VAN İLİ ÇALDIRAN İLÇESİ HANGEDİĞİ KÖYÜNDE YAŞAMINI YİTİREN MEHMET NURİ TANDOĞAN’IN ÖLDÜRÜLMESİ OLAYINA İLİŞKİN ARAŞTIRMA VE İNCELEME RAPORU

VAN İLİ ÇALDIRAN İLÇESİ HANGEDİĞİ KÖYÜ SINIRLARI İÇİNDE KÖY TAPULU ARAZİSİ SINIRLARI DAHİLİNDE PUSUYA YATAN ASKERLER TARAFINDAN AÇILAN ATEŞLİ SİLAH SONUCU  YAŞAMINI YİTİREN MEHMET NURİ TANDOĞAN’IN ÖLDÜRÜLMESİ OLAYINA İLİŞKİN ARAŞTIRMA VE İNCELEME RAPORU

21.04.2010

VAN BAROSU İHD VAN ŞUBESİ MAZLUMDER VAN ŞUBESİ

OLAY

İHD Van Şubesine yapılan başvurular ve basından edinilen bilgilere göre, 31.03.2010 günü Saat 03.35 civarında Van ili Çaldıran İlçesi Hangediği Köyü sınırları dahilinde Hangediği Piyade Hudut Karakolu askerleri tarafından olay yerinde pusu kurulduğu,i maktul ve yanında bulunan 4 kişinin olay yerine geldiği sırada bu kişilere ateşli silahlarla ateş açıldığı ve açılan ateş sonucunda maktül Mehmet Nuri TANDOĞAN’ın hayatını kaybettiği iddia edilmiştir.

HEYET OLUŞUMU

Olayın bu şekilde duyulması üzerine heyetimiz, iddiaları taraflarla görüşmek suretiyle yerinde incelemek ve araştırmak, kamuoyunun yüksek standartlı bilgiye ulaşmasını sağlamak, çeşitli uluslar arası ve ulusal düzeydeki mevzuatla güvence altına alınan yaşam hakkının korunmasına katkı sunmak ve meydana gelen hak ihlallerini gerçekleştirenler hakkında gerekli soruşturmanın yapılmasını sağlamak amacıyla; Van Barosu İnsan Hakları Komisyonu adına Av. Mehmet Zeki KUTLUK , İnsan Hakları Derneği Van Şubesi Yönetim Kurulu Adına Sami GÖREMDAĞ, Hamdi BAYHAN, Özçetin SAYAN ve Av. Kutbettin FIRTINA, MAZLUMDER Van Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Abidin ENGİN’den oluşan bir insan hakları heyeti oluşturulmuştur.

YAPILAN GÖRÜŞMELER

Heyet Üyelerinin Gerçekleştirdiği Resmi Görüşmeler

Çaldıran İlçe Kaymakamı Armağan ÖNAL: Çaldıran İlçe Kaymakamı ile makamında yapılan görüşmede heyetin geliş amacı ve oluşturulacak raporun tarafsız bir bakış açısıyla hazırlanması amacıyla görüşlerinize ihtiyaç duyulduğu anlatılmıştır. Yapılan görüşmede: “Biz bu konuyla ilgili olarak Van Valiliği’ne bilgi vermiş bulunmaktayız. Bu aşamada tarafınıza beyanat vermemizin söz konusu olmadığı “belirtilmiştir.

Çaldıran C. Başsavcısı : Kaymakamlık Makamı ile yapılan görüşmede C. Savcısının izne ayrıldığı ve ayrıca soruşturmayı Askeri Savcılığa havale ettiğinin öğrenilmesi nedeniyle kendisi ile herhangi bir görüşme yapılamamıştır.

Heyet Üyelerinin Gerçekleştirdiği Diğer Görüşmeler

Bu başlık altında görüşülen kişiler meydana gelen olayın maktulün yakınları ve olay tanıklarından oluşmaktadır.

