Şırnak İli Cizre İlçesi’nde 29 Temmuz 2015 Tarihinde Hasan Nerse’nin Öldürülmesi Olayı ile İlgili Rapor

Şırnak’ın Cizre ilçesinde 29 Temmuz 2015 tarihinde saat 23:00 – 23:30 sıralarında plakasız olan bir araç güvenlik görevlilerince durdurulmak istenmiş. Araç sürücüsü kontrolü kaybederek kaldırıma çarpıp durmuş, araç içerisindeki kişiler araçtan inerek kaçmış, bunun üzerine güvenlik güçlerince açılan ateş sonucu Hasan Nerse adlı 17 yaşındaki çocuk vücudunun çeşitli yerlerinden vurularak güvenlik güçlerince yakalanmıştır. Aynı günün sabahında olayı internet ve haber ajanslarından duymamız üzerine olay yeri olan Cizre İlçesi Nusaybin Caddesine gidilmiş, söz konusu silahlı ölüm olayıyla ilgili çeşitli temaslarda bulunulmuştur.

İHD Şırnak Şubesi tarafından oluşturulan heyet aşağıdaki gibidir:

İHD Şırnak Şube Başkanı Emirhan UYSAL

İHD Şırnak Şube Yönetim Kurulu üyesi Mucip ERDEM;

İHD Şırnak Şube Üyesi Müslüm TATAR

 İHD Şırnak Şube Üyesi Sabahattin DEMİR

HEYET GİRİŞİMLERİ

Heyet 30 Temmuz 2015 günü Cizre’de olay yerine giderek görgü tanıklarıyla görüşmeler yapmış, olayın meydana geldiği sokakta gözlem yapmıştır.

HEYETİN GERÇEKLEŞTİRDİĞİ GÖRÜŞMELER

 1-    30 Temmuz 2015 günü olay yerine gidildi

2-    Görgü tanıklarıyla görüşüldü

OLAY YERİ İLE İLGİLİ GÖZLEM VE HEYETİN YAPTIĞI TESPİTLER

 Olay yerinde yaptığımız araştırma ve incelemede;

–       Olay yerinde bulunan ev, işyeri ve binalarda sayısız mermi izine rastlandı.

–       Yerde M.K.E. yapımı boş kovanlar bulundu.

–       Olay yerinin komşu ev ve işyerlerinden kolaylıkla izlenebildiği görüldü.

–       Cizre Devlet Hastanesine gidilerek tanıklarla görüşüldü

İsmini Vermek İstemeyen Bir Görgü Tanığı

Burada oturuyoruz, evimiz bu mahallede. Bunun için devamlı olarak buralardayız. Burada çok fazla çatışmalar olduğu için uzaklaşmayız. 29 Temmuz akşamı saat 23:00 civarıydı. Özel Hareket ve Çevik Kuvvet polisleri Nusaybin Caddesi üzerinde duruyordu. Çok arabaydı, 7-8 tane zırhlı araç vardı. Plakasız kornet (Ford Connect) yola çıkacakken zırhlı araçları gördü, panikleyerek önce yanından geçtiği kaldırıma çarptı, sonra kontrolü kaybederek Nusaybin Caddesi üzerinde orta kaldırıma çarpıp durdu. Birkaç kez çalıştırmak istedi, çalışmayınca arabadan inip kaçmak istediler. İndiklerinde gördük, hiç birinin elinde silah yoktu. Aracın içinde silah var mıydı, onu da bilmiyorum, ama araçtan inip kaçanların hiç birinde silah yoktu. Bir kaçı geldiği yere doğru kaçtı, Hasan Nerse ile biri daha karşı yoldaki kavşağa doğru koştular. Tam o sırada polisler zırhlı araçlardan inip ateş ettiler. Çok ateş ettiler. Açılan ateşle Hasan Nerse yere yığıldı. Öteki de vuruldu ama buna rağmen kaçtı. Çok uzak olmadığımız için sesleri de duyuyorduk. Hasan ayağa kalkıp kaçmak istedi, birkaç defa yeltendi ama yere düştü. İki üç metre kadar süründü ama polisler ona yetişip yakaladılar. Ellerini aç, ellerini görelim diye bağırıyorlardı. Hasan ellerini havaya kaldırdı. Sonra polisler hasanın ellerini arkadan kelepçeyle bağladılar. Etrafta onları balkonlarından seyredenlere silahlarını doğrultarak “evlerinize girin” şeklinde bağırarak tehdit etti. Sonra yerde yatan Hasan’a tekrar ateş ettiler. Hasan yaklaşık yarım saatten fazla yerde kaldı. Birileri ambulansı aradı ama ambulans gelmedi. Sonra polisler aradı ambulansı, gelene kadar Hasan yerde elleri arkadan kelepçeli olarak kaldı. Ambulans geldiğinde görevliler hemen inmediler. Bu sırada bazıları fotoğraf çekiyordu. Zaten o fotoğrafı internete de yüklemişler, ben de gördüm. Sonra ne oldu bilmiyorum, polisler ambulansın kapısını açıp Hasan’ı ambulansın içine attılar.

