

16 Nisan 2015’te, Urfa’nın Ceylanpınar ilçesinde evlere yapılan baskınlarda 6-7 Ekim Kobanê Serhıldanına katıldıkları gerekçesiyle gözaltına alınan biri çocuk 5 kişi “Örgüt üyesi olmak” ve “Kamu malına zarar vermek” iddiasıyla tutuklandı.

23 Nisan 2015’te Bitlis’in Tatvan İlçesi’nde Kültür Merkezi önünde “çevreyi rahatsız ettikleri” iddiasıyla gözaltına alınan 4 çocuğun İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde dövüldüğü ve şikâyetçi olmamaları için de tehdit edildiği iddia edildi. Serbest bırakılan 4 çocuğa ayrıca Kabahatler Yasası uyarınca 100’er TL para cezası verildi.

25 Nisan 2015’te Ankara’da Kumrular Caddesi’nde yürürken sivil polis ekibinin “karşılarında elleri cebinde beklediği” için gözaltına aldığı E.O.G.’nin (17) götürüldüğü Çankaya İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde işkence gördüğü öğrenildi. Ters kelepçe yapılarak gözaltına alınan E.O.G.’nin Emniyet Müdürlüğü’nde 4-5 kişilik polis grubu tarafından bayılana kadar coplandığı ve tekmelendiği bildirildi. Bir süre sonra hakkında işlem yapılmayarak serbest bırakılan E.O.G.’nin gittiği hastanede sol omuz, sol el, sırt, sağ ayak ve sol bacak bölgelerinde yaralanma, yüzünde ve başında şişlikler tespit edildi.

27 Nisan 2015’te Şakran (İzmir) Kadın Cezaevi’nde tutulan 3 çocuğun “hamile oldukları” gerekçesiyle tek kişilik hücrelerde tutuldukları ve tedavi veya muayene için dahi revire bile götürülmedikleri ortaya çıktı.

29 Nisan 2015’te, Hakkâri Yüksekova’da herhangi bir olay yokken birden ilçe merkezine konuşlanan polisler, Cengiz Topel Caddesi üzerinde gençlere plastik mermiler ile saldırdı. Çıkan olaylarda polis, 12 yaşındaki bir ilkokul öğrencisini ayağından silahla yaraladı.

30 Nisan 2215’te, Hakkâri’de akşam saatlerinde Depin polis kontrol noktasında durdurulan bir araçta bulunan B.S. (16), Sozdar Yalçın ve soyadı öğrenilemeyen Fikret isimli gençler gözaltına alındı. Gözaltı gerekçeleri öğrenilemeyen kişiler, Hakkari Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü

6 Mayıs 2015’te, Van’da 15 Mayıs günü evlere düzenlene baskınlarda gözaltına alınan Mazlum Abi (19) ile N.A. (17) isimli çocuk, Van Emniyet Müdürlüğü’ndeki işlemlerin ardından Van Adliyesi’ne sevk edildi. 6-8 Ekim Kobanê serhildanına katıldıkları gerekçesiyle, savcılık tarafından tutuklanmaları talebiyle mahkemeye sevk edilen 2 gençten, Mazlum Abi “örgüt üyesi olduğu” iddiasıyla tutuklandı. N.A. ise denetimli serbestlik koşuluyla serbest bırakıldı.

8 Mayıs Diyarbakır’ın Bismil ilçesinde aralarında Belediye Eşbaşkanı Cemile Eminoğlu’nun evi olmak üzere onlarca adrese önceki gün yapılan eş zamanlı baskında gözaltına alınan 12 gençten biri Bismil Jandarma Amirliği’nde yapılan işlemlerden sonra serbest bırakılırken, 11 kişi savcılık işlemleri için Bismil Adliyesi’ne getirildi. Bismil Cumhuriyet Başsavcılığı’nda ifadeleri alınan 11 kişi, “Örgüte üye olmak”, “Kuvvetli suç şüphesi ve katalog suç işlemek” iddiasıyla mahkemeye sevk edildi. Tutuklanma talebiyle Bismil Sulh Ceza Mahkemesi’ne sevk edilen 4 kişi serbest bırakılırken, Ömer Faruk Yılmaz, Metin Çelik, M. Akif Onur, Mahsum Erkek, Eşref Alsaç, Fırat Bileşikçi ve A.İ. isimli çocuk tutuklanarak, Diyarbakır D Tipi Cezaevi’ne gönderildi.

14 Mayıs 2015’te, Şırnak’ın Cizre ilçesi Yafes Mahallesi’nde, 12 Mayıs’ta çevre yolu yakınındaki boş alanda misket oynayan çocuklara saldıran polisin, plastik mermi ile gözünden vurduğu 8 yaşındaki M.A. Diyarbakır Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne sevk edildi.

16 Mayıs 2015’te, Mardin’in Dargeçit (Kerboran) ilçesinde, 15 Mayıs günü öğlen saatlerinde yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan F.G. (16), S.S. (16) isimli çocuklar ile Şeyma Gümüş (18) ile Hecica Gevcan (19), götürüldükleri Dargeçit Emniyet Müdürlüğü’nde ifadelerinin alınması sonrası savcılığa sevk edildi. Savcılık işlemlerinin ardından akşam saatlerinde “YDG-H üyeliği” ve “Örgüt adına suç işlemek” iddialarıyla tutuklama talebiyle Midyat Nöbetçi Mahkeme’ye sevk edilen 4 kişi, gece saatlerine kadar süren ifade işlemleri sonrası tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

18 Mayıs 2015’te, İstanbul’da Kızılbaş Gençlik’in dün akşam Gazi Mahallesi İsmet Paşa Caddesi üzerinde Suriye’deki Alevi katliamını protesto yürüyüşüne polisin saldırması sonucu 2 yaşındaki D.M.S. adlı çocuğun başına gaz bombası isabet etti. Edinilen bilgilere göre, D.M.S.’yi kucağında taşıyan babası Mehmet Müslim Salgın olay anı caddeden geçtiği sırada polis eylemcilere gaz bombası ile müdahale etti. Gaz bombasından çocuğunu korumak için bir kafeye sığınan baba Salgın, gazın etkisi geçmesinin ardından hızlıca evine gitmek istedi. Ancak karşıdan gelen akrep tipli zırhlı aracın gaz bombası atması sonucu D.M.S. başına aldığı darbeyle yaralandı. Başında yarık oluşan D.M.S., tedavi edilmek üzere Özel Gazi Hastanesi’ne kaldırıldı. Ardından Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırılan D.M.S.’nin sabah saatlerinde taburcu olduğu öğrenildi. Beyininde herhangi bir hasar olmayan ancak başında yarık oluşan D.M.S.’nin durumunun iyi olduğu öğrenildiği ancak konuşamadığı belirtildi.

19 Mayıs 2015’te İstanbul’un Şişli İlçesi’ne bağlı Okmeydanı Semti’nde Gençlik Federasyonu’na baskın düzenlenmesinin ardından başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alınan üç çocuktan S.A. (16) ve D.P.’nin (17) de “yasadışı DHKP-C Örgütü üyesi oldukları” iddiasıyla tutuklandıkları öğrenildi.

21 Mayıs 2015’te, Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan 4 yurttaş, emniyetteki ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Gözaltına alınan 18 yaşından küçük İ.D. (17), Mehmet Şirin Yaş, Şirin Değiş ve Mustafa Binen adlı yurttaşlar, akşam saatlerinde savcılık tarafından ifadeleri alındıktan sonra tutuklanma talebiyle Silvan Sulh Ceza Mahkemesi’ne sevk edildi. Mahkemede ifade veren biri çocuk 4 kişi, “Cebir tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma”, “Silahla yağma ve tehdit” ile “Silahlı terör örgütüne üye olmak” iddiasıyla 23 Mayıs günü tutuklanarak Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.

21 Mayıs 2015’te, Mardin’in Artuklu ilçesi Yalım (Misuriyê) Mahallesi’nde önceki gün gözaltına alınan 5 kişiden 3’ü serbest bırakılırken, 2’si tutuklandı. Emniyetteki ifade işlemlerinin ardından 2 çocuk serbest bırakılırken, Mahmut Akpınar, Bünyamin Çalhan (19) ve Taner Örük (22) adlı gençler ise savcılığa sevk edildi. Savcılıkta verilen ifadelerin ardından Mahmut Akpınar adlı genç tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılırken, Mardin Sulh Ceza Mahkemesi’ne sevk edilen Çalhan ve Örük, “Kamu malına zarar vermek” ile “Örgüte üye olmak” iddiasıyla tutuklandı.

24 Mayıs 2015’te, Van’ın Erciş İlçe Belediye Meclis Üyesi Gülay Yılmaz’ın 17 yaşındaki çocuğu E.Y., polisler tarafından yapılan ev baskınında gözaltına alındı. Yeşilova Mahallesi’nde sabah saatlerinde sivil polisler tarafından yapılan baskında gözaltına alınan E.Y.’nin gözaltı gerekçesi hakkında bilgi edinilemedi.

25 Mayıs 2015’te, Şırnak’ın Cizre ilçesinde zırhlı polis araçlarına taş attıkları iddiasıyla yaşları 12 ile 15 arasında değişen 5 çocuk gözaltına alındı. Yafes Mahallesi’nde dolaşan polis araçlarına taş attıkları gerekçesiyle mahalledeki çocukları kovalayan polis, evlerinin önünde oyun oynayan, S.G. (12), A.İ. (15), M.E.E. (13), N.B.(13) ve B.B.(12) isimli çocukları gözaltına aldı. Zırhlı araçlara bindirilen çocuklar, Cizre İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne götürülürken, olaya tepki gösteren mahalle sakinlerine polis rastgele plastik mermi sıktı.

26 Mayıs 2015’te Nihat Kazanhan’ın (12) Şırnak’ın Cizre İlçesi’nde polisin açtığı ateşle öldürülmesini protesto etmek amacıyla İstanbul’da Beşiktaş Kaymakamlığı’nın duvarına sprey boyayla “Devlet on günde beşkardeşimizi katletti, Edi Bese” yazan U.Ç. (16) hakkında “yasadışı örgüt propagandası yaptığı” suçlamasıyla dava açıldığı öğrenildi. Hangi örgütün propagandasının yapıldığının belirtilmediği iddianameyi kabul eden İstanbul 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi’nde U.Ç.’nin Terörle Mücadele Yasası uyarınca yargılanmasına 26 Mayıs 2015’te başlanacak.

27 Mayıs 2015’te, İzmir’de Konak Meydanı eski Sümerbank binası önünde, Serekanîyê’ye yönelik saldırılar sırasında yaşamını yitiren Birleşik Özgürlük Güçleri (BÖG) Komutanı Bedrettin Akdeniz için taziye çadırı kurmak isteyen gruba polis müdahale etmiş ve aralarında HDP İzmir Milletvekili adayı Semra Uzunok’un da bulunduğu 2’si çocuk 30 kişi 26 Mayıs günü gözaltına alınmıştı. Gözaltına alınanlar, İzmir Emniyet Müdürlüğü’ndeki ifade işlemlerinin ardından serbest bırakıldı.

3 Haziran 2015’te, Şırnak merkez ve Silopi ilçesinde sabaha karşı birçok mahallede polis ve özel hareket timlerinin eş zamanlı ev baskınlarıyla 8’i çocuk toplam 49 kişinin gözaltına alındığı öğrenildi. Gözaltına alınanların gözaltı işlemleri Şırnak ve Silopi emniyet müdürlüklerinde devam ederken yine bu kapsamda Şırnak merkezde iki kişi daha gözaltına alındı. Edinilen bilgilere göre dün gece polisin gerçekleştirdiği operasyonda evde bulunmayan Gıyasettin Yesuge adlı Şırnak Üniversitesi öğrencisi ile ismi öğrenilemeyen bir kişi daha kent merkezinde polislerce gözaltına alınarak Şırnak Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. Gözaltına alınanlardan ismi öğrenilenler şöyle: Mahsum Kaplan (25), Alikar Tanırğan (25), Mehmet Aşur (43), Yunus Kol (25), Aytaç Yalman (22), M.T. (17), A.T. (17), C.T. (15), S.Y. (17), Musa Tayşun (24), Mehmet Ürün (18), Nihat Ulaş (19), Haci Bakşi (18), Fırat Levent, Hekim Tün, Kadir Türbe. Gözaltınan alınan 49 kişiden S.Y. (17) ve C.T. (15) adlı çocuklar “yasadışı örgüt üyesi oldukları” suçlamasıyla tutuklandı.

4 Haziran 2015’te, Bingöl kent merkezinde bugün sabaha karşı birçok eve baskınlar düzenlendi. Evlerde yapılan aramaların ardından 2’si çocuk 12 kişi gözaltına alındı. Newroz kutlamasında “örgüt propagandası” yaptıkları iddia edilen 12 kişi, Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü.

4 Haziran 2015’te, Muş merkeze bağlı Ejmanuk (Güzeltepe) köyüne dün gece baskın yapan çok sayıda jandarma ve özel harekat polisi 2’si çocuk 6 kişiyi gözaltına aldı. Sabah saatlerine kadar süren operasyonda, zıhlı araçlar eşliğinde üç eve yapılan baskında, M. Şirin Aktaş (26) ve eşi Semra Aktaş (25), Nazire Aktaş (45), Aynur Aktaş (22) ile kız çocukları D.A. (15) ve B.A.(16) gözaltına alındı.

4 Haziran 2015’te, Ağrı Taşlıçay Anadolu Lisesi’ne ait pansiyonda kalan M.T. (15) ve S.D. (16) isimli gençler, puşi taktıkları için polisler tarafından darp edildiklerini belirterek, suç duyurusunda bulundu. Yasak olmasına rağmen okulun pansiyonunda yemek yiyen ve polis oldukları belirtilen iki kişi, o sırada yemekhanede bulunan iki öğrenciyi yanına çağırarak tehditlerde bulundu. Boyunlarında puşi olan M.T. (15) ile S.D. (16) isimli gençlere polisler tarafından “Kürt müsün yoksa Türk müsün?” soruları soruldu. “Kürdüz” cevabını alan polislerin, iki öğrencinin kafalarını birbirlerine vurarak darp ettiği iddia edildi.

5 Haziran 2015’te Siirt’te 30 Mayıs 2015’te “YDG-H Soruşturması” kapsamında düzenlenen ev baskınları sonucu gözaltına alındıktan sonra serbest bırakılan 3’ü çocuk 11 kişi savcılığın itirazı üzerine çıkarıldıkları mahkeme tarafından “yasadışı örgüt üyesi oldukları” suçlamasıyla tutuklandı.

14 Haziran 2015’te Diyarbakır’da 9 Haziran 2015’te faili meçhul kişiler tarafından düzenlenen silahlı saldırılarda ölen Yeni İHYA-DER Başkanı Aytaç Baran ve HDP aktivistleri Bayram Dağtan, Bayram Özelçi ve Emin Ensen’in ölümüyle ilgili gözaltına alınan 27 kişiden HDP taraftar biri çocuk 15 kişi ile HÜDA-PAR üyesi oldukları belirtilen 7 kişi tutuklandı.

13 Haziran 2015’te başlayan Lisans Yerleştirme Sınavları’nı protesto etmek için İstanbul’da ÖSYM bürosuna pankart asarak eylem yapan Liseli Genç Umutçular üyesi 5 çocuk polisler tarafından gözaltına alındı.

14 Haziran 2015’te İstanbul’un Beyoğlu İlçesi’nde Tünel Meydanı’nda toplanarak Abdullah Öcalan’a yönelik uygulamaları protesto eden gruba müdahale eden polis ekipleri 4’ü çocuk 10 kişiyi gözaltına aldı.

18 Haziran 2015’te,  Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde önceki gece özel harekat polisleri tarafından yapılan ev baskını sırasında 17 boru tipi parça tesirli el yapımı bomba ele geçirilirken, evde bulunan D.A. ve çocuk E.A. gözaltına alınmıştı. Gözaltına alınan biri çocuk 2 kişi TEM’de yapılan sorgularının ardından Cumhuriyet Savcılığı’na sevk edildi. Savcılık sorgularının ardından D.A. serbest bırakılırken, çocuk E.A. ise “Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek” ve “Tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma ve el değiştirme” iddiasıyla tutuklandı.

23 Haziran 2015’te Berkin Elvan’ın polisin kullandığı gaz bombasıyla öldürülüşünün birinci yıldönümünde İstanbul’da Gezi Parkı’nın merdivenlerinde eylem yapan Liseli Anarşist Faaliyet üyesi 4 çocuk hakkında açılan davaya başlandı. Çağlayan 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada mahkeme heyeti, “yasadışı örgüt üyesi olmak”, “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası’na muhalefet etmek” ve “kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret etmekle” suçlanan D.B., İ.E., M.Y. ve M.G.’nin delil yetersizliğinden beraat ettiğini açıkladı.

23 Haziran 2015’te İstanbul’da “Yurtsever Demokratik Gençlik Hareketi (YDG-H) Soruşturması” kapsamında ev baskınları düzenleyen Terörle Mücadele Şubesi ekipleri, biri çocuk 4 kişiyi gözaltına aldı.

26 Haziran 2015’te Ankara’da polis ekiplerinin Yüksel Caddesi’ndeki işportacılara yönelik düzenlediği operasyonda gözaltına alınanlardan bir kadına zorla çıplak arama uygulaması yapıldığı ve diz çöktürüldüğü öğrenildi.

26 Haziran 2015’te Siirt E Tipi Cezaevi’nde “yasadışı örgüt üyesi oldukları” suçlamasıyla tutulan İ.A. (17), M.E. (17) ve A.C. (17) adlı 3 çocuğun ailelerinden ve avukatlarından habersiz bir şekilde Siverek (Şanlıurfa) T Tipi Cezaevi’ne sevk edildikleri öğrenildi.

26 Haziran 2015’te İstanbul’da “Yurtsever Demokratik Gençlik Hareketi (YDG-H) Soruşturması” kapsamında gözaltına alınan biri çocuk 4 kişiden ikisi çıkarıldıkları mahkeme tarafından “yasadışı örgüt üyesi oldukları” suçlamasıyla tutuklandı.

29 Haziran 2015’te Şırnak’ın Uludere İlçesi’ne bağlı Roboski Köyü’nden sınır hattına askerî sevkiyat yapılmasına tepki gösteren köylülerin protestosuna askerlerin tekbir getirerek saldırdığı ve ateş açtığı bildirildi. Cep telefonu kameralarının da kaydettiği olayda bir kişi ayağından vurularak yaralandı, 3 çocuk da gözaltına alındı.

2 Temmuz 2015’te Diyarbakır’ın Bismil İlçesi’nde gözaltına alınan A.T. (17), Azad Yıkar (23) ve Kenan Turgay (28) “yasadışı örgüt üyesi oldukları” suçlamasıyla tutuklandı.

1 Temmuz 2015’te Şırnak’ın Cizre İlçesi’nde çevre yolundan geçen askeri konvoya zafer işareti yapan S.A. ve H.B. adlı iki çocuk, polislerce gözaltına alındı.

1 Temmuz 2015’te, Şırnak’ın Uludere ilçesine bağlı Roboski köyünde askeri sevkıyata tepki gösteren yurttaşlara müdahale eden askerlerin, gözaltına aldığı S.E., Y.E., S.E. ve U.E. isimli çocuklara gözaltına alındığı sırada işkence yaptığı iddia edildi.  Sırt ve omuz bölgesinde morluklar bulunan çocuklardan S.E., askerlerin hakaretler eşliğinde kendilerine coplarla vurduğunu söyledi. S.E., “Bizleri döverek gözaltına aldılar. Bize ‘siz taş attınız’ diye diye dövdüler. Coplarla kafamıza vuruyorlardı” dedi.

2 Temmuz 2015’te, Diyarbakır Bismil’de dün akşam evine yapılan polis baskını ile gözaltına alınan A.T. (17) isimli çocuk, İlçe Emniyet Müdürlüğü’ndeki işlemlerinin ardından adliyeye getirildi. Savcılık ifadesinin ardından tutuklanma talebiyle Asliye Hukuk Mahkemesi’ne sevk edilen A.T. “Örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklanarak Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.

6 Temmuz 2015’te Ankara’da bir süredir Konur Sokak’ta açılan stantlara izin vermek istemeyen polis ekipleri stantlara yönelik müdahalede bulundu. Sokakta bulunan bayrak ve pankartları toplayan polis ekipleri biber gazı sıktığı sokakta DEV-LİS üyesi 13 çocuğu gözaltına aldı.

7 Temmuz 2015’te Şanlıurfa’nın Suruç İlçesi’ne bağlı Bostancılar Köyü’ndeki köy okulunun duvarlarına “Kobanê”, “Biji” ve “YPG” gibi kelimeler yazan iki çocuk hakkında açılan dava sonuçlandı. “Yasadışı örgüt propagandası yapmakla” suçlanan iki çocuğun son savunmasını alan Suruç Asliye Ceza Mahkemesi hâkimi, “kamu malına zarar verdiği” iddiasıyla O.E.’ye (17) 6 ay 20 gün hapis cezası verdi. Diğer sanık H.O. (13) ise yaşı nedeniyle “suçun ayırdında olmadığı” gerekçesiyle ceza almadı.

13 Temmuz 2015’te, Mardin’in Nusaybin ilçesinde gece çıkan olaylarda bir polisin yaralanmasıyla sabah saatlerinde eş zamanlı olarak ev baskınları yapıldı. Özel harekât timleri eşliğinde evlere giren polis, evleri didik didik aradı. Baskınlarda R.D. adlı çocuk gözaltına alınırken, polisin evde bulunan ruhsatlı pompalı tüfeğe de el koyduğu belirtildi. Nusaybin Devlet Hastanesi’nde sağlık kontrolünden geçirilen R.D., daha sonra İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü.

14 Temmuz 2015’te, GeliyêGodernê ‘nin sular altında kalmasına engel olmak için Silvan’da yapılan eylemin ardından kitle dağıldığı esnada Y.K. (15) isimli çocuk polisler tarafından gözaltına alındı. Diyarbakır Caddesi üzerinde TOMA ve zırhlı araçlarla bekleyen ve çocuğu gözaltına alan polislere tepki gösteren kitleye hitaben bir polisin “Burada topluluk içinde çok rahat konuşuyorsunuz. Topluluk içinde rahat konuşun” şeklinde tehditvari bir şekilde konuşması dikkat çekti. Daha sonra olay yerine gelen Silvan Belediyesi Eşbaşkanı Melikşah Teke ve DBP İlçe Eşbaşkanı Barış Gülenyüz’ün araya girmesiyle çocuk serbest bırakılırken, kitle alkışlarla dağıldı.

16 Temmuz 2015’te, Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde, 7 Haziran genel seçim çalışmaları sırasında Hür Dava Partilileri tarafından HDP Kadın Seçim Bürosu’na ve Kaniya Navin Parkı önündeki yurttaşlara yönelik gerçekleştirilen saldırı sonrası çıkan olaylara karıştıkları iddiasıyla gözaltına alınan 8 kişiden B.M ve M.P. adlı çocuklar, emniyetteki ifadelerinin ardından serbest bırakıldı. Barış Gülmez, Ömer Müjde, Habip Özdemir, Mehdi Yıldırım, Eşref Gülüce ve Necat Güleç ise, emniyetteki işlemlerinin ardından savcılığa sevk edildi. Savcılık tarafından ifadeleri alınan 6 kişi, tutuklanma talebiyle Silvan Sulh Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. Mahkeme, yeterli delil bulunmadığını belirterek, 6 kişiyi serbest bıraktı

17 Temmuz 2015’te, Diyarbakır’ın merkez Sur ve Kayapınar ilçelerinde bulunan farklı adreslere dün sabah saatlerinde gerçekleştirilen ev baskınlarında gözaltına alınan 8 çocuk annesi Muazzez Aşan (47), Emrah Güler (24), İbrahim Akın (25) ve ismi öğrenilemeyen 1 çocuk adliyeye çıkarıldı. Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü’ndeki işlemlerinin ardından “Örgüt üyesi olmak” iddiasıyla sabah saatlerinde savcılığa sevk edilen yurttaşlar, buradaki ifade işlemlerinin ardından serbest bırakıldı. Baskın esnasında polisin Aşan’ın çocuklarına silah doğrultarak yere yatırdığı belirtilmişti.

16 Temmuz 2015’te Diyarbakır’da özel harekât polislerinin düzenlediği ev baskınlarında “yasadışı örgüt propagandası yaptıkları” iddiasıyla biri çocuk 4 kişi gözaltına alındı.

21 Temmuz 2015’te, Şırnak’ta bir uzman çavuşa ait aracın yakılması iddiasıyla evlerine yapılan baskın soncunda gözaltına alınan Serhat B. (18), Fırat B. (17), Selim B. (19) ve Dündar U. (18) adlı gençler, Emniyet Müdürlüğü’ndeki işlemlerinin ardından adliyeye çıkarıldı. İfadeleri alınan Dündar U. (18) ve Ferhat B. (17) serbest bırakılırken, Selim ve Serhat B. ise tutuklanarak Şırnak T Tipi Cezaevi’ne gönderildi.

22 Temmuz 2015’te, Antep’in merkez Şahinbey ilçesi Güzelvadi Mahallesi’nde 21 Temmuz akşam saatlerinde gerçekleştirilen Suruç katliamı protestosuna saldıran polislerin gözaltına aldığı 7’si çocuk 9 kişinin adliyeye çıkarıldı. Antep İl Emniyet Müdürlüğü’ndeki işlemlerinin ardından savcılığa çıkarılan A.A. (17), M.A.T. (16), B.V.E. (16), D.B. (15), F.K. (16), M.A. (17), A.Y. (17) isimli çocuklar ile Erdal Akay (19) ve Abdulaziz Akyürek (19) isimli gençlerin ifadeleri alındı. Savcılıktaki ifade işlemlerinin ardından tüm çocuklar savcılıkça serbest bırakılırken, Akay ve Akyürek tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi. Antep 2. Sulh Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıkan gençler, “Örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklanarak Antep H Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.

23 Temmuz 2015’te, Diyarbakır’ın Sur ilçesinde polis, Yenişehir ilçesi Şehitlik semtinde polislere yönelik silahlı saldırıdan sonra, Lalebey ve İskenderpaşa Mahallesi Özgür ve Eşit Yurttaş Derneği’ne baskın düzenledi. Özel harekât polisleri, dernekte arama yaparken, Dernek Eş başkanı Cengiz Ekici’nin aralarında bulunduğu 4’ü çocuk 8 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanların, N.E. (13), H.T. (16), N.A. ve O. isimli soyadı öğrenilemeyen bir çocuk ile, Yazgı Er (20), Abdullah Altun (22), Dernek Eşbaşkanı Cengiz Ekici ve Murat Dağ olduğu öğrenildi.  Yazgı Er ve Murat Dağ 27 Temmuz günü tutuklanarak Diyarbakır E Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.

24 Temmuz 2015’te, Adana’da sabah saatlerinde polis,  Seyhan ve Yüreğir ilçelerine bağlı Gülbahçe, Dağlıoğlu, Anadolu ve Misis mahallelerinde daha önce belirledikleri evlere yaptıkları baskınlarda ulaşılan bilgilere göre, aralarında HDP’lilerin de olduğu 17 kişiyi gözaltına aldı. Polis, baskın yaptığı kimi evlerin kapısını kırarak içeriye girdi. Gözaltına alınma gerekçeleri henüz öğrenilemeyen Adana Emniyet Müdürlüğü Terör Mücadele Şube Müdürlüğü’ne götürüldü. Gözaltına alınanlardan bazılarının kimlik bilgileri şöyle: “HDP üyesi Cemil Demir ve Mustafa Azboy ile Mevlit Kutli, Ağıt Yağız, Emre Yağız, Ergin Özer, Mustafa Özer, Osman Özer, Halef Özer, Bahri Kaplan, Ferhat Kaplan, Şahin Tan, Ali Kaya ve 17 yaşındaki Ş.A.”

25 Temmuz 2015’te,  Batman’da sabah saatlerinde evlere düzenlenen polis baskınında gözaltına alınan 2’si çocuk 6 kişi emniyet işlemlerinin ardından adliyeye getirildi. “Örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla savcılığa ifade veren 5 kişi serbest bırakılırken, Abdülhakim Küze yargılandığı bir dosyadan aldığı ceza nedeniyle tutuklanarak Batman M Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.

25 Temmuz 2015’te, Adana’nın Yüreğir ve Seyhan ilçesinde polis, helikopter desteği ile çok sayıda eve baskın düzenledi. Baskınlarda kapılar kırılarak evler alt üst edilirken, 14 kişi gözaltına alındı. Aramaların ardından 6’sı çocuk toplam 54 kişi gözaltına alındı. Gözaltı gerekçeleri öğrenilemeyen 48 kişinin Adana Emniyet Müdürlüğü’ne, 6 çocuğun ise Adana Çocuk Şubesi’nde tutulduğu belirtildi.

25 Temmuz 2015’te, Mardin’in Nusaybin ilçesinde, Fırat, Kışla ve Abdulkadir Paşa mahallelerinde düzenlenen ev baskınlarında biri çocuk 6 kişi gözaltına alındı. Hasan Bozkurt (60), Abdulkerim Kaçmaz (49), Vedat Er (18), Seyfettin Akat (22), Bayram Yalçın (27), L.Y. (17), İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. Vedar Er ve L.Y 27 temmuz günü tutuklanarak Mardin E tipi cezaevine konuldu.

25 Temmuz 2015’te, Ankara’da barış talebi ve DAİŞ katliamını kınamak amacıyla Barış Bloku tarafından yapılmak istenen açıklama ve yürüyüşe, polis çok sert saldırıda bulundu. Saldırının sürdüğü Yüksel Caddesi’nde adeta polis terörü yaşanıyor. Dükkanlara girerek etrafı dağıtan, insanlara hakaret eden polis, sadece Konur Sokak’ta en az 3’ü çocuk 39 kişiyi darp ederek gözaltına aldı.

26 Temmuz 2015’te, Diyarbakır’ın Bağlar ilçesine bağlı Yeniköy’de polisin kovaladığı 11 yaşındaki Beytullah Aydın adındaki çocuk 7. kattan düşerek yaşamını yitirdi.

26 Temmuz 2015’te,  Batman merkezde sabah saatlerinde Suruç katliamı protesto eylemlerine katıldıkları iddiasıyla gözaltına alınan 2 kişi, Batman Emniyet Müdürlüğü’nde verdikleri ifadelerden sonra adliye sevk edildi. 15 yaşındaki S.A. adlı çocuk savcılıkta serbest bırakılırken, Şükrü Keskin ise sorgu hâkimi tarafından adli kontörle serbest bırakıldı.

26 Temmuz 2015’te,  Şırnak Cizre’de gece yapılan hava saldırıları ve gözaltı operasyonlarını protesto eden yurttaşlara polis gerçek mermilerle saldırdı. Sıkılan kurşunların isabet ettiği 17 yaşındaki. M.E.O. isimli çocuk yaralandı. Cizre Devlet Hastanesi’ne kaldırılan çocuk ardından Diyarbakır’a sevk edildi. 1 Ağustos 2015’te gözaltına alınan M.E.O. (17) çıkarıldığı mahkeme tarafından “yasadışı örgüt üyesi olduğu” iddiasıyla tutuklandı.

26 Temmuz 2015’te,  Van’ın Çaldıran ilçesinde sabah saatlerinde eşzamanlı olarak yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan aralarında HDP ve DBP yöneticilerinin de bulunduğu 1’i çocuk 7 kişi serbest bırakıldı. “Örgüt üyesi” suçlamasıyla O.S (14, Saim Taş, Nuh Yıldırım, Halil Koç, Şehmuz Çelik, Serkan Tırak ve İhsan Çılgın isimli yurttaşlar, İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde yapılan işlemlerinin ardından çıkarıldıkları savcılık tarafından ifadeleri alındıktan sonra serbest bırakıldı.

27 Temmuz 2015’te, Bitlis’te sabah saatlerinde yapılan ev baskınlarda 2’si çocuk olmak üzere 10 kişi gözaltına alındı.

27 Temmuz 2015’te, Antalya Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı polislerce sabah saatlerinde onlarca eve eş zamanlı baskınlar yapıldı. Baskınlarda evler didik didik arandı. Aramaların ardından isimleri ve gözaltı gerekçeleri öğrenilemeyen 8 i çocuk 20 kişi gözaltına alındı.

27 Temmuz 2015’te,  Bitlis’in Güroymak ilçesinde (Norşîn) 26 Temmuz akşam saatlerinde yapılan eşzamanlı ev baskınlarında gözaltına alınan 2’si çocuk 4 kişi emniyet işlemlerinin ardından adliyeye çıkarıldı. Savcılık ifadesinden sonra tutuklama talebiyle Güroymak Sulh Ceza Mahkemesi’ne çıkartılan S.A. ve M.T. adlı çocuklar ile ismi öğrenilemeyen 2 kişi, “adli kontrol” şartıyla serbest bırakıldı.

28 Temmuz 2015’te,  Erzurum’da yeni aldığı akıllı cep telefonu ile resmi kurumları çeken 14 yaşındaki A.Y. isimli zihinsel engelli çocuk, polislerce gözaltına alındıktan sonra çıkarıldığı mahkemece “örgüt üyeliği” suçlamasıyla tutuklandı.

28 Temmuz 2015’te, Diyarbakır Silvan’da Bahçelievler ve Kale mahallelerinde özel harekat polisleri tarafından 2 ayrı eve yapılan baskında Amed Yılmaz ile O.A. (17) gözaltına alındı. Gözaltına alınan 2 kişi sağlık kontrolü için hastaneye götürüldükten sonra ifadeleri alınmak üzere emniyete götürüldü. Gözaltına alınan Amed Yılmaz’ın, 5 Haziran’da Diyarbakır HDP mitingine düzenlenen bombalı saldırıda yaralananlardan biri olduğu öğrenildi. O.A. (17) tutuklandı

28 Temmuz 2015’te, Urfa’nın Birecik ilçesinde gözaltına alınan 9 kişiden yaşları küçük olan F.A. ve M.K. emniyet işlemlerinin ardından serbest bırakıldı.

28 Temmuz 2015’te, Diyarbakır’ın Yenişehir ilçesinde 23 Temmuz’da bir polisin öldürülmesiyle sonuçlanan saldırı sonrası gözaltına alınan gözaltına alınan 3 çocuk da tutuklandı. Olay sonrası gözaltına alınanlardan Yazgı Er’in tutuklanmasının ardından akşam saatlerinde A.Z, Y.K, M.C.B. ile H.K isimli çocuklar adliyeye getirildi. Savcılık ifadelerinin ardından “Örgüt üyesi olmak” iddiasıyla nöbetçi mahkemeye sevke edilen çocuklardan H.K. serbest bırakılırken, 3 çocuk tutuklanarak cezaevine gönderildi.

28 Temmuz 2015’te, Şırnak’ın Cizre ilçesinde sabaha karşı polis onlarca zırhlı araçla önce Sur Mahallesi’ni ablukaya aldı daha sonra birçok eve baskın düzenledi. Yapılan ev baskınlarında S.G.(17), Mahsum İnedi (19) ve Abdurrahman Avşar (33) gözaltına alındı. Piroze Solmaz, evde olmadıkları halde polisin kapılarını kırarak eve girdiğini belirterek, tepki gösterdi. Kapı ve birçok ev eşyasının baskın sırasında polisler tarafından kırıldığını belirten Kamil Göçmen ise çocuklarının korktuğunu polise belirttiğinde şiddete maruz kaldığını söyledi. Polisin kendisini odadan bahçeye kadar sürüklediğini söyleyen Göçmen, “Onlarca polis beni yere atarak ayakları ile sırtıma ve kafama vurdular” dedi. Polislerin kendisine 7 yaşındaki oğlunun nerde olduğunu sorduklarını anlatan Göçmen, 17 yaşındaki kardeş S.G. nini sürüklenerek götürüldüğünü söyledi.  Eşinin darp edilerek gözaltına alındığını anlatan Altun Avşar ise polisin eşini yere yatırdıktan sonra ayakları ile kafasına bastığını söyledi. Polislerin evi darmadağın ettiğini belirten Avşar, “Herhangi bir şey bulmamalarına rağmen eşimi kelepçeleyip götürdüler” dedi.

28 Temmuz 2015’te, Günlerdir olaylara sahne olan Şırnak’ın Cizre ilçesinde gençler tarafından sokak başlarına kurulan barikatları kaldırmaya çalışan Akrep tipi zırhlı bir polis aramasına yönelik el bombası atılarak yapılan saldırıda 1 polis ile birlikte patlamanın yakınında yer alan 2 çocuk yaralandı. Yafes Mahallesi’ndeki Bêrivan Caddesi üzerinde yaşanan olayda, el bombanın atılması sırasında zırhlı aracın kapısını açmak üzere olan Numan Gün (24) isimli polis memuru, yüzünden ve vücudunun çeşitli yerlerinden yaralandı.  Yaşanan şiddetli patlamada araca yakın bir mesafede oyun oynayan 8 yalındaki Ş.B. ile 10 yaşındaki Y.B. isimli iki çocuk da el ve kollarına isabet eden şarapnel parçaları ile yaralandı.

28 Temmuz 2015’te, Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde sabah saatlerinde özel harekât polisleri tarafından 2 ayrı eve yapılan baskında gözaltına alınan Amed Yılmaz ve O. A. (17) emniyetteki işlemlerinin ardından Silvan Adliyesi’ne getirildi. Savcılık ifadeleri ardından “Örgüt üyesi olmak”, “Örgüt adına faaliyet bulunma” ve “Örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla Silvan Sulh Ceza Mahkemesi’ne sevk edilen 2 kişinden Amed Yılmaz denetimli serbestlik uygulamasıyla serbest bırakılırken, O.A. (17) tutuklanarak cezaevine gönderildi

30 Temmuz 2015’te, Siirt’in İnönü, Doğan, Barış, Kooperatif, Tınaztepe ve Keşkol mahallelerinde sabahın saatlerinde özel harekat timleri tarafından yapılan ev baskınlarında DBP il yöneticisi Selman Erdemci, İHD üyesi Mirza Ekin, Eğitim Sen üyesi Mehmet Arger, Hacı Özer, Mehmet Can Kaçar, Abdullah Polat, Zeki Baytekin, Emrullah Pöğe, Abdulkadir Çiftçi ve Y.Ö. (15) gözaltına alındı. Gözaltına alınan 10 kişinin İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldüğü belirtilirken, 15 yaşındaki Y.Ö.’nün zihinsel engelli olduğu ve Çocuk Şube’de alınan ifadesinden sonra serbest bırakıldığı öğrenildi. 31 Temmuz günü 10 kişiden Hacı Özer, Mehmet Can Kaçar ve Abdulkadir Çiftçi, “Örgüt üyeliği” iddiasıyla tutuklanarak Siirt E Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.

31 Temmuz 2015’te,  Adana’da önceki gün yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan D.V., V.S., K.Ş., Y.Ş., M.D., H.Y., Y. Ö., A.Ö.,F.D. ve M.B. adlı çocuklar bugün öğlene doğru Adana Adliyesi’ne sevk edildi. Savcılıkça ifadeleri alınan 10 çocuk “örgüte üye olmak” ve “örgüt adına suç işlemek” iddiasıyla tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edildi. Mahkeme Y.Ö. adlı çocuğu “örgüte üye olmak” ve “örgüt adına suç işlemek” iddiasıyla tutuklarken, D.V., V.S., K.Ş., Y.Ş., M.D., H.Y., A.Ö.,F.D. ve M.B. adlı çocuklar ise adli kontrol şartı ile tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

5 Ağustos 2015’te, Adana’nın Seyhan ilçesine bağlı Ova, Onur, Uçak ile Yüreğir ilçesine bağlı Anadolu ve 19 Mayıs mahallerinde birçok eve eş zamanlı olarak operasyonlar gerçekleştirildi. Baskınlarda evler didik didik aranarak, eşyalar alt üst edildi. Yapılan aramaların ardından haklarında ihbar olduğu ve eylem hazırlığında oldukları iddiasıyla HDP üyesi Şükrü Bayav, Ferhat Bayav, Refik Korkmaz, Murat Bilgili, Ömer Bilgili ve H.A., R.A., K.U. adlı çocuklar gözaltına alındı. Gözaltına alınan çocuklar Adana Çocuk Şubesi’ne diğerleri ise Adana TEM Şubesi’ne götürüldü.

5 Ağustos 2015’te, Adana’nın Ceyhan ilçesinde 3 Ağustos günü yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan S.A. ve Z.K. adlı çocuklar ile Yusuf Kaya, emniyetteki işlemlerinin ardından çıkarıldıkları savcılık tarafından ifadeleri alındıktan sonra serbest bırakıldı.

7 Ağustos 2015’te, Bitlis’in Ahlat ilçesinde 3 Ağustos günü evlere düzenlenen ev baskınlarında gözaltına alınan HDP İlçe Eşbaşkanı Alaaddin Tokova, Fesih Güneş, Erol Özkan, Nazmi Köçer, Sedat Ak, Maşuk Çiçekli, Yaşar Baş, Kamuran Tokova ile C.G. (16) adlı çocuk, İl Emniyet Müdürlüğü’ndeki işlemlerin ardından Bitlis Adliyesi’ne sevk edildi. Savcılık işlemlerinin ardından Nazmi Köçer, Sedat Ak ve Maşuk Çiçekli, Yaşar Baş, Kamuran Tokova ve C.G. (16) serbest kaldı. Tutuklanmaları talebiyle mahkemeye sevk edilen HDP İlçe Eşbaşkanı Alaaddin Tokova, Fesih Güneş ve Erol Özkan ise “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklanarak Bitlis Cezaevi’ne gönderildi.

8 Ağustos 2015’te Diyarbakır’da düzenlenen bir eyleme polisin müdahale ettiği sırada evinin balkonunda oturan B.A. (6) adlı çocuk karnına isabet eden gaz bombası fişeğiyle yaralandı.

10 Ağustos 2015’te, Van’da Hacıbekir Mahallesi’nde oyun oynarken çöpte buldukları patlayıcının infilak etmesi sonucu Ö.I. (15) ve M.I. (13) ağır yaralandı.

12 Ağustos 2015’te, Edirne’de polis operasyonları yaşandı. Merkez ilçesinde bulunan Kaleiçi, Nişancı Paşa ve Birinci Murat mahallelerindeki bazı evlere eş zamanlı baskınlar gerçekleştirildi. Yapılan baskınlarda 16 yalındaki D.H. isimli kız çocuğu ile Feyyaz Araz (24) ve Trakya Üniversitesi öğrencisi Yusuf Salhan (21) “örgüt propagandası” yaptıkları iddiasıyla gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar İl Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü.

12 Ağustos 2015’te evine düzenlenen baskınla gözaltına alındıktan sonra tutuklanan M.K., (17) 11 Eylül 2015’te yolladığı mektupta Van Emniyet Müdürlüğü’ndeyken darp ve tacize maruz kaldığı ve bir polisin “28 kişinin sana tecavüz etmesini ister misin?” tehdidine bulunduğunu yazdığı öğrenildi.

13 Ağustos 2015’te, Adana’nın Ceyhan ilçesinde önceki gün yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan 2’si çocuk 6 kişinin bugün İlçe Emniyet Müdürlüğü’ndeki işlemlerinin tamamlanması ardından savcılığa sevk edildi. Savcılıkça ifadeleri alınan 2’si çocuk 6 kişi serbest bırakıldı.

14 Ağustos 2015’te, Urfa’nın Halfeti ilçesinde bulunan Atatürk İlköğretim Okulu’nun bahçesinde oyun oynayan, “okul bahçesinde bulunan büst ve bayrağa zarar verdikleri” gerekçesiyle 13 Ağustos günü gözaltına alınan 6 çocuk, emniyet işlemlerinin ardından Halfeti Adliyesi’ne sevk edildi. Savcılık sorgulamasının ardından tutuklama talebiyle Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edilen 6 çocuk, mahkeme tarafından 6 aylık denetimli serbestlik şartıyla serbest bırakıldı.

14 Ağustos 2015’te Mersin’in Akdeniz ve Tarsus ilçelerinde düzenlenen operasyonda 4’ü çocuk 11 kişinin gözaltına alındığı öğrenildi.

15 Ağustos 2015’te, Mersin’in Akdeniz ilçesine bağlı Şevket Sümer Mahallesi Barış Parkı’nda bir araya gelerek PKK’nin silahlı mücadeleyi başlattığı 15 Ağustos atılımını kutlamak isteyen yurttaşlara polis gaz bombaları ve plastik mermiler ile saldırdı. Onlarca zırhlı araç ile mahalleye gelen ve kitleye saldıran polise halkta öz savunmasını geliştirerek, taşlarla karşılık verdi. Kısa süreli çatışmanı ardından kitle ara sokaklara girerek dağıldı. Polisin hedef gözeterek attığı gaz bombaları ve plastik mermiler sonucunda biri çocuk 3 kişi vücudunun çeşitli yerlerinden hafif şekilde yaralandı.

15 Ağustos 2015’te, Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde özel harekat timleri gece saatlerinde aralarında belediye eşbaşkanlarının da bulunduğu siyasetçilerin evlerine baskın düzenledi. Baskınlarda aralarında parti eş başkanlarının da bulunduğu en az 15 siyasetçinin isminin gözaltı listesinde olduğu öğrenilirken, HDP İlçe Eşbaşkanı Leyla Polat ile Fatih Turgut, Haydar Karaman, Muhammet Alkış, Mustafa Özata, Serkan Dalkılıç, Yasin Gençer ve E.G. isimli çocuğun gözaltına alındığı öğrenildi. Gözaltına alınanlar sağlık kontrollerinin ardından İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü.

16 Ağustos 2015’te, Diyarbakır’ın Silvan ilçesi Konak Mahallesi’nde 17 yaşındaki H.K. adlı çocuk silahla yaralandı. Omuz ve omzun alt kısmından yaralanan çocuk Silvan Devlet Hastanesi Acil Servisi’ne kaldırılırken, hayati tehlikesi bulunmayan çocuğun nasıl vurulduğuna dair bilgi alınamadı.

14 Ağustos 2015’te, İHD Diyarbakır şubemize başvuran Hayriye Çakan, şu beyanlarda bulundu: “14.08.2015 tarihinde sabah saat 6.00’da evimize polisler tarafından baskın düzenlendi. Kar maskeli, uzun namlulu silahlarla 20’ye yakın polis kapıyı tekmeliyordu. Bunun üzerine kapıyı açtım. Kapıyı açmamızla birlikte evde buluna iki kızım ve iki oğlum ve benim başıma silah dayadılar. Çocuklarımı yere yatırmışlardı. Ardından evimizde bulunan bütün eşyaları dağıtıp, gelişi güzel arama yaptılar. Evimizde hiçbir şey bulamadılar. Aramadan sonra 15 yaşındaki oğlum Nurullah’ı gözaltına aldılar. Oğlum ne için götürdüklerini sorduğumdan ise bana “eylemlere katılmıştır” dediler. Evimizin arandığına ve çocuğumuzun gözaltına alınmasına yönelik tutulan tutanak bana imzalattırıldı ama kopyasını bana vermediler. Uygun olmayan bir saatte evimizin basılması, bana ve çocuklarıma yönelik kötü muamelede bulunmasına ve çocuğumun haksız bir şekilde gözaltına alınmasını kabul etmiyorum. Bu nedenle evimizi basan, bize hakaret eden polisler hakkında suç duyurusunda bulunmak istiyorum. Bu konuda sizden hukuki destek sunmanızı talep ediyorum

16 Ağustos 2015’te Diyarbakır’ın Silvan İlçesi’nde güvenlik güçlerinin saldırıları ve baskılarına karşı kentin çeşitli yerlerinde kazılan hendeklere polis ekiplerinin gerçek mermili silahlarla müdahalesi devam ederken polisin açtığı ateş sonucu M.V.U. (17) ve H.K. (16) vurularak yaralandı.

17 Ağustos 2015’te, İzmir’in Menemen İlçesi’nde bir dinlenme yerinde oturan Muhammed Fatih Çelik (21), Ali Savaşçı (22), Muhammed Beşir Bilmez (22) ve M.T. (17) adlı 4 kişinin, çevredekileri rahatsız ettikleri iddiasıyla polisler tarafından darp edildikleri iddia edildi.

19 Ağustos 2015’te, Adana’da 18 Ağustos günü yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan Fırat Pöger ile R.P. ve M.İ. isimli çocuklar emniyetteki işlemlerinin ardından gece saatlerinde adliyeye getirildi. Savcılık ifadelerinin ardından “Örgüt üyesi olmak”, “Örgüt adına suç işlemek” iddiasıyla mahkemeye sevk edildi. Pöger’in tutuklanmasına karar veren mahkeme, R.P. ve M.İ.’ye ise tutuklamayla eş değer olan ev hapsi verdi.

21 Ağustos 2015’te, Adana’nın Seyhan ilçesine bağlı Gülbahçe Mahallesinde yapılan eş zamanlı ev baskınlarında haklarında ihbar olduğu gerekçesi ile F.B (15), Nazmi Polat, Umut Çelik, Emrah Yağız, Serhat Altürk, Serhat Yıldır ve Zinar Aykal gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar sağlık kontrollerinden geçtikten sonra F.B çocuk şubeye götürülürken, diğer 6 kişi ise emniyete götürüldü.

21 Ağustos 2015’te, Adana’da önceki gün yapılan ev baskınlarında haklarında ihbar olduğu gerekçesiyle gözaltına alınan Murat Vural, Özcan Tekinalp, Nadir Yalçın, Salih Arpa, Cabbar Tezek, Vedat Taşkıran, Necmeddin Bezek, Deniz Bezek ve Hesen Bezek ile M.A., S.D., Ö.T. ve M.T. adlı çocuklar, emniyetteki işlemlerinin tamamlanması ardından savlığa sevk edildi. Savcılıkça ifadeleri alınan M.A., S.D., Ö.T. ve M.T. adlı çocuklar ile Nadir Yalçın, Salih Arpa, Cabbar Bezek, Vedat Taşkıran, Necmeddin Bezek, Deniz Bezek ve Hesen Bezek serbest bırakılırken, Murat Vural ve Özcan Tekinalp isimli yurttaşlar “örgüt propagandası yapmak” ve “örgüt adına suç işlemek” iddiasıyla tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edildi.  Mahkeme, Tekinalp’ın tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmasına karar verirken, Murat Vural ise kişisel Facebook sayfasında YPG savaşçısı Siyabend Amed’in fotoğrafını paylaştığı için “örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla tutukladı.

22 Ağustos 2015’te, Mardin’in merkez Artuklu ilçesinde yapılan ev baskınlarında 2’si çocuk 4 kişi gözaltına alınmıştı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye çıkarılan 4 kişi savcılık ifadesi ardından tutuklama talebiyle sevk edildikleri mahkemece “Örgüt üyesi olma” ve “Eylemlere katıldıkları” iddiasıyla tutuklanarak Mardin E Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi. Tutuklananlardan 16 yaşındaki A.U., ismindeki çocuk, 20 Ağustos günü Artuklu’nun Yalım Mahallesi’nde gerçekleştirilen eyleme katıldığı iddia edilmişti. Ancak A.U.’nun eylemlerin olduğu saatlerde bir internet cafede olduğu, cafenin görüntüleri ile ispatlanmasına ve çocuğun mahkemede bunu dile getirmesine rağmen mahkemece tutuklanarak Mardin E Tipi Cezaevi’ne gönderildi.

23 Ağustos 2015’te, Bitlis’in Hizan ilçesine bağlı Somuz (Sağınlı) köyüne bağlı Deşta Ovê mezrasında koçerlik yapan ve dün akşam rahatsızlanan bir yurttaşın Hizan Devlet Hastanesi’ne getirilmesinin ardından özel harekat polisleri hastaneye baskın düzenledi. Hasta ve 2 refakatçiyi gözaltına alan polislerin, refakatçilerden birinin yöresel kıyafet şal û şepik giydiği için baskın yaptığı öğrenildi. Hastane çalışanlarına bağıran polislerin gözaltına aldığı yurttaşları darp ettiği belirtildi. Bitlis’in Hizan ilçesi Somuz (Sağınlı) köyüne bağlı Deşta Ovê mezrasında koçerlik yapan ve dün akşam rahatsızlanarak Hizan Devlet Hastanesi’ne getirilen Aydın Eşlik (16) ile ona refakat eden Mehmet Eşlik (45) ve Abdulhekim Çakar’ın (40) dün gece hastanede gözaltına alındıktan sonra götürüldükleri İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde işkenceye maruz kaldığı ileri sürüldü. Aydın Eşlik’in yöresel şal û şapik giydiği için refakatçileri ile birlikte polisler tarafından kargatulumba gözaltına alındığı öğrenildi. 3 yurttaşın bir süre emniyette tutulduktan sonra tekrar hastaneye getirildiği bilgisine ulaşıldı.

23 Ağustos 2015’te İstanbul’un Sultangazi İlçesi’ne bağlı Gazi Mahallesi’nde HDP tarafından geçici AKP hükümetinin politikalarını protesto etmek için düzenlenen yürüyüşe polisin müdahalesi nedeniyle bir çocuk gaz bombası fişeğiyle yüzünden, bir gazeteci de plastik mermiyle kolundan yaralandı.

24 Ağustos 2015’te Gaziantep’te polis ekiplerinin “eylem hazırlığında oldukları” iddiasıyla 6’sı çocuk 7 kişiyi gözaltına aldığı öğrenildi.

24 Ağustos 2015’te, Adana’da önceki gün yapılan ev baskınlarında haklarında ihbar olduğu gerekçesi ile gözaltına alınan F.B (15), Nazmi Polat, Umut Çelik, Emrah Yağız, Serhat Altunç, Serhat Yıldız ve Zinar Aykal adlı yurttaşlar, emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye çıkarıldı. Savcılık ifadelerinin ardından F.B. adlı çocuk ve Nazmi Polat serbest bırakılırken, diğer 5 kişi tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edildi. Mahkemeye sevk edilen 5 kişiden Serhat Altunç, Serhat Yıldız ve Emrah Yağız “Örgüt propagandası yapma” iddiasıyla tutuklanırken, Umut Çelik ve Zinar Aykal için ev hapsi verildi.

24 Ağustos 2015’te, Antep’in merkez Şahinbey ilçesi Düztepe Mahallesi’nde “eylem hazırlığında oldukları” iddia edilen 12 çocuk dün gece saat 23.00 sıralarında polis tarafından alıkonuldu. Burada yaşları 10-11 olan 5 çocuk serbest bırakılırken, yaşları 14-16 arasında değişen A.Ş., D.D., S.Ö., H.K., E.C.H., M.A.K. ve 18 yaşından büyük olduğu belirtilen Abdullah Demir gözaltına alındı.

27 Ağustos 2015’te, Şırnak’ın Yeşilyurt Mahallesi’nde gösteri düzenleyen bir gruba, polisler saldırdı. Grubun da karşılık vermesi üzerine çatışma çıktı. Çatışma sırasında mahallede bulunan Ahmet İrtegün (17) adlı çocuk yaralandı. Boğazına kurşun isabet eden İrtegün, aranan ambulansın güvenlik gerekçesiyle mahalleye gelmemesi üzerine ailesi tarafından Şırnak Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Tedavi altına alınan İrtegün, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.

27 Ağustos 2015’te, Demokratik Bölgeler Partisi’nin (DBP), Lice ve Silvan’da yaşananlara dikkat çekmek amacıyla dün Diyarbakır’da gerçekleştirdiği bir günlük “Hayatı durdurma” eylemi esnasında kentte terör estiren polisler, Bağlar ilçesi Girne Caddesi üzerinde bulunan evlerinin önünde oturan iki kardeşi kurşun yağmuruna tuttu. Akşam saatlerine kadar devam eden “Hayatı durdurma” eylemi sırasında kentte devriye gezen polisler, etrafa rast gele biber gazı ve tazyikli su sıkarak, bir çok yeri de yaylım ateşine tuttu. Akşam saatlerinde Bağlar ilçesine bağlı Girne Caddesi üzerinde akrep tipi zırhlı araçlarla devriye gezen polis, caddeyi rast gele taramaya başladı. Saldırı esnasında cadde üzerinde bulunan evlerinin önünde oturan Ramazan (16) ve Serdar Yılmaz (17) isimli kardeşler, polis kurşunlarının ve kurşunlardan seken şarapnel parçalarının hedefi oldu.

28 Ağustos 2015’te Ankara’da etkinliklerini ve çalışmalarını duyurmak için Konur Sokak’ta stant açmak isteyen Devrimci Liseliler Birliği üyelerine ve Kızıl Bayrak Gazetesi okurlarına müdahale eden polis ekipleri 4’ü çocuk 11 kişiyi gözaltına aldı.

29 Ağustos 2015’te, Mardin’in Kızıltepe İlçesi’nde polisleri taşıyan servise düzenlenen saldırının ardından yol ve kimlik kontrolü yapan özel harekât timlerinin, ehliyeti olmadığı için “dur” ihtarına uymadığı iddia edilen Mazlum Turan’ın (16) kullandığı araca açtıkları ateş sonucu Mazlum Turan ensesine isabet eden tek kurşunla öldürüldü.

31 Ağustos 2015’te, Şırnak’ın Silopi İlçesi’nde Emniyet Müdürlüğü Trafik Tescil Denetleme Büro Amirliği’nde konuşlandırılan keskin nişancıların açtığı iddia edilen ateş sonucu binanın karşısında bulunan evlerinin damında uyuyan Fatma Ay (55) ve kızı B.Ö. Ay (14) vuruldu. Ağır yaralı halde hastaneye kaldırılan Fatma Ay’ın yaşamını yitirdiği, kızının ise Batman’a sevk edildiği aktarıldı.

4 Eylül 2015’te, Mardin’in Nusaybin ilçesine bağlı Yenişehir Mahallesi’nde, protesto amaçlı açılan hendekleri kapatmak için mahalleye giren polisler, 15 yaşındaki D.Ö. isimli çocuğu, feci şekilde döverek darp etti. Mardin Devlet Hastanesi’ne kaldırılan D.Ö. tedavi altına alındı.

5 Eylül 2015’te Şırnak’ın Cizre İlçesi Nur Mahallesi’nde rahatsızlanan ve 35 günlük olduğu öğrenilen Muhammed Tahir Yaramış adlı bebek, ambulansın engellenmesi nedeniyle yaşamını yitirdi.

6 Eylül 2015’te Valilik Diyarbakır Emniyet Müdürlüğünün, Diyarbakır’da başlattığı operasyonlarda 2 polisin öldürüldüğü Sur İlçesi’nde sokağa çıkma yasağı ilan etti. Duyurunun ardından operasyon başlatan güvenlik güçlerinin açtığı ateş nedeniyle E.G. (7) karnından vurularak yaralandı. Operasyon sırasında çevreye açılan ateş sonucu Abdullah Erdem (25) ve Saliha Opçin (39) vurularak ağır yaralandı.

6 Eylül 2015’te, Mardin’in Nusaybin İlçesi’nde polis ekiplerinin hendek kazdığı iddiasıyla yakaladığı D.Ö.’yü (15) dakikalarca dövdüğü ve çocuğu bayılması üzerine bıraktıkları öğrenildi.

6 Eylül 2015’te Valilik Diyarbakır Emniyet Müdürlüğünün, Diyarbakır’da başlattığı operasyonlarda 2 polisin öldürüldüğü Sur İlçesi’nde sokağa çıkma yasağı ilan etti. Duyurunun ardından operasyon başlatan güvenlik güçlerinin açtığı ateş nedeniyle E.G. (7) karnından vurularak yaralandı. Operasyon sırasında çevreye açılan ateş sonucu Abdullah Erdem (25) ve Saliha Opçin (39) vurularak ağır yaralandı.

7 Eylül 2015’te, Hakkâri’nin Şemdinli İlçesi’nde Şapatan Jandarma Karakolu yakınlarında askerlerin “dur” ihtarına uymadığı iddiasıyla bir minibüse ateş açması sonucu ağır yaralanan Minlal Kerimi (10) adlı Afgan çocuk kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi.

7 Eylül 2015’te Şırnak’ın Cizre İlçesi Cudi Mahallesi’nde tepelere yerleştirilen zırhlı araçlardan ateş açılması sonucu Cemile Cağırga (13) adlı çocuk yaşamını yitirdi.

7 Eylül 2015’te Cizre’deki ölümleri ve sokağa çıkma yasağı uygulamasını protesto etmek için Diyarbakır’ın Bağlar İlçesi’nde eylem yapan gruplara ateş açan polis ekipleri biri çocuk 2 kişiyi yaraladı.

7 Eylül 2015’te Cizre’deki ölümleri ve sokağa çıkma yasağı uygulamasını protesto etmek için Diyarbakır’ın Bağlar İlçesi’nde eylem yapan gruplara ateş açan polis ekipleri biri çocuk 2 kişiyi yaraladı.

10 Eylül 2015’te Şırnak’ın Cizre İlçesi’nde Keskin nişancılar tarafından açılan ateş nedeniyle Zeynep Taşkın (18), ile Maşallah Edin (35) de yaşamını yitirirdi. Sait Nayici (17) de açılan ateş sonucu yaşamını yitirdi.

10 Eylül 2015’te Şırnak’ın Cizre İlçesi’nde D.B. (9) adlı çocuk, keskin nişancıların açtığı ateş sonucu kolundan yaralandı.

11 Eylül 2015’te Konya’da 23 Aralık 2014’te düzenlenen bir anma töreninde Halkçı Liseliler Grubu adına yaptığı konuşmada Cumhurbaşkanına hakaret ettiği iddiasıyla Meram Endüstri Meslek Lisesi öğrencisi M.E.A. (16) hakkında TCK’nin 299. maddesi uyarınca açılan dava sonuçlandı. Konya 3. Çocuk Mahkemesi’ndeki duruşmada hâkim, M.E.A.’ya 11 ay 20 gün hapis cezası verdikten sonra hükmün açıklanmasını geriye bıraktı.

11 Eylül 2015’te Şırnak’ın Cizre İlçesi’nde keskin nişancıların vurduğu Selman Ağar (10) ile Bünyamin İrci (14) ambulansa izin verilmemesi nedeniyle kay kaybından yaşamını yitirdi. Kalp rahatsızlığından durumu ağırlaşan Mehmet Dikmen (70) ise abluka nedeniyle hastaneye kaldırılamadığı için yaşamını yitirdi.

11 Eylül 2015’te, Muş’un Bulanık ilçesinde bulunan Şehitlik Mahallesi’nde özsavunmanın alındığı bölgeye çok sayıda zırhlı araçla gelen polis, halkın direnişiyle karşılaştı. Direnişe gaz bombaları ile saldıran polis, mahalleyi gaz bulutu altında bıraktı. Polis saldırısında Suna (7) ve Kadir Öner (5) kardeşler, kafalarına isabet eden gaz kapsülü ile yaralandı. Çocuklar çevredeki yurttaşların yardımı ile hastaneye kaldırılırdı.

12 Eylül 2015’te, Antep’in Şahinbey ve Şehitkamil ilçelerinde, Cizre’deki sivil ölüm olaylarını slogan ve gürültü eylemleri ile protesto eden yurttaşlara polis, gaz bombaları ve tazyikli suyla müdahalede bulundu. Şahinbey ilçesi Güzelvadi Mahallesi’nde ki müdahale sırasında 10 yaşındaki Kemal Kusur isimli çocuk polisin attığı gaz bombasının yüzüne isabet etmesi sonucu yaralandı.

12 Eylül 2015’te, Cizre’de özel hareket timlerinin kentten ayrılırken arkalarında bıraktığı yüzlerce bomba atar mermisinden biriyle oynayan 12 yaşındaki Yusuf Şık isimli çocuk ağır yaralandı. Sağ eli bilekten kopan, sol ayağı ise parçalanan çocukla birlikte Nalin Dadak isimli bir kadın da etrafa saçılan şarapnel parçalarıyla yaralandı.

12 Eylül 2015’te, Şırnak’ın Silopi ilçesinde Jandarma Komutanlığı’ndan açılan ateş sonucu başından yaralanan ve Şırnak Devlet Hastanesi’ne kaldırılan Mustafa Yalıç (13) isimli çocuk ameliyata alındı. Dün gece 4 saat boyunca süren ameliyat sırasında doktorların yakınlarına verdiği bilgiye göre, Yalıç’ın başından 4 parçanın çıkartıldığı bir parçanın ise riskli bölgede olduğu için çıkartılamadığı belirtildi. Ameliyat ardından hasta servisine alınan Yalıç’ın bilincinin açık olduğu ve gözetim altında tutulduğu öğrenildi.

12 Eylül 2015’te, Van’da 12 Ağustos’ta, polis tarafından düzenlenen ev baskınında M.K. (17) isimli genç kadın gözaltına alındı. Van Emniyet Müdürlüğü’ne götürülen M.K., ardından çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklandı. Bulunduğu Van M Tipi Kapalı Cezaevi’nden TUHAD-DER Van Şubesi’ne mektup gönderen M.K., emniyette polis tacizine maruz kaldığını ve 28 kişi tarafından tecavüz edilmekle tehdit edildiğini iddia etti. Genç kadın mektubunda şunları belirtti: “12.08.2015 öğleden sonra gözaltına alınmam ile beraber 10’a yakın polis üzerime atlayıp beni kelepçelemeye çalışıyorlardı. Ben onlara karşı direndikçe sayıları artırıp beni darp etmeye başladılar. İki kişi ayaklarımdan bir kişi kollarımdan tutarak, bir diğeri saçımı çekerek yüzüme tekme atarak yerdeki bütün tozu yüzüme atıyordu. İki polis kollarımı sıkıp darp ederken bir diğeriyse belimi ve kalçalarımı tekmeliyordu. Ağza alınmayacak her türlü hakaret ve küfürleri ediyorlardı. Kafamı her kaldırışımda boynuma tekme atıyorlardı. Beni panzere koymalarına izin vermeyince tekmeleyip saçımdan tutup panzere attılar. Gözaltında beni sorgulayan kişi sorgu odasını polislerle doldurup ’28 kişinin sana tecavüz etmesini ister misin?’ diyordu. Fotoğraflarımı çekmek istiyorlardı. İzin vermeyince iki polis sırtımdan tutup beni kaldırmak istediler. Ben yüzümü çevirip gözümü kapayınca, biri göz kapaklarımı açmaya çalışırken diğeri nefessiz bırakıp darp etmeye başladı. Daha sonra kemer getirip falakaya yatıracaklarını söylediler. Arkadan kelepçelenmiş, yara olmuş bileklerimi daha çok sıkıştırarak sağ bacağımı kaldırıp kelepçenin üzerine bıraktılar. O an nefessiz kalıp düştüm. Tekrardan kaldırdılar ve sol göğsüme tekme atıp beni tekrardan düşürmek istediler. Çıplak arama yapıldıktan sonra gece saat bir buçukta nezarethaneye götürüldüm. Hiçbir yere dokunamıyordum, bileklerim kan toplamıştı. 17 yaşında olmama rağmen TEM’de tutuldum.”

13 Eylül 2015’te, Mardin’in Kızıltepe ilçesi Koçhisar Mahallesi’nde dün öğlen saatlerinde ne olduğu belirlenemeyen bir cisim patlaması sonucu olay yerinde bulunan Tahsin Uray (9) ve R.Ş. (9) isimli çocuklar yaralanmıştı. Patlamada bir kolu kopan Uray’ın Kızıltepe Devlet Hastanesi’nden Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edilmişti. Burada yapılan tüm müdahalelerle rağmen kurtarılamayan Uray, sabah saatlerinde hayatını kaybetti.

13 Eylül 2015’te, Van’da polislerce gözaltına alınan N.İ. (17) isimli kız çocuğu, başına çuval geçirilip, şehir dışına çıkartıldığını, darp, hakaret, tehdit, çıplak arama ve DAİŞ’e teslim etmekle tehdit edilip düzmece bir ifadeyi imzalamaya zorlandıktan sonra tutuklandığını söyledi.

13 Eylül 2015’te, Diyarbakır’ın Bağlar ilçesi Sento Caddesi’nde Sur’da yaşanan polis saldırısını protesto eden yurttaşlara polis gaz bombalarıyla saldırdı. Saldırı sırasında polisin etrafa rastgele gaz bombası atması nedeniyle evinin balkonunda bulunan 17 yaşındaki Mahir Kurt isimli çocuğun başına gaz fişeği isabet etti. Yaralanana Kurt, yurttaşlar tarafından hastaneye kaldırıldı.

13 Eylül 2015’te, Mersin’in Toroslar ilçesine bağlı Demirtaş Mahallesi Pazar Sokağı’nda bir araya gelen yüzlerce kişi, devlet katliamlarını protesto etti. Polis halka gerçek mermilerle saldırırken, ara sokaklarda kurulan barikatların arkasına geçen halk, polis saldırılarına karşı direndi. Polisin attığı mermiler birçok eve isabet ederken, atılan biber gazından kaynaklı birçok kişi etkilendi. Y.İ. isimli bir çocuk ve soyadı öğrenilemeyen Azad isimli bir genç gözaltına alındı.

13 Eylül 2015’te Diyarbakır’ın Sur İlçesi’nde başlayan çatışmalar üzerine aynı günün sabahı, Silvan İlçesi’nde ise bir polisin ölümüyle sonuçlanan roketli saldırı üzerine aynı gün öğle saatlerinde sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Sur İlçesi’nde yasağa tepki gösterenlere polisin müdahalesi sonucu 4 kişi yaralandı. Yine Sur’da oğlunu aramak için sokağa çıktığı belirtilen Makbule Ermiş (80) de açılan ateş sonucu ayağından vurularak yaralandı. Yasağa karşı Sur’a girmek isteyen gruplara da müdahale eden polis ekipleri, HDP milletvekili Çağlar Demirel’i gaz bombası fişeğiyle ayağından vurarak yaraladı. Aynı müdahaleyi Bağlar İlçesi’nde de yapan polis ekipleri burada da balkonda oturan M.K.’yi (17) başına isabet eden gaz bombası kapsülüyle yaraladı.

15 Eylül 2015’te, Van’ın merkez Edremit ilçesine bağlı Yenimahalle’de 12 Eylül Cumartesi günü düzenlenen Cizre protestoları esnasında polis, onlarca zırhlı araçla mahalleyi ablukaya alarak, rastgele ateş açıp mahalleyi gaza boğdu. Polis saldırısı öncesi arkadaşlarıyla bir araya gelip sohbet eden A. Alkan isimli 16 yaşındaki çocuk ve beraberindeki 4 arkadaşı polisin araçtan inip kendilerine yaklaşması ile korkarak koşmaya başladı. Polisin onlarca kez gerçek mermilerle ateş açması sonucu korkup duran Alkan’ın dipçikle başı kırıldıktan sonra yüzlerce metre çıplak ayakla yerde sürüklendiği belirtildi. Yüzü kan içinde bırakılan Alkan’ın polisler tarafından eylemciler tarafından yakılan ateşin içine sürüklendiği, mahallelinin tepki göstermesi üzerine polisin Alkan’ı zırhlı araca bindirdiği, görüntü çekmeye çalışanlara ise küfür ve hakaret edip silah doğrulttuğu ileri sürüldü. Çocuk Şube’ye götürülmesi gerekirken, TEM Şube’ye götürülen Alkan’a burada da işkence edildiği ve polis zoruyla düzmece bir ifadeye imza atmak zorunda bırakıldığı iddia edildi. Alkan’a yapılanlar bununla da sınırlı kalmazken çıkartıldığı nöbetçi mahkemede ise eli kelepçeli ve psikologun olmadığı kaydedildi. Alkan çıkartıldığı mahkemede “Örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklanarak Van M Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.

15 Eylül 2015’te Diyarbakır’ın Bağlar İlçesi’nde hak ihlallerine karşı eylemler ve buna karşı polis saldırıları devam ederken polisin olay olmayan bir sokağa ateş açması sonucu A.D. (13) ve O.D. (17) yaralandı. A.D.’nin durumunun ağır olduğu bildirildi.

15 Eylül 2015’te, Denizli’de, HDP’ye yönelik ırkçı saldırıları kınamak için 13 Eylül’de yapılan yürüyüşe katıldıktan sonra gittiği Meska Parkı’nda polislerce gözaltına alınan 15 yaşındaki M.O. (15), polisin “Pis Kürt, devlet haini” şeklinde hakaretler ederek kendisini tekme tokat dövdüğünü söyledi. Emniyet işlemlerinin ardından serbest bırakılan M.O., parkta arkadaşları ile oturdukları esnada 3 aracın yanlarına geldiğini ve araçtan inenlerin kendisini çağırdığını anlattı. Polisin hiçbir şey söylemeden kendisini yere yatırarak, ters kelepçe taktığını belirten M.O., “Beni yere yatırıp kelepçelediler. O esnada 4 polis bana tekme tokat vurmaya başladı. Ne olduğunu anlamadım. ‘Neden bu işkenceyi yapıyorsunuz’ diye sorunca bana ‘Sus pis Kürt, sus pis devlet haini’ şeklinde bağırdılar” dedi. Polis işkencesinin karakola götürülünceye kadar devam ettiğini söyleyen 15 yaşındaki çocuk, götürüldüğü Çocuk Şube’de de hakaret ve işkenceye maruz kaldığını savundu.

16 Eylül 2015’te, Diyarbakır’da durduk yere sokakları tarayan polisin kurşunun isabet ettiği 13 yaşındaki Ahmet Denli ve Ozan Denli (17) yaralandı. Edinilen bilgilere göre, polisin saldırısı dün gece Bağlar ilçesine bağlı Körhat Mahallesi’nde gerçekleşti. Polisin saldırısında Ahmet Denli ve Ozan Denli isimli çocukların ağır yarandığı belirtildi. Dicle Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırılan yaralılardan durumu çok ağır olan Ahmet Denli’nin Selahattin Eyyübi Hastanesi Yoğun Bakın Servisi’ne kaldırıldığı bildirildi.

16 Eylül 2015’te, Urfa’nın Viranşehir ilçesine bağlı Hirikê (Büyükmutlu) Mahallesi’nde Yavuklu ailesinin evine baskın düzenleyen polis ve özel hareket timlerinin, önce evi taradığı ardından ise girdikleri evde 12 ve 13 yaşında olan çocukların kafasına silah dayayarak, saatlerce yerde beklettiği belirtildi. Siraç Yavuklu’yu aradıklarını belirten onlarca polisin, akrep, panzer, kobra ve jeeplerle eve baskın düzenlediğini belirten anne Fatma Yavuklu (65), baskın yapan polisin evi taradıktan sonra girdiği evde sorgusuz sualsiz küfür ve hakaretler savurarak, 12 ve 13 yaşındaki torunlarını yere yatırıp kafalarına silah dayadığını söyledi.

16 Ağustos 2015’te, Diyarbakır’ın Silvan ilçesin Konak Mahallesi’nde, H.K. (17) ve M.V.U. (17) isimli çocuklar kendilerine isabet eden kurşunlar nedeniyle yaralandı. Omuz ve omzun alt kısmından yaralanan H.K. isimli ile sağ kolundan aldığı kurşunla yaralanan M.V.U. isimli çocuk, çevredeki yurttaşların yardımıyla Silvan Devlet Hastanesi kaldırıldı. Çocuk kim tarafından ve nasıl vuruldukları hakkında bilgi edinilemedi.

16 Eylül 2015’te Mardin’in Nusaybin İlçesi’nde polis şiddetine karşı düzenlenen eyleme müdahale eden polis ekipleri S.B.’yi (14) bacağından ve kolundan vurarak yaraladı.

17 Eylül 2015’te, Van’ın merkez İpekyolu ilçesi Şehit Fırat Mahallesi’ni önceki gece ablukaya ve Vedat Balık isimli genci katleden polislerin, Kobra tipi zırhlı araçtan açtığı ateş sonucu karnından ağır yaralanan Mahsun İltaş’ın (17) Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Cerrahi Bölümü’ndeki tedavisi devam ediyor. 5 saatlik ameliyatın ardından yoğun bakım ünitesine alınan İltaş, servise çıkarıldı. Saldırıya maruz kaldığı anı anlatan İltaş, “Olayın yaşandığı gece dayımın evine giderken yolda barikatla karşılaştım ve ayağımı barikatların üzerinden atınca açılan ateş sonucu vuruldum” dedi

17 Eylül 2015’te, Bursa’nın Osmangazi ilçesine bağlı ve HDP ile Kürtlere dönük linç saldırılarının yoğun yaşandığı Emek Mahallesi’nde sabah saatlerinde polis tarafından operasyon düzenlendi. Operasyon kapsamında, HDP Osmangazi İlçe Eşbaşkanı Emin Arslan ve 2 çocuğunda aralarında bulunduğu 7 HDP’li gözaltına alındı.

17 Eylül 2015’te, Adana’da 15 Eylül’de Seyhan ve Yüreğir ilçelerinde birçok mahallede yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan 6 kişi emniyet işlemlerinin ardından Adana Adliyesi’ne getirildi. Savcılık ifadelerinin ardından Ferdi Sönmez, Mahmut Aslan, Mevlüt Kutli, Mehmet Emin Barut ve A.Ö. (17) isimli çocuk serbest bırakılırken, “gizli tanık” ifadeleri doğrultusunda “Örgüt üyesi olmak” ve “Örgüt adına faaliyet yürütmek” iddiası ile mahkemeye sevk edilen Kenan Özlük tutuklanarak cezaevine gönderildi.

18 Eylül 2015’te, Urfa’nın Viranşehir ilçesinde, savaşa karşı yapılması planlanan ancak İlçe Kaymakamlığı tarafından engellenen barış yürüyüşü öncesi ve sonrası yapılan operasyonlarla gözaltına alınan 23 kişiden Erdi Ceylan isimli yurttaş, emniyetteki işlemlerinin ardından serbest bırakıldı. Aralarında D.G., H. S., M. K., Ş. İ., A.E. isimli 5 çocuğunda bulunduğu 22 kişi ise İlçe Emniyet Müdürlüğü’ndeki işlemleri ardından adliyeye çıkarıldı.  Şeyhmus Çelik, Zilan Demir, Süleyman Ektiren, Leman Tatlı, Hasan Alan, Seydo Turgut, Bahoz Cin, Pelda İnan, Mahmut Güneş, Mehmet Nur Çoban, Serhat İnan, Selami Çiftçi, Ferman Mendanlıoğlu, Sultan Çeviren, Faruk Ceylan,Hüsamettin Akyol ile Bilal Erdem adlı yurttaşlar ile 5 çocuğun savcılıktaki ifadeleri başladı. Savcılıktaki ifadeler devam ederken, HDP Urfa milletvekilleri Leyla Güven, Dilek Öcalan ve gözaltına alınan yurttaşların yakınlarının da adliye önündeki bekledi. Gözaltındaki yurttaşlar ve avukatları ile görüştüğünü belirten Güven, 22 kişinin tamamına gözaltına işkence uygulandığını ancak ilk alınan 4 kişiye uygulanan işkencenin ise insanlık dışı boyutlarda olduğunu belirtti.

18 Eylül 2015’te, Urfa’nın Viranşehir ilçesine bağlı Büyükmutlu Mahallesi’nde Yavuklu ailesinin evine baskın düzenleyen polis ve özel hareket timlerinin, baskın sırasında evde bulunan 12 ve 13 yaşındaki çocukların kafasına silah dayayarak, saatlerce yerde beklettiği ve tehtid ettiği iddia edildi. Anne Fatma Yavuklu (65), 12 ve 13 yaşındaki torunlarını yere yatırıp kafalarına silah dayadığını söyledi. Yaşananları anlatan 13 yaşındaki İ.Yavuklu ise “Polisler zırhlı araçlar ile evimizi bastı. Babamı sordular. ‘Babam koyunları otlatıyor’ dedim. Sonra beni ve 12 yaşındaki kuzenimi yüzüstü yatırarak, kafamıza silah koydular. Bize ‘kafanızı kaldırırsanız size sıkarım’ diyorlardı. Böylece saatlerce bekletildik. Çok korktuk, ne olduğunu anlayamadık. Özellikle kuzenim çok korktu” dedi.

19 Eylül 2015’te, Muş’un Bulanık ilçesi Şehitlik Mahallesi’nde dün yapılan ev baskınlarında gözaltına alınarak İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne götürülen biri çocuk 6 kişiden Yusuf Selvi emniyetteki ifadesinin ardından erbest bırakılırken, Maşallah Selvi ve oğulları Yunus ve M.S. (16) ile Ali Kaya ve Ömer Topcu akşam saatlerinde adliyeye getirildi. Savcılık ifadelerinin ardından “Örgüt üyesi olmak” iddiasıyla Sulh Ceza Mahkemesi’ne sevk edilen biri çocuk 5 kişiden Maşallah Selvi tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılırken, Yunus Selvi, M.S.(16) kardeşler ile Kaya ve Topcu tutuklanarak Muş E Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi. 3 oğlu ile birlikte gözaltına alınan ve daha sonra serbest bırakılan baba Selvi, tutuklanan Yunus ve M.S.’ye emniyette işkence edildiğini söyleyerek, çocuklarının vücudunda işkence ve darp izlerinin bulunduğunu vurguladı. Öte yandan adliye binası önünde bekleyen ailelerin gözaltında yapılan işkence ve haksız tutuklamalara tepki göstermesi üzerine kısa süreli gerginlik çıktı. Gerginlik sırasında İlçe Emniyet Müdür Yardımcısı, “Daha bu başlangıçtır durun hele daha çok çakal alacağız” tehditlerini savurdu.

19 Eylül 2015’te, Şırnak merkeze bağlı Yeni Mahallesi’nde özsavunma kapsamında kurulan barikatları kaldırmak amacıyla polis dün akşam saatlerinde mahalleye ikinci kez saldırı gerçekleştirmiş ve saldırı nedeniyle mahallede bulunan elektrik trafoları zarar görmüştü. Saldırın ardından yaşanan elektrik kesintisi, diyaliz makinesine bağlı yaşayan 2 yaşındaki Miraç Külter isimli bebeğin ailesini isyan ettirdi. Kesintinin ardından zor şartlarda aldıkları jeneratörü çalıştırdıklarını ancak bir süre sonra jeneratörün de devre dışı kaldığını belirten Miraç bebeğin annesi Selma Külter, yardım için aradıkları 112 acil servisinde görevli personellerin “Can güvenliği” olmadığı gerekçesiyle mahalleye gelemeyecekleri cevabını verdiğini söyledi. Çocuğunun sabaha karşı HDP Şırnak Milletvekili Leyla Birlik’in araya girmesi ardından saatler sonra ancak hastaneye kaldırabildiklerini ifade eden anne Külter, “Bize bunu yapmaya ne hakları var. Ambulansın polis eşliğinde gelmesi gerektiğini söylediler. Ambulans görevlileri ise olaylardan dolayı gelemeyeceklerini ve dışarıdan benzin almamızı söylediler. Ama polisler emir vermişler. Kimseye bidonlarda benzin satılmamasını söylemişler. Oğlumun raporlarını göstermeme rağmen kimse bana benzin vermedi. Yarın oğluma bir şey olursa bunun hesabını kim verecek” sözleriyle yaşanan duruma tepki gösterdi.

19 Eylül 2015’te, Van’ın Edremit ilçesinde, 12 Eylül’de yapılan Cizre protestolarında polislerce gözaltına alınarak ardından “Örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklanan 17 yaşındaki O.K.’nin gözaltında işkenceye maruz kaldığı iddia edildi. Van M Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulunan O.K.’nin gözaltına alınırken, Çocuk Şube yerine götürüldüğü TEM Şube’de kafasına polislerce silah dipçiğiyle vurulduğu ve vücudunda darp izleri olduğu belirtildi. Polisin psikolog gözetiminde ifade vermesi gereken O.K.’yi kelepçeli bir şekilde sorguladığı ve üzerinde psikolojik baskı kurduğu belirtildi.

20 Eylül 2015’te, Siirt’in Yenimahalle Mahallesi’nde 12 ve 13 yaşlarında oldukları belirtilen 2 çocuk, mahalleye zırhlı araçlarla giren polislerce gözaltına alındı. Evlerinin önünde oyun oynarken gözaltına alınan amca çocuğu E.A. ve H.A.’nın “Türk bayrağını yırttıkları” iddiasıyla gözaltına alındığı ve Siirt Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldüğü belirtildi.

28 Eylül 2015’te, Diyarbakır’ın Lice, Hani, Kocaköy üçgeninde bulunan Bahtet’te mezrasında sabah saatlerinde başlatılan askeri operasyonda, askerler helikopterlerle kırsal alanları bombaladı. Operasyon sırasında bölgedeki sivil halkın da büyük tehlike yaşadığı görüldü. Kırsal alanda rast gele tarama yapan askerler, Bahtet’te koyun otlatan Y.A., (13) ve A.A., (12) isimli kız kardeşlerin üzerine helikopterden ateş açtı. Askerin açtığı ateşten kendilerini yere atarak kurtulmayı başaran kardeşler, koyunları olduğu bölgede bırakarak köylerine kaçtılar.

28 Eylül 2015’te, Polislerin Diyarbakır’ın Sur ilçesi Fatihpaşa ve Hasırlı mahallelerine yaptığı saldırı sonucu 2’si ağır olmak üzere 5 çocuk yaralandı. Diyarbakır’ın Merkez Sur ilçesine bağlı Fatihpaşa Mahallesi Altay Sokak’ta oynayan M.A.T., Y.T., S.K., A.K., ve Ş.S., isimli çocuklar, polisin attığı ve türü öğrenilemeyen bomba ile yaralandı. Yaralanan çocuklar Diyarbakır Selahattin Eyyubi Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. M.A.T., ve Y.T. isimli ve aynı zamanda kardeş olan çocukların durumları ağır olduğu için Dicle Üniversitesi Tıp Hastahanesi’ne sevk edilerek yoğun bakım ünitesinde tedavi altına alındığı bildirildi.

28 Eylül 2015’te, Adana’da aksam saatlerinde iki polisin öldürülmesi sonrası operasyon başlatan polis sabahın erken saatlere kadar olayın yaşandığı Dağlıoğlu Mahallesi başta olmak üzere Gülbahçe, Fırat, Karasu ve Havuzlubahce mahallelerinde bulunan evlere baskın düzenledi. Baskında annesi Dilber Şahin (55) gözaltına alınan E.Ş.(15), kar maskeli polislerin kendilerini darp edip, hakaretler savurduğunu söyledi. E.Ş., “Bir polis gelip benim elime bastı ve bana küfür etti. Elim kanlar içinde kaldı. Ondan sonra annemi götürdüler” dedi. Gözaltına alınan Temer Bahadır’ın eşi Canan Bahadır ise polislerin YPG’li kızının çerçeveli fotoğrafını silah dipçiği ile parçalayarak, küfürler savurduğunu söyledi. Bahadır “Onlar bizim fotoğraflarımızda bile korkuyorlar” dedi.

1 Ekim 2015’te, Diyarbakır Silvan’da polis zırhlı araçlarla siren çalarak ilçe merkezinde dolaşırken Gazi Caddesi üzerinde bulunan Selahattin Eyubi Camisi önünde ismi öğrenilemeyen bir çocuğu darp ederek gözaltına aldı. Çevrede bulunan yurttaşlardan alınan bilgilere göre, çocuğun gülmesi üzerine, polislerin zırhlı araçtan inip, çocuğu darp ederek gözaltına aldı. Gözaltına alınan çocuğun nereye götürüldüğüne dair bilgi edinilemedi.

1 Ekim 2015’te, Van’ın Özalp ilçesi Tepedam Mahallesi’nde sabah saatlerinde zırhlı askeri araçlarla ablukaya alındı. Asker kuşatmasına tepki gösteren halkın üzerine ateş açıldı. Asker saldırısında 14 yaşındaki Saime Elmas adlı çocuk bacağına isabet eden kurşunla yaralandı. Yaralanan çocuk Özalp Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Mahalledeki kuşatmanın devam ettiği sıralarda mahalleye girmek isteyen yurttaşların üzerine askerler tarafından açılan ateş sonucunda ise, Hayrettin Can ile Ömer Faruk Satılmış isimli yurttaşlar, başlarına isabet eden kurşunlarla ağır yaralandı.

3 Ekim 2015’te, Diyarbakır Huzur Evleri Mahallesi Sıtkı Göral Caddesi’nde akşam saatlerinde devriye gezen polis hiçbir gerekçe göstermeden 3 çocuğu gözaltına aldı. Evlerinin önünde duran 10-12 yaşlarındaki çocuklar polis tarafından yaka paça alarak zırhlı araca bindirildi. Cadde üzerinde bulunan yurttaşların polise tepki göstermesi üzerine polisin yurttaşları tehdit ettiği belirtildi.

3 Ekim 2015’te, Hakkari’de gece saatlerinde özel harekat polisleri tarafından birçok eve baskın düzenlendi. Dağgöl, Sümbül ve Medrese mahallelerinde yapılan ev baskınlarında en az 2 çocuğun gözaltına alındığı öğrenildi. Dağgöl Mahallesi’nde gözaltına alınan D.A. (16) ile Medrese Mahallesi’nde gözaltına alınan S.E. (18) adlı çocukların, Hakkari Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şube’ye götürüldüğü belirtildi.

4 Ekim 2015’te, Silvan’da Feridun Mahallesi’nde akşam Yaman ailesinin evine yapılan baskında, 17 yaşındaki Ahmet Solmaz, ablası Kader Yaman ve eniştesi Muzaffer Yaman özel harekât timleri tarafından gözaltına alınarak Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. Ahmet Solmaz’ın “örgüt üyesi” olduğu iddia edilirken, aile bireyleri de Solmaz’a yardım ettiği gerekçesiyle gözaltına alındı. Baskında ev didik didik aranırken, evde un torbası dahi özel harekat timleri tarafından yere döküldü. Aile bireylerinin gözaltına alınması üzerine en küçüğü 4, en büyüğü 15 yaşında olan 6 çocuk ise evde tek başlarına kaldı. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi çalışanı Faysal Aksu’nun ise gözaltına alındığı sırada özel harekat timleri tarafından darp edilerek işkenceye maruz kaldığı öğrenildi. Hastaneye götürülmediği belirtilen Aksu’nun Diyarbakır Adliyesi’ne sevk edildiği ifade edildi. Silvan’da çok sayıda kişinin gözaltına alındığı öğrenilirken isimleri netleşenler şu şekilde: “Mustafa Durak, Hayrettin Öztürk, İlhan Öztürk, Kerem Yılmaz, Ömer Yılmaz, Faysal Aksu, Ömer Binen, Fahdettin Binen, Sakine Binen, Medine Binen, Şehmus Meşe, Ahmet Yılmaz, Rıza Kırtay, Necat Yüzkan, Kader Yaman, Muzaffer Yaman, Ahmet Solmaz, Kerem Özer.”

4 Ekim 2015’te Van’ın Özalp İlçesi’nde askeri operasyona yönelik tepkilerin ardından gözaltına alınan 27 kişiden mahkemeye sevk edilen DBP İlçe Eşbaşkanı Yakup Almaç, Belediye Meclis üyesi Fevzi Keleş, Hasan Ali Akbaş, M. Salih Tanır ve Y. E. (17) adlı çocuk tutuklanarak cezaevine gönderildi.

4 Ekim 2015’te, Mardin’in Nusaybin ilçesinde, yapılan top atışları nedeniyle 5 kişi, çeşitli yerlerinden yaralandı. Abdulkadir Paşa Mahallesi’nde yapılan saldırı ve top atışlarında Remzi Çılgın ve 12 yaşındaki oğlu şarapnel parçaları ile yaralanırken, Fırat Mahallesi’nde de 12 yaşındaki Yusuf Demirtaş adlı çocuk, gözlerine isabet eden şarapnel parçaları ile yaralandı. Barış Mahallesi’nde ise, yolda yürüyen 24 yaşındaki Vedat Kapşığay adlı yurttaş, zırhlı araçlardan açılan ateş sonucu omzundan yaralandığı öğrenildi.

4 Ekim 2015’te, Hakkari’de 3 Ekim de  Dağgöl Mahallesi’nde polisler tarafından gözaltına alınan D. A. (16) ve Medrese Mahallesi’nde gözaltına alınan 18 yaşındaki S.E., emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Savcılık tarafından ifadeleri alınan D.A. ve S.E., serbest bırakıldı.

4 Ekim 2015’te, Adana’da helikopter destekli yapılan eş zamanlı operasyonda aralarında HDP yöneticileri ile Azadiya Welat ve Gündem gazeteleri dağıtımcısı Hediye Özbay’ın da bulunduğunu çok sayıda kişi gözaltına alındı. Gözaltı gerekçesi ile ilgili bilgi edinilmezken, gözaltına alınan bazılarının isimleri ise şöyle: Hediye Özbay, HDP Adana il yöneticisi Suphiye Bayav, Temer Bağdu ve 17 yaşındaki M.J.Ö adlı çocuk.

4 Ekim 2015’te, Diyarbakır’da polis iki ayrı mahallede gençleri taradı. Bağlar’a bağlı 5 Nisan Mahallesi’nde Ömer Koç (16) isimli bir çocuk, Huzurevleri Mahallesi’nde ise Rezan Kaya (20) isimli genç polisin açtığı ateş sonucu yaşamını yitirdi.

5 Ekim 2015’te, Van’ın Özalp ilçesinde, 1 Ekim günü asker ve özel timlerinin zırhlı araçlarla ablukaya aldıkları Tepedam Mahallesi’de 2 HPG’liyi infaz edip, ardından mahalleyi tarayarak 1’i çocuk 3 sivili yaraladığı saldırıda başından vurularak ağır yaralanan Ömer Faruk Satılmış (16) yaşamını yitirdi. Saldırının ardından Yüzüncü Yıl Üniversitesi Dursun Odabaşı Hastanesi’nde tedavi altına alınan Satılmış, 4 gündür yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.

5 Ekim 2015’te, Mardin’in Nusaybin ilçesi Yeni Turan Mahallesi’nde, Abdullah Ak (17) isimli çocuk, özel harekat polisleri tarafından gözaltına alındı.

5 Ekim 2015’te, Batman Belediyesi Sağlık Merkezi’nde 15 günden bu yanan tedavi gören Rojavalı üç çocuk gözaltına alındı. Gözaltına alınan Büşra El Muhammed (17), Maha Ali (16) ve Roza Muhyiddin (17), ilk olarak sağlık kontrolü için Batman Bölge Devlet Hastanesi’ne ardından da Batman Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şube Amirliği’ne götürüldü. Olayı duyan HDP Batman Milletvekili Ayşe Acar Başaran ve Batman Belediye Eşbaşkanı Sabri Özdemir ve Batman Barosu Başkanı Ahmet Sevim’in de aralarından bulunduğu bir grup, Emniyet Müdürlüğü önüne geldi. Heyetin girişimleri sonucunda çocuklar serbest bırakılırken gözaltı gerekçeleri öğrenilemedi.

7 Ekim 2015’te, Batman’ın birçok mahallesinde dün gece 6-7 Ekim Kobanê serhildanın yıl dönümü nedeniyle eylem yapan yurttaşlara polis silahla saldırdı. Saldırı sonucunda 1 çocuk olmak üzere 6 kişi yaralanırken, yurttaşlar Batman Bölge Devlet Hastanesi’ne kaldırılarak tedavi altına alındı. Yaralı E.A. adlı çocuk hastaneden gözaltına alınarak Batman Çocuk Şubeye götürülürken, İzzetin Kavak isimli yaralı genç de gözaltına alınıp Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. Vücutlarının farklı yerlerine kurşun isabet eden Hamza Yıldırım, Recai Kavak, Fırat Nedioğlu ve ağır yaralanan Ramazan Çakmak’ın ise tedavileri devam ediyor. Ayağından yaralanan ve kaval kemiği kırılan Yıldırım’ın, bugün ameliyata alınması bekleniyor. Edinilen bilgilere göre, yaralılar hastaneye taşınırken, polis tarafından işkenceye maruz kaldı.

7 Ekim 2015’te, Erzurum’un Karayazı ilçesine bağlı Yeni Mahalle’de bulunan İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne yakın bir yerde oynadıkları torpillerden birisinin emniyet bahçesine düşmesi nedeniyle ilköğretim öğrencileri İ.B.(6) ve M.B. (6) isimli çocuklar polis tarafından gözaltına alındı.

8 Ekim 2015’te, Diyarbakır’ın Silvan ilçesi Tekel Mahallesi’nde bulunan Fevzi Çakmak İlköğretim Okulu yakınında çocukların yerde bulduğu bir cisim patladı. Cismin patlaması sonucu 9 yaşındaki Hasan Yılmaz yaşamını yitirirdi, Ümit Yılmaz, Mert Yılmaz, Mazlum Yılmaz isimli amca çocukları ise yaralandı. Ağır yaralanan çocuklar, yurttaşlar tarafından Silvan Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. 3 çocuk yapılan ilk müdahalenin ardından Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edildi.

9 Ekim 2015’te, DBP Ağrı İl Örgütü öncülüğünde dün yapılan yürüyüş sonrası, “Komployu kınıyoruz. Halkımızın öz yönetimini selamlıyoruz” pankartını taşıdıkları gerekçesiyle gözaltına alınan M.Ö. (17), Feyyaz Keklik, Mehmet şakir Çaçan emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye getirildi. Savcılık ifadesinin ardından “Örgüt üyesi olmak” ve “Örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla mahkemeye sevk edilen biri çocuk 3 kişi aynı gerekçeyle tutuklandı.

10 Ekim 015’te, Van’ın İpekyolu ilçesine bağlı Karşıyaka Mahallesi’ni ablukaya alan özel hareket timlerinin çevreye rastgele ateş açtığı ve bu sırada kurşunlardan kaçan Özcan Can (16), Sidar İnangiz (17) ve soyadı öğrenilemeyen Yusuf (16) isimli çocukları polis kovaladığı, Can’ın yakın mesafeden bacağından vurarak yaraladığı iddia edildi. Can olay yerine gelen ambulansla hastaneye kaldırılırken, diğer 2 çocuk ise zırhlı araca bindirilerek gözaltına alındı. Ameliyata alınan ve sağlık durumu iyiye giden Can, yaşadıkların şöyle anlattı: “Biz 3 arkadaştık, geziyorduk. Bir baktık ki polis rastgele ateş ediyor. Kurşunlar bize değmesin diye kaçtık. Ardından polisler bizleri kovaladı. Bir yerde sıkıştık. Polisler etrafımızı sardı. Ondan sonra silahı başımıza dayayıp küfür ettiler. Ayağımdan yaralı olmama rağmen ayağımı, her yerimizi darp ettiler. Diğer arkadaşlarımı da çok kötü dövdüler ve onları polis aracına bindirip götürdüler. Polis keyfi olarak saldırdı. Biz zaten hiçbir şey yapmamıştık, sadece korktuğumuz için kaçtık.”

11 Ekim 2015 akşamı Diyarbakır’ın Sur İlçesi’ne operasyon düzenleyen polisin kendilerine tepki gösteren gruplara açtığı ateş sonucu Helin Şen (14) başına isabet eden üç kurşunla vurularak yaşamını yitirdi.

11 Ekim 2015’te, Diyarbakır’ın Sur ilçesinde polis baskın yaptığı evlerde yurttaşları gözaltına aldı. Gözaltına alınan 26 kişi Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. Gözaltına alınanların Şeyhmus Kaya, Müşerref Çetiner, Veli Çetiner, Erkan Kaptan, A. Halim Çelikbilek, Ömer Sürgün, Ahmet Kama, M. Sıddık Açıkgöz, Ferit Açıkgöz, Şahin Kaya, Mehmet Subaşı, Şahin Kaya, Veysel Bektaş, Recep Boran, Sinan Fidan (18), S.E (17)., F.E.(16), R.F. (16), Ferit Acikgöz ve soyadı öğrenilmeyen Veysi isimli yurttaşlar bulunuyor. Gözaltına alınanlar arasında bulunan Veysi isimli yurttaşın yaralı olduğu, Ferit Acikgöz’ün ise akli dengesinin yerinde olmadığı belirtildi.

12 Ekim 2015’te, Batman’da, S.E ve M.K. isimli çocuklar ile Erdal Çakmaz, Sefer Baran ve Hamza Kızılçam isimli yurttaşlar polis tarafından gözaltına alındı. Emniyette tamamlanan ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 5 kişiden Sefer Baran, “Örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklandı. Öten yandan kent girişinde Yusuf Badür isimli yurttaş polis tarafından gözaltına alındı.

12 Eylül 2015’te, Van’da tutuklanan 17 yaşındaki M.K. cezaevinden gönderdiği mektupta Van Emniyet Müdürlüğü’nde darp edildiğini ve tacizle tehdit edildiğini belirtti.

13 Ekim 2015’te, Diyarbakır’ın Bağlar ilçesi Cengizler Caddesi üzerinde bulunan Güler Şevki Özbek Anadolu Lisesi’nden çıkan M.A. (17) isimli öğrenci gözaltına alındı. Evine doğru giden M.A. yoldan geçen bir zırhlı araçtan inen polisler tarafından gözaltına alındı.

13 Ekim 2015’te, Van’ın Erciş ilçesinde Suruç katliamı protestolarında polise taş attıkları gerekçesiyle 26 Temmuz’da tutuklanan ve Van M Tipi Kapalı Cezaevi’nde konulan Jiyan E. (15), Cahit K. (17) ve Adem (16) adlı çocuklar Ankara’ya sürgün edildiği ortaya çıktı. Görüş için cezaevine giden çocukların aileleri, çocuklarıyla görüştürülmedi.

15 Ekim 2015’te, Van’ın merkez İpekyolu ilçesine bağlı Yenimahalle Mahallesi’nde İdris Kurt ve oğlu H.K. (17) gözaltına alındı.

14 Ekim 2015’te Van M Tipi Cezaevi’nde tutulan biri epilepsi hastası 3 çocuğun, bu yönde bir istekleri olmamasına rağmen ve ailelerine haber verilmeksizin Sincan (Ankara) Çocuk Cezaevi’ne sürgün edildikleri öğrenildi.

14 Ekim 2015’te, Diyarbakır’da Güler Şevki Özbek Anadolu Lisesi’nde okuyan son sınıf öğrencisi M.A. (17) isimli öğrenci 13 Ekim tarihinde okuldan çıktıktan sonra gözaltına alınarak Çocuk Şube Müdürlüğü’ne götürüldü. Çocuk Şube’deki işlemlerinin ardından adliyeye çıkarılan M.A., savcılık tarafından “Ellerinin kirli olması ve terli olması” gerekçe göstererek eylemlere katıldığı iddiasıyla tutulama talebiyle mahkemeye sevk edildi. Mahkeme tarafından da ifadesi alınan M.A., aynı gerekçeyle tutuklanarak Diyarbakır D Tipi Cezaevi’ne gönderildi.

14 Ekim 2015’te, Bitlis’te Kalealtı Caddesi’nde 17 yaşındaki Y.G. isimli bir çocuk, öğrenilemeyen bir nedenle özel harekat timleri tarafından gözaltına alındı.

15 Ekim 2015’te, Bitlis’in Hizan ilçesinde sabah saatlerinde özel hareket polisleri tarafından işyeri ve evlere yapılan eş zamanlı baskında, DBP Hizan eski İlçe Başkanı Sıddık Kaplan, M.N.Y (15) ve C.K (17) adlı çocuklar gözaltına alındı.

17 Ekim 2015’te, Urfa merkez Eyyubiye ve Haliliye ile Suruç ilçelerinde yapılan ev baskınlarında en az 12 kişi gözaltına alındı. Yapılan baskınlarda Devteşti mahalle muhtarı Ömer Çiçek, Mahmut Çiçek, DBP’nin Hilvan ve Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi Sibel Sütpak, Hüseyin Sütpak, Radyo Karacadağ çalışanı Müslüm Polat, Suruç Belediyesi çalışanları Ferit Ak ve Halil Dişlik ile Emrah Dişlik, Özgürcan Altıngül, Rögar Fırat, Vedat Gökler gözaltına alınıp TEM şubeye götürülürken, M.A. (16), çocuk şubeye götürüldü.

23 Ekim 2015’te Şırnak’ın Silopi İlçesi’nde M.D. (16) adlı çocuk işe giderken geçtiği askeri lojmanların önünde açılan ateş sonucu vurularak ağır yaralandı.

24 Ekim 2015’te, Siirt’te, polis tarafından düzenlenen ev baskınlarında 4’ü çocuk 22 kişi gözaltına alındı.

24 Ekim 2015’te, Hakkari’nin Yüksekova ilçesine bağlı Yenimahalle Mahallesi’nde devriye gezen özel harekat timleri tarafından. 17 yaşındaki V.S., “Makul şüpheli” gerekçesiyle gözaltına alındı. İlçe Emniyet Müdürlüğü’ndeki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen V.S. savcılık ifadesinin ardından serbest bırakıldı.

25 Ekim 2015’te Şırnak’ın Silopi İlçesi’nde 3. Cadde’yi ablukaya alan polis ekiplerinin açtığı ateş sonucu Mustafa Aşlığ (16) başına isabet eden kurşunla yaşamını yitirdi.

26 Ekim 2015’te, Şırnak’ın Silopi ilçesinde, özel harekat timleri tarafından düzenlenen ev baskınlarında H.Y. (13), M.Y. (16) isimli çocuklar ile Mahmut Özbay isimli genç gözaltına alındı. Emniyette ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 2’si çocuk 3 kişiden Mahmut Özbay, “Örgüte üye olmak”, “Patlayıcı madde bulundurmak” iddiasıyla tutuklandı.

27 Ekim 2015’te Daha önce yapılan operasyonlarda gözaltına alınan ve sorguları tamamlanarak adliyeye sevk edilenlerden Elazığ’da HDP Merkez İlçe Örgütü Eş Başkanı Ramazan Demirel “yasadışı örgüte yardım ettiği” ve “yasadışı örgütün propagandasını yaptığı”; Adana’da biri çocuk 3 kişi “yasadışı örgüt üyesi oldukları ve propagandası yaptıkları”; Ağrı’da ise Ozan Şen, Kadir Emre ve Yunus Emre adlı 3 kişi de “yasadışı örgüt üyesi oldukları” iddialarıyla tutuklandılar.

27 Ekim 2015’te, Mardin’in Nusaybin ilçesinde, polis tarafından düzenlenen ev baskınlarında Baran Aslan, Engin Aykut isimli yurttaşlar ile F.T ve E.Ö isimli çocuklar çocuklar gözaltına alındı. Dargeçit ilçesinde gerçekleşen baskınlarda ise Dargeçit Belediye Meclis üyesi Mahmut Kılıç gözaltına alındı.

28 Ekim 2015’te Diyarbakır’da bir bilboardda asılı olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın afişini 1 Mayıs 2015’te yırttıkları gerekçesiyle R.Y. (12) ve R.T. (13) adlı 2 çocuğa Adalet Bakanlığı’nın onay vermesi üzerine “cumhurbaşkanına hakaret ettikleri” iddiasıyla dava açıldığı öğrenildi. Hazırlanan iddianamede çocuğun  “Çocuk Koruma Kanunu” kapsamında “bakımevine yerleştirilmesi” ve iki yıl dört aya kadar hapis cezasına mahkûm edilmelerinin istendiği belirtilirken yargılamaya da Diyarbakır 1. Çocuk Mahkemesi’nde 8 Aralık 2015’te başlanacağı öğrenildi.

31 Ekim 2015’te, Hakkari’de bir eve özel hareket polisleri tarafından düzenlenen baskında C. Ö., H. A., Ş.A., B.E. isimli yurttaşlar ile C.C isimli çocuk gözaltına alındı. Emniyet Müdürlüğü’nde tamamlanan ifade işlemlerinin ardından adliye sevk edilen 1’i çocuk 5 kişinden B.E. “Örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklandı.

1 Kasım 2015’te Diyarbakır’da, seçim sonuçlarını öğrenmek için HDP ve DBP binalarının önünde toplanan gruplara polisin gerçek mermili silahlarla saldırması sonucu bir çocuk vurularak yaralandı.

2 Kasım 2015’te Mardin’in Dargeçit İlçesi’nde ifade vermek üzere Emniyet Müdürlüğü’ne çağrılan İ.K. (17) aynı gün sevk edildiği mahkemece “yasadışı örgüt üyeliğiyle” suçlanarak tutuklandı.

3 Kasım 2015’ten beri 6. sokağa çıkma yasağının başlatıldığı operasyon ve çatışmaların sürdüğü Diyarbakır’ın Silvan İlçesi’nde polis ve askerlerin ortak operasyonu sırasında Konak ve Tekel mahallelerinde 11 Kasım günü A.G. (7) ve İ.Y. (12) adlı çocuklar vurularak yaralandı.

5 Kasım 2015’te Erzurum’un Karayazı İlçesi’nde yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan 3 kişiden S.Y. (17) “yasadışı örgüt üyesi olduğu” iddiasıyla tutuklandı.

11 Kasım 2015’te Ağrı’nın Patnos İlçesi’nde özel harekât timleri tarafından gözaltına alınan A.K. (16) adlı çocuk aynı gün çıkarıldığı mahkeme tarafından “yasadışı örgüt üyesi olmakla” suçlanarak tutuklandı.

11 Kasım 2015’te Islahevi olmadığı için Bahçecik (Trabzon) E Tipi Cezaevi’nde tutulan E.N. (15) adlı çocuğun kendisini koğuşun kapısına asarak intihar ettiği iddia edildi.

11 Kasım 2015’te, Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde sokağa çıkma yasağının 9’uncu gününde, özel harekat timlerinin kullandığı ateşli silah kullanımı sonucu, Abdullah Güney (7) ile İbrahim Yazkent (12) isimli çocuklar yaralandı. Güney, atılan bombaatar parçasının vücuduna isabet etmesi sonucu, Yazkent ise sağ bacağına isabet eden kurşun sonucu yaralandı.

15 Kasım 2015’te Sokağa çıkma yasağının sürdüğü Mardin Nusaybin Fırat Mahallesi’ne operasyon düzenlediği iddia edilen özel harekât timlerinin açtığı ateş sonucu Selamet Yeşilmen (44) evinin önünde yaşamını yitirdi. Saldırının ardından annelerine yardıma giden S.Y. ile F.Y. ve onlara yardıma giden Yılmaz Tutak (30) vurularak yaralandı. Olay yerine yakın olan evinin bahçesinde oturan Abdulhakim Aytimur da yaralandı. Nusaybin Kaymakamlığı ise olay saatinde söz konusu mahallede operasyon olmadığını iddia etti. Olayın ardından özel harekât timleri bu kez de Devrim Mahallesi’nde evinin balkonuna çıkan Şirin Bilgin (37) vurarak yaraladı.

17 Kasım 2015’te, Urfa’nın Birecik ilçesinde, 15 Kasım da gece saatlerinde yapılan baskınlarda gözaltına alınan İlhan Korkmaz ve 5 çocuk, emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye çıkarıldı. Savcılık tarafından ifadeleri alınan ve “Örgüt üyesi olmak” iddiasıyla Nöbetçi Mahkeme’ye sevk edilen S.T, N.Y., M.T. adlı çocuklar serbest bırakılırken, Korkmaz ve A.K. ile M.A. adlı çocuklar tutuklanarak cezaevine gönderildi.

17 Kasım 2015’te Mardin’in Nusaybin İlçesi’ndeki ablukayı ve devam eden operasyonları protesto etmek için Kızıltepe İlçesi’nde düzenlenen protesto gösterilerine müdahale eden polis ekipleri 4 çocuğu gözaltına aldı.

18 Kasım 2015’te, Van’ın merkez Edremit ilçesi Bayırlı Mahallesi’nde polis nedensiz, Mustafa Cengiz İlköğretim Okulu’nda okuyan öğrencilere gaz bombaları ile saldırdı. Çocuklar gaz nedeniyle fenalık geçirirken, polisler yaşları 13 ile 15 arasında değişen 3 çocuğu darp ederek gözaltına aldı. İlkokul 7’ci sınıf öğrencisi A.D (13), K.N. ve soyadı öğrenilemeyen B. adlı çocuklar zırhlı araca bindirilerek, polis merkezine götürüldü. Çocuk Şube Müdürlüğü’ne götürülen çocuklar, işlemlerinin ardından 19 Kasım günü serbest bırakıldı.

18 Kasım 2015’te, Hatay’ın İskenderun İlçesi’nde akraba olan ve iç savaştan kaçarak Türkiye’ye sığınan Abdulhamit Taben (16) ve Ahmet Taben (16) adlı Suriyeli çocuklar, yanında çalıştıkları hurdacı Habip Oral (31) tarafından dövülerek öldürüldü. Çocukları sopayla döverek öldürdüğü belirlenen Habip Oral çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklandı.

19 Kasım 2015’te, Silvan’da 12 günlük ablukanın ardından sabah saatlerinde evlere yapılan baskınlarda aralarında çocuklarında olduğu çok sayıda kişi gözaltına alındı. Sayılarının tam olarak kaç kişi olduğu öğrenilemeyen baskınlarda Veysel ve Mazlum Duran kardeşler ile Y.K. (16) adlı çocuğun gözaltına alınanlar arasında olduğu öğrenildi.

19 Kasım 2015’te Diyarbakır’ın Silvan İlçesi’nde 12 gün süren sokağa çıkma yasağının kaldırılmasının ardından, askeri birlikler kentten ayrılırken slogan atarak hakaret ettikleri iddia edilen biri çocuk 6 kişi evlerine düzenlenen baskınla gözaltına alındı.

20 Kasım 2015’te, İzmir’in Bayraklı ilçesine bağlı Doğançay Mahallesi’nde 19 Kasım günü evlere yapılan baskınlarda gözaltına alınan 11 kişi arasında bulunan 4 çocuk, çıkarıldıkları mahkemece “DHKP/C üyesi oldukları” iddiasıyla tutuklandı. Tutuklanan çocuklarla birlikte gözaltına alınanların tümünün götürüldükleri İzmir Emniyet Müdürlüğü’nde işkenceye maruz kaldığı iddia edildi. Gözaltına alındıkları ilk gün müvekkilleri ile görüşmek ve ifade işlemlerine katılmak için emniyete giden avukatları, polisler tarafından darp edildi. Darp edilmelerine rağmen müvekkilleri ile görüşmeyi başaran avukatlar, gözaltına alınanların polisler tarafından işkenceye maruz kaldığını ve başlarına torba geçirildiğini iddia etti. Konuya dair açıklama yapan Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) İzmir Şubesi, bir ihbar mektubu ile gözaltına alınan 11 müvekkillerinin, gözaltında bulunduğu sırada kaba dayak ve başa torba geçirme işkencesine maruz kaldığı duyurdu.

20 Kasım 2015’te, Batman’da sabah saatlerinde özel harekat timleri tarafından yapılan ev baskınlarında ikisi çocuk olmak üzere 3 kişi gözaltına alındı. Daha önceki toplumsal olaylarda “Taş attıkları” gerekçesiyle gözaltına alınanlardan Agit Yıldız Batman Emniyet Müdürlüğü’ne götürülürken, A.K ve soy ismi öğrenilemeyen M. adlı çocuk, Çocuk Şube’ye götürüldü.

20 Kasım 2015’te, Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde 12 günlük asker ve polis ablukasının kaldırılmasından sonra ilçeden tanklar eşliğinde yürüyen askerlere tepki gösteren ve “Askere küfür ve hakaret ettikleri” gerekçesiyle evlerine yapılan baskınla gözaltına alınan 4 kişi bugün adliyeye çıkarıldı. Emniyetteki işlemlerinin ardından Silvan Adliyesi’ne getirilen ve savcılıkta ifadeleri alınan Mehmet Sefunç (24), Mazlum Duran, Veysel Duran ve Y.K. (16) adlı çocuk tutuklanma talebiyle Silvan Sulh Ceza Mahkemesi’ne sevk edildi. Mahkemede ifadeleri alınan Veysel Duran ve Y.K. adli kontrol şartıyla serbest bırakılırken, Mehmet Sefunç ve Mazlum Duran, “Askere küfür ve hakaret ettikleri” gerekçesiyle gözaltına alınmış olmalarına rağmen “Örgüt propagandası yapmak” suçlamasıyla tutuklandı.

20 Kasım 2015’te, Cizre’de sokağa çıkma yasağı sırasında bomba atarlar ile yaralanan ve Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne kaldırılan İsmail Şerifoğlu (17) adlı çocuk bugün taburcu olduğu hastane çıkışında polisler tarafından “Makul şüpheli” olduğu gerekçesiyle gözaltına alındı. Gözaltına alınarak çocuk şubeye götürülen Şerifoğlu buradaki ifadesinin ardından tutuklandı.

20 Kasım 2015’te Şırnak’ın Cizre İlçesi’nde uygulanan sokağa çıkma yasağında güvenlik güçlerinin açtığı ateşle yaralanan İ.Ş. (17) “makul şüpheli” olarak gözaltına alındıktan sonra çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.

20 Kasım 2015’te İzmir’in Bayraklı İlçesi’nde Halk Cephesi üyelerinin evlerine baskın düzenleyen polis ekiplerinin “DHKP-C Soruşturması” kapsamında gözaltına aldığı 11 kişiden 4 çocuk “yasadışı örgüt üyesi oldukları” iddiasıyla tutuklandı.

21 Kasım 2015’te, Mersin’de HDP Akdeniz ilçe binasına öğlen saatlerinde “örgütsel toplantı yapılıyor” iddiasıyla baskın düzenleyen ve 5’i çocuk 16 kişiyi gözaltına alan polis, parti binası önünde toplanan yurttaşlara bir kez daha saldırdı. Gözaltına alınanların araçlara bindirildikleri sırada kitleye gaz bombalarıyla saldıran polis, parti binası önünde toplanmaya devam eden kitleye tekrardan gaz bombalarıyla saldırdı.

23 Kasım 2015’te Mersin’de 21 Kasım 2015’te özel harekât timlerinin “örgütsel toplantı yapıldığı” gerekçesiyle HDP Akdeniz İlçe Örgütü binasına düzenlediği baskın sonrasında gözaltına alınan 16 kişiden biri çocuk 4 kişi “yasadışı örgüt üyesi oldukları” suçlamasıyla tutuklandı.

23 Kasım 2015’te, Diyarbakır’ın Silvan İlçesi’nde polis ekiplerinin “silahlı eylem hazırlığında olduklarını iddia ederek” ve “dur” ihtarına uymadıkları gerekçesiyle iki araca ateş açmaları sonucu araçta bulunanlardan Murat Aktar (22) yaşamını yitirdi, Y.M. (17) adlı çocuk da ağır yaralandı.

24 Kasım 2015’te, Urfa’nın Siverek ilçesinde, düzenlenen ev baskınlarında M.B. (16), Şevger Sonkurt, Aydin Korkmaz, Veysel Gümüştaş, Mecnun Topal, Berzan Yıldız, Emin Aluç, Şehriban Mimkara, Tevbun Mimkara, Xebat Mimkara, Mehmet Utkan Arserim, Yasemin Oduncu, Sara Sultan ve Halef Kazak gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar 27 Kasım günü ifadeleri alındıktan sonra savcılık tarafından serbest bırakıldı.

27 Kasım 2015’te, Hakkari’nin Şemdinli ilçe merkezinde polisler tarafından durdurulan Yakup Çiftçi (18), Ferhat Çelik (18) ve M.Ç. (16) adlı çocuk gözaltına alındı.

28 Kasım 2015’te, Hakkari’de 27 Kasım günü sabah saatlerinde Biçer, Berçelan ve Kıran Mahallelerine yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan 4 kişi emniyetteki işlemlerinin ardından mahkemeye sevk edildi. Mahkemeye çıkarılan R. Ö. (18) ve Sedat Çallı serbest bırakıldı. C.K (16) ise, “Örgüt üyeliği” iddiasıyla tutuklandı.

29 Kasım 2015’te, Diyarbakır’ın Hazro ilçesinde asker ve jandarma özel harekât ekipleri, sabah saatlerinde Ülgen Mahallesi’nin Kanipüskül mezrasında evlere bakın düzenledi. Yapılan baskında, 64 yaşındaki Mansur Kırboğa ve oğulları Fettah, Ozan ve 15 yaşındaki M. K. gözaltına alındı.

29 Kasım 2015’te, İzmir Torbalı’da HDP İlçe Örgütü öncülüğünde, Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi’nin katledilmesini sessiz oturma eylemi ile kınadı. Elçi’nin posterinin ve fotoğraflarının açıldığı eylemde, çevrede geçen yurttaşlarda alkışlarla destek verdi. Polis, eylem sonrası alandan ayrılan 17 yaşındaki M.Y.’yi gerekçe göstermeden gözaltına aldı. Akrep tipi zırhlı araçta bindirilen M.Y., uzun süre araçta darp edildikten sonra karakola götürülmeden ilçe merkezinde serbest bırakıldı. Darp sonucu vücudunun çeşitli yerlerinde morluklar oluşan M.Y., HDP yöneticileri tarafından Torbalı Devlet Hastanesi’ne götürüldü.

29 Kasım 2015’te, Şırnak’ın Cizre ilçesinde polisin gece başlayan saldırılarında Yafes ve Orhan Doğan caddelerine konuşlanan zırhlı araçlardan açılan ateş sonucu Kobanê Caddesi’nden geçen Abdullah Cilasun isimli çocuk kalçasına aldığı kurşunla ağır yaralandı. Çevredeki yurttaşların haber vermesi üzerine bölgeye gelen ambulansla İlçe Devlet Hastanesi’nde kaldırılan ağır yaralı Cilasun, ilk müdahalesinin ardından Diyarbakır’a sevk edildi.

30 Kasım 2015’te, Diyarbakır’ın Kulp ilçesinde Karaağaç (Benin) köyünde bulunan Kuran kursu yatakhanesinde çıkan yangında Nur Muhammed Bayko, Mehmet Bingöl, Sebahattin Altun, Serhat Sancar, Suat Çankaya ve Şahin Kahraman isimli çocuklar yaşamını yitirdi. Gece saat 02.00’de haber verilmesi üzerine olay yerine giden itfaiye ekipleri yangını söndürdü. İtfaiye ekipleri yangının yerdeki elektrik sobasından kaynaklı olduğunu belirtti.

1 Aralık 2015’te Ağrı’nın Taşlıçay İlçesi’nde, Siirt’in Baykan İlçesi’nde ve Bitlis’in Miryanis Köyü’nde düzenlenen ev baskınlarında 9 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlardan Nizam Müsünlü ve oğlu Çetin Müsünlü, Celal İşçen (33), Orhan Altintaş (23), Azad Altintaş (21) ve İ.Ç. (17) “yasadışı örgüte yardım ve yataklık ettikleri” iddiasıyla 2 Aralık 2015’te tutuklandı.

2 Aralık 2015’te, Diyarbakır’da Sur’da polislerce katledilen çocuğun kimliği belirlendi. İsminin Çekvar Çubuk (16), olduğu öğrenilen çocuğu ailesi de teşhis etti.

3 Aralık 2015’te Ankara’da 10 Ekim 2015’te gerçekleşen katliamı protesto etmek için Eskişehir’de düzenlenen eyleme katılan Ö.A. (17) hakkında bir polisin burnunun kırılması gerekçe gösterilerek açılan davaya başlandı. Suçlama nedeniyle 5 kişiyle beraber tutuklanan ve yaşı 18’den küçük olduğu için Eskişehir 1. Çocuk Mahkemesi’nde yargılanan Ö.A.’nın ilk duruşmasında sanığın savunmasını alan hâkim, tahliye talebini reddederek duruşmayı 30 Aralık 2015’e erteledi.

4 Aralık 2015’te, Diyarbakır’ın Sur ilçesinde devam eden sokağa çıkma yasağı ile birlikte gerçekleştirilen saldırılarda polisin attığı bir bomba atar mermisi, Kurşunlu Camii yakınında bulunan bir eve isabet etti. Evde bulunan 13 kişi, çeşitli yerlerine isabet eden şarapnel parçalarıyla yaralandı. Aralarında 5 ve 7 yaşında olan iki küçük çocuğun da bulunduğu yaralılardan birinin başına isabet eden şarapnel parçasıyla ağır yaralandığı bildirildi.

7 Aralık 2015’te, Mardin/Nusaybin’de halka dönük yoğun saldırılarını sürdüren polislerin sıktığı kurşunlar sonucu 56 yaşındaki Fehime Aktı isimli kadın göğsüne isabet eden kurşunla hayatını kaybetti. Saldırılarda 12 yaşındaki M.A.’ da omzuna isabet eden kurşunla yaralandı.

7 Aralık 2015’te Şırnak’ın Silopi İlçesi’nde evinden çıkan ve geri dönmeyen zihinsel engelli Ferhat Kartal (15), evinin yakınlarındaki bir bahçede vurularak öldürülmüş halde bulundu. Evinden çıktıktan sonra Kartal’ın saat 21.00 civarından aynı mahallede bulunan İlhan Baykara’ya ait evin bahçesine girdiği ve bu sıralarda hastane yolunda devriye gezen zırhlı polis araçlarından açılan ateşle yaşamını yitirdiği belirtildi.  İlhan Baykara, yaşanan olayın ardından polisin evlerine baskın düzenleyerek, arama yaptığını ve ardından Kartal’ın cenazesini alarak gittiğini anlattı. Ağabey Kartal ise, “Morgun kapısında bekleyen polisler cenazeyi bizlere göstermiyordu. Cenazeyi teşhis ettiğimizde göğsüne 12 merminin izi olduğunu gördük. 15 yaşındaki bir çocuğu neredeyse yaşı kadar mermiyle vurmuşlar” dedi.

7 Aralık 2015’te, Mardin ili Nusaybin ilçesi Dicle Mahallesi’nde yaşayan 55 yaşındaki Mehmet Emin İnan kurşunların hedefi olarak yaşamını yitirdi. Onun yardımına koşan Rabia Taylan (49), Ahmet Çetinkaya (51), Ali Yüce (36), Delal Çiftçi (15) ve Cudi Teber (23) adlı siviller ise yine polis kurşunlarının hedefi olarak yaralandı. Yaralılar, Nusaybin Devlet Hastanesi’ne kaldırılırken, durumu ağır olan Cudi Teber, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak yaşamını yitirdi.

8 Aralık 2015’te 7 Aralık 2015’te Mardin’in Nusaybin İlçesi Abdulkadirpaşa Mahallesi’ne bağlı Dilek Sokak’ta evinin önüne çıkan Hakan Doğan (15) zırhlı polis aracından açılan ateşle başından vurularak öldürüldü.

9 Aralık 2015 itibariyle Tahir Elçi’nin öldürüldüğü Diyarbakır’ın Sur İlçesi’nde 6. kez ilân edilen sokağa çıkma yasağı Cevatpaşa, Fatihpaşa, Dabanoğlu, Hasırlı, Cemal Yılmaz, Savaş Mahalleleri ile Gazi Caddesi’nde ve Dağkapı Meydanı’nda 8. gününe girdi. Ablukaya ve operasyonlara tepki göstermek için 8 Aralık 2015’te Sur’a yürümek isteyen halka polisin ateş açması sonucu Harun Şanlı (23) ve H.Ş. (14) yaralandı.

10 Aralık 2015’te, Mardin Dargeçit’te 9 Aralık günü polisler tarafından darp edilerek gözaltına alınan 17 yaşındaki M.Y. isimli çocuk götürüldüğü emniyette ifadesi alınması sonrası serbest bırakıldı.

10 Aralık 2015’te Twitter hesabından yazdığı mesajlarla “cumhurbaşkanına hakaret ettiği” iddiasıyla yargılanan D.Y. adlı çocuğa ilgili İstanbul Çocuk Mahkemesi’nde görülen duruşmada hâkim, 5 bin 660 lira para cezası verdi.

13 Aralık 2015’te, Diyarbakır’ın Kayapınar ilçesine bağlı Huzurevleri Mahallesi Sıtkı Güral Caddesi’nde, Sur’daki saldırıları ve sokağa çıkma yasağını protesto eyleminde yaşanan patlamada, iki çocuk el ve ayaklarından yaralandı. Yaralanan çocukların evlerine gittikleri ve yanlarındaki çantada defter ve kitapların olduğu öğrenildi.

14 Aralık 2015’te, Şırnak’ın Cizre ilçesinde Valilik tarafından ilan edilen 5’inci sokağa çıkma yasağından sonra kafasına kurşun isabet eden Mevlide İğdi (15) adlı çocuk ağır yaralandı. Nur Mahallesi Yafes Caddesi üzerinden Konak Mahallesine geçmek isteyen İğdi’nin kafasına kurşun isabet etti. Yurttaşlar tarafından Cizre Devlet Hastanesi’ne kaldırılan ardından İğdi Şırnak Devlet Hastanesi’ne sevk edildi.

14 Aralık 2015’te, Cizre nin Cudi Mahallesi’nde yurttaşların gürültü eylemi yaptığı sırada 11 yaşındaki Ferhat Tanış polis kurşunuyla kafasından ağır yaralandı.

14 Aralık 2015’te, Diyarbakır’ın Kayapınar ilçesi Huzurevleri Mahallesi’nde gündüz saatlerinde polisler sokaktaki 16-18 yaş arasındaki 5 çocuğu gözaltına aldı. Çocukları gözaltına alırken çevredekilerin yaklaşmasına izin vermeyen polisler, rastgele etrafa ateş açtı. Yaşananları evinin balkonundan görüntülemeye çalışan bir yurttaş fark eden polis yurttaşa ateş açtı.

15 Aralık 2015’te, Adana’nın Seyhan ilçesine bağlı Barbaros Mahallesi Eminağa ve Çarşamba Pazarı Caddesi üzerinde akşam saatlerinde bir araya gelip, Kürt illerindeki katliamları protesto etmek isteyen gençlere, polis tazyikli su ve gaz bombalarının yanı sıra gerçek mermilerle saldırdı. Saldırıda E.C.K, İ.A ve isim öğrenilemeyen bir çocuk yaralandı. Karnından yaralanan E.C.K. ve bacaklarından yaralanan İ.A. adlı çocuklar, yurttaşlar tarafından Özel Adana Güney Hastanesi’ne getirilerek tedavi altına alındı.

16 Aralık 2015’te, Sokağa çıkma yasağını sürdüğü Şırnak’ın Cizre ilçesinde saldırılarını yoğunlaştıran kolluk birimleri, bir sivili daha katletti. Cudi Mahallesi’nde 11 yaşındaki Salih Edim adlı bir çocuk, Kerem Otel yakınlarında özel hareket polisleri tarafından sokak ortasında başından vurularak öldürüldü. Öldürülen Edim’in ayağındaki terlik bulunması dikkat çekti.  Sosyal medyada yer alan “JİTEM” hesabından ise öldürülen Edim için “PKK’li Edim çıkan çatışmada itlaf edildi” denildi.

16 Aralık 2015’te, Mardin’in Nusaybin ilçesinin Selahattin Eyubi ve Yeni Turan mahallelerini birbirine bağlayan Sakarya Caddesi’nde polis, ateş yakan çocukları yayılım ateşe tuttu. Polislerin yasak dahilinde olmayan caddenin başında zırlı araçlardan caddeyi taradığı belirtildi. Saldırı sonucunda çalıştığı Beyaz Su Fabrikası’nda evine giden Rojavalı Hüseyin Ahmet adlı yurttaş karnından, 12 yaşındaki İbrahim Bulca adlı çocuk da bacağından yaralandı. Yapılan tüm müdahalelere rağmen Ahmet, kurtarılamayarak yaşamını yitirdi.

17 Aralık 2015’te, Cizre’nin mahallelerine yönelik ağır silahlı saldırılar devam ederken, Yasef Mahallesi’nde atılan bir bomba, Çömlek ailesinin evine isabet etti. Meydana gelen patlama sonucu Halime Çömlek ve çocuğu Aras Çömlek yaralandı.

17 Aralık 2015’te, Polis, asker ve korucuların ağır saldırılarının sürdürüldüğü Yafes Mahallesi’nde, Cizre’de katledilen Nihat Kazanhan dosyasının tanıklarından Davut Yanık (14) adlı çocuk yaralandı.

18 Aralık 2015’te, Cizre de özel harekat timlerinin açtığı ateş sonucu Cudi Mahallesi’nde 75 yaşındaki Osman Emcür karnından ağır yaralandı. Yasak nedeniyle ambulansın giremediği mahallede Emcür yurttaşlar tarafından tedavi edildi. Evinin önünde oynayan soyadı öğrenilemeyen 11 yaşındaki Ali, özel harekatçıların açtığı ateşle ayağından vuruldu.

18 Aralık 2015’te, Şırnak’ın Cizre ilçesine devlet tüm güçlerini devreye sokarak başlattığı ağır saldırılar devam ederken, tanklardan atılan topun bir eve isabet etmesi sonucu 15 yaşındaki İbrahim Akan isimli bir çocuk öldürüldü.  Soy ismi öğrenilemeyen Kasım isimli bir çocuk ve Kadir Çömlek yaralandı.

18 Aralık 2015’te, Diyarbakır’ın Sur ilçesindeki abluka ve saldırılara karşı direniş 18’inci gününe girerken özel harekat timlerinin yoğun saldırısında 1 çocuk ve 2 kadın yaralandı. Sur ilçesinin Yeni Kapı civarında özel harekat timlerinin yoğun saldırısı sonucu ismi öğrenilemeyen bir kadın bacağına isabet eden kurşunla yaralanırken, bir kadın ise bomba atar parçalarının koluna isabet etmesi sonucu yaralandı. Soy ismi öğrenilemeyen 13 yaşındaki Muhammet isimli çocuk bomba atar parçalarının vücuduna isabet etmesi sonucu yaralandı. Yaralılar, süren abluka nedeniyle uzun süre hastanelere götürülemedi.

18 Aralık 2015’te, Antep’in merkez Şahinbey İlçesi’nde 17 Aralık akşam saatlerinde HDP ve DBP’nin düzenlediği basın açıklamasından sonra Vatan Mahallesi’nde polis tarafından sokakta gözaltına alınan Y.E.A, M.K., H.S. isimli çocuklar ile 18 yaşındaki Vedat Arçil akşam saatlerinde Antep Adliyesi’ne çıkarıldı  Mahkemede ifade veren 4 kişiden H.S. adli kontrol şartıyla serbest bırakılırken diğer 3 kişi “Örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklanarak Antep H Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.

19 Aralık 2015’te, Sıkıyönetimin 6’ıncı kez ilan edildiği ve 4 mahalle de 6 gündür sokağa çıkma yasağının uygulandığı Nusaybin’de dün gece 2’si Rojavalı 3 çocuk gözaltına alındı. Gece saatlerinde 27 Mayıs Caddesi’nde, yasaklı mahallelerdeki direnişle dayanışma amacıyla ateş yakan Rojavalı Ahmed Musa (13), Mehmed Musa (14) ve ismi öğrenilemeyen çocuklar, özel harekât polisleri tarafından gözaltına alınarak Nusaybin Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şube’ye götürüldü.

19 Aralık 2015’te, Sıkıyönetim uygulamasının 6’ncı gününe girdiği Şırnak’ın Silopi ilçesinde gece saatlerinde mahallelere tanklardan yapılan top atışları can aldı. Nuh Mahallesi’nde bulunan bir eve tanklardan atılan top mermisinin isabet etmesi sonucu çöktü. 17 yaşında ki Reşit Eren ile 16 yaşında ki Axin Kanat isimli 2 çocuk göçük altında kalarak yaşamını yitirdi. Yaşamını yitiren çocukların yurttaşların yardımıyla enkaz altından çıkartıldığı ve mahallede bulunan bir camiye götürüldüğü belirtildi.

20 Aralık 2015’te, Mersin’in Tarsus ilçesinde Kürt illerinde sürdürülen katliamları protesto etmek isteyen halka polis saldırdı. Polisin silahlı saldırısı sonucu 3’ü çocuk 8 kişi yaralandı. Yaralanan 8 yaşındaki Kibar Çiftçi’nin durumunun ağır olduğu öğrenildi.

21 Aralık 2015’te, Sıkıyönetimin 8’inci gününe girdiği Şırnak’ın Silopi ilçesinde Karşıyaka Mahallesi’nde evinde bulunan 11 yaşındaki Mehmet Mete isimli çocuk, bulunduğu eve tanklardan atılan top mermisinin isabet etmesi sonucu yaşamını yitirdi. Eve gelen top mermisi şarapnelinin kafasına isabet etmesi sonucu ağır yaralanan Mete’nin yurttaşların ambulansı defalarca aramasına rağmen gelmemesi sonucu bulunduğu evde can verdiği bildirildi.

21 Aralık 2015’te, İstanbul’un Zeytinburnu ilçesinde bu sabah saatlerinde eşzamanlı olarak yapılan ev baskınlarında 10’u çocuk 17 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınan 10 çocuğun Üsküdar Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şube’ye götürüldüğü, 7 kişinin ise Vatan Caddesi’nde bulunan İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldüğü öğrenildi. Öte yandan İstanbul’da düzenlenen Demokratik İslam Kongresi’nin (DİK) 2. Genel Kurulu’nda, sunuculuk yapan Hacettepe Üniversitesi son sınıf öğrencisi Hacer Özmen sabah saatlerinde kaldığı otelden “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet” gerekçesiyle gözaltına alındı. Taksim Emniyete götürülen Özmen, buradaki işlemlerinin ardından serbest bırakıldı.

21 Aralık 2015’te, Şırnak’ın İdil ilçesi Aşağı Mahallesi’nde tarlada gezen çocuklara polis saldırdı. Plastik mermilerin kullanıldığı saldırı sonucu 17 yaşındaki M.B. adlı çocuk başından yaralandı. İdil Kültür Merkezi çalışanlarının yardım ettiği M.B. sağlık ocağına götürülerek tedavi edildi.

20 Aralık 2015’te,Van da Abdullah Öcalan üzerindeki tecride dikkat çekmek ve Kürt illerinde ki sokağa çıkma yasağı ve saldırıları yürüyüşle protesto etmek isteyen kitleye yapılan müdahalede  gözaltına alınan 18’i çocuk 20 kişiden, emniyetteki işlemlerinin ardından G.A., M.D., M.A., Y.Ö., Ö.A., G.C. isimli çocuklar ile isimleri öğrenilemeyen 3 çocuk 21 Aralık günü serbest bırakıldı.

20 Aralık 2015’te, Adana’da Kürt illerinde ki sokağa çıkma yasağı ve saldırılara dönük protesto eyleminde polisin zırhlı araçla ezerek yaraladıktan sonra gözaltına aldığı 16 yaşındaki B.S. adlı çocuk, “örgüt üyesi olma” ve “2911 toplantı ve gösteri yürüyüşlerine muhalefet etme” gerekçeleriyle tutuklandı.

22 Aralık 2015’te, İstanbul’da ise dün sabah saatlerinde eş zamanlı olarak yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan 17’si çocuk 20 kişi emniyet işlemlerinin ardından adliyeye getirildi. Savcılık ifadelerinin ardından “Toplantı ve yürüyüş yasasına muhalefet” iddiasıyla mahkemeye sevk edilen 20 kişi serbest bırakıldı.

22 Aralık 2015’te, Diyarbakır Silvan’da M.A. (14) isimli çocuk gözaltına alındı. Öğle saatlerinde Bağlar Mahallesi Lise Caddesi üzeride gözaltına alınan çocuğun Silvan Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldüğü öğrenildi.

22 Aralık 2015’te, Diyarbakır’da, Kürt illerinde süren sokağa çıkma yasağı ve saldırılara karşı karşı yapılan yürüyüşe polisin saldırısı ile başlayan olaylarda 10 yaşındaki Serhat Kaltak bacağına isabet eden kurşunla yaralanırken, 16 yaşındaki Feyik Noyan isimli çocuk karnına isabet eden kurşunla ağır yaralandı. Ferhat Sümerli isimli bir yurttaş ise Ofis Semti’nde polislerce açılan ateşle yaralandı.

23 Aralık 2015’te, Adana’da polisin zırhlı araçla ezdikten sonra gözaltına alıp tutukladığı 16 yaşındaki B.S.’nin hem zırhlı aracın içerisinde hem götürüldüğü karakolda hem de cezaevinde işkenceye maruz kaldığı ortaya çıktı. Avukat Tugay Bek, son süreçte işkencenin sokakta aleni bir hal almasından endişe ettiklerini belirtti.

23 Aralık 2015’te, Sıkıyönetim sürdüğü Mardin’in Dargeçit ilçesinde devlet güçlerinin saldırıları 13’ncü gününe girdi. Sabah saatlerinde Tepebaşı Mahallesi’ndeki evinin önünde oynayan 12 yaşındaki Mehmet Taşdemir, özel harekâtçıların açtığı ateş sonucu elinden yaralandı.

24 Aralık 2015’te Mersin’in Tarsus İlçesi’nde eylem yapan gruba müdahale eden polis ekipleri 3 çocuğu gözaltına aldı.

24 Aralık 2015’te Batman’ın Cudi Mahallesi’nde yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan S.A. (16) ve Harun Mete (18) aynı gün çıkarıldıkları mahkemece “yasadışı örgüt üyesi oldukları” suçlamasıyla tutuklandı.

24 Aralık 2015’te Kürt illerindeki Sokağa çıkma yasaklarını protesto eylemlerinin ardından Adana’da yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan 9 kişiden biri çocuk 2 kişi “yasadışı örgüt üyesi oldukları” iddiasıyla tutuklandı.

25 Aralık 2015’te, Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde 15 yaşındaki F.Y. isimli bir çocuk, polislerce gözaltına alındı. İlçenin Tekel Mahallesi’nde, sokak ortasında durdurulduğu polislerce darp edilen küçük çocuk, daha sonra polis aracına bindirilerek Silvan Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. F.Y. 27 Aralık 2015’te yasadışı örgüt üyesi olduğu” iddiasıyla tutuklandı.

25 Aralık 2015’te, İzmir’in Karabağlar ilçesine bağlı Eskiçamlık Mahallesi’nde sokakta birlikte yürüyen 18 yaşından küçük M.D ve M.S’nin önü polislerce kesildi. Sokak ortasında darp edilerek polis otosuna bindirilen 2 çocuğun Konak İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldüğü öğrenildi.

25 Aralık 2015’te, Tarsus’ta gözaltına alınan yüzde 50 zihinsel engelli 12 yaşındaki çocuğa imzalatılan ifade tutanağına dayandırılarak yapılan operasyonlarda 4 kişi gözaltına alındı. Ayrıca operasyon yapan polisler, HDP Mahalle Temsilciliği duvarına “Yine geleceğiz” yazılaması yaptı.

26 Aralık 2015’te, İzmir’de gözaltına alınan 2 çocuğa emniyette işkence yapıldı. Gece yarısı bırakılan ve yüzü ile vücudunda işkencenin izleri duran çocuklardan M.D., kusma ve baş dönmesi şikayetlerinden dolayı hastaneye kaldırıldı. İzmir’in Karabağlar ilçesine bağlı Eskiçamlık Mahallesi’nde dün önleri polislerce kesilip gözaltına alınan M.D. ve M.S., İzmir İl Emniyet Müdürlüğü’ndeki işlemlerinin ardından serbest bırakıldı. Çocuklarını almaya giden aileler, çocuklarının emniyette işkence maruz kalmış halleri ile karşılaştı. Gece yarısı bırakılan ve yüzü ile vücudunda morluklar bulunan çocuklardan M.D., kusma ve baş dönmesi şikayetlerinden dolayı Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi’ne kaldırılarak, bir süre müşahede altında tutuldu. Darp raporu alan M.D., tedavisinin ardından taburcu edildi.

26 Aralık 2015’te, Hakkari’de sabah saatlerinde özel harekat timlerince Berçelan ve Yenimahalle mahallelerinde ev baskınları yapıldı. Yapılan baskınlarda 17 yaşındaki M.A. isimli çocuk gözaltına alındı.

27 Aralık 2015’te, Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde 25 Aralık’ta Tekel Mahallesi’nde sokak ortasında polisler tarafından darp edilerek gözaltına alınan 15 yaşındaki F.Y., emniyetteki işlemlerinin ardından akşam saatlerinde adliyeye getirildi. Savcılık ifadesinin ardından, “Örgüt üyesi olmak” ve “Tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma veya el değiştirme” iddiasıyla nöbetçi mahkemeye sevk edilen F.Y. tutuklanarak cezaevine gönderildi.

27 Aralık 2015’te, Sıkıyönetim saldırılarının 17’nci gününe girdiği Mardin’in Dargeçit ilçesinde,  Saray ve Safa mahallerinde bazı evlere özel harekat polisleri tarafından yapılan baskınlarda gözaltına alınan 7 çocuk, Dargeçit Emniyet Müdürlüğü’ndeki ifade işlemlerinin ardından savcılığa sevk edildi. Savcılık tarafından da tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edilen çocuklar, “Örgüt üyesi olma” iddiasıyla tutuklandı.

28 Aralık 2015’te, Mardin’in Dargeçit ilçesinde ilan edilen sokağa çıkma yasağı sırasında, güvenlik güçleri tarafından açılan ateş sonucu 16 yaşındaki Adem İşliyem isimli çocuk yaralandı.

29 Aralık 2015’te, Mersin’de 27 Aralık sabahı yapılan eş zamanlı baskınlarda gözaltına alınan 5’i çocuk 13 kişi serbest bırakıldı.

29 Aralık 2015’te, Ağrı’nın Patnos ilçesinde, Roboski katliamının 4’üncü yılı dolayısıyla geçtiğimiz Pazar günü DEM-GENÇ üyelerince yapılan anma etkinliğinin ardından gözaltına alınan çoğu çocuk 15 kişiden 6’sı, emniyetteki işlemlerinin ardından savcılığa çıkarıldı. Savcılık tarafından tutuklanma talebiyle nöbetçi mahkemeye sevk edilen 4 kişi, serbest bırakılırken, H.G (17) ile M.U. (17) adlı çocuklar hakkında ise attıkları sloganlar gerekçe gösterilerek tutuklandı. Tutuklanan çocuklar, Ağrı M Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.

30 Aralık 2015’te Ankara’da 10 Ekim 2015’te gerçekleşen katliamı protesto etmek için Eskişehir’de düzenlenen eyleme katılan Ö.A. (17) hakkında bir polisin burnunun kırılması gerekçe gösterilerek açılan davaya devam edildi. Eskişehir 1. Çocuk Mahkemesi’ndeki duruşmada Ö.A.’nın tahliye edildiğini açıklayan hâkim, duruşmayı erteledi.

30 Aralık 2015’te Ankara’da 6 kişiden yaşları 18’den küçük olan Ö.F.Ç. ve M.Ç.; Van’ın Saray İlçesi’nde de Fevzi Bargin, Nizam Dağgezen ile Cengiz Savaşlı “yasadışı örgüt üyesi olmakla” suçlanarak tutuklandı.

31 Aralık 2015’te, İzmir’in Menemen ilçe merkezinde 16 yaşındaki Ö.Y. isimli çocuk sokak ortasında polis tarafından gözaltına alındı. Ö.Y’nin, 2 gün önce Asarlık semtinde yapılan ev baskınlarıyla bağlantılı olarak gözaltına alındığı belirtildi. Ö.Y., Konak’taki Çocuk Şube Müdürlüğü’ne götürüldü.

KİŞİ GÜVENLİĞİ ve ÖZGÜRLÜĞÜ

Bu bölümdeki gözaltı ve tutuklamalar, ifade, örgütlenme ve seyahat özgürlüğü kapsamında yaşanan ihlaller ile keyfi gözaltılar olarak değerlendirilmektedir.

20 Mayıs 2015’te, Genelkurmay Başkanlığı Muş’un kırsal kesiminde bir uzman onbaşı ile bir sivilin HPG militanlarınca alıkonduğunu duyurdu. 2 kişinin 25 Mayıs günü serbest bırakıldığı öğrenildi.

20 Mayıs 2015’te İstanbul’un Kadıköy İlçesi’nde iki Kürt öğrencinin Turancı Hareket Platformu adlı ırkçı bir oluşumun üyelerince kaçırıldığı ve öğrencilerin Atsız Kültürevi adlı derneğin bodrum kapatılarak saatlerce işkence gördükleri öğrenildi. Olayın ortaya çıkmasının ardından başlatılan soruşturma kapsamında Turancı Hareket Platformu Başkanı Hasan Kocabey ile üç kişinin gözaltına alındığı bildirildi.

Diyarbakır’da gösterilere katıldıkları ileri sürülen ve aralarında 8-9 yaşlarında çocukların da bulunduğu 872 öğrencinin önce fişlenmesi sonra internet sitesinde teşhir edilmesinin yankıları sürüyor. Çocukları fişlenen bazı aileler Diyarbakır’ı terk ederken listeyi hazırlayan ve Milli Eğitim’e gönderen emniyet yetkilileri hakkında yasal işlem yapılmasını istiyor. Aileler, sorumlular hakkında hukuki yollara başvuracaklarını ifade ediyor.

17 Haziran 2015’te Hakkâri’nin Yüksekova İlçesi’ne bağlı Dağlıca Köyü yakınlarında bulunan askerî üsse havan topuyla taciz atışı yapılması sonucu adı açıklanmayan 15 yaşında bir çocuğun isabet eden mermilerle yaralandığı iddia edildi.

25 Haziran 2015’te,  Dörtyol’da MHP’li Belediye Başkanı Yaşar Toksoy’un, “Dörtyol’da yaşamanın bir bedeli var. Herkes bu bedeli ödeyecek. Zabıtalara emir veriyorum. Artık vurun ve yıkın” şeklinde tehdit ettiği esnaflar Ahmet Abay ve Mustafa Bala, Dörtyol İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne giderek, “hakaret, tehdit ve haneye tecavüzden” Toksoy ve zabıtalar hakkında şikâyetçi oldu.

25 Temmuz 2015’te Diyarbakır-Bingöl karayolu Abalı mevkiinde yol kesen PKK militanları bir polis memurunu alıkoydu. Aynı gün Erzurum’un Tekman İlçesi’nde de 3 sağlık görevlisi alıkondu. Şırnak’ın Silopi İlçesi’nde ise 25 Temmuz 2015’te 15 işçi alıkonuldu.

25 Temmuz 2015’te, Şırnak’ın Silopi ilçesinde, Görümlü ve Çalışkan beldeleri arasındaki Cudi Dağı’nda bulunan Silopi Elektrik A.Ş.’ye ait termik santralde kömür çıkartan özel bir şirketin şantiyesinde bulunan 14 iş makinesi ve maden ocağında çalışan araçlar yakıldı. Araçların HPG’liler tarafından yakıldığı belirtilirken, ocakta çalışan 30 işçi de alıkonuldu. Bir süre sonra işçiler serbest bırakılırken, bölgede askeri operasyon başlatıldı.

25 Temmuz 2015’te, İHD Diyarbakır şubemize başvuran Şeyhmus-Emine Kaya, şu beyanlarda bulundu: “Oğlum Vedat Kaya, yaklaşık olarak 4 yıldır İstanbul Güngören Karakolunda polis olarak görev yapmaktadır. 24.07.2015 tarihinde İstanbul’dan, Mardin/Derik’e geliyordu. Ağabeyinin düğünü için memleketine geldi. Gelinimiz Muş’ludur. Gelinimizi Muş’tan almak için Derik’ten Muş’a gittiler. Muş’a vardıktan sonra gelinimizi alıp tekrar geri döneceklerdi. Dönüş yolunda, yani Diyarbakır/Bingöl yolu üzerinde aramalarda yol kontrolüne takıldılar. PKK Gerillaları tarafından yapılan kimlik kontrolü esnasında polis olduğu anlaşılmasıyla alıkonulmuştur. Ailesi olarak temel talebimiz oğlumuzun biran önce serbest bırakılmasıdır. Aksi takdirde oğlumun hayatından, yaşamından, yapılan operasyonlardan kaynaklı endişe etmekteyiz. Bu konuda sizden ilgili yerlere çağrıda bulunmanızı talep ediyorum.”

25 Temmuz 2015’te, Erzurum’un Tekman ilçesi Çukuryayla Mahallesi Şekerli mezrasında HPG militanları tarafından durdurulan ambulansın sürücüsü ile ambulans içersinde bulunan 1 hemşire ve 1 acil tıp teknisyeni alıkonuldu. Alıkonulun sağlık görevlileri daha serbest bırakıldı.

25 Temmuz 2015’te, Şırnak’ın Silopi ilçesi Görümlü ve Çalışkan beldeleri arasındaki Cudi Dağı’nda bulunan Silopi Elektrik A.Ş.’ye ait termik santrale kömür çıkartan özel bir şirketin şantiyesi HPG militanları tarafından basıldı. Şantiyede bulunan 15’i işçi ve 15’i özel güvenlik görevlisi 30 kişi, HPG militanları tarafından alıkonuldu. Alıkonulan işçiler daha sonra serbest bırakıldı.

26 Temmuz 2015’te,  Diyarbakır’ın merkez Bağlar ilçesi Turgut Özal Bulvarı’nda gri renkli Toyota marka pikaptan inen ve üzerlerinde çelik yelekler bulunan sivil polisler, önünü kestikleri ticari bir aracın içindeki bir genci alarak hızla uzaklaştı. Kimliği öğrenilemeyen gencin hangi amaçla ve nereye götürüldüğü bilgisine ulaşılamadı.

28 Temmuz 2015’te, Diyarbakır’ın Lice ilçesinde Diyarbakır-Bingöl karayolunu kesen bir grup HPG’li, durdukları araçlarda kimlik kontrolü yaptı. Yapılan kontrollerde ailesiyle Erzurum’dan Urfa’ya giden Sedat Yabalak isimli bir polis memuru da alıkonuldu. Yabalak’ı yanlarına alan HPG’liler, daha sonra bölgeden uzaklaştı.  Alıkonulan polis sayısı ikiye çıktı. Diyarbakır-Bingöl karayolunun Abalı bölgesinde 4 gün önce Vedat Kaya isimli bir polis memuru alıkonulmuştu.

10 Ağustos 2015’ten beridir Hakkâri’nin Çukurca İlçesi’ndeki Üzümlü Sınır Kapısı’nda geçici görevlendirmeyle çalışan 10 gümrük personelinden haber alınamadığı ortaya çıktı. Bazı yetkililer, 10 kişinin PKK tarafından alıkonmuş olabileceğini iddia etti.

12 Ağustos 2015’te, İHD Diyarbakır şubemize başvuran Jiyan Kandemir Tay, şu beyanlarda bulundu: “Eşim Ergün Tay, Van Kapı köy gümrük müdürlüğünde muhafaza memuru olarak çalışmaktadır. Geçici görevle 3 Ağustos 2015 tarihinde Çukurca Üzümlü kapısında gümrük memuru olarak görevlendirilmişti. 10 Ağustos 2015 tarihinde sabah saat 08.00’da görev yerine gitmek için minibüste bulunan 7 görevli arkadaşı ile PKK’liler tarafından alıkonuldu. Gümrük ve ticaret bakanlığından bizi arayarak görevli memurların sağlık durumlarının hakkında bir endişe de bulunmamızın gerekmediğini ve kimler tarafından alıkonulduklarını bilmediklerini beyan ettiler. Biz ailesi olarak endişe ediyoruz. Bu konuda gerekli yerlere çağrıda bulunmanızı talep ediyorum.”

13 Ağustos 2015’te Diyarbakır-Bingöl karayolunda bulunan Lice ilçesine bağlı Fis Ovası yolunu bir grup genç trafiğe kapattı. Kimlik kontrolü yapan gençler, yolun gün boyu trafiğe kapalı olacağını ve araçların geçişine izin vermeyeceklerini açıkladı. Kimlik kontrolü sırasında 1 askerin gençler tarafından alıkonulduğu belirtildi. Alıkonulan askerin Erzurum nüfusuna kayıtlı Viranşehir’de askerlik yapan ve teyzesiyle Erzurum’a düğüne giderken alıkonulan Sedat Sorgun olduğu öğrenildi.

15 Ağustos 2015’te, İHD Diyarbakır şubemize başvuran Şakir Sungur, şu beyanlarda bulundu: “Kardeşim Süleyman Sungur, Bingöl Kıği’de askerlik yapmaktadır. Terfisine 5 aylık bir süre kalmış durumdadır. Kardeşim bayram nedeniyle izne geldi. Rahatsızlığı olduğu için izni biraz uzadı. Bugün kendisini birliğine teslim edecektim. Ancak Bingöl-Diyarbakır yolunda Fis’e yakın bir yerde yol kesme eylemi vardı. Biz de özel aracımızla beklemeye başladık. Biz aracımızda beklerken, yol kesen grup nereye gittiğimizi sordu. Bende kardeşimi Bingöl’e götürdüğümüzü söyleyince kardeşimi alıkoyup “bir süre misafirimiz olacak” dediler. Kardeşimi sabah 09.20 sıralarında alıkoydular. Bizler kardeşimin serbest bırakılması için sizlerden girişimlerden bulunmanızı talep ediyorum.”

21 Ağustos 2015’ten beridir Van’ın Saray İlçesi’ndeki Kapıköy Gümrük Müdürlüğü’nde görevli 12 gümrük personelinden haber alınamadığı açıklandı. PKK tarafından alıkondukları ileri sürülen 12 kişiden 2’sinin 22 Ağustos 2015’te serbest bırakıldığı öğrenildi.

29 Ağustos 2015’te Tunceli’nin Mazgirt İlçesi’nde yol kesen PKK militanlarının AKP İlçe Başkanı Süleyman Canpolat’ı alıkoydukları öğrenildi.

2 Eylül 2015’te Hakkâri’nin Yüksekova İlçesi’ne bağlı Büyükçiftlik Beldesi’nde PKK militanı oldukları iddia edilen silahlı bir grubun AKP üyesi Nurettin Toktamış’ ve oğlu Cevat Toktamış’ı alıkoydukları açıklandı.

8 Eylül 2015’te, Hakkari’de, Gümrük Müdürlüğü’nde memur olarak çalışan 20 kişi, 10 ve 21 Ağustos 2015 tarihlerinde HPG militanları tarafından alıkonuldu. 20 kişilik alıkonulan grup, 08 Eylül tarihinde sivil toplum örgütü temsilcilerinden oluşan bir heyete teslim edilerek, serbest bırakıldı. Bırakılanlar memurların isimleri şöyle: Mehmet Temel (Gümrük Müdürü), Emre Çelik (Gümrük Müdürü), Remzi Acar, Şevket Sargın, İbrahim Berat Dursun, Hacı Baki İcat, Ömer Faruk Koyuncu, Ali Karaçınar, Gökhan Güven, Vahit Yılmaz, Adnan Kaya (Gümrük Müdürü), Mehmet Armağan, Ergün Tay, Kemal Süha Özer, Ahmet Maraşlıoğlu, Metin Acar, Hasan Gökdoğan (Gümrük Müdürü), Ayşe Şen (Gümrük Müdürü), Bahadır Kılıçaslan, Aydoğan Kavak.

8 Eylül 2015’te, İHD Diyarbakır başvuran Cevdet Aydın, şu beyanlarda bulundu: “Ağabeyim Sahbetullah Aydın, AKP Üyesi ve Muş’ta esnaftır. Yaklaşık 1,5 ay önce PKK tarafından ifadesi alınması için çağrıldı. Ancak sonrasında ondan bir haber alamadık. Niçin çağrıldığını da bilmiyoruz. Ağabeyim 60 yaşında ve engellidir. Hayatından endişe ediyoruz. Serbest bırakılması için sizden bir çağrıda bulunmanızı talep ediyoruz.”

9 Eylül 2015’te, Dersim Malazgirt ilçesi’nde 29 Ağustos 2015 tarihinde, HPG militanları tarafından alıkonulan AKP Mazgirt İlçe Başkanı Süleyman Canpolat, Halkların Demokratik Partisi (HDP) ve İnsan Hakları Derneği (İHD) heyetine teslim edilerek, serbest bırakıldı.

9 Eylül 2015’te Bingöl’de Çukurca Köyü’ne giden 3 sağlık görevlisinin PKK militanlarınca alıkonduğu bildirildi.

18 Eylül 2015 günü Dersim-Erzincan karayolunda astsubay Semih Özbey PKK/HPG tarafından alıkonulmuştur.

3 Ekim 2015’te Tunceli’de Pülümür yolunu kesen PKK militanlarının Müslüm Altıntaş ve Adil Kabaklı adındaki 2 askeri alıkoyduğu öğrenildi.

24 Kasım 2015’te PKK militanları tarafından Habur Sınır Gümrük Kapısı çalışanı 2 kişinin ise alıkonulduğu belirtildi.

10 Aralık 2015’te Şırnak’ın Cizre İlçesi’nde kaymakam Ahmet Adanur’un yakın koruması polis memuru Ayhan Kaya’nın PKK militanlarınca alıkonduğu açıklandı.

13 Aralık 2015’te Şırnak’ta, açık öğretim sınavına katılmak için görev yaptıkları Yeniaslanbaşar Köyü’ndeki jandarma karakolundan ayrılan ve birliklerine dönmeyen 2 askerin PKK tarafından alıkonduğu iddia edildi.

I7. GÖZALTINA ALINANLAR, TUTUKLANANLAR ve SEYAHAT HAKKI ENGELLENENLER

5 Ocak 2015’te PKK lideri Abdullah Öcalan’ın serbest bırakılması için başlatılan imza kampanyasına destek verenlere yönelik Mardin ve Batman’da operasyon düzenleyen polis ekipleri, Mardin’de Kızıltepe Belediyesi Eş Başkanları İsmail Ası ve Leyla Salman ile Batman’da Belediye Başkan Yardımcısı Gülistan Akel’in de arasında bulunduğu 7 kişiyi gözaltına aldı. Gözaltına alınan toplam 9 kişiden İsmail Ası ile Leyla Salman’ın daha sonra serbest bırakıldıkları öğrenildi.

21 Ocak 2015’te Linç edilerek öldürülen Ali İsmail Korkmaz (19) ın görülen davasında cinayetin şüphelisi biri polis memuru olmak üzere tutuklu 5 kişi ile tutuksuz 3 polis memuru hakkında açılan dava sonuçlandı. Kararı protesto etmek için çeşitli kentlerde eylemler düzenlendi. Ankara’daki eyleme polis müdahalesi nedeniyle 4 kişi yaralanırken, 20 kişinin de gözaltına alındığı belirtildi. İstanbul’daki eylemde ise 10 kişinin gözaltına alındığı öğrenildi.

28 Ocak 2015’te Batman’da düzenlenen operasyon sonucu Kobanê eylemlerine katıldıkları gerekçesiyle 4 kişi özel harekât ekiplerince gözaltına alındı. Aynı gerekçeyle Erzurum’un Karayazı İlçesi’nde bir, İzmir’in Menemen İlçesi’nde de 3 kişinin gözaltına alındığı öğrenildi. Menemen’de gözaltına alınanlardan 2’si “yasadışı örgüt üyesi oldukları” iddiasıyla çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklandı.

28 Ocak 2015’te Kobanê’ye yönelik IŞİD saldırılarının tamamen sona erdirildiğinin açıklanmasının ardından Van’ın Muradiye İlçesi’nde organize edilen kutlamaya polis ekipleri basınçlı su ve gaz bombalarıyla müdahale etti. Müdahale sırasında darp edilen Muradiye Belediyesi Eşbaşkanı Safure Güneş beyin kanaması şüphesiyle hastaneye kaldırıldı. Ankara’nın Mamak İlçesi’ne bağlı Tuzluçayır Mahallesi’nde yapılan kutlamaya saldıran polisin 8 kişiyi darp ederek gözaltına aldığı öğrenildi.

3 Şubat 2015’te’te Bingöl merkezli yürütülen YDG-H soruşturması kapsamında Bingöl, Antep, Diyarbakır ve Bursa’da toplam 9 kişi gözaltına alındı. Bingöl’de gerçekleştirilen ev baskınlarında DBP Bingöl İl Örgütü yöneticisi Ünal Düz ile birlikte Dilan Eren, Fatih Ortaç ve Evin Şimşek’in, Diyarbakır’da Ömer Akdemir ve Gülistan Yeşil’in, Antep’te Mehmet Çeri ile Bursa’da da ismi öğrenilemeyen iki kişinin gözaltına alındı.

11 Şubat 2015’te Abdullah Öcalan’ın 15 Şubat 1999’da Türkiye’ye teslim edilişinin yıldönümü nedeniyle bir eylem düzenleneceği ihbarı üzerine Adana ve Mersin’de operasyonlar düzenlendi. Operasyonlar kapsamındaki yapılan ev baskınları sonucu Adana’da 17 kişinin, Mersin’in Tarsus İlçesi’nde ise 10 kişinin gözaltına alındığı öğrenildi.

13 Şubat 2015’te Siirt’in Kurtalan İlçesi’nde düzenlenen ev baskınlarında 6-8 Ekim 2014 tarihleri arasındaki eylemlere katıldıkları gerekçesiyle gözaltına alınan 6 kişi ve Mardin’in Nusaybin İlçesi’ndeki eylemler nedeniyle gözaltına alınan Rıdvan Bozan “yasadışı örgüt üyesi oldukları” suçlamasıyla tutuklandı.

15 Şubat 2015’teki gösterilere polisin müdahalesi sonucu Şırnak’ta 6’sı çocuk 23 kişi, Siirt’te 5’i çocuk 10 kişi, Mersin’de 2 çocuk, Ağrı’nın Doğubayazıt İlçesi’nde 9 kişi, Batman’da 12 kişi, Şanlıurfa’nın Suruç İlçesi’nde 10 kişi, Mardin’de 48 kişi, Kızıltepe İlçesi’nde 28 kişi, Hakkâri’de 22 kişi, Bingöl’de 5 kişi, Van’da 2 kişi, Gaziantep’te 16 kişi olmak üzere toplam 187 kişi gözaltına alındı.

16 Şubat 2015’te Özgecan Aslan’ın tecavüzcü Ahmet Suphi Altındöken tarafından işkence edilerek öldürülmesi ve bedeninin yakılmasına tepki eylemleri binlerce kadının katılımıyla devam etti. İstanbul’da Adalet ve Kalkınma Partisi’nin Kadıköy İlçe Örgütü binası önünde eylem yapan Sosyalist Demokrasi Partisi (SDP) aktivisti 4 kadın ile, Mersin Adliyesi önünde kendilerini zincirleyerek eylem yapan yine SDP aktivisti 6 kadın polisin saldırısı sonucu darp edilerek gözaltına alındı.

16 Şubat 2015’te Abdullah Öcalan’ın 15 Şubat 1999’da Türkiye’ye teslim edilişinin yıldönümü dolayısıyla düzenlenen eylemlere polisin müdahalesi sonucu gözaltına alınanlardan Gaziantep’te 4 çocuk, Van’da bir kişi, Şanlıurfa’nın Viranşehir İlçesi’nde 2 kişi, Hakkâri’de bir kişi, Siirt’te biri çocuk 2 kişi “yasadışı örgüt üyesi oldukları” veya “patlayıcı madde bulundurdukları” suçlamalarından tutuklandı.

17 Şubat 2015’te, 15 Şubat eylemlerine yönelik polis müdahalesi sonucu gözaltına alınanlardan Diyarbakır’ın Bismil İlçesi’nde 2 çocuk, Silvan İlçesi’nde 6 kişiden 4’ü, Gaziantep’te 7 kişi, Şanlıurfa’nın Suruç İlçesi’nde 3 kişi “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası’na muhalefet ettikleri” veya “yasadışı örgüt üyesi oldukları” iddiasıyla tutuklandı. Öte yandan aynı gün Hatay’ın Dörtyol İlçesi’nde düzenlenen operasyonda eylemlere katıldıkları iddiasıyla 4 kişi gözaltına alındı.

18 Şubat 2015’te Son dönemde çeşitli eylemlerde veya internet ortamında  “hırsız, katil Erdoğan” şeklinde ifade kullananlara yönelik düzenlenen gözaltı operasyonlarını ve yapılan tutuklamaları yine internet aracılığıyla protesto eden Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) Tokat Merkez İlçe Örgütü Başkanı Önder Konuk gözaltına alındı. Aynı gün mahkemeye sevk edilen Önder Konu da “cumhurbaşkanına hakaret ettiği” suçlamasıyla tutuklanarak Çamlıbel (Tokat) T Tipi Cezaevi’ne gönderildi. Yine 18 Şubat 2015’te bu kez Manisa’da ÖDP İl Örgütü’ne yönelik operasyon düzenleyen polis ekipleri burada da il başkanı Fadıl Gezen’i aynı suçlama doğrultusunda evinden gözaltına aldı.

18 Şubat 2015’te 15 Şubat eylemlerine yönelik polis müdahalesi sonucu gözaltına alınanlardan Ağrı’nın Doğubayazıt İlçesi’nde i7 kişiden 5’i, Hakkâri’de 6 kişi, Gaziantep’te 5 kişi, Mardin’in Kızıltepe İlçesi’nde 3 kişi “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası’na muhalefet ettikleri” veya “yasadışı örgüt üyesi oldukları” iddiasıyla 18 Şubat 2015’te tutuklandı.

11 Mart 2015’te Polisin öldürdüğü Berkin Elvan’ın ölüm yıldönümü dolayısıyla Ankara’nın Mamak İlçesi’ne bağlı Tuzluçayır Semti’nde ve Kızılay’da eylem yapan çoğu lise öğrencisi olan gruplara polis gaz bombaları ve basınçlı suyla saldırdı. Müdahaleler sonunda en az 60 kişi gözaltına alındı. İzmir’in Konak İlçesi’ne bağlı Alsancak Semti’ndeki eyleme polisin saldırısı sonucu da 5 çocuk gözaltına alındı. İstanbul’da Berkin Elvan’ı anmak için Gezi Parkı’nın merdivenlerinde pankart açan Liseli Anarşist Faaliyet (LAF) aktivisti 8 çocuk da darp edilerek gözaltına alındı. Kadıköy ve Okmeydanı’nda yapılan eylemlere saldırılar sonucu ise 28 kişi gözaltına alındı. Şanlıurfa’da 12 Mart 2015’te eylem yapan Halk Cephesi taraftarlarına da biber gazlarıyla saldıran polis, 11 kişiyi darp ederek gözaltına aldı.

3 Nisan 2015’te, İstanbul, İzmir ve Antalya, Eskişehir, Kars ve Karabük’te DHKP-C üyelerine dönük olduğu iddia edilen operasyonlarda 87 kişi gözaltına alındı. İstanbul’da aralarında İdil Kültür Merkezi ve Gençlik Federasyonu’nun da bulunduğu 38 adrese dün sabaha karşı yapılan operasyonlarda “örgüt üyesi” oldukları iddiasıyla 24 kişi gözaltına alınırken, İzmir’de 5 kişi, Eskişehir’de 5 kişi, Antalya’da 23 kişi, Karabük’te 10 kişi, Kars’ta ise 10 kişi gözaltına alındı. İzmir’de gözaltına alınan gözaltına alınan 5 kişi, adliyeye sevk edilirken, Kars’ta adliyeye sevk edilen 5 kişi, savcılık sorgularının ardından serbest bırakıldı.

25 Temmuz 2015’te,  Hatay merkezli yapılan operasyonlar kapsamında Diyarbakır, Islahiye ve Hatay’da şu ana kadar 6 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanların çoğunun üniversite öğrencisi olduğu belirtilirken, toplamda 30 kişinin gözaltı listesinde bulunduğu belirtildi. Hatay’da Mustafa Kemal Üniversitesi Demokratik Öğrenci Derneği’ne (ADÖDER) de polisler tarafından baskın düzenlendiği ve aramanın sürdüğü belirtildi. Abdullah Rohat Uzun ve Ferhat Akdoğan’ın Islahiye’den, Havva Gezici ile birlikte ismi öğrenilemeyen 2 kişinin Diyarbakır’dan alındığı belirtilirken, HDP il yöneticisi Mustafa Keyman’ın ise Ankara’da gözaltına alındığı belirtildi.

5 Ağustos 2015’te, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Sur ilçesindeki Kırklardağı mevkisinde yer alan Kırklar Dağı Yaşam Konutları’nın yapımında yolsuzluk ve usulsüzlük yapılıp, PKK’ye fon aktarıldığı iddiasıyla başlatılan soruşturma kapsamında Diyarbakır merkezli olarak 6 ilde operasyonlar gerçekleştirildi. Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince eş zamanlı gerçekleştirilen operasyonlarda aralarında Sur Belediyesi eski Başkanı Abdullah Demirbaş’ın da aralarında bulunduğu 29şüpheli gözaltına alındı.

29 Ağustos 2015’te Tunceli’nin Nazımiye İlçesi’nde düzenlenen ev baskınlarında HDP İlçe Eşbaşkanı Zülfü Yüksel’in de bulunduğu 6 kişi gözaltına alındı. Aynı gün Adana’da 3, Siirt’te 2 kişinin, Van’da da bir çocuğun gözaltına alındığı öğrenildi.

31 Ağustos 2015’te PKK ve KCK soruşturmaları kapsamında operasyonlarına devam eden güvenlik güçleri Elazığ’ın Karakoçan İlçesi’nde 5 kişiyi, Adana’da bir kişiyi, Diyarbakır’da da yine bir kişiyi gözaltına aldı.

13 Eylül 2015’te Cizre’ye uygulanan ablukayı protesto etmek için Adana’da, Mersin’de ve Tarsus İlçesi’nde düzenlenen gösterilere müdahale eden polis ekipleri, Tarsus’ta 2 kişiyi silahla vurarak yaraladı, Mersin’de ise 5 kişiyi gözaltına aldı. Polisin Adana’da da 2 kişiyi silahla vurarak yaraladığı öğrenildi.

14 Eylül 2015’te, Adana ve Mersin’de, Kürt illerinde yaşanan katliamları protesto eden halk, polis saldırılarına karşı mahallelerde kurduğu barikatlarda sabaha kadar direndi. Adana’da polis kurşunuyla 1’i ağır olmak üzere 3 kişi yaralandı, Mersin’de ise 24 kişi gözaltına alındı.

3 Ekim 2015’te Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) üye ve yöneticilerine yönelik düzenlenen operasyonlar sonucu Erzurum, Kars, Bitlis ve Hakkâri’de toplam 32 kişi gözaltına alındı.

13 Ekim 2015’te İstanbul’da yaşamını yitirenler için yapılmak istenen yürüyüş İstanbul Valiliği’nce engellendi. 10 Ekim 2015’ten bu yana düzenlenen eylemlerden bazılarına saldıran polis ekipleri, Muğla’da 90 kişiyi, Antalya’da 4 kişiyi, Kocaeli’de 17 kişiyi, İzmir’de ise 64 kişiyi gözaltına aldı.

13 Ekim 2015’te, Hakkâri’de ev baskınlarında HDP üyesi 3 kişi, Erzurum’un Tekman İlçesi’nde DPB İlçe Eş Başkanı Aydın Durdeniz ve Harun Değer, Iğdır’da 9 kişi, Siirt’in Pervari İlçesi’nde 11 kişi, Şanlıurfa’da 2 kişi, Elazığ’da ise 19 kişi gözaltına alındı. Aydın Durdeniz ve Harun Değer ertesi gün çıkarıldıkları mahkemece “yasadışı örgüte yardım ettikleri” iddiasıyla tutuklandı.

13 Ekim 2015’te, Ardahan’ın Göle İlçesi’nde gözaltına alınan 17 kişiden Hande Kaya, Mardin’in Dargeçit İlçesi’nde DBP üyesi 3 kişi ve Adana’da gözaltına alınan biri çocuk 3 kişi ise çıkarıldıkları mahkemeler tarafından “yasadışı örgüt üyesi oldukları” iddiasıyla tutuklandı.

21 Ekim 2015’teki operasyonlarda Ağrı ve Eleşkirt İlçesi’nde HDP yöneticisi 4 kişi, Erzurum’un Karayazı İlçesi’nde 12 kişi, Niğde’de 3 kişi, Osmaniye’de 10 kişi, Bursa’da 10 kişi, Bitlis’in Hizan ve Tatvan ilçelerinde de 9 kişi gözaltına alındı.

24 Ekim 2015’te düzenlenen operasyonlar sonucu Muş’un Varto İlçesi’nde 24 kişi, Erzurum’un Karayazı İlçesi’nde 2 kişi, Erzincan’ın Kemah İlçesi’nde 3 kişi, Siirt’te 23 kişi, Şırnak’ta 3 kişi, Van’da da 2 kişi gözaltına alındı.

26 Ekim ve 27 Ekim 2015 günü polis ekiplerinin çeşitli kentlerde HDP ve DBP üye/yöneticilerinin evlerine düzenledikleri baskınlar nedeniyle Elazığ’da 13 kişi; Aydın’da da 13 kişi; İzmir’de 7 kişi gözaltına alındı.

28 Ekim 2015’te Diyarbakır’ın Silvan İlçesi’nde 2’si İtalyan 3 kişi; Mardin’in Midyat İlçesi’nde 3 kişi, Nusaybin İlçesi’nde 4 kişi, Dargeçit’te ve Artuklu’da 4 kişi; Bursa’da 8 kişi; Bingöl’de 1 kişi; Kars’ın Digor İlçesi’nde 3 kişi; Erzurum’da 9 kişi; Mersin’de 22 öğrenci; Iğdır’da 1 kişi gözaltına alındı. Mardin’de gözaltına alınanlardan 4’ü “yasadışı örgüt üyeliği” suçlamasıyla 31 Ekim 2015’te tutuklandı.

31 Ekim 2015’te İzmir’de gözaltına alınan Deniz Aytaç; daha önce Mersin’de gözaltına alınan 22 öğrenciden 7’si; Şırnak’ın Uludere İlçesi’nde 3 kişi; Tunceli’de Düzgün Akçiçek de “yasadışı örgüt üyeliği” suçlamasıyla tutuklandı.

5 Kasım 2015’te Mardin’in Nusaybin İlçesi’nde ve Kars’ın Digor İlçesi’nde de toplam 13 kişi “yasadışı örgüte yardım ettikleri” iddiasıyla gözaltına alındı.

6 Kasım 2015’te Gaz bombası ve basınçlı suyun kullanıldığı, öğrencilerin tartaklandığı veya darp edildiği eylemlere müdahaleler sonucunda Antalya’da 9 öğrenci, İzmir’de 37 öğrenci, İstanbul’da 39 öğrenci gözaltına alındı.

1 Aralık 2015’te Ağrı’nın Taşlıçay İlçesi’nde, Siirt’in Baykan İlçesi’nde ve Bitlis’in Miryanis Köyü’nde düzenlenen ev baskınlarında 9 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlardan Nizam Müsünlü ve oğlu Çetin Müsünlü, Celal İşçen (33), Orhan Altintaş (23), Azad Altintaş (21) ve İ.Ç. (17) “yasadışı örgüte yardım ve yataklık ettikleri” iddiasıyla 2 Aralık 2015’te tutuklandı.

2 Aralık 2015’te, İzmir Cumhuriyet Başsavcı vekili Okan Bato’nun talimatı ile İzmir merkezli olarak Ağrı, Antalya, Bingöl, Eskişehir, İstanbul, Kilis, Kırklareli, Kocaeli, Mardin, Muğla, Niğde, Siirt, Sivas, Şanlıurfa ve Van’da “paralel yapı”ya yönelik operasyon düzenlendi. Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi ekipleri tarafından düzenlenen ev baskınlarında 16 kişi gözaltına alınırken, 8 kişinin de arandığı öğrenildi.

20 Aralık 2015’te İstanbul’un Beyoğlu İlçesi’ndeki eyleme müdahale eden polis ekiplerinin de 8 kişiyi; Aydın’ın Didim İlçesi’nde de 20 kişiyi gözaltına aldığı bildirildi.

Adana

2 Ocak 2054’te Adana’da Çukurova Üniversitesi öğrencisi Halit Meşe’nin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret ettiği iddiasıyla çıkarıldığı mahkemece tutuklandığı öğrenildi.

21 Ocak 2015’te Adana’da ev baskınları düzenleyen özel harekât ekipleri Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) aktivisti 8 kişiyi gözaltına aldı.

19 Şubat 2015’te Mersin’in Tarsus İlçesi’nde Ahmet Suphi Altındöken adlı erkek tarafından öldürülen Özgecan Aslan’ı Adana’nın Yüreğir İlçesi’nde bir etkinlikle anmak isteyen Karşıyaka Endüstri Meslek Lisesi öğrencilerine biber gazı ve basınçlı suyla saldıran polis 8 öğrenciyi gözaltına aldı.

18 Mart 2015’te Adana’da ev baskını düzenleyen polis ekipleri, Gazeteci Aytekin Gezici’yi twitter hesabından yazdığı mesajlarla Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret ettiği iddiasıyla gözaltına aldı. Aynı gerekçeyle yine Adana’da yaşayan Gazeteci Abdullah Özyurt’un evinin de basıldığı ve bazı elektronik aletlere incelenmek üzere el konulduğu bildirildi.

2 Temmuz 2015’te Batman’da Özgür Halk Dergisi’nin çalışanları Hasan Kurt ve Mahmut Sağır, derginin dağıtımını yaptıkları sırada gözaltına alındı.

2 Temmuz 2015’te, Adana’da birçok adrese yapılan eş zamanlı operasyonlarda “Örgüt üyesi olmak, örgüte eleman kazandırmak, örgüt propagandası yapmak” iddiası ile 10 HDP üyesi göz altına alındı. Gözaltına alınan kişilerin teknik ve fiziki takibe uğradıkları ve sosyal medya paylaşımlarının gerekçe gösterildiği öğrenildi. Gözaltına alınanların isimleri şöyle; Mustafa Azboy, Cemil Demir, Zeydin Argın, Aslan Turan, Velat Sansarkaya, Veysi Tan, Muhittin Şengil, Ömer Taşkın, Şengül Erdoğan ve Mehmet Reşit Toyğun. Gözaltına alınanlar 3 Temmuz 2015’te serbest bırakıldı.

24 Temmuz 2015’te, Adana’da sabah saatlerinde polis,  Seyhan ve Yüreğir ilçelerine bağlı Gülbahçe, Dağlıoğlu, Anadolu ve Misis mahallelerinde daha önce belirledikleri evlere yaptıkları baskınlarda ulaşılan bilgilere göre, aralarında HDP’lilerin de olduğu 17 kişiyi gözaltına aldı. Polis, baskın yaptığı kimi evlerin kapısını kırarak içeriye girdi. Gözaltına alınma gerekçeleri henüz öğrenilemeyen Adana Emniyet Müdürlüğü Terör Mücadele Şube Müdürlüğü’ne götürüldü. Gözaltına alınanlardan bazılarının kimlik bilgileri şöyle: “HDP üyesi Cemil Demir ve Mustafa Azboy ile Mevlit Kutli, Ağıt Yağız, Emre Yağız, Ergin Özer, Mustafa Özer, Osman Özer, Halef Özer, Bahri Kaplan, Ferhat Kaplan, Şahin Tan, Ali Kaya ve 17 yaşındaki Ş.A.”

25 Temmuz 2015’te, Adana’nın Yüreğir ve Seyhan ilçesinde polis, helikopter desteği ile çok sayıda eve baskın düzenledi. Baskınlarda kapılar kırılarak evler alt üst edilirken, 14 kişi gözaltına alındı. Aramaların ardından H.E., V.I., A.Ç., C.A, A.O. ve S.K. isimli 6’sı çocuk toplam 54 kişi gözaltına alındı. Gözaltı gerekçeleri öğrenilemeyen 48 kişinin Adana Emniyet Müdürlüğü’ne, 6 çocuğun ise Adana Çocuk Şubesi’nde tutulduğu belirtildi.

31 Temmuz 2015’te,  Adana’da önceki gün yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan D.V., V.S., K.Ş., Y.Ş., M.D., H.Y., Y. Ö., A.Ö.,F.D. ve M.B. adlı çocuklar bugün öğlene doğru Adana Adliyesi’ne sevk edildi. Savcılıkça ifadeleri alınan 10 çocuk “örgüte üye olmak” ve “örgüt adına suç işlemek” iddiasıyla tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edildi. Mahkeme Y.Ö. adlı çocuğu “örgüte üye olmak” ve “örgüt adına suç işlemek” iddiasıyla tutuklarken, D.V., V.S., K.Ş., Y.Ş., M.D., H.Y., A.Ö.,F.D. ve M.B. adlı çocuklar ise adli kontrol şartı ile tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

2 Ağustos 2015’te, Adana’nın Seyhan ilçesine bağlı Gülbahçe, Dağlıolu, Hürriyet ve Şakirpaşa mahallelerinde gece saatlerinde bir araya gelen gençler, AKP aleyhinde slogan atarak, protesto eylemi yaptı. Zırhlı araçlarla protestoların yapıldığı yere gelen polisler ise gençlere tazyikli su, gaz bombası, plastik mermi ve ses bombası ile saldırdı. Olayların yaşandığı Şakirpaşa Mahallesi’nde polisin gençlere dönük saldırısında gerçek mermiler de kullanıldı. Sıkılan kurşunlardan isimleri öğrenilemeyen 3 kişinin yaralandı. Yaralanan gençlerin de aralarında bulunduğu 6 kişi polislerce gözaltına alındı.

5 Ağustos 2015’te, Adana’nın Seyhan ilçesine bağlı Ova, Onur, Uçak ile Yüreğir ilçesine bağlı Anadolu ve 19 Mayıs mahallerinde birçok eve eş zamanlı olarak operasyonlar gerçekleştirildi. Baskınlarda evler didik didik aranarak, eşyalar alt üst edildi. Yapılan aramaların ardından haklarında ihbar olduğu ve eylem hazırlığında oldukları iddiasıyla HDP üyesi Şükrü Bayav, Ferhat Bayav, Refik Korkmaz, Murat Bilgili, Ömer Bilgili ve H.A., R.A., K.U. adlı çocuklar gözaltına alındı. Gözaltına alınan çocuklar Adana Çocuk Şubesi’ne diğerleri ise Adana TEM Şubesi’ne götürüldü.

5 Ağustos 2015’te, Adana’nın Ceyhan ilçesinde 3 Ağustos günü yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan S.A. ve Z.K. adlı çocuklar ile Yusuf Kaya, emniyetteki işlemlerinin ardından çıkarıldıkları savcılık tarafından ifadeleri alındıktan sonra serbest bırakıldı.

6 Ağustos 2015’te, Adana’da bu sabah jandarma tarafından yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan İlker Yıldırım, Serkan Araz, Azat Araz ve Halil Karayılan adlı kişiler de, Yüreğir İlçe Jandarma Komutanlığı’nda işlemlerinin tamamlanması ardından savcılığa sevk edildi. Savcılıkça ifadeleri alınan Yıldırım, Araz, Araz ve Karayılan, tutuklanma talebiyle mahkemeye gönderildi. Serkan Araz ve Azat Araz, “örgüt propagandası yapmak” ve “2911 Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet etmek” iddiasıyla tutuklanarak cezaevine gönderilirken, İlker Yıldırım ve Halil Karayılan ise adli kontrol şartı ile serbest bırakıldı.

7 Ağustos 2015’te, Adana’da birçok adrese eş zamanlı ev baskınları yapıldı. Baskınlarında evler didik, didik aranıp dağıtılırken, iki kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınan iki kişinin Adana TEM Şubesine götürüldüğü öğrenildi.

9 Ağustos 2015’te Adana’daki ev baskınlarında gözaltına alınanlardan Suruç’taki intihar saldırısında yaralanan ve yaşadığı kent Adana’ya dönen Metin Keleş’in de arasında bulunduğu 9 kişi çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı.

13 Ağustos 2015’te, Adana’nın Ceyhan ilçesinde önceki gün yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan 2’si çocuk 6 kişinin bugün İlçe Emniyet Müdürlüğü’ndeki işlemlerinin tamamlanması ardından savcılığa sevk edildi. Savcılıkça ifadeleri alınan 2’si çocuk 6 kişi serbest bırakıldı.

17 Ağustos 2015’te, Adana’da önceki gün yapılan ev baskınlarında haklarında ihbar olduğu gerekçesiyle Özgürlükçü Hukukçular Derneği üyesi Avukat Mehmet Nuri Toprak, HDP üyeleri Abidin Eye, Emrah Ardıcı, Kemal Gezici, Enes Gökçe, Ali Gökçe, Murat Gökçe, Reşit Gökçe, İsmet Karaoğlan ve Ercan Daşkesen gözaltına alındı. Ankara’daki soruşturma kapsamında Adana’da gözaltına alınan Toprak ise gözaltına alındığı gün Ankara’ya gönderildi.

19 Ağustos 2015’te, Adana’da 18 Ağustos günü yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan Fırat Pöger ile R.P. ve M.İ. isimli çocuklar emniyetteki işlemlerinin ardından gece saatlerinde adliyeye getirildi. Savcılık ifadelerinin ardından “Örgüt üyesi olmak”, “Örgüt adına suç işlemek” iddiasıyla mahkemeye sevk edildi. Pöger’in tutuklanmasına karar veren mahkeme, R.P. ve M.İ.’ye ise tutuklamayla eş değer olan ev hapsi verdi.

19 Ağustos 2015’te, Adana’nın Seyhan ilçesinde sabah saatlerde zırhlı araçlarla Küçükdikili Mahallesi’ni ablukaya alan polis, birçok eve baskın düzenledi. Evlerin didik didik aranıp, eşyaların dağıtıldığı baskın sonucunda, aralarında çocukların da bulunduğu en az 10 kişi gözaltına alındı.

19 Ağustos 2015’te, Adana’nın Seyhan ilçesine bağılı Gülbahçe Mahallesi’nde gözaltına alınan Agit Yağız isimli genç, emniyetteki işlemlerinin ardından savcılığı çıkarıldı. Savcılıktaki ifadesinin ardından tutuklama talebi ile mahkemeye sevk edilen Yağız, çıkarıldığı mahkemece “örgüt üyesi olmak ve örgüt adına suç işlemek” iddiası ile tutuklanarak cezaevine gönderildi.

21 Ağustos 2015’te, Adana’nın Seyhan ilçesine bağlı Gülbahçe Mahallesinde yapılan eş zamanlı ev baskınlarında haklarında ihbar olduğu gerekçesi ile F.B (15), Nazmi Polat, Umut Çelik, Emrah Yağız, Serhat Altürk, Serhat Yıldır ve Zinar Aykal gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar sağlık kontrollerinden geçtikten sonra F.B çocuk şubeye götürülürken, diğer 6 kişi ise emniyete götürüldü.

21 Ağustos 2015’te, Adana’da önceki gün yapılan ev baskınlarında haklarında ihbar olduğu gerekçesiyle gözaltına alınan Murat Vural, Özcan Tekinalp, Nadir Yalçın, Salih Arpa, Cabbar Tezek, Vedat Taşkıran, Necmeddin Bezek, Deniz Bezek ve Hesen Bezek ile M.A., S.D., Ö.T. ve M.T. adlı çocuklar, emniyetteki işlemlerinin tamamlanması ardından savlığa sevk edildi. Savcılıkça ifadeleri alınan M.A., S.D., Ö.T. ve M.T. adlı çocuklar ile Nadir Yalçın, Salih Arpa, Cabbar Bezek, Vedat Taşkıran, Necmeddin Bezek, Deniz Bezek ve Hesen Bezek serbest bırakılırken, Murat Vural ve Özcan Tekinalp isimli yurttaşlar “örgüt propagandası yapmak” ve “örgüt adına suç işlemek” iddiasıyla tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edildi.  Mahkeme, Tekinalp’ın tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmasına karar verirken, Murat Vural ise kişisel Facebook sayfasında YPG savaşçısı Siyabend Amed’in fotoğrafını paylaştığı için “örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla tutukladı.

23 Ağustos 2015’te,  Adana merkez Seyhan ilçesi Şakirpaşa semti Ova Mahallesi’nde bir araya gelen gençler, Kürt illerindeki operasyonları protesto etti. Gençlerin eylemine polis gaz bombası, tazyikli su ve gerçek mermilerle saldırdı. Saldırı esnasında Erkan Aydın adlı kişi polisin açtığı ateşten yaralandı. Saldırıda başka yurttaşların da yaralandığı belirtilirken, çok sayıda kişinin de gözaltına alındığı kaydedildi. Görgü tanıklarının anlatımlarına göre, Erkan Aydın adlı gence, yaralı halde işkence edildi. Görgü tanığı S.Ç. isimli yurttaş, yerde yaralı halde yatan Aydın’a polislerin silah dipçiği ile kendinden geçinceye kadar vurduğunu belirterek, bayıldıktan sonra genci apar topar zırhlı araca bindiren polisin olay yerinden uzaklaştığını kaydetti. Aydın ile birlikte 8 gencinde darp edilerek gözaltına alındığı öğrenildi. Polis tarafından Adana Devlet Hastanesi’ne kaldırılan Aydın’ın tedavisine devam edilmeden 24 Ağustos günü Adana Emniyet Müdürlüğü TEM Şubesi’ne götürüldüğü belirtildi.

24 Ağustos 2015’te, Adana’nın Seyhan ilçesi Dağlıoğlu Mahallesi’nde Halk Meclisi’nin operasyon ve saldırılara karşı “Öz yönetim” ilan etmesinin ardından çıkan olaylarda polis tarafından gözaltına alınan 25 yaşındaki Figen Şahin ile görüşen Avukat Evin Bahçeci, Şahin ve beraberindeki 3 kişinin gece TEM şubeye götürüldüklerini ve gece boyunca her birine ayrı-ayrı işkence edildiğini söyledi.

24 Ağustos 2015’te, Adana’da önceki gün yapılan ev baskınlarında haklarında ihbar olduğu gerekçesi ile gözaltına alınan F.B (15), Nazmi Polat, Umut Çelik, Emrah Yağız, Serhat Altunç, Serhat Yıldız ve Zinar Aykal adlı yurttaşlar, emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye çıkarıldı. Savcılık ifadelerinin ardından F.B. adlı çocuk ve Nazmi Polat serbest bırakılırken, diğer 5 kişi tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edildi. Mahkemeye sevk edilen 5 kişiden Serhat Altunç, Serhat Yıldız ve Emrah Yağız “Örgüt propagandası yapma” iddiasıyla tutuklanırken, Umut Çelik ve Zinar Aykal için ev hapsi verildi.

1 Eylül 2015’te Adana’da yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan 3 kişiden Erhan Demir çıkarıldığı mahkeme tarafından “yasadışı örgüt üyesi olduğu” iddiasıyla tutuklandı.

15 Eylül 2015 sabahı Adana’da yapılan ev baskınlarında biri çocuk 6 kişi gözaltına alınırken operasyonun gerekçesine dair açıklama yapılmadı. Gözaltına alınanlardan Kenan Özlük 17 Eylül 2015’te çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.

17 Eylül 2015’te, Adana’da 15 Eylül’de Seyhan ve Yüreğir ilçelerinde birçok mahallede yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan 6 kişi emniyet işlemlerinin ardından Adana Adliyesi’ne getirildi. Savcılık ifadelerinin ardından Ferdi Sönmez, Mahmut Aslan, Mevlüt Kutli, Mehmet Emin Barut ve A.Ö. (17) isimli çocuk serbest bırakılırken, “gizli tanık” ifadeleri doğrultusunda “Örgüt üyesi olmak” ve “Örgüt adına faaliyet yürütmek” iddiası ile mahkemeye sevk edilen Kenan Özlük tutuklanarak cezaevine gönderildi.

18 Eylül 2015’te, Adana’nın Seyhan ilçesine bağlı Dağlıoğlu Mahallesi’nde 13 Eylül günü Kürt illerindeki devlet terörünü protesto etmek isteyen halka dönük gerçekleştirilen polis saldırısı sırasında yoldan geçerken keskin nişancılar tarafından vurularak yaralanan Zekeriya Baysal, asker olan Hayrettin Akman ile birlikte isimleri öğrenilemeyen 4 kişi gözaltına alındı. Baysal ile Akman’ın pansuman için gittiği hastanelerde jandarma tarafından “Yasadışı gösteriye katılma”, “Kolluk kuvvetlerine patlayıcı madde atma” ve “Polise direnme” iddiasıyla gözaltına alındığı öğrenildi. Gözaltına alınan Baysal ve Akman ile birlikte sabah saatlerinde birçok adrese eş zamanlı olarak yapılan operasyonlarda ise 4 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar, Adana TEM Şubesi ve Seyhan İlçe Jandarma Komutanlığı’na götürüldü. Gözaltındakiler, işlemleri ardından adliyeye çıkarıldı. Savcılık tarafından ifadeleri alınan 6 yurttaş, tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi. Mahkemede ifade veren 6 kişiden Hayrettin Akman denetim serbestlikle bırakıldı, 5 kişi ise “Örgüt üyesi olma”, “Örgüt adına suç işleme”, “Polise direnme” ve “Kolluk kuvvetlerine karşı patlayıcı madde kullanma” iddiasıyla tutuklanarak, Adana Kürkçüler Cezaevi’ne gönderildi.

25 Eylül 2015’te, Adana merkez Seyhan ilçesi Barbaros Mahallesi Çarşamba Pazarı Caddesi üzerinde bir araya gelen halk, Kürt illerinde yaşanan katliamlar ve gerilla mezarlıklarının bombalanmasını protesto etmek amacıyla yürüyüş düzenledi. Yürüyüş sırasından mahalleyi ablukaya alan polis, halka zırhlı araçlar eşliğinde gaz bombası, tazyikli su ve gerçek mermilerle saldırdı. Açılan ateş sırasında Şenol Acar isimli bir genç ile ismi öğrenilemeyen bir kişi polis tarafından ayaklarından vurulup, darp edilerek gözaltına alındı. Vurulmaları üzerine bu kişilere yardım etmek isteyen isimleri öğrenilemeyen 3 kişi de yine polis tarafından darp edilerek, gözaltına alındı.

28 Eylül 2015’te, Adana’da aksam saatlerinde iki polisin öldürülmesi sonrası operasyon başlatan polis sabahın erken saatlere kadar olayın yaşandığı Dağlıoğlu Mahallesi başta olmak üzere Gülbahçe, Fırat, Karasu ve Havuzlubahce mahallelerinde bulunan evlere baskın düzenledi. Baskında annesi Dilber Şahin (55) gözaltına alınan E.Ş.(15), kar maskeli polislerin kendilerini darp edip, hakaretler savurduğunu söyledi. E.Ş., “Bir polis gelip benim elime bastı ve bana küfür etti. Elim kanlar içinde kaldı. Ondan sonra annemi götürdüler” dedi. Gözaltına alınan Temer Bahadır’ın eşi Canan Bahadır ise polislerin YPG’li kızının çerçeveli fotoğrafını silah dipçiği ile parçalayarak, küfürler savurduğunu söyledi. Bahadır “Onlar bizim fotoğraflarımızda bile korkuyorlar” dedi.

29 Eylül 2015’te Adana’da ev baskınları düzenleyen polis ekipleri “yasadışı örgüt üyesi oldukları” iddiasıyla 7 kişiyi gözaltına aldı.

30 Eylül 2015’te, Adana’da Suruç katliamında yaşamını yitirenleri anmak için düzenlenecek etkinliğin çağrısını yapan bildirileri dağıtan Çukurova Üniversitesi öğrencisi 13 kişi polis tarafından darp edilerek gözaltına alındı.

30 Eylül 2015’te, Adana’da 25 Eylül günü Barbaros Mahallesi’nde protesto eyleminde bulunan gençlere müdahale sırasında polisin silahla ayaklarından vurup, yaraladıktan sonra gözaltına aldığı Şenol Acar ile Ferhat Katkat isimli gençlerden Şenol Acar, emniyetteki sorgularının ardından çıkarıldıkları mahkemece “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklandı. Tutuklanan Acar, Kürkçüler F Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderilirken, Ferhat Katkat ise serbest bırakıldı.

2 Ekim 2015’te, Adana’da 28 Eylül akşamı iki polisin öldürülmesi sonrası başlatılan operasyon kapsamında gözaltına alınan Ali İhsan Yılmaz, Çetin Bahadır, Temer Bahadır, Dilber Şahin, Hatun Arzu, Sabahattin Özer, Cevahir Temel, Bekir Kabak, Ömer Çınar, Resul Ercik, Şeyhmus Alptekin, Rıdvan Yıldırım, Ferhat Dağ ve Mazlum Öner adlı yurttaşlar, emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye çıkarıldı. Sorgu hakimliği, 4 kişinin adli kontrol şartı ile serbest bırakılmasına karar verdi.

4 Ekim 2015’te, Adana’da helikopter destekli yapılan eş zamanlı operasyonda aralarında HDP yöneticileri ile Azadiya Welat ve Gündem gazeteleri dağıtımcısı Hediye Özbay’ın da bulunduğunu çok sayıda kişi gözaltına alındı. Gözaltı gerekçesi ile ilgili bilgi edinilmezken, gözaltına alınan bazılarının isimleri ise şöyle: Hediye Özbay, HDP Adana il yöneticisi Suphiye Bayav, Temer Bağdu ve 17 yaşındaki M.J.Ö adlı çocuk.

6 Ekim 2015’te, Adana’daki emek ve demokrasi güçlerinin 10 Ekim’de Ankara’da, “Savaşa inat barış hemen şimdi” sloganıyla düzenlenecek mitinge çağrı yapmak amacıyla yapmak istediği yürüyüşe saldıran polis, 4 kişiyi gözaltına aldı. İnönü Parkı’nda bir araya gelerek Atatürk Parkı’na yürümek isteyen kitleye izin vermeyen polis, biber gazı ve kalkan kullanarak 4 kişiyi gözaltına aldı.

7 Ekim 2015’te, Adana’daki emek ve demokrasi güçlerinin 10 Ekim’de Ankara’da düzenleyeceği mitinge çağrı yapmak amacıyla yapmak istediği yürüyüşe yönelik gerçekleştirilen polis saldırısında darp edilerek gözaltına alınan Deniz Ünal, Tufan Ahi ve Halil İbrahim Biçer, emniyet müdürlüğündeki işlemlerinin ardından adliyeye çıkarıldı. Savcılık tarafından ifadeleri alınan 3 kişi, “2911 Toplantı ve gösteri yürüyüşlerine muhalefet etmek”, “Memura etkin direnmek ve görevini yaptırmamak” ile “Devlet büyüklerine hakaret etmek” iddiasıyla sorgu hakimliğine sevk edildi. Ünal ve Ahi adli kontrol şartı ile serbest bırakıldı, Biçer ise aynı gerekçelerle tutuklanarak, Kürkçüler F Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.

10 Ekim 2015’te Adana’da ev baskınları düzenleyen polis ekipleri “yasaklanmış eylemlere katıldıkları” iddiasıyla 15 kişiyi gözaltına aldı.

10 Ekim 2015’te, Adana’nın Seyhan ilçesine bağlı Barbaros Mahallesi Perşembe Pazarı Caddesi’nde bir araya yüzlerce kişi, Ankara katliamını protesto etmek için yürüyüş düzenlemek istedi. Yürüyüşü polis tarafından engellenen kitleye, gaz bombaları ve gerçek mermilerle saldırıldı.  Polis saldırısında evine giden 16 yaşındaki bir çocuk ile 2 kişi darp edilerek gözaltına alındı.

13 Ekim 2015’te, Adana’nın Ceyhan ilçesinde 11 Ekim günü ilçede yapılan gösterilere katıldıkları gerekçesiyle Yücel Dehşet, Talip Dehşet, Yakup Dehşet, Özcan Cin, Resul Kaya ve Sinan Batur göz altına alındı. Savcılıkça ifadeleri alınan Cin, Kaya ve Batur serbest bırakılırken, Örgüt adına suç işlemek” iddiasıyla mahkemeye sevk edilen Yücel Dehşet, Talip Dehşet ve Yakup Dehşet, adli kontrol şartı ile serbest bırakıldı.

3 Kasım 2015’te,  Adana’nın Seyhan ilçesi Küçükdikili Mahallesi’ni sabah saatlerinde zırhlı araçlarla ablukaya alan polis, daha önce belirledikleri evlere baskın düzenledi. Baskınlar sırasında evler didik didik aranırken, aramaya tepki gösteren yurttaşlar polisler tarafından tehdit edildiği öğrenildi. Arama sonrası “örgüt adına faaliyete bulundukları” iddiasıyla HDP yöneticisi 56 yaşındaki Ramazan Tuncer ile HDP üyesi Mehmet Tuncer, Mehmet Kıran, Mehmet Aydın, Şakir Gezici ile H.E. ve Ö.E. adlı çocuklar gözaltına alındı.

5 Kasım 2015’te Adana’da HDP üye veya taraftarlarına yönelik ev baskınları sonucu 7 kişi “yasadışı örgüt adına faaliyette bulundukları” iddiasıyla gözaltına alındı.

6 Kasım 2015’te,  Adana’nın Seyhan ilçesine bağlı Küçükdikili semtinde yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan 2’si çocuk 8 kişiden Ramazan Tuncer, Mehmet Tuncer ve Şakir Gezici, emniyetteki işlemlerinin ardından savcılığa sevk edildi. Sorgu hakimliği Gezici’nin serbest bırakılmasına Ramazan Tuncer ve Mehmet Tuncer’in ise, adli kontrol şartı ile serbest bırakılmasına karar verdi.

10 Kasım 2015’te Adana’da evine düzenlenen baskında gözaltına alınan Onur Can çıkarıldığı mahkeme tarafından “yasadışı örgüt üyesi olmakla” suçlanarak tutuklandı.

12 Kasım 2015’te, Ankara’da yürütülen bir soruşturma kapsamında sabah saatlerinde polis, Adana’nın Seyhan ilçesine bağlı Dumlupınar Mahallesi’nde bir eve baskın düzenledi. Evdeki eşyalarının dağıtıldığı aramadan sonra İsmail Kocaman ve Osman İpek adlı yurttaşlar gözaltına alındı. Gözaltına alınan 2 kişi önce sağlık kontrolünden geçirilip, Adana Emniyet Müdürlüğü TEM Şubesi’ne götürüldü. Kocaman ve İpek’in daha sonra yürütülen bir soruşturma kapsamında Ankara’ya götürüldüğü öğrenildi.

13 Kasım 2015’te, Adana’nin Yüreğir ilçesine bağlı Misis Yakapınar Mahallesi’nde bulunan bir eve jandarma sabah saatlerinde baskın düzenledi. Baskında evlerin aranması ardından kardeş olan Ronayi ve Yunus Kaçar gözaltına alındı. Yunus Kaçar “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklandı.

14 Kasım 2015’te, Adana’nın merkez Seyhan ilçesinde bulunan Gülbahçe Halk Meclisi’ne çok sayıda polis tarafından baskın düzenlendi. Yapılan baskında içeride bulunan 39 öğrenci polislerce gözaltına alındı. İçeride yapılan aramaların ardından gözaltına alınan öğrenciler Emniyet’e götürüldü. Emniyetteki işlemleri devam eden 39 öğrenciden isimleri öğrenilenler şöyle: Emine Oruç, Derya Oruç, Ruken Taş, Mazlum Yıldırım, Binali Doğan, Halil İbrahim Bozan, Fahrettin Kılıç, Fırat Yapıcı, Mehmet Reşit Toygun, Zahide Özgen, Mehmet Şehmuz Şahin, Fatma Gül Kurt ve Dicle Akdeniz. Öğrencileri gözaltına alınması sırasında mahalle sakinleri ile polisler arasında gerginlik de yaşandı. Öğrencilerin gözaltına alınmasına tepki gösteren yurttaşlara polisler, biber gazı atıp, tazyikli su sıktı. 39 öğrenciden 5’i sevk edildikleri sorgu hâkimliğince 16 Kasım 2015’te, “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklandı. Tutuklamalara tepki gösteren öğrencilere polis müdahale ederken, DİHA’nın görüntü almasını engelledi.

17 Kasım 2015’te, Adana’da sabah saatlerinde polis, 30’dan fazla adres eş zamanlı olarak baskın düzenledi. Baskınlarda yapılan ev aramalarının ardından KESK Adana Dönem Sözcüsü ve Eğitim Sen Adana Şube Başkanı Ahmet Karagöz, Eğitim Sen Kadın Sekreteri Şükran Yeşil, DİSK yöneticisi Abdulrahman Çeliker, Yapı-Yol-Sen yöneticisi Alaaddin Süzer, BTS yöneticisi Ahmet Avşar ve İsmail İnansu, SES yöneticisi Hüseyin Çalık, Haber Sen yöneticisi Ahmet Aydoğdu, TMMOB çalışanı Sercan Şahin, Halkevleri üyesi Sinan Hüdür, HDP üyesi Habib Akkaya, EMEP yöneticisi Aydın Yiğit, DİP’ten Nihat Bayav ve Selçuk Karasu adlı kişiler gözaltına alındı.

19 Kasım 2015’te, Adana’nın Seyhan ilçesi Küçükdikili Mahallesi’nde 17 Kasım günü yapılan ev baskınlarında gözaltı alınan İhsan Tekin, Kerem Tekin, Cihat Bahadır, Rezan Kadir Şexo, Abdulkadir Ökmen, Hakim Ballı ve Mahir Sav adlı yurttaşların emniyetteki işlemlerinin tamamlanması ardından savcılığa çıkarıldı. Savcılıkta ifadesi alınan Kerem Tekin serbest bırakılırken, diğer 6 kişi ise “Örgüt üyesi olmak, örgüt propagandası ve Örgüt adına suç işledikleri” iddiası ile tutuklanma talebi ile sorgu hakimliğine sevk edildi. Hakimliğe sevk edilenlerden 2 kişi tutuklanırken 4 kişi serbest bırakıldı.

19 Kasım 2015’te, Adana’da HDP Ceyhan İlçe Örgütü, Kürt illerinde AKP tarafından yürütülen savaş politikalarına kınamak isterken polisin saldırısına uğradı. Yapılan saldırıda HDP Ceyhan İlçe Eşbaşkanı Tahir Özdemir’in de aralarında olduğu çok sayıda kişi yaralandı. 8 kişi de darp edilerek gözaltına alındı

20 Kasım 2015’te polis ekipleri, Adana’nın Seyhan İlçesi’nde HDP’li 8 kişiyi, İstanbul’un çeşitli ilçelerinde ise 13 kişiyi gözaltına aldı. Gözaltındaki 13 kişiden Bayram Can, Mazlum Metin, Agit Karasu ve Azad Esenkuş  adlı 4’ü “yasadışı örgüt üyesi oldukları” iddiasıyla 21 Kasım 2015’te tutuklandı.

25 Kasım 2015’te, Adana merkez Seyhan ilçesinde bulunan Denizli Şehit Özer Özkaya Polis Karakolu’na yönelik dün sabah bulunulan saldırı girişimiyle ilgili kentte bu sabah yapılan ev baskınlarında ve sonrasında 3’ü çocuk 23 kişinin gözaltına alındığı öğrenildi.

