KUZEY IRAK’A YÖNELİK ASKERİ HAREKATTAN VAZGEÇİLMELİDİR

Kürt sorununun terör sorunu olarak algılayanlar ve öldürerek, yakarak, yıkarak bu sorunun çözüleceğini sananlar ve bu görüşün propagandasını yapanlar, şimdi de sorunun Kuzey Irak a girerek,  güvenlik şeridi, güvenlik kuşağı  oluşturarak çözülebileceğini seslendirmeye başladılar ve harekete geçtiler. Adı ve gerekçesi ne olursa olsun, önerilen hareket tarzı, başka bir ülkenin toprağını işgal dir.

Bu hareket Ortadoğu halklarının  ulusların kendi kaderini tayin etme  hakkına yönelik bir müdahaledir.

Kalıcı ya da geçici  güvenlik kuşağı  oluşturmak gerekçesi ile Kuzey Irak a girmek uluslararası hukukun çiğnenmesidir. Kaldıki güvenlik kuşağı oluşturulması düşünülen alanlarda sivil yerleşim yerleri ve binlerce sivil insan yaşamaktadır. Bu hareketle binlerce sivilin yerinden yurdundan edileceği ve ciddi insan hakları ihlallerinin yaşanacağı gerçeğininde dikkate alınması gerekmektedir.

Bize göre, Türkiye yi yönetenlerinin yapması gereken şey, yurttaşlarının insan haklarına ve temel özgürlüklerine saygı ve gereğinin yapılmasıdır. Yani, insan hakları savunucularının yıllardır dile getirdiği, Anayasal ve yasal yapının demokratik hale getirilmesidir. Çözümü savaşta değil, barışta, kardeşlikte, demokratik ve siyasal, sosyal, kültürel boyutlarıyla ele almakta görmek gerekir.

Türkiye büyük ve onarılması güç bir maceraya girmek üzeredir. Yaşadığımız acıları daha da arttıracak, sorunları daha da içinden çıkılmaz hale getirecek bu girişime dur denilmelidir. Savaşın ne Türkiye topraklarında, ne de Türkiye topraklarını aşarak başka ülke topraklarında yaygınlaştırlılmasının Türkiye halkına bir yararı yoktur. Bu bir çözümsüzlük dayatmasıdır. Bu dayatmayı kabul etmiyoruz. Türkiye bütçesinin % 40 nın savaş harcamalarına ayrılmasını kabul etmiyoruz.

Çözüm vardır. Çözüm barıştır.

Çözüm Türkiye topraklarındadır. Savaşarak değil, tartışmaya, örgütlenmeye olanak sağlanarak bulunabilir çözüm. Hak ve özgürlük alanlarını halkın, tanıyarak ve kullandırarak bulunabilir. Yasaklarda ve hapishanelrede değil çözüm. Daha çok top tüfekte değil, daha çok köyün boşaltılmasında değil, sürgünlerde değil çözüm.

Çözüm, Türk ve Kürt halkını kardeş görmekte, saygı göstermekte. Çözam Kürt realitesini tanıdıktan sonra, bunun gereği olan reformları daha fazla geciktirmeden yaşama geçirmekte. Gecikmenin bedeli binlerce insanımızın acısını getirdi. Şimdi savaş zamanı değil.

Çözüm barışta.

Hüsnü Öndül
Genel Sekreter

Bir cevap yazın