İsmini Vermek İstemeyen Bir Görgü Tanığı

Ben balkonda oturuyordum. Hasan’ı yerdeyken tekmeliyorlardı, sonra geri çekildiler. Aralarından bazıları yerde yatan Hasan’ın fotoğraflarını çekti. Ambulans gelene kadar Hasan elleri arkadan bağlı kaldı. Yerde Hasan’ın inleme sesleri geliyordu. Ama uzak olduğu için ne söylediği anlamadım. Ama polisler Hasan’a bağırıyorlardı; “Kes sesini!” diye. Yarım saatten fazla yerde kımıldayıp durdu. Sonra polisler ambulansın arka kapısını açıp Hasan’ı yerden alıp ambulansın arkasına attılar. Orada ambulans şoförü dahil hiç kimse inmedi bile. Yerde ilk müdahale dahil herhangi bir müdahale olmadı. Ambulans gittikten sonra Hasan’ların arabasını zırhlı araca bağlayıp götürdüler.

Cizre Devlet Hastanesinde Çalışan İsmini Vermek İstemeyen Bir Tanık

Hasan’ı getirdiklerinde ölmüştü. Buraya getirdiklerinde yaşamıyordu.

Devlet Hastanesinden Edinilen Bilgi

Otopsi için Diyarbakır Devlet Hastanesine götürüldüğü bilgisine ulaşıldı.

Hasan’a otopsi için Refakat eden R.Ç

Otopsi için Diyarbakır’a gidene kadar peşimizden güvenlik aracı ayrılmadı. Ancak bizim güvenliğimiz için değil, herhangi bir yerde durmamıza izin vermemek, bize yardımcı olmak isteyen Diyarbakır Meya-Der çalışanlarını engellemek için gelmişlerdi. Sürekli bizi arayarak herhangi bir yerde durmayın, hızlı gidin şeklinde bağırıyorlardı. Bir ara bizi trafikte sıkıştırıp kaza tehlikesi geçirmemize bile sebep oldular. O zaman kendimizi 90’lı yıllarda hissettik. Diyarbakır Meya-Der çalışanları bizi karşılamak için geldiler. Onlara silah doğrultup tehdit ettiler.

 SONUÇ:

29 Temmuz 2015 tarihinde Cizre İlçesinde güvenlik güçlerince şüpheli görülüp ateş edilen Hasan Nerse olay yerinde yaşamını yitirmiş, 90’lı yılları aratmayacak türden baskılar yapılmaya başlanmıştır. İnsanlar hak etmedikleri halde öldürülmekte, kamu görevlileri tarafından işlenen suçlar gizlenmeye çalışılmakta. Kısa süre içerisinde olağanüstü hal dönemleri yaşanmaya, kolluk güçleri tarafından silahsız sivil insanlar öldürülmeye başlandı. Sokaklarda insanların can güvenlikleri kalmamış durumdadır. Her an biber gazına ya da mermiye kurban gitme tehlikesi yayılmış durumda. Güvenlik güçleri Cizre’de artık 1990’ları aratmayacak duruma gelmiş bulunmakta. Polisin halka yönelik davranışları düşmanca niteleyebileceğimiz türden olup, bunun acilen önlenmesi bunun için en etkili denetim mekanizmalarının kullanılması gerekmektedir.

Olayların etkili bir şekilde soruşturulup sorumluların açığa çıkarılması gerekmektedir. Barış ve çözüm süreci sürerken de ölümle sonuçlanan benzeri olaylar yaşanmaktaydı. Bitmesiyle birlikte, kollukça alenen işlenen suçlar gizlenmeye çalışılmaktadır. Diliyoruz ki provokasyonlar ve kanlı olaylar son bulur, etkili soruşturmalar sonucu hukuk dışı uygulamaların failleri tespit edilip gerekli şekilde caydırıcı yaptırımlar uygulanır.

İHD ŞIRNAK ŞUBESİ

Bir cevap yazın