7 Aralık 2015’te, Adana’nin Yüreğir ilçesine bağlı Yeşilbağlar Mahallesi’nde ikamet eden Metin Ekinci adlı bir yurttaşın evine sabah saatlerinde polis tarafından baskın düzenlendi. Baskın sonrası evde arama yapıldı. Yapılan aramanın ardından gözaltına alınan Ekinci, Adana Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü.

16 Aralık 2015’te, Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi’nde çalışan ve 7 Ağustos’ta maaşları geç yatırıldığı için yapılan eylem gerekçe gösterilerek işten atılan Dev Sağlık-İş Merkez Örgütlenme Yöneticisi Mustafa Hotlar, 125 gündür hastanenin bahçesine hak mücadelesini sürdürüyordu. Sabah saatlerinde direniş çadırına sivil polislerle birlikte gelen özel güvenlik görevlileri, Hotlar’a, “Sizin güvenliğinizi koruyamıyoruz. Ayrıca burası kamu kuruluşu ve kamu kuruluşu içerisinde eylem ve etkinlik yapılamaz” diyerek çadırın kaldırılmasını istedi. Direniş çadırını kaldırmayan işçilere, sivil polis gözetiminde özel güvenlik görevlileri saldırdı. Saldırı sırasında direniş çadırı kaldırılırken, direnişte bulunan Hotlar’la birlikte Cumali Bolat, Erol Eren ve Yılmaz Vurkaç adlı işçiler gözaltına alınarak, Sarıçam Polis Karakolu’na götürüldü.

17 Aralık 2015’te, Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) Adana İl Örgütü’nün adliye önünde Barış Mitingi’ne katılım çağrısı yapmak amacıyla gerçekleştirmek istediği açıklamaya, kamu kurumları önünde gösteri ve toplantı yapılmasının yasak olduğu iddiasıyla saldıran polis, 1 kişiyi gözaltına aldı.

20 Aralık 2015’te, Adana’da Kürt illerinde ki sokağa çıkma yasağı ve saldırılara dönük protesto eyleminde polisin zırhlı araçla ezerek yaraladıktan sonra gözaltına aldığı 16 yaşındaki B.S. adlı çocuk, “örgüt üyesi olma” ve “2911 toplantı ve gösteri yürüyüşlerine muhalefet etme” gerekçeleriyle tutuklandı.

24 Aralık 2015’te Kürt illerindeki Sokağa çıkma yasaklarını protesto eylemlerinin ardından Adana’da yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan 9 kişiden biri çocuk 2 kişi “yasadışı örgüt üyesi oldukları” iddiasıyla tutuklandı.

26 Aralık 2015’te, Adana’nın Seyhan ilçesi Küçükdikili Mahallesi Şehitlik Caddesi üzerinde bir araya gelen gençler, Kürt illerindeki operasyonlarını protesto etmek amacıyla gösteri düzenledi. Yolda lastik yakıp, trafiği kapatan gençlere gösteri alanına gelen polisler gaz bombası, ses bombası tazyikli su ve gerçek mermilerle saldırdı. Polisin saldırısı sırasında 18 yaşındaki Şiyar Sav karnından vuruldu. Yaralı Sav ardından gözaltına alındı.

28 Aralık 2015’te, Adana’da sabah saatlerinde yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan DEM-GENÇ üyesi Mehmet Reşit Toygun, Muhammed Şehmus Şahin, Halil İbrahim Bozan ve Dicle Akdeniz isimli öğrencilerden Dicle Akdeniz Emniyetteki işlemlerinin ardından serbest bırakılırken, 3 öğrenci “Görevli memurunun görevini engellemek ve polise mukavemet etmek” iddiası ile tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Adıyaman

29 Ocak 2015’te Adıyaman’ın Kâhta İlçesi’nde “Abdullah Öcalan’a özgürlük” kampanyası çerçevesinde imza toplayan Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ilçe örgütü yöneticisi veya aktivisti 20 kişi polisin müdahalesi sonucu gözaltına alındı.

27 Şubat 2015’te Adıyaman’da ırkçı bir grubun DBP il binasına taşlı saldırıda bulunması sonucu binada maddi hasar meydana geldi. Saldırgan gruba müdahale etmeyen polis, binada bulunanların saldırıya karşılık vermesi üzerine binaya gaz bombasıyla müdahale ederek 7 kişiyi gözaltına aldı.

14 Mart 2015’te Adıyaman’ın Kâhta İlçesi’nde yol kontrolünde gözaltına alınan Bilal Topaloğlu, hakkında “yasadışı örgüt üyesi olduğu” gerekçesiyle açılan davada verilen hapis cezasının onanması nedeniyle çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklandı.

20 Temmuz 2015’teki Adıyaman’da düzenlenen yürüyüşe gaz bombalarıyla müdahale eden polisin yüzüne yakın mesafeden biber gazı sıktığı HDP Milletvekili Behçet Yıldırım’ın hastaneye kaldırıldığı açıklandı. Müdahalede 2 kişi gözaltına alındı.

22 Temmuz 2015’te, Adıyaman’ın Besni ilçesi Suvarlı köyünde ikamet eden Berna Turan (23) sabah saatlerinde çağırıldığı Jandarma Karakolu’nda gözaltına alındı. Mersin merkezli yürütülen bir soruşturma kapsamında “Örgüt üyesi olmak” iddiasıyla gözaltına alınan Turan’ın, karakoldaki işlemlerinin ardından Mersin’e gönderildiği öğrenildi.

25 Temmuz 2015’te, Sabah saatlerinde Adıyaman’da da yapılan ev baskınlarında HDP il yöneticisi Bahri Yıldız, Mahmut Alkayış, Haydar Gözel, Emin Kılıç, Ali Alper, Seydi Yıldız, Hüseyin Çavuş’un da aralarında bulunduğu 16 kişi gözaltına alınıp Adıyaman Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü.

27 Temmuz 2015’te, Adıyaman’nın Kâhta ilçesi ile merkeze bağlı Karakoç, Ürgüç köylerine yapılan polis baskınlarında HDP Kâhta ilçe yöneticileri olan Yılmaz Günaydın, Ali Gözübüyük, Bahri Altun, Bilal Şahin, Erdoğan Tanrıverdi, Mazlum Yılmaz, Serhat Ayaz, Ergün Gül, Gökhan Çalışkan ve Hüseyin Yalçın Çalışkan’ın da aralarında bulunduğu 15 kişi gözaltına alındı.

28 Temmuz 2015’te, Adıyaman’da evlere yapılan baskınlarda gözaltına alınan ve dün emniyet işlemlerinin ardından savcılığa getirilen 15 kişi den 10’nu ifadesinin ardından serbest bırakılırken, HDP Kâhta ilçe yöneticisi Yılmaz Günaydın, Ali Gözübüyük, Mazlum Yılmaz, Serhat Ayaz ve Hüseyin Yalçın Çalışkan tutuklanarak, Adıyaman E tipi kapalı cezaevine gönderildi.

7 Ağustos 2015’te, 6 Ağustos günü Adıyaman’da yapılan operasyonlarda gözaltına alınan 14 kişi, emniyetteki işlemlerin ardından bugün sabah saatlerinde adliyeye sevk edildi.  Savcılıkta ifadeleri alınan 5 kişi, adli kontrol, 9 kişi ise, tutuklama talebi ile Nöbetçi Sulh Ceza Hâkimliği’ne gönderildi. Burada ifadeleri alınan Ali Taşar, Şevket Sönmez, Şeyho Karataş, Nusret Erbay, HDP Merkez ilçe yöneticisi Abdurrahman Çalışır, denetimli serbestlik koşuluyla serbest bırakılırken, DBP Merkez İlçe Eş Başkanı Abuzer Küçükşahin ve Sinan Doymaz, Barış Coşkun, Kemal Yeşilçayır, Lütfü Yoldaş, Mahmut Ozan Harmancı, Mazlum Harmancı, Serdar Küçükşahin ile birlikte 9 kişi tutuklanarak Adıyaman E Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.

13 Kasım 2015’te, Adıyaman merkezde polisin 11 Kasım günü yaptığı ev baskınlarında gözaltına alınan 5 yurttaş, emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye çıkarıldı. Savcılık tarafından ifadeleri alınan ve “Örgüt üyesi olma” iddiasıyla Nöbetçi Mahkemeye sevk edilen Tayfun Erin, Bülent Özen, Abdurrahman Alkayış, Ayhan Güler ve Hasan Oğuz, tutuklanarak Adıyaman E Tipi Cezaevi’ne gönderildi.

Afyon

21 Nisan 2015’te Afyonkarahisar Barosu’na kayıtlı Avukat Umut Kılıç, Ankara’da Adalet Bakanlığı’nın açtığı yargıçlık sınavının mülakatında çıkan tartışmada kullandığı ifadeler nedeniyle “cumhurbaşkanına hakaret ettiği” suçlamasıyla tutuklandı.

Ağrı

17 Ocak 2015’te, Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesinde 15 Ocak’ta, özel hareket polisleri tarafından bazı mahallelerde düzenlenen ev baskınlarında Zeynel Andiç, Makbule Andiç, Muhlis Kocaman, Mustafa Demir, Erdal Özdemir ve Hakan Tanrıkulu isimli yurttaşlar gözaltına alındı. Gerekçesi öğrenilemeyen baskınlarda gözaltına alınan 6 kişi, Uluyol Polis Karakolu’na götürüldüğü öğrenildi. İlçe Emniyet Müdürlüğü’ndeki işlemlerin ardından adliyeye getirilen 6 kişiden Zeynel Andiç, Makbule Andiç, Muhlis Kocaman, Mustafa Demir ve Hakan Tanrıkulu “Örgüte üye kazandırma” ve “Örgüte yardım” iddiası ile tutuklandı.

30 Ocak 2015’te, Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesine bağlı Koçkıran Mahallesi ile Karaca köyünde, polis tarafından eş zamanlı düzenlenen ev baskınlarında Orhan Sarıboğa, Nevzat Şahin, Mikail Karaman, Mehmet Karaman ve Eyüp Yardımcı isimli yurttaşlar gözaltına alındı. Gözaltına alınan 5 kişi, Uluyol Polis Karakolu’na götürüldü.

3 Şubat 2015’te Ağrı’da polis tarafından ifadeye vermeye çağrılan DBP Merkez İlçe Örgütü Başkanı Nevzat Ayna’nın da bulunduğu 8 kişiden Nevzat Ayna, Necati Aslan ile Halil Karaoğlan, Kobanê eylemlerine katıldıkları gerekçesiyle verdikleri ifadenin ardından çıkarıldıkları mahkeme tarafından “yasadışı örgüt üyesi oldukları” suçlamasıyla tutuklandı.

5 Şubat 2015’te, Ağrı’nın Patnos ilçesinde 2012 yılında yasaklanan Newroz kutlamalarına katıldıkları için gözaltına alınarak, haklarında dava açılan ve 3 yıl 1 ay 15’er gün hapis cezası verilen Fecri Kalın (22), Emrah Altın (24) ve Önder Gültekin (27) ifadeleri alınmak üzere Patnos Adliyesi’ne götürüldü. Savcılığa çıkarılan 3 yurttaş, haklarında “örgüte yardım etmek” ve “polise taş atmak” iddiaları ile verilen cezanın Yargıtay tarafından onaylandığı gerekçesiyle tutuklandı.

18 Şubat 2015’te, Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesinde 15 Şubat’ta PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın Türkiye’ye getirilişinin yıldönümü protesto etmek amacıyla gerçekleştirilen basın açıklaması ve yürüyüşün ardından polisin kitleye müdahalesi sonucu çıkan olaylarda 7 yurttaş gözaltına alındı. Doğubayazıt Adliyesi’ne sevk edilen 7 kişiden Adem Efe, İbrahim Demirbaş, Enver Karadağ, Murat Baydak ve Muhammed Can “Örgüt propagandası yapmak” iddiası ile tutuklanarak, Ağrı M Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.

12 Mart 2015’te, Ağrı’nın Taşlıçay ilçesinde, DBP Genel Merkez çalışanı Senar Abi askerler tarafından gözaltına alındı. Taşlıçay Adliyesi’ne sevk edilen Abi, hakkında açılan bir davaya ilişkin ifadesi alındıktan sonra serbest bırakıldı.

3 Nisan 2015’te, Ağrı’da “KCK üyesi” oldukları iddiasıyla dün gözaltına alınan Haydar Öztürk, Nesim Aslankılıç, Osman Aslan, Hikmet Günakın, Abdullah Pehlivan ve İlhan Tan gözaltı işlemlerinin tamamlanmasının ardından savcılığa sevk edildi. Savcılık ifadelerinin ardından 6 kişi tutuklama talebi ile Ağrı Sulh Ceza Mahkemesi’ne sevk edildi. Haydar Öztürk, Nesim Aslankılıç, Osman Aslan, İlhan Tan ve Hikmet Günakın “örgüt üyesi” oldukları iddiasıyla tutuklanırken, Abdullah Pehlivan ise serbest bırakıldı.

5 Mayıs 2015’te, Ağrı’nın Diyadin ilçesinde 11 Nisan günü düzenlenmesi planlanan fidan dikme etkinliğinin hazırlıklarını yapmak amacıyla sabah erken saatlerde HDP eski Diyadin İlçe Eş Başkanı Cezmi Budak ile birlikte Tendürek İlboğa, taburcu edildi. 11 Nisan’dan bu yana Erzurum Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde Dağı’na giden, ancak askerlerin açtığı ateş sonucu ağır yaralanan MEYADER Temsilcisi Cenap tedavi gören ve bir süre önce servise çıkarılan İlboğa, sabah saatlerinde hastaneden taburcu edilmesi üzerine ilk günden bu yana başında bekleyen sivil polislerce gözaltına alındı. Polis gözetiminde, koltuk değnekleri ve iki akrabasının yardımıyla hastaneden çıkan İlboğa’nın yürümekte güçlük çektiği ve sık aralıklarla dinlendiği görüldü.

6 Mayıs 2015’te Ağrı’da miting düzenleyen Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun konvoyunun geçtiği güzergâhta zafer işareti yapan bir kadın korumalar tarafından darp edilerek gözaltına alındı.

22 Mayıs 2015’te, Ağrı merkezde, dün sabah saatlerinde yapılan eş zamanlı eş baskınlarında gözaltına alınan 4 yurttaş, emniyetteki ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Savcılık tarafından ifadeleri alınan Tarkan Altıntaş, Sabri Esenboğa, Davut Kadağan ve Tayfun Bulut adlı yurttaşlar, tutuklanma talebiyle Ağrı Ağır Ceza Mahkemesi’ne sevk edildi. Mahkemede ifadeleri alınan 4 yurttaş, “Örgüt üyesi” iddiasıyla tutuklandı. Doğubayazıt ilçesinde de, aynı soruşturma dosyası kapsamında yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan 15 kişiden 5’i emniyetteki işlemlerinin ardından Doğubayazıt Savcılığı’na sevk edildi.

22 Mayıs 2015’te Ağrı’da düzenlenen ev baskınları sonucu gözaltına alınan 15 kişiden 14’ü “yasadışı örgüt üyesi oldukları” suçlamasıyla tutuklandı.

24 Mayıs 2015’te, Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesi Uluyol Mahallesi Akasya Sokak’taki bir evde fuhuş yapılmasına tepki göstermek amacıyla 21 Mayıs’ta buraya gittikleri esnada polisler tarafından gözaltına alınan 19 gençten, 10’u Doğubayazıt Adliyesi’ne sevk edildi. Savcılık işlemlerinin ardından tutuklanmaları talebiyle mahkemeye sevk edilen Abdullah Özcan, Mehmet Emin Gök, Yılmaz Oktay, Halil Özbey, Emrah Kandemir, Mustafa Çelik, Osman Turan, Sinan Turan, Yusuf Tanrıkulu ve Bedirhan İper isimli gençler, “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklandı. Tutuklanan 10 kişi Ağrı Cezaevi’ne gönderildi. Operasyon kapsamında gözaltına alınan diğer 9 genç ise önceki gün Ağrı Adliyesi’ne sevk edilmiş, gençlerden 4’ü tutuklanırken, 5’i ise denetimli serbestlik koşuluyla serbest bırakılmıştı.

30 Mayıs 2015’te, Ağrı’nın Eleşkirt ilçesinde sabaha karşı birçok eve eş zamanlı baskın düzenlendi. Baskınlarda yapılan aramanın ardından Aytaç Tekin (25), Deniz Aydın (23) ve Okan Akkoyun isimli gençler gözaltına alındı.

5 Temmuz 2015’te, Ağrı’nın Doğubeyazıt ilçesinde önceki gün asker ve polisler tarafından köylerde ve ilçe merkezinde bulunan bazı evlere yapılan eşzamanlı baskınlarda aralarında TUHAYD-DER, DTK ve HDP’lilerin de bulunduğu 6 kişi gözaltına alınmıştı. Gözaltına alınan 6 kişi dün adliyeye çıkarıldı. Geç saatlere kadar ifade işlemleri süren 6 kişi tutuklama talebiyle nöbetçi mahkemeye sevk edildi. Mahkemede ifadeleri alınan Mehmet Kılıç serbest bırakılırken, TUHAYD-DER Doğubayazıt Temsilcisi Mehmet Bozkurt, DTK delegesi Ziya Özbay, BDP Doğubayazıt İlçe eski Eşbaşkanı Cemil Rızağulları, İbrahim Bobilik ve Baran Çağlı, “Anayasal düzeni bozmaya teşebbüs etmek”, “Örgüt propagandası yapmak” ve “Örgüt üyesi olmak” iddialarıyla tutuklanarak Ağrı M Tipi Kapalı Cezaevi’ne götürüldü.

13 Temmuz 2015’te, Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesinde Ağrı Dağı eteklerindeki Topçatan (Kanikork) ve Gölyüzü (Şexxuli) köyleri kırsalında dün operasyona çıkan askerlere engel olmak isteyen bölge halkına yapılan müdahalede gözaltına alınan 14 kişi, emniyetteki işlemlerinin ardından Doğubayazıt Adliyesi’ne sevk edildi. Sağlık kontrolünün ardından adliyeye getirilen Yusuf Ziya Yarıcı, Mustafa Polat, Mehmet Bavagir, Emrah Bozkurt, Mehmet Polat, Ekrem Bozkurt, Fatih Bozkurt, Mevlüt Bengi, Seyit Çekim, Fettah Turan, Mehmet Bozman, Abbas Bavagir ve ismi öğrenilemeyen iki kişinin savcılık işlemlerine başlandı.

21 Temmuz 2015’te, Ağrı’da HDP öncülüğünde Suruç katliamını protesto etmek isteyen kitleye polis saldırdı. Yoğun gaz bombası, tazyikli su ve plastik merminin kullanıldığı saldırıda, aralarında HDP Ağrı Milletvekili Dirayet Dilan Taşdemir, DBP Merkez İlçe Eşbaşkanı Nevzet Ayna, DBP belediye meclis üyesi Melik Arpaç, Murat Aydemir ve ismi öğrenilmeyen 2 yurttaş yaralanırken, çıkan olaylarda Ömer Çapın, Memduh Özdemir, Baran Bilici, Fesih Karakuş, Hüseyin Deniz ve ismi öğrenilmeyen 2 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar 22 Temmuz günü serbest bırakıldı.

25 Temmuz 2015’te, Ağrı merkezde sabah saat 04.00 sıralarında özel harekat polisleri, bazı evlere baskınlar düzenledi. Baskın yapılan evlerin arasında HDP, DBP ve belediye meclis üyelerinin evleri de bulunurken, baskınlarda polislerin yurttaşlara hakaret ettiği belirtildi. Baskınlarda aralarında Hamit Taşdemir, Yusuf Taşpınar, Kerem Çarboğa, Melik Çartı, Celal Çerlik, Özcan Babayiğit ile birlikte çok sayıda kişi gözaltına alınarak İl Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. Ağrı’nın Eleşkirt ilçesindeki baskınlarda ise, Fırat Balıkçı ve Engin Yakut gözaltına alındı.

28 Temmuz 2015’te, Ağrı’da sabah saatlerinde yapılan ev baskınlarında KURDİ-DER yöneticisi Resul Han gözaltına alındı.

7 Ağustos 2015’te, Ağrı’da sosyal paylaşım sitesi Facebook’ta Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a hakaret ettiği iddiasıyla iki gün önce ilçe merkezinde gözaltına alınan Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Ağrı Merkez İlçe Eşbaşkanı Nevzat Ayna, emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Savcılık işlemlerinin ardından Ayna, serbest kaldı.

7 Ağustos 2015’te, Suruç’ta yaşanan katliamın protesto edildiği eyleme katıldığı için 28 Temmuz’da gözaltına alındıktan sonra adli kontrol şartı ile serbest bırakılan KURDÎ-DER Ağrı Şube Eşbaşkanı Resul Han dün savcının itirazı üzerine tutuklanmıştı. Ağrı M Tipi Kapalı Cezaevi’ne konulan Han, avukatının itirazı üzerine aynı gün içerisinde mahkeme tarafından serbest bırakıldı. 2 saat cezaevinde kalan Han, adli kontrol şartıyla tahliye edildi.

12 Ağustos 2015’te, Ağrı’nın Diyadin ilçesinde dün gece saatlerinde İlçe Jandarma Komutanlığı’na yapılan saldırının ardından özel harekat timleri önüne geleni taradı. Jandarma Komutanlığı’nın karşısındaki tüm ev ve iş yerleri taranırken, Atatürk Mahallesi’ndeki fırında çalışan ve odun almak için dükkanın karşısındaki depoya giden Orhan Aslan (16) ve Emrah Aydemir (15) isimli çocuklar, özel harekat timleri tarafından tarandı. Kurşunların hedefi olan çocuklar olay yerinde yaşamını yitirirken, iş yeri kan gölüne döndü.  Murat Mahallesi’nde ise sabah saatlerinde harabe halindeki evlerin arasında bir erkeğe ait cenaze bulundu. Görgü tanıkları, bu kişinin infaz edildikten sonra panzerle sürüklenip buraya getirildiğini dile getirdi. Olay yerinde kan ve sürükleme izleri olduğu görüldü. Çocukların infaz edildiği işyerinin üst katında yaşayan ailelerin evlerine baskın düzenleyen özel harekat timleri evdeki herkesi işkenceden geçirerek, darp etti. Saldırının ardından Fevzi Kahraman (50), Aytekin Kahraman (45), Mehmet Kahraman ve Harun Kahraman gözaltına alındı.

17 Ağustos 2015’te, Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesinde Ağrı Dağı eteklerinde devam eden canlı kalkan eylemine destek vermek amacıyla bölgeye giden Doğubayazıt Belediyesi Eşbaşkan Yardımcısı Bülent Erşik, SES Doğubayazıt Temsilcisi Recep Altındağ, MEYADER Doğubayazıt Yöneticisi Mehmet Birdal ile SES üyesi M. Sait Doğan Karaburun eylem bölgesinden dönerken İlçe Jandarma Komutanlığı arama noktasında gözaltına alındı.

19 Ağustos 2015’te, Ağrı/Patnos’tan Van’ın Erciş ilçesine gelen bir aracı Işıklı Mahallesi’nde durduran polis Mahcır Kula, Feyaz Kılıç ve Mehmet Emin Çalışır’ı gözaltına aldı.

19 Ağustos 2015’te, Ağrı’nın Doğubayazıt ilçe merkezinde Azad Bağcı isimli genç gözaltına alındı. Hakkında yakalama kararı bulunduğu öğrenilen Bağcı, İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü.

26 Ağustos 2015’te, Ağrı’nın Eleşkirt ilçesinde sabah saatlerinde polisin evine düzenlediği baskınla gözaltına alınan HDP İlçe Eşbaşkanı Engin Dursun, emniyet müdürlüğündeki işlemlerinin ardından Eleşkirt Adliyesi’ne sevk edildi. Savcılık sorgusunun ardından tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edilen Dursun, “Örgüt üyesi olma” iddiasıyla tutuklanarak Ağrı M Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.

28 Ağustos 2015’te,  Ağrı’nın Taşlıçay ilçesinde sabah saatlerinde polis ve özel harekat timleri tarafından evlere yapılan baskında Murat Yakar (19) ile Suat Akdemir (18) gözaltına alındı. Gözaltı gerekçesi öğrenilemeyen 2 genç, İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü.

30 Ağustos 2015’te Ağrı’da, Doğubayazıt İlçesi’nde ve köylerinde ev baskınları düzenleyen güvenlik güçleri HDP ilçe eşbaşkanı Sadık Taşçı’nın da bulunduğu 14 kişiyi “yasadışı örgüt üyesi oldukları” iddiasıyla gözaltına aldı.

1 Eylül 2015’te Ağrı’dan Barış Günü etkinliğine katılmak için Doğubayazıt İlçesi’ne gidenlerin bulunduğu minibüsü durduran özel harekât timleri, “halkımızın öz yönetimini selamlıyoruz” pankartını gerekçe göstererek 13 kişiyi gözaltına aldı. Serbest bırakılan 13 kişiden Rıdvan Kahraman ile Erhan Muğlay savcının itirazı üzerine yeniden gözaltına alınarak sevk edildikleri mahkemece “yasadışı örgüt üyesi oldukları” suçlamasıyla 2 Eylül 2015’te tutuklandı.

3 Eylül 2015’te Ağrı’nın Doğubayazıt İlçesi’nde gözaltına alınan Fırat Güreç, Mehmet Güreç, Evren Oğuz, Sunay Yaman, M. Sıddık Özbakış ve M. Rahim Gök adlı 6 kişi “yasadışı örgüt üyesi oldukları” iddiasıyla tutuklandı.

3 Eylül 2015’te Ağrı’nın Patnos İlçesi’ne bağlı Gaveşvan Köyü’ne baskın düzenleyen jandarma ekiplerinin gözaltına aldığı Mahmut Yıldız, Fuat Kaya, Veysi Can, Raif Keleş ve Siracettin Keleş adlı 5 kişi aynı gün çıkarıldıkları mahkeme tarafından “yasadışı örgüt üyesi oldukları” iddiasıyla tutuklandı.

15 Eylül 2015’te, Ağrı Dağı’nda çıkan çatışmaları durdurmak ve ölümleri engellemek amacıyla 12 Eylül günü canlı kalkan eylemine giden ve dönüş yolunda askerler tarafından gözaltına alınan ve aralarında Doğubayazıt Belediyesi Eşbaşkanı Rohat Özbay, HDP İlçe Eşbaşkanı Nuri Çelik ile TUHAY-DER Temsilcisi Cemil Koç’un da bulunduğu 25 kişi, İlçe Jandarma Komutanlığı’ndaki işlemlerin ardından İlçe Adliyesi’ne sevk edildi. Savcılık işlemlerinin ardından Doğubayazıt Belediyesi Eşbaşkanı Özbay dahil 6 kişi adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. 19’u çıkarıldıkları mahkeme tarafından “yasadışı örgüt üyeliğiyle” suçlanarak tutuklandı.

8 Ekim 2015’te, Ağrı’da DBP İl Örgütü öncülüğünde, “AKP savaş istiyor. Biz barışı inşa edeceğiz” şiarı ile yapılan açıklama sonrası kitleye biber gazıyla saldıran polis, HDP Ağrı milletvekilleri Berdan Öztürk, Dirayet Dilan Taşdemir ve Belediye Eşbaşkanı Mukaddes Kubilay’ı darp ederek, 3 kişiyi gözaltına aldı. DBP il binası önünde bir araya gelen ve aralarında HDP’li vekiller Öztürk ve Taşdemir ile Ağrı Belediyesi Eşbaşkanı Kubilay’da bulunduğu yüzlerce kişi, Dörtyol Kavşağı’na doğru yürüyüşe geçti. Belediye İş Merkezi önünde polislerce durdurulan kitle, dakikalar süren görüşmenin ardından açıklama yaptı. “Komployu kınıyoruz. Halkımızın özyönetimini selamlıyoruz” pankartını açan kitle adına açıklama yapan DBP il yöneticisi Turan Çubuk, AKP’nin iktidarını korumak için masayı çözüm masasını devirdiğini söyledi.

8 Ekim 2015’te, Ağrı’nın Tutak ilçesinde sabah saatlerinde çok sayıda özel hareket polisinin katılımıyla DBP İlçe Eşbaşkanı Bület Uğul’un evine baskın yapıldı. Evde arama yapan özel hareket polisleri, evin her tarafını dağıttıktan sonra Uğul’u gözaltına aldı.

9 Ekim 2015’te, Ağrı’nın Patnos ilçesinde dün özel hareket polislerince yapılan eş zamanlı ev baskınlarında gözaltına alınan B.D. (17) ile Ferdi Konaç, Mahsun Uzan ve İbrahim Uzan, İlçe Emniyet Müdürlüğü’ndeki işlemlerinin ardından adliyeye getirildi. Savcılık ifadelerinin ardından tutuklama talebiyle Sulh Ceza Mahkemesi’ne sevk edilen 4 kişi, “Örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklanarak Ağrı M Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.

9 Ekim 2015’te, DBP Ağrı İl Örgütü öncülüğünde dün yapılan yürüyüş sonrası, “Komployu kınıyoruz. Halkımızın öz yönetimini selamlıyoruz” pankartını taşıdıkları gerekçesiyle gözaltına alınan M.Ö. (17), Feyyaz Keklik, Mehmet şakir Çaçan emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye getirildi. Savcılık ifadesinin ardından “Örgüt üyesi olmak” ve “Örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla mahkemeye sevk edilen biri çocuk 3 kişi aynı gerekçeyle tutuklandı.

19 Ekim 2015’te Ağrı’nın Taşlıçay İlçesi’nde gözaltına alınan DTK üyesi Behrem Işık ve ilçeye bağlı Goma Elo (Yalkaya) Köyü Muhtarı Engin Kaya “Örgüt üyesi olmak” ve “Örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla tutuklandı.

19 Ekim 2015’te, Ağrı’da zihinsel engelli Akif Işık isimli yurttaş, HDP’nin tanıtım broşürlerini dağıttığı sırada gözaltına alındı. Işık, İl Emniyet Müdürlüğü’nde tamamlanan ifade işlemlerinin ardından serbest bırakıldı.

20 Ekim 2015’te, Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesinde Ferit Özbay isimli bir yurttaş hakkında daha önce açılan bir soruşturma olduğu gerekçesiyle ilçe merkezinde, polis tarafından gözaltına alındı. Ağrı Emniyet Müdürlüğü’nde tamamlanan ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Işık ve Kaya “Örgüt üyeliği” iddiasıyla tutuklandı.

22 Ekim 2015’te, Ağrı’nın Eleşkirt İlçesi’nde gözaltına alınan DBP İlçe Eş Başkanı Şakir Kılıç ile birlikte Murat Karagüle ve Figen Aslan da “yasadışı örgüt üyesi oldukları” suçlamasıyla tutuklandı.

23 Ekim 2015’te polis ekipleri Ağrı’nın Diyadin İlçesi’nde DBP üyesi 15 kişiyi, gözaltına aldı.

27 Ekim 2015’te, Ağrı’da, özel hareket timleri tarafından yapılan ev baskınlarında Ozan Şen, Kadir Emre, Yunus Emre ve Nihal Toprak isimli yurttaş gözaltına alındı. İl Emniyet Müdürlüğü’nde tamamlanan ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 4 kişiden Ozan Şen, Kadir Emre ve Yunus Emre “Örgüt üyeliği” iddiasıyla tutuklandı.

1 Kasım 2015’te Ağrı’nın Patnos İlçesi’nde yol kontrolü yapan polis ekiplerinin “dur” ihtarına uymadığı iddiasıyla bir araca ateş açmaları sonucu araçta bulunanlardan Vehbi Boğurcu vurularak yaralandı. Araçtaki diğer 4 kişi de daha sonra araçtan indirilerek gözaltına alındı.

9 Kasım 2015’te, HDP, DBP ve HDK’ye yönelik operasyonlar kapsamında Ağrı’nın Taşlıçay İlçesi’nde gözaltına alınan Suat Akdeniz çıkarıldığı mahkeme tarafından “yasadışı örgüt üyesi olduğu” suçlamasıyla tutuklandı.

11 Kasım 2015’te Ağrı’nın Patnos İlçesi’nde özel harekât timleri tarafından gözaltına alınan A.K. (16) adlı çocuk aynı gün çıkarıldığı mahkeme tarafından “yasadışı örgüt üyesi olmakla” suçlanarak tutuklandı.

19 Kasım 2015’te, Ağrı’nın Patnos ilçesinde özel harekat timleri sabah saatlerinde yaptığı ev baskınında, HDP Ağrı Milletvekili Berdan Öztürk’ün danışmanı Ahmet Altunay’ı gözaltına aldı.

20 Kasım 2015’te Ağrı’nın Patnos İlçesi’nde evine düzenlenen baskınla gözaltına alınan HDP milletvekili Berdan Öztürk’ün danışmanı Ahmet Altunay “yasadışı örgüt üyesi olduğu” suçlamasıyla tutuklandı.

26 Kasım 2015’te, Ağrı’da 8 Ekim’de DBP İl Örgütü öncülüğünde yapılan yürüyüşte “Komployu kınıyoruz. Halkımızın özyönetimini selamlıyoruz” pankartını taşıdığı gerekçesiyle hakkında yakalama kararı çıkarılan 25 Kasım günü çarşı merkezinde gözaltına alınan ve savcılık tarafından tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edilen Ramazan Baban, denetimli serbestlik şartı ile serbest bırakıldı.

1 Aralık 2015’te, Ağrı Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı özel hareket timleri, Taşlıçay ilçe merkezi ve Dumanlı köyünde evlere operasyon düzenledi. Baskınlarda, Dumanlı köyünde Fuat Akdeniz ve Yasin Akdeniz, ilçe merkezinde ise Musa Taşdemir ve Mehmet Ali Budak gözaltına alındı

2 Aralık 2015’te, Ağrı’nın Taşlıçay ilçe merkezi ve Dumanlı köyünde yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan 4 kişi emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye getirildi. Savcılık ifadelerinin ardından Fuat Akdeniz ve Yasin Akdeniz serbest bırakılırken, Mehmet Ali Budak ve Musa Taşdemir “Örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla mahkemeye sevk edildi. Budak, adli kontrol şartı ile serbest bırakılırken, Taşdemir aynı gerekçeyle tutuklanarak, Ağrı M Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.

3 Aralık 2015’te, Ağrı Dağı Öğrenci Derneği (ADÖ-DER) üyesi öğrencileri tarafından dün Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi’nin katledilmesi ve son dönemlerde yaşanan sokağa çıkma yasaklarını protesto yürüyüşü ardından gözaltına alınan 6 kişi adliyeye getirildi. Savcılık tarafından tutuklanmaları talebiyle mahkemeye sevk edilen 6 kişiden DBP İl Eşbaşkanı Necmettin Efe, Azadiya Welat gazetesi dağıtımcısı Cengiz Aşkın ve öğrenci Leyla Belim serbest bırakılırken, Fırat Büyük, İdris Erbey ve Ünal Adıgüzel adlı öğrenciler ise “örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla tutuklanarak Ağrı M Tipi Kapalı Cezaevine götürüldü.

10 Aralık 2015’te, Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesinde gözaltına alınan DBP’li Belediye Meclis Üyesi İsa Karahan, Uluyol Polis Merkezi’ndeki işlemlerin ardından İlçe Adliyesi’ne sevk edildi. Savcılık tarafından tutuklanması talebiyle mahkemeye sevk edilen Karahan, “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklanarak, Ağrı M Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.

20 Aralık 2015’te, Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesi İshakpaşa Mahallesi’nde sabah saatlerinde polislerce bir eve baskın düzenlendi. Gerekçesi öğrenilemeyen baskın sonucu gözaltına alınan Murat Altun, Uluyol Polis Karakolu’na götürüldü.

21 Aralık 2015’te, Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesinde önceki gün İshakpaşa ve Koçkıran mahallelerinde yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan Burhan Karatay, Mustafa Taysun ve Murat Şahin isimli yurttaşlar, emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Savcılıkça ifadeleri alınan 3 yurttaş, “Örgüte yardım etmek” iddiasıyla tutuklanma talebiyle Nöbetçi Sulh Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. Mahkemede ifadeleri alınan 3 yurttaş, aynı iddia ile tutuklanarak Ağrı M Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.

29 Aralık 2015’te, Ağrı’nın Patnos ilçesinde, Roboski katliamının 4’üncü yılı dolayısıyla geçtiğimiz Pazar günü DEM-GENÇ üyelerince yapılan anma etkinliğinin ardından gözaltına alınan çoğu çocuk 15 kişiden 6’sı, emniyetteki işlemlerinin ardından savcılığa çıkarıldı. Savcılık tarafından tutuklanma talebiyle nöbetçi mahkemeye sevk edilen 4 kişi, serbest bırakılırken, H.G (17) ile M.U. (17) adlı çocuklar hakkında ise attıkları sloganlar gerekçe gösterilerek tutuklandı. Tutuklanan çocuklar, Ağrı M Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.

30 Aralık 2015’te Ağrı’nın Patnos İlçesi’nde gerçekleştirilen anma etkinliği sonrası gözaltına alınan 8 kişiden Yusuf Tur, Alican Güneş ve İlhan Zencir “yasadışı örgüt propagandası yaptıkları” iddiasıyla tutuklandı.

Aksaray

Amasya

Ankara

19 Ocak 2015’te Hrant Dink’i uğradığı suikast sonucu öldürülmesinin 8. yılı dolayısıyla Ankara’da anmak ve Adalet Bakanlığı önüne yürümek isteyen gruba polis ekiplerinin biber gazı ve tazyikli suyla müdahale etmesi sonucu 20 kişi gözaltına alındı.

23 Ocak 2015’te Kolluk kuvvetlerinin müdahalesi sonucu meydana gelen çocuk ölümlerini protesto etmek amacıyla Ankara’da basın açıklaması yapmak isteyen müdahale eden polis ekipleri 13’ü çocuk 19 kişiyi gözaltına aldı.

31 Ocak 2015’te Bakanlar Kurulu’nun DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası’nın aldığı grev kararını “millî güvenlik” gerekçesiyle 6 ay durdurması kararını Ankara’da protesto eden ve kendilerini birbirlerine zincirleyerek Kızılay Meydanı’nı trafiğe kapatan SDP’li 9 kişi de polis müdahalesiyle gözaltına alındı.

6 Şubat 2015’te Berkin Elvan’ın polis tarafından öldürülmesini protesto etmek için Ankara’da Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na gitmek üzere toplanan Halk Cephesi üyelerinin bulunduğu 2 minibüsü durduran polis ekipleri 53 kişiyi gözaltına aldı. Polisin minibüslerin içine biber gazı da sıktığı müdahalede darp edilen 53 kişiden birinin durumunun ağırlaşması üzerine hastaneye kaldırıldığı öğrenildi.

13 Şubat 2015’te Türkiye genelinde düzenlenen “Laik, Bilimsel, Anadilinde Eğitim ve Demokratik Yaşam İçin Boykot” eylemlerine Ankara’da polis saldırısı oldu. 3 kişi gözaltına alındı.

18 Şubat 2015’te Ankara’da bir süredir Necla Kızılbağ Anadolu Lisesi’nin önünde bildiri dağıtırken aşırı sağcı grupların fiziki ve silahlı saldırısına maruz kalan Sosyalist Demokrasi Partisi (SDP) ve Devrimci Liseliler aktivistlerine yönelik saldırıda bulunuldu. Çıkan olay nedeniyle saldırgan gruba müdahalede bulunmayan polis ekipleri saldırının ardından bildiri dağıtan 9 kişiyi gözaltına aldı.

24 Şubat 2015’te, Ankara’da kadına yönelik şiddete karşı Cebeci’den Güvenpark’a yürümek isteyen kadınlara biber gazıyla saldıran polis ekipleri bir kadını gözaltına aldı.

25 Şubat 2015’te Kamuoyunun “İç Güvenlik Paketi” olarak bildiği ve polisin yetkilerinin arttırıldığı yasa tasarısının görüşmelerini protesto etmek için Ankara’da TBMM önünde bildiri dağıtan Halkevleri üyesi 9 kişi polisler tarafından darp edilerek gözaltına alındı.

26 Şubat 2015’te Ülkü Ocakları Ege Üniversitesi sorumlusu Fırat Yılmaz Çakıroğlu adlı kişinin bıçaklanarak öldürülmesi nedeniyle çıkabilecek olaylar nedeniyle 3 gün tatil edilen Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nde eğitim-öğretimin başladığı karşıt görüşlü öğrenciler arasında çatışma çıktı. Fakülte binasına giren herkesin detektörle aranmasına rağmen çıkan kavgaya polisin müdahalesi esnasında kimliği belirsiz kişi ya da kişilerce açılan ateş sonucu bir özel güvenlik görevlisi bacağından vurularak yaralandı. Saldırıda ayrıca 2 öğrenci de yaralandı. Kavga sonrası 50 kişi gözaltına alındı.

11 Mart 2015’te, İstanbul’da Gezi eylemleri sırasında polis tarafından vurularak öldürülen Berkin Elvan için Ankara’nın birçok noktasında düzenlenen eylemlere polis sert müdahalelerde bulundu. Çok sayıda biber gazı ile plastik mermilerle müdahalede bulunan polis, 60’a yakın yurttaşı darp ederek gözaltına aldı. Gözaltına alınan yurttaşlar ifade işlemlerinin ardından serbest bırakılırken, polisin gözaltına aldığı yurttaşlara ağır hakaretlerde bulunduğu ileri sürüldü. Yaşanılanlara ilişkin bilgi veren Av. Anıl Erman, polis tarafından ağır hakaretlere ve orantısız şiddete maruz kalan yurttaşların durumu “İç güvenlik paketi”ne bağladıklarını belirterek, paketin şimdiden ne tür etkilerinin olabileceğini yaşanılanların gösterdiğini ifade ettiklerini aktardı. Akkuş, Tuzluçayır’daki müdahaleler sırasında polislerin 13-14 yaşlarındaki çocukların boğazlarını sıkarak darp ettiğini ve “Hepiniz teröristsiniz, hepinizi geberteceğiz” şeklinde tehditler savurduğunu söyledi. Avukat Anıl Erman, İç Güvenlik Paketi’nin fiilen uygulanmaya başladığını, önümüzdeki süreçlerde daha ciddi olayların yaşanabileceğini sözlerine ekledi.

15 Mart 2015’te düzenlenen Yükseköğretime Geçiş Sınavı’nı protesto etmek için Ankara’da kendilerini Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) önündeki kapıya zincirleyen Devrimci Liseliler üyesi 5 çocuk, polisler tarafından darp edilerek gözaltına alındı.

29 Mart 2015’te Halkevlerinin hükümet politikalarına karşı 12 Nisan 2015’te Ankara’da yapacağı miting için Konur Sokak’ta bildiri dağıtan Halkevleri üyesi 4 kişi polisler tarafından gözaltına alındı.

31 Mart 2015’te Ankara’da üniversite öğrencilerinin evlerine eş zamanlı baskınlar düzenleyen Terörle Mücadele Şubesi’ne bağlı polis ekipleri, haklarında yakalama kararı olduğu belirtilen 15 öğrenciden 4’ünü gözaltına aldı. Operasyonun gerekçesine dair bilgi edinilemedi.

3 Nisan 2015’te, DHCK tarafından İstanbul Çağlayan Adliyesi’nde gerçekleştirilen ve Savcı Mehmet Selim Kiraz ile DHKC üyeleri Şafak Yayla ve Bahtiyar Doğruyol’un hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan eylemin ardından, Türkiye’nin birçok noktasında DHKC’ye dönük operasyonlar devam ediyor. Operasyonlar kapsamında, Ankara’da sabah saatlerinde evlere yapılan baskınlarda DHKC üyesi olduğu iddia edilen 12 kişinin daha gözaltına alındığı belirtildi. İstanbul, İzmir, Eskişehir ve Antalya illerinin ardından Ankara’da gerçekleştirilen operasyonlarda gözaltına alınanların isimleri ise şöyle: Ayla Han, Özlem Eda Ortakçı, Serap Ortakçı, Nazım Yazırlı, Cem Ermiş, Mehmet Can Ardıç, Sıla Yöndem, Hakan Temiz, İlker Işık, Ersin Eroğlu ve Tolga Uğurlu.

6 Nisan 2015’te, Ankara Halkevi üyeleri, 12 Nisan’da yapacakları “Yürü Üstüne Üstüne” mitingine yönelik Konur Sokak’ta astıkları afişlerin dün akşam polisler tarafından sökülmesini protesto etmek ve yeniden afiş asmak üzere aynı yere bir araya geldi. Öncelikle sivil polislerin sözlü ve kısa süreli fiziksel müdahalesine maruz kalan Halkevi üyeleri, buna rağmen afişleme çalışmasına devam etti. Sivil polislerin ardından olay yerine gelen çevik kuvvet polisleri Halkevi üyelerine sert müdahale de bulunarak yaklaşık 20 Halkevi üyesini gözaltına aldı. Polisin orantısız müdahalesi sonucu gözaltına alınan Halkeviciler’in bileklerinde plastik kelepçe izleri görüldü. Miting afişlerinin asılmasına sert müdahalede bulunan polisin, Konur Sokak’ta bulunan esnaf ve çevredeki vatandaşlardan tepki alması üzerine, birkaç çevik kuvvet polisinin tepki gösteren insanlara gaz sıkmaya çalışması dikkat çekti. Polise tepki gösteren Halkevleri üyesi grup gözaltına alındığı sırada sloganlar atarken, gözaltına alınanlar arasında Halkevleri Kadın Sekreteri Dilşat Aktaş bulunuyor.

13 Nisan 2015’te Fikir Kulüpleri Federasyonu Ankara İl Başkanı Can Kaderoğlu 13 Şubat 2015’te düzenlenen bir eylemde “cumhurbaşkanına hakaret ettiği” iddiasıyla polis ekipleri tarafından gözaltına alındı.

15 Nisan 2015’te Sincan F Tipi Cezaevi’nde tutulan babası Sarp Kuray’ı ziyaret etmek için Ankara’ya gelen Fırat Haber Ajansı muhabiri Zeynep Kuray, cezaevi çıkışında yaptığı bir haber nedeniyle gözaltına alındı. Fatih Polis Karakolu’na götürülen Zeynep Kuray’a Hakkâri’nin Yüksekova İlçesi’nde işlenen iki faili meçhul cinayete dair yaptığı haberin kaynağının sorulduğu öğrenildi.

25 Nisan 2015’te Ankara’da Kumrular Caddesi’nde yürürken sivil polis ekibinin “karşılarında elleri cebinde beklediği” için gözaltına aldığı E.O.G.’nin (17) götürüldüğü Çankaya İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde işkence gördüğü öğrenildi. Ters kelepçe yapılarak gözaltına alınan E.O.G.’nin Emniyet Müdürlüğü’nde 4-5 kişilik polis grubu tarafından bayılana kadar coplandığı ve tekmelendiği bildirildi. Bir süre sonra hakkında işlem yapılmayarak serbest bırakılan E.O.G.’nin gittiği hastanede sol omuz, sol el, sırt, sağ ayak ve sol bacak bölgelerinde yaralanma, yüzünde ve başında şişlikler tespit edildi.

21 Mayıs 2015’te Niğde’de resmi tatil olan 19 Mayıs 2015’te okul harçlığı için çalışırken yaşamını yitiren lise öğrencisi Uğur Çolakoğlu’nun ölümü nedeniyle Ankara’da Milli Eğitim Bakanlığı önünde eylem yapan öğrencilere saldıran polis ekipleri 26 çocuğu gözaltına aldı. 23 Mayıs 2015’te aynı olay nedeniyle Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önünde yapılmak istenen eyleme de saldıran polis 5 çocuğu gözaltına aldı.

22 Haziran 2015’te,  Yüksel Caddesi’nde İnsan Hakları Heykeli’nin önünde bir araya gelen liseliler, LYS’yi protesto etmek amacıyla Milli Eğitim Bakanlığı’na yürümek istedi. Burada polis engeline takılan öğrencilere, polis müdahale etti. Polisin eylemcileri darp ederek gerçekleştirdiği müdahalede, 3’ü Liseli Öğrenci Birliği, 2 Yeni Demokrat Gençlik, 3 Özgür Liseli, 1 SYKP üyesi liselileri darp ederek gözaltına altı. Öğrencilerin darp edilerek gözaltına alınmasını protesto eden Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) üyesi İdil Özbek ve ESP PM Üyesi Ali Haydar Akdeniz de, polis tarafından gözaltına alındı.

25 Haziran 2015’te, Ankara Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nde okuyan Kürt öğrencilere yönelik dün yapılan operasyon kapsamında gözaltına alınan 17 öğrencinin tamamı serbest bırakıldı. Evlerine yapılan baskınlarla gözaltına alınan öğrencilerden 11’i, dün emniyetteki işlemlerinin ardından serbest bırakılırken, bugün savcılığına getirilen 6 öğrenci ifadelerinin ardından mahkemeye sevk edildi. “Adli kontrol talebiyle” mahkemeye sevk edilen öğrencilerden 4’ü adli kontrole tabi tutularak tamamı bırakıldı.

1 Temmuz 2015’te Ankara’da gerekçe göstermeksizin ev baskınları düzenleyen Terörle Mücadele Şubesi ekipleri 4 kişiyi gözaltına aldı.

6 Temmuz 2015’te Ankara’da bir süredir Konur Sokak’ta açılan stantlara izin vermek istemeyen polis ekipleri stantlara yönelik müdahalede bulundu. Sokakta bulunan bayrak ve pankartları toplayan polis ekipleri biber gazı sıktığı sokakta DEV-LİS üyesi 13 çocuğu gözaltına aldı.

25 Temmuz 2015’te, Ankara’da sabah saatlerinde yapılan ev baskınlarında 10 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınlar arasında Rojava Dayanışma Derneği çalışanı Arif Yıldız, SES üyesi Rona Temelli, HDP Gençlik Meclisi çalışanları Nuri Aslan, Hasan Koçak, Hüseyin Koçak, soy ismi öğrenilemeyen Eser isimli yurttaş ile Şirin Kandemir gibi isimler bulunuyor. Gözaltına alınanlar arasında DAİŞ çetelerinin Kobanê’ye yönelik saldırılarında yaralanmaları sonrası tedavi için kente getirilen 3 kişi de yer aldı. Kentte dün yapılan operasyonlarda gözaltına alınan 4 kişi ise Emniyet’teki ifadelerinin ardından serbest bırakıldı. 27 Temmuz günü gözaltına alınanlardan 8 inin tutuklandığı öğrenildi.

25 Temmuz 2015’te, Ankara polisi Eğitim-Sen genel merkezinin misafirhanesini bastı. 27 kişi gözaltına alındı. Öte yandan Adıyaman’daki baskınlarda Eğitim-Sen üyeleri Mehmet Emin Kılıç, Ömer Faruk ve Ali Alper gözaltına alındı.

25 Temmuz 2015’te, Ankara’da barış talebi ve DAİŞ katliamını kınamak amacıyla Barış Bloku tarafından yapılmak istenen açıklama ve yürüyüşe, polis çok sert saldırıda bulundu. Saldırının sürdüğü Yüksel Caddesi’nde adeta polis terörü yaşanıyor. Dükkanlara girerek etrafı dağıtan, insanlara hakaret eden polis, sadece Konur Sokak’ta en az 3’ü çocuk 39 kişiyi darp ederek gözaltına aldı.

27 Temmuz 2015’te, Ankara Kızılay’da sabah saatlerinde çeşitli demokrasi güçlerinin açtığı stantlara saldıran ve 8 genci darp ederek gözaltına alan Ankara polisi, aradan birkaç saat geçmesinin ardından Konur Sokak’ta bulunan bir pankartı indirmek istedi. Halkevlerine ait ve Suruç katliamında yaşamını yitirenlerin fotoğraflarının bulunduğu pankartı indirmek için saldıran polis, duruma itiraz eden bir kişiyi de yerden sürükleyerek yaka paça gözaltına aldı. Gözaltına alınan kişi, “Suruç’un hesabı sorulacak” sloganları atarak, direndi.

27 Temmuz 2015’te, Ankara’da da YDG-H üyesi olmak suçlamasıyla gözaltına alınan 11 genç, bugün mahkemeye çıkarıldı. Gençlerden 5’i savcılıktan serbest bırakılırken, 5’i sevk edildikleri mahkeme tarafından adli kontrol kararı ile serbest bırakıldı. Zeliha Akkuş isimli genç ise “örgüt üyesi olmak” suçlamasıyla tutuklandı.

27 Temmuz 2015’te, Ankara’da, Suruç katliamı ve son dönemlerde siyasi soykırım operasyonları çerçevesinde gözaltına alınanlara dikkat çekmek amacıyla sosyalist gençlik örgütleri Yüksel Caddesi’nde basın açıklaması düzenledi. Açıklamanın ardından 12 Eylül Darbesi sürecinde kaldığı cezaevinde maruz kaldığı işkenceden dolayı psikolojik sorun yaşayan Yaşar Öztemel polisler tarafından darp edilerek gözaltına alındı.

3 Ağustos 2015’te, Ankara’da geçici hükümetle memur sendikaları arasında başlayan toplu sözleşme görüşmelerindeki taleplerini açıklamak için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na yürümek isteyen KESK üyesi gruba gaz bombalarıyla müdahale eden polis ekipleri 2 kişiyi yaralarken 2 kişiyi de gözaltına aldı.

7 Ağustos 2015’te, Ankara Çankaya Belediyesi’nde Norm-Altaş taşeron firmasında çalışan DİSK’e bağlı Nakliyat İş Sendikası üyesi 90 temizlik işçisi, geçen hafta işçi çokluğu gerekçe gösterilerek işten çıkarıldı. Tekrar işe alınmak için Ankara Çankaya Belediyesi önünde çadır kurmak isteyen temizlik işçilerine, polis saldırdı. Saldırı sırasında temizlik işçilerinden, Ahmet Camcı, Sezgin Alkan ve Sezer Ferah gözaltına alındı.

7 Ağustos 2015’te, Ankara’da sabah saatlerinde TEM ve jandarma tarafından Yenimahale, Sincan ve Keçiören de “PKK’nin şehir yapılanması” iddiasıyla 5 adrese sabah saatlerinde operasyon yapıldı. Operasyonlara, Olay Yeri İnceleme ve Jandarma Komando ekipleri de katıldı. Bazı adreslerde, TEM ile jandarma birlikte baskın yaptı. Yapılan ev baskınlarında en az 5 kişinin gözaltına alındığı öğrenildi.

14 Ağustos 2015’te Kamu çalışanlarını temsilen memur sendikalarıyla geçici hükümet arasında başlayan toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde hükümet temsilcilerinin sundukları şartları protesto etmek amacıyla Ankara’da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na yürümek isteyen memurlara müdahale eden polis ekipleri 4 sendika görevlisini gözaltına aldı.

18 Ağustos 2015’te, Ankara’nın Sincan, Mamak ve Çankaya ilçelerinde 4 gün önce yapılan ev baskınlarında YDG-H üyesi oldukları iddiasıyla gözaltına alınan 5 kişi emniyetteki işlemlerinin ardından savcılığa sevk edildi. Savcılıkta elleri kelepçeli ve polis eşliğinde ifadeleri alınan 5 kişiden Mümtaz Erdoğan adli kontrol ile serbest bırakılırken diğer 4 kişi tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi. Mahkemeye sevk edilen İbrahim Baş ve Fatih Barsak “Örgüt Üyeliği” iddiasıyla tutuklanarak Sincan Cezaevi’ne götürüldü.

28 Ağustos 2015’te Ankara’da etkinliklerini ve çalışmalarını duyurmak için Konur Sokak’ta stant açmak isteyen Devrimci Liseliler Birliği üyelerine ve Kızıl Bayrak Gazetesi okurlarına müdahale eden polis ekipleri 4’ü çocuk 11 kişiyi gözaltına aldı.

2 Eylül 2015’te Ankara’da Konur Sokak’ta stant açmak isteyen öğrenci gruplarına yine müdahale eden polis ekipleri 9 kişiyi darp ederek gözaltına aldı.

4 Eylül 2015’te Ankara’da başlayan B-20 toplantılarının yapıldığı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) binası önünde toplanan Devrimci Parti üyesi 17 kişi polis ekiplerince darp edilerek gözaltına alındı.

7 Eylül 2015’te Ankara’nın Polatlı İlçesi’nde bulunan Ortadoğu Rulman Sanayi (ORS) fabrikasında işten atmalara karşı eylem yapan işçilere gaz bombalarıyla müdahale eden jandarma ekipleri 7 işçiyi gözaltına aldı.

23 Eylül 2015’te, Rojava’da DAİŞ çetelerine karşı savaşırken yaşamını yitiren Birleşik Özgürlük Güçleri (BÖG) savaşçısı Aziz Güler (Rasih Kurtuluş) için Birleşik Devrimci Parti üyeleri tarafından Ankara Yüksel Caddesi’nde açılan taziye çadırına polis saldırdı. Çadırın valilikten izni olmadığı belirten polisler, 6 kişiyi darp ederek gözaltına aldı.

5-6 Ekim 2015’te, Ankara’da sabah saatlerinde polisin yaptığı ev baskınlarında aralarında çoğunluğu HDP çalışanı 29 kişi, gözaltına alındı. HDP Çankaya Eşbaşkanı Öznur Şahin, Eğitim Sen üyesi Mazlum Bircan, Sevim Güçlü, Şahin Bardakçı, Hatice Çevik, Zeki Altun, Ezgi İslam, Dilan Erdoğan, Necdet Yalçın gibi isimlerin de bulunduğu DTK, HDP, kadın ve gençlik çalışanlarının bulunduğu 29 kişi, sabah saatlerinde yapılan polis baskınlarında gözaltına alındı. İpek Keskin Gür, Nevzat Yalçın, Öznur Şahin, Harun Çakmak, Dilan Erdoğan, Hatice Çevik, Selahattin Gider, Zeki Altun, Sevim Güçlü, Fırat Aksoy, Yalçın Erdoğan, Ezgi İslam, Şahin Bardakçı, Mazlum Bircan, Rukiye Şen, Salim Turan, Ayhan Kaplan, Gülistan Tekin, Osman Konukçu, Hacı Mehmet Bozdağ, Elif Aydın, Hacı Karaman, Mükremin Barut, Mahir Ateş, Cebrail Aslan, Behçet Sercan Karagöz ve Bahoz Aslan. Emniyette ifadeleri alınan Öznur Şahin, Dilan Erdoğan, Fırat Aksoy, Ezgi İslam, Mazlum Bircan, Gülistan Tekin, Mükremin Barut ve Mahir Ateş 6 Ekim akşam saatlerinde serbest bırakıldı.

10 Ekim 2015’te, Ankara’da Barış Mitingi öncesi gerçekleştirilen bombalı saldırıyı protesto etmek amacıyla toplanan kitleye, polis gaz bombaları ve tazyikli su ile müdahale etti.  2 kişi gözaltına alındı.

11 Ekim 2015’te, Ankara Mamak Tuzluçayır’da, Barış mitingine yönelik katliamı kınamak amacıyla Halkevi üyesi bir grup, Tuzluçayır Göbek’te stand açarak, yapılan katliama yönelik el bildirileri dağıttı. Katliama ilişkin halkı bilgilendiren grubu engelleyen polis, standa müdahale ederek 6 kişiyi gözaltına aldı.

11 Ekim 2015’te, Ankara’daki katliamı protesto etmek için çadır kurarak nöbet tutan yurttaşlara müdahale eden polis Vural Kös ve ismi öğrenilemeyen 3 kişi gözaltına alındı.

13 Ekim 2015’te Ankara’da Konur Sokak’a asılan “Katil Erdoğan” yazılı pankartı indirmek isteyen polise sokaktakilerin tepki göstermesi üzerine sokağa yapılan müdahalede 6 kişi gözaltına alındı.

24 Ekim 2015’te Ankara’da oynanan Gençlerbirliği-Osmanlıspor futbol maçında “Ankara 10:04”, “Barış kazanacak” ve “İyi değiliz iyi olmayacağız” yazılı dövizleri açan üç kişi “Kabahatler Yasası’na muhalefet ettikleri” iddiasıyla gözaltına alındı.

6 Kasım 2015’te, Ankara’da Yüksek Öğrenim Kurumu’nun (YÖK) 34. kuruluş yılını protesto etmek için Güvenpark’ta toplanan öğrenciler “Berkin’in katilleri cezalandırılsın, YÖK kaldırılsın, Dev-Genç” yazılı pankart açtı. Pankart açan 4 öğrenci kısa bir süre sonra polisler tarafından darp edilerek gözaltına alındı.

12 Kasım 2015’te, Silvan’a destek için Ankara’da NTV Temsilciliği’ni basan 9 kişi polis ekiplerince gözaltına alındı.

15 Kasım 2015’te, Ankara’da sabah saatlerinde DAİŞ çetelerine yönelik operasyon düzenlendi. Ankara genelinde yapılan operasyonlarda “DAİŞ üyesi” olduğu gerekçesiyle 7 kişi gözaltına alındı.

23 Kasım 2015’te, Ankara’da bir öğrencinin şikayeti gerekçe gösterilerek gözaltına alınan 4 öğrenciden Gürkan Demirtaş, kişisel facebook hesabından Besê Hozat’ın “IŞİD’leşen AKP” yazısını paylaştığı gerekçesiyle tutuklandı.

29 Kasım 2015’te, MİT’e ait TIR’ların durdurulmasıyla ilgili yürütülen soruşturma kapsamında Ankara Jandarma Bölge Komutanı Tümgeneral İbrahim Aydın, Tuğgeneral Hamza Celepoğlu ve Emekli Albay Burhanettin Cihangiroğlu tutuklandı.

2 Aralık 2015’te, Ankara’nın Mamak ilçesine bağlı Tuzluçayır semtinde ikamet eden Abuzer Kısa isimli yurttaşın evine sabah saatlerinde özel harekat timlerince baskın yapıldı. Baskın yapılan evde yapılan arama sonrası ev sahibi gözaltına alındı.

11 Aralık 2015’te, Ankara katliamını protesto yürüyüşünde çıkan olaylarda bir polisin yaralanması üzerine tutuklanan 5 kişi, serbest bırakıldı.

20 Aralık 2015’te, Ankara’da, Suruç katliamı soruşturma dosyasına dair verilen gizlilik kararını Kızılay’da protesto eden Sosyalist Devrimci Gençlik Derneği (SGDF) üyesi 3 geç gözaltına alındı. Ziya Gökalp Caddesi üzerinde “Suruç dosyasındaki gizlilik kararı kaldırılsın” pankartını açan gençler, caddeyi trafiğe kapattı. Çevrede bulunan sivil polisler gençlere saldırarak, darp edip gözaltına aldı.

28 Aralık 2015’te, Ankara’da yapılan Roboski eylemine gaz ve TOMA ile müdahale eden polis 2 kadın aktivisti gözaltına aldı.

30 Aralık 2015’te, Ankara’nın Mamak ve Sincan ilçelerinde Kürtlerin yaşadığı evlere yapılan baskında çok sayıda kişinin gözaltına alındığı bildirildi. Edinilen bilgilere göre çok sayıda kişi gözaltına alınırken, alınan kişilerden 2 sinin Mehtap Kıyaz, Mizgîn Ermiş ve soyadı öğrenilemeyen Mücahit isimli şahısların olduğu öğrenildi.

30 Aralık 2015’te Ankara’da 6 kişiden yaşları 18’den küçük olan Ö.F.Ç. ve M.Ç.; Van’ın Saray İlçesi’nde de Fevzi Bargin, Nizam Dağgezen ile Cengiz Savaşlı “yasadışı örgüt üyesi olmakla” suçlanarak tutuklandı.

Antalya

4 Ocak 2015’te Antalya’da Antalya Sanatçılar Derneği’nin (ANSAN) kullandığı sanat galerisinin kapatılmasına karşı eylem yapan sanatçılara ve eylemlere destek verenlere karşı polis ekipleri operasyon düzenledi. Operasyonda Halkevi üyesi Oğuz Çekici’nin gözaltına alındığı öğrenildi.

5 Ocak 2015’te, Antalya’da siyasi faaliyetleriyle ilgili bilgi vermek amacıyla tanıtım çalışması yapan Liseli Öğrenci Birliği (LÖB) ve Sosyalist Gençlik Derneği (SGD) aktivisti 2’si çocuk 6 kişi gözaltına alındı. Serbest bırakılan 6 kişiye “Kabahatler Yasası’na muhalefet ettikleri” iddiasıyla 208’er TL idarî para cezası verildi.

13 Şubat 2015’te Türkiye genelinde düzenlenen “Laik, Bilimsel, Anadilinde Eğitim ve Demokratik Yaşam İçin Boykot” eylemlerine Antalya’da polis saldırısı oldu. 9 kişi gözaltına alındı.

30 Mart 2015’te, Antalya’da Akdeniz Üniversitesi’nde okuyan üç Kürt öğrenci Kürtçe müzik dinledikleri esnada ırkçı bir grubun fiziki saldırısına uğradı. Polis saldırgan gruba müdahale etmezken, aldıkları darbeler nedeniyle yaralanarak hastaneye kaldırılan üç öğrenci gözaltına alındı.

3 Nisan 2015’te Antalya’da gözaltına alınan 23 kişiden 3’ü çıkarıldıkları mahkeme tarafından 3 Nisan 2015’te “yasadışı örgüt üyesi oldukları” suçlamasıyla tutuklandı.

13 Mayıs 2015’te Manisa’nın Soma İlçesi’nde 301 madencinin ölümüne neden olan maden katliamının yıldönümü nedeniyle Antalya’da anma töreni düzenlemek isteyen Akdeniz Üniversitesi öğrencilerine izin vermeyen polisin ve özel güvenlik görevlilerinin saldırması sonucu 10 öğrenci gözaltına alındı.

21 Mayıs 2015’te, Antalya’da, “Örgüt üyeliği”, “Örgüt yöneticisi” ve “Patlayıcı madde bulundurmak” iddiası ile sabah saatlerinde gözaltına alınan Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) üyesi Doğuşcan Leylek, emniyet işlemlerinin ardından Adliye’ye getirildi. Savcılık ifadesinin ardından mahkemeye sevk edilen Leylek, tutuklanarak Antalya L Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.

5 Haziran 2015’te Antalya’da 5 Ocak 2015’te polis ekiplerinin “küfür ettiği” gerekçesiyle darp ederek gözaltına aldığı Halil Kara (28) hakkında açılan davaya devam edildi. Antalya 15. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada müşteki sıfatıyla ifade veren polis memurları K.Y. ve M.K., Halil Kara’nın karakolda işkence yapıldığını iddia etmek için kendi kendine zarar vermeye çalıştığını, parmağını ısırdığını, kafasını ise yerlere vurduğunu ileri sürdü. Halil Kara’nın nezarethane demirlerine vurarak kendisini yaralamaya çalıştığını iddia eden K.Y., “ben kendisinin yaralanmasına engel olmak için ayaklarına basmak suretiyle engellemeye çalıştım. Fakat ayaklarıyla beni itekledi. Tekme sallamaya başladı. Ayağımla tekme darbesini azaltmaya çalıştım. Görevimi yaparak sanığa engel olmaya çalıştım. Suçlamaları kabul etmiyorum” dedi. Diğer polis memurunun da aynı ifadeyi tekrarlamasının ardından hâkim, dosyadaki eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.

27 Temmuz 2015’te, Antalya Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı polislerce sabah saatlerinde onlarca eve eş zamanlı baskınlar yapıldı. Baskınlarda evler didik didik arandı. Aramaların ardından isimleri ve gözaltı gerekçeleri öğrenilemeyen 8 i çocuk 20 kişi gözaltına alındı.

28 Temmuz 2015’te, Antalya’da önceki gün yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan 14 kişiden 3’ü tutuklandı. Gözaltına alınan SDP PM üyesi Hasan Özseçen, HDP ilçe yöneticisi Tülin Üçdal, SDP İl Temsilcisi Murat Pircan Yaratan, Dev-Güç üyesi Hüseyin Yıldırım, Özgür Sazlık, Ali Çalışkan, Mehmet Serin, Mehmet Ölçen, Burak Çetiner, Anıl Manaz, Cezminur Baykara, Esra Nur Tüylü, Yüksel Can Köksal’ı emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye getirildi. Savcılıktaki ifadelerinin ardından tutuklanma talebi ile mahkemeye sevk edilen 14 kişiden 11’i serbest bırakılırken, SDP üyesi Murat Pircan Yaratan, Hüseyin Yıldırım ve Ali Çalışkan “Örgüt üyesi” olmak iddiasıyla tutuklanarak cezaevine gönderildi.

31 Temmuz 2015’te, Antalya’da 27 Temmuz’da yapılan operasyonlarda gözaltına alınan 20 kişiden, Ferhat Kaya, Mesut Özcan ve Mehmet Kırbağ adlı yurttaşlar, emniyetteki işlemlerinin ardından savcılığa sevk edildi. Savcılık tarafından ifadeleri alındıktan sonra tutuklama talebiyle Antalya 2’nci Asliye Ceza Mahkemesi’ne sevk edilen Kaya ve Özcan tutuklanarak, Antalya L Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi. Kırbağ ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

2 Ağustos 2015’te PKK soruşturması kapsamında devam eden operasyonlar kapsamında Antalya’da ve Alanya İlçesi’nde yapılan ev baskınları sonucu üniversite öğrencisi 20 kişinin gözaltına alındığı bildirildi.

22 Ağustos 2015’te, Antalya’nın Alanya ilçesinde önceki gün yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan 16 kişiden 2’si emniyetteki işlemlerinin serbest bırakılırken, 14 kişi adliyeye getirildi. Savcılıktaki ifadelerinin ardından 11 kişi serbest bırakılırken, “Örgüt üyesi olmak” ve “Örgüt adına suç işlemek” iddiası mahkemeye sevk edilen 3 kişi ise adli kontrol şartı ile serbest bırakıldı.

9 Ekim 2015’te Antalya’da yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan 19 öğrenciden 11’i “yasadışı örgüt üyesi oldukları ve propagandası yaptıkları” suçlamasıyla çıkarıldıkları mahkeme tarafından tutuklandı.

10 Ekim 2015’te, Diyarbakır’dan Denizli’ye giderken dün Konya girişinde hakkında yakalama kararı olduğu gerekçesiyle gözaltına alınan Mahsum Opçin (18), Konya Emniyet Müdürlüğü’ndeki işlemlerinin ardından Antalya’ya gönderildi. Emniyet işlemlerinden sonra adliyeye getirilen Opçin, “Örgüt üyesi olmak” iddiasıyla sek edildiği mahkemece tutuklanarak Kepez Cezaevi’ne gönderildi.

13 Ekim 2015’te Ankara’daki katliamı protesto etmek için Antalya’nın Alanya İlçesi’nde basın açıklaması yapmak isteyen avukatlara saldıran polis ekipleri 8 kişiyi gözaltına aldı.

15 Ekim 2015’te Ankara’daki katliamı protesto etmek için Antalya’nın Alanya İlçesi’nde basın açıklaması yapmak isteyen avukatlara yine saldıran polis ekipleri 7 avukatı gözaltına aldı.

15 Kasım 2015’te, G-20 Liderler Zirvesi’ne katılan liderler, Antalya’ya havayolu ile gelirken, G-20 zirvesinin başlangıcından beri devam eden protestolarda toplam 63 kişi gözaltına alındı.

26 Kasım 2015’te, Antalya’nın Kepez ilçesinde dün yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan 2’si çocuk 7 kişi emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye getirildi. Savcılık ifadesinin ardından “Örgüt üyesi olmak” iddiası ile Antalya 2.Sulh Ceza Mahkemesi’ne sevk edilen Ö.G., B.D. Hasan Gültekin, Mehmet Fidan, Hakan Taşcan adli kontrol şartı ile serbest bırakılırken, Abbas Kaya ve Şiyar Balkaya tutuklanarak Antalya L Tipi Cezaevi’ne gönderildi.

24 Aralık 2015’te, Antalya’da 3 gün önce yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan Deniz Yıldız, Şeyhmus Çelik, Fatma Aksin, Dilan Demir ve Ahmet Mehmet Şeran. Mahkemede ifadeleri alınan Mehmet Şeran, Deniz Yıldız, Dilan Demir ve Şeyhmus Çelik, “Örgüt üyesi olma” iddiasıyla tutuklanarak Antalya L Tipi Cezaevi’ne gönderildi.

29 Aralık 2015’te, Antalya’da Roboski anması yapan öğrencilere ırkçı bir gurupla birlikte saldıran polis, 8 öğrenciyi gözaltına aldı.

30 Aralık 2015’te Roboskî katliamının yıldönümü dolayısıyla Antalya’da eylem yapan Akdeniz Üniversitesi öğrencilerine yönelik müdahalede gözaltına alınanlardan Amed Parıltı ve Mehmet Aslan “polise direndikleri” gerekçesiyle tutuklandı.

Ardahan

23 Ocak 2015’te, Ardahan’da, polis tarafından düzenlenen ev baskınlarında DBP İl Eş Başkanı Hakan Demirbaş ve Kars DBP İl yöneticisi Olcay Kılıç’ın da aralarında bulunduğu 4’ü öğrenci 8 kişi gözaltına alındı. Emniyet Müdürlüğü’nde tamamlanan işlemlerin ardından adliyeye sevk edilen 8 kişiden Hakan Demirbaş, Olcay Kılıç, Merve Tekin, Selvi Yılan, Erdal Şaştı, Sinan Yılmaz ve Botan Alper “Örgüte üye kazandırmak” ve “Örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklanarak, Ardahan E Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.

31 Temmuz 2015’te, Ardahan’ın merkez Yeni Mahallesi ile Göle ilçesinde eş zamanlı olarak yapılan ev baskınlarında 4 kişi gözaltına alındı. Yapılan aramaların ardından Bülent Sural, Yasin Koç, Özkan Yılmaz ve Korkmaz Kaya isimli yurttaşlar, “Örgüte üye olmak” iddiasıyla gözaltına alınarak il ve ilçe emniyet müdürlüklerine götürüldü.

17 Eylül 2015’te, Ardahan’ın Göle ilçesinde geçtiğimiz günlerde yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan DBP Göle İl Genel Meclis üyesi Yalçın Altay, HDP yöneticisi Zafir Hamitoğlu ve Serkan Altun, bugün adliyeye sevk edildi. Savcılıkta ifadeleri alınan 4 kişi, tutuklanma talebiyle mahkeme gönderildi. Altay, Hamitoğlu ve Altun “örgüt üyeliği” iddiasıyla tutuklanırken, HDP ilçe yöneticisi Murat Öngel ise denetimli serbestlik şartıyla serbest bırakıldı.

12 Ekim 2015’te Ardahan’da yapılan operasyonda polis ekipleri “PKK üyesi oldukları” iddiasıyla 16 kişiyi gözaltına aldı.

13 Ekim 2015’te, Ardahan’ın Göle ilçesi ve Kars merkezde 10 Ekim günü evlere yapılan baskınla gözaltına alınan ve aralarında HDP, DBP yöneticileri ve belediye meclis üyelerinin de bulunduğu 17 kişi, Ardahan Emniyet Müdürlüğü’ndeki işlemlerin ardından Ardahan Adliyesi’ne getirildi. Savcılık ifadelerinin ardından, “Örgüt üyesi olmak” ve “Örgüte yardım etmek” iddialarıyla mahkemeye sevk edilen 17 kişiden 16’sı denetimli serbestlik koşulu ile bırakılırken, DBP çalışanı Hande Kaya tutuklanarak Ardahan Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.

Artvin

13 Şubat 2015’te Türkiye genelinde düzenlenen “Laik, Bilimsel, Anadilinde Eğitim ve Demokratik Yaşam İçin Boykot” eylemlerine çeşitli kentlerde polis saldırısı oldu. Artvin’de bildiri dağıtan 4 öğretmen “dine hakaret ettikleri” iddiasıyla gözaltına alındı.

10 Aralık 2015’te Artvin’in Hopa İlçesi’nde yaşayan Serdar Altınkaya, facebook hesabındaki mesajlarla “cumhurbaşkanına hakaret ettiği” iddia edilerek tutuklandı.

Aydın

17 Ocak 2015’te AKP’nin İl Örgütü Kongresi’ne katılmak için Aydın’a giden Başbakan Ahmet Davutoğlu’nu protesto eden bir pankartı üst geçide astıkları gerekçesiyle Türkiye Gençlik Birliği (TGB) üyesi dört kişi polisler tarafından gözaltına alındı.

25 Temmuz 2015’te,  Aydın’da sabah saatlerinde yapılan operasyonda gözaltına alınan ve aralarında DİHA Aydın Muhabiri Kerem Koç’un da bulunduğu 19 kişi serbest bırakıldı. Emniyet işlemlerinin ardından akşam saatlerinde adliyeye getirilen 19 kişi savcılık ifadelerinin ardından serbest bırakıldı.

25 Temmuz 2015’te, Aydın’ın Kuşadası ilçesinde “Örgüte üye olmak” ve “Örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla gözaltına alınan HDP üye ve yöneticileri Nihat Akdemir, Nimet İdem, Abdullah İdem, Mehmet Erçetin, Serkan Abay ve Güven Taş emniyetteki işlemlerinin ardından serbest bırakıldı.

17 Eylül 2015’te, Vicdani Ret’in sembol isimlerinden biri olan HDP Parti Meclisi üyesi Mehmet Tarhan, Aydın’da gözaltına alındı. Tarhan, twitter hesabından “Az önce Aydın girişinde ‘Askerlik Kanunu’na Muhalefet’ten aramam olduğu söylenerek gözaltına alındım. Aydın Emniyeti’ne götürülüyorum” diyerek gözaltına alındığını duyurdu. Aydın Emniyet Müdürlüğü’ndeki işlemlerinin ardından adliye sevk edilen Tarhan, “Askerlik Kanunu’na Muhalefet” gerekçesi ile savcılığa ifade verdi. Savcılıktaki işlemlerin ardından serbest bırakılan Tarhan, askerlik şubesine götürüldü.

Aydın’ın Nazilli ilçesinde de 19 Aralık günü HDP Nazilli ilçe Örgütü, Kürt illerindeki sokağa çıkma yasağını protesto etmek için basın açıklaması düzenlemişti. Basın açıklamasının ardından 20 Aralık günü sabah HDP üyelerine yönelik gerçekleştirilen operasyonda, 9 kişi gözaltına alındı.

Balıkesir

27 Şubat 2015’te, Balıkesir’in Ayvalık İlçesi’nde U.R.E. (13) adlı çocuk facebook hesabından Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret ettiği gerekçesiyle savcıya ifade verdi. Ortaokul öğrencisi U.R.E. ifadesinin ardından serbest bırakıldı.

15 Mart 2015’te Bazı açılışlara katılmak için Balıkesir’e giden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kente girişi öncesinde polis ekiplerinin protesto gösterisi düzenleyebilecekleri iddiasıyla 6 kişiyi gözaltına aldığı öğrenildi.

Bartın

Batman

5 Ocak 2015’te, Batman’da, PKK Lideri Abdullah Öcalan’a Özgürlük imza kampanyasına katıldıkları gerekçesiyle Belediye Eş Başkanı Gülistan Akel, belediye meclis üyeleri Hülya Baltaş, Hamide Çelik ve belediye personeli 6 yurttaş gözaltına alındı.

7 Ocak 2015’te, Batman’da, “Öcalan’a Özgürlük” kampanyası çerçevesinde Gap Mahallesi’nde çalışma yürüten Esma Efetürk, Nevaf Taş, Hayriye Kapalıgöz, Özgün Çınar ve Yunus Aslan isimli yurttaşlar gözaltına alındı. Batman İl Emniyet Müdürlüğü’ne götürülen 5 kişi, ifadelerinin alınmasının ardından serbest bırakıldı.

28 Ocak 2015’te, Batman’da, 6-8 Ekim Kobanê eylemlerine katıldıkları gerekçesiyle polis tarafından düzenlenen ev baskınlarında Hadi Ertaş, Musa Akın, Mehmet Salih Ekinci ve Kahraman Bayındır gözaltına alındı. Gözaltına alınan 4 kişi, İl Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü.

10 Şubat 2015’te, Batman’dan Diyarbakır’a seyahat ettiği sırada, hakkında “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davadan aldığı 6 yıl hapis cezasının Yargıtay tarafından onanması gerekçe gösterilen Lokma Açıkalın, göz altına alındı.

26 Şubat 2015’te, Batman’da, 6-8 Ekim Kobanê olaylarına karıştıkları gerekçesiyle polis tarafından düzenlenen ev baskınlarında 18 kişi gözaltına aldı.

19 Mart 2015’te Batman’da düzenlenen Newroz kutlamasına polis ekipleri “miting alanı dışında bir yerde ateş yakıldığı” gerekçesiyle basınçlı su, gaz bombaları ve plastik mermili silahlarla müdahalede bulundu. Saldırı nedeniyle çok sayıda kişinin yaralandığı veya atılan gaz bombaları nedeniyle fenalaştığı bildirildi. Öte yandan kutlama alanında Demokratik Modernite, Özgür Halk dergileri ile Gün Işığında Zap adlı kitap ve Abdullah Öcalan’ın kitaplarını dağıtmak isteyen Azadiya Welat Gazetesi çalışanı iki kişi gözaltına alındı.

21 Nisan 2015’te Batman’da ev baskınları düzenleyen Terörle Mücadele Şubesi’ne bağlı polis ekipleri biri çocuk 10 kişiyi gözaltına aldı. Operasyonun “Yurtsever Demokratik Gençlik Soruşturması” kapsamında yapıldığı ileri sürüldü.

24 Nisan 2015’te Batman’da ev baskınları düzenleyen Terörle Mücadele Şubesi’ne bağlı polis ekiplerinin “Yurtsever Demokratik Gençlik Soruşturması” kapsamında gözaltına aldığı 10 kişiden Medeni Ay, Mehmet Şirin İnce, Muhammed Burak Kaya, Necat Kurum ve Yunus Tunçbilecek adlı 5’i “yasadışı örgüt üyesi oldukları” iddiasıyla tutuklandı.

2 Mayıs 2015’te Batman’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın konvoyunun geçtiği güzergâhta zafer işareti yapan bir kadın korumaları tarafından gözaltına alındı.

7 Mayıs 2015’te, Batman Üniversitesi’nde okuyan yurtsever demokrat öğrenciler, 2 öğrenci arasında yaşanan tartışma üzerinde başlayan gerginlikte, olaya müdahale eden sivil polislerin öğrencileri darp edişini protesto etti. Sivil polislerin olay esnasında havaya ateş açtığını ve öğrencileri darp ettiğini belirten öğrenciler, polisin kampustan çıkmasını isteyerek, alkış ve sloganlarla rektörlük binasına kadar yürüyüş düzenledi. Rektör odasını işgal ederek, rektörü istifaya çağıran öğrenciler, odada seslendirdikleri ezgiler eşliğinde halay çekti. Bir süre rektörün gelmesini bekleyen öğrenciler, gelen Batman Üniversitesi Rektör Yardımcısı Aydın Durmuş’a yaşananları anlatarak, sivil polislerin üniversiteden çıkarılmasını istedi. Polislerin içeriye alınmamasını isteyen öğrenciler ile Durmuş arasında görüşmeler devam ederken, onlarca çevik kuvvet polisi ve sivil polis rektörlük binasına girdi. Polisin geldiğini gören öğrenciler, rektörlük odasının kapısını kapatarak, polisin içeriye girişine izin vermedi. Rektör odasının kapısını kırarak içeri giren polisler, biber gazı kullanarak, öğrencilere saldırdı. Polis tarafından darp sonucu yaralanan 18 öğrenci sürüklenerek gözaltına alındı.

4 Haziran 2015’te, Batman’da sabah saatlerinde yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan 3 genç tutuklandı. PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın Türkiye’ye getirilişinin yıldönümü olan 15 Şubat protestosuna katıldıkları gerekçesiyle gözaltına alınan Mahsum Yaşar, Ömer Demir ve Yunus Kaşıkçı adlı gençler, emniyetteki işlemlerinin ardından savcılığa sevk edildi. Savcılık tarafından tutuklanma talebiyle Batman Sulh Ceza Mahkemesi’ne sevk edilen gençler, “örgüt üyeliği” iddiasıyla tutuklandı.

2 Temmuz 2015’te Batman’da ev baskınları düzenleyen polis ekiplerinin “çeşitli tarihlerde düzenlenen ve yasaklanmış olan eylemlere katıldıkları” iddiasıyla gözaltına aldığı 5 kişiden Yusuf Yalçın “yasadışı örgüt üyesi olduğu” suçlamasıyla tutuklandı.

2 Temmuz 2015’te Batman’da Özgür Halk Dergisi’nin çalışanları Hasan Kurt ve Mahmut Sağır, derginin dağıtımını yaptıkları sırada gözaltına alındı.

9 Temmuz 2015’te Batman ve Adıyaman’da Petrol-İş üyesi işçiler, işten çıkarmalara karşı petrol sahalarındaki sondaj kulelerini işgal etti. İşçilerin eylemine akşam saatlerinde müdahale eden polis ekipleri 7 işçiyi gözaltına aldı.

24 Temmuz 2015’te, Batman’da sabah saatlerinde yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan 5 kişi, adliyeye sevk edildi. Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği tarafından 4 kişi tutuklanırken, 1 kişi ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

25 Temmuz 2015’te, Batman’da kentin farklı adreslerine polislerce yapılan ev baskınlarda 9 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlardan 3 kadın Batman Emniyet Müdürlüğü’ndeki ifadelerinin ardından serbest bırakıldı. B.A., B. İ., Welat Ezer, Engin Afar, Abdulhakim Küze, Abdurrahman Imir ise Batman Emniyet Müdürlüğü’e götürüldü.

25 Temmuz 2015’te,  Batman’da sabah saatlerinde evlere düzenlenen polis baskınında gözaltına alınan 2’si çocuk 6 kişi emniyet işlemlerinin ardından adliyeye getirildi. “Örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla savcılığa ifade veren 5 kişi serbest bırakılırken, Abdülhakim Küze yargılandığı bir dosyadan aldığı ceza nedeniyle tutuklanarak Batman M Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.

26 Temmuz 2015’te,  Batman merkezde sabah saatlerinde Suruç katliamı protesto eylemlerine katıldıkları iddiasıyla gözaltına alınan 2 kişi, Batman Emniyet Müdürlüğü’nde verdikleri ifadelerden sonra adliye sevk edildi. 15 yaşındaki S.A. adlı çocuk savcılıkta serbest bırakılırken, Şükrü Keskin ise sorgu hâkimi tarafından adli kontörle serbest bırakıldı.

26 Temmuz 2015’te,  Batman’ın Kozluk ilçesinde ev baskınlarında önceki gün Hükümet Konağı’na yapılan saldırıdan sonra gözaltına alınan 4 kişiden 3’ü, emniyete verdikleri ifadelerden sonra serbest bırakıldı.

28 Temmuz 2015’te, Batman’ın birçok mahallesinde sabah saatlerinde 15 eve baskın yapıldı. Ev baskınlarında Mehmet Kaçtı (40), Sabri Turan, Abdülkerim Urgun (28), Sadık Levent (23), Mehmet Yargın, Mehmet Şirin Sagnuk, Salih Taskın, Servet Terece, Şuayip Basal, Abdullah Mut (50), Halit Gezici, İbrahim Dal, Mehmet Eripek, Mehmet Salih Yılmaz,  Agit Akçay ve Halil Yıldırım gözaltına alındı. Agit Akçay ve Halil Yıldırım isimli gençler 31 Temmuz günü tutuklanarak Batman M Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.

29 Temmuz 2015’te, Batman’da sabah saatlerinde polislerce gerçekleştirilen ev baskınlarında gözaltına alınan 15 kişi Batman Emniyet Müdürlüğü’ndeki işlemlerinin ardından savcılığa çıkarıldı. Savcılık ifadelerinin arından 4 kişi serbest bırakılırken, 11 kişi ise, “Örgüt üyesi olmak” oldukları iddiasıyla tutuklama talebiyle nöbetçi mahkemeye sevk edildi. İfadeleri alınan 11 kişi de mahkemece serbest bırakıldı. Öte yandan 2 gün önce düzenlenen ev baskınlarında gözaltına alınan 4 gencin ise Batman İl Emniyet Müdürlüğü’nde tutulduğu öğrenildi.

6 Ağustos 2015’te, 3 gün önce Batman merkez ve Sason ilçesine bağlı köylerde yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan 9 kişiden 7’si çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Operasyonda gözaltına alınan 9 kişi, jandarma karakolundaki işlemlerinin ardından adliyeye çıkarıldı. Gözaltına alınan yurttaşların avukatları ile saatlerce adliyede bekletilmesi üzerine 10 gün önce ilçede görevlendirilen savcılığa çıkan avukatların savcılık tarafından odadan kovulduğu belirtildi.  Savcılıktaki ifadelerinin ardından tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edilen 9 kişiden 2’si serbest bırakılırken, İHD Batman Şube Yöneticisi Ahmet Demir, Hawre köyü Muhtarı Şefket Argış ve Sabone köyünden Mehmet Şerif Acet ile Tayip Argış, Aslan Argış, İzzatin Argış, Bışar Onar isimli yurttaşlar, “Örgüte üye olma” iddiasıyla tutuklanarak Batman M Tipi Cezaevi’ne gönderildi.

7 Ağustos 2015’te,Batman’da 2011 yılındaki YSK protesto eylemlerine katıldıkları gerekçesiyle dün gözaltına alınan 7 yurttaş, Batman Adliyesi’ne sevk edildi. Savcılıkta ifadeleri alınan yurttaşlar, tutuklanma talebiyle Batman Sulh Ceza Mahkemesi’ne sevk edildi. Mahkemede ifadeleri alınan Murat Kuyumcu, Serhat Ekinci, Orhan Dumak, Abdülkadir Çelebi, Mehmet Çelebi “örgüt üyesi” iddiasıyla tutuklanırken, İzzetin Kardaş ve Hasan Demirel serbest bırakıldı. Tutuklanan 5 kişi, Batman M Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.

12 Ağustos 2015’te, Batman’da sabah saatlerinde kent merkezi ile Gercüş ilçesindeki bazı evlere özel harekat polisi ve askerler tarafından baskınlar yapıldı. “Örgüt üyeliği” iddiasıyla kent merkezindeki Petrol Mahallesi’ndeki evine baskın yapılan Abdulbaki Çetin evde olmadığı için gözaltına alınamazken, Gerçüş ilçesinde yapılan baskınlarda ise İsmail Yüce, Şerif Yeşil, Edip Aslan ile ismi öğrenilemeyen 3 yurttaş gözaltına alındı. Savcılık ifadeleri ardından 3 kişi serbest bırakılırken, Şerif Yeşil adlı yurttaş ise daha önce hakkında açılan bir davada aldığı10 aylık cezası nedeniyle tutuklanarak Batman M Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.

19 Ağustos 2015’te, Batman’da DBP gençlik çalışanı Yücel Kaya polisler tarafından gözaltına alındı. Gözaltı nedeni öğrenilemeyen Kaya, Batman Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü.

20 Ağustos 2015’te, Batman Cumhuriyet Savcılığı’nın talimatıyla Bağlar Mahalle Meclisi’nin “özyönetim” ilanına ilişkin aralarında DBP İl Eşbaşkanı ve belediye eşbaşkanlarının da bulunduğu 10 kişi sabah saatlerinde ifadeye çağrılmıştı. Soruşturma kapsamında Batman Emniyet Müdürlüğü’ne ifade vermeye gidenler arasında olan DBP İl Eşbaşkanı Mehmet Candemir, Melle Zübeyir Çelik ve Ferhat Atacan, Ferhat Talat Kara, Mehmet Tekin gözaltına alınarak adliye sevk edildi.

22 Ağustos 2015’te, Batman’da sabah saatlerinde özel harekat polisleri tarafından bazı evlere yönelik baskınlarda bulunuldu. Yapılan baskınlarda Abdullah Gönül, Serhat Yılmaz, Tarık Çeken ve Burak Aba adlı yurttaşlar gözaltına alındı

22 Ağustos 2015’te, Batman’da 19 Ağustos’ta gözaltına alınan Mehmet Şahin ve Afif Silif emniyetteki işlemlerinin adliyeye getirildi. Savcılık ifadesinin ardından “Örgüt üyesi olmak” iddiasıyla mahkemeye sevk edilen Şahin ve Silif adli kontrol şartı ile serbest bırakıldı. Bugün gözaltına alınan 4 kişi ise emniyetteki işlemlerinin ardından serbest bırakıldı.

24 Ağustos 2015’te, Batman’da Bağlar Mahalle Meclisi’nin özyönetim ilanından sonra Batman Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından aralarında DBP ve belediye eşbaşkanları ile sivil toplum örgütü temsilcilerinin de bulunduğu 56 kişi hakkında soruşturma başlattı. Soruşturma kapsamında aynı dosya üzerinden Batman Emniyet Müdürlüğü’ne ifadeye çağrılan yurttaşlardan Şirin Çelik, emniyete gözaltına alındı.

2 Eylül 2015’te Batman’da özel harekât timlerinin düzenlediği ev baskınında Ayşe Yıldız ve Mehmet Sait Yıldız adlı iki kardeş gözaltına alındı.

5 Eylül 2015’te Batman’da yol kontrolü yapan polis ekipleri DBP İl Yöneticisi Hikmet Yeşilmen’i gözaltına aldı. Hakkâri’deki ev baskınlarında da biri çocuk 8 kişinin gözaltına alındığı öğrenildi.

18 Eylül 2015’te, Batman’ın Sason ilçesine bağlı Kelhasan köyü kırsalında başlatılan operasyonda olası çatışmalara karşı canlı kalkan olarak bölgeye giden ve aralarında Batman belediye eşbaşkanları ve muhabirimiz Engin Eren’in de bulunduğu 83 kişi askerler tarafından gözaltına alındı. gözaltına alınanlardan aralarında Batman ve ilçe belediye eşbaşkanlarının da bulunduğu 26 canlı kalkan 21 Eylül 2015 tarihinde tutuklandı. Tutuklananlar arasında Batman Belediye Eş Başkanı Gülistan Akel, Beşiri Belediye Eş Başkanı Mustafa Öztürk, İkiköprü Belde Belediye Eş Başkanları Hidayet Tiryaki ve Osman Karabulut, HDP İl Eşbaşkanı Rojda Sürücü, DBP Batman İl Eş Başkanları Songül Korkmaz ve Mehmet Can Demir ve HDP Merkez İlçe Eş Başkanı Abdullah Yıldız da yer alıyor.

21 Eylül 2015’te, Batman’ın Sason ilçesine bağlı Kelhasan köyü kırsalında operasyonların önüne geçmek için bölgeye giden ve gözaltına alındıktan sonra savcılığa çıkarılan canlı kalkanların oturma eylemi devam ederken, canlı kalkanlara destek olmak amacıyla Sason Adliyesi önüne gelip daha sonra adliyeden ayrılan DTK üyesi Seyithan Tatar ve Mizgin Çivitçi, Batman’a gitmek isterken polislerce yapılan kimlik kontrolleri sırasında gözaltına alınıp Batman Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldüğü öğrenildi.

29 Eylül 2015’te, Batman’ın merkeze bağlı Samanyolu köyü yolunda akşam saatlerinde askeri aracın geçişi sırasında patlama meydana geldi. Patlama sonucunda özel harekat polisi Nedim Erbay yaşamını yitirirken, 6 polis ağır yaralandı. Patlama sonrası meydana gelen çukura, yoldan geçen sivil bir aracın düştüğü iddia edilirken, düşme sonucunda araçtaki Hamdullah Aydın adlı yurttaş yaşamını yitirdi. Düşen araçta bulunan ve yaşamını yitiren Aydın’ın çocukları Kübra ve Ahmet Aydın ile yeğeni Mehmet Aydın yaralandı. Yaralanan 3 yurttaş, ambulanslarla Batman’ın farklı hastanelerinde tedavi altına alındı. Yaralanan polisler Batman Bölge Hastanesi başta olmak üzere birçok hastaneye ambulans ve sivil arabalarla sevk edilirken, yaralı polislerin kaldırıldığı Batman Bölge Devlet Hastanesi Acil bölümünün kapısında polisler barikat kurarak, hastaneye gelen hasta yurttaşları da geri çevirdi. Acil serviste tedavi gördükten sonra 2 yurttaş, özel harekat timleri tarafından tekme ve yumruklarla darp edilip, ardından göz altına alındı. Yaşanan polis terörünü gizli kameralarla çeken gazetecilere ise fiziksel ve sözlü saldırı yapan polisler, gazetecilerin fotoğraf makinelerini ellerinden almak istedi ancak buna izin vermeyen gazeteciler olay yerinden uzaklaştırıldı.

5 Ekim 2015’te, Batman’da Antalya Cumhuriyet Başsavcısı talimatıyla sabah saatlerinde başlayan operasyon kapsamında Uğur Devran Üner isimli genç gözaltına alındı. Dosyada gizlilik kararı olduğu gerekçesiyle gözaltı gerekçesine ilişkin bilgi alınamazken, Üner’in uçakla Antalya’ya götürüleceği belirtildi.

5 Ekim 2015’te, Batman Belediyesi Sağlık Merkezi’nde 15 günden bu yanan tedavi gören Rojavalı üç çocuk gözaltına alındı. Gözaltına alınan Büşra El Muhammed (17), Maha Ali (16) ve Roza Muhyiddin (17), ilk olarak sağlık kontrolü için Batman Bölge Devlet Hastanesi’ne ardından da Batman Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şube Amirliği’ne götürüldü. Olayı duyan HDP Batman Milletvekili Ayşe Acar Başaran ve Batman Belediye Eşbaşkanı Sabri Özdemir ve Batman Barosu Başkanı Ahmet Sevim’in de aralarından bulunduğu bir grup, Emniyet Müdürlüğü önüne geldi. Heyetin girişimleri sonucunda çocuklar serbest bırakılırken gözaltı gerekçeleri öğrenilemedi.

7 Ekim 2015’te, Batman’da, 6-7 Ekim Kobane eylemlerinin yıldönümünde sebebiyle gösteri düzenleyen yurttaşlar polis, müdahalede bulundu. Müdahale sırasında polis tarafından açıldığı iddia edilen ateşli silah kullanımı sonucu, isabet eden kurşunlar nedeniyle 1’i çocuk 6 kişi yaralandı. Yaralılar, Batman Bölge Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Yaralı E.A. isimli çocuk hastaneden gözaltına alınarak Batman Çocuk Şubeye götürülürken, İzzetin Kavak isimli yaralı genç ise gözaltına alınıp Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü.

11 Ekim 2015’te, Batman’ın Bahçelievler, Kültür ve Karşıyaka mahallelerinde dün akşam saatlerinde 2’si çocuk 4 kişi gözaltına alındı. Bahçelievler Mahallesi’nde Sokak ortasında gözaltına alınan S.E ve M.K.’nin İl Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şubesi’ne götürüldüğü belirtilirken, Kültür Mahallesi’nde ise Erdal Çakmaz ve Karşıya Mahallesi’nde ise Sefer Baran’ın gözaltına alındığı öğrenildi. Öte yandan Ankara’daki katliama tepki göstermek amacıyla yapılan eylemde kolu kırılarak gözaltına alınan Hamza Kızılçınar’ın da gözaltına alındığı öğrenildi.

12 Ekim 2015’te, Batman’da, S.E ve M.K. isimli çocuklar ile Erdal Çakmaz, Sefer Baran ve Hamza Kızılçam isimli yurttaşlar polis tarafından gözaltına alındı. Emniyette tamamlanan ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 5 kişiden Sefer Baran, “Örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklandı. Öten yandan kent girişinde Yusuf Badür isimli yurttaş polis tarafından gözaltına alındı.

20 Ekim 2015’te, Batman’da da Metin Yanık ve Serhat Yanık isimli iki yurttaş, polisler tarafından çarşı merkezinde durdurularak, gözaltına alındı.

3 Kasım 2015 sabahı Batman’da evine baskın yapılan DBP İl Örgütü yöneticilerinden Murat Okay oğlu Aziz Okay’la birlikte gözaltına alındı.

14 Kasım 2015’te, Batman’da sabah saatlerinde özel harekat timleri tarafından yapılan ev baskınlarında aralarında Beşiri Belediye Eşbaşkanı Mustafa Öztürk’ün de bulunduğu 14 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınan 14 kişi 16 Kasım günü serbest bırakıldı.

20 Kasım 2015’te, Batman’da sabah saatlerinde özel harekat timleri tarafından yapılan ev baskınlarında ikisi çocuk olmak üzere 3 kişi gözaltına alındı. Daha önceki toplumsal olaylarda “Taş attıkları” gerekçesiyle gözaltına alınanlardan Agit Yıldız Batman Emniyet Müdürlüğü’ne götürülürken, A.K ve soy ismi öğrenilemeyen M. adlı çocuk, Çocuk Şube’ye götürüldü.

12 Aralık 2015’te, PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik süren tecrit ve Kürt illerinde süren saldırıları protesto etmek amacıyla Batman’da gerçekleştirilmek istenen yürüyüşe polis müdahale etti. DBP İl Eşbaşkanı ve 3 yurttaş darp edilerek gözaltına alındı.

19 Aralık 2015’te, Kürt illerindeki sokağa çıkma yasağı ve saldırıların protesto edildiği Batman’da, gaz kapsülü ile karnından yaralanan DBP Batman İl Eşbaşkanı Songül Korkmaz’ın da aralarında bulunduğu en az 30 kişi gözaltına alındı.

24 Aralık 2015’te Batman’ın Cudi Mahallesi’nde yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan S.A. (16) ve Harun Mete (18) aynı gün çıkarıldıkları mahkemece “yasadışı örgüt üyesi oldukları” suçlamasıyla tutuklandı.

28 Aralık 2015’te Batman’da düzenlenmek istenen eylemi engelleyen polis ekiplerinin amiri bir polis müdürü, karara itiraz eden HDP milletvekili Mehmet Ali Aslan’ı tehdit ederek havaya ateş açtı. Daha sonra gruba da saldıran polis ekipleri 7 kişiyi gözaltına alırken, olaylar nedeniyle bir kişi de yaralandı.

30 Aralık 2015’te Batman’ın Sason İlçesi’nde öğretmenlik yapan Eğitim-Sen Şube Başkanı Fırat Erdem, twitter hesabından Cumhurbaşkanı’na hakaret ettiği iddiasıyla tutuklandı.

Bayburt

Bilecik

Bingöl

24 Ocak 2015’te, Bingöl’de, PKK lideri Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü talebiyle başlatılan imza kampanyası çerçevesinde Dörtyol Saat Kulesi önünde kurdukları stantta imza toplayan bir gruba polis müdahalede bulundu. Herhangi bir karar ya da gerekçe sunmadan kurulan standı deviren polisler, Sıdık Yurtsever, Müzeyyen Arslan, Seyfi Bulut, Ali Cirit ve soyadı öğrenilemeyen Mahmut isimli stant görevlilerini gözaltına alındı. Gözaltına alınanların İl Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldükleri öğrenildi.

14 Şubat 2015’te, Bingöl’de, polis tarafından öğrencilerin kaldığı eve düzenlenen baskında Ünal Düz, Feyyaz Yahşi ve Hamza Burulday isimli 3 üniversite öğrencisi gözaltına alındı. Baskınlarda isimleri öğrenilemeyen biri çocuk 2 kişi daha gözaltına alındı.

30 Mart 2015’te Bingöl Üniversitesi’nde öğrenim gören ve Emniyet Müdürlüğü tarafından ifade vermeye çalışan 20 öğrenciden 10’u ifade vermek için gittikleri Bingöl Emniyet Müdürlüğü’nde gözaltına alındı.

15 Nisan 2015’te Bingöl’de gözaltına alınan Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Gençlik Meclisi üyesi Mustafa Filitoğlu, çıkarıldığı mahkemece “yasadışı örgüt propagandası yaptığı” ve “yasadışı örgüte eleman kazandırdığı” suçlamalarıyla tutuklandı.

4 Haziran 2015’te, Bingöl kent merkezinde bugün sabaha karşı birçok eve baskınlar düzenlendi. Evlerde yapılan aramaların ardından 2’si çocuk 12 kişi gözaltına alındı. Newroz kutlamasında “örgüt propagandası” yaptıkları iddia edilen 12 kişi, Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü.

25 Temmuz 2015’te,  Bingöl’de dün yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan ve aralarında DBP Genel Merkez çalışanlarının da bulunduğu 11 kişi emniyet işlemlerinin ardından serbest bırakıldı.

27 Temmuz 2015’te, Bingöl’de sabah saatlerinde çok sayıda eve polisler tarafından baskın düzenlendi. Düzenlenen baskınlarda 10 kişi gözaltına alınırken, gözaltı sayısının artabileceği belirtiliyor.

1 Ağustos 2015’te,  Bingöl’de geçtiğimiz günlerde yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan 6 yurttaş emniyetteki işlemlerinin ardından savcılığa çıkarıldı. Savcılıkta ifadeleri alınan yurttaşlar, tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edildi.  Mahkemeye sevk edilen DBP İl Eşbaşkanı Mervan Temiz, Murat Karaca, Delil Uğurlu, Orhan Bayatimur, F.T., K.S. aynı gerekçeyle tutuklanarak cezaevine gönderildi.

28 Ekim 2015’te, Bingöl’ün Karlıova ilçesinde seçim çalışmaları yürüten soyadı öğrenilemeyen Feridun isimli bir genç, HDP Karlıova ilçe binasından çıktığı sırada polis tarafından gözaltına alındı.

12 Kasım 2015’te, Bingöl Üniversitesi’nde okuyan yurtsever öğrenciler, Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde 10 gündür uygulanan sıkıyönetim uygulamaları ve ölümlere dikkat çekmek amacıyla kampus içinde bildiri dağıttı. Bildiri dağıtımını engellemeye çalışan özel güvenlikçiler, öğrencileri darp etti. Ardından özel güvenlikçilerin isimleri öğrenilemeyen 9 öğrenciyi gözaltına alarak, polislere teslim ettiği öğrenildi.

11 Aralık 2015’te, Bingöl’de akşam saatlerinde yapılan ev baskınında Ali Rıza Mert adlı bir yurttaş gözaltına alındı.

Bitlis

25 Ocak 2015’te “Abdullah Öcalan’a özgürlük” kampanyası çerçevesinde Bitlis’te imza toplayan 2 çocuk da polislerce gözaltına alındı.

4 Şubat 2015’te “Abdullah Öcalan’a özgürlük” kampanyası dolayısıyla Bitlis’in Tatvan İlçesi’nde imza toplayan Eğitim-Sen Şube Başkanı Savaş Ülkü, KESK üyesi Erhan Köse ve HDP ilçe örgütü yöneticisi Suat Mihyaz darp edilerek gözaltına alındı.

6 Şubat 2015’te, Bitlis’in Hizan ilçe merkezi ile köylerine düzenlenen ev baskınlarında, Kobanê eylemlerine katıldıkları iddiasıyla Muharrem Tuna, Yılmaz Öge, Cüneyt Kurt, Ferhat Sönmez, Kerem Yıldız ile O.T. (16) ve M.A. (16) isimli çocuklar gözaltına alınarak Bitlis Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü.

6 Şubat 2015’te, Bitlis’in Hizan ilçesinde bulunan Feqiyê Teyran Parkı’nda kimlik kontrolü yapan polise direnen Gökhan Tuz ile Özcan Kaplan adlı yurttaşlar gözaltına alındı. Gözaltına alınan yurttaşlar ifadeleri alınmak üzere polisler tarafından İlçe Emniyet Amirliğine götürüldü.

23 Şubat 2015’te, Bitlis’te Mehmet Mutlu isimli DBP parti merkez çalışanı Bitlis Emniyet Müdürlüğü TEM polisleri tarafından gözaltına alınarak, Bitlis TEM Şube Müdürlüğüne götürüldü.

26 Şubat 2015’te, Bitlis’in Güroymak ilçesinde, polisler tarafından gözaltına alınan DBP Bulanık İlçe Eş Başkanı Devrim Filiz ve ilçe yöneticisi Reşit Aydın, Emniyet Müdürlüğü’nde yapılan işlemlerin ardından Güroymak Adliyesine sevk edildi. Filiz ve Aydın, “örgüte üye olmak” iddiasıyla tutuklanarak Bitlis Kapalı Cezaevine gönderildi.

31 Mayıs 2015’te, Bitlis’in Tatvan ilçesinde seyir halinde olan araçları polislerce durdurulan ve gözaltına alınan Remzi Demirağ, Ahmet Güvercin ve Özge Taşdemir adlı yurttaşlar, götürüldükleri Tatvan Emniyet Müdürlüğü’nde alınan ifadelerinin ardından savcılığa sevk edildi. “Örgüt üyeliği” suçlamasında bulunan 3 kişiden Özge Taşdemir alınan ifadesi sonrası serbest bırakılırken, Remzi Demirağ ve Ahmet Güvercin ise tutuklanmaları talebiyle Tatvan Sulh Ceza Mahkemesi’ne sevk edildi. Mahkemeye çıkarılan Demirağ ve Güvercin, tutuklanarak, Bitlis E Tipi Cezaevi’ne gönderildi.

5 Haziran 2015’te, Bitlis’te ve Tatvan İlçesi’nde düzenlenen operasyonlarda ise özel harekât ekiplerinin 9 kişiyi gözaltına aldığı bildirildi.

16 Haziran 2015’te, Önceki gece Bitlis merkezde polisler tarafından gözaltına alınan Murat Akkurt isimli yurttaş, Bitlis Emniyet Müdürlüğü’ndeki işlemlerden sonra adliyeye getirildi. “Örgüte üye olmak” iddiasıyla savcıya ifade veren Akkurt, tutuklanma talebi ile nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edildi. Mahkeme tarafından tutuklanmasına karar verilen Akkurt, Bitlis E Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.

27 Temmuz 2015’te,  Bitlis’in Adilcevaz ilçesinde sabah saatlerinde yapılan eşzamanlı ev baskınlarında, “Örgüt üyeliği” iddiasıyla Atilla Akkuş, Orhan Dilmaç, Naim Çiçek ve Ferdi Güney isimli yurttaşlar gözaltına alındı. Ev baskınlarında aile bireylerine hakaret edildiği belirtilirken, evlerde yapılan arama esnasında evlere maddi zarar verildiği belirtildi.

27 Temmuz 2015’te, Bitlis’te sabah saatlerinde yapılan ev baskınlarda 2’si çocuk olmak üzere 10 kişi gözaltına alındı.

27 Temmuz 2015’te,  Bitlis’in Güroymak ilçesinde (Norşîn) 26 Temmuz akşam saatlerinde yapılan eşzamanlı ev baskınlarında gözaltına alınan 2’si çocuk 4 kişi emniyet işlemlerinin ardından adliyeye çıkarıldı. Savcılık ifadesinden sonra tutuklama talebiyle Güroymak Sulh Ceza Mahkemesi’ne çıkartılan S.A. ve M.T. adlı çocuklar ile ismi öğrenilemeyen 2 kişi, “adli kontrol” şartıyla serbest bırakıldı.

28 Temmuz 2015’te, Bitlis’te 24 Temmuz’da yapılan ev baskınlarında gözaltına alan 6 kişiden 1i tutuklanırken 5 serbest bırakıldı. Emniyet işlemlerinin ardından akşam saatlerinde Bitlis Adliyesi’ne getiren Rauf Akbulut, Amed Türemiş, Eren Dağ, Erkan Özcan, Durmuş Yurdagül ve Mikail Altun, “Örgüt üyesi olmak” iddiasıyla mahkemeye sevk edildi. Mahkeme sonucunda 4 kişi serbest bırakılırken, Mikail Altun tutuklanarak cezaevine gönderildi.

30 Temmuz 2015’te, Bitlis’te 27 Temmuz günü Yurtsever Devrimci Gençlik Hareketi (YDG-H) üyesi oldukları iddiasıyla düzenlenen ev baskınlarında gözaltına alınan D.A., F.A., S.K. ve N.K. İl Emniyet Müdürlüğü’ndeki işlemlerin ardından adliyeye sevk edildi. Savcılık işlemlerinin ardından D.A., F.A., S.K. denetimli serbestlik, N.K. ise tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi. Mahkeme 4 kişinin de serbest bırakılmasına karar verdi. Operasyonda gözaltına alındığı öğrenilen F.K. ise “karışıklık olduğu” belirtilerek, önceki gün emniyetten serbest bırakıldı.

7 Ağustos 2015’te, Bitlis’in Ahlat ilçesinde 3 Ağustos günü evlere düzenlenen ev baskınlarında gözaltına alınan HDP İlçe Eşbaşkanı Alaaddin Tokova, Fesih Güneş, Erol Özkan, Nazmi Köçer, Sedat Ak, Maşuk Çiçekli, Yaşar Baş, Kamuran Tokova ile C.G. (16) adlı çocuk, İl Emniyet Müdürlüğü’ndeki işlemlerin ardından Bitlis Adliyesi’ne sevk edildi. Savcılık işlemlerinin ardından Nazmi Köçer, Sedat Ak ve Maşuk Çiçekli, Yaşar Baş, Kamuran Tokova ve C.G. (16) serbest kaldı. Tutuklanmaları talebiyle mahkemeye sevk edilen HDP İlçe Eşbaşkanı Alaaddin Tokova, Fesih Güneş ve Erol Özkan ise “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklanarak Bitlis Cezaevi’ne gönderildi.

20 Ağustos 2015’te, Bitlis’in Hizan ilçesinde sabah erken saatlerde özel harekat polisleri tarafından Hizan Demokratik Halk Meclisi Eşbaşkanı Kader Sönmez ile DBP Hizan İlçe Eşbaşkanı Muhyettin Çetin’in evlerine baskın düzenlendi. Kader Sönmez’in evine yapılan baskın da evde arama yapan polisler, daha sonra Sönmez’i gözaltına alarak İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne götürdü.

23 Ağustos 2015’te, Bitlis DBP Hizan İlçe Yöneticisi Adnan Şimşek, Kültür Mahallesi’nde bulunan kendisine ait Feqiyê Teyran Çay Bahçesi işletmesine özel harekat polislerince yapılan baskınla gözaltına alındı. Akşam saatlerinde işyerine yapılan baskının ardından gözaltına alınan Şimşek’in özel harekat polislerinin hakaretlerine uğradığı belirtildi. İşyerinden kelepçe ile çıkarılan Şimşek’in Hizan İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldüğü öğrenildi. Adnan Şimşek 27 Ağustos günü tutuklanarak Bitlis cezaevine konuldu.

23 Ağustos 2015’te, Bitlis’in Hizan ilçesine bağlı Somuz (Sağınlı) köyüne bağlı Deşta Ovê mezrasında koçerlik yapan ve dün akşam rahatsızlanan bir yurttaşın Hizan Devlet Hastanesi’ne getirilmesinin ardından özel harekat polisleri hastaneye baskın düzenledi. Hasta ve 2 refakatçiyi gözaltına alan polislerin, refakatçilerden birinin yöresel kıyafet şal û şepik giydiği için baskın yaptığı öğrenildi. Hastane çalışanlarına bağıran polislerin gözaltına aldığı yurttaşları darp ettiği belirtildi. Bitlis’in Hizan ilçesi Somuz (Sağınlı) köyüne bağlı Deşta Ovê mezrasında koçerlik yapan ve dün akşam rahatsızlanarak Hizan Devlet Hastanesi’ne getirilen Aydın Eşlik (16) ile ona refakat eden Mehmet Eşlik (45) ve Abdulhekim Çakar’ın (40) dün gece hastanede gözaltına alındıktan sonra götürüldükleri İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde işkenceye maruz kaldığı ileri sürüldü. Aydın Eşlik’in yöresel şal û şapik giydiği için refakatçileri ile birlikte polisler tarafından kargatulumba gözaltına alındığı öğrenildi. 3 yurttaşın bir süre emniyette tutulduktan sonra tekrar hastaneye getirildiği bilgisine ulaşıldı.

26 Ağustos 2015’te, Bitlis’in Hizan ilçesinde, Demokratik Halk Meclisi Eşbaşkanı Yafes Yıldırım çarşı merkezinde özel hareket polisleri tarafından gözaltına alındı. Yeşilova Mahallesi’nde ise polislerin arama yaptığı öğrenildi.

27 Ağustos 2015’te Bitlis’in Hizan İlçesi’nde işyerine yapılan baskında gözaltına alınan DBP ilçe yöneticisi Adnan Şimşek, “devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma” suçlamasıyla ve TCK’nin 302. maddesi uyarınca tutuklandı.

8 Eylül 2015’te Bitlis’te operasyon düzenleyen polis ekipleri gerekçe göstermeden 2 kişiyi gözaltına aldı.

14 Eylül 2015’te, 12 Eylül günü Bitlis’in Hizan ilçesinde akşam saatlerinde motosiklet ile seyir halinde olan biri kadın iki kişi, özel hareket polisleri tarafından gözaltına alınan ve tutuklanan Saha Erol ve Rubar İnal isimli yurttaşların gözaltında işkenceye maruz kaldığı belirtildi.

15 Eylül 2015’te, Bitlis’in Güroymak ilçesine bağlı Misurî (Kekliktepe) köyüne 12 Eylül akşamı askerler tarafından düzenlenen ev baskınlarında gözaltına alınan Köy Muhtarı Metin Eroy ile Havzullah Eroy, Alâeddin Katanalp ile oğlu Zafer Katanalp, İlçe Emniyet Müdürlüğü’ndeki işlemlerin ardından Güroymak Adliyesi’ne sevk edildi. “Örgüte yardım etme” iddiasıyla savcılık tarafından tutuklanmaları talebiyle mahkemeye sevk edilen 4 kişi, Sulh Ceza Hakimliği tarafından tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

30 Eylül 2015’te, Bitlis’in Olek köyünde bulunan “Xerzan Şehitliği”nin savaş uçakları ve helikopterler tarafından bombalanması ardından, bölgeye gitmek için Bitlis’ten yola çıkan ve aralarında haber takibi yapan DİHA muhabiri Uğur Yılmaz’ın da bulunduğu 8 kişi, Tatvan-Hizan yol ayrımında bulunan Quto (Küçüksu) köyünde askerler tarafından gözaltına alındı.

3 Ekim 2015’te, Bitlis’in Tatvan ilçesine bağlı Akkis (Çamaltı) köyüne baskın düzenleyen özel hareket polisleri, Mahmut Mete isimli yurttaşı gözaltına aldı.

14 Ekim 2015’te, Bitlis’te Kalealtı Caddesi’nde 17 yaşındaki Y.G. isimli bir çocuk, öğrenilemeyen bir nedenle özel harekat timleri tarafından gözaltına alındı.

15 Ekim 2015’te, Bitlis’in Hizan ilçesinde sabah saatlerinde özel hareket polisleri tarafından işyeri ve evlere yapılan eş zamanlı baskında, DBP Hizan eski İlçe Başkanı Sıddık Kaplan, M.N.Y (15) ve C.K (17) adlı çocuklar gözaltına alındı.

24 Ekim 2015’te, Bitlis’in Hizan ilçesinde, özel hareket polisleri tarafından düzenlenen ev baskınlarında HDP Hizan İlçe Yöneticisi Aytekin Kaplan ile Şakir Çelik, Yunus Çetin ve Ömer Şeker isimli yurttaşlar gözaltına alındı. İlçe Emniyet Müdürlüğü’ndeki tamamlanan ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 4 kişiden Çelik ve Çetin “Örgüt Üyesi Olmak” iddiasıyla tutuklandı.

28 Ekim 2015’te, Bitlis’in Tatvan ilçesinde, polis tarafından düzenlenen ev baskınlarında 8 yurttaş gözaltına alındı. Emniyet müdürlüğünde tamamlanan işlemlerin ardından adliyeye sevk edilen 8 kişiden Kadir İlkutlu, Mazlum Akın, Serhat Tok, Yunus Kartal ve ismi öğrenilemeyen bir yurttaş, “örgüt üyeliği” iddiasıyla tutuklandı.

1 Kasım 2015’te, Bitlis’in Güroymak ilçesinde oy kullanma işlemlerinin sürdüğü Kümbet Mahallesi’ndeki 100. Yıl İlköğretim Okulu’nda, Cesim Tekin isimli yurttaş polis tarafından gözaltına alındı.

3 Kasım 2015’te Bitlis’in Güroymak İlçesi’nde evine düzenlenen baskınla gözaltına alınan Arif Kakik çıkarıldığı mahkeme tarafından “yasadışı örgüte yardım ettiği” iddiasıyla tutuklandı.

19 Kasım 2015’te Bitlis’in Hizan İlçesi’nde özel harekât polisleri tarafından gözaltına alınan Ekrem Keklik çıkarıldığı mahkemece “polise direndiği ve kamu malına zarar verdiği” iddialarıyla tutuklandı.

20 Kasım 2015’te, DBP Bitlis il genel meclis üyesi Behzat Yılmaz’ın işlettiği kahvehaneye baskın düzenleyen polisler kahvehanedeki yurttaşların kimliklerini kontrol ettikten sonra Yılmaz’ı gözaltına alındı. “Hakkında yakalama kararı” olduğu gerekçesiyle gözaltına alındığı öğrenildi.

1 Aralık 2015’te, Bitlis’e bağlı Ayrancılar (Miryanis) köyü ve Siirt Baykan’a (Hawêl) bağlı Yarımca (Erbo) köyü Sarıyurt (Zeviyasor) mezrasında sabah saatlerinde özel hareket timleri ve jandarma ekipleri tarafından evlere baskın düzenlendi. Ayrancılar köyünde Celal İşçen (33) ve Orhan Altintaş(23) gözaltına alınırken, Sarıyurt mezrasında ise en az 3 kişinin gözaltına alındığı öğrenildi. Öte yandan Ayrancılar köyü nüfusuna kayıtlı Azad Altintaş’ın (21) ise çalıştığı Bitlis’in Tatvan-Ahlat karayolu üzerinde bulunan yol şantiyesinde gözaltına alındığı öğrenildi.

17 Aralık 2015’te, Bitlis’te Kürt illerinde devam eden saldırılara karşı gürültü eylemi yapan öğrencilerin evlerine baskın gerçekleştiren polisin, en az 15 öğrenciyi gözaltına aldığı belirtildi. Öğrenciler 18 Aralık’ta serbest bırakıldı.

Bolu

10 Mayıs 2015’te, Bolu’da sabah saatlerinde birçok eve polisler eşliğinde eş zamanlı baskın düzenlendi. Sabah 06.00 sularında gerçekleşen baskınlar sırasında öğrencilerin ve HDP İl Eş Başkanı Özgür Günaydın’ın kaldığı evler didik didik arandı. Baskınlarda aralarında Günaydın’ın da bulunduğu 6’sı öğrenci en az 8 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınan öğrenciler S.F., Y.Ö., N.Ç., H.Y., T.Ö.T. ve E.I. ile kentte inşaat işçisi olarak çalışan Ç.B. ve Günaydın’ın İl Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldüğü öğrenildi.

Burdur

Bursa

8 Ocak 2015’te Kobanê eylemlerine katıldıkları gerekçesiyle Bursa’da 4 kişini gözaltına alındığı bildirildi.

2 Nisan 2015’te, 21 Nisan günü Bursa’da kendilerine “Genç Atsızlar” diyen ırkçı bir grubun fiziki saldırısına uğrayan 9 Kürt öğrenci polisin düzenlediği ev baskınları sonucu gözaltına alındı.

22 Nisan 2015’te Çağlayan Adliyesi’nde 3 kişinin ölümüyle sonuçlanan operasyonda ölenlerden DHKP-C militanı Şafak Yayla hakkında internet sitelerinde yazdığı mesajlar nedeniyle Bursa’nın İnegöl İlçesi’nde gözaltına alınan M.E.G. “suçu ve suçluyu övdüğü” iddiasıyla tutuklandı.

20 Mayıs 2015’te, Toplu İş Sözleşmesi (TİS) nedeniyle üyesi oldukları Türk Metal İş Sendikası’na tepki göstererek sendikadan istifa eden Renault, TOFAŞ, Mako ve Çoşkunöz fabrikasındaki metal işçilerinin direnişi devam ederken, bu sabah saatlerinde Metal İşçileri Birliği (MİB) üyelerinin evlerine polis baskın yaptı. Baskınlarda Kızıl Bayrak Sorumlu Yazıişleri Müdürü Tayfun Altıntaş’ın da aralarında bulunduğu 10 kişi gözaltına alınarak Bursa Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi’ne götürüldü.

3 Haziran 2015’te Türk-İş’e bağlı Tek Gıda-İş Sendikası’na üye oldukları için Bursa’nın Karacabey İlçesi’nde faaliyet yürüten Nestle fabrikasındaki işlerinden atılan işçiler, işe iade edilmeleri için fabrika önünde servis araçlarının önüne yatarak eylem yaptı. Protestoya müdahale eden polis ekipleri 10 işçiyi gözaltına aldı.

16 Haziran 2015’te Bursa’da Uludağ Üniversitesi’nde okuyan Kürt öğrencilerin evlerine polis ekiplerinin baskın düzenlemesi sonucu 3 öğrenci gözaltına alındı. Operasyonun hangi gerekçeyle yapıldığına dair bilgi verilmedi.

9 Temmuz 2015’te Türk-İş’e bağlı Tek Gıda-İş Sendikası’na üye oldukları için Bursa’nın Karacabey İlçesi’nde faaliyet yürüten Nestle fabrikasındaki işlerinden atılan işçiler, işe iade edilmeleri için yaptıkları eyleme devam etti. Fabrika önünde çadır kurarak eylem yapan işçilere müdahale eden polis ekipleri 14 işçiyi gözaltına aldı.

20 Temmuz 2015’te Suruç’ta, IŞİD’in düzenlediği katliamın ardından çok sayıda kentte protesto eylemleri düzenlendi. Bursa da eylemlere de saldıran polis ekipleri, 4 kişiyi gözaltına aldı.

25 Temmuz 2015’te, Bursa’da 24 Temmuz tarihinde12 kişiyi gözaltına alan polis bu sabah saatlerinde yaptığı ev baskınlarında da aralarında HDK Genel Meclis üyesi Muhittin Kaya, YAKAYDER temsilcisi Halit Bozbey’in de aralarında bulunduğu çok sayıda kişiyi gözaltına aldı.

28 Temmuz 2015’te, Bursa’da 24 ve 25 Temmuz’da gözaltına alınan 16 kişiden bugün adliyeye sevk edilen 7 si, HDK Genel Meclis üyesi Muhittin Kaya, YAKAY-DER yöneticisi Halit Bozbey ve HDP Bursa İl Örgütü yöneticisi Ercan Turan’ın da bulunduğu 6 kişi tutuklandı.  Bursa’da dün de adliyeye sevk edilen 9 kişiden aralarında Bursa DİHA muhabiri Ömer Gül’ün de olduğu 8 kişi tutuklanmıştı.

30 Temmuz 2015’te, Bursa Cumhuriyet Savcılığı talimatı ile Osmangazi ve Yıldırım ilçelerinde yapılan operasyonlarda gözaltına alınan 7 kişi İl Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü.

16 Ekim 2015’te, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun Bursa’da gerçekleştirilen mitingi için alınan olağanüstü güvenlik önlemleri kent yaşamını felce uğratırken, miting sonrası Davutoğlu’nu protesto eden 3 kişi gözaltına alındı.

17 Eylül 2015’te Bursa’nın Osmangazi İlçesi’nde HDP binasına yönelik saldırıların ardından düzenlenen operasyonda gözaltına alınan HDP üyesi 2’si çocuk 7 kişiden HDP İlçe Yönetim Kurulu üyesi Özcan Aslan ile Vahit Işık “yasadışı örgüt propagandası yaptıkları” iddiasıyla aynı gün çıkarıldıkları mahkeme tarafından tutuklandı.

29 Eylül 2015’te, 7 Haziran seçimlerinin ardından polisler tarafından sık sık ev baskınlarının yapıldığı Bursa’da, Yıldırım ve Nilüfer Mahallesi’nde yapılan ev baskınlarında 6 yurttaş gözaltına alındı. Gözaltına alınan 6 kişi TEM’deki sorgularının ardından Bursa Adliyesi’ne sevk edildi. Savcılıkta, ifadeleri alınan 6 kişiden Hasan Çelepkulu ve Abidin Deniz tutuklanma talebiyle nöbetçi mahkemeye sevk edildi.

22 Ekim 2015’te, yapılan operasyonlarda gözaltına alınan kişilerden Bursa’da HDP üyesi olan 5 kişi “yasadışı örgüt propagandası yaptıkları” iddiasıyla tutuklandı.

29 Ekim 2015’te Bursa’da gözaltına alınan 8 kişiden 5’i “yasadışı örgüt üyesi oldukları” suçlamasıyla tutuklandı.

9 Aralık 2015’te Bursa’da “yasadışı örgüt propagandası yaptıkları” iddiasıyla yapılan operasyonlarda gözaltına alınan HDP üyesi 7 kişiden Zafer Macit bir başka davadan kesinleşmiş hapis cezası olduğu gerekçesiyle tutuklandı.

10 Aralık 2015’te, Bursa’nın Osmangazi ilçesine bağlı Emek Mahallesi’nde polis birçok eve baskınlar düzenledi. Baskınlarında sosyal medya paylaşımları nedeniyle Hamdi Işık, Tarık Tosun, Güney Tosun, Yılmaz Yıldız, Fırat Koçak, Beytullah Tekin, Naif Tekin, Ferhat Eman, Hakan Yücekök ve Faruk Işık gözaltına alındı. 10 kişi Bursa Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. Gözaltına alınan 10 kişiden Fırat Kolçak, Yılmaz Yıldız ve Ferhat Eman isimli 3 kişi çıkarıldıkları Bursa 3. Sulh Ceza Mahkemesi tarafından “terör örgütüne üye olmak” suçlamasıyla tutuklandı. Suçlamaya gerekçe olarak, yurttaşların “10 Eylül’de Emek Mahallesi’nde HDP binasına yönelik gerçekleşen ırkçı saldırılara karşı direnmeleri” gösterildi. Tutuklanan 3 kişi Bursa H Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.

29 Aralık 2015’te, Bursa’da Uludağ Üniversitesi’nin merkez kampusunda Roboski katliamının yıl dönümü nedeniyle anma düzenlemek isteyen öğrenciler polis tarafından engellendi. Yürüyüş öncesi Mühendislik Fakültesi kantini önünde toplanmaya başlayan öğrencilerden 39’u “Makul şüphe” gerekçesiyle polislerce gözaltına alındı.

31 Aralık 2015’te, Uludağ Üniversitesi’nde engellenen Roboskî anması öncesi gözaltına alınan 39 öğrenciden Sinem Erdoğan, Ömer Aras ve Burak Bakırhan “yasadışı örgüt propagandası yaptıkları” iddiasıyla tutuklandı.

Çanakkale

14 Mart 2015’te Tıp Bayramı etkinliklerine katılmak için Çanakkale’ye giden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı protesto etmek için Komünist Parti binasına pankart asıldığı gerekçesiyle binaya saldıran polis ekipleri, 4’ü Halkevleri, 10’u Komünist Parti üyesi olmak üzere toplam 14 kişiyi gözaltına aldı.

26 Mart 2015’te Çanakkale’de ev baskını düzenleyen polis ekipleri Onsekiz Mart Üniversitesi’nde öğrenim gören Raşit Dağ adlı Kürt öğrenciyi “yasadışı örgüt üyesi olduğu” suçlamasıyla gözaltına aldı.

3 Nisan 2015’te Halkevlerinin “Yürü Üstüne Üstüne” kampanyası kapsamında Ankara’da 12 Nisan 2015’te yapacağı miting için Çanakkale’de çağrı yapan Halkevleri üyelerine de müdahale eden polis ekipleri 9 kişiyi gözaltına aldı.

7 Nisan 2015’te Çanakkale’de operasyon düzenleyen Terörle Mücadele Şubesi’ne bağlı polis ekipleri 18 Mart Üniversitesi öğrencisi S.B.’yi “DHKP-C Soruşturması” kapsamında gözaltına aldı.

20 Nisan 2015’te Çanakkale’de 2012-2013 yıllarına ait teknik takip sonucu başlatılan “DHKP-C Operasyonu” kapsamında gözaltına alınan 9 kişiden Grup Yorum üyesi Helin Bölek ile İdil Kültür Merkezi çalışanı Fırat Kıl ve S.B. adlı öğrenci “yasadışı örgüt üyesi oldukları” iddiasıyla tutuklandı

24 Nisan 2015’te Çanakkale Savaşları’nın 100. Yıldönümünün düzenlenen etkinliklerine katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kente gelişi öncesinde Halkevleri binasını basan polis ekipleri 4 kişiyi gözaltına aldı.

29 Kasım 2015’te, Çanakkale Gestaş İskelesi’nde feribota “Katliamların hesabını kadınlar soracak” pankartını asmaya çalışan 2 ÖGK üyesi kadın gözaltına alındı. Suruç, Ankara ve Kürt illerindeki ölümlere dikkat çekmek amacıyla Gestaş İskelesi’nde Çanakkale-Eceabat seferi yapan feribota, “Katliamların hesabını kadınlar soracak” pankartını asmaya çalışan 2 Özgür Genç Kadın (ÖGK) üyesi gözaltına alındı.

27 Aralık 2015’te, Çanakkale’de Roboski katliamının yıldönümü dolayısıyla katliamda yaşamını yitirenlerin anıldığı anmada, gözaltına alınan 22 HDP’li serbest bırakıldı.

29 Aralık 2015’te, Çanakkale’de Gülen cemaatine yönelik operasyonda gözaltına alınan 20 kişiden aralarında ÇOMÜ eski rektörü Sedat Laçiner’in de bulunduğu 11 kişi serbest bırakıldı.

Çankırı

Çorum

Denizli

21 Mart 2015’te Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Denizli’ye düzenlediği ziyaretinde konvoy geçişi sırasında el kol hareketleriyle hakaret ettiği iddia edilen Diş Hekimi Deniz Demirci gözaltına alındı.

21 Mart 2015’te Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Denizli’ye düzenlediği ziyaret öncesinde polis ekipleri, yaptıklarım kimlik kontrolünün ardından Türkiye Gençlik Birliği üyesi 11 kişiyi “makul şüpheli oldukları” iddiasıyla gözaltına aldı.

18 Ağustos 2015’te,  Denizli’de 15 Ağustos’ta yapılan ev baskınlarında “Örgüt propagandası yapma” iddiasıyla gözaltına alınan ve aralarında DİHA muhabiri Gökhan Öner’in de bulunduğu 12 kişi, emniyetteki işlemlerinin ardından Denizli Adliyesi’ne sevk edildi. Savcılık tarafından ifadeleri alınan 12 kişi daha sonra serbest bırakıldı.

15 Eylül 2015’te, Denizli’de, HDP’ye yönelik ırkçı saldırıları kınamak için 13 Eylül’de yapılan yürüyüşe katıldıktan sonra gittiği Meska Parkı’nda polislerce gözaltına alınan 15 yaşındaki M.O. (15), polisin “Pis Kürt, devlet haini” şeklinde hakaretler ederek kendisini tekme tokat dövdüğünü söyledi. Emniyet işlemlerinin ardından serbest bırakılan M.O., parkta arkadaşları ile oturdukları esnada 3 aracın yanlarına geldiğini ve araçtan inenlerin kendisini çağırdığını anlattı. Polisin hiçbir şey söylemeden kendisini yere yatırarak, ters kelepçe taktığını belirten M.O., “Beni yere yatırıp kelepçelediler. O esnada 4 polis bana tekme tokat vurmaya başladı. Ne olduğunu anlamadım. ‘Neden bu işkenceyi yapıyorsunuz’ diye sorunca bana ‘Sus pis Kürt, sus pis devlet haini’ şeklinde bağırdılar” dedi. Polis işkencesinin karakola götürülünceye kadar devam ettiğini söyleyen 15 yaşındaki çocuk, götürüldüğü Çocuk Şube’de de hakaret ve işkenceye maruz kaldığını savundu.

20 Ekim 2015’te HDP üyelerine yönelik düzenlenen operasyonlarda polis ekipleri Denizli’de 5 kişiyi, gözaltına aldı.

Diyarbakır

1 Ocak 2015’te, Diyarbakır’ın Yenişehir ilçesinde bulunan Ofis semtinde, yeni yılı kutlayan kalabalık gruba polis, tazyikli su ile müdahalede bulundu. Müdahale sırasında 4 kişi gözaltına alındı.

6 Ocak 2015’te, Diyarbakır’da yaşayan Hollandalı gazeteci Frederike Geerdink’in evine baskın düzenleyen Terörle Mücadele Şubesi’ne bağlı polis ekipleri evde arama yaptıktan sonra gazeteciyi gözaltına aldı. İfadesi alındıktan sonra serbest bırakılan Frederike Geerdink’in twitter hesabından yasadışı örgüt propagandası yapmakla ve Türkiye hakkında olumsuz kanaat oluşturacak ifadeler kullanmakla suçlandığı öğrenildi.

6 Ocak 2015’te, İHD Diyarbakır şubemize başvuran İbrahim Akın, şu beyanlarda bulundu: “Oğlum Ramazan Akın, 31.12.2014 (yılbaşı gecesi) dışarı çıktı. Akşam Ofiste bilmediğimiz bir nedenden dolayı polisler tarafından arkadaşları ile birlikte gözaltına alındı. Polisler kendilerine taş attıkları, bu nedenle gözaltına aldıklarını daha sonra bize söylediler. Karakolda yaklaşık 5-6 saat kaldılar. Sabaha karşı 4 gibi ben oğlumu almaya gittim. Oğlum daha sonra serbest bırakıldı. Bana da 189 TL para cezası kesildi. Bu cezaya ve polisin tutanağında belirttiği suçlamaya itiraz ediyorum. Bu konuda sizden hukuki destek talep ediyorum.”

7 Ocak 2015’te, İHD Diyarbakır şubemize başvuran Ramazan Tuncay, şu beyanlarda bulundu: “Oğlum M. Yasin Tuncay, 31 Aralık 2014 tarihinde yani yılbaşı gecesi, Ofis Semtine giderken polisler tarafından taş attığı gerekçesiyle yakalanarak karakola götürülmüştür. Karakolda 3 saat kaldıktan sonra serbest bırakılan oğlumla ilgili tarafımıza 189,00 TL İdari para cezası kesilmiştir. Yılbaşı gecesi Ofis Semtinde olaylar olmuş ve oğlum olaylara katılmadığı halde yakalanarak karakola götürülmüştür. Oğlum engelli olup, herhangi bir eyleme katılmamıştır. Polis tarafından haksız bir şekilde yakalanan oğluma bir de idari para cezası kesilmiştir. Tarafımıza kesilen idari para cezasının hiçbir hukuki dayanağı bulunmamaktadır. Yukarıda belirtilen kanun hükmüne aykırı olarak tarafımıza idari para cezası kesilmiştir. Hâlbuki kanuni ve hukuki dayanak olmadan kabahat yaratılmayacağı gibi ceza da verilemez. Bu sebeple tarafımıza verilen idari para cezasının hiçbir hukuki ve kanuni dayanağı bulunmamaktadır. Bu konuda sizden hukuki destek sunmanızı talep ediyorum.”

7 Ocak 2015’te, Diyarbakır’da Kürdistan Halk Cephesi adlı grubun Berkin Elvan ve Uğur Kaymaz’ın faillerinin yakalanması ve yargılanması taleplerini içeren el broşürlerini dağıtmalarına izin vermeyen polis ekipleri müdahale ettiği 20 kişilik grubu darp ederek gözaltına aldı.

10 Ocak 2015’te Diyarbakır’da operasyon düzenleyen polis ekipleri “çeşitli tarihlerde düzenlenmiş yasaklı eylemlere katıldıkları” gerekçesiyle 4 çocuğu gözaltına aldı.

19 Ocak 2015’te, Diyarbakır’da, Cizre’de yaşanan olaylara dikkat çekmek amacıyla yapılması planlanan yürüyüş ile ilgili olduğu gerekçesiyle polis tarafından düzenlenen ev baskınlarında 10 yurttaş gözaltına alındı. Emniyette tamamlanan işlemlerin ardından 2 kişi serbest bırakılırken, 8 kişi ise adliyeye sevk edildi. Alınan ifadelerin ardından 6 genç serbest bırakılırken, 2 genç ise “YDG-H üyesi oldukları” ve “Yol kapatıp, kimlik kontrolü yaptıkları” iddiasıyla tutuklandı.

19 Ocak 2015’te, Diyarbakır’da, Cizre’de yaşanan olaylara dikkat çekmek amacıyla kentte gerçekleştirilen yürüyüşün ardından çıkan olaylarda gözaltına alınan 15 çocuktan 2’si çıkarıldıkları mahkemece, “Polise taş attıkları” iddiasıyla tutuklandı.

1 Şubat 2015’te Diyarbakır’ın Sur İlçesi’nde eylem yapan gruba basınçlı suyla müdahale eden polis ekipleri S.Ç. (14) adlı çocuğu gözaltına aldı.

1 Şubat 2015’te, Diyarbakır’ın merkez Bağlar ilçesine bağlı Kaynartepe Mahallesi’nde bulunan Mahalle Meclisi’ne Özel harekat polisleri tarafından düzenlenen baskında, Meclis Başkanı Şefik Kılıç, M. Salih Kalır, Mehmet Bulut, Seyfettin Yakut, Şefik Yıldırım, Remzi Memiş ile isimleri öğrenilemeyen 4 genç gözaltına alındı. Gözaltına alınan 10 kişi Diyarbakır TEM Şube Müdürlüğü’ne götürüldü. Emniyette alınan ifadelerinin ardından 10 kişi daha sonra serbest bırakıldı.

1 Şubat 2015’te, Diyarbakır’ın Lice ilçesinde Kahraman Erciyes isimli bir kişi polislerce gözaltına alındı. Hakkında açılan bir dava kapsamında gözaltına alındığı öğrenilen Erciyes, Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü.

4 Şubat 2015’te Bingöl Emniyet Müdürlüğü’nce yürütülen Yurtsever Demokratik Gençlik-Hareketi (YDG-H) soruşturması kapsamında Diyarbakır’ ev baskınları yapıldı. Yapılan aramaların ardından Ömer Akdemir ve Gülistan Yeşil’in gözaltına alındığı öğrenildi.

4 Şubat 2015’te, Diyarbakır’da da birçok adrese sabah saatlerinde ev baskınları yapıldı. Baskınlarda Hacı Eroğlu, Mehmet Aslan, Niyazi Erdoğan, Nedret Naşa ve Ö.T. ve isimlerin öğrenilemeyen 4 kişi gözaltına alındı Ergani ilçesinde ise 12 yaşındaki İ.Y. isimli bir çocuk evine düzenlenen baskınla gözaltına alındı.

10 Şubat 2015’te, Diyarbakır’dan gelen takviye ekiplerle Silvan’da bir kıraathaneye gece saatlerinde baskın düzenleyen polisler, işyeri sahibi Mehdi Ezgin’i gözaltına aldı. İlçe genelinde meydana gelen olaylarda kullanılan patlayıcı maddeleri ilçeye getirmekle suçlanan Ezgin, götürüldüğü emniyette ifadesi alınması sonrası serbest bırakıldı.

13 Şubat 2015’te Diyarbakır’da evine baskın düzenlenen Dicle Haber Ajansı (DİHA) çalışanı Vedat Dağ, Terörle Mücadele Şubesi’ne bağlı polisler tarafından gözaltına alındı.

17 Şubat 2015’te, Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde, 15 Şubat’ta çıkan olaylara karıştıkları gerekçesiyle polis tarafından Feridun Mahalle Meclisi’ne düzenlenen operasyonda gözaltına alınan 1’i çocuk 6 yurttaş gözaltına alındı. Emniyetteki ifadelerinin ardından Adliye’ye sevk edilen yurttaşlardan B.K. (22), M.G. (43), C.K. (28) ve R.P. (33) “Örgüt Üyesi Olmak” iddiasıyla tutuklandı. B.A.(16) ve A.H. adlı yurttaşlar ise serbest bırakıldı.

17 Şubat 2015’te, Diyarbakır’ın Bismil ilçesinde, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın Türkiye’ye getirilişinin yıldönümü düzenlenen protesto eylemlerine katıldıkları gerekçesiyle gözaltına alınan D.S. (14) ile C.Z. (17), “yasadışı gösteriye katılmak” ve “polise molotof atmak” suçlamalarıyla tutuklanarak cezaevine konuldu.

18 Şubat 2015’te 15 Şubat eylemlerine yönelik polis müdahalesi sonucu gözaltına alınanlardan Diyarbakır’da 29 kişiden 10’u “yasadışı örgüt üyesi olmamakla birlikte yasadışı örgüt adına suç işledikleri” suçlamasıyla tutuklandı.

20 Şubat 2015’te, 2012 yılında cezaevlerinde başlayan ve 68 gün devam eden açlık grevi eylemlerine destek vermek amacıyla yapılan eyleme katıldığı için hakkında dava açılan avukat Sinan Can’a verilen 3 yıllık ceza Yargıtay 9. Ceza Dairesi tarafından onandı. Yargıtay kararının ardından Can, tutuklanarak Diyarbakır D Tipi Cezaevi’ne konuldu.

25 Şubat 2015’te, Diyarbakır’da Dicle Haber Ajansı çalışanı Vedat Dağ ve muhabiri Cihan Başakçıoğlu polis ekipleri tarafından gerekçe gösterilmeksizin gözaltına alındı. Bir süre Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü’nde tutulan 2 kişi daha sonra serbest bırakıldı.

26 Şubat 2015’te Diyarbakır’ın Bismil İlçesi’nde düzenlenen ev baskınları sonucu gözaltına alınan 6 kişiden Ömer Şimşek, Berat Yavuz ve Cihan Ayverdi “yasadışı örgüte eleman kazandırdıkları” iddiasıyla tutuklandı.

26 Şubat 2015’te Diyarbakır’ın Çınar İlçesi’ne bağlı 4 köye baskın düzenleyen özel harekât ekipleri 5 kişiyi gözaltına aldı.

27 Şubat 2015’te, Diyarbakır’ın Çınar ilçesinde, polis tarafından düzenlenen ev baskınlarında haklarında “örgüte eleman kazandırmak” suçlamasında bulunulan 2’si kadın 7 kişi gözaltına alındı.

2 Mart 2015’te, Dicle Haber Ajansı (DİHA) muhabiri Erdoğan Altan, Diyarbakır Havaalanı’nda polisler tarafından yapılan kimlik kontrolü sırasında gözaltına alındı. Altan’ın 2009 yılında Van’da yaptığı bir haberine ilişkin açılan davada ifade vermediği iddia edilerek gözaltına alındığı belirtildi. Adliyeye sevk edilen Altan, alınan ifadesinin ardında serbest bırakıldı.

4 Mart 2015’te,Diyarbakır’ın Bağlar ilçesi Yeniköy Mahallesi’nde polis tarafından bir eve düzenlenen baskında Mahsun Atsız (21) adlı yurttaş gözaltına alındı.

11 Mart 2015’te, Diyarbakır’ın Sur ilçesinde, polis tarafından düzenlenen ev baskınlarında 50 kişinin gözaltına alındığı belirtildi. Avukatlardan edinilen bilgilere göre Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü TEM Şubeye götürülen gözaltındakilerin çoğunun gözaltı kayıt işlemi yapılmadan serbest bırakıldığı ifade edildi. Gözaltı işlemini yapılan 10 kişi ise alınan ifadelerinin ardından serbest bırakıldı.

20 Mart 2015’te Diyarbakır’ın Lice İlçesi’nde düzenlenecek olan Newroz kutlamasına katılmak için Diyarbakır’dan yola çıkan Süleyman Kasdallı adlı kişi darp edilerek gözaltına alındı.

27 Mart 2015’te, İHD Diyarbakır şubemize başvuran Orhan Bayram şu beyanlarda bulundu: “26.03.2015 tarihinde saat 15.30 civarında özel harekât ekipleri ve sivil polislerden oluşan kalabalık bir grup evimize baskın düzenlediler. Baskın sırasında gelinimiz olan Havva Bayram’ı gözaltına aldılar. Hiçbir gerekçe göstermeden evi aramaya başladılar. Evin tamamı yaklaşık 2 saat aradılar. Telefon kontrolü yaptılar. Evde misafir olarak bulunan genç bir kişi vardı, ismi xx. Genç misafiri uzun süre dövdüler. Ağzını ve de burnunu kanlar içinde bıraktılar. Kafamızı sürekli duvara vuruyorlardı. Evde bulunan kitap, Abdullah Öcalan’ın fotoğraflarını ve bazı dergileri alıp götürdüler. Şuanda gözaltında bulunmaktadırlar. Durumlarından endişe ediyoruz. Bu konuda destek sunmanızı talep ediyorum.”

5 Nisan 2015’te, Diyarbakır’da polisin şiddet uygulamalarına her gün bir yenisi ekleniyor. Her gün onlarca yerde arama noktası kuran polisin bugünkü merkezi Seyrantepe Kavşağı oldu. Kavşakta arama noktası kuran polis, yoldan geçen 2 genci durdurarak, üzerlerini aramak istedi. Polisin arama yapmasına tepki gösteren gençler, çok sayıda polis tarafından yere yatırılarak üstleri arandı. Yapılan aramanın ardından isimleri öğrenilemeyen gençler gözaltına alındı.

6 Mayıs 2015’te, Polisler tarafından Diyarbakır’ın Bağlar ilçesi Bağcılar Mahallesi Eşit Özgür Yurttaş Derneği’ne akşam saatlerinde baskın düzenlendi. Baskın sırasında kimsenin bulunmadığı dernekte, kapıyı kıran polislerin arama yaptığı sırada çevredeki yurttaşların haber vermesi üzerine dernek binasına gelen Eşit Özgür Yurttaş Derneği Eşbaşkanı Şehmuz Azarak polisler tarafından alınarak Bağlar Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. Azarak’ın emniyetteki ifade işlemi sürerken, baskın gerekçesinin, “ihbar” olduğu belirtildi.

8 Mayıs Diyarbakır’ın Bismil ilçesinde aralarında Belediye Eşbaşkanı Cemile Eminoğlu’nun evi olmak üzere onlarca adrese önceki gün yapılan eş zamanlı baskında gözaltına alınan 12 gençten biri Bismil Jandarma Amirliği’nde yapılan işlemlerden sonra serbest bırakılırken, 11 kişi savcılık işlemleri için Bismil Adliyesi’ne getirildi. Bismil Cumhuriyet Başsavcılığı’nda ifadeleri alınan 11 kişi, “Örgüte üye olmak”, “Kuvvetli suç şüphesi ve katalog suç işlemek” iddiasıyla mahkemeye sevk edildi. Tutuklanma talebiyle Bismil Sulh Ceza Mahkemesi’ne sevk edilen 4 kişi serbest bırakılırken, Ömer Faruk Yılmaz, Metin Çelik, M. Akif Onur, Mahsum Erkek, Eşref Alsaç, Fırat Bileşikçi ve A.İ. isimli çocuk tutuklanarak, Diyarbakır D Tipi Cezaevi’ne gönderildi.

8 Mayıs 2015’te, Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde geçtiğimiz günlerde yaşanan bir kapkaç olayının ardından ilginç bir gelişme yaşandı. 6 kişi kapkaççıyı “sorguladıkları” iddiasıyla çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı. İddiaya göre, 5 Mayıs günü İMKB Karacadağ Ortaokulu’nda bir kapkaç olayı yaşandı ve kapkaçı gerçekleştiren kişi okul idarecileri tarafından yakalandı. Olay polise bildirilmesine rağmen yaklaşık 2 saat boyunca polislerin okula gelmedi. Daha sonra iddiaya göre, kapkaçı gerçekleştiren kişi okul idarecileri tarafından bırakılırken, 2 saatin ardından sonra olay yerine gelen polisler, olaya ilişkin inceleme başlattı. İncelemenin ardından Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamından 4 okul idaresi ve 2’si de Bağcılar Eşit Özgür Yurttaş Derneği çalışanı olmak üzere 6 kişi gözaltına alındı. Dün mahkemeye sevk edilen Ş.A., M.Z., N.İ., R.B., Ş.A. ve F.G., savcılık ifadelerinin ardından “Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” ve “örgüt üyeliği” iddiasıyla Nöbetçi Sulh Ceza Mahkemesi’ne sevk edildi. Mahkemece tutuklanan 6 kişi Diyarbakır D Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na gönderildi.

8 Mayıs 2015’te, Diyarbakır DBP Bismil İlçe Örgütü binasından çıkarken “Makul şüphe” gerekçesiyle gözaltına alınan Demokratik Gençlik Federasyonu (DEM-GENÇ) üyesi Hilal Ada (22) isimli genç, Bismil İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde ifadesi alındıktan sonra savcılığa sevk edildi. Burada ifadesi alınan genç, tutuklanma talebiyle Sulh Ceza Hâkimliği’ne sevk edildi. Mahkemede ifadesi alınan genç, “Örgüt kurmak ve yönetmek” iddiasıyla tutuklanarak Diyarbakır E Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.

10 Mayıs 2015’te, Diyarbakır Yenişehir’e bağlı Şehitlik Mahallesi’nde 8 Mayıs günü polislerce yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan 11 kişiden 5’i tutuklandı. Özel harekat timleri tarafından darp edilerek gözaltına alındıktan sonra İl Emniyet Müdürlüğü’ne götürülenlerden 2’si emniyetteki ifadelerinin ardından serbest bırakılırken, 9 kişi savcılığa sevk edildi. Alınan savcılık ifadelerinin ardından 2’i kişi daha serbest bırakılırken, diğer 7’si “örgüt üyesi” oldukları iddiasıyla tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi. Diyarbakır Adliyesi Nöbetçi Mahkeme’ye çıkarılan 7 kişiden 5’i aynı gerekçe ile tutuklanırken, 2’si serbest bırakıldı. Tutuklananların isimleri şöyle: Veysi Demir, Veysel Ayhan, Recep Eskici, Şiyar Sincar ve Eyüp Turhan.

12 Mayıs 2015’te Diyarbakır’da, Cumhuriyet Başsavcılığı’nda yürütülen soruşturma kapsamında Yurtsever Devrimci Gençlik Hareketi (YDG-H) üyesi olduğu iddia edilen 12 kişi gözaltına alındı. 8 Mayıs günü düzenlenen operasyonda gözaltın alınan 12 kişi,  ‘Silahlı terör örgütüne üye olma’ suçundan çıkarıldı. Tutuklanma istemiyle Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edilen 12 kişiden 11’i tutuklanırken, 18 yaşından küçük olan ve ismi açıklanmayan bir kişi ise serbest bırakıldı.

21 Mayıs 2015’te, Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan 4 yurttaş, emniyetteki ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Gözaltına alınan 18 yaşından küçük İ.D. (17), Mehmet Şirin Yaş, Şirin Değiş ve Mustafa Binen adlı yurttaşlar, akşam saatlerinde savcılık tarafından ifadeleri alındıktan sonra tutuklanma talebiyle Silvan Sulh Ceza Mahkemesi’ne sevk edildi. Mahkemede ifade veren biri çocuk 4 kişi, “Cebir tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma”, “Silahla yağma ve tehdit” ile “Silahlı terör örgütüne üye olmak” iddiasıyla 23 Mayıs günü tutuklanarak Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.

14 Haziran 2015’te Diyarbakır’da 9 Haziran 2015’te faili meçhul kişiler tarafından düzenlenen silahlı saldırılarda ölen Yeni İHYA-DER Başkanı Aytaç Baran ve HDP aktivistleri Bayram Dağtan, Bayram Özelçi ve Emin Ensen’in ölümüyle ilgili gözaltına alınan 27 kişiden HDP taraftar biri çocuk 15 kişi ile HÜDA-PAR üyesi oldukları belirtilen 7 kişi tutuklandı.

18 Haziran 2015’te,  Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde önceki gece özel harekat polisleri tarafından yapılan ev baskını sırasında 17 boru tipi parça tesirli el yapımı bomba ele geçirilirken, evde bulunan D.A. ve çocuk E.A. gözaltına alınmıştı. Gözaltına alınan biri çocuk 2 kişi TEM’de yapılan sorgularının ardından Cumhuriyet Savcılığı’na sevk edildi. Savcılık sorgularının ardından D.A. serbest bırakılırken, çocuk E.A. ise “Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek” ve “Tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma ve el değiştirme” iddiasıyla tutuklandı.

19 Haziran 2015’te,  Diyarbakır’da Yenişehir ilçesinde Fırat Bozkurt isimli yurttaş, bir kafede oturduğu sırada polisler tarafından gözaltına alındı. Gözaltı gerekçesi öğrenilmeyen Bozkurt’un emniyet müdürlüğüne götürüldüğü belirtildi.

29 Haziran 2015’te Diyarbakır’da ve bazı ilçelerinde 26 Haziran günü düzenlenen eş zamanlı ev baskınları sonucu “yasadışı örgüt üyesi oldukları” iddiasıyla gözaltına alınan 11 kişiden 10’u aynı suçlama doğrultusunda tutuklandı.

1 Temmuz 2015’te, Diyarbakır’da sabahı ev baskınları düzenleyen Terörle Mücadele Şubesi ekipleri Uğur Turan ve Yunus Ekmen’i gözaltına aldı. Operasyonun gerekçesine dair açıklama ise yapılmadı.

2 Temmuz 2015’te Diyarbakır’ın Bismil İlçesi’nde gözaltına alınan A.T. (17), Azad Yıkar (23) ve Kenan Turgay (28) “yasadışı örgüt üyesi oldukları” suçlamasıyla tutuklandı.

2 Temmuz 2015’te Diyarbakır’da ev baskınları düzenleyen Terörle Mücadele Şubesi ekiplerinin gözaltına aldığı 2 kişiden Yunus Ekmen “yasadışı örgüt üyesi olduğu” iddiasıyla tutuklandı.

6 Temmuz 2015’te, Diyarbakır E Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutuklu olan yeğeni Merge Polat’ı ziyaret etmeye giden Kongreya Jinên Azad (KJA) üyesi Berjin Demirkaya, araması olduğu gerekçesiyle cezaevi çıkışında polisler tarafından gözaltına alındı. Demirkaya, 9 Nisan’da da araması olduğu gerekçesiyle Şırnak Adliyesi’ne giderken gözaltına alınıp savcılıkta ifadesi alındıktan sonra serbest bırakılmıştı.

8 Temmuz 2015’te Diyarbakır’ın Sur İlçesi’nde düzenlenen ev baskınında gözaltına alınan F.Ç. sevk edildiği mahkemece “yasadışı örgüt üyesi olduğu” suçlamasıyla tutuklandı.

14 Temmuz 2015’te, GeliyêGodernê ‘nin sular altında kalmasına engel olmak için Silvan’da yapılan eylemin ardından kitle dağıldığı esnada Y.K. (15) isimli çocuk polisler tarafından gözaltına alındı. Diyarbakır Caddesi üzerinde TOMA ve zırhlı araçlarla bekleyen ve çocuğu gözaltına alan polislere tepki gösteren kitleye hitaben bir polisin “Burada topluluk içinde çok rahat konuşuyorsunuz. Topluluk içinde rahat konuşun” şeklinde tehditvari bir şekilde konuşması dikkat çekti. Daha sonra olay yerine gelen Silvan Belediyesi Eşbaşkanı Melikşah Teke ve DBP İlçe Eşbaşkanı Barış Gülenyüz’ün araya girmesiyle çocuk serbest bırakılırken, kitle alkışlarla dağıldı.

16 Temmuz 2015’te, Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde, 7 Haziran genel seçim çalışmaları sırasında Hür Dava Partilileri tarafından HDP Kadın Seçim Bürosu’na ve Kaniya Navin Parkı önündeki yurttaşlara yönelik gerçekleştirilen saldırı sonrası çıkan olaylara karıştıkları iddiasıyla gözaltına alınan 8 kişiden B.M ve M.P. adlı çocuklar, emniyetteki ifadelerinin ardından serbest bırakıldı. Barış Gülmez, Ömer Müjde, Habip Özdemir, Mehdi Yıldırım, Eşref Gülüce ve Necat Güleç ise, emniyetteki işlemlerinin ardından savcılığa sevk edildi. Savcılık tarafından ifadeleri alınan 6 kişi, tutuklanma talebiyle Silvan Sulh Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. Mahkeme, yeterli delil bulunmadığını belirterek, 6 kişiyi serbest bıraktı

15 Temmuz 2015’te, Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde sabah saatlerinde polis tarafından birçok eve eş zamanlı olarak baskınlar yapıldı. Polisin zırhlı araçlar eşliğinde gerçekleştirdiği baskınlarda Necat Güleç, Eşref Gülücü ve Barış Gülmez isimli yurttaşlar ile ismi öğrenilemeyen 14 kişinin gözaltına alındığı belirtildi.

16 Temmuz 2015’te Diyarbakır’da özel harekât polislerinin düzenlediği ev baskınlarında “yasadışı örgüt propagandası yaptıkları” iddiasıyla biri çocuk 4 kişi gözaltına alındı.

17 Temmuz 2015’te, Diyarbakır’ın merkez Sur ve Kayapınar ilçelerinde bulunan farklı adreslere dün sabah saatlerinde gerçekleştirilen ev baskınlarında gözaltına alınan 8 çocuk annesi Muazzez Aşan (47), Emrah Güler (24), İbrahim Akın (25) ve ismi öğrenilemeyen 1 çocuk adliyeye çıkarıldı. Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü’ndeki işlemlerinin ardından “Örgüt üyesi olmak” iddiasıyla sabah saatlerinde savcılığa sevk edilen yurttaşlar, buradaki ifade işlemlerinin ardından serbest bırakıldı. Baskın esnasında polisin Aşan’ın çocuklarına silah doğrultarak yere yatırdığı belirtilmişti.

22 Temmuz 2015’te, Diyarbakır’ın Kayapınar ilçesi Huzurevleri Mahallesi’nde akşam saatlerinde 4 kişi gözaltına alındı. Aralarından Huzurevleri Mahalle Meclisi Yöneticisi Aydın Çalışkan (51) ve Gazal Kaymaz isimli gencin de olduğu 4 kişinin içinde bulundukları araç polis tarafından durduruldu. 4 yurttaş, araçta bulunan bir kişi hakkında arama kararı olduğu gerekçesiyle gözaltına alındı.

22 Temmuz 2015’te, Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde, Mersin’den gelen ve sabah saatlerinde ihbar üzerine araçları durdurulup gözaltına alınan Kobanêli R. M. (14), Nurcan Ersoy (20), Abdurrahman Şaylemez (30) ve Cumhur Çallı (40) adlı kişiler mahkemece tutuklanarak Diyarbakır’daki cezaevlerine gönderildi. Kobanêli R.M. ve Nursan Ersoy “örgüte katılmak”, Mersin’in Yenişehir ilçesinde HDP yöneticisi olduğu öğrenilen Abdurrahman Şaylemez’in de “yardım ve yataklık” suçlamalarıyla tutuklanırken, 1992 yıllarında gerillaya katıldığını, daha sonra teslim olduğunu ve devletle işbirliği içerisinde çalıştığını, uzun yıllar boyunca Kürt siyasi hareketi içerisinde kalarak devlete bilgi verdiğini belirten Cumhur Çallı ise, “örgütsel faaliyetlerde bulunmak” suçlamasıyla tutuklandı.

23 Temmuz 2015’te, Diyarbakır’ın Sur ilçesinde polis, Yenişehir ilçesi Şehitlik semtinde polislere yönelik silahlı saldırıdan sonra, Lalebey ve İskenderpaşa Mahallesi Özgür ve Eşit Yurttaş Derneği’ne baskın düzenledi. Özel harekât polisleri, dernekte arama yaparken, Dernek Eş başkanı Cengiz Ekici’nin aralarında bulunduğu 4’ü çocuk 8 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanların, N.E. (13), H.T. (16), N.A. ve O. isimli soyadı öğrenilemeyen bir çocuk ile, Yazgı Er (20), Abdullah Altun (22), Dernek Eşbaşkanı Cengiz Ekici ve Murat Dağ olduğu öğrenildi.  Yazgı Er ve Murat Dağ 27 Temmuz günü tutuklanarak Diyarbakır E Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.

25 Temmuz 2015’te, Diyabakır’ın Silvan ilçesinde, 24 Temmuz akşam saatlerinde gerçekleştirilen Suruç protestosuna katılan Veysi Gülüp, Mahşuk Uyanık, Ömer Güneş ve Mehmet Raşit Uyanık adlı yurttaşların düzenlenen ev baskınlarında gözaltına alındığı belirtildi.

25 Temmuz 2015’te,  Diyarbakır’ın Bismil ilçesinde sabaha karşı yapılan ev baskınlarında 7 kişi gözaltına alındı. Evleri dağıtılan ve darp edildiği belirtilen gözaltındaki yurttaşların isimleri şöyle: Uğur Kale, Ömer Oruç, Ejder Dağ, Metin İpek, Mustafa Yaprak, Vedat Çetin ve Emrah Çetin.

26 Temmuz 2015’te,  Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde Emek Caddesi üzerinde gerilla alanlarına yönelik hava saldırılarını ve siyasi soykırım operasyonlarını proteste eden kitleye saldıran polis, Seyfettin Tora ve Fırat Çimen adlı yurttaşları gözaltına aldığı öğrenildi.

28 Temmuz 2015’te, Diyarbakır’ın Yenişehir ilçesinde 23 Temmuz’da bir polisin öldürülmesiyle sonuçlanan saldırı sonrası gözaltına alınan gözaltına alınan 3 çocuk da tutuklandı. Olay sonrası gözaltına alınanlardan Yazgı Er’in tutuklanmasının ardından akşam saatlerinde A.Z, Y.K, M.C.B. ile H.K isimli çocuklar adliyeye getirildi. Savcılık ifadelerinin ardından “Örgüt üyesi olmak” iddiasıyla nöbetçi mahkemeye sevke edilen çocuklardan H.K. serbest bırakılırken, 3 çocuk tutuklanarak cezaevine gönderildi.

28 Temmuz 2015’te, Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde sabah saatlerinde özel harekât polisleri tarafından 2 ayrı eve yapılan baskında gözaltına alınan Amed Yılmaz ve O. A. (17) emniyetteki işlemlerinin ardından Silvan Adliyesi’ne getirildi. Savcılık ifadeleri ardından “Örgüt üyesi olmak”, “Örgüt adına faaliyet bulunma” ve “Örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla Silvan Sulh Ceza Mahkemesi’ne sevk edilen 2 kişinden Amed Yılmaz denetimli serbestlik uygulamasıyla serbest bırakılırken, O.A. (17) tutuklanarak cezaevine gönderildi.

28 Temmuz 2015’te, Diyarbakır’ın Bismil ilçesinde sabaha karşı düzenlenen ev baskınlarında Emrah Ay isimli genç gözaltına alındı. Ay, İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne götürülürken Ay’ın babası Vasıf Ay, “Evimin bahçe kapısı açık olmasına rağmen polisler elektrik direğinden evime girdiler. Eve girer girmez bize hakaretler etmeye başladılar. Oğlum Emrah’ı hemen kelepçelediler. ‘Oğlum İstanbul’da çalışıyor yeni geldi’ dememe rağmen polisler ‘Sus yoksa seni gebertiriz’ dediler. Daha sonra polisler bana ‘Evine bir zarar vermedik, bir şey almadık’ diyerek bir kâğıt imzalattılar” diyerek, yaşananları anlattı.

28 Temmuz 2015’te, Diyarbakır’da 25 Temmuz’da gözaltına alınan 28 yurttaştan 2’si tutuklandı. Emniyet Müdürlüğü’ndeki işlemlerinin ardından dün öğlen saatlerinden itibaren adliyeye getirilen yurttaşlardan 11’i savcılık ifadelerinin ardından serbest bırakıldı. 17 yurttaş ise “Örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edildi. Akşam saatlerinden itibaren nöbetçi mahkemede hakim karşısına çıkarılmaya başlanan yurttaşlardan 14’ü denetimli serbestlik koşuluyla serbest bırakılırken, Mahsum Uçar ve Çetin Ergünlü isimli yurttaşlar tutuklandı.

29 Temmuz 2015’te, Diyarbakır’ın Silvan ilçesine bağlı Selahattin ve Kale mahalleleri arasındaki Gazi Caddesi üzerinde bulunan Asayiş Büro Amirliği önünde bulunan polisler tarafından aynı cadde üzerinde bulunan bir gencin üzerine henüz öğrenilemeyen bir nedenle ateş açtı. Edinilen bilgilere göre, polisin ateş açması sonrası ara sokağa koşan genci kovalayan polisler, ismi öğrenilemeyen genci yakalayarak gözaltına aldı. Gencin kaçtığı sokakta yakalanması sırasında sokakta bulunan bir ekmek fırınının camları da polislerce kırılarak, içeriye gaz bombası atıldı. Dükkanın kırılan camlarından hafif şekilde yaralanan bir fırın çalışanı, Silvan Devlet Hastanesi Acil Polikliniği’ne kaldırıldı.

30 Temmuz 2015’te, Diyarbakır Çınar’da akşam saatlerinde gerçekleşen silahlı saldırıda yaralanan polis memuru Mehmet Uyar ile sivil yurttaş Osman Çaran yaşamını yitirdiği ve İbrahim Turan’ın isimli yurttaşın ise durumunun ciddiyetini koruduğu ilçede, polisler sabaha karşı birçok eve baskın düzenledi. Ev baskınlarında Şükrü Gül ve oğulları Azad Gül, Murat Gül, İzzettin Gül ile evlerinde misafir olarak bulunan ve ismi öğrenilemeyen kaynı, Agit Demirtaş, Bawer Turgut ve Ferman Turgut iki kardeş ile Silvan nüfusuna kayıtlı olan ve ilçede eskicilik yaparak geçimini sağlayan, soyadı öğrenilemeyen Hamud adlı kişiler gözaltına alındı.

30 Temmuz 2015’te, Diyarbakır’ın Lice, Ergani, Dicle, Bismil ve Hazro ilçelerinde 26 Temmuz sabahında gerçekleştirilen ev baskınlarında gözaltına alınan 19 yurttaş, Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü’ndeki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Yurttaşlardan 11 kişi savcılık ifadelerinin ardından serbest bırakılırken, 8 yurttaş ise “Örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edildi. Akşam saatlerinden itibaren nöbetçi mahkemeye sevk edilmeye başlanan yurttaşlardan 6’sı mahkemece serbest bırakılırken, Dicle ilçesinde gözaltına alınan Cahit Eşsiz ve Ferhat Özyoldaş isimli yurttaşlar tutuklandı.

30 Temmuz 2015’te, Diyarbakır Valiliği bu sabah saatlerinde Diyarbakır’da yapılan ev baskınlarına ilişkin yazılı açıklama yaptı.  Açıklamada, zırhlı araçlar desteğinde, Jandarma Adli Kolluk Birimleri, Jandarma Özel Harekât Timleri ve Polis Özel Harekât Timlerinin katılımıyla 12 eve baskın yapıldığı belirtilerek 6 kişinin gözaltına alındığı ifade edildi.

30 Temmuz 2015’te, Diyarbakır’ın Lice ilçesinde 25 Temmuz gecesi askeri konvoyun geçişi sırasında meydana gelen ve 2 askerin yaşamını yitirdiği, 4 askerin ise yaralandığı patlama sonrası ilçede gerçekleştirilen ev baskınlarında gözaltına alınan DİHA muhabiri Metin Bekiroğlu ile 5 diğer yurttaş, getirildikleri Diyarbakır İl Emniyet Müdürlüğü’nde 4 gün tutuldu. Adliyeye sevk edilen Bekiroğlu ile 5 kişi, savcılık ifadesinin ardından serbest bırakıldı.

30 Temmuz 2015’te, Diyarbakır’ın Bismil ilçesinde dün sabaha karşı düzenlenen ev baskınında gözaltına alınan Emrah Ay adlı genç, serbest bırakıldı.

31 Temmuz 2015’te, Diyarbakır’ın Çınar İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne ifadesi alınmak üzere çağrılan Serdar Yavuz isimli gence, polisler tarafından saatlerce işkence yapılmasına ilişkin abla Rojda Karaburun, İHD Diyarbakır Şubesi’ne başvurdu. Kardeşinin hastanedeki fotoğrafıyla başvuru yapan abla Karaburun, İHD’den hukuki yardım talebinde bulundu.

31 Temmuz 2015’te, Diyarbakır’ın Bismil ilçesinde sabah saatlerinde yapılan ev baskınlarında 3 kişi gözaltına alındı. İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı polislerin düzenlediği baskın sonucunda Mehmet Devran Ayırbaz, Celal Kortak ve Numan Yayevi isimli gençler gözaltına alındı.  Rojava Mahallesi’ne yapılan baskını sonucunda gözaltına alınan Mehmet Devran Ayırbaz’ın babası Bedran Ayırbaz, zorla eve giren polislerin evin altını üstüne getirdiğini dile getirerek, polisin evdeki değerli eşyaları çaldığını iddia etti. Ayırbaz, “Polisler zorla eve girerek bana ve çocuklarıma silah doğrultarak çıplak bir şekilde bizi yere yatırdı. Ben yatmak istemeyince bana şiddet uygulayarak yere zorla yatırdılar. Sonra eve girip evi darmadağın ettiler. Oğluma ait yaklaşık bin TL değerindeki tespihini çaldılar. Evde buldukları ne kadar değerli eşya varsa ceplerine koyup götürdüler.  Ayırbaz’ın annesi Fatma Ayırbaz ise eve giren polislerin 9 ve 10 yaşındaki çocuklarının kafasına silah dayayarak tekmelediğini belirterek, “Polisler eve girer girmez henüz 9 ve 10 yaşlarındaki çocuklarımın kafalarına silah dayayarak, tekmeleyerek ‘Sizin ağabeyiniz ne yapıyor. Eylemlere katılıyor mu?’ şeklinde sorular sorduktan sonra evin duvarında asılı bulunan Kuran-ı kerimi ellerine alarak ‘bu nedir? Bu nedir?’ şeklinde bağırarak Kuran-ı Kerimi yere attı.

2 Ağustos 2015’te, Diyarbakır Silvan’da Asayiş Büro Amirliği’nin fotoğrafını çektiği iddiasıyla 29 Temmuz tarihinde polislerce üzerine ateş açılarak gözaltına alınan Ömer Ezer isimli genç, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Ezer’in avukatı Fırat Bakıroğlu, müvekkilinin gözaltı sürecince darp edildiğini söyledi.

2 Ağustos 2015’te Diyarbakır’ın Lice İlçesi’nde yapılan ev baskınlarında gözaltına alınanlardan Lice Belediyesi Eşbaşkanı Harun Erkuş ve Abdullah Hocaoğlu, “yasadışı örgüt üyesi oldukları” iddiasıyla tutuklandı.

5 Ağustos 2015’te, Diyarbakır’ın Kayapınar ilçesi Peyas Mahallesi’nde polisler, bir eve operasyon gerçekleştirdi. Aramada, evdeki eşyaları dağıtan polis, Nevzat Sertaç Özgen adlı yurttaşı gözaltına aldı. Gözaltı gerekçesi hakkında bilgi edinilmezken, gözaltına alınan Özgen Diyarbakır İl Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü.

7 Ağustos 2015’te, Diyarbakır’ın Ergani ilçesinde 4 gün önce yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan 8 kişi, emniyetteki işlemlerinin ardından Ergani Adliyesi’ne çıkarıldı. Savcılıktaki ifadeleri tamamlanan yurttaşlar, tutuklanmak talebiyle mahkemeye sevk edildi. Mahkemede ifadeleri alınan Mazlum Güzel, Vedat Alpyılmaz, Murat Genç, Abbas Akhatun, Kemal Aslan, Ethem Onuş, Abdullah Karakaş ve Baran Aladağ, “Örgüt üyeliği” ve “Örgüt adına suç işleme” iddiasıyla tutuklanarak Diyarbakır D Tipi Cezaevi’ne gönderildi.

9 Ağustos 2015’te, Dicle Nehri kıyısında yapılan Kırklardağı Yaşam Konutları’nda “yolsuzluk ve usulsüzlük yapılıp, örgüte para aktarıldığı” gerekçesiyle Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında önceki gün Diyarbakır merkezli 6 ilde eşzamanlı yapılan operasyonda, aralarında Sur ilçe eski Belediye Başkanı Abdullah Demirbaş’ın da bulunduğu 27 kişi gözaltına alınmıştı. Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü’nde sorguları biten 15 kişi dün adliye sevk edilmişti. Savcılık ifadelerinin ardından tutuklanma istemiyle mahkemeye sevk edilen 15 kişi, Diyarbakır Sulh Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıktı. Mahkeme Sur Belediyesi eski Başkanı Abdullah Demirbaş ile Serdar Ay, Ramazan Keskinkılıç, Namık Kemal Avşar, Mehmet Yazmaz, Kemal Güler, İsmet Demirbölek, Enver Yurtdaş ve Cahit Alkan isimli şüphelilerin tutuklanmasına karar verirken, Piresin Bal, Nevzat Sertaç Özgen, Nakşi Sayar, Murtaza Karademir, İlhan Avşar ve Abdulsemet Karakaş isimli yurttaşları ise adli kontrol şartıyla serbest bıraktı.

10 Ağustos 2015’te, Diyarbakır’ın Lice ilçesinde Emniyet Müdürlüğü ve İlçe Jandarma Komutanlığı’na gerçekleştirilen silahlı saldırıdan sonra ilçe merkezinde terör estiren polis etrafa rastgele kurşun yağdırıp, halka küfürler etti. Ardından polis, yoldan geçen Serdar Canpolat, Metin Karadağ ve Cemal Polat adlı yurttaşları gözaltına aldı.

14 Ağustos 2015’te,  Ağrı ve Mardin’den sonra bir infaz haberi de Diyarbakır’dan geldi. Diyarbakır merkez Bağlar ilçesine bağlı Kaynartepe Mahallesi’nde polis bir yurttaşı infaz etti. Mahallelilerin verdiği bilgiye göre, özel harekat timleri dün gece saat 23.00 sularında mahalleyi abluka altına alarak etrafa rastgele ateş açtı. Tarama esnasında evinin kapısında oturan 40 yaşındaki Fahrettin Budak adlı yurttaş, göğsü ve sırtına aldığı 3 kurşunla infaz edildiği belirtildi. Olayda aynı mahallede Şaban Çelik (29) isimli kişinin de ateşli silahla yaralandığı ve 3 kişinin de gözaltına alındığı bildirildi.

15 Ağustos 2015’te, Diyarbakır’ın Sur ilçesinde artan polis baskısı ve operasyonlara karşı Lalebey Mahallesi’nde halkın kazıdığı hendeklerin başında öz savunması sürerken, Uçak Sokak’ta polisin “dur” ihtarına uymadığı iddiasıyla seyir halinde olan motosikletli 2 genç gözaltına alındı. İsimleri öğrenilemeyen gençlerin polisin şiddetine maruz kaldığı öğrenilirken, polislerin gençleri karakola götürmeden bölgede tuttuktan sonra serbest bıraktığı öğrenildi.

15 Ağustos 2015’te, Diyarbakır’ın Bismil ilçesinde dün sabah saatlerinde yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan 4 kişi emniyet işlemlerinin ardından bugün adliyeye getirildi. Savcılık işlemlerinin ardından Selim Çakmak ve İbrahim Demirtaş serbest bırakılırken, “Örgüt üyesi olmak” iddiasıyla Bismil Sulh Ceza Mahkemesi’ne sevk edilen İbrahim Ayaz ve Arif Budak tutuklanarak Diyarbakır D Tipi Cezaevi’ne gönderildi.

17 Ağustos 2015’te, Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde 13 Ağustos’ta özel hareket timlerinin evlere yaptığı baskınlarda gözaltına alınan Zülküf Ortaç, Ferit Bademkıran, Mehmet Tektaş, Reyhan Coşmuşlu ve Yaşar Aydın emniyetteki işlemleri ardından savcılığa çıkarıldı. Savcılık sorgularından sonra 5 kişi, tutuklama talebiyle nöbetçi mahkemeye sevk edildi. Mahkeme eksik evrak olduğu gerekçesi ile Coşmuşlu için ek gözaltı kararı verirken, 4 yurttaşın ise “Örgüt üyesi ve patlayıcı madde bulundurmaktan” tutuklanmalarına karar verdi. Tutuklananlar Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.

17 Ağustos 2015’te, Diyarbakır’ın Lice ilçesi Karahasan Mahallesi’nde siyasi operasyonlara karşı hendek kazmak isteyen gençlere polisin gerçek mermilerle saldırdığı 14 Ağustos gecesi yaralan Zana Kumral’ı hastaneye götürdüğü için gözaltına alına Nurettin Bayhan, emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye getirildi. Savcılık ifadesinin ardından “Örgüt üyesi olmak”, “Kamu malına zarar vermek” iddiasıyla mahkemeye sevk edilen Bayhan, adli kontrol şartı ile serbest bırakıldı.

18 Ağustos’ta Lice-Hani-Kocaköy üçgeninde başlatılan askeri operasyonlara karşı canlı kalkan olarak olay yerine giden ve helikopterden açılan ateş sonucu yaralanan Aydın Damak, tedavi gördüğü Halis Toprak Vakfı Lice Devlet Hastanesi’nde savcılığın kararıyla gözaltına alındı. Savcılık ifadesinin ardından “Örgüt üyesi olmak” iddiasıyla mahkemeye sevk edilen Damak tutuklanarak, Lice Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.

19 Ağustos 2015’te, Güneydoğu’da birçok kentte çeşitli tarihlerde DBP tarafından ilan edilen ‘öz yönetim’ açıklamalarıyla ilgili olarak Diyarbakır’ın Sur veSilvan ilçelerinde bu sabah eş zamanlı operasyon yapıldı. Sur Belediyesi Eşbaşkanları DBP’li Seyid Narin ve Fatma Şık Barut, Silvan Belediye Eşbaşkanları Yüksel Bodakçı ve Melikşah Teke gözaltına alındı.

20 Ağustos 2015’te, Diyarbakır’ın Kayapınar ilçesi Huzurevleri Mahallesi’nde akşam saatlerinde ismi öğrenilemeyen iki genç, bir bakkalın içinde polisler tarafından dövülerek gözaltına alındı. Gözaltına alınan gençler, plakasız bir araca zorla konularak götürüldüğü öğrenildi.

22 Ağustos 2015’te,  Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde özel harekat timleri tarafından yerle bir edildikten sonra Çarşamba günü evlere yapılan baskınlarla gözaltına alınan Ahmet Balyan, Mustafa Durak, Yakup Aktarlı ve Hayati Cesur, emniyetteki ifadelerinin ardından Silvan Adliyesi’ne çıkartıldı. Savcılık tarafından ifadeleri alınan 4 yurttaş “örgüt üyesi olmak”, “örgüt propagandası yapmak” ve “devletin birliğini ve bütünlüğünü bozmak” suçlamasıyla tutuklanma talebiyle nöbetçi mahkemeye sevk edildi. Mahkeme tarafından ifadeleri alınan Ahmet Balyan ve Mustafa Durak doğrudan, Yakup Aktarlı ise “adli kontrol tedbiriyle” serbest bırakıldı. Ayrıca Aktarlı’ya yurtdışına çıkma yasağı da getirilirken, dosyaya gizlilik kararı konuldu.

22 Ağustos 2015’te,  Diyarbakır’ın Lice ilçesinde dün sabah saatlerinde polisin evlere yaptığı baskınlarda gözaltına alınan Bekir Söğüt ve Bayram Özkan emniyet işlemlerinin ardından adliyeye getirildi. Savcılık ifadelerinin ardından “Örgüt üyeliği” iddiasıyla nöbetçi mahkemeye sevk edilen 2 kişiden Özkan, adli kontrol şartı ile serbest bırakılırken, Söğüt aynı gerekçeyle tutuklandı. Karahasan Mahallesi’nde ise 14 Ağustos’ta yapılan operasyonlara karşı hendek kazmak isteyen gençlere polisin gerçek mermilerle saldırısı sırasında yaralanan Mehmet Emin Kumral, kaldırıldığı hastanede taburcu edildikten gözaltına alındı. Savcılıktaki ifadesinin ardından “Örgüt üyesi olmak” iddiasıyla mahkemeye sevk edilen Kumral, tutuklandı.

22 Ağustos 2015’te,  Diyarbakır’ın Sur ilçesinde dün gece polisin başlattığı ve sabah saatlerine kadar şiddetli çatışmalara dönüşen operasyonlar sırasında yaşamını yitirdiği belirtilen ismi öğrenilemeyen bir gencin cenazesi, Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi morguna getirildi. Yaşamını yitiren kişinin 20 yaşlarında olduğu ve üzerinden Suriye li olduğuna dair bir kimlik çıktığı iddia edildi.  Çıkan olaylarda  4 belediye çalışanın gözaltına alındığı öğrenildi.

22 Ağustos 2015’te, Diyarbakır’ın Sur ve Silvan ilçelerinde halkın özyönetimini ilan etmesinin ardından 19 Ağustos’ta operasyonları kapsamında gözaltına alınan DBP’li belediye eşbaşkanları tutuklandı. Sur Belediye Eşbaşkanları Seyid Narin ve Fatma Şık Barut, Silvan Belediye Eşbaşkanı Yüksel Bodakçi, DBP Sur İlçe Eşbaşkanı Ali Rıza Çiçekli, Kadın Akademisi çalışanı Güneş Ölmez, Hasan Irmak ve Abdulnesim Baran dün emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye çıkarıldı. Savcılıkta ifadeleri alınan Kürt siyasetçiler tutuklamak talebiyle mahkemeye sevk edildi. Nöbetçi mahkemede geç saatlere kadar ifade işlemleri süren Narin, Barut, Bodakçi, Çiçekli ve Ölmez TCK’nin 302. maddesi olan “Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak” iddiasıyla tutuklandı. Hasan Irmak ve Abdulnesim Baran ise mahkemece serbest bırakıldı.

23 Ağustos 2015’te, Diyarbakır’ın Ergani ilçesinde 21 Ağustos günü gözaltına alınan 7 kişiden 4’ü çıkarıldıkları Ergani Sulh Ceza Mahkemesi’nce tutuklandı. Tutuklanan KURDÎ-DER İlçe Eşbaşkanı Mehmet Taşkesen, Ergani Belediye Meclis Üyesi Necmi Şahin, Engin Sönmez ve Şadi Yaman Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi’ne götürüldü.

26 Ağustos 2015’te, DBP tarafından Lice ve Silvan’da yaşananlara dikkat çekmek amacıyla Diyarbakır’da başlatılan bir günlük “Hayatı durdurma” eylemi devam ederken, eczane ve fırınlar dışında tüm kepenkler kapatıldı. Şeyh Şamil Mahallesi Barış Caddesi’nde protesto eylemi yapan gençlere polis biber gazı, plastik mermi ve tazyikli su ile saldırdı. Saldırı sırasında olay yerinden uzaklaşıp eve gitmeye çalışan Şaban Vural (19), eve geldiği sırada polis evin kapısını kırarak içeri girdi. Kapıyı kırıp içeri giren polis, Vural’ı gözaltına aldı. Vural’ın gözaltına alınmasına tepki gösteren baba Cahit Vural da polisler tarafından gözaltına alındı.

26 Ağustos 2015’te Diyarbakır’da başlatılan “hayatı durdurma” eylemine polis ekiplerinin müdahalesinde açılan ateşle vurularak yaralanan kardeşlerden Ramazan Yılmaz’ın durumunun ağır olduğu, Serdar Yılmaz’ın ise tedavi tamamlanmadan yaralı halde gözaltına alındığı öğrenildi.

27 Ağustos 2015’te, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Diyarbakır İl Eşbaşkanı Hafize İpek, sabah saatlerinde polislerce evine yapılan baskın sonucunda gözaltına alındı.

26 Ağustos 2015’te, Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde internet üzeri yayın yapan Silvan Mücadele Gazetesi sahibi ve muhabiri Ferhat Parlak, daha önce hakkında açılan bir davaya ilişkin bilgi almak için gittiği Silvan Adliyesi’nde hakkında yakalama kararı olduğu gerekçesiyle polisler tarafından gözaltına alındı. Gözaltına alınan Parlak, “Örgüt üyeliği” ve “Örgüt propagandası yapma” iddiasıyla dava açıldığı ve 21 Ağustos’ta hakkında yakalama kararı çıkarıldığı bildirildi.

28 Ağustos 2015’te, Diyarbakır’ın Ergani ilçesinde 28 Temmuz günü Ergani Sulh Ceza Mahkemesi’nce “Örgüt üyesi olma” iddiasıyla tutuklanan Uygar Taner, Baran Şahin, Zülküf Koçyiğit, Ramazan Bal ve Abbas Kayacan adlı yurttaşlar, Diyarbakır D Tipi Cezaevi’ne gönderilmişlerdi. Yapılan itiraz üzerine dün akşam saatlerinde “Tutukluluk kararının gözden geçirilmesi” gerekçesiyle 5 yurttaş denetimli serbestlik kapsamında serbest bırakıldı. Ergani Cumhuriyet Savcılığı’nın itirazı nedeniyle yurttaşlar hakkında tekrar mahkeme tarafından tutuklama kararı çıkarıldı.

31 Ağustos 2015’te Diyarbakır’da Vice News adlı haber sitesi adına haber takibi yaparken gözaltına alınan İngiliz gazeteciler Jake Hanrahan, Philip Pendlebury ve Mohammed İsmael Rasool çıkarıldıkları mahkeme tarafından “yasadışı örgüt üyesi olmamakla birlikte yasadışı örgüt adına hareket etmekle” suçlanarak tutuklandı.

3 Eylül 2015’te Diyarbakır’da yapılan operasyonlar sonucu Dicle İlçesi’nde bir kişinin, Eğil İlçesi’nde de yine bir kişinin gözaltına alındığı bildirildi.

5 Eylül 2015’te Diyarbakır’da yaşayan Hollandalı gazeteci Frederike Geerdink Terörle Mücadele Şubesi’ne bağlı polis ekipleri tarafından gözaltına alındı.

7 Eylül 2015’te Dicle Belediyesi’nde (Diyarbakır) kepçe operatörü olarak çalışan ve evine düzenlenen baskında gözaltına alınan Fesih Kaya “yasadışı örgüt üyesi olduğu” iddiasıyla tutuklandı.

8 Eylül 2015’te sokağa çıkma yasağının ilan edildiği Diyarbakır’ın Bismil İlçesi’nde bir aracı durduran polis, içinde bulunan 5 kişiyi sokak ortasında yere yatırıp dakikalarca darp etti. Çevrede bulunanların duruma tepki göstermesi üzerine 5 kişinin gözaltına alınarak Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldüğü bildirildi.

8 Eylül 2015’te Diyarbakır’ın Silvan İlçesi’nde operasyon düzenleyen polis ekipleri gerekçe göstermeden 2 kişiyi, Diyarbakır kent merkezinde de 3 kişiyi gözaltına aldı.

9 Eylül 2015’te Diyarbakır’ın Bismil İlçesi’nde Belediye Eşbaşkanı Resul Sarı’nın evine baskın düzenleyen güvenlik güçleri oğlu ve 2 kardeşi ile birlikte gözaltına aldı.

11 Eylül 2015’te, Diyarbakır’ın Bismil ilçesinde önceki gün evlerine yapılan baskın sonucu gözaltına alınan M. Şükrü Karagöz (22) ve Ferhat Altınkaya (18), emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye getirildi. Savcılık ifadelerinin ardından “Örgüt üyesi olmak” iddiasıyla Sulh Ceza Mahkemesi’ne sevk edilen Altınkaya adli kontrol şartıyla serbest bırakılırken, Karagöz aynı gerekçeyle tutuklandı.

11 Eylül 2015’te, Diyarbakır’ın Bağlar ilçesi Girne Caddesi’nden motosikletle geçen Mehmet Bağırtan (18) isimli genç, polisler tarafından gözaltına alındı. Bağırtan’ın üzerinde YDG-H yazılı tişört bulunduğu gerekçesiyle cadde üzerinde devriye gezen polisler tarafından gözaltına alındığı öğrenildi.

11 Eylül 2015’te, Diyarbakır’ın Silvan ilçesinin Mescit Mahallesi Tarancı Caddesi üzerinde bulunan bir markete dün akşam özel harekât polisleri tarafından yapılan baskında gözaltına alınan ikisi kadın 4 kişinin, polisler tarafından darp edilerek işkenceye maruz kaldıkları belirtildi. Alınan bilgilere göre dün akşam yapılan baskında gözaltına alınan market sahibi İhsan Ezer ve markette bulunan Mehmet Dinçer, Güler Aruk ve Muazzez Moğol adlı yurttaşların sağlık kontrolünün ardından ve bugün Silvan’da herhangi bir işlem yapılmadan Diyarbakır TEM Şubesi’ne gönderildi. İddiaya göre hastaneye getirilen yurttaşların feci şekilde darp edildikleri ve işkenceye maruz kaldıkları öğrenildi.

13 Eylül 2015’te,  Diyarbakır’ın Sur ilçesinde devam polis saldırılarını protesto etmek amacıyla sokağa çıkan yurttaşlara, gaz bombaları, tazyikli su ve gerçek mermilerle saldıran polis, aralarında yabancı bir gazetecinin de bulunduğu 3 kişiyi kafalarına silah dayayarak gözaltına aldığı belirtildi.

14 Eylül 2015’te, Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde, sıkıyönetimin uygulamalarının ardından sokak ve caddelerde terör estirip halka saldıran polis, Bağlar Mahallesi Diyarbakır Caddesi üzerinde markete gittikleri belirtilen 4 kişiyi gözaltına aldı. İsimleri ve gözaltı gerekçeleri öğrenilemeyen 4 yurttaşın İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldüğü öğrenilirken, polisin plakasız araçlar ile sokaklarda dolaştığı belirtildi.

14 Eylül 2015’te, Diyarbakır Sur’a yönelik sıkıyönetim uygulamalarını protesto eden halka polisin saldırısı saldırı sırasında Diyarbakır Barosu’na bağlı Mesut Aydın ve Hazım Bozkurt isimli avukatlar gözaltına alındı.

17 Eylül 2015’te, Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde 15 Eylül’de gözaltına alınan DBP Silvan İlçe Örgütü yöneticisi Muzaffer Tunç, bugün adliyeye sevk edildi. Tutuklanma talebiyle Sulh Ceza Mahkemesi’ne gönderilen Tunç, “örgüt üyeliği” iddiasıyla tutuklanarak Diyarbakır D Tipi Cezaevi’ne gönderildi.

18 Eylül 2015’te, Diyarbakır’ın Silvan ilçesine bağlı Bağlar ve Feridun mahallelerine girmeye çalışan polis halkın direnişi ile karşılaştı. Cadde ve sokaklara zırhlı araçlar ile giren polis rastgele tarama yaparak mahalle aralarına gaz bombaları attı. Saldırı esnasında Karabehlülbey Caddesi’nde seyir halindeki bir aracı durduran polisin, araçta bulunan yurttaşları yüzükoyun yere yatırarak saatlerce beklettiği kameralara yansıdı.  Gece saatlerine kadar süren saldırıda ismi öğrenilemeyen 3 kişinin gözaltına alındığı öğrenildi.

23 Eylül 2015’te Diyarbakır’ın Silvan İlçesi’nde internet üzerinden yayın yapan Silvan Mücadele Gazetesi’nin sahibi ve muhabiri Ferhat Parlak, “yasadışı örgüt üyesi olduğu” iddiasıyla tutuklandı. Ferhat Parlak 26 Ağustos 2015’te de gözaltına alınmış ve serbest bırakılmıştı.

22 Eylül 2015’te, Diyarbakır’ın merkez Yenişehir ilçesi Gevran Caddesi üzerinde bayram için tezgah açıp satış yapan gençlere, özel harekat timleri ve polisler saldırdı. Cadde üzerinde bulunan Ziraat Bankası karşısında bayram için kemer satan 20’li yaşlarda iki gencin bulunduğu yere gelen polisler, gerçekçe göstermeden gençlerin tezgâhlarını dağıttı. Gençleri kenara çeken polisler, “Kafanızdan vururuz” tehdidinde bulunduktan sonra gençleri gözaltına aldı. Duruma tepki gösteren halka ise silah doğrultan polisler havaya ateş açtı.

25 Eylül 2015’te, Diyarbakır da polisler akşam saatlerinde DBP Lice İlçe yöneticisi İdris Özbahçivanin evine baskın düzenledi. Baskın sırasında evde bulunan Özbahcıvan polisler tarafından gözaltına alındı.

28 Eylül 2015’te Diyarbakır’da polis ekipleri Dicle Haber Ajansı’nın, Azadiya Welat Gazetesi’nin, Aram Yayınlarının ve Kürdî Der’in bulunduğu binaya baskın düzenleyerek söz konusu kurumlarda arama yaptı. Operasyonun ardından basın yayın çalışanı 32 kişi gözaltına alındı. “Barut izi araması” yapılan 32 kişi daha sonra serbest bırakıldı.

30 Eylül 2015’te, Diyarbakır’ın Dicle (Pîran) ve Eğil (Gêl) ilçesinde sabah saatlerinde polis ve askerlerce evlere düzenlenen eşzamanlı baskında gözaltına alınan 3 DBP yöneticisi Dicle Emniyet Müdürlüğü’ndeki işlemlerinin ardından adliyeye getirildi. Savcılığa ifadelerinin ardından “Örgüt üyesi olmak” iddiasıyla mahkemeye sevk edilen DBP Eğil ilçe eski Eşbaşkanı Yaşar Aydın ile DBP Dicle eski yöneticileri Ali Karakaş ve Abdurahman Sert, tutuklayarak cezaevine gönderdi.

1 Ekim 2015’te, Diyarbakır’ın Çermik ilçesinde sabah saatlerinde evine baskın yapılan DBP Çermik eski İlçe Eşbaşkanı Nevzat Güler gözaltına alındı. Çermik İlçe Emniyeti’ne götürülen Güler’in evi ise polisler tarafından didik didik arandı.

1 Ekim 2015’te, Diyarbakır Silvan’da polis zırhlı araçlarla siren çalarak ilçe merkezinde dolaşırken Gazi Caddesi üzerinde bulunan Selahattin Eyubi Camisi önünde ismi öğrenilemeyen bir çocuğu darp ederek gözaltına aldı. Çevrede bulunan yurttaşlardan alınan bilgilere göre, çocuğun gülmesi üzerine, polislerin zırhlı araçtan inip, çocuğu darp ederek gözaltına aldı. Gözaltına alınan çocuğun nereye götürüldüğüne dair bilgi edinilemedi.

2 Ekim 2015’te, Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde ilan edilen sokağa çıkma yasağı sırasında, polis ve özel hareket timleri tarafından düzenlenen ev baskınlarında Ahmet Çiçek ve ismi öğrenilemeyen kardeşi darp edilerek gözaltına alındı.

3 Ekim 2015’te, Diyarbakır’ın Bismil ilçesinde dün Diyarbakır İl Jandarma Komutanlığı tarafından Kurtuluş ve Akpınar mahallelerinde evlerine yapılan baskınla gözaltına alınan Kadir Kortak (18) ve Süleyman Kortak (19) İlçe Jandarma Müdürlüğü’ndeki işlemlerinin ardından adliyeye getirildi. Savcılık ifadelerinin ardından 2 genç “YDG-H üyesi olmak” iddiasıyla tutuklanarak, Diyarbakır D Tipi Cezaevi’ne gönderildi.

3 Ekim 2015’te, Diyarbakır Huzur Evleri Mahallesi Sıtkı Göral Caddesi’nde akşam saatlerinde devriye gezen polis hiçbir gerekçe göstermeden 3 çocuğu gözaltına aldı. Evlerinin önünde duran 10-12 yaşlarındaki çocuklar polis tarafından yaka paça alarak zırhlı araca bindirildi. Cadde üzerinde bulunan yurttaşların polise tepki göstermesi üzerine polisin yurttaşları tehdit ettiği belirtildi.

3 Ekim 2015’te, Diyarbakır Bağlar ilçesi Öğretmenler Caddesi’nde saat 15.00 sıralarında polis, biri kadın 2 genci, üzerlerinde bomba olduğu gerekçesiyle darp ederek gözaltına aldı. Cadde üzerinde bulunan esnaftan edinilen bilgilere göre, havaya 3 el ateş eden polis, gençleri yüzüstü yere yatırdıktan sonra darp ederek gözaltına aldı.

4 Ekim 2015’te, Diyarbakır Silvan’da Feridun Mahallesi’nde akşam Yaman ailesinin evine yapılan baskında, 17 yaşındaki Ahmet Solmaz, ablası Kader Yaman ve eniştesi Muzaffer Yaman özel harekât timleri tarafından gözaltına alınarak Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. Ahmet Solmaz’ın “örgüt üyesi” olduğu iddia edilirken, aile bireyleri de Solmaz’a yardım ettiği gerekçesiyle gözaltına alındı. Baskında ev didik didik aranırken, evde un torbası dahi özel harekat timleri tarafından yere döküldü. Aile bireylerinin gözaltına alınması üzerine en küçüğü 4, en büyüğü 15 yaşında olan 6 çocuk ise evde tek başlarına kaldı. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi çalışanı Faysal Aksu’nun ise gözaltına alındığı sırada özel harekat timleri tarafından darp edilerek işkenceye maruz kaldığı öğrenildi. Hastaneye götürülmediği belirtilen Aksu’nun Diyarbakır Adliyesi’ne sevk edildiği ifade edildi. Silvan’da çok sayıda kişinin gözaltına alındığı öğrenilirken isimleri netleşenler şu şekilde: “Mustafa Durak, Hayrettin Öztürk, İlhan Öztürk, Kerem Yılmaz, Ömer Yılmaz, Faysal Aksu, Ömer Binen, Fahdettin Binen, Sakine Binen, Medine Binen, Şehmus Meşe, Ahmet Yılmaz, Rıza Kırtay, Necat Yüzkan, Kader Yaman, Muzaffer Yaman, Ahmet Solmaz, Kerem Özer.” Kerem Yılmaz, Necat Yüzkan ve “Örgüt üyesi olma” iddiasıyla tutuklanarak cezaevine gönderildi.

4 Ekim 2015’te, Diyarbakır’ın Kayapınar ilçesinde bulunan Ninova AVM civarında gece saatlerinde zırhlı araçlarla Diyarbakır -Silvan yolunu trafiğe kapatan polis ve özel harekat timlerinin, yol kontrolü yaptıkları sırada yoldan geçen yurttaşlara silah doğrultarak başka bir güzergahtan geçmeleri yönünde tehditlerde bulunduğu belirtildi. Çevrede bulunan yurttaşların verdiği bilgilere göre, daha sonra yoldan geçen araçta bulunan ve ismi öğrenilemeyen 2 yurttaş, araçtan indirilerek, kafalarına torba geçirilerek gözaltına alındı.

4 Ekim 2015’te, Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde sokağa çıkma yasağından sonra saldırılarını tırmandıran polis, 19 yaşındaki Ömer Binen adlı genci sırtından yaraladı. Binen’i hastaneye kaldıran aile bireyleri gözaltına alındı. Binen’in annesi Sakine, babası Vahdettin ve teyzesi Medine Binen özel harekat polisleri tarafından gözaltına alınırken, yaralı Binen ise Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde tedavi altına alındı. Binen’in de tedavisinin ardından gözaltına alınacağı öğrenildi. Ailenin gözaltına alınmasına “çocukları Binen’e yardım etmeleri” gerekçe gösterildi.

5 Ekim 2015’te, Diyarbakır’ın Lice ilçesinde sabah saatlerinde özel hareket polisleri tarafından bir eve yapılan baskında, Mehmet Bayhan isimli yurttaş gözaltına alındı. Gözaltı gerekçesi öğrenilemeyen Bayhan, İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü.

5 Ekim 2015’te, Diyarbakır’dan Silvan’a göreve giden 112’i Ambulans ekibi polisler tarafından gözaltına alındı. Silvana yaralı almak üzere giden 112 Ambulans görevlileri Tuba Dukan, Selim Özdemir ve Erkan Akbak ilçe girişinde polisler tarafından 21.30’da araçları durdurularak darp edilerek gözaltına alındı.

8 Ekim 2015’te, Diyarbakır’ın Lice ilçesinde, özel harekat polisleri çarşı merkezinde dolaşan Zeki Gülen ve Nedim Kulan’ı gözaltına aldı. Gülen ve Kulan’ın etrafını saran polis, gözaltı işlemi yaptıktan sonra İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne götürdü.

8 Ekim 2015’te Diyarbakır’ın Bağlar İlçesi’nde bir eve baskın düzenleyen polis ekiplerinin ateş açıldığı iddiasıyla eve bomba atması sonucu Taybet Cansi isimli kadın öldürüldü. Baskında 6 kişinin de gözaltına alındığı bildirildi.

9 Ekim 2015’te Diyarbakır’ın Dicle İlçesi’nde düzenlenen baskınla gözaltına alınan Belediye Eş Başkanı Abdulsamet Bilgin ile Fen İşleri Müdürlüğü çalışanı İlhami Güzel, “devletin birliğini ve bütünlüğünü bozdukları” iddiasıyla tutuklandı.

10 Ekim 2015’te, Diyarbakır’ın Yenişehir ilçesine bağlı Feritköşk Mahallesi’nde ilan edilen sokağa çıkma yasağı ile birlikte özel harekat polislerin yaptığı ev baskınlarında 2 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınlarının isimlerinin Murat Şentürk ve Emin Sipek olduğu öğrenildi. Yapılan ev baskınlarında özel hare ket timleri evin kapılarını kırarak içeriye girerken, evdeki eşyalar dağıtıldı.

11 Ekim 2015’te Diyarbakır’ın Sur İlçesi’nde devam eden operasyonlarda 26 kişinin gözaltına alındığı bildirildi. Belediye Eş Başkanı Diba Keskin ile 2 belediye çalışanı “devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmaya çalıştıkları” iddiasıyla gözaltına alındı.

11 Ekim 2015’te, Diyarbakır’ın Sur ilçesinde polis tarafından silahla vurulması iddiasıyla yaralanan Ekrem Susul’ı hastaneye ulaştırmaya çalışan çocukları ve komşuları, polislerce gözaltına alındı. Hasırlı Mahallesi’ne dönük saldırılar sırasında bir yurttaş da polislerce silahla vuruldu. Leylek Sokak’ta vurulan Ekrem Susul, çocukları ve komşuları tarafından hemen hastaneye kaldırılmak istendi. Ancak Susul’u vuran polisler, onu hastaneye götürmeye çalışan çocukları Muhammet, Murat ve Nurcan Susul ile komşuları Ercan Çelik, Eyüp Çelik, Mehmet Çetin ve Abdulkadir Kurt’u gözaltına aldı.

11 Ekim 2015’te, Diyarbakır’ın Sur ilçesinde polis baskın yaptığı evlerde yurttaşları gözaltına aldı. Gözaltına alınan 26 kişi Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. Gözaltına alınanların Şeyhmus Kaya, Müşerref Çetiner, Veli Çetiner, Erkan Kaptan, A. Halim Çelikbilek, Ömer Sürgün, Ahmet Kama, M. Sıddık Açıkgöz, Ferit Açıkgöz, Şahin Kaya, Mehmet Subaşı, Şahin Kaya, Veysel Bektaş, Recep Boran, Sinan Fidan (18), S.E (17)., F.E.(16), R.F. (16), Ferit Acikgöz ve soyadı öğrenilmeyen Veysi isimli yurttaşlar bulunuyor. Gözaltına alınanlar arasında bulunan Veysi isimli yurttaşın yaralı olduğu, Ferit Acikgöz’ün ise akli dengesinin yerinde olmadığı belirtildi.

12 Ekim 2015’te, Diyarbakır’da 8 Ekim’de Bağlar ilçesi 5 Nisan Mahallesi’nde bir eve yapılan ve Taybet Cansi isimli bir kadının infaz edildiği polis baskında gözaltına alınan 3’ü yaralı 6 kişi emniyetteki işlemlerinin ardından sabah saatlerinde adliyeye getirildi. Savcılık ifadesinin ardından “Örgüt üyesi olmak” iddiasıyla 2. Sulh Ceza Mahkemesi’ne sevk edilen Sevgi Küçük, Songül Küçük, Nesrin Küçük, Mazlum Süslü, Ahmet Tezelci ve Engin Akkan tutuklanarak cezaevine gönderildi.

13 Ekim 2015’te, Diyarbakır’ın Sur ilçesinde, sabah saatlerinde Fatih Paşa Mahallesi’nde ev ve işyerlerinin kapılarını kırarak içeri giren özel harekat polislerinin, evde bulunan Özgür Halk Dergisi çalışanı Mustafa Tosun’u darp ederek gözaltına aldığı belirtildi.

14 Ekim 2015’te Diyarbakır’ın Sur İlçesi Hasırlı Mahallesinde evlere yapılan baskında 7 kişi gözaltına alındı.

14 Ekim 2015’te, Diyarbakır’ın Sur ilçesinde 10 Ekim’de kaldıkları evlerde gözaltına alınan Ferhat Pılğıs, Ali Yaşar Ak ve Rukiye Oruç, Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü’ndeki işlemlerinin ardından savcılığa sevk edildi. Savcılıktaki işlemelerinin ardından tutuklama talebiyle nöbetçi mahkemeye sevk edilen 3 kişi, “Örgüt üyesi” oldukları gerekçesiyle tutuklanarak cezaevine gönderildi.

14 Ekim 2015’te, Diyarbakır’da Güler Şevki Özbek Anadolu Lisesi’nde okuyan son sınıf öğrencisi M.A. (17) isimli öğrenci 13 Ekim tarihinde okuldan çıktıktan sonra gözaltına alınarak Çocuk Şube Müdürlüğü’ne götürüldü. Çocuk Şube’deki işlemlerinin ardından adliyeye çıkarılan M.A., savcılık tarafından “Ellerinin kirli olması ve terli olması” gerekçe göstererek eylemlere katıldığı iddiasıyla tutulama talebiyle mahkemeye sevk edildi. Mahkeme tarafından da ifadesi alınan M.A., aynı gerekçeyle tutuklanarak Diyarbakır D Tipi Cezaevi’ne gönderildi.

