Mültecilerin İnsan Haklarının İhlal Edilmesi Mazur Görülemez

Yunanistan’daki mültecilerin durumu hakkında ortak açıklama / 7 Mart 2020

Açıklamada imzası bulunan örgütler, Türk yetkililerin ülke sınırlarını açarak mültecilerin Yunanistan’a girişlerine izin verileceğine ilişkin açıklamasının ardından Yunan hükümetinin yakın zamanda sınırlardaki engelleme seviyesini azamiye çıkarma, sığınma başvurularını bir aylığına durdurma, Yunanistan’a yasadışı yollardan girmeye çalışan herkesi ülkelerine veya geçiş yaptıkları ülkelere geri gönderme kararı aldığını teyit etmektedir.

Yunan Başbakanı bu önlemlerin Avrupa Birliği’nin İşleyişi Hakkında Antlaşma’nın 78. Maddesinin 3. Fıkrası[1] uyarınca alındığını öne sürmüştür ancak sözkonusu hüküm, herhangi bir üye ülkenin tek taraflı karar almasına izin vermediği gibi Avrupa Birliği ile üye ülkelerin Temel Haklar Şartı, sığınma hakkı ve geri göndermeme ilkesi de dahil olmak üzere Avrupa hukukuna uyma yükümlülüğünü de ortadan kaldırmamaktadır.

Yukarıdaki açıklamalar Yunan Ege Adalarında bulunan aşırı kalabalık sıcak noktalarda tutulan mültecilere yapılan muamele ile ilgili olarak bütün taraflarca yapılan ciddi insan hakları ihlalleri bağlamında gerçekleşmiş olup bunlar içinde mültecilerin temel ihtiyaçları (uygun barınma, sıcak su, gıda, ısınma, temizlik ve sağlık), (avukata, tutulma veya sınırdışı etmeye karşı etkili başvuru yollarına, sığınma başvurularıyla ilgili olarak adil ve şeffaf uygulamalara erişim de dahil olmak üzere) adalete erişim ve Yunan sığınma sisteminin genel kusurları bulunmaktadır.

Türk yetkililerin 2011’de Suriye’de başlayan sorunlardan bu yana binlerce mülteciye ev sahipliği yapma ve yeni bir sığınma sistemi uygulama çabalarına karşın Türkiye’deki mülteci ve sığınmacılara uygulanan muameleler de pek çok uluslararası insan hakları örgütü tarafından kınanmıştır. Bu örgütler özellikle mültecilerin “insani kâbus” olarak tanımlanan ve sivil nüfusun insan haklarının ciddi ve yakın ihlaline maruz bırakıldıkları Suriye’nin kuzeyine toplu hâlde sınırdışı edildiklerini bildirmişlerdir.

İmzacı örgütler, AB Temel Haklar Şartı’nın Giriş bölümü ile Avrupa Birliği’nin İşleyişi Hakkında Antlaşma’nın 2. Maddesinde belirtildiği üzere, Avrupa Birliği’nin “bölünmez ve evrensel insan onuru, özgürlüğü, eşitliği ve dayanışma değerleri ile demokrasi ve hukukun üstünlüğü ilkelerine dayandığını” önemle anımsatır.

İmzacı örgütler Avrupa Birliği’ne sığınmak isteyenlere karşı işlenen bütün insan hakları ihlallerini sert bir dille kınamaktadır. AB’nin dış sınırlarının korunması, AB ülkelerinin AB Temel Haklar Şartı, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Cenevre Mülteci Sözleşmesi (1951) de dahil olmak üzere Avrupa hukuku uyarınca yükümlülüklerini yerine getirmekten hiçbir şekilde muaf kılmamaktadır zira anılan uluslararası belgelerin tamamı yaşam hakkını tehlikeye atmayı yasaklamakta; insanlıkdışı veya aşağılayıcı muamele görmeme hakkını, sığınmacıların geri gönderilmemesi ilkesini, sığınma hakkını ve bütün yerinden edilen kişilerin uluslararası korunma altına alınma hakkını savunmaktadır. Yunanistan’da hâlihazırda yapılan (a) sığınma başvurularının askıya alınması, (b) Türkiye’den gelen mültecilerin geri itilmesi, (c) mültecileri sürekli zulümle karşı karşıya kalacakları ülkelerine veya geçiş yaptıkları ülkelere sınırdışı etme veya (d) mültecilerin temel ihtiyaçlarına ve hukuka erişimleri bulunmaksızın aşırı kalabalık kamplarda tutulması gibi uygulamaların hiçbiri ne uluslararası ne de Avrupa insan hakları hukukuna uygundur.

