Osmaniye 2 Nolu T Tipi Cezaevi’nde Yaşanan Hak İhlallerine İlişkin Rapor

 30.09.2016

OSMANİYE 2 NOLU T TİPİ CEZAEVİ’NDE YAŞANAN HAK İHLALLERİNE İLİŞKİN TESPİT VE DEĞERLENDİRME RAPORU

                        Osmaniye 2 Nolu T Tipi Cezaevinde hak ihlallerinin yaşandığına dair 61 mahpus, İnsan Hakları Derneği Genel Merkezi’ne yazılı mektup göndermiş, hak ihlallerine dikkat çekerek kendileriyle görüşülmesini, yaşadıkları hak ihlallerine duyarlılıkla yaklaşılması ve sorunlarına çözüm üretilmesi amacıyla yardım talep etmiştir.

Ayrıca mahpus ailelerinin de İnsan Hakları Derneğine Adana Şubesi’ne yaptığı başvurularının ve ihlal duyumlarının artması üzerine, 02.09.2016 tarihinde İHD Akdeniz Bölge Temsilcisi Av. Yasemin DORA ŞEKER ile İHD Adana Şubesi Hukuk Komisyonu üyeleri İHD Adana Şube Başkanı Av. İlhan ÖNGÖR, Av. Nurettin TANIŞ, Av. Dilan Genç Ataş, Av. Yakup Ataş, Av. Neval Yurtdaş, Av. Funda Buyruk ve Av. Fatma Kaymaz Son’dan oluşan heyetimiz Osmaniye 2 Nolu T Tipi Cezaevinde bulunan mahpuslardan 21 kişi ve cezaevi idaresinden Kurum Müdürü Ali İhsan Çetindere ve 2. Müdürle, ardından İHD Osmaniye Temsilcisi Necmettin Özkan’ın da katılımıyla heyetimiz Cezaevi Savcısı Celal Hakan Kan ile görüşmüştür. Söz konusu görüşmeler ve tespitlerimiz aşağıdaki gibidir.

MAHPUSLAR İLE YAPILAN GÖRÜŞMELER

1-Heyet Üyesi            : Av.Yasemin DORA ŞEKER

Görüşülen Mahpus    : Osman Bozkurt

Nusaybin’de sokağa çıkma yasaklarının devam ettiği günlerde bir evin içinde iken ve herhangi bir suç faaliyeti içinde olmadığı halde, Güvenlik güçlerinin bombalı saldırıları sonucu şarapnel parçalarıyla yaralandığını, çatışmalı alandan çıkarılan bir sivil olduğunu, yaralı olduğu halde Nusaybin’de Süleyman Bölünmez ilkokulunun içinde annelerin de içlerinde olduğu diğer siviller ile birlikte işkence gördüğünü, daha sonra spor salonunda bu işkencelerin devam ettiğini, basın önüne teslim olma görüntüleri alındığını bu görüntüler alınırken kendilerine Topken dağıtıldığını ancak kameralar kapatılırken top keklerin geri toplandığını, bu şekilde günlerce aç bırakıldıklarını, gözaltında oldukları Mardin Tem şubesinde de işkencelerin devam ettiğini, Osmaniye T Tipi Cezaevine getirilirken de askerler ve gardiyanlar tarafından dövülerek koğuşa konulduklarını, birlikte getirildiği diğer sivillerin de kendisi gibi yaralı olduklarını, yaralı halleriyle uzun bir süre tedavilerinin yapılmadığını, kendisinin sol gözünden yaralandığı için gözünü kaybettiğini tedavi için Adana’ya götürüldüğünü, ancak tedavisinin tamamlanmadan başındaki ve vücudunun diğer kısımlarındaki şarapnel parçalarının çıkarılmadığını, eksik tedaviye rağmen geri cezaevine getirildiğini, diğer gözünün de giderek kötüleştiğini, şiddetli baş ağrısı çektiğini, Nusaybin’den getirilen diğer mahpuslarla birlikte aynı koğuşta kaldığını, bu koğuşa gardiyanların kötü muamele yaptıklarını, izole edildiklerini, diğer mahpuslarla görüştürülmediklerini, hastaneye götürülüp getirilirken gardiyan ve askerlerce kötü muamele yapılarak küfür edilip tartaklandıklarını, koğuştaki tüm arkadaşlarının yaralı ve bakıma muhtaç olması sebebiyle diğer koğuşlara dağıtılma taleplerinin kabul edilmediğini, doktora çıkma taleplerinin kabul edilmediğini ve dilekçe vermelerine rağmen geciktirildiğini, revire çıkarıldıklarında sadece ağrı kesici verilerek geri koğuşa gönderildiklerini, hastaneye götürüldüklerinde ise gardiyan ve askerlerin uyarıları sonucu sağlıkçıların da kendilerine kötü davrandığını, bazen de hastaneye götürülüp doktora hiç gösterilmeden cezaevine geri getirildiklerini- ki kendisinin bu görüşmeden 1 gün evvel hastanedeki mahkûm odasında bekletilerek doktora hiç gösterilmeden geri getirildiğini örnek göstermiştir-cezaevi koşullarının da genel olarak kötü olduğunu, koğuşlarda kalabalık olduklarını, yatacak yer sıkıntısı çektiklerini, sosyal faaliyetlerinin yasaklandığını, kitapların toplanıp alındığını, koğuştaki aramalar sırasında küfürler edildiğini, ölümle tehdit edildiklerini, tartaklandıklarını, eşyalarının birbirine karıştırılarak, dağıtıldığını ve tahrip edildiğini, yemeklerin az miktarda ve kötü olduğunu, kendisi gibi diğer yaralı arkadaşlarının tedavilerinin aksatıldığını, son 10 gün yarım gün su verildiğini, Mardin’de devam eden yargılama sebebiyle avukatlarıyla görüşemediğini ve uzak olması nedeniyle hukuksal yardım almada güçlük çektiğini, gardiyanların sık sık sözlü sataşmalarına ve omuz vurmalarına maruz kaldıklarını, bu şekilde tepki vermeleri sağlanarak disiplin cezası almaları için tahrik edildiklerini, nitekim benzer sebeplerle çok sayıda tutuklunun haksız olarak çeşitli disiplin cezaları aldığını, sağlıklı insanlar için zor olan cezaevi koşullarının yaralı vaziyette ve Osmaniye Cezaevinde daha da zorlaştığını, özellikle de Yusuf Başgardiyan tarafından ölümle tehdit edildiklerini beyan ederek sorunlarının çözümü için yetkililerle görüşülmesini ve duyarlılık gösterilmesini talep etmiştir.