14 Ekim 2015’te, Diyarbakır’ın Sur ilçesinde ilan edilen sokağa çıkma yasağı sırasında, özel hareket timleri tarafından gerçekleştirilen ev baskınlarından 41 kişi gözaltına alındı. Emniyet müdürlüğünde tamamlanan ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 41 kişiden Mazlum Varlu, İbrahim Erenci ve Ramazan Özgezici “Örgüt üyesi olma” iddiasıyla tutuklandı. İfadeleri alındıktan sonra serbest bırakılan 38 kişinin isimleri şöyle: Erkan Kaplan, Kadri Kurt, Ferit Açıkgöz, Şeyhmus Demir, Şahin Özgezici, Fetullah Aşan, Nusret Özgezici, Sezar Kınaş, Onur Erenci, Doğan Erenci, Ramazan Cevap, Mehmet Erkan, Nurullah Şen, Ramazan Işıklı, Helin Ateş, Pınar Çiçek, Müşenner Çetiner, Ramazan Polat, Mevlüt Analay, Mehmet Sıddık Analay, Şeyhmus Ayhan, Mehmet Akalan, Mesut Can, Turgut Alpaydinç, Veli Çetiner, Vedat Kaya, Remzi Ermiş, Doğan Özgezici, Abdulkadir Yıldız, Engin Yavuz, Orhan Karabulut, Arzu Gür, Übeydullah Erk, Mehmet Çetin, Fersende Tanrıkulu, Sinan Fidan, Mahsum Erk ve Aziz Polat.

15 Ekim 2015’te, Diyarbakır’ın Sur ilçesinde 14 Ekim akşam saatlerinde çok sayıda zırhlı araç ve Ranger Rover araçlarla ilçeyi abluka alan özel harekat timleri ve polis evlerin kapılarını kırarak baskın düzenledi. Yapılan baskınlarda Hasırlı Mahallesi’nden en az 3 kişinin darp edilerek gözaltına alındığı öğrenildi.

17 Ekim 2015’te, Diyarbakır’ın Lice ilçesinde canlı kalkan eylemini sürdüren DBP İlçe Eşbaşkanı Murat Atagün, Belediye Meclis Üyesi Mehmethan Gülen ve DBP yöneticisi Halim Balkaş, Bilal Demirbaş, Necat Demirbaş, Fuat Solmaz, Gani Yıldırım Muharrem Engin ve soyadı öğrenilemeyen Vehbi isimli yurttaşlar gözaltın alındı.

19 Ekim 2015’te Diyarbakır Barosu Başkanı ve aynı zamanda TİHV kurucusu Avukat Tahir Elçi hakkında bir televizyon kanalında ifade ettiği “PKK terör örgütü değildir” sözleri nedeniyle Bakırköy (İstanbul) 2. Sulh Ceza Hâkimliği tarafından yakalama kararı çıkarıldı. Karar üzerine gece 02.20’de Diyarbakır Barosu’na zırhlı araçlarla ve çevik kuvvet ekipleriyle baskın düzenleyen Terörle Mücadele Şubesi’ne bağlı resmi ve sivil polisler, baro binasına yönelik bir arama kararı olmaması nedeniyle kararı uygulamak üzere Tahir Elçi’yi dışarıda beklediler. Sabah saatlerinde İstanbul’a gönderilen Tahir Elçi burada ifadesi alınmak üzere Bakırköy Adliyesi’ne götürüldü.

19 Ekim 2015’te Diyarbakır’ın Lice İlçesi’nde “canlı kalkan eylemi yaptıkları” gerekçesiyle gözaltına alınan 27 kişiden Bilal Demirbaş “yasadışı örgüt üyesi olduğu” iddiasıyla tutuklandı.

21 Ekim 2015’te, Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde ilan edilen sokağa çıkma yasağı sırasında, Şehmus Hatipoğlu (18) ile Mikail Gülmez (21) isimli gençler, polis tarafından gözaltına alındı. Emniyette tamamlanan ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Gülmez “Örgüte yardım ve yataklık etmek” iddiasıyla tutuklandı.

22 Ekim 2015’te, Diyarbakır’ın Bağlar ilçesi Hatboyu Caddesi üzerinde HDP’nin seçim bildirgelerini dağıtan Hamit Tokmak ve ismi öğrenilemeyen bir kişi polis tarafından gözaltına alındı.  Önce polislerce durduruldu daha sonra zırhlı araca bindirilerek gözaltına alındı. Silvan ilçesinde ise, belediye meclis üyesi Taner Uçar, polislerce gözaltına alındı.

23 Ekim 2015’te, Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde ise, belediye meclis üyesi Taner Uçar, polislerce gözaltına alındı. Uçar ve 20 Ekim’de gözaltına alınan Şehmus Hatipoğlu, emniyette tamamlanan ifade işlemlerinin ardından sevk edildikleri adliyede “Patlayıcı madde bulundurma ve sağlama” iddiasıyla tutuklandı.

26 Ekim 2015’te, Diyarbakır’da twitter hesabından attığı mesajlar nedeniyle gözaltına alındıktan sonra serbest bırakılan Mehmet Serhat Polatsoy yeniden gözaltına alındı. Evine yapılan baskında kullanılan polis köpeğinin eşinin sağ ayağını ısırdığı öğrenildi. Mehmet Serhat Polatsoy çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.

27 Ekim 2015’te, Diyarbakır’ın Kayapınar ilçesinde, polis tarafından gerçekleştirilen ev baskınında Nazile Tursun isimli yurttaş gözaltına alındı.

27 Ekim 2015’te, Diyarbakır’ın Bismil ilçesinde, polis tarafından düzenlenen ev baskınlarında Mehmet Emin Kale (20) isimli genç gözaltına alındı.

28 Ekim 2015’te, Diyarbakır’ın Silvan ilçesine incelemelerde bulunmak amacıyla İtalya’dan gelen iki kişi ile Meya Kadın Merkezi çalışanı Narin Çapan, polisler tarafından gözaltına alındı. Gözaltına alınan 3 kişi, İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü.

5 Kasım 2015’te Diyarbakır’ın Lice İlçesi’ndeki canlı kalkan eyleminde gözaltına alınan ve adlî kontrol şartıyla serbest bırakılan Lice Belediyesi Encümeni Mehmethan Gülen, savcının itirazı sonucu tekrar gözaltına alınarak sevk edildiği mahkeme tarafından “yasadışı örgüt üyesi olduğu” iddiasıyla tutuklandı.

5 Kasım 2015’te, Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde ilan edilen sokağa çıkma yasağı sırasında polis tarafından açılan ateş sonucu yaşamını yitiren Engin Gezici (24) isimli yurttaşın, vurulduğu yerde bekletilen cenazesini almak isteyen amca çocukları Serdar, İlhan ve Orhan Gezici yoğun saldırılara rağmen Tekel Mahallesi’ne girerek, Gezici’nin cenazesini aldı. Aldıkları cenazeyi kırsal yollardan Batman’a götürmek isteyen 3 amca çocuğu polislerce gözaltına alındı.

7 Kasım 2015’te Diyarbakır’ın Silvan İlçesi’nde sokağa çıkma yasağına karşı gürültü eylemi yapan halka müdahale eden güvenlik güçleri 23 kişiyi gözaltına aldı.

12 Kasım 2015’te, Diyarbakır’ın Bismil ilçesine bağlı Sanayi Mahallesi’nde 10 Kasım günü birçok eve düzenlenen ev baskınlarında 4 kişi gözaltına alınmıştı. Baskınlarda Bismil eski Belediye Eşbaşkan Yardımcısı Haci Fethi Gürbüz’ün de aralarında olduğu 4 kişi 11 Kasım akşam saatlerinde Bismil Adliyesi’ne çıkarıldı. Savcılıkta ifadeleri alınan Haci Fethi Gürbüz, İbrahim Türk, Muhammed Peksoy ve Gülizar Akat adlı yurttaşlar, “örgüt üyeliği” ve “yardım yataklık” iddiasıyla tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edildi. Bismil Sulh Ceza Mahkemesi’ne çıkartılan 4 yurttaş, aynı gerekçelerle tutuklandı. Avukatlardan edinilen bilgilere göre, Gülizar Akat gözaltı sırasında bir polisin sözlü tacizine maruz kaldı. Yine Muhammed Peksoy’un da gözaltında iken yoğun bir işkenceye maruz kaldığı ve gözlerinde morluklar oluştuğu öğrenildi.

12 Kasım 2015’te, Diyarbakır’ın merkez Bağlar ilçesine bağlı Yunus Emre Mahalle Meclisi’ne akşam saatlerinde düzenlenen polisi baskınında, Abdulrahim Çakar (24), Mahsum Kaya (22) ve Ramazan Güneşli (20) isimli gençler gözaltına alındı.

12 Kasım 2015’te Diyarbakır’ın Dicle İlçesi’nde Eğitim-Sen Temsilciliği’ne yapılan baskının ardından sendika üyesi Mahmut Atakay, Elif Toprak, Deniz Ayırkan, Oya Yılmaz ve Ayşe Yılmaz adlı 5 kişi, Kadınlar Günü etkinliklerine katıldıkları ve Paris’te suikasta uğrayan üç Kürt kadın siyasetçinin fotoğraflarını internette paylaştıkları gerekçesiyle gözaltına alındı

13 Kasım 2015’te Diyarbakır’ın Silvan İlçesi’nde ki ablukayı protesto etmek için Silvan’a giden yaklaşık 200 avukat da polisin uyarı yapmadan gaz bombalı ve tazyikli sulu saldırısına maruz kaldı. Saldırı esnasında gözaltına alınan yaklaşık 50 kişi yapılan görüşmeler sonucu serbest bırakıldı.

14 Kasım 2015’te, Diyarbakır’da yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan Abdulaziz Gezen, Murat Özkan, Ali Yiğit ve Ahmet Gümüş, “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklandı.

18 Kasım 2015’te, Diyarbakır Valiliği, yaptığı yazılı açıklama ile eylem hazırlığında olduğunu iddia ettiği 2 kişinin, Sur ilçesinin Mermer Jandarma Karakol Komutanlığı’nca bölgede yapılan operasyon sırasında gözaltına alındığını duyurdu.

18 Kasım 2015’te, Diyarbakır’ın Merkez Kayapınar ilçesinde, İçişleri Bakanlığı tarafından görevinden alınan Cizre Belediye Eşbaşkanı Leyla İmret gözaltına alındı.

19 Kasım 2015’te Diyarbakır’ın Silvan İlçesi’nde 12 gün süren sokağa çıkma yasağının kaldırılmasının ardından, askeri birlikler kentten ayrılırken slogan atarak hakaret ettikleri iddia edilen biri çocuk 6 kişi evlerine düzenlenen baskınla gözaltına alındı.

19 Kasım 2015’te, Silvan’da özel hareket timlerinin açtığı ateş sonucu yaralanan Üstün Güneş, tedavi gördüğü Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde gözaltına alınarak Silvan’a götürüldü.

20 Kasım 2015’te, Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde 12 günlük asker ve polis ablukasının kaldırılmasından sonra ilçeden tanklar eşliğinde yürüyen askerlere tepki gösteren ve “Askere küfür ve hakaret ettikleri” gerekçesiyle evlerine yapılan baskınla gözaltına alınan 4 kişi bugün adliyeye çıkarıldı. Emniyetteki işlemlerinin ardından Silvan Adliyesi’ne getirilen ve savcılıkta ifadeleri alınan Mehmet Sefunç (24), Mazlum Duran, Veysel Duran ve Y.K. (16) adlı çocuk tutuklanma talebiyle Silvan Sulh Ceza Mahkemesi’ne sevk edildi. Mahkemede ifadeleri alınan Veysel Duran ve Y.K. adli kontrol şartıyla serbest bırakılırken, Mehmet Sefunç ve Mazlum Duran, “Askere küfür ve hakaret ettikleri” gerekçesiyle gözaltına alınmış olmalarına rağmen “Örgüt propagandası yapmak” suçlamasıyla tutuklandı.

23 Kasım 2015’te, Diyarbakır’ın Bismil ilçesinde 20 Kasım tarihinde, polis tarafından düzenlenen ev baskınlarında Aliye Dayan (50), Nezahat Dayan (35), Serhat Dayan (19) isimli yurttaşlar gözaltına alındı. Gözaltına alınan Aliye Dayan (50) ile Nezahat Dayan (35) emniyetteki ifade işlemlerinin ardından serbest bırakılırken, adliyeye sevk edilen Serhat Dayan (19) “örgüt üyeliği” iddiasıyla tutuklandı.

25 Kasım 2015’te, Diyarbakır Yenişehir ilçesi Ofis semtinde bulunan AZC Plaza önünde 28 Kasım günü gerçekleştirilecek etkinlik için stant açıp, bildiri dağıtan SGD üyelerine saldıran polis, 6 kişiyi gözaltına aldı. Gözaltına alınan Zindan Dorudemir, Melis Teksan, Burcu Gülsün, Elif Çelik ve ismi öğrenilemeyen 2 SGD’li, Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube’ye götürüldü. 26 Kasım günü gözaltına alınanlar serbest bırakıldı, srbest bırakılanlar gözaltına alınırken yaşadıkları darp ve kaba muameleye ilişkin açıklama yaptılar.

25 Kasım 2015’te, Diyarbakır’da Sosyalist Gençlik Derneği üyesi 6 kişinin gözaltına alındığı, Silvan’da da Bülent Bakır’ın “yasadışı örgüt üyesi olduğu ve propagandası yaptığı” suçlamalarıyla tutuklandığı öğrenildi.

29 Kasım 2015’te, Diyarbakır’ın Hazro ilçesinde asker ve jandarma özel harekât ekipleri, sabah saatlerinde Ülgen Mahallesi’nin Kanipüskül mezrasında evlere bakın düzenledi. Yapılan baskında, 64 yaşındaki Mansur Kırboğa ve oğulları Fettah, Ozan ve 15 yaşındaki M. K. gözaltına alındı.

1 Aralık 2015’te,  Diyarbakır’ın Bismil ilçesinde Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı polisler çarşı merkezinde Mehmet Mehdi Biçimli (38) adlı yurttaşı gözaltına aldı. Gözaltı gerekçesi öğrenilemeyen Biçimli, İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü.

2 Aralık 2015’te, Diyarbakır’da sabah saatlerinde özel hareket timleri, içerisinde 3 gencin bulunduğu ticari bir taksiyi Koşuyolu Parkı ve Konukevi Kavşağı arasındaki noktada durdurdu. Durdurdukları araçtaki gençlerin üzerine silah doğrultan özel timler, gençleri araçtan indirip, dizleri üzerinde çöktürdükten sonra ellerini ters kelepçeledi. Maruz kaldıkları bu uygulamaya tepki gösteren gençler, özel timlerin saldırısına uğradı. Silah dipçikleri ile gençlere cadde ortasında şiddet uygulayan polisler, daha sonra gençleri zırhlı araca bindirerek götürdü.

2 Aralık 2015’te, Diyarbakır’ın Bismil ilçesine bağlı Köseli Mahallesi’ndeki kimi evlere İlçe Jandarma Komutanlığı’nca dün akşam saatlerinde yapılan baskınlarda gözaltına alınan Hüseyin Taşlık (40) adlı yurttaş tutuklandı.

2 Aralık 2015’te, Diyarbakır’ın Sur ilçesinde ilan edilen sokağa çıkma yasağında polis saldırısında yaralanan yurttaşlardan birini Keçi Burcu mevkiine gelen ambulansa ulaştırmaya çalışan Ekrem Karatay (35) isimli yurttaş, özel timler tarafından gözaltına alındı.

2 Aralık 2015’te, Katledilen Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi’nin taziyesine katılmak için Diyarbakır’a gelen İranlı 3 avukat Sur’da gözaltına alındı. İlçede sokağa çıkma yasağı ilan edilmesinin ardından otelden çıktıkları sırada gözaltına alınan avukatlar Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü.

2 Aralık 2015’te, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Dicle (Piran) İlçe Eşbaşkanı Şadin Aktuz, vermesi gereken ifadesi olduğu söylenerek İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne çağrıldı. Emniyete giden Aktuz, gözaltına alındı. Polisler tarafından evine götürülen Aktuz’un evinde arama yapıldıktan sonra Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü’ne gönderildi.

4 Aralık 2015’te, Diyarbakır’ın Silvan ilçesine bağlı Konak Mahallesi’nde bulunan bir eve polislerce baskın yapıldı. Baskın yapılan evde yapılan arama sonrası Hogır Kılıç (17) isimli bir çocuk gözaltına alındı. Gözaltına alınan Kılıç, “Örgüt üyesi olduğu” gerekçesi ile tutuklanarak Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.

5 Aralık 2015’te, Diyarbakır’ın Sur ilçesinde devam eden sıkıyönetim uygulamaları kapsamında polisler sokaklarda ev baskınları gerçekleştirmeye başladı. Edinilen bilgilere göre, Fatihpaşa Mahallesi’nde bulunan Yıkıkkaya Sokak’ta oturan 6 çocuk annesi Muazzez Aşan (47) gözaltına alındı. Aşan’ın Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü TEM Şube’ye götürüldüğü belirtilirken, ismi öğrenilemeyen başka kişilerin de gözaltına aldığını bildirildi.

8 Aralık 2015’te, Orhan ve Nurettin Yakışır ile Mesut Efe isimli gençler, 2 Aralık günü Diyarbakır’da içinde bulundukları aracın özel harekat timleri tarafından durdurulması sonrası darp edilecek gözaltına alındı. Götürüldükleri İl Emniyet Müdürlüğü TEM Şube’de, gözaltı süreleri iki kez uzatılan 3 gençten Orhan Yakışır, polislerin akıl almaz işkencelere maruz kaldıkları öğrenildi. Emniyette, 27 Kasım günü Bağlar’da polislere yönelik saldırıyla ilişkisi olduğu suçlamalarına maruz kalan Yakışır, 4 gün boyunca uygulanan işkence ile olayı üstlenmeye zorlandığı, maruz kaldığı işkenceye rağmen suçlamayı kabul etmediği öğrenilen Yakışır ve Efe çıkarıldıkları adliyede savcılık sorgularının ardından bırakılırken, “örgüt adına eylem yapmak” iddiasıyla tutuklama istemiyle sevk edildiği mahkemece serbest bırakıldı.

8 Aralık 2015’te, Jandarma tarafından yapılan ev baskınlarında Dicle Belediyesi Meclis Üyesi Ramazan Andiç ve Aziz Akdağ isimli bir yurttaş ile DİHA muhabiri Ramazan Akoğul gözaltına alınmıştı, gözaltına alınan 3 kişiden 2’si çıkartıldıkları mahkeme tarafından tutuklanırken, 10 Aralık 2015’te, DİHA muhabiri Ramazan Akoğul serbest bırakıldı.

9 Aralık 2015’te, Diyarbakır’ın Sur ilçesinde 4 Ayaklı Minare mevkiinde polis ve özel harekat timleri tarafından akşam saatlerinde ev baskınları yapıldı. Baskınlarda Necla Polat, Şeref Alpergin ve Gülşah Kılıç isimli yurttaşlar gözaltına alındı. Gözaltı gerekçeleri hakkında bilgi edinilmeyen yurttaşların nereye götürüldükleri ile ilgili bilgi edinilemedi.

10 Aralık 2015’te, Diyarbakır’ın Sur ilçesi Hasırlı Mahallesi’nde yaşayan ve günlerdir yasak nedeniyle çıkamayan Emin Özmen, beyaz bayrakla mahalleden çıkarken gözaltına alındı.

10 Aralık 2015 gecesi Diyarbakır’ın Sur İlçesi’nde 9 gün süren devam eden sokağa çıkma yasağı kaldırıldı. Operasyonların sürdüğü 9. günde polisin sokağa çıkanlara ateş açması nedeniyle 7 kişi yaralandı. Yapılan duyurunun ardından sabahın erken saatlerinde haber takibi için mahallelere giren Azadiya Welat çalışanları Ferit Dere, Elifcan Alkan, Aram Yayın çalışanı Erkan Yıldırım ve Özgür Halk Dergisi çalışanları Pınar Sağnaç Kalkan ve Savaş Aslan haber takibi dönüşü gözaltına alındılar.

12 Aralık 2015’te, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Parti Meclis üyesi Fırat Alökmen sıkıyönetim uygulamaları sırasında saldırılardan büyük zarar gören Fırat Mahallesi’ni ziyaret etti. Alökmen ve beraberinde bulunan Cengiz Erdem isimli yurttaşla Fırat Mahallesi’nden çıkarken polislerce gözaltına alındı.

14 Aralık 2015’te, Diyarbakır’ın Kayapınar ilçesi Huzurevleri Mahallesi’nde gündüz saatlerinde polisler sokaktaki 16-18 yaş arasındaki 5 çocuğu gözaltına aldı. Çocukları gözaltına alırken çevredekilerin yaklaşmasına izin vermeyen polisler, rastgele etrafa ateş açtı. Yaşananları evinin balkonundan görüntülemeye çalışan bir yurttaş fark eden polis yurttaşa ateş açtı.

15 Aralık 2015’te, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nden (YYÜ) önceki gün Diyarbakır’da yapılan DEM-GENÇ kongresine katıldıktan sonra polislerce gözaltına alınan Adem Deniz, Arife Aymaz ve Emin Çetin isimli üniversite öğrencileri, Diyarbakır İl Emniyet Müdürlüğü’ndeki işlemlerinin ardından savcılığa çıkarıldı. Savcılıkça ifadeleri alınan 3 öğrenci serbest bırakıldı.

16 Aralık 2015’te, Sur’daki abluka ve yasağa karşı önceki gün Diyarbakır genelinde yapılan eylemlerde 100’e yakın kişinin gözaltına alındığı belirtildi. Emniyetten avukatlara da bilgi verilmezken, gözaltındaki 19 kişinin ismi ise netleşti. “Feridun Polat, Selahattin Dursun, Cengiz Sarıbulak, Gülhan Kişin, Nasır Artıç, Necla Taş, İkram Taştekin, Mustafa Yıldız, Vedat Değiş, Ferhat Uyanık, Munzur Buğdacı, Fırat Fidan, Erkan Baytur, Ali Yeşildal, Aram İkram Taştekin, Mustafa Yılmaz, Osman Akay, Mehmet Tanrıkulu ve soy ismi öğrenilemeyen Ozan.”

16 Aralık 2015’te, Diyarbakır’ın merkez Yenişehir ilçesine bağlı Şehitlik Semti’nde bulunan İlçe Otogarı’nda polislerce baskın düzenlendi. Özel harekat polislerinin de yer aldığı baskına ilçe otogarında bekleyen biri kadın 2 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınan kişileri zırhlı araçlar bindiren polisler daha sonra otogardan ayrıldı.

17 Aralık 2015’te, Diyarbakır’ın merkez Bağlar ilçesinde bulunan Ari Gençlik Kültür Merkezi’nden akşam saatlerinden çıkan DEM-GENÇ üyesi 3 öğrenci, ranger ve zırhlı araçtan inen polisler tarafından gözaltına alındı.

18 Aralık 2015’te, Diyarbakır’ın Bismil ilçesinin Seyrantepe Mahallesi’nde Hadi Karadeniz isimli yurttaşın evine polislerce baskın düzenledi. Yapılan ev baskınında baba Hadi Karadeniz ile çocukları Mehmet ve Kerem Karadeniz gözaltına alındı. Bismil İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde ifadeleri alındıktan sonra baba Hadi Karadeniz serbest bırakılırken, iki çocuğu Mehmet ve Kerem Bismil Cumhuriyet Başsavcılığına çıkarıldı. Savcılıktaki ifadelerin ardından Kerem Karadeniz serbest bırakılırken, Mehmet Karadeniz tutuklanma talebiyle Bismil Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edildi. Gizli bir tanığına dayandırılarak Karadeniz’in “Örgüt üye olmak, örgüt adına eylem ve etkinliklere katılmak” ve 2012 yılında ele geçirilen Molotof kokteyllerde parmak izine rastlandığı gerekçesiyle tutuklandı. Tutuklanan Karadeniz, Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevine gönderildi.

19 Aralık 2015’te Diyarbakır’da, sokağa çıkma yasağının sürdüğü Sur’daki ablukanın protesto edildiği yürüyüşte haber takibi yaparken gözaltına alınan Jin Haber Ajansı (JINHA) muhabiri Beritan Canözer, “yasadışı örgüte yardım ettiği” iddiasıyla tutuklandı.

19 Aralık 2015’te, Diyarbakır Bağlar’da 2 gün önce Sur’a yönelik abluka ve saldırıların protesto edildiği olaylar sırasında Kayapınar’da Rojhat Diyar (19) ve Ferhat Atsız (18)   evine giderken gözaltına alındı.

20 Aralık 2015’te, Diyarbakır’da durdurulan yolcu minibüsündeki yurttaşları araçtan indirip yere yatırarak darp eden polis, bir genci gözaltına aldı.

21 Aralık 2015’te, Diyarbakır’ın Sur ilçesi başta olmak üzere Kürt illerinde devam eden sokağa çıkma yasaklarına karşı Diyarbakır’da yarın yapılacak yürüyüş için çağrı bildirileri dağıtan 4 kişi gözaltına alındı. Yenişehir ilçesinde yürüyüşe çağrı amaçlı bildiri dağıtan HDP Yenişehir İlçe Eşbaşkanı Diyadin Noyan, A. Baki Tora, Medeni Alpkaya ve Asiye Seyhan polisler tarafından gözaltına alındı.

21 Aralık 2015’te, Eğitim Sen Genel Merkezi tarafından Kürd kentlerinde süren savaşın eğitim üzerindeki olumsuz etkisini protesto etmek için eylem yapıldı. Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde de genel merkezin kararına uyup derse girmeyen Eğitim Sen’li 13 öğretmen gözaltına alındı.

22 Aralık 2015’te, Diyarbakır Silvan’da M.A. (14) isimli çocuk gözaltına alındı. Öğle saatlerinde Bağlar Mahallesi Lise Caddesi üzeride gözaltına alınan çocuğun Silvan Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldüğü öğrenildi.

22 Aralık 2015’te Diyarbakır’ın Sur İlçesi’nde Yenişehir’de bulunan Gevran Caddesi’ndeki eylemlere polisin saldırması sonucu ise adı öğrenilemeyen bir çocuk gaz bombası kapsülüyle yaralandı. Bağlar’da Recep Çanak (26) sırtından vurularak ağır yaralandı.  Recep Çanak tedavi gördüğü hastanede gözaltına alındı.

25 Aralık 2015’te, Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde 15 yaşındaki F.Y. isimli bir çocuk, polislerce gözaltına alındı. İlçenin Tekel Mahallesi’nde, sokak ortasında durdurulduğu polislerce darp edilen küçük çocuk, daha sonra polis aracına bindirilerek Silvan Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. F.Y. 27 Aralık 2015’te yasadışı örgüt üyesi olduğu” iddiasıyla tutuklandı.

25 Aralık 2015’te, Diyarbakır’ın Bismil ilçesinde gece saatlerinde yapılan ev baskınlarında DBP ilçe yöneticisi Felemez Bulut ve Mesut Çapraz isimli yurttaş gözaltına alındı. Felemez Bulut, çıkarıldığı mahkemece “yasadışı örgüt üyesi olduğu” iddiasıyla 26 Aralık günü tutuklandı.

30 Aralık 2015’te, Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde bu sabah yapılan ev baskınlarında İbrahim Fidan isimli bir genç gözaltına alındı.

30 Aralık 2015’te, Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinin Geterler Düğün Salonu civarında bir genç gözaltına alındı. İsminin Harun olduğu belirtilen gencin soyadı, gözaltı gerekçesi ve nereye götürüldüğü öğrenilemedi.

31 Aralık 2015’te, Diyarbakır’ın Sur ilçesine yapılmak istenen yürüyüşe polisin saldırısı sonucu 24 kişi gözaltına alındı. Aralarında gazeteci, sanatçı, barış aktivisti ve öğrencilerin de bulunduğu yurttaşlar, Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. Gaz bombası ve tazyikli su ile yapılan saldırı esnasında Galeriya Alışveriş Merkezi’ne sığınan ve burada özel harekat timleri tarafından gözaltına alınan kişilerden isimleri öğrenilenler şöyle: MKM müzisyeni Şerko, KURDSAT TV çalışanları Baran Ok ve Ferat Mehmetoğlu, Bodrum’dan gelen fotoğrafçı Pınar Ercan, Arzu Erdemir, Atalay Yeni, Aziz Kılınç, Muzaffer Coşkun, Savaş Atlı, Mazlum Güzel, Emrah Tekin, Haydar Darıcı, Salih Yılmaz.

Düzce

4 Şubat 2015’te, Düzce’de alkollü olduğu belirtilen S.B.’nin (25) AKP il binası önünde Recep Tayyip Erdoğan hakkında ifade ettiği sözleri nedeniyle gözaltına alındıktan sonra “cumhurbaşkanına hakaret ettiği” suçlamasıyla tutuklandığı öğrenildi.

Edirne

5 Nisan 2015’te, Edirne’de Eylül Dalkıran adlı kişi yolda yürürken polis ekipleri tarafından “internet sayfaları aracılığıyla cumhurbaşkanına hakaret ettiği” suçlamasıyla gözaltına alındı.

1 Temmuz 2015’te Edirne’nin Keşan İlçesi’nde 700 polisin katılımıyla düzenlenen ve “Huzur Operasyonu” adı verilen ev baskınları sonucu Trakya Roman Dernekleri Federasyonu Başkanı F.S.’nin de bulunduğu 44 kişi gözaltına alındı. Operasyonun ardından yaklaşık 200 çevik kuvvet polisi ve özel harekât timi operasyonun yapıldığı mahallelerde “Polis huzur, güven verir” ve ‘Ne mutlu Türküm diyene” sloganlarıyla yürüyüş yaptı.

5 Ağustos 2015’te, Edirne’de genel seçimlerde HDP’den milletvekili adayı olan Sedat Zımba, HDP il yöneticisi Beşir Bekle ve Baran Bekle sabah saatlerinde evlerine yapılan polis operasyonlarında gözaltına alındı. Gözaltına alınan 3 HDP’linin Edirne Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldüğü belirtildi.

12 Ağustos 2015’te, Edirne’de polis operasyonları yaşandı. Merkez ilçesinde bulunan Kaleiçi, Nişancı Paşa ve Birinci Murat mahallelerindeki bazı evlere eş zamanlı baskınlar gerçekleştirildi. Yapılan baskınlarda 16 yalındaki D.H. isimli kız çocuğu ile Feyyaz Araz (24) ve Trakya Üniversitesi öğrencisi Yusuf Salhan (21) “örgüt propagandası” yaptıkları iddiasıyla gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar İl Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü.

18 Ağustos 2015’te, Edirne’nin Enez ilçesinde sabah saatlerinde Edirne Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı polislerce ev baskınları düzenlendi. Birçok eve eş zamanlı düzenlenen baskında aralarında HDP Enez İlçe Eşbaşkanı Vahdettin Taşçı’nın da bulunduğu 8 kişi gözaltına alındı.

17 Eylül 2015’te, TV10 Genel Yayın Müdürü Nevin Yıldız, savaş sonucu ülkelerini bırakarak göç etmek zorunda kalan mültecilerin haber takibini yapmak için gittiği Bulgaristan’dan Türkiye’ye geçerken gözaltına alındı. Edirne Kapıkule Sınır Kapısı’nda gözaltına alınan Yıldız’ın gözaltı gerekçesi öğrenilemezken, Kapıkule Polis Karakolu’na götürüldüğü belirtildi.

4 Aralık 2015’te, Edirne’de Trakya Üniversitesi’nde okuyan öğrencilerin evlerine eş zamanlı polis baskınları yapıldı. Baskınlarda 7 kadın öğrenci gözaltına alındı. Edirne Emniyet Müdürlüğü’ne götürülen öğrencilerin, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla gerçekleştirilen eylemde slogan attıkları gerekçesiyle gözaltına alındığı öğrenildi. Gözaltına tutulan Elif Kardağı, Evin Kaya, Havin Gül, Nazlı Dursun, Pınar Tetik, Şilan Erdem ve Elif Sondak isimli öğrencilerin emniyetteki işlemleri sürerken, arkadaşlarının serbest bırakılması için karakol önüne gelen Ferhat Tangıç ile Necdet Güngör isimli öğrenciler de polislerce darp edilerek gözaltına alındı.

Elazığ

19 Şubat 2015’te,  Elazığ’da, Musa Anter Gençlik Kültür Merkezi’ne polis tarafından düzenlenen baskında Arif Olgun ve soyadları öğrenilemeyen Murat ile Zeynel isimli öğrenciler gözaltına alındı. Erkan Efe isimli öğrencinin ise çarşıdan eve giderken polislerce gözaltına alındığı belirtildi.

27 Mart 2015’te Elazığ’da ev baskınları düzenleyen polis ekipleri Fırat Üniversitesi öğrencisi 5 kişiyi “haklarında ihbar olduğu” iddiasıyla gözaltına aldı.

7 Temmuz 2015’te, 7 Haziran genel seçimlerinde HDP’den Elazığ Milletvekili Adayı olan İbrahim Bingöl, bugün Diyarbakır’ın Ergani ilçesinde polislerce gözaltına alınmasının ardından götürüldüğü İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde ifadesi alınması sonrası serbest bırakıldı.

24 Temmuz 2015’te, Elazığ’da yapılan ev baskınlarında 6 kişi gözaltına alındı. Ulukent, Kırklar, Hicret ve Rızaiye mahallerinde eş azmanlı yapılan ev baskınlarında evler didik didik arandı. Baskınlarda, HDP Genel Merkez çalışanı İbrahim Etem Yıldız, DBP Elazığ İl Yöneticisi Şehmuz Kaya, HDP’liler, Murat Kılıç, Ferhat Şahin, soy isimi öğrenilemeyen Selahattin isimli bir yurttaş ile ismi öğrenilemeyen bir kişi gözaltına alındı.

25 Temmuz 2015’te,  Elazığ’ın Karakoçan ilçesinde sabah saatlerinde aralarında HDP il yöneticisinin de bulunduğu 3 kişi evlerine yapılan baskında gözaltına alındı. Gözaltına alınan HDP ilçe yöneticisi Barış Turantepe, Hüseyin Potkaya ve Mehmet Atlın’ın Elazığ Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldüğü öğrenildi.

28 Temmuz 2015’te, Elazığ’da sabah saatlerinde eş zamanlı düzenlenen ev baskınlarında 5 kişi gözaltına alındı. BDP eski il eşbakanı Turan Çelik, DBP İl eski eşbaşkanı Abdulbaki Acar, Sabahattin Çelik, Müzeyyen Bilgin ve İmam Demirtaş gözaltına alındı. Polisin baskın sırasında Acar’ı ve oğlunu darp ettiği belirtildi.

28 Temmuz 2015’te, Elazığ’da önceki gün yapılan ev baskınlarda gözaltına alınan 8 kişi emniyet işlemlerinin ardından adliyeye getirildi. Savcılık ifadesinin ardından mahkemeye sevk edilen 8 kişiden 3’ü serbest bırakılırken, 5’i “Örgüt üyesi olmak” ve “Örgüte yardım yataklık” iddiasıyla tutuklandı.

11 Ağustos 2015’te 30 yıldır hakkındaki “yakalama” kararı nedeniyle yurtdışında yaşayan ve Türkiye’ye dönen Hayri İmak (61) “canlı bomba olabileceği” iddiasıyla İstanbul’da ve Elazığ’daki havaalanlarında Terörle Mücadele Şubesi’ne bağlı polislerce gözaltına alındı.

21 Ağustos 2015’te,  Elazığ’da, AKP’nin savaş politikasını protesto eden KJA’li kadınlara polis müdahale etti, 10’un üzerinde kadın gözaltına alındı. Toplam gözaltı sayısının 16 olduğu öğrenildi.

29 Ağustos 2015’te Elazığ’ın Arıcak İlçesi’nde gözaltına alınan HDP ilçe eşbaşkanı Murat Özçelik, çıkarıldığı mahkeme tarafından “yasadışı örgüte yardım ettiği” iddiasıyla tutuklandı.

1 Eylül 2015’te Elazığ’ın Karakoçan İlçesi’nde ise “YDG-H üyesi oldukları” iddiasıyla 9 kişinin gözaltına alındığı öğrenildi.

5 Ekim 2015’te, Elazığ’da, HDP PM üyesi Mustafa Haskıran’ın, seçim çalışmaları için Karakoçan ilçesine gittiği sırada sivil polisler tarafından arabası durdurularak gözaltına alındı.

8 Ekim 2015 akşamı Elazığ’da HDP il binasına baskın düzenleyen polis ekipleri HDP’nin milletvekili adayı İbrahim Bingöl ile beraberindeki Ramazan Ceylan, Rıdvan Bingöl, Sinem Mengüç’ü gözaltına aldı.

13 Ekim 2015’te, Elazığ’ın Kovancılar ilçesine de yapılan ev baskınlarında akraba olan İbrahim Polat, Rahmi Polat, Mehmet Polat, Ahmet Ergün ve Ergün Ormanoğlu gözaltına alındı.

15 Ekim 2015’te, Elazığ ve Kovancılar ilçesinde 13 Ekim’de düzenlenen ev baskınlarında gözaltına alınan Fırat Üniversitesi öğrencileri S.D., N.A., A.Ç., Ö.A., Ş.Y., Y.S., R.K., Ö.T., A.A, E.B., T.Y. ile Ramazan Karaman, Ahmet Ergin, Ergün Ormanoğlu, Elazığ Emniyet Müdürlüğü’ndeki işlemlerin ardından adliyeye sevk edildi. Savcılıkta ifade veren 9 kişi serbest bırakılırken, 6 kişi ise tutuklama talebiyle mahkemeye gönderildi. İki kişi serbest bırakılırken, öğrencilerden R.K., Ş.Y., S.D. ile Ahmet Ergin “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklanarak Elazığ D Tipi Cezaevi’ne gönderil

27 Ekim 2015’te, Elazığ merkezde ve Kovancılar, Karakoçan, Arıcak ve Alacakaya ilçelerinde, polis tarafından düzenlenen ev baskınlarından 13 kişi gözaltına alındı. Elazığ TEM Şubesi’nde tamamlanan ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 13 kişiden HDP Merkez İlçe Eşbaşkanı Ramazan Demirel, “Örgüte yardım yataklık” ve “Örgüt propagandası yapma” iddiasıyla tutuklandı.

3 Kasım 2015’te,  Elazığ’da oy kullanmak üzere Mersin’den kente gelen Erdal Demir (32) isimli bir yurttaş oyunu kullandıktan sonra bugün bindiği otobüsle Mersin’e geri dönerken polislerce gözaltına alınması sonrası çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.

6 Kasım 2015’te, Elazığ’da, DİHA Muhabiri Nimet Ölmez bir lokantada arkadaşları ile yemek yediği sırada sivil polisler tarafından gözaltına alındı. Ölmez’in emniyette alınan ifadesinin ardından serbest bırakıldı.

18 Kasım 2015 sabahı Elazığ’da “DHKP-C Soruşturması” kapsamında ev baskınları düzenleyen özel harekât timleri ve Terörle Mücadele Şubesi’ne bağlı polis ekipleri 11 kişiyi gözaltına aldı.

28 Kasım 2015’te, Elazığ’da farklı tarihlerde yapılan ev baskınları sonucu gözaltına alınarak “Yardım yataklık” ve “Örgüt propagandası” iddiası ile tutuklanan 13 kişi Elazığ 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin kararıyla tahliye edildi. Aralarında HDP İlçe Eşbaşkanı Turan Çelik’in de bulunduğu 13 kişi hakkında savcılığın bir üst mahkeme itirazı üzerine yakalama kararı çıkarıldı. Kararın ardından 9 kişi gözaltına alındı. 7 kişi kararın yüzlerine okunmasının ardından tutuklandı.

Erzincan

2 Ocak 2015’te, Erzincan’da, öğrencilerin kaldıkları ev ve yurt odalarına baskın düzenleyen polis, 27 öğrenciyi gözaltına aldı. Erzincan Emniyet Müdürlüğü’nde götürülen 27 öğrenciden 13’ü bir süre bekletildikten sonra serbest bırakıldı. Emniyet Müdürlüğü’ndeki tamamlanan işlemlerin ardından Erzincan Adliyesi’ne sevk edilen 14 öğrenciden Özel Kaya, Ercan Ekmekçi, Burak Nergiz, Zozan Çiçek, Hacer Özbay, Songül Yiğit, Dilan Oral, Sinan Çakır, Remzi Durmaz, Ayşe Aslan ve Şeyman Önal, “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklandı. Tutuklanan 11 öğrenci Erzincan T Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.

3 Şubat 2015’te Erzincan’da evine düzenlenen baskın sonucu gözaltına alınan Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) şube yöneticisi Hasan Sınırtaş’ın katıldığı basın açıklamaları gerekçe gösterilerek “yasadışı Türkiye Komünist Partisi-Marksist Leninist (TKP/ML) Konferans üyesi olduğu” suçlamasıyla tutuklandığı öğrenildi.

25 Ekim 2015’te, Erzincan’ın Kemah ilçesi ilçesinde düzenlenen ev baskınlarında Hüseyin Kalay (70), İsmail Kahraman, Nuri Kahraman, Dursun Gökduman, Cemal Altınsoy ve Ahmet Cono isimli yurttaşlar gözaltına alındı. Kemah İlçe Jandarma Komutanlığı’ndaki işlemleri ardından adliyeye sevk edilen 6 kişiden Hüseyin Kalay ve İsmail Kahraman “Örgüte yardım yataklık” iddiayla tutuklandı.

13 Kasım 2015’te, Erzincan’da 11 Kasım tarihinde, polis tarafından gerçekleştirilen ev baskınlarında HDP Erzincan İl Yöneticisi Erkan Akgün ile Erzincan Üniversitesi öğrencileri Vedat Demir, Hakan Münas ve Doğan Ataç gözaltına alındı. Öte yandan arkadaşlarını görmek için Erzincan’dan Malatya’ya giden HDP Erzincan İl Yöneticisi Özgür Nacar ve Erzincan Üniversitesi Öğrencisi Remzi Durmaz da Malatya’da gözaltına alındı. İl Emniyet Müdürlüğü’nde tamamlanan ifade işlemlerinin ardından 6 kişiden Münas, Nacar ve Durmaz serbest bırakılırken, Akgün, Demir ve Ataç ise”Örgüt üyesi olma” iddiasıyla tutuklandı.

Erzurum

13 Ocak 2015’te Erzurum’da Terörle Mücadele Şubesi’ne bağlı polis ekipleri, Atatürk Üniversitesi öğrencisi E.U.’yu Roboskî katliamı anmasında oynadığı tiyatro oyunuyla “yasadışı örgüt propagandası yaptığı” iddiasıyla gözaltına aldı.

6 Şubat 2015’te Erzurum’un Tekman İlçesi’nde operasyon düzenleyen polis ekipleri,  Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ilçe örgütü tarafından 14 Ağustos 2014’te düzenlenen Kanlıca Şenliği’ne katılanlar hakkında “yasadışı örgüt propagandası yaptıkları” iddiasıyla başlatılan soruşturma kapsamında 6 kişiyi gözaltına aldı.

5 Mart 2015’te, Erzurum’un Tekman ilçesinde 2012 yılında düzenlenen Newroz kutlamasına katıldığı gerekçesiyle hakkında dava açılan Tekman Belediyesi Basın Danışmanı Şener Karaca’ya “örgüt propagandası yapmak”, “Yasa dışı gösteri” ve “Kamu malına zarar vermek” gerekçesiyle verilen 3 yıl 45 gün hapis cezası Yargıtay tarafından onandı. Cezanın onanmasının ardından tutuklanan Karaca, Erzurum H Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.

11 Mart 2015’te, Erzurum’un Horosan ilçesine giden Atatürk Üniversitesi öğrencisi 6 kişi, boyunlarına puşi taktıkları gerekçesiyle ilçe girişinde polis tarafından gözaltına alındı. Gözaltına alınan öğrenciler İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü.

12 Mart 2015’te,Erzurum Atatürk ve Erzurum Teknik üniversitelerinde okuyan öğrenciler, Atatürk Üniversitesi merkezi Mediko önünde Berkin Elvan için anma etkinliğine düzenledi. Etkinlik sırasında bir grup ülkücünün saldırması üzerine çıkan olaylarda 9 öğrenci gözaltına alındı. Öğrenciler, savcılık ifadelerinin ardından serbest bırakıldı.

17 Mart 2015’te Erzurum’da ev baskınları düzenleyen Terörle Mücadele Şubesi’ne bağlı polis ekiplerinin gözaltına aldığı Atatürk Üniversitesi öğrencisi 2 kişiden Sinan Durmaz “yasadışı örgüt üyesi olduğu”, “yasadışı örgüt propagandası yaptığı” ve “kamu malına zarar verdiği” iddialarıyla tutuklandı.

1 Mayıs 2015’te Erzurum’un Hınıs İlçesi’nde ev baskınları düzenleyen özel harekat ekipleri “çeşitli tarihlerde düzenlenen eylemlere katıldıkları” gerekçesiyle 10 kişiyi gözaltına aldı.

5 Mayıs 2015’te, Erzurum’un Hınıs ilçesi ve mahallelerinde 2 Mayıs günü eş zamanlı olarak yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan, ardından tutuklanmaları talebiyle sevk edildikleri mahkemece serbest bırakılan 7 kişi, savcının itirazı üzerine yeniden gözaltına alındı. Adli kontrol için imza vermeye gittikleri İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde gözaltına alınan 7 kişi, adliyeye götürüldü. Tutuklanmaları talebiyle mahkemeye sevk edilen Esat Küçükkarga, Berzan Kuşaslan, Melik Sarı, Hafiz Yılmaz ve Murat Erkan adlı yurttaşlar “Örgüt propagandası yapmak” ve “Kamu malına zarara vermek” suçlamasıyla tutuklandı. Çocuk yaştaki Ü.A. ile H.T. ise adli kontrol koşuluyla serbest bırakıldı. Tutuklanan 5 kişi Erzurum H Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.

7 Mayıs 2015’te, DBP Erzurum Gençlik Meclisi, HDP’nin seçim çalışmalarını yürüten 2 öğrencinin tutuklanmasını merkez Yakutiye ilçesine bağlı Mahallebaşı Semti’nde yapılan açıklama ile protesto etti. Açıklamaya, HDP, DBP il ve ilçe yöneticileri, HDP Erzurum milletvekili adayları ve çok sayıda yurttaş katıldı. Sık sık “Baskılar bizi yıldıramaz”, “Siyasi mahpuslar onurumuzdur” ve “Erzurum faşizme mezar olacak” sloganları atıldı.

12 Mayıs 2015’te, Erzurum’un Karayazı ilçesinde sabaha karşı Yenimahalle’de 5 eve eş zamanlı baskın düzenlendi. Erzurum Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı özel harekat polislerinin de katıldığı ev baskınlarında aramalar gerçekleştirilirken, kimi kitap ve dokümanlara el konuldu. Operasyonda Karayazı Belediyesi Meclis üyesi Nurhayat Üstündağ ile MEYADER eski Sözcüsü Doğan Özmen gözaltına alındı.

17 Mayıs 2015’te, Erzurum Tekman’da gözaltına alınan Abdurrahman Sever, 2012 yılında Newroz kutlamasına katıldığı gerekçesiyle hakkında, “Örgüt propagandası yapmak” ve “Yasadışı gösteriye katılmak” ve “Kamu malına zarar vermek” iddiasıyla açılan davada verilen 3 yıl 45 gün hapis cezasının, Yargıtay tarafından onaylanması sonucunda tutuklandı. Sivil polislerce gözaltına alınan Sever, adliye işlemlerinin ardından tutuklanarak, Erzurum E Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.

18 Mayıs 2015’te, Erzurum’un Karaçoban ilçesinde 17 Mayıs’ta gece saatlerinde 3 ayrı eve yapılan baskın sonucu gözaltına alınan Serdar Derdiyok, Hanifi Tuz ve Serhat Dadaş, emniyetteki ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Savcılık tarafından ifadeleri alınan yurttaşlar, tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edildi. Mahkeme, 3 yurttaşı “Örgüte ele kazandırmak” iddiasıyla tutukladı.

30 Mayıs 2015’te, Erzurum’un merkez Palandöken ilçesine bağlı Kayakyolu semtinde akşam saatlerinde duvarlara DEM-GENÇ (Demokratik Gençlik Dernekleri Federasyonu) yazdıkları gerekçesiyle gözaltına alınan A.G., F.A. ve K.B. adlı öğrenciler hakkında “Örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla işlem yapıldı. 3 öğrenci İl Emniyet Müdürlüğü’ndeki işlemlerin ardından serbest bırakıldı.

3 Haziran 2015’te, Erzurum merkez Palandöken ilçesine bağlı Mahallebaşı semtinde esnaflık yapan T.Ç. iş yerinde, kardeşi D.Ç. ise evine yapılan baskınla gözaltına alındı. İki kardeşin “örgüt üyesi olmak”, “örgüt propagandası yapmak” iddialarıyla gözaltına alındığı ve Erzurum Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldüğü öğrenildi.

25 Temmuz 2015’te, Erzurum’un Horasan ilçesi Bulgurlu köyündeki evine yapılan baskında Suat Silen gözaltına alındı.

26 Temmuz 2015’te,  Erzurum’un Palandöken ilçesinde HDP Erzurum İl Yöneticisi Arzu Öztürk  Sabah 06:00 da evine yapılan operasyonla göz altına alınmıştır. Fırat Öztürk misafir bulunduğu Arzu Öztürk’ün evinde gözaltına alındı. Demir Çavuş da evine yapılan operasyonda gözaltına alındı.

26 Temmuz 2015’te,  Erzurum İli Karayazı İlçesinde Meltem Ateş, Faruk Üstek, Ercan Toprak evlerine yapılan baskınlarda gözaltına alınmışlardır. Erzurum merkezde ise Meryama Aslan gözaltına alındı.

26 Temmuz 2015’te,  Erzurum İli Tekman İlçesinde ile M.Hayri Bingöl- M.Fatih Bingöl Evlerine yapılan baskınlarda gözaltına alınmışlardır. Tekman’ın Taşkesen köyünde ise Sedat Karadağ, Şakir Altuğ, Mücahit Gürbüz, Hüsamettin Çetinkaya, Mezher Engin, Erdal Bayar, A.Menav Güler,  Sinan Belet, Muharrem Gürbüz, Ali İhsan Battaloglu, Suphi Gürbüz, Emin Karadağ isimli kişilerin gözaltına alındığı öğrenilmiştir.

26 Temmuz 2015’te,  Erzurum İli Horasan İlçesinde Yaprak Aydın gözaltına alınmıştır.

27 Temmuz 2015’te,  Erzurum’un Karayazı ilçesinin Yeni Mahallesi’nde sabah saatlerinde bir eve baskın düzenleyen polis, Erzurum Atatürk Üniversitesi öğrencisi Ayşe Yılan ve Nesim Ağgöz, Erdal Üstündağ, Abdurrahman Ağgöz, Murat Üstündağ’ı gözaltına aldı.

27 Temmuz 2015’te,  Erzurum’da Civan Deniz ve Ayhan Yılmaz’ın gözaltına alındığı öğrenildi.

27 Temmuz 2015’te, Erzurum’un Tekman ilçesinde Kader Durdudeniz evinden gözaltına alındı.

27 Temmuz 2015’te,  Erzurum ili Karayazı ilçesinde Ramazan Girgin, Fahrettin Girgin,  İsa Girgin,  Hasan Girgin,  Mevlit Girgin,  Abdurrahim Girgin,  Seyithan Girgin,  Murat Girgin,  Abdurrahman Girgin ve Gıyasettin Aggöz gözaltına alınmıştır.

28 Temmuz 2015’te, Tekman’dan Erzurum’a giden Resul İncekan ve Azad Karaağaç isimli üniversite öğrencilerinin içinde bulunduğu aracı durduran özel hareket timleri 2 öğrenciyi gözaltına aldı.

28 Temmuz 2015’te,  Erzurum’da yeni aldığı akıllı cep telefonu ile resmi kurumları çeken 14 yaşındaki A.Y. isimli zihinsel engelli çocuk, polislerce gözaltına alındıktan sonra çıkarıldığı mahkemece “örgüt üyeliği” suçlamasıyla tutuklandı.

28 Temmuz 2015’te, Erzurum’un Karayazı İlçesinde sabah saatlerinde birçok eve polis tarafından baskın düzenlendi. İlçeye bağlı Yeni Mahalle’de düzenlenen ev baskınlarında Hamit Ateş ve Şerif Ateş isimli kardeşler gözaltına alındı. Gözaltına alınan 2 kardeş Karayazı İlçe Emniyet Amirliği’ne götürüldükleri öğrenildi.

1 Ağustos 2015’te, Erzurum Tekman’a bağlı mahallelerde, sabah saatlerinde polis tarafından çok sayıda eve eş zamanlı baskınlar düzenlendi. Nedeni öğrenilemeyen operasyonda arama yapan polisler, aralarında DBP yöneticilerinin de bulunduğu Cüneyt Koçak, A.Cebbar Yalçın, Aydın Ekici, Rızgan Turan, Abdulvahap Sarıkan, Fesih Sarıkan, Yunus Sarıkan ve Nasır Sarıkan adlı yurttaşları gözaltına aldı. Gözaltına alınanlar Erzurum İl Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü.

7 Ağustos 2015’te, Erzurum’un Tekman ilçesine bağlı mahallelerde önceki gün düzenlenen ev baskınlarında gözaltına alınan 13 kişi, İlçe Emniyet Müdürlüğü’ndeki işlemlerin ardından adliyeye sevk edildi. Savcılık tarafından tutuklanması istenen 13 kişiden Ümit Kaldır, A. Sena İba ve Ahmet İba “Örgüte yardım etmek” ve “Örgüt propagandası yapmak” iddialarıyla tutuklandı. Tekman Sulh Ceza Mahkemesi, diğer 10 kişiyi ise adli kontrol şartıyla serbest bıraktı.

10 Ağustos 2015’te,’te, Sabah saatlerinde Erzurum H Tipi Kapalı Cezaevinde bulunan siyasi mahpus kardeşi Nasır Sarıkan’ı ziyarete giden Yunus Sarıkan isimli yurttaş polislerce gözaltına alınarak İl Emniyet Müdürlüğüne götürüldüğü öğrenildi.

12 Ağustos 2015’te, Erzurum H Tipi Kapalı Cezaevi’nde 10 yıldır tutuklu olan ve hücrede tutulan oğlu Rıdvan Sayak ile görüşmek için Bingöl’ün Karlıova ilçesi Hasanova köyü Burmataş mezrasından Erzurum’a Fesih Sayak (55), cezaevi çıkışında gözaltına alındı. Sayak’ın gözaltı gerekçesi hakkında bilgi edinilmezken, nereye götürüldüğü de öğrenilemedi.

13 Ağustos 2015’te, Erzurum’un Karayazı ilçesi Elmalıdere Mahallesi’nde sabah saatlerinde askerler tarafından kurulan kontrol noktasında gözaltına alınan Ersin Karabakan, Elmalıdere Jandarma Karakolu’ndaki işlemleri ardından Karayazı İlçe Jandarma Komutanlığı’na sevk edildi. Buradan Adliyeye çıkarılan Karabakan, savcılık tarafından tutuklama talebiyle mahkeme sevk edildi. Karabakan, “Örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklanarak, Erzurum H Tipi Kapalı Cezaevi’ne götürüldü.

18 Ağustos 2015’te, Erzurum’un Tekman ilçesine bağlı İligöze, Beyköy, Çiçekdağı ve Hamzanlar (Hêccergo) mahallerinde dün özel harekat polislerinin de katılımıyla düzenlenen eşzamanlı ev baskınlarında gözaltına alınan Yılmaz Çelik, Yavuz Beyköy, Hakan Özdemir, Mücahit Sever ve Fesih Kanmaz, Tekman Adliyesi’ne sevk edildi. 6-8 Ekim Kobanê eylemlerine katıldıkları gerekçesiyle savcılık tarafından ifadeleri alınan 5 kişi, tutuklanmaları talebiyle sevk edildikleri mahkemece, “Örgüt propagandası yapma” iddiasıyla tutuklandı. Tutuklanan 5 kişi 27 Kasım 2015 tarihinde tahliye edildi.

25 Ağustos 2015’te, Erzurum’un Tekman ilçesine bağlı Bastokajor (Çukuryayla), Heccergo (Hamzanlar) ve Girsok (Yuvaklı) mahallelerinde 27 Temmuz günü yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan ve ardından serbest bırakılan 17 kişi yeniden gözaltına alındı. Aralarında HDP ilçe yöneticilerinin de bulunduğu 17 kişi sabah saatlerinde yapılan ev baskınları sonucu bir kez daha gözaltına alındı. Emniyet işlemlerinin ardından savcılık ifadesi için adliyeye getirilen 17 kişinin isimleri şöyle: Metin Bingöl, Metin Çoban, A.Celil Eser, Selami Sümbül, Mehmet Değer, Faruk Bingöl, Sait Cergooğğlu, Sinan Değer, Ali Kaldır, Ayhan Kaldır, Ahmet Bingöl, Ömer Gül, Ömer Çağlar, Tuncay Karagül, Barış Sarı, Yılmaz Çağlar ve Sadık Kul. Erzurum’un Tekman ilçesine bağlı mahallelerde düzenlenen ev baskınlarında gözaltına alınan 17 kişi, İlçe Emniyet Müdürlüğü’ndeki ifade işlemlerin ardından adliyeye sevk edildi. Savcılık tarafından tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edilen 17 yurttaş, “Örgüte yardım etmek” ve “Örgüt propagandası yapmak” iddialarıyla tutuklanarak Erzurum H Tipi Cezaevi’ne gönderildi.

1 Eylül 2015’te Erzurum’un Karaçoban İlçesi’ne bağlı Kırımkaya Köyü’ne baskın düzenleyen jandarma ekipleri, Kazım İpek adlı kişiyi “cumhurbaşkanına hakaret ettiği” iddiasıyla gözaltına aldı. Kazım İpek çatışmada ölen asker yakınının cenaze töreninde söylediği sözler gerekçe gösterilerek çıkarıldığı mahkeme tarafından TCK’nin 299. maddesi uyarınca tutuklandı.

5 Eylül 2015’te Erzurum’un Karaçoban İlçesi’nde DBP’nin üye ve yöneticilerine yönelik operasyonda gözaltına alınan 13 kişiden 4’ü “yasadışı örgüt üyesi oldukları” iddiasıyla tutuklandı.

10 Eylül 2015’te, Erzurum’un Karayazı İlçesi’nde Cizre’ye yönelik saldırıları protesto etmek isteyen gruba müdahale eden polis ekipleri 2 kişiyi gözaltına aldı.

11 Eylül 2015’te, Erzurum’un Karayazı ilçesine bağlı Kalo (Duruca)Mahallesi’nde sabah saatlerinde jandarma tarafından yapılan ev baskınında 6 çocuk annesi Kemile Yüksek ve 7 çocuk annesi Naime Koç isimli kadınlar, gözaltına alındı. Karayazı İlçe jandarma Komutanlığı’na götürülen kadınlar, buradaki işlemlerinin ardından adliyeye çıkarıldı. Savcılık tarafından ifadeleri alınan Yüksek ve Koç “Örgüte yardım etme” iddiasıyla Karayazı Asliye Ceza Mahkemesi’ne sevk edildi. Mahkemece ifadeleri alınan 2 kadın serbest bırakıldı.

28 Eylül 2015’te, Erzurum’da, bayram görüşü sebebiyle Erzurum H Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan kardeşi Adem Atalay’ı ziyaret etmek için Iğdır’dan gelen Mustafa Atalay isimli yurttaş, cezaevi önünde gözaltına alındı.

28 Eylül 2015’te, Erzurum’un Tekman ilçesine bağlı Meman (Yiğitler) Mahallesi’nde 15 Eylül günü askerler tarafından bir araç içerisinde gözaltına alınıp ağır işkenceden geçirilip Erzurum H Tipi Kapalı Cezaevinde konulan HPG’lilerden Kadir Gümüş’ün kardeşi Mehmet Gümüş, ağabeyinin görüşü için Diyarbakır’dan geldiği Erzurum H Tipi Kapalı Cezaevi önünde polis tarafından gözaltına alındı.

5 Ekim 2015’te, Erzurum’un Karayazı ilçesine bağlı Değirmenkaya mahallesinde 3 Ekim günü, polis ve özel harekat timleri tarafından düzenlenen ev baskınlarında 16 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar arasında 12 yaşındaki bir kız çocuğunun da bulunduğu öğrenildi. Emniyette tamamlanan işlemlerin ardından adliyeye sevk edilen 16 kişiden 7’si “Köy Komisyonu üyesi olma” gerekçesiyle tutuklandı. Karayazı Adliyesi’ne sabıka kaydı almak için gelen Veysi Koçak adlı yurttaş da, gözaltına alındı. Adliyeye çıkarılan Koçak da “Köy Komisyonu üyesi olması” gerekçe gösterilerek “Örgüt üyesi olma” iddiasıyla tutuklandı.

7 Ekim 2015’te, Erzurum’un Karayazı ilçesinde özel harekat timleri eşliğinde Reşan (Gerentepe) ve Değirmenkaya mahallelerine baskın yapan askerler 4 kişiyi gözaltına aldı. Sabah saatlerinde Reşan’a baskın yaparak, yurttaşları mahallede bulunan taziye evine toplayıp, hakaretler savuran askerler ve özel harekatçılar Abdullah Oran, Yavuz Oran ve mahalle muhtarı Şakir Oran’ı gözaltına alırken, operasyonun devam ettiği ilçede Değirmenkaya Mahallesi’nde ise köy komisyonu üyesi olduğu gerekçesiyle Selman Koçak (18) isimli genç gözaltına alındı.

7 Ekim 2015’te, Erzurum’un Karayazı ilçesine bağlı Yeni Mahalle’de bulunan İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne yakın bir yerde oynadıkları torpillerden birisinin emniyet bahçesine düşmesi nedeniyle ilköğretim öğrencileri İ.B.(6) ve M.B. (6) isimli çocuklar polis tarafından gözaltına alındı.

9 Ekim 2015’te, Erzurum’un Tekman ilçesinde 8 Ekim de polisler tarafından yapılan ev baskınlarında aralarında BDP Tekman İlçe Eşbaşkanı Berivan Polat’ında bulunduğu 10 kişi gözaltına alınmıştı. Tekman Emniyet Müdürlüğü’ndeki işlemlerinin ardından 5 kişi adliyeye çıkarıldı. Savcılık işlemleri ardından tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edilen Berivan Polat, Osman Yıldırım, Gündüz Narin, Mehmet İba ve Eşref İba, “Örgüte yardım etme” ve “Kamu güvenliğini tehdit etme” iddiasıyla tutuklanarak Erzurum H Tipi Cezaevi’ne gönderildi.

10 Ekim 2015’te, Erzurum’da özel hareket timleri ve polisler tarafından yapılan ev baskınlarında Ergin Yüksek isimli yurttaş gözaltına alındı.

14 Ekim 2015’te, Erzurum’un Tekman ilçesinde 13 Ekim’de polis ve özel harekat timleri tarafından yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan DBP Tekman İlçe Eşbaşkanı Aydın Durdeniz ve Harun Değer, emniyetteki işlemlerinin ardından savcılığa çıkarıldı. Savcılık tarafından tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edilen Durdeniz ve Değer, “Örgüte yardım etmek” iddiasıyla tutuklanarak, Erzurum H Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.

14 Ekim 2015’te Erzurum’un Hınıs İlçesi’nde yapılan operasyonda gözaltına alınan Belediye Eş Başkanı Hasan Basri Fırat ve DBP İlçe Eş Başkanı Emin Aydın da “yasadışı örgüt üyesi oldukları” iddiasıyla  tutuklandı.

16 Ekim 2015’te Erzurum’da gözaltında tutulan 4 kişinin aynı gün “yasadışı örgüt üyesi oldukları” iddiasıyla tutuklandığı öğrenildi.

16 Ekim 2015’te, Erzurum’un Köprüköy ilçesinde, 14 Ekim günü özel hareket timlerince yapılan eş zamanlı ev baskınlarında HDP İlçe Eşbaşkanı Halit Kapo ve DBP İlçe Eşbaşkanı Necati Yazıcı’nın da aralarında 14 kişi gözaltına alınmıştı. Götürüldükleri İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde tamamlanan ifade işlemleri sonrası dün akşam saatlerinde savcılığa çıkartılan 14 kişi “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi. Mahkemede ifadeleri alınan 14 kişinden HDP İlçe Eşbaşkanı Halit Kapo, DBP İlçe Eşbaşkanı Necati Yazıcı, DBP ilçe yöneticisi Harun Koç ve HDP ilçe yöneticilerinden Köksal Kırmacı tutuklanarak Erzurum H Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.

20 Ekim 2015’te, Erzurum’da, DBP Tekman ilçe yöneticileri Çetin Yalçın ve Rızgan Turan, Karayazı ilçe girişinde polis tarafından durdurularak gözaltına alındı.

22 Ekim 2015’te, Erzurum’un Karayazı ilçesinde, polis tarafından düzenlenen ev baskınlarında DBP Karayazı İlçe Eşbaşkanı Salih Altay, Nurettin Kandemir, Şahin Sever, Nimet Yılmaz, Şakir Çelikli, Menaf Çelikli, Esnaf Narman, Faruk Sümbül, Ali Kaplan, Esat Kaplan, İlhami Aslan, Şemsettin Genç, Rojhat Kaplan ve Azad Kaplan isimli yurttaşlar gözaltına alındı. İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde tamamlanan ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 14 kişiden DBP İlçe Eşbaşkanı Salih Altay, Faruk Sünbül, Esat Kaplan, Ziver Kaplan ve Azad Kaplan tutuklandı.

23 Ekim 2015’te, Erzurum’un Karayazı ilçesi kırsalında yaşanan çatışmayı durdurmak amacıyla, çatışma bölgesine canlı kalkan olarak giden 24 yurttaş gözaltına alındı.

25 Ekim 2015’te, Erzurum’un Karayazı ilçesinde, polis tarafından düzenlenen ev baskınlarında Belediye Eşbaşkan Yardımcısı Timur Aydın ile Belediye Meclis Üyesi Ela Kamış gözaltına alındı. İlçe Emniyet Müdürlüğü’ndeki tamamlanan ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 2 kişiden Kamış, “Örgüt üyesi olma” iddiasıyla tutuklandı.

26 Ekim 2015’te, Erzurum’un Karayazı ilçesinde Selenli Mahallesi mahalle muhtarı Abdulhalik Biliz gözaltına alındı. İlçe Jandarma Komutanlığı’ndaki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Biliz, “Örgüte yardım etmek” iddiasıyla tutuklandı. Öte yandan, Yahya Mahallesi Muhtarı Selman Yavuz ise askerler tarafından gözaltına alındı. Karayazı Jandarma Komutanlığı’na tamamlanan ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Yavuz, “örgüte yardım yataklık” ve “köy komisyonlarında yer almak” iddiasıyla tutuklandı.

27 Ekim 2015’te, Erzurum’un Karayazı ilçesinde Mehmet Tarhan, Çetin Tunç, Bedrettin Kamış, Servet Koş ile ismi öğrenilmeyen bir kadın askerlerce durdurularak gözaltına alındı.

29 Ekim 2015’te, Erzurum’un Karaçoban ilçesinde askerler tarafından düzenlenen baskınlarda 12 yurttaş gözaltın alındı. Hınıs Emniyet Müdürlüğü’nde tamamlana işlemlerin ardından Hınıs Adliyesi’ne sevk edilen 12 kişiden Orhan Kaya ve Mehmet Doğan isimli yurttaşlar “örgüt üyesi olmak” ve “örgüt propagandası yapmak” iddialarıyla tutuklandı.

4 Kasım 2015’te,  Erzurum’un Karayazı ilçesine bağlı Kösehasan Mahallesi’nde sabah saatlerinde özel harekat timleri ve askerler tarafından evlere baskın düzenlendi. Yapılan aramaların ardından Sakine Gündüz ve Esat Gündüz gözaltına alındı.

4 Kasım 2015’te,  Erzurum’un Tekman ilçesi Xirbêsor (Koçyayla) Mahallesi’ne de sabah saatlerinde askerler tarafından baskın düzenlendi. Askerler tarafından yapılan baskında, Recep Baba ve Ali Sait Bingöl isimli yurttaşlar gözaltına alındı. Gözaltı gerekçesi öğrenilemeyen 2 kişi, Tekman İlçe Jandarma Karakolu’na götürüldü.

4 Kasım 2015’te,  Erzurum’un Karayazı ilçesi Yenimahallede serbest bırakılıp yeniden gözaltına alınarak emniyet müdürlüğüne götürülen S.Y (17) isimli çocuğa gözaltında ve rahatsızlanarak kaldırıldığı hastane de kötü muameleye maruz kaldığı belirtildi. S.Y. (17) 5 Kasım günü “yasadışı örgüt üyesi olduğu” iddiasıyla tutuklandı.

20 Kasım 2015’te, Erzurum’un merkez Palandöken ilçesinde çevre yolu istikametinde seyir halindeki bir aracı durduran polis, Muş’un Malazgirt ilçesi nüfusuna kayıtlı Hakan Sezen isimli yurttaşı gözaltına aldı.

24 Kasım 2015’te,  Erzurum’un Karayazı ilçesine bağlı Çakmaközü Mahallesi’nde sabah saatlerinde özel harekat polisleri tarafından yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan Rıza Özmen (32), “Kamu malına zarar vermek” iddiasıyla Karayazı Sulh Ceza Mahkemesi’ne sevk edilen Özmen, tutuklanarak Erzurum H Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.

28 Kasım 2015’te, Erzurum’da 27 Kasım günü sabah saatlerinde yapılan ev ve yurt baskınlarında gözaltına alınan Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) İl Yöneticisi Çetin Gözmen, DBP İl Gençlik çalışanı Sedat Yıldız ile Atatürk Üniversitesi öğrencileri Zilan İştar, Mahsun Karayel, Dilaver Erçek, Hüsnü Kısaer ve Osman Erken İl Emniyet Müdürlüğü’ndeki işlemlerin ardından adliyeye sevk edildi. “Örgüt üyesi olmak” ve “Örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla açılan soruşturmada, ifade işlemlerinin ardından 7 kişi serbest bırakıldı.

28 Kasım 2015’te, Erzurum’un merkez Yakutiye ilçesine bağlı Mahallebaşı semtinde akşam saatlerinde, Atatürk Üniversitesi öğrencileri Vefa Işık ve Mehmet Yılmaz polislerce gözaltına alındı.

29 Kasım 2015’te, Erzurum Atatürk Üniversitesi’nde sınava girmek üzereyken sınıfında gözaltına alınan Z.İ. isimli kadın öğrenci, emniyette iç çamaşırlarına kadar soyulduktan sonra işkenceye uğradı. İşkencenin etkisi ile erken adet kanama geçiren Z.İ.’den çıplak haldeyken içeride dolaşması ve hızlı bir şekilde oturup kalkması istendi. Psikolojisi alt üst olan Z.İ., ne okula gidebiliyor ne de uyuyabiliyor. (İHD Erzurum şube)

3 Aralık 2015’te, Erzurum’un Karayazı ilçesine bağlı Şakir Mahallesi’ni sabah saatlerinde kuşatma altına alan özel harekat timleri ve askerler, evine baskın yaptıkları Hafiz Aslan (45) adlı bir yurttaşı gözaltına aldı.

3 Aralık 2015’te, Erzurum’un Tekman ilçesine bağlı Geçitköy Mahallesi’nde de sabah saatlerinde bir evi ablukaya alan özel harekat timleri, basın yaptıkları evde arama yaptı. Yapılan arama sonrası Mehtap Demirkaya adlı yurttaş gözaltına alındı.

4 Aralık 2015’te, Erzurum’un Hınıs ilçesinde dün düzenlenen ev baskınlarında gözaltına alınan DBP İlçe Yöneticisi Yılmaz Gülçiçek ile Faruk Karakaş emniyetteki işlemlerin ardından ilçe adliyesine getirildi. Savcılık ifadelerinin ardından mahkemeye sevk edilen 2 kişiden Karakaş adli kontrol koşuluyla serbest bırakılırken, Gülçiçek “Örgüt üyesi olma” ve “örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla tutuklanarak, Erzurum H Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.

6 Aralık 2015’te Erzurum’da Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) İl Örgütü binasına özel harekât polisleri baskın düzenledi. Kapıyı kırarak içeriye giren polisler yaptıkları aramanın ardından binadaki tüm materyallere el koydu. Baskınla eş zamanlı olarak evine baskın düzenlenen DBP İl Eş Başkanı Mizgin Sayan Aksoy da gözaltına alındı.

7 Aralık 2015’te, 6 Aralık günü gerçekleştirilen ev baskınlarında gözaltına alınan DBP Erzurum il eşbaşkanları Mizgin Sayan Aksoy ile Bilal Yaprak çıkarıldıkları mahkemece “adli kontrol” şartıyla serbest bırakıldı

16 Aralık 2015’te, Erzurum’un Karayazı ilçesine bağlı Geventepe (Reşeye Sebri) Mahallesi’ni sabah saatlerinde ablukaya alan özel hareket timleri ve asker ev baskınları düzenledi. Yapılan ev baskınlarında Ekrem Oran, Mensur Oran ve Serhat Oran isimli yurttaş gözaltına alındı.

21 Aralık 2015’te, Erzurum’un Karayazı ilçesinde yaşayan ve ifade vermek üzere savcılığa çağrılan Reis Sümbül isimli yurttaş, “örgüte yardım ve yataklık” iddiasıyla sevk edildiği mahkemece tutuklandı.

Eskişehir

6 Ocak 2015’te, Eskişehir’de siyasi faaliyetleriyle ilgili bilgi vermek amacıyla tanıtım çalışması yapan Liseli Öğrenci Birliği (LÖB) aktivisti 2 çocuk gözaltına alındı.

1 Nisan 2015’te, ev baskınları düzenleyen Terörle Mücadele Şubesi’ne bağlı polis ekipleri Eskişehir’de 4 kişiyi gözaltına aldığı öğrenildi.

5 Haziran 2015’te AKP’nin seçim çalışmaları kapsamında Eskişehir’de miting düzenleyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı pankart açarak protesto eden Özge Uyanık ve Burcu Karanfil adlı 2 kişi gözaltına alındı.

1 Ağustos 2015’te,  Eskişehir’de sabah erken saatlerde Eskişehir Emniyet Müdürlüğü TEM polisleri tarafından kentin çeşitli semtlerinde YDG-H üyesi oldukları iddiası ile birçok kişinin evine eş zamanlı operasyon düzenlendi. Çevik kuvvet ile diğer şubelerde görevli polislerin de katıldığı operasyonda, 12 kişi gözaltına alındı.

13 Ağustos 2015’te, Eskişehir’de yaşadıkları evlerin etrafında aşırı sağcı grupların toplanmaya başlaması üzerine kendilerini korumak için dışarıya çıkan HDP üyesi veya aktivisti 15 kişi, olay yerine gelen polis ekipleri tarafından üstlerinin aranmak istenmesine karşı çıktıkları için gözaltına alındı.

14 Ağustos 2015’te Eskişehir’de ev baskını düzenleyen polis ekipleri Kürt müzisyen İdris Görer’i “Bolu’da katıldığı bir düğünde söylediği Kürtçe şarkılarla yasadışı örgüt propagandası yaptığı” iddiasıyla gözaltına aldı.

2 Eylül 2015 akşamı Eskişehir’de ev baskınları düzenleyen polis ekipleri “Barış Günü eylemine katıldıkları”, ayrıca “cumhurbaşkanına hakaret ettikleri” iddiasıyla 9 kişiyi gözaltına aldı.

16 Ekim 2015’te Ankara’daki katliamı protesto etmek için Eskişehir’de düzenlenen eylemin ardından operasyon düzenleyen polis ekipleri 5 kişiyi gözaltına aldı. Ertesi gün mahkemeye sevk edilen 5 kişi tutuklandı.

12 Kasım 2015’te, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi’nde okuyan Kürt öğrenciler ile ülkücü öğrenciler arasında kavga çıktı. Çıkan kavganın ardından polis ve özel güvenlik görevlilerinin saldırısına uğrayan Kürt öğrencilerden 6’sı yaralandı, 11’si ise gözaltına alındı.

3 Aralık 2015’te Ankara’da 10 Ekim 2015’te gerçekleşen katliamı protesto etmek için Eskişehir’de düzenlenen eyleme katılan Ö.A. (17) hakkında bir polisin burnunun kırılması gerekçe gösterilerek açılan davaya başlandı. Suçlama nedeniyle 5 kişiyle beraber tutuklanan ve yaşı 18’den küçük olduğu için Eskişehir 1. Çocuk Mahkemesi’nde yargılanan Ö.A.’nın ilk duruşmasında sanığın savunmasını alan hâkim, tahliye talebini reddederek duruşmayı 30 Aralık 2015’e erteledi.

9 Aralık 2015’te, Suriye’deki DAİŞ ve diğer radikal İslamcı örgütlere yaptığı yardımlarla bilinen İHH’nın Eskişehir Osmangazi Üniversitesi yerleşkesinde stant açmasına tepki gösteren öğrencilerden 12’si darp edilerek gözaltına alındı. Gözaltına alınan 12 öğrenci, üniversiteden çıkarıldığı sırada İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi önünde toplanan bir grubun taşlı ve sopalı saldırısına maruz bırakıldı. Aydıner Polis Karakolu’na götürülen, A.G.K., S.C.D., İ.Ö., U.D., G.E., E.T, A.O.K., Y.G., U.H., M.B.S., M.Ç.A., S.A.Ş. simli öğrencilerden U.D., A.O.K., S.A.Ş., Y.G. ve U.H. serbest bırakıldı. A.G.K., S.C.D., İ.Ö., E.T., G.E., M.C.A. ve M.B.S. ise savcılığa sevk edildi.

Gaziantep

2 Şubat 2015’te, Antep’in Nizip ilçesinde ‘Öcalan’a özgürlük’ imza kampanyası ile ilgili çalışmalarda bulunan DBP Antep İl Eş Başkanı Cahide Mutlu, HDP il yöneticisi Mahmut Çelikay, HDP Nizip ilçe Eş Başkanı Erkan Şahin ve DBP Şehit Kamil İlçe yöneticisi Ali Aka, polis tarafından gözaltına alındı.

5 Şubat 2015’te Gaziantep’te polis ekipleri, Düztepe Mahallesi’nde Yürüyüş Dergisi’nin dağıtımını yapan Halk Cephe taraftarı 2 kişiyi gözaltına aldı.

12 Şubat 2015’te, Gaziantep’te Karataş Sanayi Sitesi’nde kendileri dükkân tahsis edilmediği için valiliğe yürümek isteyen esnaflardan oluşan gruba polis ekipleri, biber gazıyla müdahale etti, bir kişi gözaltına alındı. Müdahale esnasında bir polis amirinin gruba biber gazı sıkmayan bir polis memurunun boynundan tutarak “sık lan sık” dediği kameralar tarafından kaydedildi.

16 Şubat 2015’te, Antep’te, 6-8 Ekim Kobanê olayları ve 15 Şubat protestolarına katıldıkları gerekçesiyle polis tarafından düzenlenen ev baskınlarında 40 kişi gözaltına alınarak Antep Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü.

17 Şubat 2015’te, Antep’in Şahinbey İlçesi Vatan Mahallesi’nde düzenlenen protesto gösterisine katıldıkları iddiasıyla gözaltına alınan M.N., S.N., H.H.A. ve A.D. adlı çocuklar, çıkarıldıkları Antep Adliyesi’nde tutuklanarak, Antep H Tipi Cezaevi’ne götürüldü. Gözaltına alınanlardan Lokman Yalçın, Ahmet Balık, Dilan Baran, Ferhat Şimşek ve İshak Arca ise yine tutuklanarak, Antep H Tipi Kapalı Cezaevine gönderildi.

12 Mayıs 2015’te Gaziantep Üniversitesi’nde HDP için seçim çalışması yapan öğrencilere önce aşırı sağcı bir grubun saldırması sonucu 4 öğrenci yaralandı. Saldırı nedeniyle çıkan olaylara müdahale eden polis ekipleri ise 8 öğrenciyi gözaltına aldı.

2 Temmuz 2015’te, Antep’in Şahinbey ilçesinde baskın yapan polislerin yurttaşların “Neden gözaltına alınıyoruz” sorusuna “Siz Kürtsünüz” cevabını verdiği iddia edildi. Baskınlarda aralarında çocukların da bulunduğu en az 5 kişinin darp edilerek gözaltına alındığı belirtildi.

22 Temmuz 2015’te, Antep’in merkez Şahinbey ilçesi Güzelvadi Mahallesi’nde 21 Temmuz akşam saatlerinde gerçekleştirilen Suruç katliamı protestosuna saldıran polislerin gözaltına aldığı 7’si çocuk 9 kişinin adliyeye çıkarıldı. Antep İl Emniyet Müdürlüğü’ndeki işlemlerinin ardından savcılığa çıkarılan A.A. (17), M.A.T. (16), B.V.E. (16), D.B. (15), F.K. (16), M.A. (17), A.Y. (17) isimli çocuklar ile Erdal Akay (19) ve Abdulaziz Akyürek (19) isimli gençlerin ifadeleri alındı. Savcılıktaki ifade işlemlerinin ardından tüm çocuklar savcılıkça serbest bırakılırken, Akay ve Akyürek tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi. Antep 2. Sulh Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıkan gençler, “Örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklanarak Antep H Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.

30 Temmuz 2015’te, Antep’in Karayılan, Güzelvadi ve Düztepe mahallerinde önceki gün evlere baskın düzenleyen özel harekât timleri, 21 kişiyi gözaltına almıştı. Dün çıkarıldıkları Antep 2. Sulh Ceza Mahkemesi tarafından serbest bırakılan Mehmet Ali Tümen, Burak Vakkas Emre, Arif Anık ve Abdulaziz Akyürek adlı gençlerden sonra bugün de 17 kişi adliyeye sevk edildi. Adliyede savcıya ifade veren 17 kişi tutuklanma talebi ile mahkeme sevk edildi. 2. Sulh Ceza Mahkemesi’ne çıkarılan Ümit Dalgın, İsa Gülmez, Mehmet Anuk, Uğur Kazak, Ahmet Durmuş, İbrahim Bulut, Mehmet Efe, Mazlum Yıldıztekin, İlhami Ayhan, Ahmet İlbaş, Emin Kavak “Örgüt üyesi oldukları” iddiası ile tutuklanırken, Sibel Tekme, Eray Ülker ve Yakup Malal serbest bırakıldı. 31 Temmuz günü de, Delican Özbey, Davut Çetin ve Diyar Bayram tutuklandı.

7 Ağustos 2015’te, Antep’in İslahiye ilçesine bağlı Altınüzüm (Haltanlı) ve Boğaziçi (Kerküt) köylerinde önceki gün yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan 9 kişiden 3’ü karakoldaki işlemlerinin ardından serbest bırakıldı. Diğer 6 kişi işlemlerinin ardından adliyeye çıkarıldı. Savcılık tarafından ifadeleri alınan ve tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edilen 2 kişi serbest bırakılırken, Battal Battaloğlu, Şehmus Enzeli Kaya, Mehmet Özel ve Rezan Ertuğrul, “Örgüte eleman kazandırdıkları ve yardım ettikleri” iddiasıyla tutuklanarak, Kilis Cezaevi’ne gönderildi.

11 Ağustos 2015’te, Gaziantep’te trafik polislerinin bir araca çarpmasının ardından aracın içinde bulunanlarla çıkan tartışmanın büyümesi üzerine polisler, Berrin Yiğit’i darp ederek gözaltına aldı.

12 Ağustos 2015’te, Antep’de Karayılan, Güzelvadi, Akdere ve Vatan mahallerinde bulunan bazı evlere özel harekat polisleri tarafından baskınlarda bulunuldu. Sabah saatlerinde yapılan baskınlarda Soner Erdem, Hayrettin Begiç, Mehmet Zeki Güngör ve Halil İbrahim Şahinözel isimli yurttaşlar gözaltına alındı. Gözaltına alınma gerekçeleri öğrenilemeyen isimler, Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. Hayrettin Begiç’in ağabeyi Musa Begiç, kardeşini gözaltına alan polislerin, gözaltına alınmasına ağlayan 6 yaşındaki çocuğunun kafasına da silah dayayıp, ‘Ağlama yoksa seni öldürürüz’ dediklerini söyledi.

14 Ağustos 2015’te Gaziantep’te PKK soruşturması kapsamında düzenlenen operasyonda gözaltına alınan 5 kişi “yasadışı örgüt propagandası yaptıkları” iddiasıyla tutuklandı.

24 Ağustos 2015’te, Antep’in merkez Şahinbey ilçesi Düztepe Mahallesi’nde “eylem hazırlığında oldukları” iddia edilen 12 çocuk dün gece saat 23.00 sıralarında polis tarafından alıkonuldu. Burada yaşları 10-11 olan 5 çocuk serbest bırakılırken, yaşları 14-16 arasında değişen A.Ş., D.D., S.Ö., H.K., E.C.H., M.A.K. ve 18 yaşından büyük olduğu belirtilen Abdullah Demir gözaltına alındı.

29 Ağustos 2015’te Gaziantep’te yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) üye veya yöneticisi 13 kişiden Ahmet Karak, Mehmet Erdal, Mehmet Aslan, Mehmet Dalsal, Metin Akdağ, Mutafa Çoban, Ahmet Karabulut, Ömer Taş, Adnan Hamo, Songül Yıldırım ve Aziz Erdil adlı 11 kişi “yasadışı örgüt üyesi oldukları” iddiasıyla tutuklandı.

16 Eylül 2015’te, Antep’te önceki gece gözaltına alınan Mustafa İzci (19), emniyet işlemlerinin ardından adliyeye getirildi. Savcılık ifadesinin ardından “Örgüt üyesi olmak” iddiasıyla Antep 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ne sevk edilen İnci, tutuklanarak, Antep H Tipi Cezaevi’ne gönderildi.

1 Ekim 2015’te, AKP’nin 7 Haziran seçim yenilgisi ardından başlatılan topyekûn savaş konsepti kapsamında, Antep’te bu güne kadar 250 kişi gözaltına alınırken bunlardan 52 kişi tutuklanarak Antep H Tipi Cezaevi’ne gönderildi. Gözaltı ve tutuklamaların HDP’ye yönelik olduğunu söyleyen ve müvekkillerinin hukuksuz bir şekilde yargılandığını söyleyen Avukat Ahmet Hartavi, tutuklananlar hakkında tek bir somut delilin bulunmadığını aktardı.

9 Ekim 2015’te Gaziantep’te HDP üye ve yöneticilerinin evlerine eş zamanlı baskınlar düzenleyen polis ekipleri gerekçe göstermeksizin 10 kişiyi gözaltına aldı.

11 Ekim 2015’te, Antep’in Şahinbey ilçesine bağlı Güzelvadi ve Beybahçe mahallerinde eş zamanlı ev baskıları düzenledi. Baskınlarda Özgür Gündem ve Azadiya Welat gazeteleri çalışanı Alattin Şen ile Cudi Taş, Mehmet Hüseyin, Firaz Kayran, Uğur Taşar, Abdullah Dayan, Enver Özmen, İslam Sarıca, Engin Babayiğit ve Orhan Erten’in de aralarında bulunduğu çok sayıda kişi gözaltına alındı. Baskınlarda kapıları kıran polis, evleri dağıtarak arama yaptı.

13 Ekim 2015’te, Antep’te Güzelvadi ve Beybahçe mahallerine düzenlenen ev baskınlarında 12 Ekim günü gözaltına alınan 19 kişi, akşam saatlerinde Antep Adliyesi’ne sevk edildi. Savcıya ifade veren 4’ü çocuk 19 kişi, sorguları yapılması sonrası “örgüt üyesi olmak ve yönetmek” iddiasıyla tutuklama talebiyle nöbetçi mahkemeye sevk edildi. Mahkemede ifadeleri alınan yurttaşlardan Özgür Suat Sökmen, Ferhat Songur, Emrullah Gümüştekin, Cudi Taş, Hüseyin Gümüştekin, İslam Sarıca, Celal Kızılkaya, Sinan Taştekin adlı kişiler serbest bırakılırken, M.E.K. ve E. Ö. adlı çocuklar ile Engin Babayiğit, Abdullah Dayan, Aladdin Şen, Orhan Erten, Ömer Taşar, Haşim Vesek, Hamza Bozan, Ahmet Beyaz ve İlhami İşçi adlı 11 kişi ise tutuklandı.

31 Ekim 2015’te, Antep’te de merkez Şahinbey ve Şehitkamil ilçelerinde özel harekat polisleri tarafından düzenlenen ev baskınlarında Xebat Gengeç, Osman Gümüş, Birten Ado, Seyfettin Yıldız, Mustafa Tunç, Rabia Özer, Salih Birişik ve İbrahim Olcay isimli yurttaşlar gözaltın alındı.

3 Kasım 2015’te, Antep’in merkez Şahinbey ilçesine bağlı Vatan ve Güzelvadi mahallelerine 31 Ekim’de yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan 14 kişi emniyet işlemlerinin ardından adliyeye getirildi. Savcılık ifadesinin ardından “Örgüt üyesi olmak” iddiasıyla Sulh Ceza Mahkemesi’ne sevk edilen 14 kişiden 11’i adli kontrol şartı ile serbest bırakılırken, Birten Ado, Rabia Özer ve Seyfettin Yıldız tutuklanarak, Antep H Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.

22 Kasım 2015’te, Antep’in Nizip ilçesinde, bölge kentlerinde uygulanan sokağa çıkma yasaklarını protesto etmek amacıyla, evinin balkonuna  “Her yer Silvan, her yer Nusaybin, her yer Cizre, her yer direniş” pankartı astığı için, Serhat Bayar isimli genç polis tarafından gözaltına alındı.

27 Kasım 2015’te, Gaziantep’te Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü’nde psikolog olarak görev yapan Mesut Aslan, Suriye’de IŞİD’e karşı savaşırken öldürülen Aziz Güler adlı gencin fotoğrafını Facebook’ta profil fotoğrafı yapınca hakkında idari soruşturma başlatıldı ve açığa alındı. Aynı zamanda İHD MYK üyesi olan Aslan, 23 Kasım’da soruşturmayı yürüten müfettişle görüşmek üzere geldiği kurumunda polislerce gözaltına alındı. Aslan aynı gün çıkarıldığı Gaziantep 2. Sulh Ceza Mahkemesi’nde tutuklanarak cezaevine gönderildi.

2 Aralık 2015’te, Antep’in Merkez Şahinbey İlçesinde önceki gün Tahir Elçi’nin öldürülmesini protesto eden yurttaşlara müdahale eden polis, eylem alanının etrafında 4 genci gözaltına alındı ve dün mahkemeye sevk edilen gençler “Örgüt üyesi olmak”, “Örgüt adına eylem ve faaliyette bulunmak ve “Örgüt propagandası yapmak” iddiası ile tutuklandı.

18 Aralık 2015’te, Antep’in merkez Şahinbey İlçesi’nde 17 Aralık akşam saatlerinde HDP ve DBP’nin düzenlediği basın açıklamasından sonra Vatan Mahallesi’nde polis tarafından sokakta gözaltına alınan Y.E.A, M.K., H.S. isimli çocuklar ile 18 yaşındaki Vedat Arçil akşam saatlerinde Antep Adliyesi’ne çıkarıldı  Mahkemede ifade veren 4 kişiden H.S. adli kontrol şartıyla serbest bırakılırken diğer 3 kişi “Örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklanarak Antep H Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.

25 Aralık 2015’te, Antep Kadın Meclisi üyelerinin yaptığı yürüyüşte darp edilerek gözaltına alınan DBP Antep İl Eşbaşkanı Kazım Şahin emniyetteki ifadesinden sonra serbest bırakıldı.

30 Aralık 2015’te, İstanbul’da Gezi direnişi sırasında polisin attığı gaz kapsülü başından vurularak yaşamını yitiren Berkin Elvan için Antep Üniversitesi tramvay durağında imza standı açan DEV GENÇ üyesi Mehmet Yaşar, Uğur Meteoğlu ve isimleri öğrenilemeyen 1’i kadın 2 genç, darp edilerek gözaltına alındı.

Giresun

18 Nisan 2015’te İstanbul’daki Çağlayan Adliyesi’nde düzenlenen polis operasyonuyla ölen DHKP-C militanı Şafak Yayla’nın Giresun’un Çanakçı İlçesi’ne bağlı Karabörk Köyü’nde bulunan mezarını ziyaret etmek amacıyla yola çıkan Halk Cephesi üyesi 65 kişi, Görele İlçesi’nde otobüslerini durduran polis ekipleri tarafından gözaltına alındı.

20 Nisan 2015’te DHKP-C militanı Şafak Yayla’nın Giresun’un Çanakçı İlçesi’ne bağlı Karabörk Köyü’nde bulunan mezarını ziyaret etmek isterken gözaltına alınan Halk Cephesi üyelerinden H.D. çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklandı.

18 Kasım 2015’te Giresun’da ev baskınları düzenleyen polis ekipleri “facebook hesaplarından cumhurbaşkanına hakaret ettikleri” iddiasıyla biri Halkevleri, ikisi Birleşik Haziran Hareketi üyesi 3 kişiyi gözaltına aldı

Gümüşhane

1 Haziran 2015’te Tunceli’den Gümüşhane’ye giderken yapılan yol kontrolünde haklarında ihbar olduğu iddiasıyla gözaltına alınan Bülent Sarıçakmak ve Hayat Akyıldız çıkarıldıkları mahkeme tarafından “PKK’ye yardım ve yataklık ettikleri” iddiasıyla tutuklanarak Gümüşhane E Tipi Cezaevi’ne gönderildi.

Hakkâri

5 Ocak 2015’te, Hakkari’nin Şemdinli ilçesinden Yüksekova’ya seyahat ettiği sırada Uzunsırt Karakolu arama noktasında askerler tarafından gözaltına alınan Feyyaz Şen (24) isimli yurttaş, çıkarıldığı adliyede hakkında “Örgüt propagandası yapmak” gerekçesiyle açılan davadan aldığı 2 yıl 7 ay cezanın onanması nedeniyle tutuklanarak Hakkari Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.

8 Ocak 2015’te, Hakkari’nin Şemdinli ilçesinde, polis tarafından düzenlenen ev baskınlarında C.K, S.A, M.D, ile B.Ç, isimli yurttaşlar gözaltına aldı. Kobanê eylemlerine katıldıkları gerekçesiyle gözaltına alınana 4 kişi, İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü.

21 Ocak 2015’te, Hakkari’de, hakkında “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla açılan davada aldığı ceza Yargıtay tarafından onanan Tacettin Atan isimli bir genç gözaltına alındı. Adliye’ye çıkarılan Atan, tutuklanarak, Hakkari Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.

26 Ocak 2015’te Kobanê’ye yönelik 15 Eylül 2014’te başlayan ve 133 gün süren IŞİD saldırılarının tamamen sona erdirildiğinin açıklanmasının ardından pek çok kentte kutlamalar yapıldı. Hakkâri’de toplanan gruplara müdahale eden polis ekiplerinin 2’si çocuk 5 kişiyi gözaltına aldığı öğrenildi.

4 Şubat 2015’te, Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde Özel hareket polislerinin tarafından düzenlenen ev baskınlarında J.Ö. (17), Aziz Sevmiş, İrfan Kına, İsmet Şen ve ismi öğrenilemeyen bir yurttaş gözaltına alındı. Adliyeye çıkarılan 5 kişiden Aziz Sevmiş ve İrfan Kına, 6 Şubat günü “kuvvetli suç şüphesi olduğu” ve “örgüt üyesi oldukları” iddiasıyla tutuklandı.

5 Şubat 2015’te, HDP Hakkari Merkez İlçe Yöneticisi Fırat Bor, şehir merkezinde bulunan Haci Sayit Camisi civarında polislerce gözaltına alındı.

6 Şubat 2015’te Hakkâri’de polislerce şehir merkezinde gözaltına alınan Botan Selçuk adlı kişi “yasadışı örgüt üyesi olduğu” iddiasıyla hakkında açılan davada kesinleşmiş hapis cezası bulunduğu gerekçesiyle aynı gün çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklandı.

13 Şubat 2015’te, Hakkari’nin Gazi Mahallesi’nde polis tarafından düzenlenen ev baskınlarında U.T. ve V.D. isimli çocuklar ile Baran Kurt isimli yurttaş gözaltına alındı.

13 Şubat 2015’te Hakkâri’nin Yüksekova İlçesi’nde 10 Şubat 2015’te operasyon düzenleyen Terörle Mücadele Şubesi’ne bağlı polis ekiplerinin gözaltına aldığı DBP Gençlik Meclis üyesi Cihan Tamur ve Uğur Öymen “yasadışı örgüt üyesi oldukları” ve “kamu malına zarar verebilecekleri” suçlamalarıyla tutuklandı.

14 Mart 2015’te Hakkâri’de polis kontrol noktasında gözaltına alınan eski Çukurca Belediye Başkanı Mehmet Kanar, hakkında KCK Soruşturması kapsamında “yasadışı örgüt üyesi olduğu” gerekçesiyle açılan davada verilen 3 yıl 7 aylık hapis cezasının onanması nedeniyle çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklandı.

27 Mart 2015’te Hakkâri’nin Yüksekova İlçesi’nde kimliğini değiştirmek üzere Nüfus Müdürlüğü’ne giden Dicle Haber Ajansı (DİHA) İngilizce servisi editörlerinden Nedim Türfent, binanın önünde bekleyen sivil polisler tarafından gerekçe gösterilmeksizin gözaltına alındı.

27 Mart 2015’te Hakkâri’de Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) il binası yanında polisler tarafından darp edilerek gözaltına alınan DBP Gençlik Meclisi çalışanı Mahsum Yüksekdağ aynı gün çıkarıldığı mahkemece “yasadışı örgüt üyesi olduğu” suçlamasıyla tutuklandı.

31 Mart 2015’te, Hakkâri’nin Yüksekova ilçesinde, zırhlı araçlarla özel harekat polisleri tarafından  “kaçak bahis” oynatılan dükkanların bulunduğu iş merkezine baskın düzenlendi. Kaçak bahis oynatan işyerlerinin kapalı olduğu iş merkezine giren polisler, yan tarafta bulunan dükkan sahipleri G.K., V.A. ve N.Y. adlı yurttaşları gözaltına aldı. Gözaltı gerekçesi öğrenilemeyen 3 kişi, İlçe Emniyet Müdürlüğü’ndeki ifade işlemlerinin ardından serbest bırakıldı.

14 Nisan 2015’te, Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde gece saatlerinde özel hareket timleri tarafından çok sayıda zırhlı araç eşliğinde Cumhuriyet, Esentepe, Güngör mahallelerinde yapılan ev baskınlarında en az 7 genç gözaltına alındı. Ev baskınları sırasında Hüseyin Kına, Jıhat Geylani, Sedat Kızıltaş, Mesut Yakış, Aydın Kızıltaş, Erdal Başaran ve Vedat Duman adlı gençlerin gözaltına alındığı öğrenilirken, bu sayının artabileceği belirtildi. Gözaltı gerekçesi öğrenilemeyen gençler, Yüksekova Devlet Hastanesi’nde sağlık kontrolünden geçirildikten sonra İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. Gözaltına alınanlardan 60 yaşındaki Kına’nın dipçikle dövüldü, ağzına silah sokulduğu ifade edildi.           7 kişiden Hüseyin Kına, Jıhat Geylani, Sedat Kızıltaş, Aydın Kızıltaş, Erdal Başaran ve Vedat Duman adlı 6’sı 16 Nisan günü “yasadışı örgüt üyesi oldukları”, “insan yaraladıkları” ve “kişiyi özgürlüğünden yoksun bıraktıkları” iddialarıyla tutuklandı.

30 Nisan 2215’te, Hakkâri’de akşam saatlerinde Depin polis kontrol noktasında durdurulan bir araçta bulunan B.S. (16), Sozdar Yalçın ve soyadı öğrenilemeyen Fikret isimli gençler gözaltına alındı. Gözaltı gerekçeleri öğrenilemeyen kişiler, Hakkari Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü.

30 Nisan 2015’te Kobanê’de IŞİD ile girdiği çatışmada yaşamını yitiren YPG militanı Serdar Çiçek için Hakkâri’nin Yüksekova İlçesi’nde düzenlenen cenaze törenine polisin müdahale etmesi sonucu 10 kişi gözaltına alındı.

6 Mayıs 2015’te, Hakkâri’nin Yüksekova ilçesi ile Esendere beldesi arasındaki Akpınar (Soryan) köyü yol ayrımında önceki gün polisler tarafından durdurulan araçta bulunan Esendere Merkez Mahalle Muhtarı Bülent Altınoluk, Yakup Uzunköprü ve Yunus Konak, götürüldükleri Hakkari Emniyet Müdürlüğü’ndeki işlemlerin ardından Yüksekova Adliyesi’ne sevk edildi. Savcılık işlemlerinin adından Altınoluk ve Uzunköprü serbest bırakılırken, tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edilen Konak, “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklanarak Hakkari Kapalı Cezaevi’ne gönderildi. 3 kişi ile birlikte gözaltına alınan ismi öğrenilemeyen diğer bir kişinin ise gözaltı işlemine tabi tutulmayarak bırakıldığı öğrenildi.

20 Mayıs 2015’te, Hakkari’nin Yüksekova ilçesindeki İspiriz dağlarında yüzlerce özel harekat timinin helikopter destekli başlattığı operasyona karşı çevre köylerin yanı sıra Yüksekova ve Şemdinli’den aralarında HDP Hakkari Milletvekili adayı Abdullah Zeydan, HDP ve DBP yöneticilerinin de bulunduğu çok sayıda kişi İspiriz’e tırmandı. Zirveye çıkmaya çalışan yurttaşlara, burada konuşlanan askerler tarafından gaz bombaları ile müdahale edildi. İlk müdahalede başına gaz bombası kapsülü isabet eden Levent Dere isimli yurttaş yaralandı. Dere, yurttaşlar tarafından dağdan aşağı indirilerek araçla Yüksekova’ya götürüldü. 13 kişi de gözaltına alındı. Müdahalede dağa yakın noktadaki Dedeler köyünde Ferit Dere, Ercan Dere, Ayhan Dere, Özkan Dere, Reber Dere, Şerif Töregül, Umut Töregül, Fırat Töregül, Abdullah Zengin, A.Kerim Zengin, Maruf Demir, Yakup Demir ve Azad Derinsu adlı yurttaşlar gözaltına alındı. Gözaltınan alınanlar 21 Mayıs günü serbest bırakıldı.

26 Mayıs 2015’te, Havaalanı açılışı nedeniyle Hakkari’nin Yüksekova ilçesine gelen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu’nu açılışı siyaset malzemesi yaptıkları gerekçesiyle protesto eden gençlere polisin saldırısıyla başlayan olaylar esnasında Yeni Mahalle’de evinin önünde bulunan 10 yaşındaki Duran İşleyen adlı çocuk polisin plastik mermi ile hedef gözeterek ateş etmesi üzerine gözünden yaralandı. Olaylar nedeniyle 1 kişinin gözaltına alındığı öğrenildi.

29 Mayıs 2015’te, Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde Selahattin Eyyubi Havaalanı’nın açılışı nedeniyle 26 Mayıs’ta ilçeye gelen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu’nu protesto eden gençlere polisin müdahalesiyle gözaltına alınan 3 kişi emniyetteki işlemlerin ardından Yüksekova Adliyesi’ne sevk edildi. V.Y., E.Ç. ve İkram Tekinalp savcılık tarafından ifadeleri alındıktan sonra serbest bırakıldı.

4 Haziran 2015’te, Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde gece saat 02.00’de Esentepe, Güngör ve Orman mahalleleri ile Akalın (Bajêrge) köyünde onlarca zırhlı araç eşliğinde ev baskınları yapıldı. Maskeli özel harekat timlerince yapılan baskında 6 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınan Kamuran Dündar, Mahkum Özdemir, Mahir Özdemir, Cihan Demir, Vedat Canan ve Zerevan Subaşı sağlık kontrollerinin ardından İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. Polisin ev baskınları esnasında kapıları kırdığı, çocuk ve kadınları da yüzüstü yere yatırdığı ve başlarına silah dayadığı belirtildi. Gözaltına alınan gençlerin de darp edildiği öğrenildi. Öte yandan Fırat Aydemir isimli genç ise Yeniköprü askeri arama noktasında akşam saatlerinde gözaltına alındı. Aydemir de sağlık kontrolünün ardından İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne getirildi. Gözaltına alınan 7 kişiden Mahkûm Özdemir, Vedat Canan ve Zerevan Subaşı “yasadışı örgüt üyesi oldukları” suçlamasıyla 6 Haziran günü tutuklandı.

9 Temmuz 2015’te, Hakkari’nin Çukurca ilçesi ile Güney Kürdistan Bölgesi’nin sınırındaki Çığlı (Aşût) köyünde, sınır hattına askeri birlik sevk edilmesine tepki göstererek, hendek kazıdıkları için gözaltına alınan 20 kişi serbest bırakıldı. Çığlı Jandarma Karakolu’na götürülen 20 kişi gecenin geç saatlerinde bırakılırken, köyde süren gerginlik Çukurca Belediye Eşbaşkanı Servet Tunç, HDP ve DBP’li yöneticilerin askeri yetkililer ile görüşmesinden sonra son buldu.

20 Temmuz 2015’te, Hakkari’nin Yüksekova ilçesine bağlı Yeşildere (Kalanês) köyü girişinde 4 kişi askerlerce gözaltına alındı. Köy girişinde dün akşam seyyar arama noktası kuran asker, Atilla Bilici, Eyüp Bilici, soyadı öğrenilemeyen Münir ile adı öğrenilemeyen bir yurttaş gözaltına alınarak İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne getirildi.

22 Temmuz 2015’te, Kobanê’nin inşası için Suruç’ta bulunan SGDF’li gençlerin yaptığı açıklama sırasında bombalı saldırı ile gerçekleştirilen katliamda yaşamını yitiren Eğitim Sen’li İngilizce Öğretmeni Süleyman Aksu’nun (26) cenaze töreni sonrası polisin saldırısı sonucu çatışma çıktı. Yüksekova Cengiz Topel Caddesi üzerinde başlayan çatışmalar, eski cezaevi kavşağı, Orman, Güngör, Esentepe, Yeşildere ve Yenimahalle ile Dağlıca yol güzergâhına yayıldı. Çatışmalar devam ederken, AKP ilçe binası önünde onlarca TOMA ve akrep tipi araçla konuşlanan özel harekât timleri ise burada herhangi bir çatışma olmamasına rağmen bekleyişlerini sürdürdükleri görüldü. Polis, bir ara sokakta yoldan geçen Soner Kaplan, Ömer Cemre Yılmaz, Şadi Yalçın ve Ali Subaşı isimli 4 genci “olaylara karıştıkları” iddiasıyla gözaltına alarak İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne götürdü.

25 Temmuz 2015’te, Hakkari’nin Şemdinli ilçesinde gece saatlerinde polisler tarafından yapılan 3 kişi gözaltına alındı. İlçenin Moda Mahallesi ile Altınsu (Şapatan) köyüne yapılan ev baskınlarında evlerin kapı ve pencerelerini kıran polis Tarık Karauysal, Sezgin Erbaş ve ismi öğrenilemeyen bir yurttaşı gözaltına alınarak İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne götürdü.

26 Temmuz 2015’te, Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde, 2 gün önce Gever Kültür ve Sanat Derneği’nin bulunduğu parkın özel harekat timlerinin kurşun yağmuruna tutmasının ardından darp edilerek gözaltına alınan ve gözaltında işkenceye maruz kalan Hüdada Tokçu tutuklandı. Emniyet işlemlerinin ardından akşam saatlerinde adliyeye getirilen Tokçu, “Örgüt üyeliği” iddialarıyla sevk edildiği mahkemece tutuklanarak, Hakkari Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.

27 Temmuz 2015’te, Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde sabahın erken saatlerinde özel harekat timleri tarafından bir ev baskını gerçekleştirildi. Dize Mahallesi’nde bulunan baskın yapılan evin kapı ve pencereleri maskeli özel harekat timleri tarafından kırıldı. Girilen evde yapılan aramalar sonrasında İdris Yiğit (35) adlı bir yurttaş gözaltına alındı. Yiğit’in ağabeyi Zübeyt Yiğit, baskın sırasında polisin hakaretlerine maruz kaldıklarını söyledi.

28 Temmuz 2015’te, Hakkari’nin Gazi, Halife Derviş, Dağgöl ve Biçer mahallerinde sabah saatlerinde bir çok eve onlarca zırhlı araçla özel harekat timi baskın düzenledi. Evlerin kapılarının kıran polisler evleri dağıtarak, çoğunluğu genç 89 yurttaş gözaltına alındı. Gözaltına alınarak emniyete götürülenlerin bazılarının isimleri şöyle: Yücel Kaya, Uğur Yaşar, Kadir Gür, Savaş Karanfil, Muhammed Seven, Emrah Biçer, Faruk Aksaç, Mustafa Özdemir ve Mecit Kanat. Savcılık tarafından tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edilen çoğu genç, 9 kişiden 8’i serbest bırakılırken, 31 Temmuz günü Kadir Gür adlı yurttaş “örgüt üyesi olma” iddiasıyla tutuklanarak Hakkari Kapalı Cezaevi’ne götürüldü.

28 Temmuz 2015’te, Hakkari’nin girişinde bulunan Depin Kontrol Noktası’nda araçları durdurulan Mustafa Temel ve Yusuf Zirek isimli yurttaşların da gözaltına alınarak emniyete götürüldüğü öğrenildi.

28 Temmuz 2015’te, Hakkari’nin Berçelan Mahallesi’nde özel hareket timlerinin de katılımı ile bir çok eve baskın düzenlendi. Sabah saatlerinde yapılan baskın sonucunda Ömer Turgut isimli yurttaş gözaltına alınarak İl Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. Depin Kontrol Noktası’nda 2 gün önce gözaltına alınan Mustafa Temel ve Yusuf Zirek ise emniyet ve adliye işlemlerinin ardından tutuklanma talebiyle sevk edildikleri mahkemece serbest bırakıldı.

28 Temmuz 2015’te, Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde akşam saatlerinde askeri lojman ve adliye binasına düzenlenen roket saldırısı ardından polis ve özel harekat timleri, sabahın ilk saatlerinde onlarca eve baskın yaptı. Baskın sonucunda Fahrettin Akdeniz ve Mervan Taş’ı gözaltına aldı. Birçok evin kapı ve pencerelerini kıran, evdeki erzakları dağıtan polis, kimi yurttaşları da kısa süreli gözaltına alıp “yanlışlıkla aldık” tutanaklarından sonra serbest bıraktı. Akdeniz’in evini darmadağın eden polisler, babasına da saldırı girişiminde bulundu. Polislerin kendisini tehdit ettiğini belirten Akdeniz’in babası Ömer Akdeniz, “Bir anda silah sesleri ile uyandık. Sonra da kapı ve pencereleri büyük bir gürültü ile vurdular. Giyinmemize bile izin vermeden, ayakkabıları ile içeri girdiler. Her yeri didik diki aradılar. Hasta çocuklar ve yeni doğan bebeği yataklarından çıkardılar. Ben tepki gösterince, ‘Sus seni öldürürüz’ dediler. Sonra, biz de ‘Hepimizi öldürün’ dedik. Silahları kafama dayadılar” şeklinde konuştu. Özel harekât timlerinin kendilerine “Siz bize roket atmışsınız” suçlamasında bulunduğunu belirten Akdeniz’in annesi Meryem Akdeniz ise, “Biz evimizden dışarı çıkmamışız. Allah nasıl kabul eder bunu? Düşman neden bize bunu yapıyor? Gecenin ortasında çoluk çocuğu yataklarından ediyor. Ne zamana dek bu rezaleti yaşayacağız. Bu zulüm yeter artık. Artık ne diyeceğimizi bilemiyoruz. Düşmanın bu zulmünden bıktık artık” dedi.

31 Temmuz 2015’te, Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde 28 Temmuz’da gecesi özel harekat timlerinin araçlarını durdurarak gözaltına aldığı Dilan Tekin ve Devran Bor emniyet işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Tekin, savcılık işlemlerinin ardından serbest bırakılırken, Bor tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edildi. Hakkında açılan bir davadan onaylanmış cezası bulunduğu belirtilen Bor, tutuklanarak Hakkari Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.

4 Ağustos 2015’te, Hakkari’de, gece saatlerinde Zafer Orhan adlı yurttaş, çarşı merkezinde polislerce gözaltına alındı. Gözaltı nedeni öğrenilemeyen Orhan, Hakkari Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü.

5 Ağustos 2015’te Hakkâri’nin Yüksekova İlçesi’nde özel harekât ekiplerinin bir şantiyeye düzenlediği operasyonda gözaltına alınan 26 kişinin işkence gördüğü ortaya çıkan kamera kayıtları sonucu öğrenildi. Dicle Haber Ajansı’nın yayınladığı görüntü ve haberde, bir özel harekâtçının, yüz üstü yatırılarak elleri arkadan bağlanmış ve yan yana dizilmiş işçilere, “Ne yaptı lan size bu devlet? Hepinizi tanıyorum ben. Kim ki hainlik yapıyor karşılığını görecek! Türk’ün gücünü göreceksiniz!” şeklinde tehdit ettiği görüldü.

6 Ağustos 2015’te, Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde 5 Ağustos günü sabah saatlerinde yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan aralarında çocuk ve yaşlıların da bulunduğu 52 kişiden 38’i, götürüldükleri emniyette alınan ifadelerinin ardından akşam saatlerinde savcılığa sevk edildi. Savcılık sorguları yapılan 38 kişinin tamamını serbest bırakıldı. Öte yandan özel harekat timlerinin ev baskınlarında terör estirdiği ve kimi yurttaşların giyinmelerine dahi izin vermeden, onları iç çamaşırlarıyla gözaltına aldığı öğrenildi. Gözaltında alınanlar emniyette de darp edilip, işkenceye maruz kaldı. Halen gözaltında bulunan İ.Y. ve M.G. adlı yurttaşların, maruz kaldıkları polis şiddeti nedeniyle gözlerinde ve sırtlarında morluklar oluştuğu öğrenildi. Gözaltına alınan 52 kişiden 4’ü 6 Ağustos günü tutuklandı.

13 Ağustos 2015’te Hakkari’nin birçok mahallesine sabah saatlerinde polis ve özel harekat timleri tarafından ev baskınları düzenlendi. Polisler tarafından yapılan aramaların ardından DBP Merkez İlçe Yöneticisi Cevahir Kaçar, Cebrail Karagöz ve ismi öğrenilemeyen iki yurttaş gözaltına alındı. Gözaltı gerekçesi öğrenilemezken, 4 kişi Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü.

15 Ağustos 2015’te, Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde özel harekat timleri gece saatlerinde aralarında belediye eşbaşkanlarının da bulunduğu siyasetçilerin evlerine baskın düzenledi. Baskınlarda aralarında parti eş başkanlarının da bulunduğu en az 15 siyasetçinin isminin gözaltı listesinde olduğu öğrenilirken, HDP İlçe Eşbaşkanı Leyla Polat ile Fatih Turgut, Haydar Karaman, Muhammet Alkış, Mustafa Özata, Serkan Dalkılıç, Yasin Gençer ve E.G. isimli çocuğun gözaltına alındığı öğrenildi. Gözaltına alınanlar sağlık kontrollerinin ardından İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü.

17 Ağustos 2015’te, Hakkari’nin birçok mahallesinde eş zamanlı olarak Kürt siyasetçilerinin evlerine baskın düzenleyen polis, bir çok evde haklarında gözaltı kararı çıkarılan Kürt siyasetçilere ulaşamadı. Gün içinde Binevş Kadın Danışma Merkezi çalışanı Hamide Özer ile DBP çalışanı Vasfi Ak’ın gözaltına alınarak, emniyet müdürlüğüne götürüldüğü öğrenildi. Hamide Özer 20 Ağustos günü tutuklandı.

23 Ağustos 2015’te, Hakkari’de 20 Ağustos günü ifade vermek üzere adliyeye giden ve burada gözaltına alınan Hakkari Belediyesi eşbaşkanları Dilek Hatipoğlu ve Nurullah Çiftçi ile HDP Merkez İlçe Eşbaşkanı İsmail Sihat Kaya, tutuklama talebiyle sevk edildikleri nöbetçi mahkemece tutuklandı. Kürt siyasetçilerin, “Vatan’ın varlığını ve birliğini bozmak” gerekçesiyle tutuklandığı öğrenildi. Tutuklanan Çiftçi, Hatipoğlu ve Kaya, Hakkari Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.

25 Ağustos 2015’te, Hakkari kent girişinde bulunan Depin Polis Kontrol Noktası’nda durdurulan ve Balıkesir’den Hakkari’ye geldiği belirtilen U.T. isimli genç polislerce gözaltına alındı. Gözaltı gerekçesi öğrenilemeyen U.T. Hakkari Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldüğü öğrenildi.

12 Eylül 2015 Hakkâri’de sabahı aralarında HDP ve DBP il örgütleri eşbaşkanlarının evlerinin de bulunduğu çok sayıda eve baskın düzenleyen özel harekât timleri 3 kişiyi gözaltına aldı.

19 Eylül 2015’te, Hakkari’nin Halife Derviş ve Biçer mahallelerinde, polis tarafından eş zamanlı olarak ev baskınları düzenlendi. Baskınlarda Ferhat Tan ve Mazlum Aksaç isimli yurttaşlar, gözaltına alındı. Gözaltı gerekçesi öğrenilemeyen 2 yurttaş, İl Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü.

26 Eylül 2015’te, Hakkari’nin Şemdinli ilçesinin girişindeki Şapatan (Altınsu) köyü Elde mevkisinde zırhlı araçlarla konumlanan özel harekat timleri, köyün içine doğru rastgele ateş açtı. Köyü ablukaya alıp gelişigüzel tarama yapan özel harekat timleri ardından da orada bulunan bir iş makinesi operatörüne hakaretler yağdırarak, gözaltına aldı. İş makinesine el koyan polisler, operatörü ise İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne götürdü.  Şemdinli’nin özel harekat timleri tarafından gözaltına alınan iş makinesi operatörü Zikri İzci, götürüldüğü emniyette polisler tarafından darp edilerek, hastanelik oldu.

28 Eylül 2015’te, Hakkari’nin Çukurca Eğitim-Sen Şube Temsilcisi Fatih Bulugil akşam saatlerinde kent merkezinde polisler tarafından darp edilerek gözaltına alındı. İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne götürülen Bulugil’in gözaltı gerekçesi öğrenilemedi.

29 Eylül 2015’te, Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde Eczaneler Sokağı’nda gazete dağıtımı yapan Demokratik Ulus gazetesi dağıtımcısı Eylem Milas, polislerce gözaltına alındı. Gazetelerine de el konulan Milas, İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne götürülürken, gözaltı gerekçesi öğrenilemedi.

2 Ekim 2015’te HDP, HDK ve DBP çevresinde siyaset yapanlara yönelik gözaltı ve tutuklama operasyonları devam ederken Hakkâri’nin Yüksekova İlçesi’nde de 4 kişiyi gözaltına aldı.

4 Ekim 2015’te, Hakkari’de 3 Ekim de  Dağgöl Mahallesi’nde polisler tarafından gözaltına alınan D. A. (16) ve Medrese Mahallesi’nde gözaltına alınan 18 yaşındaki S.E., emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Savcılık tarafından ifadeleri alınan D.A. ve S.E., serbest bırakıldı.

5 Ekim 2015’te, Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde dün Geliyê Doskî bölgesindeki köylerden dönen ve Kamışlı Karakolu askerleri tarafından gözaltına alınan 4 kişi, emniyetteki işlemlerinin ardından Yüksekova Adliyesi’nde savcılığa sevk edildi. Savcılık tarafından 2 kişi serbest bırakılırken, Abdulkadir Albayrak ve Mehmet Salih Güner tutuklama istemiyle mahkemeye sevk edildi. Daha önceden onaylanmış cezaları bulunduğu gerekçesiyle tutuklanan Albayrak ve Güner, Hakkari Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.

6 Ekim 2015’te, Hakkari’nin Şemdinli ilçesinde eski BDP İl Genel Meclis üyesi Mehmet Taş’ın evine baskın düzenleyen polisler Taş’ı gözaltına aldı.

13 Ekim 2015’te, Hakkari’de 3 Ekim günü yapılan ev baskınlarında hakkında arama kararı bulunduğu gerekçesiyle gözaltına alınan Kerim Özkan (19) adlı genç, İl Emniyet Müdürlüğü’nden sevk edildiği adliyede savcılık karşısına çıkarıldı. Savcılık işlemlerinin ardından Özkan serbest bırakıldı.

13 Ekim 2015’te, Hakkari’nin Bağlar, Kıran ve Bulak mahallelerinde dün gece düzenlenen eş zamanlı ev baskınlarında gözaltına alınan Cölemerg Öğrenci Derneği (CÖDER) üyesi Mizgin Tetik, HDP Hakkari yöneticileri Ömer Kaya ve Melek Yalçın, İl Emniyet Müdürlüğü’ndeki işlemlerin ardından Hakkari Adliyesi’ne sevk edildi. “Haklarında ihbar olduğu” iddiasıyla gözaltına alınan 3 kişi, savcılık ifadelerinin ardından serbest bırakıldı.

22 Ekim 2015’te, Hakkari’de, polis tarafından düzenlenen ev baskınlarında Mazlum Taş, Cafer Tekin ve Necmettin Ölmez isimli yurttaşlar gözaltına alındı.

24 Ekim 2015’te, Hakkari’nin Yüksekova ilçesine bağlı Yenimahalle Mahallesi’nde devriye gezen özel harekat timleri tarafından. 17 yaşındaki V.S., “Makul şüpheli” gerekçesiyle gözaltına alındı. İlçe Emniyet Müdürlüğü’ndeki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen V.S. savcılık ifadesinin ardından serbest bırakıldı.

31 Ekim 2015’te, Hakkari’de bir eve özel hareket polisleri tarafından düzenlenen baskında C. Ö., H. A., Ş.A., B.E. isimli yurttaşlar ile C.C isimli çocuk gözaltına alındı. Emniyet Müdürlüğü’nde tamamlanan ifade işlemlerinin ardından adliye sevk edilen 1’i çocuk 5 kişinden B.E. “Örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklandı.

6 Kasım 2015’te,  Hakkari’nin Halife Derviş Mahallesi’nde dün yapılan ev baskınında 15 Ağustos günü yapılan ” Öz Yönetim” ilanına katıldığı gerekçesiyle gözaltına alınan İlhan Kaynak ve Neslihan Kaynak isimli yurttaşlar emniyette biten işlemlerinin ardından savcılığa sevk edildi. Savcılık tarafından ifadesi alınan Neslihan Kaynak serbest bırakılırken İlhan Kaynak çıkartıldığı Hakkari Ağır Ceza Mahkemesince tutuklanarak Hakkari E Tipi Kapalı Cezaevine gönderildi.

6 Kasım 2015’te Hakkâri’deki bir çatışmada ölen PKK militanı Azad Güney (Azad Welat) için Van’ın Erciş İlçesi’nde açılan taziye çadırına gaz bombalarıyla saldıran polis ekipleri en az 20 kişiyi darp ederek gözaltına aldı.

8 Kasım 2015’te Hakkâri’nin Şemdinli İlçesi’nde evine düzenlenen baskınla gözaltına alınan N.U.’nun İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde darp edildiği ve soğuk bir hücrede bekletildiği öğrenildi. Sağlık kontrolü için Şemdinli Devlet Hastanesi’ne sevk edilen N.U.’nun gördüğü işkence nedeniyle yürüyemediği, polisler tarafından sürüklenerek hastaneye sokulduğu belirtildi.

11 Kasım 2015’te Hakkâri’nin Şemdinli İlçesi’nde ifade vermek için adliye binasına çağrılan DBP İlçe Örgütü yöneticisi Gökhan Kaya bina girişinde polisler tarafından gözaltına alındı.

19 Kasım 2015’te, Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde kent merkezine gelen Mehmet Curme adlı yurttaş, kent girişindeki Depin arama noktasında aracını durduran polisler tarafından gözaltına alındı.

20 Kasım 2015’te İnternet hesaplarından “cumhurbaşkanına hakaret ettikleri” suçlamasıyla Hakkâri’de R.S. adlı kişi tutuklandı.

25 Kasım 2015’te, Yüksekova’da silah dipçiğiyle işkence edilerek gözaltına alınan Metin Erişmiş tutuklandı. Erişmiş’in gözaltında bulunduğu süre içerisinde akıl almaz işkencelere maruz kaldığı öğrenildi. Gözaltında bulunduğu süre içerisinde özel harekat timleri tarafından çeşitli işkencelere maruz kalan Erişmiş’e darp raporu verilmezken, polis tutanaklarında “yere düşüp yaralandığı” iddiası yer aldı.

27 Kasım 2015’te, Hakkari’nin Şemdinli ilçe merkezinde polisler tarafından durdurulan Yakup Çiftçi (18), Ferhat Çelik (18) ve M.Ç. (16) adlı çocuk gözaltına alındı.

28 Kasım 2015’te, Hakkari’de 27 Kasım günü sabah saatlerinde Biçer, Berçelan ve Kıran Mahallelerine yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan 4 kişi emniyetteki işlemlerinin ardından mahkemeye sevk edildi. Mahkemeye çıkarılan R. Ö. (18) ve Sedat Çallı serbest bırakıldı. C.K (16) ise, “Örgüt üyeliği” iddiasıyla tutuklandı.

9 Aralık 2015’te, Hakkari’nin Gazi Mahallesi’nde akşam saatlerinde özel harekat timleri ve polis, ev baskınları yaptı. Kobra ve akrep tipi onlarca araç eşliğinde mahalleyi abluka altına alan özel harekat timleri, “İhbar” olduğu gerekçesiyle Hüsnü Şahin ile Şehmus Orman’ın evine düzenlediği baskında, Şehmuz Orman, Doğan Orman, Berhudan Orman, Dilovan Şahin ve Fatih Şahin’i gözaltına aldı. Baskın sırasında evler didik didik aranırken, evlerde bulunan puşi ve dergilere el konulduğu aktarıldı.

12 Aralık 2015’te, Hakkari’de 9 Aralık tarihinde Pehlivan ve Keklikpınar mahallelerinde darp edilerek gözaltına alınan 3 kişi emniyetteki işlemlerinin ardından adliyede getirildi. Savcılık ifadelerinin ardından “Örgüt üyesi olmak” iddiası ile mahkemeye sevk edilen Berzan Aşkan serbest bırakılırken, Şahin Öncü ve Ercan Kara tutuklanarak Hakkari Cezaevi’ne gönderildi.

16 Aralık 2015’te 5 ilçede (Sur, Dargeçit, Nusaybin, Cizre, Silopi) devam eden sokağa çıkma yasaklarına tepki gösteren öğrencilerin Hakkâri Üniversitesi ve Yüksekova Meslek Yüksekokulu’na “Kürdistan’da katliam var, okullar boykot” yazılı pankart asmaları üzerine her iki okula da baskın düzenleyen özel harekât ekipleri 13 öğrenciyi gözaltına aldı.

18 Aralık 2015’te, Kürt illerinde ‘sokağa çıkma yasağı’ adı altında devam eden hak ihlallerini protesto ettikleri için Colemerg Öğrenci Derneği (CÖDER) üyesi 15 öğrenciden Havin Kaya, Gökhan Onat, Kerem Üçuş, Bedran Abi, Şahan Karadeniz, Mustafa Batmaz ve Ferhat Demir, önceki gün emniyetteki işlemlerinin ardından serbest bırakıldı. İlahiyat Fakültesi öğrencisi Adem Balıkçı isimli öğrencinin ise tutuklanmasına karar verdi.

19 Aralık 2015’te, Hakkari’nin Şemzînan (Şemdinli) ilçesinde HDP Rûbarok (Derecik) Belde Eşbaşkanı Cabbar Taş, çarşı merkezinde özel harekat timleri gözaltına alındı. 2013 yılında Van Ağır Ceza Mahkemesi’nce kendisi hakkında “Örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla açılan davadan 10 ay hapis cezası verildiği için gözaltına alındığı belirtilen Taş, İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. Taş 22 Aralık günü tutuklanarak cezaevine konuldu.

21 Aralık 2015’te, Hakkari’nin Biçer ve Bağlar mahallelerinde özel hareket timlerinin çok sayıda zırhlı araç eşliğinde düzenlediği baskınlarda, DBP Hakkari İl Yöneticisi Hasan Akboğa, Ali Turan, Nevzat Tursun, Hasan Değirmenci, Emel Değirmenci, Hacı Yalçın, Melek Yalçın, Mehmet Yalçın, Sozdar Yalçın ve Şakir Tekin isimli yurttaşlar gözaltına alındı.

21 Aralık 2015’te, Hakkari’nin Gever (Yüksekova) ilçesine bağlı Xirvate (Büyükçiftlik) beldesinde Büyükçiftlik Belde Karakolu’na bağlı askerler tarafından ev baskınları gerçekleştirildi. Gecenin geç saatlerinde çok sayıda eve yapılan baskınlarda, evlerde yapılan aramalardan sonra Ayhan Çelik, Ümit Sınmaz ve Adnan Yanık adlı gençler gözaltına alındı.

21 Aralık 2015’te, Hakkari’nin Şemdinli ilçesinde DBP ilçe yöneticisi İsa Demircan akşam saatlerinde polislerce gözaltına alındı. Çarşı merkezinde yürüdüğü sırada önünü kesen polisler, gözaltına aldıkları Demircan’ı İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne götürdü.

25 Aralık 2015’te, Hakkari’de hiçbir gerekçe gösterilmeden darp edilerek gözaltına alınan Van TV muhabiri Serkan Kaya, serbest bırakıldı. Gözaltına alınması sırasında ve götürüldüğü emniyette işkenceye maruz kalıp, çıplak aramaya tabi tutulan Kaya, söz konusu polisler hakkında İHD ve savcılığa suç duyurusunda bulundu.

25 Aralık 2015’te, HDP Hakkari Merkez İlçe Yönetici Devrim Ecer, özyönetim ilanı açıklamasına katıldığı gerekçesiyle “Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma” iddiasıyla tutuklandı.

26 Aralık 2015’te, Hakkari’de sabah saatlerinde özel harekat timlerince Berçelan ve Yenimahalle mahallelerinde ev baskınları yapıldı. Yapılan baskınlarda 17 yaşındaki M.A. isimli çocuk gözaltına alındı.

30 Aralık 2015’te, Hakkari’nin Şemdinli ilçesinde 27 Aralık tarihinde, Mehmet Emin Kaçar ve Uygar Arslan isimli yurttaşlar gözaltına alındı. Emniyetteki tamamlanan ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 2 kişi, “Örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklandı. Öte yandan ilçede, polis tarafından düzenlenen ev baskınında Emin Yurdakul isimli yurttaş gözaltına alındı.

Hatay

26 Mayıs 2015’te, Hatay Serinyol’da, 24 Mayıs tarihinde Savaşa Karşı Yaşam Hakkı Meclisi tarafından ‘Eğit Donat Projesi’ne karşı yapılan miting dolayısıyla, bugün sabah saatlerinde gözaltına alınan Meclis sözcüsü Hasan Özgün, tutuklama talebi ile çıkarıldığı mahkemede denetimli serbestlik şartıyla serbest bırakıldı.

28 Temmuz 2015’te, Hatay’da 24 Temmuz’da gözaltına alınan 8 kişi emniyet işlemlerinin ardından savcılığa getirildi. Savcılık ifadelerinin ardından mahkemeye sevk edilen 8’kişiden 3’ü serbest bırakılırken, Ferhat Akdoğan, Yusuf Bedir, Mustafa Seymen, Bayram Ayhan ve Abdullah Rahat “Örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklanarak cezaevine gönderildi.

29 Temmuz 2015’te Suruç katliamında yaşamını yitiren Okan Pirinç’i anmak için Hatay’daki mezarına gitmek isteyen gruplara saldıran polis ekipleri 10 kişiyi darp ederek gözaltına aldı.

31 Temmuz 2015’te, Hatay’da 24 Temmuz günü yapılan operasyonlar kapsamında gözaltına alınan Recep Kaya (25) isimli bir yurttaşın daha tutuklandığı öğrenildi. Emniyetteki işlemlerinin ardından sevk edildiği savcılık tarafından tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edilen Kaya, “Örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklandı. Hatay’da yapılan operasyonlarda 9 kişi gözaltına alınmıştı. Kaya’nın tutuklanması ile birlikte tutuklananların sayısı 6’ya yükselirken, 3 kişi de tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştı.

13 Ekim 2015’te Ankara’daki katliamı protesto etmek için Hatay’da yapılmak istenen protestoya saldıran polis 7 kişiyi gözaltına aldı.

17 Ekim 2015’te, Hatay’ın Antakya ilçesinde polis, Saray Caddesi üzerinde Ankara katliamını protesto etmek isteyen bir grup gence müdahale etti. Biber gazı ve coplarla yapılan müdahale sonucunda 6 kişi gözaltına alındı.

İçel

Iğdır

1 Haziran 2015’te AKP’nin seçim çalışmaları kapsamında bazı kentlerde açılış törenleri ve “halkla buluşma” mitingleri yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Iğdır’da düzenlediği mitingde, “Ahmet Davutoğlu geldi ne değişti ki şimdi de Cumhurbaşkanı gelmiş. Niye gelmiş?” dediği gerekçesiyle gözaltına alınan Hüseyin Ali Karabağ’ın 24 saat gözaltında tutulduktan sonra adliyede savcıya verdiği ifadenin ardından serbest bırakıldığı öğrenildi.

24 Temmuz 2015’te, Iğdır’da sabah saatlerinde polisler tarafından evlere yapılan baskınlar sonucu aralarında DBP Iğdır İl Eşbaşkanı Zübeyde Kaynar, HDP Iğdır İl Eşbaşkanı Dilber Turan, Iğdır eski Belediye Başkanı Hüseyin Malk, HDP yöneticisi Emine Kartal, BDP üyesi Musa Filizkıran, Oğuz Ok, Emrah Aras, Yusuf Oktun ile 10 kişi daha gözaltına alındı.

27 Temmuz 2015’te,  HDP Genel Merkez çalışanı Senar Abi Iğdır’ın Tuzluçay ilçesinde gözaltına alındı. Iğdır’dan Tuzlucay’a giden HDP Genel Merkez Çalışanı Senar Abi’nin içerisinde bulunan araç ilçe girişinde polisler tarafından durduruldu. Bulunduğu araçtan indirilen Abi, polislerce gözaltına allındı. Abi’nin daha sonra Iğdır Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldüğü öğrenildi.

1 Ağustos 2015’te Iğdır’da HDP Merkez İlçe Örgütü Eşbaşkanı Fincan Güngör, Bingöl’de DBP İl Örgütü Eşbaşkanı Mervan Temiz, Murat Karaca, Delil Uğurlu, Orhan Bayatimur, F.T. ve K.S. ile Malatya’da Ömer Çalbay, Mahsun Yel ve Rıdvan Açan ile Sinan Özdemir, Ali Gelincik, Eren Aslan adlı 6 üniversite öğrencisi “yasadışı örgüt üyesi oldukları ve propagandası yaptıkları” iddialarıyla tutuklandı.

2 Ağustos 2015’te, Iğdır’da dün gözaltına alınan Yener Eker adlı yurttaş, emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye çıkarıldı. Savcılık tarafından ifadesi alınan ve tutuklanma talebiyle nöbetçi mahkemeye sevk edilen Eker, “Örgütsel faaliyet yürütmek” iddiasıyla tutuklanarak, Iğdır Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.

7 Ağustos 2015’te, Iğdır’da akşam saatlerinde polislerin evine düzenlediği baskında gözaltına alınan İbrahim Doğruyol adlı yurttaş, Iğdır Adliyesi’ne çıkarıldı. Savcılık tarafından tutuklanması talebiyle mahkemeye sevk edilen Doğruyol, nöbetçi mahkeme tarafından “Örgüte yardım ettiği” iddiasıyla tutuklanarak Iğdır Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.

6 Eylül 2015’te Iğdır’da evlere düzenlenen baskınlar sonucu 4 kişinin gözaltına alındığı bildirildi.

11 Ekim 2015’te, Iğdir DBP Parti Meclisi (PM) üyeleri Nevzat Akpolat ve Hande Kaya parti binasında çıktıkları esnada gözaltına alındı.

12 Ekim 2015’te Iğdır’da operasyon düzenleyen polis ekiplerinin gözaltına aldığı 9 kişiden Iğdır Belediyesi Eş Başkanı Şaziye Önder, Tuzluca Belediyesi Eş Başkanı Mehmet Gültekin, Hoşhaber Belediyesi Eş Başkanı Ali Çam, Zübeyde Kaynar ve Saniye Çark çıkarıldıkları mahkeme tarafından tutuklandı.

13 Ekim 2015’te, Iğdır’da polisler tarafından evlere yapılan baskınlar sonucu YDGH üyesi oldukları iddiasıyla Hasan Koçuk, İshak Kısak, Volkan Demir ve Murat Sevinç adlı gençler gözaltına alındı. Gözaltına alınan 4 kişinin, emniyetteki işlemlerinin ardından savcılığa sevk edileceği öğrenildi.

14 Ekim 2015’te, Iğdır’da polis ve jandarma sabah saatlerinde 4 Kasım, Karaağaç ve Söğütlü mahalleleri ile Hoşhaber beldesinde evlere eş zamanlı baskın düzenledi. Baskınlarda Yaşar Çam, Kemal Tuncer, Süleyman Kalkan, M. Salih Öztürk ve Belediye Meclis Üyesi Arif Çetinkaya gözaltına alındı.

15 Ekim 2015’te, Iğdır’da polis ve jandarma tarafından düzenlenen ev baskınlarında Yaşar Çam, Kemal Tuncer, Süleyman Kalkan, M. Salih Öztürk ve Belediye Meclis Üyesi Arif Çetinkaya gözaltına alındı.

16 Ekim 2015’te, Iğdır’da sabah saatlerinde jandarma ve polisin yaptığı ev baskınlarında 10 kişi gözaltına alındı. Canlı kalkan eylemine katıldıkları gerekçesiyle gözaltına alınan Ali Turgut, Cevdet Malgaz, Mehmet Çelik ve Abdullah Ateş, Belediye Eşbaşkan Yardımcısı Abdullah Yücebaş, Belediye Meclis Üyesi Arif Çetinkaya ile Yaşar Çam, Kemal Tuncer, Süleyman Kalkan ve M. Salih Öztürk İl Jandarma Komutanlığı’na götürüldü. Abdullah Ateş ile Mehmet Çelik 19 Ekim günü “yasadışı örgüt üyesi oldukları” iddiasıyla tutuklandı.

22 Ekim 2015’te, Iğdır’da Sozda Gökçe “yasadışı örgüt üyeliği” suçlamasıyla tutuklandı.

28 Ekim 2015’te Iğdır’ın Tuzlucay İlçesi’nde “yasadışı örgüt üyesi oldukları” iddiasıyla 4 kişi tutuklandı.

27 Ekim 2015’te, Iğdır’ın Tuzlucay ilçesinde, polis tarafından düzenlenen ev baskınlarında Tuzluca Belediye Meclis üyesi Salih Karadeniz gözaltına alındı.

27 Kasım 2015’te, Iğdır’da dün sabah saatlerinde polisler tarafından evlere yapılan eş zamanlı baskınlarda gözaltına alınan Mehmet Kıtır, Hüseyin Yiğit, Reşit Talay, Yaşar Akkuş ve Mehmet Yelbakan Iğdır Emniyet Müdürlüğü’ndeki işlemlerin ardından adliyeye sevk edildi. Savcılık tarafından tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edilen 6 kişiden 5’i serbest bırakılırken, Sıddık Turan “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklanarak cezaevine gönderildi.

12 Aralık 2015’te, Iğdır’da dün gözaltına alınan 65 yaşındaki Cevdet Malgaz isimli yurttaş çıkarıldığı mahkemece “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklandı.

27 Kasım 2015’te, Iğdır’da, polis tarafından düzenlenen ev baskınlarında Mehmet Kıtır, Hüseyin Yiğit, Reşit Talay, Yaşar Akkuş, Mehmet Yelbakan ve Sıddık Turan isimli yurttaşlar “Örgüt üyesi olmak” iddiasıyla gözaltına alındı. Emniyet Müdürlüğü’nde tamamlanan ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 6 kişiden Sıddık Turan “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklandı.

12 Aralık 2015’te Iğdır’da imza vermek üzere gittiği Taşburun Jandarma Karakolu’nda gözaltına alınan Cevdet Malgaz (65) “yasadışı örgüt üyesi olduğu” iddiasıyla tutuklandı.

22 Aralık 2015’te, Iğdır’ın Halfeli Beldesi’nde 19 Aralık günü jandarma ekiplerince düzenlenen ev baskınlarında gözaltına alınan 15 kişiden 6’sı emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Savcılık ifadelerinin ardından “Örgüte üye olmak” iddiasıyla Sulh Ceza Mahkemesi’ne sevk edilen 6 kişiden Aysel Çobaz serbest bırakılırken, Hasan Sefa, Egit Derinçay, Ali Oğur, Hasan Çobaz ve Hüseyin Çobaz tutuklanarak, Iğdır B Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.

25 Aralık 2015’te, Iğdır’da sabahın erken saatlerinde kentin farklı mahallelerinde bulunan birçok adrese TEM polislerince baskın gerçekleştirildi. Ev baskınlarında Iğdır Belediyesi Meclis üyeleri Mehmet Kitir ve Ahmet Karaca, HDP il yöneticileri Emine Kartal, Mehmet Yalbakan, Mehmet Demir ile DBP il yöneticisi Emine Kartal ve Mehmet Salih Öztürk, Suzan Namkuli, Hülya Namkuli ve Murat Namkuli isimli yurttaşlar gözaltına alındı.

29 Aralık 2015’te, Iğdır’ın Halfeli Beldesi’nde geçtiğimiz günlerde askerler tarafından yapılan eş zamanlı ev baskınları sonucu gözaltına alınan 15 yurttaştan 10’u, emniyetteki işlemlerinin ardından Iğdır Adliyesi’nde nöbetçi mahkemeye çıkarıldı. Hakim karşına çıkarılan yurttaşlardan Mehmet Mengü, Ahmet Alınmaz, Zeytun Karataş, Hamit Karadağ ve Ahmet Sarıtaş serbest bırakılırken, Mustafa Silkin, Ömer Silkin, İsmet Silkin, Cafer Yılmaz ile İsmail Salin ise “örgüte üye olmak” ve “yardım yataklık yapmak” iddiasıyla tutuklanarak Iğdır Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.

30 Aralık 2015’te, Iğdır’ın Halfeli Beldesi’nde Jandarma ekipleri tarafından yapılan eş zamanlı ev baskınları sonucu gözaltına alınan 5 yurttaş, bugün sabah Iğdır Adliyesi’nde sevk edildi. Savcılıkta ifadeleri alınan Ömer Aksu, Mustafa Çobaz, Nurettin Gelturan ve Serhat Karataş serbest Azat Karataş, tutuklama talebiyle nöbetçi hakimliğe gönderildi. İfadeleri alınan 4 kişi serbest bırakılırken, Azat Karataş ise “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklanarak Iğdır Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.

Isparta

12 Ocak 2015’te Isparta’da Özgür Öğrenci Derneği’ne baskın düzenleyen polis ekipleri 5 öğrenciyi gözaltına aldı. Gözaltı gerekçeleri açıklanmayan öğrenciler Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü.

29 Aralık 2015’te, Isparta’da Roboski katliamının yıldönümü vesilesiyle açıklama yapmak isterken gözaltına alınan 40 öğrenci, emniyetteki işlemlerinin ardından serbest bırakıldı.

İstanbul

5 Ocak 2015’te Polisin gaz bombası kullanımı sonucu yaşamını yitiren Berkin Elvan’ın doğum günü dolayısıyla İstanbul’da Taksim Meydanı’na gelerek pankart açan 3 kişi sivil polislerce gözaltına alındı.

9 Ocak 2015’te İstanbul’un Pendik İlçesi’nde ev baskınları düzenleyen Terörle Mücadele Şubesi’ne bağlı ekiplerin gözaltına aldığı Halkların Demokratik Partisi (HDP) üyesi 3 kişiden Emrah Baran Özdemir aynı gün çıkarıldığı mahkemece “Kobanê’deki çatışmada ölen bir YPG militanı için düzenlenen törende yasadışı örgüt propagandası yaptığı” suçlamasıyla tutuklandı.

14 Ocak 2015’te Kullanıcılarının belirledikleri konular hakkında yorum yapabilmelerini sağlayan itusozluk.com adresinin sahibi Çağatay Gürtürk, İspanya’dan Türkiye’ye döndüğü Atatürk (İstanbul) Havaalanı’nda internet sitesinde İslam Dininin peygamberi ile ilgili yorumlar gerekçe gösterilerek “halkın dinî değerlerini aşağıladığı” suçlamasıyla gözaltına alındı.

15 Ocak 2015’te, İstanbul’un Sarıgazi İlçesi’nde üzerinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın fotoğraflarının olduğu afişleri asan Gençlik Muhalefeti üyesi 3 kişi polis ekipleri tarafından gözaltına alındı.

25 Ocak 2015’te İstanbul’un Kadıköy İlçesi’nde Berkin Elvan için eylem yapan Dev-Genç üyesi gruba gaz bombalarıyla müdahale eden polis ekipleri 8 kişiyi gözaltına aldı.

25 Ocak 2015’te Şırnak’ın Cizre İlçesi’nde son dönemde polisin müdahalesi sonucu öldürülen çocuklar için İstanbul’un Şişli İlçesi’nde eylem yapmak isteyen Halk Cephesi üyesi gruba müdahale eden polis 13 kişiyi gözaltına aldı.

23 Ocak 2015’te İstanbul’un Esenyurt İlçesi’nde ev baskınları düzenleyen polis ekipleri Halkların Demokratik Partisi (HDP) üyesi veya yöneticisi 9 kişiyi gözaltına aldı.

26 Ocak 2015’te Kobanê’ye yönelik 15 Eylül 2014’te başlayan ve 133 gün süren IŞİD saldırılarının tamamen sona erdirildiğinin açıklanmasının ardından pek çok kentte kutlamalar yapıldı. Yapılan müdahalede polisin İstanbul’un Kadıköy İlçesi’nde biri çocuk 3 kişiyi gözaltına aldığı öğrenildi.

31 Ocak 2015’te İstanbul’un Kadıköy İlçesi’nde Berkin Elvan için eylem yapan Dev-Genç üyesi gruba gaz bombalarıyla müdahale eden polis ekipleri 15 kişiyi gözaltına aldı.

31 Ocak 2015’te Bakanlar Kurulu’nun DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası’nın aldığı grev kararını “millî güvenlik” gerekçesiyle 6 ay durdurması kararını protesto etmek için İzmir’de eylem yapmak isteyen SDP üyesi 8 kişi polis ekipleri tarafından gözaltına alındı. Aynı gün hem kararı hem de polis müdahalesini protesto etmek isteyen yine SDP üyesi 6 kişi de polislerce gözaltına alındı.

31 Ocak 2015’te Bakanlar Kurulu’nun DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası’nın aldığı grev kararını “millî güvenlik” gerekçesiyle 6 ay durdurması kararını Ankara’da protesto eden ve kendilerini birbirlerine zincirleyerek Kızılay Meydanı’nı trafiğe kapatan SDP’li 9 kişi de polis müdahalesiyle gözaltına alındı.

1 Şubat 2015’te Metal sanayisi iş kolunda çalışan işçilerin başlattığı greve destek vermek amacıyla İstanbul’un Kadıköy İlçesi’nde stant açan Sosyalist Demokrasi Partisi (SDP) aktivisti 9 kişi polis ekiplerince darp edilerek gözaltına alındı.

1 Şubat 2015’te İstanbul’da Halkevleri aktivisti kadınların “Eşitiz, biz varız” sloganıyla ve hükümet politikalarını protesto etmek amacıyla Galatasaray Meydanı’nda açmak istedikleri imza standına müdahale eden polis ekipleri 8 kişiyi gözaltına aldı.

1 Şubat 2015’te İstanbul’un Avcılar İlçesi’nde faaliyet yürüten Yeşilkent Pir Sultan Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Sadık Taş Terörle Mücadele Şubesi’ne bağlı polis ekipleri tarafından evine düzenlenen baskın sonucu gözaltına alındı.

2 Şubat 2015’te İstanbul’un Beşiktaş İlçesi’nde bulunan Başbakanlık Çalışma Ofisi önünde üniversite harçlarını protesto etmek amacıyla yapılmak istenen eyleme müdahale eden polis ekipleri Öğrenci Gençlik Sendikası (Genç-Sen) üyesi 9 kişiyi gözaltına aldı.

2 Şubat 2015’te İstanbul’un Kadıköy İlçesi’nde Berkin Elvan için eylem yapan Dev-Genç üyesi gruba gaz bombalarıyla müdahale eden polis ekipleri 3 kişiyi gözaltına aldı.

9 Şubat 2015’te İstanbul’da 8 Şubat 2015’te düzenlenen AKP il kongresinde Berkin Elvan adına pankart açmak istedikleri gerekçesiyle darp edilerek gözaltına alınan Halk Cephesi üyesi Hicri Selviler ve Leyla Erdoğan “yasadışı DHKP/C Örgüt propagandası yaptıkları” iddiasıyla çıkarıldıkları mahkeme tarafından tutuklandı.

14 Şubat 2015’te Mersin’in Tarsus İlçesi’nde kendisine tecavüz etmek isteyen Ahmet Suphi Altındöken tarafından öldürülen ve cesedi yakılan Özgecan Aslan için ve kadına yönelik erkek şiddetinin son bulması talebiyle İzmir’de Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü önünde mor şemsiyelerle yol kapatan Halkevleri üyesi 5 kadın gözaltı alındı. Aynı taleple İstanbul’da 15 Şubat 2015’te Taksim Meydanı’ndaki bir binaya pankart asan 5 kadın darp edilerek gözaltına alındı.

13 Şubat 2015’te Türkiye genelinde düzenlenen “Laik, Bilimsel, Anadilinde Eğitim ve Demokratik Yaşam İçin Boykot” eylemlerine İstanbul’da polis saldırısı oldu. 10 kişi gözaltına alındı. Polis saldırısını takip eden İleri Haber muhabiri Meryem Yıldırım darp edilerek gözaltına alındı.

15 Şubat 2015’te Berkin Elvan için düzenlenen eylemlerde gözaltına alınanların serbest bırakılması için İstanbul Emniyet Müdürlüğü önünde basın açıklaması yapmak isteyen grupta yer alan 25 kişi polisler tarafından gözaltına alındı.

17 Şubat 2015’te İstanbul’da düzenlenen ev baskınları sonucu gözaltına alınan Yurtsever Demokratik Gençlik Hareketi (YDG-H) üyesi 10 kişiden 7’si “yasadışı örgüt üyesi oldukları” iddiasıyla tutuklandı.

17 Şubat 2015’te İstanbul’un Sultangazi İlçesi’ne bağlı Gazi Mahallesi’nde evine düzenlenen baskın sonucu “yasadışı örgüt üyesi olduğu” iddiasıyla gözaltına alınarak Gazi Polis Karakolu’na götürülen Eser Çelik (18), savcılıktaki ifadesinde karakolda ters kelepçelenerek falaka işkencesine maruz kaldığını savundu. Polislerden şikâyetçi olduğunu belirterek polisleri teşhis edebileceğini söyleyen Eser Çelik’in bu talebini ve işkencenin ayrıntılı doktor muayenesi ile ortaya çıkarılmasını isteyen avukatı Özgür Yılmaz’ın talebini reddeden savcının mahkemeye sevk ettiği Eser Çelik 18 Şubat 2015’te tutuklandı.

24 Şubat 2015’te İstanbul’un Sarıgazi İlçesi’nde düzenlenen eylemin ardından operasyon başlatan polisin gözaltına aldığı Oktay Çakatay, Ömer Bozdağ ve Emrah Çeçen’in eylemde puşi takmaları gerekçe gösterilerek tutuklandıkları öğrenildi.

25 Şubat 2015’te, İstanbul’da Maltepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde sendikalı oldukları için işten çıkarılan işçilere destek vermek isteyen Devrimci Sağlık İşçileri Sendikası (Dev Sağlık-İş) üyesi işçilere müdahale eden polis DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu’nun da arasında bulunduğu 35 kişiyi darp ederek gözaltına aldı. Konuyla ilgili gözaltındayken bilgi veren Arzu Çerkezoğlu gözaltına alınan kadın işçilerden birinin omzunda çürükler olduğunu, birinin kolunun çıktığını, iki kadın işçinin de fenalaşarak acil servise kaldırıldığını aktardı.

26 Şubat 2015’te, İstanbul’un Beşiktaş İlçesi’nde kendilerini Dolmabahçe’deki Bezm-i Alem Valide Sultan Camii önünde zincirleyerek Berkin Elvan için eylem yapan 3 kişi polisler tarafından gözaltına alındı.

26 Şubat 2015’te, İstanbul’un Arnavutköy İlçesi’nde Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Genç Kadın Meclisi’nin 1 Mart 2015’te düzenleyeceği yürüyüşle ilgili afiş asan 4 kişi polisler tarafından gözaltına alındı. Arnavutköy Emniyet Müdürlüğü’ne götürülen 4 kişiye “Kabahatler Yasası’na muhalefet ettikleri” gerekçesiyle 208’er TL para cezası kesildi.

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Yasası’nda değişiklik yapılmasını içeren torba yasa taslağını protesto etmek için 1 Mart 2015’te İstanbul’daki Taksim Meydanı’nda pankart açan makine mühendisi Özlem Karataş ile kimya mühendisi Ezgi Kırlangıç polisler tarafından gözaltına alındı.

2 Mart 2015’te İstanbul’un Eyüp İlçesi’ndeki evine düzenlenen baskın sonucu gözaltına alınan Taraf Gazetesi Muhabiri ve Yazarı Mehmet Baransu “devletin güvenliğine ilişkin belgeleri tahrip etme” ve “gizli belgeleri temin etme” suçlamalarını düzenleyen Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 326. ve 327. maddeleri uyarınca tutuklandı. Mehmet Baransu’nun tutuklanmasına neden olan olayda Mehmet Baransu, Balyoz Davası kapsamında davanın açılmasını sağlayan bir bavul dolusu belgeyi 2010 yılında Taraf Gazetesi’nde haber yaptıktan sonra İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na teslim etmişti.

6 Mart 2015’te Pop müzik şarkıcısı Atilla Taş İstanbul’da polis ekipleri tarafından gözaltına alındı. Twitter’daki hesabından Başbakan Ahmet Davutoğlu hakkında yazdığı yazılarla “kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret ettiği” iddiasıyla başlatılan soruşturma kapsamında ifade veren Atilla Taş daha sonra serbest bırakıldı.

14 Mart 2015’te, 7 Mart günü gözaltına alınan Özbekistan uyruklu Madina Irbutaeva adlı sığınmacının o tarihten beridir İstanbul’un Fatih İlçesi’nde bulunan Şehit Fikret Erciyes Polis Karakolu’nda gözaltında tutulduğu ve işkence gördüğü öğrenildi. İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi’ne gelen bir ihbar üzerine olaydan haberdar olan İHD yöneticileri gözaltındaki kadınla yaptıkları görüşmede, kadının gördüğü işkence nedeniyle ayakta durmakta zorluk çektiğini belirttiler.

13 Mart 2015’te İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatı üzerine internet sitelerindeki hesaplarından Recep Tayyip Erdoğan’la ilgili mesaj yazanların tespit edilebilmesi için Asayiş Şube Müdürlüğü bünyesinde özel bilişim ekibi kurulduğu ortaya çıktı. Bu kapsamda yapılan ilk operasyonda ise 3 kişinin gözaltına alındığı öğrenildi.

21 Mart 2015’te Diyarbakır’da yapılacak olan Newroz kutlamalarına katılmak üzere 20 yıldır sürgünde yaşadığı Almanya’dan Türkiye’ye gelen Kürt müzisyen Hozan Kawa (43), İstanbul’da uçağının indiği Atatürk Havalimanı’nda hakkında yakalama kararı olduğu iddiasıyla gözaltına alındı.

19 Mart 2015’te İstanbul’da Birlik Vakfı’nın Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlediği etkinliğe katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşması sırasında pankart açmak isteyen 2 kişi darp edilerek gözaltına alındı.

24 Mart 2015’te İstanbul’un Sultangazi İlçesi’ne bağlı Gazi Mahallesi’nde “DHKP-C Soruşturması” kapsamında Gazi Özgürlükler Derneği’ne ve üyelerinin evlerine eş zamanlı baskınlar düzenleyen polis ekipleri en az 7 kişiyi gözaltına aldı.

25 Mart 2015’te, İstanbul’un Başakşehir İlçesi’nde bir park alanının yıkılarak yerine inşaat yapılmasına tepki göstermek için park alanında toplanan mahalle halkına öğle ve akşam saatlerinde iki kez müdahale eden polis ekipleri 10 kişiyi gözaltına aldı.

1 Nisan 2015’te, DHKP-C militanın 2 kişinin ve Savcı Mehmet Selim Kiraz’ın öldürülmesiyle sonuçlanan Çağlayan Adliyesi’ndeki eylemin ardından Şafak Yayla ve Bahtiyar Doğruyol adlı militanların cenazelerini almak için Adlî Tıp Kurumu önünde eylem yapan 2 kişi darp edilerek gözaltına alındı.

1 Nisan 2015’te İstanbul’da Vatan Caddesi’nde bulunan İl Emniyet Müdürlüğü’ne kimliği belirsiz kişi veya kişilerce silahlı saldırı düzenlendi. İddiaya göre önce binanın giriş kapısına önce bomba atan bir saldırgan daha sonra da nöbet kulübelerinin de olduğu giriş kapısına ateş açtı. Nöbetçi polislerin karşılık vermesi sonucu çıkan çatışma sonunda saldırganlardan bir kadın vurularak öldürüldü. Çatışmada İhsan Merde ve Tayfun Demirtaş adlı polisler ile yoldan geçmekte olan bir sivil hafif yaralandı. Yaralı halde kaçtığı belirtilen bir saldırganın yakalandığı ileri sürüldü. Öte yandan ölen kişinin yapılan parmak izi karşılaştırılması sonucu Elif Sultan Kalsen olduğu iddia edilirken, görgü tanıklarının da saldırıyı 5 kişinin düzenlediğini ifade ettikleri öğrenildi. Saldırıyı DHKP-C adlı örgüt üstlendi. Çatışma sonrasında ise polis ekiplerinin çevrede şüpheli gördüğü 26 kişiyi gözaltına aldığı bildirildi.

1 Nisan 2015’te DHKP-C militanın 2 kişinin ve Savcı Mehmet Selim Kiraz’ın öldürülmesiyle sonuçlanan Çağlayan Adliyesi’ndeki eylemin ardından Şafak Yayla ve Bahtiyar Doğruyol adlı militanların cenazelerini almak için Adlî Tıp Kurumu önünde bekleyen gruba gün boyunca 7 kez saldıran polis ekipleri toplam 38 kişiyi gözaltına aldı..

1 Nisan 2015’te Halkevlerinin “Yürü Üstüne Üstüne” adını verdiği kampanyası kapsamında Ankara’da 12 Nisan 2015’te yapacağı miting için İstanbul’un Sarıgazi İlçesi’nde pankart asan Halkevleri üyelerine ve civarda bulunanlara gaz bombalarıyla saldıran polis ekipleri 17 kişiyi gözaltına aldı.

2 Nisan 2015’te, Berkin Elvan soruşturmasına bakan Savcı Mehmet Selim Kiraz’ı rehin alan ve polis operasyonunda yaşamı yitiren DHCK’liler Şafak Yayla ile Bahtiyar Doğruyol’un Yenibosna Adli Tıp Kurumu’ndaki (ATK) işlemleri devam ederken, cenazeleri sahiplenmek için ATK önüne gelen 40’ı aşkın kişi darp edilerek gözaltına alındı. Kimsenin ATK önünde toplanmasına izin vermeyen polis, haber takibi yapan basın emekçilerini de engelledi. Gözaltılar sırasında kalkanlarıyla gazetecilerin görüntü ve fotoğraf almasını engelleyen polis İhlas Haber Ajansı (İHA) kameramanını darp etti.

2 Nisan 2015’te İstanbul’da Çağlayan Adliyesi’ne ve Emniyet Müdürlüğü’ne düzenlenen saldırıların ardından Okmeydanı Semti’nde ve Gazi Mahallesi’nde “DHKP-C Soruşturması” kapsamında ev ve kurum baskınları başlatıldı. Operasyonda en az 9 kişinin gözaltına alındığı bildirildi.

2 Nisan 2015’te Çağlayan Adliyesi’ndeki eylemin ardından benzer eylemler olabileceği iddiasıyla başlatılan operasyonlar devam etti. İstanbul’da başlatılan operasyonda 24 kişinin gözaltına alındığı bildirildi.

3 Nisan 2015’te İstanbul’da düzenlenen operasyonda gözaltına alınan 24 kişiden biri İngiltere vatandaşı, 2’si çocuk 7 kişi 4 Nisan 2015’te çıkarıldıkları mahkeme tarafından tutuklandı.

5 Nisan 2015’te İstanbul’un Sarıgazi İlçesi’nde mitingin çağrısını yapan gruba plastik mermili silahlarla saldıran polis ekipleri 2 kişiyi gözaltına aldı.

6 Nisan 2015’te, İstanbul’da 30 Eylül 2013’te Halk Cephesi üyelerine uyuşturucu satıcılarınca düzenlenen silahlı saldırılar sonucu yaşamını yitiren Hasan Ferit Gedik’in ölümüyle ilgili davaya devam edildi. 22’si tutuklu 35 sanığın yargılandığı davanın Anadolu 10. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmasında sanıkların ifadelerini alan mahkeme heyeti, tutuklu sanıklardan Süleyman Tüfekçi, Kinyas Taşhan, Yakup Kutlu, Şafak Velioğlu, Ercan Kütük ve Ahmet Turhan’ın tahliye edilmesine karar vererek duruşmayı 13 Nisan 2015’e erteledi. Bu duruşmada da sanıklar Hasan Ferit Gedik’in ailesini ve avukatlarını mahkeme heyetinin önünde ölümle tehdit etti. İzleyicilerin alınmadığı duruşma öncesinde adliye binası önünde basın açıklaması yapmak isteyen gruba müdahale eden polis ekiplerinin 19 kişiyi gözaltına aldığı bildirildi.

6 Nisan 2015’te, İHD İstanbul şubemize gelen R.K; “04.04.2015 12:30 saatleri arasında zabıtalar ile seyyar satıcılar arasında kavga çıkmış ve seyyar satıcılar olay yerinden kaçmışlar. Ben de daha önceden seyyar satıcılık yapan biri olduğum için zabıtalar benim hala seyyar satıcı olduğumu düşünerek olayla ilgim olmadığı halde bana saldırdılar. Biber gazıyla saldırıp fiziki şiddet uyguladılar. Aldığım darbelerden dolayı kafam kırıldı ve vücudumun çeşitli yerleri hasar gördü. Olaydan sonra bölgede daha önceden de tanıdığım bir polisin de şiddetine maruz kaldım. Beni Sirkeci karakoluna götürüp gözaltına aldılar. Daha sonra Haseki hastanesine götürdüler kafama 4 dikiş atıldı darp raporu aldım. Barodan gönderilen avukat hiçbir şekilde benimle ilgilenmedi. Sizden tıbbi ve hukuki destek talep ediyorum.” Dedi.

12 Nisan 2015’te İstanbul’un Bakırköy İlçesi’nde yapılması planlanan fakat İstanbul Valiliği tarafından iptal edilen Grup Yorum konserine yapılan katılım çağrısı sonrası gelmek isteyenlere polis ekipleri boyalı mermi ve basınçlı suyla müdahale etti. Konserin yapılmasına izin vermeyen polis ekiplerinin müdahale sonrasında 54 kişiyi gözaltına aldığı öğrenildi. Konsere katılanlara yönelik polis saldırısını Taksim Meydanı’nda protesto eden 2 kişi de yine polisler tarafından gözaltına alındı.

18 Nisan 2015’te, İstanbul’un Kadıköy İlçesi’nde İşçi Bayramı hazırlıkları kapsamında stant açan Birleşik Haziran Hareketi üyelerinin standı kaldırmalarını isteyen polis ekipleri, taleplerinin kabul edilmemesi üzerine 6 kişiyi gözaltına aldı.

21 Nisan 2015’te İstanbul’un Fatih İlçesi’nde bulunan Kapalıçarşı’daki işyerlerini boşaltmaları istenen esnaf işyerlerinin bulunduğu Sandal Bedesteni’ni işgal ederek eylem yaptı. Eylem üzerine bedesteni kuşatan çevik kuvvet ekipleri akşam saatlerinde özel harekât ekiplerinin de desteğiyle eyleme müdahale ederek 20 kişiyi gözaltına aldı.

22 Nisan 2015’te İstanbul’un Eyüp İlçesi’nde “DHKP-C Soruşturması” kapsamında Terörle Mücadele Şubesi’ne bağlı polislerce operasyon düzenlendi. Ev ve kurum baskınlarının yapıldığı operasyonda 25 kişi hakkında gözaltı kararı olduğu bildirildi.

24 Nisan 2015’te Ermeni Soykırımı’nın 100. yılı dolayısıyla İstanbul’da İstanbul Teknik Üniversitesi öğrencileri tarafından düzenlenmek istenen anma törenine polisin ve özel güvenlik görevlilerinin saldırması sonucu 8 öğrenci gözaltına alındı.

26 Nisan 2015’te, İstanbul Kadıköy’de 25 Nisan akşamı HDK Kadıköy Meclisi ve HDP Kadıköy İlçe Örgütü tarafından yapılmak istenen yürüyüşe polis müdahalesinde darp edilerek gözaltına alınan 6 HDP’li sabah saatlerinde getirildikleri Kartal’da bulunan Anadolu Adliyesi’nde savcılık sorgularının ardından tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edilmişti. Nöbetçi mahkeme tarafından ifadeleri alınan İlkay Emre, Ahmet Ağva, Tuna Yenigün, Hasan Karadirek, Sermet Kılıç ve Ali Düzkün mahkeme tarafından serbest bırakıldı.

28 Nisan 2015’te Şakran (İzmir) Çocuk Cezaevi’nde tutulan çocukların tecavüze uğradığına dair iddiaların kamuoyuna yansıması üzerine sorumluların yargılanması talebiyle Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı İstanbul İl Müdürlüğü’nü işgal eden Sosyalist Demokrasi Partisi (SDP) ve Türkiye Gerçeği üyesi 10 kadın darp edilerek gözaltına alındı.

28 Nisan 2015’te Samanyolu TV’de katıldığı bir programda hükümet aleyhinde kullandığı ifadeleri gerekçe gösterilen Profesör Doktor Osman Özsoy ertesi gün İstanbul’un Üsküdar İlçesi’nde “halk arasında korku ve panik yaratmak amacıyla tehditte bulunduğu” iddiasıyla polisler tarafından gözaltına alındı.

İstanbul’da 1 Mayıs’ı Taksim Meydanı’nda kutlamak isteyen gruplar bu sene de polisin saldırısına maruz kaldı. İstanbul Valiliği’nin yasaklama kararı almasının ardından Taksim Meydanı ve çevresi polis ablukasına alındı. Meydana çıkan yollar trafiğe kapatıldı, toplu ulaşım seferleri durduruldu. Taksim Meydanı’na yürümek isteyenlere karşı toplam 21 bin polisin görevlendirildiği belirtildi.Gün boyunca grupların toplanarak bir araya gelmesine izin vermeyen polis ekipleri, pek çok yerde gaz bombasıyla saldırıda bulundu. Pankart açanların veya slogan atarak Taksim Meydanı’na çıkanların dahi darp edildiği saldırılar sonucu Emniyet Genel Müdürlüğü’ne göre 16’sı çocuk en az 408 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlardan 24’ü “yasadışı örgüt propagandası yaptıkları” veya “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası’na muhalefet ettikleri” suçlamalarından çıkarıldıkları mahkemelerce tutuklandılar. Saldırılar nedeniyle en az 18 kişi yaralanırken, gözaltına alınan 408 kişinin de gözaltına alınırken, gözaltı araçlarında veya gözaltı merkezlerinde işkence ve kötü muameleye maruz kaldıkları ileri sürüldü. Öte yandan Taksim Meydanı civarında gözaltına alınan 8 kişinin bir depoya götürüldüğü ve 3 gün boyunca bir işlem yapılmaksızın depoda tutulduktan sonra salıverildikleri iddia edildi.

1 Mayıs 2015’te, İHD gözlemcisi Ercan Tilmaş, yoğun gazdan etkilenerek korunmak için bir apartmanın çatısına çıkmaya çalıştığı esnada polisler tarafından darpedilerek göz altına alındı. Ercan Tilmaş adliye sürecinde avukatıyla görüştürülmedi, savcının hazırladığı dosyaya avukatının bakmasına izin verilmedi, Tilmaş 4 Mayıs günü tutuklanarak cezaevine konuldu.

4 Mayıs 2015’te, 1 Mayıs’ın Taksim’de kutlanmasına izin verilmemesi üzerine polisin kuşattığı Taksim’e giren ve ardından darp edilerek gözaltına alınan 29 Komünist Parti (KP) üyesi, dün Çağlayan Adliyesi’ne sevk edildi. Savcılıkta ifadeleri alınan 29 kişi, tutuklanma talebiyle mahkemeye gönderildi. Sulh Ceza Hakimliğince ifadeleri alınan Deniz Sinan Tunaboylu, Bahtiyar Şahin ve Ali Adıgüzel, “görevli memura mukavemet” gerekçesiyle tutuklanırken, 26 kişi ise adli denetim şartıyla serbest bırakıldı.

5 Mayıs 2015’te, 1 Mayıs’ta polis tarafından darp edilerek gözaltına alınan ve 3 gün sonra serbest bırakılan HDP İstanbul 2. Bölge Milletvekili adayı Salih Şahin, hem gözaltı sırasında hem sağlık kontrolünde hem de adliyede işkencenin devam ettiğini söyledi. Şahin, polisin gözaltında kendisini “Milletvekili nasıl oluyormuş göstereceğiz sana” şeklinde tehditler savurduğuna da dikkat çekti.

5 Mayıs 2015’te İHD İstanbul şubemize gelen O.B; “1 Mayıs sabahı Okmeydanı’nda parkta kuzenimle otururken bir grup polis bizi gözaltına aldı, ters kelepçe ile bir okulun bahçesine götürüp dizlerimizin üzerinde yüzümüz duvara dönük, hakaret ederek 3 saat beklettiler. Kendi cep telefonları ile kaydettiler. O polisleri tanımıyoruz ama Youtube’ta ve TV’de yayınlamış görüntüler. Bu durumda teşhir edebiliriz. Raporlarınızda yer almasını istiyorum.”

5 Mayıs 2015’te İHD İstanbul şubemize gelen Z.Ç; “1 Mayıs göz altılarını takip etmek için Çağlayan adliyesine gittim, çekim yaparken Alınteri gazetesi muhabiri olduğumu söylediğim halde gözaltına alındım. GBT kontrolünden sonra serbest bırakıldım. Adliyeye gelen aileler, devrimciler slogan atıyordu, yine çekim yapıyordum, polis saldırdı ve yaralandım, darp edildim. Suç duyurusunda bulunmak ve basın açıklaması yapmak istiyorum.” Dedi.

6 Mayıs 2015 İstanbul Okmeydanı’nda bulunan Gençlik Federasyonu’na sabah saatlerinde polis tarafından baskın düzenlendi. Saat 03.00’da başlayan operasyonlarda 10 kişi gözaltına alındı. Okmeydanı ara sokakları akrep ve TOMA’larla abluka altına alınırken, baskının gerekçesi öğrenilemedi. Baskında gözaltına alınan Enes Erkuş, Sevcan Adıgüzel, Ezgi Doğan, Mehmet Manas Doğay, Sinem Sezer, Bünyamin Kılıç, Yalçın Öztürk, Ahmet Atılgan, Furkan Samet Adıyan ve Hazal Seçer’in Vatan Caddesi’nde bulunan İstanbul Emniyeti’ne götürüldüğü belirtildi.

9 Mayıs 2015’te İstanbul’un Şişli İlçesi’ne bağlı Okmeydanı Semti’nde Gençlik Federasyonu’na baskın düzenleyen Terörle Mücadele Şubesi’ne bağlı polis ekiplerinin gözaltına aldığı 10 kişiden 3 çocuk “yasadışı DHKP-C Örgütü üyesi oldukları” iddiasıyla tutuklandı.

10 Mayıs 2015’te İran’ın Mahabad kentinde tecavüzden kurtulmak isterken, çalıştığı otelin dördüncü katından atladığı iddia edilen Farinaz Hosreveni için İstanbul’da Taksim Meydanı’na çıkarak eylem yapmak isteyen Rojavalı 5 kişi darp edilerek gözaltına alındı.

18 Mayıs 2015’te, İstanbul Üniversitesi öğrencileri, Mayıs ayında yaşamlarını yitiren devrimci önderleri anmak için Havuzlu Bahçe önünde bir araya geldi. Burada, pankart ve afiş asmak isteyen öğrencilerden astıkları bir pankartı indirmelerini isteyen polisler, öğrencilerin pankartı indirmemesi üzerine müdahaleye başladı. Kalkan ve coplarla öğrencilere müdahale eden polisler 11 öğrenciyi gözaltına aldı. Öğrencilerle görüşen İHD üyesi avukat Gülizar Tuncer, gözaltındaki Anıl Can Tuncer, Fatih Hatayoğlu, Fulya Yağcı, Yusuf Sincar, Kamil Tanır, Vural Ulugana, Sümeya Atilla, Çağla Aydın, Ozan Üner, Soner Dabriç ve Sude Ozan Ak adlı öğrenciler uzun süre çevik kuvvet otobüsünde bekletildikten sonra İstanbul Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube’ye götürüldüklerini aktardı. Öğrencilerle ancak saatler sonra görüşebildiklerini aktaran Tuncel, görüştükleri öğrencilerin tamamının darp edildiğini tespit ettiklerini ve tüm öğrencilerin vücutlarının çeşitli yerlerinde darp ve cebir izine rastladıklarını söyledi. Tuncer, durumu, “Öğrencilerin hepsine ters kelepçe takılmış olduğundan derin kelepçe izlerinin yanı sıra özellikle boyunlarına ve omuzlarına tekme, tokat, yumruklarla vurulmuş, bir kısmı tekmelenerek merdivenlerden atılmış, alınırken ve götürüldükleri araçlarda coplarla dövülmüşlerdi. Yine öğrencilerin anlatımlarına göre, üniversitenin özel güvenlik amiri konumundaki Kenan isimli görevli öğrencilerin üzerine soda şişelerini fırlatmış, polis aracının içine giren çevik kuvvete mensup polisler ise ellerindeki coplarla öğrencileri sırayla dövmüşlerdir” ifadeleri ile anlattı. Kadın öğrencilerin ise gözaltına alınırken taciz edildiklerini aktaran Tuncer, kadın öğrencilere “Siz devrim mi yapacaksınız küçük o…., sizin ananızı…” biçiminde küfür ve hakaretlerde bulunulduğunu aktardı.

19 Mayıs 2015’te İstanbul’un Şişli İlçesi’ne bağlı Okmeydanı Semti’nde Gençlik Federasyonu’na baskın düzenlenmesinin ardından başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alınan üç çocuktan S.A. (16) ve D.P.’nin (17) de “yasadışı DHKP-C Örgütü üyesi oldukları” iddiasıyla tutuklandıkları öğrenildi.

24 Mayıs 2015’te İstanbul’un Kadıköy İlçesi’nde Kobanê’nin yeniden inşası talebiyle yürüyüş yapan İnşaat İşçileri Sendikası üyesi işçilere müdahale eden polis ekipleri 12 işçiyi gözaltına aldı.

25 Mayıs 2015’te, Maltepe Gülsuyu’nda, uyuşturucuya karşı yapılan yürüyüş sırasında öldürülen Hasan Ferit Gedik’in katil zanlılarının yargılandığı davayı takip etmek için adliyeye gelen 31 kişi polis müdahalesinde darp edilerek gözaltına alındı.

26 Mayıs 2015’te, Gelecek Gazetesi’ne yapılan polis baskınında BirGün Medya muhabiri ve TGS Üyesi Onur Öncü ile Gelecek Gazetesi muhabirleri Ufuk Erhan ve Ezgi Aydın gözaltına alındı.

26 Mayıs 2015’te, İstanbul Kadıköy Serasker Caddesi’nde bulunan Gelecek gazetesi bürosuna girmek isteyen polisler, gazetenin muhabirleri ve SDP üyelerine saldırdı. Hiçbir gerekçe göstermeden gazetenin bulunduğu büro içine girmek isteyen polisler, gazeteye girişlerine izin vermeyen muhabirler ve SDP’lilere biber gazı ve plastik mermilerle saldırdı. Müdahalede 7 kişi gözaltına alındı.

28 Mayıs 2015’te, Mezopotamya Kültür Merkezi (MKM) sanatçısı İdris Demir, İstanbul Taksim’de gözaltına alındı.

29 Mayıs 2015’te, Sosyalist Demokrasi Partisi (SDP) Kadıköy İlçe Örgütü ve Gelecek Gazetesi’nin bulunduğu binaya 26 Mayıs’ta yapılan polis baskını sonucu gözaltına alınan 7 kişi, akşam saatlerinde Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi’ne sevk edildi. 5 kişi tutuklanma talebiyle mahkemeye gönderildi. Gelecek Gazetesi çalışanı Ufuk Erhan, “örgüt üyeliği” iddiasıyla tutuklanırken, Ezgi Aydın ve Sera Yelözer, adli kontrol şartıyla, gazeteci Onur Öncü ve İmge Tabakçı ise yurtdışı çıkış yasağı ile serbest bırakıldı.

30 Mayıs 2015’te, Sultangazi Gazi Mahallesi’nde 27 Mayıs sabahı DHF’lilere dönük 1 Mayıs’a ve Berkin Elvan anmasına katıldıkları gerekçesiyle yapılan eş zamanlı operasyonlarda gözaltına alınan 26 DHF’li, dün sabah Çağlayan Adliyesi’ne getirildi. 15 DHF’li savcılık ifadelerinin ardından serbest bırakılırken, 11 kişi dün gece tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi. Mahkeme de ifadesi alınan Sinan Candan, Erdal Sönmez, Erdem Taş, Halil İbrahim Şeker, Akın Odabaş, Çağlar Fakir, Eren Sayılgan, Özgürhan Memiş ve Fırat Önal “örgüt üyeliği” iddiasıyla tutuklanırken, Taylan Erdoğan ve Kadir Çelik’in ise serbest bırakıldı.

31 Mayıs 2015’te, Gezi Direnişi’nin 2’inci yıldönümünde polis ablukasındaki parkta fotoğraf çeken Zaman Gazetesi muhabiri Emre Şencan, polis tarafından yumruklanarak gözaltına alındı. Gazetecinin adını sorduğu polis ise gazeteciye, “Amerika’ya mı söyleyeceksin, Fethullah Gülen’e mi söylettireceksin” diye bağırdı. Parktan uzaklaştırılan Şencan’ın daha sonra serbest bırakıldığı öğrenildi.

3 Haziran 2015’te, İstanbul’un Sultangazi başta olmak üzere, Küçükçekmece, Başakşehir, Bağcılar, Bahçelievler, Esenyurt, Ataşehir ve Bakırköy ilçelerinde aralarında Yürüyüş Dergisi teknik bürosu ve Ozan Yayıncılık’ın da bulunduğu birçok adrese operasyon düzenlendi. Baskınlarda gözaltına alınan 10’dan fazla kişi Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ndeki sağlık kontrolünün ardından Vatan Caddesi’ndeki İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü.

3 Haziran 2015’te, Türk-İş’e bağlı Tek Gıda-İş Sendikası’na üye oldukları için işten atılan ve 11 aydır direnişte olan Nestle işçileri, işe iade edilmeleri için fabrika önünde servis araçlarının önüne yatarak eylem yaptı. Vardiya değişimi sırasında gerçekleştirilen eylemde servis araçlarının altına yatan 10 işçi, polisler tarafından gözaltına alındı. Gözaltına alınan işçiler arasında Tek Gıda-İş Sendikası Örgütlenme Sorumlusu Suat Karlıkaya’nın da bulunduğu öğrenildi.  

5 Haziran 2015’te, İstanbul’da 6 Haziran 2015’te Sancaktepe ve Pendik’de son seçim mitingini yapmaya hazırlayan HDP’nin 12 seçim müşahidi yapılan ev baskınlarıyla gözaltına alındı.

13 Haziran 2015’te başlayan Lisans Yerleştirme Sınavları’nı protesto etmek için İstanbul’da ÖSYM bürosuna pankart asarak eylem yapan Liseli Genç Umutçular üyesi 5 çocuk polisler tarafından gözaltına alındı.

14 Haziran 2015’te İstanbul’un Beyoğlu İlçesi’nde Tünel Meydanı’nda toplanarak Abdullah Öcalan’a yönelik uygulamaları protesto eden gruba müdahale eden polis ekipleri 4’ü çocuk 10 kişiyi gözaltına aldı.

20 Haziran 2015’te İHD İstanbul şubemize gelen C.O: “ Seçim çalışmalarında HDP adına aktif çalışmalar yürüttüm. Seçim öncesi ve sonrası polisler tarafından şiddete uğradım, gözaltına alındım, evime biber gazı atıldı. Seçim sonrası sivil bir araca beni bindiren polisler, son uyarılarını yaptıklarını söyleyerek beni tehdit ettiler. Başıma gelebilecek herhangi bir olumsuzlukta İHD’nin bunu bir ihbar kabul edip kamuoyu oluşturmasını talep ediyorum.” Dedi.

21 Haziran 2015’te İstanbul’da Taksim Meydanı’nda toplanarak “Görülmemiş hesap kalmayacak” sloganıyla yürüyüş yapmak isteyen Birleşik Haziran Hareketi üyelerine tazyikli su, plastik mermili silah ve gaz bombalarıyla müdahale eden polis ekipleri, 4 kişiyi gözaltına aldı.

23 Haziran 2015’te İstanbul’da “Yurtsever Demokratik Gençlik Hareketi (YDG-H) Soruşturması” kapsamında ev baskınları düzenleyen Terörle Mücadele Şubesi ekipleri, biri çocuk 4 kişiyi gözaltına aldı.

26 Haziran 2015’te İstanbul’da “Yurtsever Demokratik Gençlik Hareketi (YDG-H) Soruşturması” kapsamında gözaltına alınan biri çocuk 4 kişiden ikisi çıkarıldıkları mahkeme tarafından “yasadışı örgüt üyesi oldukları” suçlamasıyla tutuklandı.

28 Haziran 2015’te İstanbul’da yapılmak istenen 13. LGBTİ Onur Yürüyüşü için İstiklal Caddesi’nde toplanarak Tünel Meydanı’na yürümek isteyen gruplara Valilik talimatıyla polis ekipleri gaz bombaları, plastik mermili silahlar ve basınçlı suyla saldırdı. Taksim Meydanı’nı ve İstiklal Caddesi’ni abluka altına alan polis ekipleri yürüyüşü gerçekleştirmek isteyen gruplara defalarca saldırarak toplananları dağıtmaya çalıştı. Çok sayıda kişinin kullanılan gaz bombasından etkilendiği müdahalede 2 kişi isabet eden gaz bombası kapsülleriyle yaralanırken saldırılar nedeniyle en az 5 kişinin gözaltına alındığı öğrenildi. Polisin saldırısı sırasında ve sonrasında yetkililerle yapılan görüşmelerde İstanbul Valiliği’nin Hicri Takvim’e göre Ramazan Ayı’nda olunması nedeniyle yürüyüşü yasakladığı öğrenildi. Saldırıya dair İstanbul Valiliği ise “provokasyona açık” olması nedeniyle, toplanan gruplar ikaz edilmiş fakat eyleme devam edilmesi üzerine güvenlik güçlerimiz tarafından kanunların verdiği yetki dâhilinde orantılılık ilkesine özen göstermek süetiyle müdahalede bulunularak dağıtılmıştır” açıklamasını yaptı. Polisin saldırıları arasında tamamlanan yürüyüşün ardından Onur Haftası etkinlikleri kapsamında düzenlenen kapanış partisine de polis ekiplerinin gaz bombalarıyla saldırı düzenlediği bildirildi.

30 Haziran 2015’te İstanbul’un Küçükçekmece İlçesi’nde ev baskını düzenleyen polis ekipleri Demokratik Modernite Dergisi çalışanı İrfan Bilgiç’i gözaltına aldı. Operasyonun gerekçesine yönelik açıklama yapılmadı.

3 Temmuz 2015’te İstanbul’da Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri sabah saatlerinde Küçükçekmece İlçesi’nde bulunan bir parkın önünde Hasan Ferit Gedik davasında adalet sağlanması amacıyla açlık grevi eylemi yapan Halk Cephesi üyelerine operasyon düzenledi. Operasyonda 1 kişi gözaltına alındı.

3 Temmuz 2015’te İstanbul’da ev baskınları düzenleyen polis ekipleri, İnşaat-İş Örgütlenme Uzmanı Serdar Ben’in de arasında bulunduğu 3 kişiyi “yasadışı örgüt üyesi oldukları” suçlamasıyla gözaltına aldı. Mahkemeye çıkarılan 3 kişiden Serdar Ben serbest bırakıldı, Alınteri Gazetesi çalışanı Mürüvvet Küçük ile gazete okuru Murat Şanlı ise aynı suçlama doğrultusunda tutuklandı.

8 Temmuz 2015’te İHD İstanbul şubemize gelen A.İ: “7 Temmuz günü oğlu K.İ’nin elinde market poşeti olduğu halde sebepsiz bir şekilde polislerce hakarete uğrayıp dövülmüştür. Duruma müdahale edene anne A.İ ve eniştesi polisler tarafından dövülmüş, oğlu K. ve eniştesi gözaltına alınmıştır. Gözle görülür şekilde morluklar olduğu halde hastane “darp yoktur” raporu vermiş.” Dedi.

10 Temmuz 2015’te İstanbul’da polis ekipleri, Kadıköy Belediyesi’nin haftalık yayımlanan ücretsiz yerel gazetesi Gazete Kadıköy’ü, Eminönü İskelesi önünde dağıtan İlker Dönmez, Ece Ünsal ve Gürkan Abuşka ile BirGün Gazetesi’nin tanıtım ve satışını yapan Sergen Kay’ı darp ederek gözaltına aldı.

13 Temmuz 2015’te, İstanbul Maltepe Gülsuyu’nda uyuşturucuya karşı yapılan yürüyüş sırasında çetelerin açtığı ateş sonucu öldürülen Hasan Ali Ferit Gedik’in, “Gülsuyu çetesi” olarak da bilinen katil zanlıları hakkında açılan davanın basına kapalı olarak görülen duruşması için Anadolu Adliyesi önüne gelen grupta bulunan 3 kişi, B-4’teki giriş kapısından adliyeye girip, “Hasan Ferit Gedik ölümsüzdür” sloganı attı. Güvenlik görevlileri tarafından adliye bahçesine çıkartılan 3 kişi, slogan atmaya devam etmeleri üzerine darp edilerek gözaltına alındı.

15 Temmuz 2015’te İstanbul’un Kadıköy İlçesi’nde sokakta müzik yaparken polis ekipleri tarafından darp edilerek gözaltına alınan Taylan Atar adlı müzisyen “polis memuruna mukavemet ettiği” iddiasıyla çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklandı.

15 Temmuz 2015’te, DEM-GENÇ İstanbul 1. Bölge Meclisi’nin, PKK Lideri Abdullah Öcalan’a uygulanan tecridi protesto etmek ve fiziki özgürlüğüne kavuşmasını talep etmek amacıyla Maltepe’nin Gülsuyu Mahallesi’nde bulunan Nurettin Sözen Parkı’nda kurduğu çadıra sabah saatlerinde polis tarafından baskın düzenlendi. Hiçbir gerekçe göstermeden TOMA ve gaz bombalarıyla çadıra saldıran polis, çadırı dağıtarak plastik ve gerçek mermiler kullandı. Saldırı sonrası polis, çadırda bulunan Hediye Şahin ve ismi öğrenilemeyen 4 kişiyi gözaltına aldı.

20 Temmuz 2015’teki İstanbul’un Şişli İlçesi’nde bir alışveriş merkezi önünde toplanmak isteyen ve ellerinde “Suruç’taki katliamın sorumlusu kontrgerilladır hesabını soracağız” yazılı pankart bulunan gruba müdahale eden polis ekipleri Halk Cephesi üyesi 8 kişiyi gözaltına aldı.

20 Temmuz 2015’teki İstanbul’un Kadıköy İlçesi’ndeki eyleme basınçlı su ve gaz bombalarıyla saldıran polis ekiplerinin burada ise 11 kişiyi gözaltına aldığı bildirildi. Esenyurt İlçesi’ndeki eyleme yapılan müdahale sonucunda ise 8 kişinin gözaltına alındığı öğrenildi.

25 Temmuz 2015’te, İstanbul’un 26 ilçesinde “YDG-H, DAİŞ ve DHKP-C üyelerine dönük” olduğu iddiasıyla düzenlenen operasyonlarda gözaltına alınan 103 kişi arasında yer alan 36 HDP’linin İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ndeki ifade işlemleri başladı. Özgürlükçü Hukukçular Derneği (ÖHD) üyesi avukat Nasrullah Oğuz’dan alınan bilgiye göre, polisin bu sabah Beyoğlu, Gaziosmanpaşa ve Sultangazi’de düzenlediği operasyonda gözaltına alınan Kürt gençlerden Leyla Aslan, Serhat Demirkıran ve Zeki Etkerez ve Veysel Yiğittekin ve Dılbırın Orhan, emniyetteki ifade işlemlerinin ardından serbest bırakıldı. Operasyonda gözaltına alınan Yusuf Bedir ve Metin Orhan ise farklı dosyalardan haklarında arama olduğu gerekçesiyle savcılığa sevk edildi.  Av. Nasrullah Oğuz gözaltına alınan gençlere emniyetteki sorgusunda, DAİŞ terör örgütünü protesto eylemlerine katılıp katılmadıklarının sorulduğu ve gençlerin DAİŞ’i protesto etmek için katıldıkları basın açıklamalarından fotoğraflarının delil olarak gösterildiğini söyledi.

27 Temmuz 2015’te,  İstanbul Esenyurt ilçesi Kıraç mahallesinde bir yakınlarının düğününe katılmak için yöresel kıyafetlerini giyerek özel araçla yola çıkan ve araçlarına benzin aldıkları benzin istasyonunda kıyafetleri nedeniyle polis tarafından gözaltına alınana fakat polis ve medya işbirliğiyle gözaltındaki fotoğrafları “Emniyete eylem hazırlığındaydılar” başlığıyla servis edilerek eylemci ilan edilen 6 genç serbest bırakıldı.

29 Temmuz 2015’te,  Ağır psikolojik sorunları olan Nadir Aslan isimli yurttaşın, İstanbul/Esenler’de kimlik kontrolü sırasında gözaltına alınıp boş bir arazide saatlerce darp edildiği ortaya çıktı. sağlık durumunun da ağırlaştığını belirterek, işkenceci polisler hakkında suç duyurusunda bulunduklarını açıkladı.

30 Temmuz 2015’te İstanbul’un Sancaktepe İlçesi’nde gözaltına alınan ESP üyeleri Zülfü Mutlutürk ile Onur Demir çıkarıldıkları mahkeme tarafından “yasadışı örgüt üyesi oldukları” iddiasıyla tutuklandı.

1 Ağustos 2015’te, İHD İstanbul şubemize gelen C.O, E.A.T., M.K.,: “30 Temmuz gece 23.00 sularında arkadaşlarımla Yenidoğan’da ki evimize giderken 4 arabadan inen sivil polisler bizi durdurdu, ters kelepçe takarak dövdüler, tehdit, küfür ettiler ve sonrasında karakola götürdüler. Ailemizi aramamıza izin vermediler. Hukuki ve tıbbi destek talep ediyoruz. Ayrıca basın açıklaması yapmak istiyoruz.” Dedi.

4 Ağustos 2015’te, İstanbul’un Sarıgazi ilçesinde 30 Temmuz gecesi içinde bulundukları araç sivil polis ekipleri tarafından durdurularak darp edilen, ardından gözaltına alınarak götürüldükleri Sancaktepe İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde polis tarafından hazırlanan ifade tutanakları imzalatılmak istenilen Cenk Orgun, Erkan Altaytaş ve Mesut Koçak adlı gençler, İHD İstanbul Şubesi’ne başvurdu. Gençler gördükleri polis şiddetine ilişkin aileleriyle birlikte dernek binasında basın toplantısı düzenledi. Darp edilen gençlerden Cenk Orgun’un babası Mehmet Şerif Orgun, çocuklarının işten eve gelirken Van’nın plaka kodu olan 65 plaka kodlu araçların Yenidoğan civarında 4 sivil polis ekibi tarafından durdurulduğunu ve darp edildiklerini söyledi. Darp edilen ve ardından gözaltına alınan oğlu Cenk Orgun ve arkadaşlarına polisin zorla “Eylem hazırlığındaydık” şeklinde hazırlanmış ifadelerin imzalatılmaya çalışıldığını belirten Orgun, durumun açık bir işkence olduğunu ve işkence suçunu işleyen polisler hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını dile getirdi. Gençlerin gözaltına alınmalarının tek sebebinin içinde bulundukları aracın Van’nın 65 plaka kodunu taşıması olduğuna dikkat çeken Orgun, olayla ilgili her türlü yasal işlemin takipçisi olacaklarını belirtti. Darp edilen gençlerden Mesut Koçak ise, polis saldırısına Sancaktepe ile Yenidoğan arasından bulunan bir noktada uğradıklarını ve saldırının olduğu alanda kameraların da olmadığını ve polisin bu noktayı özel olarak seçtiğini söyledi. Koçak, maruz kaldığı polis şiddetini ise şöyle: “Biz daha inmeden arabadan bizi zorla indirip darp etmeye başladı 15 polis. Bize ters kelepçe yaparak darp ettiler. Biz suçumuzu ne olduğunu sordukça daha sert vuruyorlardı. 20-25 dakika boyunca asfalt üzerinde bizi darp ettiler. Kafamı eziyordu biri ve o arada kaşımı patlattı. Biz Sancaktepe İlçe Emniyeti’ne götürülene kadar yolda da darp ettiler.       Gözaltındayken suç gerekçelerinin ne olduğunu sorduklarında polislerden “Bomba ihbarı”, “Eylem hazırlığı”, “Sizi şüpheli gördük” gibi cevaplar aldıklarını dile getiren Koçak, işkence görmelerine rağmen sağlık raporu için götürüldükleri hastanede doktorun kendileri yerine polislere darp raporu verdiğini söyledi. Koçak, işkenceye rağmen kendileri hakkında darp raporu hazırlamadığı için İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunacaklarını söyledi. Polis işkencesine maruz kaldığını belirten gençlerden Erkan Altaytaş da, gözaltındayken bir polis tarafından “Şikâyette bulunursanız başınıza iş gelir” denilerek, tehdit edildiklerini söyledi. Alyataş, tüm tehditlere rağmen işkenceci polisler yargılanana kadar hukuk mücadelelerini sürdüreceklerini vurguladı.

4 Ağustos 2015’te, İstanbul’un Şişli ilçesine bağlı Okmeydanı semtinde, sabah saatlerinde İstanbul Emniyet Müdürlüğü TEM Şubesi’ne bağlı polislerce bir eve operasyon düzenlendi. Bomba İmha Ekibi polislerin de katıldığı operasyonda, 1 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınan ve ismi öğrenilemeyen kişinin Vatan Caddesi’ndeki İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldüğü öğrenildi.

5 Ağustos 2015’te İstanbul’da Yıldız Teknik Üniversitesi öğrencilerinin, okula yeni kayıt yaptıranlara çalışmalarını tanıtmak için açtıkları standa polis ekipleri müdahale etti ve 12 kişiyi gözaltına aldı.

5 Ağustos 2015’te Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ailesine bir internet sitesindeki hesabı üzerinden hakaret ettiği iddiasıyla İstanbul’da gözaltına alınan Erkan B., TCK’nin 299. maddesi uyarınca  tutuklandı.

6 Ağustos 2015’te, İstanbul’un Maltepe, Sancaktepe, Ümraniye ve Beylikdüzü ilçelerinde sabah saatlerinde İstanbul Emniyet Müdürlüğü TEM Şubesi’ne bağlı polisler tarafından birçok eve operasyon düzenlendi. Yapılan operasyonda aralarında HDP üye ve yöneticilerinin de bulunduğu 7 kişi gözaltına alındığı öğrenildi. Gözaltına alınanlar sağlık kontrolünün ardından Vatan Caddesi’nde bulunan İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü.

7 Ağustos 2015’te, Koma Zap üyesi Yusuf Çetin, İstanbul İstiklal Caddesi’nde Kürtçe müzik yaptığı için sivil polisler tarafından darp edilerek gözaltına alındı.

7 Ağustos 2015’te, İstanbul Kadıköy’de Boğa Heykeli önünde Silopi’de yaşanan saldırıları protesto etmek için oturma eylemine geçen 2 kişi gözaltına alındı.

7 Ağustos 2015’te, İstanbul’un Maltepe, Sancaktepe, Ümraniye Beylikdüzü, Gaziosmanpaşa gibi birçok ilçesinde 5-6 Ağustos tarihlerinde polis tarafından yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan ve aralarında HDP yöneticilerinin de bulunduğu 14 kişi adliyeye sevk edildi. Aralarında HDP Maltepe ilçe yöneticisi Selçuk Günebakan’ın da bulunduğu 9 kişi çıkartıldıkları mahkeme tarafından serbest bırakılırken, Fuat Sevinç, Berivan Aşkan, Sedat Arslan, Cihan Alpcan ve Selma Tuza ise “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklandı.

10 Ağustos 2015’te, İzmir’in Alsancak İlçesi’nde Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu’nun üyelik kampanyası için açtığı standa müdahale eden polis ekipleri 7 kişiyi gözaltına aldı.

10 Ağustos 2015’te İstanbul’da ABD Konsolosluğu’na silahlı saldırı düzenledikten sonra yaralı halde gözaltına alınan Hatice Aşık’ın kaldırıldığı hastane önünde oturma eylemi yapan gruba müdahale eden polis ekipleri, 8 kişiyi gözaltına aldı.

12 Ağustos 2015’te, İstanbul’da sabah saatlerinde özel harekat polisleri tarafından Küçükçekmece ve Başakşehir ilçelerinde eş zamanlı olarak ev baskınları yapıldı. Küçükçekmece’nin Kanarya Mahallesi’nde birçok adrese eş zamanlı olarak helikopter destekli operasyon yapılırken, Başakşehir’in Şahintepe Mahallesi’nde Güner Yıldız ve Cengiz Canbay’ın evlerine baskın yapıldı. Baskında evlerin altını üstüne getiren polisler, Yıldız ve Canbay’ı gözaltına aldı.

12 Ağustos 2015’te, Özgür Halk Dergisi çalışanı Hatice Güzel, İstanbul Kartal ilçesi Yakacık Mahallesi’nden Taksim’e geçmek için İETT durağında beklediği sırada yanında bulunan bir arkadaşı ile gece sivil polisler tarafından gözaltına alındı. 10’u aşkın polis tarafından çantaları aranan Güzel ve arkadaşı daha sonra Kartal İlçe Emniyet Müdürlüğü TEM Şubesi’ne götürüldü. Gözaltı sırasında Güzel, polisler tarafından “Bir daha Kartal’a gelirsen öldürürüm” şeklinde tehdit edildi. Dergi çalışanı Güzel, üzerinde olan yaklaşık bin TL kadar dergi parası için polislerin, “Bu paraları kime topluyorsun? Bu işleri kim sana yaptırıyor? Bu paraların nereye gittiğini biliyor musun? Para karşılığında mı yapıyorsun bunu? Matbaanız nerede? Kiminle çalışıyorsun? Normalde yaptığının bedeli 12 yıllık cezadır” şeklinde sorular yöneltmesi dikkat çekti. 3 saat kadar gözaltında tutulan Güzel ve arkadaşı, daha sonra TEM’den serbest bırakıldı.

16 Ağustos 2015’te, Yeni Demokrat Gençlik (YDG) üyelerinin Şırnak’ın Cizre ilçesinde 28 Haziran günü gözaltına alındıktan sonra tutuklanan üyeleri Elif Kaya, Yetkin Kılıç, Turan Cankılıç ve Fatih Hatayoğlu’nun serbest bırakılması talebiyle Galatasaray Lisesi önünde düzenlemek istediği basın açıklamasına polis saldırdı.

16 Ağustos 2015’te, İstanbul’un Esenyurt ilçesinde sabah saatlerinde birçok eve polis tarafından baskın düzenlendi. Operasyonda 5 Kürt genç gözaltına alındı. Gözaltına alınan gençlerin isimleri şöyle: Hüseyin Karadağ, Hakan Keskinturk, Cihat Aslan, Nezir Çiftler ve Vedat Varkan.

17 Ağustos 2015’te, İstanbul’da 15 Ağustos günü Bağcılar, Küçükçekmece, Esenyurt ve Beyoğlu’nda birçok eve yapılan baskında gözaltına alınan 13 HDK’li adliyeye çıkarıldı. Emniyetteki işlemlerinin ardından Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi’ne sevk edilenlerden savcılık ifadeleri alınan Ersin Dadaş, Erdal Karabulut ve Hikmet Duman serbest bırakıldı. 10 HDK’li ise tutuklanma talebiyle nöbetçi mahkemeye sevk edildi. Nöbetçi mahkemeye çıkarılan Beste Kaplan, Cihan Karabay ve Naif Bulga serbest bırakılırken, Cafer Ay, Ecevit Taştı, Şiyar Karabay, Türkan Sünbül, Feremez Erkan, Nevzat Yılmaz ve Şehmuz Kalkan tutuklandı.10 HDK’linin mahkemede ifadeleri alındığı sırada adliyenin C Kapısı önünde bekleyen ailelerin yanında bulunan ÖHD İstanbul Şubesi Eşbaşkanı Av. Sinan Zincir ile ÖHD üyeleri Av. Müslüm Kocaoğlu ve Av. Kadir Tunç’u polis darp etti. C Kapısı’ndan adliyeye girmek isteyen 3 avukatı, polis “Buradan giremezsiniz, başka kapıdan girin” diyerek engelledi. Kapıdan geçmeye ısrar eden avukatlara polis bu kez “Bir haftadır şehit veriyoruz” diyerek, saldırdı. Avukatlara yapılan saldırı esnasında dışarıda bekleyen ve duruma tepki gösteren ailelere de polis saldırdı.

17 Ağustos 2015’te, HDP Parti Meclisi Üyesi Bercan Aktaş, daha önce Yüksekova’da işçileri yüzüstü yatırarak, “Türkün gücünü göreceksiniz” dediği belirtilen ve girdiği çatışma da hayatını kaybeden özel harekat amiri olduğu iddia edilen Ahmet Çamur’a ilişkin, “Özel Hareket polisi etkisiz hale getirilmiştir” paylaşımı nedeniyle gözaltına alındı. Bercan Aktaş çıkartıldığı mahkeme tarafından 18 Ağustos günü “örgüt propagandası” yaptığı iddiasıyla tutuklandı.

18 Ağustos 2015’te, İstanbul Esenler Tuna Mahallesi’nde dün gece saatlerinde protesto gösterisi yaptığı belirtilen gruba polisin açtığı ateş sonucu 17 yaşındaki Fırat Elma yaşamını yitirdi. Yaşamını yitiren gencin cenazesi Adli Tıp Kurumu’na kaldırılırken, polisin 4 genci de gözaltına aldığı iddia edildi.

22 Ağustos 2015’te,  İstanbul’da, Özgür Halk dergisi çalışanı Cem Poyaz, Beyoğlu Tarlabaş Bulvarı’nda hakkında arama kararı bulunduğu gerekçesiyle gözaltına alındı. Poyaz, ifadesi alınmak üzere Beyoğlu Polis Merkezi’ne götürüldü. Gözaltına alınan Özgür Halk dergisi çalışanı Cem Poyaz’ın durumu hakkında bilgi almak için gittiği polis merkezi önünde çantasında PKK Lideri Öcalan’ın kitabı olduğu için gözaltına alınan Özgür Halk çalışanı Halit Dikmen, polis tarafından “Ne demiştik size Türkün gücünü göreceksiniz” denilerek tehdit edildi.

26 Ağustos 2015’te İstanbul’da polis ekipleri Ü.K. adlı kadını “cumhurbaşkanının fotoğraflarına yaptığı yorumlarla hakaret ettiği” iddiasıyla gözaltına aldı.

1 Eylül 2015’te Barış Günü dolayısıyla İstanbul’da Tünel Meydanı’nda toplanarak Galatasaray Meydanı’na yürüyüş düzenlemek isteyen Birleşik Haziran Hareketi aktivistlerine polis basınçlı su ve gaz bombalarıyla müdahale etti. İstiklal Caddesi’nde yürüyüş düzenlemenin yasak olduğunu ileri süren polisin saldırısı sonucu 14 kişinin darp edilerek gözaltına alındığı bildirildi.

6 Eylül 2015’te İstanbul’un Sultangazi İlçesi’ne bağlı Gazi Mahallesi’nde gözaltına alınan 4 kişinin götürüldükleri Terörle Mücadele Şubesi’nde darp edildikleri öğrenildi.

8 Eylül 2015’te İstanbul’da Ezilenlerin Sosyalist Partisi’ne yönelik operasyon düzenleyen polis ekipleri 17 kişiyi gözaltına aldı.

9 Eylül 2015’te, İstanbul Valiliği 8 Eylül günü gerçekleşen yürüyüş ve protestolar sırasındaki mala zarar verme olayları ile ilgili suç işledikleri tespit edilen 93 kişinin gerekli adli işlemlerin yapılması için gözaltına alındığını söyledi.

9 Eylül 2015’te Askeri operasyonlara ve sokağa çıkma yasağı ilanlarına karşı İstanbul’un Sultangazi İlçesi’ne bağlı Gazi Mahallesi’nde yapılan eylemde gözaltına alınan Mustafa Tezel, Serhat Bulgurlu, Hüseyin Vural ve Tayfun Yıldız “yasadışı örgüt üyesi oldukları ve propagandası yaptıkları” iddiasıyla tutuklandı.

10 Eylül 2015’te, İstanbul’da Taksim Meydanı’nda bir işletmenin çatısına çıkarak “Kürt halkı yalnız değildir” yazılı pankart açan Mücadele Birliği Platformu üyesi 4 kişi darp edilerek gözaltına alındı.

11 Eylül 2015’te, Ezilenlerin Sosyalist Partisi’ne (ESP) dönük Salı günü gerçekleştirilen operasyonda gözaltına alınan 17 kişi, sabah saatlerinde Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi’ne sevk edildi. Adliyeye sevk edilen 17 kişinin savcılık ifadeleri devam ederken, ESP İl Örgütü de adliye önünde yaptığı açıklamasıyla gözaltıları protesto etti. “Sarayın savaşına karşı topyekûn direniş” pankartı açan ESP’liler, “Bize gücünüz yetmez, biz kazanacağız” sloganı ile gözaltı operasyonlarına tepki gösterdi. Açıklamayı yapan ESP İstanbul İl Başkanı Çiçek Otlu, AKP’nin startının verdiği topyekün savaşta şu ana kadar Kürt illerinde onlarca insanın öldürüldüğüni söyledi ve AKP’nin örgütlediği ırkçı gruplar tarafından 170’den fazla HDP binasının geçtiğimiz günlerde saldırıya uğradığını vurguladı. Nöbetçi mahkemede yapılan sorgulamanın ardından 15 ESP’li “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası’na muhalefet ettikleri” iddiasıyla tutuklandı. Tutuklanan ESP’lilerin isimleri şöyle: Şafak Güray, Filiz Çolak, Bersu Eroğlu, Mahir Can Gültekin, Gamze Yüger, İbrahim Görür, Ersin Topçu, Çağdaş Avcıoğlu, Uğur Polat, Ali Haydar Akdeniz, Çağrı Aydoğan, Soner Özel, İsmail Gökçe, Fırat Kınalı ve İlhan Yaşmin.

11 Eylül 2015’te İstanbul’da pek çok adrese “YDG-H Soruşturması” kapsamında operasyon düzenleyen polis ekipleri HDP üye veya aktivistlerinin de bulunduğu 17 kişiyi gözaltına aldı.

11 Eylül 2015’te, İHD İstanbul şubemize gelen K.Z: “… 9 Eylül günü Cizre’de yaşanan katliamı protesto etmek için Taksim Burger King’te pankart açtık… Bunun üzerine polisler bizleri döverek, işkence yaparak gözaltına aldı. Raporlarınızda yer almasını ve tıbbi destek talep ediyoruz.”

11 Eylül 2015’te, İHD İstanbul şubemize gelen C.M.S: “9 Eylül günü Cizre’de yaşanan katliamı protesto etmek için Taksim Burger King’te pankart açtık… Bunun üzerine polisler bizleri döverek, işkence yaparak gözaltına aldı. Raporlarınızda yer almasını ve tıbbi destek talep ediyoruz.”

12 Eylül 2015’te, İstanbul’da 10 Eylül’de ırkçı grupların saldırılarına karşı HDP Sancaktepe ilçe binası önünde nöbet tutanlara polisin saldırısı ardından gözaltına alınan 6 HDP üyesi, götürüldükleri Sancaktepe Kaymakamlığı’nda işkenceye maruz kaldıklarını anlattı. Polis işkencesine maruz kaldığını belirten HDP Sancaktepe İlçe Yöneticisi Rojda Irmak, saldırı sonrası eve giderken yüzü maskeli polislerin ağır hakaret ve cinsiyetçi küfürlerle saldırdığını ve kendisini gözaltına aldığını söyledi.

