İçişleri Bakanı sayın Cemil Çiçek "hedefimiz sıfır işkence" şeklinde açıklama yaptığı dönemde, Diyarbakır'ın Hani ilçesinde iki çocuğun yüzlerine dışkı sürülerek işkenceye maruz bırakıldılar. Failler hakkında bir gün içerisinde takipsizlik kararı verilirken gerçeğin aydınlatılması için girişimlerde bulunan avukat ve haberi yayınlayan Özgür Gündem Gazetesi hakkında soruşturma başlatıldı.
Kısacası; kamuoyu 6. Uyum Paketi başlığı ile başlatılan tartışmaları izlerken işkence uygulamaları ve demokratik hakların sistematik bir şekilde ihlal trendinin artması kaygı verici bir gelişmedir.
Son olarak Türkiye toplumun vicdanı, 15 Haziran 2003 tarihinde DEHAP İstanbul Kadın Kolları Yöneticisi Gülbahar Gündüz'ün, sivil giyimli güvenlik görevlilerince kaçırılarak işkence ve tecavüze maruz kalmasıyla sarsıldı. Bu seferki hedefin muhalif bir siyasi partinin yöneticisi ve kadın olması tesadüfü değildir. Gündüz'e yapılan saldırı bir bütün olarak insanlık ailesine karşı işlenmiş suçlardandır. Biz bu suç fiilini Türkiye yönetim bürokrasi içindeki demokrasi karşıtı güçlerin diğer eğilimlere ilettikleri bir mesaj olarak değerlendiriyor ve diyoruz ki ; ülkemize en büyük kötülüğü edenler Türkiye'nin demokratikleşmesini engelleyen ve sistematik hak ihlalleri uygulayan güçlerdir. Suçları işleyen failler kadar bunların yasal takibini gerçekleştirmeyenlerde suçludurlar. Türk Ceza Kanunda kadına yönelik cinsel suçlar tanımının darlığı ve tecavüz fiilini suç kabul edip diğer cinsel şiddet biçimlerini suç kabul etmemesi faillerin hak ettikleri cezaya çarptırılmamaları suçların yasal takibinin yapılmayışı failleri cesaretlendirici bir durumdur.
İnsan hakları savunucuları olarak demokrasi güçlerinin verdiği mücadele meşrudur diyoruz. Gülbahar Gündüz'e yöneltilen saldırıyı şiddetle kınıyoruz. Sorumluların bulunup hak ettikleri cezaya çarptırılana kadar bu davanın ısrarlı takipçi olmaya devam edeceğiz.
Reyhan YALÇINDAĞ
İHD Genel Başkan Yrd.