 2-Heyet Üyesi           : Av. Yasemin DORA ŞEKER

Görüşülen Mahpus    : Akif BAL

Hükümlü bir mahpus olduğunu, 18,5 yıl ceza aldığını, A-5 koğuşunda kaldığını, cezaevi koşullarının kötü olduğunu, cezaevine ilk girildiğinde çıplak arama yapıldığını, koğuşlar 3 kişilik olmasına rağmen 10-12 kişi kaldıklarını, bir kısım mahpusun yerde yattığını, ranzaların yetersiz olduğunu, gardiyanların sürekli kendilerini tehdit ettiğini, küfürler ettiğini, tepki vermeleri ve disiplin cezası almaları için gardiyanlar tarafından tahrik edildiklerini, sıkça kendilerine “siz teröristsiniz” gibi sözler sarf ederek omuz vurduklarını, bağırılarak sıraya girmelerinin istendiğini, bu şekilde ve her davranışa selamlaşmaya bile haksız olarak birçok disiplin cezaları verildiğini, sık sık Yusuf Başgardiyanın bağırarak koğuşlara yönelik olarak ölüm tehditlerinde bulunduğunu, hastaneye sevklerinin yapılmadığını veya çok gecikmeli yapıldığını, doktorların çoğu zaman hiç görmeden hastanedeki mahkûm odasında bekletilerek geri getirildiklerini, yemeklerin kötü ve kalitesiz olduğunu, görüşlerinin çok kısa ve yetersiz olduğunu, koğuş aramalarının sıklaştırıldığını ve aramalar sırasında eşyalarının tahrip edilerek karıştırıldığını, bu sırada da tahrik edici söz ve davranışlarla baskı ve tehditlerin yapıldığını, gazete, dergi ve kitaplarına haksız olarak el konulduğunu, sosyal haklarının kısıtlandığını ve yasaklandığını, spor faaliyeti dahi yaptırılmadığını, telefon ve aile görüş yasaklarının sıkça uygulandığını- ki kendisi 3 aydır ailesiyle görüşemiyormuş- mahpusların kendi arasındaki sohbet haklarının yasaklandığını, Nusaybin’den getirilen yaralı mahpusların bakıma muhtaç olması sebebiyle insani yardım yapmak üzere kendi koğuşlarına alınması taleplerinin reddedildiğini, o koğuşa özel bir muamele ve izolasyon uygulandığını, yaralıların ameliyatlarının yapılmadan bekletildiğini,  yaralarının kötüleştiğini, sorunların çözümü için acil duyarlılık talep ettiğini belirtmiştir.

3-Heyet Üyesi            : Av.Yasemin DORA ŞEKER

Görüşülen mahpus    : Sinan Koyuncu

A-16 koğuşunda 15 yıl 9 ay ceza aldığını, halen tutuklu olduğunu, 10 kişilik koğuşta 24 kişi kaldıklarını, ranzaların yetersiz olduğunu, mahpuslar arasındaki sohbet ve spor gibi sosyal hakların kaldırıldığını, gardiyanların sürekli sayım veya arama yapılacağı bahanesiyle koğuşlara çok kalabalık geldiklerini, tahrik eden davranış ve sözler sarf ettiklerini, cezaevi koşullarının kötü olduğunu, cezaevine ilk girildiğinde çıplak arama yapıldığını, koğuşlar 3 kişilik olmasına rağmen 10-12 kişi kaldıklarını, bir kısım mahpusun yerde yattığını, ranzaların yetersiz olduğunu, gardiyanların sürekli kendilerini tehdit ettiğini, küfürler ettiğini, tepki vermeleri ve disiplin cezası almaları için gardiyanlar tarafından tahrik edildiklerini, sıkça kendilerine “siz teröristsiniz” gibi sözler sarf ederek omuz vurduklarını, bağırılarak sıraya girmelerinin istendiğini, bu şekilde ve her davranışa selamlaşmaya bile haksız olarak telefon, aile görüşü yasağı ve hücre disiplin cezaları verildiğini, sık sık Yusuf Başgardiyanın bağırarak koğuşlara yönelik olarak ölüm tehditlerinde bulunduğunu, hastaneye sevklerinin acil bile olsa yapılmadığını veya çok gecikmeli yapıldığını, doktorların çoğu zaman hiç görmeden hastanedeki mahkûm odasında bekletilerek geri getirildiklerini, yemeklerin kötü ve kalitesiz olduğunu, görüşlerinin çok kısa ve yetersiz olduğunu, koğuş aramalarının sıklaştırıldığını ve aramalar sırasında eşyalarının tahrip edilerek karıştırıldığını, bu sırada da tahrik edici söz ve davranışlarla baskı ve tehditlerin yapıldığını, gazete, dergi ve kitaplarına haksız olarak el konulduğunu, Nusaybin’den getirilen yaralı mahpusların bakıma muhtaç olması sebebiyle insani yardım yapmak üzere kendi koğuşlarına alınması taleplerinin reddedildiğini, o koğuşa özellikle kötü davranıldığını, koğuştaki yaralıların ameliyatlarının yapılmadan bekletildiğini,  yaralarının kötüleştiğini, sorunların çözümü için yardım talep ettiğini belirtmiştir.

4-Heyet Üyesi                   : Av. Fatma KAYMAZ SON

Görüşülen Mahpus           : Ünal GÜLMÜŞ

Haziran ayında Nusaybin’de yaralandığını, sol baldırında yara olduğunu, 18 kişilik koğuşta 22 kişi kaldıklarını, yer sıkıntısı yaşadıklarını, hastaneye bir kez götürüldüğünü ancak tedavi yapılmadan geri getirildiğini, herhangi bir ilaç kullanmadığını, koğuştaki diğer mahpusların da Nusaybin’den yaralı vaziyette getirildiğini ve tedavilerinin yapılmadığını, cezaevine getirildiklerinde çıplak aramaya maruz kaldıklarını ve tokat atılarak darp edildiklerini, hastaneye giderken jandarma ve gardiyanlar tarafından sözlü hakaretlere maruz kaldıklarını, her davranışlarının cezalandırmaya konu edilerek telefon, aile görüşü veya mektup yasağı gibi cezalarla cezalandırıldıklarını, revire çıkmak için 3 kez dilekçe vermesine rağmen çıkarılmadığını ve sağlık sorunlarının devam ettiğini, yaralarının iyileşmeyip arttığını, sosyal hiçbir haklarının olmadığını beyan ederek yardım talep etmiştir.

