Giresun/Espiye L Tipi Kapali Hapishanesi Hak İhlal Raporu

1)    GİRİŞ

İnsan Hakları Derneği Genel Merkezi, Batman Şubesi, Mersin Şubesi ve Şırnak Şubesine mahpus yakınları yaşanan hak ihlalleri ve hak ihlalleri nedeniyle mahpuslar tarafından açlık grevi başlatıldığına dair başvuru yapmışlardır. Ayrıca mahpuslar, İHD Genel Merkezimize yollamış oldukları mektuplarla yaşatılan hak ihlallerini aktarmışlardır. Bu başvurular doğrultusunda Giresun Espiye L Tipi Kapalı Hapishanesinde 31 Ocak 2023 tarihinde 6 mahpusla görüşmeler yapılmış ve ayrıca başvurular da eklenerek tespit raporu hazırlanmıştır.

2)    RAPORUN AMACI

Giresun/Espiye L Tipi Kapalı Hapishanesinde yaşatılan ihlalleri tespit ederek, ilgili kurum ve yetkilileri bilgilendirerek hak ihlallerinin sonlandırılmasını sağlamak, yaşatılan tüm hak ihlallerinin önlenmesi için etkili soruşturma yürütülmesini talep etmek ve hak ihlalleri konusunda kamuoyunu bilgilendirmek amaçlanmıştır.

3)    MAHPUSLARLA YAPILAN GÖRÜŞMELER:

Görüşülen Mahpus: M. C. A.

Mahpus M. C. A. ile avukat görüş odasında görüşülmüş, cezaevinde yaşanan ihlallere ilişkin geniş olarak bilgi alınmıştır. Beyanlarına göre; “A. Z., İ. S., S. E., A. D., M. A., M. E. E., E. İ.’ın hiçbir tutarlı gerekçe olmaksızın İdare Gözlem Kurulu kararlarıyla infazlarının uzatıldığını, arkadaşlarının bir kısmının 30 yıldır hapishanede olduklarını aktarmıştır.

İki arkadaşlarının ağırlaştırılmış müebbet cezalarının onandığını ve bu arkadaşlarının koğuşlarından alınarak tek kişilik hücrelere götürüldüklerini, bu kişilerin isimlerinin E. B. ve E. A. olduğunu aktarmıştır.

Ayrıca M. E. S. isimli arkadaşlarının ağır hasta olduğunu, kemik erimesinin bulunduğunu, yürüyemediğini, yaşının 60’ın üzerinde olduğunu ve daha birçok hastalığının bulunduğunu belirtmiştir. M. D. isimli mahpusun kalbinde iki adet stent takılı olduğu, bunların değişmesi gerektiği halde iki yıldır hastaneye götürülmediğini, durumu için çok endişelendiklerini de aktarmıştır.

Açlık Grevi: Hapishanede yaşanan hak ihlallerinin giderek artması sonucunda önce 6 Aralık 2022 tarihinde süreli ve dönüşümsüz olarak 5-10-15’er günlük açlık grevine girdiklerini, üçerli iki grubun 5 günlüğüne, iki grubun 10 günlüğüne, bir grubun da 15 günlüğüne açlık grevine girdiklerini, idarenin açlık grevi ve taleplerini görmezden gelmesi üzerine 30.01.2023 tarihinden itibaren süresiz dönüşümsüz açlık grevine A. O., E. E., A. B. isimli arkadaşlarının başladığını; açlık grevine başlayan arkadaşlarının odalarından alınarak tek kişilik hücrelere alındıklarını ve yanlarında refakatçılarının olmadığını; grevcilerin günlük iaşelerinin karşılanmadığını, sadece tuz, limon ve şeker verildiğini aktarmıştır.