17 Eylül 2015’te, İstanbul’un Pendik ve Kartal ilçelerinde ise, dün yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan ve aralarında HDP’li yöneticilerinin de olduğu 10 kişi, bugün Anadolu Adliyesi’ne sevk edildi. Alınan ifadelerin ardından 9 kişi serbest bırakılırken, HDP Pendik İlçe yöneticisi Nejdet Nüksel ise, “Örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek” iddiasıyla tutuklandı.

19 Eylül 2015’te, CHP’li Sarıyer Belediyesi’nin 4 ay önce çalışma koşullarını protesto ettikleri ve sosyal haklarını talep ettikleri için işine son verdiği işçiler polis saldırısına maruz kaldı. CHP İstanbul il binası önünde çadır kurarak aylardır direnişte olan 5 işçi, sabah saatlerinde CHP’li yöneticilerin çağırdığı belirtilen polisin saldırısına uğradı. Darp ederek işçileri dağıtmaya ve kurdukları çadırı yıkmaya çalışan polis, saldırı esnasında yaralanan bir işçiyi gözaltına aldı.

21 Eylül 2015’te, “Paralel Devlet Yapılanması” iddiasıyla yürütülen soruşturma kapsamında 18 Eylül’de gözaltına alınan Bugün Gazetesi yazarı ve halen tutuklu olan Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca’nın avukatlığını yapan Gültekin Avcı ve 6 polis, savcılık tarafından ifadeleri alınarak tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edildi. İstanbul Nöbetçi 2. Sulh Ceza Hakimliği tarafından sorgulanan Avcı ve 3 polis, “Silahlı terör örgütü kurma ve yönetmek”, “Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya ve görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etmek” ve “Devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal veya askeri casusluk amacıyla temin etmek” iddiasıyla tutuklanırken, 3 polis de adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

21 Eylül 2015’te Cizre’deki polis ablukasını ve sokağa çıkma yasağını protesto etmek için İstanbul’da eylem yapan Grup Yorum üyelerinin Galatasaray Meydanı’ndaki eylemine müdahale eden polis ekipleri 12 kişiyi darp ederek gözaltına aldı.

22 Eylül 2015’te, Rojava’da yaşamını yitiren Birleşik Özgürlük Güçleri (BÖG) komutanlarından Aziz Güler (Rasih Kurtuluş) için HDP Kadıköy ilçe binası önünde kurulmak istenen taziye çadırına polis saldırdı. Polis saldırı sonrası Devrimci Parti üyesi Aytul Birgül’ü darp edilerek gözaltına aldı.

22 Eylül 2015’te, Avusturya’da yaşayan kardeşi Evin Timtik’in pasaportuna el konulmasını İstanbul Yeniköy’deki Avusturya Konsolosluğu önünde protesto etmek için destek masası açması sonrası yanındaki 3 kişi ile birlikte dün polisler tarafından darp edilerek gözaltına alınan Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) İstanbul Şube yöneticisi Av. Ebru Timtik, emniyetteki ifade işlemleri sonrası Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’na getirildi. Getirildiği adliyede savcılık ifadeleri alınan Timtik ve diğer 3 kişi, daha sonra serbest bırakıldı.

1 Ekim 2015’te, İstanbul’da CHP’li Büyükçekmece Belediyesi’nin otel yapımı için ranta açtığı karara karşı “sattırmayacağız” diyerek bir aydır Albatros Parkı’nda nöbet tutan direnişçiler saldırıya uğradı. Parka baskın yapan zabıta ve polisler, iş araçlarıyla kurulan direniş çadırını söktü. Saldırı sonucu, 18 direnişçi gözaltına alınarak karakola götürüldü.

2 Ekim 2015 sabahı İstanbul’un çeşitli ilçelerinde HDP üye ve yöneticilerinin evlerine baskın düzenleyen polis ekipleri Özgür Gündem Gazetesi Editörü Hicran Urun’un da bulunduğu 51 kişiyi gözaltına aldı. Gözaltına alınan 51 Kürt siyasetçiden 24’ü, 5 Ekim günü akşam saatlerinde savcılık tarafından serbest bırakılırken, 27’si ise tutuklama talebiyle nöbetçi mahkemeye sevk edildi. 6 Ekim de gece geç saatlerde nöbetçi mahkeme tarafından ifadeleri alınmaya başlanan 27 Kürt siyasetçinin ifade işlemleri sabah saatlerine kadar sürdü. İfadelerin alınmasının ardından karar için kısa bir ara veren mahkeme heyeti, 15 isim hakkında tutuklama kararı verdi. Tutuklanan Kürt siyasetçilerinm isimleri şöyle: Ayşe Karadağ, Tengazer Yılmaz, Meliha Varışlı, Ramazan Kırkpınar, Senar Ok, Emin Ang, Subutay Açık, Zafer Kırık, İsmail Kurt, Betül Katurman, Hüseyin Güngör, Seyfettin Peker, Emin Acar, Abdurrahim Yazol ve Cafer Aydoğmuş.

6 Ekim 2015’te, İstanbul’da bu sabah yapılan ev baskınlarında DÖDEF üyesi 2 öğrenci gözaltına alındı. Gözaltı gerekçesi öğrenilemeyen Mutlu Tatar ve Enes Yalçın, gözaltına alındıktan sonra İl Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü.

7 Ekim 2015’te İstanbul’da yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan Mutlu Tatar ve Enes Kaya, HDP broşürlerinin dağıtmaları gerekçe gösterilerek “yasadışı örgüt üyesi oldukları” iddiasıyla tutuklandı.

9 Ekim 2015’te İstanbul’un Sultangazi İlçesi’ne bağlı Gazi Mahallesi’nde ev baskınları düzenleyen polis ekipleri Liseli Öğrenci Birliği (LÖB) üyesi 6 çocuğu gözaltına aldı.

10 Ekim 2015’te, İstanbul Başakşehir ilçesine bağlı Şahintepe Mahallesi’nde bir eve düzenlenen polis baskınında HDP’li olduğu öğrenilen bir aileden 3 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar, ifadeleri alınmak üzere Başakşehir İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne götürüld

10 Ekim 2015’te “Cumhurbaşkanına hakaret ettiği” iddiasıyla gözaltına alındıktan sonra serbest bırakılan Today’s Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Bülent Keneş savcının karar itirazı üzerine yeniden sevk edildiği mahkeme tarafından tutuklandı.

11 Ekim 2015’te, Halk Cephesi üyesi 3 kadın, Ankara katliamını, Taksim Meydanı’nda bulunan Burger King binasına, ” “Katliamların sorumlusu AKP’dir” yazılı pankart asıp “Katil devlet hesap verecek” ,”Ankara’da düşene dövüşene bin selam” sloganları atarak protesto etmesi üzerine polis eyleme müdahale etti. Polis, kadınları darp ederek gözaltına alırken, eylemi görüntülemek isteyen DİHA muhabirleri Ayşe Kuran ve Ömer Gül de polis tarafından darp edildi. Basın kartlarını polise gösteren polis, “DİHA bu” diyerek gözaltına almaya çalıştı. Ancak, çevredeki yurttaşların tepkileri sonucu, polis muhabirleri serbest bıraktı.

13 Ekim 2015’te, İstanbul Valiliği’nin DİSK, TMMOB, TTB ve KESK’in öncülüğünde Sirkeci Garı ve Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nden Beyazıt Meydanı’na yapılması planlanan yürüyüşü yasaklamasının ardından, Kadıköy Vapur İskelesi’nden Sirkeci’ye gitmek için bekleyen 4 kişi, “Makul şüpheli” oldukları iddiası ile polislerce gözaltına alındı

14 Ekim 2015’te, Boğaziçi Üniversitesi öğrencisi ve aynı zamanda HDK Gençlik Koordinasyonu üyesi Hakan Demir, PKK lideri Abdullah Öcalan ile KCK Yürütme Konseyi üyesi Murat Karayılan’ın kitapları, politik yayınlar ve telefonundaki Kürtçe video müzikler delil gösterilerek “örgüt üyesi” olduğu iddiasıyla tutuklandı.

23 Ekim 2015’te İstanbul’da düzenlenen ev baskınında jiyan.org internet sitesinin yazarı Hayri Tunç gözaltına alındı.

27 Ekim 2015’te, 10 Ekim 2015’te Ankara’da 100 kişinin ölümüne neden olan canlı bomba saldırısını protesto etmek için İstanbul’un Beşiktaş İlçesi’ndeki Dolmabahçe’de bulunan Başbakanlık Çalışma Ofisi önünde pankart açarak eylem yapmak isteyen 4 kişi darp edilerek gözaltına alındı.

3 Kasım 2015’te Haftalık yayımlanan Nokta Dergisi’nin bu haftaki cumhurbaşkanının yer aldığı kapağı nedeniyle derginin 24. sayısı hakkında Basın Savcısı Umut Tepe tarafından çıkarılan toplatma kararının ardından derginin İstanbul’da bulunan binasına düzenlenen baskında gözaltına alınan derginin Genel Yayın Yönetmeni Cevheri Güven ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Murat Çapan çıkarıldıkları İstanbul 8. Sulh Ceza Hâkimi Atila Öztürk tarafından TCK’nin 214. maddesinde düzenlenen “hükümete karşı halkı silahlı isyana teşvik ettikleri” gerekçesiyle tutuklandı. Derginin aynı gün internet sitesi noktadergisi.com hakkında da kapatma kararı alındı.

4 Kasım 2015’te İstanbul’un Gaziosmanpaşa ve Sultangazi ilçelerinde HDP üyelerine yönelik düzenlenen operasyonda en az 20 kişi gözaltına alındı.

4 Kasım 2015’te, İstanbul’un Büyükçekmece, Kağıthane, Beylikdüzü, Esenyurt ve Beyoğlu ilçelerinde dün düzenlenen baskında gözaltına alınan 6 kişi emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye getirildi. Savcılık ifadesinin ardından nöbetçi mahkemeye sevk edilen 5 kişiden Kiyas Kartal ve Muğdat Bozkurt serbest bırakılırken, Vedat Bingöl, “Örgüt üyesi olmak”, Turabi Özbek ve Haşim Ertoğan ise “Örgüt propagandası yapmak” ve “Cumhurbaşkanı’na hakaret” iddiasıyla tutuklandı.

10 Kasım 2015’te Kobane’de IŞİD’e karşı mücadele ederken yaşamını yitiren ve cenazesinin Türkiye’ye getirilmesine 53 gündür izin verilmeyen Aziz Güler için Dolmabahçe Sarayı’nda (İstanbul) bulunan Başbakanlık Çalışma Ofisi önünde eylem yapan 9 kişilik grup polis ekipleri tarafından gözaltına alındı.

11 Kasım 2015’te İHD İstanbul şubemize gelerek başvuruda bulunan 12 üniversite öğrencisi: “İstanbul Üniversitesinde YÖK protestosu nedeniyle basın açıklaması yapmak istedik. Polis asmak istediğimiz pankartlara saldırdı ve biber gazı sıkarak bizleri darp ederek yaka paça gözaltına aldı. Gözaltı sırasında hakaret ve işkencelere maruz kaldık.” Dedi.

12 Kasım 2015’te, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü Sebahat Tuncel Bakırköy Cumhuriyet Savcılığı tarafından hakkında başlatılan soruşturma kapsamında Atatürk Havalimanı’nda polislerce gözaltına alındı. Tuncel’in, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 2009 yılında katıldığı İstanbul Newrozu’nda yaptığı konuşma ve 2010 yılında katıldığı bazı etkinliklerde yaptığı konuşmalar nedeniyle “örgüt propagandası yaptığı” iddiasıyla 2 ayrı soruşturma açılması nedeniyle gözaltına alındığı öğrenildi.

12 Kasım 2015’te, İstanbul’da Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nde ve İstanbul Üniversitesi’nde düzenlenen protesto gösterilerine polisin müdahale etmesi nedeniyle toplam 14 öğrenci gözaltına alındı.

14 Kasım 2015’te İstanbul’da Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) üyelerinin Almanya ve İngiltere konsoloslukları önünde yaptıkları eyleme müdahale eden polis ekipleri 20 kişiyi gözaltına aldı.

15 Kasım 2015’te İstanbul’da düzenlenen 37. Vodafone Kıtalararası Avrasya Maratonu’nda Rojava’da ölen Aziz Güler’in cenazesinin Türkiye’ye girişine izin verilmesi için pankart açan 5 kişi gözaltına alındı.

16 Kasım 2015’te İstanbul’da da 5 farklı ilçede operasyon düzenleyen polis ekipleri “YDG-H Soruşturması” kapsamında 12 kişiyi gözaltına aldı.

16 Kasım 2015’te, Mezopotamya Kültür Kulübü’nün İstanbul Üniversitesi’nde düzenlemek istediği ve katılımcıları arasında DBP Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek ile HDK Eşsözcüsü Sebahat Tuncel’in bulunduğu özyönetim panelinin üniversite yönetimi tarafından engellenmesi protesto edilmişti. Protestolar sırasında ise, “Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet” ve “Polise mukavemet” iddiasıyla gözaltına alınan 10 öğrenci, götürüldükleri İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde ifadeleri alındıktan sonra serbest bırakıldı.

20 Kasım 2015’te, İstanbul’un Başakşehir ilçesi Şahintepe Mahallesi’nde bir eve sabah saatlerinde İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı polisler tarafından düzenlenen baskında Bayram Dal adlı bir genç, gözaltına alınarak İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü.

21 Kasım 2015’te Nusaybin’deki ablukayı protesto etmek için İstanbul’un Fatih İlçesi’ndeki Kocamustafapaşa Meydanı’nda eylem yapan Halkların Demokratik Kongresi (HDK) üyelerine müdahale eden polis ekipleri 27 kişiyi gözaltına aldı.

21 Kasım 2015’te, 20 Kasım günü İstanbul’un Başakşehir, Büyükçekmece, Beylikdüzü ve Esenyurt ilçelerine eş zamanlı yapılan operasyonda gözaltına alınan 13 kişiden 9’u serbest bırakılırken, 4’ü ise savcılık sorgulaması için Büyükçekmece Adliyesi’ne getirilmişti. Savcılık ifadelerinin ardından “Örgüt üyesi olmak” iddiasıyla nöbetçi mahkemeye sevk edilen Bayram Can, Mazlum Metin, Agit Karasu ve Azad Esenkuş tutuklanarak cezaevine gönderildi.

21 Kasım 2015’te, Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul İl Örgütü’nün çağrısı ile Fatih ilçesine bağlı Kocamustafapaşa Meydanı’nda toplanan onlarca kişi Nusaybin’de yaşanan saldırı ve ölümleri protesto etmek isteyince polis saldırısına uğradı. Yaşanan arbede sonunda 27 kişi gözaltına alınarak, Haseki Karakolu’na götürüldü

.

25 Kasım 2015’te,  İstanbul’un Küçükçekmece ilçesine bağlı Kanarya Mahallesi’ne sabah saatlerinde HDP’lilere yönelik eş zamanlı ev baskınları yapıldı. Baskınlarda edinilen bilgilere göre 4 kişi gözaltına alındı.

26 Kasım 2015’te MİT’e ait olan ve içinde silah olduğu ortaya çıkan tırlarla ilgili yaptıkları haberler nedeniyle haklarında soruşturma başlatılan Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ile Ankara Temsilcisi Erdem Gül, ifade vermek üzere gittikleri İstanbul Başsavcılı Vekilliği tarafından sevk edildikleri İstanbul Nöbetçi 7. Sulh Ceza Hâkimliği’nce tutuklandılar. Tutuklama kararına gerekçe olarak gösterilen suçlamalar “devletin güvenliğine ilişkin bilgileri temin etme”” “siyasi ve askeri casusluk”, “gizli kalması gereken bilgileri açıklama”, “yasadışı örgütü propagandası yapmak” olarak gösterildi.

27 Kasım 2015’te, Etkin Haber Ajansı (ETHA) editörü İsminaz Ergün, yazdığı bir yazı gerekçe gösterilerek hakkında soruşturma açıldığına dair belgeyi almak için gittiği İstanbul Emniyet Müdürlüğü girişinde gözaltına alındı.

2 Aralık 2015’te, İHD İstanbul şubemize gelerek başvuruda bulunan O.S: “25 Kasım günü gözaltına alınarak Vatan emniyete götürüldük. İfadelerimizi verip imza attığımız sırada avukatlar görüşme odasından çıktılar. Sivil giyimli görüşme odasına gelerek beni çağırdı. Başka bir odaya götürüldüm. Şubat 2015’de gözaltına alındığımda bana ajanlık teklif etmiş bulunan iki istihbarat polisi oturuyordu. Şubat 2015’deki ajanlık teklifinden sonra neden İHD de basın açıklaması yaptığımı sormak suretiyle beni tehdit ettiler. Aziz Gülerin cenazesine gittiğimi bildiklerini söyleyerek ben takip ettiklerini belirttiler. Politik faaliyetleri bırakmam konusunda tehdit edildim. Görüşmek istemediğimi söyleyerek odadan çıkmak istedim ısrarlarım sonunda çıkardılar. Çıkmadan önce bana bir şey yapmak isteseler zaten yapabileceklerini söylediler. Hukuki destek talep ediyorum.” Dedi.

4 Aralık 2015’te İstanbul’da “MLKP Soruşturması” adı altında Ezilenlerin Sosyalist Partisi ve Sosyalist Gençlik Dernekleri üyelerinin evlerine eşzamanlı baskınlar düzenleyen polis ekipleri en az 17 kişiyi gözaltına aldı.

4 Aralık 2015’te İHD İstanbul şubemize gelerek başvuruda bulunan 9 üniversite öğrencisi: “İstanbul Üniversitesinde İŞİD yanlısı gruplar, tekbir getirerek bize saldırdılar. Çıkan arbedede gözaltına alındık. Gözaltı sırasında şiddete, tacize maruz kaldık. Basın açıklaması ve yaşadığımız olayın kamuoyuyla paylaşılmasını istiyoruz.” Dedi.

4 Aralık 2015’te, İstanbul merkezli olarak birçok ilde ESP’li yönetici ve üyelerin evlerine baskın yapan polisler, aralarında ESP Genel Başkan Yardımcısı Fethiye Ok ve Diyarbakır İl Başkanı Soner Çiçek’in de bulunduğu çok sayıda kişiyi gözaltına aldı.

4 Aralık 2015’te, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) ve partinin gençlik örgütü olan Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) yönetici ve üyelerine yönelik bu sabah İstanbul merkezli olmak üzere birçok kentte yapılan operasyonlar Kıbrıs Şehitler Caddesi’nde düzenlene açıklama ile protesto edildi. ESP ve SGDF’nin çağrısı ile toplanan grup, “Saray DAİŞ el ele gözaltılara, infazlara, tutuklamalara teslim olmayacağız” pankartı açarak bir süre oturma eylemi yaptı. “Suruç’un faili AKP’ye teslim olmadık, olmayacağız”, “Suruç’un hesabını soracağız”, “Dilan Kortak ölümsüzdür” sloganları attıktan sonra açıklama yapan SHDF üyesi Pınar Korkmaz, gözaltların Suruç’ta, Ankara’da, Silvan’da, Sur’da adalet arayışını ve Kürt halkı ile omuz omuza olma kararlıklarını etkilemeyeceğini söyledi. Açıklamanın ardından dağılan grubun önü polisler tarafından kesildi. Hiçbir gerekçe göstermeden gençlere saldıran polis, yaklaşık 20 kişiyi gözaltına aldı.

5 Aralık 2015’te İstanbul’da Tutuklu Aileleriyle Dayanışma Derneği’nin (TUAD) çağrısıyla Aksaray Metro İstasyonu önünde “Müzakereler Başlasın, Öcalan’a Özgürlük” sloganıyla düzenlenen eyleme polis ekiplerinin, eylemin İstanbul Valiliği tarafından yasaklanmasını gerekçe göstererek müdahale etmesi sonucu 6 kişi gözaltına alındı.

10 Aralık 2015’te İstanbul Üniversitesi’nde karşıt görüşlü öğrenciler arasında çıkan kavganın ardından gözaltına alınan DEM-GENÇ üyesi 4 öğrenciden Musab Demir, facebook hesabındaki mesajları gerekçe gösterilerek “yasadışı örgüt üyesi olduğu ve propagandası yaptığı” iddialarıyla tutuklandı.

11 Aralık 2015’te, Today’s Zaman eski Genel Yayın Yönetmeni Bülent Keneş, Atatürk Havalimanı’nda sabaha karşı gözaltına alındı.

12 Aralık 2015’te, İstanbul Üniversitesi’nde 11 Aralık günü DAİŞ sempatizanı Müslüman Gençlik (MÜS-GENÇ) üyelerinin yurtsever ve devrimci öğrencilere saldırması sonucu çıkan olaylarda gözaltına alınan 8’i DEM-GENÇ olmak üzere toplam 10 öğrenci, emniyetteki ifadelerinin ardından sabah saatlerinde savcılık sorgulaması için Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi’ne sevk edildi. Öğrenciler akşam saatlerinde serbest bırakıldı.

16 Aralık 2015’te Kürt illerindeki sokağa çıkma yasaklarını protesto etmek için İstanbul’da Kadıköy-Beşiktaş seferini yapan vapurda pankart açan Birleşik Devrimci Parti üyesi 8 kişi Beşiktaş İskelesi’nde polislerce gözaltına alındı.

17 Aralık 2015’te, HDK Gençlik Meclisi ve HDP Gençlik Koordinasyonu üyesi gençler, Kürt illerindeki “sokağa çıkma yasakları” ve ölümlere karşı İstiklal Caddesi Taksim Tünel Meydanı’ndan Taksim Meydanı’na gelmekte olan tramvayı işgal etti. Tramvayın camlarına, “Katliamlara sessiz kalma” yazılı dövizler asan gençler, tramvaydan İstiklal Caddesi’nde bulunan yurttaşlara, Kürt illerindeki katliam girişimlerine karşı ses çıkarmaları yönünden anons geçti. İşgal eyleminin devam ettiği sırada gruba müdahale eden polisler, 8 genci darp ederek gözaltına aldı.

17 Aralık 2015’te, İstanbul Üniversitesi’nde (İÜ) DAİŞ sempatizanı MÜS-GENÇ üyelerinin yurtsever ve devrimci öğrencilere saldırması sonucu çıkan olayların ardından 16 Aralık günü gözaltına alınan 14 öğrenci, savcılıktaki işlemlerin ardından tutuklanma talebi ile 3. Sulh Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet” etmekle suçlanan öğrenciler, mahkemede ifadeleri alındıktan sonra serbest bırakıldı.

17 Aralık 2015’te, HDP İstanbul Esenyurt İlçe Örgütü’nün çağrısıyla Saadetdere Mahallesi ile İnönü İncirtepe Mahallesi’nden yürüyen ve Doğan Araslı Bulvarı’nı trafiğe kapatan gruba polis biber gazı ve tazyikli su polis saldırdı. Kısa süreli çatışmanın ardından 3 gencin gözaltına alınarak Kıraç Mahallesi’ndeki polis karakoluna götürüldüğü belirtildi.

20 Aralık 2015’te, Kürt illerindeki sokağa çıkma yasağı ve saldırılarına karşı Galatasaray Lisesi önünde bir araya gelen emek ve demokrasi güçlerine yönelik polis saldırısında 8 kişi gözaltına alındı.

20 Aralık 2015’te İstanbul’un Şişli İlçesi’nde bir alışveriş merkezinin önünde Yürüyüş Dergisi’nin tanıtımını yaparken gözaltına alınan 24 kişinin gözaltı aracında ve götürüldükleri Şişli Polis Karakolu ile İl Emniyet Müdürlüğü’nde ağır şekilde darp ve taciz edildikleri ayrıca zorla marş dinletildikleri öğrenildi.

21 Aralık 2015’te, İstanbul’un Zeytinburnu ilçesinde bu sabah saatlerinde eşzamanlı olarak yapılan ev baskınlarında 10’u çocuk 17 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınan 10 çocuğun Üsküdar Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şube’ye götürüldüğü, 7 kişinin ise Vatan Caddesi’nde bulunan İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldüğü öğrenildi. Öte yandan İstanbul’da düzenlenen Demokratik İslam Kongresi’nin (DİK) 2. Genel Kurulu’nda, sunuculuk yapan Hacettepe Üniversitesi son sınıf öğrencisi Hacer Özmen sabah saatlerinde kaldığı otelden “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet” gerekçesiyle gözaltına alındı. Taksim Emniyete götürülen Özmen, buradaki işlemlerinin ardından serbest bırakıldı.

24 Aralık 2015’te İstanbul Üniversitesi’nde faaliyetlerini tanıtmak için stant açma etkinliği yapan öğrenci gruplarına müdahale eden polis ekipleri 13 öğrenciyi darp ederek gözaltına aldı.

24 Aralık 2015’te İstanbul’da kimlik kontrolü uygulamasında gözaltına alınan Sanatçı Aram Serhat, Aydın’ın Söke İlçesi’ndeki Newroz kutlamasında söylediği şarkılar gerekçe gösterilerek “yasadışı örgüt propagandası yaptığı” suçlamasıyla aynı gün çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.

27 Aralık 2015’te, İstanbul’un Bağcılar ilçesine bağlı Demirkapı Mahallesi’nde polis, kimlik kontrolü yaptığı 5 genci gözaltına aldı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü TEM Şubesi’ne götürülen 5 gencin isimleri öğrenilmedi. Bağcılar Emniyet Müdürlüğü’ne giden gençlerin ailelerine de, “Bu operasyon bizim bilgimiz dışında oldu. Operasyonu İstanbul TEM Şubesi yaptı. 2 gün içersinde büyük bir eylem olacağından tedbir amaçlı bu gençler gözaltına alındı” denildi.

27 Aralık 2015’te, İstanbul’un Beyoğlu ilçesine bağlı Hacıahmet Mahallesi’nde Kürt illerindeki abluka ve katliamlara karşı sokağa çıkan halka gerçek silahlarla saldıran polis, bir HDP’li yöneticiyi gözaltına aldı.

28 Aralık 2015’te İstanbul’un Şişli İlçesi’nde 20 Aralık 2015’te bir alışveriş merkezinin önünde Yürüyüş Dergisi’nin tanıtımını yaparken gözaltına alınan 10 kişiden 6’sının “yasadışı DHKP-C Örgütü üyesi oldukları ve propagandasını yaptıkları” iddiasıyla tutuklandıkları öğrenildi.

29 Aralık 2015’te İstanbul’da ev baskınları düzenleyen polis ekipleri “YDG-H Soruşturması” kapsamında 4 kişiyi gözaltına aldı.

30 Aralık 2015’te, İstanbul Esenyurt’ta sabah saatlerinde ev baskınları yapıldı. Yapılan baskında 2 kişi gözaltına alınarak, İl Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü.

30 Aralık 2015’te, İstanbul’da gözaltına alınan 4 kişiden Okan Ant adlı genç, “örgüt propagandası” yaptığı iddiasıyla tutuklandı.

İzmir

14 Ocak 2015’te, İzmir’de siyasi faaliyetleriyle ilgili bilgi vermek amacıyla tanıtım çalışması yapan Liseli Öğrenci Birliği (LÖB) aktivisti 4 çocuk gözaltına alındı.

31 Ocak 2015’te Bakanlar Kurulu’nun DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası’nın aldığı grev kararını “millî güvenlik” gerekçesiyle 6 ay durdurması kararını protesto etmek için İzmir’de eylem yapmak isteyen SDP üyesi 8 kişi polis ekipleri tarafından gözaltına alındı. Aynı gün hem kararı hem de polis müdahalesini protesto etmek isteyen yine SDP üyesi 6 kişi de polislerce gözaltına alındı.

12 Şubat 2015’te Türkiye genelinde düzenlenen “Laik, Bilimsel, Anadilinde Eğitim ve Demokratik Yaşam İçin Boykot” eylemlerine çeşitli kentlerde polis saldırısı oldu. Eğitim-Sen, Alevi örgütleri ve Birleşik Haziran Hareketi’nin çağrısıyla yapılan boykot eylemine katılım çağrısı yapmak amacıyla İzmir’de bildiri dağıtan Ozan Kılıç adlı kişi gözaltına alındı.

13 Şubat 2015’teki eylemlerde ise polisin en sert müdahalesi İzmir’de oldu. Boykot için toplanan gruba gaz bombaları ve basınçlı suyla saldıran polis ekipleri burada 58 kişiyi gözaltına aldı. Saldırıyı protesto etmek isteyenlere de müdahale eden polis ekipleri bu sefer de 12 kişiyi gözaltına aldı.

18 Şubat 2015’te Ege Üniversitesi’ne bir açılış için gelen İzmir Valisi Mustafa Toprak’ı protesto eden Öğrenci Kolektifleri üyesi 5 öğrenci polisler tarafından darp edilerek gözaltına alındı.

23 Şubat 2015’te Ege Üniversitesi’nde (İzmir) 20 Şubat 2015’te solcu ve Kürt öğrencilere saldırıda bulunan aşırı sağcı Ülkü Ocakları grubunun üniversite sorumlusu olduğu belirtilen Fırat Yılmaz Çakıroğlu adlı kişinin bıçaklanarak öldürülmesiyle ilgili gözaltına alınan 7 öğrenciden N.S. tutuklandı.  Konuyla ilgili açıklama yapan Özgür Öğrenci Derneği öldürme olayıyla ilgilerinin olmadığını açıklarken aynı gün savcılığın olayla ilgili gizlilik kararı aldığı öğrenildi.

4 Mart 2015’te Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret ettiği iddiasıyla İzmir’de 13 Şubat 2015’te tutuklanan ve 13 gün sonra serbest bırakılan Onur Kılıç’ın dosyasına da Adalet Bakanlığı’nın yargılama izni vermesi üzerine dava açıldığı öğrenildi. Onur Kılıç’ın Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 299. maddesi uyarınca yargılanmasına önümüzdeki günlerde başlanacak.

3 Mart 2015’te, İzmir’de Ege Üniversitesi’nde bir kişinin ölümüyle sonuçlanan olayların ardından artan güvenlik önlemlerini protesto etmek isteyen öğrencilere müdahale eden polis, 21 kişiyi gözaltına aldı.

10 Mart 2015’te, İzmir’de Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde toplanıp ağaç dikme etkinliği düzenleyen ve bu sırada slogan atarak halay çeken öğrenci grubunda yer alan 4 kişi “cumhurbaşkanına hakaret ettikleri” iddiasıyla polisler tarafından gözaltına alındı.

10 Mart 2015’te Kobanê’de IŞİD’e karşı çatışırken yaşamını yitiren Marksist Leninist Komünist Parti (MLKP) militanı Afrikalı Almanya vatandaşı Ivana Hoffmann’ı anmak için İzmir’in Konak İlçesi’nde toplanan gruba müdahale eden polis ekipleri 11 kişiyi gözaltına aldı.

18 Mart 2015’te, İzmir’de Newroz kutlaması yapmak isteyen Dokuz Eylül Üniversitesi öğrencilerinin toplandığı alanı kuşatan çevik kuvvet ekipleri, alana asılan pankartların indirilmemesini gerekçe göstererek kutlamanın bitişi sonrasında 20 öğrenciyi gözaltına aldı

20 Mart 2015’te, İzmir’in Bornova İlçesi’nde Newroz kutlamasına katılım çağrısı afişlerini asan 10 kişi polisler tarafından gözaltına alındı.

22 Mart 2015’te İzmir’de Gündoğdu Meydanı’nda düzenlenen Newroz kutlamasına ilişkin Menemen İlçesi’nde afiş asan 5 kişi gözaltına alındı.

23 Mart 2015’te İzmir’de Ege Üniversitesi öğrencisi Pınar Tunç, daha önce katıldığı bir eylemde söylediği şarkı nedeniyle ve yine aynı gerekçeyle polis ekipleri tarafından okulundan gözaltına alındı.

1 Nisan 2015’te İzmir’de ev baskınları düzenleyen Terörle Mücadele Şubesi’ne bağlı polis ekiplerinin 5 kişiyi gözaltına aldığı öğrenildi.

2 Nisan 2015’te “DHKP-C Soruşturması” kapsamında Halk Cephesi üyelerine yönelik baskınları protesto etmek amacıyla İzmir’de eylem yapmak isteyen 20 kişi polis ekipleri tarafından gözaltına alındı.

3 Nisan 2015’te İstanbul’da Çağlayan Adliyesi’nde 3 kişinin ölümüyle sonuçlanan polis operasyonunu protesto etmek amacıyla İzmir Valiliği önünde eylem yapmak isteyen 18 kişi polis ekiplerinde gözaltına alındı.

3 Nisan 2015’te, İzmir Konak’ta bulunan Sümerbank önünde toplanan ve Halk Cephesi’ne yönelik polis operasyonlarını protesto etmek isteyen 20 kişilik grup, “Baskılar bizi yıldıramaz” pankartı açtıkları sırada polisler tarafından gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar İzmir Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü.

3 Nisan 2015’te İzmir’de polis ekipleri Bahattin Özdemir ve Erdoğan Akdoğan adlı iki avukatı adliye binasına girdikleri esnada gerekçe göstermeksizin gözaltına aldı. Savcılık tarafından ifadeleri alınarak serbest bırakılan iki avukatın, üstlerinin aranmasına izin vermedikleri için gözaltına alındıkları bildirildi.

8 Nisan 2015’te İzmir’de 15 Mart 2015’te arkadaşlarıyla gezdiği sırada yapılan ihbar üzerine Türk bayrağını 15 santimetre uzunluğunda kestiği iddiasıyla tutuklanan İ.A.’nın (16) “devletin egemenlik alametlerini alenen aşağıladığı” iddiasıyla yargılanmasına başlandı. İzmir 5. Çocuk Mahkemesi’nde Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 300. maddesi uyarınca yargılanan İ.A.’nın ifadesini alan hâkim, sanık çocuğun tahliye edilmesine karar vererek duruşmayı erteledi.

28 Nisan 2015’te Kobanê direnişi döneminde İzmir’den Kobanê’ye giden Fazlı Toplayıcı, İsmail Günay ve Süleyman Günay, Kobanê’de bulundukları sırada çektirdikleri fotoğrafları internette yayınlayınca polisin evlerine düzenlediği baskınlar sonucu gözaltına alındı. Bir gün sonra mahkemeye çıkarılan 3 kişi “yasadışı örgüt üyesi oldukları” suçlamasıyla tutuklanarak Kırıklar F Tipi Cezaevi’ne gönderildi.

İzmir’deki 1 Mayıs mitingi sırasında HDP aktivistlerinin ellerindeki bayraklara el koymak isteyen polisin gruba müdahale etmesiyle biri çocuk 2 kişinin gözaltına alındığı öğrenildi.

4 Mayıs 2015’te, İzmir’de Ege Üniversitesi Kampüsü içerisindeki bazı duvarlarda Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret içeren yazılarla, ‘Saltanata son verin’ ve ‘6 Mayıs’ta Denizler için yürüyoruz’ sözlerinin yazılı olduğunu görüldü. Polis ekiplerinin yaptıkları araştırmada yazıları Fikir Kulüpleri Federasyonu (FKF) üyesi Felsefe Bölümü öğrencisi Deniz T. ile İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü öğrencisi Ahmet G.’nin yazdığı bilgisine ulaştı. Bu iddia ile iki öğrenci, polis tarafından evlerinde gözaltına alındı.

5 Mayıs 2015’te, Ankara Ortadoğu Teknik Üniversitesi’nde (ODTÜ), 6 Mayıs’ta yapılacak Devrim Yürüyüşü için İzmir Ege Üniversitesi’nde bildiri dağıtan 2 öğrenci polislerce gözaltına alınmıştı. Öğrenci Kolektifleri üyesi oldukları öğrenilen Tuncay Olguner ve Emine Akbaba, İzmir Emniyet Müdürlüğü’nde ifadelerinin alınmasının ardından gece geç saatlerde serbest bırakıldı.

6 Mayıs 2015’te İzmir’in Buca İlçesi’nde 10 Mart 2015’te bildiri dağıtımı yaparken polisin müdahalesine maruz kalarak gözaltına alınan Devrimci Gençlik Birliği üyesi 3 kişi hakkında hazırlanan iddianamenin kabul edildiği öğrenildi. “Görevli polis memuruna görevini yaptırmamak için direnmekle” suçlanan 3 kişiyle ilgili iddianameyi kabul eden İzmir 42. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılamaya 18 Eylül 2015’te başlanacak.

14 Mayıs 2015’te, 1 Mayıs’ta İzmir Gündoğdu Meydanı’nda düzenlenen miting sırasında çıkan olaylardan sorumlu tutulan 10 kişiden 9’u “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklandı.

20 Mayıs 2015’te, İzmir’de dün sabaha karşı birçok eve eş zamanlı olarak düzenlenen baskınlarda gözaltına alınan Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) üyesi 11 kişi, İzmir Emniyet Müdürlüğü’ndeki işlemlerinin ardından İzmir Adliyesi’ne sevk edildi. Savcılığa çıkarılan ESP’liler, Nevzat Alkan, İslam Arpat, Utkan Kafadar, Devrim Gündüz, Rıdvan Coşkun, Süleyman Köksal Yerdut, Şevket Furkan Ege, Uğur Kayacı, Seyithan Korkmaz, Mehmet Polat ve İbrahim Tuna işlemlerin ardından serbest bırakıldı.

21 Mayıs 2015’te, İzmir DEM-GENÇ aktivistleri, Konak İlçesi Çimentepe Mahallesi’nde düzenlediği gençlik şölenin ardından 21 Mart 1992 yılında Rehşan Demirel’in bedenini ateşe verdiği Kadefale’ye meşalelerle yürümek istedi. Gençlerin yürüyüşüne izin vermeyen polisler, gençlere müdahale etti. Müdahalenin ardından en az 3 kişi gözaltına alındı.

26 Mayıs 2015’te Rojava’da IŞİD’de karşı savaşırken yaşamını yitiren Birleşik Özgürlük Güçleri komutanı Bedrettin Akdeniz için İzmir’den anma töreni için taziye çadırı kurmak isteyen gruba da polis ekiplerinin müdahale etmesi sonucu 35 kişi gözaltına alındı.

27 Mayıs 2015’te, İzmir’de Konak Meydanı eski Sümerbank binası önünde, Serekanîyê’ye yönelik saldırılar sırasında yaşamını yitiren Birleşik Özgürlük Güçleri (BÖG) Komutanı Bedrettin Akdeniz için taziye çadırı kurmak isteyen gruba polis müdahale etmiş ve aralarında HDP İzmir Milletvekili adayı Semra Uzunok’un da bulunduğu 2’si çocuk 30 kişi 26 Mayıs günü gözaltına alınmıştı. Gözaltına alınanlar, İzmir Emniyet Müdürlüğü’ndeki ifade işlemlerinin ardından serbest bırakıldı.

12 Haziran 2015’te İzmir’de İşçi Bayramı dolayısıyla 1 Mayıs 2015’te düzenlenen mitingde çıkan olayların ardından başlatılan soruşturma kapsamında hakkında yakalama kararı çıkarılan Hüseyin Kaya “yasadışı örgüt üyesi olduğu” suçlamasıyla tutuklandı. Aynı operasyonda daha önce de Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) üyesi veya aktivisti 9 kişi tutuklanmıştı.

21 Haziran 2015’te İzmir’in Buca İlçesi’nde ev baskını düzenleyen Terörle Mücadele Şubesi’ne bağlı polis ekipleri Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) üyesi Serdar Bulut’u gerekçe açıklamadan gözaltına aldı.

23 Haziran 2015’te İzmir’de polis ekipleri “bomba bulundurulduğu” iddiasıyla Sosyalist Demokrasi Partisi’nin (SDP) il binasına baskın düzenleyerek arama yaptı. Baskın öncesinde ise SDP üyesi 4 kişinin farklı adreslerden gözaltına alındığı öğrenildi.

1 Temmuz 2015’te İzmir’in Karabağlar İlçesi’nde uyuşturucuya karşı yürüyüş gerçekleştirmek isteyen Demokratik Gençlik Federasyonu (DEM-GENÇ) aktivistlerine müdahale eden polis ekipleri 6 kişiyi gözaltına aldı.

3 Temmuz 2015’te İzmir’in Gaziemir İlçesi’nde ev baskınları düzenleyen Terörle Mücadele Şubesi ekipleri “yasadışı örgüte yardım ettikleri” iddiasıyla 10 kişiyi gözaltına aldı.

3 Temmuz 2015’te İzmir’de sahilde oturan Onur Ö. (27) ve Yasin T. (32) bir takımın taraftarlarının tezahüratlarına karşılık verdi, iddiaya göre Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a küfür içeren sözler de söyledi. Bir kişinin bu anları telefonla görüntüleyip polise ihbarda bulunması üzerine gözaltına alınan 2 kişi “cumhurbaşkanına hakaret ettikleri” iddiasıyla tutuklandı.

5 Temmuz 2015’te, İzmir’in Gaziemir ilçesinde, 3 Temmuz’da G.S. ve A.S. isimli kişilerin “Patlayıcı madde ve silah bulundurmak” iddiasıyla gözaltına alınmasının ardından polislerin bir eve yaptığı baskın sonucunda 9 kişi gözaltına alındı.

6 Temmuz 2015’te, İzmir’in Gaziemir ilçesinde, 3 Temmuz’da “Patlayıcı madde ve silah bulundurmak” iddiasıyla gözaltına G.S. ve A.S. emniyetteki işlemlerinin ardından adliye sevk edildi. Savcılık tarafından ifadeleri alınan G.S. ve A.S, tutuklama talebi ile sevk edildikleri mahkemece “Örgüt üyeliği” ile “Patlayıcı madde ve silah bulundurmak” gerekçesiyle tutuklandı.

24 Temmuz 2015’te, İzmir’de 23 Temmuz günü Suruç katliamını protesto etmek için AKP Konak ilçe binası önünde yapılan yol kapatma eylemi nedeniyle gözaltına alınan SDP üyeleri Güney Akbaş, Caner Kayhan, Eda Yalçınkaya, Hazal Elçin Yanar ve Adıl Aras ile eylemin yapıldığı yerde haber takibi yaptıkları esnada gözaltına alınan Gelecek Gazetesi muhabirleri Burak Harmanlı ve Doğuş Fındık, emniyetteki işlemlerinin ardından sabah saatlerinde serbest bırakıldı.

24 Temmuz 2015’te, İzmir’de sabah saatlerinde çok sayıda adrese düzenlenen baskında HDP İzmir İl Yöneticisi Selda Şenol ve üniversite öğrencisi İsa Çam’ın da aralarında bulunduğu 7 kişi “PKK/KCK üyesi olduğu” iddiasıyla gözaltına alınırken, baskınlarda 22 kişi de “paralel yapı” ile bağlantısı olduğu iddiasıyla gözaltına alındı.

25 Temmuz 2015’te, İzmir’in Menemen ilçesinde, sabah saatlerinde polis çok sayıda eve baskın düzenledi. Yapılan baskınlarda ilk belirlemelere göre 22 kişi gözaltına alındı.

26 Temmuz 2015’te Kobanê’de IŞİD saldırısında yaşamını yitiren Serhat Koyuncu için İzmir’in Karabağlar İlçesi’nde düzenlenen taziye törenine giden gruba biber gazıyla müdahale eden polis ekipleri 15 kişiyi gözaltına aldı.

26 Temmuz 2015’te, İzmir Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı TEM Şube polislerince kentte sabah saatlerinde kimi adreslere baskınlarda bulunuldu. Baskın yapılan adresler arasında Karabağlar ilçesinde bulunan ve geçtiğimiz Şubat ayında yaşamını yitiren hasta mahpus Abdülsamet Çelik adına açılan Abdülsamet Çelik Kültür Merkezi de yer aldı.  Aynı ilçede bulunan Emrah Alkan isimli bir yurttaşın evini de basan polisler, Alkan’ı “örgüt üyesi” olduğu ve “örgüt propagandası” yaptığı iddiasıyla gözaltına aldı. Alkan, sağlık kontrolünde geçirildikten sonra TEM Şube’ye götürüldü. Yine Narlıdere ilçesinde yapılan baskınlarda da 6 HDP üyesi gözaltına alınarak, TEM Şube’ye götürüldü.

27 Temmuz 2015’te, İzmir’de son 3 günde yapılan ev baskınlarında gözaltına alınanların serbest bırakılması için İzmir Valiliği binası önünde basın açıklaması yapmak isteyen öğrenci kolektifi üyesi 3 genç, sivil polisler tarafından darp edilerek gözaltına alındı. Gözaltına alınan gençler, Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü.

27 Temmuz 2015’te, İzmir’de 25 Temmuz günü Kıbrıs Şehitleri Caddesi’nde gerçekleştirilen Suruç Katliamı’nı protesto eylemine polisin sert müdahalesi sonucu gözaltına alınan 9 yurttaş da serbest bırakıldı. Polisin saldırıları sonucu gözaltına alınan Özgür Duman, Mehmet Can Ergin, Murat Aydın, Erdem Engin, Gürcan Demirdaş, Pelin Vargün, Berna Koç, Zahide Tanrıverdi ve Aslı Güngörer isimli yurttaşlar emniyetteki ifadelerinin ardından serbest bırakıldı.

28 Temmuz 2015’te, İzmir’in Torbalı ilçesi Atatürk Mahallesi’nde dün yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan HDP üyesi 4 kişi, emniyetteki işlemlerinin ardından serbest bırakıldı. Gece geç saatlerde bırakılan HDP’lilere gözaltındayken, “Beraber dolaştığınız insanlara dikkat edin. Yakında burada molotoflu eylem yapacaklar” denildiği belirtildi.

28 Temmuz 2015’te, İzmir’de 24 Temmuz’da “Paralel yapı ile bağlantısı olduğu ve finansal destek sağladığı” gerekçesiyle gözaltına alınan 22 kişiden 18’i serbest bırakılırken, 4 kişi ise çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.

28 Temmuz 2015’te, İzmir Valiliği önünde dün basın açıklaması yapmak isteyen ve gözaltına alınan Öğrenci Kolektifleri üyesi Deniz Su Bingöl, Doğan Barış Halidi ve Uğur Fırat Demir emniyet işlemlerinin ardından serbest bırakıldı.

28 Temmuz 2015’te, İzmir’in Menemen ilçesinde iki gün önce yapılan operasyonda evleri basılarak gözaltına alınan 8 kişiden Faik Öznur, Doğan Öznur, Hakan Altay, Gökhan Yıldız ve Kadir Çağan, “örgüt üyesi” oldukları iddiasıyla tutuklandı. Tutuklananlar Kırıklar Cezaevi’ne gönderilirken, geri kalan 3 kişi ise serbest bırakıldı. Öte yandan iki gün önce sabah saatlerinde polislerce birçok adrese düzenlenen baskınlarda gözaltına alınan SDP üyesi Sefa Hodul ve Kaldıraç Dergisi okuru Emre Özüm, mahkemedeki ifadelerinin ardından serbest bırakıldı.

28 Temmuz 2015’te, İzmir’in Narlıdere ilçesinde, önceki gün yapılan operasyonda “Örgüt üyesi olmak” ve otobüs yaktıkları iddiasıyla gözaltına alınan 16 kişi emniyet işlemlerinin ardından adliyeye getirildi. Savcılık ifadesinin ardından 8 kişi serbest bırakılırken, 8 tutuklanma talebiyle Nöbetçi Sulh Ceza Hâkimliği’ne sevk edildi. 8 kişiden 5’i ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılırken, 3 kişi tutuklanarak ceza evine gönderildi.

7 Ağustos 2015’te,İzmir’in Konak ilçesine bağlı Çimentepe Mahallesi’nde ikamet eden Rıdvan Alp isimli yurttaş, evine öğlen saatlerinde baskın yapan polisler tarafından gözaltına alındı. Evde “Patlayıcı madde” bulunduğu ihbarı aldıklarını belirten polisler, evdeki aramada herhangi bir şey bulunmamasına rağmen Alp’ı gözaltına alarak, emniyet müdürlüğüne götürdü.

10 Ağustos 2015’te, ESP İzmir İl örgütü,  Alsancak Kıbrıs Şehitleri Caddesi girişinde açtıkları Kobanê ile mahpus dayanışma standına polis “Cadde’de stant açmak yasak” diyerek saldırdı. Polisin saldırısı sonrasında aralarında HDP Karabağlar ilçe Eşbaşkanı Uğur Bozkurt’un da bulunduğu 7 kişiyi gözaltına alındı.

13 Ağustos 2015’te, İzmir’in Karşıyaka İlçesi’nde “AKP savaş, halklar barış istiyor” yazılı bildiler dağıtan Halkevleri üyesi 5 kişi, polislerce darp edildikten sonra gözaltına alındı.

15 Ağustos 2015’te,İzmir’de Konak, Buca ve Karabağlar ilçelerinde dün yapılan ev baskınlarında, YDG-H üyesi olduğu iddiasıyla gözaltına alınan 14 kişi’den 8’si emniyetteki işlemlerinin ardından serbest bırakıldı.

19 Ağustos 2015’te, Devrimci Öğrenci Birliği (DÖB) üyesi Lütfiye Burcu Kara ve Cansu Göksün, son dönemde artan devlet şiddetini protesto etmek için Konak’ta bulunan İzmir Valiliği önünde eylem yaptı. “Zenginlerin iktidarı emekçi hakları katlediyor” pankartı açan kadınlar, “Yaşasın Kürt-Türk halklarının mücadele birliği” sloganı attı. Kadınların slogan atması ile Valilik önünde bekleyen polisler, kadınlara saldırarak, Kara ve Göksün’ü yaka paça gözaltına aldı.

19 Ağustos 2015’te, Kürt illerindeki polis şiddetini İzmir Valiliği önünde protesto ederken gözaltına alınan Devrimci Öğrenci Birliği üyesi 2 kadının ardından yine aynı yerde Mücadele Birliği üyesi bir grup protesto eylemi yaptı. “Ezilen halklar özgürleşmeden Türk halkı özgürleşemez” pankartı açan grup, devletin son zamanlarda Kürt halkına yönelik saldırılarını kınayan sloganlar attı. Grubun slogan atması ile valilik önünde bekleyen polisler, eylem yapan gruba saldırarak 9 kişiyi gözaltına aldı. Göz altına alına 11 kişi 20 Ağustos günü serbest bırakıldı.

1 Eylül 2015’te İzmir’in Konak İlçesi’nde HDP’nin Kosova Mahallesi temsilciliğine düzenlenen baskınla HDP ilçe eşbaşkanı Mahsun Koç’un da bulunduğu 3 kişi gözaltına alındı.

8 Eylül 2015’te İzmir’in Menemen İlçesi’nde de 7 kişinin gözaltına alındığı bildirildi.

23 Eylül 2015’te, İzmir Alsancak’ta, Rojava’da yaşamını yitiren Birleşik Özgürlük Güçleri (BÖG) komutanlarından Aziz Güler (Rasih Kurtuluş) için Kıbrıs Şehitler Caddesi girişinde taziye çadırı kurmak isteyen gruba yönelik polisin saldırısının ardından 3’ü çocuk 36 kişi gözaltına alınmıştı. Aralarında HDP İzmir Milletvekili adayları Semra Uzunok, Canan Kaplan ile HDP ve Birleşik Devrimci Parti il yöneticilerinin de içinde bulunduğu 36 kişi, İl Emniyet Müdürlüğü’ndeki işlemlerinin ardından gece saatlerinde serbest bırakıldı.

1 Ekim 2015’te İzmir’de polis ekipleri, Ege Üniversitesi öğrencisi Emine Akbaba’yı Cumhurbaşkanını kaçarken gösteren karikatürlerin yer aldığı stickerlar nedeniyle “cumhurbaşkanına hakaret ettiği” suçlamasıyla gözaltına aldı.

3 Ekim 2015’te, İzmir’de sabah saatlerinde Gaziemir, Bornova, Narlıdere ve Bayraklı ilçeleri başta olmak üzere 11 adrese yapılan baskında gözaltına alınanların sayısı 10’a yükseldi. Evlerin kapıları kırılarak yapılan baskında çok sayıda kitaba “Örgütsel materyal” gerekçesi ile el konuldu. Ev baskınlarında gözaltına alınanların isimleri şöyle: Özgür Halk Dergisi çalışanı Devrim Ayık ile Özlem Koyuncu, Jinda Koyuncu, Mehmet Şefik Öztekin, Cihan Aksoy, İzzet Diner, Halit Kutlu, Mehmet Yücel ve Resul Sayan. 6 Ekim günü gözaltına alınan 10 kişi emniyetteki işlemlerin ardından adliyeye sevk edildi. Savcılıkta sorgularının ardından 1 kişi serbest bırakılırken, diğerleri “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi.  Mahkemeye sevk edilen Özgür Halk çalışanı Devrim Ayik ile Jinda Koyuncu, Özlem Koyuncu, Mehmet Şefik Öztekin, Cihan Aksoy, Mehmet Yücel, Resul Sayan ve Halit Kutlu tutuklanarak cezaevine gönderildi.

5 Ekim 2015’te, Ege Üniversitesi’nde Öğrenci Kolektifi üyesi Emine Akbaba, “Vakit tamam Sarayın ardı özgürlük” yazan ve Tayyip Erdoğan’ın karikatürü bulunan stickerı duvara yapıştırırken gözaltına alınan Akbaba’nın, Cumhurbaşkanı’na hakaretten gözaltına alındığı öğrenildi.

6 Ekim 2015’te İzmir’de düzenlenen ev baskınlarında gözaltına alınan 10 kişiden 9’u “YDG-H veya PKK üyesi oldukları” iddiasıyla tutuklandı.

7 Ekim 2015’te İzmir’de Dokuz Eylül Üniversitesi’nin bahçesinde futbol maçı yapan SGDF, Öğrenci Kolektifi ve Gençlik Muhalefeti üyesi öğrencilere müdahale eden polis ekipleri 19 öğrenciyi gözaltına aldı.

8 Ekim 2015’te, İzmir’in Konak ilçesine bağlı Kadifekale Semti’nde ikamet eden HDP Konak İlçe Eşbaşkanı Mahsun Koç, hakkında ihbar olduğu gerekçesiyle evine yapılan baskında gözaltına alındı.

9 Ekim 2015’te, İzmir’de Ernesto Che Guevara’yı ölümünün yıldönümü dolayısıyla anmak için toplanan Devrimci Öğrenci Birliği üyelerine müdahale eden polis, 6 kişiyi darp ederek gözaltına aldı.

9 Ekim 2015’te, TAYD-DER İzmir Şubesi öncülüğünde, PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik gerçekleştirilen 9 Ekim uluslar arası komplonun protesto edildiği açıklamanın ardından kitleye saldıran polis, 5 gözaltıyı gözaltına alırken İzmir Milletvekilli Ertuğrul Kürkçü’yü de alıkoydu.

10 Ekim 2015’te, Ankara’da gerçekleşen katliama yönelik protesto eylemleri İzmir’in birçok ilçesine yayıldı. Alsancak’ta gerçekleştirilen protesto eylemine polisin saldırısı ile gözaltına alınanların sayısı ise 64’e yükseldi. Gözaltına alınanların ağır darpa maruz kaldığı görülürken, gözaltına alınanlar Konak’taki Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. Öte yandan Bornova ilçesine bağlı Doğanlar Mahallesi’nde İzmir Belediyesi’ne ait bir otobüsün ateşe verildiği öğrenilirken güvenlik gerekçesi ile İzmir’de toplu ulaşım seferlerinin durdurulduğu açıklandı. Menemen’de ise gözaltına alınmaya çalışan Menemen HDP ilçe Eşbaşkanı Fatma Aygül’ün polisin hakaretlerine maruz kaldığı, polislerin Aygül’ü, “Bir kadın olarak seni ayağımızın altına alırız” şeklinde tehdit ettiği iddia edildi.

14 Ekim 2015’te, İzmir’de Ankara katliamı protestolarına katılanları hedef alan Yeni Asır Gazetesi’ni protesto eden 4 Halkevleri üyesi gözaltına alındı.

3 Kasım 2015’te, “Askeri casusluk” adıyla yürütülen soruşturma kapsamında yargılananların şikayeti üzerine “kanuni yetkileri dışında hareket ettiği” iddiasıyla İzmir merkezli 18 ilde düzenlenen operasyonda, 40 kişi gözaltına alındı, 20 kişi hakkında da yakalama kararı çıkartıldı. İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, muvazzaf askerlerin de aralarında bulunduğu tamamı tutuksuz yargılanan 357 kişi hakkında, 2013 yılında “Askeri gizli bilgi ve belge bulundurma” suçlamasıyla açılan davada yargılananların şikayeti üzerine soruşturma başlattı. Soruşturma kapsamında sabah saatlerinde İzmir merkezli 18 ilde aralarında polis ve mülkiye müfettişlerinin de bulunduğu 40 kişi gözaltına alındı. 20 kişi hakkında da yakalama kararı bulunduğu öğrenildi. İl Emniyet Müdürlüğü’nde gözaltında tutulan kişilerin, “Askeri gizli bilgi ve belge bulundurma” davasıyla ilgili soruşturmayı yürütürken kanuni yetkileri dışına çıktığı belirtiliyor.

4 Kasım 2015’te, İzmir’in Buca İlçesi’nde Dokuz Eylül Üniversitesi Eğitim Fakültesi önünde broşür dağıtmak isteyen AKP Gençlik Kolları üyeleriyle karşıt görüşlü öğrenciler arasında çıkan arbedede “cumhurbaşkanına hakaret ettikleri” iddiasıyla 4 öğrenci gözaltına alındı.

10 Kasım 2015’te İzmir’de “cumhurbaşkanına hakaret ettiği” iddiasıyla hakkında yakalama kararı çıkarılan E.B. (36) adlı kişi çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklandı.

10 Kasım 2015’te Güvenlik güçlerinin abluka ve saldırılarının 9. Gününe girdiği Diyarbakır’ın Silvan İlçesi için İzmir Valiliği önünde toplanarak sessiz oturma eylemi yapan aralarında TİHV kurucusu Coşkun Üsterci’nin de olduğu HDP üyesi ve yöneticisi 14 kişi polis ekiplerince gözaltına alındı.

12 Kasım 2015’te, İzmir’de Silvan’a destek için Karşıyaka-Konak vapuruna pankart asan ardından da oturma eylemi yapan 16 kadın polis tarafından darp edilerek gözaltına alındı.

20 Kasım 2015’te, İzmir’in Bayraklı ilçesine bağlı Doğançay Mahallesi’nde 19 Kasım günü evlere yapılan baskınlarda gözaltına alınan 11 kişi arasında bulunan 4 çocuk, çıkarıldıkları mahkemece “DHKP/C üyesi oldukları” iddiasıyla tutuklandı. Tutuklanan çocuklarla birlikte gözaltına alınanların tümünün götürüldükleri İzmir Emniyet Müdürlüğü’nde işkenceye maruz kaldığı iddia edildi. Gözaltına alındıkları ilk gün müvekkilleri ile görüşmek ve ifade işlemlerine katılmak için emniyete giden avukatları, polisler tarafından darp edildi. Darp edilmelerine rağmen müvekkilleri ile görüşmeyi başaran avukatlar, gözaltına alınanların polisler tarafından işkenceye maruz kaldığını ve başlarına torba geçirildiğini iddia etti. Konuya dair açıklama yapan Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) İzmir Şubesi, bir ihbar mektubu ile gözaltına alınan 11 müvekkillerinin, gözaltında bulunduğu sırada kaba dayak ve başa torba geçirme işkencesine maruz kaldığı duyurdu.

23 Kasım 2015’te, İzmir’de HDP Konak İlçe Örgütü üyeleri, Nusaybin’de yaşanan ölümler ile sokağa çıkma yasağını protesto ederek, ablukanın kaldırılması için İzmir Valiliği önünde oturma eylemine geçti. Oturma eylemi yapan gruba bir süre sonra polisler saldırdı. Saldırı sonucu aralarında HDP Konak İlçe Eşbaşkan Mahsun Koç’un da bulunduğu 17 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar akşam saatlerinde serbest bırakıldı.

7 Aralık 2015’te, ESP ve SGDF’lere yönelik gözaltılar İzmir’de, Kıbrıs Şehitler Caddesi’nde partililerce protesto edildi. Arkadaşlarının gözaltına alınmasına dönük tepkilerini açtıkları “Suruç gazilerini değil, katilleri yargıla” pankartı ile tepki gösteren partililer yine “SGDF umuttur” sloganı attı. Operasyonu protesto etmek üzere açıklamada bulunulacağı esnada ise o ana kadar protestoyu takip eden polisler, hiçbir uyarıda bulunmadan partililere saldırdı. Darp edilerek gözaltına alınan partililer, bindirildikleri polis otobüsünde de şiddet gördü. Polis şiddetine tepki gösteren bir kadın da yine gözaltına alındı. Gözaltına alınan 9 kişi, İzmir Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü.

10 Aralık 2015’te, İzmir’de Dokuz Eylül Üniversitesi Eğitim Fakültesi önünde bir araya gelen öğrenciler, Ankara katliamının 2’nci ayı nedeniyle yaşamanı yitirenleri anmak ve katliamı protesto etmek için oturma eylemi başlattı. Katliamı lanetleyen sloganlar atan öğrencilere, özel güvenlik birimleri ile sivil polisler saldırdı. Polisler, 15 öğrenciyi darp ederek, gözaltına aldı.

12 Aralık 2015’te, Türkiye İnsan Hakları Vakfı’nın raporuna göre, İzmir’de bu yıl 767 kişi gözaltına alınırken, 45 kişi tutuklandı. Gözaltı gerekçelerinde başı “Erdoğan’a hakaret” suçlaması çekti. 2 derneğin kapatıldığı kentte, İzmir Valiliği, iktidar karşıtı birçok eyleme de izin vermedi.

13 Aralık 2015’te, Sur ile dayanışmak üzere Menemen’de gençlerin gerçekleştirdiği yürüyüşe saldıran polis 4 kişiyi gözaltına aldı.

18 Aralık 2015’te, İzmir Cumhuriyet Başsavcıvekili Okan Bato’nun talimatı ile İzmir’de 40 adrese “paralel yapı”ya yönelik operasyon düzenlendi. TEM Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından evlere yapılan baskınlarda aralarında avukat, işveren ve bürokratların bulunduğu 33 kişi gözaltına alındı. Gözaltı listesinde toplam 57 kişinin isminin olduğu belirtilirken, 24 kişinin aranmasına devam edildiği öğrenildi.

20 Aralık 2015’te, İzmir’de PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için düzenlenen yürüyüşe polisin saldırısı ile başlayan olaylarda çok sayıda kişi yaralanırken, 5 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanların isimleri şöyle, Tahir Ayık, Dila Yıldız, Rılvan Alp, Gamze Öztürk ve Zerrin Oklan.  Polis saldırısında başından darbe alan HDP’li Hacay Yılmaz’ın beyin kanaması geçirdiği belirtildi.

22 Aralık 2015’te, İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Yerleşkesi’nde protesto eden öğrenciler, ırkçı-faşist öğrenciler ile polislerin saldırısına uğradı. 12 öğrenci gözaltına alındı.

22 Aralık 2015’te İstanbul’da düzenlenen ev baskınında Şirin Öter ve Yeliz Erbay’ın öldürülmesini aynı gün İzmir’de protesto eden Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) aktivisti gruba müdahale eden polis, 35 kişiyi gözaltına aldı.

25 Aralık 2015’te, İzmir’in Karabağlar ilçesine bağlı Eskiçamlık Mahallesi’nde sokakta birlikte yürüyen 18 yaşından küçük M.D ve M.S’nin önü polislerce kesildi. Sokak ortasında darp edilerek polis otosuna bindirilen 2 çocuğun Konak İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldüğü öğrenildi.

25 Aralık 2015’te, İzmir’de ‘Kadın katili devlet’ sloganıyla oturma eylemi yapmak isteyen KJA üyesi 11 kadın darp edilerek gözaltına alındı.

26 Aralık 2015’te Kobanê’de IŞİD’e karşı mücadele ederken yaşamını yitiren İsmet Şahin için İzmir’de kurulan taziye çadırına müdahale eden polis ekipleri ESP üyesi 5 kişiyi gözaltına aldı.

28 Aralık 2015’te Roboskî katliamının yıldönümü dolayısıyla İzmir’de eylem yapan Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) üyesi 14 kişi polisin müdahalesi sonucu gözaltına alındı.

29 Aralık 2015’te, İzmir’in Menemen ilçesi Asarlık Mahallesi’nde sabah saatlerinde TEM Şube polisleri ve özel harekat timleri tarafından 14 adrese eş zamanlı baskın düzenledi. Baskınlarda polisler evlerin altını üstüne getirirken, aralarında çocuklarında bulunduğu 8 kişi gözaltına alındı.

29 Aralık 2015’te, İzmir’in Bornova ilçesinde bulunan metro girişinde mülteci çocuklara yılbaşı oyuncakları toplamak için stant açmak isteyen Öğrenci Kolektifi üyelerine polis izin vermedi. İzin alınmadığı gerekçesi ile standın kurulmasına engel olan polis, öğrencilere saldırarak, 7 kişiyi gözaltına alındı.

31 Aralık 2015’te, İzmir’in Menemen ilçe merkezinde 16 yaşındaki Ö.Y. isimli çocuk sokak ortasında polis tarafından gözaltına alındı. Ö.Y’nin, 2 gün önce Asarlık semtinde yapılan ev baskınlarıyla bağlantılı olarak gözaltına alındığı belirtildi. Ö.Y., Konak’taki Çocuk Şube Müdürlüğü’ne götürüldü.

31 Aralık 2015’te İzmir’in Menemen İlçesi’nde düzenlenen baskında gözaltına alınan 8 kişiden Uğur Gül ve Muhammed Şavran da aynı suçlamayla tutuklandı.

Kahramanmaraş

16 Eylül 2015’te, Maraş ve Pazarcık ilçesinde polisin yaptığı ev baskınlarında aralarında İHD yöneticisi Ümit Çogan’ın da bulunduğu 5 kişi gözaltına alındı. Çogan, Maraş’ın Yörük Selim Mahallesi’ndeki evine yapılan baskın ile 4 gencin ise Pazarcık’ta evlerine yapılan baskın sonucu gözaltına alınarak Maraş Emniyet Müdürlüğü’ne getirildiği belirtildi.

19 Aralık 2015’te, Maraş’ta kuşatmaya rağmen yapılan anma etkinliğine gitmek için HDP’den anma yerine yürümek isteyen 27 genç ve anmadan sonra İHD’ye yürüyen 6 çocuk gözaltına alınmıştı. İl Emniyet Müdürlüğü’ne götürülen 33 kişi için ildeki Alevi kurum yöneticileri ve HDP İstanbul Milletvekili Erdal Ataş emniyete gitti. Gençler ve çocukların bırakılması için emniyet yetkilileriyle görüşen yöneticiler, bırakılmama durumunda emniyetin önünden ayrılmayacaklarını bildirdi. Bunun üzerine 33 kişiyi hastaneye götüren polis, sağlık kontrolünden sonra gençler ve çocukları serbest bıraktı.

Karabük

2 Nisan 2015’te Çağlayan Adliyesi’ndeki eylemin ardından benzer eylemler olabileceği iddiasıyla başlatılan operasyonlar devam etti. Karabük’te “DHKP-C Soruşturması” kapsamında ev baskınları düzenleyen polis ekipleri 10 kişiyi gözaltına alındığı bildirildi.

4 Kasım 2015’te, Iğdır’ın Tuzluca ilçesinde 8 Eylül günü yapılan ev baskınında “Örgüt üyeliği” iddiasıyla gözaltına alınıp çıkartıldığı mahkeme tarafından serbest bırakılan Karabük Üniversitesi Uluslararası Ticaret Bölümü 3. sınıf öğrencisi Didem Korkunuç öğrenim gördüğü Karabük’te gözaltına alındı. Emniyette biten işlemlerin ardından savcılığa çıkartılan Korkunuç, “ Örgüt üyeliği” iddiasıyla tutuklama talebiyle çıkartıldığı mahkemece aynı iddiayla tutuklanarak Karabük T Tipi Kapalı Cezaevine gönderildi.

Karaman

Kars

16 Ocak 2015’te Kars’ta evine baskın düzenleyen polisler tarafından gözaltına alınan Kafkas Üniversitesi öğrencisi Şakir Tanrıkulu “yasadışı örgüt üyesi olduğu” iddiasıyla aynı gün çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklandı.

21 Ocak 2015’te, Kars’ın Kağızman ilçe merkezinde biri çocuk 4 kişi, Kobanê olaylarına katıldığı gerekçesiyle polis tarafından gözaltına alındı. Emniyet Müdürlüğü’ndeki işlemlerin ardından adliyeye sevk edilen 4 kişiden 16 yaşındaki E.K. serbest bırakılırken, Sinan Kılıç, Ramazan Kan ve Osman Tutkan “Örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklanarak, Kars Cezaevi’ne gönderildi.

19 Şubat 2015’te İnternet ortamında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ilgili yazılmış bir sözü paylaştığı iddiasıyla Kars’taki evine baskın düzenlenen M.A. (45) adlı öğretmen polisler tarafından gözaltına alındı.

20 Mart 2015’te, Kars’ta, polis tarafından düzenlenen ev baskınlarında DBP İl Eş Başkanı M. Sinan Kaynar, DBP Yöneticisi Remzi Erol ile Nuri T., Taner A. adlı öğrenciler ve Tamer Üreğir adlı yurttaşı gözaltına aldı. Gözaltına alınanlar İl Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. Emniyette tamamlanan işlemlerin ardından mahkemeye sevk edilen 5 kişi, ”örgüt üyesi olmak” iddiasıyla 23 Mart günü tutuklanarak, Kars Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.

2 Nisan 2015’te Çağlayan Adliyesi’ndeki eylemin ardından benzer eylemler olabileceği iddiasıyla başlatılan operasyonlar devam etti. Kars’ta 2 kişinin gözaltına alındığı bildirildi.

3 Haziran 2015’te, Kars’ın Kağızman ilçesinde Kağızman Öğrenci Derneği’nin “Xwedî Derkeve” kampanyası kapsamında gerçekleştirdiği basın açıklamasına katıldıkları gerekçesiyle yaklaşık 20 öğrenciye soruşturma açıldığı öğrenildi. Öğrencilerin sınav haftasında açılan soruşturma kapsamında kimi öğrenciler, okul, sokak veya evlerine gelen polisler tarafından zorla ifadeleri alınmak üzere İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü.

5 Haziran 2015’te Kars’ın Kağızman İlçesi’nde bir basın açıklamasına katıldığı gerekçesiyle gözaltına alınan Ş.Y.’nin adliyedeki işlemleri esnasında tartışma yaşadığı polisler tarafından darp edildiği öğrenildi.

25 Temmuz 2015’te,  Kars’ın Kağızman ilçesinde önceki gün gözaltına alınan Savaş Yıldırım, Cevdet Demir ve Abdullah Kaya isimli yurttaşlar emniyet işlemlerinin ardından adliyeye getirildi. Savcılı ifadelerinin ardından “Örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla mahkemeye sevk edilen 3 yurttaş tutuklanarak Kars Cezaevi’ne gönderildi.

5 Ağustos 2015’te, Kars ve ilçeleri Selim, Kağızman ile Digor’da da şafak vakti eşzamanlı birçok eve polis baskın düzenledi. Baskın sonucu Digor Belediye Eşbaşkanı Şengül Erkmen, Belediye Meclis Üyesi Güldane Kılıç, Digor HDP İlçe Eşbaşkanı Öner Buldu, HDP ve DBP yöneticisi ile Kafkas Üniversitesi Öğrenci Derneği (KA-YÖDER) üyesi öğrencilerin de aralarında bulunduğu 16 kişi gözaltına alındı. Mahkemeye sevk edilen 16 kişi 7 Ağustos günü denetimli serbestlik koşuluyla serbest bırakıldı.

26 Ağustos 2015’te Kars’ta facebook, twitter gibi internet sitelerindeki hesaplarından yazdıkları mesajlarla “cumhurbaşkanına hakaret ettikleri” iddia edilen 2 kişi gözaltına alındı.

5 Ekim 2015’te, Kars’ın Kağızman ilçesinde 3 Ekim günü düzenlenen ev baskınlarında gözaltına alınan 11 kişi İlçe Emniyet Müdürlüğü’ndeki işlemlerin ardından Kağızman Adliyesi’ne sevk edildi. Savcılık ifadelerinin ardından, akli dengesi yerinde olmadığı belirtilen Kasım isimli yurttaş ile Ramazan Dağ serbest bırakıldı. Tutuklanmaları talebiyle mahkemeye sevk edilen DBP İlçe Örgütü yöneticileri Yaşar Özlü, Hanifi Boztaş ve Azad Nimet Doğan ile DBP çalışanları Zülküf Yıldırım, Savaş Yıldırım, Ehram Karabulut, Tanju Turan, Hakan Kan ve Emin Dağ, “Örgüte üye kazandırmak” ve “Örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklandı. Tutuklanan 9 siyasetçi, Kars Cezaevi’ne gönderildi.

10 Ekim 2015’te, Kars’ta sabah saatlerinde polis ve özel harekat timleri tarafından kent merkezinde birçok eve eş zamanlı olarak operasyon düzenlendi. Baskınlarda Susuz İlçe Meclis Üyesi Sinan Mencütekin, KJA-DTK Ardahan delegesi Yeliz Çopur ve eşi Kemal Çopur, gözaltına alındı..

28 Ekim 2015’te, Kars’ın Digor ilçesinde, polis tarafından 6 ayrı eve düzenlenen baskınlarda Mahsun Sarıkaya, Mehmet Aymandır ve Recep Budak isimli gençler gözaltına alındı.

31 Ekim 2015’te, Kars’ta polisler tarafından gözaltına alınan Ehettin Kaynar isimli yurttaş, sevk edildiği Iğdır Adliyesi’nde “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklandı.

19 Kasım 2015’te Kars’ın Digor İlçesi’nde belediye binasına baskın düzenleyen mali şube polislerinin,  belediyede yapılan incelemenin ardından gözaltına aldığı belediye eş başkanları Şengül Erkmen ve Ekrem Bingül ile muhasebe müdürü Reis Kaftelek ve yazı işleri müdürü Yaşar Özdinler çıkarıldıkları mahkeme tarafından Şengül Erkmen’in aldığı maaş gerekçe gösterilerek “zimmet” suçlamasıyla tutuklandı.

21 Kasım 2015’te, Kars’ın Sarıkamış ve Selim ilçelerinde, 17 Kasım günü jandarma merkezli gerçekleştirilen ev baskınlarında gözaltına alınan HDP ve DBP yöneticilerinden oluşan 11 Kürt siyasetçi, Selim Adliyesi’ne sevk edildi. Savcılık işlemlerinin ardından tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edilen, HDP Selim İlçe Eşbaşkanı Mehmet Keskin, Selim Belediyesi Meclis üyesi DBP’li Ruhan Yıldırım, HDP yöneticileri Orhan Meriç ve hamile eşi Sevda Meriç, Savcı Öztürk, Uğur Aydoğdu ile Öztürk Bayrak, “Örgüt üyesi olma” iddiasıyla tutuklandı.

8 Aralık 2015’te, Kars’ta “Cumhurbaşkanı’na hakaret” iddiasıyla gözaltına alınıp “denetimli serbestlik” ile serbest bırakılan HDP İl Yöneticisi Mehmet Kaya, imzasını bir gün atmadığı için tutuklandı.

Kastamonu

Kayseri

Kırıkkale

Kırklareli

3 Kasım 2015 sabahı Kırklareli’de polis ekipleri HDP il binası ile Kırklareli Üniversitesi Öğrenci Kültür Derneği’ne (KÖKDER) baskın düzenleyerek arama yaptı. Arama sonunda bilgisayarlara ve evraklara el koyan polis ekipleri KÖKDER’de bulunan 16 öğrenciyi de gözaltına aldı.

Kırşehir

3 Mart 2015’te, Kırşehir’de Veysel Er adlı Birleşik Haziran Hareketi aktivisti facebook hesabından Birgün Gazetesi’nin “Katil ve Hırsız Erdoğan” yazılı manşetinin yer aldığı 1. sayfasını paylaşarak Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret ettiği gerekçesiyle savcıya ifade verdi. Veysel Er ifadesinin ardından serbest bırakıldı.

9 Kasım 2015’te Ankara’da 100 kişinin yaşamını yitirdiği katliamı protesto etmek için Kırşehir’de düzenlenen eyleme katılanlardan N.Y. “attığı sloganla cumhurbaşkanına hakaret ettiği” iddiasıyla tutuklandı.

9 Kasım 2015’te Ankara’da 100 kişinin yaşamını yitirdiği katliamı protesto etmek için Kırşehir’de düzenlenen eyleme katıldığı için gözaltına alınan T.Ç. (28) de TCK’nin 299. maddesi uyarınca tutuklandı.

Kilis

30 Haziran 2015’te Suriye sınırındaki Kilis’e askeri araç sevkiyatını ve sınırdaki gelişmeleri takip eden Zaman Gazetesi Muhabiri İlhan Çulha gerekçe gösterilmeksizin gözaltına alındı.

Kocaeli

23 Ocak 2015’te Kocaeli’nde Berkin Elvan için eylem yapmak isteyen gruba müdahale eden polis ekipleri 5 kişiyi gözaltına aldı.

9 Mayıs 2015’te, Kocaeli’nde sabah saatlerinde polisin, aralarında öğrenci evlerinin de bulunduğu birçok eve yaptığı operasyon sonucunda Dev-Genç üyesi oldukları belirtilen 6 kişi gözaltına alındı. Operasyon yapılan adreslerde aramaların devam ettiği bildirilirken, gözaltına alınanların isimleri ise şöyle: Ufuk Sayaroğlu, Furkan Ulukır, Ayşe Genç, Orhan Demirbilek, Sinan Şahin.

5 Temmuz 2015’te Kocaeli’nin Çayırova İlçesi’nde faaliyet yürüten Arçelik Fabrikası’nda yetkili Türk Metal Sendikası’na tepki göstererek üretimi durduran işçilerin eylemine müdahale eden polis ekipleri 15 işçiyi gözaltına aldı.

12 Temmuz 2015’te, Kocaeli’nin Gebze ilçesinde Terörle Mücadele ve İstihbarat Şube Müdürlüğü (TEM) ekiplerinin, Gebze’nin Kadılı köyünde yapılan ihbar üzerine köyde bulunan kırsal alanda toprağa gömülü halde 10 kilo 255 gram A-4 plastik patlayıcı, 3 adet Kalaşnikof uzun namlulu tüfek, bu silahlara ait 139 mermi, 5 adet şarjör ve 1 adet dolu lav silahı bulduğu iddia edildi. Bu sırada köyün hemen yakınında bulunan piknik alanında köye doğru giden Ö.B., R.B. ve M.A., şüpheli sıfatıyla polisler tarafından gözaltına alındı. Gözaltına alınan 3 kişi polisler tarafından Gebze İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. Emniyette sorguları yapılan 3 kişi sevk edildiği mahkeme tarafından “Örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklanarak, Kandıra 1 Nolu Kapalı Cezaevi’ne gönderildi. 3 kişinin tutuklanmasına somut hiç bir delil gösterilmezken, silahların bulunduğu yerde yakın gözaltına alınmaları tutuklanma gerekçeleri olarak gösterildi.

24 Temmuz 2015’te, Polisin Türkiye’nin birçok kentinde yaptığı operasyonlar kapsamında Kocaeli’nde de sabah saatlerinde TEM Şubesi’ne bağlı polislerce düzenlenen operasyonda gözaltına alınan 7 kişi Kocaeli Emniyet Müdürlüğü’nde alınan ifadelerinin ardından serbest bırakıldı.

26 Temmuz 2015’te Kocaeli’nin Başiskele Îlçesi’nde bulunan bir fabrikanın işçilerin sendika değiştirdikleri için işten atılmaları nedeniyle başlattıkları eyleme müdahale eden polis ekipleri 6 işçiyi gözaltına aldı.

12 Ekim 2015’te, Barış mitingine yönelik gerçekleştirilen katliamı protesto etmek için Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi önünden Umuttepe Yerleşkesi’ne yürümek isteyen Kocaeli Üniversitesi öğrenciler, polisin müdahalesine maruz kaldı. Gaz bombası, plastik mermi ve tazyikli suyla öğrencilere müdahale eden polis, yaklaşık 15 öğrenciyi de darp ederek ters kelepçe ile gözaltına aldı.

25 Aralık 2015’te, Kocaeli’de Salı günü yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan 25 kişiden 11’i aynı gün serbest bırakıldı.

25 Aralık 2015’te Kocaeli’de gözaltına alınan Demokratik Gençlik Dernekleri Federasyonu (DEM-GENÇ) üyesi 14 kişiden Burhan Özaltık, Erdal İlbeyi, Şenol Daşdemir “yasadışı örgüt üyesi oldukları” iddiasıyla tutuklandı.

31 Aralık 2015’te, Kocaeli Üniversitesi’nde 30 Aralık günü yapılmak istenen Roboski Katliamı anmasına saldıran polisler tarafından darp edilerek gözaltına alınan 32 öğrenciden, haklarında daha önce açılan bir soruşturma nedeniyle arama kararı bulunan 5 kişi savcılık ifadeleri alınmadan tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi. Hüseyin Erpolat, Emre Çikdem, Mizgin Dağ, Cihan Kertiş ve Salih Mehmet Özbakır isimli öğrenciler, “Örgüt üyesi olmak” iddiasıyla çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı.

Konya

21 Nisan 2015’te, Konya’nın Seydişehir İlçesi’nde seçim çalışmaları kapsamında el bildirileri dağıtan Halkların Demokratik Partisi (HDP) İl Örgütü Eşbaşkanı Nurhal Erkal ve milletvekili adayı Sami Acar ile Selçuk Üniversitesi öğrencisi 2 kişi polis ekipleri tarafından gözaltına alındı.

23 Ekim 2015’te Konya’da evlerine düzenlenen baskınla gözaltına alınan 14 kişiden 7’si “yasadışı örgüt üyesi oldukları ve propagandası yaptıkları” iddiasıyla tutuklandı.

Kütahya

Malatya

28 Temmuz 2015’te, Malatya’da sabah saatlerinde bazı adreslere polis baskınları yapıldı. Kent merkezi ve Doğanşehir ilçesinde aralarında Malatya Özgürlükler Derneği ve öğrenci evlerinin de olduğu adreslere yapılan baskınlarda 7 kişinin gözaltına alındığı öğrenildi.  Kent merkezinde bulunan öğrenci evlerine yapılan baskınlarda Işıl Ateş, Rıdvan Açan, Ömer Çalbay ve Mahsum Yel isimli İnönü Üniversitesi öğrencileri gözaltına alınırken, Cemal Gürsel Mahallesi İsmet Paşa Caddesi üzerinde bulunan Malatya Özgürlükler Derneği’ne yapılan baskında ise dernekte bulunan Battal İpek gözaltına alındı. Battal İpek ve Işıl Ateş isimli yurttaşlar ise 29 Temmuz günü çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı.

31 Temmuz 2015’te, Malatya’da 28 Temmuz günü polisler tarafından aralarında öğrenci evlerinin de bulunduğu bazı adreslere gerçekleştirilen operasyonlarda Ömer Çalbay, Mahsun Yel ve Rıdvan Açan isimli üniversite öğrencileri ile Sinan Özdemir, Ali Gelincik, Eren Aslan isimli yurttaşlar gözaltına alınmıştı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 6 kişi ifadeleri alındıktan sonra tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edildi. Nöbetçi mahkeme tarafından ifadeleri alınan 6 kişi, “Örgüt üyesi olma” iddiasıyla tutuklanarak Malatya E Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.

13 Eylül 2015’te Haklarında ihbar olduğu gerekçesiyle Malatya’da araçları durdurularak gözaltına alınan 5 kişiden Metin Ekici ve Sefize Yıldırmaz “yasadışı örgüt üyesi oldukları” iddiasıyla tutuklandı.

13 Eylül 2015’te, Adıyaman’dan Malatya’ya gelen ve haklarında ihbar olduğu gerekçesiyle araçları polis tarafından durdurulan aralarında DBP yöneticileri ve KJA aktivistinin de bulunduğu 5 kişi gözaltına alındı. DBP Malatya İl Eşbaşkan Yardımcısı Zeynel Aydın, DBP PM Üyesi Emdullah Kalkan, DBP’li Metin Ekici, Sefize Yıldırmaz ve soyadı öğrenilemeyen Gülistan isimli KJA üyesi Malatya Emniyet Müdürlüğü TEM Şube’ye götürüldü. Burada ifadelerinin ardından adliyeye sevk edilen 5 yurttaş’tan 3’ü savcılıktaki ifadelerinin ardından serbest bırakılırken, Metin Ekici ve Sefize Yıldırmaz “Örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklanmak üzere mahkemeye sevk edildi. Ekici ve Yıldırmaz, mahkemedeki ifadelerinin ardından tutuklanarak Malatya E Tipi Cezaevi’ne gönderildi.

14 Kasım 2015’te Malatya’nın Hekimhan İlçesi’nde Celal K. (39) adlı kişi facebook.com adresindeki hesabında yayımladığı mesajlar nedeniyle “cumhurbaşkanına hakaret ettiği” iddiasıyla tutuklandı.

15 Kasım 2015’te, Malatya’dan Silvan’a destek vermek için giden ve aralarında DBP Malatya İl Eş Başkanı Polat Akköse’nin de bulunduğu 12 kişi sabah saatlerinde Malatya çıkışında gözaltına alındı. Gözaltına alınanlardan isimleri tespit edileneler; Polat Akköse, Ali Doğan, Şükrü Doğan ve Abuzer Yavaş, Eylem İnce, Mehmet Tuncer, Hüseyin Demirkaya, Behçet Tunç, Abuzer Çınar, Serhat Kop, Kasım Soysal, Fevzi Çatak ve Şeyho Genç.

27 Kasım 2015’te, Malatya İnönü Üniversitesi’nde öğrenciler tarafından gerçekleştirilen 27 Kasım kutlamasına saldıran polis, Dilan Dalmızrak, Mazlum Balta, Mahmut İlik, Halit Toy, İsmail Alan, Kerem Çoban adlı öğrencileri darp ederek gözaltına aldı. Öte yandan Ufuk Üstün adlı öğrenci ise Turgut Özal Tıp Merkezi Hastanesi’ne muayene olmak için gittiği sırada gözaltına alındı.

29 Aralık 2015’te, Malatya İnönü Üniversitesi’nde okuyan Kürt öğrenciler ile ırkçı bir grup arasında yaşanan kavga sonrası, Kürt öğrencilerin bulunduğu kantine gaz bombası atan polisler, gazdan etkilenen 70’e yakın öğrenciyi gözaltına aldı. Polislerin eşliğinde yapılan saldırılarda Mazlum Dinç ve soy ismi öğrenilemeyen Ömer isimli Kürt öğrenciler yaralandı.

Manisa

15 Şubat 2015’te Manisa’nın Akhisar İlçesi’nde düzenlenen eyleme katıldıkları için gözaltına alınan Şafak Kurt (24) da aynı suçlamayla çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklandı.

17 Şubat 2015’te Manisa’nın Akhisar İlçesi’nde “cumhurbaşkanına hakaret ettiği” iddiasıyla tutuklanan Şafak Kurt için yapılan eylemde yer alan 4 kişi daha aynı suçlamayla gözaltına alındı.

27 Temmuz 2015’te, Diyarbakır’ın Lice ilçesinde yapılan bombalı saldırıda yaşamını yitiren Jandarma Astsubay başçavuş İsmail Yavuz’un cenazesinin defin edildiği Salihli’de çalıştıkları işten eve dönen kuzenler Mehmet Reşat Tekin ve Ferhat Tekin taktıkları puşu nedeniyle gözaltına alınması sonrasında evlerinde yapılan baskında Hatice Tekin isimli üniversite öğrencisi gözaltına alındı. Evleri basılan Anne Pembe Tekin, “Evlerimizi gün içerisinde polisler ile basıldı. Ne olduğuna anlam veremeden polisler evlerimizi aramaya başladı. Daha sonra öğrendim ki inşaattan dönem oğlum puşi taktığı için gözaltına alınmış. Bu yaşananlar kanunsuzluktur, insafsızlıktır, bunu bize yapanlardan davacıyım, Allah kabul etmesin, evimize girip her tarafı alt üst ettiler” diyerek yaşanılanların asla kabul edilmeyeceğini ifade etti.

28 Temmuz 2015’te,Manisa’da sabah saatlerinde birçok adrese düzenlenen baskınlarda 5 HDP üyesi gözaltına alındı. Yapılan baskınlarda polisler evlerin altını üstüne getirirken, gözaltına alınan Menduh Durmaz, Yusuf Silinsin, Abuzet Durmaz ve Zahir Aslan’ın Manisa Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldüğü öğrenildi. Göz altına alınanlar 30 Temmuz günü serbest bırakıldılar.

5 Ağustos 2015’te Manisa’da aracında Yurtsever Gençlik Dergisi bulundurduğu gerekçesiyle gözaltına alınan HDP üyesi Ali Alpar’ın, çıkarıldığı mahkemece “yasadışı örgüt propagandası yaptığı” iddiasıyla tutuklandığı öğrenildi.

11 Ağustos 2015’te, Manisa’da emniyet ve jandarma tarafından iki gün önce eş zamanlı olarak yapılan IŞİD operasyonunda gözaltına alınan 19 kişi, emniyetteki işlemlerinin ardından adliye çıkarıldı. Savcılık tarafından ifadeleri alınan ve tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edilen 19 kişi “Örgüt üyesi olmak”, “Örgüte üye kazandırmak amacıyla propaganda yapmak” ve “Suriye’deki çatışma bölgesinden IŞİD üyeleriyle irtibatta olan kişilerle görüşmek” gerekçesiyle tutuklanarak, cezaevine gönderildi.

15 Ağustos 2015’te, Manisa’nın Turgutlu ilçesinde dün yapılan ev baskınında gözaltına alınan Yusuf Erol, emniyetteki işlemlerin ardından adliye sevk edildi. Erol savcılık ifadesinin ardından serbest bırakıldı.

16 Eylül 2015’te, Manisa Saruhanlı’da, hakkında 14 ayrı ihbar olduğu iddiasıyla dün evine yapılan baskın sonucu gözaltına alınan HDP Saruhanlı eski ilçe yöneticisi Gülcihan Çelik serbest bırakıldı. Çelik, İlçe Emniyet Müdürlüğü’ndeki işlemlerinin ardından akşam saatlerinde serbest bırakıldı.

19 Ekim 2015’te Manisa’nın Saruhanlı İlçesi’nde düzenlenen ev baskınlarında aralarında HDP üyelerinin olduğu 14 kişi gözaltına alındı. Tutuklananların 6 sı 22 Ekim 2015’te tutuklandı.

14 Kasım 2015’te, Manisa Cumhuriyet Başsavcılığı’nın başlattığı “paralel yapı” soruşturması kapsamında 10 Kasım’da gözaltına alınan 23 kişi emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye getirildi. Savcılık ifadeleri ardından 1 kişi serbest bırakılırken, 22 kişi de tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi. Mahkemede 19 kişinin serbest bırakılmasına, 3 kişi ise “FETÖ adlı yapılanmaya üye olmak” iddiasıyla tutuklanmasına karar verdi.

20 Aralık 2015’te Manisa’nın Soma İlçesi’nde faaliyet yürüten işten çıkarıldıkları gerekçesiyle İmbat Maden Ocakları önünde eylem yapan 11 işçi jandarma ekipleri tarafından gözaltına alındı.

Mardin

1 Ocak 2015’te Kobanê’de IŞİD’e karşı çatışmalarda yaşamını yitiren Nurettin Arı için Mardin’in Nusaybin İlçesi’nde düzenlenen cenaze törenine müdahale eden polis ekiplerinin gözaltına aldığı 6 kişiden A.A., M.E.E. ve M.T. adlı 3 çocuk çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı.

1 Ocak 2015’te, Mardin’in Dargeçit ilçesinde polis tarafından düzenlenen ev baskınlarından 2 çocuk gözaltına alındı. Adliyeye sevk edilen 2 çocuktan biri serbest bırakılırken, 17 yaşındaki M.G. ise, “patlayıcı madde bulundurmak” iddiasıyla tutuklanarak Midyat M Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.

5 Ocak 2015’te, Mardin’in Kızıltepe ilçesinde, PKK Lideri Abdullah Öcalan’a Özgürlük imza kampanyasına katıldıkları ve haklarında ihbar olduğu gerekçesiyle Kızıltepe Belediye Eş Başkanları İsmail Ası ve Leyla Salman Kızıltepe gözaltına alındı.

6 Ocak 2015’te Mardin’in Mazıdağı İlçesi’nde düzenlenen operasyon sonucu, Kobanê eylemlerine katıldıkları gerekçesiyle gözaltına alınan 8 kişiden İbrahim Yalgı, Diyar Atalay ve Mehmet Fesih Acar tutuklandı.

19 Ocak 2015’te, Mardin’in Dargeçit ilçesinde, HDP Dargeçit İlçe Örgütü binasına asılan posterin üzerinde YPG/YPJ bayrağı bulunmasını gerekçe gösteren polis, Rıdvan Yakut (24) isimli genci gözaltına aldı. Pankartı astığı için gözaltına alınan Yakut İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü.

19 Ocak 2015’te Mardin’in Nusaybin İlçesi’nde polis ekiplerince düzenlenen operasyonda Kobanê eylemlerine katıldıkları gerekçesiyle gözaltına alınan 5 kişi “yasadışı örgüt üyesi oldukları” suçlamasıyla tutuklandı.

1 Şubat 2015’te, Mardin’in Kızıltepe ilçesinde polis tarafından gözaltına alınan DBP Genel Merkez gençlik çalışanı Enver Dönmez, çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak Mardin E Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.

12 Şubat 2015’te, Mardin’de, Akdeniz Üniversitesi Sosyoloji Bölümü öğrencisi Rıdvan Bozan, 6-8 Ekim’de Kobanê’ye destek eylemlerine katıldığı gerekçesiyle ifade vermeye gittiği savcılıkta, tutuklama talebi ile Sulh Ceza Mahkemesi’ne sevk edildi. “Örgüt üyeliği” suçlamasıyla tutuklanan Bozan, Mardin E Tipi Kapalı Cezaevine gönderildi.

16 Şubat 2015’te, Mardin’in Nusaybin ilçesinde 6-8 Ekim Kobanê’ye destek eylemlerine katıldıkları iddiasıyla Mardin Nusaybin’de 2’si çocuk 6 kişi gözaltına alındı. Emniyette tamamlanan işlemlerin ardından adliyeye sevk edilen 6 kişiden Bahri A. ve İsmail B. tutuklanarak Mardin E Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi. Gözaltına alınan İ.T. ve S.O. ile 18 yaşından küçük L.A. ve Y.D. ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

18 Şubat 2015’te,  Mardin Kızıltepe ilçesinde, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın Türkiye’ye getirilişinin yıldönümü protesto etmek amacıyla düzenlenen çeşitli gösterilere polis müdahalesi ile başlayan olaylarda gözaltına alınan 3 kişi tutuklanarak Mardin E Tipi Cezaevi’ne gönderildi.

19 Şubat 2015’te, Mardin’in merkez Artuklu ilçesine bağlı Yalımköy Mahallesi’nde TEM’e bağlı polis ekiplerince düzenlenen eş zamanlı ev baskınlarında Mehmet Demirtaş, Fesih Batuk, Murat Batuk, Mehmet Şirin Arpa ve Uğur Allak isimli gençler gözaltına alınarak, Mardin Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldüğü belirtildi.

19 Şubat 2015’te, Mardin’in Nusaybin ilçesinde, Kobanê protestolarına karıştıkları gerekçesiyle polis tarafından düzenlenen ev baskınlarında gözaltına alınan Demhat Cebe, Hamit Demirkısan, Abdulselam Atabey, Turan Ceylan ve Mehmet Ağırman gözaltına alındı. Emniyette tamamlanan işlemlerin ardından adliyeye sevk edilen 5 kişi, ‘Silahlı örgüt üyesi olma ve yasadışı olaylara katılma’ iddiasıyla tutuklandı.

15 Mart 2015’te, Mardin’in Mazıdağı ilçesi Sultan Şehmus Mahallesi’nde HDP ve DBP öncülüğünde kutlanan Newroz’un son bulmasının ardından, Newroz alanından ayrılan DBP İlçe Eş Başkanı Sefer Yıldız, HDP İlçe Eş Başkanı Mahir Kapan ile Mehmet Atsız ve Ali Ertaş isimli 2 yurttaş gözaltına alındı. Mazıdağı Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan alınan sözlü talimatı gerekçe gösteren askerler, gözaltına yurttaşları, Jandarma karakoluna götürdü.

7 Nisan 2015’te Mardin’in Savur İlçesi’nde ev baskını düzenleyen polis ekipleri Newroz kutlamasında açtığı pankart nedeniyle yüzde 90 zihinsel engelli raporu olan N.D.’yi (22) gözaltına aldı.

14 Nisan 2015’te Mardin’in Kızıltepe İlçesi’nde düzenlenen ev baskını sonucu özel harekât ekipleri, 6-8 Ekim 2014 tarihlerindeki Kobanê eylemlerine katıldığı iddiasıyla Serhat Özel’i gözaltına aldı.

22 Nisan 2015’te Şırnak’ın Cizre İlçesi’nden Mardin’e giderken Ömerli İlçesi’nde gözaltına alınan 4 kişiden Mem û Zîn Kültür ve Sanat Merkezi çalışanı Nûdem Durak, hakkında “yasadışı örgüt üyesi olduğu” iddiasıyla daha önce verilen hapis cezası kararının onanmış olması nedeniyle çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklandı.

26 Nisan 2015’te, Mardin’in Kerboran (Dargeçit) ilçesinde, 24 Nisan’da polislerce gerçekleştirilen ev baskınlarına gözaltına alınan 10 kişi, Mardin İl Emniyet Müdürlüğü’nden Dargeçit Adliyesi’ne getirildi. Savcılıktaki ifadelerinin ardından 10 kişi tutuklanma talebiyle nöbetçi hâkimliğe sevk edildi. Mahkeme, 9 kişiyi tutuksuz yargılanmak üzere bırakırken, F.G (16) isimli çocuk tutuklanarak Midyat M Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.

28 Nisan 2015’te, Mardin’in Dargeçit (Kerboran) ilçesine bağlı Bahçebaşı Mahallesi’nde ailesi ile birlikte ikamet eden Şeyma Gümüş isimli bir genç, evlerine düzenlenen polis baskını sonrasında gözaltına alındı. Evde yapılan aramaların ardından Genç, polisler tarafından Dargeçit İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. “YDG-K üyesi olduğu” iddiasıyla gözaltına alındığı öğrenilen Gümüş, götürüldüğü Dargeçit Adliyesi’nde savcılık ifadesi alınması sonrası serbest bırakıldı.

5 Mayıs 2015’te, Mardin’in Nusaybin ilçesinde 23 Nisan’da gözaltına alınan ve çıkarıldıkları mahkeme tarafından serbest bırakılan 5 kişiden 3’ü dün savcılığın itirazıyla yeniden gözaltına alındı. Gözaltına alınıp Mardin Adliyesi’ne getirilen Mehmet Ali Gökçe, Kamuran Susan ve 8 aylık hamile eşi Güneş Susan, “Örgüt üye kazandırmak” iddiasıyla sevk edildikleri Mardin Sulh Ceza Mahkemesi tarafından tutuklanarak cezaevine gönderildi.

6 Mayıs 2015’te, Mardin’in Dargeçit (Kerboran) ilçesi ise Bahçebaşı Mahallesi’nde 5 Mayıs günü yapılan baskın sonucu gözaltına Nesrin Aydoğdu (21), adliyeye sevk edildi. Savcılık işlemlerinin ardından tutuklanma talebiyle Dargeçit Sulh Ceza Hakimliği’ne gönderilen Aydoğdu, “YDGK-H üyesi olmak” gerekçesi ile tutuklanarak, Midyat M Tipi Cezaevi’ne gönderildi.

8 Mayıs 2015’te, Mardin’in Midyat ilçesinde, akşam saatlerinde DEM-GENÇ üyesi gençlerin “Xwedî Derkeve” hamlesi kapsamında HDP’ye destek amacıyla gerçekleştirdiği yürüyüşe polisin saldırısı ile başlayan olaylarda gözaltına alınan 3 genç, İlçe Emniyet Müdürlüğü’ndeki işlemlerini ardından 9 Mayıs günü serbest bırakıldı.

12 Mayıs 2015’te Mardin’in Dargeçit İlçesi’nde “yasadışı örgüt üyesi oldukları” suçlamasıyla gözaltına alınan Ahsan Çelik (21) ve Reşat Kaya (20) da çıkarıldıkları mahkeme tarafından tutuklandı.

16 Mayıs 2015’te, Mardin’in Dargeçit (Kerboran) ilçesinde, 15 Mayıs günü öğlen saatlerinde yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan F.G. (16), S.S. (16) isimli çocuklar ile Şeyma Gümüş (18) ile Hecica Gevcan (19), götürüldükleri Dargeçit Emniyet Müdürlüğü’nde ifadelerinin alınması sonrası savcılığa sevk edildi. Savcılık işlemlerinin ardından akşam saatlerinde “YDG-H üyeliği” ve “Örgüt adına suç işlemek” iddialarıyla tutuklama talebiyle Midyat Nöbetçi Mahkeme’ye sevk edilen 4 kişi, gece saatlerine kadar süren ifade işlemleri sonrası tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

20 Mayıs 2015’te, Mardin’in Artuklu ilçesi Yalım Mahallesi’nde dün gece geç saatlerde Abdullah Uslanmaz, Vedat Ballı, Mahmut Akpınar ve Bünyamin Çalğan evlerine gittikleri sırada polislerce gözaltına alındı. Mardin Emniyet Müdürlüğü’nde götürülen 4 yurttaşın evine ise sabah saatlerinde baskın düzenlendi. Bünyamin Çalğan’ıh babası Abdulkadir Çalğan, oğlunun gözaltına alındığı haberini baskın sırasında öğrendiğini belirterek, “Bizler çocuklarımızın gözaltına alındığını bile bilmiyorduk. Dün gece gelmediler. Çok meraklandık. Hatta arkadaşlarına bile sorduk ama bilen yoktu. Sabah saat beş sıralarında evlerimize baskın yapıldı. Ve orda öğrendik ki çocuklarımız gözaltına alınmışlar” dedi.

21 Mayıs 2015’te, Mardin’in Artuklu ilçesi Yalım (Misuriyê) Mahallesi’nde önceki gün gözaltına alınan 5 kişiden 3’ü serbest bırakılırken, 2’si tutuklandı. Emniyetteki ifade işlemlerinin ardından 2 çocuk serbest bırakılırken, Mahmut Akpınar, Bünyamin Çalhan (19) ve Taner Örük (22) adlı gençler ise savcılığa sevk edildi. Savcılıkta verilen ifadelerin ardından Mahmut Akpınar adlı genç tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılırken, Mardin Sulh Ceza Mahkemesi’ne sevk edilen Çalhan ve Örük, “Kamu malına zarar vermek” ile “Örgüte üye olmak” iddiasıyla tutuklandı.

4 Haziran 2015’te, Mardin’in Artuklu ilçesi İstasyon Mahallesi’nde bulunan evine dün sabah saatlerinde yapılan baskın sonucu gözaltına alınan Artuklu Belediyesi’nin DBP’li meclis üyesi Ramazan Kavri, tutuklandı. Kavri, Mardin İl Emniyet Müdürlüğü’nde tamamlanan işlemlerinin ardından adliyeye getirildi. Savcılık ifadesinin ardından tutuklama talebiyle Mardin Sulh Ceza Mahkemesi’ne sevk ettiği Kavri, “Örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklanarak, Mardin E Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.

5 Haziran 2015’te, Mardin’in Kızıltepe ilçesinde sabah saatlerinde polisler tarafından eş zamanlı ev baskınları yapıldı. Mezopotamya Mahallesi’nde yapılan ev baskınlarında, Rıdvan Kino, Selahattin Aksoy ve Celile Kılıç adlı yurttaşlar gözaltına alındı.

9 Haziran 2015’te Mardin’in Kızıltepe İlçesi’nde düzenlenen ev baskınlarında gözaltına alınanlardan Selahattin Aksoy ve Celile Kılınç, “örgüt üyesi oldukları” iddiasıyla tutuklandı.

5 Temmuz 2015’te, Mardin’in Nusaybin ilçesinde 4 gün önce “Örgüt üyesi olma” iddiasıyla gözaltına alınan 9 kişi, emniyetteki ifade işlemlerinin ardından Nusaybin Nöbetçi Cumhuriyet Savcılığı’na sevk edildi. İfadeleri alınan gençlerden 6’sı savcılık tarafından serbest bırakılırken, Halil Oktay, Ramazan Tunç ve Yakup Doğan, tutuklanma talebiyle sevk edildikleri Sulh Caza Hakimliği’nce “Örgüt üyesi olma” iddiasıyla tutuklanarak, Mardin E Tipi Cezaevi’ne gönderildi.

13 Temmuz 2015’te, Mardin’in Nusaybin ilçesinde gece çıkan olaylarda bir polisin yaralanmasıyla sabah saatlerinde eş zamanlı olarak ev baskınları yapıldı. Özel harekât timleri eşliğinde evlere giren polis, evleri didik didik aradı. Baskınlarda R.D. adlı çocuk gözaltına alınırken, polisin evde bulunan ruhsatlı pompalı tüfeğe de el koyduğu belirtildi. Nusaybin Devlet Hastanesi’nde sağlık kontrolünden geçirilen R.D., daha sonra İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü.

23 Temmuz 2015’te, Mardin’in Kızıltepe ilçesi Koçhisar Mahallesi’nde ise gece saatlerde 2 ayrı eve polislerce baskın yapıldı. Baskın sonucunda Hasan Muhittinoğlu ve Yusuf Akın isimli kişiler gözaltına alındı. Gözaltı gerekçesi öğrenilemeyen 2 kişi İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü.

24 Temmuz 2015’te, Mardin’in Kızıltepe ilçesi Tepebaşı, Berçem, Koçhisar ve Mezopotamya mahallelerinde eş zamanlı polis baskınlarında 11 kişi gözaltına alındı. Mardin Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı TEM polisleri tarafından yapılan baskınlarda, evler didik didik arandı. Gözaltına alınanlar arasında İbrahim Akın, Hebun Aslan, Mazlum Kurtoğlu, Burhan Denli isimli kişilerin olduğu öğrenildi.

25 Temmuz 2015’te, Mardin’in Dargeçit (Kerboran) ilçesinde sabahın erken saatlerinde Bahçebaşı, Tepebaşı ve Sefa mahallelerinde eş zamanlı 5 eve baskın yapan polis ve özel harekat timleri Rezan Baran (24) ve Yasin Demir (26) isimli yurttaşları gözaltına aldı. Baskın yapılan 3 evden 2’sinde aranan kişilerin evde olmadığı bir evde ise aranan kişinin cezaevinde olduğu öğrenildi. Polisin cezaevinde olan oğlu Nihat Akdoğan gözaltına almak için geldiğini söyleyen Akdoğan’ın babası M. Emin Akdoğan, durumun bilinmesine rağmen yapılan baskına tepki gösterdi. Gözaltına alınan Rezan Baran (24) ve Yasin Demir (26) Dargeçit ilçe Emniyet Müdürlüğü’ndeki ifade işlemlerinin ardından serbest bırakıldı.

25 Temmuz 2015’te, Mardin’in Nusaybin ilçesinde, Fırat, Kışla ve Abdulkadir Paşa mahallelerinde düzenlenen ev baskınlarında biri çocuk 6 kişi gözaltına alındı. Hasan Bozkurt (60), Abdulkerim Kaçmaz (49), Vedat Er (18), Seyfettin Akat (22), Bayram Yalçın (27), L.Y. (17), İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. Vedar Er ve L.Y 27 temmuz günü tutuklanarak Mardin E tipi cezaevine konuldu.

26 Temmuz 2015’te,  Mardin’in Midyat ilçesinde 2 kişi gözaltına alındı, gözaltına alınan M.Şirin Erol (23)ve Hafzullah Doğan (27) tutuklanarak cezaevine konuldu.

26 Temmuz 2015’te,  Mardin’in Derik ilçesinde 5 kişi gözaltına alındı, gözaltına alınanların isimleri şöyle; A.Vahap Çeri, Rıdvan Dip, İbrahim Poyraz, Bilal Yesin, Erkan Eye

26 Temmuz 2015’te,  Mardin’in Artuklu ilçesinde 9 kişi gözaltına alındı, gözaltına alınanların isimleri şöyle;  Aziz Kalkan, Aslan Kalkan, Zafer Demir, Bünyamin Çalğan, Abdullah Uslanmaz isimleri öğrenilemeyen 2 kişi. Gözaltına alınan 2 çocuk serbest bırakıldı.

27 Temmuz 2015’te, Mardin merkez Artuklu ilçesinde ise Yalım ve Trafo mahallelerine sabah saatlerinde 6 eve polisler tarafından eş zamanlı baskın yapıldı. Yapılan baskında İslam Çakas, Muhammed Çakas, Ceylan Batuk, Fatih Akyol, Nurullah Elban ve Abdulcabbar Sun gözaltına alındı.

26 Temmuz 2015’te,  Mardin’in Kızıltepe ilçesinde 12 kişi gözaltına alındı, gözaltına alınanların isimleri şöyle; Yusuf Akan, Hasan Muhittinoğlu, Orhan Sümer, Burhan Denli, Mazlum Kurtoğlu, İbrahim Akan, Mehmet Aydın, Hebun Aslan, Mehmet Altın, Aslan Özdurak, Hasan Duman Ve İsimleri Öğrenilemeyen 2 Kişi

28 Temmuz 2015’te, Mardin merkez Artuklu ilçesinde gece saatlerde polisler tarafından eş zamanlı ev baskınları yapıldı. Yapılan ev baskınlarında Faruk Aktürk ve Zahir Saka gözaltına alındı. Gözaltı gerekçesi öğrenilemeyen Saka ve Aktürk’ün Mardin Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü.

28 Ağustos 2015’te “Özerklik” açıklaması yapan belediyelere yönelik operasyonlar kapsamında Mardin’in Nusaybin İlçesi’nin Belediye Eşbaşkanı Sara Kaya, DBP İlçe Eşbaşkanları Ziynet Algan ve İdris Yavuz, ilçe yöneticisi Alaveddin Aslan ve belediye çalışanı Şehmus Yiğit polis ekiplerince gözaltına alındı.

28 Temmuz 2015’te, Mardin’in Savur ilçesine bağlı Yaylayanı ve Üçerli mahallelerinde sabahın erken saatlerinde ev baskınları gerçekleşti. Çok sayıda Akrep tipi zırhlı araçlar eşliğinde gerçekleşen baskınlara özel harekât timleri ve askerler katıldı. Yaylayanı mahallesinde DBP Savur İlçe Eşbaşkanı Şehmus Aksoy’un evi basılırken, baskının ardından Aksoy gözaltına alındı. Üçerli Mahallesi’nde ise, baskın yapılan DBP Savur ilçe yöneticisi Arif Gültekin’in evi didik didik aranırken, yapılan aramaların ardından Gültekin’in kız kardeşi Gülistan Gültekin gözaltına alındı.

28 Temmuz 2015’te, Mardin’in Kızıltepe ilçesi Berçem Mahallesi’nde sabah saatlerinde polisler tarafından eş zamanlı ev baskınları yapıldı. Yapılan baskınlarda Cengiz Erdem isimli yurttaş gözaltına alındı. Gözaltı gerekçesi öğrenilemeyen Erdem’in sorgulanmak üzere ilçe Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldüğü öğrenildi.

28 Temmuz 2015’te, Mardin’in Midyat ilçesinde  sabah saatlerinde polis ve özel harekat timleri tarafından birçok adrese baskını düzenlendi. Evlerin kapı ve çamlarını kıran polisin aileleri darp ettiği de belirtildi. Ev baskınlarında MEYADER yöneticisi İdris Demir (34), DEM-GENÇ üyesi İlyas Akalan(22) ve İdris Çüra (21) gözaltına alındı. Yurttaşların, “Örgüt üyesi olmak” iddiasıyla ve eylem yapacakları yönünde haklarında ihbar olduğu gerekçesiyle gözaltına alındığı belirtildi. İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne götürülen 3 kişi işlemlerin ardından serbest bırakıldı.

2 Ağustos 2015’te, Mardin’in Dargeçit ( Kerboran ) ilçesinin Bahçebaşı ve Sümer mahallerine eş zamanlı olarak düzenlenen operasyonlarda gözaltına alınan MARSU Dargeçit Şube çalışanları Şükrü İlhan (39) ve Şükrü Çetin (44), Dargeçit Jandarma Karakolu’ndaki işlemlerinin ardından Mardin Savcılığı’na çıkarıldı. Savcılıkça ifadeleri alınan ve tutuklanma talebiyle Sulh Ceza Mahkemesi’ne sevk edilen Çetin ile İlhan, “Örgüte yardım ve yataklık” iddiasıyla tutuklanarak Mardin E Tipi Cezaevi’ne gönderildi.

2 Ağustos 2015’te Mardin’in Savur ilçesinde yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan DBP İlçe Örgütü Eşbaşkanı Şehmus Aksoy ile Gülistan Gültekin “yasadışı örgüt üyesi oldukları” iddiasıyla tutuklandı.

8 Ağustos 2015’te, Mardin’in Midyat ilçesinde birçok eve polis ve özel harekat timleri tarafından eş zamanlı olarak operasyon düzenlendi. Operasyon öncesi polis ve özel hareket timleri zırhlı araçlar eşliğinde Cumhuriyet, Seyitler ve Gölcük mahallelerini abluka altına aldı. Evlerin kapı ve camları kırılarak, eşyaların dağıtıldığı baskında dün polislere yönelik gerçekleştirilen silahlı saldırı ile ilişkileri olduğu gerekçesiyle M.Emin Acar (36), Durmaz Yahşi (32) ve Abdullah Algan (42) isimli yurttaşlar, gözaltına alındı. Durmaz Yahşi (32) ve Abdullah Algan (42) “yasadışı örgüt üyesi oldukları” iddiasıyla 13 Ağustos günü tutuklandı.

14 Ağustos 2015’te, Mardin’in Dargeçit ilçesi Bahçebaşı Mahallesi’nde arkadaşlarıyla gezerken polislerce yapılan kimlik kontrolünde dün gözaltına alınan Ali Delen, Sevgi Akacan ve Yusuf Kaya isimli gençler, çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı. Dargeçit İlçe Emniyet Müdürlüğü’ndeki ifade işlemleri ardından adliyeye sevk edilen gençler, savcılık ifadelerinin ardından tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edildi. Sulh Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıkan gençler, “Örgüt üyesi olma” iddiasıyla tutuklanarak Midyat M Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.

14 Ağustos 2015’te, Mardin’in, Nusaybin ilçesi Abdulkadirpaşa Mahallesi’nde kazılan hendekleri kapatmak için mahalleye saldıran ve abluka başlatan polislerin evlere yaptığı baskınlarda 11 yurttaş gözaltına alındı.

16 Ağustos 2015’te, Mardin’in Kızıltepe ilçesine bağlı Uluğ Mahallesi’nde sabah saatlerinde İlçe Jandarma Komutanlığı askerlerince düzenlenen ev baskınlarında Süleyman Çam ve ismi öğrenilemeyen 3 yurttaşın daha gözaltına alındığı belirtildi. Gözaltı gerekçesi hakkında bilgi edinilmezken, gözaltındaki 4 kişinin Kızıltepe Jandarma Komutanlığı’nın ardından Mardin Alay Komutanlığı’na ardından da Mardin Özel Harekat Birimi’ne götürüldüğü bildirildi.

16 Ağustos 2015’te, Mardin’in Savur ilçesine bağlı Sürgücü (Ewina) ve Kayacıklar (Baziqê) mahallelerinde sabah saatlerinde özel harekat timleri ve askerler tarafından ev operasyonları gerçekleştirildi. Çok sayıda akrep tipi zırhlı araç eşliğinde gerçekleştirilen baskınlarda Ali Budak ve Savur Belediye Meclis Üyesi Davut Akgül, gözaltına alındı.

16 Ağustos 2015’te, Mardin’in Nusaybin İlçe Jandarma Karakolu’na bağlı askerlerce Girmeli Mahallesi’nde yapılan ev baskınlarında Ramazan Ay, Kudbettin Ok, Hakan Şimşek, Tayfur Saday, Muzaffer Acar, İsmail Deniz ve Sıraç Dinç gözaltına alınırken, ilçe merkezinde ise Şengül Oğur isimli yurttaş gözaltına alındı.

17 Ağustos 2015’te, Mardin’in Artuklu ilçesi Saraçoğlu ve Yenişehir mahallerinde sabah erken saatlerinde özel hareket timleri birçok eve baskın düzenledi. Yapılan ev baskınlarında Garip Vurgun ve Ramazan Özen (55) gözaltına alınırken, özel hareket timleri evlerde yaptığı aramalarda kitap, defter, CD ve duvarlarda asılı bulunan posterlere el koydu. Gözaltına alınanlar Mardin Emniyet Müdürlüğü’ne götürülürken, gözaltına alınan 55 yaşındaki Ramazan Özen’in kanser hastası olduğunu söyleyen eşi Celile Özen, sabah saat 04.00 sıralarında özel hareket timlerinin evlerine geldiklerini, eşinin hasta olmasına rağmen gözaltına alındığını belirtti. Garip Vurgun 20 Ağustos günü tutuklandı.

18 Ağustos 2015’te, Mardin’in Nusaybin ilçesinde polis baskılarına karşı Cuma günü Abdulkadir Paşa Mahallesi’nde kazılan hendekleri kapatmak amacıyla yapılan polis baskını sırasında yaşanan patlamada 2 polis yaralanmıştı. Patlamanın ardından olayla bağlantıları olduğu iddiasıyla yapılan operasyonlarda 14 kişi gözaltına alındı.

20 Ağustos 2015’te, Mardin’in farklı ilçelerinde gözaltına alınan Şengül Oğur, Ali Budak, Bahattin Kökel, Süleyman Çam, Ahmet Başboğa, Selim Akay ve Cemil Aslan, emniyetteki işlemlerin ardından adliyeye sevk edildi. Savcılıkta ifadeleri alınan 7 kişi, tutuklanma talebiyle mahkemeye gönderildi. 7 kişi, “örgüt üyesi olmak”, “örgüte yardım etmek” ve “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet etmek” iddiasıyla tutuklanarak Mardin E Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.

21 Ağustos 2015’te, Mardin’in Nusaybin ilçesinde 3 gün önce “Öz yönetim” açıklamasını okuduğu gerekçesiyle gözaltına alınan Muhsin Aksan adlı yurttaş emniyetteki ifadesinin ardından Nusaybin Adliyesi’ne çıkartıldı. Savcılıktaki ifadesinin ardından “örgüt üyesi” olduğu iddiasıyla tutuklanma talebi ile mahkemeye sevk edilen Aksan, tutuklanarak Mardin E Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.

21 Ağustos 2015’te,  Mardin’in Merkez Artuklu ilçesine bağlı Yalım Mahallesi’nde bulunan bazı evlere gece saatlerinde özel harekat polislerince baskınlar yapıldı. Baskın yapılan evlerin kapı ve pencerelerinin kırıldığı baskınlarda Mahsum Çalhan ve Mehmet Aslanhan adlı kişiler gözaltına alındı.

22 Ağustos 2015’te, Mardin’in merkez Artuklu ilçesinde yapılan ev baskınlarında 2’si çocuk 4 kişi gözaltına alınmıştı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye çıkarılan 4 kişi savcılık ifadesi ardından tutuklama talebiyle sevk edildikleri mahkemece “Örgüt üyesi olma” ve “Eylemlere katıldıkları” iddiasıyla tutuklanarak Mardin E Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi. Tutuklananlardan 16 yaşındaki A.U., ismindeki çocuk, 20 Ağustos günü Artuklu’nun Yalım Mahallesi’nde gerçekleştirilen eyleme katıldığı iddia edilmişti. Ancak A.U.’nun eylemlerin olduğu saatlerde bir internet cafede olduğu, cafenin görüntüleri ile ispatlanmasına ve çocuğun mahkemede bunu dile getirmesine rağmen mahkemece tutuklanarak Mardin E Tipi Cezaevi’ne gönderildi.

25 Ağustos 2015’te Mardin’in Nusaybin İlçesi’nde düzenlenen operasyonda gözaltına alınan 4 kişiden HDP İlçe Örgütü Eşbaşkanı Sabiha Gündüz, MEYA-DER temsilcisi Salih Cebe ve DBP Nusaybin İlçe Örgütü yöneticisi Erhan Dinç “yasadışı örgüt propagandası yaptıkları” iddiasıyla tutuklandı.

28 Ağustos 2015’te, Mardin’in Nusaybin ilçesinde DBP’lilerin evlerine polis sabah saatlerinde baskın yaptı. Belediye Eşbaşkanı Sara Kaya, DBP İlçe Eşbaşkanları Ziynet Algan ve İdris Yavuz, ilçe yöneticileri Alaveddin Aslan ve belediye çalışanı Şehmus Yiğit’in evlerine düzenlenen baskında arama yapıldı. Kaya ve Algan gözaltına alınırken, Yavuz, Aslan ve Yiğit ise baskın esnasında evde olmadığı için gözaltına alınmadı. Gözaltına alınanlar akşam saatlerinde serbest bırakıldı.

31 Ağustos 2015’te Yaptıkları “özerklik” açıklaması nedeniyle daha önce gözaltına alındıktan sonra serbest bırakılan Mardin’in Nusaybin İlçesi’nin Belediye Eşbaşkanı Sara Kaya ile DBP İlçe Eşbaşkanı Ziynet Algan savcının itirazı üzerine yeniden çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı.

4 Eylül 2015’te Mardin’in Dargeçit İlçesi’nde 4 polisin ölümüyle sonuçlanan saldırı nedeniyle gözaltına alınan Dargeçit Belediyesi çalışanı Hamza Dikmen’in gözaltına maruz kaldığı şiddet nedeniyle kulağına dikiş atıldığı öğrenildi.

14 Eylül 2015’te, Mardin’in Dargeçit (Kerboran) ilçesinin Bahçebaşı, Tepebaşı ve Sefa mahallelerinde birçok eve polis ve özel harekat timleri tarafından baskın düzenlendi. Yapılan ev baskınlarında, İbrahim Baran ve Faris Çelik isimli yurttaşlar gözaltına alındı. Gözaltı gerekçesi öğrenilemeyen yurttaşlar, Dargeçit İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü.

16 Eylül 2015’te, Naturel Reklam Ajansı Mardin Temsilcisi Şemsettin Solhan hakkında açılan soruşturma kapsamında ifade vermesi gerektiği belirtilerek Kızıltepe İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne çağrıldı. İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne ifade vermeye giden Solhan, hakkında “Silahlı örgüt üyesi olduğu” gerekçesi ile arama kararının olduğu belirtilerek gözaltına alındı. Solhan çıkarıldığı Savcılığın ardından tutuklama talebi ile mahkemeye gönderildi. Mahkeme, aleyhinde “Silahlı örgüt üyesine adam kazandırmak”tan dolayı ifade verildiği belirtilen Solhan’ı “Silahlı örgüt üyesi olduğu” gerekçesi ile tutuklayarak Mardin E Tipi Cezaevi’ne gönderdi.

17 Eylül 2015’te, Mardin’in Dargeçit (Kerboran) ilçesinde, 3 Eylül’de polis aracının geçişi sırasında meydana gelen ve 4 polisin yaşamını yitirdiği patlama ile bağlantıları olduğu iddiasıyla 7 kişi, gözaltına alınmış serbest bırakıldıktan sonra ise savcılığın itirazı ile tekrar gözaltına alınmıştı. Mardin Adliyesi’ne sevk edilen ve savcılık tarafından ifadeleri alınan 7 kişiden biri serbest bırakılırken, 6’sı tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi. Mahkemede ifade veren 6 yurttaş, “Örgüt üyesi olma” iddiasıyla tutuklanarak Mardin E Tipi Cezaevi’ne gönderildi.

23 Eylül 2015’te, Mardin’in Nusaybin ilçesinde 2 gün önce gözaltına alınan Berivan Bitmen (22) ve Seyhan Çiçekli (22) adlı gençler, İlçe Emniyet Müdürlüğü’ndeki işlemlerin ardından adliyeye sevk edildi. Savcı tarafından tutuklama talebiyle Nusaybin Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edilen her iki kadın “Örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklanarak, Mardin E Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.

24 Eylül 2015’te, Mardin Nusaybin’de şüphe üzerinde 3 gün önce gözaltına alınan Mehmet Zeki Çivik ve Hüseyin Basın adlı yurttaşlar alınan ifadeleri ardından serbest bırakıldı.

29 Eylül 2015’te, Mardin’in Nusaybin ilçesinde DBP ilçe örgütünden çarşıya giden KJA aktivisti Şehriban Altınışık ve beraberindeki Yaşar Agdoğan adlı bir yurttaş, polisler tarafından yolda durdurularak gözaltına alındı. Gözaltına alınan Altınışık ve Agdoğan, akrep tipi zırhlı araca bindirilerek İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne götürülürken, gözaltına alınma gerekçesi ise öğrenilemedi.

1 Ekim 2015’te Mardin’in Nusaybin İlçesi’ndeki operasyonda gözaltına alınan Şehriban Altınışık “yasadışı örgüt üyesi oldukları” iddiasıyla tutuklandı. Şehriban Altınışık’ın gözaltında işkence gördüğü ve kolunun kırıldığı belirtildi.

1 Ekim 2015’te, Mardin ili Nusaybin yakınlarındaki Bagok Dağı’nda çıkan çatışmanın ardından “Pakrewangeha Egît Suruç ve Ayten Tekin Şehitliği”nde canlı kalkan eylemi yapan 19 kişi (Mevlüde Başdaş, Melez Tekin, Hasret Aslan, Şêxa Aslan, HDP Derik ilçe yöneticisi Lokman Kömürcü, DBP Derik ilçe yöneticisi Zeki Güner, Bekir Özbey, Gülcan Aslan, Rüstem Aslan, Hafsettin Aslan, HDP Mazıdağ İlçe Eş Başkanı Mahir Kaplan, Mazıdağ Belediye Meclis üyeleri Emanet Eneş, Osman Azak, İhsan Seyhan, Halim Temel ile Şehmus Temel, Tahir Başak ve soy ismi öğrenilemeyen Ramazan ile ismi öğrenilemeyen bir kişi) gözaltına alındı.

5 Ekim 2015’te, Mardin’in Nusaybin ilçesi Yeni Turan Mahallesi’nde, Abdullah Ak (17) isimli çocuk, özel harekat polisleri tarafından gözaltına alındı.

7 Ekim 2015’te, Mardin’in Nusaybin ilçesinde Halil Deniz, Ferze Aslan ve oğlu Rizgar Aslan, yakınlarını ziyaret ettikleri Devlet Hastanesi çıkışında durdurularak gözaltına alındı. Gözaltı gerekçeleri öğrenilmeyen yurttaşlar, İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. Öte yandan iki gün önce ilçenin Yenituran Mahallesi’nde özel harekat polisleri tarafından gözaltına alınan Abdullah Ak adlı genç, çıkarıldığı mahkemece denetim serbestlilik şartıyla serbest bırakıldı. Ak’ın gözaltında işkenceye maruz kaldığı belirtildi.

7 Ekim 2015’te, Mardin’in Nusaybin ilçesinde, Nusaybin Arena haber sitesinde çalışan Abdulhalim Baran adlı muhabir, Facebook hesabından yaptığı paylaşımlardan dolayı “Örgüt propagandası yapma” iddiası polis tarafından gözaltına alındı.

8 Ekim 2015’te, Mardin’in Dargeçit ( Kerboran) ilçesinde dün gece saatlerinde bir araç içerisinde çarşı merkezinde dolaşan Rezan Baran, Xeribe Gezer ve İsmet Acar, özel harekat polisleri tarafından önleri kesilerek gözaltına alındı. 3 kişi İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü.  Araç sahibi olan DBPli Dargeçit Belediye Meclis Üyesi Mahmut Kılıç da gözaltına alındı. Kılıç’ın aracında bulunan şehir planı ve imar çizelgelerinin gözaltı gerekçesi olarak gösterildiği belirtiliyor. Kılıç’ın Mardin Büyükşehir Belediyesi İl İmar Komisyonu’nda yer aldığı öğrenildi.

12 Ekim 2015’te, Mardin’in Nusaybin ilçesinde Mitanni Kültür Merkezi çalışanı Nazlı Duman’ın evine özel harekat ve sivil polis tarafından baskın düzenlendi. Sabah saatlerinde evin bulunduğu mahalleyi ablukaya alan polis, evi didik didik aradıktan sonra Duman’ı gözaltına aldı. Anne Medine Duman, evlerine yapılan baskına tepki göstererek, son üç ayda beşinci kez polislerin evlerine baskın düzenlediğini belirtti. Baskında polislerin başlarına silah dayadığını söyleyen anne Duman, bir an önce kendilerine yapılan bu hukuksuzluğa son verilmesi çağrısında bulundu.

13 Ekim 2015’te, Mardin’in Dargeçit (Kerboran) ilçesinde dün “sokağa çıkma yasağı” sırasında polisler ve özel harekat timleri tarafından Bahçebaşı Mahallesi’nde yapılan ev baskınları sırasında gözaltına alınan DBP PM Üyesi Hatice Şen, Dargeçit Belediye Eşbaşkan Yardımcısı M. Şirin Turan, Belediye Meclis Üyesi Leyla Anık, İlçe Emniyet Müdürlüğü’ndeki ifade işlemleri ardından savcılığa sevk edildi. Savcılık tarafından “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla Sulh Ceza Mahkemesi’ne sevk edilenlerden siyasiler, tutuklanarak Midyat M Tipi Cezaevi’ne götürüldü.

20 Ekim 2015’te, Mardin’in Nusaybin ilçesi İpekyolu üzerinde 17 Ekim günü, yol kontrolü sırasında Alper Aydın, Fatih Aydın, Aladdin Çelik, Kamil Kolanç ve Yeşim Yılmazoğlu isimli yurttaşlar, özel harekat timleri tarafından gözaltına alındı. İl Emniyet Müdürlüğü’ndeki işlemlerinin ardından Nusaybin Adliyesi’ne sevk edilen “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklandı.

23 Ekim 2015’te Mardin’in Savur İlçesi’nde gözaltına alınan DBP İlçe Eş Başkanı Mehmet Salih Filiz çıkarıldığı mahkeme tarafından “yasadışı örgüt üyesi olduğu” iddiasıyla tutuklandı.

23 Ekim 2015’te, Mardin’in Midyat ilçesinde özel harekat timleri ve polisler tarafından düzenlenen ev baskınlarında M. Emin Akıncı ve Sadrettin Yılmaz isimli yurttaşlar gözaltına alındı.

27 Ekim 2015’te, Mardin’in Nusaybin ilçesinde, polis tarafından düzenlenen ev baskınlarında Baran Aslan, Engin Aykut isimli yurttaşlar ile F.T ve E.Ö isimli çocuklar çocuklar gözaltına alındı. Dargeçit ilçesinde gerçekleşen baskınlarda ise Dargeçit Belediye Meclis üyesi Mahmut Kılıç gözaltına alındı.

28 Ekim 2015’te, Mardin’in Artuklu ilçesinde düzenlenen ev baskınlarında Remzi Şimdi, Abdulcelil Şimdi ve Mehmet Denk isimli yurttaşlar gözaltına alındı.

31 Ekim 2015’te, Mardin’in gözaltına alınan Selahattin Yavuz, Mehmet Emin Gülsever, Şirin Mahsun Günay ve Halil Öngün “Örgüte üyesi olma” iddiasıyla tutuklandı.

2 Kasım 2015’te Mardin’in Dargeçit İlçesi’nde ifade vermek üzere Emniyet Müdürlüğü’ne çağrılan İ.K. (17) aynı gün sevk edildiği mahkemece “yasadışı örgüt üyeliğiyle” suçlanarak tutuklandı.

3 Kasım 2015’te Mardin’in Mazıdağı İlçesi’nde HDP ve DBP üye veya yöneticilerine yönelik düzenlenen operasyon sonucu Mazıdağı Belediyesi Eş Başkanı Ali Özkan’ın da aralarında bulunduğu 5 kişi gözaltına alındı.

3 Kasım 2015’te Mardin’in Nusaybin İlçesi’ne bağlı Sitîlîlê (Akarsu) Köyü’nde ev baskınları düzenleyen jandarma ekipleri gerekçesini açıklamadan 6 kişiyi gözaltına aldı.

5 Kasım 2015’te Mardin’in Mazıdağı İlçesi’nde HDP ve DBP üye veya yöneticilerine yönelik düzenlenen operasyonda gözaltına alınan 11 kişiden Mazıdağı Belediyesi Eş Başkanı Ali Özkan’ın da aralarında bulunduğu 9 kişi “yasadışı örgüt üyesi oldukları” iddiasıyla tutuklandı.

8 Kasım 2015’te, Mardin’in Nusaybin ilçesinde 5 Kasım günü Nusaybin Devlet Hastanesi önünde polisler tarafından gözaltına alınan Ömer Kaya (20), emniyetteki işlemlerinin ardından ilçe adliyesine getirildi. Savcılık ifadesinin ardından “Kasten adam öldürme” iddiasıyla Nusaybin Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edilen Kaya, tutuklanarak Mardin E Tipi Cezaevi’ne gönderildi.

12 Kasım 2015’te, Mardin’in Dargeçit (Kerboran) ilçesinde, sabah erken saatlerde polis ve özel harekât timleri tarafından Bahçebaşı, Tepebaşı, Safa ve Beğendi (Gizr) mahallerine eşzamanlı ev baskınları düzenlendi. Yapılan ev baskınlarında Rezan Baran (24) ve Nimet Aslan (24) isimli yurttaşlar gözaltına alındı.

13 Kasım 2015’te, Mardin’nin Dargeçit ( Kerboran) ilçesinde polis ve özel harekat timleri, arkadaşları ile Bahçebaşı Mahallesi’ndeki Özgürlük Park’ında oturan gençlere baskın düzenledi. Yapılan baskın sonucu Kobanê olaylarında yaşamını yitiren Abdulkerim Seyhan’nın Kardeşi Hakkı Seyhan (21) adlı genç darp edilerek gözaltına alındı. Polis ile gençler arasında kısa süreli bir tartışma çıktığı belirtilirken, gözaltına alınan Seyhan İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. Dargeçit’te dün akşam saatlerinde yapılan ev baskınında gözaltına alınan Hakkı Seyhan adlı genç serbest bırakıldı.

16 Kasım 2015’te, Mardin’in Dargeçit (Kerboran) ilçesinde gözaltına alınan DBP Belediye Meclis üyesi Yüksel Oğuz’a destek için Hükümet Konağı bahçesine gelen DBP İl Meclis üyesi M. Şerif Acar, polisler tarafından “İfaden var diyerek” gözaltına alındı. Savcılık tarafından ifadeleri alındıktan sonra “Örgüt üyesi olma” iddiasıyla Sulh Ceza Mahkemesi’ne sevk edilen Oğuz ve Acar, tutuklanarak, Midyat M Tipi Cezaevi’ne gönderildi.

17 Kasım 2015’te Mardin’in Nusaybin İlçesi’ndeki ablukayı ve devam eden operasyonları protesto etmek için Kızıltepe İlçesi’nde düzenlenen protesto gösterilerine müdahale eden polis ekipleri 4 çocuğu gözaltına aldı.

19 Kasım 2015’te Mardin’in Dargeçit İlçesi’nde daha önce gözaltına alındıktan sonra serbest bırakılan Muhyettin Demir (20), savcılığın itirazı üzerine yeniden gözaltına alınarak aynı gün çıkarıldığı mahkemece “cumhurbaşkanına hakaret ettiği” iddiasıyla tutuklandı.

22 Kasım 2015’te, Sokağa çıkma yasağının 10 gündür sürdüğü Mardin Nusaybin’de ilçeye girmek isteyen ve aralarında DBP Eş Genel Başkanı Emine Ayna, Mardin Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Ahmet Türk ve HDP’li vekillerin bulunduğu kitleye polis gaz bombası ve tazyikli suyla saldırdı. Başından tazyikli su darbesi alan Sancar ve gaz bombasından etkilenen Ayna, Nusaybin Devlet Hastanesi’nde müşahede altına alındı. Saldırı esnasında çok sayıda kişinin yaralandığı ve gözaltına alındığı belirtildi. Saldırı haberini takip eden ve görüntüleyen Dicle Haber Ajansı (DİHA), Jin Haber Ajansı (JINHA), İMC ve Cumhuriyet Gazetesi muhabirlerinin etrafı polisler tarafından çevrilerek, ellerindeki tüm kamera kartlarına el konuldu. Muhabirlerin el konulan kamera kartları incelenmek üzere İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne götürülürken, JINHA’nın şoförü ise gözaltına alınarak TEM şubeye götürüldü.

24 Kasım 2015’te, Mardin’in Kızıltepe ilçesinde Mezopotamya ve İpek mahallelerinde 2 ayrı adrese yapılan baskınlarda 78 yaşındaki Osman Sarıboğa ve Gülay Taptı (28) ile ismi öğrenilmeyen 3 kişi daha gözaltına alındı.

24 Kasım 2015’te, Nusaybin’de polisler tarafından vurularak yaralanan ve Dicle Üniversitesi Hastanesi’nde tedavi altına alınan Serkan Tutak, tedavi gördüğü hastanede yaralı halde gözaltına alındı.

24 Kasım 2015’te, Mardin’in Kızıltepe ilçesinde Sosyalist Gençlik Derneği (SGD) üyesi, Sait Sırdaş, Abdülkadir Geze, Yakup Altay, Berivan Güneş, Şehmus Yurtgül, Ahmet Daş, Rohat Karaboğa adlı gençler, Azadi Gazetesi’nin satışı ve SGDF’nin 28 Kasım’da gerçekleştireceği etkinliğin bildiri dağıtımını yaptığı sırada polisler tarafından gözaltına alındı.

24 Kasım 2015’te, Mardin’in Nusaybin ilçesinde, ilan edilen sokağa çıkma yasağının 12’inci gününde  Abdulkadirpaşa Mahallesi’nde özel timler tarafından bir çok eve baskın düzenlendi, baskınlarda Nusaybin Belediyesi Çalışanı Baki Narman ile SES üyesi Mehmet Sait Kaplan’ın gözaltına alındığı öğrenildi.

26 Kasım 2015’te, Nusaybin’de sokağa çıkma yasağı sırasında polis kurşunuyla ağır yaralanan Mehmet Aslan’ın (19) hayati tehlikesi devam etmesine rağmen gözaltına alınarak tutuklandığı öğrenildi.

30 Kasım 2015’te, Sokağa çıkma yasağının 4’üncü kez ilan edildiği Mardin Nusaybin’de dün akşamdan buyana 5 kişi gözaltına alındı. Gözaltı gerekçesi öğrenilemeyen Nisebin.com sitesinin sahibi Zeki Karakuş, Ali Tuna, Bayram Demir ve ismi öğrenilemeyen 2 kişinin İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldüğü öğrenildi.

30 Kasım 2015’te, Mardin’inin Midyat ilçesinde, öğlen saatlerinde polisler tarafından evlerine baskınla gözaltına alınan Mele Abdülaziz Bilgin (60) ve Ahmet Yıldız (75) serbest bırakıldı. Kürt özgürlük mücadelesinde yaşamlarını yitirenlerin taziyelerine katıldıkları iddiasıyla gözaltında alınan iki mele Midyat Emniyet Müdürlüğü’ndeki işlemleri ardından serbest bırakıldı.

1 Aralık 2015’te, Mardin’in Nusaybin ilçesinde önceki gün 4’üncü kez ilan edilen sokağa çıkma yasağının başlamasının ardından gözaltına alınan Nusaybin Haber (nisebin.com) sitesi sahibi Zeki Karakuş, Bayram Demir, Tahir Avcı ve Ali Tuna Nusaybin Adliyesi’ne çıkarıldı. Savcılıkta alınan ifadelerinin ardından Zeki Karakuş, tutuklama istemiyle çıkarıldığı Nusaybin Sulh Ceza Hâkimliği’nde sitesinde yayınladığı haberler gerekçe gösterilerek, “Örgüt propagandası yapmak” suçlamasıyla tutuklandı. Bayram Demir ve Tahir Avcı adlı yurttaşlar, “Örgüte üye olmak” iddiasıyla tutuklanırken, Ali Tuna ise serbest bırakıldı.

2 Aralık 2015’te, Sokağa çıkma yasağının 7’inci gününde sürdüğü Mardin’in Derik ilçesinde saldırılar devam ederken, ablukayı kırmak için ilçeye gelen yurttaşların genel olarak toplandığı ilçe girişindeki Tepebağ (Tılbısım) Mahallesi’nde ev baskınları yapıldı. Sabah erken saatlerinde yapılan baskınlarda Mehmet Ali Bahçeci ile oğlu Mehmet Bahçeci ile Şeyhmus Ata isimli yurttaşlar gözaltına alındı. Gözaltına gerekçeleri öğrenilemeyen yurttaşlar, Derik İlçe Jandarma Komutanlığı’na götürüldü.

2 Aralık 2015’te, Mardin’in Derik ilçesinde sokağa çıkma yasağı adı altında 7 gündür süren sıkıyönetim uygulamaları ile ablukayı kırmak ve halkın direnişine destek olmak amacıyla farklı illerde bulunan Derik Kültür Dernekleri üyeleri ilçeye girmek istedi. Kitlenin ilçeye girişi askerlerce engellenirken, ilçe girişinde durumu protesto etmek isteyen ve aralarında HDP Diyarbakır Milletvekili Çağlar Demirel’in de bulunduğu kitleye Jandarma gaz bombaları ile saldırdı. Saldırı esnasında, kitle içinde bulunan Sedat Kaya, Cihan Güneş, Selahattin Özüçalışır, Yusuf Utma ve Tayyar Korkmaz isimli yurttaşlar Jandarma tarafından gözaltına alındı.

5 Aralık 2015’te, Mardin’in Derik ilçesinde sokağa çıkma yasağının sürdüğü sırada gözaltına 5 kişi dört gün sonra adliyeye çıkarıldı. Savcılıkta ifadeleri alınan M. Ali Bahçeci, Mehmet Bahçeci, İbrahim Poyraz ve Seyhmus Ata serbest bırakılırken, Hamdullah Dölek adlı yurttaş ise, “örgüte üye olmak” iddiasıyla mahkemeye sevk edildi. Mahkemede aynı gerekçeyle tutuklanan Dölek, Mardin E Tipi Kapalı Cezaevi’ne götürüldü.

10 Aralık 2015’te, Mardin Dargeçit’te 9 Aralık günü polisler tarafından darp edilerek gözaltına alınan 17 yaşındaki M.Y. isimli çocuk götürüldüğü emniyette ifadesi alınması sonrası serbest bırakıldı.

12 Aralık 2015’te Mardin’in Nusaybin İlçesi’nde sokağa çıkma yasağının uygulandığı Fırat Mahallesi’ndeki hasarı incelemek üzere mahalleye giden DBP Parti Meclisi üyesi Fırat Alökmen ve beraberindeki Cengiz Erdem gözaltına alındı.

13 Aralık 2015’te Sokağa çıkma yasağının sürdüğü Mardin’in Dargeçit İlçesi’nde HDP İlçe Örgütü Eş Başkanı Yasin Turan “cumhurbaşkanına hakaret ettiği” iddiasıyla gözaltına alındı.

19 Aralık 2015’te, Sıkıyönetimin 6’ıncı kez ilan edildiği ve 4 mahalle de 6 gündür sokağa çıkma yasağının uygulandığı Nusaybin’de dün gece 2’si Rojavalı 3 çocuk gözaltına alındı. Gece saatlerinde 27 Mayıs Caddesi’nde, yasaklı mahallelerdeki direnişle dayanışma amacıyla ateş yakan Rojavalı Ahmed Musa (13), Mehmed Musa (14) ve ismi öğrenilemeyen çocuklar, özel harekât polisleri tarafından gözaltına alınarak Nusaybin Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şube’ye götürüldü.

21 Aralık 2015’te, Sıkıyönetimin ve halka saldırıların 11’inci gününe girdiği Mardin/Dargeçit’te saldırıların yoğunlaştığı Safa mahallesine yürümek isteyen kitlenin içinde bulunan DBP İlçe Eşbaşkanı Abdurrahman Arslan, polis tarafından gözaltına alındı.

21 Aralık 2015’te, Mardin’in Derik ilçesinde sabah saatlerinde Kale, Cevizpınar ve Tepebağ mahallelerinde kapıları kırılarak girilen evlerde devlet güçleri uzun süre arama yaptı. Baskınlar sırasında Mehmet Ektiren, Mazlum Dinç, Şervan Kabak, Mehmet Denk, Rıdvan Dip, Serdar Yıldırım ve Şükriye Dip gözaltına alındı. Mazlum Dinç ve Serdar Yıldırım “Örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklandı. Tutuklananlardan Serdar Yıldırım’ın belden aşağısının felçli olduğu ve tekerlekli sandalyeyle yaşamını sürdürmek zorunda olduğu öğrenildi.

22 Aralık 2015’te, Mardin’in Mazıdağı ve Kızıltepe ilçelerinde asker ve polis ev baskınları düzenledi. Mazıdağı’nda çeşitli mahallerde Jandarma ekiplerinde evlere eşzamanlı yapılan baskınlarda evlerin kapılarını kıran asker Cemal Çelik, Doğan Yaşar, Acire Yaşar, Alaattin Yaşar, Aydın Yaşar, Hikmet Eres, Cafer Eres, Abdullah Eres, Burhan Eres, Fethullah Eres, Mehmet Şirin Acar ve Mehmet Halis Eliş adlı yurttaşları gözaltına alındı. Gözaltına alınan kişilerin Mazıdağı İlçe Jandarma Komutanlığı’na götürüldükleri öğrenildi.

24 Aralık 2015’te Mardin’in Derik İlçesi’nde yapılan ev baskınlarında gözaltına alınanlardan Mehmet Ektiren, Şervan Kabak, Mehmet Denk adlı 3 kişi, “yasadışı örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklandı.

27 Aralık 2015’te, Sıkıyönetim saldırılarının 17’nci gününe girdiği Mardin’in Dargeçit ilçesinde,  Saray ve Safa mahallerinde bazı evlere özel harekat polisleri tarafından yapılan baskınlarda gözaltına alınan 7 çocuk, Dargeçit Emniyet Müdürlüğü’ndeki ifade işlemlerinin ardından savcılığa sevk edildi. Savcılık tarafından da tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edilen çocuklar, “Örgüt üyesi olma” iddiasıyla tutuklandı.

27 Aralık 2015’te, Mardin Dargeçit’te yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan 7 çocuğun tutuklandığı ilçede, Safa Mahallesi’nde evine baskın düzenlenen ve gözaltına alınan Yusuf İlhan (24) da tutuklandı.

29 Aralık 2015’te, Mardin’in Derik ilçesinde 4 gün önce Küçükpınar Mahallesi’nde ismi öğrenilemeyen 1 kadın tartaklanarak gözaltına alınmıştı. Aynı gün mahallenin muhtarı Ramazan Dinler ve eşi Remziye Dinler de evlerine yapılan baskınla gözaltına alınmıştı. Derik’te 4 gün önce polisler tarafından tartaklanarak gözaltına alınan ve ismi öğrenilemeyen kadından haber alınamadığı öğrenildi.

29 Aralık 2015’te, Mardin Derik’te geçtiğimiz günlerde gözaltına alınan 3 kişiden Şükran Özer isimli kadın “örgüt üyeliği” iddiasıyla tutuklandı.

31 Aralık 2015’te, Mardin’in Kızıltepe ilçesinde 26 Aralık’ta evlere düzenlenen baskınla gözaltına alınan Serhat Yıldırım, Hakkı Ay, Hamdullah Çelik, Erkan Taşkan, Servan Sertkaya ve Nurullah Sertkaya İlçe Emniyet Müdürlüğü’ndeki işlemlerinin ardından adliye getirildi. Savcılık ifadelerinin ardından “Örgüt üyesi olmak” iddiasıyla Sulh Ceza Mahkemesi’ne sevk edilen 6 yurttaş tutuklanarak, Mardin E Tipi Cezaevi’ne gönderildi.

Mersin

3 Ocak 2015’te Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AKP) il örgütü kongresi için Mersin’e gelen Başbakan Ahmet Davutoğlu’nu protesto eden Halkevi üyesi 20 kişi darp edilerek gözaltına alındı.

18 Şubat 2015’te Kobanê’de IŞİD’e karşı mücadele ederken yaşamını yitiren YPG militanı Harun Özmen (Devran Amed) için Mersin’in Tarsus İlçesi’nde yürüyüş yapmak isteyen Yurtsever Demokratik Gençlik Hareketi (YDG-H ) üyelerine biber gazı ve plastik mermili silahlarla müdahale eden polis en az 5 kişiyi gözaltına aldı. Aynı gün sabah saatlerinde Harun Özmen’in cenaze törenine de müdahale eden polis ekipleri 5 kişiyi de o müdahale esnasında gözaltına almıştı.

23 Şubat 2015’te Birleşik Haziran Hareketi aktivisti 9 kişi, 13 Şubat 2015’te Mersin’de düzenlenen “Laik ve Bilimsel Eğitim İçin Ayaktayız” başlıklı mitingde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hakkında “hırsız” ve “katil” diye slogan attıkları iddiasıyla gözaltına alındı.

26 Şubat 2015’te Mersin’de ev baskınları düzenleyen polis ekipleri “bayrak yaktıkları” iddiasıyla O.K. (17), F.D. (14), S.A. (15), F.K. (14) adlı 4 çocuğu gözaltına aldı.

16 Mart 2015’te Mersin Üniversitesi’nde Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) yöneticilerinin katıldığı bir etkinliği protesto eden öğrencilere müdahale eden polis ekipleri 9 kişiyi gözaltına aldı.

2 Nisan 2015’te Mersin’de 27 Mart 2015’te ev baskını düzenleyen polis ekiplerinin daha önce Şanlıurfa’ya dahi gitmeyen Ş.T.’yi (7) “Kobanê sınırında eyleme katılarak molotofkokteyli attığı” ve “polise direndiği” suçlamalarıyla gözaltına aldığı, Ş.T.’nin sevk edildiği savcılık tarafından serbest bırakıldığı ortaya çıktı. Konuyla ilgili açıklama yapan İnsan Hakları Derneği (İHD) Mersin Şubesi Başkanı Ali Tanrıverdi, Ş.T.’nin ağır psikolojik sorunlar yaşadığını ve geceleri yataktan fırlayarak uyandığını belirtti.

2 Nisan 2015’te Mersin’de ev baskını düzenleyen polis ekipleri, gerekçe göstermeksizin A.A.’yı (15) gözaltına aldı.

5 Nisan 2015’te Halkevlerinin “Yürü Üstüne Üstüne” kampanyası kapsamında Ankara’da 12 Nisan 2015’te yapacağı miting için Mersin’de afiş asan Liseli Genç Umut üyesi 3 çocuk gözaltına alındı. İfadeleri alınan 3 çocuk “Kabahatler Yasası’na muhalefet ettikleri” iddiasıyla 208’er lira para cezası kesilmesinin ardından serbest bırakıldı.

26 Nisan 2015’te Mersin’in Silifke İlçesi’nde 24 Mart 2015’te AKP tarafından panolara asılan afişleri eleştirmek amacıyla facebook hesabından mesaj yazan CHP üyesi İlker Bulundu gözaltına alınarak çıkarıldığı mahkeme tarafından “cumhurbaşkanına hakaret ettiği” suçlamasıyla tutuklandı.

29 Nisan 2015’te Mersin’de Demokratik Gençlik Konfederasyonu (DEM-GENÇ) aktivistlerinin “Xewedi Derkeve” adlı kampanya kapsamında açtığı çadırı basan polis ekipleri 4 kişiyi gözaltına aldı.

4 Mayıs 2015’te, Mersin’de 1 Mayıs İşçi Bayramı kutlamalarında ‘Katil ve Hırsız Erdoğan’ sloganları atıp, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a hakaret ettikleri gerekçesiyle ifadeleri alındıktan sonra tutuklanma talebi ile mahkemeye sevk edilen 9 kişi Denetimli Serbestlik Yasası ile beraat ettiler. Mersin adliyesi önünde kısa bir açıklama yapan Avukat Sevim Küçük, TCK içinde yer alan bir hüküm hazine bulunmuş gibi Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olmasının ardından uygulanmaya konulduğunu söyledi. Küçük, “Bunun yaygınlaşması bizleri rahatsız ediyor. Avukatlar, parti temsilcileri, öğrenciler, gençler tutuklanıyor. Buna dur demek gerekiyor” ifadelerini kullandı.

17 Nisan 2015’te, Hakkında arama kararı olduğu gerekçesi ile gözaltına alınan Mersin Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü 2’inci sınıf öğrencisi Emine Biçer savcılıkta alınan ifadesinin ardından serbest bırakıldığı öğrenildi.

22 Mayıs 2015’te İstanbul’da Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) Maltepe İlçe Örgütü’ne pencerede asılı bulunan “Hırsız, katil AKP” yazılı pankart nedeniyle baskın düzenlendi. Yapılan aramanın ardından polis ekipleri yöneticilerden Ali Güçlü’yü gözaltına aldı.

28 Mayıs 2015’te, Mersin’in Tarsus ilçesinde gözaltına alınan Şerif Burgaç adlı yurttaş, kesinleşmiş cezası olduğu gerekçesiyle tutuklanarak Tarsus Cezaevi’ne gönderildi.

10 Temmuz 2015’te Mersin’in Akdeniz İlçesi’nde ev baskınları düzenleyen polis ekipleri gerekçe açıklamadan biri çocuk 9 kişiyi gözaltına alarak Terörle Mücadele Şubesi’ne götürdü.

22 Temmuz 2015’te, Mersin’in Toroslar ilçesine bağlı Mevlana Mahallesi’nde gece saatlerinde bazı evlere yönelik polis baskınları gerçekleştirildi. Baskın yapılan evlerden birinde Mazlum Ertuş (18) isimli bir genç gözaltına alındı. “Örgüt üyesi olmak” gerekçesiyle gözaltına alınan Ertuş’un, Mersin Emniyet Müdürlüğü TEM Şube’de tutulduğu öğrenildi.

24 Temmuz 2015’te, Mersin’in Tarsus ilçesine bağlı Barbaros, Şahin, Bahçe ve Fahrettinpaşa mahallelerinde sabah saatlerinde polis ev baskınları gerçekleştirdi. Ev baskınlarında 21 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlardan isimleri öğrenilenler, Şerif Geyik, Murat Polat, İzzet Erol, Orhan Çakmak, Hamza Çiçekçi, İlhan Işıksal, Atilla Özmen, İrfan Çakmak, Ahmet Kılıç iken halen arananlar olduğu öğrenildi.  Gözaltına alınanlar 27 Temmuz günü serbest bırakıldı.

28 Temmuz 2015’te, Mersin’in Akdeniz ve Toroslar ilçelerinde birçok eve eş zamanlı polis baskını yapıldı. Baskın sonucunda 30 kişi gözaltına alındı. Gözaltındakiler sağlık kontrolünün ardından emniyete götürüldü.   Savcılıkça ifadeleri alınan 24 kişi “örgüte üye olmak” iddiasıyla tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edildi. 31 Temmuz günü mahkemeye çıkarılan 3 kişi “örgüt üye olmak” iddiasıyla tutuklanırken 21 kişi ise adli kontrol şartı ile tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

3 Ağustos 2015’te, Mersin’de de YAKAY-DER binasına sabaha karşı polis baskını yapıldı. Yapılan baskında dernekte yapılan aramaların ardından YAKAY-DER Mersin Şube Eşbaşkanı Memet Şirin Eruncak gözaltına alındı.

4 Ağustos 2015’te, Adana, Pozantı Emniyet Müdürlüğü’ne yönelik saldırı sonrası Mersin’in Tarsus ilçesinde gözaltına alınan iki kişi Adana Emniyet Müdürlüğü’ndeki ifade işlemleri ardından savcılığa sevk edildi. İsimleri öğrenilemeyen iki kişi savcılıkça ifadeleri alındıktan sonra, Pozantı saldırısıyla bağlantıları olmadığı gerekçesiyle iki kişi savcılıkça serbest bırakıldı.

5 Ağustos 2015’te, Mersin’de önceki gün gözaltına alınan 7 kişiden 3’ü emniyetteki işlemlerinin ardından savcılığa çıkarıldı. Savcılık tarafından ifadeleri alınan ve tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edilen 3 kişiden 2’si “Örgüt üyesi olmak ve örgüt adına suç işlemek” iddiasıyla tutuklandı, bir kişi ise adli kontrol şartı ile serbest bırakıldı.

6 Ağustos 2015’te, Mersin’de 3 gün önce Akdeniz ilçesinde yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan 7 kişiden 2’si tutuklanmış, 1’i ise adli kontrol şartı ile serbest bırakılmıştı. Bu gün emniyetteki işlemleri tamamlanan 4 çocuk, savcılığa çıkarıldı. Savcılıktan alınan ifadelerinin ardından 4 kişi, tutuklanma talebi ile mahkemeye gönderildi. Mahkemede ifadesi alınan 4 kişiden 2’si adli kontrol şartı ile serbest bırakılırken, geçtiğimiz hafta Suruç protestolarını evinin balkonunda izlerken kafasına isabet eden bir cisimden kaynaklı Bülent Ecevit Güngör’ün yaşamını yitirmesine ilişkin 15 yaşındaki A.A. ve Ö.U. tutuklandı.

14 Ağustos 2015’te Mersin’in Akdeniz ve Tarsus ilçelerinde düzenlenen operasyonda 4’ü çocuk 11 kişinin gözaltına alındığı öğrenildi.

16 Ağustos 2015’te, Mersin’in Tarsus ve Akdeniz ilçelerinde gerçekleştirilen operasyonları kapsamında aralarında çocuklarında bulunduğu toplam 11 kişi gözaltına alındı. Akdeniz ilçesine bağlı Şevket Sümer Mahallesi’nde eylemlere katıldıkları ve polise patlayıcı madde attıkları iddiası ile 4’ü çocuk toplam 6 kişi gözaltına alınırken, Tarsus ilçesinde ise 5 kişi eylem hazırlığı içinde oldukları iddiası ile gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar,Tarsus İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. Tarsus’ta gözaltına alınanlardan 4 kişi, tutuklanma talebiyle sevk edildikleri mahkemece “Örgüte üye olma” ve “Örgüt adına suç işleme” iddiasıyla tutuklanarak cezaevine gönderildi.

20 Ağustos 2015’te, Mersin’in Tarsus ilçesinde, gözaltına alınan 6 kişi, savcılık ifadelerinin ardından tutuklanma talebi ile nöbetçi mahkemeye gönderildi. 6 kişiden Mahmut Bülbül, Eşref Tarım ve Kadri Ezer, “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklanırken, Ahmet Kızmaz, Cemal Bozkurt ve Cevahir Çelikten adli kontrol şartı ile serbest bırakıldı.

21 Ağustos 2015’te,  Mersin’in Akdeniz ilçesi Kazanlı Mahallesi’nde deniz kenarında Halk Cephesi üyeleri tarafından organize edilen yaz kampına yapılan polis baskınında gözaltına alınanların gözaltına alındığı sırada ve karakolda polis tarafından işkence edildiği öğrenildi. Gözaltına alınan 42 kişinin feci şekilde darp edildiği görülürken Yakup Aslan isimli Halk Cephesi üyesinin başparmağında kırık, sağ kulağında yırtılma olduğu görüldü. Polisin kendisini gözaltına alırken kulağını ısırdığını söyleyen Aslan, polis aracından elbiselerinin parçalandığını ve sonrasında ise boş bir odada işkence edildiğini söyledi. Öte yandan adliyede işlemleri devam eden 17 kişiden 10’u “örgüt üyesi olmak” iddiası ile 23 Ağustos günü tutuklanırken 7’si ise adli kontrol şartı ile serbest bırakıldı.

25 Ağustos 2015’te, Mersin’in Tarsus ilçesinde 18 Ağustos günü gözaltına ve “Örgüte üye olma” iddiasıyla sevk edildiği mahkemece adli kontrol şartı ile serbest bırakılan eski BDP Tarsus İlçe Eşbaşkanı Ahmet Kızmaz, savcılığın üst mahkemeye yaptığı itiraz üzerine hakkında tutuklama kararı çıkarıldı. Çıkarılan tutuklama kararının ardından evine baskın yapılan Kızmaz, polisler tarafından gözaltına alındı.

28 Ağustos 2015’te, Mersin’in Akdeniz ilçesine bağlı Şevket Sümer Mahallesi’nde evlere yapılan polis baskını sonuncuda 1’i çocuk 5 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınan 5 kişi sağlık kontrollünün ardından emniyete götürüldü.

3 Eylül 2015’te Mersin’de Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü’ne “Kadından sorunlu, çocuk katliamlarında sorumlu bakanlık istemiyoruz” pankartını asan Helin Ertekin, Sibel Yalçın, Gamze Taşçı, Dilan Özer ve Bejna Güney adlı 5 kadın polisler tarafından gözaltına alındı.

4 Eylül 2015’te Mersin’de düzenlenen ev baskınlarında gözaltına alınan Agit Tekin ve Sahah Ahmet “yasadışı örgüt üyesi oldukları ve propagandası yaptıkları” suçlamalarıyla tutuklandı.

7 Eylül 2015’te Mersin’in Akdeniz İlçesi’nde bağlı Güneş Mahallesi’nde “özerklik” ilanı için bir araya gelen gruba ateş açan polis ekipleri 2 kişiyi vurarak yaraladı, bir kişiyi de gözaltına aldı.

11 Eylül 2015’te, Mersin’in Silifke ilçesinde ırkçı saldırılara karşı kendini savunan ve gözaltına alınan 13 kişinin emniyetteki işlemlerinin ardından savcılığı çıkarıldı. Savcılıkta alınan ifadelerinin ardından 10 kişi serbest bırakılırken, 3 kişi ise “örgüt adına suç işlemek” iddiası ile tutuklanma talebi ile mahkemeye sevk edildi. Mahkemeye çıkarılan 3 kişi serbest bırakıldı.

11 Eylül 2015’te, Mersin’in Akdeniz ilçesindeki Cizre’ye destek eylemlerinde haber takibi yapan DİHA muhabirleri Erdoğan Alayumat, Berivan Altan ve Ahmet Kanbal polislerce darp edilerek gözaltına alındı.

13 Eylül 2015’te, Mersin’in Toroslar ilçesine bağlı Demirtaş Mahallesi Pazar Sokağı’nda bir araya gelen yüzlerce kişi, devlet katliamlarını protesto etti. Polis halka gerçek mermilerle saldırırken, ara sokaklarda kurulan barikatların arkasına geçen halk, polis saldırılarına karşı direndi. Polisin attığı mermiler birçok eve isabet ederken, atılan biber gazından kaynaklı birçok kişi etkilendi. Y.İ. isimli bir çocuk ve soyadı öğrenilemeyen Azad isimli bir genç gözaltına alındı.

13 Eylül 2015’te, Mersin’in Toroslar’a bağlı Demirtaş ve Akdeniz’e bağlı Yenipazar mahallelerinde de polis Kürt illerindeki katliamları protesto eden halka saldırdı. Saldırılarda Demirtaş’ta 2 yurttaş gözaltına alınırken, polis ara ara gerçek mermiler kullandı. Akdeniz’e bağlı Yeni Pazar Mahallesi’nde ise, Siteler Karakolu’nun tepesine keskin nişancılar konuşlandırılırken, rastgele atılan gaz bombaları evlere isabet etti. Ara ara gerçek mermiler kullanan polis sokaklara giremezken, Siteler Karakolu’nun etrafı TOMA ve zırhlı araçlarla çembere alındı.

14 Eylül 2015’te, Mersin’in Tarsus ilçesinde dün gece Kürt illerindeki katliamları protesto eylemlerinde gözaltın alınan 24 kişiden 14’dü Emniyet işlemlerinin ardından serbest bırakıldı. 8 kişi ise savcılık ifadelerinin ardından serbest bırakılırken, polis tarafından ayağından vurularak yaralanan Fırat Yılmaz ve Mehmet Salih isimli iki genç; “Örgüt üyesi olmak ve örgüt adına suç işlemek” iddiası ile tutuklanma talebi ile mahkemeye sevk edildi. Mahkemeye çıkarılan Yılmaz ve Salih aynı gerekçe ile tutuklanarak cezaevine gönderildi.

30 Eylül 2015’te Aziz Güler’in cenazesinin sınırda bekletilmesini protesto ettikleri için Mersin’de gözaltına alınan 7 kişiden Umut Çevik ve Ezgi Harbelioğlu “kuvvetli suç şüphesi bulunduğu” gerekçesiyle tutuklandı.

5 Ekim 2015’te, Mersin’de soyadı öğrenilemeyen Delil isimli Dem Genç üyesi polisler tarafından gözaltına alındı. Mersin Üniversitesi Demokratik Özgür Öğrenci Derneği’nden çıkarken gözaltına alınarak Mersin Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi’ne götürülen gencin hakkında arama kararı bulunduğu gerekçesiyle gözaltına alındığı öğrenildi.

6 Ekim 2015’te, Mersin’de, BÖG Komutanı Aziz Güler’in cenazesinin sınırda bekletilmesini protesto eden Genç Sen üyelerine, ülkücü grup tarafından yapılan saldırının ardından üniversiteye giren polis, saldırıya uğrayan gençlere gaz bombalarıyla saldırarak, Yasemin Öztürk ve Kendal Akara isimli 2 öğrenciyi gözaltına aldı.

7 Ekim 2015’te, Mersin’de sabah saatlerinde yapılan eş zamanlı ev baskınlarında aralarında HDP Mersin Milletvekili Adayı İkram Vuran’ın da bulunduğu KJA aktivistleri Mesude Şahin, Gurbet Kapancılar, Yakay- Der yöneticisi Cahit Argiş, Bahattin Bektaş, Akdeniz Belediyesi bünyesinde çalışmalarını sürdüren İŞTAR çalışanı Şerife Karabey ile Abdullah Ölmez gözaltına alındı.

2 Kasım 2015’te, Mersin’de İzzet Kına adlı genç polisler tarafından gözaltına alındı. HDP lehine slogan attığı gerekçesiyle gözaltına alınan Kına, İl Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü.

2 Kasım 2015’te Polisin İstanbul’da düzenlediği ev baskınında öldürülen Dilek Doğan’ı anmak için Mersin’de protesto gösterisi yapmak isteyen Halk Cepheasi üyelerine müdahale eden polis ekipleri 4 kişiyi darp ederek gözaltına aldı.

3 Kasım 2015’te, Mersin’de 2 Kasım günü akşam saatlerinde evine yapılan baskınla gözaltına alınan Ferhat Sezgin, tutuklandı. Yargılandığı eski bir dosyadan ceza aldığı öğrenilen Sezgin kararın mahkemece yüzüne okunmasının ardından Mersin Cezaevi’ne gönderildi.

12 Kasım 2015’te, Silvan’a destek için Mersin’de Doğan Haber Ajansı’nı işgal eden 6 kişi gözaltına alındı.

18 Kasım 2015 sabahı Mersin’de evlerine düzenlenen baskınla gözaltına alınan İzzet Eruncak ve Harun Kaya aynı gün çıkarıldıkları mahkeme tarafından “yasadışı örgüt üyesi oldukları” iddiasıyla tutuklandı.

19 Kasım 2015’te, Mersin Üniversitesi’nde, Kürt illerinde sokağa çıkma yasağı adı altında halka yönelik süren saldırıları ve PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridi protesto etmek isteyen DEM-GENÇ’li öğrenciler, polisin biber gazı ve joplu saldırısına maruz kaldı. Saldırı sırasında birçok öğrenci yaralanırken, soyadı öğrenilemeyen Serdar isimli bir öğrenci de polislerce ters kelepçelenerek gözaltına alındı. Yaşananları takip eden DİHA muhabiri Nurhan Kuzu da kendisini engelleyen polislerin cinsiyetçi küfürlere maruz kaldı. Basın kartı kontrol edilen Kuzu, daha sonra serbest bırakıldı.

23 Kasım 2015’te, Mersin’in Akdeniz ilçesinde, 21 Kasım’da HDP ilçe binasına yapılan baskında gözaltına alınan 5’i çocuk 16 kişiden, emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye getirildi. Savcılık ifadelerinin ardından “Örgüt üyesi olmak” iddiasıyla Mersin 1. Sulh Ceza Mahkemesi’ne sevk edilen 16 kişiden 12’si serbest bırakılırken, Fırat İşleyen, Mahsum Bozan ve A.U. aynı gerekçeyle tutuklanarak Mersin Cezaevi’ne gönderildi.

26 Kasım 2015’te, Mersin’de kapsamında evinde yapılan armanın ardından hakkında yakalama kararı çıkarılan Akdeniz Belediyesi Eşbaşkanı M. Fazıl Türk, bugün gittiği adliyede “Örgüt üyesi olmak” ve “Örgüte mali kaynak sağlamak” iddiası iddiasıyla ifadesi alınarak serbest bırakıldı.

2 Aralık 2015’te, Mersin’in Toroslar ilçesine bağlı Demirtaş Mahallesi’nde sabah saatlerinde polislerce eş zamanlı ev baskınları gerçekleştirildi. Yapılan baskınların ardından Agit Beltekin adlı genç, gözaltına alındı.

4 Aralık 2015’te Mersin Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü’nde görev yapan V.H. adlı trafik polisi, facebook hesabından yaygınlaştırdığı ve Cizre’deki sokağa çıkma yasağını, Gezi Parkı eylemlerini, Suruç Katliamı’nı konu edinen mesajları gerekçe gösterilerek gözaltına alındı. “Yasadışı örgüt propagandası yaptığı” ve “halkı kin ve düşmanlığa sevk ettiği” suçlamalarıyla mahkemeye sevk edilen V.H. adlî kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Mahkemedeki savunmasında kendine yöneltilen suçlamaları reddeden V.H., Cizre’de 4 yıl polis memuru olarak çalıştığını ve bu süre zarfında orada bulunanlarla arkadaşlık geliştirdiğini belirterek “duygusal bir bağlılık ve vicdani bir durumdan dolayı paylaşımda bulundum” dedi.

9 Aralık 2015’te, Mersin’de, kesinleşen hapis cezası nedeniyle gözaltına alınan KJA üyesi Hacire Çetin tutuklandı.

11 Aralık 2015’te, Mersin Üniversitesi’nde Ülkü Ocakları’nın Nihal Atsız anmasını protesto eden öğrencilere dönük polis saldırısında 38 öğrenci darp edilerek gözaltına alındı. 38 öğrencinin götürüldükleri emniyette işkenceye maruz kaldıkları öğrenildi.

14 Aralık 2015’te, Mersin Üniversitesi’nde Ülkü Ocakları’nın 12 Aralık’ta yaptığı Nihal Atsız anmasını protesto eden devrimci, demokrat ve yurtsever öğrencilere dönük polis saldırısında gözaltına alınan 38 öğrenci TEM’de alınan ifadelerinin ardından savcılığa sevk edildi. Savcılık ifadelerinin ardından “Örgüt üyesi olma”, “Örgüt Propagandası”, “ Kitlesel Şiddet Eylemini Organize Etme, Eyleme katılarak Gerilimi Tırmandırma” gerekçeleriyle tutuklanma talebiyle Mersin 1. Sulh Ceza Hâkimliğine sevk edildi. Sorgu Hâkimliğinde alınan savunmaların ardından Abdulkadir Keleş, Abdullah Talha Demir, Vedat İrinç, Ezgin Boyraz tutuklanırken, 11 öğrenci “Adli Kontrol” şartıyla serbest bırakıldı.

18 Aralık 2015’te, Mersin’de sabah saatlerinde yapılan operasyonlarda gözaltına alınların sayısı 43’e yükseldi. Tarsus ilçesinde yapılan operasyonda şu ana kadar 19 kişinin gözaltında alınırken, Akdeniz ilçesinde ise aralarında Akdeniz Belediyesi Eşbaşkanı M. Fazıl Türk, eşbaşkan yardımcıları, birim müdürleri ve belediye çalışanlarının da bulunduğu belirtildi.

24 Aralık 2015’te Mersin’in Tarsus İlçesi’nde eylem yapan gruba müdahale eden polis ekipleri 3 çocuğu gözaltına aldı.

25 Aralık 2015’te, Tarsus’ta gözaltına alınan yüzde 50 zihinsel engelli 12 yaşındaki çocuğa imzalatılan ifade tutanağına dayandırılarak yapılan operasyonlarda 4 kişi gözaltına alındı. Ayrıca operasyon yapan polisler, HDP Mahalle Temsilciliği duvarına “Yine geleceğiz” yazılaması yaptı.

29 Aralık 2015’te, Mersin’de 27 Aralık sabahı yapılan eş zamanlı baskınlarda gözaltına alınan 5’i çocuk 13 kişi serbest bırakıldı.

Muğla

3 Mayıs 2015’te Muğlanın Milas İlçesi’nde yaşayan Soner Devecioğlu (35), facebook hesabından hiçbir yorum yapmadan Recep İvedik adlı karakterin bulunduğu fotoğrafı paylaştığı için hakkında soruşturma yürüten savcı M.B. tarafından “kendisine hakaret ettiği” gerekçesiyle Soner Devecioğlu’nu gözaltına aldırdığı öğrenildi.

29 Haziran 2015’te, Muğla’da polisler tarafından düzenlenen ev baskınlarında “çeşitli tarihlerde kentte düzenlenen ve izin verilmeyen eylemlere katıldıkları” iddiasıyla Rengin Aslan, Özkan Yazar ve Aynur Baran adlı öğrenciler gözaltına alındı.

28 Temmuz 2015’te, Muğla Emniyet Müdürlüğü TEM Şube ekipleri tarafından dün Datça, Marmaris, Bodrum, Milas ve Köyceğiz ilçelerinde düzenlenen operasyonlarda gözaltına alınan HDP üye ve yöneticisi 18 kişi, emniyetteki sorgularının ardından bugün adliyeye sevk edildi. Adliyeye sevk edilen HDP’liler, alınan savcılık ifadelerinin ardından serbest bırakıldı.

26 Ağustos 2015’te, Muğla’da sabah saatlerinde yolda yürüyen bir kişinin, polisler tarafından zorla gözaltına alındığı belirtildi. Görgü tanıklarına göre, Muğla Havalimanı yakınlarında sabah saatlerinde kaldırımda yürüyün ve ismi öğrenilemeyen bir kişinin önü beyaz renkli 48 GD 002 plakalı araç tarafından kesildi. Araçtan inen sivil polisler, ismi öğrenilemeyen yurttaşı zorla araca bindirmek istedi. Söz konusu kişinin polislere direndiği ve “Neden alıyorsunuz beni, kimsiniz?” dediği, polislerin de, “Sırf Kürt olduğun için seni alıyoruz. Karakolda kim olduğumuzu görürsünüz” dediği iddia edildi.

Muş

28 Ocak 2015’te, Muş’un Bulanık ilçesine bağlı Erentepe beldesinde askerler tarafından yapılan kimlik kontrolü esnasında gözaltına alınan yerel sanatçı Kamuran Kaya, karakoldaki işlemlerin ardından Bulanık Adliyesi’ne sevk edildi. Hakkında, katıldığı etkinliklerde söylediği şarkılar nedeniyle “Örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla açılan davada verilen 10 ay hapis cezasının Yargıtay tarafından onaylandığı öğrenilen Kaya, tutuklanarak, Muş E Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.

9 Şubat 2015’te, Muş merkeze bağlı Sütlüce köyünde çok sayıda zırhlı araçla bir eve düzenlenen baskında, Hasan Kançıray isimli yurttaş “Örgüt üyesi” olduğu iddiası ile gözaltına alınarak Muş Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü.

11 Şubat 2015’te Muş’un Varto İlçesi’nde düzenlenen ev baskınında 6-8 Ekim 2014 tarihleri arasındaki eylemlere katıldığı gerekçesiyle gözaltına alınan Sidar Dursun çıkarıldığı mahkeme tarafından “yasadışı örgüt üyesi olduğu”, “kamu malına zarar verdiği” ve “polise direndiği” suçlamalarıyla tutuklandı.

26 Şubat 2015’te, Muş’un Bulanık ilçesinde Anadolu Öğretmen Lisesi 2’inci sınıf öğrencisi B.B. adlı çocuk polisler tarafından gözaltına alındı. Okul bahçesinde gözaltına alınarak İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne götürülen B. B’nin gözaltı gerekçesi ise öğrenilemedi.

27 Şubat 2015’te Muş’un Bulanık İlçesi’nde polis ekiplerinin evine düzenlediği baskında gözaltına alınan Hebun Topcu çıkarıldığı mahkeme tarafından “yasadışı örgüt üyesi olduğu” suçlamasıyla tutuklandı.

14 Mart 2015’te, Muş’ta Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Şube Başkanı İdris Gürkan’ın görevden alınması için açılan idari soruşturmayı protesto eden gruba müdahale eden polis ekipleri 15 sendikacıyı darp ederek gözaltına aldı.

25 Mart 2015’te Muş’un Bulanık İlçesi’nden Varto İlçesi’ne giderken yapılan yol kontrolünde gözaltına alınan Metin Çelik, Eray Can ve Aydın Sönmez aynı gün çıkarıldıkları mahkeme tarafından “yasadışı örgüt üyesi oldukları” suçlamasıyla tutuklandı.

24 Nisan 2015’te Muş’un Bulanık İlçesi’nde polis ekiplerinin evine düzenlediği baskında gözaltına alınan Fatih Tüfenci (24) Bitlis’in Güroymak İlçesi’nde çıkarıldığı mahkeme tarafından “yasadışı örgüt üyesi olduğu” suçlamasıyla tutuklandı.

13 Mayıs 2015’te Muş’un Bulanık İlçesi’ne bağlı Neynîk Beldesi’nde yapılan yol kontrolünde gözaltına alınan HDP Belde Örgütü Eşbaşkanı Faruk Balıkçı ile Neşat Yakın çıkarıldıkları mahkeme tarafından “yasadışı örgüt üyesi oldukları” suçlamasıyla tutuklandı.

31 Mayıs 2015’te, Muş’un Varto ilçesinde akşam saatlerinde yaşanan askeri hareketlilikle birlikte DBP ilçe eski Eşbaşkanı Güven Meşe gözaltına alındı.

4 Haziran 2015’te, Muş merkeze bağlı Ejmanuk (Güzeltepe) köyüne dün gece baskın yapan çok sayıda jandarma ve özel harekat polisi 2’si çocuk 6 kişiyi gözaltına aldı. Sabah saatlerine kadar süren operasyonda, zıhlı araçlar eşliğinde üç eve yapılan baskında, M. Şirin Aktaş (26) ve eşi Semra Aktaş (25), Nazire Aktaş (45), Aynur Aktaş (22) ile kız çocukları D.A. (15) ve B.A.(16) gözaltına alındı.

5 Haziran 2015’te, Muş’un Varto İlçesi’nde özel harekât ekipleri ev baskınları düzenledi. Baskınlarda gözaltına alınan Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) İlçe Örgütü yönetici ve üyelerinden Nazmi Tunç, Mehmet Akçora ve Hamza Çölgeçen Muş İl Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. Gözaltına alınan 3 kişi 6 Haziran 2015’te “yasadışı örgüt üyesi oldukları” suçlamasıyla tutuklandı.

5 Haziran 2015’te, KURDİ-DER Muş Şube Başkanı M. Şafi Nergiz, özel harekat polisleri tarafından Zafer Mahallesi’nde bulunan evine yapılan baskın sonucu gözaltına alındı. Sabah erken saatlerde gerçekleşen operasyonda Nergiz’in evinin kapısı kırılırken, evde bulunan eşyalar dağıtıldı.

8 Haziran 2015’te, Muş’ta olası seçim hilelerini önlemek için oy çuvallarının getirildiği adliye binası önünde toplanan HDP taraftarlarına biber gazı, basınçlı su ve plastik mermili silahlarla saldıran polis ekipleri 15 kişiyi gözaltına aldı.

6 Temmuz 2015’te Muş’un Bulanık İlçesi’nde ev baskınları düzenleyen özel harekât ekipleri Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Gençlik Meclisi üyesi 5 kişiyi gözaltına aldı.

10 Temmuz 2015’te, Muş’un Bulanık, Malazgirt ve Varto ilçeleri ile İzmir’de eş zamanlı olarak önceki gün düzenlenen ev baskınlarında gözaltına alınan 10 kişi, Muş Emniyet Müdürlüğü’ndeki işlemlerin ardından Ağrı’nın Patnos ilçesi adliyesine sevk edildi. Savcılık işlemlerinin ardından DBP Malazgirt İlçe Eşbaşkanı İsmail Turanlı, Dağıstan Payçu, Şinasi Kızılbaba, Fatih Uğurcu, Sidar Karaçelik, Habip Kaya, Velat Elden, Bülent Aydın, Erdal Urğun ve dosya kapsamında İzmir’de gözaltına alınarak Muş’a getirilen Vedat Aydın tutuklanmaları talebiyle nöbetçi mahkemeye sevk edildi. Mahkemeye sevk edilen 10 kişi “Örgüt üyesi olmak” ve “Örgüte yardım etmek” iddiasıyla tutuklanarak, Muş E Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.

23 Temmuz 2015’te, Muş’un Varto ilçesinde Suruç katliamını protesto etmek için ilçe merkezinde bir araya gelen yüzlerce kişiye polis tazyikli su ve gaz bombaları ile müdahalede bulundu. Yaşanan müdahaleye kitlede taşlarla karşılık verirken, ilçe merkezinde yaşanan çatışmalar büyüyerek devam etti. Mahalle aralarında devam eden çatışmalar sırasında 7 kişi gözaltına alınarak Varto İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. Polislere takviye olarak askerler, ilçenin birçok yerine konumlandırıldı.

25 Temmuz 2015’te, Muş’un Bulanık ilçesinde sabah saatlerinde polisler tarafından Şehitlik Mahallesi’nde iki ayrı eve baskın düzenlendi. Baskında kapı ve pencerelerin kırıldığı, evin içindeki eşyaların dağıtıldığı belirtildi. Baskında Y. S., Maşallah Selvi, Ömer Selvi ve Sedat Öner adlı yurttaşlar gözaltına alındı. 3 kişi Bulanık Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. Evlerine yapılan baskında eşi ve bir çocuğu polisler tarafından gözaltına alınan Resmigül Selvi, polislerin hiçbir gerekçe göstermeden kapılarını kırdıklarını ifade ederek, Evi dağıtıp eşyaları yerle bir ettikten sonra eşi ve çocuğunu alıp götürdüklerini söyledi.  Maşallah Selvi, Ömer Selvi ve Sedat Öner 27 Temmuz tarihinde serbest bırakıldı.

27 Temmuz 2015’te, Muş’un Bulanık ilçesinde ise gece saatlerinde polisler tarafından Şehitlik ve Bahçelievler mahallerinde bulunan iki ayrı eve yapılan baskınlarda 2 kişi gözaltına alındı. İhbar olduğu gerekçesiyle evlere yapılan baskınlarda Ercan Karadağ ve Emrah Çoban adlı gençler gözaltına alınarak,

28 Temmuz 2015’te, Muş’ta sabah saatlerinde yapılan ev baskınlarında 5 yurttaşın gözaltına alındığı öğrenildi. Gözaltı gerekçesi öğrenilemeyen Eyüp Özcan, Mehmet Sağlam, Ahmet Koç, Ekrem Özün ve Davut Bozkurt İl Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü.

28 Temmuz 2015’te, Muş’un Malazgirt ilçesinde akşam saatlerinde İlçe Garnizon Komutanı Binbaşı Arslan Kulaksız’ın uğradığı silahlı saldırı sonucu yaşamını yitiren ardından başlatılan operasyon devam etti. İlçenin Alişan Mahallesi’nde bir eve baskın düzenleyen polisler evi dağıttıktan sonra kimseyi gözaltına almadan evden ayrıldı. Sabah saatlerinde ise ilçe merkezinden 4 kişinin gözaltına alınarak, emniyete götürüldüğü belirtildi. İlçe merkezinde başlatılan operasyon sonucu 6 kişinin de İlçe Emniyet Müdürlüğü önünde geçen aracın durdurulması ile gözaltına alındığı belirtildi. Aracı durduran polisler araçta bulunan 6 kişiyi araçtan indirerek yere yatırdı. Üstleri aranan 6 kişi daha sonra gözaltına alınarak emniyete götürüldü. Gözaltına alınan 6 kişiden birisinin bedensel engelli olduğu belirtildi.

28 Temmuz 2015’te, Muş’un Malazgirt ilçesinde Garnizon Komutanı Binbaşı Arslan Kulaksız’ın uğradığı silahlı saldırı sonucu yaşamını yitirmesinin ardından başlatılan gözaltı operasyonu sürüyor. İlçede Maşallah Özyıldırım, Mahmut Özyıldırım ve Ramazan Turpçu gözaltına alındı. Şu ana kadar 16 kişinin gözaltına alındığı ilçede, önceki gün gözaltına alınan 7 kişi emniyetteki işlemlerinin ardından serbest bırakıldı.

28 Temmuz 2015’te, Muş’ta dün gözaltına alınan 7 kişi serbest bırakıldı. Dün sabah saatlerinde Muş’ta gerçekleşen ev baskınlarında gözaltına alınan Eyüp Özcan, Mehmet Sağlam, Ahmet Koç, Ekrem Özün ve Davut Bozkurt ile Varto ilçesinde gözaltına alınan Maşallah Gümgüm ve Uygar Yavaş adlı yurttaşlar savcılık ifadelerinin ardından tutuklanma talebi ile nöbetçi mahkemeye sevk edildi. “Örgüte üye olmak” iddiasıyla mahkemeye çıkarılan yurttaşlar tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

28 Temmuz 2015’te, Muş’un Bulanık ilçesinde sabah saatlerinde Zafer Mahallesi’nde bulunan bir eve polisler tarafından yapılan baskın sonucu Zafer Çağla adlı genç gözaltına alındı. Evde yapılan aramadan sonra gözaltına alınan Çağla’nın Muş Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldüğü öğrenildi.

30 Temmuz 2015’te, Muş’un Malazgirt ilçesinde, İlçe Jandarma Komutanı Binbaşı Arslan Kulaksız’ın öldürülmesi ile ilgileri olduğu iddiasıyla gözaltına alınan 10 kişiden 6’ı İlçe Emniyet Müdürlüğü’ndeki işlemlerin ardından serbest bırakılırken, 4 kişi ise adliyeye sevk edildi. Savcılık tarafından tutuklanmaları talebiyle mahkemeye sevk edilen M.Ö., M.Ö., R.T. ve ismi öğrenilemeyen bir yurttaş, hakim tarafından serbest bırakıldı.

1 Ağustos 2015’te,  Muş’un Bulanık ilçesi Yenimahalle’de oturduğu evin kapısına gelen polisler tarafından gözaltına alınan Fatih Yılmaz adlı genç, emniyetteki işlemlerinin ardından savcılığa çıkarıldı. Savcı tarafından tutuklama talebiyle Sulh Ceza Mahkemesi’ne sevk edilen Yılmaz, Örgüte yardım etme” iddiasıyla tutuklanarak, Muş E Tipi Cezaevi’ne gönderildi.

3 Ağustos 2015’te,  Muş’un Malazgirt ilçesinde İlçe Jandarma Komutanlığı’na bağlı askerler, Yeniköy, Laledağ ve Hancağız (Kanikort) köylerinde evlere baskın düzenledi. Baskınlarda Laledağ köyünde Sadık Arman, Yeniköy’de Ercan Çetin, Hancağız’da (Kanikort) ise köy muhtarı Rahmi Coşkun gözaltına alındı.

6 Ağustos 2015’te, Muş’un Varto ilçesinde 3 Ağustos’ta düzenlenen ev baskınlarında gözaltına alınan Abdulbasit Taş, Behçet Özen, Adnan İşık, Selahattin Şahin ve önceki gün gözaltına alınan Mehmet Kılıç ile Malazgirt’in Laledağ (Alqa) köyünde gözaltına alınan Sadık Arman, İlçe Jandarma Komutanlığı’ndaki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Savcılık işlemlerinin ardından tutuklama talebi ile mahkemeye sevk edilen 6 kişi “Örgüt üyesi olma” ve “Örgüt adına suç işleme” iddiasıyla tutuklandı. Tutuklanan 6 kişi Muş E Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi. Önceki gün işyerindeki kamera görüntülerini polise vermediği gerekçesi ile gözaltına alınan Mehmet Kapçak ise çıkarıldığı mahkemede serbest bırakıldı.

13 Ağustos 2015’te, Muş’un Varto ilçesinde Kent Meclisi’nin özyönetim ilanının ardından gerçekleştirilen yürüyüşe müdahale eden polisler Faraşin Aile Çay Bahçesi’ni bastı. Çay bahçesinde oturan Remzi Erdoğan ve Halit Tekin isimli yurttaşların, polisler tarafından dövülerek gözaltına alındığı öğrenildi.

21 Ağustos 2015’te, Muş Varto’da, Kent Meclis Eşbaşkanı Mustafa Doğan polisler tarafından çarşı merkezinde gözaltına alındı. Doğan tutuklanarak cezaevine konuldu.

1 Eylül 2015’te Muş’un Bulanık İlçesi’ne bağlı Kekelî Köyü’ne baskın düzenleyen jandarma ekipleri, köy komisyonu üyesi 9 kişiyi gözaltına aldı.

5 Eylül 2015’te Muş’un Bulanık İlçesi’ne bağlı Kekelî Köyü’ne yapılan baskınla gözaltına alınan 9 kişiden 5’i “yasadışı örgüt üyesi oldukları” suçlamasıyla tutuklandı.

8 Eylül 2015’te Muş’un Bulanık ve Malazgirt ilçelerinde gözaltına alınan İsmail Tayden ve Remzi Coşkun “yasadışı örgüt üyesi oldukları” iddiasıyla tutuklandı.

11 Eylül 2015’te Muş’ta ve Varto’da düzenlediği operasyonlarda gözaltına alınan 5 kişiden DBP İl Eş Başkanı Cihan Akpolat, eski DBP Varto İlçe Başkanı Güven Meşe, parti yöneticisi Selamettin Yılmaz ve Mezopotamya Yakınlarını Kaybedenlerle Yardımlaşma Dayanışma ve Kültür Derneği (MEYA-DER) Şube Başkanı İrfan Kandemir “yasadışı örgüt üyesi oldukları” suçlamasıyla tutuklandı.

13 Eylül 2015’te, Muş’un Bulanık ilçesi Şehitlik Mahallesi, sabah saatlerinde çok sayıda özel harekat timi tarafından ablukaya alındı. Polisler saldırdıkları birçok evin kapı ve camlarını kırarak, arama yaptı.  Mahalledeki Beddiüzzaman Camisi’nin kapı ve pencereleri ile bahçesinde bulunan oturma banklarını kıran polis, Şenol Yağızer adlı genci gözaltına aldı. Savcılıkta ifadesi alınan ve tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edilen Yağızer, Sulh Ceza Mahkemesi tarafından “Örgüt üyesi olma” iddiasıyla tutuklanarak, 14 Eylül günü Muş E Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.

15 Eylül 2015’te, Muş’ta özel harekat polisleri ile jandarma, Özcan, Metin ve Necim Akpolat adlı kardeşlerin evlerine eşzamanlı baskın düzenledi. Metin ve Necim Akpolat Kavar (Suluca) köyündeki evlerinde, Özcan Akpolat ise Hürriyet Mahallesi’nde bulunan evinde gözaltına alındı. Gözaltı gerekçeleri öğrenilemezken, Özcan Akpolat’ın Muş Emniyet Müdürlüğü’ne, Metin ve Necim Akpolat’ın ise Muş İl Jandarma Karakolu’na götürüldükleri belirtildi.

18 Eylül 2015’te, Muş Bulanık ilçe merkezindeki bir kahvehaneye düzenlenen baskında gözaltına alınan Velat Sümbül, İbrahim Kılınç, Arafat Güllü ve Yasin adlı genç, emniyetteki işlemlerin ardından serbest bırakıldı.

18 Eylül 2015’te,  Muş’un Varto ilçesi Kulan köyü yakınlarındaki “Şehit İsmail ve Şehit Ronahi Şehitliği”nin bulunduğu bölgenin dün gece yarısından sonra savaş uçakları tarafından bombalaması ile birlikte başlayan saldırılar sonrası ormanlık alanda yangın çıktı, saldırıyla yerle bir edilen mezarlığa binlerce kişi yürümek istedi. Binlerce kişinin önü zırhlı araçlarla kesilirken, şehitliğe kimsenin geçişine izin verilmedi. Bunun üzerine halk dereleri aşarak arazi yolundan Kulan köyü kırsalındaki ormanlık alana yürümek istedi.  10 kişilik bir grubun araziden bombalanan alana girmek istemesi üzerine panzerlerin taraması sonucu yurttaşlar kayalık bölgede bir süre mahsur kaldı. Belediye eşbaşkanlarının askerlerle iletişime geçmesi üzerine kayalık bölgede mahsur kalanların aşağıya inmesi durumunda ateşin kesileceği, ilerlemeleri durumunda da kesin talimatla vurulacağı söylendi. Ateşin kesilmesi ile 10 kişilik grup alandan uzaklaştı. Melik Sonkur ve Adnan Işık gözaltına alındı, gözaltına alınan 2 kişi tutuklanarak cezaevine konuldu.

19 Eylül 2015’te Muş’un Varto İlçesi’nde düzenlenen operasyonda gözaltına alınan HDP Varto İlçe Eşbaşkanı Halide Aktay, Doğan Aktay ve Murat Güler ve 2 kişi “yasadışı örgüt üyesi oldukları” suçlamasıyla tutuklandı.

19 Eylül 2015’te, Muş’un Bulanık ilçesi Şehitlik Mahallesi’nde dün yapılan ev baskınlarında gözaltına alınarak İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne götürülen biri çocuk 6 kişiden Yusuf Selvi emniyetteki ifadesinin ardından erbest bırakılırken, Maşallah Selvi ve oğulları Yunus ve M.S. (16) ile Ali Kaya ve Ömer Topcu akşam saatlerinde adliyeye getirildi. Savcılık ifadelerinin ardından “Örgüt üyesi olmak” iddiasıyla Sulh Ceza Mahkemesi’ne sevk edilen biri çocuk 5 kişiden Maşallah Selvi tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılırken, Yunus Selvi, M.S.(16) kardeşler ile Kaya ve Topcu tutuklanarak Muş E Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi. 3 oğlu ile birlikte gözaltına alınan ve daha sonra serbest bırakılan baba Selvi, tutuklanan Yunus ve M.S.’ye emniyette işkence edildiğini söyleyerek, çocuklarının vücudunda işkence ve darp izlerinin bulunduğunu vurguladı. Öte yandan adliye binası önünde bekleyen ailelerin gözaltında yapılan işkence ve haksız tutuklamalara tepki göstermesi üzerine kısa süreli gerginlik çıktı. Gerginlik sırasında İlçe Emniyet Müdür Yardımcısı, “Daha bu başlangıçtır durun hele daha çok çakal alacağız” tehditlerini savurdu.

28 Eylül 2015’te, Muş’un Bulanık ilçesinde Bilal Doğan adlı genç, adliye binası önünde sivil polisler tarafından gözaltına alındı.

29 Eylül 2015’te, Muş Malazgirt’te önceki gün Selçuklu ve Adalar mahallelerinde polis tarafından yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan DBP ilçe Yöneticisi Halil Görcü, İlçe Emniyet Müdürlüğü’ndeki işlemlerin ardından ifadesi alınmak üzere adliyeye getirildi. Görcü, savcılıktaki ifadesinin ardından serbest bırakıldı.

14 Ekim 2015’te, Muş’un Bulanık ilçesi kırsalında başlatılan askeri operasyonu önlemek amacıyla bölgeye canlı kalkan olarak giden 24 kişi ile DİHA muhabiri Cüneyt Duran gözaltına alındı.

15 Ekim 2015’te, Muş’un Bulanık ile Varto ilçe sınırlarının kesiştiği nokta olan Kolibaba Dağı’nda 4 gün önce başlatılan askeri operasyon kapsamında Şelûl (Beşevler) ve Akrak (Demirkapı) köylerinde yapılan ev baskınlarda gözaltına alınan Demokrat Ekmekçi, Ömer Ekmekçi, Enes Ekmekçi, Orhan Çelik ve Cemal Çoban emniyet ve savcılık işlemlerinin ardından sevk edildikleri mahkemece “Örgüte üye olma” ve “Örgüte yardım etme” iddiasıyla tutuklanarak, Muş E Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi. 14 Ekim günü operasyon bölgesine giden yüzlerce kişiye saldıran harekat timleri ve askerlerin, Meşeiçi (Êlîkûleka) köyü yakınlarında gözaltına aldığı ve aralarında fotoğraf makinesi özel harekat timlerince kırılan DİHA muhabiri Cüney Duran, Bulanık Belediyesi Eşbaşkanı Rahmi Çelik’inde bulunduğu 27 kişiden 23’ü, Bulanık İlçe Jandarma Komutanlığı’ndaki işlemlerinin ardından adliyeye getirildi. Gece saatlerine kadar süren ifadede işlemleri ardından DİHA muhabiri Duran serbest bırakılırken, Bulanık Belediyesi Eşbaşkanı Rahmi Çelik, meclis üyeleri Arafat Kardağı, Medeni Aydın ve Fesih Çağlayan, Mehmet Nasır Aras, Kurban Kaya, Orhan Karadaş, Seyithan Demir, Gıyasettin Aydın, Fesih Aydın, Metin Aydoğdu, Muzafer Karakoyun, Ali Rıza Uzun, Nizametin Balıkçı, Fesih Kömüş, Ömer Şahin, Mezher Karabalık, Tuncay Aydın, Haki Çetin, Zeki Gün, Mehmet Sena Aydın ve Gıyasettin Aydın ise “Örgüt üyesi olmak” ve “Örgüte yardım etmek” iddiasıyla mahkemeye sevk edildi. Sabah saatlerine kadar süren ifadelerinin ardından 22 kişi serbest bırakıldı.

15 Ekim 2015’te, Muş’un Malazgirt ilçesinde dün yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan DBP Malazgirt eski İlçe Eşbaşkanı Melek Boğan, emniyetteki işlemleri ardından savcılığa getirildi. Savcılık ifadesinin ardından “Örgüt üyesi olmak ” iddiasıyla mahkemeye sevk edilen Boğa tutuklanarak, Muş E Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.

17 Ekim 2015’te, Muş’un Bulanık ilçesinde 15 Ekim günü yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan Ziya Bingöl, Şener Eminoğlu, Mazhar Duman ve Fehim Özan isimli yurttaşlar İlçe Emniyet Müdürlüğü’ndeki ifade işlemleri ardından savcılığa sevk edildi. Savcılık tarafından “Örgüt üyesi” iddiasıyla tutuklama talebi istenilen yurttaşlar, mahkemeye sevk edildi. Mahkemede alınan ifadelerinin ardından Şener Eminoğlu serbest bırakılırken Mazhar Duman, Ziya Bingöl ve Fehim Özan tutuklanarak Muş E Tip Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.

21 Ekim 2015’te, Muş’ta Muzaffer Güler isimli genç polis tarafından gözaltına alındı. Emniyetteki tamamlanan ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Güler, “örgüte yardım etmek” iddiasıyla tutuklandı.

24 Ekim 2015’te, Muş’un Bulanık ilçesinde, polis tarafından düzenlenen ev baskınlarında 6 kişi gözaltına alındı. Emniyet müdürlüğünde tamamlanan işlemlerin ardından adliyeye sevk edilen 6 kişi (HDP Rüstemgedik Belde Örgütü Eşbaşkanı Ferit Şahin, Ömer Aydın, Fehmi Gök, Mazhar Danışman, Necati Danışman ve Aygül Danışman) tutuklandı.

27 Ekim 2015’te, Muş’un Varto ilçesinde bağlı köylerde askerler tarafından düzenlenen ev baskınlarında 24 kişi gözaltına alındı. 24 kişiden 16’sı, emniyet ve jandarmadaki işlemlerin ardından adliyeye sevk edildi. 11 kişi adli kontrol şartı ile serbest bırakılırken, HDP İlçe Eşbaşkanı Halide Aktay, Ali Doğan Aktay, Ali Eren Yıldız, Nihat Bingöl ve Şehmuz Tanrıverdi ise “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklandı. İşlemleri tamamlandıktan sonra adliyeye sevk edilen 8 kişiden ise Hulki Özbey, Davut Bingöl, Talip Dağ ve Hayrettin Aksoy isimli yurttaşlar “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklandı.

28 Ekim 2015’te Muş’un Bulanık İlçesi’nde de Zana Çoban “yasadışı örgüt üyesi olduğu ve propagandası yaptığı” iddiasıyla tutuklandı.

31 Ekim 2015’te, Muş’un Bulanık ilçesine bağlı köylere özel harekat timleri ve jandarma tarafından düzenlenen baskınlarda Nasır Göllütekin, Medeni Göllütekin, Feyat Çimenli, Sadık Çakır, Murat Çakır, Tufan Bingöl, Kadir Bingöl, M. Salih Karaçelik ve Veysi Küçükdağ isimli yurttaşlar gözaltına alındı. Gözaltına alınma gerekçeleri öğrenilemeyen 9 yurttaş, Jandarma Karakolu’na götürüldü

1 Kasım 2015’te, Muş’un Malazgirt ilçesinde bulunan Atatürk İlköğretim Okulu’nda oy kullanmaya giden BDP’li Malazgirt eski Belediye Başkanı M. Nuri Balcı ve Önder Engin isimli yurttaş, polisler tarafından gözaltına alındı.

3 Kasım 2015’te,  Muş’un Varto ilçesinde de polisler, çarşı merkezinde bulunan bir çay ocağında oturan Zeki Bingöl isimli yurttaşı gözaltına aldı.

12 Kasım 2015’te Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Genel Merkez çalışanı Ethem Yıldız, Muş’un Bulanık İlçesi’nde yol kontrolü yapan polis ekipleri tarafından gerekçe gösterilmeden gözaltına alındı.

16 Kasım 2015’te, Van’dan Muş’un Malazgirt ilçesine giden Malazgirt eski Belediye Başkanı M.Nuri Balcı ve eşi Ağırı’nın Patnos ilçesi girişinde polisler tarafından gözaltına alındı.

14 Aralık 2015’te, Muş’un Bulanık ilçesinde kendisine ait minibüsüyle yolcu taşımacılığı yapan DBP İlçe Yöneticisi Aydın Çelik, köylerden aldığı yolcularla geldiği ilçe girişinde özel timlerce durduruldu. Araç sürücüsü Çelik’i ölümle tehdit eden özel timler, araçtaki yolculardan soyadı öğrenilemeyen Serdar isimli yurttaşı gözaltına aldı. Serdar Eren, savcılık ifadesinin ardından “Örgüt üyesi olmak” iddiasıyla 15 Aralık 2015 günü tutuklanarak Muş E Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi

20 Aralık 2015’te, Muş’ta 19 Aralık günü Emek ve Demokrasi Platformu öncülüğünde, Kürt illerinde uygulanan sokağa çıkma yasakları ve sivil katliamları protesto etmek amacıyla Belediye Meydanı’nda yapılan açıklamaya polis saldırısı ardından gözaltına alınan BDP Muş İl Eşbaşkanı Talip Işık, HDP Merkez İlçe Eşbaşkanı Faruk Uygur, DBP il yöneticisi Abdullah Polat ile Naim Sevinç, Elfesya Kotan, Ercan Kete, Zeynep Akkuş, Hatice Şeker, Haşim Aslan, Sefer Aydın, Faruk Yasul ve ismi öğrenilemeyen 2 yurttaş Muş İl Emniyet Müdürlüğü’ndeki işlemlerinin ardından serbest bırakıldı.

21 Aralık 2015’te, Muş’un Varto ilçesi Gümgüm Mahallesi’nde bulunan evlere düzenlenen baskınlarda Mecit Gümgüm, Osman Altın, Uygar Akkaya ve Faruk Güneş gözaltına alındı.

24 Aralık 2015’te Muş’un Varto İlçesi’nde gözaltına alınan Erkan Akbal “yasadışı örgüt üyesi olduğu” iddiasıyla tutuklandı.

29 Aralık 2015’te, HDP Muş İl Eşbaşkanı Elif Çetinbaş’a, 6-8 Ekim Kobanê eylemlerine katıldığı için açılan davanın karar duruşmasında 12 yıl 5 ay hapis cezası verildi. Çetinbaş, kararın hemen ardından evine yapılan baskınla tutuklandı.

Nevşehir

Niğde

1 Mayıs 2015’te, Niğde de KESK Dönem sözcüsünün okuduğu basın açıklaması bitmek üzereyken hiçbir uyarı yapılmadan özellikle HDP/HDK kitlesi hedef alınarak tüm katılımcılara yönelik biber gazlı ve coplu polis saldırısı oldu. Çocukları ve aileleriyle yürüyen insanlara hakaret edilmesine seyirci kalan, kortej içerisinde HDK önlükleriyle yürüyen gençlerin giydikleri HDK önlüklerini parçalanmasını görmezden gelen Niğde Kolluk güçleri saldırıyla birlikte önüne gelen çocuklar dâhil İl Eş Başkanı, Merkez İlçe Başkanı, İl saymanı, İl Yk. Üyeleri, M. İlçe Yöneticileri, parti üyeleri ve 15 yaşlarındaki çocuklar dahil, HDP kitlesinden 30 diğer demokratik kitle örgütleri ve siyasi partilerden 17 olmak üzere 47 gözaltı gerçekleştirilmiştir. Gidilen polis merkezinde il, ilçe eş başkanları dahil çocuklar hariç diğer kişilerin kolları arkadan kelepçelenerek bir saati aşkın süre hastaneye kontrole götürüleceksiniz söylemi ile bu pozisyonlarda tutularak işkence yapılmıştır.

Ordu

Osmaniye

26 Ağustos 2015’te, Şırnak’ta 21 Ağustos günü yaşamını yitiren Yüzbaşı Ali Alkan’ın Osmaniye’deki cenaze töreninde yapılan protestolarda Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan’a hakaret ettiği iddiası ile iki kişi tutuklandı. Cenaze törenine katılan AKP kurmaylarının isteği üzerine İl Emniyet Müdürlüğü, kamera görüntülerini incelemeye aldı. Yapılan detaylı incelemede Nail Toplu, Emir Melih Avşar ve Mehmet Asker, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a hakaret niteliğinde sözler sarf ettikleri iddiası ile polis tarafından yapılan operasyonla gözaltına alındı. Sorgularının ardından dün adliyeye sevk edilen 3 kişiden Mehmet Asker adli kontrol kararıyla serbest bırakılırken, Nail Toplu ve Emir Melih Avşar tutuklanarak cezaevine gönderildi.

15 Eylül 2015’te Çatışmalarda meydana gelen asker ve polis ölümlerine tepki göstermek için Osmaniye’nin Kadirli İlçesi’nde düzenlenen yürüyüşe katılan 5 kişi “cumhurbaşkanına hakaret ettikleri” iddiasıyla gözaltına alındı.

Rize

15 Ekim 2015’te Rize’de HDP’nin milletvekili Adayı Turgay Köse ve Birleşik Haziran Hareketi üyesi Behçet Ertaş, Ankara’daki katliamda yaşamını yitiren Osman Turan Bozacı’nın cenazesinde “Hırsız, katil Erdoğan” sloganı attıkları gerekçesiyle tutuklandı.

Sakarya

29 Mayıs 2015’te, Sakarya’da 100 Evler Aile Sağlığı Merkezi’nde aile hekimi olarak görev yapan Sinan Olcan adlı doktor masasında HDP broşürü olması gerekçe gösterilerek polislerce gözaltına alındı.

20 Kasım 2015’te, Sakarya Cumhuriyet Savcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında DAİŞ üyelerine yönelik 17 Kasım’da yapılan operasyonlarda Sakarya’dan 4 kişi gözaltına alınırken, İstanbul’da da 1 kişi gözaltına alınarak Sakarya’ya getirildi. Emniyetteki sorgularının ardından Sakarya Adliyesi’ne sevk edilen kişiler, tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi. Mahkemede ifadeleri alınan 3’ü tutuklanırken, 2 kişi ise “adli kontrol” şartı ile serbest bırakıldı.

Samsun

13 Ağustos 2015’te Samsun’da ev baskınları düzenleyen polis ekipleri “Yurtsever Demokratik Gençlik Hareketi (YDG-H) Soruşturması kapsamında 7 kişiyi gözaltına aldı.

21 Eylül 2015’te Samsun’da polis ekipleri Mustafa Y. (37) adlı kişiyi “cumhurbaşkanına hakaret ettiği” gerekçesiyle gözaltına aldı.

Siirt

9 Ocak 2015’te, Siirt’te, YPJ’li Vasfiye Altay için kurulan taziyeye yürümek isteyen yüzlerce kişiye polis, gaz bombası ve tazyikli suyla müdahalede bulundu. Müdahale sırasında DBP’li İl Genel Meclis üyesi M. Emin Çeçen ve H.A., A.D. isimli çocuklar gözaltına alındı.

13 Ocak 2015’te, Siirt’in Conkbayır Mahallesi’nde, Paris’te 3 Kürt kadın siyasetçinin öldürülmesinin yıldönümünde faillerin ortaya çıkarılmamasını protesto amacıyla bir araya gelen onlarca genç, Şeyh Süleyman Caddesi’nden Hayvan Pazarı’na doğru yürüyüş düzenledi. Yürüyen gençlere polis, biber gazı ve tazyikli su ile müdahalede bulundu. Müdahale sırasında N.S. ve F.S. isimli yurttaşlar gözaltına alınarak, Siirt İl Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü.

22 Ocak 2015’te, Siirt’in Kurtalan ilçesinde, gösterilere katıldıkları gerekçesiyle 4 çocuk gözaltına alındı. Çocuklara kabahatler kanunu kapsamında ceza kesildikten sonra serbest bırakıldığı öğrenildi.