5- Heyet Üyesi                 : Av. Fatma KAYMAZ SON

Görüşülen Mahpus          : Mehmet Faruk ERGİN

Nusaybin’de sokağa çıkma yasakları sırasında evinde iken bir polis kobrasından açılan ateşle bacağından yaralandığını, Osmaniye’de iken hastaneye götürüldüğünü, ancak muayene dahi edilmeden geri getirildiğini, revire çıkarılmadığını, ağrılarının devam ettiğini, bacağındaki yaraların iyileşmediğini, tedavi edilmesi gerektiğini, sık sık suların kesildiğini, koğuşta kalabalık olduklarını, yaralı olmaları sebebiyle bakıma muhtaç olduklarını, gardiyanların sürekli kötü muamele edip, küfür ve tehdit ettiklerini, kendisinin kaldığı Nusaybin’den getirilenlerin olduğu bu koğuşa yönelik özellikle kötü muamelede bulunulduğunu, diğer mahpuslarla görüştürülmediklerini, ailesinin getirdiği eşyaların kabul edilmediğini, kantinden alışveriş yapmaya zorlandıklarını belirtmiştir.

6-Heyet Üyesi                       : Av. Funda BUYRUK

Görüşülen Mahpus           : Abdulselam ERBENZER

Hükümlü olduğunu, Mersin’den getirildiğini, sürekli gardiyanların baskı ve kötü muamelesine maruz kaldıklarını, özellikle Yusuf Başgardiyan ve ekibi tarafından hakaret ve tehdit edildiklerini, Nusaybin’deki sokağa çıkma yasaklarında yaralı yakalananların kaldığı A-18,A-17,A-7 ve A-8 koğuşlarına yönelik baskının çok arttırıldığını, yapılan itirazlara ise “burası Osmaniye” diye cevap verilerek tehditlerin giderek arttığını, hastaneye götürülüp getirilirken mahpuslara yönelik sürekli küfürler ve tahrik edici davranışlar yapıldığını, bu küfürlere kendisinin maruz kaldığını, ayrıca başkasına yapılırken de şahit olduğunu,  cezaevi koşullarına ilişkin ortak sorunlarının olduğunu, sosyal ve yasal haklarının engellendiğini, cezaevi müdürü ve yetkililerle görüşülmesini, savcılığa da suç duyurusu yapılmasını talep ettiğini belirtmiştir.

7-Heyet Üyesi            :Av. Funda BUYRUK

Görüşülen Mahpus  :Hasan Muhammet İBİŞ

Suriyeli olduğunu, ailesi ile görüştürülmediğini,  sürekli baskın yapılarak arama yapıldığını, eşyalarının dağıtılıp kırıldığını, aramalar sırasında kendilerine karşı tahrik edici hakaretler içeren davranışlar yapıldığını spor yaptırılmadığını, kimseyle sohbet ettirilmediğini, psikolojik şiddete maruz kaldıklarını, keyfi davranışların sürekli olduğunu, 4 gündür ağır grip hastası olduğu halde doktora çıkarılmadığını, talebine cevap verilmediğini,  ilaç dahi verilmediğini (bu durum görüşme anında tarafımızdan gözlemlenmiştir) genel olarak kendilerine gelen eşyalara el konulduğunu, hastaların ve yaralıların tedavi edilmediğini, bu durumun hapisteki zor geçen hayatlarını daha da zorlaştırdığını ve suç duyurusu yapılmasını belirtmiştir.

8-Heyet Üyesi            : Av. Funda BUYRUK

Görüşülen Mahpus    : Murat GÜLMÜŞ

                        Osmaniye cezaevine 1 ay kadar önce sevk edildiğini, hükümlü olduğunu, Nusaybin’den gelen yaralı mahpuslara tedavi yapılmadığı gibi baskı uygulandığını, kronik hasta olan mahpusların tedavilerinin aksatıldığını, hastaneye götürülmediklerini, götürüldüklerinde de doktorla görüştürülmediğini, hastaneye götürüldüklerinde “terörist” ve benzeri söylemlere maruz kaldıklarını, küfür edildiğini, Nusaybin’den getirilen yaralı mahpusların bakıma muhtaç olması sebebiyle diğer koğuşlara dağıtılması taleplerinin olduğunu, ancak reddedildiğini, bu koğuşa karşı baskıcı ve izole edici yaklaşıldığını, gardiyanların ve idarecilerin kötü muamele yaptıkları için haklarında şikâyetlerinin olduğunu, psikolojik baskılar yapıldığını, yapılan koğuş aramalarında eşyalarının dağıtılıp zarar verildiğini, özel eşyalara el konulduğunu, öykü hikâye, makale yazılarına el konulduğunu, başka cezaevinden gelen mahpuslara eşyalarının verilmediğini, sürekli idare ile sorunların çözümü için görüşme taleplerinin reddedildiğini, A-6 ve A-8 koğuşlarındaki kronik hasta mahpusların da aralarında olduğu mahpuslara fiziki şiddet uygulanarak kötü muamele yapıldığını, Bu muameleleri Yusuf Başgardiyan ve ekibinin yaptığını, astım krizi geçirip bayılan Ahmet Tanrıverdi’ye gardiyanların tekmeleyerek şiddet uyguladığını, mahpuslar arasında sohbet, spor, kütüphane gibi sosyal hakların yasaklandığını, ölümle tehdit edildikleri için hiçbirinin can güvenliğinin olmadığını ve idareciler ve belirtilen gardiyanlar hakkında şikâyetçi olduklarını belirtmiş, İHD’den yardım talep etmiştir.

9-Heyet Üyesi            : Av. Neval Yurtdaş

Görüşülen Mahpus    : Nizar AKA

Kendisinin tutuklu olduğunu, hasta mahpusların hastaneye götürülmediğini veya geç götürüldüğünü, sağlık durumları kötü olanların göz ardı edildiğini, A-18 de kalan yaralı mahpusların odalarının değiştirilmediğini, keyfi aramaların yapıldığını, görüşlerin kısa tutulduğunu, mahpuslar arasında sohbetlerin yasaklandığını, adli mahpuslardan farklı ve ağır bir baskı uygulandığını, her davranışa haksız cezalar verilerek iletişim haklarının ellerinden alındığını, tecrit ve baskının arttığını, hasta mahpuslara dayak atıldığını, tahrik, küfür, tehdit içeren söz ve davranışların yoğun olarak yapıldığını, yemeklerin kötü ve az olduğunu, keyfi ve kötü muamelelerin son bulmasını ve bu konuda şikâyetçi olduklarını, İHD’den sorunların çözümü için yardım talep ettiklerini belirtmiştir.

