2O Haziran 2008 tarihinde İHD Diyarbakır şubesine yazılı dilekçe ile başvuran Av. Muharrem ŞAHİN ile Av. Fuat COŞACAK, 11.06.2008’de Diyarbakır E Tipi cezaevinde kalan çocuklarla ile yaptıkları görüşme sonrası hazırladıkları raporu iletmişlerdir.
DİYARBAKIR E TİPİ CEZAEVİNDEKİ ÇOCUKLARIN GÖZALTI VE SONRASINDAKİ HAK İHLALLERİNİ İÇEREN RAPOR KONUSU: Bu rapor 15 Şubat 2008 ve sonrasında Şırnak İli Cizre İlçesinde meydana gelen olaylar sonrasında gözaltına alınıp tutuklanan çoğu 18 yaşından küçük ortaokul ve lisede okuyan öğrencilerin yasadışı örgüt adına eylem ve propaganda yaptıkları iddiasıyla başlarından geçenleri anlatmaktadır. Bu çocuklardan 12 kişi ile Diyarbakır E Tipi Cezaevinde görüşülmüştür.
ÇOCUKLARIN MARUZ KALDIKLARI UYGULAMALAR: 11.06.2008 tarihinde Diyarbakır E Tipi Cezaevinde çocuklarla yapmış olduğumuz görüşmede, Cizre’ de dersteyken sınıflarından gözaltına alındıkları andan itibaren, küfür, hakaret ve işkenceye maruz kaldıklarını şu şekilde ifade etmişlerdir. “Cizre Emniyet Müdürlüğü Görevlilerince İlk gözaltına alındımızda her türlü küfür edildi, gözaltı süresince yemek, su verilmedi, tuvalette götürülmüyorduk ya da uzun süreler bekletildikten sonra götürülüyorduk. Daha sonra yemek verilecek diye gece 01.00 da kaldırıyorlardı, yemeği önümüze fırlatıyorlardı. Bazen de gecenin bir vakti bizi kaldırıyorlardı sabah saat beşe-yediye kadar bizi tek ayak üzerinde bekletiyorlardı. Bizi o kadar çok dövdüler ki korkudan artık ifade bile veremiyorduk. M.A. İsimli bir arkadaşımızı çok dövdüler hata cinsel tacizde bulundular, popsuna parmak attılar. Polisler nezarethane ve tuvaletleri bize zorla temizlettiler. Yüzümüzü duvara çevirterek coplarla arkadan bizi dövüyorlardı. Görevli polislerin burada her şey yasak ama seks yapmak serbesttir onu yapabilirsiniz” şeklinde kendilerini aşağıladıklarını belirtmişlerdir.” Çocuklar anlatımlarında “Mahkemece tutuklama kararı verilip Cizre Cezaevine götürüldüğümüzde 5-6 kişiyi Ö.P., M.A., İ.A., C.R., S.P. yi gece saat 24:00’te sadece iç çamaşırlarımız üzerimizde kalarak, arama yapacağız diye 2-3 saat bizi dışarıda cezaevi bahçesinde EKSİ 10 DERECE soğukta beklettiler.” şeklinde beyanda bulunmuşlardır.
Cizre Cezaevinden Diyarbakır E Tipi Cezaevine nakledildikleri esnada, kelepçelerinin çok sıkıldığını, otobüste su olmasına rağmen ısrarla su istemelerine rağmen kendilerine su verilmediği, çok pis küfürlere maruz kaldıklarını, H.Ş. İsimli şahsa görevli Jandarma Komutanı tarafından bir tokat atıldığı, Y.K. İsimli çocuğun Cizre Jandarma Karakol Komutanı tarafından kulübeye alınarak tokat ve kemerle dövüldüğü, Diyarbakır E Tipi Cezaevine getirildiklerinde, Cizre İlçesinden gelen Jandarma Komutanın bayrağı indiren kişi Y.K. isimli kişidir diye açıklamada bulunmasından sonra, Diyarbakır E Tipi Cezaevi Jandarma Komutanlığında esmer uzun boylu tahminen uzman çavuş olduğu gördüklerinde tanıyabileceklerini belirtikleri görevlinin Y.K. kimdir aşağı insin, Y.K.’yı aşağı indirdikten sonra A.K. kemerini alarak Y.K.’yı dövdüğü, bir dişini kırdığını, 1–2 kemerde A.K, ye vurduğunu, Y.K.’nı n kırılan dişinin uzun bir süre sonra çektirildiği, ayrıca Diyarbakır E Tipi Cezaevine getirildiklerinde arama yapılacağı söylenerek, çırılçıplak soydurularak uzun bir süre çıplak halde cezaevi bahçesinde bekletildiklerini belirtilmişlerdir.