1- ) Maktülün Babası Cafer TANÇOBAN  (01.01.1964 Çaldıran Doğumlu, Hangediği Köyünde Çiftçilikle uğraşır.) Müşteki Cafer TANÇOBAN beyanlarında; Olay gecesi oğlum bilinçli bir şekilde yakından ( 5m ) açılan ateş sonucunda katledilmiştir. Olayın öncesine giderek olaydan 3 gün önce Hangediği Piyade Karakolunda görevli bir uzman çavuşun kaçakçıları yakalamak isterken kolunun kırıldığını ve uzmanın Van Askeri Hastanesinde tedavi altına alındığını belirtmiştir. Bu olay nedeniyle askerlerin intikam almak istediğini ve bu nedenle oğlum ve yanında bulunan yakınlarıma pusu kurulduğunu ve oğlumun katledildiğini düşünmekteyim demiştir. Zira yakınım Kasım AYÇOBAN olaydan önce kaçakçılıkta yakalanan atını Karakoldan teslim almak üzere Karakola gittiğinde Karakol Komutanı kendisine hitaben “ Bundan sonra atlarınızı değil cenazelerinizi alacaksınız” şeklinde tehdit edilmiş olduğunu da bilmekteyiz. Oğlumun katledildiği yer köy sınırları dahilinde tapulu bir arazi olup yine yakından açılan ateş sonucu öldürülmüştür. Oğlumun cenazesi köy merkezine kadar elde taşınarak getirildi. Köyden Çaldıran İlçesi Devlet Hastanesine geldik. Hastaneden cenaze alınarak İlçe Jandarma Tabur Komutanlığını götürüldü. Taburda 1,5 saat bekletildikten sonra cenaze askere ait sivil bir Ford Transit marka araçla Van Eğitim ve Araştırma Hastanesine getirildi. Burada Van Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından otopsi yapıldı. “ şeklinde beyanlarda bulunmuştur.   

Olayın Tanıklarının Beyanları

1-) Metin AYÇOBAN (01.01.1978 dg, Latife ve Kasımdan olma, Hangediği köyünde ikamet eder, çiftçi): Metin AYÇOBAN beyanlarında ;” Olay gecesi atlarımızla ben, Mehmet Nuri TANÇOBAN, Erkan AYÇOBAN, Ayhan BOZKAYA ve Mehmet Şirin TANÇOBAN köy merkezine doğru geliyorduk. Olay yerine geldiğimizde askerler bir anda karşımıza çıkıp ateş açtılar. Açılan ateş nedeniyle hepimiz korkup geldiğimiz yöne doğru atlarımızı sürüp kaçmaya başladık. Bu arada açılan ateş sonucunda en önde giden arkadaşımız Mehmet Nuri TANÇOBAN’ın vurulduğunu fark ettik ve durduk. Tekrar olay yerine baktığımızda askerlerin Mehmet Nuri TANÇOBAN’ın başına toplandığını gördük ve onlara seslendik. Çocuğa ne yaptınız, çocuğu götürmeyin diye seslendik. Bunun üzerine askerler hızla olay yerinden yaya olarak uzaklaştılar. Askerler uzaklaştıktan sonra arkadaşımızın yanına geldik ve yetkili yerleri haberdar ettik. Olay yerine Av. Kubettin FIRTINA, Çaldıran Savcısı ve İlçe Jandarma Komutanı geldi. “ şeklinde beyanlarda bulunmuştur.

2-) Ayhan BOZKAYA (15.05.1964 dg, Zahide ve Rızadan olma, Hangediği köyünde ikamet eder, çiftçi): Ayhan BOZKAYA beyanlarında ;” Olay gecesi atlarımızla ben, Mehmet Nuri TANÇOBAN, Erkan AYÇOBAN, Metin AYÇOBAN ve Mehmet Şirin TANÇOBAN köy merkezine doğru geliyorduk. Olay yerine geldiğimizde askerler bir anda karşımıza çıkıp bize doğru ateş açtılar. Bunun üzerine biz de olay yerinden uzaklaşmaya çalıştık. En önde Mehmet Nuri TANÇOBAN vardı. Uzaklaşırken Mehmet Nuri’nin vurulduğunu fark ettik. Tekrar olay yerine baktığımızda askerlerin Mehmet Nuri TANÇOBAN’ın başına toplandığını gördük ve onlara seslendik. Çocuğa ne yaptınız, çocuğu götürmeyin diye seslendik. Bunun üzerine askerler hızla olay yerinden yaya olarak uzaklaştılar. Askerler uzaklaştıktan sonra arkadaşımızın yanına geldik ve yetkili yerleri haberdar ettik. “Şeklinde beyanlarda bulunmuştur.

3-) Erkan AYÇOBAN (08.02.1992 dg, Kıymet ve Şefik’ten olma, Hangediği köyünde ikamet eder, çiftçi): Erkan AYÇOBAN beyanlarında; “Olay gecesi orada bulunanlardan biri de bendim. Olay yerine geldiğimizde hepimize doğru hedef gözetmeden ateş açtılar. Olay günü ben de öldürülebilirdim. Biz kaçıştıktan sonra Mehmet Nuri’nin vurulduğunu fark ettik. Askerler olay yerinden uzaklaştıktan sonra biz tekrar olay yerine geldiğimizde Mehmet Nuri ölmüştü. Mehmet Nuri ve bize karşı pusu kurulmuştu. “Şeklinde beyanlarda bulunmuştur.  

