Cizre’de Devam Ettirilmek İstenen Katliamları Önlemek Mümkün, Harekete Geçelim!

10 Şubat 2016 günü öğlen saatlerinde çeşitli medya organlarına telefonla bağlanan Derya Koç isimli kadın, Cizre İlçesi Sur Mahallesi Beyazıt Sokak Aliza Künefe Salonu arkasında bulunan bir binada mahsur Kaldıklarını, binanın Bodrum katında 20’nin üzerinde kişinin ölü olduğunu, yaklaşık 25 kişinin (Derya Koç, İbrahim İvrendi, Lokman Bilgiç, Murat Keskin, Sinan Kaya, Fırat Marda, Orhan Tunç, Meryem Akyol, Mürsel Dalmış, Star Öztürk, Murat Tunç, Abdülselam Turgut, Fatma Demir, Emek Aydın, Mesut Özer, Abdullah Özgür, Agit Aydın, Barış Ağadır, Sahip Edip, Ferhat (soyadı öğrenilemedi) sağ olduğunu, herkesin yaralı olduğunu bitkin durumda ve acil yardım isteğini beyan etmiştir. Bunun üzerine İHD Genel Başkanı Av. Öztürk Türkdoğan, Derya Koç ve Orhan Tunç’un yakınlarına ulaşarak bilgileri teyit etmiş ve onaylarını alarak acilen ihtiyati tedbir kararı verilip yaralıların hastaneye sevklerinin sağlanabilmesi için Anayasa Mahkemesi’ne başvuru yapmıştır (AYM Başvuru No: 2016/2629 Derya Koç ve Diğerleri Tedbir Talepli Başvuru).

Anayasa Mahkemesi’nin bilgisi dâhilinde daha önceden Cizre’de yaralı halde bulunan Mehmet Yavuzel ve 13 kişi ile ilgili yapılan başvuruda tedbir kararı verilmemiş (AYM başvuru No: 2016/1652), aynı şekilde AİHM’in de benzer kararı tekrar etmiş (AİHM 5317/16 başvuru No), mahkemelerin resmi makamlara yazışmaları sonuç vermemiş ve maalesef bu insanlar kuvvetle muhtemel yaşamlarını yitirmişlerdir. İki yüksek mahkeme 14 kişinin kurtarılması konusunda yeterli çaba içerisinde olamamıştır. Bu durum hukukun üstünlüğü ilkesine ağır bir darbe vurmuş, yargıya olan inanç köklü bir şekilde sarsılmıştır. Umarız bu sefer Anayasa Mahkemesi hızlı bir şekilde gerekli kararları verir ve bu kararların hayata geçirilmesi konusunda İçişleri ve Sağlık Bakanlığı üzerine düzen görevleri yerine getirir.

Cizre’de Bestekar Sokak No. 23’te bulunan 24 kişi ile Abdulcelil Akaryakıt İstasyonu yanında bulunan binada 30’un üzerinde yardım isteyen yaralıların yardımına gidilmemiş, tam tersi bu insanların bulundukları binalar top atışı ile bu insanların üzerine yıkılmıştır. Halen Cizre’den değişik hastanelere ceset nakli yapıldığına dair haberler gelmektedir. Şu ana kadar sırasıyla 10, 27 ve bugün 12 olmak üzere 49 kişinin cenazesinin nakledildiği bilgisi gelmiştir.

Türkiye ve dünya kamuoyu 14 Aralık 2015 tarihinden beri Cizre’de devam eden sokağa çıkma yasağında özellikle sivillere yönelik ağır yaşam hakkı ihlallerini izlemiş, 23 Ocak’tan bu tarafa mahsur kaldıkları binalarda yardım bekleyen yaralıların kurtarılmayarak katledilmelerine tanık kılınmıştır.

Devletin bu acımasız yüzü kendisini katliam olarak göstermiştir.

Duyarlı kamuoyunun ve uluslar arası toplumun zamanında müdahale ederek halen yardım bekleyen

25 kişiyi ve belki de henüz bilmediğimiz onlarca insanı kurtarması mümkündür. Bu konuda hükümetin acilen Cizre’deki sokağa çıkma yasağını kaldırması ve tarafsız heyetler başta olmak üzere gönüllü sağlık ve kurtarma heyetlerinin Cizre’ye girişine izin vermesi sağlanmalıdır.

Cizre katliamları asla unutulmayacak, yeni katliamlara izin vermeyelim.

 

İNSAN HAKLARI DERNEĞİ

Bir cevap yazın