Değerli Basın Mensupları,
Önceki dönem Bingöl Şube Başkanımız ve halen MYK üyemiz olan Rıdvan Kızgın da, İHD çatısı altında ihlallerin üzerine gittiği, kararlılık ve cesaretle gerçeklerin üzerine yürüdüğü için 7 yılda yüzlerce soruşturma, dava, tehdit, baskı ve nihayet de cezaya maruz kaldı. Son olarak 2003 yılında Bingöl’de 5 köylünün kimliği belirsiz şahıslarca öldürülmesiyle ilgili oluşturulan insan hakları heyetinin yürüttüğü çalışma nedeniyle 2 yıl 6 ay hapis cezasına maruz kaldı ve bu ceza Yargıtayca onandığı için bugün buradayız. Arkadaşımız, İHD ilkelerinin öngördüğü biçimde kararlıca ihlallerin üzerine yürüdüğü için, mazlumdan yana olduğu için, ezilen birey, cins, sınıf, halktan yana tavır aldığı ve egemenlerin ihlal pratiklerini deşifre ettiği için statükonun devamından yana olan güçler tarafından sürekli olarak hedef seçildi. Bunun dışında halen yargılaması devam eden başka davaları da vardır. Tüm bunlar, Türkiye’de ifade özgürlüğü olmadığı için, farklı düşünceler suç sayıldığı için, başta insan hakları savunucularını etkisiz kılarak yeni hak gaspları gerçekleştirmek içindir.
Biz insan hakları savunucuları, devraldığımız mirasın büyüklüğünün bilincindeyiz. Yitirdiğimiz yoldaşlarımızdan, Metin Can’dan, Hasan Kaya’dan, Vedat Aydın’dan, Didar Şensoy’dan, Şevket Epözdemir’den ve diğerlerinden öğrendiklerimizle yolumuza devam ettik. Bundan sonra da inandığımız değerler uğruna bedeli ne olursa olsun çaba sarfetmeye, mücadele etmeye devam edeceğiz.
Bugün hepimiz insan hakları ihlallerini gerçekleştirenlere karşı, düşünceyi ifadeyi suç sayanlara karşı gerçekleri karanlıkta bırakanlara karşı, insan hakları savunucuları olarak KIZGIN’ız. Mücadele ve yol arkadaşımız Rıdvan Kızgın’ı cezaevine hapsederek ihlallerin karanlıkta kalacağına inanıyorsanız büyük bir yanılgı içindesiniz. Herkes çok iyi bilmeli ki, insan hakları savunucuları yaşadığı her zemini insan hakları mücadelesi alanına dönüştürecektir.
Genel Bşk. Yrd.