Demokratik, Adil ve Dürüst Seçimler İçin 24 Haziran’da Demokratik Gözetim Hakkımızı Kullanacağız

Bildiğiniz üzere, Türkiye’de 24 Haziran’da demokrasinin geleceği bakımından son derece kritik ve önemli bir seçim gerçekleşecektir. Kamuoyunda bu seçimlerin adil ve dürüst seçim ilkesine uygun yapılmayacağına dair ciddi kaygılar mevcuttur.

Kadın, Engelli, İnsan Hakları, Zorunlu Göç, LGBTİ, Azınlık Hakları, İnanç Özgürlüğü ve Ayrımcılık alanlarında hak temelli çalışan sivil toplum örgütleri tarafından oluşturulan Bağımsız Seçim İzleme Platformu olarak 2011 yılından beri yapılan her seçimde demokratik seçimler için uluslararası kriterler üzerinden seçim gözlem yapmakta ve ihlalleri ayrıntılı raporlar ile kamuoyu ve yetkililer paylaşmaktayız. Platformun izleme yapamadığı illerde ise İHD şube ve temsilcilikleri vasıtası ile izleme yapmaktadır.

Demokratik seçimler için uluslararası kriterlerden biri olarak kabul edilen Bağımsız Seçim Gözlemi için belirlenmiş evrensel kriterler de mevcuttur. Bağımsız seçim gözlemi dünyanın birçok ülkesinde sivil toplum örgütleri için yasalarca tanınmış bir haktır ve bu ülkelerde STÖ’ler seçme ve seçilme hakkına erişim, şeffaflık ve sonuçların güvenirliği, kamu kaynakların adil kullanımı ve özgür bir kampanya yürütme koşullarına ilişkin İzleme ve raporlama yapmaktadır. Bir ülkedeki seçimlerde, Bağımsız Seçim Gözlemi faaliyetinin yapılıyor olması uluslararası alanda seçimlerin meşruiyetine ilişkin değerlendirme kriterlerinden biri olarak kabul edilmektedir.

Platformumuz adına İnsan Hakları Derneği (İHD) ve Eşit Haklar İçin İzleme Derneği (ESHİD) 2011 yılından beri yapılan 5 seçim ve 16 Nisan 2017 Anayasa Değişikliği Referandumu öncesinde Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK)’na başvuru yaparak seçimlerde Bağımsız Gözlemcilik Statüsü talep etmiştir. YSK yasalarda engelleyici hiçbir hüküm olmamasına ve Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) Demokratik Kurumlar ve İnsan Hakları Bürosu’nun 1990 Kopenhag Belgesine de atıf yaparak bağımsız yerel gözlemcilerin tanınmasına ilişkin tavsiyelerine rağmen yapılan başvuruları reddetmektedir.

İHD, 7 Haziran 2015 seçimlerini bağımsız gözlemlemek için YSK’ya yaptığı başvurunun reddi üzerine konuyu Anayasa Mahkemesi’ne taşımış, AYM’nin red kararı üzerine AİHM’e başvurmuştur. Aynı şekilde 16 Nisan 2017 referandumunda gözlemcilik yapma isteği red edilince, konu AİHM’e 2. Kez taşınmıştır. Maalesef AİHM her iki başvuruyu da kabul edilemez kararı vererek başvuruları red etmiştir.

YSK’nın ret kararlarına rağmen İHD ve platform üyesi örgütler bağımsız seçim platformu olarak 2011 Genel Seçimleri, 2014 Yerel Seçimleri, 2014 Cumhurbaşkanı Seçimi ve 7 Haziran 2015 Genel Seçimleri ve 16 Nisan 2017 referandumunda İl Seçim Kurulları’na bildirim yaparak Bağımsız Seçim Gözlemi ve raporlaması yapmıştır. Kurumlarımız bağımsız gözlemciliği fiilen yapmakta, bu durumu AGİT ve Avrupa Konseyi Parlamenterler Asamblesine bildirmektedir.