10-Heyet Üyesi          : Av. Neval YURTDAŞ

Görüşülen Mahpus    : Murat ÇİFTÇİ

Cezaevindeki koşulların giderek zorlaştığını, kötüleştiğini, A-6 ve A-8 koğuşlarına baskın ve fiziki şiddet uygulandığını, cezaevine girişte çıplak arama yapıldığını, ölümle tehdit edildiklerini, keyfi uygulamaların yapıldığını, giderek baskının şiddetlendiğini ve A-6 ile A-8 koğuşlarındaki mahpuslara işkence yapıldığını, ölümle tehdit edildiklerini, her hareketin keyfi olarak disiplin cezası ile cezalandırıldığını, bu şekilde aylarca telefon, aile görüşü, iletişim yasakları ve hücre cezası gibi cezaların haksız olarak verildiğini, gardiyanların şiddet uygulayarak sol kolunu duvara sıkıştırıp sürterek kendisini yaraladığını (tarafımızdan da sol kol dirsek kısmında lezyon ve deri kalkması gözlemlendi), şikâyet ettikleri halde revire çıkarılmadıkları için rapor verilmediğini, aramalar sırasında eşyalarının zarar gördüğünü, küfür ve tehditlerle tahrik edildiklerini, özel eşyalarına el konulduğunu, kitap dergi gazetelerin alındığını, hasta ve yaralı mahpuslara baskı ve şiddet uygulandığını, sorunların çözümü için görüşme talebiyle dilekçe verdikleri halde cevap verilmediğini, bu uygulamalardan ötürü şikâyetçi olduklarını ve son bulması için gerekli girişimlerin yapılması amacıyla yardım talep ettiklerini belirtmiştir.

11-Heyet Üyesi          : Av. Neval YURTDAŞ

Görüşülen mahpus   : Fırat UĞUREL

Cezaevi koşullarının kötü olduğunu, Hastaların hastaneye götürülmediğini, tedavilerin geciktirildiğini, hastaneye gidişlerde asker ve gardiyanlar tarafından sözlü hakaretlere ve şiddete maruz kaldıklarını, sosyal haklarının ellerinden alındığını, Nusaybin’den yaralı getirilenlerin olduğu koğuştakilerin bakıma muhtaç olmasına rağmen odasının değiştirilmediğini, yalnızlaştırıldıklarını, sürekli hakaretlere maruz kaldıklarını, onlara ve kronik hastaların olduğu koğuşlara baskın yapılarak işkence yapıldığını sık sık elektriklerin kesildiğini, yemeklerin kötü ve az verildiğini belirtti.

12- Heyet Üyesi         : Av. İlhan ÖNGÖR

Görüşülen mahpus    : Celal EKER

Hasta mahpusların hastaneye götürülmediğini veya geç götürüldüğünü, kanser hastasının gardiyanlar tarafından dövüldüğünü, 16 kişilik koğuşta 24 kişi kaldıklarını, yerin yetersiz olduğunu, birçok kişinin grip olduğunu ve tedavi edilmediğini, hak ihlallerine uğradıklarını, sosyal haklarının elinden alındığını, hukuki süreç başlatılarak ihlallerin son bulması gerektiğini belirtmiştir.                   

13- Heyet Üyesi         : Av. İlhan ÖNGÖR

Görüşülen mahpus   : Cengiz NERGİZ

Cezaevinde hak ihlallerinin çok arttığını, sosyal faaliyetlerinin yasaklandığını, görüş saatlerinin kısaltıldığını, başgardiyan Yusuf’un hiçbir olumsuzluk bulunmamasına rağmen kendisini duvara çarpıp darp ettiğini, diğer arkadaşlarının itirazı üzerine hepsinin kamera olmayan bir köşeye sıkıştırılıp dövüldüklerini, kendileri darp edilmesine ve şikâyetçi olmasına rağmen haklarında soruşturma yapıldığını, Osmaniye Valiliğine kadar şikâyet mektubu yazdıklarını ancak bir cevap alamadıklarını ve uygulamaların artarak devam ettiğini,  aynı koğuştaki organ nakli olan hasta mahpus Adem Amaç, yaralı ve sakat kalmış Zekeriya Baysal ile Hepatit C hastası Ahmet Tanrıverdi’nin baskı ve şiddete maruz kaldığını, cezaevinde şalvar giymelerinin engellendiğini, sosyal faaliyetlerinin engellendiğini,  Cezaevine girerken tüm malzemelerine el konulduğunu, ölümle tehdit edildiklerini, yaralı ve hastaların tedavilerinin yapılmadığını veya geciktirildiğini, Nusaybin’den getirilen yaralı mahpusların tedavilerinin yapılmadığını, yalnızlaştırılmaları için kendileriyle görüştürülmediklerini, bakıma muhtaç olmaları sebebiyle koğuşun diğer odalara dağıtılması istemlerinin reddedildiğini, bu koğuşa da şiddet ve baskı uygulandığını, sürekli mahpusların hakaret ve tehditlere maruz kaldığını, yaşanan hak ihlallerinin son bulması için her türlü girişimin yapılmasını talep ettiklerini belirtmiştir.

14-Heyet Üyesi          : Av. Nurettin TANIŞ

Görüşülen mahpus   : Mehmet Tahir AVCI 

Mahpus Nusaybin’de yakalandığını, patlamalar neticesinde şarapnel parçasının karaciğerini parçaladığını, tedavisinin tamamlanmadığını, tedavi için hastaneye gittiğinde askerler tarafından fiziki ve sözlü müdahaleye maruz kaldığını, askerler tarafından hastane personeline “mahpusun Nusaybin’de yakalandığı, terörist olduğu” söylendiğini, askerin yönlendirmesiyle hastane personelinin düşmanca tavırlarına maruz kaldığını, kan almakla görevli hemşirenin kendisine yönelik “senin pis kanını almazdım ama mecburum” şeklinde nefret söylemiyle hakaret ettiğini, tedavinin ayakta ve WC’nin olduğu bölmede yapıldığını, yapılması gereken tedavinin gereği gibi yapılmadığını, ellerinin sürekli kelepçeli şekilde olduğunu, ayrıca sara hastası olduğunu, Razepin 400 mg ilacı kullandığını ve psikolojik sorunlar yaşadığını, 1997 yılında Dicle Üniversitesi’nden Şizofreni olduğuna dair rapor aldığını, ailevi problemlerinin de olduğunu, isimlerini bildirdiği aile fertleriyle görüşmek istediğini ama iletişim kuramadığını belirterek yardım edilmesini istemiştir.