Cezaevinde bulunan A.Ç. İsimli çocuğun şüpheli hareketlerinin olması nedeniyle kendisiyle görüştüklerini, konuştuklarını konuşmalar sonucunda, kendisinin Diyarbakır da görevli Jandarma İstihbarat Teşkilatında Görevli Ahmet POLAT tarafından görevlendirildiği, kendisinin ajan olduğunu, cezaevinde kimlerin ne yaptığını tespit etmek üzere cezaevine konulduğunu, kısa bir süre önce mahkemeye çıkarılmak üzere cezaevinden götürüldüğünü, döndükten sonra JİTEM Görevlisinin iki polis ile yanına geldiğini kendisinden isim istediğini, onunda M.İ., S.O., H.K., ve H.D.’nin isimli çocukların isimlerini verdiğini, ayrıca aynı şekilde D Tipi Cezaevinde de aynı jandarma görevlisine bağlı Ali, Veli ve Mehmet İsimli ajanların bulunduklarını kendilerine söylediğini, bu şahısın halen kendileri ile aynı odalarda bulunmasından rahatsızlık ve huzursuzluk duyduklarını belirtmişlerdir. &nbs p; İki ay öncesine kadar yemeklerin çok az olduğunu doymadıklarını, Cezaevi Müdürüne, Başgardiyana, Psikologa söylemelerine rağmen, imkanların bu kadar olduğunu bu sorunu gidermediklerini, Ana Binada bulunan tutuklu-hükümlülerin yemeklerinden az alarak, personelin ARTIK YEMEKLERİNİ yiyerek açlıklarını gidermeye çalıştıklarını, şu an gelen yemeğin yeterli olduğunu beyan etmişleridir.
Murat Şahin isimli İnfaz Koruma Memurunun sürekli küfürlü konuştuğunu, cinsel içerikli konuşmalar yaptığını “mastürbasyonun nasıl çekildiğini biliyor musunuz?” E. İsimli çocuğun cinsel organına cop sürdüğünü, E. İsimli çocuğa “sen göt veren misin?” Şeklinde sözler sarf ettiğini belirtmişlerdir. Yine sağlık sorunları olan H.Y. İsimli çocuk tedavi amacıyla Elazığ Ruh Sinir Hastalıkları Hastanesine götürüldüğünde, ilk girişte kısa boylu gördüğünde tanıyabileceği bir İnfaz Koruma Memurunun “PKK’ den yatan sen misin?” diyerek, kendisini bekletip, kadın arama kabinine aldığı, daha sonra 3–4 İnfaz Koruma Memurunun da gelerek, kendisini 3 katta çıkardıklarını hiçbir şey sormadan kendisini dövdüklerini, alt revire 6 odada kaldığını, daha sonra şizofren olan bir hastanın problem çıkarması nedeniyle o olay bahane edilerek Yıkım Ekibi olarak kendilerini adlandıran infaz koruma memurları tarafından bir daha dövüldüğünü belirtmiştir.
Şubemize son zamanlarda bölgemizdeki cezaevlerinde yaşanan olumsuzluklarla ilgili olarak çok yoğun başvurular almaktayız. Basın açıklamaları vb. etkinlikler sonrasında gözaltına alınanlara çok kötü muamele ve işkence yapılmaktadır. Düşüncesinden veya siyasal duruşundan dolayı tutuklananlar hukuka, ahlaka ve vicdana sığmayan hakaretlere, küfürlere ve uygulamalara maruz kalmaktadırlar. Bu insanlık dışı uygulamaların tamamı suç teşkil edip, cezaevinden sorumlu Cumhuriyet Savcısı’nın ve Cezaevleri İzleme Kurulu’nun yerinde inceleme yaparak mağdurlarla görüşmesi ve iddiaları araştırmasını talep etmekteyiz. Anlatılanlar ışığında ismi geçen çocukların uzmanlara gösterilerek mağduru oldukları uygulamalar sonucunda oluşan travmanın giderilmesini, tedavi edilmesini, bu tür yasa dışı eylemleri yapanlar hakkında ise idari ve adli soruşturmanın açılmasını, bu tür insanlık dışı uygulamal arın bir daha yaşanmamasını temenni ediyoruz.
Av Muharrem ERBEY
İHD Diyarbakır Şube Başkanı