Açlık grevinin başlamasıyla idarenin daha da sertleştiğini, bu cezaevinde aynı siyasetten 70 kişi bulunduklarını, birbirleriyle iletişimi koparabilmek için idarenin kendilerini A,B ve C bloklarında üç odaya ayırdıklarını; 11 Ocak günü C-3 odasına arama adı altında girilerek, küfür ve tehditlerle provokasyon yapılarak odalarındaki her şeyin dağıtıldığını; 12 Ocak günü ise kendi odası olan A-13 odasına girildiğini, aynı şeylerin yapıldığını, İ. A. isimli arkadaşlarının oda dışına çıkarılarak dövüldüğünü, yine İ. T. isimli arkadaşlarının oda dışına götürülüp iki saat darp edildikten sonra geri getirildiğini; tüm odanın darp edildiğini ve ölümle tehdit edildiklerini; daha sonrasında ise tüm odadakilere disiplin soruşturmaları açılarak iletişim ve ziyaret cezaları verildiğini; başgardiyan ve birinci müdürün bilinçli olarak bu provokasyonları yaptırdığını; sorunların çözülmemesi halinde 15 gün sonunda 2.  grubun süresiz ve dönüşümsüz açlık grevine gireceğini” ifade etmiştir.

Açlık grevine girilmesine zorlayan sebepler ve taleplerini şöyle sıralamıştır;

·      Ağız içi arama ve kelepçeli tedaviye son verilmesini,

·      Yıllardır olmayan diş doktoruna erişimin sağlanarak diş tedavilerinin yapılmasını,

·      Cezaevi gözlem kurulu kararlarıyla keyfi infaz yakmalara son verilmesini,

·      Çıplak aramaya son verilmesini,

·      Sadece tek oda için 45 dakika havalandırma dışında başkaca sosyal aktivite bulunmadığından kendilerine kanunlarca tanınmış olan haklarının verilmesini

·      Televizyonda iktidara yakın kanallar dışında Tele 1, Halk TV, Artı TV gibi kanallara yer verilmesini,

·      Fahiş elektrik fiyatlarının kaldırılmasını,

·      Radyo verilmesini,

·      Kantinin fiyatlarının ucuzlatılmasını,

·      Takip ettikleri gazeteler olan Karar, Bir gün, Evrensel ve Yeni Yaşam gazetelerinin bir ya da birkaçının kendilerine verilmesini,

·      Her mahpusa sağlanan İnfazlarının bitmesine 1 yıl kala ilçe cezaevlerine sevk hakkının kendilerine de kullandırılmasını,

·      Daha önce kaldıkları cezaevlerinde, kendi paralarıyla almış oldukları sevk edilirken yanlarında getirdikleri, semaver, komodin, kol saati gibi eşyalarının kendilerine geri verilmesini,

·      3 adetle sınırlı olan kitap hakkının arttırılmasını,

·      Ana dilleri olan Kürtçe kitapların hiçbirinin kendilerine verilmediğini, idarenin mahkeme kararı olmamasına rağmen, içerikleri sakıncalı denilerek hikaye ve çocuk kitaplarını dahi kendilerine verilmediğini belirterek, bu uygulamaya son verilmesini,

·      Görüntülü telefon hakkının kendilerine de verilmesini,

·      Yazmış oldukları dilekçelerin cevapsız bırakıldığını ve çıkış numarası verilmeyerek dilekçelerin kaybedildiğini belirterek bu uygulamaya son verilmesini

·      Kendilerine 2 ayda bir koli alma hakkı tanındığını ve bu kolinin yalnızca ayın son beş gününde gelmesi gerektiğini, aksi taktirde kendilerine gönderilen kitap vb. gönderilerinin kendilerine haber verilmeden göndericiye iade edildiğini, bu keyfi uygulamaya son verilmesini,

·      Yazmış oldukları her mektupta yalnız bir kişiye hitaben mektup yazmalarına izin verildiğini yani bir kişinin beş çocuğu varsa her birine ayrı mektup yazmak zorunda kaldıklarını ve bu uygulamaya son verilmesini,

·      Okuma yazması olmayan ya da mektup yazacak durumda olmayan arkadaşlarının mektuplarını yazmalarına izin verilmediğini, buna izin verilmesini,

·       Cezaevinde çektirmiş oldukları fotoğraflardan yalnızca tekli olanlarının dışarıya gönderilmesine izin verildiğini, arkadaşlarıyla olan fotoğrafların çıkışına izin verilmediğini belirterek bu keyfi uygulamaların da sonlandırılmasını,

Talep ediyorlar.

