Yeni Mağdurlar İçin Çok Geç Olmadan !

Dünyada 80’in üzerinde ülkede milyonlarca insan Kara Mayınları ve savaş artığı patlamamış silahların yarattığı ölümcül tehdidin yanı başında yaşamlarını sürdürmek zorunda. Her yıl çoğunluğu sivil 20.000’e yakın insan mayınlı alanlar yakınında yaşamak zorunda olmalarının bedelini, ya yaşamlarını yitirerek ya da sakat kalarak ödüyorlar. Kurbanlar arasında azımsanmayacak sayıda çocuk var. Birleşmiş Milletler ve hükümet dışı sivil toplum örgütlerinin tüm çabalarına rağmen Kara Mayınları ve yarattığı ağır sonuçlarla mücadele yeterli desteği bulmuyor.

Türkiye’de de 16 ilde milyonlarca insan mayınların yarattığı risk altında yaşamakta. Resmi rakamlara göre 1 milyondan fazla mayın toprak altında yeni kurbanlarını bekliyor. 2003 yılında Ottowa Sözleşmesini imzalayarak mayın üretmeme, kullanmama ve en önemlisi Mayınlı alanları işaretleme ve temizleme yükümlülüğü altına giren Türkiye aradan geçen zamana rağmen yeterli adımları atmış değil. Yıllardır devletin mayın sorununu; bir iç güvenlik meselesi ve sadece sınır bölgelerinde bulunan mayınlar olarak görmesi sorunun gerçek boyutlarıyla ortaya konması ve gerekli tedbirlerin alınmasının önündeki temel engeldir.

İnsan Hakları Derneğinin mayınlar ve patlamış silahlar konusunda yaptığı çalışmalarda ulaştığı sonuçlar; can kayıplarının ve yaralanmaların çoğunlukla çatışma dönemi sürecinde mayın döşenen bölgelerde yaşandığını açıkça ortaya koymaktadır. Kaldı ki Hükümetin Ottowa Sözleşmesi’nin 7. maddesi gereğince BM sunduğu raporlarda da mayınlı ya da mayın şüpheli alanların bulunduğu iller arasında Batman, Bingöl, Bitlis, Diyarbakır, Siirt ve Tunceli gibi sınır bölgesinde olmayan illerde yer almaktadır.

Yine derneğimizin mayın sorunu yaşanan 16 ilde yaptığı çalışmalarda; Ottowa Sözleşmesi’nin imzalanmasından bu yana geçen süre zarfında mayınlı alanların BM standartlarına göre işaretlenmesi ve temizlenmesi, tehdit altında yaşayan bölgelerde halka eğitim verilmesi ve yerel bilgilerin toplanması konusunda hiçbir adımın atılmamış olduğu tespit edilmiştir.

İnsan Hakları Derneği olarak çok geç olmadan

1-Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni;

a-Mayınlı alanların işaretlenmesi ve temizlemesi,

b-Risk altında bulunanlar için bilinç artırma eğitimlerinin organizasyonu,

c-Mayın mağdurlarının sağlık bakımları ile ekonomik ve sosyal uyumunun sağlanması,

d-Mayın stoklarının imhası,

e-Mayın kullanılmasının yasal yaptırıma kavuşması için Mayın Eylem Yasası hazırlamaya

2- Hükümeti; Mayın Eylem Merkezi oluşturmaya ve acilen sivil toplum örgütlerinin de katılımı ile başta çocuklar olmak üzere sivil halka risk eğitimi vermeye

3- 25 yıllık çatışma sürecinin bütün taraflarını; mayınladıkları alanları kamuoyuna açıklamaya

4- Boşaltılmış köylerde mayın ve serbest patlayıcı taramalarını acilen başlatmaya

5- Bugüne kadar mayın patlamaları dolayısıyla mağduriyete uğrayanlara gerekli tazminat ve ücretsiz  sağlık yardımları yapmaya

Kamuoyunu ve medyayı mayınların yarattığı yıkımlar ve gerekli önleyici tedbirlerin alınması ve uygulanması konusunda duyarlı olmaya çağırıyoruz.

İNSAN HAKLARI DERNEĞİ

Bir cevap yazın