23 Ocak 2015’te, Siirt’in Barış ve Dumlupınar mahalleri ve kenttin değişik bölgelerinde polislerce “taş attıkları” gerekçesiyle yaşları 10-15 arasında değişen 35 çocuk gözaltına alındı. Çocuk Şube Müdürlüğü’ne götürülen çocuklar, daha sonra serbest bırakıldı.

25 Ocak 2015’te Siirt’te “Abdullah Öcalan’a özgürlük” kampanyası çerçevesinde imza toplayan DBP aktivistlerine polisin müdahalesi sonucu S.C. (12) adlı çocuk yaralandı, 6 kişi de gözaltına alındı.

31 Ocak 2015’te,Siirt’in Dumlupınar mahallesinde, “Mobese kameralarına molotof ve taş attıkları, izinsiz gösteri” yaptıkları iddiasıyla 3’ü çocuk 4 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar, Emniyet Müdürlüğü TEM Şube ve Çocuk Şube Müdürlüğü’ne götürüldü. Emniyette ifadeleri alınan 4 kişi sevk edildikleri adliyede, “kamu malına zarar vermek” ve “örgüt propagandası yapmak” iddiası talebiyle nöbetçi mahkemeye sevk edildi. Mahkemeye çıkarılan Y.Ö. (17) ile E.A (17) serbest bırakılırken, İ.K (17) ile Ömer Ç. (19) haklarında aynı gerekçelerle tutuklanarak Siirt E Tipi Cezaevi’ne gönderildi.

2 Şubat 2015’te, Siirt’te, ‘Öcalan’a özgürlük’ imza kampanyası ile ilgili çalışmalarda bulunan Siirt Belediyesi Meclis Üyesi Şemsettin Aykaç, DBP Siirt Merkez İlçe Eş Başkanı Benda Erdemci ile HDP İl Örgütü yöneticileri Emin Açıkça ve Zeki Çalapkulu, polis tarafından gözaltına alındı.

3 Şubat 2015’te Devam eden “Abdullah Öcalan’a özgürlük” kampanyası çerçevesinde Siirt’te imza toplayan Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) yönetici veya taraftarlarına müdahale eden polis ekipleri DBP İl Örgütü Eş Başkanı Reşit Teymur’un da arasında bulunduğu 3 kişiyi gözaltına aldı.

8 Şubat 2015’te, Siirt Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı polisler, Barış Mahallesi’nde bulunan bir adrese baskın düzenledi. “Bomba bulunduğu” ihbarı ile yapıldığı öğrenilen baskında evde yaşayan Nahide Adıgüzel (45) ile oğlu Rızgar Adıgüzel (20) polislerce gözaltına alındı.

12 Şubat 2015’te, Siirt’in Kurtalan ilçesinde, polisler ve özel harekât timleri tarafından düzenlenen ev baskınlarında Ramazan Ulam, Eyup Minas, Kerem Doğan, Hakan Selen, Ali Oğuz, Abdülkadir Satman isimli yurttaşlar gözaltına alındı. Adliyeye sevk edilen 6 kişi “Kamu kurum ve kuruluşlarına zarar vermek” ve “Polise mukavemet etmek” gerekçesiyle tutuklanarak Siirt E Tipi Kapalı Cezaevi’ne götürüldü.

13 Şubat 2015’te, Siirt’in Baykan ilçesine bağlı Veysel Karani Beldesi’nin DBP’li belde yöneticisi Bedri Özkay (30) polislerce gözaltına alındı. Gözaltına alınan Özkay’ın Baykan İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldüğü öğrenildi.

15 Şubat 2015’te, Siirt’te, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın Türkiye’ye getirilişinin yıldönümü protesto etmek amacıyla Barış, Conkbayır, Alan, Ulus ve Kazım Karabekir mahallelerinde yürüyüş yapmak isteyen gençlere polis müdahalesi ile başlayan olaylarda 2’si çocuk 10 yurttaş gözaltına alındı. Gözaltına alınan 8 kişinin Siirt Emniyet Müdürlüğü’ne çocukların ise Çocuk Şube’ye götürüldüğü öğrenildi. Emniyetteki işlemlerinin ardından Adliye sevk edilen 10 kişiden 8’i savcılık tarafından serbest bırakılırken, 17 yaşındaki R.Ç ve Hasan Özer ise “Örgüt üyesi” oldukları iddiasıyla tutuklandı.

26 Şubat 2015’te, Siirt’te evine giderken gözaltına alınan Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) il yöneticisi Mahfuz Dündar hakkında “yasadışı örgüt üyesi olduğu” suçlamasıyla açılan davada verilen 6 yıl 3 aylık hapis cezasının onanması nedeniyle çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.

4 Mayıs 2015’te, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Siirt’te yapacağı miting öncesi önlemler artırıldı. DBP il binasından çıkarak çarşı merkezine doğru yürümeye başlayan ve meydandan geçmeye çalışan DBP Siirt il yöneticilerinden Mehmet Can ile DBP Gençlik Meclisi üyesi olduğu belirtilen Sipan Can Nas polisler tarafından durduruldu. Meydandan geçemeyen Can ve Nas, duruma tepki gösterdi. Bunun üzerine polis Can ve Nas’ı gözaltına alarak Siirt Emniyet Müdürlüğü’ne götürdü.

29 Mayıs 2015’te, Siirt’in Doğu mahallesi Toki mevkiinde akşam saatlerinde DBP çalışanı Fadıl Babur (40) bilinmeyen bir gerekçeyle gözaltına alındı. Yapılan ev aramasından sonra Siirt Emniyet Müdürlüğü’ne götürülen Babur’un gözaltı gerekçesi öğrenilemedi.

30 Mayıs 2015’te, Siirt’te Alan, Dumlupınar, Conbayır mahallerinde sabah saatlerinde polis tarafından yapılan ev baskınlarında Yurtsever Devrimci Gençlik Hareketi’nin (YDG-H) şehir yapılanması oldukları iddiasıyla gözaltına alınan gençlerin sayısı 11’e çıktı. Evlerin kapıları kırılarak yapılan aramaların ardından, E.Ö, R.T, M.S, İ.A, R. K, M.K, M. S, adlı gençlerin yanı sıra ismi öğrenilemeyen 4 gencin daha gözaltına alındıkları öğrenildi. . “YDG-H üyesi olmak”la suçlanan 11 kişi, 3 Haziran 2015’te “adli kontrol” uygulaması ile serbest bırakıldı.

5 Haziran 2015’te, Siirt’e 30 Mayıs’ta yapılan ev baskınlarında “YDG-H üyesi” oldukları gerekçesiyle gözaltına alınıp, ardından çıkarıldıkları mahkemece serbest bırakılan 3’ü çocuk 11 kişi, sabah saatlerinde evlerine yapılan baskınla yenide gözaltına alındı. Savcılık itirazıyla gözaltına alınan 11 kişi emniyetteki işlemlerin ardından Siirt Adliyesi’ne getirildi. Savcılık ifadelerinin ardından “Örgüt üyeliği” iddiasıyla Siirt Sulh Ceza Mahkemesi’ne sevk edilen, 3’ü çocuk 11 kişi tutuklanarak Siirt E Tipi Cezaevi’ne gönderildi.

25 Haziran 2015’te, Siirt’te PKK Lideri Abdullah Öcalan’a dönük devam eden tecrit uygulamalarını protesto etmek isteyen DEM-GENÇ üyeleri, Cevheri Mahallesi’nde bir araya geldi. Yüzlerce genç, yürüyüşe başladığı esnada önleri polislerce kesildi. Yürüyüşün yasaklı olduğunu savunan polisler, yürüyüşte ısrar eden gençlere tazyikli su ve biber gazlarıyla saldırdı. Maruz kaldıkları saldırı sonucu ara sokaklardan DBP Siirt il binası önüne geçen DEM-GENÇ üyeleri, burada tekrar polis saldırısına maruz kaldı. Gençlerin taşlarla karşılık verdiği polisler, aralarında çocuklarında bulunduğu en az 5 kişiyi gözaltına aldı.

20 Temmuz 2015’te, Siirt’te, Suruç’taki katliamı kınamak için yapılmak istenen yürüyüşe polisin sert müdahalesi ve yaşanan gözaltılar yapılan basın açıklamasıyla protesto edildi. Siirt Belediyesi önünde yapılan eylemde açıklama yapan DBP Siirt İl Eş Başkanı Reşit Teymur, Suruç saldırısını protesto ettikleri eylem sırasında polisin kendilerine müdahale ettiğini belirterek, “Bu saldırıların DAİŞ’in saldırılarından farkı yok. Her şeyden önce Siirt Valisi halkımıza karşı almış olduğu tutumundan vazgeçmeli. Bundan sonra yaşanacaklardan Siirt Valisi ve emniyet güçleri sorumludur. Bugün Siirt’te emniyet güçlerinin provokasyon peşinde olduğunu biliyoruz. En son birkaç günce emniyet resmi internet sitesinde çocukların elindeki oyuncak silahlar ile ilgili yaptığı açıklamada çocuklar açıkça hedef gösterilmiştir. Buradan belirtiyoruz ki yaşanabilecek cinayetlerden ve olaylardan emniyet güçleri sorumludur” şeklinde konuştu. Siirt’te yapılan eylemde gözaltına alınan 12 yurttaşın isimleri şu şekilde: “Rıdvan Akdağ, Ahmet Koç, Yusuf Çiftçi, Kenan Can, Cemal Çiftçi, Bilal Aslan, Mehmet Ali Toprak, Cengiz Ece, Mehmet Özer, Mehmet Aydın, Hakan Toprak ve Hakan Hekimoğlu.” 22 Temmuz da serbest bırakıldılar Siirt’te, Suruç katliamını protesto etmek amacıyla önceki gün yapılan eyleme dönük yaşanan polisin saldırısı sırasında gözaltına alınan 12 kişi serbest bırakıldı. Gözaltına alınanlardan 5’i Emniyet Müdürlüğü’ndeki ifadelerinin ardından serbest bırakılırken, 7 kişi ise akşam saatlerinde Siirt Adliyesi’ne sevk edildi.

25 Temmuz 2015’te, Siirt’in Conkbayır Mahallesi’nde sabah saatlerinde özel harekat timleri bir eve baskın düzenledi. Baskında Siirt Belediyesi Meclis Üyesi Şemsettin Aykaç ve 4 kişi gözaltına alındı. Darp edilerek gözaltına alındığı belirtilenler Siirt Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. Aykaç ve Mehmet Emin Koyuncu tutuklanarak cezaevine konuldu.

30 Temmuz 2015’te, Siirt’in İnönü, Doğan, Barış, Kooperatif, Tınaztepe ve Keşkol mahallelerinde sabahın saatlerinde özel harekat timleri tarafından yapılan ev baskınlarında DBP il yöneticisi Selman Erdemci, İHD üyesi Mirza Ekin, Eğitim Sen üyesi Mehmet Arger, Hacı Özer, Mehmet Can Kaçar, Abdullah Polat, Zeki Baytekin, Emrullah Pöğe, Abdulkadir Çiftçi ve Y.Ö. (15) gözaltına alındı. Gözaltına alınan 10 kişinin İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldüğü belirtilirken, 15 yaşındaki Y.Ö.’nün zihinsel engelli olduğu ve Çocuk Şube’de alınan ifadesinden sonra serbest bırakıldığı öğrenildi. 31 Temmuz günü 10 kişiden Hacı Özer, Mehmet Can Kaçar ve Abdulkadir Çiftçi, “Örgüt üyeliği” iddiasıyla tutuklanarak Siirt E Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.

1 Ağustos 2015’te, Siirt’in Ulus, Conkbayır ve Barış mahalleri, Pervari ilçe merkez ile Pervari’ye bağlı Belenoluk (Hêşet) köyünde sabah saatlerinde özel hareket timleri ve askerler tarafından eş zamanlı olarak ev baskınları gerçekleştirildi. Baskınlarda aralarında Siirt Belediye Meclis Üyesi Muzaffer Akan, BDP Pervari eski ilçe Başkanı Temel Özer’in de bulunduğu 10 kişi gözaltına alındı.  Siirt merkezde Muzaffer Akan, Kasım Yıldız ve Kerem Sılık, Pervari ilçe merkezinde Temel Özer, Sıdık Yılmaz ve Abdulbari Temel, Pervari’nin Belenoluk (Hêşet) köyünde ise Vahdettin Aydın ve soy ismi öğrenilemeyen Yusuf adlı yurttaşların gözaltına alındığı öğrenilirken, Siirt merkezde gözaltına alınanlar Siirt Emniyet Müdürlüğü’ne, Pervari’de gözaltına alınanlar ise Pervari İlçe Jandarma Karakolu’na götürüldü.  Pervari İlçe Jandarma Karakolu’nda tamamlanan işlemlerinden sonra savcılığa çıkarılan 10 kişi, “örgüt üyeliği”nden tutuklama talebiyle nöbetçi mahkemeye sevk edildi. 10 kişi mahkemece alınan ifadelerinden sonra serbest bırakıldı.

7 Ağustos 2015’te, Siirt’te sabah saatlerinde kar maskeli özel harekât polisleri tarafından Çal, Barış, Conkbayır, Dumlupınar ve Affet mahallelerinde yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan S. Ö., Z. E. ile Mücahit Özhan, Barış Tuncay, Tajdin Çağlar, Sipan Batur ve ismi öğrenilemeyen bir yurttaş, emniyetteki işlemlerin ardından adliyeye sevk edildi. Savcılıkta ifadeleri alınan 7 kişi, tutuklanma talebiyle nöbetçi mahkemeye gönderildi. Sipan Batur, Barış Tuncay, Tajdin Çağlar, Mücahit Özhan ve Z.E., “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklanırken, iki kişi ise, serbest bırakıldı

17 Ağustos 2015’te, Siirt’in Barış Mahallesi’nde bulunan polis lojmanlarına düzenlenen saldırının ardından yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan 4 kişi emniyetteki ifadelerinin tamamlanmasıyla adliyeye çıkarıldı. Savcılık ifadelerinden sonra 18 yaşından küçük olan Y.K. serbest bırakılırken, Barış Dayan, Mehmet Kaçar ve Yakup Koruç ise “örgüt üyesi” oldukları gerekçesiyle, tutuklanma talebiyle nöbetçi mahkemeye sevk edildi. Mehmet Kaçar ve Yakup Koruç serbest bırakan mahkeme, Barış Dayan’ı ise “örgüt üyesi” olduğu gerekçesiyle tutukladı. Tutuklanan Dayan, Siirt E Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.

18 Ağustos 2015’te, Siirt’in Conkbayır Mahallesi’nde özel harekat timi ve polisler tarafından sabah saatlerinde bazı adreslere eş zamanlı baskın düzenlendi. Baskınlarda Ekrem Esen ve Ömer Özer isimli yurttaşlar gözaltına alınarak Siirt İl Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. Yurttaşların gözaltı gerekçeleri hakkında ise bilgi edinilemedi. Öte yandan dün akşam saatlerinde ifadesi olduğu gerekçesiyle Siirt İl Emniyet Müdürlüğü’ne çağrılan ve geçtiğimiz yıl birincisi düzenlenen Arjen Ari şiir yarışmasında birinci olan şair Selami Esen, emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye çıkarıldı. Savcılıkça ifadesi alınan Esen, Suruç katliamı protestoları sırasında polise taş attığı gerekçesiyle nöbetçi mahkemeye sevk edildi. Mahkemede ifadesi alınan Esen, “Örgüt üyesi olma” iddiasıyla tutuklanarak Siirt E Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.

19 Ağustos 2015’te, Siirt’in Barış Mahallesi’nde saat 11.00 civarında TEM Şube ekipleri tarafından bir yurttaşın evine baskın yapıldı. Evde yapılan yaklaşık 3 saatlik aramanın ardından yalnız yaşayan ev sahibi 70 yaşlarındaki İbrahim Ekinci gözaltına alınarak Siirt Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü.

25 Ağustos 2015’te, Siirt’in Eruh Belediye Eşbaşkanı Hüseyin Kılıç’ın evine sabah saatlerinde kar maskeli özel harekat timleri tarafından baskın düzenlendi. Yapılan aramanın ardından Kılıç, belediyeye götürülerek burada yapılan aramanın ardından İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü.

26 Ağustos 2015’te, Siirt’in Baykan ilçesine bağlı Minar (Dilektepe) köyünde DBP Eski İl Eşbaşkanı Nametullah Epözdemir’in evinde sabah saatlerinde baskın düzenlendi. Askerler, Epözdemir’i gözaltına aldı. Bitlis’te hakkında açılan bir davada ifade vermediği gerekçesiyle gözaltına alındığı belirtilen Epözdemir, Dilektepe Jandarma Karakolu’na götürüldü. Epözdemir’in Bitlis’e götürüleceği belirtildi.

6 Eylül 2015’te Çatışmada ölen PKK militanı Muhammed Akkuş’un Siirt’e gönderilen cenazesini karşılamak üzere yola çıkan aracı durduran polis ekipleri araçtaki 4 kişiyi gözaltına aldı.

16 Eylül 2015’te, Siirt’in Barış Mahallesi’nde sabah saatlerinde bir eve baskın düzenleyen özel harekat polisleri Atar Taşçı’yı (45) gözaltına aldı. Gözaltı gerekçesi öğrenilemeyen Taşçı Siirt Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. Taşçı’nın eşi Yıldız Taşçı, baskın yapan polisin, “Ses çıkamayın ses çıkarırsanız kan dökeriz” tehditlerini savurduğunu söyledi. Taşçı, “Kapıyı açar açmaz bizleri itekleyerek içeri girdiler. Polisler, ‘Sakın ses çıkarmayın, ses çıkarırsanız kan dökeriz’ dedi. Hiçbir şey yapmamıza ve hatta ses çıkarmamıza dahi izin vermediler. ‘Ses çıkarmayın yoksa kan dökeriz’ diye bizi tehdit ettiler” diye konuştu. Taşçı, akşam saatlerinde evlerinin etrafında plakasız beyaz renkli Renault marka bir otomobilin dolaştığını ve bu otomobili yapılan baskın sonrası da evlerinin bulunduğu sokakta gördüklerini söyledi.

20 Eylül 2015’te, Siirt’in Ulus Mahallesi’nde bulunan Şeyh Süleyman Mezarlığı yakınlarında bulunan bir cismin ihbar edilmesi üzerine olay yerine gelen bomba imha uzmanları cismi fünye ile patlattı. Patlamanın şiddetiyle çevrede bulunan bazı evlerin camları kırıldı. Olayla ilgili olarak soy isimleri öğrenilemeyen baba Muhammet ve oğlu Ahmet adlı yurttaşların, gözaltına alınarak Siirt Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldüğü bildirildi.

20 Eylül 2015’te, Siirt’in Yenimahalle Mahallesi’nde 12 ve 13 yaşlarında oldukları belirtilen 2 çocuk, mahalleye zırhlı araçlarla giren polislerce gözaltına alındı. Evlerinin önünde oyun oynarken gözaltına alınan amca çocuğu E.A. ve H.A.’nın “Türk bayrağını yırttıkları” iddiasıyla gözaltına alındığı ve Siirt Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldüğü belirtildi.

3 Ekim 2015’te, Siirt Belediyesi çalışanı Ekrem Tatlı ile Halil Çeber savcılıktaki ifadelerinin ardından serbest bırakılırken, İHD yöneticisi Azad Taş, HDP çalışanı Mesut Danış, DBP il yöneticisi Selman Erdemci, DBP Genel Merkez çalışanı Barış Akkuş, İHD Şube Başkanı Zana Aksu, İHD Yöneticisi Mirza Ekin, DBP yöneticisi Refik Kaçar ve eski MEYADER yöneticisi Kadriye Cengiz tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi. Mahkemeye sevk edilen Taş, Danış, Erdemci, Akkuş ve Aksu serbest bırakılırken, İHD Yöneticisi Mirza Ekin, DBP yöneticisi Refik Kaçar ve eski MEYADER yöneticisi Kadriye Cengiz “Örgüt üyesi olma” iddiasıyla tutuklanarak Siirt E Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.

8 Ekim 2015’te, Siirt’in Eruh ilçesinde 7 Ekim tarihinde, polis tarafından düzenlenen ev baskınlarında HDP Eruh İlçe Eşbaşkanı Nimet Dayan, DBP ilçe yöneticileri İhsan Aksu ve Hakan Demir ile Tahir Tuğrul, Halime Aksu, Mehmet Emin Aksu, İbrahim Özdemir, Ömer Beştaş ve Mesut Şirken ve Yusuf Özbay gözaltına alındı.  İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde tamamlanan ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 10 kişi serbest bırakıldı.

8 Ekim 2015’te, Siirt’in Eruh ilçesinde, polis tarafından düzenlenen ev baskınında Heybet Geçkin isimli yurttaşın gözaltına alındı.

10 Ekim 2015’te, Siirt’te, sabah saatlerinde işe gitmekte olan Ramazan İlhan isimli yurttaş, Yeni Mahalle Polis Karakolu önünde gözaltına alındı.

12 Ekim 2015’te, Siirt’in Eruh ilçesinde 11 Ekim den bu yana başlatılan gözaltı operasyonlarında gözaltına alınanların sayısı 20’ye ulaştı. 11 Ekim günü yapılan ev ve işyeri baskınlarında aralarında Eruh Belediyesi Eş Başkanı Eda Kilis’in de bulunduğu 16 kişi gözaltına alınmıştı. Bugün devam eden gözaltı operasyonları çerçevesinde yapılan ev baskınlarında HDP Eruh eski ilçe eşbaşkanı Hüseyin Sevilgen, Eruh Belediye Meclis üyesi Salih Özer, Osman Özer ve Mehmet Ali Yıldız’ın gözaltına alındığı belirtildi. 4 kişinin gözaltına alınmasıyla dünden bu yana gözaltına alınanların sayısı 20’ye çıktı.

13 Ekim 2015’te, Siirt’in Pervari ilçesinin Herekol Dağı’nda bulunan “Şehid Resul û Şehit Azime Şehitliği” savaş uçakları tarafından 11 Ekim’de bombalandı. Bombalama sonrası ise alanda askeri operasyon başladı. Askeri operasyon kapsamında “şehitliğe” olası bir saldırının önüne geçmek için canlı kalkan olarak Pervari’den yola çıkan 11 kişi gözaltına alındı. Aralarında HDP İlçe Yöneticisi Nazmiye Güzel ile DBP Pervari eski İlçe Eş Başkanı Temel Özer’in de bulunduğu 11 kişi öğlen saatlerinde Pervari ilçesinden Herekol Dağı eteklerinde bulunan “Şehid Resul û Şehit Azime Şehitliği”ne gitmek için araçlarla yola çıktı. İlçe çıkışında polislerce önleri kesilerek engellenen canlı kalkanların, bölgeye gitmekte ısrar etmeleri üzerine gözaltına alındıkları belirtildi.

15 Ekim 2015’te, Siirt’te DBP il yöneticisi Agit Kaysı akşam saatlerinde bulunduğu kafeye yapılan baskın ile gözaltına alındı. Pervari ilçesinde ise dün İlçe Emniyet Müdürlüğü tarafından çağırılan ve sosyal medyadaki paylaşımlarından dolayı gözaltına alınan HDP Pervari ilçe Eşbaşkanı Abdullah Gündoğdu işlemlerinin ardından adliyeye getirildi. Savcılık ifadesinin ardından “Örgüt üyesi olmak” ve “Cumhurbaşkanı’na hakaret” iddiasıyla mahkemeye sevk edilen Gündoğdu, tutuklanarak Siirt E Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.

15 Ekim 2015’te operasyonlara devam eden polis ekipleri, Siirt’te bir kişiyi gözaltına aldı.

15 Ekim 2015’te Daha önce gözaltına alınanlardan Siirt’in Pervari İlçesi’nde HDP İlçe Eş Başkanı Abdullah Gündoğdu “cumhurbaşkanına hakaret ettiği” iddiasıyla 15 Ekim 2015’te tutuklandı.

15 Ekim 2015’te, Siirt’te DBP il yöneticisi Agit Kaysı, polis tarafından gözaltına alındı. Pervari ilçesinde ise dün İlçe Emniyet Müdürlüğü tarafından çağırılan ve sosyal medyadaki paylaşımlarından dolayı gözaltına alınan HDP Pervari ilçe Eşbaşkanı Abdullah Gündoğdu işlemlerinin ardından sevk edildiği adliyede “Örgüt üyesi olmak” ve “Cumhurbaşkanı’na hakaret” iddiasıyla tutuklandı. 13 Ekim’de Pervari’den canlı kalkan eylemi için giden ve gözaltına alınan 11 kişiden 2’si yaşları küçük olması nedeniyle emniyetteki işlemlerinin ardından serbest bırakılırken, adliyeye sevk edilen 9 kişi ise “Örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklandı.

24 Ekim 2015’te, Siirt’te, polis tarafından düzenlenen ev baskınlarında 4’ü çocuk 22 kişi gözaltına alındı.

27 Ekim 2015’te, Siirt’te 25 Ekim’de gerçekleştirilen ev baskınlarında 22 kişiden 10’u, adliyeye sevk edildi. 10 kişiden Nurettin Elçi, Ahmet Korhan, Şakir Dalkılıç, Kübra Çelik, Ahmet Koçak ve Zahir Taşçı isimli yurttaşlar “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklandı.

28 Ekim 2015’te Siirt’te düzenlenen operasyonun ardından adliye sevk edilenlerden 23’ü “yasadışı örgüt üyesi oldukları” iddiasıyla tutuklandı.

3 Kasım 2015’te, Sağlık problemi nedeniyle Siirt Devlet Hastanesi’ne giden DBP Merkez İlçe Yöneticisi Abdurrahman Köneş ile akrabası olan Berivan Köneş, hastane kantininde oturdukları sırada etraflarını saran polislerce gözaltına alındı. Görgü tanıklarının anlatımlarına göre gözaltına alınan her iki kişi, polislerce yerde sürüklenerek polis aracına bindirildi.

6 Kasım 2015’te, Siirt’in Kooperatif Mahallesi’nde bulunan Şemsika Küme evleri girişinde önceki gün Deniz İleri’nin özel harekat polisleri ile girdiği çatışmada öldürülmesinin ardından gözaltına alınan Hikmet Alp ve İleri’nin cenazesinin Siirt Devlet Hastanesi morgundan alındığı sırada gözaltına alınan Berivan Gürhan emniyet işlemlerinin ardından adliyeye getirildi. Savcılık ifadelerinin ardından “Örgüt üyesi olmak”, “Yardım ve yataklık etmek” ve “Örgüt adına eylem yapmak” iddiasıyla mahkemeye sevk edilen 2 kadın, tutuklanarak Siirt E Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.

21 Kasım 2015’te, Siirt’tin Şirvan ilçe merkezi ile Maden ve Zivzik (Dişlinar) köylerinde özel hareket timleri ile askerler tarafından 3 gün önce düzenlenen ev operasyonlarında gözaltına alınan 15 kişi, emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye çıkarıldı. Mahkemece 8 kişi serbest bırakılırken, HDP İlçe Eşbaşkanı Mekin Er, DBP İlçe Eşbaşkanı Orhan Erbek, DBP yöneticileri İdris Kurtak, Mevlit Şen, Mehmet Engin, Hakan Ödümlü ve Orhan Kurtak, aynı gerekçeyle tutuklanarak Siirt E Tipi Cezaevi’ne gönderildi.

28 Kasım 2015’te, Siirt’in Kurtalan ilçesinde HDP İlçe Yöneticisi Ebubekir Günbat ve soyadı öğrenilemeyen Mustafa isimli bir yurttaş, yemek yedikleri lokantada sivil polisler tarafından gözaltına alındı.

2 Aralık 2015’te, Siirt’in Baykan (Hawêl) ilçesine bağlı Yarımca (Erbo) köyü Sarıyurt (Zeviyasor) mezrası ve Kurtalan (Misirc) ilçesi ile Bitlis’e bağlı Ayrancılar (Miryanis) köyünde dün jandarmalar tarafından gerçekleştirilen ev baskınlarında gözaltına alınanlardan Nizam Müsünlü ve oğlu Çetin Müsünlü, dün gece tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. Gözaltında bulunan diğer yurttaşlar da İlçe Jandarma Karakolu’nda ifade işlemleri tamamlandıktan sonra Baykan Adliyesi’ne sevk edildi. Savcılık tarafından ifadeleri alınan ve “Örgüte yardım ve yataklık” yaptıkları iddiasıyla mahkemeye sevkedilen Celal İşçen (33), Orhan Altintaş (23), Azad Altintaş (21) ve İ.Ç.(17) adlı çocuk aynı gerekçelerle tutuklanarak Siirt E Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.

22 Aralık 2015’te, Siirt’te akşam saatlerinde sanayiden arabasını almaya giden DBP Parti Meclis üyesi Civan Tunç ve ismi öğrenilmeyen DBP çalışanı bir kadın polislerce gözaltına alındı.

24 Aralık 2015’te Siirt’te gözaltına alınan 3 kişiden Nimet Özak “yasadışı örgüt üyesi olduğu” iddiasıyla

Sinop

Sivas

19 Mart 2015’te Sivas’ta gittikleri çarşı merkezinde aşırı sağcı bir grubun fiziki saldırısına maruz kalan Cumhuriyet Üniversitesi’nde öğrenim gören Kürt öğrencilerinden Muhterem Durak ağır yaralandı. Saldırının ardından polis saldırıya uğrayan bir başka Kürt öğrenci Hakan Toprak’ı gözaltına aldı.

7 Aralık 2015’te Sivas Demir Çelik İşletmeleri’nde çalışan ve ücretlerini alamadıkları için geçen aydan beri aralıklarla eylem yapan işçilerin yapmak istedikleri yürüyüşe biber gazıyla saldıran polis ekipleri 8 işçiyi gözaltına aldı.

Şanlıurfa

10 Ocak 2015’te Şanlıurfa’da Demokratik Bölgeler Partisi’nin (DBP) Devteyşti Mahallesi’nde gerçekleştirmek istediği “Demokratik Yaşamı İnşa Çadırı” etkinliğine müdahale eden polis ekipleri 5 i çocuk 22 kişiyi darp ederek gözaltına aldı.

5 Şubat 2015’te Şanlıurfa’nın Viranşehir İlçesi’nde 6-8 Ekim 2014 tarihleri arasında Kobanê’ye destek amacıyla düzenlenen eylemlere katıldığı gerekçesiyle gözaltına alınan Vedat Derin aynı gün çıkarıldığı mahkeme tarafından “yasadışı örgüt üyesi olduğu” suçlamasıyla tutuklandı.

13 Şubat 2015’te, 14 Aralık 2014’te düzenlenen operasyon sonucu Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca’nın tutuklanmasını protesto etmek amacıyla Şanlıurfa Adliyesi önünde eylem yapan gruba müdahale eden polis ekipleri 30 kişiyi gözaltına aldı.

15 Şubat 2015’te, Urfa’nın Suruç ilçesi Aligor Mahallesi’nde,  PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın Türkiye’ye getirilişinin yıldönümü protesto etmek amacıyla Suruç – Urfa karayolu üzerinde gösteri düzenleyen gençlere İlçe Jandarma Karakolu ekipleri, biber gazı ve tazyikli su ile müdahalede bulundu. Müdahale sırasında Halil Uğurlu, Celal Uğurlu, Ömer Kaya, Engin Kip isimli yurttaşlar ile birlikte 10 kişi gözaltına alındı.

16 Şubat 2015’te, Urfa Viranşehir ilçesinde, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın Türkiye’ye getirilişinin yıldönümü protesto etmek amacıyla düzenlenen eyleme katıldıkları gerekçesiyle gözaltına alınan 4 kişi emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Tutuklanmaları talebiyle Viranşehir Sulh Ceza Mahkemesi’ne sevk edilen 4 kişiden ikisi serbest bırakılırken, Akif Al ve Sinan Koyuncu, molotofkokteyli bulundurdukları iddiasıyla tutuklanarak Urfa E Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.

17 Şubat 2015’te, Urfa’nın Suruç ilçesinde, 5 kişi bulundukları aracın içerisinde gözaltına alındı. Emniyet müdürlüğündeki ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 5 kişiden Nurullah Aksoy, Salih Özbek ve İbrahim Sütçü, “molotof, patlayıcı madde bulundurma” ve “örgüt üyesi olma” iddialarıyla tutuklanarak, Urfa E Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.

27 Şubat 2015’te, Urfa’nın Suruç ilçesinde haber takibi yapan DİHA Muhabiri İbrahim Polat, Azadayi Welat Gazetesi editörü Bışar Durgut ile gazetenin Suruç çalışanı Mustafa Taşdemir, polisler tarafından darp edilerek gözaltına alındı. 5 saat sonra serbest bırakılan gazeteciler, hastaneden darp raporu alarak, Suruç Cumhuriyet Savcılığı’na, polisler hakkında suç duyurusunda bulundu.

4 Mart 2015’te, Urfa’nın Suruç ilçesi Cumhuriyet Mahallesi’nde, polis tarafından bir eve düzenlenen baskınında Aziz Aslantekin isimli yurttaş gözaltına alındı. İlçe Emniyet Müdürlüğüne götürülen Aslantekin, alınan ifadesinin ardından serbest bırakıldı.

7 Mart 2015’te, Habur Sınır Kapısı’ndan Federal Kürdistan Bölgesi’ne geçmek isterken gözaltına alınan Silopi Belediyesi eski Meclis Üyesi Serhat Sevişoğlu, hakkında açılan davada kesinleşmiş cezası bulunduğu gerekçesiyle tutuklanarak, Şırnak T Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.

8 Mart 2015’te, Urfa İl Kadın Platformu öncülüğünde düzenlenen 8 Mart Dünya Kadınlar Günü mitingi için Ali Şellî Parkı’nda bir araya gelen kadınlar, mitingin yapılacağı Topçu Meydanı’na doğru yürüyüşe geçti. Yürüyüş sırasında taşınan pankartlar nedeniyle polis tarafından durdurulan kadınlar, polis müdahalesine maruz kaldı. Müdahale sırasında 2’si çocuk 3 kişi gözaltına alındı.

12 Mart 2015’te, Urfa’da, Ahmet Bahçıvan İş Merkezi önünde bir araya “Kürdistan Halk Cephesi” üyesi oldukları belirtilen yurttaşlar Berkin Elvan’ı anmak için basın açıklama yaptı. Açıklama sonrası bildiri dağıtmaya başlayan grubun önünü kesen polisler kimlik kontrolü yapmak istedi. Yaşanan gerginlik sonrası polisler biber gazı ile gruba müdahale ederek 3’ü kadın 11 kişiyi gözaltına aldı.

17 Mart 2015’te Kobanê’nin yeniden inşası çalışmaları sırasında IŞİD saldırısıyla yaralanarak Türkiye’ye dönen Erkin Selanik Şanlıurfa’da tedavi gördüğü hastanede “yasadışı örgüt üyesi olduğu” suçlamasıyla tutuklandı.

18 Mart 2015’te Şanlıurfa’nın Suruç İlçesi’nde 17 Mart 2015’te düzenlenen Newroz kutlamasına katılan Mezopotamya Kültür Merkezi sanatçısı Zelal Gökçe, Şanlıurfa’da kaldığı otelde “hakkında yakalama kararı bulunduğu” iddiasıyla gözaltına alındı.

14 Nisan 2015’te Şanlıurfa’nın Ceylanpınar İlçesi’nde ve köylerinde ev baskınları düzenleyen jandarma ekipleri “çeşitli tarihlerde düzenlenen eylemlere katıldıkları” iddiasıyla 4 kişiyi gözaltına aldı.

16 Nisan 2015’te Şanlıurfa’nın Ceylanpınar İlçesi’nden Rojava’nın Cizîre Kantonu’na geçmek isterken sınırda askerler tarafından yakalanan Rojavalı Azize Muhammed (21) ile Mahmut Yavuz’un (21) gözaltında darp edildikleri öğrenildi. Mahkemeye sevk edilen 2 kişi “YPG ve YPJ üyesi oldukları” iddiasıyla tutuklandı.

16 Nisan 2015’te, Urfa’nın Ceylanpınar ilçesinde evlere yapılan baskınlarda 6-7 Ekim Kobanê Serhıldanına katıldıkları gerekçesiyle gözaltına alınan biri çocuk 5 kişi “Örgüt üyesi olmak” ve “Kamu malına zarar vermek” iddiasıyla tutuklandı.

1 Mayıs 2015’te Şanlıurfa’nın Suruç İlçesi’nde düzenlenen operasyon sonucu Ceylanpınar’daki Kobanê eylemlerine katıldığı gerekçesiyle gözaltına alınan Abdülcelil Dağ “yasadışı örgüt üyesi olduğu” ve “kamu malına zarar verdiği” suçlamalarından tutuklandı. Ceylanpınar’da 16 Nisan 2015’te gözaltına alınan 5 kişi de aynı suçlama doğrultusunda tutuklanmıştı.

Rojava’ya yönelik IŞİD saldırıları ile Suriye’de devam eden iç savaşı takip ettikleri sırada “Suriye sınırını yasadışı yollardan geçtikleri” iddiasıyla Almanyalı serbest foto-muhabiri Robin Hinsch, Brezilyalı foto-muhabiri Gabriel Chaim ve ABDli gazeteci Elizabeth Chappell’in 5 Mayıs 2015’ten beridir Şanlıurfa Emniyet Müdürlüğü’nde gözaltında tutuldukları öğrenildi. Gazetecilerin 1,5 gün boyunca MİT tarafından sorgulandığı ve uyumalarına izin verilmediği iddia edildi.

16 Haziran 2015’te IŞİD’in Türkiye’den sağlanan ikmal yollarının kesilmesi üzerine sınıra gelerek incelemelerde bulunan Şanlıurfa Valisi İzzettin Küçük, basın yayın çalışanlarının sorularını yanıtlarken Evrensel Gazetesi adına soru soran Hasan Akbaş’ın sorusuna sinirlenerek Hasan Akbaş’ı, Cumhuriyet Gazetesi’nden Pınar Öğünç ile Die Welt Gazetesi’nden Özlem Topçu ve Deniz Yücel’i gözaltına aldırdı. 4 kişi kimlik tespiti yapıldıktan sonra serbest bırakıldı. Gözaltı işlemi öncesinde Evrensel Gazetesi Muhabiri Hasan Akbaş, İzzettin Küçük’e şu soruyu sormuştu: “Bazı Til Ebyad’lılar Akçakale’de IŞİD’lilerin bulunduğunu ve tedirgin olduklarını, can güvenlikleri bulunmadığını söylüyor. Bu iddiaya ilişkin bir açıklama yapar mısınız?”

20 Haziran 2015’te Rojava’da YPG ile IŞİD arasındaki çatışmaları çalıştıkları yayın kuruluşları adına takip eden ve 18 Haziran 2015’te Şanlıurfa’nın Suruç İlçesi’nden Türkiye’ye geçmek isterken gözaltına alınan 4 gazeteci sınır dışı edildi. “Türkiye’ye yasadışı yollardan giriş yaptıkları” gerekçesiyle gözaltına alınan İtalya’dan İl Manifesto Gazetesi çalışanı Giuseppe Acconcia, RAI kanalı çalışanı 2 kişi ve Fransa’dan Le Figaro Gazetesi çalışanı Samuel Forey’in aynı zamanda Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü’nce akreditasyonlarının da iptal edildiği öğrenildi.

8 Temmuz 2015’te,  Urfa’nın Ceylanpınar ilçesinde sabah saatlerinde polis ve özel harekat timleri tarafından eş zamanlı olarak ev baskınları yapıldı. Evlerin didik didik arandığı baskınlarda DTK delegesi Ayşe Bozan ve Ahmet Özgür Dağ isimli yurttaş gözaltına alındı. Gözaltı gerekçesi hakkında bilgi edinilmezken, gözaltına alınanlar İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. Gözaltına alma işlemleri esnasında Tukcell logolu sivil plakalı bir minibüsün de kullanıldığı dikkat çekti.

22 Temmuz 2015’te Şanlıurfa’nın Ceylanpınar İlçesi’nde 2 polisin evlerinde öldürülmesinin ardından gözaltına alınan 3 kişinin gözaltında işkence gördükleri ileri sürüldü. Gözaltına alınanlardan M.N.Y. (21) ifade tutanağında, bir araçtan gözaltına alındıklarını, farklı odalara konduklarını, gece sivil bir polisin eline kelepçe taktığını, ilçedeki devlet hastanesine götürüldüğünü, doktorun araca çağrıldığını ve bu şekilde sağlık kontrolü yapıldığını iddia etti. M.N.Y., kontrolden sonra araç içinde yere uzatıldığını, aracın Viranşehir ile Şanlıurfa arasındaki bir noktada durduğunu, farların kapatıldığını ve başına çuval geçirilerek boğazına bıçak dayandığını savundu.

22 Temmuz 2015’te, Suruç’taki saldırıda yaralananlara yardım için Suruç’a gelen Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) üyeleri Mahir Can Gültekin ve Muhammed Halit Kaya ile Polonya vatandaşı Krysztof Matevsz Raczkiewic gözaltına alındı.

23 Temmuz 2015’te, Urfa’nın Ceylanpınar ilçesinde yüzlerce özel harekât timi ve polis sabah saatlerinde birçok mahallede evlere eş zamanlı baskın düzenledi. Dün 2 polisin ölü olarak bulunduğu ilçede yapılan baskınlar sonucunda aralarında, DBP İlçe Eşbaşkanı Mustafa Simav’ın evinin de bulunduğu birçok ev didik didik arandı. Baskın sonucunda HDP İlçe yöneticisi Abdulkadir Oral, Ramazan Dağal, Mehmet Naci Yılmaz, Hasan Aydın ve Sedat Aydın isimli yurttaşlar ile isimleri öğrenilemeyen 16 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınan HDP yöneticisi Oral ile yurttaşlardan Ramazan Dağal, Kemal Kahraman ve Murat Kara İlçe Emniyet Müdürlüğü’ndeki işlemlerinin ardından serbest bırakılırken, 4 yurttaş ise saatler süren emniyet işlemlerinin ardından Urfa Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü.  Urfa’ya götürülenlerden Ömer Kılıç, Sedat Aydın, Hasan Aydın ve Mehmet Naci Yılmaz’ın yoğun işkenceye maruz kaldığı belirtildi.  Sulh Ceza Hakimliği’ne ifade veren 4 kişiden Hasan Aydın, yurt dışı çıkış yasağı getirilerek serbest bırakırken, Mehmet Naci Yılmaz, Sedat Aydın ve Ömer Kılıç isimli 3 genç ise öldürülen 2 polisin olayına karıştıkları iddiasıyla tutuklanarak, Urfa E Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi. Tutuklananların avukatı Sevda Çelik Özbingöl, “Zanlılardan biri olay günü Elazığ’da olduğunu ispatladı. Diğer 2 kişi ise olay esnasında telefonlarından sinyal alınmadığı, telefonları kapalı olduğu gerekçesiyle tutuklandı” diyerek yaşanan hukuksuzluğa dikkat çekti.

24 Temmuz 2015’te, Urfa’nın Viranşehir ilçesi Şırnak, Hürriyet, Cumhuriyet ve Yenişehir Mahallelerinde yapılan ev baskınlarında “YDG-H üyesi oldukları” iddiasıyla Ferhat Uzun, Vedat Sarıoğlu, Halil Ülük, Faruk Ceylan, Abdulaziz Dakak, Serdar Kırmızıgül, Sinan Kanar, Vedat Vural ile ismi öğrenilemeyen 1 kişi gözaltına alındı.

24 Temmuz 2015’te, Urfa’nın Suruç ilçesi Sarayaltı, Cumhuriyet, Aydın, Dikili ve Yenişehir mahallelerinde yapılan ev baskınlarında şu ana kadar 12 kişinin gözaltına alındığı öğrenildi. Gözaltına alınanlardan 9’unun isimleri ise şöyle: Yasin Çağan, Bozan Çelik, Mehmet Karakurt, Abdulkadir İpek, Veysi Tekin, İbrahim Kayacan, Yunus Kaya, Ahmet Karataş ve İbrahim Yılıdızer.

24 Temmuz 2015’te, Urfa’nın Ceylanpınar, Suruç ve Viranşehir ilçelerinde de birçok eve baskınlar düzenlendi, 50’yi aşkın kişi gözaltına alındı. Ceylanpınar’da 2 gün önce yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan 7 kişiden 4’ü serbest bırakılırken, önceki gece ve dün gün boyu devam eden ev baskınlarında ise Ömer Kılıç, Ayşe Işık, Elif Bozan, Derviş Konur, Berfin Sürer, Yılmaz Altunay, Orhan Can, Uğur Altun, Aslan Bulut, Vedat Fırat, Eyüp Polat, Ömer Aslan, Murat Donuker ve polislerin öldürüldüğü evin sahibi Lütfi Abir gözaltına alındı.

25 Temmuz 2015’te, Urfa merkezde bulunan bazı adreslere polislerce sabah saatlerinde baskın düzenlendiği öğrenildi. Yapılan ev baskınlarında İbrahim Pala’nın aralarında bulunduğu bazı yurttaşlar gözaltına alındı.

25 Temmuz 2015’te, Urfa’nın Ceylanpınar ilçesinde sabah saatlerinde de sürdürülen ev baskınlarında en az 10 adresin basıldığı belirtilirken, şu ana kadar Aslan Kahraman ve Zülfikar Işık isimli yurttaşların gözaltına alındığı öğrenildi.

25 Temmuz 2015’te, Urfa’nın Suruç ilçesi ve kırsal mahallelerde yapılan ev baskınlarında Ferit Ak, Bozan Demir, Sabri Aydın, Mehmet Salih Alakuş ve Azadiya Welat Gazetesi çalışanı Mustafa Taşdemir’in de aralarında bulunduğu çok sayıda kişi gözaltına alındı.

25 Temmuz 2015’te, Urfa’nın Birecik ilçesinde birçok mahalledeki evlere eşzamanlı baskın düzenlendi. Yapılan ev baskınlarında Ömer Karadağ, Hayrettin Işık, Hanifi Karadağ, Savaş Cengiz, Ferhat Aslan, Mazlum Tekin, Mehmet Korkmaz, İsmet Güzeltaş ve Ahmet Ateş’in aralarında bulunduğu en az 11 kişi gözaltına alındı.

26 Temmuz 2015’te, Urfa’nın Ceylanpınar ilçesinde, 21 Temmuz’da 2 polisin evinde ölü bulunmasının ardından gözaltına alınan 21 kişinin adliyeye çıkarılmasını bekleyen 3 kişi gözaltına alındı. Adliye önünde yakınlarının adliyeye getirilmesini bekleyen Ömer Aydın, Ahmet Aslan ve Dilber Tuncer gözaltına alınarak ilçe emniyetine götürüldü.

28 Temmuz 2015’te, Urfa’dan Ceylanpınar ilçesinde 21 Temmuz’da 2 polisin öldürülmesi olayının ardından gözaltına alınan ve dün Ceylanpınar İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne getirilen 21 kişiden Murat Donuker, Aslan Bulut ve Ömer Aslan emniyet işlemlerinin ardından serbest bırakıldı. Emniyet işlemlerinin ardından 11 kişi adliyeye getirildi. Tutuklanma talebiyle Sulh Ceza Hâkimliği’ne sevk edilen Yılmaz Altunay, Uğur Altun, Vedat Fırat, Elif Bozan, Derviş Konur, Berfin Sürer ve Ayşe Işık serbest bırakılırken, Orhan Can ve Eyüp Polat tutulandı. 2 polisin öldürüldüğü olayda gözaltına alınan ev sahibi Lütfi Abir’in cinayetle alakalı olarak yeniden Urfa Emniyet Müdürlüğü’ne gönderildi.

28 Temmuz 2015’te, Urfa’dan Viranşehir ilçesine gönderilen 12 kişiden İbrahim Güven, Gabar Mendanlıoğlu emniyet işlemlerinin ardından serbest bırakılırken, 10 kişi ilçe adliyesine getirildi. Savcılık ifadelerinin ardından tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edilen Vedat Sarıoğlu, Halil Ülük, Serdar Kırmızıgül, Ferhat Uzun, Faruk Ceylan, Vedat Vural, Ferhat Vural, Abdlaziz Dakak, Sinan Kanar ve Vedat Erdemci serbest bırakıldı.

28 Temmuz 2015’te, Urfa’nın Suruç ilçesinde 2 gün önce gözaltına alınan 10 kişiden 16 yaşında M.A. emniyet işlemlerinin ardından serbest bırakıldı. Dün Suruç Adliyesin getirilen Yasin Çağan, Bozan Çelik, Mehmet Karakurt, Abdulkadir İpek, Veysi Tekin, İbrahim Kayacan, Yunus Kaya, Ahmet Karataş ve İbrahim Yıldızer savcılık ifadelerinin ardından tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edildi. Mahkemeye sevk edilen 9 kişi “Örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklanarak Urfa E Tipi Cezaevine gönderildi.

28 Temmuz 2015’te, Urfa Halfeti’de İfadesi alınmak üzere İlçe Jandarma Komutanlığı’na çağrılan Mehmet Vural isimli genç, buradan İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne götürülerek gözaltına alındı. Vural’ın ardından Urfa Emniyet Müdürlüğü’ne sevk edildiği belirtildi. .

28 Temmuz 2015’te, Urfa Birecik ilçesinde gözaltına alınan 9 kişiden 2’si emniyet işlemlerinin ardından serbest bırakılırken, dün savcılığa çıkarılan 7 kişiden 2’si savcılık işlemlerinin ardından serbest bırakıldı. Tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edilen 5 kişiden 4’ü tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılırken, Ahmet Ateş tutuklanarak cezaevine gönderildi.

28 Temmuz 2015’te, 21 kişiden 5’nin tutuklandığı Urfa’nın Ceylanpınar ilçesinde dün adliyeye çıkarılan ve savcılık tarafından tutuklama talebiyle Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edilen 5 kişiden 3’ü serbest bırakılırken, Mazlum Dağtekin isimli genç tutuklandı. Ö.A. isimli çocuğun ise bugün mahkemeye çıkarılacağı belirtildi.

28 Temmuz 2015’te, Urfa da 2 polisin ölü bulunduğu evin sahibi Lütfi Abir’de tutuklanarak, Urfa E Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.

31 Temmuz 2015’te,  Urfa ve ilçelerinde şimdiye kadar yapılan operasyonlarda 72 kişi gözaltına alınırken, 24’ü tutuklandı. Gözaltı sırasında 90’lı yılları aratmayan işkencelere maruz kalan geçlerden Ömer Akpolat, başına siyah poşet geçiren polislerin “Kendi elimizle seni İŞİD’e teslim edeceğiz. Git partideki herkese, tüm gençlere söyle bundan sonra sizi gözaltına almayacağız. Sokakta kafanıza sıkacağız” diye tehdit ettiğini belirterek, can güvenliklerinin kalmadığını ifade etti.

1 Ağustos 2015’te,  Urfa’da, Akçakale ilçe merkezinde yapılan ev baskınında HDP üyesi İsmail Denli isimli engelli yurttaş gözaltına alındı. Ayağından engelli yurttaşın gözaltı gerekçesi hakkında bilgi edinilmezken, Akçakale İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldüğü belirtildi.

5 Ağustos 2015’te, Urfa’nın Siverek ilçesinde ise, sabah saatlerinde Hasan Çelebi, Hacı Ömer, Şirinkuyu, Hayriye ve Saraykent mahallerinde sabah saatlerinde yapılan eş zamanlı ev baskınlarında Necla Al, Fırat Ağaçlı, Bayram Dizlek, Tacettin Kalgı, Xebat Minkara, Mehmet Şiyar Karadağ, İsa Ezilmez, Celal Kutusuz, Levent Gülalan, İbrahim Halil Erçin, Emin Aluç, Mahmut İriç ve Bayram Turanlı, gözaltına alındı.

8 Ağustos 2015’te, Urfa’nın Siverek ilçesinde geçtiğimiz Çarşamba günü yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan 13 kişi emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye çıkarıldı. Savcılık tarafından ifadeleri alınan 13 kişi tutuklanma talebiyle Sulh Ceza Mahkemesi’ne sevk edildi. Mahkemece ifadeleri alınan 13 kişiden Necla Al, Bayram Turanlı, Fırat Ağaçlı, İbrahim Halil Erçin ve Gökhan Yıldız isimli 5 yurttaş “Örgüt üyesi” olma suçlamasıyla tutuklanarak Siverek T Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi. 8 kişi ise denetimli serbestlik şartıyla serbest bırakıldı.

12 Ağustos 2015’te, Urfa’nın Suruç ilçesinde de dün gece jandarma ve özel hareket timleri, zırhlı araçlarla Övecik Mahallesi’nde (Qubika Çareba) yaşayan Müslüm Karak isimli yurttaşın evine baskın yaptı. Karak’ın evi ve hayvan barınağını didik didik arayan asker ve polisler, Karak ve ismi öğrenilemeyen oğlunu gözaltına aldı.

14 Ağustos 2015’te, Urfa’nın Halfeti ilçesinde bulunan Atatürk İlköğretim Okulu’nun bahçesinde oyun oynayan, “okul bahçesinde bulunan büst ve bayrağa zarar verdikleri” gerekçesiyle 13 Ağustos günü gözaltına alınan 6 çocuk, emniyet işlemlerinin ardından Halfeti Adliyesi’ne sevk edildi. Savcılık sorgulamasının ardından tutuklama talebiyle Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edilen 6 çocuk, mahkeme tarafından 6 aylık denetimli serbestlik şartıyla serbest bırakıldı.

12 Ağustos 2015’te, Urfa’nın Halfeti ilçesine bağlı ve yoğunlukta Türkmenlerin yaşadığı Türkmen Mahallesi’nde 8 Ağustos günü gerçekleştirilen bir düğünde “Biji Kürdistan” şarkısı eşliğinde sarı, kırmızı ve yeşil flamalarla halay çektikleri gerekçesiyle Esma, Makbule ve Hava Erel ile Gülşen Çil adlı kadınlar gözaltına alındı.

2 Eylül 2015’te Şanlıurfa’nın Eyyübiye İlçesi’nde gözaltına alınan 4 kişi ile Diyarbakır’ın Bismil İlçesi’nde gözaltına alınan Şeyhmus Demir (20) de yine aynı suçlamayla tutuklandılar.

12 Eylül 2015’te, Urfa’nın Viranşehir ilçesinde, 10 Eylül’de gözaltına alınan eski BDP Ceylanpınar İlçe Başkanı Hizni Kılıç, Faruk Pilis ve Meliha Can isimli kadın emniyetteki işlemlerinin ardından Adliye’ye getirildi. Savcılık ifadelerinin ardından tutuklama talebiyle Viranşehir Sulh Ceza Mahkemesi’ne sevk edilen Kılınç ve Pilis serbest bırakılırken, Can, “Örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklanarak Urfa E Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.

14 Eylül 2015’te, Urfa’nın Viranşehir ilçesinde bugün saat 14.00 sıralarında Hürriyet Mahallesi’nde silah sesleri yükseldi. Polis mahallede bulunan Hürriyet Parkı’nı ablukaya alarak, arama yaptı. Görgü tanıklarından edinilen bilgiye göre, parkta oturan 3 veya 4 genci polis gözaltına almak istedi. Gençlerden biri kaçarken silahla bacağından vuruldu. Genç, yaralı haliyle polis tarafından gözaltına alındı. Olay yerine çok sayıda çevik kuvvet ve özel harekat polisi sevk edilirken, 3 genç gözaltına alındı.

16 Eylül 2015’te, Urfa’nın Siverek ilçesi Çıkrık Mahallesi’ne sabaha karşı yapılan jandarma baskınından DBP ilçe Belediye Meclis Üyesi Salih Işık ve kardeşleri Şehmus ile Mehmet Emin Işık gözaltına alındı. İlçe Jandarma Komutanlığı’na getirilen Işık kardeşlerden Salih Işık, hakkında “Urfa KCK” dosyası kapsamında kesinleşmiş 6 yıl 2 ay hapis olduğu gerekçesi ile çıkarıldığı ilçe adliyesinde tutuklandı.

17 Eylül 2015’te, Urfa’nın Suruç’a bağlı Mehser (Çaykara) Mahallesi’nde jandarma tarafından yapılan ev baskınlarında Salih Şahin ile DBP Suruç İlçe Yöneticisi Nihat Yıldırım’ın gözaltına alınarak, İlçe Jandarma Komutanlığı’na götürüldükleri öğrenildi.

18 Eylül 2015’te, Urfa’nın Ceylanpınar ilçe merkezi ve kırsal mahallelerinde Jandarma tarafından yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan İsmail Kahraman, Hasan Turgay, Osman Fırat, Mehmet Ali Memiş ile Casım Çin isimli yurttaşlar, İlçe Jandarma Komutanlığı’nda ki sorgulamalarının ardından bu sabah serbest bırakıldı. İlçe adliyesine sevk edilen Ahmet Dağtekin, Rıdvan Çoltu, Özgür Emen ve Abdulkadir Coşkun ise, savcılık tarafından ifadeleri alındıkları sonra “Örgüt üyesi olma” iddiasıyla Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edildi.

18 Eylül 2015’te, Urfa’nın Viranşehir ilçesinde, savaşa karşı yapılması planlanan ancak İlçe Kaymakamlığı tarafından engellenen barış yürüyüşü öncesi ve sonrası yapılan operasyonlarla gözaltına alınan 23 kişiden Erdi Ceylan isimli yurttaş, emniyetteki işlemlerinin ardından serbest bırakıldı. Aralarında D.G., H. S., M. K., Ş. İ., A.E. isimli 5 çocuğunda bulunduğu 22 kişi ise İlçe Emniyet Müdürlüğü’ndeki işlemleri ardından adliyeye çıkarıldı.  Şeyhmus Çelik, Zilan Demir, Süleyman Ektiren, Leman Tatlı, Hasan Alan, Seydo Turgut, Bahoz Cin, Pelda İnan, Mahmut Güneş, Mehmet Nur Çoban, Serhat İnan, Selami Çiftçi, Ferman Mendanlıoğlu, Sultan Çeviren, Faruk Ceylan,Hüsamettin Akyol ile Bilal Erdem adlı yurttaşlar ile 5 çocuğun savcılıktaki ifadeleri başladı. Savcılıktaki ifadeler devam ederken, HDP Urfa milletvekilleri Leyla Güven, Dilek Öcalan ve gözaltına alınan yurttaşların yakınlarının da adliye önündeki bekledi. Gözaltındaki yurttaşlar ve avukatları ile görüştüğünü belirten Güven, 22 kişinin tamamına gözaltına işkence uygulandığını ancak ilk alınan 4 kişiye uygulanan işkencenin ise insanlık dışı boyutlarda olduğunu belirtti.

18 Eylül 2015’te, Urfa’nın Birecik ilçesinde dün sabaha karşı jandarma tarafından Kakurtlu ve Xullik (Düzlüce) mahallelerinde yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan Şêx Mehmet Polat, DBP Birecik İlçe Yöneticisi Ramazan Polat, Ahmet Polat, Mehmet Polat ve Salih Karadağ’da, ifadelerinin ardından Birecik Adliyesi’ne sevk edildi. Savcılıkça ifadeleri alınan 5 kişi, tutuklama talebi ile mahkemeye çıkarıldı. Mahkemede ifade veren 4 yurttaş serbest bırakılırken, Salih Karadağ ise, “Örgüt üyesi olma” iddiasıyla tutuklanarak, Urfa E Tipi Cezaevi’ne gönderildi.

23 Eylül 2015’te, Urfa’nın merkez Eyyübiye ilçesine bağlı Selçuklu Mahallesi’nde bir eve baskın düzenleyen polisler, İsmail ile Mahmut Tutal isimli kardeşleri tartaklayarak gözaltına aldı. Polislerin evdeki tüm aileyi tartakladığı belirtilirken, evin içine de polisler tarafından rastgele ateş edildiği öğrenildi.

24 Eylül 2015’te, Urfa’nın Suruç ilçesinde, 3 gün önce gözaltına alınan Erdal Dağhan, Fethi Yavuz ve Tarık Yıldızer ile Urfa’da dün gözaltına alınan Mahmut Tutal ile Hidayet Düger adlı yurttaşlar, emniyetteki işlemlerinin ardından Urfa Adliyesi’ne sevk edildi. Savcılık tarafından ifadeleri alınan 5 kişiden Fethi Yavuz serbest bırakılırken, 4 kişi tutuklama talebiyle nöbetçi Sulh Ceza Mahkemesi’ne sevk edildi. Mahkemede ifade veren 4 kişi “Örgüt üyesi olma” iddiasıyla tutuklanarak, Urfa E Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.

29 Eylül 2015’te, Urfa’nın Viranşehir ilçesi Kela Dotka (Germe) Mahallesi’nde evlere baskın düzenleyen jandarma, Muhtar Mehmet Kaynak ile Aslan Özkan, Abdürahim Özkan, Mustafa Atıcı, Mehmet Emin Atıcı’nın da aralarında bulunduğu 9 kişiyi gözaltına aldı. Jandarmanın kendilerini karakola götürüp “HDP’ye neden oy verdiniz?” diye sorduğunu belirten yurttaşlar, amacın kendilerini yaklaşan seçim öncesinde korkutmak olduğunu belirtti.

1 Ekim 2015 sabahı Şanlıurfa’nın Halfeti İlçesi’nde düzenlenen operasyonda gözaltına alınan 4 kişiden Erol Gül ve Abdullah Boğa internet mesajları gerekçe gösterilerek aynı gün çıkarıldıkları mahkeme tarafından “yasadışı örgüt propagandası yaptıkları” suçlamasıyla tutuklandı.

2 Ekim 2015’te HDP, HDK ve DBP çevresinde siyaset yapanlara yönelik gözaltı ve tutuklama operasyonları devam ederken, güvenlik güçleri Şanlıurfa’nın Siverek İlçesi’nde 2 kişiyi gözaltına aldı.

2 Ekim 2015’te, Urfa’nın Siverek ilçesinde, polis ve askerler tarafından düzenlenen ev baskınlarında DBP İlçe Yöneticisi Tacettin Kalgı ile Mehmet Demir adlı yurttaş gözaltına alındı.

9 Ekim 2015’te, Urfa’nın Suruç ilçesinde Mehmet Bozan Ötgün evine yapılan polis baskını sonucu gözaltına alındı. Gözaltı gerekçesi öğrenilemeyen Ötgün, İl Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. Öte yandan, Suruç’ta geçtiğimiz Eylül ayında evlerine yapılan baskınla gözaltına alınıp tutuklanan Müslüm Karak ve oğlu Baran Karak, Urfa 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ara duruşma sonucunda tahliye edildi. Karak ve oğlu kararın ardından Urfa E Tipi Cezaevi’nden sürgün edildikleri Antalya L Tipi Cezaevi’nden serbest bırakıldı.

10 Ekim 2015’te, Urfa’nın Ceylanpınar ilçesinde Ali Aydın adlı yurttaş, evine yapılan baskınla gözaltına alındı. Polis evde arama yaptıktan sonra Aydın’ı başka bir davasından kaynaklı hakkında arama kararı olduğu gerekçesi ile gözaltına aldı.

11 Ekim 2015’te, Urfa’nın Bozova ilçesine bağlı Yaylak Mahallesi’nde jandarma tarafından yapılan ev basınlarında 10 HDP üyesi gözaltın alındı. Yaylak Mahallesi’nde gözaltına alınanların isimleri şöyle: Orhan Çapan, Yasin Satan, Yasin Kaya, Reşit Çapan, Kadir Kaya, Mehmet Yıldırım, Mehmet Yıldırım, Mehmet Çetin ve Mehmet Çetin.

13 Ekim 2015’te, Urfa’nın Bozova ilçesinde, önceki gün Yaylak ve Kosar mahallelerinde jandarma tarafından yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan 10 kişi, dün akşam saatlerinde adliyesine çıkarıldı. Savcılık sorguları yapılan yurttaşlar, ardından tutuklama talebi ile nöbetçi mahkemeye sevk edildi. Mahkemede ifadeleri alınan 10 kişiden Mehmet Yıldırım, Yasin Satan ve Mehmet Çetin, Facebook adreslerinden yaptıkları paylaşımlarla “Cumhurbaşkanı alenen hakaret” suçlamasıyla tutuklandı. Öte yandan Urfa’nın Birecik ilçesinde gözaltına alınan Alaattin Işık isimli yurttaş da çıkarıldığı mahkemece “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklandı.

13 Ekim 2015’te, Urfa ve Viranşehir ilçesinde polisin yaptığı ev baskınlarında Serhat Polatsoy ve Serhat Kuyu gözaltına alındı. Gözaltı gerekçesi öğrenilemeyen 2 kişi İl Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü.

15 Ekim 2015’te, Urfa’nın Ceylanpınar ilçesine bağlı Xirbe Cahş (Muratlı), Lebbana (Düzova), Xirbe Sûf (Işıklar), Ayneseraç (Saraççeşme) ve Humera Jorîn (Yukarı Dorklu) mahallelerinde jandarmanın yaptığı ev baskınlarında gözaltına alınan ve tamamının HDP’nin sandık görevlisi olduğu öğrenilen 8 yurttaştan Faysal Sarı, Fesih Say, Aydın İnci ve Zindan Emen, sorgularının ardından 14 Ekim günü akşam saatlerinde serbest bırakıldı. Ferman İnanç, Halil Kahraman, Enver Emen ve Mahmut Dağtekin ise bugün Ceylanpınar Adliyesine çıkarıldı. Savcılıkta ifadeleri alınan 4 kişi, tutuklama talebiyle Sulh Ceza Mahkemesine sevk edildi. Mahkemeye ifade veren Ferman İnanç, Halil Kahraman ve Mahmut Dağtekin serbest bırakılırken, Enver Emen “Örgüt üyesi” olma iddiası ile tutuklanıp Urfa E Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.

17 Ekim 2015’te, Urfa merkez Eyyubiye ve Haliliye ile Suruç ilçelerinde yapılan ev baskınlarında en az 12 kişi gözaltına alındı. Yapılan baskınlarda Devteşti mahalle muhtarı Ömer Çiçek, Mahmut Çiçek, DBP’nin Hilvan ve Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi Sibel Sütpak, Hüseyin Sütpak, Radyo Karacadağ çalışanı Müslüm Polat, Suruç Belediyesi çalışanları Ferit Ak ve Halil Dişlik ile Emrah Dişlik, Özgürcan Altıngül, Rögar Fırat, Vedat Gökler gözaltına alınıp TEM şubeye götürülürken, M.A. (16), çocuk şubeye götürüldü.

19 Ekim 2015’te Şanlıurfa’da HDP il yöneticisi Hamdullah Doğan yolda yürürken gözaltına alındı.

20 Ekim 2015’te, Urfa merkez Eyyubiye ve Haliliye ile Suruç ilçelerinde 17 Ekim günü, polis tarafından 16 ayrı adrese düzenlenen ev baskınlarında 3’i çocuk 15 yurttaş gözaltına alındı. Emniyet müdürlüğünde tamamlanan ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 15 kişiden Özgürcan Altungül ve Mahmut Çiçek isimli yurttaşlar “örgüt üyeliği” iddiasıyla tutuklandı.

24 Ekim 2015’te, Urfa’nın Ceylanpınar ilçesinde düzenlenen ev baskınlarında İbrahim Ekinci, Abdulrahim Ergül, Mehmet Emin Ergül, Reşat Kırdar ve Mehmet Demirtaş isimli yurttaşlar gözaltına alındı. Emniyette tamamlanan ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 5 kişiden Abdurrahim Ergül, Mehmet Emin Ergül ve Reşat Kırdar tutuklandı.

5 Kasım 2015’te, İnternet üzerinden yazdıkları mesajlar gerekçe gösterilerek Şanlıurfa’nın Suruç İlçesi’nde gözaltına alınan Mustafa Ş. ile Ferhat T. adlı 2 kişi “cumhurbaşkanına hakaret ettikleri” iddiasıyla tutuklandı.

5 Kasım 2015’te, Urfa’nın merkez Haliliye ilçesinde, polis tarafından düzenlenen ev basınında gözaltına alınan Yaşar Çelik isimli yurttaş, Emniyet Müdürlüğünde tamamlanan işlemlerin ardından sevk edildiği adliyede “Örgüt üyesi” ve “Sosyal medya üzerinden örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla tutuklandı.

5 Kasım 2015’te Şanlıurfa’nın Ceylanpınar İlçesi’nde “YDG-H Soruşturması” kapsamında yapılan ev baskınlarında 20 kişi gözaltına alındı.

6 Kasım 2015’te, Urfa’nın Ceylanpınar ilçesinde 22 Temmuz’da polis memurları Okan Acar ve Feyyaz Yumuşak’ın öldürülmesi ile alakalı olduğu iddia edilen Hüseyin A. isimli bir kişi, Mardin’in Kızıltepe ilçesinde gözaltına alınıp Urfa Emniyet Müdürlüğüne getirildi. Sorgusu tamamlanan Hüseyin A. sevk edildiği adliyede “Örgüte yardım yataklık” yaptığı iddiasıyla tutuklandı.

8 Kasım 2015’te, Urfa’nın Ceylanpınar ilçesi Barış Mahallesi’nde yapılan ev baskınında ismi öğrenilemeyen 2 kişi ile Aziz Dursun, Murat Kılıç, Mehmet Ortakçıer , Orhan Bulut ve Hasan Aydın adlı bir yurttaşın gözaltına alındığı öğrenildi.  Emniyette tutulmaya devam edilen Aydın’ın avukatı, müvekkilli ile emniyette yaptığı görüşmede “Filistin askısı” dahil her türlü işkenceye maruz kaldığını belirttiğini ifade etti. Hasan Aydın’ın çıkarıldığı adliye binası önünde bekleyen ağabeyi Ali Aydın da gözaltına alındı. Gözaltına alınan 7 kişiden Aziz Dursun, Murat Kılıç, Mehmet Ortakçıer ve Orhan Bulut ve Hasan aydın sevk edildikleri mahkeme tarafından tutuklandı.

9 Kasım 2015’te, Urfa’nın Ceylanpınar ilçesinde, polis tarafından düzenlenen ev baskınında HDP İlçe Yönetici Serdar Fırathan ile babası Abdulkadir Fırathan ve Deniz Günaşan isimli yurttaşlar gözaltına alındı. Abdulkadir Fırathan emniyette ifade verdikten sonra serbest bırakılırken, adliyeye sevk edilen Serdar Fırathan ve Deniz Günaşan ise “sosyal medya üzerinden örgüt propagandası yaptıkları” iddiasıyla tutuklandı.

9 Kasım 2015’te, Urfa’nın Viranşehir ilçesinde, jandarma tarafından sabaha karşı ev baskınları yapıldı. Büyük Mutlu Mahallesi’nde Ömer Mutlu, Kışla Mahallesi’nde Kemal Ardin ve Hürriyet Mahallesi’nde ise Eyyüp Büyükturan gözaltına alındı. Evlerde yapılan aramaların ardından gözaltına alınan 3 kişi, İlçe Devlet Hastanesi’nde sağlık kontrolünden geçirildikten sonra İlçe Jandarma Komutanlığı’na götürüldü.

9 Kasım 2015’te, Şanlıurfa’nın Ceylanpınar İlçesi’nde sorguları tamamlanarak mahkemeye sevk edilen ve gözaltında işkence gördükleri belirtilen 4 kişi “yasadışı örgüt üyeliği” suçlamasıyla tutuklandı.

9 Kasım 2015’te, Şanlıurfa Ceylanpınar’da sabah saatlerinde yapılan ev baskınında da gözaltına alınan ve aynı gün mahkemeye sevk edilen 3 kişiden HDP İlçe Örgütü yönetici Serdar Fırathan ile Deniz Günaşan “yasadışı örgüt propagandası yaptıkları” suçlamasıyla tutuklandı.

9 Kasım 2015’te, Şanlıurfa’nın Viranşehir İlçesi’nde  “YDG-H Soruşturması” kapsamında 7 kişinin gözaltına alındığı, aynı saatlerde Diyarbakır’ın Bismil İlçesi’nde de 4 kişinin gözaltına alındığı öğrenildi.

12 Kasım 2015’te, Urfa’nın Ceylanpınar (Serêkaniyê) ilçesinde polis çok sayıda zırhlı araçlarla Barış ve Yeni mahallelerde birçok eve eşzamanlı baskın düzenledi. Sabah saat 05.00 sularında yapılan ev baskınlarında evler didik didik aranırken, Eyüp Tarhan, Mahsum Kurt ve ismi öğrenilemeyen en az 5 kişi gözaltına alındığı belirtildi. Mahsum Kürd ve Eyüp Tarhan “yasadışı örgüt üyeliği” suçlamasıyla 14 Kasım 2015’te tutuklandı.

16 Kasım 2015’te, Urfa’nın Birecik ilçesinde devam eden operasyonlar kapsamında dün 5 Kasım gecesi Saha ve Kurtuluş mahallelerinde ev baskınları düzenlendi. Yapılan ev aramalarının ardından Mustafa Aslan, Süleyman Teksöz, Ali Kuşku, Numan Yutkun ve Mehmet Teksöz adlı gençler gözaltına alındı.

17 Kasım 2015’te, Urfa’nın Birecik ilçesinde, 15 Kasım da gece saatlerinde yapılan baskınlarda gözaltına alınan İlhan Korkmaz ve 5 çocuk, emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye çıkarıldı. Savcılık tarafından ifadeleri alınan ve “Örgüt üyesi olmak” iddiasıyla Nöbetçi Mahkeme’ye sevk edilen S.T, N.Y., M.T. adlı çocuklar serbest bırakılırken, Korkmaz ve A.K. ile M.A. adlı çocuklar tutuklanarak cezaevine gönderildi.

20 Kasım 2015’te İnternet hesaplarından “cumhurbaşkanına hakaret ettikleri” iddia edilen M.E.A (24) ve A.A. (23) adlı 2 kişi Şanlıurfa’nın Birecik İlçesi’nde tutuklandı.

24 Kasım 2015’te, Urfa’nın Viranşehir ilçesinde 8 adrese yapılan baskınlarda İdris Kurt, Halil Tamamboğa, Ş. Erdem, İsmail İnan, Aziz Mutlu ve Eyyüp Mutlu gözaltına alınırken, 1 kişinin ise adresinde bulunamadığı için gözaltına alınamadığı öğrenildi. Siverek ilçesinde ise yapılan ev baskınlarında Şevger Sonkurt, Aydın Korkmaz, Mustafa Bağışkondu ve Mehmet Emin Aluç, gözaltına alındı.

24 Kasım 2015’te, Urfa’nın Siverek ilçesinde, düzenlenen ev baskınlarında M.B. (16), Şevger Sonkurt, Aydin Korkmaz, Veysel Gümüştaş, Mecnun Topal, Berzan Yıldız, Emin Aluç, Şehriban Mimkara, Tevbun Mimkara, Xebat Mimkara, Mehmet Utkan Arserim, Yasemin Oduncu, Sara Sultan ve Halef Kazak gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar 27 Kasım günü ifadeleri alındıktan sonra savcılık tarafından serbest bırakıldı.

25 Kasım 2015’te, Urfa’nın Suruç ilçesi çarşı merkezindeki bir işyerine dün gece yapılan polis baskınında Ahmet Bali, sabaha karşı yapılan ev basınında ise Yusuf Deniz adlı yurttaşlar gözaltına alındı.

26 Kasım 2015’te, Urfa kent merkezinde ikamet eden Yüksekova nüfusuna kayıtlı Seyran Demir adlı genç kadın da hakkında açılan bir davadan çıkan kararın Yargıtay tarafından onanması nedeniyle evinde gözaltına alındı.

28 Kasım 2015’te, Urfa’nın Siverek ilçesi ve mahallelerinde jandarma ile polisin yaptığı ev basınlarında çok sayıda kişinin gözaltına alındığı öğrenildi. İlçe merkezinde polisin yaptığı ev baskınında Ferit Beyazaslan Karageçi, Bitik, Karacadağ ve çevre mahallelerinde jandarmanın yaptığı ev baskınlarında ise, Mehmet Ali Akıl, Mehmet Emin Tazefidan, Emin Tazefidan, İsmail Tazefidan, Selim Kızılateş, Ramazan Kızoğlu, Abdülkadir Güneşoğlu, Hışman Akın, Star Karakeçili gözaltına alındı.

30 Kasım 2015’te, Urfa’nın Suruç Belediyesi Eşbaşkanı Orhan Şansal’ın evi gece polislerce basıldı. Şansal’ın Urfa merkez Karaköprü ilçesinde bulunan evine gelen polisler, evde arama yaptı. Aramanın ardından Şansal polislerce gözaltına alındı.

3 Aralık 2015’te Şanlıurfa’nın Siverek İlçesi’nde gözaltına alınarak götürüldüğü İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde sorgulanan T.M. (22) gözaltında işkence gördüğünü, taciz edildiğini, gözaltı süresi boyunca zorla marş dinletildiğini, oturmasının yasaklanarak saatlerce ayakta bekletildiğini, IŞİD’in infaz videolarının izlediğini açıkladı.

4 Aralık 2015’te, Urfa Viranşehir’de bu sabah jandarma ve polislerce yapılan ev baskınlarında aralarında yüzde 92 ortopedik engelli Aziz Kanar’ın da bulunduğu en az 15 kişi gözaltına alındı.

10 Aralık 2015’te Şanlıurfa’da HDP, DBP, İHD ve sendika yöneticilerine yönelik ev baskınları düzenleyen polis ekipleri “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası’na muhalefet ettikleri” iddiasıyla 18 kişiyi gözaltına aldı. Gözaltına alınanlar arasında HDP İl Örgütü Eş Başkanı Rıdvan Yavuz, DBP İl Örgütü Eş Başkanı Leyla Coşkun, İHD Şubesi Eş Başkanı Atilla Yazar, SES Şubesi Eş başkanları Reşat Doğan ve Ruken Kılınç, Eğitim-Sen Şubesi Eş Başkanı Dilek Çakırtaş, HDP Haliliye İlçe Örgütü Eş Başkanı Mehmet Melik, Enerji Sanayi ve Maden Emekçileri Sendikası Şube Başkanı Servet Yazar, DBP İl Genel Meclisi üyeleri Sevinç İzol ve Sibel Sütpak’ın da aralarında bulunduğu 18 kişiden 17’si ifadelerinin alınmasının ardından serbest bırakıldı. Bersa Yıldırım ise “cumhurbaşkanına hakaret ettiği” iddiasıyla tutuklandı.

12 Aralık 2015’te, Urfa’nın Ceylanpınar ilçesinde dün yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan 3 kişiden, Osman Kırdar ve Vedat Fırat, İlçe Emniyet Müdürlüğü’ndeki işlemlerinden sonra serbest bırakılırken, Lütfü Ağcan adliyeye getirildi. Savcılık ifadesinin ardından “Örgüt üyesi olmak” iddiası ile Sulh Ceza Mahkemesi’ne sevk edilen Ağcan, tutuklanarak Urfa E Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.

25 Aralık 2015’te, Harran Üniversitesi’nde kendilerini, “Müslüman Gençlik” adıyla tanımlayan DAİŞ sempatizanı bir grup, polis eşliğinde yurtsever demokrat öğrencilere saldırdı. Saldırıya uğrayan öğrenciler gözaltına alındı. Gözaltına alınlardan ismi öğrenilenler şöyle: Ömer Temuçin, Emre Yılmaz, Doğan Oğraş, Nubihar Yüksel ve Roni Tavukçu

27 Aralık 2015’te, Urfa’da Harran Üniversitesi’nde polisler tarafından darp edilerek gözaltına alınan 11 öğrenciden Behçet Gündüz, Serdar Işık, Kübra Kılıç, Nubahar Yüksel, Serdar Baçaş, Cevher Berk, Emre Yılmaz ve Mehmet Kanat emniyetteki ifadelerinin ardından serbest bırakıldı.

Şırnak

15 Ocak 2015’te Şırnak’ın Cizre İlçesi’nde Nihat Kazanhan’ın (12) öldürülmesini protesto etmek için eylem yapan Mehmet Akif Ersoy İlköğretim Okulu öğrencilerinden 3’ü polislerce gözaltına alındı.

16 Ocak 2015’te, Şırnak’ın Cizre ilçesinde Orhan Doğan Caddesi üzerinde bulunan Kaymakamlık binası altında bulunan Şehit Murat Akançay Polis Karakolu’na kimliği belirsiz kişi ya da kişilerce roketli saldırı düzenlendi. Ölü ve yaralının olmadığı belirtilen olay sırasında, ara sokakları ablukaya alan polis, isimleri öğrenilemeyen 3 yurttaşı gözaltına aldı.

26 Ocak 2015’te, Şırnak’tan Cizre ilçesine gitmekte olan 7 çocuk Kasrik Beldesi’nde polislerin yol kontrolü yaptığı sırada gözaltına alındı. “Örgüt üyesi olma” şüphesi üzerine gözaltına alınan H.Ş, V.E, M.B.E, M.K, O.G, E.N, K.U., isimli 7 çocuk Cizre İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü.

29 Ocak 2015’te, Şırnak’ta, polis tarafından düzenlenen ev baskınlarında Emin Mağrur, Cihat Başak, Bayram Işık ve Hüseyin Sunar isimli yurttaşlar gözaltına alındı. Emniyet Müdürlüğünde tamamlanan işlemlerin ardından adliyeye sevk edilen 4 yurttaşın, yüzleri ve vücutlarının morluklar içinde olduğu görüldü. Alınan ifadelerin ardından Emin Mağrur ve Bayram Işık savcılıkta serbest bırakılırken, Cihat Başak ve Hüseyin Sunar ise nöbetçi mahkeme tarafından “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklandı.

2 Şubat 2015’te “Abdullah Öcalan’a özgürlük” kampanyası çerçevesinde çeşitli kentlerde imza toplayan Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) yönetici veya taraftarlarına müdahale eden polis ekipleri Şırnak’ta Belediye Eş Başkanı Serhat Kadırhan’ın da bulunduğu 9 kişiyi gözaltına aldı.

9 Şubat 2015’te, Şırnak’ın Cizre İlçesi’nde adı öğrenilemeyen 12 yaşlarındaki bir çocuğun “polise taş attığı” gerekçesiyle gözaltına alındığı belirtildi.

10 Şubat 2015’te, Şırnak’ın Cizre ilçesi Orhan Doğan Caddesi’nde Leyla Teymur (20) isimli kadın, polisler tarafından gözaltına alındı. Teymur, Cizre İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldüğü öğrenildi.

13 Şubat 2015’e Şırnak’ta polisin yol kontrolünde gözaltına alınan Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Cizre İlçe Örgütü Eşbaşkanı Meryem Aşkara “yasadışı örgüt üyesi olduğu” iddiasıyla hakkında verilen cezanın onanması nedeniyle tutuklandı.

24 Şubat 2015’te Kobanê’de yaşamını yitiren YPG militanı Abdullah Durmuş (Mêrxas Kato) için Şırnak’ın Beytüşşebap İlçesi’nde düzenlenen cenaze töreninin ardından yürüyüş yapmak isteyen gruba müdahale eden polis ekipleri gazeteci Emin Bal’ı gözaltına aldı.

26 Şubat 2015’te, Şırnak’ın Uludere ilçesinde, bir işlem için Şırnak Emniyet Müdürlüğü’ne giden Faruk Encü isimli yurttaş gözaltına alındı.

27 Şubat 2015’te, Şırnak’ın Göçlükonak ilçesine bağlı Fındık Beldesi’nde, 6 – 8 Ekim Kobanê direnişine destek vermek amacıyla duvarlara sloganlar yazıldığı gerekçesiyle, ifadeleri alınmak üzere Koçyudu Askeri Karakolu’na çağrılan 11 yurttaşın arasında bulunan B.D.(16), Y.D. (14), H.E. (16) ve A.E. (17) isimli 4 çocuk gözaltına alındı.

3 Mart 2015’te, Şırnak’ta, caddeden geçen TOMA’ya taş attıkları gerekçesiyle Servet İnan (14) ve ismi öğrenilemeyen üç çocuk gözaltına alındı. Gözaltına alınan 4 çocuk, Çocuk Şube Müdürlüğü’ne götürüldü.

20 Mart 2015’te Şırnak’ın Uludere İlçesi’ne bağlı Roboskî Köyü’nden Diyarbakır’da düzenlenen Newroz kutlamasına katılmak üzere yola çıkan vicdani retçiler Ümit Encü, Nevzat Encü, Sekvan Encü ve Neçirvan Encü, Şırnak çıkışında yol kontrolü yapan Milli Jandarma Karakolu’na bağlı jandarmalar tarafından “asker kaçağı oldukları” gerekçesiyle gözaltına alındı.

7 Nisan 2015’te Şırnak’ın Cizre İlçesi’nde polis ekipleri, M.B. (15) adlı çocuğu “kendilerine taş attığı” iddiasıyla gözaltına aldı.

8 Nisan 2015’te Şırnak’ın Uludere İlçesi’nin girişinde yapılan yol kontrolünde gözaltına alınan 3 kişiden Aylin Semert “yasadışı örgüt üyesi olduğu” suçlamasıyla tutuklandı. Gözaltına alınanlardan Merge Polat ise aynı gün çıkarıldığı mahkeme tarafından daha önce hakkında “yasadışı örgüt üyesi olduğu” gerekçesiyle verilen hapis cezası kararının onanması nedeniyle tutuklandı.

25 Nisan 2015’te, Şırnak’ın Cizre İlçesi’nde A.A. (17) ve Y.E. (13) adlı çocuklar “polis aracına taş attıkları” iddiasıyla gözaltına alındı.

7 Mayıs 2015’te, Şırnak’ın Silopi Belediyesi’nin Meclis Üyesi Abdulaziz Tanrıkulu polisler tarafından gözaltına alınarak, İlçe Emniyet Müdürlüğüne götürüldü. Tanrıkulu’nun daha önce hakkında açılan bir davadan kesinleşmiş cezası olduğu gerekçesiyle gözaltına alındığı öğrenildi.  Tanrıkulu’nun 8 Mayıs günü tutuklanarak Şırnak T Tipi Kapalı Cezaevi’ne götürüldüğü öğrenildi.

11 Mayıs 2015’te, Federal Kürdistan Bölgesi’nden dönerken Habur Sınır Kapısı’nda gözaltına alınan Sanatçı Deniz Deman, Silopi Adliyesi’ne sevk edildi. 2015 Muş Bulanık Newroz’u ve farklı konserlerde seslendirdiği şarkılar nedeniyle hakkında “örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla açılan dava kapsamında ifadesi alınan Deman, serbest bırakıldı.

25 Mayıs 2015’te, Şırnak’ın Cizre ilçesinde zırhlı polis araçlarına taş attıkları iddiasıyla yaşları 12 ile 15 arasında değişen 5 çocuk gözaltına alındı. Yafes Mahallesi’nde dolaşan polis araçlarına taş attıkları gerekçesiyle mahalledeki çocukları kovalayan polis, evlerinin önünde oyun oynayan, S.G. (12), A.İ. (15), M.E.E. (13), N.B.(13) ve B.B.(12) isimli çocukları gözaltına aldı. Zırhlı araçlara bindirilen çocuklar, Cizre İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne götürülürken, olaya tepki gösteren mahalle sakinlerine polis rastgele plastik mermi sıktı.

3 Haziran 2015’te, Şırnak merkez ve Silopi ilçesinde sabaha karşı birçok mahallede polis ve özel hareket timlerinin eş zamanlı ev baskınlarıyla 8’i çocuk toplam 49 kişinin gözaltına alındığı öğrenildi. Gözaltına alınanların gözaltı işlemleri Şırnak ve Silopi emniyet müdürlüklerinde devam ederken yine bu kapsamda Şırnak merkezde iki kişi daha gözaltına alındı. Edinilen bilgilere göre dün gece polisin gerçekleştirdiği operasyonda evde bulunmayan Gıyasettin Yesuge adlı Şırnak Üniversitesi öğrencisi ile ismi öğrenilemeyen bir kişi daha kent merkezinde polislerce gözaltına alınarak Şırnak Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. Gözaltına alınanlardan ismi öğrenilenler şöyle: Mahsum Kaplan (25), Alikar Tanırğan (25), Mehmet Aşur (43), Yunus Kol (25), Aytaç Yalman (22), M.T. (17), A.T. (17), C.T. (15), S.Y. (17), Musa Tayşun (24), Mehmet Ürün (18), Nihat Ulaş (19), Haci Bakşi (18), Fırat Levent, Hekim Tün, Kadir Türbe. Gözaltınan alınan 49 kişiden S.Y. (17) ve C.T. (15) adlı çocuklar “yasadışı örgüt üyesi oldukları” suçlamasıyla tutuklandı.

29 Haziran 2015’te Şırnak’ın Uludere İlçesi’ne bağlı Roboski Köyü’nden sınır hattına askerî sevkiyat yapılmasına tepki gösteren köylülerin protestosuna askerlerin tekbir getirerek saldırdığı ve ateş açtığı bildirildi. Cep telefonu kameralarının da kaydettiği olayda bir kişi ayağından vurularak yaralandı, 4 çocuk da gözaltına alındı.

30 Haziran 2015’te Şırnak’ın Cizre İlçesi’nin girişinde bindikleri otobüste gözaltına Yeni Demokratik Gençlik (YDG) üyesi 4 kişi, “Yasadışı TİKKO Örgütü üyesi oldukları” iddiasıyla çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı.

1 Temmuz 2015’te Şırnak’ın Cizre İlçesi’nde çevre yolundan geçen askeri konvoya zafer işareti yapan S.A. ve H.B. adlı iki çocuk, polislerce gözaltına alındı.

2 Temmuz 2015’te Şırnak’ın İdil İlçesi’nde özel harekât ekiplerinin düzenlediği ev baskınlarında 5 kişi gözaltına alınırken operasyonun gerekçesine dair açıklama yapılmadı.

21 Temmuz 2015’te, Şırnak’ta bir uzman çavuşa ait aracın yakılması iddiasıyla evlerine yapılan baskın soncunda gözaltına alınan Serhat B. (18), Fırat B. (17), Selim B. (19) ve Dündar U. (18) adlı gençler, Emniyet Müdürlüğü’ndeki işlemlerinin ardından adliyeye çıkarıldı. İfadeleri alınan Dündar U. (18) ve Ferhat B. (17) serbest bırakılırken, Selim ve Serhat B. ise tutuklanarak Şırnak T Tipi Cezaevi’ne gönderildi.

24 Temmuz 2015’te, Şırnak’ın İdil (Hezex) ilçesinde sabaha karşı saat 04.00 sıralarında polis çok sayıda zırhlı araç eşliğinde Turgut Özal Mahallesi’nde bulunan birçok eve eş zamanlı baskın gerçekleştirdi. Baskınların gerçekleştirildiği evlerden bazılarının kapılarını kıran polis, evlerin altını üstüne getirirken, bazı ev sakinlerinin de baskınları gerçekleştiren polisler tarafından darp edildiği belirtildi. Uzun süre evlerde arama yapan polisler Nuri Bora (48), Sezer Sarıyıldız (20) ve Faruk Gerçin (18) isimli yurttaşları gözaltına aldı.

25 Temmuz 2015’te,  Şırnak’ın merkeze bağlı Balveren beldesinde sabah saatlerinde askerlerce yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan 6 yurttaş, götürüldükleri İl Jandarma Komutanlığı’nda alınan ifadeleri sonrası Şırnak Savcılığı’na sevk edildi. Savcılık ifadeleri alınan Bahar Erk, Reşit Net, Osman Erener, Dağıstan Sidar, Mahmut Savaş ve Garibe Sanrı isimli yurttaşlar “adli kontrol” şartıyla serbest bırakıldı.

25 Temmuz 2015’te, Şırnak’ın Cizre ilçesine bağlı Tepeönü (Batılê) köyüne, gece saatlerinde yüzlerce asker, özel harekât timleri ve polisler, zırhlı araçlarla baskın düzenledi. Köyde bulunan birçok evin kapı pencereler kırılarak içeri giren asker ve polisler, yurttaşlara hakaretlerde bulunurken, evlerde aramalar yapıldı. Aramadan sonra Halise Kartal (22), Seyithan Erdin, Halis Okyar, Mustafa Kaplan, Ali Güngör isimli kişiler gözaltına alındı.

25 Temmuz 2015’te, Şırnak’ın Cizre ilçesinde gece saatlerinde yapılan baskınlarda gözaltına alınan ve isimleri öğrenilemeyen 9 kişi İl Emniyet Müdürlüğü’ne getirildi.

26 Temmuz 2015’te,  Şırnak Cizre’de gece yapılan hava saldırıları ve gözaltı operasyonlarını protesto eden yurttaşlara polis gerçek mermilerle saldırdı. Sıkılan kurşunların isabet ettiği 17 yaşındaki. M.E.O. isimli çocuk yaralandı. Cizre Devlet Hastanesi’ne kaldırılan çocuk ardından Diyarbakır’a sevk edildi. 1 Ağustos 2015’te gözaltına alınan M.E.O. (17) çıkarıldığı mahkeme tarafından “yasadışı örgüt üyesi olduğu” iddiasıyla tutuklandı.

28 Temmuz 2015’te, Şırnak’ın Cizre ilçesinde sabaha karşı polis onlarca zırhlı araçla önce Sur Mahallesi’ni ablukaya aldı daha sonra birçok eve baskın düzenledi. Yapılan ev baskınlarında S.G.(17), Mahsum İnedi (19) ve Abdurrahman Avşar (33) gözaltına alındı. Piroze Solmaz, evde olmadıkları halde polisin kapılarını kırarak eve girdiğini belirterek, tepki gösterdi. Kapı ve birçok ev eşyasının baskın sırasında polisler tarafından kırıldığını belirten Kamil Göçmen ise çocuklarının korktuğunu polise belirttiğinde şiddete maruz kaldığını söyledi. Polisin kendisini odadan bahçeye kadar sürüklediğini söyleyen Göçmen, “Onlarca polis beni yere atarak ayakları ile sırtıma ve kafama vurdular” dedi. Polislerin kendisine 7 yaşındaki oğlunun nerde olduğunu sorduklarını anlatan Göçmen, 17 yaşındaki kardeş S.G. nini sürüklenerek götürüldüğünü söyledi.  Eşinin darp edilerek gözaltına alındığını anlatan Altun Avşar ise polisin eşini yere yatırdıktan sonra ayakları ile kafasına bastığını söyledi. Polislerin evi darmadağın ettiğini belirten Avşar, “Herhangi bir şey bulmamalarına rağmen eşimi kelepçeleyip götürdüler” dedi.

1 Ağustos 2015’te,  Şırnak’ın Cizre ilçesinde 26 Temmuz gecesi evinin balkonundayken polislerin açtığı ateş sonucu ağır yaralanan 17 yaşındaki M.E.O. adlı çocuk, Elazığ Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde tedavi altına alınmıştı. Polisler tedavi altında olan M.E.O.’nın ailesine, “Odasını değiştireceğiz” dedikten sonra gözaltına alarak Cizre Emniyet Müdürlüğüne getirmişti. 3 gün gözaltına kalan M.E.O., çıkarıldığı Cizre Sulh Ceza Mahkemesi tarafından “Örgüt üyesi olma” iddiasıyla tutuklanarak Şırnak T Tipi Cezaevi’ne gönderildi.

3 Ağustos 2015’te, Şırnak’ın Silopi ilçesinde bulunan Yenişehir Mahallesi 8. sokakta Ferhat Encü ve Ergün Sak isimli yurttaşlar, motosikletle geçtiği sırada polisler tarafından ateş açılarak yaralandığı ve daha sonra gözaltına alındığı öğrenildi. Gözaltında polis şiddetine maruz kalan Encü, para cezası kesilerek serbest bırakıldı. Gözaltına alındığı polislerin, kendisini Akrep tipi zırhlı araca bindirip önce TOKİ lojmanlarına götürdüğünü ve burada darp ettiklerini anlatan Encü, ardından ise emniyete götürüldüğünü dile getirdi. Burada da şiddete maruz kalmaya devam ettiğini söyleyen Encü, ehliyeti olmadığı için bin 798 TL para cezası kesilip, motosikletime el konulduktan sonra serbest bırakıldığını anlattı.

4 Ağustos 2015’te, Şırnak merkezde 3 Ağustos günü çok sayıda zırhlı araç eşliğinde yapılan eş zamanlı ev baskınlarında Temer İdin, Mahmut Sevik ve Ahmet Erkan adlı yurttaşlar, “Örgütün dağ kadrosuna eleman kazandırmak” gerekçesiyle gözaltına alınmıştı. Emniyetteki işlemlerinin ardından savcılık tarafından ifadeleri alınan Ahmet Erkan serbest bırakılırken, “Örgüt üyeliği” ve “Örgüte yardım yataklık” iddialarıyla mahkemeye sevk edilen Temer İdin ve Mahmut Sevik de mahkemece serbest bırakıldı.

5 Ağustos 2015’te, Şırnak merkez ve Balveren beldesi arasında bulunan Milli Jandarma Karakolu’na bağlı askerlerin rutin yol kontrolü sırasında yola döşenen mayının patlaması sonrası Şırnak ve Balveren’de askerlerin yaptığı eş zamanlı ev baskınlarında gözaltına alınanların sayısı 8’e yükseldi. Dün yapılan ev baskınlarında 4 yurttaş gözaltına alınırken, operasyonlar sırasında evde bulunmayan ancak ifade için Milli Jandarma Karakolu’na giden İsmail Kızıl’da gözaltına alındı. Kızıl’ın da gözaltına alınması ile birlikte jandarma komutanlığında tutulanların sayısı 5 olurken, yurttaşlar ifadelerinin ardından Şırnak Emniyet Müdürlüğü’ne gönderildi. Aynı operasyon kapsamında Şırnak’ın Geçitboyu köyünde eş zamanlı düzenlenen ev baskınlarında Şevre İdin, Mahmut İdin ve Metin Çakır adlı yurttaşlar, gözaltına alındı. Gözaltına alınan 3 yurttaş da, Şırnak Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. Polis Cizre’de 2 yurttaşı gözaltına aldı.

5 Ağustos 2015’te, Şırnak’ın Cizre ilçesinde, polis onlarca zırhlı polis araç eşliğinde Varol Caddesi’nde seyir halinde olan 73 FE 920 plakalı aracın önünü keserek içerisinde bulunan ve yaşları 22-25 arasında olan 2 genci, zorla gözaltına aldı. Gözaltına alınan gençlerden birinin Nevzat Oğuş olduğu öğrenilirken, polisin gençleri yerde sürükleyerek gözaltına aldığı öğrenildi.

6 Ağustos 2015’te, Şırnak’ın İdil ilçesinde 5 Ağustos günü birçok adrese yapılan operasyonlarda Hasan Akman, Kazım Ter, Bayram Gümüşay ve İstanbul Özgürlükçü Hukukçular Derneği üyesi Avukat Deniz Sürgüt, gözaltına alındı. Gözaltına alınanların aileleri, İdil İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne götürülen çocuklarının darp edildiğini belirtti. Emniyetteki işlemlerinin ardından İdil Adliyesi’ne çıkarılan 4 kişi, savcılıktaki ifadelerinin ardından “Tehlikeli ateşli silah bulundurmak, taşıma, el değiştirme ve pazarlama” ile “Örgüt üyesi olma” iddiaları ile mahkemeye sevk edildi.   Nöbetçi mahkemede ifade veren 4 kişi aynı gerekçelerle tutuklandı.  Özgürlükçü Hukukçular Derneği sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, dernek üyesi Avukat Deniz Sürgüt’ün, komplo sonucu polis tarafından işkence edilerek gözaltına alındığını aktardı. Sürgüt’ün, ÖHD görevlendirmesiyle sivil ölümlerini raporlamak amacıyla bölgede bulunduğu kaydedilen açıklamada, tüm baroları meslektaşlarına sahip çıkmaya çağırdı.

7 Ağustos 2015’te, Şırnak’ın Silopi İlçesi’nde üç kişinin ölümüne neden olan gözaltı operasyonlarına halk tepkisine polis saldırısı sonucu gözaltına alınan 9 kişinin İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde işkence gördükleri ileri sürüldü. Polis saldırısı nedeniyle yaralı halde hastanede beklerken gözaltına alınan 9 kişiye dair açıklama yapan Mezopotamya Hukukçular Derneği üyesi avukatlar, çatışmalar nedeniyle İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne gidemediklerini belirterek gözaltında gördüğü işkence nedeniyle bayılarak hastaneye kaldırılan bir kişinin tecavüze uğradığı ve başına silah kabzasıyla vurulduğu bilgisine ulaşıldığını ifade ettiler.

10 Ağustos 2015’te DBP İl Örgütü Eşbaşkanı Salih Gülenç’in yaptığı açıklamanın ardından özel harekât timleri, Şırnak Belediye EşBaşkanları Serhat Kadırhan ve Eylem Onuk, Belediye Başkan Yardımcısı Murat Kabul, belediye meclis üyesi Kamil Külter, Salih Gülenç, yardımcısı Zozan Anık, DBP Merkez İlçe Örgütü Başkanı Ramazan Oğur, DBP’li yöneticiler Leyla İşlek, Salih Ürek, İHD Şırnak Şubesi Başkanı Emirhan Uysal’ın evlerine eş zamanlı olarak operasyon düzenlendi. Operasyonlarda evlerinde bulunan Ramazan Uğur, Salih Ürek, Leyla İşlek ile Kamil Külter gözaltına alınırken, diğer isimler ise evlerinde bulunamadı.

12 Ağustos 2015’te, Şırnak’ın Silopi ilçesi Zap Mahallesi’nde 7 Ağustos tarihinde polislerce estirilen terör sonucu yaralanan yurttaşları hastaneye taşırken gözaltına alınan ve gözaltında makatına polislerce silah sokulan F.A., TİHV tarafından getirildiği Diyarbakır’da polislerce gözaltına alındı. TİHV’in alternatif rapor hazırlamak ve tedavi etmek için Diyarbakır’a getirdiği F.A., kaldığı otelde sabah saatlerinde gözaltına alındı. Gözaltı sonrası götürüldüğü Diyarbakır Adliyesi’nde görüntülü sistemle (SEGİBİS) Silopi Cumhuriyet Başsavcılığı’na ifade veren F.A., savcılıkça mahkemeye sevk edildi. Yine Diyarbakır’dan görüntülü sistemle Silopi Sulh Ceza Hakimliği’ne ifade veren F.A., mahkemece denetimli serbestlik şartıyla serbest bırakıldı.

13 Ağustos 2015’te, Şırnak’ta, evlere düzenlenen baskınlarda gözaltına alınan 3 kişi, emniyetteki işlemlerin ardından adliyeye sevk edildi. 3 kişi tutuklanma talebiyle nöbetçi mahkemeye gönderildi. Şırnak Belediyesi Meclis Üyesi Kamil Külter, adli kontrol şartıyla serbest bırakılırken, DBP yöneticisi olan Salih Ürek ve KJA aktivisti olan Leyla İşlek ise, “anayasal düzeni bozma, örgüt üyeliği ve örgüt adına suç işlemeye teşvik ve örgüt propagandası” iddialarıyla tutuklanarak Şırnak T Tipi Cezaevine gönderildi.

14 Ağustos 2015’te, Şırnak’ın Silopi ilçesinde polisin açtığı ateş sonucu yaralan Engin Armağan (35), 5 gündür tedavi gördüğü Batman Özel Dünya Hastanesi’nde dün taburcu edilirken gözaltına alınmıştı. “Örgüt üyeliği” iddiasıyla gözaltına alınan Armağan, Batman Emniyet Müdürlüğü’ndeki işlemleri ardından Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile Silopi Savcılığı’na ifade verdikten sonra serbest bırakıldı.

26 Ağustos 2015’te, Şırnak’ın Silopi ilçesi Nuh Mahallesi’nde, dün motosikletlerine polisler tarafından açılan ateş sonrası gözaltına alınan Selahattin Salon ve Nihat Ayık isimli gençler, emniyet işlemlerinin ardından adliyeye getirildi. Savcılık ifadelerinin ardından “Örgüt üyesi olmak” iddiasıyla mahkemeye sevk edilen 2 genç, tutuklanarak Şırnak Cezaevi’ne gönderildi.

27 Ağustos 2015’te, Şırnak’ın Cizre ilçesinin Nur Mahallesi’nde çıkan çatışmalar devam ederken, 73 DV 743 plakalı aracıyla mahalleye giren Eyüp Ergen isimli yurttaş, polis ve askerler tarafından aracına ateş açıldı. Diğer yandan polis ve askerlere tepki gösteren Fatma Tekin Kumri isimli kadının açılan ateş ile ayağından yaralandığı öğrenildi. Keskin nişancıların konumlandırıldığı ilçedeki çatışmalar şiddetlenerek devam ederken, ayağından yaralanan Fatma Tekin Kumri isimli kadını ise yurttaşlar kendi imkânlarıyla evde tedavi etmeye çalıştıkları öğrenildi. Cizre’de polis ve askerlerin açtığı ateş sonucu 7 yaşındaki Baran Çağlı (7) isimli çocuk ile Mesut Sanrı (28) isimli yurttaş ve Emin Yanaş (10), yaşamını yitirdi. Cizre Devlet Hastanesi’nde görevli sağlık personeli Eyüp Ergin evine giderken çatışma ortasında kaldı kurşunların isabet etmesiyle ağır yaralandı. Ergin, görev yaptığı hastaneye kaldırıldı ve doktorların tüm çabasına karşın yaşamını yitirdi. DEDAŞ çalışanı olan 28 yaşındaki Mesut Sanrı da arıza onarırken çatışmanın arasında kalarak ağır yaralı olarak kaldırıldığı Devlet Hastanesi’nde yaşamını yitirdi. Cizre’de ölenlerden 7 yaşındaki Baran Çağlı’nın da çatışmalar sırasında çöken bir duvarın altında kalarak ağır yaralandığı belirtildi. Baran Çağlı’nın da kaldırıldığı hastanede hayatını kaybettiği öğrenildi. Çatışmalar ve saldırılar devam ederken belediyenin kültür merkezi inşaatına baskın düzenleyen polisler, 19 işçiyi gözaltına aldı.

27 Ağustos 2015’te, Şırnak’ın Silopi ilçesinde akşam saatlerinde gözaltına alınan DBP çalışanı İmdat Özer, emniyetteki ifadelerinin ardından adliyeye sevk edildi. Özer, savcılıkta ifadesi alındıktan sonra tutuklanma talebiyle mahkemeye gönderildi. Özer, “YDG-H üyesi” olduğu gerekçesi ile tutuklanarak, Şırnak T Tipi Cezaevi’ne götürüldü.

27 Ağustos 2015’te, Şırnak’ın Cizre ilçesinde 2’si çocuk 4 kişinin katledilmesi ardından polis, gözaltı operasyonlarına başladı. Garnizon Komutanlığı’na yapılan saldırıdan sonra polis, Cizre Belediyesi’nin Kültür Merkezi inşaatına baskın düzenledi. Aralarında mimar ve mühendislerin de bulunduğu 19 kişi yere yatırılarak gözaltına alındı. 19 kişinin önce Tank Taburu’na daha sonra da Cizre Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldüğü belirtildi. Cizre Emniyet Müdürlüğü tarafından gözaltına alınıp serbest bırakılan Rıdvan Tan adlı yurttaşın da Silopi’de polisler tarafından gözaltına alındı. Bu arada Cizre’den 2 gün önce Diyarbakır’a giderken gözaltına alınan 5 kişiden 4’ü adliyeye sevk edildi. Ellerinden yaralı olan Abdullah Aslan adlı yurttaş polis denetiminde hastaneye kaldırılırken, Nesrin Özmen ve Yakup Işıklı(17) adlı yurttaşlar savcılık ifadesi sonrası sevk edildikleri mahkemede, tutuklanarak Şırnak T Tipi Cezaevi’ne gönderildi. Kerem Uçar ve Abdurahman Özmen adlı yurttaşlar da tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

28 Ağustos 2015’te Şırnak’ın Silopi İlçesi’nde yapılan ev baskınında gözaltına alınan Rıdvan Tan (19) “yasadışı örgüt üyesi olduğu” iddiasıyla tutuklanırken, aynı gün düzenlenen operasyonda da HDP yöneticisi Yunus Tekas evinden gözaltına alındı.

29 Ağustos 2915’te, Şırnak’ın Silopi İlçesi’nde devriye görevi yapan sivil polisler, yolda durdurdukları 2 kişiyi gerekçe göstermeksizin gözaltına aldı.

30 Ağustos 2015’te Şırnak’ta ev baskını düzenleyen özel harekât timlerinin darp ederek gözaltına aldığı Mehmet Bilir (65) ile oğulları Lokman Bilir, Ali Bilir ve Mustafa Bilir’in durumu ağırlaşınca Devlet Hastanesi’ne kaldırılarak müşahede altına alındıkları öğrenildi.

1 Eylül 2015’te Şırnak’ın Silopi İlçesi’nde de Sinan Akbaş aynı suçlamayla çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.

4 Eylül 2015’te Şırnak’ta ev baskını sonucu gözaltına alınan 4 kişiden Lokman Bilir, Ali Bilir ve Mustafa Bilir adlı 3 kardeş “yasadışı örgüt üyesi oldukları” iddiasıyla tutuklandı.

10 Eylül 2015’te Şanlıurfa’nın Suruç İlçesi’nde DBP yöneticisi İlyas Bozkurt, Iğdır’da da Ömer Kaya, Mehmet Selçuk, Ferzende Abay ve İsmail Tikit çıkarıldıkları mahkemelerce “yasadışı örgüt üyesi oldukları” iddiasıyla tutuklandı.

11 Eylül 2015’te, Şırnak’tan Diyarbakır gelirken kentin girişinde önceki gün gözaltına alınan Mahsun Şen ve Rıdvan Afşar isimli iki yurttaş emniyet işlemlerinin ardından adliyeye getirildi. Savcılık ifadelerinin ardından “Örgüt üyesi olmak” iddiasıyla mahkemeye sevk edilen Şen ve Afşar tutuklanarak Diyarbakır D Tipi Cezaevi’ne gönderildi.

11 Eylül 2015’te, Şırnak’ın Cizre ilçesi Nur mahallesinde, polis tarafından düzenlenen ev baskınlarında aynı aileye mensup baba Yusuf Ecer ve oğlu Ramazan Ecer ile akrabaları olan Fatih ve Hasan Ecer gözaltına alındı. Ev baskınında aile fertleri polislerce darp da edildi.

15 Eylül 2015’te, Şırnak’ta 14 Eylül günü Gunde Melê (Balveren) beldesi ile Nerex (Dağkonak), Zorava (Güzlüce), Kanîsor (Ortaklar) ve Biryan (Geçitboyu) köylerinde 50 eve yapılan baskında gözaltına alınan ve aralarında DBP Balveren Belde Eşbaşkanı Osman Sidar’ın da bulunduğu 13 kişi serbest bırakıldı. Askerlerce yapılan baskın sonrası Şırnak 23. Jandarma Tümen Komutanlığı’na götürülen 11 yurttaş sabah saatlerinde serbest bırakılırken, DBP Eşbaşkanı Sidar ve Sait Sidar isimli yurttaş Şırnak Adliyesi’ne getirildi.

24 Eylül 2015’te, Şırnak’ın Silopi ilçesi Karşıyaka Mahallesi’nde tarihi İpekyolu üzerinde Kurban Bayramı vesilesiyle akraba ziyaretine gitmekte olan Mehmet Yüce, Şehmus Kaplan ve Hüseyin Başlığ isimli 3 yurttaş polisler tarafından gözaltına alındı. Gözaltına alınma gerekçesi öğrenilemeyen Yüce, Kaplan ve Başlığ’ın İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldüğü öğrenildi.

24 Eylül 2015’te, Şırnak’ta askeri operasyonların sürdüğü Cudi Dağı’nda olası çatışma ve can kayıplarını önlemek için günlerdir devam eden canlı kalkan eyleminden dönen HDP Şırnak Milletvekili Aycan İrmez ve beraberindeki 5 kişi, Şırnak Kömür Ocakları çıkışında jandarma tarafından durdurularak, “Güvenlik bölgesini ihlal ettikleri” gerekçesiyle gözaltına alındı. Gözaltına alınan 6 kişi, Şırnak İkizce Tank Taburu’na götürüldü.

27 Eylül 2015’te, Şırnak’ın Silopi ilçesinde HDP Çalışkan (Gite) Belde Eşbaşkanı Mehmet Selçuk “Şüpheli” sıfatıyla gözaltına alınarak bugün savcılığa sevk edildi. Savcılık ifadesinin ardından tutuklanma talebi ile nöbetçi mahkemeye sevk edilen Selçuk, denetimli serbestlik kapsamında serbest bırakıldı.

3 Ekim 2015’te, Şırnak’ta öldürülen Hacı Lokman Birlik’in taziyesine HDP Şırnak Milletvekili Leyla Birlik’in kardeşini almak üzere giden Jêhat Örgen ve Yekta Bayar polislerce gözaltına alındı. Akşam saatlerinde kente gelen Leyla Birlik’in kardeşini almaya giden Örgen ve Bayar’ın kent merkezinde polislerce durdurdu. 2 genç aracın HDP’li vekile ait olduğunu ve vekilin kardeşini almaya gittiklerini belirtmesine rağmen, polis aracın çalınmış olabileceğini ileri sürerek 2 genci gözaltına aldı.

13 Ekim 2015’te, Şırnak’ta bulunan Cudi Dağı’nda, asker ve korucuların saldırısına maruz kalan aralarında bulunan Ayşe Yaman’ın yaralanması üzerine Şırnak’a geri dönen canlı kalkanlardan bazıları gözaltına alındı. Bindikleri araç, Nerex (Dağkonak) Köyü’nde askerlerce durdurulan 15 kadın canlı kalkan ile araç şoförü gözaltına alındı. Gözaltına alınanlardan bazılarının isimleri şöyle: Araç şoförü Suat Şeker, Şirin Salğuçak, Halime İrmez, Hanım Kanoman, Canê Dursun, Şadiye Sünbül, Canê Volkan, Taybet Kabul, Hatice Ümen ve Zeynep Durak.

14 Ekim 2015’te, Şırnak’ın Silopi ilçesinde çarşı merkezinde seyir halinde bulunan bir aracı durduran polisler, araç içinde bulunan 3 yurttaş gözaltına alındı. Yaşanan gelişmeleri yerinde görüntüleyen Dicle Haber Ajansı (DİHA) Muhabiri Nedim Oruç’ta, polis tarafından gözaltına alındı.

26 Ekim 2015’te, Şırnak’ın Silopi ilçesinde, özel harekat timleri tarafından düzenlenen ev baskınlarında H.Y. (13), M.Y. (16) isimli çocuklar ile Mahmut Özbay isimli genç gözaltına alındı. Emniyette ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 2’si çocuk 3 kişiden Mahmut Özbay, “Örgüte üye olmak”, “Patlayıcı madde bulundurmak” iddiasıyla tutuklandı.

30 Ekim 2015’te, Şırnak’ın Uludere ilçesinde, polis tarafından düzenlenen ev baskınlarında Leyla Yaman, Vacit Yaman, Sekvan Yaman, İhsan Üren ve Emine Şengül isimli yurttaşlar gözaltına alındı. Emniyette tamamlanan ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 5 kişiden Sekvan Yaman, Leyla Yaman ve İhsan Üren isimli yurttaşlar, “Örgüte yardım ve yataklık ettikleri” iddiasıyla tutuklandı.

6 Kasım 2015’te, Şırnak’ın Balveren Jandarma Karakolu’na ifade vermek üzere çağırılan ve gözaltına alınan 8 yurttaş savcılıktaki ifadelerinin ardından serbest bırakıldı. Sabah saatlerinde karakolda gözaltına alınan ve Şırnak Adliyesi’ne sevk edilen Ayşe Sanrı, Mehmet Erener, Muhittin Yıldız, M. Sait Erener, Halit Sidar, Sait Sidar, Mehmet Sidar ve Sabri Yıldız adlı yurttaşlar “Örgüte yardım ve yataklık etmek” suçlamasıyla savcılığa sevk edildi. Savcılık tarafından ifadeleri alınan yurttaşlar tutuklanma talebi ile Şırnak 1. Ağır Ceza Mahkemesine sevk edildi. Mahkeme yurttaşları tutuksuz yargılamak üzere serbest bıraktı.

18 Kasım 2015’te İçişleri Bakanlığı tarafından görevinden alınan Şırnak’ın Cizre İlçesi’nin Eş Belesiye Başkanı Leyla İmret Diyarbakır’da gözaltına alındı. Çıkarıldığı savcılık tarafından “halkı, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ne karşı silahlı isyana tahrik etmek, yasadışı örgüt propagandası yapmak, halkı kin ve düşmanlığa sevk etmek” iddiaları ve tutuklanması talebiyle mahkemeye sevk edilen Leyla İmret, mahkemece serbest bırakıldı.

20 Kasım 2015’te, Cizre’de sokağa çıkma yasağı sırasında bomba atarlar ile yaralanan ve Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne kaldırılan İsmail Şerifoğlu (17) adlı çocuk bugün taburcu olduğu hastane çıkışında polisler tarafından “Makul şüpheli” olduğu gerekçesiyle gözaltına alındı. Gözaltına alınarak çocuk şubeye götürülen Şerifoğlu buradaki ifadesinin ardından tutuklandı.

7 Aralık 2015’te, Şırnak’ın Besta bölgesinde 4 Aralık’ta korucuların da desteğiyle başlatılan geniş kapsamlı askeri operasyon sona erdi. “Şehit Rojhat ve Şehit Zelal Şehitliği”nin de olduğu bölgede devam eden operasyonda şehitliklerin durumu hakkında herhangi bir bilgi elde edilmezken, yine Besta bölgesinde bulunan Dedeören köyünde hayvancılık yapan ve Şırnak’ta Emina Ana olarak bilinen Emine Ötün ve eşi Hamit Ötün adlı yurttaşlar askerlerce gözaltına alındı. Emine Ötün ve eşi Hamit Ötün, çıkarıldıkları mahkemece denetimli serbestlik şartıyla serbest bırakıldı.

15 Aralık 2015’te, Şırnak Üniversitesi’nde okuyan kadın öğrencilerin kaldığı Yenimahelle’de bulunan Kredi Yurtlar Kurumu’nda (KYK), Cizre ve Silopi başta olmak bölgede ilan sokağa çıkma yasaklarını, protesto etmek üzere ses çıkarma eylemi yapıldı. Sloganlar atan kadın öğrencilerin eylemi bir süre devam etti. Eylemin ardından yurt, özel harekat polisleri tarafından basıldı. Yurtta kalan 15 kadın öğrenci gözaltına alındı.

18 Aralık 2015’te, Sıkıyönetimin sürdüğü Silopi’de tanklarla mahallelere açılan ateş sonucu 1’i ağır olmak üzere en az 4 kişi yaralandı. Özel timlerin Karşıyaka Mahallesi’nde bulunan bazı evlere girdiğini ve evde bulunan yurttaşları darp ettiği aktaran mahalleli, özel harekatçıların evlerdeki eşyaların tamamını kırdığını ifade etti. Başak Mahallesi’nde İsmail Aktaş ve Nuh ile Cudi mahallelerinde ise en az 3 kişinin özel timler tarafından panzerlere bindirilerek gözaltına alındığı öğrenildi.

20 Aralık 2015’te, Cizre, Silopi, Nusaybin, Sur ve Dargeçit’te uygulanan sokağa çıkma yasaklarına ve halka dönük saldırılara karşı tepki göstermek amacıyla Nusaybin’de oturma eylemi başlatan Viranşehir Eğitim Sen Temsilcisi Abdulcelil Çelebi, asker tarafından gözaltına alındı.

20 Aralık 2015’te, Sıkıyönetim ve ablukanın 7’nci günde devam ettiği ve saldırıların yoğunlaştığı Şırnak’ın Silopi ilçesinde ablukayı kırmak ve saldırıları protesto etmek için ilçeye bağlı Rihaniyê, Basûran, Teqyan, Bedro, Ziristînê ve Nêrvan köylerinden Silopi’ye gitmeye çalışan köylülere polis saldırısında gözaltına alınan ve Ortaköy (Gündhedîd) Karakolu’nda tutulan 8 kişiden 6’sı serbest bırakıldı.

22 Aralık 2015’te, Cizre ve Silopi’nin üzerindeki ablukayı kırmak için Cudi Dağı’ndan sıkıyönetimin olduğu ilçelere doğru yaya olarak ilerleyen ve geceyi yolda geçiren, maruz kaldıkları top atışları ve engellemeler nedeniyle Şırnak merkeze geri dönen kitleye, kömür ocakları civarında yapılan saldırıda 29 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar İkizce Jandarma Komutanlığı’na götürüldü.

26 Aralık 2015’te, Şırnak’ın Cizre ilçesinde güvenlik güçlerince vurularak yaralanan Yakup Kural, Şırnak Devlet Hastanesi’nden taburcu edildi. Kural’ın tedavisi bitmeden “hastanede yer yok” gerekçesi ile polis zoruyla taburcu edildiği belirtildi. Tedavi gördüğü servis kapısında nöbet bekleyen polislerin Kural’ı gözaltına aldığı öğrenildi.

28 Aralık 2015’te, Şırnak’ın Silopi sıkıyönetim uygulaması 15’inci gününe girerken asker ve polis tarafından Cumhuriyet (Kizir) Mahallesi’nde birçok eve baskın düzenledi. Yapılan baskınlar sonucu belediye zabıta amirliğinde çalışan Mazlum Özmen (24) ile Suphi Ogel (31) ve ismi öğrenilemeyen çok sayıda kişinin gözaltına alındığı öğrenildi. Yine 27 Aralık gece saatlerinde Cudi Mahallesi’ne yapılan ev baskınları sonucu Kasım Elmas, Ali Ormanlı, Ahmet Alas ile İzbat Zeyrek isimli kişilerin gözaltına alındığı öğrenildi. Elmas, Ormanlı Alas ve Zeyrek’in Silopi Emniyeti’ne götürülürken, gözaltına alınan diğer yurttaşların nereye götürüldüğü hakkında bilgi edinilemedi.

28 Aralık 2015’te, Silopi’de 27 Aralık gece saatlerinde Cudi Mahallesi’ne yapılan ev baskınları sonucu gözaltına alınan Ahmet Alas serbest bırakılırken, Kasım Elmas ile Ali Ormanlı çıkarıldıkları mahkemece “Örgüt üyesi” suçlamasıyla tutuklandı.

29 Aralık 2015’te, Silopi’de evlere baskın yapan devlet güçleri birçok kişiyi gözaltına aldı. Dün gözaltına alınan 3 kişiden Mazlum Özmen ve İzbat Zeyrek ise tutuklandı.

29 Aralık 2015’te Şırnak’ta ifade vermek üzere Emniyet Müdürlüğü’ne çağrılan Bakır Kutlu adlı imam,  “hutbelerde öz yönetimi savunan konuşmalar yaptığı” gerekçesiyle gözaltına alındı.

29 Aralık 2015’te, Şırnak’ın Cizre ilçesinde, üç gün önce evinde keskin nişancılar tarafından göğsünden vurulması üzerine ağır yaralanan Ali Tetik (34), yurttaşlar tarafından Nusaybin Caddesi’ne çıkarıldıktan sonra çağrılan ambulansla hastaneye kaldırılmıştı. Vurulan amcasıyla birlikte hastaneye giden yeğeni Agit Tetik (23) burada polislerce genç gözaltına alındı. Hakim karşısına çıkarılan Tetik’in tutuklanarak Şırnak Kapalı Cezaevi’ne gönderildiği öğrenildi.

Tekirdağ

26 Ocak 2015’te Tekirdağ’da ev baskınları düzenleyen Terörle Mücadele Şubesi’ne bağlı polis ekipleri Halk Cephesi üyesi 6 kişiyi “yasadışı DHKP-C Örgütü üyesi oldukları ve propaganda yaptıkları” iddialarıyla gözaltına aldı.

5 Mart 2015’te Bağımsız Tekstil İşçileri Sendikası’na (BATİS) üye oldukları için işten atılan Bross Tekstil işçilerinin Tekirdağ’ın Çerkezköy İlçe Adliyesi’nde görülen işe iade davası öncesinde basın açıklaması yapmak isteyen işçilere müdahale eden polis, 25 işçiyi darp ederek gözaltına aldı.

27 Ağustos 2015’te, Tekirdağ’da sabah saatlerinde HDP çalışanlarına ait birçok eve polis operasyonu düzenlendi. Operasyonlarda şimdiye kadar 4 kişinin gözaltına alındığı belirtilirken, gözaltına alınanların Tekirdağ İl Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldüğü öğrenildi.

28 Ağustos 2015’te Tekirdağ’da ev baskınları düzenleyen polis ekiplerinin gözaltına aldığı 4 kişiden HDP Tekirdağ eski İl Eşbaşkanı Adlie Gülay Ertunç “yasadışı örgüt üyesi olduğu” suçlamasıyla tutuklandı.

28 Aralık 2015’te, Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde de “155 Polis İmdat” hattını arayan bir kişi, 17 yaşındaki inşaat işçisi F.E.’nin Facebook sayfasından Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan’a hakaret ettiğini ihbar etti. İhbar üzerine Çorlu İlçe Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Büro Amirliği ekipleri, F.E.’yi, sosyal paylaşım sitesindeki incelemenin ardından oturduğu Hürriyet Mahallesi’ndeki evinde gözaltına aldı.Emniyetteki ifadesinin ardından adliyeye sevk edilen F.E., çıkarıldığı mahkemece “Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hareket ettiği” iddiasıyla tutuklanarak, Tekirdağ Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.

Tokat

25 Şubat 2015’te Tokat’ın Zile İlçesi’nde ve Niksar İlçesi’nde 24 Şubat 2015’te ev baskınları düzenleyen polis ekipleri, facebook, twitter gibi internet sitelerindeki kişisel hesaplarından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret ettikleri iddia edilen eczacı Cem K. (28) ile Alçay D.’yi (24) gözaltına aldı. Adliyeye sevk edilen 2 kişi tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. 2 kişinin gözaltına alınmasına aynı mesajları yazarak tepki gösteren Tokat Güzel Sanatlar Lisesi öğrencisi S.S.K.’de yine polis tarafından gözaltına alındı.

Trabzon

Tunceli

7 Ocak 2015’te, Dersim’in Atatürk Mahallesi’nde kartopu oynadıkları sırada kara “Bijî PKK” ve “Biji HPG” yazdıkları iddia edilen Şahan Can, Saadettin Süslü ve Mehmet Yüce isimli üniversite öğrencileri, Dersim Emniyet Müdürlüğü TEM Şube ekipleri tarafından gözaltına alındı.

10 Ocak 2015’te, Paris’te 9 Ocak 2013’te uğradıkları suikast sonucu ölen Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şöylemez için Tunceli’de düzenlenen anma töreninde gözaltına alınan Zeynep Deli ve Önder Duman çıkarıldıkları mahkemece “yasadışı örgüt propagandası yaptıkları” gerekçesiyle tutuklandı.

22 Ocak 2015’te Tunceli’de eş zamanlı ev baskınları düzenleyen Terörle Mücadele Şubesi’ne bağlı polis ekipleri, “Yurtsever Demokratik Gençlik-Hareketi üyesi oldukları” gerekçesiyle 3 kişiyi gözaltına aldı.

25 Ocak 2015’te, Dersim’de, DBP Dersim Gençlik Meclisi Üyesi Umut Çongar, bindiği otobüsten polisler tarafından indirilerek gözaltına alındı. Adliyeye sevk edilen Çongar, Paris’te öldürülen üç Kürt kadın siyasetçiyi anmak için yapılan anmaya katıldığı gerekçesiyle tutuklanarak, Dersim Cezaevi’ne götürüldü.

30 Ocak 2015’te, Dersim’in Pertek ilçesi Pınarlar köyünde, polis tarafından düzenlenen ev baskınlarında 7 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar, sorgulanmak üzere Pertek İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü.

2 Şubat 2015’te Tunceli’nin Pertek İlçesi’nde 30 Ocak 2015’te ev baskınları düzenleyen polis ekiplerinin “çeşitli tarihlerde düzenlenen ve molotofkokteyli kullanılan eylemlerde yer aldıkları” gerekçesiyle gözaltına aldığı 7 kişiden Anıl Ayçin, polisin çektiği görüntülerdeki mavi montlu bir kişiye benzediği için tutuklandı.

10 Mart 2015’te, Dersim’de Şehriban Fırathan isimli Dersim Üniversitesi öğrencisi, Paris’te öldürülen 3 kadın siyasetçi için düzenlenen anmaya katıldığı gerekçesiyle, Dersim Emniyet Müdürlüğü’ne ifadeye çağırıldı. Gözaltına alınan ve işlemleri tamamlandıktan sonra adliyeye sevk edilen Fırathan, “Örgüt üyeliği” iddiasıyla tutuklandı.

11 Mart 2015’te Tunceli’de 9 Ocak 2015’te, Paris’te suikast sonucu öldürülen Sakine Cansız, Fidan Doğan, Leyla Şaylemez için düzenlenen anma törenine katıldığı gerekçesiyle gözaltına alınan Tunceli Üniversitesi öğrencisi Şehriban Fırathan “yasadışı örgüt üyesi olduğu” iddiasıyla tutuklandı. Aynı eylem nedeniyle 13 Mart 2015’te gözaltına alınan Emek Partisi üyesi Hasan Tülek de “yasadışı örgüt propagandası yaptığı” suçlamasıyla ertesi gün çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklandı.

29 Nisan 2015’te Hakkında “yasadışı örgüt propagandası yaptığı” suçlamasıyla açılan davadan verilen iki yıllık hapis cezasının Yargıtay tarafından onanması üzerine İstanbul’da gözaltına alınan Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Dersim (Tunceli) İl Örgütü Eş Başkanı Ergin Doğru aynı gün çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.

4 Mayıs 2015’te, 2 gün önce Dersim’den Erzincan’a seyahat eden DBP Gençlik Meclisi üyesi Zeliha Ustabaşı ve Dersim Özgür Üniversitesi öğrencileri Hasan Binbir, Berat Ekinci ve Muhammet Binbir gözaltına alınmıştı. 2 gün boyunca gözaltında tutulan Ustabaşı, Binbir, ve Ekinci sabah saatlerinde adliyeye çıkarılarak savcılığa sevk edildi. Savcı’nın gözaltı işlemlerinin mahkemeye çıkarılan 4 kişi akşam saatlerinde serbest bırakıldı.

5 Haziran 2015’te, Tunceli’de 5 Haziran 2015’te, evine baskın düzenlenen Dersim Özgür Öğrenci Derneği üyesi Ozan Başdinç adlı öğrenci, Rojava’da yaşamını yitiren Hüseyin Tutuman’ın cenaze törenine katıldığı gerekçesiyle gözaltına alındı.

21 Haziran 2015’te Tunceli’de Haklar Derneği’ne ve bazı evlere “DHKP-C Soruşturması” kapsamında eş zamanlı baskınlar düzenleyen polis ekipleri yaptıkları aramaların ardından 7 kişiyi gözaltına aldı.

24 Haziran 2015’te,  Dersim’de 22 Haziran günü polislerce Halklar Cephesi Derneği ile İnönü Mahallesi’ndeki bir eve düzenlenen eş zamanlı baskında gözaltına alınan 7 kişi İl Emniyet Müdürlüğü’ndeki işlemlerin Dersim Adliyesi’ne sevk edildi. Yaprak Ökdemir ve Rojda Yalçınkaya çıkarıldıkları savcılıktaki ifade işlemlerinin ardından serbest bırakılırken, Cansı Öztürk, Nurgül Korkmaz, Zeynep Karademir, Neslihan Albayrak ve Diyar Zengin tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edildi. Mahkemedeki işlemlerin ardından 5 kişi “Örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklanarak Dersim Cezaevi’ne gönderildi.

25 Temmuz 2015’te,  Dersim’de sabah saatlerinde İl Emniyet Müdürlüğü polislerince Gazik, Esentepe ve Moğultay mahallelerine yapılan baskında gözaltına alınan Düzgün Kemal Akçiçek, Sinan Çiçek, Ahmet Kıt, Celal Candemir, İmam Kara isimli yurttaşlar emniyetteki işlemlerinin ardından serbest bırakıldı.

2 Eylül 2015’te Tunceli’nin Nazımiye İlçesi’nde düzenlenen ev baskınlarında gözaltına alınan HDP İlçe Eşbaşkanı Zülfü Yüksel’in de bulunduğu 8 kişi “yasadışı örgüt üyesi oldukları” suçlamasıyla tutuklandı.

17 Eylül 2015’te, Dersim’de 2 gün önceki ev baskınlarında gözaltına alınan Cihan Gök, Rıza Candemir, Bülent Kırmızıçiçek ve Ali Rıza Bilginli, emniyetteki işlemlerin ardından bugün savcılığa sevk edildi. Savcılık ifadelerinin ardından Rıza Candemir adlı yurttaş serbest bırakılırken, Cihan Gök, Ali Rıza Bilginli, Bülent Kırmızıçiçek tutuklanma istemiyle nöbetçi mahkemeye sevk edildi. Mahkemedeki ifadelerinin ardından 3 kişi “Örgüte yardım etmek” iddiası ile Dersim Cezaevi’ne gönderildi.

6 Ekim 2015’te, Dersim merkeze bağlı Moğultay Mahallesi’nde bulunan bir öğrenci evine yönelik polis baskını yapıldı. Günel Sokak’ta bulunan eve İl Emniyet Müdürlüğüne bağlı TEM Şube ekiplerince yapılan baskında evde bulunan 9 kişi gözaltına alındı.

20 Ekim 2015’te, Dersim’de Harun Baran isimli öğrenci, hakkında arama kararı olduğu gerekçesiyle gözaltına alındı.

22 Ekim 2015’te, EMEP Dersim il yöneticisi Aydın Keser, Genel-İş Dersim Şube Başkanı Erkan Yılmaz ve Haydar Akdağ adlı yurttaş, polis tarafından gözaltına alındı.

23 Ekim 2015’te DİSK’in Tunceli Şubesi Eş Başkanı Erkan Yılmaz gözaltına alındı, Yılmaz aynı gün “polise direndiği” iddiasıyla çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.

30 Ekim 2015’te, Dersim’in Cumhuriyet Mahallesi’nde, polis tarafından düzenlenen ev baskınında Düzgün Akçiçek isimli genç gözaltına alındı. Dersim Emniyet Müdürlüğü’ndeki işlemlerin ardından adliyeye sevk edilen Akçiçek, “Örgüt üyeliği” gerekçesiyle tutuklandı.

1 Kasım 2015’te, Dersim merkeze bağlı Alacık köyü yakınlarında askerler tarafından durdurulan araçta bulunan Dersim Belediyesi İtfaiye Birimi personelleri Veli Nakış ile Veli Yıldırım ve Murat Karaağaç isimli yurttaş gözaltına alındı. Polis tarafından gözaltına alınan yurttaşların, evlerine de baskın düzenlendi. Ev baskınlarının ardından 3 yurttaş, emniyet müdürlüğüne götürüldü.

10 Kasım 2015 sabahı Tunceli’de Dersim Özgür Öğrenci Derneği’ne (DÖ-DER) ve dernek üyesi üniversite öğrencilerinin evlerine düzenlenen baskınlarda en az 10 kişi gözaltına alındı.

13 Kasım 2015’te, Dersim’de 10 Kasım günü Dersim İl Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı TEM Şube ekipleri tarafından Dersim Özgür Öğrenci Derneği ve Sihenk Mahallesi’nde bulunan çok sayıda öğrenci evine düzenlenen eş zamanlı operasyonda gözaltına alınan 10 kişiden 7’si tutuklandı.

27 Aralık 2015’te, Dersim’de, Kürt illerinde süren imha operasyonlarını protesto etmek için 25 Aralık’ta gürültü eylemi yaptıkları Ehli-Beyt Yurt’u önünde gözaltına alınan Munzur Üniversitesi öğrencileri Amedi Karadaban, Nebi Cengiz, Rojbin Özen ve Ramazan Kesik emniyet işlemlerinin ardından adliyeye getirildi. Savcılık ifadelerinin ardından “Kamu malına zarar vermek” iddiasıyla nöbetçi mahkemeye sevk edilen 4 öğrenci serbest bırakıldı

28 Aralık 2015’te, Dersim’deki Munzur Üniversitesi’nde okuyan 3 öğrenci akşam saatlerinde Atatürk Mahallesi’ndeki Kültür Merkezi önünde polislerce gözaltına alındı. Gözaltına alınan Öğrenci Konseyi Eşbaşkanı Feleknus Seçkin, Gülşen Borak ve soy ismi öğrenilemeyen Ahmet adlı öğrenciler Şehit Naif Bulut Emniyet Müdürlüğü’ne götürülürken, gözaltı gerekçesi öğrenilemedi.

Uşak

31 Mayıs 2015’te, Uşak’ta toplu açılış törenine katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın seçim otobüsü geçerken bozkurt işareti yaptığı için dün gözaltına alınıp serbest bırakılan MHP Uşak Merkez İlçe Yönetim Kurulu üyesi Seher Kayıhan, bugün polis nezaretinde adliyeye götürüldü. Kayıhan, Uşak Sulh Ceza Hakimliği’nde ifadesinin ardında tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

18 Aralık 2015’te, Uşak Üniversitesi Kampüsü’nde DAİŞ yanlısı grubun kampüs içerisinde açıklama yapmasına bir grup öğrenci tepki göstermesi ile başlayan olaylarda gözaltına alınan ve aralarında DİHA muhabiri Serfiraz Gezgin’in de bulunduğu 15 öğrenci, Emniyet Müdürlüğü’ndeki ifadelerinin ardından serbest bırakıldı.

Van

13 Ocak 2015’te, Van’ın Başkale ilçesinde, polis tarafından düzenlenen ev baskınlarında Abdulgani Bozkurt, Latif Özkaya, Lokman Akgün ve Misevdin Beyhan isimli yurttaşlar gözaltına alındı. İl Emniyet Müdürlüğü’ndeki işlemlerinin ardından Adliyesi’ne sevk edilen 4 yurttaştan Akgün serbest bırakılırken, Bozkurt, Özkaya ile Beyhan 16 Ocak günü “Örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklandı.

18 Ocak 2015’te Van’da “Abdullah Öcalan’a özgürlük” kampanyası çerçevesinde DBP tarafından yapılan kitlesel yürüyüşün ardından dağılan bir grubu durduran polis ekipleri 3 kişiyi gözaltına aldı.

18 Ocak’ta 2015’te, Van’ın Merkez İpekyolu ilçesine bağlı Şerefiye Mahallesi’nde, bir aracı durduran polisler araç içerisinde bulunan Reşat Kana, Fikret Kervan ile Seyfettin Martı isimli yurttaşları araçta molotofkokteyli bulundurduğu iddiasıyla gözaltına aldı. Gözaltına alınan yurttaşlar Van Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesine götürüldü. Emniyette tamamlanan işlemlerinin ardından Adliye’ye sevk edilen 3 kişiden Kervan ve Martı, “patlayıcı madde bulundurmak” iddiası ile tutuklanırken, Kana ise serbest bırakıldı.

19 Ocak 2015’te, İHD Van şubemize başvuruda bulunan Metin Kervan, şu beyanlarda bulundu: “Şehir merkezinde bulunduğum sırada bilinmeyen bir nedenden dolayı gözaltına alındım. Derneğinizden hukuki yardım talep ediyorum.”

23 Ocak 2015’te, Van’dan Erciş ilçesine doğru giden aracı durduran polisler, araçta bulunan DBP’li Erciş Belediye Meclis üyesi Güven Çalık, Hüseyin Işık, Engin Ulugana, Sadrettin Tunç ile ismi öğrenilemeyen bir kişiyi gözaltına aldı. Gözaltı gerekçesi öğrenilemeyen 5 kişi, Van Emniyet Müdürlüğü TEM Şube’ye götürüldü.

25 Ocak 2015’te, Van’ın Tuşba ilçesine bağlı Atmaca (Xawez) köyünde yaşayan köy sakinlerinin, köyün girişine astıkları “Hun xêr hatin Xawas e” pankartı askerler tarafından söküldü. Köye baskın düzenleyen askerler pankartı sökerek Sinan Şahar adlı yurttaşı gözaltına alındı. Şahar kısa bir süre sonra serbest bırakıldı.

28 Ocak 2015’te, DBP Van İl eski Eş Başkanı Musa İtah, ehliyet başvurusu için gittiği Van Emniyet Müdürlüğü’nde gözaltına alındı. İtah’ın daha önce yaptığı bir konuşmadan dolayı hakkında açılan soruşturma nedeniyle gözaltına alındığı öğrenildi.

9 Şubat 2015’te, İHD Van şubemize başvuruda bulunan Hasan Ergöl, şu beyanlarda bulundu: “03 Şubat gecesi 03.00’da evim özel hareket timleri tarafından basıldı. Hiçbir şey bulamadılar. Ama beni PKK-KCK ‘den silah alıp, DKHP-C ‘ ye silah taşıma ile suçladılar. 3 gün terörle mücadele şubesinde baskı ile sorguladılar, tırnak çakısı bile taşımadığım halde, terörist olmakla suçladılar. Makul şüphe tasarısı daha çıkmadan, Van’da çıkmıştır. Derneğiniz aracılığı ile bu durumu, kamuoyuna duyurmak istiyorum.”

9 Şubat 2015’te, Van’ın Erciş ilçesinde, Kobanê’ye PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü talebiyle imza toplayan DBP Erciş Gençlik Meclisi çalışanları Mesut Eren, Devran Altınten, Abdullah Çebeli, Turgay Gürses ve Emrah Kılıç TEM ekipleri tarafından gözaltına alındı. Gözaltına alınan 5 kişinin Erciş Emniyet Müdürlüğüne götürüldükleri belirtildi. Gözaltına alınan 5 kişiye “yardım toplamaya yetkileri olmadığı” gerekçesiyle Kabahatler Kanunu uyarınca toplam 5 bin 855 TL para cezası verildi.

9 Şubat 2015’te, İHD Van şubemize başvuruda bulunan Harran Aydın, şu beyanlarda bulundu: “03 Şubat gecesi kaldığım evden, saat 05.00 sularında özel hareket polislerinin saldırısı ile gözaltına alındım. Emniyet adeta düşman ülkesine gider gibi, evi bastı. İnsanları tehdit ettiler. Hiçbir delile dayanmayan bir durumla ve hukuksuzca 2 gün gözaltına tutulduk. Derneğinize başvurmamızdaki amaç, bu baskı ve hukuksuzluğu kamuoyu paylaşmak için yardımcı olmanızdır.”

9 Şubat 2015’te, İHD Van şubemize başvuruda bulunan Bülent Uluada, şu beyanlarda bulundu: “03 Şubat 2015’te,  sabah 03.00 da misafir olarak kaldığım ev özel hareket polisleri tarafından basıldı. KCK’dan DHKP-C’ye silah sağlamak, eylem hazırlığı yapmak şüphesiyle evde arama yapılıp, gözaltına alındık. Aramada “3 adet yürüyüş dergisi – 1 selpak – 1 komünist dergisi – 1 yoldaşa merhaba” yasal yayın organlarına el konuldu. Demokratik kişi ve kurumlar terörize edilmeye çalışılarak hedef haline getirilmeye çalışılıyor.”

12 Şubat 2015’te, Van’ın Çaldıran ilçesinde Fırat Koç (22), Veysel Aladağ (21), Şerafettin Yıldırım (22) ve lise öğrencisi M.K. (15) gözaltına alındı.

13 Şubat 2015’te, İHD Van şubemize başvuruda bulunan Abdullah Yıldız, şu beyanlarda bulundu: “Dün akşam saat 01.00 sularında evden alınarak karakola götürüldüm. Derneğinizden hukuki yardım talep ediyorum.”

13 Şubat 2015’te Eylem yapacakları iddiasıyla Van’da 5’i çocuk 6 kişi gözaltına alındı.

13 Şubat 2015’te, Van’ın Hacıbekir (Xaçort) Mahallesi’nde polis tarafından düzenlenen ev baskınlarında, Gülizar Yıldız isimli kadın ile çocukları İsa Yıldız, Osman Yıldız, Hüseyin Yıldız, Hasan Yıldız ve Zehra Yıldız ile evde bulunan Ümit Karakurt gözaltına alındı. “Evde patlayıcı madde bulundurmak” iddiası ile gözaltına alınan 7 kişiden 5’i götürüldükleri İl Emniyet Müdürlüğü’nde serbest bırakılırken, Osman Yıldız ve Ümit Karakurt, emniyetteki işlemlerin ardından adliye sevk edildi. “Patlayıcı madde bulundurmak” gerekçesi ile mahkemeye sevk edilen Osman Yıldız serbest bırakılırken, Ümit Karakurt ise tutuklandı.

15 Şubat 2015’te, Van’ın Bostaniçi Mahallesi Düzyol Caddesi’nde, polis tarafından düzenlenen ev baskınında 20 yaşındaki Muhammed Turunç gözaltına aldı.

20 Şubat 2015’te, Van’ın Merkez Edremit ilçesinde polis tarafından düzenlenen ev baskınlarında Mesut Eren, Esra Kandemir, Alev Bakan, Rıdvan Balıkçı, Mesut Eren ve Hamdullah Aydemir isimli üniversite öğrencileri gözaltına alındı.  Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 5 kişiden Kandemir ve Bakan serbest bırakıldı. Balıkçı, Eren ve Aydemir ise “Örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklanarak, Van F Tipi Cezaevine sevk edildi.

26 Şubat 2015’te Van’da kapatılan Demokratik Toplum Partisi’nin (DTP) il eski başkanı Selim Ertaş, kaldığı otele gelen Terörle Mücadele Şubesi’ne bağlı polisler tarafından gözaltına alındı.

9 Mart 2015’te, Van’da HDP eski İl yöneticisi Hamdullah Kumlu pasaport başvurusu için gittiği Emniyet Müdürlüğü’nde gözaltına alındı. Kumlu’nun eski bir dosyasında araması olduğu gerekçesi ile gözaltına alındığı öğrenildi.

30 Mart 2015’te Van’ın Bahçesaray İlçesi’nde polis ekipleri, “Newroz kutlamalarında Kobanê sınırında yaşanan mayın patlaması sonucu yaşamını yitiren Gevaş Belediyesi Meclis üyesi Tahsin Akti ve Büyükşehir Belediyesi çalışanı Metin Altındaş’ın posterlerini taşıdıkları” gerekçesiyle şehir merkezinde yürüyen 5 kişiyi gözaltına aldı.

30 Mart 2015’te, Van’ın Bahçesaray ilçesinde, ilçe merkezinde dolaştıkları sırada Sekan Hazır, Meki Almaz, Fırat Çabalak, Mithat Mercimek ve ismi öğrenilemeyen iki yurttaş polis tarafından gözaltına alınarak, İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. Emniyet Müdürlüğünde tamamlanan işlemlerin ardından İlçe Adliyesi’ne sevk edilen 6 kişi 5’i serbest bırakılırken, Mithat Mercimek adlı yurttaş ise “Örgüt propagandası” iddiasıyla tutuklandı. Mercimek, Van F Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.

3 Nisan 2015’te Van’da Yüzüncü Yıl Üniversitesi Öğrenci Derneği’ne (YÖDER) baskın düzenleyen Terörle Mücadele Şubesi’ne bağlı polis ekipleri, dernekte olan 3 öğrenciyi “haklarında ihbar olduğu” gerekçesiyle gözaltına aldı.

30 Nisan 2215’te, Van’ın Cevdetpaşa Mahallesi’nde akşam saatlerinde sivil polisler tarafından Veysel Durmaz ve Seyhan Özbek adlı gençler gözaltına alındı. Mahallede gözaltına alınan gençler, Van TEM Şube Müdürlüğü’ne götürülürken, gençlerin gözaltı gerekçesi ise öğrenilemedi.

4 Mayıs 2015’te Van’ın Başkale İlçesi’nde seçim çalışması yürüten AKP üyelerinin engellenmesine mani olmaya çalışırken gözaltına alınan DBP Başkale İlçe Eşbaşkanı Senar Yeşilırmak, DTK delegesi Derviş Polat, Başkale Belediyesi Meclis üyesi Selahattin Bozkurt ve HDP yöneticileri Mehmet Salih Tayfun ve Tanju Sancar “siyasi parti çalışmalarını engelledikleri” ve “halkı kin ve nefrete sürükledikleri” suçlamalarıyla çıkarıldıkları mahkeme tarafından tutuklandılar.

5 Mayıs 2015’te Van’ın Edremit ve İpekyolu ilçelerinde gerekçe göstermeden ev baskınları düzenleyen polis ekipleri 4 kişiyi gözaltına aldı.

6 Mayıs 2015’te, Van’da 5 Mayıs günü evlere düzenlene baskınlarda gözaltına alınan Mazlum Abi (19) ile N.A. (17) isimli çocuk, Van Emniyet Müdürlüğü’ndeki işlemlerin ardından Van Adliyesi’ne sevk edildi. 6-8 Ekim Kobanê serhildanına katıldıkları gerekçesiyle, savcılık tarafından tutuklanmaları talebiyle mahkemeye sevk edilen 2 gençten, Mazlum Abi “örgüt üyesi olduğu” iddiasıyla tutuklandı. N.A. ise denetimli serbestlik koşuluyla serbest bırakıldı.

15 Mayıs 2015’te, Van’da 14 Mayıs günü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla düzenlenen miting öncesi ve sonrası yaşanan protesto gösterilerinde gözaltına alınan 17 kişi İl Emniyet Müdürlüğü’ne, 12 kişi ise İpekyolu İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. Gözaltına alınanların 24’ü emniyetteki işlemlerin ardından serbest bırakılırken, Van Adliyesi’ne getirilen 5 kişi de savcılık ifadelerinin ardından serbest kaldı.

20 Mayıs 2015’te,  Van’ın Erciş ilçesi Kocapınar Mahallesi’nde seçim çalışmaları yürüten HDP Gençlik Meclisi üyesi Aziz Altın ile HDP’li Necmettin Açık, sivil polisler tarafından gözaltına alındı. Gözaltı gerekçesi öğrenilemezken, Altın ve Açık Erciş Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü.

22 Mayıs 2015’te, Van da iki gün önce seçim çalışmaları yürüttükleri sırada ilçenin Kocapınar mahallesinde sivil polislerce gözaltına alınıp araçlarına el konulan Kurdî-Der yöneticisi Necmettin Açık ve DBP Gençlik Meclisi Üyesi Aziz Altın’ın ardından, Qardoğan (Kardoğan) köyüne yapılan askeri operasyonda ise köylülerin tehdit edildiği öğrenildi.

23 Mayıs 2015’te, Van’ın Erciş ilçesinde 22 Mayıs günü akşam saatlerinde gözaltına alınan HDP çalışanı Kenan Ultar, İlçe Emniyet Müdürlüğü’ndeki işlemlerinin ardından serbest bırakıldı. Ultar’ın, Yeşilova Mahallesi’nde kimliği belirsiz kişilerce asılan pankartla ilgili gözaltına alındığı, olayla ilgisinin olmadığının anlaşılması üzerine serbest bırakıldığı öğrenildi.

24 Mayıs 2015’te, Van’ın Erciş İlçe Belediye Meclis Üyesi Gülay Yılmaz’ın 17 yaşındaki çocuğu E.Y., polisler tarafından yapılan ev baskınında gözaltına alındı. Yeşilova Mahallesi’nde sabah saatlerinde sivil polisler tarafından yapılan baskında gözaltına alınan E.Y.’nin gözaltı gerekçesi hakkında bilgi edinilemedi.

27 Mayıs 2015’te, Van’ın Erciş ilçesinde gece yarısında Salihiye, Hespînek (Çobandüzü), Yukarı TOKİ ve Adnan Menderes mahallelerinde birçok eve eş zamanlı baskınlar düzenlendi. Hava destekli yapılan operasyonlarda özel harekat timleri tarafından yapılan baskınlarda ailelere hakaretler savrulurken, çocukları korkutmak için gerçek silahlarla evlerin içinde ateş edildiği ileri sürüldü. Baskınlar sırasında Sinan Tunç, Halil Yıldız, Önder Polat, Mehmet Işık ve Engin Ulugana gözaltına alındı. Gözaltına alınan 5 kişi Erciş İlçe Emniyet Müdürlüğü’ndeki işlemlerin ardından serbest bırakıldı. 5 kişinin önceki gün Erciş ilçe merkezinde korucubaşı Abdulbari Gül’ün öldürülmesine ilişkin başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alındığı öğrenildi.

28 Mayıs 2015’te, Van’ın Çaldıran ilçesi Yukarı Sağmalı (Noşara Jorê) Mahallesi’nde bir eve düzenlenen polis baskınında gözaltına alınan Ömer Alma ve Cengiz Alma kardeşler, Çaldıran İlçe Emniyet Müdürlüğü’ndeki işlemlerin ardından İlçe Adliyesi’ne sevk edildi. Haklarında bir ihbar olduğu gerekçesiyle gözaltına alınan 2 kişi, savcılık işlemlerinin ardından serbest bırakıldı.

29 Mayıs 2015’te, Van’ın merkez İpekyolu ilçesi Seyit Fehim Arvasi Mahallesi’nde polisler bir eve baskın düzenledi. Kapıyı kırarak eve giren TEM polisleri, “Bomba ve silahlar nerede” diyerek evde yaptıkları aramanın ardından Suat Özbek (30) adlı yurttaşı gözaltına aldı.

5 Haziran 2015’te, Van’ın Edremit İlçesi’nde de bağlı Terörle Mücadele Şubesi’ne bağlı polis ekipleri eş zamanlı ev baskınları düzenledi. Operasyonda biri çocuk 6 kişi gözaltına alındı.

5 Temmuz 2015’te Van’ın Çaldıran İlçesi’nde polisler tarafından gözaltına alınan Muradiye’nin eski BDP İlçe Örgütü Başkanı Vahap Aslan “yasadışı örgüt üyesi olduğu” iddiasıyla tutuklanarak Van F Tipi Cezaevi’ne gönderildi.

8 Temmuz 2015’te, İHD Van Şube Yöneticimiz Adil Harmancı’nın evine sabaha karşı saat 4.00 sıralarında Van Emniyeti TEM şube tarafından baskın yapılmıştır. Baskında Oğlu Mazlum Harmancı gözaltına alınmış, Adil Harmancı’nın göğsüne polisler tarafından silah dayatılarak tehdit edildi ve zorla yere yatırılmaya çalışılmıştır. Gözaltının 2.gününde Mazlum Harmancı’nın babası Adil Harmancı polisler tarafından Emniyete çağırılarak “oğlunu ikna et oğlun bize isim versin (itirafçı) olsun” talebinde bulunmuşlardır. Adil harmanı’nın ret etmesi üzerine Mazlum Harmancı çıkarıldığı mahkemede tutuklanarak hapishaneye gönderilmiştir.

8 Temmuz 2015’te, Van’ın merkez İpekyolu ve Edremit ilçelerinde eşzamanlı olarak yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan 11 kişiden 5’i, 9 Temmuz günü serbest bırakılmış, 6’sı bugün adliyeye çıkarıldı. “Örgüt üyeliği” suçlamasıyla gözaltına alınanlardan Vedat Komi ve Sinan Gür “denetimli serbestlik” şartı ile savcılık tarafından serbest bırakılırken, tutuklanma talebiyle Van Sulh Ceza Mahkemesi’ne çıkartılan Feride Kardaş, Şevket Babat, Serhat Benek ve Mazlum Harmancı ise tutuklandı. Tutuklananlar Van M Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderilmiştir.

11 Temmuz 2015’te, Van’ın Çaldıran ilçesinde sabah saatlerinde Beyazıt Mahallesi’ndeki evine düzenlenen baskınla gözaltına alınan DBP eski İlçe Eşbaşkan Yardımcısı Mehmet Faruk Trak, emniyetteki işlemlerinin ardından serbest bırakıldı. Trak’ın, “hakkında ihbar olduğu” iddiasıyla gözaltına alındığı öğrenildi.

24 Temmuz 2015’te, Van Merkez İpekyolu ilçesine bağlı Hacıbekir (Xaçort) Mahallesi’nde gece geç saatlerde çok sayıda polisin katılımıyla ev baskınları yapıldı. Yapılan ev baskınlarında sayısı henüz öğrenilemeyen gözaltılar yapıldı. Baskınlar sırasında polis şiddeti ile de karşılaşıldı. Baskın yapılan bazı evlerdeki aile bireylerine hakaret eden, polisler bazılarını işse darp etti. Edinilen bilgilere göre, Vedat Ertaş ile Hozan Abi isimli iki yurtaş çarşı merkezinde polislerce gözaltına alınıp, İpekyolu İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü.

25 Temmuz 2015’te, Son olayların ardından 12 ilde eşzamanlı başlatılan baskınlar kapsamında Van’da PKK’li oldukları iddiasıyla 17 kişinin gözaltına alındığı öğrenildi. Gözaltına alınanların isimleri şöyle Murat Kurt, Ömer Duman,  Yunus Duman, Nazım Özer , Fikret Duman, M.Naif Durmaz, Ferman Ediş, M.Salih Kara, Ferhat Çınar, Mücahit Çırak, Abdullah(Soyadı Öğrenilemedi), Adıl Duman, Diyar Duman, Kadir Tan, Ronahi Temel,Ali Tank, Neslihan Işık(Serbest Bırakıldı)

26 Temmuz 2015’te,  Van’ın Çaldıran ilçesinde sabah saatlerinde eşzamanlı olarak yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan aralarında HDP ve DBP yöneticilerinin de bulunduğu 1’i çocuk 7 kişi serbest bırakıldı. “Örgüt üyesi” suçlamasıyla O.S (14, Saim Taş, Nuh Yıldırım, Halil Koç, Şehmuz Çelik, Serkan Tırak ve İhsan Çılgın isimli yurttaşlar, İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde yapılan işlemlerinin ardından çıkarıldıkları savcılık tarafından ifadeleri alındıktan sonra serbest bırakıldı.

28 Temmuz 2015’te, Van’da yapılan ev baskınlarında HDP il yöneticisi Herdem Acar gözaltına alındı. Acar’ın emniyete götürüldüğü belirtildi.

28 Temmuz 2015’te, Van merkezde önceki gün yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan ve aralarında çocukların da bulunduğu 24 kişiden Ferman Ediş tutuklandı. Bir kısmı TEM Şube’de diğerleri ise Çocuk Şube’de işlemleri tamamlanan 11 kişi akşam saatlerinde adliyeye getirildi. Savcılık ifadelerinin ardından 9 kişi serbest bırakılırken, Fikret Duman ve Ferman Ediş tutuklama istemiyle mahkemeye sevk edildi. Duman serbest bırakılırken Ediş ise “Örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklanarak iddiasıyla Van F Tipi Cezaevi’ne gönderildi.

28 Temmuz 2015’te, Van Erciş’te  26 Temmuz’da yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan 6 kişi emniyet işlemlerinin ardından akşam saatlerinde adliyeye getirildi. Savcılık ifadesinin ardından Özhan Ceyhan serbest bırakılırken, “Örgüt üyesi olmak” iddiasıyla mahkemeye sevk edilen Engin Ulugana, Harun Yıldız, Vedat Cabir, Hamza Çakır ve Kenan Ulter çıkarıldıkları tutuklanarak Van F Tipi Cezaevi’ne gönderildi.

30 Temmuz 2015’te Van’da düzenlenen “Size savaş yaptırmayacağız” yürüyüşüne polis ekiplerinin gaz bombalarıyla saldırması sonucu 8 kişi gözaltına alındı.

31 Temmuz 2015’te, Van’da “Size savaş yaptırmayacağız” sloganıyla HDP ve DBP il örgütleri öncülüğünde dün 2 Nisan Kavşağı’nda yapılan barış yürüyüşüne engel olan polisin gözaltına aldığı İHD Van Şubesi Başkanı Murat Melet, DBP İl Yöneticisi Harun Özlü ve Mevlüt Karakuş isimli yurttaş, İpekyolu İlçe Emniyet Müdürlüğü’ndeki işlemlerin ardından gece saatlerde serbest bırakıldı.

3 Ağustos 2015’te, Van’ın Erciş ilçesinde Kaymakamlık binası altında bulunan polis karakolunda görevli sivil polisler, ismi öğrenilemeyen bir yurttaşa silah doğrultarak, “Neden buraya bakıyorsun” sorusuyla birlikte karga tulumba gözaltına alındı.

6 Ağustos 2015’te, Van’ın Gevaş ilçesi Karşıyaka Mahallesi’nde düzenlenen ev baskınlarında gözaltına alınan Murat Danış ve Necip Alan adlı yurttaşlar, İlçe Emniyet Müdürlüğü’ndeki işlemlerin ardından adliyeye sevk edildi. Savcılık işlemlerinin ardından tutuklanmaları talebiyle mahkemeye sevk edilen iki kişiden Murat Danış, önceki akşam saatlerinde ilçede askeri aracın geçişi esnasında meydana gelen patlamayla ilgisi olduğu iddiasıyla tutuklandı. Necip Alan ise serbest bırakıldı.

6 Ağustos 2015’te, Van’ın Çatak ilçesinde düzenlenen ev baskınlarında gözaltına alınan DBP İlçe Eşbaşkanı Vehbi Batur, Nihat Babur, Semih Semo ve Mehmet Büge İlçe Emniyet Müdürlüğü’ndeki işlemlerin ardından adliyeye sevk edildi. İlçe merkezinde Emniyet Müdürlüğü ve Jandarma Karakolu’na dönük 31 Temmuz’da düzenlenen saldırıyla ilgileri olduğu gerekçesiyle gözaltına alınan 4 kişiden DBP İlçe Eşbaşkanı Batur, savcılık tarafından serbest bırakılırken, diğer 3 kişi tutuklama talebiyle sevk edildikleri mahkemece serbest bırakıldı.

8 Ağustos 2015’te, Van’ın Saray ilçesine bağlı Kurucan Mahallesi’nde eş zamanlı olarak yapılan ve baskınlarında Ersin Akatay, Gülçimen Akatay ve Sabiha Akatay isimli yurttaşlar gözaltına alındı. Çok sayıda özel hareket polisinin katılımıyla yapılan operasyonda evlerin kapı ve pencereleri kırılarak, ev sakinlerine hakaret edildiği belirtildi.

7 Ağustos 2015’te, Van’ın Erciş ilçesinde sabah erken saatlerinde yapılan eş zamanlı ev baskınlarında DBP Erciş İlçe Eşbaşkanı Abdurrahman Turan ve Sait Bütün isimli yurttaş “örgüt propagandası yapmak” iddiası ile haklarında başlatılan soruşturma nedeniyle gözaltına alındı. Polisin, Turan’ın evinde yaptığı aramanın ardından eve polis yeleği bıraktığını ileri süren oğlu Zana Turan, bu sırada polisin kamerasını kapattığını ve kendisinin görüntü almaya çalışması üzerine polis engeli ile karşılaştığını ifade etti. Turan, “Polis ilk yaptığı aramalarda kamera kullandı. Sonra bizim boşluğumuzdan faydalanarak bodrum katına indi. Burada polis kamera kullanmadı, daha sonra elinde bir polis yeleği ile çıktılar. O polis yeleğinin bizimle uzaktan yakından alakası yok. Açık bir şekilde komplo kurmak istediler. Bu sırada ben cep telefonumla görüntü almak istedim, bana müdahale ederek ‘Bizi mi fişliyorsun’ diyerek telefonumu elimden alıp bütün görüntülerimi sildiler” dedi. Abdurrahman Turan ve KURDÎ-DER Erciş Şubesi yöneticisi Sait Bütün “yasadışı örgüt propagandası yaptıkları” iddiasıyla tutuklandı.

10 Ağustos 2015’te,Van’ın Edremit İlçe Belediyesi’nde kepçe operatörü olan Fırat Çartı ve belediye garaj amiri İsmail Kütükoğlu, polislerce gözaltına alındı. Belediye tarafından Fırat Mahallesi’ne kazı için gönderilen kepçe operatörü Fırat Çartı hiçbir gerekçe gösterilmeden gözaltına alınırken, belediye garaj amiri İsmail Kütükoğlu ise Eski TOKİ yolunda bulunan araç garajında gözaltına alındı.

14 Ağustos 2015’te, Van’ın Edremit İlçesi’nde bir süredir belediyeye yönelik başlatılan operasyonlar kapsamında belediye meclis üyesi Azim Yacan evine yapılan baskınla gözaltına alındı.

15 Ağustos 2015’te, Van’ın merkez İpekyolu ve Tuşba ilçelerine bağlı Hacıbekir (Xaçort) ile Akköprü mahallelerinde 2 gün önce eş zamanlı düzenlenen ev baskınlarında gözaltına alınan Baran Geylani, Serhat Durmuş, Umut Durmuş ve Erkan Taşkıner, İl Emniyet Müdürlüğü’ndeki işlemlerin ardından adliyeye sevk edildi. Savcılık tarafından ifadeleri alınan ve “Örgüt üyesi olma” iddiasıyla tutuklanmaları istenen 4 kişi, Sulh Ceza Mahkemesi tarafından serbest bırakıldı.

17 Ağustos 2015’te, Van’ın merkez İpekyolu ve Tuşba ilçelerinde 2 gün önce eş zamanlı olarak yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan Edremit Belediyesi Meclis üyesi Azim Yacan, Van Din Alimleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (VADAY-DER) yöneticilerinden Abdulhalim Dağ, Abdullah Uca, Mehmet Mecit Kılıçaslan ve Mecit Kıyat gözaltına alınmıştı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye çıkarılan 4 kişi serbest bırakıldı.

18 Ağustos 2015’te, Van’ın Özalp ilçesinden dönerken akşam saatlerinde araçları durdurularak gözaltına alınan DBP İl Örgütü yöneticileri Sadrettin Ersayan ve Murat Değer savcılığa çıkarıldı. Savcılık tarafından Ersayan ve Değer hakkında kesinleşmiş cezaları bulunduğu belirtilerek, karar yüzlerine okunduktan sonra tutuklandı.

18 Ağustos 2015’te, Van’ın Muradiye ilçesinde, dün askerlik şubesi ve askeri lojmana silahlı saldırı düzenleyen HPG’lilerin kullandığı aracın sahibi olduğu gerekçesiyle sabah saatlerinde gözaltına alınan Murat Çoksu, emniyet işlemlerinin ardından adliyeye getirildi. Savcılık ifadesinin ardından tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edilen Çoksu, araca HPG’liler tarafından el konulduğunu belirtmesine rağmen tutuklanarak Van F Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.

18 Ağustos 2015’te Van’ın Özalp İlçesi’nde gözaltına alınan Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) yöneticileri Sadrettin Sayan ve Murat Değer çıkarıldıkları mahkeme tarafından tutuklanarak cezaevine gönderildi.

22 Ağustos 2015’te,  Van’ın merkez Edremit Belediyesi’nde dün gözaltına alınan Basın Birimi çalışanı Salih Sertkal, Van İl Emniyet Müdürlüğü’ndeki işlemlerin ardından serbest bırakıldı. Sağlık kontrolünün ardından İl Emniyet Müdürlüğü’ne götürülen Sertkal’a, 14 Ağustos günü Edremit Demokratik Halk Meclisi öncülüğünde ilan edilen “özyönetim” açıklamasının haberini yaptığı gerekçesiyle sorular yöneltildi. İfadesi alınan Sertkal, öğle saatlerinde emniyetten serbest bırakıldı.

24 Ağustos 2015’te polis ekipleri Van’da Edremit Belediyesi Eşbaşkanları Sevil Rojbin Çetin ve Abdülkerim Sayan ile açıklamayı kamuoyuyla paylaşan Edremit Belediyesi Basın Sorumlusu gazetesi Salih Sertkal; Çaldıran Belediyesi Eşbaşkanı Faruk Demir; Mardin’in Nusaybin İlçesi’nde ise HDP İlçe Örgütü Eşbaşkanı Sabiha Gündüz, MEYA-DER temsilcisi Salih Cebe ve DBP Nusaybin İlçe Örgütü yöneticisi Erhan Dinç gözaltına alındı. Gözaltına alınan 7 kişiden Sevil Rojbin Çetin aynı gün çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.

24 Ağustos 2015’te, Van’da sabah saatlerinde gözaltına alınan ve daha sonra çıkarıldığı mahkemece tutuklanan Edremit Belediye Eş Başkanı Sevil Rojbin Çetin’in mahkemedeki duruşması için Van Adliyesi’ne gelen Çaldıran Belediye Eş Başkanı Faruk Demir kapıda tartıştığı TEM polislerince gözaltına alındı. Demir savcılık ifadesinin ardından serbest bırakıldı.

26 Ağustos 2015’te, Van’ın Erciş ilçesinde sabah saatlerinde Sûlî (Yeşilova) ve Sorêsora (Yankıtepe) mahallerinde polis tarafından yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan İshak Yılmaz ve Erdal Bütün, İlçe Emniyet Müdürlüğü’ndeki işlemlerinin ardından adliyeye getirildi. Savcılık ifadelerinin ardından mahkemeye sevk edilen Yılmaz ve Bütün, “Sosyal medya üzerinden örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla tutuklanarak Van F Tipi Cezaevi’ne gönderildi.

1 Eylül 2015’te Van’da yapılan yol kontrollerinde gözaltına alınan 5 kişinin götürüldükleri İl Emniyet Müdürlüğü’nde işkenceye uğradıkları iddia edildi. Gözaltındaki oğlu Hüseyin Er ile görüşen Yaşar Er, oğluyla görüşmesine 5 dakikalığına izin verildiğini belirterek oğlunun yüzünün yaralar ve morluklar olduğunu savundu.

4 Eylül 2015’te Van’ın Edremit İlçesi’nde gözaltına alınan 3 kişiden Faysal Tarkan “yasadışı örgüt üyesi olduğu” iddiasıyla tutuklandı.

12 Eylül 2015’te, Van’da tutuklanan 17 yaşındaki M.K. cezaevinden gönderdiği mektupta Van Emniyet Müdürlüğü’nde darp edildiğini ve tacizle tehdit edildiğini belirtti.

13 Eylül 2015’te, Van’da polislerce gözaltına alınan N.İ. (17) isimli kız çocuğu, başına çuval geçirilip, şehir dışına çıkartıldığını, darp, hakaret, tehdit, çıplak arama ve DAİŞ’e teslim etmekle tehdit edilip düzmece bir ifadeyi imzalamaya zorlandıktan sonra tutuklandığını söyledi.

15 Eylül 2015’te, Van’ın merkez Edremit ilçesine bağlı Yenimahalle’de 12 Eylül Cumartesi günü düzenlenen Cizre protestoları esnasında polis, onlarca zırhlı araçla mahalleyi ablukaya alarak, rastgele ateş açıp mahalleyi gaza boğdu. Polis saldırısı öncesi arkadaşlarıyla bir araya gelip sohbet eden A. Alkan isimli 16 yaşındaki çocuk ve beraberindeki 4 arkadaşı polisin araçtan inip kendilerine yaklaşması ile korkarak koşmaya başladı. Polisin onlarca kez gerçek mermilerle ateş açması sonucu korkup duran Alkan’ın dipçikle başı kırıldıktan sonra yüzlerce metre çıplak ayakla yerde sürüklendiği belirtildi. Yüzü kan içinde bırakılan Alkan’ın polisler tarafından eylemciler tarafından yakılan ateşin içine sürüklendiği, mahallelinin tepki göstermesi üzerine polisin Alkan’ı zırhlı araca bindirdiği, görüntü çekmeye çalışanlara ise küfür ve hakaret edip silah doğrulttuğu ileri sürüldü. Çocuk Şube’ye götürülmesi gerekirken, TEM Şube’ye götürülen Alkan’a burada da işkence edildiği ve polis zoruyla düzmece bir ifadeye imza atmak zorunda bırakıldığı iddia edildi. Alkan’a yapılanlar bununla da sınırlı kalmazken çıkartıldığı nöbetçi mahkemede ise eli kelepçeli ve psikologun olmadığı kaydedildi. Alkan çıkartıldığı mahkemede “Örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklanarak Van M Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.

17 Eylül 2015’te, Van’ın Edremit ilçesinde HDP İlçe Eşbaşkanı Recep Gültepe, İpekyolu ilçesi Cevdet Paşa Mahallesi’nde bulunan işyerine bugün öğleden sonra giden polislerce gözaltına alındı. Gözaltı gerekçesi öğrenilemeyen Gültepe, İl Emniyet Müdürlülüğü’ne götürüldü.

19 Eylül 2015’te, Van’ın Edremit ilçesinde, 12 Eylül’de yapılan Cizre protestolarında polislerce gözaltına alınarak ardından “Örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklanan 17 yaşındaki O.K.’nin gözaltında işkenceye maruz kaldığı iddia edildi. Van M Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulunan O.K.’nin gözaltına alınırken, Çocuk Şube yerine götürüldüğü TEM Şube’de kafasına polislerce silah dipçiğiyle vurulduğu ve vücudunda darp izleri olduğu belirtildi. Polisin psikolog gözetiminde ifade vermesi gereken O.K.’yi kelepçeli bir şekilde sorguladığı ve üzerinde psikolojik baskı kurduğu belirtildi.

23 Eylül 2015’te, Van’ın merkez Edremit ilçesinde polisler tarafından dün yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan HDP ilçe yöneticileri Hadi Erol, Nezir Topçuoğlu, Aldulcebbar Serbest, Şükrü Tekin ve Ekrem Çırak, İl Emniyet Müdürlüğü’ndeki işlemlerin ardından serbest bırakıldı. “Örgüt üyesi olmak” ve “Örgüte yardım etmek” iddialarıyla gözaltına alınan HDP’li yöneticilerin savcılığa çıkarılmadığı öğrenildi.

28 Eylül 2015’te, Van’ın merkez Edremit ilçesine bağlı Emin Paşa Mahallesi’ni sabah saatlerinde onlarca zırhlı araçla ablukaya alan polisler, mahalledeki bir eve baskın düzenledi. Yapılan baskında Seyithan Mamok isimli bir genç gözaltına alındı. Gözaltı esnasında polisin aile bireylerine hakaret ettiği ve evin her tarafını dağıttığı öğrenildi.

29 Eylül 2015’te Van’ın Çaldıran İlçesi’nde düzenlenen operasyonda gözaltına alınan HDP İlçe Eşbaşkanı Derya Gönül ile Refik Aladağ “yasadışı örgüt üyesi oldukları” suçlamasıyla tutuklandı.

30 Eylül 2015’te, Van’da akşam saatlerinde İpekyolu ilçesi Sıxke Caddesi’nde polis ekipleri tarafından durdurulan bir araç içerisindeki 4 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanların hangi gerekçeyle gözaltına alındıkları öğrenilemedi. Öte yandan aynı saatlerde İpekyolu Demokratik Halk Meclisi Eşsözcüsü Mehmet Batu’nun da gözaltına alındığı öğrenildi.

2 Ekim 2015’te, Van Çaldıran’da İlçe Jandarma Komutanlığı’na çağrılan kapanan BDP’nin eski İlçe Başkanı Abbas Atak gözaltına alındı.

3 Ekim 2015’te Van’da araçları durdurularak gözaltına alınan Mehmet Şirin Kara, Şaban Kurt, İsmail Oğraş ve Sait Kaplan çıkarıldıkları mahkeme tarafından “yasadışı örgüt üyesi oldukları” iddiasıyla tutuklandı. Aynı gün İpekyolu Mahallesi Demokratik Halk Meclisi Eşsözcüsü Mehmet Batu da aynı suçlamayla tutuklandı.

4 Ekim 2015’te, Van kent merkezinde akşam saatlerinde DBP PM üyeleri Yasin Yılmaz ve Ergin Arviş, DBP İpekyolu İlçe Eşbaşkanı Şengül Bozkurt, KJA aktivisti Ayşegül Abukan ve Eğitim Destekevi öğretmeni Gülizar Kırdağ gözaltına alındı. Gözaltı gerekçesi hakkında bilgi edinilemezken, 5 kişi Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ndeki işlemlerin ardından İl Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü.

4 Ekim 2015’te Van’ın Özalp İlçesi’nde askeri operasyona yönelik tepkilerin ardından gözaltına alınan 27 kişiden mahkemeye sevk edilen DBP İlçe Eşbaşkanı Yakup Almaç, Belediye Meclis üyesi Fevzi Keleş, Hasan Ali Akbaş, M. Salih Tanır ve Y. E. (17) adlı çocuk tutuklanarak cezaevine gönderildi.

5 Ekim 2015’te, Van’ın Erciş ilçesinde sabah saatlerinde, damat Habib Batmış, düğün aracını yeşil, sarı ve kırmızı renklerle süslediği gerekçesiyle polisler tarafından gözaltına alındı. Erciş Emniyet Müdürlüğü’nde bekletilen Batmış’ın ailesinin ise karakola girmesine izin verilmedi. Damadın yakını Mevlüt Batmış, sabah saatlerinde gelini almak için kuaföre gittiklerini belirterek, belirtilen alanda bulunan bir marketten çıkan ve ismi öğrenilemeyen bir savcının araçlarını polise ihbar ettiğini, polislerin de damadı gözaltına aldığını ifade etti.

9 Ekim 2015’te Van’ın Edremit İlçesi’nde evine düzenlenen baskınla gözaltına alınan HDP İlçe Başkanı Recep Gültepe  “yasadışı örgüt üyeliğiyle” suçlanarak tutuklandı.

9 Ekim 2015’te, Van’ın Özalp Belediyesi Eşbaşkanı Handan Bağcı ve Belediye Eşbaşkan Yardımcısı Okan Bayram savcılığın itirazı üzerine bir kez daha gözaltına alınarak, tutuklandı. Sabah saatlerinde belediyeye gelen polis, Bağcı ve Bayram’ı savcılığın mahkeme kararına yaptığı itiraz üzerine gözaltına aldı. Belediye Meclis Üyesi Kasım Hazır ise Atatürk Caddesi’nde polislerce gözaltına aldı.Yine ilçenin Aksorguç (Değirmen) Mahalle Muhtarı Hasan Önsaçma askerler tarafından gözaltına alındı. İlçe Adliyesi’ne getirilen Bağcı, Bayram ve yüzde 70 engelli raporu bulunan Hazır ile Önsaçma, daha sonra Van’a gönderildi. Van’da avukatların bir üst mahkemeye yaptığı itiraz sonrası kararı inceleyen Van 1. Sulh Ceza Mahkemesi, Bağcı, Bayram ve Önsaçma’yı “Görevli memura görevini kullandırtmama” iddiasıyla tutuklarken, Hazır’ı ise serbest bıraktı.

10 Ekim 2015’te, Van’ın İpekyolu ilçesine bağlı Karşıyaka Mahallesi’ni ablukaya alan özel hareket timlerinin çevreye rastgele ateş açtığı ve bu sırada kurşunlardan kaçan Özcan Can (16), Sidar İnangiz (17) ve soyadı öğrenilemeyen Yusuf (16) isimli çocukları polis kovaladığı, Can’ın yakın mesafeden bacağından vurarak yaraladığı iddia edildi. Can olay yerine gelen ambulansla hastaneye kaldırılırken, diğer 2 çocuk ise zırhlı araca bindirilerek gözaltına alındı.

11 Ekim 2015’te, İHD Van şubemiz başvuran Nurettin İlengiz, 10 Ekim günü akşam saatlerinde evlerine polis tarafından baskın yapıldığını ve zihinsel özürlü oğlu Sidar İlengiz’in göz altına alındığını bildirerek yardım talep etmiştir.

11 Ekim 2015’te, Van’da, Ankara katliamının protestosuna müdahale eden polisin çıkan olaylarda gözaltına aldığı 6 kişi serbest bırakıldı.

12 Ekim 2015’te, Van’ın Çaldıran ilçesinde 11 Ekim günü akşam saatlerinde gözaltına alınan Ferit Hasçelik, İhsan Çılgın ve Mehmet Tekin emniyetteki ifadelerinin ardından savcılığa çıkarıldı. Tutuklanma istemiyle mahkemeye sevk edilen 3 kişi “örgüte silah sağlamak” iddiasıyla tutuklanarak cezaevine gönderildi..

14 Ekim 2015’te, Van’da 11 Ekim tarihinde Ankara katliamının protesto etmek isteyen kitleye polislerin müdahale etmesi sonucu çıkan olaylarda gözaltına alınan 6 kişiden biri 19 yaşındaki Ferhat Erçin çıkarıldığı mahkeme tarafından “Örgüt adına suç işlemek” iddiasıyla tutuklandı.

14 Ekim 2015’te, Van Erciş ilçesinde, polis tarafından düzenlenen ev baskınlarında Eğitim Sen Erciş Temsilcisi İlhami Tekin gözaltına alındı.

14 Ekim 2015’te, DBP Van İl Eşbaşkanı Hamiyet Şahin’in, İpekyolu ilçesine bağlı Bahçıvan Mahallesi’nde bulunan evine polis baskını yapıldı. Baskın düzenleyen polisler, savcılığın hakkında “yakalama kararı” çıkardığını belirttikleri Şahin’i gözaltına almak istedi. Ancak Şahin’i evde bulamayan polisler, daha sonra evden ayrıldı.

15 Ekim 2015’te, Van’ın merkez İpekyolu ilçesine bağlı Yenimahalle Mahallesi’nde İdris Kurt ve oğlu H.K. (17) gözaltına alındı.

15 Ekim 2015’te, Van’ın Erciş İlçesi’nde gözaltına alınan 4 kişiden Belediye Eş Başkanı Diba Keskin ile HDP İlçe Eşbaşkanı Seval Çadırcı “özyönetim ilanı açıklamasına katılarak devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmaya çalıştıkları” iddiasıyla tutuklandı. Öte yandan devam eden polis ekipleri, 2 kişiyi gözaltına aldı.

17 Ekim 2015’te, Van’ın Erciş ilçesinde, ilçe merkezinden geçen ve yeşil, sarı, kırmızı renklerle süslenen araçların bulunduğu düğün konvoyunu durduran polis, damadın da aralarında bulunduğu 4 kişiyi gözaltına aldı. Konvoyu durduran polisler arasında bulunan Erciş İlçe Emniyet Müdürü Murat Hoş’un yurttaşlara, “Siz buranın Türkiye Cumhuriyeti olduğunu bilmiyor musunuz? Herkes ayağını denk alacak. Haddinizi bileceksiniz. P…, ş…” sözleriyle küfür ve hakaretler savurduğu iddia edildi.

19 Ekim 2015’te, İHD Van şubemiz başvuran Eyyüp Kuas, 16 Ekim günü akşam saatlerinde aralarını durduran polislerin kendilerine silah doğrultarak araçlarından indirildiklerini, yere yatırıldıklarını ve hiçbir gerekçe gösterilmeden gözaltına alındıklarını  ve hakarete maruz kaldıklarını ifade ederek derneğimizden hukuki yardım talep etmiştir.

21 Ekim 2015’te Van’ın İpekyolu İlçesi’nde çıkan çatışmada öldürülen Haşim Özpolat’ı anmak için HDP ve DBP tarafından gerçekleştirmek istenen yürüyüşe gaz bombalarıyla müdahale eden polis ekipleri, DİHA muhabirleri Selman Keleş ile Erkan Şahin ile HDP Van Milletvekili adayı Zozan Yeliz Yıldırım ve HDP Van İl Eşbaşkanı Derya Hayva’nın da bulunduğu 10 kişiyi gözaltına aldı.

21 Ekim 2015’te, Van’ın Edremit ilçesinden Van’a gelirken seyir halinde olan araçları durdurulan DBP Bahçesaray İlçe Eşbaşkanı Mesut Yabalak, DBP ilçe yöneticileri Suat Meşe ve Engin Kaplan polisler tarafından gözaltına alındı.

24 Ekim 2015’te, Van’ın merkez İpekyolu ilçesi Hacıbekir Mahallesinde, özel hareket polisleri tarafından düzenlenen ev baskınlarında Habip Abi ve Rıza Acar isimli yurttaşlar gözaltına alındı.

24 Ekim 2015’te, Van’ın Erciş ilçesinde, polis tarafından düzenlenen ev baskınlarında DBP Erciş İlçe Eşbaşkanı Şevket Ulugana, Erciş Belediyesi Meclis Üyesi Mecit Sargut, Salih Ergün ve Mustafa Akyüz isimli yurttaşlar gözaltına alındı. Emniyette tamamlanan ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 4 kişi “Devletin bölünmez bütünlüğüne müdahale” iddiasıyla tutuklandı.

28 Ekim 2015’te Van’da gözaltına alınan Gazi Duran, Ahmet Özer ve İbrahim Cengiz adlı 3 kişi de “yasadışı örgüt üyeliğiyle” suçlanarak tutuklandı.

28 Ekim 2015’te, Van’ın merkez İpekyolu ilçesinde bulunan bir kafeye polislerce gerçekleştirilen baskında Özgür Aras ve Senem Bali isimli gençler gözaltına alındı.

28 Ekim 2015’te, Van’ın merkez Edremit ilçesinde 24 Ekim günü, seyir halindeki aracı durduran polis Gazi Duran, Ahmet Özer ve İbrahim Cengiz isimli yurttaşları gözaltına aldı. Emniyet müdürlüğünde tamamlanan işlemlerin ardından adliyeye sevk edilen 3kişi “örgüte yardım etmek” ve “örgüt üyesi olmak” gerekçesiyle tutuklandı.

1 Kasım 2015’te, Van’ın merkez Tuşba ilçesine bağlı Mollakasım Mahallesi’nde, HDP müşahidi İshak Dereli polis tarafından gözaltına alındı.

6 Kasım 2015’te,  Van Demokratik Gençlik (DEM-GENÇ) ve Yüzüncü Yıl Üniversitesi Öğrenci Derneği (YÖDER) tarafından, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü ve özyönetim direnişini yükseltme çağrısı kapsamında merkez Cumhuriyet Caddesi’ndeki Feqiye Teyran Parkı önünde basın açıklaması düzenlenmek istendi. Öğrencilerin etrafını saran polisler, herhangi bir uyarı yapmadan öğrencilere müdahale etti. Kadın öğrencileri yerlerde sürükleyen polisler, bir çok öğrenciyi de darp etti. “Direniş tamamlandı, özgürlüğü haykırıyoruz hemen şimdi” pankartına polis tarafından el konulurken, polisler çevredeki yurttaşlara da küfürler yağdırdı. Müdahaleyi görüntülemeye çalışan gazetecilere de müdahale eden polis, DİHA muhabiri Erkan Şahin ile JİNHA muhabiri Nişmiye Güler’i de tartakladı. Gazetecilerin görüntü almasına da polis tarafından izin verilmedi. Müdahalede en az 22 öğrenci gözaltına alınarak emniyete götürüldü. Öğrenciler 7 Kasım günü serbest bırakıldı.

6 Kasım 2015’te,  Van’ın Edremit ilçesinde iki gün önce gözaltına alınan Akköprü Mahalle Meclisi çalışanları Siyabent Bor (19) ve Baran Endakçı (19) isimli gençler Hakkari AKP İl Başkanı Nurettin Fırat’ darp ettikleri iddiasıyla çıkarıldıkları mahkeme tarafından tutuklandı.

8 Kasım 2015’te, Van kent merkezinde 7 Kasım günü akşam saatlerinde Fuat Abi (32) adlı yurttaş, “Hakkında ihbar olduğu” iddiasıyla polisler tarafından gözaltına alındı.

14 Kasım 2015’te, Van’ın Erçiş ilçesinde gerçekleştirilen askeri operasyonu takip ettikleri sırada, İMC, DİHA ve JİNHA muhabirleri gözaltına alındı. Emniyet Müdürlüğünde tamamlanan işlemlerin ardından adliyeye sevk edilen gazetecilerden İMC muhabirleri Bekir Güneş, Ruşen Takva ve Ömer Yılmaz serbest bırakıldı. DİHA muhabiri İdris Yılmaz ile JINHA muhabiri Vildan Atmaca ise “örgüt propagandası yapmak” ve “Cumhurbaşkanı’na hakaret etmek” iddiasıyla tutuklandı.

16 Kasım 2015’te, Van’dan Muş’un Malazgirt ilçesine giden ve Ağrı’nın Patnos ilçesi girişinde polislerce tarafından durdurulan Malazgirt eski Belediye Başkanı M.Nuri Balcı, ifadesi olduğu gerekçesiyle gözaltına alındı.

18 Kasım 2015’te, Van merkez ve Gürpınar ilçesinde 14 Kasım tarihinde, polis tarafından düzenlenen eş zamanlı ev baskınlarında Osman Işık, Murat Çölenar, Cemal Aslan, Necdet Koç ve Mustafa Kuşman isimli yurttaşlar gözaltına alındı. İl Emniyet Müdürlüğü’nde tamamlanan işlemlerini ardından adliyeye sevk edilen 5 kişiden Işık ve Çölenar serbest bırakılırken,  Aslan, Koç ve Kuşman “örgüt üyeliği” ve “örgüte yardım ve yataklık” iddiasıyla tutuklandı.

18 Kasım 2015’te, Van’ın merkez Edremit ilçesi Bayırlı Mahallesi’nde polis nedensiz, Mustafa Cengiz İlköğretim Okulu’nda okuyan öğrencilere gaz bombaları ile saldırdı. Çocuklar gaz nedeniyle fenalık geçirirken, polisler yaşları 13 ile 15 arasında değişen 3 çocuğu darp ederek gözaltına aldı. İlkokul 7’ci sınıf öğrencisi A.D (13), K.N. ve soyadı öğrenilemeyen B. adlı çocuklar zırhlı araca bindirilerek, polis merkezine götürüldü. Çocuk Şube Müdürlüğü’ne götürülen çocuklar, işlemlerinin ardından 19 Kasım günü serbest bırakıldı.

23 Kasım 2015’te Van’ın Çatak İlçesi’nde polisler tarafından şehir merkezinde durdurulan ve aralarında DBP ilçe yöneticisi Necmettin Kıpçak’ın da aralarında bulunduğu 4 kişi gözaltına alındı.

26 Kasım 2015’te, Van’ın Çatak ilçe merkezinde 23 Kasım günü polislerce durdurulan araçta gözaltına alınan Ercan Kıpçak, Necmettin Yacan, Veysel Demir, Muharrem Kılıç ve ismi öğrenilemeyen bir kadın, Van Emniyet Müdürlüğü’ndeki işlemlerin ardından Van Adliyesi’ne sevk edildi.  Muharrem Kılıç daha önce hakkında açılan bir soruşturmadan verilen yakalama kararı doğrultusunda tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi. Kılıç, “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklanarak, cezaevine gönderildi.

26 Kasım 2015’te, Van’ın Saray ilçesinde haber takibi yapan Van TV muhabiri Lütfü Pala ile kameraman Fazıl Elçi, polisler tarafından gözaltına alındı. Herhangi bir gerekçe sunmayan polisler, Pala ve Elçi’yi İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne götürdü.

27 Kasım 2015’te, Van’ın Saray ilçesinde polisler kimlik kontrolü. Kontrolleri sırasında Ersin Akatay adlı yurttaş, gözaltına alındı.

3 Aralık 2015’te Van’ın Erciş İlçesi’nde özyönetim ilânı açıklamasına katıldıkları gerekçesiyle düzenlenen ev baskınları sonucu KURDÎ-DER Erciş Şubesi Eş Başkanı Şakir Asıl ile HDP İlçe yöneticisi Turgut Bayram gözaltına alındı.

4 Aralık 2015’te, Van’ın Erciş ilçesinde özyönetim ilanı açıklamasına katıldıkları gerekçesiyle dün düzenlenen ev baskınlarında gözaltına alınan KURDÎ-DER Şube Eşbaşkanı Şakir Asıl ile HDP İlçe Yöneticisi Turgut Bayram emniyet işlemlerinin ardından akşam saatlerinde adliyeye getirildi. Savcılık ifadeleri sonrası tutuklanma talebiyle Sulh Ceza Mahkemesi’ne sevk edilen Bayram serbest bırakılırken, Asıl, “Devletin bütünlüğünü bozma” suçlamasıyla tutuklanarak, Van F Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi

7 Aralık 2015’te, Özgür Halk dergisi çalışanı Hasan Öner, derginin yeni sayılarının dağıtımı için gittiği Van’ın Saray ilçesinde gözaltına alındı. İlçeye girer girmez kimlik kontrolüne tabi tutulan Öner, ifadesi alınmak üzere İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü.

9 Aralık 2015’te, Van’ın Erciş ilçesinde yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan HDP yöneticisi Turgut Bayram ile DBP Gençilk Meclisi’nden Murat Cariş ve Özhan Ceyhan, tutuklanarak Van F Tipi Kapalı Cezaevine gönderildi.

17 Aralık 2015’te, Van/Çatak’ta ifade için emniyete çağrılan DBP İlçe Yöneticisi Enver Şipal, gözaltına alındı.

19 Aralık 2015’te, Van’ın Edremit ilçesine bağlı Kurubaş Mahallesi’nde dün düzenlenen ev baskınında gözaltına alınan Çetin Akgül’den sonra bugün de Gürpınar ilçesinde babası Haci Sabri Akgül gözaltına alındı. Çarşı merkezinde polislerce durdurularak gözaltına alınan baba Akgül ile dün gözaltına alınan oğlunun gözaltı gerekçeleri öğrenilemedi.

19 Aralık 2015’te, Van’ın merkez İpekyolu ilçesine bağlı Seyrantepe Mahallesi’nde sabah saatlerinde gerçekleştirilen ve Azad ve Mesut Yılmaz isimli kardeşlerin gözaltına alınmasının ardından merkez Edremit ilçesine bağlı Süphan Mahallesin’de düzenlenen ev baskınlarında 6 yurttaşın gözaltına alındığı öğrenildi. Sabahın erken saatlerinde gerçekleştirilen ev baskınlarında Diyar Kaya, Nazmi Babat ve Muaz Babat’ın isimli lise öğrencileri ile Özcan Çetin, Ahmet Turgut ve Vedat İşnaz isimli yurttaşlar gözaltına alındı. Gözaltına alınanlardan Muaz Babat, Ahmet Turgut ve Diyar Kaya 22 Aralık günü tutuklandı.

20 Aralık 2015’te,Van da Abdullah Öcalan üzerindeki tecride dikkat çekmek ve Kürt illerinde ki sokağa çıkma yasağı ve saldırıları yürüyüşle protesto etmek isteyen kitleye yapılan müdahalede  gözaltına alınan 18’i çocuk 20 kişiden, emniyetteki işlemlerinin ardından G.A., M.D., M.A., Y.Ö., Ö.A., G.C. isimli çocuklar ile isimleri öğrenilemeyen 3 çocuk 21 Aralık günü serbest bırakıldı.

21 Aralık 2015’te, Van da Abdullah Öcalan üzerindeki tecride dikkat çekmek ve Kürt illerinde ki sokağa çıkma yasağı ve saldırıları yürüyüşle protesto etmek isteyen kitleye yapılan müdahalede 10’u aşkın kişi yaralarken, 20’yi aşkın yurttaşı da darp ederek gözaltına alındı. Yaralılar arasında HDP ve DBP’li il ve ilçe yöneticilerinin yanı sıra İHD Van Şubesi Başkanı Murat Melet’in de bulunduğu öğrenildi. Gözaltına alınanlardan isimleri öğrenilenler şöyle: Barış Onat, Davut Metin, Burhan Artim, Tevfik Pasan, Muhammed Hüseyin İpek, Filiz Arslan, Özcan Akbulak, Yılmaz Ücel, Osman Akbulak.

24 Aralık 2015’te Van’ın İpekyolu İlçesi’nde Bostaniçi Mahallesi’ni ablukaya alan özel harekât timleri, 9 kişiyi gözaltına aldı.

24 Aralık 2015’te, Van’ın Çatak İlçesi’nde kepenk kapatma eylemi için çarşı merkezinde fotoğraf çeken DİHA Muhabiri Niyazi Aşan, özel harekât timlerince gözaltına alındı.

28 Aralık 2015’te Daha önce Van’ın Bahçesaray İlçesi’nde gözaltına alınan 7 kişiden DBP İlçe Eşbaşkanı Mesut Yabalak, HDP ilçe yöneticileri Servet Cesur, Muhtesim Yalvaç ile DBP ilçe yöneticileri Emirhan Oruk, Suat Meşe “yasadışı örgüt propagandası yaptıkları” iddiasıyla tutuklandı.

30 Aralık 2015’te, Van’ın Saray ilçesine bağlı Öreburç ve Sırımlı mahallelerinde de 28 Aralık sabahı düzenlenen ev baskınlarında gözaltına alınan DBP Saray eski İlçe Başkanı Fevzi Bargin ve Nizam Dağgezen ile Cengiz Savaşlı, emniyetteki işlemlerinin ardından akşam saatlerinde adliyeye getirildi. Savcılıkça ifadelerinin ardından, “Örgüt üyesi olmak” iddiasıyla Sulh Ceza Hakimliği’nde sevk edilen 3 kişi tutuklanarak, Van F Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.

Yalova

27 Mart 2015’te Erzurum’un Tekman İlçesi’nde 2012 yılında düzenlenen Newroz kutlamasında attığı sloganlar nedeniyle hakkında açılan davada “yasadışı örgüt propagandası yaptığı”, “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası’na muhalefet ettiği” ve “kamu malına zarar verdiği” suçlamalarından 3 yıl 45 gün hapis cezası alan Belediye Meclisi üyesi Selam Sarıkan, cezasının onanması nedeniyle Yalova’da tutuklandı.

Yozgat

Zonguldak

18 Mart 2015’te Eskişehir’de Gezi Parkı eylemleri döneminde polis ve siviller tarafından linç edilerek öldürülen Ali İsmail Korkmaz’ın doğum günü dolayısıyla Zonguldak’ta Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AKP) il binasının önüne giderek eylem yapmak isteyen Öğrenci Kolektifleri üyesi 4 kişi polisler tarafından gözaltına alındı.

II. CEZAEVLERİ

Cezaevlerinde Sağlık Hakkı İhlali

3 Ocak 2015’te, Diyarbakır İHD şubemize başvuran Eşref Yaşa, şu beyanlarda bulundu: “Oğlum 08.02.2012 tarihinde Bingöl Ilıcak’ta çıkan çatışmada yaralanmıştır. Akciğeri parçalanmış ve vücudunun değişik yerlerinde şarapnel parçaları vardır. Ayrıca bir ayağı kırılmıştı. Şuan Diyarbakır D Tipi Kapalı cezaevinde tutuklu olarak kalmaktadır. Akciğerlerinde sıkıntılar var ve vücudunun değişik yerlerinde halen şarapnel parçaları mevcuttur. Oğlumun sağlığından endişeliyim ve oğlumun serbest bırakılmasını istiyorum. Bu mümkün olmadığı takdirde ise tedavisinin yapılmasını talep ediyorum.”

5 Ocak 2015 tarihinde M.Y’nin sağlık durumuyla ilgili İHD İstanbul şubemize mail yolu ile gelen mektup; “19 yıldır tutsağım. 19 Aralık katliamında gerçekleşen saldırılar sonucunda göğüs kafesim kırıldı ve atılan kimyasal gazlardan dolayı ciğerlerimin bir bölümü yandı. Uygulanan “Yanlış” tedaviden ve hapishane koşullarında yaşamıma devam etmemden dolayı midemde de 1’er cm büyüklüğünde yaralar oluştu. 14 yıldır tedavi koşullarımın olmadığı-yaratılmadığı ve “tedavimin” işkenceye dönüştürüldüğü hapishane şartlarında yaşamımı inatla-dirençle sürdürmekteyim. Dendi.

8 Ocak 2015’te, İHD Diyarbakır şubemize Osmaniye 2 Nolu T Tipi Kapalı Cezaevinden başvuran Ciger Haret, şu beyanlarda bulundu: “Kobane de YPG Savaşçısı olup, 08.10.2014 tarihinde Daiş çeteleri ile çıkan çatışmada benim ile birlikte 2 kadın ve 2 erkek savaşçısı da yaralandı. Bizi Türkiye’de bulunan hastanelere getirdiler ve daha sonra Türk Devleti tarafından gözaltına alındık ve çıkarıldığımız mahkeme tarafından tutuklandık. Tedavimiz tam olarak yapılmadığı için sağlık sorunlarımız ve yaralarımızın ağrıları devam etmektedir. Tam tedavi olabilmek için tam teşekküllü bir hastaneye götürülmemiz gerekmektedir. Sizden Türkiye’deki tüm kurumlara durumunuzu bildirmenizi ve tedavi olabilmemiz için ilgili yazışmalar yapmanızı ve bu konunun üzerinde durmanızı ve ilgili davranmanızı talep ediyorum.”

9 Ocak 2015’te, Diyarbakır İHD şubemize başvuran Mustafa Ilgar, şu beyanlarda bulundu: “Ben kalp ve akciğer hastalığından dolayı % 70 özürlüyüm. Aynı zamanda rahatsızlıklarım hayati tehlike arz etmektedir. Derneğiniz tarafından tutulan hasta mahpus listesine ismimin kayıt edilmesini istiyorum. Ayrıca Adalet Bakanlığı olmak üzere uluslararası kuruluşlara ve ilgili bütün birimlere serbest bırakılmam için gerekli girişimlerde bulunmanızı talep ediyorum.”

9 Ocak 2015’te Akciğer kanseri hastalığı nedeniyle Metris (İstanbul) R Tipi Cezaevi’nde tutulan ve Adlî Tıp Kurumu’nun “cezaevinde kalamaz” yönündeki raporu doğrultusunda 24 Ekim 2014’te tahliye edilen Abdülmecit Arslan yaşamını yitirdi.

9 Ocak 2015’te Bahtiyar Aydın’ın öldürülmesi olayında yer aldığı suçlamasıyla Diyarbakır D Tipi Cezaevi’nde 19 yıldır tutulan ve kalp, tansiyon, guatr ve bağırsak olmak üzere birçok hastalığı nedeniyle Diyarbakır Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırılan Mehmet Emin Özkan’ın (76) yapılan testlerin ardından yeniden cezaevine gönderildiği öğrenildi.

9 Ocak 2015 tarihinde L.A tarafından İHD İstanbul şubemize gönderilen mektup; “Ben siyasi nedenden dolayı 19 seneyi aşkın bir süredir cezaevinde kalan bir transseksüelim. 5 yıldır cinsiyet, 2 seneden beride aktif bir biçimde kadın olabilmek için tedavi olmak istiyorum. Tüm çabalarım boşa çıkıyor, doktorlar benimle adeta dalga geçiyor. Cezaevi verilen hastane randevularıma zamanında götürmüyor (bir doktor hormon tedavisini başlatacaktı). Sizlerden ricam cinsiyet değiştirip kadın olabilmek için bir transseksüel olarak tedavi için yardım istiyorum. Rica ediyorum kapımı açın ve bana yardım edin. Psikolojim artık bozulmak üzeredir.” Dedi.

12 Ocak 2015 tarihinde İHD İstanbul Şubemize sağlık durumuyla ilgili bilgilerin olduğu mektubunda İ.A; “Ben kroner arter kalp hastasıyım. 2013 Nisan ayında bypas oldum, 5 damar değişti. Romatizma, sol göz %85 kayıp, şeker hastasıyım, Rodropati hiper tansiyon hastasıyım… 1 Aralık 2014 tarihinde Bakırköy Dr. Sadi Konuk hastanesinde çekilen MR’da beyinde kist görüldü.

12 Ocak 2015 tarihinde İ.A. tarafından İHD İstanbul şubemize gönderilen mektupta; “Ben kroner arter kalp hastasıyım. 2013 Nisan ayında bypas oldum, 5 damar değişti. Romatizma, sol göz %85 kayıp, şeker hastasıyım, Rodropati hiper tansiyon hastasıyım… 1 Aralık 2014 tarihinde Bakırköy Dr. Sadi Konuk hastanesinde çekilen MR’da beyinde kist görüldü. Ayrıca burada 21 Aralık 2014 tarihinde H.K. isimli arkadaş geçirdiği ani kalp krizi ile yaşamını yitirdi. Bilginize.”  Dedi.

13 Ocak 2015’te, Diyarbakır İHD şubemize başvuran Saibe Noyan, şu beyanlarda bulundu: “ Oğlum Erdal Noyan, 7 yıldan beri değişik cezaevlerinde bulunmaktadır. Son olarak şu an E Siirt Tipi Kapalı Cezaevinde kalmaktadır. Ben annesi olarak yaşlı ve hastayım. Cezaevinden tahliye olmasına ve cezasının bitimine 9 ay kalmıştır. Kendisi defalarca Diyarbakır’a ve ilçelerine nakil talebinde bulunmasına rağmen bu istemi geri çevrilmiştir. Oğlum psikiyatri hastası ve ayrıca kalp rahatsızlığı da bulunmaktadır. Bu nedenle sürekli ilaç kullanmaktadır. Sürekli ve çok kere nakil talebinde bulunmasına rağmen bu talebi geri çevrildiği için psikolojik rahatsızlığı daha da artmış ve son görüşmemizde intihar edebileceğini söylemiştir. Bu nedenle çocuğumun hayatı söz konusudur. (Raporu ektedir) Bu nedenle oğlumun Diyarbakır veya Diyarbakır’a ilçe cezaevlerinden birine naklinin sağlanmasını talep ediyorum. Ayrıca gerçekleşecek nakilde tüm yol masraflarının tarafımca karşılanacağını belirtirim.”

13 Ocak 2015’te Sincan (Ankara) 1 Nolu F Tipi Cezaevi’nde tutulan Ahmet Parlak’a, bağırsak hastalığı ve kanamasından dolayı kullandığı ilaçların “eczanelerde ve ilaç depolarında bulunmadığı” düzenli olarak verilmediği öğrenildi. Her gün kullanılması gereken ilaçlara iki ayda bir ve sadece bir hafta yetecek kadar ulaşabildiğini belirten Ahmet Parlak, yurtdışından kendi imkânlarıyla ilacı getirtmesi halinde ise mevzuat gereği ilacın kendisine verilmediğini Etkin Haber Ajansı’na yazdığı mektup aracılığıyla anlattı.

16 Ocak 2015’te, Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi’nde dağıtılan akşam yemeğinden kaynaklı 10’u çocuk çok sayıda mahpusun zehirlendiği belirtildi. Mahpuslar, cezaevi revirinde yapılan kontrollerinin ardından koğuşlarına gönderildi.

19 Ocak 2015’te Konuşma ve hareket etme yetisini kaybetmiş ve %90 felçli olmasına rağmen cezaevinde tutulan Abdülkadir Fırat’ın tedavi amaçlı gönderildiği Metris (İstanbul) R Tipi Cezaevi’nden “tedavisinin tamamlandığı” gerekçesiyle Tekirdağ F Tipi Cezaevi’nde sevk edildiği öğrenildi.

19 Ocak 2015’te Malatya E Tipi Cezaevi’nde “KCK Soruşturması”ndan tutulan Filiz Zöhre Göçen’in 6 aydır sağlık sorunlarını dile getirmesine rağmen hastaneye sevkinin yapılmadığı ve de beyin kanaması geçirerek hastaneye kaldırıldığı öğrenildi. Filiz Zöhre Göçen’in yoğun bakımda tutulduğu bildirildi.

20 Ocak 2015’te, Diyarbakır İHD şubemize başvuran Menduha Oğurlu, şu beyanlarda bulundu: “Oğlum Şehmus Oğurlu, 6-7 yıldır cezaevinde kalmaktadır. Yaklaşık 2 yıldır Siirt Cezaevinde cezasını infaz etmektedir. Oğlumun psikolojik rahatsızlığı olduğu için defalarca cezaevi idaresine sağlık hizmeti almak için başvurmuş ancak her seferinde sıkıntı çıkarmışlardır. En son bizimde başvurumuzla Elazığ Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesine gitmiş ve birkaç yatmıştır. Geçen yılda burnundaki eğrilik nedeniyle nefes almıyordu.  Hastanenin verdiği raporda ameliyat önerilmişti. Ancak cezaevi idaresi yine sağlık hizmeti alması konusunda sıkıntı çıkarmaktadır. 1 yıldır oğlumu hastaneye götürmemektedirler. En son geçen hafta görüşe gittiğimizde oğlum, bana dedi ki “artık nefes alamıyorum, ne yapıp edin, beni hastaneye götürsünler” dedi. Oğlum psikolojik rahatsızlığı nedeniyle kendi isteği ile tek hücrede kalıyor. Ancak psikolojisi giderek daha da kötü oluyor. Oğlum cezaevine girdiğinden beri, sağlık hizmetlerinden yararlanmadığı için hem psikolojisi bozulmuş hem de burnundaki sıkıntısı giderilmemektedir. Bu konuda sizden hukuki destek sağlamanızı talep ediyorum.”

20 Ocak 2015’te Şakran (İzmir) Kadın Cezaevi’nde tutulan Evrim Erdoğdu’nun kronik astım hastalığına bağlı olarak ortaya çıkan rahatsızlığından ötürü ring aracıyla hastaneye götürülürken astım krizi geçirdiği, bu gelişmeye rağmen cezaevi yönetiminin ambulans temin etmediği öğrenildi.

23 Ocak 2015’te, İHD İstanbul şubemize gelen B.A’nın eşi S.A.: “ Metris cezaevinden 6 Ocak 2015 günü Düzce cezaevine gönderildi. Eşim hasta… Vücutta kaşıntı, boyun fıtığı, prostat, böbrek hastası, gözünde problem var, ellerini kullanamıyor. Hastalığından dolayı hastaneye götürülmüyor. Can güvenliği için sevkinin yapılmasını ve hastaneye götürülmesini istiyoruz.” Dedi.

27 Ocak 2015’te Van F Tipi Cezaevi’nde tutulan Aziz Temel’e görme sorunu olduğu gerekçesiyle başvurduğu cezaevi revirinde doktorun hastaneye sevk işlemi gerçekleştirmeyerek ağrı kesici verip tekrar koğuşuna gönderdiği öğrenildi.