Görüşülen Mahpus: A. K.

Mahpus A. K. ile avukat görüş odasında görüşülmüş, yukarıda aktarılanların tamamını aktardıktan sonra cezaevinde yaşadığı ihlallere ilişkin olarak bilgi alınmıştır. Beyanlarına göre; “Yakın zamanda 15 gün yatalak hasta olduğunu, çok şiddetli olarak belden aşağısında ve göğsünde ağrı hissettiğini, acile götürüldüğünü ancak kalp rahatsızlığı olmadığı anlaşılınca hiç ilgilenilmeyip ağrı kesici yapılarak geri gönderildiğini, şikayetlerinin devam ettiğini ancak hastalığının ne olduğunu bilmediğini; revire ayda sadece 1 kez çıkma haklarının olduğunu; ilaç kullanıyorlarsa ilaç bittiğinde revire çıkıp yazdırmak zorunda olduklarını, dolayısıyla o ay içinde başkaca şikayeti olsa bile hakkını kullandın denilerek revire çıkmalarının engellendiğini; geçmişte trafik kazası geçirdiğini ve kafasında çukur oluştuğunu buna bağlı rahatsızlıkları olduğunu, doktora gitmesi gerektiğini ancak idarenin ağız aramasını kabul etmediği için doktora götürülmediğini” aktarmıştır.

Görüşülen Mahpus: Z. İ.

Z. İ. ile avukat görüş odasında görüşülmüş, sağlığı ve hak ihlalleriyle ilgili bilgi alınmıştır. Beyanlarına göre; 26 yıldır cezaevinde olduğunu, diş problemi olduğunu, alt dişlerinin tamamının çekildiğini, üstte ise birkaç dişi olduğundan sadece sıvı beslenebildiğin, buna bağlı olarak mide sorunlarının oluştuğunu, implant yapılmasının önerildiğini ancak Giresun’da bu tedavinin yapılmadığı söylendiğini, yol masraflarını ödemeyi kabul etmesine rağmen Trabzon’a götürülmediğini; başka hapishanelere sevk istediği halde sevkinin yapılmadığını; ayrıca ileri derecede bel fıtığı, ameliyatlık derecede varis ve hemoroit hastası olduğunu; başka bir hastaneye götürülmesi için kurumumuzdan girişimde bulunulmasını istediğini” aktarmıştır.

Görüşülen Mahpus: H. N.

H. N. ile avukat görüş odasında görüşülmüş, M. C. A.’nın aktardığı hak ihlallerini aktarmış ve farklı olarak; “21 Kasım 2022 tarihinde odalarına baskın şeklinde arama yapıldığını, tehdit edildiklerini, provokasyon yapıldığını ve bu esnada infaz koruma memurunun ‘sizin için özel talimat var” dediğini” aktarmıştır.

Görüşülen Mahpus: Y. G.

Y. G. ile avukat görüş odasında görüşülmüş, sağlığı ve hak ihlalleriyle ilgili bilgi alınmıştır. Beyanlarına göre; “Akciğerinde lekeler mevcut olduğunu ve düzenli olarak kontrol edilmesi gerekirken 3 yıldır hastaneye ağız aramasını reddettiği için götürülmediğini, kanser olup olmadığını bilmediğini; iltihaplı eklem romatizması hastası olduğunu, elleri fark edilir derecede şişmiş durumda olduğunu, çok fazla ağrısının olduğunu; arkadaşlarının yardımı olmadan hayatını idame ettiremediğini, ellerini kullanamadığını; bu hapishaneye geleli 4 yıl olduğunu ve sevk istediği halde sevkinin yapılmadığını, hastalıklarından kaynaklı olarak kuru iklimin bulunduğu bir cezaevine naklini istediğini; sağlık nedeniyle nakil istendiğinde hastaneden heyet raporu istendiğini, bu raporun alınmasının en az bir yıl sürdüğünü ve hastaneye gidiş gelişlerin işkenceye dönüştüğünden çok zor olduğunu; romatizmasına iyi gelecek kuru bir iklimdeki herhangi bir cezaevine nakli için kurumumuzdan girişimde bulunulmasını istediğini” aktarmıştır.