4-) Mehmet Şirin TANÇOBAN (30.04.1971 dg, Hübrü ve Hüseyinden olma, Hangediği köyünde ikamet eder, çiftçi): Mehmet Şirin TANÇOBAN beyanlarında , “olay gecesi 4 arkadaşımla birlikteydik. Olayın olduğu yere geldiğimizde askerlerle karşılaştığımız anda bize doğru ateş açtılar. Biz de bunun üzerine uzaklaşmaya çalıştık. Uzaklaştığımız sırada arkadaşımız Mehmet Nuri’nin vurulduğunu fark ettik. Zaten olaydan 3 gün önce Karakolda görevli uzmanlardan birisinin kolu Kaçakçılar tarafndan kırılmış ve köylümüz Kasım AYÇOBAN tehdit edilmişti. Bunun üzerine tarafımıza pusu kurulduğunu düşünmekteyim. Olayda öldürülen şahıs ben de olabilirdim. Ayrıca olay yerinde pusunun olduğu mevkii de kazma ve kürek saplarını da sonradan gördüm. Bize zarar vermek amacıyla olay yerinde pusu kurulduğunu ve kazma kürek saplarının da o nedenle getirildiğini düşünmekteyim. Olay sonrası olay yerine Savcı, Komutan ve Av. Kutbettin FIRTINA geldi. Cenaze köye elde taşınarak götürüldü. “ şeklinde beyanlarda bulunmuştur.

HEYETİN YAPTIĞI GÖZLEM VE TESPİTLER

Heyetimiz;
Mehmet Nuri TANÇOBAN’ın askerler tarafından maktülün babası ve tanıklarca iddia edildiği gibi yakın mesafeden açılan ateş sonucu hayatını kaybettiği ve yine olay yerinde bulunan diğer şahıslarında hayati tehlike altlatmış olduğu, köylülerin bu olayı sadece bir askerin fiili olarak görmediği önceden husumet beslendiği ve tehditlerinde olması sebebiyle olayın bilinçli bir şekilde yapıldığı ve perde arkasında başka kimselerin de bulunduğundan şüphelenildiği, yine köylülerin bu olay nedeni ile Karakol Komutanı ve askerlere karşı tepkili olduğu  gözlem ve tespitlerinde bulunulmuştur.

AYDINLATILMASI GEREKEN NOKTALAR

Heyetimiz;
Özellikle yaşamını yitiren Mehmet Nuri TANDOĞAN’ın ölüm ölümüne sebebiyet veren olayda açılan ateşin kim ya da kimler tarafından yapıldığı, olayda azmettirme hususunun ve olay öncesi yaşanan gelişmeler sonucu bir husumetin bulunup bulunmadığı, olay öncesi iddia edildiği üzere köylülerin tehdit edilmiş olup olmadığının açığa kavuşturulması gerektiğini düşünmektedir. Ayrıca olay yerinde gerekli incelemelerin yapılmış olup olmadığı, köylülerin iddia etmiş olduğu kazma ve kürek saplarının adli emanete alınıp alınmadığı, olay gecesi görevli kaç askerin bulunduğu ve hangi mevkilerde bulunduğunun da araştırılması ve aydınlatılması gerekmektedir.

Yine olayda dikkat çeken başka bir nokta olan iddia edildiği üzere cenazenin Çaldıran Devlet Hastanesinden Tabur Komutanlığına götürülerek burada 1,5 saate yakın bir süre zarfında bekletilip bekletilmediği, bekletilmişse bu durumun soruşturmanın salahiyeti açısından ne gibi sonuçlar doğurabileceği hususları da araştırılmalıdır.

KANAAT VE SONUÇ

Kanaat
Heyetimiz;  yapmış olduğu gözlem, tespit ve görüşmeler neticesinde aşağıdaki kanaatlere ulaşmıştır.

Mehmet Nuri TANÇOBAN 31.03.2010 günü saat 03:35 sularında Hangediği Köyü Hudut Karakolu askerleri tarafından köyün sınırları içerisinde bulunan tapulu arazide ateşli silahla yakın mesafeden açılan ateş sonucu yaşamını yitirmiştir.