İHD ve ESHİD tarafından 24 Haziran tarihinde yapılacak Cumhurbaşkanı ve Milletvekili Genel Seçimleri için de YSK’ya başvuruda bulunarak gözlemcilik yapma statüsü tanınması için başvuruda bulunmuştur. Ancak YSK her iki başvuruyu da bir kez daha reddetmiştir. Başvurular bir kez daha AİHM’e taşınacaktır.

16 Nisan 2017 tarihinde OHAL ortamında yapılan Referandumda YSK’nın kanuna aykırı olarak mühürsüz oy pusulası ve oy zarflarını geçerli kabul eden kararı ile ciddi bir güven sorunu ortaya çıkmıştır. Bu nedenle, elbette OHAL’in devam etmesi, 298 sayılı kanunda yapılan değişiklikler 24 Haziran 2018 seçimlerinde bağımsız gözlem yapılmasını daha fazla önemli kılmıştır.

9 Şubat 2017 tarihinde çıkarılan 687 sayılı OHAL KHK’sı ile YSK’nın televizyon ve radyo üzerindeki yetkisi kaldırılmış ve böylece TV’lerin ve radyoların yanlı yayın yapması halinde cezalardan kurtulması sağlanmıştı. Bu KHK ile YSK’nın anayasal yetkisi elinden alınmıştı. Nitekim bu KHK ile 24 Haziran 2108 seçim sürecinde iktidar partisi lehine muhalefet aleyhine basın yayın alanında bir durum yaratılmıştır. Basın ve yayın kuruluşları muhalefet parti ve adaylarına daha az yer vererek halkın bilgi alma ve partilerin propaganda yapma haklarına engeller oluşturmaktadır. Zaten OHAL KHK’ları ile 170’in üzerinde basın ve yayın kuruluşu kapatılarak oldukça eşitsiz bir durum yaratılmıştı.

Erken seçim kararı alınmadan önce Hükümet tarafından 13 Mart 2018 tarihinde 7102 sayılı kanun çıkarılmıştır. Bu kanunla 298 sayılı seçimlerin temel hükümleri ve seçmen kütükleri hakkında kanunda önemli değişiklikler yapılmıştır. Bu değişiklikleri incelediğimizde iktidarda bulunan siyasi parti lehine sonuçlar doğuracak ve seçimlerin manipüle edilmesini sağlayacak değişiklikler olduğu anlaşılmaktadır. Ana muhalefet partisinin bu kanun değişikliklerini Anayasa Mahkemesine taşıması ve AYM’nin red kararı ise oldukça vahimdir. AYM, seçimlerin adil ve dürüst seçim ilkesine göre yürütülmesi kuralını görmezden gelmiştir.

Önceki seçimlerdeki bulgularımıza göre seçim sistemi ve YSK uygulamaları seçmen kayıtlarının oluşturulmasından seçim sonuçlarının açıklanmasını kapsayan seçim sürecinde birçok uluslararası kriteri ihlal etmektedir.

Ayrımsız, her seçmenin seçimler ile ilgili bilgiye eşit erişimi ve hiçbir baskı ve zorlama ile karşılaşmadan özgür iradesi ile oy kullanması, seçimlere katılacak tüm partiler ve adayların eşit fırsatlara sahip olması seçimlerin meşruiyeti için temel kriterdir.

Oysa, ülke genelinde sürmekte olan OHAL koşulları yanında 25 ilde valiliklerce alınmış toplantı ve gösteri yasakları ve izne bağlama kararları mevcuttur. Bu yasaklar özgür kampanya yapma ortamını yok etmektedir. 25 ilden sadece 2 valilik seçim çalışmalarını yasak kapsamı dışında bırakmıştır. Nitekim bugüne kadar 1’i bağımsız 3’ü HDP’li olan 4 milletvekili adayı barışçıl gösteriler sırasında gözaltına alınmıştır. Yine İstanbul’da yurttaşlar tarafından gerçekleştirilen TAMAM eylemine müdahale edilmiş ve 18 kişi gözaltına alınmıştır.

OHAL KHK’ları ile HDP-DBP’li 94 belediyeye el konulması, 64 belediye eş başkanının tutuklu bulunması, yüzlerce HDP-DBP’li il ve ilçe eş başkanlarının tutuklu bulunması, Selahattin Demirtaş dahil 10 milletvekilinin halen tutuklu olması özellikle HDP aleyhine adil ve dürüst seçim ilkesinin ciddi olarak ihlal edildiğini göstermektedir.