Görüşülen Mahpus: A. O.

A. O. ile avukat görüş odasında görüşülmüş, sağlığı ve hak ihlalleriyle ilgili bilgi alınmıştır. Beyanlarına göre; “Süresiz ve dönüşümsüz açlık grevine 30 Ocak 2023’te başladığını; iaşe olarak iki limon, 250 gr şeker, 250 gr tuz verildiğini; iaşeyi doktor düzenlesin şeklinde talepte bulunduklarını ancak henüz bu taleplerine cevap verilmediğini; tek kişilik hücrelere alındıklarını ve yanlarında refakatçi bulunmadığını; 3 grevciyi de yan yana hücrelerde tuttuklarını, günde bir saat tek başlarına havalandırmaya çıkarıldıklarını” aktarmıştır.

4)    KURUMUMUZA YAPILAN BAŞVURULAR

M. A. D. 14.12.2022 tarihinde O. D. için Batman Şubemize yaptığı başvuruda; “Oğlu O. D.’in 3 yıldır cezaevinde tutulduğunu, Pazar günü kendisini aradığını, hastalandıklarından bu yana doktora götürülmediklerini, koğuştan çıkarılırken ağız içi araması şeklinde insani olmayan davranışlarda bulunulduğunu; kendilerine sürekli baskı yapılıp mektuplarının gönderilmediğini; fotoğraflarına sıkıntı çıkarıldığını; ayakta sayım dayatması yapıldığını; gardiyanların kendilerine hakaret ettiklerini; Kürt oldukları için ayrımcılığa maruz kaldıklarını; oğlunun midesinden hasta olduğunu ve hapishanede tedavi olamadığını; kurumların yaşadıkları sorunlar için hapishaneyi ziyaret etmesini istediklerini; oğlunun kendi rızası dışında çok uzağa gönderildiğini, ziyaret edemediklerini ve bundan dolayı mağduriyet yaşadıklarını” aktarmıştır.

A. K. 14.12.2022 tarihinde A. K. için Batman Şubemize yaptığı başvuruda; “Oğlunun hapishaneye girmeden önce trafik kazası geçirdiğini, beyninde oluşan hasardan dolayı ‘askerliğe elverişli değildir’ şeklinde rapor verildiğini, psikolojik olarak da rahatsızlıklarının olduğunu; 3 yıldır bu hapishanede tutulduğunu; hapishaneden kendisini aradığını ve ‘hastalandıklarında doktora götürülmediklerini, koğuştan çıkarılırken ağız içi aramasına maruz kaldıklarını, ayakta sayım yaptırdıklarını; gardiyanların kendilerine hakaret ettiklerini; Kürt oldukları için ayrımcılığa maruz kaldıklarını; şu an 3 kişilik koğuşlarda tutulduklarını’ söylediğini; oğlu ile yalnızda 10 dakika telefon görüşme yapabildiklerini, oğlunun kendi rızası dışında ailesinden uzak bir hapishaneye götürüldüğünü, ziyaretine gidemediklerinden aile olarak mağduriyet yaşadıklarını; oğlunun hapishanedeki koşulların düzelmesi için açlık grevinde olduğunu, sağlık durumundan endişe ettiğini, Salı günü kendisini araması gerekmesine rağmen aramadığını” aktarmıştır.

