FIDH Başkanı Belhassen’in Basın Açıklaması (Diyarbakır)

FIDH Başkanı Belhassen: Adil yargılanma yapılmalıdır

18 Ekim 2010’da görülecek olan KCK davasına yoğun ilgi devam ederken, davayı gözlemek amacıyla Diyarbakır’a gelen Uluslararası İnsan Hakları Federasyonu (FIDH) Başkanı Souhayr Belhassen ve İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, davaya ilişkin bir basın toplantısı düzenledi. İHD Diyarbakır Şubesi’nde düzenlenen basın toplantısına FIDH Başkanı Souhayr Belhassen, beraberindeki İnsan Hakları Savunucularının Korunması İçin Gözlem Programı Başkanı Alexandra Pomeon. Avukat Martin Pradel. İHD Genel Başkanı Öztür Türkdoğan ve İHD Diyarbakır Şube Sekreteri Raci Bilici katıldı.

İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan’ın kısa konuşmasının ardından söz alan Belhassen, Güneydoğu bölgesinde insan hakları savunucularının durumundan endişe duyduklarını belirterek, “Daha önce de raporlarımızla faaliyetlerimizle buradaki insan hakları savunucularının durumunu izah ettik, onlara destek vermek için burada bulunuyoruz. Daha önceki dönemlerde birçok tutuklama ve ölümler yaşandı. Ancak, halen bunların yaşandığını üzüntüyle belirtmek istiyoruz” dedi.

Yaşanan bu hak ihlallerinden birinin de yarın görülecek KCK davası olduğunu belirten Belhassen, “Özellikle İHD Genel Başkan Yardımcısı ve Diyarbakır Şube Başkanı Av. Muharrem Erbey’in bizim açımızdan çok farklı bir yeri var. Erbey bizim için semboldür. Ancak yarın yargılanacak 151 kişi de bizim için semboldür. Özgür konuşma yapan insanlar hakkından mahrum edilmeye çalışıyor. Bütün dünyanın gözü şuan Diyarbakır’da ve özellikle de bu mahkemenin üzerinde. Bizim görevimiz, burada yaşanan durumu uluslar arası alana taşımak” diye konuştu.

Kendini özgürce ifade etme ve kültürel haklarını talep etmenin bu ülkede suç olarak görüldüğünü ifade eden Belhassen, “Oysaki suç olarak görülmesi gereken şey, insanların kendi dilleriyle konuşamamalarıdır. Bu tutuklamalar, ifade özgürlüğüne karşı bir uygulamadır. Yarın yargılanacak insanların birçoğu örgütlenme hakkını kullandıkları için yargılanıyor” dedi.

“Halen işkencenin devam ettiği bir ülkede güvenlik güçlerinin işkence uygulamaları kesinlikle kabul edilebilir bir durum değildir” diye konuşan Belhassen, şöyle devam etti: “Yarın davası görülecek insanlara işkence yapılmadı belki ama aşağılayıcı davranışlarda bulunulmuştur. Biz insan hakları savunucuları olarak, son yapılan referandumdan sonra çok umutlandık. Bu referandum sonucunda Türkiye kendini barışçıl bir ülke olarak tanıtabilir belki ama hükümet bu referandum sonuçlarını tamamen hayata geçirip, anayasa reformu üzerinde ciddi çalışmalar yapılmalı ve hayata geçirmelidir.”

Yarın görülecek duruşmanın çok önemli olduğunu kaydeden Belhassen, şunları söyledi: “Mahkeme yarın kapılarını tamamen açık tutmalı, adil yargılanma yapılmalıdır. Eğer Türkiye uluslar arası alana açılmak istiyorsa, insan hakları ve demokrasi konusunda ciddi adımlar atmalı. İleriki zamanlarda hükümet temsilcileriyle de sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle de görüşeceğiz. Diğer ülkelerde başlattığımız dayanışmayı burada da gerçekleştirmek istiyoruz. Sivil kuruluşların ve halkın taleplerini İHD aracılığıyla elde ederek, raporlaştıracağız ve bunu uluslar arası kamuoyu ile paylaşacağız.”

{gallery}/fotograf_galerisi/fidh_ihd_aciklamasi_17_10_10{/gallery}

Bir cevap yazın