İmzacı örgütler,

  • AB kurumlarını ve üye ülkeleri, Antlaşma’nın 78. Maddesinin 3. Fıkrasını uygularken; özgürlük, eşitlik, dayanışma ve insan onuruna ilişkin temel AB ilkelerini gözönüne alarak Türkiye’den yakın zamanda gelenlerin yanısıra hâlihazırda Yunan Ege adalarında aşırı kalabalık kamplarda yaşayanlar da dahil olmak üzere mültecilerin yerleştirilmeleri ve yerlerinin değiştirilmesi için uygun acil önlemleri almaya;
  • AB kurumlarını ve üye ülkeleri, Avrupa bölgesine ulaşan bütün kişilerin sığınma hakkına derhal erişimini güvence altına almaya ve (Antlaşma’nın 78. Maddesinin 3. Fıkrasının uygulanması çerçevesinde de dahil olmak üzere Avrupa hukuku ile uluslararası hukuku ihlal eden) bu hakkın uygulanmasını askıya almayı veya mültecilerin insan hakları ihlallerine maruz kalma tehlikesiyle karşı karşıya kalacağı ülkelere geri göndermeyi amaçlayan kanun veya önemleri uygulamayı reddetmeye, kınamaya ve yaptırım uygulamaya;
  • AB kurumlarını ve üye ülkeleri, özellikle büyük bir akın olması hâlinde yerinden edilmiş kişilere geçici koruma sağlama amacıyla kabul edilen 2001/55 sayılı Avrupa Konseyi Yönergesi’nin uygulanmasını güvence altına almaya;
  • Yunan ve Türk yetkilileri, Avrupa hukuku ile uluslararası hukuku ihlal eder şekilde mültecilerin hayatını ve onurunu tehlikeye atan veya mültecilere karşı zor kullanma içeren bütün önlemlere derhal son vermeye; Avrupa kurumları ile üye ülkeleri bu politikaları desteklemek yerine kınamaya ve yaptırım uygulamaya;
  • Avrupa kurumları ile üye ülkeleri, göç idaresi sorumluluğunu insan haklarına saygı göstermeye yönelik yeterli güvence sağlamayan ülkelere dışsallaştırmayı amaçlayan göç politikalarını gözden geçirmeye ve;
  • İlgili bütün tarafları, antlaşmalar ile Avrupa ve uluslararası insan hakları ve mülteci hukukunca güvence altına alınan insan hakları ve hukukun üstünlüğüne saygı göstermeye davet etmektedir.

Association Syndicale des Magistrats (Belçika), Avrupa Demokrasi ve Dünya İnsan Hakları için Avukatlar Birliği (European Association of Lawyers for Democracy & World Human Rights (ELDH), Avrupalı Demokrat Avukatlar (European Democratic Lawyers (AED), Bar of Cassation (Belçika), Belçika Fransızca ve Almanca Konuşan Barolar Birliği (Ordre des Barreaux Francophones et Germanophone de Belgique -AVOCATS.BE), Belçika İnsan Hakları Birliği (Human Rights League Belgium (Belçika FR); Brüksel (FR), Brabant Wallon, Charleroi, Eupen, Huy, Liège, Mons, Tournai ve Verviers Baroları (Belçika), İnsan Hakları Derneği (İHD), IUIA-IROL (Institute for the Rule of Law – International Association of Lawyers) Hukukun Üstünlüğü Enstitüsü-Uluslararası Avukatlar Birliği), Lüksemburg Barosu, Sınır Tanımayan Avukatlar (Avocats Sans Frontières -Belçika), Uluslararası İnsan Hakları Federasyonu (International Federation for Human Rights -FIDH), Yunanistan İnsan Hakları Birliği (Hellenic League for Human Rights / Ελληνική Ένωση για τα Δικαιώματα του Ανθρώπου και του Πολίτη (ΕλΕΔΑΠ).

[1] Ç. N. Madde 78.3: “Bir veya daha fazla üye devletin, üçüncü ülke uyruklarının ani göç akını nedeniyle ortaya çıkan acil bir durumla karşı karşıya kalması halinde, Konsey, Komisyon’un önerisi üzerine, ilgili üye devlet veya devletlerin yararına geçici tedbirler kabul edebilir. Konsey, Avrupa Parlamentosu’na danıştıktan sonra hareket eder.”