S. N., 14.12.2022 tarihinde H. N. için Batman Şubemize yaptığı başvuruda; “Oğlunun 3 yıldır bu hapishanede olduğunu, oğlunun Pazar günü kendisini aradığını ve ‘hastalandıklarında doktora götürülmediklerini, kendilerine sürekli baskı yapılıp mektuplarının gönderilmediğini, fotoğraflara sıkıntı çıkarıldığını, ayakta sayım yaptırdıklarını; gardiyanların kendilerine hakaret ettiklerini; Kürt oldukları için ayrımcılığa maruz kaldıklarını; şu an 3 kişilik koğuşlarda kaldıklarını’ söylediğini; oğlunun sağlık açısından sıkıntıları olduğunu, kan eksikliğinin olduğunu ancak tedavi edilmediğini; oğlu ile yalnızda 10 dakika telefon görüşme yapabildiklerini ve sesinin çok kısık geldiğini; oğlunun kendi rızası dışında ailesinden uzak bir hapishaneye götürüldüğünü, ziyaretine gidemediklerinden aile olarak mağduriyet yaşadıklarını; oğlunun ‘arkadaşlarının açlık grevinde olduğunu, onları kendilerinden ayırarak başka odaya koyduklarını’ söylediğini, oğlunun da açlık grevinde olduğunu düşündüğünü ve bu nedenle sağlık durumundan endişe ettiğini” aktarmıştır.

E. A., M. C. A., E. E., İ. A., A. E., E. A., A. Z., M. S. T., M. Ç., O. D., H. I., A. K., Ş. K., M. T. Ö., A. G., K. A., H. Ç., D. T., İ. R., İ. T., B. K., A. K. isimli mahpuslar 21.12.2022 tarihinde Genel Merkezimize yazdıkları mektupta yaşadıkları hak ihlallerini aktarmışlardır. Beyanlarına göre; “3 yılı aşkın bir süredir bu hapishanede tutulduklarını, cezaevinde devam eden ve gün geçtikçe ağırlaşan onur kırıcı uygulamalar, keyfi dayatmalar ve hak gasplarının-ihlallerinin ulaştığı düzey gelinen aşamada sağlıklarını ve can güvenliklerini tehdit eder boyuta ulaştığını; maruz kaldıkları bu haksız, hukuksuz ve keyfi uygulamaların sona erdirilmesi için bugüne kadar defalarca sözlü ve yazılı girişimlerinin olduğunu ancak cezaevi idaresinin taleplerini dikkate almadığı gibi her geçen gün söz konusu uygulamalarına yenilerini ekleyerek devam ettiğini; İdarenin taleplerine ilk süreçten bu yana kadar ‘kurumumuz yeni açılmış, personel eksiğimiz var, zamanla talebinizi karşılayacağız’, yine ‘korona virüs tedbirleri dolayısıyla daha sonra yapacağız’ gibi gerekçelerle sorunlarını çözüme kavuşturmadığını; en son aylık açık görüş ziyaret gün ve saatlerinin olduğu 21 Kasım 2022 günü arkadaşlarının bulunduğu B-4 koğuşuna arama adı altında çok kalabalık bir grupla girildiğini ve 2,5 saati aşkın bir süre boyunca koğuştaki tüm eşyalar didik didik edilerek bireysel ve özel eşyalarının dağıtıldığını, şahsi yazım çalışmalarının (şiir öykü, anı mektup, telefon ve adres defterleri vb.) kontrol gerekçesiyle toplatılıp götürüldüğünü; bunun yanında son olarak 1,5- 2 aydır keyfi bir şekilde mektup göndermelerin- almalarının veya fotoğraf göndermelerinin engellendiğini, tam bir tecrit koşulu dayatıldığını, bir mahpusun tek iletişim aracı olan mektup ile haberleşme ve bilgi edinme hakkının hukuki olmayan nedenlerle engellendiğini; zamanında hastaneye götürülmeyen Mehmet Candemir adlı arkadaşlarının 15.08.2022 tarihinde kalp krizi sonucu hayatını kaybettiğini, onur kırıcı dayatma olan ağız içi aratma olmasaydı ve arkadaşları hastaneye götürmüş olsaydı şu anda aralarında olacağını, diğer hasta durumunda olan ve hastaneye götürülmesi gereken birçok arkadaşlarının çok ciddi ve hayati tehlike arz eden sağlık sorunları olmasına rağmen bu onur, kırıcı ve keyfi uygulamalardan dolayı hastaneye gitme imkanı bulamadığını; cezasının normal yatarını (5275 sayılı kanunun 107/4. Maddesi gereğince) infaz eden ve tahliye edilmesi gereken arkadaşlarının kurumun ayrımcı yaklaşımları ile pişmanlık dayatması uygulamasından dolayı hukuksuz bir şekilde tahliyelerinin engellendiğini ve fazladan cezaevinde tutulduklarını, ayrıca aynı kanunun 105. Maddesi gereği hak olarak tanınan denetimli serbestlik tedbirlerinin kendilerine uygulanmadığını; haftada bir defa o da sadece 45 dakika ile sınırlandırıldığını, spora çıkmak dışında sosyal, kültürel, sportif vb. hiçbir aktiviteden yararlanamadıklarını, bu yönlü taleplerinin ise her defasında çeşitli gerekçelerle ötelendiğini ve karşılanmadığını; tüm mahpuslara tanınan haftalık 30 dakika görüntülü telefon görüşmesinin kendilerine verilmediğini, kendilerine yalnızca haftada 10 dakika sadece sesli görüşme hakkı verildiğini, bunun Anayasanın eşitlik ilkesine göre aykırı bir durum olduğunu; maruz kaldıkları bu ve benzeri haksız, hukuksuz ve keyfi uygulamaların sona erdirilmesi ve aşağıda maddeler halinde besteledikleri taleplerinin karşılanması için kurumumuza başvurduklarını, bu sorunların giderilmesi için cezaevi idaresine sözlü ve yazılı taleplerinin olduğunu, yine Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu ile Türkiye Büyük Millet Meclisi Cezaevleri Komisyonuna sorunlarını sözlü olarak aktardıklarını ancak hiçbir somut geri dönüş olmadığını, bu sorunların çözülmesi ve taleplerinin karşılanması için 6 aralık 2022 tarihinden itibaren arkadaşlarının açlık grevine başladığını, 5 günlük Süreli-Dönüşümlü olarak 2 grup açlık grevine girdikten sonra taleplerini herhangi bir olumlu yanıt alamadıkları için bu açlık grevini 10 günlük dönüşümlü-süreli açlık grevine dönüştürdüklerini ve arkadaşları tarafından sürdürüldüğünü, Taleplerinin;

