BÖLGEDE YAŞANILAN İNSAN HAKLARI SORUNLARININ ÇÖZÜMÜNDE HUKUK VE DEMOKRASİ DIŞI ARAYIŞLARA SON VERİLMELİDİR

Değerli basın temsilcileri;

Bölgede insan hakları konusunda çalışmalar yapmak amacıyla kurulmuş dernek şubelerimizin çalışma koşullarını değerlendirmek üzere, bölge şube yöneticilerimiz ve temsilcilerimiz ile düzenlenen Bölge Toplantısı nedeniyle burada bulunuyoruz.

Bu nedenle, önceden hükümetçe 5 Mayıs’ta açıklanacağı bildirilen ve şimdi de ertelenen “Demokratikleştirme Paketi’ne” ve de bölgede insan haklarının çalışma koşullarına ilişkin görüşlerimizi sizin aracılığınız ile kamuoyuna sunmak istiyoruz.

Değerli Arkadaşlar,

Koalisyon ortaklığında kurulan hükümet demokratikleşme ve insan hakları konusunda protokolüne ve programına bağlı bugüne değin ciddi bir adım atmamıştır. Demokratikleşme adına yapıldığı ileri sürülen tek düzenleme CMUK olmuştur. Bu yasayla DGM, Olağanüstü hal Bölgesi de kapsam dışı bırakılarak, muhalif görüş sahibi kişilerin adil yargılanma ve savunma hakkından yoksun bırakılarak yasanın gerekçesinden uzaklaşılmıştır. Bu pakette CMUK’taki eşitsizlik giderilmekte midir? Türkiye’nin üyesi bulunduğu toplulukların hukuk normlarına ve insan hakları standartlarına uygun iç hukukta düzenlemeler yapılacak mı?

Demokratikleşmenin önündeki ilk engeli oluşturan 12 Eylül hukuku ve anayasanın değiştirilmesi konusunda gösterilecek ve sorumluları hakkında hukuki işlem yapılacak mıdır?

İnsan Hakları ile ilgili Bakanlık Teşkilat Yasası çıkarılacak mıdır? Demokratikleşmenin önünü açacak Kişisel ve Siyasal Haklar ile Ekonomik Toplumsal ve Kültürel Haklar Uluslararası sözleşmeleri kabul edilip onaylanacak mıdır?

Avrupa Sosyal Şartı’nın örgütlenme ve toplu pazarlık hakkı ile 5, 6.maddeleri ile imzalanıp onaylanmayan Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin 17, 29, 30. maddelerine konulan çekinceler kaldırılacak mıdır? AGİK Paris Şartı’nın insan hakları, demokrasi ve hukukun üstünlüğüne yönelik öngörülen hükümleri iç hukuka ve uygulamaya yansıtılacak mıdır? İşkenceye, insalık dışı ve onur kırıcı davranışlara karşı caydırıcı bir düzenleme getirilmekte midir?

Cezaevlerinde tutuklu ve hükümlülere karşı sürdürülen ayrımcı uygulamalara son verilecek midir?

En önemlisi bu paket, düşüncelerinden ötürü cezalandırılan bilim ve düşün adamlarını, yazarları, gazetecileri, yayıncıları suçlu görmeyecek ve onları özgürlüklerinden yoksun bırakan TMY’nı bütünüyle ortadan kadıracak mıdır? Demokrasilerde yeri bulunmaması gereken olağanüstü yönetim biçimlerine, koruculuk kurumlarına son verilecek midir?

Türkiye’nin askeri harcamalara değil demokrasiye olan gereksinimine karşılık verecek midir? HAYIR!

Genelkurmay bağlantılı bir paketten demokratikleşmenin çıkmayacağı herkesçe bilinmektedir. Askeri İç Hizmetler Kanunu hazırlanıyor olsa, Genelkurmayın görüşlerinin alınması anlaşılabilir. Ama demokratikleşme adına bir paketin hazırlanmasında, sendikaların, baroların, derneklerin ve meslek kuruluşlarının değil de Genelkurmayın mutabakatına gerek duyulmuş olması demokrasi adına kabul edilebilir bir durum değildir.

Bu paketten haklar ve özgürlükler ilgili hiçbir şey çıkmayacak, çıksa çıksa görüntüde yine Batı’ya oyalayıcı ama gerçekte baskı ve yasakçı rejimi koruyucu bir düzenleme çıkacaktır.

Değerli Basın Temsilcileri,

Yaklaşık son iki yıldır Derneğimizin çalışmalarında ciddi zorluklarla karşılaşmaktayız. Bu sorun bölgenin özelliği nedeniyle daha ağır koşullar altındadır. Bölgede bulunan 14 şube ve 4 temsilciliğimiz fiili bir durum sonucu ya çalışamaz ya da çok zor koşullar ve olanaksızlıklar altında çalışmaktadırlar. Bölgede bugüne değin 9 arkadaşımız öldürülmüştür. Şimdi birçok arkadaşımız da çalışmalarını sürdürmemeleri aksi halde öldürülecekleri tehdidini almışlardır.

Son günlerde Diyarbakır’da kaçırmalar, öldürmeler artmıştır. En son Necati Aydın, Ramazan Keskin ve Mehmet Ay’ın Adliyede kaybedilişleri sonra da ceselerinin bulunmuş olması yaşanıldı. Ardından M.Şerif Avşar’ın kaçırılması olayını yaşadık ve yakından izliyoruz. Bu konuda basının yanında kimi devlet yetkililerinin duyarlılık göstermelerini ve soruşturmada faillerin teşhisi konusunda adım atılmış olmasını olumlu görüyoruz. Bu tutumun sürdürülmesi, yalnızca “faili meçhul” cinayetleri caydırıcı olmayacak, aynı zamanda faillerin açığa çıkarılmasına da yardımcı olacaktır.

Değerli Basın Temsilcileri,

Bölgede 14 Büyükelçi ve 4 Daimi Temsilcinin bulunduğunu basından öğrendik. Büyükelçiler  Avrupa’dan çağrılarak kendilerine Bölgenin sorunlarına ilişkin brifingler veriliyor. Sizlerin aracılığıyla kendilerine bir çağrı yapmak istiyorum. Bölgede yaşanılanlar ve insan hakları konusunda kendilerine brifing verelim. Tek yanlı bilgilenmelerin kendiler için yanıltıcı olabileceği kanısındayız.

Bölgede yaşanılan insan hakları sorunlarının çözümünde hukuk ve demokrasi dışı arayışlara son verilmelidir.

Akın Birdal
İHD Genel Başkanı (Diyarbakır)

Not: Basın Toplantısını çok sayıda polisin izlediği ve video kamerayla kaydettiği dikkat çekti. Basın Toplantısının düzenlendiği saatlerde 22 Nisan günü korucular tarafından kaçırılan M.Şerif Avşar’ın cesedinin bulunduğu öğrenildi.

Bir cevap yazın