İHD Genel Başkanı Akın Birdal’ın Nevroz Değerlendirmesi

NEVROZ’da gözlemci olmak üzere Diyarbakır’a gelen İnsan Hakları Heyeti adına İHD Genel Başkanı Akın BİRDAL’ın 20 Mart 1993 günü düzenlendiği Basın Toplantısı Metni:

Değerli Basın Temsilcileri,

Geçen yıl Nevroz’da olduğu gibi bu yıl da Genel Yönetim Kurulu Üyelerimiz, Şube Başkanları ve yöneticilerimiz, Nevroz kutlamalarında gözlemci olmak üzere bölgeye gelmiş bulunuyoruz. Burada bulunuşumuz derneğimizin genel kurul kararının da bir gereğidir.

Geçen yıl Nevroz günü Cizre’de yaşanılanlar ve tanıklığımız, bu kararı almamızda en önemli etken olmuştur. Çünkü geçen yıl Nevroz öncesi yetkililerce, Nevroz’un serbestçe katlanabileceği açıklanmış ve de öngörülen durumda şiddet gösterisinde bulunulmamış iken, sivil halkın üzerine açılan ateş sonucu, 94 kişi yaşamını yitirmiş, 124 kişi de yaralanmıştı. Yetkililere yaptığımız bütün uyarılar sonuçsuz kalmış ve sonunda yukarıdan aldıkları emrin gereğini yaptıklarını söylemişlerdir.

Geçen yıl heyetimizin Cizre’deki tanıklığının, oradaki katliamın daha üst boyutlara ulaşmamasında, rolümüzün büyük olduğu herkesin ortak kanaatidir. Biz, bu caydırıcılık rolünün daha etkin olabileceği düşüncesi ile bu kez yerli ve yabancı parlementerlere, insan hakları kuruluşlarına, ulusal ve uluslararası basın ve ajanslarına ve diğer demokrasi güçlerine de çağrı yaparak, Nevroz’da buluşmalarını istemiştik. Bugün, burada, çağrımızın olumlu yankı bulduğunu görüyoruz.

Değerli Basın Temsilcileri,

Bu yıl Nevroz’un barış içinde kutlanılmasını istiyoruz. Barış ve kardeşlik ortamında kutlanılacak bir Nevroz’un, bölgede akan kan ve gözyaşının durmasının ilk adımı olacaktır. Bu adım aynı zamanda Kürt sorununun adil, insan haklarına dayalı, halkların kardeşliği ve eşitliği temelindeki çözümünde ilk adımı olacaktır. Bunun, bugün koşulu oluşmuştur. Bu fırsat kaçırılmamalıdır. Devletin bu günde, insan haklarına saygılı tutumuve yükümlülük altına girdiği AGİK Paris Şartı’nın öngördüğü şiddete dayalı olmayan toplantı ve gösteri hakkını kabul etmesi, Nevroz’un barışçı kutlanabilmesinin olanağını yaşatacaktır. Bu da halkın geleneksel Nevroz kutlama iradesi ile her türlü provokasyonu boşa çıkarmasına yardımcı olacaktır.

Devlet bu geleneksel gösteri ve kutlamaya hoşgörü ile yaklaşmalıdır. Eğer toplantı ve gösteri yürüyüşleri yasasına muhalif bir durum söz konusu olur ise, buna da şiddet ile değil, hukuka bağlı olarak yaklaşmalıdır.

Bizim dileğimiz ve isteğimiz, kan ve düşmanlığın yerine, kardeşlik ve barışın üstün geleceği bir Nevroz’un kutlanmasıdır.

Bu umutla herkesin Nevroz’unu kutluyoruz.

Bir cevap yazın