Yine köylülerin iddiaları kapsamında değerlendirildiğinde olaydan önce aynı Karakolda görevli bir askerin Kaçakçılar tarafından kolunun kırıldığı ve tedavi için hastaneye sevk edildiği ve bunun üzerine Karakola atını teslim almak için giden Kasım AYÇOBAN’ın tehdit edilmiş olduğu da göz önüne alınarak olayda bir husumetin beslendiği ve bu husumet nedeni ile böyle bir fiil gerçekleştirilmiş olabileceği düşüncesindeyiz.

Ayrıca olay gecesi olay yerine doğru gelen 5 atlının canlı yakalanması mümkün iken kendilerine herhangi bir ikaz yapılmaması ve direkt kendilerine ateş açılması da düşündürücüdür. Akıllara daha önceden Van İli sınır İlçelerinde yaşanan olaylarda sık sık bu durumun olması ve faillerin her zaman cezasız kalması durumu nedeni ile söz konusu olayda da olayın faillerinin bundan cesaret alıp bu eylemi gerçekleştirmiş olabileceği gelmektedir. Bu olayda olayın oluş şekli ve olayın gerçekleştiği mekan dikkate alındığında olayda ateş açan şahısların suçlu olduğu ve direkt maktülü ve diğer şahısları öldürme kastı bulunduğunu düşünmekteyiz. Yukarıda değindiğimiz gibi İlimizde sınırda vurulma olayları artmıştır. Geçen seneden bu yana yaklaşık olarak 35 kişi İran Ve Türkiye sınırında askerlerce açılan ateş sonucu hayatını kaybetmiştir. Bu ölüm olaylarının hiçbirisinde faillere ceza verilmemesi de ölümlerin artmasına sebebiyet vermiştir. Bu durum endişe verici bir hal almıştır.

Bu olayda sadece bir asker hakkında soruşturma başlatıldığı ve tutuklandığı öğrenilmiştir. Hâlbuki hepimizin bildiği üzere askerin kendi başına emir almadan böyle bir fiil gerçekleştirmesi mümkün olmayacaktır. Olayın derinlemesine araştırılması ve askerin emir komuta zinciri içerisinde bağlı bulunduğu Komutanlıkta kendisine bu görevi veren ve ateş açmasını sağlayan üstlerinin de yargılanması ve görevden el çektirilmesi kanaatinde bulunmaktayız.

Öte yandan köyün durumuna bakıldığında Hangediği Köyünün tek geçim kaynağını mazot kaçakçılığı oluşturmaktadır. Köyde yaşanmış olan sel felaketi nedeni ile zaten köylülerin tarım ve hayvancılıkla uğraşmaları ve geçimlerini sağlamaları mümkün değildir. Zaten Hükümet tarafından Petrol Piyasası Kanununa konulan EK Madde nedeni ile köylüler ( hatta Van İline bağlı tüm sınır köylüleri ) 2 yıla yakın cezalarla cezalandırılmaktadır. Bunun yanı sıra yine mazot kaçakçılığı yapmak zorunda bırakılmış olan bu insanların dur ikazı bile yapılmadan, sırf mazot kaçakçılığı yapmış olması nedeni ile sürekli bu şekilde ölümlerle karşı karşıya kalmaları gerçekten hepimizin vicdanında büyük yaralar açmaktadır. Bu durumun bir daha yaşanmaması için öncelikle Hükümet ve Hükümetin yerel temsilcilerinin harekete geçmesinin gerektiği kanaati hâsıl olmuştur.

Sonuç

Mehmet Nuri TANÇOBAN’ın yaşamını yitirmesi yaşam hakkının ihlalidir. Yaşam hakkı ise en temel hakların başında gelmektedir.

Meclis İnsan Hakları Araştırma Komisyonu bir heyet oluşturarak olayları incelemeli ve kanaatini kamuoyu ile paylaşmalıdır. Olay kamuoyunu derinden yaralamıştır. Olayın aydınlatılması ve faillerinin ortaya çıkarılarak cezalandırılması hem maktulün yakınlarını hem de kamuoyunun vicdanını rahatlatacaktır. 

Van Bölge Barosu

Sami GÖRENDAĞ

Özçetin SAYAN , Hamdi BAYHAN, Av. Kutbettin FIRTINA

Abidin ENGİN

Av. Mehmet Zeki KUTLUK

İHD Van Şube Sekreteri

İHD Van Şubesi Yönetim Kurulu Üyeleri

MAZLUMDER Van Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı

Bir cevap yazın