25 Ocak 2015’te, İHD Diyarbakır şubemize başvuran Nazime Yürek, şu beyanlarda bulundu: “Çocuklarımdan, Kenan Yürek Kandıra 1. Nolu F Tipi Yüksek güvenlikli kapalı Ceza İnfaz Kurumunda, hükümlü olarak bulunmaktadır. Oğlumun eklem hastalığı ve iç hastalıkları bulunmaktadır. Sırtında kamburluk belirtileri de baş göstermeye başlamıştır. Kızım Candan Yürek Gebze Kadın Kapalı ceza infaz kurumunda, hükümlü olarak bulunmaktadır. Kızımın, nefes darlığı astım, bronşit ve göğsünde 7 kist bulunmaktadır. Haftada üç kez oksijen verilmektedir.  Oğlum, Ertan YÜREK de, üç buçuk yıldır tutuklu olarak cezaevinde bulunmaktadır. Halen Sincan 2 Nolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda bulunmaktadır. Onun da iç hastalıkları bulunmaktadır. Tüm bunlarla birlikte, ben ve eşim de hem yaşlı hem de hastayız. Benim açık kalp ameliyatı ve boyun fıtığı ameliyatlarım olmuştur. Günde en az 15 hap kullanmak zorundayım.  Eşim de hem şeker hastası, hem de kalp hastasıdır. Çocuklarımın bulundukları cezaevleri ikamet ettiğimiz Diyarbakır İline çok uzaktır. Bunun yanında bulundukları cezaevleri birbirlerine çok uzaktır. Bu nedenle kendileriyle görüşememekteyiz. Hasta ve yaşlı olmamız bununla birlikte ekonomik durumumuzun kötü olması nedeniyle raporlarımızın da dikkate alınarak çocuklarımın Diyarbakır iline veya Şırnak illerinde bulunan cezaevlerinden herhangi birine birlikte nakillerinin yapılmasını talep ederim. Nakil masrafını yatırmayı şimdiden kabul ediyorum.”

27 Ocak 2015’te, Van F Tipi Kapalı Cezaevindeki bulunan siyasi hasta mahpus Aziz Temel, görme kaybı ile götürüldüğü cezaevi revirinde tedavi edilmek yerine ağrı kesici ilaç verilip tekrar koğuşuna gönderildi. Uzun süredir yaşadığı göz hastalığından dolayı görme kaybı yaşayan Temel, tedavi olmak için hastaneye sevkinin yapılmasını istedi. Ancak sevki yapılmayan Temel, uzun bir süre revire çıkarılmayarak ağrıları ile baş başa bırakıldı. En son çıkarıldığı revirde, yaşadığı görme kaybına rağmen cezaevi doktoru, Temel’i hastaneye sevk etmek yerine ağrı kesici ilaç yazarak koğuşuna gönderdi.

28 Ocak 2015’te, İHD Diyarbakır şubemize başvuran Murat Taruk, şu beyanlarda bulundu: “Kardeşim Cevdet Taruk, uyuşturucu suçu nedeni ile tutuklandı ve Kastamonu E Tipi Kapalı Cezaevine gönderildi. Şuanda da Kastamonu E Tipin Cezaevinde kalmaktadır. Geçmişte yapmış olduğu trafik kazasından kaynaklı olarak belinde platin vardır. İki kardeşim de aynı cezaevinde kalıyor. Kardeşimin rahatsızlığına ve raporlarına rağmen cezaevi yönetimi tarafından kardeşimin tedavisi için gerekli yerlere sevki yapılmıyor.  Başgardiyan M. Emin GÜLER kardeşimin Kürt olması nedeni ile kendisine kötü muamelede bulunuyormuş. Kardeşimin tedavisinin yapılması ve keyfi muamelenin önlenmesi için derneğinizden hukuksal yardım talep ediyorum.”

28 Ocak 2015’te 19 Haziran 2012’den beridir Malatya E Tipi Cezaevi’nde “KCK Soruşturması”ndan tutulan ve yaşadığı sağlık sorunlarına bağlı beyin kanaması geçiren Filiz Zöhre Göçen beyninde baloncuk oluştuğu için ameliyat edildi.

28 Ocak 2015’te, İHD İstanbul şubemize Z.T. tarafından gönderilen mektup: “Hükümlüyüm. İki böbreğim iflas etmiş durumda. Ayrıca kalp rahatsızlığım, enfeksiyon, mide, göz ve kemik rahatsızlıklarım var. Yaşamımı cezaevi şartlarında idame ettirmekte zorlanıyorum.  Ailem Van’da yaşıyor, perişan haldeyim. Okumam- yazmam yok, bu mektubu buradaki arkadaşlarım yazıyor. Sağlık durumumdan dolayı çok zorluk yaşıyorum… Sizden ne yapmam gerektiği konusunda yardımcı olmanızı istiyorum, saygılarımla.” Dedi.

29 Ocak 2015’te, Diyarbakır İHD şubemize başvuran Netice Özbey, şu beyanlarda bulundu: “Eşim Mehmet Zahir ÖZBEY, 3 yıla yakın bir zamandır Amasya Kapalı Cezaevinde bulunmaktadır. Eşim Koah hastasıdır. Eşim bana telefonda hastalığından dolayı ciddi anlamda rahatsız olduğunu ancak cezaevi yönetiminin kendisini tedavi etmediğini, hastaneye göndermediğini belirtmiştir. Biz bu durumdan şikâyetçiyiz. Eşimin sağlık durumundan kaynaklı ciddi endişelerim var. Bu konuda derneğinizden hukuksal yardım talep ediyorum.”

30 Ocak 2015’te, İHD İstanbul şubemize H.T. tarafından gönderilen faks: “1 aydan fazla zaman oldu, cezaevi doktoru adıma reçete yazmasına rağmen ilacımı alamıyorum. Ömür boyu kullanmam gereken bir ilaç olup; kullanmamam durumunda başta kemik erimesi olmak üzere başka hastalıkların oluşabileceğini uzman doktorlar söylemekte. Şayet devlet ilacımı temin etmiyorsa rahat ve sağlıklı bir tedavi imkanı için cezamın ertelenmesini sağlamalı gerekmez mi? Zaten bu yönlü hem Cumhuriyet başsavcılığına hem de adalet bakanlığına suç duyurusu ve cezanın ertelenmesi yönünde başvuruda bulundum. Bu konuyla ilgilenmenizi talep ediyorum.” Dedi.

31 Ocak 2015’te, Diyarbakır İHD şubemize başvuran Hayriye Tekin, şu beyanlarda bulundu: “Kardeşim Halise Tekin, Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevinde bulunmaktadır. Bir yıldır düzenli olarak tedavisini gördüğü endokrin bölümünün uzman doktorları tarafından kardeşime ilaçların için reçete vermelerine rağmen aylardır ilaçları verilmiyor. Bu durum sağlığını olumsuz etkilemekte, diğer hastalıklarını da tetiklemektedir. Kardeşimin tedavisinin yapılması, ilaçlarının temin edilmesi ve keyfi muamelenin önlenmesi için sizden hukuki destek sunmanızı talep ediyorum.”

2 Şubat 2015’te, İHD İstanbul şubemize Oğlu E.B. tarafından yapılan başvuru: “2006 yılından beri cezaevindedir (14 yıl hüküm almış). 2013 yılında kalp rahatsızlığı nedeni ile Siyami Ersek hastanesine kaldırıldı. 4 damar tıkalı, bypass oldu. Doktorların verdiği raporda cezaevinde kalamaz şeklindedir. Ancak ATK olumlu rapor vermedi. Derneğinizin hasta mahpus listesinde yer alamsını istiyoruz.” Dedi.

3 Şubat2015’te, Diyarbakır İHD şubemize başvuran Mahir Baran, şu beyanlarda bulundu: “2012 yılı Nisan ayından beri kardeşim Numan Baran, cezaevinde yatmaktadır. Cezaevine girdikten 2 ay sonra psikolojik rahatsızlığı başladı. 5-6 seferdir Elazığ Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesine tedavi için gönderilmesine rağmen bir türlü çözüm bulunamadı. En son ziyaretine 02.02.2015’te, gittiğimizde durumu daha da ağırlaşmıştı. Hiç konuşmuyor, yemiyor ve içmiyormuş. Koğuş arkadaşlarından aldığımız bilgileri Cezaevi Savcısına bildirdik. Kardeşimin tedavisinin gereği gibi yapılması veya mümkünse cezasının ertelenmesi ile ilgili bir yol varsa bunun sağlanmasını istiyoruz.”

4 Şubat 2015’te, İHD İstanbul şubemize G.O. tarafından gönderilen mektup: “Sağlık sorunlarımla ilgili KOAH teşhisi koydular. ATK üçüncü kez yine aynı siyasi kararını tekrarladı. Adeta ölebilirsiniz diyorlar, ben de tüm ağrı, sızı ve acılara rağmen hastaneye gitmemeye çalışıyorum. Sizlere bir fotoğrafımı ve 24 Ekim 2014 tarihli ATK raporumu gönderiyorum. Çalışmalarınızda başarılar.” Dedi.

4 Şubat 2015’te, İHD Van şubemize başvuruda bulunan Hanife Koç, şu beyanlarda bulundu: “Oğlum şu an bulunmuş olduğu cezaevinde hiç iyi muamele görmediğini ve mağdur olduğunu söylemiştir. Hem şeker hastası oluşu (TİP 1) hem de maddi imkânlarımızın çok kısıtlı olması sebebiyle bize yakın bir cezaevine alınmasını istiyorum. Oğlum Osmaniye Cezaevinde 10 kişilik koğuşta 15 kişi kaldıklarını, kendisine hastalığına uygun yiyecekler verilmeyip ‘istersen yersin, istemezsen sen bilirsin’ denildiğini, hastalığının gereklerinin temin edilmediğini ve hastalığının daha çok ilerlediğini söylemektedir. Bir an önce oradan kurtulmak istediğini söylemiştir. Kendisinin, zaten hali hazırda % 40 şekerden özürlü raporu bulunmaktadır. İnsülin asport, İnsülin Glarcine, şeker ölçüm cihazları ve iğnelerini kullanmaktadır. Eşim kalp krizi geçirdikten sonra işten de çıkarılmıştır. Ve yaşı da ilerlemiş olduğu için çalışmamaktadır. Maddi durumumuzun bu kadar kısıtlı olması sebebiyle, oğlumun en azından Van ya da daha yakın bir cezaevine alınması için, derneğinizden yardım talebinde bulunuyorum.”

4 Şubat 2015’te, İHD İstanbul şubemize Ş.B. tarafından gönderilen mektupta: “ … kalp hastasıyım, daha önce 2 kez ameliyat oldum. %44 raporluyum. Kalp ameliyatı olmam gerekiyor. Şeker hastalığından ve dengesiz beslenmeden dolayı gözlerimi kaybetmeyle karşı karşıyayım. Tansiyon hastasıyım aynı zamanda. Bu şartlarda yaşamımı cezaevinde idame ettiremiyorum, sizden yardım talep ediyorum. Adımın hasta mahpuslar listesine yazılmasını da istiyorum.  Ailem Van’da ve ben sesimi kimseye duyuramıyorum.” Dedi.

5 Şubat 2015’te Bingöl’de 2007 yılında düzenlenen operasyonun ardından hakkında “yasadışı örgüte yardım ettiği” suçlamasıyla verilen 6 yıl 3 aylık hapis cezası nedeniyle Metris (İstanbul) R Tipi Cezaevi’nde tutulan astım hastası Hasan Alavi’ye Adli Tıp Kurumu’nun “kendi başına yaşamını idame edemez” şeklinde rapor vermesi üzerine Hasan Alavi serbest bırakıldı.

6 Şubat 2015’te, İHD İstanbul şubemize gelen yeğeni M.A.G: “Hükümlü olan amcam İ.H.G.’nin böbrek, pankreas, kalp ve sinir iltihabı gibi rahatsızlıkları var. 2009 Kasım ayından beri cezaevindedir, kalması gereken süre 25 yıl. Cezaevinde yeterli tedavi yapılmadığı için ceza ertelemesi başvurusunda bulunmak istiyoruz.” Dedi.

6 Şubat 2015’te, İHD Van şubemize başvuruda bulunan Kemal Uyan, şu beyanlarda bulundu: “ Cezaevinde bulunan abim Faruk Uyan hastalanmış, ancak hastaneye götürülmesine izin verilmiyor. Bu sebeplerden dolayı derneğinizden yardım talep ediyorum.”

7 Şubat 2015’te, İHD İstanbul şubemize gelen eşi S.K: “23 yıldır cezaevinde bulunan eşimin, coplu tecavüzden dolayı makatında hala sürmekte olan kanamalar mevcuttur. 3 yıl önce bel fıtığı ameliyatı olmuştu hala yara kapanmamış ve iltihap akıyor, epilepsi hastası olduğundan sık ve uzun süren bayılmalar oluyormuş, iki bacağı da şişmiş durumda, Filistin askısından dolayı hala kollarını tam olarak kullanamıyor ve çok ağrı çekiyor. Kelepçeli olarak hastaneye götürüldüğü için tedaviyi kabul etmiyor. Hasta mahpuslar listesine eklenmesini, serbest bırakılması için yardımınızı talep ediyoruz.” Dedi.

10 Şubat 2015’te, Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi’nde kalan ve akciğerde nodül, bel fıtığı, astım, reflü, spastik kolon, kronik tansilit ve faranjit hastalıkları bulunan Halis Tekin, doktor tavsiye ile takribi ömür boyu kullanması gereken ilaçlarına ulaşamadığı belirtildi. İlaçların temini ile ilgili cezaevi idaresinin, “ilaçlarını bulamıyoruz” gerekçesini öne sürdüğü belirtildi. Durumu ailesi aracılığıyla kamuoyuna duyurmak isteyen Tekin, ilaçlarını kullanmadığı durumda kemik erimesi başta olmak üzere birçok yeni rahatsızlıkla yaşamakla yüz yüze olduğunun doktorlar tarafından kendisine aktarıldığını belirtti.

11 Şubat 2015’te, İHD İstanbul şubemize gelen babası H.İ: “Oğlum psikolojik tedavi görüyordu. 2015 30 Ocak günü tutuklandı. Düzenli ilaç kullanması lazım ama bu cezaevinde sağlanmıyor. Tedavisi aksatıldığı takdirde telafisi olmayan sonuçlar ortaya çıkabilir. Tedavisinin yapılmasını, ilaçlarının verilmesini ve sevkinin Malatya veya Elbistan’a yapılmasını istiyorum (yakında Metris’ten göndereceklermiş). Ben 20 yıldır oğlumun tedavisi ile uğraşıyorum (pipolar bozukluk). 2012 yılından önceki raporlarının aslı Akçadağ askerlik şubesinde fotokopileri bendedir. Böylesi bir sağlık sorunu olan kişinin cezaevinde kalması adil değildir. “ Dedi.

11 Şubat 2015’te, İHD G.İ. tarafından İHD İstanbul şubemize gelen mektup: “1997 yılından beri hepatit B hastasıyım. Unutkanlık var, ses ve ışığa karşı aşırı duyarlılık, boyun fıtığı var. Raporlarımı size gönderdim, duyarlık göstereceğinize inanıyorum.” Dedi.

12 Şubat 2015’te, İHD Diyarbakır şubemize başvuran Habib Güler, şu beyanlarda bulundu: “Bulunduğum cezaevinde yaşanan bir durumu sizlerle paylaşmak istiyorum. Muhammed Mahmo arkadaşımızın çok ciddi sağlık problemleri vardır. Şimdi Kocali Tıp Fakültesinde kalın bağırsak ameliyatı olmaktadır. Arkadaşımızın ailesi Rojava’da olduğu için –ki arkadaşımız da Rojava’lıdır- bu nedenle ailesi uzak olduğundan kendisiyle ilgilenme ihtimali epey zayıftır. Kısacası sizden istemimiz ameliyat olan arkadaşımızın hem sağlık, hem de hukuksal sorunları ile ilgilenmenizdir. Bu konuda gerekli hukuksal ve sağlıksal yardımı esirgemeyeceğinize inanıyor, hastanede ve cezaevinde kendisine yardımcı olmanızı talep ediyoruz.”

14 Şubat 2015’te, İHD Diyarbakır şubemize başvuran Bekir Toksöz, şu beyanlarda bulundu: “Ben Silivri 3 Nolu L Tipi Kapalı Cezaevi F – 8 koğuşunda kalmaktayım ve 15 seneye mahkûm edildim. Ben aynı zamanda ağır ve kronik hastayım. Böbrek yetmezliğim mevcuttur. “Diyaliz” hastasıyım. Haftada üç gün diyalize bağlanmam gerekmekte. Yüksek tansiyon hastasıyım ve kalp sıkıntılarım da mevcuttur. Bu nedenle hasta mahpusların yasal haklarından ben de faydalanmak istiyorum. Derneğinizden girişimlerde bulunulmasını talep ediyorum.”

15 Şubat 2015’te Yakın zamanda açılan Şırnak T Tipi Cezaevi’nde tutulan mahpusların çeşitli kurumlara gönderdikleri ortak mektuplarla cezaevindeki sorunları aktardıkları öğrenildi. Mektuplarda yer verilen bilgilere göre hastane koşullarında tedavi olması gereken 20 ağır hasta mahpus bulunuyor. Yaklaşık bin kişinin bulunduğu cezaevine haftada üç gün gelen hekimin revire çıkan mahpuslara verdiği ilaçların 15 günde ulaştırıldığı ifade edildi. Kullanım amaçlı suyun günün belirli saatlerinde verildiği cezaevinde sıcak suyun ise haftada iki gün ve 45 dakika verildiği aktarıldı.

16 Şubat 2015’te, İHD Elazığ Şubemize başvuruda bulunan Resul Yalçın, şu beyanlarda bulundu: “% 80 Şizofreni hastası olan Kardeşim Mecit Yalçın, hasta olmasına karşılık Yardım ve yataklık suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezası almıştır. Konu ile ilgili derneğinizden hukuki yardım talebinde bulunmak istiyorum.”

16 Şubat 2015’te, İHD İstanbul şubemize ulaşan mektup: “Sağlık sürecimi takip ediyorsunuz. En son durumuma ilişkin sizi bilgilendirmek istedim. 4 sefer sağlık kurulu raporu aldım, 4’nede karar verilmedi. Size Adalet Bakanlığının heyete sorduğu sorular ve ön yazı özetini bildiriyorum. Ekte belgeler mevcut.” Dedi.

17 Şubat 2015’te, B.T. tarafından İHD İstanbul şubemize gönderilen mektup:  “2013 yılından beri cezaevindeyim. Hukuki olarak aleyhime hiçbir kanıt bulunmamasına rağmen mahkeme suçsuz ceza olmaz diyerek beni 15 yıla mahkum etti. Aynı zamanda ağır ve kronik rahatsızlıklarım bulunmaktadır. Diyaliz hastasıyım haftada 3 gün diyalize girmem gerekiyor. Yüksek tansiyon, Kalp rahatsızlığı gibi hastalıklarım bulunmaktadır. Cezaevi koşullarında kendi kendime bakamaz durumdayım. Yeni çıkan ve çıkacak hasta hak ve yasalarından faydalanmak istiyorum.

17 Şubat 2015’te, İHD Batman şubemize Şırnak Kapalı Cezaevinde bulunan Songül Bağartır’ın yakınlarınca yapılan başvuruda, Bağartır’ın tedavisinin yapılmadığı belirtilmiştir. Şırnak Cezaevinde bulunan hasta hükümlü Bağartır, konu ile ilgili, 36 yıl ağır hapis cezasının bulunduğunu ve 22 yılı aşkın bir süredir cezaevinde tutulduğunu belirterek, cezasının infaz edilmeye devam olunduğu ve değişik rahatsızlıkları yanında belindeki ağrıları nedeniyle yürümede güçlük çektiğini ifade etmiştir. Bağartır, sevk talebinde bulunmasına karşın geçen dört aylık süreye karşın doktor yüzünü görmediğini ve tedavi hakkının engellendiğini dile getirmiştir. Yetkilerle yapılan görüşmede ise, hükümlü Songül Bağartır dışında da çok sayıda hasta hükümlünün bulunduğu bilgisi verilmiş ve tedavilerinin yapılmamasının bilinçli olmadığı, imkan yetersizliğinden ve kendileri dışında bürokratik engellerden kaynaklandığı ifade edilmiştir.

28 Şubat 2015’te Siirt E Tipi Cezaevi’nden tedavi için Sincan (Ankara) 2 Nolu F Tipi Cezaevi’ne gönderilen Mehmet Meşe’ye (66) akciğer kanseri teşhisi konduğu ve doktorların tedaviye hemen başlanması gerektiğini söyledikleri öğrenildi.

3 Mart 2015’te Diyarbakır D Tipi Cezaevi’nde “yasadışı örgüt üyesi olduğu” suçlamasıyla tutulan Makbule Özbek’in (71) böbreklerinde kist oluştuğu, şeker rahatsızlığının arttığı ve yakın zamanda tansiyonunun yükselmesi nedeniyle revire kaldırıldığı öğrenildi.

3 Mart 2015’te, İHD Batman şubemize başvuruda bulunan Şirin Keskin, şu beyanlarda bulundu: “Eşim Hikmet Keskin, Batman Kapalı Cezaevinde ağır hasta olarak bulunmaktadır. Gerekli ve düzenli tedavilerinin yapılması konusunda derneğinizden hukuki yardım talebinde bulunuyorum.”

3 Mart 2015’te Metris (İstanbul) T Tipi Cezaevi’nde tutulan ve vücudunun yüzde 64’ünü kullanamadığına dair raporu olmasının yanı sıra sara ve şizofreni hastası da olan Aziz Bayın’a sevk edildiği Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi tarafından yaşamını cezaevinde idame ettirebileceğine dair rapor verildiği öğrenildi. Aynı raporun yine aynı cezaevinde tutulan ve kemik erimesi rahatsızlığı olan Mahmut Aslan’a da verildiği bildirildi.

3 Mart 2015’te Metris (İstanbul) T Tipi Cezaevi’nde tutulan ve vücudunun yüzde 64’ünü kullanamadığına dair raporu olmasının yanı sıra sara ve şizofreni hastası da olan Aziz Bayın’a sevk edildiği Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi tarafından yaşamını cezaevinde idame ettirebileceğine dair rapor verildiği öğrenildi. Aynı raporun yine aynı cezaevinde tutulan ve kemik erimesi rahatsızlığı olan Mahmut Aslan’a da verildiği bildirildi.

3 Mart 2015’te Hatay’ın İskenderun İlçesi’nde açıklama yapan İnsan Hakları Derneği (İHD) İskenderun Şubesi, İskenderun M Tipi Cezaevi’nde tutulan Sinan Tutmaz’ın sol elinin olmadığını, yüz felci geçirdiğini ve kulak zarının patladığını belirterek durumunun ağırlaştığını ifade etti.

7 Mart 2015 İHD İstanbul şubemize gelen A.K’nın babası Y.K.: “Telefonla beni arayan oğlum; “ beni dövdüler,  hayatım risk altında, ulaşabildiğiniz yerlere ulaşın beni kurtarın” dedi. Oğlum bel fıtığından 2 kez ameliyat oldu. Kış aylarında ağrıdan duramıyor… Hem oğlumun hayati riskinden dolayı sizden yardım, hukuki destek talep ediyorum (avukatı yok, avukat istiyorum) hem de hasta mahpus listesine eklenmesini talep ediyorum. Adalet bakanlığına ve Çanakkale Cumhuriyet savcılığına dilekçe yazdık. Sizden her türlü girişimde bulunmanızı istiyoruz.” Dedi.

9 Mart 2015’te,İHD Diyarbakır şubemize başvuran Ağa Yalçın, şu beyanlarda bulundu: “Kuzenim Eşref Yaşa, 1994 yılından beri cezaevinde olup, 2003 yılında Cumhurbaşkanı affıyla tahliye edildi. Ancak hastalığını bilmiyorum. 2006 yılında cezaevi şartlarında kalabileceği gerekçesiyle tekrar cezaevine gönderildi. Kuzenim 05.03.2015’te, spor yaptığı esnada kalp krizi geçirmiştir. Şuanda Diyarbakır Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kardiyoloji Ünitesi Yoğun Bakım servisinde tedavisi yapılmaktadır. Durumu ciddiyetini korumaktadır. Bizler kuzenimin tedavisinin sağlanması için sizden hukuki destek sağlamanızı talep ediyoruz. Ayrıca kuzenim Kızıltepe’den Dicle Üniversitesine sevk edilmesine rağmen Üniversite Hastanesinde güvenlik gerekçesiyle kuzenimin tedavisi sağlanmamıştır. 06.03.2015’te, saat 14.30 sıralarında Üniversite Hastanesine vardık. Saat 19.00 sıralarında kuzenim Eğitim ve Araştırma Hastanesine sevk edilmiştir. Bizler kuzenimin tedavisini sağlamayan kişiler hakkında da gerekli soruşturmanın yapılıp cezalandırılmaları için hukuki destek talep ediyoruz.”

10 Mart 2015’te, İHD Diyarbakır şubemize başvuran Ahmet Turan, şu beyanlarda bulundu: “Kardeşim İzzet Turan Diyarbakır D Tipi Cezaevinde kalmaktadır. Kardeşim Hasta mahpustur. Geçen hafta diğer kardeşimle görüştüğünde çok hasta olduğunu, 1 haftadır kendisine serum takıldığını ve yataktan çıkamadığını söylemiş. Kendisine verilen ilaçların bir kısmını devlet ödemediği için ilaçlarını da tam olarak alamıyormuş. Kardeşimin hastalığı cezaevinde olmasından kaynaklı olarak gittikçe ağırlaşıyor. Tedavisi ve takibi iyi yapılmıyor. Bu nedenle derneğinizden hukuksal yardım talep ediyorum.”

12 Mart 2015’te, İHD Batman şubemize başvuruda bulunan mahpus yakınları, şu beyanlarda bulundu: “Balıkesir Bandırma Kapalı Cezaevinde yatmakta olan Nesip Tarım ile Tahir Kurhan’ın tedavileri engellenmektedir. Cezaevi idaresi tarafından birçok keyfi davranışlarına maruz kalmakta ve haksız disiplin cezalarına çarptırılmaktadırlar. Konu ile ilgili derneğinizden yardım talebinde bulunuyoruz.”

13 Mart 2015’te, İHD Diyarbakır şubemize başvuran Medine Çelik, şu beyanlarda bulundu: “Kardeşim Mukaddes Çelik, İnönü Üniversitesinde okuyordu. Ekim 2013 yılında gözaltına alınıp tutuklandı. Kardeşimin 9,5 yıllık cezası kesinleşti ve şuan Erzurum Oltu cezaevinde kalmaktadır. Kardeşim kronik viral hepatit B hastalığı bulunmaktadır. Son zamanlarda cezaevi koşullarında iyi bakılmadığı ve tedavisinin yapılmadığından dolayı aşırı kilo kaybı yaşamakta ve ellerinde morluklar oluşmaktadır. Kardeşimin hastalığından çok endişeliyiz ve tedavisinin tam teşekküllü bir hastanede yapılması gerekmektedir. Hastalığının daha fazla ilerlememesi için acilen hastaneye sevk edilmesi gerekmektedir. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum.”

13 Mart 2015’te, ablası K.A. İHD İstanbul şubemize gelerek: “Kardeşim müebbet hükümlüsü ve sağlık sorunları yaşıyor. Şizofren teşhisi konuldu. Hasta mahpus listesinde yer almasını ve tahliye edilmesini istiyorum.” Dedi.

14 Mart 2015’te, İHD Diyarbakır şubemize başvuran Zahide Narin, şu beyanlarda bulundu: “Ağabeyim Hulki Güneş, yaklaşık 3 ay önce Şırnak F Tipi kapalı cezaevine gönderildi. Ağabeyim hasta olduğundan dolayı tam teşekkül hastanenin olduğu ile naklini istedik ve nakli çıkmasına rağmen halen bekletilmektedir. Bu konuda sizden hukuki girişimlerde bulunmanızı talep ediyorum.”

14 Mart 2015’te Gürpınar (Van) K-1 Tipi Cezaevi’nde tutulan ve vücudunun %80’i felçli olan Mehmet Emin Akdağ’ın yaşamsal ihtiyaçlarını karşılayamaması nedeniyle yaptığı tahliye taleplerinin reddedildiği öğrenildi.

19 Mart 2015’te, İHD İstanbul şubemize gelen arkadaşları D., B., E., S.: “ Kobane’ye inşa çalışmalarına giden Erkin, yaralanınca Urfa’ya getiriliyor ve 15 gün komada kalıyor. Tedavi süreci tamamlanmadan tutuklanıyor. 24 saat doktor gözetimi altında olması gerekiyor, yoksa bazı yetilerini kaybetme riski var.” Tam teşekkülü bir hastaneye kaldırılması ve serbest bırakılmasını istiyoruz. Dedi.

25 Mart 2015’te, B.Ç. tarafından İHD İstanbul şubemize gönderilen mektup: “Son 1 yıldır yüksek tansiyon ve bununla beraber kemik erimesi sağlık sorunlarım oluştu. Belden aşağı tutmayacak şekildedir. Zor ayakta durabiliyorum. Sanırım böyle giderse yakın bir zamanda tekerlekli sandalyeye mahkum olabilirim. Gerekirse yazılı ve görsel basına vermenizi istiyorum. Bir de İHD’den birisinin buraya gelip durumumu yakından görmesini istiyorum.” Dedi.

25 Mart 2015’te, A.Y. tarafından İHD İstanbul şubemize gönderilen mektup: “Sağ elim bilekten itibaren olmadığından yalnız başıma ihtiyaçlarımı, yaşamımı idame etmekte zorlanıyorum. Birkaç kez sevk talebinde bulundum. Ama reddedildi. Şu anda tek başıma kalmaktayım ve ihtiyaçlarımı karşılayamıyorum. Bir avukatım ve vasim de yok. İnsani ve hukuki yardımlarınızı bekliyorum.” Dedi.

25 Mart 2015’te, Y.G. tarafından İHD İstanbul şubemize gönderilen: “Midemde gastrit, reflü ve yara var. Ayrıca ağır bir bel fıtığı ile karşı karşıyayım. İleri prostat tanısı konuldu. Prostat konusunda 3 doktorun farklı şeyler söylemesi (kanser vb) psikolojik olarak üzerimde bir baskılama oluşturmuştur. Ayrıca nedenini bilmiyorum ama gittikçe görme yetimi kaybediyorum. Sorgulamalardan dolayı psikolojik sorunlar yaşıyorum. Ağır bir travma yaşıyorum. Artık hiçbir şeyi hatırlayamıyorum. Savcılık ve adalet bakanlığı raporda hayatını yalnız idame ettirebilir diyerek raporumu geri çevirdi. Bu durumda kurumunuzdan yardım bekliyorum. Ailemin telefon bilgileri ve raporlarım bu mektubun ekinde mevcuttur.” Dedi.

26 Mart 2015’te Van F Tipi Cezaevi’nde tutulan Mehmet Öztekin’in Hepatit B hastalığına bağlı olarak son iki ay içinde 30 kilo verdiği öğrenildi.

26 Mart 2015’te, İHD Diyarbakır şubemize başvuran Nazmiye Özel, şu beyanlarda bulundu: “Siyasi tutuklu olan teyzem oğlu Orhan Atalay, yargılandığı dava dosyasından dolayı 36 yıl ceza aldı. 23 yıldır cezaevinde bulunan teyzem oğlu en son 7 ay önce Trabzon Cezaevinde tek hücreli bir oda da kalmıştı. Yaklaşık 20 gündür Erzurum / Oltu cezaevinde adli mahpuslarla birlikte kalmaktadır. Uzun süreden beridir hasta olduğunu ailesinden saklamıştı. En son ailesine hakkınızı helal edin gibi haberler göndererek, çok hasta olduğunu ve felç olduğunu, artık hiç iyi olmadığını söylemiş. Ailesi uzun süredir onu göremiyor. Buradaki cezaevi yetkilileri 1 yıla kadar ailesi ile görüşemeyeceğini belirtmiştir. Bundan çok etkilenen teyzem oğlu bir an önce bu cezaevinden, adli tutukluların olduğu yerden alınıp, siyasilerin arasında bulunmak istediğini özellikle bildirdi. Teyzem oğlunu ailesi ile niçin görüştürülmediğini ve sağlık durumunun ne olduğu konusunda endişeli olduğumuzu belirtmek ve bu konuda hukuki destek sağlamanızı talep ediyorum.”

27 Mart 2015’te, Muş E Tipi Kapalı Cezaevi’nde Şiyar Keklik isimli tutuklunun, karaciğer, kalp ve böbrek hastası olmasına rağmen tam teşekküllü bir hastaneye sevk edilmediği belirtildi. Van’daki doktorların tam teşekküllü bir hastanede tedavi görmesi gerektiğini belirtmesine rağmen cezaevi yönetimi ve savcılık sevk işlemine onay vermediği ifade edildi.

27 Mart 2015’te, Diyarbakır D’den H.T. tarafından İHD İstanbul şubemize gönderilen mektup: “21 yıldır cezaevindeyim. Cezaevi koşullarında tedavi imkanı ve istenilen tedaviyi görme koşulları bulunmamaktadır. Giderek sağlık problemlerim ağırlaşmaktadır. Gerekli raporları size bu mektupla gönderdim. Raporlarım ve aile, avukat iletişim bilgilerim bulunmaktadır.” Dedi

27 Mart 2015’te, İHD Diyarbakır şubemize başvuran Kerem Şeker, şu beyanlarda bulundu: “Kardeşim Celal Şeker, Van Ağır Ceza Mahkemesinden verilen bir karar nedeniyle 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılmış ve cezası kesinleşmiştir. 25.03.2015’te, Eğitim ve Araştırma Hastanesinde diyalize girdikten sonra Ofiste yakalanmıştır. Kardeşim diyaliz hastası, tansiyon ve kalp kapakçığı, damar genişliği doğuştan gelen ve her iki ayağında engel durumu vardır. Ayrıca karnında peritan aparatı bulunmaktadır. Özellikle peritan aparatı enfeksiyon riskini artırmaktadır. Ayrıca kardeşimin sağ gözünde %90 görme kaybı bulunmaktadır. Kardeşimin Muş Devlet Hastanesinde 21.08.2014 tarihinde verilen engelli raporuna göre &96 fonksiyon kaybı bulunmaktadır. Rapora göre kardeşim, başkasının yardım ve desteği olmadan hayatını idame edemiyor. Avukatı Kadir Karaçelik, daha önce Van Savcılığa İnfazın ertelenmesi talebinde bulunmuştur. Bizler kardeşimin infazının ertelenmesi için sizden hukuki destek sunmanızı talep ediyoruz.”

27 Mart 2015’te Akciğer kanseri tanısı konması nedeniyle tedavi için Siirt E Tipi Cezaevi’nden Sincan (Ankara) 2 Nolu F Tipi Cezaevi’ne gönderilen Mehmet Meşe’nin (66) tahliye edildiği öğrenildi.

30 Mart 2015’te, H Tipi Kapalı Cezaevi Eskişehir’den C.İ’nin İHD İstanbul şubemize gönderdiği mektup: “Ben 2002 tarihinde kalp yetmezliği tanısıyla açık kalp ameliyatı oldum. 50 yaşındayım. Ayrıca fistül ameliyatı oldum. Kullandığım kan sulandırıcı ilaçlardan dolayı bu yaram kapanmamış durumda. Yani yukarıda belirttiğim kalp ameliyatı dolayısıyla kullandığım ilaç, fistül ameliyatı olduğum yaranın kapanmasını engelliyor. Bana göre bu pasif ötenazidir. Ceza erteleme talebinde defalarca bulundum. ATK’nın bilinen yaklaşımına takıldı. Cezaevinin benim tedavimi engellemek gibi bir durumu yok. Ama cezaevi koşulları ağır bir hastalığın doğasına terstir. Ceza infaz savcılığına tekrar ceza erteleme talebinde bulundum. Verdiğim dilekçenin bir örneğini de size yolluyorum. Ve mektupta ailemin ve avukatımın iletişim bilgileri mevcut. Avukat gidip gelmiyor.” Dedi.

30 Mart 2015’te, Tekirdağ 1 No’lu F tipi cezaevinden İ.B. tarafından İHD İstanbul şubemize gönderilen mektup: “Böbreklerimde taş olduğundan dolayı ameliyat oldum. Kullandığım iğne ve ilaçlar böbreklerime zarar vermiş durumda. Ayrıca konulan bronşit teşhisi var. Ama göğsümde oluşan şiddetli ağrılardan dolayı ben bunun normal bahsedildiği gibi bir bronşit hastalığı olduğunu düşünmüyorum. Çünkü göğüs ağrılarının şiddeti, sancıları gün geçtikçe artıyor. Raporlarımı bu mektupla size gönderdim.” Dedi.

30 Mart 2015’te, Siirt E tipi Kapalı cezaevinden S.D.’nin İHD İstanbul şubemize gönderdiği mektup: “Trafik kazasında böbreğimin tekini kaybettim ve diğer böbreğim de %40 çalışıyor. Cezaevi koşullarında raporum olduğu halde bir işlem yapamıyorum. Özgür Gündem gazetesine yaptığınız ilanı görüp heyecanla size bu mektubu yazdım. Bana yardımcı olursanız çok sevinirim. Size ailemin telefon numarasını da yazıyorum.” Dedi.

30 Mart 2015’te, T tipi Şırnak Cezaevi’nden M.F.D.’den İHD İstanbul şubemize gelen mektup: “Bu aralar çok sık başım dönüyor. Bayılıp başımı bir yere vurmaktan veya beyin kanaması geçirmekten korkar oldum. Doktora gittiğimde yapacak bir şey yok cevabı alıyorum. Ben de sizlere sorayım benim yapacak neyim var. Bu dramı artık duyun.” Dedi.

30 Mart 2015’te, R Tipi Metris cezaevinden A.K. tarafından İHD İstanbul şubemize gönderilen mektup: “24 Mart’ta Okmeydanı Diş Hastanesi’ne gittim. Doktor İ.B.Ş. benden diş başına 17 TL istedi. Cezaevi sağlıkçısı devlet karşılıyor demesine rağmen kabul etmedi.  Daha önce bu dişlerle yemek yiyemez tedavi olması şart şeklinde yazılan raporu yırtarak; “Ben olsaydım bu raporu böyle yazmadım.” diyerek beni başka bir doktora gönderdi. Doktor O.A.T. kelepçeleri açtırmadan muayene etmek istedi. Asker açmasına rağmen doktor kabul etmedi. Ben de kelepçeli muayeneyi kabul etmedim. Yani hastanedeki doktorlar düşman gibi davrandılar ve raporu yırtmakla suç işledi. Bu konuda yardımcı olacağınıza inanıyorum.” Dedi.

30 Mart 2015’te, Erzincan T Tipi’nden B.B. tarafından İHD İstanbul şubemize gönderilen mektup: “B.B. 65 yaşında 12 kez anjiyo olmuştur. Şeker, tansiyon, kalp ve astım gibi rahatsızlıkları var. %72 engelli olduğuna dair raporu var. Şu anda ciddi sıkıntılar yaşıyor. Bireysel olarak ihtiyaçlarını karşılayacak durumda değil. Erzincan Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurduk. Henüz cevap almış değiliz. Arkadaşın raporunu bu mektupla birlikte gönderiyorum. Durumuyla ilgilenirseniz seviniriz.” Dedi.

1 Nisan 2015’te, Erzurum H Tipi kapalı Cezaevi 1. Kısımdan R.E. tarafından İHD İstanbul şubemize gönderilen mektup: “Ben yaklaşık 6 yıldır KCK davasından tutukluyum. 2011 yılında bel fıtığından ameliyat oldum. Ameliyattan dolayı sinirlerim zarar görmüş sol bacağım sürekli uyuşuyor. Midemde rahatsızlıklarım var bağırsaklarımda İBS, göz ve birkaç hastalığım daha var. 2014 yılında 5275 mevcut rahatsızlıklarımdan dolayı savcılığa başvuruda bulundum. Beni Erzurum bölge hastanesine sevk ettiler burada istenen heyet raporuyla cezaevinde kalmaya uygun olduğum hakkında sonucu bildirildi. Yaptığım ceza erteleme talebime de ret verildi. Dedi.

1 Nisan 2015’te, Bingöl M tipi Kapalı cezaevi 12. Koğuş’tan B.Y. tarafından İHD İstanbul şubemize gönderilen mektup: “Ben adli mahkumum 6 çeşit rahatsızlığım var boyun fıtığı, bel fıtığı, sol ayaktan beyne giden damar tıkanıklığı, baş dönmesi, kulak çınlaması nefes darlığı, ritim bozukluğu, böbrek iltihabı ve böbreklerimde kum bulunmaktadır. Kişisel ihtiyaçlarımı karşılayamıyorum. Dedi.

2 Nisan 2015’te Alanya (Antalya) L Tipi Cezaevi’nde tutulan ve daha önce aldığı yaralar nedeniyle 11 kez ameliyat olmak zorunda kalan Adem Amaç’a yapılan deri naklinde uyumsuzluk olması nedeniyle karın bölgesinde iltihaplanma olduğu, doktorların 9 ay önce ameliyat önermelerine rağmen hastaneye hala sevkinin gerçekleşmediği öğrenildi.

2 Nisan 2015’te Denizli D Tipi Cezaevi’nde adlî bir suç nedeniyle hükümlü olarak tutulan Hakan Tırman’ın (25) koğuş aramasında bulunan bir bıçak nedeniyle falakaya yatırılarak gardiyanların işkencesine maruz kaldığı ortaya çıktı. Ziyaretine gittiğinde kardeşinin yürümekte zorlandığını anlatan abla İlknur Tırman, kardeşinin gördüğü işkence nedeniyle ayaklarının morluklar içinde ve şiş olmasına rağmen revire çıkmasına izin verilmediğini belirtti.

6 Nisan 2015’te Tutulduğu Tekirdağ 1 Nolu F Tipi Cezaevi’nden tedavi için Metris (İstanbul) R Tipi Cezaevi’nde gönderilen kas erimesi hastası İsmet Çerdak Adlî Tıp Kurumu’nun raporu doğrultusunda tahliye edildi.

9 Nisan 2015’te, İHD İstanbul şubemize M.B. tarafından gönderilen mektup: “Bacağımın bir tanesi diz üstünden kesik, diğer bacağım platin dolu, bir kolum % 60 işlevsiz, vücudumda yüzlerce şarapnel parçaları var. Şu an cezaevinde günlük temel ihtiyaçlarımı arkadaşlarımın desteği ile karşılıyorum. Bunun üzerine daha önce Metris R tipi Rehabilitasyon merkezine gitmek için başvuruda bulundum ve kabul edilmedi. Raporlarımı size gönderiyorum, umarım gerekenleri yaparsınız.” Dedi.

11 Nisan 2015’te, İHD İstanbul şubemize gelen yeğeni İ.İ.: “Eskişehir devlet hastanesinde yatmakta olan C.İ.’nin kızı D. refakatçi kartı olmasına rağmen savcılığın keyfi tutumu ile babasının yanında kalamıyor. Gerek bu durum gerekse sağlık durumu ile ilgili gerekli girişimlerde bulunmanızı ve derneğin salonunda bir basın toplantısı yapmak istiyorum.” Dedi.

13 Nisan 2015 tarihinde derneğimize S.K. tarafından gönderilen mektup: “Daha önce birkaç kez ceza ertelemesi almıştım. Fakat şimdi yine cezaevindeyim. Size sağlık sorunlarımı (Kalp yetmezliği, şeker, yüksek tansiyon, boyun fıtığı, reflü, astım-bronşit, kemik erimesi) daha önce yazmıştım, şimdi raporlarımı gönderdim. Daha fazla bilgi alabilmeniz için avukatım ve ailemin iletişim bilgilerini yazdım.” Dedi.

13 Nisan 2015 tarihinde derneğimize B.Ç. tarafından gönderilen mektup: “2008 yılında Bayrampaşa cezaevinden Diyarbakır cezaevine sevk edilirken rütbeli askerler tarafından işkence gördüm. Sonuç olarak iki ayağım bileklerden kırıldı ve kafam darp sırasında düşerek çarpma nedeniyle yara aldı. O günden beri ağrılarım, sakatlıklarım devam etmekte. O askerler hakkında suç duyurusunda bulundum, dava açılmış ve beraat etmişler. Ve okumam yazma olmadığından arkadaşlar belgelere baktılar, itiraz sürem geçmiş. Kısacası avukatsız, savunmasız her şey oldu bitti. Hem o işkenceden kalan rahatsızlıklarım hem de hukuki konuda yapabileceğiniz yardımları bekliyorum.” Dedi.

14 Nisan 2015’te Şanlıurfa E Tipi Cezaevi’nde tutulan ve yaralı gözünün tedavisi için Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne gönderilen Erkin Selanik’in hastanede mahkûm koğuşu olmaması nedeniyle cezaevine gönderildiği ve sonra da talebi olmamasına rağmen Osmaniye T Tipi Cezaevi’ne sevk edildiği öğrenildi. Erkin Selanik, Kobanê’nin yeniden inşası çalışmaları sırasında IŞİD saldırısıyla yaralanarak Türkiye’ye dönmüş ve Şanlıurfa’da tedavi gördüğü hastanede “yasadışı örgüt üyesi olduğu” suçlamasıyla 17 Mart 2015’te tutuklanmıştı. Erkin Selanik’in bu suçlamadan yargılanmasına Şanlıurfa 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 26 Haziran 2015’te başlanacak.

15 Nisan 2015’te, İHD İstanbul şubemize B.Ç. tarafından gönderilen faks: “ Hasta mahpus listenizde yer alan N.K’nin durumu artık ölümcül risk derecesine girmiştir. Acil duyurma ve girişimlerde bulunmak için ivedi temelde çağrıda bulunuyoruz.” Dedi.

19 Nisan 2015’te “KCK Soruşturması” kapsamında 2013 yılında Şırnak’ta tutuklanarak Mardin E Tipi Cezaevi’ne gönderilen Zeki Çelik’in, bel fıtığı rahatsızlığı nedeniyle verilen iğneleri revirde görevli sağlıkçılar yerine gardiyanların yapması nedeniyle sol bacağını kaybettiği öğrenildi.

20 Nisan 2015’te, İHD İstanbul şubemize S.K. tarafından gönderilen mektup:“Hapiste tedavi olma olanağım yok. Başımdan ağır yaralandım, bundan dolayı denge sağlamakta güçlük çekiyorum, sürekli başım ağrıyor, baygınlıklar geçiriyorum. Sol gözüm görmüyor, çürümeler başladı. Sağ gözümde de görme bozuklukları başladı. Psikolojik travmalar yaşamaktayım. Tek başıma yaşamımı idame ettirme noktasında güçlükler yaşıyorum. Elimde rapor yok, Derneğiniz aracılığıyla elde edeceğiniz raporların bir nüshasını tarafıma göndermenizi, durumuma dair duyarlılık göstereceğinizi, bu konuda çağrıda bulunacağınıza inanıyorum. Avukatım yok ama vasim olan kardeşim var.” Dedi.

22 Nisan 2015’te, İHD İstanbul şubemize K.Ö. tarafından gönderilen mektup: “Tekirdağ devlet hastanesi heyetine çıkarıldım. Savcılık ve heyetin verdiği belgeler hükümetin çözüm konusundaki samimiyetsizliğini gösteriyor. İki kez kalp krizi geçirdim ve açık kalp ameliyatı oldum. Yüksek tansiyon, diyabet, kolestrol ve kalp hastasıyım. Yaşım 56 ama bedenim 80 yaşında gibi. Günlük ihtiyaçlarımı oda arkadaşlarım karşılıyor. Siyasi ve etnik kimliğimi bilerek karar veriyorlar, açıkçası hiç umudum yok, rencide de oluyorum.” Dedi.

24 Nisan 2015’te Sinir damarlarının çatlaması ve çenesini hareket ettirememesi nedeniyle tutulduğu Metris (İstanbul) R Tipi Cezaevi’nden fenalaşarak yoğun bakıma kaldırılan ve 18 Nisan 2014’te tahliye edilen İsmail Aslan’ın (62) Adlî Tıp Kurumu’nun hazırladığı rapor uyarınca tekrar tutuklanarak Samatya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ndeki “mahkûm koğuşu”na götürüldüğü öğrenildi.

24 Nisan 2015’te “KCK Soruşturması” kapsamında 2011 yılının Eylül ayında tutuklanan ve Diyarbakır E Tipi Cezaevi’nde tutulan Barış Grubu (1999’da Avrupa’dan Türkiye’ye gelen grup) üyesi Aysel Doğan’ın yakalandığı yumurtalık kanserinin 3. evreye ulaştığı ve tedavi için Ankara’ya gönderilmesine rağmen tahliye edilmediği öğrenildi.

24 Nisan 2015’te, İHD İstanbul şubemize Y.A. tarafından gönderilen mektup: “15 Nisan 2015 tarihinde sağlık sorunlarım için size bir mektup gönderdim… ancak sudan gerekçelerle mektubuma el konuldu. Mektubumun içeriği kötüye giden sağlık sorunlarıma yardımcı olmanız içindi. Tedavi olmak istediğimi belirtmiştim. Mektubum için infaz hakimliğine itirazda bulundum, lehime karar verirlerse mektup size ulaşır. Ama bu durum ayları bulabilir. Bilginiz olsun diye size yazdım.” Dedi.

24 Nisan 2015’te, İHD İstanbul şubemize G.S. tarafından derneğe elden teslim edildi: “Benden istemiş olduğunuz raporları ekte gönderiyorum. Genel olarak durumum şöyle; üç defa anjiyo oldum artık açık kalp ameliyatı ile çözüm bulmaya çalışıyorlar. Bir damarım %64 tıkalı, çabuk yoruluyorum.” Dedi.

27 Nisan 2015’te Şakran (İzmir) Kadın Cezaevi’nde tutulan 3 çocuğun “hamile oldukları” gerekçesiyle tek kişilik hücrelerde tutuldukları ve tedavi veya muayene için dahi revire bile götürülmedikleri ortaya çıktı.

27 Nisan 2015’te, İHD İstanbul şubemize gelen yakını E.K.: “…19 yıldır cezaevinde yatan Rıza Kazıcı ameliyata alınarak safra kesesi alındı. Ailesinin daha yakından, sık ilgilenebilmesi için sevkinin İstanbul’a yapılmasını talep ediyoruz.” Dedi.

30 Nisan 2015’te Diyarbakır D Tipi Cezaevi’nde tutulan ve Adlî Tıp Kurumu’nun hastalıklarına rağmen “cezaevinde kalabilir” raporu vermesi nedeniyle tahliye edilmeyen İzzet Turan’a kendi parasıyla aldığı ilaçların cezaevi yönetimi tarafından verilmediği öğrenildi. İzzet Turan’ın ağabeyi Ahmet Turan vücut iltihaplanması, romatizma, kalp hastalıkları, kemik erimesi, böbrek ve ciğer yetmezliği, göz bozukluğu, mide hastalıklarının bulunduğu kardeşine Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nin ise “cezaevinde kalamaz” yönünde rapor verdiğini belirtti.

1 Mayıs 2015’te Tokat T Tipi Cezaevi’nde tutulan Adem Çelik’in rahatsızlığı nedeniyle hastaneye götürülürken ring aracında kelepçeli halde bekletilmesini protesto edince darp edildiği ve cezaevi yönetiminin de Adem Çelik’e 20 gün hücre cezası ile görüş yasağı verdiği öğrenildi.

7 Mayıs 2015’te Yumurtalık kanserine yakalanmasına rağmen Diyarbakır E Tipi Cezaevi’nde tutulan fakat hastalığının ilerlemesi nedeniyle Ankara’ya sevk edilen Barış Grubu üyesi Aysel Doğan hakkında Yargıtay 16. Ceza Dairesi tahliye kararı verdi.

İHD Muş şubesi Muş cezaevinde bulunan ve kendilerine hasta olduğu bildirilen mahpusların listesini yayınladı, buna göre;

1- Azad Payçu : Astım, bronşit, mide ülseri, böbrekte taş, hemoroit, sinüzüt, bel fıtığı, üçüncü kattan düşme sonucu bel kırıklığı

2- Yakup Çakan : Karaciğerde büyüme ve bel fıtığı

3- Erhan Şenyuva: Akciğerinde promtaras (büyüme) var. İki defa ameliyat olmuş kalpte ritim bozukluğu var

4- Abdullah Gölbaşı : Kafasının sol tarafından felç kalma riski vardır (ur bağlantılı olabilir)

5- Kemal Yalçın: Dizinde sakatlık var. Ayrıca bel fıtığı var

6- Eşref Işık : Hepatit B

7- Bedri Toprak: Kafasında iltihaplanma sonucu işitme sorunu var

8- Tahir Umuyimilan: Mide ülseri, kalpte ritim bozukluğu

9- Şiyar Keklik: Hepatit B (kroniktir C olma olasılığı yüksek), mide ülseri, böbrekte taş, kalpte ritim bozukluğu ve damar tıkanıklığı

10- Mahmut Yıldız: Kronik epilepsi (ağırlaşıyor)

11- Cihan Yaşar: Hepatit B (ilerliyor), sol ayak sakat komple platinli, sol ayakta uyuşma ve zayıflama

mevcut, vücudu kaladıramadığı gibi katlanmama problemi de var, karın kaslarında sakatlık (eğilememe sorunu var), astım, kafaya alınan darbeler sebebiyle konsantre bozukluğu, ateşli silah yaralanması sonucu el ve ayaklarda doku kaybı, mide rahatsızlığı var. Karın kasları ve bağırsaklarındaki problem sebebiyle kanser riski bulunmaktadır.

İHD Batman şubemize, Bandırma cezaevi T-2’den Nesip TARIM ve Tahir KURHAN gönderdikleri mektupla yaşadıkları sorunları anlattılar. Mektupta ayrıca T-2’deki hasta mahpusların listelerini de gönderdiler. Mektup Kürtçe yazıldığı için başlıca sorunları Türkçe olarak çevrilmiştir;

1- “Girdiğimiz süresiz dönüşümlü açlık grevinin ardından 8 ay görüşe çıkarılmama ve 1 ay da iletişim yasağı cezaları aldık. Bu cezalar hala infaz edilmekte.

2- “Halil Adıgüzel adlı arkadaşımız 15 Ocakta tahliye olması gerekirken yukarıda belirtilen cezalardan ötürü hala tahliye edilememiştir.”

3- “1 seneden az cezası kalmış arkadaşlarımız da yukarıda belirtilen disiplin cezaları dolayısıyla ne denetimli serbestlik ne de ilçe cezaevlerine nakil haklarını kullanabilmektedirler.”

4- “Haftada 10 saat olan ortak kullanım alanlarına çıkma hakkımız keyfi bir şekilde engellenmektedir.”

5- “Herhangi bir yasal engel olmamasına rağmen görüş günlerinde mahpusları aynı yerde görüştürmüyorlar. Bu hem açık hem de kapalı görüşler için geçerli.”

6- “Bireysel ilgi alanlarımıza dönük kurs ve atölyelere çıkarılmıyoruz. Şu ana dek yalnızca enstrüman kursu açılmıştır. Buna dönük taleplerimiz karşılanmamaktadır.”

7- “Her biri 10 kişi kapasiteli 3 odada 48 kişi kalmaktayız. Kimi arkadaşlarımız yerde yatmaktadır. Buna dönük taleplerimiz ‘yer yok’ gerekçesiyle reddedildi.”

8- “En önemli sorunlardan biri de idarenin taleplerimizi geçiştirmesi, diyalog imkânlarını ortadan kaldırmasıdır.”

9- “Her hareketimiz disiplin soruşturmaları ve cezalarına sebep olmaktadır. Bu yüzden ne haklarımızı isteyebiliyor ne de  kullanabiliyoruz”

HASTA MAHPUSLAR:

1- Hacı Bozkurt: Bağırsak hastalıkları ve buna bağlı olarak idrar yollarında iltihaplanma.

2- Yusuf Öztürk: Kalıcı romatizma.

3- Serdar Batur: Romatizma ve Kalp romatizması.

4- Ramazan Batur: %85 görme engelli

5- Hüseyin İdiğ: Fıtık ameliyatı esnasında iç sinir sisteminde hasar oluşmuş, migren, kronik gastrit ülser, böbrek iltihaplanması, nefes darlığı, sol gözde bulanıklık, sinüzit.

6- Tahir Cengiz: Böbrek hastası, hipertansiyon.

7- Nevzat Karabacak: Kalp rahatsızlığı, mide ülseri, sinüzit.

8- Yusuf Keklik: Astım, kronik mide ülseri.

9- İbrahim Tekin: Kaburgalarda zedelenme (işkence esnasında)

10- Nesip Tarım: Hepatit-B, böbrek damarında şişkinlik, gastrit mide ülseri, nefes darlığı, ciğer iltihaplanması, sinüzit.

11- Yusuf Demir: Hepatit-B

7 Mayıs 2015’te, İHD İstanbul şubemize elden gelen mektup: “1 yıldan fazladır ben ve A. arkadaş Metris’te tedavi amaçlı bulunuyoruz. A. arkadaş şizofren hastası, bende de kemik erimesi var ve ciddi- riskli bir ameliyat gerekiyor. Doktorların raporuna göre fizik tedavi amaçlıda olsa ameliyata kadar rehabilitasyon merkezinde kalmama gerekiyor. Fakat bu kararı uygulamıyorlar. Her ikimizin de rehabilitasyona alınması için gerekli girişimde bulunmanızı istiyoruz. Ayrıca savcılıktan izin alarak derneğinizden bir ekibin ziyaretimize gelmesini rica ediyoruz, çok seviniriz. Emek ve çabalarınız için teşekkür ederiz.” Dedi.

7 Mayıs 2015’te, İHD İstanbul şubemize E.A. tarafından gönderilen mektup; “ATK raporuma rağmen “kamu güvenliği gerekçesi” ile savcılık ve sonrasında başvurduğum mahkemeler tarafından serbest bırakılmam engellenmiştir. İstemiş olduğunuz raporlarımı ve vasi bilgilerimi sizlere gönderiyorum. Büyük fedakarlık ve özveriyle yürüttüğünüz çalışmalarınızdan dolayı teşekkür ediyor, üstün başarılar diliyorum.” Dedi.

7 Mayıs 2015’te, İHD İstanbul şubemize oğlu A.İ. tarafından yapılan başvuru; “2011’de KCK davasından tutuklanan babam açık kalp ameliyatı sonrasında şartlı tahliye edildi. Cezası yargıtay’da onanınca teslim olmadı. 24 Nisan’da kalp krizi geçirince hastaneye kaldırılmış ve orada gözaltına alınarak cezaevine götürülmüş. Tedavisinin dışarıda yapılması için hukuki yardım istiyoruz.” Dedi.

8 Mayıs 2015’te, Ağır hastalıklarına ve toplumdan serbest bırakılmaları yönünde yapılan çağrılara rağmen cezaevi duvarları arasında tutulmakta ısrar edilen hasta mahpuslara dair olumsuz haberler gelmeye devam ediyor. Bu hasta mahpuslardan biri olan Bakırköy L Tipi Kapalı Kadın Cezaevi’nde kalan kalp hastası Fatma Tokmak’ın sağlık durumu kritik bir aşama geldi. Geçtiğimiz hafta sağlık durumunun ağırlaşması üzerine Mehmet Akif Ersoy Devlet Hastanesi Kardiyoloji Servisi’ne kaldırılan Tokmak’ın, yapılan tetkikler sonucu tıkalı olan 4 kalp kapakçığının iflas ettiği belirlendi

6-8 Ekim tarihlerindeki Kobanê serhıldanında Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde Hür Dava Partisi üyesi 4 kişinin öldürülmesi olayıyla ilgili olayın gerçekleştiği saatlerde hastanede olduğuna dair kamera kayıtları bulunmasına rağmen tutuklanan Y.D isimli mahpus’un rahatsızlanması sonrası Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldığı öğrenildi.

11 Mayıs 2015’te, İHD İstanbul şubemize Y.A. tarafından gönderilen mektup; “Koah hastasıyım ve midemde 7mm büyüklüğünde ur var ve tedavi olarak asit önleyici şurup veriyorlar sadece bu konuda destek ve yardımınızı talep ediyorum.” Dedi.

13 Mayıs 2015’te Metris (İstanbul) R Tipi Cezaevi’nde tutulan şizofreni hastası D.B.’nin cezaevinde 5 kez intihar girişiminde bulunmasına ve rahatsızlığına ilişkin sağlık raporlarına rağmen yapılan başvuruların reddedilerek tahliye edilmediği öğrenildi.

15 Mayıs 2015’te, Ağrı’da “KCK üyesi” oldukları iddiasıyla 2 Nisan’da tutuklanan 5 yurttaştan, 80 yaşındaki Haydar Öztürk, tutulduğu Erzurum H Tipi Cezaevi’nde dün gece kalp spazmı geçirdi. Koğuşta rahatsızlanması üzerine Erzurum Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edilen Öztürk, anjiyo oldu. Cezaevi idaresi mahpusun ailesine haber vermezken, ailenin avukatları durumu tesadüfen öğrendi.

Açılım Hukuk Bürosudan Av. Aylin Kırıkçu’nun avukat arkadaşıyla birlikte Amasya E tipi cezaevinde bulunan müvekkilleriyle yaptıkları görüşme notlarını paylaşmışlardır:

“TKP/ML- TİKKO örgütüne üye olmak” suçlamasıyla hüküm özlü olarak Amasya E tipi Ceza ve İnfaz Kurumu’nda kalmakta bulunan müvekkillerimiz Yılmaz Karaaslan ve Mert Yazar ile tarafımca 21 Nisan 2015 tarihinde görüş yapılmış ve cezaevinde yaşanan birtakım hak ihlalleri tarafıma bildirilmiştir. Müvekkillerimizin ifade ettiği üzere, Amasya Ceza İnfaz Kurumu’ndaki mahpuslar hastane sevklerine kelepçe ile çıkarılmakta; bu duruma karşı çıktıklarında darp edilmekte ve muayene olamadan hastaneye geri getirilmektedir. Müvekkillerimizden Yılmaz Karaaslan bu uygulamaya maruz kalmış; Şubat ayı başlarında iki kez darp edilerek sağlık hakkından yoksun bırakılarak ceza infaz kurumuna geri getirilmiştir. Son olarak yine geçtiğimiz hafta benzer bir uygulamayla karşılaşan müvekkilimiz yaptığı telefon görüşmesiyle bu durumu ailesine bildirmiştir. Buna göre müvekkilim hastane sevkine götürülürken yine kelepçeyle götürülmüş; bu sırada darp edilmiş, hastanede kelepçenin çıkarılmasını istediği için yine darp edilmiş; hastane dönüşünde de darp edilerek hücreye atılmak istenmiş; bu sırada diğer mahpusların müdahalesiyle bu durum önlenmiştir. Müvekkilimin sağlık problemleri kritik düzeyde olmasa da diğer mahpuslar açısından tedavi edilmeden getirilme ciddi problemler yaratabilmektedir. Amasya Cezaevinde kimlik olmadan sohbet hakkına çıkılamaması, 5+5 kitap sınırlaması (henüz başlamadı) gibi hak ihlalleri de söz konusudur. Ayrıntılı durum yapılacak görüşmelerle tespit edebilecektir. Nihayetinde 25.05.2015 tarihinde, yani bugün cezaevi müdürü ile yaptığımız telefon görüşmesinde müvekkilimizin karşılaştığı duruma ilişkin bilgi istenilmiş; cezaevi müdürü önce herhangi bir sorun olmadığını beyan etmiş; herhangi bir disiplin cezası olmadığı dolayısıyla hücreye konulmasının mümkün olmadığı bilgisi verilmiştir.  Duruma ilişkin ailelerden aldığımız ayrıntılar kendilerine aktarıldığında ise, müvekkilin hastanede kelepçe meselesinden sorun çıkmış olabileceği, bu durumun jandarmayla ilgili bir problem olduğu ve kendileriyle bir ilgisi bulunmadığı, zaten mevcut bir darp raporunun olduğu; artık savcılık kanallarını ilgilendiren bir durum olduğu belirtilmiştir. Müvekkilimiz bu durumun ilgili sivil toplum örgütlerine bildirilmesini istemekte ve suç duyurusunda bulunacağını beyan etmektedir. Amasya Ceza İnfaz Kurumu’nun bu keyfi uygulamaları ve mahpusları sindirmeye dönük yaklaşımları karşısında bu hak ihlallerinin tarafınızca tespitini ve raporlandırılmasını istemekteyiz.

18 Mayıs 2015’te, İHD İstanbul şubemize gelen amcasının oğlu D.S.: “Kobane’ye insani yardım için gitmişti. Bir kurşun ile yaralandı, Urfa’ya hastaneye getirildi. 10 gün hastanede kaldıktan sonra tutuklandı. Sıvı ile besleniyor, çok ağrıları var, tedavi edilmiyor gerektiği biçimde, ihtiyaçlarını yanındaki arkadaşları karşılıyor. Tahliye edilmesini talep ediyorum.” Dedi.

A.R.’nin F.R. ile ilgili İHD İstanbul şubemize mail yoluyla yaptığı başvuruda: “Ağabeyimin vasisi olarak durumunu size kısaca özetlemek istiyorum. Sağlık durumu günden güne kötüye gitmektedir. Sürekli ve ağır özürlü raporu ( %81.91) mevcut olduğu halde 19.05.2015 tarihinde İstanbul Adli Tıp a gönderilecek Cezaevi aracılığıyla. Fakat oradan da olumlu bir sonuç alamayacağımızdan tereddüt’ümüz yoktur. Sizlerden konuyla ilgili görüş ve yardımlarınızı arz ve talep ederim.” Dedi.

22 Mayıs 2015’te, İHD İstanbul şubemize Y.G. tarafından gönderilen mektup; “ Daha önce yaptığımız görüşmede belirttiğin gibi AİHM dosyamı gönderiyorum. Bana yardımcı olmanızı rica ediyorum.” Dedi

3 Haziran 2015’te Kalp kapakçıklarının iflas ettiği ve kalbinde 2,5 santimetrelik kireçlenme oluştuğu belirtilmesine rağmen hala Bakırköy (İstanbul) L Tipi Cezaevi’nde tutulan Fatma Tokmak’ın sağlık durumunun ağırlaşması üzerine Doktor Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin Kardiyoloji Bölümü’nde ameliyata alınacağı öğrenildi.

16 Haziran 2015’te Kandıra (Kocaeli) T Tipi Cezaevi’nde tutulan ve bağırsaklarındaki rahatsızlık nedeniyle bir süre önce ameliyat olan PKK Davası’ndan hükümlü hasta mahpus Rıza Kazıcı (36), geçirdiği operasyon sonrası cezaevi şartlarında oluşan enfeksiyon nedeniyle kaldırıldığı Özel Körfez Marmara Hastanesi’nde  yaşamını yitirdi.

1 Haziran 2015’te, İHD İstanbul şubemize A.K. tarafından faks yoluyla ulaşan mektup; “Haftada üç gün Bakırköy Dr. Sadi Konuk hastanesinde diyalize gidiyorum. Bana işkence amaçlı kelepçe takılıyor. Hemşirelerde uyarıyor ama umursamıyorlar. Açıkçası çektiğim acılardan dolayı diyalize gitmek istemez duruma geldim.” Dedi.

Kalp kapakçıklarının iflas ettiği ve kalbinde 2,5 santimetrelik kireçlenme oluştuğu belirtilmesine rağmen hala Bakırköy (İstanbul) L Tipi Cezaevi’nde tutulan F.T.’nin sağlık durumunun ağırlaşması üzerine 3 Haziran 2015’te Doktor Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin Kardiyoloji Bölümü’nde ameliyata alınacağı öğrenildi.

24 Haziran 2015’te Diyarbakır D Tipi Cezaevi’nde tutulan ve yüzde 96 engelliği olan Celal Şeker (32) adlı mahpusun cezasının ertelenmesi için İnsan Hakları Derneği (İHD) tarafından yapılan ceza ertelemesi başvurusunun reddedildiği öğrenildi.

24 Haziran 2015’te, Siirt E Tipi Kapalı Cezaevi’nde kadın mahpus Emel Gültekin, tedavi gördüğü hastanede insanlık dışı uygulamalara maruz kaldı. 10 günlüğüne Siirt Devlet Hastanesi’ne sevk edilen hasta mahpus Emel, mahkum koğuşunda yaşadıklarına ilişkin İHD Siirt Şubesi ve Siirt TUHAD-DER’e mektup gönderirken savcılığa da suç duyurusunda bulundu. Bel fıtığının yanı sıra dizinden ameliyat olan Emel, kötüleşen durumuna rağmen 10 gün boyunca hastanede yaşadığı sağlıksız ortamdan kurtulmak için doktora durumunu ilettiğini belirtti. Yatırıldığı mahkum odasında kişinin nefes alabileceği bir deliğin dahi bırakılmadığını belirten Emel, var olan havalandırmanın açılmasının da adeta odadaki oksijeni çektiğini aktardı. Yaşadıklarına karşı açlık grevi yapan Emel, sadece 2 defaya mahsus temiz çarşaf alabildiğini, masası olmadığı için yatağında yemek yediğini kaydetti. Emel, “Son günlerde havasız odamdan, çöpler bile alınmayıp gündelik temizlik yapılmadı. Yemek saatlerine kendilerine göre belirliyorlar” diye aktardı. Agorafobi (kapalı alan fobisi) olduğuna dair raporu olmasına rağmen bu alanda tutulduğunu belirten Emel, “Koğuşumda defalarca fenalaştığım halde müdahale edilmedi. En son sakinleştirici iğne için 122 acili aradılar. Uzun bir zamandan sonra sağlıkçıya ulaşıldı ve nihayetinde bir iğne yapılıp bana hiç bir şey denilmeden gidildi. Defalarca yazdığım dilekçelere cevap alamadım. Tüm haklarım yasalar gözetilmeksizin çiğnendi. Kendini muhatap gören bir kurumun olmayışından sorunlara bir çözüm bulunamadı. Hastane cezaevini, cezaevi hastaneyi muhatap gösteriyor. Bu anlamda kurumlara suç duyurusunda bulunamıyorum” ifadeleriyle yaşadıklarını anlattı.

26 Haziran 2015’te, İHD İstanbul şubemize gelen F.D.: “Biyolojik oğlu olan M. G.’nin Silivri 6 No’lu cezaevinde bulunduğunu ve bağırsaklarından ciddi anlamda rahatsız olduğunu ve hukuki yönden yardım talep ediyorum.” Dedi.

29 Haziran 2015’te, İHD İstanbul şubemize gelen mektup: M.A.K. kendi sağlık durumu, hastane gidiş gelişlerindeki uygulamalardan bahsediyor. Geçtiğimiz günlerde cezaevi komisyonundan H., C. ve Av. H. Metris R Tipine gittiler. Fakat kendisinin avukat görüş hakkı bitmiş olduğundan kendisiyle değil ama rehabilitasyon müdürü ile görüşme yapılmış. Başladığı açlık grevini 2 gün sonra bitirmiş. Bu ziyaret sonrası kendisine disiplin cezası verilmiş, soruşturma açılmış.” Dedi.

2 Temmuz 2015’te PKK Davası’ndan Metris (İstanbul) R Tipi Cezaevi’nde tutulan epilepsi hastası ve ileri derecede mesane kanseri olan Cengiz Sinan Halis Çelik’in, talebi olmamasına ve tedavisinin devam etmesi gerekmesine rağmen ring aracıyla Silivri 9 Nolu F Tipi Cezaevi’ne sevk edildiği öğrenildi.

2 Temmuz 2015’te Alanya (Antalya) L Tipi Cezaevi’nde hükümlü olarak tutulan ve yüzde 73 zihinsel engelli raporu bulunan Hasan Çetin’in tek başına yaşamını idame ettiremez bir hale gelmesine rağmen Adlî Tıp Kurumu’nun hala sağlık durumuna ilişkin görüş belirtmediği öğrenildi.

3 Temmuz 2015’te Balyoz Operasyonu ve Davası nedeniyle 2011 yılında tutuklanan emekli Tuğamiral Cem Aziz Çakmak cezaevindeyken yakalandığı akciğer kanseri nedeniyle hakkında verilen infaz ertelemesi kararı üzerine 2014 yılının Şubat ayından tahliye edilmişti. O tarihten bu yana İstanbul’da Yedikule Göğüs Hastalıkları Hastanesi’nde tedavi gören Cem Aziz Çakmak yaşamını yitirdi.

3 Temmuz 2015’te, İHD İstanbul şubemize M.T. tarafından gönderilen mektup: “Beynimde ki kitle gittikçe büyümektedir. Doktor büyümemesi gerektiğini söylüyor. Durumum gittikçe ağırlaşıyor. Ne doğru dürüst kontrol yapılıyor, ne de tetkikler. Genel bir muayene yapılmadan nasıl bir rapor verilecek? Farklı sonuçlara varmadan tıbbi müdahale yapılmalıdır. Rapor konusunda gereken neyse ilgilenmenizi önemle rica ediyorum, durumumun vahameti ortadadır.” Dedi.

5 Temmuz 2015’te Çanakkale E Tipi Cezaevi’nde tutulan ve adı öğrenilemeyen bir hasta mahpusun rahatsızlanması üzerine getirildiği Çanakkale Devlet Hastanesi’nin Acil Servisi’nde görevli doktorun İstanbul Protokolü uyarınca askerlerin dışarıya çıkmasını istemesi üzerine tartışma çıkınca hasta mahpusun muayene ettirilmeden cezaevine götürüldüğü ileri sürüldü.

8 Temmuz 2015’te, Mardin E Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan diyaliz hastası mahpus Hasan Aşa, bir yıl önce Mardin’in Kızıltepe ilçesinde “Örgüt üyesi olmak” ve “Örgüt propagandası yapmak” iddialarıyla hakkında kesinleşmiş cezası olduğu gerekçesiyle tutuklanmıştı. Kızıltepe’de “Hevalê Hêja” olarak tanınan 44 yaşındaki Hasan Aşa, diyaliz hastası olması nedeniyle her geçen gün ölüme sürükleniyor. İki böbreği de iflas eden Aşa, iki günde bir Mardin Devlet Hastanesi’ne getirilerek burada tedavi görüyor. Aynı gün içerisinde tekrar elleri kelepçelenerek cezaevine götürülen Aşa için sağlıksız olan ring aracı da adeta eziyete dönüşüyor. Böbrek yetmezliğinden dolayı raporu olmasına rağmen tahliye edilmeyen Aşa, 2011 yılında da “Örgüt üyesi olduğu” iddiasıyla tutuklanmıştı. Aşa’nın Mardin Devlet Hastanesi Diyaliz Merkezi’nde tedavi görürken çekilen fotoğraflarında aşırı kilo kaybı yaşadığı görüldü

14 Temmuz 2015’te, İHD Diyarbakır şubemize başvuran Ahmet Kahraman, şu beyanlarda bulundu: “2009 Aralık ayında tutuklanan kardeşim Yılmaz Kahraman, Adana Kürkçüler F Tipi Cezaevine gönderildi. Yargılama neticesinde 13 yıl 6 ay cezaya hükmedildi. Daha sonra İskenderun M tipi cezaevine, oradan da tekrar Kürkçüler ve Kırıkkale Hacılar F Tipine sevk edildi. Burada beyin hipofiz bezinde tümör tespit edildi. 5 aydan beri ameliyat edilmesi yönünde karar alınmış olmasına rağmen ameliyatı yapılmamaktadır. En sonra Sincan 1 Nolu F Tipi cezaevine gönderildi. Halen de bu cezaevindedir. Kardeşim hastalığı nedeniyle Ankara Numune Hastanesine götürüldü. Burada yapılan tetkikler sonucunda ameliyat edilmesi gerektiği söylendi. Ancak burada da hasta koğuşu olmadığı gerekçesiyle kendisini tekrar Sincan 1 Nolu F Tipin gönderdiler. Yılmaz, 2 Nolu F Tipi Cezaevine arkadaşlarının yanına geçmek için 3 kez dilekçeyle başvurmasına rağmen başvurusu kabul edilmedi. Bizler, kardeşimin hayati tehlikesi bulunması nedeniyle bir an önce tedavisinin sağlanmasını ve gerekli işlemlerin hızlandırılmasını ve kardeşimin arkadaşlarının bulunduğu Sincan 2 Nolu F Tipi Cezaevine gönderilmesini talep ediyoruz.”

17 Temmuz 2015’te Yaklaşık 30 yıldır cezaevlerinde tutulan ve halen Kürkçüler (Adana) F Tipi Cezaevi’nde olan wernicke korsakoff hastası Kemal Özelmalı’nın (51) artık hiçbir şey anımsamadığı ve cezaevindeki günlük yaşamsal ihtiyaçlarının da arkadaşları tarafından karşılandığı öğrenildi.

21 Temmuz 2015’te, Van’ın Tuşba ilçesine bağlı İskele Mahallesi’nde bulunan ve adli tutukluların bulunduğu M Tipi Kapalı Cezaevi’nde 10 tutuklu yenilen pastadan zehirlendi. Yedikleri pastanın ardından bulantı, kusma ve karın ağrısı şikayeti ile cezaevi idaresine başvuran tutuklular, daha sonra ambulanslar ile tedavi için kentteki hastanelere kaldırılarak, tedavi altına alındı.

23 Temmuz 2015’te, Tutulduğu Edirne F Tipi Cezaevi’nde yaşadığı sağlık sorunları dolayısıyla gittiği cezaevi doktorunun ayak mantarı ilacı verip gönderdiği Zafer Yıldız isimli mahpusa sonrasında gittiği devlet hastanesinde “beyincik uzaması” hastalığı teşhisi konması, cezaevlerinde hasta mahpuslara nasıl yaklaşıldığını bir kez daha gözler önüne serdi.

24 Temmuz 2015’te, İHD İstanbul şubemize gelerek başvuruda bulunan S.B.’nin yengesi İ.B.: “2013 Nisan ayında vurularak hastaneye getirilen kaynım sonrasında cezaevine konuldu. Vurulduğunda iyileşmesi için bağırsakları dışarı alındı. Doktoru 3 ay içinde bağırsakların içeri alınması gerekiyor demesine rağmen 2.5 sene geçti hala içeri alınmadı. Torba ile dolaşıyor. Bulunduğu cezaevi torbalarını çok az sayıda ve geç veriyor, mikrop kapabilir… Cezaevi iadresi keyfi davranarak, torbalarını vermiyor, eşeofman giyemezsin, telefon görüşü yapamazsın vs diyor. Bu uygulamalar psikolojisini bozuyor. Durumunu takip etmenizi, gündeme getirmenizi ve hukuki destek talep ediyorum.” Dedi.

1 Ağustos 2015’te, Van F Tipi Cezaevinde bulunan Mehmet Durgun (34) isimli tutuklunun, yüzde 80 felçli olması sebebiyle yapılan tüm başvurulara rağmen tahliye edilmediği öğrenildi. Cezaevine konulması ile birlikte dışarıda gördüğü tedavisi yarıda kalan Durgun, düzenli bir fizik tedavi programı alması gerekirken Diyarbakır’dan, Bandırma, Şırnak ve son olarak da Van F Tipi Cezaevi’ne sürgün edildiği öğrenildi.

3 Ağustos 2015’te, İHD İstanbul şubemize gelen S.K.: “ Vasisi olduğum A.G. dişleriyle ilgili yaklaşık 3 aydan beri yoğun sağlık sorunları yaşamaktadır. Tekirdağ diş hastanesine randevu alınamıyor gerekçesiyle götürülmemektedir. Çekilen dişlerinin tedavisi yapılmadığından yemek yiyememekte, çok zayıflamış ve diş etleriyle ilgili sorunlar başlamış. Sağlık hakkının engellenmesi nedeniyle gerekli girişimlerde bulunulmasını talep ediyorum.” Dedi.

6 Ağustos 2015’te Karataş (Adana) Kadın Cezaevi’nde tutulan Feride Arbuz’un meme kanseri hastalığının cezaevi şartlarına bağlı olarak ilerlemesine rağmen yapılan tahliye başvurularına Adalet Bakanlığı’nın yanıt vermediği öğrenildi.

14 Ağustos 2015’te, Şırnak T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda bulunan 7 yılı aşkın bir süredir behçet hastalığına yakalanan Meryem Abi adlı siyasi mahpus, tedavi edilmediği gibi sürgüne ve kötü muameleye tabi tutuluyor. Cezaevi koşullarından kaynaklı hastalığı ilerleyen Abi, tedavi için sevk edildiği Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tedavi edilmeden bulunduğu cezaevine geri gönderildi. Ağzında boğazına kadar yaralar içinde kalan ve bu yüzden beslenemeyen Abi’nin hastalığı vücudunun geri kalan bölümlerinde hızla yayılıyor. Abi’nin arkadaşları ve ailesi, özellikle Diyarbakır’daki doktorların tutumlarından şikayetçi olurken, “formalite icabı” yapılan tedavinin de Abi’nin durumunu daha da ağırlaştırdığını ifade ediyor. Ayrıca arkadaşları Abi’nin mevcut haliyle yeniden cezaevine gönderilerek ölüme terk edildiğini belirterek duyarlılık çağrısı yaptı.

14 Ağustos 2015’te, Ömür boyu hapse mahkum edilen ve kanser hastası olan Erol Zavar hastaneye götürülürken askerlerin saldırısına uğradı. 28 Temmuz günü tedavi için Numune Hastanesi Üroloji bölümüne götürürlerken, “kelepçeli tedaviye” itiraz ettiği için doktorların yanında askerlerin saldırısına maruz kaldığını belirtti. Zavar, kelepçeli tedaviye itiraz ettiği için doktorların “kelepçeleri çıkarın” talebine rağmen askerlerin bunu kabul etmediğini ve kelepçeli tedavi dayattığını belirterek, gönderdiği mektupta durumu şu sözlerle anlattı: “Hekim kelepçinin çıkarılabileceğini söyledi ancak, görevli uzman başçavuş kelepçeyi açmadı. Kelepçe tartışması sürdüğü esnada kendini saldırıya önceden hazırlayan uzman çavuş ve iki asker bana saldırdı. Zorla beni yere yatırıp, ellerimi arkada olacak şekilde kelepçeleyip, tedavi etmeme izin vermediler ve hastane koridorları boyunca sürüklediler ve ring aracına koydular. Saldırı ve sürükleme sonucu sırtında kızarıklar elimde ve her iki kolumda tırnak izleri kızarlıklar sol el bilekten başparmağa doğru şişlik, sol bacak diz ve diz altında vurma nedeniyle sıyrıklar oluştu.

17 Ağustos 2015’te Dinar (Afyonkarahisar) T Tipi Cezaevi’nde tutulan şeker ve sara hastası Mehmet Zeki Karataş’a cezaevi reviri ve hastane sevk işlemleri sırasında çıplak arama uygulamasının dayatıldığı, bunu kabul etmediği için de tedavisinin yapılmadığı öğrenildi.

20 Ağustos 2015’te, İHD İstanbul şubemize gelen annesi M.G.: “2005 ve 2006 yıllarında Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman ruh ev sinir hastalıkları hastanesinde BTA psikoz tanısıyla yatışları olan D.G. son yatışında hastaneden firar ettikten bir gün sonra hırsızlığa teşebbüs suçu nedeniyle tutuklanmıştır. Hastane ceza sorumluluğu olmadığı yönünde rapor vermiştir. Buna rağmen hala cezaevinde bulunmaktadır. Ehliyetinin olup olmadığının tetkik edilmesi için Bakırköy ruh ve sinir hastalıkları hastanesine ya da adli tıp’a sevk edilmesi için sizden hukuki yardım talep ediyorum.” Dedi.

22 Ağustos 2015’te, İHD İstanbul şubemize B.D. tarafından gönderilen mektup: “Temmuz ayında diş sorunum için revire çıktım, eksik dişlerim olduğundan dolayı yemek yiyemiyorum. Doktor bana “ağzında daha çok dişleri olmayanları sevk ediyoruz” diyerek tedavimi engellemiştir. Bu durum için önceki doktor yapabileceğini söylemişti… Görülüyor ki iki ayrı doktor ve iki ayrı yaklaşım var. Bu da en temel insan hakkı olan sağlık hakkımızın engellenmesi anlamına gelmektedir. Ben Cumhuriyet savcılığına, STK’lara, TTB’ne görevini kötüye kullanan doktor hakkında yazmıştım. İnceleme ve takip etmenizi talep ediyorum.” Dedi.

25 Ağustos 2015’te, İHD Diyarbakır şubemize başvuran Aynur Pekdemir Ayaz, şu beyanlarda bulundu: “Eşim İsmet Ayaz, dün dilekçe vermek için geldiği adiye de gözaltına alınıp, tutuklandı. Eşim şuan D Tipi Cezaevinde kalmaktadır. Eşim 20 yıl cezaevinde kaldı ve çölyak hastalığına yakalanmıştı. Eşimin ayrıca % 50 engelli raporu vardır. Triod kanseri de bulunmaktadır. Eşim cezaevinde kalamaz, sağlığından şüphe duyuyoruz. Sizden bu konuda hukuki destek sunmanızı talep ediyorum.”

6 Eylül 2015’te, Malatya Cezaevinde başlattığı açlık grevi nedeniyle Hamiyet Vural isimli tutukluya önce hücre cezası verildi, ardın da Elbistan E Tipi Kapalı Cezaevine sürgün edildi. Yaşananlara ilişkin durumunu gönderdiği bir mektup ile aktaran Vural şunları belirtti: “Grevin 3’üncü günü gelip beni hücreye alacaklarını söylediler, ben de ‘hücre cezam yok’ diyerek karşı çıktım. Buna karşın, beni zorla hücreye attılar. Hücre çok pis ve dardı. Bir döşek vardı, o da çok pis, ıslak ve de iğrenç kokuyordu. Onlara bu döşekte yatamayacağımı söyledim. Onlar da ‘herkes yatıyorsa sende yatacaksın’ dediler. Ben de yere eski gazete serip yerde yattım. Ayrıca onlara beni koğuşa götürmezlerse, grevi sadece su içerek sürdüreceğimi söyledim ve greve öyle devam ettim. Bana grevi bırakmam için baskı uyguladılar, onlarca kişi daracık hücreye doluşup psikolojik baskı kuruyor ve ‘vazgeçeceksin’ diyorlardı. Bu arada o döşeğin değiştirilmemesi için ikinci müdür bizzat talimat verdiğini öğrendim. O hücrede sadece su içerek 8 gün kaldım. Ciddi sağlık sorunları yaşadım. Beni hücreye aldıkları sırada D-1 ve D-2’de kalan erkek arkadaşlarımız da grevdeki arkadaşlarını ayırmalarını kabul etmedikleri işin 70-80 kişilik bir ‘A takımı’ diye tabir edilen grup gardiyan tarafından darp edilmişlerdi. Grevi yeni devretmiş halimle, sabah erkenden beni koğuştan ‘hastaneye’ diye alarak, Elbistan Cezaevi’ne getirdiler.”

11 Eylül 2015’te, İHD İstanbul şubemize gönderilen mektup/faks: “M.A.Ç. arkadaşımızın sağlığı çok kötü durumdadır. Böylesi bir sosyopolitik ortamda bizim dikkat çekmeye çalıştığımız sorunun; Tekirdağ 2 nolu F Tipi hapishanesi idaresinin hukuk tanımazlığının ve hak gaspının ‘devede kulak’ dahi olmadığının farkındayız. Her şeye rağmen ilgi ve duyarlılığınızı bekliyoruz.” Dendi.

11 Eylül 2015’te, İHD İstanbul şubemize L.A. tarafından gönderilen mektup: “Yaşadığım tüm dertler, sıkıntıların nedeni trans kadın olmamdandır. Direncim kırıldı, zindan içinde zindan da kalmak istemiyorum. Zindanda tutulmamak için bir takvim, bir umut ışığı, bunun için iki kelime de olsa mektup gönderip Türkiye vatandaşı trans kadın olarak hürriyetime kavuşacağımı söyleyebilir misiniz?” Dedi.

14 Eylül 2015’te, İHD Diyarbakır şubemize başvuran Koçer Fidancan, şu beyanlarda bulundu: “Oğlum 1 yıl 3 aydır Diyarbakır D Tipi cezaevinde tutuklu. Toplamda 5 yıl 6 ay ceza aldı. Oğlumun şuan sağlık durumu çok kötüdür. 1 aydır tek hücrede kalıyor. Psikolojisi tamamen bozulmuş. Geçen gün görüşüne gittiğimde oğlum yerinde duramıyordu. Üstü başı kir içindeydi. Beni bile tanımıyordu. Bu nedenle ne yapacağımı bilemiyorum çok zor durumdayım. Derneğinizin bu konuda gerekli girişimlerde bulunmasını talep ederim.”

14 Eylül 2015’te, Van’da 9 Ağustos günü elinde bilinmeyen bir cismin patlaması sonucu sağ eli bilekten kopan ve sağ ayağından yaralanan Marmara Üniversitesi Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik bölümü öğrencisi Ozan Yılmaz’ın, tutuklu bulunduğu Van F tipi Kapalı Cezaevi’nde tedavisi yarıda kesildiği öğrenildi. Yaşanan hak ihlaline dair Yılmaz ile görüşen Mezopotamya Hukukçular Derneği Eşbaşkanı Avukat Ümit Dede, Yılmaz’a yapılan muamelenin hiçbir vicdana sığınmadığına dikkat çekerek, başlayan çatışmalı süreçle birlikte siyasi mahpuslara adeta işkence edildiğini vurguladı.

2 Ekim 2015’te, Diyarbakır’ın Lice ilçesinde 1993 yılında Tuğgeneral Bahtiyar Aydın’ın öldürülmesinden sorumlu tutulan ve 22 yıldır tutuklu bulunan hasta mahpus Mehmet Emin Özkan (76), tüm girişimlere rağmen serbest bırakılmazken, kaldırıldığı hastanede oğlunun Özkan’ın yanında refakatçi olarak kalmasına izin verilmiyor.

5 Ekim 2015’te, Diyarbakır D Tipi Cezaevinde tutuklu bulunan hasta mahpus Sur eski Belediye Başkanı Abdullah Demirbaş, ailesi ve sivil toplum örgütlerinin başvuruları üzerine sağlık durumu göz önünde bulundurularak serbest bırakıldı.

13 Ekim 2015’te, Yaşadığı sağlık sorunları nedeniyle tutulduğu Ankara Sincan 1 Nolu F Tipi Cezaevi’nden tedavisinin yapılabilmesi için insan hakları savunucularının tepkileri üzerine kısa bir süre önce Metris Cezaevi’nde sevk edilen hasta mahpus Yılmaz Kahraman, bu kez de Silivri Cezaevi’ne sürgün edildi. Beynindeki tümör bulunması ve tedavisinin engellenmesi nedeniyle görme yetisini kaybeden ve iki böbreği iflas eden Kahraman, ameliyat olmayı beklerken sürgüne gönderildi.

14 Ekim 2015’te, Van’da, Temmuz ayında tutuklanarak Van F Tipi Kapalı Cezaevi’ne konulan verem hastası siyasi mahpus Resul Özbey, ailesi ve avukatlarının hakkındaki doktor raporunu cezaevi yetkililerine sunmasına rağmen tedavi edilmediği öğrenildi.

17 Ekim 2015’te, Şırnak T Tipi Kapalı Cezaevi’nden tedavi amacıyla Van M Tipi Kapalı Cezaevi’ne sevki gerçekleştirilen hasta mahpus Songül Bağatır, tedavi edilmeden Erzurum E Tipi Kapalı Cezaevi’ne sürgün edildi. Getirildiği Van’da sırt ve boyun kısmında ileri dereceye ulaşan fıtık nedeniyle ameliyat edilmesi beklenen Bağatır’ın, üzerinden 4 ay geçmesine rağmen tedavisi yapılmadığı öğrenildi.

10 Kasım 2015’te, Diyarbakır E Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulunan siyasi tutuklulardan Fatma Gökhan ve Pınar Kekik, yaşadıkları sağlık problemleri nedeniyle hastaneye götürülürken askerlerin hakaret ve şiddetine maruz kaldı. 30 Eylül günü yaşanan olayda, Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde götürülen tutsaklardan Fatma Gökhan, doktora muayene olduğu sırada kadın komutan İ.Ü., odada kalmak istedi. Bundan rahatsızlık duyması nedeniyle doktordan İ.Ü.’nün odadan çıkmasını isteyen Gökhan, önce İ.Ü.’nün hakaretlerine maruz kaldı. Daha sonra ise İ.Ü.’nün talimatıyla muayene odasına giren askerler, Gökhan’ı hastanenin 3’üncü kattaki muayene odasından kapıda bekleyen ring aracına kadar yerde sürükleyerek götürdü. Bu duruma tepki gösteren Pınar Keklik de Gökhan ile birlikte ring aracında darp edildi. Gökhan ve Kekik’e “görevli memura mukavemet ve slogan atmak” gerekçesiyle soruşturma açıldı. Açılan soruşturma kapsamında alınan savunmaların ardından her iki tutsağa 5 günlük hücre cezaları verildi.

12 Kasım 2015’te, Verem hastası olmasına rağmen tutulduğu Van F Tipi Kapalı Cezaevi idaresi tarafından aylardır tedavisi engellenen siyasi hasta mahpus Resul Özbey’in durumuna ilişkin haberin, 14 Ekim günü “Verem hastası mahpus tedavi edilmeyi bekliyor” başlığıyla kamuoyuna duyurulmasının ardından dikkat çekici bir durum ile karşılaşıldı. Haber sonrası bir kez daha cezaevi idaresine tedavi için başvuran hasta tutsağa ‘Senin haberini Dicle Haber Ajansı yaptı. Bir daha seni revire bile kaldırmayacağız’ denildi. Bu durum Özbey’ın avukatlığını üstlenen Mezopotamya Hukukçular Derneği (MHD) Van Şube yöneticisi olan Av. Sevda Aydın tarafından paylaşıldı..

18 Kasım 2015’te Kaldıkları Şırnak T Tipi Cezaevi’nden tedavileri için Van M Tipi Cezaevi’ne getirilen İzzet Sevilgen, Selahattin Kılınç, Hikmet Kara, Emin Sosin, Ramazan Özyiğit, Rıdvan Tanış ve Mehmet Tosun adlı 7 hasta mahpusun Erzurum H Tipi Cezaevi’ne sürgün edildikleri öğrenildi.

21 Kasım 2015’te, Bandırma Cezaevi’nde tutulan ve tedavisi engellenen yüzde 50 oranında zihinsel engelli mahpus Halil Yılmaz’ın durumu gün geçtikçe kötüye gittiği öğrenildi. TAYD-DER İzmir Şube Eşbaşkanı Musa Karbadağ, Yılmaz’ın bir an önce tahliye edilerek tedavisinin devam etmesi gerektiğini belirterek, aksi takdirde Yılmaz’ın başına gelebilecek her türlü durumdan AKP iktidarının sorumlu olacağını söyledi.

21 Kasım 2015’te, Van M Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan 85 yaşındaki Hasan Aslan ile 80 yaşındaki Yahya Altun, cezaevinin ağır koşullarının da etkisiyle yakalandıkları hastalıklarla boğuşuyor, tedavi talepleri ise çoğu zaman reddediliyor. Adalet Bakanlığı’na tahliye edilmeleri için başvuran hasta mahpuslar, olumsuz yanıt almalarının yanı sıra bu kez de sürgün edilme tehlikesiyle karşı karşıyalar.

27 Kasım 2015’te, Kandıra 2 No’lu F Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan ağır hasta mahpus Mehmet Nesih Sarıkaya, 19 yıl önce tutuklandığı dönem gördüğü ağır işkencelerin izi olan hastalıklarının tedavisi yapılmadığı için adeta ölüme terk edildiği iddia edildi. Cezaevlerinden çıkabilecek bir tabuta tahammüllerinin kalmadığını dile getiren Sarıkaya’nın kardeşi Nesim Sarıkaya, “AKP ve Erdoğan insanlık suçu işliyor” dedi.

2 Aralık 2015’te, Şırnak T Tipi Cezaevi’nde kalan 3’ü kadın 21 siyasi mahpus, yaşadıkları hastalıkların tedavisi ve raporlaştırılması için bir süre önce geçici olarak Van M Tipi Cezaevi’ne sevk edildi. Ancak rapor işlemleri bittikten sonra geldikleri Şırnak T Tipi Cezaevi’ne geri dönmeyi bekleyen hasta mahpuslar, Karadeniz’in farklı illerine sürgün edilmeye başlandı.

3 Aralık 2015’te, Devlet hastanesinden yüzde 75 zihinsel engelli olduğuna dair raporu olan Yusuf Taş adlı gencin, yaklaşık 2 yıldır tutuklu yargılandığı öğrenildi. Adli Tıp Kurumu’nun “Cezai ehliyeti tam teşekkül etmektedir” diye görüş belirttiği Taş’ın, polis tanıklığıyla tutuklandığı ve cezaevinden bir tanığın “kaçma şüphesi” olduğu doğrultusundaki beyanı ile tutukluluğunun devam ettirildiği belirtildi.

6 Aralık 2015’te, Hasta mahpusların tedavileri engelleniyor. Van F Tipi Kapalı Cezaevi’nde akciğer tüberkülozu, kronik astım ve romatizma hastalıkları bulunan Resul Özbey adlı tutsağın tedavisi, “Yollarda tuzak var. Araç çıkartamıyoruz” denilerek engellendi.

Tekirdağ 1 Nolu F Tipi Cezaevi’nde tutulan ve cezaevinde kaldığı süre içinde oto immün hemotolik anemi adlı hastalığa yakalanan hasta mahpus Murtaza Dağ 29 Kasım 2015’te infaz süresi dolmasına rağmen tahliye edilmiyordu. 11 Aralık 2015’te Murtaza Dağ’ın cezaevinden bırakıldığı öğrenildi.

22 Aralık 2015’te, İHD İstanbul şubemize ulaşan mektup: “Şırnak’ta 2012 yılında şüphe üzerine gözaltına alındım ve tutuklandım. 2015 yılının Kasım ayında 25 yıl hapis cezası aldım. 2008 yılından beri epilepsi hastasıyım, ayrıca verem hastalığı geçirdim. Doğuştan kronik bronşitim, ayrıca kalp rahatsızlığım var. Ceza erteleme talebinde bulundum. 24 Haziranda Şırnak T Tipinden Van M Tipine gönendirildim. Hastane için 7 ay orada kaldım. Hiçbir şekilde tedavim yapılmadı. Cezaevinde kalabilir raporu verildi. Kasım ayında Erzurum H Tipi Cezaevine sürgün edildim. Raporumun bir örneği, iddianamemi ve verdiğim dilekçeyi size yolluyorum. Ayrıca aile iletişim bilgilerimi de yolluyorum. Bu durumumla ilgili ne yapabilirsiniz size danışmak istedim.” Dedi.

İHD İstanbul şubemize Tekirdağ hapishanesi 2 nolu F Tipi hapishanesinden ayrı ayrı gönderilen faksta: “K.Ö. isimli hasta mahpusun iki kez kalp krizi geçirdiği, açık kalp ameliyatı olduğu, ayrıca diyabet hastası olduğu bildirildi. Günde bir avuç ilaç ve iki kez diyabet iğnesi olduğu ve durumunun çok ciddi olduğunu” belirtilmiştir.

Cezaevlerinde Haberleşme ve İfade Hakkının İhlali

5 Ocak 2015’te Silivri (İstanbul) Ceza İnfaz Kurumu’nda tutuklu bulunan polis amiri Mesut Yılmaz’ın eşi Huri Yılmaz’a daha önce gardiyanlarla yaşadığı tartışmadan dolayı “cezaevi güvenliğini tehlikeye düşürdüğü” gerekçesiyle bir aylık görüş yasağı verildiği öğrenildi.

16 Şubat 2015’te Mardin E Tipi Cezaevi’nde tutulan mahpusların okumak için talep ettiği Hasan Cemal’e ait “Çözüm Sürecinde Kürdistan Günlükleri” adlı kitabın cezaevine girişine cezaevi yönetiminin “her ne kadar toplatma kararı bulunmasa da kitap verilmeyecektir” denilerek izin verilmediği öğrenildi.

17 Mart 2015’te Tekirdağ 2 Nolu F Tipi Cezaevi’nde tutulan Kenan Avcı’nın, Azadiya Welat Gazetesi’nde yayımlanmak üzere yazdığı “Şorişa Rojawani” başlıklı yazıya cezaevi yönetiminin “sakıncalı olduğu” gerekçesiyle el koyduğu öğrenildi.

9 Temmuz 2015’te, Müvekkilleri PKK Lideri Abdullah Öcalan ile 27 Temmuz 2011 tarihinden bu yana “hava muhalefeti” ve “koster bozuk” gibi gerekçelerle görüşmeleri engellenen avukatların yaptığı başvuru, bir daha “gemi onarımda” iddiasıyla engellendi.  Asrın Hukuk Bürosu öncülüğünde Özgür Hukukçular Derneği (ÖHD), ve Mezopotamya Hukukçular Derneği (MHD) üyelerinin hafta içerisinde 100 avukatla Gemlik Cumhuriyet Başsavcılığı’na yaptığı başvuru, “gemi onarımda” iddiasıyla reddedildi.

26 Ağustos 2015’te, Denizli D Tipi Cezaevi’nde eylem yapan 2 mahpusun baskılarla karşılaştıkları ve cezaevi yönetiminin 2 mahpusa gazete ile dergilerini vermediği öğrenildi.

1 Eylül 2015’te Marmara Denizi’ndeki İmralı Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutulan PKK lideri Abdullah Öcalan’a kendi yazdığı Demokratik Ulus Çözümü adlı kitap setinin “yasadışı örgüt propagandası yapıldığı” iddiasıyla cezaevi yönetimi tarafından verilmediği öğrenildi.

5 Kasım 2015’te, Batman M Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulunan siyasi tutuklu ve hükümlüler, Ankara katliamını protesto ettikleri gerekçesiyle cezaevi idaresi tarafından yakınlarıyla 2 aylık görüştürülmeme cezası verildi.

4 Aralık 2015’te, 25 Kasım 2015’te Kars’ın Sarıkamış ilçesinde tutuklanan DBP çalışanı Orhan Meraç ve hamile eşi Sevda Meraç, tutuklanınca geride 15, 13 ve 9 yaşındaki çocuklarını bıraktı. Çocuklar, anne ve babalarını ayrı şehirlere göndererek kendilerinden uzaklaştırıldığını belirterek, “Onlarla görüşmemiz artık imkansız oldu. Telefonla da görüşemiyoruz” dedi.

11 Aralık 2015’te, İmralı’nın kapıları 6 Ekim 2014 tarihinden bu yana mahpus yakınlarına kapatılırken, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın kardeşi Mehmet Öcalan ve İmralı’daki diğer mahpusların aileleri, görüşmek için yaptıkları başvuru bir kez daha reddedildi.

Cezaevlerinde Disiplin Cezaları

5 Ocak 2015’te Silivri (İstanbul) Ceza İnfaz Kurumu’nda tutuklu bulunan polis amiri Mesut Yılmaz’ın eşi Huri Yılmaz’a daha önce gardiyanlarla yaşadığı tartışmadan dolayı “cezaevi güvenliğini tehlikeye düşürdüğü” gerekçesiyle bir aylık görüş yasağı verildiği öğrenildi.

8 Ocak 2015’te, İHD İstanbul şubemize gelen mektup: “15 Ocak 2014 tarihinde Tekirdağ infaz hâkimliğinde olan duruşmama götürülürken bir kitaptan bazı bölümleri el yazısıyla yazarak başka bir bloktan bir arkadaşa vermek üzere yanıma almıştım. Ama arkadaş gelmedi, ona veremedim. Dışarı çıkarken aramada bulamadılar yazıyı ama duruşmadan dönüşte yaptıkları aramada buldular. Bunun üzerine dışarıdan birinden bu yazıyı aldığım söylenerek hakkımda örgüt üyeliğinden dava açıldı (zaten PKK davasından örgüt üyeliğinden yatıyorum), iki kez örgüt üyeliğinden ceza alınır mı? Hukuki desteğe ihtiyacım var.” Dedi.

23 Ocak 2015’te, İHD İstanbul şubemize gelen mektup: “Gazeteden kestiğim Abdullah Öcalan resmi ve özgürlük yazısını dolabıma yapıştırdığım için 11 günlük hücre cezası aldım. Karara itiraz ettim ama karar reddedildi. Ben de infaz hakimliğine dilekçe verdim ve 14 Ocak sabahı infaz hakimliğine ifade vermeye gittim. Son durum budur.” Dedi.

23 Şubat 2015’te, İHD İstanbul şubemize gelen D.K.: “Kardeşim Ümraniye E tipi cezaevinde İşçi koğuşunda tekstil işçisi olarak çalışmaktadır. Cezaevi yönetimi çalışma saatlerini keyfi olarak değiştirmekte çalışma saatlerine karşı gelenlere hukuksuz davranışlar sergilemektedirler. Kardeşim işten çıkartılmış koğuşlarında baskı ve şiddete maruz kalmıştır. Cezaevi yönetiminin bu uygulamalarına karşı açlık grevi başlatmışlar bunun için yazdıkları dilekçeler yönetim tarafından gerekli yerlere gönderilmemiştir. Bunun dışında revire gitme haklarına kısıtlama getirilerek 15 güne çıkarılmıştır. Nakil istemleri de göz ardı edilmektedir. Bu durumun düzeltilmesi için mağduriyete uğrayan mahpuslarla görüşülmesini ve hukuki destek verilmesini talep ediyorum.” Dedi.

5 Mart 2015’te, Van F Tipi Kapalı Cezaevi’ndeki mahpuslara yönelik hak ihlallerini mektup aracılığı ile kamuoyuna duyaran Agit Aslan isimli siyasi tutuklu, “açlık grevine girme” ve “duvarlarda delik açma” gerekçesiyle 60 tutsağa hücre cezası verildiğini belirtti. Cezaevi idaresinin keyfi bir şekilde hücre cezaları verdiğini, uygulamanın periyodik olarak devam ettiğini ifade eden Aslan “Bir ayın en az 10 günü hücredeyiz” diyerek maruz kaldıkları hak ihlaline dikkat çekti. Aslan ayrıca, verilen hücre cezaları nedeniyle iletişim, görüş ve sosyal etkinlik haklarının engellendiğini kaydetti.

17 Mart 2015’te Tekirdağ 2 Nolu F Tipi Cezaevi’nde tutulan Kenan Avcı’nın, Azadiya Welat Gazetesi’nde yayımlanmak üzere yazdığı “Şorişa Rojawani” başlıklı yazıya cezaevi yönetiminin “sakıncalı olduğu” gerekçesiyle el koyduğu öğrenildi.

Açılım Hukuk Bürosudan Av. Aylin Kırıkçu’nun avukat arkadaşıyla birlikte Amasya E tipi cezaevinde bulunan müvekkilleriyle yaptıkları görüşme notlarını paylaşmışlardır:

“TKP/ML- TİKKO örgütüne üye olmak” suçlamasıyla hüküm özlü olarak Amasya E tipi Ceza ve İnfaz Kurumu’nda kalmakta bulunan müvekkillerimiz Yılmaz Karaaslan ve Mert Yazar ile tarafımca 21 Nisan 2015 tarihinde görüş yapılmış ve cezaevinde yaşanan birtakım hak ihlalleri tarafıma bildirilmiştir. Müvekkillerimizin ifade ettiği üzere, Amasya Ceza İnfaz Kurumu’ndaki mahpuslar hastane sevklerine kelepçe ile çıkarılmakta; bu duruma karşı çıktıklarında darp edilmekte ve muayene olamadan hastaneye geri getirilmektedir. Müvekkillerimizden Yılmaz Karaaslan bu uygulamaya maruz kalmış; Şubat ayı başlarında iki kez darp edilerek sağlık hakkından yoksun bırakılarak ceza infaz kurumuna geri getirilmiştir. Son olarak yine geçtiğimiz hafta benzer bir uygulamayla karşılaşan müvekkilimiz yaptığı telefon görüşmesiyle bu durumu ailesine bildirmiştir. Buna göre müvekkilim hastane sevkine götürülürken yine kelepçeyle götürülmüş; bu sırada darp edilmiş, hastanede kelepçenin çıkarılmasını istediği için yine darp edilmiş; hastane dönüşünde de darp edilerek hücreye atılmak istenmiş; bu sırada diğer mahpusların müdahalesiyle bu durum önlenmiştir. Müvekkilimin sağlık problemleri kritik düzeyde olmasa da diğer mahpuslar açısından tedavi edilmeden getirilme ciddi problemler yaratabilmektedir. Amasya Cezaevinde kimlik olmadan sohbet hakkına çıkılamaması, 5+5 kitap sınırlaması (henüz başlamadı) gibi hak ihlalleri de söz konusudur. Ayrıntılı durum yapılacak görüşmelerle tespit edebilecektir. Nihayetinde 25.05.2015 tarihinde, yani bugün cezaevi müdürü ile yaptığımız telefon görüşmesinde müvekkilimizin karşılaştığı duruma ilişkin bilgi istenilmiş; cezaevi müdürü önce herhangi bir sorun olmadığını beyan etmiş; herhangi bir disiplin cezası olmadığı dolayısıyla hücreye konulmasının mümkün olmadığı bilgisi verilmiştir.  Duruma ilişkin ailelerden aldığımız ayrıntılar kendilerine aktarıldığında ise, müvekkilin hastanede kelepçe meselesinden sorun çıkmış olabileceği, bu durumun jandarmayla ilgili bir problem olduğu ve kendileriyle bir ilgisi bulunmadığı, zaten mevcut bir darp raporunun olduğu; artık savcılık kanallarını ilgilendiren bir durum olduğu belirtilmiştir. Müvekkilimiz bu durumun ilgili sivil toplum örgütlerine bildirilmesini istemekte ve suç duyurusunda bulunacağını beyan etmektedir. Amasya Ceza İnfaz Kurumu’nun bu keyfi uygulamaları ve mahpusları sindirmeye dönük yaklaşımları karşısında bu hak ihlallerinin tarafınızca tespitini ve raporlandırılmasını istemekteyiz.

6 Mayıs 2015’te Osmaniye T Tipi Cezaevi’nde tutulan 26 mahpusa cezaevi yönetiminin, “slogan atarak kapılara vurdukları” gerekçesiyle 11’er gün hücre cezası verdiği öğrenildi.

25 Mayıs’ta derneğimize B.A. tarafından gönderilen mektup: “Akçakale açık cezaevindeyken bana iftira atıp kapalıya aldılar. 14.04.2015 tarihinde 40 gün önce tahliye olmam lazımdı. 3 ay görüş yasağı verdiler diye buradayım hala. 22 Mayısta görüş yasağım bitiyor, bittikten sonra 3 ay kaldırılma süresi varmış o da bittikten sonra 6 ay gözetim süresi varmış. Yani bir iftiradan dolayı beni 1 yıl burada tutacaklar. Evraklarımı gönderiyorum, lütfen bana yardımcı olun.” Dedi.

25 Haziran 2015’te Midyat (Mardin) M Tipi Cezaevi’nde tutulan Mehmet Aktaş’a, havalandırma kapısını bozduğu ve açık tuttuğu gerekçesiyle bir süre belirtmeksizin hücre cezası verildiği ve bir haftadır hücrede tutulduğu öğrenildi.

21 Temmuz 2015’te, İHD Diyarbakır şubemize başvuran Hüseyin Aslan, şu beyanlarda bulundu: “Ağabeyim Hüseyin Ay, yaklaşık 3 yıldır cezaevinde kalmaktadır. 11 yıllık kesinleşmiş cezası var. Yaklaşık 10 aydır Şırnak Kapalı E Tipi Cezaevinde kalmaktadır. İlk Şırnak’a gittiği zaman 2-3 ay herhangi bir sorun yoktu. Ancak sonrasında onu aradığımızda, cezaevi yönetimi bize telefona çıkamadığını, disiplin cezası olduğunu söylediler. Ağabeyimin cezaevinde baskı ve tecrit altında olduğunu düşünüyoruz. Onu cezaevin de ziyaret etme şansımız pek olmadı. Yakın zamanda babamı kaybettiğimiz için ağabeyimizi üzmemek için çok fazla sorunlarını anlatmıyordu. Ancak dün onunla telefonla görüştüğümde, bana cezaevinin baskısı nedeniyle kötü olduğunu söyledi. Açlık grevine başlamış ve psikolojisi kötü olduğu için ağzını dikmiş. Ağabeyimin sağlığından endişeliyiz. Bu konuda sizden hukuki destek sunmanızı talep ediyorum.”

6 Eylül 2015’te Malatya E Tipi Cezaevi’nde açlık grevi yapan 8 mahpusa hücre cezası verildiği öğrenildi.

23 Eylül 2015’te, Muş E Tipi Kapalı Cezaevi’nde 15 Ağustos-15 Eylül tarihleri arasında PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerinden uygulanan tecridin kaldırılması, YPG ve YPJ’lilerin sınır kapılarında bekletilen cenazelerinin teslim edilmesi ve siyasi soykırım operasyonlarının son bulması talebiyle gerçekleştirilen açlık grevine katılan 24 mahpusa cezaevi idaresi tarafından birer ay hak mahrumiyeti cezası verildi.

30 Eylül 2015’te, Van M Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulunan Şerife Karadaş isimli kadın tutuklu, 7 Eylül’de gerçekleştirilen açık görüş bitiminde annesi ile son kez kucaklaşmak istedi. Ancak gardiyanların “Şerefsizler, madem bunu yaptınız üzülmeseydiniz” şeklinde sözlü sataşmada bulunması üzerine Karadaş tepki gösterdi. Bu olay sebebiyle Karadaş ve bir arkadaşına cezaevi idaresi tarafından 2 ay iletişim cezası verildi.  Tutuklu yakınlarından Leyla Acar, yaşanları şöyle anlattı:” Açık görüşün sonlanmasına doğru bir tutsak son olarak annesine sarılmak için gardiyandan izin istedi. Gardiyan izin vermedi ve ardından keyfi olarak tutanak tutacağını söyledi. Bizlerde tutanak tutulmasını gerektirecek bir durumun olmadığını söyledik. Çünkü halen görüş süresi devam ediyordu. Gardiyan ardından tutsakların hepsine dönerek ‘Şerefsizler, madem bunu yaptınız üzülmeseydiniz’ bu lafından sonra orda bunan herkes tepki gösterdi gardiyana. Bu arada ise bir gardiyan gelerek ardından arkadaşını götürdü. Zaten orada bulunan kimse gardiyana fiziki bir müdahalede bulunmadı.”

1 Ekim 2015’te, Mersin E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu C12 koğuşunda kalan 4 siyasi mahpus, idarenin sözlü şiddetine ve keyfi muamelesine maruz kaldıkları öğrenildi. Edinilen bilgilere göre, adli mahpusların kaldığı cezaevinde tutulan 4 siyasi mahpusa Kurban Bayramı günü gardiyanlar tarafından “Müdürün odasına çıkarak elini öpün ve bayramını kutlayın” dendi, mahpusların ise gardiyanların bu söylemi üzerine “Müdür gelsin bizim bayramımızı kutlasın. Kendisine ikramda bile bulunuruz” diyerek, tepki gösterdi. Bunun üzerine cezaevi müdürü tarafından mahpusların haftalık telefon görüşmeleri keyfi bir şekilde engellendi. Bayramdan bu yana telefon görüşmesi yaptırılmayan 4 mahpus, cezaevi idaresiyle görüşmek için defalarca dilekçe vermesine rağmen dilekçeleri işleme konulmadı. Ayrıca telefon görüşmesi yapmak isteyen mahpuslara, gardiyanların hakaretlerde bulunduğu bildirildi.

3 Ekim 2015’te Gardiyanların üst arama uygulamasına itiraz eden Batman M Tipi Cezaevi’ndeki 34 mahpusa birer aylık görüş yasağı ve 7’şer günlük hücre cezası verildiği öğrenildi.

10 Kasım 2015’te Diyarbakır E Tipi Cezaevi’nde tutulan ve hastaneye götürülürken ring aracında darp edilen mahpuslar Fatma Gökhan ve Pınar Kekik’e cezaevi yönetiminin de “görevli memura mukavemet ettikleri” ve “slogan attıkları” iddiasıyla 5’er günlük hücre cezası verdiği öğrenildi.

Sevk/Sürgün Uygulamaları

13 Ocak 2015’te,Metris (İstanbul) T Tipi Cezaevi’nde PKK Davası’ndan tutulan Halit Yavuz ve Bekir Aydoğan’ın talepleri olmamasına rağmen başka mahpusun da bulunmadığı Düzce T Tipi Cezaevi’ne sevk edildikleri öğrenildi.

18 Ocak 2015’te, edinilen bilgilere göre; “Örgüt propagandası yaptığı” iddiasıyla 4 Ekim 2012 tarihinde hakkında 3 yıl ceza verilerek Erzurum H Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderilen Erdi Olhan isimli mahpus, herhangi bir talebi olmamasına rağmen cezası bir yıldan az kaldığı için sadece adli mahpusların tutulduğu Horosan K 2 Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi. 50 gündür adli mahpusların arasında bulunan Olhan, defalarca kendisinin siyasi mahpusların bulunduğu bir cezaevine nakledilmesi için cezaevi idaresine dilekçe vermesine karşın talebi reddedildi. Adli mahpusların kendisine yönelik yaptığı baskı ve hakaretlere dayanamayan Olhan, 15 gün açlık grevinde kaldı.

19 Ocak 2015’te PKK Davası’ndan Ermen (Karaman) M Tipi Cezaevi’nde tutulan 7 mahpusun talepleri olmamasına rağmen Bolu F Tipi Cezaevi’ne sevk edildikleri öğrenildi.

12 Mart 2015’te Taciz ve işkence iddialarının dile getirildiği Van M Tipi Cezaevi’nde tutulan 5 çocuğun, koğuşları ateşe verdikleri iddiasıyla Kalkandere (Rize) M Tipi Cezaevi’ne veya Sincan (Ankara) Çocuk Cezaevi’ne sürgün edildikleri öğrenildi.

14 Mart 2015’te, Van’da 2012 yılında “örgüte yardım yataklık ettiği” gerekçesiyle tutuklanan yüzde 80 felçli hasta mahpus Mehmet Emin Akdağ, cezasının bitimine az bir süre kaldığı için Elbistan E Tipi Kapalı Cezaevi’nden Gürpınar Cezaevi’ne nakledildi. Yüzde 80 felçli olması nedeniyle tekerlekli sandalyede yaşam mücadelesi veren Akdağ, Gürpınar Savcılığı’na yaptığı Şartlı Tahliye başvurusuna rağmen yasadan yararlanamıyor. Üç ay sonra cezası bitecek olan Akdağ’a savcılık tarafından Pişmanlık Yasası’nın dayatıldığı kaydedildi.

17 Mart 2015’te, te, Van M Tipi Kapalı Cezaevi’nde 12 Mart’ta, adli mahpuslarla çıkan kavgada koğuştaki yatakları ateşe verdikleri gerekçesiyle siyasi 5 çocuk mahpus hakkında soruşturma açıldı. Soruşturma devam ederken, 5 çocuk Rize ve Ankara’daki cezaevlerine sürgün edildi.

30 Mart 2015’te Maltepe (İstanbul) Açık Cezaevi’nde tutulan Mehmet Salih Atmaca’nın (60) talebi olmaksızın Devrek (Zonguldak) Açık Cezaevi’ne sevk edildiği öğrenildi. Ailesi, Mehmet Salih Atmaca’nın Özgür Gündem ve Azadiya Welat gazetelerini okuduğu için defalarca baskıya maruz kaldığını ve buna bağlı olarak sürgün edildiğini savundu.

14 Nisan 2015’te Şanlıurfa E Tipi Cezaevi’nde tutulan ve yaralı gözünün tedavisi için Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne gönderilen Erkin Selanik’in hastanede mahkûm koğuşu olmaması nedeniyle cezaevine gönderildiği ve sonra da talebi olmamasına rağmen Osmaniye T Tipi Cezaevi’ne sevk edildiği öğrenildi. Erkin Selanik, Kobanê’nin yeniden inşası çalışmaları sırasında IŞİD saldırısıyla yaralanarak Türkiye’ye dönmüş ve Şanlıurfa’da tedavi gördüğü hastanede “yasadışı örgüt üyesi olduğu” suçlamasıyla 17 Mart 2015’te tutuklanmıştı. Erkin Selanik’in bu suçlamadan yargılanmasına Şanlıurfa 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 26 Haziran 2015’te başlanacak.

20 Nisan 2015’te Burhaniye (Balıkesir) T Tipi Cezaevi’nde siyasi suçlamalarla tutulan tek mahpus olan ve bu nedenle bir başka cezaevine sevki edilmeyi talep eden İnan Şimşek’in dilekçelerine yanıt verilmemesi üzerine 10 gün önce açlık grevine başladığı ve sağlık sorunları oluşmaya başladığı öğrenildi.

21 Nisan 2015’te Van F Tipi Cezaevi’nde tutulan ve ailesiyle görüşebilmek için Mersin civarında bir cezaevine naklini isteyen Özgür Eksik’in talebinin yanıtlanmaması nedeniyle 42 gün önce açlık grevine başladığı öğrenildi.

10 Mayıs 2015’te, Bingöl’de 9 Ekim 2014 tarihinde 2 polisin yaşamını yitirdiği Bingöl Emniyet Müdürü Atalay Ürker’e yönelik saldırıyla bağlantısı olduğu iddiasıyla tutuklanan Umut Savaş Koçyiğit, geçen Pazartesi günü Erzurum Oltu T Tipi Kapalı Cezaevi’ne sürgün edildi. 10 Nisan günü tutuklanan Koçyiğit, “örgüt üyesi” oldukları gerekçesi ile tutuklanan iki kişi ile birlikte Bingöl M Tipi Kapalı Cezaevi’nde kalıyordu. Görüş günü Oltu’ya sürgün edilen Koçyiğit ve iki arkadaşının adli tutuklular içerisine konulduğu belirtildi. Oltu Cezaevi’nde siyasi mahpusların bulunmadığı ve tüm mahpusların adli olduğu belirtildi.

20 Mayıs 2015’te Edinilen bilgiye göre, Silivri 2 Nolu L Tipi, Ümraniye T ve E Tipi ile Metris T Tipi cezaevlerinde bulanan 37 PKK ve KCK davası mahpusu, gece saatlerinde Silivri 9 Nolu F Tipi Cezaevi’ne götürüldü. TUAD’dan alınan bilgilere göre; Silivri 2 Nolu L Tipi Cezaevi’nde tutulan siyasi mahpuslardan Gazeteci Mikail Barut, Cesim Yıldırım, Ercan Atay, Mehmet Beyazıt, Mahsun Tuman, Selçuk Yıldızhan, Ümraniye E Tipi Cezaevi’nden 12 PKK davası mahpusu, Ümraniye T Tipi Cezaevi’nden 16 mahpus, Metris T Tipi Cezaevi’nden ise 3 mahpusun sürgün edilerek yeni açılan Silivri 9 Nolu Cezaevi’ne götürüldüğü öğrenilirken, TUAD Başkanı Arif Yılmaz, Marmara bölgesinde bulunan cezaevlerindeki tüm PKK davası mahpusları ile siyasi mahpusların yeni açılan Silivri 9 Nolu Cezaevi’ne götürülmesi gibi bir planın devreye sokulduğunu söyledi. Yılmaz, ailelerden aldıkları bilgiye göre, Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’nde kalan kadın siyasi mahpusların da Silivri’ye sevkinin gündemde olduğunu ifade etti.

19 Haziran 2015’te Osmaniye T Tipi Cezaevi’nde tutulan Sinan Gül adlı mahpusun milletvekili seçimlerinden 2 gün önce cezaevi müdürü ile görüştürülme bahanesiyle koğuşundan çıkarılarak Hacılar (Kırıkkale) F Tipi Cezaevi’ne sevk edildiği öğrenildi. Sinan Gül’ün sevk sırasında askerler ve gardiyanlar tarafından darp edildiği, cezaevi girişinde de çıplak arama uygulamasına zorlandığı belirtildi.

26 Haziran 2015’te Siirt E Tipi Cezaevi’nde “yasadışı örgüt üyesi oldukları” suçlamasıyla tutulan İ.A. (17), M.E. (17) ve A.C. (17) adlı 3 çocuğun ailelerinden ve avukatlarından habersiz bir şekilde Siverek (Şanlıurfa) T Tipi Cezaevi’ne sevk edildikleri öğrenildi.

6 Temmuz 2015’te Osmaniye 2 Nolu T Tipi Cezaevi’nde tutulan 3 mahpusun “milletvekili seçimleri üzerine sohbet edeceğiz” denerek koğuşlarından çıkarıldıkları ve zorla başka cezaevlerine sevk edildikleri öğrenildi.

14 Ağustos 2015’te, Şırnak T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda bulunan 7 yılı aşkın bir süredir behçet hastalığına yakalanan Meryem Abi adlı siyasi mahpus, tedavi edilmediği gibi sürgüne ve kötü muameleye tabi tutuluyor. Cezaevi koşullarından kaynaklı hastalığı ilerleyen Abi, tedavi için sevk edildiği Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tedavi edilmeden bulunduğu cezaevine geri gönderildi. Ağzında boğazına kadar yaralar içinde kalan ve bu yüzden beslenemeyen Abi’nin hastalığı vücudunun geri kalan bölümlerinde hızla yayılıyor. Abi’nin arkadaşları ve ailesi, özellikle Diyarbakır’daki doktorların tutumlarından şikayetçi olurken, “formalite icabı” yapılan tedavinin de Abi’nin durumunu daha da ağırlaştırdığını ifade ediyor. Ayrıca arkadaşları Abi’nin mevcut haliyle yeniden cezaevine gönderilerek ölüme terk edildiğini belirterek duyarlılık çağrısı yaptı.

19 Ağustos 2015’te Şanlıurfa E Tipi Cezaevi’nde talepleri olmamasına rağmen Osmaniye 2 Nolu T Tipi Cezaevi’ne sevk edilen 7 mahpusun cezaevine girişte yapılmak istenen çıplak arama uygulamasına karşı çıktıkları için darp edildikleri öğrenildi.

20 Ağustos 2015’te Kürkçüler (Adana) F Tipi Cezaevi’nde tutulan 28 mahpusun istekleri dışında Hacılar (Kırıkkale) F Tipi Cezaevi’ne sevk edildikleri öğrenildi.

22 Ağustos 2015’te Urfa E Tipi Kapalı Cezaevi’nden Osmaniye T2 Kapalı Cezaevi’ne 19 Ağustos’ta hiçbir gerekçe gösterilmeden keyfi bir şekilde sürgün edilen ve isimleri öğrenilemeyen 7 siyasi mahpusun sürgün sırasında darp edildiği öğrenildi. Ring araçlarına zorla bindirilen siyasi mahpusların Osmaniye T2 Kapalı Cezaevi’nde de kötü muamele ve işkenceye maruz kaldıkları belirtildi. Mahpuslara cezaevi girişinde gardiyanlar tarafında çıplak arama dayatıldığı ve bunu kabul etmedikleri için ise feci bir şekilde darp edildikleri bildirildi.

23 Ağustos 2015’te Şanlıurfa E Tipi Cezaevi’nde tutulan 26 mahpusun Antalya L Tipi Cezaevi’ne sevk edildikleri öğrenildi.

24 Ağustos 2015’te Urfa ve ilçelerinde gözaltına alınıp tutuklanan mahpuslar, sürgün edilmeye devam ediliyor. Urfa E Tipi Kapalı Cezaevi’nde kalan Bozan Demir, Ferit Ak, Ömer Kılıç, Murat Abik, Mehmet Naci Yılmaz, Sedat Aydın, İrfan Oğur, Sabri Aydın ve Mehmet Yılmaz geçtiğimiz hafta Osmaniye T Tipi Cezaevi’ne sürgün edilmişti. Gece yarısı da aynı cezaevinde kalan Yasin Çağan, Mehmet Karakurt, İbrahim Yıldızer, Veysi Tekin, İbrahim Halil Çevik, Sefer Kip, Abdulkadir İpek, Baran İpek ve Mehmet Binici’nin de aralarında bulunduğu 26 mahpus, Antalya L Tipi Cezaevi’ne sürgün edildi.

24 Ağustos 2015’te, Diyarbakır’ın Sur ve Silvan ilçelerinde özyönetimin ilanında bulundukları gerekçesiyle tutuklanan Silvan ve Sur belediyesi eşbaşkanları, Ankara ve Kırıkkale cezaevlerine sürgün edildi. Tutuklanan Sur Belediyesi Eşbaşkanı Seyit Narin ve DBP Sur İlçe Eşbaşkanı Ali Rıza Çiçekli Kırıkkale F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’ne, Sur Belediyesi Eşbaşkanı Fatma Şık Barut, Silvan Belediyesi Eşbaşkanı Yüksel Bodakçı ve Kadın Akademisi çalışanı Güneş Ölmez ise Ankara Sincan Cezaevi’ne gönderildi.

24 Ağustos 2015’te, Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulanan 50 siyasi tutuklu ve hükümlü, Türkiye’nin değişik kentlerinde bulanan (Rize, Gümüşhane, Bayburt ve Giresun) cezaevlerine sürgün edildi.

30 Ağustos 2015’te Diyarbakır D Tipi Cezaevi’nde tutulan yaklaşık 100 kadar mahpusun Karadeniz Bölgesi’ndeki cezaevlerine sürgün/sevk edildikleri öğrenildi.

31 Ağustos 2015’te, Mardin E Tipi Kapalı Cezaevinde bulunan HDP Nusaybin İlçe Eşbaşkanı Sabiha Gündüz, DBP Nusaybin ilçe yöneticisi Erhan Dinç, MEYA-DER Nusaybin Şube Başkanı Salih Cebe ve Nusaybin Devrim Mahallesi Halk Meclisi Eşbaşkanı Muhsin Aksan, Sincan ve Kırıkkale F Tipi Cezaevlerine sürgün edildi.

31 Ağustos 2015’te, Adıyaman E Tipi Cezaevi’nde bulunan Hayrettin Kahraman, Orhan Kara, Fehmi Yıldız ve Hasan Çatal, İbrahîm Dengi, İrfan Hekimoglu, İsmail Taş, Şenol Yoldaş, Serkan Güngor isimli siyasi tutuklu ve hükümlüler,  İzmir Şakran F-1 Tipi, Kocaeli Kandıra F-1 Tipi ve Kocaeli Kandıra F-2 Tipi Cezaevlerine sürgün edildi.

2 Eylül 2015’te Diyarbakır D veya E Tipi cezaevlerinde tutulan toplam 194 mahpusun Karadeniz Bölgesi’ndeki cezaevlerine sürgün/sevk edildikleri öğrenildi.

2 Eylül 2015’te, Mardin’in Nusaybin ilçesinde, “Örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklanan Nusaybin Belediye Eşbaşkanı Sara Kaya ile DBP Nusaybin İlçe Eşbaşkanı Zinnet Ağlan, tutuldukları Mardin E Tipi Kapalı Cezaevi’nden Ankara Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’ne sürgün edildi.

2 Eylül 2015’te, Haber takibi için geldikleri Diyarbakır’da gözaltına alındıktan sonra çıkarıldıkları mahkemece, “Silahlı örgüt içindeki hiyerarşiye dahil olmamakla birlikte bilerek ve isteyerek yardım etmek” iddiasıyla tutuklanan VICE News adlı internet haber kanalında görev yapan Jacop Philip John Gingell-Hanrahan adlı muhabir ve Philip John Pendlebury adlı kameraman ile Muhammed İsmail Resul adlı çevirmenleri, Adana Kürkçüler Cezaevi’ne sürgün edildi.

2 Eylül 2015’te, Batman M Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan 29 siyasi tutuklu Türkiye’de bulanan farklı cezaevlerine (Balıkkesir L Tipi, Kocaeli 1 Nolu F Tipi, Tekirdağ 2 Nolu F Tipi, Bandırma 1 Nolu T Tipi) sürgün edildi.

3 Eylül 2015’te Şırnak T Tipi Cezaevi’nde açlık grevi yapan 12 mahpusun farklı cezaevlerine sevk edildikleri öğrenildi.

14 Eylül 2015’te, Batman M Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan 30 Kürt siyasi mahpus bilinmeyen bir gerekçeyle Türkiye’de bulanan farklı cezaevlerine sürgün edildi.

18 Eylül 2015’te, Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi’nde kalan PKK davası tutuklu ve hükümleri Sayaş Sayak, Abdulkadir Dağ, Mefair Aydın ve ismi öğrenilemeyen 1 bir kişi, İzmir’in Menemen ilçesinde bulanan Kapalı Cezaevi’ne sürgün edildi.

20 Eylül 2015’te, 21 Ağustos tarihinde Kırıkkale F Tipi Kapalı Cezaevi’ne 28 mahpusun sürgün edildiği Adana Kürkçüler F Tipi Kapalı Cezaevi’nde bu kez 11 siyasi mahpus, hiçbir gerekçe gösterilmeden Tekirdağ F Tipi Kapalı Cezaevi’ne sürgün edildi.

20 Eylül 2015’te Kürkçüler (Adana) F Tipi Cezaevi’nde tutulan 11 mahpusun talepleri olmamasına rağmen Tekirdağ F Tipi Cezaevi’ne sevk edildikleri öğrenildi.

4 Ekim 2015’te, Batman’ın Sason ilçesinde 18 Eylül’de başlatılan askeri operasyon ve çıkan çatışmalarda ölümlerin olmaması için canlı kalkan olarak giden ve askerler tarafından gözaltına alındıktan sonra tutuklanan 26 kişi Batman M Tipi Cezaevi’nden farklı cezaevlerine sürgün edildiği belirtildi. Batman M Tipi Cezaevi’nde bulunan aralarında Batman Belediye Eşbaşkanı Gülistan Akel, DBP Batman İl Eşbaşkanı Mehmet Candemir ve Songül Kızıl ile HDP İl Eşbaşkanı Rojda Sürücü’nün de bulunduğu 26 mahpus Kırıkkale ve Sincan cezaevlerine sürgün edildiği kaydedildi. Kadın mahpusların Sincan, erkek mahpusların ise Kırıkkale cezaevine sürgün edildiği öğrenildi.

6 Ekim 2015’te, Malatya E Tipi Cezaevi’nde bulunan 9 siyasi mahpusun dün başka cezaevlerine sürgün edildiği öğrenildi. Alınan bilgilere göre, Malatya E Tipi Cezaevi’nde bulunan Mehmet Yiğit, Diyadin Ablak, Ferhat Pervane Tokat, Gaffar Bayram, Aydın Kara, Yasin Erkmen’in Karaman Cezaevine, Mahsun Yel, Emre Saldaz, Ahmet Güven’in ise Ermenek Cezaevi’ne sürgün edildiği öğrenildi.

13 Ekim 2015’te, Yaşadığı sağlık sorunları nedeniyle tutulduğu Ankara Sincan 1 Nolu F Tipi Cezaevi’nden tedavisinin yapılabilmesi için insan hakları savunucularının tepkileri üzerine kısa bir süre önce Metris Cezaevi’nde sevk edilen hasta mahpus Yılmaz Kahraman, bu kez de Silivri Cezaevi’ne sürgün edildi. Beynindeki tümör bulunması ve tedavisinin engellenmesi nedeniyle görme yetisini kaybeden ve iki böbreği

iflas eden Kahraman, ameliyat olmayı beklerken sürgüne gönderildi.

13 Ekim 2015’te, Van’ın Erciş ilçesinde Suruç katliamı protestolarında polise taş attıkları gerekçesiyle 26 Temmuz’da tutuklanan ve Van M Tipi Kapalı Cezaevi’nde konulan Jiyan E. (15), Cahit K. (17) ve Adem (16) adlı çocuklar Ankara’ya sürgün edildiği ortaya çıktı. Görüş için cezaevine giden çocukların aileleri, çocuklarıyla görüştürülmedi.

20 Ekim 2015’te, Van’ın Erciş ilçesinde 12 Ekim günü,  “özyönetim” ilanı basın açıklamasına katıldıkları gerekçesiyle Türk Ceza Kanunu’nun 302’nci maddesi kapsamında tutuklanan Erciş Belediye Eşbaşkanı Diba Keskin, tutuklu bulunduğu Bitlis M Tipi Kapalı Cezaevi’nden Ankara’ya sürgün edildi.

21 Ekim 2015’te Hakkâri Cezaevi’nde tutulan 16 mahpusun talepleri olmamasına rağmen farklı illerdeki cezaevlerine sürgün edildikleri öğrenildi.

22 Ekim 2015’te, Van M Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan Lokman Aslan, İzzetin Eren, İbrahim Şen, İbrahim Engin, Mustafa Akbal, Erdem Atkı, Erdal Temel, Serhat Karasu, Özgür Eksik, Yusuf Yaşar ve Zeki Karayazı isimli siyasi tutuklular, Rize Kalkandere L Tipi Kaplı Cezaevi’ne sürgün edildi.

24 Ekim 2015’te, Adıyaman E Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan Mehmet Şirin Durdu, Necati Çepik ve Barış Coşkun isimli siyasi tutuklular, Osmaniye 2 Nolu T Tipi Cezaevi ve Kırıkkale F Tipi Cezaevi’ne sürgün edildi.

15 Kasım 2015’te, Mersin E Tipi Cezaevi’nden İskenderun M Tipi Kapalı Cezaevi’ne 4 Kasım’da sürgün edilen mahpuslara asker ve gardiyanların işkence yaptığı iddia edildi. İskenderun’da tutuklu bulunan Cahit Baybaris, Agit Tekin, Mahmut Yıldızbakan ve Salih Ahmed, telefonla aradıkları ailelerine, önceki gün cezaevi idaresi, gardiyanlar ve askerlerin siyasi mahpuslara işkence yaptığını ve birçok mahpusun ağır yaralandığını aktardı. Ailelerin verdiği bilgiye göre, mahpuslar cezaevi idaresince sorgulandı, sorgu esnasında mahpuslara işkence yapıldı ve çok sayıda mahpus yaralı bir şekilde tek kişilik hücrelere atıldı.

18 Kasım 2015’te Kaldıkları Şırnak T Tipi Cezaevi’nden tedavileri için Van M Tipi Cezaevi’ne getirilen İzzet Sevilgen, Selahattin Kılınç, Hikmet Kara, Emin Sosin, Ramazan Özyiğit, Rıdvan Tanış ve Mehmet Tosun adlı 7 hasta mahpusun Erzurum H Tipi Cezaevi’ne sürgün edildikleri öğrenildi.

26 Kasım 2015’te, Elazığ E Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan Maoist Komünist Partisi’nden tutuklu (MKP) iki mahpus sürgün edildi. Sevinç Sönmez, Bahar Demir, Aysel Koç ve Alev Yarar isimli mahpuslar cezaevinde gardiyanlar tarafından darp edildikten sonra Bahar Demir ve Aysel Koç, Bayburt M tipi Cezaevi’ne sürgün edildi.

28 Kasım 2015’te, Erzurum H Tipi Kapalı Cezaevi’ndeki 5 mahpusun, 2 gün önce ring aracıyla Kocaeli ve İstanbul’daki cezaevlerine sürgün edildiği öğrenildi. Hamza Bulut, Ayhan Kurtulan, Ayhan Erkmen isimli siyasi mahpuslar Kocaeli Kandıra 1 Nolu F Tipi Kapalı Cezaevi’ne, Yorgun Bektaşoğlu ve Kani Çelik ise İstanbul Silivri Cezaevi’ne sürgün edildiği öğrenildi.

2 Aralık 2015’te, Şırnak T Tipi Cezaevi’nde kalan 3’ü kadın 21 siyasi mahpus, yaşadıkları hastalıkların tedavisi ve raporlaştırılması için bir süre önce geçici olarak Van M Tipi Cezaevi’ne sevk edildi. Ancak rapor işlemleri bittikten sonra geldikleri Şırnak T Tipi Cezaevi’ne geri dönmeyi bekleyen hasta mahpuslar, Karadeniz’in farklı illerine sürgün edilmeye başlandı.

7 Aralık 2015’te, Antalya L Tipi Cezaevi’nde tutulan üniversiteli kadın mahpuslar Mizgin Özer ile Emine Parlayan, ailelerine ve avukatlarına haber verilmeden İzmir Şakran Cezaevi’ne sürgün edildi.

23 Aralık 2015’te, Adalet Bakanlığı’nın küçük ilçelerdeki cezaevlerini kapatma kararı üzerine Diyarbakır’ın Bismil, Çınar, Hazro, Lice ve Silvan ilçelerindeki cezaevleri kapatıldı. Bismil’de 28, Çınar’da 7, Hazro’da 21, Lice’de 24 ve Silvan’da 22 olmak üzere toplam 102 tutuklu ve hükümlü Diyarbakır’daki cezaevlerine nakledildi.

Cezaevlerinde Eylemler

16 Ocak 2015’te, Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi’nde dağıtılan akşam yemeğinden kaynaklı 10’u çocuk çok sayıda mahpusun zehirlendiği belirtildi. Mahpuslar, cezaevi revirinde yapılan kontrollerinin ardından koğuşlarına gönderildi.

21 Şubat 2015’te Şakran (İzmir) 3 Nolu T Tipi Cezaevi’nden Mardin E Tipi Cezaevi’ne talebi doğrultusunda sevki çıkan fakat Osmaniye 2 Nolu T Tipi Cezaevi’ne gönderilen Mehmet Ali Kapar’ın 36 gün önce başlattığı açlık grevi eylemini süresiz açlık grevi eylemine dönüştürdüğü öğrenildi.

17 Mart 2015’te, te, Van M Tipi Kapalı Cezaevi’nde 12 Mart’ta, adli mahpuslarla çıkan kavgada koğuştaki yatakları ateşe verdikleri gerekçesiyle siyasi 5 çocuk mahpus hakkında soruşturma açıldı. Soruşturma devam ederken, 5 çocuk Rize ve Ankara’daki cezaevlerine sürgün edildi.

12 Nisan 2015’te Kandıra (Kocaeli) T Tipi Cezaevi’ndeki A-28 koğuşunda tutulan mahpuslar talep ettikleri cezaevlerine nakillerinin yapılmadığı gerekçesiyle isyan çıkararak koğuştaki eşyaları ateş verdiler. Yangın nedeniyle ölen veya yaralanan olmadığı bildirildi.

20 Nisan 2015’te Burhaniye (Balıkesir) T Tipi Cezaevi’nde siyasi suçlamalarla tutulan tek mahpus olan ve bu nedenle bir başka cezaevine sevki edilmeyi talep eden İnan Şimşek’in dilekçelerine yanıt verilmemesi üzerine 10 gün önce açlık grevine başladığı ve sağlık sorunları oluşmaya başladığı öğrenildi.

21 Nisan 2015’te Van F Tipi Cezaevi’nde tutulan ve ailesiyle görüşebilmek için Mersin civarında bir cezaevine naklini isteyen Özgür Eksik’in talebinin yanıtlanmaması nedeniyle 42 gün önce açlık grevine başladığı öğrenildi.

23 Temmuz 2015’te Manisa E Tipi Cezaevi’nde PKK Davası’ndan tutulan 3 mahpusun cezaevinde maruz kaldıkları hak ihlallerini protesto etmek amacıyla süresiz ve dönüşümsüz açlık grevine başladıkları öğrenildi.

26 Ağustos 2015’te, Burhaniye E Tipi Cezaevi’nde açlık grevi yapan Mehmet Adıyaman ve Sinan Şimşek’in tek kişilik hücrelere alındıkları ve B-12 vitamini almalarının engellendiği bildirildi.

27 Ağustos 2015’te Edirne F Tipi Cezaevi’nde açlık grevi yapan mahpuslara cezaevi yönetiminin görüş yasağı, telefon etme yasağı gibi disiplin cezaları vermeye başladığı öğrenildi.

31 Ağustos 2015 itibariyle Tekirdağ 1 Nolu T Tipi Cezaevi’nde 27 mahpusun 3’er kişilik gruplar halinde 10’ar günlük açlık grevi yaptıkları, cezaevi yönetiminin ise gerekçe göstermeksizin koğuş araması yaptığı ve ortak kullanım alanlarına çıkılmasına izin vermediği öğrenildi.

31 Ağustos 2015 itibariyle Tekirdağ 1 ve 2 Nolu F Tipi cezaevlerindeki toplam 90 mahpusun 9’ar kişilik gruplarla 10’ar günlük açlık grevi eyleminde de cezaevi yönetiminin ortak alanları kullandırmadığı ve gerekli vitaminleri vermediği bildirildi.

31 Ağustos 2015 itibariyle Silivri 5 Nolu L Tipi Cezaevi’nde mahpusların 4’er kişilik gruplar halinde, 9 Nolu L Tipi Cezaevi’nde ise 9’ar kişilik gruplar halinde açlık grevi yaptıkları öğrenilirken, her iki cezaevinde de yine koğuş baskınları yapıldığı bildirildi.

17 Kasım 2015’te Kandıra (Kocaeli) 1 Nolu Cezaevi’nde tutulan vegan mahpus Osman Evcan’ın kendisine gönderilen gıda paketlerine cezaevi yönetiminin talimatıyla el konulmasını protesto etmek için açlık grevine başladığı öğrenildi.

30 Kasım 2015’te, Kandıra 1 Nolu F Tipi Cezaevi’nde bulunan Osman Evcan isimli anarşist mahpus, vegan beslenme hakkı için 10 Kasım’dan açlık grevine başladı. 1992’de “yasadışı örgüt üyeliği” suçlamasıyla tutuklanarak müebbet hapis cezası alan ve 23 yıldır cezaevinde bulunan Evcan, daha önce yine kendi mücadelesi sonucunda elde ettiği vegan beslenme hakkı cezaevi yönetimi tarafından keyfi şekilde engellendiği için açlık grevi başlattığı öğrenildi.

Cezaevlerinde Genel Koşullar

16 Ocak 2015’te, Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi’nde dağıtılan akşam yemeğinden kaynaklı 10’u çocuk çok sayıda mahpusun zehirlendiği belirtildi. Mahpuslar, cezaevi revirinde yapılan kontrollerinin ardından koğuşlarına gönderildi.

23 Şubat 2015’te, İHD İstanbul şubemize gelen D.K.: “Kardeşim Ümraniye E tipi cezaevinde İşçi koğuşunda tekstil işçisi olarak çalışmaktadır. Cezaevi yönetimi çalışma saatlerini keyfi olarak değiştirmekte çalışma saatlerine karşı gelenlere hukuksuz davranışlar sergilemektedirler. Kardeşim işten çıkartılmış koğuşlarında baskı ve şiddete maruz kalmıştır. Cezaevi yönetiminin bu uygulamalarına karşı açlık grevi başlatmışlar bunun için yazdıkları dilekçeler yönetim tarafından gerekli yerlere gönderilmemiştir. Bunun dışında revire gitme haklarına kısıtlama getirilerek 15 güne çıkarılmıştır. Nakil istemleri de göz ardı edilmektedir. Bu durumun düzeltilmesi için mağduriyete uğrayan mahpuslarla görüşülmesini ve hukuki destek verilmesini talep ediyorum.” Dedi.

23 Ocak 2015’te, İHD İstanbul şubemize gelen H.Y’nin annesi A.Y.: “Metris cezaevinden 6 Ocak 2015 günü Düzce cezaevine gönderildi. Aramalar günlük yapılıyor. Siyasi olarak 2 kişilik hücrelerde 4 kişi kalıyor. Cezaevine ulaşım koşulları çok zor, taksiyle gitmek zorunda kalıyoruz. Ziyaret saatleri yarım saat, kitap verilmiyor, ziyaretçilere kötü davranılıyor (aramalar insanlık onurunu incitecek şekilde yapılıyor). Oğlum hükümlü (30 yıl cezası var), can güvenliği açısından ve ulaşım zorluğundan sevkinin yapılmasını istiyoruz.” Dedi.

28 Ocak 2015’te, İHD İstanbul şubemize gelen S.Z.’nin annesi A.K.: “Oğlum, M.B. isimli gardiyan tarafından psikolojik baskı, ölüm tehdidi, fiziki işkence görüyor. Oğluma TV, yemek masası, dolap verilmemektedir. Diğer mahpuslarda soğuk ve rutubetli odalarda yatırılmaktadırlar. Oğlumun can güvenliği yok. Sevkinin İstanbul’a yapılmasını istiyorum.” Dedi.

30 Ocak 2015’te, İHD Diyarbakır şubemize Diyarbakır D Tipi Cezaevinden başvuran Veysi Akar, şu beyanlarda bulundu: “Ben yaklaşık 17 yıldır Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevinde tutuklu olarak kalmaktayım. 24.11.2014 tarihinde Diyarbakır aile mahkemesine bir dilekçe ile başvuruda bulunup, eşimle yaşadığım sorunları belirtip, yaşadığım sorunlardan kaynaklı eşimden boşanmak istediğimi belirttim. Boşanma davası açılması talebinde bulundum. Ancak 17.12.2014 tarihinde Diyarbakır 1. Aile Mahkemesinin dilekçeme verdiği cevapta boşanma davası açma hakkım olmadığını, davayı ancak vasim veya avukatımın açabileceğini söylüyor. Oysaki vasi hükümlü olunduktan sonra atanıyor. Ben hükümlü değilim, hala kesinleşmiş veya aldığım bir ceza yoktur. Dolayısıyla peşinen bir hükme gidilerek masumiyet maddesi çiğnenmiştir. Dava açabilme hakkım elimden alınmıştır. Bu nedenle vasim yoktur. Ailemde bana sahip çıkmadığı için avukatta tutamıyorum. Bu durum beni tam bir çıkmaza sokmuştur. Uzun zamandır çok ciddi psikolojik sorunlar yaşıyorum. Şimdi bu durumda yaşanınca tam uçurumun kenarına itildim desem yerinde olacaktır. Bu nedenle yaşanan bu hukuksuzluğu giderip, yoluma devam edebilmem için sizden bu konuda hukuki yardım talep ediyorum.”

7 Şubat 2015’te, İHD Van şubemize başvuruda bulunan Derviş Abukan, şu beyanlarda bulundu: “Adana Karataş Cezaevinde geçen yıl görüş günlerinde birbirimize kavuşmayalım diye masaları yere sabitlediler. Şimdi görüşe gittiğimizde görüş saatlerinin 45 dakikadan 30 dakikaya indirildiğini öğrendik. Bundan dolayı mahkumlar görüşe çıkmama kararı almış bulunmaktadır. Bundan durumun derneğiniz aracılığı ile kamuoyu ile paylaşılmasını talep ediyorum.”

7 Şubat 2015’te, Diyarbakır İHD şubemize başvuran Şırnak T Tipi Kapalı Cezaevinden 18 Kişi adına M. Şefik Uçman, şu beyanlarda bulundu: “Açıldığından beri yaklaşık 10 ay geçmesine rağmen cezaevinin kurumsal olarak hükümlü/tutukluların ihtiyaçlarını karşılaması hiç düşünülmemektedir. Cezaevi idaresinin izlediği bu hukuk ve insanlık dışı politika biz hükümlü ve tutukluları ciddi anlamda hayati sorunlarla baş başa bırakmıştır. Bu hayati sorunların çözülmesi için defalarca kurum müdürlüğü ile görüşmemize rağmen sorunlarımız çözülmemiş ve zamana yayılarak daha da derinlik kazanmış ve ciddi sorunlara yol açmıştır. Keyfiyetçilik ve hukuksuzluk söz konusudur. Bu çerçevede yaşadığımız sorunları kısaca sizlere aktaracak olursak; revir ve hastane sevklerimiz aylarca bekletildiği gibi tedavi olma koşulları sağlanmamaktadır. Her gün kurumda bir doktorun bulunması hayati önemdeyken; doktor ya haftada bir gelmekte ya da aylarca gelmemektedir. Acil durumlarda çağrılan 112 de hiçbir müdahalede bulunmayarak adeta hükümlü ve mahpusları “kaderine terk etme “ gibi hukuksuz ve insanlık dışı bir politika işlemektedir. Dışarıdan ailelerimiz tarafından gönderilen koli, dergi ve mektuplarımız personelin keyfi yaklaşımlarına bırakılarak aylarca bekletilmekte ve bu şekilde dışarıyla bağlantımız kesilmeye çalışılmaktadır. Cezaevi açıldığından beri su sorunu yaşamaktayız. Günde 3 sefer verilen soğuk su temel ihtiyaçlarımız karşılanmamakta ve yaşamımızı ciddi bir şekilde etkilemektedir. Sıcak su ise haftada 2 sefer 30-40 dakika verilerek temizlik (çamaşır, banyo vb) ihtiyaçlarımızı karşılamamaktadır. Bu durum hastalığa davetiye çıkarmaktadır… Yukarıda özetle söz ettiğimiz beyanlar doğrultusunda, Şırnak T Tipi Kapalı Cezaevinde yaşanan hak ihlallerinin derhal sonlandırılması amacı ile gerekli işlemlerin yapılmasını ve sorumlular hakkında Kamu davası açılmasını amacı ile soruşturma başlatılmasını talep ederiz. M.Şefik UÇKAN, Halil İRMEZ, Adem GÖLÇE, Nurettin BAŞARAN, Kamil DOĞAN, Sinan AKIL, Emin AKIL, İskan ÇELİK, Mehmet KANIT, Abdulcabbar İĞDİ, Ahmi ELÇİ, Fethullah BANAR, Sedat ÇAYIR, Kadir AYDEMİR, Sıddık BATUR, Süleyman KATAR, Sait ÇAĞDAVUL, İzzettin YILDIZ…”

9 Şubat 2015’te, Cezaevinde PKK davasından tutuklu bulunan Lokman Aslan’ın, gördüğü cilt kanseri tedavisi sırasında yaşamını yitiren eşi Lale Aslan’ın cenaze törenine katılmasına izin verilmedi.

23 Şubat 2015’te, Siirt E Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulunan 90 siyasi kadın ve erkek mahpus, cezaevlerindeki hak ihlallerini gerekçe göstererek bir hafta aile görüşüne çıkmama kararı aldı. Alınan kararının gerekçelerini açıklamak üzere görüş kabinine gelen bir temsilcinin aktarımlarına göre; Cezaevindeki mahpus sayısının arttığı, sayının artması sebebiyle de koğuşlarda hijyenik ortam sağlayamadığı, 5 ağır hasta mahpus olmasına rağmen cezaevinde hala doktor bulunmadığı öğrenildi.

20 Nisan 2015’te Şakran (İzmir) Kadın Cezaevi’nde tutulan ve müebbet hapis cezası verilen mahpusların koğuşlarının gece dahil olmak üzere saat başı kontrol edildiği ve gardiyanların kadınları uyandırarak “iyi misin?” diye sordukları öğrenildi. Cezaevi yönetiminin bu uygulamaya 2014 yılında bir mahpusun intihar etmesini gerekçe gösterdiği bildirildi. Uygulamanın başta yarım saatte bir şeklinde olduğu daha sonra saat başına düşürüldüğü belirtildi.

21 Nisan 2015’te Elbistan (Kahramanmaraş) E Tipi Cezaevi’nde tutulan yakınlarının görüşüne giden kadın ziyaretçilere cezaevi yönetiminin çıplak arama işkencesini uyguladığı öğrenildi. Konuyla ilgili açıklama yapan İnsan Hakları Derneği (İHD) şubesi, kadınlara dayatılan uygulamaya “güvenlik” gerekçesinin ileri sürüldüğünü duyurdu.

Açılım Hukuk Bürosudan Av. Aylin Kırıkçu’nun avukat arkadaşıyla birlikte Amasya E tipi cezaevinde bulunan müvekkilleriyle yaptıkları görüşme notlarını paylaşmışlardır:

“TKP/ML- TİKKO örgütüne üye olmak” suçlamasıyla hüküm özlü olarak Amasya E tipi Ceza ve İnfaz Kurumu’nda kalmakta bulunan müvekkillerimiz Yılmaz Karaaslan ve Mert Yazar ile tarafımca 21 Nisan 2015 tarihinde görüş yapılmış ve cezaevinde yaşanan birtakım hak ihlalleri tarafıma bildirilmiştir. Müvekkillerimizin ifade ettiği üzere, Amasya Ceza İnfaz Kurumu’ndaki mahpuslar hastane sevklerine kelepçe ile çıkarılmakta; bu duruma karşı çıktıklarında darp edilmekte ve muayene olamadan hastaneye geri getirilmektedir. Müvekkillerimizden Yılmaz Karaaslan bu uygulamaya maruz kalmış; Şubat ayı başlarında iki kez darp edilerek sağlık hakkından yoksun bırakılarak ceza infaz kurumuna geri getirilmiştir. Son olarak yine geçtiğimiz hafta benzer bir uygulamayla karşılaşan müvekkilimiz yaptığı telefon görüşmesiyle bu durumu ailesine bildirmiştir. Buna göre müvekkilim hastane sevkine götürülürken yine kelepçeyle götürülmüş; bu sırada darp edilmiş, hastanede kelepçenin çıkarılmasını istediği için yine darp edilmiş; hastane dönüşünde de darp edilerek hücreye atılmak istenmiş; bu sırada diğer mahpusların müdahalesiyle bu durum önlenmiştir. Müvekkilimin sağlık problemleri kritik düzeyde olmasa da diğer mahpuslar açısından tedavi edilmeden getirilme ciddi problemler yaratabilmektedir. Amasya Cezaevinde kimlik olmadan sohbet hakkına çıkılamaması, 5+5 kitap sınırlaması (henüz başlamadı) gibi hak ihlalleri de söz konusudur. Ayrıntılı durum yapılacak görüşmelerle tespit edebilecektir. Nihayetinde 25.05.2015 tarihinde, yani bugün cezaevi müdürü ile yaptığımız telefon görüşmesinde müvekkilimizin karşılaştığı duruma ilişkin bilgi istenilmiş; cezaevi müdürü önce herhangi bir sorun olmadığını beyan etmiş; herhangi bir disiplin cezası olmadığı dolayısıyla hücreye konulmasının mümkün olmadığı bilgisi verilmiştir.  Duruma ilişkin ailelerden aldığımız ayrıntılar kendilerine aktarıldığında ise, müvekkilin hastanede kelepçe meselesinden sorun çıkmış olabileceği, bu durumun jandarmayla ilgili bir problem olduğu ve kendileriyle bir ilgisi bulunmadığı, zaten mevcut bir darp raporunun olduğu; artık savcılık kanallarını ilgilendiren bir durum olduğu belirtilmiştir. Müvekkilimiz bu durumun ilgili sivil toplum örgütlerine bildirilmesini istemekte ve suç duyurusunda bulunacağını beyan etmektedir. Amasya Ceza İnfaz Kurumu’nun bu keyfi uygulamaları ve mahpusları sindirmeye dönük yaklaşımları karşısında bu hak ihlallerinin tarafınızca tespitini ve raporlandırılmasını istemekteyiz.

6 Mayıs 2015 Çarşamba İHD İstanbul şubemize gelen yeğeni N.A.: “Siyasi hükümlü Y.A.’nın kol saatine gardiyan tarafından el konulmuştur. Bu durum sürekli yaşanıyor. İHD’den bir avukatın cezaevine giderek hukuki işlem yapmasını talep ediyorum.” Dedi.

29 Mayıs 2015 tarihinde Silivri L Tipi 2 nolu cezaevinden G.A. tarafından derneğimize gönderilen mektup: “Bulunmuş olduğum 2 nolu L Tipi kapalı ceza infaz kurumunda çok ciddi boyutta hak ihlalleri keyfi uygulamalar ve psikolojik baskılar yapılmaktadır. Revire gitme hakkımız, ihtiyaçlarımızın karşılanmasında memurların ilgilenmemesi, açık görüşlerde yakınlarımıza yaklaşmamızın engellenmesi müdürlüğe yazdığımız dilekçelere cevap verilmemesi, yapılan koğuş aramalarında parayla aldığımız eşyalara el konması ve zarar verilmesinin yanında haksız yere disiplin cezaları verilmektedir. Sizde bu keyfi uygulamalara karşı hukuki destek talep ediyorum.” Dedi.

6 Temmuz 2015’te, Özgürlükçü Hukukçular Derneği (ÖHD) Ankara Şubesi Cezaevi Komisyonu, Amasya E Tipi Kapalı Cezaevi’nde hükümlü bulunan M. Emin Yıldırım, M. Zahir Özbek, Şahin Tanrıverdi, Abdurrahman Dinç, Ahmet Okun, M.Hanifi Eser, Nevzat Demir ve Seyfettin Yaşa ile gerçekleştirdiği görüşmeyi raporlaştırdı. Yapılan yazılı açıklama ile yayınlanan raporda, cezaevinde yaşanan hak ihlalleri ile ilgili TUHAD-FED tarafından komisyonun bilgilendirildiği belirtilerek, avukatların cezaevine giderek tutuklu ve hükümlülerle görüşme gerçekleştirdiği aktarıldı. Cezaevindeki D-5 ve D-8 koğuşunda kalan tutuklularla yapılan görüşmede, yaklaşık son bir aydır cezaevi idaresi tarafından zorunlu olarak “cezaevi-hükümlü kimliği taşıma ve gösterme” uygulamasının getirildiği kaydedilen raporda, koğuş dışındaki tüm alanlarda ortak sohbet alınından sosyal faaliyet alanına, telefon görüşmelerinden ziyaretçi görüşlerine gidiş gelişlerde cezaevi idaresi tarafından kartın kullanımının zaruri kılındığı uygulamaya uyulmadığı takdirde ise, tüm haklardan men edilerek fiili tecride maruz kalındığının altı çizildi.

2 Ağustos 2015’te Kırıklar (İzmir) 2 Nolu F Tipi Cezaevi’nde tutulan Ozan Oğuz’un Cumhuriyet Gazetesi’ne gönderdiği mektubun “Bu cezaevinde renkler bile yasak” başlığıyla haberleştirilmesinin ardından arkadaşlarıyla birlikte Silivri 2 Nolu L Tipi Cezaevi’ne sevk edildikleri öğrenildi.

5 Ağustos’ta derneğimize Ö.Ş. tarafından gönderilen faks ile gelen mektup; “3.5 yıldır L tipinde kalıyorum, burası 7 kişilik ama 28 kişi kalıyor. Bu durum insan haklarına aykırı mıdır? Daha önce bana form göndermiştiniz, iç hukuku tüketmem gerektiğini söylemiştiniz. Başvuru için para gerekiyor mu? Koğuşta 7 yerine 28 kişi kalmak ihlal değil midir? İlk olarak nereye başvuracağım, bilgi istiyorum sizden.” Dedi.

8 Ağustos’ta Derneğimize gelen D.A.’nın torunu L.Ö.: “ geçmişte siyasi eski bir davası olduğu söyleniyor. Bir sabah kızının evine gitmek için evden çıkıyor ve kayboluyor. Polise gidip yardım istiyor polis sistemden kim olduğuna bakınca hakkında tutuklama kararı olduğunu öğreniyor ve Yargıtay da onaylanan cezasından dolayı tutuklanıp cezaevine gönderiliyor. Özbakımını dahi kendisi yapamıyor, bakıma muhtaç, hafızası ciddi sorunlu, çok unutkan. 82 yaşında… Kesinleşmiş cezası 5 yılmış fakat 2.5 yıla düşürüldü. Avukatı yok. Biz dosyası hakkında bir şey bilmiyoruz. Hukuki yardım talep ediyorum. Aynı zamanda sağlık durumu ile ilgili ne yapılabilir, ilgilenmenizi talep ediyorum.” Dedi.

14 Eylül 2015’te, Kırıklar F Tipi Cezaevi’nde 15 Ağustos’tan bu yana süresiz dönüşümlü açlık grevinde olan mahpuslara, hastaneye götürülürken çift kelepçe uygulamasının dayatıldığı ortaya çıktı. TAYD-DER İzmir Şubesi’ne gönderilen mektupta, uygulamanın cezaevinin bölük komutanı tarafından dayatıldığı ve uygulamaya karşı çıkanların tedavilerinin engellendiği belirtildi.

17 Eylül 2015’te, Düzce Cezaevi’nde siyasi mahpuslara yönelik saldırıların arttığını ve sürekli cezaevi yönetiminin bilgisi dahilinde jandarma şiddetini uğradıklarını belirten mahpus Halil Ay, Düzce Cezaevi’nde açık hedef haline geldiklerini ve can güvenliklerinin olmadığını söyledi. Dağlıca olayının olduğu gün cezaevinin sonunda bulunan cezaevlerine askerlerin “tekbir” getirerek ve “kafanızı keseriz” tehditleriyle hücrelerine büyük kayalar ve sopalar fırlatıldığını belirten Ay, mahkeme ve hastaneye giderken taciz edildiklerini söyledi. Ay mektubunda, 9 aydır Düzce Cezaevi’nde tutulduklarını ve Haziran ayından bu yana kendilere yönelik saldırıların devam ettiğini söyledi. 3 kişilik hücrelerde 6’şar kişi kaldıklarının belirten Ay, hücrelerinin koridorun en sonunda jandarmanın nöbet tuttuğu alana yakın bir yerde bulunduğu ve sürekli jandarmanın tacizine uğradıklarını belirtti. Ay, Mazlum Kaya ve Latif Teymur adlı mahpusların da 8 Eylül günü mahkemeye götürüldüklerini ve yol boyunca jandarmanın sözlü ve fiziksel saldırılarına maruz kaldıklarını aktardı.

17 Kasım 2015’te Kandıra (Kocaeli) 1 Nolu Cezaevi’nde tutulan vegan mahpus Osman Evcan’ın kendisine gönderilen gıda paketlerine cezaevi yönetiminin talimatıyla el konulmasını protesto etmek için açlık grevine başladığı öğrenildi.

24 Kasım 2015’te, Van M Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan siyasi tutsakların kitap talepleri karşılanmazken, gardiyanların dini ve milliyetçilik içerikli kitapları koğuş kapılarına bıraktığı öğrenildi.

30 Kasım 2015’te, Kandıra 1 Nolu F Tipi Cezaevi’nde bulunan Osman Evcan isimli anarşist mahpus, vegan beslenme hakkı için 10 Kasım’dan açlık grevine başladı. 1992’de “yasadışı örgüt üyeliği” suçlamasıyla tutuklanarak müebbet hapis cezası alan ve 23 yıldır cezaevinde bulunan Evcan, daha önce yine kendi mücadelesi sonucunda elde ettiği vegan beslenme hakkı cezaevi yönetimi tarafından keyfi şekilde engellendiği için açlık grevi başlattığı öğrenildi.

4 Aralık 2015’te, Kars’ın Sarıkamış ilçesinde 25 Kasım 2015’te tutuklanan DBP çalışanı Orhan Meraç ve hamile eşi Sevda Meraç, tutuklanınca geride 15, 13 ve 9 yaşındaki çocuklarını bıraktı. Çocuklar, anne ve babalarını ayrı şehirlere göndererek kendilerinden uzaklaştırıldığını belirterek, “Onlarla görüşmemiz artık imkansız oldu. Telefonla da görüşemiyoruz” dedi.

11 Aralık 2015’te, Van M Tipi Kapalı Cezaevi’nde engelli girişi ve merdiveni olmadığı için görüş günleri mahpus yakınlarını görmeye giden engelli yurttaşlar, binbir zahmetten sonra görüş salonuna ulaştığı bildirildi.

8 Aralık 2015’te Sincan (Ankara) Kadın Cezaevi’nde tutulan yaklaşık 20 mahpusun duruşmalarının olduğu cezaevi çıkışında cezaevi yönetiminin emriyle darp edildiği öğrenildi. Kadınlara uygulanan işkencenin, adliyede beklerken okumak için yanlarına aldıkları kitaplar ile yiyeceklere izin verilmemesi olduğu bildirildi.

18 Aralık 2015’te, Tekirdağ F Tipi Kapalı Cezaevi’nde haftalık telefon görüşmeleri sırasında mahpuslara dayatılan “tekmil” uygulaması ailelere kadar uzandığı iddia edildi. Uygulamayı kabul etmediği için bir aydır ailesiyle görüşmesi engellenen Şaban Ekinçi’nin eşi Fahriye Ekinçi, “İsimlerimizi söylememizi ve karşıdaki kişinin bizle görüşüp görüşmeyeceğini belirtip öyle konuşturuluyor. Zaten bütün bilgilerimizi, kütüğümüzü biliyorlar. Neden bizden tekmil isteniyor ki, bu uygulamanın kalkmasını istiyoruz” dedi.

SIĞINMACI ve GÖÇMENLERE YÖNELİK İHLALLER

16 Temmuz 2015’te, Çanakkale’nin Ayvacık ilçesinden Yunanistan’ın Midilli Adası’na geçmek  üzere sabah saatlerinde yola çıkan yabancı uyruklu insanların içinde bulunduğu lastik bot, Gülpınar Köyü açıklarında battı. Batan botu görenlerin ihbarı üzerine olay yerine hareket eden Sahil Güvenlik ekipleri, 2’si çocuk 4’ü kadın 10 kişiyi kurtarırken, 4’ü çocuk 6 kişinin ise cesedini buldu. Kurtarılan 10 kişi, Ezine Devlet Hastanesi’nde kaldırılarak tedavi altına alındı.

Gözaltına Alınan Sığınmacı ve Göçmenler

1 Temmuz 2015’te, Antalya’nın Manavgat ilçesi açıklarında gezi teknesi ile yurtdışına çıkarılmaya çalışılan Suriyeli 362 kişi yakalandı. Sahil güvenlik ekiplerine gelen ihbarı değerlendiren ekipler Manavgat açıklarında 362 göçmeni taşıyan tekneye ulaştı. Manavgat’ın 15 mil güneyinde durdurulan gezi teknesinde yapılan aramada, 124’ü erkek, 86’sı kadın ve 152’si çocuk olmak üzere Suriye uyruklu 362 göçmen yakalandı. Göçmenlerin Manavgat Limanı’na götürüldüğü öğrenildi.

5 Ekim 2015’te, Batman Belediyesi Sağlık Merkezi’nde 15 günden bu yanan tedavi gören Rojavalı üç çocuk gözaltına alındı. Gözaltına alınan Büşra El Muhammed (17), Maha Ali (16) ve Roza Muhyiddin (17), ilk olarak sağlık kontrolü için Batman Bölge Devlet Hastanesi’ne ardından da Batman Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şube Amirliği’ne götürüldü. Olayı duyan HDP Batman Milletvekili Ayşe Acar Başaran ve Batman Belediye Eşbaşkanı Sabri Özdemir ve Batman Barosu Başkanı Ahmet Sevim’in de aralarından bulunduğu bir grup, Emniyet Müdürlüğü önüne geldi. Heyetin girişimleri sonucunda çocuklar serbest bırakılırken gözaltı gerekçeleri öğrenilemedi.

SIĞINMACILARA YÖNELİK İDARÎ UYGULAMALAR VE SALDIRILAR/SIĞINMACILARIN YAŞAMLARI ve YARALANAN, YAŞAMINI YİTİREN SIĞINAMACI ve  GÖÇMENLER

6 Ocak 2015’te Ankara’da Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı zabıta ekipleri, Ankara Valiliği İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü (AFAD) ve Ankara Emniyet Müdürlüğü Yabancılar Şube Müdürlüğü’ne bağlı polis ekipleri, Çankaya’nın Balgat Semti’nde çadır ve barakalarda yaşayan Suriyeli sığınmacılara operasyon düzenledi. Yaklaşık 25 sığınmacıyı zorla yaşadıkları alandan alan ekiplerin, sığınmacıları sınırdaki bir kampa gönderdiği ileri sürüldü.

7 Ocak 2015’te, Kilis’te Suriyelilerin kendi imkanlarıyla kurduğu çadırda çıkan yangında anne Fatma Cuk (26) olay yerinde hayatını kaybederken, ağır yaralanarak 112 Acil Servis ekiplerince Kilis Devlet Hastanesine kaldırılan 1 yaşındaki kızı Leyyeli Cuk da müdahaleye rağmen kurtarılamadı.

9 Ocak 2015’te, Ankara Valiliği İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü’ne (AFAD) bağlı ekipler Altındağ’ın Ulus Semti’nde bağlı Hacı Bayram Mahallesi’ndeki çadırlarda yaşayan Suriyeli sığınmacılara operasyon düzenleyerek 175 Suriyeliyi sınırdaki bir kampa gönderdi.

22 Ocak 2015’te, Kahramanmaraş’ta Suriye’deki şiddet ortamından Türkiye’ye sığınanların kaldığı çadır kentte bir çadırda çıkan yangın sonucu Ahmet Beciko (3) adlı Suriyeli çocuk yaşamını yitirdi. Yangında Temarak Beciko (1,5) da ağır yaralandı.

16 Şubat 2015’te, Şanlıurfa’nın Suruç İlçesi’nde Kobanêlilerin kaldığı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) denetimindeki çadırkentte bir çadırda çıkan yangın sonucu biri ağır 3 çocuk yaralandı.

24 Mart 2015’te IŞİD saldırıları nedeniyle Kobanê’den kaçarak Adana’nın Yüreğir İlçesi’ne yerleşen ve çadırlarda yaşayan Kobanêli aileler bir grubun taş, sopa ve bıçaklı saldırına uğradı. Saldırı nedeniyle Kobâneli iki kişi yaralandı.

8 Mayıs 2015’te, Hatay’ın İskenderun ilçesinde, 3 katlı bir binanın yanması sonucu Suriyeli 3 çocuk yanarak yaşamını yitirdi. Edinilen bilgilere göre, İskenderun ilçesine bağlı Muradiye Mahallesi, 217. Sokak’ta Suriyeli Tecir ailesinin yaşadığı 3 katlı binanın ikinci katında henüz bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Evden alev ve dumanların çıktığını fark eden mahalle sakinleri itfaiyeye haber verdi. Olay yerine gelen itfaiye ekipleri yangına müdahale etti. İtfaiye ekiplerinin kontrol altına alarak söndürdüğü yangında Suriyeli oldukları öğrenilen 2 yaşındaki Yusuf, 4 yaşındaki Muhammet ve 5 yaşındaki Süleyman Tecir adlı çocuklar, yanarak yaşamını yitirdi.

17 Mayıs 2015’te, Urfa’da sosyal medya üzerinden örgütlenen ırkçı bir grup Topçu Meydanı’nda, “Suriyelileri istemiyoruz” mitingi yapacaklarını duyurmuştu. Gruba ilişkin açıklama yapan Urfa Valiliği, mitinge izin vermeyeceklerini açıklamıştı. Sosyal medyada miting çağrılarına devam ederken polis ismi geçen meydana yığınak yaptı. Meydana giden yolların polis tarafından kapatılması üzerine, birkaç kişilik gruplar halinde toplanan ancak alana giremeyenler sokak aralarında toplanmaya başladı. Büyükşehir Belediyesi’nin arkasında kalan sokakta toplanan 30 kişilik bir grup yolda yürüyen 3 Suriyeliyi linç etmeye çalıştı. Saldırıda 1’i kişi bıçaklandı, 2 kişi ise dövüldü.

16 Mayıs 2015’te, Dışarıdan girişlerin izne bağlı olduğu Urfa’daki AFAD çadır kentinde kalan Kobanêlilerden edinilen bilgilere göre, ismi öğrenilemeyen bir Kobanêli yurttaşı, çadır kentin giriş kapısının yanında yer alan odaya alan askerler, burada söz konusu kişiyi feci şekilde dart etti.  Askerlerin darp ettiği Kobanêli, Suruç Devlet Hastanesi’ne kaldırılırken, yaşanan olay kampta kalan yaklaşık 30 bin civarındaki diğer Kobanêlileri ayağa kaldırdı.

9 Mayıs 2015’te, İstanbul’un Başakşehir İlçesi’ne bağlı Güvercintepe Mahallesi’nde iç savaştan kaçarak Türkiye’ye sığınan Suriyeliler ile mahalleli arasında çıkan tartışmanın ardından sığınmacıların kaldığı iki katlı bir bina mahalleden bazı kişiler tarafından kundaklandı. Ölen veya yaralananın olmadığı belirtilen yangına müdahale etmek üzere olay yerine giden itfaiye ekipleri ise mahallede yaşayanların taşlı saldırısına uğrayarak engellendi.

17 Mayıs 2015’te İnternet siteleri aracılığıyla örgütlenerek Şanlıurfa’da “Suriyelileri istemiyoruz” adı altında miting yapmak isteyen ve valilik tarafından engellenen bir grup sokakta karşılaştıkları 3 Suriyeliye linç girişiminde bulundu. Saldırıya uğrayanlardan biri bıçakla yaralandı, 2 kişi ise uzun süre darp edildi. Olayla ilgili 15 kişi gözaltına alındı.

24 Haziran 2015’te, Kahramanmaraş’ta Suriyeli sığınmacıların kaldığı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) denetimindeki çadırkentte bir çadırda çıkan yangın sonucu kardeş olan Emine (3) ve Hale (2) Hallami adlı 2 çocuk yaşamını yitirdi.

24 Haziran 2015’te, Maraş’ta 17 bin 479 Suriyeli sığınmacının yerleştirildiği çadır kentte çıkan yangın faciaya yol açtı. Edinilen bilgilere göre, çadır kentin 7 No’lu mahallesindeki çadırlardan birinde öğleden sonra iddiaya göre elektrik kontağından yangın çıktı. Yangın ihbarı üzerine çadır kente çok sayıda itfaiye, polis ve sağlık görevlisi sevk edildi. İtfaiye ekiplerinin müdahalesiyle söndürülen yangında 6 çadır kullanılamaz hale geldi. Yangında, Emine (3) ve Hale Hammami (2) yaralandı. 112 Acil Servis ekiplerince Necip Fazıl Şehir Hastanesine kaldırılan kardeşler, müdahaleye rağmen kurtarılamadı. Aynı çadır kentte, 22 Ocak günü elektrikli ocaktan kaynaklı bir çadırda çıkan yangında 3 yaşındaki Ahmet Beciko hayatını kaybetmiş, 1.5 yaşındaki kardeşi ise yaralanmıştı.

5 Temmuz 2015’te, Adana’nın Seyhan ilçesi Gülbahçe Mahallesi’nde çalıştıkları tarladan dönen Kobanêli 2 yurttaş silahlı saldırıya uğradı. Çalışmaları için aracı olan kişinin yakınları tarafından düzenlendiği iddia edilen saldırı sonucunda bir Ahmet Hemşo isimli yurttaş ağır yaralanırken, saldırı sonrası mahallede toplanan halk ile polisler arasında çatışma çıktı.

7 Temmuz 2015’te,  Adana’nın Gülbahçe Mahallesinde, çalıştıkları tarla sahibinden alacaklarını isteyen Kobanêli tarım işçilerine dönük, yaklaşık 50 kişilik bir grup tarafından yapılan saldırıda hayatını kaybeden Kobanêli tarım işçisi Muhammed Mustafa’nın öldürülmesi olayına dair İbrahim S. (22), Vedat K. (21) ve Renas S. isimli kişiler, evlerine yapılan baskınla gözaltına alındı.

21 Temmuz 2015’te, Türkiye’deki Suriyeli mültecilerin sayıları gün geçtikçe artarken, yoksulluk içinde büyüyen Suriyeli çocuklar da ekmek parası kazanmak için sokaklarda mendil satıyor. İzmir’de bir lokantada yemek yiyen müşterilere mendil satmaya çalışan Suriyeli çocuk, tüm Türkiye nin izlediği görüntülerle esnafın saldırısına uğradı.

19 Ağustos 2015’te,  Urfa merkez Haliliye ilçesi Refahiye Mahallesi’nde Rojavalı bir ailenin kaldığı evde, yangın çıktı. Bir binanın bodrum katında bulunan ve Şiro ailesinin yaşadığı evde çıkan yangın sonucunda Lerzan (3) ve İsmail (5) isimli çocuklar dumandan zehirlenerek yaşamını yitirdi.

21 Eylül 2015’te, Dün gece saatlerinde, Edirne’ye gitmek üzere İstanbul Esenler Otogarı’ndan yola çıkan Suriyeli mültecilerin TEM’de yürüyüşleri devam ettiği sırada, mülteciler Avcılar’da polis kordonunu geçmek isteyince polislerin kalkanlı müdahalesine maruz kaldı. Müdahale sırasında, gözaltına alınanların da olduğu belirtildi.

4 Aralık 2015’te, Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde bağlı Bajirgeh (Esendere) beldesinde akşam saatlerinde donmak üzere olan kadın mülteci bulundu. Yol kenarında bulunan kadın, askerler tarafından Yüksekova Devlet Hastanesi’ne kaldırılarak, tedavi altına alındı.

5 Aralık 2015’te Sınır dışı edilmek üzere İstanbul’un Fatih İlçesi’nde bulunan Kumkapı Geri Gönderme Merkezi’nde sınırsız/belirsiz süreyle bekletilen sığınmacılar, merkezin koşullarını ve görevlilerin işkence/kötü muamele uygulamalarını protesto etmek için koğuşlarındaki yatak ve yorganları ateşe vererek isyan çıkardı. Kimsenin zarar görmediği yangın daha sonra söndürüldü.

27 Aralık 2015’te, Kobanê’de DAİŞ çetelerine karşı savaşırken yaşamını yitiren YPG’li Halil Çelik (Mîr Agît) için İzmir’in Menemen ilçesi Asarlık Mahallesi’nde yapılan hatıra çeşmesinin kimliği belirsiz kişilerce gece tahrip edilmesinin ardından mahallede bugün lokma döktürmek isteyen yurttaşlara da polis coplarla saldırdı.

ADİL YARGILANMA HAKKI

İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ

1 Nisan 2015’te İstanbul’da 31 Mart 2015’te Çağlayan Adliyesi’ndeki odasında DHKP-C militanı 2 kişi tarafından rehin alındıktan sonra yapılan operasyon esnasında ölen savcı Mehmet Selim Kiraz için düzenlenen cenaze töreninde basın yayın çalışanlarına akreditasyon uygulandı. Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun talimatıyla yapıldığı öğrenilen akreditasyonla Zaman, Hürriyet, Sözcü, Cumhuriyet, Milat, Taraf gazeteleri ve Samanyolu TV, Bugün TV, Cihan Haber Ajansı, Doğan Haber Ajansı, CNN Türk ve İMC TV temsilcileri tören alanına alınmadı.

26 Mayıs 2015’te Seçim çalışmaları kapsamında Hakkâri’nin Yüksekova İlçesi’nde yapılan havaalanının açılışını gerçekleştiren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve aynı zamanda AKP Genel Başkanı da olan Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun birlikte katıldığı açılış töreninde basın yayın çalışanlarına akreditasyon uygulandı. Hakkâri Valiliği’nin talimatıyla yapıldığı öğrenilen akreditasyonla Zaman, Hürriyet, Sözcü, Cumhuriyet, Bugün, Taraf gazeteleri ve Samanyolu TV, Bugün TV, Cihan Haber Ajansı, Doğan Haber Ajansı, Dicle Haber Ajansı, CNN Türk ve İMC TV temsilcileri tören alanına alınmadı.

29 Mayıs 2015’te Adana’da 19 Ocak 2014’te jandarma ekiplerinin durdurduğu MİT’e ait tırlarda yer aldığı iddia edilen askeri mühimmata ilişkin fotoğrafları yayımlayan Cumhuriyet Gazetesi’nin konuyla ilgili haber ve görsellerine aynı gün Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’nca yasak getirildi.

Yasaklanan Etkinlikler

6 Şubat 2015’te Alevi örgütlerinin, Eğitim-Sen’in ve Birleşik Haziran Hareketi’nin çağrısı ve “laik, bilimsel eğitim” talebiyle 13 Şubat 2015’te ülke genelinde yapılması düşünülen okul boykotunun İzmir’de İzmir Valiliği tarafından yasaklandığı öğrenildi. Okul boykotuna katılacak personel ve öğrenciler hakkında disiplin işlemi yapılması talimatının verildiği yasak kararının gerekçesinde “eylemin Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın Başbakan ile hükümet politikalarının karşıtı olarak, radikal sol söylemli etkin bir seçim propaganda faaliyeti içerisinde olacağı anlaşılmaktadır” ifadesi yer aldı.

13 Şubat 2015’te İzmir’de düzenlenen miting öncesinde İzmir Valiliği 13 Şubat 2015’te “kamu güvenliği” gerekçesiyle aldığı kararla mitingin yapılmasını yasakladı.

9 Mart 2015’te İzmir Valiliği’nin 3 Mart 2015’te aldığı karar uyarınca kent genelinde siyasi parti, dernek veya diğer sivil toplum kuruluşlarının bir başka siyasi parti, dernek veya sivil toplum kuruluşunun yakınında dahi basın açıklaması, protesto gösterisi ya da yürüyüşü yapılmasını yasakladığı, bu karara uymayanlara ise 208 TL para cezasının vereceği öğrenildi.

15 Mart 2015’te İstanbul Tabip Odası’nın, Tıp Bayramı dolayısıyla sorunlarını ve taleplerini dile getirmek amacıyla Tünel Meydanı’ndan Taksim Meydanı’na yapmak istediği yürüyüşe polis ekipleri Galatasaray Lisesi önünde izin vermeyerek yürüyüşü engelledi.

8 Nisan 2015’te Grup Yorum’un Bakırköy Belediyesi’nden (İstanbul) alınan izin ve alan tahsisiyle Bakırköy Halk Pazarı’nda 12 Nisan 2015’te düzenleyeceği konserin Bakırköy Kaymakamlığı’nın “kamu güvenliği” görüşü doğrultusunda İstanbul Valiliği tarafından yasaklandığı öğrenildi.

12 Nisan 2015’te, Devam eden İstanbul Film Festivali’nin organizasyonunu düzenleyen İstanbul Kültür Sanat Vakfı yönetmenliğini Çayan Demirel ve Ertuğrul Mavioğlu’nun yaptığı Bir Gerilla Belgeseli: Bakur (Kuzey) adlı belgesel filmin gösterimini “kayıt tescil belgesi” olmadığı gerekçesiyle gösterime saatler kala engelleyerek filmi programdan çıkarttı. Sansür uygulamasına Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın gösterimin yapılmaması yönünde gönderdiği bir yazının neden olduğu bildirildi.

13 Nisan 2015’te, Bursa Valiliği İşçi Bayramı dolayısıyla 1 Mayıs 2015’te Kent Meydanı’nda yapılmak istenen kutlamaya izin vermeyerek meydanı kutlamaya yapmaya yasakladı.

16 Nisan 2015’te Hatay Valiliği kentte faaliyet yürüten siyasi parti, işçi ve memur sendikaları, vakıflar, dernekler ve odalara gönderdiği yazıyla kent merkezinde bulunan Kışlasaray Mahallesi Hürriyet Caddesi, Mydonose Kafe-Ulu Camii Önü ve Ulus (Künefeciler) Meydanı’nda etkinlik yapılmasının yasaklandığını duyurdu.

20 Nisan 2015’te Sendikalar ve meslek örgütü temsilcileri, İstanbul’daki İşçi Bayramı kutlamalarının Taksim Meydanı’nda yapılması için Vali Vasip Şahin’le görüştü. Görüşme sonunda Vasip Şahin’in İstanbul için miting alanlarının belli olduğunu ve Taksim Meydanı’nın bu alanlar arasında olmaması nedeniyle kutlama yapılmasına izin verilmeyeceğini ifade ettiği öğrenildi.

24 Nisan 2015’te HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın Erzincan’da düzenlemek istediği mitinge Erzincan Valiliği, ertesi gün AKP Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun mitingi olduğu gerekçesiyle izin vermedi.

29 Nisan 2015’te İstanbul Valiliği daha önce de beyanda bulunduğu İşçi Bayramı kutlamalarının Taksim Meydanı’nda yapılması talebinin reddedildiğini tekrar duyurdu.

Valilik yasak kararına şu 6 gerekçeyi sundu:

1- Katılımcılar ve bu alanda bulunan diğer insanların tahliyesinde ciddi zorluklar yaşanır,

2- Can ve mal güvenliği tehlikeye girer,

3- Kamu düzeni ciddi olarak bozulur,

4- Kamu güvenliğinin korunması da imkânsız bir hal alır,

5- Bu alan konumu itibariyle yüksek katılımlı toplantı ve gösterilere uygun değil,

6- Bölgede araç ve yaya akışı çok yoğun, turizm potansiyeli yüksek ve turistik oteller 24 saat faaliyet gösteriyor.

1 Mayıs 2015’te Bartın’da düzenlenmek istenen mitingin AKP Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun düzenleyeceği seçim mitingi nedeniyle yasaklandığı öğrenildi.

15 Mayıs 2015’te, Dem- Genç üyeleri, Kobanê halkıyla dayanışmak amacıyla yarın düzenleyeceği konserin stadyumda maç olduğu gerekçesiyle iptal edilmesini protesto ederek, karara rağmen etkinliği düzenleyeceklerini kaydetti.

20 Mayıs 2015’te Kemal Kocatürk’ün Can Yücel şiirlerinden uyarlayıp yönettiği ve oynadığı “Can” oyununun Edirne’de sahnelenmek istenmesi Edirne Valiliği tarafından “oyun metninin siyasi içeri barındırdığı” gerekçesiyle yasaklandı.

21 Mayıs 2015’te, Mersin’de, Özgür Gelecek gazetesi ile dayanışmak için “Mayısın Kızıllığıyla Ezgilerimiz Özgür geleceğe” şiarıyla yapılması planlanan konser, Mersin Valiliği’nin engeline takıldı. Valilik, “izin alınmadığı” için konsere izin vermedi. Yenişehir Belediyesi Konferans Salonu’nda bugün yapılması planlanan konser için valiliğin verdiği karara tepki gösteren gazetenin çalışanlarından Hasret Vurucu, verilen kararın keyfi olduğunu söyledi. Özgür basın ve sosyalist basına dönük baskıların sürdüğüne işaret eden Vurucu, yasaklama kararına rağmen etkinliğin yapacaklarını söyledi. 20 gündür çalışmasını yürüttükleri etkinliğin iptal edilmeyeceğini sadece yerini değiştireceklerini ifade eden Vurucu, etkinliğin Toroslar ilçesine bağlı Güney Kent Mahallesi’ndeki HDP seçim bürosunun yanında bulunan boş alanda yapacağını duyurdu.

22 Haziran 2015’te Grup Yorum’un 30. yıl konserleri kapsamında “5 Kent 5 Büyük Konser” sloganıyla konserler düzenlemeye başladı. Bu amaçla Ankara’da 4 Temmuz 2015’te Sıhhiye Meydanı’nda yapılması düşünülen konser için yapılan başvuruya valiliğin olumsuz yanıt vererek konseri yasakladığı öğrenildi. Valiliğin konseri “uygun görmeme” gerekçesinin ise “konserin toplumun bazı kesimleri tarafından tepki toplayabileceği” olduğu ileri sürüldü.

28 Haziran 2015’te Grup Yorum’un 30. yıl konserleri kapsamında İstanbul’da Bakırköy Meydanı’nda vermeyi düşündüğü konserin de yasaklandığı öğrenildi. İstanbul Valiliği’nin de Ankara Valiliği gibi gerekçe olarak “konserin toplumun bazı kesimleri tarafından tepki toplayabileceği” iddiasını ileri sürdüğü bildirildi.

25 Temmuz 2015’te, Barış Bloku’nun 26 Temmuz günü AKP’nin savaş politikalarına ve DAİŞ saldırılarına karşı İstanbul’da yapacağı Büyük Barış Yürüyüşü İstanbul Valiliği tarafından yasaklandı.

10 Ağustos 2015’te, Siirt Valiliği, Eruh Belediyesi tarafından 14-15 Ağustos 2015 tarihlerinde yapılması planlanan “Çirav Kültür Sanat ve Doğa Festivali”ni “kamu düzenini bozacağı” ve “güvenliğin sağlanması” gerekçesiyle yasakladı.

13 Ağustos 2015’te, Diyarbakır’da DBP ve HDP il örgütleri tarafından gerçekleştirilmek istenen yürüyüş valiliğin yasak kararına takıldı. Yürüyüş için aralarında HDP milletvekilleri Sibel Yiğitalp, Çağlar Demirel ve Meral Danış Beştaş, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Gültan Kışanak, ilçe belediye eşbaşkanlarını, HDP, DBP’li yöneticiler ve STÖ temsilcilerinin de bulunduğu yüzlerce kişi artan savaş hareketliğine karşı barışı haykırmak için Koşuyolu Parkı’nda bir araya geldi. Kitlenin toplanmaya başlamasından kısa bir süre sonra parkın dört bir yanı zırhlı araç ve çevik kuvvet polisleriyle sarıldı.

13 Eylül 2015’te, Adıyaman Emek ve Demokrasi Platformu, gerçekleştirmek istediği barış yürüyüşünün engellenmesi nedeniyle AKP il binasına yürüyerek, polis barikatını protesto etti.

13 Ekim 2015’te, Ankara’daki katliamda yaşamını kaybedenleri anmak için DİSK, TMMOB, TTB, KESK’in öncülüğünde “Üzgünüz, Öfkeliyiz, Yastayız, İsyandayız, Hayatı Durduruyoruz’ sloganıyla bugün Cerrahpaşa Tıp Fakültesi ve Sirkeci Garı’ndan Beyazıt Meydanı’na kadar yapılması planlanan yürüyüş, İstanbul Valiliği tarafından “dönemin hassasiyeti” gerekçe gösterilerek yasaklandı.

Kahramanmaraş Valiliği 16 Aralık 2015’te, Maraş Katliamı’nın 37. yıldönümü nedeniyle 19 Aralık 2015’te düzenlenmesi planlanan etkinliğe “kentte kardeşlik içinde yaşayan insanların huzurunu bozacağı” gerekçesiyle izin vermedi. Valilik ayrıca kent genelinde 18-26 Aralık 2015 tarihleri arasında her türlü basın açıklaması, yürüyüş ve eylemlerin yasaklandığını da bildirdi.

Toplatılan, Haklarında Dava Açılan, Yasaklanan ve Para Cezası Uygulanan Yayın Organları

1 Mart 2015’te, Bitlis ve ilçelerinde, Kongreya Jinên Azad (KJA) tarafından 8 Mart Dünya kadınlar günü nedeniyle kent merkezine asılan afişler, üzerlerinde Paris’te öldürülen 3 Kürt kadın siyasetçi ile dünya sosyalist kadın önderlerinin fotoğraflarının bulunması ve “örgüt propagandası” yapıldığı gerekçesiyle, Bitlis Cumhuriyet Savcılığı tarafından toplatılma kararı verildi.

13 Mart 2015’te Şırnak Sulh Ceza Hâkimliği’nin, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü için hazırlanan mitinge çağrı afişleri hakkında afişlerde Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez’in fotoğraflarının yer alması nedeniyle “yasadışı örgüt propagandası yapıldığını” iddia ederek toplatma kararı verdiği öğrenildi. Aynı afişler için Bitlis Sulh Ceza Hâkimliği’nin de aynı gerekçeyle toplatma kararı aldığı bildirildi.

15 Mart 2015’te Hakkâri’de Newroz kutlamaları için asılan ve üzerlerinde “Êdî bes e, ji Rêber Apo re Azadî (Artık yeter, Önder Apo’ya özgürlük)” yazılarının bulunduğu afişler “yasadışı örgüt propagandası yapıldığı” iddiasıyla polis ekipleri tarafından toplatıldı.

17 Nisan 2015’te Konya’nın Cihanbeyli İlçesi’nde Türkçe ve Kürtçe yayın yapan Cihanbeyli’nin Sesi Radyosu’nun “ruhsatı olmadığı” gerekçesiyle İlçe Belediyesi tarafından mühürlenerek kapatıldığı öğrenildi.

29 Mayıs 2015’te, Türkiye’den Suriye’ye yüklü miktarda silah taşırken, Adana ve Hatay’da 2014 yılında durdurulan MİT TIR’larında yapılan aramanın görüntülerini yayınlayan Cumhuriyet Gazetesi hakkında savcılık tarafından soruşturma başlatıldı. “İnsani yardım malzemesi taşıdığı” iddia edilen ancak içinden mühimmat çıkan TIR’larda yapılan aramanın Cumhuriyet Gazetesi’nde yer alan arama görüntülerinde jandarmaların savcı nezaretinde TIR’lardaki konteynırların kapaklarını açtıkları ve konteynır ve çelik kasalarda, önce bir miktar ilaç ilaçların altında ise havan topları ve ağır silah mermilerinin bulunduğu görülüyor.

12 Haziran 2015’te Adana’da 19 Ocak 2014’te jandarma ekiplerinin durdurduğu MİT’e ait tırlarda yer aldığı iddia edilen askeri mühimmata ilişkin jandarma raporunu yayımlayan Cumhuriyet Gazetesi’nin konuyla ilgili haber ve görsellerine aynı gün Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’nca yasak getirildi. Raporda tırlarda bulunduğu iddia edilen silahlar için ”canlılar için öldürücü ve yaralayıcı, cansızlar için yakıcı, yıkıcı ve tahrip edici” dendiği iddia ediliyordu.

19 Haziran 2015’te,  Basın İlan Kurumu (BİK), İstanbul Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz ile iki DHKP/C üyesinin yaşamını yitirdiği rehin alma eylemine ilişkin fotoğrafları yayınlayan 39 gazete hakkında 1 ile 12 gün arasında ilan kesme cezası uygulanmasına karar verdi. Konuya ilişkin açıklama yapan BİK Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Ertem, yönetim kurulu toplantısında, Savcı Kiraz’ın rehin alınmasıyla ilgili görüntüleri yayınlayan gazetelere cezai işlem uygulanmasına dair karar alındığını belirtti.

2 Temmuz 2015’te, Van’ın Edremit ilçesinde, Edremit Belediyesi Eşbaşkanı Sevil Rojbin Çetin’in 24 Ağustos’ta gözaltına alınarak tutuklanmasına tepki amaçlı Edremit Belediyesi hizmet binalarına ve mahallelere asılan ve üzerinde Çetin’in fotoğrafının bulunduğu “İrademe dokunma” yazılı pankartlar hakkında toplatma kararı çıkarıldı. Pankartlar, Van Emniyet Müdürlüğü tarafından “Suçu ve suçluyu övme ve propagandası yapma” gerekçesiyle toplatılarak Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü.

5 Temmuz 2015’te, Aram Yayınevi tarafından basılan ve satışa sunulan 18 kitap hakkında Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma açıldı. Hakkında soruşturma açılan kitapların isimleri şöyle: Akademileşme, Soykırım, Özgür Eş Yaşam, Kültür ve Uygarlık, Halk Özgürlük Eğilimi, Demokratik Özerklik, Zihniyetimizin öncüleri, Hakikat savaşçılığı, Tarihsel toplum, Soykırıma karşı kültürel direniş, Komün ve Modernite ve Son iki yüzyılda Kürt sorunu, Güneşin çocukları Ezidiler, Nurhak’tan Gabar’a Bir Serüven, Dörtlerin Gecesi, Gerekirse Sonra Ölürüm, Lilavlar Akacak, Dağlar Konuşsun ve Dağın Samimi Dostu.

6 Temmuz 2015’te, Mardin’in Nusaybin ilçesinde, tutuklanan Nusaybin Belediye Eşbaşkanı Sara Kaya ile dayanışmak üzere Nusaybin Belediyesi tarafından ilçedeki billboardlara asılmak istenen basılan afişlere, “suç ve suçluyu övme” gerekçesiyle polisler tarafından el konuldu. Söz konusu afişlerde Kürtçe ve Türkçe yazılı “Ji vîna gel re azadî (Halkın iradesine özgürlük)” ve “Berxwedana me ji bo jiyanek bi rûmet e (Direnişimiz onurlu bir yaşam için)” sloganları ile Kaya’nın resimleri bulunuyordu.

12 Eylül 2015’te Nokta Dergisi’nin İstanbul’un Kağıthane İlçesi’ndeki bürosuna polisler baskın düzenledi. Derginin 18. sayısında kapağına dair “yasadışı örgüt propagandası yapıldığı” ve “cumhurbaşkanına hakaret edildiği” iddialarıyla başlatılan soruşturmayı gerekçe gösteren polis ekipleri, derginin basılan tüm nüshalarını topladı.

19 Ekim 2015’te, Ağrı Sulh Ceza Hâkimliği HDP’nin seçim beyannamesinde yer alan “özyönetim” ifadeleri nedeniyle beyannamenin yer aldığı broşürlerine el konulmasına karar verdi.

29 Ekim 2015 tarihli Koza İpek Holding adlı şirketler grubuna kayyum atanmasının ardından 28 Ekim 2015’te polis ekipleri ve kayyum olarak atanan yönetici(ler) İstanbul’un Mecidiyeköy İlçesi’ndeki Bugün TV ve Kanaltürk binasına girerek her iki kanalın yayınına el koydu. Çalışanların uygulamaya tepki göstermeleri üzerine darp edildiği baskında polis ekipleri çalışanları ters kelepçeleyerek gözaltına aldı. Aynı gün Bugün Gazetesi’ne ve Millet Gazetesi’ne de el kondu. Kayyum ilerleyen saatlerde el konulan kanalların yayınlarını durdurma kararı aldı. Kayyum el konulan gazetelerin de nüshalarının basımının durdurulduğunu açıkladı.

2 Kasım 2015’te Haftalık yayımlanan Nokta Dergisi’nin bu haftaki cumhurbaşkanının yer aldığı kapağı nedeniyle çıkarılan toplatma kararı üzerine derginin İstanbul’da bulunan binasına baskın düzenleyen polis ekipleri derginin Genel Yayın Yönetmeni Cevheri Güven ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Murat Çapan’ı da ifadeleri alınmak üzere gözaltına aldı.

3 Kasım 2015’te Haftalık yayımlanan Nokta Dergisi’nin bu haftaki cumhurbaşkanının yer aldığı kapağı nedeniyle derginin 24. sayısı hakkında Basın Savcısı Umut Tepe tarafından çıkarılan toplatma kararının ardından derginin İstanbul’da bulunan binasına düzenlenen baskında gözaltına alınan derginin Genel Yayın Yönetmeni Cevheri Güven ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Murat Çapan çıkarıldıkları İstanbul 8. Sulh Ceza Hâkimi Atila Öztürk tarafından TCK’nin 214. maddesinde düzenlenen “hükümete karşı halkı silahlı isyana teşvik ettikleri” gerekçesiyle tutuklandı. Derginin aynı gün internet sitesi noktadergisi.com hakkında da kapatma kararı alındı.

11 Kasım 2015’te PKK lideri Abdullah Öcalan’ın yazdığı ve daha önce hakkında verilen toplatma kararını Anayasa Mahkemesi’nin iptal ettiği “Kürt Sorunu ve Demokratik Ulus Çözümü” adlı 5 ciltlik kitap için Mersin 1. Sulh Ceza Hâkimliği’nin yasaklama, satışının durdurulması ve yayının toplatılması kararı verdiği öğrenildi.

15 Kasım 2015 gecesi Daha önce Digitürk platformundan ve Teledünya’dan çıkarılan Samanyolu Yayın Grubu bünyesindeki 14 televizyon ve radyo kanalının Türksat uydusundan da indirilmesi kararı uygulamaya kondu. Türksat yönetimi, Ankara 6. İdare Mahkemesi’nin karara dair savunma talep etmesine rağmen savunmayı sunmadan kararı uyguladı. Samanyolu Grubu yayınları, Türkiye’de sadece karasal yayında yayınlarına devam edebiliyor. Sansür uygulanan kanallar ise şöyle: Samanyolu TV Avrupa, Mehtap TV, Samanyolu Haber, Yumurcak TV, MC TV, Dünya TV, Tuna Shopping TV, Samanyolu TV Türkiye, Samanyolu Haber, MC EU, Burç FM, Radyo Mehtap, Dünya Radyo, Radyo Berfin ve grup bünyesinde yer almayan Irmak TV ile Radyo Cihan.

Baskına/Sansüre ve Saldırıya Uğrayan Gazete ve Yayın Organları

14 Ocak 2015’te, Fransa’nın başkenti Paris’te 12 kişinin öldürüldüğü silahlı saldırıya uğrayan mizah dergisi Charlie Hebdo’nun karikatürlerinden yayınlama kararı alan Cumhuriyet Gazetesi’ne polis ekipleri sabahı baskın düzenledi. Gazetenin İstanbul Şişli İlçesi’nde bulunan binası ile Esenyurt İlçesi’nde bulunan matbaasını ablukaya alan polisler, dağıtım kamyonlarında arama yaptıktan sonra araçların çıkışına izin verdiler. Şişli’deki binaya çıkan yolları trafiğe kapatan polislerin bir süre sonra yolları trafiğe açtıktan sonra “saldırı olabileceği” gerekçesiyle binanın etrafına zırhlı araçlar yerleştirdikleri öğrenildi.

25 Mart 2015’te, saat 19.30 sıralarında İstanbul Kağıthane İlçesi Hürriyet Mahallesi Dr. Cemil Bengü Caddesi No:48 Kat:3 adresinde faaliyet gösteren Adımlar Fikir Kültür Siyaset isimli derginin giriş kapısı önüne bırakılan bombanın kapının açılması ile birlikte patlaması neticesinde Ünsal Zor (45) isimli şahıs olay yerinde hayatının kaybetmiştir. Bahse konu olayda; Ali Osman ZOR (47), Cem Türkbiner (30) ve Cüneyt Karan (39) isimli şahıslar yaralanmıştır.

26 Mayıs 2015’te, İstanbul Kadıköy Serasker Caddesi’nde bulunan Gelecek gazetesi bürosuna girmek isteyen polisler, gazetenin muhabirleri ve SDP üyelerine saldırdı. Hiçbir gerekçe göstermeden gazetenin bulunduğu büro içine girmek isteyen polisler, gazeteye girişlerine izin vermeyen muhabirler ve SDP’lilere biber gazı ve plastik mermilerle saldırdı. Müdahalede 5 kişi gözaltına alındı.

3 Haziran 2015’te, İstanbul’un Sultangazi başta olmak üzere, Küçükçekmece, Başakşehir, Bağcılar, Bahçelievler, Esenyurt, Ataşehir ve Bakırköy ilçelerinde aralarında Yürüyüş Dergisi teknik bürosu ve Ozan Yayıncılık’ın da bulunduğu birçok adrese operasyon düzenlendi. Baskınlarda gözaltına alınan 10’dan fazla kişi Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ndeki sağlık kontrolünün ardından Vatan Caddesi’ndeki İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü.

3 Haziran 2015’te İstanbul’un Kadıköy İlçesi’nde iki haftada bir yayımlanan Politika Gazetesi’ne sivil polis olduklarını iddia eden 2 kişi tarafından silahlı baskın düzenlendi. Bürodaki çalışanları tehdit eden silahlı kişiler etrafı dağıttıktan sonra bürodan ayrıldı.

6 Eylül 2015’te İstanbul’da Recep Tayyip Erdoğan’ın bir söyleşide ifade ettiği sözlerin hürriyet.com.tr adresinde veriliş şeklini bahane eden yaklaşık 200 kişilik bir grup Hürriyet Gazetesi’nin Bağcılar’daki merkez binasına saldırdı. AKP milletvekili Abdurrahim Boynukalın’ın da destek verdiği saldırıda binanın camları ve kapısı kırıldı.

8 Eylül 2015’te Hürriyet Gazetesi’nin Bağcılar’daki merkez binası yine kalabalık bir grubun hedefi oldu. Polisin müdahale etmediği grup binaya taşlı saldırıda bulunduktan sonra dağıldı. Aynı gün gazetenin Ankara’da bulunan matbaasına da saldırı düzenlendi.

12 Eylül 2015’te Nokta Dergisi’nin İstanbul’un Kağıthane İlçesi’ndeki bürosuna polisler baskın düzenledi. Derginin 18. sayısında kapağına dair “yasadışı örgüt propagandası yapıldığı” ve “cumhurbaşkanına hakaret edildiği” iddialarıyla başlatılan soruşturmayı gerekçe gösteren polis ekipleri, derginin basılan tüm nüshalarını topladı.

28 Eylül 2015’te Diyarbakır’da polis ekipleri Dicle Haber Ajansı’nın, Azadiya Welat Gazetesi’nin, Aram Yayınlarının ve Kürdî Der’in bulunduğu binaya baskın düzenleyerek söz konusu kurumlarda arama yaptı. Operasyonun ardından basın yayın çalışanı 32 kişi gözaltına alındı. “Barut izi araması” yapılan 32 kişi daha sonra serbest bırakıldı.

29 Ekim 2015 tarihli Koza İpek Holding adlı şirketler grubuna kayyum atanmasının ardından 28 Ekim 2015’te polis ekipleri ve kayyum olarak atanan yönetici(ler) İstanbul’un Mecidiyeköy İlçesi’ndeki Bugün TV ve Kanaltürk binasına girerek her iki kanalın yayınına el koydu. Çalışanların uygulamaya tepki göstermeleri üzerine darp edildiği baskında polis ekipleri çalışanları ters kelepçeleyerek gözaltına aldı. Aynı gün Bugün Gazetesi’ne ve Millet Gazetesi’ne de el kondu. Kayyum ilerleyen saatlerde el konulan kanalların yayınlarını durdurma kararı aldı. Kayyum el konulan gazetelerin de nüshalarının basımının durdurulduğunu açıkladı.

11 Kasım 2015 gecesi İstanbul’da beş kişilik polis ekibi ve iki avukat, Zaman Gazetesi’nin Yenibosna’daki binasının arkasında yer alan Feza Gazetecilik A.Ş.’nin matbaasına baskın düzenledi. Baskını düzenleyen ekipler, bir süre önce kayyum atanan Bugün Gazetesi’nin ve Millet Gazetesi’nin yerine alternatif olarak çıkarılan Özgür Bugün Gazetesi’nin ve Özgür Millet Gazetesi’nin olay yerinde basıldığı gerekçesiyle arama yaptı. Sabaha karşı yapılan aramada bulunduğu belirtilen gazete nüshalarına el konduğu açıklandı. Öte yandan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın da Zaman Gazetesi’nin eski Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı hakkında da yakalama kararı çıkardığı öğrenildi.

7 Aralık 2015’te, Özgürlük İçin Basın 2. Ulusal Konferansı’nda konuşan gazeteciler, Türkiye’de düşünce özgürlüğü kapsamında 200 suç dosyası olduğunu, 103 bin internet sitesinin kapatıldığını ve 900’e yakın vatandaşa sosyal medyadaki paylaşımlarından dolayı “Cumhurbaşkanına hakaretten” dava açıldığını söyledi. Ayrıca Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin, son 10 ayda Türkiye’de basına yönelik 484 adli işlem olduğunu yapıldığını dile getirdi.

12 Aralık 2015’te Ankara’da Hürriyet Gazetesi’nin bürosunun da bulunduğu Doğan Medya Center binasına açılan ateş sonucu binanın bazı camları kırıldı.

Engellenen İnternet Siteleri

14 Ocak 2015’te El-Kaide’nin silahlı saldırısına uğrayan Fransız mizah dergisi Charlie Hebdo ile dayanışmak veya olayı haberleştirmek amacıyla derginin yeni sayısının kapağında yer alan karikatürü yayımlayan birgun.net (Birgün Gazetesi), t24.com.tr,internethaber.com, thelira.com adlı 4 internet sitesinin karikatürü yayımladıkları sayfalarına erişim Diyarbakır 2. Sulh Ceza Hâkimliği’nce engellendi.