15-Heyet Üyesi          : Av. Nurettin TANIŞ

Görüşülen mahpus    : Abdulkadir BAYBARS ( Tutuklu )

Mahpusla yapılan görüşmede Nusaybin’de sokağa çıkma yasaklarının olduğu dönemde göğsünden şarapnel parçası ile yaralandığını, mahpus cezaevi koşulları ile cezaevi görevlilerinden şikâyetçi olduğunu, yeteri miktarda su verilmediğini, askeri hizada yürümeleri için baskı uygulandığı, hakaretlere ve küfürlere maruz kaldıklarını, yaralı olduğu halde tedavi edilmediğini, hastaneye sevkinin yapılmadığını, 16 kişilik koğuşta, 24 kişi kaldıklarını, az miktarda yemek aldıklarını, havalandırma kısmına çok az süre çıkarıldıklarını, sportif faaliyetlerin kısıtlandığını, keyfi uygulama ve aramaların yapıldığı, Yusuf isminde bir gardiyanın “burada uslu durmazsanız, hepinizi öldürürüz” şeklinde tehditte bulunduğunu beyan etmiştir.

16-Heyet Üyesi          : Av. Yakup ATAŞ 

Görüşülen mahpus    : UĞUR ORAK

Cezaevinde Nusaybin’den gelen ve halen yaralı mahpusların  olduğunu, bunların hastaneye sevk edilmediklerini, bu sebeple yaralarının açık olduğunu, normal şartlarda 2 haftada bir revire çıkarılmaları gerekirken çıkarılmadıklarını, yaralı olanların aynı koğuşa verildiklerini ve kendi ihtiyaçlarını karşılayamadıklarını, yaralı arkadaşlarının farklı koğuşlara dağıtılmalarını talep ettiklerini, ancak bir sonuç alınamadığını, 10 kişilik koğuş olmasına rağmen bulunduğu koğuşta 24 kişi kaldığını,  ranza yatak olmadığı için bir kısmının yerde yattığını, cezaevinde aşırı derecede psikolojik baskı altında olduklarını, gardiyanlar tarafından sürekli psikolojik baskıya maruz kaldıklarını, sosyal aktivitelerinin de yasaklandığını 2 aydır ilk defa 2 Eylül günü spora çıkabildiklerini belirtmiştir. Haklarında başlatılan soruşturmada savunma yapmalarına izin verilmediğini,  savunma alan kişilerin kendi istedikleri gibi savunma hazırlayıp zorla imzalatmaya çalıştıklarını, keyfi olarak darp edildiklerini belirterek, arkadaşlarının tedavisi için ve darp edilmeleri hususunun da savcı ile görüşülüp sorunun giderilmesini talep etmiştir.

17-Heyet Üyesi          : Av. Yakup ATAŞ  

Görüşülen mahpus    : Siraç YÜKSEL

Nusaybin’deki sokağa çıkma yasakları döneminde kolundan ve ayağından yaralı olduğunu, kendilerine karşı ağır bir tecrit uygulandığını,  sürekli hakaretlere ve küfürlere maruz kaldıklarını, 10 kişilik koğuşta 24 kişi kaldıklarını, diğer koğuşta kalan yaralı arkadaşlarının tedavi edilmediklerini hastaneye gitmelerine rağmen tedavileri yapılmadan getirildiklerini, cezaevinde sürekli keyfi uygulamalar olduğunu, bazı arkadaşlarının linç edilmek istendiğini, uygulamalara karşı itiraz ettiklerinde ölümle tehdit edildiklerini, hastaneye gidip gelirken de sürekli hakaretlere ve onur kırıcı davranışlara maruz kaldıklarını, cezaevindeki baskılara karşı itiraz ettiklerinde söylemedikleri sloganları söylemiş gibi ifadelerinin alındığını, darbeden sonra 1 ay süredir revire çıkarılmadıklarını, avukatının olmadığını ve hukuki yardım alamadığını belirterek kendisinin ve yaralı arkadaşlarının tedavi edilmeleri ve bakıma muhtaç olmaları sebebiyle diğer koğuşlara dağıtılmaları için gerekenin yapılmasını talep etmiştir.

18-Heyet Üyesi          : Av. Yakup ATAŞ

Görüşülen mahpus    : Akar İKBAL

Nusaybin’deki sokağa çıkma yasaklarının olduğu dönemde kolundan yaralı olup göğsünde de mermi parçası olduğunu, yaklaşık 4 aydır tutuklu olduğunu, hastaneye götürülüp orada hücre şeklinde odalarda bekletilip tedavi edilmeden geri getirildiğini, sürekli hakaretlere maruz kaldıklarını keyfi olarak yapılan koğuş aramalarında koğuşu darmadağın ettiklerini,  gardiyanlar tarafından sürekli tehdit edildiklerini, bugüne kadar avukat yardımından faydalandırılmadığını, üzerlerindeki tecridin kaldırılmasını, yaralı arkadaşlarının tedavi edilmelerini, yaralı arkadaşlarının tamamı tek bir koğuşta kaldıkları için birbirlerine bakamadıklarından, farklı koğuşlara dağıtılarak koğuş değişikliği yapılmasını istediğini belirtmiştir.

19-Heyet Üyesi          : Av. DİLAN GENÇ ATAŞ 

Görüşülen mahpus    : ADEM AMAÇ

Adana cezaevinden 1 ay önce darbe nedeniyle Osmaniye cezaevine gelen Adem Amaç; kaldıkları cezaevinde diğerlerinden farklı bir uygulama olduğunu, A-8 koğuşunda kaldığını ve kendisinin ve diğer hasta tutukluların beraber kaldığını, hakların kullanımı ile ilgili kuralların hiçbirinin uygulanmadığını, A-18 koğuşunda yaralı olarak Nusaybin’den gelen tutukluların olduğunu ve bu kişilerin yaralarının enfeksiyon kaptığını bu halde olmalarına rağmen revire çıkartılmadıklarını, A-8 koğuşunda kalan kendisi gibi hastaların da tedavisinin yapılması için istemde bulundukları sırada 30 gardiyanın bulundukları koğuşa gelerek herkesi darp edip tekmelediklerini, kafalarına ayaklarıyla bastıklarını, kötü muamele ve işkence edildiğini, gazetelerin de artık verilmediğini, sık sık her fırsatta kendilerine yönelik hakarette bulunan gardiyanlar olduğunu, her fırsatta haklarında soruşturma başlatıldığını belirtmiş kendisinin hasta olduğunu Osmaniye’de tedavi imkânının olmadığını 7 -8 yıldır yarasının sürekli enfeksiyon kaptığını, daha iyi koşullarda iyileşmesinin mümkün olduğunu ve mevcut cezaevi idaresinin sorunları çözmek istemediğini belirtmiştir.

