ORTAK BASIN AÇIKLAMASI

Pakistan’da Uygulanan Olağanüstü hal ve Anayasal Özgürlüklerin Askıya Alınması, Uluslararası Hukukun ve Pakistan Anayasasının İhlalidir.

Türkiye’de faaliyet gösteren insan hakları örgütleri, aynı zamanda Genelkurmay Başkanı sıfatıyla hareket eden Cumhurbaşkanı Pervez Müşerref’in, 3 Kasım 2007 günü ülkesinde ilan ettiği olağanüstü hali ve anayasanın askıya alınmasını büyük bir üzüntü ve kaygıyla karşılamaktadır. Olağanüstü hal ilanıyla birlikte yaşanan yoğun yoğun insan hakları ihlalleri kabul edilemez niteliktedir. Tüm dünyadan insan hakları savunucuları ve sivil toplum örgütleri ile birlikte bugün gerçekleştirdiğimiz Uluslararası Eylem Günü’nde Pakistan’daki gelişmelere sessiz kalmayacağımızı, olağanüstü halin kaldırılması ve demokrasi ilkelerine dayalı normal bir düzenin yeniden inşa edilmesine kadar da bu tepkilerimizi göstermeye devam etme kararlılığımızı kamuoyu ile paylaşıyoruz. 

Pakistan’da durum gerginliğini korumaya devam etmektedir. Pakistan Halk Partisi’nin lideri Benazir Bhutto evinde gözaltında tutulmakta ve siyasi faaliyetleri engellenmektedir. Birleşmiş Milletler Din ve İnanç Özgürlüğü Özel Raportörü Ashma Jahangir 90 gün süreli ev hapsinde tutulmaktadır.
Yine Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri İnsan Hakları Savunucuları Özel Temsilcisi Hina Jilani hakkında tutuklama kararı çıkarılmıştır. Yüksek yargı üyesi yargıçlar ev hapsi altında tutulmaktadır. Yüzlerce siyasi eylemci, insan hakları savunucuları ve sivil toplum örgütlerinin üyeleri gözaltına alınmış ya da tutuklanmıştır.

Pakistan devletine,

General Müşerref tarafından ilan edilen olağanüstü hal ve anayasal özgürlüklerin askıya alınması, gerek uluslararası hukukun gerekse Pakistan anayasasının ihlalidir. Olağanüstü hal ilanı ve bu ilan nedeniyle alınan tüm önlemler derhal kaldırılmalı; ifade, basın, örgütlenme ve toplu gösteri özgürlükleri başta olmak üzere hak ve özgürlüklerin kullanılması sağlanmalıdır.

Olağanüstü hal kapsamında keyfi olarak tutuklanan insan hakları savunucuları, yargıçlar, hukukçular, gazeteciler ve siyasi eylemciler derhal ve koşulsuz serbest bırakılmalıdır.

İnsan haklarının korunması ve hukukun üstünlüğünün sağlanmasında bağımsız yargı organları temel bir rol oynamaktadır. Görevden alınan yüksek mahkeme başyargıcı Iftikhar Chaudhry ve diğer tüm yargıçlar derhal görevlerine iade edilmelidir.

Pakistan Silahlı Kuvvetler Yasası’nda yapılan son değişikliklerle sivillerin askeri mahkemeler tarafından yargılanmasına izin veren kural derhal değiştirilmeli, bu mahkemelerde savunma hakkının kısıtlanması ve avukat yardımından mahrumiyet gibi hukukun üstünlüğü ile bağdaşmayan tüm uygulamalar sonlandırılmalıdır.

Uluslararası kamuouyuna,

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiseri, vakit kaybetmeden Pakistan’a bir heyet göndererek ülkedeki insan hakları durumunu ortaya koyacak verileri toplamalı ve gözaltında bulunan ya da tutuklanmış olan kişilerin işkence riski altında bulunup bulunmadıklarını tespit ettirmelidir.

Dünyanın bütün demokratik ülkelerinin hükümetleri, insan haklarının ve demokrasinin inşâsı için Pakistan’a çağrıda bulunmalı, Pakistan ile yürüttükleri askeri yardımlar da dâhil olmak üzere güvenlik alanındaki işbirliğine yönelik tüm uygulamaları askıya almalıdır. BM Güvenlik Konseyi, uluslararası barış ve güvenliğe tehdit oluşturması nedeniyle Pakistan’daki gelişmeleri gündemine almalıdır.

 
Helsinki Yurttaşlar Derneği İnsan Hakları Derneği İnsan Hakları ve Mazlumlar için Dayanışma Derneği Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi

Bir cevap yazın