3 Mart 2015’te Ateizm Derneği’ne ait wwww.ateizmdernegi.org adresine erişimin mahkeme kararı ile engellendiği öğrenildi.

4 Mart 2015’te Gölbaşı Sulh Ceza Hâkimliği’nin Ateizm Derneği’ne ait wwww.ateizmdernegi.org adresinin yanı sıra 48 internet sitesine veya bazı sayfalarına erişimi “halkın dini değerlerini aşağıladıkları” iddiasıyla engellediği ortaya çıktı.

6 Nisan 2015’te Çağlayan Adliyesi’nde 3 kişinin ölümüyle sonuçlanan rehin alma olayıyla ilgili internette yer alan Savcı Mehmet Selim Kiraz’ın alnına dayalı silahın fotoğrafını gerekçe gösteren İstanbul 1. Sulh Ceza Hâkimi Bekir Altun twitter ve facebook’un erişimin engellenmesine karar verdi. Karar nedeniyle ilgili içeriği kaldıran facebook engellenmezken twitter’a erişim gece saatlerine kadar sağlanamadı. İçeriğin kaldırılması üzerine ilerleyen saatlerde twitter’a erişim de açıldı. Aynı gerekçeyle google ve youtube’a da 4 saat süre tanında. Her iki sitenin belirlenen süre içinde içerikleri kaldırmaları üzerine erişimlerine engelleme getirilmedi.

4 Nisan 2015’te İstanbul 1. Sulh Ceza Hâkimliği’nin, Çağlayan’daki rehin eylemiyle ilgili haber yapan 166 internet sitesine veya sitelerde yer alan haberlerin linklerine erişimleri engellediği öğrenildi.

17 Nisan 2015’te Telekomünikasyonu İletişim Başkanlığı (TİB) içerik barındırmayan ve sadece link kısaltma hizmeti verenbit.ly adresine erişimi engelledi. TİB aynı gün erişimin engellenmesiyle ilgili bir açıklama yaparak, durumun teknik hatadan dolayı “yanlışlıkla” gerçekleştiğini ve erişim engelinin kaldırıldığını duyurdu.

22 Haziran 2015’te Gölbaşı (Ankara) Sulh Ceza Hâkimliği, video paylaşım sitesi Youtube’da yer alan ve İslam Dininin peygamberine hakaret ettiği iddia edilen 12 videonun url adreslerine Türkiye’den erişimin engellenmesine karar verdiği öğrenildi. 12 videoya erişimin engellenmesine ilişkin karar, Erişim Sağlayıcıları Birliği tarafından Youtube’a bildirildi. Bunun üzerine Youtube, 12 url adresine Türkiye’den erişimi engelledi.

25 Temmuz 2015’te Silahlı örgütlere yönelik başlatıldığı iddia edilen operasyonlara karşı eleştirel haberler yaptıkları belirtilen kapsamında Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’nın talebiyle Gölbaşı Sulh Ceza Mahkemesi 96 internet sitesine erişimi “yasadışı örgüt propagandası yapıldığı” gerekçesiyle engelledi. Kararla ayrıca 23 twitter hesabına erişim de engellendi. Engellenen siteler arasında sendika.org, Jin Haber Ajansı (JİNHA), Özgür Gündem, Dicle Haber Ajansı, Hawar Haber Ajansı, Etkin Haber Ajansı, Fırat Haber Ajansı, yuksekovahaber.com gibi internet siteleri bulunuyor.

9 Ağustos 2015’te Dicle Haber Ajansı’nın internet sitelerine 3 kez sansür uygulanması nedeniyle ajans adına açılan 4. site olan dihanews.netadlı siteye de erişimin engellendiği öğrenildi. 24 Temmuz 2015’te TSK’nin PKK’ye yönelik başlattığı operasyonlarla birlikte www.diclehaber.com, sonrasındaki günler isewww.diclehaber.com.tr ve www.dihanews.com adresleri erişime engellenmişti. Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’nın ayrıca Dağ Medya’nın internet sitesi dagmedya.net’e erişimi de engellediği 11 Ağustos 2015’te öğrenildi.

2 Eylül 2015’te Daha önceki 5 internet sitesine erişimin Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı tarafından engellendiği Dicle Haber Ajansı’nın yeni açtığı 2 internet sitesi de aynı gün yine aynı kurum tarafından erişime engellendi.

4 Eylül 2015’te, Mardin’in Nusaybin ilçesi Yenişehir Mahallesi Yavuz Selim Sokak’ta kazılan hendekleri kapatmak amacıyla zırhlı kepçe ve akrep tipi zırhlı araçlarla sokağa giren polislerin, etrafa rast gele açtıkları ateş sonucu, Lokman Süne isimli bir genç karnından ağır şekilde yaralandı. Nusaybin Devlet Hastanesine kaldırılarak tedavi altına alınan Süne, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak yaşamını yitirdi. Yaralı olarak Nusaybin Devlet Hastanesine getirilen Süne, hastane girişinde ambulanstan indirildiği sırada bir polis tarafından tekmelendi. Tekmeleme olayını görüntüleyen ve yayınlayan “www.nushaber.com” adlı internet haber sitesi, TİB tarafından “idari tedbir” kararıyla erişime engellendi.

9 Eylül 2015’te Daha önceki internet sitelerine erişimin Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı tarafından engellendiği Dicle Haber Ajansı’nın (DİHA) açtığı internet sitesi de aynı gün yine aynı kurum tarafından erişime engellendi. Böylelikle DİHA’nın erişime engellenmiş internet sayısı 15’e yükseldi.

12 Eylül 2015’te İnternet erişimi sağlan bazı firmaların engelleme kararı olmamasına rağmen Cumhuriyet Gazetesi’nin internet sitesine girmek isteyenlerin bu siteye gelmeden engellendikleri öğrenildi.

17 Eylül 2015’te Dicle Haber Ajansı’nın (DİHA) önceki adreslerinin engellenmesi nedeniyle kullanıma açtığı www.dicle-news.info adresine erişim de engellendi. Böylelikle DİHA’nın erişime engellenmiş internet sayısı 20’ye yükseldi.

28 Eylül 2015’te Dicle Haber Ajansı’nın (DİHA) önceki adreslerinin engellenmesi nedeniyle kullanıma açtığı www. diha-haber.info adresine erişim engellendi. Böylelikle DİHA’nın erişime engellenmiş internet sayısı 21’e yükseldi.

7 Ekim 2015’te Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı sendika.org sitesine erişimi engelledi. Aynı kurum ertesi gün de Jin Haber Ajansı’na ait jinha.com.tr sitesini engelledi.

10 Ekim 2015’te Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı tarafından Jin Haber Ajansı’na (JINHA) ait jinhaber.com.tr adresine erişim engeli getirildi. Erişim engeliyle beraber JİNHA’nın 2. internet sitesi de yasaklanmış oldu.

10 Ekim 2015’te Dicle Haber Ajansı’nın ise engellemeler nedeniyle açtığı 24. farklı adres olan diclenews.pw/tr de aynı gün engellendi.

19 Ekim 2015’te Özgür Gelecek Gazetesi’nin internet sitesi de yine TİB tarafından erişime engellendi.

21 Ekim 2015’te Daha önce Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) kararıyla 6 kez internet sitesi engellenen sendika.org sitesinin yayınına devam etmek için kullanıma açtığı sendika6.org sitesi de erişime engellendi.

22 Ekim 2015’te, 8 Ekim tarihinde, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) tarafından, JIN HABER AJANSI’NA (JİNHA) ait, jinha.com.tr. adresine erişim engellendi.  10 Ekim tarihinde ise, ilk erişim engelinin ardından www.jinhahaber.com.tr’ den yayınına devam eden ajansın yeni adresine erişim yasağı getirildi. 22 Ekim tarihinde de, jinhahaber.info adresi bir kez daha engellendi.

24 Ekim 2015’te Daha önce Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) kararıyla 7 kez internet sitesi engellenen sendika.org sitesinin yayınına devam etmek için kullanıma açtığı sendika7.org sitesi de erişime engellendi.

3 Kasım 2015’te Haftalık yayımlanan Nokta Dergisi’nin bu haftaki cumhurbaşkanının yer aldığı kapağı nedeniyle derginin 24. sayısı hakkında Basın Savcısı Umut Tepe tarafından çıkarılan toplatma kararının ardından derginin İstanbul’da bulunan binasına düzenlenen baskında gözaltına alınan derginin Genel Yayın Yönetmeni Cevheri Güven ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Murat Çapan çıkarıldıkları İstanbul 8. Sulh Ceza Hâkimi Atila Öztürk tarafından TCK’nin 214. maddesinde düzenlenen “hükümete karşı halkı silahlı isyana teşvik ettikleri” gerekçesiyle tutuklandı. Derginin aynı gün internet sitesi noktadergisi.com hakkında da kapatma kararı alındı.

10 Kasım 2015’te Dicle Haber Ajansı’nın (DİHA) önceki adreslerinin engellenmesi nedeniyle kullanıma açtığı www.dihasistem.com.tr ve dicle-news.link adreslerine erişim engellendi. Böylelikle DİHA’nın erişime engellenmiş internet sayısı 26’ya yükseldi.

8 Aralık 2015’te Türkiye’de gelişmelere dair de karikatürler çizen Brezilyalı karikatürist Carlos Latuff’un çizimlerini yayımladığı blog sayfasına erişim Ankara 3. Sulh Ceza Hâkimliği tarafından engellendi.

16 Aralık 2015’te Daha önce Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) kararıyla 8 kez internet sitesi engellenen sendika.org sitesinin yayınına devam etmek için kullanıma açtığı sendika.org sitesi de erişime engellendi.

16 Aralık 2015’te Dicle Haber Ajansı’nın (DİHA) önceki adreslerinin engellenmesi nedeniyle kullanıma açtığı www.dihaabone.com adresine erişim engellendi. Böylelikle DİHA’nın erişime engellenmiş internet sayısı 26’ya yükseldi.

17 Aralık 2015’te, Basına sansür ve gazeteciler üzerindeki baskıların artarak devam ederken, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) Siirt’te yayın yapan siirttenote.org haber sitesinin erişimine “idari tedbir” kararıyla 2’nci kez engel konuldu.

Kabahatler Kanunu Çerçevesinde Verilen Para Cezaları

2013 Yılında Düşünce ve İfade Özgürlüğüne Karşı Açılan Soruşturmalar

2 Ocak 2015’te,  tarihinde, İHD Muş şubemiz yöneticilerinin de aralarında bulunduğu 16 kişiye katıldıkları 17 Aralık 2014 tarihli basın açıklaması sebebiyle, 2911 sayılı kanuna muhalefet sebebiyle adli soruşturma açılmıştır.

14 Ocak 2015’te Kullanıcılarının belirledikleri konular hakkında yorum yapabilmelerini sağlayan itusozluk.com adresinin sahibi Çağatay Gürtürk, İspanya’dan Türkiye’ye döndüğü Atatürk (İstanbul) Havaalanı’nda internet sitesinde İslam Dininin peygamberi ile ilgili yorumlar gerekçesiyle açılan soruşturma kapsamında  “halkın dinî değerlerini aşağıladığı” suçlamasıyla gözaltına alındı.

23 Ocak 2015’te, Erzincan Emek ve Demokrasi Platformu öncülüğünde, Roboski ve Maraş katliamlarını kınamak amacıyla 26 Aralık 2014 tarihinde eylem gerçekleştiren yurttaşlara, ırkçı bir grup saldırıda bulundu. Saldırıya maruz kalan Erzincan Üniversitesi’nde okuyan 30 öğrenci hakkında soruşturma başlatıldı.

23 Ocak 2015’te, Diyarbakır’ın Çermik ilçesinde, Roboski katliamının bu yıl yapılan üçüncü yıldönümünde gerçekleşen anma yürüyüşüne katılan ve aralarında HDP İlçe Eş Başkanı Av. Suna Ünsal Aydın, DBP ilçe Eş Başkanları Muhyettin Çelikhan ile Emine Aydın’ın da bulunduğu 10 kişi hakkında Çermik Cumhuriyet Savcılığı tarafından soruşturma başlatıldı. Soruşturmanın gerekçesi, yürüyüş sırasında atılan “Katil Erdoğan” sloganı ile “Cumhurbaşkanına hakaret edildiği” olarak açıklandı.

24 Şubat 2015’te, Erzurum’un İspir ilçesine bağlı Akgüney Mahallesi’nde ikamet eden C.A. isimli yurttaş tarafından bir sosyal paylaşım sitesinde paylaşılan fotoğrafın altına Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret içerici yorumlar yaptığı iddiasıyla F.K. ve O.P. adlı yurttaşlar hakkında soruşturma başlatıldı.

6 Şubat 2015’te Erzurum’un Tekman İlçesi’nde operasyon düzenleyen polis ekipleri,  Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ilçe örgütü tarafından 14 Ağustos 2014’te düzenlenen Kanlıca Şenliği’ne katılanlar hakkında “yasadışı örgüt propagandası yaptıkları” iddiasıyla başlatılan soruşturma kapsamında 6 kişiyi gözaltına aldı.

19 Şubat 2015’te İnternet ortamında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ilgili yazılmış bir sözü paylaştığı iddiasıyla Kars’taki evine baskın düzenlenen M.A. (45) adlı öğretmen açılan soruşturma nedeniyle polisler tarafından gözaltına alındı.

27 Şubat 2015’te, Balıkesir’in Ayvalık İlçesi’nde U.R.E. (13) adlı çocuk facebook hesabından Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret ettiği gerekçesiyle savcıya ifade verdi. Ortaokul öğrencisi U.R.E. ifadesinin ardından serbest bırakıldı.

3 Mart 2015’te, Kırşehir’de Veysel Er adlı Birleşik Haziran Hareketi aktivisti facebook hesabından Birgün Gazetesi’nin “Katil ve Hırsız Erdoğan” yazılı manşetinin yer aldığı 1. sayfasını paylaşarak Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret ettiği gerekçesiyle savcıya ifade verdi. Veysel Er ifadesinin ardından serbest bırakıldı.

6 Mart 2015’te Pop müzik şarkıcısı Atilla Taş İstanbul’da polis ekipleri tarafından gözaltına alındı. Twitter’daki hesabından Başbakan Ahmet Davutoğlu hakkında yazdığı yazılarla “kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret ettiği” iddiasıyla başlatılan soruşturma kapsamında ifade veren Atilla Taş daha sonra serbest bırakıldı.

24 Mart 2015’te, Siirt’in Pervari ilçesinde DBP ilçe binası önünde PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın Türkiye’ye getirilişini protesto amaçlı düzenlenen basın açıklamasına katıldıkları gerekçesiyle yüzde 73 zihinsel engelli H. P (15)  bir çocuğunda aralarında bulunduğu 8’i çocuk toplam 9 kişi hakkında Pervari Savcılığı tarafından soruşturma başlatıldı. Soruşturmanın “örgüt propagandası”, “suç ve suçluyu övme” suçlamaları ile başlatıldı.

8 Nisan 2015’te El-Kaide’nin silahlı saldırısına uğrayan Fransız mizah dergisi Charlie Hebdo ile dayanışmak amacıyla saldırıya konu olan karikatürü Cumhuriyet Gazetesi’ndeki köşelerinde 14 Ocak 2015’te yayımlayan yazarlar Ceyda Karan ve Hikmet Çetinkaya hakkında Çağlayan Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından iddianame hazırlandı. İki yazarın “halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri aşağılamakla” suçlandığı iddianame değerlendirilmesi amacıyla ilgili asliye ceza mahkemesine gönderildi. İddianamenin kabul edilmesi halinde iki yazar TCK’nin 216. maddesi uyarınca yargılanacak.

8 Nisan 2015’te Genelkurmay Başkanlığı’nın şikâyeti üzerine, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın www.askeregitmeyin.com sitesi hakkında “halkı askerlikten soğutmak” suçunun düzenleyen TCK’nin 318. maddesi uyarınca soruşturma başlattığı öğrenildi. Soruşturmanın ardından, web sitesiyle aynı adı taşıyan kitaba katkı sağlayan 381 kişiye de aynı suçlamayla soruşturma açıldığı iddia edildi.

8 Nisan 2015’te İstanbul’un Üsküdar İlçesi’nde bulunan Validebağ Korusu’nun yanında sürdürülen inşaata tepki göstermek amacıyla 10 Kasım 2014’te yapılan eyleme polis ekiplerinin biber gazı ve plastik mermili silahlarla müdahale etmesinin ardından başlatılan soruşturma sonunda iddianame hazırlandığı öğrenildi. 15 kişinin şüpheli olarak yer aldığı iddianamede şüpheliler “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası’na muhalefet etmekle” ve “görevli polise direnmekle” suçlanıyor. Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianame değerlendirilmesi için ilgili asliye ceza mahkemesine gönderildi.

21 Nisan 2015’te Trabzon’da 13 Şubat 2015’te düzenlenen “Bilimsel ve Laik Eğitim İçin Ayaktayız” adlı mitingde atılan sloganlarla “cumhurbaşkanına hakaret ettikleri” iddia edilen 37 kişi hakkında da soruşturma başlatıldığı öğrenildi.

3 Mayıs 2015’te Muğlanın Milas İlçesi’nde yaşayan Soner Devecioğlu (35), facebook hesabından hiçbir yorum yapmadan Recep İvedik adlı karakterin bulunduğu fotoğrafı paylaştığı için hakkında soruşturma yürüten savcı M.B. tarafından “kendisine hakaret ettiği” gerekçesiyle Soner Devecioğlu’nu gözaltına aldırdığı öğrenildi.

15 Mayıs 2015’te, Elazığ’da 20 Mart 2015 günü İstasyon Meydanı’nda düzenlenen Newroz kutlamasında açılan PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın posterleri ve Öcalan lehine atılan sloganlar gerekçe gösterileriler öğrencilere soruşturma başlatıldı. Fırat Üniversitesi öğrencisi 14 kişi hakkında “Örgüt üyelisi olmak” ve “Örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla başlatılan soruşturma kapsamında öğrenciler ifadeye çağrıldı. 14 öğrenci, Elazığ Emniyet Müdürlüğü’ne giderek ifade verdi.

28 Mayıs 2015’te, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Bürosu, savcı Kiraz’ın öldürüldüğü saldırıya ilişkin sosyal medya hesapları üzerinden “terör örgütü propagandası yapmak” suçundan hem resen hem de şikâyet dilekçeleri üzerine soruşturma başlatmıştı. Soruşturma kapsamında gazeteciler Mirgün Cabas, Banu Güven, Ceyda Karan, Asım Yıldırım, Emre Uslu, Önder Aytaç, oyuncular Barış Atay, Pelin Batu, şarkıcı Ferhat Tunç ile akademisyen Koray Çalışkan “şüpheli” sıfatıyla ifadeye çağrıldı. Soruşturma kapsamında, gazeteci Nazlı Ilıcak’ın da şüpheli sıfatıyla ifadesinin alındığı öğrenildi. Ilıcak’ın ifadesinde hakkındaki iddiaları kabul etmediği belirtildi.

2 Haziran 2015’te, Diyarbakır’da Kürtçe eğitim vermek üzere 15 Eylül 2014’de açılan ancak, savcılık kararı doğrultusunda defalarca mühürlenerek açılmasının önüne geçilmeye çalışılan Dibistana Seretayî a Ferzad Kemangar-Ferzad Kemanger İlkokulu’nda ders veren iki öğretmen hakkında soruşturma başlatıldı. Okulda gönüllü ders veren Eğitim Sen Diyarbakır Şube Eşbaşkanı Yıldırım Aslan ile TZP-Kurdî Genel Başkanı Sebahattin Gültekin’in, 28 Mayıs Perşembe günü, “örgüt talimatıyla okul açtıkları” iddiasıyla Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü Siyasi Şube’ye çağrıldı.

3 Haziran 2015’te, Kars’ın Kağızman ilçesinde Kağızman Öğrenci Derneği’nin “Xwedî Derkeve” kampanyası kapsamında gerçekleştirdiği basın açıklamasına katıldıkları gerekçesiyle yaklaşık 20 öğrenciye soruşturma açıldığı öğrenildi. Öğrencilerin sınav haftasında açılan soruşturma kapsamında kimi öğrenciler, okul, sokak veya evlerine gelen polisler tarafından zorla ifadeleri alınmak üzere İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü.

8 Ağustos 2015’te, Gazeteci-Yazar Ferhat Parlak hakkında, kaleme alıp 28 Mart 2015 tarihinde yayınladığı ve PKK’nin ilk komutanlarından Mahsum Korkmaz’ın günlükleri ve biyografisinden oluşan “Fermandar Egîd” adlı kitabı nedeniyle Silvan Cumhuriyet Savcılığı tarafından soruşturma açıldı.

20 Ağustos 2015’te, Diyarbakır’ın Çınar Belediyesi eşbaşkanları Ahmet Cengiz ve Rukiye Eryılmaz hakkında Çınar Cumhuriyet Savcılığı tarafından soruşturma başlatıldı. “Gösteri ve toplantı yürüyüşleri kanununa muhalefet etme” ile “Örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme” iddiasıyla başlatılan soruşturmanın gerekçesi ise, eşbaşkanların 7 Ekim 2014 tarihinde DAİŞ çetelerinin Kobanê’ye yönelik saldırısının protesto edildiği yürüyüşe katılması.

20 Ağustos 2015’te, Batman Cumhuriyet Savcılığı, “özyönetim” ilanı açıklaması nedeniyle DBP İl Eşbaşkanı Mehmet Candemir, Songül Korkmaz, Batman Belediyesi eşbaşkanları Gülistan Akel ile Sabri Özdemir, Narin Erol, Osman Akdağ, Hazan Yağız, Gülcemal Erdic, Melle Zübeyir Çelik ve Ozan Ataca hakkında soruşturma başlatıldı.

24 Ağustos 2015’te, Batman’da Bağlar Mahalle Meclisi’nin özyönetim ilanından sonra Batman Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından aralarında DBP ve belediye eşbaşkanları ile sivil toplum örgütü temsilcilerinin de bulunduğu 56 kişi hakkında soruşturma başlattı.

9 Eylül 2015’te, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcısı Ramazan Solmaz tarafından yapılan yazılı açıklamada, HDP Genel Başkanı ve İstanbul Milletvekili Selahattin Demirtaş hakkında iki ayrı soruşturma açıldığını açıkladı. Solmaz açıklamasında soruşturmaların Demirtaş’ın 9 Eylül’de kentte yaptığı basın açıklamasının içeriğinde suç unsuru olması nedeniyle başlatıldığını belirtti. Açıklamada soruşturmalardan birisinin “Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti devletini, devletin kurum ve organlarını aşağılamak”, diğerinin ise “Suç işlemeye alenen tahkir etmek, cumhurbaşkanına hakaret, terör örgütü propagandası yapmak” gerekçeleriyle başlatıldığı ifade edildi. Açıklamada ayrıca Demirtaş’ın yasama dokunulmazlığının kaldırılması için Adalet Bakanlığı’na fezleke gönderildiği de belirtti.

10 Eylül 2015’te, Cizre Belediyesi Eşbaşkanı Leyla İmret hakkında yabancı bir haber sitesine yaptığı söyleşi gerekçe gösterilerek, ”Halkı Türkiye Cumhuriyeti Hükümetine karşı silahlı isyana tahrik” ve “örgütün propagandasını yapmak” iddiasıyla soruşturma başlatıldı. Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’nın başlattığı soruşturma dosyasının Cizre Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderildiği belirtildi. Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan yapılan açıklamada, İmret’in yabancı haber sitesi VICE News’e ”Bir söz vardır, barış olacaksa Cizre’den başlayacaktır ve savaş da olacaksa Cizre’den başlayacaktır” ve ”Türkiye’de bir iç savaş yürüttüğümüzü söyleyebiliriz” şeklinde ifadeler kullandığı iddia edildi.

16 Eylül 2015’te, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Gültan Kışanak hakkında “Örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla açılan soruşturma kapsamında iddianame hazırlandı. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Kışanak’ın Diyarbakır’ın İstasyon Meydanı’nda düzenlenen 8 Mart Mitingi’nde yaptığı konuşma nedeniyle “Örgüt propagandası” yaptığı iddia edildi ve 1 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası istendi.

20 Eylül 2015’te, İpek Medya’ya yapılan operasyonun ardından 2 Eylül’de katıldığı bir TV programında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Anayasa’yı çiğnediği” yönünde açıklama yapan Gazeteci – yazar Ahmet Altan hakkında “Cumhurbaşkanı’na hakaret” iddiasıyla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldı.

8 Ekim 2015’te, Aydın Barosu’na kayıtlı avukatlardan Behçet Alp’e Dağlıca saldırısı sonrası Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Eğer 400 milletvekilini alabilecek veya bir anayasayı inşa edebilecek bir sayıyı bir siyasi parti yakalamış olsaydı durum bugün çok daha farklı olurdu” söylemine sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla tepki gösterdi. Alp’ın sosyal medya hesabından yaptığı “Devletin başının yaptığı açıklamaya bak, yazıklar olsun. Ülkemiz ne hale geldi, kalkmış vekillikten bahsediyor, Allah belanı versin” paylaşım ile ilgili soruşturma başlatıldı. Aydın İl Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlar Önleme Büro Amirliği ekipleri, Kuşadası’nda avukatlık yapan Behçet Alp’in yaptığı paylaşımları “Devlet büyüklerine hakaret” kapsamında değerlendirerek, tuttuğu raporu Cumhuriyet Savcılığı’na gönderdi.  Soruşturma kapsamında Kuşadası Cumhuriyet Savcısı, Alp’i ifadeye çağırdı. Öngörülen suçtan kovuşturma yapılmasının Adalet Bakanlığı’nın iznine tabi olması gerektiğini, böyle bir izin alınmadan soruşturma başlatıldığını söyleyen avukat Alp, paylaşımlarının hakaret değil, eleştiri amaçlı olduğunu kaydetti.

5 Kasım 2015’te,  İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Özgür Gündem gazetesi Eş Genel Yayın Yönetmenleri Eren Keskin ve Hüseyin Aykol ile gazetenin yazarlarının da aralarında bulunduğu 26 gazeteci ve yazar hakkında “örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla soruşturma açtı. . Haklarında soruşturma açılan gazeteci ve yazarların isimleri şöyle: Demokratik Ulus Gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Nuray Candan, gazetenin yazarları Cemal Şerik, Ali Haydar Kaytan, Metin Arslan, Selahattin Erdem, Dilzar Dilok, Özgür Gündem Gazetesi Eş Genel Yayın Yönetmenleri Eren Keskin ve Hüseyin Aykol, gazetenin Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Reyhan Çapan, gazetenin yazarları Suat Bozkuş, Şenel Karataş, Eyüp Güven, Muzaffer Ayata, Baki Gül, Hasan Kıyafet, Kemal Bülbül, Hasan Ali Kızıltoprak, Arif Altan, Ersin Çaksu, Zana Farqini, Doğan Durgun, Metin Yeğin, Mehmet Güç, Ayşe Batumlu, Ömer Ağın ve DİHA muhabiri Hayri Demir.

9 Kasım 2015’te, Mersin Emek ve Demokrasi Platformu’nun Ankara katliamını protesto etmek amacıyla 13 Ekim 2015’te gerçekleştirdiği eyleme katılan 12 kişi hakkında, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret ettikleri iddiasıyla soruşturma başlatıldığı öğrenildi. “Katil Erdoğan hesap verecek” ve “Katil, hırsız Erdoğan” sloganı attıkları gerekçesiyle haklarında soruşturma başlatılan HDP Mersin il yöneticisi Ali Sesal ile Hüseyin Doğan, Nermin Karasu, Muhbet Taş, Duygu Taner, Altan Fakir Kardeş, Halil Kahraman, Yusuf Gözen, Emre Doğan, Hasret Özge Bozkır, Gülbahar Kuşaycı ve Tayfun Şahin adlı kişiler, Mersin İl Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı Güvenlik Şube Müdürlüğü’ne çağrılarak, ifadeleri alındı.

12 Kasım 2015’te, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü Sebahat Tuncel Bakırköy Cumhuriyet Savcılığı tarafından hakkında başlatılan soruşturma kapsamında Atatürk Havalimanı’nda polislerce gözaltına alındı. Tuncel’in, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 2009 yılında katıldığı İstanbul Newrozu’nda yaptığı konuşma ve 2010 yılında katıldığı bazı etkinliklerde yaptığı konuşmalar nedeniyle “örgüt propagandası yaptığı” iddiasıyla 2 ayrı soruşturma açılması nedeniyle gözaltına alındığı öğrenildi.

18 Kasım 2015’te, HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ hakkında Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından,  Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde ilan edilen sokağa çıkma yasağı sırasında Silvan’a girişine engel olan askerlere “hakaret ettiği” iddiasıyla soruşturma başlatıldı.

25 Kasım 2015’te, Ankara’da 10 Ekim günü düzenlenen Emek, Barış ve Demokrasi Mitingi’ne yapılan bombalı saldırıda yaşamını yitiren 102 sivilin anmak ve katliamı protesto etmek için, 12 Ekim günü Muş belediye meydanında KESK Muş Şubeler Platformu tarafından basın açıklaması gerçekleştirildi. Basın açıklamasına katılan 12 sendikacı hakkında Muş Valiliği tarafından, görevden uzaklaştırma talebiyle adli ve idari soruşturma başlatıldı.

1 Aralık 2015’te, Dersim’de yaşanan çatışmada yaşamını yitiren HPG’li Sıdıka Yıldız’ın cenaze törenine katılan Başkale Belediye Eşbaşkanı Aynur Tarhan hakkında, Yıldız’ın tabutunu mezarlığa kadar taşıdığı için “Örgüt propagandası yapma” iddiasıyla soruşturma başlatıldı.

17 Aralık 2015’te, Erzurum’da haber takibi yapan Dicle Haber Ajansı (DİHA) muhabiri Mensur Küçükkarga hakkında “örgütü propagandası” iddiasıyla soruşturma başlatıldı.

22 Aralık 2015’te, Erzurum’un DBP’li Hınıs ve Karaçoban belediyelerinin düzenlediği gençlik festivalinde platforma çıkıp Kürtçe bir konuşma yapan ve “Bunlar Allah’ın dilini yasaklıyorlar, bir de İslam’dan bahsediyorlar” şeklinde sözleri nedeniyle, din alimi 80 yaşındaki Zeki Küçürkarga hakkında “örgüt propagandası” yaptığı gerekçesiyle Hınıs Cumhuriyet Savcılığı tarafından soruşturma başlatıldı.

22 Aralık 2015’te, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eşsözcüsü Ertuğrul Kürkçü, Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanları Hatip Dicle ve Selma Irmak hakkında, Cuma günü Diyarbakır’da yaptıkları ortak basın toplantısındaki sözleri nedeniyle soruşturma başlattı.

29 Aralık 2015’te, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Olağanüstü Genel Kurulu’nda yaptıkları konuşmalar nedeniyle HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ ile ESP Genel Başkanı Sultan Ulusoy hakkında soruşturma başlattı.

30 Aralık 2015’te, Diyarbakır’da düzenlenen bir basın açıklamasına katılan ve “Devlet gelir benim belediye başkanımı gözaltına alırsa ben de özerklik ilan ederim tabii ki” şeklindeki açıklamaları nedeniyle Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Gültan Kışanak hakkında, “örgüt propagandası yapmak”, “devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak” iddiasıyla soruşturma başlatıldı.

2015 Yılında Düşünce ve İfade Özgürlüğ18 üne Karşı Açılan, Devam Eden ve Sonuçlanan Davalar

2 Ocak 2054’te Adana’da Çukurova Üniversitesi öğrencisi Halit Meşe’nin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret ettiği iddiasıyla çıkarıldığı mahkemece tutuklandığı öğrenildi.

2 Ocak 2015’te, İHD Van şubemize başvuruda bulunan Haktan Akman, şu beyanlarda bulundu: “18.05.2014 tarihinde Van kadın ve doğum nedeniyle hastaneye giriş yaptık. 24 saat gözetim altında kalan eşimin herhangi bir rahatsızlığı olmadığının tespiti üzerine çıkmak istedik. Ancak burada bulunan doktorun ‘Siz doğulular hiçbir şey hak etmiyorsunuz. Siz doğuluların yüzünden kimse buralara gelmiyor.” şeklinde hakaretine maruz kaldık. Ben ve eşim “Biz doğululara hizmet etmek istemiyorsanız gelmeyin.’ şeklinde karşılık verdik. Bunun üzerine hastane güvenliğini ve polisini çağırdı. Beni aşağı Acil servisin önündeki bir odanın önüne götürdüler. Orada beklemeye başladım. Polisler, doktor bayanın ifadesini alıyordular. Yanında başka bir erkek vardı. Polislere ‘Bu kim’ diye sordum, ‘Eşi’ dediler. Sonradan öğrendim ki, eşi Van Adliyesinde hakim olarak görev yapan Erhan Çavuşoğlu imiş. Benim, eşimin ve baldızımın ifadesinin, bu hakim tarafından alınmasını istediler. Biz ‘Burada alın’ dedik, polisler ise ‘Olmaz’ dedi. Eşim henüz yeni doğum yapmasına ve çocuğum daha bir günlük olmasına rağmen, bizi Edremit’teki karakola götürdüler ve biz bir günlük çocukla 3 saate yakın karakolda bekletildik ve ifademizi aldılar. Bize hakaret eden doktorla uzlaşmak istiyor musunuz? diye sordular. Biz ise ‘Yok istemiyoruz ve o doktor bayandan şikayetçiyiz’ dedik. Bunlara rağmen hakkımızda dava açılmış ve biz suçlanmışız. Bizi mağdur etmek istiyorlar. Bu mağduriyetimizin giderilmesi için şubenizden hukuki yardım talebinde bulunuyoruz.”

5 Ocak 2015’te, Hakkari’nin Şemdinli ilçesinden Yüksekova’ya seyahat ettiği sırada Uzunsırt Karakolu arama noktasında askerler tarafından gözaltına alınan Feyyaz Şen (24) isimli yurttaş, çıkarıldığı adliyede hakkında “Örgüt propagandası yapmak” gerekçesiyle açılan davadan aldığı 2 yıl 7 ay cezanın onanması nedeniyle tutuklanarak Hakkari Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.

6 Ocak 2015’te, Siirt’te 30 Kasım 2014 tarihinde DBP ve HDP Siirt il örgütleri öncülüğünde AKP hükümeti tarafından IŞİD çetelerine destek verildiği gerekçesiyle protesto amacıyla basın açıklaması gerçekleştiren yurttaşlardan 70 kişiye, açıklama sırasından yolu trafiğe kapattıkları gerekçesiyle Trafik Şube Müdürlüğü tarafından 80 TL ceza verildi. Karayolları Trafik Kanunu’nun 68/1C maddesi uyarınca, Mithat Öktüren Caddesi’ni trafiğe kapattıkları gerekçesiyle haklarında para cezası kesilenler arasında sivil toplum kuruluşu yöneticileri de bulunuyor.

13 Ocak 2015’te İstanbul’da bulunan Sevda Tepesi’nin Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı’na (TÜRGEV) bağış karşılığı Suudi Arabistan Kralı için imara açılmasıyla ilgili milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun soru önergesi haberleştiren İleri Haber muhabiri Rıfat Doğan hakkında açılan davaya başlandı. 15 Nisan 2014’te yayımlanan haberden dolayı TÜRGEV’in suç duyurusu üzerine “iftira” suçunu düzenleyen Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 267. maddesi uyarınca açılan davanın Anadolu 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde (İstanbul) başlayan duruşmasında Rıfat Doğan’ın ifadesini alan hâkim, “suçun unsurlarının oluşmadığı” gerekçesiyle beraat kararı verdi.

14 Ocak 2015’te Gaziantep’te 21 Mart 2014’teki Newroz kutlamasında “Bijî Serok Apo” şeklide slogan atarak “yasadışı örgüt propagandası yaptıkları” gerekçesiyle haklarında Terörle Mücadele Yasası’nın (TMY) 7/2. maddesi uyarınca dava açılan 4 kişinin Gaziantep 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen karar duruşmasında mahkeme heyetinin beraat kararı verdiği öğrenildi.

14 Ocak 2015’te Gaziantep’te 2014 yılının Temmuz ayında Demokratik Bölgeler Partisi’nin Şehitkamil İlçe Örgütü’nün açılışında slogan atarak “yasadışı örgüt propagandası yaptıkları” gerekçesiyle haklarında TMY’nin 7/2. maddesi uyarınca dava açılan 6 kişinin Gaziantep 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen karar duruşmasında mahkeme heyetinin beraat kararı verdiği öğrenildi.

16 Ocak 2015’te Van’da 2012 yılında belediye başkanlarına yönelik yapılan KCK operasyonunu eleştirirken Recep Tayyip Erdoğan’a “faşist” dediği gerekçesiyle eski Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir hakkında dava açıldığı öğrenildi. Osman Baydemir’in iddianameyi kabul eden Van 1. Sulh Ceza Mahkemesi’nde “kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret ettiği” gerekçesiyle TCK’nin 125. maddesi uyarınca yargılanmasına önümüzdeki günlerde başlanacak.

16 Ocak 2015’te Alkollü içki satışı düzenleyen yasayla ilgili “Gül’den alkol yasası için ilk değerlendirme” başlığıyla 30 Mayıs 2013’te internette yayımlanan bir habere yaptığı yorum nedeniyle hakkında “cumhurbaşkanına hakaret ettiği” suçlamasıyla dava açılan E.A.’nın (46) karar duruşmasının görüldüğü öğrenildi. Çağlayan (İstanbul) 19. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada sanığın mütalaaya karşı son savunmasını alan hâkim, E.A.’ya TCK’nin 299. maddesi uyarınca 11 ay 20 gün hapis cezası verdi. Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar veren hâkim, sanığın 5 yıl süreyle denetimli serbestliğe tabi tutulmasına hükmetti.

19 Ocak 2015’te Çanakkale’de 26 Nisan 2014’te düzenlenen bir yürüyüşe katılan Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) üyesi 4 sendikacı hakkında attıkları sloganla Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret ettikleri iddiasıyla açılan dava sonuçlandı. Çanakkale 5. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada sanıkların son savunmalarını alan hâkim, “kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret ettikleri” gerekçesiyle TCK’nin 125. maddesi uyarınca 4 sendikacıya 11’er ay 20’şer gün hapis cezası verdi. Hapis cezalarını para cezasına çeviren hâkim, hükmün açıklanmasını geriye bıraktı.

20 Ocak 2015’te Devam eden “KCK Soruşturması”ndan halen tutuklu bulunan Ağrı’nın Patnos İlçesi’nin eski Belediye Başkanı Yusuf Yılmaz hakkında açılan bir davanın karar duruşması görüldü. Patnos Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada Yusuf Yılmaz’ın mütalaaya ilişkin son savunmasını alan mahkeme heyeti, “yasadışı örgüt üyesi olmamakla birlikte yasadışı örgüt adına suç işlediği” gerekçesiyle 3 yıl 9 ay hapis cezası verdi.

22 Ocak 2015’te İstanbul’un Çerkezköy İlçesi’nde 20 Şubat 2005’te yaptığı bir konuşma nedeniyle Avukat Eren Keskin hakkında “Türklüğe hakaret ettiği” iddiasıyla açılan davadan verilen bir yıllık hapis cezası Yargıtay 9. Ceza Dairesi tarafından bozulmuştu. Kararın ardından devam eden soruşturma çerçevesinde 2011 yılında dönemin Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in izniyle Eren Keskin hakkında TCK’nin 301. maddesi uyarınca yeniden açılan davada kararın çıktığı öğrenildi. Çerkezköy 1. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada erteleme veya hükmün açıklanmasının geri bırakılması yoluna gitmeyen hâkim, Eren Keskin’e 10 ay hapis cezası verdi.

22 Ocak 2015’te Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 16 Mart 2014’te İzmir’de düzenlediği yerel seçim mitingi öncesinde oluşturulan konvoya el hareketi yaptığı iddiasıyla Kamuran Bedir (42) hakkında “kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret ettiği” iddiasıyla açılan dava sonuçlandı. İzmir 7. Sulh Ceza Mahkemesi’ndeki karar duruşmasında hâkim, Kamuran Bedir’e Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 125. maddesi uyarınca 11 ay 19 gün hapis cezası verdi. Cezayı 7 bin 80 lira para cezasına çeviren hâkim, daha sonra hükmün açıklanmasını geriye bıraktı.

23 Ocak 2015’te, Siirt Emniyet Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamada, 22 Ocak tarihinde gözaltına alınan 35 çocuğun da aralarında bulunduğu 43 çocuğun ailelerine “Çocukların korunması ve kamu güvenliğinin sağlanmasına dair karar” gerekçesiyle 208’er TL para cezası verildi. Konuyla ilgili yapılan açıklamada şunlar belirtildi: “Meydana gelen bu olaylara güvenlik güçlerimiz tarafından yapılan müdahale esnasında gaz kullanılmamış olup, toplam 36 şahıs gözaltına alınmış ve gerekli tahkikata başlanmıştır. Bu olaylar esnasında ve daha önce meydana gelen olaylarda yakalan toplamda 43 yaşı küçük çocuğun velilerine ya da vasilerine ‘Çocukların Korunması ve Kamu Güvenliğinin Sağlanmasına Dair Karar’ın 4. Maddesi gereğince 208’er TL idari para cezası kesilmiştir.”

27 Ocak 2015’te Roboskî katliamında yaşamını yitiren 34 kişinin yakını olan Veli Encü hakkında katliamın meydana geldiği dönem Gülyazı Alay Komutanlığı’nda albay olarak görevli olan Abdullah Baysal için twitter üzerinden kullandığı ifadeler nedeniyle dava açıldığı öğrenildi. Abdullah Baysal’ın şikâyeti üzerine “kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret ettiği” Veli Encü hakkında hazırlanan iddianameyi kabul eden Uludere Asliye Ceza Mahkemesi’nde önümüzdeki günlerde başlanacak.

27 Ocak 2015’te Şırnak’ta ve ilçelerinde 21 Eylül 2011’de “KCK Soruşturması” adı altında düzenlenen operasyonların ardından arasında eski Silopi Belediye Başkanı Emin Toğurlu’nun da bulunduğu 3’ü tutuklu 14 kişinin yargılandığı dava dosyasının Şırnak Ağır Ceza Mahkemesi’nden Elazığ Ağır Ceza Mahkemesi’ne nakledilmesinin ardından dosyada inceleme yapan mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların tahliye edilmesine karar verdi.

28 Ocak 2015’te Muş’un Bulanık İlçesi’nde gözaltına alınan yerel sanatçı Kamuran Kaya, katıldığı etkinliklerde söylediği şarkılarla “yasadışı örgüt propagandası yaptığı” iddiasıyla hakkında verilen 10 aylık hapis cezasının onanması nedeniyle aynı gün çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.

28 Ocak 2015’te Adana’da gazetecilik yapan Mine Bekiroğlu hakkında facebook üzerinden yazdığı mesajlarda Recep Tayyip Erdoğan için kullandığı ifadeler nedeniyle dava açıldığı öğrenildi. “Cumhurbaşkanına hakaret ettiği” iddiasıyla TCK’nin 299. maddesi uyarınca hazırlanan iddianameyi kabul eden Adana 6. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılamaya 19 Mart 2015’te başlanacak.

29 Ocak 2015’te Cumhuriyet Gazetesi yazarı Can Dündar’ın 17 ve 25 Aralık operasyonları ile ilgili kaleme aldığı 18 Temmuz 2014 tarihli “Fezlekeleri okumak hakkımız” başlıklı yazısı nedeniyle yazar hakkında Recep Tayyip Erdoğan’ın şikâyeti sonucu açılan davadan yargılanmasına başlandı. Çağlayan (İstanbul) 2. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya “kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret etmek”le suçlanan Can Dündar katılmadı. Taraf avukatlarının taleplerini dinleyen hâkim, Can Dündar hakkında zorla getirme kararı çıkararak duruşmayı 26 Şubat 2015’e erteledi.

29 Ocak 2015’te Şırnak’ın Uludere İlçesi’nde 31 Ağustos 2013’te evine düzenlenen baskının ardından tutuklanan Dicle Haber Ajansı (DİHA) muhabiri Cüneyt Hacıoğlu hakkında “yasadışı örgüt üyesi olduğu” suçlamasıyla açılan davaya devam edildi. Şırnak Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada Cüneyt Hacıoğlu ve avukatlarının savunmalarını alan mahkeme heyeti, yurtdışına çıkış yasağı koyduğu sanığın tahliye edilmesine karar vererek duruşmayı erteledi.

Van’ın Erciş ilçesinde 28 Eylül 2014 tarihinde, üzerindeki tişörtte Federal Kürdistan bayrağı olduğu gerekçesi ile Sedat Matur isimli yurttaş polisler tarafından gözaltına alındı. Emniyette sorgulanan Matur, tişörtü satın aldığı mağazayı belirtmesi üzerine mağazaya baskın gerçekleştiren polisler, mağaza sahiplerini de gözaltına aldı. Konu ile ilgili süren soruşturmada, savcının hazırladığı iddianame ile Matur, işyeri sahibi Yüksel Deryal ve kardeşleri Faysal Deryal ile Veysel Deryal hakkında Erciş Ağır Ceza Mahkemesi’nde “örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla dava açıldı.

2 Şubat 2015’te Diyarbakır’da yaşayan Hollandalı gazeteci Frederike Geerdink hakkında twitter hesabından ifade ettiği sözleri nedeniyle “yasadışı örgüt propagandası yaptığı” iddiasıyla hazırlanan iddianamenin Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildiği ve yargılamaya önümüzdeki günlerde başlanacağı öğrenildi.

2 Şubat 2015’te Adana’da polisin kullandığı ve yüksek kinetik enerjili harp silahı olduğu iddia edilen silahla vurularak yaşamını yitiren İbrahim Aras’ın ölümüyle ilgili 18 Haziran 2014’te twitter üzerinden yorum yapan Meral Bekar hakkında dava açıldığı öğrenildi. Meral Bekar’ın mesajında kullandığı “Hşşt, Adana Emniyet Müdürü Cengiz Zeybek, devletin görevi İbrahim Aras’ları öldürmekse, o devlet başına yıkılsın sen de altında kal” ifadesi nedeniyle Cengiz Zeybek’in suç duyurusunda bulunduğu bildirildi. “Kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret etmek”le suçlanan Meral Bekar’ın Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 125. maddesi uyarınca yargılanmasına Adana 11. Asliye Ceza Mahkemesi’nde başlanacak.

3 Şubat 2015’te Başbakan Recep Tayyip Erdoğan hakkında mikroblog sitesi twitter.com adresi üzerinden attığı mesajlar nedeniyle AKP’li eski milletvekili Feyzi İşbaşaran hakkında “cumhurbaşkanına hakaret ettiği” iddiasıyla TCK’nin 299. maddesi uyarınca açılan davaya başlandı. Çağlayan (İstanbul) 11. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya katılan tutuksuz sanık Feyzi İşbaşaran yapılan kimlik tespitinin ardından ifadesini verdi. Hâkim, gönderildiği iddia edilen mesajlara ilişkin bilirkişi raporu alınması amacıyla duruşmayı erteledi.

3 Şubat 2015’te Taraf Gazetesi yazarı Emre Uslu’nun 30 Ocak 2014’te gazetedeki köşesinde yazdığı ve “Çakma Suikast Hazırlığı” başlığıyla yayımlanan yazıda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan’a “basın yoluyla hakaret ettiği ve iftarda bulunduğu” gerekçesiyle hakkında açılan davadan yargılanmasına devam edildi. Anadolu (İstanbul) 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya TCK’nin 125. ve 267 maddelerinden yargılanan sanık Emre Uslu katılmadı. Duruşmada söz alan sanık avukatı, müvekkilinin ABD’deki adresini sunduklarının belirterek, bu adresten Adalet Bakanlığı aracılığıyla savunmasının alınmasını talep etti. Hâkim Emre Uslu hakkında yakalama kararı çıkarılmasına karar vererek duruşmayı erteledi.

3 Şubat 2015’te Erzincan’da evine düzenlenen baskın sonucu gözaltına alınan Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) şube yöneticisi Hasan Sınırtaş’ın katıldığı basın açıklamaları gerekçe gösterilerek “yasadışı Türkiye Komünist Partisi-Marksist Leninist (TKP/ML) Konferans üyesi olduğu” suçlamasıyla tutuklandığı öğrenildi.

3 Şubat 2015’te, Diyarbakır’da, Dicle Üniversitesi’nde (DÜ) okuyan 12 öğrenci hakkında, 26 Şubat 2014 tarihinde gerçekleştirilen etkinlik sebebiyle Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi görülen dava karara bağlandı. Mahkeme tarafından, savcılık iddianamesinde “Örgüt propagandası yapmak” ile suçlanan öğrenciler J.Ç, A.D., M.S., H.Ş., C.A, D.K., M.R.Ç., S.K., Ş.S., G.B., H.A. ve E.T.’ye 1’er yıl 8’er ay hapis cezası verildi.

3 Şubat 2015’te, Muş’ta 6-8 Ekim tarihlerinde gerçekleşen Kobanê’ye destek eylemlerine katıldıkları gerekçesiyle tutuklanan Deniz Tarhan ve Halil Çiçek isimli yurttaşlara, “Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek” gerekçesiyle 3 yıl 2 ay 15 er gün hapis cezası verildi.

4 Şubat 2015’te İnternet üzerinden gönüllü muhabirleri aracılığıyla hak temelli haber sunan “Ötekilerin Postası” adlı haber portalında yer alan çeşitli duyurular veya haberlerle “halkı kin ve düşmanlığa sevk ettikleri” iddiasıyla Ötekilerin Postası editörü hakkında açılan davaya başlandı. Küçükçekmece (İstanbul) 3. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 216. maddesi uyarınca yargılanan sanığın ifadesini alan hâkim, sanığın beraat ettiğini açıkladı.

4 Şubat 2015’te, Düzce’de alkollü olduğu belirtilen S.B.’nin (25) AKP il binası önünde Recep Tayyip Erdoğan hakkında ifade ettiği sözleri nedeniyle gözaltına alındıktan sonra “cumhurbaşkanına hakaret ettiği” suçlamasıyla tutuklandığı öğrenildi.

5 Şubat 2015’te Van’ın Erciş İlçesi’nde üzerinde Kürdistan Özerk Yönetimi’nin bayrağı ile sarı, kırmızı ve yeşil renklerin yer aldığı tişört bulunan S.M. ile tişörtü satan mağaza sahibi Yüksel Deryal ve kardeşleri Faysal Deryal ile Veysel Deryal hakkında açılan davaya başlandı. Erciş Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada “yasadışı örgüt propagandası yapmakla” suçlanan 4 sanığın ifadesini alan mahkeme heyeti, dosyadaki eksikliklerin giderilmesi amacıyla duruşmayı erteledi.

9 Şubat 2015’te, Van’ın Erciş İlçesi’nde Kobanê halkına yardım kampanyası yürütürken gözaltına alınan Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Gençlik Meclisi üyesi 5 kişiye “yardım toplamaya yetkileri olmadığı” gerekçesiyle Kabahatler Kanunu uyarınca toplam 5 bin 855 TL para cezası verildi.

10 Şubat 2015’te, Batman’dan Diyarbakır’a seyahat ettiği sırada, hakkında “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davadan aldığı 6 yıl hapis cezasının Yargıtay tarafından onanması gerekçe gösterilen Lokma Açıkalın, göz altına alındı.

11 Şubat 2015’te Şırnak’ın Cizre İlçesi’nde “KCK Soruşturması” adı altında 2011 yılında düzenlenen operasyonlar sonucu “KCK Kent Meclisi üyesi oldukları” iddiasıyla tutuklanan 25 kişinin tutukluluk durumları Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından görüşüldü. Mahkeme heyeti, tutuklu 25 kişiden İdil eski Belediye Başkanı resul Sadak’ın da arasında bulunduğu 23 kişinin tahliye edilmesine; Mehmet Tunç ve Derviş Tanış’ın ise tutukluluk hallerinin devamına karar verdi.

12 Şubat 2015’te Antalya’da öğrencilere açılan soruşturmaları protesto etmek amacıyla düzenlenen eylemde “hırsız, katil Tayyip” şeklinde slogan attığı iddiasıyla hakkında “cumhurbaşkanına hakaret ettiği” iddiasıyla dava açılan U.C.’nin karar duruşması görüldü. Antalya Çocuk Mahkemesi’ndeki duruşmada U.C.’nin son savunmasını alan hâkim, TCK’nin 299. maddesi uyarınca U.C.’ye 8 ay hapis cezası verdi. Hükmün açıklanmasını geriye bırakan hâkim, U.C.’nin 3 yıl süreyle denetimli serbestlik hükümlerine tabi tutulacağını açıkladı.

12 Şubat 2015’te Tunceli’de 25 Kasım 2014’te, Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü dolayısıyla düzenlenen yürüyüşte, önünde “Köle değil Arin’iz direniş Kader’imiz” arkasında ise “YPJ” yazan bir döviz taşıdığı için Elif Çelik hakkında “yasadışı örgüt propagandası yaptığı” iddiasıyla açılan davaya başlandı. Tunceli Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada Terörle Mücadele Yasası’nın (TMY) 7/2. maddesi uyarınca yargılanan sanığın ifadesini alan mahkeme heyeti, dosyadaki eksikliklerin giderilmesi amacıyla duruşmayı 6 Mart 2015’e erteledi.

12 Şubat 2015’te 2014 yılının Şubat ayında yerel seçimler dolayısıyla Recep Tayyip Erdoğan’ın başbakanlığı döneminde İstanbul’un Kartal İlçesi’nde düzenlediği seçim mitingi sırasında Halkın Kurtuluş Partisi (HKP) İlçe Örgütü Binası’na asılan pankart ile “kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret ettikleri” iddiasıyla yargılanan 4 kişinin karar duruşması görüldü. Pankartta yer alan “insanların en alçağı din kisvesi altında dünya menfaati sağlayandır, Abdullah Bin Mübarek” cümlesi nedeniyle TCK’nin 125. maddesi uyarınca yargılanan 4 kişinin Anadolu 60. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmasında hâkim, suçun sabit olmadığı gerekçesiyle sanıkların beraat ettiğini açıkladı.

14 Şubat 2015’te ÖDP Parti Meclisi üyesi Onur Kılıç’ın “cumhurbaşkanına hakaret ettiği” iddiasıyla tutuklanmasını protesto etmek için Edirne’de düzenlenen eylemde basın açıklamasını okuyan Kadir Yavaş da aynı suçlamayla çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklandı.

15 Şubat 2015’te Manisa’nın Akhisar İlçesi’nde düzenlenen eyleme katıldıkları için gözaltına alınan Şafak Kurt (24) da aynı suçlamayla çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklandı.

16 Şubat 2015’te ÖDP Parti Meclisi üyesi Onur Kılıç’ın “cumhurbaşkanına hakaret ettiği” iddiasıyla tutuklanmasını protesto etmek için Kocaeli’nin Gebze İlçesi’nde düzenlenen eylemde “hırsız, katil Erdoğan” şeklinde sloganı attıkları ve bu ifadeyi twitter’daki kişisel adreslerinden yazdıkları iddiasıyla gözaltına alınan 2 kişiden Arif Buğra Aydoğan da aynı suçlama kapsamında tutuklandı.

17 Şubat 2015’te Recep Tayyip Erdoğan’ın başbakanlığı döneminde üniversite öğrencilerine yönelik ifadelerine karşı Fikir Kulüpleri Federasyonu’nun açıklamasını “Biz solcuyuz, sen hırsız” başlığıyla haberleştiren Sol Gazetesi adına hakkında dava açılan gazetenin Sorumlu Müdürü Hafize Kazcı’nın karar duruşması görüldü. Anadolu (İstanbul) 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada Hafize Kazcı’nın son savunmasını alan hâkim, “kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret ettiği” suçlamasıyla TCK’nin 125. maddesi uyarınca 11 ay 20 gün hapis cezası verdi. Hafize Kazcı’ye verdiği cezayı erteleyen hâkim, 1 yıllık denetimli serbestlik süresi belirlediğini açıkladı.

17 Şubat 2015’te Siirt’in Eruh İlçesi’nde 2013 yılında katıldığı bir taziye töreninde polisin kurulan çadırdan görüntü almasına izin vermeyen Demokratik Bölgeler Partili (DBP) Belediye Eş Başkanı Hüseyin Kılıç hakkında açılan davanın sonuçlandığı öğrenildi. DBP İlçe Örgütü Başkanlığı yaptığı dönemde meydana gelen olayda polisin çadırın içerisine girerek görüntü almasını engellediği için hakkında açılan davanın Eruh Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen karar duruşmasında Hüseyin Kılıç’a “polise direndiği” ve “kamu malına zarar verdiği” suçlamasıyla bir yıl hapis cezası verildi.

18 Şubat 2015’te Son dönemde çeşitli eylemlerde veya internet ortamında  “hırsız, katil Erdoğan” şeklinde ifade kullananlara yönelik düzenlenen gözaltı operasyonlarını ve yapılan tutuklamaları yine internet aracılığıyla protesto eden Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) Tokat Merkez İlçe Örgütü Başkanı Önder Konuk gözaltına alındı. Aynı gün mahkemeye sevk edilen Önder Konu da “cumhurbaşkanına hakaret ettiği” suçlamasıyla tutuklanarak Çamlıbel (Tokat) T Tipi Cezaevi’ne gönderildi.

19 Şubat 2015’te İzmir’de Karabağlar Polis Karakolu’nda F.C. adlı kadını darp eden polisler hakkında açılan dava kapsamında savcı Göksel Er’in 2 polis için birer yıl, diğer polis için beraat kararı talep ettiği mütalaayı haberleştiren Milliyet Gazetesi muhabiri Kemal Göktaş hakkında açılan davaya devam edildi. Çağlayan (İstanbul) 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde “kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret ettiği” suçlamasıyla TCK’nin 125. maddesi uyarınca yargılanan Kemal Göktaş duruşmada ifade verdi. Kemal Göktaş savunmasında savcının mütalaasını haber yaptığını, hakaret kastının olmadığını belirterek suçlamadan dolayı ceza verilmesi halinde cezada erteleme kararı verilmesini istemediğini ifade etti. Duruşma sonunda hâkim, suçtan zarar görme ihtimali karşısında müşteki Göksel Er’in dava ve duruşmalarına katılmasına karar vererek duruşmayı 14 Nisan 2015’e erteledi.

25 Şubat 2015’te Gazeteci Mustafa Hoş’un Destek Yayınları tarafından basılan ve Recep Tayyip Erdoğan’ı konu alan “Big Boss” adlı kitap hakkında 20 bin TL manevi tazminat ve kitabın toplatılması talepli dava açıldığı öğrenildi. İstanbul 12. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde 13 Şubat 2015’te ilk duruşması görülen dava ertelendi.

25 Şubat 2015’te Tokat’ın Zile İlçesi’nde ve Niksar İlçesi’nde 24 Şubat 2015’te ev baskınları düzenleyen polis ekipleri, facebook, twitter gibi internet sitelerindeki kişisel hesaplarından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret ettikleri iddia edilen eczacı Cem K. (28) ile Alçay D.’yi (24) gözaltına aldı. Adliyeye sevk edilen 2 kişi tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. 2 kişinin gözaltına alınmasına aynı mesajları yazarak tepki gösteren Tokat Güzel Sanatlar Lisesi öğrencisi S.S.K.’de yine polis tarafından gözaltına alındı.

26 Şubat 2015’te Cumhuriyet Gazetesi yazarı Can Dündar’ın 17 ve 25 Aralık operasyonları ile ilgili kaleme aldığı 18 Temmuz 2014 tarihli “Fezlekeleri okumak hakkımız” başlıklı yazısı nedeniyle yazar hakkında Recep Tayyip Erdoğan’ın şikâyeti sonucu açılan davadan yargılanmasına devam edildi. Çağlayan (İstanbul) 2. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya “kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret etmekle” suçlanan Can Dündar katılarak ifade verdi. Can Dündar savunmasında suçlamadan dolayı ceza verilmesi halinde cezada erteleme kararı verilmesini istemediğini ifade etti. Duruşma 28 Nisan 2015’e ertelendi.

26 Şubat 2015’te Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret ettiği iddiasıyla Manisa’nın Akhisar İlçesi’nde 15 Şubat 2015’te tutuklanan ve daha sonra serbest bırakılan Şafak Kurt’un dosyasına Adalet Bakanlığı’nın yargılama izni vermesi üzerine dava açıldı. Şafak Kurt’un Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 299. maddesi uyarınca yargılanmasına Akhisar 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde 7 Mayıs 2015’te başlanacak.

26 Şubat 2015’te, İstanbul’un Arnavutköy İlçesi’nde Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Genç Kadın Meclisi’nin 1 Mart 2015’te düzenleyeceği yürüyüşle ilgili afiş asan 4 kişi polisler tarafından gözaltına alındı. Arnavutköy Emniyet Müdürlüğü’ne götürülen 4 kişiye “Kabahatler Yasası’na muhalefet ettikleri” gerekçesiyle 208’er TL para cezası kesildi.

26 Şubat 2015’te, Siirt’te evine giderken gözaltına alınan Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) il yöneticisi Mahfuz Dündar hakkında “yasadışı örgüt üyesi olduğu” suçlamasıyla açılan davada verilen 6 yıl 3 aylık hapis cezasının onanması nedeniyle çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.

25 Şubat 2015’te Tunceli’de PKK militanları için yapılan mezarlıkta 1996 yılında yaşamını yitiren Zeynep Kınacı adlı militanın heykelini yaptığı gerekçesiyle tutuklanan heykeltraş İsmail Doğan ve tutuksuz Adem Toprak hakkında “yasadışı örgüt üyesi oldukları” suçlamasıyla açılan davaya devam edildi. Tunceli Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada İsmail Doğan’ın tahliye edilmesine karar veren mahkeme heyeti, heykelin PKK militanı Zeynep Kınacı’ya benzeyip benzemediğine dair rapor hazırlanması için Fırat Üniversitesi’nden iki heykeltıraş ve bir fotoğrafçı görevlendirerek duruşmayı 20 Mart 2015’e erteledi.

3 Mart 2015’te Denizli’de Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’na (KESK) bağlı Büro Emekçileri Sendikası (BES) Denizli Şubesi Başkanı Yusuf Yurdakul hakkında, sendika binasına asılan bir pankartta yer alan ifadeler nedeniyle dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret edildiği iddiasıyla açılan dava sonuçlandı. Pankartta yazılı olan “Tek Seçenek Halkın Kendi İktidarıdır” yazısı nedeniyle “kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret ettiği” suçlamasıyla yargılanan Yusuf Yurdakul’un Denizli 12. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen karar duruşmasında hâkim, beraat kararı verdiğini açıkladı.

5 Mart 2015’te Bingöl’de düzenlenen ev baskınlarının ardından 26 Aralık 2014’te “yasadışı örgüt propagandası yaptıkları” ve “yasadışı örgüt üyesi oldukları” iddialarıyla haklarında dava açılan 3’ü tutuklu 4 kişinin yargılanmasına başlandı. Bingöl Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada sanıkların savunmalarını alan ve delil ikamelerini yapan mahkeme heyeti, tutuklu sanıklar Ferhat Özek, M. Şirin Baycu ve Jiyan Tanrısever’in tahliye edilmesine karar vererek duruşmayı erteledi.

6 Mart 2015’te “Yasadışı örgüt üyesi olduğu” iddiasıyla hakkında açılan davada verilen 12 yıllık hapis cezası kararı protesto etmek için duruşma salonunda “Bijî Serok Apo” şeklinde slogan attığı için hakkında “yasadışı örgüt propagandası yaptığı” iddiasıyla dava açılan Abdullah İzgi’nin yeniden yargılaması yapıldı. Daha önce yapılan yargılamada Terörle Mücadele Yasası’nın (TMY) 7/2. maddesi uyarınca verilen 1 yıl 8 aylık hapis cezası kararını Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nin bozması üzerine Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde tekrar görülen duruşmada mahkeme heyeti, Abdullah İzgi’nin beraat ettiğini açıkladı.

6 Mart 2015’te, Diyarbakır E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulan çocuk tutuklu ve hükümlüler arasında 15 Aralık 2009 tarihinde yaşanan kavga üzerine bazı çocuk mahpusların müşahede altına alınmasını protesto eden 29 çocuk hakkında cezaevi idaresinin şikâyeti üzerine açılan dava sonuçlandı. Olayla ilgili yürütülen soruşturma kapsamında 29 çocuk hakkında hazırlanan iddianamede, çocuklar “Kamu malına zarar Verme” ve “Hükümlü veya tutukluların ayaklanması” iddiasıyla yargılandı. İddianamede, çıkan olaylarda 2.166.50 TL zararın tespit edildiğine de yer verildi. Hazırlanan iddianamenin Diyarbakır 2. Çocuk Mahkemesi tarafından kabul edilmesinin ardından 23 Aralık 2014 tarihinde görülen davanın karar duruşmasında, 25 çocuğa “Hükümlü veya tutukluların ayaklanması” iddiasıyla toplamda 49 bin 500 TL, “Kamu malına zarar verme” suçlamasıyla da yine toplamda 99 bin TL para cezası kesildi. M.Y., Ö.K., G.G. ve T.G. isimli diğer dört çocuğa da “Hükümlü veya tutukluların ayaklanması” iddiasıyla toplam 1 yıl 40 gün, “Kamu malına zarar verme” iddiasıyla ise 2 yıl 80 gün hapis cezası verdi. Mahkeme heyeti, yine mahkeme masrafları olarak her bir çocuğa ayrıca 289,00 TL para cezası kesti. Kesilen bu mahkeme masrafı toplamda 8 bin 381 TL’ye tekabül ediyor.

9 Mart 2015’te İstanbul’da 8 Şubat 2015’te düzenlenen AKP il kongresinde Berkin Elvan adına pankart açmak istedikleri için tutuklanan Halk Cephesi üyesi Hicri Selviler (21) ve Leyla Erdoğan’ın (31) yargılanmasına başlandı. Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde “yasadışı DHKP/C Örgütü propagandası yaptıkları” iddiasıyla yargılanan iki kişinin savunmasını alan mahkeme heyeti, sanıkların tutuksuz yargılanmasına karar vererek duruşmayı erteledi.

13 Mart 2015’te Yolsuzluk ve rüşvet operasyonunun yıldönümü nedeniyle 18 Ocak 2014’te Çanakkale’de yapılan eylemde Recep Tayyip Erdoğan’la ilgili sözler nedeniyle sendika başkanlarının da arasında bulunduğu 7 kişi hakkında açılan davaya devam edildi. “Kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret ettikleri” iddiasıyla yargılanan 7 kişinin Çanakkale 4. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada sanıkların ifadesini alan hâkim, duruşmayı 10 Haziran 2015’e erteledi.

14 Mart 2015’te Hakkâri’de polis kontrol noktasında gözaltına alınan eski Çukurca Belediye Başkanı Mehmet Kanar, hakkında KCK Soruşturması kapsamında “yasadışı örgüt üyesi olduğu” gerekçesiyle açılan davada verilen 3 yıl 7 aylık hapis cezasının onanması nedeniyle çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklandı.

14 Mart 2015’te, Adıyaman’ın Kâhta ilçesi Diyarbakır yolu üzerinde GBT kontrolü yapan polisler, hakkında yakalama kararı olduğu gerekçesiyle Bilal Topaloğlu adlı yurttaşı gözaltına aldı. Daha önce yargılandığı Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki davada “örgüt üyeliği” iddiasıyla verilen cezanın Yargıtay tarafından onanması nedeniyle hakkında yakalama kararı çıkarılan Topaloğlu, Kâhta Adliyesi’ne sevk edildi. Mahkeme kararı yüzüne okunan Topaloğlu, tutuklanarak Adıyaman E Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.

16 Mart 2015’te Recep Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanı seçilmesi protesto etmek için 28 Ağustos 2014’te İzmir’de düzenledikleri eylemde “çık bakalım çık bakalım Çankaya’ya çık bakalım” yazılı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın fotoğrafının bulunduğu afişi asan üç kişi hakkında Adalet Bakanlığı’nın yargılama izni vermesi üzerine dava açıldığı öğrenildi. Afişi asan Erkan Altuner, Zeki Çetin ve Aytaç Örtücü’nün Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 299. maddesi uyarınca yargılanmasına İzmir 24. Asliye Ceza Mahkemesi’nde 20 Nisan 2015’te başlanacak.

17 Mart 2015’te TBMM bünyesinde oluşturulan Rüşvet ve Yolsuzluk Komisyonu’nun çalışmalarına yayın yasağı getirilmesini 29 Kasım 2014 tarihli Evrensel Gazetesi’ndeki köşe yazısında eleştiren Ender İmrek hakkında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la ilgili kullandığı ifadeler nedeniyle Adalet Bakanlığı’nın yargılama izni vermesi üzerine dava açıldığı öğrenildi. Ender İmrek’in Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 299. maddesi uyarınca yargılanmasına 2 Haziran 2015’te başlanacak.

17 Mart 2015’te Birgün Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Barış İnce hakkında gazetede 3 Mart 2014’te “Ceplerine Duble Yol Yapmışlar” başlığıyla yayımlanan haber nedeniyle açılan davada yaptığı savunma nedeniyle yeni bir dava açıldığı öğrenildi. Recep Tayyip Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan’ın yanı sıra Salih Koç ve Arzu Akalan’ın da şikâyetçi olduğu davada Barış İnce’nin “kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret ettiği” gerekçesiyle TCK’nin 125. maddesi uyarınca yargılanmasına 2 Haziran 2015’te Çağlayan (İstanbul) 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde başlanacak.

22 Mart 2015’te İzmir’de Gündoğdu Meydanı’nda düzenlenecek olan Newroz kutlamasına ilişkin Gaziemir İlçesi’nde afiş asan 3 kişi gözaltına alındı. Gaziemir İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde ifadeleri alındıktan sonra sabaha karşı serbest bırakılan 3 kişiden Ferhat Ertaş’a “Kabahatler Kanunu’nu ihlal ettiği” gerekçesiyle 205 TL idarî para cezası verildi.

19 Mart 2015’te Ağrı’da 3 Şubat 2015’te polis tarafından ifadeye vermeye çağrıldıktan sonra çıkarıldıkları mahkeme tarafından “yasadışı örgüt üyesi oldukları” iddiasıyla tutuklanan Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Merkez İlçe Örgütü Başkanı Nevzat Ayna, Necati Aslan ile Halil Karaoğlan’ın yargılanmasına başlandı. Ağrı Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada tutuklu sanıkların ifadesini alan mahkeme heyeti, 3 kişinin de tahliye edilmesine karar vererek duruşmayı 26 Mayıs 2015’e erteledi.

19 Mart 2015’te Recep Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından Penguen Dergisi’nin 21 Ağustos 2014 tarihli nüshasının kapağında yer alan karikatür nedeniyle karikatüristler Bahadır Baruter ve Özer Aydoğan hakkında “kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret ettikleri” suçlamasıyla açılan davaya başlandı. Çağlayan (İstanbul) 2. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada Türk Ceza Kanunu’nun 125. maddesi uyarınca yargılanan çizerlerin ifadesini alan hâkim, kararını açıklamak üzere duruşmayı erteledi.

19 Mart 2015’te Adana’da gazetecilik yapan Mine Bekiroğlu hakkında facebook üzerinden yazdığı mesajlarda Recep Tayyip Erdoğan için kullandığı ifadeler nedeniyle açılan davaya başlandı. Gazeteci hakkında “cumhurbaşkanına hakaret ettiği” iddiasıyla TCK’nin 299. maddesi uyarınca hazırlanan iddianameyi kabul eden Adana 6. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki davanın ilk duruşmasında sanık gazetecinin savunmasını aldıktan sonra kararını açıklayan hâkim, Mine Bekiroğlu’na 5 ay hapis cezası vererek daha sonra hükmün açıklanmasını geriye bıraktı.

19 Mart 2015’te Birgün Gazetesi’nin yolsuzluk ve rüşvet iddialarına yönelik düzenlenen operasyonların yıldönümü olan 17 Aralık 2014’te “Yiyiciler Örgütü” manşetiyle çıkan nüshası için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ailesinin tazminat davası açtığı öğrenildi. İstanbul 21. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülecek olan davada Recep Tayyip Erdoğan 100 bin TL, eşi Emine Erdoğan, oğlu Bilal Erdoğan kızları Sümeyye Erdoğan ve Esra Albayrak ile damadı Berat Albayrak ise 50’er bin TL tazminat talep ediyor.

20 Mart 2015’te, 10 Ağustos 2014’te yapılan cumhurbaşkanlığı seçimi kampanyası kapsamında 2 Ağustos 2014’te İzmir’de düzenlenen mitinge gelen dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan aleyhinde attıkları sloganlar nedeniyle 10 kişi hakkında dava açıldığı öğrenildi. “Kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret ettikleri” iddiasıyla 10 kişi hakkında hazırlanan iddianameyi kabul eden ilgili İzmir asliye ceza mahkemesinde Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 125. maddesi uyarınca yargılamaya önümüzdeki günlerde başlanacak.

20 Mart 2015’te Berkin Elvan’ın polisin attığı gaz bombasıyla ölümünü protesto etmek için Antalya’da 11 Mart 2014’te düzenlenen eylemde Recep Tayyip Erdoğan hakkında attığı sloganlar nedeniyle hakkında dava açılan Eğitim-Sen üyesi öğretmen Hüseyin Ceyhan’ın yargılanmasına başlandı. “Kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret etmekle” suçlanan Hüseyin Ceyhan’ın Antalya 11. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmasında taraf avukatlarını dinleyen hâkim duruşmayı 27 Mayıs 2015’e erteledi.

23 Mart 2015’te Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret ettiği iddiasıyla Ege Üniversitesi (İzmir) öğrencisi Alp A. (21) hakkında Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 299. maddesi uyarınca 4 yıl 6 aya kadar hapis cezası talebiyle dava açıldığı ve yargılamaya ilgili asliye ceza mahkemesinde önümüzdeki günlerde başlanacağı öğrenildi.

24 Mart 2015’te Erzincan’da evine düzenlenen baskının ardından tutuklanan Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) şube yöneticisi Hasan Sınırtaş hakkında katıldığı basın açıklamaları gerekçe gösterilerek “yasadışı Türkiye Komünist Partisi-Marksist Leninist (TKP/ML) Konferans üyesi olduğu” suçlamasıyla açılan davaya başlandı. Erzincan Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada Hasan Sınırtaş’ın savunmasını alan ve hakkındaki suçlamaları okuyan mahkeme heyeti, sanığın tutuksuz yargılanmasına karar vererek duruşmayı erteledi.

24 Mart 2015’te Recep Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanı seçilmesini konu alan bir karikatürü 21 Ağustos 2014 tarihli haftalık karikatür dergisi Penguen’in kapağından yayımlayan karikatüristler Bahadır Baruter ve Özer Aydoğan hakkında “kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret ettikleri” suçlamasıyla açılan dava sonuçlandı. Çağlayan (İstanbul) 2. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada kararını açıklayan hâkim, iki karikatüriste 1’er yıl 2’şer ay hapis cezası verdi. Türk Ceza Kanunu’nun 125. maddesi uyarınca verilen cezalar önce 11’er ay 20’şer güne indirildi sonra da 7’şer bin TL para cezasına çevrildi.

24 Mart 2015’te “Koma Ciwaken Kurdistan-Kürdistan Topluluklar Birliği/Türkiye Meclisi (KCK/TM) adlı yasadışı bir yapılanma oluşturdukları ve bu oluşum kapsamında faaliyet yürüttükleri” iddiasıyla 2009 yılında düzenlenen operasyonun ardından haklarında dava açılan tutuksuz 175 kişinin yargılanmasına devam edildi. Diyarbakır 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada arasında gazeteci Tayyip Temel’in de bulunduğu 3 sanığın delil ikamesini yapan mahkeme heyeti, 12 sanık için verilen adlî kontrol uygulamasını kaldırdıktan sonra duruşmayı 13 Temmuz 2015’e erteledi.

24 Mart 2015’te Diyarbakır’da 21 Mart 2013’te Dicle Üniversitesi öğrencilerinin düzenlediği Newroz kutlamasında “Zindana Amedê” adlı şarkıyı söyleyerek “yasadışı örgüt propagandası yaptıkları” iddia edilen Mazlum Yerlikaya ve Yekbun Avşar hakkında açılan dava sonuçlandı. Diyarbakır 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada mahkeme heyeti, savcının esas hakkındaki mütalaasına uyarak Terörle Mücadele Yasası’nın (TMY) 7/2. maddesi uyarınca yargılanan iki sanığın beraat ettiğini açıkladı.

26 Mart 2015’te Cumhurbaşkanlığı seçimleri döneminde İstanbul’un Çekmeköy İlçesi’nde Halkın Türkiye Komünist Partisi’nin binasına Recep Tayyip Erdoğan’la ilgili çizimlerin yer aldığı afişi asan Mehmet Adıgüzel hakkında “kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret ettiği” suçlamasıyla açılan dava sonuçlandı. Anadolu 55. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada sanık avukatının son savunmasını alan hâkim, Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 125. maddesi uyarınca Mehmet Adıgüzel’e  6 bin 80 lira adlî para cezası verdi.

26 Mart 2015’te Başbakan olduğu dönemde İstanbul’da 11 Temmuz 2014’te Eyüp Sultan Camisi’ne bir ziyaret gerçekleştiren Recep Tayyip Erdoğan’ın park edilmiş makam aracına tükürdüğü iddiasıyla hakkında “kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret ettiği” suçlamasıyla dava açılan Fatih Koçkesen’in karar duruşmasının görüldüğü öğrenildi. Çağlayan 54. Asliye Ceza Mahkemesi’nde duruşmada sanığın son savunması alan hâkim, TCK’nin 125. maddesi uyarınca verdiği 7 bin 600 liralık adlî para cezasını erteledi.

27 Mart 2015’te Yurt Gazetesi köşe yazarı Hakan Gülseven hakkında Recep Tayyip Erdoğan’ın başbakanlığı döneminde yazdığı bir yazı nedeniyle açılan dava sonuçlandı. Çağlayan (İstanbul) 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde “kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret ettiği” suçlamasıyla yargılanan sanık köşe yazarının avukatının son savunmasını alan hâkim, Hakan Gülseven’e Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 125. maddesi uyarınca 1 yıl 2 ay hapis cezası verdi. 11 ay 20 güne indirilen hapis cezası daha sonra 7 bin lira adlî para cezasına çevrildi.

31 Mart 2015’te Iğdır’da 2012 yılında “KCK Soruşturması” kapsamında haklarında dava açılan 7 kişinin karar duruşması görüldü. Iğdır Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada, sanıkların son savunmalarını alan mahkeme heyeti, tutuksuz sanıklar Ufuk Demir, Hikmet Çark, Orhan Abay, Melek Aras, Cihat Şık, Zahide Parim’e “yasadışı örgüt üyesi oldukları” suçlamasıyla 7’şer yıl 6’şar ay hapis cezası verdi. Diğer tutuksuz sanık İsmet Megü ise beraat etti.

3 Nisan 2015’te Konya’da 23 Aralık 2014’te düzenlenen bir anma töreninde attığı sloganla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret ettiği iddia edilen Mehmet Akif Ersoy Anadolu Lisesi öğrencisi A.E.K. (17) hakkında “cumhurbaşkanına hakaret ettiği” iddiasıyla TCK’nin 299. maddesi uyarınca dava açıldığı öğrenildi. Adalet Bakanlığı’nın izin vermesi üzerine açılan davaya Konya 3. Çocuk Mahkemesi’nde 2 Haziran 2015’te başlanacak.

3 Nisan 2015’te Aynı etkinlikte Halkçı Liseliler Grubu adına yaptığı konuşmada Cumhurbaşkanına hakaret ettiği iddiasıyla Meram Endüstri Meslek Lisesi öğrencisi M.E.A. (16) hakkında yine TCK’nin 299. maddesi uyarınca açılan davaya da devam edildi. Konya 3. Çocuk Mahkemesi’ndeki duruşmada M.E.A.’nın avukatların reddi hakim talebinin reddedildiğini açıklayan hâkim, esas hakkındaki mütalaanın ve savunmaların hazırlanması amacıyla duruşmayı 11 Eylül 2015’e erteledi.

2 Nisan 2015’te Hatay’da 22 Mart 2014’te, Recep Tayyip Erdoğan’ın başbakanlığı döneminde yerel seçimler nedeniyle düzenlediği mitingi protesto eden Halkevleri üyesi 17 kişi hakkında “kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret ettikleri” iddiasıyla açılan davaya devam edildi. Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 125. maddesi uyarınca 3’er yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanan sanıkların Hatay 2. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşması hâkimin izinli olması nedeniyle ileri bir tarihe ertelendi.

6 Nisan 2015’te Manisa’nın Soma İlçesi’nde 301 madencinin hayatını kaybettiği maden katliamını protesto etmek için Aydın’ın Didim İlçesi’nde 14 Nisan 2014’te düzenlenen eylemde Recep Tayyip Erdoğan’la ilgili attıkları sloganlar nedeniyle 24 kişi hakkında “kamu görevlisine görevinden dolayı” hakaret ettikleri iddiasıyla açılan davaya devam edildi. Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 125. maddesi uyarınca yargılanan sanıkların Didim 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmasında sanıkların ifadesini alan hâkim, dosyadaki eksikliklerin tamamlanması amacıyla duruşmayı 11 Mayıs 2015’e erteledi.

6 Nisan 2015’te Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret ettiği iddiasıyla Tokat’ta 18 Şubat 2015’te tutuklanan ve bir süre sonra serbest bırakılan Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) Tokat Merkez İlçe Örgütü Başkanı Önder Konuk’un dosyasına Adalet Bakanlığı’nın yargılama izni vermesi üzerine dava açıldığı öğrenildi. Önder Konuk’un Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 299. maddesi uyarınca yargılanmasına önümüzdeki günlerde başlanacak.

4 Nisan 2015’te Gaziantep’te yerel bir gazetede çalışan Yaşar Elma hakkında Recep Tayyip Erdoğan’ın başbakanlığı dönemine denk gelen 16 Temmuz 2015’te facebook hesabından yazdığı mesajlarla “kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret ettiği” suçlamasıyla açılan davanın sonuçlandığı öğrenildi. Gaziantep 19. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın karar duruşmasında tarafların esas hakkındaki mütalaaya dair son savunmalarını alan hâkim, Yaşar Elma’ya Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 125. maddesi uyarınca 1 yıl 11 ay 10 gün hapis cezası verdi.

6 Nisan 2015’te Çanakkale’de 2015 yılının Ocak ayında düzenlenen “T.C. Onurumuzdur “adlı mitingde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret ettiği iddiasıyla hakkında Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 299. maddesi uyarınca dava açılan Profesör Doktor Cahit Deniz’in yargılanmasına başlandı. Çanakkale 2. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada sanığın ifadesini alan hâkim, dosyadaki eksikliklerin giderilmesi amacıyla duruşmayı erteledi.

7 Nisan 2015’te Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret ettiği iddiasıyla Manisa’nın Akhisar İlçesi’nde yaşayan Şafak Kurt’un hakkında Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 299. maddesi uyarınca açılan davaya Akhisar 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde başlandı. Duruşmaya şikâyetçinin ve avukatlarının katılmaması üzerine sadece Şafak Kurt’un ifadesini alan hâkim, sanık hakkındaki adlî kontrol şartını kaldırarak duruşmayı da 2 Temmuz 2015’e erteledi.

7 Nisan 2015’te, Erzincan’da 2 Ocak günü eş zamanlı olarak düzenlenen ev baskınlarının ardından haklarında dava açılan 13’ü tutuklu 16 öğrencinin ilk duruşması Erzincan Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. “Örgüt üyesi olmak” ve “Örgüt propagandası yapmak” iddialarıyla yargılanan öğrencilere destek olmak amacıyla, Eğitim Sen, HDP, Dersimliler Derneği, ESP, Partizan, DHF, Pir Sultan Abdal Derneği ve üniversite öğrencileri adliye önünde bekledi. İHD Genel Merkez Sekreteri Hasan Anlar ve İHD MYK üyesi Erzurum Şube Başkanı Medeni Aygül de duruşmaya hukuki destek amacıyla salonda yerini aldı. Tutuklu yargılanan öğrencilerin ailelerinin de izlediği duruşma, yargılananların kimlik tespiti ile başladı. Öğrencilerin avukatları müvekkillerinin tahliyesini talep ederken, savcı ise verdiği mütalaada öğrencilerin tutukluluk halinin devamını istedi.

8 Nisan 2015’te ÖDP Parti Meclisi üyesi Onur Kılıç’ın “cumhurbaşkanına hakaret ettiği” iddiasıyla tutuklanmasını protesto etmek için 14 Şubat 2015’te Edirne’de düzenlenen eylemde basın açıklamasını okuyan ve bu nedenle aynı suçlamayla çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklandıktan bir süre sonra tahliye edilen Kadir Yavaş (22) hakkında da dava açıldığı öğrenildi. Kadir Yavaş hakkında hazırlanan iddianameyi kabul eden Edirne 5. Asliye Ceza Mahkemesi’nde Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 299. maddesi uyarınca yapılacak yargılamaya 30 Nisan 2015’te başlanacak.

10 Nisan 2015’te “KCK Soruşturması” adı altında 20 Aralık 2011’de Terörle Mücadele Şubelerine bağlı polis ekiplerinin başta Dicle Haber Ajansı’nın (DİHA) büroları olmak üzere haber ajanslarına baskın düzenleyerek gözaltına aldığı 46 basın yayın çalışanı hakkında açılan davaya devam edildi. 46 kişiye “yasadışı örgüt üyesi oldukları” ve “yasadışı örgüt yöneticisi oldukları” suçlamalarının yöneltildiği davada yargılama Çağlayan (İstanbul) 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapıldı. Önceki duruşmada avukatların 6526 sayılı Terörle Mücadele Kanunu ve Ceza Muhakemesi Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 1. maddesi ile 3713 sayılı Terörle Mücadele Yasası’na eklenen geçici 14/4. maddesinin Anayasaya aykırı olduğunu savunarak davanın Anayasa Mahkemesi’ne gönderilmesi gerektiğini söylemişlerdi.

10 Nisan 2015’te Farklı tarihlerde çıkan çatışmalarda ölen PKK militanları için İzmir’in Bayraklı İlçesi’nde 19 Aralık 2014’te HDP ilçe binasında düzenlenen taziye töreninde Abdullah Öcalan’ın posterleri bulunduğu gerekçesiyle 4 kişi hakkında dava açıldığı öğrenildi. “Yasadışı örgüt propagandası yapmakla” suçlanan HDP Bayraklı İlçe Örgütü Eş Başkanı Şevket Topkaya, Atiye Şahin, Sultan Erkan ve Mehmet Cesim Altındağ’la ilgili iddianameyi kabul eden İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 4 kişinin Terörle Mücadele Yasası’nın (TMY) 7/2. maddesi uyarınca yargılanmasına önümüzdeki günlerde başlanacak.

13 Nisan 2015’te Hollandalı gazeteci Frederike Geerdink hakkında twitter hesabından ifade ettiği sözleri nedeniyle “yasadışı örgüt propagandası yaptığı” iddiasıyla açılan davanın Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen karar duruşmasında mahkeme heyeti sanık gazetecinin “suçun unsurlarının oluşmadığını” belirterek beraat ettiğini açıkladı.

14 Nisan 2015’te İzmir’de Karabağlar Polis Karakolu’nda F.C. adlı kadını darp eden polisler hakkında açılan dava kapsamında savcı Göksel Er’in 2 polis için birer yıl, diğer polis için beraat kararı talep ettiği mütalaayı haberleştiren Milliyet Gazetesi muhabiri Kemal Göktaş hakkında açılan dava sonuçlandı. Çağlayan (İstanbul) 2. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki karar duruşmasında hâkim, suçun unsurlarının oluşmadığını belirterek “kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret ettiği” suçlamasıyla TCK’nin 125. maddesi uyarınca yargılanan Kemal Göktaş’ın beraat ettiğini açıkladı.

14 Nisan 2015’te Şırnak’ın İdil İlçesi’nde 21 Mart 2007’deki Newroz kutlaması için hazırlanan Kürtçe el ilanları nedeniyle haklarında dava açılan 6 kişiden Celile Erarslan ve İsa Yağbasan’ın İdil Asliye Ceza Mahkemesi’nde yapılan yeniden yargılamasında hâkim, “Siyasi Partiler Yasası’na muhalefet etmek” suçlamasıyla yargılanan sanıkların beraat ettiklerini açıkladı. İdil’de 21 Mart 2007’de yapılan Newroz kutlamasına katılım çağrısında bulunan Kürtçe bildiriler 19 Mart 2007’de dağıtılmıştı. Bunun üzerine tertip komitesinde yer alan 6 kişi hakkında dava açılmış ve 17 Eylül 2008’de sanık 6 kişiye 5’er ay hapis cezası verilmişti. 3 bin 600’er TL adlî para cezası çevrilen karar daha sonra Anayasa Mahkemesi’ne götürülmüştü. Tertip komitesinde yer alan 4 kişinin başvurusunu süreyi geçirdikleri için kabul etmeyen Anayasa Mahkemesi, başvurularını kabul ettiği Celile Erarslan ve İsa Yağbasan hakkında 20 Kasım 2014’te verdiği kararında, başvurucuların ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine karar vererek yeniden yargılamaya hükmetmişti.

14 Nisan 2015’te Bursa’da 6 Ekim 2013’te Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Gençlik Meclisi’nin düzenlediği bir organizasyonda söylediği “Ha Gerilla” adlı şarkı nedeniyle hakkında “yasadışı örgüt propagandası yaptığı” suçlamasıyla dava açılan Ahmet Elçi’nin karar duruşmasının görüldüğü öğrenildi. Bursa 3. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki yargılamada mahkeme heyeti, Ahmet Elçi’ye Terörle Mücadele Yasası’nın (TMY) 7/2. maddesi uyarınca verdiği 10 aylık hapis cezasını 6 bin TL para cezasına çevirdi.

14 Nisan 2015’te Konya’da 17 Mart 2013’te düzenlenen Newroz kutlamasında sahne alarak şarkı söyleyen L.M. adlı çocuk hakkında seslendirdiği “Oremar” adlı şarkı nedeniyle açılan davanın sonuçlandığı öğrenildi. “Yasadışı örgüt propagandası yapmakla” suçlanan L.M.’ye Konya 3. Çocuk Mahkemesi’nde görülen karar duruşmasında TMY’nin 7/2. maddesi uyarınca 6 ay 20 gün hapis cezası verildiği bildirildi.

15 Nisan 2015’te Cumhuriyet Gazetesi’nin 13 Eylül 2014 tarihli nüshasında “TÜRGEV’e Hediye Konak” başlığıyla yolsuzluk ve rüşvet iddialarına yönelik bir haber yapan gazetenin muhabiri Canan Coşkun hakkında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın şikâyeti sonucu “soruşturmanın gizliliğini ihlal ettiği”, “iftirada bulunduğu” ve “hakaret ettiği” suçlamalarından açılan dava sonuçlandı. Çağlayan (İstanbul) 2. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada 25 Aralık 2013’te düzenlenen operasyonun ardından hazırlanan rüşvet ve yolsuzluk soruşturmasına dair TÜRGEV fezlekesini haberleştiren Canan Coşkun’un savunmasını alan hâkim, suçun unsurlarının oluşmamasını gerekçe göstererek sanık muhabir hakkında beraat kararı verdiğini açıkladı.

15 Nisan 2015’te Aydın’da Dalama Aile Sağlığı Merkezi’nde görev yapan Bilgin Çiftçi adlı doktor hakkında 23 Ağustos 2014’te facebook hesabından yayınladığı bir fotoğrafla Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret ettiği iddiasıyla dava açıldığı öğrenildi. Bilgin Çiftçi’nin “kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret etmek” suçlamasından yargılanmasına önümüzdeki günlerde ilgili asliye ceza mahkemesinde başlanacağı bildirildi.

16 Nisan 2015’te Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hakkında twitter hesabından “Başbakan’dan ’dört dörtlük ibneyim, ibneliği sizden öğrenecek değiliz’ açıklaması bekliyorum” şeklinde mesaj atan Levent Pişkin hakkında açılan ceza davasının ardından açılan 50 bin TL’lik tazminat davası sonuçlandı. İstanbul 14. Asliye Hukuk Mahkemesi’ndeki duruşmada hâkim, Levent Pişkin’in Recep Tayyip Erdoğan’a 10 bin lira manevi tazminat ödemesine karar verdi.

16 Nisan 2015’te Birgün Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Barış İnce hakkında gazetede 3 Mart 2014’te “Ceplerine Duble Yol Yapmışlar” başlığıyla yayımlanan haber nedeniyle Çağlayan (İstanbul) 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde açılan davanın karar duruşması görüldü. Recep Tayyip Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan’ın yanı sıra Abdülhamit Çay ve Cengiz Aktürk’ün şikâyetçi olduğu davada hâkim, “soruşturmanın gizliliğini ihlal ettiği” gerekçesiyle TCK’nin 285. maddesi uyarınca yargılanan Barış İnce’nin beraat ettiğini açıkladı. Hâkim, Barış İnce’ye Recep Tayyip Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan’a hakaret ettiği iddiasıyla 10 bin 620 TL para cezası verdi.

16 Nisan 2015’te İzmir’de 13 Mart 2014’te Konak Meydanı’nda toplanarak Berkin Elvan’ı anan 2 kişi hakkında dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret ettikleri iddiasıyla açılan dava sonuçlandı. İzmir 27. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada “kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret etmek” suçunu düzenleyen TCK’nin 125. maddesi uyarınca yargılanan sanıkların son savunmalarını alan hâkim, sanıklardan S.Ö.’ye 7 bin 80 TL adlî para cezası vererek hükmün açıklanması geri bıraktı. Diğer sanık Y.G. ise beraat etti.

19 Nisan 2015’te Recep Tayyip Erdoğan’ın başbakan olduğu dönemde seçim çalışmaları kapsamında 3 Mart 2014’te Osmaniye’de düzenlediği mitingde “hırsız var” yazılı pankart açan İbrahim Alıcı hakkında “kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret ettiği” iddiasıyla dava açıldığı öğrenildi. Hazırlanan iddianameyi kabul eden Osmaniye 6. Asliye Ceza Mahkemesi’nde İbrahim Alıcı’nın Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 125. maddesi uyarınca yargılanmasına önümüzdeki günlerde başlanacak.

20 Nisan 2015’te Gündemdeki siyasî gelişmeleri mizahi bir bakış açısıyla haberleştiren zaytung adlı internet sitesinde dönemin Adana Valisi Hüseyin Avni Coş’la ilgili yer alan bir haberi twitter hesabından 6 Ocak 2014’te paylaşan Meral Tutcalı hakkında “kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret ettiği” suçlamasıyla açılan dava sonuçlandı. Adana 22. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki karar duruşmasında hâkim, Meral Tutcalı’ya TCK’nin 125. maddesi uyarınca 1 yıl hapis cezası verdikten sonra hükmün açıklanmasını geriye bıraktı.

26 Nisan 2015’te Mersin’in Silifke İlçesi’nde 24 Mart 2015’te AKP tarafından panolara asılan afişleri eleştirmek amacıyla facebook hesabından mesaj yazan CHP üyesi İlker Bulundu gözaltına alınarak çıkarıldığı mahkeme tarafından “cumhurbaşkanına hakaret ettiği” suçlamasıyla tutuklandı.

27 Nisan 2015’te, 21 Nisan 2015’te Ankara’da girdiği hâkimlik sınavının mülakatında çıkan tartılmanın ardından “cumhurbaşkanına hakaret ettiği” iddiasıyla tutuklanan Afyonkarahisar Barosu’na kayıtlı Avukat Umut Kılıç hakkında dava açıldı. 24 Nisan 2015’te Adalet Bakanlığı’nın yargılama izni vermesi üzerine tutuklama gerekçesiyle aynı suçlamadan hazırlanan iddianameyi kabul eden Ankara 32. Asliye Ceza Mahkemesi’nde Umut Kılıç’ın Türk Ceza Kanunu’nun 299. maddesi uyarınca yargılanmasına önümüzdeki günlerde başlanacak.

28 Nisan 2015’te Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun 2014 yılının Eylül ayında Samsun’a yaptığı ziyareti protesto etmek için pankart asan 3 kişi hakkında “kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret ettikleri” suçlamasıyla açılan dava sonuçlandı. Samsun 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde TCK’nin 125. maddesi uyarınca yargılanan sanıkların son savunmalarını alan hâkim, sanıklara yöneltilen fiilin yasada suç olarak tanımlanmaması nedeniyle beraat kararı verdiğini açıkladı.

28 Nisan 2015’te Zaman Gazetesi yazarı Mümtazer Türköne hakkında 16 Mart 2014’de yazdığı “Mecbur olmasa bu kadar kötü olur mu?” başlıklı yazıda yer alan ve “ölü sevici” anlamına gelen “nekrofil” sözcüğüyle Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret ettiği iddiasıyla açılan davaya devam edildi. Bakırköy 2. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada “kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret ettiği” suçlamasıyla yargılanan Mümtazer Türköne’nin ifadesini alan hâkim duruşmayı erteledi.

28 Nisan 2015’te Cumhuriyet Gazetesi yazarı Can Dündar hakkında 17 ve 25 Aralık operasyonları ile ilgili kaleme aldığı yazısı nedeniyle açılan davaya devam edildi. Çağlayan (İstanbul) 2. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya “kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret etmekle” suçlanan Can Dündar adına katılan avukatı savunma yaptı. Duruşma dosyadaki eksikliklerin giderilmesi amacıyla 17 Eylül 2015’e ertelendi.

29 Nisan 2015’te, DBP Dersim eski Eşbaşkanı Ergin Doğru, “Örgüt propagandası” yaptığı gerekçesiyle yerel mahkemenin verdiği 2 yıllık hapis cezasının Yargıtay tarafından onanması ardından İstanbul Taksim’de gözaltına alındı. Doğru, sevk edildiği adliyede tutuklanarak cezaevine gönderildi.

30 Nisan 2015’te Tekirdağ’da 2014 yılında gerçekleştirilen “Sessiz Çığlık” adlı eylemde yaptığı konuşmayla Recep Tayyip Erdoğan’ı eleştiren emekli Amiral Türker Ertürk hakkında “kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret ettiği” suçlamasıyla açılan dava sonuçlandı. Tekirdağ Adliyesi 4. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki karar duruşmasında Türker Ertürk’e TCK’nin 125. maddesi uyarınca 11 ay 20 gün hapis cezası veren hâkim daha sonra bu cezayı erteledi.

30 Nisan 2015’te Berkin Elvan’ı anmak amacıyla İzmir’de 14 Mart 2014’te düzenlenen etkinlikte kullandıkları ifadelerle dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret ettikleri iddia edilen DİSK yöneticileri Memiş Sarı, Abdullah Tunalı ve Ali Rıza Duran hakkında açılan davaya başlandı. İzmir 39. Asliye Ceza Mahkemesi’nde Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 125. maddesi uyarınca yargılanan sendikacıların kimlik tespitlerini yaparak ifadelerini alan hâkim, sanıkların ayrıntılı savunma verme talebini kabul ederek duruşmayı 9 Temmuz 2015’e erteledi.

30 Nisan 2015’te Gazeteci Sedef Kabaş hakkında twitter hesabından yazdığı mesajlar nedeniyle Terörle Mücadele Yasası uyarınca açılan dava başladı. Yazdığı “17 Aralık soruşturmasını kapatan savcıyı unutmayın” mesajından ötürü Çağlayan (İstanbul) 22. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılanan Sedef Kabaş’ın dosyasına hâkim görevsizlik kararı verdi ve dosyayı ağır ceza mahkemesine gönderdi. Sedef Kabaş, İstanbul’un Çekmeköy’deki evine 30 Aralık 2014’te baskın düzenleyen polis ekipleri tarafından, yolsuzluk soruşturmalarına takipsizlik kararı veren savcıyla ilgili twitter’da yazdığı mesaj nedeniyle gözaltına alınmıştı.

4 Mayıs 2015’te Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret ettiği iddiasıyla İzmir’de 13 Şubat 2015’te tutuklanan ve 13 gün sonra serbest bırakılan Onur Kılıç hakkında TCK’nin 299. maddesi uyarınca açılan davaya başlandı. İzmir 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nde “cumhurbaşkanına hakaret ettiği” iddiasıyla yargılanan Onur Kılıç savunmasında, davaya konu olan “hırsız, katil Erdoğan” sloganının siyasi eleştiri olduğunu ifade etti. Hâkim, duruşmayı taraf avukatlarının dinlenmesi amacıyla 23 Haziran 2015’e erteledi.

4 Mayıs 2015’te, Mersin’de 1 Mayıs İşçi Bayramı kutlamalarında ‘Katil ve Hırsız Erdoğan’ sloganları atıp, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a hakaret ettikleri gerekçesiyle ifadeleri alındıktan sonra tutuklanma talebi ile mahkemeye sevk edilen 9 kişi Denetimli Serbestlik Yasası ile beraat ettiler. Mersin adliyesi önünde kısa bir açıklama yapan Avukat Sevim Küçük, TCK içinde yer alan bir hüküm hazine bulunmuş gibi Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olmasının ardından uygulanmaya konulduğunu söyledi. Küçük, “Bunun yaygınlaşması bizleri rahatsız ediyor. Avukatlar, parti temsilcileri, öğrenciler, gençler tutuklanıyor. Buna dur demek gerekiyor” ifadelerini kullandı.

4 Mayıs 2015’te Yolsuzluk ve rüşvet iddialarını protesto etmek için 26 Aralık 2013’te Antalya’da yapılan eylemde şüpheli kamu görevlileri ile ilgili kullanılan ifadeler nedeniyle 15 kişi hakkında açılan davaya devam edildi. Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 301. maddesi uyarınca yargılanan 15 kişinin Antalya 27. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmasında sanıkların ifadesini alan hâkim, duruşmayı erteledi.

5 Mayıs 2015’te Yerel seçimler nedeniyle Recep Tayyip Erdoğan’ın başbakanlığı döneminde Zonguldak’ın Ereğli İlçesi’nde düzenlediği mitingi protesto eylemi düzenleyerek slogan atan 4 kişinin karar duruşması görüldü. Ereğli 2. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada hâkim, “kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret etmekle” suçlanan sanıklardan Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) İl Örgütü Başkanı Ali Deliak’a TCK’nin 125. maddesi uyarınca 11 ay 20 gün hapis cezası verdi. Diğer sanıklar Çetin Yılmaz, Hüseyin Atakan Coşkun ve Erhan Dağhan da 7 bin 80’er lira adlî para cezasına mahkûm oldu.

6 Mayıs 2015’te İzmir’in Buca İlçesi’nde 10 Mart 2015’te bildiri dağıtımı yaparken polisin müdahalesine maruz kalarak gözaltına alınan Devrimci Gençlik Birliği üyesi 3 kişi hakkında hazırlanan iddianamenin kabul edildiği öğrenildi. “Görevli polis memuruna görevini yaptırmamak için direnmekle” suçlanan 3 kişiyle ilgili iddianameyi kabul eden İzmir 42. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılamaya 18 Eylül 2015’te başlanacak.

7 Mayıs 2015’te Gezi Parkı eylemleri döneminde Ethem Sarısülük’ü vurarak öldüren polis memuru Ahmet Şahbaz’ın yargılandığı davanın 23 Eylül 2013’te görülen duruşmasında Ahmet Şahbaz’a hakaret ederek onu darp ettikleri iddiasıyla Sarısülük Ailesi hakkında açılan dava sonuçlandı. Ethem Sarısülük’ün annesi Sayfı, kardeşleri Cem, İkrar ve Mustafa Sarısülük’ün Ankara 5. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılandıkları davanın karar duruşmasında hâkim, Ethem Sarısülük’ün öldüren polis Ahmet Şahbaz’a hakaret ettikleri iddia edilen Sarısülük Ailesi’nin beraat ettiğini açıkladı.

7 Mayıs 2015’te İstanbul’da çeşitli tarihlerde “KCK Soruşturması” adı altında düzenlenen operasyonlarda gözaltına alınan 46’sı avukat 50 kişi hakkında açılan davaya özel yetkili mahkemelerin kaldırılmasının ardından dosyaya bakmakla görevlendirilen İstanbul 19. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. “Yasadışı örgüte yardım ve yataklık etmekle” ve “yasadışı örgüt yöneticisi olmakla” suçlanan sanıkların avukatlarının taleplerini alan mahkeme heyeti, dosyanın Anayasa Mahkemesi’ndeki durumunun sorulması için duruşmayı 22 Ekim 2015’e erteledi.

8 Mayıs 2015’te Abdullah Öcalan’ın avukatları İbrahim Bilmez ve Muhdi Öztüzün hakkında 13 Ağustos 2010’da gerçekleştirdikleri görüşme nedeniyle “yasadışı örgüt üyesi oldukları” suçlamasıyla açılan davanın sonuçlandığı öğrenildi. Bursa 3. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki karar duruşmasında mahkeme heyeti, Abdullah Öcalan’ın cezaevinde avukatlarıyla yaptığı görüşmenin hâkim kararıyla da olsa dinlenmesinin ve bunların delil sayılmasının kanuna aykırı olduğuna karar vererek avukatların beraat ettiğini açıkladı.

11 Mayıs 2015’te İstanbul’da 8 Şubat 2015’te düzenlenen AKP il kongresinde Berkin Elvan adına pankart açmak istedikleri için haklarında dava açılan Halk Cephesi üyesi Hicri Selviler (21) ve Leyla Erdoğan’ın (31) yargılanmasına devam edildi. Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde “yasadışı DHKP/C Örgütü propagandası yaptıkları” iddiasıyla tutuksuz yargılanan iki kişinin karar duruşmasına katılan olmadı. Mahkeme heyeti, sanıklara Terörle Mücadele Yasası’nın (TMY) 7/2. maddesi uyarınca birer yıl hapis cezası verdi. Leyla Erdoğan’ın cezasını 10 ay indirdikten sonra 5 yıl süreyle erteleyen mahkeme heyeti, Hicri Selviler’in cezasından indirim veya erteleme yapmadı.

11 Mayıs 2015’te Muş’un Bulanık İlçesi’nde 18 Mart 2015’te düzenlenen Newroz kutlamasında söylediği şarkılar nedeniyle hakkında “yasadışı örgüt propagandası yaptığı” iddiasıyla dava açılan Sanatçı Deniz Deman Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nden Türkiye’ye giriş yaptığı Habur Sınır Kapısı’nda gözaltına alındı.

12 Mayıs 2015’te Yazar Emrah Serbes hakkında bir televizyon programında dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan hakkında söylediği sözler nedeniyle “kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret ettiği” gerekçesiyle Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 125. maddesi uyarınca açılan davaya devam edildi. İstanbul 28. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya Emrah Serbes katılmaması üzerine zorla getirme kararı alan hâkim duruşmayı erteledi.

13 Mayıs 2015’te Komünist Parti Tokat İl Örgütü Başkanı Cem Kılınç’ın son dönemdeki tutuklamaları protesto etmek için 15 Şubat 2015’te facebook hesabına Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hakkında yazdığı “Komünist Parti o suça ortak: hırsız, katil Erdoğan” ifadesi nedeniyle başlatılan soruşturmada Adalet Bakanlığı’nın yargılama izni vermesi üzerine dava açıldığı öğrenildi. Cem Kılınç’ın Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 299. maddesi uyarınca yargılanmasına önümüzdeki günlerde başlanacağı öğrenildi.

21 Mayıs 2015’te Başbakan olduğu dönemde Recep Tayyip Erdoğan’la ilgili fotoğraf paylaşım sitesi instagram.com adresindeki hesabından kullandığı ifadeler nedeniyle Merve Büyüksaraç hakkında açılan davaya başlandı. “Kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret ettiği” gerekçesiyle Türk Ceza Kanunu’nun 125. maddesi uyarınca açılan davanın Çağlayan (İstanbul) 29. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmasına sanığın katılmaması üzerine hâkim duruşmayı erteledi.

22 Mayıs 2015’te Ağrı’da 2014 yılındaki Newroz kutlamasında yaptığı konuşma nedeniyle hakkında “Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, devletin kurum ve organlarını alenen aşağılama” suçlamasını düzenleyen Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 301. madde uyarınca dava açılan Ağrı Belediyesi Eş Başkanı Sırrı Sakık’ın yargılanmasına devam edildi. Ağrı 2. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada hâkim, Sırrı Sakık’ın beraat ettiğini açıkladı.

Kocaeli’de 13 Haziran 2014’te düzenlenen bir eylemde açtıkları pankart nedeniyle dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret ettikleri iddiasıyla haklarında dava açılan Liseli Öğrenci Birliği (LÖB) üyeleri Şengül Güneş Bali ve Devrim Gündüz’e Kocaeli 4. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki karar duruşmasında TCK’nin 125. maddesi uyarınca 7’şer ay 23’er gün hapis cezası verildi.

26 Mayıs 2015’te Nihat Kazanhan’ın (12) Şırnak’ın Cizre İlçesi’nde polisin açtığı ateşle öldürülmesini protesto etmek amacıyla İstanbul’da Beşiktaş Kaymakamlığı’nın duvarına sprey boyayla “Devlet on günde beşkardeşimizi katletti, Edi Bese” yazan U.Ç. (16) hakkında “yasadışı örgüt propagandası yaptığı” suçlamasıyla dava açıldığı öğrenildi. Hangi örgütün propagandasının yapıldığının belirtilmediği iddianameyi kabul eden İstanbul 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi’nde U.Ç.’nin Terörle Mücadele Yasası uyarınca yargılanmasına 26 Mayıs 2015’te başlanacak.

2 Haziran2015’te Birgün Gazetesi’nin 9 Mart 2014 tarihli nüshasında yer alan “Ey Hükümetin Başı” başlıklı yazısında kullandığı ifadeler nedeniyle oyuncu Barış Atay hakkında Çağlayan 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde açılan davanın karar duruşması görüldü. Recep Tayyip Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan’ın ile Yasin El Kadı’nın şikâyetçi olduğu davada hâkim, “kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret ettiği” gerekçesiyle TCK’nin 125. maddesi uyarınca yargılanan Barış Atay’a 7 bin 80 lira para cezası verdi. Hâkim, aynı yazıyla ilgili olarak Yasin El Kadı ve Bilal Erdoğan’a da hakaret edildiği iddiasıyla ilgili olarak ise Barış Atay’ın beraat ettiğini açıkladı.

Birgün Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Barış İnce hakkında açılan bir davada yaptığı savunma nedeniyle yeni bir dava daha açılmıştı. Çağlayan 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde 2 Haziran 2015’te başlayan ve Recep Tayyip Erdoğan ile oğlu Bilal Erdoğan’ın yanı sıra Salih Koç ve Arzu Akalan’ın da şikâyetçi olduğu davada “kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret ettiği” gerekçesiyle yargılanan Barış İnce’nin ifadesi alındı. Taraf avukatlarını da dinleyen hâkim duruşmayı dosyadaki eksikliklerin giderilmesi amacıyla 22 Ekim 2015’e erteledi.

2 Haziran 2015’te Rüşvet ve Yolsuzluk Soruşturmasına yayın yasağı getirilmesini köşe yazısında eleştiren Evrensel Gazetesi yazarı Ender İmrek hakkında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret ettiği iddiasıyla açılan davaya başlandı. Çağlayan 2. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada TCK’nin 299. maddesi uyarınca yargılanan Ender İmrek’in ifadesini alan hâkim duruşmayı 20 Ekim 2015’e erteledi.

3 Haziran 2015’te www.askeregitmeyin.com adlı bir internet sitesi kurarak, zorunlu askerliğin kaldırılması için çalışma yürüten A.B. ve sitede yazıları yayınlanan Mehmet Ali Başaran hakkında Genelkurmay Başkanlığı Adli Müşavirliği’nin şikâyeti ve ihbarı üzerine “halkı askerlikten soğutmak” suçlamasıyla Türk Ceza Kanunu’nun 318. maddesi uyarınca dava açıldığı öğrenildi. İki yıla kadar hapis cezasının talep edildiği iddianameyi kabul eden Ankara 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılamaya 28 Eylül 2015’te başlanacağı bildirildi.

3 Haziran 2015’te Çanakkale’de 2015 yılının Ocak ayında düzenlenen “T.C. Onurumuzdur “adlı mitingde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret ettiği iddiasıyla hakkında dava açılan Profesör Doktor Cahit Osman Deniz’in yargılanmasına devam edildi. Çanakkale 2. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada sanığın ifadesini alan hâkim, duruşmayı erteledi.

4 Haziran 2015’te ÖDP Parti Meclisi üyesi Onur Kılıç’ın “cumhurbaşkanına hakaret ettiği” iddiasıyla tutuklanmasını protesto etmek için 14 Şubat 2015’te Edirne’de düzenlenen eylemde basın açıklamasını okuyan ve bu nedenle aynı suçlamayla çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklandıktan bir süre sonra tahliye edilen Kadir Yavaş (22) hakkında açılan davaya devam edildi. Edirne 5. Asliye Ceza Mahkemesi’nde Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 299. maddesi uyarınca yargılanan Kadir Yavaş’ın savunmasını alan hâkim duruşmayı 25 Haziran 2015’e erteledi.

9 Haziran 2015’te İstanbul’da “KCK Soruşturması” kapsamında yargılanan 46 basın yayın çalışanının davasında müvekkillerini savunurken kullandığı ifadeler nedeniyle hakkında dava açılan avukat Sinan Zincir’in karar duruşması görüldü. “Görevi kötüye kullandığı” ve “kamu görevlisine hakaret ettiği” iddiasıyla açılan davanın Silivri Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmasında mahkeme heyeti Sinan Zincir’in beraat ettiğini açıkladı.

9 Haziran 2015’te Van’da ve ilçelerinde 26 Kasım 2012’de Terörle Mücadele Şubesi’ne bağlı polis ekiplerinin “KCK Soruşturması” adı altında düzenledikleri eş zamanlı ev baskınları sonucu tutuklandıktan sonra tahliye edilen 16 siyasetçi hakkında “yasadışı örgüt üyeliği” suçlamasıyla açılan dava  sonuçlandı. Van 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada kararını açıklayan mahkeme heyeti, İsmail Demir’e 12 yıl 6 ay, Naif Oğraş’a 11 yıl 3 ay, M. Naim Işık’a 11 yıl 3 ay, Sait Kantarcıoğlu’na 12 yıl 6 ay, İpekyolu Belediyesi Eş Başkanı Veysel Keser’e 12 yıl 6 ay, Semira Varlı’ya 10 yıl, Fevziye Şiran’a 11 yıl 3 ay, Hüseyin Dağ’a 12 yıl 6 ay, Naci Erkol’a 7 yıl 6 ay, Senar Elter’e 7 yıl 6 ay, Adil Adıyaman’a 7 yıl 6 ay, Meral Güngör’e 11 yıl 3 ay, Selahattin Bozkurt’a 6 yıl 3 ay, İbrahim Alkan’a 7 yıl 6 ay, İshak Arslan’a 7 yıl 6 ay olmak üzere toplam 148 yıl 9 ay hapis cezası verdi. Sanıklardan sadece Yakup Ataş beraat etti.

11 Haziran 2015’te İleri Gazetesi’nin 12 Kasım 2014 tarihli nüshasında yer alan “Kaçak Saray’ın Kaçık Sultanı” başlıklı haberde kullanılan ifadeler nedeniyle gazetenin sorumlu yazı ileri müdürü Hanife Şahan hakkında “cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla Anadolu (İstanbul) 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde açılan davanın ilk ve karar duruşması görüldü. Recep Tayyip Erdoğan’ın şikâyetçi olduğu davada hâkim, TCK’nin 299. maddesi uyarınca yargılanan Hanife Şahan’ın “suçun unsurlarının oluşmaması” nedeniyle beraat ettiğini açıkladı.

11 Haziran 2015’te Samsun’da Berkin Elvan’ın 11 Mart 2014’te ölümü nedeniyle yapılan eylemde AKP’nin seçim aracına “Katil AKP, Berkin Elvan ölümsüzdür” yazan 10 kişiye Samsun 3. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından “kamu malına zarar verdikleri” suçlamasıyla 3 bin 500’er lira para cezası verildiği öğrenildi.

12 Haziran 2015’te Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı eleştiren bir ifadeyi twitter hesabına yazdığı için hakkında dava açılan Today’s Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Bülent Keneş’in karar duruşmasının görüldüğü öğrenildi. “Cumhurbaşkanına hakaret ettiği” iddiasıyla Ankara 14. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılanan Bülent Keneş’e hâkimin Türk Ceza Kanunu’nun 299. maddesi uyarınca 1 yıl 9 ay hapis cezası verdiği öğrenildi.

14 Haziran 2015’te Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan‘ın 1 Mart 2014’te Denizli’yi ziyaretinde, kendisini protesto eden 23 kişi hakkında “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet ettikleri” ve “kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret ettikleri” suçlamasıyla açılan davanın sonuçlandığı öğrenildi. Denizli 5. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki karar duruşmasında delil ve ifadeleri değerlendiren hâkim, sanıkların üzerlerine atılı suçların yasal unsurunun oluşmaması nedeniyle beraat ettiklerini açıkladı.

15 Haziran 2015’te Bolu’da operasyon düzenleyen polis ekipleri Abant İzzet Baysal Üniversitesi öğrencisi S.E.’yi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la ilgili bir tweeti retweetleyerek “cumhurbaşkanına hakaret ettiği” suçlamasıyla gözaltına aldı.

18 Haziran 2015’te Van’ın Erciş ve Muradiye ilçelerinde 2011 yılında “KCK Soruşturmaları” kapsamında haklarında “yasadışı örgüt üyesi oldukları” suçlamasıyla dava açılan tutuksuz 21 kişinin yargılanmasına devam edildi. Erciş Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki sanıkların savunmalarını alan mahkeme heyeti, savcının esas hakkındaki mütalaasını hazırlaması amacıyla duruşmayı 1 Ekim 2015’e erteledi.

19 Haziran 2015’te Bursa’da 2014 yılında, yolsuzluk ve rüşvet iddialarına yönelik düzenlenen protesto gösterilerine katılan 6 kişi hakkında açılan davanın sonuçlandığı öğrenildi. “Kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret etmekle” suçlanan 6 kişinin Bursa 15. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen karar duruşmasında hâkim, sanıklardan Binali Yıldız’a “hırsız, katil Erdoğan” şeklinde attığı sloganları gerekçe göstererek 11 ay 20 gün hapis cezası verdi. Hâkim, diğer 5 sanığa verdiği 7 bin 80’er liralık para cezalarını ertelerken, Binali Yıldız hakkında verdiği kararı ertelemedi.

20 Haziran 2015’te Eskişehir’de 23 Eylül 2014’te Anadolu Üniversitesi’nin yemekhane duvarına “diktatörler sokakta devrilirler” yazılı pankart astıkları için Yusuf Sami Özten ve Çağla Safyürek adlı iki öğrenci hakkında “cumhurbaşkanına hakaret ettikleri” iddiasıyla dava açıldı. Adalet Bakanlığı’nın kovuşturma izni vermesiyle TCK’nin 299. maddesinden haklarında dava açılan 2 kişinin yargılanmasına  Eskişehir 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde başlanacak.

20 Haziran 2015’te İstanbul’da görevli savcıların özel indirimli fiyatlar üzerinden Emlak Konut Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Anonim Şirketi’nin Ayazma’daki lüks konutlardan satın almalarını Cumhuriyet Gazetesi’nin 20 Şubat 2015 tarihli nüshasında “Yargıda tartışılan konut satışı” başlığıyla haberleştiren muhabir Canan Coşkun hakkında dava açıldığı öğrenildi. Çağlayan ve Küçükçekmece adliyelerinde görevli savcı veya hâkimlerden ikisinin müşteki, sekizinin mağdur olarak yer aldığı iddianamede Canan Coşkun hakkında “kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret ettiği” suçlaması nedeniyle TCK’nin 125. maddesinin 10 kez uygulanması istendi. Canan Coşkun’un yargılanmasına ise 12 Kasım 2015’te başlanacağı öğrenildi.

22 Haziran 2015’te,  Van ANF muhabiri Oktay Candemir ve DİHA muhabiri Hakan Yılmaz haklarında “ROJ TV muhabiri” oldukları gerekçesiyle açılan soruşturma kapsamında Van Emniyet Müdürlüğü TEM Şubesine giderek ifade verdi. Daha önce KCK basın davası kapsamında yargılanan Candemir hakkında bu kez de Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı “ROJ TV Van Muhabiri olduğu, silahlı terör örgütüne üye olmak ve silahlı terör örgütünün propagandasını yapmak” suçlamasıyla bir kez daha dava açtı. Candemir’in 2005 ve 2008 yıllarında telefonla bağlandığı programlar delil olarak gösteriliyor. Dosya da ayrıca ROJ TV’nin PKK’nin yayın organı olduğu iddia edilerek İngiltere ve Danimarka’da süren davalar delil olarak gösteriliyor.

30 Haziran 2015’te Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı eleştiren bir ifadeyi twitter hesabına yazdığı için hakkında dava açılan tutuklu gazeteci Mehmet Baransu’nun karar duruşması görüldü. “Cumhurbaşkanına hakaret ettiği” iddiasıyla Anadolu (İstanbul) 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılanan Mehmet Baransu’ya hâkimin Türk Ceza Kanunu’nun 299. maddesi uyarınca 10 ay hapis cezası verdiği bildirildi.

1 Temmuz 2015’te Yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarının ardından Kayseri’de Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) il binasına asılan ve 4 eski bakanın fotoğrafının olduğu pankart nedeniyle haklarında dava açılan CHP il başkanı Mustafa Ayan ile Melikgazi ilçe başkanı Asef Türkdönmez, gençlik kolları üyeleri Deniz Can Demir, Onur Karabulut, Emeç Aksoy Parlak, Halil Can Öz, Seçkin Akıncı ve Ahmet Nazif Yüce adlı 8 kişinin karar duruşması görüldü. “Kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret etmekle” suçlanana 8 kişinin Kayseri 15. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmasında sanıkların ifadesini alan hâkim, “pankartın ifade özgürlüğü kapsamında olması, şahısların ve eleştirenlerin siyasi kişiler olması doğrultusunda aralarındaki bu tür diyalogların suç unsuru oluşturmayacağı kanaatiyle” beraat kararı verdiğini açıkladı.

1 Temmuz 2015’te Kobanê’de IŞİD saldırılarına karşı çatışırken yaralanan YPG/YPJ militanlarına sağlık hizmeti verirken yaralanarak Türkiye’ye dönen Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi Esra Yakar hakkında “yasadışı örgüt üyesi olduğu” suçlamasıyla açılan davaya devam edildi. Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada Esra Yakar’ın ifadesini alan ve babasını tanık sıfatıyla dinleyen mahkeme heyeti, savcının da mütalaasını vermesi üzerine kararını açıklamak üzere duruşmayı erteledi.

3 Temmuz 2015’te İzmir’in Aliağa İlçesi’nde 4 Nisan 2014’te çantalarında altında “Hırsız Var!” yazısının yer aldığı Recep Tayyip Erdoğan’ın fotoğrafının bulunduğu afişler olduğu gerekçesiyle haklarında dava açılan Şeref Sinan Erel ve Hikmet Utkun Hız’ın karar duruşmasının görüldüğü öğrenildi. “Kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret ettikleri” iddiasıyla yargılanan 2 kişinin 10 Haziran 2015’te Aliağa 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen karar duruşmasında hâkim, Avrupa’daki benzer davalarda AİHM’in verdiği ifade özgürlüğü kararlarını gerekçe göstererek sanıkların beraat ettiklerini açıkladı.

5 Temmuz 2015’te Eskişehir’de 2014 yılında Anadolu Üniversitesi’nde bir duvara “diktatörler sokakta devrilirler” yazılı pankart astıkları için Gençlik Muhalefeti üyeleri Hasret Akbıyık, Çağdaş Yurtseven ve Mert Özay adlı öğrenciler hakkında “cumhurbaşkanına hakaret ettikleri” iddiasıyla açılan davanın sonuçlandığı öğrenildi. Adalet Bakanlığı’nın kovuşturma izni vermesiyle TCK’nin 299. maddesinden haklarında dava açılan 3 kişinin yargılandığı davanın Eskişehir 8. Asliye Ceza Mahkemesi’nde 26 Haziran 2015’te görülen karar duruşmasında hâkim, sanıklara 11’er ay 20’şer gün hapis cezası verdi.

7 Temmuz 2015’te Şanlıurfa’nın Suruç İlçesi’ne bağlı Bostancılar Köyü’ndeki köy okulunun duvarlarına “Kobanê”, “Biji” ve “YPG” gibi kelimeler yazan iki çocuk hakkında açılan dava sonuçlandı. “Yasadışı örgüt propagandası yapmakla” suçlanan iki çocuğun son savunmasını alan Suruç Asliye Ceza Mahkemesi hâkimi, “kamu malına zarar verdiği” iddiasıyla O.E.’ye (17) 6 ay 20 gün hapis cezası verdi. Diğer sanık H.O. (13) ise yaşı nedeniyle “suçun ayırdında olmadığı” gerekçesiyle ceza almadı.

7 Temmuz 2015’te Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski milletvekili Sebahat Tuncel hakkında açılan bir davada daha önce verilen hapis cezası kararında Anayasa Mahkemesi’nin ihlal bulması üzerine ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması için Sebahat Tuncel’in yeniden yargılandığı dava sonuçlandı. İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada mahkeme heyeti, “yasadışı örgüt üyesi olmakla” suçlanan Sebahat Tuncel’in beraat ettiğini açıkladı.

7 Temmuz 2015’te Bolu’da öğretmenlik yaptığı okulda Recep Tayyip Erdoğan hakkında söylediği sözlerle “cumhurbaşkanına hakaret ettiği” gerekçesiyle hakkında dava açılan U.K. adlı öğretmenin karar duruşmasının görüldüğü öğrenildi. Bolu 1. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada TCK’nin 299. maddesi uyarınca yargılanan U.K.’nin son savunmasını alan hâkim sanığın beraat ettiğini açıkladı.

8 Temmuz 2015’te,  Ankara Üniversitesi Rektörlüğü, valiliğin isteği üzerine Siyasal Bilgiler Fakültesi ve İletişim Fakültesi’nde görevli altı akademisyene, sosyal medyada yazdıkları mesajlar hakkında soruşturma açtı. Polisin, asistanların Twitter hesaplarında yaptıkları inceleme sonucunda hazırladığı dosyada, IŞİD ve Hizbullah aleyhine mesajlar, Özgecan Aslan cinayeti ile ilgili paylaşımlar, Ethem Sarısülük’ün ailesinin yargılanmasına ilişkin fotoğraflar, Berkin Elvan’a ilişkin mesajlar suç unsuru olarak yer aldı. Valilik, akademisyenlerin bu paylaşımlarıyla ‘Cumhurbaşkanlığı makamına hakaret, devletin düzenini, siyasi, hukuki düzenini değiştirmek, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmak amacıyla hareket eden yasadışı terör örgütlerinin eylemlerini meşru göstermek, teşvik etmek ve övmek’ suçlarını işlediklerine karar verdi ve Rektörlükten gereğinin yapılmasını istedi. Haklarında soruşturma açılan asistanlar Nail Dertli, Onur Can Taştan, Aysun Gezen, Celil Kaya, İlkay Kaya ve Ozan Değer tesadüfen seçilmiş isimlere benzemiyor aslında. Çünkü hepsi sendika üyesi ve daha önce Kobane eylemleri sırasında, öğrencilerini polise vermek istemedikleri için gözaltına alınmışlardı. Hangi maddeyle suçlandıklarını bile bilmeyen akademisyenler, “12 Eylül’den bu yana rektörlük ilk kez validen emir alarak soruşturma için harekete geçti” derken baskının artacağının da sinyalini verdi.

8 Temmuz 2015’te Samsun’un İlkadım İlçesi’nde 20 Aralık 2014’te yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarının yıldönümü dolayısıyla toplanarak eylem yapan grupta yer alan 17 kişi hakkında “taşıdıkları dövizlerle ve attıkları sloganlarla cumhurbaşkanına hakaret ettikleri”   iddiasıyla dava açıldığı öğrenildi. “Hem hırsız, hem katil Tayyip Erdoğan” diye slogan atan 4 kişi ile “Hırsızı, katili, yobazı kovala” yazısı bulunan dövizleri taşıyan 13 kişinin Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 299. maddesi uyarınca Samsun 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılandıkları ve yargılamaya önümüzdeki günlerde devam edileceği öğrenildi.

9 Temmuz 2015’te El-Kaide’nin silahlı saldırısına uğrayan Fransız mizah dergisi Charlie Hebdo ile dayanışmak amacıyla saldırıya konu olan karikatürü Cumhuriyet Gazetesi’ndeki köşelerinde 14 Ocak 2015’te yayımlayan yazarlar Ceyda Karan ve Hikmet Çetinkaya hakkında açılan davaya başlandı. İki yazarın “halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri aşağılamakla” suçlandığı davanın Çağlayan (İstanbul) 2. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmasına sanıklar katılmadı. Şikâyetçilerin ifadesini alan hâkim, TCK’nin 216. maddesi uyarınca yargılanan sanıkların 12 Ekim 2015’teki duruşmada dinlenebilmesi amacıyla duruşmayı erteledi.

9 Temmuz 2015’te Adıyaman’da 25 Ocak 2015’te HDP’nin düzenlediği bir eylemde “yaşasın YPG” diye slogan attıkları için haklarında “yasadışı örgüt propagandası yaptıkları” iddiasıyla dava açılan 6 kişinin karar duruşmasının görüldüğü öğrenildi. Adıyaman 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada mahkeme heyeti, sanıklar Abuzer Küçükşahin, Serhad Buğdaycı, Lütfü Yoldaş, Zafer Polattaş, Ali Rıza Oğuz ve Abuzer Yar’a birer yıl hapis cezası verdi.

14 Temmuz 2015’te, Avukat Umut Kılıç’a Cumhurbaşkanı’na hakaretten 1 yıl 6 ay, kurul halinde çalışan kamu görevlisine hakaretten ise 1 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası verildi. Mahkeme, Kılıç’a verilen cezaları erteledi.

31 Temmuz 2015’te Kayseri’de düzenlenen bir eylemde Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret ettiği gerekçesiyle hakkında “kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret ettiği” suçlamasıyla dava açılan ve bir süre tutuklu kaldıktan sonra tahliye edilen Aykutalp Avşar, Kayseri 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nin kendisine verdiği 1 yıl 2 aylık hapis cezasının Yargıtay 18. Ceza Dairesi tarafından onanması üzerine tutuklandı.

2 Ağustos 2015’te, Radikal gazetesi köşe yazarı İsmail Saymaz yazısında; Kocaeli 1 No’lu F Tipi Cezaevinde tutuklu bulunan Mecit Şahinkaya’ya, İ.K. adlı infaz koruma memuruna “işkenceci” dediği için dava açıldı. Kandıra Asliye Ceza Mahkemesi’nde, 5 Mayıs’ta karara bağlanan dosyada, Şahinkaya’ya “görevli memura görevinden dolayı hakaret” suçundan on ay hapis cezası verildi.

3 Eylül 2015’te Eskişehir’de, bir basın açıklamasına katıldığı için açığa alınan öğretmen Hatice Yüksel ile ona destek veren Mehmet Doğan adlı öğretmen hakkında, Eskişehir Valisi Güngör Azim Tuna’ya “Halk düşmanı” dedikleri gerekçesiyle dava açıldığı öğrenildi.  “Kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret etmekle” suçlanan 2 öğretmenin TCK’nin 125. maddesi uyarınca yargılanmasına 10 Aralık 2015’te Eskişehir 10. Asliye Ceza Mahkemesi’nde başlanacak.

11 Eylül 2015’te Konya’da 23 Aralık 2014’te düzenlenen bir anma töreninde Halkçı Liseliler Grubu adına yaptığı konuşmada Cumhurbaşkanına hakaret ettiği iddiasıyla Meram Endüstri Meslek Lisesi öğrencisi M.E.A. (16) hakkında TCK’nin 299. maddesi uyarınca açılan dava sonuçlandı. Konya 3. Çocuk Mahkemesi’ndeki duruşmada hâkim, M.E.A.’ya 11 ay 20 gün hapis cezası verdikten sonra hükmün açıklanmasını geriye bıraktı.

11 Eylül 2015’te “KCK Soruşturması” adı altında 20 Aralık 2011’de Terörle Mücadele Şubelerine bağlı polis ekiplerinin başta Dicle Haber Ajansı’nın (DİHA) büroları olmak üzere haber ajanslarına baskın düzenleyerek gözaltına aldığı 46 basın yayın çalışanı hakkında açılan davaya devam edildi. 46 kişiye “yasadışı örgüt üyesi oldukları” ve “yasadışı örgüt yöneticisi oldukları” suçlamalarının yöneltildiği davada yargılama Çağlayan (İstanbul) 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapıldı. Önceki duruşmada avukatların 6526 sayılı Terörle Mücadele Kanunu ve Ceza Muhakemesi Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 1. maddesi ile 3713 sayılı Terörle Mücadele Yasası’na eklenen geçici 14/4. maddesinin Anayasaya aykırı olduğunu savunarak davanın Anayasa Mahkemesi’ne gönderilmesi gerektiğini söylemişlerdi. Mahkeme heyeti, talebe henüz yanıt gelmediğini belirterek kararın beklenmesi için duruşmayı 15 Ocak 2016’ya erteledi.

11 Eylül 2015’te İstanbul’da 2011 yılında çeşitli tarihlerde “KCK Soruşturması” adı altında düzenlenen operasyonların ardından haklarında dava açılan tutuksuz 204 kişinin yargılanmasına da devam edildi. Çağlayan 3. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada mahkeme heyeti, Anayasa Mahkemesi’nden gelecek olan yanıtın beklenmesine karar vererek duruşmayı 15 Ocak 2015’e erteledi.

12 Eylül 2015’te, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AKP’nin talimatıyla başlatılan savaş konsepti kapsamında 24 Temmuz’da Bursa’da yapılan operasyon ile “Örgüt üyesi olma” iddiasıyla tutuklanan 16 kişi hakkında açılan davanın ilk duruşması, Bursa 2’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Yapılan savunmaların ardından aralarında ajansımızın Bursa muhabiri Ömer Gül’ün de bulunduğu 9 kişi tahliye olurken, 7 kişinin tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme, duruşmayı 16 Ekim’e erteledi.

15 Eylül 2015’te Birgün Gazetesi muhabiri Onur Erem hakkında gazetenin 8 Mayıs 2015 tarihli nüshasında “Google da biliyor: Hırsız, katil AKP ve Erdoğan” başlığıyla yayımlanan haberinden dolayı “cumhurbaşkanına hakaret ettiği” gerekçesiyle dava açıldığı öğrenildi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı iddianameyi kabul eden Çağlayan 50. Asliye Ceza Mahkemesi’nde Onur Erem’in TCK’nin 299. maddesi uyarınca yargılanmasına 28 Ocak 2016’da başlanacağı öğrenildi.

17 Eylül 2015’te Gazeteci Aytekin Gezici hakkında twitter hesabından yazdığı mesajlarla Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret ettiği iddiasıyla açılan davanın sonuçlandığı öğrenildi. Ankara 29. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki karar duruşmasında hâkimin, Aytekin Gezici’ye “cumhurbaşkanına hakaret ettiği” ve “kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret ettiği” suçlamalarıyla toplam 5 yıl 9 ay hapis cezası ile 1 yıl 9 aya karşılık gelen adli para cezası verdi.

15 Eylül 2015’te Adana’nın Yumurtalık İlçesi’nde bir parkta otururken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret ettiği şikâyetiyle gözaltına alınan Fahri Kantarcı çıkarıldığı mahkeme tarafından TCK’nin 299. maddesi uyarınca tutuklandı.

28 Eylül 2015’te www.askeregitmeyin.com adlı bir internet sitesi kurarak, zorunlu askerliğin kaldırılması için çalışma yürüten Ahmet Bıyıklı ve sitede yazıları yayınlanan Mehmet Ali Başaran hakkında Genelkurmay Başkanlığı Adli Müşavirliği’nin şikâyeti ve ihbarı üzerine “halkı askerlikten soğutmak” suçlamasıyla Türk Ceza Kanunu’nun 318. maddesi uyarınca açılan davaya başlandı. Ankara 2. Asliye Ceza Mahkemesi hâkiminin izinli olması nedeniyle 42. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada Mehmet Ali Başaran’ın savunmasını dinleyen hâkim duruşmayı 14 Ocak 2016’ya erteledi.

28 Eylül 2015’te, Yazar Hayko Bağdat’a Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’e Twitter üzerinden hakaret ettiği iddiasıyla açılan davanın ilk duruşması İstanbul Adliyesi’ndeki 47. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Bağdat’a, hakaret suçundan 3 aydan 2 yıl 4 aya kadar hapis cezası istenen davanın ilk duruşmasına, Bağdat’ın avukatı da katılırken, duruşmada söz alan Bağdat, asıl duruşmasının Ankara 24. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldüğünü söyledi ve savunmasını orada yapmak istediğini belirtti. Mahkeme, dosyanın asıl mahkemesine iadesine kararını verdi.

1 Ekim 2015’te Rojava’da çatışmada ölen İbiş Koç için Tunceli’de düzenlenen cenaze törenine katılarak tabutu taşıdıkları için haklarında “yasadışı örgüt propagandası yapmak” suçlamasıyla dava açılan 4 kişinin karar duruşmasının görüldüğü öğrenildi. Tunceli Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada mahkeme heyeti, son savunmalarını aldığı sanıklara Terörle Mücadele Yasası’nın (TMY) 7/2. maddesi uyarınca birer yıl hapis cezası verdi.

1 Ekim 2015’te Bir çatışmada ölen PKK militanı yakınlarının fotoğrafını internette yayınladıkları için Van’ın Erciş İlçesi’nde tutuklanan İshak Yılmaz ve Erdal Bütün hakkında “sosyal medya üzerinden yasadışı örgüt propagandası yaptıkları” iddiasıyla açılan davanın sonuçlandığı öğrenildi. Erciş 3. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada İshak Yılmaz’a 2 yıl 3 ay hapis cezası, Erdal Bütün’e de 1 yıl 10 ay hapis cezası veren mahkeme heyeti, sanıkların tahliye edilmesine karar verdi.

1 Ekim 2015 sabahı Şanlıurfa’nın Halfeti İlçesi’nde düzenlenen operasyonda gözaltına alınan 4 kişiden Erol Gül ve Abdullah Boğa internet mesajları gerekçe gösterilerek aynı gün çıkarıldıkları mahkeme tarafından “yasadışı örgüt propagandası yaptıkları” suçlamasıyla tutuklandı.

1 Ekim 2015’te, Van Erciş’ ilçesinde 6 Ağustos 2015 tarihinde, sosyal medya üzerinden yaşamını yitiren ve HPG militanı olan kardeşinin fotoğrafını paylaştığı için tutuklana Erdal Bütün ile İshak Yılmaz isimli yurttaşlar hakkında açılana davanın duruşması görüldü. “Sosyal medya üzerinden örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla açılan davanın görüldüğü duruşmada, mahkeme heyeti Yılmaz hakkında 2 yıl 3 ay, Bütün’e ise 1 yıl 10 ay hapis cezası verdi.

6 Ekim 2015’te, Ağrı Belediye Eşbaşkanı Sırrı Sakık hakkında, TCK’nin 301’inci maddesinden açılan davada, 7 ay 10 gün hapis cezası verildi. Sakık hakkında verilen karar, hükmün geri alınabilir, cezanın ertelenebilir olmasına rağmen İçişleri Bakanlığı’na gönderildi.

6 Ekim 2015’te Gazeteci Sedef Kabaş hakkında twitter hesabından yazdığı mesajlar nedeniyle Terörle Mücadele Yasası uyarınca açılan dava sonuçlandı. Yazdığı “17 Aralık soruşturmasını kapatan savcıyı unutmayın” mesajından ötürü Çağlayan (İstanbul) 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanan Sedef Kabaş hakkında mahkeme heyeti beraat kararı verdi.

7 Ekim 2015’te, Mardin’in Nusaybin ilçesinde, Nusaybin Arena haber sitesinde çalışan Abdulhalim Baran adlı muhabir, Facebook hesabından yaptığı paylaşımlardan dolayı “Örgüt propagandası yapma” iddiası polis tarafından gözaltına alındı.

8 Ekim 2015’te Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Gültan Kışanak hakkında “yasadışı örgüt üyesi olduğu” suçlamasıyla hazırlanan iddianamenin Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildiği öğrenildi. 10 yıla kadar hapis istemiyle açılan davada delil olarak, Gültan Kışanak’ın “Demokratik Özgür Kadın Hareketi’nde (KJA/Kongra Jınên Azad/Özgür Kadın Kongresi) aktif görev aldığının tespit edildiği” gösterildi.

10 Ekim 2015’te “Cumhurbaşkanına hakaret ettiği” iddiasıyla gözaltına alındıktan sonra serbest bırakılan Today’s Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Bülent Keneş savcının karar itirazı üzerine yeniden sevk edildiği mahkeme tarafından tutuklandı.

9 Ekim 2015’te Sözcü Gazetesi’nin 5 Nisan 2014 tarihli nüshasındaki köşesinde yazdığı yazıyla eski Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’a hakaret ettiği iddiasıyla hakkında dava açılan Gazeteci Uğur Dündar’ın karar duruşmasının görüldüğü öğrenildi. Küçükçekmece (İstanbul) 2. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada taraf avukatlarını dinleyen hâkim, Uğur Dündar’a “kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret ettiği” iddiasıyla TCK’nin 125. maddesi uyarınca verdiği 11 ay 20 gün hapis cezasına bir yıl boyunca denetimli serbestlik uygulanmasına karar verdi.

15 Ekim 2015’te Rize’de HDP’nin milletvekili Adayı Turgay Köse ve Birleşik Haziran Hareketi üyesi Behçet Ertaş, Ankara’daki katliamda yaşamını yitiren Osman Turan Bozacı’nın cenazesinde “Hırsız, katil Erdoğan” sloganı attıkları gerekçesiyle tutuklandı.

24 Ekim 2015’te Sinop’ta, 301 madencinin öldüğü Soma katliamını protesto eden 6 kişi hakkında “hırsız, katil Erdoğan” sloganı atarak “cumhurbaşkanına hakaret ettikleri” iddiasıyla açılan davanın sonuçlandığı öğrenildi. Sinop 2. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada hâkim, sanıkların beraat ettiğini açıkladı.

24 Ekim 2015’te Şanlıurfa’nın Ceylanpınar İlçesi’nde gözaltına alınan 5 kişiden 3’ünün “internet aracılığıyla cumhurbaşkanına hakaret ettikleri” iddiasıyla tutuklandığı öğrenildi.

24 Ekim 2015’te Şanlıurfa’nın Ceylanpınar İlçesi’nde gözaltına alınan 5 kişiden 3’ünün “internet aracılığıyla cumhurbaşkanına hakaret ettikleri” iddiasıyla tutuklandığı öğrenildi.

26 Ekim 2015’te Adana’da yaşayan ve twitter hesabından yazdığı mesajlarla hakkında “cumhurbaşkanına hakaret ettiği” iddiasıyla dava açılan Naim Yalçınel’in karar duruşmasının görüldüğü öğrenildi. Adana 5. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada hâkim, Nail Yalçınel’e TCK’nin 299. maddesi uyarınca 1 yıl 2 ay 17 gün hapis cezası verdi.

28 Ekim 2015’te Diyarbakır’da bir bilboardda asılı olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın afişini 1 Mayıs 2015’te yırttıkları gerekçesiyle R.Y. (12) ve R.T. (13) adlı 2 çocuğa Adalet Bakanlığı’nın onay vermesi üzerine “cumhurbaşkanına hakaret ettikleri” iddiasıyla dava açıldığı öğrenildi. Hazırlanan iddianamede çocuğun  “Çocuk Koruma Kanunu” kapsamında “bakımevine yerleştirilmesi” ve iki yıl dört aya kadar hapis cezasına mahkûm edilmelerinin istendiği belirtilirken yargılamaya da Diyarbakır 1. Çocuk Mahkemesi’nde 8 Aralık 2015’te başlanacağı öğrenildi.

29 Ekim 2015’te Eskişehir’de 23 Eylül 2014’te “Diktatörler sokakta devrilirler” yazılı pankart astıkları için haklarında “cumhurbaşkanına hakaret” iddiasıyla dava açılan Anadolu Üniversitesi öğrencileri Yusuf Sami Özten ve Çağla Safyürek hakkında TCK’nin 299. Maddesi uyarınca açılan davaya başlandı. Eskişehir 2. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada sanıkların kimlik tespitlerini yaparak ifadelerini alan hâkim, pankartın “siyasi eleştiri olmasından başka bir anlam taşımadığı” ifade ederek beraat kararı verdi.

3 Kasım 2015’te Haftalık yayımlanan Nokta Dergisi’nin bu haftaki cumhurbaşkanının yer aldığı kapağı nedeniyle derginin 24. sayısı hakkında Basın Savcısı Umut Tepe tarafından çıkarılan toplatma kararının ardından derginin İstanbul’da bulunan binasına düzenlenen baskında gözaltına alınan derginin Genel Yayın Yönetmeni Cevheri Güven ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Murat Çapan çıkarıldıkları İstanbul 8. Sulh Ceza Hâkimi Atila Öztürk tarafından TCK’nin 214. maddesinde düzenlenen “hükümete karşı halkı silahlı isyana teşvik ettikleri” gerekçesiyle tutuklandı. Derginin aynı gün internet sitesi noktadergisi.com hakkında da kapatma kararı alındı.

Çağlayan (İstanbul) Adliyesi’nde rehin alındıktan sonra öldürülen savcı Mehmet Selim Kiraz’la ilgili yaptıkları yayınlar gerekçe gösterilerek haklarında “yasadışı örgüt propagandası yapmak” suçundan dava açılan 18 gazetecinin yargılanmasına Çağlayan 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlanacağı öğrenildi. Sanık olarak iddianamede yer alan şu gazetecilerin, TMY’nin 7/2. Maddesi uyarınca 7,5 yıla kadar hapisleri talep ediliyor: Şok Gazetesi Sorumlu Müdürü Kaan Özbek ile bağlı olduğu yetkili Orhan Duman, Millet Gazetesi Sorumlu Müdürü Sedat Gülmez ile yetkili Cuma Ulus, Posta Gazetesi Sorumlu Müdürü Seçil Şengelir ile yetkilisi Mehmet Emin Öztürk, Yurt Gazetesi Sorumlu Müdürü Başak Günsever ile yetkilisi Orhan Şahin, Bugün Gazetesi Sorumlu Müdürü Gökhan Çorbacı ile yetkilisi Temel Tanadalan, Cumhuriyet Gazetesi Sorumlu Müdürü Abbas Yalçın ile yetkilisi Can Dündar, Özgür Gündem Gazetesi Sorumlu Müdürü Reyhan Çapan ile yetkilisi Eren Keskin, Aydınlık Gazetesi Sorumlu Müdürü Murat Şimşek ile yetkilisi Mehmet Sabuncu ve Birgün Gazetesi Sorumlu Müdürü Berkant Gültekin ile yetkilisi İbrahim Aydın. Taraf Gazetesi’nde aynı konuyla ilgili haberin çıkması nedeniyle Tunca Öğreten ve Aysun Yazıcı hakkında açılan davaya da 27 Ekim 2015’te Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlanacak

5 Kasım 2015’te, İnternet üzerinden yazdıkları mesajlar gerekçe gösterilerek Şanlıurfa’nın Suruç İlçesi’nde gözaltına alınan Mustafa Ş. ile Ferhat T. adlı 2 kişi “cumhurbaşkanına hakaret ettikleri” iddiasıyla tutuklandı.

5 Kasım 2015’te, Urfa’nın merkez Haliliye ilçesinde, polis tarafından düzenlenen ev basınında gözaltına alınan Yaşar Çelik isimli yurttaş, Emniyet Müdürlüğünde tamamlanan işlemlerin ardından sevk edildiği adliyede “Örgüt üyesi” ve “Sosyal medya üzerinden örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla tutuklandı.

5 Kasım 2015’te Ağrı Belediyesi Eş Başkanı Sırrı Sakık hakkında, Ağrı Valisi Musa Işın’ın cinsiyetçi ifadelerine karşılık twitter hesabından yazdığı mesajlar nedeniyle “yasadışı örgüt propagandası yaptığı” gerekçesiyle dava açıldığı öğrenildi. Hazırlanan iddianameyi kabul eden Ağrı Ağır Ceza Mahkemesi’nde Sırrı Sakık’ın yargılanmasına 10 Aralık 2015’te başlanacak.

6 Kasım 2015’te AKP İl Kongresi’ne katılmak için 3 Ocak 2015’te Mersin’e gelen Başbakan Ahmet Davutoğlu’nu protesto eden 14 kişi hakkında açılan davanın sonuçlandığı öğrenildi. Mersin 16. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada 12 sanığın beraatına karar veren hâkim, Doğuş Bozacı ve Sinan Hüdür’e “kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret ettikleri” iddiasıyla 6 ay 20 gün hapis cezası verdi.

6 Kasım 2015’te Bir televizyon kanalında “PKK terör örgütü değildir, siyasal bir harekettir” dediği için hakkında soruşturma başlatılan TİHV kurucusu ve Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi hakkında hazırlanan iddianame kabul edildi. Tahir Elçi için “yasadışı örgüt propagandası yaptığı” iddiasıyla 7 yıl 6 aya kadar hapis cezasının istendiği iddianameyi kabul eden Bakırköy (İstanbul) 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılamaya önümüzdeki günlerde başlanacak.

9 Kasım 2015’te Ankara’da 100 kişinin yaşamını yitirdiği katliamı protesto etmek için Kırşehir’de düzenlenen eyleme katılanlardan N.Y. “attığı sloganla cumhurbaşkanına hakaret ettiği” iddiasıyla tutuklandı.

10 Kasım 2015’te İzmir’de “cumhurbaşkanına hakaret ettiği” iddiasıyla hakkında yakalama kararı çıkarılan E.B. (36) adlı kişi çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklandı.

11 Kasım 2015’te, Türk Mühendis ve Mimarlar Odaları Birliği (TMMOB) dönem sözcüsü Melih Yalçın ve birliğin çalışanı Devrim Cem Erturan hakkında 12 Şubat 2015’te İzmir’de düzenlenen basın açıklamasında attıkları sloganlarla “cumhurbaşkanına hakaret ettikleri” iddiasıyla açılan davaya başlandı. İzmir 2. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada sanıklardan Melih Yalçın’ın savunmasını hazırlayamaması nedeniyle hâkim duruşmayı 3 Aralık 2015’e erteledi.

12 Kasım 2015’te İstanbul’da görevli savcıların özel indirimli fiyatlar üzerinden Emlak Konut Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Anonim Şirketi’nin Ayazma’daki lüks konutlardan satın almalarını Cumhuriyet Gazetesi’nin 20 Şubat 2015 tarihli nüshasında “Yargıda tartışılan konut satışı” başlığıyla haberleştiren muhabir Canan Coşkun hakkında davaya başlandı. Çağlayan ve Küçükçekmece adliyelerinde görevli savcı veya hâkimlerden ikisinin müşteki, sekizinin mağdur olarak yer aldığı iddianamede Canan Coşkun hakkında “kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret ettiği” suçlaması nedeniyle TCK’nin 125. maddesinin 10 kez uygulanması istenen ve toplamda 23 yıla kadar hapis cezasının talep edildiği davanın duruşmasında ifade alma işleminin ardından ilgili Çağlayan Asliye Ceza Mahkemesi hâkimi duruşmayı 15 Mart 2016’ya erteledi.

12 Kasım 2015’te Kocaeli’nin Körfez İlçesi’nde, 17-25 Aralık soruşturmalarıyla ilgili takipsizlik kararına tepki amacıyla 4 eski bakana ait maskeli fotoğraflarının bulunduğu pankartın CHP ilçe binasına asılmasıyla ilgili CHP İlçe Başkanı Tuğman Kayalı hakkında “kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret ettiği” iddiasıyla açılan dava başladı. Körfez 1. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada, sanık Tuğman Kayalı ile avukatlarının savunmalarını dinleyen hâkim, eski bakanlar Zafer Çağlayan, Muammer Güler ve Egemen Bağış’ın suçtan zarar gördükleri için davaya katılma taleplerinin kabulüne; Erdoğan Bayraktar için yazılan talimat cevabının beklenmesine karar vererek duruşmayı erteledi.

14 Kasım 2015’te Malatya’nın Hekimhan İlçesi’nde Celal K. (39) adlı kişi facebook.com adresindeki hesabında yayımladığı mesajlar nedeniyle “cumhurbaşkanına hakaret ettiği” iddiasıyla tutuklandı.

14 Kasım 2015’te, Van’da, 8 Mart 2008 tarihinde 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü vesilesiyle Erciş ilçesinde düzenlenen gösteride polis müdahalesi sonucu yaşamını yitiren Mehmet Deniz’in cenaze törenine katıldığı gerekçesiyle Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) eski Milletvekili Fatma Kurtulan hakkında açılan dava, Erciş Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Mahkeme, “örgüt üyesi” sıfatı kullanarak yargıladığı Kurtalan hakkında, 3 yıl hapis cezası verdi.

16 Kasım 2015’te İzmir’de 7 Haziran 2015’teki seçimler öncesinde Gündoğdu Meydanı’nda HDP’nin düzenlediği mitinge davet üzerine Yunanistan’dan Syriza Partisi’nin Genel Başkan Yardımcısı Yiannis Bournous katılmıştı. Mitingde misafir konuşmacı olması nedeniyle İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı Memur Suçları Soruşturma Bürosu’nun HDP İl Örgütü yöneticileri hakkında başlattığı soruşturma sonunda hazırladığı iddianamenin kabul edildiği öğrenildi. Yetkili makamlara bilgi verilmeden Yiannis Bournous’nun mitingde konuşma yapması nedeniyle HDP İzmir İl Örgütü Eş Başkanı Cavit Uğur ve 6 il yöneticisi hakkında “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası’na muhalefet etmek” suçundan açılan davaya önümüzdeki günlerde İzmir 22. Asliye Ceza Mahkemesi’nde başlanacağı öğrenildi.

17 Kasım 2015’te Çağlayan (İstanbul) Adliyesi’nde rehin alındıktan sonra öldürülen savcı Mehmet Selim Kiraz’la ilgili yaptıkları yayınlar gerekçe gösterilerek haklarında “yasadışı örgüt propagandası yapmak” suçundan dava açılan 18 gazetecinin yargılanmasına Çağlayan 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlandı. Duruşmaya katılan sanık gaztecilerin ifadelerini alan mahkeme heyeti, ifade alma işleminin tamamlanması amacıyla duruşmayı erteledi. Sanık olarak iddianamede yer alan şu gazeteciler için, TMY’nin 7/2. maddesi uyarınca 7 yıl 6 aya kadar hapis cezası talep ediliyor: Şok Gazetesi Sorumlu Müdürü Kaan Özbek ile bağlı olduğu yetkili Orhan Duman, Millet Gazetesi Sorumlu Müdürü Sedat Gülmez ile yetkili Cuma Ulus, Posta Gazetesi Sorumlu Müdürü Seçil Şengelir ile yetkilisi Mehmet Emin Öztürk, Yurt Gazetesi Sorumlu Müdürü Başak Günsever ile yetkilisi Orhan Şahin, Bugün Gazetesi Sorumlu Müdürü Gökhan Çorbacı ile yetkilisi Temel Tanadalan, Cumhuriyet Gazetesi Sorumlu Müdürü Abbas Yalçın ile yetkilisi Can Dündar, Özgür Gündem Gazetesi Sorumlu Müdürü Reyhan Çapan ile yetkilisi Eren Keskin, Aydınlık Gazetesi Sorumlu Müdürü Murat Şimşek ile yetkilisi Mehmet Sabuncu ve Birgün Gazetesi Sorumlu Müdürü Berkant Gültekin ile yetkilisi İbrahim Aydın.

17 Kasım 2015’te Kayseri’de yaptığı bir konuşmada kullandığı ifadeler nedeniyle hakkında “cumhurbaşkanına hakaret ettiği” iddiasıyla dava açılan CHP İl Örgütü Başkanı Mustafa Ayan’ın karar duruşması görüldü. Kayseri 10. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada tarafların son savunmalarını alan hâkim Mustafa Ayan’a TCK’nin 299. maddesi uyarınca 1 yıl 5 ay hapis cezası verdikten sonra cezayı erteledi.

17 Kasım 2015’te Ağrı’da 15 Şubat 2015’te düzenlenen eylemde attığı “PKK halktır halk burada” sloganı nedeniyle hakkında “yasadışı örgüt propagandası yapmak” suçundan dava açılan Ejder Özdemir’in karar duruşması görüldü. Ağrı Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada sanığın son savunmasını alan mahkeme heyeti, TMY’nin 7/2. maddesinden yargılanan sanığın beraat ettiğini açıkladı.

18 Kasım 2015’te Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü ve eski milletvekili Sebahat Tuncel hakkında 3 Mayıs 2012’de Diyarbakır’da yaptığı bir konuşmadan dolayı açılan dava sonuçlandı. Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde “yasadışı örgüt propagandası yaptığı” iddiasıyla yargılanan Sebahat Tuncel’in dosyasını inceleyen mahkeme heyeti, “eylemin kanunda suç olarak düzenlenmemiş olmasını” gerekçe göstererek beraat kararı verdi.

19 Kasım 2015’te Van’da 27 Temmuz 2012’de cezaevlerindeki hak ihlallerine karşı düzenlenen basın açıklamasında attığı slogan nedeniyle hakkında dava açılan DBP Van İl Örgütü Eş Başkan Yardımcısı Fadıl Barıştıran’ın karar duruşması görüldü. Van 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada mahkeme heyeti, Fadıl Barıştıran’a “yasadışı örgüt propagandası yaptığı” iddiasıyla 10 ay hapis cezası verdi.

19 Kasım 2015’te Antalya’da 19 Şubat 2013’te KESK üye ve yöneticilerine yönelik “DHKP-C Soruşturması” kapsamında düzenlenen operasyonun ardından KESK üyesi 6 kişi hakkında “yasadışı örgüt üyesi oldukları” iddiasıyla açılan davaya devam edildi. Antalya 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde sanıklar Züher Çapan, Alper Yaşar, Hüseyin Erdem, Halime Sağlam, Savaş İlhan ve Umut Arat’ın savunmalarını almaya devam eden mahkeme heyeti, eksiklerin giderilmesi için duruşmayı 22 Şubat 2016’ya erteledi.

20 Kasım 2015’te İnternet hesaplarından “cumhurbaşkanına hakaret ettikleri” iddia edilen M.E.A (24) ve A.A. (23) adlı 2 kişi Şanlıurfa’nın Birecik İlçesi’nde tutuklandı.

20 Kasım 2015’te İnternet hesaplarından “cumhurbaşkanına hakaret ettikleri” suçlamasıyla Hakkâri’de R.S. adlı kişi tutuklandı.

20 Kasım 2015’te Van’da “KCK Soruşturması” kapsamında Eğitim-Sen üyelerine düzenlenen operasyonlarda tutuklanan ve daha sonra tahliye edilen 6 kişinin karar duruşması görüldü. Van 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde “yasadışı örgüt üyeliğiyle” suçlanarak yargılanan sanıklar hakkındaki kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanıklardan HDP milletvekili Lezgin Botan, Selami Özyaşar, Mahmut Galip Yaviç ve Hakan Yaman’a suçlama doğrultusunda 6’şar yıl 3’er ay hapis cezası verdi. Diğer sanıklar Müzahit Karakuş ve Sinan Gündüz ise beraat etti.

23 Kasım 2015’te, Ankara’da bir öğrencinin şikayeti gerekçe gösterilerek gözaltına alınan 4 öğrenciden Gürkan Demirtaş, kişisel facebook hesabından Besê Hozat’ın “IŞİD’leşen AKP” yazısını paylaştığı gerekçesiyle tutuklandı.

26 Kasım 2015’te “Cumhurbaşkanına hakaret ettiği” iddiasıyla hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca soruşturma başlatılan Today’s Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Bülent Keneş için iddianamenin hazırlandığı öğrenildi. TCK’nin 299. maddesi uyarınca hazırlanan iddianamede Bülent Keneş için 8 yıla kadar hapis cezası isteyen savcı, dosyayı değerlendirilmesi için ilgili asliye ceza mahkemesine gönderdi.

27 Kasım 2015’te, Gaziantep’te Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü’nde psikolog olarak görev yapan Mesut Aslan, Suriye’de IŞİD’e karşı savaşırken öldürülen Aziz Güler adlı gencin fotoğrafını Facebook’ta profil fotoğrafı yapınca hakkında idari soruşturma başlatıldı ve açığa alındı. Aynı zamanda İHD MYK üyesi olan Aslan, 23 Kasım’da soruşturmayı yürüten müfettişle görüşmek üzere geldiği kurumunda polislerce gözaltına alındı. Aslan aynı gün çıkarıldığı Gaziantep 2. Sulh Ceza Mahkemesi’nde tutuklanarak cezaevine gönderildi.

1 Aralık 2015’te Birgün Gazetesi’nin 17 Şubat 2015 tarihli nüshasının manşetinde yer alan “Hırsız ve Katil Erdoğan” ifadesi nedeniyle haklarında “cumhurbaşkanına hakaret ettikleri” iddiası ve TCK’nin 299. maddesi uyarınca dava açılan gazetenin Yazı İşleri Müdürü Berkant Gültekin, Sorumlu Müdürü Can Uğur ile yayın danışmanı Barış İnce’nin yargılanmasına başlandı. Çağlayan (İstanbul) İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada sanıkların kimlik tespitlerini yaparak suçlamaya dair ifadelerini alan hâkim duruşmayı 10 Aralık 2015’e erteledi.

1 Aralık 2015’te Yüzüklerin Efendisi adlı roman serisinin karakterlerinden Gollum’la ilgili bir ekran görüntüsünü Recep Tayyip Erdoğan’la benzerlik kurarak facebook sayfasından yaygınlaştıran Bilgin Çiftçi adlı doktor hakkında açılan davaya Aydın 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. İdari soruşturma sonunda memuriyetten men cezası verilen ve “cumhurbaşkanına hakaret ettiği” iddiasıyla yargılanan Bilgin Çiftçi’yle ilgili yapılan yargılamada hâkim, Gollum’un kötü karakter olup olmadığının belirlenmesi için bilirkişi atanmasına karar vererek duruşmayı erteledi.

1 Aralık 2015’te, Mardin’in Nusaybin ilçesinde önceki gün 4’üncü kez ilan edilen sokağa çıkma yasağının başlamasının ardından gözaltına alınan Nusaybin Haber (nisebin.com) sitesi sahibi Zeki Karakuş, Bayram Demir, Tahir Avcı ve Ali Tuna Nusaybin Adliyesi’ne çıkarıldı. Savcılıkta alınan ifadelerinin ardından Zeki Karakuş, tutuklama istemiyle çıkarıldığı Nusaybin Sulh Ceza Hâkimliği’nde sitesinde yayınladığı haberler gerekçe gösterilerek, “Örgüt propagandası yapmak” suçlamasıyla tutuklandı. Bayram Demir ve Tahir Avcı adlı yurttaşlar, “Örgüte üye olmak” iddiasıyla tutuklanırken, Ali Tuna ise serbest bırakıldı.

2 Aralık 2015’te, Erzurum Hınıs ilçesinde, Şêx Said anısına yapılmak istenen anıt nedeniyle, Belediye eş başkanları Hasan Basri Fırat ve Gülay Peker ile Fen İşleri Memuru Abdulhekim Fırat hakkında, “Suçu ve suçluyu övmek”, “örgüt üyesi olmak” ve “kamu malına zarar vermek” iddiaları 15’er yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.

3 Aralık 2015’te Özgür Gündem Gazetesi’nin 8 Eylül 2015 tarihli nüshasında “Saray çıldırdı” manşetiyle yer alan haber nedeniyle gazetenin Eş Genel Yayın Yönetmenleri Eren Keskin ve Hüseyin Aykol ile Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Reyhan Çapan hakkında “cumhurbaşkanına hakaret ettikleri” ve “yasadışı örgüt propagandası yaptıkları” gerekçesiyle hazırlanan iddianame kabul edildi. Yargılamaya iddianameyi kabul eden Çağlayan (İstanbul) 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde önümüzdeki günlerde başlanacağı bildirildi.

3 Aralık 2015’te Ağrı’da 21 Temmuz 2015’te, Suruç katliamı protestosuna katıldıkları gerekçesiyle haklarında dava açılan biri tutuklu 9 KESK üyesinin yargılanmasına başlandı. Ağrı Ağır Ceza Mahkemesi’nde “yasadışı örgüt propagandası yapmakla” suçlanan sendikacılardan duruşmaya katılanların ifadesini alan mahkeme heyeti, iddianamedeki eksik belgelerin ve ifadelerin tamamlanması için duruşmayı 18 Şubat 2016’ya erteledi.

4 Aralık 2015’te, İzmir’de, Ankara katliamı sonrası yapılan protesto eylemine katılan Eğitim Sen İzmir 6 Nolu Şube Başkanı İdil Uğurlu, Eğitim Sen İzmir 2 Nolu Şube Sekreteri Bedrettin Demirel, Genel İş İzmir 2 Nolu Şube İZSU İşyeri Temsilcisi Eren Bilgen ve SDP üyesi İnanç Sezgin hakkında “Cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla İzmir Cumhuriyet Savcılığı tarafından soruşturma başlatıldı. Hakkında soruşturma başlatılan 4 kişinin “Katil devlet hesap verecek”, “Hırsız katil AKP” ve “Hırsız katil Erdoğan” sloganlarını attıkları iddia edilirken, soruşturma açılanlar İzmir Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube Müdürlüğü’ne ifadeye çağırıldı.

4 Aralık 2015’te Mersin Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü’nde görev yapan V.H. adlı trafik polisi, facebook hesabından yaygınlaştırdığı ve Cizre’deki sokağa çıkma yasağını, Gezi Parkı eylemlerini, Suruç Katliamı’nı konu edinen mesajları gerekçe gösterilerek gözaltına alındı. “Yasadışı örgüt propagandası yaptığı” ve “halkı kin ve düşmanlığa sevk ettiği” suçlamalarıyla mahkemeye sevk edilen V.H. adlî kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Mahkemedeki savunmasında kendine yöneltilen suçlamaları reddeden V.H., Cizre’de 4 yıl polis memuru olarak çalıştığını ve bu süre zarfında orada bulunanlarla arkadaşlık geliştirdiğini belirterek “duygusal bir bağlılık ve vicdani bir durumdan dolayı paylaşımda bulundum” dedi.

4 Aralık 2015’te PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın 4 Nisan 2015’teki doğum günü dolayısıyla üzerinde Abdullah Öcalan resmi olan bir pasta sipariş eden Zana Zirek ile pastayı yapan pastane çalışanları Engin Ay ile Sinan Tekin hakkında “yasadışı örgüt üyesi oldukları” iddiasıyla açılan davaya devam edildi. Tunceli Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya tutuksuz sanıklardan Sinan Tekin, sanık avukatları ve tanık olarak çağrılan pastane sahibi Mehmet Elma katıldı. Sanıklardan Zana Zirek, başka bir dosyadan dolayı tutuklu olduğu Elazığ E Tipi Cezaevi’nden telekonferans yöntemiyle ifade verdi. Sanıkların ifadesini alan ve avukatlarının savunmalarını dinleyen mahkeme heyeti duruşma sonunda sanıkların beraat ettiğini açıkladı.

8 Aralık 2015’te, Kars’ta “Cumhurbaşkanı’na hakaret” iddiasıyla gözaltına alınıp “denetimli serbestlik” ile serbest bırakılan HDP İl Yöneticisi Mehmet Kaya, imzasını bir gün atmadığı için tutuklandı.

8 Aralık 2015’te, İzmir’in Çeşme ilçesinde yaşayan Gürkan K. (43), İlker A.K. (34), Sait K. (56) ve Şeref K.’nin (37) sosyal medya aracılığıyla Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a hakaret ettikleri gerekçesiyle yargılandıkları dava sonuçlandı. Davanın ilk duruşması Çeşme 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmaya yargılanan 4 kişi ve avukatları katıldı. Alınan savunmaların ardından mahkeme heyeti, her 4 sanığa “Cumhurbaşkanına hakaret ettikleri” iddiasıyla temyiz yolu açık olmak üzere 10’ar ay hapis cezası verdi.

8 Aralık 2015’te Özgür Düşünce Gazetesi’nin köşe yazarı Nazlı Ilıcak hakkında daha önce başka bir gazetede yayımlanan yazısında Başbakan Ahmet Davutoğlu’yla ilgili kullandığı ifadeler nedeniyle açılan davaya devam edildi. Çağlayan (İstanbul) 2. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya “kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret ettiği” iddiasıyla yargılanan Nazlı Ilıcak’ın katılmaması üzerine hâkim, bir sonraki duruşmaya sanığın zorla getirilmesine karar vererek duruşmayı erteledi.

8 Aralık 2015’te IŞİD kuşatması altındayken insani yardım için Kobanê’ye gidip geri gelen Ahmet Sansal ve Salih Yılmaz hakkında “yasadışı örgüt propagandası yaptıkları” iddiasıyla açılan dava sonuçlandı. Gaziantep 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada sanıkların savunmasını alan mahkeme heyeti beraat kararı verdiğini açıkladı.

9 Aralık 2015’te Twitter hesaplarından yazdıkları mesajlarla Başbakan Ahmet Davutoğlu’na hakaret ettikleri” iddiasıyla haklarında “kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret etmek” suçundan dava açılan Today’s Zaman Gazetesi eski Genel Yayın Yönetmeni Bülent Keneş ile aynı gazetenin editörü Celil Sağır ve Zaman Gazetesi Yazarı Sevgi Akarçeşme’nin karar duruşması görüldü. Ankara 32. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada taraf avukatlarının son savunmalarını alan hâkim, sanıklar Bülent Keneş ile Celil Sağır’a TCK’nin 125. maddesi uyarınca birer yıl ikişer ay hapis cezası; Sevgi Akarçeşme’ye ise yine TCK’nin 125. maddesi uyarınca bir yıl 5 ay 15 gün hapis cezası verdi. Hâkim, daha sonra hükmün açıklanmasını geriye bıraktı.

10 Aralık 2015’te, Bitlis’te yayın yapan yerel bir haber sitesinin Genel Yayın Yönetmeni Sinan Aygül hakkında AKP eski Bitlis Milletvekili Vahit Kiler’in adının karıştığı bir yolsuzluk haberinde kullandığı “Kurt siyasetçi” ifadesi nedeniyle adli para cezası verildi.

10 Aralık 2015’te İstanbul Üniversitesi’nde karşıt görüşlü öğrenciler arasında çıkan kavganın ardından gözaltına alınan DEM-GENÇ üyesi 4 öğrenciden Musab Demir, facebook hesabındaki mesajları gerekçe gösterilerek “yasadışı örgüt üyesi olduğu ve propagandası yaptığı” iddialarıyla tutuklandı.

10 Aralık 2015’te Recep Tayyip Erdoğan’ın başbakan olduğu dönemde Niğde’de yaptığı mitingdeki konuşmasının haberleştirilmesiyle ilgili Samanyolu Televizyonu Sorumlu Müdürü Abdullah Bağ hakkında “kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret ettiği” iddiasıyla açılan davanın Anadolu (İstanbul) 9. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmasında hâkimin beraat kararı verildiği öğrenildi.

10 Aralık 2015’te Artvin’in Hopa İlçesi’nde yaşayan Serdar Altınkaya, facebook hesabındaki mesajlarla “cumhurbaşkanına hakaret ettiği” iddia edilerek tutuklandı.

10 Aralık 2015’te Birgün Gazetesi’nin 17 Şubat 2015 tarihli nüshasının manşetinde yer alan “Hırsız ve Katil Erdoğan” ifadesi nedeniyle haklarında “cumhurbaşkanına hakaret ettikleri” iddiası ve TCK’nin 299. maddesi uyarınca dava açılan gazetenin Yazı İşleri Müdürü Berkant Gültekin, Sorumlu Müdürü Can Uğur ile yayın danışmanı Barış İnce’nin yargılandığı dava sonuçlandı. Çağlayan (İstanbul) İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada savcının esas hakkındaki mütalaasını ve sanıkların son savunmalarını alan hâkim, 3 gazeteciye 11’er ay 20’şer gün hapis cezası verdi.

10 Aralık 2015’te Twitter hesabından yazdığı mesajlarla “cumhurbaşkanına hakaret ettiği” iddiasıyla yargılanan D.Y. adlı çocuğa ilgili İstanbul Çocuk Mahkemesi’nde görülen duruşmada hâkim, 5 bin 660 lira para cezası verdi.

10 Aralık 2015’te Ağrı Belediyesi Eş Başkanı Sırrı Sakık hakkında, Ağrı Valisi Musa Işın’ın cinsiyetçi ifadelerine karşılık twitter hesabından yazdığı mesajlar nedeniyle “yasadışı örgüt propagandası yaptığı” gerekçesiyle açılan dava ilk duruşmanın görüldüğü sonuçlandı. Hazırlanan iddianameyi kabul eden Ağrı Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada mahkeme heyeti, suçun yasal unsurlarının oluşmaması dolayısıyla Sırrı Sakık’ın beraat ettiğini açıkladı.

10 Aralık 2015’te Van’ın Erciş İlçesi yakınlarında çıkan bir çatışma için haber takibi yaparken tutuklanan Dicle Haber Ajansı (DİHA) muhabiri İdris Yılmaz ile Jin Haber Ajansı (JINHA) muhabiri Vildan Atmaca hakkında hazırlanan iddianamelerin kabul edildiği öğrenildi. İdris Yılmaz’ın “cumhurbaşkanına hakaret etmek” iddiasından yargılanmasına 18 Aralık 2015’te Erciş Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlanacağı bildirildi. Vildan Atmaca’nın ise “yasadışı örgüt üyesi olmak ve propagandası yapmak” suçlamalarından Erciş Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanmasına 29 Aralık 2015’te başlanacak.

11 Aralık 2015’te Kayseri’de facebook hesabından yazdığı mesajlarla hakkında “yasadışı DHKP-C Örgütü propagandası yaptığı” iddiasıyla dava açılan Göksel H.’ye Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılan yargılama sonunda bir yıl 10 ay 15 gün hapis cezası verildiği öğrenildi.

12 Aralık 2015’te İzmir’de üniversitelerindeki çay zamlarına karşı Çiçek Abbas Filmi’nden esinlenerek, “Herkese benden çay, Tayyip’e yok” yazılı pankart yaptıran Ege Üniversitesi öğrencileri Muhammed Kül, Çiğdem Geçimli ve Erdal Kozan “cumhurbaşkanına hakaret ettikleri” iddiasıyla dava açıldığı öğrenildi. Davaya İzmir 30. Asliye Ceza Mahkemesi’nde başlandığı ve yeni duruşmanın 10 Şubat 2016’da görüleceği bildirildi.

14 Aralık 2015’te, Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesinde geçen yıl Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Derneği (TUHAD-DER) tarafından yapılan dayanışma konserine katılan 5 sanatçıya Doğubayazıt Ağır Ceza Mahkemesi tarafından haklarında ‘örgüt propagandası yapmak’ suçlaması ile dava açıldı. Brusk Azad, Hozan Ramazan, Mahmut Dilovan, Mehmet Şervan ve Fevzi Fırat 1 yıldan 5 yıla kadar hapis istemi ile yargılanacak.

18 Aralık 2015’te, Van Erciş’te haber takibi esnasında gözaltına alınıp tutuklanan DİHA muhabiri İdris Yılmaz, hakkında “Cumhurbaşkanına hakaret” davasından hakim karşısına çıktı. Yılmaz, “Hakaret” davasından tahliye edilirken, hakkında açılan “Örgüt propagandası yapmak” dosyası nedeniyle tutukluluğu devam ediyor.

22 Aralık 2015’te Eskişehir’de polisin ve esnafın linç ederek öldürdüğü Ali İsmail Korkmaz’la ilgili Evrensel Gazetesi’nde yer alan bir haber nedeniyle Evrensel Gazetesi İmtiyaz Sahibi Arif Koşar ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Vural Nasuhbeyoğlu hakkında “cumhurbaşkanına hakaret ettikleri” iddiasıyla açılan davaya devam edildi. Çağlayan (İstanbul) 2. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada savunma yapan sanıklar ifadelerinde “habere yer vermeseydik o zaman suç işlemiş olurduk” dediler. Avukatların da taleplerini alan hâkim duruşma sonunda Arif Koşar ve Vural Nasuhbeyoğlu’nu duruşmalardan vareste tutarak davayı 19 Nisan 2016’ya erteledi.

24 Aralık 2015’te Erzurum’un Hınıs İlçesi’nde yapılan operasyon sonrasında tutuklanan Belediye Eş Başkanı Hasan Basri Fırat ve DBP İlçe Eş Başkanı Emin Aydın hakkında açılan davaya başlandı. Hınıs Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada “PKK hukuk komisyonunda yer aldıkları” iddia edilen Hasan Basri Fırat ve Emin Aydın’ın ifadesini alan mahkeme heyeti, “yasadışı örgüt üyesi oldukları” suçlamasıyla 2 sanığa 6’şar yıl 3’er ay hapis cezası verdikten sonra sanıkların tahliye edilmesine karar verdi.

24 Aralık 2015’te Özgürlükçü Hukukçular Derneği (ÖHD) İstanbul Şubesi Eş Başkanı Sinan Zincir hakkında Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK) hakaret ettiği iddiasıyla TCK’nin 301. maddesinden açılan davanın duruşması Çağlayan 20. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmada taraf avukatlarının taleplerini dinleyen mahkeme heyeti, Sinan Zincir’in avukatlarının yeni tanık dinlenmesi yönündeki taleplerini reddederek duruşmayı 7 Mart 2016’ya erteledi.

24 Aralık 2015’te, Mardin’in Midyat ilçesine bağlı Nebilê köyünde oturan İzzettin Aktaş (85) isimli yurttaş, düzenlenen bir basın açıklaması sırasında PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın posterini taşıdığı gerekçesiyle “Örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla dava açıldı. Midyat 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen karar duruşmasında, Aktaş’a 7 bin 650 TL para cezası verildi.

28 Aralık 2015’te, Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde de “155 Polis İmdat” hattını arayan bir kişi, 17 yaşındaki inşaat işçisi F.E.’nin Facebook sayfasından Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan’a hakaret ettiğini ihbar etti. İhbar üzerine Çorlu İlçe Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Büro Amirliği ekipleri, F.E.’yi, sosyal paylaşım sitesindeki incelemenin ardından oturduğu Hürriyet Mahallesi’ndeki evinde gözaltına aldı.Emniyetteki ifadesinin ardından adliyeye sevk edilen F.E., çıkarıldığı mahkemece “Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hareket ettiği” iddiasıyla tutuklanarak, Tekirdağ Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.

29 Aralık 2015’te Van’ın Erciş İlçesi yakınlarında çıkan bir çatışma için haber takibi yaparken tutuklanan Jin Haber Ajansı (JINHA) muhabiri Vildan Atmaca hakkında “yasadışı örgüt üyesi olmak ve propagandası yapmak” suçlamalarından açılan davaya başlandı. Erciş Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada savunma yapan Vildan Atmaca’nın tahliye edilmesine karar veren mahkeme heyeti, duruşmayı 21 Ocak 2016’ya erteledi.

29 Aralık 2015’te Haftalık yayımlanan Nokta Dergisi’nin cumhurbaşkanının yer aldığı 24. sayısının kapağı nedeniyle tutuklanan derginin Genel Yayın Yönetmeni Cevheri Güven ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Murat Çapan hakkında “Türkiye Cumhuriyeti hükümetine karşı silahlı isyana tahrik” suçundan 20’şer yıla kadar hapis cezası istendiği davaya başlandı. Çağlayan (İstanbul) 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada sanıkların savunmalarını alan mahkeme heyeti, Cevheri Güven ve Murat Çapan’ın tahliye edilmesine karar vererek duruşmayı erteledi.

30 Aralık 2015’te Batman’ın Sason İlçesi’nde öğretmenlik yapan Eğitim-Sen Şube Başkanı Fırat Erdem, twitter hesabından Cumhurbaşkanı’na hakaret ettiği iddiasıyla tutuklandı.

31 Aralık 2015’te Twitter.com adresindeki hesabından attığı mesajlar nedeniyle AKP’nin eski milletvekili Feyzi İşbaşaran hakkında “cumhurbaşkanına hakaret ettiği” iddiasıyla TCK’nin 299. maddesi uyarınca açılan dava sonuçlandı. Çağlayan (İstanbul) 11. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen karar duruşmasında hâkim, tutuksuz yargılanan sanığa 1 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası, ayrıca “tehdit” suçundan da 1 yıl hapis cezası verdi.

Yargıtay Kararları

 İNSAN HAKLARI DERNEĞİ, YÖNETİCİ ve ÜYELERİNE YÖNELİK BASKILAR

I.              İHD Şubeleri Hakkında Açılan Dava/Soruşturmalar ve Baskınlar

II.            Gözaltına Alınan, Tutuklanan İHD Yönetici ve Üyeleri

31 Temmuz 2015’te, Van’da “Size savaş yaptırmayacağız” sloganıyla HDP ve DBP il örgütleri öncülüğünde dün 2 Nisan Kavşağı’nda yapılan barış yürüyüşüne engel olan polisin gözaltına aldığı İHD Van Şubesi Başkanı Murat Melet, DBP İl Yöneticisi Harun Özlü ve Mevlüt Karakuş isimli yurttaş, İpekyolu İlçe Emniyet Müdürlüğü’ndeki işlemlerin ardından gece saatlerde serbest bırakıldı.

10 Ağustos 2015’te DBP İl Örgütü Eşbaşkanı Salih Gülenç’in yaptığı açıklamanın ardından özel harekât timleri, Şırnak Belediye EşBaşkanları Serhat Kadırhan ve Eylem Onuk, Belediye Başkan Yardımcısı Murat Kabul, belediye meclis üyesi Kamil Külter, Salih Gülenç, yardımcısı Zozan Anık, DBP Merkez İlçe Örgütü Başkanı Ramazan Oğur, DBP’li yöneticiler Leyla İşlek, Salih Ürek, İHD Şırnak Şubesi Başkanı Emirhan Uysal’ın evlerine eş zamanlı olarak operasyon düzenlendi. Operasyonlarda evlerinde bulunan Ramazan Uğur, Salih Ürek, Leyla İşlek ile Kamil Külter gözaltına alınırken, diğer isimler ise evlerinde bulunamadı.

16 Eylül 2015’te, sabah 06.00 saatlerinde evi basılarak gözaltına alınan İHD Kahramanmaraş şubesi yönetim kurulu üyemiz Ümit Çoğan yine aynı gün tutuklanmıştır. Propaganda gerekçesiyle evi basılan, gözaltına alınan arkadaşımızı propaganda suçuna bile kanıt bulamayan savcılık, örgüt üyeliği gerekçesiyle mahkemeye sevk ederek alelacele tutuklanmıştır. Yapılan uygulamadan anladığımız kadarıyla direkt tutuklamanın önceden planlandığı anlaşılmıştır (polisin daha mahkeme salonuna girmeden çıkınca akşam yemeğini bizde yiyeceksin demesi) Avukatlarımızın delil diye sunulanları incelemesi sonucunda yöneticimizin gözlemci olarak katıldığı etkinlik ve anmalar, facebookta girdiği yerler gibi anlamsız deliller dışında hiçbir geçerli delilin olmadığını bildirmiştir. Yönetim kurulu üyemizin gözaltına alınmasının asıl nedeninin (ki 15 gündür ilimizde devam eden derneğimize yönelik baskı ve hedef gösterme bu konuda süren dava açmış bulunuyoruz.) Gözdağı ve sindirme politikalarının bir sonucu olduğu kanaatindayız. Hatta tehditten korunmamız için şube levhamızı dışarıya asmamamızın iyi olacağı tenkidi bile emniyet tarafından yapıldığı bir ortamdayız. Derneğimize ve üyelerimize gözdağı verme çabalarının sürdüğü ilimizde bu tarz uygulamaların bizleri yolumuzdan alıkoyamayacağını vurgularken Yöneticimize yapılan uygulamanın hukuk zemininde takipçisi olduğumuzu bildiririz.

15 Eylül 2015’te, Adana’da sabah saatlerinde Seyhan ilçesine bağlı Dağlıoğlu, Gülpınar, Fırat ve Gülbahçe mahallelerinde yapılan ev baskınlarında 6 kişinin gözaltına alındığı öğrenildi. Gerekçesi öğrenilemeyen operasyon sonucunda İHD Adana Şube Yöneticisi Ferdi Turan Sönmez ile aralarında 1 çocuğun bulunduğu 4 kişi gözaltına alındı.

16 Eylül 2015’te Kahramanmaraş’ta yapılan ev baskınlarında İHD şube yöneticisi Ümit Çogan’ın da bulunduğu 5 kişi gözaltına alındı.

3 Ekim 2015’te, Siirt Belediyesi çalışanı Ekrem Tatlı ile Halil Çeber savcılıktaki ifadelerinin ardından serbest bırakılırken, İHD yöneticisi Azad Taş, HDP çalışanı Mesut Danış, DBP il yöneticisi Selman Erdemci, DBP Genel Merkez çalışanı Barış Akkuş, İHD Şube Başkanı Zana Aksu, İHD Yöneticisi Mirza Ekin, DBP yöneticisi Refik Kaçar ve eski MEYADER yöneticisi Kadriye Cengiz tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi. Mahkemeye sevk edilen Taş, Danış, Erdemci, Akkuş ve Aksu serbest bırakılırken, İHD Yöneticisi Mirza Ekin, DBP yöneticisi Refik Kaçar ve eski MEYADER yöneticisi Kadriye Cengiz “Örgüt üyesi olma” iddiasıyla tutuklanarak Siirt E Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.

27 Kasım 2015’te, Gaziantep’te Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü’nde psikolog olarak görev yapan Mesut Aslan, Suriye’de IŞİD’e karşı savaşırken öldürülen Aziz Güler adlı gencin fotoğrafını Facebook’ta profil fotoğrafı yapınca hakkında idari soruşturma başlatıldı ve açığa alındı. Aynı zamanda İHD MYK üyesi olan Aslan, 23 Kasım’da soruşturmayı yürüten müfettişle görüşmek üzere geldiği kurumunda polislerce gözaltına alındı. Aslan aynı gün çıkarıldığı Gaziantep 2. Sulh Ceza Mahkemesi’nde tutuklanarak cezaevine gönderildi.

10 Aralık 2015’te Şanlıurfa’da HDP, DBP, İHD ve sendika yöneticilerine yönelik ev baskınları düzenleyen polis ekipleri “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası’na muhalefet ettikleri” iddiasıyla 18 kişiyi gözaltına aldı. Gözaltına alınanlar arasında HDP İl Örgütü Eş Başkanı Rıdvan Yavuz, DBP İl Örgütü Eş Başkanı Leyla Coşkun, İHD Şubesi Eş Başkanı Atilla Yazar, SES Şubesi Eş başkanları Reşat Doğan ve Ruken Kılınç, Eğitim-Sen Şubesi Eş Başkanı Dilek Çakırtaş, HDP Haliliye İlçe Örgütü Eş Başkanı Mehmet Melik, Enerji Sanayi ve Maden Emekçileri Sendikası Şube Başkanı Servet Yazar, DBP İl Genel Meclisi üyeleri Sevinç İzol ve Sibel Sütpak’ın da aralarında bulunduğu 18 kişiden 17’si ifadelerinin alınmasının ardından serbest bırakıldı. Bersa Yıldırım ise “cumhurbaşkanına hakaret ettiği” iddiasıyla tutuklandı.

III. Tehdit Edilen, İşkence ve Kötü Muameleye Maruz Kalan Ve Saldırıya Uğrayan İHD Yönetici ve Üyeleri

8 Temmuz 2015’te, İHD Van Şube Yöneticimiz Adil Harmancı’nın evine sabaha karşı saat 4.00 sıralarında Van Emniyeti TEM şube tarafından baskın yapılmıştır. Baskında Oğlu Mazlum Harmancı gözaltına alınmış, Adil Harmancı’nın göğsüne polisler tarafından silah dayatılarak tehdit edildi ve zorla yere yatırılmaya çalışılmıştır. Gözaltının 2.gününde Mazlum Harmancı’nın babası Adil Harmancı polisler tarafından Emniyete çağırılarak “oğlunu ikna et oğlun bize isim versin (itirafçı) olsun” talebinde bulunmuşlardır. Adil harmanı’nın ret etmesi üzerine Mazlum Harmancı çıkarıldığı mahkemede tutuklanarak hapishaneye gönderilmiştir.

21 Aralık 2015’te, Van da Abdullah Öcalan üzerindeki tecride dikkat çekmek ve Kürt illerinde ki sokağa çıkma yasağı ve saldırıları yürüyüşle protesto etmek isteyen kitleye yapılan müdahalede 10’u aşkın kişi yaralarken, 20’yi aşkın yurttaşı da darp ederek gözaltına alındı. Yaralılar arasında HDP ve DBP’li il ve ilçe yöneticilerinin yanı sıra İHD Van Şubesi Başkanı Murat Melet’in de bulunduğu öğrenildi. Gözaltına alınanlardan isimleri öğrenilenler şöyle: Barış Onat, Davut Metin, Burhan Artim, Tevfik Pasan, Muhammed Hüseyin İpek, Filiz Arslan, Özcan Akbulak, Yılmaz Ücel, Osman Akbulak.

III.           İHD Yöneticileri ve Üyeleri Hakkında Açılan Soruşturmalar

V. İHD Yöneticileri ve Üyeleri Hakkında Açılan, Sonuçlanan veya Devam Eden Davalar

22 Ocak 2015’te İstanbul’un Çerkezköy İlçesi’nde 20 Şubat 2005’te yaptığı bir konuşma nedeniyle Avukat Eren Keskin hakkında “Türklüğe hakaret ettiği” iddiasıyla açılan davadan verilen bir yıllık hapis cezası Yargıtay 9. Ceza Dairesi tarafından bozulmuştu. Kararın ardından devam eden soruşturma çerçevesinde 2011 yılında dönemin Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in izniyle Eren Keskin hakkında TCK’nin 301. maddesi uyarınca yeniden açılan davada kararın çıktığı öğrenildi. Çerkezköy 1. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada erteleme veya hükmün açıklanmasının geri bırakılması yoluna gitmeyen hâkim, Eren Keskin’e 10 ay hapis cezası verdi.

TOPLANTI ve GÖSTERİ ÖZGÜRLÜĞÜ

Gezi Parkı Eylemleri İle İlgili Davalar

6 Ocak 2015’te Gezi Parkı eylemlerine destek vermek için 16 Haziran 2013’te İstanbul’da düzenlenen protesto gösterilerine katıldıkları gerekçesiyle haklarında dava açılan 23’ü Tokat’ın Zile İlçesi’nden gelmiş toplam 39 kişinin karar duruşması görüldü. 39 kişi hakkında “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası’na muhalefet ettikleri”, “kamu malına zarar verdikleri” ve “görevli polis memuruna mukavemet ettikleri” suçlamalarından hapis cezasının talep edildiği davanın Çağlayan 48. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmasında hâkim, tüm sanıkların beraat ettiğini açıkladı.

8 Ocak 2015’te İstanbul’daki Gezi Parkı eylemlerine destek vermek amacıyla Antalya’da düzenlenen protesto gösterilerine katıldıkları gerekçesiyle haklarında “yasadışı örgüt üyesi oldukları”, “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası’na muhalefet ettikleri”, “kamu malına zarar verdikleri” ve “görevini yaptırmamak için görevli kolluk kuvvetine direndikleri” suçlamalarından dava açılan 6 kişinin yargılanmasına devam edildi. Antalya 5. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada tutuksuz sanıkların ifadesini alan ve avukatlarının taleplerini dinleyen mahkeme heyeti, duruşmayı erteledi.

13 Ocak 2015’te Gezi Parkı eylemlerine destek vermek amacıyla Antalya’da 1 Haziran 2013’te ve sonrasında düzenlenen gösterilere katıldıkları gerekçesiyle haklarında dava açılan 13 çocuğun karar duruşması görüldü. Sanık avukatlarının son savunmalarını yapmalarının ardından hâkim, tüm sanıklar için “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası’na muhalefet etmek” suçlamasından beraat kararı verdi. Bu suçlamanın yanı sıra “kamu görevlisine direnmek” suçundan da yargılanan 4 çocuk hakkında da beraat kararı verildi. “Kamu görevlisine direnmek” suçlamasını zincirleme olarak işledikleri iddia edilen M.B.Y., İ.Ş. ve B.K.’ye ise 8’er ay 10’ar gün hapis cezası verildi. Hükmün açıklanmasının geriye bırakıldığı cezada 3 çocuğa 3 yıl süreyle denetimli serbestlik uygulanmasına karar verildi. Davada son olarak B.K. adlı çocuğa da “kamu malına zarar verdiği” suçlamasıyla 6 ay 20 gün hapis cezası verildi. Hâkim, kamu zararı giderilmediğinden ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığından hapis cezasını 4 bin TL adlî para cezasına çevirdi.

13 Ocak 2015’te Gezi Parkı eylemleri devam ederken Bursa’da 3 Haziran 2013’te düzenlenen gösteriye katıldıkları gerekçesiyle aralarında sendika ve dernek yöneticilerinin de bulunduğu 33 kişi hakkında “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası’na muhalefet ettikleri” suçlamasıyla açılan dava sonuçlandı. Bursa 12. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada sanıkların son savunmalarını alan hâkim sanıklar hakkında beraat kararı verdiğini açıkladı.

22 Ocak 2015’te Gezi Parkı eylemlerinin devam ettiği dönemde Antalya’da 1 Haziran 2013’te düzenlenen gösterilere katıldıkları gerekçesiyle 9 çocuk hakkında açılan davaya devam edildi. Antalya 1. Çocuk Mahkemesi’ndeki duruşmaya katılan çocukların ifadelerini alan hâkim, ifade alma işleminin tamamlanması amacıyla duruşmayı erteledi.

3 Şubat 2015’te İstanbul’daki Gezi Parkı eylemleri döneminde Taksim Meydanı’nda göstericiler tarafından ters çevrilmiş bir polis aracının üzerine çıkıp sol yumruğunu kaldırarak hatıra fotoğrafı çektiren ve bunu Instagram adlı sosyal paylaşım sitesine koyan Avukat Yeşinil Yeşilyurt hakkında açılan davaya başlandı. Fotoğrafı yayımlayan Akit Gazetesi’nin haberinin delil kabul edilmesi üzerine açılan davanın Çağlayan 6. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmasında “suçu ve suçluyu övdüğü” iddiasıyla TCK’nin 215. maddesi uyarınca yargılanan sanığın ifadesini alan hâkim, “suçun unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle beraat kararı verdiğini açıkladı.

18 Şubat 2015’te Gezi Parkı eylemlerine destek verenlere yönelik açılan davaları protesto etmek için 13 Mart 2014’te Kırklareli’nin Lüleburgaz İlçesi’nde düzenlenen eyleme katıldıkları gerekçesiyle haklarında dava açılan iki kişinin yargılanmasına devam edildiği öğrenildi.  “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası’na muhalefet ettikleri” suçlamasından açılan davanın Lüleburgaz 3. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmasına katılan sanıkların ve avukatlarının savunmasını alan hâkim, dava dosyasının benzer davalarla birleştirilmesi talebini kabul ederek duruşmayı 26 Şubat 2015’e erteledi.

Gezi Parkı eylemleri sırasında Ankara’da polisin biber gazı kullanımı yöntemi nedeniyle Tüketici Hakları Derneği dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, İçişleri Bakanı Muammer Güler, Ankara Valisi ve Emniyet Müdürü hakkında suç duyurusunda bulunmuştu. Bu suç duyurusunun ardından İçişleri Bakanlığı tarafından denetlenen dernek hakkında İçişleri Bakanlığı yetkilileri “tüzüğünde belirtilmeyen faaliyetlerle uğraştığı” gerekçesiyle inceleme başlattı. İncelemenin ardından yönetim kurulu adına suç duyurusuna imza atan dernek başkanı Turhan Çakar’a “dernek tüzüğüne aykırı davrandığı” gerekçesiyle bin liralık idari para cezası kesildi. Turhan Çakar cezayı ödemeyi reddedince hakkında “Dernekler Kanunu’na muhalefet ettiği” iddiasıyla kamu davası açıldı. Ankara 32. Asliye Ceza Mahkemesi’nde açılan davaya 26 Şubat 2015’te devam edildi. Duruşmada Turhan Çakar’ın ifadesini alan hâkim, “suçun unsurlarının oluşmadığını” belirterek sanığın beraat ettiğini açıkladı.

3 Mart 2015’te Adana’da katıldıkları Gezi Parkı eylemi nedeniyle haklarında “yasadışı Türkiye Komünist Partisi/Kıvılcım (TKP/K) üyesi oldukları”, “yasadışı örgüt propagandası yaptıkları”, “polise direndikleri” ve “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası’na muhalefet ettikleri” suçlamalarından dava açılan 4 kişinin yargılandığı dava sonuçlandı. Adana 4. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada sanıkların avukatlarını dinleyen mahkeme heyeti, sanıkların beraat ettiğini açıkladı.

5 Mart 2015’te İstanbul’daki Gezi Parkı eylemleri döneminde gözaltındaki müvekkillerine yemek götürmek isterlerken polisler tarafından darp edilen ve “polise direnme” ile “hakaret” suçlamalarından haklarında dava açılan Elif Çalışkan, Tülay Odabaş, Sevinç Sarıkaya ve Tolga Çakır adlı 4 avukatın yargılanmasına devam edildi. Çağlayan 9. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya 4 avukatın yanı sıra şikâyetçiler hâkim Salih Cantürk ile o dönem Şişli Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Bürosu Amiri Ramazan Ekemen de katıldı. Tarafların ifadesini alan mahkeme heyeti, avukatların polisler hakkında yaptıkları suç duyurusunun akıbetinin sorulmasına karar vererek duruşmayı 9 Haziran 2015’e erteledi.

11 Mart 2015’te İstanbul’da Gezi Parkı eylemlerinin başladığı dönemde Eskişehir’de 2 Haziran 2013’te düzenlenen destek eylemine katıldığı için gözaltına alınan Halkevleri üyesi Tevfik Caner Ertay’a bir polis aracının bagajına koyarak işkence yapılmasının ardından aracın zimmetli olduğu Mevlüt Saldoğan adlı polisin ifade verdiği öğrenildi. Ali İsmail Korkmaz’ı da linç ederek öldüren Mevlüt Saldoğan’ın ifadesinde Tevfik Caner Ertay’ın dönemin İl Emniyet Müdür Yardımcısı Mustafa Aygün, Çevik Kuvvet Şube Müdürü Halil Kısalar ve İstihbarat Şube Müdürü Mustafa Arık tarafından dövüldüğünü anlatarak amirlerini suçladığı bildirildi.

10 Mart 2015’te İstanbul’da 28 Mayıs 2013’te, Gezi Parkı’ndaki ağaçların söküleceği veya kesileceği iddiaları nedeniyle eylem yapan gruba polis memurları müdahale ederken Ceyda Sungur’u hedef alarak biber gazı sıkan polis memuru Fatih Zengin (23) hakkında açılan davaya devam edildi. 2 yıla kadar hapis cezası verilmesi ve meslekten men edilmesi talebiyle yargılanan Fatih Zengin, Çağlayan 73. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada verdiği ifadede o dönem amiri olan Ramazan Emekli’nin talimatıyla biber gazını kullandığını belirtti. Duruşmada ayrıca sanık savunmasında adları geçen müdür yardımcısı Ramazan Emekli, Zeki Bayrak ve Mesut Karabıyık da tanık olarak dinlendi. Emniyet görevlisi üç tanık gaz sıkılmasını gerektirecek bir ortam olmadığını ve böyle bir talimat vermediklerini iddia ettiler. Hâkim, dava dosyasına sunulan bilirkişi raporuna dair sanık avukatına süre verilmesi ve yeni görüntüler sunduğu takdirde tekrar olaya ilişkin görüntülerin değerlendirilmesi için yeni bilirkişi raporu alınmasına karar vererek duruşmayı erteledi.

7 Nisan 2015’te Gezi Parkı eylemlerine destek vermek için Mersin’de 1 Haziran 2013’te düzenlenen protesto gösterilerine katıldıkları gerekçesiyle haklarında dava açılan 52 kişinin yargılanmasına devam edildi. 52 kişinin “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası’na muhalefet ettikleri”, “kamu malına zarar verdikleri” ve “görevli polis memuruna direndikleri” suçlamalarından yargılandığı davanın Mersin 8. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmasında sanıkların savunmalarını alan hâkim, bu işlemin tamamlanması amacıyla duruşmayı 8 Nisan 2015’e erteledi.

8 Nisan 2015’te İzmir’de 20 Haziran 2013’te Gezi Parkı eylemlerine destek vermek amacıyla düzenlenen gösterilere katıldıkları gerekçesiyle haklarında “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası’na muhalefet etmek” ve “polise mukavemet etmek” suçlamalarından dava açılan 24 kişinin yargılanmasına devam edildi. İzmir 11. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya katılan sanıkların savunmalarını alan hâkim, ifadeleri alınamayan üç sanık hakkında yakalama kararı çıkararak duruşmayı 8 Eylül 2015’e erteledi.

21 Nisan 2015’te Mersin’in Tarsus İlçesi’ndeki Gezi Parkı eylemlerine katılan 37 kişi hakkında açılan davaya devam edildi. Tarsus 2. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada TCK’nin 125. maddesi uyarınca yargılanan sanıkları dinleyen hâkim, delillerin incelenmesi için duruşmayı 18 Eylül 2015’e erteledi.

22 Nisan 2015’te Gezi Parkı eylemleri nedeniyle Balıkesir’de düzenlenen destek eylemine katıldığı için hakkında “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası’na muhalefet ettiği” iddiasıyla dava açılan Mehmet Ali Sallabaş’ın karar duruşmasının görüldüğü öğrenildi. Balıkesir 3. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada hâkim, Gezi Parkı eylemlerinin ağaçların kesilmesinden sonra yapılamayacağını vurgulayarak sanığın beraat ettiğini açıkladı.

29 Nisan 2015’te Gezi Parkı eylemlerinde yer aldıkları için haklarında dava açılan Taksim Dayanışması üyelerinin de yer aldığı 26 kişinin karar duruşması görüldü. Çağlayan (İstanbul) 33. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada hâkim, sanıklara yöneltilen suçlamaların yasada karşılığı olmadığını belirterek tüm sanıkların beraat ettiğini açıkladı.

21 Mayıs 2015’te Antalya’daki Gezi Parkı eylemlerine katıldığı için hakkında “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası’na muhalefet ettiği” suçlamasıyla dava açılan H.T.’ye, “eylemin barışçıl nitelikte olmadığı” gerekçesiyle Antalya 18. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki karar duruşmasında 5 ay hapis cezası verildiği öğrenildi.

21 Mayıs 2015’te İstanbul’daki Gezi Parkı eylemlerine katıldıkları gerekçesiyle Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) üyesi 81 kişi hakkında “yasadışı MLKP Örgütü üyesi olmak”, “yasadışı örgüt propagandası yapmak” ve “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası’na muhalefet etmek” suçlamalarıyla açılan davaya devam edildi. Çağlayan 11. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya katılan sanıkların ifadesini alan mahkeme heyeti, duruşmayı 21 Ekim 2015’e erteledi.

1 Haziran 2015’te Gezi Parkı eylemlerinin yıldönümü dolayısıyla 31 Mayıs 2014’te Ankara’da yapılan protesto gösterisine katılanlardan 87’si hakkında dava açıldığı öğrenildi. İddianamede savcı, 87 kişiyi “bir gösteriye değil, savaşa gider gibi eyleme hazırlıklı gelmekle” suçladı. 87 kişi hakkında “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası’na muhalefet etmek”, “kamu malına zarar vermek” ve “kolluk görevlisine direnmek” iddialarıyla hapis cezasının talep edildiği iddianameyi 27 Mayıs 2015’te kabul eden Ankara 40. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılamaya önümüzdeki günlerde başlanacağı öğrenildi.

2 Haziran 2015’te İstanbul’daki Gezi Parkı eylemlerine destek vermek amacıyla Kütahya’da yapılan gösterinin ardından eyleme katılan 47 kişi hakkında açılan davanın sonuçlandığı öğrenildi. Kütahya 2. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki karar duruşmasında hâkim, “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası’na muhalefet etmekle” suçlanan 47 kişinin toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının kamu güvenliği gerekçesiyle sınırlandırılamayacağı gerekçesiyle beraat ettiğini açıkladı.

23 Haziran 2015’te 2013 yılındaki Gezi Parkı eylemleri döneminde Antalya’daki protesto ve destek gösterilerine katıldıkları için haklarında “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası’na muhalefet ettikleri” ve “polise direndikleri” suçlamasıyla dava açılan 185 kişinin yargılanmasına devam edildi. Antalya 13. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya katılan sanıkların son savunmalarını alan hâkim, kararını açıklamak üzere duruşmayı erteledi..  .

1 Ekim 2015’te Ankara’daki Gezi Parkı eylemlerinde yer aldıkları gerekçesiyle haklarında “yasadışı örgüt üyesi olmak ve propagandası yapmak”, “görevli polise direnmek”, “kamu malına zarar vermek” ve “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası’na muhalefet etmek” suçlamalarıyla dava açılan 26 kişinin yargılanmasına devam edildi. Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya katılan sanıkların savunmalarını ve müştekilerin ifadelerini alan mahkeme heyeti, dosyadaki eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı 2 Aralık 2015’e erteledi.

23 Ekim 2015’te Gezi Parkı eylemlerine destek vermek için İstanbul’un Beşiktaş İlçesi’ne bağlı Dolmabahçe Semti civarındaki protesto gösterilerine katıldıkları ve polis saldırısından Bezm-i Alem Camisi’ne sığındıkları gerekçesiyle haklarında dava açılan 7’si yabancı 255 kişinin yargılandığı dava  sonuçlandı. 255 kişinin Çağlayan 55. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen karar duruşmasında hâkim, 255 kişiden 244’üne 2 ay 15 gün ile 1 yıl 2 ay 16 gün arasında değişen hapis cezaları vererek cezaları erteledi. 7 sanık ise beraat etti. 4 sanığın dosyası ise savunmaları alınmadığı için ayrıldı.

2 Kasım 2015’te Gezi Parkı eylemlerine destek vermek için Kayseri’de düzenlenen gösteriye katıldıkları için haklarında “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasasına muhalefet etmek”, “direnmek”, “kamu malına zarar vermek” ve “mala zarar vermek” suçlamalarından dava açılan 161 kişinin karar duruşması görüldü. Kayseri 8. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada savcının mütalaası üzerine sanıkların son kez savunmalarını alan hâkim, bir sanığa “kamu malına zarar vermekten 5 ay hapis cezası”; 2 kişiye “mala zarar vermekten” 7’şer ay hapis cezası; 25 kişiye de “polise direndikleri” gerekçesiyle 1’er yıl hapis cezası verdi. 133 kişinin beraat ettiği karar duruşmasında hâkim ceza alan sanıklar için hükmün açıklanmasını geriye bıraktı.

Gezi Parkı eylemlerinin başladığı dönemde İzmir’de 2 Haziran 2013’te Gündoğdu Meydanı’ndaki eylemcilere saldıran polislerden üçünün Kordon’da deniz kenarında oturan bir kadının saçını çekerek darp ettikleri kameralara yansımıştı. Görüntülerin ortaya çıkması üzerine başlatılan soruşturma sonunda haklarında “görevi kötüye kullandıkları” suçlamasıyla dava açılan İ.G., M.K. ve M.B. adlı üç polis memurunun yargılanmasına 20 Kasım 2015’te devam edildi. İzmir 32. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya katılan sanık polislerin avukatı müvekkillerinin müştekilere vurmadığını onları ittirdiğini iddia etti. Duruşmada tanıkları dinleyen dosyanın yeni hâkimi, dosyayı incelemek üzere duruşmayı erteledi.

4 Aralık 2015’te Gezi Parkı eylemlerine destek vermek amacıyla İzmir’de düzenlenen protesto gösterilerine katıldıkları gerekçesiyle yargılanan 94 kişinin 2. duruşması görüldü. “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası’na muhalefet ettikleri”, “kamu malına zarar verdikleri” ve “polise direndikleri” iddiasıyla yargılanan 94 kişinin İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmasında sanıkların savunmalarını almaya devam eden mahkeme heyeti, savunmaların tamamlanması amacıyla duruşmayı 14 Nisan 2016’ya erteledi.

28 Aralık 2015’te Gezi Parkı eylemleri devam ederken katıldığı bir televizyon programında o dönem başbakan olan Recep Tayyip Erdoğan için kullandığı ifadeler nedeniyle hakkında dava açılan Yönetmen Mustafa Altıoklar’ın karar duruşması görüldü. Bakırköy (İstanbul) 4. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada hâkim, “kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret ettiği” iddiasıyla TCK’nin 125. maddesi uyarınca sanığa 10 ay hapis cezası verdi. Bu ceza daha sonra 6 bin lira para cezasına çevrildi.

29 Aralık 2015’te, Gezi Direnişi eylemlerine katıldıkları için haklarında, “Hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs” ve “Terör örgütü kurma ve yönetme” iddiasıyla açılan Çarşı Grubu üyesi 35 kişi beraat etti.