20-Heyet Üyesi          : Av. DİLAN GENÇ ATAŞ 

Görüşülen mahpus    : HASAN ALAN

Hasan Alan; 1 ay önceye kadar 8 kişilik koğuşta 12 kişi kaldıklarını, şimdi ise 9 kişi olduklarını, buna rağmen getirilen yemeklerin 3 kişinin doyabileceği kadar olduğunu, görüşmeye gelen ailelerinin de çeşitli bahanelerle alınmadığını, koğuş aramaları normalde ayda bir yapılırken artık keyfi olarak haftalık veya 2 haftada bir yapıldığını ve arama sırasında tüm eşyalarının birbirine karıştırıldığını, resim atölyelerinin keyfi olarak kaldırıldığını, kendilerine yönelik hakaretlerin 3 aydır arttığını, yaralı olan arkadaşların koğuşlarının değişmesi talebiyle yapılan ses çıkarma sonucunda A-8 ve A-6 koğuşunda kalmakta olan arkadaşlarına işkence yapıldığını, hatta A-8 koğuşunda olan sinir hastası Ahmet Tanrıverdi adındaki mahpusun da yoğun işkence sonucu bayıldığını, A-7 de kalan kanser hastası olan mahpusların hastaneye geç götürüldüğünü veya götürüldüklerinde askerler tarafından hakarete uğradıklarını çıplak arama yapıldığını, gazeteler, okuma kitapları ve günlük tutanların defterlerinin keyfi olarak toplanıldığını, görüşme sırasında saatlerinin toplanarak görüş saati bitmeden görüşmenin sona erdirildiğini, gardiyanların 20 kişilik gruplar halinde gezerek üzerlerinde psikolojik baskı kurulmaya çalışıldığını, en yoğun işkence ve kötü muameleyi başgardiyan Yusuf’un yaptığını, A- 18 koğuşunda yaralı olan Nusaybin’den getirilen mahpusların yaralarının açık olduğunu, enfeksiyon kaptığını, tedavi edilmediklerini ve buna dair topluca sesli istekte bulunmaları nedeniyle haklarında açılan disiplin soruşturmasında kendileri tarafından atılmayan sloganlardan sorumlu tutulduklarını, savunmaları alınırken kendilerine savunma imkânı verilmeden gardiyanların yazılan tutanakları zorla imzalatmaya çalıştıklarını, yaralı olan arkadaşlarının tedavilerinin yapılmasını, yaralı olanların bakıma muhtaç oldukları için koğuş değişikliği yapılmasını, cezaevi şartlarının düzeltilmesini istediğini belirtmiştir.

21-Heyet Üyesi          : Av. DİLAN GENÇ ATAŞ 

Görüşülen mahpus    : İBRAHİM HALİL KARATAŞ

18 kişilik koğuşta 24 kişi kaldıklarını, 3 aydır burada olduğunu ve aynı koğuşta 7 yaralı arkadaşının olduğunu, tedavi amacıyla götürüldükleri sırada hakarete maruz kaldıklarını, hastanenin içerisine girip çeşitli bahanelerle tedavi edilmeden geri getirildiklerini, kaldığı koğuşta keyfi şekilde su kesintisi yapıldığını, diğer koğuştaki mahpuslarla yapılan sohbetlerin yasaklandığını, spor saatlerinde spora çıkmamaları amacıyla keyfi olarak koğuş aramalarının yapıldığını, geçen hafta yaptıkları toplu ses çıkarma sonucu A-8 koğuşunda kalan hasta mahpusların darp edildiğini, kendi kaldığı koğuştaki arkadaşlarının da ölümle tehdit edildiklerini, 24 kişi kaldıkları halde 18 kişilik yemek geldiğini, 10 dakikalık telefon görüşmelerinin kısaltıldığını, 1 saat olan aile görüşlerinde saatleri toplandığı için saati bilmediklerinden 30-45 dakikalık hale geldiğini, bir kısım mahpusun slogan attığı gerekçesiyle telefon cezası ve görüş yasağı verildiğini, 4 günlük açlık grevi sonucunda sohbet yasağı getirildiğini, gardiyanlar artık 20-25 kişilik gruplarla gözdağı amacıyla gelip baskı kurmaya çalıştıklarını, atılmayan sloganlar söylenmiş gibi haklarında soruşturma başlatıldığını, sadece yaralıların tedavi edilmesini ve bunun için koğuş değişikliği istediğini, sorunlarının diyalog ile çözümü için yardım talep ettiğini belirtmiştir.

YAPILAN GÖRÜŞMELER SONUCU TESPİT EDİLEN SORUNLAR VE HAK İHLALLERİ

Heyetimizce ayrı ayrı mahpuslar ile yapılan görüşmeler sonrası birbirini teyit eden benzer beyanlar ve şikâyetler esas alınmış ve aşağıda belirtilen hak ihlallerinin yaşandığı tespit edilmiştir:

  1. Heyetimizce yapılan bu görüşmelerde, cezaevi idaresi ve özellikle başgardiyan Yusuf olarak tanınan infaz koruma memuru ile diğer gardiyanların cezaevi içerisinde ve hastanelere sevk sırasında mahpuslara refakat eden gardiyan ve askerlerin mahpuslara sürekli ve her fırsatta hakaretler yaparak, darp edip şiddet uygulayarak ve ölümle tehdit ederek mahpusların onurunu zedelediği, bu haliyle işkence ve kötü muamele yasağının ihlal edildiği, suçlular hakkında ceza ve idare hukuku açısından derhal soruşturma başlatılması gerektiği,
  2. Nusaybin’deki çatışmalı alandan çıkarılan siviller olduklarını söyleyen yaralı mahpusların tedavilerinin geciktirildiği, tedavinin tam ve zamanında yapılmamasından dolayı bazılarının yaralarının derinleştiği ve gözünü kaybetmek, iç organ, karaciğer kaybı ve benzeri kalıcı sakatlanmaların yaşandığı, bu haliyle sağlık hakkının ihlal edildiği ve giderek yaşam hakkının ihlalinin de şartlarının oluştuğu, suçlular hakkında ceza ve idare hukuku kapsamında derhal soruşturma başlatılması gerektiği,
  3. Özellikle Nusaybin’den getirilen ve bakıma muhtaç yaralı mahpusların kaldığı A-18 koğuşunun kapasitesinin çok üzerinde kalabalık olduğu, diğer koğuşlardan izole edilerek onlara yoğun baskı uygulandığı, birbirlerine bakamayacak kadar yaraları olan mahpusların dağıtılarak diğer koğuşlardaki mahpuslardan yardım alma taleplerinin engellendiği, yaralarının bırakınız iyileşmesi, kalabalık koğuşta bakıma muhtaç halde kalmalarının onların hayatını tehlikeye attığı, bu haliyle sağlık hakkı, asgari yaşanabilir koşullarda barınma hakkı ve işkence yasağının ihlal edildiği,
  4. Mahpusların ve özellikle Nusaybin’den getirilen mahpusların hastaneye götürüldüğünde çoğu kez mahkûm koğuşunda akşama kadar bekletildikten sonra doktor muayenesi dahi yapılmadan cezaevine götürüldükleri, bu şekilde sağlık hakkının ihlal edildiği,
  5. Mahpusların hastaneye veya mahkemeye götürülüp getirilirken sürekli sözlü hakaretlere ve tartaklanma, çekiştirilme, hırpalanma şeklinde kötü muameleye maruz kaldıkları, bu haliyle işkence ve kötü muamele yasağının ihlal edildiği,
  6. Acil sağlık sorunu yaşayanların haftalarca sık sık dilekçe vermelerine rağmen revire çıkarılmadıkları veya çıkarılsa dahi ciddi hastalık halinde bile ağrı kesiciler verilerek geri gönderildikleri, bu haliyle sağlık hakkının ihlal edildiği,
  7. Sık sık arama bahanesiyle koğuşlara çok kalabalık 20-25 kişilik gardiyan gruplarıyla baskın şeklinde koğuşlara girildiği, eşyaları birbirine karıştırıp zarar vererek mahpuslara bu sırada hakaretler ve küfürler yağdırarak aşağıladıkları, mahpusların bu haksız uygulamalara tepki vererek disiplin cezası ile cezalandırılmaları amacıyla tahrik edilmek istendikleri, bu şekilde hasta mahpusların kaldığı A-8 koğuşu dâhil birçok mahpusun işkence ve kötü muamele yapılarak darp edildikleri, işkence ve kötü muamele yasağının ihlal edildiği ve yaşam hakkının ihlalinin de şartlarının oluştuğu bu nedenle de suçlular hakkında ceza hukuku açısından derhal soruşturma başlatılması gerektiği,
  8. Nusaybin’de yakalanan mahpusların gözaltında iken günlerce Nusaybin ilçesindeki Süleyman Bölünmez ilkokulunun sınıflarında başlayan işkence, kaba dayak ve kötü muamelenin Mardin Tem şubesinde ve sevkler sırasında ringlerdeki askerlerce ve en son Osmaniye’ye getirildiklerinde ilk aramalar sırasında kaba dayak, çıplak arama şeklinde kötü muameleye maruz kaldıkları, işkence ve kötü muamele yasağının ihlal edildiği, giderek yaşam hakkının ihlalinin de şartlarının oluştuğu bu nedenle de suçlular hakkında ceza hukuku açısından derhal soruşturma başlatılması gerektiği,
  9. Nusaybin’den getirilen mahpusların yargılama yerinden uzakta Osmaniye ilindeki 2 Nolu T Tipi Cezaevine sürgün edilmiş olmaları, mesafenin uzaklığı sebebiyle aylardır süren tutukluluk süresince dava avukatlarıyla iletişimlerini kısıtlamış olup, bu durumun hukuksal yardım alma ve savunma hakkının ihlaline yol açan bir duruma dönüştüğü,
  10. Nusaybin’de sokağa çıkma yasakları sırasında yaralı olarak tutuklanan Osman Bozkurt, Ünal Gülmüş, Mehmet Faruk Ergin, Mehmet Tahir Avcı, Abdülkadir Baybars, Siraç Yüksel, Akar İkbal isimli mahpusların yaralı oluşları sebebiyle sağlık durumlarının giderek kötüleştiği, sağlık yardımı alamadıkları, yapılması gereken tedavi ve ameliyatlarının aksatıldığı veya yetersiz sağlık yardımı aldıkları için bedenlerinin bazı uzuvlarını kaybettikleri ve bazılarının ise kalıcı sakatlık ve ölüm tehlikesi altında oldukları ve cezaevi idaresince gereken hassasiyetin gösterilmediği ve diğer mahpusların duyacağı şekilde darp ve kötü muameleye maruz kaldıkları, işkence ve kötü muamele yasağının ihlal edildiği, giderek yaşam hakkının ihlalinin de şartlarının oluştuğu bu nedenle de suçlular hakkında ceza hukuku açısından derhal soruşturma başlatılması gerektiği,
  11. Nusaybin’den getirilen mahpusların koğuşunun izole edilerek sürekli bir baskıya maruz kaldıkları, koğuşun kalabalık olup sığmadıkları, bakıma muhtaç olmaları ve birbirlerine bakamamaları sebebiyle diğer koğuşlara dağıtılmaları yönündeki tüm dilekçe verenlerin taleplerinin reddedildiği, toplu ses çıkaranların da darp edildikten sonra fiil ile orantısız ve haksız disiplin cezaları aldıkları, bunun yönetmeliklere ve kanuna aykırı olduğu,
  12. Kalıcı hastalıkları olduğu tespit edilen hasta mahpuslar Adem Amaç, yaralı ve sakat kalmış Zekeriya Baysal ile Hepatit C hastası Ahmet Tanrıverdi’nin baskı ve şiddete maruz kaldığı, sağlık durumlarının ağır olduğu, acil tedavilerinin yapılması gerektiği, cezaevinde tedavilerinin aksatıldığı, bu durumun da hayati risklere ve kalıcı sakatlıklara yol açacağı cezaevi idaresince gereken hassasiyetin gösterilmediği gibi yakın koğuşlardaki mahpusların duyacağı şekilde darp ve kötü muameleye maruz kaldıkları, bu haliyle insanlık onuru ile bağdaşmayacak şekilde işkence ve kötü muamele yasağının ihlal edildiği, giderek yaşam hakkının ihlalinin de şartlarının oluştuğu bu nedenle de suçlular hakkında ceza hukuku açısından derhal soruşturma başlatılması gerektiği,
  13. Yaralı tutukluların kelepçeli şekilde muayene edilmek istendikleri, tedavi yapan doktorlar veya hemşirelerce hakarete maruz kaldıkları, kelepçeli muayeneye ve kötü muameleye tepki verdikleri anda ise muayene edilmeden geri cezaevine getirildikleri, bunun da tedaviyi geciktirdiği ve kalıcı sakatlıklara yol açacak kadar ciddi sağlık sorunlarına yol açtığı, bu haliyle sağlık hakkının engellendiği, insanlık onuru ile bağdaşmayacak şekilde işkence ve kötü muamele yasağının ihlal edildiği, suçlular hakkında ceza hukuku açısından derhal soruşturma başlatılması gerektiği,
  14. Acil tedavi ihtiyaçlarının karşılanmadığı, acil sağlık yardımı isteyen mahpusların sık sık dilekçe vermesine rağmen revire dahi çıkarılmadıkları veya geç çıkarıldıkları ve hastaneye sevk edilecek hastaların dahi ayakta ağrı kesiciler verilerek koğuşa geri gönderildiği, bu haliyle sağlık hakkının ihlal edildiği, bu haliyle sağlık hakkının engellendiği,
  15. Mahpusların gardiyanlarca sık sık her fırsatta küfürler ve hakaretler edilerek, zaman zaman omuz vurmak, kolundan çekiştirmek, duvara dayayıp sıkıştırmak, bağırarak ölümle tehdit etmek, tek sıraya dizmeye çalışmak, aramalar sırasında eşyalarını karıştırıp dağıtarak ve zarar vererek, gazete, kitap ve günlüklerine el koyarak kaba ve şiddet içeren davranışlarla tahrik edilmek istendikleri, bu baskılar sebebiyle insani tepki verildiğinde orantısız olarak cezaevi yönetimince koğuşlarda darp ve işkence yapılarak haksız ve hukuka aykırı olarak hücre cezası, aileleriyle görüşme yasağı, telefon yasağı ve mektup yasağı gibi disiplin cezalarının verildiği, bu haliyle adil yargılanma ve savunma hakkının keyfi uygulamalarla ihlal edildiği,
  16. Mahpusların cezaevine ilk girişlerinde baskı çıplak arama yapıldığı, insani tepki verildiğinde şiddet uygulandığı bu şekilde onur kırıcı davranışlara maruz kaldıkları, bu haliyle işkence ve kötü muamele yasağının ihlal edildiği,
  17. Mahpusların aileleriyle olan görüşmelerinin 30-40 dakika ile sınırlandırıldığı ve bu kısıtlamanın keyfi ve haksız bir uygulama olduğu, bunun da kanuna ve yönetmeliklere aykırı olduğu,
  18. Koğuşlarda kalan mahpus sayısının olması gerekenden daha fazla olduğu, büyük bir kısmının yerde yatmak zorunda kaldığı, havalandırmaya çıkma, spor yapma ve diğer mahpuslarla sohbet hakkının engellenerek tecrit ve izolasyon koşullarında bir yaşamın dayatılarak zor olan cezaevi yaşamını daha da zorlaştırılarak sağlıklı bir ortamda barınma Hakkılarının ihlal edildiği,
  19. Yemeklerin kalitesinin yenilemeyecek kadar kötü olduğu, besin değeri ve miktar yönünden de yetersiz olduğu, temel ihtiyaçlarının karşılanmadığı, bu haliyle sağlıklı beslenme hakkının ihlal edildiği,
  20. Cezaevlerinde suyun sıkça ve saatlerce kesildiği, basın-yayın-TV gibi haber alma ve bilgi edinme araçlarında ve kanallarda kısıtlamaya gidildiği, bu şekilde haber alma özgürlüklerinin kısıtlandığı,
  21. Mahpusların sık sık gardiyanların haksız uygulamalarına, küçük düşürücü muamelelerine karşı tahrik altında insani tepkiler verdikleri, her davranışlarının orantısız şekilde cezalandırmaya konu edildiği, itirazlarının ve savunmalarının dikkate alınmadığı bu haliyle adil yargılanma ve savunma haklarının da ihlal edildiği tespit edilmiştir.