Cumhurbaşkanı adaylarından Selahattin Demirtaş hakkında kesinleşmiş hiçbir mahkeme kararı olmamasına rağmen tutukludur ve diğer adaylarla eşit fırsatlarla seçilme hakkından mahrum bırakılmıştır.

Siyasi parti ve adayların seçim kampanya çalışmalarına yönelik engelleme ve saldırılar devam etmektedir. Seçim kararı alındığı tarihten düne kadar gerçekleşen 48 engelleme ve saldırı vakası mevcuttur. Bunların partilere göre dağılımı şöyledir;

HDP’ye yönelik 30 müdahale veya saldırı gerçekleşmiştir. Güvenlik güçleri tarafından müdahale edilen 6 parti çalışmasında 39 kişi, partililere yönelik olarak da 101 kişi gözaltına alınmış, 8 kişi tutuklanmıştır. Sivil gruplar tarafından gerçekleştirilen 16 saldırıda 3 yurttaş yaralanmıştır. HDP yönelik 5 vakada ise zabıta, kaymakam veya diğer kamu görevlileri tarafından engelleme gerçekleşmiştir.

İyi Parti’ye yönelik 8 engelleme veya saldırı gerçekleşmiştir. Bunların 3’ü sivil gruplar tarafından yapılan saldırılardır, bu vakalarda 8 kişi gözaltına alınmış, 11 kişi de yaralanmıştır. Partiye yönelik diğer engellemelerin 1’i kaymakamlık tarafından, 1’i güvenlik güçleri, 1’i zabıta ve 2’si belediye yetkilileri tarafından müdahalelerdir.

CHP’ye yönelik 5 engelleme veya saldırı gerçekleşmiştir. Saldırıların 3’ü sivil gruplar tarafından gerçekleştirilmiştir, bu olaylarda 1 kişi gözaltına alınmıştır. Güvenlik güçleri CHP’nin 1 etkinliğine müdahale etmiştir. Diğer vaka ise kimliği belirsiz bir belirsiz kampanya afişlerini sökmesine ilişkin müdahaledir.

Saadet Partisi’ne yönelik 4 engelleme veya saldırı gerçekleşmiştir. Bunlardan biri kaymakamlık tarafından partinin stand açmasının engellenmesi, diğer ikisi de sivil saldırıdır, siviller tarafından gerçekleştirilen bu saldırıda 7 yurttaş yaralanmıştır.

AKP’ye ise 1 sivil saldırı gerçekleşmiştir.

YSK hangi kriterlere göre yaptığını açıklamadan 170 binin seçmenin kayıtlı olduğu sandıklar için taşıma kararı almıştır. Bu sayı artabilir.

Kampanya döneminde gerçekleşen bu engelleme ve saldırılar seçim gününe ilişkin kaygılarımızı daha da artırmaktadır. Demokratik ve adil seçimler için sorumluları görevlerini yapmaya davet ediyor ve hepimizin hiçbir ayrımcılığa uğramadan, seçme ve seçilme hakkını daha etkin ve daha eşit kullanabileceğimiz demokratik seçimler için İHD ve Bağımsız Seçim izleme Platformu olarak 24 Haziran Genel Seçimleri’nde de uluslararası kriterlere uygun Bağımsız Seçim Gözlemi yapacağımızı kamuoyuna duyuruyoruz.

Tüm seçmenleri oy kullanmaya ve oylarına sahip çıkmaya davet ediyoruz. Siyasi partilerle birlikte oluşturulan seçim platformlarının oldukça kıymetli olduğunu ve bu platformların çalışmalarının güçlendirilmesinin önemli ve gerekli olduğunu belirtmek isteriz.

24 Haziran 2018 günü İHD genel merkezi, şube ve temsilciliklerinin açık olacağını ve olası ihlallere karşı başvuru alınacağını belirtmek isteriz.

İnsan Hakları Derneği(İHD)

Bağımsız Seçim İzleme Platformu