1)    Sağlık ve tedavi imkanlarına ulaşmak için mevzuata aykırı olarak ve hukuksuz şekilde kendilerine dayatılan onur kırıcı ağız aramasıyla, kelepçeli tedavi dayatmasına son verilmesini; aylarca sarkıtılan hastane sevdiklerinin geciktirilmeden zamanında yapılmasını, kurum revirine haftada bir gün düzenli olarak çıkma taleplerinin karşılanmasını,

2)    Cezasının normal yatarını tamamlayan ve tahliye edilmesi gereken arkadaşlarına dayatılan onur kırıcı, pişmanlık dayatmasıyla ile tahliyelerinin engellenmesi uygulamasına son verilmesini, yasadan dolayı denetimli hakkının uygulanmasını,

3)    Cezaevine girişte dayatılan insan onuruyla bağdaşmayan çıplak arama (detaylı aram) ile tek tip elbise anlamına gelen tulum giydirme uygulamasına son verilmesini,

4)    Cezaevi idare kütüphanesinde tutulan kendilerine ait kitaplarına erişimin 3 adet olarak sınırlandırılması uygulamasına son verilmesi, ‘tercüman yok’ diye verilmeyen Kürtçe kitaplarının verilmesini; cezaevi giriş kabulde kontrol adı altında verilmeyen bireysel araştırma, inceleme, el yazım çalışmalarının verilmesini,

