Mücadeleyle Kazandığımız Hiçbir Hakkımızdan Vazgeçmiyoruz

Türkiye’de politik iktidar kadın ve LGBTİ+ların tüm kazanımlarına dört koldan saldırıyor.

Giderek yoksullaşan haneler, kadın+lar için daha fazla sömürünün, şiddetin adresleri haline geliyor. Savaşa, ranta ayrılan kaynaklar sosyal politikaya ayrılmıyor. Kadın yoksulluğu giderek derinleşiyor.

Yıllardır mücadele ile kazanılan, uygulanması için takipçisi olduğumuz İstanbul Sözleşmesi’nden çekilen hükümet faillere şiddetin meşru olduğu mesajını veriyor. Cezasızlık yaygın bir politika haline gelerek failleri cesaretlendiriyor.

İstanbul Sözleşmesi’nin en önemli yanlarından biri de bu coğrafyada verilen bir mücadele sonrası hazırlanmış bir sözleşme olması. Diyarbakır’da kocası tarafından annesi öldürülen ve kendisi de yaralanan Nahide Opuz’un açtığı davada 2009 yılında AİHM Türkiye’yi mahkum etti. Avrupa Konseyi bu davayı esas alarak tüm üye devletlere kadınları şiddete karşı koruyacak bir sözleşme yapılması çağrısında bulundu. Sözleşmenin hazırlanmasında Türkiye’den çok sayıda kadın hukukçu katkıda bulundu. Sözleşme hem kadınlar hem de LGBTİ+ mücadelesi için büyük politik ve ‘duygusal’ destek sağlıyordu.

Çatışma ve savaş süreçlerinde kadınlar daima şiddete, cinsel işkence ve saldırılara maruz kaldılar. 1. ve 2. Dünya Savaşları’nda bu durum Tokyo ve Nürnberg uluslararası mahkemelerinde bir savaş suçu olarak değerlendirilmedi. Ancak Bosna ve Ruanda’da yaşanan savaş ve çatışmalar sonucunda kadınların örgütlü mücadele ve talepleri sonrasında artık kadına yönelik şiddet cinsel saldırı olayları ‘insanlığa karşı suç, savaş suçu sayılıyor. Buna rağmen gözaltılarda, hapishanelerde hala çıplak arama gibi işkenceler devam ediyor.

Yaşadığımız coğrafya giderek daha fazla insan haklarından, uluslararası norm ve standartlardan uzak, şiddetin politik olarak desteklendiği bir yer haline geliyor.

Ancak biz sokaklarda, evlerde, işyerlerinde yaşam tehlikesiyle burun buruna yaşayan kadın+lar her bir hakkımız için mücadele ettik, etmeye de devam ediyoruz. Ne İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmeyi kabul ediyoruz, ne de kazandığımız hakları gasp edenlere boyun eğiyoruz.

İstanbul Sözleşmesi Yaşatır!

Yaşasın Kadın Dayanışması!

Jin Jiyan Azadi!

 

 

İHD Kadın Komisyonu