2015 Yılında Toplantı ve Gösteriler Nedeniyle Açılan Soruşturmalar

23 Mart 2015’te, Siirt Cumhuriyet Başsavcılığı, 20 Mart’ta kentte düzenlenen Newroz kutlamasına ilişkin soruşturma başlattı. Konuya ilişkin ifade vermesi amacıyla Newroz Tertip Komitesi Başkanı Avukat Şakir Demir, Siirt Emniyet Müdürlüğü’ne çağırıldı. “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet etmek” ve “Örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla soruşturma açıldı.

8 Nisan 2015’te, Ege Üniversitesi’nde (EÜ) 20 Şubat’ta Ülkücü Fırat Yılmaz Çakıroğlu’nun ölümüyle sonuçlanan olaylardan sonra Rektörlük tarafından kampus içerisinde eylem etkinlik yapılmasının yasaklanması ardından öğrenciler, 20 Mart’ta Newroz’u kutladı. Polis ablukası altında Ziraat Fakültesi’nde çantalarını yakarak Newroz’u kutlayan 7 öğrenci hakkında soruşturma açıldı. Rektörlük, soruşturmaya çekilen halaylar ve sloganları gerekçe gösterirken, öğrencilerin, 29 Nisan’da Rektörlük Toplantı Salonu’nda savunmalarının alınacağı belirtildi.

23 Nisan 2015’te İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’nın, Ezilenlerin Hukuk Bürosu avukatları Özlem Gümüştaş ve Sezin Uçar hakkında “yasadışı Marksist Leninist Komünist Parti (MLKP) üyesi oldukları” suçlamasıyla soruşturma başlattığı öğrenildi. Soruşturma kapsamında ifade veren iki avukatın, MİT raporları doğrultusunda ve takip ettikleri dava dosyaları ile katıldıkları eylemler gerekçe gösterilerek soruşturuldukları bildirildi.

28 Mayıs 2015’te, İzmir’de 1 Mayıs günü arama noktalarında çıkan arbedeye ilişkin yapılan operasyonlarda gözaltına alınan 9 kişinin “örgüt üyesi” olduğu iddiasıyla tutuklanmasının ardından soruşturma kapsamında 22 kişi de “örgüt propagandası” yaptığı gerekçesiyle ifade vermeye çağrıldı.

28 Mayıs 2015’te,  İran istihbarat elemanlarının cinsel saldırısından kurtulmaya çalışırken hayatını kaybeden Ferinaz Xosrawani için Siirt’te tencere ve tavalarla gürültü eylemi yapan 35 kadın hakkında soruşturma açıldı. Hakkında soruşturma açılan Siirt Üniversitesi öğrencisi N.G.’nin kaldığı yurtta ismi anons edilerek ifadeye çağırılması ise dikkat çekti

3 Eylül 2015’te, Dersim’in Nazimiye ilçesinde 27 Ağustos tarihinde çıkan çatışmada yaşamını yitiren Destan Rüstem kod isimli HPG militanı Sıdıka Yıldız’ın Van’ın Başkale ilçesinde düzenlenen cenaze törenine katılan HDP Van Milletvekilli Tuba Hezer hakkında, Başkale Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından “Örgüt propagandası yapma” iddiasıyla soruşturma başlattı.

30 Eylül 2015’te, Ağrı Cumhuriyet Savcılığı, 2014 yılında kentte düzenlenen Serhado konseri, Dünya Anadil Günü kutlaması, Paris’te öldürülen üç Kürt kadın siyasetçinin anması gibi demokratik eylem ve etkinliklere katılan ve aralarında kamu emekçileri ile siyasetçilerin de bulunduğu 70 kişi hakkında soruşturma açtı. Haklarında 2911 sayılı “Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na” muhalefet ettikleri iddiasıyla soruşturma açılan ve aralarında KESK Ağrı Dönem Sözcüsü Ahmet Keleş, HDP Ağrı İl Eşbaşkanı Sabri Tayfun’un da bulunduğu 70 kişi parça para Ağrı İl Emniyet Müdürlüğü’nde soruşturma nedeniyle ifadeye çağırıldı.

3 Ekim 2015’te, Şırnak’ın Cudi Dağı’na yönelik başlatılan askeri operasyona karşı canlı kalkan olmak için bölgeye giden ve operasyonlara karşı canlarını siper eden 26 kişi hakkında askeri yasak bölgeye girdikleri gerekçesiyle soruşturma açıldığı öğrenildi. Soruşturma açılan yurttaşlardan Besna Özek, Saadet Atak ve Ahmet Artuç gittikleri Şırnak Savcılığı’nda ifadeleri alındıktan sonra serbest bırakıldı.

19 Ekim 2015’te, Diyarbakır Merkez Yenişehir ilçe Belediyesi Kadın Politikalar Müdürlüğü tarafından “Çocuk gelin yoktur tecavüzcü erkek vardır” başlığı ile hazırlanan ve billboardlara asılan afişlerle ilgili olarak, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldı. Soruşturmaya ilişkin yapılan yazılı açıklamada, “Afişlerle ilgili internet sitelerinde çıkan haberler ihbar kabul edilerek Yenişehir Belediyesi yöneticileri, Yenişehir Belediyesi Kadın Politikalar Müdürlüğü yetkilileri ve sorumlular hakkında Türk Ceza Kanunu’nun 216/3. maddesi kapsamında ‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama’ suçundan dolayı Cumhuriyet Başsavcılığımızca soruşturma başlatılmıştır” denildi. Yenişehir Belediyesi ise, konuya ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, halktan özür dileyerek konuya ilişkin sorumluları görevden aldığını açıklamıştı.

20 Kasım 2015’te, Artvin’de 13 Ekim’de Ankara katliamını yaptıkları basın açıklamasıyla protesto eden 6 kişi soruşturmalık oldu. Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Artvin Temsilcisi Hakan Yavuz, TMMOB üyesi Aydan Yerlikaya ve Birleşik Haziran Hareketi Artvin Temsilcisi Sercan Dede hakkında “Cumhurbaşkanı’na hakaret”, Eğitim Sen Şube Başkanı Köksal Gümüş, Eğitim Sen üyesi Nurcan Ay Katırcı ve Halkevleri üyesi Dursun Ali Koyuncu hakkında ise “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet etmek” iddiasıyla Artvin Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldı.

25 Kasım 2015’te, Ankara’da çok sayıda sivil toplum örgütü tarafından 10 Ekim günü düzenlenen Emek, Barış ve Demokrasi Mitingi’ne yapılan ve 102 sivilin yaşamını yitirdiği katliamı 12 Ekim günü Muş belediye meydanında protesto eden KESK Muş Şubeler Platformu üyesi 12 sendikacı hakkında Muş Valiliği tarafından adli ve idari soruşturma başlatıldığı öğrenildi.

17 Aralık 2015’te, İzmir Cumhuriyet Savcılığı, emniyetin talebi ile Ankara katliamını protesto ettikleri gerekçesiyle 29 avukat ile HDP İzmir Milletvekili Adayı Gülistan Kılıç Koçyiğit hakkında soruşturma başlattı.

2015 Yılında Toplantı Ve Gösteriler Nedeniyle Açılan ve Sonuçlanan Davalar

4 Ocak 2015’te Erzurum’un Karaçoban İlçesi’nde BDP’ye yönelik saldırıları protesto etmek amacıyla 4 Şubat 2014’te düzenlenen gösteriye katıldığı gerekçesiyle hakkında dava açılan BDP İlçe Örgütü Eş Başkanı Halis İpek’e “yasadışı örgüt propagandası yaptığı” suçlamasıyla Erzurum 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen karar duruşmasında 7 bin 500 TL adlî para cezası verildiği öğrenildi.

5 Ocak 2015’te, Diyarbakır İHD şubemize başvuran Kemal Babat, şu beyanlarda bulundu: “Oğlum Bünyamin Babat, 25 Ekim 2014 tarihinde gözaltına alınıp, 24 saat çocuk şubede tutuldu. Oğlum 4 kez yakalanıp mahkemeye çıkarıldıktan sonra serbest bırakıldı. En son 01.01.2015’te, ’te,taş atmaktan oğluma 208 TL para cezası kesildi. Çocuğumun akli dengesi bozuk ve daha çocuk ne yaptığını bilmiyor. Bundan dolayı çocuğumun böyle bir suç işleyeceğini sanmıyorum. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum.”

6 Ocak 2015’te Hatay’da 10 Eylül 2013’te protesto gösterileri sırasında faili meçhul şekilde çatıdan düşerek yaşamını yitiren Ahmet Atakan’ın ölümünü 11 Eylül 2013’te Eskişehir’de protesto eden 110 kişi hakkında dava açıldığı öğrenildi. 110 kişi hakkında “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası’na muhalefet ettikleri” suçlamasından açılan davaya önümüzdeki günlerde Eskişehir 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nde başlanacak.

6 Ocak 2015’te, Diyarbakır İHD şubemize başvuran İbrahim Akın, şu beyanlarda bulundu: “Oğlum Ramazan Akın, 31.12.2014 (yılbaşı gecesi) dışarı çıktı. Akşam Ofiste bilmediğimiz bir nedenden dolayı polisler tarafından arkadaşları ile birlikte gözaltına alındı. Polisler kendilerine taş attıkları, bu nedenle gözaltına aldıklarını daha sonra bize söylediler. Karakolda yaklaşık 5-6 saat kaldılar. Sabaha karşı 4 gibi ben oğlumu almaya gittim. Oğlum daha sonra serbest bırakıldı. Bana da 189 TL para cezası kesildi. Bu cezaya ve polisin tutanağında belirttiği suçlamaya itiraz ediyorum. Bu konuda sizden hukuki destek talep ediyorum.”

7 Ocak 2015’te, Diyarbakır İHD şubemize başvuran Ramazan Tuncay, şu beyanlarda bulundu: “Oğlum M. Yasin Tuncay, 31 Aralık 2014 tarihinde yani yılbaşı gecesi, Ofis Semtine giderken polisler tarafından taş attığı gerekçesiyle yakalanarak karakola götürülmüştür. Karakolda 3 saat kaldıktan sonra serbest bırakılan oğlumla ilgili tarafımıza 189,00 TL İdari para cezası kesilmiştir. Yılbaşı gecesi Ofis Semtinde olaylar olmuş ve oğlum olaylara katılmadığı halde yakalanarak karakola götürülmüştür. Oğlum engelli olup, herhangi bir eyleme katılmamıştır. Polis tarafından haksız bir şekilde yakalanan oğluma bir de idari para cezası kesilmiştir. Tarafımıza kesilen idari para cezasının hiçbir hukuki dayanağı bulunmamaktadır. Yukarıda belirtilen kanun hükmüne aykırı olarak tarafımıza idari para cezası kesilmiştir. Hâlbuki kanuni ve hukuki dayanak olmadan kabahat yaratılmayacağı gibi ceza da verilemez. Bu sebeple tarafımıza verilen idari para cezasının hiçbir hukuki ve kanuni dayanağı bulunmamaktadır. Bu konuda sizden hukuki destek sunmanızı talep ediyorum.”

9 Ocak 2015’te Iğdır’da düzenlenen Kobanê’ye destek eylemine müdahale eden polislerce gözaltına alındıktan sonra tutuklanan 13 kişinin “yasadışı örgüt üyesi oldukları” suçlamasıyla yargılanmasına başlandı. Iğdır Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada sanıkların kimlik tespitlerini yapan ve savunmalarını alan mahkeme heyeti, sanıklardan 11’inin tahliye edilmesine ve Nevruz Ali Şur ile E. Selam Zadsan’ın tutukluluk hallerinin devam etmesine karar vererek duruşmayı erteledi.

13 Ocak 2015’te Aydın’da 1 Mayıs 2013’te kutlanan İşçi Bayramı’nda atılan sloganlarla “yasadışı örgüt propagandası yaptıkları” iddiasıyla haklarında dava açılan Adnan Menderes Üniversitesi öğrencisi 22 kişinin yargılanmasına devam edildi. Aydın 3. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya sanıkların katılmaması üzerine mahkeme heyeti, ifadeleri alınamayan sanıklar hakkında yakalama kararı çıkararak duruşmayı erteledi.

15 Ocak 2015’te Muş’ta 6-8 Ekim 2014 tarihleri arasında düzenlenen Kobanê’ye destek eylemlerine katıldıkları gerekçesiyle 5’i tutuklu 10 kişinin “yasadışı örgüt üyesi olmamakla birlikte yasadışı örgüt adına suç işledikleri”, “kamu malına zarar verdikleri” ve “polise direndikleri” suçlamalarıyla yargılanmasına başlandı. Muş Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada sanıkların kimlik tespitlerini yapan ve savunmalarını alan mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların tahliye edilmesine karar vererek duruşmayı erteledi.

27 Ocak 2015’te İstanbul’un Kadıköy İlçesi’nde 12 Eylül 2014’te, artan polis şiddetini protesto etmek amacıyla düzenlenen eyleme katıldıkları gerekçesiyle biri ABD vatandaşı 16 kişi hakkında açılan dava  sonuçlandı. Anadolu 19. Asliye Ceza Mahkemesi’nde “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası’na muhalefet etmek” ve “görevli polis memuruna direnmek” suçlamalarından yargılanan sanıkların son savunmalarını alan hâkim, “bir toplantı ve gösteri yürüyüşü için önceden izin alınmamış ya da bildirimde bulunulmamış olması ilgili gösteriye müdahale etmek için asla yeterli değildir” diyerek 15 sanığın beraat etmesine karar verdi. ABD’de bulunan Sarah Elizabeth hakkındaki dosya ise ifadesi alınamadığı gerekçesiyle ayrıldı.

Manisa’nın Soma İlçesi’nde 301 işçinin ölümüne neden olan maden katliamının ardından Ankara’da 15 Mayıs 2014’te düzenlenen eylemde gözaltına alınan 42 kişi hakkında “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası’na muhalefet ettikleri” ve “kamu görevlisine direndikleri” suçlamalarıyla açılan davaya başlandı. 28 Ocak 2015’te Ankara 39 Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya katılan sanıkların ifadelerini alan hâkim, ifade alma işleminin tamamlanması amacıyla duruşmayı 31 Mayıs 2015’e erteledi.

29 Ocak 2015’te Erzurum’un Tekman İlçesi’ndeki Kobanê’ye destek eylemlerinde yer aldıkları gerekçesiyle haklarında “kamu malına zarar verdikleri”, “yasadışı örgüt propagandası yaptıkları” ve “polise direndikleri” suçlamalarından dava açılan tutuklu 7 kişinin yargılanmasına başlandı. Hınıs Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada sanıklar Recep Tepe, Beytullah Tepe, Metin Özkurt, Mahmut Kılıç, Recep Turan, Yahya Doğan ve Ferit Bula’nın ifadelerini telekonferansla alan mahkeme heyeti, sanıkların tutukluluk hallerinin devam etmesine karar vererek dosyadaki eksikliklerin giderilmesi amacıyla duruşmayı 19 Mart 2015’e erteledi.

2 Şubat 2015’te Diyarbakır’da bulunan Dicle Üniversitesi’nde 26 Şubat 2014’te Özgür Öğrenci Derneği tarafından düzenlenen bir etkinliğe katıldıkları gerekçesiyle haklarında dava açılan 12 öğrencinin karar duruşması görüldü. Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya katılan tutuksuz sanıkların ve avukatlarının esas hakkındaki mütalaaya dair son savunmalarını alan mahkeme heyeti, 12 öğrenciye “yasadışı örgüt propagandası yaptıkları” suçlamasıyla ayrı ayrı 1’er yıl 8’er ay hapis cezası olmak üzere toplam 20 yıl hapis cezası verdi. Verilen cezalarda mahkeme heyeti, öğrencilerin sabıkasız olmaları ve iyi hallerinden dolayı hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verdi.

3 Şubat 2015’te Muş’ta 6-8 Ekim 2014 tarihleri arasında düzenlenen Kobanê’ye destek eylemlerine katıldıkları gerekçesiyle tutuksuz 2 kişinin “yasadışı örgüt üyesi olmamakla birlikte yasadışı örgüt adına suç işledikleri” suçlamasından yargılandıkları dava sonuçlandı. Muş Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada sanıklar Deniz Tarhan ve Halil Çiçek’in son savunmalarını alan mahkeme heyeti, sanıklara 3’er yıl 2’şer ay 15’er gün hapis cezası verdi.

3 Şubat 2015’te Ağrı’da polis tarafından ifadeye vermeye çağrılan DBP Merkez İlçe Örgütü Başkanı Nevzat Ayna’nın da bulunduğu 8 kişiden Nevzat Ayna, Necati Aslan ile Halil Karaoğlan, Kobanê eylemlerine katıldıkları gerekçesiyle verdikleri ifadenin ardından çıkarıldıkları mahkeme tarafından “yasadışı örgüt üyesi oldukları” suçlamasıyla tutuklandı.

4 Şubat 2015’te Tunceli’de çeşitli tarihlerde düzenlenen etkinliklere ve eylemlere katıldıkları gerekçesiyle haklarında dava açılan Özgür Gelecek Dergisi okuru 5 kişinin karar duruşmasının görüldüğü öğrenildi. Tunceli Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada sanıkların son kez savunmalarını alan mahkeme heyeti, “yasadışı Türkiye Komünist Partisi/Marksist Leninist (TKP/ML) Örgütü üyesi oldukları” suçlamasıyla 5 kişiye toplam 40 yıl 5 ay hapis cezası verdi.

5 Şubat 2015’te Van’ın Muradiye İlçesi’nde 6-8 Ekim 2014 tarihleri arasında düzenlenen Kobanê’ye destek eylemlerine katıldıkları gerekçesiyle tutuklanan 6 kişinin yargılanmasına başlandı. Erciş 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada sanıkların kimlik tespitlerini yaparak ifadelerini alan mahkeme heyeti “yasadışı örgüt üyesi olmakla” suçlanan sanıkların tamamının tahliye edilmesine karar vererek duruşmayı erteledi.

6 Şubat 2015’te Mardin’de 2014 yılının Eylül ayında Kürtçe öğretmen atamalarının yapılması için eylem yapan Artuklu Üniversitesi Yaşayan Diller Enstitüsü Kürdoloji Bölümü mezunu 3 kişinin yaptığı eyleme açılan dava sonuçlandı. Mardin 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki karar duruşmasında mahkeme heyeti, “yasadışı örgüt propagandası yaptıkları” iddiasıyla sanıklar Ömer Öncel, Yunus Aslan ve Celil Deniz’e Terörle Mücadele Yasası’nın (TÖY) 7/2. maddesi uyarınca 10’ar ay hapis cezası verdi.

7 Şubat 2015’te IŞİD’in Kobanê’ye yönelik saldırılarını protesto etmek amacıyla Adana’da 14 Ekim 2014’te Çukurova Üniversitesi’nde eylem düzenleyen öğrencilere polisin müdahalesinin ardından 23 öğrenci hakkında dava açıldığı öğrenildi. “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası’na muhalefet ettikleri”, “kamu malına zarar verdikleri” ve “yasadışı örgüt propagandası yaptıkları” iddiasıyla haklarında 17’şer yıla kadar hapis cezası istenen 23 öğrenciyle ilgili iddianameyi kabul eden Adana 14. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılamaya önümüzdeki günlerde başlanacak.

7 Şubat 2015’te Balıkesir’de çeşitli tarihlerde düzenlenen etkinlik ve eylemlere katıldıkları gerekçesiyle haklarında “KCK Soruşturması” kapsamında dava açılan Balıkesir Üniversitesi öğrencisi 14 kişinin karar duruşmasının görüldüğü öğrenildi. Balıkesir 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada sanıkların son savunmalarını alan mahkeme heyeti, düzenlenen çiğ köfte partilerini veya Roboskî, Halepçe katliamları gibi anma törenlerini gerekçe göstererek öğrencilerden 6’sına “yasadışı örgüt üyesi oldukları” iddiasıyla 6’şar yıl 3’er ay hapis cezası verdi. 4 öğrenciye de “yasadışı örgüt propagandası yaptıkları” gerekçesiyle 10’ar ay hapis cezası veren mahkeme heyeti, 4 öğrencinin de beraat ettiğini açıkladı.

9 Şubat 2015’te, Bitlis’in Tatvan ilçesinde PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın Türkiye’ye getiriliş yıldönümü olan 15 Şubat’ı protesto eylemine katıldıkları için Yalçın Aysal, Sinan Kılıçkıran, Bedir Alican, Şirin Coşkun, Ferhat Aydemir, Eğit Akbay, Mazlum Akgül isimli gençler gözaltına alındı. Polis müdahalesinin yaşandığı protesto gösterisinin ardından eyleme katıldıkları gerekçesiyle gözaltına alınan ve Bitlis Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanan 7 gence “polise taş attıkları” iddiasıyla “polise mukavemet” “toplantı ve gösteri yürüyüşüne silahlı katılma” “örgüt üyeliği” suçlamalarıyla toplamda 100 yıl 6 ay hapis cezası verildi

10 Şubat 2015’te Ağrı’nın Göle İlçesi’nde 11 Aralık 2014’teki PKK militanlarına ait mezarlığın açılışına ve mezarlığın valilik tarından yıkılmasını protesto gösterisine katıldıkları gerekçesiyle 20 kişi hakkında açılan davaya başlandı. “Yasadışı örgüt üyesi oldukları ve propagandası yaptıkları”, “kamu malına zarar verdikleri”, “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası’na muhalefet ettikleri” ve “polise direndikleri” suçlamalarından 30’ar yıla kadar hapis cezası istenen 20 kişinin Ardahan Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmasında sanıkların ifadesini alan mahkeme heyeti duruşmayı erteledi.

11 Şubat 2015’te Muş’un Varto İlçesi’nde düzenlenen ev baskınında 6-8 Ekim 2014 tarihleri arasındaki eylemlere katıldığı gerekçesiyle gözaltına alınan Sidar Dursun çıkarıldığı mahkeme tarafından “yasadışı örgüt üyesi olduğu”, “kamu malına zarar verdiği” ve “polise direndiği” suçlamalarıyla tutuklandı.

10 Şubat 2015’te Ankara’da 13 Mart 2014’te düzenlenen bir gösteriye katılan 12 kişi ile polisin şiddet kullanımına tepki göstermek amacıyla TOMA’nın karşısında duran gazeteci Rahmi Yıldırım hakkında “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası’na muhalefet ettikleri” ve “polise direndikleri” gerekçesiyle 3 yıla kadar hapis cezası talebiyle açılan davaya başlandı. Ankara 33. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya dosyaya bakan hâkimin gelmemesi nedeniyle duruşma 8 Haziran 2015’e ertelendi.

12 Şubat 2015’te Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) Parti Meclisi üyesi Onur Kılıç, 11 Ocak 2015’te İzmir’de Birleşik Haziran Hareketi tarafından organize edilen “Laik ve Bilimsel Eğitim İçin Ayaktayız” başlıklı mitingde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hakkında “hırsız” ve “katil” diye slogan attığı iddiasıyla gözaltına alındı. Terörle Mücadele Şubesi’ne bağlı polis ekipleri tarafından gözaltına alınan ve savcılığa sevk edilen Onur Kılıç, ifadesine başvurulmadan çıkarıldığı İzmir 5. Sulh Ceza Hakimliği tarafından “cumhurbaşkanına hakaret” suçunu düzenleyen TCK’nin 299. maddesi uyarınca 13 Şubat 2015’te tutuklandı.

12 Şubat 2015’te Sinop’un Gerze İlçesi’ne bağlı Yakıl Köyü’ne Anadolu Grubu tarafından yapılmak istenen termik santrale karşı çıkmak için 23 Ağustos 2011’de düzenlenen gösteri sırasında çıkan olaylar nedeniyle haklarında dava açılan 2’si çocuk 15 kişinin karar duruşmasının görüldüğü öğrenildi. “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası’na muhalefet ettikleri” ve “görevli memura görevini yaptırmamak için direndikleri” iddialarıyla Gerze Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılanan 15 kişi hakkında hâkim beraat kararı verdi.

12 Şubat 2015’te Ankara’da 26 Eylül 2013’te, kadınlara yönelik sarf ettiği cümleler nedeniyle ilahiyatçı Ömer Tuğrul İnançer’in TRT’deki programının yayından kaldırılmasını istemek için TRT Genel Müdürlüğü önünde eylem yapan Üniversiteli Kadın Kolektifi üyesi 8 kişinin karar duruşması görüldü. “2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet ettikleri” ve “görevli memura direndikleri” suçlamalarından yargılanan 8 kadının Ankara 14. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmasında hâkim, 8 kişinin beraat ettiğini açıkladı.

Çağdaş Hukukçular Derneği’ne (ÇHD) yönelik 18 Ocak 2013’te düzenlenen operasyonu protesto etmek için ÇHD ve Özgürlükçü Hukukçular Derneği (ÖHD) üyesi avukatlar, operasyonda tutuklanan 9 avukatın tutukluluk hallerine itiraz etmek için 18 Şubat 2013’te geldikleri Çağlayan Adliyesi’nde oturma eylemi yapmıştı. Pankart açarak basın açıklaması yapan avukatlara polis ekiplerinin coplarla ve biber gazıyla müdahale etmesinin ardından gözaltına alınan avukatlar Erman Öztürk, Arman Yılmaz, Muhittin Köylüoğlu, Özgür Esen ve Halil Kocabaş hakkında açılan dava 12 Şubat 2015’te sonuçlandı. Çağlayan 36. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada sanık avukatların son savunmasını alan hâkim, 5 avukatın beraat ettiğini açıkladı. Hazırlanan iddianamede “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet ettikleri” ve “görevli kolluk kuvvetine görevini yaptırmamak için direndikleri” iddialarıyla 4 avukat hakkında 9’ar yıla kadar, Muhittin Köylüoğlu hakkında ise aynı suçlamaların yanı sıra “kamu görevlisine hakaret ettiği” iddiasıyla toplam 17 yıla kadar hapis cezası talep edilmişti.

12 Şubat 2015’te, İHD Diyarbakır şubemize başvuran Sinan Erdoğan, şu beyanlarda bulundu: “7 Ekim’de 23.00 sıralarında emniyettin önünden geçerken gözaltına alındım. Bize sokağa çıkma yasağından haberimiz olup olmadığını sordular. Bende hayır dedim ve arkasından darp edilip emniyettin bahçesinde 5 saat kadar beklettiler. Sonra beni alıp doktora götürdüler. Oradan rapor aldım ve TEM’e götürdüler. Ama hiçbir şekilde ifadem alınmadı. Sonra Bağlar emniyet müdürlüğüne götürdüler ve idari para cezası (100) kestiler. Sonra serbest bıraktılar. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum.”

13 Şubat 2015’te Erzurum’un Karaçoban İlçesi’ndeki Kobanê eylemlerinin ardından haklarında “kamu malına zarar verdikleri”, “yasadışı örgüt üyesi oldukları ve propagandası yaptıkları” suçlamalarından dava açılan 5’i tutuklu 18 kişinin yargılanmasına başlandı. Hınıs Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada sanıkların kimlik tespitini yapan ve savunmalarını alan mahkeme heyeti, tutuklu sanıklardan S.D.’nin (17) tahliye edilmesine karar vererek duruşmayı 9 Nisan 2015’e erteledi.

16 Şubat 2015’te ÖDP Parti Meclisi üyesi Onur Kılıç’ın “cumhurbaşkanına hakaret ettiği” iddiasıyla tutuklanmasını protesto etmek için Kocaeli’nin Gebze İlçesi’nde düzenlenen eylemde “hırsız, katil Erdoğan” şeklinde sloganı attıkları ve bu ifadeyi twitter’daki kişisel adreslerinden yazdıkları iddiasıyla gözaltına alınan 2 kişiden Arif Buğra Aydoğan da aynı suçlama kapsamında tutuklandı.

17 Şubat 2015’te Van’ın Muradiye İlçesi’ndeki Kobanê eylemlerinin ardından haklarında “yasadışı örgüt üyesi oldukları” suçlamasıyla tutuklu 8 kişinin yargılanmasına başlandı. Erciş Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada sanıkların telekonferans yoluyla savunmalarını alan mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların tahliye edilmesine karar vererek duruşmayı erteledi.

17 Şubat 2015’te Artvin’in Hopa İlçesi’nde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın seçim çalışmaları kapsamında 31 Mayıs 2011’de düzenlemek istediği mitingi protesto edenler hakkında açılan davaya devam edildi. “Kamu malına zarar vermek” ve “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası’na muhalefet etmekle” suçlanan 60 sanığın yargılandığı davanın Hopa 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmasına bakan hâkimin izinli olması nedeniyle duruşma 5 Mayıs 2015’e ertelendi.

19 Şubat 2015’te Manisa’nın Soma İlçesi’nde 301 madencinin hayatını kaybettiği maden katliamının ardından İzmir’de düzenlenen eylemlere katıldığı gerekçesiyle hakkında “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası’na muhalefet ettiği” iddiasıyla 3 yıla kadar hapis cezası talebiyle dava açılan A.K.’nin (13) yargılanmasına devam edildi.  “Suça sürüklenen çocuk” sıfatıyla yargılanan A.K.’nin İzmir 3. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmasında kararını açıklayan hâkim, çocuğun beraat ettiğini duyurdu.

19 Şubat 2015’te Van’ın Muradiye İlçesi’ndeki Kobanê eylemlerinin ardından haklarında “yasadışı örgüt üyesi oldukları” suçlamasıyla tutuklu 5 kişinin yargılanmasına başlandı. Erciş Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada sanıkların telekonferans yoluyla savunmalarını alan mahkeme heyeti, tutuklu sanıklardan Ramazan Acar, Yalçın Atlı ve Yavuz Gezer’in tahliye edilmesine karar vererek duruşmayı 31 Mart 2015’e erteledi.

20 Şubat 2015’te, 2012 yılında cezaevlerinde PKK davalarından tutulan tutuklu ve hükümlülerin başlattıkları açlık grevi eylemine destek amacıyla düzenlenen eyleme katıldığı gerekçesiyle hakkında açılan davada ”2911 saylı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası’na muhalefet ettiği” ve “polise direndiği” suçlamalarından verilen 3 yıllık hapis cezası kararının Yargıtay 9. Ceza Dairesi tarafından onanması üzerine avukat Sinan Can tutuklandı.

22 Şubat 2015’te Roboski Katliamı’nın ardından Diyarbakır’da 31 Aralık 2011’de düzenlenen yürüyüş nedeniyle hakkında açılan davada “yasadışı örgüt üyesi olmamakla birlikte yasadışı örgüt adına suç işlediği” iddiasıyla verilen 3 yıl 1 ay 15 günlük hapis cezası onanan Özgür Gündem Gazetesi yazarı Özgür Amed tutuklama işlemini gerçekleştirmek üzere gözaltına alındı.

22 Şubat 2015’te, KESK’e bağlı Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Muş Şube Başkanı İdris Gürkan hakkında Roboski katliamı anmasına katıldığı gerekçesiyle 10 ay hapis cezası istemi ile açılan davada Kürtçe ifade verdiği gerekçesiyle bu kez de idari soruşturma açıldı. Mahkeme, Gürkan hakkında memurluk şartlarını taşımadığını belirttiği yazıyı valiliğe göndererek, valilikten Gürkan hakkında idari soruşturma talep etti. Ardından valilik muhakkik (soruşturmacı) görevlendirip Gürkan’ı görevden alma ile ilgili soruşturma başlattı.

24 Şubat 2015’te Mersin’de 26 Eylül 2014’te düzenlenen bir gösteriye katıldıkları gerekçesiyle hepsi de 15 yaşında olan 4 çocuk hakkında dava açıldığı öğrenildi. Savcının çocuklar hakkında “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası’na muhalefet ettikleri”, “kamu malına zarar verdikleri”, “yasadışı örgüt üyesi oldukları, propagandasını yaptıkları” ve “devletin birliğini bozmaya çalıştıkları” suçlamalarından ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep ettiği iddianameyi kabul eden Mersin 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılamaya önümüzdeki günlerde başlanacak.

23 Şubat 2015’te Aydın’da 1 Mayıs 2013’te kutlanan İşçi Bayramı’nda atılan sloganlarla “yasadışı örgüt propagandası yaptıkları” iddiasıyla haklarında dava açılan Adnan Menderes Üniversitesi öğrencisi 22 kişinin yargılanmasına devam edildi. Aydın 3. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya sanıkların katılmaması üzerine mahkeme heyeti, ifadeleri alınamayan 4 sanık hakkında yakalama kararı çıkararak duruşmayı erteledi.

Kobanê eylemleri sırasında İzmir’in Bornava İlçesi’nde 7 Ekim 2014’te linç edilerek öldürülen Ekrem Kaçaroğlu’nun cenaze töreninde slogan attıkları Leyla Akcan, Emine Mamu ve Z. Tuğce Ercan hakkında “yasadışı örgüt propagandası yaptıkları” iddiasıyla dava açıldığı 26 Şubat 2015’te öğrenildi. Hazırlanan iddianameyi kabul eden İzmir 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 3 kadının Terörle Mücadele Yasası’nın (TMY) 7/2. maddesi uyarınca yargılanmasına 7 Mayıs 2015’te başlanacak.

2 Mart 2015’te Şırnak’ın Cizre İlçesi’nde 15 Şubat 2005’te düzenlenen protestoya katıldıkları gerekçesiyle 9 kişi hakkında “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası’na muhalefet ettikleri” suçlamasıyla verilen 18’er aylık hapis cezasında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Türkiye’yi mahkûm etmişti. 18 Haziran 2013’te verilen her sanık için 7 bin Euro tazminat ödenmesi kararının ardından yapılan yeninden yargılama başvurusunu kabul eden Cizre 1. Asliye Ceza Mahkemesi sanıkların beraat ettiğini açıkladı.

3 Mart 2015’te IŞİD’in Kobanê’ye yönelik saldırılarını protesto etmek amacıyla Mersin’in Tarsus İlçesi’nde 8 Ekim 2014’te düzenlenen eyleme katılanlara polisin müdahalesinin ardından biri tutuklu 6 kişi hakkında dava açıldığı öğrenildi. “Yasadışı örgüt üyesi oldukları” “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası’na muhalefet ettikleri”, “kamu malına zarar verdikleri”, “polise direndikleri” ve “yasadışı örgüt propagandası yaptıkları” iddiasıyla haklarında 79’ar yıla kadar hapis cezası istenen Muhammet Şirvan Kaya, Hüseyin Saray, Serdal Beyazıt, Vedat Çiçekçi ve Soner Yıldırım’la ilgili iddianameyi kabul eden Tarsus 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılamaya önümüzdeki günlerde başlanacak.

5 Mart 2015’te Erzurum’un Tekman İlçesi’nde 2012 yılında düzenlenen Newroz kutlamasında attığı sloganlar nedeniyle hakkında açılan davada “yasadışı örgüt propagandası yaptığı”, “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası’na muhalefet ettiği” ve “kamu malına zarar verdiği” suçlamalarından 3 yıl 45 gün hapis cezası alan Şener Karaca, cezasının onanması nedeniyle tutuklandı.

6 Mart 2015’te Diyarbakır E Tipi Cezaevi’nde tutulan 29 çocuk hakkında, 15 Aralık 2009’da çıkan kavganın ardından bazı çocukların hücreye atılmasını protesto ettikleri gerekçesi ve “kamu malına zarar verdikleri”, “ayaklanma çıkardıkları” suçlamalarıyla açılan davanın sonuçlandığı öğrenildi. Diyarbakır 2.Çocuk Mahkemesi’ndeki karar duruşmasında, 25 çocuğa söz konusu suçlamalardan toplam 148 bin 500 TL para cezası, 4 çocuğa da yine aynı suçlamalardan 3’er yıl 4’er ay hapis cezası verildi.

18 Mart 2015’te İzmir’de 13 Mart 2014’te Konak Meydanı’nda toplanarak Berkin Elvan’ı anan 2 kişi hakkında dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret ettikleri iddiasıyla açılan davaya devam edildi. İzmir 27. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada “kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret etmek” suçunu düzenleyen TCK’nin 125. maddesi uyarınca yargılanan sanıkların avukatlarının taleplerini dinleyen hâkim duruşmayı kararını açıklamak üzere erteledi.

19 Mart 2015’te Diyarbakır’ın Lice İlçesi’ndeki kalekol yapımlarına karşı Erzurum’da 9 Haziran 2014’te düzenlenen eyleme katıldıkları gerekçesiyle haklarında dava açılan 2’si 8 kişinin yargılanmasına başlandı. “Yasadışı örgüt üyesi olmakla” suçlanan sanıkların savunmasını alan Erzurum 1. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, tutuklu sanıklar Sedat Yıldız ile İmdat Candan’ın tahliye edilmesine karar vererek duruşmayı 9 Haziran 2015’e erteledi.

24 Mart 2015’te İstanbul’da 1 Mayıs 2014’teki İşçi Bayramı kutlamalarına polis saldırısının ardından çeşitli sendika veya meslek örgütü yöneticisi 5 kişi hakkında açılan dava sonuçlandı. Çağlayan (İstanbul) 28. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası’na muhalefet etmekle” suçlanan sendika yöneticileriyle ilgili savcının esas hakkındaki mütalaasını alan hâkim, sanıklar DİSK Genel Başkanı Kani Beko, DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu, KESK Eş Genel Başkanı Lami Özgen, TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı ve dönemin TTB Merkez Konseyi Başkanı Özdemir Aktan’ın beraat ettiğini açıkladı.

25 Mart 2015’te Polisin attığı gaz bombası sonucu yaşamını yitiren Berkin Elvan için 11 Mart 2014’te Antalya’da eylem yapan 10 kişi hakkında “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası’na muhalefet ettikleri” ve “polise direndikleri” iddialarıyla açılan davaya başlandı. Antalya 15. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada, sanıklar Merve Kutlay, Mahir Şen, Ertuğrul Sağlam, Doğuşcan Leylek, Nevzat Onur Bardakçı, Güven Özdolambay, Yücel Marim, Can Ali Kaynak, Hilal Topçu ve Elif Gülşen’in kimlik tespitlerini yaparak ifadelerini alan hâkim duruşmayı erteledi.

25 Mart 2015’te Yolsuzluk ve rüşvet iddialarına yönelik başlatılan gözaltı operasyonlarının ardından iddiaları protesto etmek amacıyla Ankara’da 27 Aralık 2013’te toplanarak Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AKP) il binasına yürümek isteyen 15 kişi hakkında açılan dava sonuçlandı. Ankara 25. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası’na muhalefet etmekle” suçlanan sanıkların son savunmasını alan hâkim, sanıkların beraat ettiğini açıkladı.

27 Mart 2015’te Erzurum’un Tekman İlçesi’nde 2012 yılında düzenlenen Newroz kutlamasında attığı sloganlar nedeniyle hakkında açılan davada “yasadışı örgüt propagandası yaptığı”, “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası’na muhalefet ettiği” ve “kamu malına zarar verdiği” suçlamalarından 3 yıl 45 gün hapis cezası alan Belediye Meclisi üyesi Selam Sarıkan, cezasının onanması nedeniyle Yalova’da tutuklandı.

31 Mart 2015’te Van’ın Muradiye İlçesi’ndeki Kobanê eylemlerinin ardından haklarında “yasadışı örgüt üyesi oldukları” suçlamasıyla 2’si tutuklu 30 kişinin yargılanmasına devam edildi. Erciş Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada sanıkların savunmalarını alan mahkeme heyeti, tutuklu sanıklar Kutbettin Demir ve Şeref Güler’in tahliye edilmesine karar vererek duruşmayı erteledi.

31 Mart 2015’te Ege Üniversitesi’nde (İzmir) 6 Kasım 2012’de Yükseköğretim Kurumu’nun (YÖK) kuruluş yıldönümünü protesto etmek için yürüyüş yapan öğrencilere polis ekiplerinin biber gazı ve basınçlı suyla müdahale etmesi sonucu gözaltına alınan 58 öğrenciden 50’si hakkında “polise direndikleri” ve “kamu malına zarar verdikleri” suçlamalarıyla açılan dava sonuçlandı. İzmir 7. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada sanıkların son savunmalarını alan hâkim, 49 kişinin beraat ettiğini açıkladı. Bir kişinin dosyası ise ifadesi alınamadığı için ayrıldı.

31 Mart 2015’te Iğdır’da 22 Eylül 2014’te eylem sırasında bir okula molotofkokteyli attıkları iddia edilen tutuklu 7 kişinin yargılanmasına devam edildi. Iğdır Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada sanıkların telekonferans yoluyla ifadelerini alan mahkeme heyeti, Yavuz Çakmak, Serkan Çakmak, Mizgin Sevinç’e “yasadışı örgüt üyesi oldukları” suçlamasıyla 6’şar yıl 3’er ay hapis cezası; İlyas Soysal’a ise aynı suçlamayla birlikte “kamu malına zarar verdiği” iddiasıyla da toplam 7 yıl 9 ay hapis cezası verdi. Diğer sanıklar Hasan Koçuk, Volkan Demir ve Savaş Özcan ise beraat ettirildi.

2 Nisan 2015’te Kobanê eylemlerine katılanlara yönelik düzenlenen operasyonların ardından Muş’un Malazgirt İlçesi’nde haklarında dava açılan 35’i tutuklu 46 kişinin yargılanmasına devam edildi. “Yasadışı örgüt propagandası yapmak”, “ kamu malına zarar vermek” ve “polise direnmekle” suçlanan 46 kişinin Patnos Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmasında sanıkların suçlamalara dair savunmalarını alan mahkeme heyeti, tutuklu 5 sanığın tahliye edilmesine karar vererek duruşmayı erteledi.

9 Nisan 2015’te Erzurum’un Karaçoban İlçesi’ndeki Kobanê eylemlerinin ardından haklarında “kamu malına zarar verdikleri”, “yasadışı örgüt üyesi oldukları ve propagandası yaptıkları” suçlamalarından dava açılan 4’ü tutuklu 18 kişinin yargılanmasına devam edildi. Hınıs Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada sanıkların savunmalarını alan mahkeme heyeti, tutuklu sanıklar Selim Sarı, Zülküf Tuz, Murat Aybil ve Ferhat Erhan’ın tahliye edilmesine karar vererek duruşmayı 18 Haziran 2015’e erteledi.

10 Nisan 2015’te Kobanê’ye destek vermek amacıyla İstanbul’da 7-8 Ekim 2014 tarihlerindeki eylemlere katıldıkları gerekçesiyle 23 kişi hakkında 10 ayrı suçlamayla dava açıldığı öğrenildi. Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin iddianameyi kabul etmesinin ardından yargılamaya 25 Haziran 2015’te başlanacağı bildirildi. İddianameyi hazırlayan savcı, sanıkların twitter üzerinden yapılan çağrılara uyduğunu iddia ederken bu suçlamaya delil olarak da polis tutanaklarını gösterdi.

10 Nisan 2015’te Erzurum’un Hınıs İlçesi’ndeki Kobanê eylemlerinin ardından haklarında “yasadışı örgüt üyesi oldukları ve propagandası yaptıkları” suçlamalarından dava açılan 12’si tutuklu 14 kişinin yargılanmasına devam edildi. Hınıs Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada sanıkların telekonferansla savunmalarını alan mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların tahliye talebini reddederek duruşmayı 8 Haziran 2015’e erteledi.

13 Nisan 2015’te Tunceli’nin Pertek İlçesi’nde eski belediyesi başkanı Kenan Çetin’in arasında bulunduğu 5 kişi hakkında, 2012 yılında çıkan çatışmada ölen PKK militanı Cihan Tarkan için düzenlenen cenaze törenine katılarak “yasadışı örgüt propagandası yaptıkları” iddiasıyla dava açıldığı öğrenildi. 5 kişi hakkında hazırlanan iddianameyi kabul eden Tunceli Ağır Ceza Mahkemesi’nde Terörle Mücadele Yasası’nın (TMY) 7/2. maddesi uyarınca yapılacak olan yargılamaya önümüzdeki günlerde başlanacağı bildirildi.

14 Nisan 2015’te IŞİD’in Kobanê’ye yönelik saldırılarını protesto etmek amacıyla Adana’da 14 Ekim 2014’te Çukurova Üniversitesi’nde eylem düzenleyen öğrencilere polisin müdahalesinin ardından 23 öğrenci hakkında açılan davaya başlandı. Adana 14. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası’na muhalefet ettikleri”, “kamu malına zarar verdikleri” ve “yasadışı örgüt propagandası yaptıkları” iddiasıyla haklarında 17’şer yıla kadar hapis cezası istenen 23 öğrenciden duruşmaya katılanların ifadesini alan hâkim, ifade alma işleminin tamamlanması için duruşmayı 6 Ekim 2015’e erteledi.

14 Nisan 2015’te Hatay’da 10 Eylül 2013’te protesto gösterileri sırasında faili meçhul şekilde çatıdan düşerek yaşamını yitiren Ahmet Atakan’ın ölümünü 11 Eylül 2013’te Eskişehir’de protesto eden 110 kişi hakkında açılan davaya başlandı. Eskişehir 3. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası’na muhalefet etmekle” suçlanan sanıkların ifadelerini almaya başlayan hâkim, bu işleme devam etmek üzere duruşmayı erteledi.

16 Nisan 2015’te İstanbul’da 1 Mayıs 2013’te, İşçi Bayramı dolayısıyla Taksim Meydanı’nda kutlama yapmak isteyenlere polisin saldırmasının ardından 33 kişi hakkında açılan dava sonuçlandı. “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası’na muhalefet ettikleri” ve “kamu görevlisine direndikleri” suçlamalarından yargılanan 33 kişinin İstanbul 20. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen karar duruşmasında hâkim, “Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Anayasamızın 90. maddesi göz önüne alındığında sanıklara atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığı kanaatiyle ayrı ayrı beraatlerine” karar verdiğini açıkladı.

22 Nisan 2015’te Bursa’da 1 Eylül 2013’te, Barış Günü dolayısıyla düzenlenen mitinge katılarak halay çeken 16 kişi hakkında “yasadışı örgüt propagandası yaptıkları” suçlamasıyla açılan davanın sonuçlandığı öğrenildi. Bursa 6. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki karar duruşmasında sanıkların iddialara karşı son savunmalarını alan mahkeme heyeti, Terörle Mücadele Yasası uyarınca 14 kişiye 10’ar ay; 2 kişiye de 1’er yıl hapis cezası verdi.

28 Nisan 2015’te, Gezi Parkı eylemleri sırasında Okmeydanı’nda polisin attığı gaz fişeğinin başına isabet etmesi sonucu ağır yaralanan ve tedavi gördüğü hastanede 11 Mart 2014 tarihinde yaşamını yitiren Berkin Elvan’ı (15) anmak amacıyla İzmir Konak Meydanı’nda gerçekleştirilen etkinliğe katılan DİSK ve KESK yöneticilerine “Cumhurbaşkanı’na hakaret” suçlamasıyla dava açıldığı öğrenildi. 13 Mart 2014’te gerçekleştirilen etkinliğe katılan DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, KESK İzmir Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Abdullah Tunalı, Genel-İş Sendikası 3 No’lu Şube Yöneticisi Ali Rıza Duran hakkında “kamu görevlilerine hakaret” suçlamasıyla 3 yıla kadar hapis istemiyle açılan davanın ilk duruşması 30 Nisan’da 39. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülecek.

28 Nisan 2015’te, HDP Manisa İl Kadın Koordinasyonu tarafından, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla kentte düzenlenen miting dolayısıyla 7’si kadın 10 kişi hakkında Manisa Cumhuriyet Savcılığı tarafından “Belirlenen alan dışında” kutlama gerçekleştirildiği suçlamasıyla soruşturma başlatıldı. Manisa Şehzadeler ilçesinin Pazar yerinde gerçekleştirilen miting dolayısıyla Tertip Komitesi’nde yer alan 7 kadının yanı sıra mitingi izleyen 3 erkeğe de aynı suçlamadan soruşturma açılması dikkat çekti.

27 Nisan 2015’te Ankara Üniversitesi’nin Cebeci Kampüsü’nde 9 Ekim 2014’te Kobanê’ye destek amacıyla yapılan ve polisin müdahale ettiği eylemin ardından başlatılan soruşturma sonunda 23 kişi hakkında dava açıldığı öğrenildi. 18’i öğrenci, 5’i akademisyen 23 kişi hakkında “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası’na muhalefet ettikleri” suçlamasıyla açılan davaya 12 Ekim 2015’te Ankara 35. Asliye Ceza Mahkemesi’nde başlanacağı bildirildi.

30 Nisan 2015’te Erzurum’un Karayazı İlçesi’nde 6-8 Ekim 2014’teki Kobanê eylemlerine katıldıkları gerekçesiyle tutuklanan 11 kişinin yargılanmasına başlandı. Erzurum 4. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada “yasadışı örgüt üyesi oldukları” ve “kamu malına zarar verdikleri” iddialarıyla yargılanan sanıkların savunmalarını alan mahkeme heyeti, tutuklu 8 sanığın tahliye edilmesine karar vererek duruşmayı 1 Temmuz 2015’e erteledi.

5 Mayıs 2015’te Antalya’da Antalya Sanatçılar Derneği’nin (ANSAN) kullandığı sanat galerisinin kapatılmasına karşı 3 Aralık 2014’te yapılan eylemin ardından başlatılan soruşturma kapsamında Oğuz Çekici, Onur Karadağ, Erdem Kara ve Kutay Meriç hakkında dava açıldığı öğrenildi. “Görevli polise direndikleri ve hakaret ettikleri” iddia edilen 4 kişi için hazırlanan iddianameyi kabul eden Antalya 24. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılamaya 30 Haziran 2015’te başlanacak.

5 Mayıs 2015’te İstanbul’da 28 Temmuz 2013’te, Hicrî Takvim’e göre Ramazan Ayı olması dolayısıyla Taksim Meydanı’nda kurulmak istenen “Yeryüzü İftarı”na polisin saldırmasının ardından 3 kişi hakkında “polise mukavemet ettikleri” iddiasıyla açılan dava sonuçlandı. İstanbul 18. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada sanıkları Halkların Demokratik Kongresi (HDK) üyesi Haluk Ağabeyoğlu ile Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) üyeleri Demircan Tetik ve Dilan Mehmetoğlu’nun son savunmalarını alan hâkim, sanıklar hakkında yeterli delil bulunmadığını belirterek beraat kararı verdiğini açıkladı.

17 Mayıs 2015’te, Erzurum Tekman’da gözaltına alınan Abdurrahman Sever, 2012 yılında Newroz kutlamasına katıldığı gerekçesiyle hakkında, “Örgüt propagandası yapmak” ve “Yasadışı gösteriye katılmak” ve “Kamu malına zarar vermek” iddiasıyla açılan davada verilen 3 yıl 45 gün hapis cezasının, Yargıtay tarafından onaylanması sonucunda tutuklandı. Sivil polislerce gözaltına alınan Sever, adliye işlemlerinin ardından tutuklanarak, Erzurum E Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.

18 Mayıs 2015’te Berkin Elvan’ın polisin kullandığı gaz bombası sonucu ölümü nedeniyle 12 Mart 2014’te Eskişehir’de düzenlenen eylemem katılan 58 kişi hakkında dava açıldı. “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası’na muhalefet etmekle” ve “kamu malına zarar vermekle” suçlanan 58 kişinin yargılanmasına Eskişehir 6. Asliye Ceza Mahkemesi’nde önümüzdeki günlerde başlanacak.

19 Mayıs 2015’te, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, başkentteki 4 izinsiz gösteriyle ilgili soruşturma kapsamında 154 kişi hakkında, “Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet” ettikleri iddiasıyla dört dava açtığı öğrenildi.

20 Mayıs 2015’te Karaman’ın Ermenek İlçesi’nde 18 işçinin ölümüne neden olan kömür madeni kazasını protesto etmek için Ankara’da 29 Ekim 2014’te Olgunlar Sokak’ta eylem yapan grupta yer alan 25 kişi hakkında “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası’na muhalefet ettikleri” ve “polise direndikleri” suçlamalarıyla dava açıldığı öğrenildi. Hazırlanan iddianameyi kabul eden Ankara 32. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılamaya önümüzdeki günlerde başlanacağı bildirildi.

21 Mayıs 2015’te Yolsuzluk ve rüşvet iddialarını protesto etmek için 1 Mart 2014’te Ankara’da Kuğulu Park’ta toplanarak eylem yapan Ankara Direnişçileri adlı grupta yer alan 38 kişi hakkında “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası’na muhalefet ettikleri” ve “kamu malına zarar verdikleri” iddiasıyla dava açıldığı öğrenildi. 38 kişinin yargılanmasına önümüzdeki günlerde Ankara 4. Asliye Ceza Mahkemesi’nde başlanacağı bildirildi.

29 Mayıs 2015’te, Muş’un Malazgirt ilçesinde 6-8 Ekim tarihleri arasında gerçekleşen Kobanê’ye destek eylemlerinde tutuklanıp Muş E Tipi Kapalı Cezaevine konulan 28 yurttaş tahliye edildi. Patnos Ağır Ceza Mahkemesi’nce haklarında, “Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek”, “Kamu malına zarar vermek” suçlamaları ile dava açılan yurttaşlar 2’inci duruşmada serbest bırakıldı.

1 Haziran 2015’te Manisa’nın Soma İlçesi’nde resmi kayıtlara göre 301 madencinin yaşamını yitirdiği maden katliamından sağ kurtulan 9 madenci hakkında olaydan 4 gün sonra kaybettikleri yakınlarının cenazelerini alamadıkları için Beşyol Kavşağı’nda yol kapatarak eylem yaptıkları için dava açıldığı  öğrenildi. “Mala kasten zarar vermek” ve “2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet etmek” suçlamalarıyla hazırlanan iddianameyi kabul eden Soma 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde 9 madencinin 6’şar yıla kadar hapis cezası talebiyle yargılanmasına önümüzdeki günlerde başlanacak.

4 Haziran 2015’te Rojava’da IŞİD’e karşı mücadele ederken 24 Şubat 2015’te yaşamını yitiren Emre Aslan için Hatay’da Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) tarafından düzenlenen anma etkinliğine katılan 10 kişi hakkında dava açıldığı öğrenildi. “Yasadışı örgüt propagandası yapmakla” suçlanan 10 kişinin yargılanmasına önümüzdeki günlerde iddianameyi kabul eden ilgili asliye ceza mahkemesinde başlanacak.

5 Haziran 2015’te Berkin Elvan’ın polisin kullandığı gaz bombası sonucu ölümü nedeniyle 12 Mart 2014’te Eskişehir’de düzenlenen eyleme katılan 75 kişi hakkında dava açıldığı öğrenildi. “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası’na muhalefet etmekle”, “polise direnmekle” ve “kamu malına zarar vermekle” suçlanan 75 kişinin yargılanmasına ilgili Eskişehir asliye ceza mahkemesinde önümüzdeki günlerde başlanacak.

5 Haziran 2015’te İzmir’de 13 Mart 2014’te Berkin Elvan’ın ölümü nedeniyle düzenlenen gösteriye katıldıktan sonra haklarında “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası’na muhalefet ettikleri” iddiasıyla dava açılan 24 kişinin yargılanmasına başlandı. İzmir 11. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya katılan sanıkların savunmalarını alan hâkim, ifade alma işleminin tamamlanması amacıyla duruşmayı erteledi.

5 Haziran 2015’te İstanbul’da 1 Mayıs 2015’teki İşçi Bayramı eylemlerinde valilik tarafından girişi yasaklanan Taksim Meydanı’na koşarak giren Komünist Parti üyesi 34 kişi hakkında dava açıldığı öğrenildi. 8 polisin müşteki olarak yer aldığı iddianamede 34 kişi “polise direnmek” ve “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası’na muhalefet etmekle” suçlandı. 34 kişinin yargılanmasına 24 Aralık 2015’te Çağlayan 24. Asliye Ceza Mahkemesi’nde başlanacak.

9 Haziran 2015’te İstanbul’da 1 Mayıs 2015’teki İşçi Bayramı eylemlerinde Şişli ve Beşiktaş ilçelerinde toplanarak polise direnmekle suçlanan 49 kişi hakkında iki ayrı dava açıldığı öğrenildi. Polislerin müşteki olarak yer aldığı iddianamelerden ilkinde 39 kişi, ikincisinde ise 10 kişi “polise direnmek”, “Terörle Mücadele Yasası’na muhalefet etmek” ve “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası’na muhalefet etmekle” suçlandı. İlk iddianamede yer alan 39 kişinin yargılanmasına Çağlayan 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde, diğer 10 kişinin yargılanmasına ise Çağlayan 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde önümüzdeki günlerde başlanacak.

10 Haziran 2015’te İstanbul’un Bakırköy İlçesi’nde 12 Nisan 2015’te yapılması planlanan fakat İstanbul Valiliği tarafından iptal edilen Grup Yorum konserine yapılan katılım çağrısı sonrası gelmek isteyenlere polis ekiplerinin boyalı mermi ve basınçlı suyla müdahalesi sonrasında gözaltına alınanlardan 47’si hakkında dava açıldığı öğrenildi. Savcının “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası’na muhalefet etmekle” suçladığı 47 kişi hakkında hazırlanan iddianameyi kabul eden ilgili asliye ceza mahkemesinde yargılamaya önümüzdeki günlerde başlanacak.

11 Haziran 2015’te Maraş Katliamı’nın yıldönümü nedeniyle Erzincan’da 26 Aralık 2014’te yapılmak istenen basın açıklamasına aşırı sağcı grupların saldırısı sonucu çıkan olaylarda yer aldıkları iddiasıyla haklarında dava açılan Erzincan Üniversitesi öğrencisi 9’u tutuklu 16 kişinin “yasadışı örgüt üyesi oldukları” suçlamasından yargılanmasına devam edildi. Erzincan Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada tutuklu sanıkların kimlik tespitlerini yaparak ifadelerini alan mahkeme heyeti, tutuklu 9 kişinin tahliye edilmesine karar vererek duruşmayı 29 Eylül 2015’e erteledi.

14 Haziran 2015’te Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan‘ın 1 Mart 2014’te Denizli’yi ziyaretinde, kendisini protesto eden 23 kişi hakkında “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet ettikleri” ve “kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret ettikleri” suçlamasıyla açılan davanın sonuçlandığı öğrenildi. Denizli 5. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki karar duruşmasında delil ve ifadeleri değerlendiren hâkim, sanıkların üzerlerine atılı suçların yasal unsurunun oluşmaması nedeniyle beraat ettiklerini açıkladı.

15 Haziran 2015’te Anadolu Üniversitesi’nde 28 Şubat 2015’te düzenlenen bir sempozyuma gelen Eskişehir Valisi Güngör Azim Tuna’yı protesto etmek için basın açıklaması yapan 16 öğrenci hakkında dava açıldığı öğrenildi. “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası’na muhalefet etmek” ve “polise direnmekle” suçlanan 16 kişinin Eskişehir 10. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılanmasına önümüzdeki günlerde başlanacak.

18 Haziran 2015’te İzmir’de düzenlenen Kobanê’ye destek eylemlerini organize ettikleri gerekçesiyle arasında HDP İl Eş Başkanı Cavit Uğur’un da bulunduğu 14 kişi hakkında “yasadışı örgüt üyesi olmamakla beraber yasadışı örgüt adına suç işledikleri” iddiasıyla açılan davaya devam edildi. Olay gecesi Ege Üniversitesi önünde çekilen ve emniyet müdürlüğünün mahkemeye gönderdiği görüntüler bilirkişi incelemesi yapılmasına karar veren mahkeme heyeti duruşmayı 20 Ekim 2015’e erteledi.

18 Haziran 2015’te Erzurum’un Hınıs İlçesi’ndeki Kobanê eylemlerinin ardından haklarında “yasadışı örgüt üyesi oldukları ve propagandası yaptıkları” suçlamalarından dava açılan 12’si tutuklu 14 kişinin yargılanmasına devam edildi. Hınıs Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada kararını açıklayan mahkeme heyeti, tutuklu sanıklar Adem Bozdağ, Tanju Sarı ve Melik Güzelbaba’ya 20’şer yıl hapis cezası verdi. 7’şer yıl 6’şar ay hapis cezası verilen tutuklu 9 sanığın ise tahliye edilmesine karar verildi. Tutuksuz bir sanığın beraat ettiği davada diğer tutuksuz sanık Dicle Haber Ajansı Muhabiri Mensur Küçükkarga’ya ise 6 ay hapis cezası verildi.

21 Haziran 2015’te Diyarbakır’da 12 Ekim 2014’’te IŞİD’in Kobanê’ye yönelik saldırılarını protesto etmek için Demokratik Özgür Kadın Hareketi (DÖKH) düzenlenen eyleme katılan 26 kişi hakkında dava açıldığı öğrenildi. Yargılamaya “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası’na muhalefet etmek”, “konut dokunulmazlığını ihlal etmek” ve “kamu malına zarar vermekle” suçlanan 26 kişiyle ilgili iddianameyi kabul eden Diyarbakır 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nde önümüzdeki günlerde başlanacak.

23 Haziran 2015’te Eskişehir’de 2013 yılında 12 Eylül askeri darbesini protesto eden 35 kişi hakkında “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası’na muhalefet ettikleri” iddiasıyla açılan davaya devam edildi. Eskişehir 7. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada sanıkların savunmalarını yapmalarının ardından hâkim, dosyadaki eksikliklerin giderilmesi amacıyla duruşmayı 5 Ekim 2015’e erteledi.

23 Haziran 2015’te Berkin Elvan’ın polisin kullandığı gaz bombasıyla öldürülüşünün birinci yıldönümünde İstanbul’da Gezi Parkı’nın merdivenlerinde eylem yapan Liseli Anarşist Faaliyet üyesi 4 çocuk hakkında açılan davaya başlandı. Çağlayan 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada mahkeme heyeti, “yasadışı örgüt üyesi olmak”, “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası’na muhalefet etmek” ve “kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret etmekle” suçlanan D.B., İ.E., M.Y. ve M.G.’nin delil yetersizliğinden beraat ettiğini açıkladı.

25 Haziran 2015’te Şırnak’ın Cizre İlçesi’nde 6-8 Ekim 2014’teki Kobanê’ye destek eylemlerine katıldıkları iddiasıyla haklarında dava açılan biri çocuk 3 kişinin yargılanmasına devam edildiği öğrenildi. Cizre 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada sanıkların savunmaları alan mahkeme heyeti, duruşmayı dosyadaki eksikliklerin tamamlanması amacıyla erteledi. Duruşmadaki savunmalarında sanıklardan Ahmet M., eylemler sırasında kafasına isabet eden taşla yaralanan H.M.’yi aynı zamanda davanın diğer sanığı olan dayısı Bahattin M. İle hastaneye götürürken polislerin şiddetine maruz kaldıklarını ve yaptıkları suç duyurusunun takipsizlikle sonuçlanmasına rağmen kendilerinin sanık olduğunu söyledi. Bahattin M. de, yeğenini götürdükleri sırada polisin durdurduğu araçtan zorla indirildiklerini ve polisin H.M.’nin yaralı olan kafasına ayakları ise basarak işkence yaptığını anlattı. H.M. ise savunmasında, gözaltına alınıp Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldükten sonra binanın bahçesinde bekletildikleri 30 dakika boyunca yanların gelen polisler tarafından darp edildiklerini anlattı. Gözaltına alındıktan 3 saat sonra hastaneye götürüldüklerini anlatan Bahattin M., gördüğü işkenceden dolayı kulak zarının patlamasına rağmen polislerin, doktorların kendilerini muayene etmelerini engellediğini ve bir doktorun kaşesini alarak kendi hazırladıkları raporu kaşelediğini de ileri sürdü.

28 Haziran 2015’te İstanbul’da 1 Mayıs 2015’teki İşçi Bayramı eylemlerinde sırt çantalarından şüphelenilerek gözaltına alınan ve haklarında dava açılan lise öğrencisi 7 çocuğun yargılanmasına başlandığı öğrenildi. 7 çocuğun “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası’na muhalefet etmekle” suçlandığı davanın ilk duruşması Çağlayan 43. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmada savunmaların ardından hâkim, çocukların çantasında bulunan ve delil olarak gösterilen baret ve deniz gözlüğü gibi piyasada her yerde satılabilen, taşınması bulundurulması suç teşkil etmeyen materyallerin bir kısım sanıklarda olay günü ele geçmesi tek başına sanıkların atılı suçu işlediklerine dair delil teşkil etmediğini belirterek çocukların beraat ettiğini açıkladı.

29 Haziran 2015’te İstanbul’un Maltepe İlçesi’nde uyuşturucu madde satıcıları tarafından öldürülen Hasan Ferit Gedik’in davasını takip etmek için gittikleri adliye önünde slogan attıkları için polis müdahalesiyle gözaltına alınan 15 kişi hakkında dava açıldığı öğrenildi. Anadolu Adliyesi’nde 6 Nisan 2015’teki duruşma öncesinde çıkan olaylar nedeniyle 15 kişinin “yasadışı örgüt propagandası yapmak” ve “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası’na muhalefet etmekle” suçlandığı ve yargılamaya Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde önümüzdeki günlerde başlanacağı bildirildi.

7 Temmuz 2015’te, İzmir’de yaklaşık iki yıl önce ODTÜ’deki ağaç kesimini ve Ankara Tuzluçayır Mahallesi’ndeki cami-cemevi projesini protesto etmek amacıyla düzenlenen eyleme katıldıkları gerekçesiyle aralarında haber takibi yapan Evrensel Gazetesi Muhabiri Metehan Ud’un da bulunduğu 38 kişi hakkında “Kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşleri düzenleme ve yönetme” ve “Memura Görevini Yaptırmamak İçin direnme” suçlarından dava açıldı. Olaya ilişkin 38 kişi hakkında da aynı gerekçelerle dava açıldığı öğrenilirken, dava açılanlar arasında Narlıdere Alevi Bektaşi Kültürü’nü Tanıtma Derneği Başkanı Mustafa Aslan, Dönemin KESK Sözcüsü ve Eğitim Sen İzmir 4 Nolu Şube Başkanı İsmail Akyol, çok sayıda kitle örgütü temsilcisi ve üniversite öğrencileri bulunuyor.

9 Temmuz 2015’te, 5 Ocak 2015’te Polisin gaz bombası kullanımı sonucu yaşamını yitiren Berkin Elvan’ın doğum günü dolayısıyla İstanbul’da Taksim Meydanı’na gelerek pankart açan 3 kişiden Ş.C.S. (19) ve B.K. (20) hakkında açılan dava sonuçlandı. İddianameyi kabul eden ağır ceza mahkemesi heyeti, “yasadışı örgüt propagandası yapmak” ve ““2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası’na muhalefet etmek”le suçlanan 2 kişinin beraat ettiğini açıkladı.

9 Temmuz 2015’te İstanbul’un Üsküdar İlçesi’nde bulunan Validebağ Korusu’nun yanında sürdürülen inşaata tepki göstermek amacıyla 10 Kasım 2014’te yapılan eyleme polis ekiplerinin biber gazı ve plastik mermili silahlarla müdahale etmesinin ardından 15 kişi hakkında açılan davaya devam edildi. Şüpheliler “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası’na muhalefet etmekle” ve “görevli polise direnmekle” suçlandığı davanın ilgili Anadolu asliye ceza mahkemesindeki duruşmasında ifade alma işlemine devam eden hâkim eksik kalan savunmaların tamamlanması için duruşmayı 18 Eylül 2015’e erteledi.

10 Temmuz 2015’te Berkin Elvan’ın polisin gaz bombası kullanımı nedeniyle ölümünü protesto etmek için Antalya’da 11 Mart 2014’te eylem yapan grupta yer alan 10 kişi hakkında açılan davanın sonuçlandığı öğrenildi. Antalya 15. Asliye Ceza Mahkemesi’nde “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası’na muhalefet ettikleri” suçlamasıyla yargılanan 10 kişiden 4’üne 6 ay hapis cezası veren hâkim, 6 kişinin de beraat ettiğini açıkladı.

12 Temmuz 2015’te Recep Tayyip Erdoğan’ın 7 Mart 2014’te başbakanlığı döneminde Eskişehir’de düzenlediği mitingi protesto eden gruplara polisin gaz bombaları, plastik mermi ve basınçlı suyla müdahale etmesinin ardından 298 kişi hakkında dava açıldığı öğrenildi. “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası’na muhalefet ettikleri”, “kamu görevlisine hakaret ettikleri”, “kamu görevlisine direndikleri” ve “kamu malına zarar verdikleri” iddia edilen 298 kişiyle ilgili hazırlanan iddianameyi Eskişehir 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nin iade etmesinin ardından karara savcılığın yaptığı itirazın kabul edilmesi üzerine yargılamaya önümüzdeki günlerde başlanacağı öğrenildi.

13 Temmuz 2015’te Eskişehir’de “DHKP-C Soruşturması” kapsamında düzenlenen operasyonu protesto etmek için düzenlenen basın açıklamasına katılan 6 kişi hakkında “suçu ve suçluyu övdükleri” ve “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası’na muhalefet ettikleri” suçlamalarından açılan dava sonuçlandı. Eskişehir 7. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada sanıklar Hatice Yüksel, Zeynel Danacı, Süleyman Yiğiter, İbrahim Serkan Türkmen, Özge Aras ve Ferdi İşçi’nin son savunmaları alan hâkim, sanıkların beraat ettiğini açıkladı.

14 Temmuz 2015’te, Mardin’in Nusaybin ilçesinden Urfa’nın Suruç ilçesine, Kobane’ye destek vermek isteyen yurttaşları aracı ile götüren Abdulhalim Özdemir adlı yurttaş, karşılaştığı asker müdahalesi sonucu arabasının tahrip edilmesi nedeniyle suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusu bulunduğu askerler hakkında takipsizlik kararı veren Suruç Cumhuriyet Savcılığı, bu kez askerlerin ifadesi doğrultusunda başlattığı soruşturma kapsamında 9 Nisan 2015 tarihinde Özdemir hakkında “Kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşleri düzenleme, yönetme ve bunların hareketlerine katılma” gerekçesiyle iddianame hazırladı. Suruç Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianamede Özdemir için bir buçuk yıldan 5 yıla kadar hapis cezası isteniyor.

15 Temmuz 2015’te İzmir’de İşçi Bayramı dolayısıyla 1 Mayıs 2015’te düzenlenen mitingde çıkan olayların ardından başlatılan soruşturma kapsamında haklarında “yasadışı örgüt üyesi oldukları” suçlamasıyla dava açılan tutuklu 10 kişinin yargılanmasına başlandı. İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada aynı zamanda Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) üyesi veya aktivisti de olan 10 kişinin savunmasını alan mahkeme heyeti, tutuklu bulundukları süreyi dikkate alarak sanıklar Fırat Gencer, Hüseyin Kaya, Murat Demir, Hatip Azizoğlu, Halil Akan, Mahir Yalçın, Muhammet Kaya, Azad Göçer, Agit Sağlamcan ve Mihran Çelikbaş’ın tahliye edilmesine karar vererek duruşmayı erteledi.

28 Temmuz 2015’te,  Gezi direnişine destek vermek amacıyla 11 Haziran 2013 tarihinde Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi’nde “Her yer Taksim her yer direniş” sloganları atarak eylem yapmaları üzerine polis ve özel güvenlikçiler tarafından darp edilerek, adliye dışına çıkartılan aralarında ÖHD ve ÇHD’li avukatların da bulunduğu 44 avukata 2 yıl sonra dava açıldı. İstanbul Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ocak tarafından hazırlanan ve İstanbul 90. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianamede, Özgürlükçü Hukukçular Derneği (ÖHD) İstanbul Şubesi Eşbaşkanı Sinan Zincir’in de aralarında bulunduğu 44 avukat için “Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanun’a muhalefet” iddiasıyla 3 yıla kadar hapis cezası isteniyor.

28 Temmuz 2015’te Eskişehir’de, 17-25 Aralık 2013’teki Yolsuzluk ve Rüşvet Operasyonu’nda adı geçen kişileri ve yer alan iddiaları protesto etmek için 25 Şubat 2015’te yürüyüş düzenleyerek eylem yapan 67 kişi hakkında dava açıldığı öğrenildi. “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası’na muhalefet etmek”, “ kamu malına zarar vermek” ve “polise direnmekle” suçlanan 67 kişinin yargılanmasına Eskişehir 9. Asliye Ceza Mahkemesi’nde 25 Kasım 2015’te başlanacak.

18 Eylül 2015’te İstanbul’un Üsküdar İlçesi’nde bulunan Validebağ Korusu’nun yanında sürdürülen inşaata tepki göstermek amacıyla 10 Kasım 2014’te yapılan eyleme polis ekiplerinin biber gazı ve plastik mermili silahlarla müdahale etmesinin ardından 15 kişi hakkında açılan dava sonuçlandı. Anadolu 47. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası’na muhalefet etmekle” ve “görevli polise direnmekle” suçlanan 14 sanığın ifadesini alan hâkim, sanıkların beraat ettiğini açıkladı. Suruç’taki saldırıda yaşamını yitiren 33 kişiden Koray Çaoğlu hakkındaki dava ise düşürüldü.

8 Ekim 2015’te Adana’da düzenlenen barış yürüyüşüne polisin müdahalesi sonrasında gözaltına alınan 3 kişiden Halil İbrahim Biçer çıkarıldığı mahkeme tarafından “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası’na muhalefet ettiği” iddiasıyla tutuklandı.

22 Ekim 2015’te, Siirt kırsalında askeri aracın geçişi sırasında yaşanan patlamada 7 askerle ile birlikte yaşamını yitiren Er Recep Beycur için Erzurum Hava Meydan Komutanlığı’nda düzenlenen cenaze töreninde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı protesto eden Beycur’un kuzeni Ömer Bulur hakkında “örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla 16 yıl hapis istemiyle dava açıldı.

4 Kasım 2015’te Manisa’da Kadınlar Günü dolayısıyla 8 Mart 2015’te yapılan eylemde yürüyüş güzergâhı dışına çıkarak trafiği aksattıkları iddiasıyla 2’si erkek 17 kişi hakkında açılan davaya başlandı. Manisa 1. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası’na muhalefet etmekle” suçlanan sanıkların ifadesini alan hâkim, bu işlemin tamamlanması için duruşmayı erteledi.

6 Kasım 2015’te Kocaeli’nde farklı tarihlerde düzenlenen etkinliklerde atıldığı iddia edilen “Katil Erdoğan” sloganı nedeniyle aralarında 14 kişi hakkında “cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla dava açıldığı öğrenildi. TCK’nin 299. maddesi uyarınca hazırlanan iddianameyi kabul eden Kocaeli 8. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılamaya önümüzdeki günlerde başlanacak.

8 Kasım 2015’te Manisa’nın Soma İlçesi’nde 301 işçinin öldüğü maden katliamını protesto etmek için İzmir’de Konak Meydanı’nda toplanan 55 kişi hakkında Hüseyin Usman ve Can Özcan’ın adlı polisleri şikâyeti üzerine dava açıldığı öğrenildi. “Görevli polis memuruna direnmekle” suçlanan 55 kişinin yargılanmasına 13 Ocak 2016’da başlanacak.

9 Kasım 2015’te Ankara’da 100 kişinin yaşamını yitirdiği katliamı protesto etmek için Kırşehir’de düzenlenen eyleme katıldığı için gözaltına alınan T.Ç. (28) de TCK’nin 299. maddesi uyarınca tutuklandı.

13 Kasım 2015’te Ağrı’nın Doğubayazıt İlçesi’nde canlı kalkan eyleminden dönerken gözaltına alınıp ardından tutuklanan 19 kişinin “yasadışı örgüte yardım ve yataklık etmek” suçlamasıyla yargılanmasına başlandı. Doğubayazıt Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada farklı cezaevlerinde tutulan sanıkların telekonferans yöntemiyle ifadelerini alan mahkeme heyeti, HDP çalışanları Kudbettin Saltan, Leyla Sevgin ve Belediye Meclis üyesi Halime Keskin’in tutukluluk halinin devamına, geriye kalan 16 tutuklunun ise tahliye edilmesine karar vererek duruşmayı 7 Ocak 2016’ya erteledi.

23 Kasım 2015’te Hatay’da 10 Eylül 2013’teki bir gösteride Ahmet Atakan adlı kişinin faili meçhul şekilde ölmesini protesto etmek amacıyla İzmir’in Alsancak İlçesi’nde düzenlenen gösteriye katıldıkları gerekçesiyle 81 kişi hakkında açılan davaya başlandı. “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası’na muhalefet etmek”, “polise direnmek” ve “kamu malına zarar vermekle” suçlanan 81 kişinin yargılandığı davanın İzmir 22. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmasında, avukatların iddianamenin CMK’ye aykırı olduğu yönündeki savunmasının ardından hâkim, iddianamenin savcıya iade edilmesine karar vererek duruşmayı 8 Şubat 2016’ya erteledi.

26 Kasım 2015’te Kobanê’de bir çatışmada ölen Sibel Bulut için 15 Aralık 2014’te Adana’da taziye çadırı kurmak isteyen Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) üyesi 11 kişiye polis ekipleri müdahale etmişti. Müdahalenin ardından gözaltına alınan ve haklarında başlatılan soruşturma sonucunda dava açılan 11 kişinin “kamu malına zarar vermek” ve “görevli memura direnmek” suçlamalarından yargılanmasına başlandı. Adana 25. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada sanıkların ifadesini alan hâkim, Suruç’taki bombalı saldırıda yaşamını yitiren Cebrail Günebakan hakkındaki davanın düşürülmesini kararlaştırarak duruşmayı 9 Şubat 2016’ya erteledi.

2 Aralık 2015’te, Muş’un Bulanık İlçesi’nde 2009 yılında geçici köy korucuları Turan ve Metin Bilen kardeşlerin kitlenin üzerine ateş etmesi sonucu 2 kişinin ölümü, onlarca kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan ve günlerce devam eden olayların yıldönümü olan 15 Aralık 2014 tarihinde, ilçede gerçekleştirilen protesto eylemine katıldıkları gerekçesiyle 16 kişiye 2’şer yıl 3’er ay bir kişiye ise 1’yıl 6 ay hapis cezası verildi. Bulanık Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada Mahkeme tarafından “Kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşleri düzenleme, yönetme ve bunların hareketine katılma” gerekçesiyle, HDP Bulanık İlçe Eşbaşkanı Derar Koca, Bulanık Belediyesi Eşbaşkanı Rahmi Çelik, Zeki Gün, Kurban Kaya, M. Şah Karaçelik, M. Nuri Karaçelik, Veysel Elden, Mesna Kardağı, Bilen Aydın, Bilal Babahan, Koroğlu Yaşar, Sadullah Demir, Sani Kutmaral, Abdurrahman Aydoğan, Cengiz Çil, Rahmi Kaya adlı yurttaşlara 2’şer yıl 3’er ay, Arafat Güllü adlı yurttaşa ise 1’yıl 6’ay olmak üzere toplam 35 yıl 6 ay hapis cezası verildi.

2 Aralık 2015’te, Muş’un Bulanık İlçesi’nde 20 Mart 2015 tarihinde kutlanan Newroz etkinliğinde, Newroz tertip komitesinde yer alan HDP’li yönetici, il genel ve belediye meclis üyelerinin de aralarında bulunduğu 7 kişiye “Kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşleri düzenleme, yönetme ve bunların hareketine katılma” gerekçesi ile toplam 8 yıl 6 ay 15 gün hapis cezası verildi.

3 Aralık 2015’te, Ağrı’da Paris’te öldürülen 3 Kürt kadın siyasetçi için düzenlenen anma yürüyüşüne katıldığı gerekçesiyle hakkında dava açılan Tarım Orkam Sen Genel Kadın Sekreteri Suzan Kotay’a 10 ay hapis cezası verildi.

9 Aralık 2015’te İstanbul Üniversitesi’nde gözaltına alınan arkadaşlarını Emniyet Müdürlüğü önünde beklerken gözaltına alınan 28 öğrenci hakkında “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası’na muhalefet ettikleri” iddiasıyla açılan davaya başlandı. İstanbul 38. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada sanıklar ifadelerini verdi. Öğrenciler, emniyet binası önünde eylem yapmadıklarını, avukatların serbest bırakılacaklarına dair bilgi verdiği arkadaşlarını beklediklerini söyledi. Bu sırada Emniyet Müdürlüğü’ne silahlı saldırı gerçekleşmesi üzerine polis memurlarının yönlendirmesiyle vergi dairesine sığındıklarını, buraya giren yüzü maskeli polislerce darp ve tehdit edildikten sonra gözaltına alındıklarını anlattı. Duruşma sonunda hâkim, öğrenci olmaları nedeniyle sanıkların sonraki duruşmalardan vareste tutulmalarına karar vererek duruşmayı 23 Mart 2016’ya erteledi.

9 Aralık 2015’te Rojava’da IŞİD’e karşı mücadele ederken yaşamını yitiren Aziz Güler’in cenazesinin Türkiye’ye getirilmesi için Mersin’de düzenlenen eylemin ardından gözaltına alınarak tutuklanan GENÇ-SEN üyeleri Umut Çevik ve Ezgi Harbelioğlu ile tutuksuz 4 kişinin yargılanmasına başlandı. 40 yıl önce feshedilen Türkiye ve Kuzey Kürdistan Kurtuluş Örgütü (TKKKÖ) adlı yapılanmaya üye olmakla suçlanan 6 kişinin Mersin 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmasında kimlik tespiti yaparak savunmaları alan mahkeme heyeti, tutuklu iki sanığın tahliye edilmesine karar vererek duruşmayı 15 Mart 2016’ya erteledi.

9 Aralık 2015’te, Mersin Üniversitesi’nde Newroz kutlamasına katıldıkları için “Örgüt propagandası yapma”, “Örgüt üyesi olma” ve “2911 sayılı gösteri ve yürüyüş kanuna muhalefet etme” iddiasıyla yargılanan 49 öğrencinin ilk duruşması görüldü. Mahkeme heyeti, savunması alınmayan 34 kişinin savunmalarının alınması için duruşmayı 28 Mart 2016 tarihine erteledi.

11 Aralık 2015’te Ankara’da 10 Ekim 2015’te gerçekleşen katliamı protesto etmek için Eskişehir’de düzenlenen eyleme katılan Ahmet Dik, Abdülkadir Kabul, Ayhan Kahraman, Gökhan Kuşku, Koray Abdan hakkında bir polisin burnunun kırılması gerekçe gösterilerek açılan davaya başlandı. Suçlama nedeniyle tutuklanan 5 kişinin Eskişehir 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmasında sanıkların savunmasını alan hâkim, “memura mukavemet ettikleri” iddia edilen 5 sanığın tahliye edilmesine karar vererek duruşmayı erteledi.

16 Aralık 2015’te Soma’da 301 işçinin yaşamını yitirmesine neden olan maden katliamından sonra Bolu’da 15 Mayıs 2014’te protesto yürüyüşü yapan Abant İzzet Baysal Üniversitesi öğrencisi 38 kişi hakkında dava açıldığı öğrenildi. “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası’na muhalefet etmekle” ve “polise direnmekle” suçlanan öğrencilerin yargılanmasına 25 Mart 2016’da Bolu 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde başlayacak.

17 Aralık 2015’te, İstanbul Üniversitesi’nde (İÜ) DAİŞ sempatizanı MÜS-GENÇ üyelerinin yurtsever ve devrimci öğrencilere saldırması sonucu çıkan olayların ardından 16 Aralık günü gözaltına alınan 14 öğrenci, savcılıktaki işlemlerin ardından tutuklanma talebi ile 3. Sulh Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet” etmekle suçlanan öğrenciler, mahkemede ifadeleri alındıktan sonra serbest bırakıldı.

22 Aralık 2015’te Ağrı’nın Doğubayazıt İlçesi’nde 5 Ekim 2014’te çatışmalarda ölen PKK militanlarına ait mezarları ziyaret ettikleri için haklarında dava açılan 6 kişinin karar duruşması görüldü. “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası’na muhalefet etmekle” suçlanan sanıkların son savunmalarını alan Doğubayazıt Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, sanıklar Belediye Eş Başkanı Murat Rohat Özbay, Bülent Erşik, Talat Aktaş, Ali Çakan, Bircan Burç ve Mehmet Karadağ’a 1’er yıl 8’er ay hapis cezası verdi.

24 Aralık 2015’te Mardin’in Midyat İlçesi’nde düzenlenen bir basın açıklamasına katıldıktan sonra hakkında dava açılan İzzettin Aktaş’a Midyat 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen karar duruşmasında “yasadışı örgüt propagandası yaptığı” iddiasıyla 7 bin 650 TL para cezası verildiği öğrenildi.

28 Aralık 2015’te, Ağrı Patnos’ta gerçekleştirilen 15 Şubat uluslararası komplo protestosuna katıldıkları gerekçesiyle DBP İlçe Eşbaşkanı Bedir’e 1 yıl 6 ay, Fecri Aslankan, Ahmet Ege ve Abdulmenaf Aktekin’e ise 1 yıl 3’er ay hapis cezası verildi.

29 Aralık 2015’te, HDP Muş İl Eşbaşkanı Elif Çetinbaş’a, 6-8 Ekim Kobanê eylemlerine katıldığı için açılan davanın karar duruşmasında 12 yıl 5 ay hapis cezası verildi. Çetinbaş, kararın hemen ardından evine yapılan baskınla tutuklandı.

29 Aralık 2015’te İzmir’de 7 Haziran 2015’teki seçimler öncesinde Gündoğdu Meydanı’nda HDP’nin düzenlediği mitinge davet üzerine Yunanistan’dan Syriza Partisi’nin Genel Başkan Yardımcısı Yiannis Bournous katılması nedeniyle HDP yöneticisi 7 kişi hakkında açılan davaya başlandı. Yetkili makamlara bilgi verilmeden Yiannis Bournous’nun mitingde konuşma yapması nedeniyle açılan davanın İzmir 22. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmasında “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası’na muhalefet etmek” suçundan yargılanan sanıkların katılamaması nedeniyle hâkim duruşmayı 29 Şubat 2016’ya erteledi.

30 Aralık 2015’te Suruç’tan Kobanê’ye geçerken başına isabet eden kurşunla hayatını kaybeden Kader Ortakaya’nın ölümü nedeniyle Mersin’de düzenlenen basın açıklamasına katılan 16 kişi hakkında açılan davanın sonuçlandığı öğrenildi. Mersin 4. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki karar duruşmasında hâkim, “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet ettikleri” iddiasıyla 16 sanığa 5’er ay hapis cezası verdi.

ÖRGÜTLENME ÖZGÜRLÜĞÜ

Kapatılan / Kapatılmak İstenen Siyasi Partiler ve Dernekler

23 Şubat 2015’te, Mardin’in Midyat ilçesinde, Midyat 2. Sulh Ceza Mahkemesi tarafından Anadolu Arap Birliği Hareketi Derneği hakkında kapatılma istemiyle dava açıldı.

7 Mart 2015’te İzmir’de 25 Kasım 2007’de polisin “dur” ihtarına uymadığı iddiasıyla açtığı ateş sonucu kullandığı otomobilde vurularak yaşamını yitiren Baran Tursun adına açılan Baran Tursun Uluslararası, Dünya Ölçeğinde Silahsızlanma, Yaşam Hakkı, Özgürlük, Demokrasi, Barış ve Dayanışma Vakfı (BARANSAV) hakkında Emniyet Genel Müdürlüğü’nün vakfın kesin olarak kapatılması için Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne talep yazısı gönderdiği öğrenildi. Emniyet Genel Müdürlüğü’nün talebine gerekçe olarak BARANSAV’ın özellikle 2007 yılında değiştirilen Polis Vazife ve Salahiyetleri Kanunu’ndan (PVSK) sonra öldürülen insanların listesini yayımlayarak teşkilatı ve çalışanlarını kamuoyu önünde hedef göstermesini öne sürdüğü bildirildi.

9 Mart 2015’te Hakkında “Dernekler Yasası’na muhalefet ettiği” gerekçesiyle kapatma davası açılan Kurdî-Der yan Komeleya Lêkolîn û Pêşvexistina Zimanê Kurdî (Kürt Dili Araştırma ve Geliştirme Derneği) “Kurdi-Der” İzmir Şubesi hakkında İzmir 7. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin kapatma kararı verdiği öğrenildi.

1 Nisan 2015’te Mardin Valiliği’nin, Türkiye’nin ilk Arap Derneği olan ve Midyat İlçesi’nde kurulan “Anadolu Arap Birliği Hareketi Derneği” hakkında adındaki “Birlik” sözcüğü ile Araplar arasında “örgütlenme hissiyatı yarattığı” ve “dernek adlarında benzeri ifadeleri kullanmanın yasak olduğu” gerekçeleriyle açtığı kapatma davasının sonuçlandığı öğrenildi. Midyat 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’ndeki duruşmada hâkimin, derneğin feshedilmesine karar verdiği bildirildi.

2 Nisan 2015’te Mardin’in Midyat İlçesi’nde faaliyet yürüten “Süryani Birliği Derneği”, isminde geçen “birlik” ile tüzüğünde yer alan “eş başkanlık” kavramlarının Dernekler Yasası’na aykırı olduğu gerekçeleriyle Midyat Kaymakamlığı’nın açtığı dava üzerine Mardin 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülen ilk duruşmada kapatıldı.

15 Nisan 2015’te İstanbul’da faaliyet yürüten İşçilerin Birliği Derneği hakkında Dernekler Müdürlüğü’nün talebiyle açılan kapatma davasına devam edildi. Küçükçekmece Adliyesi’nde görülen duruşmada dava dosyasına ait belgeleri inceleyen hâkim duruşmayı 26 Haziran 2015’e erteledi.

26 Haziran 2015’te İstanbul’da faaliyet yürüten İşçilerin Birliği Derneği hakkında Dernekler Müdürlüğü’nün talebiyle açılan kapatma davası sonuçlandı. Küçükçekmece Adliyesi’nde görülen duruşmada hâkim davanın reddedilerek derneğin kapatılmamasına karar verdiğini açıkladı.

15 Aralık 2015’te Tüm Çalışan Emniyet Hizmetleri Sınıfı ve Emniyet Teşkilatında Çalışan Diğer Tüm Hizmet Sınıflarına Dâhil Personel Sendikası (Emniyet-Sen) hakkında Ankara Valiliği’nin açtığı kapatma davasının Ankara 9. İş Mahkemesi’nde görülen duruşmasında hâkim, davanın reddedildiğini açıkladı.

Siyasi Parti, Sendika ve Dernek Yöneticileri/Üyeleri Hakkında Açılan/Sonuçlanan Davalar

Baskına veya Saldırıya Uğrayan Siyasi Parti, Sendika ve Dernekler

12 Ocak 2015’te Isparta’da Özgür Öğrenci Derneği’ne baskın düzenleyen polis ekipleri 5 öğrenciyi gözaltına aldı. Gözaltı gerekçeleri açıklanmayan öğrenciler Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü.

16 Ocak 2015’te Bingöl’de DBP il binasına kimliği belirsiz kişiler tarafından açılan ateş sonucu binada maddi hasar meydana geldi.

18 Ocak 2015’te Diyarbakır’ın Kayapınar İlçesi’nde Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AKP) ilçe binasına kimliği belirsiz kişilerce düzenlenen molotofkokteylli saldırı sonucu binada maddi hasar meydana geldi.

25 Ocak 2015’te Tunceli’nin Pertek İlçesi’nde kimliği belirsiz kişilerin AKP’nin ilçe binasına molotofkokteyliyle saldırı düzenlemesi sonucu binada maddi hasar meydana geldi.

26 Ocak 2015’te, İzmir’in Dikili İlçesi’nde Adalet ve Kalkınma Partisi’nin ilçe binasına kimliği belirsiz kişi veya kişilerce düzenlenen taşlı saldırı sonucu binada maddi hasar meydana geldi.

8 Şubat 2015’te İstanbul’da Beyoğlu İlçesi’ne bağlı Sütlüce Semti’nde bulunan AKP il binasına ve polis noktasına kimliği belirsiz kişi veya kişiler silahlı saldırı düzenledi. Saldırıda ölen veya yaralanan olmazken saldırıyı DHKP/C üstlendi.

13 Şubat 2015’te, Diyarbakır’da faaliyet gösteren Mezopotamya Gençlik ve Araştırma Merkezi Derneği’ne (MEGAMDER) gece yarısı polis tarafından baskın düzenlendi.

14 Şubat 2015’te, DBP Bingöl İl l Örgütü binasında baskın düzenleyen polisler, binada yapılan aramanın ardından bayrak ve pankartlara el koydu.

17 Şubat 2015’te, Aydın’da 16 Şubat 2015’te Terörle Mücadele Şubesi’ne bağlı polis ekiplerinin Arin Mirxan Gençlik Merkezi’ne düzenlediği baskın sonucu 7 kişi gözaltına alındı. Yapılan sorgunun ardından mahkemeye sevk edilen 7 kişiden Şükrü Demir, Kadir Turgut ve Fırat Taylı “patlayıcı/yanıcı madde hazırladıkları” iddiasıyla tutuklandı.

19 Şubat 2015’te, Elazığ’da Fırat Üniversitesi öğrencilerinin kurduğu Musa Anter Gençlik Kültür Merkezi’ne baskın düzenleyen polis ekipleri 5 saat süren aramanın sonunda 4 öğrenciyi gözaltına aldı.

25 Şubat 2015’te, Manisa’nın Akhisar İlçesi’nde Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) ilçe binasına kimliği belirsiz kişilerin düzenlediği saldırı sonucu binanın camları kırıldı.

27 Şubat 2015’te Adıyaman’da ırkçı bir grubun DBP il binasına taşlı saldırıda bulunması sonucu binada maddi hasar meydana geldi. Saldırgan gruba müdahale etmeyen polis, binada bulunanların saldırıya karşılık vermesi üzerine binaya gaz bombasıyla müdahale ederek 7 kişiyi gözaltına aldı.

10 Mart 2015’te, Diyarbakır’ın merkez Bağlar ilçesine bağlı Fatih Mahallesi Eşit Özgür Yurttaş Derneği, gece saatlerinde özel harekât polisleri tarafından basıldı. Uzun süre devam ettiği belirtilen aramalara rağmen, dernekte bulunduğu iddia edilen silah veya patlayıcı madde izine rastlanmadığı belirtildi.

23 Mart 2015’te, İstanbul’un Maltepe İlçesi’nde Adalet ve Kalkınma Partisi’ne (AKP) ait seçim irtibat bürosuna kimliği belirsiz kişiler tarafından düzenlenen silahlı saldırı sonucu binada maddi hasar meydana geldi.

1 Nisan 2015’te İstanbul’un Kartal İlçesi’nde Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AKP) ilçe binasına 2 kişi tarafından silahlı baskın düzenlendi. Binanın en üst katındaki camları kırarak Türk bayrağı asan silahlı 2 kişi, özel harekât ekiplerinin düzenlediği operasyonla gözaltına alındı.

5 Nisan 2015’te, İstanbul’un Maltepe İlçesi’nde Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) seçim irtibat ofisine düzenlenen silahlı saldırı sonucu binada maddi hasar meydana geldi. Saldırıya dair 2 kişi gözaltına alındı.

24 Nisan 2015’te Çanakkale Savaşları’nın 100. Yıldönümünün düzenlenen etkinliklerine katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kente gelişi öncesinde Halkevleri binasını basan polis ekipleri 4 kişiyi gözaltına aldı.

28 Nisan 2015’te Çanakkale’de polis ekiplerinin Çanakkale Girişimci İşadamları Derneği (ÇAGİAD) binasına düzenlediği baskın yaklaşık 30 saat sonra sona erdi. Yapılan arama sonunda çok sayıda evrak, hard disk ve bilgisayara el konduğu bildirildi.

30 Nisan 2015’te Manisa’da Terörle Mücadele Şubesi’ne bağlı polis ekipleri Manisa Çalışanlar Derneği (MAÇAD), Manisa Eğitim Gönüllüleri Derneği (MEGDER), Manisa Aktif Eğitimciler Derneği (AKED), Manisa Milenyum Memurlar Derneği ve Manisa Sanayici ve İşadamları Derneği (MASİAD) binalarına baskın düzenleyerek arama yaptı. Konuyla ilgili açıklama yapan İl Emniyet Müdürü Tayfur Erdal Ceren, “bu derneklere bundan sonra bağış yapacak, kurban ve burs paralarını verecek kişilerin, terör örgütüne yardım yaptıklarını anlamaları gerekiyor” dedi.

5 Mayıs 2015’te Manisa’da Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi’ne bağlı polis ekipleri Kimse Yok mu Derneği, Sağlık ve Eğitim Derneği, Moris Şinasi Milletlerarası Çocuk Sağlığı Derneği, Halk Eğitim ve Öğretim Sağlık ve Sosyal Yardım Derneği, Havacılık Topluluğu Spor Derneği, Feza Eğitim ve Kültür Vakfı’nın binalarına baskın düzenleyerek arama yaptı. Düzenlenen baskınlarda dernek binalarında bulunan bilgisayar ve evraklara “paralel yapı” adı verilen soruşturma kapsamında “finansman desteği sağladıkları” iddiasıyla el kondu.

7 Mayıs 2015’te Malatya’da polis ekipleri “Fethullah Gülen Cemaati’ne yönelik soruşturma” kapsamında Malatya Aktif İşadamları Derneği’ne baskın düzenleyerek arama yaptı.

9 Mayıs 2015’te İstanbul’un Şişli İlçesi’ne bağlı Okmeydanı Semti’nde Gençlik Federasyonu’na baskın düzenleyen Terörle Mücadele Şubesi’ne bağlı polis ekiplerinin gözaltına aldığı 10 kişiden 3 çocuk “yasadışı DHKP-C Örgütü üyesi oldukları” iddiasıyla tutuklandı.

13 Mayıs 2015’te Sakarya’nın Serdivan İlçesi’nde operasyon başlatan polis ekipleri Sakarya Genç İşadamları Derneği’nin (SAGİAD) binasına baskın düzenleyerek arama yaptı. Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerinin “illegal örgüte para aktarmak ve ihaleye fesat karıştırmak” suçlamalarıyla yürüttüğü operasyonun Fethullah Gülen Cemaati’ne yönelik başlatılan soruşturma kapsamında olduğu belirtildi.

22 Mayıs 2015’te İstanbul’da Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) Maltepe İlçe Örgütü’ne pencerede asılı bulunan “Hırsız, katil AKP” yazılı pankart nedeniyle baskın düzenlendi. Yapılan aramanın ardından polis ekipleri yöneticilerden Ali Güçlü’yü gözaltına aldı.

31 Mayıs 2015’te İstanbul’un Kadıköy İlçesi’nde Zeki Göker Kültür Merkezi’ne pompalı tüfekle düzenlenen silahlı saldırıda ölen veya yaralanan olmadı.

17 Haziran 2015’te Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi ile Terörle Mücadele Şubesi’ne bağlı polis ekipleri Osmaniye de 11, Antalya’da ise 1 derneğin binasına baskınlar düzenleyerek arama yaptı. Düzenlenen baskınlarda dernek binalarında bulunan bilgisayar ve evraklara “paralel yapı” adı verilen soruşturma kapsamında “finansman desteği sağladıkları” iddiasıyla el kondu.

23 Haziran 2015’te İzmir’de polis ekipleri “bomba bulundurulduğu” iddiasıyla Sosyalist Demokrasi Partisi’nin (SDP) il binasına baskın düzenleyerek arama yaptı. Baskın öncesinde ise SDP üyesi 4 kişinin farklı adreslerden gözaltına alındığı öğrenildi.

23 Haziran 2015’te İzmir’de Fethullah Gülen Cemaati’ne yönelik devam eden soruşturma kapsamında operasyon düzenleyen polis ekipleri, söz konusu cemaate yakın olduğu belirtilen Türkiye Tabipler Vakfı’nın İzmir Şubesi’ne baskın düzenleyerek arama yaptı.

25 Haziran 2015’te Niğde Üniversitesi öğrencilerinin kurma hazırlıkları yaptıkları öğrenci derneği adına kiraladıkları binaya kimliği belirsiz kişilerce silahlı saldırı düzenlendi. Saldırıda ölen ya da yaralanan olmadığı bildirildi.

9 Temmuz 2015’te, Bitlis Belediyesi’nin ilk ve ortaokul öğrencilerine eğitim verilmesi amacıyla Saray Mahallesi’nde açtığı Bilgi Evi’ne çok sayıda özel harekat timinin katılımıyla baskın düzenlendi. Sabah saatlerinde kimsenin olmadığı sırada baskın düzenleyen polisler, kapı ve pencereleri kırarak içeri girdi. Aramalarda 7 bilgisayarın hard diskleri ve öğrencilerin dokümanlarına el konuldu. Eş zamanlı olarak kimi evlere de baskın yapıldığı ancak gözaltına alınmak istenen kişilerin adreslerinde bulunmadığı öğrenildi.

21 Temmuz 2015’te İstanbul’un Maltepe İlçesi’nde bulunan AKP Zümrütevler Mahalle İrtibat Bürosu’na kimliği belirlenemeyen kişi veya kişiler tarafından silahlı saldırı düzenlendi.

22 Temmuz 2015’te, Suruç katliamında yaşamını yitiren Cemil Yıldız ve İsmet Şeker’in cenazelerinin defnedileceği Gazi Mahallesi’nde, polis gece saatlerinde ESP bürosuna baskını düzenledi. Baskın sırasında ESP üyesinin 3 kişinin bulunduğu büroda, polis bir süre yaptığı aramanın ardından gözaltı işlemi yapmadan ayrıldı.

23 Temmuz 2015’te, Diyarbakır’ın Sur ilçesinde polis, Yenişehir ilçesi Şehitlik semtinde polislere yönelik silahlı saldırıdan sonra, Lalebey ve İskenderpaşa Mahallesi Özgür ve Eşit Yurttaş Derneği’ne baskın düzenledi. Özel harekât polisleri, dernekte arama yaparken, Dernek Eş başkanı Cengiz Ekici’nin aralarında bulunduğu 4’ü çocuk 8 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanların, N.E. (13), H.T. (16), N.A. ve O. isimli soyadı öğrenilemeyen bir çocuk ile, Yazgı Er (20), Abdullah Altun (22), Dernek Eşbaşkanı Cengiz Ekici ve Murat Dağ olduğu öğrenildi.  Yazgı Er ve Murat Dağ 27 Temmuz günü tutuklanarak Diyarbakır E Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.

26 Temmuz 2015’te, İzmir Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı TEM Şube polislerince kentte sabah saatlerinde kimi adreslere baskınlarda bulunuldu. Baskın yapılan adresler arasında Karabağlar ilçesinde bulunan ve geçtiğimiz Şubat ayında yaşamını yitiren hasta mahpus Abdülsamet Çelik adına açılan Abdülsamet Çelik Kültür Merkezi de yer aldı.  Aynı ilçede bulunan Emrah Alkan isimli bir yurttaşın evini de basan polisler, Alkan’ı “örgüt üyesi” olduğu ve “örgüt propagandası” yaptığı iddiasıyla gözaltına aldı. Alkan, sağlık kontrolünde geçirildikten sonra TEM Şube’ye götürüldü. Yine Narlıdere ilçesinde yapılan baskınlarda da 6 HDP üyesi gözaltına alınarak, TEM Şube’ye götürüldü.

28 Temmuz 2015’te, Malatya’da, polis tarafından Özgürlükler Derneği’ne bakın düzenlendi.

1 Ağustos 2015’te, Diyarbakır Merkez Kayapınar ilçesinde Dicle Kent Bulvarında bulunan AKP Diyarbakır İl Başkanlığı binasına, gece saatlerinde kimliği belirlenemeyen bir grup tarafından ses bombası atıldı. Ses bombası binaya isabet etmezken, 5 metre ilerisine düştü.

3 Ağustos 2015’te, Mersin’de de YAKAY-DER binasına sabaha karşı polis baskını yapıldı. Yapılan baskında dernekte yapılan aramaların ardından YAKAY-DER Mersin Şube Eşbaşkanı Memet Şirin Eruncak gözaltına alındı.

23 Ağustos 2015’te, Diyarbakır’ın Kayapınar ilçesi Huzurevleri Mahallesi Tesisler Kavşağı’nda bulunan AKP il binasına, kimliği belirsiz kişilerce ses bombası ve havai fişeklerle saldırı düzenlendi.

8 Eylül 2015’te, HDP Elazığ il binasına elinde sopalar bulunan bir grup saldırıda bulundu. Hozat Garajı yakınlarında olan HDP binasına önüne gelerek, binanın pencerelerini kıran ve binaya bayrak asmaya çalışan grup, polisin olay yerine gelmesiyle binadan çıkarıldı.

8 Eylül 2015’te Ankara’nın Sincan İlçesi’nde CHP’nin ilçe binası kendilerine Osmanlı Ocakları dedikleri belirtilen bir grubun saldırısına uğradı.

8 Eylül 2015 akşamı, Konya’da ırkçı gruplar üniversite öğrencilerinin gittiği Karatay ilçesindeki Ronahi-Der’i bastı. Dernek binasını ateşe veren grup, daha sonra sloganlarla Kürtlerin yoğun yaşadığı mahalle aralarında gösteri düzenledi.

9 Eylül 2015’te Uşak’ta HDP binasına silahlı saldırı düzenlendiği bildirildi.

9 Eylül 2015’te Bolu’da bir grup saldırgan, Doğu ve Güneydoğu Yardımlaşma Dayanışma ve Kalkınma Derneği ile bir kebapçıya saldırarak zarar verdi.

9 Eylül 2015’te Muğla’nın Marmaris İlçesi’nde, İstanbul, Bursa, Kocaeli, İzmir, Erzincan, Bartın ve Kahramanmaraş’ta da HDP binalarına saldırılar düzenlendi.

17 Eylül 2015’te, Manisa Salihli’de HDP İlçe Örgütü’nün bulunduğu binaya sabah saatlerinde çok sayıda polis tarafından baskın düzenledi. İlçe binasına çıkan tüm yollara TOMA ve zırhlı araçlar ile barikat kuran polis daha sonra çilingir aracılığıyla parti binasının kapısını açarak binada arama yaptı. Hiçbir parti yetkilisine haber verilmeden binanın kapısını açan polis, saatlerce yapılan aramalar sonrası bazı eşyalara el koyarak binadan ayrıldı.

18 Eylül 2015’te, HDP Erzurum il binalarında gece saatlerinde silahlı saldırı düzenlendi. Kimliği belirsiz kişi veya kişilerce düzenlenen saldırı sonucunda il binasının cam ve duvarları hasar gördü. HDP’li yöneticilerden Sebeki Sarı, saldırıyı kınayarak, suç duyurusunda bulunacaklarını söyledi.

18 Eylül 2015’te, Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı polis ve özel harekat timlerince Bağlar Belediyesi’ne bağlı Kardelen Kadın Evi Ana Çocuk Sağlık Merkezi’ne sabah saatlerinde baskın yapıldı. Yapılan baskında sağlık merkezinin çok sayıda kapısı kırılıp eşyalar dağıtılırken, ilaç ve malzemeler yerlere atıldı.

22 Eylül 2015’te, Şırnak’ın Silopi ilçesine bağlı Çalışkan beldesinde Cumhuriyet Mahallesinde bulunan HDP binasına grup korucu, sloganlar eşliğinde saldırı girişiminde bulundu. Jandarmanın araya girmesiyle saldırgan grup HDP binası önünden ayrıldı.

21 Eylül 2015’te,  Hakkari Yüksekova da anadilde eğitim verilen Dibistana Seretayî a Dayika Uveyş’e (Üveyş Ana İlköğretim Okulu) özel timler saldırdı. Okulun kapısını koçbaşıyla kıran özel timler, tüm pencereleri, camları ve sınıfların kapılarını kırarken, içeride bulunan sıra, masa, yazılama ve “Tom ve Jerry” ile “Şirinler” çizgi film karakterlerinin üzerinde bulunduğu tabloları kırdı.

28 Eylül 2015’te, Diyarbakır’da Dicle Haber Ajansı (DİHA), Azadiye Welat Gazetesi, Aram Yayınları ve Kürt Dili Araştırma Derneği (KURDİ-DER) bulunduğu binaya baskın düzenleyen polisler, tüm kurumlarda arama yaptı. Binada bulanan DİHA, Azadiya Welat ve Kurdi-Der çalışanı 32 kişi ise gözaltına alındı.

30 Eylül 2015’te, Siirt’te sabah 05.00 sıralarında Kürt kurumlarına yönelik eş zamanlı polis baskınları gerçekleştirildi. Yapılan baskınların adresi ise BDP, İnsan Hakları Derneği (İHD) ve Mezopotamya Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma, Dayanışma ve Kültür Derneği (MEYA-DER) oldu. Kurum binalarına yapılan baskınların yanı sıra siyasi parti ve kurum temsilcilerinin evlerine de aynı baskınlar yapıldı. Baskınlarda  Zana Aksu:  İHD Siirt Şube Başkanı Azad Taş:İHD Siirt Şube Yöneticisi Mirza Ekin : Siirt İHD Yöneticisi DBP Siirt İl Örgütü yöneticileri Selman Erdemci ve Refik Kaçar, HDP çalışanları Mesut Danış ve Serhat Aksum, BDP Merkez İlçe Yöneticisi Kadriye Cengiz ile Ekrem Tatlı olmak üzere 8 kişinin gözaltına alındığı öğrenildi.

2 Ekim 2015’te İstanbul’un Kadıköy İlçesi’ne bağlı Bostancı Semti’nde CHP’nin seçim otobüsüne taşlı saldırı düzenlenmesi nedeniyle araçta maddi hasar oluştu.

2 Ekim 2015’te İzmir’in Buca İlçesi’nde HDP ilçe binasına kimliği belirsiz kişilerin düzenlediği silahlı saldırı nedeniyle binada maddi hasar meydana geldi.

19 Ekim 2015’te, Ağrı Sulh Ceza Hâkimliği HDP’nin seçim beyannamesinde yer alan “özyönetim” ifadeleri nedeniyle beyannamenin yer aldığı broşürlerine el konulmasına karar verdi. İstanbul’un Maltepe İlçesi’ne bağlı Başıbüyük Mahallesi’nde ve Esenkent Mahallesi’nde 19 Ekim 2015 gecesi HDP’nin seçim irtibat bürolarına kimliği belirsiz kişilerin silahlı saldırı düzenlemesi sonucu bürolarda maddi hasarlar meydana geldi.

24 Ekim 2015’te, Malatya’nın Mustafa Paşa Mahallesi’nde bulunan HDP seçim bürosuna, kimliği belirsiz kişi veya kişilerce, taşlı sopalı saldırı gerçekleştirildi. Saldırıda seçim bürosunun tüm camları kırılırken, büro içindeki eşyalar da zarar gördü.

26 Ekim 2015’te, Ankara’nın Söğütözü Semti’nde bulunan CHP Genel Merkezi’ne silahlı saldırı düzenlendi. Maddi hasarın oluşmadığı saldırının ardından başlatılan soruşturma kapsamında yakalanan saldırgan ifadesi alındıktan sonra serbest bırakıldı.

2 Kasım 2015’te Çorum’da HDP İl Başkanlığı binasına taşlı saldırıda bulunuldu. Saldırıyı düzenlediği iddia edilen H.A. (50) polis tarafından gözaltına alındı.

3 Kasım 2015 sabahı Kırklareli’de polis ekipleri HDP il binası ile Kırklareli Üniversitesi Öğrenci Kültür Derneği’ne (KÖKDER) baskın düzenleyerek arama yaptı. Arama sonunda bilgisayarlara ve evraklara el koyan polis ekipleri KÖKDER’de bulunan 16 öğrenciyi de gözaltına aldı.

7 Kasım 2015’te, Urfa’nın Ceylanpınar ilçesinde, HDP ve DBP ilçe binalarına özel harekat polisleri tarafından ve savcı eşliğinde baskın düzenledi. Baskında aynı binada faaliyet yürüten HDP ve DBP ilçe başkanlıklarına ait odalar tek tek aranırken, duvarlarda bulunan afiş, poster ve bayraklarının birçoğuna el konulurken, geri kalanlar yerlere atıldı. Bilgisayarlara ait hard diskler sökülürken, kapalı kapılar kırılarak içeriye girildi.

13 Kasım 2015’te, Hakkari’nin Şemdinli ilçesinde, DBP Şemdinli İlçe Örgütü’ne, özel hareket timlerinin de aralarından bulunduğu polisler tarafından baskın düzenlendi.

21 Kasım 2015’te Mersin’de özel harekât timleri “örgütsel toplantı yapıldığı” gerekçesiyle HDP Akdeniz İlçe Örgütü binasına baskın düzenleyerek arama yaptı. Yaklaşık 3 saat süren aramanın ardından binada bulunan 5’i çocuk 16 kişi gözaltına alındı.

4 Aralık 2015’te, Bilim Eğitim Estetik Kültür Sanat Araştırmaları Vakfı’nın (BEKSAV) İstanbul Kadıköy’de bulunan merkezine polisler tarafından baskın yapıldı. Arama kararını görmek isteyen BEKSAV çalışanları, polislerce zorla dışarı çıkarıldı

6 Aralık 2015’te Erzurum’da Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) İl Örgütü binasına özel harekât polisleri baskın düzenledi. Kapıyı kırarak içeriye giren polisler yaptıkları aramanın ardından binadaki tüm materyallere el koydu. Baskınla eş zamanlı olarak evine baskın düzenlenen DBP İl Eş Başkanı Mizgin Sayan Aksoy da gözaltına alındı.

10 Aralık 2015’te, Hakkari’nin Şemdinli ilçesinde, HDP ilçe binasına zırhlı ve maskeli özel harekat timleri tarafından baskın düzenlendi. “Birisini arıyoruz” gerekçesinin öne sürüldüğü baskın, yapılan aramanın ardından özel hareket timlerinin ilçe binasından ayrılması ile sona erdi.

15 Aralık 2015’te, Şırnak Üniversitesi’nde okuyan kadın öğrencilerin kaldığı Yenimahelle’de bulunan Kredi Yurtlar Kurumu’nda (KYK), Cizre ve Silopi başta olmak bölgede ilan sokağa çıkma yasaklarını, protesto etmek üzere ses çıkarma eylemi yapıldı. Sloganlar atan kadın öğrencilerin eylemi bir süre devam etti. Eylemin ardından yurt, özel harekat polisleri tarafından basıldı. Yurtta kalan 15 kadın öğrenci gözaltına alındı.

16 Aralık 2015’te, Hakkari Üniversitesi ve Yüksekova Meslek Yüksekokulu’nda okuyan öğrenciler, bölgede ilan sokağa çıkma yasaklarını protesto etmek amacıyla okulu süresiz olarak boykot etme kararı aldı. Universiteye de “Kürdistan’da katliam var, okullar boykot” yazılı pankart astı. Bunun üzerine Hakkari Üniversitesi ve Yüksekova Meslek Yüksekokul’u binaları özel harekat timleri tarafından baskın gerçekleştirildi.

17 Aralık 2015’te, Şırnak’ın Silopi ilçesinde, özel hareket timleri ve askerler tarafından Silopi Belediyesi’ne kapılar kırılarak baskın düzenledi.

19 Aralık 2015’te, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) içerisinde bulunan Kredi Yurtlar Kurumu’na (KYK), polis tarafından baskın düzenlendi.

24 Aralık 2015’te Birleşik Devrimci Parti Antalya İl Örgütü binasına saldırı düzenleyen bir grubun, binaya zarar vererek duvarlara da ırkçı yazılar yazdıkları bildirildi.

24 Aralık 2015’te İzmir’de Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) İl Örgütü binasına baskın düzenleyen Terörle Mücadele Şubesi ekipleri binada arama yaptı.

25 Aralık 2015’te, DBP ile HDP yöneticilerinin gözaltına alındığı Van Bahçesaray’da sabah saatlerinde DBP ve HDP ilçe binaları ile gözaltına alınan yöneticilerin evleri askerlerce basılarak, içerideki bilgisayar ve belgelere el konuldu.

27 Aralık 2015’te İzmir’in Menemen İlçesi’ndeki HDP irtibat bürosu polis baskınına uğradı. Büroda arama yapan polis ekipleri daha sonra bürodan ayrıldı.

27 Aralık 2015’te, Şırnak’ın Silopi ilçesinde, HDP Silopi İlçe Binası’na asker ve polisler tarafından baskın düzenlendi.

28 Aralık 2015’te Niğde’de HDP il binası kimliği belirsiz kişilerin pompalı tüfekle düzenlediği saldırısına uğradı. Olayda ölen ya da yaralanan olmazken binada maddi hasar meydana geldi.

30 Aralık 2015’te, Şırnak’ın Silopi ilçesinde, özel harekat polisleri tarafından Silopi KURDÎ-DER Şubesine baskın düzenlendi.

SEÇME ve SEÇİLME HAKKINA YÖNELİK İHLALLER

EKONOMİK ve SOSYAL HAKLAR

İşten Çıkarılanlar/Görevden Alınanlar-Uzaklaştırılanlar

22 Ocak 2015’te, Urfa’nın Birecik ilçesinde, zabıta müdürlüğünden büyükşehir belediyesine bağlı itfaiye müdürlüğü emrine verilen İsmail Sarıkaya, Derviş Sarıkaya, Gevan Begit ile hal müdürlüğü emrine verilen Mehmet Nuri Şahin’in iş akitlerine sonlandıran Büyükşehir belediyesi tarafından işlerine son verildi.

2 Şubat 2015’te, Merkezi Erzurum’da olup bölgesel yayın yapan Pusula Gazetesi’nde stajyer muhabirlik yapan Ayşe Yılmaz, izinli olduğu HDP İl Kongresi’ne katıldı. Pazartesi iş başı için gazeteye giden Yılmaz, daha önce çalışması için kendisine verilen çalışma masasının başka bir kişiye verildiği ve kendisini çağıran Gazete İmtiyaz Sahibi Kenan Güneş’in hiçbir gerekçe göstermeden, “Artık başka yerde devam et işine” dediğini söyledi. Yılmaz, HDP kongresine katıldığı için işine son verildiğini ileri sürdü.

24 Şubat 2015’te, Diyarbakır’da, Özel Rehşa Anadolu Sağlık Meslek Lisesi’nde okuyan ve staj döneminde bireysel tercih yaparak Diyarbakır Çocuk Hastenesi’ne yerleşen 70 öğrenci, hastane ile 1 yıllık staj sözleşmesi imzalamalarına rağmen Sağlık Bakanlığı’nın bir yıl önce hastanelere gönderdiği stajyer kontenjanının dışında oldukları gerekçesiyle öğrencilerin stajlarına son verildi.

22 Mayıs 2015’te, HDP televizyon kanalları için hazırladığı reklamların birinde oynayan Yılmaz Yücel isimli öğretmen, ücretli olarak çalıştığı Bağcılar Aşık Veysel İlkokulu’ndaki işinden çıkarıldı. Bugün öğlen saatlerinde okulda ders verdiği sırada okul müdürü tarafından çağrılan Yücel, “Reklamcı olmuşsun” diyerek söze başlayan okul müdürü tarafından, “Öğrencilerin derslere düzensiz gelmeleri” bahane gösterilerek işten çıkarıldı.

27 Mayıs 2015’te, Manisa’da bulunan Ferrero Çikolata ve Tarım Ürünleri Sanayi A.Ş. Fabrikası’nda çalışan 4 işçi, DİSK’e bağlı Gıda İş Sendikası’na üye olmaları üzerine işten atıldıkları öğrenildi. Sendika yetkilileri, işvereni suç işlemekle suçladı.

3 Haziran 2015’te Türk-İş’e bağlı Tek Gıda-İş Sendikası’na üye oldukları için Bursa’nın Karacabey İlçesi’nde faaliyet yürüten Nestle fabrikasındaki işlerinden atılan işçiler, işe iade edilmeleri için fabrika önünde servis araçlarının önüne yatarak eylem yaptı. Protestoya müdahale eden polis ekipleri 10 işçiyi gözaltına aldı.

17 Temmuz 2015’te, Ağrı’da, Suruç katliamını protesto etmek amacıyla gerçekleştirilen yürüyüşüne katıldıkları gerekçesi ile Eğitim Sen ve SES Ağrı şubesi üyesi 13 kişi, Ağrı Valisi Musa Işın’ın talimatıyla açılan soruşturma sonucu görevinden uzaklaştırıldı.

27 Temmuz 2015’te, Şırnak Dicle Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi’nin (DEDAŞ) bünyesinde arıza ve onarım bölümünde çalışan 36 işçinin işine son verildi.

7 Ağustos 2015’te,Ankara Çankaya Belediyesi’nde Norm-Altaş taşeron firmasında çalışan DİSK’e bağlı Nakliyat İş Sendikası üyesi 90 temizlik işçisi, geçen hafta işçi çokluğu gerekçe gösterilerek işten çıkarıldı. Tekrar işe alınmak için Ankara Çankaya Belediyesi önünde çadır kurmak isteyen temizlik işçilerine, polis saldırdı. Saldırı sırasında temizlik işçilerinden, Ahmet Camcı, Sezgin Alkan ve Sezer Ferah gözaltına alındı.

7 Ağustos 2015’te, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) 1 Şubat 2015’te, -7 Ağustos 2015’te,  dönemini kapsayan altı aylık “Sendikal Hak İhlalleri” raporunu, KESK Genel Merkezi’nde gerçekleştirdiği basın toplantısıyla kamuoyu ile paylaştı. 1 Şubat ile 1 Ağustos tarihleri arasındaki dönemde 42 KESK’linin sürgün edildiğini sürgünlerinin çoğununun sendika şube sorumlusu olduğunu belirterek, amacın şubelerin kapatılması olduğuna dikkat çekerek bir yılık sürede bin dolayında KESK’linin sürgün edildiğini söyledi. Sendikal faaliyetleri gerekçesi ile en az 607 KESK’liye aylıktan kesme ve idrarı para cezaları verildiğini ve 5 kişini işine de son verildiğini belirterek, “47 arkadaşımıza açılan disiplin soruşturmalarıyla uyarı ve kınama cezaları verilmiştir. 53 yönetici ve üyemiz çeşitli soruşturma ve baskılarla sendikal ayrımcılığa uğramış, mağdur edilmişlerdir” şeklinde konuştu.

14 Ağustos 2015’te, Adana Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi’nde maaşlarının geç yatırılmasını protesto eden Dev Sağlık iş Sendikası’nda örgütlenme sorumlusu olan ve hastanede taşeron işçi olarak çalışan Mustafa Hotlar eylem gerekçe gösterilerek işten çıkarıldı.

11 Eylül 2015’te, Sıkıyönetim uygulamalarının yaşandığı ve günlerdir devam eden saldırılar sonucunda çok sayıda sivilin yaşamını yitirdiği Şırnak’ın Cizre ilçesinde şimdi de Cizre Belediye Eşbaşkanı Leyla İmret görevden alındı. İmret’in İçişleri Bakanlığı’nca görevden alındığı bildirildi.

16 Eylül 2015’te, Van’ın Edremit (Artemêt) ilçesinde 24 Ağustos günü “Öz yönetim” ilanının ardından gözaltına alınarak tutuklanan Edremit Belediye Eşbaşkanı Sevil Rojbin Çetin, görevden alındı. Van Valiliği’nin Çetin’in görevden alınması için İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü’ne gönderdiği talep yazısına bakanlığın onay vermesinden sonra Van Valiliği Mahalli İdareler Müdürlüğü tarafından belediyeye gönderilen tebligatla Çetin, görevden uzaklaştırıldı.

17 Eylül 2015’te, Suruç katliamının ardından Ağrı’da düzenlenen protesto yürüyüşüne katıldıkları gerekçesi ile Ağrı Valisi Musa Işın’ın talimatıyla açılan soruşturmanın sonucunda görevinden uzaklaştırılan Eğitim Sen ve SES Ağrı şubesi üyesi 13 kişi hakkında bu kez de Ağrı Emniyet Müdürlüğü tarafından soruşturma açıldı. Eğitim Sen üyeleri Mehmet Uz, Deniz Sağlamtaş, Mehmet Sayılır, Cem Şapak ile SES Ağrı Şube Eşbaşkanı Gülistan İçer, SES işyeri temsilcileri Özlem Ayyıldız ve Berivan Alptekin, SES Ağrı Şubesi Mali Sekreteri Dinçer Kulçak ve SES Ağrı Şubesi Hukuk Sekreteri Emin Bayram, İl Emniyet Müdürlüğü’ne götürülerek ifadeleri alındıktan sonra serbest bırakıldı.

14 Ekim 2015’te, İçişleri Bakanlığı’nın Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü’ne gönderdiği talimatla haklarında soruşturma başlatılan Batman Belediye Eşbaşkanları Gülistan Akel ve Sabri Özdemir  ile 17 Belediye Meclis Üyesi görevden uzaklaştırıldı. Görevden uzaklaştırılan DBP’li belediye meclis üyeleri şöyle: “M.Ali Nasıroğlu, Bayram Demir, Gülten Tangüder, Hamide Çelik, Hülya Baltaş, Vildan Ergül Tileği, Necmi Dilmac, Sabahat Acar, Nevaf Taş, Zehra Gönül, Mehmet Kara, Burhan Şat, Nasır Taş, M. Hakki İpek, Ayhan Sevim, Ufuk Bulut, ile Balpınar Belde Belediyesi Meclis üyesi Cemal Erdinç, İl Genel Meclis Başkanı Emine Aslan, İl Genel Meclis üyeleri; Şükrü Aslan, Mehmet Salih Altun.”

14 Ekim 2015’te Iğdır’da tutuklanan Tuzluca Belediyesi Eş Başkanı Mehmet Gültekin ile Hoşhaber Beldesi Belediye Eş Başkanı Ali Çam İçişleri Bakanlığı tarafından görevlerinden uzaklaştırıldı. İçişleri Bakanlığı aynı gün, tutuksuz Batman Belediyesi Eş Başkanı Sabri Özdemir ve tutuklu Eş Başkan Gülistan Özdemir ile DBP’den belediye meclis üyesi 17 kişiyi görevlerinden uzaklaştırdı. Bakanlık ayrıca Beşiri İlçesi Belediye Başkanı Mustafa Öztürk ve İkiköprü Beldesi Belediye Başkanı Osman Karabulut’u da görevlerinden aldı.

14 Ekim 2015’te, Tekirdağ’ın Çorlu İlçesindeki Penti Fabrikası’nda çalışan HDP Tekirdağ Milletvekili Adayı Şehnaz Kaya’nın, HDP’li olduğu gerekçesiyle 5 Ekim’de işine son verildi.

14 Ekim 2015’te, Ankara’da yaşanan katliam alanında bulunan, yanında arkadaşları hayatını kaybeden acılı öğretmen, Eğitim Sen’in grev kararına uyduğu ve yasını tuttuğu için İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından jet hızıyla görevden alındı.

15 Ekim 2015’te, İçişleri Bakanlığı’nın Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü’ne gönderdiği talimatla haklarında soruşturma başlatılan Yüksekova Belediye Ruken Yetişkin ve Tacettin Safalı ile Belediye Meclis üyesi Nazife Evin görevinden uzaklaştırıldı. Eşbaşkanlar ve Evin hakkında verilen uzaklaştırma gerekçesi 13 Ağustos tarihinde özyönetimin ilan edildiği basın açıklamasına katılmak olarak gösterildi.

17 Ekim 2015’te Van’da İpekyolu Belediye Eş Başkanı Aygül Bidav ve üç belediye yöneticisi İçişleri Bakanlığı tarafından görevlerinden uzaklaştırıldı.

21 Ekim 2015’te “Yasadışı örgüt üyeliği” suçlamasıyla tutuklanan Van’ın Özalp İlçesi’nin Eş Belediye Başkanı Handan Bağcı ve Eş Belediye Başkan Yardımcısı Okan Bayram ile Belediye Meclisi üyesi Fevzi Keleş İçişleri Bakanlığı’nın kararıyla görevlerinden alındılar.

28 Ekim 2015’te Van’ın Erciş İlçesi’nde “özyönetim” ilanı açıklamasına katıldığı için 14 Ekim 2015’te tutuklanarak Sincan (Ankara) Kadın Cezaevi’ne sürgün edilen Erciş Belediye Eş Başkanı Diba Keskin, İçişleri Bakanlığı tarafından görevinden uzaklaştırıldı.

3 Kasım 2015’te,  El konulan İpek Medya’ya atanan kayyum, Bugün ve Millet gazetelerinde çalışan 58 kişiyi işten attı.

3 Aralık 2015’te, Orman Genel Müdürlüğü Yüksek Disiplin Kurulu tarafından, Tarım Orkam Sen Genel Kadın Sekreteri Suzan Kotay hakkında, Ağrı’da düzenlenen Suruç katliamı protestosuna katıldığı gerekçesiyle memurluktan uzaklaştırılması kararı verildi.

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği

.

İş Kazalarında Ölenler ve Yaralananlar

10 Ocak 2015’te, Erzurum Yakutiye ilçesi Abdurrahman Gazi Türbe yolu üzerinde, etkili olan fırtına ve soğuk hava sonrasında yaşanan elektrik kesintilerindeki arızaları gidermek için çalışan Canan Küçükkaya (29) isimli elektrik teknisyeni, arızayı gidermek için çıktığı trafoda elektrik akımına kapılarak yaşamını yitirdi.

22 Ocak 2015’te, Erzurum’un Oltu ilçesinde suyla dolan Oltu Ayvalı Barajı’nın inşaatında çalışan operatör Fehmi Akşam (65) kumlu zemin üzerinde çalıştığı sırada, zeminde meydana gelen kayma sonucu dozerle birlikte gölete düştü. Suda kaybolan dozer operatörü Fehmi Akşam, arama ve kurtarma ekipleri tarafından yapılan çalışmalara rağmen kurtarılamadı. Cesed, sudan çıkarılarak Oltu Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı.

22 Ocak 2015’te, Gaziantep’in Şahinbey ilçesinde 4 katlı bir işhanının en üst katındaki bulunan tekstil atölyesinde belirlenemeyen bir nedenle yangın çıktı. Atölyede mahsur kalan Suriye uyruklu Husem Yusuf, Kasım Halebi, Delil Mahmut, Ahmet D., Ali K. ve Mahmut S. itfaiye tarafından hastaneye götürüldü. İşçilerden Husem Yusuf, kurtarılamadı. Yangının söndürülmesinin ardından soğutma çalışması için atölyeye giren itfaiye ekipleri, kimliği belirlenemeyen ve Suriye uyruklu olduğu belirtilen bir başka işçinin daha cesedine ulaştı.

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisinin 2 Şubat 2015’te yaptığı açıklamada 2015 yılının Ocak ayında en az 125 işçi iş kazalarında yaşamını yitirdi.

2 Şubat 2015’te, İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi Ocak ayı boyunca meydana gelen iş kazaları ve alınmayan önlemler nedeniyle Ocak ayında en az 125 işçinin yaşamını yitirdiğini açıkladı.

20 Şubat 2015’te, Erzurum’un merkez Yakutiye ilçesine bağlı Bat Pazarı semtinde bulunan ve kullanılamayan 3 katlı eski Fuadiye Oteli’nde yangın çıktı. Çıkan yangına müdahale için olay yerine sevk edilen 3 itfaiye ekibi, yangını söndürmekte güçlük çekerken, binanın 2’nci katında asma tavan, 50 yaşındaki itfaiye eri Remzi Aran’ın üzerine düştü. Dumandan etkilenen Aran olay yerinde bulunan arkadaşları tarafından kaldırılarak balkona çıkartılıp nefes alması sağlandı. Başından yaralanan ve dumandan etkilenen Remzi Aran, ambulansın gelmesinin ardından itfaiye asansörüyle indirildi. Remzi Aran, ambulansla Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırıldı.

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisinin 3 Mart 2015’te yaptığı açıklamada 2015 yılının Şubat ayında en az 81 işçi iş kazalarında yaşamını yitirdi.

3 Mart 2015’te, İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi Ocak ayı boyunca meydana gelen iş kazaları ve alınmayan önlemler nedeniyle en az 81 işçinin yaşamını yitirdiğini açıkladı.

26 Mart 2015’te, Adıyaman’da, Adıyaman Üniversitesi Altınşehir Yerleşkesi’nde bulunan ve özel bir elektrik dağıtım şirketine ait yüksek gerilim hattında bakım çalışması yapan Osman Şahin (35) isimli işçi elektrik akımına kapıldı. Ağır yaralanan Şahin, yaklaşık 20 metre yükseklikteki direkte asılı kaldı. Olay yerine gelen itfaiye ekiplerinin yarım saatlik çalışmasının ardından direkten indirilen Şahin, Adıyaman Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Şahin’in vücudunda yanıklar oluştuğu görüldü.

27 Mart 2015’te, Bitlis ile Siirt’in Baykan ilçesi arasında yaşanan elektrik arızasını gidermek üzere bölgeye giden Van gölü Elektrik Perakende Satış A.Ş (VEPSAŞ) çalışanları gece saatlerinde çalışma başlattı. Arızayı gidermek için elektrik direğine çıkan çalışanlardan Semih Akkoyun, elektrik çarpması sonucu direkten düştü. Ağır yaralanan Akkoyun, kaldırıldığı Baykan Devlet Hastanesi’nde yaşamını yitirdi.

31 Mart 2015’te, Diyarbakır’ın Kayapınar İlçesi 500 Evler Semti’nde, bir şahsa ait bir inşaatın yapım aşamasında çökme meydana geldi. Beton dökümü sırasında meydana gelen çökme sonucunda 5 işçi yaralandı. Ambulanslarla hastaneye kaldırılan 5 işçi tedavi altına alınırken, olayla ilgili inceleme başlatıldı.

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisinin 2 Nisan 2015’te yaptığı açıklamada 2015 yılının Mart ayında en az 139 işçi iş kazalarında yaşamını yitirdi.

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisinin 4 Mayıs 2015’te yaptığı açıklamada 2015 yılının Nisan ayında en az 134 işçi iş kazalarında yaşamını yitirdi.

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisinin 2 Haziran 2015’te yaptığı açıklamada 2015 yılının Mayıs ayında en az 167 işçi iş kazalarında yaşamını yitirdi.

6 Temmuz 2015’te, Hakkari’nin Şemdinli ilçesine bağlı Ortaklar köyü üst bölgesi olan Süngü Tepe’de yapılan karakol inşaatında çalışan şantiye sorumlusu Murat Ova (44), inşaat çalışması yaptığı yan yatan iş makinesinin altında kalan Ova, olay yerinde yaşamını yitirdi. Olay ile ilgili inceleme başlatıldı.

13 Temmuz 2015’te, Diyarbakır’ın Bağlar ilçesi Yeniköy Mahallesi Mezarlık Caddesi’nde bulunan trafoda meydana gelen patlamada DEDAŞ arıza ekibinden Murat Aksoy (30) ve Bilal Ay (27) isimli işçiler çalışmaları yaralandı. Trafodaki arızayı giderdikleri sırada panonun kısa devre yapması sonucunda meydana yaşanan patlamada vücutlarının çeşitli yerlerinden yaralanan işçiler, Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Yanık Ünitesi’ne tedavi altına alındı. Olay ile ilgili soruşturma başlatıldı.

19 Temmuz 2015’te, Muş’un Bulanık ilçesine bağlı Elmakaya beldesinde, beldeye 2 kilometre uzaklıkta bulunan buğday tarlasını biçerken bir kayaya takılması sonucu devrilen traktörün altında kalan sürücü Mehmet Salih Cesur (45), olay yerinde feci bir şekilde can verdi. Kazayı duyan köylüler tarlada devrilen traktörü bağladıkları halatlarla düzelterek, Cesur’un cansız bedenini traktörün altından çıkardı. Olay yerine çağrılan jandarma ve sağlık ekipleri çağrıldı. Olay ilgili soruşturma başlatıldı.

23 Temmuz 2015’te, Antep’te yapımı süren 12 katlı bir inşaatın dış cephe kaplama işini yapan işçilerin bulunduğu tahta iskele çöktü. Binanın 9. katından düşen işçiler Hacı Çevik ve Abdulkadir Atıcı yaşamını yitirdi. 8. katın balkonuna düşen 4 işçi ise yaralandı.

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisinin 3 Temmuz 2015’te yaptığı açıklamada 2015 yılının Haziran ayında en az 153 işçi iş kazalarında yaşamını yitirdi.

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisinin 3 Ağustos 2015’te yaptığı açıklamada 2015 yılının Temmuz ayında en az 166 işçi iş kazalarında yaşamını yitirdi.

2 Eylül 2015’te, Bitlis’in Ahlat ilçesi Selçuklu Mahallesi’nde Ahlat Belediyesi AVM Eğlence Kültür ve Ticaret Merkezi inşaatında beton döküldüğü esnada kat çöktü. Çöken kat altında kalan 5 işçi, olay yerine gelen AFAD ekipleri tarafından güçlükle molozlar altından çıkarıldı. Ahlat Devlet Hastanesi’ne kaldırılan 5 yaralıdan, durumu ağır olan Mahmut Yiğit tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak yaşamını yitirdi. AVM inşaatında inceleme başlatıldı.

17 Eylül 2015’te, Mardin’in Midyat ilçesi Bahçelievler Mahallesi Kazım Karabekir Caddesi’ndeki yapımı süren cami inşaatının iskelesi çöktü. Bu esnada inşaatta sıva yapan işçiler, iskelenin altında kaldı. Hasan Beyaz (49), Murat Irmak (34), Ahmet Irmak (40), Enver Irmak (18) ve M. Sait Dursun (34) isimli işçiler yaralandı. Yaralanan işçilerin hayati tehlikesinin olmadığı öğrenildi.

21 Eylül 2015’te, Urfa’nın Viranşehir ilçesindeki eski Yatılı Bölge İlköğretim Okulu’nun binasının yıkımında göçük oluştu. Okul binasının yıkımını yapan kepçe operatörü Ahmet Sallı, üzerine düşen molozlardan kaynaklı yaralandı.

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisinin 3 Eylül 2015’te yaptığı açıklamada 2015 yılının Ağustos ayında en az 158 işçi iş kazalarında yaşamını yitirdi.

31 Ekim – Elazığ, Alacakaya Kef’te özel sektör tarafından işletilen bakır ocağında geçirdiği baygınlık sonucu 150 metreden düşen Sefa Borulday (28) hayatını kaybetti.

26 Ekim 2015’te, Şırnak merkeze bağlı Dağkonak köyünde bulunan bir kömür ocağında göçük meydana geldi. Göçük altında kalan 50 yaşlarında Halit Atak adlı yurttaş ağır yaralı olarak kurtarıldı. Ağır yaralı olarak Şırnak Devlet Hastanesi’ne kaldırılan Atak, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.

5 Kasım 2015’te, 26 Ekim – Şırnak Kemerli Köyü civarında özel sektör tarafından işletilen linyit ocağında meydana gelen göçükten ağır yaralı olarak kurtarılan Halil Atak (49), kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi.

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisinin 4 Ekim 2015’te yaptığı açıklamada 2015 yılının Eylül ayında en az 177 işçi iş kazalarında yaşamını yitirdi.

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisinin 2 Kasım 2015’te yaptığı açıklamada 2015 yılının Ekim ayında en az 143 işçi iş kazalarında yaşamını yitirdi.

20 Kasım 2015’te, Hakkari’nin Şemdinli ilçesine bağlı Derecik mahallesinde, inşaat halinde bulunan bir binan üçüncü katında çalışan Cengiz Özkan (51) isimli işçi dengesini kaybederek yere düştü ve olay yerinde yaşamını yitirdi.

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisinin 1 Aralık 2015’te yaptığı açıklamada 2015 yılının Kasım ayında en az 131 işçi iş kazalarında yaşamını yitirdi.

7 Aralık 2015’te, Hakkari’nin Yüksekova ilçesine bağlı Cumhuriyet Mahallesi’ndeki 62 No’lu trafoda elektrik arızasını gidermeye çalışan Nevzat Özdemir isimli Vangölü Elektrik Dağıtım A.Ş. (VEDAŞ) personeli, akıma kapılarak yaralandı. Elektrik çarpması sonucu yaralanan Özdemir, ambulansla getirildiği Yüksekova Devlet Hastanesi’nde tedavi altına alındı.

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisinin 5 ocak 2016’da, 2015 yılının Aralık ayında en az 137 işçi, 2015 yılında bilinen 1730 işçinin yaşamını yitidiğini açıkladı.

Sendikalı Oldukları İçin Baskıya Uğrayanlar

Haklarında Soruşturma Açılan Çalışanlar

22 Şubat 2015’te, KESK’e bağlı Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Muş Şube Başkanı İdris Gürkan hakkında Roboski katliamı anmasına katıldığı gerekçesiyle 10 ay hapis cezası istemi ile açılan davada Kürtçe ifade verdiği gerekçesiyle bu kez de idari soruşturma açıldı. Mahkeme, Gürkan hakkında memurluk şartlarını taşımadığını belirttiği yazıyı valiliğe göndererek, valilikten Gürkan hakkında idari soruşturma talep etti. Ardından valilik muhakkik (soruşturmacı) görevlendirip Gürkan’ı görevden alma ile ilgili soruşturma başlattı.

 

17 Temmuz 2015’te, Ağrı’da, Suruç katliamını protesto etmek amacıyla gerçekleştirilen yürüyüşüne katıldıkları gerekçesi ile Eğitim Sen ve SES Ağrı şubesi üyesi 13 kişi, Ağrı Valisi Musa Işın’ın talimatıyla açılan soruşturma sonucu görevinden uzaklaştırıldı.

 

7 Ağustos 2015’te, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) 1 Şubat 2015’te, -7 Ağustos 2015’te,  dönemini kapsayan altı aylık “Sendikal Hak İhlalleri” raporunu, KESK Genel Merkezi’nde gerçekleştirdiği basın toplantısıyla kamuoyu ile paylaştı. 1 Şubat ile 1 Ağustos tarihleri arasındaki dönemde 42 KESK’linin sürgün edildiğini sürgünlerinin çoğununun sendika şube sorumlusu olduğunu belirterek, amacın şubelerin kapatılması olduğuna dikkat çekerek bir yılık sürede bin dolayında KESK’linin sürgün edildiğini söyledi. Sendikal faaliyetleri gerekçesi ile en az 607 KESK’liye aylıktan kesme ve idrarı para cezaları verildiğini ve 5 kişini işine de son verildiğini belirterek, “47 arkadaşımıza açılan disiplin soruşturmalarıyla uyarı ve kınama cezaları verilmiştir. 53 yönetici ve üyemiz çeşitli soruşturma ve baskılarla sendikal ayrımcılığa uğramış, mağdur edilmişlerdir” şeklinde konuştu.

17 Eylül 2015’te, Suruç katliamının ardından Ağrı’da düzenlenen protesto yürüyüşüne katıldıkları gerekçesi ile Ağrı Valisi Musa Işın’ın talimatıyla açılan soruşturmanın sonucunda görevinden uzaklaştırılan Eğitim Sen ve SES Ağrı şubesi üyesi 13 kişi hakkında bu kez de Ağrı Emniyet Müdürlüğü tarafından soruşturma açıldı. Eğitim Sen üyeleri Mehmet Uz, Deniz Sağlamtaş, Mehmet Sayılır, Cem Şapak ile SES Ağrı Şube Eşbaşkanı Gülistan İçer, SES işyeri temsilcileri Özlem Ayyıldız ve Berivan Alptekin, SES Ağrı Şubesi Mali Sekreteri Dinçer Kulçak ve SES Ağrı Şubesi Hukuk Sekreteri Emin Bayram, İl Emniyet Müdürlüğü’ne götürülerek ifadeleri alındıktan sonra serbest bırakıldı.

25 Kasım 2015’te, Ankara’da 10 Ekim günü düzenlenen Emek, Barış ve Demokrasi Mitingi’ne yapılan bombalı saldırıda yaşamını yitiren 102 sivilin anmak ve katliamı protesto etmek için, 12 Ekim günü Muş belediye meydanında KESK Muş Şubeler Platformu tarafından basın açıklaması gerçekleştirildi. Basın açıklamasına katılan 12 sendikacı hakkında Muş Valiliği tarafından, görevden uzaklaştırma talebiyle adli ve idari soruşturma başlatıldı.

3 Aralık 2015’te, Ağrı’da Paris’te öldürülen 3 Kürt kadın siyasetçi için düzenlenen anma yürüyüşüne katıldığı gerekçesiyle hakkında dava açılan Tarım Orkam Sen Genel Kadın Sekreteri Suzan Kotay’a 10 ay hapis cezası verildi.

16 Aralık 2015’te, Adana’da, ‘Cumhurbaşkanı’na hakaret ettikleri’ gerekçesiyle çok sayıda kişi ile birlikte ifadeleri alındıktan sonra serbest bırakılan Eğitim Sen Adana Şube Başkanı Ahmet Karagöz hakkında, emniyette maruz kaldıkları uygulamayı protesto ettiği için aynı suçlama ile ikinci kez soruşturma başlatıldı.

Sürgün Edilenler

 

9 Şubat 2015’te, Diyarbakır Ağız Ve Diş Sağlığı Hastanesi’nde çalışan Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) üyesi 20 hemşirenin görev yeri,  gerekçesi açıklanmayan nedenlerden dolayı başka bir hastaneye geçici ve süresiz olmak üzere değiştirildi.

7 Ağustos 2015’te, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) 1 Şubat 2015’te, -7 Ağustos 2015’te,  dönemini kapsayan altı aylık “Sendikal Hak İhlalleri” raporunu, KESK Genel Merkezi’nde gerçekleştirdiği basın toplantısıyla kamuoyu ile paylaştı. 1 Şubat ile 1 Ağustos tarihleri arasındaki dönemde 42 KESK’linin sürgün edildiğini sürgünlerinin çoğununun sendika şube sorumlusu olduğunu belirterek, amacın şubelerin kapatılması olduğuna dikkat çekerek bir yılık sürede bin dolayında KESK’linin sürgün edildiğini söyledi. Sendikal faaliyetleri gerekçesi ile en az 607 KESK’liye aylıktan kesme ve idrarı para cezaları verildiğini ve 5 kişini işine de son verildiğini belirterek, “47 arkadaşımıza açılan disiplin soruşturmalarıyla uyarı ve kınama cezaları verilmiştir. 53 yönetici ve üyemiz çeşitli soruşturma ve baskılarla sendikal ayrımcılığa uğramış, mağdur edilmişlerdir” şeklinde konuştu.

21 Ağustos 2015’te,  Mersin’in Mezitli ilçesi Viranşehir Mahallesi’nde bulunan 75’inci Yıl Ortaokulu’nda okul müdürü Eğitim Bir Sen Mersin Şube Başkanı Abdullah Çelik’in “Okulda özerklik ilan ettiler, cezalandırılması gereken özerklik düşkünleri” şeklindeki demecinden sonra Eğitim Sen üyesi 7 öğretmenin başka okullara sürgün edilmesine Eğitim Sen’den tepki geldi. Eğitim Sen Mersin Şube binasında yönetim kurulu üyesi Mahir Enginçelik tarafından yapılan açıklamada, Abdullah Çelik’in açıklamalarının öğretmenleri hedef gösterme çabası ile hakaret ve iftira niteliği taşıdığı belirtilerek, suç işlediği vurgulandı. Enginçelik, okul müdürü ve söz konusu yayın organları hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını kaydederek, yapılanın Eğitim Sen’e dönük saldırı ve karalama kampanyasının bir ürünü olduğunu vurguladı.

19 Eylül 2015’te, Ağrı Valisi Musa Işın tarafından, gerekçe gösterilmeden Eğitim Sen üyesi 5 öğretmen sürgün edildi. Eğitim Sen Ağrı Temsilcisi Kemal Kürkçü Kayseri’ye, Eğitim Sen üyeleri Fecri Aydın Yozgat’a, Asım Güneş Gümüşhane’ye, Nihat Kaya Trabzon’a ve Emin Kaya ise Osmaniye’ye sürgün edildi.

Çalışma Koşulları

26 Mayıs 2015’te Seçim çalışmaları kapsamında Hakkâri’nin Yüksekova İlçesi’nde yapılan havaalanının açılışını gerçekleştiren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve aynı zamanda AKP Genel Başkanı da olan Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun birlikte katıldığı açılış töreninde basın yayın çalışanlarına akreditasyon uygulandı. Hakkâri Valiliği’nin talimatıyla yapıldığı öğrenilen akreditasyonla Zaman, Hürriyet, Sözcü, Cumhuriyet, Bugün, Taraf gazeteleri ve Samanyolu TV, Bugün TV, Cihan Haber Ajansı, Doğan Haber Ajansı, Dicle Haber Ajansı, CNN Türk ve İMC TV temsilcileri tören alanına alınmadı.

EĞİTİM ve KÜLTÜREL HAKLAR

Kültürel Haklara İlişkin İhlaller

Eğitim Hakkına İlişkin İhlaller

22 Mayıs 2015’te, Hatay’da Demokratik Gençlik Federasyonu (DEM-GENÇ) üyesi devrimci, demokrat ve yurtsever öğrenciler, Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi (MKÜ) öğrencisi N.K isimli Kürt öğrenin, kaldığı KYK Tayfur Sökmen Kız Öğrenci Yurdu’nda Kürtçe müzik dinlediği gerekçesi ile yurt yönetimi ve özel güvenlik birimleri tarafından uygulanan baskı nedeniyle yurttan ayrılmasını protesto etti.

2 Haziran 2015’te, Diyarbakır’da Kürtçe eğitim vermek üzere 15 Eylül 2014’de açılan ancak, savcılık kararı doğrultusunda defalarca mühürlenerek açılmasının önüne geçilmeye çalışılan Dibistana Seretayî a Ferzad Kemangar-Ferzad Kemanger İlkokulu’nda ders veren iki öğretmen hakkında soruşturma başlatıldı. Okulda gönüllü ders veren Eğitim Sen Diyarbakır Şube Eşbaşkanı Yıldırım Aslan ile TZP-Kurdî Genel Başkanı Sebahattin Gültekin’in, 28 Mayıs Perşembe günü, “örgüt talimatıyla okul açtıkları” iddiasıyla Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü Siyasi Şube’ye çağrıldı.

Üniversitelerin Disiplin Kurulları Tarafından Açılan Soruşturmalar/Ceza Alanlar

5 Ocak 2015’te, İHD Muş şubemize başvuruda bulunan Muş Alparslan Üniversitesi Öğrenci Derneği (MED-DER) üyeleri, Muş ilinde Roboski katliamına ilişkin gerçekleşen protesto eyleminde askeri müdahalenin gerçekleştiğini ve ardından çıkan olaylarla ilgili 134 kişi hakkında disiplin soruşturması açıldığını ifade etmiş ve şubemizden hukuki yardım talebinde bulunmuşlardır.

17 Ocak 2015’te, Erzurum Atatürk Üniversitesi’nde 8 Ekim tarihinde düzenlenen Kobanê protestoları ile 17 Aralık tarihinde Kürt bir öğrencinin Edebiyat Fakültesi ek binasında ülkücü bir grup tarafından alıkonulması üzerine çıkan olayların ardından, üniversite rektörlüğü “Mala zarar verme”, “Kasten yaralama” iddiaları ile 51 Kürt öğrenci hakkında soruşturma başlattı. Haklarında soruşturma başlatılan 51 öğrenci, 17 Aralık akşamı gözaltına alınıp, aynı gece bırakılmıştı.

7 Şubat 2015’te, Erzurum Atatürk Üniversitesi’nde okuyan DİHA muhabirleri Mensur Küçükkarga ve Selman Keleş hakkında, üniversite yönetimi tarafından “Örgüt propagandası yapmak”, “Örgüt üyesi olmak”, “Mala zarara vermek” ve “yaralama” gibi iddialarla soruşturma başlatıldı.

9 Şubat 2015’te, Bingöl Üniversitesi’nde okuyan 150 öğrenci hakkında soruşturma açıldı. Açılan soruşturmalara gerekçe olarak ise “Polis tarafından öldürülen Dicle Üniversitesi öğrencisi Aydın Erdem anması, 25 Kasım Kadına Şiddete Yönelik Mücadele Günü etkinliklerine katılmak, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için başlatılan imza kampanyası kapsamında destek vermek ve 26 Aralık günü ülkücü bir gurubun saldırısı sonrası çıkan olaylara katılmak” gösterildi. Soruşturma açılan öğrencilerin birçoğunun ise söz konusu eylem ve etkinliklere katılmadığı bazılarının ise başka bir yerde olduğu ortaya çıktı.

8 Nisan 2015’te, Ege Üniversitesi’nde (EÜ) 20 Şubat’ta Ülkücü Fırat Yılmaz Çakıroğlu’nun ölümüyle sonuçlanan olaylardan sonra Rektörlük tarafından kampus içerisinde eylem etkinlik yapılmasının yasaklanması ardından öğrenciler, 20 Mart’ta Newroz’u kutladı. Polis ablukası altında Ziraat Fakültesi’nde çantalarını yakarak Newroz’u kutlayan 7 öğrenci hakkında soruşturma açıldı. Rektörlük, soruşturmaya çekilen halaylar ve sloganları gerekçe gösterirken, öğrencilerin, 29 Nisan’da Rektörlük Toplantı Salonu’nda savunmalarının alınacağı belirtildi.

26 Mayıs 2015’te, Maraş Sütçü İmam Üniversitesi’nde Aralık 2014’te ırkçı bir grup 5 Kürt öğrenciye saldırmış ve Kürt öğrencilerden Yüksel Tekin yaralanmıştı. Saldırıyı kınamak için açıklama yapmak isteyen Kürt öğrenciler ise bu kez polisin saldırısına maruz kalmıştı. Olaydan sonra üniversite yönetimi 75 Kürt öğrenci hakkında başlattığı soruşturmada ceza kesti. İfadeleri alınan 75 Kürt öğrenciden 7’sine 25 gün, 4’üne 15 gün, 4’üne 7 gün uzaklaştırma cezası verilirken, 10 öğrenciye uyarı, 50 öğrenciye de kınama cezası verildi. Kürt öğrenciler, final sınavlarının başladığı hafta kesilen uzaklaştırma cezalarının 1 yıllarına mal olacağına dikkat çekti.

25 Haziran 2015’te, İstanbul Üniversitesi (İTÜ) öğrencileri, 24 Nisan’da Ermeni Soykırımı’nda yaşamını yitirenleri andıkları ve Ağrı’da yaşanan provokasyonu pankart asarak protesto ettikleri için 40 öğrenci hakkında açılan soruşturmaları Ayazağa Kampusu Rektörlük binası önünde düzenledikleri basın açıklamasıyla protesto etti. “İTÜ’de özgürlükler soruşturuluyor” yazılı pankart açan ve “Hocam soruşturma yedim orucum bozulur mu?”, “Bizi de soruştur” ve “İTÜ’de sandalye fırlatan ÖGB istemiyoruz” yazılı dövizler taşıyan öğrenciler “Rektör Karaca İTÜ’yü karartma” sloganlarıyla soruşturmalara tepki gösterdi. Öğrencilerin açıklamasına İstanbul HDP Milletvekilleri Sezai Temelli, Beyza Üstün ve Garo Paylan’ın yanı sıra İTÜ-DER, Asistan Dayanışması ve Eğitim-Sen üyeleri de destek verdi.

18 Kasım 2015’te Ege Üniversitesi’nde (EÜ) ülkücü Fırat Çakıroğlu’nun yaşamını yitirmesi üzerinden 10 ay geçtikten sonra 16 öğrenci hakkında olaylarla bağlantısı olduğu iddiasıyla okul yönetimi tarafından disiplin soruşturması açıldı. Soruşturma kapsamında ifadeleri istenen öğrenciler, vize haftasında bilinçli bir şekilde soruşturmaların açıldığını belirterek, olayın üzerinden 10 ay geçmesine rağmen kendilerine soruşturma açıldığına dikkat çekti.

18 Kasım 2015’te, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi kampusunda bulunan KYK yurdunda, 3-14 Kasım tarihlerinde Silvan’daki uygulanan sokağa çıkma yasağını protesto etmek amacıyla 11 Kasımda yürüyüş düzenleyen 15 öğrenci hakkında, yurt yönetimi tarafından soruşturma açıldı.

1 Aralık 2015’te, Erzurum’da 25 Kasım günü Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslar arası Mücadele Günü etkinlikleri kapsamında yapılan basın açıklamasında konuştuğu gerekçesiyle 27 Kasım günü Atatürk Üniversitesi’ndeki derslikte gözaltına alınan ve İl Emniyet Müdürlüğü’nde ağır işkence ve tacize maruz kalan Z.İ., çıplak aramaya maruz kalıp taciz edildi. Polislerin yurda yaptığı baskı sonucu gözaltından serbest bırakılan Z.İ., kaldığı Özel Kızılay Yurdu’ndan “örgüt propagandası yaptığı” iddiasıyla atıldı.

2 Aralık 2015’te, 10 Ekim Ankara Katliamı’nda hayatını kaybeden Necla Duran’ın Hatay’daki cenazesine katılan 36 lise öğrencisi ile katliama dair kentteki protesto eylemine katılan Mustafa Kemal Üniversitesi’nde (MKÜ) okuyan 6 üniversite öğrencisi ve bir üniversite çalışanı hakkında disiplin soruşturmaları açıldığı öğrenildi.

4 Aralık 2015’te, İzmir’de, 19 Aralık 2013 tarihinde ırkçı bir grubun Ege Üniversitesi’ne (EÜ) girerek yurtsever, demokrat ve devrimci öğrencilere saldırması üzerine yaşanan olaylar sonrası başlatılan soruşturma sonucunda 50 öğrenciye 1 haftadan 6 aya kadar uzaklaştırma cezası verildi. Okul tarafından “İzinsiz toplantı düzenlemek” iddiasıyla başlatılan soruşturma sonucu uzaklaştırma cezası verilen öğrencilerin isimleri okul kapısına asıldı.

9 Aralık 2015’te, İsimleri üniversitedeki taciz olayıyla gündeme gelen İstanbul Üniversitesi’nde görevli Doç. Dr. Murat Ali Karavelioğlu ile özel güvenlik çalışanı Emrullah Beyaz, “itibarları sarsıldığı” suçlaması ile kendilerini teşhir eden öğrenciler hakkında suç duyurusunda bulunması üzerine 15 öğrenciye soruşturma başlatıldı.

15 Aralık 2015’te, Kürt öğrencilere yönelik faşist saldırıların sürdüğü Ardahan’da, Ardahan Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Hakkı Büyükbaş, skandal bir karara imza atarak, Vedat Akbıyık, Serhat Karaslan, Fırat Bulcumlu ve Feyza Demir isimli öğrenciler hakkında Kürtçe şarkılar eşliğinde halay çektikleri gerekçesiyle soruşturma açıldı.

15 Aralık 2015’te, Ardahan Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanlığı tarafından, üniversite kampüsünde halay çektikleri gerekçesiyle Vedat Akbıyık, Serhat Karaslan, Fırat Bulcumlu ve Feyza Demir isimli öğrenciler hakkında soruşturma açıldı.

16 Aralık 2015’te, İstanbul Özyeğin Üniversitesi’nde okuyan 8 öğrenciye, Ankara katliamını protesto ettikleri gerekçesiyle 16 ayrı soruşturma açıldı. Öğrencilerin 12 Ekim’de okulda yaptıkları sessiz oturma eylemi ve açtıkları “Hayat kısa katil uzun” yazılı pankart soruşturma gerekçesi yapıldı. Haklarında soruşturma açılan 8 öğrenciye toplamda 3 uyarı, 6 kınama cezası verilirken, bir öğrenci de okuldan uzaklaştırıldı. İki öğrencinin ÖSYM bursu, bir öğrencinin de rektörlük bursu kesildi.

25 Aralık 2015’te, Ege Üniversite’sinde Emine Akbaba isimli öğrenci, 1.5 yıllık eğitim hayatında 26 soruşturmaya maruz kalırken, “Erdoğan’a ve hükümete hakaret ettiği” gerekçesi ile 3 soruşturmada üniversiteden toplam 6 hafta uzaklaştırma cezası aldı.

28 Aralık 2015’te, Uşak Üniversitesi’nde 17 Aralık günü yapılan DAİŞ yönelik protesto gösterisinde gözaltına alındıktan sonra serbest bırakılan 15 öğrenciye soruşturma açıldı.

ÇEVRE HAKKI

YERLEŞİM ve MÜLKİYET HAKKI

SAĞLIK HAKKI

23 Şubat 2015’te, Van’da, Hacı Ali Akın Ortaokulu’nda 5’nci sınıfta eğitim gören öğrencileri öğretmenlerinin aldığı yaş pastayı yedikten sonra mide bulantısı ve kusma şikayetiyle okul yönetimine başvurdu. Sınıfta diğer öğrencilerin de aynı şikayette bulunması üzerine okula ambulans çağrıldı. Öğrenciler, ambulanslarla kentteki çeşitli hastanelere kaldırıldı. İlk yapılan müdahalede, 32 öğrenciye zehirlenme teşhisi konuldu. İl Milli Eğitim Müdürü Kıyasettin Kırekin “Öğrencilerimiz, öğretmenlerinin getirmiş olduğu yaş pastayı yedikten sonra rahatsızlanmışlar. Daha sonra başlayan mide bulantısı, ishal ve kusma şikayetini öğretmenlerine bildirmişler. Öğrencilerimiz Van’daki hastanelere kaldırıldı. Daha sonra gerekli incelemeyi yapacağız” diye konuştu.

23 Şubat 2015’te, Van’ın Çaldıran ilçesine bağlı Yücelen Mahallesi’nde bulunan Yücelen İlköğretim Okulu’nda, ‘Okul Sütü Programı Kampanyası’ kapsamında dağıtılan sütlerden kaynaklı çok sayıda öğrenci zehirlendi. Sütten zehirlenen çocuklar okula gelen ambulans ve okul servisleri ile Çaldıran Devlet Hastanesine kaldırıldı. Hastanede yapılan müdahalenin ardından öğrenciler müşahedeye alınırken, olayla ilgili inceleme başlatıldı.

25 Mart 2015’te Diyarbakır’ın Lice ilçesine bağlı Kayacık köyü ortaokulunda eğitim gören 33 öğrenci kusma ve baş dönmesi şikayetiyle Lice Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Yapılan ilk müdahale sonucu öğrencilerin zehirlenmiş olabileceği ihtimali sonucu öğrenciler hastanede müşahede altına alındı. Duruma ilişkin bilgi veren Acil Servis Doktoru Mustafa Ertaş, zehirlenmenin gıdadan veya okulda kullanılan jeneratörden sızan karbonmonoksit gazından olabileceğini tahmin ettiklerini belirtti.

8 Temmuz 2015’te,  Edirne’nin Keşan ilçesinde İki Minareli Çarşı Camii Aşevi Yaptırma ve Yaşatma Derneği bünyesinde Yenimescit Mahallesi’nde faaliyet gösteren aşevinde, dün yaklaşık 1000 kişiye Keşan Kaymakamlığı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nca sağlanan erzaklarla yapılan ezo gelin çorbası, kıymalı mercimek ile salçalı makarnadan oluşan iftarlık yemeği dağıtıldı. İftardan sonra çoğu çocuk yaklaşık 100 kişi mide bulantısı, kusma, ishal, baş dönmesi şikayetleriyle ambulans ve özel araçlarla Keşan Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Gıda zehirlenmesi tanısıyla tedavi altına alınarak serum takılan yaklaşık 100 kişi, acil servis ve polikliniklerin bulunduğu binada oluşturulan bölümde müşahede altına alındı.

DİN ve VİCDAN ÖZGÜRLÜĞÜ

10 Haziran 2015’te İstanbul’un Kadıköy İlçesi’ndeki Bahariye Caddesi yakınlarında bulunan Ayia Triada Rum Ortodoks Kilisesi “Allahu Ekber” şeklinde tekbir getiren M.Ş.’nin (25) saldırısına uğradı. Kapısına tiner dökülerek ateşe verilen kilise binasındaki yangın çevredekiler tarafından söndürüldü.

21 Haziran 2015’te İstanbul Üniversitesi’nde öğrenci olan ve aynı zamanda Emek Gençliği üyesi olan H.T.’nin kaldığı yurtta oruç tutmadığı için darp edildiği öğrenildi.

1 Temmuz 2015’te, İstanbul Eyüp’te iki çocuk annesi Zübeyde Balcı, baş ve boyun ağrıları nedeniyle muayene olmak için gittiği devlet hastanesinde kadın uzman doktorun kıyafetini açık bularak kendisine dini telkinlerde bulunduğunu iddia etti. Aynı doktorun kendisinden sonra 15 yaşındaki bir erkek çocuğunu da orucunun bozulacağını söyleyerek muayene etmediğini öne süren Balcı, “ ‘ Bakın dedi, bize Allah’ın lütfettiği bazı şeyler var. Bunları yaşamıyorsunuz. Siz kolunuz başınız açık gezerseniz. Dışarıda böyle dolaştığınız sürece herkes size bakıyor. Onun için siz nazardan böyle oluyorsunuz’. Ben İslamiyeti bilmeyen biri değilim. Ben İslamiyet dersi almaya gelmedim dedim” diye konuştu.

ENGELLİ HAKLARI

20 Mart 2015’te, Ağrı’da Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü’ne bağlı Ağrı Huzurevi Engelli İlk Kabul Birimi’nde kalan M.G. adlı engelli bireyin kurum çalışanı C.S. tarafından darp edilmesi sonucu hastaneye kaldırıldığı iddia edildi.

8 Aralık 2015’te, Osmaniye T2 Kapalı Cezaevi’nde tutulan zihinsel engelli adli mahpus O.İ. cezaevinde başka bir mahpus tarafından tecavüze maruz kaldı. Ailesi vasıtasıyla olayı anlatan O.İ., olayın duyulmaması için tehdit edildiğini belirtirken, İHD ve kimi cezaevi personeli de olayı doğruladı.

11 Aralık 2015’te, Van M Tipi Kapalı Cezaevi’nde engelli girişi ve merdiveni olmadığı için görüş günleri mahpus yakınlarını görmeye giden engelli yurttaşlar, binbir zahmetten sonra görüş salonuna ulaştığı bildirildi.

AYRIMCILIK

15 Nisan 2015’te Antalya’nın Serik İlçesi’nde yeni açılan Halkların Demokratik Partisi’ne (HDP) ait büroya iki yüz kişilik bir grup tarafından saldırı girişiminde bulunuldu. Tabelada “teşkilat” yerine “örgüt” yazmasını gerekçe göstererek büronun etrafının saran grup, “Halkların Demokratik Partisi Serik İlçe Örgütü” yazılı tabelanın indirilmesini ve ofisin kapatılmasını istedi. Taleplerinin yerine getirilmemesi durumunda binayı kundaklamakla tehdit eden grup saatler sonra kolluk kuvvetleri tarafından HDP bürosunun önünden uzaklaştırıldı.

1 Temmuz 2015’te Edirne’nin Keşan İlçesi’nde 700 polisin katılımıyla düzenlenen ve “Huzur Operasyonu” adı verilen ev baskınları sonucu Trakya Roman Dernekleri Federasyonu Başkanı F.S.’nin de bulunduğu 44 kişi gözaltına alındı. Operasyonun ardından yaklaşık 200 çevik kuvvet polisi ve özel harekât timi operasyonun yapıldığı mahallelerde “Polis huzur, güven verir” ve ‘Ne mutlu Türküm diyene” sloganlarıyla yürüyüş yaptı.

IRKÇI SALDIRILAR

30 Mart 2015’te, Antalya’da Akdeniz Üniversitesi’nde okuyan üç Kürt öğrenci Kürtçe müzik dinledikleri esnada ırkçı bir grubun fiziki saldırısına uğradı. Polis saldırgan gruba müdahale etmezken, aldıkları darbeler nedeniyle yaralanarak hastaneye kaldırılan üç öğrenci gözaltına alındı.

31 Mart 2015’te, Uludağ Üniversitesi Kampüsü’ne yakın olan ve yoğunlukla öğrencilerin yaşadığı Görükle’de Kürt öğrencilerin evine ırkçı bir grup tarafından saldırı düzenlendi. Daha önce de Kürt öğrencilere saldıran ırkçı grup önce Uludağ Üniversitesi Kampüsü’nde Kürt öğrencilerin bir arada bulunduğu alana gelerek öğrencilere sözlü sataşmada bulundu. Irkçı grubun saldırı girişimini boşa çıkartmak amacıyla evlerinin bulunduğu Görükle’ye geçen Kürt öğrenciler bu kez de yine aynı ırkçı grup tarafından araçlarla evlerine kadar takip edildi. Kürt öğrencilerin Dumlupınar Mahallesi’nde bulunan evlerine girmesinin ardından saldırgan grup tekbir getirerek ve PKK Lideri Öcalan aleyhinde sloganlar atarak öğrencilerin kaldıkları binayı taşlamaya başladı. Saldırıda bina önündeki bir araç hasar görürken, öğrencilerin evlerinin camları da kırıldı. Irkçı grubun saldırısına uğrayan öğrenciler polisin kendilerini kampusten ayrılıp evlerine kadar izlediğini ve fakat saldırı sırasında olaya seyirci kaldığına dikkat çekti. Görükle’de daha önce de sürekli olarak polisler tarafından evlerine kadar takip edilen Kürt öğrenciler polisin yönlendirmesi doğrultusunda ırkçı grupların saldırılarına uğramış ve ırkçı gruplar tarafından Kürt öğrencilerin yaşadığı mahallelere “Türk olmayanın burada işi yok” ve “Kürde su bile yok” benzeri nefret söylemi içeren yazılamalar yapılmıştı.

2 Nisan 2015’te, 21 Nisan günü Bursa’da kendilerine “Genç Atsızlar” diyen ırkçı bir grubun fiziki saldırısına uğrayan 9 Kürt öğrenci polisin düzenlediği ev baskınları sonucu gözaltına alındı.

3 Nisan 2015’te, Elazığ Fırat Üniversitesi’nde halay çeken Kürt öğrencilere, ırkçı bir grup tarafından bıçaklı ve sopalı saldırı gerçekleşti. Dün akşam saatlerinde yerleşke içinde gerçekleşen saldırıda Kürt öğrencilerden ikisi hafif şekilde yaralanırken, Serkan B. isimli öğrenci ise sırtından ve bacağından bıçak darbesi aldı. Elazığ Eğitim Araştırma Hastanesi’ne kaldırılan öğrencinin tedavisinin devam ettiği belirtildi.

13 Nisan 2015’te, Türkiye’nin birçok yerinde üniversite öğrencilerine yönelik saldırılar artarken, bir saldırı haberi de Konya’dan geldi. Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesinde okuyan 3 yurtsever öğrenci vizelerden çıkarken 10 kişilik bir ülkücü grubun saldırısına maruz kaldı.

26 Nisan 2015’te, Van Büyükşehir Belediye spor, deplasmanda Bergama Belediye spor ile karşı karşıya geldiği maçta, Vansporlu oyuncular, Bergamalı taraftarların ırkçı tezahüratlarına maruz kalırken, sahaya atılan yabancı maddelerden dolayı Van Belediye Sporun Teknik Direktör Tarık Daşgün ile bazı futbolcular çeşitli yerlerinden yaralandı.

29 Nisan 2015’te Uşak’ta HDP’nin seçim çalışmalarını yürüttüğü stant ırkçı bir grubun saldırısına uğradı. Saldırganlar stantta bulunan 3 kişiyi darp ettikten sonra HDP’ye ait bayrakları da yaktılar.

1 Mayıs 2015’te Uşak’ta düzenlenen mitinge katılan HDP üyeleri, miting sonrasında parti binasına döndüklerinde ırkçı bir grubun saldırısına uğradı. Binayı kuşatan ve linç girişiminde bulunan grubun darp ettiği HDP üyesi bir kişinin yaralandığı öğrenildi.

Trabzon’daki 1 Mayıs eylemine katılmak isteyen HDP üyeleri de ırkçı bir grubun saldırısına uğradı. HDP bayrakları ateşe veren grubun saldırısı nedeniyle bir gazeteci de yaralandı.

12 Mayıs 2015’te Gaziantep Üniversitesi’nde HDP için seçim çalışması yapan öğrencilere önce aşırı sağcı bir grubun saldırması sonucu 4 öğrenci yaralandı. Saldırı nedeniyle çıkan olaylara müdahale eden polis ekipleri ise 8 öğrenciyi gözaltına aldı.

16 Mayıs 2015’te, Zonguldak Batı Karadeniz Üniversiteleri’nde okuyan öğrenciler, “Xwedî derkeve” kampanyası kapsamında Devrek’te düzenlediği şenliğe, ırkçı bir gurup tarafından saldırıda bulunuldu. Saldırı sırasında da ırkçı guruba müdahale etmeyen polisler, onun yerine öğrencilere biber gazı sıktı. Olaylar sırasında bir öğrenci yaralanırken, çağrılan ambulansta görevli sağlık personelleri yaralanan öğrenciye tıbbi müdahalede bulundu.

12 Mayıs 2015’te Muğla’da bulunan Şerzan Kurt Özgür Gençlik üyeleri, kente 12 Mayıs 2010 tarihinde Kürt öğrencilere yönelik ırkçı saldırılarla başlayan kavgaya müdahale eden polislerin açtığı ateş sonucu yaşamını yitiren Muğla Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü ikinci sınıf öğrencisi arkadaşları Şerzan Kurt’u, vurulduğu noktada ve vurulduğu saat olan 02.44’te düzenledikleri etkinlikle andı. Yapılan anma etkinliğinin ardından öğrenciler Kötekli Mahallesi’nde gece saat 04.00 sıralarında yaklaşık 30 kişilik ırkçı bir gurubun saldırısına uğradı. Taş ve bıçakların kullanıldığı saldırıda 1 öğrenci başından, 3 öğrenci ise vücudunun farklı yerlerinden aldığı darbelerle yaralandı. Yaşanan bu planlı saldırı sonrası olay yerine polisler intikal etti. Ancak saldırgan guruba müdahale etmeleri gereken polisler, saldırıya maruz kalan öğrencilere yöneldi ve öğrencilere tazyikli su, plastik mermi ve biber gazı sıktı. Polisin bu saldırısı üzerine öğrenciler bölgeden uzaklaşmak zorunda kaldı.

19 Mayıs 2015’te Rojava’nın Efrin Kenti’nden çalışmak için Ankara’ya gelen İdris Muhammed, Ankaray Kurtuluş Durağı’nın yanında olan Kadıköy Kafesi adlı yerde çalışan bir arkadaşını ziyaret etmek üzere gittiği kafede ırkçı saldırıya maruz kaldı. İdris Muhammed, kafede şef olarak çalışan bir kişinin, kendisine “PKK’lisin, Kürtsün” diyerek saldırdığını ve darp girişiminde bulunduğunu savundu.

20 Mayıs 2015’te, İstanbul Aydın Üniversitesi’nin Sefaköy kampüsünde “Mayıs Şehitleri” anması gerçekleştirdikten sonra kampustan ayrılan 3 Kürt öğrenci metrobüs durağına ilerledikleri sırada faşist bir grubun bıçaklı saldırısına uğradı. Saldırıda vücutlarının çeşitli yerlerine bıçak darbeleri alan ve Bakırköy Sadi Konuk Hastanesi’ne kaldıran öğrencilerin sağlık durumlarının iyi olduğu öğrenilirken, faşist saldırının üniversitede protesto edileceği belirtildi.

21 Mayıs 2015’te, Uzun süredir ırkçı gurupların saldırı, baskı ve tehditleri arasında bulunan Karabük Üniversitesi’nde okuyan Kürt öğrenciler gece yeni bir saldırıya daha maruz kaldı. Geçtiğimiz hafta içerisinde Kürt öğrencilerden bazılarının birlikte kaldıkları öğrenci evine yönelik gerçekleşen ve şans eseri kimsenin yaralanmadığı silahlı saldırı sonrası aynı öğrenciler dün gece yeni bir saldırıya maruz kaldı. Edinilen bilgilere göre, gece saat 22.30 sıralarında kaldıkları 5 Bin Evler Mahallesi’ndeki evlerinden ekmek almak üzere fırına giden 2 Kürt öğrenci, yürüdükleri yolda yanlarından geçen bir arabadan silahla ateş açıldı. Açılan ateşten öğrenciler kendilerini yere atarak sıkılan kurşunlardan sakınmaya çalıştı. Sıkılan kurşunlar şans seri öğrencilere isabet etmezken, gece karanlığında fark edilemeyen saldırgan yada saldırganlar, bölgeden kaçarak uzaklaştı.

22 Mayıs 2015’te, Hatay’da Demokratik Gençlik Federasyonu (DEM-GENÇ) üyesi devrimci, demokrat ve yurtsever öğrenciler, Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi (MKÜ) öğrencisi N.K isimli Kürt öğrenin, kaldığı KYK Tayfur Sökmen Kız Öğrenci Yurdu’nda Kürtçe müzik dinlediği gerekçesi ile yurt yönetimi ve özel güvenlik birimleri tarafından uygulanan baskı nedeniyle yurttan ayrılmasını protesto etti.

22 Mayıs 2015’te, Antalya’nın Lara Kundu Oteller bölgesinde Abbas ve Nurettin Esmer kardeşler, hasta olan babaları için ilaç almaya gittikleri eczanede telefonla Kürtçe konuştukları sırda eczane sahibi tarafından ırkçı saldırıya uğradı. Abbas Esmer, babası ile telefonda Kürtçe konuştuğu sırada eczane sahibinin “Burada Kürtçe konuşamazsın” diyerek hakaretlerde bulunarak kendisini darp ettiğini belirtti.     Duruma tepki göstermeleri üzerine eczane sahibinin yakınlarını aradığını ve 100’e yakın ırkçı bir grubun olay yerine toplandığını ifade eden Esmer, bunun üzerine çevredekilerin jandarmaya haber vermesiyle olay yerine askerlerin geldiğini aktardı. Esmer, eczane sahibi hakkında şikayetçi olmalarına rağmen askerlerin hiçbir şey yapmadığını ve linç girişiminde bulunan saldırganların öylece bırakılıp gittiklerini kaydetti.

20 Mayıs 2015’te İstanbul’un Kadıköy İlçesi’nde iki Kürt öğrencinin Turancı Hareket Platformu adlı ırkçı bir oluşumun üyelerince kaçırıldığı ve öğrencilerin Atsız Kültürevi adlı derneğin bodrum kapatılarak saatlerce işkence gördükleri öğrenildi. Olayın ortaya çıkmasının ardından başlatılan soruşturma kapsamında Turancı Hareket Platformu Başkanı Hasan Kocabey ile üç kişinin gözaltına alındığı bildirildi.

31 Mayıs 2015’te, Hatay’ın Antakya ilçesinde, MHP’ye ait bir seçim otobüsünün Akasya Mahallesi’nde geçişi sırasında bir gencin zafer işareti yapması üzerine otobüsün içerisinde bulunan MHP’liler tarafından Kürt bir aileye dönük saldırıda bulunuldu. İddialara göre olay şöyle gelişti: Parti otobüsünün geçişi sırasında kendilerine zafer işareti yaptıkları ileri sürülen Kürt ailenin evinin önünde otobüsten inen partililer, aile üyelerinden Ercan Öztaş, Özcan Öztaş, Cihan Malak, Adem Malak ve Fevzi Malak’ı feci şekilde darp etmeye başladı. Aile üyelerini öldüresiye döven saldırganlar, aile üyelerini yerlerde sürükleye sürükleye 500 Konutları Karakolu’nun önüne götürdü. Burada hakaretlerde bulunup aile üyelerine şiddet uygulamayı sürdüren MHP’lilere, belirtilene göre polisler herhangi bir müdahalede bulunmadı. Aile üyelerinin anlatımlarına göre, saldırganlar yerine tepki gösterdikleri polisler de kendilerine şiddet uyguladı.

2 Haziran 2015’te, Ankara Gazi Üniversitesi’nde sınavlardan çıkan yaklaşık 10 kişilik bir grup Kürt öğrenci, ülkücülerin saatler süren ablukasından sonra saldırıya uğradı. Kalabalık bir grup ülkücünün bıçaklı, sopalı ve palalı saldırısı sonrasında öğrencilerin çoğu feci şekilde darp edildi. Öğrenciler arasında ağır yaralı olduğu bildirildi. Okuldan çıkabilen kadın öğrencilerin feci şekilde darp edildikleri görülürken, okuldan çıkmayı başaramayan kimi öğrencilerin akıbeti ise bilinmiyor. Öte yandan emniyet yetkilileri ile HDP Milletvekili Adayı Sırrı Süreyya Önder’in görüşmesine rağmen okula gelen kimi sivil polisler tedbir almadan okuldan ayrılmaları dikkat çekti. Saldırı sonrasında olay yerine gelen polisler de ülkücü grup yerine yaralı öğrenciler ile DİHA muhabirlerine saldırması dikkat çekti.

9 Haziran 2015’te, Afyonkarahisar’ın Sandıklı İlçesi’nde yapımı devam eden bir otelin inşaatında çalışan yaklaşık 200 Kürt işçi, inşaatın çatısına HDP bayrağı astıkları gerekçesiyle inşaat önünde toplanan kalabalık bir grubun linç girişimine maruz kaldı.

22 Haziran 2015’te Yalova’nın Çiftlikköy İlçesi’nde Sultaniye Mahallesi’nde Kürt işçilerin kaldığı eve, yaklaşık 100 kişilik ırkçı bir grup tarafından düzenlenen silahlı saldırıda 6 işçi yaralandı. İşçileri “bu mahalleyi terk edin” diye tehdit eden saldırganlardan gözaltına alınan olmadığı bildirildi.

25 Haziran 2015’te,  HDP Niğde il binasının karşısında bulunan ve üniversite öğrencilerinin dernek kurmak için kiraladıkları ve içinde tadilat çalışması yapılan binaya gece saatlerinde silahlı gerçekleştirildi. Edinilen bilgilere göre büroda çalışan Mahfuz Kızılduş, öğrencilere destek olmak amacıyla büroyu boyadıklarını ve gece saat 01.00 civarında bir kişinin büroya gelerek, tiner talep ettiğini belirterek, “Bizde tiner kullanmıyoruz, su bazlı boya kullanıyoruz dedik. Şahıs daha sonra bütün daireyi gezdi, üst kata çıktı. Her tarafı kontrol ettikten sonra yeniden yanımıza geldi. Ardından nereli olduğumuzu sordu. Bizde Kürt olduğumuzu söyledik. Bunun üzerine bize küfür ve hakaret etti. Yanında getirdiği silahı çekti ve ateş etmeye başladı. Bir arkadaşım son anda hayatını kurtardı” diye konuştu. Saldırının bilinçli bir saldırı olduğunu ve emniyetin tutumunun da şüpheli olduğunu belirten Kızılduş, “Saldırıdan 5 dakika sonra polis geldi. Bize eşkali sordular biz daha cevap vermeden, kendilerin ‘Şöyle şöyle biri mi’ diye gördüğümüz şahsı bize tarif ettiler. Üstelik olayı da ciddiye almadılar” diye konuştu.

4 Temmuz 2015’te Ülkü Ocakları İstanbul İl Başkanlığı’nın Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde yaşayan Müslüman topluma destek olmak için düzenlediği yürüyüş ırkçı saldırılara dönüştü. Beyazıt Meydanı’nda başlayan ve Sultanahmet Meydanı’nda biten yürüyüş sonunda eyleme katılan aşırı sağcı gruplar İstanbul’a gelen ve o anda Topkapı Sarayı’nı ziyaret eden Uzakdoğulu turistlere saldırı düzenledi.

9 Temmuz 2015’te, Doğu Türkistan’da yaşanan olayları protesto etmek amacı ile Tayland Büyükelçiliği önünde toplanan eylemci grubun önünden geçmeye çalışan kadın turist, eylemci bir grup tarafından saçı çekilerek tartaklandı. Emniyet güçlerinin olaya müdahale edip kadını bariyerin arkasına almasıyla eylemciler sakinleştirildi.

28 Temmuz 2015’te,  Erzurum’un Aşkale ilçesinde yapımı süren TOKİ inşaatında çalışan sayılarının 50’ye yakın olduğu öğrenilen Kürt işçiler, kalabalık bir ırkçı grubun saldırısına maruz kaldı. Henüz öğrenilemeyen bir nedenden ötürü saldırıya maruz kalan işçiler çalıştıkları inşaata sığındı. Haber verilen polisin ise olaya müdahale etmediği bildirildi. Ulaşılan mahsur kalan işçilerden Agit Deniz, akşam saatlerinde çalıştıkları inşaatın önüne gelen yüzlerce kişinin taşlarla kendilerine saldırdığını aktardı. Yaşanan saldırının bir anda geliştiğini ve kimse ile herhangi bir tartışma yada kavganın yaşanmadığını söyleyen Deniz, “Çalıştığımız inşaatın etrafını kuşatıp, ‘Ya sev ya terk et’, ‘Ne mutlu Türküm diyene’ sloganı atıyorlar.

28 Temmuz 2015’te, Erzurum’da, Van plakasına ait özel bir firmanın yolcu otobüsü ırkçı bir grubun taşlı saldırısına uğradı. Van’dan İstanbul’a gitmekte olan aracın Aşkale ve Erzincan karayolunda önü bir grup ırkçı tarafından kesilerek taşlandı. Araçta aralarında çocuk ve kadınların da bulunduğu yolculara küfür ve hakaretler savuran ırkçı grup, otobüsü taş yağmuruna tuttu.

1 Ağustos 2015’te, Yeni Diyarbakır firmasına ait 21 GB 688 plakalı yolcu otobüsü, Adana Merkez Otogarı’na girişi sırasından otogar önünde toplanan ırkçı bir grubun taşlı ve sopalı saldırısına uğradı. Saldırı sırasında yaralanan olmazken, araçta maddi hasar meydana geldi. Diyarbakır Antalya seferini yaptığını ifade eden ve otobüste yolcusu olan Barış Anneleri aktivisti Cahide Akan, Adana’ya geldiklerinde D-400 Karayolu üzerinde bulunan Adana Merkez Otogarı’na girişleri sırasında ırkçı bir grubun taşlı ve sopalı saldırısına uğradıklarını dile getirdi. Akan, “Yüzlerce kişi vardı. Tam otogar girdiğimiz sırada bu ırkçılar bize taş ve sopalarla saldırdı. Saldırı sırasında poliste oradaydı. Ama onlara müdahale etmedi. Şoför aracı hızlı bir şekilde otogara sürerek bizler kurtulduk. Araçta küçük çocuklarda vardı. Onlarda çok korktular. Polis gelip tutanak tuttu. Aracın tüm camları, silecekleri ve çamurlukları kırıldı. Bizler bu şekilde şuanda Antalya’ya doğru yol aldık” dedi.

4 Ağustos 2015’te, Mardin-Antalya seferi yapan Öz Mar Soy firmasına ait 63 B 8800 plakalı yolcu otobüsü, gece saat 03.00’te Antalya’nın Alanya ilçesi Gazipaşa mevkisinde ırkçı bir grubun taşlı saldırısına uğradı. Saldırı sırasından yaralanan olmazken, yolcu otobüsünün iki camı kırıldı. Olay yerine polis gelmezken yolcu otobüsü kırık camlarla yoluna devam etti.

9 Ağustos 2015’te, Adıyaman’dan Giresun’un Espiye ilçesine fındık toplamaya giden iki araç, ilçenin Süleyman Şah Parkı’nda bir grubun saldırısına maruz kaldı. Camları kırılan araçlarda bulunan işçiler, linç edilmeye çalışıldı. Çoğunluğu kadın, çocuk ve yaşlılardan oluşan Kürt işçilerin bölgeye götürülmesine aracılık eden Fahri Saray isimli yurttaş, yaklaşık 10 yıldır bölgeye işçi götürdüğünü belirterek, “Bu senede fındık toplama zamanı geldiği için daha önce tanıdığımız ve işçi götürdüğümüz bahçe sahipleriyle iletişime girerek işçileri götürdüm. Giresun’un Espiye ilçesine gittiğimizde işçilerin toplandığı Süleyman Şah Parkı’nda durarak bahçe sahiplerini beklemeye başladık. Bu sırada yaklaşık yüz kişilik bir grup ‘Karadeniz Kürtlere mezar olacak’ sloganları atarak aracımıza saldırdı” dedi.

12 Ağustos 2015’te Akşam saatlerinde Eskişehir’de okuyan demokrat öğrencilere dönük polis gözetiminde linç girişiminde bulunuldu. Büyükdere Mahallesi’nde oturan öğrenciler evlerinin etrafında ırkçı grupların toplanması üzerine önlem amaçlı evden çıkarak olası bir saldırıya karşı önlem almaya başladı. Polisler bu esnada bölgeye gelerek ırkçı gruplara karşı herhangi bir tedbir almadan Kürt öğrencileri aramak isterken, duruma tepki gösteren öğrenciler ise arama kararını istedi. Ayrıca görüntü almak isteyen öğrenciler de polis tarafından engellenirken bunun üzerine öğrenciler, “yasadışı bir şey mi yapıyorsunuz?” diyerek duruma tepki gösterdi. Polis arama kararı olmadığını kabul ederek, 155’e gelen bir ihbar üzerine bölgeye geldiklerini belirterek öğrencileri gözaltına aldı.

12 Ağustos 2015’te, Erzurum’un merkez Yakutiye ilçesine bağlı Gez Mahallesi’nde Vanlı ve Ağrılı olan Kürt işçiler, ırkçı bir grubun saldırısına maruz kaldı. Daha öncede sık sık ırkçı bir grup ve Bostancıoğlu İnşaat Şirketi’nin sahibi tarafından tehdit edilen işçiler, bugün yine aynı grup tarafından tehdit edilip küfürlerine maruz kaldı. İnşaat alanına gelen soyadı öğrenilemeyen iş sahibi Fuat, işçilere “Ulan hepiniz Ermeni’siniz”, “Teröristler” ve ” Siz hiçbir şeyi hak etmiyorsunuz” diyerek, işçilere silah doğrultu. İşçilerin tepki göstermesi üzerine giderek kalabalıklaşan ırkçı grup, işçilere saldırdı. Saldırıda 2 işi yaralanarak hastaneye kaldırıldı. Saldırıya geç müdahale eden polis, ırkçı grubun elinde bulunan 2 tüfeğe el koydu, Fuat isimli iş sahibini, soyadı öğrenilemeyen kardeşi Cihat ve 2 işçiyi gözaltına aldı. Gözaltına alınanlar İl Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü.

14 Ağustos 2015’te, Şırnak’tan Düzce’nin Cumayeri ilçesi Çamlıpınar köyüne giden fındık işçilerine ırkçı bir grup tarafından saldırı düzenlendi. Şırnaklı iki aile birbirine 100 metre mesafede bulunan fındık bahçelerinde çalışmaya başlarken, akşam saatlerinde yandaki aileyi ziyaret eden gençler, 3 kişilik ırkçı grubun hakaret ve tehditlerine maruz kaldı.

16 Ağustos 2015’te, Tokat’ın Turhal İlçesi’nde çatışmada yaşamını yitiren zorunlu asker Yasin Gencer’in cenaze töreninin ardından ırkçı bir grup, “Diyarbakırlı” adıyla dükkânını işleten esnafın işyerine saldırarak dükkânın camlarını kırdı.

16 Ağustos 2015’te, Antalya/Alanya’da gün içerisinde sosyal medya üzerinden örgütlenen yaklaşık 200 kişilik ırkçı grup, saldırdığı HDP ilçe örgütünün tabelasını indirmeye çalıştı. HDP Alanya İlçe Eşbaşkanı İsmail İşli, can güvenliklerinin olmadığını belirterek, polisin gerekli önlemi almadığını söyledi.

17 Ağustos 2015’te Mevsimlik tarım işçisi olarak Ordu’nun Altınordu İlçesi’ne giden 15 Kürt işçi, otobüs terminali önünde bekledikleri esnada ırkçı bir grubun saldırısına uğradı. Polisin geç müdahale ettiği saldırının ardından işçiler bölgeden ayrıldı.

17 Ağustos 2015’te, Şırnak’tan Düzce’nin Cumayeri ilçesi Çamlıpınar köyüne giden  5’i genç kadın 8 fındık işçisinin yolu ırkçı bir grup tarafından kesilerek, zincir, sopa ve silahlarla işçilere saldırıldı. Saldırıda Fırat Yalın, Nabibe, Yusuf, Benerben ve Varistan Cavlak farklı yerlerinden yaralandı. Yaralanan 2’si kadın 4 kişi Cumayeri Devlet Hastanesi’nde yapılan ilk tedavilerinin ardından taburcu edildi.

20 Ağustos 2015’te, Antalya’da, Ankara’nın Keçiören İlçesi’nde, Burdur’da ve Bursa’nın Osmaniye İlçesi’nde HDP binaları asker ölümlerini gerekçe gösteren aşırı sağcı bir grupların taşla saldırısına uğradı.

22 Ağustos 2015’te,  Konya’nın Ereğli ilçesine bağlı Baş köyüne 2 hafta önce domates toplamak için giden Kürt işçilere yönelik ırkçı saldırıda bulunuldu. İşçiler tarlada çalıştığı sırada çadırlarını bulunduğu yere gelen bazılarının ellerinde pompalı tüfek bulunan çevre köylerden bir grup, işçilerin çadırlarını da ateşe verdi. Tarlasında çalışan işçilerin can güvenliklerinden endişe eden tarla sahibi ise, işçileri kamyon kasalarına bindirerek köyden uzaklaştırdı.

23 Ağustos 2015’te,  Ankara’nın Polatlı ilçesinde günlük yayın yapan Polatlı Postası, ilçedeki mevsimlik işçileri hedef göstererek, “şehri terk edin” tehdidinde bulundu. Gazete, 20 Ağustos günü ilk sayfasından “Bu şehri terk edin” manşetiyle yaptığı haberde, ilçeye soğan toplamak amacıyla gelen yüzlerce kişiyi, “şehrin dengesiyle oynamak” ile suçladı. Gazete, daha da ileri giderek, ilçeye gelen mevsimlik işçilerle ilgili yereldeki devlet kurumlarının yeterince “önlem” almadığını savundu.

23 Ağustos 2015’te, Antalya’nın Alanya ilçesinde sosyal medya üzerinden örgütlenen ırkçı gruplar, HDP ilçe binasına saldırmak istedi. HDP ilçe binası ve Kürt esnafların bulunduğu alanı ablukaya alan polis, grubun HDP binasına yaklaşmasına izin vermedi. Bunun üzerine Cumhuriyet Meydanı’na yürüyen grup, burada İstiklal Marşı okudu. Kürtler aleyhinde ırkçı sloganlar atan grup, tekrar HDP ilçe binasına doğru yürüyüşe geçti.

24 Ağustos 2015’te, Urfa’nın Viranşehir ilçesinden Eskişehir’in Sarıcakaya ilçesine mevsimlik tarım işçisi olarak giden Bayram ve Sabri Bağ ile yeğenleri Kadir Bağ’ın, Sarıcakaya’nın AKP’li Belediye Başkanı Faruk Güler ve ilçe muhtarlarının kışkırtması ile yaklaşık 300 kişilik ırkçı grubun saldırısına uğradığı belirtildi. Irkçıların kalas ve taşlarla yaraladığı 3 Kürt işçi linç edilmek kurtarılırken, yaralanan işçiler Eskişehir Devlet Hastanesi’ne kaldırdığı öğrenildi.

24 Ağustos 2015’te Cizre (Şırnak)-Antalya seferini yapan Özlem Cizre Nuh adlı otobüs firmasına ait yolcu taşıyan otobüs, Mersin’in Silifke İlçesi’nin Aydıncık mevkiinde ırkçı bir grubun taşlı saldırısına uğradı. Saldırıda atılan taşlarla otobüs şoförü başından, kırılan camlar nedeniyle ise dört yolcu çeşitli yerlerinden yaralandı.

24 Ağustos 2015’te, Eskişehir’in Sarıcakaya İlçesi’nde Şanlıurfa’nın Viranşehir İlçesi’nden mevsimlik tarım işçisi olarak gelen 3 Kürt işçi ırkçı bir grubun linç girişimine maruz kaldı. Kalas ve taşlarla uzun süre darp edilen işçilerden Sabri Bağ ağır yaralandı.

6 Eylül 2015’te Konya’nın Ilgın İlçesi’nde saldırıya uğrayan 350 işçi kenti terk etmek zorunda kaldı. Ankara’nın Beypazarı İlçesi’nde de evleri ve araçları kundaklanan Kürt işçilerin de kenti terk ettikleri bildirildi.

6 Eylül 2015’te İstanbul’da telefonda Kürtçe konuşan Sedat Akbaş (21) 6 kişinin saldırısı sonucu bıçaklanarak öldürüldü.

7 Eylül 2015 akşamı, Mersin’in Taşucu ilçesinde 150 Kürt inşaat işçisi, çalıştıkları inşaatta ırkçı saldırılar nedeniyle mahsur kaldı. Konteynerlerinin ateşe verildiği işçiler silahlı saldırıya uğradı.

7 Eylül 2015’te Hakkari Dağlıca’da Genelkurmay Başkanlığı’nın açıklamasına göre 16 askerin ölümüne neden olan bombalı saldırının ardından HDP’ye ve binalarına yönelik saldırılar başladı. 128 il veya ilçe binasına saldırının düzenlendiği ilk günün ardından 8 Eylül 2015’te de asker ve polis ölümlerini bahane eden gruplar MHP’nin “Teröre Lanet” adı altında düzenlediği yürüyüşler sonrasında yine HDP binalarını hedef aldı. Antalya’nın Alanya İlçesi’ndeki HDP binası kundaklanırken, Kırşehir’de de Kürtlere ait işyerleri ateşe verildi. Antalya’nın Manavgat İlçesi’nde Türk bayrağı asmayan işyerlerinin de yakıldığı belirtildi. Ankara’da ise HDP Genel Merkezi akşam saatlerinde kuşatıldı ve kundaklanmak istendi. Binanın giriş ve 2. katının yandığı saldırı sonrasında HDP’nin bilgi işlem merkezinin ateş verildiği ve milletvekili aday listelerinin yakıldığı açıklandı. 2. günün sonunda HDP binalarına yönelik toplam saldırı sayısının 400’ü geçtiği ifade edildi. Saldırılar sırasında binalarda mahsur kalan veya binaları korumaya çalışan en az 50 HDP üyesi gözaltına alınırken, saldırgan gruplardan sadece bir kişinin gözaltına olduğu bilgisi verildi.

8 Eylül 2015 akşamı; ırkçı bir grup, Bursa’nın Yenişehir ilçesinde yaşayan mevsimlik Kürt işçilere saldırdı. Ardından; saldırıları protesto eden işçiler, iş bırakıp işten ayrıldı.

8 Eylül 2015’te, Muğla’nın Seydikemer ilçesinin Kumluova Mahallesi’nde yaşayan ve bir serada tarım işçisi olarak çalışan İbrahim Ç. isimli Urfa Siverek nüfusuna kayıtlı Kürt yurttaş, Kürtlerin yöresel kıyafetlerinden şal û şepik giyip, bunu sosyal paylaşım sitesinde paylaştığı için faşist saldırıya maruz kaldı. Saldırganlar; kıyafetlerini parçalayan İbrahim Ç’yi, mahalle meydanına götürerek, buradaki Atatürk heykeli öptürdü.

8 Eylül 2015 akşamı, Konya’da ırkçı gruplar üniversite öğrencilerinin gittiği Karatay ilçesindeki Ronahi-Der’i bastı. Dernek binasını ateşe veren grup, daha sonra sloganlarla Kürtlerin yoğun yaşadığı mahalle aralarında gösteri düzenledi.

8 Eylül 2015 akşamı, Konya’nın Ilgın ilçesinde TOKİ inşaatlarında çalışan yaklaşık 400-450 kişilik inşaat işçisi Kürt de dün saldırıların hedefi oldu. Saldırgan gruplar, 2 Kürt işçiyi yaraladı.

9 Eylül 2015’te Bolu’da bir grup saldırgan, Doğu ve Güneydoğu Yardımlaşma Dayanışma ve Kalkınma Derneği ile bir kebapçıya saldırarak zarar verdi.

9 Eylül 2015’te HDP Genel Merkezi’ne düzenlenen saldırı sonrasında çıkan yangınla ilgili gözaltına alınan D.H.C. “siyasi partilerin kullanımında olan bina, tesis ve eşyaya zarar vermek”, “siyasi hakların kullanımını engellemek” ve “hırsızlığa teşebbüs” suçlarından tutuklandı.

9 Eylül 2015’te Kırşehir’de Kürtlere ait işyerlerini kundaklayan saldırgan gruptan 4 kişi tutuklandı.

9 Eylül 2015’te Konya’nın Beyşehir İlçesi’nde Diyarbakırlı 4 Kürt işçi linç girişimine maruz kaldı.

9 Eylül 2015’te, Trabzon Otogarı’nda Erzurum’a gitmek üzere bir otobüs firmasından bilet alan 2 kişi “PKK üyesi oldukları” iddiasıyla çevredekilerin linç girişimine maruz kaldı.

9 Eylül 2015 gecesi Antalya’da Kürtlere ait çok sayıda iş yeri ateşe verildi. 4 Kürt’ün linç edildiği Antalya’nın Belek ilçesinde Crystal Tat Beach Golf Resort isimli otelde çalışan 3 Kürt işçi, hiçbir gerekçe gösterilmeden işten çıkartıldı.

10 Eylül 2015’te İstanbul’un Gaziosmanpaşa İlçesi’ne bağlı Küçükköy Semti’nde iki Kürt esnaf ırkçı bir grubun silahlı saldırısına uğradı. Kafasına isabet eden kurşun sonucu yaralanan Ramazan Süt’ün durumunun ağır olduğu bildirildi.

11 Eylül 2015’te, Denizli’nin Merkez Efendi ilçesinde ikamet eden Ayşe K., isimli Kürt kadın, kimliği belirsiz kişilerce 2 kez ölümle tehdit edildiğini belirtti. 10 Mayıs ve 7 Eylül günü gece saatlerinde kapıya dayanan kişilere kapıyı açmayınca “Siz bittiniz, sizi yok edeceğiz” şeklinde tehditlerde bulunulduğunu kaydetti.

13 Eylül 2015’te, Balıkesir’in Altınoluk ilçesinde HDP’nin bir kahvehanede düzenlediği “1 Kasım seçimleri” konulu halk toplantısının ardından soyadı öğrenilemeyen Baran isimli yurttaş, evine gittiği sırada ırkçı bir grup tarafından saldırıya uğradı. Önce sopalarla saldırıya uğrayan Baran, olay yerinden uzaklaşmak için koştuğu sırada ise ırkçı grup arkasından iki el ateş etti. Açılan ateş sonucu Baran, kolundan yaralanırken, ikinci kurşun ise olay yerinden geçen bir dolmuş şoförüne isabet etti.

13 Eylül 2015’te, Antalya’nın Muratpaşa ilçesinin en işlek caddelerinden biri olan Kapalıyol girişine üzerinde “Ölünüzü dirinizi, bir gün hepinizi ay yıldızlı bayrağa selam durduracağız” yazılı ırkçı pankart asıldı. Halkın tepki gösterdiği pankarta, polis ve zabıtaların müdahale etmemesi dikkat çekti.

13 Eylül 2015’te Bolu’nun Mudurnu İlçesi’ne bağlı Taşkesti Beldesi’ndeki bir inşaatta çalışan Kürt işçiler ırkçı grupların saldırısına uğradı. Beldede yayılan işçilerin “bayrak yaktığı” iddiası üzerine inşaatı saran saldırganlar saatlerce işçileri linç etmek ve binayı kundaklamak için inşaat önünde beklediler. Bolu Valisi Aydın Baruş’un saldırganları yönelik “işçileri cezalandıracağız” açıklamasına rağmen grup, işçilerin kendilerine verilmesini istediler. Yaklaşık 8 saat sonra zırhlı araçlarla alınan işçiler olay yerinden uzaklaştırıldı.

9 Ağustos 2015’te, Diyarbakır’da farklı mahallelerde oturan Gülnur Engin ve Necat Karsu kardeşlerin evleri kırmızı boya ile işaretlendi. Ayrı mahallelerde bulunan evlere aynı saatte ve aynı boya ile çarpı işareti atıldı. Polislerin üç gün önce Necat Karsu’ya ait Kayapınar ilçesinin Öz Opkar sitesinde bulunan evinin fotoğraflarını çektiği bildirildi. İki aydır Diyarbakır’a yerleştiğini söyleyen Necat Karsu, herhangi bir düşmanının olmadığını belirterek, “Evlerimiz bilinçli olarak işaretlendi” dedi.

20 Eylül 2015’te, Antalya’nın Manavgat, Alanya, Side, Muratpaşa, Serik ve Gazipaşa ilçelerinde, 7 ile 9 Eylül tarihlerinde asker cenazelerini bahane eden ırkçı gruplar, HDP ilçe binaları ve Kürtlerin iş yerlerine saldırarak onlarca işyerini maddi zarara sokmuştu. Polisin saldırıları izlemekle yetindiği ilçelerde, yaşanan saldırılara dair mülki amirleri ise halen sessizliğini koruyor. Emniyetin halkın can ve mal güvenliğini sağlaması gerekirken saldırılara seyirci kaldığını söyleyen Otel işletmecisi Hasan Aydın, otelinin Side Jandarma Karakolu’na sadece 30 metre uzaklıkta olmasına rağmen hiçbir müdahalede bulunulmadığını söyledi.

2 Ekim 2015’te, Iğdır’dan İstanbul yönüne giden Iğdır firmasına ait yolcu otobüsü Amasya girişinde alkollü olduğu iddia edilen bir kişi tarafından durduruldu. Aynı şahıs otobüsten inen ve kendisi ile konuşan otobüs muavini Mehmet Atlı’yı başından vurdu. Kafasına isabet eden av tüfeği saçmaları ile yaralanan evli ve 4 çocuk babası Mehmet Tatlı (42), olay yerinde hayatını kaybetti. Daha sonra otobüsün içerisine yönelen şahsı, erken fark eden otobüs şoförü saldırganın içeri girmesini engelleyerek otobüsün kapılarını kilitledi. Atlı’nın cansız bedeni hastaneye kaldırılırken, Atlı’yı öldüren kişi ise Samsun’un Havza ilçesinde polis tarafından yakalanarak Amasya Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü.

2 Ekim 2015’te, Mersin’de Mehmet Sıddık Ak isimli yurttaş, 28 Eylül akşamı evine giderken kimliği belirsiz 3 kişi tarafından Kürt olduğu için bıçaklı saldırıya uğradı. 4 gün yoğun bakım ünitesinde tedavi gören Ak’ın hayati tehlikeyi atlattığı ve sağlık durumunun iyiye gittiği öğrenildi.

5 Ekim 2015’te, Bursa’nın Nilüfer ilçesine bağlı Ertuğrulkent Mahallesi’nde dün akşam saatlerinde iş yerlerinden çıkarak evlerine giden Vanlı 2 kardeş, 6 kişilik ırkçı bir grubun saldırısına uğradı. Edinilen bilgilere göre, evlerine doğru giden A.Y ve F.Y isimli iki kardeş, parkta arabalı bir grup tarafından durduruldu. Gençlere, “Kürt müsünüz?”, “Nerelisiniz?” diye soran ırkçı grup, ellerindeki sopalarla 2 kardeşe saldırdı. Saldırganlar, kardeşlere, “Biz sizi biliyoruz, burada yaşatmayacağız” şeklinde bağırarak tehditlerde bulundu. Saldırıda iki taraftan da hafif şekilde yaralanmaların olduğu öğrenildi. Saldırının ardından, 2 kardeş ve 6 kişilik ırkçı grup, ifadeleri alınmak üzere Nilüfer İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. Emniyette ifadeleri alınan 2 kardeş ve 6 kişi daha sonra serbest bırakıldı.

16 Kasım 2015’te, HDP Kağıthane İlçe Eşbaşkanı Mustafa Kına Çağlayan Park Sokak’ta bulunan giyim mağazasının önünde aynı semtte demircilik yapan ama tanımadığı 7 kişilik ırkçı bir grup tarafından saldırıya uğradı.

19 Kasım 2015’te, Antalya’nın Manavgat ilçesinde 7-9 Eylül’de işyerleri yakılan Kürt esnaf Halil İbrahim Parıltılı, Manavgat Adliyesi önünde bugün silahlı saldırıya uğradı. Ağır yaralanan Parıltılı, kaldırıldığı hastanede tedavi altına alındı.

4 Aralık 2015’te, Ardahan’da şehir merkezinde bulunan Ardahan Üniversitesi Öğrenci Derneği’ne saldırmak istedi. Irkçı grup tekbir getirerek Kürt öğrencilere hakaret ederken polisin ise ırkçı gruba müdahale etmemesi dikkat çekti. Irkçı grup ardından şehir merkezinde sokakta gördükleri kişilerin kimlik kontrolü yaparak Kürt öğrenci aradı. Irkçı grup tek başına gördükleri Burak Aydın isimli bir Kürt öğrenciye saldırarak hastanelik etti.

14 Aralık 2015’te, Adana Çukurova Üniversitesi’nde okuyan Kürt öğrencilere ırkçı bir grup saldırdı. Saldırıda bir öğrenci yaralandı.

20 Aralık 2015’te, İstanbul’da, İsmail Karabulut isimli HDP üyesi, Tophane’de ırkçı bir grubun döner bıçaklı saldırısına uğradı. Saldırı sırasında vücudunun çeşitli yerlerinden yaralanan Karabulut, Çapa Tıp Fakültesi Yoğun Bakım Ünitesi’nde tedavi altına alındı. Karabulut’un Ankara katliamında yaşamını yitiren Mehmet Zakir Karabulut’un kardeşi olduğu öğrenildi. Saldırıya uğrayan İsmail Karabulut’un yanında bulunan Cuma Geyik isimli yurttaş da vücudunun çeşitli yerlerine aldığı kesici alet darbeleriyle yaralandı.

22 Aralık 2015’te, İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Yerleşkesi’nde protesto eden öğrenciler, ırkçı-faşist öğrenciler ile polislerin saldırısına uğradı. 12 öğrenci gözaltına alındı.

29 Aralık 2015’te, Malatya İnönü Üniversitesi’nde Roboski katliamını protesto eden Kürt öğrencilere yönelik ırkçı bir grup tarafından yapılan saldırı, bir gün sonra Kütüphane binası önünde protesto edilmek istendi. Burada da ırkçı grupların saldırısına maruz kalan öğrencilerden 1’i ağır 6 öğrenci yaralandı. Olaylar sırasında 3 parmağı koptuğu öğrenilen Ambulansla İnönü Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırılan ağır yaralı öğrencilerden Mazlum Dinç, üç parmağının koptuğu ve hemen ameliyata alındı.

Bir cevap yazın