5)    Haftalık 10 saat sohbet ve sosyal kültürel eğitsel, sanatsal ve sportif aktivitelerinin uygulamasını; bu kapsamda kurs, atölye, turnuva (futbol, voleybol, satranç) taleplerinin karşılanması ve bulundukları koğuşlara futbol voleybol topu verilmesini; haftalık 45 dakika olarak sınırlandırılmış spor gün ve saatinin arttırılmasını,

6)    Daha önce bulundukları cezaevinden kendi paralarıyla kantinden satın aldıkları ve bu cezaevine girişte alınan ve verilmeyen radyo, semaver, komodin ve akort cihazı gibi eşyalarının verilmesini,

7)    Koliyle kendilerine gelen battaniye, nevresim, kol saati verilmemesi gibi haksız kısıtlama uygulamalarına son verilmesini; aynı şekilde kolilerin engellenmesi anlamına gelen belirli aylarda koli kabulü uygulamasına son verilmesini,

8)    İdare merkezi TV yayın sistemi üzerinden Tele-1, Halk TV, Artı TV gibi haber içerikli kanalların verilmesini; Karar, Korkusuz, Birgün, Evrensel, Yeni Yaşam gibi Ulusal çapta yayın yapan gazetelerin temin imkanlarının sağlanmasını; keyfi mektup alma- gönderme kısıtlamasına son verilmesi; haksız bir kazanç olan kurum içi ücretli mektup uygulamasına son verilmesini; emanet para hesaplarının faizinin temizlik malzemesi olarak ayda bir verilmesini,

9)    Cevapsız bırakılan dilekçelerine zamanında cevap verilmesi; cezaevi idaresinin haklarında düzenlediği evraklarda eklenen ‘terör’ ibaresinin uygulamasına son verilmesini.” istediklerini aktarmışlardır.

K. O., 23.01.2023 tarihinde A. O. için yaptığı başvuruda; “Oğlunun kendilerini aradığını ve ‘Uygulanan tecrit baskılardan dolayı açlık grevinde olduklarını, sevk öncesi ve sonra çıplak aramaya, ağız aramasına maruz kaldıklarını, aramaları kabul etmeyenlerin sevklerinin iptal edildiğini, kendileri görüşteyken koğuşlarının basıldığını, eşyalarının dağıtıldığını, günlüklerinin yırtıldığını, kitapların yere atıldığını, buna tepki gösterdiklerinde kaba dayak ve küfürlere maruz kaldıklarını, zaman zaman koğuştan bazı arkadaşlarının yanlarından alınıp tek hücreli koğuşlara götürüldüklerini, koğuşa perişan halde döndüklerini’ söylediğini” aktarmıştır.

5)    GÖRÜŞ VE ÖNERİLERİMİZ

·      BM Kişisel ve Siyasal Haklar Uluslararası Sözleşmesi’nin 10. maddesinde açık bir şekilde “Özgürlüğünden yoksun bırakılmış kişiler insani muamele ve insanın doğuştan kazandığı insan onuruna saygılı davranış görme hakkına sahiptir” denilmektedir. Yine BM Mahpusların Islahı İçin Temel Prensiplerin 1. maddesinde; “Bütün mahpuslara doğuştan sahip oldukları insanlık onurunun ve değerin gerektirdiği saygıyla muamele yapılır” denilmektedir. Giresun/Espiye L Tipi Kapalı Hapishanesinde insanlık onuruna yakışır muamele yapılmamakta ve mahpuslar şiddet, hakaret ve kötü muameleye ve hak ihlallerine maruz kalmakta, hasta olanların tedavileri aksatılmakta, iletişim ve bilgi edinme hakları engellenmektedir.

·       İşkence-darp vakalarına son verilmeli, sorumlu olan kişiler hakkında soruşturma açılmalı ve cezai yaptırımlar uygulanmalıdır. Mahpuslara yapılan işkence, onur kırıcı ve kötü muameleler Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile yasaklanmıştır. Madde3: İşkence Yasağı” Hiç kimse işkenceye, insanlık dışı ya da onur kırıcı ceza veya işlemlere tâbi tutulamaz.”