CEZAEVİ İDARESİ VE CEZAEVİ SAVCISI İLE YAPILAN GÖRÜŞMELER

02.09.2016 tarihinde mahpuslarla yapılan görüşmelerden sonra, şikâyetler-tespitler ve çözüm önerilerini görüşmek üzere Osmaniye Cezaevi İdaresinden ve cezaevinden sorumlu cumhuriyet savcısından randevular alınarak heyet halinde görüşmeler yapılmıştır.

Cezaevi idaresi ile yapılan görüşmede, idare adına 1.ve 2. müdür hazır bulunmuştur. Görüşme sırasında heyetimizce ayrı ayrı mahpuslar ile yapılan görüşmeler sonrası birbirini teyit eden beyanlar esas alınarak ortaya çıkan sorunlar ve hak ihlalleri, hukuka aykırılıklar aktarılmış olup, çözüm önerileri üzerine görüşler sunulmuştur.

Ancak cezaevi idaresi adına konuşan ve henüz 10 gün önce göreve başladığını belirten kurum müdürü, tespitlerin tamamının yalan olduğunu belirterek heyetimizi suçlayıcı ve hakaret içeren sözlerle “Sizler PEKAKALI’ların ağzıyla konuşuyorsunuz, karşımda onlar var hissettim, mahkûmlar yalan söylüyor, hiçbir şekilde bu söyledikleriniz doğru değil, zaten Yusuf başgardiyan da silahla bir mahkûm yakını tarafından vuruldu.” şeklinde sert bir ses tonuyla cevaplar vermiş, 2. Müdür de benzer şekilde mahkûmların yalan söylediğini belirterek tespitlerin doğru olmadığını yine suçlayıcı sözlerle söylemiştir.

Bu durum ve suçlayıcı konuşma tarzı, heyetimizce haksız suçlama olarak kabul edilmiş, sorunların bu yaklaşımla çözüme kavuşamayacağı ve sorunların takipçisi olunacağı belirtilerek görüşme sonlandırılmıştır.

Aynı tarihte cezaevinden sorumlu Cumhuriyet Savcısı Celal Hakan Kan ile yapılan görüşmede ise çok kibar bir karşılama yapılarak, heyetimizce sorunlar ve tespitler aktarılmış olup, savcı tarafından ise rapor hazırlayıp sunmamız halinde dikkate alınacağı ve ivedilikle sorunların çözümü için gereğinin yapılacağı belirtilmiştir.

02.09.2016 tarihinden bugüne kadar geçen süre zarfındaki gelişmeler izlenmiş ancak benzer şekilde şikâyetlerin, sorunların ve haksız uygulamaların devam ettiği tespit edilmiştir.

Sonuç olarak; birbirini teyit eden beyanlar esas alınarak heyetimizce tespit edilen söz konusu hak ihlallerinin son bulması için Adalet Bakanlığı ve Cezaevi idaresi tarafından acil çözümlerin üretilmesi, en temel insani hakların dahi çiğnendiği kötü cezaevi koşullarının ivedilikle düzeltilerek, yaralı ve hasta mahpusların hukuksal ve sağlık durumlarının acil takibi ve tedavilerinin geciktirilmeden yapılması gerekmektedir.

İNSAN HAKLARI DERNEĞİ

AKDENİZ BÖLGE TEMSİLCİLİĞİ

VE

İHD ADANA ŞUBESİ HUKUK KOMİSYONU

Bir cevap yazın