·      Ceza İnfaz Kurumlarının Yönetimi ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Tüzük’ün 4. Maddesine göre, “Kurumlarda hükümlülerin düzenli bir yaşam sürdürmeleri sağlanır. Hürriyeti bağlayıcı cezanın zorunlu kıldığı hürriyetten yoksunluk, insan onuruna saygının korunmasını sağlayan maddi ve manevi koşullar altında çektirilir.” 5. Maddesine göre ise “Kurumlarda, hükümlülerin yaşam hakları ile beden ve ruh bütünlüklerini korumak üzere her türlü koruyucu tedbirin alınması zorunludur. Ceza ve güvenlik tedbirlerinin infazında zalimane, insanlık dışı, aşağılayıcı ve onur kırıcı davranışlarda bulunulamaz.”

·      AİHS’in 14. maddesinde düzenlenen “Ayrımcılık Yasağı” ilkesine göre “Bu Sözleşmede tanınan hak ve özgürlüklerden yararlanma, cinsiyet, ırk, renk, dil, din, siyasal veya diğer kanaatler, ulusal veya toplumsal köken, ulusal bir azınlığa aidiyet, servet, doğum başta olmak üzere herhangi başka bir duruma dayalı hiçbir ayrımcılık gözetilmeksizin sağlanmalıdır.”

·      Çıplak arama ve zorla soyma fiilleri kişinin mahremiyetini ihlal eden, moral değerlerini, sosyal kimliğini hedef alan, ruhsal bütünlüğüne zarar veren ve cinsel şiddet boyutlarına ulaşan işkence fiilleri olarak icra edilmektedir. Oysa “Mahpuslara Muameleye Dair Birleşmiş Milletler Asgari Standart Kuralları”nda da (Nelson Mandela Kuralları) yer verildiği gibi “aramalar(ın), insanlık onuruna ve aranılanların mahremiyetine saygılı olacak şekilde ve aynı zamanda ölçülülük, yasallık ve gereklilik ilkeleri çerçevesinde yürütülmesi” gerektiği açıkça ifade edilmektedir.

·      Ailelerinden uzakta olan mahpusların, maddi koşullar ve hastalıklar nedeniyle gelemeyen ailelerine yakın cezaevlerine nakil talepleri kabul edilmelidir.

·      Hastaların revire çıkarılmaları, hastaneye sevkleri hızlandırılmalıdır. Teşhis, tedavi ve kontrollerinin uzman hekimler tarafından yapılması sağlanmalıdır. Kelepçeli muayene ve tedavi yöntemi uygulamasından vazgeçilmelidir.

Sonuç olarak; mahpusların beyanlarında ve başvurularda belirtilen tüm hak ihlallerin sonlandırılmasını, insanlık onuru ile bağdaşmayan tecrit, işkence, darp ve kötü muamele yasağını ihlal edenler hakkında soruşturma açılmasını, açlık grevi yapan mahpusların hak ihlallerine dair taleplerinin kabul edilmesi ve diyaloğun sağlanmasını, idare ve gözlem kurulu kararları ile soyut gerekçeler oluşturularak mahpusları denetimli serbestlik ve koşullu salıverilme hakkının ihlalinin engellenmesini, açlık grevi yapan mahpuslara yeterli iaşenin sağlanması ve doktor kontrollerinin gerçekleştirilmesini, insan onuruna uygun bir yaşam tesis edilmesini talep ediyoruz.

Bilgi Notu: 12 Şubat 2023 tarihinde basından alınan bilgilere göre; Giresun/Espiye L Tipinde açlık grevi yapan mahpuslar 6 Şubat’ta meydana gelen Maraş/Pazarcık merkezli depremden dolayı eylemlerini sonlandırdı.

Rapora buradan erişebilirsiniz: Giresun Espiye L Tipi CİK Raporu

http://mezopotamyaajansi35.com/search/content/view/197980?page=1&key=5e124acb80e9c0dd2488edd012f074cf

İnsan Hakları Derneği Merkezi Hapishaneler Komisyonu